You are on page 1of 120

Polisiye Romanlar Okuyan Hrsz / Polisiye Lawrence Block'un Bernie Rhodenbarr Polisiyeleri: Umduunu Deil Bulduunu Yiyen Hrsz

Dolaptaki Hrsz Kipling'den Alnt Yapmay Seven Hrsz Spinoza Felsefesi renen Hrsz Mondrian Gibi Resim Yapan Hrsz Polisiye Romanlar Okuyan Hrsz Hazrlanan: Kendini Bogart Sanan Hrsz "BR BERNIE RHODENBARR MACERASI Polisiye Romanlar Okuyan Hrsz Lawrence BIock ngilizce aslndan eviren: Mehmet Harmanc MACERAPEREST KTAPLAR Polisiye Polisiye Romanlar Okuyan Hrsz - The Burglar Who Traded Ted Williams Lawrence Block ngilizce aslndan eviren: Mehmet Harmanc Lawrence Block, 1994 Olak Yaynclk ve Reklamclk Ltd. ti., 1997 Baror International, Inc., Armonk, New York, U.S.A. araclyla yazar szlemesi yaplmtr. Bu yaptn btn haklar sakldr. Tantm iin yaplacak ksa alntlarn dnda yaymcnn yazl izni olmakszn hibir yolla oaltlamaz. Kitap ve genel tasarm: Serdar Benli Kapak tasarm: Ula Eryavuz Dizgi dzeni: GillSans Light 10/ 12 pt Ofset hazrlk: Olak Yaynlar Bask: Olak Bask Hizmetleri Birinci bask: Aralk 1997 ISBN 975- 329- 171 -X "Maceraperest Kitaplar" bir Olak Yaynclk, ve Reklamclk. Ltd. ti. rndr. Olak Yaynlar Genel Ynetim: Senay Haznedarolu Yayn Ynetmeni: Rait ava Zambak Sokak 29, Olak Binas, 80080 Beyolu/stanbul Tel: (0-212) 251 71 08-09, Faks: (0-212) 293 65 50 Bu kitap son on yldr bana Bernie hakknda bir kitap daha yazp yazmayacam soranlar iindir. Soranlarn yars alrsa zengin olacam. Ayn zamanda ok esasl bir kadn olan Sue Grafton iin. Ve kediler hakknda bir kitap isteyen Steve King iin. Ve Lynne iin. Size bir sr vereyim mi? Hepsi de Lynn iindir...

1 "Fena bir Baskn deil" dedi. "Doru drst bir de Ate yoktur sanrm." talikleri duymamtm. Bunlar sesli vurgulama deil, kitap adlaryd ya da daha dorusu kitap adlarnn ksaltlm. Ate'in 'A's ve 'Baskn'n B' siydi sz konusu kitaplar ve sonuncusunun bir nshasn tezghn stne brakmt ki, bunun bana bir ipucu vermesi gerekirdi. Ama vermedi ve italikleri de duymadm. Olan yalnzca, kaba sesli irikym bir adamn bana Hrsz dediini sanmamd ve bunun da beni epey rahatsz ettiini syleyebilirim. nk, her ne kadar ortala yaylmasn nlemeye alrsam da, ben bir hrszm. Ayn zamanda bir kitapym ve o gn de o kimliimle Barnegat Kitabevi'nin tezgh ardndaki taburemde oturmaktaydm. Dorusunu sylemek gerekirse kitap satcl lehine hrszlktan hemen hemen vazgemitim ve bir yabancnn meskenine girmeyeli neredeyse bir yl olmutu. Ancak son zamanlarda o on iki basamakl programlar uygulayan drst insanlarn herhalde tkezleme diyecekleri eyin eiinde olduumu hissediyordum. Daha az balayc kiiler buna herhalde nceden tasarlanm su derlerdi. Her ne ad verirseniz verin, konu zerinde biraz hassastm. im birden buz kesti, sonra baklarm kitaba takld. "Ha" dedim. "Sue Grafton." "Evet. Sizde Ate'in 'A's var m?" "Sanmyorum. Kitap kulb yaynlarndan kan bir tane, vard ama..." "Ben kitap kulb yaynlaryla ilgilenmiyorum." "yle mi? Eer ilgilenseydiniz bile size satamazdm.. Elde mevcudu kalmad. Biri gelip ald." "Kitap kulb yaynlarn neden alrlar ki?" "Eh, harfleri cep kitaplarndan biraz daha byktr" "Eee?" "Okumas daha kolaydr" Adamn yzndeki ifade, kitaplar yalnzca okumak iin satn alanlar hakknda ne dndn aka anlatyordu. Otuz be krk yalanndayd, tralyd, zerinde takm elbise ve kravat vard. Dudaklar dolgun ve sarkkt ve eer enesinin ortaya kmasn istiyorsa bir iki kilo vermesi gerekiyordu. "Ka para?" diye sordu. Kitabn i sayfasna kurunkalemle yazlm fiyata baktm. "Seksen dolar Vergisiyle..." -vergi cetveline bak- "seksen alt dolar altm sent." "Bir ek vereyim." "Peki." "Ya da nakit seksen dolar veririm ve vergiyi unutabiliriz." Bu kimi zaman olan bir eydir. Dorusunu sylemek gerekirse raflarmda yzde on indirimle satmayacam kitabm yok deildir. Ama adama ek alacam syledim ve eki de Barnegat Kitabevi'ne kesmesini rica ettim, ii bitince eke baletim ve imzasn okudum. Borden Stoppelgard yazmt ve ekin stnde ayn ad ve bir Dou Otuzyedinci Sokak adresi baslyd. mzaya baktm, adama baktm. "Kimlik rica edeyim" dedim. Nedenini sormayn ama. Adamda ya da ekinde bir falso olduunu sanmyordum. alnt ek yazanlar vergiden kurtulmak iin size nakit demeyi teklif etmezler Adamdan yalnzca holanmamtm ve glk karyordum ite. Bana bunu belirten bir bakla bakt, sonra czdanndan kredi kartn ve src ehliyetini kard. mzasnn doru olduunu saptadm, Amex kart numarasn ekin altna yazdm, sonra da ehliyetteki resmine baktm. Biraz daha az eneli olmak zere oydu. Sonra adna baktm: Stoppelgard, Borden. Ve jeton dt sonunda. "Borden Stoppelgard" dedim. "Evet." "Hearthstone Emlakilik irketi'nin sahibi."

Adamn yz ifadesi birden maskelendi. Aslnda yz zaten ak deildi ama imdi bir kaleye dnmt ve evresine bir hendek kazmakla meguld. "Siz benim mal sahibimsiniz" dedim. "Bu binay yaknlarda satn aldnz." "Pek ok binam vardr" dedi. "Bina alp satarm." "Bunu aldnz ve imdi de kiram artrmak istiyorsunuz." "Komik denecek kadar dk bir kira dediinizi biliyor olmalsnz." "Ayda sekiz yz yetmi be dolar" dedim. "Kontrat ylbanda sona eriyor ve siz ayda on bin be yz dolar istiyorsunuz." "Bu da size fazla geliyor sanrm." "Fazla m? Onu da nereden kardnz?" "Sizi temin ederim ki..." "Stratosfer d diyebilirsiniz" dedim. "... piyasa rayileri iindedir" "Benim bildiim tek ey bunun mmkn olamayaca. Bir ylda dediim paradan fazlasn bir ayda dememi istiyorsunuz. Bu bin iki yz kattan fazla eder sanrm. On bin be yz dolar benim bir aylk kazancmdan fazladr." Omuzlarn silkti. "O zaman kacaksnz." "kmak istemiyorum" dedim. "Bu dkkn severim. Buray emekliliini geirmek iin Florida'ya giden Bay Litzauer'den devraldm ve ben emekliye ayrlana kadar burada ayn ie devam etmek istiyorum..." "O zaman erken emeklilii dnmeniz gerekecek." Adamn yzne baktm. "Bakn" dedi. "Kiray sizi karmaya kararl olduum iin artryor deilim. nann bana, kiisel bir ey deil bu. Siz dkkn devralmadan nce bile kira ok dkt. Aptaln biri dostunuz Litzauer'le otuz yllk bir kontrat yapm ve kontrat hkmleri bir enflasyon ekonomisinin ticari emlak gereklerine hi de uygun deildi. Sizi kardktan sonra bu raflar falan skp burasn bir Tayland restoranna ya da Koreli bir manava kiralayacam. Ve byle bir yer iin ka para kira alacam biliyor musunuz? On bin be yz unutun. Ayda on be bin dolar ve bu paray seve seve verecekler" "Ben ne yapacam peki?" "O benim sorunum deil. Brooklyn ya da Queens'de bu kadar metrekareyi uygun bir kirayla bulabileceiniz yerler vardr" "Kitap almak iin oraya kim gider?" "Buraya kim geliyor ki? Siz gemite kalmsnz, dostum. Drdnc Cadde'nin btn dnyada kitaplar soka olarak tannd gnlerde yayorsunuz hl. Dzinelerce dkkna ne oldu imdi? Ticaret konulan deiti.. Cep kitaplar elden dme kitap piyasasn baltalad. Elden dme kitap maazalar gemie gmld, sahipleri ya ldler ya da iten ekildiler Kalan birka kii de sizin gibi uzun vadeli kontrattan yararlananlar ya da kurnazlk edip yllar nce bulunduklar yeri satn alanlar Can ekien bir mesleiniz var; Bay Rhodenbarr Bakn, gzel bir Eyll leden sonrasn yayoruz ve dkknnzdaki tek mteri benim. Bunun mesleiniz asndan anlam nedir?" "Herhalde kivi satmam gerekir" dedim. "Ya da susam soslu souk makarna." "Bu ii krl bir hale dntrebilirsiniz" dedi. "Bu sprntnn yzde doksan beini atn ve pahal koleksiyoncu kitaplan zerinde younlan. Bylece igal ettiiniz alann yzde onu size yeter. Hatta sokaktan uzaklap st katta bir brodan ya da hatta evinizden iinizi idare edebilirsiniz. Ama size iinizi nasl yneteceinizi sylemek istemem." "i brakmam sylediniz bile." "Sonu olmayan bir ite sizi desteklemem mi gerekiyor? Ben bu ie keyif iin girmedim." "Ama" dedim. "Ama ne?" "Ama siz sanat hamisiniz" dedim. "Geen hafta adnz Times'da grdm. New York Halk Ktphanesi'ne yardm iin bir mzayedeye bir tablo balamsnz." "Muhasebecim tavsiye etti" dedi. "Bana vergiden tasarrufumun tabloyu satmakla elde edeceim paradan fazla olacan anlatt."

"Yine de edebiyat alanna ilginiz var Bunun gibi kitaplar kltrel varlklardr ve bir bakma ktphaneler kadar nemlidir Bunu takdir etmiyor olamazsnz. Bir koleksiyoncu olarak..." "Yatrmc." Baskn'nn 'B'si'ni gsterdim. "Bu bir yatrm m?" "Elbette, hem de ok esasl bir yatrm. Kadn polisiye yazarlar gnmzde ok revata. Ate'in 'A's on yl nce falan yaynlandnda on be dolardan azd. u anda temiz bir kopyann ne getirdiini biliyor musunuz?" "Ezberden syleyemem," "Sekiz yz elli dolara yakn. Bu yzden ben de Grafton alyorum, Nancy Packard ve Linda Barnes alyorum. Murder Ink Yaynevi'nde kadn polisiye yazarlarnn ilk kan kitaplar iin srekli bir sipariim var Hangisinin nem kazanaca nceden bilinemez, o nedenle hepsini topluyorum. ou fazla bir deer kazanmayacak ama bylece birka ylda deeri yirmi dolardan bin dolara frlayacak bir kitab da karmam oluyorum." "Demek yalnzca yatrm olarak ilgileniyorsunuz kitaplarla." "Kesinlikle. Bu samasapan eyleri okuduumu sanmyorsunuz herhalde." Kredi kartn ve src ehliyetini tezghn zerinde adama doru iteledim. ekini alp yrttm, sonra bir daha yrttm. "k dar" dedim. "Neyin var senin?" "Benim bir eyim yok" dedim. "Ben okumaktan zevk alan insanlara kitap satarm. Bu belki gemite taklp kalm olmak, biliyorum ama benim iim bu. Ayrca sevdikleri yazarlarn nadir bulunan eserlerini toplamaktan zevk alan insanlara kitap satarm. Ara sra minenin iki yanna gsterili kitap yerletirmek isteyen bir iki kiiye de yardmc olduum grlmtr. Hatta bana insann yallnda rahat etmesinin biraz garip yolu olarak grnse de, yatrm dnen baz mterilerim de olmu olabilir Ama ald eyden byle akasna nefret eden bir mterim olmamt imdiye kadar ve yle mteriler istediimi de sanmyorum. Kiram deyemeyebilirim, Bay Stoppelgard, ama dkkn benim olduu srece kimin ekini alacama ben karar veririm." "Size nakit vereyim." "Sizin nakdinizi de istemiyorum." Kitaba uzandm ama elimi iterek ekti. "Hayr! Onu ben buldum ve istiyorum. Bana satmak zorundasnz." "Yok canm!" "Elbette! Gerekirse sizi mahkemeye veririm. Ama buna gerek kalmayacak, deil mi?" Czdanndan bir yz dolarlk kararak tezgha att. "st kalsn. Kitab alyorum, Eer beni nlemeye kalkrsanz sizi tecavzle sularm." "Tamam tamam" dedim. "Bir kitap iin bouacak deilim. Bir dakika durun da parann stn vereyim." "Kalsn dedim ya. stn ne yapaym? u anda yz dolara be yz dolarlk bir kitap aldm. Aptal herif, maln fiyatlandrmay bile bilmiyorsun daha. Kiray deyememene hi amamak gerek." 2 Carolyn'e, "Oscar Wilde'a gre, sinik, her eyin fiyatn bilen ama hibir eyin deerini bilmeyen insanm" dedim. "Bu tanm Borden Stoppelgard'a tam tamamna uyuyor. Kitaplar okumuyor ama deerlerini biliyor. Polisiye kitap satan bir iki kitapya telefon ettim, namussuz herif doru sylemi. yi durumda bir Ate'in 'A's bin dolara yakn para getiriyormu. Benim Bask'nn 'B'si de be yz dolar edermi." "Bende ikisi de var." "Sahi mi?" "Cep kitab olarak."

"Cep kitab olarak tanesi bir dolar eder" "Hi nemi yok, Bern. Satmaya niyet etmiyordum ki. ilk kan kitaplarn cep kitab kopyalar vardr bende. Okul mdryle rahibenin fotoraflarn ekip antaj yapan fotorafdan balayarak Sue Grafton'un ciltlilerini alyorum. Adn unuttum." "Suntann Fsi." "Tamam, o ite. Sanrm ciltli olarak aldm ilk kitab o oldu. Yoksa seks terapisti hakknda olan myd?" "Nokta'nn G'si." "Esasl kitapt. Onun ciltlisinin olduunu biliyorum. F'de var sanrm ama onlar yatrm iin almadm. Cep kitabnn kmas iin bir yl beklemek istemedim. Sence lezbiyen mi, Bern?" "Sue Grafton mu? Sanmyorum. Evli deil mi?" Carolyn sabrszlkla ban sallad. "Sue Grafton lezbiyen olamaz. Onun normal olduundan eminim. Sana geen baharda Foul Play'de bir imza gnnde grdm sylememi miydim? Kocas da oradayd. Iriyar, adaleli bir adam, bir Pontiac' bile kaldrabilecek bir hali vard. Hayr, kadn kesinlikle normaldir" "Ben de yle tahmin ediyorum." "Lezbiyen izlenimi edinmedim. Yzde yz heteroseksel, benim grm bu." iini ekti. "Ne byk bir kayp ama." "Eh, eer normalse..." "Kesinlikle, Bern." "O zaman kimin lezbiyenliini merak ediyordun?" "Kinsey'i." "Kinsey?" "Kinsey Millhone." "Kinsey Millhone?" "Ne diye szlerimi yineleyip duruyorsun? Evet, Kinsey Millhone. Senin neyin var, Bernie? Kinsey Millhone, California'da Santa Teresa'nn en esasl zel detektifi. Bern, sen kitap okumaz msn?" "Okurum elbette. Sen, Kinsey'in lezbiyen olduunu mu dnyorsun?" "Esasl bir olaslk var bence." "Kadn boanm" dedim. "Ve zaman zaman erkeklerle ilikisi olur, sonra..." "Kamuflaj onlar, Bern. Hele eldeki kantlara bak. Makyaj sevmez, on kitaptr hep ayn elbiseyi giyiyor aklbanda, mantkl, dayankl, sert..." "Lezbiyen olmal." "Ben de yle dnyorum. liki kurduu erkeklere bak. Hele o polis. Safi kamuflaj," Omuzlarn silkti. "Neden gizli tuttuunu anlyorum. Yoksa okur kaybederdi. Ama iki kitap aras neler yaptn da kimse bilemez." "Sue Grafton'a sordun mu?" "Dalga m geiyorsun? Doru drst konumaya cesaret edemedim bile. Herhalde Kinsey'in yatakta nelerden holandn soracak deildim. Kitabn adma imzalad, Bern." "ok iyi." "Deil mi? 'Bayan Grafton, adm Carolyn, gerek bir Kinsey Millhone dknym.' O da yle yazd: 'Gerek bir Kinsey Millhone severi Carolyn'e.'" "ok esasl yazm." "yle. Kadn, bir yazar, Bern. Kitaplarndan birinin imzal bir nshas var ama herhalde gnn birinde bin dolar etmez. Onlardan tonlarca olmal. O gnk kuyruk ta kenin ardna kadar uzanyordu. Doktor hakkndaki kitab, Okudun mu?" "Henz okumadm." "Benimki imzal olduu iin veremem. Cep kitabnn kmasn bekleyeceksin. Henz okumadm iin cinayet yntemi hakknda bir ey syleyecek deilim ama ok artc olduunu syleyebilirim. Adlarn neden hatrlamyorum ki?"

"Reete'nin H'si' "Tamam. ok mthi bir kitap. Ama bence kadn lezbiyen, Bern." "Carolyn." "Ne?" "Carolyn, Kinsey Millhone bir roman karakteri!' "Biliyorum. Bern, bir insan bir kitap karakteri olursa cinsel tercihi olamaz m sence?" "Ama..." "Ve tercihini saklayamaz m? Kitaplarda byle eylerin saklanmadn m sanyorsun?" "Ama..." "Bover Farkndaym, kira konusu kafana takld, belki de dkkn kaybedeceksin. O yzden mantkl dnemiyorsun." Borden Stoppelgard'n u nl lezbiyen Kinsey Millhone hakkndaki ikinci kitaba piyasa fiyatnn bete birini demesinden saat sonra, akam saat altda Carolyn Kaiser'le On Birinci Sokak ile Broadway arasndaki kk Burn Rap barndaydk. Drdnc Cadde genelde elden dme kitap satanlarn mekn olduu gnleri zlyor olsa da, Barnegat Kitabevi Broadway ile niversite Meydan arasnda On Birinci Sokak'tadr (Drdnc Cadde'den bir ta atm mesafede de diyebilirsiniz ama o ta o kadar uzaa atabildiiniz takdirde Drdnc Cadde'de de, On Birinci Sokak'ta da iiniz yok demektir. Siz en iyisi Bronx'ta Yankee takmnda sa i olarak oynayn.) Yine On Birinci Sokak'ta ama Broadway'e iki kap daha yakn olan Fino Fabrikas'nda, Carolyn, ou kendisinden iri olan kpekleri ykayarak geimini salar Ben dkkn aldktan ksa bir sre sonra tanm, birbirimizden holanm ve sk fk dost olmutuk. Genelde le yemeklerimizi birlikte yer ve hemen hemen her gn i knda Burn Rap'e urayp birer iki ieriz. Ben bir ie birayla idare ederken Carolyn ounlukla iki viskiyi devirir Ama bu akam garson kz gelip de her zamanki ikilerimizi isteyip istemediimizi sorunca ben "Elbette" diyecektim ki hemen sustum. "Bir dakika, Maxine" dedim. "Oh oh" dedi Carolyn. "kimize de birer viski." Carolyn'e dndm. '"Oh oh' da ne demek oluyor" "Yanlmm. Sylememi olaym. Bir an kayglandm, hepsi o kadar" "Ya?" "Perrier sipari edeceini sanmtm." "Ve onun beni delirttiini bile bile." "Bern..." "Hep kk kabarcklar yznden. Kan-beyin engelini aacak kadar kkler ve ondan sonra bir de bakyorsun ki..." "Bern, kes." "ou kimse arkadalar viski smarlamak zereyken kayglanr ve soda istediini duyunca rahatlat: Sense tam aksisin." "Bern, belirli bir kiinin Perrier smarlamasnn ne demek olduunu ikimiz de biliyoruz." "Kafasnn bulank olmamasn istiyor demektir" "Ve parmaklannn esnek, reflekslerinin salam. Ksacas bir bakasnn evine gizlice gireceksen gerekli olan her eyi." "Bir dakika" dedim. "Bira yerine bir Cola ya da Perrier itiim ok zaman olmutur. Bu ille de bir su ilemek zere olduum anlamna gelmez ki." "Biliyorum, Anlamyorum ama doru olduunu biliyorum." "Eee?" "Ama hrszla kacan geceler asla alkol almama kuralnn olduunu da biliyorum ve..." "Hrszlk m?" "Bir szck, deil mi?"

"Renkli hem de. te, ikilerimiz geldi." "Tam da zamannda. Eh, hrszla ielim. Hayr hayr, unut onu, yle bir ey demedim." "yle bir dedin ki." itik. Kitapsever malsahibimden sz ettik, sonra Sue Grafton'la gizli lezbiyen kahramanndan sz ettik ve o arada ikinci ikilerimizi de smarladk, "ki viski" dedi Carolyn. "Eh, bu gece senin iin kayglanmama gerek kalmad." "Kfelik olmaya baladm bilerek rahat uyuyabilirsin" dedim. Kadehimin altyla olimpiyat halkalar izmeye altm masaya baktm. "Dorusunu istersen, bu akam viski imek iin bir nedenim vard." "Ben hep viski ierim ve inan bana, her zaman da bir nedenim vardr" dedi. "Ama dostun Stoppelgard'la o sahneden sonra ok geerli bir nedenin olduunu kabul ederim." "Nedeni o deil." "Deil mi?" Bam salladm. "Bu gece hrszlk yapmamak iin iiyorum. On gndr kendi kendimle mcadele ediyorum." "ey yznden mi?" "Kira art yznden. Ben kitap iine para kazanmak iin girmi deilim. Ancak masraflarm karrm diye hesaplamtm. Asl paray hrszlktan kazanyordum ve dkkn bana namuslu bir grnt verdii gibi okuyacak bol bol kitabm da oluyordu. Sonra kadnlarla tanmak iin iyi bir yer olacan dnmtm." "Benimle tantn ite." "Pek ok kiiyle tantm ve bunlar da genelde ok ho karlamalar oldu. Kitap iinin iyi yan mterilerinin okumu insanlar olmasdr Onlarla ilikilerin, bugnk dnda, dmanca olamaz. Ve alacak bir ey, ii rendike kr etmeye de baladm. Evet, asla bir altn madeni olmayacak. Bu iten zengin olan grlmemitin Ama son bir yldr dkknn kazancyla geinmekteydim." "Ama bu ok iyi bir ey, Bern." "Bence de. Hrszlktan vazgemi deilim. Bu karan srekli olarak erteledim ve bir gn son hrszlmdan bu yana alt ay getiini farkettim. Sonra da bir yl oldu. Eh, belki de slah oldum, belki ocukken aldm o iyi ahlk derslerinin etkisi grld ya da yalanyorum diye dndm. Ama ne olmu olursa olsun, yasalara saygl bir yurtta olmaya hazr grnyordum. Sonra yeni mal sahibimin kira olarak ne istediini rendim ve namusluluun hibir anlam olmadn anladm." "Tahmin edebilirim." "Kira art hep aklmdayd ve ne yapacam bilemiyordum. nan bana, daha fazla kitap satarak ayda on bin dolar kazanlmaz. Ne yapacam yani? bir dolara satlan ucuzluk tezghmdaki kitaplarn fiyatlarn m artraym? Sonunda eh, ylda yz yirmi bin dolan alarak bu kira artn karlayabilirim diye dndm." "aldn ie yatrmak yani." "Bunun anlamsz olduunu biliyorum ama dkkndan vazgemek de istemiyorum ite. Yine de on gn ncesine kadar iyiydim." "On gn nce ne oldu?" "Belki de dokuz gn." "Pekala, dokuz gn nce ne oldu?" "Hayr hayr, birincisi doruydu, on gn nce." "Yeten Bernie." "zr dilerim. If Wishes Were Horses mzikaline bilet almak iin kuyrua girmitim. Ertesi akamki gsteri iin iki bilet aldm. Ama nmdeki kadn on gn sonras iin alyordu. Krklyd ve bol miktarda mcevheri vard ve ayn biimde giyinmi bir kadnla sohbet edip duruyordu. Kadnn adn, adresini ve belirli bir Eyll gecesinde kocasyla evlerinden km olacaklarn rendiimi farkettim." "O gece bu gece mi?"

"Evet." Maxine'in dikkatini ekmek iin elimi kaldrdm ve birer iki daha istediimizi grmesi iin havada bir daire izdim. "O gece bu gece. Bu akam saat sekizde Cort Tiyatrosu'nda perde aldnda seyirciler arasnda York Caddesi 1416 numarada, 6-L dairesinde oturan Martin ve Edna Gilmartin de orada olacaklar" "Tiyatroya bilet alrken daire numaran da m soruyorlar?" "On gn ncesine kadar byle bir detleri yoktu. Ama ben kadnn arkadayla konumasndan baz bilgiler edindim ve sonra da kendim biraz aratrma yaptm." "Orasn soymay planlyordun." "Pek saylmaz." "Pek saylmaz m?" "Dnyordum yalnzca" dedim. "Hepsi o kadar Seeneklerimi ak tutuyordum. O yzden Stoppelgard'n konumann banda hrszlardan filan sz ettiini sannca dm patlad. Baskn'dan sz ettiini anlamamtm bile." Maxine ikilerimizi getirince sustum, viskimden bir yudum aldm. "Hrszla dnmek aptallk olur; hem de bir ie yaramaz. almakla iflastan kurtulamam." "Baka bir yere tanamaz msn?" "Bu mahalleden ayrlmak istemezsem, hayr Bo yerlerde ufak bir aratrma yaptm ve bulduum en iyi yer Dokuzuncu Sokak'ta imdiki dkknn yars kadar bir dkkn. Kiras da bunun kat. Kontratnda be yla kalmadan onu da iki katna karacak hkmler var" "e yaramaz." "Ne diyorsun sen! at katlarna bile baktm ama benim istediim dkkn iin zemin kat gerekli. Gelip geenlerin uramas benim iin nemli, ucuzluk masasna bakp da ieri girenler imdiki yerin benzerini tutmak iin Manhattan'dan ayrlmam gerek, onun da ne anlam olur ki? Dkkna kimse girmez. Hatta ben bile. yle bir yere girmek iimden gelmez. Ben olduum yerde kalmak istiyorum, Carolyn. Her gn birlikte le yemei yiyebilmemiz iin Fino Fabrikas'ndan iki kap beride olmak istiyorum. Ve iten sonra gelip kafay bulmamz iin Burn Rap'ten bir blok tede olmak istiyorum." "Kafay buldun mu?" "Az bir ey." "Eh, buna hakkn var Ve bu gece Gilhooley'leri ziyarete gitmemenin garantisidir" "Gilmartin'ler." "Ben de onu demek istemitim." "Martin Gilmartin'ler. Soyadn Gilmartin olsayd oluna Marty adn koyar miydin?" "Sanmyorum." "nallah koymazdn. Bir ocua byle bir ey yaplr m hi?" "Eh, en azndan onlarn kilitli kaplarn amayacaksn." "Dalga m geiyorsun? Ben ie kacam akamlar bir bira bile imem ve bugn kadeh itim." " buuk aslnda. Benimkini imektesin u anda." "Kusura bakma." "Ne nemi var" " buuk kadeh viski" dedim. "Ve sen benim bu durumda kilitleri aabileceimi sanyorsun ha?" "Bern..." "Yahu, ben bu durumdayken filit bile skamam." "Bern, o kadar yksek sesle konuma." "O bir espriydi, Carolyn. 'Deil kilit amak, filit bile skamam. Anladn m?" "Anladm." "Glmedin ama." "Daha fazla zamanm olunca glerim diye dndm. Bern, kilitler hakknda biraz fazla yksek sesle konuuyorsun."

"Ya da filitler." "Ya da filitler" dedi. "Her ikisinde de ses ayar yapmak gerek." "Barmakta olduumu fark etmemitim." "Eh, pek barmak saylmaz ama..." "Ama yksek sesliydi." "Biraz." "Farknda deildim" dedim. "imdi de yksek sesle mi konuuyorum?" "Hayr imdi iyi." "Emin misin?" "Eminim." "nsann hi farknda olmadan yksek sesle konumas pek garip. Perrier itiinde byle eyler olmaz." "Biliyorum." "eyrein var m?" "eyrek mi?" "Yuvarlak eyler hani. Bir yznde George Washington, bir yznde bir ku var. Onlara hl eyrek deniyor deil mi?" "Sanrm, Al bakalm. te bir tane daha. Yeter mi, Bern? Ne yapacaksn onlar?" "Mzik kutusuna atacam. Sen bekle, hemen dnerim." Burn Rap'n mzik kutusu pek semecedir yani iinde her zevkin keyfini karacak bir eyler vardr Country ve Western arlkldr ama biraz caz, biraz Rock ve bir tek de Bing Crosby pla vard. Ve btn bunlarn arasnda da btn zamanlarn en iyi iki pla: Bunny Berrigan'n trompet solosu ve vokaliyle "I Can't Get Started With You" ve Byk Patsy Gine'm okuduu "Faded Love." Bunlardan keyif almak iin hi de sarho olmak gerekmez. Ama bir ey syleyeyim, sarho olmak da deerlerinden hibir ey eksiltmez. Plaklar alarken Carolyn'in ikisini bitirdim. kinci para bittiinde buzlan iniyordum. Carolyn'e, "Bizler ne kadar da talihli insanlarz" dedim. "Neden, Bern?" "Tam aksi de olabilirdi. 'Faded Love' Bunny Berrigan ve 'I Can't Get Started' da Byk Patsy Gine syleyebilirdi. Sonra ne olurdu?" "Haklsn." "Hayr hakl olan sensin" dedim. "Benim hakl olduumu sylemekte haklsn. Bunun ne demek olduunu biliyorsun, deil mi?" "kimiz de haklyz." "kimiz de haklyz" dedim. "Tanrm, nasl bir dnya bu, Ne kadar akl almaz bir dnya bu." Elini elimin zerine koydu. "Bern, bir eyler yesek iyi olun" "Burada m? Burn Rap'ta m?" "Elbette hayr Ben dnmtm ki..." "yi, nk onu bir kere denemitik, hatrladn m? Maxine mikrodalgada iki fasulye srtmt, Souyana kadar bir yl gemiti, souyunca da bayatlamt." "Hatrlyorum." "Gnlerce yellenmitim sonra." Kalarm attm. "zr dilerim." "imdi zr dilemene gerek yok, Bern. O dediin bir buuk yl nceydi." "Yellendiim iin zr dilemiyorum. Bundan sz ettiim iin zr diliyorum. Ho bir ey deil, deil mi? Yellenmekten sz etmek yani. Bak, yine ayn eyi yaptm." "Bern." "Bir daha yellendim demek istemedim. Bir daha szn ettim. Ne garip, deil mi? Haftalarca 'yellenme' kelimesini kullanmam ve bir an gelir onsuz bir cmle kurmay bile baaramam." "Bern, ben dnyordum ki?" "O yzden bu gece fasulye yemeyeyim daha iyi. Yani kavram szel olarak ele alamyorsam..." "Ben Hint yemei yeriz diye dnmtm." "Hmmm."

"Ya da talyan." "Olabilir." "Belki de Tayland." "Her zaman bir olaslktr" dedim. Bir dnce samdan gemeye balad ama bir zihin tekmesiyle savurdum gitti. "Ama bu gece sz konusu deil sanrm" dedim. "Daha nce verilmi bir randevum olduunu sylemeliyim." "Gilmartin'leri iptal edecektin, unuttun mu?" "Gilmartin'ler deil. Randevum Patience ile. Ne esasl bir ad, deil mi?" "yle, Bern." "nsana zevk verecek kadar eski moda, deil mi?" "yle. airdi, deil mi?" "iir terapisti." dedim. "NYU'dan bir MSW'si var Yoksa NYW'den MSU muydu?" "Birincisi doruydu sanrm." "Belki de PDQ'den BMW'dir" dedim. "Her neyse, zihinsel zrl kiilere en derin duygulann iir araclyla ifade etmesini retiyor Bylece onlarn deli olduklarn kimse anlamayacak. Onlar air sanacaklar" "ie yaryor mu?" "Sanrm. Patience iir terapisti olmann yan sra, kendisi de air" "nsanlar onun kak olduunu anlyorlar m?" "Kak m? Onun kak olduu da nereden kt?" "Bover" dedi Carolyn. "Bak, Bern, en iyisi ben ona telefon edeyim, ha?" "Niye?" "Randevunu iptal etmek iin." "Randevuyu iptal mi?" Yzne baktm. "Dur hele. Yani onunla senin mi randevun var? Randevusu olann ben olduumu sanyordum." "Senin var elbette." "Yoksa bir Denie Raphaelson olay daha m yaayacaz?" "Elbette ki hayr." "Denie Raphaelson'u hatrlyor musun?" "Elbette hatrlyorum." "Benim sevgilimdi" dedim. "Sonra bir gn senin sevgilin oluverdi." "Bern..." "Gz ap kapayncaya kadar." "Bern, bir dakika kendini topla, tamam m?" "Tamam." "ok sarho olduun ve bu gece onu grmenin parlak bir fikir olmayaca iin Patience'e telefon ederek randevunu iptal etmek istiyorum. Anladn m?" "Evet" "Onunla henz yeni yeni gryorsun, ilikinizin daha balarndasn, zerinde kt bir izlenim brakrsn." "Yellenebilirim" dedim. "Eh..." "Ya da yellenmekten sz ederim falan. Onun iin onunla bulumayaym daha iyi." Derin bir soluk aldm. "Yerden- ge kadar haklsn, Carolyn. imdi telefon edeceim." "Hayr, ben ederim." "Bunu sahiden yapar msn?" "Elbette." "ok esasl bir insansn, Carolyn. Bir erkein sahip olduu en iyi dostsun. Ya da bir kadnn. Sen frsat eitlii dostusun, Carolyn." "Numarasn ver, Bern." "Ne? Ha, tamam."

Carolyn gitti ve birka dakika sonra geri dnd. "Bu i tamam" dedi. "Ona mide rahatszln olduunu ve doktorun zehirlenmeden kukulandn syledim. le yemeinde yediin fasulyenin dokunduunu syledim." "Onun da insana ne yapacan biliyoruz, deil mi?" "ok anlaylyd, Bern. yi bir insana benziyor" "Hep iyi grnrler" dedim. "Sonra da onlar tanrsn." "Eh, bu da bir bak. Bemie, bu ikiler nereden geldi. Biz sipari etmemitik." "Bir mucize olmal." "Sen smarladn" dedi. "Ben telefondayken smarladn." "Yine de bir mucize." "Bern..." "Sen hi kayglanma" dedim. "Sana fazla gelirse ikisini de ben ierim." "Tanrm!" diye sylendi. "Hi sanmyorum ki.. Bern, u mzik ne?" Kulam diktim. "Gayway Bay" dedim. "Byk Bing Crosby okuyor Ben koydum." "Sahi mi?" "Maxinein eyrekleri vard, bir yannda Washington, teki yannda ku. Bir Dolara bana tam drt tane verdi." "Eh, hesap doru." "Bilemem, Byle geimini nasl salayacak bilemem. Basknn 'B'si'ni seksen alt altma satmak gibi bir ey. Kirasn nasl deyecek? Tannm, Galway Bay'i seversin, deil mi?" "Hayr" "Eh, yleyse ondan sonrakini seversin. 'MotherMachree.'" "Tanrm!" dedi. 3 "Kira iin yalnzca bir yan" dedim. " o kadarla kalmyor Bir yabancnn kilidini ap evine girmeyi zlyorum. Kimi zaman ne kadar zlediimi unutuyorum ama sonra o heyecan dzeyini ykseltecek bir ey ortaya kt anda bu eski hrsz bir anda her eyi hatrlyor" "zlediin nedir, Bern?" "Heyecan. Birinin evine girmek bende baka hibir eye benzemeyen bir heyecan yaratr Kilidi okayp almas iin ikna edersin, kolu evirip yan aralk bir kapdan ieri szlrsn, sonunda ierdesin ve bu sanki baka bir insann yaamn denemek gibi bir eydir. Altn Sal Kzsn ve btn iskemlelerde oturur, btn yataklarda yatarsn. Biliyor musun, o hikyenin sonunu hi anlayamammdr. Aylar neden o kadar kzarlar? Kck, sansn kz bir kuzu gibi uyuyor orada. Onu evlat edinmelerini beklersin, oysa aylarn fkeleri burunlarnda tter. Hi anlamyorum dorusu." "Eh, pek iyi bir konuk saylmazd, Bern. Hatrlarsan onlarn yemeklerini yemiti. Sonra bebek aynn iskemlesini krmt." "Yedii berbat bir tabak orbayd" dedim, "Ve yedii zaman orba lkt hatrlarsan. Aylar eve dndnde anne aynnki gibi souyacakt o da. O iskemleyi de hep merak etmiimdir iri bir kk ayy tayan ama kck bir kzn arl altnda paralanan nasl bir iskemleydi o?" "Onun kck bir kz olduunu nereden biliyorsun, Bern? Belki de imand. O orbay nasl kakladn unuttun mu?" "Grdm resimlerden hibirinde tombul deildi. Bana sorarsan o iskemlenin bir falsosu vard. zerine kim oturursa otursun, kmeye hazrd." "Demek Altn Sal Kz ve Ay'ya bakn bu, Bern? skemle sakatt diyorsun?" "yle olmal." "Bu houma gitti" dedi. "Masala yepyeni bir boyut getirdi, Dorusu kz esasl bir ihmal davas aabilirdi." "Bence de yle."

"Belki o yzden eve kadar kotu sonra. Yazhanesinden kmadan avukatna telefon etmek istiyordu. Sana bir ey syleyeyim, Bemie: stediini gayet ak belirttin." "Neymi o?" "Ruhunda hl hrszln yattn, Doutan hrsz olan biri dnda o masal yle yorumlayan olamaz." "hmal davas senin fikrindi" dedim. "Ve yalnzca doutan avukat olan biri.." "Szlerine dikkat et, Bern." "Aslnda ben normal koullar altnda epey drst bir insanm" dedim. "Paralannn stn brakan mterilerimin arkalarndan seslenirim. Bir garson yediim tatly hesaba katmay unut-musa genellikle kendisini uyannm." "Bunu yaptn grdm ve hibir anlam veremediimi sylemeliyim" dedi. "Paral telefon sana fazladan bir eyrek verdiinde ne yaparsn? Pul halinde irkete mi gnderirsin?" "Hayr, eyrei cebe atanm. Ama alveri ederken hi mal yrtmem ve vergilerimi derim. Bu yzden doutan hrsz deilim ama haklsn sanrm, doutan soyguncu olabilirim. 'Soymak iin Domu' bak bu gzel bir dvme olurdu." "Sakn dvme yaptrma, Bernie." , "Hey, kayglanmana gerek yok" dedim. "O kadar da sarho deilim." "Sarhosun" dedi. "Ama sen yine de dvme yaptrma." Dorusunu sylemek gerekirse hi de sarho deildim. Washington Meydan'nn iki blok gneyinde Thompson Soka'nda bir bodrumdaki esasl bir italyan lokantasndaydk. Carolyn'in benim iin icat ettii mide hastalndan sonra midemin kaldracan tahmin etmediim iin Hint ve Tayland yemeklerinden vazgemitk. (Meksika yemeiyse sz konusu bile deildi kukusuz.) Burn Rap'ten lokantaya yrrken temiz hava kafam epey temizlemi, koca bir tabak spagetti ve iki fincan espressodan sonra aykla ok yaklamtm. Carolyn garsona el edip de havada yazar gibi bir iaret yaptnda saat 9:17'ydi. O anda saatime baktm iin biliyorum bunu. "Daha erken" dedim. "Bir espresso daha ister misin?" "Sonuncusunu bile istemiyordum ki. Hayr, eve gidip kedilere bakmak ve posta kutusunu doyurmak istiyorum." "Kedilere bakmak ve posta kutusunu doyurmak m?" "yle mi dedim? Bover, ne demek istediimi anladn nasl olsa. Her ne olursa olsun, gidip yapmak istiyorum. Uzun bir gn oldu." "Ne demek istediini anladm" dedim. "Bir telefon edeyim hele." "Yapma, Bern." "Ne?" "Eer Patience'e telefon edeceksen etme. Ona telefon edip randevunu iptal etmitim, unuttun mu?" "Sanki dnm gibi. Ona telefon etmeyecektim ama edebilirim, deil mi?" "Etme." "Mucize iyileme. Aniden geiverdi falan filan. yi bir fikir deil diyorsun, ha?" "nan bana, deil." "Haklsn sanrm. Hasta olmadm ve baka bir kadnla ktm dnr sonra. Aslnda dorusunu istersen haksz da saylmaz, deil mi?" Kalkp uzun bir rakam dizisiyle bouan garsonun yanndan geerek telefona gittim. Dndmde Carolyn kalarn atm hesaba bakyordu. "Herhalde dorudur" dedi. "Byle bir elyazsyla doktor olmalym." Hesab krtk. Telefon edip etmediimi sordu. "Fazla uzun konumadn" dedi. "Evde kimse yoktu." "Ha." "eyreimi geri aldm. Ama fazladan bir tane kmad iin ahlki bir ikilemle kar karya kalmadm. "ok iyi" dedi. "Bugn ikimiz iin de ok uzun oldu dorusu."

