You are on page 1of 12

ASR-I SAADETTE RASULULLAHIN DAVRANILARININ BALAYICILII Prof. Dr. Hayreddin Karaman GR Birinci Blm HZ PEYGAMBER (S.A.V.

VIN RNEKL VE DAVRANILARININ VAHYLE ALAKASI 1. Raslullah'n rneklii Ve zellikleri 2. Raslullah'm Davranlarnn Vahiy le Alakas 3. Bu Konuda Yaplm almala kinci Blm HZ. PEYGAMBERN ETL SIFATLARINDAN KAYNAKLANAN DAVRANILARI 1. Dini Tebli Etmek Ve Tamamlamak 2.Fevta Vermek (fta) 3. Davalar Hkme Balamak (Kaza) 4. Devlet Bakanl (maret, mamet) 5. Daha yiye Tevik (rd) 6. Arabulmak, Anlatrmak (Sulh) 7. Danmada Bulunana Yol Gsterme (stiar Rey) 8. t Vermek (Nasihat) 9. Takva Ve Kemal Eitimi Vermek 10. nce Ve Yce Gerekleri retmek 11. Eiterek Sakndrmak (Tedib) 12. rneklik le lgisi Olmayan Tabi, Beeri Davranlar

ASR-I SAADETTE RASULULLAHIN DAVRANILARININ BALAYICILII Prof. Dr. Hayreddin Karaman


(Marmara niversitesi ilahiyat Fakltesi retim yesi, istanbul) 1934 Ylnda orum'da dodu lk tahsilinden sonra 4 yl tahsile ara verdi. Bu arada orum'da ve Konya'da hususi mahiyette Arapa okudu. Resmi tahsili esnasnda devam ettirdii hususi reniminde Ahskah Server Efendi, Konyal Arif Etik, Hac veyszade Mustafa Efendi, stanbullu Yusuf Cemil Efendi gibi zevattan Arapa, Farsa dersleri ald. l.H.L.ni Konya'da, Yksek slam Enstitsn stanbul'da bitirdi. "slm Hukukunda ti-had" adl tezini ikmal edip zmir Yksek slm Enstits Fkh retimyeliine tayin edildi. 1975'de stanbul Yksek slm Enstitsne naklen geldi. Arap Dili ve Edebiyat retim yelii de yapmaktadr. Eserleri: slm Hukukunda tihad, Mukayeseli slm Hu-&uku (3 cilt) slm Hukuku Tarihi, slm'n Inda Gnn Meseleleri (3 cilt), Gnlk Hayatmzda Helaller Haramlar, Anahatlanyla slm Hukuku (3 cilt), Fkh Usul, Hadis Usul, Arapa Trke Yeni Kamus, Arapa Trke Sarf Nahiv, Arapa Trke Okuma. [1]

GR
Tarihte ve gnmzde birok dnr, bilgi kayna olarak yalmz akla ve duyu organlarna itibar etmi, bunlarla elde edemedii bilgiyi de, bu bilginin ilgili bulunduu varlklar da inkar etmi, yok saymlardr. Bunlara kar yine baz dnrler ile peygamberler ve semavi bir dine iman edenler, akl ve duyu organlar yannda baka bilgi kaynaklarndan sz etmiler, bu kaynaklardan elde edilen salam ve tutarl bilgileri insanlara aklam; Allah, ruh, yaratl, lmden sonraki ebedi hayat gibi akln ve duyu organlarnn ulaamad konularda onlarn yollarna k tutmu, bilmediklerini ve bilemeyeceklerini retmilerdir. Sana ruhu soruyorlar; onlara de ki: Ruh bir Allah iidir ve size ilimden ancak biraz verilmitir.[2] mealindeki ayet, insana verilen ilimin (bilgi ve bilgi edinme vastalarnn) bilgi konusu olabilecek eyler karsnda yetersiz olduunu, bilinmeyenin bilinenden daha ok bulunduunu, ruh gibi baz varlklarn mahiyetini insan aklnn idrak edemeyeceini ifade etmektedir.lte bu akl st bilgi" kaynaklarnn banda, peygamberlerin, Allah'tan bilgi alma vastalar olan vahiy vardr: Nitekim size kendi iinizden, ayetlerimizi size okuyan, sizi eitip olgunlatran, size Kitab ve hikmeti reten ve size bilmediklerinizi bildiren bir eli gnderdik.[3] diyen ayet, vahyin ve rasuln, bilgi ve eitim sahasndaki rollerim dile getirmektedir. [4]

Birinci Blm HZ PEYGAMBER (S.A.V.VIN RNEKL VE DAVRANILARININ VAHYLE ALAKASI 1. Raslullah'n rneklii Ve zellikleri
Peygambei'lerin bilgi kaynaklarnn vahiy olduu konusunda bir phe ve aibeye yer vermeyi istemeyen Allah, onlar, okur yazar olmayan kullar arasndan semitir. [5]insanlara Allah katndan bilgi getirmek yamnda, bata rneklik ve eitim olmak zere daha birok vazife ile ykml olan peygamberlerin, insanlar(be-er) arasndan seilmesi, snnetullah (kainatta hakim kaide ve kanunlar) gerei idi. Bu sebeple Peygamberlerin niin melek olmadklarn, neden fevkaladelikler tamadklarm, kfrlerine bahane klanlara ilahi Kitap yle sesleniyordu: Eer yeryznde yerlemi olarak gezip dolaan (siz insanlar deil de) melekler olsayd phesiz onlara eli olarak gkten bir melek indirirdik.[6] nsanlara Allah' anlatacak ve O'na aracak olan peygamberlerin hem insanlardan olmas, hem de onlardan farkl bulunmas zarureti vard; peygamber insan olmal idi, fakat bizzat Allah'n eitip insanla rnek diye sunduu bir insan. [7] Beer hamurundan yourulmu, fakat peygamber kalbna dklm bulunan Allah elisinin sonuncusu bu sebeple gerektike Ben de ancak sizin gibi bir beerim... diyor,[8] gerektiinde deBen herhangi biriniz gibi deilim; ben Allah tarafndan yedirilir, iirilirim... buyuruyor[9] kendi zellii cmlesinden bulunan iftar etmeden gnlerce oru tutma ibadetinden ashabn menediyordu. O'nun, bir insan olmasna ramen kimselerin dayanamayaca maddi ve manev yklere dayanmas, gnahsz ve gnah ilemekten beri oluu, elerinin says, mehirsiz evlenme yetkisi, hanmlarnn btn mminlerin anneleri hkmnde olular ve daima perde arkasnda

bulunmalar... hep zellikler, farkllklar, O'na mahsus hkmler ve haller cmlesindendi; mminler bu sahada O'nu izleyemez, yaptn yapamaz, hali ile hallenemezler. Peygamberlerde mmete rneklik esas olmakla beraber bir yanda bu zellikleri, bir yanda da aada aklama ve rnekleri gelecek olan beer ve tabi davranlar, rneklik (baka bir ifade ile balayclk) dnda kalmaktadr. [10]

