You are on page 1of 106

II

T.C. ERC YES N VERS TES SOSYAL B L MLER ENST TS

MUHAMMED KBAL N KADER ANLAYII

Tezi Hazrlayan Eyyup YILDIRIM

Tezi Yneten Do. Dr. Ramazan ERTRK

Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dal Din Felsefesi Bilim Dal Yksek Lisans Tezi

HAZ RAN - 2009 KAYSER

II

NSZ Tanr ile insan arasndaki ilikiyi anlamaya alrken ilk olarak gz nnde bulundurmamz gerekenler arasnda phesiz kader kavram nemli bir yer tutmaktadr. Dnce tarihi boyunca btn toplumlar belli bir inanc benimsemilerdir. Sahip olduklar inanlar dorultusunda birbirinden farkl kader anlaylar ortaya kmtr. Kader dncesini Muhammed kbalin bak asyla ele almak istememizin sebebi ise onun son dnemde slm dnyasndaki nemli bir yere sahip olmasnn yan sra dnce tarihinde nemli bir yere sahip olan kader meselesi hakkndaki farkl ve orijinal grleridir. Bu almamzda biz, kbalin kader anlay ile ilgili grlerini bata kbalin eserlerini ele alarak incelemeye altk. Bunun yan sra yer yer karlatrmalara giderek kbalin kader anlaynn dnce tarihindeki yerini belirlemeye altk Ayn zamanda ada dnrlerin yaklamlarn ortaya koyarak kbalin gnmzdeki yerini tespite gayret ettik. almamz giri, iki blm ve sonu ksmlarndan olumaktadr. Giri ksmnda Ana Hatlar tibariyle Klasik slam Dncesinde Kader Anlayn ele almaya altk. Birinci blmde M. kbalin Kader Anlay ile bu anlay dorultusunda Tanrnn Bilme ve Yaratma Sfatlar Balamnda nsann zgrl Problemini inceledik. kinci blmde ise, nce Muhammed kbalin Kader Anlaynn Klasik slam Dncesindeki Kader Anlayndan Farkn ortaya koymaya altk; daha sonra ise Sre Felsefesinin M. kbalin Kader Anlayndan Ayrld ve Uzlat Noktalar zerinde durduk Bu almann hazrlanmasnda pek ok kimsenin katks oldu. slam dncesindeki kader anlay ile ilgili yardmlar ve eletirileri dolaysyla Yrd. Do. Dr. Murat SERDARa, deerli hocam, Prof. Dr. Turan KOa, bu tezi ynetme ltfunda bulunan ve her konuda yardmlarn esirgemeyen kymetli hocam ve danmanm Do. Dr. Ramazan ERTRKe, katklar dolaysyla Eime ve netice olarak bu tezin olumasnda katkda bulunan herkese teekkr bir bor bilirim. Eyyup YILDIRIM Mays2009

III

MUHAMMED KBAL N KADER ANLAYII Eyyup YILDIRIM ZET

Bu tezin konusunu 20.yyn byk dnrlerinden olan Muhammed kbalin kader anlay hakkndaki grleri oluturmaktadr. Bizim amacmz kbalin dnce dnyamzdaki yerini ve onun konuyla alakal orijinal grlerini ortaya koymaktr. Bu amac gerekletirmek iin mmkn olduunca bizzat Muhammed kbalin kendi eserlerine mracaat edilmitir. almamz bir giri, iki blm ve sonu ksmndan olumaktadr. Giri blmnde Klasik slam Dncesinde Kader Anlayn ele aldk. Birinci blmde kbalin Kader anlay ve kader probleminin esasn oluturan Tanrnn sfatlar balamnda insan zgl meselesini ele aldk. kinci blmde ise Muhammed kbalin kader anlay ile klasik slam dncesi ve Sre felsefesi arasnda karlatrmalar yapmaya altk. Byle bir gayret kbalin kader anlaynn daha iyi anlalmasna yardmc olacaktr. almamzn son blmnde ise, kbalin konu ile ilgili temel yaklamn sunmaya altk.

Anahtar Kelimeler: Muhammed kbal, Yaratma, Kader, Hrriyet. Sre

NDEK LER ONAY................................................................................................................... I NSZ................................................................................................................. II ZET.................................................................................................................... III ABSTRACT ......................................................................................................... IV NDEK LER .................................................................................................... V KISALTMALAR ................................................................................................. VII

GR

Ana Hatlar tibariyle Klasik slam Dncesinde Kader Anlay .................. 1 1.Kader Kelimesinin Szlk Ve Terim Anlam ........................................... 2 2. Selefiyyenin Kader Anlay ........ 2 3. Cebriyenin Kader Anlay................................................................................ 4 4. Kaderiyenin Kader Anlay.............................................................................. 6 5. Mutezilenin Kader Anlay .............................................................................. 7 6. Ehl-i Snnetin Kader Anlay............................................................................ 11 6.1. Earilerin Kader Anlay.......................................................................... 11 6.2. Maturidilerin Kader Anlay ........................................................................ 14

I.BLM 1.1. M. kbalin Dnce Dnyasnda Erken Ve Ge Dnemler....................... 17 1.1.1. Erken ( lk) Dnemi ..................................................................................... 17 1.1.2. Ge (Son) Dnemi ..................................................................................... 21 1.2. M. kbalin Kader Anlay .......................................................................... 22

VI

1.3. Tanrnn Bilme Ve Yaratma Sfatlar Balamnda nsann zgrl Problemi. .............................................................................................................. 36 1.3.1 Tanrnn Bilme Sfat ................................................................................... 36 1.3.2 Tanrnn Yaratma Sfat................................................................................ 40 1.3.3 nsann zgrl Problemi.......................................................................... 52

II. BLM 2. M. kbalin Kader Anlaynn Klasik slam Dncesindeki Kader Anlaylarndan Fark.......................................................................................... 65 2.1.1. Srekli Yaratc Ulhiyet Anlay................................................................ 65 2.1.2. bn Arab ve Halk- Cedid........................................................... 75 2.1.3. Tanrnn Gelecei Bilmesi.............................................................. 78 2.2. Sre Felsefesinin M. kbalin Kader Anlayna Etkileri ........................... 88 2.2.1 Kader Konusunda M. kbalin Sre Felsefesinden Ayrld ve Uzlat Noktalar ................................................................................................................. 88

SONU................................................................................................................. ..93 B BL YOGRAFYA ............................................................................................. ..95 Z GEM . ....................................................................................................... ..100

VII

KISALTMALAR

a. g.e. a.g.m. A.. . F. D. Bkz. c. ev. D. E. . . F. D. Der. Haz. Kr. s. sy. ss. T.D.V trsz. vd. Yay.

Ad geen eser Ad geen makale Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi Baknz Cilt eviren Dokuz Eyll niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi Derleyen Hazrlayan Karlatrnz. Sayfa Say Sayfalar aras Trkiye Diyanet Vakf Tarihsiz Ve devam Yaynlar

GR ANA HATLARI T BAR YLE KLAS K SLAM DNCES NDE KADER ANLAYII Tanr kavram ile dorudan balantl olan kader konusuna, tm insanln ortak problemi demek sanrm yanl bir ifade olmaz. nk en ilkelinden en modernine, en basitinden en karmana kadar tm inan sistemlerinde bir stn g (Tanr) anlay vardr. Dolaysyla kader problemi sadece slam dncesine zg bir problem deildir. slamiyet ncesi Arap toplumlarnda, Yahudilik ve Hristiyanlkta da kader, dehr, zaman, felek gibi isimlerle ele alnp tartlan bir konu olmutur. slam dnyasna gelince, Hz. Muhammed hayatta iken veya daha sonra halifeler dneminde ciddi bir kader problemine rastlamyoruz. Sadece Hz. mer dneminde veba salgn olan blgeye gitmek istemeyen halifeye; Allahn kaderinden niye kat, oraya gitmesinin daha isabetli olaca sylenince, Hz. merin Allahn kaderinden yine Allahn kaderine snyorum eklinde bir cevap vermesi dikkat ekicidir. Kaderle ilgili, sistematik olmasa da nemli diyebileceimiz ilk grlerin, Emevi Halifelerinden Abdulmelik b. Mervan (685705) dneminde ortaya ktn syleyebiliriz.1 Kader meselesi, slm dnrlerini megul eden itikd ve fikr problemlerden biri olmutur. Bu problem, bir yandan mutlak ilim, mutlak irade ve mutlak kudret sahibi, her eyin yaratcs olan Allahn hkimiyetini; dier yandan ise, lemde bir eyler yapmakla grevli olan ve bu grevi de kendisine zaman zaman peygamberler vastasyla bildirilen insann hrriyetini ilgilendirmektedir.2 ncelediimiz Tanr ile insan arasndaki ilikinin dourduu baz sorular vardr; Tanr ile insan arasndaki ilikide fiiller noktasnda roller nasl gereklemektedir? Fiillerin neticesi, Tanrya m, yoksa insana m aittir? Eer Tanrya ait ise, insann sorumluluu nasl izah edilebilir?
1 2

Cihat Tun, Kelam lminin Tarihesi ve lk Kelam Okullar, NetForm Matbaaclk, Kayseri 2001, s. 29 Halife Keskin, slm Dncesinde Kader ve Kaz, Beyan Yay., stanbul 1997, s. 7

Tanrya ait deil de, insana ait ise, bu kez Tanrnn mutlak hkimiyeti nasl temellendirilecektir? te bu tr sorular, kader probleminin temelini tekil etmektedir. Biz giri blmnde bu sorulara Klasik slam Dncesinin ana omurgasn oluturduunu dndmz slam Kelam ekollerinin kader anlay zerinden cevap aramaya alacaz. Ekollerin grlerine gemeden nce ksaca kader kelimesinin szlk ve terim anlamlarna deinelim.

1. KADER KEL MES N N SZLK VE TER M ANLAMI Arapa ka-de-ra fiil kknden tremi olan kader kelimesi, lgatte; miktar, l, paylamak, paylatrmak, gc yetmek, kuvvetli olmak, imkn olmak, sahip olmak, hkimiyeti salamak, takdir etmek, planlamak, rzk daraltmak, hikmete gre yapmak, bir eyin miktarn ve deerini aklamak, bir eyin eklini ve niteliini belirlemek, yaratmak gibi anlamlara gelir.3 Kader kelimesinin dilimizde kullanld anlam ise daha ok aln yazs, olacak ey, deitirilmesi mmkn olmayan Allah buyruu, ksmet gibi anlamlarda kullanlmaktadr.4 Kader kelimesi, terim olarak ise Allahn nesneleri ve olaylar, zellikle de sorumluluk douran insann fiillerini, ezelde planlayp zaman gelince var etmesi, yaratmasdr. Yani olacak eylerin yerini, zamann, eklini, miktarn Allahn bilmesi ve yaratmasdr.5 Kader, her bir varl kendisine ait zellikleriyle tayin ve tespit etmektir. Bu zellikler iyilik, ktlk, fayda ve zarar gibi eyler olabilecei gibi o varla ait zaman ve mekn unsuru ile insan iin gerekli dl ve cezay da kapsamaktadr.6 Kader kelimesinin szlk ve terim anlamlarn incelememizin ardndan klasik dncesindeki kader anlaylarna geebiliriz. slam

2-SELEF YYEN N KADER ANLAYII Selefiyye denilince nceden geip gitmi topluluk yahut yaaylar itibari ile nde giden topluluk akla gelmektedir. Genel olarak ise sahabe, tabiun ve onlarn mezhebini
3

bn-i Manzur, Lisanl Arab, c. 5, Beyrut 1990, kdr mad. s. 7478, Yusuf evki Yavuz, kader T.D.V slam Ansiklopedisi, c. 24, stanbul 2001, s. 58, erafettin Glck, Sleyman Toprak, Kelam, Tekin Kitabevi, Konya 1998, 4. bask s. 262 4 mer Nasuhi Bilmen, Muvazzah lmi Kelam, Ergin Yay., stanbul 1959, s. 224 5 Yusuf evki Yavuz, a. g. m., s. 58 6 Nureddin Es-Sabuni, Maturidiyye Akaidi, ev. Bekir Topalolu, D. .B Yay., Ankara 1982, s. 161-162

benimseyip onlar gibi dnen ve onlarn yolundan giden anlalmaktadr.7

slam limleri

Sfatiyye ve Eseriyye de denilen Selefiyye, iman esaslaryla alakal konularda ayet ve hadislerde bildirilenler ile yetinip, -mteabihler de dhil- bunlar olduu gibi kabul edip, tebih ve tecsime de dmeyen bunun yan sra tevil yoluna da gitmeyen Ehl-i Snnet topluluudur. Selefiyye tikadi konularda akl ve reye asla mracaat etmezler. Kuran ve snnette bildirilen konular yorum yapmadan aynen kabul ederler. Allahn sfatlar ve kader konularnda tartmay ve konumay asla uygun grmezler. nk Selef limlerine gre tevil aklla yaplr. Kader gibi itikadi meselelerde akln hkm veremeyeceini, ancak ahit olabileceini belirtirler.8 Selef limleri bu fikirlerini temellendirmek amacyla Kurandan delil ortaya koyarlar.
O, sana Kitab indirendir. Onun (Kurann) baz ayetleri muhkemdir, onlar kitabn anasdr. Dierleri de mteabihdir. Kalplerinde bir erilik olanlar, fitne karmak ve onun olmadk yorumlarn yapmak iin mteabih ayetlerinin ardna derler. Oysa onun gerek manasn ancak Allah bilir. limde derinlemi olanlar, Ona inandk, hepsi Rabbimiz katndandr derler. (Bu incelii) ancak akl sahipleri dnp anlar.9

Selefiyye kadere iman, imann rknlerinden biri olarak kabul etmektedir. Kader meselesinde tartmay hatta konumay bile kabul etmezler, Selef limlerine gre, her ey Allahn oluturmas iledir. Allahn ilmi, olmu ve olacak tm olaylar kuatmtr. Onun ilmi dnda bir eyin kalmas veya Onun ilmi dhilinde olmayan bir eyin gereklemesi mmkn deildir; eer Allah her eyi bilmez dersek bu takdirde bu durum ilim deil, cahillik olur demektedirler. Selefiyyeye gre ise Allah Tel bu durumdan mnezzehtir.10 Selefiyye limlerinden Ebu Hanifenin kader hakknda syledikleri Selefiyyenin genel kanaatini ifade etmektedir. yle ki; Allahn eyay yaratmas, yoktan yaratma, Allahn eyay bilmesi, onlar yaratmasndan nce, yani ezelde bilmesi eklindedir. Allah varl takdir eden ve oluturandr. Allahn dilemesi, ilmi, kazas, takdiri ve levh-i mahfuzdaki yazs olmadan dnya ve ahirette hibir ey meydana gelmez. Ancak
7 8

Bekir Topalolu, Kelam lmi, Damla Yay., stanbul 1981, s. 113 . Glck, S. Toprak, a. g. e., s. 51 9 l-i mran, 3/7 10 ah Veliyullah Dihlev, Huccetullhil-Blia, terc. Mehmet Erdoan, Cilt: I, z Yayclk, II. bask, stanbul 2001, s. 243244

Onun levh-i mahfuzdaki yazs, hkmen deil, vasf olarak yazldr. Yani belirlemek eklinde olmayp sadece insan fiillerinin zellikleri eklinde var olduunu ifade etmitir. Selefiyye bu yaklamla insan hrriyetini kurtarmay amalamtr. Allah varla gelmemi her eyi yokluu halinde bilir, eyay yaratt zaman ileride nasl olacan bilir. Varla gelmi her eyi, varla geldii halinde var olarak da bilir. Onun yokluunun nasl olacan da bilir. 11 Selefiyyenin kader anlay hakknda u netice ortaya km olmaktadr. Selefiyye ilk dnem Mslmanlarnn yani, sahabe ve tabiunun dncelerini takip ederler. Bunu yaparken de slam dncesinde nemli bir yer igal eden kader meselesi hakknda mzakere etmenin uygun olmad kanaatini tarlar. Akln, itikad konularda ancak teslim olabileceini savunurlar, ayrca ayet ve hadislerin zahirine bakmakla yetinerek bunun aksi bir dnce ve tavr ise sapkla dmek olarak nitelendirirler. Selefiyye ne Cebriyenin insan fillerinde mecburdur anlayn ne de Mutezilenin insan fiilerinin yaratcsdr anlayn redderek nassta var olan tebih, tecsim ve tevile gitmeden aynen kabul ederler.

3-CEBR YEN N KADER ANLAYII slam dncesinde, kader meselesinde birbirinden farkl yaklamlar bulunmaktadr. Kader meselesindeki farkl yaklamlardan birisi de Cebriyenin dnceleridir Bu frkann kurucusunu Cehm b. Safvan (1281745) olduu iddia edilmi, bu yzden Cebriyeye Kurucusuna nispetle Cehmiyye ad da verilmektedir.12 Cebriyeye gre, kullarn hr iradeleri olmad gibi kudret ve istitaatlar da yoktur. Fiillerin meydana gelii Allahn ezeli kudreti ile olmaktadr. Cebriye insan iin kudret kabul etmedii iin bu dncelerinin doal sonucu olarak insann fiillerinin Cehm tamamen bin Allahn Biz yaratmas ile meydana geldiini kabul etmektedir. Saffan,

fiillerimiz iin birer zarf gibiyizdir. Bu fiiller bizde ne zaman yaratlrsa o zaman var olurlar, yaratlmazsa da olmazlar demitir. 13 Cebriye fiilin gereklemesi ve ondan sorumlu tutulmasn insana atfetmi olmasna ramen, eylemin gereklemesi iin
Ebu Hanife, el-Fkhul- Ekber, ev., Mustafa z, ( mam- Azamn Be Eseri iinde), M F Yay., stanbul 1992 s. 56 12 Muhammed Ebu Zehra, slamda Siyasi tikadi ve Fkhi Mezhepler Tarihi, ev. Sbatullah Kaya, ra Yay. stanbul 1996, s. 111 13 Saim Yeprem, rade Hrriyeti ve mam Maturidi, Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi Vakf Yay., 1984 stanbul. s., 198199
11

gerekli olan kudreti ve btn fiilleri Allaha izafe etmi ve gerek anlamyla insana herhangi bir fiil hakk tanmamtr. te buradaki sorunun ise fiilin insana nispet edilmesiyle yaratan (Halik) ile yaratlm (mahlk) arasnda benzeme meydana gelir tarznda bir endieden doduu ifade edilmitir.14 Sfatlar meselesini bu ekilde deerlendiren cebriyenin kader anlay bu bak as erevesinde olumutur. yle ki; lemdeki her ey Allah tarafndan nceden takdir edilmitir. nsann hibir irad hrriyeti yoktur. Kul Allah tarafndan takdir edilen fiili yapmaya mecburdur. Cebriye Allahn mutlak kudreti karsnda kulda hr bir irade ve ihtiyar bulunmadna inanmaktadr. Allahn mlknde ancak Onun diledii olur. Zamannda meydana geleceini bildii eyin zaman gelince meydana gelmesini diledii gibi, olmayacak eyin de meydana gelmemesini dileyen yine Allahtr. Genel karakter olarak belirttiimiz bu dncelerinden dolay kendilerine cebriye denilmitir. Cebriyeye gre, insanlar bir robot gibidir. Baka bir deyimle Allahn mutlak iradesi karsnda insanlar havada rzgrn nnde oradan buraya srklenen bir yaprak gibidir. 15 Cebriye bu anlaylarn temellendirmek iin kullarn irade ve hrriyetten yoksun olduunu ifade eden nasslar argman olarak gstermilerdir. ~ Eer Allah dileseydi onlarn hepsini hidayet zere toplard. O halde sakn cahillerden olma.16 ~ te Rabbiniz Allah budur. Ondan baka yaratcsdr.17 ~ Sizi de yaptklarnz da Allah yaratmtr.18 Cebriye bu ve benzeri ayetleri delil olarak gstererek bir gr ortaya koymu ve grn esasn u ekilde ifade etmitir. Kul fiillerinde mecburdur, onun kendisine has hibir g ve kudreti de yoktur. Bunun yan sra Cebriye kader konusunda baka trl inanan kimsenin kfre dtn de sylemitir.19 Grlyor ki Cebriye, iine gelen ayetleri grlerine dayanak olarak alrken, kulun iradeli ve sorumluluk sahibi olduu ile ilgili onlarca ayeti grmemezlikten gelmitir. Dier taraftan yukarda delil lah Yoktur. O her eyin

Maturidi, Ebu Mansur, Kitbt Tevhid, Kahraman Yay., stanbul s. 287 Saim Yeprem, a. g. e., s. 198 16 Enam,6/35 17 Enam, 6/102 18 Saffat, 37/96 19 Bekir Topalolu, a. g. e., s. 286.
15

14

olarak ileri srdkleri ayet Cebriyenin grleri iin bir dayanak olamaz. Ayette cahillerden olunmamas emredilirken aka kuldaki iradeye atfta bulunulmutur. Netice olarak; Cebriye insan, hr iradeli bir varlk olarak grmenin ona yaratc ve icat edici bir zellik atfetmemizi gerektirebilecei gibi bir endie tamaktadr. Bu nedenle onlar insann fiillerinde hr olmayp, her eyin Allahtan olduu gibi bir gre sahiptir. Onlara gre insann ne iradesi ne de kudreti vardr. Her ey Allah katndadr ve insan hrriyeti diye bir ey sz konusu deildir. nsann kendi kaderini belirleme noktasnda herhangi bir fonksiyonu sz konusu deildir, kaderi belirleyen, tayin eden Allahtr.

4-KADER YEN N KADER ANLAYII Kaderi dnceyi ilk olarak savunan kiilerin Mabed el-Cheni (80/699) ve Gaylan ed Dmak (83/702) olduu sylenir. Bunlar kader yoktur dedikleri iin yahut kaderi insana nispet ettikleri iin bu ismi aldklar ileri srlmektedir.20 Cebriye insana ait fiillerin gerekletirilmesini Allaha atfederken, Kaderiye ise fiillerin gerekletirilmesini tamamen insana atfeder, Kaderiye fiillere ait btn ynetimi yaratklara vermitir. lemin oluup tamamlanmas insann ynlendirmesi ve ynetmesiyle gereklemitir. Allahn kyametin vaktini, cennet ve cehenneme girecek olanlar dzenleyip ynetmesi insanlarn ldrmesi ve yaratmas sayesinde olmaktadr. Allahn bu konudaki tasarrufu sadece bildirmekten ibarettir.21 Kaderiye lemdeki gerekleen ve gerekleecek olan tm fiillerde Allahn hibir etkisinin olmadn savunur. Kaderiye, amellerin Allah tarafndan nceden planlanmasnn sz konusu olmadn, her eyin fiilen yapld anda ortaya ktn, kulun, Allahn iradesinden bamsz bir iradesi bulunduunu ve onun fiillerinin kendine ait olduunu savunur. 22 Btn canllarn ihtiyari fiilleri kendi icatlaryla meydana gelir; bu fiillerin, Allahn yaratmas ve kudretiyle bir alakas yoktur.23 Kaderiye bu grlerini delillendirmek iin u ayetleri ileri srer;

20 21

Saim Yeprem, a. g. e., s. 175, . Glck, S. Toprak, a. g. e., s. 41 Maturidi, a. g. e., s. 406407 22 Ebu Zehra, a.g.e., s. 135 23 Sabuni, a. g. e., s. 139

~Biz insana doru yolu gsterdik, ister kredici olsun, ister nankr.24 ~O kullarn kfrne raz olmaz.25 Bu ayetlerin ifade ettii gerein; Allah insanlarn kfrn istememesine ramen, kulun kredici ya da nankr olmas kendi elindedir eklinde olduunu belirtirler. Grld gibi Kaderiyye de Cebriye gibi kader konusunda u noktada fikirler ne srmtr. Cebriye nasl ki insan iradesini hie sayarak hata yapmsa Kaderiye de Allahn insanlar zerindeki tasarrufunu yok sayarak benzer hatay yapmtr. Cebriye insan robotlatrrken Kaderiye de Allahn tasarrufunu yok sayarak insana gcnn zerinde bir yk yklemitir. Her ikisinin de kader konusunda ularda olduklarn grlerinde Allahn kudreti ile nsann sorumluluu ve zgrl noktasnda bir denge kuramadklarn syleyebiliriz. Kader mevzuunda, insani ve ilahi olann ayrmn yaparken Cebriye insana ait fiillerin gerekletirilmesini tamamen Allaha, Kaderiye ise fiillerin gerekletirilmesini tamamen insana atfederek ciddi hatalar yapmlardr. Vardklar sonular dikkatlice incelenirse her ikisinin de kmaza dtkleri grlecektir. Cebriye iin cebir konusunun, Kaderiye iin ise insan hrriyeti konusunun gl bir temellendirmesi yaplamayan bir inan olduunu grmekteyiz. Kaderiyye isminin kaynaklarda Mutezileye de verildiini, yan sra baz almalarda Kaderiye ve Mutezilenin ayn balk altnda ele alndn grmekteyiz. Biz bu yaklamlarn farknda olarak, Kaderiyye ekol, Mutezile ekolnden ayrdr, nk Kaderiyye sadece kader meselesinde kendini gsterirken, Mutezile bir ekol olarak kelamn btn meselelerinde gr sahibidir26 yaklam dorultusunda Kaderiyye ve Mutezileyi ayr ayr balklarda ele almaya altk. 5-MUTEZ LEN N KADER ANLAYII Kaynaklarda Mutezilenin bir ekol olarak Hasan Basrinin byk gnah ileyen mminin durumu konusunda rencisi Vasl b. Atann kendisine muhalefet edip ayrlmasyla ortaya kt belirtilmektedir.27 Mutezile, dini meselelere aklc bir metot getirmi, iinde bulunduu toplumun dini meselelere baknda problem grm, bu problemler ierisinde yer alan kader
24 25

Dehr,79/ 3 Zmer,39/ 9 26 Ebu Zehra, a.g.e. s. 137 27 Saim Yeprem, a. g. e., s. 176177

konusuna da aklc bir bak asyla zm bulmaya almtr. inde yaad toplumun akl geri plana itip salt kabulleni anlaynn yerine, insan zgrln ortadan kaldran, sefalet, rza, kanaat, gibi dncelerinin aksine insana sorumluluk veren ve insanlarn her anyla sorumlu olduklar aktif bir yaam modeli izmeye almtr.28 Mutezile Bu dncelerini olutururken fikri anlamda Cebriyeyle mcadeleye girimi, bu mcadele sonucunda kaderle ilgili grlerini ortaya koymutur. Mutezile, Cebriyenin grlerinin Allahn adaleti ile badamayaca noktasndan hareket ederek insann btn fiillerinden kendisinin sorumlu olduunu, bunun iin de hr bir iradeye sahip bulunduunu iddia etmitir.29 Mutezileye gre kader beyan anlamna gelmektedir. Bunun zerine onu ve ailesini kurtardk, yalnz karsnn geride kalanlardan olmasn takdir ettik30 (Fe enceynhu ve ehleh illemreetehukaddern-h minel gbirn) ayetinde geen kadderna kelimesinin bu manada olduunu sylemilerdir. Mutezileye gre kaza ve kaderden Allahn yaratmas kastediliyorsa, kullarn fiillerini Allah yaratyor demek kfr ve ilhaddr. nk kullar fiillerini dilerlerse yaparlar, dilerse yapmazlar tm sorumluluk ve eylem hrriyeti insana aittir ve eylemlerin sonucunda ceza ve mkfat vardr. Buna ilaveten kullarn fiillerinin hepside Allahn rzas var demenin kfr olduunu belirtirler. Mutezilenin Kuranda geen kaza ve kader kelimelerini kendi grleri dorultusunda deerlendirmeleri, kaderin genel manasnn terk edildii ayetlerin de tevil metoduyla ele almalar onlarn kaderi inkr eden bir grup olmalarn dourmutur. Mutezilenin be temel prensibi arasnda yer alan adl prensibinin gerekletirilmesi iin kurduklar dnce sisteminin zaruri sonucu da bu olmutur.31 Mutezileye gre iyilik ve ktlk insan eseridir. nsan fiillerini, Allahn mdahalesi olmadan kendi hr iradesiyle kendisi meydana getirir. Bu hr irade ise Allahn insana balangta bir defada verdii insanda daimi bulunan bir kudret sayesinde ortaya kmaktadr ki insan fiillerini bu kudret ile yaratr. nsan fiillerini meydana getirirken Allaha herhangi bir i dmez. O, yce seyircidir ve an yksek bir hkimdir. 32 Onlarn bu grleri Eski Yunan Felsefesi ve zellikle Aristonun hareket etmeyen hareket ettirici Tanr anlaylarn hatrlatmaktadr. Pasif, yaratlmlara ve evrene
28 29

lyas elebi, slam nan Sisteminde Aklclk ve Kad Abdulcebbar, Rabet Yay., stanbul 2002, s. 357 Saim Yeprem, a. g. e., s. 178 30 Neml,27/57 31 Saim Yeprem, a. g. e., s. 191192 32 erafettin Glck, Bklln ve nsann Fiilleri, T.D.V. Yay., Ankara 1997, s. 235

mdahale etmeyen, emekliye ayrlm bir Tanr anlayna sahip olduklarn syleyebiliriz. Mutezile insann hr bir varlk olduunu savunmaktadr. nsan kendi fiilini kendisi yapar. Allah fiil yapma gcn kendisi vermi, bir eyi yapp yapmama hrriyetini tamamen insann irade ve dileine balamtr. Zira insann byle bir irade hrriyetine, bir eyi yapp yapmama hrriyetine sahip bulunmamas onun iledii iyi veya kt fiillerden dolay ceza grmemesini yani sorumlu olmamasn gerektirecektir. Allahn insanlar iradeleri dnda belirli ileri yapmaya zorlamas, sonra da o fiillerden dolay kendilerini cezalandrmas, zulmdr, adaletsizliktir. Oysa Allah adildir. Bu sfat dolaysyla kullarna hibir ekilde zulm ve hakszlk etmesi dnlemez. Adil olmasnn anlam da bunu gerektirir. rade hrriyeti bulunmayan bir insann sorumlu tutulmas, Allahn hikmetine ve adaletine asla yakmaz.33 Bu grlerini ispatlamak iin u ayeti delil gsterirler: ~phesiz Allah (hi kimseye) zerre kadar zulm etmez. Yaplan ok kk bir iyilik de olsa onun sevabn kat kat artrr ve kendi katndan byk bir mkfat verir.34 Mutezile ekol insann fiillerinin bizzat insan tarafndan yaratldnda ittifak halindedirler. Ancak, fiilin yaplmasna imkn salayan kudret konusunda kendi ilerinde farkllklar sz konusudur. Basra Mutezililerine gre Allah, insann fiillerini deil insann iradesini yaratmaktadr. Badat Mutezililerine gre ise Allahn insann ne fiillerini ne de insann fiilerindeki iradeyi yaratmas sz konusu deildir. Ali elCbbai ve Haim el-Cbbai ise hem niyet, dnce, inan gibi kalbe ait hem de organa ait fiillerin insan kudreti dhilinde olduunu sylemektedir. Bu konuda Cbbailer gibi dnen Kad Abdlcebbar da fiilleri yaratann insann kendisi olduunu, dolaysyla kudret sahibi insann hem kalbi hem de organlara ilikin fiilleri yaratmaya muktedir olduunu sylemektedir. Mutezile, lahi fiilleri, insani fiillerden ayrmakta, kullarn fiillerini, Allahn kudreti dhilinde grmemektedir. nsandaki kudret, fiilin hem olumlu hem de olumsuz ynne isabet eder ve insan bunlardan birini tercih ederek fiilini yaratr; Allahn bunlardan birini irade etmesi ise cebre gtrr ve insann

33 34

Saim Yeprem, a. g. e., s. 193 Nisa, 4/40

10

sorumluluunu ortadan kaldrr.35 Netice olarak, Mutezileye gre Allah insan yaratm, insan tm eylemlerinden dolay sorumlu tutmu, insana hrriyet vererek tm eylemlerini gerekletirecek g vermitir. Bunun neticesinde insan kendi hr iradesi ile istedii fiilleri kendisi yapmaktadr. zgr braklan insan fiillerinin karlnda cezaya veya mkfata muhatap olacaktr. Allahn adil olmas bu sonucu dourmaktadr. Allah kullarna zulmetmeyeceine gre; insan hem fiillerinde zorunlu klp hem de onu sorumlu tutmas dnlemez. Mutezilenin, olan eylerin nceden takdir edilii diye bir hkm tanmayarak insana mutlak bir hrriyet verdiini grmekteyiz. Mutezilenin kader anlayna ana hatlaryla deindikten sonra slam dnyasnda Mutezile sonras kader anlaynn nasl gelitiini ortaya koymaya alacaz. slam dnyas hicri ikinci asrdan balayan srete bir taraftan akla dayanan felsefi ilimler, tercme ve telif yoluyla yaylrken, dier taraftan yine akla fazla ehemmiyet veren Mutezile ortaya km, akaid sahasnda gr ve kanaatlerini yaymaya balamt. Nakle ball ve teslimiyeti temel ilke edinmi Selef akidesi bu yeni oluumlara, hzla yaylan grlere kar zm retemeyecek durumda grnyordu. slam dnyasnda din konularna nakli esas alarak bunun yan sra akln nemini belirterek, selef metodunun nakli yaklamyla mutezilenin akli metodunun iyi taraflarn birletirip Ehli snnet erevesi ierisinde kalacak yeni izah tarzlarna ihtiya hissediliyordu. Bu yeni ihtiyac karlayan, Ehl-i snnet ilm-i kelam adn verebileceimiz yeni oluumun temsilcileri, Irakta Hasan el-Eari (324/936), Maveraunnehirde de Mansur elMaturidi (333/944) olmutur.36 6. EHL- SNNET N KADER ANLAYII Ehl-i Snnet, Hz. Peygamberin ve sahabenin geleneklerine bal kalarak,

onlarn yolundan gidenlere verilen grubun ismidir. Ayrca Onlara snnetiler ve gelenekiler de denmektedir.37 Biz bu balk altnda Earilerin ve Maturidilerin kader anlayn ele almaya alacaz

35 36

lyas elebi, a. g. e., s. 279 vd. Bekir Topalolu, a. g. e., s.120121 37 Ethem Ruhi Flal, amzda tikadi slam Mezhepleri, Birleik Yay., stanbul 1999, s. 54

