You are on page 1of 85

T.C.

YZNC YIL NVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTS TEMEL SLAM BLMLER ANABLM DALI KELAM BLM DALI

LAH SIFATLAR BALAMINDA KADER MESELES

YKSEK LSANS TEZ

Ahmet FIRAT

VAN 2010

T.C. YZNC YIL NVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTS TEMEL SLAM BLMLER ANABLM DALI KELAM BLM DALI

LAH SIFATLAR BALAMINDA KADER MESELES

YKSEK LSANS TEZ

Hazrlayan Ahmet FIRAT

Danman Prof. Dr. sa YCEER

VAN 2010

NDEKLER NDEKLER ....................................................................................................... I NSZ ................................................................................................................. III KISALTMALAR ................................................................................................. IV GR ..................................................................................................................... 1 1. SLAM NANCINDA KAZA VE KADER ....................................................... 4 1.1. KAZA VE KADERN SZLK ANLAMLARI............................................ 4 1.2. MEFHUM OLARAK KAZA VE KADER ...................................................... 4 1.3. DN METNLERDE KAZA VE KADER ...................................................... 6 1.3.1. AYETLERDE KAZA ve KADER ......................................................... 6 1.3.2. HADSLERDE KAZA ve KADER .......................................................11 1.4. ERKEN DNEMDE KADER NANCININ GELM SREC...................13 1.5. KELAM GELENENDE KAZA VE KADER..............................................20 2. ALLAHIN SIFATLARI BALAMINDA KADER .......................................25 2.1. LM SIFATI VE KADER .............................................................................25 2.1.1. SZLK ve TERM ANLAMLARI ......................................................25 2.1.2. KURANDA LM KAVRAMI ............................................................25 2.1.3. KELAMDA LM ve KADER ..............................................................28 2.2. RADE SIFATI VE KADER ..........................................................................31 2.2.1. SZLK ve TERM ANLAMLARI ......................................................31 2.2.2. KURANDA RADE KAVRAMI .........................................................32 2.2.3. KELAMDA RADE ve KADER...........................................................35 2.3. KUDRET SIFATI VE KADER ......................................................................38 2.3.1. SZLK ve TERM ANLAMLARI ......................................................38 2.3.2. KURANDA KUDRET KAVRAMI .....................................................38 2.3.3. KELAMDA KUDRET ve KADER .......................................................40 2.4. ADL SIFATI (ADL- LAH) VE KADER .....................................................46

II

2.4.1. SZLK ve TERM ANLAMLARI ......................................................46 2.4.2. KURANDA ADL KAVRAMI.............................................................46 2.4.3. KELAMDA ADL ve KADER ..............................................................46 3. TKAD MEZHEBLERN KADER KONUSUNDAK GRLER.........51 3.1. KADERYENN KADER GR ...........................................................51 3.2. MUTEZLENN KADER GR ...........................................................52 3.3. ANIN KADER GR ........................................................................58 3.4. CEBRYENN KADER GR ..............................................................60 3.5. SELEF VE SELEFYYENN KADER GR ........................................61 3.6. EARLERN KADER GR ...............................................................63 3.7. MATRDLERN KADER GR .......................................................64 SONU ..................................................................................................................67 KAYNAKLAR ......................................................................................................70 ZET.....................................................................................................................77 ABSTRACT ..........................................................................................................78

NSZ Kader meselesi her devirde insan zihnini megul eden bir problem olmutur. Bu konuda birok dnr, bilim insan ve filozof fikir yrtm, teki din ve felsefelerde olduu gibi konu, peygamber dneminden itibaren slamda da tartlmtr. Bunun sonucunda birtakm mezhepler ortaya km, her mezhep kendi fikirlerini destekleyen akli ve nakli deliller getirerek meseleyi halletme yoluna gitmitir. almamzda kader konusunun ilahi sfatlarla beraber ilenmesini esas aldk. Zira kader meselesinin zm, ilahi sfatlarn iyi anlalmas ve konunun beraber ilenmesiyle yakndan ilgilidir. almadan maksadmz ilahi sfatlarla kader konusunun ileniini ortaya koymaktr. Bunu yaparken ncelikli bavuru

kaynaklarmz Kuran ve Hadisden sonra mezhepler tarihiyle ilgili deerli eserler olmutur. Bunlardan istifade ile bu almada kader mevzusunun doru anlalmas amalanmtr. Bu alma giri ve blmden olumaktadr. Giri blmnde slam tarihinin ilk zamanlarda kader mevzusunun geliim sreci ele alnmtr. Birinci blmde; kader tanmlamas ve slam inancnda kader mevzusunun ilenii zerinde durulmutur. kinci blmde; Allahn sfatlar balamnda konu ele alnm ve son blmde ise belli bal itikad slam mezheplerinin konuyu ele al tarzlar ilenmitir. Bu almamda emei geen ve benden yardmlarn esirgemeyen deerli hocam Prof. Dr. sa YCEER beye teekkr etmeyi bor bilirim. Grlerinden istifade ettiim muhterem hocalarm Do. Dr. Mehmet KUBAT ve Yrd. Do. Dr. Ahmet CEYLAN beyefendilere teekkrlerimi arz ederim. Ayrca beni srekli yreklendirip almaya tevik eden deerli dostum Hseyin KAHRAMANa iten teekkr ederim. Ahmet FIRAT Van 2010

IV

KISALTMALAR a.g.e. a.g.m. a.s. a.y. AF AFD bkz. CFD ev. DFD DA DB Hz. A SAM MEB MF MFD MFV . r.a. s.a.s. SFD TDK TDV Thk. ts. nv. Yay. YY : Ad geen eser : Ad geen makale : Aleyhisselam : Ayn yer : Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi : Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi : Baknz : Cumhuriyet niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi : eviren : Dicle niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi : Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi : Diyanet leri Bakanl : Hazreti : slam Ansiklopedisi : slami Aratrmalar Merkezi : Milli Eitim Bakanl : Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi : Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi : Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi Vakf : lm : Radiyallahu Anh : Sallallahu aleyhi ve sellem : Seluk niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi : Trk Dil Kurumu : Trkiye Diyanet Vakf : Tahkik eden : Tarihsiz : niversite, niversitesi : Yaynlar, yaynevi, yaynclk. : Yznc Yl niversitesi.

GR Mslmanlar kader konusunu slamn ilk zamanlarndan itibaren

tartmlardr. Hz. Peygamber (s.a.s.) dneminde de kader meselesinin sahabe arasnda konuulduu, fakat Hz. Peygamberin kader konusunda kendisine soru sorulmasn ve ashabna bu konu etrafnda tartma yaplmasn yasakladna dair rivayetler vardr.1 Hz. Peygamber hayattayken nne getii tartmalar onun vefatndan sonra tekrar gndeme gelmitir. Hz. Peygamberin vefatndan hemen sonra Mslmanlar, aralarnda ilk ihtilaf konusu olan hilafet meselesiyle uramlar. Halifeler devrinde ve sonrasnda Mslmanlar arasnda meydana gelen ekimeler ve blnmelerle birlikte Hz. Osmann ehadeti, zellikle Hz. Ali dneminde yaanan hazin olaylar kaderle ilgili mnakaalar arttrmtr. Kader konusunda hicri birinci asrda birok risalenin yazld bilinmektedir. Bunlardan birini Hasan Basr (. 110/728)nin Abdlmelik b. Mervan (. 86/705)a yazd risale oluturmaktadr. Bu risale ilk dnem kader tartmalarna k tutan aydnlatc bir metin konumundadr. 2 Dier bir risale de Gaylan ed-Dmak (. 126/743)nin mer b. Abdlaziz (. 101/720)e gnderdii risaledir. Bu risalede kader ile ilgili birok konu dile getirilmitir. Yine bu dnemde yazlan kader risalelerinden biri mer b. Abdlazize aittir. Bu risaleler o dnemin kader tartmalarna k tutmas ynyle ok nem tamaktadrlar. Drt halife dnemine gz attmz zaman ilk kader tartmalarna Hz. mer dneminde rastlanmaktadr. Fakat bu dnemdeki kader tartmalar siyasi mlahazalar ya da Allahn ilim ve iradesiyle ilikisi balamnda ele alnmamtr. Daha sonralar ynetimin saltanata dnt Emevi dneminde siyasi mlahazalarla gndeme gelen kader meselesi, daha yaygn mnakaa edilmeye balanmtr. slam leminde Kuran ve Hadisin ortaya koyduu grler etrafnda

Tirmiz, Ebu sa Muhammed b. sa b. Sevra, es-Snen, I-III, ar Yay., stanbul, 1992, Kader, 1; Ahmed b. Hanbel, Ebu Abdullah Ahmed b. Muhammed b. Hanbel e-eyban, el-Msned, I-VI, (ev.: Rfat Oral-Sleyman Sar), Konya, I, 238-239. 2 Konu hakknda geni bilgi iin bkz.: Cemalettin Erdemci, lk Dnem Kader Tartmalar, Tezkire Dergisi, Ankara, 2006, XLIII-XLIV, 200-201.

yeni ve farkl dnceler ortaya km, zellikle cebir ve ihtiyar konular etrafnda guruplamalar balamtr. Bu guruplar Kurandaki ayetleri kendilerine delil olarak getirip yorum ve tevile girimiler; Cebriler ihtiyara delalet eden ayetleri hi dikkate almakszn insann mutlak mecbur olduunu, Kaderiyye ve Mutezile gibi bir ksm frkalar ise cebre yorumlanabilecek ayetleri grmeyerek insann mutlak muhtar olduunu iddia etmilerdir. Fakat btnlk ierisinde Kuran incelendiinde her iki tarafta da eksiklikler ve yanllklar olduu ve Kuranda bu konuda bir eliki olmad, Kurandan ne mutlak cebir ne de insann mutlak ihtiyar kmayaca grlecektir. Kurana gre, mutlak irade sahibi olan Allah, insana da irade vermi ve onu sorumlu tutmutur. Birok ayette insann zgr irade sahibi olduu vurgulanmtr. 3 Ayn ekilde Kuranda Allahn mutlak iradesini aklayan ayetlere yer verilir. 4 Bu kantlar dorultusunda, Allahn mutlak iradesine inanarak, insan iradesinin ve sorumluluunun da bilincinde olarak dengeli bir kader anlay gelitirilmelidir. Fakat baz insanlar, kendi irade ve sorumluluklarn bir yana brakarak, her eyi Allahn iradesine balamay tercih etmilerdir. Tarihin her dneminde ve her toplumda bu tr bir inanc benimseyenler var olagelmitir. Hatta Mslman toplumlar bile dinlerinin temel kaynaklarn doru anlayamamaktan ya da hi renememekten dolay Cebriyyeci diye nitelen bir anlay gelitirmilerdir. Dnce tarihinde, insann iradesini hesaba katmadan her eyi Tanrnn iradesine balayan fatalizm anlayna sk sk rastlanmtr.5 lahi sfatlar balamnda kader baln tayan bu almamz blm halinde ele alnmtr. lk blmde kader ve kaza kavramnn tanm, dinin temel kaynaklar olan Kuran ve Hadiste konunun yeri, problemin ortaya kmasna etki eden temel etkenlere deinilmi, slamn ilk dnemlerinde kader mevzusunun nasl anlald, Kelam geleneinde kaza ve kaderin geliim sreci konular ele alnmtr.

en-Nis, 4/110-111; er-Rad, 13/11; el-Ankebt, 29/40; er-Rm, 30/41; e-r, 42/20; el-nsan, 76/3. 4 el-Enbiy, 21/23; el-Kasas, 28/68; el-Hadd, 57/22; el-Burc, 85/16. 5 Fatalizm hakknda geni bilgi iin bkz.: Ahmet Ceylan, Fatalizm, Felsefe Ansiklopedisi, Ankara, 2009, 76-82; Abdurrahman Kasapolu, Kuran Asndan Fatalizm, Hikmet Yurdu Dergisi, Malatya, 2008, I, 87-107.

kinci blmde ilahi sfatlardan ilim, irade, kudret, adl sfatlarnn tanmlar, Kuranda bu sfatlarn nasl getii ve bu sfatlarn kaderle ilikileri ilenmi. nc blmde ise Cebriyye, Kaderiyye, Mutezile, Selef ve Selefiyye, Eariyye ve Matridiyye mezheplerinin kader konusundaki grleri; birbirine zt, birbirine benzer ve birbirini tamamlayan grler etrafnda verilmeye allmtr.

1. SLAM NANCINDA KAZA ve KADER 1.1. KAZA ve KADERN SZLK ANLAMLARI Kaza, szlkte; eda, hkm, boluk, fasl, yerine getirmek, teyit etmek, yaratmak, ulatrmak, ameli salam yapmak, infaz, bildirmek, takdir etmek, icab, ihtiyac gidermek, emretmek, muktedir klmak6 gibi eitli anlamlara gelmektedir. Kader, Arapada Ka-de-ra, slasisinden masdar kipinde bir lafz olup, kelime olarak, lme, takdir etmek, biime koymak, ekillendirmek, hkm, icab, ilzam, yaratmak, bildirmek, bir eyin miktarn ve deerini aklamak, hikmete gre yapmak, nizam, mizan, intizam, tasvir ve tezyin7 gibi manalarda kullanlmtr. 1.2. MEFHUM OLARAK KAZA ve KADER Allah'n yaratklarna likin plann ve tabiatn ileyiini gerekletirmesini ifade etmek zere, literatrde kader ve kaza kelimeleri kullanlr. Bu iki terim limlerce farkl ekillerde tanmlanmtr. Szlkte, gc yetmek; planlamak, l ile yapmak, bir eyin eklini ve niteliini belirlemek, kymetini bilmek; rzkn daraltmak gibi manalara gelen kader, Allahn btn nesne ve olaylar ezel ilmiyle bilip belirlemesi8 diye tarif edilir. Hkmetmek, muhkem ve salam yapmak, emretmek, yerine getirmek anlamlarndaki kaza ise Allahn nesne ve olaylara ilikin ezeli plann gerekletirmesi eklinde tanmlanr. Selefiyye limleriyle Matrid ve ii kelamclarnn ekseriyeti bu tanmlar benimser. Ear kelmclarnn ounluuyla slm filozoflar sz edilen tanmlar tersine evirerek kazaya kader, kadere de kaza anlamn yklemilerdir. Buna gre kaza Allahn ezel hkm, yani btn nesne ve olaylarn levh-i mahfuzda veya kll aklda topluca var olmas, kader ise btn nesne ve olaylarn kazaya uygun olarak yaratlmas ve d lemde gereklik kazanmasdr.9

bn Manzur, Ebul-Fadl Cemleddn Muhammed b. Mukrim, Lisnul-Arab, I-VI, Darul Maarif, Kahire, V, 3665-3667; Ragp el-sfahan, Ebul Kasm el-Hseyin b. Muhammed b. el-Mufaddal, elMfredat fi Garibil Kuran, (Thk.: Muhammed Seyyid Keyln), Beyrut, ts. 406-407; Crcan, Seyyid erif Ali b. Muhammed b. Ali, et-Tarift, Darul-Ktbil-lmiyye, Beyrut, 1995, 177. 7 bn Manzur, a.g.e., V, 3545-3549; el-sfahan a.g.e., 394-396; Crcan a.g.e., 174. 8 mer Nesef, slam nancnn Temelleri, Akaid, (ev.: M. Seyyid Ahsen), stanbul, 2001, 140. 9 Yusuf evki Yavuz, Kader, DA, stanbul, 2001, XXIV, 58.

Kadr (kudret) kavram Kuranda yzden fazla yerde isim ve fiil kalplarnda Allaha nispet edilmitir. Ragb el-sfahan, Allahn varlklara ilikin takdirinin iki anlama geldii tesbitinde bulunmutur. Bunlardan biri yaratt nesnelere g vermek, dieri de ilah hikmetin gerektirdii tarzda yaratklar nihai zellik ve ekillerine kavuturmaktr. 10 Allah gk leminde olduu gibi baz nesneleri ilk merhalede yaratp son eklini vermitir. Bazlarnn da balangta temel maddesini fiilen yaratm, gelimesini ise belli ller erevesinde zamana brakmtr. Mesela hurma ekirdei ve insan menisi gibi; bunlarn birinden hurma aac, dierinden insan hsl olur, baka bir eyin olumas mmkn deildir. Kader kelimesinin Kuranda l, miktar ve g anlamlarnda kullanld da kabul edilir. Ayetlerde belirtildiine gre Allahn buyruu dzenlenmi bir kaderdir.11 Allah diilerin tad yavrularn rahimlerde nasl bir gelime gstereceini bilir. Onun katnda her eyin bir plan (miktar) vardr.12 Her eyin hazineleri Onun nezdindedir ve her eyi belli bir l (kader) dhilinde indirir.13 O her eyi bir kaderle (bir plana gre) yaratt.14 Takdir kavramnn yer ald ayetlerde belirtildiine gre Allah her eyi amacna uygun bir ekilde yaratm, tabiatn belirleyip hedefine doru yneltmitir.15 Yine Allah yllarn hesap edilebilmesi iin aya evreler koymu,16 geceyi dinlenme vakti ve gnele ay zaman ls olarak belirlemi,17 insanlarn yaratln, rzklarn, yaayacaklar zaman dilimini ve lm vakitlerini tayin etmitir.18 Bu ayetlerde de hem evrenin yaratlna dair kanunlarn hem de insanlarn yaratl, yaay ve lmne ilikin yasalarn Allah tarafndan dzenlendii takdir kelimesiyle ifade edilmitir. 19

10 11

el-sfahan, a.g.e., 394. el-Ahzb, 33/38. 12 er-Rad, 13/8. 13 el-Hicr, 15/21. 14 el-Kamer, 54/49. 15 el-Al, 87/2-3. 16 Ynus, 10/5. 17 el-Enm, 6/96. 18 Fusslet, 41/10, 12; el-Furkan, 25/2; el-Mzzemmil, 73/20; el-Vka, 56/60. 19 Yusuf evki Yavuz, Kader, DA, XXIV, 59.

1.3. DN METNLERDE KAZA ve KADER 1.3.1. AYETLERDE KAZA ve KADER Kuranda yzden fazla ayette geen kader lafz birka manada kullanlmtr. a- Bunlardan en belirgin olan l, miktar anlamnda: phesiz biz her eyi bir lye (kadere) gre yarattk. 20 mam Matrid (. 333/944) buradaki kader kelimesinin manasn bir eyin hayr-er, hsn-kubuh, hikmet-sefeh gibi sfatlardan mahiyetinin belirlenmesi olarak alr. Eyann hangi mahiyette ve nasl demden vcuda kacaksa, ylece takdir edilmesi21 olduunu sylemektedir. Her eyin hazineleri yalnz bizim yanmzdadr. Biz onu ancak belli bir lyle indiririz.22 Gkten uygun bir lde yamur indirip onu arzda durdurduk. Bizim onu gidermeye de elbet gcmz yeter.23 Hibir ey yoktur ki onun hazineleri bizim yanmzda olmasn. Ama biz onu bilinen bir miktar ile indiririz.24 b- nsann rzknn geniletilip daraltlmas anlamnda: Allah diledii kimseye rzk geniletir ve daraltr.25 Allah kullarndan istediine rzk bol bol verir de (bu bolluktan sonra imtihan olarak) ona rzk daraltr. Allah her eyi bilendir.26 Allah dilediine rzk geniletir, dilediine de ksar27

20 21

el-Kamer, 54/49. Matrid, Muhammed bin Mahmud Ebu Mansur Topalolu), Ankara, 2003, 307. 22 el-Hicr, 15/21. 23 el-Mminun, 23/18. 24 e-ra, 42/27. 25 er-Rad, 13/26. 26 el-Ankebut, 29/62. 27 ez-Zmer, 39/52; Sebe, 34/36.

Semerkand, Kitabut-Tevhid, (ev.: Bekir

Bunlar ve benzeri birok ayette, Allah mutlak kudretinin ve hkimiyetinin delili olarak rzkn bir lde verilmesi gsterilmitir. Burada birok anlamnn iinde rzk ile ilgili olannn seilmesinin sebebi bu problemin de kader akidesi ile ilgisinin olmasndandr. Ancak yine buradaki rzkn geniletilmesi ya da daraltlmasnn ezelde belirlenmi olduuna iaret eden ak bir kayt

bulunmamaktadr. c- Eyann mukadderatn belirlemek anlamnda: Allah her eyi yaratm ve her birinin mukadderatn belirlemitir.28 Allahn emri olup bitmi takdir edilmi bir kaderdir.29 Ayn da seyrine menziller belirledik.30 Burada ise yine eya ile ilgili bir belirlemeden, tayinden bahsedilmekte olduu aktr. d- Bir ii yapma ve sonulandrma g ve yetisine -kudret-sahip olma anlamnda: Gkleri ve yeri yaratan, onlarn benzerlerini yaratmaya kadir deil midir? Evet! Elbette kadirdir. O, her eyi hakkyla bilen yaratcdr.31 e- Takdir etmek, mukadder klmak, yle olmasn emretmek anlamnda: Bunun zerine onu ve ailesini kurtardk. Yalnz kars mstesna; onun geride (azaba urayanlarn iinde) kalmasn takdir ettik.32 f- Muntazam ve ihtimamla i yapmak, dikkat ve zenle almak" anlamnda: Geni zrhlar imal et, dokumasn ll yap. (Ey Davud hanedan!) yi iler yapn. Kukusuz ben, yaptklarnz grmekteyim, diye (vahyettik).33 g- Zaman ve mekan anlamnda:

28 29

el-Furkan, 25/2. el-Ahzab, 33/38. 30 Yasin, 36/39. 31 Yasin, 36/81; Ayrca bkz.: el-Mrselat, 77/23. 32 Neml, 27/57; Ayrca bkz.: el-Ahzab, 33/38 33 Sebe, 34/11.

(Ey insanlar!) Biz sizi dayanksz bir sudan yaratmadk m? te o suyu, salam bir yere yerletirdik. Belli bir sreye kadar.34 h- Biim ve ekil vermek anlamlarnda: Allah onu neden yaratt? Bir nutfeden (spermadan) yaratt da ona ekil verdi.
35

Ayette geen kadderehu kelimesi biim ve ekil vermek anlamna gelmektedir. Allah insan bir su damlasndan yaratp, ona ana karnnda ekil verdiinden bahsederek Kuran dinleyip de slam yoluna girmeyen insanlarn ne kadar nankr olduklarna dikkat ekmektedir. Allah Tel insann ellerini, ayaklarn, gzlerini ve dier azalarn en gzel ekilde yaratm ve ekil vermitir. Kader kavramnn getii ayetleri bir btnlk iinde incelediimizde gryoruz ki takdirin Kurandaki manas, Yce Allahn kinata amil bir kanunudur ki, insan ve btn kinat bu kanuna tabidir. Mesela; Yce Rabbinin adn, Yaratp dzene koyan, Takdir edip yol gsteren, (Topraktan) yeil otu karan, Sonra da onu kapkara bir sel artna eviren Yce Rabbinin adn tesbih (ve takdis) et.36 Ayetlerinde insan da dhil her varlk iin o varln yaratlmas, tesviye edilmesi, takdiri ve hidayeti olmak zere drt eye dikkat ekilmitir. Kinatta grdmz her ey burada anlatld gibi cereyan etmektedir. Her ey tamamlanp mkemmellemek iin yaratlmakta ve bu i bir kanun, bir lye gre olmaktadr. u halde bir eyin takdiri demek, o eyin meydana gelip gelitii srada tabi olduu kanun veya l demektir. Nasl ki bir tohumdan kk bir imenin meydana gelmesi, dier bir tohumdan koca bir aacn kmas; her eyin kendine gre bir gelime kanununun olduunu gsterir. Bu, insanlk iin de aynen byledir ve mahiyeti itibariyle insann takdiri dier varlklardan farkl deildir. Alemde yaratlan her ey bir ilahi lye, bir kaideye ve bir plana gre meydana gelmektedir. Mutlak ilim, irade ve kudret, Yce Allaha ait olmakla

34 35

el-Mrselat, 77/20-22. Abese, 80/18-19. 36 el-Ala, 87/1-5.

beraber, insann snrl bilgisi, irade ve kudreti Allahn takdir etmi olduu lye gre ilemektedir. Kader probleminin odak noktasn oluturan insanlarn fiilleri konusunda Kuranda dileyenin iman, dileyenin inkr edebilecei, itaat ve isyann nsann iradesine bal klnd, kiilerin iledikleri ameller karlnda cennete veya cehenneme girecekleri, iyi ilerinin lehlerine, kt ilerinin aleyhlerine olduu ve Allahn kullarna asla zulmetmedii ifade edilmitir.37 Kuranda insann, irade ve gcn iman ve itaat yahut inkr ve isyan dorultusunda kullanmasna bal olarak mminlerle kfirler hakknda farkl ilh fiillerin gerekleecei de belirtilmitir. Allah iman edip yararl iler grenlerin imanlarn ve hidayetlerini arttrr, kalplerini huzura kavuturup onlar takva mertebesine karr. Kendilerine iman sevdirir, inkr ve gnah irkin gsterir. Dolaysyla onlar kimse saptramaz.38 Buna karlk Allah, inkr edip buyruklarna kar kanlarn yreklerini katlatrp daraltr. Kalplerini saptrr, mhrleyip onlara perde eker. Hakk duymalarna engel olmak iin kulaklarna arlk verir. Onlara eytanlar dost yapar, gnahlarnn artmas iin mhlet verir, isyanlarndan tr inkr gzel gsterir, cehennemin yolunu kolaylatrr; bununla birlikte onlara zulmetmi olmaz, aksine bu durum kendi karar ve eylemlerinin sonucu olduundan kendi kendilerine zulmetmi olurlar. 39 Kaza kelimesi Kuran- Kerimde birka deiik anlama gelebilecek ekilde kullanlmtr. Bunlar: a- Allahn yaratmas anlamnda: Bunun zerine Allah iki gnde yedi kat gk yaratt.40 b- ki veya daha fazla kii arasnda yargda bulunmak, hkme varmak anlamnda:

37 38

el-Kehf, 18/29; es-Secde, 32/19-20; Sebe, 34/37-38; Ysn, 36/54, 63-64. brhm, 14/27; el-Kehf, 18/13-14, 17; ez-Zmer, 39/22-23, 37; el-Hucurt, 49/7; el-Mcdile, 58/22 39 el-Bakara, 2/7-8, 14; en-Nis, 4/168-169; el-Enm, 6/25, 110; el-Arf, 7/27; el-sr, 17/45-46; esSaf, 61/5. 40 Fussilet, 41/12.

