KOPA HASAN

Tek bir odas, kck mutfa olan bir evde yal ve ktrm annesiyle tek bana yayordu Hasan. Babasn hi grmedi, annesi hemire emeklisiydi ve geim kaynaklar bu kadarckt. Kapnn n akama kadar frldak gibi dnen kk ocuklarla dolu... Evin az aasnda gn boyu sigara stne sigara iip oturmaktan baka ii olmayan mahalleli genlerin oturduu kahve... Hasan, beygir kadar irkin, ok erken yata sesi kat, bouk kyordu, ok kk yata ktk gibi bir bedeni olmutu. Komunun byk kzndan alnm parlak siyah nl, belinden balamak, yani kz entarisiydi. ok hareketliydi, ok bozuk akortlu grltler karmay ark sylemek sanyordu. Onu tm kasabadan ayran zellii boynunda srekli tad renkli ipekli bir earp. Elinde kocaman tahta antas, at kafas gibi bir yz, erkenden yalanm gibi. Bir felakete srklenir gibi byyordu. Okul yolunda antasn bann stnden evirerek, sallayarak! Sanki bir onun keyfi yerinde. Okula arklar syleyerek, sek sek atlayarak, sanki yalnz o gidiyordu. Dnte btn okulu peine takm, yine sek sek atlayarak, arklar syleyerek, antasyla kendine laf atanlar kovalayarak, yalnz o eleniyordu. Hasan'n okula gidi dnleri tam bir enlik, kocakarlar Hasan'n sesini duyunca bir cmb kacak hevesiyle balkona kp laf atar, Hasan da onlara ark syler, elenceler kartr. Hasan, kanl bir pirzolaya benzeyen irkin yzn herkese sevdiren cokudan, needen kurtulamad. Okul yolunu karnavala evirirdi. Okula Hasan gibi delirmi bir mutlulukla giden bir baka ocuk yok. Hasan'n benliinden taan, tabiat aan cokusu, hayat sevinci, ho tavrlar, yerinde duramaz, kpr kpr oluu, sokakta herkesin ilgisini ekiyor. Nerde bir enlik varsa, banda mutlaka Hasan var. Ara sokaklardan kck ocuklar topluyor, sokakta onlar seyirciler gibi oturtuyor, nlerine geip ark sylyor! Ortaokula gidemedi, biraz tembeldi, oka fakir, biraz annesine bakmak zorundayd, ama asl bask okul aile birliinden geliyor, okula gidip ocuklarn kafasn kartrmasn diye, Hasan'n evine inanlmaz yardmlar yaplyor, yesin, isin, ama okula gelmesin. Hasan' kazyp atmaya, bu hayattan kartmaya hi kimsenin gc yetemezdi. Nerde kavga dv var, olup biteni polise heyecanla Hasan anlatyor; nerde dn var, davetsiz gelip dn dalana kadar yorulmadan en ortada dnen Hasan'dr; nerde ma var, tezahratlarla en nde yryen Hasan'dr. Kadir geceleri evde kimse kalmaz, mahalleli topluca camiye gider. Mahallenin en sert delikanl ocuklar arkada, ihtiyarlar nde, kadnlar perde arkasnda skarak oturur. Hasan tek bir Kadir gecesini karmad. Her defasnda erkekler, doumundan beri tandklar bu ocuu kovarlar, Hasan bana tlbent balayp kadnlar ksmna geer, perde arkasnda iti, kak, lklar, ordan da kovulur. Sonunda yan tarafta, stunlarn altnda, soua ak yerde, tek bana namazn klp, uzun uzun dualarn yapar. Kovulmas karsnda hi ksmez, kfretmez, birazck sinirlenir gibi olur, o kadar. Biraz nce kendini kovan kalabala cami knda karr, yine hoplaya zplaya evine dner. Kadir gecesinden bir o memnun, capcanl bir ruhla ayrlr! Yaad darack yoksul sokak iinde kendi gibi birini ne grm, ne duymu! Yllarca neden itilip kakldn, dlandn bilemedi! 