Batya doru yrdk, Altnc Caddeyi"getik. Yan sokaklardan birinde sakin bir barn nnden geerken bir iki imemizi nerdim. "Orada m? Ben asla oraya gitmem." "Ben de. Ama belki de ho bir yerdin" Ban sallad. "Bir keresinde kapsndan bakmtm, Bern. Eskiciden alnm ceketli yal adamlar; hepsi de birbirlerinden birka tabure aralklarla oturmular. Grsen porno film seyrettiklerini sanrsn." "Ya." "Bizi ieri alacaklann sanmam, Bern. kimiz de bir kere bile dezenfektandan gemedik. Bence bu giri koullarndan biridir" "Peki, teki kedeki yere ne dersin. The Battered Child." "Hep kolej rencileri. Grltc, kavgac, biralarn herkesin stne dken kalabalk." "Seni de memnun etmek ne kadar gm. Biri ok sessiz, teki ok grltl." "Biliyorum, Altn Sal Kz'dan beterim ben." "Bak urada bir telefon var" dedim. "O numaray bir daha arayaym." Aradm ve kimse karlk vermedi. eyreimi de geri alamadm. Telefonun yan tarafna iki tokat attmsa da, eyreimi vermemekte kararlyd. "Bundan nefret ederim" dedim. "Kime ettin?" "Gilmartin'lere." "Onlar tiyatrodalar, Bern." "Biliyorum. Son perde on buukta." "Bu ii gerekten aratrdn, deil mi?" "Eh, o kadar da g deildi. Ben de o oyuna gittim, unuttun mu? Btn yapmam gereken perde indiinde saatime bakmakt." "Onlar neden aryorsun ki? Yoksa benim kardm bir ey mi var Bern? Evlerine girmemeye karar vermitin, unuttun mu?" Bam salladm, sanki eyreimi orada bulmay bekletmi gibi baklarm kaldnma evirdim. "O yzden telefon ettim" dedim. "Anlamyorum." "Evlerine dndklerinde rahatlayacam. Gdlerime uygun hareket edemeyeceim. Ve yanmda biri olduu ve bir eyler iip yediim takdirde zararl bir ie kalkamam. Patience'le randevulamamn nedeni oydu. Onlar tiyatrodan evlerine dnene kadar onunla olacaktm, sonra da evime gidebilecektim." "Talihin yaver gitmedii takdirde." "Geceyi bir su ilemeden geirmekten baka bir talih aramyorum. ten sonra bir iki ieriz diye dndm ama ikiyi fazla karnca sen telefon edip randevumu iptal zorunda kaldn. Yanl anlama, bunu takdir etmiyor deilim, zira onunla grecek durumda deildim. Ama imdi..." -saatime baktm- "saat henz on deil ve oyunun bitmesine daha krk dakika var ve ondan sonra ne yapacaklarn ise ancak Tanr bilir. Belki de yemee giderler Daha saatlerce evlerine dnmeyebilirler" "Vah zavallck." Elini koluma dayad. "Gerekten korkuyorsun, deil mi?" "Pireyi deve yapyorum" dedim. "Ama biraz heyecanl olduumu syleyebilirsin." "Beni evime gtr" dedi. "Bir iki ya da bir kahve iersin, biraz televizyon izlersin. stersen be dakikada bir Gilmartin'lere telefon edersin ve eyree ihtiyacn da olmaz. Eer gece ge dnmeye karar verirlerse kanapede yatabilirsin. Ne dersin, ha?" "ok iyi olur" dedim. "Tann'ya krler olsun ki sen bir lezbiyensin." "Ne?" "nk bir insann sahip olabilecei en iyi dostsun, eer normal olsaydn evlenirdik ve o da her eyi berbat ederdi," "Genelde yle olur" dedi. "Yr haydi, Bern, eve gidelim."

Saat on ikiye eyrek kala Carolyn'in telefonunu bininci kere -ya da on bininci miydi?kaldrp, tekrar arama dmesine bastm, alt kere aldrdktan sonra kapattm. "Bir telesekreterleri olmamasna ayorum" dedim. "Belki vard ve bir hrsz girip ald. Yatmaya hazr msn, Bern? Ben yorgunluktan bittim artk." "Kahve bana iyi geldi." "Gerginsin, ha?" "Biraz. Ama sen git yat, ben burada karanlkta otururum." Bana yle bir bakt, sonra Gharlie Rose'un ok bilgili ve ok kabz grnen bir adama gayet dnceli ve aratrc sorular sorduu televizyona bakt. Ben toplayabildiim btn dikkatimle program izliyor, be dakikada bir telefonun tekrar arama dmesine basyordum. Drdnc ya da beinci araymda karma bir adam kt. "Alo?" "Bay Gilmartin?" "Evet, benim." "Eh, Tann'ya krler olsun" dedim. "Sizin iin kayglanmaya balamtm." "Siz kimsiniz?" "Sizin iyiliinizi isteyen biri. Bakn, imdi evdesiniz ya, nemli olan bu. Oyun nasld?" Adamn soluunun kesildiini duydum. "Saatin ka olduundan haberiniz var m?" "Benimki on ikiyi dokuz geiyor ama son gnlerde bir iki dakika ileriydi. Hey, yle suratn asma, Marty. Sana ve Edna'ya en iyi dileklerimi iletmek istedim. imdi git de biraz uyu, tamam m?" Dnnce Garolyn'in bana bakmakta olduunu grdm. "Kendimi tutamadm" dedim. "Biraz gnl elendirdim ite. Zararsz bir ey. Ama bunu bana borluydu. Bu gece evi soyulmasn diye girdiim u zahmete bak hele." "Ne demek istediini anlyorum. Gidiyor musun, Bern? Gitmen gerekmez, burada kalabilirsin." Dndm. Saat geti. Eer geceyi orada geirirsem sabah ie yryerek gidebilirdim. Ama sabaha stm deitirmek ve o gece de kendi yatamda yatmak istiyordum. Kader deitiren bir karar oldu bu. Hudson Soka'nda iki sarho turist benden nce davranarak taksiye binince, kader deitiren ikinci kararm verdim. Sheridan Soka'na kadar yryp metroya bindim. Yetmi kinci Sokak'ta indim, ertesi gnn Times'n aldm ve evime gidip gazetemi okuyabilmek iin trafik nn deimesini bekledim. "zr dilerim..." Sesin geldii yana dnnce ince vcutlu, siyah sal, kalp biimi yzl bir kadnla karlatm. Sabun reklamndan km gibi przsz bir teni, zerinde koyu renk bir tayyr, banda da krmz bir bere vard. ok esaslyd ve aklma ilk gelen ey Rahip Moon iin iek sattn renirsem byk dkrklna urayacam oldu. "Sizi rahatsz etmek istemem ama buralarda oturuyorsunuz deil mi?" diye sordu. "Evet." "Ben de yle dnmtm, Yznz yabanc gelmeyince buralarda grdm tahmin ettim. Belki size komik gelecek ama, otobsten az nce indim ve evime giderken birden birinin beni izledii izlenimine kapldm, imdi sylerken ok dramatik geliyor ama gerekten yle oldu. ok yaknda oturduum iin taksiye binmek de samalk olur, o yzden,.." "Size evinize kadar elik etmemi ister miydiniz?" "Bunu yapar mydnz? Eer size ters gelmezse. West End ile Yetmi Drdnc Sokak'ta oturuyorum." "Ben de West End'de oturuyorum." "Ne kadar iyi." "Yetmi Birinci Sokak'ta." "u halde iki blok aksi ynde yryeceksiniz ve sonra iki blok da geri dneceksiniz. Hayr; sizden bunu yapmanz isteye-mem."

"steyebilirsiniz elbette. nsanlar benden bundan ok daha fazla eyler istemilerdir" "Emin misiniz?" "te bir taksi geliyor Belki de onunla gitsem daha iyi olacak." "ki blok iin taksi mi? Haydi yryn." "Eer benimle West End'e kadar gelirseniz, orada ayrlr-sak, tek bama gideceim yalnzca iki blok kalacak ve..." "Yeter" dedim. "Sizi evinize kadar gtreceim. Bu gerekten nemli deil." Kader: Kader Kadnn evine her zaman bu kadar ge dnmediini rendim. Dersi varm, her zamankinden biraz ge bitmi, sonra bir iki arkadayla bir kahve imeye gitmi ama konumalar o kadar heyecanlym ki, saati falan unutmu. Ne hakknda konutuklarn sordum. "Her eyden sz ettik" dedi. "Daha nce oynadmz bir sahneyle baladk, sonra Yntem'in etik sonularna getik, sonra da ne bileyim ben, konutuk ite." "Oyuncusunuz demek" "Eh, Oyunculuk Kursu'ndan" dedi. "Belki de oyuncuyum, ama bunu henz bilemiyoruz. Kursa gitmemin nedeni de bu zaten. Bunu renmek." "Bu arada da..." "Avukatm. Ama o da tam olarak doru deil. Avukat yardmcsym. Hukuk okuyorum. Pazartesi, aramba ve Cuma'lan Manhattan Hukuk Fakltesi'ne gidiyorum." "Perembe'leri de oyunculuk derslerine?" "Sal ve Perembe." "Gndzleri de avukat yardmcs olarak alyorsunuz?" "Haftada be gn.saat dokuzdan bee kadar Haber, Haber ve Crowell'de. Cumartesi'leri de gelmemi isterler ve ben de hemen hemen her Cumartesi giderim. Herhalde ok youn bir programm olduunu dnyorsunuz ama ben en azndan imdilik byle olmasn tercih ediyorum. Bugnlerde programsz saatlerimin fazla olmamas beni daha mutlu ediyor. Bunun biraz kark olduunu ve insann yaamn tamamen yabanc birine anlatmamas gerektiini de biliyorum ve bu konuda da epey ekingenimdir aslnda. Ama siz de tamamen yabanc saylmazsnz nk bu evrede oturuyorsunuz. West End Caddesi'ne geldik ite, eer bu kadar kibar bir insan olmasaydnz burada ayrlacaktk. Bana adnz sylemediniz. Ama nasl syleyebilirdiniz ki? Hep ben konutum, deil mi? Benim adm Gwendolyn Cooper, sizinki de..." "Bernie Rhodenbarr." "Bernard'n ksaltlm. Size Bernie diyorlar demek?" "Genellikle." "Gwendolyn'de eitli seenekler vardr. Gwen, Wendy hatta Lyn olabilirim." "Ya da Doll" dedim. "Doll mu? Ha, ikinci hece. Doll Cooper Ya da Dolly ama o olmaz. Doll Cooper. Oyun afilerinde dnebiliyor musunuz?" "Hukuk diplomasndan daha kolaylkla." "Diplomada Gwendolyn Beatrice Cooper yazacak. Eer diploma alacak kadar kalrsam. Doll Cooper. Bir ey syleyeyim mi? Bunu sevdim." "Sizin olsun." "Benim zaten. Siz ne i yaparsnz, Bernie? Eer bunu mahrem bir soru gibi almazsanz yani." "Kitapym." "Dalton ya da Waldenbooks gibi mi?" "Hayr, benim kendi dkknm var" Dkknn adn ve nerede olduunu syledim. Kendi bana bir kitap dkknna sahip olmann en byk hayali olduunu syledi. "Ve de Village'de" dedi. "Herhalde dkknnz ok seversiniz." "Dorusunu isterseniz, yle."

"Her sabah arklar syleyerek iinize gidiyorsunuzdur." "Eh..." "Ben olsam yle giderdim. Hah, ite benim apartmanm, u nnde tentesi olan. Beni gerekten kapma kadar gtrecek misiniz? Bu gnlerde gerek centilmenlerin nerede olduklarn merak ediyordum. Village'de kitap satyorlarm meerse." Kapcs kapnn nnde portatif bir iskemleye oturmu gazete okuyordu. Okuduu yaznn bal uzayllarla California piyangosunun arasndaki balantya dikkati ekmekteydi. "Selam Eddie" dedi. Adam gzlerini gazeteden kaldrmadan, "Selam, naslsn?" dedi. Kadn bana dnd, gzlerini yuvarlad, sonra yine adama dnd. "Eddie, Nugent'lerin ne zaman dneceklerini biliyor musun?" Adam bu defa ban kaldrd, yz herhangi bir anlayla lekelenmi deildi. "Bay ve Bayan Nugent" dedi kadn. "Daire 9-G. Avrupa'ya gitmilerdi. Ne zaman dneceklerini biliyor musun?" "Bilemem" dedi kapc. "Gndzclerden birine sormalsn." Kadn, adam yine gazeteye dnd iin herhalde bana, "Hep unutuyorum" dedi. "Sabahlan buradan karken kafam yle kark ki, metroyu bile gbela buluyorum. Eyvah, saate bakn! Kafam her zamankinden daha kanacak bu sabah. Bernie, sen bir meleksin." "Sen de bir bebek." "Teekkr ederim." Glmseyince bir az dolusu kusursuz di grnd. Sonra parmaklar zerinde ykseldi, azmn kenarn pt ve apartmana girdi. Oradan blok gneyde kendi gece kapcm selamladm ve selamla karlandm. Kendisiyle spanyolca konumaya altm adamn Azeri olduunu rendiimden beri apartman personeline kar daha ciddi davranmaktaydm. Bugnlerde ben kendilerini bam eerek selamlyorum, onlar da bana ayn biimde karlk veriyorlar Eh, aslnda bu kadar iliki yeter de artar bile. Kendi daireme ktm. Orada karanlkta uzun bir dakika boyunca, kule atlayan bir yzc gibi durdum. Eh, kenara biraz daha yaklaabilir; hatta parmaklarmla tramplene tutunabilirdim. I yaktm ve ie giritim. Florsheim ayakkablarm kararak eski bir ift kou ayakkabs giydim. Yatak odas dolabnn arka blmesinden pek de anahtar denmeyecek baz aletler kardm. Ancak usta ellerde bunlar anahtarn yaptklarn ve ok daha da fazlasn yapabilirdi. Onlar cebime yerletirdim, gayet dar bir alan aydnlatan fenerimi aldm. Mutfak ekmecesinde doktorlarn ve diilerin bugnlerde pek sevdikleri ince plastik eldivenlerden bir ift aldm. Eskiden lastik eldiven kullann ellerimin hava almas iin avularn keserdim. Ama zamana ayak uydurmak gerek. Eldivenleri de cebime soktum. zerimde bir pantalon, yakas ak mavi gmlek ve bir beyzbol ceketi vard. Boynuma bir kravat baladm, beyzbol ceketi yerine lacivert bir bleyzer giydim. Son olarak da konsolun ekmecesinden bir stetoskop alarak ceketin mendil cebine soktum ve kulaklklar grlecek kadar dar kardm. Kapdan kmadan nce rehbere bakp bir numara buldum ama aramadm; kendi telefonumdan asla. Saat l:24'te apartmanmdan ktm, Yetmi ikinci Sokak'a yrdm. Oradan yolumun zerinde olmamasna ramen Doll Cooper'le karlatm keye gittim. Sokak telefonuna bir eyrek atarak rehberde baktm numaray evirdim. Drt kere ald. Sonra bir bilgisayar rn olan ses Joan ya da Harlan Nugent iin bir mesaj brakmam syledi. Ben telefonu kapayp Yetmi Beinci Sokak'taki Koreli mezeciye gittim ve iki torba dolduracak kadar teberi aldm. Gsterii ok ama arl hafif eyler semitim. Ykn altnda ezilmeye hi gerek yoktu. Oradan knca West End Caddesi'ne yrdm, yine sola saparak Yetmi Drdnc Sokak kesindeki apartmana yrdm. Ayn kapc hl grev bandayd. "Selam, Eddie" dedim.

Adam bu kere ban kaldrd. Karsnda btn gn hastalann kesip bimekten yorgun dm, iyi giyimli birini grd. Doktor hak ettii istirahate kavumadan evinin son iini de yapmt. Cebimden ucu grnen stetoskopu grm myd? Grm olsa bile ne olduunu bilecek miydi? Dorusu hibir tahmin yrtemem. "N'aber?" dedi. Yanndan geerek Nugent'leri ziyarete gittim. 4 Sanki yllar nce yaplm ve btn gcn tketmi grnen asansr beni oflaya puflaya kard dokuzuncu kata. Sonunda bo bir koridora ktm, saa sapp 9-D ve 9-C numaral kaplarn nnden getim ve yaptm yanll anladm. Dndm, asansr getim ve koridorun ucundaki 9-G'yi buldum. Torbalarm paspasn iki yanna brakarak ierde kimsenin olup olmadn kefe altm. Hi belli olmaz nk. Belki de Nugent'ler erken dnmlerdi. Belki Harlan, fabrikasnda bir aksilik olduunu haber almt, belki joan sevgili devetabanndan bir saat daha uzak kalmaya dayanamamt. Ya da Doll Cooper daire numarasn yanl hatrlyordu ve Nugent'ler bir kat aada 8-G'de, az nce kurt kpeini gezdirmeye karm olan kung fu hocasnn tam altnda oturuyorlard. Stetoskopumu kardm, kulaklarma geirdim, dinleme ucunu kapnn kalbine dayayp dinledim. Stetoskopun yalnzca bir kamuflaj arac olduunu dnmemitiniz, deil mi? Yalnzca doktor gibi grnmek isteseydim eski bir doktor antas tar ve hastaya arlmm gibi davranrdm. Hayr; ben stetoskopu bir doktorun amacyla kullanyordum: erde neler olup bittiini anlamak iin. 9-G bir insan olsayd, gzkapaklarn kapar ve ayann baparmana bir etiket balardm. Hibir ey duymamtm. Ama bu ne demekti? Nugent'ler uyuyor olabilirlerdi. Kung fu ustas uyuyor olabilirdi. Hatta kurt kpei bile uyuyor olabilirdi. Brak yatsnlar, dedim kendi kendime. Senin burada olman, mutluluk uruna yaamn ve zgrln tehlikeye atman gerekmez. teberini alp evine dnebilirsin. Ekmekle msr gevreini nasl olsa yersin. Kt havlulara gelince onlarn da raf yaamlar en az Twinkiler kadardr. Onun iin.... Zili aldm. Ve sesini stetoskop yardmyla gayet net dinledim. Sonra sessizlii dinledim. Bir kere daha bastm dmeye. Bu kere daha uzun dinledim. Ve ardndan yine sessizlii dinledim. O iimdeki ses de susmutu artk. Artk otomatik pilota gemitim, elimden en iyi gelen ii yapyordum. Stetoskopu yine cebime koyarak maymuncuklarm kardm ve ie koyuldum. Bu bir Allah vergisidir Bazlan topu falsolu atabilirler Dierleri rakamlar leblebi gibi inerler Ben kilitleri aarm. Bunu herkes renebilin Bir zamanlar Carolyn'e retmitim ve imdi ba sknca evinin kapsn anahtarsz da aabiliyor Ama ou insan iin, hatta bu ii meslek edinenler iin, bir kilidi anahtarsz amak epey zahmetli bir itir. Sanki kilidi size pes etmeye zorluyormu gibi urar durursunuz, parmaklarnza kramplar girer ve kimi zaman lanet olsun deyip birtekme savurursunuz. Eer o ustalnz yoksa. Nugent'lerin kapsnda iki kilit vard. Biri bir Poulard'd; reklamlarn grm olacaksnz, kilitlerinin hrszlar tarafndan alamayacan iddia ederler. Dieri bir Rabson'du, byle bir garantisi yoksa da, salam ve gvenilir bir kilitti. ki dakika gemeden ikisini de amtm. Ne diyebilirim ki? Allah vergisi.

Kimi. zaman kaplar bir hrsz alarmna baldr Alarm almakta olan bir kapy ya da pencereyi atnz anda elektrik devresi kesilmi olur. Ve bu olunca da genellikle gayet tiz bir ses balar; o zaman anahtar tablosunu bulup sisteme orada bulunmaya hakknz olduunu bildiren ifreli rakamlan girmeniz iin genellikle krk be saniyeniz var demektir Bunu yapmadnz takdirde ziller ddkler almaya balar ve ok gemeden de bir ift silahl zel polisi karnzda bulursunuz. Tabii akl banda bir hrsz o zamana kadar oktan evine gitmitir Derin bir soluk alarak tokma evirdim ve kapy atm. Alarm yoktu. Eh, bundan emin olamazdm. Sessiz alarm denilen bir ey vardr Kapy atnzda uyana sesi duymazsnz. Anahtar tablosu bir yerde gizlidir ama onu aramanza gerek yoktur Ve krk be saniye sonra i iten gemi olur; o esnada alarm zili gvenlik firmasnn brosunda almtr ve siz bir yastk klfna gm takmlarn doldururken ellerinde tabancalaryla birden beliriverirler Ancak gnmzde kimse ek bir sistem olma dnda sessiz alarm donanm kullanmyor. Sizin istediiniz hrszlar ieri sokmayacak bir hrsz alarmdr; ieri girdikten sonra onlar yakalamanza frsat tanyacak bir tane deil. Sylemesi pek acdr ama pek ok hrsz kolay para kazanma peindedir Mesleklerine hi de layk deildir Hrszlarn byk bir ounluu devreyi kesip de o vzlty duyduklarnda arkalarna bile bakmadan oradan kaarlar Bazlar, ki bunlarn arasnda uyuturucu bamllar da vardr; bir cam krarak ya da kapy tekmeleyerek girerler ve bir iki dakika iinde bir radyo alrlar konsolun st ekmecesini yle bir kartrrlar ve ekip giderler Alarm sessizse hrsz onun orada olduunu bilmez -zaten konulmasnn amac da budur Hrsz iini yapar ve byk bir olaslkla silahl kiiler geldiinde iini bitirmi ve evine dnm olur Trafiin pek youn olmad zamanlarda bile bir anya yant vermek zaman alr. Youn olduu saatlerde ise yle bir ey olduunu unutun gitsin. Ayrca, sessiz alarm ev sahibi iin de bir sknt kaynadr Sessiz olduu iin ieri girdiinizde ifreyi tulamanz gerektiini size hatrlatacak bir ses kmaz. Bir sre sonra sistemi unutursunuz ve televizyonda programdan programa dolarken birden kiralk polisler karnza kar Ve bu olay birka kere tekrarland m, siz de artk karken alarm kurmazsnz. Bakkaliye torbalarmla eii atm ve ikinci aamaya getim. Kalamla kapy kapadm ve bylece d koridordan gelen kesmi oldum. Durduum yer zifiri karanlk ve mezar kadar da sessizdi. Tannm, ne duygu ama! Nabzn hzlan, parmak ularnda bir karncalanma, gste bir hafifleme -ama bunlar ne hissettiimi ve bu koullar altnda her zaman hissettiklerimi aklayamaz. Carolyn'e heyecandan sz etmitim ama bunun dahas da vard. Sanki dnyaya yapmak zere geldiim eyi yapyormuum gibi bir tatmin olma duygusu vard iimde. Ben doutan hrszdm ve hrszlm yapyordum; btn bunlardan vazgeebileceimi de nereden karmtm? Torbalan yere brakarak eldivenlerimi giydim. Kk fenerimi kardm, drdm, karanla kfrler ederek yerde arandm. Sonunda buldum, yaktm ve darack n evrede gezdirdim. Btn pencerelerin kaln perdelerinin kapatlm olduuna emin olduktan sonra evi bir daha dolatm. Odadan odaya gezerken kendimi iftliinin snrlann inceleyen, grd her eyin sahibinin kendisi olduu bir iftlik aas gibi hissediyordum. Ama bunun' da bir yntemi vard. Uzun bir sre nce Dou Altm Yedinci Sokakta bir dairede ben keyifle oturma odasn soyarken evin gerek sahibi yatak odasnda l yatyordu. Adamn doa! nedenlerle ld sylenebilirdi; biri onu ldrmt. Ben soyguna devam ederken gelen polis lm nedeninin ben olduum gibi mnabetsiz bir fikre kaplmt da, ii dzeltene kadar anamdan emdiim st burnumdan gelmiti.

nann bana, bu durum insann iki kere yaamak isteyecei bir ey deildir Ben de ondan sonra soygun yaparken ilk birka dakikam evrede ceset aramakla geirmeye alm ve o gne kadar da bir daha hi bulamamtm. Bulamazdm elbette. nk cesetler de tpk polisler ve taksiler gibidir, aradnz zaman bulamazsnz. Ceset yerine emlaklann Klasik Altl dedikleri eyle karlatm ki, sava sonras Yukar West Side'da ina edilen apartmanlarda buna ok seyrek rastlanrd. Fenerimi drdm bir giri hol, bir oturma odas, bir byk yemek odas, pencereli bir mutfak, iki byk yatak odas -birinde ift yatak, dieri Joan Nugent'in resim stdyosu. Yarm tamamlanm bir resimde palyao kyafetli bir adam Pan'n borularn alyordu. Hasedinden patla, Pablo Picasso. Eer hol de sayarsanz alt odayd ama mutfan te yannda bir oda daha olduundan, hol saylmazd sanrm. Bu odann zgn ilevinin ne olduunu bilemiyordum. Kiler ya da hizmeti odas olabilirdi. imdiyse Harlan Nugent'in alma odasna dntrlmt. zerinde bir bilgisayar ve bir faks modemiyle bir masa, Gelecek Buzul andan Nasl Kr Edebilirsiniz tipi ciddi eserlerle polisiye romanlarn olduu bir ktphane. Masann zerinde, duvarda Bayan Nugent'in yapt olduunu anladm bir kr manzaras. Bir an sonsuz bir hzne kapldm itiraf etmeliyim. Buras ar perdeleri, duvardan duvara hal zerine serilmi dou ii kilimleri, zarif Fransz mobilyas ve Torchere lambalar, eski moda duvar kabartmalar ve tavanlarnda al madalyonlar ve hatta duvarlarndaki tablolaryla inanlmaz derecede huzur veren bir yerdi. Neden birka saat yaptm bu yasad giriin zevkini karmyor ve sonra da her eyi olduu gibi brakp gitmiyordum? Sizin ve benim iin fotoraf safarileri gayet esasl eylerdir ama doutan avc birine de ok yavan geldiini tahmin edebilirim. Nugent'lerin dairesine- bir Milli- Park'm gibi davranmay, yalnzca grnt alp yalnzca ayak izi brakmay kendi kendime telkin edebilirdim ama bu bir ie yaramayacakt. Ben bir hrszdm ve hrsz unvann tamaya layk olan hibir hrsz, evine eli bo dndnde gecesini baanl olarak niteleyemezdi. Ben de almaya baladm. nce mutfakta ie baladm, getirdiim eyalar kardm, zerlerindeki parmak izlerini silerek dolaplara yerletirdim. Sonra buzdolabna baktm. inde bozulacak bir ey yoktu, ki bu da, Joan ile Harlan'n bir haftalna ya da daha uzun bir sre iin gittiklerini gsterirdi. Ayrca para falan da yoktu. Pek ok kimse parasn buzdolabnda saklar, ki herkes ayn eyi yapmaya balayana kadar bunun iyi bir fikir olduunu kabul ederim. Ancak Nugent'lerin buzdolabnda para falan olmadndan, ie koyuldum. Mutfakta almaya deer bir ey yoktu. Bir dolabn stnde sekiz paralk bir ini kutu takm vard: Hollanda motifli, yeldeirmenleri, laleler paten yapan bir olan, tombul yanakl, bana kse oturtulmu da salar kesilmi gibi duran o kzlardan biri. Kutulardan birinde otuz dolar kadar bozukluk vard. Bahi iin herhalde. Olduu gibi braktm. alma odas masasnn ekmecesi kilitli olduu iin nce onu atm. Bu tr kilitler asla ciddi deildir ve bu da ocuk oyuncayd. inde bir gnlk vard; herhalde Bayan Nugent'in ele geirmemesi iin kilit altnda tutuluyordu. yle ehvet uyandrc bir eyler bulurum diye bir iki sayfa okudum ama yle bir ey varsa bile benim okuduum sayfalarda yoktu. Yalnzca Harlan Nugent'in yaam ve lm hakkndaki fikirleriyle dolu gibi grnyordu ve neler okumakta olduumu farkedince kitab scak bir tulaym gibi elimden brakverdim. Adamn evini soymak zaten yeteri kadar mahremiyet ihlaliydi. Bir de ruhunu yamalamay istemezdim. ekmecede gnlkten baka mektup zarfndan biraz daha byke zarf daha vard. Birinde sigorta poliesi, dierindeyse bir vasiyetname. Her birine yle bir bakp yerlerine geri koydum ve az daha nc zarf amayacaktm; ama o zaman da byk bir yanllk yapm olacaktm. Zarfn ii para doluydu. Yz Dolarlk banknotlar Paralar saymak iin eldivenlerimi kardm. Banknotlarn zerinde parmak izi brakma endiem yoktu nasl olsa, paralar benimle geleceklerdi.

Seksen tane ve destenin ortalarnda bir ellilik. Kullanlm banknotlar halinde 8.350 Dolar. Harlan'n defterlerinde gstermek istemedii bir para belki de. Ya da gayet yasal bir aklamas olabilirdi. Ne de olsa Amerikallarn nakit paralar olmas hl /asald. Eh, eer bildirilmemi kazan ise Nugent bunun ykn daha fazla tamayacakt. Paralan cebe indirerek bo zarf yerine braktm. Sonra srf gsteri olsun diye maymuncuumu kardm ve ekmeceyi kilitledim. Duvardaki bir sr tabloyu kaldrp baktm ama bir duvar kasasna rastlamadm. minede gevek bir tula da bulamadm. Aslnda ' bir kasa ya da bir zula yeri bulacam sanmyordum; dairede byle bir ey olsayd 8.350 Dolar orada olurdu, cmbzla aabileceiniz bir masa ekmecesinde deil. Yemek odasndaki bfenin zerinde esasl bir gm takm vard; grne baklrsa ingiliz ve bir tahmin yrtmem gerekirse George dnemi. Takmn bir ksm da ekmecelerdi. Bunca yl boyunca iyi gm satn alan mterim olmutu. Biri lmt, ikincisi cezaevindeydi ve ncs de iki yl nce emekliye ayrlarak Florida'ya yerlemiti. (Arada srada yine bir orba ksesi alrd belki, ama alnt gmle uaa binmek de istemezdiniz. Metal detektrnden nasl geirirdiniz ki?) Gm ve gayet k dantel ve ketenleri pas geerek Bayan Nugent'in Queen Anne stili tuvaletinin zerindeki minyatr bakr sandkta mcevherlerini saklad byk yatak odasna getim. Sandn kilidi vard ama kadn mantkl davranp kilitlememiti. Yoksa gz ap kapayncaya kadar alacak bir eydi ve hrszln inceliklerine aldrmayan biri zaten kolunun altna sktrd gibi gtrebilirdi. Benim kilitler konusundaki uzmanlm bazlarnda mcevhere yneliktir Bir taa yle bir baktlar m, Gney Afrika'da De Beers konsorsiyumundan m, yoksa Postayla Alveri irketi'nin insann yaamnda bir kere rastlayaca Kbik Zirkonyum Sat'ndan m geldiini hemen anlarlar. Benim bu yeteneim yok ama uzun sredir bu tip eyleri alyorsanz neyi alp neyi brakacanz konusunda belirli bir duyarllk gelitirirsiniz. Eer bir para konusunda kukuluysanz, alrsnz. Ben de sahte olduklar belli olan paralan getim, rnein bir gerdanln ta o kadar iriydi ki, eer gerek olsayd ancak Kloppman Elmas olabilirdi. Afrika boncuklarndan yaplma kpeler vard. Baz iyi paralar aldm ve bunlan size ayrntlanyla anlatabilirim ve hatta tahmini deerlerini de syleyebilirim ama buna ne gerek var deil mi? lerde greceiniz gibi bu akademik bir tartmaya dnecekti, Nugent'lerin evinde yanm saatten sonra eve dnmeye hazrdm. Yataklarnda yatmamtm, iskemle falan krmamtm ve ortalkta orbaya benzer bir ey yoktu. Plastik torbalarmn ikisini mcevherler, bir kol saati ve kol dmeleri iin kullanm, sonra ikisini de ceplerime yerletirmitim. Mcevherler pantalon ceplerine, nakit para ceketin d cebine, maymuncuklarm, fenerim ve dier teberi uraya buraya; Siluetim epey irkinlemiti ama ellerim botu. Evi son bir kere daha gzden geirdim ama daha fazla ganimet elde etmek umuduyla deil de, herhangi bir iz brakmadmdan emin olmak iin. Her zamanki gibi gayet derli toplu davranmtm. Bu gecelik bu yeter demek zereydim ki, gzlerim daha nce farketmediim bir kapya takld. Bir dolap daha m? Evin ii zaten dolap doluydu ve hibirinin iinde almaya deer bir ey yoktu. Kap almyordu. Anahtar delii olmad iin maymuncuk da ie yaramazd. Bu ne demek oluyordu? Yoksa bu kap, bu daireyle yanndakinin tek bir birim olduu zamanlardan kalma olup yandaki daireye alyordu da imdi srekli sabitletirilmi miydi? Ama bu pek mmkn deildi. Kap Bayan Nugent'in stdyosunun yan duvarndayd. Ayn duvarda baka bir kap iine girilebilen byk bir gmme dolaba alyordu. Oraya daha nce

girmitim. Dolap btn oda boyunca uzanyordu da, kaplarndan birisi bilemeyeceim bir nedenle iptal mi edilmiti? Kontrol ettim. Dolap geni ve uzundu ama duvarn ancak yansna kadar uzanyordu. Kapal kap yan dairedeki bir dolabn arkasna m alyordu? Garip bir eydi ama binalar yllar boyunca ok garip ekilde blndnden pekl olabilirdi. Ne farkederdi ki? Ama merak ekici bir eydi ite. Ve ben de meraklydm. Maymuncuumu brakp on santim uzunluunda dz bir elik paras setim. elii esrarengiz kapyla pervaz arasna soktum. Elimi kapnn st ksmndan geirdim. Belimden bir kar aada, kilit olmas gereken yere varana kadar herhangi bir direnle karlamadm. elik parasn ekerek engelin zerinden ar ar geirince bunun bir srg olduunu anladm. Srg kalnln getikten sonra elik hibir eyle karlamadan aa kadar inmiti. Merakm giderek artyordu. Bir daireyi ikiye blyorsanz kapy kapayp srglemek yetmezdi. Bu otel odalarnda mmknse de, gvenlik ve mahremiyet aradnz bir meskende mmkn deildi. En azndan kapnn kenarn bir dolgu maddesiyle doldururdunuz. Ayrca srg yle hrdavatdan alacanz, sonradan takma bir kilide ait deildi. Be santim kalnlnda bir kapnn tam ortasna monte edilmiti ki, bu da yalnzca ierden kapatlp kilitlenecek bir odaya ait demekti. Dolaplarn o tr kilitleri olamazd. Banyolann olurdu. Doru. Byk yatak odasnda bir banyo ve holde bir tuvalet vard. u halde ikinci yatak odasnda da bir banyo olabilirdi. Evet, mutlaka bir banyoydu ve havlu almak istiyorsam Waldorf'a giderdim. O yzden kafa yormaya demezdi... Ama bir dakika. Bo bir dairede ierden kilitlenmi bir banyo? Kapya dnp sanki psiik enerjisini almak istermi gibi ellerimi zerinde dolatrdm. Omuzlarnz benimkinden biraz daha alakta olduu takdirde omuz yksekliinde diyebileceiniz bir elektrik dmesi vard yanbanda. Dmeyi kaldrdm. Yatak odasnda herhangi bir k yanp snmedi, banyoda bir ey olup almadn gremiyordum. Kapnn altndan k szmyordu. Durumu eski haline evirmek iin dmeyi bir daha evirdim. Sonra bir iskemle bulup oturdum. Joan Nugent'in yarm kalm eserindeki zavall palyaoya baktm. Daha nce baktmda hznl grnmt. imdiyse akn gibiydi. erde biri mi vard? Zili almakla onu rktm muydum? Ve o da kendini banyoya kilitleyerek mi tepki gstermiti? Bunu neden yapsnd ki? Diyelim ki, o gece eve ilk giren hrsz ben deildim. Bir zamanlar ben bir yeri soyarken ieri baka bir hrsz girmiti de, epey berbat bir durum yaamtm. Kendimi banyoya kilitlememitim ama aklma gelmi olsayd onu da yapardm. Ama daire baka birinin az nce soymak zere girdii bir yere benziyor muydu? Hayr. Yine de... Mantk, diye dndm. Dier her ey baarsz kalnca mant dene. Pekl, iki olaslk vard. Banyoda biri vard ya da yoktu. Varsa kimdi? Bir Nugent mi? Eer bir Nugent ya da Nugent'in evinde olmaya hakk olan biri olsaydnz sabaha kar alnan kapy amamay tercih edebilirdiniz. Ama amasanz da anahtar deliinden bile bakmayp, gider kendinizi banyoya kilitler miydiniz? Kilitlemezdiniz. u halde ierde biri varsa, o evde olmamas gereken ve kefedilmemek iin yarm saat karanlkta, kenefin stnde oturacak biriydi. imdi benim yapmam gereken ey oradan kp evime gitmek ve esrarengiz ziyaretiyi mehul bir kii olarak brakmakt, erdeki her kimse, benim evde olduumu biliyordu ve sonunda herif (ya da kadn; belki de nc bir meslek edinmeye alan Doll Cooper bile olabilirdi) can isteyince kar ve evine giderdi. Darda

hl alabilecei gmler; yeldeirmenli kutuda otuz ksur dolar ve kimbilir belki de efsanevi Kloppman Elmas vard. Evi bir kere dolatm, klan sndrdm. ok gemeden holdeki tavan lambas dnda ev karanla brnd. Onu da sndrdm, sokak kapsn ap bam dar uzattm. Sonra yine ieri girdim, kapy kapadm, karanlk evde fenerimi bile kullanmadan ayaklarmn ucuna basarak konuk yatak odasna dndm ve banyo kapsnn almasn beklemeye baladm. On dakika geti. Ve bu, kesinlikle yaammn en uzun on dakikasyd. Artk sonlarna geldiimde banyonun bo olduuna inanmtm. Neden kilitliydi o halde? Ve ierde ne vard? Olmas gereken eyler, diye dndm. Bir evye, bir kvet, belki bir du. Bir dolap. Bir ila dolab. Grt evine, diye sylendim, orada ne varsa kalsn. Kimin umurunda zaten? Ama anlalan benim umurumdayd. nk mantkl bir aklamas yoksa da, ne yaptm grebilmem iin yakm ve dizlerim stne kerek lanet kilidi amaya balamtm. Kilit eften pften bir eydi, kenefe girip de kimsenin sizi orada otururken bastrmasn istemediinizde evirdiiniz o trlerden biri. Ne pimi ne silindiri vard, yalnzca kapnn ardndaki dalavereyi evirdiinizde ileri uzanan bir dil. Ama aamyordum ite. Kapy esasl bir tekmede aabilirsem de, bunu yapmak istemiyordum. Bir zamanlar "Kilitlerin Heifetz'i" denilen insandm ben ve herhalde kilitli bir banyo kapsn aabilirdim. Buras Knox kalesi deildi ya. Bir banyoydu, West End Caddesi'nde bir konuk banyosu. Ama aamyordum. Ya evlenirsem ve ocuklarm olursa. Ya onlardan biri kk ocuklarn sk sk yaptklar kendini banyoya kilitlerse ve sonra kapy aamad iin panie kaplrsa. Babasnn maymuncuu elinde kotuunu ve sonra da karsna kahrolas kapy aamad iin bir ilingir armasn sylediini dnn hele. Gln. Kap benim olsayd ve ierde ocuum kalsayd, menteesinden karrdm. Ama bu uzun ve gayet de pis bir itir Menteeyi karrken kapnn boyas syrlp halya dklrd ve bu, kiinin bir srgy ekmekteki yeteneksizliinin sessiz tandr Lanet eyin zerinde sihrimi uygulamamn imkn yoktu. Dili yalnzca aletlerimle tutup yuvasndan karmay deneyebilirdim. Kap ile pervaz aras ok dar olduundan alacak alan da yoktu. Az bir ilerleme kaydedebilirdim ama ok gemeden dil zerinde sabit bir basky srdremeyecektim. Ve dil aletlerimin arasndan kayp yine yuvasna girecek ve ben de baladm yerde olacaktm. Alet tomarmdaki eliklerden biri kk bir testeredir ve dili tereya kesen bir bak gibi ikiye ayrabilir Scak bir bak ya da scak yada souk bir bak gibi deil ama yine de ii grrd. Ama kapy tekmeyle paralamadm ya da menteelerinden skmediim nedenlerle onu da kullanmadm. Lanet kilit bana meydan okuyordu. Eldivenlerimi kardm, kafas oynak bir abajur ekerek kilide tuttum, dilerimi gcrdatarak ie koyuldum. Ve kahrolas eyi sonunda atm. Srg alp da bir elimi kap koluna dayadmda saate baktm. Sabahn drdne geliyordu. Banyo kapsn amam ne kadar srmt? Bunu bilmek bile istemiyordum. Yapmak istediim ey, aslnda ihtiyacm olan ey, tuvaleti kullanmakt ve bunu da hakettiime inanyordum. Banyo da yararl yanlan bir yana, tam beklediim dknklyd. Porselen teberi iinde aspirinden daha heyecan verici bir ey olmayan bir ila dolab, du perdesi ekilmi bir kvet... Btn bu hazrlktan sonra arkadan ne geleceini tahmin ettiniz, deil mi?