11

6.1. EAR LER N KADER ANLAYII Eari mezhebinin kurucusu Ebul-Hasen el-Eari 260/875 ylnda Basrada domu, 324/936 da Badatta vefat etmitir.38 Eari, mehur Mutezili lim Cubbainin talebesidir. Krk yana kadar Mutezileyi mdafaa etmi, karde hve-i Selase meselesinde hocas Cubbai ile tartarak Mutezileden ayrlmtr. Daha sonra Ehl-i snnet metoduna gre hareket ederek kesb teorisini gelitirmi ve kader konusuna farkl bir bak as getirmitir. 39 Earinin kader anlaynda kesb teorisi nem arz etmektedir. Eariye gre tm fiillerin, biri Allaha, dieri de insana dnk olmak zere iki yn vardr. Fiilin Allaha dnk yn ile yaratma gereklemektedir, insanla ilikili olan ynnde ise insann eylemi irade gereklemektedir. Allah, insann iradesi dnda gerekleen fiilleri yaratt gibi, insann iradesiyle yapt kesbini de yaratmaktadr.40 nsann fiillerindeki rol ve tesiri, bu kesbden ibarettir. Neticede Allah insanda bir g yaratmakta ve insan da bu g ile fiili kesb etmektedir ve insan bu kesbden dolay sorumlu olmaktadr. Eari insann fiilinin asl itibaryla Allahn kudretiyle olutuunu, fakat fiilin oluumunu insan araclyla meydana geldiini belirtmektedir. Her eyi Allah yaratmtr kulun fonksiyonu ise fiilin sahibi olmasndan ibarettir.41 Eari bu tavr dolaysyla cebriyelikle itham edilmitir. Eari anlaya cebr-i mutavasst denilmesi de bu yzdendir. Bu anlaylarna Kurandaki u ayetleri delil olarak gsterirler. ~Allah sana bir sknt verirse, onu Ondan bakas gideremez. Sana bir iyilik dilerse Onun nimetini engelleyecek yoktur. Onu kullarndan dilediine verir.42 ~Allah hem sizi, hem de yaptklarnz yaratmtr43 ~Allah dilemedike siz dileyemezsiniz44 Earinin kesb teorisinden yle bir netice kmaktadr. nsann zorunlu hareketleriyle beraber, ihtiyari hareketlerindeki kesbini de Allah yaratyorsa, byle bir kesbin, insann fiillerindeki roln ortadan kaldraca dnlmektedir. Bu anlayn sonucunda insann zorunlu hareketleriyle, ihtiyari hareketleri arasnda da herhangi bir farkn
38 39

E. R. Flal, a.g.e., s. 76 . Glck, S. Toprak, a. g. e., s. 56, Saim Yeprem, a. g. e., s. 201 40 Saim Yeprem a. g. e., s. 220 41 E. R. Flal, a.g.e., s. 86 42 Yunus, 10/107 43 Saffat, 37/ 96 44 Dehr, 76/ 30

12

olmamas gerekir. Earlere gre insann fiilleri, gerekte Allahn fiilleridir. Ancak bu yaklama Eari u ekilde cevap vermektedir. nsan, titreme gibi hareketleri zorunlu olarak yapar. Bu fiilleri engellemesi mmkn deildir. Hlbuki iradi fiiller byle deildir. stee baldr. nk insan gidip gelmesinde, ileri geri yrmesinde hastalktan titreyen kimse gibi deildir. Bu iki hareket arasndaki fark insan kendinde de bakasnda da grr ve bilir.45 Earinin kesb teorisini bu ekilde zetledikten sonra dier boyutlaryla kader anlaynn nasl olutuunu grmeye alalm. Eariye gre kader, her eye ait zel karardr, hkmdr. Varlklarn birer birer yokluktan varla gelmeleridir. Allahn, lemde ki her eyi zaman gelince, ezeli ilmi ile irade ettii ekilde yaratmasdr. Bu da Allahn ilminin, zaman iinde varlklarn her birinin zelliklerini tespit ederek onlar tm ynleriyle ortaya koymasdr. Dier bir ynyle kader; Allahn ezeli olarak yarattklarnn zararl, irkin, iyi ve gzel niteliklerini ezeli bilgisiyle bilip tespit ettii ezeli takdir, hkm ve tahdiddir.46 Earinin kader anlaynda etkin yn, kuvvetli bir iradeci anlaya sahip olmalardr. Allahn iradesi, her eyin stndedir, insann kaderi deerlendirilirken bu irade asndan ele alnmaldr. Earler, iradeci bir yaklamla insann kaderini Allahn irade ve kudreti iinde deerlendirip; insana kaderini belirlemesinde daha az yetki tanrlar; onlar iin nemli olan nce Allahn iradesidir, sonra insann iradesi gelir.47 10. asrn nl Eari kelamcs ve Maliki fakihi olan, Eari mezhebine farkl bir bak as getiren Bakllaninin kader anlayna baktmzda ise Allahn insann her trl ister isyan ister itaat olsun, tm fiillerini yarattn dnmektedir. Ancak isyan biiminde olan fiilin yaratcs olan Allah, insana bu fiili yapmasn emretmez. Bu yaklamn yle ifade etmektedir; Biz Allahn masiyetlerini kaza ve takdirini byle anlyoruz. Kullara onlar yapma emri ve farz anlamnda sylemiyoruz.48 Bakllanide temel prensibin kadere rza gstermek olduunu gryoruz. Zira Bakllaninin bu konudaki fikri yledir; iman esaslar, kaza ve kader inancyla erevelenmekte ve bu inan iman dairesine girip kmakla bir l olmaktadr. Bunun iin inanmak ve inanmamak hep kaza ve kader anlay zerinde dolanp durmaktadr. Bunun iin kaza ve kader mevzuuna ok geni bir perspektiften bakmak ve dar kalplar iine skarak

45 46

Saim Yeprem a. g. e., s. 217 . Glck, S. Toprak, a. g. e., s. 262-263, 47 Saim Yeprem a. g. e., s. 221, . Glck, a.g. e., s. 220-221 48 . Glck, a. g. e., s. 231

13

imana halel getirmemeye dikkat etmek icap eder.49 nsann irade ve hrriyetinin temelinin bu noktada bulunduunu belirterek, Allahn kaza ve kaderinin her eyi kuattn ifade etmektedir. Eari insann hrriyeti meselesinde tek ve mutlak yaratc Allah prensibinden hareketle insana herhangi bir hareket zgrl tanmyor. Bakllani konuya Earinin insann fiillerindeki yaklamndan daha farkl bir ekilde yaklamakta, ancak kaza ve kader kelimelerine kazandrd anlam Earinin yaklamndan farkl deildir. O kesbi insana ait bir tasarruf hakk olarak kabul etmekle insan anlayn ortaya koymakta Eari doktrinin de byk bir deiiklii haber vermektedir. Bakllani kesbi bir tasarruf hakk olarak grmekte geni kaza ve kader dairesi ierisinde mutlak irade ve kudret snrlarn tamadan insana hareket serbestsi tanmas onun Maturidi ekolne yaklaan gr olmaktadr. Maturidilerin Allahn ilim sfatyla (irade ve kudreti ihmal etmemekle beraber) insann fiilleri konusunda gerekletirmek istediklerini, Bakllani irade ve kudret sfatlaryla (ilim sfatn ihmal etmemekle beraber) gerekletirmek istemekte ve bu yoldan ayn sonuca; yani insann fiillerinde mecbur olmad neticesine varmaktadr. Tabii bu Allahn kaza ve kaderi erevesinde olmaktadr.50 Eari de kader konusuyla alakal olan yaratma sfat Maturidilerden farkldr. Maturidiler de yaratma ilimle olurken Eari de yaratma irade ile olmaktadr. Earinin anlaynda yaratma gzel-irkin, iyi ve fena gibi eylemler dorudan Allah tarafndan insanda yaratlr. Yaratlm fiilleri insan sadece kesbeder, ancak bu kesb de neticede Allahn kudretinin eseridir. Kt fiillerin kesbi insana aittir, fakat o fiilin zati ynden varl Allahtandr. Fiilin yaratcs Allahtr demektedirler.51 Grdmz kadaryla Eari insann fiillerinin nceden takdiri ve onun hrriyeti konusunda net bir sylemi yoktur. Bir yandan kaderi kabul ve ona rza gstermekle insann fiillerinin nceden takdir edildiini ifade ediyor, fakat fiilin insann kaderi olarak ortaya knda ii Allaha brakp, kesb teorisiyle zm bulmaya alarak kader meselesine tam bir aklk getiremediini gryoruz.52 Earinin kader anlayn zetleyecek olursak. Allahn ilmi, iradesi ve kudreti lemde ki her eyi kapsamaktadr. lemde ki her eyin yaratcs Allahtr. Zorunlu ve ihtiyari
49 50

. Glck, a. g. e., s. 233 . Glck, a. g. e., s. 237-9 51 . Glck, a. g. e., s. 236 52 . Glck, a. g. e., s. 237

14

fiillerin de yaratcs Allahtr. Allah insann fiili kesb etmesini salayan gcde yaratandr. nsan da o gle kendi eylemlerini yapmakta neticesinde ceza ve mkfata duar olmaktadr. Netice olarak Allah ezeli bilgisiyle olacak olan her eyi bilerek levh-i mahfuza yazmtr. Her ey Allahn bilgisi dhilinde meydana gelmektedir.

6.2. MATUR D LER N KADER ANLAYII Maturidi mezhebinin kurucusu Ebu Mansur el-Maturidi tahminen 238/852 yllarnda domu, 333/944 ylnda Semerkandda vefat etmitir.53 Maturidi insann fiillerini ikiye ayrarak beeri ve ilahi olann ayrmn yapmaya almtr. Biri ilahi dieri ise ihtiyari olmak zere fiil iki ynldr. lahi olana halk denir ki bu fiil Allaha nispet edilir. Kesbi yani ihtiyari fiilleri de yaratan Allahtr. Fakat insan kendi kudret, irade ve ihtiyaryla bu fiiller arasnda seim yapma zgrlne sahiptir. Bir bakma fiil ortaya karken paylar farkl olan bir ortaklk sz konusudur.54 Earide bu anlay, kesb de fiilin kendisi gibi, Allah tarafndan yaratlmaktadr. Maturidi, Eariden farkl olarak kesbin, kulun gc ve etkisiyle olutuunu sylemektedir. Mutezileye gre ise kulun fiilinin yaratcs kendisidir. Kullarn fiillerinde Allahn mdahalesi yoktur. Maturidi, insann tm fiillerinin Allahn yaratmasyla meydana geldiini ifade etmi, nk fiillerin Allahtan baka yaratcs olmadn belirtmektedir. Bunun yan sra insann fiillerinde gerek bir irade sahibi olduunu ve fiillerini kendisinin kesb ettiini belirterek insann fiillerinde gerek bir irade sahibi olduu grndedir.55 te bu yaklamla insann hr bir varlk olduunu ifade ederken Allahn mutlak yaratc olduunu vurgulamtr. Grld gibi Maturidi, Eari ve Mutezile arasnda bir yaklam sergilemitir. Kullarn fiillerinin yaratlmas konusunda verilen bilgilerden de aka ortaya

kmtr ki kulun fiilinin meydana gelmesinde amil, hem Cenab- Hakkn iradesi ve kudreti ile yaratmas ve hem de kulun muhtelif klardan birini ihtiyar, kast ve meylidir. Allahu Tel kendi sonsuz kudretiyle kula kendi fiilini meydana getirmesi iin gerekli kudreti vermitir ve o kulun hangi istikamette tercihini kullanacan

53 54

E. R. Flal, a. g. e., s. 78 S. Yeprem, a. g. e., s. 142 55 Maturidi, a. g. e., s. 225

15

ezelde, ilmi ile bilmektedir. Bu ilme uygun olarak da kaza ve kaderini yrtmektedir.56 Bu noktada ezeli ilimle Allah tarafndan insann tercihinin yani ataca admn nceden bilinmesi insan hrriyetini ortadan kaldrmaz m? Allahn kader olarak yazd eyler insan eylemlerinde zorunluluk altnda tutmaz m? Bu problemin farknda olan Maturidinin cevab u ekilde olmaktadr; nsanlar Allahn irade, halk ve kazas sayesinde setiklerine ularlar, tercih ettiklerini gerekletirirler. Bu nevi fiiller insann kar irade ve tercihleri erevesinde ve kendi faaliyetleriyle vuku bulmutur fakat onlar iledikleri fiillerin Allah tarafndan takdir edildii konusunda hibir bilgi, belge ve iletiimine sahip deillerdir. Ayrca Allahn takdirinde yer alan hususlarn hibiri, iledikleri fiillere yneltmi, sevk etmi veya icbar etmi deildir. Aksine kader diye bir ey olmasayd insanlar yine sahip olduu konumu koruyacakt. Kaza ve kader kiileri fiilen icbar altnda tutmam ve hibir realiteyi onlardan uzaklatrp eriilmez konumda bulundurmamtr; nk onlarda her biri kendisini hr, tercihler yapabilen, hem fail hem de terke muktedir diyebilmitir. Yine baka bir adan insanlar fiili gerekletirdikleri srada kaderden tr bunlar yapyoruz diye bir his duymamaktadr.57 Bu ifadelerle anlatlmak istenen dnce Maturidiye gre her insan bizzat kendisinin eylemlerinin faili olduunun farkndadr. Bu nedenle fiilin alternatifini de yapabilecek kudrete de sahip olduunu bilmektedir. Bundan dolay insann tm fiilerinde zorunluluk sz konusu deildir. mam Maturidiye gre kaderi iki noktada deerlendirmek gerekmektedir. a) Bir eyin mahiyeti demektir ki bu mahiyet, hayr, er, gzel-irkin, hikmet-sefeh bakmndan tad zellikler zere yaratmaktadr. Allahn her eyi kendi mahiyetine uygun bir ekilde oluturmas ve her eyde ona uygun olana isabet etmesi58 gereinin kaynann u ayette olduunu belirtmitir. Gerekten biz, her eyi kendisinin sahip bulunduu zellie gre yarattk.59 b) Her eyin oluaca zaman ve meknn, hak veya batl olu vasfn, douraca mkfat ve cezay belirlemektedir.60 Maturidi kader iin eyi kendi mahiyeti zere yaratmak eklinde ifade ettii ilk anlamn kullara ait fiilleri kapsadn belirtmektedir;

56 57

S. Yeprem, a. g. e., s. 318-319 Maturidi, a. g. e., s. 394-395 58 Maturidi, a. g. e., s. 392, Sabuni, a. g. e., s. 162, Saim Yeprem, a. g. e., s. 315316 59 Kamer, 54/49 60 Maturidi, a. g. e., s. 392, Sabuni, a. g. e., s. 162

16

yle ki bu fiiller insan zihninin dnemeyecei ve akllarn takdir edemeyecei gzel veya irkin fiiller niteliinde ortaya kmaktadr. Bu yaklamn dourduu sonu fiillerin Allah sayesinde meydana geldii anlamna gelmektedir. Kader kavramna yklenen ikinci mana da yine kullara ait fiiller noktasnda olup, kullarn kendi fiillerini zaman ve mekn faktrleri asndan takdir etmeleri mmkn olmad gibi onlarn bilgileri konunun detaylarna nfuz edemez. Bu adan da kullara ait fiillerin Allahtan deil de kendilerinden sadr olmas ihtimal dhilinde bulunmaktadr eklinde aklamaktadr. 61 Maturidi dier kelam ekollerinden farkl olarak bu nemli meseleyi Allahn ilim sfat, insan hrriyeti ve kesb gibi kavramlarla aklamaya alr. Bu ekilde bir izah tarzyla meseleyi daha esnek bir hale getirmitir. Maturidi ilahi olanla insani olann ayrmn iyi bir ekilde yapmtr. Netice olarak olan her eyin aslnn yaratl Allaha aittir. Fiili Allah yaratr. lmiyle nceden tayin eder. nsan hr seimiyle bu fiillerden seim yaparak kendisine mal eder. Netice olarak ana hatlaryla ele almaya altmz klasik slam Dncesinde ki kader anlayn balk altnda toplayabiliriz; a) nsann tm eylemleri mutlak olarak ezelde belirlenmitir. Bundan dolay insann

kaderi ile ilgili yapabilecei hibir ey yoktur. b) nsan tm eylemlerinde snrsz ve mutlak bir zgrle sahiptir. Allahn insann

eylemlerine mdahalesi sz konusu deildir. c) nsann tm eylemlerinde Allahn bir n bilgisi vardr. Ancak bu ilm-i ilahi insann

zgrlne engel deildir. Bunun yan sra insan fiillerini Allahn yaratmas ve izni ile meydana getirmektedir.62 lk anlay insan irade ve hrriyetini yok sayan Cebriyeye ikinci anlay Allahn ilmi ve kudretini hie sayan Kaderiye ve Mutezileye, nc anlay iki anlay arasnda bir yol tutma abas ierisinde olan Ehl-i snnete aittir.

61 62

Maturidi, a. g. e., s. 392 H. Keskin, a .g. e., s. 24

17

I. BLM 1.1. M. KBAL N DNCE DNYASINDA ERKEN VE GE DNEM Muhammed kbalin (18771938) kader anlay hakkndaki dncelerini

incelemezden nce Onun dnce dnyas ve kader anlayndaki deiimi ortaya koyduunu dndmz erken ve ge dnemi olarak isimlendirdiimiz iki dnemi ifade etmeye alacaz. Sz konusu dnemlerde kbalin dnce sisteminde farkllklar mevcuttur. kbalin dinamik lem anlay ve bu dinamik lem anlay etkisinde oluan kader anlay hakkndaki dnceleri her iki dnemde farkldr. M. kbalin erken dnemindeki kader anlay ile ge dnemindeki kader anlaynn farkll ile kbalin dnce dnyasndaki deiimin bizi kader anlayna gemezden nce bu dnemlere deinme gerekliliine gtrdn belirtmek isteriz. kbalin Tanr anlaynn ve dnce sisteminin ayr dnem ierisinde deerlendirildiini grmekteyiz. Ancak unu da belirtmeliyiz ki bu dnemler kesin izgilerle birbirinden tam olarak bamsz deildirler. Bu dnemler tarihsel olarak u ekildedir. 1- 19011908 (Yeni-Pltoncu etkilerin olduu-Tanrnn Ezeli Gzellik olarak dnld dnem) 2- 19081920 (Saf sre ve iirsel gzelliin olduu dnem) ve 3- 19201938 (Egopan-enteizm anlaynn olduu dnem) ( kbal 21 Nisan 1938de vefat etmitir.)63

1.1.1 Erken ( lk) Dnemi kbal 1901den 1908e kadar sren dnemde vahdet-i vcut anlayn benimseyerek Allah Ezeli Gzellik olarak telakki etmektedir: Ezeli Gzellik her varlk derecesinde lemde tecelli etmektedir. Demir tozlar mknatsn cazibesine nasl kaplmakta ise lem de Allahn cazibesine yle kaplmaktadr. Varlklarda grlen
63

M. M. Sharif, Iqbals Conception of God in Iqbal as a Thinker, Essays by Eminent Scholars, Lahore 1973, p. 97, vd.

18

yaama gcnn, ite bu cazibenin farkl derecelerdeki tezahr olduunu syleyerek, Ezeli Gzellii, topyekn varln gerek kayna64 olarak grmektedir. kbal bu dnemde Yeni-Pltoncu etkileri kapsayacak ekilde birok Mslman filozof ve sfinin eserlerinde yer alan Gzellik anlaynn etkisi altndadr. 65 Yine M. kbalin bu dnemde, tasavvuf felsefesinin byk nazariyecisi Muhyiddin bn-i Arabden vgyle sz ettiini grmekteyiz. Erken dnemine ait dncelerinin yer ald doktora almasnn giri blmnde bn-i Arabden u szlerle bahsetmektedir. Vahdet-i vcd ilkesinin her eyi kapsayan bir aklamasn aratran slam tasavvufu rencisi, retisinin enginlii karsnda kendi hemerilerinin slmiyetinin kupkuru kald Endlsl bn Arabnin kaln ciltlerini kartrmak zorundadr.66 M. M. erif, kbalin doktora tezine yazd nszde kbalin giri blmnde bn Arabden vc bir dille sz etmesi, gelecekteki ustas ve klavuzu Mevlna Celaleddin-i Rumiye metinde hemen hemen hi yer vermemesi, herhangi bir felsefe okulundan ok vahdet-i vctcu tasavvuf zerinde durmasndan kaynaklandn belirtmektedir.67 kbal, szn ettiimiz bu eserinde ran felsefesinin tarihsel seyrini sunarken kendi tavrn da temelde nur ve gzellik kavramlar zerine kurulan vahdet-i vcd anlayndan yana koyduunu gryoruz. kbal, Kuranda geen Nur Ayetini deerlendirirken sf yorumcularn ondan panteist bir lem anlay kardn sylemektedir. kbal, mistiklerin varoluun iki cephesi olarak bilinen lem ile Allah koruduklarn ve birincisini ikincisinin kendisini beyan etmesi olarak grdklerini aklarken onlarn bu anlaylarn destekler grnmektedir.68 Bu ifadeleri kbalin o dnemdeki dncelerinin vahdet-i vcd izgisinde olduunu akla getirmektedir. kbalin sz konusu dnemdeki kader anlay ile ge dnemindeki kader anlay arasnda farkllk sz konusudur. Biz bu noktada M. kbalin dnce dnyasndaki vahdet-i vcd dnmekteyiz. anlaynn lk etkilerinin kader anlayna da yansdn dnem kader anlaynda lemdeki her eyi, bir rya,

glge, grnt, gzellik olarak deerlendirmektedir. lemdeki her eyi nur ve gzellik temeline oturttuu iin insann iradesi ve sorumluluu kavramlar sonraki
Muhammed kbal, slam Felsefesine Bir Katk,: randa Metafizik limlerin Tekml, ev. Cevdet Nazl, nsan Yay., stanbul 1997, s. 88 65 Mehmet Aydn, slam Felsefesi Yazlar, Ufuk Yay., stanbul 2000, s. 165 66 M. kbal, slam Felsefesine Bir Katk, s. 7 67 M. kbal, slam Felsefesine Bir Katk, s. 17 68 Veysel Koar, Muhammed kbalde Vahdet-i Vcut Dncesi, Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi, Kahramanmara 2003, s. 57
64

19

dneme

nazaran pek

belirgin

deildir.

Dnrmzn erken dneme

ait

dncelerinin bn-i Arabden etkilenerek gelitiini ifade etmitik. zellikle bn-i Arabnin ktlk probleminin zmne dair sylemleri kbalin erken dnem kader anlaynn ekillenmesinde etkin olmutur. bn-i Arab, ktlk problemini kendi sistemine uygun bir ekilde zmeye alm, yaklam ise yle olmutur. lemde ki her eyi Allahn tezahrleri, btn fiilleri Allahn fiilleri olarak kabul ederek, hem iyinin hem de ktnn nihayetinde Allahtan geldiine inanmakta, olumlu varln btn iyiliklerin kayna, olumsuz varln ise btn ktlklerin temeli olduuna inanan Spinozaya benzemektedir.69 bn Arabnin vahdet-i vcd sistemi her eyin kaynan Tanrda grmekte bu nedenle insan iradesine yeterince nem vermemektedir. Sorumluluk sahibi olmayan insan dolaysyla kendi hrriyetini gerekletirecek durumda da olmayacaktr. kbalin lk dnem sylemlerinin bu anlay erevesinde gelitiini dnmekteyiz. kbal bu yllarda sahip olduu dncelerinden gerek slam toplumunun iinde

bulunduu durum gerek bu dncenin slam dncesine ve Kurandaki dinamik lem anlayna uymamasndan dolay vazgeecektir. te bu durum kbalin yeni bir felsefe sistemi gelitirmesine sebebiyet verecektir. Eski dncelerinden zamanla vazgemi, Benliin Srlar (Esrar- Hod) isimli eserinde her eyin kaynan ve temelini Ego olarak grmtr. Bu eseri ile birlikte Erken dneminde ki dncelerinden uzaklaarak Benlik felsefesini gelitirmeye balamtr. 1915 senesinde yaynlanan Benliin Srlarnda, vahdet-i vcud dncesi ile btn neoplatonik mistik akmlar ve bu mistisizmin klasik temsilcisi olarak grd Hafz iddetli bir ekilde eletirmektedir.70 Esrar- Hodde bu dncelerini yle ifade etmektedir. Meyci Hafza dikkat et, onun barda lmn zehiriyle dolu.

Onun cemaatinde dindarn yeri yoktur, onun barda diriler iin deildir. Hafzn cemaatinden uzak dur, aman h, koyuna ok dikkat et.71*

69

Ebul Ala Affifi, Muhyiddin bnl-Arabde Tasavvuf Felsefesi, ev. Mehmet Da, Krkambar Yay., stanbul 1999, s. 153 70 Muhammed kbal, Cavidname, ev. Annemaria Schimmel, Krkambar Yay., stanbul 1999 s. 13 71 M. Aydn, slam Felsefesi Yazlar, s. 142den naklen *Benliin Srlar 1915 yaynland zaman bu msralar Hint-alt ktasndaki sf airlerde byk znt uyandrmtr. kbal eserinin sonraki nerinde bu msralar karm ancak fikrini deitirmemitir.

20

kbalin ngilterede eitim grd yllarda hocas olan McTaggart bu deiimi yakndan izleyerek Esrar- Hodnin yaynlanmasndan sonra yorumunu 1920 ylnda yazd bir mektupta phesiz, birlikte oturup felsefeden sz ettiimiz gnlerde siz daha ziyade panteist ve mistik idiniz72 eklinde dile getirmitir. M. Aydn, kbalin erken dneminden (ilk dncelerinin olutuu) ge dnemine geiini u ekilde ifade etmektedir:
Muhammed kbal, fikri kariyerinin ilk yllarnda vahdet-i vcdcu tasavvuf

anlayna gnl vermiti. Bu sralarda onun gzde mtefekkiri bn Arab idi. Fakat ok gemeden kbal, bu anlayn Kuranda ve Snnette ifadesini bulan ve slm'n ilk dnemlerinde btn arl ile tarihe damgasn vuran sade ve dinamik dnya grne uymadn fark etti. O andan itibaren kbalin bir daha asla manevi feyzinden ayrlmad gerek mridi Mevlna olacakt. kbalin Mevlnadan rendii ilk ve en nemli hakikat, kayna Kuran olan dinamik bir hayat felsefesidir. kbali, vahdet-i vcd anlayndan vazgeiren de bu hakikattir. 73

kbal genlik yllarnda vahdet-i vcd dncesini benimsemi olmasna ramen daha sonra O bu dncelerini iddetle eletirmi ve bazlarn reddetmitir. Bu reddediin arka plannda nazari sebepler kadar, lkesinin iinde bulunduu meskenet hali ve lkesi Pakistann bamszln ilan edememi olmas gibi pratik gayelerin de bulunduunu syleyebiliriz. 74 Ancak, bize gre kbalin vahdet-i vcd dncesinin etkilerinden tam manasyla kurtulduunu sylemek biraz gtr. Keza en bata kbalin dnce dnyasnn tarihsel dnemlerini izah ederken bu dnemlerin birbirinden tamamen bamsz olmadna deinmitik. Onun Tanrnn yaratma sfatnn sreklilii iin ifade ettii Srekli Yaratc Ulhiyet fikri ile bn Arabnin Halk- Cedid dncesi arasndaki benzerlik dikkat ekmektedir. Biz bu benzerlii almamzn kinci blmnde kbalin Srekli Yaratc Ulhiyet anlay ksmnda ele almaya altmz belirterek erken dnemi ile ilgili dncelerimizi sonlandryoruz.

72

Muhammad Iqbal, McTaggarts Philosophy in Thoughts and Reflections of Iqbal, ed. by. Syed Abdul Vahid, Lahore 1992, s. 118 73 M. Aydn, slam Felsefesi Yazlar, s. 109 74 M. Aydn, Sre (Proses) Felsefesi Inda Tanr-lem likisi, lemden Allaha, Ufuk Yay., stanbul 2001, s. 97 ( Bu esere bundan sonra Sre eklinde atf yaplacaktr.)

21

1.1.2. Ge (Son) Dnemi kbal bu dnemde dinamik bir felsefe gelitirme gayreti iindedir. slm dnyasn igal eden, kayna tarihsel, siyasal ve sosyolojik olan kadercilik anlayn ykmak iin birok aba harcamtr. Bu deiim abas ve yenilik dncesi kbali, kendine has dinamik felsefe anlayna gtrmtr.75 kbalin bu dncesi kaynan Kurandan alr. Ona gre Kuran, fikirden ziyade eylemi vurgulayan bir kitaptr.76 Onun fikir dnyasna girmekte olan yeni etkiler, zellikle J. Ward, Bergson ve Nietzschenin tesirleri, slam dnyasnn zellikle Hint -Pakistan alt ktasnn iinden bir trl kamad helak edici uyuukluk kbali vitalizm* ynne ekmitir.77 Bu dneminde kbal, Mevlanadan etkilenerek Ben (ego) felsefesini gelitirmitir. kbal ile Mevlanann grleri arasndaki yaknl u ekilde zetlemek mmkndr. a) Hem kbal hem de Mevlna Yaratc Evrim dncesini kabul ederler ve bundan dolay dinamik bir dnya grn savunurlar. b) Hem kbal hem de Mevlna insan varlnn evrimi iin nefsin inkrn deil, nefsin tasdikini savunur. nsann nihai kaderi Allahta yok olmak deil, Allah ile bk olmaktr. c) Her iki dnre gre de insan hr iradeye sahip bir varlktr. Bu sebeple kat determinizm ve kadercilik dncesi doru deildir.78 Sonu olarak, ge dneminde oluturduu benlik felsefesiyle kbal, atomdan

balayarak insana kadar btn varlklara bir benlik vermektedir. Tanry ise Mutlak Ego ya da Nih Ego olarak ifade etmektedir. kbal, Kurandaki Nur Ayeti nda Allahn zt ve ferdiyeti zerinde srarla dururken Allah gklerin ve yerin nurudur. Onun nurunun temsili udur: Duvarda bir hcre; iinde bir kandil, kandil de bir cam fns iinde. Fns sanki inci gibi parlayan bir yldz. Mbarek bir aatan, ne douya, ne de batya ait olan zeytin aacndan tututurulur79 ayetinin Tanrnn ferdiyetine iaret ettiini, ilk bakta vahdet-i vcdcu bir Tanr anlayna gtryor
M. Aydn,Sre, s. 4647 Muhammed kbal, slamda Dini Dncenin Yeniden Douu, ev. N. Ahmet Asrar, Birleik Yay., stanbul, trs., s. 15 (Bu esere bundan sonra Dini Dnce eklinde atf yaplacaktr.) *Vitalizm (Dirimselcilik): Hayat olaylarnn Fiziko-imik (Fizik-Kimyaya ait) olaylara irca edilemeyeceini, varln canl olduunu, canl varlkta zel bir yaama gcnn varln kabul eden her doktrin. 77 M. Aydn, slam Felsefesi Yazlar, s. 101 78 M. Aydn, slam Felsefesi Yazlar, s. 116 79 Nur,27/ 35
76 75

22

gibi olsa da, asl olarak ayetin ifade ettii gerein Tanrnn mutlak oluu olduunu belirtir. 80 kbalin slamda Dini Dncenin Yeniden Douu isimli eserinin muhtelif yerlerinde Tanrdan sz ederken, Nih Ben (Ultimate Ego), Mutlak Ben (Absolute Ego) ve En Byk Ben (The Great I am) eklinde ifadeler kullanmas Onun Tanry Zt olarak dndnn bir gstergesidir. kbalin (bu dnemde benimsedii) gnmzde Kurana ve klasik kaynaklara dayanarak ada felsefe ve bilimin nda gelitirdii Benlik Felsefesi slm dncesinde nemli bir aama olarak deerlendirilmektedir. kbale gre, benlik, ene veya hodi, sezginin bize bildirdii temel realitedir. Bu realite her trl faaliyetin merkezidir. Her insan bamsz bir varla sahip hr bir bendir. Dnya da bir bendir. Tanr ise, Mutlak Bendir. Varlk mertebeleri arasnda yeri ne kadar aa seviyelerde bulunursa bulunsun her atom bir bendir. yleyse kbalde, eyleri, olaylar anlayabilmek iin benden, benlik kavramndan yola kmak gerekmektedir.81 Ego (benlik) felsefesinde kbal, Mutlak Hakikati (Tanr) bir ego (benlik) olarak tasavvur ederken bize onun sfatlar hakknda ayrntl bilgiler vermektedir. kbal, btn tecrbelerimizin nihai temelinin, adna ego diyebileceimiz, uza grebilen ve yaratc yetenei olan bir irade olduunu ifade ederken Kurann Mutlak Egoya Allah adn verdiini belirtmektedir.82 Buraya kadar sylediimiz fikirlerin nda, kbalin felsefesinin kesin snrlarn izmek ve belirli bir konuma oturtmak pek kolay grnmemektedir. Netice olarak kbalin vahdeti vcd dncesi ve pan-enteizm bata olmak zere birok felsefi sistemden etkilenerek eklektik bir felsefe gelitirdiini syleyebiliriz.