2. Raslullah'm Davranlarnn Vahiy le Alakas


Allah Rasl'nn btn davranlar (sz, fiili, tavr allar) vahye dayanrsa rneklik ve tebli dnda kalan bir davranndan sz edilemez. Eer davranlarndan bir ksm beeri tabiatndan geliyor, yahut rey ve itihada dayanyorsa bu takdirde balayc davranlarn, byle olmayanlardan ayrmak ve ayr kategorilerde deerlendirmek gerekecektir. Konu ile ilgili ayet ve hadislerden bir ksm dierleri gznne alnmazsa 'nun, her davrannn vahiyden kaynaklandn anlatr gibidir; Dostumuz (Allah Rasl) ne sapm, ne de aslsz eylere inanmtr. O, kendiliinden bir ey sylemez; syledii, ancak kendisine gnderilen vahiydir, bunu da ok gl (Cebrail) O'na retmitir.[11] Abdullah b. Amr anlatyor: Allah Rasl'nden duyduum her eyi, unutmayaym diye yazardm. Kurey (ileri gelenler) 'sen her duyduunu yazyor musun, halbuki Allah Rasul honutluk halinde de, hiddetli iken de konuan bir beerdir' diyerek beni bundan menettiler, ben de yazmaktan vazgetim ve durumu Allah Raslne ilettim; kendileri, parma ile azn gstererek yaz, hayatm elinde olana yemin ederim ki buradan ancak hak (gerek ve Allah rzasna uygun olan) kar buyurdular.[12] Bu gibi ayet ve hadislerin karsnda O'nun beer zelliini ortaya koyan ve her davrannn vahye dayanmadn gsteren naslar da vardr: Bedir savanda alnan esirlere yaplacak muamele konusu mzakere edilmi, Raslullah'm da ilerinde bulunduu grubun reyi tercih edilerek fidye karl serbest braklmalarna karar vermiti. Sonradan gelen vahiy bu karar yle deerlendiriyordu: Dman kertip yeryznde hakim oluncaya kadar bir peygamberin esirleri olamaz. Siz dnya maln istiyorsunuz, Allah ise ahireti istiyor; Allah izzet ve hikmet sahibidir. Eer Allah tarafndan daha nce konmu bir hkm (ictihadda hata eden cezalanmaz, kanunsuz su olmaz hkm) olmasayd, aldnz fidye yznden size byk bir ceza gelecekti.[13] Allah Rasl bir namaz kldrrken yanlm, ashabn bir deiiklik mi oldu sualleri zerine Ben ancak bir beerim, sizin gibi ben de unutup yanlabilirim... demitir.[14] Kendisine getirilen bir dava sebebiyle hakknda vahiy gelmeyen dava konularnla ben re'y ve itihadmda hkmederim. buyurmulardr.[15] Hz. Peygamber (s.a.v.), Medine'ye geldiinde ziraatilerin, erkek hurma dallarm diler zerine asarak tozlatrma yaptklarn grm ve ne yaptklarn sormutu, teden beri bunu yapyorduk dediler, umarm ki siz bunu yapmasamz daha iyi olur buyurdu, onlar da tozlatrma yapmay terketter, bu yzden hurmalar olgunlamadan dkld ve eksik oldu, durumu Allah Raslne ilettiler, yle buyurdu: Ben ancak bir beerim, size dininize ait bir ey emredersem bunu uygulayn, size ahs grten bir ey sylersem ben ancak bir beerim., bir baka rivayette ... siz, dnyanzn iini daha iyi bilirsiniz. [16]Yukardaki deliller yannda bu hadis, bir yandan Allah Rasl'nn btn davranlarnn vahye dayanmadm ortaya koyarken, dier yandan balayc olan ve olmayan davranlarn birbirinden ayrma konusunda bir l de getirmektedir: Dine ait olan balayc, dnyaya ait olan balayc deil. Hz. Peygamber (s.a.v.)in zellik ve selahiyetlerini aklayan ayet ve hadisler ile sahabe uygulamas bilikte deerlendirilince dnyaya ait sz ve davranlarn da ikiye ayrmak gerekmektedir: a) ms-bet ilimlerin, teknik ve teknolojinin aratrma, zme ve gelitirme sahasna giren konular, b) nsanlarn ferd ve toplum halinde eitilip ynetilme ve ynlendirilme sahasna giren konular. Bunlardan birincisi hadiste kastedilen dnya ileriniz sahasdr ve bu konularda Allah Rasl'nn syledikleri genellikle ahsi tecrbe ve dncesine dayara balayca deildir. kincisi siyaset, hukuk, ekonomi, sosyal kn -umlar, eitim... ile ilgili sahadr; Allah Rasl'nn bu sahaya gelen sz ve davranlar genellikle dine dahildir ve balaycdr vnk ya vahye dayanmakta, yahut da itihada dayansa bilevahyin szl veya sukut eklinde tasdikinden gemi bulunmaktadr). Bu konulara ait bulunduu halde balayc olmayan davranlar da vardr; bunlarn nelerden ibaret olduu ve dierlerinden nasl ayrlaca konusu, bu yaznn asl konusudur ve aada ele alnacaktr. Asl mevzuumuza gemeden nce Raslullah'm, balayc olmayan sz ve davranlarna ait baz rnekleri, Kad Iyad'n ifa'sndan takip etmek, sonra da bu konuya el atan yazarlar tantmak zere bir fasl amak faydal olacaktr. Kad Iyad (v.544/1149) bu mehur eserinde, Peygamberimizin beeri*tabiatndan kaynaklanan, rey ve itihadna dayanan, ou balayc olmayan zengin rnekler vermi, bunlarn hikmetlerini aklam, ilk bakta eliik grnen nakilleri uzlatrmtr.[17] Rasulullah da dier peygamberler gibi beer nev'indendir 'nun cismi ve d varl tamamen beeridir, dier insanlar iin caiz olan hastalklar, deimeler,