Eh, neden olmasn ki? Durum gayet akt. Bir banyo kaps dardan o kadar g almsa, ierden nasl kilitlenmiti ki? Ve neden? Ve kilitleyen kii eer camdan atlayp da aadaki kaldrm; berbat etmemise banyodan baka nerede olabilirdi? Hatta iekli du perdesinin ardndaki kvetten baka nerede olabilirdi? Oradayd ve ben de adam orada buldum. Gerek kadar plak ve ta kadar l. Alnnn ortasnda kk yuvarlak bir delikle. 5 l herife, sen burada deilsin dedim. Sen g bir gnn ve bol miktarda viskinin sonunda strese girmi, ar alan bir hayalgcnn yaratndan baka bir ey deilsin. Sen yoksun, gzlerimi kapatacam ve atmda da gitmi olacaksn. Ama bir ie yaramad. Pekl, diye karar verdim. yleyse, ben burada deildim. Daha kesin konumak gerekirse, ziyaretimin btn izlerini silecektim ve gecenin -ya da kalan ksmnn- iinde kaybolduumda hi orada olmam olacaktm. nce parmak izleri. Kilit zerinde ciddi olarak alabilmek iin eldivenlerimi karm've henz giymemitim. imdi ilk i olarak onlan giydim ve bir toz bezi alarak eldivensiz durumumda dokunmu olabileceim her yeri gzelce sildim. Lamba, kap, her iki taraftaki kol. Kaldrm olduum tuvalet otura (ve sonra indirmemitim, erkekler yledir ite). Sifon. Amak hatasnda bulunduum ve imdi normal durumuna ektiim du perdesi. Musluun zerindeki lamba dmesi, dardaki duvardaki hibir yakp sndrmeyen dme. Havluluk ve herhalde dokunmam olduum ama risk almaya demeyen amar sepeti. Banyodan ktm, kapy kapadm. Joan Nugent'in eri boyunlu lambasn bulduum yere braktm, stdyosuna son bir kere daha baktktan sonra yatak odasna girip mcevherlerin hepsini tekrar kutusuna yerletirdim. Her parann aldm yere konulmasnn imkn yoktu ama elimden geleni yapmtm. Mal alrken eldivenliydim, koyarken de eldivenli olduumdan parmak izi kaygs yoktu. Bay Nugent'in saatini de komodinin zerine brakp elmasl koldmelerini orap ekmecesindeki kk kutusunun iine yerletirdim. Elimde mezeciden alnan iki bo naylon torba kalmt. Mutfaa gidip eve girdiimde ilerinde olan msr gevrekleriyle kt havlulan doldurdum. Bu yaptmn akllca bir ey olduundan kukulanmyor deildim. Binadan dar bir ey tama riskli deil miydi? Polisin btn mahalle mezecilerini dolap iki somun Bounty ekmeiyle bir kutu Count Chocula'nn izini arayacaklarndan gerekten endieleniyor muydum? Milli Park servisinin dsturunun talihsiz hrszlar iin gelitirilmi biimini kendime rehber almaya karar vermitim. Kendi kendime yle dedim: Ayak izi bile brakma. Bir tek resim bile ekme. Torbalarm dolu olduu halde bir kere daha karanlk holde durdum ama bu kere iimde baka bir beklenti vard. Birka dakika kadar sonra buradan kacaktm ve her eyi bulduum vaziyette brakyor olacaktm,.. yle mi? Dedi iimdeki ses. Ya banyo kaps? Orada ylece durdum. Biraz dndm, sonra biraz.daha dndm. Sonra maymuncuumu kardm ve yeniden konuk odasna dndm. Oradan ktmda saat bei geiyordu. Eddie'nin nnden geerken yzm kararak bir gnaydn dedim. O da bir deiiklik olarak, "N'aber?" dedi. Hzl admlarla gneye doru blok yrdm, kendi kapcm bamla selamlayp karlnda ayn biimde selamlandm ve yukar ktm. nce holdeki p deliinde durup eldivenlerimi pe gnderdim. Az daha iki torba yiyecei de gnderiyordum ama sonra onlara para verip aldm hatrladm. Evime girdim ve torbalarm boaltp kaldrdm.

Hrszlk ara gerecimi ve stetoskopumu da sakladm. Kravatmla ceketimi astm, ayakkablar kardm, zerimdeki her eyi amar sepetine attm. Sonra kimsenin gereksiz diyemeyecei bir du yaptm ve yatama girip uyudum. Telefonun sesiyle uyandm. Arayan dzelip dzelmediimi merak eden iir terapistim Patience't. Doru, yemekten zehirlenmitim. "Midem hl bulanyor" dedim. "Uyuyordun, deil mi? Uyandrdma zldm. Seni dkknda aradm, telefon almaynca merak ettim. Doktora gittin mi?" Gitmi miydim? Carolyn'in ona ne sylediini hatrlamyordum. "Aslnda ok daha iyiyim" dedim. "Ama midenin hl bulandn sylemitin." "Kriz geti.diyebilirim. Uyandrmaya gelince, uyandrdna sevindim. Saatler nce kalkm olmalydm." Saat kat acaba? Tanrm, on biri eyrek geiyordu. Gerekten de saatler nce kalkm olmam gerekirdi. "Aslnda bir an nce yola koyulmam gerek" dedim. "Ama telefon ettiin iyi oldu, dn gece iin senden zr dilemek istiyordum. Randevumuzu yle son anda iptal etmekten hi holanmadm." "yi olduunu duyunca rahatladm." "Yeni bir randevu yapabilir miyiz, Patience? Bu akam yemee bo musun?" "Bu akam m? Sen gerekten iyiletin mi, Bemie?" "Kesinlikle" dedim. "O yirmi drt saatlik zehirlenmelerden biriydi. Yalnzca yirmi saat olduu iin biraz midem bulanyor ama bir saat sonra timsahlarla gremeye hazr olacam." "Bu rahatszln zamanlamas bu kadar hassas mdr?" "Genelde saatini semptomlarla ayar edebilirsin, iki yl nce de ayn ey olmutu. leceim sanmtm, ama yirmi drt saat sonra mzikallerden paralar okuyordum. Bu gece yemee ne dersin, ha?" "Saat yedide bir hastam gelecek" dedi. "Sekizde iim biter sanrm. ok kank bir sone srecinde ve onu aceleye getirmek istemyorum. Bu elli dakika sonra hastay kapdar ettiin Freudu analizlere benzemez. Bir insann yaratcln bomaktan nefret ederim." "Ne demek istediini anlyorum." "Demek buraya gelmek istiyorsun? Saat sekizde gel, eer iimiz bitmemise bekleme odasnda oturup bir dergi okursun. Saat sekiz buukta mutlaka hazr olurum. Pek ge saylmaz, deil mi?" "Yoo, gayet uygun." "Buralarda bir yerde yeriz" dedi. "Ama fasulye olmasn." "Ltfen" dedim. "F'sini bile azna alma." Count Chokula'dan holanp holanmadm renecek gn deildi. Acelem vard. Tra oldum, giyindim ve kapcmla selam alverii bile yapmadan kendimi apartmandan dar att Doruca Broadway'e gidip oradan bir metroya bindim. Taksiye binerdim ama o saatte metro, Times Meydan'ndaki aktarma ve sonra On Drdnc Sokak'tan blokluk yrye ramen daha hzl saylrd. Acelem neydi? Dkkn genelde saat onda aarm ama dorusu bu gecikmenin sonucu demir parmaklkl kaplarm yumruklayan kitapseverler beklemiyordum. Carolyn'le le yemeine randevum vard; aslnda ona ge kalacam ve bensiz balamasn syleyebilirdim. Btn gece ayaktaydm ve felaket bir gece olmutu. Neden gnn geri kalann yatakta geirmiyordum ki? yi bir soru. Byk asma kilidi kardm, elik parmaklkl gvenlik kaplarn kardm, dkkn kapsnn eitli kilitlerini atktan sonra ieri girip klan yaktm. Daha iki adm ilerlemeden a namussuz pantalonumun paalanna srtnmeye balamt bile.

"Tamam" dedim. "Palavray kes, geldim ite." O her zaman syledii eyi syledi. "Miyav" dedi. 6 Bakn, bu benim fikrim deildi, tamam m? Ve de ok abuk olup bitti. Haziran balarnda bir gn Carolyn dkkna yemek iin pastrmal sandvi ve kereviz suyu getirdi, ben de ona bir iki kitap gsterdim. Bir Ellen Glasgow kitab ve Evelyn Waugh'un mektuplarn. Kitaplann srtlarna yle bir bakp garip bir ses kard. "Bunu yapann ne olduunu biliyor musun?" dedi. "imde bir kuku var" "Fare, Bern." "yle diyeceinden korkuyordum ben de." "Fare. San. Kemirici hayvanlar O kitaplar pe atabilirsin." "Saklasam daha iyi olur Belki bunlar yerler ve tekilere dokunmazlar" "Yastnn altna bir eyrek koysan belki de daha iyi olur" dedi. "O zaman geceyans bir peri gelip hepsinin kafalann ezer" "Bu pek gereki olmad ama Carolyn." "Doru. Bern, biraz bekle." "Nereye gidiyorsun?" "Hemen dnerim. Sandviimi yeme," "Yemem, ama..." "Ve farelere de yedirme." "Fare" dedim. "Bir taneden fazla olduunu dnmek iin bir neden yok." "Bern, inan bana, bir tek fare diye bir ey olamaz." Ne yapmak niyetinde olduunu tahmin edebilirdim ama Waugh cildini atm ve sandviimi yerken birka mektup okudum. Kap alp Carolyn dndnde hl okuyordum. Elinde zeri delikli o karton kutulardan biri vard ve kutu da New England tipi bir ev biimindeydi. Kedi tamak iin kullanlanlarndan. "Olmaz" dedim. "Bern, bana bir dakika izin ver, tamam m?" "Hayr" "Bern, dkknn fare kaynyor. Bu ne demek biliyor musun?" "Dkknn kedi kaynayaca anlamna gelemez." "Bir tek fare olamaz, Bern, ama bir tek kedi olur Burada yalnzca bir tek kedi var Bern." "ok iyi" dedim. "Buraya bir kediyle geldin ve bir kediyle gideceksin. Bylece hesabn tutmak daha kolay olur" "Farelerle bir arada yaayamazsn. Binlerce dolarlk zarar verirler sana. Fare dediin bir cilt alp bir batan teki baa kadar okumaz. Bir srk oradan bir srk buradan ve bir de bakarsn ki, sermayeyi fareye yklemisin." "Biraz abartmyor musun?" "Asla. skenderiye'deki Byk Ktphane'yi hatrlyor musun, Bern? Eski dnyann yedi harikasndan biriydi ve sonra ieri bir tek fare girdi." "Bir tek fare diye bir ey yok demitin." "Eh, imdi de skenderiye'de Byk Ktphane diye bir ey yok. Ve bunun nedeni de firavunun baktphanecisinin bir kedi besleyecek kadar kafas olmamas." "Farelerden kurtulmann baka yollar da vardr" "Birini syle bakalm." "Zehir" "Gayet kt bir fikir; Bern." "Neden?"

"Zalimce bir ey olduunu bir yana brak." "Tamam, braktm." "inde Warfarin zehiri olan bir eyi yemenin dehetini ve tn kan damarlarnn patladn da bir yana brak. Tanr'nn o kcck scakkanl yaratklarnn i kanamasndan ar ve strap verici bir lmle ld o irkin grnty de brak. Btn bunlar unut, Bern. Eer unutabilirsen tabii." "Hepsini unuttum. Belleim boald." "Onun yerine dzinelerce farenin evrendeki duvarlar iinnde, gzlerinden uzak yerlerde ldklerini dn." "Eh, bu fena saylmaz. Gzden rak gnlden rak. yle demezler mi?" "l fareler hakknda kimse yle bir ey sylememitir. 'Duvarlar iinde ryen yzlerce fare olacak." "Yzlerce mi?" "Gerek saylarn ancak Allah bilir. Zehirli yem onlar evreden buraya ekecektir Buras ta SoHo'dan Kips Bay'e kadar olan yerlerden gelecek farelerle dolacaktr Ve hepsi de buraya lmeye geleceklerdir" Gzlerimi yuvarladm. "Belki biraz abartyorum" dedi. "Ama duvarn iinde bir tek l fare bile olsa fare kokusu almaya balayacaksn, Bern. Mterilerin belki dkkndan uzak durmak iin kar kaldrmdan gemeyecekler ama..." "Bazlan bunu yapmaya baladlar bile." "...ama kt kokan bir dkkna da girmek istemeyecekler. Bir iki dakikalna urarlar belki ama ierde duyurup kitaplara bakmayacaklar Hibir kitapsever durup da fare lei kokusu duymay istemez." "Kapan" dedim. "Kapan m? Fare kapan kurmak m istiyorsun?" "Neden olmasn?" "Nasl bir kapan alacaksn, Bern? Gl bir yay olan tiplerden mi? Hani er ge kurarken elinden kayacak ve parmann ucunu koparacaklardan m? Farenin boynunu kranlardan m? Dkkn atn zaman boynu knlm bir fare ile karlaacaksn ve sabah ilk iin onunla uramak olacak, yle mi?" "Belki de o tutkall yeni kapanlardan. Fareler iin bir tr Hamambcei Moteli." "Fareler ieri girerler ve dan kamazlar; yle mi?" "yle bir ey ite." "Esasl fikir. Zavall farecik ayaklar tutkala yapm, saatlerce inliyor hatta kamak iin ayaklarn kemiriyor.." "Carolyn..." "Byle bir ey olabilir? Sen ne biliyorsun da, olamaz diyorsun? Aynca dkkn aacak ve hl canl bir fareyle karlaacaksn O zaman ne yapacaksn, ha? Basp ezecek misin? Bir tfek alp hayvan vuracak msn? Evyeyi doldurup boacak msn?" "Fareyi kapanyla falan birlikte pe atsam?" "Bak bu ok insanca oldu ite. Zavallck gnlerce karanlkta havaszlktan yar boulmu bir halde kalacak, sonra p gelip p arabasna atacak ve hayvan tlp bir fareburgere dnecek. Mthi bir ey bu, Bern. Bari elin demiken kapan p yakma makinesine atp da zavallc diri diri yaksan nasl olur; ha?" Aklma bir ey geldi. "Fareleri tutkall kapandan karabilirsin" dedim. "Ayaklarna biraz ya damlatrsn ve bu da tutkal zer Fare de hibir ey olmam gibi kaar giden hibir ey olmam olur" "Hibir ey olmam m olur?" "Eh..." "Bern, ne yaptnn farknda msn? Ruh hastas bir fareyi salvermi olacaksn, Fare ya dkknn yolunu bulur ya da komu binalardan birine girer. Ondan sonra onun ne yapacan

kim bilebilir, sorarm sana. Buradan kilometrelerce uzaa atsan, hatta Flushing'e gtrsen bile zavall masum insanlarn zerine ldrm bir fare salm olacaksn. Kapan falan unut, Bern. Zehiri de. Kunlarn hibirine gerek yok." Kedi kutusunu gsterdi. "Burada bir dost var" "Sen dosttan deil, kediden sz ediyorsun," "Kedilere dman msn?" "Kedilere dman falan deilim. Geyiklere de dman deilim ama apkam boynuzuna asacam diye dkknda geyik beslemem" "Senin kedilerden holandn sanyordum." "Eh, zararsz hayvanlardr" "Archie ile Ubi'ye kar hep iyi davranrsn. Onlar sevdiini sanyordurn." "Onlar severim" dedim. "Yerlerinde gayet iyidirler ve yerleri de senin evindir Carolyn, inan bana ben evcil bir hayvan istemiyorum. Ben o tip insanlardan deilim, Srekli bir kz arkadam olmazken nasl evcil bir hayvan beslerim ki?" "Evcil hayvanlarla yaamak daha kolaydr" dedi. "nan bana. Hem bu evcil bir hayvan deil." "Ne yleyse?" "Bir personel. Emeki bir kedi. Gndzn bir dost, geceleri sen gidince bir beki. Sadk, sana bal, alkan bir hizmetkr" "Miyav" dedi kedi. kimiz de kutuya baktk. Carolyn eilip menteelerini at. "Orada skld" dedi. "Dar karma onu." "Haydi haydi" diyerek hayvan dar kard. "Pandora'nn kutusu deil ya bu. Biraz hava alsn hayvancaz." "Hava delikleri o i iin alm." "Bacaklarn uzatmas gerek." Kedi kutudan kp Carolyin dediini yapt. n ayaklarn uzatp gerindi, ayn eyi arka ayakilar iin de yapt. Kedileri bilirsiniz, dans dersi iin snr gibidirler "Bu erkek mi?" dedim. "Hi olmazsa srekli dourup durmayacak." "Kesinlikle hayr" dedi. "Yavrulamayaca garanti." "Ama oraya buraya iemeyecek mi? Kitaplarn .st, rnein. Erkek kedilerin yle huylan yok mudur?" "Bu ameliyatl, Bern." "Vah zavall." "Kaybettii eyin ne olduunu bile bilmiyor. Yavrusu olmayacak ya da Otuz Drdnc Sokakla Battery arasnda kzm bir kedi sesi duyunca lgna dnmeyecek. Hayr, o yalnzca iini yapacak, dkkn bekleyecek, ve fare saysn azaltacak." "Ve kitaplar trmalayacak. Kitaplarn hepsi trmalandr srece farelerden kurtulmak ne ie yarar ki?" "Trnaklar yoktur, Bern." "Ya." "Burada kovmak zorunda olaca fazla dman olmayacandan onlara da gerek yoktur Trmanacak aa da yok sonra" "Eh" diyerek hayvana baktm. Bir gariplii vard ama bunu anlamam iin bir iki dakikann gemesi gerekti. "Carolyn, bunun kuyruuna ne oldu?" "Bu bir Manx'tr." "u halde kuyruksuz domu. Ama Manx'lar tavan gibi zplayarak yrrler; deil mi? Buysa normal bir sokak kedisi gibi yryor Bugne kadar grdm Manx'lara hi benzemiyor" "Belki ksmen Manx'tr" "Hangi ksm? Kuyruu mu?" "Eh..." "Ne oldu dersin, ha? Kuyruunu kapya m kstrd, yoksa veteriner mi neteri fazla yukardan vurdu? Carolyn, bu idi edilmi ve trnaklar sklm bir kedi ve kuyruu da ancak anlarda

kalm, Aslna bakarsan zgn kediden de geriye bir ey kalmam, deil mi? Bu ekonomik model. Bilmediim baka bir daha var m?" "Hayr" "Kutusunu kullanmay bilen parasn brakmlar m? Kutunun kumunu her gn deitirmek de ok elenceli olacak dorusu. Kutuyu kullanmay biliyor mu?" "Daha da iyisi, Bern. Tuvaleti kullanr" "Archie ile Ubi gibi mi?" Carolyn kutuyu nce tuvaletin stnde tutarak, sonra bir delik aarak ve delii zamanla geniletip sonunda kutuyu kaldrarak kedilerini eitmiti. "Bak bu iyi" dedim. 'Ama herhalde sifonu ekmesini renememitir" "Hayr" imi ektim. Hayvan dkknm dolayor kafasn kelere sokuyordu. Ameliyat geirmi olmasna ramen bacan ilk basklar rafna doru kaldrmasn bekliyordum. Kk namussuza hi mi hi gvenmemekteydim. "Pek bilemiyorum ama bir dkkn farelerden kurtarmak iin bir yol olmal" dedim. "Belki de bir imha irketiyle konumalym." "Sen dalga m geiyorsun? Birinin kitaplar arasnda dolap her yana zehirli ila pskrtmesini mi istiyorsun? Bern, yle bir ey yapman gerekmez. Karnda canl bir imha ekibin var, senin zel organik fare kontrol ekibin. Btn alan tamam, kenesi falan yok ve eer ykanp temizlenmesi gerekirse bu ii bilen bir dostun var. Daha ne istiyorsun ki?" Zayflamakta olduumu hissediyor ve bundan da nefret ediyordum. "Buradan holanm grnyor" dedim. "Sanki evindeymi gibi davranyor" "Neden olmasn? Bir kitap dkknnda bir kediden da normal ne olabilir?" "Pek de irkin saylmaz" dedim. "Kuyruk yokluuna alnca yani. O da g olmamal, nasl olsa kedinin tmnn yokluuna almtm daha nce. Bu ne renk dersin, ha?" "Gri tekir" "Epey ilevsel bir hali var Gsterili deil ama bu tavr eyine uygun dorusu. Ad var m bunun?" "Bern, adn istediin zaman deitirebilirsin." "Berbat bir ey desene." "Eh, korkun deil. Ad arlnca gelmiyor Archie ile Ubi' yi bilirsin. Onlar armak bouna zaman harcamaktr. Onlar armak isteyince yalnzca elektrikli konserve aacan altrmam yeter." "Ad ne bunun , Carolyn?" "Raffles" dedi. "Ama deitirebilirsin." "Raffles" dedim. "Eer holanmadysan... " "Holanmamak m?" Yzne baktm. "Dalga m geiyorsun? Tam ona uygun bir ad." "Bunu nereden kardn, Bern?" "Raffles'n kim olduunu bilmiyor musun? Yzyln banda E. W. Hornung'un kitaplarnda ve son zamanlarda Barry Perowne'nin hikyelerinde Raffles dnya apnda bir kriket oyuncusu ve beyefendi hrszdr. nl A. J. Raffles' duymam olmana ok atm dorusu." Carolyn'in az ak kald. "Bu balanty asla kurmu deildim. Ama imdi sen syleyince..." "Raffles" dedim. "Edebiyat dnyasnn vazgeilmez karakteri. Ve imdi de eski bir hrszn sahip olduu kitap dkknnda bir kedi. Sana bir ey syleyeyim mi? Eer kedi iin bir ad arasaydm bundan daha uygununu bulamazdm." Gzgze geldik. "Bemie, bu kader" dedi. "Miyav" dedi Raffles. Ertesi gn le yemei almak sras bendeydi. Fino Fabrikas'na giderken yolda felafel satan dkkana uradm. Carolyn, Raffles'n nasl olduunu sordu.

"Gayet iyi" dedim. "Kendi su kabndan iiyor, kendi mavi kedi kabndan yiyor ve yemin ederim ki tuvaleti senin dediin gibi kullanyor. Tabii kapy aralk brakmay unutmamam gerekiyor ama unuttuum zaman da kap nnde durarak miyavlayarak hatrlatyor." "Eh, bu i oldu sanrm." "Dorusu ok iyi gidiyor Sana bir ey soracam. Kedinin ad Raffles'dan nce neymi?" "Anlamadm, Bern." "Anlamam, Bern. O iin cilasyd, deil mi? Beni iyice yumuatmay bekledin, sonra da 'Ad Raffles'tr ama istersen deitirebilirsin. ' Bu kedi nereden geldi?" "Sylememi miydim? Mterilerinden biri, bir moda fotorafs; ok esasl bir rlanda tazs vardr; onun bir arkada astm olmu ve alerji uzman kedisini elden karmas gerektiini syleyince ok zlm." "Sonra ne olmu?" "Sonra senin fare sorunun kt, ben de gidip kediyi aldm ve..." "Hayr" "Hayr m?" Bam salladm. "Bir eyler eksik hikyende. Ben 'fare' szcn syler sylemez deli gibi frladn buradan. Durup bir an dnmen bile gerekmedi. Gidip o kutu iindeki kediyle dnmen yirmi dakika bile srmedi. O yirmi dakikay nasl harcadn? nce Fino Fabrikas'na gidip moda fotorafsnn teli numarasn aradn, sonra ona telefon edip alerjili arkadan telefon numarasn ve adresini aldn. Sonra herhalde o kiiyi a kendini tanttn ve hayvan grmek iin evinde bir randevu sonra da..." "Yeter" "Eee?" "Kedi benim evimdeydi." "Orada ne ii vard?" "Orada yayordu, Bern." Kalarm attm. "Ben senin kedilerinle tantm. Yllardr tanrm onlar. Kuyruklar olsa da olmasa da, ikisini de tanrm. Archie samur tyl bir Siyam kedisidir, Ubi de Rus maviidir. kisi de belki karanlk bir ara-sokak dnda gri bir tekir kedi sanlmazlar," "Archie ve Ubi ile yayordu." "Ne zamandan beri?" "Ksa bir sredir" Bir an dndm. "Hayr, ksa bir sre deil. Tuvala numarasn renecek kadar kalm. Byle bir ey de bir gecede renilmez. nsanlarda tuvalet eitimi ne kadar srer. yla rendi, deil mi? Senin kedilerinden rendi." "Herhalde." "Ve bir gecede deil." "Kendimi zanl gibi hissediyorum" dedi. "Sanki sorguya ekiliyormuum gibi." "Sen beni kandrdn. Raffles ne kadardr sende yayor?" "ki buuk aydr" "ki buuk ay m?" "Eh, de olabilir" " ay, ha! nanlmaz bir ey bu. Son ayda ben sana ka geldim? En az yedi sekiz kere. Yani kedi oradayd ve ben grmedim mi?" "Sen geldiinde onu teki odaya koyardm." Hangi teki oda? Sen tek odada oturuyorsun." "Dolaba koyardm." "Dolaba m?" "Evet. Grmemen iin." "Neden?" "Ondan sz etmediim nedenden ite."

"Neymi o? Anlayamadm. Ondan utanyor muydun? Nesi var ki?" "Hibir eyi yok." "Eer utanlacak bir eyi varsa dkknmda istemem." "Utanlacak bir eyi yok. Gayet iyi bir kedidir. Gvenilir; sadk, yardmsever; dost..." "Kibar, nazik" diye devam ettim. "taatkr, neeli, tutumlu. Tam bir izci, deil mi? yleyse neden benden saklyordun?" "Senden deil, Bern. Onu herkesten saklyordum." "Ama neden, Carolyn?" "Sylemek istemiyorum." "Haydi, Allah akna konu." Derin bir soluk ald. "nk nc Kediydi" dedi. "Anlamadm." "Tanrm. Bu nasl anlatlr ki? Bernie, anlaman gereken bir ey var Kediler bir kadn iin ok tehlikeli olabilirler. "Ne diyorsun sen kuzum?" "Bir kediyle ie balarsn. Bir kedi iyidir, sorun falan yoktur kinciyi alrsn, bu daha da iyidir ve kediler birbirleriyle arkadalk ederler Garip bir eydir ama iki kedisi olmak, bir kedisi ol gerekten daha kolaydr" "Sana inanyorum." "Sonra ncsn alrsn, o da mmkndr, de .. edilebilir, ama sonra bir de bakarsn ki drdncsn almsn, o zaman olan olur" "Ne olur yani?" "Kedili Kadn olmusundur." Bam salladm. imdi dur aydnlanmaya balamt. "O tr kadnlar bilirsin. Hi dost yoktur genelde sokaa kmazlar bile ve ldklerinde evlerir otuz krk kedi bulunur. Ya da evlerinde otuz krk k doldurduklan iin apartman komular kokudan ve pislikten bk kendisini mahkemelerde srndrrler. Ya da gayet nom insanlar olarak grnrler; sonra bir yangn bir hrszlk falan . ve dnya onlarn ne olduklarn anlar. Onlar Kedili Kadn'lar Bernie ve ben onlardan biri olmak istemiyordum." "Anlayabiliyorum" dedim. "Ama..." "Erkekler iin byle bir sorun yok. ki kedili pek ok erkek var ve drt kedili olanlarn da says az deildir, ama hi Kedi Adam diye bir ey duydun mu? Erkekler kediler konuur, nerede duracaklarn gayet iyi biliyorlar" Kalarn att. "Garip deil mi? Yaamlarnn btn dier alanlarnda..." "Kedi konusundan ayrlmayalm" dedim. "Raffles senin dolabna nasl girdi? Ve ad daha nce neydi?" Ban sallad. "Bover, Bern. Gerek bir dii kedi ad vard ve bir erkek kediye asla yakmyordu. Onu nasl edindiime geline hemen hemen anlattm gibi oldu. Ancak arada atladm bir iki ey var. George Brill benim mterimdi. rlanda tazsn ben ykarm." "Ve arkadann da kedilere kar alerjisi var" "Hayr, alerjisi olan George'dur Felipe George'un evine tannca kedinin gitmesi gerekti. Kedi ile kpek gayet iyi geiniyorlard ama George srekli aksryordu ve gzleri kan ana gibiydi. Bylece Felipe ya George'dan ya da kedisinden vazgeecekti." "Ve Raffle'a yol grnd." "Eh, Felipe kediye o kadar da bal deildi. Zaten kedi onun deil, Patrick'indi." "Patrick nereden kt?" "rlanda'dan gelmiti, ama yeil kart alamad, buradan da fazla holanmad ve memleketine dnnce kediyi gmrkten geiremeyecei iin burada brakt. Felipe kediyi evine almaya hazrd ama George ile birlikte yaamaya baladklarnda kedi bota kald." "Sen nasl aldn onu?" "George beni kandrd." "Nasl? Fino Fabrikas'nn fare kaynadn m syledi?"

"Hayr, gayet duygusal antajlarda bulundu. Her neyse, baarl oldu ite. Bir de baktm ki, nc Kedi'ye sahip olmuum." "Archie ile Ubi ne yaptlar?" "Aslnda bir ey demediler ama vcut dilleriyle 'ite imdi hap yuttuk' falan gibi eyler sylediler Dn onu paketleyip evden karmama zldklerini sanmyorum." "Ama bu arada kedi senin evinde ay geirdi ve sen bana tek kelime bile sylemedin." "Syleyecektim, Bern." "Ne zaman?" "Bir gn gelecek syleyecektim. Ama korkuyordum." "Ne dneceimden mi?" "Yalnzca ondan deil. nc Kedi'nin simgeledii eyden. Kedili Kadnlarn hibiri bu ii planlamamlardr, Bern. nce bir kedi, sonra ikinci bir kedi, nc bir kedi ve birden hap yutarlar" "Acaba bu ie baladklarnda bir gariplikleri yok mu sence?" "Hayr. Kimi zaman kak kadnlar vardr ve bir de bakarsn evlerini kedilerle doldurmular. Ama Kedili Kadn'larn ou gayet normal balarlar Hikyenin sonuna geldiinde hepsi karmlardr ama otuz krk kedisi olmak da insan yle yapar ite. Fark varmadan keileri karmsndr," "Ve bu iin pf noktas nc Kedi, yle mi?" "Kesinlikle. Bern, baz ilkel kltrlerde say yoktur, bizim bildiimiz anlamda yani. 'Bir' iin bir szckleri vardr 'iki' ve '' iin baka szckleri vardr ve ondan sonraki szckleri 'ten fazla'dr. Bizim kltrmzde de bu kedi ii yledir ite. Bir kedi olabilir, iki kedin olabilir hatta kedin olabilir ama ondan sonra 'ten fazla' kedin vardr" "Ve sonra da Kedili Kadn olursun." "Tam stne bastn." "Doru. Ve imdi nc Kedin benim oldu. Bundan sz etmemi olmann tek nedeni bu mu? nk sanrm iin banda beri sen onu bana kazklamaya alyordun." "Hayr" dedi. "Yemin ederim, Bern. Yllar boyunca bir iki kere kedi kpek konusu ald ama sen her zaman bir hayvan istemediini syledin. Sana hi bask yaptm m?" "Hayr" "Senin szne inandm. Kimi zaman sevecek bir hayvann olsa daha iyi yaarsn diye dndm ama bu dncemi kendime sakladm. Bir emeki kedi kullanabilecein aklmn kesine bile gelmedi. Sonra fare sorunun ortaya knca..." "Onu zmlemenin yolunu biliyordun." "Elbette. Ve ok esasl bir zm, deil mi? tiraf et, Bern. Raffles'in bu sabah seni karlamas houna gitmedi mi?" "Eh, karlad diyebilirim. Hayalimde onu patilerini havaya dikmi srtst yatarken ve fareleri de evresinde dnerken gryordum." ''Grdn m? Onu dnmeye balamsn bile. Bir de bakacaksn ona k olmusun." ''Raffles'dan nce ad neydi, Carolyn?" 'Bover, aptalca bir ad vard." "Syle." "lle de sylemem gerekiyor mu?" ini ekti. "Andro idi." ''Andrew mu? Bu neden aptalca olsun? Andrew Jackson, Andrew Johnson, Andrew Carnegie... hepsi de adlaryla gayet iyi ettiler." 'Andrew deil, Bern. Andro!' "Andrew Mellon, Andrew Gardner... Andrew deil mi? Andro mu?" "Evet." "Ne demek bu? Andrew'un Yunanca's m?" Ban sallad. "Androjen'in ksaltlm." "Ya."

"Fikir, ameliyatn kediyi cinsel bakmdan biraz kukulu bir durumda brakm olmasndan dodu." "Ya." "Patrick de ayn durumdayd sanrm; ho, onun durumunda ameliyat sz konusu deildi ama." "Ya." "Ben ona asla Andro demedim. Aslnda hibir ey demelim ya. Onu benimsemek demek olaca iin yeni bir ad vermek itemedim..." "Anlyorum." "Sonra senin dkkna gelirken birden yolda aklma geliverdi. Raffles. Benden nefret etme, n'olur Bern." "Etmemeye alacam." "nan bana son aydr bir yalan yaamak hi de elenceli deildi." "Raffles dolaptan ktna gre artk herkes rahat edecek herhalde." "Bundan hi kukum yok, Bern. Seni kediyi hileyle almak zorunda brakmak istemedim." "Yaptn buydu ama." "Hayr. Ben seninle kedinin iyi bir balang yapmanz istedim yalnzca. Onu tandktan sonra ok seveceini biliyordum, ilk engeli, aman iin bavurmak zorunda kalacam kk kandrmaca..." "Yalann bini bir parayd." "Ama yararl bir dava urunayd. Yalnzca senin iyjiliini dnyordum, Bern. Senin ve kedinin." "Ve de kendinin." "Eh, o kadar olur artk" Sevimli bir glmsemeyle yzme bakt. "Ama sonunda baarl oldu, deil mi, Bern? tiraf et ki, iyi oldu." "Greceiz" dedim. 7 Eh, baarl olacak gibi grnyordu. lk balarda dorusu ok piman olmutum. Srekli olarak hayvann stne basacam sanyordum ama o yolumdan uzak durmada baya ustayd. Her sabah dkkan atmda dizime srtnme numarasn yapyordu ama bunda amac yemeini vermemi salamakt. Onun dnda dkkannda olduunun farknda bile deildim. Hibir yere arpmyordu. Ara sra yksek raflardan birine sessizce atlyor ve James Carroll ile Rachel Carson'un arasndaki bolua yerleiyorsa da, genelde ortalkta pek dolamyordu. Kediyi mteriler de pek grmyorlard ve grenler de kitap dkknnda bir kedi grmeye pek amyorlard. "Ne kadar gzel bir kedi!" ya da "Kuyruuna ne oldu?" diyorlard. Mteri gzel bir kadn olduunda Raffles kendini zellikle gstermeye alrd ki, bu da aradaki buzlarn knlmasna neden olduundan, yararl bir ey olmaktayd. O kimliiyle masrafn kardn syleyemeyeceim ama bu noktay da yaam hikyesinde lehine bir puan olarak gstermem gerekir. Onun masrafn kard olay dkkna geli nedeniydi, Carolyn'in dkkna getirmesinden bu yana srt kemirilmi bir tek cilt bulmamtm. Farelerin verdii zarar o kadar aniden ve srekli olarak kesilmiti ki, yle bir eyin gerekten olup olmad konusunda pheye dtm bile oluyordu. Belki de dkknda hi fare yoktu diye dhyordum. Belki de Waugh ve Glasgow ciltlerini yle hasarl almtm. Ya da Carolyn nc Kedi'ye daimi bir yuva bulmak iin kitaplar gizlice kendisi kemirmiti. Bunu yapm olmasna amazdm dorusu.

Kedinin yemek ve su anaklarn doldurduktan sonra kapy tekrar kilitleyip Carolyn'in dkknna gittim. "Ben yedim bile" dedi. "Bugn aacan sanmyordum." "Ben de yle dneceini tahmin ettim. Dur keden bu eyler alaym, hemen gelirim. Konumamz gerek." "Olur" dedi. En yakn mezeciye gidip jambonlu bir sandvi ve byk bu bardak kahveyle dndm. Carolyn'in alma masas zerinde inler gibi sesler karan kk kahverengi bir kpek vard. "Sen rahatna bak" dedi. "Konuurken Alison'un iin bitirebilir miyim?" "Sen de almana bak" dedim. "Neden yle sesler karyor?" "Bilmem ama sussa iyi olacak. Hakem kendisini incelerken ayn eyi yapacak olursa, sahibinin Trnn En yisi dl'n unutmas gerekecek sanrm." "Neymi bunun tr?" "Ya Norfolk ya da Norwich teriyesi, tam olarak hatrlamyorum." "Ad da Alison demek? Oradan bir ipucu karamyor musun?" "O anlma ad. Belgelerinde Alison Wanda Land yazyor." "Ben neden inlediini biliyorum sannm." "Belki de bu hafta sonu gsterilmeyecei iin bugn getirilmemi olan arkadan zlyordur " "Bak" dedim. "Sen Alison'un tylerini kabartmaya devam et ama sen onu yaparken ben de sana dn gece olanlan anlatmak istiyorum." "Buna hi gerek yok, Bern." "Ne?" "Bunu yapmana ne gerek var ki? Burn Rap'ta o kadar ikiyiyi ien sendin. Ben de ara sra ierek kendimi kaybederim ama dn gece deil, birka bin beyin hcremi yokedecek, kafay bulacak kadar bile imemitim. Senin gidiine kadar her eyi hatrlyorum, ondan sonra da yatp uyuduum iin hatrlanacak bir ey yoktu." "Sana bana olanlan anlatmak istiyordum." "Doruca eve gittin sen." "Evet. Sonra da hemen dar ktm." "Olamaz. Bern..." "Brak da unu bandan sonuna kadar anlataym. Sonra da konuuruz." Anlamyorum" dedi. "O kadar ok almtn ki, Bern. Gilmartin'lerin evine girmemek iin mmkn olan her eyi yapmtn." "Biliyorum." "Sonra bir anlk bir kararla..." "Biliyorum." "Orada almaya deer bir ey olduunu da biliyor deildin. Nugent'lerin hibir eyleri olmayabilirdi," "Biliyorum." "Ve geceyi kapatmtm. Kendi evinin gvenlii iindeydin." "Biliyorum." '"Biliyorum, biliyorum, biliyorum.' Neden yaptn yleyse?" "Bilmiyorum." "Bern..." "Karakter bozukluu diyebilirsin ya da zihinsel zr ya da geici delilik. Belki hl biraz sarhotum ve itiim kahveler sarholuumu farketmemi nlyordu. Diyebileceim tek ey, bunun tanrlarn bir ltf gibi grndyd. Uslu durmutum, dayanlmaz ayartlmalara kar koymutum ve onlar da bana istediimi alabileceim bir eve ynelten gzel bir kadn gndermislerdi." "Kadn seni oyuna m getirdi dersin?" "lk aklma gelen o oldu. Hatta maymuncuklarm cebime koymadan nce aklma bu olaslk geldi."