1.2. M. KBAL N KADER ANLAYII Deime kavram Antik Yunan Felsefesinden gnmze gelinceye kadar

nemini korumutur. kbalin yaad yirminci yzylda tabiat bilimlerinde ve sosyal bilimler alanndaki gelimeler, deime kavramnn nemini arttrm, dinamik bir lem ve dinamik bir toplum anlayn, dolaysyla da dinamik bir ulhiyet anlayn n plna karmtr. Bu durum, dinin, zellikle de ilhiyatn temel kavramlarnn yeniden

80 81

M. kbal, Dini Dnce, s. 93 M. Aydn, slam Felsefesi Yazlar, s. 119 82 M. kbal, Dini Dnce, s. 91

23

anlalmas ve yorumlanmasna kap amtr.83 Batda, modern an Tanrsn kaybettiini ve Onu aramakta olduunu syleyen A. N.Whitehead ile Onun en byk takipisi C. Hartshorne, slam dnyasnda ise Hartshornenun Mslman panentehist dedii M. kbal bu kapy daha ok aralayan ve felsefi teizme yeni boyutlar kazandran dnrler olarak karmza kmaktadr.84 kbalin lkesini iinde bulunduu kemeke durumdan kurtarma istei ve tm Mslmanlar bu durumdan kurtarma istei Onun deiim kavramna nem vermesinin en temel sebeplerinden birisidir. Bunun yan sra Mslman dnyasnda fikri kargaann olduu sz konusu dnemde kbalin yetitii topraklarda, Ebul-Kelam Azad (18881958), Seyyid Ahmed Han (18171898), ibli Numn (18571914), Emir Ali (l. 1928) gibi entelekteller de benzer faaliyetlerde bulunmaktaydlar. Ayn dnemde, Cemaleddin Afgn (1839 1897), Muhammed Abduh (l. 1905), Reit Rza (l. 1935), Mehmet Akif Ersoy (1878 1936) ve Said Halim Paa (18641921) gibi Mslman dnyasnn eitli blgelerinde, fikr ve ahlk dzeyin ykseltilmesi amac iin alan dnce adamlar arasnda gsterilmektedir.85 Bu fikri karkln olduu dnemde slam toplumunda bir gerileme sz konusudur. Var olan bu geri kalmln en temel sebebi olarak kbal, merkeze kader anlayn koymaktadr. kbal iin kader fikri deitirilmesi gerekenler arasndadr, deitirilmesi gerekenleri u ekilde sralar (ve ilk olarak kader dncesini syler.) 1-Kader dncesi, 2-Benliin tahribi, 3-Tevhide irk bulamas, 4-Tasallutu saltanat nizam ve 5-Batnn kr krne taklidi. 86 Bundan dolaydr ki; kbalin felsefe sisteminde kader fikri nemli bir konumdadr. Onun tm eserlerinde kader ile ilgili fikirlerine bu nedenle sklkla rastlamaktayz. Bu meseleyi slam toplumunun bir yaras olarak gren kbal, gerek manzum eserlerinde gerekse konferanslarnda bunu daima dile getirmitir. Muhammed kbal kader konusunu incelemesi ve eserlerinde ska zikretmesinin temel iki sebebi olarak unlar sylemektedir: 1-Spenglerin Batnn k (Decline of the West) isimli eserinde slamiyetin egonun ve insan benliinin inkr ile kadercilie dayand fikrini dillendirmi olmas.
brahim Kaplan, Muhammed kbalin Islahat Projesinde nsann Kaderi Problemi, Kelam Aratrmalar Dergisi, c.1 s.1 2003 s. 71 84 M. Aydn,Sre, s. 38 85 . Kaplan, a.g.m, s. 72 86 Sekban Halifat, kbalin hya Projesinin Analizi, Muhammed kbal Kitab, .B.B.K. .D., stanbul 1995, s. 155
83

24

2- Sosyal, siyasi ve tarihi sebepler nedeniyle kader anlaynn yanl anlalm olmas. 87 kbalin dinamik lem anlay ierisinde gelitirdii benlik fikrinin nemi ok aktr. Eer kader olmu bitmi gibi dnlr, benliin etkisi olmadan ekillenen bir hayatn mevcut olduu benimsenirse kbalin ortaya koymu olduu sistem sarslacaktr. kbalin Mevlanann Mesnevisine nfuzu arttka benlik felsefesini gelitirmesiyle birlikte, artk ezeli ve ebedi gzellik fikri deil irade ve yaratma fikri n plana kmtr.88 Son dneminde gelitirdii bu felsefe sistemi dinamik bir felsefe zellii arz etmektedir. Bu felsefesinin doal gerei olarak kbal Tanr anlaynda ve kader anlaynda slam dnyasnda yeni, dinamik fikirler ortaya koymutur. Filozofumuzun kader anlay ierisinde zaman gerei nemli bir yer tutmaktadr. Zaman sadece iinde yaadmz dakika ve saniyeye bldmz an olarak deerlendirmek kader noktasnda kbalin benimsedii bir yaklam deildir. nk O, lahi zaman ile dnyevi zaman arasndaki farka iaret etmektedir. Bunun yan sra kbalin zaman konusundaki hassasiyeti ile ak gelecek fikri dolaysyla da kader anlay arasnda yakn bir ba bulunmaktadr. Zaman konusundaki fikirleri ile balantl olan ak gelecek dncesini Tanrnn sfatlar konusunda ele alacamz belirterek bu blmde zaman konusundaki fikirlerini kader anlay zerinden incelemeye alacaz. Zaman konusunda kbal iki farkl gr inceleyerek kendi analizini gerekletirir. lk olarak kbal, Mslmanlar arasnda zaman gereini felsefi adan incelemeye ilk ynelenlerin Eariler olduunu iddia etmektedir. Onlarn zaman imdiler dizisi eklinde grdklerini syler. Earilerin anlaynda, her iki mnferit imdi veya zaman an arasnda da igal edilmemi bir an, yani bir zaman boluu vardr. kinci gr ise slam kelamnda ok sk tekrarlanan, Hemadanl Fahruddin rakinin ifade ettii grtr. yle ki; seri halinde olmayan zaman anlaydr. Bu zamann balangc ve sonu yoktur. Tanr'nn ncelii zamann bir ncelii deildir, aksine zamann ncelii Tanrnn nceliinin bir sonucudur. Allah, lemi nce veya sonra grmez, bir rpda ve blnmez bir idrak ile grmektedir. Bu zaman mml kitab veya levh-i mahfuzdur ki orada btn tarih, bir tek ezeli imdi iinde
87 88

M. kbal, Dini Dnce, s. 150159 M. Aydn, slam Felsefesi Yazlar, s. 160

25

toplanmtr.89 kbal ortaya konulan iki gr de eletirir. Earilerin grnn anlamszlnn zaman gereini dtan incelemeye alm olmalarndan gelmekte olduunu syler. Gerek Eariler gerekse amzn bilim adamlarnn zamanla ilgili teoriyi gelitirirken bunun psikolojik ynne bakmam olduklarn vurgulamaktadr. kbal bundan dolaydr ki biri maddi cevherler dieri zamansal cevherler olmak zere, aralarnda herhangi bir organik ba bulunmayan, iki ayr sistem bulunduunu ifade etmektedir.90 kbal, ilk gre nazaran ikinci grnde daha ileri bir merhalede olduuna inanr. Fakat Ona gre bu gr de tutarl bir ekilde sonuna kadar gtrlrse kapal kinat grne ular. Kapal kinat grnde ise yenilik ve sreklilikten bahsedilemez. Byle bir lemde srekli yaratma diye bir ey sz konusu olmaz; byle bir lemde Gelecekte diye bir ey de olmaz. nk orada istikbal t en bandan izilmi bir hat, yaratma ise usan verici tekrardan ibaret olur. Bu sonucu nlemek iin zaman arka arkaya gelen anlardan olumayan bir sre olarak dnmek gerekir.91 kbal zaman kavramn objektif olarak aldmzda onu ksmen anlayabileceimizi, gerek zamannn bizim karmzda duran ve bizim kendisini saat ve dakikaya bldmz zaman olmadn, hakiki zaman anlayabilmek iin uurlu tecrbemizin psikolojik tahlilinden yola kmamz gerektiini sylemektedir. 92 kbal, kili zaman ayrmn Kurana dayandrmakta bir taraftan, Allahn, lemi alt gnde yarattn bildiren Allah, gkleri ve yeri, ikisi arasndakileri alt gnde iinde (alt evrede) yaratan sonra da Ara kurulandr93 ayeti varken dier taraftan da bu yaradln bir anda vaki olduunu syleyen, Bir eyi diledii zaman onun emri o eye ancak Ol! demektir. O da hemen oluverir, bir gz krpmas gibidir94 ayetin var olduunu sylemektedir. te burada zikredilen ayetlerin ilkindeki seri halindeki zaman olup, dier ayetin bahsettii ise ilhi zamandr. kbal, Gece ile gndzn birbirini takip etmesi Ona aittir95 ayetinin manasnn da bu ekilde anlalmas gerektiini ifade etmektedir. kbalin bu ikili zaman anlay genellikle eserlerinin ounda mevcuttur. Aadaki iir bu anlaynn tipik bir rnei olarak karmzdadr.
89 90

M. kbal, Dini Dnce, s.102 M. kbal, Dini Dnce, s. 106 91 M. Aydn, slam Felsefesi Yazlar, s. 158 92 M. Aydn, slam Felsefesi Yazlar, s. 159 93 Secde, 4 94 Yasin, 82 95 Mminun, 80

26

Gece ile gndz zinciri (silsilesi) hdiselerin grn tablosudur. Gece ile gndz zinciri, hayat ile lmn asldr. Gece ile gndz zinciri iki renkli ipek ipliidir sanki Bunlardan rer Zat- ilahi kendi sfatlarnn elbisesini.96

kbalin, zaman konusunda Bergsondan etkilendii iddia edilmektedir. zellikle Bergsonun gelecein Tanr tarafndan nceden bilinmezlii zerindeki srarndan byk lde etkilenmi ve bu anlayn Kurann kader anlay ile uzlatrma abas ierisine girmitir. Bu nedenle kbalin, zaman anlayndaki, yalnzca olumsuz tarafn Bergsonun etkisi altnda gelitii iddia edilmektedir.97 Mistik Dnya Gr ve Bergson isimli almada Mustafa Kk, kbalin zaman anlay hakknda unlar sylemektedir:
kbalden hareketle, belki ilah ve dnyev diye iki ayr zamandan bahsedebiliriz. lah zaman Allahla birlikte ilah bir btnl olan zamandr, ilah hayatla zde olan ezel ve ebed olutur. Dnyev zaman ise ilah gcn maddi oluumun tezahrne zemin olsun diye tecelli ettii, srekli genileyen, byyen, gemiten gelecee akan bir olutur. Byk mistik iin belki de dnyev zamanla ilah zaman arasndaki kpr zerinde duran kimsedir diyebiliriz; aksi takdirde Hz. Peygamberin zamana svmeyiniz zaman Allahtr szn nasl anlayabiliriz98

kbal kader meselesinde saf sre olarak zamann yan sra zamansal olarak yaratmadaki farklla da dikkat ekmektedir. Yaratltaki hikmeti dardan incelediimizde, yani zihnen kavradmzda bunun binlerce yllk bir faaliyet olduunu grrz. nk Kuran Kerim ve Tevratn ifadelerine gre, tek bir ilah gn bin yla eittir. Baka bir adan bakacak olursak, Tanr iin bu zaman bir gz krpmas kadar bir an olmaktadr. Bizim amzdan bakldnda ise binlerce yl devam etmi olan bu yaratl srecinin Tanr iin bir tek olan ayn zamanda blnmez bir hareket, bir gz krpmas kadar hzl bir fiil haline geldiinin anlalmas, yaratln bizim amzdan sresi ile Tanr asndan sresinin farklln ifade etmektedir.99
M. kbal, Bal-i Cibril (Cebrailin Kanad), ev. Ahmet Kzlkaya, Krkambar Yay., stanbul 2000, s. 65 Syed Vahudddin, Muhammed kbalin slama Yaklam zerine Tenkiti Bir Deerlendirme ev. nver Gnay, kbalin Dnce Dnyas, der. Ahmet Albayrak, nsan Yay., stanbul 2006, s. 252 98 Mustafa Kk, Mistik Dnya Gr ve Bergson, Dergah Yay., stanbul 2001, s. 185 99 M. kbal, Dini Dnce, s. 74
97 96

27

kbal, bu ikili zaman ayrmnn -Tanr asndan ve lem asndan- farknda olarak u soruyu sormaktadr. Mutlak zamann bu Btn (i) tecrbesi kelimelerle nasl ifade edilir? Seri halindeki ve Srekli zamann kalbna gre olumu bulunan gnlk dil imknlarmzn mutlak zamana ait bu i tecrbeyi ifade etmeye yetmediinin bilincinde olan kbal, bu dncelerini yle bir rnekle aydnlatacana inanmaktadr:
Fizik bilimine gre, sizin krmzy hissediinizin sebebi saniyede 400 milyar frekansl bir dalga hareketinin hzdr. Eer bu mthi frekans dardan gzlemleyecek ve saniyede n grlmesinin son snr olan 2000 frekansl bir hzla sayacak olursanz, bu saymay ancak 6000 ksur ylda bitirebilirsiniz. Yine de ani bir zihn sezite fiilen hesaplanmas imknsz olan frekanslar elde edersiniz.100

kbal bu rnekle saf zamann (buna ilahi zamanda diyebiliriz) soyut ve tersine evrilebilir anlardan olumad gereini ifade etmeye almaktadr. te bu zamanda gemi arkada braklmam aksine yaadmz, hissettiimiz zamanla hareket etmekte ve ilerlemektedir. Henz karmzda olmayan gelecek ise kat edilmesi gereken yol deildir, bizler gelecei sadece nmzde buluruz. Gelecein varlndan bahsetmemiz ise sadece belirsiz bir imkn olduu iindir. Gelecek ancak bir imknlar sahas olarak karmzda durmaktadr. 101 Zaman organik bir btndr gemi, gelecek ve imdi organik bir bala birbirine baldr. te organik btn olarak bilinen zamanla ilgili bu kavram, Kuran- Kerimin diliyle kader olarak isimlendirilmitir. Ancak zamann organik bir btn olmasn ne slam dnyas ne de bunun dndaki dnyalar iyi anlayabilmilerdir. O bu yanl anlalmay eletirerek kaderi yle aklamaktadr. kader, imknlar hala belli olmayan zamandan ibarettir. Baka bir deyile kader, sebep-netice kurallar iinde ilemeyen zamandr. Tecrb boyutuyla dile getirirsek, kader; bir fikir veya hesap ii deil, hissedilen bir zamandr.102 kbal bu dncelerinin daha iyi anlalmas iin yle bir rnek ortaya koymaktadr;
Bana mparator Hmayun (Hindistandaki Timur oullar hkmdar) ile ran ah Tahmasbn neden ayn devirde yasadklar ve iktidar sahibi olduklarn sorarsanz, ben size bunun herhangi bir mantki sebebe dayanan cevabn veremem. Verilebilecek yegne cevap udur: Mutlak Hakikat, nitelik bakmndan yledir ki,
100 101

M. kbal, Dini Dnce, s. 74 M. kbal, Dini Dnce, s. 75 102 M. kbal, Dini Dnce, s. 75

28

sonsuz var olma imknlar arasnda, bilinen iki imkn, Hmayun ah ile ah Tahmasbn ayn devirde yaamalarn mmkn klmtr. Kader, olarak adlandrlan zaman, eyann zn tekil eder.103 Kurandaki ifadesiyle, biz her eyi yarattk ve her eyin kaderini tayin ettik.104

kbal, bir eyin kaderinin, bir efendi gibi dardan emreden, talihin acmasz eli deil, her eyin i yetenei olduunu sylemektedir. Yani bunun yaratt imknlar elde edilebilir ve i bnyesinde sakl olup herhangi bir d bask olmakszn hayatn ak ierisinde kuvveden fiile karlar. kbalin kadere ykledii bu anlam deerlendiren Ahmet Akbulut, Hz. mer ile Ebu Ubeyde arasnda Baksana, senin deven olsa da bir taraf kurak, bir taraf sulak bir vadiye inse, sulak yerde otlatrsan Allahn kaderi ile otlatm olmuyor musun? Ya da kurak yerde otlatrsan Allahn kaderi ile otlatm olmaz msn? eklinde geen diyalogu deerlendirmi ve netice olarak kbalin kadere ykledii anlam ile Hz. merin kader anlaynn benzer olduunu dile getirmitir.105 Bu tespitin ardndan kbalin dncelerine dnecek olursak, kbale gre, gelecek, tespit ve tayin edilmi deildir. Gelecek belirlenmi bir zaman dilimi olarak deil, geni bir imknlar sahas olarak dnlmelidir. Bu nedenle bir eyin kaderi, dardan o eye bask yaparak faaliyet gsteren, nne geilmez bir talih, ans, ksmet deildir. Kader, bir eyin kendi iinde var olan gtr ve bu g onun mahiyetinde sakldr.106 Muhammed kbal, slamda Dini Dncenin Yeniden Douu adl eserindeki ilk konferansna yle balar: inde yaadmz lemin mahiyeti ve umumi terkibi nedir? Bu lemin terkip ve nizamnda daimi bir unsur mevcut mudur? Bizim onunla mnasebetimiz ne ekildedir? Bu lem iinde biz nasl bir yer igal ediyoruz ve igal ettiimiz yere uygun olan hareket tarz nedir?107 Buradaki son soru, kbalin nsan, kaderi nceden tayin edilmi bir varlk deildir eklindeki bir hkme neredeyse en batan sahip olduu inancn ele verir. gal ettiimiz yere uygun olan hareket tarz nedir? sorusu ise insann kendi fiilini kendisinin belirleyeceini ve tercihin insanda olduunu gsterir.108 kbale gre takdir (kader) fikrine yanl anlam verilmektedir. Yanl yorumlanan ve deerlendirilen pek ok dier kavramla birlikte, bu yanl anlamann etkisi Mslman mmeti gerileme anda bir cebri dnceye ya
103 104

M. kbal, Dini Dnce, s. 75 Kamer, 49 105 Ahmet Akbulut, Allahn Takdiri-Kulun Tedbiri, A.. .F.D, c. 33, Ankara 1992, s. 134 106 M. Aydn, slam Felsefesi Yazlar, s. 129 107 M. kbal, Dini Dnce, s. 16 108 Muhammed Mnevver, kbal ve Kurani Hikmet, ev. M. Ali zkan, nsan Yay., stanbul 1995, s. 127

29

da gerek bir koyun srsne evirmitir.109 kbal, kaderin ans ya da ksmet olarak yorumlanmasna iddetle itiraz eder. Kaderin ans ya da ksmet olarak grlmesinin, neticesinin insann iradeli davranlara ve eylem zgrlne hakknn olmayn ve onun snrlar belirlenmi, dna kamayaca bir hayatn olduunu syler. Sonuta her ne izilip verilmise olmas gerekenin o olduunu zannedecektir. Bu trl dnceye sahip olmak, bir ey yapmamak ve kanlmaz sonu beklemek eklindeki tasvirle daha iyi bir tanma kavumu olur. Bu yaklam tarz Mslmanlar her eyin nceden belirlenip tayin edilmi olduu fikrine sevk etmi, neticesinde bu dnce ya da inan, insan benliinin tam bir inkr ve reddine sebebiyet verecektir. te byle dnenleri ve yaayanlar M. Mnevver ilhamdan ve cesaretten yoksun, bitki ve fosil halini alm kimseler olarak deerlendirmitir. Sonu olarak bu eletiriden kurtulu iin unu syler, bireysel olarak her fert kendi kaderini semelidir.110 Her eyin belirlenmilii fikri Mslman toplumunu uyuuklua ve kadere raz olma eklinde anlalan pasiflie itmitir. kbalin kaderin belirlenmilii ve bunun insann iradesi dnda gerekletii fikrini iddetle eletirdii grlmektedir. Dinamik bir lem anlayna sahip olan kbal, Kurann ruhuna lemin tamamlanp herkesin durumunun belirlendii eklindeki bir lem anlayndan daha uzak bir ey olmayacan belirtir. kbal, kinatn henz tamamlanmadn, kinatta srekliliin varln koruduunu yle dile getirmektedir: Hl ara sra kn fe yekun ars gelmektedir ondan, Zannederim kinat tamamlanm deildir.111 kbal bu argman bir adm daha ileri gtrr. Ve tekerrr reddeder. Tm imknlar ile kinat harici bir idare merkezi tarafndan nceden belirlenmi midir? Yoksa her eye zamann ilerleyiine paralel olarak bir tekemml sreci geirmesi iin bir kendini gelitirme kabiliyeti mi bahedilmitir? kbal zamann ucu ak bir imkn olduunu ve kinat, mahiyetlerinde dercedilmi olan batini menzilleri sayesinde kendilerini tehir ve arz eden potansiyellerden yana zengin bulduunu dnr. kbal bunu u ekilde ifade eder. Bir zaman sreci, zaten izilmi bir izgi gibi telakki edilemez. O,

109 110

M. Mnevver, a.g.e, s. 118 M. Mnevver, a.g.e, s. 1267 111 M. kbal, Bal-i Cibril, s. 21

30

izilmekte olan bir izgidir, ucu ak imknlarn gereklemesidir.112 kbal, kinatta srekliliin olduunu, bundan dolaydr ki herhangi bir tekrardan bahsedilemeyeceini sylemektedir. olduunu yle dile getirmektedir. Yayor musun? Mutak ol, yaratc ol, bizim gibi ufuklar tut! Sana uygun olmayan kr; kendi zamirinden baka bir lem kart! Bakalarnn dnyasnda yaamak, hr insana zor geliyor. Yaratma kuvveti olmayan herkes, nmzde kfir ve zndktan baka bir ey deildir. O, Cemalimizden nasibini almam, hayat aacndan meyve yememitir. Allahn adam! Kl gibi keskin ol! Sen, kendi dnyann kaderini yarat!113 kbale gre bir ey yaratmak kt dahi olsa bir erdemliliktir. O kadere teslimiyet fikrini Mslmann tavr olarak deil aksine inanszln bir ifadesi olarak grmektedir. Bireysel kadere yukarda iirinde ifade ettiimiz ekilde vurgu yapan kbal, kolektif kadere u ekilde vurgu yapmaktadr. O, Her ferdin bireysel sorumluluunun yannda kolektif uur gerei toplumlarn kaderinin de bireylerin kaderleriyle oluacan vurgular. kbal Armaan- Hicazda bu gerei yle dile getirmektedir Bir araya gelen fertlerin kaderleri de bir milletin kader yldzn oluturacaktr. Muhammed kbal, slam dnyasnn ve Hindistan alt ktasnn (imdiki Pakistan) toplumsal olarak yanl kader anlayn ve iinde bulunduu pasifliin kaderin ksmet ve aln yazs olarak ele alnmasnn neticesi olduunu iirinde ironik bir tarzda yle dile getirmektedir: Kbedeki pak Mslmanlar iin bir cennet var, Gayret erbab Mslmanlara da yine ayr bir cennet var, Duyurun Hind Mslmanlarna ki, skmasnlar canlarn, Onlar iin de durduk yerde, ylesine bir cennet var.114 nsann kendi kaderini yaratma istitanda

slm dnyasndaki kadercilik anlaynn Grek dncesinin etkisinde olutuunu syleyerek, ksmet anlayna ve bu terimin ifade ettii kt/alaltc kadercilie
112 113

M. Mnevver, a.g.e, s. 125 M. kbal, Cavidname, s. 87 114 M. kbal, Armaan- Hicaz, ev. Ali Nihat Tarlan, stanbul 1968, s. 220

31

iddetle kar kmaktadr. Bu etkinin ve oluan kaderciliin sebeplerini yle deerlendirir; Klasik gelenekte Mslman filozoflarn sebep-sonu zincirinde ilk halkaya vararak sonsuz lk Sebepe arlk vererek arac ikincil sebepleri ihmal etmi olmalar; byle bir abann gerisinde ise Allah, var olan her eyin tek yaratcs klmak amac yatmaktadr. Bunun yan sra, kaderciliin gelimesine tarihsel sre ierisinde iki sebep daha eklendi. Birincisi belli dnemlerde siyasal idarenin zulmlerini Allahn takdirine atfetmek suretiyle onlar hakl karma aray. kincisi de, orijinal slmn kadere bakna hi de uygun olmayarak retilmi olan hayat motivasyonu gcnn azalmasyd. 115 Kaderi bu ekilde yorumlamak, insan dnya hayatna adm attktan sonra eylemde bulunma hrriyetine hakknn olmay ve onun, belirlenmi, dna kamayaca bir kalp ierisine yerletirilmi olmasn gerektirir. Neticede her ne takdir edilmise onun olmas gerektii sonucuna ulalr. Bunun neticesinde insan, hayata gn-be gn yabanclaarak gerek yaad an, gerekse gelecek yaamn iyi ya da ktye gtremez olur. Bu durum hibir ey yapmamak ve kanlmaz sonu beklemek eklinde tasvir edeceimiz bir yaantya neden olur.116 kbal, bir taraftan temel din kavramlarn bir ksmn felsef dzeyde yeniden tanmlamaya ve dinamik hale getirmeye alrken, bir yandan da iir vastasyla yanl bir kader ve tevekkl anlayna saplanm olan, sakat bir tasavvuf anlayyla kendilerini uyuukluk ve meskenete itmi olan halkn uyarmaya almtr.117 te bu tr iire birka rnek; Benliini gelitir, zira her takdirden nce bizzat Allah insana senin dilediin? nedir diye sorar.118 Grld gibi kaderin deimesinin benliin geliimine bal olduunu savunur. Benlii yceltmenin ve onun yegneliinin srekli olarak altn izerek vurgulayan kbal, kader hususunu benlik ile ilikili olarak u ekilde anlatmaktadr: Sevgilisine gnln kaptrm bir an kirpiklerini bir an ssleyip hemen dmee hazr gzya gibi bir i danesi. Susuzluktan lmek zere bulunan ku hemen gl dalna utu ve i damlasn iti. Susuzluk atei ile yanp eriyen ku, bir bakasnn hayatn alp onu sermaye yapt.
115 116

M. Mnevver, a.g.e, s. 135 M. Mnevver, a.g.e, s.1278 117 M. Aydn, slam Felsefesi Yazlar, s. 129 118 M. kbal, Darb-i Kelim, ev. Ahmet Asrar (Doudan Esintiler iinde), Dnce Yay., stanbul 1981, s.28

32

Bir an benliini korumaktan fari olma, elmas paras ol, i danesi olma.119 Benliini gelitirmeyenin kaderinin yokluk olduunu vurgulayan kbal, kaderin sabit ve belirlenmemi olduunu, eer kii kaderine raz deilse yeni bir kader talep edebileceini syler. Bir takdirden cierin kan olursa, Allahtan, baka bir takdirin hkmn dile Yeni bir takdir dilemen caizdir; Allahn takdirleri bitip tkenmez i danesi misin? Dmek senin takdirindir! Bir derya msn? Devam senin takdirindir.120 Cevab- ikva adl iirinin sonunda Tanr, Akl senin kalkann, iman senin klcndr. Derviim! Yeryznde hilafet senin mirasndr. Senin nr-i tekbirin her silahtan gldr, Mslman olduun takdirde tedbirin takdirindir Eer Muhammed (s.a.v)e vefal olursanz biz sizinleyiz Bu cihann deeri ne ki Levh ve Kalem sizindir.121 Bu dnya hibir eydir, yaz ve kalem senindir bunlar sana veririz ve bu sayede kendi kaderinizi kendiniz tayin edersiniz. nsan eer gerekten benliini Mutlak Ego ile birletirebilirse, Tanr, kaderinin ne arzu ederse onun olaca szn verir. Ayn fikirlerini Bang- Dera adl eserde u ekilde dile getirmektedir.
Kullukta kl ve plann ikisi de faydaszdr, iman doduu anda zincirler paralanmtr. Bileinin ne kadar gl olacan kim tahmin edebilir? Allahn kulunun dikkatli bakkaderi deitirebilir.122

Bal-i Cibril adl eserinde ki Ebu'l -l el Maarri isimli iirinde ise zayfln hkmn yle dile getirir: Bir arkada kzartlm ku eti gnderdi bir gn,
119 120

M. kbal, Esrar ve Rumuz, ev. Ali Nihat Tarlan, Sufi Kitap, stanbul 2005, s. 5455 M. kbal, Cavidnme, s. 188 121 Muhammed Han Kayni, Felsefe Siyaset ve iir Dnyasyla kbal, z Yay., stanbul 2002, s. 114 122 M. kbal, Bang- Dera, (Kervann ars) ev. Ahmet Asrar (Doudan Esintiler iinde), Dnce Yay., stanbul 1981, s. 78

33

Bu kurnaz adam, bylece belki perhizini bozar dedi. Bu taptaze yemei grnce sylenmeye balad. Risaletul - Gufran ve lzumu ma la yulzem in yazar Maarri Yazklar olsun sana ahin olamamsn yazklar olsun, Gzlerin senin grmemi yaratln iaretlerini Kader hkiminin hkm udur ite; Anszn lmdr, zayf olmann bedeli!123 kbal, bu durumun insann gayreti ve benliini gelitirmesinin neticesinde elde edilebileceini syler. Bu dncenin znn Sen baka olunca o da baka olur sznde sakl olduunu vurgular. Bu dncelere katlmayp kendi durumlarnn sebebini kadere ykleyenlere yle seslenmektedir. Bana gelenler ne zaman icab, ne takdirin zulmdr, erefini ve yerini kaybediin, kendini ve Allah unutmandandr.124 erefli gnahkrm; hizmetsiz cret almam. una gnlm yanyor: Ki benim kusurumu takdire balyorlar.125

kbal Cavidnamede bu dnyann insann eseri olduunu dile getirirken tm sorumluluun bize ait oluunu yle anlatmaktadr. Grdn bu dnya, bir Tanrnn eseri deildir. Hem krk sendedir hem de krkta dokunan iplik! Amellerin ecri ayininin nnde secde et.

nk cehennem, araf ve cennet amelden kar.126 nsan daha yksek bir kadere kavumak ve daha da erefli bir amacn varln kazanmak iin gereken kuvveti vermesi iin, Allaha dua ile yakarmaldr. Takdiri

123 124

M. M. 125 M. 126 M.

kbal, Bal- Cibril, s. 22 kbal, Bal- Cibril, s. 35 kbal, arktan Haber ve Zebr-u Acem, ev. Ali Nihat Tarlan, Hilal Yay., stanbul 1964, s. 243 kbal, Cavidname, s. 330

34

tercih etme gcne ve leme hkmetme durumuna kolayca eriilemez.127 kbal, insan eer var olandan memnun deilse, Allahtan yeni bir kader isteinde bulunabileceini nsan, gerek kendi kaderine, gerekse iinde yaad lemin kaderine yn verebilecek gtedir. Bu deiiklikler meydana geldike Allah insan destekler. Yeter ki insan ilk gayreti gstersin.128 szleriyle ortaya koymaktadr. Cavidname de bu gerei u ekilde aklar;
Bir takdirden cierin kan olursa, Allahtan baka bir takdirin hkmn dile. Yeni bir takdir dilemen, caizdir; Allahn takdirleri bitip tkenmez. Kre-i arzn sekenesi Ben nakdini harcamtr; takdir mefhumunun nktesini renememilerdir. Bu ince remiz, bir kelimede gizlidir: Sen baka olunca o da baka olur. Toprak ol, seni havaya nezrederler; ta ol, seni ieye atarlar! i danesi misin? Dmek senin takdirindir! Bir derya msn? Devam, senin takdirindir.129

kbal Kurann, phesiz ki, bir kavim kendi durumunu deitirmedike Allah onlarn durumunu deitirmez130 ayetine atfta bulunarak insann kaderi deitirecek glerle yaratldn belirterek insann bu glerin farknda olmas gerektiini vurgulamaktadr. Bundan dolay insan ilk gayreti gstermelidir. nsan ilk gayreti gstermezse, bnyesinde yatan zenginlikleri ilemezse, ilerlemekte olan hayata iten gelen bir hamleyle katlma arzusunu duymazsa ruhu sertleir, kalbi katlar ve adeta kendisi l bir cisim haline gelir. Ancak insann hayat ve ruhunun gelimesi, iinde yaad lemde karlat gerekler arasnda balant kurmasna baldr. Bu balant da bilim yoluyla kurulur.131 Muhammed kbal yukarda yer yer ifade etiimiz benlik ve kaderin nemini Cavidname isimli eserinde toplu halde anlatmaktadr. Hallacn dilinden yle

Kaderden nasibi olann kuvvetinden blis ve lm titriyor. Cebir, himmeti olan adamn dinidir; erenlerin cebri noksansz kuvvetinden geliyor.
127 128

M. Mnevver, a.g.e, s. 130 M. kbal, Dini Dnce, s. 30 129 M. kbal, Cavidname s. 189 130 Rad, 11 131 M. kbal, Dini Dnce, s. 30

35

Pimi adam cebir sayesinde daha fazla olgunlayor; hlbuki pimemi adam iin cebir, mezar kucadr. Erenlerin ii, teslim ve rzadr: Zayf olanlara bu kyafet yakmaz. Ey byle diyen: Olacak bu idi -oldu! ler bu idi ve oldu yinine uydu. Kaderin manasn anlamamsn; ne Beni ne Allah grmemisin. Mmin, Allaha niyaz eder ki: Biz sana uyarz - sen de bize uy! Onun azmi Allahn takdirini yaratyor; sava gnnde onun oku, Allahn oku olacak! 132

kbal insann nceden senaryosu yazlm bir tiyatro oyuncusu olmasna iddetle kar kar ve bu davrann insana hakszlk olduunu dile getirir.
Byle dnlen insann hi bir ama ve idealinin olamayacan hlbuki insan her zaman belli bir idealin veya amacn gereklemesi iin aba harcamakta, idealleri ve amalar iin cann bile feda edebilmektedir. Dolaysyla, kbale gre her zaman belli bir ideal ve amalarn peinde koan insan bir takm g ve imknlarla yaratlmtr. Onlarn gelitirilmesi iin aba harcamak veya hi bir ey yapmamak insann kendi elindedir.133 Mmini ay ve yldza egemen klan Kurandan imdi dnyay terk etme anlam karlyor. Gemite iradelerinde Allahn emri sakl olanlarn davranlarnda bugn kadere ballk havas seziliyor134

te szn ettii bu yanl kader anlaynn tarihsel ve siyasi kaynan u cmlelerle anlatr:
Batl yazarizer takm tarafndan ksmet olarak adlandrlan bu kadercilik biraz felsef fikirlerden, biraz da politik hesaplardan ileri geliyordu. Baka bir sebebi de slm topluluklarnda yaylan yanl kadercilik anlaynn sebeplerinden birisi ve en nemlisi olarak sunduu politik hesaplara Emevilerin gstermektedir. Dier yandan uygulamalarn rnek fiilen maddecilii kabul etmi olan am'daki

frsat Emevi hkmdarlar, Kerbelda rev grdkleri zulm ve katliam rtbas edebilmek iin bir bahane peinde idiler. Bylece Muviyenin balatt isyandan yararlanmak ve halkn kendilerine kar ayaklanmalarn nlemek amacn gdyorlard. Dolaysyla Emevler, her eyi Allahn emrini yerine getirmek iin yaptklarn syleyerek, yaptklar zulm ve katliamlarna meru bir temel bulmu
132 133

M. kbal, Cavidname, s. 217 . Kaplan, a.g.m, s. 77 134 M. kbal, Darb- Kelim, s. 137

36

oluyorlard.135

kbalin zellikle insan hrriyeti ve kader gibi problemlere getirdii zmler Hindistanda olduka geni yanklar bulmu, pratik hayatta olumlu etkilere sahip olmutur. kbalin, aln yazs eklinde alglanan kadercilik anlayn silip yerine olmas gerekeni koyarak, bir anlamda toplumsal yapnn bir sre iinde insanlar tarafndan deitirilip dntrlmesinin teolojik alt yapsn hazrladn syleyebiliriz. 136 kbalin slm dncesinde ok ciddi tartmalara sebep olan kader meselesini, slahat, dinamizm, ak gelecek ve srekli yaratma kavramlar ile Allahn, insann fiillerini ve kaderini ok yakndan ilgilendiren, ilim, irade ve kudret sfatlar erevesinde ele ald grlmektedir. kbalin, Allah-insan ilikisini, Allah ile insan arasnda zgr iradeye dayanan ahlk bir iliki olarak anladn syleyebiliriz. Onun dncesinde Allahn sfatlarnn insana geni bir zgrlk alan salanmas amacna ynelik olarak ekillendii hissedilmektedir.137 Bundan sonraki blmde kader konusunu Allahn sfatlar asndan ele alacaz. kbalin kader anlaynda sfatlar ve insann zgrl meselesi Onun kader anlay ile sk skya baldr.

