Professional Documents
Culture Documents
Celal Yenieri Giri SLM'DA DEVLET 1- Devletin Ortaya k 2- Devletin Yaps 3- dare ekli 4- Hkmet daresi Ve stiare Birinci Blm VERGLERN VE HARCAMA YERLERNN ORTAYA IKII A Mekke Devrinde Mal-Din Mkellefiyetlerin Ve Sarf Yerlerinin Ortaya k 1- Mekke Devrinde Mal-Din Mkellefiyetlerin Ortaya k 2- Mekke Devrinde Mal Harcamalar B- Medine Devrinde Vergilerin Ve Sarf Yerlerinin Ortaya k 1- Vergilerin Ortaya k kinci Blm BEYTLMAL, MAL TEKLATLANMA Ve DVANLAR I. Beytlmal'in Ortaya k II. Mal Tekilatlanma A- Hz. Peygamber Devrinde Vergi Tekilat 1- Gelirlerin Tahsil, Muhafaza Ve Sarfna Ait Tekiltlanma 2- Vergi Tahmin Tekilat 3- Tahsil Edilen Gelirlerin Yazm B- Malyede Grevli Memurlar a- Arifler b- Amiller (:milin) c- Sa'ler (:S'at) d- Musaddk e- Hzin (:Haznedar) f- Ksim h- Kabz Memuru (:Shbu'l-Akbd) - Hrs i- Keyyl, Vezzn, Nakkd Ve Addd k- Hsib, Emn Ve Dier Memurlar C- Beytlmal'n Blmleri 1- Beytlmal'in Mlk dare Blgelerine Gre Blmleri 2- Beytlmal'in Blmleri A- Beytlmal'in Blmlere Ayrlmas Ve Sebepleri B- Baz Hazine eitleri 1. Vergi Olarak Tahsil Edilen Hayvanlar Hazinesi Ve Hayvanlarn Damgalanmas 2. Zahire Hazineleri III. Mal Dvanlar A- Halka Maa Datan Dvann Ortaya k B- Dier Mal Divanlar 1- Dvanul-Cund (: Askeridare) 2- Dvanu'l-Harac 3- Divanu's-Sadaka 4- Divanu'l-Hatem nc Blm HAZNE LEMLER A- Gelir Tahsil Ve Sarf lemleri I- Gelir Tahsil lemleri 2- Hazineden Para deme Ve Mal karma B- Zaman Bakmndan Hazne lemleri C- Yer Bakmndan Hazne lemleri 1- Zektn Topland Blgede Sarfedilmesi Ve Dier Blgelere Nakli A- Zektn Mahallinde Sarf B- Zekt Gelirlerinin Baka Blgelere Nakli 2- Fey' Ve Ganimet Gelirlerinin Baka Blgelere Nakli 3- Nakil Ve Havale Usulleri A- Nakd Ve Ayn Nakil B- Hesabi Nakil 4- Ayn Gelirin Paraya Tahvili Drdrc Blm BTE KADELER
I. Gelirlerin Tahsisi Kaidesi A- Mslmanlardan Alnan Vergilerin Sarf Yerleri 1- Zektn Sarf Yerleri A) Fakir Ve Miskinler B- Amilin (:Zekt Memurlar) C- Muellefetu'l-Kulub ('.Kalpleri Kazanlmak stenenler) D- Rikb (:Klelikten Kurtarlacak Kimseler) E- Grimn (:Ar Bor Altna Girmi Kimseler) F- Fi-Sebilillah ('Allah Yolunda) G- bnu's'sebil (:Yolcu) 2- Maden Gelirlerinin Sarf Yeri B- Gayri Mslimlerden Salanan Gelirlerin Sarf Yerleri 1- Gelirlerin Tanm A. Fey': B. Ganimet: 2- Fey'in Sarf Yerleri Ve Fey' Gelirlerinden Humusun Ayrlmas 3- Ganimetlerin Taksimi Ve Hazineye Den Paylarn Sarf Yerleri A- Allah'n Ve Resulnn Hisseleri B- Akraba Hisseleri C- Yetim, Yoksul Ve Yolcularn Hisseleri II- Gelirlerin Tahmini Ve Tesbt Kaidesi A- Gelirlerin Tahmini B- Gelirlerin Tesbiti III. htiyalarn Ve Giderlerin Tesbtl Kaldesl A- htiyalarn Tesbiti B- Giderlerin Tesbiti IV. Bte Denklii Kaldesi V. Zaman Kaidesi (Bte Devresi) VI. ktisadlk Ve sraftan Kanma Kades VII. Ayrlk Kaidesi Beinci Blm DENEK ETLER VE DENEK AKTARMASI A- denek eitleri 1- Normal denekler 2- htiyat (:Nevib) denei Altnc Blm KAMU HARCAMALARI I. Car Harcamalar A- Hz. Peygamber Ve Ailesinin Gelirleri Ve Resulullah'n Miras 1- Hz. Peygamber Ve Ailesinin Gelirleri Ve Geimleri 2- Reslullah'n Miras B- Devlet Memurlarnn Maalar, denme Devreleri, Maalara l Olan Esaslar 1- Memur Maalar A- Vali Maalar B- Kad Maalar C- Maliye Memurlarnn Maalar D- Asker Maalar 2- Maalarn denme Devreleri 3- Maa Ve cret Miktarlarnn Belirlenmesinde Gz nnde Bulundurulan Esaslar C- retim Ve Eitim Giderleri D- Salk Giderleri II. Yatrm Harcamalar A- Dorudan Yatrm Harcamalar B- Dolayl Yatrm Harcamalar 1- Resm Binalarn Ve Camilerin Yapm 2- Ulam Giderleri A- Konaklama Tesisleri (Misafirhaneler)Nin Yapm B- Yolcular Misafir Etme Ve Elileri Arlayp Hediyelendirme 1- Yolcular Misafir Etme 2- Elileri Arlama Ve Hediyelendirme 3- Haberleme Giderleri Yedinci Blm SOSYAL DEVLET MEFHUMU VE TMA GVENLK HARCAMALARI I. Sosyal Devlet Mefhumu A- Devlet Anlay
B- Devlet Bakanlarnn Devlet Gelirleri Karsndaki Durumu II. Toplumsal Gvenlik Harcamalar A- Toplumsal Gvenlikle Gdlen Gaye Ve Bunun nemi 1- Toplumsal Gvenliin Gayesi 2- Refah Yaygnlatrma Ve Gelirin Azalan Faydasn oaltma B- Ferd Servetlerde Bakalarnn Hakknn Douu Ve Gelirlerden dil Pay Almak C- Mecbur Toplumsal Gvence Kurumunun Ortaya k D- Devlet Btesinden Yaplan Toplumsal Gvenlik Harcamalar 1- Mslmanlarn Toplumsal Gvenlie Kavuturulmas 2- Bir Kiiye Verilebilecek Zekt Miktar F- Hz. Peygamber Devrinde Sosyal Gvenlii Temin n Alnan Dier Tedbirler 1- Ensar ile Muhacirler Arasnda Yaplan Kardelik Anlamas 2- Fakirleri Yemee Davet Sekizinci Blm BTENN DENETM A- dar Denetim A- Genel Btenin Denetimi B- Mkellefin Tesbit Ve Denetimi C- Zekttan Faydalanacaklarn Aratrlmas Ve Yaplan Tahsislerin Denetimi B- Ceza Meyyideler Sonu Bibliyografya
Medine'de bir ehir-Devlet kurmak ve idare etmek zere dnyada ilk olarak yazl bir "Anayasa" yapmak erefini elde etti. Muhammed Hamidullah'm belirttiine gre bu anayasa, balangta sadece Medine ehir Devleti iin hazrlanm olmakla birlikte yalnz Medine iin mill ve mahall bir anayasa mahiyetinde deildi; bilakis bu anayasa Islmlam baka bir blgeye veya Medine'ye ilave olunan bir yere de tatbik edilebiliyordu.[4] Hz. Muhammed, Musa Peygamber gibi kendisine bir vezir tayin etmedi.[5] Peygamberlik messesesinin en sonunda yer alan peygamberin her trl ortaktan uzak bulunmas gerekir. Dier taraftan o, vefatm mteakip bakanl stlenecek bir halife de semedi ve bylece seim sistemini douran artlar hazrlam oldu. Reslullah, Yusuf peygamber gibi daha nce bir vezirlik grevinde de bulunmad.[6]O, yukarda da temas edildii gibi peygamberlikten nce hibir idari vazifeyi stlenmi deildi. Kendisine bir vezir tayin etmemekle beraber Reslullah, vezir ve yardmclarnn okluu ile vnmekte ve nceki peygamberlerin kendisi kadar vezir ve yardmclarna sahip bulunmadklarn yle anlatmaktadr. Benden nceki peygamberlere ancak yedi nakib, vezir ve necib verilmitir. Bana ise 14 vezir, nakib ve necib verildi. Bunlarn 7'si Kurey'ten, 7'si Muhacirlerdendir.[7] Hz. Peygamber kendisine bir vezir tayin etmemekle beraber onun, vezir mesabesinde pek ok yardmclar vard. bn Abbas (r.a.)'a gre; Eb Bekir vr mer (r.a.) onun iki veziri idiler.[8] Dier ynden onun daha 3 Akabe biatmdan balamak zere cemaatm tekilatlandrdm grmekteyiz. 73 kiinin katld bu biatta Hz. Muhammed (s.a.v.) mttefik 12 kabileyi temsil etmek zere Medineli Evs ve Hazrec kabilelerinden 12 nakib ve bunlarn stnde de bir "nakbu'n-nukab" tayin etti.[9] bn Him'm kitabnda yer alan bir szlerinde Reslullah bu nakiblere; Hz. sa'ya Havarilerin vekil olduklar gibi onlarn da kavimleri ierisinde birer vekil olduunu, bildirmilerdi.[10] Bylece 2. biatla temeli atlm olan devletin, 3. biatla idar tekilatlanmas balatlm oldu. Medine devrinde ihtiya duyulduka dier vazife ve memuriyetler ihdas edildi. Din ve idar hizmetler, ktiplik, mal ve asker i ve memuriyetler bunlarn banda geliyordu. Nakiblerden ayr olarak Hz. Peygamber, ilk defa 8. hicr ylda Huneyn muharebesi esnasnda her [11]kiiye bir "arif tayin etti. Baz kaynaklarda "ariflik" asker bir rtbe ve memuriyet olarak tarif ediliyor ise de[12] biz gerek nakiblerle ve gerekse de ariflerle eitli meseleler hakknda istiareler yapldn ve halk reyinin renilmesinde onlara mracaat edildiini gryoruz.[13] Hanbel mezhebinden olan Ibn Kudame, kendi mezhebinin, Hz. Peygamberin Huneyn'deki tatbikatna bakarak; devlet bakannca bir divan kurulmas ve her kabileye bir arif tayin edilmesi gerektii kanaatmda olduunu, yazar.[14] Btn bunlar, ariflerin asker tekilat ierisinde yer aldklar kadar sivil idarede de vazife grdklerini gsterir. te yandan Mverd, nakiblerin vazifeleri arasnda fey ve ganimet gelirlerini hak sahiplerine datmalarm da sralamaktadr.[15] Bylece toplum daha Hz. Peygamber devrinde en kk birimine kadar bir tekilat ierisine alnm oluyordu. Gerek zekat ve gerekse de dier gelir eitlerinin hak sahiplerine ulatrlmas zarureti byle bir tekilatlanmay gerekli klm olabilir. [16]
2- Devletin Yaps
Medine ehir-Devleti ilk kurulduu yllarda federatif yapdayd. Daha sonra Necrn, Bahreyn, Hadramut, Uman ve Yemen gibi eyaletler, Hz. Peygamberin devletine balannca, ehir-dev-let bir nevi "konfederal" bir yapya dnt. u kadar varki Hz. Peygamber tek ve srekli bakan olma durumundayd. Her eyalet, i ilerinde serbest olan vali (mil) ler tarafndan idare ediliyordu. Buna gre M. Hamidullahin dedii gibi "ademi merkeziyet" ve "dolayl idare" usul, kaide olarak grnyor. Hz. Peygamberin, Medinelilerle 3, Akabe biati srasnda, her kabileye idar ilerini yrtmekle vazifeli bir nakib ve bir de bu nakibler zerinde, daha geni selahiyetleri olan ve onlar denecliyecek bir mevkide bulunan bir "nakbu'n-nukab" tayin ettiini grdk. Bu son Akabe biati hicretten bir yl kadar nce olduuna gre bu ba nakbin baz mevzularda hicret ncesi, Reslullah ile danmalar yapmaya mecbur kalabileceini dnebiliriz. Hz. Peygamberin bu tatbikat daha sonra da devam etti ve mslman olan her yeni kabile ierisinden Reslullah kendisine nib olan bir bakan seiyor veya eski kabile reisini ayn grevde tutuyordu, i ilerinde muhtar olan kabile veya blgeye duruma gre merkez hkmet mdahale edebiliyordu. Merkezden tayin edilen kabile bakam, grd ile ilgili her eit iktidar ve yetkiyi elinde toplard. O, kabile mescidinin imamlm yapar, kan ihtilaflarda hakem olur, harp vukuunda kabilesinden tekil ettii birliklere komutanlk yapar ve yine onun va-stasiyle merkez
hkmetin gnderdii vergi tahsildarlar mkelleflerle temasa geerlerdi. Ayrca bu bakan, tam bir serbesti iinde kendi emri altndaki vazifelileri seer ve tayinler yapard. slm idare altna giren ehir ve eylete bazan merkezden bir vali gnderilir ve bazan da o yerden birisi tayn edilir ve genellikle eski bakan ayn vazifede tutulurdu. ki karde tarafndan idare edilen Uman (Umman), islm'a katldnda her iki bakan ayn makamlarnda braklm ve Reslullah onlar nezdine bir mavir temsilci gndermekle yetinmiti. Necrnin hristiyan olarak kalmasna msaade edilmi ve fakat bu blge halk, mslman valiler gnderilmesine raz edilmilerdi. Yemen'de ise karmak bir idare mevcuttu. Yerinde braklm eski kabile bak nlar, Medine'den gnderilmi devlet memurlar, Amr b. Hazm adnda bir umumi vali, yerli idareciler hepsi bir arada vazife grmtr.[17] Makriz'nin bildirdiine gre Hz. Peygamber, Amr b. Hazm'i; slm esaslarn, Kur'ani retmek ve zekt vergilerini toplamak vazifeleriyle Necran'a gndermitir.[18] Hristiyan Necran blgesine bu grevlerle vali tayini mmkn grnmyor ise de imam Eb Yusufun da Amrin bu blgeye tayin edildiini kaydetmesi Makriz'yi hakl karmaktadr.[19] Yemen eyaleti Iran Kisrasna bal olan Bazan tarafndan idare ediliyordu. Bazan'm mslman olmas zerine Hz. Peygamber onu Yemen valiliinde brakt. Bu valinin lm zerine ise Reslullah onun olu ehri sadece San'a'ya vali yapt ve Yemenin dier kesimlerine baka valiler tayin etti.[20] Makriz'nin ifadesine gre Reslullah (s.a.v.) Yemeni be blgeye ve Hadramut'u da blgeye ayrd ve her birine birer vali gnderdi.[21] Bylece byk eyaletler, idaresi daha kolay kk blgelere ayrlm oluyordu. Muaz b. Cebel ise Hz. Peygamber tarafndan Yemen'e ok ynl memuriyetlerle gnderildi. Adl, mal, retim-eitim ve tefti ileri onun grevleri arasnda yer alyor. Baz kaynaklarda Muaz'n gnderildii Yemen1 deki el-Ce-ned blgesinden bahsedilir ki onun tm Yemen'e mil yukardaki vazifeleri arasnda zellikle bu blgenin valiliini de stlendiini syliyebiliriz. Nitekim Taber, Hz. Eb Bekir'in valilerini sayarken onu ad geen blgenin valisi olarak gsterir.[22] ibn Hordaze-beh de kitabnda el-Cened'i ayr bir valilik olarak gsteriyor.[23] Bylece Muaz, stlendii vazifelere baklrsa, Yemen'deki dier valilerin stnde bir selahiyete sahip grnyor, islm'a yeni katlan baz ehirlerin eski bakanlarnn derhal deitirildii de olmutur. Mesel Hz. Peygamber Mekke'yi fethedince nceki bakan Ebu Sufyanin yerine daha gen yata olan Attab b. Esid'i vali yapmtr.[24] Herki bahislerde ele alnaca gibi, vilayetlere vergi tahsil memurlar merkezden gnderiliyor ve bunlar, gnderildikleri blge ihtiyalarn karladktan sonra artan merkeze naklediyorlard. Mverd, Ferr' ve dier bir ksm melliflerin belirttiklerine gre, merkezden vergi tahsildarlar gnderilmediinde "genel vali" hara ve zekt gibi vergileri toplar, bu maksatla memurlar tayin eder ve her iki vergi eidinden gereken yerlere harcamada bulunur.[25] Her blgenin kendi gelirinin ncelikle gene o blgede sarf esas kaide olmakla beraber, bazan ihtiya sebebiyle vilayet gelirlerinin bir blmnn merkeze nakli istenmekteydi. te yandan valiler, kendi maalarn kendileri kararlatramazlard, onlarn maalar tamamiyle merkez tarafndan tesbit ve tayin edilirdi. Onlar ancak kendilerinin tayin ettikleri memurlara maa diye-bilirlerdi. Vilyetlerdeki merkezden gnderilen kad, beytlmal mdr gibi yksek devlet grevlilerinin maalarn da merkez tayin ederdi. Ancak tabiatiyle bunlara vilyet gelirlerinden maa denirdi. Bylece mal bakmdan vilayet veya eyletler yar muhtar durumundayd. Valileri dorudan Hz. Peygamber (s.a.v.) tayin ediyordu. Daha sonra da valilerini bizzat halifeler tayin ettiler. lk zamanlarda "vezirlik" makam ve byle bir unvanla anlan bir devlet grevlisi yoktu. Daha nce de temas edildii gibi resm olmamakla beraber Hz. Peygamberin vezir derecesinde yardmclar vard. Hulefa-i Ridn de pei sra birbirlerinin veziri durumundaydlar. Vezirlik, mslmanlarca bilinmiyen birey deildi. nki Kur'n, nceki peygamberlerden ikisinin; Hz. Harun ve Yusuf un ayn zamanda vezirlik yaptn anlatr. Harun, devlet bakanl grevi de olan aabeyi Musa peygamberin vezirliini yapmt.[26] Hz. Yusuf da Msr kiralndan, lkeyi gelecek ktlk senelerinden selamete karmas iin vezirlik makamna getirilmesini istemiti: ki bu, Kur'n'da yle anlatlr :era memleketin hazineleri zerine (memur) et. nki ben onlar iyice korumaya muktedirim ve (idare, hesap ve dier btn tasarruf ekillerini) bilenim[27] Tam sela-hiyetle vezir olan Hz. Ysuf, kendi adm tayan srede anlatld gna gre, yedi bolluk senelerinde her trl i'mar ve zira faaliv itleri srdrerek gelecek ktlk seneleri iin ihtiyat tedbirler ald ve lke ambarlarn zahireyle doldurdu. [28]
3- dare ekli
Hz. Muhammed (s.a.v.)'e kadar olan tarih devresinde "cumhuriyet" idaresine rastlanmaz. Gemi krallardan bahseden Kur'n, iyi ve kt krallardan misaller verir, iyilerin rnek alnmas, ktlerden ise kanlmas istenmitir. Mezopotamya'da Hz. ibrahim'i atee atan Nemrut
ve Msr'da kavmi ile birlikte Hz. Musa'ya rahatlk vermiyen Fir'avn idar zulm temsil etmektedirler. Kasas srelerinde bahsi geen Karun ise iktisad zulmn mmessilidir. Ayn zamanda devlet bakanln stlenmi olan mesela Davud ve Sleyman peygamberler iyi rnekleri temsil ederler. Allah Tel, Davud peygambere idaresinde dil olmay emretmitir: Ey Davud! Biz seni yer yznde bir halife yapdk. O halde insanlar arasnda hak (ve adalet) ile hkmet, (Hkmlerinde) hev (:heves) e tabi olma ki bu seni Allah yolundan saptrr. nki Allah yolundan sapanlar (yok mu) hesap gnn unuttuklar iin onlara pek etin bir azab vardr.[29] Kur'an'an ifadesine gre Davud'a Sleyman peygamber miras olmutu.[30] Fakat bu, devlet bakanlnn babadan oula intikal edeceini gstermez, sadece tarih bir vakay haber verir. te yandan Nuh peygamberin olu, salih ameller ilemedii iin Allah tarafndan babas ailesinden kabul edilmemitir.[31] Devlet bakanln miras oluyla stlenenlerden dil ve iyi krallar geldii gibi seimle bakan olanlardan da dil olmyanlar bu makama gelebilmilerdir. u kadar varki seimle gelenler gene ayn usulle uzaklatrlrlar. Kur'an'daki hkmet ekli zerinde duran Muhammed Hamidullah bu mevzuda yle diyor: Hkmet ekli artlara ve halkn tercihine baldr. Allah indinde bir monari veya bir oligari, mterek saltanat veya baka bir devlet rejimi veya ekli tercih sebebi deildir... Kralhm tevars yoluyla gemesinin kaide olduu hususunda kimse bir hak iddia edemez. Hkmdarlk asla zel bir mlkiyet konusu deildir, fakat bir kiraln seim ve tercihinin yaplmasnda esas olan, adayn istidat ve mahareti, bilhassa hakk ve adaleti gzetme melekesidir[32] Kur'an'da kralhk deil ancak hakimiyetin ktye kullanlmas ktlenir. Mlk ve hakimiyetin gerek sahibi ise Allah'dr ve devlet bakan milleti O'nun bu hakimiyeti adna idare eder. Mlk ve hakimiyetin onun olduunu bildiren pek ok ayet vardr.[33] islm'da hukuka tabi olmak bakmndan devlet bakan ile halk arasnda herhangi bir fark yoktur. Hatta Hz. Peygamber bile herhangi bir mslman gibi bu kanuna tabi olacak bir fert idi. En az on sarih vakann ehadetiyle sabittir ki, mslim olsun, gayri mslim olsun herhangi mtevazi fert dahi Muhammed (s.a.v.)'e kar hukuk bir dava aabiliyordu. O, devlet gelirleri zerinde herhangi bir mslmandan fazla bir hakka da sahip deildi.[34] Peygamberi halk deil ancak Allah tayin eder. Son peygamber Hz. Muhammed'in usul, kendisim Allah'n Resul olarak tasdik edenlerden sadakat yemini: biat istemek olmutur ki siyas cemaat meydana getiren bu yemin olmutur. Allah'a, onun Resulne ve Islm hukuka uyacaklarna dair hem erkeklerden ve hem de kadnlardan kesin sz alnmtr: Ey Peygamber! m'min kadnlar; Allah'a hibir eyi e tutmamalar, hrszlk yapmamalar, zina etmemeleri, evlatlarn ldrmemen, elleriyle ayaklan arasnda bir iftira dzp getirmemeleri, herhangi bir iyilik hususunda sana as olmamalar, ar-tiyle sana bey'atlemeye geldikleri zaman bey'atlerini kabul et. Onlar iin Allah'dan mafiret isteyiver. nk Allah ok yarlga-yc, ok esirgeyicidir.[35] Hz. Peygamber, nasl sadakat ve itaat antlamasna bavur-musa, siyas iktidarda onun yerini alan halifeler de kendilerinin baa geilerini din hukuk temeline oturtabilmek iin buna, en yksek derecede ihtiya duymulardr. Hz. Muhammed (s.a.v.) kendisinin yerine geecek olan herhangi bir kimseyi tayin ve vasiyyet etmedi ve bakan seme iini tamamen topluma brakt. Bylece o, dnyada ilk defa cumhuriyet idaresini gerekletirmi oluyordu. Herkesin bildii gibi ilk drt halife seim veya ra usulyle seildiler. Daha sonra bu usulleri deitiren halife Muaviye, bakanln,miras yoluyla geiini bir esas olarak ortaya koydu ve bu hep byle devam edegedi. Bakanln kl kuvvetiyle ele geirilmesi kabul edilemiye-cek olan bir husustur. Seim esastr. Seimin ekli ise artlara ve zamana gre deiir. Bakan, tm millet fertleri veya danma meclisi tarafndan seilebilir. Hz. Peygamber, bu hususu bir szlerinde yle dile getirir: ayet mslmanlara danmadan birisini reis tayin edebilseydim, bn Umm'iAbd (Abdullah b. Mes'ud)'i tayin edebilirdim[36] Bu, bize bakan seiminin danma ve halk reyine mracaatla yaplacan gsterir. Bakan olmann bir takm kaideleri ve hukuku vardr. Devlet bakanlnn kanunsuz yollardan ele geirilmesi Reslullah'm ifade ettii gibi, bir pimanlk douracaktr. Ebu Ubeyd'in kaydna gre, Hz. Peygam-ber,Ebu Zerrin bu mevzudaki sorusuna yle cevap verir: Devlet bakanl (imaret) muhakkak bir emanet, kyamet gn ise bir hasret ve pimanlktr. Ancak onu hak ile geiren ve idar mevzuda zerlerine denleri yapanlar, byle olmayacaktr. Onun ayn eserdeki dier bir szleri ise yledir: Devlet bakanl, onu helal yoldan ve hak ile
ele geiren iin ne iyi eydir. Onu haksz yere ve helal olmyan bir ekilde elde eden iin ise ne kt eydir. Bu durumda bakanlk onun iin hasret ve pimanlk olacaktr.[37] Devlet tekilat ierisinde aadan yukarya doru itaat olmadan bir devletten sz edilemez. Kur'an'da mslmanlann, bakanlarna itaat etmeleri istenir: Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, onun Resulne ve sizden olan Emir sahiplerine de itaat edin. Eer bir ey hakknda ekiirseniz, onu Allah ve Resulne dndrn, eer Allah'a ve hiret gnne inanyorsanz. Bu hem hayrl hem netice itibariyle daha gzeldir.[38] nce devlet bakam da dahil olmak zere herkes Allah ve Resulne itaat edecek ve sonra, halk ayrca bakanlarna, emir sahiplerine itaat edeceklerdir. Bunun iin de emir sahiplerinin ortak hukuka uymalar arttr. Bu durumda, devlet bakannn istemedii bir ey halk iin meru olmaz. Hz. Peygamber bu mevzuda u kaideyi ortaya koydular: Kii iin ancak bakan (imam) mn raz olduu ey vardr.[39] Devlet bakan, gerek Allah'n ve gerekse de halkn kanunlar-ca belirlenen haklarna uymad zaman itaat edilme hakkm kaybeder ki Reslullah (s.a.v.) bunu ylece ifade ettiler: Yaratana kar su tekil eden mevzuda yaratlana itaat yoktur.[40]
hedef ittihaz etmemiti. Hasseten Peygamber bir devlet reisi sfatiyle dahil ve haric siyasette en iyi rnekleri vermek ve devletten beklenenin, idarecilerin tamamen dnda halka hizmet olduunu gsterme eklinde tatbikatta bulunuyordu.[47] Kanunlara ve halk menfaatma uygun kararlar alp tatbik etmenin yolu ise istiareden geer. Kur'an'da istiaresiz bir hkmet kabul edilmez. Hatta idareciler bir yana bizzat Hz. Peygamberden bile istiare yapmas istenilir: hususunda onlarla mavere et. Bir kere de azmettin mi artk Allah'a dayanp gven[48] M'minlerin hallerinden bahseden dier bir ayette ise istiareye yle temas edilir: Onlarn ileri aralarnda mavere (ile)dir.[49] Biz Peygamber'in eitli ilerde halkla istiareler yaptna ahit oluyoruz ki bunlar arasnda harp ileri, esirlere yaplacak muamele, namaza ar[50] ve mevzuumuz asndan nemli olan devlet gelirlerinden dman tarafa verilip onu kazanma misallerini sayabiliriz. Reslullah, Hendek sava srasnda Mekkelilerle birlik olan Gatafan kabilesine Medine hurma mahsulnn yarsn vermeyi dnd ve bunun iin de Evs ve Hazrec kabilelerinin reislerini arp grlerini ald. Onlar bunun Allah'n bir emri olup olmadm sordular. Hz. Peygamber; eer byle olsayd danmaya yer olmyacan ve fakat sadece kendi gr olduunu syledi. Onlar bunun zerine, harp yapacaklarn ve bir ey vermelerinin doru olmyacan ileri srdler, Reslullah da onlarn bu grlerini doru buldu.[51] mam Muhammed, Kur'an'daki istiare emrine uvan Hz. Peygamber'in, ailelerinin gnlk nafakalarna varncaya kadar her eyde arkadalar ile istiareler yaptn, syler.[52] Hz. Peygamber'in yukardaki istiaresinde de belirttii gibi, Kur'an'da hkm ortaya konulan meseleler danma mevzuuna girmezler. nki danma meclisleri, meseleyi, Allah'n koyduu hkmlere ters den bir zme balyamazlar. stiare, Hz. Peygamber'den sonra da idarecilerin sk sk m-racat ettikleri bir husus olmutur. [53]
Birinci Blm VERGLERN VE HARCAMA YERLERNN ORTAYA IKII A Mekke Devrinde Mal-Din Mkellefiyetlerin Ve Sarf Yerlerinin Ortaya k 1- Mekke Devrinde Mal-Din Mkellefiyetlerin Ortaya k
slm'da devletin ortaya k ve merkez bir hkmetin kuruluu ile iktisad hayat temelinden deimi ve devletle beraber mecbur vergiler de ortaya kmtr. Verginin mecbur olmas bir meyyideye ihtiya gsterir. Bu da devletin meyyidesidir. Bunun yan sra verginin kanun olmas gerekir. Kanun ise siyas tekilatlanmann olduu yerde sz konusu olur. Kabile anarisi hakim olan ve kk ehir-devleti eri oluturan boylar aras daim bir srtmenin bulunduu yerlerde tam bir devlet meyyidesinden bahsedilemez. Durum byle olunca da, ehir-devlet idarecileri herkese mil mecbur vergi ykleme gcn kendilerinde bulamazlar. Ancak halk, belli ve ou din hizmetlerin yaplmas iin inanlarnn da etkisiyle geleneksel baz yardmlar yaparlar, tte slm gelmeden nce Arabistanm durumu byleydi. Kur'an'da slm'dan evvel mrik ve putperest kabile topluluklarnn zira mahsul ve hayvan srlerinden belli bir hisse ayrdklar ve din gayelerle bunlarn bir ksmm Allah'a ve dier bir ksmn ayrca ilahlara tahsis ettikleri anlatlr. Onlarn, Allah'n yannda varsaydklar ilhlara bir hisse ayrmalar tenkid edilir ve yle denilir: Tarlalarndan ve sr hayvanlarndan elde ettiklerinden, onlar, Allah iin bir nasib, bir hisse ayrrlar ve u, Allah'n, bu da bizim tanrlarmz iindir (derler), ne yakksz bir iddia! Onlarn, tanrlar iin ayrdklar hisse Allah'a varmaz ve fakat onlarn Allah iin ayrdklar nasibler onlarn tanrlarna varr, onlarn hkm verip dndkleri u ey ne kadar ktdr[54] Burada sadece Allah'a yani onun yolunda harcanmak zere bir hisse ayrlmas fikri telkin edilir ve ondan bakas adna yaplp da heder edilen tahsislerin ok yanl bir inan ve dnceden kaynakland anlalr. Nahl sresinde gene ayn mevzuya temas edilir ve bu sefer sadece ilahlara ayrlan nasiblere yer verilip yle denilir: Kendilerine rzk olarak verdiimizden onlar, o kendini bilmezler (putlar) iin hisse (nasib) ayrrlar. Allah'a andolsun ki dzmekte olduunuz (bu iftiralar) dan elbette mesul olacaksnz.[55] slm ncesi devri anlatan bu iki ayette "Nasib" terimine yer verilmesine karlk Islm devir iin biraz sonra greceimiz gibi baka terimlere yer verilir. Mrikler bir ksm hayvan ve ekinleri kendi kendilerine haram sayarlar, putlar adna hayvanlar
muhtelif isim ve iaretlerle salarlard. Bylece ilahlara ayrlan bu nasiblerden fakirlerin yararlanmas sz konusu deildi ki Kur'an'da onlarn bu tutumlar iddetle tenkid edilir.[56] M'minlerden ise Allah adna kestikleri kurbanlarndan yemeleri, fakire ve yoksula da yedirmeleri istenmektedir.[57] Hicretten nce mslmanlar Mekke'de bir devlet kuramadlar. Bununla beraber, saylar az olmasna ramen aralarnda birlik vard ve Hz. Peygamber (s.a.v.)'in etrafnda toplanmlard. Bylece onlar, bakanlar olan bir toplum oluturuyorlard, fakat daha henz bir devlet ve devlet iin gerekli olan bir lke yoktu. stelik kendileri Mekke ehir Devletinin iinde yayorlard ve bu devlet onlar isyan etmi kimseler olarak gryordu. phesiz mslmanlar inanlarna ters den bu devlete itaat edemezlerdi. Hz. Muhammed (s.a.v.)'in etrefmda kmelenen mslmanlar mstakil bir cemaat tekil ettiler. Bu cemaatin iinde Ebu Bekir gibi zenginler ve Bilal Habe gibi hibir eyleri olmyan, stelik eziyetlere maruz kleler vard. Cemaatin korunmas ve muhtalara yardm iddetle kendisini hissettiriyordu. Bu sebeple varlkl olanlar Allah yolunda: fi-seblillah muhta kimseler uruna harcamaya tevik edildiler. Salih Tu'un ifade ettii gibi Mekke'de nazil olan ilk srelerde mslmanlara fakirlere yedirme eklinde mal mkellefiyet fikri alanyordu.[58] Yeme ve doyma ihtiyac, her trl ihtiyatan nde gelir. O dnem, mslman fakirlerinin en fazla buna ihtiyac vardr. Mesel nzul sras 4. olan ve Kur'an'da 74. sray igal eden Mddessir sresinde hiret gn anlatlrken, cehennemdekilerin bu akbete dnya hayatmdayken namaz klmamalarnn yan sra yoksul (miskin)lar "ifm" etmedikleri yani doyurmadklar iin duar olduklar anlatlr.[59] Yedirme ve doyurma manasna gelen "it'm" terimini gene Mekk olan Beled sresinde de gryoruz. Biz ona iki de yol gsterdik Fakat o, sarp yokua trmanamad.