10

Sihirbazlar dediler ki, bize gelen apak mucizelere ve bizi yaratana kar asla seni tercih edemeyiz. Artk neye hkmn geiyorsa hkmn ver. Sen ancak bu dnya hayatna hkmedersin.41 Allah ve resul bir eye hkm verdii zaman, mmin erkek ve mmin kadna, kendi ilerinde Allahn ve Peygamberin hkm karsnda bir seme hakk yoktur. Kim Allah ve resulne isyan ederse apak bir dalalet iindedir.42 Hayr, Rabbine andolsun ki aralarnda kan anlamazlk hususunda seni hakem klp sonra da verdiin hkmden ilerinde hibir sknt duymakszn (onu) tam manasyla kabullenmedike iman etmi olmazlar.43 Andolsun biz srailoullarn gzel bir yurda yerletirdik ve onlara temiz nimetlerden rzk verdik. Kendilerine ilim gelinceye kadar ayrla dmediler. phesiz ki Rabbin, kyamet gn onlarn, aralarnda ihtilaf etmekte olduklar eyler hakknda hkmedecektir.44 Din konusunda onlara ak deliller verdik. Ama onlar kendilerine ilim geldikten sonra, aralarndaki ekememezlik yznden ayrla dtler. phesiz Rabbin, ayrla dtkleri eyler hakknda kyamet gn aralarnda hkm verecektir.45 c- Bir iin olmasn dilemek, olmasna karar vermek anlamnda: Allah bir iin olmasna karar verirse, olmasn dilerse, ona sadece ol der o da oluverir.46 d- Bir eyi bildirmek, haber vermek ve ilam etmek anlamnda: Biz, Kitapta srailoullarna: Sizler, yeryznde iki defa fesat karacaksnz ve azgnlk derecesinde bir kibre kaplacaksnz, diye bildirdik.47

41 42

Taha, 20/72. el-Ahzab, 33/36. 43 en-Nisa, 4/65. 44 Yunus, 10/93. 45 el-Casiye, 45/17. 46 el-Bakara, 2/117; Al-i mran, 3/47. 47 el-sra, 17/4.

11

Allah Tel Hz. Lut (a.s.)a, kavminin bana gelecekleri haber verirken yle buyurmaktadr: Sabaha karlarken -afak vakti- onlarn arkas mutlaka kesilecektir" diye emir -haber-imizi ona ulatrdk.48 e- i tamamlamak, bitirmek, bir sreyi doldurmak gibi manalarnda: Musa sreyi doldurup ailesiyle yola knca49 f- Emretmek anlamnda: Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana-babanza da iyi davranmanz kesin bir ekilde emretti.50 Grld zere kaza kelimesi Kuranda bazen bir ii yerine getirmek, bir eyi tamamlamak ve bazen de bir eye hkm vermek, onunla ilgili bir eyi kararlatrmak anlamnda kullanlmtr. Bu ayetlerden hareketle kaza kelimesini Matridlerde olduu gibi sadece yaratma anlamna hasretmek ve Earlerde olduu gibi ezeli takdir olarak kabul etmek doru deildir. Ancak kelime bizim konumuz asndan daima kader-kaza olarak beraber kullanld zaman takdir ve belirleme, tayin etme manas kaza kelimesinden ziyade kader kelimesine daha uygun dmektedir. Kaza kelimesinin ounlukla bir fiil ile ilgili olarak ve fiilin hemen vukuunu belirtecek ekilde kullanlm olmas da bu gr kuvvetlendirmektedir. 1.3.2. HADSLERDE KAZA ve KADER Kuranda kaza ve kader, inan esaslarndan biri olarak zikredilmemiken baz hadislerde inan esaslar arasnda saylmtr. Hz. Aliden rivayetle: Hz. Peygamber yle buyurmutur: Bir kul u drt eye inanmadka iman etmi olamaz: Allahtan baka ilah olmadna; benim Allahn gndermi olduu hak resul olduuma; lme ve ldkten sonra dirilmeye; Kadere, errin ve hayrn Ondan olduuna. 51

48 49

el-Hicr, 15/66. el-Kasas, 28/29. 50 el-sra, 17/23. 51 Tirmiz, Kader, 10; bn Mce, Ebu Abdullah b. Yezid el-Kazvn, es-Snen, (ev.: Haydar Hatipolu), stanbul, 1982, Mukaddime, 10.

12

Hz. Cabir (r.a.) anlatyor: Reslullah (s.a.s.) buyurdular ki: Kul, hayryla, erriyle kadere inanmadka, kendine (hayr ve erden) isabet edecek eyi atlatamayacan, (hayr ve erden) kaacak olan eyi de yakalayamayacan bilmedike iman etmi olamaz.52 Yine Cibril hadisi diye mehur olmu uzun hadisin konumuzla ilgili ksm u ekildedir: Bana iman hakknda bilgi ver? Hz. Peygamber (s.a.s.) aklad: Allaha, meleklerine, kitaplarna, peygamberlerine, hiret gnne inanmandr. Kadere yani hayr ve errin Allahtan olduuna da inanmandr53 Bu hadislerden aka anlaldna gre kader imann artlarndan biridir. slamda kaza ve kadere iman slam inancnn esaslarndan biri ve tevhidin tamamlayc bir unsuru olarak54 kabul edilmitir. Kader konusunda delil getirilen hadislerden bazlar ise u ekildedir: Hz. Peygamberden rivayet edilmitir. Bir kimse anasnn karnnda krk gn kaldktan sonra embriyo haline gelir, sonra et ve kemik teekkl eder. Bundan sonra Allah bir melek gnderir. Bu melee u drt emir verilmitir: Doacak olan insann rzk, eceli, asi veya muti olaca. Buna gre Allaha kasem ederim ki, iinizden biri veya bir kimse, cehennem ehlinin iini iler, yle ki cehenneme girmesine bir kulalk mesafe kalr; fakat kitap ne geer, cennet ehline yarar bir i iler ve cennete girer. Bir bakas cennet ehlinin iini iler; cennete girmesine bir kulalk mesafe kalr; fakat kitap ne geer ve bu kimse, cehennem ehline yarar bir i ileyerek cehenneme girer.55 Bu hadiste bata insann yaratl safhalar anlatlyor. Sonra onun ecelinin, rzknn, asi veya itaatkr olacann yazlmasnn melee emredildii belirtiliyor. Bu

52 53

Tirmiz, Kader, 10. Mslim, Ebul-Hseyin Mslim b. Haccac el-Kurei, es-Sahih, (ev.: Ahmet Davutolu), Snmez Yay., stanbul, 1992, man, 1; Buhar, Ebu Abdullah Muhammed b. smail, Sahih-i Buhar, I-II, (ev.: Abdullah Feyzi Kocaer), Konya, 2004, man, 47. 54 zmirli smail Hakk, Yeni lmi Kelam, Ankara, 1981, 328. 55 Mslim, Kader, 1; Tirmiz, Kader, 4; bn Mace, Ebu Abdullah Muhammed b. Yezid el-Kazvin, es-Snen, (ev.: Haydar Hatipolu), stanbul, 1982, Mukaddime, 10.

13

yazlanlar, Allahn olan ve olacaklar bilmesinden dolaydr. Dier bir tabirle bunlarn yazl olmas, insann zorunluluk altnda olduunu gstermez. nk hadisin devamnda, cennet veya cehenneme girmede insan eyleminin nemli olduu vurgulanyor; dolaysyla Allahn bilmesi, insann cebren eylemde bulunduunu gstermez. Ali b. Ebu Talipten rivayet edilmitir: Baki mezarlnda bir cenazede idik. Oraya Hz. Peygamber de geldi ve bir yere oturdu. Biz de etrafnda bulunuyorduk. Hz. Peygamber, elindeki bir sopay yere vurarak ban kaldrd ve yle dedi: iinizde hibir nefis yoktur ki, cennet veya cehennemdeki yeri, asi veya muti olduu yazlm olmasn. Topluluktan bir zat yle dedi: Ey Allahn elisi, bu yazmz zerinde durmayalm m? Ameli terk edelim mi? Nasl olsa bizim saadet ehlinden olanlarmz saadete, ekavet ehlinden olanlarmz da ekavete ynelecek. Hz. Peygamber ona u cevab verdi: Amel ediniz. Herkes ameline gre myesserdir; ekavet ehli ekavete myesserdir, saadet ehli saadete myesserdir. Hz. Peygamber bunlar syledikten sonra u ayeti okumutur:56 Artk kim verir ve saknrsa ve en gzeli de tasdik ederse, Biz de onu en kolaya hazrlarz (onda baarl klarz). Kim cimrilik eder, kendini mstani sayar ve en gzeli de yalanlarsa, Biz de onu en zora hazrlarz.57 Bu hadiste de bir nceki hadiste olduu gibi stelik ayetten de delil getirilerek insan eyleminin nemine dikkat ekilmitir. Sorulan soruya dikkat edilecek olursa bataki ifadelerden cebri mantk sorgulanmakta ve Peygamberin konuya aklk getirmesi istenmektedir. Peygamber efendimizin verdii cevap pheleri bertaraf edip kastnn cebri anlay olmad vurgulanmtr. 1.4. ERKEN DNEMDE KADER NANCININ GELM SREC Hz. Peygamber dneminde zaman zaman kader mevzusu gndeme gelmi, fakat Reslullah, konunun tartlmasn ve zerinde oka durulmasn men etmitir. Ebu Hreyre bir rivayetinde der ki: Biz kader hususunda mnakaa ederken
56

Buhar, Cenaiz, 83, Edeb, 120, Kader, 4, Tevhid, 54; Mslim, Kader, 6; Ebu Davud, Sleyman b. Eas es-Sicistn, es-Snen, stanbul, 1992, Snnet, 17; Tirmiz, Kader, 3, TefsirLeyl, 1. 57 el-Leyl, 92/5-10.

14

Reslullah (s.a.s.) kageldi. ylesine kzd ki, fkenin hsl ettii kzllktan, yznde sanki nar taneleri ortaya kmt. Bize yle kt: Bununla m emredildiniz, yoksa ben size bunun iin mi gnderildim. Bilin ki, sizden ncekileri, din meselelerdeki mnakaalarnn okluu ve peygamberleri hakknda dtkleri ihtilaflar helk etmitir. 58 Kader problemi ashap arasnda da tartma konusu olmutur. Hz. mer, veba salgn yznden ama girmeyip geri dnmesini kaderden ka olarak deerlendirenlere, hibir fiilin kaderin kapsam dnda kalmadn ve dolaysyla bulac hastalk bulunan bir beldeye girmemenin de bir kader olduunu syleyerek Hz. Peygamberin konu hakknda yapt aklamay tekrarlanmtr. gsterirse ondan kamak maksadyla oradan kmaynz.60 Hz. Ali de bir soru zerine her eyin kaz ve kadere gre gerekletiini ve hibir olayn bunun dnda kalmadn belirttikten sonra kaderin insanlar icbar altnda brakmadn ve fiillerini hrriyet iinde gerekletirdiklerini sylemi, aksi takdirde mkfat veya ceza uygulamasnn adalet ilkesiyle badamayacan, son tahlilde ise kaderin ilh bir sr olma zelliini koruduunu bildirmitir.61 Hz. Peygamberle Hulef-i Raidin devrinde zihinlerde soru iaretleri uyandran kader problemi, mslmanlar arasnda vuku bulan siyas ve itima baz olaylarn tesiriyle ashap devrinin sonlarna doru canl bir ekilde tartlan meselelerin banda yer almtr. Emevi saltanatn kuran Muaviye b. Ebu Sfyn (. 60/680), icraatn merulatrmak amacyla kader inancn cebir dorultusunda yorumlayarak kendisini devlet bakan yapann ve icraatn yaratann Allah olduunu, dolaysyla btn ilerinde isabetli davrandnn kabul edilmesi gerektiini sylemitir. Daha sonra bu cebri gr Cehm b. Safvn (. 128/745)n
59

Bir yerde

veba bulunduunu haber alrsanz oraya gitmeyiniz, sizin bulunduunuz yerde ba

58 59

Tirmiz, Kader, 1; bn Mace, Mukaddime, 10. bnl-Esir, Ali b. Muhammed b. Muhammed e-eybani el- Cezer, el-Kamil fit-Tarih Tercmesi, I-X, (ev.: M. Beir Eryarsoy, Yunus Apaydn, v.d.) stanbul, 1991, II, 511. 60 Buhar, Ehadisl-Enbiya, 54, Tb, 30, Hyel, 13; Mslim, Selam, 92; mam Malik, ibn Enes ibn Mlik ibn Ebi mir el-Asbah, Muvatta, stanbul, 1994, Fazaill-Medine, 23. 61 Muhammed ibn Abduh, erhu Nehcil- Belaa, Messesetl-Alem, Beyrt, ts., IV, 673; mer Aydn, Kuran Inda Kader ve zgrlk, stanbul, 1998, 25-27.

15

yan sra Emevileri destekleyen kitlelerce benimsenmekle birlikte baz limlerce eletirilmitir. Eletirenlerin banda Mabed el-Cheni (. 80/699) gelir. Mabed, Emevilerin kadere ilikin yorumlarn reddederek hocas Hasan Basrnin grne bavurmu, o da kaza ve kaderi inkr etmenin mmkn olmadn, fakat kaderi kullar gnah ilemeye zorlad eklinde anlamann Allaha yaplm en byk iftira olduunu belirtmitir. Mabed el-Cheninin ardndan Vasl b. Ata (. 131/748) ve Gaylan ed-Dmak de onun grn benimsemitir.
62

Dier taraftan cebir fikrini

reddetmek amacyla kaza ve kaderi inkr edenlerin durumu Abdullah b. mere sorulmu. bn mer de kendisinin onlardan, onlarn da kendisinden uzak olduunu sylemitir. 63 Kaderle ilgili ilk tartmalar, Hz. Alinin hilafetinden sonraki siyasi ekimeler ve Peygamberin varl ile durulduu halde sonraki dnemlerde yeniden alevlenen Emev-Haim ekimesiyle yakndan ilikilidir. ktidar mcadelesinden stn karak ynetime geen meyye oullar, ynetimlerini meru zemine yerletirme gayretinin bir rn olarak cebr dncesinden yararlanmak istemiler ve bu dorultuda yaptklarn Allahn Takdiri erevesinde temellendirmeye almlardr. Makam ve konumlar itibariyle etkin insanlar, yaptklar yanllklar ve hakszlklar, lahi iradeye havale ederek bireysel sorumluluktan kurtulma64 gibi kolay bir yntemi benimsemilerdir. Ayn zamanda bu tavr ve Haccacn mevaliye kar uygulam olduu ekonomik politika, Emevi Devleti ile ynetilen kesim arasndaki gerginliin trmanmasna ve ilk Kader hareket olarak nitelendirilen bn Eas isyannn patlak vermesine neden olmutur.65 Oysa byle bir aklamann ya da yaklam tarznn zulme gereke olamayaca, dnemin etkin bir ksm ulemasnca sert bir slupla dile getirildii bilinmektedir. Bu ilim adamlarndan biri olan Hasan Basrye, Mslmanlarn kann aktan, mallarna el koyan, sonra da bu yaptklarnn Allahn takdiriyle olduu sylemini kullanan Emev hkmdarlarnn yaptklar

62 63

Yusuf evki Yavuz, Kader, DA, XXIV, 59. Mslim, man, 1. 64 Kad Abdulcebbar, ibn Ahmed, Fadlul-tizal ve Tabakatul-Mutezile, (Thk.: Fuad Seyyid), Tunus, 1986, 143 vd. 65 bnl-Esir, a.g.e., 471.

16

sorulduunda,

tereddtsz

Allahn

dmanlarnn

yalan

syledii 66

deerlendirmesinde bulunmutu. Kader konusuyla alkal ilk tartmalarn, Hristiyanlktan etkilenmenin bir sonucu olarak balad, kanaati olduka yaygndr. Bu tez, temelde kader grlerin slm corafyasnda ilk kez Yuhanna Dmeknin kitaplarndan yayld ve Muaviyenin ve olu Yezidin zel grevlilerinin ayn gelenekten gelen Rum Hristiyanlar olduu67 varsaymna dayanmaktadr. Ayrca kendisine kader retinin ilk savunucusu rol biilen Mabedin kader fikrini, Ebu Yunus Sansaveyh el-Esvar adnda bir Hristiyandan68 ya da Ssn adl Irakl bir Hristiyandan ald69 ne srlmtr. bn Kuteybe (. 276/889) de, Gayln Kpt olarak nitelerken70 kader grnn d kaynaklardan beslendii savn destekler mahiyettedir. Kader dncesini Hristiyanlkla ilikilendirme yaklam Batl

aratrmaclarca da benimsenmitir. TJ De Boer ve TW Arnold, slm geleneindeki en eski kelam retilerinin Hristiyan inan sisteminden etkilenmi olduunu savunarak irade konusunun da doulu Hristiyanlarca tartldn ve tercme kitaplar araclyla slm dncesine girdiini71 ne srmlerdir. Batl Aratrmaclarn, dnsel anlamdaki ilk kprdanmalarn, kendi din ve kltrlerinin etkisiyle olutuuna dikkat ekme ve bu kanaati gelitirme eiliminde olduklar grlmektedir. Oysa Mabed ve Gayln ve dier kaderlerin d etkenler veya Hristiyan etkisi altnda kaldklarndan sz etmek zordur. nk fikirlerinin alt

66 67

bn Kuteybe, Abdullah b. Mslim, el-merif, (Thk.: Servet Ukke), Msr 1992, I, 153. Hseyin Atvan, el-Frakul-slmiyye f Bildi-am fil-Asril-Emevi, Drul-Cl, Beyrut, 1986, 27. 68 bnun-Nedim, Ebul-Ferec Muhammed b. Ebi Yakub shak, el-Fihrist, (Thk.: e-eyh brahim Ramazan), Darul-Marife, Beyrut, 1997, 201; Makriz, Ebul-Abbas Ahmed b. Ali b. Abdilkadir, elMevaiz vel-tibr bi Zikril-Htt vel-Asr, Beyrut, ts., IV, 181. 69 bn Manzur, Ebul-Fadl Cemaleddin Muhammed bn Mkerrem, Muhtasaru Tarihu Dmak li bn Asakir, (Thk.: brahim Salih), Dmak, 1989, XX, 240; bn Hacer el-Askalan, Tehzibt-Tehzb, Dru Sdr, Beyrut, 1968, V, 490. 70 bn Kuteybe, a.g.e., I, 166. 71 De Boer, TJ, slmda Felsefe Tarihi, (ev.: Yaar Kutluay), stanbul 2001, 64; TW Arnold, ntiar- slm Tarihi, (ev.: Hasan Gndzler), Ankara, 1971, 122 vd.

17

yapsn Kuran, dini gelenek, Emevi halifelerinin siyaset anlaylar ve uygulamalarna kar gelitirdikleri tavr oluturur.72 Kaderle ilgili farkllamann meydana gelmesinde slm ncesi Arap kltrnn etkisini ve izlerini gzlemlemek mmkndr. Bu balamda Arap toplumunun kader inancnn ilahi takdir erevesinde ekillenmi olduu kolaylkla sylenebilir. Kuranda yer alan, mriklerin Allah dileseydi irk komazdk.73 Sylemi bu yaklama rneklik tekil eder. nsann sorumluluunu yok sayan bu kader anlay ile Arap yarmadasndaki slm ncesi Dehr anlay arasnda nemli benzerlikler vardr. nk slmdan nceki Araplara gre insan, yaratlnca yaratanyla bir anlamda balarn keser ve varln dehr denilen ok daha gl baka bir egemen gcn kontrolne sokar: Dediler ki: Bu dnya hayatmzdan baka bir ey yoktur; lrz ve yaarz, bizi helak eden dehr (zaman)den bakas deildir.74 Anlalyor ki, Arap kadercilii zaman kavramna endeksli bir yap arz etmektedir. Zaman ou kez insann varln kontrol eder ve daha nceden insanlar iin takdir edilen bir yaam belirler. Bu g hem iyi hem de kt talihin, dnya saadetinin ve mutsuzluunun balca sebebi olarak ortaya kar. Bu g Arap iirinde bazen Tanr,75 bazen padiah76 ve bazen de lm77 adyla isim deitirerek kendini gstermektedir. slm geleneinin oluturduu birok mezhep, oluum ve fraksiyon, Kuran- Kerimdeki kadere ilikin metinlerden hareket ederek, kavramsal ereveyi kendi anlaylar dorultusunda ekillendirme eiliminde olmu ve baz ayetlerin inanlarn dorulad yorumunda bulunmulardr. Dz okuma biimi, farkl kader anlayn benimseyenlerin, baz ayetleri kategorize ederek kendi grlerini temellendirmek iin kullanmalarna neden olmutur. Byle bir yaklam, yaygn bir ekilde, metni yorum yapmakszn olduu gibi kabul etme ve bylece iki u

72

Ali Sami en-Near, slmda Felsef Dncenin Douu, (ev.: Osman Tun), stanbul 1999, II, 214. 73 el-Enam 6/148. 74 el-Csiye, 45/23-24. 75 mriul Kays, Muallakat, Yedi Ask, (ev.: erafeddin Yaltkaya), stanbul, 1989, 47. 76 mriul Kays, a.g.e., 79. 77 mriul Kays, a.g.e., 86.

18

tutumdan uzaklaarak orta yolu izleme tavrn beraberinde getirmitir. Esasen Kurana btncl olarak bakldnda ilginin Allahn ycelii ve hkimiyeti ile insann bu yce varla olan itaatinde odakland grlr. Kader tartmalar ile ilgili rivayetler, bu fikrin ncs olarak karmza Tabiin bilginlerinden olan ve Hasan Basrnin derslerini takip eden Mabed b. Abdillah b. Umayr Halid el-Chenyi karmaktadr. Mabedin kendisi ve Kaderiyye akidesini nasl ekillendirdiine dair, tatmin edici bilgi bulmak olduka zordur. Mevcut bilgiler de snrldr ve retisine ilikin bilinenler dank bilgi krntlarndan ibarettir.78 Mabedten sonra bu konuda mehur olan dier ahs ise bazlarnca Kaderiyyenin gerek kurucusu olarak grlen Ebu Mervan Gayln b. Mslim el-Kpt ed-Dmekdir. 79 ki bin varak aan bir risaleler koleksiyonu brakt80 nakledilen Gayln, kader konusunda Mutezilenin nclerinden biri olarak kabul grm ve Mutezil yazarlarca ekoln be temel prensibini benimseyen biri olarak lanse edilmitir. 81 Mutezil kaynaklar, Gaylnla mer b. Abdulaziz arasndaki yakn ilikiden sz ederken dier baz kaynaklar, onunla halife arasnda kader82 konusunda baz tartmalarn meydana geldiini aktarrlar. Aslna baklrsa muhalefeti temsil eden Gaylnn, nceki halifeler zamannda bozulan siyasi dzeni salamaya alan, ezilen kitleyi memurlara kar koruyan ve yeni Mslman olanlardan cizye alnma uygulamasna son veren83 mer b. Abdulazize yardmc olduu grlr. Halifenin onu Dmakda Darud-Darba atad84 ve seleflerinin yapt adaletsizlii telafi etmek amacyla baz Emevi yneticilerinin el koyduu, hediye, mal ve ziynetleri

78 79

bn Manzur, Tarihu Dmak, XXV, 116-119. bn Kuteybe, a.g.e., 484. 80 bnun-Nedim, a.g.e., 131. 81 Hayyat, Ebul-Huseyin Abdurrahm b. Muhammed b. Osman, Kitabul-ntisar ver-Reddu ala Ravendiyel-Mulhid, (Thk.: Muhammed Hicaz), Kahire, 1988, 93; Kad Abdulcebbar, erh Usul Hamse, (Thk.: Abdulkerim Osman), Kahire, 1996, 162, 230; bn Murtaza, Ahmed b. Yahya, Tabakatul-Mutezile, (Thk.: Susanna Diwald Wilzer), Beyrut 1961, 25. 82 Darekutn, Ebul-Hasan Ali b. mer b. Mehd, Ahbaru Amr b. Ubeyd, (Thk.: Josef Van Ess), Beyrut 1967, 16. 83 Taber, Eb Cafer Muhammed ibn Cerr, Tarihur-Rusul vel-Mulk, (Thk.: Muhammed Fadl brahim), Kahire, 1993, VII, 559. 84 bn Manzur, Tarihu Dmak, XX, 242.