"Ama yine de gittin?" "Nasl bir tuzak olabilirdi ki? Kadnn benim hrsz olduu ve o metroya bineceimi bilmi olmas gerekirdi." "Belki kendisi hrszd. Belki seni izliyordu." "Sabahtan beri mi? Bu pek mmkn deil. Ve metro yoktu, yoksa dikkatimi ekerdi. nsann grmezden gelemeyei bir kadnd." "Gzel, ha?" "Saylr. On stnden rahat rahat sekiz alrd." "Ve senden kendisine evine kadar elik etmeni istedi ve laf arasnda da Joan ile Harlan'n Avrupa'da olduklarn bildirdi." "Beni izlemi olduunu sanmyorum" dedim. "Ama rnein bir ie st almaya km ve beni metrodan karken grm olabilirdi. Mahallede daha nce grdnden beni tand syledi ama ben onu hatrlamadma gre bunu uydurmu olabilir. Diyelim ki, hrsz olduumu biliyordu ve sokakta beni grd ve evine kadar gtrmemi istedi." "Eer oras eviyse" dedi Carolyn. "Dur!" dedi Alison Wanda'ya. Sonra telefon rehberini at. "Cardamom... Chesapeake, Collier Tamam ite, Cooper.. Ama Gwendolyn Cooper yok Bi sr G. Cooper var; biri de West End 910 numarada ama o daha ilersi olacak Nugent'lerin apartmann numaras kat?" " yz drt." "Yok O adreste Cooper diye biri yok" "Belki de K ile balyordun" "Bakalm... Vay canna, gerekten de K ile yazanlar varm Ama Doll'umuz yok. Ho, bu neyi kantlar ki? Numaras olmayabilir ya da daireyi kiracsndan kiralam ya da bir bakasyla paylayor olabilir ve telefon bakasnn zerine kaytldr" "Kapcy tanyordu." Anlattna baklrsa kolaylkla tannacak biri. Sen de krk yllk dostmusunuz gibi konutuunu anlattn ya." "Esasl bir noktaya deindin" dedim. "Adamn majino hatt olmad kesin. Kadn binada otursun ya da oturmasn onu aabilirdi. Ama o zaman nereye kard ki?" "Nugent'lerin dairesine." "Bir anlna girip k yani. Ya da merdivenlerde benim girmemi bekler ve sonra apartmandan kard. 'Eyvallah, Eddie.' y, n'aber? 'iyilik.'" Kalarm attm. "Bunun ne anlam olabilir?" . "Seni tuzaa drmek." "Ama' ne iin, Carolyn? Yaammn herhangi bir baka akamnda evime gider ve orada kalrdm. Hrszl brakm olmam bover. De ki, hl faal bir hrszdm. Geceyars ve esrarengiz bir yabanc bana belirli bir yerde oturan kiilerin kent dnda olduklarn sylyor Ne yapardm o zaman?" "Bunu sen bana syle." "En azndan sabah beklerdim. Sabah erkenden biraz aratrma yapardm ve gerekten umut vaad eden bir durum varsa bir iki gn sonra soyguna giriirdim. zellikle de ziyaretilerin pek kuku ekmeyecekleri bir leden sonras. Ya da byk bir olaslkla sabah uyandmda olay unutmaya karar verirdim. Ama yapmayacam tek ey, o gece oraya gitmek olurdu." "Gittin ama." "Evet, gittim. Ama kadn gireceimi nasl bilebilirdi?" "Belki de insann zihninden geenleri okuyor Bern." "Belki." Belki benimkini de okudu ve aklmn bir kar havada olduunu anlad. Ve beni tuzaa drd. Peki, bunda onun kan oldu?" "Bilemiyorum, Bern." "Nugent'lerin evinde yakalanmam m bekleniyor. Aslnda yakalanabilirdim de. Genelde bir yere mmkn oldu kadar abuk girip karm. Ama bu kere yle olmad. Orada biraz daha

kalsaydm evde hak iddia edebilirdim. Eer beni polise ihbar etmi olsayd, hap yutmutum. Polis Albany'den yaya gelse beni orada bulurdu." "Belki de evin iinde bir ey yapman bekleniyordu." "Ne?" "Bilmiyorum." "Ben de bilmiyorum. Yapmam gereken ey her neyse, yapmadm. O 9-G dairesinde vakit ldrmekten baka bir yapmadm, Bir iki bakkaliye malzemesi gtrdm ve hepsini getirdim. Banyo kvetindeki o cesedi grnce..." "Kimdi o, Bern?" "Harlan ya da Joan deildi." "Eh, Joan olduunu sanmarntm." "Bu ada hibir eyden emin olamazsn. Ama Harlann alma odasnda iftin bir fotoraf vard ve l onlardan deildi. Evde baka fotoraflar da vard. Nugent'lerin ocuklar ve torunlar ve ceset fotoraflarn hibirinde yoktu. Ailevi benzeyi gremediime gre oktandr kayp bir akraba olamazd." Kalanm attm. "Herifin tandk gelen bir eyi var ama dorusu bunun ne olduunu bilemeyeceim." "Neye benziyordu?" "Daha ok plak bir lye." "Eh, bu da durumu aklyor Herhalde onu bir Norman Mailer romanndan hatrlyorsun." Ters ters yzne baktm. "Otuz, otuz be yalarnda olabilirdi. Kara salar, ksa kesilmi ve Jl Sezar gibi ne doru taranm." "Bak darbesi yoktu ama." "Hayr, yalnzca alnnda bir kurun delii." Gzlerimi kapayarak adam hayale altm. "Zayf ama adaleliydi. Kara kll. Gzleri akt ama rengini hatrlamyorum. Dorusunu istersen yle durup uzun uzun bakmadm." "Adamn orada ne ii vard, Bern," "Ben grdmde pek bir ii yoktu." "Belki intihar edecek bir yer aryordu ve otelde bir oda tutacakak paras yoktu. Bu yzden oraya girdi ve..." "Poulard kilidini aarak m?" "Kilit seni durdurdu mu ki? Pekl, diyelim anahtan vard. eri girdi, soyundu... Elbiseleri neredeydi, Bern?" "Yardmseverlere vermi olmal. Ben grmedim nk." "Peki, brak imdi elbiselerini. stndekileri kard ve kvete girdi. Neden?" "Kimbilir?" "Kvete girdi ve kendini vurdu. Hayr, nce banyo kapsn kilitledi, sonra du perdesini ekti ve ondan sonra kendini vurdu." "Vakti gelmiti artk." "Ama neden, Bern?" "O en nemsiz ey bence. Bana sorarsan, nasl? Evet, sanrm niyet edersen alnnn ortasndan kendini vurabilirsin. Bunun iin tetii baparmanla ekersin. Ama tabancay akana dayamak ya da azna sokmak daha doal olmaz m?" "Doal olan yaamaya devam etmektir" dedi Carolyn. "Ama ben ortalkta tabanca falan grmedim. Ho, aram deilim ve eer kendini vurduunda ayakta duruyorsa tabancann kvete dmesi ve kendisinin de onun zerine ylm olmas mmkndr. Ama kvette ya da banyonun herhangi bir yerinde tabanca olmayabilirdi de." "Tabanca yoksa..." "O zaman onu biri ldrmtn" "Doll Cooper mi?"

''Belki" dedim. "Ama kentte bu ii yapabilecek sekiz milyon kii var rnein Nugent'lerden biri, ki bu da onlara uaa binmek iin iyi bir neden salard." "Sence onlar m yapmtr?" "Kimin yapt hakknda en ufak bir fikrim bile yok hangi biri olabilirdi." "Seninle ben deil ama, Bern. Biz birbirimize tanklk edebiliriz. Btn gece birlikteydik." "Ama adamn ne zaman ldrldn bilmiyorum. O lmden sonraki katlama falan gibi adli tabiplik ilere aklm ermez, zaten souyup soumadn anlamak iin dokunmak istememitim. ok ho bir kokusu da yoktu dorusu ama cesetler ho kokmaz zaten, taze bile olsalar. Dkknmdaki o adamn lsn hatrlasana." "Onu nasl unutabilirim ki? O da kenefteydi." "yle." "Ve sonra cesedi tekerlekli iskemleyle tamtk. Hatrladm imdi. leli ok olmamt ve pek iyi kokmuyordu, deil mi?" "Hayr" "Demek birbirimize tanklk edemeyiz" dedi. "Bu skntl oldu ite. Bu cinayeti bizim ilemediimizi nereden bileceiz?" "Eh, ben benim ilemediimi biliyorum. yle bir ey olsayd hatrlardm. Ve sen de cinayet ileyecek tip olmadn iir bunu yapm olamazsn." "imdi rahatladm ite." "Bunu bilmek yeter bana" dedim. "nk bu benim sorunum deil. Ben orada deildim." "Ne?" "Ne resim ektim ne de ayak izi braktm. Ya da parmak izi. Ya damsr gevrei kutusu. Kimse benim girdiimi de ktm da grmedi. Eer Eddie'yi saymazsan ve ben de onu saymyorum. Getirdiim her eyi gtrdm ve aldm her eyi yerine braktm. Hatta ktktan sonra kapy bile kilitledim." "Hep yle yaparsn zaten." "Zor bir ey deil ki? Bir kilidi amsam kapatabilmeliyim de. Ve bu iyi bir politikadr. nsanlarn soyulduklarn anlamalar ne kadar uzun srerse, hrszl yapan yakalamak o kadar gleir." "Demek her eyi bulduun gibi braktn." Yant vermedim. "Bern? Her eyi bulduun gibi braktn, deil mi?" "Pek 'her eyi' diyemeyeceim." "Ne demek istiyorsun?" Uzanp Alison'u okadm. Kpek yine inler gibi bir ses kard. "Paray geri koymadm" dedim. "Bern." "Koyacaktm ama sonra saymak iin eldivenlerimi kardm aklma geldi. Paray alacaksam zerinde iz brakmam nemli deildi. Sonra da her banknotu tek tek silmem gerekecekti ve ekkmecenin kilidini hem amak hem kapatmak iin iki kere daha uraacaktm." "Ve onun iin de paray aldn." "Eh zaten almtm. Yalnzca geri koymadm." "Sekiz bin Dolar?" "Hemen hemen. Sekiz bin yz elli." "Orada ne kadar kaldn? Drt. saat mi? Saati iki bin Dolar. Asgari cretten epey yksek" "nan bana, demezdi. Paray geri koymak daha zahmetli olaca iin tuttum. Zaten izlenmesi imknszd. Saat ve mcevherler Nugent'lere kadar izlenebilirdi ama para paradr" Omuzlanm silktim. "Banknotlan tek tek silmek gerekse bile geri brakmalydm sannm. Ama saat ok geti ve bir an nce oradan kmak istiyordum," "Ama kilitleri eski haline sokmak iin zaman harcadn, kapy anlarm ama banyo kapsn kilitlemek iin neden uratn? Zaten amak iin ok uramtn, yeniden kilitlemek de bir kadar zamann alm olmal."

"Saylmaz. Kilitlemek o mekanizmada kilidi amaktan kolaydr ama yine de epey zamanm ald diyebilirim." "Neden zahmet ettin yleyse?" "Dn hele" dedim. "Polisler geldiler ve kapy krmak zorunda kaldlar. Kvette yannda bir tabanca olan bir ceset buluyorlar Kk bir pencere var o da kilitli. Ve kap da kendileri krana kadar kilitliydi. Eer sen polis olsaydn bundan ne sonu karrdn?" "ntihar" dedi Carolyn. "Baka bir ey olamazd. Bern? Bir dakika." "Bekliyorum." "Ya tabanca yoksa?" "Ee?" "O zaman intihar deildir, deil mi?" Bam salladm. "Hayr ve tam bir John Dickson Carr romanndan kma kilitli oda cinayeti ile kar karyasn. Katilin bunu nasl yapm olacana akl erdiremiyorum dorusu. Aslnd byle bir ey imknsz olaca iin yle olduuna da inanmyorum. Bence tabanca cesedin altnda ya da arkasnda bir yerdeydi. Eer intihar idiyse durumu olduu gibi brakmak isterdim. Eer kilit oda gibi anlalmas g bir cinayetse, o zaman ii neden kartracaktm ki? Polisler oraya geldiklerinde kap aksa, bir kvette bir ceset bulmulardr, bunun zel bir yan yoktur." "Anlyorum." "O yzden kilitledim. Mantmda bir kusur olabilirdi ama bunu farkedemeyecek kadar bitkindim. Banyo kilidi ikinci seferinde biraz daha kolaysa da, yine de zahmetliydi ve epey zaman almt. Sana bir ey syleyeyim mi? Sekiz bin yz elli Dolar' elde tutmak iin kendimi hakl gryordum. Onun iin ok almtm. Onu kazandm dnyordum." Sandvicimin son lokmasn kahvenin son damlasyla yuttuktan sonra bo bardakla ambalaj ktlarn pe attm. Sonra dnp Carolyn'in Alison'un iini tamamlamasn izledim. "Byle bir geceden sonra yorgun olmalsn" dedi. "Bugn dkkn amana atm dorusu." "Patience telefon edince uyandm. Sonra gelip Raffles' beslemem gerekiyordu." "Zahmet etmeseydin" dedi. "Gelmediini grnce benimki anahtarnla dkkn ap suyunu tazeledim ve yiyeceini verdim," "Saat kata?" "Bilmem, on bir falan olmalyd. Neden sordun?" "nk on ikiyi birka dakika gee kapy atmda, ok iyi alk tan lmek zere olan kedi numaras yapt da ondan." "Yani bir daha m besledin?" "Elbette. Taba syrlmt ve neredeyse oraplarm yiyecekti." "Kedilere fazla yemek verilmez, Bern." "Teekkr ederim, bunu hatrlamaya alacam" dedim. Barnegat Kitabevi'ne dnp dkkn bir kere daha atm. Admm ieri attmda Raffles bileklerime srtnmeye balamt bile. "Sen yle san" dedim. "Bir daha ryanda grrsn." Ucuzluk masam dar kardm, bir Dolar'a tabelam zerine yerletirdim. Gelip geenler bazen bir kitap yrtrlerdi ama o fiyatlarla bana ne zarar dokunabilirdi ki? Biri tabelay yrtse daha ok ierlerdim. Tezghn ardndaki tabureme yerletim ve Ay Maaras Klan adl kitabm elime aldm. (Kitab yllar nce bir kere okumutum, ancak kitaplarn bir kereden fazla okunacana inanmyorsanz elde dme kitap satmak asla size gre bir i deildir.) Dn gece metrodan indiimde aldm gazeteyi de okumamtm. Ama evden karken gazeteyi de yanma aim deildim. Dn neler olup bittiini renmek istemediimden, bylesi daha iyiydi. Bir ift

Neanderthal'in bir Cromagnon ocuunu yetitirmelerini okumak ok daha keyifliydi ve okuduklarm da benim hatrladm ocukluumdan pek farkl deildi. Saat ikiye doru ilk satm yaptm. Yalnzca bir dolarlk satt ama bir kere buzlar krlmt, saat e kadar elli dolarlk sata erimitim. nsan byle zengin olmaz, hatta masraflarn bile karmaz ama en azndan sat yapyordum ite. Bu satn nedeni kediydi sanrm, onu beslemek gerekmeseydi dkkan amayacaktm bile. Zaten Nugent'lere gitmi olmakla 8.350 Dolar kara gemitim. O parayla canmn istediini yapar ve kazanmak iin zahmetlere girdiimi unutabilirdim. O sayfa sonsuza kadar kapanmt ve ben yakay syrmtm. Doru. Ryalarnda ancak, Bernie. 8 Saatler ilerledike i de artyor; dkkna girip kan insanlar oalyordu. Bazlar yalnzca kitaplara gz gezdiriyorlard ama ben de buna almtm; ne de olsa elden dme kitap satmak bu demekti. Tabii bu arada sohbetler de yer almaktayd ve bu arada Hollandallar Dnya'daki yerlerini kaybetmeselerdi modern New York'un neye benzeyecei konusunda epey canl bir tartmaya da girdim. Bu konumada karmda beyaz sakall, mavi gzl bir efendi vard ve adam dkkndan iki yz Dolar'a yakn para harcayp kmt. O kar kmaz ieri koyu gri parlak bir kumatan takm elbise giymi irikym bir adam girdi ve etli kolunu tezghma yaslad. "Dorusu hakkn vermek gerek, Bernie" dedi. "Buras bir edebiyat salonuna benzemeye balad." "Merhaba, Ray" dedim. "Seni grmek benim iin her zaman bir zevk olmutur" "ok ilginti" dedi. "O Noel Babayla ne konuuyordun?" "Noel Baba olamayacak kadar zayf deil miydi sence?" "Herkes gibi o da imanlayacaktr. Daha zaman var. Noele kadar ka i gn kald?" "Bilmem, hi hesabn tutmadm." "Ya ka hrszlk gn var, Bernie? Noel Baba'nn at penceresinden iniine kadar ka hrszlk gn var acaba?" "Bacadan demek istemiyor musun?" "Her neyse, ite o, Bernie. Bu konuda uzman sensin, deil mi?" Pis pis srtt. "Seninle yal adamn yle ne konutuunuz insan meraklandryor dorusu. Burada karlkl duruyor ve Felemenke konuuyor olabilirdik, deil mi?" "yle." "Btn bu kitaplar da Felemenke olurdu. Ve birini bile okuyamazdm, Tabii, seninle Felemenke konuuyor olsaydm okurdum da. Btn sorular Felemenke olacandan Komiserlik Snav'na alyor olsaydm Felemenke bilmem gerekiyordu. Kalarn att. "Ve ngilizce anlamayan taksi srcleri yerine o zaman Felemenke anlamayan taksi srcleri olurdu. Ve on tanesinden dokuzu Penn stasyonuna gitmeyi beceremezdi. Her ey ok farkl olurdu, deil mi?" "yle." "Gayet ilgin eyler bunlar, Bern. Konumanza karacaktm ama sonra satna engel olmayaym dedim. Sen bir kitapsn ve giderek bir edebiyat salonu sahipliine ykseliyorsun, bir polisin araya girip seni baltalamasn istemezsin." "Doru." Dirseini tezgha elini enesine dayad. "Biliyor musun, Bernie, Noel Babayla akan sular gibi konuuyordun, oysa imdi azndan cmbzla laf kyor. Bir kedi almsn galiba, bak vitrinde durmu gnelenmeye alyor Dilini o mu kapt yoksa?" "Hayr" "yleyse neden azndan evet, hayr ve belkiden baka bir ey kmyor ha?" "Bilemem" dedim. "Belki de burada ne aradn anlamaya alyorum, Ray." ncinmi bir tavrla, "Bern, dost olduumuzu sanyordum." dedi.

"Dostuz sanrm ama senin dosta ziyaretlerinin hep z bir nedeni vardr" "Gerekten yle mi dnyorsun? Aslnda her ey senin bir soruyu nasl yantlayacana bal." "Hangi soruyu?" "Senin neyin var; Bernie? Keileri mi kanyorsun?" "Soru bu muydu?" Hayr soru o deildi. Bu yalnzca seni uzun zamandr ama bir kere bile tkezlemediini grmemi olan birinin aklndan geen dncelerdi. Soru o deildi. Soru u." Heyecanla bekliyorum." Herife neden telefon ettin?" "Hangi herife, Rayl" "Hangi herife, Ray?' nsann aklna taklan o adlardan biri olduu iin defterime bile bakmama gerek yok. Martin Gilmartin. Dn gece ona neden telefon ettin?" Birden mideme bir kramp girdi, sanki bayat kurufasulye yemiim gibi. "Neden sz ettiini bilmiyorum" dedim. ok inandrc olmu olmamalym ki, Ray gzlerini bile yuvaramad. "Evine neden girdiini sormayacam" dedi. "Tpk o kediye neden fare avladn sormayacam gibi. Bu onun doasnda olan bir eydir. Sen hrszsn, o da kedidir" "Ben emekliyim." "ok doru, Bernie. Kedi nasl kedilikten emekli olamazsa, sen de hrszlktan emekli olamazsn, Bernie. O yzden herifin dresini neden soyduunu aklamana gerek yok. Ama daha sonra neden telefon edip de adamla alay ettin, ha?" "Byle bir ey yaptm kim sylyor?" "O sylyor; kim olacak? Yani yapmadn m sylemek istiyorsun?" "Baka ne diyor?" "lk nce ne demek istediini anlamam: Sonra evi iyice aratrnca soyulduunu farketmi." "kinci keredir o szc kullandn" dedim. "Oysa sen bu ileri bilirsin. Soygunun ne demek olduunu bilirsin. Birinin maln ya da parasn zor ya da iddet kullanarak ya da zor ya da iddet kullanmakla tehdit ederek almaktr" "u ie bak, yine Polis Akademi'sine dndm ve dinliyorum" dedi. "nsan ldrtan bir ey bu" dedim. '"Sonra soyulduunu farketmi.' Soyulduunu sonradan fark edemezsin, nk soygun ann zaten yaamsndr Biri suratna bir tabanca dorultup sana paran vermeni, yoksa beynini datacan syler Soygun budur. Ben yaamm boyunca tek bir insan bile soymu degilim." "Bitti mi, Bern?" "Kusura bakma ama szckler benim iin nemli dedim. "Bay Gilmartin evine hrsz girdiini nasl anlam?" "Baz eyalar eksikmi." "Hangi eyalar?" "Sanki bilmiyormusun gibi." "Syle, Ray," "Beyzbol kartlar." "Tanr akna!" Dedim. "Onlan annesinin atmadna iddiaya girer misin?" "Bernie..." "Benimkiler yle olmutu. Kolejden eve dndmde kartlar yoktu ve ben fkeden patlarken annem sakin sakin durup Aziz Paul'den bir eyler aktard. ocuka eylerin atlmas falan hakknda." "Bay Gilmartin'in epey bir koleksiyonu varm." "Benim de vard" diye hatrladm. "Bir ton izgi roman dergim de vard. Tarih hakknda bilgi verenleri severdim. En sevdiimde 'Su Cezasz Kalmazd' "Yazk ki, ders alamamsn."

"Benim grdm kadaryla en son kareye kadar cezasz kalrd. izgi roman dergilerimi de atmt annem. Bir ey syleyeyim mi? Aklma geldike hl zlrm." "Bernie..:" "O yzden Bay Gilmartin'in neler hissettiini anlyorum. Annesinin yaptn sylyor deilim ama insanlar sulamaya balamadan nce bu olasl da dnmeli. Sana kesin olan bir syleyebilirim, Ray. O ile hibir ilgim yoktu." "Dn akam ona telefon ettiini inkr m ediyorsun?" "Belki de herhangi bir eyi kabul ya da inkr etmem iyi bir fikir deildir" dedim. "Belki nce avukatmla konusam daha iyi olur." "Aslnda yapman gereken de herhalde odur. Bak sana bir ey syleyeyim, Bern. Sana haklarn okuyaym, sonra karakola gidelim ve fotorafn ektirip parmak izlerini alalm. Oradan Wally Hemphill'i de ararsn, Eer Central Park evresinde dnp durmuyorsa belki dn geceyi hatrlamana yardm eder" "Bana haklarm okuma." "Geen seferden hatrlyorsun, deil mi? nemi yok, Bern. Ben her ii kitabna uygun yapaym da." Maraton yaklat iin WalIy'yi bulmak o kadar kolay olmayabilirdi. Baka kimi arayabilirdim ki? Doll Cooper'i mi? "Konumamak iin bir neden yok sanrm" dedim. "Yanl bir ey yapmadma gre durumu akla kavuturabiliriz." Srtrken her zamankinden ok bir kpek baln andryordu. nce kapy kapadm "On Dakika Sonra Geliyorum" tabelam astm. Ben Ray'le ileri hallederken mterilerin bizi rahatsz etmelerini istemiyordum. Ayrca dncelerimi bir dzene sokmak iin bir iki dakikaya ihtiyacm vard. lemediim bir su iin emniyete gtrlp parmak izlerimin alnmas ve bir iki saatliine olsun gzalt hcresine atlmak gln bir eydi. Dier yandan szlerime dikkat etmeliydim yoksa Nugent ii yerine Gilmartin iinden okkann altna gidecektim. Raffies'n tasndaki suyu tazeleyerek bir iki saniye kazandm. Hazr elim demiken biraz da yiyecek vermek isterdim ve buna bir itirazda bulunacan sanmyordum ama o gn zaten fazladan bir n yemiti. Bu tempoda gidersek fare avcl gnleri sona ererdi. "Pekl, konumaya hazrm" dedim. "Biraz da raflarn dzenlemek istemez miydin?" dedi. Szn duymazlktan geldim. "Gilmartin'e telefon ettiimi kabul ediyorum."dedim. "Eh, Allah'a krler olsun." "Ama bunun hrszlkla bir ilgisi yoktu. Ben, sen inansan da inanmasan da o ii braktm, Ray, Bak, istersen bandan balayaym." "Elbette." "Carolyn ile dn iten sonra birlikte ktk." "Hep karsn zaten. Burn Rap'a m?" Bam edim. "Son gnlerde biraz gergindim. Ksacas her zamankinden daha ok itim." "Hey, bo ver, olur byle eyler" "Olur ama bana olmaz ve o kadar sk olmaz. kiye o kadar da alkn deilim. Aptallatm." "Aptallatn m?" "Bilirsin ya, aptalca akalar falan yapmaya baladm." "Eh, grlecek bir eydi desene." "Orada olup da grecektin. Her neyse, Carolyn'le geceyi birlikte geirdik. Burn Rap'tan sonra bir talyan lokantasna , sonra da onun Arbor Court'taki evine gittik. Bay Gillmartin'e orada telefon ettim." Sanki bir testi baanyla gemiim gibi ban sallad.

"Nasl balad bilemeyeceim" diye devam ettim. "Hl sarhotum sanrm ve rehberde garip adlar, aramaya baladm. Adlar seip Carolyn'e okuyor ve akalar yapyordum." "kiniz kar karya gemi milletin adyla alay m ediyordunuz, Bern?"' "Aslnda bunu yapan bendim. Gurur duyulacak bir i deil oldu bir kere. Her naslsa Geraldine Fitzgerald ad aklma geldi. Onu hatrladn m? Birka yl nce tannm bir arkcyd," "Sahi mi?" "Her neyse ad bana mkkemmel bir iliki gibi geldi. " dedim, "Geraldine ve Gerald yani." "Eee? Bunda komik ne var?" "Orada olman gerekirdi. Rehberde Geraidine Fitzgerald bulamadm ama bir Gerald Fitzgerald buldum ve bunun ok komik olduunu dndm." "Ne demezsin? nsann kasklarn atlatacak kadar. Ne yaptn sonra, herife telefon mu ettin?" Kafamn iinde kk bir uyar ngra tt. "Evet, ama evde kimse yoktu. Bunun zerine rehberi kartrp onun gibi ifte adlar aradm." "William Williams" dedi. "John Johnson." "yle bir ey ite ama bu sylediklerinde komik bir ey yok tabii." "Gerald Fitzgerald gibi insan kahkahadan kracak bir ey deil" "Aykken hi de komik gelmediinin farkndaym" dedim. Ama ben sarhotum. Sonunda bir Martin Gilmartin buldum ve her nedense bu ok komiime gitti. Saat kimseyi telefonla rahatsz etmeyecek kadar geti ama o durumda saat falan umurumda deildi. Telefonu ap numaray evirdim. Adam knca ad hakknda akalar yaptm, utanarak syleyeyim ocuka akalar" "O da gld m, Bern?" "Biraz arm gibiydi, bunun zerine biraz daha dalga getim, sonra da kapattm." "yle oldu demek." "Eh, yle saylr" "Karsyla tiyatroya gittiini nereden biliyordun?" Tanrm. "Tiyatroda mymlar? Yant alana kadar birka kere atm iin bir yerde olduklarn anlamtm." "yle mi? Neden anyordun peki?" "Bugnlerde bir numaray srekli aramak kolay da ondan. Carolyn'in telefonunda son numaray otomatik olarak arayan bir dme var" "Zamandan tasarruf desene." "Sonunda onu bulduumda eve dnd iin mutlu olduumu falan syledim sanrm. yi bir gece geirdiini umduumu falan. Ukalaca bir ey ite. Ama tiyatrodan sz etmedim." zerinde durmad. "Gilmartin, telefon ettiinde saatin geceyarsn getiini syledi." "Bence geceyansndan birka dakika nceydi ama onun dediini kabul edebilirim. Eee?" "Ondan sonra ne yaptn? Bakalarn da m aradn?" "Hayr Aslnda konuunca ocuka bir ey yaptm fark etmitim. Ayrca saat geti ve yorgundum." "Geceyi Carolyn'de mi geirdin?" "Hayr; eve gittim." "Ve evden sabaha kadar kmadn, yle mi?" "yle" dedim. "Saat birde falan eve dndn ve bu sabah gelip dkkan aana kadar bir daha evden kmadn." "Doru" dedim. Sonra bir ey sylemeye kalktn grnce de, "Alverie gitmek dnda" dedim. "O ne zamand, Bernie?" "Bilmiyorum. Saate bakmadm. Televizyonda bir sre CNNi seyrettim, sonra sabaha st olmad aklma geldi. Gidip mezeciden birka ey aldm. Neden sordun?"

"Yalnzca merak ettim." "Ben de merak ediyorum" dedim. "Sylediklerine baklrsa Gilmartin, telefonunu kapadktan sonra izgi romanlarna ve Yzba Geceyars ifreli yzn aramaya gitti." "Yalnzca beyzbol kartlar, Bern." "Yani ocukluk hazinelerinin tmn ayn yerde saklamadn m sylyorsun? Her nereye saklamsa, bakt ve kaybolduklarn grd. Tamam m?" "Eee?" "Geceyars ya da yarmda falan, deil mi?" "Ne demek istiyorsun, Bern?" "Ben konutuumda beyzbol kartlar herhalde oktan alnmt, o nedenle benim sabahn bir buuunda mezeciye gitmi olmam ne farkeder ki?" "Eer hi farketmezse, neden yalan syledin ki?" "Yalan m syledim?" "Eh, baka bir ey denmez ya." Cebinden not defterini artp bir sayfay at. "Evinden birbuukta ktn. Saat altya yirmi kala dndn. Drt saatten fazla, Bern. Bu mezeci neredeydi? Riverside'da m?" "Herhalde yolda baka bir yere urammdr. Mezeciden inerken." "Ve bunu u dakikaya kadar unuttun demek." "Hayr, sorgulama baladndan beri aklmdayd ama konumak istemiyordum. Birini grmeye gittim, Ray." "Sahi mi? Tandm biri mi?" "Hayr ve tanacak da deilsin. Bak, sen grm geirmi bir insansn, Ray." "Esasl bir ey uyduracaksn, deil mi?" "Kadn evli" dedim. "Frsatlardan yararlanmaya alyor Dn gece de o frsatlardan biri kt ite." "Senden utanyorum, Bernie." "Eh, ben de kendimle gurur duyuyor deilim, Ray ama, " "Byle bayat bir hikyeye bavurduun iin senin adna utanyorum dorusu. Bana kadnn adn sylemezsin, deil mi? "Ray, bunu yapamayacam biliyorsun." "Centilmenliin buna engel, deil mi?" "Ray, ahlk kurallar..." Elini kaldrd. "Aman konuya girme" dedi. "Dn gece evli ya da bekr hibir kadn ziyarete gitmedin. Geceyars evine gizlice kp Martin Gilmartin'den aldn beyzbol kartlarn..." "Grdn m? Sarho da olsan ayk da, komik bir ad" dedim." "...gtrp birine sattn. Gilmartin'in evine ne zaman girdiine gelince, tahminim dn gecedir nk mal sahibinle tartmtn." Yzn kvrd. "yle kekeleyip durma, Bern. Syleyecek bir eyin varsa ak ak syle. Yoksa mal sahibinle atmadn m syleyecektin?" "Kitaplar hakknda ateli bir tartma yaptk" dedim. "Ama edebi bir salonda beklenen bir eydir bu. Ayrca, adamn ad Stoppelgard'dr" "Borden Stoppelgard." "Onun Marty Gilmartin ve beyzbol kartlaryla ne ilgisi var? " "Gilmartin evli." "Eh, dn gece yattmn onun kars olmadna yer edebilirim." "Karsnn ad Edna'dr." "Zararsz bir ad" dedim. "Edna Gilmartin. Bunda hi komik bir ey yok." "Ya Edna Stoppelgard? Onu komik buluyor musun, ha?" Comwallis Yorktown'da George Washington'a askerleriyle teslim olaca zaman bandoya 'Dnya Altst Oldu'yu almasn istemiti. Eer elaltnda bir kaseti olsayd ben de o anda onu alabilirdim. "Bir dakika" dedim. "Yani Gilmartin'in kars Stoppelgard'la m evli?"

"Olamaz" dedi. "Yasalara aykr. Ama onun da kolayn bulmak mmkndr, deil mi?" "Neyin kolayn bulmann?" "Kendi kzkardeinle evlenmenin, ama bunu neden isteyeceksin ki? Grebildiim tek yarar her yl Noel'i hanginizin ailesinin yannda geireceiniz tartmasndan kurtulmak olur." Ban sallad. "Borden Stoppelgard Martin Gilmartin'in kaynbiraderidir." "Atyorsun." "Bunu bilmiyordun, deil mi? Bir haber daha vereyim. Dn gece Stoppelgard'larla Gilmartin'ler tiyatroya birlikte gittiler, sonra oradan kp yemee gittiler ve orada da senden sz ettiler anladm kadaryla. Stoppelgard senden ald nadir bulunan bir kitaptan ve fiyatlarnn Tahliye Satlar fiyatlarndan bile dk duunu anlatm." "yle dedi, ha?" "Sonra Gilmartin'le kars eve gidiyorlar ve sen telefon ediyorsun. Ama o srada telefon edenin sen olduunu bilmiyordu. Senin olduunu bilmedii halde aklna gelen ilk ey birinin evini soyduu olmu. Hemen gidip beyzbol kartlar koleksiyonuna bakm ama kartlarn yerinde yeller esiyormu." "Bunun zerine polise haber vermi." "Tam stne bastn. Gece nbetisi de iki memur gndermi. Rapor bu sabah masamn zerindeydi. Onu orada brakacaktm ama Gilmartin telefon etti ve telefonu bana baladlar benim burnuma da garip bir koku geldi." "Belki biri bayat kurufasulye yemitir" dedim. "Bana telefon konumasn anlatt. Ben de o telefonu edecek kadar kurnaz bir hrszn telefonunu izlenmeyecek bir yerden etmi olacan dndm. Ama byle bir telefonu arkadann evinden yapacak kadar geri zekl hrszlar da olduu iin bu meslekte telefonlar aratrmak her zaman iyi sonu verir. Hele sz konusu arkada yaamn kpekleri tra edip sa tarayarak kazanan cce bir lezbiyense." "Carolyn ile geinememeniz gerekten ok garip" dedim. "Ray, telefon ettiimi zaten kabul ettim, neden hl bunun zerinde durduunu gerekten anlamyorum." "nemli olan u: Senden Gilmartin'e sz ettim ve kaynbiraderiyle konumasndan seni hemen hatrlad. 'Onun olduunu biliyorum' dedi. 'Kitap ve iinde pek de baarl deil. Ona seni benim de tandm ve gerekten baarl olmadn syledim. 'Ayn zamanda hrszdr' dedim. 'Ve o ite ise piyasadakilerin en iyisi olduunu itiraf etmeliyim.'" "Teekkr ederim, Ray." "Eh, biz insana hakkn veririz." "Ama eer ben byle yksek dzey bir hrszsam..." "En iyilerindensin, Bern. Oldum olas da yleydin." "...O zaman yeteneklerimi neden bir puro kutusu de beyzbol kart iin harcayaym, ha?" "Gilmartin'e baklrsa daha ok bir ayakkab kutusu." "sterse sandk olsun, umurumda bile deil. Allah ak? Ray, szn ettiin eyler iklet kokan kk karton paralar." "Beyzbol kartlar artk ocuk oyunca deil, Bernie. Onla bykler alp satyor Yatrmclar arasnda gnmzde ok reva olan eyler." "Sue Grafton gibi mi?" "O da beyzbol kart m topluyormu? Kitaplarndan birini yeni bitirdim, hi de kt deildi. Bir manevra srasnda askeri bir stte geiyordu." "Taynn'n T'si." "Onun gibi bir ey ite." "Nadir rastlanan kartlardan bazlarnn para ettiini biliyorum" dedim. "nl bir tane vard. Honus Wagner, deil mi? Bir tek o kart bin Dolar ya da daha fazla eder" "Bin Dolar" "Kusursuz olacak ama" dedim. "Duvara arpmaktan bklm falansa ok daha az eder"

Not defterine bakt. "Honus Wagner" dedi. "Pittsburgh Korsanlar takmnn oyuncusu. 1910'da resmini bir karta bastlar ama kartlar ikletle deil sigara paketlerinde verdiler." "Ama o sigara imezdi" diye hatrladm. "Ve ocuklar zerinde kt bir etkisi olmasn istemedi." "Kart geri ekmelerini salad ve o yzden gnmzde ok seyrek bulunuyor. Ama bin Dolar fiyat bimekle biraz tutumlu davrandn." "Eh, Baskn'n 'B'si'nde de yle oldu. Deeri neymi?" "Bir iki yl nce ak artrmayla bir tane satlmt" dedi. "451.000 Dolar'a gitmiti. Gilmartin'e bakarsan gnmz piyasasnda bir milyondan fazla getirirmi. Bunu bilmiyordun, deil mi, Bern?" "Bilmiyordum" dedim. "Ve inandm da sanmyorum. Bir milyon Dolar ha? Bir beyzbolcu kart iin?" "T-206 kart. Sigaralardan km olmayan baka Honus Wagner kartlar var ama onlar yle paralar getirmiyorlar" "Gilmartin'in T-206's m varm?" "Hayr" "Yok muymu? O zaman kimin umurunda ki? Ray..." "Ama baka iyi kartlar varm. Topps 1952 serisi varm. Mickey Mantle'n aylaklk kartyla birlikte. Ve bir sr Ted Williams, Babe Ruth ve Joe Dimaggio kartlar varm. Dorusu zerinde Joe D'nin resmi olan bir karta ben bile hayr demem." "Eer bir tane ele geirirsem sana veririm, sz." "Anlatk, Bern. nemli nokta u, Bern: Giln Honus Wagner'i yokmu ama olanlar da annenin yardmsevenler demeinin sat iin baladklarndan epey fazlaym. Btn koleksiyonu yarm milyon dolara sigortalym." "Yarm milyon dolar" "Aslnda deerinin ok daha fazla olduunu sylyor yzden kartlar senin alm olacan umuyordum, Bernie. Bir i yapar, ikimiz de yararlanrdk. Budala herif, onlar sen aldn elindekinin deerinden haberin yoktu. Mal saat sekiz ile geceyars arasnda aldn ve sonra da gtrp ucuza elden kardn. Bernie oysa seninle turnay gznden vurup sigorta irketinin verecei yz bin dolar paylaabilirdik Dn gece o parann onda birini almadna iddiaya girerim." "Kartlar ben almadm, Ray." "Sen aldn. Stoppelgard'a ok kzmtn. Herhalde onu Gilmartin'lere kadar izledin ve sonra onlar tiyatroya gidince eve girdin. Gilmartin'i soyarak Stoppelgard'dan intikamn aldn. Eve girince para getireceini umduun ilk eyi alp hemen ktn. Ve aldnn deerini renecek yerde gidip hemen elden kardn ve bu arada esasl bir kazk yedin." ini ekti, "Bu iten yakay syrmak iin bir tek ansn var. Kartlar sende mi?" "Hayr" "Onlan ele geirebilir misin?" "Hayr." "Ben de bundan korkuyordum ite." ini bir daha ekti.'' zaman benim sana bir kartm var Lanet eyi nereye sokmutum. Hah, burada. 'Konumama hakkn var. Bir avukata danma hakkn var. Eer avukatn yoksa.,.'" 9 Wally Hemphill, "Unutmadan syleyeyim" dedi. "Terapistini aradm. En azndan o konuda kayglanmana gerek yok" "Teekkr ederim" dedim. "Ne terapisti?" "Patience Tremaine."