Ma'n sresinin 3. ayetinde gene ayn terim yer alr.[63] Bir ksm Mekk srelerde "infk"tan da sz edilir ve m'min-lerden Allah'n kendilerine rzk olarak verdiklerinden hayra harcamalar istenilir. Bu harcamalarn onlarn servetlerini azaltmayp bilakis daha da artmasna sebep olaca ve kesat bulmyacak bir kazanca yol aaca ifade edilir.[64] Mekk srelerde yetim ve yoksullar doyurmann tesinde "hakk"tan da bahsedilmekte ve bundan yararlanacak olanlar da belirtilmektedir, ilgili ayetlerdeki "hakk" mal mkellefiyet ve vergi manalarna gelmektedir. Bylece bir adm daha atlarak malda bakalarnn da hakk bulunduu fikri telkin edilmitir. Burada nemli olan dier bir husus da "it'am" ve "ta'am"
terimleri herhangi bir mala deinilmeden zikredildii halde "hakk" terimi ile beraber bazan "mal" kelimesine veya bir mal eidine de yer verilmi olmasdr. Kalem sresinde gemi devirlerde mahsullerinden fakirlere hibir hak tanmak istemiyenlerin bahelerine gelen felaket uzun uzadya anlatlr.[65] Bylece fakirlere denecek hakkn servet iin bir emniyet olaca, aksi halde servetin helak olup gidecei uuru alanr. En'm sresinde eitli meyveler saylr, ekinlerden bahsedilir ve her biri mahsul verdii zaman mahsulnden yeyin. Devirildii gn de hakkn verin, israf etmeyin, nki O (Allah) israf edenleri sevmez denilir.[66] Bu ayetle m'minler zira mahsullerinden aka vergi vermeye davet ediliyorlar. Zriyat sresinde de m'minlerin mallar zerinde, fakirlerin bir hakk bulunduu anlatlrken yle denilir: Onlarn mallarnda dilenen ve yoksulun da bir hakk vardr. [67] te yandan bu dnemde genel olarak "hakk"an bahsedilmesi yannda bunun "belli bir hakk: hakk'un malum" olduu da ifade edilmitir, insann mal karsndaki tavr, kiinin varlkl ve yoksulluk zamanlarnda sahip olduu ruh hali, ilgi ekici bir tarzda anlatldktan sonra, m'minlerin yle olmadklar belirtilir ve onlar; Mallarndan dilenen ve mahrum iin belli bir hakk tanyanlar olarak vasflandrlrlar.[68] Mekke devrinde nazil olan bir ksm srelerde ise mala temas edilmeden dorudan hak sahiplerine haklarnn verilmesinin em-redildii de olmutur: Haydi akrabaya, yoksula, yol oluna (yolcuya) hakkn ver.[69] Bu arada gene bu dnemde "adalet" ve "ihsan" kaideleri vazedilmi ve bunlarla beraber akrabaya vermenin Allah'n emri olduu bildirilmitir: phesiz ki Allah adaleti, ihsan, akrabaya vermeyi emreder[70] Bakalarn ezerek ve onlarn her trl haklarn gasbede-rek stn gelmenin bir eref sayld toplumda islmiyet; adaletsizliin ve gasbetmenin aksine adaleti ve vermeyi emrediyor. Grld zere bu ayetlerde "verme: t" emri vardr ki Salih Tu daha sonraki zamanlarda gelen baz ayetlere dayanarak bunun "zekt verme" manasnda olduunu syler.[71] Mekke'de her ne kadar bir devlet yok ise de bu dnemde "zekt" teriminin kullanldn da gryoruz. Mesel Mekk bir srede m'minlerin sfatlar anlatlrken; ki onlar zekt (vazife) lerini yapanlardr.[72] denilir ve gene bu devirde gelen Rm sresinin 39. ayetinde, daha henz yasaklanmam olmasna ramen faiz ile zektn mukayesesi yaplr ve bylece kredi meselesinin ilerde bu messese iinde halledilecei fikri uyandrlr. Muhammed Hamidullah bu dnemde zektn durumu hakknda u bilgiyi veriyor: Henz daha bir devlet ve hkmete sahip olmamakla birlikte, daha hicretten evvele raslyan bir devirde vahyolan Kur'n- Kerim ayetlerinde, kelime manas; artma ve arndrlma, gerekte ise; artarken arnma, eklinde olan zekat terimi ile yine kelime manas; iyilik, doruluk, gerekte ise, dosdoru ve sadk imana bir delil olmak zere iyilik yapmak, eklinde olan sadaka terimi yer alm vaziyettedir, ite bu iki terim, henz balang devrinde bile, fiiliyatta, tasadduk, dediimiz; mal varlndan bir ksmn iyilik ve hasenat urunda sarfetme tatbikatnn toplulukta mevcut olduu ihtimalini bize gstermektedir.[73] Her ne kadar "zekat" terimi muhtelif cins mallardan belli nis-betlerde alman bir vergiyi ifade ediyor ve gene ayn ekilde Me'ric sresinin 24. ayetinde "belli bir hakk" ifadesine yer veriliyorsa da hicretten nce bir devletin ve madd bir meyyidenin bulunmamas sebebiyle Mekke devri iin mecbur bir vergiden bahsedilemez. Yusuf Kardav, Mekk srelerde geen "zekt"n, Medine'de farz klnp miktar ve sarf yerleri belli edilen zekt olmayp her trl kayttan uzak ve mzminlerin kendilerine braklm zekt olduunu syler. "Belli hakk" ifadesine de yer veren Kardav, bunun bizzat mkellef tarafndan tayin edildiini ileri srer.[74] M. Hamidullah ise madd meyyide olmamasna ramen gene de mecbur vergilerden sz ederek yle der: Bu ayetlerin indii gnlerde henz bir cebir ve madd meyyide sz konusu deildir, fakat aka hissedilmektedir ki bu ayetlerde mevzubahs olan ilh buyruklarda, alelade; sadaka verme ve hasenat yapma, eklinde bir takm tavsiyeler sz konusu deildir. Bu ayetlerde, vazedilmi, mecbur, belli usul ve nizamlara balanm ve herkese bilinen vergilerden bahsedilmektedir. phesiz burada madd meyyide ve hatta bir vergi tekilat yoktur[75] Mslmann kendini vergi deme mecburiyetinde grmesi ile bizzat devletin kanun gerei vergi toplamas ayr ayr eylerdir. Vergi mecburiyeti denilince, bundan kanun mecburiyet anlalr ve bu gelirler bir devlet geliri olarak dnlr. "Belli hakk" ifadesine gelince Hz. Peygamber (s.a.v.) kendiliklerinden mallarnn vergisini vermek istiyenlere belli nisbet ve tarifeler sylemi olabilir. Burada, vergi nisbetlerinin daima Reslulluh tarafndan tayin edildiini unutmamak gerekir. Dier yandan Mekke devrinde Hz. Peygambere vergi tahsil selahiyeti de verilmitir ki Salih Tuun bu husustaki aklamalar bizim iin yeterlidir: Mekk 7. srenin 199. ayetinde
Peygambere; fazlasn al, denerek deta bir tahsil selahiyeti tannmaktadr. Bu ayeti Ibn Abbas; onlarn mallarndan mnasip olan ekilde bizzat sen al ve keza bu mallardan sana getirdikleri takdirde al, eklinde tefsir etmektedir ki gerek ayetin sarih ifadesi ve gerekse mezkur tefsir tarz bizi peygamberin henz Mekke'de iken bile bu mal mkellefiyetleri bizzat tahsil ettii veya gerekli yerlere sar-fetmek zere bu mkellefiyet konusu mallar mslmanlar kendisine getirdikleri takdirde bunlar kabul ettii kanaatma gtrmektedir. Bu da aka Mekke safhasnda bu mal mkellefiyetlerin ksmen merkez bir elde topland manasna gelebilir.[76]
ninesinin kendisine yardm iin mracat etmelerini kaydeder. Buna gre de hdise Mekke'de gemi olmaktadr.Yukardaki yet geldikten sonra m'minler farz deil ve fakat sadaka kabilinden dier din mensubu akrabalarna yardmlar yapmlardr.[85] slm'n yayl biimi nazara alnrsa bu eit vak'alarn heriki yerde de gemi olaca hkmne kolayca varlr. Medine devrinde vergiler daha belirgin bir ekilde ortaya km ve sarf yerleri de yukarda saylanlara ilaveten daha da oalm ve kesin ekil almtr. [86]
ve burada ilk defa "esir'den bahsedilir ki ilk olarak Be-dir'de hicretin 2. ylnda esir alnm ve m'minler onlar doyurmaya tevik edilmilerdir.[92] "nfak"tan bahseden ayetler ise bu dnemde daha da oald ve bu terimin mecbur vergiyi ifade etmesi belirgin bir hale geldi. Kur'n- Kerim'in ba tarafnda; Onlar gayba inanrlar, namazlarn dosdoru klarlar, ve kendilerine rzk olarak verdiimizden de infak ederler[93] eklinde namazla yan yana zikredilen "infak" bundan sonra namazn yanndaki yerini "zekt" kelimesine brakt. Medine'de her geen gn mslmanlarm says oalyor ve bu ehre her taraftan gler oluyordu, islm'a katlan bu yeni mslmanlar, nafaka ve vergi hususunda mal mkellefiyetlerin ne olduunu ve tabiatiyle nisbetinin de ne olacam soruyorlard. Bu durumu tebarz ettiren ayette yle denilir: Sana hangi eyi vereceklerini sorarlar. De ki; fazlay (ihtiyacnzdan artan) verin.[94] Nitekim yukarda getii zere Hz. Peygamber'e Mekke devrinde de "fazlay" almas hususunda bir selhiyet verilmiti. Bu fazlann ne olduu yani muhtelif cins mallarn matrah ve vergi nisbetlerinin tayini Hz. Peygamber tarafndan yapld. Bir baka ayette de onlarn bu eit sorularna bir ksm sarf yerleri saylarak cevap verildi.[95] Infak, mslmanlarm deyecekleri btn vergi eitlerini iine alan ve mecburilii ifade eden bir terimdir ki Bakara sresi 267. ayette bunu aka gryoruz. Ey iman edenler infak kazandklarnzn en gzellerinden ve sizin iin yerden kardklarmzdan yapn. Gz yummadan alcs olmadnz pek di, baya eyleri vermee yeltenmeyin. Bilin ki phesiz Allah her eyden mstanidir, asl hem de layk olan O'dur. Burada gerek zira olsun ve gerekse de ticar, sna ve mden olsun her trl kazan vergiye tbi tutulmakta[96] ve denecek maln kalitesine de temas edilmektedir. Medine devrinde "sadaka" terimi bir ksm ayetlerde, gnll yardmlar, manasna geliyorsa da bazlarnda dorudan mecbur vergiyi ifade ediyor. Tevbe sresinin 60. ve 103. ayetlerinde, sadaka mecbur vergiyi ifade eder. Bunlardan ilkinde zektn sarf yerleri kesin eklini alrken, tekinde Hz. Peygambere, zekt tahsil emri verilerek yle denilmektedir: Onlarn mallarndan sadaka al ki bununla kendilerini temizlemi ve onlar bereketlendirmi olasn.. Kur'nda vergi matrah ve nisbetleri tayin edilmi deildir. Ancak bu kitapta vergiye tbi btn mallarn hemen hemen hepsi gsterilmitir. Bu mallar bazan; "ottun, gm" olarak ismen, bazan "ekin, meyve" olarak cins ve nevi eklinde, bazan kazandklarnzdan, yerden sizin iin kardklarmzdan. eklinde genel ve gene "mal" ismi altnda her eyi kapsyan bir ifadeyle dile geti-rildi.[97] Buraya kadar sylenilenler mslmanlardan alman vergilerle ilgilidir, islm Devletinin gayri mslim tebaas ise; zira mahsullerinden hara ve ticar mallarndan da gmrk vergisi demelerine ramen, birikmi paralar, ticar mallar ve hayvan srleri zerinden herhangi bir vergi demezler. Buna karlk onlarn eli i tutan ve bir meslek sahibi olanlarndan cizye alnr ki[98] bu vergi Kur'an'a ve Reslullah (s.a.v.)'m tatbikatna dayanr; Kendilerine kitap verilenlerden ne Allah'a ne ahiret gnne inanmyan, Allah'n ve Peygamber'in haram ettii eyleri haram tanmyan, hak dinini din olarak kabul etmiyen kimselerle; zelil ve hakir olarak kendi elleriyle cizye verecekleri zamana kadar muharebe edin[99] Bu vergiden ilk defa hicretin 9. senesinde gelen Tevbe sresinde bahsedildii iin bundan nce islm Devletine balanan gayri mslim kabilelerden cizye alnmamtr. Mesel Makriz (766-845 H) Hayber Yahudilerinden bu sebeple cizye alnmadn kaydeder.[100] Kitap Ehlinden ilk defa cizye verenler Necrn Hristiyanlar olmutur ki bu, 9. hicret ylma rastlar. Bundan sonra ayn yl ierisinde Tebuk seferi srasnda, Eyle, Ezruh, Ezri't halk[101] de sefer ncesinde ve Bahreyn bu vergi dzeni ierisine alndlar. [102] Gayri halka halka ekine mslim tebaadan alman dier bir vergi de "hara"dr. Mlkiyeti devletin olan ve zerindeki sadece faydalanma ve kullanma haklarnn baland yerler ile, mlkiyeti gayri mslim braklan yerler, hara vergisine tabidirler. Hara; ya dorudan araziye veya dorudan yahutta r gibi ondalk hesabiyle mahsule konulan bir vergidir.[103]
b. Paraya evrilen kan diyetleri, "me'k" dzenine gre denecek, c. Dmana esir denlerin gerekli fidyeleri denip kurtarlacaklardr. d. Anayasann 24, 37 ve 38 maddelerine gre; devleti tekil eden mslman ve yahudi unsurlardan her biri harp masraflarm kendileri karlyacaklardr.[104] Burada da grld gibi mal mkellefiyetler, bir ksm ayetlerde olduu ekilde sarf yerleri zikredilerek konuluyor.
Mekke'de olmad halde Medine'de "Muhacirler" snf ortaya kt. Bunlar, her eylerini brakarak Allah yolunda hicret etmi kimselerdi. Bunlarn barndrlmas ve doyurulmas ilk zamanlarda slm Devleti'nin nemli bir meselesiydi. Medine'ye muhaceretler Mekke'nin fethine kadar srd. Kur'n'da genel olarak fakirlerden ayr bir ekilde bunlara da temas edildi ve onlara yardm arsnda bulunuldu: Sizden fazilet ve servet sahibi olanlar; akrabalarna, yoksullara, Allah yolunda hicret edenlere vermelerinde kusur etmesinler.[105] Neticede yerliler, muhacirlere gsterdikleri alaka sebebiyle Ensr: yardmclar unvann aldlar ve cennette mjdelendiler.[106] Yersiz yurtsuz kimselerden bir ksm kardelik antlamas gerei evlere gtrlrken bir ksm da hicretten 7-8 ay sonra tamamlanan Mescid-i Neb'nin arka blmnde kalyorlard. M'minler kendi kendilerine yaptklar vergi tahsisleriyle bunlara baktlar. Bazan ok di mallarn da getirilmesi sebebiyle Allah bir uyarda bulundu.[107] Mekke devrinde olduu gibi hicretten sonra da fakir ve miskinleri doyurmak ve gelirlerden onlar yararlandrmak n srada gelmektedir. Ancak "ifam: doyurma" terimine hicretin ilk yllarnda nazil olan bir tek u ayette rastlanr: (Yemee olan) sevgilerine ramen yoksulu, yetimi ve esiri doyururlar.[108] Mslmanlarn bu tutumlarndan yukardaki ayet vgyle bahsetmektedir. Daha nce de temas edildii gibi burada ilk defa esirden bahsedilmektedir. nki mslmanlar ilk olarak hicr 2. ylda kar taraftan esir aldlar. Esirleri doyurmak ise onlar esir alanlara ait bir vazifedir. "Birr" yani insan Allah'a yaklatran stn iyilik ve hayrdan bahsedilen Bakara sresinin 177. yetinde ise mal verilecek kimseler u srayla saylrlar: Maln (Allah) sevgisiyle (yahut mala olan sevgilerine ramen) akrabaya, yetimlere, yoksullara, yol oluna (yolda kalan yolcuya) dilenenlere ve (kurtarmak iin) klelere veren.. Ayn srenin 215. yetinde, m'minlerin neyi verecekleri hususundaki sorularna, sarf yerleri saylarak cevap veriliyor ki bundan onlarn bu sorularnn, sarf yerleri hakknda olduu anlalyor. Bu yette aynen yle deniliyor: Onlar hangi eyi infak edeceklerini sana sorarlar. De ki; maldan vereceiniz ey, ana-babann, akrabann, yetimlerin, yoksullarn ve yol olunundur. Bu ayette akrabalarn yan sra ebeveyne de yer verilmektedir, islm'da her ikisinin de nafaka haklar bulunmakla beraber, akrabalar arasnda, mkellefin verecei zekta hak kazananlar da bulunmaktadr. Birr gibi Allah'a yaklatran iyilikleri ifade eden "ihsn"dan yararlanacak olanlarn bir ksm, nafaka hakkna sahipken dierleri sadece zekt veya gnll yardmlardan yararlanrlar. Nisa sresinin 36. Ayetinde ihsandan yararlanacak olanlar ylece saylrlar: Allah'a ibadet edin, O'na hibir eyi e tutmayn. Anaya-ba-baya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakn komuya, uzak komuya, yannzdaki arkadaa, yolda kalma, sa ellerinizin mlik olduu kimselere (klelerinize) iyilik edin. Allah kendini beenen ve daima bbrlenen kimseyi sevmez. te yandan baz ayetlerde herhangi tahsis yerleri gsterilmeden genel olarak ihsandan bahsedilir.[109] Buraya kadar sraladmz ayetlerde, ister mecbur olsun, isterse de gnll olsun, birden fazla sarf yeri gsterilmitir. Baz yetlerde ise sadece "fakirler'den sz edilir.[110] Aslnda fakirlik yahut ihtiya iinde olma, veya geici olarak bir eye ihtiya duyma dier btn snflarn ortak zelliidir. Bu ortak zellik sebebiyle olmaldr ki Hz. Peygamber de eitli illere gnderdii yazlarnda; zenginlerden toplanacak vergilerin fakirler iin olduunu bildirmi ve dier snflara hi temas etmemitir: Zekt,, aranzdaki zenginlerden alnp yine aranzdaki fakirlere datlacak-tr.[111] Bakara 195. ayetle Nahl 90. yet ve bir de mslmanlar-dan tahsil edilen gelirlerin sarf yerlerini kesin olarak dzenliyen Tevbe sresi 60. ayet hri dier btn ayetlerde "fakir" deil yoksul olarak trcme edilen "miskin" terimine yer verilmi bulunmaktadr. Bu son srede ise her ikisi de birden yerlerini almlardr. te yandan gene baz ayetlerde "f sebilillah; Allah yolunda" eklinde ok genel bir ifade kullanlmtr. Medine'de nazil olup Kur'an'da ikinci srada yer alan Bakara sresinin 261. ayetinde yle denilir: Mallarn Allah yolunda harcyanlarn hli, yedi baak bitiren, her baakta yz tane bulunan bir tek tohumun hli gibidir. Burada Allah Tel iin ve O'nun yolunda harcanmak zere insanlar vergi demee tevik edilirlerken gene ayn srede "Allah yolunda" harcanmak zere vergilerini demiyen mkelleflere, kendi elleriyle getirecekleri
tehlikeler haber verilmekte ve yle denilmektedir: Allah yolunda mallarnz harcayn; kendinizi kendi ellerinizle tehlikeye atmayn. (Daima) iyilik edin. Allah muhakkak iyilik edenleri sever[112] Hicretin ilk yllarnda nazil olan Muhammed sresiyle, en son 9. ylda nazil olan Tevbe sresinde gene sadece "Allah yolunda" harcamaya davet vardr. Muhammed sresinde, toplumun ancak "Allah yolunda" harcanmak zere denecek vergilerle ayakta duraca, aksi halde yerini baka toplumlara veya iktidarlara brakaca yle anlatlr: te siz Allah yolunda (ancak farz olan) harcamanza davet edilmekte olanlarsnz. Fakat iinizden (yine) cimrilik edenler vardr. Kim cimrilik ederse ancak kendine cimrilik etmi olur. Allah (sizin infaknza muhta deildir) gandir. Siz ise (Onun) fakirlerisiniz. Eer yz evirirseniz, yerinize sizden baka bir kavmi getirir. Sonra da onlar sizin benzerleriniz olmazlar.[113] Tevbe sresinde ise Allah yolunda mallarm harcamyanlara uryacaklar ackl azab haber verilir: Altn ve gm yp ve biriktirip de onlar Allah yolunda harcamyanlar (yok mu?) te bunlara pek ackl bir azab mutula[114] ok eitli harcama sahalarna yorumlanabilecek olan bu terim, zektn sarf yerlerini en son ve kesin olarak tanzim eden yette ayr bir fasl oluturmutur. Pek ok srede ise; 'Allah yolunda mal ve canla cihd" emir ve istekleri vardr. Bu emir ve isteklere ok sayda Meden srede rastlanmasna ramen bilhassa hicretin 2. ylnda nazil olan Enfl sresinde ve en son 9. ylda gelen Tevbe sresinde daha oka rastlanr.[115] Bu iki sre harp ve ganimet hukukunu tanzim eden srelerdir. Bylece m'minlerden daha hicretin ilk yllarndan itibaren harp masraflarna itirak etmeleri istenmektedir ki kurucu anayasada bu hususun tasbit edildiini yukarda grmtk. Btn bu gsterilen yerlere mkellefler ya dorudan kendileri sarfta bulunuyorlar veya Hz.Peygamber'e yahut onun grevlendirdii memurlara vergilerini getirip teslim ediyorlard. Reslul-lah veya onun memurlar da bunlar Kur'an'da gsterilenlerden gerekli grdkleri snflara tahsis ediyorlard. Hz. Peygamberin harcama ve datm ekli baz mnafklarn houna gitmeyince[116] hicr 9. ylda mslmanlardan tahsil edilen vergilerin sarf yerleri daha nceki ayetlerde de gsterilenlere uygun olarak son ve kesin eklini ald: Sadakalar, Allah'tan bir farz olarak ancak fakirlere, miskinlere, (sadakalarn) zerine memur olanlara, kalpleri (msl-manla) altrmak istenenlere, klelere, borlulara, Allah yolunda (harcamaya) ve yol oluna (yolda kalanlara) aittir. Allah hakkyle bilendir, tam hkm ve hikmet sahibidir.[117] Burada ilk ve son olarak, fakirler ve miskinler ayr ayr fasllar oluturmaktadrlar. Hz. Peygamber ayn sene btn illere ve btn blgelere vergi memurlarn kard[118] ve mslmanlarm demekle mkellef bulunduklar vergilerin tahsil ve sarf ilerini tamamiyle devlet tekilt ierisine ald ki bu ayn zamanda siyas heyetlerin Reslullah ile antlamalar yapmak zere youn bir ekilde Medine'ye gelip gittikleri seneye rastlyordu. Gayri mslim tebeann demekle mkellef bulunduu vergiler ise her zaman devlet eliyle toplanmtr. Buraya kadar anlattklarmz mslmanlardan tahsil edilen vergilerin sarf yerleridir. Gayr-i mslim tebeadan tahsil edilen vergilerle, ganimetlerden hazine hakk olarak alman "humus" gelirlerinin sarf yerlerini dzenliyen ayetler ise tamamen bakadr. Grld zere mslmanlarm dedikleri vergilerde Hz, Peygamber (s.a.v.)'e ve fakir de olsalar onun akrabalarna herhangi bir hak tannmamtr. Ancak onlar gayr-i mslimlerden tahsil edilen vergilerden yararlandrlmaktadr. islm Devleti bu tr gelirlere ilk defa 2. hicr ylda yaplan Bedir harbinde kavutuu iin, onlarn sarf yerleri de bunu metakp gelen bir ksm ayetlerde tanzim edilmitir. Bu harp srasnda gelen Enfl sresinin 1. ayetinde; ganimetlerin Allah ve Resulne ait olduu bildirilirken ayn srenin 41. ayetinde; ganimetlerin 4/5' gazilere braklm ve 1/5'i Allah'n, Resulnn, hsmlarn, yetimlerin, yoksullarn ve yolcunundur denilerek bunlar adna devlet haznesine maledilmitir.Aynca Hz. Peygamber 8. hicr ylda yaplan Huneyn muharebesinde ele geirilen ganimetlerin taksiminde grld gibi "mellefet'l-kulp: kalpleri kazanlmak istenenler^ de bunlardan bir hisse ayrmt.[119] Hicr 4. ylda yaplan Nadir kabilesi harbi zerine gelen Har sresinde, fethedilen yerlerin gelirlerine fey' ismiyle temas edildi ve bu eit gelirlerin ilnihaye sarf yerleri tesbit edildi.
Allah'n (fethedilen dier kffar) memleketleri ahlisinden Peygamberine verdii fey'i; Allah'a peygamberine, hsmlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalanlara aittir. Tki (bu mallar) iinizden (yalnz) zenginler arasnda dolaan bir devlet olmasn. Peygamber size ne verdiyse onu aln, size ne yasak ettiyse ondan da saknn. Allah'dan korkun, nki Allah'n azab etindir.
Mteakip ayetlerde bu gelirlerden yararlanacak olanlar arasnda; hicret etmi olan fakirler, onlardan nce Medine'yi yurt ve man evi edinmi olan kimseler (yerliler) ve gelecek nesiller yer almaktadr.[120] Ayn srenin 6. ayetine gre ise sulh ile ele geirilen yerler tamamiyle Hz. Peygamber'e braklmtr. Tabiatiyle o bu yerlerin gelirlerini hem kendisine ve hem de halkn menfaatna uygun yerlere harcamtr. Grld gibi ganimetlerden alnan humus gelirleriyle Har sresi 7. ayette gsterilen fey' gelirlerinin sarf yerleri ayniyet halindedir ve tahsis yerlerinden; yoksullar ve yolcular ayn zamanda zekat gelirlerinden de yararlandrlan kimselerdir Cizyenin nerelere sarfedilecei ise Kur'anda gsterilmemi, ancak ilerde temas edilecei gibi o da fey' ve hara hkmne tbi klnmtr.