aclar, sanclar ve lm O'nun iin de caizdir... Allah Rasl hastalanm, inlemi, souk ve scaktan mteessir olmu, ackm, susam, hiddetlenmi, can sklm, usanm, yorulmu, zayflam, yalanm, bineinden dp yaralanm, kafirler kendisini yaralayp diini krmlar, zehirli et vermiler, sihir yapmlardr; O da madd manev vastalarla bunlara kar tedavi grm, tedbirler alm, nihayet Byk Dostu'na kavumu ve dnyay terketmitir; dier peygamberlerin de bandan geen bu hal ve olaylar beeriyet gereidir, kanlmaz ve tabiidir...[18] Hz. Peygambere, ei Zeynebb. Cah bal erbeti sunmu, bu yzden onun yannda biraz daha fazla kalmt. Bunu kskanan dier iki ei azndan kt bir koku geliyor, itiin bal erbetinden olmal deyince bir daha bal erbeti imemeye sz vermiti. Vahiy bu davrann yle deerlendirdi: Ey Peygamber! Elerinin gnln ho edeceim diye niin Allah'n sana helal kld eyi haram klyorsun; Allah ok balaycdr, engin rahmet sahibidir.[19] O'nun (s.a.v.) dnya hayatna ait i ve davranlarna gelince bunlarda da Allah'n rzasna aykr davranmayacan daha nce aklamtk. Bu sahada bazen unutma ve yanlmasnn caiz olduunu da zikretmitik. Bu unutma ve yanlmalar O'nun peygamberliine zarar vermez, aslnda bu yanlma ve unutma olaylar ok nadirdir, O'nun davranlarnn ou tam bir doruluk ve tutarllk iindedir, hatta bunlarn tamam, yahut ou ibadet ve Allah'a yaknlama vesilesi olmaktadr. nk Peygamberimiz dnyadan, ancak zaruret miktar ve kendisini ayakta tutacak kadar nasib alrd. Bunun da faydas kendine ait olan ile Rab-bine ibadet eder, eriati ayakta tutar, mmetini ynetirdi. Dnya ilerinden, kendisi ile mmeti arasnda olanlar ise u kategoriler iine girer: mmetine iyilik ve ihsan etmek, tatl ve gzel sz syleyip dinletmek, kaknlar, uzak duranlar sndrmak, inada sapanlar yola getirmek, ekemeyenleri idare etmek... Bunlarn da hepsi O'nun salih amelleri ve artan ibadet vazifeleri arasnda yer almaktadr. Dnya hayat ile ilgili davranlarn duruma gre deitirir, her i ve duruma uygun davran biimini hazrlard. ehre dnerken eee binerdi, sefere karken deveye binerdi, gerektiinde ata biner, acil yardm yetitirmek iin bunlar hazr bulundururdu. Giyiniinde ve dier davranlarnda da byleydi; kendisi ve meti iin faydal olan gznne alrd. Bazen uygun grd bir davran yerine mmetin daha kolay uyum salayaca, siyasetin gerektirdii fakat aslnda tercihi olmayan bir davranta bulundu. Bazen de ayn sebeplerle yapmak istedii bir fiili terkederdi ve bunlar, iki k arasnda muhayyer brakld zaman dini ilerde de yapard. Nitekim kendi gr Medine iinde mevzilenmek olduu halde istek zerine Uhud blgesine kmt; mnafklar kesin olarak bildii halde mslman olacaklarn gzlerini yldrmamak, mminlerin akrabalk balarn gzetmek, halkn 'Muhammed ashabn katlediyor' demelerine meydan vermemek gibi sebeplerle bunlar ldrmemiti; Kureyin gnllerini ve Kabe binasna sayglarndan onun yklp deitirilmesini hazmedemiyeeklerini dnd, bundan dolay gnl nefretlerini, dine ve dindarlara kar gemiteki dmanlklarn canlandrmak ve tahrik etmek istemedii iin Kabe'yi ykp, Hz. ibrahim'in kurduu temeller zerinde yeniden ina etme arzusunu gerekletirmemitir. Bazen bir ie teebbs etmi, sonra bakasn daha uygun bulduu iin ondan vazgemitir; nitekim bnu'l-Mnzir'in ikaz zerine Bedir'de, dmana en uzak kuyu blgesinde mevzilenmekten vazgeerek en yakn kuyu blgesine intikal etmitir; veda haccnda, bu ii yeni batan yapsaydm kurban sev-ketmezdim (gndermezdim) demitir. Yine (siyaset ve maslahat icab) gnln kazanmak iin kafire ve dmana gler yz gstermi, cahile sabretmi tir. insanlarn ktlnden sakndklar kii, insanlarn ktlerinden olan kiidir. demesine ramen byle kt kiilere, eriatini ve Rabbi'nin dinini sevdirmek iin deerli mallar bahsetmitir. Evinde bir hizmetisinin yapaca ileri zerine alm ve yapmtr. Elbisesine, kolu baca gzkmeyecek, vakarna yakacak biimler vermi, meclis arkadalar da O'na daima byk sayg gstermilerdir. Onlarla gemiten gelecekten konumu, atklarna am, gldklerine glmtr, insanlara gler yz ve adalet datmtr. Hiddeti ve gadab Allah iin olduu ve hakk yerine getirmekten geri durmas mmkn bulunmad halde davranlarna hiddeti hakim olamamtr...[20] Kad Iyad'n sralad bu davran rnekleri vahye deil, beeri ihtiyalara, ahs takdire, rey ve itihada, tecbreye, amme menfaati ve siyaset kaidelerini gzeterek yapt tercihe... dayanmakta, ancak hibiri kulluk snrnn dna tamamakta, yasak sahaya girmemektedir. [21]

3. Bu Konuda Yaplm almala


Allah Rasl'nn sz, fiil ve tavrlarnn, vahye ballk ve balayclk asndan tasnife tabi tutulmas daha O'nun hayatnda balamtr. Kendileri ashabn sk sk ikaz ettii ve ben beerim, vahiy gelmediinde reyimle de hkmederim, dnya ilerini siz daha iyi bilirsiniz gibi szler syledii iin ashab, O'nun davranlarn, vahye ballk bakmndan ayrma tabi tutar ve tereddt ettikleri zaman kendisinden vahiy mi, rey mi? diye sorarlar ve buna gre hareket ederlerdi. Nitekim Hz. Peygamber, dman Gatafan kabilesinin errinden bir mddet emin

olabilmek iin Medine hurmasnn te birini onlara hara vererek sulh and-lamas yapmak istemiti, sahabe bunun vahye deil, re'ye dayandn anladklar iin kar ktlar. Peygamberimiz de teebbsnden vazgeti.[22] Bedir'de mevzilenme ve Bedir esirlerine yaplacak muamele konusunda ashabn davranlarn daha nce zikretmitik. Yine Raslullah (s.a.v.), ba mnafk Abdullah b. bey'in cenaze namazn kaldrmaya teebbs etmi, Hz. mer buna kar kmt, gelen vahiy Hz. mer'in grn tasdik etmitir.[23] Rasl-i Ekrem Efendimizin emirleri de sahabe tarafndan karineler deerlendirilerek farkl anlalm ve uygulanmtr; yerine gre O'nun bir emri ile canlarn feda eden sahabe, yerine gre de emrin tevik ve tavsiye mahiyetinde olduunu anlayarak buna gre davranmlardr; nitekim Raslullah (s.a.v.), kafirlere benzememeleri iin aaran sa ve sakallarn boyamalarn emredince kimisi boyam, kimileri de[24] boyamamt. Berire isimli cariye Hz.Aie tarafndan azad edilip hrriyetine kavuturulunca selahiyetini kullanarak kocasn boamt. Kle olan kocas eini sevdii iin Hz. Peygamber'e bavurmu, karsn kararndan dndrmesini istemi, O da Berire'ye, kocasna dnmesini sylemiti. Berire, bana bunu emrediyor musunuz ey Allah'n Elisi, diye sormu, Efendimiz'in hayr, araclk (efaat) ediyorum demesi zerine Berire kocasna dnmemi ve bu davran kimse tarafndan knanmamtr.[25] Sahabeden Cabir b. Abdullah'n babas birok kimseye borlu olarak vefat edince Cabir, Raslullah'a gelerek alacakllarn birer para tenzilatta bulunmalar hususunda aracln rica etmiti, Hz. Peygamber alacakllardan biraz indirim yapmalarn istedi, fakat onlar bunu kabul etmediler ve alacaklarnn tam olarak denmesinde srar ettiler,21/a bunu da kimse knamad. Sahabenin bu anlay ve davran sonraki nesillere de intikal etmi, Fkh ve Usull-Fkh ilimlerini tedvin eden ilk mctehidler, Hz. Peygamber'in fiil ve emirlerinin balayc olup olmad konularm tartmlar ve eitli grler ileri srmlerdir. Bu hayrl almalara ramen ihabud-din Ahmed b. dris el-Karafi'ye (v. 684/1285) kadar, Hz. Peygamberin davranlarnn balayclk bakmndan ilm tasnifi yaplmamtr. Karaf el-Ihkm22 ve el-Furuk (36 fark) isimli eserlerinde Peygamberimizin beeriyet dnda kalan davranlarn tebli, fetva, kaza ve imamet (devlet bakanl) olarak drde ayrm ve bunlar balayclk bakmndan incelemitir. Tunuslu mceddid alim Muhammed et-Tahir b. Ar bu tasnifi daha da gelitirerek onikiye karmtr.[26]