"Onu sen mi aradn? Ben Carolyn'e sylemitim." "Carolyn de bana syledi, ben de telefon ettim. Bay Rhodenbarr'n saat sekiz randevusunu iptal ettiini ve frsat bulduu anda yeni bir randevu isteyeceini syledim." "yle dedin, ha?" "Evet. Konumay gayet ciddi ve meslek snrlar iinde tuttum. Ama onun hastalarna tandm pek ok psikanalizciden daha kiisel ilgi gsterdiini de itiraf etmeliyim." "O pek psikanalist saylmaz" dedim. "O iir terapistidir" "yle mi? iirlerinle bir skntn m var yoksa, Bernie?" arm grnd, sonra omuzlarn silkti. "O her eyden ok senin hazm sorunlarnla ilgileniyor gibiydi. Kurufasulye falan gibi eylerden sz etti." "Ya." "Ama ben durumu akladm. Polisin seni hrszlktan tutukladn ama imdi oraya gittiimi ve iki saate kadar kefaletle kartacam syledim. Yanl bir ey mi syledim yoksa?" "Bilemiyorum, Wally. Sence biraz fazla az sk davranmadn m?" "Bernie, kadn senin terapistin, deil mi? Herhalde gemiini ve geimini neyle saladn biliyordur. Aksi takdirde tedaviden nasl yararlanmay umabilirsin ki?" "Doru." "Ama kadn epey armt. Belki de gerekten tutuklu olmana bozulmutu." "Herhalde." "Ceza hukuku sistemi dnda olanlar bu ilere pek erdiremezler Her neyse, senin telefon etmeni bekleyecek." "ddiaya girerim ki, soluunu tutmu olarak hem de. Wally kadn benim doktorum deil. ki kere ktm biri." "Ya." "Birbirimizi ancak tanmaya balamtk. O beniyalnzca midesinde hafif sorunlar olan bir kitap olarak tanyor. Hrsz olduumu bilmiyordu." "Eh, imdi bunu rendi artk. Bemie, ok zgnm, ii berbat ettim desene." "Bover." "ey, onunla yatyor muydun?" "Hayr ama umutlanm vard." "ok zgnm. Ama bir iki gne kadar onu ara syleyecek bir ey bulursun herhalde." "O da syleyecek bir eyler bulacaktr Onunki herhalde 'Telefon numaram yrt at, hyar herif falan gibi bir ey olacaktr." "Bilemem" dedi Wally. "Bana yle terbiyesizlik edecek biri gibi gelmedi. Ama teki hususlarda haklsn sanrm." "Eer avukatn yoksa bir avukat tayin edilecektir" demiti Ray. Neyse ki buna gerek kalmamt. Bir avukatm vard. Bugnlerde herhangi bir meslekte avukatsz adm atmak g ve hele mesleiniz genel sular bal altna giriyorsa buna zellikle ihtiyacnz vardr. Gerekten 'benim' diyebileceiniz bir avukatn olmal ve bunun da cretini deyeceiniz biri olmas gerekir. Mahkemelerin tayin ettii avukatlar da mvekilleri iin alrlar ama dorusunu isterseniz ben merdivenin daha yksek bir basamanda olan biriyle ok daha mutlu olurum. Ayrca mahkemenin tayin ettii avukat kullanan baarl bir profesyonel sabkal Sosyal Sigorta'dan aylk alan bir milyardere benzer. Belki ona hakk vardr ama bundan ne kar ki? Avukatm yllardr Queens Bulvan'nda yazhanesi, Kew Gardens'da karsyla ocuklar ve Birlemi Milletlerin hemen arkasndaki Turtle Bay'de sevgilisi olan Klein adnda biriydi. Bir iki yl nce ben bir gn, hibir gnahm olmadan tutuklandmda aramaya kalktm ve ldn rendim. Gnn birinde pf diye snvermiti adam. Bunun zerine Wally Hemphill'i aradm. WalIy'yi parktan tanrdm. Akamlan zerimizde ortlar tirtler ve son moda kou ayakkablar olduu halde birbirimize rastlardk Bir iki mil birlikte koar havadan

sudan sz ederdik, sonra ya o hzlanrd ya ben yavalardm. Onunla tantmda maratona hazrlanyordu. Bu birka maraton nceydi ve hl da temposunu yavalatm deildi. Bense ona kyasla ok daha az koma delisiydim. Bir kere neden komaya baladm hatrlamak gt. Bu, kendini koruma gdsnn doal bir uzants olabilirdi. Bir ey sizi kovalamaya niyet ederse kaabilmek iyi bir eydi. Yine de krk kilometre koup da insan tazsna dnme isteini hissetmi deildim. Sonunda bir gn geldi, komak, yapmakta olduum eylerden biri olmaktan kp yapm olduum eylerden biri oldu. Tpk izgi roman okumak ve beyzbol kart toplamak gibi. Kou ayakkablarn hl giyerim, ve artk kullanmyorsam da bir iki takm ortum ve tirtm hl var. (Annem benimle oturuyor olsayd herrhalde onlar oktan atard ya.) 'Bu kadar uzun srd iin zgnm" diyordu Wally. Cumartesi sabah saat onu geiyordu. Ray Kirschmann'n bana haklarm okumasndan bu yana on sekiz saat gemiti ve Chan Soka'nda bir Etiyopyal'nn kafeteryasndaydk. Mende spanakl brek ve musakka olmasna baklrsa lokantann nceki sahipleri Yunanl olmalyd. Kente inmeden kahvalt etmi olan Wally, ikolatal rekle bir fincan kahve zerinde almaktayd. Ben de iiyordum ama yannda portakal suyu, bir tabak salaml yumurta ve iki dilim avdar ekmei vard. Kodesten kmak gibi insann itahn aan baka bir ey yoktur dorusu. "Engel kardlar" dedi WalIy. "Seni sabaha kadar karmam iin karakol karakol dolatrdlar. Skntl bir ey ama aslnda hayra alamettir" "O nasl oluyor?" diye sordum. "Benim anladm kadaryla aleyhinde bir delil yok ellerinde. Ne var ki? Yalnzca iki eyi kantlayabilirler: Birinin Perembe geceyarsnda Carolyn'in evinden Gilmartin'leri aradn. Arayann sen olduunu bile kantlayamazlar. Telefon irketi kaytlann yalnzca bir konuma yapld grnd iin senin ayn numaray saatlerce aramakta olduunu da bilemezler. kincisi, sabah birinde apartmandan ktn ve ancak afak skerken dndn konusunda yalnzca kapcnn tankl var Bundan ne kar ki? Zamann Gilmartin'in beyzbol kartlarn almakla geirdiini iddia edemezler, nk adam o srada kartlarn alndn oktan bildirmiti. Polis evden ktnda kartlarn cebinde olduunu gece boyunca onlar sattn iddia ediyor. Ama iddiadan baka ey yapmalar gerekir Bunu kantlayabilirler mi?" "Hayr" "Ya alcy bulurlarsa?" "Alc yok, Wally." "Bu reklerden bir tane daha yiyeceim. rek sz konusu olduunda Etiyopyallarn stne yok dorusu. Sen de ister misin?" Bam salladm. "Haftada iyi ki yetmi mil kouyorum" dedi. "Yoksa yz elli kilo olurdum. Bernie onlardan nce davransan iyi olur.Aracy ele ver" "Aracy ele mi vereyim" "hbar et." "Arac falan yok diyorum sana." "Bunun sana ahlka smayan bir ey gibi geldiini biliyorum ama eski standartlar kalmad artk. Mafya bile gnmzde birbirini ihbar ediyor. Sonra da hemen acentelerini arayp bir kitap ya da mini dizi anlamas yapyorlar Bernie, zaman gelince..." "lk arayacam kii sen olacaksn, WalIy." "Doal olarak." "WalIy, arac yoktu, nk kartlar ben almadm." "Nasl,istersen yle olsun, Bernie. Eer kartlan satmadysan..." "Bunu daha imdi syledim, deil mi?" "O zaman salam bir yere sakladn umarm. Seni gece altnda tutmalarnn nedeni evini aramak iin izin kartmakt. Ama bir ey bulamadlar sannm, yoksa haberimiz olurdu. Kartlar nereye sakladysan..." "Kartlar ben almadm."

"Bernie, ben senin avukatnm." "Sahi mi? Ben de seni savc sanmaya balamtm. Kartlar ben almadm. Herifin beyzbol kartlan olduunu bilmiyordum ve bilmi olsaydm da almazdm, nk yle byk paralar ettii hakknda hibir fikrim yoktu." "Bunu herkes bilir sanyordum. Beyzbol kart toplayan en az on tandm var. ou da avukattr Gayet esasl bir yatrmdr" "Tahmin ederim." "Hafta sonlarn kart sergilerinde geirirler; dkkn dkkn dolarlar Tandm bir kadn, yazhanesinden hi kmaz. Masas banda bilgisayannn nnde oturur ve sanki borsadaym gibi alm satm yapar Aldnn bedelini kredi kartyla der ve kartlar da kendisine kargoyla gnderirler. O da onlar kar bankadaki kasasna koyar En byk sknts kart toplayarak geirdii saatleri hangi mvekkiline fatura edeceine karar vermektir. Ben diyelim ki kartlan sen aldn..." "Almadm." "Benimki yalnzca bir varsaym, tamam m? Eer aldysan ya da her naslsa ele geirmisen, sigorta irketiyle davadan vazgemeleri iin bir anlama yapabilirim sanyorum." Kahvesinde yudum ald. "Onlar gerekten almadn, deil mi?" "Sonunda jeton dt deme sakn." "Gilmartin'e neden telefon ettin?" "Eer evini soymu olsaydm herhalde telefon etmek en son yapacam i olurdu, Bir n aratrma yaptm ve.." "Kart koleksiyonunu bilmiyorsun sanyordum." "Bildiim tek ey kansyla o akam evde olmayacaklard. yi bir mahallede iyi bir apartmanda oturuyorlard. alacak bir ey bulunabilirdi." "Eh, mantkl." "Ama oraya gitmedim, Wally. Kendimi tuttum ve bu arada kafay da buldum. Ona telefon etmemin tek nedeni eve dndnlerinden emin olmak ve iimdeki o kilitlerini ama duygusunu bomakt. Sonunda telefona ktnda biraz dalga getim, hepsi bu ite." "Sonra da evine gittin." "Evet." "Sonra yine dar ktn." "Evet." "Darda ne yaptn?" "Onu duymak istemezsin, WalIy." "Bernie, ben senin avukatnm. Bana syleyecein her aramzda kalr. Sylemediin her ey de ilerde nmze bir eng! olarak kar. rnein bana Patience Tremaine'n sosyal olarak ilgilendiin biri olduunu sylemi olsaydn..." "Bunu nasl syleyebilirdim ki? Seninle konuacak frsatm olmamt." "Eh, o pek yerinde bir rnek olmad. Geceyans evinden ktnda ne yaptn?" "Baka bir eve girdim, bir miktar para aldm, sonra da dndm." "Bana bunu sylememi olman isterdim, Bernie." "Ama daha imdi dedin ki..." "Ne dediimi ok iyi biliyorum. Yine de sylememi olman isterdim.. Be yamdayken aabeyime Noel Baba hakkndaki gerei anlatmas iin yalvardm. Sonunda herhalde beni susturmak iin anlatt. Ve anlatt an anlatmam olmasn istedim. Ama artk elimden bir ey gelmezdi. Noel Baba'nn olmadn biliyordum ve btn mrmce bu bilgiyle yaamak zorunda kaldm." "Bu korkun bir ey olmu olmal." "yleydi." "u halde cesedi de duymak istemezsin herhalde." "Aman Tanrm."

"Onun iin hibir ey sylemeyeceim." Ban sallad. "Cahillik mutluluk olabilir" dedi. "Ama bilgi de rettir. Ve iyi bir avukat kudreti mutlulua tercih eder. Anlat bakalm." "Bak sana ne olacan syleyeyim" dedi. "Bir iki gn soruturma yapacaklar, bir ey bulamaynca iin ucunu brakacaklar" "ok iyi." "Carolyn'den dndkten sonra nereye gittiini renmezlerse. Eer onu renirlerse, o zaman senin yerinde olmak istemezdim." Bir an susup ayaklarma bakt. "Saucony marka" dedi. "Onlardan bir ift alyordum az daha. Nasl, iyi mi?" "Gayet iyi. Tabii imdi ancak yrye kyorlar." "Bir daha komadn, deil mi? Bunu nasl baardn bilmiyorum. Komak bamllk yaratrm. Bu konuda aratrma bile yaplm." "Biliyorum." "Sen bu bamllktan nasl kurtuldun?" "Kurtulmadm. Yerine baka bir bamllk edindim. Komaktan daha ok baml olacan bir ey." "Neymi o?" "Komamak. Hi bu kadar baml olduum bir ey olmamt. nan bana, be gn komadm ve bir daha brakamadm." "Ben yapamam" dedi. "Yapp yapamayacam da renmek istemem." "Noel Baba gibi mi?" "Evet. Ne diyorduk?" "Eer renirlerse benim yerimde olmak istemiyordun." Ban sallad. "nk baka yerde olduunu kantlayamazsn, bir iki tank bulurlar ve kvetteki herif durumu da ciddiletirir" "Ne yapmam gerekir?" "Sk dur. Kimsenin evine girme." "Zaten yle bir niyetim yoktu." "Planlanmam hrszlklar da yapma. Parasna demez, Para dedim de aklma geldi, Carolyn bana on bin Dolar verdi." Bir sre nce Carolyn'in dolabnn arkasna gizli bir blme yapmtm. Kk bir yer, yle nc Kedi falan saklanamazd ama ufak tefek eyler ve para iin esasl bir yerdi. Ben acil durumlar iin nakit para bulundurmaya oldum olas inanmmdr ve parann yalnzca benim deil, onun da elinin altnda olma gayet mantkl bir eydi. Bylece on bin Dolar' onun evinde saklamtm ve o da benim talimatmla Wally'ye vermiti. "Kefaleti yarm milyon Dolar olarak tayin etmek istediler!" dedi. "Kartlarn sigortas o kadar olduu iin. Ama ben elli bin Dolara ya da nakit be bin Dolara indirdim, onu da yatrdm. Davadan vazgetiklerinde paramz geri alacaz. teki be binini de avukatlk creti avans olarak tutaym dedim." "Nasl istersen." "Ben artk gideyim" dedi. "Patience iini berbat ettiim iin zr dilerim ama nasl olsa dzeltirsin. iek gnder" "yle mi dersin?" "ieklere baylrlar Nedenini sorma, bilemem. Hesab sen mi deyeceksin? Aksi takdirde bendeki hesabna ilave ederim." "Ben derim." "ok iyi. Sakn acele etme, Bernie. Yemeini bitir hele. Grrz." 10

Doruca gidip dkkn aabilirdim ama kodeste bir geceden sonra olmazd. Eve gittim, du yapp stm deitirdim. Dkkna gittiimde saat gemiti ve btn numaralarna ramen Raffles beslenmi olmalyd. Tezghn zerindeki bir not da bunu doruluyordu zaten. Ucuzluk masam dar kardktan sonra Fino Fabrikasn aradm. "imdi atm" dedim Carolyn'e. "Raffles' beslediin teekkr ederim. WalIy'yi arayp kefalet parasn verdiin iin de." "Bir ey deil, Bern." "Patience'i aradn iin de teekkr ederim." "Aslnda WalIy'ye onu aramasn sylemitim." "Neden?" "Daha iyi olur diye dndm. Zaten bir kere senin arayp randevunu iptal etmitim ya. Hi tanmad bir kadndan arka arkaya iki telefon gelirse ne dnrd kimbilir?" "Anlyorum" dedim ve WalIy'nin benim szde psikiyatrist randevumu nasl iptal ettiini anlattm. "Seni suluyor deilim" dedim. "yle dnmekte haklydn. Wally de yle. ite tercme edilirken arada bir eyler kayboldu sadece." "Kendi yaamm srekli berbat etmeye uratm yetmezmi gibi bakasnn yaamn da berbat edecek gc ve zaman bulamayacam sanrsn ama ie bak ite. Elden ne gelir? Ona nediyeceksin, Bern?" "Orasn daha dnmedim. Bu arada iek gnderdim." "Bunu neden yaptn ki?" "Wally yle dedi." "Ya? Eh, nerisini dinlemezsen bir avukat tutmann neyarar var; deil mi?" "Ben de yle dndm." "Nasl bir ey gnderdin? Bir aranjman m?" "Hayr. Kesme iekle canl bir bitki arasnda bir seim yapamadm. yle dayanacak bir ey yani." "Seni tandn unuttuktan ok sonra bile kalacak bir ey." "yle. Sonunda bir dzine gl ile gzel bir saks iinde bir Afrika menekesi gnderdim." "Gller krmzyd umarm." "Evet, neden?" "Ve menekeler de mavi, deil mi? Bir de iir koydun mu aralarna?" "Oh." "Bak, kpekli bir kadn kapdan giriyor Akama kadar orada olacaksn, deil mi?" "Eer bir daha tutuklanmazsam" dedim. Bir saat sonra sanki khin gibi konutuum ortaya kt. St. Vincent hastanesi doktorlarndan olan srekli bir mterimden para alyordum. Kadn her Cumartesi gelir ve hepsi de polisiye ve hepsi sert erkek yazarlarn eseri olan on on iki kitap alrd. Bir kere bana, "Bakasnn sorumluluuna giren kan ve iddeti okumak kadar rahatlatc bir ey olamaz" demiti. Ray Kirschmann ieri girdiinde kadnn holand kitaplardan sz ediyorduk. Ray genellikle nasl davranacan bilir ve mterim olduunu grnce acele etmez. Ama bugn yannda savclktan smkl biri vard ve alveriimizin tam ortasna girip tezghn zerine bir kt att. "zr dilerim, hanmefendi" dedi. "Bu bana bu dkkn arama izni veren belgedir." "Eer ne aradn sylersen belki de zaman kaybetmenize engel olurdum" dedim. "ok dncelisin ama ben neyi nerede bulacm biliyorum. Dn grmtm." Savc yardmcsn Spor blmesine gtrd, raftan bir kitap ekti, sonra biraz aratrp iki tane kard. n de gen arkadana verdi. O kitaplar getirip tezghn stne brakrken Ray de kusursuz bir kilise okulu yazsyla bir makbuz yazd. Sonra da yazdklarn yksek sesle okudu: '"Bay Bernard Rhodenbarr'dan adlan aada yazl kitap alnmtr: Bay Mint'in Beyzbol Kartlar ve Dier Koleksiyon Eyas Yatrm Rehberi. Spor Kartlar Deerleri Ansiklopedisi

ve Beyzbol Kart Koleksiyonculuuna Balama. Dn yalnzca Bay Min'i grmtm. tekileri alt rafa koymusun." "Seni artmak iin, Ray. Eer kitaplar istiyorsan almak daha kolay olmaz myd? Bence ylesi arama kartmaktan daha az zahmetlidir Bu tr fiyat rehberlerini hemen bedavaya veririm, zira dkknma geldiklerinde oktan zamanlar gemi olur Daha gncel bir ey istiyorsan Onsekizinci Sokaktaki Barnes ve Noble' tavsiye edebilirim. Stok indirimi bile yaparlar. Ho, bunun bedava almak demek olduunu biliyorum ama..." "Bunlar delildir" dedi gen olan. Uzatt karta baklrsa ad J. Philip Flynn'di. "Delil" dedim. "nceden bilgi sahibi olunduunun" dedi J. Philip Flynn. Kitaplar elinde yle bir tartt. "Bunlar koyacak bir eyiniz var m?" imden ykselen sesi bastnp kendisine bir poet uzattm. Ray, "Bir de beyzbol kartlarnn alnmaya deer oldu bilmediini sylyordun" dedi. "Ve bir deil tam kitabn varm o konuda." nsan doasnn bu ihaneti karsnda ban sallad. "Silahsz mcadele konusunda yarm raf dolusu kitabm var, ama bir avukatla bir polisi yakalayp kafa kafaya tokuturmay bilmiyorum" dedim. "Sana ok olacan biliyorum ama Ray, dkkanmda hl okumadm be kitap vardr" "Eh, yaknda onu da yapacak zamann olacak" dedi. "Hatta bana sorarsan bol bol zamann olacak." Ve J. Philip Flynn ardnda olduu halde kt gitti. Mterime dnp zr diledim. "Polisler" dedi anlayl bir tavrla. "Bugn Cumartesi. On iki saat sonra kollarmza kadar bak ve tabanca yaralar iinde kalacaz ve o iki kahraman kitaplara elkoyuyorlar nce ocuklara ynelik porno yaynlan aradklann sanmtm ama o kitaplar beyzbol kartlar hakkndayd, deil mi?" "Ne yazk ki yle." "Bunlarn yasad olduklarn bilmiyordum. Dertleri neymi? ikletlerde kanserojen bir madde falan m varm?" Sonra elini kaldrp dnceyi kafasndan uzaklatrd. "lgn bunlarn hepsi! Merhaba, Raffles! Sen de o kt polislerden mi saklanyordun, ha? Ne tatl eysin sen yle! ylesin yle!" "Miyav" dedi Raffles. Dkkn boalnca ya da kitaplara gz gezdirenler bana namuslu insanlar gibi grndnde bir kitap alp okurum. Biri kapy anca kk bir ngrak alar ama okumaya gerekten dalmsam sesini duymadm olur Saat drt buukta da byle oldu. Tarih ncesi alara dnm, kitabn kahraman kadnn o Neanderthal'lerin kendisini anlamadklar hakkndaki kansn paylayordum ki, tezghn te tarafndan gelen ksrk sesi beni gnmze getiriverdi. Sayfadaki ilkel yaratklardan bam kaldrnca Borden Stoppelgard'n o kk domuz gzleriyle karlatm. "Paranzn stn istiyorsunuz herhalde" dedim. "Ne, nceki gnden mi? Elbette ki, hayr Onu o zaman teklif ettiniz, ben de almadm. Buraya onun iin mi geleceimi sandnz?" "Sanmam" dedim. "Ama belki birka dul ve yetimi evinden atmak iin buralardan geiyordunuz ve uradnz." "Beni ok yanl anlamsnz, Rhodenbarr." "Ya?" "Hem de ok yanl, Eyll'de dul ve yetimler nasl sokaa atlr? Onun zaman Noel'dir" Tezgha biraz daha yaklat, dorusunu isterseniz bugn buraya zel olarak geldim ama kitap almaya deil. zr dilemek istiyordum. Geen gn biraz sert konutuk ve hep benim yzmden oldu. Sizi yanl tanmm." "yle mi?"

"Benim iimde bu hep varolan bir tehlikedir; Rhodenbarr. Ani karar veririm ve genelde bunda epey baarlym da. Ama kimse yzde yz doru olamaz ve ben de zaman zaman bir yanllk yaparm ite." "Byle eyler olur" "Olay yle geliti. Buraya girdim, dkkna yle bir baktm, size baktm ve bir sonuca vardm. Kendi kendime yle dedim: Zavall adam l bir ite ylda yirmi bin Dolar kazanmak iin kendini paralyor Kontrat bitince ve piyasa yasalar onu bu skntsndan kurtarnca hem kendisi hem herkes iin ok daha olacak." "Ekonomik tanazi" dedim. "Eh, gayet gzel akladnz ite. Ama yanlmtm. Yalnzca grne gre hkm vermitim. Sonra sizin zavall bir kitap satcs olmadnz reniyorum. Siz aslnda bir hrszmsnz..." "ey. Bay Stoppelgard." "Bana Borden deyin ltfen." "Peki." "Ben size ne diyeyim? Bernard m?" "nsanlar beni genelde Bernie diye arrlar" "Bernie. Bu houma gitti." "O zaman yle diyelim." "Bir hrsz" dedi. Szc Miami Beach'te bir bykannenin , ' bir doktor' ya da 'bir avukat' diyecei ses tonuyla sylyordu. Elini evreye doru sallayarak, "Buras grnd gibi berbat bir yer deil" dedi. "Aksine buras gayet esasl bir maskeleme. Seni kutlarm, Bernie." "Teekkr ederim ama..." "Duyduum kadaryla yle bahe hrszlarndan da deildin. inde bir dahiymisin. O polise baklrsa seni durduracak bir kilit henz icat edilmemi; adamn sesinde basit bir hayranlktan ok fazla ey vard." Herif beni yalyordu. Ama neden? "O yzden bir kira art dncesi seni rahatsz etti. .Dkknnn almasnn nedeni masrafnn az olmas. Kira piyasa deerlerine yakn bir dzeye ktnda masrafn karlayamazsn. Bunun tek aresi ie bir d kaynaktan para sokmaktr ve bunu yaptn takdirde de birileri paray nereden bulduunu soracaktr. Bu da hi iyi olmaz, deil mi?" "Hayr" "Senin ihtiyacn olan ey uzun bir sre kiran imdiki dzeyde tutmaktr. ocuun yok deil mi?" "Bildiim kadaryla yok." '"Bildiim kadanyla yok.' Bunu hatrlamalym. ocuk oImaynca ii brakacan kimse de yok demektir. Kitaplkla daha otuz yl urar msn?" "Bence bu sre herkes iin yeterlidir" "Tamam, ite teklifim. Ayda 875 Dolardan kira kontratn otuz yl uzatacam. Ne diyorsun, ha?" "nanlmayacak kadar gze! bir ey. Pf noktas nedir? '' "Beyzbol kartlan." "Beyzbol kartlar m?" "Sikke ya da puldan daha iyi. Fransz Empresyonistleri'nden de. Manhattan emlakndan iyi ve New York Borsas'ndan ok daha iyi." "Kadn polisiye yazarlanndan da m iyi?" "Piyasann ok deiken olduunu bilirsin. Ne yaptn iyi bilmen gerek. plk alrsan on yl sonra elinde yine vardr. Speklasyon yaplabilecek bir ey alrsan ya vurgun vurursun ya da vurgun yersin. Rzgrn esi ynne bal.Bo Jackson'un aylaklk yllanndaki kartlarnda iyi i var diyelim. Sonra mesleini sona erdiren bir sakatlk geiriyor. Ne olur o zaman?" ''Ne olur?"

"Boazna kadar boka batarsn, Bernie. Bo'nun karizmas var ama kart piyasasnda sperstarlann arasna girmek iin be on yl tepede kalmas gerek. Ya da son sezonunda Nolan Royan aldn dnelim. Ve adam bir yl daha oynamaya karar veriyor ve o yl iinde de mthi bir vuru yapyor. Portfynn deerine hibir zarar vermez, deil mi?" "Sanrm." "Sonra bir de ok deerliler vardr Hazine bonosundan daha salam ve ok daha krl. Babe Ruth. Mickey Mantle. Joe Dimaggio. Ya da benim gzdem, Ted Williams." "Onun oyununu grm olamazsn" dedim. "Eer grndnden daha yal deilsen." "Hayr, o benden nceydi. Ama onun beyzbol sopa sallayn grmem gerekmez. Skoruna bakmam yeterli. Byk ligde 400 skorunu tutturan en son oyuncuydu o." Ve bun ardndan bir sr istatistik sayd. Byk bir saygyla, "Teddy Beyzbol" dedi. "Mthi Koucu. Bir daha benzerini asla grmeyeceiz." Buna ne karlk vereceimi bilemedim. "kinci Dnya Sava'nda drt yl askerlik yapt" dedi. Bunun kendisine neye malolduunu bir dn. " " Bir de ngiltere'ye neye malolduunu dn." "Oyunculuk mesleinin en iyi drt yl. O sre iinde vatanna hizmet yerine Fenway Park Stadyumu'nda oynasayd kimbilir ne skorlar yapard. Ama ite bu da sana onun nasl biri olduunu gsteriyor." "Bir vatansever?" "Hem de nasl. Ama btn bunlar geride kald. Eer o yllarda oynayabilseydi..." "Kartlan imdi daha deerli olurdu herhalde." "Onun kartlarnn fiyatlar ciddi derecede dk kald, Mantle'n kartlarnn eyreine gidiyor ki, bence Williams ondan iki kat daha iyi bir oyuncuydu. Mantle'in 1952 Topps serisinden aylaklk kart temiz durumda otuz bin Dolar ediyor. Bir de Mthi Koucu'nun 1939 Play BalI serisinden aylaklk kartna bakalm. On yl daha eski ve ok daha nadir bir seri ve iyi durumdaki kart be bin Dolardan aza alrsn. Bu konuda hi azm atrma." "Atrmam." "Ben ocukken beyzbol kartlar toplardm." "Ben de, annem hepsini atana kadar." "Benimki serilerime el srmemesi gerektiini bilirdi. Byyp de i hayatna atlnca kartlan bir kenara koydum ve tmyle unuttum gitti. Sonra evlendim, bir ocuumuz oldu. Sonra da kzkardeim Edna evlendi." "Martin Gilmartin'le." "Olum ilgilenecek aa geldiinde eski beyzbol kartlarm oynamas iin ona verdim. Bundan Marty'ye sz etmitim. Meer da byk bir koleksiyoncuymu. ite o zaman bu kartlarn yatrm potansiyeli olduunu rendim." "Ve onlar olann elinden aldn." "Marty'den bir kitap alp olann kartlarn inceledim. lerinde deerli bir ey yoktu. Berbat bir durumdaydlar kimi bantla yaptrlm, kimi bklmt. Ama ilerinde bir eer o kadar kt durumda olmasayd elli Dolar ederdi." "Vay canna." "Ona ka para demitim ki? Serisine eyrek verirdik o zaman ve ikleti de onun iindeydi. Artk ikleti de vermiyorlar ya. ocuklarn kartlar tutup ikletleri attklarn rendiler. Her neyse o karta bir eyrek dediimi kabul etsek, imdi elli Dolard, eer iyi bakm olsaydm o kadar edecekti." "Bir daha kartlarna o kadar kt davranmazsn." "Ben de kendi kendime ayn eyi syledim. 'Bu kere kartlarna iyi bak' dedim. Ve koleksiyona baladm. O ie yaramazlar oluma braktm ve kaliteli kartlar satn almaya koyuldum..." O srada telefon ald. "Barnegat Kitabevi" dedim.

"Merhaba, Bernie." Bir kadn sesi, tandk ama kimliini kestirmek g. Sonra birden hatrladm. "Merhaba, Doll. Dorusu araman hi beklemiyordum." "Ne biim bir karlama bu! ok esaslsn, Bernie. Mthi eyler" "Ne?" "Gller ahane." Eyvah, yanl kadn. "Patience" dedim. "Ve o Afrika menekesi ok tatl, ama seni uyarmam gerek, bitkiler benim elimde hemen lverirler" "Onlarla konumak ie yarar derler" "Biliyorum ama ne diyeceimi bilemem ki. Bu iir sever mi dersin? Ona iir okuyabilirim." ini ekti. "Sana ne diyeceimi bilemiyorum dorusu. Arka arkaya iki gece, arka arkaya iptal edilen iki randevu, ikisini de senin adna baka baka arkadalarn iptal ediyor.. Yoksa ses taklidi de mi yaparsn?" "Yalnzca Jimmy Stewart' yapabilirim." "Duymak iin can atyorum, iki ayr mazeret, nce fasulye, sonra hrszlk..." "Patience..." "Bir randevu daha verebilirim ama herhalde yine telefon gelecek bir ey sylenecektir Gller gerekten ok gzel." "Beendiine memnun oldum." "ok canm sklyordu. Sk sk yle olurum zaten. ou yledir bu bir tr meslek hastaldr Ama iekleri grnce birden neelendim. O yzden sana kzgnlm srmedi ite. Sen gerekten hrsz msn?" "Aklayabilirim" dedim, "insanlar yle dediklerinde hibir eyi aklayamazlar.Yann gece Ludlow Sokag'nda Cafe Villanelle'de bir iir akam olacak. Orasn bilir misin?" "Sanrm." "Hastalarmdan ikisi iirlerini okuyacak ve ben de orada almaya sz verdim. Emin deilim ama kendimden bir eyler okuyabilirim. Gece saat onda balayacak ama erken gelinebilir hatta ge de gelinebilir. Hatta hi gelmemek de mmkndr" "Patience..." "Kabul edilemeyen ey dostlann bir mazeret beyan etmelidir O yzden yann gece grebiliriz de, grmeyebiliriz de, Bernie." "Greceiz." "Eer gelmezsen bana bir iyilik yap ve iek gnderme." "Bylece ie ufak ufak baladm" dedi Stoppelgard. "Emlak iine ilk baladmda olduu gibi. nsan balangta yanl yapar, halde o ii nasl tam olarak kavrayabilirsin, deil mi? Dereye girip ayaklarn slatman gerek Dersini alrsn, oraplarn eker atna binersin sonra." Kalarn att ki, bunun iin onu kimse sulayamazd dorusu. "Bemie, bu palavralar dinlemene gerek yok" dedi. "lgin eyler" "yle demen ho ama biz ie bakalm, deil mi? Birbimize yardmc olabiliriz. kimizde de dierinin istedii bir ey var. Bende Bensonhurst'te bir at kmesinin yars fiyatna otuz yl dkkn kontrat var Ve sende ne olduunu ikimiz de biliyor "Neymi o?" Adam srtt. "Marty'nin beyzbol kartlar." 11 Carolyn'e, " 1950'de Chalmers Hardal irketi yeni bir promosyona balad" dedim. "Hardallarndan aldn her kavanozla birlikte bir bedava kupon verdiler. Kuponu postaladn takdirde sana beyzbol kart gnderiyorlard."

"Ben Chalmers Hardal diye bir ey duymadm." "Boston'da yaamadn da ondan. Chalmers yerel bir ketti, bildiim kadaryla birka yl nce ulusal bir irket onu satn ald ancak o zamanlar pek gzde olmalyd. Fenway Park'ta bir us aldnda stnde Chalmers hardal srl olurdu." "Hardalsz olsun demediysen." "Bu kartlardan krk tane vard" diye devam ettim. "Ve hepsinde de o zamanlar Boston'da Chalmers Hardalndan da gzde olan beyzbolcu Ted Williams'n resmi bulunurdu. eitli pozlarda ve farkl eyler yaparken. Genelde topa vururken, nk iyi yapt ey oydu ama top tutarken, koarken, milli mar aldnda kasketi elinde dururken, ocuklar iin resimlerini imzalarken falan." "Anladm sanrm." "Krk kart da elde edebilmek iin bir ton hardal almak gerekirdi." "On drt kavanoz" dedi Carolyn. "O zaman Dwight Gooden'le deitirmek iin iki de fazia kartn olurdu." "O zaman Gooden daha domamt bile. Ancak her kupon gnderdiinde farkl kart almazdn, tpk bugn ekerciden bir paket beyzbolcu kart aldnda olduu gibi. Sanrm baz kartlardan ok sayda basmlard ve yksek numaral olanlar promosyon dneminin sonlarnda datlmaya balanrd. Ama seni mmkn olduu kadar ok hardal almaya yneltmekti." "Hainlik bu." "Ve pek de baarl bir yntem deildi sanrm. nk ocuklar postac her geldiinde Wlliams'n ayn pozlarn almaktan bkmlard. Anababalan da srekli hardal almaktan bkmlard sanrm. O dnemde yatrmc da yoktu. Ve bu kart ii yava yava snd ve 31 ila 40 numaral kartlann pek az kolleksiyoncularn eline geti. Bu yzden gnmzde tam bir seri yapmak ok gtr" "Ve tam seriler de ok pahaldr herhalde." "Aslnda pek fazla deil. nk bu blgesel bir iti, bu tek oyuncuya balyd, o yzden koleksiyonunu tamam saymak iin ille de elinde bulundurman gereken bir ey deildir Kart ansiklopedilerinin ounda listesi bile yer almaz. Ve Stoppelgarda sorarsan kartlar da gayet irkinmi. Fotoraflarn hepsi siyah beyaz ve basklan da parlak deilmi. Serisi de ok uzunmu. Bir oyuncu iin bir dzine kartlk bir seri ilgin olabilirmi ama ok fazlaym. Senin anlayacan bu seri pek popler olamad. "Deeri ne bunun?" "Bunu sylemesi g. Komple bir seri istiyorsan arayacaksn ve birer ikier toplayacaksn. Ve durumlar konusunda ok dikkatli olman gerek nk basklar ktyd. Stoppelgara bir rakam vermesi iin srar ettim. 40 numarann ok seyrek grldn ve bin Dolar getirebileceini syledi. ok bulunan kartlar on ila yirmi Dolar'm, 31 'den 39'a kadar olanlar da tane yz Dolar'a bulunabilirmi." "u halde tam takm..." " bin Dolar falan. Borden Stoppelgard'a gre erez paras. Ama nemli olan o deil. nemli olan, tam takmn Martyde olmas ve Stoppelgard'da olmamas." "Ve Stoppelgard o seriyi mi istiyordu?" "Evet. Ama Gilmartin ona satmay reddetmi. Kendisinin Ted Williams'a aldr ettii yokmu ama yine de Ted Wlliams'lar eliniden karmamakta srar ediyormu." "Ve imdi de Stoppelgard senin seriyi kendisine vermeni istiyor." "Gilmartin'in dier kartlaryla birlikte, karlnda dkknn kontratn yenileyecek. Lanet kartlann bende olmasn isterdim. Bir saniyede anlamay yapverirdim." "Sahi mi, Bern? Ben Gilmartin'in koleksiyonunun bir milyon Dolar ettiini sanyordum." "Gilmartin'in fikri o. Yalnzca yarsna sigorta edilmi ki, bu sigorta irketi, tmn dememek iin yarm milyonun ancak eyreini verecek demektir. Eer Ray'i arac koyarsam yarsn alacak ve o zaman bana ne kalacak? Elli altm bin Dolar m?" "Sen yle dersen yledir"

"Kartlar ben satabilirsem daha krl olabilir" dedim. "O zmnan rakam alt haneye ykselir. Eh, Stoppelgard'n sylediine gre yeni kirann yll da o kadar tutacak. Gzm krpmadan anlardm." "Kartlarn sende olmadn syleyince sana inanmamtr herhalde." "Bilemem." "Ya?" "Bunun umurunda olduunu sanmyorum. Eer kontratm uzattmak istiyorsam ona yarm milyon Dolarlk beyzbol kart getirmem gerek. Marty'nin kartlar olup olmamasnn hi nemi yok. Hatta olsa i biraz kolaylaaca halde Chalmers Hardal serisinin olup olmamas bile nemli deil. Adam kartlarn nereden geldiine metelik bile vermiyor hatta beyzbol kartna dkn olduunu da sanmyorum. Sue Grafton ilk basklar yarm milyon etseydi onlara fit olurdu. Scott Fitzgerald ne demiti, biliyor musun?" "Ne?" '"ok zenginler senden benden farkl insanlardr' Eh, ok agzller de yledir. Benim yoksul ama namuslu bir kitap olduumu sandnda Stoppelgard'n tek istedii beni dkkandan atmakt. Sabkal hrsz olduumu renince hemen arkada olmaya kotu. Beni kullanacan dnyor" "Kullanabilir mi?" "Umarm, nk ben dkkn kurtarmak istiyorum ve haftalardr ilk kez bir umut belirdi." Ben Perrier iiyordum. Burn Rap'teydik ve reflekslerimi yavalatacak ya da zaten kark olan kafam daha da kartracak bir ey imek istemiyordum. "Evde sakin bir geceden baka bir ey planlam deilim ama seeneklerimi de elde tutmak istiyorum" dedim. "Anlyorum, Bern." "Bir hcrede geirdiin bir gece bile insanda kafa diye ey brakmyor. Patience dkkna telefon ettiinde kendisine Doll dedim, ama neyse ki bir eyin farkna varmad." "Bern, onu neden Doll sandn?" "Bilmiyorum." "Onu mu dnyordun o srada?" "Hayr; Borden Stoppelgard ile konuuyordum. Eer birini dnyorsam, bu ancak Ted Williams olabilirdi." "Acaba sen..." "Hayr" dedim. "Sorumu tamamlamama izin vermedin ki." '"Acaba sen ikisinin de ayn kii olduunu mu sanyorsun diyecektin, deil mi? Hayr sanmyorum." "Hele biraz dn, Bern." "Dnmek istemiyorum, nk byle bir ey mmkn deil. Onlar iki ayr kadndr." "Bundan nasl emin olabilirsin?" "Onlar grdm, Carolyn." "Evet, ama her ikisini de ayn anda grdn m?" "Hayr ve herhalde hi de grmeyeceim. Ama grrsem onlar birbirlerinden ayrmak o kadar da g olmayacak. Bir kere Doll kumral, Patience ise ok ak bir sarndr" "Sen hi peruk diye bir eyden szedildiini iittin mi, Bern?" "Patience, Doll'dan on santim daha uzundur" "Yksek keler; Bern." "Yeter artk Patience, Grant Wood ya da Harvey Dunn'n portresinden km gibidir. Uzun boylu, ince yapl, uzun yzl keskin yz hatl. Doll'un yz kalp biimidir hattan dzgn"Benimki yalnzca bir dnceydi Bern." "ki ayr kadndr onlar" "Senin dediin gibi olsun. Boazma sarlma, tamam m? Zaten skntl bir gn geirdim." "zr dilerim."