1314 yana gelince camide "yer" olmad iin deil, kendine ait bir tuhaflk olduu iin "yer" verilmediini ok sonra anlad! Eskiden Cumhuriyet Bayramlarna da topluca gidilirdi stadyuma. Kalabalk Hasan' aralarna almaz. Hasan, tribnn ssz bir yerinde kendine scack bir ke yapverirdi. nce trenle kilimini serer, sonra, nnden geen tm satclarla yalnz o ilgilenir, hepsinden bir ey alr, kt helva, balon, eker, macun, simit, hepsinin parasn kck czdanndan kurular sayarak kartr, bara ara pazarlk yaparak, ama hepsini gstererek yanna alrd. Tribnden, nnden geen bayra, valiyi en ok alklayan, sevimli giysiler iindeki ocuklara en ok el sallayan, stadyumdaki ocuklara birer birer isimleriyle barp, elbiseleri 1

iin, "ok gzel yakm!" diye vgler dzen, yalnz Hasan'd. Hasan'n st ba pek aputtand, dzgn bir gmlei, pantolonu hi olmad. Gznzn nnde canlansn diye mutlaka sylemek zorundaym, kemer diye bir uval ipi balard, ayakkabs hi olmad, naylon bir terlikle gezerdi. Hasan'daki belirgin deiiklikler on drton be yalarnda, sahile vuran boklar gibi, mahallenin midesini azna getirdi. Yolda tamamen kvrtarak yrmeye balad, nasl kvrtma? ki aya da topalm gibi, kalasn bir saa vuruyor, orda duruyor, sonra sola vuruyor, bir mddet de kalasn orda tutuyor! Yry o kadar dikkat ekiciydi ki dkkn, polis, bakkal neye uradn arr, koup dverler, kovarlar, "doru yr lan ibne!". Yrme ekliyle her gn dayak yedi. Hasan'n kk kk cinsel vukuatlar kmaya balad. Ufuk ve Serdar mahallede Hasan'n denizde akalamalarn ballandrarak anlatt. Hasan "hadi bacakarasndan gemece oynayalm" deyip, suyun altndan nefesini tutup bacann arasndan geerken Serdar'n pipisini avuluyormu, hatta Ufuk'un donunu aa ekmi. Hibir neden olmadan gn boyu kavga etmekten usanmayan Kenan Abi, ocuklar toplad: "Bir daha olan Hasan'la denize gireni grrsem mahalleye sokmam... Nereye gitsek, sizin mahallede ibne var, diyorlar!" Kenan'n korkusundan sahilde ocuklar Hasan' yanlarndan ta atarak uzaklatrd. Ne zaman sahile inse, uzak bir yerde kendi bana elenir oldu. Farkl olarak evden getirdii kilimi kumsala serip, kilim etrafnda kendine bir kk cennet kurmay ve herkesin gzn buraya evirmeyi beceriyordu. Sahilde Hasan'n denize gittii yer ezberlendi, onun zel yeri oldu, kimse yanllkla ordan denize girmez. Hasan'a bir yalnzlk da yazlk sinemada dt. Yazlk sinemaya girip bir sraya ilise, sradaki ocuklar topluca kalkp arkadaki abilerin yanna oturur, sras bombo kalr! Hibir filmi karmaya niyeti yoktu, oturduu sraya, birazdan Hasan gelip oturur diye kimsecikler oturmaz! Hasan'n akln bandan yazlk sinemalardaki bu yaz akamlar ald! Hayalde sevimeyi, sevierek lmeyi, korkun yakkl Amerikallar', birbirinden gzel manken gibi genleri, kokular srnerek geldii bu yazlk sinemada hayaline yerletirdi! Vcudu alarmlar veriyordu ve Hasan'n platonik ak Ufuk'tu. Ufuk'un liseye girite ektirdii vesikalk fotoraf fotorafdan bir bahaneyle, gizlice alabilmek iin aylarca entrikalar denedi, bir kzn hatra defterinden gizlice skt Ufuk'un resmini, duvarna asverdi! Hasan, hayvanat bahesinde kokarcalara ayrlan bir blm gibi, stadyumda, kadir gecesinde, yazlk sinemada, sahilde bir tarla kuu kadar tek bana, vurdumduymaz, zgr neesini hi terk etmedi! Srf inat olsun diye bir kadn gibi kvrtmaya neden dkn olsun? Toplum iin bela, panik, lanet, korku olan vcudu, kendisi iin bir ans myd? Gzlerinin