Mekke ve Medine devirlerinde her eit mal-din mkellefiyetlerin veya dorudan mslmanlarm yapacaklar tahsislerin gsterilen sarf yerlerini bir araya toplamakta fayda olaca kana-tmdaym: 1. Allah (Onun hissesi KsChe ve cami hizmetlerine veya fakirlere harcanr). 2. Reslullah 3. Miskin (yoksul)ler 4. Fakirler 5. Mahrumlar 6. Dilenenler 7. Yetimler 8. Klelerin azad 9. Kle hizmetiler 10. Esirler 11. Yolcular 12. Ana,baba ve akrabalar 13. Hz. Peygamberin akrabalar 14. Borlular 15. Ar mal mes'uliyetler altnda bulunanlar 16. Kan diyetleri 17. Kurtulu fidyesinin denmesi 18. Harp masraflarn karlama ve malla cihada itirak 19. F-seblllah (Allah yolunda) 20. Zekt memurlar 21. Kalpleri kazanlmak istenenler 22. Muhacirler 23. Medineyi nceden yurt edinenler (fakir yerliler) 24. Gelecek nesiller 25. Komular 26. Arkadalar
Grld gibi bu sarf yerlerinden bazlarn bir tek smfta toplamak mmkndr. Nitekim Kur'an'da mslmanlardan alnan vergilerin sarf yerleri son olarak dzenlenirken bu i yaplm bulunmak t a dr. Kur'an'da sadece vergi mkellefiyetine ve vergiye tbi mal ve kazanlara temas edilmeyip her eit gelirin sarf yerlerinin de gsterilmesi; dnyada ilk kez devlet bakanlarnn keyf tasarruflarna son vermesi asndan nem tad gibi, gelirin yaygnlatrlmas ve itima gvenliin temini asndan da byk nem tar. nki bu sarf yerleri gzden geirilirse, vergilerin halktan gene halk iin ve onun yararna topland aka grlr. Eer byle olmasayd Kur'an sadece vergilerden bahseder ve bunlardan yararlandrlacak olanlara hi temas etmezdi.[121]
gelen fazla miktardaki maln Reslullah'n emriyle Mescid-i Nebev'ye konulduunu kaydediyor. [128] M. Hamidullah, Hz. Peygamberin Mescid-i Nebi klliyesi ierisinde, 2, katta bulunan bir odasn "beytlmal" olarak kullandndan bahsederken yle der: zerinde bir de ikinci kat bulunan bir baka daireden de bahsedilir ki bu daire Merebe Alye yahut Gurfe veya Hizne olarak anlrd ve iinde gda maddeleri, silahlar vs. eyann sakland bir Devlet Haznesi (Beyt'ul-MaD olarak kullanlyordu. Bill Habe burann muhafzl ve idarecilii ile vazifelendirilmiti[129] Buhar, Hz. Peygamberin "Uliy-ye" ve "Merube" denilen bir odasndan bahsediyor ve onun hanmlar ile aras aldnda bu odaya ekildiini kaydediyor ve fakat burasnn hazineyle ilikisine temas etmiyor.[130] Ancak baz hdiselere bakacak olursak Reslullah'n odalarndan birisinin hazine (beytlmal) olarak kullanld kanaatma varrz. Mesel, Buhar'ni keydettiine gre; Hz. Peygamber, bir defasnda ikindi namazn kldrnca hemen evine koar ve oradan zekt geliri olan hurmay getirip datr ve onu gece bekletmek istemediini syler.[131] Dier bir hdiseyi Ahmed b. Hanbel (164-241 H) anlatyor: Hz. Peygamber, bir gece yannda bulduu hurmay yer ve sonra onun evinde bulunan zekt hurmalarndan olabileceini dnerek rahatsz olur.[132] Buhar sarihi Aynnin Ebu Hureyre (r.a.)'den naklettii olay ise yledir: Hasat zaman, teki beriki Hz. Peygambere hurmasn getirir ve hatta o kadar ki onun yannda hurmadan bir tepecik oluu-du. Hasan ve Hseyin bu hurma ile oynamaya baladlar. Onlardan biri azna bir hurma att da Reslullah bunu grp azndan kard ve; Muhammed ailesine zektn haran olduunu bilmiyormusun, dedi[133] Bu hdiseler bize Mescidden ayr olarak Hz. Peygamber1 e ait odann Devlet Haznesi hline getirildiini veya balangta orasnn bu gayeyle ina edildiini gsterir. Resulullah'n odalar hicr 1. yl ierisinde tamamlandna gre Beytlmal de bu tarihde ortaya km olmaldr. Baz kaynaklarda aka Sadaka Odas: Gurfet's-Sadaka ve Hizne terimleri grlr, Ahmed b. Hanbel, Reslullah'n torunu Hz. Hasan'dan u hdiseyi nakleder; Reslullah beni sadaka odasna gtrd. Ben orada bir hurma alp azma atmtm da Reslullah; onu brak, nki o, ne Allah Resulne ve ne de onun ailesinden bir kimseye hell deildir, dedi[134] Makriz de Hz. Pey-gamber'in denetlemek gayesiyle Bill Habe'nin grevli bulunduu sadaka hazinesine girdiini anlatrken yle diyor: Bilal meyve sadakalarna bakmakla vazifeliydi. Reslullah, iine sadaka konulan, Bill'in hiznesine girdiinde orada bir yn hurma grd ve bu nedir,diye sordu. Bill; Ey Allah'n Resul ben onlar, sizin muhtemel ihtiyalarnz (nevib) iin ayrdm, diye cevap verdi[135] u kadar var ki her iki kaynak da bu hazinelerin nerede bulunduuna dair bir bilgi vermiyorlar. Salih Tu, Peygamber zamannda, Ebu Bekir (r.a.)'in sahip bulunduu Sunuh mevkiindeki hazinenin ahs olmayp umunu olabileceini ve burada, mslmanlarn sadaka olarak dedikleri mallarn toplanp tek elden ihtiya sahiplerine devlet eliyle tahsis edilmi bulunabileceini sylyor.[136] Bu, devlete ait bir hazine olsa bile Bill Habei'nin grevli bulunduu hazinenin, onun mezzinlikle de itigali dolayisiyle Mescid-i Neb'nin yaknnda bulunmas gerekir. Eer buras Eb Bekir'in ahs hazinesi deilse, onun grevli bulunduu bir devlet hazinesi olmaldr. Kettn, Beyhak'den naklen Reslullah'n el-Mzen kabilesini temsilen gelen 400 kiilik bir heyete yol aznn verilmesi iin Hz. mer'e verdii bir emirden bahseder. mer, heyeti Ulliyye denilen st kattaki bir odaya kartr ve onlar orada ok gzel hurmalar grnce de arrlar. [137] Bu hdiseden biz, ok ksa bir sre de olsa Hz. mer'in Ulliyye yahut Merube denilen hazineye bakt neticesini kartabiliriz. Btn bunlar Beytlmal messesinin Reslullah devrinde bir ksm binalara kavuturulduunu gstermektedir. [138]
II. Mal Tekilatlanma A- Hz. Peygamber Devrinde Vergi Tekilat 1- Gelirlerin Tahsil, Muhafaza Ve Sarfna Ait Tekiltlanma
Hz. Peygamber (s.a.v.)'e Mekke'de nazil olan A'rf sresinin 199. ayetiyle getirilen vergileri alma selahiyetinin verildiini grmtk. Ancak o zamanlar, kurulmu herhangi bir tekilat yoktu ve m'minler kendi ihtiyarlar ile hareket ediyorlard. Medine'de mecburi vergilerin ortaya kmas ve bir ksm topraklarn islm Devletine katlmasyla birlikte, eitli vergilerin tahukkuk ve tahsilleri, bunlarn merkeze nakli, korunmas ve gerekli yerlere sarf gibi ilemler, yava yava mal bir tekilatn ve ilgili baz messeselerin doumuna sebep olmutur. Vergilerin tahsili iin eitlerine gre ayr memurlar tayin edilmi ve dzenli vergilerin
toplanmasnda, ganimetlerden devlet hissesinin alnmasnda ve her eit verginin muhafaza ve sarfnda hep ayr memurlar istihdam edilmitir. Kur'an'da vergi tekilatnda alanlara; "amilin: Amiller" ifadesiyle temas edilmitir.[139] Salih Tu bu ifadeden hareket ederek u aklamay yapmaktadr: Bu ayette bariz olarak: 1) Vergi ileriyle megul olanlarn mevcudiyeti kabul edilmekte 2) Bunlarn toplanan vergiler zerinde maa eklinde bir hakka sahip olduu beyan edilmektedir. 3) Yine biz bu ibare iledir ki, ayetin bandaki sadakalar tabirinin devletin husus memurlar marifetiyle toplattrd tarifine uygun vergiler olduunu anlamaktayz.[140] Mescid-i Neb'nin son cemaat mahallinde; yersiz yurtsuz fakir muhacirler barnyorlard. bn Mace (207-275 H)'nin kaydettiine gre; burada iki stun arasnda gerili bir ip vard ve mslmanlar, bu fakir gmenler yesin diye, zekt olarak getirdikleri hurma salkmlarm o ipe asyorlard. Bir defasnda birisi buraya d hurma getirince, denecek vergilerin kalitesi hakknda Bakara sresinin 267. ayeti nazil oldu.[141] Bu ayette yle deniliyordu: Ey iman edenler, infak; kazandklarnzn en gzellerinden ve sizin iin yerden kardklarmzdan yapn. Kendinizin gz yummadan alcs olmadnz pek ad, baya eyleri vermeye yelten-meyin. Bilin ki Allah her eyden mstanidir, asl hamde layk olan O'dur. Muhammed Hamidullah'm Samhud'den naklettiine gre daha sonra Hz. Peygamber, Muaz b. Cebel'i buraya getirilen hurmalarn bakm ve ayklanmas vazifesine getirdi Muaz (r.a.) bundan evvel, vergi tahsildar olarak Hayber'e gnderilmiti.[142] Mescid-i Neb'nin "Suffe" denilen arka blmesindeki bu vazifesinden sonra biz Muaz'n ok geni selahiyetlerle Yemene tayin edildiini biliyoruz. Beytlmalin ortaya k bahsinde Bilal Habe'nin hazne-darlk yaptm grmtk. Hz. Peygamber, kadnlarn mescitte kendisine getirip verdikleri mcevherat zekatlarm, muhafazas iin Bilal'e veriyordu. Ayrca Bilal, Makriz'nin kaydettii gibi meyve zektlarna bakmakla memur edilmiti.[143] Bill, merkeze nakledilen veya Medine ierisindeki bahelerden getirilen meyve mahsulleri zektlarn ilgili hazinelerde muhafaza ediyor ve onlar Reslulah'm gsterdii yerlere harcyordu. Bilal ayn zamanda nakit gelirlerin veya kle halinde tahsil edilen gelirlerin haznedarlm da yapyordu. Bunu biz Hz. Peygamberin, kadnlardan tahsil ettii mcevherat zekatlarn Bilal'e teslim etmesinden ve gelen heyetlere hediye olarak altun veya gm para vermesi iin ona verdii emirlerden anlyoruz ki Ibn Sa'd (168-230 H/ 785-845 M) Reslullah'm emriyle Bill Habe'nin eitli heyetlere takdim ettii hediyelerin miktarlarn ve ayrca onlara ikram edilen ziyafetleri teferruatiyle anlatmaktadr. Hatta bazan baslm para bulunmad zaman, Bill, heyetlere kle halinde gmler vermi ve yannda dirhem para olmad mazeretinde bulunmutur. Ibn Sa'd bu heyetlerin hicr 9. ylda geldiklerini de kaydetmektedir.[144] Hz. Peygamber, daha hicr 4. ylda ele geirdii Ben'n-Na-dir arazilerinden elde edilen gelirlerin bir ksmn her yl, heyetlerin arlanmas iin denek olarak ayrdna gre,[145] bu tr tahsisatlarn o tarihleiTen itibaren Bilal'in hazinesinde veya ad geen arazi gelirlerine memur edilen Ebu Rf'n[146] muhafazas altnda toplanm olmas gerekir. Bilal Habe, Devletin nakit gelirleri zerinde sz sahibi olmal ve ihtisas kesbetmi bulunmal ki ResluUah Huneyn vadisinde Mekke'nin-ileri gelenlerine, onlar islm'a sndrmak gayesiyle ayrd gm cinsinden ganimetleri Bilal Habe eliyle dattrm ve diledii miktarlar ona tart-trmtr.[147] Merkezde, hayvan zektlarnn idaresine ise Abdrrahman b. Avf (r.a.) getirildi.[148] Ancak onun bu greve ne zaman tayin edildiini bilemiyoruz. u kadar varki hayvan zekatlarna kapal olarak temas eden ayet Medine'de nazil oldu.[149] ve Reslullah'm buradaki tatbikatiyle de aklk kazand. Mekke'nin fethinden sonra ise Hz. Peygamber'in amiller (vali-defberdarlar)'e gnderdii yazsnda hayvan vergi tarifeleri kesin eklini ald.[150] Mahallinde hak sahiplerine datlmyan zekt hayvanlar merkeze nakledilir veya devlete ait otlaklarda vazifelilerce korunur ve buralardan gerekli tahsisler yaplrd.[151] Harpte ele geen ganimetlerden devlete den humus (1/5) gelirlerinin idaresine ise Mahmiyye b. Cezf getirildi ki daha nce onun bu grevinden bir nebze bahsetmitik. Kaynaklar Mahmiyye'nin ne zaman bu greve getirildiim bildirmiyorlar. Ancak Serahs, Hz. Peygamberin Ben Mstahk ganimetlerinden devlete den humus gelirine onu memur ettiim yazarken; humus gelirleri onda toplanyordu diye de bir kayt koyar.[152] Biz bu ifadeden Mahmiyye'nin hicr 5. ylda yaplan Mstalk Oullan harbinden ok daha nce bu greve getirildiini anlyoruz. Mahmiy-ye, kendisine teslim edilen "humus" gelirlerini Medine'de muhak-kakki ilgili bir hazmede muhafaza ediyor ve Enfal sresi 41. Ayette gsterilen yerlere Hz. Peygamber'in emri zerine sarfediyordu. Mesel, Mslim ve Eb Ubeyd'in naklettikleri bir hadis bu hususu dorulamaktadr. Onlarn rivayet ettiklerine gre; bir defasnda Reslullah'n iki akrabas evlenecekleri kzlara mehir (sdak) vermek iin Hz. Peygamber1 e mracaat ettiler de Reslullah o ikisi adna humus gelirinden kzlara mehhierini vermesi iin mahmiy-ye'ye emir verdi.[153]
Enfl sresi 41. ayete gre; Reslullah'n akrabalar ganimetlerden alnan humus gelirlerinden yararlanacak snflardan birini tekil ederler, ilk zamanlarda Mahmiyye'nin bu eit gelirlerden faydalanacak olan btn snflarn hisselerini elinde tuttuu ve daha sonra ise Hz. Peygamber'in akrabalar hissesine Hz. Ali (r.a.)'nin memur edildii anlalyor. Ali'nin anlattna gre, Reslullah'd an bu vazifeyi kendisi istedi ve o grevini Eb Bekir ve mer devirlerinde de srdrd. Bir sre sonra Hz. Ali, Hz.Pey-gamber'in akrabalarnn artk ihtiyalar kalmad gerekesiyle halife mer'in gnderdii mal geri evirdi ve bundan sonra da bu fasldan kendilerine bir ey verilmedi.[154] Ebu Davud, Hz. Ali'nin geri evirdii bu paylar halife mer'in devlet hazinesine koyduunu kaydeder.[155] Serahs'nin ifadesine gre, Hz.Ali bu haklarn, ihtiya sebebiyle aldklar kanaatmdayken Abdullah b. Abbas, bunun dorudan bir hak olduunu savunuyordu. Hanefilere gre de; Reslullahm akrabalarnn, ad geen gelirlerdeki hisseleri onun vefatiyle sona ermitir. afnler ise bu hakkn devam ettii kanaatndadrlar.[156] Bu grler bir yana, biz II. mer zamannda, ganimetlerdeki bu hissenin yeniden Reslullah'n akrabalarna datldn gryoruz ki bunu ilgili bahsinde genie ele alacaz. H.Ali bahsi geen vazifesine ilve olarak, Makriz'nin bildirdiine gre bir defasnda da Yemen'e gnderildi ve bu blgedeki humus gelirlerine memur edildi.[157] u kadar varki Yemen harple ele geirilmediine gre bu humus gelirlerinin ganimet humusu olmayp maden vergisi olmas gerekir. Nitekim Ebu Ubeyd (154-224 H) Hz. Ali'nin Yemen'den zekt olarak tahsil edip gnderdii kle halindeki altun madenini Hz. Peygamberin "mellefet'l-Kulub"a dattn yazar[158] ki bu bizim iddiamz dorular. te yandan M. Hamidullah, el-Vesiku's-Siysiyye adl kitabnda Hz. Ali'nin Yemen tarafndaki Necrn blgesinin sadaka ve cizye gelirlerine gnderildiini kaydeder.[159] Hz. Ali bu blgede toplanan gelirleri Medine'ye getirmek zere vazifelendirilmi olmaldr. Hz. Peygamber her harp iin o harpte ele geen ganimetlerle ilgilenecek ve onlar hukukuna uygun olarak datacak bir memur tayin etmitir. Bylece mal tekilatlanma muharebe sahalarna kadar gtrlm ve ele geen yerlerde ilk kendini gsteren bir tekilat olmutur. lk harp olan Bedir ganimetlerine Amr b. Abdi'1-berr tayin edilirken,[160] Hayber ganimetlerine Ferve b. mer memur edilmitir.[161] Huneyn muharebesinde ele geen ganimetlerin taksimine ise Mes'ud b.Amr memur edilmitir.[162] Bununla beraber taksim ileriyle bizzat Reslullah da ilgilenmitir. Her ele geen yerin mahsul vergileriyle ilgilenmek zere bir ksm memurlarn tayin edildii de anlalyor. Mesel, Hz. Peygamber, ilk ele geen ve Allah'n tamamiyle kendi emrine brakt Nadir Kabilesi arazi gelirlerine Ebu Rfi' getirmitir.[163] Bu arada Reslullah, tamamiyle ahs gelirlerinin tahsil ve bakm ile ilgili "emin" yahut "vekil" denilen grevliler de tayin etmitir. Mesel, o, Hayber'deki gelirlerine Mervn isminde birini yatin etmi ve ondan; Hayber'deki vekilim diye bahsetmitir. Cbir b. Abdillah, Haybere giderken Reslullah'a uram ve Reslullah da ona; oraya gittiinde ad geen vekilinden 15 vask Oyaklak 3 ton) hurma almasn sylemitir. Fakat Mervn ona 30 vask hurma teslim etmi ve Hz. Muhammed (s.a.v.)'in ondan baka hurmas bulunmadn bildirmitir.[164] Mslim, Hz. Peygamberin Hayber'de hurmalklarna bakan bir kahyas (shb'u nahlihi) bulunduunu rivayet eder.[165] ki muhtemelen bu kahya yukarda ad geen Mervan'dr. Reslullah bir ksm blgelere dorudan merkezden vergi tahakkuk ve tahsil memurlar gnderdii halde baz blgelerde ise bu ileri mahall idarecilere brakm ve merkezden, bu toplanan vergileri kabz ve Medine'ye getirecek memurlar yollamtr. Bazan da blgenin zelliine gre bir ksm vergi eitleri mesel zektn tahakkuk ve tahsili iin merkezden memur gnderildii-halde ayn blgenin cizye vergisini toplama ii mahall idarecilere braklmtr. Mesel Bahreyn zekt gelirleri merkez memurlarna toplattnld halde burann cizyesi mahall val tarafndan toplattrlmtr.[166] te yandan Czam ve Kudaa kabileleri zekat ve humus (maden vergisi olmaldr) vergilerini kendileri tahsil etmiler ve bunlar Reslullah'm gnderdii Ubeyy ve Anbese adl iki memur tarafndan teslim alnarak Medine'ye getirilmiler-dir.[167]
tahmin ettirme yoluna gittiine ahit oluyoruz. Hatta onun bu hususta ashabm eittiini bile grmekteyiz. Mesel, Buhar ve Eb Ubeydin naklettiklerine gre; Hz. Peygamber Tebuk seferine giderken Vdi'1-Kur1 da bir baheye uram ve bu yerin meyve mahsuln 10 vask (yaklak 2,5 ton) olarak tahmin etmi ve arkadalarna da tahmin ettirmitir. Sonra bahenin sahibesi olan kadndan mahsul miktarn tesbit etmesini istemitir. Seferden dnte ayn ye~e gelinerek kadndan lt miktar sorulmu ve Reslullah'm tahmini tamamiyle doru kmtr. [168] Ibn Mace (207-275 H) ve man afii, eserlerine yle bir hadis almlardr: Muhakkak ki (Reslullah), insanlara onlarn zmlerini ve meyvelerini tahmin memurlar gnderiyordu[169] Nitekim pek ok kaynakta, onun, eitli blgelerde istihdam ettii tahmin ve yazm memurlarndan bahisler vardr. Ensar'dan Ferve b.Amr ile [170]Cebbar b. Sahr, Medinelilerin tahmin memur lan (haris) idiler. Kaynaklar, Cebbar'm hem vergi tahmin memu ru ve hem de mhasib olduunu yazarlar.[171] O, hem tahmin ettii miktarlarn ve hem de ayn yerden tahsil edilen gelirlerin hesab n tutmu olmaldr. Tannm bir tahmin uzman olan Abdullah b. Revaha'nn Mu'te harbinde ehid dmesi zerine Cebbar onun yerine Hayber'e memur edilmitir. Halife Hz. mer kendi devrin de, Yahudileri Hayber'den karmak iin oraya gittiinde blge tahmin memuru olan Cebbar ile Yezid b. Sabit'i de beraberinde gtrmtr.[172] Bylece Yahudilerin arazi ve mahsul zerindeki haklar uzmanlarca tesbit edilip kendilerine denmi ve araziler asl sahiplerine iade edilmiti. Haybeiiler muharebeyi kaybedince arazileri de ganimet hkmlerine gre mslmanlar arasnda taksim edilmiti. Tabia-tiyle bu arazilerin bir ksm da dorudan devlete kalrken gene bir ksm Reslullah'm ahsna dm bulunuyordu. Ancak yaplan antlama gerei Yahudiler burada bir kirac gibi yanc olarak kaldlar ve tm topraklan, eskiden olduu ekilde ilemee devam ettiler. Hz. Peygamber (s.a.v.) gerek devletin ve gerek mslmanla-nn ve yahudilerin, mahsul zerindeki haklarnn tesbiti iin buraya tahmin memuru olarak Abdullah b. Revaha'y gnderdi de onun doru tahminlerine hayran kaldlar.[173] Mekke blgesinde ise Resul ullah, fethi mteakip buraya vali olarak tayin ettii Attab b. Esid'e: Hurma mahsulnn takdir ve tahmin edilerek zekat alnd gibi, zmden de bu ekilde zekat almasn emretti[174] O zamanlar Medine blgesinde daha ziyade hurma baheleri bulunmasna karlk Mekke vilayetinin Taif kesiminde zm balar mehurdu. B ubakmdan Belazur (. 279 H), vali Attab'a verilen emrin, Sakiflilerin zm hakknda olduunu kayde-der.[175] Baz blgelere ise tahmin ve takdir memurlar gnderilmeyip sadece mstahsilin beyaniyle yetinildi. islm hkmeti Bahreyn halk ile meyve mahsullerim onlarla blmeleri hususunda bir antlama yapmt. Burada yayan Abdl-kays'lar, vergi memurlarnn gelmelerim beklemeden mahsullerini harcyabilmek iin Hz. Peygamberden msaade aldlar. M. Hamidullah onlarla yaplan antlama hakknda aklamada bulunurken yle diyor: Bu kabile, zira vergiler deme mkellefiyeti altna sokulmulard. Fakat onlar vergi tahsildarlarnn gelmelerini beklemeksizin, belli mevsimi gelince, zira mahsullerini ihra imkanlarndan mahrum edilmemi oluyorlard. Bu durumda Reslulah, vergiye tbi mahsullerin miktarn tesbit hususunda bu kabilenin namuskrlma itimad ediyordu.[176] Hz.Peygamber Umman (Oman)'da yayan Smle ve Huddan kabeleriyle de ayn ekilde bir antlama yapm bulunmaktadr. Onlara itimad edilmesi bir yana Medine'ye nisbeten uzak bu blge insanlarna, uygun fiat bulur bulmaz mahsullerini satma msaadesinin verilmesi iktisad adan nem tar. Gelir tahmin ve takdir memurlar (:hurras) bu tahminlerini yazyla tesbit etmi olmaldrlar ki daha sonra gidecek olan Tahsildarlar, mkelleflerden ona gre vergi tahsil etmi olsunlar. Dier yandan her mkellefin diyecei vergi miktarn aklda tutmak da mmkn deildir. Bu yazl tahmin belgelerinin ilgili vilayet veya hkmet merkezine sunulmu olmas da gerekir. Nitekim biz Hz. Peygamberin eitli yazm memurlar arasnda, Hu-zeyfe b. el-Yeman'm, gelir tahminleri yazm memurluu yaptna ahit olmaktayz. [177]Abdullah b. Revaha'nn da Hayber'de hurma mahsuln 20.000 vask olarak tahmin ettiini bilebilmekteyiz.[178] Yazl tesbit olmadan bunlarn bize kadar ulamas pek mmkn olmaz. Bunlarla beraber yukarda adndan sz ettiimiz Cebbarn gelir tahmin memurluunun yan sra muhasebe memurluu da yapmas iddiamz da glendirmektedir. Bylece Hz. Peygamber, zira mahsullerden tahsil edilebilecek toplam gelir miktarm yaklak olarak bilebilmekteydi ki bunun bte asndan nemi byktr. Burada mevzu sadece tekilat ynyle ele alnd. Bte Kaideleri blmnde ise mesele hakuk
b- Amiller (:milin)
Vergi ilerinde altrlan memurlar olarak Kur'an'da ad ge en sadece bu snftr.[194] Zekt ayetinde gemesine ramen hara ve cizye gibi dier vergiler sahasnda alanlara da bu ad
veril mistir. "mir' tm maliye ve hazine ilerinde alanlarn gene ad olmutur. Mnzir, hadislerde geen zekt memurlarnn adlarn, ilerinde getii hadislerle beraber yle sralar: mil, s', arf, hzin, emin, cb, ktib, ir.[195] Biz onun kitabnda yer alan hadislerden memurlara verilen bu adlarn, Reslullah devrinde ortaya ktm anlyoruz. [196]
c- Sa'ler (:S'at)
Reslullah'n pek ok hadislerinde biz bu terimin kullanldn gryoruz.[197] Bunlar da miller gibi mkelleflerden zekat toplamakta ve gereken yerlere sarf etmektedirler. Hz. Peygamber, mkelleflerden, sa'iler'i ve musaddklar' memnun etmelerini isterken; fakir ve dullara zekt datan s'lerin, mchitler gibi olduklarn, syler.[198]
d- Musaddk
Bu terimin "sadaka" kknden gelmesi dolaysyle zellikle zekt sahasnda alan memurlara bu adn verildii anlalyor. Musaddk terimi de Hz. Peygamber devrinde ortaya km ve daha sonraki devirlerde de kullanlmtr. u kadar varki mil kadar hret bulmamtr. Musaddk teriminin mecbur vergi manasna gelen "sada-ka"nn devlet eliyle toplattrlmaya baland bir zamanda ortaya km olmas gerekir. Biz bu terime pek ok hadislerde rastlamaktayz.[199]
e- Hzin (:Haznedar)
Kur'an'da pek ok yerde "hazine" terimi geer, Yusuf Peygam-ber(s.a.v.) Msr'da, vezirlik makamna getirilirken kraldan ayrca Msr hazinelerinin kendi idaresine verilmesini istemiti. [200] u kadar varki krallar vergiyi halk iin deil daima kendi adlarna toplamlardr. Hz. Muhammed (s.a.v.) ise bu alanda ilk defa bir yenilik yapt ve halktan vergiyi gene halk iin toplama esasn getirdi ve hatta vergileri kendisine, aile ve akrabalarna haram edecek kadar ileri gitti. te bu sebepledir ki Reslullah kendisini, toplanan gelirlerin sahibi deil sadece onlar halk iin koruyan ve gerekli yerlerine sarfeden bir haznedar olarak iln etti. Buhar onun bu maksat ile yle dediini kaydeder: Ben ancak bir ksim (taksim edici) ve bir hzin (hazne-darjim, veren ise Allah'dr[201] Mslim'in rivayetinde ise Reslullah sadece; Ben ancak bir haznedarm demektedir.[202] Devlet gelirleri zerinde herhangi bir hakk bulunmayp onlar diledii ekilde de harcyamyaca-n, ancak Allah'n kanunlarna uygun sarfta bulunabileceini ifade ederken Reslullah, Ebu Davud'un naklettii hadislerinde yle diyorlar: Ben size ne bir ey veririm ve ne de sizi bir eyden mahrum brakrm. Ben ancak bir haznedarm, sadece emredildiim yerlere harcarm.[203]
f- Ksim
Bltren, datp sarfeden manasna gelen bu terim de hzim gibi ilk defa Reslullah tarafndan; devlet gelirleri karsndaki durumunu ifade etmek iin kullanld. Yukardaki Buhar hadisinde her iki terimin de yan yana kullanld grlyor. Baz hadislerinde ise Reslullah sadece "ksim" olduunu syler. Ahmed b. Hanbel'in kitabndaki szlerinde o; Ben ancak bir "kasim'm der.[204] Bagav (436-510 veya 516 H) ise yukarda Ebu Davud'un yazd hadisi "hzin" yerine "ksim" terimiyle kaydediyor.[205] Biz bizzat Hz. Peygamber'in eitli gelirleri hak sahiplerine dattn ve bu maksatla da memurlar tayin ettiini grmekteyiz. Tahsil edilen gelirleri kayda geen memura bu ad verilir ki daha nce Hz. Peygamberin tahsilat yazm memurlarn grdk. [206]
- Hrs
Vergi tahmin memuru manasna gelen ve "harras" da denilen bu terim de Reslullah devrinde
ortaya kmtr ki biz mal tekiltlanma bahsinde onun eitli blgelere gnderdii tahmin memurlarna temas etmitik. [209]
B- Baz Hazine eitleri 1. Vergi Olarak Tahsil Edilen Hayvanlar Hazinesi Ve Hayvanlarn Damgalanmas
Hazine (beytlml) bir mekan olmayp bir makam olduundan vergi olarak tahsil edilen hayvanlar, hazine iin ayr bir blm meydana getirirler. Hazineye ait hayvanlarn hangi gelir eidine dahil olduklarnn anlalmas ve ayrca dier hayvanlarla karmamas iin Reslullah devrinden itibaren belli iaretlerle damgalandn grmekteyiz. Buhar Hz. Peygamber'in "miysem" denilen bir aletle zekt develerini iaretlediini kaydetmektedir.[222] Buhar1 deki hadisten Enes b. Mlik ve Abdullah b. Ebu Talha'nn bu ite grevli olup ona yardm ettikleri de anlalyor. Temim kabilesinden Ukr isminde birinin Reslullah'a zekt develeri getirdiinde Hz. Peygamber'in onlar miysemle damgalanmasn emretmesi de bunu dorulamaktadr.[223]
2. Zahire Hazineleri
Tahsilatn hem nakd ve hem de ayn olarak yaplmas pek ok hazine ve ambarlarn yapmn gerekli klmtr. Beytlmal'in ortaya kn incelerken Hz. Peygamber zamannda hurma yl yerlerin bulunduunu grmtk.[224]
2- Dvanu'l-Harac
Biz mal: tekilatlanma bahsinde Hz. Peygamberin, muhtelif gelir eitlerine ayr memurlar tayin ettiini ve halife mer'in de eitli illere hara mdrleri gnderdiini grmtk. Reslullah devrinde hara gelirlerinin sonraki zamanlara nisbetle nemli bir yekn tekil etmedii ve bu eit gelirin halife mer zamannda devlet gelirlerinin en byk bir ksmn oluturduu bir gerektir.[238]
3- Divanu's-Sadaka