19

satma iini ona verdii85 rivayet edilir. Hiam halife olunca Gayln arkadalaryla Ermenistana katysa da yakalanarak huzura getirtilmi ve Evza ile tarttrlmtr.86 Ayrca Hiamn Gayln susturmak iin Meymun b. Mihran grevlendirdiine dair bir baka rivayet vardr.87 Her iki anekdota gre de Gayln, kart gr kabullenmek zorunda kalan bir madur imaj izmektedir. Basrada kaderle ilgili ilk gr ortaya att ne srlen ahslara bakldnda kader tartmalarn, Hasan Basr etrafnda cereyan ettii sylenebilir. Mabed ile Ata b. Yesr birlikte ona giderek hkmdarlarn zulmlerinin Allahn takdiriyle olup olmadn88 sormulard. Bunun yan sra Hasan Basrnin, kt fiillerin kendimizden, iyilerin Allahtan olduu syleminin ilk kader doktrini yanstt dnlmtr.89 Onun kader olup olmad meselesi tartmal olup, bu konuda farkl gr ve rivayetler bulunmaktadr. bn Kuteybe, Hasan Basrnin kader konusunda baz eyler sylediini, fakat sonradan bu grten vazgetiini nakleder.90 Mutezil gelenek ise, onu kendi nderlerinden kabul ederek gelenein nc neslinden sayar ve kader olduu fikrini benimser. 91 Hasan Basr, halife Abdulmelik b. Mervann isteine cevaben bir risale kaleme almtr. Kulun irade hrriyeti ve kudreti, nimetin Allah tarafndan olduu, O, holanmad eylere rza gstermedii ve benzeri konularda grlerini aklad bu mehur risalesinden92 dolay tartmalarn odak noktas haline gelmitir. Dnemindeki din yaamn merkezinde yer alan Hasan Basr, devrinin siyasi olaylarna yabanc kalmam, eitli vesilelerle halife ve valileri uyarmtr. Buna ramen mutedil olmaya zen gstermi ve idareye kar ayaklanma teebbslerini onaylamamtr. mer b. Abdulazizin yakn dostluunu da kazanan Hasan Basr,

85

Kad Abdulcebbar, Fadlul-tizal, 231; Abdulhalk Mustafa Nevin, slm Siyasi Dncesinde Muhalefet, (ev.: Vecdi Akyz), stanbul, 2001, 298. 86 Kr. bn Abdirabbih el-Endelus, kdul-ferid, (Thk.: Ahmed Emin, Ahmed ez-Zeyn, brahim elEbyar), Beyrut, 1983, II, 374; bn Manzur, Tarihu Dmak, XX, 245. 87 Taber, a.g.e., VII, 203; Montgomery Watt, slmn lk Dnemlerinde Hr rade ve Kader, (ev.: Arif Aytekin), stanbul, 1996, 55. 88 bn Kuteybe, a.g.e., 441. 89 Helmut Ritter, Hasan Basri, A, stanbul, 1988, V, 315. 90 bn Kuteybe, a.g.e., I, 195. 91 bn Murtaza, a.g.e., 18. 92 Ethem Ruh Flal, amzdaki tikd slm Mezhepleri, stanbul, 1999, 59.

20

slm iinde fitne olarak grd bu tr isyanlardan uzak kalmtr. Bu tavr nedeniyle rencileri dolaysyla sonraki neslin limleri, onun kendi grlerine uyan ynn gelitirmilerdir. lk Mutezillerden Amr b. Ubeyd ve taraftarlar, onun Allahn adaleti ve insann sorumluluu grleri zerinde durmulardr. Hadis Taraftarlar ise onun felaketleri Allah tarafndan gnderilen bir deneme veya bir imtihan olarak yorumlamas noktasn gelitirme eiliminde olmulardr. zetlemeye altmz gibi, kaderle ilgili tartmalarn Emevler dneminde balayp younluk kazand anlalmaktadr. Bu dnemde yazlan mer b. Abdilazizin, er-Red alel-Kaderiyye ve Hasan Basrnin Risletl-Kader93 adl risaleleri, Zeyd b. Ali Zeynel-Abidinin kaderleri ret iin yazd risale, ab (. 110/728)nin kader kartl ve Zhr (. 124/742)nin Kaderiyyenin kannn helal olduuna dair Abdulmelik b. Mervana fetva vermesi94 gibi rnekler bu kanaati destekler niteliktedir. Bu tabakay mam Cafer Muhammed Sadk izler. mam Cafer Ehl-i Snnet nezdinde hem muhaddis hem de fakihtir. Kaderiyye ve Haricilere kar birer risale yazd gibi, Rafzlere kar yazm olduu bir risalesi de vardr.95Kader anlayn en etkili olduu dnemin ise, Emevilerden balayarak Abbaslerin ilk elli yl boyunca, belki de Mutezilenin g kazanmasna kadar srd sylenebilir. 1.5. KELAM GELENENDE KADER Kader akidesi bilhassa Snni kelam limleri tarafndan u ekilde anlalmaktadr: Allahn ezelden ebede kadar olmu ve olacak eylerin zaman ve meknn, sfatlarn ve her trl zelliklerini bilip ezelde o surette takdir etmesidir. Bu zelliklerle tahdit ve tayin edilme keyfiyetine, iyilik, ktlk, fayda, zarar gibi vasflar dahil olabilecei gibi mahluka ait zaman, mekan ve hatta fiillere terettp edecek olan mkafat ve azap da dahildir. 96

Bkz.: Ethem Ruhi Figlal, a.g.e., 302-316. Badad, Ebu Mansur Abdulkhir b. Tahir b. Muhammed, el-Fark Beynel Firak, (ev.: Ethem Ruhi Flal), Ankara, 2001, 363. 95 Badad, a.g.e., 221. 96 Nureddin es-Sabun, Ahmed b. Mahmud b. Ebi Bekir, el-Bidye fi Uslid-Din/Mturdiyye Akidi, (ev.: Bekir Topalolu), Ankara, 1978, 161.
94

93

21

mam Matrid kaderi iki manada ele almaktadr. Bir anlamyla kader her eyann vcuda geliindeki zellikleri ve mahiyetidir. Her eyi hsn, kubuh, hayr er, hikmet ve sefeh asndan nasl olacaksa yle yapmaktr. Hikmetin anlam da her eyi olmas gerektii gibi yapmak veya her eye kendine layk olan isabet ettirmektir. kinci anlamyla; meydana gelecek olan eylerin zaman ve meknn, hak veya batl olularn, sevap ya da ikaba mahal olularn belirlemektir.97 mam Matrid bu aklamay yaptktan sonra da kaderin ancak Allahn kudreti dhilinde olduunu ve insann ne ilminin ne de kudretinin eyann ne zaman, hangi meknda, ne gibi vasflarla meydana geleceini belirlemeye asla muktedir olmadn sylemekte, kendisine Cibril hadisini de destek alarak kaderin Allahtan olduunu beyan etmektedir. Burada takip edilen akl yrtme ve tertibi ayn tarzda ok benzer olarak Sabunde grmekteyiz. Sabun kaderi tarif ederken Matridnin ikiye ayrarak yapt tanm tek tanm altnda toplamakta daha sonra da ayn hadise dayanarak kadere inanmann iman esaslarndan olduunu delillendirmektedir. 98 Nesef ise neredeyse kelimesi kelimesine imamn szlerini tekrar etmektedir. Ona gre de kader ilahi hikmetin bir gereidir ve eyann nasl var olacaklarsa ylece ezelde belirlenmesi ve her varla layk olan vasfn verilmesidir. 99 Ear ekolne mensup limlerin kader kelimesine verdikleri anlam biraz fakldr. Onlara gre kader her mevcudun yokluktan varlk sahasna kmasdr. Her eyi vakti geldiinde Cenab- Hakkn ezeli kazasna gre yaratmasdr. Varln ilahi ilim ve iradeye gre yaratlmasdr. Seyyid erif Crcan de kaderi mmkinatn birer birer demden vcut sahasna intikali100 olarak tarif etmektedir. Matrid ve Earlerde kader ve kaza kelimeleri anlam olarak yer deitirmi ekilde karmza kmaktadr. Kelimelerin lgat manalar Matridlerin

tanmlamalarna daha uygun dmektedir. nk kader lp bimek, hkm vermek olunca kaza da hkmn tamamlanmas olarak ele alnnca ve yaratma

97 98

Matrid, a.g.e., 307. Sabun, a.g.e., 161. 99 Halife Keskin, slam Dncesinde Kader ve Kaza, stanbul, 1997, 64. 100 Crcan, a.g.e.a.g.e., 174.

22

anlamn da ihtiva ettiine gre; lp bimenin yaratmadan nce olmas daha makul grnmektedir. Burada asl problem, eer Allahn byle bir belirlemesi varsa ve insan da bu belirlemenin dna hibir zaman kamayacaksa, neden insan baka trl yapma imkn olmayan bir fiilden dolay mesul tutulsun. Eer mesul tutuluyorsa -ki din bunu ngrmektedir- bu durumda insann fiillerinin kendi dnda bir g tarafndan belirlenmi olmamas gerekir. Yoksa insana mesuliyet verilmesi abes olur. Bu kmazdan Cebriyye insann hrriyetini inkr etmekle kmaya almtr. Onlara gre kader, kullar irade hrriyetinden ve fiillerden yoksun brakan ilahi takdir ve tespit anlamnda kullanlmtr.101 Cebriyye mezhebi kula ne fiil, ne ihtiyar ve ne de kudret verir. Onlar insanlar fiillerinde cansz varlklar gibi mecbur ve belirlenmi olarak kabul ettikleri iin Cebriyye olarak anlmlardr. Cebriyye insan fiillerinde mutlak cebri ifade eder.102 Sahabler zamannda meydana gelmi olan i savalar neticesinde len ve ldrlen Mslmanlarn durumlar, byk gnah ileyenin akbeti gibi meselelere cevap aramak iin siyasi istibdat ve bask neticesinde ylm zihinler nasslara mracaat etmiler ve ilk bakta cebri ifade eden deliller bulmulardr.103 Bu cebri anlay fazla devam etmemi, Cehm b. Safvan bir tarafa braklacak olursa mutlak cebr fikrini savunan ve bununla tannm baka mtekellim yok gibidir. Ancak her eye ramen kulun hibir fiilinin, iradesinin ve hrriyetinin olmadn kabul eden mutlak fatalizm104 olarak adlandrlabilecek bir kaderci tavr slam dnce tarihinde ilk hicri asrlarda var olmutur. nsandan irade, istitaat ve fiili nefyeden Cebriyye mezhebine gre kader; insann mahkmu olduu ilahi yazgdr. zmirlinin belirttii gibi; Cebriyye kadere ar tazimden dolay teklifi yok sayacak kadar ileri gitmitir.105 Burada meseleyi tek yanl olarak ele almak ve kadere ar ehemmiyet vermek neticesinde Kurann

101 102

Bekir Topalolu, Kelam lmi, stanbul, 1981, 285. Badad, a.g.e., 188. 103 Topalolu, a.g.e., 285. 104 Fatalizm hakknda geni bilgi iin bkz.: Ahmet Ceylan, Fatalizm, Felsefe Ansiklopedisi, 76-82. 105 zmirli, a.g.e., 331.

23

indirilmesi, peygamberlerin gnderilmesi, emir ve yasaklar, cennet ve cehennem ve buna benzer dinin aslndan olan btn eyler temelsiz kalmtr. nsan cansz maddeler gibi olunca kendisi iin hibir fiilin ya da fiillerde kendisinin tesirinin olmas mmkn olmamaktadr. Bu durumda insan, rzgar nnde bir o yana bir bu yana uuan ty gibidir. Bu durumda bana gelenlerden dolay sorumlu tutulmas doru deildir. Kendisinin tesiri olmadna gre sorumluluu da olmayacaktr. Cebriler, nasslar tek tarafl olarak deerlendirmeleri neticesinde Allahn mutlakln vurgulamak adna insann mesuliyetini nefyedip yok saymlar ve neticede doru kader anlayn yakalayamamlardr. Allahn kendisine muhatap ald, deer ve sorumluluklar verdii insan cansz varlklar seviyesine indirmilerdir. Mutezileye gre ise insan kendi fiilinin yaratcsdr. Onlara gre fiillerin ezelde belirlenmi olmas insan hrriyetine zt olduundan dolay mmkn deildir. Ancak Mutezile eri teklifi temellendirmek adna Allahn hkimiyetine

snrlandrma getirmitir. Daha ak ifade ile Kaderiyye ve Mutezileye gre kader ve kaza yoktur. steyen istedii fiili iler. Dileyen kendini hidayete iletir, isteyen de dalaleti kendisine yol olarak seer. Bunlarda Allahn iradesi ya da yaratmas yoktur. Kulun btn fiilleri ister hayr ister er olsun sadece kendi iradesi ve kudretine baldr. Allahn dilemesi veya kudreti bu fiillere mdahale edemez. Mutezile insann kendi mesuliyetini Allaha yklemesinin nne gemek iin, Allahn irade ve yaratmasn da snrlandrmtr. Onlar kaderi inkr ederken yle demekteydi: Allah ancak iyiyi diler, kty irade etmez. O salah ve aslah murad eder. Zira ktl dilemenin kendisi de bizzat ktdr. Allahn ktl yapmas ise dnlemez. Bundan dolay kaderden sz etmek imknszdr.106 Mutezile insann fiillerinin ezelde Allah tarafndan belirlenmi olmasn ve buna uygun olarak yaratldn kabul etmemektedir. Onlara gre insana yaptklarndan dolay sorumluluk verilmesinin, emir ve yasaklarn anlamsz ve abes olmamasnn tek art insann kendi fiillerinin kendisi tarafndan belirlenmesidir. yilii istemek ve yaratmak iyi olduu gibi ktl istemek ve yaratmak da ktdr.

106

Kad Abdulcebbar, el-Muni, (Thk.: Ahmed Fuad Ehvan), Kahire, 1962, V, 137.

24

Kfr irade etmek ve ona rza gstermek kfrdr. Meseleye bu adan bakacak olursak Allahn fiilleri iinde kt olan ve ulhiyet sfatlaryla badamas mmkn olmayan eylerin olduunu sylemi oluruz.107 Kulun kendi fiillerinde mstakil olmasn btn dini esaslarnn temeli yapan Mutezilenin, fiillerin nceden Allah tarafndan belirlenip yazlm olduunu kabul etmesi beklenemezdi. Kaderi inkr ederek Allah zulmden ve sefehden tenzihe almak; Onu adl ve hikmet sfatlar ile vasflandrmak iin de bu inkr kullanmak, beraberinde birok problemi de tartma sahasna getirmektedir. Evvela aciz ve btn sfatlarnda kusur ve noksanlk olan insan fiillerinin yaratlmasnda halk mertebesine karp icatta Allaha ortak yapmak, ikinci olarak da Allahn ilim, irade ve kudretinin taalluk etmedii bir sahann lemde var olduunu kabul ederek Allahn ulhiyetine snrlama getirmi olmak gibi ilk akla gelen problemler olarak zikredilebilir.

107

Matrid, a.g.e., 307.

25

2. ALLAHIN SIFATLARI BALAMINDA KADER 2.1. LM SIFATI ve KADER 2.1.1. SZLK ve TERM ANLAMLARI Szlkte bilmek anlamna gelen ilim genellikle bilgi ve bilim karlnda kullanlr. Klasik szlklerde bir eyi gerek ynyle kavramak, gerekle rten kesin inan (itikat), bir nesnenin eklinin zihinde olumas, nesneyi olduu gibi bilmek, nesnedeki gizliliin ortadan kalkmas, tmel ve tikellerin kavranmasn salayan bir sfat gibi deiik ekillerde tarif edilmitir. Bilgisizliin kart biiminde de tanmlanr. Ayn kkten treyen lim, alm, allm ve allme, malm, malmt, muallim, mteallim, muallem kelimeleri bilgi anlamyla balantl olarak kullanlmaktadr.
108

lim ve alm sfatlarna hem Allah hem de

insan iin yer verilmekle birlikte Allah iin ikincisinin kullanm daha uygundur. Ayn ekilde allm Allah iin, allme ise insanlar iin kullanlmaktadr.109 2.1.2. KURANDA LM KAVRAMI Kuranda btn nesne ve olaylarn belli bir dzen iinde gereklemesi ilh sfatlarla irtibatlandrlr. Bunlar ilim, irade ve kudret gibi zt; yaratma, yaatma, ldrme, hidayete erdirme, saptrma gibi fiil sfatlardr. Kaderle yakndan ilgili olanlarn banda ilim sfat gelir. Allah gayb bilir, ilmi her eyi kuatmtr, gklerde ve yerde olanlara, gizli ak her eye vkftr; insanlarn akladklarndan ve kalplerinde sakladklarndan haberdardr.110 Kurn Kermde, hiret hayatnda cennet ve cehennem ehlinin talep ve temennileriyle yapacaklar konumalarn Allahn ilmi erevesine girdiini ifade eden birok yet mevcuttur.111 Yine kaderin ilh ilimle olan mnasebeti konusunda gz nnde bulundurulmas gereken ayetlerin bir grubu Allahn her eyi nceden kayda (kitb- mbn) geirdiini beyan etmektedir.112

108 109

el-sfahan, a.g.e., 343-345; Crcan, a.g.e., 155; bn Manzur, Lisnul-Arab, VI, 3082-3086. lhan Kutluer, lim, DA, stanbul, 2000, XXII, 109. 110 el-Bakara, 2/77; et-Tevbe, 9/78; en-Nahl, 16/19, 23; el-Hucurt, 49/16, 18; et-Talk, 65/12. 111 el-Arf, 7/44-51; Ftr, 35/33-37; Sd, 38/62-64. 112 Hd, 11/6; Sebe, 34/3; el-Hadd, 57/22.

26

Kuran- Kerimde ilim kknden treyen kelimelerin yaklak yedi yz elli yerde getii grlmektedir. Bu say bilginin ve bilme faaliyetinin Kuran mesaj bakmndan nemini ortaya koymaktadr. Kuran- Kerimde ilim kavram daha ziyade ilahi bilgi yahut vahiy anlamnda kullanlmakta, ayrca gerek insann vahyedilmi ilahi hakikate dair ilmi, gerekse bilme melekesiyle ilgili kazand dnyevi ilmi ifade etmek zere eitli ayetlerde yer almaktadr. Buna gre ilim sahipleri yahut kendilerine ilim verilenler ilahi bilgiye muhatap olan ve bu bilginin doruluuna inananlardr.113 Bunun yannda Kuran yksek gerein ne olduunu bilgisizce tartanlarn, Allaha kar dmanca tutum taknanlarn iine dt kt durumu da zikreder.114 lim sahibi olmadklar iin bu hale denler sadece zanna uymaktadr.115 Halbuki onlar, ac azab tatma vakti geldiinde gerei kesin bir ilimle bilecekler, bu kesinliin mahede ve yaayarak bilme derecelerini de idrak edeceklerdir.116 Kyamet gnnde her nefis, gelecek iin ne hazrladn ve geride neleri braktn da bilecektir.117 lahi hakikat konusunda kendilerine ilim verilenler ise o ilimde derinletikleri veya dereceleri bizzat Allah tarafndan ykseltildii iin belli seviye farkllklar arz edebilirler. Dolaysyla her ilim sahibinin zerinde daha fazla bilgiye sahip baka bir lim vardr. 118 Bu ilim dereceleri Allahta en mutlak ve kmil olarak bulunmaktadr. Her ey Onun ilminin gerei olarak gereklemektedir. nsan bir nimete ulat zaman, bu bana bir ilimden dolay verildi diyerek yaradla hkmeden ilahi kararlar yok saymamaldr.119 nk Allah, Peygamberinden, Allahn hazineleri benim yanmda deil, bende gaybn bilgisi de yok demesini istemitir.120 Allahn mutlak ilmine gre olup biten hadiselerde limler iin deliller, ibretler vardr.

113 114

el-Bakara, 2/145; Al-i mran, 3/19; el-sra, 17/107. el-Enam, 6/108, 119, 144; el-Hac, 22/3; er-Rum, 30/29. 115 en-Necm, 53/28. 116 el-Vaka, 56/95; el-Hakka, 69/51; et-Tekasr, 102/5, 7. 117 et-Tekvr, 81/12-14; el-nfitar, 82/5. 118 Al-i mran, 3/7; Yusuf, 12/76. 119 ez-Zmer, 39/49. 120 el-Enam, 6/50.

27

Allahn kendi hakikatlerini kavratmak iin verdii rnekleri ancak limler akleder. Ona hakkyla sayg duyanlar da yine lim kullardr.121 Kuranda dorudan doruya insann zihni melekeleri sayesinde elde ettii bilme, anlama, farkna varma, hatrlama gibi faaliyetleri iin de ilim kknden fiiller yer almaktadr. Mesela sebt gnnn kutsalln ihlal eden israiloullarnn bu dnyada aldklar ilahi cezay gzlemleyenler olay hatrlayp bilmilerdi.122 Yine israiloullar, kendileri iin mucizev bir ekilde yerden fkran on iki pnar grnce her kabile hangi pnardan ieceini bilmitir. 123 Hrszlkla itham edilen Yusufun kardelerinin Msrl yetkililere tepkilerini ifade eden ayette ilim,124 fiil olarak zihni karma yahut gzleme dayal bilgiyi, bir kimsenin ne dediini bilmeyecek kadar sarho olduu durumda namaza durmamas gerektiini belirten ayette de125 fiili uurluluk halini ifade etmektedir. Allahn gk cisimlerinin hareketi iin belirli konaklar tayin etmi olmasnn insanlarn takvim ve hesab bilmelerine ynelik olduunu bildiren ayette126 sz edilen bilgi srf akli bilgidir. nsann doduunda hibir ey bilmediini, 127 ileri yallk dnemine ulanca da bildiklerini bilmez duruma geldiini ifade eden ayetlerde128 tecrbi birikime dayal bilgilere iaret edilmitir. Kuranda bilenlerle bilmeyenlerin kesinlikle bir olmayaca belirtilmekte,129 Rabbim, ilmimi arttr! diye Allaha yakarmamz tlenmektedir.130 Kuran, bir ynyle kendini Allahtan gelmi bir bilgi eklinde tanmlarken131 ortadan

121 122

el-Ankebut, 29/35; er-Rum, 30/22; Fatr, 35/28. el-Bakara, 2/65. 123 el-Bakara, 2/60; el-Araf, 7/160. 124 Yusuf, 12/73. 125 en-Nisa, 4/43. 126 el-sra, 17/12. 127 en-Nahl, 16/78. 128 el-Hac, 22/5. 129 ez-Zmer, 39/9. 130 el-Kehf, 18/114. 131 el-Bakara, 2/120, 145; er-Rad, 13/37.