gen ocuklara kaymasn engelleyemezdi! inde, srmadan ve pmeden baka hibir din tanmayan meleklerin kokusu mu vard? Baklarn, kvrtmalarn, neesini iinde skm, deli dolu, dizginsiz bir scaklk m kkrtyordu? Kapkara isli bir ieye kapatlm gibi yaad bu hayat iinde fazlasyla rahatt. Yakkl ocuklarn yanndan geerken utanga bir tavrla ii titriyor, alnndan, ensesinden terler boanyordu. Kaslar, kol pazular gelimi, ensesi yal greilere benzemiti. Kzgn bir yaz gn Kenan, kahvenin nnde oturduu tabureden delirmi bir suratla Hasan'n stne uarak atlad, tekme tokat, vahiler gibi lklar, kfrler atarak dvd. Hasan, kamad. Kenan suratnn ta ortasna yumruklar geirdi, bu byl, scack, ehvetten kudurmu vcuda hi ilemiyormu gibi, hi tnmadan dayan bitmesini bekledi. Kenan'n mezleri geldi, ellerine sert, bir taraf satr gibi kaya paralar alp Hasan'n kafasna kafasna indirdiler. Oluk gibi kan dkld. Yere dt, stne kp inediler, ".mna koduumun ibnesi, kvrtma ulan, kvrtma orospunun ocuu" diye, manyaklam bir fkeyle Hasan' paraladlar. "Bir daha kvrrsan bu mahallede oturamazsn!" deyip, Hasan'n leini kaldrmda tek bana braktlar. O kadar daya Hasan yememi gibi, sakince stn ban toparlad. Kenan'n yannda Ufuk, Serdar vard, Ufuk ve Serdar kavgaya girmeyen, etliye stlye karmayan ekingen ocuklard. Hasan, niye mdahale etmediniz, niye beni korumadnz gibi ac dolu bir sitemle, bu ihaneti affetmeyeceim der gibi bakt. Kenan kahvenin nnde Ufuk'a kt: "Niye kavgaya girmiyorsun lan, siz bu mahallede yaamyor 2

musunuz, sizin bacnz, kardeiniz yok mu?" Serdar ban yere edi, ite orda Hasan Kenan'a: "Onlar senin gibi orospu ocuu deil, .na koduumun ...vereni!" diye bard! Kenan hayatnda ilk defa ulu orta kfr yemiti. Hasan kat, Kenan kovalad, Hasan karakola snd.. Polisler uzun zamandr frsat kolluyordu, Hasan'a siktir ektiler! Hasan, ayaklarna kadar szan kanlar iinde bayla hastaneye yrd, ban dikip mumya gibi sardlar. Doktora teekkr etti, doktor duymam gibi davrand. Hemireye dnd Hasan: "Allah raz olsun, iyiliklerinizi unutmayacam" dedi. Hemire bandan bela, iblis, kt kokuyu savar gibi, teekkr adam yerine koymad: "Tamam, tamam karde!" deyip Hasan'dan uzaklat. Hasan zarif, vgl szlerle, dualarn birbirine kartrp: "Doktor Bey, benim de ocuum olursa, insanlara iyilik yapsn diye doktor olmasn ok isterim," dedi, hem sohbete girmek, hem bir ekilde sarlan bann karln demek iin. Hasan'n zarif teekkrlerini kimsecikler kabul etmedi. Doktorun ve hemirenin tiksintisi Hasan'n belki de cinsiyetiyle ilgili deildi. Kndaki sofra rtsne benzeyen buru buru pantolonu, koyu yeil midye desenli gmlein yrtk yerinin kaln ine dikileriyle tutturulmu zavalllkta oluu. renilen taraf, uygunsuz oynaklktaki uzuvlar deil, dilenciden beter bu pantolon, gmlekti... Odac halini zetledi: "Gtnde bir pantolon yok, neyine gvenip ibnelik yapyorsun?" Hasan duymazlktan geldi, birazck iyilemiti. Yeniden cvldamaya balad, ii kaynad, arklar syleyerek kapc, odacyla sizi ciddiye almyorum der gibi aklabanlklar, sz cambazlklar, el kol akalarna balad. Kendine kfredenlere ili dl, ylk szlerle sarlmas... En ac, en yaral annda dahi irkin at kafasna benzeyen yznden tatl bir k yayd. Yaral kalplerini yoksul ocuklar