1.3. TANRININ B LME VE YARATMA SIFATLARI BALAMINDA NSANIN ZGRL PROBLEM 1.3.1. TANRININ B LME SIFATI Tanrnn bilmesi konusu, felsefenin ve kelamnn en etin problemlerinden birini oluturmaktadr. nsani bilgi dediimizde sje (bilen) - obje (bilinen) ilikisi sz konusudur. Ancak Tanrnn bilgisinin mahiyeti bizim bilgimizdeki sje-obje ilikisinden farkldr.
Bizim bilgi edinebilmemiz iin duyuma ve hayal gcmzn almasna

ihtiyacmz vardr. Ve bunlar da, evremizdeki nesnelerden nedensel bir biimde etkilenen belirli organlarla donatlm yaratklar olarak bizim fizik bnyemize sk skya kk salmtr. Dahas bu nesneler mtemadiyen deimektedir ve bununla ilgili yarglarmz da ayn ekilde deikendir; onlar ancak ksmi bir biimde kavradmzdan her zaman doru ve kesin olmazlar. Biz zorunlu olarak zaman, mekn ve belli bir yetime tarz ile snrlyz buna karlk Tanrnn bilgisi zamansz ve ezeli135 136

M. kbal, Dini Dnce, s. 152 . Kaplan, a.g.m, s. 88 137 . Kaplan, a.g.m, s. 87

37

ebedidir. Bu bilgi, Tanrda bir deiiklik getirmez anlamnda, tmeldir; Zira Tanr, Bilgisinin nesnelerinin okluuna ramen okluk olmayan bir birliktir.138

Tanrnn bilgisi ile insani bilgi arasndaki fark bu ekilde ortaya koyduktan sonra Tanrnn bilmesinin mahiyetini bulmaya ynelik sorulara geebiliriz. Allah neyi bilir? Nasl bilir? Sadece kllileri mi, yoksa hem kllileri, hem de czileri mi bilir? Onun bilgisi nasldr? Bizim bilmemize benzer mi, yoksa nasl olduu bilinmeyen (bila-keyf) bir halde midir? Bu ve benzeri sorular yzyllardr dnen insanlarn zihinlerini megul etmektedir.139 te biz bu sorular temelinde kbalin Tanrnn lim sfatn nasl deerlendirdiini grmeye alacaz. lim sfat dier btn sfatlarn dayand temel sfat durumundadr. Tanrnn dilemesi ve yaratmas hep bu sfata gre olmaktadr. Tanr kendi zn bilen varlktr.140 Klasik slam dncesinde Allahn bilgisi denildiinde ise Allahn her eyi bilmesi, gelecek ve gemii bilmesi, grnen ve grnmeyenin bilgisine sahip olmas ve tm bunlar eksiksiz olarak gerekletirmesi akla gelmektedir. Genel anlamda Tanrnn ilmi hakkndaki dnceler bu ekildedir. kbalin Tanrnn ilmi hakkndaki dnceleri ise u ekilde ifade edilmektedir; kbal, slam dnce tarihinde Farabi, bn-i Sina, Molla Sadra gibi dnrlerin Allah'n bilmesi ile ilgili teorilerini, Whitehead ve Hartshorneun grleriyle besleyerek gelitirme abasndadr. kbal, zamani veya zamana ait bir ameliye olan istidlali (karmsal) bilgiyi, alann ne kadar geniletirsek geniletelim Tanr'ya dayandramayacamz belirtir. 141
karmsal bilgi veya sonlu balamnda ki bilgi, her eyi ieren gereklik olan Tanrya gre anlamsz hatta kavranamaz bir mahiyettedir. O, Yce Ben-im dir ve Onda eylem ve dnce, bilgi ve yaratma ayr ve farkl gereklikler deil; aksine bir ve zde, blnmeyen btnn parasdr. O sonlu benlere dayandrlan bilgiye veya perspektife sahip deil; aksine sonsuz imdide ihtiva edilen tarihin tm yelpazesinin veya tm gerekliin perspektifine sahiptir.142

stidlali bilgiyi Tanrya atfedemeyeceimiz gibi Tanrnn bilgisi Onun mahiyetindeki


138 139

Olver Leaman, Orta a slam Felsefesine Giri, ev. Turan Ko, z Yay., stanbul 2000, s. 190 M. Aydn, Sre s. 81 140 M. Aydn, Din Felsefesi, zmir lahiyat Fakltesi Vakf Yay., zmir 2001, s. 144 141 M. kbal, Dini Dnce, s. 108 142 Jamila Khatoon, kbalin Felsefe Sisteminde Tanr nsan ve Kinat, ev. Celal Trer, niversite Kitabevi Yay., trsz stanbul, s. 80

38

dalizme iaret eden ondaki bir ey deildir. Yine bu bilgi bizi bilen sje-bilinen obje (bamsz baka varlk olarak) dalizmine ve ayrlna gtren Tanrnn dndaki bir eyin bilgisi de deildir. 143 Tanrnn bilgisi sonsuzdur, Mutlak Enenin bilgisi sonlu enelerin bilgisi gibi, bir dnce sreci sonunda elde edilen trden bilgi deildir. Tanrnn bilgisinde dnme, bilme ve yaratma birlemitir144 kbal, Tanrnn her eyi kuattn, lemin Onun karsnda muhalif unsur olarak durmadn, yani Tanrnn muhit oluuna atfla yle demektedir;
Zat lahi her eyi kuatan ve bu nedenle, geici veya fani nefis gibi dier eyalar incelemekle megul olduunu sylemek yanl olacaktr. Bu adan bakldnda, lahi ilmin bir diere gre nitelii her zaman izafi olacaktr. Oysa daha nce de grdmz gibi lahi Zat iin evren dier bir ey deildir.145

kbal Tanr ile lemin organik bir btnlk ierisinde olduunu vurgulamaktadr. kbal organik btnlk dncesinin neticesi olarak Tanrda zat-sfat ayrmna gitmemitir. Bu organik btnlk fikrini yle ifade etmektedir; Her eyi kuatan bir Zatn dier (gayr)i olamaz. nk dnce ve hareket, yani ilim fiili ve hilkat fiili ayn anlam tarlar. Ama denebilir ki, ego ister fani ve geici, ister sonsuz olsun, karsnda bir dier olmadan anlalamaz.146 Gerek Egonun dnda herhangi bir ey yoksa Gerek Ego bir ego olarak dnlemez eklinde bir itiraza, kbalin cevab yledir. Olumlu bir kavramn olumas iin mantki olumsuzlarn yarar yoktur. nk bu olumlu kavram, hayat tecrbesinde kendini belli edecek Hakikatin mahiyetine dayanmaldr.147 kbal bu anlaya tecrbenin tenkidi neticesinde ulatn belirterek bu yaklamn u gerei aa karttn sylemektedir;
Mutlak hakikat, makul bir ekilde sevk ve idare edilen bir hayattr ki, bizim hayat tecrbemiz asndan ancak organik bir btn olarak, birbirine smsk rlm ve bir merkezi referans noktasna sahip bir ey olarak anlalabilir. Hayatn hakikati bu olunca mutlak hayat ancak bir ego olarak tasavvur edilebilir. Bilim, yani istidlali manada ilim, ne kadar sonsuz olursa olsun, lim ve habir olan (bilen ve haberdar olan) ayn zamanda

143 144

J. Khatoon, a.g.e, s. 79 M. Aydn, slam Felsefesi Yazlar, s. 175 145 M. kbal, Dini Dnce, s. 109 146 M. kbal, Dini Dnce, s. 110 147 M. kbal, Dini Dnce, s. 110

39

malum olan eye temel tekil eden bir egoya isnad edilemez.148

kbal, Tanrnn bilmesi iin kulland dncesini var eden yaratc kabiliyette bir ilmi aklama noktasnda unlar sylemektedir; dilimiz bu noktada anlatmak istediimizi ifade etmekten acizdir, dilimizde bu dnceyi ifade edecek bir szck yoktur. kbalde Tanrnn bilgisi ve yaratmas e zamanl (simltane-annda) olarak gerekleen iki fiildir. Tanrnn bilmesi, yaratmas demektir. Tanrnn bilgisi objesini var klan bir bilgidir. kbalin Tanrnn bilmesi ve yaratmas arasnda bir ayrm yapmamas onun Tanrnn mahiyetinde bir zat-sfat ayrmna gitmemesinden kaynaklanmaktadr.149 Mehmet Aydn, iradeyi bir rza gsterme irade ve bilme sfatn tek sfata indirgeme, yani pasif bir irade, anlayn Muhammed kbalin de savunduunu iddia eder. kbale gre, ilahi bilgide sje-obje ilikisi yoktur, nk lem, Allahn karsnda duran bir muhalefet unsuru deildir. lem, ilahi hayat iinde bir andr. Allah her eyi bilir, o ey de olur. Dilimizde, kendi objesini yaratan bilgi kavramn anlatacak bir kelime yoktur150 Ayrca kbal'in ne srd, dncenin kendi objesini var etmesi fikrinin st rtk bir ekilde de olsa sudur nazariyesini akla getirdii iddia edilmektedir.151 kbal, kendi objesini var eden eklinde ifade ettii lim sfatnn baka bir tarzda ele alnn ise u ekilde deerlendirmektedir. Molla Celaleddin Devani, Irki ve amzda Prof. Royceun Tanrnn ilmi hakknda syledikleri her eyi kuatan klli bir ilimdir, Tanr srekli bir imdiler iinde, tm olaylarn gerekletii tarihin akndan haberdar olan blnmeyen bir tek idrak fiilidir eklindeki ilahi ilim hakknda ileri srdkleri grlerinde bir gereklik pay olduunu sylemektedir. Ancak bu grn eksik tarafnn lemin ve gelecein daha nceden belirlenmi olmas dncesi u sknty da beraberinde getirmektedir; kat ve gelecee kapal bir evren fikrini ve ayn zamanda evren konusunda son szn sylenmi olmasn, dolaysyla determinizmi ve kadercilik anlayn da beraberinde getirecektir. Daha nceden belirlenen bir hayatn Tanrnn yaratc faaliyetine daha stn bir kader eklinde sunulmas demektir.152 kbal bu anlayn ilahi bilgiyi pasif bir her eyi bilme eklinde
M. kbal, Dini Dnce, s. 111 Ali akmak, Maurce Nedocelle ve Muhammed kbalde Tanr-lem likisi, Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi, zmir 1995, s. 56 150 M. Aydn, Din Felsefesi, s. 151 151 M. Aydn, Sre, s. 88 152 M. kbal, Dini Dnce, s. 1101
149 148

40

grdklerini

syleyerek

yetersizliini

vurgulamaktadr.

Bu

deerlendirmenin

neticesinde u soruyu sorabiliriz. kbalin Tanrs kinat bilebilir mi? Bu sorunun cevabn Khatoon u ekilde verir; kbalin Sonsuz Beni kinatn bilgisine sahiptir, O eyann mahiyetine nfuz eder. Ancak mahiyeti itibariyle bu kinat, sabit ve durgun deildir. O sabit bir gelecee, belirlenmi bir taslaa sahip deildir.153 kbal, klli ilim eklinde dnlen Tanrnn her eyi bir anda bilmesi eklinde ifade edilen bu ilim hakknda yle demektedir. Aslnda, bir eit geni kapsaml bir bilim gibi telakki edilen lm-i lahi Einstein ncesi fizik biliminin sakin ve donuk boluundan baka bir ey deildir.154 Bu ekilde bilmenin mekanik bir ileyie sebebiyet vereceini belirten kbale gre lem bir dier deildir ve ayrca organizma fikri yani her eyin -ki buna Tanrda dhilbirbirinden bamsz olarak bulunmama fikri sz konusudur. Bu tarz sakin ve donuk olan bir fikir, dnce sisteminde eylemi ve hareketi k noktas yapan Filozofumuza olduka uzak bir yaklamdr. kbal Tanrnn bilmesinin u ekilde dnlmesi gerektiini belirtmektedir. lahi ilim eyalar bir arada tutarak onlara bir birlik benzerlii veren, sanki bitimli ve geici uurun esasnda tamamlanm, fakat yalnz para aksettirildii eyalar binasnn ayrntlarn pasif olarak aksettiren bir eit aynadr. Oysa lahi lim, ona kendiliinden ayakta durduu gibi grnen eyalarn uzviyet bakmndan birbirine bal bulunduu can yaratc bir faaliyet olarak dnmekle Onun gelecek olaylar nceden bilme fiilini kurtarm oluyoruz. Ancak muhakkak ki, bunu Onun zgrl pahasna yapm oluyoruz.155 kbalin Tanrnn ilim sfatn bu ekilde deerlendirdiini grdkten sonra Tanrnn gelecei bilmesi meselesini ikinci blmde ele alacamz belirterek Tanrnn yaratma sfatn ele almaya alacaz. 1.3.2. Tanrnn Yaratma Sfat M. kbal, Tanr ile lem arasnda organik bir ba grd iin Tanrnn mahiyetinde zat-sfat ayrmna gitmemektedir. kbale gre, insann kiilii ile karakteri arasndaki iliki ne ise Tanr ile evren arasndaki iliki de ayn ekilde gereklemektedir.156 Bu sebeple kbal, Tanr ile evren arasndaki organik badan dolay Tanrnn evreni
153 154

J. Khatoon, a.g.e, s 545 M. kbal, Dini Dnce, s. 111 155 M. kbal, Dini Dnce, s. 111 156 M. kbal, Dini Dnce, s.67

41

yaratmasnn Onun srekli davranmas anlamna geldiini dnmektedir.157 kbal, yaratma eylemini Tanrnn davran olarak ifade eder. O, yaratma fiilini aklarken lahi bilgiyi, iradeyi ve kudreti birlikte ele ald grlmektedir. Tanrnn yaratmasnn her eyi yoktan ve ezelde bir anda gerekletirdii bir yaratma olduundan sz edilebildii gibi, yine her eyi yoktan ama ezelde bir anda deil, sonsuz bir imdinin iinde her an ve srekli yaratma olduundan da sz edilmektedir. kbal bunlardan ikinci dnceyi benimsemi olan bir dnr olarak karmza kmaktadr. slamn Tanr anlayna uygun bulduu bu srekli yaradl fikrini aklarken O, bu konudaki dncelerini Bergson, Whitehead ve Hartshorne gibi sre metafiziinin Batdaki nemli temsilcilerinin fikirleriyle desteklemektedir.158 kbal asndan kinatn yaratm, ktan yaylan nlar gibi Tanrdan sudur etmez, Tanr onu bilinli ve amal bir ekilde yaratmaktadr. Zira o yaratma Tanrnn yceliinin ortaya kmas iin zorunludur.159 Bu zorunluluk Tanrnn yaratmaya olan ihtiyacndan gelmektedir. kbalin bu dncesi Ben bilinmeyen gizli bir hazineydim; bilinmek istedim ve var olan yarattm. kudsi hadisini akla getirmektedir. Byk Mistik, Tanrnn yaratmaya olan ihtiyacn arktan Haber adl eserinde yle anlatr. Kalbinde bir akn zdrab burkuldu; renk ve koku cihann yarattn. Bu pervasz akma niye cann sklyor? Btn bu sevgi hay-u-huyunu sen yarattn.160 kbal, Farabi ve bn-i Sina gibi retici hiyerarik bir sistem yani sdur teorisini benimsemeyerek, yoktan var olmaz. kbalin yaratma Tanrnn her eyi dorudan aracsz olarak yarattn dnmektedir. 161 Tanr kinat kendi z varlndan yaratr. Kinat, Tanrnn gcyle nk yoktan yok kar.162 konusundaki temel anlayn Mutlak Ben, benlik vasfna

sahip varlklar yaratr dncesi oluturmaktadr ve bu dncesinden dolay kbale gre evren nitelik olarak ruhani bir mahiyete sahiptir. kbal bu noktada maddi lemi ruhani bir nitelie sokarak ruhani plralizm grn benimsemektedir. Khatoonun
157

Veli Urhan, kbalin Din Felsefesinde Yaradl Fikri, Dokuz Eyll niversitesi Dergisi, c.15, zmir 2002 s. 14 158 Veli Urhan, a.g.m, s. 3 159 J. Khatoon, a.g.e, s. 108 160 M. kbal, arktan Haber, s. 39 161 J. Khatoon, a.g.e, s. 108 162 J. Khatoon, a.g.e, s. 100

42

belirttii gibi kbalin sisteminde evren, lahi yaratmdr ve temelini Tanrnn yaratc iradesinde ve Tanrnn bilinli gayesinde bulmaktadr. Tanr, lahi gereklikten bamsz ve onunla sonsuz olarak bir arada bulunan ve bir ilk madde zerinde alan mucit deildir. Tanr, kendisinden okluun ve farklln kaynakland Mutlak Gerekliktir.163 Bu anlamda kbal, evreni Tanrnn yaratc gcnn srekliliinin neticesi olarak grmektedir. kbal bunu u ekilde aklamaktadr: Zat lahi iin evren gerekten karsnda duran bir ey midir? Ve bu sebeple mi ikisi arasnda mekni ayrlk vardr? Bu soruyu cevaplandrrken Zat lahi iin bir balangc ve sonu olan belli bir hadise manasnda hilkat mevcut deildir. Kinat kendiliinden ayakta duran bir ey de deildir ki Cenab Hak karsnda bir dier olarak kalsn. Meseleye bu adan bak, Cenab- Hakla lemi, sonsuz bir meknn bo kab iinde kar karya duran iki varlk haline drr164 kbal, bu meseleyi tarihi bir rnekle aklamaya alr; bir defasnda yaratclk meselesi, Beyazid-i Bistami Hazretlerinin mridleri arasnda tartld. Mridlerden biri, ok anlaml ekilde u genel kanaati ortaya koydu: Yalnz Allahn mevcut ve baka her eyin mevcut olmad bir an vard. Bayezid-i Bistami ise, peki imdi ne olduunu sanyorsun, tpk o anda olduu gibi...dedi. Buradan hareketle unu syleye biliriz ki; madde lemi, Allah ile beraber ebedi ve Onun zerinde uzaktan tesir eden bir neden deildir. Gerek mahiyeti itibariyle, o srekli bir harekettir ve dnce onu, ayr eyalarn okluuna blmtr.165 Filozofumuz asndan, yaratma kavram hakknda lahiyat limleri arasnda kan btn anlamsz anlamazlk ve tartmalar geici akln dar gr yznden olmaktadr. kbale gre, bitimli veya geici akl iin, doa; karsnda duran, kendiliinden mevcut akln bildii ama yaratamad bir dierdir. Bu suretle akl, yaratma olayn gemite gereklemi gibi kabul etme eiliminde bulunduunu sylemektedir. Biz bu adan dnecek olursak ilahi hayatta kinatn yeri sadece kaza ve tesadf gibi kalmakta, dolaysyla srekli yaratma zellii kaybolmaktadr. Kinat ise bize sanki Saninin hayatyla hi de ilikisi olmayan yaratlm, sadece bir seyirciden baka bir ey olmayan imal edilmi bir eya gibi gelir. 166

163 164

J.Khatoon, a.g.e, s. 99 M. kbal, Dini Dnce, s. 95 165 M. kbal, Dini Dnce, s. 96 166 M. kbal, Dini Dnce, s. 95

43

kbal, Allahn yaratma sfatn anlatrken meseleyi, atomdan balayarak ele almtr. Bu analizini yaparken de Earilerin atom hakkndaki dncelerinden balamtr. Eari mezhebi dnrlerine gre dnya, cevahir dedikleri daha fazla blnmesi mmkn olmayan en kk zerreciklerden, yani atomlardan olumutur, ancak, evrende Tanrnn yaratc faaliyeti sreklidir, aralkszdr; atomlarn says da sonsuz olamaz. Her an yeni atomlar yaratlmakta ve evrende de giderek byyp genilemektedir. O (Allah) yaradl diledii kadar arttrr.167 ayeti de bu tespiti gstermektedir. Atomun z, kendi varlndan ayrdr. Varlk, Allahn atoma verdii bir zelliktir. Eer bu zellik verilmezse atomlar Allah'n kudret perdesi altnda sakl kalrlar. Varla kmalar ise ilahi kudretin grnr olmasndan baka bir ey deildir168 lemde atomlar her an yaratlmakta olup statik yap yerine sreklilik ve hareket meydana gelmektedir. Atomlarn meydana k ise Tanrnn Kudret sfat neticesinde olmaktadr. kbale gre Earilerin yaratma teorisinden karlabilecek dier bir sonu da varlk olarak atomun srekliliinin kendi srekli yaratlna bal olan araz doktrinidir. kbal arazn yaratmann zorunluluunu vurgulamaktadr. Eer Cenab- Hak araz yaratmay brakrsa atomun atom olarak varl da ortadan kalkar demektedir. kbal dikkatimizi Earilerin Araz Doktrinine yneltmi ve bunu u ekilde deerlendirmektedir. Earilerin araz doktrininde atomlar, hayat-lm, harekethareketsizlik gibi birbirinden ayrlmayan zt zellikler tamaktadrlar. kbale gre buradan iki sonu nermesi kmaktadr: 1- Hibir ey srekli bir nitelie sahip deildir. Tek bir atomlar dzeni vardr, yani ruh adn verdiimiz ey ya latif bir madde ya da sadece bir arazdr. Earilerin ilk nermesinde gereklik pay olduunu ifade eder. Bunun sebebini ise Kurann ruhunun klasik Yunan felsefesine kar olmasn gsterir. kbal, bu noktadaki Earilikin yaratma teorisini Mutlak rade ve Mutlak Kudret temeli zerine dayanan bir yaratma teorisi gelitirmek iin nemli bir gayret olarak kabul etmektedir. yle ki bu yaratma teorisi btn eksikliklerine ramen Aristonun dnce sisteminde yer alan sabit ve sakin kinat fikrinden daha ok slam dncesinin ruhuna daha yakndr. kbal
167 168

Fatr, 1 M. kbal, Dini Dnce, s. 99

44

ikinci nermenin bizi salt materyalizm dncesine gtrdn sylemektedir. M. kbale gre, Earilerin nefsi (ruh) bir araz olarak kabul etmeleri onlarn, atomun srekli varln, iindeki araz srekli yaratmaya bal klan asl teorilerindeki gerek eilimle badamaz. Eari atomculuunun gayesinin felsefi bir kozmoloji kurmak olmad, Allahn lem zerindeki srekli tasarrufunu aklamaktan ibaret olduu anlalmaktadr.169 kbal Earilerin atom ve araz analizi neticesinde yaratmada bir srekliliin olduunu ve bu yaratmann mutlak hakikat ile birlikte ortaya kt sonucuna ulamtr. yle ki bunu slamda Dini Dncenin Yeniden Douu adl eserinde yle dile getirmektedir. Hakikati Mutlakn rahminde olgunlam gelimeler sakldr. Ve bunlarn kum saatinin kum taneleri gibi birer birer dtkleri anlay kbale gre yanltr. Eer zaman gerekse ve uurlu bir tecrbeyi bir hlya haline koyan ve birbirine benzeyen saniyelerin sadece tekerrrden ibaret deilse, o halde, Mutlak Hakikatin hayatnda ki her saniye orijinal ve gerektir. Ve bu durum mutlak surette yeni ve nceden tahmin edilmeyen durumlar meydana getirir.170 Yaratma tamamlanm deildir. lem srekli yenilie aktr. kbal bu grn Kurandan bir ayet ile delillendirmektedir. Kuran Onu, (Cenab- Hakk) her an yeni bir i megul eder171 derken bu hakikati ifade etmi olmaktadr. Ayette ifadesini bulan Tanrnn her an bir ite olmasn kbalin iktibas etmesi Onun Aristonun lk Muharrikini ve Deizmin lemin dndaki Tanr anlayndan uzak olduunu da gstermektedir. kbalin Tanrs ontolojik olarak lemden akn, sfatlar ve lem ile iliki noktasnda ikindir. kbal'in, Mutlak Beni, akn ynyle her eyin temeli ve her eyin stnde, ikin ynyle de her eyi iine alan mahhas bir kiilik olarak niteledii anlalmaktadr. Bu dncesini Kurana atfla yle ifade eder Evvel ve Ahir, Zahir olan ve Batn olan Odur.172 kbalin Tanr anlay burada ele alamayacamz kadar geni bir konu olmas dolaysyla Tanr anlay hakknda ki dncelerine burada son veriyoruz. Tekrar yaratma fiili ile ilgili her an bir itedir ayetine dnecek olursak. Son devrin tefsir limlerinden Elmall M. Hamdi Yazr, tefsirinde Allah, her an bir itedir ayetindeki an kavramn u ekilde aklamaktadr: Hak Tel stn hikmetlerine dayal dilei gereince her an nicelerini yok eder ve nicelerini var eder, nicelerini de zengin
169 170

M. kbal, Dini Dnce, s. 101 M. kbal, Dini Dnce, s. 76 171 Rahman, 55/22 172 Hadid, 57/3

45

klar, baz halleri giderir, bazlarn da getirir.173 Bu ayette ifadesini bulan kbalin gr Tanrnn yaratma sfatnn statik olmayan, dinamik bir zellie sahip olduunu gstermektedir. kbalin manevi nderi Mevlana bu konu hakkndaki dncelerini Mesnevi adl eserinde yle ifade etmektedir. lden daha l yokluk bile, Onun yaratc avucunda varla kavuur. O her gn bir itedir ayetini oku da Onu asla isiz gsz bilme.174 kbalin ada olan ve kbalin eserlerinden bir ksmn okumak frsat bulan Mehmet Akif O, amzn Mevlnasdr175 diyerek hayranln dile getirmitir. kbalden vgyle sz eden Mehmet Akif benzer dncelere, Safahat isimli eserinde u dizelere yer vermektedir. Konulsa rahle-i tedkika hangi bir mevcd Olur teksf bir say-i dimin mehud. Msiva bir ey midir, bo durmuyor Hlik bile Bak tecell eyliyor bin en-i gungun ile.176 kbal, Tanrnn srekli yaratc irade olduuna atfla yle demektedir: Mutlak Yaratcnn varlnn mkemmellii, yaratc faaliyet kaynaklarnn sonsuz olmalarndan ileri geliyor. Tpk, Onun yaratc uzak grll sonsuz olduu gibi. Onun hayat, ulalacak bir idealin peine dme deil, ortaya k ve yayldr. nsann henz deil sz, bir eyin peinden komak beklide baarszlk ve eksiklik demektir. Ama Cenab Hakkn henz deil sz, Onun btn bu faaliyetler srasnda btnln koruyan vcudunun sonsuz yaratc imknlarnn en ufak bir deiiklik ve sarsntya uramadan gereklemesidir.177 fonksiyonelliini gz ard kbal, Allahn btn aktivite ve yerine, srekli yaratma eden anlaylarn

diyebileceimiz bir teoriye bal olarak Allah ve insann birlikte ayn imknlar dnyas iinde zgrce her an yeni eyler ortaya koyduklarn ileri srmektedir.178 kbale gre srekli yaratmaya ve yenlie yer vermek iin zaman arka arkaya gelen anlardan mteekkil bir ey olarak deil ierisinde hem maziyi hem de gelecei
173 174

Elmall M. H. Yazr, Hak Dini Kuran Dili, sad. smail Karaam, Azim Yay., stanbul 1992, s. 377 Mevlana Celaleddin Rum, Mesnevi, ev. Veled zbudak, Ankara 1965, c.1, 3056 175 Eref Edip, Mehmet Akif, Hayat, Eserleri ve 70 Muharririn Yazlar, stanbul 1960, s. 146 176 Mehmet Akif Ersoy, Safahat, nkilap Kitabevi, stanbul 1966 s. 253 177 M. kbal, Dini Dnce, s. 889 178 lhami Gler, Allahn Ahlkilii Sorunu, Ankara Okulu Yay, Ankara 1998, s. 97

46

barndran, sra takip etmeyen ve unsurlarn karakteristik olduu organik bir birlik olarak deerlendirmek gerekir. kbal bu konuda Kuran da referans alarak yle der: Bu itibarla, Ego bir yandan ebedi hayat yaar -yani sra takip etmeyen deimeyi kastediyorum- dier yandan da sra takip eden zaman. Bundan u anlam kyor: Sra takip etmeyen deimenin bir ls olmak anlamnda sonsuzlua organik bala bal olarak yaar. Kuran Kerim de geen gece ile gndzn arasndaki fark Allahtandr179 ayetini ancak bu anlamda anlamak mmkndr.180 kbalin slamda Dini Dncenin Yeniden Douu isimli eserinde yaratlla ilgili fikirlerinin ortaya sunulduu yerlerinde yoktan yaratma dan sz etmemeye, Kuranda yaratmay ifade etmek iin kullanlan halk, ibda ve kn gibi szcklerin anlamlarn da byk lde snnetullah kavramnn nda deerlendirmeye zen gsterir. Kuranda yaratmay anlatmak iin kullanlm olan halk, ibda ve kn gibi szcklerin anlamlarn kbal yine Kuranda geen snnetullah kavramnn nda anlamaya alr ve bu noktada, sre felsefesinin kendisine byk bir kolaylk salad sylenebilir. Tanrnn yaratmasn Onun davranmas olarak niteleyen bir anlayn, eer mantksal tutarllk ierisinde kalacaksa, elbette yoktan yaratma fikrine iltifat etmemesi gerekir. Benim davranm Benden ayr olarak dnmek ne lde imknsz ise, ayn ekilde Tanrnn davrann da Tanrdan ayr olarak dnmek o lde imknszdr. lah hayatta hi davranmadan geirilmi bir dnemin bulunabileceini dnemeyeceimize gre -nk byle bir dnce Tanry statik hale getirir, dolaysyla onu Zt olmaktan uzaklatrr- Tanr ne zamandan beri varsa Onun Davran da yani yaratma eylemi de o zamandan beri var demektir.181 kbal, Tanrdan her eyi ihtiva eden Ben, lemden bahsettiinde ise Tanrnn davran (behaivour of God) ve Tanrnn etkileri (effects of God) eklinde ifadelere yer vermesi lem ile Tanry birlikte dndn gsterir. Tabiat ile Allah arasndaki iliki insan ile karakteri arasndaki iliki gibi olmaktadr.182 Dnrmz ifade ettii bu dncelerinin neticesi olarak Tanrnn yaratma sfatnn mahiyetini yle aklamaktadr. Mutlak Zat'n yaratc faaliyeti ancak, zaman ve mekn asndan yorumland takdirde anlalabilir. Zaman ve mekn kavramlaryla kyas ederek bir lde kafalarmzda canlandrabiliriz Mutlak Ego'dan te yaratc
179 180

Casiye, 45/5 M. kbal, Dini Dnce, s. 109 181 V. Urhan, a.g.m, s. 3 182 M. Aydn. Sre s. 74

47

faaliyetinden ayr, Onu dier btn zatlara oranla ne zaman snrlamaktadr ne de mekan. Bu itibarla Mutlak Ego ne mekani sonsuzluk anlamnda sonsuzdur, ne de mekn asndan snrl ve vcut bakmndan dier egolardan farkl olan biz insanlar gibi geicidir. Mutlak Ego'nun yaratc faaliyetinin sonsuzluu, kendisinin ksmi bir ifadesi olan ve evren olarak tanmladmz kendi i imknlarna dayanmaktadr. Szn ksas Cenab- hakkn ebedilii ve sonsuzluu kapsaml deil youndur, yani, nitelik bakmndan deil nicelik bakmndandr. O, sonsuz bir seriyi ihtiva eder ama kendisi seri deildir183 kbal, ayrca yaratma sfatnn tek bana ele alnarak deerlendirilmemesi gerekliliini vurgular. Tanrnn ilim, kudret ve irade sfatlar Tanrnn hikmeti ile beraber deerlendirilmelidir. Kurana atfla Tanrnn hikmetini de gz nnde bulundurarak yle der: Kuran Kerim, tabiat leminin karlkl biimde birbirine bal glerden oluan bir dzen olduunu aka belirtir. Bu nedenle, Cenab Allahn klli kudretinde hikmetinin de nemli bir rol oynad gzden uzak tutulmamaldr. Allahn sonsuz ve snrsz kudreti, kontrolsz, dengesiz ve keyfi ekilde kullanlamaz. Aksine her hareketi belli bir dzen, sra ve plan iinde meydana gelmektedir.184 stelik Kuran Kerimin dedii gibi, btn hayrlar ve iyilikler Onun elindedir.185 kbal hikmet sfatndan uzak olan yaratma sfatnn Tanrya atfedilemeyeceini vurgular. Filozofumuzun bak asyla dnecek olursak kontrolsz g g deildir eklinde neticeye varmak mmkn gibi grnmektedir. kbal asnda yaratma kavram tek bana Tanrya ait bir zellik deildir. nsan kendi i imknlarnn zenginliini kefettii zaman, Tanr ile birlikte yaratc olur. Ancak, bu yaratclktaki birliktelik, ontolojik anlamda bir birliktelik deildir. kbal bu ontolojik dzeydeki farkll u ekilde ifade etmektedir. Mutlak veya salt sre iinde var olmak bir zat olmaktr. Zat olmak ise, Ben varm diyebilmektir. O halde var olan veya yaayan biri Ben varm diyebilendir. te bu ben varm n idrakidir ki hayatn eitli aamalarnda yerimizi tayin eder. Geri insanda ben varm der, ama onun ben varm onun iradesine tabi deildir. Bu, sadece, zat olan ve zat olmayan arasndaki farktan doan bir eydir. Kuran Kerimde buyrulduu gibi, Zat- Mutlak btn lemlere ilgisiz kalabilir, onlardan vazgeebilir. Yani lemlerden mstani
183 184

M. kbal, Dini Dnce, s. 9495 M. kbal, Dini Dnce, s. 113 185 l-i mrn, 3/26

48

olabilir. Bu bakmdan Nihai Zat iin gayri zat, karsna kan bir dier eklinde kendini gsteremez. Aksi takdirde bizim snrl zatmz gibi karsndaki dier ile mekn-i ilikisi olurdu. Tabiat veya gayri zat, Cenab Hakkn hayatnda sadece geici bir andr. Onun Ben varm bamsz, esasl, halis ve mutlaktr. Byle bir zat hakknda tam bir fikir edinmemize imkn yoktur.186 Kuran- Kerimde denildii gibi Onun hi benzeri yoktur. Ama O iitir ve grr.187 kbal Tanrnn ontolojik yegneliini savunurken bu dncesini Kuranda ki birok ayete dayandrmaktadr. Allah lemlerden mstanidir.188 De ki, Allah tektir. Her ey Ona dayanr. O dourmamtr, domamtr. Hibir ey de Ona benzemez.189 Muhammed kbalin Kurandan iktibas ettii ayetleri zikrettikten sonra tekrar nsann

Dnrmzn insann yaratc olmasyla alakal fikirlerine dnebiliriz.

yaratcl, var olan bir eyden yeni bir eyin ortaya konmas anlamna da gelmektedir. Mesel, mzik kompoze etmek, iir yazmak da yaratma kavramyla ifade edilebilir. Ancak Tanrnn bir eyden baka bir ey yaratmas, phesiz kendine zg bir faaliyettir.190 Bausani, kbalin din felsefesinin z asndan nsan yaratcdr eklinde bir hkmn verilebilecei grndedir.191 nsan yaratc faaliyete itirak eden (co-creator) bir varlk olarak grme ve tanmlama kbalin dnce sisteminde nemli bir yere sahiptir.192 kbal bu dncelerini Peyam- Merk isimli eserinde yle dile getirmektedir. Tanr: Ben dnyay bir su ve topraktan yarattm Sen ran ve Tatar ve Zencileri yarattn Ben topraktan temiz elik yarattm, Sen kl ve ok ve tfek yarattn, Sen imenin dallan iin balta yarattn

M. kbal, Dini Dnce, s. 83 ra, 26/11 188 l-i mrn,3/ 97 189 hls,108/ 14 190 Mevlt Albayrak, kbalde Tanrnn Kudreti ve Ktlk Problemi Tasavvuf Dergisi c. 8 s. 187 191 Bausani, Iqbal: His Philosophy of Religion and the West Crescent and Green, London 1955, s. 54 192 M. Aydn, slam Felsefesi Yazlar, s. 127
187

186

49

ten kular iin kafesler yaptn! nsan: Sen geceyi yarattn, ben era yarattm, Sen arab yarattn, ben kadehi yarattm, Sen ller, dalar, imenler yarattn Ben muazzam yollar, gllkler ve baheler yarattm. Ben, tatan ayna yapanm Ben, zehirden ila yapanm.193 kbalin yukarda zikrettiimiz eserinde grdmz gibi Allahn yaratc (hlik) sfat daha ok insann faaliyetleri kanalyla tecelli etmektedir.194 kbal asndan insann yaratc faaliyette bulunmas bir erdemliliktir. nsan Tanr ile birlikte yaratc da olmaldr. Yaratma faaliyetinden uzak olan bir insan farkszdr. kbalin muvaffakiyettir195 getirmektedir. Yolunu kendi kazmanla kaz ve dzelt Bakalarnn yolundan gitmek azaptr Eer sen muhteem bir eser yaratrsan O yaptn i gnah dahi olsa sevaptr.196 kbal, insana bu dnyada, Allahn yaratc gc dhilinde, aktif bir rol oynamasnn emredildiine daha dorusu; nsann yaratlnn sebebinin bu olduuna inanyordu. nk insan yeryznde Allahn halifesidir ve bu sebeple yaratcda olmaldr.197 kbal bu dncesine yneltilen itirazlara karlk Kuranda geen u ayeti delil olarak gstermektedir. Allah yaratclarn en gzelidir198 (Ahsen-l Halikin olarak) eklinde tarif ederken, Allahtan baka yaratclar olabileceini Kurann da itiraf gznde, gnah bile olsa, yeni kbalin gznde kleden bir ey yaratmak bir

kbal bu durumu Tur Lalesi isimli rubaisinde yle dile

M. kbal. Peyam- Merk, s. 68 M. Aydn, slam Felsefesi Yazlar, s. 127 195 Riffat Hasan, a.g.m, s. 99 196 Annemarie Schimmel, Peygamberne air ve Filozof Muhammed kbal, ev. Senail zkan, tken Yay. stanbul 2007, s. 85 197 Muhammed Han Kayani, a.g.e., s. 70 198 Mminun,23/14
194

193

50

ettiini sylemektedir.199 nsann yaratcl Allah ile ayn olmasa da daha dk seviyede yaratc yetenein varlna iaret etmektedir. kbal muminin yaratcl zerinde srarla durmaktadr.200 kbal Kervan ars isimli eserinde Yaratc insandan u vc satrlarla bahsetmektedir. Her kim ki yaratc gcn sahibi deildir Benim nezdimde o kfir ve zndktan farkszdr.201

Yaratc faaliyete itirak etmeyen insan airimiz bu denli eletirmektedir. Ayrca, baka bir eserinde yaratcln hrriyet iin n koul olduunu bu gc kullanmayann bakalarnn zincirleriyle balanm kle olduunu yle ifade etmektedir.