kinci Blm HZ. PEYGAMBERN DAVRANILARI ETL SIFATLARINDAN KAYNAKLANAN

Hz. Peygamberin sfat ve davranlarnda hakim olan peygamberlik ve rneklik vasfdr; bu sebeple saysz ayet ve hadiste O'iia uyulmas, itaat edilmesi, rnek alnmas, snnetine drt elle sarlmmas istenmitir. Ancak yukarda sunulan birok rnek O'nun, baka sfat ve zelliklere de sahip olduunu, bunlara dayal ve bunlardan kaynaklanan birok davrannn da bulunduunu ortaya koymutur. Bu sebeple gerek slm'n yorumcular ve gerekse uygulayclar hadislerin hangi sfattan kaynaklandn ve bu bakmdan btn mslmanlar iin balayc olup olmadn aratrmak ve gzonne almak durumundadrlar. Bu konuda inceleme ve aratrma yapanlar mezkur sfat ve durumlar onikiye kadar karmlardr: 1. Dini davalar tebli etmek ve tamamlamak (ter) 2. Fetva vermek (ifta), 3. Davalar hkme balamak (kaza), 4. Devlet bakanl (imamet, imaret) 5. Daha iyiye tevik (irad) 6. Arabulmak, anlatrma (sulh) 7. Danmada bulunana yol gstermek (istiar rey) 8. t vermek (nasihat), 9. ikmal ve takva eitimi vermek 10. ince ve yce gerekleri retmek, 11. Eiterek sakndrmak (te'dib), 12. Bakalarna yol gstermekle ilgisi bulunmayan beer, tabi davranlarda bulunmak. [27]

1. Dini Tebli Etmek Ve Tamamlamak


Rasl, kendisine gelen vahyi hem uygulamak, hem de tebli etmekle grevli insan demek olduuna gre O'nun nde gelen vazifesi teblidir ve davranlarnn ou tebli mahiyetindedir. Peygamber, szl vahyin gelmedii konularda da yine Allah'n irad ile (szl olmayan bir nevi vahiy ile), dini tamamlayan bilgi ve hkmler getirir. Rasl-i Ekrem (s.a.v.) u hadislerinde bu sfat ve selahiyetlerini anlatmaktadr: Gafil olmayn! Bana Kur'n verildii gibi, onun yannda, onun kadar daha (bilgi ve hkm) verilmitir! Bilin ki yakn bir gelecekte karn tok, koltuuna gmlm biri kp yle diyecektir: Siz u Kur'n'dan ayrlmayn, onda helal bulduunuzu helal, haram bulduunuzu da haram bilin...[28]" Peygamberimizin bu sfatna bal fiil ve szlerini dierlerinden ayrmak iin baz ipular vardr; Mesel veda hutbesini okurken herkes duysun diye uygun aralklarla yksek sesli tebli-iler koymutur, burada bulunanlar, bulunmayanlara duyur-sun demitir, veda haccn ifa ederken yaptklarma bakarak hac ibadetim renin buyurmutur. [29]

2.Fevta Vermek (fta)


Dini tebli ve tamamlama mahiyetinde olan fetvann fark, hkmn soru zerine aklanmas, bu aklamada soru sorann hali ve evre artlarnn goznne alnmasdr. bn Abbas'n nakline gre veda haccnda Raslullah (s.a.v.) Mina'da, devesinin zerinde birok soruya muhatap olmu ve bunlar cevaplandrmtr. Bu cmleden olarak birisi kurban kesmeden tra oldum, ne yapayn? diye sormu, zarar yok, imdi kes buyurmu, dier birisi eytan talamadan nce kurbanm kestim, imdi ne yapaym? diye sormu, imdi kes, zarar yok cevabn vermiler, bir ncs gelerek eytan talamadan nce gidip Kabe'yi tavaf ettim, ne yapaym1? diye sormu, zarar yok, imdi eytan tala buyurmular; hasl bilgisizlik veya unutma yznden insanlarn nce veya sonra yaptklar her i iin zarar yok, yap cevabn vermilerdir.[30] Amellerin en iyisi, insanlarn en hayrls hakknda sorulan sorulara, sorann durumuna gre farkl cevaplar vermitir. Cahiliye devrinde iinde arap yaplan baz kaplarda haram olmayan nebiz (bir nevi erbet) yapmak isteyenleri bundan menetmitir; nk hem bu kaplarn kt hatralar vardr, hem de Arabistan scanda bunlara konulan nebz ksa zamanda araba dnmektedir. bnu'l-Kayyim, 'lamu'l-muvak-k'ln, isimli eserinin drdnc cildinin sonunda, Rasulullah'n fetvalarm 147 sayfada toplamtr. [31]

3. Davalar Hkme Balamak (Kaza)


Kazann iki yn vardr: a) Muhakeme sonunda ortaya kan duruma gre verilen hkm bakmndan kaza, fetva gibi bir tebli ve teridir; ayn durumlarda ayn hkmn verileceini, ilahi iradenin byle olduunu gsterir, b) Isbat delillerine gre adaletin tevz bakmndan kaza isabetli de, hatal da olabilir. sbat debileri hakkn yerini bulmasn salam ise hem hakim isabet etmi ve ecir almtr, hem de hkme muhatap olanlar sorumluluktan kurtulmulardr. Hak sahibi davasn isbat edememi, kar taraf is-batta daha baarl olmu, hkm de buna gre verilmi ise hakim hata etmi, fakat elinden geleni yapt iin yine ecir alm, adaleti yanltan taraf ise manev sorumluluk ile babaa kalmtr. Raslullah (s.a.v.) kazann bu ynn yle anlatyor: Bana davanz getiriyorsunuz, ben ancak bir beerim, (kimin hakl olduu konusunda) bana bir vahiy gelmemitir, vahiy gelmeden konularda ben ancak reyimle hkmediyorum. Olur ki biriniz, dierine nis-betle delilini daha tesirli anlatr, daha iyi ortaya koyar, ben de onu hakl zannederek lehine hkmederim, her kime, kardeine ait bir hakk hkmeder, verirsem sakn onu almasn, ben ona bir para ate vermi olurum...[32] Hz. Peygamberin kaza hkmlerini dierlerinden ayrmak olduka kolaydr; nk bu hkmler genellikle alan bir davay takip etmekte, ahit ve delil istenmekte, hkmediyorum (akd) vb. ifadeler kullanlmaktadr. Bu nevi hkmleri toplayan hususi kitaplar yannda, hadis kitaplarnn kaza blmleri de birok rnek ihtiva etmektedir. [33]