hep ayn mimikler, yntemlerle mi kapatr! Kenan'n arkada Nevzat, Kenan gibi sadece gaddar deil, fazladan sadist bir ocuk. Sadistliini elenceli amatalarla sslemeyi sever, gn boyu sknt iinde kahve nnde oturan genlere elence kartr. Genler her gn, bugn nasl bir pislik yapalm diye kafa patlatr. Hasan, sokaktan gemeyi denese, kk ocuklar kandrp, ellerine leleri km iri bir fare ls verip Hasan'n stne atmalarn ister! Fareden korkup kaan ocuklar dahi dver, kafalarna vurur, zorla ellerine tututurur! Aldrsz bir tavrla sokaktan geen Hasan, neye uradn arr. Hasan'n gerek bir gce ulamas iin, stn bir iradeye ihtiyac vard. Kapnn nnde oynayan ocuklara sk tembihler yapt, adnn, "Buket" olduunu ezberletti. Kendisine Buket diye seslenildiinde yz duygu dalgalar iinde sevinle kabaryor! Buket ismi byleyici bir sarholuk! Bir kahraman gibi korkusuz yapyor onu! Nevzat, heladan kazyp kartt bir krek boku kahvenin p tenekesi yannda bekletip, 180 Buket'in gemesini bekliyor, stne frlatmak iin. Dnyay onlar ynetiyormu gibi, sokak, hkmet, polis onlarm gibi, it gibi glp, Buket'in stne boku frlatyorlar! Kendisiyle alay edilmek, Buket'in derin zayflklarn hemen ortaya kartyor, alamakl kfrlerle sokak ortasnda bu adi bataklk iinde debelenip duruyor. stndeki boklar temizlemeye vakit bulamadan hzla eve kaarken, kahvenin nnde genlerin glmeleri beyninde patlayan iren, zehirli oklara dnyor, boulacak gibi oluyor! Buketler'in evi, sokan arkasna dyor, gne almyordu. Buket'in d dnyayla tek balants hela penceresi. Gn boyu kocaman kafasn bu kck pencereden kartp "At kadehi elinden / Bin paraya blnsn" gibi arklar sylemek tek elencesi. Nevzatlar gece yars, yldzlara hela penceresinden arklar syleyen Buket'in kafasndan aa, bir zeytinya tenekesi dolusu kaynar suyu boaltt. lklar iinde Buket'i hastaneye kaldrdlar. lklar yeri g, mahalleyi ayaa kaldrd. O gn bugn Buket'in yznde yank yerler! Herkes, sakallarn teker teker yakarak aldrd iin yara gibi grndn sanr. Buket'in alt kirpii yanarak gerildi, uykuda dahi kapatamazd; zaten irkin olan yz, bir kat daha ucubeleti! Buket aynaya baktka dzensiz sarsntlar ve sebepsiz fke nbetleri yaamaya balad. Yllarca evinden dar kamaz oldu. Mahalle bakkalna, manavna kadar gnlk al veri iin dahi gidemiyordu. Bazen ocuklar kahvenin nne gnderiyor, Nevzat, Kenan var m diye sorduruyor, "yok" haberi gelince, koar adm bakkala gidip hzla dnyor. Postac her gn Buket'e onlarca mektup geldiini syledi. Haftasonu Gazetesi'nin yazma adreslerinden. Postac Nevzat'tan korkup, mektuplar 3

pe atmaya balad. Buket, postacyla sokan ortasnda sa saa, ba baa kavgalar yapt, sonunda, kendisine bir posta kutusu kiralad. Mektup gn postaneye yry, ilkokul yllarnda brakt neesini geri getirmiti; oynayarak, kalasyla derin kvrmalar yaparak, elindeki kk antasn parmanda sallayarak! Hangi mektup aklarn, kimlerle yaad? Hayal ve umut dolu msralar iinde hi tanmad insanlara, yenilip iilmesi tamamen yasaklanm iindeki cokulu meyvelerin tadn nasl anlatt? Bydke, her eye kzp sinirlenen, irretleen, komu kzlarnn san ban yolan, kendiyle alay edenleri sokak ortasnda talarla paralayarak dven gladyatr vcutlu, zr deli bir kadn bozmas olmutu. Ne sava, ne din, ne