"Gece sabaha kadar seni dndm ve sonra kene dolu bir kpei ykadm. Canm da kt hani." Kadehini ald, bo olduunu grnce yz asld. "Ya bunlardan bir tane daha ierim ya da eve giderim. Eve gitsem daha iyi olacak." Ben eve metroyla gittim. Yolda gazete almadm. Kimse de beni yakalamaya kalkmad. Bir kap dibinde Doll Cooper'i grme umuduyla evreme bakndm ama gremedim. Apartmana girerken kapcy bamla selamladm, o da bana ban sallad. Polise girip klarm ihbar eden adam bu muydu. Herhalde oydu ve bu yl Noel zarfnn ok hafif olacan herhalde aklna bile getirmiyordu. Evim braktm gibiydi. Cinlerin gelip yokluumda temizlik yapacaklarn ummutum ama gelmemilerdi ite. Ray Kirsch da gelip bir daha elden geirmemiti. Televizyonu atm ve reklam arasnda Hunan Mucizesi'ni arayp yemek smarladm. ok gemeden ocuk, susaml makarna ve moo shu domuzu tabayla kapmda belirdi. Parasn ve bahiini alnca da byk bir sevinle glmsedi ve btn komularmn kaplar altndan menlerini atmaya balad. Sakin bir gece geirmeye hazrlandm. Telefon aldnda saat on bire gelmiti. Bir kadn, "Bay Rhodenbarr?" dedi. "Evet." "Bilmem beni hatrlayacak msnz ama nceki gece bana byk bir iyilikte bulunmutunuz." "O kadar da deildi ama. Size yalnzca evinize kadar elik etmitim." "Hatrladnz demek" "Sizi unutmak g olurdu, Doll." "Doru, bana yeni bir ad vermitiniz. Kimse beni o adla armad iin unutmutum. imdi yle sylediinizde Mickey Spillane'den bir replik gibi geldi. 'Sizi unutmak g olurdu, Doll' Aznzda filtresiz bir sigara, banzda bir ftr apka ve arka planda da bir blues alyor olmalyd." "Stormy Weather'i okuyan bir kadn" dedim. "Ya da 'Easy To Love'... Siz 'Sizi unutmak g olur derken arkada kadn da 'Seni sevmek kolay olurdu' diye okurdu. Ho olurdu, deil mi?" "ok ho hem de." "zr dilerim. Aslnda ben ne yapyorum biliyor musunuz? Zaman kazanmaya alyorum. Sizden bir iyilik daha isteyeceim ve hayr demenizden korkuyorum. Sizinle konuabilir miyim?" "Konuuyoruz ya." "Yzyze demek istedim, West End ile Yetmi ikinci Sokak kesindeki kafeteryadaym. Eer gelirseniz size bir fincan kahve smarlanm. Ama isterseniz ben size gelebilirim." evreme bakndm. Cinler gelmemiti ve ben de onlann iini yapm deildim." "Hemen geliyorum" dedim. "Sizi nasl tanyacam?" "Eh, iki gnde fazla deimedim sannm. Kyafetim deiik. zerimde..." "Krmz vinil kumatan pantolon ve Grateful Dead tirt var." "Arka tarafta bir blmede olacam. Gelince grrsnz." 12 Soluk blucin, kakao rengi bir balk kaza ve fermuarl cepli siyah mein bir motosiklet ceketi. Trnaklar boyasz, parmaklar yzksz. Karsna oturup garsona bir kahve syledim. Adam getirdi, Doll'unkini sylenmeden tazeledi. "Bir iki sorum olacak" dedim. "Numaram nasl buldunuz?" "Rehbere baktm." "Adm nereden biliyordunuz?" "Bana sylemitiniz, Bernie. Unuttunuz mu?" "Ya."

"Bana adnzn Bernie Rhodenbarr olduunu ve Villageda elden dme kitap sattnz bir dkknnz olduunu sylemistiniz. Dkknn adn ve adresini bilmediimden sizi arayamadm, ama Manhattan rehberindeki tek B. Rhohenbarrsnz, hem zaten Yetmi Birinci Sokak ile West arasnda oturduunuzu sylemitiniz." "Ya." "Bana bir iyilik yaptnz ve ben de eer size rastlamazsam teekkr iin bir telefon ederim diye dnmtm. Sonra Marty sizden sz edince..." "Marty." "Marty Gilmartin. Onun kim olduunu bilirsiniz artk Beyzbol kartlarn aldnz ya." "Bir dakika" dedim. "Peki." "Martin Gilmartin'in kim olduunu biliyorum. Ve onun beyzbol kartlarn ben almadm. Bir dakika." "Bekliyorum, Bernie." "yi" diyerek gzlerimi kapattm. Atmda hl oradayd ve sabrla bekliyordu. "Bu ok kafa kartrc bir ey" dedim. "yle mi?" "Onu siz nereden tanyorsunuz?" "Arkadam olur." "Eh, anlald." "zel bir arkada." "Ya" dedim. Biraz imal sylemi olmalym ki, kzard. "Marty hakknda neler bildiinizi bilmiyorum" dedi. "ok fazla bir ey deil. Nerede oturduunu biliyorum, kefe gittiim iin apartmannn nasl bir yer olduunu biliyorum, ama yemin ederim ki, ieri admm atmadm. Onunla hi karlamadm. Karsn bir kere grdm ama onunla da tanmadm, enitesini tanyorum, nk benim mal sahibim olur. Ne kk bir dnya deil mi? Siz ondan sz ettiinizde daha da kld." Kahvesinden bir yudum ald. "Marty tiyatro delisidir" dedi."Her oyunu izler ve yalnzca Broadway'dekileri deil. Gramercy Park'taki aktr kulb Pretenders'in yesidir Broadyvay dndaki tiyatrolarn yarsnda sponsor ya da desteki olarak onun ad geer ok cmerttir" "Anlyorum." "Marty elli sekiz yandadr Benim yamda kz olacak yastadr ama ge evlendii iin ocuklar olmamtr." "Demek size bir baba kadar yakn," "Hayr" "Ben de yle tahmin etmemitim zaten." "Onunla tantmda Haber; Haber ve Crornwell ad hukuk irketinde alyordum." "Bundan sz etmitiniz." "Biliyorum. Hl orada altm sylemitim ama doru deildi." "Marty sizi btn o ilerden ekip ald demek." Kadn ban sallad. "irketin mterisiydi. Ben tiyatro heveslisiydim, dersler alyor, provalara gidiyordum. irkette bu ilere pek ses karmazlar. Tiyatro dnyasndan mvekilleri olduundan, sekreterlik ve resepsiyon ileri iin gen oyuncular tutarlar." "Ve avukat yardmclar iin." "Ben avukat yardmcl yapmadm. Santralda ve resepsiyonda altm. Dediiniz gibi Marty beni btn bu ilerden ekip alana kadar. Bana ok iyi davrand, beni Pretenders'de yemee gtrd, baz kiilerle tantrd. Bir insann tam gn ite alt takdirde New York'ta tiyatrolarn kapsn aralamasnn mmkn olmadn syledi. Ki, bu da gerein ta kendisidir" "Hakl olduunuzdan hi kukum yok."

"Benim kiram deyip aylk olarak geinecek kadar bir para vereceini syledi. Lks iinde yzecek deildim ama tiyatroda baarl olup olmayacam renecek bir frsatm olacakt." "Ve buna karlk yapacanz tek ey onunla, yatmakt." "Onu zaten yapyordum." "Ya." "Marty yakkl bir erkektir, Bernie. Uzun boylu, zayf. o kr salar ok terbiyeli. Beni kendine k etti diyebilirim, Onu reddedemeyecek kadar onur duymutum bana ilk teklif ettiinde." Baklarn indirip trnan kemirdi. "O zaman baka biriyle ilikim olduu halde." "Borden Stoppelgard" diye bir tahmin yrttm. "Uhh" dedi. "Sen akln m kardn?" "Herhalde." "Borden Stoppelgard pisliktir, Bernie. Onun gibi insanlara dokunursan uyuz kaparsn." "Szn ettiim iin zr dilerim." "Marty onunla alay eder. Borden'in ablasyla evli olduu iin tahamml ediyor adama. Borden'le bir kere karlatm ve o kadar yetti de artt bile." "Ne zamand bu?" "Haziranda. Bir R J. Barry oyununda rol almtm. O ii bilirsin, deil mi? Oyuncular para almazlar ama kendilerini grmesi iin istediklerini getirirler. Ajanlar falan yani. Tabii izleyicilerin yzde doksan oyuncularn aileleri ve akrabalardr. Ama iyi bir deneyimdir, zellikle oyun iyiyse ve o oyun da mkemmeldi." "Ve Marty btn ailesini getirdi, yle mi?" "Karsn, Borden'in ve onun karsn getirdi. O tiyatroda her sahneye konan eser iin drt bileti vardr. Finansrlerden biri olduu iin." Doll baklarn kard, sonra gzlerimin iine bakt. "Bunun da benim rol almamda yarar olmutur herhalde," "Ya." "Oyundan sonra drdyle birlikte yemee ktm. Yanmzda oyundan bir iki kii daha vard. Bylece Borden hakkndaki grm orada gelitirdim ite." "Pislik demitin galiba." "Bir kuku pay tanmtm ama. Byle geliigzel konuarak bir kumar oynam oldum, senin arkadan olabilirdi? Ama deil, deil mi? Senin, mal sahibin." "Doru ve pislik onun hakknda edilmi en iyi szdr, Gilmartin'den baka biriyle bir ilikin olduunu sylemitin," "Vard, ama onu braktm." "Marty ile yatmaya baladktan sonra m?" "Hayr" "Kiran demeye balamasndan sonra m?" "Aslnda ondan biraz daha sonra." "Ne zaman?" "Geen Pazartesi." "Ya." "Yoksa Sal myd? Hayr, Pazartesi gecesiydi. Anahtar suratna frlattm ve ktm gittim. Esasl bir kt ama anahtar vermemeliydim. Bemie, senden bir ey isteyebilir miyim?" "Elbette." "Marty'nin kartlarn sen mi aldn? Bak, eer zerimde mikrofon falan var diye ekiniyorsan konumana gerek yok. Evet iin bir kere, hayr iin iki kere gzlerini krp." "Mikrofonun olup olmamas umurumda deil" dedim: "Yant hayrdr Bana kimse inanmad iin senin de inanacan sanmam ama yantm budur" "Sana inanyorum." "nanyor musun?" "Zaten aldn hi dnmemitim. Marty kartlann kaybolduunu syledii anda kafamda bir fikir olumutu. Senden sz edilmeden nce. Bence onlan Luke almtr"

"Aslan Luke." "Kulaklarma inanamyorum. Luke'u tanyor musun?" "Hayr. Adn bile duymadm. Ama kim olduunu tahmin edebilirim. Sevgilin, deil mi?" "Pazartesi'den beri deil." "O zaman anahtarlar suratna frlatmtn." "Aslnda odann teki kesine atmtm." "Bana Luke'dan sz et" dedim. "Nereden balayacam bilemiyorum. Bir aktr Liseden mezun olunca New York'a geldi ve son on be yln bir frsat kollamakla geirdi. Baz reklam filmlerinde ve bir iki dizide rol ald. Sidney Lumet'in son filminde de iki satn var. Sour Grapesle ay turnedeydi. Barmenlik yaparak ve iki kaytd nakliye irketinde alarak geimini kazanyor. ingene nakliyeciler der onlara." Kalarn att. "Ve kendini romantik bir yeralt karakteri olarak grmektten holanr. Bir keresinde leden sonra yataktan frlad, elbise giydi, kravat takt. Nereye gittiini sordum. Spermarkete dedi. D'Agostino'ya gitmek iin mi giyindin yle, dedim. Byle olunca daha saygl davranyorlar dedi ve kapdan frlad. "Yirmi dakika sonra koca bir torbayla dnd. Bir kvrck salata, birka patates ve daha bir iki ey. Unuttum gitti. Hepsi hep bir iki Dolar tutmaz. Sonra evrak antasn at. iinde be santim kalnda iki biftek vard, insan alveri etmesini bilmeli, dedi." "Jesse James de yle yapard galiba." "O srada kendisine pek hayrandm. Ama Marty ile grmeye baladktan sonra aralarndaki eliki baya ilginti." "Tahmin edebilirim." "Luke sahteknn biridir Yapt iler hakknda fazla bir ey bilmemeye alrdm ama uyuturucu iine kenarndan kesinden bulatn biliyorum. Kendi de bir sr hap kullanr ve onlarn parasn bir ksmn tandklarna satarak karr" "Eh, tanmadn insanlara satmaktan ok daha gvenli." "lk nceleri Marty'nin kiram dyor olmas pek houna gitmiti. Benim de bir kdm olduunu ve ikimizin ayn ayaktan aksadmz dnyordu. Marty'den 'moruk' ya da 'senin ekmek teknen' diye sz ederdi. Ama ondan gerekten holandm ve ilikinin benim iin duygusal olarak nemli olduunu anlaynca rahatsz olmaya balad." "Kskand demek." "Eh, yle de denilebilir" "Sonra onunla tarttn ve bozutun." "Pazartesi gn. Sonra Marty'nin beyzbol kartlar Perembe gecesi kayboldu. Onlar Luke'un aldndan eminim. Ve hep benim yzmden," "O nasl oluyor?" "Marty'nin evini ve iindekileri ona ben syledim, geen ay bir leden sonra beni evine gtrmt. Karsyla bir haftalna East Hampton'daki arkadalarna gitmilerdi ve o gn kente inmiti. Birlikte yemek yedik, sonra da bana oturduu yeri gstermek istediini syledi. O dndn ey iin deil." "Ne?" "Bir ey yapmadk. Karsnn evinde yapamazdm, orada olmam bir garipti. Ama esasl nehir manzaral ve ok gzel denmi bir daire. O gece Luke'a grdklerimi anlatamadan edemedim," "Beyzbol kartlarn da." "Onlar alma odasnda cilal glaacndan bir kutudayd. Marty eskiden itii zamanlarda purolarn orada saklarm. Kutuyu anca hl esasl Havana purosu kokusu geliyordu, kilitli deildi ve masann zerindeydi. Perembe gn de oradayd. Bernie ama Marty kapan anca iinin bo olduunu grd." "Demek biri kartlar alm ve kutuyu brakm."

"Bunu Luke'un yaptndan eminim. Oturma odas penceresinden grnen kprlerden ok beyzbol kartlaryla ilgilenmiti ben anlattmda. Beyzbol kartlarnn ok deerli olduundan, kolay satldklarndan sz etmiti. ocukluunda o da toplarm galiba..." "Herkes toplard." "Ben toplamazdm. Her neyse, Marty'nin koleksiyon kendisinde hem nostalji hem de agzllk duygulann uyandrd. Hem intikam almak ve hem de ykn dorultmak frsatn da ele geirince..." "Balklama atlad." "Doru." Bir an dndm. "Pekl. Seni, Marty'yi ve Luke'u anladm, bana gelelim. Ben neden buradaym? Beni neden aradn? Benim yapmam gerekiyor?" "O kolay" dedi. "Marty'nin kartlarn geri almama yardm edeceksin." "Rastlantlar hakknda neler sylendiini bilirim" dedim. "Bu Tanr'nn mehul kalma yoludur. Ama yutabileceimin de bir snn vardr. Biz yine Perembe gecesine dnelim, tamam m?" "Tamam." "Marty Gilmartin, kars, Borden Stoppelgard ve onun kars... Laf aramzda o nasl biri?" "Pek bir zellii yok. Yalnzca bir kere grtm ve pek de dikkat etmedim, Btn gece azn amad diyebilirim." "Her neyse, drd hep birlikte If Wishes Were Horses' grmeye gittiler Bu arada oyunu beendiler mi? Marty'ye sordum ama bir yant alamadm." Omuzlarm silktim. "Bo ver. Oyuna gittiler, sonra eve dndler ve ben de bir mnasebetsizlik edip Gilmartin'in evine telefon ettim. Geceyarsndan birka dakika sonra." "Rastlant nerede peki?" "O buradan bir blok tede metrodan inip bir gazete almamla balyor k giyimli ve krmz bereli ar derecede ekici bir kadn insanlar arasndan beni ekip kendisine evine kadar elik etmemi istiyor" "Bu senin bana sk sk gelen bir ey olmal, Bernie." "Asla. Yllardr eve giderken durup Times alrm ve bir kere bile byle bir eyle karlamadm." "Eh, zaman gelmiti o halde." "Bu kadn Martin Gilmartin'in sevgilisi kyor. Ve bo zamanlarnda da Marty'nin beyzbol kartlarn ald anlalan adamn da sevgilisi olduu anlalyor" "Rastlantyla ne kastettiini anlyorum." "Tanr kendi adnn bu ie karmasn gerekten istemiyorsa eldiven giymeli, nk bu iin her yannda onun parmak izleri var" dedim. "Ancak anlamadm bir ey var. Beni kebanda. yakalayacak kadar erkenden nasl bildin kartlarn alndn? Ve polislerin bile telefon idaresinin kaytlarn inceleyip Gilmartine arkadam Carolyn'in evinden telefon edildiini renmelerinden bile nce benim kim olduumu nasl bildin? Ve eve metroyla geleceimi nasl bildin? Eer iki kyl klkl benden atik davranmasalard taksiye binecektim. Beni nasl tandn? Hibir ey anlamyorum... Bir dakika, Doll. Nereye gidiyorsun?" Kadn blmeden kmt bile. "Hesab demeye" "Kahveyi ben smarlayacaktm, unuttun mu?" Elini elimin stne koydu. "Grrsn, her eyi aklayabilirim" dedi. Dar knca Broadway'e kadar yrdk ve kede durup gazete alan insanlara baktk. "Seni grdmde beyzbol kart bilmiyordum" dedi. "Senin de kim olduunu bilmiyordum ve bu benim iin pek de nemli deildi. Btn bildiim senin insan baltayla dorayan bir katile benzemediindi. Ve sana bir karakter testi uyguladm. Hangi gazeteyi alacana baktm." "Ya Post alsaydm?"

"Sen Post alsaydn ben de bakasna yanaacaktm. Ama senin Times okuyan biri olduundan emindim. O gece sana sylediklerim doruydu. Bir tiyatro kursundan dnyordum, otobsten yeni inmitim ve sokan durumundan pek holanmamtm. West Side'da hi rahat edemem zaten. Orasnn da her yer kadar gvenli olduunu bilirim ama bana gvenli gelmez her nedense." "O zaman neden orada oturuyorsun?" "Oturmuyorum. Birinci ve ikinci caddeler arasnda Yetmi Sekizinci Sokak'ta oturuyorum," "West End Caddesi 304'te kim oturuyor?" "Lucas Santangelo." "Yani dier adyla sevgilin Luke." "Eski sevgilim." "Seni Luke'un evine kadar gtrmesi iin New York Times tipi bir adam istedin. Neden? Onu kskandrmak iin mi?" "Syledim ya. Tek bama yrmekten korkuyordum." "Ve sokaktaki onca insan arasnda..." "Bernie, yle bir evrene baksana" dedi. "Ve hafta iinde olduumuzu ve saatin de bundan bir saat ge olduunu da unutma. Sokakta daha az insan vard ve olanlar da... uradaki dilenci ve orada asker ceketli iki herif gibiydiler ve..." "Ne demek istediini anlyorum." "Luke'da bir iki para giyecek eya brakmtm. ki gndr geri almak iin telefon edip duruyordum ama karma hep telesekreteri kyordu. Bu evde olmad demek deildir, kimi zaman kimin telefon ettiini anlamak iin telefonu amaz ve makinenin devreye girmesini bekler Sonunda oraya gitmeye karar verdim. Eer evdeyse belki kibarlk edip istediklerimi almama izin verirdi." "Ya evde deilse?" "Belki de ieri girebilirdim. ounlukla kapsn kilitlemeden, ylece ekip kan ben de kredi kartyla falan aabilirim diye dnmtm." "O televizyonda gsterdikleri kadar kolay i deildir" Doll elini tiyatrovari bir edayla alnna vurarak, "Bunu bana imdi sylyor" dedi. "Ne kolay, imknszd. Kredi kartlarmn tmn, sonra da ATM kartm denedim ve sonuncusu hata oldu. Kart biraz bkm olmalym ki, dn sabah otomattan para ekmeye alrken makine kart yuttu." "Olur byle eyler" "Yeni bir kart verdiler. Ama uratm ite. nan Luke'un kaps nnde durup da ieri girememek ok skc eydi. Anahtarlar neden frlatp atmtm ki? Neden onun bir kl tablas atmamtm?" "Kapy amaktan vazgeince ne yaptn?" "Eve gittim." "Doruca eve mi?" "Elbette. Eddie'ye iyi geceler deyip ktm oradan." "Seni otobs durana kadar kim gtrd?" "Hi kimse. Taksiye bindim." "Neden oraya gelirken taksiye binmemitin peki?" "Binmitim." "Otobse bindiini syledindi sanyorum." "Olaylar biraz kestirmeden anlattm. Dersten knca otobsle eve gittim, Luke'u aradm ve karma yine telesekreter kt, onun zerine gayet k giyinip evimin nnden bir taksiye binip Luke'un apartman nnde indim ve kapcya dairesini arattm. Yine yant yoktu. 'Eh, ben yine de bir yukar kaym' dedim ama kapc beni ieri almad." "Eddie seni ieri almad m? Seni grm olmasna atm."

"Kapda o yoktu. Oraya geceyarsn birka dakika gelmitim, onun nbeti geceyarsnda balar ama ge kalmt. Kapdaki gen bir Haitili'ydi ve o da kurallara sk skya uyan biridir. Ge kald iin de keyfi kamt sanrm. Beni ieri brakmaynca ben de bir fincan kahve imek iin Broadway'e yrdm -tekj kafeterya geceyansnda kapanr.." "Biliyorum." "...Ve oraya giderken bana biri beni izliyormu gibi geldi.Luke'un evine gizlice gireceim iin heyecanlydm sanrm. Sonra sen geldin ve beni kapma kadar, daha dorusu Luke'un kapsna kadar gtrdn. Apartmana girdim, sonra da kp eve dndm. Ertesi gn Marty'nin beyzbol kartlarnn alndn rendim, "Alan biliyorlar dedi. 'Kstah herif vnmek iin telefon etti, polis kimliini buldu.' Luke'un byle aptallk yaptna inanamadm. Ondan sonra da bu ii yapann sen olduunu rendim." "Teekkr ederim." "Sana aptal demek istemedim. Senin telefon etmek iin kendine zg nedenlerin vard ve neden alay etmeyecektin ki? Marty'nin kartlarnn kaybolduunu bilemezdin." "Bak, orada haklsn. Kartlar olduunu bile bilmiyordum." Konuarak West End'e doru yryorduk, keye varnca sanki anlam gibi yukar dnerek 304 numaraya yrdk. "Senin anlattklarnda rastlantya hi yer yok" dedim. "Yalnzca Eddie ie ge geldi, Luke evinde deildi ve ben de Times almaya gelen ilk kiiydim." "Doru." "Hikyenin ne kadarna inanacam bilemiyorum. Adn gerekten Doll Cooper mi?" "imdi yle, ama bunu yalnzca ikimiz biliyoruz. O ad bana sen takmtn, unuttun mu? Ondan nce adm sana da sylediim Gwendolyn Cooper'd ve hl da yle." "Bunu kantlayabilir misin?" Doll antasn kartrp iki plastik kart kard. "Al. Chemical bankas'ndan yepyeni bir ATM kart. Bu da Visa kartm. O da bkld grdn gibi. u kesine bak. Dzeltmeye altm ama daha berbat ettim. Makineye sokmadm takdirde bir ey olmaz sanrm." Kartlar geri verdim. "Bana adn doru sylemisin. Neden?" "Senin bana adn doru sylediin nedenle. Biz gece karanlnda birbirimizin yanndan geen iki gemiydik. Sana neden yalan syleyecektim ki?" Srtt. "Ayrca, beni daha sonra bilmeni istedim, Bernie?" "Nasl? Rehberde yoksun ki." "Olmaz olur muyum? Dou Yetmi kinci Sokak, Cooper." "Ama oraya bakmay akl edemezdim, deil mi? West End 304 numarada oturduunu sanyordum." "Beni iimden arayabilirdin." "Nereden, Faber Faber'dan m?" "Haber; Haber ve Cromwell" dedi. "Ama artk orada almadn unutmu muydun?" "Oraya hl telefon gelir; not alrlar; Resepsiyonda altm sylemek yerine daha etkileyici olur diye avukat yardmcs demitim. Eh, ikisi de olmadma gre kulaa daha iyi geleni neden sevmeyecektim, deil mi?" "Avukat olduunu syleyebilirdin." "Az daha sylyordum da ama seni rkteceime korktum. Baz insanlar avukatlardan pek holanmazlar" "Sahi mi?" "nanmakta zorlandn anlyorum, Bernie. Bir iki yalan syledim, tamam m? lk bata btn bunlara bir oyun provas gibi bakyordum. Snfta sk sk byle sahneler yaratrz. Aslnda yalan sylemiyordum, tpk senin hrsz olduunu sylememekle bana yalan sylemi saylmayacan gibi."

304 numaradan yarm blok tede durmutuk. Doll anlaml bir biimde ban binaya doru sallad. "Bak, aklma esasl bir fikir geldi" dedi. "Oraya imdi gidebiliriz. Kapc blfmz yutar sanrm." "Eer Haitili dostun deilse." "Onun yanndan da rahata geebilirdim ama nce yukar telefon etmesini istedim. Bu kere buna gerek yok. Orada oturuyormuuz gibi gireriz ieri." "Sonra?" "Sonra sen Luke'un kapsn aarsn." "Luke bundan holanmayabilir." "Evde olmadndan eminim. Bak tahminen ne olduunu syleyeyim mi? Marty'nin kartlarn hafta banda almt. Sonra kent dndan bir i teklifi alm ve hemen kabul etmitir yine de nce zilini alabiliriz." "Bak bu iyi fikir" dedim. "Zilini alarz." "erdeyse eyalarm almaya geldiimi sylerim." "Sonra da Nugent'lere uranz." Kalann att. "Nugent'ler mi? Joan ve Harlan Nugent mi?" "Tam stne bastn. 9-G'dekiler" "Onlar nereden tanyorsun?" "Tanmyorum." "yleyse neden sz ettin?" "Onlardan sz eden sensin," "Sendin, daha imdi. 'Sonra da Nugent'lere uranz' dedin. Unuttun mu?" "Hayr .Ama iki gece nce apartmann nnde dururken sen onlardan sz etmitin." "Ben mi?" Ban kad. "Neden edeyim ki? Onlar pek tanmam." "Bilemem" dedim. "Ben hi tanmam. Eddie'ye Avrupa'dan ne zaman dneceklerini sordun." "Haklsn. Sormutum. Ama o sen gittikten sonrayd, deil mi?" Bir an dnd, kendi sorusunu kendisi yantlad. "Herhalde deildi, yoksa u anda bu konumay yapmazdk. Nugent'ler yalca bir ifttir Luke'dan iki kat yukarda otururlar" "Yanl hatrlamyorsam 9:G dairesinde." "Yani daire numarasn da sylemiim? Sen de herhalde sandn ki..." "Evlerini soymaya davet ediliyorum sandm. Ama hrsz olduumu bilmiyorsan..." "Nasl bilebilirdim ki? Biri bana kitap olduunu sylediinde genellikle ona inanrm." "Nugent'lerden niye sz etmitin?" "Dnp dnmediklerini merak etmitim, baka bir neden yok. Joan Nugent ressamdr, holde birka kere karlat benden kendisine poz vermemi istemiti. Son asansrde karlatmzda Harlan'la Avrupaya gideceklerini ama dndklerinde beni arayacan sylemiti." Omuzlarn silkti. "Bu binaya gelmek ve Luke'ia karlamak demekse bunu yapmak istemeyebilirim dorusu." "Hele onun kartlar aldndan kukulanyorsan." "Bu kukudan da te bir ey. Kartlar onun aldna eminim. Ve bu nedenle de eyalarm o gelmeden evden almak istiyorum. Ya evi baslrsa ve eyalarm da delil diye gtrlrse?" "Byle eyler olabilir." "Bunu istemezdim." Elini elimin stne koydu, "Ne diyorsun, Bernie? Bana kilit amakta ne kadar usta olduunu gsterecek misin, ha?" 13 On dakika sonra Broadway'de Blimpie Base'de oturmu bir su ilemeyi planlyorduk. Doll'a bu ile ilgilenmediimi sylemekle ie baladm. Bir yldr hrszlktan uzak durmutum. Sonra bir yeri soymay aklmdan geirmi ve sabah delikte etmitim.

"Sana yardm etmek isterim" dedim. "Luke'un dairesinde ek eyalarn braktn ve doal olarak onlar almak istiyorsun, bence bunun yasal bir iki yolu da vardr. Gelene kadar bekleyip bir telefon edebilirsin ya da Marty'den bor alp alverie kabilirsin." "Elbiseleri unut" dedi. "Tamam, ben de onu dedim ite. Unut ve git yenilerini al." Elbiselerden sz ettiimi unutmam syledi. Luke'un evine girmenin asl amac Marty'nin kartlarn almakm. Luke bir i teklifi alp kent dna kmsa herhalde beyzbol kart koleksiyonunu paraya evirecek zaman bulamamt. Belki de acelesi yoktu ve kartlar elden karmann en iyi yolunu dnrken ortaln yatmasn bekleyecekti. Luke'un evine girebilirsek kartlar bulacandan emindi. Onlan Marty'ye geri verirsek ben Marty'nin evini soymak sulamasndan kurtulacaktm. Eh, bundan iyi ne olabilirdi? "yi olurdu" dedim. "Ama avukatm ellerinde delil bulunmad iin zaten sulamaktan vazgeeceklerini sylyor. Onun dnda ne yapm olacam, biliyor musun? lemediim bir sutan kurrtulmak iin bir su iliyor olacam. Bu da dorusu bana demezmi gibi geliyor." Doll bu ite bana da bir eyler kabileceini syleyerek szn srdrd. Bir dl olacandan emindi. Ne de olsa Marty cmert bir insand. Beyzbol kart koleksiyonuna ok dknd. Gireceim riskin gayet iyi bir karln almay bekleyebilirdik Ne kadar iyi acaba diye dndm. Marty'nin verecei kendi cebinden kacakt ve zaten kartlar parayla satn almt. Ayn eylere ikinci kere para demeyi istemezdi herhalde. "Kartlarn alndn sigorta irketine bildirdi" dedi "Onlar da ileme balamlardr. Eer Marty ile babaa oturup da kartlarn senin nasl geri aldn anlatrsam belki bulunduunu sigorta irketine bildirmez." "Nereye varmak istediini grebiliyorum." "Bu hrszlk olmaz" diye devam etti. "Daha ok olaylar akna brakmak olur, deil mi? Sigorta irketi yarm milyon dolar derse, ki kartlar gerekten alnd iin bunda bir hakszlk olamaz, Marty'nin koleksiyonunu yeniden toplamak iin o kadar paras olur Ve ayn kartlarn bedeli olarak sana iki yz elli bin Dolar derse krl saylr deil mi?" "Ben de bu ite krl kardm." " Kesinlikle. kimiz de." "kimiz de, ha?" "Yzde ellier" dedi. "Luke'un kapsn amak iin sana ihtiyacm var, senin de Marty ile ileri ayarlamam iin bana ihtiyacn var.Bernie, bu adam bana yz bin Dolar'dan fazla para demek." "Benim bu yzdelere aklm ermedi." "Yzde ellierden daha adil ne olabilir?" "Ama bu gerekten yzde ellier mi? Marty'nin dediini aramzda paylamamz bir bak as. Ama pastann tm yarm milyon Dolar..." "Ve yansn Marty alyor, teki yarsn da biz." "Yani seninle beni bir ekip sayarsak." "Esasl bir ekip olutururuz, Bernie." "Bundan hi kukum yok ama olaya bir de baka bir bak as var. Sen Marty ile zaten bir ekip oluturmusun ve durumda sizin ekip yanm milyon Dolarn drtte n alm oluyor" Orada yirmi dakika oturup sigorta irketinin henz grmediimiz bir kutu beyzbol kartna daha demedii para iin yirmi dakika pazarlk edip durduk. Doll istemeye istemeye geriledi ve sonunda parann e blnmesinde anlatk. Marty sigortadan alaca paradan her birimize te bir pay deyecekti. "Ama bu gece oraya girmeyi aklndan bile geirme" dedim. "nsanlar hrszl gece ii grr ama aslnda geceleri en tehlikeli saattir. Ne kadar ge olursa o kadar ktdr. u anda saat geceyarsn geti ve bu saatte sradan bir insan hibir ey yapmyor olsa bile kuku eker" "Ama..."

"evrene bak" dedim. "Bir sr kibar insan kahve iip rek yiyorlar ama geceyansi olduu iin hepsi serseriye benziyor" "Onlar serseri zaten, Bernie." "Grdn m? Benim sylediim ey ite." "Ama..." "Yarn leden sonra" dedim. "Blucin ve ceket sana ok yakyor ama yarn onlan evde brak. Gzel giyin ve saat ikide dkkna gel. Oradan gideriz." Ertesi sabah dkkn saat ona on kala atm. lk iim Carolyn'i aramak oldu. "Dkkndaym" dedim. "Raffles'a yemek vereceini sylemitin ama daha gelemedin, deil mi?" "Henz birinci fincan kahvemi iiyorum." "Alk kurbanym gibi davranyor ama ona gvenmemeyi rendiim iin nce bir soraym dedim. Yani yemeini ben veriyorum, sen zahmet etme." "Saat on birde gelecektim. Sen neden atn ki? Pazar'lan hi amazdn." "Bunca yldr hata ettiimi anladm sanrm. Pazar'lar amamakla byk para kaybediyorum." "Sahi mi?" "Hayr ama saat ikide burada birine randevu verdim." "kiye daha drt saat var" "Bundan ne kar ki? Herkesin bir yerde olmas gerek. stersen gel, bana arkadalk edersin." "Bilemem" dedi. "Evinde sakin bir gece geirdin, deil mi? O yzden bugn pek keyiflisin. Buna tahamml edebileceimi sanmyorum." "Neye?" "Senin bu haline." Dndm. "Sen evde sakin bir gece geirmedin" dedim. "Geirecektim, ama Fat Cat'e uradm. Bir iki iersem daha iyi uyurum diye dndm." "Uyudun mu?" "Eve gitmem iin bar kapatmalarndan sonra uyudum. Oraya gelmeyebilirim Bern, ama yarn mutlaka grrz. Sen git kedinin yemeini ver, hayvan alktan lyor olmal." Kedinin yemek ve su taslarn doldurdum, pisliini boalttm, sonra dnp yemesini izlemeye koyuldum. O srada aklma dn geceden beri azma lokma koymadm geldi, gidip bir iki rekle bir kahve aldm. Ucuzluk masam da dar kardktan sonra tezghn ardna geip kahvaltm ettim. Kedi gelip bir sre kucama oturduysa da yemek ancak kendisi yedii takdirde ilginti. Sonra yine yere atlad ve sanki bir eyin olmasn beklermi gibi beklemeye balad. reklerden birini bitirdim, kdn buruturdum. Ses Raffles'n dikkatini ekmiti. Onun bana doru bakmasna ses etmedim. Ban evirdii anda kd biraz daha buruturup ilersine frlattm. Ama o birden sana doru srad ve kd havada yakalad. Sonra ite ite raflar arasnda kovalamaya balad. Sonunda l olduuna ve canlanmayacana karar vermi olacak ki uzaklat. "Geri getir de bir daha ataym" dedim. Yemin ederim ki yzme Sen beni ne sandn, boktan bir Labrador avc kpei mi der gibi bakt. Onun oyunu, onun kurallar. teki rein kdn karp buruturdum ve topu oyuna soktum. Carolyn hi grnmedi ki, bu insanlarn ounluuyla ortak bir eyi olduunu gsterirdi. ki saat kadar ktlar top yapp Raffles'a atarak oyalandm. Saat ikiyi eyrek gee kap ald ve Doll ieri girdi.

Lacivert bir elbise ve yksek topuklu ayakkablar giymiti. Elbise kusursuz bir seimdi; Gen Sanayiciler Yemei kadar saygn grnyor ama trnn kadn snfndan ve de memeli yelerinden biri olduu hakknda hibir kukuya yer brakmyordu. "ok esasl grnyorsun" dedim. "Kusursuz bir kyafet." "yi mi? Deri pantolon ve tirt denedim ama son ykadmdan bu yana ekmi. Beni fazla iri gsl gsterir diye korktum." "O da asla olmazd." "Doru. Sen de ok esasl grnyorsun, Bernie. Daha sk ceket giyip kravat takmalsn. Bernie, yerdeki bu kt toplar da ne?" Raffles'a bakndm ama saklanmt. Bir kt parasn buruturunca kafas hemen grnd. "una bak" dedim. Topu hayvann soluna frlattm ve o da frlayp bir darbede atm karlad. "Kedin var demek." "Var diyemem. Burada alyor sadece." "i ne?" "Mstahdem ite." "Peki bu ne, tevik primi mi? Pazarlar personel patronla top oynuyor, yle mi?" "Oyun oynamyoruz" dedim. "Reflekslerini glendirme eitimi." Kt toplar toplamaya koyuldum. "Attm toplar getirmiyor ama." "O kpek deil, Bernie." "O da aynen yle dedi. Yani konuabilseydi syleyecekti. Bir top daha attm. "una bak. Esasl bir oyuncu olabilecei! hi kukum yok. u sonuncu tutuu Ozzie Smith yapsayd gurur duyard. Tabii Ozzie Smith topu ldrmek yerine dnp koard. te o yzden Ozzie birinci ligde oynuyor ve Raffles da bir kitap dkknnda fare avlyor" "Kuyruuna ne oldu?" "Bilirsin, kediler hep kuyruklann kovalarlar Reflekslerin de ne kadar hzl olduunu grdn. Bir gn kuyruunu kovalarken yakalayverdi ite." "Ve sonra da ldrd m?" "Hayr, bir srayta yakalayp sahann teki ucuna tad. Komik olan nedir?" "Sen." "Yalnzca sinir; Doll" dedim. "Oraya vardmzda sakinleirim." Taksiyle gidi ikimizi de sakinletiremedi ama. Srcmz reenkarnasyona inanyordu ve bu ne kadar erken olursa o kadar iyi olacakt. West End Caddesi 304 numarann nne varan kadar ikimiz de, belki bir dua mnldanmann dnda pek konumadk. Kapcnn taksiyle gelen iyi giyimli bir ifti durduracan sanmyordum ama adam bize bakmad bile. Btn dikkati o sabah ki grltnn ne olduunu soran yal bir kadna ynelikti. "Koridorlarda polisler" dedi kadn. "Hem de Pazar sabah. Oysa buras eskiden ne kadar iyi bir yerdi." Kapc polislerin kendisi nbeti devralmadan nce gelip gittiklerini syledi. Asansr beklerken kadn, "Demek kocasn ldrm?" dedi. "Aptal! Kocalarn aata yetitiklerini mi sanyor, nedir?" Kap ald ve yedinci kata ktk. Doll bana kadnn neden sz ettiini sordu. Aile kavgas gibi geldi bana, dedim. Bir yandan da kadnn kafadan kontak olabileceini belirttim. Koridorlardaki polislerden sz etmiti ve henz bir tane bile grm deildim. Kapcnn umurunda deilse biz neden kafamz yoracaktk ki? Yedinci kata ktmzda yanl tarafa dndm ama Doll kolumu tutup yolu gsterdi. Luke Santangelo'nun kilidi eski bir sevgili gibi teslim oldu ellerime. Bir iki saniye sonra ierdeydik. "Ustaln kaybetmemisin" diye mrldand Doll. Parmaklarm ap kapattm. "Bir kere rendin mi unutmazsn. Boulma gibi." "Yzme demek istiyorsun herhalde."