4. Devlet Bakanl (maret, mamet)


Rasulullah'n devlet bakanl, peygamberlik, ifta ve kaza selahiyetlerinden farkl ve bunlara ek bir sfat ve selahiyettir. Devlet bakamna toplumu idare etmek, onun menfaatini gzetmek, sosyal adaleti salamak, zararl oluum ve cereyanlarla mcadele etmek, lkeyi da kar savunmak vb. grevler verilmitir. Bu grevler her peygambere verilmemitir, baz peygamberler yalnzca tebli vazifesi almlardr. Peygamberimizin risalet ve ifta selahiyetine dayanan

davranlar btn mmet iin geerli ve balaycdr; bunlarn icras ve balaycl baka bir makamn iznine veya hkmne bal deildir. Devlet bakan sfatiyle yaptklar ise hem dier bakanlar balamaz, hem de devrin devlet bakan izin vermedike benzeri haklar, mminler tarafndan re'sen elde edilemez. Ganimetin paylatrlmas, devlete ait mal varlnn en uygun bir ekilde kullanlmas ve sarf, cezann infaz, ordularn tertibi ve evki, isyan ve terr hareketlerinin bastrlmas, toprak, maden, su gibi kaynaklarn zel ahslar veya kamu kurulularnca iletilmesi... devlet bakannn selahiyeti altndadr. Bakan veya onun temsilcileri hkm ve izin vermedike bunlarn alnmas, yaplmas, icra edilmesi caiz deildir. Bu konularda bir nceki bakann yaptklarn, sonra gelen bakan amme menfaatini gzeterek deitirebilir; mesel Hz. mer, mellefe-i kuluba zekattan pay vermeyi terketmitir,maalarda kdam ve fazilete itibar etmemi, eitlik esasn getirmitir, Hz. Osman isyanclarn zerine asker sevketmemi, Hz. Ali sevketmitir... Hukukular, yukarda zikredilen hususlarn devlet bakanl selahiyetine dahil olduunda birlemekte beraber baz konularda farkl anlaylar olmutur:
a) Peygamberimiz Bir topra ileyerek kullanlr hale getiren ona malik olur buyurmutur. [34] Buna gre bir kimsenin mlkiyeti altnda bulunmayan topra imar ve slah ederek verimli hale getiren ahs topran sahibi olmaktadr. Ancak bu ifade Rasulullah'n hangi sfatna baldr? Eer devlet bakan sfat ile sylemi iseler bu hkm, dier bakanlar balamaz, her biri kendi a ve lkelerinde amme menfaatini gznne alarak devlete ait topraklar zerinde tasarrufta bulunurlar ve toprak imarnn mlkiyet sebebi olmas daima devletin iznine bal bulunur; Ebu Hanife'nin itihad ite bu istikamettedir. nk toprak zerinde kt vb. ekilde tasarruf hakk ve grevi devlet bakanna aittir, mam afi bu hadisi fetva ve tebli sfatna balam, nk Rasulullah'n asl ii ve sfat budur, askine delil bulunmadka hadisleri buna gre yorumlamak gerekir demitir. Hadisin tebli (dini kaidenin aklanmas) mahiyetinde olduu kabul edilirse bu hakkf kullanmak, hibir kimsenin iznine tabi olmaz, her vatanda topra kendiliinden slah ederek ona sahip olur. mam Malik bu konuda ehir ve mcavir alan topraklar ile yerleim blgesinden uzak yerlerdeki topraklar birbirinden ayrm, birincisini devlet bakanl sfatna balamtr; nk buralarda oturan insanlarn huzur ve menfaatlerini korumak devlet bakannn sorumluluu altndadr. b) Ebu Sfyan'n kars Hind b.Utbe Raslullah'a bavurarak kocas Ebu-Sfyan'm cimri bir adam olduunu, kendisine ve ocuuna yetecek nafakay vermediini syledi, Peygamberimizi ona normal llerde sana ve ocuuna yetecek kadarn bizzat al buyurdu.[35] Bu hadis-i erifi tebli ve fetva telakki eden mcte-hidler (afiler ve ksmen Hanefller) bundan yle bir kaide karmlardr: Bir kimsenin sbut bulmu alacam borlu demekten kanrsa alacakl, icra safhasnda hakime bavurmadan ve hatta borlunun haberi olmadan alacana tekabl eden mal bulduu yerde alabilir (Hanefilere gre alaca cinsinden maln alabilir). Malik ve Ahmed b. Hanbel gibi mctehidler hadisi kaza selahiyetine baladklar iin hakim izin vermedike alacan karlayan mal bizzat alamaz demilerdir.[36] c) Hz. Peygamber Savata dman ldren onun zerinden kan eyaya sahip olur buyurmutur.[37] mam afi gibi baz mctehidler bu hadis-i erifi tebli saydklar iin her zaman, her savata, dmann ldren asker Nonun zerindekilere sahip olur, bu onun mkafatdr demilerdir. Ebu Hanife ve afi gibi dnen mctehidler bunu, devlet bakanl sfatna baladklar iin bakan ve komutanlarn iradesine brakmlar, onlar izin vermedike kimsenin ganimetten birey alamyacana hkmetmilerdir.[38]

5. Daha yiye Tevik (rd)


Ayet ve hadislerin ifade ekilleri ile uygulama vb. karineleri deerlendiren mctehidler, baz talebleri kesin olarak balayc (farz, vacib, haram) saymlar, bazlarn ise tevik kabul etmilerdir. Gzel ahlak tevik eden hadisler, cennetliklerin vasflarn anlatan hadisler, nafile ibadetlerin sevabm dile getiren hadisler byle yorumlanmtr. Sahab Ebu Zerr'i, takm elbise giymi klesi ile birlikte gren birisi bu ne haldir? diye sormu, Ebu Zer de yle anlatmtr: Birgn kleme kzm ve anasnn durumunu zikrederek ona hakeret etmitim, Kle beni Allah Raslne ikayet etti. O da doru mu, ona annesi sebebiyle

hakaret ettin mi? diye sordu, evet de'dim, vle buyurdu: Sen hal cahiliyye devri izleri tayan bir adamsn! Kleleriniz sizin kardelerinizdir, Allah onlar sizin himayenize vermi, elinizin altnda klmtr, kimin byle elinin altnda birkardei varsa ona yediinden yedirsin, giydiinden giydirsin, gcnn yetmeyecei bir ii ona yklemesin, yklerse yardm etsin![39] Bu hadiste geen yedirme, giydirme ve ar i buyurmama, kleye yardmc olma emirleri balayc (farz klan) emirler olarak anlalmamtr; bu sebeple kle ile sahibinin farkl eyler yemesi ve giymesi caiz grlmtr. [40]