devlet, ne mahallenin pileri, kadn gibi okanmaktan baka hibir ey istemeyen Buket'i yldrmas mmkn deil. Yerinden kmldamadan yatan, yatalak annesini her gn dvyor. "leceksen l, ne lmez kadnsn!" diye annesine ar szlerle saldryor, komular, anneyle evlat arasndaki bu kavgay durduramyor. Komularn gznde Buket tam bir canavar, vampir, tam bir uursuz cadya dnd. Kapdan dar admn att an, komular aralarnda anlam gibi az boluklarnda yuvarlayarak byttkleri balgaml tkrkleri Buket'in suratnn tam ortasna yaptryorlar! Oysa her gn dzenli bir ekilde altna san annesinin boklarn temizleyen Buket'ti, amar makinesi yoktu, boklu bezleri elleriyle itiliyor. Her gn n bulama yapt yemekleri kak kak usanmadan annesinin azna usulcack uzatan yine Buket'ti. Bealt yandan beri her gn yapyordu bunu, okula gidemeyiinin gerek sebebi, evdeki annesi, bir trl kap buralardan gidemeyiinin tek sebebi, yine annesi!... Buket'i hrnlatran, sertlemi kaslarnn altnda kudurarak uykusunu blen, mermer dokularn altnda kaynayan zevklerdi. Vcuduna hakimiyet kuramyor, kl sallayarak savaamyordu. Hi deilse kvrma egzersizi iin kp gezmesi gerekir, gzellik egzersizi iin bir yerlerini afie etmesi gerekir. Beden a gzl bir hayvan, cazibesini boydan boya ve doya doya bir sokak yry olmadan, nasl kazansn!? Kusursuz bir sanat vcudu istiyor, her saat ayna karsnda memeleri, kalalaryla oynuyor! Kendine k olmann ustas, aynada vcudunu grr grmez sakinleiyor, kollarn aynaya doru ap mutlulukla sarlyor! 182 80'li yllarn sonuna doru Buket 2324 yalarnda, ruhen dald yllar. Bu kadar atafatl elbiseyi nasl alyor, bu kadar paray nasl buluyor, mutlaka kadn pazarlyor dedikodular balad. Tam da o gnlerde, terminalde, bir aya kknden kesik, tek denekle simit satan ihtiyar bir adamla, harabe bir evin at arasnda i stnde yakaland. Polisler atdan indiremedi Buket'i. Kafalarna kiremit att. Ahap evin duvarlarn tekmeleyerek ksmen kertti. Etrafa toplanan halk, kfrlerini keyifle seyretti. Polisin evin iine szma sahneleri heyecanl bir avantr film gibi dakika dakika izlendi. Ar bir rezillik! ok karanlk ve kark bir gn! Bak kemie dayanmt. Tam da evin sokandan maheri bir kalabalk bir askerin cenazesi "ehitler lmez / vatan blnmez", "kahrolsun PKK" sloganlaryla geiyordu. Askerin kocaman fotoraf tam nnden geti. Cenaze kortejine damn arasndan baktnda, beyninden vurulmua dnd. Birka dakika sonra sokak sakinleince Buket kendini ikinci damdan aa brakt. Halk korkusuzca Buket'in kendini aa brakmasn grnce: "bne demeyeceksin abi, onun da bir izzeti nefsi var," demeye balad! Polisler etrafn sard, hibir ey olmamt. Yerden kalkp okkal kfrlerine balad. Polis: "Utanmyorsun deil mi, mahallenden arkadalarn douda ehit olurken, senin yaptna bak," dediinde Buket yeri g inleten bir cevap verdi: "Ben ..tm ...tiriyorum, var m diyecein ulan, ..tm ...tiriyorum!" Buket o gece karakol nezaretinde bileklerini kesti, hastaneye kaldrld. Herkes Buket'in yaad utan verici baskn sonucu, ya da kendini savunmak iin intihar ettiini sand. Oysa Buket, len asker Ufuk'tan utand iin intihar etmiti. Ufuk ocukluk sevgilisiydi ve tam da onu aldatt bir anda cenazesi harabe evin nnden gemiti. Buket, doktora, hemireye, aza alnmayacak galiz kfrlerle saldrp hastaneyi datt. Kapc, "ulan, aslan gibi 4