28

kaldrmay hedefledii zihniyeti de cahiliye olarak nitelemekle132 hem zihni hem de ahlaki gelimilie vurgu yapmtr.133 2.1.3. KELAMDA LM ve KADER mer b. Abdlazizin mehur kader risalesinden anlalaca zere bir ksm kelamclar kader yorumunu ezeli ilim teorisiyle temellendirmeye almlardr. mer b. Abdlaziz kaderin niteliklerini yle sralyor: Hibir ey iin ondan ka yolunun olmad, Allahn ezeli ilminde sabit olan ve Allahtan baka hibir yetkilisi olmayan yrrlkteki kaderleri; Allah insanlarn ne yapacaklarn ve nereye varacaklarn bilir134 Ona gre Allahn bu ilmi maluma tabi deildir. Yani Allah kullarnn gelecekte kendisine isyan edeceklerini veya bu isyandan kanmaya g yetireceklerini iradelerinden sonra, ona bal olarak bilmi deildir. Tersine onlar masiyet ilemeye veya taate Allahn ilmi mecbur eder. Ksaca ilim konusunda mer b. Abdlazizin savunduu ey vardr: Allahn ilminde deime olmayaca, Allahn ilminin maluma tabi olduunun reddi, bunun zorunlu sonucu olarak Allahn ilminin zorlayc olduu (takdir). O yle diyor: Allahn takdiri (ezeli) ilminde olmayan bir eyi varsaymak, Allahn mlknde ondan bamsz, iradesini yrrle koyan bir ortan varln kabul etmek demektir. 135 Burada dikkat edilmesi gereken husus ilimle beraber takdirde kullanlmaktadr. Hicri birinci yzyldaki kader tartmalarna risale yazarak katkda bulunanlardan biri de Hasan Basrdir. Basr, mektubunu Emevi halifesi Abdulmelik b. Mervana yazmtr. Onun mektubunun genel muhtevas, cebri reddetmeye ve zgrl, sorumluluu Kuran ayetlerine dayanarak temellendirmeye yneliktir. Hasan Basr insanlarn dnyada ileyecekleri fiilleri Allahn ezeli ilmiyle bildii kanaatindedir. Fakat ona gre Allahn ezeli ilmi maluma (insann iradesine) tabidir. Zorlayc deildir. nsanlar zgr iradeleriyle yle davranacaklarndan dolay

132 133

Al-i mran, 3/154. lhan Kutluer, lim, DA, XXII, 113. 134 Hasan Basr, Risaletu mer b. Abdulaziz, fir-Reddi alal Kaderiyye, (Thk.: H. Ritter), Der Islam, 1932, XXI, 77. (ev.: Ltf Doan-Yaar Kutluay), AFD, III/3-4, 81, Ankara, 1959. 135 Hasan Basr, Risale, 44.

29

Allah bilmektedir.136 Mektubun arlkl konusu irade hrriyeti ve sorumluluun temellendirilmesidir. O, bu meyandaki ayetlerin byk ksmn metninde

kullanmtr. Ayca kader teorisini savunanlarn dayandklar ayetleri de tek tek tahlil ederek yle demitir: Allah insanlarn bana gelecek ileri kesin olarak mukadder klmamtr, fakat yle yaparsanz size byle yaparm, byle yaparsanz size yle yaparm diyor ve onlar ancak yaptklar amellere gre cezalandryor. Allah kendisine dua edilmesini ve kendinden yardm dilenilmesini emrediyor. Eer kullar Onun indinde olan ecri isterlerse Allah onlara yardm eder ve iyilii elde etmek, ktlkleri brakmak hususunda muvaffak olmakta onlara kolaylk gsterir137 Hasan Basr Hibir kimse Allahn izni olmadan iman edemez138 ayetini cebre ve Allahn iradesinin mutlak belirleyiciliine delil getiren kadercilere yle cevap verir: Buradaki izin kelimesi serbest brakma manasndadr. O halde Allah herkesi iman karsnda serbest brakm ve iman etmeye muktedir klmtr.139 Ebu Hanifenin bu konudaki grleri ise yledir: Allah eyay oluundan nce, ezelde biliyordu. O, eyay takdir eden ve oluturandr. Allahn ilmi, dilemesi, kazas, takdiri ve Levh-i Mahfuzdaki yazs olamadan dnya ve ahirette hibir ey vaki olmaz. Ancak onun Levh-i Mahfuzdaki yazs hkm olarak (takdiri, cebri, iradi) deil, tavsifidir Allah yok olan yokluu halinde bilir. Onu yaratt zaman nasl olacan bilir. Var olan varl halinde var olarak bilir, onun yokluunun nasl olacan bilir. Allah ayakta durann ayakta duru halini, oturduunda oturu halini bilir. Btn bu durumlarda Allahn ilminde ne bir deime, ne de sonradan olma bir ey hasl olmaz. Deime ve ihtilaf yaratlanlarda olur.140 Ebu Hanife de Allahn ezeli ilmini kabul etmektedir. Fakat ilahi ezeli ilim ile insann davran zgrl, irade hrriyeti arasnda bir eliki veya bir zorunluluk grmemektedir. lahi ilim tavsifi olduuna gre maluma yani nesnesine baldr.

136 137

Hasan Basr, Risale, 81. Hasan Basr, Risale, 83. 138 Yunus, 10/100. 139 Hasan Basr, Risale,78. 140 Ebu Hanife, mam zam Numn b. Sbit b. Zevta, el-Fkhul-Ekber, (ev.: Y. Vehbi Yavuz), stanbul, 1993, 124.

30

Dier bir deyimle insanlar yle yapacaklarndan dolay bilmektedir; yoksa O yle bildiinden dolay insanlarn davranlar Onun tarafndan belirlenmi deildir. Fazlur-Rahman da konu ile ilgili olarak Kurann yanl yorumland kanaatini u ekilde dile getirmitir: Kurandaki kader (takdir, belirleme) anlay, insan davranlar da dahil her eyin nceden ilahi olarak takdir ve tesbit edilmesi eklinde yorumlanmtr. Bunun Kurann kader anlaynn basit bir ekilde yanl yorumu olduu aktr. Aslnda kader, lmek demektir, ifade ettii mana ise udur: yalnz Allah mutlak sonsuz olduu halde dier btn mahlukat yaratlmlk damgas olan llme zelliini tar. Bu kabiliyetlerin alan, insanda olduu gibi ok geni olsa bile onlarn bir sonu vardr. Evrendeki her ey mahiyeti ierisine yerletirilmi kanunlar erevesinde hareket ettii, yani Allahn emrine dorudan doruya uyduu iin tm evren Allahn iradesine teslim olmutur. Bu evrensel kanunun tek istisnas insandr. nk Allahn tekvini olmayan teklifi emrine uyup uymamakta bir seim yapabilme kabiliyeti kendisine verilen varlk odur.141 Gerek daha nce sz konusu ettiimiz risalelerin mellifleri; gerekse daha sonra gelien Kelam disiplini olsun gemi ve gelecek her eyi Allahn ezelde bildiinde hemfikirdirler. Risale melliflerinden Hasan Basr daha sonra Mutezile ve Ebu Hanife daha sonra Matridlik, Allahn ezeli ilminden herhangi bir cebir ve zorlama anlamnda kader karmadklar halde; cebri savunan baz kiiler bu ikisi arasnda zorunlu iliki kurmulardr. Allahn ilminin insanlarn fiilleriyle ilikisi balamnda slam dnce tarihinde farkl anlay ortaya kmtr. Birisi: Allahn ezeli ilmi tavsifidir. Yani Allahn ilmi olacak olanlar tavsif eder, onun olaylarn meydana gelmesinde herhangi bir dahli yoktur. Bu durumda ilim, maluma tabidir. Bu gr Hz. Ali, Hasan Basr, Ebu Hanife ve Mutezile ekolne nispet edilmektedir. Bu grte olanlar, Allahn ezeli ilmi ile olmu, olmakta olan ve olacak olanlar bildiini, fakat Onun bilmesinin o iin meydana gelmesinde herhangi bir etkisinin olmadn, bilakis o i olaca iin Allahn onu ylece bildiini sylerler.

141

Fazlur-Rahman, Ana Konularyla Kuran, (ev.: Alpaslan Akgen), Ankara, 1993, 68-69.

31

kinci gr: Allahn ezeli ilmi tenfiz edicidir. Yce Allah ezeli ilmi ile olacaklar bilir. Onun bilmesi onlarn meydana gelmesini zorunlu klar. Burada malum ilme tabidir. Bu gr savunanlar: bata mer b. Abdlaziz olmak zere Ear kelamclar ve Ehl-i Hadistir. Bu konudaki nc gr: Yce Allah olaylar ancak olduktan sonra bilir. Bu grte olanlarn kimler olduu net olarak bilinmemektedir. mer b. Abdlaziz byle bir gurubun varlndan bahsetmektedir.142 2.2. RADE SIFATI ve KADER 2.2.1. SZLK ve TERM ANLAMLARI Trkede istemek, dilemek143 anlamlarnda kullanlan irade, kelime olarak ravede slasi fiilinden ifal vezninde masdardr. Bu masdar genel manada istemek, dilemek meyletmek, arzu etmek, bakp isteyerek en iyiyi semek, kastetmek, hkmetmek ve bir eyi severek ona itina gstermek anlamlarna gelir.144 Crcan, iradeyi herhangi bir ekilde kendisinden fiil vuku bulan bir hali canlya atfeden sfat145 olarak tanmlarken, el-sfahannin tarifine gre; bir eyi yumuaklkla aramak, elde etmek iin gidip gelmek, fikren dolap bakmak anlamlarna geldii gibi ayrca arzu ihtiya ve mitten meydana gelen fiilin balang veya sonucuna ynelik bir g olarak da nitelendirilir. 146 Szlkte istemek, dilemek, talep etmek anlamlarna gelen irade, terim olarak nefsin yaplmasna hkmettii bir ii, bir amac gerekletirmeyi istemesi, ona ynelmesi veya bir fayda elde etme inancndan doan eilimdir. slam kaynaklarnda meiet, kasd, ihtiyar, azim, niyet ve tasmim gibi kelimeler irade sfat ile mnasebeti bulunan kavramlardr. 147

142 143

Cemalettin Erdemci, a.g.m., 217-218. Komisyon, irade, Trke Szlk, TDK Yay., Ankara, 2005, 978. 144 bn Manzur, Lisnul-Arab, III, 1771-1774; el-sfahan, a.g.e., 206-207; Crcan, a.g.e., 16. 145 Crcan,, a.y. 146 el-sfahan, a.y. 147 H. Yunus Apaydn, rade, DA, stanbul, 2000, XXII, 380, v.d.

32

2.2.2. KURANDA RADE KAVRAMI Kuran- Kerimde irade kavram hem Allaha hem de insana nisbet edilerek birok yerde gemektedir. Bu ayetlerin nemli bir ksmnda ilahi iradenin mutlak, zgr ve nne geilemez olduu, dolaysyla kulun iradesini snrlad148, hayr veya er olarak olup biten her eyin Allahn iradesinde gerekletiini149, fakat onun iradesinin mutlaka amal, anlaml, hikmetli ve adil olduu, kullar iin asla zulm, ktl ve meakkati murat etmedii150 bildirilmektedir. Kuran batanbaa Allahn mutlak irade ve yaratmasna, bu hususta da mutlak tekliine iaretlerle doludur. Yani O hem iradesinde, hem de yaratmasnda tek olandr. yi ve kt, hayr ve er hepsini yaratan Odur. Hayr da erri de kendisi yaratmakla beraber Onun rzas hayrn gereklemesi dorultusundadr. rade etme ve yaratma husussunda Allahn mutlak gcn ve tekliini vurgulayan Kuran- Kerim, insann durumuna da iaret eder. Kuranda bir ksm ayetler Allahn irade ve yaratmasndaki tekliine paralel olarak, insann iradesinde ve fiilinde herhangi bir hak ve yetkisinin olmadn, yani insann fiilinde mecbur olduunu ifade ederken; baz ayetlerde, insann iradesinde ve fiilinde hr ve bamsz olduunu, fiillerini kendi mstakil irade ve gcyle yapp meydana getirdiini, i ve fiillerinde herhangi bir cebrin bulunmadn gsterir. nsann iradesinden sz eden ayetlere gelince; onlarn bir ksm insann pratik hayatna dair sradan istemlerini ifade etmektedir. Ahlaki muhteval ayetlerde ise insann serbest olduu belirtmekte151, bundan dolay onun iyi eyleri de kt eyleri de istemesinden bahsetmekte152, fakat insann iradesinin Allahn mutlak, snrsz iradesi tarafndan snrlandrlp insann Allahn izin verdii lde zgr olduu belirtilmektedir.153

148 149

el-Bakara, 2/53; er-Rad, 13/11; el-Ahzab, 33/17. el-Enam, 6/125; el-sra, 17/16; el-Cin, 72/10. 150 el-Bakara, 2/26, 185; Al-i mran, 3/108; el-Mmin, 40/31. 151 Al-i mran, 3/145; el-sra, 17/18-19; el-Ahzab, 33/28-29. 152 el-Enfal, 8/62, 71; Yusuf, 12/25; el-Hac, 22/25. 153 H. Yunus Apaydn, rade, DA, XXII, 381.

33

Kuranda irade kavramyla beraber yakn anlama gelen meiet ve ihtiyar kelimeleri de gemektedir. rade ve meiet kelimeleri ayetlerde Allah ya da insanla ilgili olarak kullanldklar hemen her yerde istemek, dilemek, semek ve arzu etmek gibi manalara gelmektedir.154 Kuranda Allahn iradesi ve meieti ile ilgili ayetlere baknca ilahi iradenin mutlakl ve snrszl gze arpmaktadr. Bu ayetlerde Allahn diledii her eyin olmas, dilediini imana ve hidayete ulatrmas, dilediini saptrmas, dilediine mal, mlk ve evlat vermesi, dilediini affetmesi, yaratmas, arndrmas; dilemedii hibir eyin olmad vurgulanmakta, bu da Allahn kudretinin tam ve mkemmel olduunu, meietinin her eye nfuz ettiini ve Rububiyyetinin umumi olduunu ortaya koymaktadr. ayet Allahn mutlak ilahi iradesini ve dilemesini vurgulayan bu ayetler, Kurann btnselliinden koparlp, parac bir bakla ele alnrsa, koyu bir cebrilie dmemek mmkn deildir. Zaten gemite de durum byle olmutur. zellikle koyu kadercilii savunan Cebriyye, Allahn mutlak iradesinden bahseden ayetleri kendilerine delil alp, her eyin Allahn bu ezeli ve mutlak iradesine bal olarak gerekletiini savunmu fakat Allahn insana zgr irade verdiini gsteren dier ayetleri dikkate almamlardr. Cebrilerin delil olarak aldklar en nemli ayet udur: lemlerin Rabbi olan Allah dilemedike sizler bir ey dileyemezsiniz.155 Gerekten de bu ayeti Kurann btnselliinden, siyak ve sibakndan kopararak okursak kaderci olmamak elde deil. Ne var ki Kurann her hangi bir konudaki grn ortaya koyabilmek iin o konu ile ilgili tm ayetleri dikkate almak gereklidir. Buna gre bu ayet Allahn sizin dilemenizi dilemesi, iradenizi irade etmesiyle diliyorsunuz eklinde anlalmaldr. Yani Allah, insana dileme imkn vermeseydi insann irade zgrl olmazd eklinde anlalmaldr. Yine Allahn iradesi ve dilemesiyle ilgili baka ayetlere bakldnda Onun dilemesinin rastgele olmad ve baz hikmetlere mebni olduu grlmektedir. Bir

154 155

el-Ahzab, 33/17; Yasin, 36/82; er-Rad, 13/11; el-Kehf, 18/29. et-Tekvir, 81/29; el-Kasas, 28/68.

34

topluluk kendisini deitirmedike, Allah onlarn durumunu deitirmez.156 denilmekte. Baka bir ayette Rabbin dileseydi yeryznde bulunanlarn hepsi inanrd yle iken insanlar inanmaya sen mi zorlayacaksn?157 buyrulmaktadr. Sz konusu ayetler, insann hareketlerinde zgr irade sahibi olduunu, Allahn iradesinin baz durumlara bal olduunu ortaya koymaktadr. kbalin tespitiyle Allah, hr iradeye sahip insan yaratmakla baz konularda kendi iradesine yine kendi isteiyle snr koymu ve bu ekilde insana zgrlk vermitir.158 Kuranda irade ile ilgili ayetlere bakarken sadece Allahn mutlak iradesini vurgulayan ayetlere deil, ayn zamanda Allahn insana zgr irade verdiini belirten ayetlere de birlikte bakmak gerekir. Allah, insann iradesiyle ilgili ayetlerde insanlara zorla hibir ey yaptrmadn aka ortaya koymaktadr. Dileyen inansn, dileyen inkr etsin.159 phesiz ki bu bir ttr, artk dileyen Rabbine bir yol tutar.160 Dilediinizi yapn.161 Bu ayetlere bakldnda Allahn kendi mutlak iradesinin yannda insana da bir seme zgrl verdii aka ortaya kmaktadr. nsan kendi alannda istediini seip yapmada hr irade sahibidir. nsana sorumluluk verilmesinin de art budur. Aksi halde iradeden yoksun bir sorumluluk abes olurdu. Kurana gre insan, Allahn koyduu snrlar dhilinde serbest, hrriyeti orannda da sorumludur. nsann lehte veya aleyhte sorumlu olduu fiillerinde, Allah tarafndan nceden bir belirleme ve dzenleme olmas mmkn deildir. Ancak Allahn insann btn fiillerini sonsuz ilmiyle bilmesi baka bir mevzudur. Yoksa Allah, Cebriyyenin telakki ettii gibi, mutlak iradesiyle; baskc, zorlayc, hibir mant ve hikmeti olmayan kaba bir g deildir. Hasan Basrnin ifadesiyle ayet Allah, cahillerin dedii gibi rastgele dileyen olsayd, Allah Tel dilediinizi ileyin.162 Yerine zerinize takdir ettiklerimi ileyin derdi. Yine

156 157

Taha, 20/81. Yunus, 10/99; Hud, 11/118 158 Muhammed kbal, slamda Dini Dncenin Yeniden Douu, (ev.: Ahmet Asrar), stanbul, 1995, 112. 159 el-Kehf, 18/29. 160 el-nsan, 76/29. 161 Fussilet, 41/40. 162 Fussilet, 41/40.

35

Dileyen inansn, dileyen inkr etsin.163 Demeyip bunun yerine stediim kimse iman etsin istediim kimse de kfir olsun derdi. yle demediine gre Allah, bir kulu kr edip sonra Gr, yoksa sana azap ederim. Demeyecek kadar insafl ve adildir. 164 2.2.3. KELAMDA RADE ve KADER Kelamclar genel olarak iradeyi; Bir zorunluluk sz konusu olmakszn yaplmas ya da yaplmamas mmkn olan bir hususta iki taraftan birini tercih etmeyi gerektiren sfat olarak tarif etmilerdir. 165 Kelam geleneinde btn ekoller, irade terimini kabul etmilerdir. Fakat kimisi iradeyi sadece Allaha has klp insana mecazi anlamda irade verirken bazlar da Allahn yannda insana da gerek manada zgr bir irade vermilerdir. Cebriyye mezhebi, irade kavramn kabul etmekle beraber, kaza ve kader inanlarnn gerei olarak, iradeyi sadece Allahn irade ve dilemesi olarak alglamtr. nsana bir irade ve ihtiyar vermemitir. Onlara gre irade, Allahn iradesidir. Her ey Allahn irade, meiet ve kudretiyle meydana gelir. 166 nsann hibir irade hrriyeti yoktur. Mutlak irade ve kudret karsnda insan hr deildir. nsanda fiil iin gerekli olan gc Allah yaratt gibi gerekli olan irade ve ihtiyar da Allah yaratmaktadr. nsan ise kendisini ihtiyar sahibi grr ve yle zanneder.167 Hlbuki her ey Allah tarafndan nceden takdir edilmitir, kul takdir edilen bu fiili ilemeye mecburdur. Allahn mutlak iradesi karsnda insanlar, havada uuan yaprak misalidir. nsann iradesi yoktur. Allahn mlknde ancak Onun diledii olur.168 Mutezile insan iradesi konusunda tam bir hr irade taraftardr. Onlara gre insan fiillerinde, tam bir hrriyete sahiptir, bir eyi yapp yapmamada tamamen kendi iradesiyle hareket eder. Aksi halde, insann hr iradeye sahip olmamas onun iledii

163 164

el-Kehf, 18/29. Hasan Basr, Risale, 44. 165 H. Yunus Apaydn, rade, DA, XXII, 380. 166 Badad, a.g.e., 188. 167 Mustafa Sabri, nsan ve Kaderi, (ev.: sa Doan), stanbul, 1989. 82. 168 Badad, a.g.e., 195.

36

iyi veya kt fiillerden dolay sevap ya da ceza grmemesini gerektirir. Bu durum da, insann dnyaya imtihan iin gnderilmi olma hakikatini boa kartmaktadr. Mutezile, insana hr irade ve zgrlk verirken be esasndan biri olan adalet prensibinden hareket etmektedir. lahi adalet ilkesi gerei insan, hr irade ve zgrlk sahibidir. Aksi halde ahirette mkfat ve ceza dncesi anlamn yitirir ve ilahi adalet ilkesi temelinden yoksun kalr.169 Onlara gre gre insana hr bir irade vermeden Allahn insanlar fiillerinden dolay cezalandrmas hakszlk ve zulm olup Allahn adaletine yakmayacaktr. O halde ilahi adalet gerei, insanda irade hrriyeti bulunmas gerekir. Bu nedenle insan mstakil bir iradeye sahip olup hrdr ve kendi fiillerinin yaratcsdr. 170 Bu izahlardan anlalaca zere Mutezile ilahi adalet ve insann sorumluluu gerei ona tam bir hr irade vermektedir. Matrid ise, insann iradesi konusunda, cebr-i mutlak olan Cebriyye mezhebi ile tefviz-i mutlak olan Mutezile mezhebi arasnda orta bir yol tutmutur. Matridye gre fiil olan her yerde bir fail ve irade vardr. nsanlardan bir takm fiiller sadr olduuna gre, onlarn da bir irade ve ihtiyar var demektir. O nsann yapt ilerde hr olduunu ve fiillerini kendisinin iktisab ettiini ileri srmtr.171 Ona gre Allah her eyi irade etmektedir, ancak Allah yaratt ve sorumlu tuttuu insana kendi iradesi iinde bir hr irade vermitir. nsan yaratrken ona iyi ve kty birbirinden ayrt etme gc vermitir. nsana imtihana ynelik olarak iyi ve kty fark edebilecek g ve ihtiyar verilmitir. Bylece iyi eyleri semesi, kt eylerden kanmas istenmitir. 172 Bundan dolay insann sorumluluu gerei bir iradesi vardr. Matridlere gre insanda iki trl irade vardr. Biri klli irade olup fiil veya terkten birini dierine tercih etme meselesi olan rade Sfatnn ismidir, Allahn mahlkudur. Dieri ise cz-i irade olup klli iradenin iki taraftan birine bilfiil ynelip, onu tercih etmesidir. Allahn mahlku deildir, itibari bir durumdur. Zaman olmayarak ve blnmez bir an iinde meydana gelen keyfiyettir. Buna hal

169 170

Henry Corbin, slam Felsefesi Tarihi, (ev.: Hseyin Hatemi), stanbul, 1985, 118. Kemal Ik, Mutezilenin Douu ve Kelami Grleri, Ankara, 1967, 69. 171 Matrid, a.g.e., 226; Kemal Ik, Matridnin Kelam Sisteminde man Allah ve Peygamberlik Anlay, Ankara, 1980, 90. 172 Matrid, a.g.e., 221.