Zekatn tahsil ve gerekli yerlere sarf iin Reslullah (s.a.v.) devrinden beri daima bir tekilat mevcuttu ve bu iler Beytlma-lin esas grevleri arasnda bulunuyordu. Beytlmal'e bal hara dairesi kendi vazifesine uygun bir tekilata sahip klnd gibi zekt dairesinin de Hz. Peygamberi mteakip bir zamanda yeniden tekilatlandrld anlalyor. Aslnda Reslullah devrinden beri var olan bu tekilatn yeni deznlenmi ekline "divn" denilmektedir. mer Ferruh; Reslullah devrinden beri zektn yazm yaplmaktadr, ancak onun iin bir divn yoktu derken bu hususu dile getiriyorlar.[239]
4- Divanu'l-Hatem
Hz. Peygamber (s.a.v.) devlinden itibaren devlet gelirlerinin her eit keyf tasarruftan uzak ve hukukuna uygun bir biimde harcanmas gayesiyle mhrl belgeler tanzimine nem verilmitir. Muhammed Hamidullah'm belirttiine baklrsa: Komu kabilelerle akdedilen muahedelerden ibaret ilk resm vesikalarda ne imza ve ne de tarih mevcuttur: Okuma-yazma bilmiyen bedeviler iin, yazlan birka kelime kafi geliyordu. Hkmetin kendisi iin bu vesikalardan birer kopya kanp karmad malumumuz deildir. Bir mddetin gemesini mteakip vesikalarda, o vesikay kaleme alan kimsenin ad, metnin sonunda grnmee balamaktadr. Arazi balar, yahut dier mhim vesikalarda bir tasdik ve ehdet ekli ve keza Reslullah'n mhr grlr. [240] Nitekim biz Hz. Peygamberin Makna halk[241] ve Zakan kabilesiyle[242] yapt antlama metinlerinde mhr kullandn grmekteyiz. te yandan Makriz ve Kettn Reslullah'm eitli memleketlere gnderdii mektuplar, vali ve defterdarlar Camilin) a ve ordu komutanlarna gnderdii cevab yazlar m-hrlediini kaydediyorlar.[243] Onun vergi ileriyle megul olan millere gnderdii cevab yazlarm mhrlemesi bizim iin nem tar. Mevzuumuz asndan daha nemlisi ise hazineden yaplacak harcamalann mhrl belgelere dayandrlmasdr. Biz bu hususta Hz. Peygamber devrinde bir hdiseye ahit olmaktayz. Eb Davud'un naklettiine gre: Uyeyne b. Hsn ile Akra' b. Habis isimlerinde iki kii Hz. Peygamber e gelip ondan yardm istediler. Reslullah, istedikleri eyin onlara yazlmas iin Mu'aviye'ye emir verdi. Akra' kendisine verilen yazl belgeyi katlayp sarna ilitirdi ve gitti. Uyeyne ise Hz. Peygambere gelip; Ey Allah'n Resul! Kavmime, iinde ne olduunu bilmediim bir belgeyi gtrmemi uygun gryormusu-nuz? dedi. Bunun zerine Reslullah; kim yannda kendisine yetecek ey olduu halde gene de istekte bulunursa, muhakkakki o ate azabn artrmak istiyor, dedi[244] Bu iki kiinin kendi blgelerindeki memurlardan veya validen kararlatrlan miktarda zekt alabilmeleri iin onlara birer yazl belgenin verildii anlalyor. Ancak Ebu Dvud bu yazl
eklerin mhrlenmesinden bahsetmez. Ayn hdiseye temas edilen Muhammed Hamidullah'm el-Vesiku's-Siysiyye adl eserinde ise; Muaviye tarafndan kaleme alman bu eklerin Reslullah tarafndan da mhrlendii kaydedilmektedir.[245] Bylece ndir de olsa o devirde hazine adna yaplan tasarruflarda mhrl belgelere yer verildii grlmektedir. Reslullah, baz kimseleri, kaleme aldrd yazlar mhrleme iinde istihdam etti: Muaykb b.Ebi Ftma, Hanzala b. el-Rab' [246]ve Haris b. Avf[247] onun tarafndan zaman zaman bu ide grevlendirildiler. Bylece "divnu'l-htem"in ilk temeli Hz. Peygamber tarafndan atlm oldu. Hz. Peygamber zamannda, iletmeye verilen arazi (:ikt)ler iin, iletmecilere bir belge tanzim edilip verildii gibi, ondan sonra da ayn ekil belgelerin verilmesine devam edildi. Resm evraka tarih koyma iine gelince Kettan'nin bildirdiine gre, Kalkaand ve Suyt gibi bir ksm mellifler bunun Reslullah zamannda baladm ve onun hicreti tarih olarak kullandm yazarlar. Mesel Reslullah Necrn hristiyanlary-la yapt antlamaya hicretin 5. senesi eklinde bir tarih koymutur. Kur'an Tevbe sresi 108. yette hicret srasnda yaplan Kub mescidinden bahsederken ilk gn ifadesini kullanmtr ve buna gre hicret tarih balangc olmutur.[248] Hz. Peygamber, devrinde ariv dairesi yoktu. Ebu Davud'un kaydettiine gre o, hayatnn son gnlerinde valilere zekt hususunda bir yaz yazd zaman bunu klcnn knna koymutu.[249] Reslullah H. 1. ylda meydana getirilen ve iki nsha hlinde yazlan kurucu anayasa metnini de klcnn knna ilitirmi bulunuyordu. Buna temas eden Muhammed Hamidullah; baz delil ve iaretlere bakacak olursak, mhim vesikalarn kopyalar Reslullah'm evinde bulunuyor ve o bunlar yastnn altnda muhafaza ediyordu diyor.[250] slm'da maliyede grevli memurlarn ilk denetimi Hz. Peygamber (s.a.v.) tarafndan yapld. Buhar bu hususta; Devlet-bakanlannm vergi memurlarm muhasebesi anlamnda bir balk koyar ve burada, Reslullah'm Sleym kabilesine gnderdii Ibnu'l-Ltbiyye ismindeki zekat memurunu hesaba ektiine dair olan hdise yer verir.[251]
yazl belgelerde gsterilen miktarlardaki hisselerini alyorlard. Ksmen de olsa Hz. Peygamber devrinde, hazineden yazl belgeler veya eklerle para ekildiini gsteren dier bir hdise de udur: Reslullah; Eb Sfyan, Safvan b. Umeyye, Uyeyne b. Hsn ve el-Akra' b. Habis gibi bir ksm nde gelen kimselere, onlar islm'a sndrmak iin, zekt gelirlerinden hisse ayrdnda, ellerine bir de yaz (:hatt) verdi. Uyeyne ile el-Akra'm Reslullah'a gelip ondan yardm istediklerini, Hz. Peygamberin de onlar iin Muaviye'ye yazl ve hatta mhrl birer belge tanzim ettirdiini ve onlarn bu eklerle kendi blgelerine dndklerini anlatmtk.[256] Muhakkak ki bu iki kii, ellerindeki yazl belgelere gre, kendi vilayet hazinelerinden para ekeceklerdi. Merkezde haznedarlar, Reslullah'm szl emriyle harcama yapyorlard. Herhangi bir blgeye gnderilen zekt memurlar ise topladklarn Kur'an'da gsterilen kimselere datp artan merkeze getiriyorlar ve Hz. Peygambere hesap veriyorlard. [257]
C- Yer Bakmndan Hazne lemleri 1- Zektn Topland Blgede Sarfedilmesi Ve Dier Blgelere Nakli A- Zektn Mahallinde Sarf
slm'da gelirlerin nce, topland blgede datm ve harcanmas bir esastr. htiya fazlas gelirler ise en yakn blgelere veya dorudan merkeze nakledilirler. Merkez kendisine nakledilen fazla gelirlerden bir ksmn, geliri kendisine yetmiyen blgelere gnderir ve bylece merkez hazinesi, blgeler arasnda bir dengeleme salar. Gelirlerin en yakndan balayp uzaa doru harcanmas kaidesine ferd datmda da uyulmas istenmektedir. Bir fert, zektn kendisi datacaksa, yani devletin, kendisine teslim edip etmemekte serbest brakt mallarnn zekatn kii kendisi datmak istiyorsa, nce akraba ve komular arasndaki muhtalara vermelidir. art olmamakla beraber tavsiye edilen budur. Farz derecesinde olmyan dier haklarn denmesinde de durum ayndr. Allah, Kur'anda, eitli hak sahiplerine olduu gibi akrabaya da verilmesini emretmekte,[264] yakn ve uzak komuya ve yanmzdaki arkadaa da iyilik yaplmasn istemektedir.[265] Hz. Peygamberin hadisleri incelenecek olursa, akraba ve komu haklarnn birinci sray ald grlr. Onlarn zengin akraba ve komularnn malnda, hem akrabalk ve hem de muhta olmalar dolaysyla dierlerine nazaran iki haklar bulunmaktadr ki Hz. Peygamber, akrabaya verilmekle bylece iki hakkn denmi olacan haber veriyorlar.[266] Hz. Peygamberin nce ailenden bala... sonra
en yaknlarn ve onlardan sonraki yaknlarn gelir[267] szleri, yardm ve datmn yakndan balayp uzaa doru yaplacan aka gsterir. Onun; karn a olarak sabahlyan birine komu olanlardan Allah'n himayesinin kalkacan, haber vermesi de bu hususta ayrca bir delildir.[268] Hz. Peygamber (s.a.v.) Muaz b.Cebel'i Yemen'e gnderdii zaman Muaz'a; onlarn zenginlerinden alnacak zektn, onlarn fakirlerine datlmasnn, Allah'dan bir farz olduunu, bildirmiti.[269] Reslullah, H. 8 ylda mslman olan Abdul-Kayslara, Bahreyn ve civarnda oturan halka gnderdii yazsnda da yle diyordu: Ben iinizdeki zenginlere ait mallarn fazlalk tekil eden ksmlarn alp fakirlerinize datmanz emrediyorum. (Bu zekt vergisi) mslUmanlarn mallarnda Allah ve Resulnn tanzim edecei farzolan miktarda (ylda bir defa tahsil edilecektir.)[270] Reslullah'n ayn tarz yazlar, baka blgelere de gnderdii anlalmaktadr. Ebu Ubeyd'in naklettiine gre, Sa'd b. Bekr kabilesinden birisi Hz. Peygambere gelerek ona baz sorular sordu ve dediki; Bize mektuplarn ve elilerin geldi. Zenginlerimizin mallarnn fazla gelen ksmlarnn alnp fakirlerimize verilmesini sen mi emrettin? Reslullah da, evet, diye cevap verdi[271] Hz. Pey-gamber'in st annelerinin mensup bulunduu bu kabile Damame b. Salebe isminde birini Resul ullah'a gndererek, elilerin kendilerine sylediklerinin doru olup olmadn aratrmlardr.[272] Hz. Peygamber, vali ve millerine gnderdii yazlarnda, genellikle, zektn gene topland blgede datlp sarfedileceini tebarz ettirmitir. O, Bahreyn mili olan Al b. Hadram'ye [273]ve Umman ile Bahreyn arasnda yayan Ezd-i Deb'nm vergi memuru (:musaddk) olan Huzeyfe b. el-Yemna [274]gnderdii yazlarnda, vergi nisbetlerini belirttikten sonra; (Bu zekt) onlarn zenginlerinden alnp onlarn fakirlerine datlacaktr. emirlerim vermitir. Az nce temas ettiimiz gibi Hz. Peygamber, Yemen'e ok geni selhiyetlerle gnderdii Muaz'a da bu ekilde bir yaz yazmt. Bu hadisler zektn, topland blgelerde sarf edileceini gsteriyor ise de bir ksm limler, hadislerde geen onlarn fakirleri ifadesiyle sadece o blge fakirlerinin kasdedil-meyip btn mslman fakirlerin kasdeddiini iddia ederler ve zektn baka blgelere naklinde hibir mahzur grmezler. Mesel Ayn (762855 H) Muaz'la ilgili hadisi bu ynde aklarken, Sind de bu gre ihtimal vermitir.[275] Reslullah devrinde, zekt gelirlerini merkeze nakleden memurlara ahit olduumuz gibi, topladklarn tamamiyle, grevli bulunduklar yerlerde sarfedip eli bo dnenlere de ahit oluruz. Hicr 9. ylda Hz. Peygambere gelen Kilab kabilesi heyeti ona yle diyorlard: Muhakkak (senin memurlarndan) Dahhak b. Sf-yan, aramzda Allah'n kitab ve senin snetinle dolat... ve o, zenginlerimizden zekat alp onlar fakirlerimize datt.[276] Tirmiz bize buna benzer bir baka hadis nakleder: Ebu Cuhayfe dedi ki; Reslullah'n zekat memuru geldi ve zenginlerimizden zekat alp, fakirlerimize datt. Ben o zaman yetim bir ocuktum, bana da zekattan bir deve verdi.[277] bn Mce ise, Hz. Peygamber ve sonraki zamanlarda vergi memurluu yapan Imrn'm topladklarn sarfedip tamamiyle eli bo dndne ait bir hadis nakletmektedir.[278] Az sonra grlecei gibi Reslullah devrinde Bahreyn ve Yemen gibi uzak illerden merkeze zekt ve dier eit gelirlerin nakledildii ve hatta bir defasnda Reslullah'm bu mevzuda emir bile verdii olmutur. Bu bakmdan Hz. Peygamber'in bu tatbikat ve szleri; gelirlerin toplandklar blgelerde sarfedilecei esasn getiriyorsa da gene onun tabikatmdan bunun mutlak olmadn, bir blgenin kendi gelirlerinde sadece ncelik ve stnlk haklar bulunduunu reniyoruz. [279]
Nitekim Ebu Ubeyd de Tay kabilesi reisinin mrtedlerle yaplan sava yllarnda kabilesinin zekt gelirlerini Ebu Bekir'e gnderdiini kaydetmektedir.[282] Hz. Peygamber az nce grdmz gibi Bahreyn reisi olan Mnzir b. Sava'mn nezdinde temsilci valisi olarak bulunan Al b. Hadram'ye gnderdii yazsnda; Onlarn zenginlerinden alnacak zektn, onlarn fakirlerine datlacan ifade etmiti. Bundan ksa bir zaman sonra H. 9. ylda Tebuk seferi iin hazrlklara balad bir srada ise Reslullah, Al b. Hadram'ye ikinci bir yaz daha gndererek ona u talimat verdi: Cizye olarak toplyabildii eyleri kendisinden alp getirmesi iin el-Munzir b. Sav'ya birini yolladm. Onun bu konuda acele etmesini sala ve ayn zamanda sen sadaka ve r olarak toplayabildiin mebla da yolla. Vesselam[283] Kaynaklarda zikri geen 80.000 dirhemlik meblan bu yazy mteakip gnderilmi olmas gerekir.[284] Bahreyn'den Ebu Bekir devrinde de Medine'ye mal gelmee devam etmitir. Hatta Ebu Bekir, Reslullah'n, bir ksm kimselere; kendisine mal geldiinde yapaca yardm vadlerini bu blge gelirleriyle yerine getirmitir.[285] Hz. Peygamber yukardaki gibi ayn tarz yazlar dier blge ve kabilelere de gndermitir. O, kuzey bat Arabistan'da yayan Czam ve Kud'a kabilelerine gnderdii yazsnda, zekt tarifelerine temas etmi ve onlara; zekt ve humus gelirlerini elilerinden Ubeyy ile Anbese'ye teslim etmelerini, emretmitir.[286] Bu iki kabile H. 9. ylda yaplan Tebk seferi srasnda slm'a balandna gre, Reslullah'n yazs, onu mteakip bir zamanda kaleme alnm olmaldr. Onun Yemen'de Hmyer reisine gnderdii yaz, Bahreyn'e gnderdii ile tamamen benzer haldedir: Zr'a z-Yezen'e; size, elim Muaz b. Cebel ve akradalan geldii zaman, yamnzdaki zekat ve cizye gelirlerini toplayp ona teslim edin.[287] Hmyer'li kabile resilerinin ou H. 9. ylda islm'a girdiklerine[288] ve Muaz'n da o tarihlerde Yemen'e gnderildiine [289]baklacak olursa, Reslullah'n yazsnn da bu tarihlerde veya en ge hicr 10. yl ierisinde kaleme alnm olmas gerekir. Bu yazdan sonra olmaldr ki Muaz, pek ok kaynakta yer alan ve islm hu-kuular tarafndan; zektn, dier bir cinsle veya tamamiyle nakd denebileceinin delili olarak kullanlan konumasnda, Yemenlilerden hububatn zekt yerine, elbise ve giyim eyalar istiyerek; Bu trl zekat demeniz, size daha kolay gelecek ve Medinelilere de daha faydal olacaktr demitir.[290] Zekt gelirlerinin bir blgeden dierine nakledilebileceinin pek ok delili bulunduunu syliyen Ebu Ubeyd (154-224 H); Hz. Peygamberin Necid'li Kabisa isminde birisine Hicaz zekat gelirlerinden yardm etmesini de bu hususda ayr bir delil saymaktadr.[291] Muhammed Hamidullah'm belirtiine gre; Hz. Peygam-ber'in eitli illerden ve blgelerden vergi gelirlerini Medine'ye gndermelerini istedii sralarda o, Tebuk seferi iin hazrlklarda bulunuyordu. Bu sefer iin Reslullah, o zamana kadar grlmemi sayda 30 bin asker toplaynca, merkez hazinesindeki mevcut gelirler kafi gelmedi ve bu sebeple devletin dier hazinelerinden mal taleb etti.[292] Yukarda verdiimiz, Reslullahn eitli blgelere gnderdii bir ksm yazlarn tahmin tarihleri de onun bu aklamasn dorulamaktadr. Ancak onun bu hususta gnderdii yazlarn bir ksm mesel, Czam ve Kuda'a'ya gnderdii yaz Tebuk seferinden sonra olmaldr ve bir ksm da sadece bir defaya mahsus bir istek niteliinde deildir. nki Arabistan'n en kuzey batsnda yayan bilhassa Cuzm kabilesinin, ordunun Tebuk'e vardktan sonra mslman olduu kesindir.[293] Onun, Bahreyn'den gelecek mallardan baz kimselere yardm va'dinde bulunup da mrnn yetmeyii ve bu va'di Ebu Bekir'in yerine getirmesi, bunu gstermektedir. Hz. Peygamber devrinde, zekat gelirlerinin sadece merkeze deil, bir blgeden dierine gnderilip tahsis edildii de grlmektedir. Reslallah H. 9. senede Arabistan'n kuzeyinde Akabe krfezine yakn bir yerde oturan Bal kabilesinin Cu'ayl'lar kolu lehine tanzim ettii yazsnda yle diyordu: ... Nasr, Sa'd b. Bekr, Sumle ve Uzeyl kabilesinden tahsil edilip toplanan zekat ve sadakalar, onlar iin ayrlp verilecektir.[294] Bu belgeyle Hz. Peygamber, ad geen kabilelerden tahsil edilecek zekt gelirlerini, ok muhta durumda olmalar sebebiyle olacak ki Cu'ayl'lara tahsis etmekteydi. Bylece Reslullah'n, bir blgede tahsil edilen zekt gelirlerini, ihtiya duyulduunda merkeze veya baka bir yere naklettiini grm bulunuyoruz. [295]
B- Hesabi Nakil
Tahsilat mteakip, grevliler tarafndan hemen harcanm olan para ve mallarn, hazineye sadece hesab kaytlarnn yaplmas yeterli olacaktr. Kanaatmca Hz.Peygamber'in varidat yazm memurlarnn yan sra tahsil ettikleri zektn bir ksmn mahallinde sarfedip bir ksmn da Medineye getiren memurlar muhasebe edip onlardan hesap almasnda byle bir durum vardr. Dier yandan eyalet bte hesaplarnn, merkez beytlmline gnderilmesi de sadece hesab bir nakli ifade etmektedir ki biz bunlarn pek ok misallerine rastlamaktayz. [303]
Hz. Peygamber, Kur'an'da kendisine tahsis edilen Nadir kabilesi arazilerinden elde ettii gelirleri ncelikle ailesinin nafakasna harcyor ve artan da devlet hazinesine malediyordu. Bu durumda o, Beytlml'e nakit para koymu olmaktadr. Makri-z'nin verdii bilgiye gre; Reslullah, Hayber'de ele geen ganimetlerden hazineye den 1/5 hissenin, ak artrma ile satlmasn emretti ve bu i iin de Ferve b. mer'i grevlendirdi.[306] Biz Buhar ve Makriz'nin kaydettikleri bir hadisten Hz. Peygamberin, kalitesiz hurmalar sattrp daha kaliteli hurma satn aldrdn da reniyoruz: Reslullah tarafndan Hayber'e vergi memuru olarak tayin edilen bir adam, ona iyi cins hurma getirdi. Reslullah; Hayber'in btn hurmalar byle midir, diye sorduunda, adam; hayr, biz bundan bir sa' (bir l birimidir) hurmay iki, iki sa' hurmay da sa' (di hurma) karlnda alyoruz, dedi. Bunun zerine Reslullah; yle yapma, btnn dirhem karlnda sat, sonra iyi cins hurmay, dirhem karlnda satn al, dedi.[307] Mslim'in rivayet ettiine gre de; Bill, yemesi iin Reslul-lah'a iyi cins bir hurma getirince, Hz. Peygamber, bunun nereden olduunu sorar. Bill; yanlarnda iyi cins hurma olmadm, di hurmadan iki sa' karlnda bu iyi cinsten bir sa' hurma aldn, bildirince, Reslullah faiz olduu gerekesiyle bunu yasaklad ve di hurmann satlmas ve parasyla iyi cins hurmann alnmas gerektiini, bildirdi.[308] Bu son hdisede ona takdim edilen hurmann Hz. Peygamberin ahs gelirlerinden olmas gerekir. O, zekt gelirlerinden yemedii gibi kendi gelirleri dnda hazne gelirlerine de el srmesi deti deildi. Yukardaki hadisler, ayn gelirlerin paraya evrilebileceinin ak delilleridirler. te yandan Reslullahin, hububat gelirlerini un haline getirttii grlmektedir. O, Umman ve Bahreyn halkna yazd yazsnda; Deirmenlerinizde vergi memurlarmzn (hububatm) cretsiz tmeniz, sizin zerinize den bir vazifedir diyor.[309] Burada vergi memurlarnn sadece kendi ihtiyalan kadar bir zahirenin tlmesi de dnlebilir. [310]
A) Fakir Ve Miskinler
Reslullah: Onlarn zenginlerinden alnacak zektn, onlarn fakirlerine datlacan bildirmek suretiyle, hem zenginin vergi mkellefi olacan gstermi oluyorlar ve hem de, fakirin, onun tam zdd olduunu ve vergi haslatndan faydalandrlacam anlatm oluyorlar. Bu hususta Hz. Peygamber'in, ayette gsterilen sarf yerlerinden sadece ilkine temas etmekle yetinmi olabilecei de dnlebilir. Mekke dneminde, vergilerin sarf yerleri bahsinde genie ele alnd gibi, Hz. Peygamber, o zamanlar, m'minlerin ancak kendi dindalarna sadaka verebileceklerini, sylemiti de bu, Kur'an'da tasvib grmemiti. Bunun zerine mslmanlar, mrik akrabalarna, farz olmyan sadaka kabilinden yardm yapmaya balamlard. Buhar ve Tirmiz, Ureyne kabilesinden bir takm hasta kiilerin Medine'ye geldiklerinde Raslullah'n tedavi olmadan iin onlar, zekt develerinin bulunduu bir meraya gnderdiini ve
bu develerin stlerinden ve sidiklerinden imelerim onlara tembihlediini, kaydediyorlar. Buhar'nin kaydna gre bunlar gerekten de orada iyiletiler ve sonra azp sr obann ldrdler ve bu sebeple de lm cezasna arptrldlar.[313] Her ne kadar Buhar bu hadisine; zekt develerinin stlerinden yolcularn faydalanmas, eklinde bir balk koymusa da bu hdise bize, zekt mallarnn yan rnlerinden hastalarn da faydalandrlabilece-ini aka gstermektedir. retim ve eitim harcamalarna gelince, gerek Reslullah zamannda ve gerekse de mteakip devirlerde pek ok muallim tayin edilip eitli blgelere gnderildiini ve okumakta olan ok sayda talebe bulunduunu biliyoruz. Kaynaklar salk hizmetlerine olduu gibi bu sahada da hangi gelir eidinden harcama yapldn bildirmiyorlar. Ancak bildiimiz bir ey varsa o da devaml ilim renmekle megul olan ve yetienlerin eitli kabilelere muallim olarak gnderildii Suffe Ashabna zekt gelirlerinden harcama yaplddr.[314] Bunlarn ise fakirlik yahut miskinlik sfatlar, talebelik sfatlarndan nce gelmektedir. [315]
oluyorlard. [329]
Hz. Peygamber devrinde yukarda saylan eitten borlarn devlet hazinesinin bilhassa zekat gelirleri blmnden karland grlmektedir. Kaynaklarn bildirdiklerine gre; Hilal Oullarndan Kabisa b. el-Muharik isminde biri, arabuluculuktan dolay stlendii borcunu (:elhamale) temin etmek iin Reslullaha bavurdu. O anda zekat geliri bulunmad iin, Hz. Peygamber ona, zekt gelinceye kadar beklemesini tembihledi ve bu srada yle dedi: Ey Kabisa istemek ancak snf iin helaldir: a) Arabuluculukta kefil olarak borlanan kimseye, bu yklendii borcu deyin-ceye kadar istemesi helal olur, sonra o, byle bir talepte bulunamaz, b) Servevti bir fete urayp helak olan kimseye de maietinden zaruri olan miktar istemesi helaldir, c) Fakirlik ve skntya dm kimselerin istemesi de helaldir... Bu snf insandan bakasnn istekte bulunmas haramdr, onlar dilenip aldklarn haram olarak yerler[342] Reslullahm bu aklamasna uygun olarak biz gene onun zamannda yle bir hadiseye de ahit olmaktayz; Reslullah zamannda bir adamn satn ald meyveler telef oldu ve bu yzden de onun borlan oald. Reslullah ona sadaka verilmesini syledi de halk ona sadaka verdiler ve fakat verilenler onun borcunu kapatmad. Bunun zerine Hz. Peygamber alacaklara; bulduunuzu aln, size bundan baka bir ey yoktur, dedi[343] Her iki hdisede de o anda Beytlml'de para bulunmad anlalyor. Bu iki hadis bize "elgrimnT'in kimler olduunu aklamalar bakmndan nem tamaktadrlar. Garimin faslndan faydalanacak kimselerin, fakirler ve miskinler faslndan ayr olmas dolaysyle ihtiya iinde bulunmalar gerekmez. Hz. Peygamber; be snf mstesna zektn zenginlere hell olmyacan, sylerken bu be snfa borlular da katmaktadr.[344] Bu hadisten, borlunun aslnda zengin olduu halde zekttan faydalanabilecei hkm kmaktadr ki muhtemelen Hz. mer'in gelitirdii kredi dzeni buna dayanmaktadr. Hz. Peygamber (s.a.v.)'in hazrlad Medine ehir Devleti kurucu anayasasna gre, her kabile veya baka bir deile her muhtar (:federe) insan topluluunun; skntya dm ve ar borca batm kimselerin bu durumlardan kurtarlmalar iin kendi arasnda ayr bir fasl oluturmas gerekiyordu ki bu husus, anayasa metninin 3'den 12'ye kadar olan maddeleri ierisinde aka grlmektedir. Ayrca m'minler ve devletin gayr-i mslim tebaas birbirine yardmc olmakla mkellef klnmtr. Bu esastan hareketle diyebiliriz ki her muhtar (zirvesinde merkez hkmet bulunmas dolaysiyle aslnda yar muhtar) toplum, ihtiya duyulduunda dierine yardm edecek veya gerekirse demeler merkez hazinesinden yaplacaktr. Bu arada bilhassa 11 ve 12. maddelerin bu maksatla mslman tebaay bir btn olarak ele ald ve ayn gayelerin tahakkukunda birlie davet ettii grlmektedir. Muhammed Hamidullah kurucu anayasann bu durumunu ylece aklamaktadr: ayet belli bir insan topluluunun elinde biriken meblalar, ortaya kan belli bir borcu demeye yet-miyecek olursa dier topluluklar bu arada hatta Devlet, zorluk ve darlk iine dm olan zmrelere yardm etmek mecburiyeti altna girerler. Kapitalist esasta ve ona has sistemlere gre alan bir Sigorta, slm'da yasaklanmtr; zra kapitalist yapya sahip cemiyetlerde grlen sigorta sistemlerinde; tek tarafl risk esas hkimdir. Fakat byle olmayp da; karlkl risk, esasna dayal sigorta sistemleri veyahutta Devletletirilmi sigortalar, grdmz gibi bizzat Reslullah tarafndan da kurulup tekilatlandrlm bulunmaktadr[345] Bylece bu anayasaya gre, itima gvenlik (sosyal sigorta) messeselerinin kurulmas gerekiyordu ve diyet deme, borca batmlara yardm ii de bununla kanun esaslara balanm oluyordu. Bu kurucu anayasa gereidir ki biz Hz. Peygamber zamannda, kiinin gcn aan ve faili mehul cinayetlerin gerektirdii diyetlerin yar muhtar topluluklarca veya merkez hazinece dendiine oka ahit olmaktayz.[346] Biz mfessir Fahru'd-din el-Ra-zi'den bir defasnda byle bir diyetin zekat gelirlerinden dendii-n reniyoruz.[347] Kurucu anayasa gerei Hz. Peygamber'in, islm devletine katlan her toplulua borlular iin bir sandk kurdurduu anlalmaktadr. Mesel o, Tebuk seferi srasnda mslman olan Czam kabilesi reislerinden Mlik b. Ahmer ile yle bir anlama yapmtr: Bu Reslullah Muhammed tarafndan Mlik Ibn Ahmer ve onun yoluna giren Mslmanlar iin verilmi ve onlara himaye ve emniyet hakk (eman) tannan bir yazdr. Onlar namazlarn kldklar, zekat vergilerini dedikleri, Mslmanlarla bir olup m-rik-putperestlerden uzaklatklar, ganimetin bete birini (humus), ar bor altna girmi olanlarn (grimn) hissesini ve u, u hisseleri de dedikleri mddete, Azz ve Cell olan Allah'n ve Reslullah
Muhammed'in emann kazanm olacaklardr[348] Kurucu anayasadan 9 yl sonra Reslullah'n zellikle borlular iin bir tahsisat ayrlmasn art kotuuna baklrsa onun dier kabile ve topluluklardan da ayn eyi istedii hkmne varlabilir. Biz bir tek vak'a hari Hz. Peygamber'in Beytlmal'den ticar kredi verdiini grmyoruz. Muhammed Hamidullah'n eitli kaynaklara dayanarak verdii malumata gre; Hz. Peygamber, Muaz b. Cebel'i Yemene gndermeden nce onu vergi memuru olarak Hayber'de grevlendirmiti. Gen Muaz cmert tabiat sebebiyle orada iflas etti ve her eyini kaybetti, hatta Reslullah onun evini ible satmaya mecbur kald. Bunun zerine ona Suf-fa'da oraya zekat olarak gelen hurmalarn bakm ve ayklanmas vazifesini verdi ve daha sonra onu geni selahiyetlerle Yemene gnderdi.[349] Reslullah tamamen istisnai olarak Muaz'm Beytlmal'den bir miktar nakit ekip bununla ticret yapmasna msaade etti. Gerekten de Muaz Yemen'de vazifeli olarak birok seneler kalp zenginlemi ve Ebu Bekir'in halife olmasna kadar Medine'ye dnmemiti. O zamanlar Hz. mer amme idaresi iin ho ol-myan ve dierleri iin kt rnek tekil edecek olan bir dn alma iinden vazgemesini Muaz'a tavsiye etmi ve bundan mteessir olan Muaz, bu yoldan elde ettii btn kazancn halife Ebu Bekir'e iade etmiti, o da bundan mteessir olduki bunlar devletin bir hediyesi olarak geri gnderdi.[350] phesiz ki Hz. Peygamber, iflas etmi olan Muaz'm devlet kredisiyle yeniden kalknmasn istiyordu. [351]
G- bnu's'sebil (:Yolcu)