ocuksun, gitmi kendini san gibi herife ...tiriyosun!" deyince, Buket yrtc bir goril gibi adam haat etti, btn hastanenin duyaca ekilde: "Senin de olun byr, ...n ..tirir, grrsn gnn!..." Aslnda Buket yakalanmazd, sevime annda kaza oldu, rk evin tahtalar aa kata kerek dt. eytan tarafndan kkrtlan lanet bir ocuk gibi durmakszn talanp dvlen Buket, intiharndan sonra dokunulmazlk kazand. Buket'i gren yanndakine, "yle deme, onun da izzeti nefsi var" diyordu. Onun da izzeti nefsi var laf kasabada bir a kapatt, bir a at, onun da izzeti nefsi var diyen tuhaf bir merhametin sessizliiyle ban ne eiyordu! Buket'in ocukluk d, bu kasabadaki en byk hayali, kasabann tek fotorafsnn vitrinine sanat pozuyla bir fotorafn ereveletip asmakt. Nerden bulduysa, bir tilki krk bulup boynuna dolayp dkknn vitrinine koydu. Sokaa kan herkes, her gn onu mutlaka gryor. Bu irkin surata vitrinde dayanamayanlar, fotorafy aylarca sktrd. Buket'in resmini o vitrinden kimse kaldrtamad. Kasabaya giren bir yabanc sa solu kolaan etse, camili, trbeli, eski sokakl bu kasabann en artc, en dikkat ekici ant olarak vitrindeki o seksi fotoraf gzne arpar! Birka gn sonra sessizce Ufuk'un mezarna ziyaretlere balad. Ufuk'un annesiyle mezar banda tant, yakn grmeye balad, her gn aralarnda anlap su ve iek gtrdler, ayn yerden, ayn saatte her hafta kol kola mezara yrdler. Buket, her ziyaretinde Ufuk'un mezarndan bir avu toprak getirip yatana serpti. Kurumu amurlar okarken, Ufuk'un porselen gibi dmdz yakkl yzne dokunmaya balad. Ufuk'un glgesi, hayaletleri yatanda dolamaya balad. Yllarca Ufuk'un hatrasyla yaad ve hayatta tek gayesi Ufuk'un ismi oldu. Fotoraf stdyosunun vitrinine, kendi resminin tam yanna kasabann ehidi Ufuk'un asker resmini astrd. Fotoraf Buket'in sznden kamazd, nk... Evde kapal kald uzun yllar boyunca, mahalleden yoksul kzlarn dn balarn yapmaya balam, zamanla evini kuafre dndrmt. Geri kasabadan kimse Buket'e gelmiyordu ama, kyden inmi fakir kyller, ucuza geliyor diye Buket'i tercih etti. Buket gelin fotoraflarndan sonra dn salonunu, sonra algclar ayarlamaya balad. Sistemi yava yava bytt. Kasabann tek dn salonu, tek fotorafs ondan soruluyor. Tam bir hakimiyet kurdu. Dn salonunu kullanmak isteyen renciler, dernekler ondan izin almak zorunda. enlik, bayram, dn, amata, Buket yeri doldurulmaz, onsuz olunmaz biri. Annesi oktan lmt, bana mendirekte arap ierek uzun uzun anlattna gre, ite bu hatralaryla dolu kasabay hi ama hi brakmak istemiyordu, "mutluluktan uuyorum, bu kasabaya bireyler vermeliyim" diye abalarn anlatt. lk ad Kopa Hasan'd, kopa dme demek, ibnelere verilen ad, bir zaman sonra Buket oldu. Ufuk'un ld gn Buket ismini brakmaya yemin etmi, Buket diye aranlara hi bakmam, Hasan denilince ban evirmi... Ad yeniden Hasan oldu, ama kartrlyor Hasan Abla, Hanm Hasan! Kendine bir yer amak iin bir mr boyu nefesleri kesen bir sava amt kasabaya. Paral oluu, birok fukara damattan az para al, onu saygdeer bir isim yapt. Sakalsz genlik resimlerini zene bezene gsterdi bana ve yalnz benim iin, ok zel fotoraflarn gsterdi, ineyle memelerini bytp, plak kanepeye uzand fotorafn