Yayor musun? Mutak ol, yaratc ol, bizim gibi ufuklar tut! Sana uygun olmayan kr; kendi zamirinden baka bir lem kart! Bakalarnn dnyasnda yaamak, hr insana zor geliyor. Yaratma kuvveti olmayan herkes, nmzde kfir ve zndktan baka bir ey deildir. O, Cemalimizden nasibini almam, hayat aacndan meyve yememitir. Allahn adam! Kl gibi keskin ol! Sen, kendi dnyann kaderini yarat!202 M. kbalin dnce sisteminde Benlik fikrinin nemi aikrdr. kbalin dinamik lem anlay ierisinde bu benler srekli hareket halinde olmaktadrlar. Srekli yaratma eyleminin oluumu da benlerin hareket ve yaratmasyla ortaya kmaktadr. Bu benler kinatn her aamasnda mevcutturlar. kbal bu dncesini yle ifade eder. Mutlak Ben, benlik vasfna sahip varlklar yaratr. Maddeden insana kadar uzanan btn varlk mertebelerinde benlik vardr. En alt dzeyde bulunan bir atomun dahi kendine gre bir benlii vardr. Bu benler, Leibnizin monadlar gibi birbirlerine kapal deildir. Onlar, srekli ilikiler iinde bulunan organizmlerdir.203
199 200

R. A. Nicholson, Introduction, The Secrets of the Self, Londra 1920, s. 18 Muhammed Han Kayani, a.g.e, s. 70 201 M. kbal, Bang- Dara, (Kervann ars) ev. Ahmet Asrar (Doudan Esintiler iinde), Dnce Yay., stanbul 1981 s. 71 202 M. kbal, Cavidnme, s. 232 203 M. Aydn, slam Felsefesi Yazlar, s. 157

51

te bu ekilde dnlen egolar hareketsiz ve kapal olduklar anda hedefe ulamaktan yoksundurlar. Hareketle varlr hayat cevherine Hayatn kanunudur yaratma ekli Kalk ve yeni bir dnya yarat Atelere brn brahim gibi Raz olmak bu bahtsz dnyaya Kalkansz kalmaktr sava alannda Kendine hkim olan gl insan Hogryle karlar kaderi z gcyle yaratr Honut olaca lemi.204

Bu satrlarda grdmz egolarn hareket ve yaratma kabiliyetini anlatan satrlar Mehmet Akifin Safahatnda Hakkn ada u kbalin msralar fikirlerine kbalin benzer dnceler anlay grmekteyiz. Seslerindeki

iirindeki

hatrlatmaktadr: lemde ziya kalmasa halk etmelisin, halk! Ey elleri brnde yatan akn adam kalk!205 Dnrmz egolarn bu faaliyetlerin yan sra tm egolarn ksmen de olsa, kendi kendilerinin sebepleri olduuna veya baka bir deyile, ksmi bir kendilerini belirleme gcne sahip olduklarna inanr. Bu, bir adan, var olanlarn sahip olduklar hrriyettir. kbale gre, her ben zaman iinde kendisini organize eder

ve kendi tecrbesi tarafndan disiplin altna alnr. Benin faaliyeti aka gstermektedir ki, ben hr ve ahsi bir kozalitedir. Ksacas kbalin yaratma anlaynn temelinde u vardr: Tanr her eyi bir takm imknlarla yaratr ve varlklara kendi kendilerini belirleme g ve hrriyetini verir. Hayatn her safhas ise

204

Beir Ayvazolu, Mehmed Akif ve Muhammed kbal, Muhammed kbal Kitab, .B.B.Yay., stanbul 1995, s. 456 205 M. Akif Ersoy, a.g.e, s. 209

52

batan sona kadar gayelidir. 206

kbalin burada kulland kelimelere dikkat

ettiimizde sonlu benlerin ortaya kmasna (msaade etme) ve kendi kendini snrlama gibi ifadeleri kudret ve yaratma sfatlar asndan deerlendirdiimizde, kbal, msaade etmesi kelimesini bilerek ve zenle kulland grlmektedir. Bu kelimenin yerine ksaca Tanrnn yaratmas diyebilirdi. Bu ekilde ifade etmiyor, nk Filozofumuz klasik anlamyla yaratmann, oluum srecindeki lemde varlklar btn ynleriyle tamamen belirlemek eklinde anlaldn dnmektedir.207 kbal ise bu tarz bir yaratmann mekaniklie sebebiyet verecei kaygsn tamaktadr. kbal yaratma sfat hakknda Tanrnn yannda sonlu benlere de kendi kendilerini belirleme gc vermektedir. nsan kendi potansiyellerinin farkna vard anda yaratc olmaktadr. Bu dnce kbalin sisteminde tezat arz etmemektedir. Keza kbal asndan Tanr ile lem iki muhalif unsur deildir. lemde organizm fikri hkimdir. Bize gre filozofumuzu byle bir dnceye iten neden klasik teizmde ki yaratma olaynn bir anda gerekletii dncesine kar olmasndan kaynaklanmaktadr. M. kbalin yukarda ifade ettiimiz dncelerinden Tanr iin kulland kendi kendini snrlama anlayna nsann hrriyeti konusunu ele alrken deinmeye alacaz. imdi anlatacaklarmz kbal asnda insann hrriyeti olacaktr.

1.3.3. nsann zgrl Problemi M. kbalin Tanrnn ilim ve yaratma sfatlarn deerlendirirken kaderin

belirlenmililii fikrine (insann tm yapp etmelerinin kendi ihtiyar dnda gerekletii) muhalif bir ekilde yaklaarak bu sfatlar ele aldn grmekteyiz. Bu yaklamnn sebebini ise u ekilde aklayabiliriz; kbal asndan kader; olmu-bitmi bir yap olarak dnlrse o zaman egolarn hrriyetinden bahsetmek mmkn olmayacaktr. Bunun neticesinde her eyin belirlendii bir lemde egolarn fonksiyonlar da hrriyetleri de olmayacaktr. Kendi felsefi sistemini ego temeli zerine kuran Filozofumuz elbette bu egolarn hrriyetine byk nem vermektedir. kbalin Tanrnn ilim sfatn her eyi yanstan bir ayna gibi tasavvur etmesi, lemde yaratmann gemi bir zamanda gerekleip ve bylece yaratmann son bulduu dncesine itiraz, yaratmann her an yeniden olduunu sylemesi Tanrnn yaratma
206 207

M. Aydn, Sre, s. 91 M. Aydn, Sre, s. 92

53

ve bilme sfatlarnn lemde tezahrnn insann zgrlne engel tekil etmediini gstermek iindir. Keza biz, kbale gre Tanrnn, gelecei olmazdan evvel imkn olarak deil de gereklemi olarak bildiini sylediimiz an, insann hrriyeti noktasnda skntya gireriz. Yine Tanrnn yaratmasnn klasik anlamdaki lemdeki varlklarn tm ynleriyle tamamen belirlenmi olmas kbalin dnce sistemine uygun bir dnce deildir. Dnrmzn Tanrnn yaratma sfatn ifade ederken yaratma yerine msaade etmesi208 kelimesini kullandn ve Kuranda yoktan yaratmay ifade iin kullanlan kn, halk, ibda szcklerinin anlamn snnetullah kavram ierisinde deerlendirdiini grmekteyiz. 209 kbalin Tanrnn yaratma sfatnda msaade etmesi kavramyla sonlu egolara yaratc bir hrriyet vermesi amacn hedeflediini grrz. Yine ayn ekilde Yaratma sfatn Tanrnn davran olarak grmesi ile yaratma eyleminin Tanr ile birlikte her an olduunu, yani statik belirlenmi bir lem yerine her an izilmekte ve yaratlmak olan bir lem anlayna sahip olduunu grmekteyiz. Bu dncelerinin neticesi olarak, ta en batan belirlenmi bir hayat yerine insann hr, kendi iradesiyle oluan bir yaam sz konusu olmaktadr. kbalin nsann zgrl probleminin zmne dair dncelerini farkl bir

yaklamla ele alan Sekban Halifat unlar ifade etmektedir. ncelikle kbalin deist ilahiyat anlaynn Allahn sonsuz zgrlk ve bilgisiyle insann zgrln badatramadn syleyerek, kbalin nsann zgrl problemini Allahn nceden bilmesini reddettiini ve bu sayede Allahn yaratc faaliyetine itirak eden insana zgrlk tanyarak problemi hallettiini ifade eder. Bu nedenledir ki insann zgrl problemi kbal asndan bir zorluk tekil etmemektedir.210 Yukarda ana hatlaryla, Tanrnn yaratma ve bilme sfatlar bahsinde geni olarak ele aldmz yaratma ve bilme sfatlar hakknda ifade ettiimiz bu dnceler Filozofumuzun nsann zgrlne verdii nemden kaynaklanmaktadr. Biz kbalin dnce sistemi ierisinde unu rahatlkla syleyebiliriz ki insan hr bir varlktr. Ve tm eylemlerinden tamamen kendisi sorumludur. Buraya kadarki aklamalarmzla Tanrnn yaratma ve bilme sfatlar ile insan zgrl arasndaki ilikiyi ortaya koymaya altk. Buradan sonraki ksmda
208 209

kbalin

nsan hrriyetini yukarda

M. Aydn, Sre, s. 3 V. Urhan, a.g.m s. 15 210 Sekban Halifat Muhammed kbal, ev. Y. Z. Cmert, slm Dncesi Tarihi, c. IV, nsan Yay., stanbul 1994, s. 413

54

deindiimiz noktalar dnda nasl ele aldn grmeye alacaz. nsann hrriyetine byk nem veren M. kbal, Tanrnn bu sfatlarnn yannda insann hrriyeti problemi asndan Tanrnn hikmet sfatna ayr bir nem vermektedir. Tanr hikmetsiz i yapmaz diyen kbal, gelecein ilim, kudret ve hikmet sfatlaryla her an izilmekte olduunu ifade etmektedir. lim-i Mutlak ve Kdir-i Mutlak sfatlara sahip olan Tanrnn hikmet sfat kbal asndan nsan zgrlnn teminatdr. kbal, Tanrnn klli kudretinde hikmetinin de nemli rol oynadn belirtmektedir.211 Hikmet sfat sayesinde Tanrnn bilmesi, yaratmas ve kudreti insann zgrlne engel olmayacak ekilde lemde tezahr etmektedir. Dnrmz nsan hrriyetini Tanrnn sfatlar ierisinde ele alm zellikle kudret sfat perspektifinde insan hrriyetine zm bulmaya almtr. kbalin, insan hrriyeti problemine zm bulmak iin Tanrnn kudret sfat zerinde nemle durduunu grmekteyiz. kbal asndan, her ben (hatta basit bir atom bile) zaman iinde kendi kendisini organize etmekte ve kendi tecrbesi tarafndan disiplin altna alnmaktadr. lemdeki tm Benler, hr ve ahsi bir kozalitedir. Allah, her eyi bir takm imknlarla yaratr ve varlklara kendi kendilerini belirleme g ve hrriyetini vermektedir.212 kbalin belirttiimiz ifadelerinden anladmz kadaryla Tanrnn insanlara hrriyetlerini gerekletirebilecek bir takm imknlarla donattn ve hayatlarna yn verecek gc verdiini grrz. Bu imknlarn ardndan tm egolarn belirleyici ve yn verici gc kendi tecrbesi olmaktadr. Egolar kendi tecrbeleri sayesinde eilimlerini ve tercihlerini ortaya koymaktadrlar. ekilde ortaya koyar:
Bir d kaynaktan gelmeyen ve dolaysyla nceden grlmeyen bir faaliyet imknyla donatlm benlerin zuhur etmesi, bir bakma, her eyi ihata eden Benin Allahn hrriyetine gelen bir snrlama (limitation) demektir. Fakat bu snrlama dardan empoze edilmi deildir. Snrlama, Allahn kendi yaratc hrriyetinden domutur ki, O, bu yolla sonlu benleri kendi hayat kudret ve hrriyetine itirak eden varlklar olarak semitir.213

kbal bu anlayn u

kbal, sonlu benlerin sonsuz Ben tarafndan kendi hayatna katlmnn salanmasnn tam olarak anlalamadndan yaknmaktadr. Allahn sonsuz olduu
211 212

M. kbal, Dini Dnce, s. 1123 M. Aydn, Din Felsefesi, s. 1734 213 M. kbal, Dini Dnce, s. 105

55

fikrinin kavranamadn vurgulayan kbal, Allahn insann hrriyetini salamak amacyla kendi kudretinde snrlamaya gittiini ifade etmektedir. M. Aydnn Tanrnn kudretinde snrlandrmaya gitmesi problemini u ekilde deerlendirdiini grmekteyiz.
Ona ( kbal) gre Allah snrlandran hibir ey yoktur. nsanda ve topyekn lemde yaratc bir g grmek Allah snrlandrmak anlamna gelmez. Eer Allah mutlak kudret sahibi olarak grr ve bu kudretin de yaratlmakta olan lemde tecelli ettiine inanrsak, var olan her eyin yaratc gten nasibini almadn dnmek yanl olur. Hem Allahn kudretinin her eye nfuz ettiini syleyelim hem de varlklara kudret atfetmeyelim, bu ak eliki olur. Allahn sonsuzluu, ne matematiin sonsuzluuna ne de mekna ilikin sonsuzlua benzer. Allah, usuz bucaksz olduu iin deil, ilmi, iradesi, kudreti v.s. ile her eye nfuz ettii iin sonsuzdur. Aslnda mutlak kelimesi, bundan baka bir ey deildir.214

Bu dncelerden yola karak nsann hrriyetinin gerekletirmesi amacyla sonlu benler Sonsuz Benin hayatna itirak ettiini grrz. Ayn zamanda Tanr, sonlu benlere hrriyet vermek amacyla kendi sonsuz kudretinde bir snrlamaya gittiini de grmekteyiz. kbal, var olanlarn ksmen de olsa, kendi kendilerinin sebepleri olduuna veya baka bir deyile, ksmi bir kendilerini belirleme gcne sahip olduklarna inanmas. Tm egolarn, -var olanlarn- sahip olduklar hrriyeti ifade etmektedir. Byle bir hrriyet metafizik bir zaruretin neticesidir. kbale gre, her ben zaman iinde kendisini organize eder ve kendi tecrbesi tarafndan disiplin altna alnr. Eylemde bulunmas bu tecrbeleri etkisinde olmaktadr.215 Tm bu sylenenlerden hareketle u sorular sorabiliriz. M. kbalin dnce sisteminde; 1-Tanrnn kudreti inkr m ediliyor? 2-Tanr iin snrlama sz konusu mudur? kbal bu sorulara u ekilde cevap vermektedir; lk olarak kbale gre Kuran mcerret kurallardan (soyut tmellerden) holanmaz ve bu kudret soyut anlamda alnacak olursa sadece snr olmayan, kr ve kontrolsz bir g saylr. Byle bir gcn hibir snr tanmad fikri ortaya kar ki bu durum Tanrnn kudret sfat iin geerli deildir. Snrsz, usuz-bucaksz anlamda bir kudretin Tanrya atfedilemeyeceini kbalin
214 215

M. Aydn, slam Felsefesi Yazlar s. 175 M. Aydn, Sre, s. 91

56

sylediini grmekteyiz. kinci olarak, Tanr iin snrlandrma mevzuna ise u ekilde cevap vermektedir. Tanrnn kudret sfatnda bir snrlandrmaya gittii aktr. Ancak bu snr dardan dayatlm deildir. Bizzat Tanr tarafndan sonlu benlerin hrriyetine engel olmamak iin hikmet sfat vastas ile konulmutur. Tanr, sorumluluk alabilen, snrl bir benliin ortaya kmasna izin vermitir ve o andan itibaren Tanr, kendi irade hrriyetini snrlandrmtr.
Ani ve dolaysyla, nceden tahmin edilemeyen glerle donatlm egolarn zuhuru bir anlamda mutlak ve Niha Egonun zgrlne snr koymak demektir. Tanr geici egolarn douuna izin vermekle kendisini snrlandrm demektir. Fakat bu snr dardan konmu deildir. Tanr bu ekilde kendi yaratc zgrln snrlandrmsa da gayesi, fani ve geici egolarn kendi hayatnda, gcnde ve zgrlnde rol oynamalarn salamaktr.
216

kbal, snrlama kelimesinin bizi korkutmamas gerektiini sylerken, Tanrnn klli kudretinde hikmetinin de nemli rol oynadn belirtmektedir. kbale gre, Tanr hikmetsiz i yapmaz.217 Ancak kbalin bu sylediklerinin yan sra C. A. Kadir, M. S. Rashid gibi dnrler, kbalin benin yaratclna ve hrriyetine deer vermesinde arya katn syleyerek kbali snrl Tanr anlayn savunan birisi olarak grmlerdir. Bunun yan sra N. Quatab ve baz dnrler bu grn tam aksi istikamette fikir beyan etmilerdir.218 M. Aydn, kbalin ilim ve kudret sfatlarn insan hrriyeti asndan yorumlamasn olduka cesur bir adm olarak grdn ifade ederken, her zm eklinde olduu gibi Filozofumuzun zmnn de beraberinde bir takm skntlar ve glkler getirdiini ifade etmektedir. Bu glklerin en banda ise kbalin dncelerinin snrl Tanr anlayn artrd iddialar gelmektedir. Bu iddialar Aydn, sre felsefesi filozoflarnn yaklamn da ifade ederek yle anlatmaktadr kbal,
Var olan fakat kullanlmayan bir kudreti, yetkinlie asla zarar vermeyen bir snrlama olarak grmektedir. Whitehead, Tanr varlklar zorlamaz ikna eder, Hartshorne, Tanr teki varlklar bask altnda tutmaz; kbal Mutlak Ben, teki benleri, onlarn ferdiyet ve hrriyetlerine zarar vermeksizin kuatr derken hemen hemen ayn fikri ileri srmektedirler. Bu fonksiyona sahip Tanr hala kadir midir? Hartshorne ve kbale gre, evet; nk ideal kudret, diyor Hartshorne, bir g tekeli
216 217

M. kbal, Dini Dnce, s. 112 M. kbal, Dini Dnce, s. 1123 218 M. Aydn, Sre, s. 98

57

anlamna gelmez. Kadir demek, gcn var olanlara ulatrarak onlarn kendi kendilerini belirlemelerine ters dmeyecek her eyi vermektir219

kbal egolarn hrriyetlerini deerlendirirken Tanrnn sfatlarnn yan sra her egonun z varlnda sahip olduu bireysellik durumundan bahsederek karar verme yetkisinin egoya ait olduunu ifade etmektedir. te bu durum her egonun zgrlnn teminatdr. M. kbal bu dncelerini u ekilde ifade eder.
Benlik birliinin dier bir nemli zellii de, her benliin yegneliini ortaya koyan esas yalnzlk durumudur. Belirli bir sonuca ulaabilmek iin bir mantk kyasn btn hkmlerine ayn zihnin inanmas lzmdr. Mesel, birisi btn insanlar fanidir hkmne, bir bakas da Sokrat bir insandr hkmne inanrsa bir netice kmaz. Yani her iki nerme de ayn zihinden kmad mddete bir sonuca varlamaz. Ayn ekilde, bir eyi arzuluyorsam, bu benim arzum olacak ve bu arzumun yerine getirilmesi benim dileimin yerine getirilmesi olacaktr.220

kbalin belirttii bu hususlar gnlk yaama dair verilen tm kararlarn, yaplan tm eylemlerin ve hissedilen tm duygularn bireyselliine vurgu yapmak iindir ite burada ifade edilen bu yalnzlk durumu insannn hrriyeti olarak gsterilmektedir. Her ego kendi yalnzlk durumunda eylemde bulunmakta, tm ynleriyle yaama dair her eyi bireysel olarak semekte ve hissetmektedir. getirmektedir.
Diyelim ki, diim aryor. Diim belki de rahatszlm duyunca zlebilir, beni teselli edebilir. Ancak, ary ben duyarm, diim deil. O halde, zevklerim, sevinlerim, zdraplarm ve duygularm, bakalarnn deil benim zevklerim, sevinlerim, zdraplarm ve duygularmdr. Btn bunlar tamamen bana aittir. Baka bir deyimle, bunlar benim ahs benliimin eitli ynleridir. nmde birden ok hareket ihtimali bulunduu zaman, bizzat Cenab- Allah bile benim yerime tayin etmez. Bunun gibi, sizi hissetmez, hkm vermez ve gideceim yolu

kbal bu anlayn yle dile

tanyabilmem iin daha nce sizi grm olmam gereklidir. Bir insan veya yeri tanyabilmem iin, ben dier bir egonun tecrbesine deil, gemiteki kendi tecrbeme bavurmalym221

nsann yaamn bizatihi kendi tecrbesinden oluan tercihleri belirlemekte, Tanr hibir ekilde eylemlerimizde karar verici olarak dnlmemektedir.
219 220

M. Aydn, Din Felsefesi, s. 174 M. kbal, Dini Dnce, s. 140 221 M. kbal, Dini Dnce, s. 140

58

kbal, slmda Dini Dncenin Yeniden Douu adl eserinin nsann Benlii Hrriyeti ve lmezlii isimli blmnde insann hrriyetini, benlerin asli tabiat zerinden u ekilde ele almaktadr: Egonun faaliyetlerindeki yol gsterici kontrol unsuru, onun mstakil ahsi bir illiyet (causalife) olduunu aka ortaya koyar. Ego, Nihai Hakikat ve Nihai Egonun hayat ve hrriyetini paylar. O Nihai Ego ki, zel giriime muktedir, bitimli ve geici bir egonun douuna izin vermekle kendi hr iradesinin hrriyetini snrlandrmtr.222 kbal, Snrsz Egonun bu davrann uurlu bir ekilde gerekletirdiini ve Nihai Egonun egolara zgrlk tanmak amacyla kendi hrriyetini paylatn ifade eder. Bu dncesinin ise Kuran kaynakl olduunu belirterek u ayetleri delil olarak ileri srer:
De ki: O (Kuran), Rabbinizden gelen bir gerektir. Artk dileyen iman etsin, dileyen kfir olsun.223 yilik ederseniz, o iyilii kendinize etmi olursunuz ve ktlk ederseniz, o ktlde kendinize etmi olursunuz.224

M. kbal asndan egolarn, temel zelliklerinden dier bir yn ise egolarn kendi z tecrbesi tarafndan ekillendirilen ve nizama konan yn verici bir enerji olmasdr. kbale gre, benliin bu sevk ve idare grevi Kuranda u ekilde dile getirilmektedir; Sana ruhtan sorarlar. De ki: Ruh, Rabbimin emrindendir. Size az bir bilgiden baka bir ey verilmemitir. Filozofumuz, bu ayetin yorumunda ifade edilen halk ve emr kelimelerine yklenen anlamlara dikkat ekerek unlar ifade eder. Halk;, yaratma, ortaya karma, emr; ise, yn verme anlamlarn tamaktadr. Yine Kuranda yaratln ve yn vermenin Allaha mahsus olduu belirtilmektedir.225 kbal, yukarda ifade ettiimiz sra suresinin 85. ayetine atfla, ruhun asl mahiyetinin sevk ve idare etme zellii olduunu vurgulamaktadr. Ona gre, ruhun byle bir zellie sahip olmas ise, onun tek ve belirli bir varlk olmasn gerekli klmaktadr. te yukarda ifade ettiimiz egolarn yaps zgrlnn en byk ispat olmaktadr. kbal asndan ego veya benlik donuk bir ey deildir egolarn zaman iinde kendisini dzenleyip disipline koyduunu, kendi tecrbesiyle oluup, gelitiini sylemektedir. Egonun Kendi tecrbesiyle kendisini belirleme yetenei olan hrriyet sahibi bir varlk olduunu ifade eden kbal asndan, Tanr her eyi bir takm imknlarla yaratr ve
222 223

M. kbal, Dini Dnce, s. 149150 Kehf, 29 224 sra, 7 225 M. kbal, Dini Dnce, s. 143

59

varlklara kendilerini belirleme g ve hrriyetini verir.226 Bu ifadelerinin ardndan; De ki, herkes yaratlna, kendi asl tabiatna gre davranr. Rabbiniz, en doru yolda olan daha iyi bilir.227 Ayetindeki yamelu (davranr) kelimesinin analizini yapan Dnrmz, asli tabiatmzn bir ey deil, bir amel olduunu sylemektedir. Egolarn devamll olan, eylemde bulunan, etkileyen, irade sahibi, bir amaca ynelebilen fiil olduunu ifade eder. Egonun tecrbesi, birbiriyle balantl olan ve yn verici bir gaye tarafndan birlik iinde tutulan fiiller dizisidir. Tm gerekliim, yn verici davranlarmda sakldr. Ve bu nedenle beni, hkmlerimde, iradeli davranlarmda, amalarmda, mitlerimde aramal, anlamal ve yorumlamalsnz.228 M. kbal, insann zgrl ile ilgili Kurandan alnabilecek en iyi ipucunun demin karl hakkndaki kssa olduunu dnmektedir.
Hz. demin itaatsizlii, insan varlnda zbenlik uurunun bir iareti, hrriyetin bir nianesidir. nsann ilk itaatsizlii belki de onun ilk hr seimidir. Eer insan byle bir hrriyete sahip olmasayd, onun ahlaki deeri olmazd, teki hr benlerle alveri iine girmeyen insan, iyilik hsl eden varlk haline gelemezdi.229

Diyerek Batda asli gnah olarak deerlendirilen bu durumun aslnda insann hrriyetine iaret ettiini sylemektedir. Bunun yan sra demin dn slm leminde yaygn olan klasik kader anlayyla aklamaya almak, meseleyi hi mi hi anlamamak demektir. Kader, insan hayatnn Allah tarafndan verilen birtakm imknlar iinde olumasdr.230 Kuran Kerimde anlatlan dem kssalarn kbalin rastgele deil belli bir sistem ierisinde deerlendirdiini grmekteyiz. kbal bu noktada unu ifade etmektedir; Hz demin cennetten karlp dnyaya gnderilmesinde ki karl bir ahlaki bozukluluk olarak deerlendirilmemeli bilakis bu durum Hz. dem zelinde insanolunun hrriyetinin ifadesidir. nsann saf ve sade uurdan kendi benliini oluturmaya balamas cennetten karlmasyla balamtr. Hz. demin ilk itaatsizlikte bulunmas, ayn zamanda Onun ilk hr fiilidir. Byle bir hrriyet sz konusu olmasayd, eylemlerinin ahlaki deeri de olmazd. nk Hrriyet hayr veya iyilik iin ilk arttr. er olan seme hrriyeti iyilii seme hrriyetini de iermektedir. te bu noktada Tanrnn insanolu iin bu tehlikeyi gze alm olmas
226 227

M. kbal, Dini Dnce, s. 149 sra, 84 228 M. kbal, Dini Dnce, s. 144 229 M. Aydn, Sre, s. 103 230 M. Aydn, Din Felsefesi, s. 137

60

insana olan byk gvenindendir. 231 M. kbale gre irade hrriyeti, kat ve belirgin bir gereklik olmad gibi sadece bir varsaymdan ibarette deildir. kbalin bak as, radesinde hr olmadn hisseden deli, hr iradeyi reddeden ise aptal-dr. diyen Nietzscheyi hatrlatt ifade edilmektedir.232 kbal insan iin hrriyeti yle ifade etmektedir; nsan korkuyla kabul ettii zgr kiiliinin emanetisidir. Hrriyet iyi bir haldir fakat seme gcne sahip snrl benliin ortaya kmasna izin vermek, byk bir risk almaktr. nk iyiyi seme hrriyeti, iyinin zdd olan, kty seme hrriyetini de ierir. Allahn bu riske girmesi Onun insana olan byk gvenini ve inancn gsterir. Buradan sonras iin insana den grev bu inanc dorulamaktr.233 (Tanrnn risk almas durumunu deerlendiren S. Vahidddin kbalin yaklamnn Kurann ruhuna olabildiince ters dtn ifade eder. Byle bir riskten sz etmenin evvel ve ahir olan ve var olan her eyi ihata eden, aan Kuran Tanr telakkisi ile pek uyumad, Kurann Tanrsnn kbalin yorumunda tannabilir bir durumda olmadn, btn kimliini kaybettiini sylemektedir.234) Allah insana zgrlk vererek byk bir risk almtr, ancak bu risk alnmam olsayd insann yetenekleri, kabiliyetleri ortaya kmayacakt. Tpk bu risk durumu demin yaratl esnasnda melekler ile Allah arasnda geen Hani, Rabbin meleklere, Ben yeryznde bir halife yaratacam demiti. Onlar, Orada bozgunculuk yapacak, kan dkecek birini mi yaratacaksn? Oysa biz sana hamdederek daima seni tesbih ve takdis ediyoruz. demiler, Allah da, Ben sizin bilmediinizi bilirim demiti.235 Ayetin sonu cmlesinde ki Ben sizin bilmediinizi bilirim ifadesi Allahn insana olan gveninin gstergesidir. nsan bu gveni boa kartmamak iin benliini korumal ve benliini ykselterek kendi hrriyetini kazanmaldr. Kendisini baka benlere esir etmi insann ne kendisi ne de grleri kbal iin deerlidir. Uyank gzl bir kfir putun nnde, haremde uyuyan bir mminden daha iyidir.236 Diyerek gayret etmenin ve mcadelenin nemini bu denli ar ifadelerle dile getirerek bu gvenin verdii kuvvetle aksiyon insan olmak gerektiini ifade etmektedir. air kbal bu dncelerini bir iirinde yle ifade eder.