37

ad verilir. tibari hkmnde olup, bilfiil mevcut deildir. Bu ynden Halka muhta olmaz ve halk fiili ona taalluk etmez.173 Matridler cebir anlayndan kurtulmak ve insann sorumluluunu temellendirebilmek iin cz-i iradenin insann kontrolnde olduunu belirtmilerdir. nsan tamamen sahibi ve hkimi olduu cz-i iradesi ile iyi veya kt bir eye ynelip onu kesbeder.174 Sonu olarak Matridler, bir yandan Allahn her eyi irade ettiine ve yarattna inanrken, bir yandan da insann sorumluluunun gerei olarak fiillerinde hr olmas gerektiini, bunun da ancak insana yaratlmam, czi bir irade vermekle salanabileceini kabul etmilerdir. Ehl-i Snnetin dier kolu olan Ear de genel olarak insana bir irade tanmakla birlikte, insanda hadis olan bu iradenin insann yapt iler zerinde hibir tesiri olmadn kabul etmitir. Earlerin ilahi irade anlayna gre; Allahn mutlak ve ezeli iradesi vardr. Allahn mlknde istemedii bir eyin olmas veya Onun iradesinin dnda baka iradelerin varl imkanszdr.175 Bundan dolay Earler, Allahn iradesinin yannda aka insann da iradesi vardr demekten kanmlardr. Fakat insanda irade yoktur da dememilerdir. nsanda muhdes bir irade kabul etmiler ancak, insann fiillerini yapmada iradesi vardr szn aka sylememilerdir. Ortada bir teklif ve sorumluluun olmasndan dolay, iradeyi inkar edip Cebriyye mezhebine benzememek iin, kulun eklen de olsa irade ve ihtiyar olduunu kabul etmilerdir. Bu iradenin ise kesb olduunu savunmulardr. mam Ear (. 324/935)ye gre bu kesb sayesinde insan, davranlarnda irade sahibidir. Ancak bu kesb iin gerekli irade de yaratld iin, insan iradesinde mecburdur. Ancak fiillerin ihtiyara dayanmas, bu ihtiyarn da baka bir ihtiyara dayanmas fiillerin ihtiyari olarak vasflanmasna dayanak olmaktadr.176

Mustafa Sabri, a.g.e., 79. Yusuf Ziya Yrkan, slam Akaid Sisteminde Gelimeler, Ankara, 2001, 17. 175 Ear, Ebl-Hasan Ali bin smil, Kitabul-Luma fir-reddi ala Ehliz-Zey vel-Bida, (Tashih ve takdim: Hamude Gurabe), 1955, 107-113; el-bane an Usulid-Diyane, (Thk.: Beir Muhammed Uyn), am, 1993, 23-24. 176 Mustafa Sabri, a.g.e., 78.
174

173

38

Netice itibariyle Earler, insann fiillerinden dolay sorumlu olmalar gereine inanarak zor da olsa insanda bir czi irade olduunu kabul etmi, fakat bu czi iradenin de ilahi iradeye tabi ve mahluk olduunu syleyerek cebre yaklamlardr. Earler bu kmazn farkna varp cebre dmemek iin kesb kavramna snmlar ancak bu terime de cebir anlamna yaklaan bir ierik yklemilerdir. Bylece ikinci dereceden cebre dmlerdir. Bundan dolay grleri cebr-i mutavasst olarak adlandrlmtr. 2.3. KUDRET SIFATI ve KADER 2.3.1. SZLK ve TERM ANLAMLARI Lgatlerde takat, g, iktidar,177 kuvvet manalarna gelen; bir eye gc yetmek, kuvvetli olmak, muktedir olmak eklinde de ifade edilen kudret; g, erk, kuvvet, iktidar, zenginlik, Yaratcnn ezeli gc178 anlamlarnda kullanlr. Kudret ayn zamanda bir amaca ulamay salayan zellik, yetenek, kabiliyet anlamlarna da gelir.179 Terim olarak kudret, hayat sahibinin iradeyle fiile ve terkine muktedir olduu sfattr. Kudret irade kuvvetine etki yapan sfat olarak da tarif edilir. 180 2.3.2. KURANDA KUDRET KAVRAMI Kuranda Allahn kudretinin varlndan aka sz eden nasslar oktur. Allah her eye kadirdir.181 Ayeti bunlardan biridir. Kadera slasisinin deiik kullanmlar Kuranda oka mevcuttur. Bu kk konumuzla ilgili olarak g yetirme, muktedir olma ve yakn anlamlarda kullanldnda ala harfi ceriyle birlikte kullanlmaktadr. Harf-i cer olmadan kullanldnda; karlatrmak, bilmek, takdir etmek, lmek, bimek, planlamak,

177 178

Trke Szlk, Kudret, TDK, 1246. bn Manzur, Lisnul-Arab, V, 3546; el-sfahan, a.g.e., 395; Crcan, a.g.e., 173. 179 Ali Bardakolu, Kudret, DA, stanbul, 2002, XXVI, 317. 180 Crcan, a.y. 181 el-Maide, 5/120; el-Mlk, 67/1.

39

hazrlamak gibi manalara gelir ki bu manann masdar ekli kudret deil, kader veya kadr eklindedir. 182 Bu kelime Kuranda balca u manalarda kullanlmtr: a- Allahn kudret ve kuvvetiyle her eye gc yettiini ifade iin: phesiz Allah her eye hakkyla kadirdir.183 b- lim ve hikmetle bir eyin dzenlenmesi anlamnda: Gece ve gndz (iinde olup bitenleri iyiden iyiye) lp bien ancak Allahtr. 184 c- Takdir ve tahsis etmek eklindeki kullanm: Gnei kl ve ay nurlu yapan ve yllarn saysn ve hesabn bilmeniz iin aya konak yerleri dzenleyen Odur.185 d- Mekn ve geimi daraltmak anlamnda: mkn geni olan, nafakay imknlarna gre versin; rzk daralm bulunan da Allahn kendisine verdii kadarndan nafaka desin. Allah hi kimseyi verdii imkndan fazlasyla ykml klmaz. Allah, bir glkten sonra bir kolaylk yaratacaktr.186 e- eref ve azamet anlamnda: Muhakkak ki biz onu (Kuran) erefli klnm bir gecede (kadir gecesinde) indirdik.187 Kuranda bu kelime buna benzer baka manalarda da kullanlmtr. Allahla ilgili olarak daha ok el-Kadir veya Kadirn eklindeki kullanllar Allahn her eye gcnn yettiini ifade etmektedir. Mutlak kudret manasn tam olarak ifade eden el-Kadr kelimesi Kuranda en ok kullanlan sfattr. Genellikle ala kulli eyin kadr terkibi eklinde kullanlmtr. Bu terkip Kuranda birok yerde gemektedir. Allahn her eye gcnn yettiini ve Onda aczin imkansz olduunu ifade etmektedir.188

182 183

bn Manzur, Lisnul-Arab, V, 3547. en-Nahl, 16/77; en-Nur, 24/45; el-Enam, 6/17. 184 el-Mzemmil, 73/20. 185 Yunus, 10/5. 186 et-Talak, 65/7. 187 el-Kadr, 97/1. 188 Halife Keskin, slam Dncesinde Allah-lem likisi, stanbul, 1996, 147.

40

2.3.3. KELAMDA KUDRET ve KADER Genel anlamda kelamclara gre kudret, ilahi bir sfat olup, Allah-lem ilikisinde dorudan messir olan tek sfattr. nk mmkn var klmak ancak kudret vastasyla olmaktadr. Bu anlamda kudret, yle bir gtr ki o gce sahip olan her ne kadar dardan bir emir sebebiyle bir ii ilemek veya ilememek zorunda olsa da z itibariyle dilerse ilemeye dilerse ilememeye g yetirir diye tanmlanr. 189 Cebriyyeye gre Allah, her eye kadirdir ve mutlak kudret sahibidir. Ondan baka kimsenin ne kudreti ne de iradesi vardr. 190 Allah mutlak ilahi kudretiyle her eyi kendisi yapar. Btn varlklar Allahn mlkdr, hi kimse Onun mlknde tasarrufta bulunamaz.191 Kullarn fiillerinin gerek faili Allahtr. nsanlara fiiller ancak mecaz olarak nisbet edilir. 192 Bundan dolay insann zgr iradesi olmad gibi kudreti ve gc de yoktur. nsan hibir eye kadir deildir. O istitaat ile de tavsif edilemez. nk insan fiiller konusunda mecburdur. nsann ne irade ve ihtiyar ne de istitaati vardr. Allah onda fiilleri teki cansz varlklarda yaratt gibi yaratr.193 Cebriyye frkalar ierisinde Drariyye bu konuda farkl dnerek Mutezile grne yaklam ve insanda fiilini gerekletirmek iin istitaatin olduunu kabul etmitir. Drariyyeye gre istitaat, fiilden nce, fiille beraber ve fiilden sonra da mevcuttur. yapabilme gcne sahip olan kimsenin bir parasdr.194 Netice itibariyle slam Kelamnda Allahn mutlak irade ve kudretini vurgulayarak, her eyin Allahn kaderiyle olduunu savunan mezhep Cebriyyedir. Daha nce de belirtildii gibi Cebriyye, kula ne fiil, ne irade ve ne de kudret verir. nsandan her trl irade ve kudreti nefyeden bu mezhebe gre kader, insann mahkm olduu ilahi yazgdr.

189

brahim Cokun, nsan Ne Kadar Eylem Yapma Gcne ve Hrriyetine Sahiptir, DFD, Diyarbakr, 2001, III/2, 6. 190 ehristan, Ebu Feth Muhammed b. Abdulkerim, el-Milel ven-Nihal, (Thk.: Ahmed Fehmi Muhammed), Beyrut, ts., I, 87. 191 Hseyin Atay, rade ve Hrriyet, Ankara, 2002, 47. 192 Badad, a.g.e., 188. 193 ehristan, a.g.e., I, 87. 194 Badad, a.g.e., 201.

41

Cebriyyenin bu ezeli takdir ifade eden kader anlayn iddetle reddeden ve insana fiillerinde hrriyet veren mezhep ise Muteziledir. Mutezile, Cebriyye ve Ehli Snnetin anlad manada kader inancn kabul etmez. Onlara gre kader ve kaza kelimeleri Kuranda kavramsal anlamda kullanlmadklarndan, inanlmas gereken esaslar saylrken de bu kavramlara yer verilmediinden kader iman esaslarndan deildir. 195 Mutezile, Cebriyyenin tam aksine insann fiilini gerekletirecek kudret ve istitaata sahip olduunu savunmutur. Hayat ve g sahibi olan insan fiilini yapma kudretine sahiptir. Aksi takdirde insan aciz olarak kabul etmek gerekecektir. Oysa acizden fiilin zuhuru aklen mmkn deildir. O halde insann gc ve kudreti vardr. 196 Mutezileye gre ezeli takdir manasnda bir kader inanc kabul edilemez. Bu her eyden nce Allahn adaletine asla uymaz. Onlara gre kaza ve kaderden Allahn yaratmas kastediliyorsa, kullarn fiillerini Allah yaratyor demek kfr ve ilhaddr. nk kullar, dilerlerse fiillerini yaparlar, dilerlerse de yapmazlar ve sonucunda da vg, yergi, sevap ve cezaya muhatap olurlar.197 Mutezileye gre kudret, irade ve tercihin uygulama ve meydana gelmesi balamnda gereklemelerini salayan bir ara konumundadr.198 Kudretin en nemli hususiyeti ise ibda ve icad yani var etmesidir.199 Buna gre kadir, kendi ihtiyaryla yok olan vucuda karandr, yani yoktan var edendir. Mutezileye gre Allahn fiili olduu gibi kudreti de vardr. Onu bu sfat ezeli ve ebedidir. Allahda aczin zdd olan kudret, hem bizim gcmz dhilinde olan fiillere hem de bizim haricimizde olan fiillere taalluk eder. Allahn dier

195 196

lyas elebi, slam nan Sisteminde Aklclk ve Kad Abdulcebbar, stanbul, 2002, 267. Kad Abdulcebbar, erhu Usulil-Hamse, 392. 197 Kad Abdulcebbar, a.g.e., 770. 198 Muhammed Ammara, Mutezile ve nsann zgrl Sorunu, (ev.: Vahdettin nce), stanbul, 1998, 131. 199 Kad Abdulcebbar, el-Muni, VI, 89.

42

sfatlar ierisinde sadece kudret sfat vastasz olarak bilinir. Dier sfatlar ise, bir veya daha ok vastayla bilinebilir.200 Mutezile ileri gelenlerinden Kabiye gre Allah ve insan bir eyi yokluktan varlk sahasna karabilirler. Yani ikisinde de bir eyi yaratma kudreti var demektir. Ancak Kabi, Allah ve insana ait bu yaratma kudretlerinin birbirine

benzemediklerini, ayrldklar noktalarn bulunduunu ne srmektedir. Ona gre insann fiili abes, fesat, alaklk ve denaettir; hlbuki Allahn fiili hikmet ve dorudur. Kabinin inancna gre Allahn fiillerinde bu tip ktlkler yoktur ve sz gelimi abes bir i hikmetli bir ie asla benzemez. Bylece Kabiye gre Allahn yaratmas, insanda mevcut yaratma ile ayn nitelikleri tamamaktadr. Bu durumda Kabi, ayn nitelikleri tamasa bile insana da yaratma kudreti vermi olmaktadr. Buna czi bir yaratma kudreti de denebilir. Zira mutlak yaratma olmayp, sadece baz eyleri yaratm olmaktadr.201 zetle Mutezile, fiillerin nceden takdir edilmesi anlamndaki kader inancn kabul etmez, onlara gre insanlar hrdr. Allah insana bir eyi yapp yapmama gc vermitir. Eer insan fiillerini yapma gcne sahip deilse, iledii fiiller nedeniyle sevap ya da ceza grmesi manasz olur. Allah, insanlar belirlenmi fiilleri yapmaya zorlam kabul edilirse, Allahn fiillerden dolay insanlar cezalandrmas zulm olur.202 Hlbuki Allah adildir, kullarna hibir eyde hakszlk etmez. O halde Allahn adaleti gerei insanlarn fiillerinde hrriyetlerinin bulunmas lazmdr. 203 Matridlere gre kudret, Allah Telnn btn kinatta irade ve ilmine uygun olan tesir ve tasarrufunu salayan bir sfattr. Onlara gre bu sfatn sadece bir taalluku vardr. O da ezelidir. Kudret, mmkn varlklara mmkn olmalar itibari ile taalluk etmekte ise de, bu onlarn yoktan var olmalarnda messir deildir. nk kudret vcut hali deil, imkn halidir.204 Bir mmknn ademden vcuda intikal ettirilmesi grevi ise, kudretten ayr ve mstakil bir sfat olan Tekvine aittir.

200 201

Kad Abdulcebbar, erhu Usulil-Hamse, (Thk.: Seyyid Azm), Kahire, 1965, 151. M. Said Yazcolu, nsan Hrriyeti Kavram, 103. 202 brahim Agah ubuku, Mutezile ve Aklclk Meselesi, AFD, XII, Ankara, 1964, 53. 203 Ik, a.g.e., 69. 204 Mustafa Said Yazcolu, Matrid ve Nesefye Gre nsan Hrriyeti Kavram, Ankara 1997, 91.

43

Kudret Allahn ezeli sfatlarndandr. O, Allahn kadir olduunu Allahn iradi fiil sahibi olmasyla temellendirmektedir. Ona gre Allah lemi yoktan var etmitir. Byle bir fiil yapan ancak irade ve ihtiyar sahibi bir zat olduuna gre bunu gerekletirecek kudrete de sahiptir. nk kudreti bulunmayanda meydana gelen fiil zdraridir, zdrar ise hadis olma ve zayflk halidir, Allah btn bunlardan mnezzehtir. 205 Matridlere gre Allahn btn sfatlarnn shhatinin sebebi kudret sfatdr. Bundan dolay da bu sfat ezelidir. Allah mutlak kudret sahibidir ve meydana gelen fiil konusunda hibir kayt altnda deildir. O yaptklarndan sorumlu deildir, nk mutlak kudret bunu gerektirir. 206 Matridye gre insanda da fiilini yapma gc vardr. Ona gre kudret ikiye ayrlr. Birinci kudret, fiilden nce bulunur. Sebeplerin msait olmas ve organlarn salkl olmas anlamndadr. Bu kudret fiili meydana getirmez ama fiilin illeti hkmndedir. Sorumluluk fiilden nce bulunan bu kudrete dayanr. Bu kudret mevcut olmadan kula sorumluluk yklemek caiz deildir. Zira m kimseye gr demek mantkl deildir.207 kinci tr kudret ise fiille beraber olan kudrettir. Bu g zellikle fiilin meydana gelmesini salar ve fiilin oluumu annda insana verilir. Var olduu zaman ihtiyari fiili gerektirir. Bunun sonucunda sevap veya cezaya neden olan ihtiyari fiiller meydana gelir.208 Fiili meydana getiren kudret, insanda fiilden nce mevcut deildir. Eer fiilden nce olsayd, insan Allaha ihtiya duymadan istedii anda fiilini yaratrd. Ayrca Matridlere gre kudret, araz (sonradan olma) olup, arazlar da sreklilik olmad iin kudret fiilden sonra devam etmez.209 Ear de Allahn mutlak ve ezeli bir kudreti olduunu kabul etmektedir. Allahn kadir oluunun manas, lemi icad veya icad terk manasndadr. Allahn kudreti btn mmkinata amildir ve her eye taalluk edebilir.210 Kudret, Allahn zat ile kaim, Onun ilmi ve iradesine uygun olarak mmkinatn ademden vcuda

205 206

Matrid, a.g.e., 45. M. Said Yeprem, rade Hrriyeti ve mam Matrid, stanbul, 1997, 281. 207 Matrid, a.g.e., 328. 208 Matrid, a.g.e., 328. 209 Sabun, a.g.e., 130. 210 Ltfi Doan, Ehl-i Snnet Kelamnda Ear Mektebi, Ankara, 1961, 35.

44

intikalinde messir, ezeli, subuti ve vucudi bir kemal sfatdr. cat etmek, yaratmak, bilfiil vcuda getirmek bu sfatla olur.211 Earlere gre Allahn kudretine snr konulmas dnlemez. Allah, bildiinin aksini yapmaya kadir deildir. Veya yaptnn dnda bir ey yapmaya kudreti yoktur. demek, onun kudretine snr koymak ve baz hususlarda Ona acz isnat etmektir ki, Onun ilahi kudreti her trl kusur ve noksanlktan mnezzehtir.212 Ksaca Earyyede Allahn kudreti mutlak ve her eye amildir. Onun kudretinin hibir snr yoktur. Earler, Matridlerin aksine Allahn bu kudretinin her eyi yaratmaya kadir olduuna ve baka bir sfata gerek olmadna bu nedenle de ezeli bir tekvin sfatnn olmadna inanrlar. Yukardaki izahlardan anlalaca zere kelamclarn tamamna gre kudret sfatnn Allaha izafeti konusunda ittifak vardr. Ancak ihtilafa dtkleri konu kudretin gerek anlamda insana izafe edilip edilemeyeceidir. Bir ksmna gre gerek kudret sahibi yalnz Allahtr, insanda ise mecazi anlamda bir kudret bulunabilir. Bir ksmna gre ise insanda da gerek manada kudret bulunmaktadr. Szlkte boyun emek, itaat etmek manasna gelen istitaat, terim olarak kulun fiili gerekletirmesini salayan g diye tanmlanabilir. 213 Kelamclara gre istitaat, kudret, kuvvet ve takat kelimeleri e anlaml kelimelerdir. 214 Genel olarak kelamclar Allahn g yetirmesi anlamnda kudret sfatn, insann g yetirmesi anlamnda ise istitaat terimini kullanmaktadrlar. Fiile ilikin g olarak adlandrlan istitaat, Cebriyyenin dnda btn kelam ekollerince kabul edilmektedir. Ear, insann istitaati olduu grndedir. Fakat Ona gre insanda bulunan istitaat, insandan ayrdr. nsann kendisinden deildir. nk insan bazen g yetirir, bazen de aciz kalr. Tpk bazen lim, bazen cahil olduu gibi. Buna gre

211 212

Metin Yurdagr, Allahn Sfatlar, stanbul, 1984, 200. Gazzal, Ebu Hamid, el-ktisad Fil-tikad, Darul Ktbil lmiyye, Beyrut, 1983, 56. 213 bn Manzur, Lisnul-Arab, IV, 2720-2721; el-sfahan, a.g.e., 310; Crcan, a.g.e., 19. 214 Sabun, a.g.e., 129.

45

insan, dndaki istitaatla g yetirendir. Tpk dndaki bir ilimle lim olduu gibi.215 Earye gre stitaat fiilden nce mevcut deildir. Fiille beraber var olur. Allah istitaati, insann bir ey yapmas iin yaratr. stitaati fiil annda Allah yaratmazsa insann bir ey yapmas mmkn olamaz.
216

Ayrca Earye gre

istitaatin insann yapt iler zerinde bir etkisi yoktur. Earnin bu gr Onun cebre yaklamasna neden olmutur. Bundan kurtulmak iin kesb teorisini ortaya atmsa da baarl olamam, kelamclara gre cebrden kurtulamamtr. Earnin kesb grnde fiil iin onunla e zamanl olarak yaratlm bir kudretten baka insana bir ey olmad grlmektedir. nsann kesbi vardr ancak kesb ve kesbedilen Allah tarafndan yaratlmaktadr. Dncesi bir anlam tamamaktadr. nk iktisab ve mukteseb Allah tarafndan yaratlnca, insan iktisabnda mutlak mecbur olmaktadr.217 Grlerinde nemli bir yer igal ettii halde, Earnin kesb kavram ve kesbin insan fiillerindeki sorumluluu net bir ekilde belirgin deildir. nsan gcyle meydana gelen kesbin fiil zerinde zati veya asli hibir etkisi yoktur. O, sadece kudreti altnda hsl olmasyla fiilin faile isnadn salar.218 Burada fiilin insanla ilikisi sadece o fiilin insan zerinde gereklemesinden ibarettir. nsan, kendi zgr iradesiyle istedii zaman davrann gerekletiremez. Fiildeki irade ve kudret tamamen Allah tarafndan yaratlmaktadr. Bu nedenle yaratlm g, Matridde olduu gibi insann iradesiyle ortaya kmamaktadr. Yani fiili seip sememe insann iradesine bal deildir. Netice itibariyle Ear, kesb forml ile insana zgrlk tanmaya almsa da insan kendi fiillerinde zgr klmak yerine konuyu daha kapal ve hale getirmitir. Bu nedenle muarzlar tarafndan iddetle eletirilmi ve cebr-i mutavasst olarak adlandrlmtr. Bu eletiriler zerine insan sorumluluunu

215 216

Ear, el-Luma, 54. Ear, el-Luma, 96. 217 Kasm Turhan, Bir Ahlak Problemi Olarak Kelam ve Felsefe Asndan nsan Fiilleri, stanbul, 1996, 81. 218 Sleyman Toprak, nsann Fiilleri Konusunda Matrid ve Ear Arasndaki htilaf, SFD, III, Sakarya, 1990, 182.

46

temellendirmede yetersiz kalan Earnin bu kesb kavram daha sonraki Ear limleri tarafndan gelitirilmitir. zellikle Bakllan, Matridlerin sahip olduu kesb anlayna paralel bir anlay sergilemitir.219

2.4. ADL SIFATI (ADL- LAH) ve KADER 2.4.1. SZLK ve TERM ANLAMLARI Adl, doru olmak, doru davranmak, adaletle hkmetmek; eitlemek220 vb. manalara gelen bir masdardr. Ayrca doruluk, hakkaniyet ve adalet anlamlaryla isim olarak kullanld gibi, ok adil anlamnda sfat olarak da kullanlr.221 2.4.2. KURANDA ADL KAVRAMI Adl, Allahn doksan dokuz ismini sayan esma-i hsna hadisinde yer alr.222 Kuran- Kerimde eitli mtaklaryla birlikte yirmi sekiz ayette geerse de bunlarn hibirinde Allahn adalet sfatn ifade eder mahiyette kullanlmamtr. Yalnz bir ayette Allahn sznn adaletli olduu belirtilir.223 Ancak birok ayette Allah, adaletin zdd olan zulmden tenzih edilmi, ayrca, adl manasna gelen kst da Kuranda ve hadislerde Allaha izafe edilmitir.224 Yine adl ve adalete yakn bir mana ifade eden hayrl-hakimin225 ve ahkeml-hakimin226 Kuranda Allaha nisbet edilmitir. 2.4.3. KELAMDA ADL ve KADER Adl, Allahn isimlerinden biri olarak kullanldnda mbalaa ifade eden bir sfat olup ok adil, asla zulmetmeyen, hakkaniyetle hkmeden, haktan bakasn sylemeyen ve yapmayan anlamna gelir. slam filozoflar adl sfatn Allahn her varla layk olduu imkan ve kabiliyetleri bahetmesi anlamna gelen inayet ve

219 220

erafettin Glck, Bakllan ve nsann Fiilleri, Ankara, 1997, 195. bn Manzur, Lisnul-Arab, IV, 2838-2841; el-sfahan, a.g.e., 325; Crcan, a.g.e., 147. 221 Bekir Topalolu, Adl, DA, stanbul, 1988, I, 387. 222 Tirmiz, Daavat, 83. 223 el-Enam, 6/115. 224 Al-i mran, 3/18; Yunus, 4/47, 54; Tirmiz, Daavat, 83; bn Mace, Dua, 10. 225 el-Araf, 7/87. 226 et-Tin, 95/95.