grnce midem kalkt. Nevzat, Kenan, Ky leri'nde mevsimlik i buldular, ikisinin de doru drst ii olmad. Nevzat'n kars gide gele kuafrnde almaya balad. Dn salonunun bana da Nevzat' koydu. Nevzat'a rak masasnda "yahu bu Hasan ibne mi?" diyen kasabann yeni sakinlerine Nevzat: "Vallahi ben gzmle grmedim, hep yle derler ama, gnahn almayalm," demeye balad. Kasabada kendi gibi giyinen, kadn gibi makyaj yapan bir gen ocuk nlendi ve Hasan'n dn salonunda ark sylemeye balad. ok sonra Hasan rahatsz oldu, Nevzat'a dvdrtt ocuu, ocuk pek yapkan kt, kendisi gibi! Polisi araya koydu, ocuu kasabada yaatmad. Neden kovdun, dediimde "o buralarda yapamaz, gitsin kurtarsn kendini!" dedi. Bu yzden ad "hakiki ibneye" kt. Kasabaya dardan gelen biri sa solu kolaan etse, 5

dikkatini eken ilk ey, Ufuk fotoraf stdyosu, Ufuk dn salonu, Ufuk iekisi... Bir de yaz akamlar byk ehirden sanatlar geliyor konser vermeye. Al, takdimi, bu ileri organize eden Hasan yapyor. Ama Hasan, her defasnda kasabaly byk sanatlara rezil edecek kadar sert kfrler ediyor konser srasnda. nl sanatlar sahnedeyken laf atyor, yerinden kalkp sanatnn elinden mikrofonu kapyor, "bu aptal sanatlar alklayacak ne var" diye seyirciyi azarlyor. Mikrofonla halka baryor: "Bunlar medya hreti, gerek sanat deil. Bunlar halkn, gerek sanatlarn neler ektiini bilmez, anlamaz!" Misafir sanat marazlk kmasn diye ban ne eiyor, sesini karmyor. Seyirci mahupluk iinde susuyor! Hasan'n bu acayip sinirlenmelerine kimse anlam veremiyor! Yani, herkesin keyfi yerinde, gl gibi geinip gidiyorlar. Buket'in hikyesi burada bitse, bu sosyal uzlama, bu mutlu son, Trk filmlerindeki gibi hepimizi ok mutlu edecekti. Ama bu sahtekrlk olur. "Son" iin, birazck hazrlanalm. Duygular, bedenimizden mi, tasarmlarmzdan m kar? Duygular, hrslar ve planlarnn bilekesi olanlar, Buket'in kasabadaki hakimiyetinden holanabilir, ama gerek Buket'i tanyamaz. Buket, bedenini ezberleyen, bedeninin saf isteklerinden baka kaygs olmayan bir genti. Sonunda kazanan Buket, kaybeden kasaba deildi. nk yetikin Buket, planlarndan szlen bir adam oluverdi. Ksacas o artk yetenekli, baarl bir insan. Ama doutan getirdii scack bedeni duygularn kasabaya kurban vermiti. Buket'in ok sonralar, kasabayla bar bizi mutlu eder ama bu deersiz bir sosyal anlay olur. Gen ergen Buket'i, yani doann saf Buketi'nin cokularn, can yakan, can yanan Buket'i o gnlerinde kabul edecek bir kasaba deil, hl o eski kasaba. Onlardan olduu iin, kendisi gibi bir beden tayan arkadann dahi cellat olmak zorundayd. nsan, duygularnn en yksek gcyle dnrse, acmz birazck dinebilir. Arzularn yattrp, tutkularn solduranlar "azaltlm insan"dr. Bu azck insanlarla kurulan sosyal bar, devletimiz, milletimiz iin ok hayrl bir eydir, ama Buket gibi tm gdasn vcudundan alanlar iin intihar demektir, erefsizlik demektir. Aslnda soru dnya kadar byktr? Duygusal ve bedensel azgnlmz neden hl kahredici bir sosyal lanetdir! Neyse, bunlar sonra da tartrz. Herkes bir vatan iinde yaar ve vatann ok sever! Bazlarnn vatan bedenidir. Buket, vatanna geri dnmek iin, bir sabah kimseye Allah'a smarladk demeden, kasabay terk etti!.. Artk vatannda keyfince yaayacak kadar da paras vard!