231 232

M. kbal, Dini Dnce, s. 1201 Riffat Hasan, a.g.m., s. 83 233 M. kbal, Dini Dnce, s. 120 234 S. Vahidddin, a.g.m., s. 254 235 Bakara, 31 236 M. kbal, Cavidname, s. 78

61

Evde tembel ve hareketsiz oturmak haramdr insan olana, Duruyor gzkseler de harekettedir aslnda dnyann her eyi. Sen ykn fazlalndan ve azktan dolay ar yryorsun Yoksa dalar ve ummanlar ok gzel aarsn sabah yeli gibi. Hrriyet ve lmdr kalender kiinin sermayesi.237 Hrriyetin ilk art olarak eylemde bulunma ve gayret gstermeyi en esas neden olarak gren kbalin dnce dnyasnda insan, ancak hr ise o zaman bir deere sahiptir. Gnl hr ise, vcud da hrdr. Yoksa vcud, rzgrn yolunda bir saman parasdr238 kendini bakalarna esir etmemenin nemine iaretle byle bir davrann klelikten farksz olduunu syleyen kbal, kleliin alaltc durumunu u dizelerde bizlere sunmutur. Klelik gzellik zevkinden mahrum olmaktr. Ancak hr insanlarn gzel dedii eyler gzeldir! Kim gvenir klelerin grlerine kanaatlerine? nk dnyada hr insanlarn gz gcdr sadece! Kendi gayretiyle yalnzca o hkimdir bugnn dnyasna, O karmtr zaman denizinden yarnn cevherini meydana.239 kbal, zaman ve mekn anlayn insan davranlarna da uyarlayarak, insanlar hr ve kle diye ikiye ayrr. Dnyevi kaytlara balanan, bakalarnn zincirleriyle hayata tutunan kiiyi kle, zaman ve mekn kaydndan kurtularak ilahi zaman yaayan benliini koruyan kiiyi ise hr olarak grmektedir. kbal baka bir iirinde klelik ile hrriyet arasndaki fark ile zgrln nemini yle vurgular;

Kle, gece ile gndz arasndaki bir sama bir hezeyan olup erirken, Hr insann gnlnde zaman bir sama ve hezeyandr. Kle, gece ile gndz kendi zerine kefen gibi rer,
237 238

M. kbal, Bal- Cibril, s. 4546 M. kbal, Cavidname, s. 340 239 M. kbal, Bal- Cibril, s. 20

62

Hr ise kendisini gece ile gndzn zerine rer. 240 kbale gre, kle: elinde bulunanla yetinir snrlar belirli bir hayat yaar, olduu yerden bir adm ileriye gidemez, ayn eyleri tekrarlar durur. Hr insan ise: her an yeni bir eylemde hep yeni eyler retme amacn tar. Hr insann hayatnda durmak yoktur. Hr insann gnlnde zaman bir sama, bir hezeyandan baka bir ey deildir. Hr insan, kendini amurdan ekip karr, kendisini gece ile gndzn zerine rer. Hr insann ii her an yeni bir ey yaratmaktr. Hr insann teli daima yeni yeni nameler ibda eder. Hr insann himmeti, kazay ilahiye iaret verir. Hadiseler onun eli ile vcuda gelir. Mazi ve istikbal onun daraacndadr. Onun sratinin iinde gecikmeler dinlenir.241 Hrriyetin insann hayatnda ne kadar nemli bir yere sahip olduunu bu msralarla bizlere sunmaktadr. W. Rahman, kbalin Allahtan baka kimse takdiri yaratamaz; tedbirlerin de takdir iin faydas yoktur242 szne dayanarak unlar sylemektedir. kbalin, insan hrriyeti zerindeki srarna ramen determinizme inandn iddia etmektedir. Zira Ona gre kbal, birok kere takdir (ilh irade) ile tedbirin (insan abas) kar karya geldii yerde, ikincisinin hibir ey yapamayacan belirtir.243 Bu durum, kbalin insan hrriyetine inancnn olmadn gstermedii gibi ona aykr da deildir. kbalin yaklamnda asl ama sadece insann niyetinin daha stn bir Gn gzetiminde bulunmasn kbalin kabul ettiini gsterir. kbal, hibir yerde insann tamamen hr olduunu iddia etmez. Sadece, en mkemmel tek (Individual) olan Allah, tam hrriyet sahibidir. u noktaya ifade etmek gerekirse bu durum insann kaderinin tamamen belirlenmi olduu anlamna da gelmez. nsann iradesi, sadece Allahn iradesi ile snrlandrlabilir. nsan kendi gelitirirse, kendi iradesini iradesi ile kiiliini ne kadar Allahn iradesine o oranda teslim edebilecektir.244

kbalin gznde (kiiliini gelitirerek benliini ykselten kii) mumin, dnya ilerini bir tarafa brakarak her ynyle ahirete ynelmez dnya hayatna gereken nemi verir. badeti bahane ederek dnyevi faaliyeti bir yana itmek isteyenleri iddetle eletirirken
240 241

M. kbal, Bal- Cibril, s. 64 M. kbal, Esrar ve Rumuz, s. 74 242 M. kbal, Cavidname, s. 238 243 M. W. Rahman, Iqbals Doctrine of Destiny, The Islamic Culture, sy. 8, 1939, s. 159160 244 Riffat Hasan, a.g.m., s. 344

63

ibadetleri engel olarak grerek dnyevi faaliyetten yoksun olanlar Klelerin Namaz isimli iirinde yle hicvetmektedir; 1935 ylnda Trk Kzlay Heyeti Lahor'u ziyaret ettiinde delegeler namaz klmak iin hep birlikte camiye giderler. mam namaz uzattka uzatr. Namazdan sonra Trk Delegasyonunun bakan namazn niin bu kadar uzatldn sorar. airin cevab yle olur: man mcahidi Trk namazdan sonra bana sordu; mamlarnz ibadette niin bu kadar ar? Hr iman bekisi, klelerin namazna akl erdirememiti. Hr insanlarn yapacaklar daha bir sr i vardr, badetten uzak kle ne yapacakt?245 kbale gre, hr insan kendi kaderini oluturma gcne sahiptir. phesiz ki, bir kavim kendi durumunu deitirmedike Allah onlarn durumunu deitirmez.246 Ayetine atfla, eer insan kendini deitirirse, kaderinin de deiebileceini belirtir. Ayn zamanda beeri arzunun Allahla birletirilebildii lde, kader deiebilir ve ego ne kadar Mutlak Egoya yani Allaha yaklarsa o derecede kendi hrriyetini gerekletirir.247 Kim dinamik akn imknlar lsnde kendi egosunu kuvvetlendirir ve bu ller iinde hareket ederse, kendi kaderini kendisi tayin eder.248 Her eyde Hakkn ayetlerini gren insann hrriyetinden bahseden kbal, bu dncesinin dayanann Kurandaki unzur (gr ve dn) ayeti olduunu syler.249 kbal egonun Mutlak Bene benzedii ve Ona kle olduu zaman tm hrriyeti elde edebileceini u ifadelerle bizlere sunar; Hr insan L tehaf korkma ayetini vird edindii iin daima kuvvetlidir ve sarslmaz. Biz mcadele meydannda yakamz ekip bzlrz o ban elinde gezdirir. Hr insan L ilaha (Allahtan baka ilh yoktur) nuru ile gnln aydnlatr. Sultanlara, beylere kle olmaz. Hr insan develer gibi ar ykn altndadr. Yk tar, diken yer. Yere yle kuvvetli basar ki, onun yanndan yolun nabz frlayacakm gibi rpnr.250 kbalin baz sylemleri Onun snrsz bir hrriyet fikrini savunuyormu dncesi uyandrsa da insann snrsz bir hrriyete sahip
245 246

M. kbal, Armaan- Hicaz, s. 207 Rad, 13/11 247 M. Mnevver, a.g.e., s. 140 248 Annemaria Schimmel, a.g.e., s. 49 249 M. kbal, O Halde Ne Yapmal Ey ark Kavimleri, ev. Ali Nihat Tarlan, stanbul 1976, s. 104 250 M. kbal, O Halde Ne Yapmal Ey ark Kavimleri, s. 85

64

olmadn kendisi ifade etmektedir. Bunun en arpc rneini Merhum Validem Ansna isimli annesinin lm zerine yazd iirinde grmekteyiz. Kader hapsine mahkm evrendeki her zerre nlem bir perdedir, aresizlik ve mecburiyete. Gk mecbur, gne mecbur, ay mecbur u cva gibi yldzlarda kaymaya mecbur. ster blbl namesi, ister varln suskun sesi Ayn evrensel zincire vurulmutur cmlesi!251 Bir baka eserinde zgrln kendi gcn ve gayretin lsnde gerekleebileceini sylerken, belirli bir dzen ierisinde kendini gerekletirmenin gerekliini yle anlatmaktadr. Ey gafil insan itaate al, ihtiyar, cebirden vcuda gelir. nsan vasfn haiz olmayan, eer emre itaat ederse insan olur. Ate dahi olsa haddini tecavz edip isyan etti mi, r p menzilesine der. Gel, ey eski kanunun hrriyet verdii insan, bu gm zincirle ayan ssle. Usul ve nizamn sertliinden ikyet etme; Mustafann koyduu eriat hududundan dar kma.252

251 252

M. kbal, Ak ve Tutku, ev. Celal Soydan, Aka Yay., Ankara 1999, s. 70 M. kbal, Esrar ve Rumuz, s. 46

65

II. BLM 2.1. M. KBAL N KADER ANLAYIININ KLAS K SLAM DNCES NDEK KADER ANLAYILARINDAN FARKI 2.1.1. Srekli Yaratc Ulhiyet Anlay M. kbal, Tanrnn Yaratma eylemini, yoktan yaratma olarak deerlendirdii ancak bu yaratma iinin ezelde bir defada son bulmas eklinde deil, ezeli bir imdinin iinde her an ve srekli yaratma eklinde dndn grmekteyiz. Tanrnn lemi yaratma fiilinin Srekli Yaratc Ulhiyet anlayyla olumakta olduunu syleyen kbal, Whiteheadin Doa, dinamik olmayan bir boluk iindeki deimez bir ey deil, aksine srekli yaratc ak zelliini tayan bir olaylar serisidir253 eklindeki lem tanmn iktibas ederek, lemi klasik cevher anlaynn yerine olaylar sistemi ve ilikiler dzeni olarak grmektedir. lemde srekli yaratl sz konusudur ve bu srekli yaratm kbale gre Srekli Yaratc Ulhiyet anlaynn bir neticesidir. Tanrnn yaratc faaliyeti srekli olduundan lemde atomlarn saysnn da snrl olamayacan, her an doan yeni atomlar sayesinde lemin srekli geliip genilediini dnen kbal, Earilerin tam olarak olmasa da bu dnceye yaklatn belirtir. Ona gre Earilerin srekli olarak atomlarn yaratldn ve bu atomlarn Tanrnn srekli yaratmyla ortaya kt dncesinin srekli yaratma fikrinin temellendirilmesi noktasnda nemli ancak yetersiz bulmaktadr. O (Allah) yaradl diledii kadar arttrr. Kukusuz, Allah her eye kdirdir254 ayetinin bize bildirdii gerein lemin snrlar olan, donuk, hareketsiz, tamamlanm bir lem olmadn belirterek, srekliliin ve deiimin kaynann bizzat Kurann kendisi olduunu vurgulamaktadr. Bu durumu bir iirinde yle anlatr. Hl ara sra kn fe yekun ar gelmektedir ondan, Zannederim kinat tamamlanm deildir.255
253 254

M kbal, Dini Dnce, s. 66 Fatr, 1 255 M. kbal, Bal-i Cibril, s. 21

66

Kinatta ki bu deiim ve srekliliin yan sra kbal asndan Tanrnn durumu nedir? kbal bu soruya Kurann O, her an ayr bir itedir256 ayetine atfla lah Hayattaki her saniyenin orijinal ve yeni, olduunu belirtmektedir. Tanrnn ve lemin hayatnn her ann yeni ve orijinal olduunu bunun kaynann ise srekli yaratc ulhiyet anlayndan kaynaklandn belirtmektedir.257 kbal, lemin Tanr karsnda dier olarak durmamasna atfla gemite olmu bitmi bir yaratmann olmadn lemin srekli olarak Tanr tarafndan yaratldn belirtir. Tanr iin bidayeti ve nihayeti belirli bir olay anlamnda yaratma sz konusu deildir. lemde yaratma srekli olarak gereklemektedir. lem kendiliinden ayakta duran bir ey olmad iin Tanr ile ilikisi bir dier ile ilikisi gibi iliki deildir. kbale gre sonlu ve geici akl sahibi insan, evreni akln bildii fakat yaratamad, karsnda duran ve kendiliinden mevcut bir dier telakki ettii iin yaratma fiilini gemite gereklemi bir olay olarak kabul etme eilimindedir yaratl hakkndaki tm teolojik tartmalarn sonlu akln bu dar grllnden kaynaklandn belirtir. kbal, Tanr ile evren arasndaki bu ilikiyi insan ile karakteri arasndaki ilikiye benzetmektedir. Meseleye Kinat ile Tanrnn muhalefet unsuru olarak karlkl varlklarndan bahsettiimiz zaman bu dnce bizi, Tanr ile lemi, sonsuz bir meknn bo kab iinde kar karya duran iki varlk haline getirecektir.258 kbale gre kinat, lahi yaratmdr, kkn kaynan ve temelini Tanrnn yaratc iradesinde ve Tanrnn bilinli gayesinde bulur. Tanr, lahi gereklikten bamsz ve onunla sonsuza dek bir arada bulunan bir ilk madde, harici bir madde zerinde alan mucit deildir. Tanr, kendisinden okluun, farklln ve eitliliin kaynakland Mutlak Gerekliktir.259 kbal Tanr ile lem arasndaki bu organik ilikiyi Tanrnn srekli yaratc Mutlak Benlik olmasyla aklad ve bu ilikiyi Tanr merkezli bir konumda ortaya koyduu anlalmaktadr. Prof. Eddingtondan iktibas ettii u satrlarda Srekli Yaratc Tanrnn vasflarn yle anlatmaktadr Fizik bilimcisi, kendi metotlaryla bir gn anlayacak ki, akln, sreklilii aramak gayesiyle arz ettii geici manzaray, ancak bir zat olarak idrak edebilir. yle bir zat ki, daha devaml, deiiklik ve sreklilik gibi iki elikili zellii bir arada toplar ve ayn zamanda hem daimi hem deiken olmasn

256 257

Rah man, 29 M kbal, Dini Dnce, s. 76 258 M. kbal, Dini Dnce, s. 96 259 J. Khatoon, a. g. e., s. 99

67

mmkn klar.260 kbal deiikliin ve srekliliin Tanr asndan farkna deinerek ve Kuran referans alarak, Tanry Diridir, kayyumdur (varl kendinden, kendi kendine yeterli, yarattklarna hkim ve onlar koruyup gzeten) Onu ne bir uyuklama tutabilir, ne de bir uyku261 eklinde ki ayette ifadesini bulan srekli yarat niteliine sahip bir varlk olarak grr. kbal, srekliliin ve deiikliin bu anlamnda Nihai Ego veya Benliki deimez olarak anlamay, Onu hareketsiz, amasz, donuk, renksizlik ve tam bir hi olarak anlamak olacan nemle belirtir. kbal, tamamyla srekli yaratc olan bir Ego iin deiikliin eksiklik manasnda dnlmesine kardr, nk Ona gre mekanik bakmdan hareketsizlik, Tanr asndan kemal gibi alglanamaz. 262 kbal Tanrnn srekli yaratc irade oluuna ve Srekli Yaratc Ulhiyet vasfna sahip Mutlak Egonun bu faaliyetleri esnasnda deiip deimemesi ile ilgili problemi ise Mutlak Yaratcnn varlnn mkemmellii, yaratc faaliyet kaynaklarnn sonsuz olmalarndan ileri geliyor. Tpk, Onun yaratc uzak grll sonsuz olduu gibi. Onun hayat, ulalacak bir idealin peine dme deil, ortaya k ve yayldr. nsann henz deil sz, bir eyin peinden komak beklide baarszlk ve eksiklik demektir. Ama Cenab Hakkn henz deil sz, Onun btn bu faaliyetler srasnda btnln koruyan vcudunun sonsuz yaratc imknlarnn en ufak bir deiiklik ve sarsntya uramadan gereklemesidir,263 eklindeki szleri ile zmeye altn grmekteyiz. nemle vurgulamaya alt fikir bir cmleyle ifade edecek olursak; Tanrdaki deiiklik eksiklikten tamla doru dikey bir deiim deil bilakis kemal ierisinde gerekleen bir deiimdir. kbal, yaratma eylemini dardan yani zihinsel olarak kavradmzda bunun binlerce yldan beri sre gelen bir sre olduunu belirtmektedir. srekli yaratmaya ve yenlie yer vermek iin zaman ard arda gelen anlardan oluan bir ey olarak deil ierisinde hem gemii hem de gelecei barndran, sra takip etmeyen ve unsurlarn karakteristik olduu organik bir birlik264 olarak deerlendirmek gerekmektedir. Ancak gnlk hayatta kullandmz dil imknlarmzn mutlak zamana ait bu i tecrbeyi ifade etmeye yetmediini belirtir. phesiz Tanrnn srekli yaratmyla meydana
260 261

M kbal, Dini Dnce, s. 97 Bakara, 255 262 M. kbal, Dini Dnce, s. 88 263 M. kbal, Dini Dnce, s. 8889 264 M. kbal, Dini Dnce, s. 102106

68

gelen evren anlay zaman kavramyla ok yakndan alakaldr. Zaman konusundaki dncelerini daha nce incelediimiz iin bu blmde yer vermeyeceiz. Bunlarn yan sra kbal yaratma eylemini Tanrnn srekli yaratmnn yannda insannda egosunu glendirdii lde yaratc olabilecei noktasnda aklad grlmektedir. nsan yaratc faaliyete itirak eden (co-creator) bir varlk olarak grme ve tanmlama kbalin dnce sisteminde nemli bir yere sahiptir.265 Elbette insann yaratcl bir eyden baka bir ey yaratmak eklinde gereklemektedir. kbal Srekli Yaratc Ulhiyet anlayn ifade ederken zellikle Klasik slam

dncesinde yer alan Tanr ve teki dalizmine dayanan anlaylar tenkit ettiini grmekteyiz. kbalin srekli yaratc Tanrs her an baka bir itedir ve srecin ierisindedir. kbalin bu konu hakkndaki dncelerini anlatmaya altktan sonra Klasik slam dncesinde yaratma eylemi nasl deerlendiriliyor bunu grmeye alalm. Bilindii gibi yaratma Allahn lemdeki her eyi var etmesi olarak dnlmektedir. Bu yaratmann mahiyeti iin farkl eyler sylenmektedir. Tanrnn yaratma eylemi dnce tarihinde ilk sebepten, heyuladan, yokluktan yaratma, yoktan yaratma gibi kavramlar zerinde tartlm ve gnmzde de bu tartmalar devam etmektedir.266 Biz almamzn bu blmnde Klasik slam dncesindeki yaratma anlaynn kbalin yaratma anlayndan farkn ortaya koymaya alacaz. Bunu yaparken kelmi ekollerden temel olarak deerlendirilenler zerinden neticeye varmaya alacaz. Ehl-i Snnetin Maturidiyye kolu mensuplarna gre yaratma sadece Allaha mahsustur. Her eyin yaratcs Allahtr. Sonradan var olan (hdis) btn eyay O yaratmtr. Cevher ve araz O yaratt gibi, ister zaruri, isterse ihtiyari olsun insann btn fiillerini ve fiillerin eyleme geme gcn yani kudreti de Allah yaratmtr. Bu ekole gre insann hibir surette yaratmasndan bahsedilemez.267 Maturidilerde yaratma sfat mstakil bir sfattr; Allahn zatyla kaim, ezeli ve subuti bir sfat olarak vardr. Yani Allahn btn sfatlar kadim olup Onun zat ile kaimdir. Maturidiler yaratmann sonradan meydana geldiini reddederek yaratma fiili ile
M. Aydn, slam Felsefesi Yazlar, s. 127 Hseyin Atay, Farabi ve bn-i Sinaya Gre Yaratma, A.. .F.Yay, Ankara 1974, s. 120, Mehmet, Baktr, Allahn Fiili Sfatlarnda Zaman Sorunu, Kelam Aratrmalar Dergisi, sy. 2, 2003. s 101 267 Maturidi, a. g. e., s. 292
266 265

69

yaratlanlar ayr eyler (zamansal) olarak deerlendirirler. Yaratlanlar sonradan ortaya karken, yaratma sfat ise ezelidir. Netice olarak Allahn sfatlar hakknda zati ve fiili sfatlar olarak ayrma gitmilerdir. Matridilere gre, fiili sfatlar Allahn ezeli sfatdr. Yaratma sfat fiili sfatlardandr, Allah varlklar yaratmadan nce de yaratcdr. Maturidiler bu grleriyle yaratlan olmadan yaratma sfatnn olacan da dolayl olarak kabul etmi olmaktadrlar.268 Allahn yaratmas sonradan olmaktadr, kadm deildir. Ancak Onun yaratma sfat ezelidir. Allahn yarattklarna hadis denmesinin nedeni ise yalnz Allahn ezeli olup yaratlan eylerin ezeli olmamas dncesinden kaynaklanmaktadr. Allahn Yaratlan eyann bilgisi ezeli olarak kendi zatnda mevcuttur, yaratlan nesneler ise sonradan meydana gelmektedir yani yaratma eyann olaca anda meydana gelmektedir.269 Bu ekole gre, yaratma ezeli deildir yaratlanlar var olduklar zaman iinde yaratlrlar. Ezeli olan Allahn yaratma sfatdr. Yani Allah, ezeli olarak yaratma sfatna sahiptir. Ancak bu noktada yaratma sfatnn yaratlan olmadan var olmasnn mmkn olmad sylenmektedir. Bu itiraza karlk yaratma sfatnn varln kendisiyle e zamanl olarak yaratma iinin de ezeli olarak gereklemesini gerektirmeyecei nk bu gerekleme Allahtan zorunlu olarak deil, irade sonucu var olur. radenin bulunmas bir eyin varlnn istenilen zamanlarda olmasn gerektirir eklinde bir cevap sunulmaktadr.270 Genelde yaratma sfatyla bu sfatlarn tezahrlerinin ayn zamanda bulunmasnn gerekliliini ifade edilirken u rnek verilmektedir: Dvme olay dven ve dvlen olmadan mmkn deildir. (Ancak burada verilen misal her ynyle delil getirildii konuyu karlamamaktadr. nk dvme ii dvme olmadan da bunu yerine getiren insan da vardr. Olmasa dvemez. Yani dven daha nce dvme gcne sahip olduu iin dvebilmektedir.)271 Maturidiye gre, Ezelde Allah vard, fakat yaratma veya yaratklar yoktu, sonra Tekvin sfat ile yaratlmlar vcut buldu. denilirken Kuranda Allahn her eyin yaratcs 272 olduu ayete delil olarak sunulmaktadr. Allahn fiili halk (yaratma) ve tekvin (oluturma)dr. Allahn fiili olan yaratma sfat, yoluktan varla getirmek olduuna gre bu anlamda yaratma sadece Allah tarafndan gerekletirilir.
268 269

Sabuni, Maturidiyye Akaidi, s. 9194 Maturidi a. g. e, s. 45-49, Mehmet, Baktr, a. g. m., s. 102 270 Maturidi, a. g. e., s. 46-47 271 Mehmet Baktr, a. g. m., s. 102 272 Enam, 6

70

Allahn yaratmas halk sfatnn yannda tekvin sfat ile gereklemektedir.273 Tekvin sfatnn mahiyetini insann kavramas mmkn deildir. Bu sfatn en kolay anlatm ol demekten ibarettir. Kuranda ifade edildii ekliyle bir ey yaratmak istedii zaman Onun yapt ol demekten ibarettir, hemen oluverir.274 Onun ilminde konumu belli olan her ey bu kn emriyle vcut bulur. Bu noktada Allahn tekvini yahut yaratmas iin kn szne gerek olduu gibi bir dnceye yanltr. Allah her eyi nasl ve ne zaman olmas gerekiyorsa meydana getirir, hem de (ezeldeki yaratmadan farkl) bir tekrar nitelii tamadan. lemde meydana gelecek ve gelmi olan her ey bu kn emrinin sonucudur. Bu emirle meydana gelen tekvin sfat ilim, irade ve kudret sfatlarndan bakadr. nk Allahn ilim sfat ile malumat bilinir, kudret ile olmas muhtemel olan olaylardan yaratmay yapma veya terk etme geerli olur, irade sfat ile fiilin, yaratlmas veya terk edilmesi seeneklerinden biri tercih edilir. Yaratma iinde bil fiil etki eden sfat ise tekvin sfatdr.275 Earilere gre ise yaratma sfat hakiki bir sfat olmayp, dier fiili sfatlar gibi izafi bir sfattr, Allahn zatyla kaim deildir yani sonradan yaratlmtr. Ama Earilere gre bu sfatn yerine kudret sfat ezelidir. Earileri tekvinin hdis olmasn kabule iten neden, yaratma ile yaratlanlarn ayn zamanda olmasnn gerekliliidir. Aksi takdirde yaratma ezeli kabul edilirse yaratlanlarnda ezeli kabul edilmesi gerekir endiesi onlar byle bir ayrma gtrdn syleyebiliriz. 276 Eari yaratma ile yaratlanlarn ayn olduunu savunur. Earinin dncesi ilk bakta yaratmann ezeli olduunu savunur gibi grnse de onlarda Maturidiyye ile sonuta ayn noktaya kmaktadr. Onlara gre yaratma sfat ezeli deil, ezeli olan kudret sfatdr. Dolaysyla yaratma varlk ortaya kaca zaman var olur. Bunun anlam ise yaratma hadistir. Dier kelamclarla onlarn arasndaki fark, dierlerinin Allah iin ezeli bir tekvin sfatnn varln kabul etmeleri ve yaratmay hadis saymalar, Earinin de yaratma sfatn hadis sayp yaratmay dorudan hadis kabul etmeleridir. Netice olarak iki farkl dncede ayn noktaya kacaktr yalnz kavramlar ve ifadeler farkldr. yle ki; Eariler yaratma sfat yerine kudret sfatn kabul edip, yaratmay hdis sayyor, dierleri de yaratma sfatn ezeli olduun syleyerek yaratmay hdis

273 274

Maturidi, a. g.e., s. 6064 Yasin, 82 275 S. Toprak, .Glck, Kelam, s. 220 276 Sabuni, a. g. e. , s. 94, Mehmet, Baktr, a. g. m., s. 101

71

sayyor.277 Eariler yaratma sfatnn asl bir sfat olmayp itibari ve izafi bir sfat olduunu sylemilerdir. Onlara gre tekvin sfatna verilen rol, yaratmadr. Hlbuki kudret sfatna iradenin katlmasyla ayn netice ortaya kmakta ve baka bir sfata gerek kalmamaktadr. Earilerin bu husustaki endielerinin kayna, daha nce ifade ettiimiz gibi tekvin ile yaratlm olan ayn kabul etmeleri ve tekvinin ezeli bir sfat olarak kabul edilmesinden varlklarn da ezeli olarak kabul edilmesinin gerekeceidir. nk Onlar yaratlmlar olmadan tekvinde sz edilemez, derler.278 Earilerin fiili sfatlar zattan ayr kabul ettiklerini bu nedenle yaratmann da fiili bir sfat olmas onun hadis olduu sonucunu dourduunu sylemitik. Ancak Eari limlerinden Bakllani ve Gazali bu konuda biraz daha farkl dnrler ki onlara gre fiili sfatlar bir fiil ortaya koymadklar halleriyle ezelidirler. 279 Bakllani fiili sfatlardan maksat Allahn daha bir fiil haline getirmeden nce muttasf bulunduu btn sfatlardr. Bunlar bu durumda kald srece kaimdir demek suretiyle Maturidilerle ayn gr yani fiili sfatlarn kendilerinin kadim ve ezeli, taalluk ettikleri eyann ise hadis olduu fikrini benimsemilerdir. 280 Netice olarak Ehl-i Snnetin Eari kolu mensuplarnn yaratma ile yaratlanlarn ayn olduunu savunmaktadrlar. Earinin dncesi ilk bakta yaratmann ezeli olduu grn savunuyor gibi grnse de sonuta ayn noktaya kmaktadr. Onlara gre yaratma sfat ezeli deil, ezeli olan kudret sfatdr. Dolaysyla yaratma sfat noktasnda dier kelami ekoller arsndaki fark, dierlerinin Allah iin ezeli bir tekvin sfatnn varln kabul etmeleri ve yaratmay hdis saymalar, Earilerin de yaratma sfatn hdis sayp kudret sfatn ezeli olarak kabul ederler. Aslnda bu iki ey ayn anlama gelir ancak kavramlar ve ifadeler farkldr. Eariler, yaratma sfat yerine kudret sfatn getiriyor, yaratmay hdis sayyor, dierleri de yaratma sfatn ezeli, yaratmay hdis sayyor Mutezile ekolunun Allahn yaratma sfat hakkndaki dncelerine deinecek olursak; Mutezilenin yaratma konusundaki fikirleri Earilerin fikirlerine benzemektedir. yle ki ilim ve kudret gibi sfatlardan olanlarn hepsi kadim olup Yce Allahn
277 278

Mehmet, Baktr, a. g. m., s. 102-103 S. Toprak, . Glck, a. g. e. , s. 220, Sabuni, a. g. e. , s. 91 279 , Glck, Bakllani ve nsann Fiilleri, s. 179 280 S. Yeprem, rade Hrriyeti ve mam Maturidi, s. 277

72

zatyla kaimdir; tekvin (bil fiil yaratmak), terzik (rzk vermek), ihya (yaatmak), imate (ldrmek) dierleri gibi fiili sfatlardan olanlar ise hadistir. Allahn zat ile kaim deildir derler. 281 Mutezile insan fiillerinin sorumluluunu temellendirebilmek iin insann kendi fiillerinin yaratcs olduunu ileri srmtr. Allahn insan fiilleri dndaki olaylarda mutlak yaratc olduunda Mutezile ile dier mezhepler arasn ihtilaf yoktur. htilaf insann fiillerindedir. 282 Mutezileye gre insan, Allahn kendisinden yaratt kudret ile tm eylemlerinde snrsz hrriyet sahibidir. Aksi halde kiinin tm fiilleri kendi eylemleri darsnda gereklemi olacaktr kiinin kendisine ait olmayan fiillerden dolay sevap ve ikba uramas yani sorumlu tutulmas ise Allahn adaletiyle badamayacaktr. Bu sebeple kim onun (insann) fiillerinin yaratcs Allah diyecek olursa byk bir hata ilemi olacan belirtirler. Zira fiiller insana mteallktr. Zt- ilahiye taalluku doru olmaz. nk bir fiillin iki filin meful, iki kadirin (gc yeter) makduru, iki messirin eseri olmas imkanszdr. Bu sebeple Mutezile insann mecazi olarak deil hakiki olarak fiillerinin faili olarak vasflanmas gerektiine inanr ve vasflanmann bu cihetten Allaha has olmasn reddeder Mutezile kelamclarndan Kad Abdlcebbar Allah Telnn gcnn, ancak insan tabi yollardan yaratmaya yeteceini syleyen Ebu Bekir er-Raziyi eletirerek onu dinden kmakla itham eder. Byle dncelerin Allahn kudretini snrlandracan, nesneleri yoktan yaratt inancn ortadan kaldraca endiesiyle lemde kanun bulunduu dncesine kar kar. Mutezililerden baz kimseler, insanlarn kendi eylemlerini kendilerinin yarattklarn ancak bu yaratmann cisim ve cevherlerin yaratlmas gibi bir yaratma olarak deil; oturma, yrme gibi arz trnden fiiller olduunu sylerler. Bu nedenle de insan iin ounlukla hlik yerine muhdis terimini kullanrlar.283 Mutezile nesnelerin yoktan var edilmesi tarzndaki fiiller ile arz eklindeki fiilleri birbirinden ayrmakta birinci ekilde ki yaratmay Allaha ikinci ekilde ki yaratmay ise hem Allaha hem de insana nispet etmektedir. Allah lemdeki var olan her eyin deil, sadece eyann ounun yaratcsdr eklinde bir yaklamla insann da yaratc olacan syleyerek insana yaratma atfetmektedirler.284 Mutezile sfatlar zati ve fiili diye iki snfa ayrrken yaratma
281 282

Sabuni, a. g. e., s. 91 lyas elebi, a.g.e., s. 289 283 lyas elebi, a. g. e., s. 290 284 lyas elebi, a. g. e., s. 291

73

sfatn fiili sfatlar ierisinde deerlendirir. Adalet prensini gerei insann yaptklarndan sorumlu olduu gereinden hareketle Mutezile; kul fiilinin yaratcsdr derken Eariler ve Maturidilerden ayrlmaktadrlar. Mutezilenin kul fiilinin hlk eklindeki yaklam Ehl-i snnet tarafndan Allahtan baka kimselere yaratmann verilmesi ve Allahtan baka yaratclarn bulunaca dncesinden dolay eletirilmitir. Ancak bu eletirinin haklln deerlendiren Ahmet Akbulut bu yanl eletirinin Kurann ayetlerini bir btn olarak ele alnmamas neticesinde yanl neticelere varldn ifade etmektedir. Bu eletirinin haksz olduunu su cmlelerle ifade etmektedir; Kuran Allahn dnda yaratmay kabul etmektedir. [Yaratma kelimesi; a) yoktan var etme, b) vardan var etme anlamlarna gelmektedir. Kurannn kabul ettiini iddia ettii yaratma vardan var etme noktasnda] Bu durumda, kul filinin yaratcsdr, demekte bir saknca olmasa gerektir. Allah ile kulun ortaklaa kulun fiilini gerekletirdiini benimsemekten, insann, fiilinin yaratcs olduunu kabul etmek daha tutarldr. Kulun kendisinin yaratlmas baka ey, fiilinin yaratlmas baka eydir. Davranlarnda hr bir varlk yaratmak, davranlar da programl robot bir varlk yaratmaktan daha zor olsa gerektir. Bundan dolay, kendi fiilini yaratacak kulu yaratmak, ilahi kudretin anna daha ok layktr.285 slam dnce tarihi ierisinde yer alan Cebriye ekolne gre Allah her eyin yaratcsdr. nsan hayatn her aamasnda olduu gibi fiillerinde de mecburdur. Mkfat ve ceza da tpk insan fiilleri gibi cebirdir diyen Cebriye mezhebinin kurucusu Cehm cebir ortaya konulmusa dinin emirlerinde cebir olmas gerekir diyerek dinin emirlerini de cebre dhil ederek insan iradesini reddetmitir. nsann fillerindeki tedbir tm ynleriyle, Allaha aittir ve btn fiiller mecburi ve zorunludur olarak vardr. 286 Tpk fel olann titremesi gibi insan tm eylemlerinde mecburidir. Bu mezhebe gre btn fiilleri yaratan Allahtr, kulun hibir fiilde iradesi, ihtiyar yoktur. Eer insan kendi fiillerinin yaratcs dersek o zaman insan yaratc olacaktr, bu anlay ise kabul edilebilecek bir anlay deildir.287

285 286

Ahmet Akbulut, a.g.m., s. 148149 . Glck, a.g.e., s. 168 287 B. Topalolu, Kelam lmi, s. 227

74

Ana hatlaryla ortaya koymaya altmz Yaratma eylemi balca kelami ekollerde bu ekildedir. Bu yaklamlar neticesinde M. kbalin srekli yaratma anlay ile aralarndaki temel farkllklar nelerdir? imdi bu soruya cevap vermeye alalm. ncelikle unu ifade edelim ki kbalin srekli yaratc ulhiyet anlay kelam ekollerinde sz konusu deildir. Ehli Snnet kelamclarna gre lem, var olmadan nce yokluk halindedir ancak Allah ezeli bilgisiyle tm varln tm ynlerini bilmektedir. Mahlkatn tm bilgisi Allahn zihninde ezeli olarak vardr. Bu yaklam lemdeki her eyin var olmadan nce sadece yokluunu kabul ettiklerini gstermektedir. Allah varl ezeli olarak biliyorsa, bu, u andaki varln Allahn ezeli ilminde belirlenmi olan ekilde yaratldn ifade etmektedir. Yani yaratma ii de ezelde bilme neticesinde vardr lahi ilim de naslsa o ekilde yaratlacaktr. te bu yaklam bizi kbalin kapal kinat dedii anlaya gtrecektir. kbalin anlaynda ise yaratma sfat ilim sfatyla birlikte ele alnd iin belirlenmilik ve yaratlmlk sz konusu deildir. Allahn bilgisi imkn olarak vardr bu nedenle lemde her an yaratlma srmektedir. Eari ve Maturidi ekolne gre insann hibir surette yaratmasndan bahsedilemez. lemde ki her eyin yaratcs Allahtr demektedirler. kbale gre yaratma eylemi tek bana Tanrya ait bir zellik deildir. nk insan kendi i imknlarn kefettii anda, Tanr ile birlikte yaratc olur. Ancak bu yaratclktaki birlikteliin daha ncede ifade ettiimiz gibi ontolojik anlamda ki bir birliktelik deildir. nsann yaratcl var olan bir eyden yeni bir eyin ortaya konmas anlamna da bir yaratclk sz konusudur. kbal bu yaklamyla Mutezilenin kul fiilinin hlkdr eklindeki dncelerine yaklam olmaktadr. kbal bu yaklamn bir iirinde u ekilde sunar. Her kim ki yaratc gcn sahibi deildir Benim nezdimde o kfir ve zndktan farkszdr.288 kbalin srekli yaratc ulhiyet anlaynn oluumunda Earilerin hibir eyin srekli bir nitelie sahip olmad dncesi kbal iin hareket noktas olmutur. Ayrca atomlarn varlk olmas iin Tanrnn kudretine ihtiya duymas ve Onun yaratmyla ortaya kmalar gerektii dncesini nemli bulmaktadr. Earilerin Allahn lemde her an tasarrufu sz konusudur eklindeki yaklamlar kbalin Srekli Yaratc Ulhiyet dncesine yakndr. slam dnce tarihinde zerinde ciddi tartmalarn
288

M. kbal, Bang- Dara, s. 71

75

edildii Zat-Sfat ayrm kbal iin sz konusu olmamtr. kbal Tanr ile lem arasnda organik bir ba grd iin ilahi mahiyette bir zat-sfat ayrmna gitmeyerek bu etin problemi gndeme getirmiyor. Bunun yan sra zata ait sfatlar veya zatn lemle ilikisine ait sfatlar eklindeki bir ayrm kbalin anlaynda grlmemektedir.