47

cmertlik (cud) kavramlaryla aklamlardr. bn Teymiye de muhtemelen bu grten yararlanarak adle Allahn yaratklarna nimet vermesi ve ihsanda bulunmas manasn verir. Ehl-i Snnetin ouna gre Allahn zatyla kaim olan adl sfat vardr. Gazzal, Allahn adaletinin ne anlama geldiini bilmeden onun adil olduunu anlamann, fiillerini, yaratp idare ettii kainat tanmadan da adaletini kavramann mmkn olmadn syler ve kainatn tannmas konusunda eitli rnekler verir. Kainattaki btn nesnelerle olaylardaki hikmet ve adaleti kavramak hususunda beeri bir aczin bulunduu kabul edilmekle birlikte btn mslman alimler Allahn adil olduu noktasnda ittifak etmilerdir. Ancak adl sfatnn yorumu hususunda Mutezile alimleriyle dier slam bilginleri arasnda farkl grler ortaya kmtr. 227 Allahn adil olduu noktasnda btn mslmanlar gr birlii iinde bulunmakla birlikte, Mutezile limleri ilah adli, Ehl-i Snnetten farkl bir ekilde yorumlamlardr. Onlara gre Allahn adil olmas, yalnzca gzel (hasen) olan fiilleri ilemesi, kt ve irkin (kabih) hibir fiili ilememesi ve yapmas gerekenleri de terk etmemesi demektir. Bundan dolay adalete riayet etmesi Allah iin vaciptir. yilik ve ktln ne olduunu akl veya vahiy yoluyla insanlara bildiren Allah, buna dayanarak onlar yaptklar ilerden sorumlu tutmutur. Kulun sorumlu tutulabilmesi iin ayrca ihtiyari fiillerini kendine has tam ve mstakil bir irade ve kudretle yapabilir durumda olmas gerekir. nsann sorumlu olduu hibir fiilini Allah yaratmad gibi, onun inkra sapmasn, zalim ve kt olmasn, isyan iinde bulunmasn da dilememitir. Aksi takdirde onu mkellef tutup cezalandrmak adl sfatn ihlal eden bir zulm olur. 228 Mutezilenin adl prensibi slam literatrnde daha ok kaderin inkr manasna alnmtr. Mutezile limleri, Allahn adalet sahibi olduunu sadece kendilerinin ispat ettiini savunmular ve bundan dolay mezheplerine ehll-adl, ashabl-adl, adliye gibi adlar da vermilerdir. Mutezilenin adl anlay kulun sorumluluunu salam bir zemine oturtmakla birlikte, irade ve kudret sfatlarn snrlandrarak Allaha acz isnadna yol amtr. Bu sebeple gerek selef limleri
227 228

Topalolu, Adl, DA, I, 387. Ahmet Saim Klavuz, Adl, DA, stanbul, 1988, I, 388.

48

gerekse kelam metodunu benimseyen dier Ehl-i Snnet bilginleri bu ekildeki bir adl anlayna kar km ve bir fiilin meydana geliinde hem ilahi hem de beeri irade ve kudretin rol oynadn benimseyen orta yolu tercih etmilerdir. 229 Kelamclar arasnda, yaratlta bir denge ve l bulunduu, gklerin ve yerin adl ile ayakta durduu konusunda bir ihtilaf yoktur. lahi adalet ve hikmete ilikin olarak ortaya kan asl ihtilaf, Allahn ktlkleri yaratp yaratmad, insanlar eyleme zorlayp zorlamad gibi problemler zerindedir. te kelamclarn adalet ve hikmet tanmlar, bu konulardaki temel anlaylarna gre ekillenmitir. Bu konu Allahn, kullarn fiillerini irade edip yaratmasnn, onlar zorlayp zorlamad, Onun zulm yaratmas durumunda zalim olup olmayaca gibi, dorudan ilahi irade ve kudreti ilgilendiren meselelerle i iedir. Mutezilenin ilk temsilcileri, insann fiillerinin tamamnn kendisine ait olduunu ve ktln sadece insandan kaynaklandn iddia ettiler. Onlar bununla ilahi adalete hibir glge dmemesini amalamlard. Onlara gre tek tip bir ilahi adalet sz konusuydu. Adil olan, insanlar fiiline zorlayp sonra da onlar yaptklarndan dolay hesaba ekemezdi. nk bu apak bir zulm olurdu. Halbuki Allah salt adildir. 230 Ehl-i Snnet de Allah asla zalim olarak nitelendirmemektedir. Ancak onlarn bu konudaki delilleri Mutezileninkinden tamamen farklyd. Onlara gre Allah, nihai noktada tek gerek fail ve tek gerek malik olduu iin zalim deildi. te bu yzden Ehl-i Snnete gre ilahi adalet, Allahn hkimiyetinde ve mlknde mutlak tasarruf sahibi olmas; dilediini yapmas, diledii gibi hkmetmesi, yani mlknde, iradesinin ve ilminin gereklerine gre tasarrufta bulunmas anlamn tayordu. Zulm ise bunlarn aksinin olmas anlamna geliyordu. Bu nedenle Onun hkmnde hakszlk ettii, tasarruflarnda zulm yapt dnlemezdi. Oysa Mutezileye gre durum tamamen farklyd. Onlar asndan, Allah adildir demek, Onun fiillerinin tamamnn gzel olduu; irkin

229 230

Klavuz, a.y. Metin zdemir, slam Dncesinde Ktlk Problemi, stanbul, 2001, 99.

49

olan yapmayaca ve kendisine gerekli (vacib) olan ihlal etmeyecei231 anlamna gelmekteydi. lahi adaletle tam da ilintili olan konu ktlk problemidir. ok zetle ifade edecek olursak: Tanr mutlak kudret sahibidir; Tanr tamamen iyidir; ancak yine de ktlk vardr. Bunlardan u sonu kar: Mutlak iyi olan, ktl tamamen ortadan kaldrr, o halde mutlak iyi vardr, ancak ktlk de vardr. 232 te ktlk probleminin z bundan ibarettir. Ktl sorgulamaya balayan insanlarn akllarna gelen etin sorular yle sralamak mmkndr: Niin drst insanlar strap ekmektedir? Niin ktlerin ii yolunda gitmektedir? Niin masum ocuklar hastalk ve lm tatmaktadr? te bunlar, Douda ve Batda ortaya kan en eski dnce geleneklerinden itibaren srekli olarak cevaplar aranan sorulardr. 233 Bu konuyla yakndan alakal olan bir mesele de Allahn mmkn dnyalarn en iyisini yaratt veya Evrenin olabilecek en iyi evren olduu dncesidir. ayet bunlar bu ekilde kabul edilirse Allahn adaleti desteklenmi olacaktr. Leibniz bu grn yle temellendirir: Daha az kemalle eylemde bulunmak kemalsiz eylemde bulunmaktr. Bir mimar iin daha iyi yapabilirdi demek, eserinde kusur bulmak demektir. Bu sz, Tanr eserlerinin iyilii hususunda bizi temin eden kutsal kitabn da aleyhindedir. Tanr eserini nasl vcuda getirirse getirsin, bu eser daha az kemalli olanlarla kyaslannca gene de daima iyidir denebilir.234 Ksacas Leibnize gre Tanr vgye layk olmayan hibir eylemde bulunmaz. Ancak biz bilgi yetersizliimizden dolay onun eserlerinin tm sebep ve hikmetlerini kavrayamamaktayz. Bu da bizi yanltarak var olandan her zaman daha iyisinin var olabilecei dncesine gtrr.235 Daha akas temel anlay udur:

231

Kad Abdulcebbar, b. Ahmed, el-Muhtasar fi Usulid-Din, (ev.: Murat Memi), stanbul, 2007,

81.
232 233

Cafer Sadk Yaran, Ktlk ve Teodise, Konya, 1997, 38. Metin zdemir, a.g.e., 37. 234 Leibniz, Metafizik zerine Konuma, (ev.: Nusret Hzr), stanbul, 1949, 3. 235 Leibniz, a.g.e., 5.

50

Eserler yapclarnn karakterlerini gsterir. Bunu Tanrya uyguladmzda u sonucu elde ederiz. Tanr en mkemmel varlk olduuna gre onun eserleri de olabileceklerin en mkemmeli olmaldr. Konu muvacehesinde slam dncesine baktmzda, bn Sinaya gre Tanr, tasarlanabilecek en yetkin evreni yaratmtr. Onun felsefesinde de evrendeki mevcut ktlk, bu yetkinliin var olabilmesi iin zorunlu olarak grlr. Bu anlaya gre ktln varl adeta iyiliin varlna bir fidye olarak kanlmazdr. nk ktlk olmadan iyiliin var olmas mmkn deildir ve ktlk iyilie nisbetle ok azdr bu yzden az ktlk bulunmasn diye ok iyiliin terk edilmesi hikmete aykrdr.236

236

bn Sina, Ebu Ali el-Hseyin bin Abdullah, en-Necat, (Thk.: Abdurrahman Umeyra), Beyrut, 1992, II, 147; e-ifa, lahiyat, (Thk.: Ebu Kanvati, Said Zayid), ts., 418.

51

3. TKAD MEZHEBLERN KADER GRLER 3.1. KADERYYENN KADER GR ou tarihiler, bu dncenin slam dnyasnda ilk olarak Basrada fikri alkantlar ve inan karkl srasnda ortaya ktn ifade etmilerdir. O sralar tm Irak topraklar kargaaya sahne olmu durumdayd. Kaderiyye dncesini ilk savunan kiilerden biri, bu dnceyi Irakta yaymay stlenen Mabed el-Cheni idi. Gaylan ed-Dmeki ise, mezhebi amda yaymaya alan ikinci kii oldu.237 Geleneksel gr kader hakkndaki mnakaalarn Mabed el-Cheni tarafndan balatlp onu takip eden Gaylan ed-Dmeki tarafndan devam ettirildii eklinde idi. 238 Kaderi inkr fikri bata siyasi iktidarn kendi zulmlerini Allaha ykleyerek kendilerini masum gstermesine bir reddiye manasn tamaktadr.239 Bu adan Kaderiyyenin insann hrriyetini tamamen yok addeden Cebriyyenin fikirlerine bir reaksiyon olarak kt sylenebilir. Bu itibarla Kaderiyyenin ve daha sonra da Mutezilenin adalet prensiplerinde, insann fiillerinin halk olduu ve yapp etmelerinde mutlak hr olduu grlerinde itikadi olmann tesinde siyasi bir gereke de vardr. Din arlkl bir toplumda, insanlarn Emevi iktidarnn hakszlklarna kar koymalarn salamak iin onlar harekete geirecek bir dini temele ihtiya vard. te bu temeli de insann kendi fiillerinin sahibi olduu ve her kesin burada yaptklarnn karln mutlaka ahirette grecei (adalet, vad ve vaid) prensipleri oluturmaktayd.240 Katksz cebri gr nasl Cehm adyla

zdeletirilmise kaderi gr de ayn ekilde Mabed el-Cheni ve onu mteakip Gaylan ed-Dmeki ile zdelemitir. Kaderilerin kader ile ilgili grlerini ksaca u ekilde tasnif edebiliriz: a- Hayr ve iyilikler Allahtan, er ve ktlkler insandandr. b- Allah insanda tam ve eksiksiz bir fiil yapma gc (istitaat) yaratmtr.

237

Muhammed Ebu Zehra, slamda tikadi, Siyasi ve Fkhi Mezhepler Tarihi, (ev.: Sbatullah Kaya), stanbul, 2000, 120. 238 Montgomery Watt, Hr rade ve Kader, (ev.: Arif Aytekin), stanbul, 1996, 55. 239 Ahmet Akbulut, Sahabe Dnemi ktidar Kavgas, Ankara, 2001, 252. 240 Halife Keskin, slam Dncesinde Kader ve Kaza, 36.

52

c- nsann fiilleri ve amelleri kendisine braklm (tefviz) tr. d- nsana g verilen konuda Allahn kudreti yoktur. e- nsann ne yapt ve ne olaca konusunda Allahn nceden bilgisi, takdiri ve dilemesi yoktur. f- nsan fiilleri Allah tarafndan takdir edilmi ve yaratlm deildir, onlar bizzat insan tarafndan takdir edilir ve yaplr. 241 3.2. MUTEZLENN KADER GR Mutezile, azele kknden gelmi olan ve uzaklamak, bir tarafa ekilmek anlamna gelen itizal kelimesinden tremitir.242 Mutezile ismi, ilk defa Hz. Ali dnemindeki kargaa ortamnda, hibir guruba katlmayan ve tarafsz kalanlar iin kullanlmtr. Ancak bu dnemde, Mutezile ismi itikad bir farkllamay ifade etmemektedir. Bu isim, hicri ikinci asrn balarndan itibaren, byk gnah ileyenin durumunu, tevhit, insann kendi fiillerinin yaratcs olmas gibi konularda, akl n planda tutarak toplumun dier kesimlerinden fakl grler ileri sren bir gurup insana verilmeye balanmtr. Mutezile, dou srecinde entelektel boyuta sahip olan, akl n planda tutan, fikri tartmalarla beslenen bir mezhep olarak tarihteki yerini almtr. Muteziller ad altnda, hicretin ikinci yzylndan itibaren Basrada oluan Mslman dnrler topluluu ifade edilmektedir. Bu hareket hzla yaylm ve Abbasler dneminde Badat bu okulun en nemli merkezlerinden biri olmutur. yle ki bu reti, devletin resmi retisi olarak kendini kabul ettirebilmitir.243 slm Rasyonalizmi olarak da bilinen Mutezile, Basra ve Badat olmak zere iki ana damardan beslenerek gn yzne km bir kelm ekoldr. Mutezile kelm okulu aslnda Vasl b. Atann, hocas Hasan Basrden ayrlmasyla Basrada domu ve orada gelimeye balamt. Basrada gelimesini srdrrken bir mddet sonra bu ekol Bir b. Mutemir (. 210/825) tarafndan Badatta da teekkl ettirildi.

241 242

Turhan, a.g.e., 51. bn Manzur, Lisnul-Arab, IV, 2930-2931. 243 Osman Aydnl, slam Dncesinde Aklileme Sreci, Ankara, 2001, 25.

53

Bu ekol dini anlama ve yorumlamada aklc bir yntemi esas alm, bu yaklamyla da slm dncesinin geliim srecine anlaml katklarda bulunmutur.244 Bu harekete Mutezile adn veren muhtemelen byk gnah ileyenin orta bir durumda yer ald eklindeki inantr gr; ehristan, Badad, Raz ve sferayinnin de iinde bulunduu birok lim tarafndan benimsenen bir grtr ve kaynan Hasan Basr ile Vasl b. Ata arasnda geen mehur olaydan almaktadr. Buna gre baz kimseler Hasan Basrnin meclisine gelerek o dnemde yaygn olan Haricilerin ve Mrcienin byk gnah ileyenlerin durumu ile ilgili kanaatlerini sylerler ve bu konudaki itikadi hkmn ne olduunu sorarlar. Hasan Basrnin bu soruya cevap vermesine frsat tanmayan Vasl b. Ata ortaya atlr ve bu husustaki fikrini syler: Byk gnah sahibi ne mutlak kfirdir ve ne de mutlak mmindir; o iki yer arasnda kalm bir fasktr. Vasl bu kyla Hasan Basrnin Vasl bizden ayrld anlamna gelen Kad itezele annal Vasl ifadesine muhatap olur. te bu ifadeden dolaydr ki, Vasl b. Ata ve Amr b. Ubeydin ncln yapt bu guruba Mutezile ad verilmitir. 245 Mutezilenin benimsedii gre bakldnda ise onlar, bu adn Kurandan geldiini ve asl kastedilenin batldan ayrlmak ve vg olduunu iddia etmektedirler. Kendi iddialarna gre dalalet topluluklar olan Ehl-i Snnet ve Haricilerden ayrldklar iin bu ad almlardr. 246 slmda itikad meselelerin gndeme gelip tartlmasna sebep olan ve neticede itikadi mezheplerin douunu hazrlayan eitli faktrler vardr. Bunlar ayn zamanda, bir itikad mezhep ve yeni bir dnme biimi olan Mutezile mezhebinin dogmasna da zemin hazrlamtr. Bu faktrlerin banda, Mslmanlar arasnda zuhur eden ihtilaf ve ekimeler yer almaktadr. ok ciddi boyutlara ulaan bu ihtilaflar neticesinde bir takm yeni meseleler ortaya km ve tartlmaya balanmt. Bu meseleler iin

244

Selim zarslan, Mutezile: Basra ve Badat Mutezilleri ve Balca Grleri, CFD, Sivas, 2003, VII /1, 75. 245 Bu konuda geni bilgi ve dier farkl rivayetler iin Osman Aydnlnn: slam Dncesinde Aklileme Sreci, eserine baklabilir. 246 bn Manzur, Lisnul-Arab, IV, 2931.

54

teklif edilen zmler, itikadi frkalarn dogmasna neden olmutur. Mslmanlar arasnda hararetle tartlan meselelerden birisi de mrtekib-i kebrenin durumu idi. Haricler, mrtekib-i kebrenin kfir olduunu iddia ederken, Mrcler, mmin olduunu iddia ediyorlard. Vasl b. Ata ve taraftarlar ise, meseleye el-menzile beynel-menzileteyn; iki yer arasnda bir yer prensibiyle yeni bir zm ekli teklif ediyordu. Yaygn olan rivayete gre, bu zm nerisi ile Mutezile mezhebi ortaya km oldu. Bu durumda Mutezile, Mslmanlar arasnda zuhur eden yeni meselelere yeni bir bak asn ifade etmektedir. Mutezilenin douuna zemin hazrlayan amillerden birisi de, slm dininin fetih politikasyla ilgilidir. Mslmanlar ok ksa bir zaman zarfnda Arap Yarmadasn aarak birok lkeyi kendi topraklarna kattlar. Deiik kltr ve dinlere mensup olan bu lkelerin ilhak ile bir takm yeni problemler ortaya kt. Bu lke halklarndan slam kabul edenler yannda etmeyenler de vard. Kabul etmeyenler, mensup olduklar dinlerin savunmasn yaparken, kabul edenler de, eski kltrlerinin etkisinden tamamen kurtulamyorlard. Kkl bir gemie sahip olan Yahudilik, Hristiyanlk, Senevye, Zerdtlk gibi din ve grler, zaman ierisinde messeselemi ve belli bir savunma mekanizmas da gelitirmilerdi. slm dini iin henz byle bir mekanizma mevcut deildi. Mslmanlarn, kendileriyle tartmaya dalan yabanc unsurlarla ba edebilmeleri iin gl bir diyalektik ynteme ihtiyalar otaya kt. te bunu hisseden ve bu dorultuda yntem gelitirmeye alan ilk limler Muteziller olmutur. Mutezile, yabanc kltrlerden de istifade ederek slm dncesine Kelm metodunu getirmitir. Gayri mslimlere kar slam savunma ve akideleri akl bir platformda deerlendirme yolundaki takdire ayan Mutezili gayret slam dncesine yeni bir renk katmtr. Mutezili dncenin temel esprisi; slm akaidini akl tefekkr zeminine oturtmak ve aklla att anda nass akln istekleri dorultusunda tevil etmektir. Nakl dncenin yannda, zaman ierisinde akl dncenin de teekkl etmesi; akl rehber klan bir zmrenin ortaya kmas tabii bir durumdur. Bu durum, dinlerin normal seyri ierisinde tabii ve zorunlu bir merhalenin ifadesidir. slam dncesinin

55

bu merhalesinde aktif rol oynayan ve dolaysyla felsefi dnceye ve yeni ilimlere rabet gsteren ilk kiiler Muteziller olmutur.247 Tercme faaliyetleri erevesinde slm kltr dnyasna kazandrlan yeni eserlerle birlikte, siyasi etkenlerin de tesiriyle giderek g kazanan tizal akm ksa zamanda devlet ricalini de cezp eder duruma geldi ve daha Emeviler dneminde bile halifeler dzeyinde kabul grd. Bu mezhep bir fikir hareketi olarak Abbasler dneminde geliip yaygnlk kazand. Abbas halifelerinin Mutezileye kars tutumlar genelde mspet olmutur. Harun Red dneminde (170-193/786-808) saraya kadar nfuz etmi olan Mutezili dnce, altn an Memun (. 218/833), Mutasm ve zellikle Vskn hilafetleri esnasnda yaamtr. Bu halifeler dneminde Mutezili gr devletin resmi mezhebi durumuna gelmi, Mutezile limleri de devlet ricali nezdinde en muteber kiiler olarak sayg ve itibar grmlerdir. Mutezile limleri, bu dnemlerde halifeleri kendi dnce ve kanaatleri dorultusunda ynlendirdikleri gibi, kendileri de devletin yksek kademelerinde mevki sahibi olmulardr. Mutezilenin devlet otoritesi ve resmi mezhebi haline geldii, yaklak 198-232/813-846 yllarn kapsayan bu dnem, Ehl-i Snnet limleri ve Mslman halk asndan zdrabn hkm srd bir dnem olmutur. Mutezile doktrinini devletin resmi gr olarak benimseyen devrin hkmdarlar Memun, Mutasm ve Vsk, bununla yetinmeyip resmi organlar vastasyla halk da bu grleri kabullenmeye zorladlar. zellikle, Kuran- Kerimin mahlk olduunu varsayan (Halkul-Kurn) Mutezili grn devlet eliyle zorla kabul ettirilmeye alld bu dnem, slm mezhepleri tarihinde mihne olarak bilinmektedir. Bata Ahmed b. Hanbel (. 241/855) olmak zere, resmi dnceye kar kan pek ok slm limi, bu tutumlarndan dolay mahkm edilip ikenceye maruz kaldlar. 248

247

rfan Abdlhamid, slamda tikadi Mezhepler ve Akaid Esaslar, (ev.: M. Saim Yeprem), stanbul, 1983, 121; Ebu Zehra, a.g.e., 145. 248 Yaar K. Aydnl, Mutezile Mezhebi, Eriim: http://www.enfal.de/mez_tar.htm, Eriim Tarihi: 15 Ocak 2009.

56

Mihne hadisesi Memundan sonra, Mutasm ve Vsk dnemlerinde de devam etti. 249 Balangta hr dncenin savunucusu olarak ortaya kan Mutezile, bu halifeler dneminde tam aksi bir pozisyonda bulunmutur. Mutezilenin parlak dnemi ve dolaysyla mihne hadisesi, Vskn lp yerine el-Mtevekkil (. 247/861)in gemesiyle son buldu. Mutezili dnce daha nce Mehd ve Eminin halifelik dnemlerinde de hkm giyip cezalandrlmt. Fakat asl darbe Mtevekkilden geldi. Mutezile Mtevekkilin hilafetiyle devlet kademelerinden uzaklatrld ve giderek gerilemeye balad. Bu mezhep, sonraki asrlarda Bveyhoullar ve Seluklu sultan Turul Bey dnemlerinde rabet grmse de bir daha eski itibarna kavuamamtr.250 Mezhepler tarihi kaynaklar, Mutezilenin kn hazrlayan sebepler arasnda, mihne hadisesini, Mutezilenin akla ifrat derecede nem vermesini ve bu arada Ear ile Matridnin nclnde Ehl-i Snnet kelmnn zuhur etmesini gstermektedirler.251 slmda akaid esaslarn akln altnda ele alp deerlendiren, meselelere akln lleri dorultusunda zm getirmeye alan ilk dnrler, Mutezile ve onlarn selefleri olan Kaderiyye ve Cehmiyedir. Mutezile limleri, akaid meselelerinin zmnde, daha nceki slm limlerinin yapt gibi, sadece nakille yetinmeyip akla da nem vermi, hatta naklin yeterince ak olmad ve nceki slm limlerinin susmay tercih ettii konularda tek otorite olarak akl kabul edip tevil yoluna gitmitir. Selefiyye tarafndan iddetle eletirilen bu yeni yaklam tarznn ad Kelami metottur. Mutezililer, benimsemi olduklar Kelam metodu ile akideleri kendilerine has bir slupla deerlendirip, Ehl-i Snnet retisinin dnda farkl kanaatlere ulatlar.252 Mutezile doktrininin esasn tekil eden ve btn Mutezile limlerince benimsenen be temel prensip (usll-hamse) vardr. Bunlar: Tevhid, Adalet, elVad vel-Vad (yi amellerde bulunanlarn mkfatlandrlmas, kt amellerde bulunanlarn cezalandrlmas), el-Menzilet beynel-Menzileteyn (ki Yer Arasnda

249 250

Macid Fahri, slm Felsefesi Tarihi, (ev.: Kasm Turhan), stanbul, 2000, 54. Ik, a.g.e., 59. 251 rfan Abdlhamid, a.g.e., 125. 252 Badad, a.g.e., 100.

57

Bir Yer) ve emri bil-maruf ve nehyu anil-mnker (yilii emretmek ktlkten Nehyetmek) dir. 253 Bunlardan Mutezile iin en nemlisi olan ve bu adla anlmalarna (ehl-i adl) sebep olan Adl yle aklanabilir: Mutezileye gre, insan tamamen hr bir iradeye sahiptir ve fiillerinin yegne sorumlusu odur. Yapm olduu iyilik de ktlk de kendisine aittir. Bu nedenle yapm olduu iyi amellere kar mkfat, kt amellere kar da ceza grecektir. Eer kulun fiillerinde Allahn bir mdahalesi olsayd o zaman kul, yapm olduu fiillerden mesul olmazd. nk bu durumda bir zorlama sz konusu olurdu. nsan, zorlama altnda yapm olduu fiillerden sorumlu tutmak ise zulmdr. Bu, Allahn adaleti ile badamaz. nk Allah en dil varlktr. Bu ilke insan asndan zgrlk ve ihtiyar Yce Allah asndan da adaletin veya zulmn ona nisbet edilmesi balamnda ele alnr. nsann iradesinin, dilemesinin ve gcnn olduunu kabul etmek, iledii fiilleri mecazi olarak deil gerek anlamda ona nisbet etmek, bundan dolay insann karlat ceza ve mkafat onun kendi elleriyle kazandnn tam karl olarak deerlendirmek, dolaysyla Yce Allaha adalet sfatn nisbet etmek, Ondan zulm nefyetmek anlamna gelir. 254 Mutezilenin adl ilkesi en nemli iki ilkesinden biri olup ayn zamanda kader konusundaki grlerini de ortaya koymaktadr. Onlar adalet ilkesiyle insann iradesi, dilemesi ve gc olduunu kabul ederek, iledii fiilleri mecazi olarak deil gerek anlamda ona nisbet etmek, bundan dolay insann karlat ceza ve mkafat onun kendi yaptklarnn karl olarak deerlendirmeyi ve dolaysyla Allaha adalet sfatn nisbet ederek Ondan zulm nefyetmeyi kastederler.255 Genel olarak Mutezilenin bak as, insan iradesini yceltmekte ve onu her eyin stne karmaktadr. Mutezile insan adeta kutsallatrarak en st mertebeye oturtmaktadr. nsan g ve ihtiyar sahibidir, iyi ve kt hak ve batl her eyi yapar. Mutezile, baz fiilleri yapmayacan syleyerek de Allahn gcn tenkis etmitir.