"Ya da bisikletten dme" dedim. "Ayn ey." Plastik eldivenlerimi elime geirdim, kapy kilitledim, zinciri ektim ve yaktm. Doll eldivenleri iaret ederek kendisi de giyer gibi yapt. "zr dilerim, dnemedim" dedim. "Yalnzca bir ift getirdim. Hem sen burada olduun zamanlar eldiven giymediin iin parmak izlerin nasl olsa vardr bir iki tane fazla olmas hibir ey farketmez." "Haklsn." "Ayrca, Luke'un parmak izi arayacan sanmyorsun ya?" "Hayr ama..." "yleyse aradmz bulalm ve buradan kalm." Bunu sylemek kolayd. Doll nce dolaba gitti, asklardan elbiseleri indirdi, st raftaki kutular drd. Bir yeri acele aramak isterseniz yle yapardnz ama bu benim stilim deildi. Ben yere ok hafif basardm, zellikle bakalannn evindeyken. Bir iki kazakla bir blucin pantolonu gstererek, "Bunlar benim" dedi. "Ama kimin umurunda?" Elindekileri ahap bir iskemleye frlatp ellerini beline dayayarak ak dolaba "Haydi, Bernie! Senin konsolu arayacan sanyordum." "Aradm." "Nasl oldu da ekmeceleri ekip iindekileri odann ortasna boaltmadn? Hrszlar yle yapmazlar m?" "Bazlar yapar sanrm. Ama bu hrsz yapmaz." "Eh, uzman sensin ama bana kalrsa..." "Sakinle" dedim. "Derin bir soluk al." "Burada olduklarn biliyorum. Kafamda yle bir tablo vard: Sen kapy ayorsun, ieri giriyoruz ve kartlar karmzda duruyorlar Marty'in glaac puro kutusunu Lukeun sehpas zerinde grecektim. Ama kutuyu brakmt, deil mi?" "Kartlar nasl alrd o zaman? Ceplerine mi tktnrd? "Bilemem. Belki de bir poete falan koyard." "Ve Marty'nin apartmanndan yle kard, ha?" "Neden olmasn? Pekl... Bernie, evrak antas! Onu kullanmtr" "Kartlarn et kokmayacaklarn umarm." "Et mi? Ha, sana dkkndan et armak iin onu kullandn anlatmtm, deil mi? Herhalde yle yapmtr Tek iyi elbisesini giydi, o fare suratn tra etti, evrak antasn ald ve..." "Ne oldu?" Doll dolaba kotu. "Elbisesi nerede? Th. Namussuz herif "Ne oldu?" "Elbisesi yok. Ortalkta bir takm elbise grmyorsun, deil mi? Namussuz onu da gtrm." "Onun kent dnda bir rol bulmu olacan sylemitin, de rol gerektirdii iin elbisesini de getirmesini istemilerdir." Kadn ban sallad. "Olmaz. Eer rol takm elbise gerektiriyorsa baka birini arrlard. Evrak antasn da alm m? nemli olan o ite." "antay nerede tutard, Doll?" "Dolapta. anta orada saklanmaz m?" "Olabilir. Valiz trnden baka neyi vard?" "Bilmem. Birlikte bir yere gitmedik ki. O yalnzca yataa girmeyi dnrd. Yatak!" "Ne olmu yataa?" "Altnda" diyerek kendini yere att. Ben bir kenarda beklerken yatan altndakileri kard bir haki torba, kahverengi bir srt antas, ak mavi parat naylonundan bir el antas. Baka eyler de vard -bir ift spor ayakkab, bir tenis raketi, bir tek orap. Ama evrak antas yoktu. "Pes ettim" dedi. "Burada deiller. Eer kartlar ondaysa yani." "Sence kartlar o almad m yani?"

"Ne dneceimi bilemiyorum. Aldna emindim ama artk deilim. Almsa bile artk burada deil." "Bunu bilemeyiz." "Bilemez miyiz? Buras tek odal kk bir daire, Bernie. Ve her yerini aradk ite. Neden yle bakyorsun bana?" "Sen otur hele" dedim. "Sana bir yerin nasl aranacan gstereceim." Bir yeri arama yle oradan oraya srayarak yaplmaz. Gayet metodlu bir biimde odalar tek tek aramal ve belirli bir yntem benimsemelisiniz. Bylece hem fazla zaman harcamaz hem de zamannz daha akllca harcam olursunuz ve oradan ktnzda hibir eyi gzden karmadnzdan emin olursunuz. Bir mantk erevesinde kalmak artyla yani. Eer kafanz biraz altrp biraz zahmete katlanrsanz mal zamanlan bol olan profesyonel bir ekip dnda kimsenin bulamayaca bir yere saklayabilirsiniz, Ben Luke'un bir marangoz tutup bir dolap arkasnda ya da deme tahtalar altnda gerekten iyi yerler yaptrm olmadna emindim. Buzdolabnda bulduum byk ie hap ve eker kutusundaki kuru bitkilerle dolu bir torba bana denenmi yerlerden pek uzaklamayacan gstermiti. ou insann yapt da budur zaten. Yarm saat kadar uratktan sonra iim bittiinde dairede evrak antas, ne de beyzbol kartlar olmadndan hemen hemen emindim. Yarm saat boyunca konumamtm ve bir iki sorusunu yantlamadm grdkten sonra Doll da bir ey sylemi deildi. Sonunda pes edip yenilgiyle omuzlarm indirdiimde onun korkuya benzer bir tavrla bana bakmakta olduunu grdm. Ne olduunu sordum. "Sen bu ii daha nce de yapmsn" dedi. "Ne demek istiyorsun?" "ok etkilendim, bu iin profesyoneli olduun aka grlyor Ne demek istediimi sanmtn ki?" Omuzlanm silktim. "Ne dndm bilemiyorum. Skcbir ey bu. En iyi hrszlk, aradnn ne olduunu ve nerede olduunu bildiin zaman yaplr, ieri girersin, alacan alrsn ve gidersin." "Ben de imdi yle olacak sanmtm." "Biliyorum. Ben de. Ondan sonraki en iyi hrszlk herhangi bir beklentin olmadan girmektir. O zaman bir ey bulduun zaman heyecanlanrsn. Ama bu en kts, nk... Hayr, bu doru deil, deil mi? En kts yakalanmaktr" "Onu sakn azna alma, Bernie!" En ktsnden bir nceki de bir ey aradn ve bulamadndr. Baka bir ey bulsan da aslnda aradn olmad iin nemsemezsin. Al." "Nedir bu?" "Yz yirmi Dolar. Buzdolabnda bo bir kavanoza sakladnn tam yars. Biraz da bozukluk vard ama yerinde braktm. Al, haydi. Suortayz, unuttun mu?" "Almak bir garip geliyor" "Brakmak da aptallk olur Buradan bir an nce kmalyz, yatan altndaki antalar aradn, deil mi?" "yle bir elimi soktum. Neden sordun?" "yice kontrol et. Benim bu kadar titizlikle aramamn nedeni aradmz tam olarak bilmememiz yznden." Torbay aldm, uzun fermuarn ap elimi iinde dolatrdm. "Belki de evrak antasn kartlarla falan bir kiralk kutuya saklamtr. Belki bir emanetiye vermitir ve fiini alp uzaklamtr oradan." "Fi czdannda mdr?"

"Herhalde." Torbay atp teki antay aldm. "Sen de srt antasn ara" dedim. "Bir sr blmesi vardr. Bir ie baladk gerektii gibi yapalm bari." kimiz de ie koyulduk. Doll srt antasn yere atp elinde bir eyle bana dnd. "Bernie, bu nedir?" "Bakalm" dedim. "Eh, bu bir beyzbol kart. Ve grne baklrsa epey de eski. Siyah beyaz fotoraf. Basks da berbat ama kart iyi durumda, deil mi?" "Bernie..." "te kahramanmz, arkada duruyor Tandn m?" "Hangisi?" "Eh, hakem olan deil. Bak, elini beline dayam, saldrgan bir tavrla kameraya bakyor Onu oynarken hi ama grmedim tanyorum ite." Kart evirdim. '"Chalmers Hardal'. Hardal kokusu var m? Yok, ama bir Havana ttn kokusu olduuna yemin edebilirim." "Marty'nin puro kutusundan." "Kesinlikle. Bu kart zel Ted Wliiams serisinden. Seyrek bulunan bir para ama bir servet etmez. Ve Marty'nin, ya da dostun Luke kendisini ziyaret edene kadar onundu." Karta esefle bakp st cebime yerletirdim. "Yars senindir, ama imdilik salam bir durumda koruyalm. Kartlar buradayd, Doll. Bu kant ite.Luke alp buraya getirdi. Ve sonra da baka-bir yere gtrd namussuz herif."

14 "te burada" dedim. "1950 Chalmers Hardal Ted Williams serisi. 'Boston'da retilip datlan uzun bir seri. Mevsim ilerledike halkn ilgisi azald ve sonraki kartlar oyuncunun sahadaki pek stn uyan performans nedeniyle olacak pek ilgi grmedi." Bam kaldrdm. "Mthi Koucu'nun iyi bir ylnda olmad anlalyor. Bana byle bir ey geldiini hi bilmiyordum. Az nce bir beyzbol rekorlar kitab grmtm. Ona bakabiliriz." "Bu ille de gerekli mi?" "Sanmam" dedim. "Ne farkeder ki? Hazr buradayken bakmak kolay olur diye dnmtm ite." Luke Santangelo'nun yamalanm dairesinden alt yedi sokak ilerdeki Shakespeare ve Ortaklan Kitabevi'ndeydik. Broadway'i yryerek gemi, Zabar spermarketine girmeyi bekleyen pazar alverii kalabaln yarmtk ve imdi de bir beyzbol kartlar ansiklopedisini kartryorduk. Komple bir ansiklopedi diye belirtilmiti kitap ve buna inanrdm dorusu. Lanet ey Aaron'un beyzbol sopas kadar ard. "te bizim kartmz" dedim. "Byk l!' Otuz drt numara. Bu iyilerinden biri demek." "Ka para edermi." "Yz yirmi Dolar. MD olursa. Mkemmel durumda demek, D yani iyi durumda olursa otuz Dolar" "Bizimki ne?" "Mkemmel durumda diyebiliriz. Bunlar nasl snflandrdklarn bilemiyorum dorusu." "Aslnda kimin umurunda ki? Bugn onca zahmetten sonra otuz ile yz yirmi Dolar arasnda para eden bir karton elde edebildik Bunu satsak ka para alrz?" "Bilemem, Doll." "Yirmi mi?" "Yirmi alrz herhalde. " "Elli?" "Sanmam. Ondan daha fazla eder ama normal alc bunu grnce pek heyecana kaplmaz. Pek ok koleksiyonun ilgilenmedii bir serinin bir kart, Boston'a gtrseydik..."

"Oh, bir bu eksikti, Lanet kart elli Dolara satmak bir de Boston'a gidip gelme uak paras vereceiz." "Yapalm demedim. Bir varsaymd benimki." "Biliyorum. Aksilendiim iin zr dilerim. Buradan gidelim haydi. Biri seni hrszlkla sulamadan kitab da yerine koy." u dndne bakn hele. "Satn alacam" dedim. "Neden?" "Para cebimi yakyor sanrm. Luke'un reel kavanozundan gelen iki yz krk dolarn yans. Hem ben kitap severim. Bu da anlarm canlandrd. Sylemi miydim, ben de ocukken beyzbol kart toplardm." "Evet, sylemitin" dedi. Sonunda Doll'un evine kadar yrdk Havann gzel olduundan szetmi miydim? Kusursuz bir Eyll leden sonrasyd ve Central Park'tan geze geze gitmitik. Parkta aileler imenlerin zerine kareli rtler sermiler; piknik sepetlerini amlard. Sevgililer elele yryor, sralarda birbirlerine sokulmu oturuyor ya da hi ekinmeden uzanp yatyorlard. Bebekler emekliyor, ocuklar alayp kusuyor, olanlar kpeklere getirmeleri iin dal paralar atyorlard. (Bunu bir kediyle yapmay denerseniz bouna uram olursunuz.) Ancak imdi bunun yalnzca bir hayal olduunu biliyorum. Hatta o zaman bile biliyordum. Bisikletlerinin stnde gsteri yapan olanlarn yars herhalde onlar silah zoruyla bakalarndan almlard. Huzurlu bir biimde nlerine bakan insanlarn ou gzlerini bile krpamayacak kadar uyuturucu etkisindeydiler. Sevgililerden bazlar akam olmadan dierini ldrecekti ve bir ksm da hastalk bulatrmak ve nfusu arttrmak iin ellerinden geleni yapmaktaydlar Aileler geimsizdi, kpeklerin hepsi keneliydi. Ama hayal yine de ie yaryordu. Artk su giriimimizin getirisi konusunda szlanan, pimanlk duymayan hrszlar deildik . Admlar canl, dudaklarnda bir ark, kalplerinde hrszlk deil ak olan sevimli bir gen ifttik. Yolda bir ara durup yeil sralardan birine oturduk, Karmzdaki srada alna sarnm yalca bir kadn sincaplar fndkla besliyordu. Bir sre onlar izledim. Sonra konumaya baladm (ne hakknda olduu nemli deildi) ve Doll da dinledi (ne kadar ilgiyle dinledii de nemli deildi). Sylediim eyleri bitirdim ve kolumu omzuna attm, dnp bana bakt. Ve ptk. Soluk almak iin duraklayana kadar birbirimize yapp kaldk. Gzm karya iliince yal kadnn bize bakmakta oldunuu grdm, Kadn bana glmsedi, bize ya da sincaplara ban sallad ve sallana sallana yryp gitti. "Bernie" dedi Doll. Ayaa kalktm. O da kalkmaya alt ama elimi omzuna koyarak oturttum. "Sen burada bekle" dedim. "Nereye gidiyorsun?" "Hemen dneceim. Beni bekle." "Bekleyeceim" dedi. Sanki ilahi bir el tarafndan yneltiliyormuum gibi patikay izleyip ilk keden saptm. Daha elli adm gitmemitim ki, iki ocuklu gen bir Asyal ifte rastladm. Piknikleri sona ermi sepetlerini doldurmulard, geriye yalnzca yere serdikleri battaniye kalmt. Kadnla adam battaniyeyi silkeleyip katlamak zereydiler ocuklar da hayran hayran onlar seyrediyorlard. Gen babaya, "ok gzel bir battaniye" dedim. "Ona elli Dolar veririm." Battaniyeyi omuzlayp dnerken kk kzn babasna adamn neden battaniyelerini aldn sorduunu duydum. Kardei "ans alm olmal" dedi. "Charles!" diye bard anneleri "' Ne dediini duydun mu? Byle eyleri nereden reniyor bunlar? Charles, "Kimbilir" dedi ve ben iitme menzilinden ktm. Doll braktm yerdeydi. "Bir battaniye" dedi. "Bernie bir dahisin" Kalkp koluma girdi, battaniyemizi aalarn altna sermeye gittik.

Parktan Doksannc Sokakla Beinci Cadde kesinde ktk. Beyzbol kart ansiklopedisi Shakespeare ve Ortaklar poeti iindeydi. Doll'un elinde de Santangelo'nun evinden ald eyas vard ama piknik battaniyesini bizden sonra ihtiyac olacaklar iin orada brakmtk imdi kent gereindeydik ama hl o pastoral mutluluun verdii parlty tayorduk. Sokakta kardan geerken elele tutumutuk ki, parkta duraklamadan nce bunu yapmyorduk. Yolda kinci Cadde'de bir talyan lokantasna uradk. Kaldrma be alt masa karmlard, birinde oturup birer kahve itik, peynirli ve Parma salaml bir sandvii paylatk. Lokantay da, sandvii de Doll semiti. imdi onun evinin birka sokak ilersinde, onun mahallesindeydik. Hesap gelince o ald. "tiraz istemem" dedi. "Sen battaniyiye para verdin." "ok yerinde harcanm bir elli Dolard." "Tatl bir insansn, Bernie." "Sen de pek fena saylmazsn." , "sterdim ki..." Ama devamn getirmedi, "stekler at olsayd hrszlar biner giderlerdi" dedim. "Ama deildir ve biz de bir yere gitmeyeceiz. Bu leden sonra bir armaand, Doll." "Biliyorum." Yetmi Sekizinci Sokak'taki apartman kinci Cadde'den ok Birinci Cadde'ye yakn talyan stili ta bir yapyd. Eikte, "Ben burada ayrlyorum" dedi. Bir iki dakikalna gelmek ister miydin? Ortalk ok dank ama sen dayanrsan ben de dayanabilirim." O anahtarlarn ararken ben de zilleri gzden geirdim. 5-R'nin yanndaki kk kartta G. Cooper yazyordu. Doll anahtar kilide sokarken bana aletlerimi karp ustalm gsterip gsteremeyeceimi sordu. "Alete bile gerek yok" dedim. "Bunu bir elma ekeri ubuuyla bile aabilirsin." Czdanmdan kendisine bir gn yaam sigortas yaptracam umudunu tayan Michael Godshaw adndaki birinin yllk armaan olan plastik takvimi kardm. Bu ou plastik kartndan daha esnekti ve krlrsa da hi nemi yoktu. Ama kart krlmad ve kap Doll'un anahtaryla aaca srede ald. "Byle bir eyin mazereti olamaz" dedim. "Kilit iyi ama urasna bir elik paras eklemek gerek, yoksa iki yanda bir ocuk bile kartyla ieri girebilir. Bu ii herhangi bir ilingir yapabilir. Mal sahibine sormana gerek bile yok. Birini ar, yapsn." Beinci katta oturursanz merdiven kmaya almsnzdr. Ama ben beinci katta oturmuyordum ve almamtm ve gayet .uzun bir gn geirmitim. Sahanlklarda duraklamadm ama duraklamay da dndm. Doll'un kaps kilitle korunuyordu ve biri bir Fox polis kilidiydi. kimiz de kilidi snayacak durumda deildik. n de ap beni ieri ald. ki odas vard, biri kk bir masa ve hasr altlkl iki iskemlesiyle mutfak, dieri de oturma ve yatak odas "Otur" dedi. "Kahve yapaym. Ya da bir kadeh arap m iersin?" arabn daha iyi olacan syledim. O gnlk hrsz yapmtm, neye kanacaktm ki? Mutfaktan ii krmz bir svyla dolu iki kadehle gelip birini bana uzatt. "erefe" dedim. "Cinler erken gelmiler bakyorum. Umarm benim oraya da uramlardr." "Ne diyorsun sen?" "Evin dank olduunu sylemitin. Bana kalrsa cinler gelip temizlemiler." "Dank dedimse bu kadar ite. Aslnda titiz bir insanm." "Ona dikkat ettim. West End Caddesi'nde." "Orasn datmak istemitim. Marty'nin kartlarn ald kzmtm ona." "Oradan ktmzda fken daha da artmt." "Biliyorum. O haplan tuvalete atp sifonu ekmeliydik."

"Hazr elin demiken neden duvarlara eytani sloganlar yazmadn? Ya da yata atee vermedin?" "Bak bu aklma gelmemiti ite." Televizyonu at, darack yataa yanyana oturup seyrettik.60 Dakikann son ksmna, sonra PBS kanallanndan birine girerek John Gardner casusluk romanndan alnan bir ingiliz dizisine baktk. Karakterlerin hepsi gve yenii hrkalar giydikleri ve odal evlerde yaadklar iin filmin kltrel bir ey olduu anlalyordu. Sonunda o da bitti ve Doll kanal deitirdi. Biraz daha arap getirmek iin mutfaa gittii srada yzndeki o spiker glmsemesiyle kadn, "Yukar Bat Yakas'nda bulunan plak ceset... Grntler saat on birde..." Diyordu. Doll arab getirdi. "Ne dedi? plak ceset mi?" Post'un pek tutulan bir manetini tekrar ederek, "stsz barda Basz Ceset" dedim. "Grnts saat on birde. Saat ka imdi, dokuz mu?" Saatime baktm. "On olmu bile." "Evet, benimki de on." "ki saatlik programd, ha? Ben de bir saatlik dizi sanmtm. Th!" "Ne oldu?" "Ge kaldm." "Nereye?" "Aa Dou Yakasnda bir iir matinesine gidecektim. Saat onda balyor" "Bunu uyduruyor olamazsn" dedi. "Kimse byle bir eyi uyduramaz. Kitabn almay unutma." "Teekkr ederim," "Bir ey deil, Bernie. Bugn gayet gzel vakit geirdim." "Ben de, Doll." Eliyle elimi hafife skt. kimiz de bir ey syleyebilirdik. kimiz de sylemedik. Oradan ktm ve drdnc kat sahanlna vardmda kapsnn kapandn duydum.

15 Bir zamanlar ksa bir sre iin bir Yedinci metrosu vard. Yetmili yllarda soka kilometrelerce kazmlard. Sonra paralan bitmi ve sokaktaki dkknlarn iflas etmelerine kadar her eyi yle yzst brakmlard. Sonra da kazdktan btn tnelleri doldurmular ve evlerine dnmlerdi. Taksiyle. imdi ben de taksideydim. Metro daha abuk ve daha ucuz olurdu ama o zaman da Hamet Tukti'ye benim de pek kesin bilemediim Ludlow Soka'n tarif etme frsatn bulamazdm. Hamet Tukti Tacikistan'dan yeni gelmiti ve sanki talihine inanamyormu gibi her eye srtyordu. "Ben bir Tacik'im' bana. "Siz herhalde beni zbek sanmsnzdr." "Bu yanlla asla dmezdim." "lkemi biliyor musunuz?" "Haritada grdm zaman tanrm. Tavan biimli olandr" Her ne kadar gerekse de, byle konumak belki de doru deildi. Adam hl srtarak "Biz ok gururlu insanlarz" dedi. G baza bast ve sekiz on blok kadar uarak gittik. Sonra trafik n grd ve frene de ayn iddetle bast. Dnp bana bakarak srtt "Tavan nedir?" "Byk bir gce ve bilgelie sahip bir hayvan." "Ha" dedi. Ludlow Soka'nn Delancey'i kestiini biliyordum, bu da kuzeyden gneye uzanyor demekti. Canal Soka'nda balayp ya da sona erip Houston'da sona erer ya da balard herhalde. Pek emin deilsem de...

Btn bunlar bilmeniz gerekmez. kinci Cadde'den Houston'a girdik ve Ludlow'u bulduk. Yanm bir bina ile bo bir arasndaki kk bir yer olan Cafe Villanelle'i grene kadar Hamet Tukti manzaraya bakp srtt. "Benim kentim gibi. Duanbe gibi." "Sahi mi?" "Orada sava var imdi. Yanm binalar krk camlar. Biz gururlu bir halkz." "Onu duydum." "Byk savalar" dedi dilerini gstererek. "Tavanlar gibi savanz." Villanel herhalde hatrlayacanz gibi eski bir Fransz iir biemi olup iki dizesi btn ktalarn sonunda yer alr. (Bunu anlatmann iyi bir yolu olmal ama becerebileceimi sanmyorum.) Dylan Thomas aralarnda "Do Not Go Gentle Into That Good Night" olan bir iki villanel yazmtr. Daha yakn zamanlarda Marilyn Hacker de bu formu ilgin bir ekilde kullanmtr O gece iir matinesinde ne villanel duydum ne de geleneksel formda herhangi bir ey. Baz ilgin tasvirler ("Daman det kanyla boyaym!"), Baz dikkati eken kafiyeler (Anne, yumurtalklarn, sanki balklarn") vard. Oda kk ve lotu. Duvarlar ve tavan siyaha boyanmt tek k kayna bo kedi mamas tenekelerine yerletirilmi siyah mumlard. ersi kalabalk olmadndan Patience'i bulup yanna oturmakta glk ekmedim. Orada ne kadar kaldmz bilmiyorum. Bir iki kere saatime bakmtm. Eer k daha iyi olsayd czdanmdan takvimimi kanp bakardm. airlerden bazlar eserlerini monoton bir sesle okuyorlard. Dierleri nutuk eker gibi szlerine duygu katyorlard. Geni alnl ve omuzlanna kadar inen uzun sal biri iirlerine gitaryla elik etmekteydi. Yalnzca bir iki akor biliyordu, zaten "The Yellow Rose of Texas" ve "Moonlight in Verrr melodilerini kullanmaktayd. Hibir ey sonsuz deildin Geceyi ynettii anlalan kadn sonunda programn sona erdiini bildirdi. Ancak isteyenler biraz daha kalabilirlerdi. Kalbim duracak gibi olduysa da, Patience ayaa kalkmt, ben de arkasndan sokaa ktm. Villanelle'in kapsndan dar adm attmzda bir taksi geiyordu. Adamn orada ne aradn ancak Allah bilirdi, tahminimce yolunu kaybetmi olmalyd. El edip durdurdum, arabaya binince Patience adama adresini syledi. Patience, Park ve Madison caddeleri arasnda Yirmi nc Sokak'ta, elden dme diki makineleri satan bir dkkan zerinde oturuyordu. Oraya varana kadar fazla konumadk. Dalgn grnyordu. Evinde bitki ay hazrlayp iki fincan doldurdu. ayn tadna baklrsa her derdin devasyd. Patience pencerede durup kardaki dz duvara bak. "zr dilerim, Bernie" dedi. "Gelmekle ok iyi ettin ama oralara kadar srklememeliydim. Korkuntu, deil mi?" "O kadar da kt deildi. Ben senin okuyacan sanmtm." "Canm ekmedi. Oras yle keyifle iir okunacak bir yer deil." "Eh, kara mumlar falan." "Sana garip gelecek ama siyah mumlarn siyah alev olmasn beklerdim. Ama byle bir ey mmkn deil." "Deil." "iirler korkuntu, deil mi?" "Eh..." "Ama iyi bir tedavidir. Onca duyguyu yzeye karabilmeleri ok iyi bir ey. Ve iir okumalan da srecin ok deerli bir paras. lerinden bazlar bu geceden sonra ok farkl insanlar olacaklar. "nanrm."

"Ama iirler insan alatacak eylerdi dorusu." "O kadar da kt deildi. O gitarl olan..." "iirlerin hepsi onun deildi. Byk bir ksm Emily Dickinsondand. The Yellow Rose of Texas' melodisiyle onun iirlerinden ounu okuyabilirsin. Ve 'Moonlight in Vermont'la hemen hemen btn haiku iirlerini okuyabilirsin. "Sahi mi?" "Elbette. 'Haiku yle skc ki/ Yalnzca gsterii palavra/ Uydur uydur yaz.' Sen de bir dene, Bernie." "Japonlar acaba neden/iir yazyorum sanrlar/ Boa vakit harcarken.'" "yle ite. Aslnda hi g deil. 'Gsteri batan baa/ Kpekler ve karnbaharlar/ Vermont'ta Mehtap."' "Bunu beendim ite, Patience. 'Kpekler ve karnbaharlar."' "Bilemiyorum" dedi. "Belki de bir yere not alsam iyi olur." Patience'den bir taksiyle eve dndm. Kapya vardmda telefon alyordu ama ben ieri girince kesildi. Ceketimi karp astm, kravatm daha nce Villanelle'de karmtm ve o yokken bile kendimi ar giyimli hissetmitim. Kravat cebimden karp kalarm atarak baktm, acaba assaydm krklar kaybolur muydu. O srada telefon ald. Doll'du. "Tanrya krler olsun" dedi. "Saatlerdir aryorum." "Ne oldu?" '"Grntler saat on birde.' Haberleri grmedin herhalde." "Hayr" "Hemen a. Kablolun var, deil mi? Hemen a bekliyorum. " "Hangi kanal aaym? CNN'i mi? Haber Balklarn m?" "Birinci Kanal. Yirmi drt saatlik haber kanal. A haydi." "Bekle" dedim. nce profesyonel olarak anlayl bir muhabirin Bronxta Boston Caddesi'nde bir apartman yangnndan kurtulanlarla yapt rportaj izledim. Sonra ak renk tenli siyah bir tandk gelen bir binann nnde konumaya balad. Mehul ihbar deerlendiren polis lks bir Bat Yakas apartmannda bulunan plak cesedin Bat Krk Altnc Caddede oturan otuz drt yandaki Lucas Santangelo olarak tehis edildiini bildirmiti. siz bir aktr olan l adamn, dairenin sahipleri Bay ve Harlan Nugent'le bir balants bulunamamt ve zaten komular da kar kocann yurtdnda olduklarn sylemilerdi. Muhabir; "lm nedeni tek bir kurun olarak grnyor"dedi. "Ama bunun intihar olup olmad bu aamada kesinlik kazanm deil. Bana kalrsa bu iin altnda baka eyler var. Chuck." "Teekkr ederim, Norma, imdi de yarnn havas bakalm..." Televizyonu kapayp telefona dndm. "Vay canna" dedim. "Biz oraya gittiimizde onu ceset torbasyla karm olmallard" dedi Doll. "Emin misin?" "Yal kadnn koridorlardaki polislerden ikyet ettiini unuttun mu? O neden sz ediyordu sanyorsun?" "Bir kadnn kocasn ldrdn sylyordu." "Yanl anlam olmal. Onu henz tehis etmi deillerdi." "Verdikleri adres..." "Krk Altnc Sokak. Bir pansiyondur. Yllar nce New York'a geldiinde birka hafta kalmt orada. West End'deki daire onun adna deildi. Baka bir kiracdan kiralamt. O yzden orada oturabiliyordu. Bernie, ne yapacaz?" "Seni bilemem" dedim. "Ama ben yatp uyuyacam. nce du yapacaktm ama onu da sabaha brakacam sanrm." "Ama..."

"Adam sevgilin olduu iin senin cann skld. Ama ben kendisiyle tanm deildim." "Ama evinin her yannda benim parmak izlerim var" "Evin bakasnn adna olduunu sylemitin. Belki orasn hi bulmazlar bile." "Bulurlar. Pansiyonda oturmadn renince Aktrler Yardmlama Brosu'nu arayp doru adresi bulurlar Bunun iin telefon rehberine bakmalar bile yeter. Lucas Santangelo, West End Caddesi 304. Bu kadarn polisler bile akl edebilirler." Bundan pek emin deildim ama bir ey sylemedim. Eer l adamla romantik bir ilikide olduu bilgisini verecek biri olduu takdirde kendisinin de olaya ekileceini syledim. Eer byle bir ey olursa, o zaman gerein biraz ksaltlmn anlatabilirdi. "Onu iyi tanmyordun" dedim. "Arkadalk etmekte olduun birka erkekten biriydi ve..." "Tanrm, sanki fahieymiim gibi." "...Ve ksa bir sre nce kendisiyle bozutun ve onu en son geen hafta grdn. Evinde parmak izin varsa bundan ne kar ki? Dairesine alc gzle bile bakmayacaklardr ntihar ettiini dndkleri izlenimini edindim ben." "Bunu neden yapsn ki?" "Herhangi bir insan neden intihar eder; ben bilemem" dedim. "Ama bu insanlarn ok sk yaptklar bir eydir. Belki de sonunda hayatnn yaanmaz olduuna karar vermiti." "Ve evrak antasnda yanm milyon dolarlk beyzbol kart olmas kendisini yle bir bunalma sokmutu ki, kafasna bir kurun skt. Tabancay nereden buldu ki?" "Belki de tabancas vard." "Sen bu leden sonra evi didik didik ettin. Tabanca grm mydn?" "Grmedim. Ama yukarda 9-G'de kendisini vurduktan sonra tabancay da aa inip orabnn iine saklam olamaz, deil mi?" "Bak bu aklma gelmemiti" dedi. "Gelmez elbette, nk doru drst dnemeyecek durumdasn. Ben senin gibi alt st olmu durumda deilim ok yorgunum. Epey uzun bir gn geirdik." "Seninle dkknnda bulutuuniuzdan bu yana neredeyse on iki saat geti." "Ben o zamana kadar yarm gn arkamda brakmtm. Dkkn saat onda atm." "Demek saat sekizden falan beri ayaktasn, ha?" "yle bir ey ite." "O zaman en iyisi brakaym da uyu. Ben yalnzca kayglanacak bir ey olmadn sylemeni istemitim." "Hepsi bu mu? Bu ok kolay. Doll, kayglanacak bir ey yok. Biraz uyu haydi. Sabaha konuuruz." Soyunduktan sonra saatin ge olduuna aldr etmeden du yapmaya karar verdim. Robdambrm giydikten sonra ceketimin cebinden beyzbol kartm altm. Kartn arkasnda Ted Williams'n 1949'dan sonraki vurular ve bunlar Fenway'de ya da deplasmanda yapt belirtiliyordu. Ancak kartta gsterilen l vuruu ka kere yapt hakknda herhangi bir bilgi verilmemekteydi. Lanet olsun, diye dndm. Merakl Zihin renmek stiyor... imi ekerek kalkp iki basamaklk merdivenimi karttm, stne binip dolabmn arka duvarn olduundan be on santim nde gsteren plakay tutan vidalar skmeye baladm. Bylece atm yere maymuncuklarm falan koyabilirdim ama yapmyordum. Onlar son gnlerde stmde tamaya almtm. Onlar olmadan kendimi plak hissettiimi syleyemeyeceim ama daha bir sre ceplerimde tamaya karar verrmitim ite. Cuma gn koyduum Harlan Nugent'in 8350 Dolar da hl yerinde duruyordu. Onu bir ara kartp Carolyn'in zulasna saklamalydm. Belki yine kefalet paras yatrmas gerekebilirdi. Ama bu imdinin ii deildi.

Blmeden kahverengi deriden ve keleri pirin destekli bir evrak antas kardm. antann rakaml bir de ifreli kilidi vard. antay oturma odasna gtrdm, divana yerletim. anta kilitleri genelde gvenlikten ok gsteri iindir. Bir bira kutusunu aacak gc olan herkes bu tr antalarn kilitlerini ekile vurarak gevetebilir ya da bir tornavidayla karabilir. yle iddet dkn olmayan biri de rakamlarla oynayabilir: Ne de olsa yalnzca bin olaslk vardr ifreyi bulmak ne kadar srer ki? 0-0-0 ile balayp 0-0-1 ve 0-0-2 diye devam etmek skc bir itir ama bir kere baladnz m sonu da gelir. Her biri iin be saniye urasanz, dakikada on iki kombinezon denersiniz. On dakika da 120'ye ve bir buuk saat sonra da 9-9-9'a geliverirsiniz. Mekanizmalar epey basit olduundan maymuncukla almalr da kolaydr. Ve ben de yle yapmtm. Kilitleri atktan sonra her ikisini de 4-2-2'ye ayarlamtm. Bu da ocukluumuzdaki evin numarasyd. (Bir zamanlar beyzbol kartlarmn bulunduu yer yani.); imdi de "Byk l'y arkadalarnn yanna brakmak iin antay atm. Evet, biliyorum. Evrak antasnn nereden geldiini merak ediyorsunuz. Doll ile leden sonramz onu bouna arayarak geirmemi miydik? Eh, itiraf etmek biraz g olacak ama size kar tmyle drst davranmadm itiraf etmeliyim. Gnm sizin ve Cooper'in sandndan biraz daha erken balamt. Yani anlayacanz, bir iki eyi anlatmadan geivermitim ite...

16 Tanr bilir neredeydim ve bir kilidi amaya alyordum. Bir Irakl olsaydm btn kilitlerin anasn yardma arabilirdim, nk ne kadar aarsam aaym iinde daha kark bir mekanizma buluyordum. Sonunda en son pimler de dt ve bir eve ya da daireye deil de, kilidin derinliklerine biraz daha girdim. Baarmtm, kilidi skmtm artk, imdi henz hibir insann ayak basmad o labirent odalarna girebilirdim... Hrsz alarm almaya balad. Keskin ve yksek sesi. Alarmn tablosu neredeydi? ifresi neydi? Buradan nasl kacaktm? Dndm, oturdum ve gzlerimi krptrdm. Saate baktm. Ne ifre tablosu ne de girecek ifre vard. Yalnzca saatin dmesine basmak yeterliydi, ben de ona bastm ve o berbat ses kesildi. Ama alar saat grevini yapmt. Artk uyanktm ve ryamn o ayartc mekanizmasna geri dnmek imknszd. nsan byle bir rya iin bir mr beklerdi ve sonunda geldiinde sanki bir saat sonraki golf randevusuna yetiecek olan bir doum uzman tarafndan ekilip alnrdn. Belki bam yasta dayasam, belki bir sre kilitleri dnsem... Hayr Sabahn artsyd, Pazar gnmn balama saati gelmiti. Bir atlet ve naylon kou ortumu giydim, oraplarm ayama geirdim, Saucony ayakkablarma uzandm, ama sonra bir kenara brakp dolaptan eski New Balance 450'lerimi aldm. Lime limeydiler ama rahatlkta da onlardan iyisi yoktu. Bir iki eyi bel antama doldurup kemerime geirdim. Bir bnt bulup alnma oturttum, mavi beyaz kareli bir kk havlu bulup onu da belime sokuturdum. Evden ktm, kapy kilitledim, anahtarlar da antaya koydum. Darda gkyz aydnlanyordu ki, ayn eyi kendim iin syleyemezdim. Hzl admlarla yrmeye baladm sonra kadarnn bir insandan beklenebilenin en fazlas olacan dndm. Daha hzl hareket etmek isteyen taksiye binsindi. Yetmi ikinci Sokak'ta sola dnerek Riverside Park Hudson Nehri'ne yneldim. Yirmi otuz metre kadar sonra bir kouya baladm. Yapyorsun ite, dedim kendi kendime: Kouyorsun. Koursun ite, avanak herif!