Kur'n- Kerim'de insanlar seyahata davet eden oka ayet vardr: Rzk aramak iin dnyay dolamaya davet eden ayetlerden tutun da eski harabeleri inceleyip gemi milletlerin hangi sebeplerle ykldn ve akbetlerinin nasl olduunu renmee[354] ve nihayet Allah Tel'mn, yaratmaya nasl baladm, yani yaratlanlar aratrmak iin [355]arzda seyahat etmee davet eden ayetler vardr. Kur'an'da yolcuya, yol olu manasna gelen, "ibnu's-sebil" ifadesiyle temas edilmektedir ve daha Mekke dneminde nazil olan srelerde yolculara haklarnn denmesi emredilir.[356] Medeni srelerde ise ayn emir ve istek tekrarlanr [357]ve bu arada zekt gelirlerinin yan sra Hicr 2. ylda nazil olup harp ve ganimet hukukunu dzenliyen Enfl sresinin 41. ayetinde ganimet humusundan yolculara da pay ayrlr ve H. 4. ylda gelip fey' gelirlerinin sarf yerlerini dzenliyen Har sresinde de gene onlar ihmal edilmezler.[358] Zekt gelirlerinin sarf yerlerini dzenliyen en son ayette de gene onlar yerlerini alrlar. Bylece yolcular, fakirler gibi her trl gelirden faydalandrlm olmaktadrlar. Ayetlerde yolcular ve fakirler ikilisi, ak ve seik olarak, her eit gelirin deimez sarf yerlerini meydana getirmilerdir. Bu da islm'n, itima (sosyal) gvenliin yan sra ulam hizmetlerine ne derece nem verdiini gsterir. Biz heyetlerin arlanmas, merkez dnda bilhassa krsal kesimde mslmanlann misafir edilmesi ve konaklama tesislerinin yapm hususlarn kamu giderleri blmnde ele alp burada mevzuyu sadece gelirlerin sarn
asndan inceliye-ceiz. Hz. Peygamber, gerek zekat ve gerekse de fey' ve ganimet gelirlerinin sarf yerlerini dzenliyen ayetlere dayanarak yolcu ve misafirlere her gelir eidinden tahsisler ayryordu. Pek ok kaynak H.4 ylda Hayber'le beraber ve fakat silah atlmadan ele geirildii iin Kur'an hkmlerine gre[359] tamamiyle Reslullah'n emrine giren Fedek arazisi gelirlerini Hz. Peygamber'in btnyle yolculara tahsis ettiini ve bu yerden salanan gelirleri onlara harcanmak zere elinde tuttuunu yazar ve kaynaklar bu denek iin de "hubs" terimini kullanrlar.[360] O devirlerde, herhangi bir hizmet veya muayyen snflar iin gelir tahsis edip onu elde bulundurmaya "hubs" deniliyordu ki bu terim, tutma ve hapsetme manasna gelen "habs" kknden geliyordu. Ebu Davud, Belazur ve dier baz kaynaklardan rendiimize gre, Reslullah Hayber arazisini 36 ana hisseye ayrd ve bunun 18'ini kendi emrine alp bu yerlerin gelirlerinden ihtiyat, halkn ihtiyalarm gidermek ve denmesi gerekecek olan haklar demek iin denekler ayrd ve bu arada bir ksmm da gelecek heyetlerin ve elilerin arlanmasna tahsis etti.[361] islm'da misafirhanelerin yapmna Reslullah devrinde balanmt ve ondan sonra gerek ehirlerde ve gerekse de yol gzergahlarnda konaklama tesislerinin yapm hzla devam etti ve hudut illeri bile bu tr tesislerin a ierisine alnd. [362]
B. Ganimet:
Sulh yoluyla olmakszn harp srasnda ele geen mallara ganimet denilir.[366] Eb Yusuf un ifadesine gre, Reslullah, Hayber hari dier ele geirdii yerleri gazilere taksim etmemitir.[367] Ancak baz kaynaklar mesela Belazur, onun Hayber gibi Kureyza arazisini de taksim ettiini yazarken[368] Yahya b. Adem yedi bahe hari -ki bunlar ona hediye edilmitirNadir Oullar topraklarn da ms-lmanlara dattm yazar.[369] u kadar varki bir yerin ganimet hkmne tabi tutulmas ile o yeri, devlet bakannn kendi selahi-yetine dayanarak taksim etmesi ayr ayn eylerdir. Mesela Nadir Oullar topraklar nceden de eitli vesilelerle temas ettiimiz gibi Kur'an'da tamamen Reslullah'a braklmtr. Hz, Peygamber, ganimet muamelesine tbi tuttuu Hayber'in 1/5'ini -bu Ketbe kalesi ve civardr- ayette gsterilen hak sahiplerine ayrmtr.[370]
gelirlerinde; Allah'a, Peygamberine ve onun akrabalarna herhangi bir hak ayrlmad halde, burada onlar iin de paylar ayrlmtr. 8. ayette bu gelirlerden faydalanacak olanlar arasnda, hicret etmi olan fakirler ve 9. ayette Medine'nin yerli halk bulunmaktadr. O zamanlar, yarmadann eitli yerlerinde ve bilhassa Mekke'de mriklerin bask ve zulmne dayana-myan mslmanlar Medine'ye hicret ediyorlard. Bylece bu ehirde yersiz ve yurtsuz bir gmen topluluu meydana gelmiti ki Kur"n'da bunlar fakirlerden ayr bir zmreyi meydana getiriyorlard. Hz. Muhammed (s.a.v.) hicrete hazrland bir srada mslman cemaatn bakan olarak onlarnda Medine'ye g etmelerine izin vermiti. Onun Medine'ye yerlemesinden sonra da eitli yerlerden bu gler devam etti. Ancak Mekke'nin fethiyle Kurey'in dmanlna son verilince Reslullah, hicret iznini kaldrd ve herkesin kendi yerleim yerinde kalmasn emretti. [371] Hz. Peygamber, fey' gelirlerini ve ganimetlerden hazineye den paylar, her eit devlet hizmetinde kullanm ve kamu giderlerinin nemli bir ksmn bunlardan karlamtr. Ebu Davud, Belzur ve dier baz kaynaklardan rendiimize gre Reslullah, Hayber'de Kur'an'a gre kendi emrinde kalan yerlerin gelirlerinden, halkn ihtiyalarn gidermek ve ihtiyat iin denekler ayrd ve bu arada gelirlerin bir ksmn da gelecek heyetlerin ve elilerin arlanmasna tahsis etti.[372] Hayber'in hukuk durumu Hulefa-i Raidin devrinde de deitirilmedi.[373] Reslullah'n lmyle hazineye intikal eden bu yerlerin geliri ayn maksatlar ii kullanld. Reslullah (s.a.v.)'m, fey ve ganimet gelirlerinden, aklamasn yaptmz ayetlerde bulunmamasna ramen "muellefetu'l-kulub"u da yararlandrdn ve bir harp vukuunda zekt olsun fey' gelirlerinden olsun muhtelif kabile ve blgelerde toplanan gelirlerin merkeze nakledilmesi hususunda emirler verdiini daha nce kendi bahislerinde grmtk Ferr' Hz. Peygamber'in tatbikatna dayanarak devlet bakanna fey' gelirlerinden, faydas mslmanlara dnecek olan; eli arlama ve muellefetu'l-kulb'a balar yapma gibi harcamalarda bulunma yetkisini verirken[374] Kurtub, ayn ekilde bu gelirlerden, eer uygun grlrse, hediye ve ihsanlar yaplabileceini ve borlu kiilerin borlarnn denebileceim syler.[375] Devlet bakanna, hukuka ve amme menfaatma uygun olmas artyla serbest harcama hakk verilince tabiatiyle bu trl misalleri oaltmak mmkn olacaktr. Hicr 9. senede gelen Tevbe sresi 29. ayette "cizye" adyla geen ve alabilir gayr-i mslim tebaadan alnan vergilerin sarf yerleri ise Kur'an'da gsterilmemitir. Hukukular sarf bakmndan bu gelirleri de hara hkmnda grmlerdir.[376] Bu bakmdan Ebu Yusuf, cizye gelirlerinin hara hazinesinde toplanacan syler.[377] Cizye, mslmanlara yardm ve devlet hazinesinin takviyesi iin alnr ki bunu bizzat Reslullah'm el-Hris b. Ka'b'a yazd yazsndan reniyoruz.[378] Hazneye gelen bu gelirlerden ise sadece mslmanlar deil, gayri mslim tebaa da yararlandrlr. Bu tebaann cizye vermesiyle iki haklar ortaya kar: a) Onlarla sa-valmayp gven iinde braklrlar b) Onlar bakalarna kar himaye edilirler.[379] Reslullah (s.a.v.)'in, bir tek olayn dnda yukarda saydmz devlet hizmetinde alan memurlara hangi gelir eidinden maa dediini bilemiyoruz. Makriz (766-845 H) bize onun Mekke valisi Attab b.Esid'e Necran ve Hecer blgelerinden tahsil ettii hara ve cizye gelirlerinden maa dediini kaydediyor.[380]
kalan 1/5'i de dier hak sahiplerine pay edilecektir. Bir ksm hadis kaynaklarnda Hz. Peygamberin; svarilere 3, piyadelere de 1 hisse verdiinden bahsedilir.[385] imam Ebu Hanife hari onun talebelerinden Ebu Yusuf ve Mu-hammed de dahil olmak zere btn hukukular 4/5'n gazilerden svari ve piyade olanlara yukardaki nisbetlerde taksim edilecei grndedirler. Ebu Hanife ise baka bir hadise tutunarak svariye % piyadeye de 1 hisse vermektedir.[386] stn gayret gsteren askerler ise ayrca dllendirildiler.[387] Hz. Peygamberin ve bazlarna gre de onun vefatndan sonra halifelerin ganimetlerden beendikleri bir eyi alma haklar vardr ki ki buna "safiyy" denilir.[388] Safyy hakk ganimetlerin taksiminden nce alnr.[389] Hz. Peygamber bu haklarndan ayr olarak da bir gazi gibi ganimetlerden pay alyordu.[390] 1/5'in hak sahipleri ise ayette grld gibi a) Allah, bJReslullah, c) Hsmlar, d) Yetimler, e) Yoksullar f) Yolcular olmak zere altya ayrlmaktadr ve bte asndan nemli olan da bu hisselerdir. [391]
B- Akraba Hisseleri
Bundan maksat Hz. Peygamber'in akrabalardr ve onlar da Haim ve Muttalib Oullarndan ibarettir. Onlar fakir dahi olsalar zektta hibir haklar olmad iin kendilerine ganimetlerden hisse ayrlmtr. Bu haklarna dayanarak Reslullah Hayber'de humus olarak ayrlan Ketbe kalesi arazisinden gerek ailelerine ve gerekse de akrabalarna paylar vermitir.[402]
B- Gelirlerin Tesbiti
Hz. Peygamber, merkezde, vergi tahmin memurlarnn kendisine ulatrdklar tahmin gelir miktarlarn yazdrd gibi gerek zekat ve gerekse de ganimet olarak tahsil edilen gelirleri de yazyla tesbit etmi ve bu iler iin adlarn bilebildiimiz memurlar istihdam etmitir ki bunlar biz mal tekilatlanma blmnde ele almtk.[409] Hz. Peygamberin, tahsilat yazdrmas sebebiyledir ki Hay-ber'den onun ne miktar gelir topladn biliyoruz. Makriz, humus (:l/5) hakk olarak hazineye ve belli hak sahiplerine ayrlan bu yerdeki Ketbe (yahut) Kteybe) kalesi arazisinden, yars Yahudilere brakldktan sonra 400 vask hurma ve 1500 sa' arpa geliri elde edildiini kaydediyor.[410] Muhammed Hamidullah, Hayber blgesinden toplam olarak, devlete yallk 20.000 vask takriben 4.800.000 kilo rn geldiini yazmaktadr.[411] Sadece Hayber gibi halk yana olarak alan bir yerin geliri deil byle olmyan Bahreyn blgesinden tahsil edilen gelir miktar da bilinmektedir. Hz. Peygamber'in mrnn son senesinde veya Tebk seferi srasnda bu blge merkeze 70.000 yahut 80.000 dirhem para gndermitir.[412] Ebu Bekir devrinde de Temm kabilesinden zekat olarak 700 deve tahsil edildiini bilebiliyor uz. [413]vask yaklak 200 kilo veya 250 kilo olduuna gre bu miktaiar gnmz lsyle tesbit etmek mmkndr. [414]
B- Giderlerin Tesbiti
Hz. Peygamber devrine kadar uzanan bir eskilie sahip olan Hatem divannn da zellikle
Muharrem hillini grnce halka vergi memurlarm gnderdi.[426] Bu izaha gre vergi memurlar hicr l. senenin ilk ay olan Muharrem aynda tahsilata balam olmaktadrlar. Melliflerce tarihler birbirine kartrlm olabilecei gibi iki ayr hdiseden bahsetmi olmalar da mmkndr. Bizim iin nemli olan ise her ikisinde de Muharrem aynn bulunmasdr. Hz. mer'in hicret takvimini Muharrem ayndan balatmasna baklrsa Reslulah'n bu ay sene ba olarak kabul ettii gerei aka ortaya kar. Hz. Peygamber'in zekt memurlarn Muharrem aynda gndermesine karlk o, baz gayr-i mslim zmrelerden cizye vergisini Receb ve Sefer aylarnda tahsil ediyordu. Bunlar antlamaya bal vergilerdi ve alman malalnn husule geliinde de gnein etkisi yoktu. Necrn blgesi Hristiyan topluluklaryla akdedilen anlama, vergilerin biri Receb teki Sefer aynda yani alt ayda bir olmak zere senede iki taksit zerinden 1000'er elbise denmesini ngryordu. Burada sz konusu olan vergi, dokuma rnleri teslimi eklindeydi[427] Ezruh halk da antlama gerei her Receb aynda 100 dinar demekteydi.[428] Yarc olarak alan Hayber'li-ler ise mslmanlarm ve devletin haklarn hasat zamannda dyorlard. nk mahsullerin olumas gne senesine bal bulunmaktadr. Muhammed Hamidullah Hz. Peygamber'in vergi tahsil devreleri ile ilgili unlar yazmaktadr: Hz. Muhammed (s.a.v.) tabiat artlarna yani mevsimlere bal rnlerle sanatkrlarn elinden kan imalat rnlerini ve ticar kazanlar birbirinden gayet ak bir ekilde ayrm bulunuyordu. zerinde ziraat yaplan arazilerde yahut zira mahsul lerde o, vergi tahsiline esas olmak zere ems (gne) takvim sistemini, buna mukabil devletin dier vergi kaynaklar iin ise Kamer (ay) takvimi kullanyordu[429]
Beinci Blm DENEK ETLER VE DENEK AKTARMASI A- denek eitleri 1- Normal denekler
Reslullah (s.a.v.) zekt gelirini sekiz snfn hepsine deil sadece gerekli grd snflara tahsis ettii gibi,[435] Hz. mer'in tatbikat da ondan farkl olmamtr.[436] Kur'anda gsterilen snflardan hangisine ve ne miktar harcama yaplaca tamamiyle devlete braklmtr, o halde giderin tahsisi szkonusu olacaktr. Zektn en son sarf yerlerini dzenliyen ayette yerini alan ve Hz, Peygamberin dier gelir eitlerinden de demelerde bulunduu "muellefetu'l-Kulub: kalpleri kazanlmak isnenler"e yapt tahsisler de ayn eittendir ki gnmzde bu, "rtl denek: tahsisat- mesture" ismiyle anlmaktadr. Biz Hz, Peygamberin bu fasldan kendilerine deme yaplacak baz kimselere birer yazl belgeler verdiini daha nce grmtk.[437] Buna gre, onlar iin devlet gelirlerinden belli bir tahsisatn ayrlmas zarureti kendiliinden ortaya kmaktadr. Reslullah, her eit harcama ve tahsisleri aleni olarak yapp halktan gizlemedii iin kalpleri kazanlmak ve mslmanha sndrlmak istenenlere de gizliden bir ey vermemitir. Hz. Peygamber devrinde baz yerlerin gelirleri, belli hizmetlerin grlmesine tahsis edilmiti. Zektn sarf yerlerinden "ib-nu's-sebl" bahsinde geni olarak ele alnd gibi Hz. Peygamber H.
7. ylda Hayberle beraber ele geirdii Fedek arazisinden salanacak gelirleri btnyle yolculara tahsis etti ve buradan tahsil edilen vergileri, onlara harcanmak zere elinde tuttu. [438] O devirlerde, herhangi bir hizmet veya muayyen snflar iin gelir tahsis edip onu elde bulundurmaya "hubs" deniliyordu ki bu stlah, bir eyi hapsedip tutma manasna gelen "habs" kknden geliyordu. Kaynaklardan rendiimize gre Hz. Peygamber, Hayber gelirlerinden de ihtiyat iin ve halkn ihtiyalarn gidermek, denmesi gerekli haklar da demek gayeleriyle denekler ayrd ve bu arada bir ksmm da gelecek heyetlerin ve elilerin arlanmasna tahsis etti ki[439] biz bunlardan ihtiyat (:nevaib) deneini ayr bir balk altnda inceliyeceiz. Reslullah devrinde devlet ve amme hizmetlerini yrtmek, harp masraflarn karlamak ve itima gvenlii temin etmek iin her zaman acilen paraya ihtiya duyuluyordu. Bu sebeple de gelirler, hazinede fazla bekletilmeden harcanyordu. Bu durumda baz yerlerin gelirlerinden, ok zarur hizmetleri yrtmek iin denek (:tahsisat) ayrmak ve bunlar sadece o hizmetler iin kullanmaktan baka are yoktu. slm'da denek tahsislerinin, muhtelif gelirlerin sarf yerleri gznnde bulundurularak yaplaca aktr. [440]
I. Car Harcamalar A- Hz. Peygamber Ve Ailesinin Gelirleri Ve Resulullah'n Miras 1- Hz. Peygamber Ve Ailesinin Gelirleri Ve Geimleri
Hz. Muhammed (s.a.v.) ne peygamberlii ve ne de devletba-kanl karlnda herhangi bir maa almyordu. Kur'an- Ke-rim'de; onun grevi karlnda cret istemediine ve bir karlk almadna ait pek ok ayet bulunmaktadr.[452] lerde temas edilecei gibi o, mslmanlardan tahsil edilen gelirlerin; hem kendisine ve hem de aile efradna ve akrabalarna haram olduunu, ilan etmiti. Bylece onun bu gelirlerden herhangi bir ekilde faydalanmas sz konusu deildi. Hz. Muhammed, Mekke'de, peygamber olmadan nce ticaretle itigal ediyordu. lk hanm Hz. Hatice (r.a.) ile daha evlenmeden; sermaye Hatice'den, i kendisinden olmak zere, ticar bir ortaklk kurmu ve bu yzden de epeyce zengin olmutu. Bu ortaklktan daha nce olmaldr ki Hz. Muhammed, Kays b. Sib adnda bir Mekke'li ile ticar ortaklk kurmu bulunuyordu.[453] Reslullah'n dedesi Abdulmuttalib ve mteakiben amcas Ebu Talib Mekke'nin reisliim yapmalarna karlk Hz. Peygam-ber'in babasnn ve kendisinin idarede herhangi bir vazifeleri yoktu. Bu bakmdan da Reslullah'n bu yoldan bir menfaat salamas sz konusu deildi. Maverd ve Ferra'nn el-Vkd'den naklettiklerine gre, Reslullah'a babas Abdullah'dan; Umm Eymen adnda bir cariye ile 5 deve, bir miktar davar, klesi akran ve bunun Salih isminde olu miras kalmt. Annesi Amine'den ise bir ev kalmt. Ailesi Hatice daha Mekke'de iken vefat edince onun Safa ve Merve arasndaki evi ile bir miktar mal da Hz. Peygam-ber'e kald. Hz. Peygamber bu mallarn Mekke'de terketip Medine'ye hicret edince Abdulmuttalib'in olu Akl onun iki evine de el koyup onlar satm bulunuyordu. Medine'de ise Mescid-i Neb etrafnda onun iin odalar yapld. Her hanm iin bir oda tahsis eden Hz. Peygamber, salnda bunlar hanmlarna vasiyyet etmiti.[454] Bu vasiyyet gereidir ki odalar onun vefatndan sonra devlet hazinesine intikal etmedi. Reslullah'n Mekke'deki davar srs, bn Sa'd'dan rendiimize gre, mm Eymen tarafindan otlatlan 7 keiden ibaretti.[455] Hz. Peygamber Medine'de de pek ok st, yk ve binek hayvanlar edinmiti ki Makriz, onun sahip olduu hayvanlar arasnda tavuk cinsinin bile bulunduunu yazar.[456] bn Sa'd'dan rendiimize gre, Hz. Peygamberin Medine civarndaki meralarda otlyan 7 veya 20 adet devesi, 7 adet de keisi vard ve her akam oban ona iki byk krba st getiriyordu ki bu srler bir ara baskna uramlar ve oban da ldrlmt.[457] Bu hdise hicretin 6. yl sonlarnda veya 7. yl balarnda olmutu. Ureyne kabilesinden olan bu haydutlar, hasta olduklar iin develerin st ve sidiklerinden yararlanp tedavi olsunlar diye Reslullah tarafndan srlerin yanma gnderilmilerdi, iyileip azgnlaan bu kimseler daha sonra yakalanarak layk olduklar cezaya arptrldlar. Burada unu da kaydetmeliyiz ki bn Sa'd'm bu sry Hz. Peygambere maletmesine karlk gerek Buhar ve gerek Tirmiz, oban ldrlen bu srnn zekat hayvanlarndan olduunu kaydederler.[458] Eer bunlar zekt hayvanlarndan ise o takdirde tabiatiyle bu getirilen stlerden Hz. Peygamber ve ailesinin faydalanmalar mmkn olmayacaktr. Hz. Peygamber, bir ksm hayvanlarn kendi imkanlar ile satn alm[459] bir ksmn da ona zengin sahabesi hediye etmitir.[460] Onun ifadesine gre; koyun olan bir evde bereket vardr.
[461] Sz sras gelmiken hemen kaydedelim ki Reslullah'a, harp halinde olmad pek ok kabile ve devlet bakanndan muhtelif hediyeler gelmitir; Atlar, katrlar, eitli giysiler ve hatta hanm Mariye (r.a.) bu hediyeler arasndadr.[462] Bakm sahabe ona bahelerinden bir ka hurma aacnn mahsuln tahsis ederken, bir ksmlar da zaman zaman pimi hazr yemek gndermek itiyadna girmilerdi.[463] Hz. Peygamber'in fey' ve ganimetlerdeki hisse miktarlarn bu gelirlerin sarf yerleri bahsinde ele aldmzdan burada ayrca onlara temas etmeyip sadece bu ve dier yollardan eline geen arazilerden bahsedeceiz ki bunlar sekiz para halindedir: 1. Hz. Peygamber'in ilk sahip olduu arazi, Benu'-Nadir'li bir yahudi bilgin olup mslmanla giren Muhayrk'm vasiyyet yoluyla balad 7 adet bahedir. Muhayrk, Uhud harbine katlp ehit dm ve harbe karken mallarn Reslullah'a vasiy-yet etmitir. Ibn Sa'd, dier kaynaklardan farkl olarak, bu bahelerin Hz. Peygamber'in vefatndan sonra ocuklarna ve mteakiben de torunlarna tahsis edildiim yazar.[464] 2. arpmasz alnd iin Kur'an'da fey' olarak tamamiyle Hz. Peygamber'e verilen ilk arazi H.4 ylda ele geirilen Nadir Oullar arazisidir. Reslullah buradan elde ettii mahsul gelirlerinden kendisinin ve ailesinin bir yllk ihtiyalarn ayrdktan sonra artan devlet hazinesine aktarmtr. [465] Daha nce denekler blmnde temas ettiimiz gibi o, bu fazla gelirlerle harp silah ve vastalarn temin etmi, ayrca muhtemel masraflar (:nevib) iin tahsisatlar ayrmtr. Baz kaynaklardan rendiimize gre Reslullah bu arazilerden Muhacirlere ve Ensar'dan iki fakir adama, ekip bimeleri ve faydalanmalar iin yer vermitir.[466] Yahya b. Adem, 7 bahe hari Hz. Peygamber'in Nadir Oullar arazisinin hepsini taksim ettiini yazar ki[467] bu baheler ona Muhayrk tarafndan balanan bahelerdir, iletilmek zere verilen bu yerlerin mlkiyeti tabiatiyle Reslullaha ait bulunuyordu. 3. Hayber'deki 8 kaleden 3 u, ganimet ve fey' hukuku gereince Reslullah'a ve "humus: 1/5" hakkndan faydalanacak olan dier snflara kalmtr.[468] Bunlardan iki kaleye tamamiyle Reslullah'n kendisi sahip olurken o, Ketbe denilen kaleyi humus olarak; akrabalar, hanmlar, dier hak sahipleri ve uygun grd kimseler arasnda taksim etmitir.[469] Bu yerlerden, onun hanmlarnn, akrabalarnn ve dierlerinin alacaklar mahsul miktarlar da yazyla tesbit edilmiti. Buna gre, onun hanmlar her yl 80 vask hurma, 20 vask da arpa olmak zere toplam 100 vask masul alyorlard.[470] 1 vask yaklak olarak 240 kilo olduuna gre[471] onlar bu yerlerden 2,5 tona yakn miktarda bir gelir temin etmi oluyorlard. 4. Fedek; Bu arazi Hayber'le beraber H. 7 ylnda sulh yoluyla alndndan tamamiyle Reslullah (s.a.v.)'m emrine girdi ve halk, Hayber'de olduu gibi mahsuln yarsn almalar artiyle bu topraklarda brakldlar.[472] Hz. Peygamber bu yerden elde ettii yar gelirden nafakasna harcar, akrabasndan fakirlere yardmda bulunur ve onlarn kzlarn evlendirirdi.[473] Nafakasndan artan fazla gelirlerini daima devlet hazinesine aktarrd. denekler blmnde temas ettiimiz gibi Reslullah bu uygulamasna uygun olarak gerek Hayber ve gerekse Fedek'ten salad gelirlerinden artan belli hizmetlerin karlanmasna tahsis etmitir. 5. Reslullah'n zel yerlerinden biri de Vdi'1-Kur denilen blgenin 1/3'idir.[474] 6. Onun ahsna ait yerlerden sonuncusu Medine iindeki Mehruz denilen bir pazar yeridir.[475] Hz. mer, Yahudileri Hayber, Fedek ve Vadil-Kura'dan kard zaman bu yerlerin toplam kymetlerini takdir ettirmi ve onlara sadece bir iletmeci olarak sahip olduklar haklarn demitir.[476] Bu arada Reslullah'n hanmlarn da, kendilerine tahsis edilmi yerlerde bir iletmeci sfatyla kalmalar ile belli miktarda mahsul almalar arasnda serbest brakmtr. Bunlardan kimi iletmecilii tercih ederken Hz. Aie ve Hafsa (r.a.) belli miktarlardaki paylarn almaya devam etmilerdir.[477] Reslullah ve aileleri ok sde bir hayat yaamlardr.[478] Bylece Hz. Peygamber, gelirlerinden ok fazla miktar devlet hizmetlerinde ve fakirlere yardmda kullanabilme imkann elde etmitir. [479]
2- Reslullah'n Miras
ResluUah (s.a.V.) vefat ettiinde yukarda saylan araziler ve oturmakta olduu evlerinden baka nemli bir malna rastlanma-ilitir. Vefat ettii zaman 1 dirhem veya 1 dinar parasna rastlanmad gibi ne bir kle ve ne de bir cariyesi vard.[480] Onun geriye sadece silah ile (mehur) beyaz katr,[481] develeri, giyim eyalar, yz, baz aletleri, kl ve zrh kalmt.
[482] Ayrca Ferr' ona ait bir bayraktan da bahseder.[483] Muhakkak ki hanmlarnn kulanmakta olduu ev eyalarn bunlardan hari tutmak gerekir. Hz. Peygamber'in mirasna uygulanan ileme gelince; onun layvanlan ile baz aletleri, ayakkablar miras olarak Hz. Ali'ye serildi. Hrkas, kl ve yz ise devlete kald.[484] ResluUah vefat ettiinde bata kz Hz. Ftma (r.a.) olmak zere dier miraslar, onun her eit maln ve arazilerini blmek zere halife Ebu Bekir'e mracaat ettiler. Kendilerine Reslullah'n: Bize Miras olunamaz, braktklarmz sadakadr. szleri hatrlatld ve buna gre de onun sahip olduu tm araziler devlete maledildi.[485] Bu arada Ebu Bekir; bu yerlerden elde edilen gelirleri, aynen ResluUah devrinde harcanan yerlere harcyacam ve gene ayn ekilde Reslullah'n ailesinin eskiden olduu gibi nafakalarn almaya devam edeceklerim ve onun tatbikatn deitiremiyeceini de bildirdi.[486] Reslullah'n,miras hakkndaki bir dier szleri de yledir: Miraslarm hibir dinar blmesinler. Hanmlarmn nafakasndan ve milimin masrafndan bakas sadakadr.[487] Burada onun milinden maksat, muhakkak kendi yerlerine bakan, gelirleriyle ilgilenen ve iletilmek zere bakalarna verilmemi olan arazilerinde bizzat alan grevlileri ve iileridir. Nitekim biz Mslim'den onun Hayber'deki hurmalklaryla ilgilenen bir kahyasnn olduunu reniyoruz.[488] Hz. Peygamber'in hanmlarnn oturmakta olduu Mescid-i Nebi'nin yanndaki odalara gelince bunlar Reslullah vasiyyet yoluyla onlara brakmtr. Onlar bu yerlerde oturacaklar ve kimse hayatta kalmaynca da dier araziler gibi bu odalar da Reslullah'n sadakalar arasna katlacaktr.[489] Bylece mslmanlardan tahsil edilen her trl gelirlerden faydalanmay kendisine ve akrabalarna yasaklyan Hz. Muham-med (s.a.v.) ganimet ve fey' hukuku gereince kendisine den veya ba suretiyle sahip olduu yerleri de devletin idaresinde mslmanlara sadaka olarak brakm, manev ve madd iktidarn ahsna ve ailesine servet ymada deil sadece ve sadece tm mslmanlara her iki dnyay kuatan bir mutluluk getirmede kullanm bulunmaktadr. [490]
B- Devlet Memurlarnn Maalar, denme Devreleri, Maalara l Olan Esaslar 1- Memur Maalar A- Vali Maalar
Biz Hz. Peygamber (s.a.v.) devrinde Mekke valisi Attab b. Esid'e balanan maa miktarm biliyoruz. Ona ResluUah, Nec-ran ve Hecer blgelerinden tahsil edilecek gelirlerden denmek zere[491] gnlne bir dirhem[492] veya senede 40 ukyye maa balamt ki bu, Muhammed Hamidullah'n dediine gre 1600 dirhem eder ve bu durumda da ayl 30 dirhem deil 133 dirheme gelir.[493] Bu miktar ise halifelere balanan maalardan ok daha yksektir. Eer onun aylm 30 dirhem kabul edersek bununla o, en pahalsndan koyun satn alabilecektir. [494]
B- Kad Maalar
Hz. Peygamber devrinde bir ksm valiler ayn zamanda "kaza" grevini de yrtyorlard. Mesel Yemene, vali tayin edilen Muaz'a ayn zamanda kaza grevi de verilmiti. Fakat biz ona tayin edilen maa miktarm bilemiyoruz. H.8 ylda Mekke'ye hakim ve vali tayin edilen Attab'n ald maaa ise az yukarda temas etmitik.[495]
D- Asker Maalar
Hz. Peygamber ve Ebu Bekir devirlerinde daim askerlik ol-mad iin askere de maa balamak sz konusu deildi. Ancak askerler bir sefer srasnda ele geen ganimetlerden Kur'an'da belirlendii ekilde kendi paylarna den hisselerini alyorlard.[497] Bu dnemlerde her asker kendi imkanlar ile bir harbe katlyordu. Bu imkanlardan mahrum olanlara ise gerekli silah, elbise ve yiyecekler devlet tarafndan temin ediliyordu veya zenginler, bu trl eyleri temin edebilmeleri iin dorudan doruya onlara zekatlarm dyorlard. Mesela, biz bir hadisten Hz. Peygamber'in askerlerine "rzk:tayn" olarak hurma verdiini reniyoruz.[498]