2.1.2. bn Arab ve Halk- Cedid almamzn birinci blmnde kbalin dnce dnyasnda erken ve ge dnemini ele alrken kbalin erken dnem dncelerinden vazgetiini dncelerinin ekillenmesinde bn Arab etkisinden Mevlana etkisine geiini gzlemlemitik. Baz dnrler kbalin vahdet-i vcd felsefesinden ve bn Arab etkisinden tamamen ayrldn sylemekteydi. Ancak, bizce, durum daha farkldr. kbalin Srekli Yaratc Ulhiyet anlay ile bn Arabnin Halk- Cedid dncesi arasndaki benzerlik dikkat ekmektedir. Her iki dnrn srekli yaratma anlayna Earilerin araz anlayna deinerek gelitirmeleri kbalin felsefesi zerinde bn Arab etkisinin ge dneminde de srdnn ipularn vermektedir. Buradan sonra bn Arabnin nemli bulduumuz halk- cedid anlayn ortaya koymaya alacaz Srekli yaratma konusu ile ilgili grlerini ele alacamz sf dnrlerden olan bn Arabnin (11651240) yaratma anlaynn olumasnda, dier birok sfde olduu gibi, Kuranda ki, Onlar yeniden yaratma konusunda phe (hayret ve aknlk) ierisindedirler (bel hum f lebsin min halkin cedd)289 ayeti nemli bir rol oynamtr. Bu ayetin lmden sonra bedenlerin yeniden diriltilmesi konusuna atfla ifade edildii gayet aktr. Ancak sf dnrler ayetteki Halk-i cedd ifadesinin Btni (esoterik) yorum ierisinde deerlendirerek srekli yeniden yaratma olarak yorumlamlardr.
290

Yukarda ifade ettiimiz ayetin getii kssay bn Arab Fussl-Hikem isimli eserinde u ekilde ele almtr; Hz. Sleymann veziri Asaf bin Berhiyann eylerin zelliklerine ilikin ilminin, cinlerden fritin ilmine stnl Belksn tahtn getirmek konusunda ortaya ktn belirtir.
yle ki frit, Belksn tahtn, oturan kimsenin yerinden kalkmasndan daha abuk
Kaf, 50/15 Toshiko zutsu, slam Tasavvufu ve Zen-Budizminde Srekli Yaratma Kavram, slam Mistik Dncesi zerine Makaleler, ev. Ramazan Ertrk, Anka Yay., stanbul 2001, s. 157158
290 289

76

getireceini sylemiken; Berhiya, bunu gzn alp kapanmasndan nce getireceini sylemitir. Gzn, bakt eyi alglamas; oturan kimsenin yerinden kalkmasndan daha abuktur. nk alglamann gerekleebilmesi iin geen zaman, bakn bakt nesneye ulamas iin geen zaman kadardr ve bakan kiiyle baklan nesne arasnda belli bir uzaklk olmasna ramen, gz ald anda bak, sabit yldzlar feleine ular. Ve gz kapanp da bak, baklan nesneden ekildii anda, alglama yok olur. Ne var ki, insann yerinden kalkmas hibir zaman bylesi bir hzda gereklemez. Bu diyalogun neticesinde, Berhiya (beer), taht fritten (cin) daha abuk getirdi. yle ki, Berhiyann taht getireceini sylemesi ile getirmesi ayn anda gerekleti. O anda Hz. Sleyman, Belksn tahtn yan banda duruyor olarak grd291

Allaha Tel bu taht, yer deitirmeksizin, kendi yerinde duruyor olduu halde alglad sanlmasn diye byle buyurdu. Bize gre aktarm zamann birlenmesiyle (ittihad) gz ap kapayncaya kadar geen ksa bir zaman ierisinde olmayp, ancak Seba ehrinde yok edilile (idam) ve Hz. Sleymann huzurunda var edilile (icad), bunu bilenden bakasnn kavrayamayaca bir ekilde olmutur. Allaha Tel bu konuda yle buyurmaktadr: Onlar, yeni yaratl konusunda phededirler292293 Bu mucizeyi bu kimse nasl gerekletirmitir? bn Arab onun sadece yeni yaratldan yararlanm olduunu sylemektedir. in asl Belksn tahtnn Sebadan Hz. Sleymann huzuruna getirilmemitir. uras ok aktr ki hibir kimsenin madd bir nesneyi, gz ap kapayncaya kadar geen bir sre iinde bu kadar uzak bir yere tamaya gc yetmez. Hz. Sleyman ile huzurundakiler bir halsinasyonun, bir vehmin neticesinde bu ekilde alglam da deildirler. Buradaki asl gerek Belks ile birlikte olan taht orada ifn (yok olma) edilmi ve ayn yerde yeniden yaratlarak, Hz. Sleymann huzurunda varla getirilmi yani ibka (yeniden yaratl) edilmitir. Bu bir nesnenin ifn edildiini izleyen anda bir baka yerde ortaya kmas bakmndan mucizev bir olaydr. Fakat yeni yaratl (Halk-i cedd) asndan bakldnda bu olayn hi de imkn d olmad anlalmaktadr. Bu durumun zeti netice olarak udur; Var olan taht eskisinin yerine yaratlm olan yepyeni bir tahttan ibarettir.294 bn Arab srekli yaratma anlayna delil olarak gsterilen yukarda ifade ettiimiz
291 292

Neml, 27/40 Kaf,50/15 293 Muhyiddin-i bn Arab, Fussl-Hikem, ev. N. Genosman, M.E.B Yay., stanbul 1992, s. 87 294 Toshiko zutsu, bn Arabnin Fussundaki Anahtar-Kavramlar, ev. Ahmet Y. zemre, Kakns Yay., stanbul 1998, s. 165

77

ayetin ve olayn gerek anlamn manevi adan kr olmayanlar ile arif kimselerin anlayacan belirtmektedir.295 bn Arabye gre, lem srekli olarak yeniden yaratlmaktadr. Hayatmz

srdrdmz lem, bir an nce grdmz ve iinde yaadmz lemin bir devam deildir. Yine bir an sonra gelecek olan lem imdikinden tamamen farkldr. Zamansal bir srekli olarak lemin var oluu, aslnda, an be an ortaya kan ve kaybolan varolular dizisidir. Birbiri ard sra gelen iki varolu arasnda her zaman bir kesinti, ontolojik yok-olu boluu vardr. Bir btn olarak dnya iin geerli olan bu durum, dnyadaki her ey iin sz konusudur. Dolaysyla, dnyada srekli olan hi bir cevher yoktur. Szgelimi bir ta, srekli ayn olarak kald dnlen cevher olarak grnmesine ramen aslnda, biri dierinden sonra yeniden yaratlan, birbirine ok benzeyen ta dizisidir. te bu noktadan hareketle bir ta ile yanan bir lamba nn arasnda hi bir fark yoktur.296 lemde yaratma, Allahn gemi zamanda bir defada yapp, sonra bitirdii bir i deildir. Yaratma, srekli olarak, an be an devam eden ezel bir hareket olarak vardr. Yeniden yaratl lemde bizim sabit olarak kaldn dndmz tm cevherlerde dhil olmak zere her ey iin geerlidir. zutsunun sfi dnrler arasnda olan Hemadaniye atfla verdii u rnek meselenin anlalmas noktasnda nem arz etmektedir. Benzetme u ekildedir:
urada karmzda, szgelimi Zeyd, Amr, Hlid ve Bekir olmak zere drt ayr kiiyi grerek ve onlarn insan olmak bakmndan ayn olduklarn gzlemleyerek onlarn bir tek kii olduklar sonucuna varan aptal bir kiinin bulunduunu varsayalm. Herkesin onun bu aptallna glecei kesindir. Ancak, tam anlamyla gelimi bir akl ve zek ile donanm kiiler bile dnyann varl konusunda tamamen buna benzer bir hata ilemektedirler. Hatta ilenen hatann samaln fark edenler bile azdr.297

Sonu olarak; her iki dnrmzde srekli

yaratma

anlay

ile

ilgili

dncelerine Earilerin arz teorilerini inceleyerek balamlardr.

bn Arab,

Earilerin srekli yaratma anlayn bulduklarn, ancak, onlarn, srekli yaratmann varlnn sadece belli bir alanyla snrl kaldklar iin eksik bir yaratma anlayna sahip olduklarn ileri srer. Earilerin hatasnn, srekli yaratmann sadece arzlar iin
295 296 297

geerli olduunu
zutsu, a.g.m., s. 183 zutsu, a.g.m., s.183184 zutsu, a.g.m., s. 174

cevherlerin

bu

srekli

yaratmann

dnda

kaldn

78

dnmeleridir. bn Arabye gre, ister cevher olsun ister arz olsun dnyada bir andan fazla varln srdren hi bir ey yoktur. Benzer yaklam kbalin anlaynda da grmekteyiz.298 M. kbal, bn Arabnin srekli yaratma, an be an yaratma anlayndan etkilenmi, bunun yan sra ge dneminde ki felsefi sisteminin genel karakterinde var olan Modern Fiziin teorilerini kullanmtr. Ayrca batl filozoflardan zellikle Whiteheadin (modern fizii kendi felsefi sistemine uyarlamtr) dncelerinden etkilenerek Srekli Yaratc Ulhiyet anlayn gelitirmitir. bn Arab ise Halk- cedid kavramna, mistik dnya gr etkisinde, Kuran ayetlerini btn (esoterik) bak asyla okumasnn neticesinde ulatn dnmekteyiz.

2.1.2 Tanrnn Gelecei Bilmesi Tanr, bilen bir varlk olarak lemde ki her eyi bilir hkm, Tanrnn gelecekteki olaylar da bildii anlamna gelmekte midir? Bu soruya dnce tarihinde farkl cevaplar verilmitir. Klasik teizmin yaklam, Tanrnn ilminin muhit olduuna atfla Tanrnn gemii, imdiyi ve gelecei ezeli bilgisi ile bildiini sylerken. slam dncesinde ise, bu problem, Tanrnn czleri bilip bilmemesi meselesi olarak ele alnm ve ciddi tartmalara sebebiyet vermitir. Sudur nazariyesini benimseyen dnrler, Tanrnn kendi zn bildiini, bu nedenle kendisinden zorunlu olarak sudur eden lemi de bildiini kabul ederler. Sudur dncesine gre, Tanrnn bilgisi, tek ve blnmezdir, nesnenin deimesine bal olarak deimez; Tanr, tek tek varlklar kll olarak bilmektedir,299 yaklamn gsterirler. Klasik slam kelamna gre ise, Tanr, mutlak ve lemi yaratan bir Varlk olarak, lemi ve tek tek varlklar kll olarak bilmektedir. Ancak Onun bilgisi, gemi, imdiyi ve gelecei kapsayan, gemite olmu ve gelecekte olacak olan her eyi iine alan kll bir bilgidir yaklam ierisinde olmulardr. kbal asndan Tanrnn gelecei bilmesi problemi ise u ekildedir, M. kbal Tanrnn bilgisini zellikle Tanr her eyi bilir hkmnn anlam ve kapsam zerinde nemle durmu, Tanrnn ilmi meselesinin ilahiyatta en ok yanl anlalan konular arasnda yer aldn belirtmitir. Bu yanl anlama problemi u sorulardan domaktadr: Eer Tanr her eyi ezelden biliyorsa, yenilik ve orijinallik vasfna
298 299

bn Arab, Fussl-Hikem, s. 63, zutsu, a.g.m., s. 185-186, M. kbal, Dini Dnce, s. 95 M. Aydn, Din Felsefesi, s.

79

haiz sre nasl izah edilecektir? Sre, nceden inceden inceye planlanm, dnlm, iyice tespit ve tayin edilmi bir yapnn zamann ak iinde ortaya k mdr? Oluma sreci, Tanrnn ezelden bildii ve belirledii bir mahiyet ve istikamette devam etmek zorunda olduuna gre, topyekn lemin, zellikle de insann hayatnda hrriyetin yeri nedir?300 kbalin Tanr anlaynda Tanrnn gelecei bilme meselesi nasl gereklemektedir; Tanrnn ilminde gelecek var mdr? lahi ilmi ayna tasavvuru eklinde dnrsek bu bize Tanrnn gelecei bildii dncesini de verir mi? Yani Tanr kbalin anlaynda gelecei bilir mi? Bu gibi sorulara kbalin verdii cevap u ekilde olmaktadr; Nitelii organik bir birlik olan lahi zatn yaradl hayatnda gelecek zaten vardr. Ancak plan izilmi olan bir olaylar zinciri gibi deil belirsiz bir imkn olarak vardr demektedir301 Tanr gelecei ak bir imkn olarak bilir. Belirlenmi bir olaylar dzeni olarak deil.302 kbal asndan gelecek lahi hayatta mevcuttur ancak bu tarz bir mevcudiyet zorunluluu gerektirecek ekilde deil, belirlenmemi bir imkn olarak bulunmaktadr. kbalin Tanrnn nceden bilmesini kabul etmediini sylemek bizim amzdan g olarak grnmektedir. nk Tanr her eyi bilir hkm kbal asndan doru bir hkmdr. Bunun yan sra unu ifade edebiliriz ki kbal bilme sfatn fiilen bilme yerine imkn olarak bilme eklinde ortaya koymaktadr. Burada u soru akla gelmektedir biz Tanr gelecei imkn olarak biliyor dediimiz zaman Tanrnn gelecei bilmediini mi sylemi oluyoruz. Bu sorunun cevabn kbalden etkilenen dnrlerden Charles Harsthorne yle cevaplandrr; gereklemi tm olaylar realitedir, gelecekte geeklememi tm olaylar ise imkn olarak karmzda durmaktadr. Realite henz varla gelmemi ise bilinecek olan ey, imkndan baka bir ey deildir. Tanr gerekleecek tm imknlar bilir fakat ortada gereklemi bir durum yoksa Tanrnn onlar bilmesi diye bir durumda sz konusu deildir. 303 kbalin gelecein Tanrnn ilminde bir imknlar alan olarak mevcut olmas neyi ifade etmektedir? Gelecein imkn olarak ilahi hayatta var olmasnn anlam, varlk alanna kmam tasar halindeki olaylar dzenini akla getirmektedir. kbalin bu imkn
300 301

M. Aydn, Sre s. 37 M. kbal, Dini Dnce, s. 111 302 M. Aydn, Sre, s. 87 303 Charles Hartshorne, Dine ve Felsefeye Gre Tanr ev. M. Aydn, lemden-Allaha, Ufuk kitaplar, stanbul 2001, s.143

80

olarak bilme yaklamn aklamak iin vermi olduu misalde bunu grmek mmkndr:
Farz edelim ki, insan zihninin tarihesinde bazen olduu gibi, olduka geni bir uygulama imknna sahip bir dnce aklmza geliyor. Dnce karmak bir btn olarak zihnimizde olmasna ramen onun iermi olduu hususlarn gereklik kazanmas zamana baldr. Tek ve zel bir imknn o anda btn ynleriyle bilinmemesi, bilgi eksikliinden deil, henz bilinecek bir durumun fikri adan var olmadndan ileri gelir. Sz konusu dnce, uygulama imknlarn daima ilerlemekte olan tecrbeyle birlikte aa vurabilir. Bazen bu imknlarn uygulanmas, bir nesil mtefekkirlerin mr kadar devam eder. kbal yle devam eder; lhi ilmi, bir eit pasif ilmi klli olarak dnmekle de bir Yaratana varmak mmkn deildir. Eer tarih, nceden planlanan bir olaylar zincirinin st ste ortaya kard resimler olarak benimsenecek olursa, bizim iin ne yenilik ne de deiiklik imkn kalr. Bylece yaratma (Hilkat) szc anlamn yitirecektir. Zira bu kelimenin bizim iin anlam bizim herhangi bir ie yaramamzdan kaynaklanyor.304

Gelecein bilgisi, Tanrnn ilminde bir potansiyel ve imknlar toplam olarak bulunmaktadr. kbalin, Klasik slam dncesinde Tanrnn her eyi nceden bilmesinin Onun yetkinlii olarak dnlmesinin ve her eyi bilmemenin eksiklik Tanrnn nasl Tanr olaca fikrinin- olarak grlmesinin aksine, Tanrnn lem karsnda zorunluluunu dndren, Tanrya hareket ve yenilik imkn tanmayan klli ilim fikrinin sakncal olduunu sylemektedir. kbal gelecein ak bir imkn (open possibility) olarak lahi ilimde var olduunu syler. kbale gre gelecek Tanrnn mdrikesinde nceden imkn halinde mevcuttur. Byle olunca Tanr mmkn varlklar nceden reel deil de imkn halinde, onlar imkndan fiil haline geirirken de reel olarak bilmektedir. Bylece Tanr imkn imkn, reeli de reel olarak bilmektedir. Bu anlay tamamyla srei metafiziin anlayna uymaktadr.305 M. Aydn, Tanrnn bilgisinin bu ekilde anlamak ve aklamann slam dnce tarihi asndan yeni olduunu syler. Aydn, ak gelecek fikrinin ve Tanrnn bu gelecei imknlar sahas olarak bildii dncesinin daha nceleri tartldn belirterek bize u bilgiyi aktarr. Mesela Hiamin (. 180) Allah kendisini daima, teki eyleri de onlarn varlk sahasna gelmelerinden sonra bildiini, nk eer Tanr onlar ezelden
304 305

M. kbal, Dini Dnce, s. 96 Veli Urhan, Leibniz ve Muhammed kbalde Tanr-lem likisi, Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi, zmir 1988, s. 52

81

bilseydi bizzat onlarn da ezeli olmalar gerekirdi eklinde bir gr ne srd ifade etmektedir. Gelecein bir dizi imkn ihata ettii, dolaysyla gelecein belirlenmesinin, bu imknlarn belirlenmesi demek olduu fikrine Molla Sadra da yer vermitir306 kbal, Tanrnn her eyi bildii fikrini kapal kinata sebebiyet vermeyecek ekilde dnmemizi bundan dolay Tanrnn ilmini her eyi yanstan bir ayna gibi tahayyl etmemizi istemektedir. kbal asndan gelecek Tanr tarafndan bilinmektedir ancak bu bilme zorunluluu gerektirecek ekilde deil, ucu ak, belirlenmemi bir imkn olarak bulunmaktadr. kbal asndan Tanrnn ilmini, bir anda gelecei, gemii ve imdiyi bilen pasif bir ilim olarak dnmek kbalin Tanr anlayna uygun deildir. Tarihi, nceden planlanm olaylarn st ste ortaya kard resimler olarak kabul ettiimiz zaman ne yenilik ne de deiiklik imkn kalacaktr. Bu nedenle gelecein belirlenmi olmas kbalin Mutlak Beni lemin bilgisine sahiptir: O eyann mahiyetine nfuz eder. Ancak mahiyeti itibariyle bu kinat, sabit ve durgun deildir. O sabit bir gelecee, belirlenmi bir taslaa sahip deildir.307 lemi Klli ilimle bir anda tm zamanlarn bilmenin, mekanik bir ileyie sebebiyet vereceini belirten kbal, bu yaklam eletirerek organizma fikri ile bu dnceyi ykmaya almtr. Ona gre lem Tanr asnda bir dier deildir lemde ki her ey birbirinden bamsz olarak bulunmazlar.308 kbal, Tanrnn bilgisine ok geni adan bakarak, Tanrnn aktifliini ve zgrln de bilmesi ierisinde deerlendirmektedir. kbalin temel yaklam Tanrnn organik birlie sahip ben fikri ierisinde Tanrnn sfatlarn birbirleriyle i ie ve balantl olarak ele ald ve deerlendirdii grlmektedir. Herhangi bir insann, tarihin herhangi bir annda yapt eylemin, Allah tarafndan ezelde bilindii ve bunun yazld eklindeki yaygn snn gre itiraz eden dier bir dnr ise, kbal gibi Pakistanl bir lim olan ( kbalin yaad yllarda Hindistan) Davud Rehberdir. O, ilah ilmin getii yaklak yz elli ayeti, bu ilmi, nesnelerine gre gruplandrarak tahlil et- mekte ve kendi tezini ileri srmektedir. Mesela, Kuranda yirmi kez geen Allah her eyi bilir cmlesinin, ilk getii yerlerden biri olan Mcadele suresinin Gklerdeki ve yerdeki her eyi Allahn bildiini grmyor musun? kii gizlice konumaz ki, drdncleri O olmasn. Be kii gizlice konumaz ki altnclar O olmasn. Bundan daha az yahut daha ok da

306 307

M. Aydn, Sre , s. 88 J. Khatoon, a.g.e, s 545 308 M. kbal, Dini Dnce, s. 112

82

olsalar, nerede olurlarsa olsunlar, O mutlaka onlarla beraberdir. Sonra onlara yaptklarn Kyamet gn haber verecektir. Allah her eyi hakkyla bilir309 yedinci ayetini u ekilde tahlil etmektedir: Bu son cmle, ayetin teki cmleleri kadar tehdit ve korkutma ima etmektedir. Pasajdaki her kelime, peygamberin evresindeki mminler ve kfirler zerinde Allah'n onlar takipte dikkatsiz olmad hususunda olabildiine derin etki brakmay amalamaktadr. Allah onlarn ne yaptklarn biliyor. Bu konuda (sakn) herhangi bir yanl anlama olmasn. Bu ayetin vurgusundan kalkarak, Allaha, her eyi bilen nitelemesini atfetmenin; sonra da, Allah, M.S. 3000 ylnda her hangi bir adamn ne yapacan bilir demenin herhangi hakllatrc bir nedeni var m? Allahn ilmini, kontekstlerinden koparlm Allah her eyi bilir eklindeki bir cmleye dayanarak, teolojik speklasyon yapmak, vahyin ruhundan uzaklamak demektir.310 Grdmz kadaryla Rehber bu yaklamyla kbalin dncelerine benzer bir yaklam gstermektedir. Rehber Kuran ayetlerinde Allahn her eyi bildiine dair geen ifadeleri Kuran btnl ierisinde ele alm kimi zaman ayetin tarihsel durumu kimi zaman ayetin retorik deeri zerinden grn temellendirmeye almtr. kbalin Tanrnn gelecei bilmesi anlayn ktlk problemi asndan ele alan Mevlt Albayrak bu anlayn zm eklinin nemini u cmlelerle ifade etmektedir; Filozofumuza gre Tanr, her eyi nceden biliyor ve iinde yaadmz evrene son eklini vermise, gelecek de artk deimesi mmkn olmayan olaylar zincirinden baka bir ey olmayacaktr. Byle bir anlay ise kabul edilemez. ayet byle bir anlay doru ve kabul edilebilirse, lemde ki ktl yaayanlarn feryatlarnn hakllk pay kendiliinden ortaya kacaktr.311 Teodise problemi asndan konuya yaklaan dier bir dn olan M. zdemir, slam Dncesinde Ktlk Problemi isimli eserinde, Kurandaki bir ksm ayetleri kbalin anlayna benzer bir tarzda ele alm ve kbalin yaklamn doruluunu u cmlelerle dile getirmitir.
lah ilmin, insann fiilleri dhil her eyi kuatmasnn, dnce ve eylem zgrln ortadan kaldrp kaldrmayaca meselesine gelince, Sre felsefecilerinin dile getirdii gibi, Allahn gelecei bir realiteler sahas olarak deil de bir imknlar sahas
309 310

Mcadele, 7 lhami Gler, a.g.e, s. 103, Davud Rehber, God of Justice, s. 53ten naklen 311 Mevlt Albayrak, a.g.m., s. 188

83

olarak bildiine dair Kuranda da nemli iaretler vardr: Firavuna gidin, nk o azd. Varn ona yumuak sz syleyin. Belki dnr yahut ekinir-korkar. (Musa ile Harun), ey Rabbimiz, onun bize ar davranmasndan yahut azgnlamasndan korkarz! Dediler. Allah buyurdu ki, korkmayn, zira ben sizinle beraberim, iitirim ve grrm.312

Gerekten de bu ayetler, kbalin pek de haksz olmadn gsterecek kadar ak ipular verir. Her eyden nce, Allah, Firavunun saknma ihtimalini ak bir dille vurgular. Zira O, peygamberlerine Firavunun konumunu ve psikolojik durumunu da dikkate alarak yumuak sz sylemelerini tavsiye etmektedir. Ayrca, Allah ben onun size zarar vereceini biliyorum demiyor. Aksine, ben olacaklar iitir ve grrm diyor. Ksacas Allah onlara olan desteini ezel bilgisine deil, hadiselerin akna balyor. te tm bunlar, Allahn onlarn teblileri karsnda Firavunun nasl bir tepki gstereceini, bir realite olarak deil, sadece imkn olarak bildiini ima etmektedir.313 Yukarda ifade ettiimiz bata kbal olmak zere Davud Rehber ve Metin zdemirin Tanrnn gelecei bilmesi zerine belirttikleri zellikle gelecei imkn olarak bilme anlay farkl ekillerde eletirilmitir ilk eletiri u ekildedir.
Eer her ey ilah ilimde birer realite olarak ekillenmi olsayd, Allahn ard arda peygamberler gndererek insanolunu ynlendirmeye almasnn, ya da yola gelme imkn olmayan bir kavmi var edip, sonra yola gelmeleri iin onlara peygamberler gndermesinin, gelmeyince de onlar helak etmesinin ne anlam olabilirdi? Daha da tesi btn bunlar ilah ilimde birer realite olarak bulunuyorsa, insana niin itaat etmesi iin ve yasaklardan kanmas iin emrediliyor? Ve yine varlk ayet ilah ilimde birer realite olarak varsa, kiramen ktibin (erefli yazclar) insanlar niin izliyor, onun her yaptn niin kaydediyordu? lah ilimde birer realite olarak var olan eylerin tekrardan kayt altna alnmas, ilah zta bir eksiklik getirmez miydi?314

Bu dnrlerin Kurana dayanarak byle bir anlaya ulatklarn sylemelerini ise Kurana ramen yaptklarn savunan Yener ztrk eletirisine delil olarak Kuranda Allahn her ey bildiine dair olan ayetlerin phe ve tereddte yer
T-h, 20/4346 Metin zdemir, slam Dncesinde Ktlk Problemi, Furkan yay., stanbul 2001, s. 178-179 314 Yener ztrk, Kaderle Alakal Yeni Yorumlara Eletirel Bir Bak Ekev Akademi Dergisi Yl: 7, sy. 14, 2003, s. 138
313 312

84

vermeyecek kadar net olduunu belirtmektedir. Belirttii ayetlerden bir ka ise yledir.
Ya-kuru ne varsa hepsi bir Kitab- Mbndedir.315 phesiz ki Biz, her eyi apak bir Kitapta saymzdr316 Gkte ve yerde grlmeyen her ne varsa hepsi bir Kitab- Mbn dedir.317

kinci eletiri ise gelecein imkn olarak Tanrnn hayatnda var olmasnn insana hrriyet salad dncesine yneliktir. yle ki; Gelecein Allahn ilminde bir imknlar alan olarak yer ald ve Kuranda gelecekle ilgili olarak haber verilen ilgili bilgiler, ezeli biliin deil de Allahn bir vaadi veya bir teminat olarak kabul edilecek olursa, insana hrriyet alan ama dncesinin bir sonucu olan bu fikri abalar, sz konusu vaatlerin mutlaka gerekleecei dnldnde, farkl bir adan determinizme kap aralam olur. Hlbuki ilgili nasslar erevesinde dnldnde, bu n bilginin sz konusu determinizmi ortadan kaldrarak insan hrriyetine daha ak bir alan braktn sylemek mmkndr.318 Bu eletirilerin yan sra gelecein imkn olarak bilmenin hakllna dair farkl bir eletiri ise yaratlm varlklarn Yaratanla beraber ezeli olduu meselesine dairdir; Tanrnn, her eyi nceden sadece imkn halinde deil, gereklik halinde de bildii ne srlecek olursa, o zaman Tanr ile birlikte her eyin ezeli olduunu kabul etmek gerekecektir. 319 Bu yaklamda ise lemde sadece ezeli olan Tanr olaca iin imkn olarak bilmenin makul bir yaklam olduu belirtilmitir. Grdmz kadaryla Dnce Tarihinde, Tanrnn gelecei bilmesinin mahiyetine dair eitli eyler sylene gelmitir. Biz bu yaklamlar burada sonlandrarak Klasik slam Dncesinde ki ekollerin grlerine yer vererek Dnrmz M. kbalin Tanrnn gelecei bilmesi noktasnda klasik slam anlayndan farkn ortaya koymaya alacaz.

Kuranda ezeli olan Allahn bilgisi, gizli ve ak her eyi kavrayan, bilen, bunu bilirken de herhangi bir deiiklie uramayan bir bilgi, olarak tarif edilir. Allahn bilgisi dier ilahi sfatlarn u veya bu ekilde dayand temel sfat durumundadr.