6. Arabulmak, Anlatrmak (Sulh)


Bir konuda anlamazla den taraflar, mahkemeye bavurup davay isbat ile uramakszm ksa bir yoldan anlatrmak iin yaplan teebbsler sulha yneliktir. Sulh iin araclk yapanlar hakim gibi davranmazlar, taraflarn iddialarn isbat edip istediklerini almalarn salamazlar, onlar karlkl fedakarlk ve anlaya arrlar, bu ise baka anlamalara emsal tekil etmez. Peygamberimiz'in(s.a.v.), sahabeden Cabir'in babadan alacakllarna yapt fedakarlk teklifi bir sulh teebbsdr, bu teklif onlar balamad iin kabul etmemilerdir. Yine Peygamberimiz Kab b. Malik ile Abdullah b. Ebi Hadred arasnda, birincinin ikincisi zerindeki bir alaca sebebiyle kan anlamazlkta Kabe, alacann yarsndan vazgeip geri kalann almam tavsiye etmi, o da bunu kabul ede: ek sulh olmulardr.[41] Hz. Zbeyr ile Medineli Humeyd arasnda, birincisinin bahesinden geerek ikincisinin bahesine gelen bir su yznden anlamazlk kmt. Durumu Raslullah'a arzettiler, O da aralarn bulmak zere Zbeyr! aalarn sulaynca brak o da sulasm dedi. Humeyd buna raz olmayp hiddetlenince de Zbeyr! Aalarn sula, sonra da havuzlardan tancaya kadar suyu tut! buyurdu.34 Birinci tavsiye, anlamay salamak zere fedakarlk teklin eklinde, ikincisi ise kar taraf anlamaya yaklamad ve haksz olduu iin hakl olana, hakkm kullanmas eklinde ifade buyurulmutur. [42]

7. Danmada Bulunana Yol Gsterme (stiar Rey)


Burada Raslullah (s.a.v.) \ukanda grdmz sfatlar ile deil, kendisi ile istiare edilen bir problemin zmnde yol gsterici olarak hareket etmekte, zmler teklif etmektedir. Hz. Aie, Berire isimli bir cariye'yi satn alp azd etmek istemiti. Balayc kaidelere gre (eriate gre) bir kleyi azad eden kii ile o kle arasnda bir velayet ilikisi douyordu. Berire'nin sahibi bu velayet hakknn kendilerinde kalmasn art kouyor, ancak bu artla satmaya yanayorlard. Hz/Aie hakkndan vazgemeden cariyeyi nasl alabileceini sevgili ei Hz. Peygamber (s.a.v.) ile istiare etti, Peygamberimiz ona yle dedi: Sen onlarn artn kabul et ve onu al; sonuta velayet hakk ancak azad edene aittir. Hz.Aie bunun zerine gidip cariyeyi satn ald ve azad etti, sonra Raslullah minbere karak halka yle seslendi: Nasl oluyor da baz kimseler, Allah'n Kitabna uymayan artlar ileri sryorlar!.. Velayet hakk yalnzca azad edene aittir.[43] Eer Peygamberimizin ilk ifadesi teri, tebli, fetva, kaza' kabilinden olsayd art muteber olacak ve velayet hakk satanda kalacakt; sonraki ifadesi bunun byle olmadn, ilk ifadesinin ise meru bir maksad elde etmek zere bulunmu bir zm, bir istiar reyden ibaret olduunu gstermektedir. Medine'de ziraatiler hurma meyvasm daha olgunlamadan aa zerinde satarlard. Kesim zaman gelince de meyva eitli sebeplerle az kt denir, kar taraf buna itiraz eder ve bylece anlamazlk kard. Hz. Peygamber bu yzden meydana gelen anlamazlklarn oaldm grnce yle buyurdu: Byle olup gidecekse (anlamazlklarn ard arkas kesilmeyecekse) aacn zerinde olgunlat belli oluncaya kadar meyvay satmayn.Hadisin Buhar'deki rivayetinde rav Zeyd b. Sabit u yorumda bulunmaktadr: Hz. Peygamber bu yzden anlamazlklarn oaldm grd iin ashaba, istiar olarak yol gstermitir. Bunun manas, hadisin balayc olmad, meyvay daha nce satmann kesin olarak yasaklanmaddr. Peygamberimiz adeta bana sorarsamz yle yapn daha iyi.. demektedir. [44]

8. t Vermek (Nasihat)
Peygamberimizin, haram ve yasak olmamakla beraber uygun ve yerinde bulmad bir davram veya teebbse muttali olduu zaman ilgililere t vermek, doru ve uygun olan sylemek suretiyle nasihat etmitir; bu da kesin ve balayc olmayan davranlar erevesine girmektedir. Bu cmleden olarak Beir b. Sa'd isimli sahab, olu Numan'a bir hizmeti hediye etmi, dier

oullarna byle bir bata bulunmamt. Karsnn istei zerine bu ba olayna Hz. Peygamber'i ahit tutmak istedi, Peygamberimiz Beir'e btn ocuklarna bu ekilde batabulundun mu? diye sordu, hayr cevabn alnca beni haksz bir davrana ahit klma dedi; bir baka rivayette btn ocuklarnn sana eit derecede itaatli ve bal olmalarm ister inisin? diye sordu, evet cevabm alnca da yleyse olmaz dedi. mam Ebu Hanife, Malik ve af' bu hadiste geen yasaklamay, kesin ve balayc bir yasaklama olarak deil, aile dzenini ve akrabalk balarn korumak iin yaplm bir nasihat olarak anlamlar ve kiinin ocuklarndan birine mal balamasnn caiz olduunu sylemilerdir. Mezkur mctehidler bu yorumu yaparken Raslullah'n bu konuda balayc bir yasaklamasnn yaygn olarak bilinmediini ve bir rivayette bakasn ahit tut dediini gznne almlardr. Buna kar Ahmed, Davud, Sfyan gibi mctehidler hadiste geen. Ayn erevede bir baka rnek Fatma b. Kays ile ilgilidir. Bu hanm kocas boamt. ddeti dolunca Peygamber Efendimize gelerek kendisini hem Muaviye'nin, hem de Ebu Cehm'in istediklerini syledi. Rasl-i Ekrem yle buyurdu: Ebu Cehm eli denekli bir adamdr. Muaviye b.Ebi Sfyan ise ok fakirdir; sen sa-me b. Zeyd ile evlen! Fatma nce same'yi istememi, fakat Raslullah'n srar zerine onunla evlenmi ve mutlu olmutur.[45] Bu hadis bir t ve tavsiye olarak anlalmtr; nk islm'da bir kadnn gerek fakir ve gerekse sert kimselerle evlenmesi yasak deildir. [46]