baz kiilerle anlap devletinin temelini att srada memuriyete ilk getirdii Mus'ab b.Umeyr isminde bir muallimdi. Reslullah'm ilk memuru olma erefine eren Mus'ab mslmanl retip yayma vazifesiyle Medine'ye gnderildi.[505] Muhakkakki onun buradaki masraflar Medineli mslmanlar tarafndan karlanyordu. Hz. Peygamber Medine'ye g edince burada ilk i olarak Mes-cidu'n-Neb denilen bir bina inasna giriti. Bu binada birbirinden ayr mekan vard. Bunlardan birinde namaz klmyor ve hkmet ileri grlyordu. Suffa denen mahalde yersiz-yurt-suz kimseler barnp renim yapyorlard. Bilindii gibi nc mahalde Reslullah'a ait odalar bulunuyordu. Muhammed Hamidullah bize Suffa ve dier mahallerdeki retim faaliyetleri hususunda zet olarak sunacam u bilgileri vermektedir: Suffa, ilk islm niversitesidir ve burada bizzat Reslullah'm ders vermesinin yan sra okurna-yazmay, Kur'an' vs. retmek zere dier baz retmenler de vazife gryorlard. Ubade b. Samit, Kur'an ve okuma-yazma retenlerden biridir. Esasen bir yaz mtehassisi olan Abdullah b. Said b. el-Ass, Reslulah tarafndan "hikmet retmeni" olarak -tayin edilmitir. Bedir savanda esir den mriklerden okuma - yazma bilenlere, adam bana 4000 dirhemlik kurtulu fidyesi karl olmak zere on mslman ocua okuma - yazmay retme mecburiyetinin getirilii Hz. Muhammed (s.a.v.)'in bu ie ne kadar nem verdiini ortaya koyar. Bu hdise Suffa'da geici de olsa mslman retmenlerin yan sra mrik ve stelik esir retmenlerin de altrldn gsterir. Suffa'dan her tarafa gnderilen eitli retmenler yetitii gibi, bn Mes'ud, Abdullah b.mer gibi nl hukukular, Ebu Hu-reyre gibi hadisiler ve Irak fatihi Sa'd b.Ebi Vakkas gibi byk komutanlar da yetiti. Farsa, Yunanca, Kptce ve Habee bilen Zeyd b. Sabit ise Reslullah'm istei zerine branice okuyup yazmay da rendi. O, bunu phesizki Suffa'nn dnda Yahudilerden renmiti. Bu mektepte yabanclara da islm' tantmak gayesiyle dersler veriliyordu, yerli ve yabanc talebelerin saysnn 400'e kadar ykseldii de olmutu. Suffa'daki retim masraflarna gelince talebeler bunun iin herhangi bir demede bulunmuyorlard. stelik onlar cmert mslmanlardan ve devletten yardm gryorlard. Reslullah, halk bu mektep mensuplarna yardma davet ederken kendisi de eline geen gelirlerden buraya harcamalarda bulunuyordu. Medi-neli cmert insan Sa'd b.Ubade her gn sekiz talebenin yiyecek ve ieceini temin etmekteydi. Bir defasnda, Hz, Peygamberin eline bir para gemiti de kz Ftma (r.a.) ondan, yorgun dtn ileri srerek bir kle hizmeti satn almasn istemiti. Bunun zerine Reslullah: Suffa'daki insanlarn midelerini bo brakarak sizin istediiniz eyleri yerine getiremem; btn paray onlarn istifadesine tahsis edeceim. demiti. Suffa'ya mslmanlar hurma mahsullerinin zektn da getiriyorlard ki Muaz b. Cebel'in Yemen'i gnderilmesinden nce , bir ara, buraya getirilen zektlarn bakm ve idaresinde grevlendirildiini, mal tekilatlanma bahsinde ele almtk. retmenlere ise maa verilip verilmedii hususnda herhangi bir bilgiye rastl-yamyoruz. u kadar varki Hz. Peygamber SufFa'da grevli retmenlerin, talebelerinden hediye olarak dahi bir ey almalarna iddetle kar koyuyordu. Ksa zaman sonra Suffa artk ihtiyaca yetmez hale geldi ve Reslullah buradaki skkl nlemek zere Medine'nin dier mahalerinde bir ok baka okullar daha at. Daha henz H. 2. senede Mahreme b. Nevfel'in evi Kur'an retimi iin mektep haline getirildi. Ayn ekilde Medine yaknndaki Kba camii de Reslullah'm zaman zaman retimine nezaret ettii bir mektep haline getirildi. Onun zamannda Mescidu'n-Neb'den ayr olarak 9 kk cami daha vard ki bunlarn her biri ayn zamanda bir mektep olarak faaliyet gsteriyordu.[506] Hz. Peygamber devrinde kadnlarn da okuma-yazma bilmelerine ehemmiyet veriliyordu ki biz if' mm- Sleyman isminde bir kadnn onlara yaz yazmay retme vazifesini stlendiini gryoruz.[507] Bizzat Reslullah da haftann belli bir gnnde yalnz onlara vazetmi ve onun hanmlar da kadnlarn eitiminde vazife almlardr. Sahabe kadnlar arasndan bata Hz. Aie olmak zere 20 kadar kadn hukukunun yetimesi[508] bu retimin genilii hakknda bize yeterli bir fikir verir kanaatndaym. Reslullah yeni fethettii yerlere de muallimler gnderdi ve ayrca valilere ve dier devlet grevlilerine de ek olarak retmenlik vazifesini verdi. Makriz bize onun Mekke'yi fethedince daha oradan ayrlmadan yeni vali Attab'n yannda halka; Kur'an', snneti ve hukuk retmeleri iin Muaz b. Cebel ile Ebu Musa el-E'ar'yi grevlendirdiini, bildiriyor. Gene onun yazdna
gre Hz. Peygamber, Muaz' phesizki bundan sonraki bir tarihte, halka Kur'an' ve slm esaslar retmek, kadlk yapmak ve vergi tahsildarlarnn getirdikleri meblalar teslim almak gibi ok ynl grevlerle Yemen'e gnderdi ve bu arada Necran blgesinde halka Kur'an ve din esaslar retmek ve ayrca halktan zekt toplamak zere Amr b. Hazm' grevlendirdi ve eline de vergi ve diyetlerle ilgili hukuku ihtiva eden bir de yaz verdi.[509] Onun ayn grevlerle Yemen'e tayin edildii de ifade edilmektedir.[510] Yemen'e komu olan Necran'da islm Devletine tbi Hristiyanlar yaadna gre onun bu blgeye Kur'an ve din esaslar retmek zere gnderilmesi mmkn grnmyor ise 3e Hz. Peygamberin onu bir teblici olarak gndermi olmas dnlebilir. Hz. Peygamber yeni mslman olan veya islm Devletine tbi olmak hususunu grmek zere gelen heyetlere de Kur'an' ve slm esaslar retmee zen gsteriyordu. Ibn Sa'd (168-230 H/785-845 M) hicri 10. senede gelen Havlan heyetine Kur'an ve snnetin retilmesi iin Reslullah'm ilgililere emir verdiini ve Ubeyd b. Ka'b tarafndan onlara Kur'an retildiini, yazar.[511] Hz. Peygamberin eitli blgelere zaman zaman Suffa mektebinden yetielerden retmenler gnderdii ve bunlarn bir ksmnn katliama bile uradklar herkesin malumudur. Reslullah valilerine, vergi tahsil memurlarna ve dier grevlilere maa dediine gre phesiz ki bu retmenler zmresine de maalar dyordu. Ancak ne var ki kaynaklar bize bu hususta hibir bilgi sunmamaktadrlar. [512]
D- Salk Giderleri
Bu sahada da biz yaplan harcamalardan ziyade hizmetleri tesbit edebiliyoruz. Ancak bu hizmetlerin dourduu masraflarn devlet hazinesinden karland muhakkaktr, insan hayatna Kur'an'da ok nem verilir: Kim bir can bir can mukabilinde veya yeryznde bir fesat karm olmasndan dolay olmyarak, ldrrse btn insanlar ldrm gibi olur. Kim de onu kurtarrsa btn insanlar diriltmi gibi olur.[513] Bu ayet, devlete, halka salk hizmetleri gtrme vazifesini ykler. nki bu hizmetler, insanlarn tek balarna yrtecei hizmetlerden deildir. Hz. Peygamber, tedavisi olmryan hibir hastalk kabul etmez. Bu bakmdan o, insanlar tedavi olmaya armtr. Onun, muhtelif hadis kitaplarnda biraz deiik ekillerde yer alan bu husustaki szleri bn Mce'de yledir: Ey Allah'n kullar tedavi olunuz. Allah ihtiyarlama hari ifasn yaratmad hibir hastalk yaratmamtr.[514] Hz. Peygamber'in kendisi de tedavi olmu, vcudundan kan aldrarak cretini demitir.[515] Hz. Peygamber'in bizzat kendisi baz hastalklarn tedavisini biliyordu ki bu hususta bir ksm hadis mellifleri eserlerinde ayr bir blm meydana getirmilerdir. Onun baz yarallara cerrah mdahalelerde bulunduu da olmutur. Mesel, Sa'd b. Mu'az harpte kol damarndan vurulduu zaman Reslullah onu "mi-kas" demlen aletle dalama yapp kanm kesmek suretiyle tedavi etmitir.[516] Mslman olmayanlarn bile ondan ila istedikleri olmutur.[517] Daha nce de muhtelif vesilelerle temas ettiimiz gibi Ureyne kabilelerinden Medine'ye gelmi olan baz kimseler burada hastalandlar. Reslullah onlar, develerin st ve sidiklerinden ierek tedavi olmalar iin zekt hayvanlarnn [518]bulunduu meraya gndermiti. Sonra bunlar iyilemi ve azgnlaarak oban da ldrmlerdi. Hz. Peygamber, hastalarla ok ilgileniyor ve gerekirse onlara bir hekime gitmelerini tavsiye ediyordu.[519] veya ona kendisi bir hekim getirtiyordu.[520] Harplerde, Reslullah'n askeri karargahnn yannda her zaman kadn hastabakclar bulunuyordu. Bunlar, hastalar bilinen usul ve ilalarla tedavi ediyorlard.[521] Hz. Peygamber, harplerde yaralananlar Mescidu'n-Nebi'nin yannda kurdurduu adra aldryor ve her zaman onlarn du-rumlariyle ilgileniyordu.[522] Bu adrn Rufeyde isminde bir kadna ait olduu da sylenmektedir. Elem kabilesinden olan bu kadn alelade bir hemire olmayp hem yaral askerleri ve hem de halktan hasta dm kimseleri gnll olarak tedavi etmekteydi. [523] Bu tedavi giderlerinin ise nereden karlandna ait herhangi bir bilgiye sahip olmamamza ramen bunlarn devlet tarafndan karlandn sylememize herhangi bir engel bulunmamaktadr. Hz. Peygamber'in harpte yara alm olan Ubeyd b. Ka'b'a bir doktor getirtmesi de bunu gsteriyor.[524]
2- Ulam Giderleri
Kur'an'da seyahata ok nem verilmi ve Allah Tel, msl-manlara; yeryz nimetlerini aramak, ticaret yapmak, ilm aratrmalarda bulunmak, gemi milletlerin uradklar akbetleri grmek iin braktklar harabelerde aratrmalar yapmak ve dier meru sebeplerle seyahat etmei tavsiye ve hatta emretmitir. Bu sebeple de yolculara harcanmak zere gerek zekat ve gerekse de dier gelir eitlerinden paylar ayrlmtr. Hz. Peygamber (s.a.v.) de baz yerlerin gelirlerini zellikle yolculara ve kendisine gelen siyas heyet ve elilere tahsis etmitir ki biz bunlara daha nce teferruatiyle temas ettiimizden burada yeniden ele almya-caz. [532]
Kettan'den rendiimize gre, Hz. Peygamber'in Mescidu'n-Neb yannda, gelen heyetleri barndrmak iin kurdurduu ayrca bir adr bulunuyordu. Tebuk seferini mteakip bir zamanda gelen Taifdeki Sakif kabilesinin heyeti bu adrda barndrldlar.[536] Hz. Peygamber, slm'a girmekte inatlk gsteren bu kabile temsilcilerinin Kur'an' dinlemelerini ve slm ibadetleri izlemelerini istemekteydi. Bazan misafirhaneler dolu olacak ki bir ksm elilerin Sahabelerin evlerinde barndrld olurdu.[537] Gerek devlet ve gerekse de zel teebbs tarafndan konaklama tesislerinin yapmna Reslullah'tan sonra da devam edildi. [538]
3- Haberleme Giderleri
Hz. Peygamber zamannda haberleme, devlet istihbarat eklindeydi. Reslullah haber toplamak iin eitli blgelere saman zaman kk birlikler karyordu veya bir haberi zel bir grevli ile iletiyordu. [546]
Yedinci Blm SOSYAL DEVLET MEFHUMU VE TMA GVENLK HARCAMALARI I. Sosyal Devlet Mefhumu A- Devlet Anlay
Devlet, tahsil ettii vergilerle halka hizmet ve yardm gtrmek zorundadr. Bunun iin de
devletin kaps, ona ihtiya duyanlar iin her an ak bulundurulacak ve devlet hibir zaman kapal kaplar arkasnda saklanm bir g olmyacaktr. Bu hususta Hz. Peygamber'in devlet bakanlarna yapt uyar udur; Kapsn ihtiyac olan ve yoksul bulunanlara kapatan devlet bakanlarna muhakkak Allah da gklerin kaplarn kapatr.[547] O, dier bir szlerinde de; devlet grevi stlenenlerin, kaplarn, ihtiya ve yokluk iinde olanlara, fakirlere atklar takdirde Allah'n da, kendilerinin ihtiyalar olduu zaman onlara gklerin kaplarn aacam, aksi davrandklar takdirde de onlara, byle zamanlarda Allah'n gklerin kapsn kapatacan syler.[548] Hz. Muhammed (s.a.v.)'in bu szlerinden anlalan udur ki; halka hizmet gtrmiyen ve milletini toplumsal gvenlie kavuturmam olan idareciler, felaketli zamanlarda halkn desteini bulamazlar. Gene onun ifadesine gre; m'minlerden bir sknty giderenin kyamet gn sknts giderilecektir.[549] Hz.Peygamber'e gre; devlet grevi bir emanettir ve bu greve helal yoldan ve hak ederek gelmiyen ve stlendikleri idar grevleri yerine getirmiyenler iin bu makam kyamet gn, ancak bir pimanlk olacaktr.[550] Devlet bakanl ve dier devlet grevleri, helal yollardan ve hak ederek elde edilebilir. Hz. Peygamber'in devletinde ve onun ekillendirdii toplumda herkesin kademe kademe sorumluluu vardr. Devlet bakanlar helal yoldan ve hak ederek yani meru ekilde bu greve gelseler bile gene de mesuliyetten kurtulamazlar. O, bu mevzuda yle buyurur: Hepiniz obansnz ve idareniz altndakilerden sorumlusunuz. nsanlarn idaresini zerine alan devlet bakan, onlarn obandr ve idare ettiklerinden sorumludur.[551] Devleti idare edenler, halk, Allah'a isyan tekil eden ve tesbit edilen hukuka aykr ilere zorlyamazlar. Byle bir durumda onlara itaat edilemez ve onlar bu haklarn kaydederler. Hz. Muhammed (s.a.v.) Buhar'nin kaydettii hadislerinde bu mevzuda yle diyorlar: Gnah (olan i) ile emredilmedike dinlemek ve itaat etmek bir grevdir. Gnah (olan bir i) emredilince^ dinlemek ve itaat yoktur.[552] Serahs ise onun u szn nakleder: Allah'a gnah tekil eden bir mevzuda yaratlana itaat yoktur.[553] Allah'a, Peygamberine ve halkn kendisinden olan emir sahipleri (:ull-emr) ne itaat Allah emridir.[554] Devleti ynetenlerin, Allah ve Peygamberine ita-atlar kalmad zaman artk halkn onlara itaat etmemesi gerekir. Devleti idare edenler, hukukun stnde olamazlar. Onlarn kanunlar karsnda herhangi alelade bir vatandatan farklar bulunmaz. Kur'an'da herkesin dil olmas istenilir. Giri blmnde ele alnd zere Peygamberler ve devlet bakan olanlar da dil olmak zorundadrlar. Reslullah'm ifadesine gre; dil olan bakanlar, teki hayatta en yksek makama eriirlerken zulme sapanlar, Allah'tan ok uzak ve onun en ok kzd kimseler olacaklar,[555] halk idare ve koruma vazifesini stlenenler (din ve dnya ilerinin iyiye kavuturulmas hususunda) ona hiyanet ettiklerinde kendilerine cennet haram edilecektir.[556] idare meruiyetini koruduu srece halkn ona itaat ve yardm farzdr. Maverd ve Ferr'nm ifade ettikleri gibi; devlet bakan mmetin hukukunu yerine getirdii ve Allah'n (yaptklar ilere ve iledikleri sulara gre) leh ve aleyhlerinde ki kanunlarn uygulad srece halkn ona itaatta bulunmas ve yardm etmesi vaciptir.[557] Bu durumda bakana kar klamaz ve onun irade ve rzasna muhalefet su olur. Artk devlet bakannn hakkmzda uygun grmediklerini talep edemeyiz ki bu mevzuda da Hz. Peygamber yle derler: Kii iin ancak devlet bakannn raz olduu eyler vardr[558] Buna gre sosyal gvenlik tahsisatlarndan devletin uygun grmedii miktarlarda paylar talep edilemez. Hz. Peygamber Yemen'deki valilerinden olan Amr b. Hazm'a gnderdii yazsnda ona yle diyordu: Muhakkakki Allah, idarecileri zayflar iin bir yardmc, gller iin de bir engelleyici olarak tayin etmitir. Onlar, gl-y zulmden alkoy arlarken gsze de hak zere yardm ederler[559] u kadar varki Hz. Peygamber'e gre devlet, hibir zaman sadece zayflarn ve yoksullarn devleti deildir. O, Yemen ve bu blgede yayan Hmyer halklarna gnderdii yazlarda; kendisinin hem zenginlerin ve hem de fakirlerin mevls yani koruyucusu olduunu bildirmilerdi.[560] Bylece devlet hizmetlerinden toplumun her kesimi faydalanacaktr. Toplum, bar ve gvenlie hep birden ve btn kesimleriyle girmelidir. Huzur ve esenlik bir tektir. Kur'an'da bu mevzuda u emir yer almtr: Ey iman edenler! Sulh ve selamete hep birden giriniz.[561]
Reslullah'm valisine yazd bir yazsnda ifade edildii zere; vergi, Allah'n koyduu kanunlara gre alnp Onun emrettii biimde harcanacaktr.[562] Bu devlet gr iinde, vergiye bak tarz da tamamiyle deimitir ki bu husus az sonra ele alnacaktr. [563]
Kur'an'dabelirlenen hukuka uygun olarak harcanp datlacak ve hi kimsenin de buna muhalif bir talebi olmyacaktr. Bir defasnda vergi memurlarndan birinin zekat gelirlerinden baz eyler istemesine ok kzan Hz. Peygamber oradakilere; Bana ve kendisine uygun olmyan eyi benden istiyor demiti.[577] Peygamberliinden ayr olarak devlet bakan olma sfatiyle Reslullah, gelen hukuka herkesin uyacan kesin bir dille ifade ediyorlard. Hz. Peygamber'in ganimet ve feyJ gelirlerinde de Allah tarafndan tayin edilen haklarndan baka herhangi keyf bir hakk bulunmamaktayd. Mekke'nin fethini mteakip yaplan Huneyn muharebesinde ele geen ganimetlerin taksimini srarla istiyen-lere kar Reslullah eline bir deve ty alarak oradakilere yle demiti: Allah'n size verdii fey' gelirlerinden bana humus (115) mstesna u kadar bile helal deildir. O humus da yine size (menfaat getirecek ilere) harcanacaktr.[578] Nitekim biz Hz. Peygamber'in kendisinin ve ailesinin nafakasndan artan daima amme menfaatma harcanmak zere devlet hazinesine aktardn daha nce grmtk. Reslullah'm devlet anlay, mal hukuk ve btce mevzuunda getirdii bu yeni gr ve uygulamaya amzda bile pek ok devlet daha henz eriememi bulunuyor. [579]
II. Toplumsal Gvenlik Harcamalar A- Toplumsal Gvenlikle Gdlen Gaye Ve Bunun nemi 1- Toplumsal Gvenliin Gayesi
Kur'an1 da ak bir ekilde ifade edildiine gre; kinatta her-ey insann faydalanmas iin yaratlmtr.[580] insan, bu yaratlan nimetlerden dil ller iinde kendine den pay almaldr. nsanlarn alacaklar paylar kanunlarla tayin edilecei gibi kiilerin karlkl rza ve anlamalaryla da tayin edilir. nsan madd ve manev ihtiyalar olan bir varlktr. Bu ihtiyalarn giderilmesi onun geliimine ve mutluluuna yol aar. insann etrafnda, onu rahatsz eden pek ok tehlikeler vardr, insann huzurlu ya-yabilmesi iin tehlikelerden uzak olmas ve onlara kar gvenli bulunmas gerekir, insan alktan ve her eit korkudan emin olmak ister ki Kur'an, bunlara kar gven iinde olan toplumlarn bu iyi durumlarna dikkatimizi ekmektedir.[581]
onun zamamnda byle bir uygulamay komutan Ubeyde b. Cerrah da yapmt.[588] Hz. Peygamber, bu trl bir uygulamann hazar zamannda da yaplabileceini u szleriyle belirtiyorlar: Muhakkak ki E'ar'ler, gazada mhlarn bitirirken yahut ehirde ailelerinin yiyecekleri azaldnda hemen yanlarndaki erzak bir rt iinde toplayp sonra bir kap ile lerek eit bir ekilde aralarnda datrlar. Bu sebeple onlar benden, ben de onlardanm[589] u kadar varki normal zamanlarda bu yola bavurmak insanlarn mlkiyet haklarna tecavz ve hi'riyetlerini kstlamak olur.[590]
kurucu anayasa gereince kabile veya belli zmrelerin oluturduklar fasllardan denmekteydi. nki sulunun, byk bir yekun tekil eden diyeti her zaman tek bana deme imkan bulunmazd. Fil-i mehul cinayetlerin diyetini demek de devlete veya cinayetin ilendii yer halkna dmekteydi. Eer diyet, devlet yahut belli bir zmre veya sulunun akrabalk balar bulunan aile evresi (tkle) tarafndan denmezse bu durumda madur tarafn durumu daha da ktle-ecektir. Bu meseleye sadece sulu asndan deil madur taraf asndan da bakmak gerekir. Madur taraf sulunun paras yok diye btn btne bir zarara itilemez. Onun en azndan madd maduriyetinin el birlii ile yaplan demelerle telafisi gerekmektedir, ite kurucu anayasa bunun iin mecbur demeler getirmektedir. Kurucu anayasa gereince islm Devletinin Yahudi te-bas da ayn demelere itirak edecektir. Bu mnasebetle biz Reslullah'n zaman zaman onlardan diyet demee itirak etmelerini istediini gryoruz. Mesela biz onun Bi'r-i Mauna faciasnda Amir Oullarndan yanllkla ldrlen iki kiinin diyetine itirak etmeleri iin H. 3. ylda Yahudi kabilesi Nadir Oullar'na gittiini ve orada kendisine bir suikast tertiplendiini biliyoruz.[598] Hicretin 7. senesinden sonraki bir tarihde de Hayber blgesinde mslman bir tccar fil-i mehul bir cinayete kurban gitmiti. Reslulllah bu blge halkna bir yaz gndererek kan diyetinin mtereken denmesi gerektiini bildirdi ise de onlar susuz olduklarna dair yemin ettiler. Bunun zerine Hz. Peygamber devlet btesinden bir demede bulundu.[599] Mekke'nin fethinden sonra H. 8. ylda Halid b. Velid komutasndaki bir birlik Mekke yaknlarndaki Cezme kabilesine, onlar irad iin gnderilmiti. Yanllk eseri olarak, daha nce msl-man olmu bulunan bu kabileden baz kimseler ldrlm ve mallarna da zarar verilmiti. Halid'e ok fkelenen Reslullah, lenlerin kan diyetlerini ve mal zararlarm Beytlmal'den karlad ve bu demeyi yapmas iin de ykl bir para ile Hz. Ali (r.a.)'yi bu kabileye gnderdi.[600] Hz. Peygamberin, diyet deme imkan olmyanlar adna, diyetleri, ilgili kabilenin zekat gelirlerinden dedii de grlmektedir. Bir defasnda Reslullah, ana karnndaki ocuun (:cenin) dmesine sebep olan birisini, diyet cezasna arptrmt. Sulunun akrabalar bunu demee imkanlar olmadn bildirince, diyet onun kabilesinin zekat gelirlerinden dendi.[601] Bundan u netice kyor ki eer sulunun klesi diyeti diyemiyorsa bu, zekt gelirlerinin borlulara tahsis edilen faslndan denmekteydi. Muhammed Hamidullah'm ifadesine gre, Medine anayasas ayrca, ayet bir kabile tek bana bu mukarrer tazminat diyemi-yecek olursa bu durumda komu veya akraba kabilenin yardma gelmesi gerektiini ve en sonunda merkez hkmetin bu demenin yaplmasnda yardmc ve vazifeli olduu hususunu tanzim ediyordu. slm'da merkez hazine yahut vilayet idarelerinin mahall hazineleri ihtiya duyulduunda bu kurumlara yardm ederdi. Bir nevi gvence kurumlar birlii olan bu dzene "me'kl" ad verilmektedir. [602]
D- Devlet Btesinden Yaplan Toplumsal Gvenlik Harcamalar 1- Mslmanlarn Toplumsal Gvenlie Kavuturulmas
tima gvenlik harcamalar az nce grdmz gibi Hz. Peygamber'in, devletini kurarken hazrlad kurucu anayasa metninde de yerini almt. Daha sonralar Reslullah'm zekt memurlar lkenin her tarafm dolayorlar ve tahsil ettikleri gelirlerle nce grev blgelerindeki dk gelirlilere veya hi bir gliri bulunmayanlara devlet adna yardmda ulunuyorlard ki bu hususu biz, zekatn baka blgelere nakl ve mahallinde sarf bahislerinde teferruatl bir incelemee tbi tutmutuk. Merkeze nakledilen gelirlerin nemli bir ksmnn dk gelirlilere tahsis edildii bir gerektir. Devlet gelirlerinden yalnz hr insanlar deil kleler de hrriyetlerini satn almalar iin yardm grmlerdir. Zektn sarf yerlerini dzenliyen Tevbe sresi 60. ayette geen bu hkm, getirilen yeni devlet anlay ierisinde bizi artmamak-tadr. Her toplumda tamamiyle devlet himayesi altna alnmas gereken insanlar bulunur. Yetimler, nafakasn temin edecek kimseleri bulunmyan yallar, sakatlar ve mzmin hastalar bunlardandr. Biz salk hizmetlerinin Reslullah devrinde balatldn, daha sonralar bu sahada nemli admlar atldm, mzmin hastalara, sakat ve krlere daim maalar balandn ilgili bahsinde grmtk.[603] Hz. Peygamber'in, bakma muhta azath kleleri de devletin himaye ve bakm altna ald grlr. Klelere ikence yapmak slm dinine gre su tekil ettii iin zulme unyan kleleri efendilerinin rzas dnda devletin hrletirme hakk vardr. Ahmed b. Hanbel'den rendiimize gre; Reslullah zamannda bir kle, efendisi tarafndan ikenceye maruz braklp burnu kesilmiti. Bu sebeple Hz. Peygamber, kendi selahiyetine dayanarak onu azad ederek himaye altna ald ye mslmanlara da bu himayeyi vasiyyet etti. Ebu Bekir halife
olunca bu vasiyyet gerei ona ve ailesine Beytlmal'den maa dedi. Hz. mer'in halifelii srasnda bu kle Msr'a yerlemek istediini bildirince halife mer, ona, geimini temin edecek bir araz verilmesi iin Msr valisine bir yaz yazd.[604] Bu hdise bize Hz. Peygamber devrinden itibaren himayeye muhta baz kimselere dzenli maalarn balandn gstermektedir. Reslullah'n fakir ailelere arazi banda bulunduunu da biliyoruz. Hicr 3. senede ele geen ve silah atlmadan alnd iin tamamiyle Reslullah'n emrine tahsis edilen Ben'n-Nadir arazilerinden onun topraksz muhacirlere ve bu arada iki fakir Ensar ailesine arazi banda bulunmas[605] toplumsal gvenliin teminine ynelik tasarruflardr. Fakirlere bir yandan dayankl zira mahsuller veya nakit olarak para datlrken te yandan onlar retime geirmek iin arazi ve zekat geliri hayvanlar datlyordu. Hz. Peygamber (s.a.v.) bakma muhta kimselerin ve bakcs olmyan ocuklarn bakm masraflarnn devlete ait olacan bildirirken: Kim geride bakma muhta kimseler brakrsa onlarn bakm bize, geride mal brakann mal da miraslarna der.[606] diyorlard. [607]
F- Hz. Peygamber Devrinde Sosyal Gvenlii Temin n Alnan Dier Tedbirler 1- Ensar ile Muhacirler Arasnda Yaplan Kardelik Anlamas
Medineli mslmanlar bu ehre g eden mslmanlara her trl yardm ellerini uzattklarndan onlara, yardmclar manasna gelen "Ensr" ad verildi ve bu Kur'an'da da tescil edildi.[610] Kur'an'da, onlarm her trl bencil duygularndan syrlarak yaptklar yardmlardan vgyle bahsedilir.[611] islm'n getirdii esaslar, bir insann ezilip srnmesine msaade etmemektedir. Bu dine gerekten inanm olanlarda olaanst bir dayanma ruhu meydana gelmitir. Hicretin ilk yllarnda devlet gelirleri, Mslmanlar arasnda itima gvenlii salyacak bir miktarda deildi. Bu yllarda her-eylerini brakarak Medine'ye g eden Muhacirlerin barnacaklar evleri olmad gibi geimlerini temin edecek bir ileri de yoktu. Devlet gelirlerinin yeterli olmad byle bir zamanda Reslullah, Muhacirlerin durumlarn iyiye klrvuturmak iin onlar ile Ensar arasnda bir kardelik anlamas yapmay dnd ve bunu da gerekletirdi. Bu anlama tamamiyle gnl rzasna dayamyordu.Buna gre anlamaya katlan Ensar'dan herkes anlamal kardeini evinde barndracakt. Bu anlama Hz. Peygamberin Medine'ye varndan yaklak 5 ay kadar sonra oldu ve bunun iin her iki tarafn katld bir toplant yapld. Varlan anlamaya gre 186 Muhacir ailesi ayn saydaki varlkl Ensr ailesinin yanna yerletirildi.[612] Buhar'nin kaydna gre, Ensr, hurma bahelerinin Muhacirlerle aralarnda taksim edilmesini istedilerse de Hz. Peygamber buna yanamad. Sonra Ensr, bahcelerinde beraber alp Muhacirlerin mahsule eit bir ekilde ortak olmalarm teklif ettiler ve bu teklif Muhacirler tarafndan benimsendi.[613] Bu arada anlamal kardeinin iinde almayp kendi bana ticarete atlanlar da vard.[614] Bu anlamayla, Medine'ye gelen gmenler em bir gvenlie kavuturuldular ve hem de bu yerin itima ve iktisad yapsna altrldlar. Hicr 3. senede Benu'n-Nadir topraklar ele geirildii zaman Hz. Peygamber, Muhacirlere Ensar'dan da iki fakir aileye bu yer-ien arazi verdi. O, bu arazilerin herkese deil de sadece Muhacirlere datlmasn ve buna karlk onlarn da anlamal kardelerinin evlerinden ayrlmalarn da teklif etmiti.[615] Buna ramen anlamann H. 7. senede Hayber'in fethine kadar devam ettii grlr. Hayber seferinden dnnce Muhacirler, Ensar'a ait bahelerden tamamiyle ekildiler. phesizki durumlarm daha nce dzeltenler ve kendilerine bir ev edinenler bu tarihten nce anlamal kardelerinden ayrlmlard. Bu anlamann, Muhacirler'in