315 316

Enam, 6/59 Yasin, 36/12 317 Neml, 27/75 318 Salih Sabri Yavuz, lahi lim Balamnda nsan Hrriyeti, Gayb ve Gelecek Ekev Akademi Dergisi. Yl: 9 sy. 22, 2005, s. 85 319 Veli Urhan, Leibniz ve kbale gre Tanrnn Kiilii, D.E.. .F.D., sy. 12, zmir 1999, s. 90

85

Allahn dilemesi ve yaratmas hep bilgisine gre olur.320 Ehl-i snnet Allahn ilim sfatn, Allahn fiili sfatlarndan kabul etmeyip Allahn zati sfatlarndan biri olarak kabul etmektedir. Eyalarn var olabilmesi fiili sfatlara bal olduundan Ehl-i Snnette ilahi bilgi aktif bir ekilde ele alnmamtr. Bu yzden bu ilahi bilginin objesini var etmesi mmkn deildir.321 Ehl-i Snnete gre Tanrnn bilgisi bilinene tabidir prensibini esas alan Ehl-i Snnet, Tanrnn olacak eyleri olacandan dolay bilir, yoksa Tanr bildii iin o eyler meydana gelmez grn benimsemitir. 322 Bu nedenle Ehl-i snnet asndan Allahn her eyi bilmesinin insann zgrln engelleyecei bir fonksiyonu yoktur. Allah olmu olan, olaca, gemii, gelecei, gizliyi, a ksaca her eyi bilir. Onun ilmi yaratklarn ilmine benzemez. Artmaz, eksilmez, O her eyi ezelde bilir. Ancak Onun ezelde bilmesi, o olaylarn o ekilde meydana gelmesinde tesirli deildir. Zira O, ezeli olan ilmiyle onlar nasl var olacaklar ise ylece bilmitir. Onun bilmesi hibir zaman zorunluluklar meydana getirmez. Allah lemdeki her eyi yle olacaklar iin bilir yoksa Allah bildii iin varlklar yle olmakta deildirler.323 Ehl-i Snnetin iki mezhebi de (Eari ve Maturidiler) Allahn ezeli bilgisinin insann irade ve hrriyetini engelleyen bir ey olmadn sylemilerdir. Earilere gre bu fiili sfatlar kudret sfatna, Maturidilere gre ise tekvin sfatna baldr. Maturidilere gre de ilim sfat ezelidir. Zira onlara gre Allahn ilim sfatnda deime olmaz ve ezelidir. Varlk bu bilgiye gre var olur ancak bu bilgi varln zorunlu nedeni deildir. Zira varln olabilmesi iin ilim yannda irade de gerekmektedir. Yani bilgi, irade ve fiil birbirinden ayrdr. Bilme bir eyin olmasn gerektirici deildir. 324 slam filozoflarnda grdmz Allahn kllileri bilip czileri bilmemesi tartmalarna Ehl-i snnet girmez. Allah kllileri bildii gibi czileri de bilir. Onun ilmi varlklarn ilminden farkldr. nsani bilgi ierisinde dnce, fikir veya istidlal sonucu elde edilmekte, Allah ise bu tarz bir bilgi edinmeden mnezzehtir. nk Onun ilmi kendi zatndan olan ezeli bir sfattr. Ehl-i Snnet Allahn ilmi meselesine yaklarken Allahn ilim sfatnn yannda irade ve kudret sfatlarnn da gz nnde bulundurulmas gerektiini belirterek bu sfatlarn fonksiyonlar ve birbirleriyle ilikilerine de vurgu yaparak problemi zmeye
320 321

M. Aydn, Din Felsefesi, s. 144 vd. Mehmet Baktr, a. g. m., s. 100 322 Mehmet Baktr, a.g.m., s. 101 323 . Glck, S. Toprak, Kelam, s. 215 324 Mehmet Baktr, a. g. m., s. 100

86

almlardr. 325 Cebriyeye gre de Allahn bilgisi ezelidir. Ezeli bilgi, insana hrriyet atfedilmesini gerektirmektedir. Cebriyeye ait olan bu gre gre; Tanr insann fiillerini nceden bilir. Bu fiiller nceden Tanr tarafndan bilindii iin o ekilde meydana gelmesi gerekir. Aksi halde Tanrnn bilgisinin deimesi gerekir ki bu da Onun ezelilik vasfna ters der. O halde Tanrnn olacan bildii eyin olmas zorunlu, olmayacan bildii eyin olmas imknszdr. Demek ki insan fiillerinde hr deildir. 326 Cebriye, Allahn ilminin ezeli olmas zerinde srar ederek insan zgrln snrlanrm hatta yok saymtr. Bir tarafa arlk vererek arla kaan ve tek tarafl dnerek problemi halletmeye alan Cebriyenin bu grleri birok problemi peinden getirmektedir. Onlarn bu grleri sklkla eletiriye uramtr. Kaderiyeye gre ise Tanrnn bilgisi ezeli deildir; o sonradan meydana gelir, dolaysyla insana hrriyet atfedilmesine bir engel tekil etmez. Bu yaklamlar ile insana snrsz zgrlk atfetmi olmaktadrlar. Onlar Allahn bilgisinin hadis olduunu, Onun tek tek eyleri onlar meydana gelmeden nce bilmediini, Tanrnn eya ile ilgili bilgisinin ancak onlar meydana geldikten sonra olutuunu sylemilerdir. 327 Kaderiye de bu grleriyle insana tam bir hrriyet vermi, ancak insana hrriyet noktasnda ok geni bir alan tanrken Allahn bilgisini snrlandrmlardr. Cebriyeye getirilen eletirilerin benzeri Kaderiyyede getirilmitir. Netice olarak yukardaki bilgiler sonucunda nsann zgrl ve Allahn ezeli ilmi arasnda kalan ekoller bazen arla kaarak iki zelliin birine arlk vererek problemi zmeye almlardr. Ehl-i Snnet iki dengeyi gzetmiler ve orta yolu bulmaya almlardr. nsan zgrln Tanrnn ezeli ilmi asndan ele alrken, Tanrnn ezeli olma zelliini korumu, neticede engellemeyecek ekilde anlamaya nsan zgrlk verilmesini ve yorumlamaya gayret etmilerdir

Bunun yan sra Ehli Snnet kelamclarnn Allahn ilim sfatnn ezeli ve her varl hatta yokluu kapsar ekilde kabullenmelerinin getirdii baz problemler de bulunmaktadr. Tpk kbalin eletirileri dorultusunda Filozoflar tarafndan eletirilmilerdir. Onlara gre Allahn ilim sfatn her eye amil kabul etmek ya da yle izah etmek kader konusunda baz problemleri de beraberinde getirir. Eer Allah
325 326

. Glck-S. Toprak, a.g.e., s. 215216 S. Yeprem, rade Hrriyeti ve mam Maturidi, s. 198 327 B. Topalolu, Kelam lmi, s. 291

87

her eyi biliyorsa ve bu bilgisi deimezse insanlarn yapt fiillerde tercih anslar yoktur. nsanlar, fiillerini Allahn bilgisine gre yapmak zorundadr. Bu da insanlarn kendi fiillerinden mesul tutulmasn zorlatrmaktadr. nsanlar kendi fiillerini iradelerine gre yapyorlarsa Allahn bu iradenin tecellisinden nce onu bilmesi onun yle olacan kesinletirmesidir. Bir eyin nceden kesinlik kazanmas artk tercihin olmamas demektir. Tercihi olmayan insann fiillerinden sorumlu tutulmas, ona zulm anlamna gelir ki Allah asla zalim deildir.328 Bu eletirilerin farknda olan Ehl-i snnet Tanrnn her eyi bildii fikrinin insan hrriyeti, sorumluluk ve kader mevzuunda oluturabilecei problemlerin farkna vararak Tanrnn ilim varln var olmasnda tek sebep olarak grmezler. lim sfatnn yannda kudret ve tekvin sfatlarnn gerekliliini de savunurlar. Bu anlattklarmz dorultusunda unlar syleyebiliriz. kbal klasik slam dncesinde grdmz Allahn ilminin klli bir ezeli imdi halinde dnlmesine itiraz etmektedir nk byle bir yaklam bizi kat bir determinizm ve kadercilie gtrr diyen kbale gre Allahn ilmini bu ekilde dnmekle bir yaratc fikrine ulamak mmkn deildir. kbal, Klasik slam dncesinde Tanrnn her eyi nceden bilmesinin Onun yetkinlii olarak dnlmesinin ve her eyi bilmemenin eksiklik olarak grlmesinin aksine, Tanrnn lem karsnda zorunluluunu dndren, Tanrya hareket ve yenilik imkn tanmayan klli ilim fikrinin sakncal olduunu sylemektedir. kbal, Klasik slam dncesindeki anlaytan farkl olarak Allahn ilmini canl, yaratc bir faaliyet gibi ele alr. Bu noktada gelecein bilgisi, Allahn ilminde bir potansiyel ve imknlar toplam olarak bulunur. Oysa klasik anlayta Allah gelecei gemii ve imdiyi bir anda bilmektedir. kbal asndan gelecek lahi hayatta mevcuttur ancak bu tarz bir mevcudiyet zorunluluu gerektirecek ekilde deil, belirlenmemi tpk klasik bir imkn olarak bulunmaktadr. kbal asndan gelecek slam dncesinde olduu gibi Tanr tarafndan bilinmektedir. Ancak

bu bilme realite olarak deil imkn olarak bilme eklindedir. Klasik slam dncesinde byle bir yaklama rastlamak mmkn deildir imkn- realite ayrm sz konusu deildir. Ehl-i snnet Allahn ilim sfatn, Allahn fiili sfatlarndan kabul etmeyip Allahn zati sfatlarndan biri olarak kabul etmektedir. kbal iin ise byle bir zat-sfat ayrm sz konusu deildir. kbal Tanrnn organik birlie sahip ben ierisinde yer alma fikrine atfla zat-sfat ayrmna gitmemektedir.
328

Mehmet Baktr, a. g. m., s. 102

88

2.2. SRE FELSEFES N N M. KBAL N KADER ANLAYIINA ETK LER 2.2.1. Kader Konusunda M. kbalin Sre Felsefesinden Ayrld ve Uzlat Noktalar Sre felsefesi yaratc ve tzc bir varlk grnden vazgeerek yaratc gelime ve deimeyi n plana karan, doann srekli olarak deien olay dizilerinden meydana geldiini, gerekliin temelinde tz deil de sre yani belli bir dorultusu olan bir deime bulunduunu, soyut kavramlar dnda her eyin srece tabi olduunu, dolaysyla dilin ve kavramlarn doadaki sreleri, deimenin srekli olan doasn ve ak iindeki olay ve varlklarn bireyselliini ifade edemeyeceini, ifade etmeye kalktnda bir takm paradokslara yol atn ifade eden bir felsefi anlaytr.329 Sre felsefesi, dnce tarihinin balangcndan beri devam eden bir felsefe geleneidir. Sre felsefesini dier felsefi dnce sistemlerinden ayran en temel zellik sabit bir lem yerine lemde her eyin deitiini ifade etmeleridir. te bu ifade ettiimiz felsefi gelenein nc dnr Whiteheadin felsefi anlaynn kbalin kader anlaynn oluumunda etkisi grlmektedir. Bunun yan sra farkllklar da mevcuttur. Biz sz konusu benzerlik ve farkllklar bu blmde incelemeye altk. kbal sre metafizii ierisinde ele alnp deerlendirilen bir dnrdr. Sre metafizii lemle ilgili grlerinde cevheri deil de olay esas aldndan dinamik bir Tanr ve lem anlayna sahiptir. Tanr da dnen, bilen, tercihte bulanan, kudret sahibi ve yaratan bir ferd ve yetkin Varlktr, kbal bu konuyla ilgili fikirlerinde, sre metafiziinin yannda, esas itibariyle Kurann grlerine dayanmaktadr.330 Hartshorne Tanr anlaylarn dokuz snfta ele alarak Whitehead ve kbali ayn snfta deerlendirmektedir. lk snf u ekilde ifade eder. Ezeli, uurlu, bilen, zamanla ilgili olan ve lemi ihtiva eden varlk. Platon, panentheizm felsefecilerinden in savunduu olan anlaytr.331 ift Sri Sre Jiva, Schelling, en Fechner, nemli Whitehead, kbal, Radhakrishnonu bu grupta zikreden Hartshornea gre bu anlay Felsefesinin bir Tanr biri Whitehead, kutuplu anlayn

benimsemektedir. Ona gre Tanrnn bir deimeyen yn bir de deien yn vardr. Bunlardan ilki Tanrnn asli tabiat, dieri ise oluan tabiat olarak adlandrlmaktadr.
329 330

Ahmet Cevizci, Paradigma Felsefe Terimleri Szl, Paradigma Yay., stanbul 2000, s. 315 Veli Urhan, a.g.e., s. 51 331 Mevlt Albayrak, Tanr ve Sre, Faklte Kitapevi, Isparta 2001, s. 50

89

Tanr deimeyen asli tabiatyla lemdeki dzenin teminatdr. Sre felsefesi Tanrnn deimesi sorununa yeni bir yn kazandrmtr. Tanrnn deiime uramasnn bir eksiklik olmadn nk onun deiimde olmasnn kendisindeki bir eksiklii gidermeye ynelik olmadn savunulmaktadr.332 Ancak kbalin Tanr anlaynda ift kutuplulua dair ifadelere rastlamamaktayz Grebildiimiz kadaryla kbal, ilahi mahiyette herhangi bir ayrma gitmemitir. O, kendi deyimiyle, Kurann ulhiyet anlayn savunmaktadr. Bunun yan sra Hartshorne, kbalin mehur eseri slamda Dini Dncenin Yeniden Teekklnde ift kutuplu bir ulhiyet anlayn savunduunu grmemekle beraber, onun bu anlayn motiflerine yer vermesini ilham verici bulmaktadr.333 kbalin lem anlaynn ekillenmesinde Whiteteadn Doa, dinamik olmayan bir boluk iindeki deimez bir ey deil, aksine srekli yaratc ak zelliini tayan bir olaylar serisidir334 eklindeki grn eserinde iktibas etmesi Onun lem anlaynn oluumunda sre felsefesinin etkisini gstermektedir. kbal de Whitehead gibi lemi, zgr ve yaratc bir faaliyet olarak nitelemektedir. Sre felsefesinin Tanr hakkndaki fikirlerinin ardndan, Sre felsefesinin kbalin kader anlayna etkileri zerinden Tanrnn sfatlarn grmeye alalm. Whiteheadci dnce sistemi, Yaratma sfatn Tanrya atfederken lemin yoktan yaratld fikrini kabul etmemektedir. Tanr ve evren karlkl ve ezeli olarak vardr. nsan hrriyeti ve bamszlnn temel artn bu anlay oluturmaktadr. Yaratklarn zgr olabilmeleri iin Tanrnn dnyada ikna edici olarak eylemde bulunmas gerekir.335 Sre felsefesin Tanrs varlklar zorlamaz, ikna eder. te bu yaklam sayesinde hrriyet gerekleir. Whitehead, yaratma doktrinini enine boyuna analiz etmi ve sonuta yoktan yaratma doktrini kabul etmez. Onun bu doktrine kar k bir kapris deildir. O, bu doktrinin zorluklarn amak iin alternatif bir teori ortaya koymutur. Whiteheade gre yoktan yaratma doktrini ncelikle, alemin bir balangcnn olduu anlamna gelir. Bu yorum, Tanrnn gemiinde hibir aktel vesilenin tespit edilemeyecei ve Tanrnn zamanda mevcut olmad anlamna gelir. Yine yoktan yaratma fikrinde Tanrnn ilk eylemin gerekletiricisi olmas ondan nce
M. Albayrak, Tanr ve Sre, s. 70 vd M. Albayrak, Tanr ve Sre, s. 144 334 M. kbal, Dini Dnce, s. 66 335 Mevlt Albayrak, bn Sina ve Whitehead Asndan Tanr-lem likisi ve Ktlk Problemi, Faklte Kitapevi, Isparta 2001 s. 196
333 332

90

hibir eylemin olmadn ileri srmek anlamna gelir. Bu gr, Whiteheadin kinattaki yaratclk anlayyla eliir. Bunun yan sra lemde ki yaratmann kayna Tanrya atfedilerek aklanr.336 kbal yoktan yaratma fikrini kabul etmeyerek sre felsefesinden ayrlmaktadr. Bunun yan sra sre felsefesinin evrenin srekli yaratc akn kbal srekli yaratc ulhiyet anlayna uygulad grlmektedir. kbal ile Whitehead arasnda benzerlik, yaratmann srekli olmas anlaydr. kbal asndan yaratma olmu bitmi bir olay deildir. kbal, bu anlayn Kurana dayandrmaktadr: O her an bir i zeredir337. Yine Whiteheade gre:
Dzenin ls olmakszn, bil-fiil olabilen hi bir ey yoktur. Tanr olmadan dnyann varln dnmek imknszdr. Bu anlatma gre ikisinden biri, yani Tanr veya dnya tek bana var olsayd, dnyada bir dzen ve nizam var olmazd Whiteheadin evren ve Tanr arasnda kurduu bu karlkl ilikide, yaratmann rolnn sadece Tanrda olmadn gstermektedir. nk ona gre Tanr her bir eyi hesaba katar. Bylece her bir geici durum, Tanry ekillendirir ve Tanrda ekillenir.338

kbal asndan ise insann yaratc faaliyette bulunmas bir erdemliliktir. nsan Tanr ile birlikte yaratcda olmaldr. Yaratma faaliyetinden uzak olan bir insan Onun gznde kleden farkszdr. kbalin gznde, gnah bile olsa, yeni bir ey yaratmak bir muvaffakiyettir339 benzer olmakla beraber Sre felsefesinde var olan yaratma iin mterek yaratma anlay kbalin anlaynda bahsi geen bir husus olmamaktadr. kbalde yaratan yani Tanr, insandan ncedir. Whiteheadde ise Tanr btn yaratma ile beraberdir. Ancak kbalde ilk yaratmadan sonra bir birliktelik vardr340 ite bu sayede insan kendi kaderini ynlendirmektedir. Tanrnn gelecei bilmesi meselesine deinecek olursak Whiteheadin Tanrs hakknda konuurken, imdiki zaman kullanmak zorunludur. Tanr falan eyi bilecek demek yanl olacak veya makul olmayacaktr. Bu adan baknca Whiteheadin Tanrs asli ynyle zamana bal olmad iin, Onun bilgisi de zamanda gelecei olmu gibi ihata etmez. Tanrnn oluan mahiyeti, gelien bil-fiil dnyadaki verileri kavrar. Bylece Tanr btn gelecek mmknleri yani gelecei
Celal Trer, Whiteheadn Din Felsefesi, Din Bilimleri Akademik Aratrma Der., sy., 2, 2002, s. 52 Rahman, 55/29 338 M. Albayrak, Tanr ve Sre, s. 114115 339 Riffat Hasan, a.g.m, s. 99 340 Mevlt Albayrak, M. kbalin Din Felsefesinde Alfred North Whiteheadn Etkisi Dini Aratrmalar Dergisi, c.4, sy.11, 2001, s. 6163
337 336

91

olmu gibi deil, nceden bilir.341 Whiteheadin Tanrs lemi hem ihata etmekte hem de bilmektedir. Ona gre, Tanr asli ynyle kavramsal mahiyette ezeli objelerin oluturduu tm imknlar alann bilmektedir. Gerekleme sreci iinde olan her bilfiil ey de Tanrnn oluan vehesinde objektifletii ve lmszle kavutuu iin Onun onlar duymas ve kavramas tabiidir. Dolaysyla, her iki vehesiyle birlikte dnldnde Whitehead iin Tanr her eyi bilir hkm dorudur.342 Hartshornea gre ise Tanr her eyi bilir demek, her eyi olduu gibi yani imkn imkn, reeli reel olarak bilmesi demektedir. Gereklemi tm olaylar realitedir, gelecekte geeklememi tm olaylar ise imkn olarak karmzda durmaktadr. Realite henz varla gelmemi ise bilinecek olan ey, imkndan baka bir ey deildir. Tanr gerekleecek tm imknlar bilir fakat ortada gereklemi bir durum yoksa Tanrnn onlar bilmesi diye bir durum da sz konusu deildir.343 Hartshorne, Tanrnn bilgisini yle bir rnekle daha da netletirmektedir; Tanr kzmn kan grubunu bilir. nk bir kzm vardr, fakat ikinci erkek ocuumun ismini bilmez. nk byle bir ocuum yoktur. Bu durum, Tanrnn herhangi bir ekilde cahil olduu anlamna gelmez. nk bilinmesi mmkn olan ey, bilinebilir ve bilinecek bir ey olmadnda bilmemek cahillik iareti olmaz.344 Tanrnn gelecei bilmesi meselesine kbalin dnceleri zerinden baklrsa sre felsefesinin anlayyla rtt grlecektir, yle ki; Tanr her eyi bilir hkm kbal asndan da doru bir hkmdr. kbal asndan gelecek Tanr tarafndan belirlenmi bir olaylar dzeni olarak deil imkn olarak bilinmektedir.345 Gerek kbale gerekse sre felsefesi dnrlerine gre eer Tanr gelecei sanki gereklik kazanm gibi bilir diyecek olursak, bu yaklam sadece insanlarn ve teki varlklarn deil, Tanrnn bile elini kolunu balayan bir determinizm olacaktr.346 Bu yaklamlar ile her iki anlayn belirlenmi bir lem anlayna ve insann esiri olduu kader anlayna itiraz ettikleri grlmektedir. Netice olarak ifade ettiimiz dnceler nda unu syleyebiliriz ki; kbal sre felsefesinden etkilenmitir.347 kbal ve Whitehead modern fiziin teorilerini kendi
341 342

M. Albayrak, bn Sina ve Whitehead Asndan Tanr-lem likisi ve Ktlk Problemi, s. 170171 M. Aydn,Sre, s. 82 343 Charles Hartshorne, a.g.m., s.143 344 M. Albayrak, bn Sina ve Whitehead Asndan Tanr-lem likisi ve Ktlk Problemi, s. 172 345 M. Aydn,Sre, s. 87 346 M. Aydn, Din Felsefesi, s. 172 347 kbalin felsefesi zerinde Whiteheadin etkisini gsteren bir alma olarak bk., M. Albayrak

92

felsefi sistemlerine uygulamlardr, kbal bunun yan sra Kuran kaynakl bir teoloji gelitirmeye almtr. Bundan dolay sre felsefesinin anlaylarnn Kuran ile mutabk olan taraflarn kader anlay ile btnletirme abas ierisindedir. kbal Kuran sre felsefesinin yaklamlar ierisinde yeniden okumu348 ve netice olarak kendi zel kader anlayn oluturmutur.

Whitehead ve kbalin Felsefesinde Bil-Fiil ey ve Ego Kavramlar, Tabula Rasa, sy.,3, Isparta 2001 348 M. Albayrak, M. kbalin Din Felsefesinde Alfred North Whiteheadn Etkisi s. 65

93

SONU Pakistanl alim, mtefekkir, air ve filozof Muhammed kbal, 20. yy. balarnda slm leminin iinde bulunduu fikri, siyasi ve kltrel karmaann farkndadr. Bu farknda olu kbali harekete geirecek ve slam dnyasnda ki bu durumun deitirilmesi iin aba sarf etmesine sebebiyet verecektir. kbal, ncelikle var olan kader anlaynn deitirilmesi gerektiini dnmektedir. kbal sz konusu bu karkln en temel sebebi olarak insanlar pasif bir hale getiren ksmet, aln yazs olarak dnlen kader anlayn gstermektedir. Bu anlay deitirmek iin gerek iirlerinde gerekse felsefi nitelikteki konferanslarnda nemle deinmektedir. kbal Sre metafizii bata olmak zere birok dnce sisteminden istifade ederek yeni ve orijinal bir kader anlay oluturma gayretinde olmutur. Neticede kbal, dou ve bat dncelerini bilen bir mtefekkir olarak, Kuran kaynakl kader anlay oluturmutur. M. kbal kader fikrini ele alnda Tanr-lem ilikisi ve Tanrnn sfatlar meselesini orijinal bir yaklam ierisinde ele ald grlmektedir. kbal lemle ilgili grlerinde cevheri deil olay esas almaktadr. Bu nedenle dinamik bir Tanr ve lem anlayna sahiptir. lem an be an yeniden olumaktadr. Srekli oluan ve gelien bu lem ierisinde Tanrnn sfatlar klasik anlaytan farkl olarak tezahr etmektedir. kbal Tanrnn bilgisi ve yaratmasn e zamanl olarak dnmektedir. Bu anlamda Tanrnn bilmesi, yaratmas demektir. Bunun yan sra Tanrnn bilgisi objesini varklan bir bilgidir. kbal'in Tanrnn bilmesi ve yaratmas arasnda bir ayrm yapmamas onun Tanrnn mahiyetinde bir zat-sfat ayrmna gitmemesinden kaynaklanmaktadr. kbal, var olanlarn ksmen de olsa kendi kendilerini belirleme gcne sahip olduklarna inanrken, bu dncesinin kaynan sre felsefesinde almaktadr. Gelecei srekli olarak Tanrnn yaratmas olarak gren kbal, Tanrnn hayatndaki her saniyenin orjinal ve yeni olduunu dnmektedir. kbalin srekli yaratma fikrine ulamasnda erken dnem hayran olduu Whitehead ve bn Arab etkisi sz konusudur. kbalin kader anlay ve insann zgrl noktasnda ileri srd yaklamlarn ve meselenin etin olmasnn farknda olan kbal, dilin bu konuda anlatmak istediimizi ifade etmekte yetersiz kaldn belirtmektedir.

94

kbal klasik slam dncesinden farkl olarak srekli yaratc Ulhiyet anlayna sahiptir. Bu dncesini Kurann O, her an bir itedir ayetine atfla bn Arabnin Halk- cedid anlay etkisinde oluturmutur. kbal asndan yaratma sonlanm deildir lemde srekli olarak yaratma devam etmektedir. Yaratmann sonlandn syleyecek olursak bu dncenin bizi belirlenmi bir taslaa sahip lem ve kader anlayna gtreceini syleyerek bu anlaya itiraz etmektedir. Yine kbal, klasik slam dncesinde var olan Tanrnn ilminin klli bir ilim eklinde dnlmesi anlayna itiraz ederek Tanrnn gelecei olmu gibi deil imkn olarak bildii anlayna sahiptir. lahi ilmin klli ilim eklinde dnlmesi, insann zgrln yok sayaca nedeni ile kbal byle bir anlaya itiraz etmektedir. kbalin kader anlaynn oluumunda, dier dncelerini etkiledii gibi Sre metafiziinin etkisi grlmektedir. Sre felsefesinin, lemde srekli bir geliimin olmas, gelecein Tanr tarafndan imkn olarak bilinmesi, nsann da yaratma faaliyetine itirak etmesi gibi dncelerini kendi anlayna uygulam, bunlarn yan sra slam dncesi ile rtmeyen fikirlere ise sisteminde yer vermemitir. kbal Kuran sre felsefesinin yaklamlar ierisinde yeniden okumu ve netice olarak kendi zel kader anlayn oluturmutur. kbalin kader anlaynn oluumunda lkesinin iende bulunduu esaretten kurtarma istei nemli bir yer tutmaktadr. kbalin zellikle insan hrriyeti ve kader gibi problemlere getirdii zmler Hindistanda olduka etkili olmu, pratik hayatta olumlu etkilere sahip olmutur. kbalin, aln yazs, ksmet eklinde alglanan kadercilik anlayn kaldrp yerine insann kendi iradeleri ve gayretleriyle oluturduklar kader fikri ile bir anlamda toplumsal yapnn bir sre iinde insanlar tarafndan deitirilip dntrlmesinin katk yapmtr. Eklektik bir felsefe sistemi ierisinde oluturduu yeni ve orjinal kader anlay Hindistan snrlar ierisinde ngiliz smrgesi olan lkesinde ses getirmi neticede Pakistan bamszln elde etmitir. (ne acdr ki 1938 ylnda vefat eden kbal 1947 ylnda bamszln kazanan Pakistann bamsz bir devlet olarak grememitir) bunun yan sra slam dnyasnda ses getirmi ve ses getirmeye devam edecektir. kbalin dncelerinin nemi Onun zerinde yaplan almalar arttka gn yzne kacaktr.

95

B BL YOGRAFYA Affifi Ebul Ala, Muhyiddin bnl-Arabde Tasavvuf Felsefesi, ev. Mehmet Da, Krkambar Yay., stanbul 1999 Albayrak .. Mevlt, Tanr ve Sre, Faklte Kitapevi, Isparta 2001 bn Sina ve Whitehead Asndan Tanr-lem likisi ve Ktlk Problemi, Faklte Kitapevi, Isparta 2001 .. kbalde Tanrnn Kudreti ve Ktlk Problemi Tasavvuf Dergisi, c. 8, Ankara 2001 .. M. kbalin Din Felsefesinde Alfred North Whiteheadn Etkisi Dini Aratrmalar Dergisi, c.4, sy.11, 2001 .. Whitehead ve kbalin Felsefesinde Bil-Fiil ey ve Ego

Kavramlar, Tabula Rasa, sy. 3, Isparta 2001 Akbulut Ahmet, Allahn Takdiri-Kulun Tedbiri, A.. .F.D, c. 33, Ankara 1992 Atay Hseyin, Farabi ve bn-i Sinaya Gre Yaratma, A.. .F.Yay, Ankara 1974 Aydn Mehmet, Sre (Proses) Felsefesi Inda Tanr-lem likisi, lemden Allaha, Ufuk Yay., stanbul 2001 slam Felsefesi Yazlar, Ufuk Yay., stanbul 2000 .. Ayvazolu Din Felsefesi, zmir lahiyat Fakltesi Vakf Yay., zmir 2001 Beir, Mehmed Akif ve Muhammed kbal, Muhammed

kbal Kitab, .B.B.Yay., stanbul 1995 Baktr Mehmet, Allahn Fiili Sfatlarnda Zaman Sorunu, Kelam Aratrmalar Dergisi, sy. 2, 2003 Bausani Alessandro, Iqbal: His Philosophy of Religion and the West Crescent and Green, London 1955 Bilmen mer Nasuhi, Muvazzah lmi Kelam, Ergin Yay., stanbul 1959

96

akmak

Ali, Maurce Nedocelle ve Muhammed

kbalde Tanr-lem

likisi, Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi, zmir 1995 Cevizci Ahmet, Paradigma Felsefe Terimleri Szl, Paradigma Yay., stanbul 2000 elebi lyas, slam nan Sisteminde Aklclk ve Kad Abdulcebbar, Rabet Yay., stanbul 2002 Dihlev ah Veliyullah, Huccetullhil-Blia, terc. Mehmet Erdoan, Cilt: I, z Yayclk, II. bask, stanbul 2001 Edip Eref, Mehmet Akif, Hayat, Eserleri ve 70 Muharririn Yazlar, stanbul 1960 Ersoy Ebu Mehmet Akif, Safahat, nkilap Kitabevi, stanbul 1966 Hanife, el-Fkhul- Ekber, ev., Mustafa z, ( mam- Azamn Be Eseri iinde), M F Yay., stanbul 1992 Ebu Zehra Muhammed, slamda Siyasi tikadi ve Fkhi Mezhepler Tarihi, ev. Sbatullah Kaya, ra Yay. stanbul 1996 Flal Ethem Ruhi, amzda tikadi slam Mezhepleri, Birleik Yay., stanbul 1999 Gler lhami, Allahn Ahlkilii Sorunu, Ankara Okulu Yay, Ankara 1998 Glck erafettin, Bklln ve nsann Fiilleri, T.D.V. Yay., Ankara 1997 Glck erafettin, Toprak Sleyman, Kelam, Tekin Kitabevi, Konya

1998, 4. bask Halifat Sekban, kbalin hya Projesinin Analizi, Muhammed kbal Kitab, .B.B. Kltr leri Dairesi, stanbul 1995 .. Muhammed kbal, ev. Y. Z. Cmert, slm Dncesi Tarihi, c. IV, nsan Yay., stanbul 1994 Hartshorne Charles, Dine ve Felsefeye Gre Tanr ev. M. Aydn, lemden-Allaha, Ufuk kitaplar, stanbul 2001

97

bn Arab

Muhyiddin-i, Fussl-Hikem, ev. N. Genosman, M.E.B Yay., stanbul 1992

bn-i Manzur, Iqbal

Lisanl Arab, kdr mad. c. 5, Beyrut 1990 Muhammad, McTaggarts Philosophy in Thoughts and

Reflections of Iqbal, ed. by. Syed Abdul Vahid, Lahore 1992 kbal Muhammed, slam Felsefesine Bir Katk,: randa Metafizik

limlerin Tekml, ev. Cevdet Nazl, nsan Yay., stanbul 1997 .. Cavidname, ev. Annemaria Schimmel, Krkambar Yay., stanbul 1999 .. slamda Dini Dncenin Yeniden Douu, ev. N. Ahmet Asrar, Birleik Yay., stanbul, trs. .. Bal-i Cibril ev. Ahmet Kzlkaya, Krkambar Yay., stanbul 2000 .. .. Armaan- Hicaz, ev. Ali Nihat Tarlan, stanbul 1968 Darb-i Kelim, ev. Ahmet Asrar (Doudan Esintiler iinde), Dnce Yay., stanbul 1981 .. .. Esrar ve Rumuz, ev. Ali Nihat Tarlan, Sufi Kitap, stanbul 2005 Bang- Dera, (Kervann ars) ev. Ahmet Asrar (Doudan Esintiler iinde),Dnce Yay., stanbul 1981 .. arktan Haber ve Zebr-u Acem, ev. Ali Nihat Tarlan, Hilal Yay., stanbul 1964 .. O Halde Ne Yapmal Ey ark Kavimleri, ev. Ali Nihat Tarlan, stanbul 1976 .. zutsu Ak ve Tutku, ev. Celal Soydan, Aka Yay., Ankara 1999 Toshiko, slam Tasavvufu ve Zen-Budizminde Srekli

Yaratma Kavram, slam Mistik Dncesi zerine Makaleler, ev. Ramazan Ertrk, Anka Yay., stanbul 2001 .. bn Arabnin Fussundaki Anahtar-Kavramlar, ev. Ahmet Y. zemre, Kakns Yay., stanbul 1998

98

Khatoon

Jamila, kbalin Felsefe Sisteminde Tanr nsan ve Kinat, ev. Celal Trer, niversite Kitabevi Yay., stanbul trsz

Kaplan

brahim, Muhammed kbalin Islahat Projesinde nsann Kaderi Problemi, Kelam Aratrmalar Dergisi, c.1 s.1 2003

Kayni

Muhammed Han, Felsefe Siyaset ve iir Dnyasyla kbal, z Yay., stanbul 2002

Keskin

Halife, slm Dncesinde Kader ve Kaz, Beyan Yay., stanbul 1997

Koar

Veysel,

Muhammed

kbalde

Vahdet-i

Vcut

Dncesi,

Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi, Kahramanmara 2003 Kk Mustafa, Mistik Dnya Gr ve Bergson, Dergah Yay., stanbul 2001 Leaman Olver, Orta a slam Felsefesine Giri, ev. Turan Ko, z Yay., stanbul 2000 Maturidi Mnevver Ebu Mansur, Kitbt Tevhid, Kahraman Yay., stanbul 2003 Muhammed, kbal ve Kurani Hikmet, ev. M. Ali zkan, nsan Yay., stanbul 1995 Nicholson zdemir R. A., Introduction, The Secrets of the Self, Londra 1920 Metin, slam Dncesinde Ktlk Problemi, Furkan Yay.,

stanbul 2001 ztrk Yener Kaderle Alakal Yeni Yorumlara Eletirel Bir Bak Ekev Akademi Rahman Dergisi, Yl: 7, sy. 14, 2003

M. W., Iqbals Doctrine of Destiny, The Islamic Culture, sy. 8, 1939

Rum

Mevlana Celaleddin, Mesnevi, ev. Veled zbudak, Ankara 1965, c.1, 3056

Sabuni

Nureddin, Maturidiyye Akaidi, ev. Bekir Topalolu, D. .B Yay., Ankara 1982

99

Sharif

M. M., Iqbals Conception of God in Iqbal as a Thinker, Essays by Eminent Scholars, Lahore 1973

Schimmel

Annemarie, Peygamberne air ve Filozof Muhammed kbal, ev. Senail zkan, tken Yay. stanbul 2007

Topalolu Tun

Bekir, Kelam lmi, Damla Yay., stanbul 1981 Cihat, Kelam lminin Tarihesi ve lk Kelam Okullar, NetForm Matbaaclk, Kayseri 2001

Trer

Celal,Whiteheadn Din Felsefesi, Din Bilimleri Akademik Aratrma Dergisi, Sy., 2, 2002

Urhan

Veli, Leibniz ve Muhammed

kbalde Tanr-lem

likisi,

Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi, zmir 1988 .. Leibniz ve kbale gre Tanrnn Kiilii, D.E.. .F.D., sy.12, zmir 1999 .. kbalin Din Felsefesinde Yaradl Fikri, D.E..D., c.15, zmir 2002 Vahudddin Syed, Muhammed kbalin slama Yaklam zerine Tenkiti Bir Deerlendirme ev. nver Gnay, kbalin Dnce Dnyas, der. Ahmet Albayrak, nsan Yay., stanbul 2006 Yazr Elmall M. H., Hak Dini Kuran Dili, sad. smail Karaam, Azim Yay., stanbul 1992 Yeprem Saim, rade Hrriyeti ve mam Maturidi, Marmara niversitesi lahiyat Yavuz Fakltesi Vakf Yay., stanbul 1984

Salih Sabri, lahi lim Balamnda nsan Hrriyeti, Gayb ve Gelecek Ekev Akademi Dergisi, Yl: 9 sy. 22, 2005

Yavuz

Yusuf evki, kader T.D.V slam Ansiklopedisi, c. 24, stanbul 2001

100

ZGEM Eyyup YILDIRIM 1982 Gaziantep dodu. lkrenimi Gaziantepte, orta ve lise eitimini ise Gaziantep mam- Hatip Lisesinde tamamlad. 1999 ylnda girdii Sleyman Demirel lahiyat Fakltesinden 2003 ylnda mezun oldu. 2005 ylnda Erciyes niversitesi Felsefe ve Din bilimleri Ana Bilim Dal, Din Felsefesi Blmnde Yksek lisansa balad. Halen Din grevlisi olarak almaktadr. Evli ve bir ocuk sahibidir.

LET M B LG LER Adres Tel Email : ehit Enis Bediz cad. No:27. Kat 3 KAYSER : 0505 238 02 56 : eyyubyldrm@hotmail.com

You might also like