9. Takva Ve Kemal Eitimi Vermek


Esiz bir eitimci olan Peygamberimiz'in bu sfatla vaki davranlar daha ok ashaba ynelik olmutu. Kur'n- Kerim'de ve hadislerde ashab lm, slm'n bu ilk ve byk neslinin mstesna zellikleri dile getirilmitir. Peygamberimiz nasl en kamil rnek insan ve peygamber ise, ashab da yle kamil ve rnek bir nesildir. Peygamberimiz bu nesli yetitirirken, eitirken onlarn bu zelliklerini dikkate alm, onlara mahsus ykmllkler getirmi, vazifeler vermitir. Bunlarn parlak bir rnei hicreti takip eden gnlerde yaanm, Peygamberimiz tarafndan herbiri bir muhacire karde klnan ensr (Medineli mslmanlar) onlarla her eylerini paylamlardr. Sahabeden el-Bera b. Azib rivayet ediyor: Raslullah (s.a.v.) bize yedi eyi emretti, yedi eyi de yasaklad: Hasta ziyaretini, cenazeyi kabre kadar gtrmeyi, aksrana Allah sana rahmet etsin demeyi, yemin edenin yeminine riayet etmeyi, hakszla urayann elinden tutmay, herkese selam vermeyi ve davete katlmay emretti. Altn ysk takmay, gm kap kullanmay, krmz eer yast kullanmay, kabartma izgili ipek, kaln ipek, ince ipek ve genellikle ipek kullanmamz yasaklad.[47] Bu ondrt maddenin bazlar farz, bazlar haram olmakla beraber, mesel aksrada dua temek farz deildir, krmz eer yast kullanmak da haram deildir. Buna ramen hepsinin birarada zikredilmesi ashab dnya ile fazla ili dl olmaktan alkoymak, lks ve refaha dalarak asl maksattan uzaklamalarn nlemek iindir. Sahabeden Rafi b. Hadic'e, amcas Zuhayr: Raslullah bizim iin faydal olan bireyi yasaklad deyince Raf: Raslullah ne demi ise o haktr, yerindedir demi ve ne olduunu sormutu, amcas anlatt: Allah Rasl beni artarak tarlalarmz ne yaptmz sordu. Belli yerlerinden kan mahsul, yahut belli lekte rn karl kiraya veriyoruz. dedim. Efendimizin: yle yapmayn, ya kendiniz ekin, ya ektirin, yahut da olduu gibi tutun buyurdu. Rafi amcasndan bunu duyunca emri bamn stne! dedi. Mctehidlerin ou, Peygamberimizin bir sahab aileye ynelik bu emrini mmetin tamam iin balayc saymlardr. Buhar de bu sebeple hadisi zikrettii blmn balnda yle demitir: Ashabn aralarndaki yardmlamalar blm...[48] Rasl-i Ekrem'in elerine, ocuk ve torunlarna kar tutumunda, emir ve tavsiyelerinde bu kemal, takva ve rneklik eitiminin mstesna rnekleri vardr. Can gibi sevdii kz Fatma'mn kolunda gm bilezik grd iin evine girmemesi, yine Fatma'nn bir hizmeti istemesi zerine evine gelerek hem hizmeti veremeyeceini bildirmesi, hem de Allah' zikir eklinde ek vazifeler vermesi, hanmlar, dier kadnlar gibi giyinip kuanmak, takp taktrmak isteyince Ey Peygamber! Elerine yle de: Eer siz dnya hayatn, zinet ve refahn istiyorsanz gelin istediklerinizi size verip gzellikle sizi boayaym. (Yok) eer Allah', Rasln ve ahiret yurdunu istiyorsanz, phesiz Allah, iinizden iyi amel sahibi olanlarnza byk bir mkafat hazrlamtr.[49] mealindeki ayetin gelmesi bu rneklerden yalnz birkadr. [50]

10. nce Ve Yce Gerekleri retmek


islm, insanlarn iman ve dncelerine de yn vermekte, k tutmaktadr, iman ve dnce

erevesine giren ok ince, zor ve yce konular vardr. Bunlar kavrama hususunda, sahabeden de olsa, kiiler ayn seviyede olamazlar, insanlarn, Allah' anlayp kavramayacan anlamas, anlamann ta kendisidir diyen Ebu Bekir ile Allah nerede? sorusuna g gstererek cevap veren, buna ramen iman geerli saylan bedevi kadnn idraki ayn seviyede tutulamaz ve gereklek bu iki farkl seviyeye ayn slub ile anlatlamaz. Raslullah (s.a.v.) bir akam zeri Ebu Zerr'e Uhud dan gstererek yle demitir: Ey Ebu Zer! u da kadar altnm olsa, dinar hari, hepsini Allah yolundaharcamaktan baka bir ey istemezdim...[51] Peygamberimiz bu szleri ile dnyaya, servet ve refaha bakm dile getirmi, gnlne hakim olan asl sevginin ne olduuna iaret buyurmutu; alkoyduu dinar da borlar ve zaruri ihtiyalar iindi. Ebu Zerr bunu byle anlayaca yerde, mslmann zaruri ihtiyalar dnda para ve servet sahibi olmasnn, bunlar datmayp elinde tutmasnn zekatn verse dahi caiz olmad eklinde anlam, fakat dier ashab bu anlaya katlmamlardr. [52]

11. Eiterek Sakndrmak (Tedib)


Balayc, farz ve zaruri olmad halde iyi, gzel, uygun olan davran ve ibadetleri tevikte heyecanl ve itici ifadeler kullanld gibi, bunlarn zdd sz konusu olduu zaman da caydrc, al-koyucu, engelleyici ifadeler kullanlmtr. Eitimde bu slub ve ifade hala geirliliini korumaktadr. Mctehid bu ifadelerden hangilerinin kesin olduunu, hangilerinin byle olmadn dier delil ve karineleri deerlendirerek ayrmak mecburiyetindedir. Mesela Peygamberimiz, namaz evlerinde klp cemaate gelmeyenler hakknda yle buyurmulardr: Hayatm elinde olana yemin olsun, iimden yle geiyor ki, emredeyim odun toplansn, onra syleyeyim ezan okunsun, sonra birisine emredeyim cemaate imam olsun, sonra ben onlardan ayrlp evlerinde kalan adamlarn yanlarna varaym ve onlar iende iken evlerini yakaym. Allah'a yemin ederim ki onlarn her biri yal bir kemik, yahut iyisinden iki ayak (paa) bulacan bilse hemen yats namazna gelirdi![53] phe yok ki Allah Rasul, cemaate gelmeyenlerin evlerini yakacak deildir, ayrca yal kemik... gibi szleri nadiren sylemektedir; burada maksat, cemaatle namazn nemini anlatmak ve cemaate gelmeme detini ortadan kaldrmak, mslman-larm cemaat sevabndan ve bereketinden istifade etmelerini salamaktr. Peygamberimiz yine bu maksatla yle yle yapmayan iman etmi olmaz ifadesini eitli konular iin kullanmtr. Bunlardan birinde yle buyurur: Vallahi iman etmi olmaz, vallahi iman etmi olmaz! Kim, ya Raslallah? diye sorarlar, devam eder. Komusu, ktlklerinden gvende olmayan kimse.[54] Bu nevi kusurlarn kiiyi imandan karmad kesin deliller ile bilinmektedir; bu ifadenin yneldii maksat sakndrr v ve bu gibi davranlarn mminlere yakmadn etkili bir ekii de ortaya koymaktr. [55]