Hz. Peygamber vergi memurlarnn mkelleften haksz vergi almalar hususunda da uyaryordu. Onun ifadesine gre; byle yapanlarn hi vergi demiyen veya vergiye kar kanlardan hibir farklar yoktu.[626] Hz. Peygamberin birinci blmde ele alnd gibi, tahsil edilen gelirleri yazdrmas,denetime imkan vermesi bakmndan nem tar. Onun, geni selahiyetlerle Yemen ve Hadramut'a gnderdii Muaz (r.a.)'a denetim grevini de verdii grlr.[627] Cebbar (r.a.) ise bu dnemde vergi tahmin memurluunun yarara muhasebe vazifesini de stlenmi bulunuyordu.[628]
B- Ceza Meyyideler
Denetimler sonunda sulu grlenler bir ksm cezalara arptrlmlardr. Hadisinde Hz. Peygamber yle diyorlar: Kim (zektn) vermezse biz hem onu, hem de malnn yarsn Rabbimizin gerek bir hakk olarak muhakkak alrz.[636] Hz. Peygamber'in, vergi tahsildar Ibnu'l-Lutbiye'nin mkelleflerden ald hediyeleri meru saymadm, grmtk. O, muhtemelen bu hediyelere, hazine adna el koydu. [637]
Sonu
slm'da devlet btesi hukukunun esaslar iki ana kaynak olan Kur'n- Kerim'de ve Snnet-i Neb'de yerini alm ve bu esaslar ilk defa Hz. Peygamber tarafndan tatbikat sahasna konulmutur. Getirilen hukuk basit bir cemaatn veya kabile hayat yayan bir toplumun deil, her bakmdan tekaml etmi toplumlara ve bu toplumlarn messeselerine dzen ve istikamet verecek bir mkemmelliktedir. Daha dorusu, devlet hayatna geememi topluluklar bu hukuk sayesinde sr'atle o an en mkemmel devletini ortaya karmlar ve devlet hayat yayan, hatta byk imparatorluklar kuran milletlerin devletleri de bunun ok gerisinde kaldklar iin onun karsnda yklp gitmilerdir. Herkesi artan bir mkemmellikte gelen Kur'an, mkemmel bir toplum hayatna geii zarur klmtr. Kur'an, o an, insana bak zihniyetini deitirmi ve buna gre de yeni bir hakimiyet ve devlet dncesi getirmitir. nsan artk haksz bir stnlk elde etmi olan dier insanlarn boyunduruu altna gir-miyecek ve yeryznde kendilerini, hakimiyet ve saltanatn tek mmessili grenlerin devletine tebaa olmyacaktr. Hakimiyet ve stnlk herkesin tbi olaca hukuktadr ve bu hukukun kayna da kendilerinden baka hibir stn g tanmayan veya bu hakimiyetin ilah bir ba olarak yalnz kendilerine verildiini zanneden iktidarlarn deildir. Hz. Muhammed (s.a.v.) Kur'an- Kerim'de yer alan gr ve hukuka uygun bir devleti kurmada gecikmedi ve ilk frsatta bunu gerekletirdi, insan onun kurduu devlete, kayna ilah olan hukuktan ve bu arada istiari meclislerde varlan kararlardan bakasna tab klnmad. Hz. Peygamber'in devleti, onun iktidar srmesine dayanmyor ve bu devlet te onun kendisi de mevcut hukuka uymada herkesten daha titiz davranyordu. Devlet btesi hukuku da bu yeni insan anlay ve yeni hakimiyet ve devlet gr ierisinde ekillendi. Devlet; toplumu ar basks altnda ezen bir kurulu olmaktan karlp toplumu dzenliyen ve ona hizmet gtren bir kurulu olarak ortaya kt iin Hz. Muhammed (s.a.v.) dnyada ilk defa halktan vergilerin gene halk iin toplunaca esasn getirdi ve bu arada; kendisinin aile fertlerinin ve akrabalarnn toplanan vergilerle hibir haklar bulunmayp ve akrabalarnn toplanan vergilerle bunlarn kendilerine tamamiyle haram olduunu ilan etti. Bu esasa gre, tahsil edilen gelirler, Hz. Peygamberin iktidarna deil, devletin gvenliine ve halkn menfaatma uygun yerlere harcand. Mali mkellefiyetler, Kur'an'da, ounlukla harcama yerleri de gsterilerek ortaya kt. Bu harcama yerleri ierisinde sosyal gvenlik iin yaplacak tahsisler birinci sray alyordu ki bu da yeni devlet grnden kaynaklanyordu. Toplumda gelirlerin belirlenen hukuk erevesi ierisinde, zengini madur etmiyecek ve fakiri de asl ihtiyalarndan mahrum brakmyacak adil bir pay esasna gre yaygnlatrlmas isteniyordu. Kur'an'da Har sresi 7. ayette aka; Tki (bu mallar ve gelirler) iinizden (yalnz) zenginler arasnda dolaan bir devlet olmasn deniliyordu. Hz. Peygamberin btesine ite bu esaslar hakimdi. Reslullah, bir devlet iin gerekli btn messeselerin temellerini att ki bunlar arasnda bte hukukunu tatbikat sahasna koyan mali messeselerin yeri ok byktr. Onun vefatndan sonra islm Devleti ok daha genileyip yeni yer ve toplumlar da ierisine almca onun temellerini att messeseler de tabii olarak geniledi ve ayn temeller zerinde ve ayn anlay ierisinde tekilatlanp genilemelerini srdrdler. Hulasa Hz. Muhammed (s.a.v.), insann Rabbi ile olan ilikilerinden tutun da onun devletiyle ve devletin halk ile olan ilikilerine kadar her eyi dzenliyen esaslarn tmn getirmi bulunuyordu ve bte hukuku da messeseleriyle birlikte bu ereve ierisinde yerini alp ekillenmiti. [638]
Bibliyografya
Ali b. Muhammed b. Ahmed b. Musa, Tahric el-Delale es-Sem'yye ala ma Kane fi Ahd Resulillah, (yz.) Sleymaniye/ehid Ali Paa, No. 1853 (Ali b. Muhammed) Ayn, Bedr el-Din Mahmud b. Ahmed (762-855 H), Umdet el-Kar li erh Sahih el-Buhar, c. 111, istanbul 1310 H. (Ayn). Bagav, Ebu Muhammed Huseyn b. Mes'ud el-Ferr (436-510 veya 516 H). Mesabih el-Sunne, c. 1-2, Kahire 1318 H. (Bagav) Belazur, Ebu el-Hasan (. 279 H), Futuh el-Buldan, (ner. Rdvan Muhammed Rdvan), Msr 1932, (Belazur)
Bilmen, mer Nasuh, Hukuk slmiyye ve stlah Fkhiyye Kamusu, C. 1-8, istanbul 1967/1970. Buhar, Ebu Abdillah Muhammed b. ismail (194-256 H), Sahih, C. 1-8, istanbul 1315 H. (Buhar). Cahiyar, Ebu Abdillah Muhammed (331 H), el-Vuzar ve'l-Kt-tab, Msr 1938, (Cahiyar). Cessas, el-Raz Ebu Bekr Ahmed b. Ali (305-370 H), Ahkam el-Kur'an, C. 1-3, istanbul 1355 H. (Cessas) Corci Zeydan, Medeniyyeti slmiyye Tarihi, (tere. Zeki Mega-miz), C. 1-5, stabul 1328 H. (Corci Zeydan). el-Darim (. 255 H), Snen, C. 1-2, Dmak 1349 H. Debs, Ebu Zeyd Ubeydillah b. Umer (. 430 Sleymaniye/Damat ibrahim Paa No. 490, (Debus). H), Esrar fi'l-Usul ve'l-Fur (yz.),
Dennett, Daniel, el-Cizye ve'l-slm, (Arapaya tere. Fevz Fehim Cadullah), Beyrut 1960, (Danel Dennett) Ebu Davud, Sleyman E'as el-Sicistan (. 274 H/888 M), Snen, (Ibn el-Arab erhli), C. 1-2, Msr 1280 H. (Ebu Davud) Ebu el-Ferec, Abdurrahman b. Ahmed b. Receb el-Hanbeli (. 795 H), el stinrac li-Ahkam elHarac, (ner. el-Seyyid Abdullah el-Sddk), Msr 1352 H/1934 M. (Ebul Ferec) Ebu Ubeyd, Kasm b. Sellam (154-224 H), Kitab el-Emvl, Msr 1353 H. Ebu Yusuf, Yakub b. ibrahim (113482 H), Kitab el-Harac, Kahire 1397 H. (Ebu Yusuf) Fahru'd-din el-Razi, Ebu Abdillah Muhammed b. Umer b. el-Hasan (544606 H/1150-1210 M), Mefatih el-Gayb, C. 1-8, Msr 1308 H. (Fahru'd-din el-Raz) Ferr, Ebu Yala Muhammed b. el-Huseyn el-Ferr el-Hanbel (. 458 H), Ahkam el-Sultaniyye, (ner. Muhammed el-Fa-kyy), Msr 1356 H/ 1938 M. (Ferr) Frede Lokkegard, slmc Taxaton, Coperhagen, 1950 (F. Lokke-gard) Husam, S.A.Q., Arab Admnstration, Madras, 1948, (S.A.Q. Husan) Ibn Abdi'l-Hakem, Ebu Muhammed (. 214 H), Siret Umer b.Abdi'l-aziz, (nr. Ahmed Ubeyd), Beyrut 1387 H/1967 M. (bn Abdi'l-hakem) Ibn Abdil-Hakem, Ebu Muhammed (. 214 H), Siret Umer b. Abdi'l-aziz, (nr. Ahmed Ubeyd), Beyrut, 1387 H/1967 M. (Ibn Abdi'l-Hakem). bn el-Esr, Izzu'd-din Ali b. Muhammed (555-630 H), Tarih el-Kamil, C. 1-12, Msr 1303 H. (Ibn el-Esir) Ibn-i Haldun (1334-1406 M), Mukaddime, (tere. Zakir Kadiri Ugan), C. 1-3, istanbul 1968 (bn-i Haldun) Ibn Havkal, Ebu'l-Kasm, Suret el-Ard, (tarihsiz) Beyrut (Ibn Havkal) Ibn Hazm, Ebu Muhammed Ali el-Endelus (. 456 H), el-Muhall, C. 1-11, Msr 1347-1352 H. (Ibn Hazm) Ibn Hordazbih (yahut Hordzebeh), Ebu el-Kasm Ubeydullah b. Abdillah (. tahmin 300 H), elMesalik ve'l-Memlik (ner. M.J. de Goeje), Lugduni 1889 (Ibn Hordazbih) Ibn Kayyim el-Cevz, Ebu Abdillah Muhammed b. Eb Bekr (691-751 H), Turuk el-Hukmiyye f elSiyase el-er'yye, Kahire 1317 H. (Ibn Kayyim el-Cevz, Turuk el-Hukmiyye) bn Kayyim el-Cevz, Ahkam Ehl el-Zimme (ner. Subh el-Salih), C. 1-2, Dimak 1381 H/1961 M. Ibn Kesr, Ebu'l-Fid smail b. Umer (. 774 H), el-Bidaye ve elNihaye, C. 1-14, Kahire 1932. Ibn Kudame, Ebu Muhammed Abdullah b. Ahmed el-Hanbel (541-620 H), el-Mugn, C. 1-9, Msr 1327 H. (bn Kudame) Ibn Kuteybe, Ebu Muhammed Abdillah b. Mslim el-Dinaver
(213-276 H/828-889 M), el-mame ve'l-Siyase (ner. Taha Muhammed Zeyn), C. 1-2, Kahire 1387 H/1967 M. (bn Kuteybe, el-mame ve'1-Siyase) bn Mace, Muhammed b. Yezid el-Kazvini (207-275 H), Snen, C. 1-2, Msr 1952, (bn Mace) bn Memati, el-Kad eref el-Din Es'ad b. Ebi Said (544-606 H), Kitab Kavannin el-Devavin, Kahire 1299 H (Ibn Mema-ti). Ibn Sa'd (168-230 H/735-845 M), el-Tabakt el-Kubr C. 1-9, Leiden 1905-1928 M. (tbn Sa'd) bn Tktak (bn Tabtab), Muhammed b, Ali.b. Tabtab, Fahr f eldb el-Sultaniyye ve'lDuvel el-lslmiyye, Kahine 1317 H. (Ibn Tktak) bn Zenceveyh, Humeyd b. Mahled b. Kuteybe (. 247 veya 251 H/861 M), Kitab el-Emvl (yz.) Sleymaniye, fotokopi no. 141 (Burdur Ktphanesi, No. 1831) (bn Zenceveyh) ibrahim Fuad Ahmed Ali, el-Mevarid el-Maliyye fi'l-lslm, Msr 1392 H/1972 M. (.F. Ahmed Ali) el-Kalkaand, el-eyh Ebu Abbas Ahmed (1355-1413 M), Subh el-A', C. 1-14, Kahire 1331 H/1913 M? (Kalkaand) el-Kasan, Alau'd-Din Ebu Bekr b. Mes'ud el-Hanef (. 587 H), Bedai el-Sanai ft Tertib el-erai, C. 1-7, Msr 1327-1328 H. (Kasam). Kprl, M. Fuad - W. Barthold, slm Medeniyeti Tarihi, Ankara 1973, (F. Kprl) Kudame b. Ca'fer, Ebu el-Ferec (283-350 H), Kitab el-Harac, (yz.) Kprl, No. 1076 Kudame b. Ca'fer) el-Kurtub, Ebu Abdillah Muhammed b, Ahmed el-Ensar (. 671 H), el-Cami li-Ahkam el~Kur'an, C. 1,20, Msr 1935-1950 M. (Kurtub) el-Makriz, Takyy el-din Ebu el-Abbas Ahmed b. Ali b. Abdil-Kadir el-af' (766-845 H), mta elEsma bima li'r-Rasul rain el-Ebna ve'l-Ahual (yz.) Sleymaniye/Amcazade Hseyin Paa, No. 354-357 (Makriz). el-Makriz, el-Meva'iz ve'l-l'tibar bi-Zikr el-Htat ve'l-sr, C. 1,2 (tarihsiz) Beyrut (Makriz, Htat) Malik b. Enes, (. 179 H/795 M), el-Muvatta', (nr. Muhammed Fuad Abdu'1-bak), Kahire 1370 H/1951 M. (Malik, Mu-vatta') el-Maverd, Ebu el-Hasan Ali b. Muhammed (364-450 H), elAhkm el-Sultaniyye, Msr 1298 H. (Maverdi). Mazharu'd-Din Sddk, Deuelopment of slamic State and Society, Lahore 1956, (Mazharu'd-din Sddk). Muhammed Hamidullah, slm Peygamberi, (tere. Salih Tu), C. 1-2, istanbul 1980 M/1400 H (M. Hamidullah, slm Peygamberi) Muhammed Hamidullah, Mecmu'at el-Vesaik el-Siyasiyye li'l-Ahd el-Nebeu ve'l-Hlafat elRaidah, Beyrut 1969 M. (M. Hamidullah, Vesaik) Muhammed Si'midvdlahJntroduction to slm, Paris 1388 H/1969 M. Muhammed Hamidullah, slm'da Devlet daresi, (tere. Kemal Kuu), stanbul 1963. Muhammed Hamidullah, Modern ktisad ve slam, (tere. Salih Tu - Y. Ziya Kavak), stanbul 1969. Muhammed Hamidullah, Hz. Peygamber'in Savalar, (tere. Salih Tu), stanbul 1981. Muhammed Krd Ali, el-lslm ve'l-Hadara el-Arabiyye, c.1,2, Kahire 1950-1959 M. (M. Krd Ali) el-Munzir, Zekiyyu'd-din Abd el-Azim b. Abd el-Kaviyy (581-656 H), el-Tergib ve'l-Terhib min el-Hadis, C. 1-4, Beyrut 1968 M/1388 H. Mslim, b. el-Haccac el-Kueyr (, 261 H/874 M), Sahih, (ner M. Fuad Abdu'1-bak), C. 1-5, Kahire 1956, (Mslim) Nesa, Ebu Abdirrahman Ahmed b. uayb (214-303 H), Snen (Suyut ve Sind erhli), (ner. Hasan Muhammed el-Mes'ud), C. 1-8, (tarihsiz), Msr, (Nesa). Nuveyr, ihabu'd-din Ahmed b. Abdi'l-Vehhab (1279-1332 M), Nihayet el-Ereb f Funn el-
Edeb, C. 1-15, Msr 1923-1949, (Nuveyr). mer Ferrh, Tarih Sadr el-lslm ve'l-Devlet el-Emeviyye, Beyrut 1976, (mer Ferruh). Philip K. Htt, Hstory of the Arabs From the Earliest Times to the Present, London 1951, (P.K. Htt). (Ayrca bak. tere. Salih Tu, Siyas ve Kltrel slm Tarihi, C. 1-4, stanbul 1980-1981). el-ris, Muhammed Dyu'd-Din, el-Harac fi Devlet el-lslmiyye, Kahire 1957, (Ris) el-Sab, Eb el-Hasan el-Hlal b. el-Muhsin (359-448 H) el-Vuzer, (yahut Tuhfe el-Umer f Tarih el-Vuzer), (ner. Abd el-Settr Ahmed Ferec), Kahire 1958, (Sab) Sadr el-ehd, Husmu'd-din Ebu Muhammed Umer b. Abdi'l-azz (483-536 H), erhAdb el-Kad, (yz.) Sleymaniye /Hafz Ahmed Paa, No. 14, (Sadru'-ehid7. San'an, Ebu Bekr Abd el-Rezak b. Hemmam (126-211 H)> el-Musannef, (ner, Habib el-rahman el-Azam), C. 1-11, Lbnan 13901392 H/1970-1972 M. (San'an). Serahs, ems el-Eimme Ebu Bekr Muhammed b. Ahmed (. 483 veya 490 H/1097 M), el-Mebst, C. 1-30, Msr 1324 H. (Serahs). Serahs, erh Kitab el-Siyer el-Kebir (mam Muhammed in eserinin erhidir), (ner. Salahu'ddin el-Muneccid), C. 1-3, Kahire 1958-1960 Sddk, S.A., Public Finance in slm, Lahore 1952 (S.A. Sddk) afi, Ebu Abdillah Muhammed b. Idris b. el-Abbas (. 204 H/819 M), Kitab el-Umm, C. 1-5, Bulak 1321 H. (afi) evkan, Muhammed b. Ali (. 1255 H/1874m), Neyi el-Evtr, (erh- Munteka el-Ahbar), C. 1-8, Msr 1357 H. (evkan) Taber, Muhammed b. Cerir (224-310 H), Tarih el-Umem ve'l-Mulk, Msr 1939-1958 M. (Taber) Taber, Cami el-Beyan an-Tevil y el-Kur'n, (ner. Muhammed akir A. akir), C. 1-16, Msr 1374 H. (Taberi, Tefsir). Tartu, Ebu Bekr Muhammed b. Muhammed b. Velid (451-520 H), Sirac el-Muluk, Msr 1306 H. (Tartu). Tu, Salih, slm Vergi Hukukunun Ortaya k, Ankara 1963 (Salih Tu) Vakd, Ebu Abdlah Muhammed b. Umer (. 209 H), Kitab el-Megaz, Kalkuta 1856 M. (Vakd, Megaz). Yahya b. dem, el-Kure (. 203 H), Kitab el-Harac, (ner. A. Muhammed akir), Kahire 1347 H. (Yahya b. dem). Yakub, Ahmedb. Eb Yakub (. 292 H), Tarih, C. 1-3, Necef 1358 H/1939 M. (Yakub) Yenieii, Celal, slm ktisadnn Esaslar, stanbul 1980. Yenieri Celal, slm'da Devlet Btesi, istanbul 1984. Yusuf el-Kardav, Fkh el-Zekat, C. 1-3. Beyrut 1389 H/1969 M. (Yusuf el-Kardav) el-Zebid, Zeynddin Ahmed b. Ahmed b. Abidillatif, Sahih-i Buhar Muhtasar-Tecrid-i Sarih Tercemesi. Tere. ve erh. Ahmed Naim -Kamil Miras, C. 1-12, Ankara 1961-1973 (Kamil Miras, Tecrid-i Sarih Tercemesi). Zrkan, Ebu Abdillah Muhammed b. Abdi'1-bak (1055-1122 H) erh el-Muvatta, C. 1-4, Kahire 1310 H. (Zrkan). [639]
[1] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/243-244. [2] Muhammed Hamdullah, slm Peygamberi, C.2/893-894, prg. 1373. [3] M. Hamidullah, slm Peygamberi, C.I/165, prg. 278, C.2/922, prg.1428. [4] M. Hamidullah, a.g.e., C.2/922, prg.1428 [5] T-H, 29-30. [6] Yusuf, 54-56. [7] Ahmed, Msned, C.2/73, Ha. No.665 [8] M. Hamidullah, slm Peygamberi, C.2/944, prg. 1483. [9] M. Hamidullah, slm Peygamberi, C. 1/169, prg. 284; ayn. eser, C.2/974, prg. 1545. [10] bn Him, C. 2/88. [11] bn Kudme,C.6/414; Kettan, C. 1/235. [12] Bak. Makrz, mt', C. 4, v.250/a; Kettn, C. 1/235. [13] Kettn, C.l/35; M. Hamidullah, slm Peygamberi, C.2/974, prg. 1545. [14] bn Kudme, Mugn, C. 6/417. [15] Maverd, Ahkam el-Sultaniyye, s. 93.
[16] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/245-248. [17] Devletin yaps iin bak. M. Hamidullah, slm Peygamberi, C.2/966, 966, prg. 1522-1525. [18] Makriz, mt\ C. 4, v. 203/b. [19] Eb Yusuf, Hara, s. 77-78. [20] Kettan, C.l/241. [21] Makriz, mt',CA, v.202/a. [22] Muaz'n Yemen'e gnderilii ve oradaki grevleri iin bak. Taber, Tarih, C.2/617; EbuUbeyd, s.596, Ha. No. 1911; bn Zenceveyh, C.2/227; Belazur, Futun el-Buldan, s. 81; bn Kudame, C.2/673; M. Hamidullah,/sMm Peygamberi, C.2/951, 966, prg. 1499,1525. [23] bn Hordazebeh (veya Hordazbih), s.144. [24] Makrz, mt', C.4, v.292/a; Salih Tu, s. 81-82. [25] Mverd, s.28-29; Ferr, s. 18; P.K. Htt, s. 331. [26] T-H, 29-30. [27] Yusuf, 55. [28] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/248-251. [29] Sad, 26. [30] Nemi, 16. [31] Hud, 45-46. [32] M. Hamidullah, slm Peygamberi, C. 2/928-929, prg. 1444,1446. [33] Bak. li mrn, 26; En'm, 165. [34] M. Hamidullah, slm Peygamberi, C.2/932, prg. 1455. [35] Tevbe, 12; Biat iin ayrca bak. Feth, 10. [36] bn Sa'd, 3/1, s.lO9'dan naklen M. Hamidullah, slm Peygamberi, C.2/944, prg. 1483. [37] Ebu Ubeyd, s.4, Ha. No.5-6. [38] Nisa, 59. [39] Serahs, erh el-Siyer el-Kebr, C.3/1027. [40] Serahs, erh el-Siyer el-Kebr, C.l/166. Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/251-254. [41] M. Hamidullah, slm Peygamberi, C.2/981, prg. 1555. [42] A'rf,6. [43] ura, 15. [44] Buhar, Cum'a, 11; Ahmed, Msned, C.7/161, Ha. No. 5167; Ebu Ubeyd, s. 4, Ha. No.3. [45] Bak. Tirmiz, Ahkam, 4 (C. 6/70); Yusuf, s. 6; Munzir, C.3/168. [46] Serahs, erh el-Siyer el-Kebir, C.l/29. [47] Salih Tu, slm Vergi Hukukunun Ortaya k, s. 56. [48] limrn,159. [49] ura, 38. [50] Bak. M. Hamidullah, slm Peygamberi, C. 2/944-45, prg. 1484. [51] Eb Ubeyd, s. 161-62; ayrca bak. M. Hamidullah, a.g.e., C.2/945. [52] Serahs, erh el-Siyer el-Kebr, C.l/63. [53] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/254-257. [54] En'm, 136. [55] Nahl, 56. [56] BaMide, 103; En'm, 138-140. [57] Hac, 28, 36. [58] Salih Tu, s. 19-20. [59] Mddessir, 44. [60] Beled, 10-16. [61] Ysn,47. [62] Fecr, 17-18. [63] Mekk olan bu son iki sreden Fecr 10., Maun da 17. nzul srasnda yer almaktadrlar, bak. Salih Tu, s. 19-20. [64] Bak. brahim, 31; Sebe', 39; Ftr, 29. [65] Kalem, 17-33. [66] En'm, 141. [67] Zriyt, 19. [68] Meric, 17-25. [69] sr, 26; Rum, 38. [70] Nahl, 90. [71] Salih Tu, s. 21. [72] M'minn, 4. [73] M. Hamidullah, slm Peygamberi, C.2/1020, prg. 1619. [74] Yusuf el-Kardav, Fkh el-Zekt, C. 1/60-61. [75] M. Hamidullah, slm Peygamberi, C.2/1022, prg. 1620. [76] Salih Tu, a.g.e., s. 22;Aklamas yaplan bu ayetteki "afve" kelimesi, maln fazlas manasna geldii gibi, af manasna da gelebilir. Fakat Meden olan Bakara 219, ayetteki ayn kelime dorudan "fazla" manasna gelmektedir. Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/259-265. [77] Salih Tu, a.g.e., s. 21-22. [78] Beled,16. [79] Bak. sr, 26; Rm, 38. [80] sr, 26; Rm, 38. [81] Kle azad iin bak. Beled, 13. [82] Akrabaya hakkn verme ve yardm emirleri iin bak. sr, 26; Rm, 38; Nahl, 90. [83] Bak. Bakara, 215. [84] Cessas, Ahkmu'l-Kur'n, C.l/461. [85] Ebu Ubeyd, s. 612-613, Ha. No. 1991; bn Zenceveyh, C. 2/231; Fahru'd-din el-Raz, C.2/364-65.
[86] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/265-267. [87] Buhar, Zekt, 10; Ebu Ubeyd, s. 351, Ha. No. 904; bn Hiam, C.2/145. [88] Yusuf el-Kardav, Fkk el-zekt, C.l/61. [89] Bakara, 177; Birr iin ayrca bak. li fmrn, 92. [90] Bakara, 83. [91] Nisa, 36. [92] nn, 8. [93] Bakara, 3. [94] Bakara, 219. [95] Bak. Bakara, 215. [96] Serahs, Mebst, C. 3/2. [97] Bak. Tevbe, 34,103; En'am, 141; Bakara, 267; Zariyat, 19. [98] M. Hamidullal, slm Peygamberi, C.2/1026, prg. 1628. [99] K. Tevbe, 29. [100] Makriz, mt', C.4, v.252/b. [101] Belazur, s. 79; Makriz, mt', C.4, v.252/a-b; M. Hamidullah, slm Peygamberi, C.1/668-669, prg. 1022. [102] M. Hamidullah, slm Peygamberi, C.l/669, prg. 1022. [103] Geni bilgi iin bak. Cell Yenieri, slm ktisadnn Esaslar, s. 64, 238. [104] Bak. Ahmedb. Hanbel, Msned, C.ll/141. 210. Ha. No. 6904. 7012; Ebu Ubeyd, s. 125, 202-205. Na. No. 330, 517; bn Hiam, C. 1/220-228, prg. 358. [105] Nr,22. [106] Tevbe,100. [107] Bak. Bakara, 267; bn Mce, Zekt, 19. [108] nsn, 8. [109] Bak. Bakara, 195; Nahl, 16. [110] Bak. Bakara, 271, 273. [111] Ahmed, Milsned, C. 3/342, Ha. No. 2071 (ner. Ahmed-Muhammed kir); Nes, C. 5/2-4 (erh. Sind ve Suyt); M. Hamidullah, Vesaik, s. 116,130. [112] Bakara, 195. [113] Muhammed, 38. [114] Tevbe, 34. [115] Baz misaller iin bak. Enfl, 72; Tevbe, 20,41, 81;Hucurt, 15; Saf, 11. [116] Bak. Tevbe, 58-59; Cessas, Ahkmu'l-Kur'n, C. 3/121. [117] Tevbe, 60. [118] Yusuf Kardav, C.2)750; M. Hamidullah, slm Peygamberi, C.2/1043, prg. 1656. [119] bn Hiain, C. 4/135; Ebu Ubeyd s. 324, Ha. No. 829, s. 580, 581, Ha. No. 1850; Serahs, Mebst, C. 3/9; Fahru'd-din el-Raz, C. 4/475. [120] Har, 7-10; Ayrca bak. Eb Ubeyd, s. 14-15, Ha. No. 41. [121] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/267-280. [122] Mslmanlarn sk sk toplandklar Erkm'n evi bunun iin msait grnyor. [123] Mslim, Zekt, 51; Eb Davud, maret, 19; Eb Ubeyd, s. 330-331; bn Him, C. 4/5; Makriz, mt', C.4, v. 254/b. [124] Serahs, erh Kitab el-Siyer el-Kebr, C. 3/1013. [125] Ali b. Muhammed, Tahric el-delle, v. 141/a-b. [126] Makriz, mt', C.4, v. 254/b. [127] Salih Tu, a.g.e., s.77-78. Ayrca bak. M. Hamidullah, slm Peygamberi, C. 2/967, prg. 1526. [128] Buhar, Cihd ve Siyer 233; Ayrca bak. Ali b. Muhammed, Tahric el-delle, v. 161/b [129] M. Hamidullah,islm Peygamberi, C.2/1121, prg. 1845/2. [130] Buhar, Mezalim, 25. [131] Buhar, Zekt, 21. [132] Ahmed, Msned, C.ll/72, Ha. No. 6820 (ner. Ahmed Muhammed akr). [133] Ayn, C.4/429 [134] Ahmed, Msned, C.3/1724. [135] Makriz, mt', C.4, v.254/b. [136] Salih, Tu, s. 25, Dip. No.135. [137] Kefcban, C.l/450. [138] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/281-285. [139] Tevbe,60. [140] Salih Tu, a.g.e., s. 76-77. [141] bn Mace, Zekt, 19. [142] M. Hamidullah,slm Peygamberi, C. 1/643, prg. 975. [143] Makriz, mt', C. 4, v. 254/b. [144] bn Sa'd, C. 1/42-43, 64-67; Ayrca bak. Kettan, C.l/450 yd. [145] Serahs, erh el-Siyer el-Kebir, C. 2/610; M. Hamidullah, islm Peygamberi, C. 2/1041; Geni bilgi iin denekler ve Elilerin arlanmas konularna bak. [146] Makriz, mt', C.4, v. 197/b. [147] Makriz, C. 4, v. 198/a; Ali b. Muhammed, v.l62/b. [148] Makriz, C. 4, v. 254/b. [149] En'am,136. [150] Salih Tu, s. 58-59. [151] S. Tu, s. 79; M. Hamidullah, slm Peygamberi, C. 2/1043, prg. [152] Mahmiyye'nin grevi iin bak. Ebu Davud, Hara, maret, 19; bn Hiam, C. 4/5; Serahs, erh el-Siyer, el-Kebir,C. 3/1013; Makriz, C. 4, v. 254/b; Ali b. Muhammed, Tahrc el-Delle, v. 141/a-b. [153] Mslim, Zekt, 51; Ebu Ubeyd, s.330-331. [154] Ahmed, Msned, C.2/59-60, Ha. No. 646; Serahs, C.10/11. [155] Ebu Davud, Hara, maret, 19.
[156] Serahs, C.l0/9-11. [157] Makriz, mt', C.4, v.202/b. [158] Ebu Ubeyd, Emval, s.580-581, Ha. No. 1850. [159] A.g.e., s.132. [160] Ali b. Muhammed, Tahric el-Delle, v.l41/a-b. [161] Makriz, C.4, v.l97/b. [162] Makriz, C.4, v.l98/b. [163] Makriz, C.4, v.l97/b. [164] Makriz, C.4, v.256/b; Ayrca bak. Kettan, C.l/413. [165] Mslim, Msakat, 100. [166] Bak. Salih Tu, s. 79-81; Ayrca bak. M. Hamidullah, slm Peygamberi, C.2/1043, prg. 1656. [167] M. Hamidullah, Vesaik, s. 234-235. Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/285-290. [168] Buhar, Zekt, 5; Ebu Ubeyd, s. 483; Ha. No. 1440. [169] bn Mce, Zekt, 18; af', el-Umm, C. 2/27. [170] Kettan, C. 1/400. [171] Bak. bn Hiam, C.3/372; Makriz, C.4, v.255/a. [172] Ibn Him, C.3/369, 371. [173] Ebu Yusuf, s.97; bn Hirn, C. 3/369, 371; Makriz, mt' C.4, v.255/a. [174] Nes, C.5/109; Makriz, C.4, v.255/a. [175] Belazur, Futuh el-Butdan, s.68. [176] M. Hamidullah, Vesaik, s.129. [177] Kalkaand, C.l/91; Kettan, C.l/91; C.1/228; M. Krd Ali, C.2/97. [178] Makriz, C.4, v.255/a. [179] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/290-293. [180] Ali b. Muhammed, Tahrc el-Delle, v.l/b. [181] Kalkaand, C.l/91. [182] Makriz, C.4, v.254/b; Ali b. Muhammed, v.l52/b; Kalkaand,C.l/91; Muhammed Krd Ali, C.2/97. [183] Kalkaand, C.l/91. [184] Cahiyr, s.12; SA.Q. Husaini, s.19-20; M. Krd Ali, C.2/97. [185] M. Krd Ali, C.2/97. [186] Bak. Buhar, Clhad, Siyer, 181. [187] Salih Tu, s. 76. Ayrca bak. Kettan, C.1/228-229. [188] Makriz, C.4, v.202/a; bn el-Kesir, el-Bidaye, C.4/368. Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/293-295. [189] Mnzir, C.l/144-148. [190] evkan, C. 4/169. [191] Kalkaand, C.l/424. [192] SA. Sddk, Public Finance, s. 139-140. [193] Ebu Ubeyd, s. 44-45; Ali b. Muhammed, v. 66/a. Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/295. [194] Tevbe,60. [195] Mnzir, C.l/144-145. [196] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/295-296. [197] Bak. Ebu Davud, Hara, 11; Ibn Zenceveyh, C.2/149, 152; Mnzir, C.l/144-148. [198] bn Zenceveyh, C.2/149-152. Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/296. [199] Bak. Buhar, Zekt, 38; Ebu Ubeyd, s. 366, 371, 372, 565. Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/296. [200] Ysuf, 55. [201] Buhar, Cihad, 206. [202] Mslim, Zekt, 33. [203] Ebu Davud, Hara, maret, 12. Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/296-297. [204] Ahmed b. Hanbel, Miisned, C.12/170, Ha. No. 7193, (ner. Ahmed Muhammed akir). [205] Bagav,C.2/50. [206] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/297. [207] Kettan, C.l/258. [208] Bak. M. Hamidullah.Vesdife, s. 234-235. Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/298. [209] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/298. [210] S.A. Sddk, s. 159. [211] Makriz, mta', C.4, v.l98/a; Ali b. Muhammed, v.l62/b. Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/298. [212] bn Kudame, C.2/655-656. Ayrca bekiler iin bak. Taber, C.3/137; bn el-Esr, C.2/202. [213] bn Kudame, C.2/654-655; bn el-Memat, s. 7; evkan, C.4/169; S.A. Sddk, s.139-140. [214] bn el-Memat, s. 9; Kalkaand, C.5/466. [215] eitli memuriyetler iin bak. bn el-Memat, s. 7-9; Kalkaand, C.5/465-466. [216] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/299. [217] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/299. [218] Ahmed, Msned, C.3/1724. [219] Makrz, mta', C.4, v.254/b. [220] Bak. Makriz, C.4, v.202/a. [221] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/300.