253 254

Bu be esas hakknda ayrntl bilgi iin bkz.: Kad Abdulcebbar, erhu Usulil-Hamse, 149-v.d. Muhammed Ammara, a.g.e., 69. 255 Ik, a.g.e., 70.

58

Bu, Allaha bir tr acziyet izafe etmek anlamna gelir. Evrende ounlukta olmasa da er fiilleri Allahn kudreti dnda tutarak bunlarn sadece kullarn yaptn sylemitir. Allahn kudretini adaletini yerine getirmede vurgulamtr. Onlara gre bu evrende lahn kk bir yeri vardr. Dnyaya geliinde kendi istei dnda cebren gelen, dnyadan ayrlrken de yine kendi istei dnda cebren ayrlan insanolu, balangla sonuta iki cebr arasnda zgrlk iddiasnda bulunmaktadr. Ehl-i Snnet, Mutezilenin bu grlerine iddetle kar km ve grlerini reddetmitir. Allahn kudret alann daraltarak, insann kudret alann

geniletmelerini ifrat ve arlk saymlar ve onlar bu grlerinden dolay eletirmilerdir. Kullarn fiillerini, kendileri yaratrlar grn iddetli bir biimde eletirmi ve onlar knamlardr. nk bu gre gre her insann, hatta her canlnn -kurbaa, sivrisinek, ar, kurt, balk vs.- yaratc olmas gerekecektir. Bunlarn her biri kendi fiillerinin halk olacak, Allahn yaratcl ortadan kalkm olacaktr. Yani Allahn kudretinin yan sra kullarn da kudretinin olduu ortaya konmu oldu. Bu yolla tesniye dncesine zemin hazrlam oldular. Yani hak ve iyi olan Allahtan, batl ve kt olan fiiller de insandan kaynaklanyorsa; ikili yaratc dncesi ortaya km oluyor.256 Netice olarak Mutezile, insann yapt fiillerden sorumlu olabilmesi iin bu fiilleri meydana getirebilme konusunda tam bamsz olmas gerektiini

dnmektedir. Bu dnceden hareketle de insan kendi fiillerinin yaratcs konumuna getirmilerdir. Onlara gre ayet insan dileyerek ve isteyerek bir ey yapabiliyorsa fail-i muhtardr.257 Dolaysyla kendi fiillerini kendisi yaratr. 3.3. ANIN KADER GR ia Arapada ya kknden gelme bir kelimedir ve yaygn olarak taraftar, yardmc, frka anlamlarna gelir. Kuran- Kerimde muhtelif yerlerde frka, blk; taraftar, birine uyan ve yardm eden258 anlamlarnda kullanlmtr.

256 257

en-Near, a.g.e., II, 258. Kad Abdulcebbar, el-Muni, III, 3-8. 258 Kelime Kuranda: el-Enam, 6/65, 150; el-Hicr, 15/10; Meryem, 19/69; el-Kasas, 28/4; er-Rum, 30/32; Sebe, 34/54; el-Kamer, 54/51, ayetlerinde frka, blk, topluluk anlamnda; el-Kasas, 28/15;

59

Terim olarak ia, Hz. Peygamber (s.a.s.)in vefatndan sonra Hz. Ali ve Ehl-i Beytini halifelik (imamet) iin en layk kii olarak gren ve onu nass ve tayinle meru halife kabul eden; ondan sonraki halifelerin de onun soyundan gelmesi gerektiine inanan topluluklarn mterek ad olmutur. Ancak bu terim iann bir frka olarak zuhuruna kadar, taraftar anlamnda Arap dilinde sk sk kullanlmtr. Genel anlamdaki bu kullan, Hz. Hseyinin 10 Muharrem 61 (10 Ekim 680) tarihinde Kerbelada ehid ediliinden sonraya kadar devam etmitir. Bu hadiseden ksa bir mddet sonra ia, bir terim olarak, Emevilere kar Hz. Hseyinin intikamn almak ve bu arada Hz. Ali ve soyunun haklarn aramak iin toplananlar ve onlara taraftar olanlar ifade etmeye balamtr. Bu ayn zamanda ilk ii frkalarn, siyaset sahnesinde yava yava vcut bulmaya balamalarnn da en erken tarihidir.259 Birok kola ayrlan iann en mehur ve yaygn frkalar; Zeydilik, smaililik, mamiye, Drzlik, Nusayrilik ve snaaeriye mamiyesi olarak saylabilir.260 ii mezhepleri arasnda en mutedili ve Ehl-i Snnete en yakn olan Zeydiliktir. Bu mezhep mamiye iasnn drdnc imam Ali b. Hseyin Zeynelabidinin olu Zeyde, ondan sonra da olu Yahyaya uyarak onlarn imametini ileri srenlerin mezhebidir. Bu frkalar arasnda en ok dikkat eken, gnmzde ia denince umumiyetle akla gelen ve halen rann resmi mezhebi olan frka mamiyedir. mamiye, Hz. Peygamber (s.a.s.)in vefatndan sonra Hz. Ali ve srasyla onun iki olu ile torunlarn Allahn emri, Peygamberin tayini ve vasiyeti ile meru imam kabul eden ve bylece on iki imama inanmay dinin aslna dhil bir rkn olarak grenlerin mezhebidir. Bunlara, on iki imam kabul ettiklerinden dolay sn-aeriyye (onikiciler); imamlara inanmay imann artlarndan biri olarak grdklerinden

es-Saffat, 37/83, ayetlerinde taraftar, birine uyan anlamnda ve en-Nur, 24/19, ayetinde de yaymak anlamnda kullanlmtr. 259 Ethem Ruhi Flal, a.g.e., 133. 260 Ebu Zehra, a.g.e., 45.

60

mamiye; hem itikat hem de ibadet ve muamelatta mam Cafer es-Sadkn grlerine dayandklarndan Caferiye de denilmitir.261 mamiyeye gre usul- din, yani dinin asllar, kkleri betir. Bunlar: Tevhid, Nbvvet, mamet, Med ve Adalettir. Dinin beinci asl ve dolaysyla inan esaslarndan olan adalet, Allahn adil, kulun da iradesinde ve fiillerinde hr ve muhtar oluudur. Onun iyilie karlk mkfatta, ktle kar mcazatta bulunmas, adaletinin zaruri bir icabdr. Kul fiillerinde hr ve muhtardr. Cebr (zorlama) ve tefviz (havale) yoktur.262 Netice olarak kader konusunda iann grlerine baktmzda Mutezileye yakn bir sylem ierisinde olduunu grmekteyiz. Zira bunlardaki adalet ilkesi ile Muteziledeki benzer eyleri ifade etmektedir. iann imamet anlay hari, dier meselelerde genellikle Mutezilenin grlerini benimsedii sylenebilir.263 3.4. CEBRYYENN KADER GR Cebriyye, insanlara ait ihtiyr fiillerin ilh irde ve kudretin zorlayc tesiriyle meydana geldiini savunan gruplarn ortak addr. Bu dnceye gre insanlarn kendilerine ait bir iradeleri olmayp, zihinsel ve bedensel btn eylemleri ilh gcn zorlayc tesiriyle meydana gelmektedir.264 Cebriyye, insana fiillerinde hibir rol tanmamtr. slam toplumunda bu dnceyi ilk olarak ortaya atan Cad b. Dirhemdir. Fakat kurucusu Cehm b. Safvan olarak kabul edilir.265 Cehme gre, Allah dnda hi kimsenin ne fiili ne de ameli vardr. Ameller insanlara ancak mecaz yoluyla nispet edilir. Tpk kendileri bizzat yapmaya gleri yetmedii halde, gne batt., deirmen dnd. Denildii gibi.266

261 262

Flal a.g.e., 156. Abdulbaki Glpnarl, Tarih Boyunca slam Mezhepleri ve iilik, stanbul, 1979, 266. 263 mer Aydn, a.g.e., 78. 264 Abdlhamid, rfan, Cebriyye, DA, 1993, VII, 205. 265 Ebu Zehra, a.g.e., 111. 266 Ear, Ebl-Hasan Ali bin smil, Makltl-slmiyyn ve htilfl- Musalln, (Thk.: Muhammed Muhyiddin Abdulhamit), Beyrut, 1990, 279; Badad, a.g.e., 211.

61

nsan hrriyetini tamamen inkr eden Cebriyye, fiillerinde mecbur olmalar bakmndan insan ile canszlar arasna bir fark gzetmez. nsan, havada rzgarn istedii ekilde uurduu ku ty gibi mecburdur.267 Cebriyye, insan veya dier canllar ve nesnelerin ister kendileri veya sfatlar olsun hibir canl veya eyin Allahn iradesi dnda olumadna inanyor. nanlarna gre evrende her zerrenin hareketi kaza ve kadere baldr. Vcut ve icatta Allahtan baka kimsenin herhangi bir rol veya etkisi yoktur. Ancak Allahn diledii olur, dilemedii olmaz. Hibir ey veya canl Onun emri olmadan zerre kadar kprdayamaz. Dnyada olaylarn nedenleri olarak tanmladmz eyler aslnda grnteki nedenlerdir, yoksa gerekte her ey Allahn iradesi ve emriyle olur ve yer ile gklerdeki tm olup bitenlerin asl faili Odur.268 Bu dnceyi savunanlar, insana eylem hrriyeti tanmyor gibi grnen ayetleri delil olarak alrlarken aksi ynndeki ayetleri ise tevil ediyorlard. Onlara gre insan, fiillerini zorunlu olarak ilemektedir. nsann hrriyeti sz konusu deildir. Haliyle bu anlaya gre Allahn insan sorumlu tutmasnn, sevap ve ceza vermesinin, peygamber gndermesinin anlam kalmamaktadr. 3.5. SELEF VE SELEFYYENN KADER GR lk limler, gemi slm bykleri manasna gelen bu terim, akaidde, nassda varit olan mteabihat ile birlikte aynen kabul edip tebih ve tecsime dmemekle beraber tevile de gitmeyen Ehl-i Snnet-i Hassay ifade eder.269 phe yok ki Reslullah (s.a.s.) ile ashab kiramn akaidde takip ettikleri yolu dorudan doruya izleyen Selefiyyedir. Tabiin, mezhep imamlar, byk fukaha ve muhaddisler Selefiyyedir. Ehl-i Snnet-i Hassa da denen Selefiyye sahabe ve tabiin mezhebinde bulunan fukaha ve muhaddisunun yolu eklinde de tarif olunmaktadr. 270 lk asrlarda slm dnyasnda hkim olan akide selef akidesiydi. Hicretin ikinci asrndan itibaren bidat frkalar ilm manada teekkl etmeye balam, nc asrdan sonra da Ehl-i Snnetin kelm frkalar zuhur ederek slam dnyasna
267 268

Badad, a.g.e., 211; ehristan, el-Milel, I, 85. Mevdud, Ebul Ala, Cebir ve Kader Problemi, (ev.: N. Ahmed Asrar), stanbul, 2005, 55. 269 erafeddin Glck-Sleyman Toprak, Kelam, Konya, 1998, 51. 270 zmirli, a.g.e., 61.

62

yaylmtr. Bu tarihlerden sonra selef akidesini benimseyenler her asrda mevcut olmakla beraber azalmtr. Selefiyye Allahn zat, fiil ve haberi sfatlarnn hepsini, nasslarda vrid olduu gibi, tevile tbi tutmakszn aynen kabul ederken, Mutezile bu sfatlarn bir ksmn kabul etmekle beraber bazlarn ret, bazlarn da tevil ediyordu. Bu sebeple Mutezileye Muattla, Selefiyyeye de Sftiyye denilmitir. Daha sonra ortaya kan Ehl-i Snnet kelmclar da sftiyeden kabul edilmitir. Selefiyyenin iar akaid sahasnda akla rol vermemek ve mteabihatn teviline girimemektir. Bununla beraber Halk hibir yn ile mahlka benzetmez, tebihin her eidinden byk bir titizlikle kanrlard. nk Kuran- kerimde, tevil peine denler zemmedilmitir. 271 Selefiyyenin yolu zmirli smail Hakkya gre yedi esasa dayanmaktadr. Bunlar: Takdis, Tasdik, Aczi itiraf, Skt, msak, Keff, Marifet ehlini teslim. 272 Bu esaslardan bizim konumuzla alakal olan skttur. Skt, mteabihlerin anlamn sormamak, onlara dalmamaktr. Cahil birinin bilmedii pheli bir eyi sormamas; limin de buna cevap vermemesi gerekir. Kader ve istiva gibi anlalmas g konularda susmay tercih etmektir. Kader konusunda selefin fazla bir ey sylediine tank olmuyoruz. Daha dorusu onlar kaza ve kader meselesini daha sonraki asrlarda ald ekliyle incelemiyorlard. 273 Zira selef, Kurann ak anlamna bakp daha ileriye gitmek istemiyordu. Kuran ne diyorsa onunla yetinmeyi kendilerine meslek edinip meseleyi kurcalamaktan kanyordu. Onlar iin nemli olan, neden, niin ve nasl sorularna cevap aramadan, Allah ve resulnden gelen haberlere inanmakt.274

271 272

Ali mran, 3/7. zmirli, a.g.e., 61. 273 Bu konuda Hasan Basrnin Emevi halifesi Abdulmelik b. Mervana yazd risale mehurdur. Bu risalenin metnini Kad Abdulcebbar, Fadl el-tizal ve Tabakat el-Mutezilede vermektedir. 215 v.d 274 Glck, Bakllan ve nsann Fiilleri, 225.

63

3.6. EARYYENN KADER GR Hicri ikinci yzyln sonlarna kadar, dnsel tartmalar tam Cebriyye ile bata Mutezile olmak zere adalet ve tevhid fikrine inanan zgrlk guruplar arasnda meydana gelmitir. Hicri drdnc asrn balarnda Ebul-Hasan el-Ear krk yl boyunca hizmet ettii Mutezile ekolnden karde/ihve-i selase meselesinden tr ayrld. 275 Ancak tam Cebriyyecilii de savunmad. ki gurup arasnda orta bir yol izledi. nsann kendi fiillerinin faili ve yaratcs olmas fikrine kar kt, insann fiilleri kesbetme (kazanma) gcne sahip olduunu iddia etti.276 Ear ve taraftarlar, cebre dmemek ve insann sorumluluunu

temellendirebilmek iin kesb nazariyesini ortaya atmlardr.277 Ve kesbi de yle yorumlamlardr: Hayr ve er ac ve tatl her ey Allahn kazas ve takdiriyle olmutur. Hibir insan, ne menfaat ve ne de zarar hususunda hibir eye malik deildir. Ancak Allahn istedii ne ise o olur.278 Ama kesbi hazrlayan kudret ve benzeri unsurlar gibi, kesbin kendisi de Allah tarafndan yaratldna gre kesbin insana bir hrriyet salad sylenemez. Zira Earler nazarnda kesb, fiilde etkili bir biimde rol oynayan bir unsurdan ok; insann zorunlu fiilleriyle ihtiyari fiilleri arasndaki fark anlamaya yarayan bir uur halinden ibarettir. 279 Earye gre kader, Allahn her eyi vakti gelince ezeli ilmine uygun olarak ve irade ettii ekilde yaratmasdr. Bu da Allahn kudret sfatna racidir. Kulun fiili asl itibariyle Allahn kudretiyledir. Fakat fiilin oluumu kul vastasyladr. Her fiilin bir yn Allaha dier yn de insana dnk olmak zere iki yn vardr. Allahla ilikili olana yaratma, insanla ilikili olana ise kesb denir. Allah insann iradesi dnda olan fiilleri yaratt gibi, insann iradesiyle yapt kesbini de yaratr. Kesbin

275 276

sa Yceer, Kelam Felsefe Uzlamas, Konya, 2007, 179. Ammara, a.g.e., 51. 277 zmirli, a.g.e., 70. 278 Ear, el-Luma, 39; Makalat, 292. 279 Mevlt zler, slam Dncesinde nsan Hrriyeti, stanbul, 1997, 169.

64

gereklemesi iin gcn olmas gereklidir. yleyse Allah insanda bir g yaratr ve insanlar da bu g ile kesbeder ve bu kesbden dolay da sorumludur.280 mam Ear kesbi byle belirtirken hangi ynyle insan sorumluluk altnda brakt anlalamamtr. Burada insan iradesine hi vurgu yaplmadna gre insan ne ile sorumlu tutulmaktadr, zira sorumlu olmann art iradeden gemektedir. Kul kendi iradesi ile fiilleri yapmayp bir d mdahalenin etkisiyle yapabiliyorsa bu cebr olur. Oysaki irade sahibi olmakla cebr birbirine zttr. Ve Ear de cebrden kurtulmak iin kesb teorisine bavurmutur. Earnin, ister imann Allah tarafndan mminlere verilip kfirlere verilmemesi konusunda olsun, isterse kesb teorisini ortaya atarak orta bir yol bulmaya almasnda olsun kulun kudretini ortadan kaldrp, her eyi Allaha balamas ve bunu da Allah yaptklarndan sorulmaz281 ayetiyle delillendirmeye almas, onu cebri olarak anlalmaktan kurtaramamtr.282 bn Hazm, Earyi Cebriyyeden saymaktadr.283 Zira Ear insan iradesinden bahsetmez. O, Allahn iradesi zerinde srarla durmaktadr. Onun mutlak ilahi irade anlaynda insan iradesi adeta yok gibidir. Ear, insana kesb kavramyla hrriyet tanmaya alsa da onun kesbden ne kastettii ak deildir.284 Netice itibariyle imam Earnin kesb teorisinin Mutezileye kar olduu anlalmsa da cebri anlaytan ya da cebrilikle ithamdan onu kurtaramamtr. 3.7. MATRDYYENN KADER GR mam Matrid, Mutezile ve dier Ehl-i bidatle yapt mnazaralarda ve akaid sahasnda telif ettii eserlerinde hasmn metodu olan kelm metodunu benimsemi, naklin yannda akli ve mantki delillerden de istifade ederek hasmlarn malup etmeye almtr. Bu ynyle, Basra ve Badat evresinde yaayan ve Mutezile mezhebinin sayl limlerinden biri durumuna geldikten sonra Mutezileden

280 281

Ear, el-Luma, 39, 56; Makalat, 292. Enbiya, 21/23. 282 Desuk, Ahmed Faruk, el-Kaza vel-Kader fil-slam, Riyad, 1988, 332. 283 bn Hazm, Eb Muhammed Al b. Ahmed b. Sad b. Hazm el-Endels el-Kurtub, el-Fasl filMilel vel-Ehvai ven-Nihal, Beyrut, 1986, III, 22. 284 mer Aydn, a.g.e., 79.

65

ayrlm olmas sebebiyle onlarn metodunu ok iyi bilen mam Ear ile ayn paraleldedir. Bu iki lim, Kelm metoduyla selef akidesinin izah olan, Ehl-i Snnet Kelmnn kurucular saylrlar. Ayn zamanda Ehl-i Snnet kelm mekteplerinin de imamdrlar. Ancak Mutezile aklcl ile Ehl-i Snnet aklcl arasnda fark vardr. Mutezile, itikad konularla ilgili ayet ve hadisleri yanl anlayarak tebihe den ve akl mahkm edenler karsnda bir akslamel olarak zuhur ettii iin, akla fazla ehemmiyet vermi, nerede ise onu hakem kabul etmitir. Bu sebeple Allahn sfatlarndan bir ksmn ve kaderi ilhiyi farkl yorumlam, akln messir bir rol oynamamas gereken ahirete ait konulardan ruyetullah, efaat, srat, mizan gibi birok hakikati aklla reddetmi, bunlarla ilgili nasslar da ya ret veya tevil etmitir. Matridnin sisteminde de akln byk bir deeri ve yeri vardr, ama herhangi bir mbalaaya sapmakszn ve haddini amakszn. Hatta mam Matrid, haberi sfatlarla ilgili mteabih ayetlerin kesin tevilinden bile saknm, tebihi nefyeder, hi bir yorum yapmadan murad ilhi her ne ise ona iman ederiz. 285 demitir. mam Ear de bu hususta Matrid ile ayn dnmektedir. Nitekim Ehl-i Snnet kelmclar Allah Telnn btn sfatlarn ispat etmi, kadere inanm, hiret ahvaliyle ilgili ayet ve hadislerde bildirilmi hususlarn hepsini kabul etmilerdir. Mutezilede akl; yerine gre hareket noktas, yerine gre hakemdir. Ear ve Matridlere gre ise akl naklin hizmetinde, onu teyit edici, aklayc ve tamamlayc bir unsurdur. Akaid sahasnda ayet ve hadisle birlikte akl da dinin anlalmasnda lzumlu bir temel kabul etmi olan Matridlik, mam Matridden itibaren kelm metodunu gittike gelitirmitir. Maverannehrdeki Hanefilerin itikadi mezhebi olan Matridlik, baz konularda Selefe Earlikten daha yakndr. Baz konularda ise daha aklc davranldndan Earlikle Mutezile arasnda yer alr. 286 Bu sebepledir ki baz aratrmaclar, Matridlii Selefe daha yakn grrlerken, bazlar Mutezileye daha yakn grmektedir. Hakikatte ise Matridlik, Selefe daha

285 286

Matrid, a.g.e., 74 Flal, a.g.e., 79.

66

yakndr. Hicr drdnc asrn balarnda ortaya kan Matridyye, ikinci asrda Ebu Hanife tarafndan kurulan bir mezhebin devamdr. Matridyye, akaid sahasnda nakille birlikte akl da dinin anlalmasna vesile olan bir asl kabul etmi, mam Matridden itibaren akaidde kelm metodunu gittike gelitirerek benimsemitir.287 Matrid, kullarn ve btn canllarn fiillerinin Allahn yaratmasyla olduu grndedir. nk onlarn Allahtan baka mucidi yoktur.288 Bununla beraber imam Matrid, insann fiillerinde gerek bir irade sahibi olduu grndedir. O insann kendi fiillerini kendisinin iktisap ettiini belirtir. 289 Matrid, Allahn mutlak yaratc olmasnn yannda insann hrriyetinin bulunduunu da aka belirtmektedir. Ona gre Allah, kullarnn hibirini iman ya da kfre zorlamamtr. nsan ihtiyaryla ba baa brakmtr. nsan kesbiyle fiillerini yapar. man da kfr de kulun kendisindendir. Kendi isteiyledir. Kullarn btn fiilleri hakikatte onlarn kesbleridir. Yani mecaz olarak deil, gerekte onlarn ihtiyarlarnn kesbidir.290 Matrid, Mutezile ile Ear arasnda orta bir yol tutmutur. Earye gre kesb, Allah tarafndan yaratlan fiil ile kulun ihtiyarnn birlemesidir. Kulun bu kesbe bir etkisi yoktur. Bu yoruma gre kesb de fiilin kendisi gibi Allah tarafndan yaratlmaktadr. Matrid ise kesbin, kulun gc ve etkisiyle olutuunu sylemektedir.291 zetle mam Matridye gre kader, Allahn ezelden ebede kadar olacak her eyin zaman ve meknn, zelliklerini, yani ne ekilde ve ne zaman olacaklarsa onlarn hepsini daha onlar meydanda yokken bilip o surette takdir ve tayin etmesine denir. Kader, Allahn (c.c.) ezeli olan lim ve rade sfatna; Kaza da Tekvin sfatna racidir. 292

287 288

Topalolu, a.g.e., 121. Sabun, a.g.e., 134. 289 Matrid, a.g.e., 225. 290 Beyazizade, a.g.e., 108. 291 Ebu Zehra, a.g.e., 191. 292 Nesef, a.g.e., 141.