12. rneklik le lgisi Olmayan Tabi, Beeri Davranlar


Peygamberimiz bir insan olduu, her insanda bulunan normal vasflar, ihtiya ve temaylleri bulunduu iin bunlara bal davranlarda bulunmas da tabiidir. Gnah ve yasak erevesine girmemek aryle gerek dini hayatnda ve gerekse dnya ilerinde, gnlk hayatnda bu kabil davranlarda bulunmu, mmetini de bu konularda serbest brakmtr. Yeme, ime, yatma, yrme, binme ekli, bu konulardaki zevk ve tercihi burada rnek olarak zikredilebilir. Tamamen mbet ilmin, tekniin ve teknolojinin konusu olan dnya ileri de byledir; O'nun bu konulardaki szleri ahsi gr, zan ve tecrbesine dayanmaktadr, mmeti iin balayc deildir. Bedir savanda mevzilenme yeri ile ilgili gr ve tavsiye zerine yer deitirmesi, hurma aalarnn tozlatrlmas konusundaki reyi ve bunun sonucu ile ilgili rneklere daha nce yer verilmiti. Namazda secdeye giderken Raslullah (s.a.v.) genellikle nce dizlerini, sonra ellerini yere koymu ve byle yaplmasn buyurmutur.[56] Malik ve Evza gibi baz mctehidlerin nce ellerin konmas gerektii eklindeki grlerine, Peygamberimiz yaland zaman, nce dizlerim yere koymakta glk ektii iin byle yapmtr, snnet olan nce dizleri koymaktr eklinde cevap verilmitir, ite bu nce ellerin konmas, ibadet iinde de olsa beeriyet icab bir davrantr. Peygamberimiz veda haccmda,veda tavafndan nceki dzlnde konaklam, burada le, ikindi, akam ve etmi, sabaha kar halk uyandrm ve veda tavaf dzlkte konaklama, namaz ve istirahat snnet (tebli gn, Mekke ile Mina arasndaki Abtah yats namazlarn klm, biraz istirahat iin Mekke'ye gelmitir. bn mer bu tasarrufu) olarak yorumlam, ve mr

boyu buna riayet etmitir. Hz. Aie ise yle demektedir: Bu konaklama snnet deildir, Peygamberimiz bunu halka kolaylk olsun (buras msait olduu iin rahata toplamp hazrlklarn yaparak veda tavafna gidebilsinler) diye yapmtr, isteyen burada konaklar, istemeyen konaklamaz.[57] Sabah namazndan sonra sa yan zerine yatp istirahat etmesi de ayn ekilde farkl deerlendirilmi bazlar bunu snnet telakki ederken bazlar beer, tabii bir olay olarak yorumlamlardr. Hz. Meymune'nin evinde Raslullah (s.a.v.)'in sofrasna kzartm l keleri konmutu, yemek zere elini uzatt srada bunun keler olduunu sylediler ve elini geri ekti, bu haram mdr? diye sorulunca hayr, fakat bu bizim memleketimizde yoktur, ondan holanmyorum. dedi. Hadisi rivayet eden Halid b. Velid diyor ki: Bunun zerine Raslullah'm gz nnde keleri nme ekip yedim.[58] Halid b. Velid'in bu davran, Hz. Peygamberin keleri yememesini bundan holanmamasna, keler eti yemeye almad iin bunu sevmemesine balamasna dayanmaktadr. Helal olan bir eyi sevip sevmemek beer, tabii bir zevk ve tercih meselesidir. [59]
[1] Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 1/467. [2] lsr, 17/85. [3] Bakara, 2/151. [4] Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 1/469. [5] Cumua, 62/2. [6] sr, 17/95. [7] Ahzb, 33/21. [8] Buhar, Salat, 31; Ahkam, 20. [9] Buhar, Savm, 49; tisam, 5; Mslim, Siyam, 57-61.. [10] Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 1/470-471. [11] Necm, 53/2-5. [12] Ebu Davud, lim, 3. [13] Enfl, 8/67-68. [14] Buhar, Salt, 31; Xyn,Umde, C. II, s. 310. [15] Ebu Davud, Akdye, 7; Azimabad, Avn, C. IX, s. 503 vd. [16] Mslim, Pedail, 140-141. [17] Aliyyu'1-kar erhi, st. 1309, C.II, s. 326-386; karlatr: $ihabuddin el-Hafac erhi, st. 1314, c. IV, s. 266-369. [18] s. 327-328. [19] s. 352; ayet: Tahrim, 66/1. [20] s. 366-68. [21] Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 1/471-475. [22] Aliyyu'1-kar, . if, G.II, s. 340. [23] Hz. mer'in yirmi ksur vakada buna benzer mazhariyeti olmutur; bak. Ayn, C.II, s. 318; Ahmet. Naim, Tecrid-i Sarih Tercme ve erhi, C. II, s. 346-353. [24] bn Hacer, Fethu'I-Bar, Kahire, 1959,C. XII, s. 473-477. [25] Ebu Davud, Talk, 19. (21/a) Buhar, Buyu, 51. (22)Haleb, 1967, s. 86-109. [26] Mekasdu'-eriatfl-lslmiyye, Tunus 1978, s. 27-39. Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 1/475-476. [27] Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 1/477. [28] Ebu Davud, Snnet, 5. [29] Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 1/478. [30] Ebu Davud, Menasik, 87; Nesa, Hacc, 224. [31] Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 1/478-479. [32] Ahmed, Msned, C. VI, s. 307, 320; Buhar, Ahkam, 20, Hiyel, 15. [33] Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 1/479. [34] Buhar, Hars, 15. [35] Buhar, Buyu, 95; Nesa, Kaza, 31. [36] bn Hacer, Feth, Kahire, 1959, C. XI, s. 435-440.. [37] Buhar, Humus, 18, Megaz, 54, Mslim, Cihad, 42. [38] Karaf, hkam, s.96-108. Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 1/480. [39] Buhar, man, 22, Itk, 15; Mslim, Eyman, 40. [40] Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 1/482. [41] Buhar, Sulh, 10,14, Husumat, 9; Mslim, Msakat, 20-21. [42] Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 1/482-483. [43] Buhar, Buyu, 73; Mslim, Itk, 8,14. [44] Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 1/483-484. [45] Mslim, Talak, 36. [46] Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 1/484-485. [47] Buhar, Libas, 28, 36, 45; Mslim, Libas 2, 28, 31, 64. [48] Buhar, Hars, 18. [49] Ahzab: 33/28-29. [50] Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 1/485-486. [51] Buhar, Zekat, 4, Mslim, Zekat, 31. [52] Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 1/486-487. [53] Buhar, Ezan, 29, 34; Mslim, Mescd, 251-254. [54] Buhar, Edeb, 29; Mslim, man, 73. [55] Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 1/487-488. [56] Ebu Davud, Salat, 137. [57] Buhar, Hac, 148; Ebu Davud, Menasik, 86-87.

[58] Buhar, Zebaih, 33; Mslim, Sayd, 44. [59] Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 1/488-489.

You might also like