[222] Buhar, Zekt, 70. [223] Kettan, C.l/440. Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/300. [224] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/301. [225] M. Hamidullah, ntroducton toslm, s.130. [226] Buhar, Cihad ve Siyer 181; Ayrca bak. Kettan, C.l/220-221; .F. Ahmed Ali, el-Mevrid el-Maliyye, s. 239. [227] Nveyr, C.8/196. [228] Makriz, rnta', C.4, v.448/b vd. [229] bn Zenceveyh, C.l/79. [230] Mslim, Zekt, 37. [231] Makriz, C.4, v.249/b; Kettan, C.l/224. [232] bn Tktak (bn tabatab), Fahr, s.74-75. [233] Ebu Ubeyd, s.236-237, Ha. No. 578, 579. Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/301-303. [234] mer Ferruh, Tarih Sadr el-slm, s.211-212. [235] Bak. E.., "Divan" maddesi. [236] Buhar, Cihad-Siyer, 181; Kettan, C.l/228-229; Salih Tu, s.76. [237] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/303. [238] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/304. [239] mer Ferruh, s.212. Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/304. [240] M. Hamidullah,/s/'m Peygamberi, C.2/1089, prg. 1786. [241] Bak. M. Hamidullah, Vesaik, s.94. [242] M. Hamidullah,/s/m Peygamberi, C.l/657-658, prg. 999. [243] Makriz, mt', C.4, v. 248/a-b; Kettan, C.l/177. [244] Ebu Davud, Zekt, 23. [245] M. Hamidullah, Vesaik, s. 213. [246] Makriz, mta', C.4, v.209/a-b., 248/a-b [247] M. Krd A,C.2/97. [248] Kettan, C.l/181-182. [249] Ebu Davud, Zekt, 4. [250] M. Hamidullah,slm Peygamberi, C/1089, prg. 1787. [251] Buhar, Zekt, 68; Hadisin daha geni rivayetleri iin bak. bn Zence-veyh, C.l/97; San'an, C.4/54-55, Ha. No. 6950-51. Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/304-306. [252] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/307. [253] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/307. [254] Bak. M. Hamidullah, Vesaik, s. 278-279. [255] Yahya b. Adem, s.37-38, Ha. No. 91; Belazur, s.41. [256] Bak. Ebu Davud, Zekat, 23; M. Hamidullah, Vesaik, s.213. [257] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/307-308. [258] Ya'kub,C.2/51. [259] Bak. M. Hamidullah, slm Peygamberi, C.l/294-295, prg. 449. [260] mam afi, Umm, C.2/17. [261] Buhar, Mezalim, 36; Kmil Miras, C.7/423 vd.; Geni bilgi iin bak. Celal Yenieri, islm ktisadnn Esaslar, s.250 vd. [262] Mslim, Zekt, 20. [263] Mslim, Zekt, 3; Ebu Davud, Zekat 21 ;Tirm\z, Zekt, 37 (C. 3/190) Ebu Ubeyd, s. 589, Ha. No. 1884. Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/308. [264] Bakara, 177, 215; Nahl, 90. [265] Nisa', 36. [266] Bak. Ebu Ubeyd, s.353. [267] bn Sa'd, C.VI 1/28. [268] Ahmed, Msned, C.7/58-61 (ner. Ahmed Muhammed akr). [269] Nes, C. 5/2-4 (Sind erhli); Ahmed, Msned. C.3/342, Ha. No. 2071 (ner. Ahmed Muhammed akir); bn Zenceveyh, C.2/228. [270] M. Hamdullah, Vesaik, s.127, Ha. No. 72; Ayn mlf., slm Peygamberi, C.l/436, prg. 671. [271] Ebu Ubeyd, s.233-234, Ha. No. 566. [272] Bak. M. Hamdullah, Vesaik, s. 242; Byle bir soruturma iin ayrca bak. bn Zenceveyh, C.2/228. [273] M. Hamdullah, Vesaik, s. 116; Ala b. El-Hadram, slam dnemde de vali olarak braklan Munzr'in yannda Hz. Peygamberin temsilci valisi olarak bulunuyordu. [274] M. Hamdullah, Vesaik, s. 130. [275] Ayn, C. 4/261; Sind'nin gr iin bak. Nesa, C- 5/4, (Sind erhi) [276] bn Sa'd, C.I 2/44. [277] Tirmiz, Zekt, 21 C.3/148. [278] bn Mace, Zekt,14. [279] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/310-312. [280] Makriz, rnt, C.4, v.354/a. [281] Cessas, Ahkmu'l-Kur'n, C.3/137; Makriz, mta, C.4, v.254/a-b. [282] Ebu Ubeyd, Emval, s.600, Ha. No. 1922. [283] M. Hamdullah, Vesaik, s.119; ayn. mlf. slm Peygamberi, C.l/413-415; prg. 635. [284] Bak. M. Hamidullah, slm Peygamberi, C.l/415, prg. 636; ayn. eser. C.2/1048, prg. 1675. [285] Ebu Yusuf, s.45; bn Sa'd, C.II 2/88. [286] M. Hamidullah, Vesaik, s.334-335. [287] Belazur, s.81; Ebu Ubeyd'deki ifade biraz daha farkldr. Bak. Emval, s.201, Ha. No. 516. [288] M. Hamidullah,/s/m Peygamberi, C.l/679, prg. 1036. [289] Nesa, C.5/2-4 (Suyut erhli)
[290] Buhar, Zekt, 34; Ebu Ubeyd, s. 45, 367-368; bn Zenceveyh. C.2/227; Serahs, C. 2/157; Cessas, a.g.e., C.3/137. [291] Ebu Ubeyd, s.599-600, Ha. No. 1921. [292] M. Hamidullah,slm Peygamberi, C.l/365-366, prg. 561 [293] Bak. M. Hamidullah, slm Peygamberi, C.l/578, prg. 896. [294] M. Hamidullah,slm Peygamberi, C.l/563, prg. 871. [295] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/312-315. [296] Buhar, Megaz, 12; Eb Ubeyd, s.33, Ha. No. 82. [297] Bak. M. Hamidullah, slm Peygamberi, C.2/1048, prg. 1673-1675. [298] Bak. Eb Yusuf, s. 156,158-159; Belzur, s.241; Ayrca bak. Eb Ubeyd, s.27. [299] Bak. Buhar, Megaz, 63; Eb Ubeyd, s. 12-13. [300] Ebu Yusuf, s. 158-159; bn el-Esir, C.2/143,148,151; M. Hamidullah, Vesaik, s. 297. [301] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/315-316. [302] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/317. [303] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/317. [304] Mlik, Muvatta, Zekt, 17. [305] Buhar, Nafakat, 2. [306] Makriz, C.4,v.l97/b. [307] Buhar, Megaz, 41; Makriz, C.4, v.253/b. [308] Mslim, Musakat, 96. [309] M. Hamidullah, Vesaik, s.122. [310] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/317-319. [311] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/321. [312] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/321. [313] Buhar, Zekt, 69; Tirmiz, Tb, 6 (C. 8/196-197) [314] Bak. bn Mace, Zekt, 19. [315] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/321-322. [316] Makriz, C.4, v.202/a. [317] Bak. Ebu Ubeyd, s. 605, Ha. No. 1954,1955. [318] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/322-323. [319] Bak. bn Hiam, C.4/135; Ebu Ubeyd, s. 324, 580-581, Ha. No. 829,18950; Serahs, C.3/9; Fahru'd-din el-Raz, C.4/475. [320] Mslim, Zekt, 46; Biraz deiikrivayet iin bak. Buhar, Cihad, Siyer, 218. [321] Ibn Hiam, C.4/135. [322] Mslim, Zekt, 47. [323] Eb Ubeyd, s. 222-223, 580-581, Ha.No. 1850. [324] Serahs, C.3/9. [325] M. Hamidullah, Hazreti Peygamberin Savalar, s.181. [326] Bak. Hasan Basri antay, C.1/270, Dip No.l. [327] Bak. Yakub, C. 2/42; Makriz, C.4, v. 172/a; Ali b. Muhammed v. 51/b; M. Hamidullah, slmda Devlet daresi, s.182. [328] Ebu Ubeyd, s. 257-258; M. Hamidullah,/s/m Peygamberi, prg. 415. [329] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/323-324. [330] Muhammed 4. [331] bn Hiam, C. 2/147; Ebu Ubeyd, s. 202, 203. Ha. No. 517; M. Hamidullah, Vesaik, s. 41-42; Ayn mlf. slm Peygamberi, C.l/224-225, prg. 358. [332] Ebu Yusuf, 212. [333] nn, 8. [334] Bak. Beled, 11-16. [335] bn Him, C.l/234-235; Ibn Sa'd, C.IV. 1/56 vd. [336] M. Hamidullah, slm Peygamberi, C.l/454, prg. 701. [337] A.g.m., Vesaik, s. 278-279. [338] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/325-326. [339] Bak. Bakara, 245;Mide, 12;Hadid, 11,18; Tegabun, 17;Muzzemmil,20. [340] bn Hiam, C.2/147-148; Ebu Ubeyd, s. 202-203, Ha. No. 517; M. Hamidullah, Vesaik, s. 42; ayn. mlf. slm Peygamberi, C.l/220-228, prg. 358; Salih Tu, s. 40-41, 84. [341] bn Hiam, C.2/148. [342] Mslim, Zekat, 36; Eb Ubeyd, s. 230-231; bn Zenceveyh, C.2/216; Hadisin dier bir rivayeti iin bak. bn Sa'd, C.I 2/50-51. [343] Tirmiz, Zekt, 24 (C. 3/155); Ar borla ilgili bir baka hadis iin bak, Tirmiz, Zekt, 23. [344] Bak. bn Mace, 27. [345] M. Hamidullah, slm Peygamberi, C.2/1037, prg. 165 [346] Bak. bn Hiam, C.3/199; Vkd, Kitab el-Megaz, s. 343; Kettn, C.1/444; M. Hamidullah, slm Peygamberi, C.l/643, prg. 977. [347] F. Raz, C.4/476. [348] M. Hamidullah, slm Peygamberi, C.l/579, prg. 897. [349] M. Hamidullah,slm Peygamberi, C. 1/643, prg. 795. [350] M. Hamidullah, slm Peygamberi, C.2/952-953, prg. 1499. [351] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/326-330. [352] Mlk, 15. [353] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/330-331. [354] Rm, 42. [355] Ankebut, 20. [356] sr,26;Rm, 38. [357] Bakara, 177, 215; Nisa, 36. [358] Bak. Har, 7. [359] Bu hkm iin bak. Har, 6. [360] Bak. Eb Davud, Harac-maret, 18; Yahya b. Adem, s. 36, Ha. No. 87; bn Sa'd, C. I 2/183; Belazur, s. 33, 43, 45-46; Serahs, erh el-Siyer el-Kebr, C.2/610.
[361] Ebu Davud, Harac-maret, 23; Belazur, s. 39; Ebu el-Ferec, el-stihrac li-Ahkam el-Harac, s. 24. [362] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/331-332. [363] Bak. bn Hiam, C.l/234-235. [364] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/332-333. [365] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/333. [366] Yahya b. Adem, s.17-19. Ha. No.l, 11; bn Zenceveyh, C.l/95. [367] Ebu Yusuf, Hara, s. 74. [368] Belazur, Futuh el-Buldan, s. 35. [369] Yahya b. Adem, s. 38, Ha. No. 92. [370] bn Hiam, C.3/363, 365-367. Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/333-334. [371] Bak. Ebu Ubeyd, s. 217-218. [372] Ebu Davud, Harac-maret, 23; Belzur, s.39; Ebu el-Ferec, el-stihrac li-Ahkam el-Harac, s.24. [373] Yahya b. Adem, s. 36, Ha. no. 87. [374] Ferr, Ahkam el-Sultaniyye, s. 122 [375] Kurtub, C.l 8/16. [376] Bak. Maverd, s. 136; Ferr, s. 137; Ayrca gelirlerin tanm bahsindeki kaynaklara bak. [377] Ebu Yusuf, Hara, s. 133, 134. [378] Bak. M. Hamidullah, Vesaik, s. 154. [379] Maverd, s. 138. [380] Makriz, mt, C.4, v. 202/a. Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/334-336. [381] bn Him, C.2/296; Maverd, s. 132; Kurtub, C.18/14 vd.; Taksimdeki anlamazlk iin ayrca bak. Kudame b. Ca'fer, v. 94/b. [382] M. Hamidullah, slm'da Devlet daresi, s.200, prg. 509. [383] Ebu Ubeyd, s.305; Maverd, s. 132. [384] Enfl, 41. [385] Buhar, Cihad, 51; bn Mace, Cihad, 36; Tirmiz, Siyer, 6, (C. 7/43-44). [386] Hukukularn bu grleri iin bak. Sahnun, C. 3/32; Yahya b. Adem, s. 18, Ha. No. 4, 5; Maverd, s. 134; Ferra, s. 135; Tirmiz, Siyer, 6 (erh Ibn el-Arab); bn Kudame, C.8/404-405. [387] Kudame b. Cafer v. 95/b; M. Hamidullah, slm'da Devlet daresi, s. 202-203, prg. 515 vd. [388] M. Hamidullah,/.9Mm'<ia Devlet daresi, s. 203, prg. 522; Hanefiler, Reslullah'n vefatndan sonra bu hakkn hi kimseye gemiyecei grndedirler. Bak. Serahs, C. 3/19-20; Kasam, C.7/125. [389] Makriz, C. 4; v. 192/b. [390] Ebu Ysuf, s. 24; Serahs, C. 3/19-20. [391] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/336-337. [392] Bak. Ebu Ubeyd, s. 14, 325, 326; Nesa, C. 7/135 (erh bn el-Arab) [393] Bak. Serahs, C. 10/8-9. [394] Maverd, s. 133-134; . F. Ahmed Ali, s. 221. [395] Bak. Serahs, C. 3/17, C.l0/8-9; Kasan, C.7/124; bn Kudame, C, 6/406. [396] Bak. Ebu Yusuf, s. 21; Ebu Ubeyd, s. 14; Maverd, s. 133 vd.; Serahs, C. 3/17; Kasan, C.7/124; bn Kudame, C.6/406. [397] Makriz, C.4, v.l94/a; Bu yerin Muhacirlere taksimi iin ayrca bak. Belazur, s. 33-34. [398] Maverd, s. 160-161. [399] Bak. Buhar, Megaz, 14, Nafakt, 2; Ahmed, Msned, C.3/212-213, Ha. No. 1881, 1882 (ner. Ahmed Muhammed akr); San'an,C.8/202, Ha. No. 14883; Belazur, 8.31; Makriz, C.l, v. 187/a, C.4, v. 193/b [400] Bak. Ebu Ysuf, s. 22; Ebu Ubeyd, s. 332, Ha. No. 846; Nesa, C. 7/133 erh bn el-Arab). [401] Bak. Kurey, 3-4. Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/337-339. [402] Ferr, s. 121; bn Kudame, C.6/406-409. Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/339. [403] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/339. [404] Ibn Mce, Ze^i, 18. [405] Nesa, C. 5/109 (erh Suyt-Sind); Belzur, s. 68. [406] Kalkaand, C.1/91; M. Krd Ali, C.2/97; Kettn, C.1/228. [407] bn Hiam, C. 3/372; Makriz, C.4, v.255/a. [408] Bak. Tirmiz, Zekt, 17 (C. 3/141); Ebu Ubeyd, 485, 487, Ha.No, 1448,14. Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/340. [409] Tahsil edilen gelirlerin yazm, bahsine bak. [410] Makriz, C. 4, v. 195/a. [411] M. Hamidullah, slm Peygamberi,C.2/1048. [412] M. Hamidullah, slm Peygamberi, C. 1/413-415, prg. 635-635, C. 2/1048, prg. 1672,1675; nceden de temas edildii gibi Hz. Peygamber, Tebuk seferi srasnda Bahreyn blgesine adamlarn gndererek tahsilat Medine'ye getirtmiti. Bu meblan da o zamanlar gelmi olmas muhtemel olduu gibi, Ebu Yusuf ve bn Sa'd'n ifadelerinden de bu parann Reslullah'n vefatn mteakip gnlerde Ebu Bekir'e getirilmi olabilecei hkmne varlabilir. Bak. Ebu Ysuf, s. 45; bn Sa'd, C.II, 2/88. [413] Makriz, C.4, v.254/a-b. [414] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/341. [415] Cahiyari, s.12. [416] Kettan, C. 1/228-229. [417] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/342. [418] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/342. [419] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/342-343. [420] Furkn, 67. [421] Ynus, 5. [422] Maden vergisinde sene gemesi iin bak. Celal Yenieri, slm ktisadnn Esaslar, s. 96. [423] Serahs, Mebst, C. 2/164.
[424] Tirmiz, Zekt, 4 (erh bn el-Arab, C.3/107). [425] Yusuf el-Kardav, C.2/750. [426] Makriz, mt'CA., v. 254/a. [427] M. Hamidullah, slm Peygamberi, C.2/1045, prg. 1661. [428] Belzur, s. 71; Kudme b. Ca'fer, v. 108/b. [429] M. Hamidullah, slm Peygamberi, C.2/1045, prg. 1662. Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/343-345. [430] Bak. sr, 29; Furkn, 67. [431] Bak. Nahl, 112; Kasas, 58; Isr, 16. [432] Bak. San'an, C. 11/96 [433] Munzir, C.3/142. Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/345-346. [434] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/346. [435] Ebu Ubeyd, s. 580-581, Ha. No. 1850-1851. [436] Bak. bn Zenceveyh, C.2/225. [437] Zektn sarf yerlerinden "irmeli efe tu'1-kulb" bahsine bak. [438] Ebu Davud, Harac-maret, 18; bn Sa'd, C. 1/183;Yahya b. Adem, s. 36, Ha. No. 87; Belazuri, s. 33, 43,45-46; Serahs, erh el-Siyer elKebir, C. 2/610. [439] Eb Davud, Harac-maret, 23; Belazur, s. 39; Ebu'l-Ferec, s. 24; Yahya b. Adem, s. 38-39, Ha. No. 95. [440] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/347-348. [441] ddihar hakknda geni bilgi iin bak. Celal Yenieri,/sMm ktisadnn Esaslar, s. 278 vd. [442] Bak. sr, 29. [443] Ebu Ubeyd, s. 241-242, 248-249, Ha. No. 599, 613, 614; bn Zenceveyh, C. 2/233; Ali b. Muhammed, v. 161/a. [444] Makriz, mt, C.4, v. 254/b. [445] Ebu Davud, Harac-maret, 18; Yahya b. Adem, s. 36, Ha. No. 87; bn Sa'd, C. 1/183; Belazur, s. 33, 43. [446] Serahs, erh el-Siyer el-Kebr, C. 2/610. [447] Ebu Davud, Harac-maret, 23; Yahya b. Adem, s. 38-39, Ha. No. 95; Belazur, s. 39; Ebu'l-Ferec, s. 24; Deiik bir ifadeyle bak. Mslim, Cihad-Siyer, 16; Eb Ubeyd, s. 56, Ha. No. 142. [448] Ebu Ubeyd, s. 7, Ha. No. 17; Belazur, s. 31; Makriz, C. 1, v. 187/a, C. 4, v. 193/b. Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/348-350. [449] Belazur, s. 81. [450] Yakub,C. 2/65. [451] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/351. [452] li Imran, 90; Ysuf, 104; Sebe, 47; ura, 23; Sad, 86,Tr, 40; Kalan, 46. [453] Hz. Peygamberin ticari ortaklklar iin bak. M. Hamidullah, islm Peygamberi, C.l/60-63, prg. 107-116. [454] Bak. Maverd, s. 162-163; Ferr, s. 185-186. [455] bnSa'd, C.I/178. [456] Makriz, mt, C.4, v.5/a-18/b. [457] bnSa'd, C.I/177-178 [458] Buhar, Zekt, 69; Tirmiz, Tb, 6 (C.8/196-197); bn Sa'd, C. 1/178; Ayrca bak. M. Hamidullah/s/m Peygamberi, C.l/574, prg. 885. [459] Bak. Buhar, Buyu, 33; bn Sa'd, C.I/174 vd. [460] M. Hamidullah,slm Peygamberi, C.2/1041, prg. 1652. [461] bn Sa'd, C. 1/179. [462] Bu hediyeler iin bak. Buhar, Hibe, 27; Ebu Yusuf, s. 206; Ebu Ubeyd, s. 258, Ha. No. 632 vd.;bn Sa'd, C. 1/151-152; Darim, C.2/232-233; M. Hamidullah, Vesaik, s. 79-80. [463] M. Hamidullah,slm Peygamberi, C.2/1041, prg. 1652. [464] Ba iin bak. Vkd, Megaz, s.259; bn Sa'd, C. 1/182 vd.; Maverd, s.160-161. [465] Bak. Buhar, Megazl, 14, Nafakat, 2; Ahmed, Msned, C. 3/212, Ha. No. 1881,1882 (ner. Ahmed akir); Ebu Ubeyd, s. 7, Ha. No. 17; Belazur, s.31, 33; Makriz, C.l, v. 187/a, C.4, v. 193/b. [466] Maverd, s. 160-161; Makriz, C.4, v. 194/a; Taksim iin ayrca bak. Belazur, s. 33-34. [467] Yahya b. Adem, s. 38, Ha. no.92. [468] Maverd, s. 161; Ferr, s. 184-185. [469] bn Hiam, s. 363-367; Makriz, C.4, v.l95/a-b. [470] Ahmed, Msned, C.7/81, Ha. No. 4946 (ner. Ahmed akir); Ebu Yusuf, s.96-97; Yahya b.Adem, s.39, Ha. No.97. [471] Bak. M. Hamidullah, slm Peygamberi, C.2/1047, prg. 1668. [472] Maverd, s. 162. [473] Maverd, s. 45. [474] Maverd, s. 162; Ferr, s. 185. [475] Maverd, s. 162; Ferr, s. 185. [476] Maverd, s. 162; Ferr, s. 185; Havber'in Hz. mer tarafndan taksimi iin bak. Ebu Ysuf, s. 97; Yahya b. dem, s. 39, Ha. No. 97. [477] Ebu Ysuf, s. 97; Yahya b. dem, s.39, Ha. No. 97. [478] Bak. San'an, C.l 0/414, 418, Ha. No. 19540, 19555. [479] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/351-355. [480] Ahmed, Msned, C.4/256, Ha. No. 2724 (ner. Ahmed akir). [481] Buhar, Cihad, 86; bn Sa'd, C. /87. [482] Bak. Maverd, s. 163; zrh iin ayrca bak. Buhar, Buyu, 14. [483] Ferr, s. 86. [484] Maverd, s. 163. [485] Buhar, Nafakat, 2; Mslim, Cihad, 16; Ahmed Msned, C. 3/125, Ha. No. 1685 (ner. Ahmed akir); Belazur, s. 43-45. [486] Ahmed, Msned, C. 1/177, Ha. No. 55; bn Sa'd, C. 11/86. [487] Buhar, Vesaya, 33, Cihad, 202. [488] Mslim, Muskat, 100. [489] Maverd, s. 163; Ayrca bak. Ferr, s. 186. [490] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/356-357.
[491] Makriz, C.4 v.202/a. [492] Makriz, C.4 v.202/a; Kettan, C. 1/264; Salih Tu, s. 81 vd. [493] 40 okyyelik maa iin bak. Sadr el-ehid Husamuddin, v. 36/b; M. Hamidullah, slm Peygamberi, C.2/987, prg. 1565. [494] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/357. [495] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/358. [496] Ebu Davud, Hara, 9; Ebu Ubeyd, 265, Ha. No. 651; bn Zenceveyh, C. 1/97; Bagav, C.2/50. Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/358. [497] Bak. M. Krd Ali, C. 2/108. [498] Kmil Miras, C. 6/378. Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/358. [499] bn Zenceveyh, C.2/215; Munzir, C.2/34; Serahs, C.15/74. [500] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/359. [501] Buhar, man, 22, Edeb, 44; Mslim, Eyman, 38, 40; Ebu Davud, Edeb, 124; Yakub, C. 2/92; Deiik bir rivayet iin bak. AVmed b. Hanbel, Mus-ned, C.l/185, Ha. No. 75. (ner. Ahmed Muhammed kir) [502] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/359-360. [503] Bak. Alak, 1-4. [504] Bak. M. Hamidullah, slm Peygamberi, C.2/826-828, prg. 123-1239. (*) Eitim-retim konusunda geni bilgi iin bkz. Selahattin Paradr, Btn Ynleriyle A. Saadette slm,A- ctAsr-Saadette Eitim, makalesi. [505] M. Hamidullah, Vesaik, s. 34; ayn. mlf.slam Peygamberi, C.1/166, prg. 280. [506] M. Hamidullah, slm Peygamberi, C. 2/830-834, 840, prg. 1247-1254, 1265; Ubade b. Samit'in Suffa'daki retmenlii ve Mahreme'ye ait evin mektep haline getirilii iin aynca bak. Muhammed Krd Ali, C.2/97-98. [507] M. Krd Ali, C. 2/97-98. [508] M, Hamidullah,slm Peygamberi, C.2/835-836 prg. 1257. [509] Makriz, mt, C.4, v.201/b, 203/a [510] M. Hamiduliah, Vesaik, s. 173-174; Kettan, C. 1/247. [511] Ibn Sa'd, C. 1/61,76-77. [512] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/360-363. [513] Maide,32. [514] bn Mace, Tb, 1; Deiik rivayetler iin bak. Buhar, Tb, 1; Mslim, Selam, 26. [515] Mslim, Selam, 26. [516] Mslim, Selam, 26; Serahs, erh el-Siyer el-Kebir, C.l/128. [517] Bak. Ebu Ubeyd, s. 257, Ha. No. 630. [518] Buhar, Zekt, 69; Tirmiz, Tb, 6; Bu srnn Reslullah'a ait olduuna dair hadis iin onun gelirleri ve geimi bahsine bak. [519] M. Hamidullah,slm Peygamberi, C.2/869, prg. 1315. [520] Bak. Mslim, Selam, 26. [521] Bak. Buhar, Cihad, 67; Vakd, Megaz, s. 243. [522] Ali b. Muhammed, Tahric el-Delale, v. 186/a. [523] Kettan, C.l/453; M. Hamidullah, slm Peygamberi, C.2/875, prg. 1334. [524] Bak. Mslim, Selam, 26. Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/364-365. [525] Ebu Ubeyd, s. 285. [526] Ebu Ysuf, s. 112; Maverd, s. 176; Daha geni bilgi iin bak. Celal Yenieri, slm ktisadnn Esaslar, s. 55 vd. Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/365. [527] Taber, C. 2/116-117. [528] M. Hamidullah, Vesaik, s. 129. [529] M. Hamidullah,slm Peygamberi, C.2/834, prg. 1253. [530] M. Hamidullah, slm Peygamberi, C.2/1120, prg. 1875. [531] Bak. M. Hamidullah, slm Peygamberi, C. 2/988, prg. 1568. Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/366. [532] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/367. [533] Kettan, C. 1/445. [534] Buhar, Vesaya, 34. [535] bn Sa'd, C.I/43-44, 54-56. [536] bn el-Esir, C.2/108; Kettan, C.l/447-448. [537] Bak. bn Sa'd, C.I/65-66; Ketan, C.l/448-449. [538] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/367-368. [539] Bak. Mslim, Lkata, 3; Malik,Muvatta, C.2/929. [540] Mslim, Lkata, 3. [541] Ferr, s. 141. [542] Eb Ysuf, s. 78; M. Hamidullah, Vesaik, s. 141; Ayrca bak. bn el-Esir, C.2/112. [543] Bak. Belazur, s. 70-71; Yalmz Eyle'lilerle yaplan antlama iin bak. Ku-dame b. Ca'fer, v. 108/b [544] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/368-369. [545] Bak. C. Yenieri, slmda Devlet Btesi, s. 347-349 stanbul 1984. Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/369-370. [546] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/370. [547] Tirmiz, Ahkm, 6 (C. 6/73) [548] San'an,C. 11/320-321, Ha. No. 20655. [549] Ebu Ysuf, s. 121. [550] EbuUbeyd, s. 4. [551] Buhar, Cum'a, 11; Ahmed, Msned, C. 7/161, Ha. No. 5167, (ner. Ah-med akir); Ebu Ubeyd, s. 4, Ha. No. 3. [552] Buhar, Cihd-Siyer, 108. [553] Serahs, erh el-Siyer el-Kebir, C. 1/166. [554] Nisa, 59. [555] Bak. Tirmiz, Ahkm, 4; Ebu Ysuf, s. 3/168.
[556] Nevev, erh el-Mslim, C.1/516. [557] Maverd, s. 16; Ferr, s. 12. [558] Serahs, erh el-Siyer el-Kebir, C.3/1027. [559] M. Hamidullah, Vesaik, s. 167. [560] Bak. Belzur, s. 81; Yakub, C. 2/65. [561] Bakara, 208. [562] M. Hamidullah, Vesaik, s. 167. [563] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/371-373. [564] Nafile sadakalardan Hz. Peygamber ve akrabalarnn faydalanp faydalanamayacaklar mevzuunda hukukular ihtilaf etmilerdir. Bak. afi, C. 2/69; bn Kudame, C.2/658, 660. [565] bn Hiam, C. 1/233-234; bn Sa'd, C. IV/56. [566] Nes, C. 5/105-106 (Suyut ve Sind erhli); bn Sa'd, C. IV/40; Zurkan, C. 4/264; bn Zenceveyh, C.2/219. [567] Buhar, Zekt, 61; Mslim, Zekt, 50; bn Zenceveyh, C.2/219 [568] Ahmed, Msned, C. 3/169, Ha. No. 1723 (erh Ahmed akir); bn Sa'd, C. 1/106, C.VI/29. [569] Belazur, s. 81; Yakub, C. 2/65. [570] Ferr, s. 117. [571] Mslim, Zekt, 33. [572] Ebu Dvud, Harac-maret, 12; Ebu Ysuf, s. 52. [573] Buhar, Cihd, 206. [574] Buhar, lim, 13; Mslim, Zekt, 33; Ahmed,Msned, C. 12/170, Ha. No. 7193 (ner. Ahmed kir); Bagav, C. 2/50. [575] BaTevbe, 58/60. [576] Bak. Ebu Davud, Zekt, 23; Maverd, s. 117. [577] Malik, Muvatto, Sadaka, 3, Ha. No. 14 (C. 2/1000); bn Zenceveyh,C. 2/212. [578] Malik, Muvatta, Cihad, 13; Nesa, C. 7/131-132 (Suyut ve Sind erhli); afi, C. 2/72; Ebu Ubeyd, s. 306-318; bn Hiam, C. 4/134-135; Maverd, s.46. [579] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/374-377. [580] Bak. Lokman, 20; Casiye, 13; Hacc, 65. [581] Bak. Nahl, 112; Kurey, 4. Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/377. [582] Bakara, 219; Fazlann alnmas iin bak. A'rf, 199. [583] M. Hamidullah, Vesaik, s. 127, Ha. No. 72. [584] Bak. Ebu Ubeyd, s. 233-234, Ha. No. 566; M. Hamidullah, Vesaik, s. 242. [585] bn Zenceveyh, C.2/228. [586] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/377-378. [587] Zriyat, 19. [588] Buhar, Mezlim, 36. [589] Buhar, Mezlim, 36. [590] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/378-379. [591] Mide, 5/2. [592] Tevbe,71. [593] Buhar, man, 6. [594] Bak. Ebu Ubeyd, s. 202-205, Ha. No. 517 vd.; bn Hiam, C. 2/147-148; M. Hamidullah, Vesaik, s. 41-42; ayn. mlf. slm Peygamberi, C.l/220-228, prg. 358. [595] bn Hiam, C.2/148. [596] Ebu Ubeyd, s. 205; ayrca bak. s. 125, Ha. No. 330. [597] M. Hamidullah, slm Peygamberi, C. 1/579, Ha. No. 897; Ayn. mlf., Vesaik, s. 233. [598] Bak. Yahya b. dem, s. 39, Ha. No. 96; bn Hiam, C. 3/199; Vakd, Megaz, s. 343. [599] M. Hamidullah,/sZm Peygamberi, C. 1/643-644, prg. 977. [600] M. Hamidullah, slm Peygamberi, C. 1/513, prg. 791; Kettan, C. 1/444. [601] Bak. Fahru'd-din el-Raz, C.4/476. [602] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/379-382. [603] Bak. C. Yenieri, slm'da Devlet Btesi, s. 321-325, stanbul 1984. [604] Ahmed b.Hanbel, Msned, C. 10/235-236, Ha. No. 6710, C. 12/46-47, Ha. No. 7096 (ner. Ahmed kir). [605] Serahs, erh el-Siyer el-Kebir, C. 2/608-609; Makriz, mta, C.4, v. 194/a. [606] EbuUbeyd, s. 236-237, Ha. No. 578-579. [607] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/383-384. [608] bn Hiam, Siyer, C.2/148. [609] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/384. [610] Tevbe,100,117. [611] Har, 9. [612] Bak. M. Hamidullah, slm Peygamberi, C.1/195-196, prg. 327. [613] Buhar, Vekle, 21; Ayrca bak. Makriz, C.4, V.139/a. [614] M. Hamidullah,/s/m Peygamberi, C.l/196-197, prg. 327. [615] Serahs, erh el-Siyer el-Kebir, C.2/698-609; Nadir Oullar topraklarnn taksimi iin ayrca bak. Makriz, C.4, v.l94/a. [616] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/385-386. [617] bn Mace, Et'me, 17, Ha. No. 3287. [618] Buhar, Et'ma, 10; Malik, Muvatta, Sfat el-Neb, 10. (561) Mslim, Eribe, 33; San'an, C. 10/418, Ha. No. 19557. [619] Mslim, Eribe, 176; Ahmed, Msned, C. 3/154,159,160-161 (ner. Ah-med Muhammed akir). [620] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/386-387. [621] Ebu Davud, Hara, 9; Ebu Ubeyd, s. 265, Ha. No. 651; bn Zenceveyh, C.l/97. [622] Hadisin baz farklarla rivayeti iin bak. Ebu Yusuf, s. 121; Ebu Ubeyd, s. 266, Ha. No. 655; bn Sa'd, C. VII/176; bn Zenceveyh, C.l/97. [623] bn Hiam, C. 4/135; Ayrca bak. San'an, C. 5/242. [624] Munzir, C. 3/142. [625] Buhar, Ahkm, 24,41, ayrca bak. Zekt, 68; Ebu Ysuf, s. 88; bn Zence-veyh, C. 1/97; San'an, C. 4/54-55, Ha. No. 6950.
[626] bn Mace, Zekt, 14; EbuUbeyd, s. 401, Ha. No. 1082-1083. [627] bn el-Ear, C. 2/128; Makriz, C. 4, v. 202/a. [628] Makriz, C. 4, V. 255/a. Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/389-390. [629] Ebu Dvud, Zekt, 4; Nesa, C. 5/15 vd. (Suyut ve Sind erhli) [630] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/390-391. [631] Bakara, 273. [632] Mslim,Zekt, 36; EbuUbeyd, s. 230-231; bn Zenceveyh, C.2/216. [633] Nesa, C. 5/99-100; Ebu Ubeyd, s. 549, Ha. No. 1725; bn Zenceveyh, C. 2/213; Hadisin farkl rivayeti iin bak. Ahmed, Msned, C. 11/61, Ha. No. 6798 (ner. Ahmed akir); Tirmiz, Zekt, 23. [634] Bak. Buhar, Zekt, 51. [635] Bak. Buhar, Cihad, 206; San'an, C.4/59, Ha. No. 6962. Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/391-392. [636] Ebu Davud, Zekt, 4; Nesa, C.5/15-17 (erh, Suyut, Sind). [637] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/392. [638] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/393-394. [639] Do. Dr. Celal Yenieri, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 3/395-400.