67

SONU Kader, ezelden ebede kadar hayr ve er (iyi ve kt), her ey hakknda meydana gelecek btn hadiselerin Allah katnda malum olmasdr. Kuranda kader, imann artlarndan saylmam fakat kaderi imann artlarndan ayr dnmek mmkn deildir. Zira hem hadislerde hem de Ehl-i Snnete gre kader iman artlarndan saylmtr. mann artlar birbiriyle balantldr. Birinin kabul dierlerinin de kabuln gerekli klmaktadr. Kurana gre kader, ilahi bir programdr. Allahn kinatta kurmu olduu ve mevcut olan her eyin ekillendii plann addr. Btn her eyin mukadderatn kinatn maliki belirlemekle beraber insan bata olmak zere baz yaratlanlara da irade ve yapma gc verilmitir. Hz. Peygamberin kader anlay Kuran ile paralellik arzetmekte olup cebr mantktan uzak, insana zgrlk tanyan ve sorumluluklar ykleyen bir mahiyettedir. O hayattayken nlemeye alt kader tartmalar, vefatndan hemen sonra balayp drt halife dneminin sonunda daha canl bir ekilde tartlmtr. Kelm ilminin ve itikadi mezheplerin teekklnde nemli bir yere sahip olan kader meselesi, slamn ilk dnemlerinden itibaren tartlmtr. Bu konuda temel farkl gr ortaya kmtr. Bunlardan ilki insana neredeyse hi hareket alan ve hrriyet vermeyen Cebriyye olmutur. Cebriyye mezhebi insann tm fiillerinin yaratcsnn Allah olduunu sylemi ve insann btn fiillerinde mecbur olduunu iddia etmitir. nceleri Kaderiyye, daha sonra ise Mutezile Cebriyyenin tam tersine insann fillerinde hr olduunu ve hatta kendi fiillerinin yaratcs olduunu sylemilerdir. Orta yolu tercih eden Matridiyye ve Eariyyenin kader anlay ise hem Allahn hkimiyetine halel vermemek hem de insann fiillerinde sorumlu olduunun temellendirilmesi muvacehesinde Ne cebir vardr. Ne de tefviz, ancak ikisinin aras bir durum sz konusudur diyen Selefin yolunu takip etmek olmutur. Allahn sfatlarn iyice anlamadan kader mevzusunu kavramak mmkn deildir. Biz de tezimizde, ilim, irade, kudret ve adl sfatlarnn kader konusuyla yakndan ilgili olduklarn grdk. lim konusunda iki temel farkl gr mevcuttur. Birisi, ilim maluma tabidir yani Allahn ilminin icbar oluturmad, olaylar vukua gelecei iin Allahn bildii

68

yoksa Allah bildii iin olaylarn gereklemedii kanaatidir. Dier gr ise malumun ilme tabi olduu yani olacak her eyin, nceden bilindii iin meydana geldii grdr. Bizce doru olan gr birincisi olup Allahn ilminin kendisine irade verilenler asndan cebr oluturmayacadr. Yoksa iradenin verilmesinin bir anlam yoktur. Allahn iradesi ezeldir, sonsuzdur, snrszdr, herhangi bir eyle balantl deildir ve mutlaktr. nsann iradesi ise sonlu, snrl, zaman, mekn vb. eylerle balantldr. Evrende meydana gelen her olay ve varlk, Allahn tekvn (oluumla ilgili) iradesi ile meydana gelir. Kul da Allahn kendisine tand snrlar iinde fiilini seer. Kulun fiilinde hr olmas demek, hrriyetine inanmas, fiili yaparken herhangi bir bask altnda olmadn kabullenmesi demektir. nsanlar fiillerde gerek bir irade hrriyetine sahiptirler. Yce Allah, insanlarn irade sahibi, dilediini yapabilir bir varlk olmasn irade ve takdir buyurmu ve onlar bu g ve kudrette yaratmtr. Bu sebeple insanlar kendi istek ve iradeleriyle bir ey yapp yapmamak gcne sahiptirler. ki ynden birini tercih edip seebilirler. nsann sevab ve cezay hak etmesi, belli ilerden sorumlu olmas bu hr iradesi sebebiyledir. Fiilin meydana geliinde kulun hr iradesinin etkisi vardr. Fakat fiillerin yaratcs Allah Tel'dr. Allah kullarn iradeli fiillerini, onlarn iradeleri dorultusunda yaratr. Bu, Allahn buna mecbur ve zorunlu olmasndan deil, detullah ve snnetullah ad verilen ilh kanununu yani kaderi bu ekilde dzenlemesindendir. Bu durumda fiili tercih ve semek (kesb) kuldan, yaratmak (halk) Allahtandr. Kul iyi veya kt ynden hangisini seer ve iradesini hangisine yneltirse Allah onu yaratr. Fiilde seme serbestisi olduu iin de kul sorumludur. Hayr ilemise mkfatn, er ilemise cezasn grecektir. Kudreti Cebriyye gibi mutlak bir ekilde sadece Allaha nisbet edip insanlara mecaz yoluyla dayandranlar olduu gibi, Mutezile ve dier mezhepler Cebriyyenin aksine insann fiilini gerekletirecek kudret ve istitaata sahip olduunu savunmutur. Adl-i ilahi asndan kadere bakldnda iyilii de ktl de yaratan Allahtr. nsann sorumluluu ise kendi fiillerini kesbetmi olmaktan ileri gelmektedir. Allah adildir asla kullarna zulmetmez. Allah tasarlanabilecek en

69

mkemmel kinat yaratmtr. ok iyi sonular ve hayrlar iin kk olumsuzluklar ve erler kanlmazdr. Mezheplerin kader grleri gurupta toplanabilir. Birisi insanlarn kendilerine ait bir iradeleri olmayp, zihinsel ve bedensel btn eylemleri ilh

gcn zorlayc tesiriyle meydana geldiini savunan Cebriyyedir. Dier bir gr Mutezilenin grdr ki, kullarn kendi fiillerinin yaratcs olduunu iddia etmiler ve kader felsefelerini buna bina etmilerdir. Orta yol olarak anlan nc gr ise Ehl-i snnetin grdr. Ehl-i Snnete gre insan, hr iradesi ile fiili seer, gerekli gc sarfeder, Allah da onun neyi seeceini ezel ilmi ile bilir, bu ilmine gre irade ve takdir buyurur ve bu iradesi dorultusunda yaratr.

70

KAYNAKLAR KURAN-I KERM. KURAN-I KERM VE AIKLAMALI MEAL, TDV Yay., Komisyon, Ankara, 2007. ABDULCEBBAR, Kad ibn Ahmed, el-Muhtasar fi Usulid-Din, (ev.: Murat Memi), z Yay., stanbul, 2007. ________ Fadlul-tizal ve Tabakatul-Mutezile, (Thk.: Fuad Seyyid), Tunus, 1974. ________ el-Muni, (Thk: Ahmed Fuad Ehvani), Kahire, 1962. ________ erhu Usulil-Hamse, (Thk.: Abdulkerim Osman), Mektebetul-Vehbe, Kahire, 1996. ABDLHAMD, rfan, slamda tikadi Mezhepler ve Akaid Esaslar, (ev.: M. Saim Yeprem), Marifet Yay., stanbul, 1983. ________ Cebriyye, DA, stanbul, 1993, VII, 205-208. AHMED B. HANBEL, Ebu Abdullah Ahmed b. Muhammed b. Hanbel e-eyban, el-Msned, I-VI, el-Fethur-Rabbani Tertibi, (ev.: Rfat Oral-Sleyman Sar), Ensar Yay, Konya, 2004. AKBULUT, Ahmet, Sahabe Dnemi ktidar Kavgas, Aa Yay., Ankara, 2001. AMMARA, Muhammed, Mutezile ve nsann zgrl Sorunu, (ev.: Vahdettin nce), Ekin Yay., stanbul, 1998. APAYDIN, H. Yunus rade, DA, stanbul, 2000, XXII, 380-391. ARNOLD, TW, ntiar- slm Tarihi, (ev.: Hasan Gndzler), Aka Yay., stanbul, 1982. ATAY, Hseyin, rade ve Hrriyet, Atay Yay., Ankara, 2002. ATVAN, Hseyin, el-Frakul-slmiyye f Bildi-am fil-Asril-Emevi, DrulCl, Beyrut, 1986. AYDIN, Mehmet S. Tanr-Ahlak likisi, TDV Yay., Ankara, 1991. AYDIN, mer, Kuran Inda Kader ve zgrlk, Beyan Yay., stanbul, 1998. AYDINLI, Osman, slam Dncesinde Aklileme Sreci, Mutezilenin Oluumu ve Ebul Huzeyl el-Allaf, Ankara Okulu Yay., Ankara, 2001. AYDINLI, Yaar K. Mutezile Mezhebi, Eriim: http://www.enfal.de/mez_tar.htm, (Eriim Tarihi: 15 Ocak 2009). BADAD, Ebu Mansur Abdulkhir b. Tahir b. Muhammed, el-Fark beynel-Frak, Mezhepler Arasndaki Farklar, (ev.: E.Ruhi Flal), TDV Yay., Ankara, 2001.

71

BAKILLAN, Kad Ebu Bekir Muhammed b. et-Tayyip, Kitabut-Temhid, (Editr: Richard J. McCarthy), Beyrut, 1957. BARDAKOLU, Ali Kudret, DA, stanbul, 2002, XXVI, 317-318. BASR, Hasan, Risaletu mer b. Abdlaziz, fir-Reddi alal Kaderiyye, (Thk.: H. Ritter), Der Islam, XXI, 1-83, 1932, (ev.: Ltf Doan, Yaar Kutluay), AFD, III/3-4, 75-84, Ankara, 1959. BAYRAKTAR, Mehmet, slm Felsefesine Giri, AF Yay., Ankara, 1985. BEYAZZADE, Ahmed Efendi, mam Azam Ebu Hanifenin tikadi Grleri, (ev.: lyas elebi), MFV Yay., stanbul, 2000. BUHAR, Ebu Abdullah Muhammed b. smail, Sahih-i Buhar, I-II, (ev: Abdullah Feyzi Kocaer), Hner Yay., Konya, 2004. CANAN, brahim, Hadis Ansiklopedisi Ktb-i Sitte Tercme ve erhi, Aka Yay., stanbul, 1995. CEYLAN, Ahmet Fatalizm, Felsefe Ansiklopedisi, Ebabil Yay., (Editr: Ahmet Cevizci), Ankara, 2009, VI, 76-82. CORBN, Henry, slam Felsefesi Tarihi, (ev.: Hseyin Hatemi), stanbul, 1985. COKUN, brahim, nsan Ne Kadar Eylem Yapma Gcne ve Hrriyetine Sahiptir, DFD, Diyarbakr, 2001, III/2, 1-35. CRCAN, Seyyid erif Ali b. Muhammed b. Ali, Kitabut-Tarift, DarulKtbil-lmiyye, Beyrut, 1995. ELEB, lyas, slam nan Sisteminde Aklclk ve Kad Abdulcebbar, Rabet Yay., stanbul, 2002. UBUKU, brahim Agah, Mutezile ve Akl meselesi, AFD, Ankara, 1964, XII, 51-61. DAREKUTN, Ebul-Hasan Ali b. mer b. Mehd, Ahbaru Amr b. Ubeyd, (Thk.: Josef Van Ess), Beyrut 1967. DE BOER, TJ, slmda Felsefe Tarihi, (ev.: Yaar Kutluay), Anka Yay., stanbul 2001. DESUK, Ahmed Faruk, el-Kaza vel-Kader fil-slam, Riyad, 1988. DOAN, Ltfi, Ehl-i Snnet Kelamnda Ear Mektebi, Rzgarl Matbaa Yay., Ankara, 1961. EBU DAVUD, Sleyman b. Eas es-Sicistn, es-Snen, ar Yay., stanbul, 1992.

72

EBU HANFE, mam zam Numn b. Sbit b. Zevta, el-Fkhul-Ekber, EbulMnteha erhi, (ev.: Y.Vehbi Yavuz), Bayrak Yay., stanbul, 1993. EBU ZEHRA, Muhammed, slamda tikadi, Siyasi ve Fkhi Mezhepler Tarihi, (ev.: Sbatullah Kaya), Anka Yay., stanbul, 2000. ERDEMC, Cemalettin, lk Dnem (Hicri I. Asr) Kader Tartmalar Gaylan edDmeki-mer b. Abdlaziz, Tezkire Dergisi, Ankara, 2006, XLIII-XLIV, 198-223. EAR, Ebul Hasan Ali b. smail, el-bane an Usulid-Diyane, (Thk.: Beir Muhammed Uyn), am, 1993. ________ Makltl-slmiyyn ve htilfl- Musalln, (Thk.: Muhammed Muhyiddin Abdulhamit), Beyrut, 1990. ________ Kitabul-Luma fir-reddi ala Ehliz-Zey vel-Bida, (tashih ve takdim: Hamude Gurabe), 1955. FAHR, Macid, slm Felsefesi Tarihi, (ev: Kasm Turhan), Birleik Yay., stanbul, 2000. FILALI, Ethem Ruhi, amzda tikadi slam Mezhepleri, Birleik Yay., stanbul, 1999. GAZZAL, Ebu Hamid, el-ktisad Fil tikad, Darul Ktbil lmiyye, Beyrut, 1983. GLCK, erafettin-Sleyman TOPRAK, Kelm, Tekin Kitabevi, Konya, 1998. GLCK, erafettin, Bakllani ve nsann Fiilleri, TDV Yay., Ankara, 1997. ________ nsan ve Kaderi, SFD, Konya, 1986, II, 13-50. GLPINARLI, Abdulbaki, Tarih Boyunca slam Mezhepleri ve iilik, Der Yay., stanbul, 1979. HAYYAT, Ebul-Huseyin Abdurrahm b. Muhammed b. Osman, Kitabul-ntisar ver-Reddu ala Ravendiyel-Mulhid, (Thk.: Muhammed Hicaz), Kahire, 1988. IIK, Kemal, Mutezilenin Douu ve Kelami Grleri, AF Yay., Ankara, 1967. ________ Matridnin Kelam Sisteminde man Allah ve Peygamberlik Anlay, Ftvvet Yay., Ankara, 1980. BN ABDRABBH, el-Endelus, kdul-Ferid, (Thk.: Ahmed Emin, Ahmed ezZeyn, brahim el-Ebyar), Beyrut, 1983.

73

BNL-ESR, Ali b. Muhammed b. Muhammed e-eybani el- Cezer, el-Kamil fitTarih Tercmesi, I-X, (ev.: M. Beir Eryarsoy, Yunus Apaydn, v.d.), Bahar Yay., stanbul, 1991. BN HAZM, Eb Muhammed Al b. Ahmed b. Sad b. Hazm el-Endels el-Kurtub, el-Fasl fil-Milel vel-Ehvai ven-Nihal, Beyrut, 1986. BN KUTEYBE, Abdullah b. Mslim, el-Merif, (Thk.: Servet Ukke), Msr 1992. BN MACE, Ebu Abdullah Muhammed b. Yezid el-Kazvin, es-Snen, (ev.: Haydar Hatipolu), Kahraman Yay., stanbul, 1982. BN MANZUR, Cemleddn Muhammed b. Mukrim, Lisnu'l-Arab, I-V, Darul Maarif, Kahire, ts. ________ Muhtasaru Tarihi Dmak li-bn Asakir, (Thk.: brahim Salih), Dmak, 1989. BN MURTAZA, Ahmed b. Yahya, Tabakatul-Mutezile, (Thk.: Wilzer), Beyrut 1961, BNUN-NEDM, Ebul-Ferec Muhammed b. Ebi Yakub shak, el-Fihrist, (Thk.: eeyh brahim Ramazan), Darul-Marife, Beyrut, 1997. BN SNA, Ebu Ali el-Hseyin bin Abdullah, en-Necat, (Thk.: Abdurrahman Umeyra), Beyrut, 1992. ________ e-ifa, lahiyat, (Thk: Ebu Kanvati, Said Zayid), Beyrut, ts. KBAL, Muhammed, slamda Dini Dncenin Yeniden Douu, (ev.: N. Ahmet Asrar), Birleik Yay., stanbul, 1995. MAM MALK, ibn Enes ibn Mlik ibn Ebi mir el-Asbah, el-Muvatta, I-IV, Beyan Yay., stanbul, 1994. MRUL KAYS, Muallakat, Yedi Ask, (ev.: erafeddin Yaltkaya), MEB Yay., stanbul, 1989. SFAHAN, Ragp, Ebul Kasm el-Hseyin b. Muhammed b. el-Mufaddal, elMfredat fi Garibil-Kuran, (Thk.: Muhammed Seyyid. Keyln), Beyrut, ts. ZMRL, smail Hakk, Yeni lm-i Kelam, Umran Yay., Ankara, 1981. KASAPOLU, Abdurrahman Kuran Asndan Fatalizm, Hikmet Yurdu Dergisi, Malatya, 2008, I, 87-107. KESKN, Halife, slam Dncesinde Kader ve Kaza, Beyan Yay., stanbul, 1997. ________ slam Dncesinde Allah-lem likisi, Beyan Yay., stanbul, 1996. Susanna Diwald

74

KILAVUZ, Ahmet Saim Adl, DA, stanbul, 1988, I, 387-388. KOMSYON, Trke Szlk, TDK Yay., Ankara, 2005. KUTLUER, lhan, Akl ve tikad, z Yay., stanbul, 1998. ________ lim DA, stanbul, 2000, XXII, 109-114. LEBNZ, Metafizik zerine Konuma, (ev.: Nusret Hzr), MEB Yay., stanbul, 1949. MATRD, Muhammed bin Mahmud Ebu Mansur Semerkand, Kitabut-Tevhid Tercmesi, (ev.: Bekir Topalolu), SAM Yay., Ankara, 2003. MAKRZ, Ebul-Abbas Ahmed b. Ali b. Abdulkadir, el-Mevaiz vel-itibr bi Zikril-Htt vel-Asr, Beyrut, ts. MEVDUD, Ebul-Ala, Cebir ve kader problemi, (ev.: N. Ahmed Asrar), Hilal Yay., stanbul, 2005. MSLM, Ebul-Hseyin Mslim b. Haccac el-Kurei, es-Sahih, (ev.: Ahmet Davutolu), Snmez Yay., stanbul, 1992. NESEF, mer, slam nancnn Temelleri, Akaid, (ev.: M. Seyyid Ahsen), Bayrak Yay., stanbul, 2001. NEAR, Ali Sami, slamda Felsefi Dncenin Douu, (ev.: Osman Tun), nsan Yay., stanbul, 1999. NEVN, Abdulhalk Mustafa, slm Siyasi Dncesinde Muhalefet, (ev.: Vecdi Akyz), Ay Yay., stanbul, 2001. ZARSLAN, Selim, Mutezile: Basra ve Badat Mutezilleri ve Balca Grleri, CFD, Sivas, 2003, VII / 1, 161-181. ZDEMR, Metin; slam Dncesinde Ktlk Problemi, Furkan Yay., stanbul, 2001. ZLER, Mevlt, slam Dncesinde nsan Hrriyeti, Nun Yay., stanbul, 1997. RTTER, Helmut, Hasan Basri, A, stanbul, 1988, V, 315-330. RDAN, Byk Hadis Klliyat, (ev.: Naim Erdoan), z Yay., stanbul, 1996. SABR, Mustafa, nsan ve Kaderi, (ev.: sa Doan), Kltr Basn Yay., stanbul, 1989. SABUN, Nureddin Ahmed b. Mahmud b. Ebi Bekir, el-Bidye fi UslidDin/Mturdiyye Akidi, (Thk.: Bekir Topalolu), 3. Bask, DB Yay., Ankara, 1978.

75

EHRSTAN, Ebu Feth Muhammed b. Abdulkerim, el-Milel ven-Nihal, (Thk.: Ahmed Fehmi Muhammed), Beyrut, trs. TABER, Eb Cafer Muhammed ibn Cerr et-Taber, Tarihur-Rusul vel-Mulk, (Thk.: Muhammed Fadl brahim), I-XI, Kahire, 1993. TRMZ, Ebu sa Muhammed b. sa b. Sevra, es-Snen, I-III, ar Yay. stanbul, 1992. TOPALOLU, Bekir, Kelam lmi, Damla Yay., stanbul, 1981. ________ Adl, DA, stanbul, 1988, I, 387-388. TOPRAK, Sleyman, nsan Fiilleri Konusunda Matrid ve Ear Arasndaki htilaf, SFD, Sakarya, 1990, III, 165186. TURHAN, Kasm, Bir Ahlak Problemi Olarak Kelam ve Felsefe Asndan nsan Fiilleri, MF Yay., stanbul, 1996. T.W.ARNOLD, ntiar- slm Tarihi, (ev.: Hasan Gndzler), Aka Yay., stanbul, 1982. WATT, W. Montgomery, slamn lk Dnemlerinde Hr rade ve Kader, (ev.: Arif Aytekin), Kitabevi Yay., stanbul, 1996. ________ slam Dncesinin Teekkl Devri, (ev.: Ethem Ruhi Flal), Birleik Yay., stanbul, 1998. YARAN, Cafer Sadk, Ktlk ve Teodise, Vadi Yay., Konya, 1997. YAVUZ, Yusuf evki, Kader , DA, stanbul, 2001, XXIV, 58-63. YAZICIOLU, Mustafa Said, Matrid ve Nesefye Gre nsan Hrriyeti Kavram, MEB Yay., Ankara 1997. ________ slam Kelamnda nemli Bir Mesele: stitaat, slami Aratrmalar Dergisi, stanbul, 1986, I, 50-53. YAZIR, Elmall M. Hamdi, Hak Dini Kuran Dili, Azim Datm Yay., stanbul, 1992. YEPREM, M. Saim, rade Hrriyeti ve mam Matrid, MFV Yay., stanbul, 1997. YURDAGR, Metin, Allahn Sfatlar, Marifet Yay., stanbul, 1984. YCEER, sa, Kelam Felsefe Uzlamas, Tablet Yay., Konya, 2007. ________ Kelam Frkalarnda Yntem, Tablet Yay., Konya, 2007.

76

YRKAN, Yusuf Ziya, slam Akaid Sisteminde Gelimeler, Kltr Bakanl Yay., Ankara, 2001. ZEYN, Muhammed Halil, Tarihul Firakil-slamiyye, Beyrut, 1985.

77

ZET Bu almada Allahn sfatlar balamnda kader meselesi ele alnmtr. almann omurgasn insann kaderi konusunda Allahn ve nsann ne derece etkili olduklar oluturmaktadr. En eski alardan beri insanlarn kendi fiillerinde ne kadar zgr olduklar, insann eylemlerini etkileyen faktrlerin neler olduklar konusunda insanlar hep merak edip aratrmalar yapmlardr. slamda kader konusu, Reslullah

dneminden balayarak Mslmanlarn zihinlerini megul etmeye devam etmitir. zellikle hilafet tartmalar, i ekimeler ve Mslmanlarn kendi aralarndaki mcadeleler kader ile ilgili sorularn youn olarak sorulduu dnemler olarak sylenebilir. Kuranda insann zgrl ve sorumluluunu snrlayan, insan kaderine mecbur eder tarzda yorumlanabilecek ayetlerin mevcudiyetinin yannda; insan zgrl ve sorumluluunu destekleyen insann kendi kaderini belirlemesinde etkili olduunu vurgulayan ayetlerin mevcudiyeti de sz konusudur. Kader konusunda slam dnce sisteminde temel fikrin var olduunu syleyebiliriz. Cebriyyenin temsilcisi olduu gr insan kaderi konusunda tamamen pasif bir duruma drerek sorumluluuna halel getiren grtr. Mutezilenin ncln yapt ikinci gre bakldnda ise Allahn iradesine ve yaratma sfatna halel getirecek kadar insana zgrlk verilmektedir. Bu iki u fikri uzlatrarak hem insan pasif bir duruma dmekten kurtarmaya alan hem de Allahn herhangi bir sfatna halel getirmeme gayreti iinde olan Ehl-i Snneti sayabiliriz. Bu almada bu konular genie ele alnmaya allmtr.

78

ABSTRACT This study deals with the issue of predestination in the context of the attributes of Allah. The key theme of the study is composed of the question that to what extent Allah and man are effective on mans predestination. Since the ancient times, people have always been keen on searching the subjects such as how free a man is on his own doings and what factors affect mans doings. In Islam, the subject of predestination has always preoccupied Muslims since the Prophet Muhammad. Historically, questions on this subject were quite often asked particularly during the discussions on the issue of caliphate and the times of political conflicts among Muslims. In the Quran, there are some verses that can be interpreted as limiting the mans freedom and responsibility and inflicting predestination on man. But there are also some other verses pointing out the effectiveness of man on his predestination and emphasizing the freedom and responsibility of man. In the history of Islamic thought, there have existed three main schools on the issue of predestination. The first school, represented by Jabriyyah, has considered man completely a submissive creature and not ascribed any responsibility. The second school, mostly promoted by Mutazilah, has broadened the freedom of man to a great extent and accordingly put some limits on the will of Allah and His attribute of creating. The last school which is upheld by Ahl al-Sunnah stands in the middle of these opposing views. While it tries to avoid describing man as a totally submissive creature, it also denies any restriction on Allahs attributes. This study aims to examine such subjects broadly.

You might also like