Ancak bu pek uzun srmedi. Yarm blok kotuktan sonra yine hzl admlarla yrmeye dndm. Asfalt park yoluna vardmda kouyordum ve elli metre sonra yine yrmeye balamtm Salkl ve baya hareketli bir gen insann byle formsuz kalmas gerekten artcyd. Ayn anda kafasnda birbirleriyle badamayan iki fikir tamas ise daha da artcyd. Parkn evresinde oflaya poflaya dolanrken bir zamanlar her gn bu anlamsz ve irkin ii yapacak kadar mazohist olmama ayordum. Ve bunu dnrken zihnimin bir baka kesinde t o korkun tempoya dnmeyi dnmekteydim. Kendi kendime gnde yalnzca kolay bir iki kilometre diyordum. Hatta haftada gn. yle iyi bir terleyecek, kan damarlarmda dolatracak kadar.Bunda ne ktlk vard ki? Alnmda, koltukaltlarmda terler birikiyor; fanilamn n slanyordu. Eh, bu iin amac da buydu, deil mi? Bu komediye balamamn nedeni koroner bir felaketin eiine gelmek yle gzle grnr bir ter atmakt. Artk hz kesebilir, gene hzl adm yrye dnebilir ve son turda da... "Hey, Bernie! Bu ne srpriz byle?" "Wally" dedim. "Bugn haftalk uzun koumu yapyorum" dedi. "Buradan "' Cloisters'e gidip gelme yarm maraton eder Dn de zaten hep yoku aa." "Kaymak gibi desene." "Ne demezsin. Aslnda ayn yolu iki kere koup tam krk kilometreyi yapmak isterim. Ama o zaman da bir riske girmi olurum." "Bunu yapmaz istemezsin." "Kasm'n ilk Pazartesi maraton varken olmaz. Sen gelecek yla koabilecek misin, Bernie? Bunu yapabilirsin aslnda. Her hafta mesafeyi biraz daha artr ve bir de bakmsn krk kilometre komak iten bile deilmi adeta parkta bir yry. Bernie, sen yryorsun. Ne oldu?" "Hi." "Neden birden yavaladn?" "Maratona alyorum" dedim. "Maratonun parkta yrten farksz olduunu sylemitin, ben de parkta yryorum "Biraz tempolu ko. Seksen Birinci Sokak'a kadar koalm. Sonra yryerek eve dnersin. Ne dersin ha?" Ne diyecektim? "ok esasl olur" dedim. "Ama acele etmek istemiyorum." Bunun akllca bir ey olacan anlad sanrm. O komaya devam ederken ben parktan ktm ve Yetmi ikinci Sokak ile West End'e doru yrdm. imdi pek hzl yrmyordum ama insann terini kontrol eden sistem, mesaj almakta biraz gecikmi olmalyd. Her yanmdan terler boanyordu, ortum ve fanilam artk srlsklamd. Gzel. Belki de komaktan tmyle vazgeebilirim, diye dndm. Belki de giymeden nce eyalarm bir gzel suya bastrrm. O zaman bir de bama bir tas su dktm m, gereinden hi farkm kalmazd. Her neyse. West End'de gneye deil, kuzeye dndm ve gene komaya baladm. Biti izgisini grmenin adrenalin sal artrmakla bir ilgisi vardr ve ben de sonunda hi istemeden bir tempoya getiimi farkettim. 304 numarann kapsna diimde mavi havlumla yzm silerken kalbim kopacak arpyordu, soluum kesilmiti. Ayn tempoyla kapcnn yanndan geip asansre girdi Luke Santangelo'nun kaps fazla bir sorun karmad. Yalnzc tek kilit vard, onu da kolaylkla atm.

erde daireyi l ya da canl baka biriyle pa madmdan emin olmak iin evreyi yle bir gzden gei Bu, 9-G'de Perembe akam geirdiim saatlere kyasla daha i olmutu. Nugent'lerin Klasik Altlsnn aksine 7-B klasiin altnda tek yatak odal bir daireydi. Yalnzca bir tek banyo var orada da kimse kapy kilitleyecek ve hele de iinde lecek I-. dncesizlik etmi deildi. Bu kadarn saptadktan sonra otu-odasna dndm ve belimdeki antadan eldivenlerimi k giydim. Sonra da ie koyuldum. Luke'un apartmanndan ktmda zerimde birtakm elbise vard. Etiketine baklrsa Brooks Kardelerden alnm (ya da hakknda bildiklerime baklrsa, alnm) dmeli siyah elbise zaten dolabnda tekti. Luke ile hemen hemen numaray giyiyorduk ama pantolonun arkas biraz dar, ceket de omuzlarda biraz boldu. Haftada kere kosam diye dndm ve komadn gnler de arlk kaldrsam... Bana gayet iyi gelen yeni tlenmi bir de gmlek bulmutum. Luke'un 'kolasz olsun' demeyi unutmu olduu anlalyordu. Bir iviye asl sekiz on kravat vard, bunlar alm myd bilemiyorum. Krmz ve siyah izgili bir tane ektim. Ayakkablar bana kk geliyordu, ancak takm elbiseyle kou ayakkabs giymekten hi holanmam. Oysa Wally Hemphill hi saknca grmez bunda. Dolaptaki ifti de denedim ve en rahat olarak siyah mokasenleri setim. Ancak onlan da uzun sre giymeyeceimi umuyordum Evrak antas dier valizlerle birlikte yatan altndayd. Kilitli yalnzca evrak antasyd. Maymuncuumla atm ve iinin beyzbol kartlaryla dolu olduunu grnce pek memnun oldum, ayakkablarm ve kou giysilerimi de iine koymak isterdim ama yer yoktu. Evrak antasn kapamadan nce bir tek beyzbol kart seip kahverengi bir srt antas iinde kendisine geici bir yer buldum. Daiireyi bir kere daha dolatm ama fazla oyalanmadm. Maymuncuumu elbisenin ceketine yerletirmi, evden kmadan hemen nce eldivenleri kartp bir baka cebe tktrmttm. Bir elimde evrak antas, dierinde kou giysilerim, spor ayakkablarm ve bel antam olan ve zerinde New Mexico'da Tucumcari'de bir hediyelik eya maazas olan Mercurial Wombat'n armas bulunan bir kuma anta vard. Koridorda asansr bekleyen bir kadn vard ve grebilecei tek ey kapsn kilitleyen iyi giyimli bir adamd. Kap benim deildi ve anahtar kullanmyordum ama onun bunlar bilmesine imkn yoktu. Benim iim bitmeden onun asansr geldi ve kadn alp gtrd. Ben de bunun zerine ceketin st cebinden ipekli bir mendil kardm, kap kolundan parmak izlerimi sildim, koridorun sonuna kadar yryp merdivene alan kapdan getim. ki merdiven kp dokuzuncu kata gelince koridorun bo olduuna kanaat getirdikten sonra Nugent'lerin kapsna geldim. erde olabilecek birinin zerine bir ey atp kapya gelmesi iin uygun bir sre bekledim. Kimse gelmeyince de ieri girdim. Bu defa gzlerimin karanla almasn beklemedim. Maymuncuumu kaldirdm, eldivenlerimi giydim, yaktm. Daire son ziyaretimden geen elli saat iin deimemiti. eriye yle bir gz attktan sonra doruca konuk odasna gittim. Sehpann zerindeki palyao hl hznlyd ve dorusu bunun iin de kimse kendisini sulayamazd. Banyo kaps da hl kilitliydi. Kapya da, yandaki duvara da vurdum. Sonra oynadm ne konuk odasnda ne de banyoda herhangi bir k yakmayan elektrik dmesiyie. Cebimden anahtarlm kardm, uygun bir alet seip dme plakasn duvara tutturan vidalan sktm, plakay kardm. Elektrik dmesi sahteydi. Arkasnda on santim yksekliinde, sekiz santim eninde bir blme vard. Elimi ieri sokup parmaklanmla yokladm. Eldivenli olduumdan seramik bir parlatlmam yzne dokunduumu anlamam biraz uzun srd. Neydi bu? Bir zula yeri mi? Olamazd ama, nk akln alt kapal deildi. Buraya koyduunuz bir ey duvarn dibinene kadar der ve bir daha alnamazd. Karo seramii hafife bastrdm. st ksm menteeliydi ve geri gitti, banyodaki lnn kokusu burnuma arpt. Banyo kaps kokuyu dar szdrmayacak kadar sk kapanyordu

ama karoyu itince bir aralk olmutu. Kendimi toparladm, elin aaya kadar uzatp kapy ierden atm. Sonra da ieri girdim. Du perdesini ekip belleimi tazelemek iin cesede baktm. ok daha kokulu olmak zere hatrladm gibiydi. Altnda bir tabanca olup olmadn bilmiyordum ve renmek iin de yerinden kprdatacak deildim. Banyo kapsn ak brakp byk yatak odasna getim ve birka dakika orada kaldm. Sonra yine banyoya dnp kapsn tutarak kokunun dairenin tmn doldurmas iin ileri geri sallara baladm. Bu insann uzun zaman yapmak isteyecei ilerden deildi ve ben de fazla uramadm zaten. ok gemeden banyodan ktm, kapy kapattm ve gizli delikten kolumu uzatp kilitledim. Kolumu geri ekince menteeli karo yerine oturdu. ahte elektrik dmesini yerine vidaladm. Sonra yine byk yatak odasna dndm ve iki gece nce o kadar dikkatle yerlerine yerletirdiim saatle mcevherleri aldm. Bu kere hepsini evrak antasna doldurdum. Sonra Harlan Nugent'in dolabndan gayet iyi cilalanm bir ift siyah ayakkab kardm. Bunlar Luke'un mokasenlerinden sonra ok rahat gelmiti, Zaten mokasenleri eve girer girmez karmtm. (Elbiseye de iyi uyuyorlard.) Mokasenleri dolaba, dier iftin yerine braktm. Sonra btn klar sndrdm, dar kp kapy kilitledim ve eve gittim. Du yapp tra olduktan ve kou giysilerimi suya bastrdktan sonra bu kere kendi elbiselerimi giydim. Mavi ceket, gri pantalon. Luke'un elbiselerini ve Harlan'n ayakkablarn iki alveri poetine doldurdum. Hepsini dolabma asabilirdim ama risk almaya ne gerek vard ki? Gmlekte temizleyicinin etiketi vard, elbisede de tehis edilebilen bir ey olabilirdi. Bugnlerde DNA testleri gibi bir sr ey yaptklanndan ne bulup bulmayacaklarn ancak Allah bilirdi. Aynca, onlan bir daha giyecek deildim. Elbise stme iyi oturmamt, gmlein yakasn beenmemitim, kravat ise yaramazd. Ayakkablar insan ayartyordu dorusu, ilk kez 300 Dolarlk ayakkab giymitim, ancak onlar da yarm numara bykt ki, bu da vazgememi kolaylatrmt. Evrak antasyla Tucumcari antay dolabn arkasndaki blmeye sakladm. Maymuncuklarm bir cebime, eldivenlerimi teki cebime yerletirdim, boynuma Luke'un evinden aldmdan daha k bir kravat taktm ve dan ktm. Yetmi Birinci Sokak'ta dou ynnde yrdm ve Broadway kesinde bulduum bir telefondan polisi aryarak, "West End Caddesi ile Yetmi Drdnc Sokak kesindeki apartmana bir paket teslim ettim" dedim. "Dairelerden birinden berbat bir koku geliyordu. Ben askerlik yaptm, insan o kokuyu bir duydu mu bir daha unutamaz, iddiaya girerim ki, orada bir l var." Memur adm sordu. "Ben bu ie karmak istemem" dedim. "Bina numaras West End 304. Daire 9-G, kapcya anlatmaya altm ama anladn sanmyorum, ingilizcesi biraz zayf galiba. West End Daire 9-G. ddiaya girerim ki, ierde bir ceset var Hoakaln. Gelen ilk metroyla Doksan Dokuzuncu Sokak'a kadar Turnikeden geip Broadway'in bandan yrmeye baladm. Karma kan ilk dilenci bir kadn, ikincisi iriyar bir adamd. kisine de birer Dolar verdim. nc adam benim lmdeydi, ona da iki torbay verdim. "Hey, bu da ne?" dedi. "yi gnlerde giy" dedim ve dnp metroya girdim. Saat onda dkknda Raffles'n fare avcl yetene gelitirmesine yardmc oluyordum. Bir iki saat sonra Lukeun dairesindeydim ve sanki ilk kez gryormuum gibi grnmeye alyordum. Daha nce reel kavanozundaki 240 Dolara zellikle el srmemitim. Bu kere paray aldm ama hatrlarsanz Doll ile de krtm. Buna ahlk derler ite. Eve dndmde 240 Dolarn benim payma dern yars iyice azalmt. Bir beyzbol kartlar ansiklopedisine yirmi, battaniyeye elli Dolar vermitim. Gece boyunca da srekli kahve ve taksi paras kmt cebimden. imdi sabahn ikisiydi ve yirmi saattir uykusuzdum. Eh, ben

imdi ne yapyordum? Bam yasta dayam mydm? Ne gezer! Divann zerinde oturmu beyzbol kartlarn ansiklopediyle karlatryordum. Baz ocuklar hi bymezler dorusu. 17 Sandviini inceleyen Carolyn, "lgin bir karm" dedi. "Et, pastrma, hindi ve..." "Ttslenmi balk." "Ve Rus salatas ile lahana ve hepsi hahal ekmek zerinde. Daha nce byle bir ey yediimi sanmyorum. Bunun ad var m?" "Pyotr Kropotkin diyorlar" dedim. "Nedenini sorma ama. Genelde avdar ekmeiyle veriyorlar ama ben..." "Bylesi daha. Senin sandviin nerede, Bernie?" "Ben yalnzca kahve iiyorum, bir saate kadar le yemeine randevum var." "Bana sandvi getirmek zorunda deildin, Bern. Telefon etseydin ben gidip kendime bir eyler ayarlardm. Ama geldiine sevindim, nk dn hi evden kmamtm. Garip bir ey ama Pandora'da ya da Fat Cat'te drt be saat geirdikten sonra ertesi gn bir enkazdan farkm kalmyor. " "Neden acaba?" "Eh, salonlar ok dumanl. Gelenlerden ou sigara iiyor havalandrma da hi yeterli deil." "Herhalde ondandr." "Sonra uzun bir gecenin sonunda ya bir para pasta ya da eker yiyorum. Tatl bir ey yani. eker krizi geirdiim gecelerin sabahnda nasl olurum bilirsin." "Bilirim." "Ben de gnm evde geirdim. Bir Kinsey Millhone'u tekrar okudum. Beden eitimi retmeninin karsyla ilikisi olan liseli ocuk hakkndaki kitab. Kadn ocua kocasn ldrtyor. Eyvah, sonunu akladm ite, inallah okumusundur" "Sempati'nin Tsi mi? lk ktnda okumutum." "Kinsey'in beden retmeniyle basket oynad sahneyi hatrlyor musun?" Gzlerini yuvarlad. "Benden bu kadar. Sen dn ne yaptn? Kitap satabildin mi?" "Uzun hikye" dedim. "Vay canna, ne kadar da kark bir i bu byle? lnn kacan biliyor muydun?" "Bir balant olduuna emindim. Batan beri ok rastlant vard. Doll Cooper'in szn ettii dairede bir knca onun ellerini ykamak iin oraya gelmi biri olmad belliydi. Ayrca adam yabanc gelmemiti." "Bunu daha nce de sylemitin." "Onu mahallede grm olacam sanmtm ama yakn bir zamanda ve ok daha yakndan grmtm. Palyao." "Ne?" "Joan Nugent'in sehpasndaki. Doll, Bayan Nugent'e vermekten sz edince kafamda bir k akt. Ama palyaoyu ancak hznl biri olarak hatrlyordum." "Alnnda bir kurun delii olsa sen de hznl grnrdn." "Palyao hznlyd" dedim, "ama onun dnda neye benzediine dikkat etmemitim. yle giyindikleri zaman ancak zerlerindeki kostm grrsn." "Bylece bir kere bakmaya gittin." "Beyzbol kartlarn almaya gittim" dedim. "Ya da Doll'un Luke'un evinde bulmay umduu her neyse onu almaya." "Ve gittiinde onu yannda istemedin." "Hayr iki kii kalabalk ederdi. Luke'ten kp Nugent'lere gitmek kolayd. Zaten binaya girmitim ve kilitlerin bir sorun olmadn biliyordum."

"Banyodaki dnda." "Beni rahatsz eden bir eydi o. mknsz bir eydi, iki senaryo dnebiliyordum ve ikisi de mmkn deildi. Biri eve girdii, soyunduu, banyoya kilitlendii, kolunu olmayacak biimde kvrp kendini alnndan vurduu ve sonra da tabancay yediiydi." "Tabanca dm ve o da stne dm olamaz myd?" "Olurdu elbette. Ya da pencereyi ap tabancay darda perrvaza brakm, pencereyi kapatm ve kvete dp lm obilirdi. Aslna bakarsan nasl intihar edebildiini anlasan bile intihar etmesi iin bir neden yoktu." "u halde geriye cinayet kalyor." "O da imknszd, nk kap ierden kilitliydi. Onu ldren kiinin banyo kapsndan kmas gerekirdi." "Ya pencere?" "Pencereyi unut. O kk banyo penceresinden bir Sineknsann'n kp da binann duvarndan inmesi... Hayr; adamn kendini ldrp tabancay yediine inanmay tercih ederim. Katil kapdan kmt ama kap da kilitliydi." "Katil bir hortlak myd peki?" "Ya yleydi ya da o kilidi amann bir yolu vard. Dndke yantn burada olduunu anladm. Raffles iin son kez sifonu ektiimde o hayvan kaplarndan birini koydurtmay dnmtm. Hani kapnn altna menteeli bir kapak koyarsn ve hayvanlar kap kapal bile olsa girip kabilirler. Onlardan olsayd her seferinde banyo kapsn ak tutmay hatrlamama gerek kalmayacakt." "Nugent'lerde onlardan m vard?" "Hayr" "nk adam bir kedinin ldrdne inanamam, Bernie. Bak orada izgiyi ekerim artk." "Hayr" dedim. "Bir kedi ya da kpek tabancay yerinden oynatp da intiharn cinayete benzemesini salayabilirse de, yle bir ey olmad. Evde hayvan beslemiyorlar ve beslemi olsalard da nemi yoktu, nk banyo kapsnda bir hayvan kapa yoktu. Ama bir ey olmalyd ve ite o zaman elektrik dmesini hatrladm." "yle birdenbire aklna geldi demek." "Aklma getiren ey kendi banyomda elektrik dmesini evirmem oldu, Ik yanmad." "Dme sahte olduu iin mi?" "Hayr, ampul yanm olduu iin. Onu deitirken Nugent'lerin dairesindeki dmeyi hatrladm. Bir sndrmeyen bir dme olmas o kadar da olaanst bir deildir. Pek ok kimse evlerinin dekorasyonunu deitirirken tavan lambalarn kartrlar ve dmenin yerini alyla kaplayacaklar yerde olduu gibi brakrlar Ben yine de dmenin altnda ne bulacam merak ediyordum." "Ve duvarda bir delik buldun." "Evet." "Bu da birinin Luke Santangelo'yu ldrdkten sonra kapdan kmas, kapy kapamas ve dmeyi skerek delikten kolunu uzatp kapy teki taraftan kilitlemesi demekti. Eer kolum biraz daha ksa olsayd kola eriemezdim. Ya da biraz daha etli olsayd delikten smazd." "u halde uzun ve zayf kollu birini arayacaz. Peki ama insann o kadar zahmete girmesine ne gerek var Orasn anlamadm ite." "Ben de." "ntihar ss vermek iin mi? Ama sahte bir kilitli oda intihar grnts yaratmak istiyorsan tabancay geride brakmaz mydn?" "imdi sorunun can damarna deindin ite" dedim. "Katil ne kadar akll olursa olsun, mutlaka kk bir yanllk yapar." "Ama..." "Evet, bir anlam yok, ama bundan ne kar? Zaten bu benim sorunum deil ki."

"Deil mi?" Bam salladm. "O sahte elektrik dmesini bulduuma sevindim, nk bu imknszlk unsuru beni ok rahatsz ediyordu. Cinayetin nasl ilendiini merak ediyordum. Ama neden ya da kimin tarafndan ilendii beni ilgilendirmiyor" "Ya da Luke'un orada ne arad." "O da. Yanna bir iki para mcevher braktm ve yatak odasndaki ekmeceleri kartrp bir iki para da ben aldm. Polislere bu sorularn bazlarna kolay yantlar salamak iin. Adam hrszlk yapyordu, bir su orta vard, suorta kendisini ldrd. Hayr, yle olduunu sanmyorum ama dorusunu istersen ne olduu da beni hi mi hi ilgilendirmiyor" "yle mi?" "Bamda yeteri kadar dert var zaten, Bana ynelttikleri sulamadan temize kmak rnein. Ve dkkn kaybetmemenin bir yolunu bulmak." "Dkkn" dedi Carolyn. "Onu da, teki olup bitenleri de unutmutum. Bernie, dertlerin sona erdi!" "yle mi?" "Kartlar sende deil mi? Onlar Borden Stoppelgard'a verip kontratn uzatrsn. Sana teklifi bu deil miydi?" "Hemen hemen." "O yzden byle giyinmisin demek. Borden Stoppelgard ile yemee gidiyorsun, deil mi?" "Hayr ama yaklatn." "Yaklatm m? Ne demek o? Borden Stoppelgard'a yakn olan kim olabilir?" "Uzaklamak elinde olmayan biri." "Ama..." "Ben gideyim artk. Marty'yi bekletmek istemiyorum." "Marty mi? Marty Gilmartin mi?" "Onun kulbnde. Kyak i, deil mi? Dnte sana her eyi anlatrm." Dzmeceler kulb Gramercy Park'na bakan Yunan stilinde katl bir binayd. Irving Meydan'na kadar yrdm ve saat birde yemek randevuma yalnzca dakika ge kaldm. Adm masasndaki niformal memura verdiimde Bay Gilmartin'in lobide bekledii bildirildi. . Hal deli birka basama inince bir kesinde bar, dier kesinde bir bilardo masas olan bir odaya girdim. ki adam ellerinde stakalarla beklerken ncs pek de matah olmayan bir vuru yapt. Barn nnde, be kii vard, sekiz on kii de ikili l gruplar halinde koyu renkli ahap masalarn evresinde oturuyorlard. Hepsi otuz bein stndeydi, hepsi ceketli kravatlyd ve ilerinden biri Martin Gilmartin'di. Dorusunu sylemek gerekirse adam bulmak pek g olmad. Elinde bir gazete ve nnde bir ikiyle bir masann banda oturuyordu ve ben ieri girerken merakla ba kaldrmt. Yanna yaklaarak, "Bay Gilmartin?" dedim. Ayaa kalkt, "Bay Rhodenbarr?" dedi, tokalatk. Ge kaldm iin zr diledim, hi nemi olmadn, ge kalmam olduumu syledi. Zarif bir insand, uzun boylu, ince yapl, gm sal. zerinde ok esasl kahverengi bir elbise, beyaz yakal mavi bir gmlek ve boynunda ak mavi bir kravat vard. Ayakkablar bir sabah n giydiim Harlan Nugent'inkilere ok benziyorsa da, onlar siyah bunlarsa koyu ceviz rengindeydi. "ok zr dilerim" dedi. "Size buraya ancak ceketle girildiini sylemitim ama kravat da gerektiini sylemeyi unutmutum. erde gardropta sakladklar o felaket eylerden birini verdiklerini gryorum." "Aslnda bu benim kravatm." "ok da zevkli" dedi hi aalamadan. "Burada yiyebiliriz ama yukardaki yemek salonu ok daha sakin ve rahattr. Sizce bir sakncs var m?"

Bir nemi olmadn syledim, yukan ktk, bir koridordan geip yemek salonuna gittik. Gilmartin yolda eitli ilgin nesneleri gsteriyordu. Tavanlar yksek, yerler hal kaplyd, mobilyalar koyu renk ahap ve krmz deriydi. Duvarlann hepsi de ssl ereveli ve hepsi de aktr ve artistlerin resimleri olan tablolarla doluydu. "minenin iki yanndaki portrelere dikkatinizi ekerim" dedi. "ki ayr ressamn eserleri olmasna ramen ereveleri etir. Kim olduklarn anlamadnz sanrm." Anlamamtm. "Biz onlarn kulbn eref kurucular olarak sz ederiz. Soldaki James Stuart, sadaki de olu Charles Stuart'tr. Onu Bonnie Prens Charlie olarak hatrlayabilirsiniz." "ngiliz tahtnn dzmece varisleri." "ok iyi. James kendisine III. James demiti ama tarih ona Yal Dzmece, oluna da Gen Dzmece adn vermitir. Stuartlar aktr olmamalarna ramen kulbmzn adna uygun olduklarndan yerlerini almlardn Bir tek istisna dnda btn teki portreler Meslein yelerine aittir." "O istisna kimmi?" "Aslnda drt kiiler ama tabloda hep bir aradalar. eri girerken dikkat etmi olabilirsiniz, gardrobun hemen karsnda aslyd." "Bir mikrofon evresinde duran drt gen zenci." "Onlarn sahneye adm attklarn hi sanmyorum. Ancak isteri dnyasndan olduklan iin yemiz olmaya hak kazanrlard sanrm. Bunlar kendilerine Platters adn vermilerdi ve en tutulan arklarndan birinin ad 'Byk Dzmeceydi. Gilmartin glmsedi, peetesini ap kucana yerletirdi. "Eh, ne iersiniz bakalm? Sonra da menye bir gz atarz." kilerimizi ierken gayet uygarca bir sohbete girimitik. Garson ilk yemekleri getirince bir sessizlik oldu. imizi konuaca sanrken Gilmartin grd bir oyundan szetmeye balad ve kahveye kadar konumuz o oldu. Ondan sonra artk konu zaman gelmiti ve konuyu benim amamn beklendii grlyordu. "Bu sabah sizi evinizden aradm iin zr dilerim" dedim. "Ama i numaranz bilmiyordum." "im evimdir" dedi. "Ama bir iki telefonum vardr, kartm vereyim." "Teekkr ederim. Ben de benimkini takdim edeyim." "Ooo!" dedi kart elinde evirirken. "Tavan Maranville. Otuzlu yllarn Elmas Yldzlar serisinden. Kendisinin nller Salonu'nda yer alp almadn bilmiyorum. Oyununu da grdm syleyemem. Aslnda o kadar yal deilim." "Kart tanyacanz dnmtm." Ban sallad. "Yllar hi de iyi davranmam, deil mi? Umarm Tavan'n kendisine daha iyi davranmlardr.Kart bklm, bir kesi kopmu. Berbat durumda, deil mi?" "Hemen hemen yeni durumda iki yz Dolar eder dedim. "Ama bu haliyle..." "Be on Dolar'dan fazla etmez. O da byle kt bir rnee bir alc karsa." Kart geri verdi, derin derin iini ekip sonra soluunu boaltt. "Bunu nereden buldunuz? Ama herhalde mesleki bir srdr" "Eh, yle saylr." Kahvesini yudumlad. "Nakit para" dedi. "Nakde ihtiyacnz vard." "htiyacm vard ama ihtiyacm varm gibi de grnmemem gerekiyordu. Elimde deerli pek ok ey var ama grnmeden nakde evirmem imknszd. Duvarlarmdaki tablolar satarsam hem kayda geecekti, hem de yerleri bo kalacakt, emlak satsam... Eh, bu devirde bedava ver daha iyi. Bir eyi satmak ancak ipotekleri kaldrmakla mmknd. O zaman da elime pek bir nakit gemeyecekti. Ve benim de nakde ihtiyacm vard." "Ne kadar?" "Bir milyon Dolar ideal bir rakam olurdu." Bir milyon Dolar'a ihtiyac olmann nasl bir ey olacan dndm. Bir milyon Dolar isteyen insanlar tanyordum ama bu ayn ey demek deildir.

"Bylece aklnza beyzbol kartlarnz geldi" dedim. "Onlar yllardr toplarm. im alm satmdr bildiiniz gibi. Kartlar biriktirmeye bir hobi olarak baladm. Kafam daha nemli konulardan uzaklatrmak iin. nanr msnz kartlarn yllk getirisi hisse senetlerinden ve tablolardan daha fazlayd. Ve de ticari emlaktan." "Tahmin ederim." "Ancak kartlarn en artc yan satlarndaki kolaylktr Bir kutu dolusu kartla gider ve bir avu dolusu parayla dnersiniz." "Pul ya da sikke gibi." "Sanrm ama bence kartlar daha az belirgindir u kadarn syleyeyim. Kimse ne yaptm farketmeden birka hafta iinde btn varlm elden kardm ve alt yz bin Dolar'a yakn para topladm." ne eildi. "Yaptm ite yasalara aykr ya da ahlka ters gelen bir ey olmadn belirtmeliyim. Kartlar benimdi. Onlar ben satn almtm ve istediim gibi satabilirdim." "Ve kimsenin bir ey bilmesi gerekmezdi." "Ve kimse de bir ey bilmedi. Koleksiyonum alma masamda glaacndan bir puro kutusu iindeydi. Bir zamanlar purolan bozulmaktan koruyan sedir aac astar imdi kartlar bceklerin verecei zararlardan korumaktayd. En deerli kartlar asetat zarflar iinde saklardm. Geri kalan aktayd." Elini kaldrnca garson gelip kahve fincanlarmz doldurdu. "Kutudan her seferinde yirmi ya da elli kart alrdm. Onlan sattktan sonra baka bir kartya gider ve yerlerine daha sonraki tarihli bulunan kartlardan alrdm. Ya da eski bask olup kt durumda olanlar. Yannzda getirdiiniz o talihsiz Tavan Mararville rneinde olduu gibi." "Ve bylece kutu hep dolu olurdu." "Evet. Sabah kutudan bir iki dzine kart alr ve akam o kadarn ya da daha ounu geri koyardm. Gnmzde tam bir seri birinci ligdeki btn oyunculann kartlarn ierir Ama bu byle deildi. 1933 Delong serisinde toplam olarak yalnzca yirmi drt kart vard. Onun nemlisi de Lou Gehrig kartdr Yalnz dier yirmi kartn toplamndan daha ok para eder." "Sizde var myd?" "Hem de iyi durumda. Ayn yln Goudey serisinde iki yz krk kart vard ama ayr ayr oyuncu says iki yz krktan azd. En popler oyunculann birden fazla kart vard. Gehrig'in iki, Babe Ruth'un drt ayr kart. Bende drt Babe Ruth'un vard ve geen yaz onlar toplam yirmi sekiz bin Dolar'a sattm. Babein yerine Zane Smith, Kevin Mcreynolds ve Bucky Pizzarelli'yi aldm." Ban sallad. "Hatrlarsanz Babe Ruth, Boston Red Sox takmnda balamt. Beyzbolun en iyi vurucusuydu. Ama Babe gibi bir vurucuyu drt gnn nde yedekte tutamayacaklanndan sahada oynatrlard. Red Sox'un sahibi onu New York'a satt. Parasyla bir Broadway oyununu finanse etmek istiyordu. Yankee Stadyumu Ruth'un na Ettii Bina oldu ve Bostonlu taraftar onu satan adam asla balamadlar. Onlan kim sulayabilirdi ki? Babe satp da yerine Zane Smith, Kevin Mcreynolds ve Bucky Pizzarelli gibilerini almakla neler hissettiini tahmin edebiliyorum." "Siz de paray bir Brodway oyununu finanse etmek iin mi kullandnz?" Bu fikre gld. "Bu aile ineini verip yerine sihirli fasulye almak gibi bir ey olurdu. Hayr, sahne benim iin ok eydir ama ticri bir alan deildir. Karmla tiyatroyu himayeye inanrz ve desteimizde kimi zaman arya katmz sylenebilir. Kimi zaman bu bir yatrm biimindedir ama pek bir getiri umudunun olmadn da biliriz." "Anlyorum." "Bylece btn kartlarm zaman iinde satp buday yerine kabuk doldurarak puro kutumda deersiz kartlardan bir kolleksiyon biriktirdim. e yarayan her ey satlmt." "Ted Williams dnda." "Onlan farkettiniz demek?" Adamn gzleri parlad. "Ted Willams' satamazdm. Red Sox taraftarlar kuklam asarlard sonra." "Onlar o yzden saklamadnz ama."

"Elbette. Tehis edilebilir kartlard. Seri ok seyrek bulunun edecei fiyatla kyas kabul etmez. Ve enitemi bilirsiniz." "Kendisi mal sahibim olur" "O zaman Mthi Koucu'ya olan tutkusunu da biliyor olabilirsiniz. O kartlar satsaydm, satn alan kii herhalde Borden'e teklif ederdi. Bilmeyen biri beyzbol kartlarnn tannmayacan dnrse de, Borden benim Williams kartlarm uzaktan tanyacak kadar iyi bilirdi. En azndan seriyi satn alacak ve sonra da benimkiyle kyaslamak isteyecekti. Ben kartlar karamaynca da sattm anlayacakt. Daha dorusu nakit para ihtiyacnda olduum iin sattm anlayacakt." "Siz de bunun bilinmesini istemiyordunuz." "ok doru. Bu yzden Ted Williams kartlarn elde tutmak en iyisiydi. Ama deerli olan dier btn kartlar sattm. Dediim gibi buna hakkm vard, yasad bir i yapmamtm. Gizliydi ama insann baz srlarnn olmas da olaan bir eydir" "Sonra?" "Sonra bir gece yans bir telefon geldi. Enitemle bir gece geirmitim ve bu gayet yorucu bir eydir.." "Tahmin edebilirim." "...Ve siz telefon ettiniz. Saat geti ve ok yorgundun iimden gelen bir sese uyarak alma odama gidip pro kutusunun kapan kaldrdm. Kartlar kaybolmutu." "Hayr" dedim. "alma odama gitmedim mi? Puro kutusunu amadm m? Kartlar kaybolmu deil miydi?" "Onlarn oktan satldn biliyordunuz" dedim. "Evet, diyelim ki benim telefonum sizi rktt ve soyulduunuz sonucuna vardnz. Bu gece yars edilen byle bir telefona biraz garip bir tepkidir ama anlalmaz bir ey de deildir. Belki de deerli mallarnzn yerlerinde olduundan emin olmak iin evreye yle bir bakardnz, ama siz zaten satm olduunuz iin puro kutusunda deerli bir ey kalmamt. yle yerinizden frlayp Zane Smith ile Bucky Pizzarelli'nin yerinde olup olmadklarna bakmanzn bir nedeni yoktu." Kahvesini yudumlayarak biraz zaman kazand. "ok keskin bir zeks olan bir gensiniz" dedi. "O kadar da deil ve hi o kadar gen deil ama neler bittiini anlamak o kadar da g saylmaz. Puro kutusunun bo olduunu biliyordunuz. Size telefonum, bu bilgiyi aklamak iin mkemmel bir frsat yaratmt. alma odasna koacaktnz, mehur glaac kutuyu aacak ve kartlarn alndn grecektiniz." "Bunu yapmam iin ne neden olabilirdi?" "Sigortadan para almak. Kartlar satmtnz ama sigortann.iptal ettiinizi sanmyorum." Uzun bir sre susup l bir aktrn portresine bakarak dncelerini toplad. "Bu cinayet deil ya" dedi. "nceden tasarlam olmak nemsizdir. Eer ani bir kararla yapm olsan bile sigorta sahtekrl daha az ar bir su saylmaz." "yle." "Bu ii bandan planlamadm sylemek zorundaym. lk amacm kartlar sessizce ve en iyi fiyata satmakt. Ve bunu da gayet iyi baardm." "Ve?" "Koleksiyonumun te birini sattmda sigorta priminin zaman geldi. Byle bir koleksiyonun primi pek fazla deildir ve deerinin eksilmi olduunu sylemekle fazla bir kazancm kayacakt. Bu yzden primi tam olarak dedim ve sigortaya da kalann satnca bildirmeye karar verdim." "Ama bunu yapmadnz." "Hayr yapmadm. Onun yerine bir suun temelini hazrladm. Neler hissettiimi bilemezsiniz. Allah akna bana ne oluyor byle? Gayet iyi bilirsiniz elbette." "Ben de zamannda byle almalar yapmtm."

"Doru. Bernard, ben genelde le yemeklerinden sonra konyak imem. Yalnzca akam yemeinden sonra ierim. Ama sizi bir kadeh imeye ikna edebilirsem... "Ne iyi fikir" dedim. "Bu ii sonuna kadar gtrp gtremeyeceimi bilemiyordum. Ben namuslu bir insandm. alverilerimde hep insanlardan bir adm nde olmaya almsam da, yasalarn dna km deildim. Yine de kr bir dilencinin nnden para almakla bir sigorta irketini dolandrmak arasnda duygu asndan bir farkllk vardr." "Ne demek istediinizi gayet iyi anlyorum. " "e nasl devam edeceimi pek bilemiyordum. Kartlarn yle anszn ortadan kaybolmayacaklarn dnyordum. Bir hrszlk grnts olmalyd. ok sk gvenlii olan bir apartmanda oturuyoruz ve kilitlerimizin pek ok hrszn aamayacaklar eyler olduunu biliyordum." "Pek ounun" dedim. "O zaman hrszlk grntsn nasl yaratacaktm? Sizi tanyor olsaydm konu zerinde mesleki fikirlerinizden yararlanabilirdim. Kapy kilitlediimi sanp ap brakmay dndm. Ama bunun sahneyi yeteri derecede hazrlam olacam sanmyordum. Ortalk sanki yamalanm gibi grnse daha inandrc olmaz myd? Siz ktktan sonra bir ev ne haldedir?" "Hemen hemen girdiim zamankinden farkszdr" "Sahi mi? Belki de ben an bir gayret iindeyedim. Ama btn bunlara gerek kalmad. Bir gn puro kutusunun kilidinin ak olduunu grdm. Kapan kaldrnca iinin bo olduunu grdm." "Ne zamand bu?" "Pazartesi leden sonra. le yemeini burada yiyip saat ila drt arasnda dnmtm. Kartlara en son ne baktm bilemiyorum. yi olanlar artk satld iin bakmama gerek yoktu. O bo kutuya bakarken aklmdan neler getiini anlatamam." "Tahmin edebiliyorum." "Hi sanmyorum. Aklmdan phe etmeye baladm. Kartlar elden karm ve unutmu muydum? nk on1ar ortadan kaldrmaya karar vermitim." "Onlan sizin iin kim saklayacakt?" Gilmartin arm grnd. "Hi kimse. Ne yapmakta olduumu kimseye syleyecek deildim. Hem neden birine saklatacaktm ki? Evimden ktklar anda yeryznden kaybolmalarna karar vermitim. Bir p yakma yerinde falan olacaklard. O srada bu aynntlar dnm deildim." "Ama kartlar kayboldular." "Biri almt" dedi. "Ama kim ve neden? Ve ben ne yapacaktm? alndklarn polise bildirecek miydim? Ama ortalkta en kk bir hrszlk izi yoktu ki. Sigortam, hrszln yan sra esrarengiz kaybolmalan da kapsamaktayd ve bundan esrarengizi de olamazd. Ama bunu haber vermeye cesaret edebilir miydim? Byk bir aknlk iindeydim. Kartlar alnm olsa da bir hrszlkm gibi dzenlemem gerektiini dnyordum." ini ekti. "Sonra geceyi Edna'nn korkun kardei ile geirdik. Bir kitab deerinin ok altnda alm olmakla vnyordu." "Baskn'n 'B'si" dedim. "ok doru. Ben yalnzca 'baskn' szcn duymutum, hrszlk zaten aklmdayd ve eve dndmzde telefon ald. Siz aryordunuz. Tabii o zaman kim olduunuzu ve geiminizi neyle saladnz bilmiyordum. Adnz vermemitiniz..." "Saygszlk etmiim." "...Vermi olsaydnz, eer aklmda kalmsa, sizin Borden'in kiracs olduunuzu dnecektim. ok olaand bir soyad olduu iin hatrlayabilirdim. Rhodenbarr. Kkeni nedir?" "Babamn soyadyd."

"Anlyorum." Konyak kadehini kaldrd, ikinin rengine, dokusuna ve tadna srayla hayranln gsterdi. "Dediim gibi o saatte telefon eden kiinin kimlii hakknda herhangi bir bilgim yoktu ama karma ilahi bir frsat kmt. Edna bu kadar canm skan eyin ne olduunu sordu. Buraya yeysem de ben aktr deilim. Ancak o srada rol yapmama gerek de yoktu. alma odama kotum, puro kutusunun kilidini atm, iindekilerin 'kayp' olduunu grdm ve polise haber verdim." "Onlar da hemen telefonun nereden edildiini aratrdlar" "Bunu yapabildiklerini bile bilmiyordum. Filmlerde ve televizyonda nereden telefon edildiini anlamak iin katilleri uzun uzun konuturmaya alrlar. imdi ise bilgisayarlar her eyin kaydn tutuyormu. Gerekten de telefonun tannm bir hrsz tarafndan edildiini ve adamn Borden'in daha o akam kazkladn anlatt kitap olduunu ortaya kardlar. Garip deil mi? Amaa sizin iin ok huzur karc bir ey olmutur ve bunun iin de sizden zr dilerim. Sizi tutuklayacak kadar ileri gittiler mi?" Bam salladm. "Geceyi nezarethanede geirdim." "Olamaz!" "Sizin bir suunuz yok. Bu oyunun riskleridir bunlar." "Bunu byle grmeniz ok sportif bir ey. Ama bunu hakedecek bir ey yapmamtnz, deil mi?" "in aslna bakarsanz buna tmyle doru diyemeyiz. Birer kahve ve konyak daha geldi. "Bu sabah telefon ettiinizde ok ardm" dedi Martin Gilmartin. Zaten benim amacm da oydu. Ona kartlarn bulma talihine eritiimi sylemi ve dl alabilmem iin sigorta irketinin adn vermesini istemitim. Ama belki de konuyu aramzda halletmenin iki taraf iin de daha avantajl olacan dnyor da olabilirdi. ok skntl bir sessizlik olmu, arkasndan o nazik yemee davet gelmiti. "Sonra biraz dnnce durumumun o kadar da kt olmadn anladm" diye devam etti. "Sigorta irketine gitseniz ne kard? ki ey olabilirdi. Kartlara bakarlar; deerini hesap ederek sigorta yaptrttm zaman verdiim listeyle karlatrrlar ve sizin kendilerini dolandrmaya altnz sonucuna varrlard, kartlarn ie yarayanlarn ayrm olduunuzu ya da getirdiklerinizin benim kartlarm olmadn dnrlerdi; bu durumda da sizinle i yapmay reddederlerdi." "Doru." "Ya da kartlarn deerini saptarlard. Ne de olsa deersiz bir koleksiyon deildi. Chalmers Hardal serisi bir iki bin Dolar ederdi ve satmadm birka Ted Williams da vard. Hepsi on bin Dolar ederdi diyelim. Sanmyorum ama yle etti diyelim. Ondan sonra sizinle pazarlk edip kartlan teslim alrlard. Sonra da bana getirirlerdi. 'Buyrun, Bay Gilmartin, koleksiyonunuzu tam ola ele geirebildik' derlerdi. Ben de, 'zr dilerim ama bunlar ber kartlarm deil' derdim. Onlar da, 'Bizce bunlar sizin kartlarnz sigorta yaptrdnz zaman yanl beyanda bulunduunuz iin sigortanz iptal ediyoruz. Eer aleyhimize dava aarsanz biz de yalan beyan ve dolandrclktan dava aarz, iyi gnler' derlerdi." "Bunu yapabilirlerdi." "O zaman alt rakaml bir para yerine bir kutu ie yaramaz kart olurdu elimde. Ancak dava aabilir ve bir anlamaya raz obilirdim ama belki de o kadar zahmete demediini dnrdm." Adam kalarn att. "En iyisi size kartlar bulduunuz iin bir cret demek. Az nce kartlarn ka para ettiini syledim? En fazla on bin Dolar m? Eh, bunu ikiye katlayalm. Yirmi bin Dolar" Adamn yzne baktm. "Haklsnz, bunu yutacanz sanmamtm. u anda nakit sknts iindeyim ve size o kadarn demek bile beni ok daha skntya sokacaktr. Sigorta irketi deyince param olacak ama onlar da ileri ok ardan alrlar Ayrca, benim o paraya ihtiyacm olacak. Zaten

olmasayd byle bir ie kalkmazdm. Bir yl sonra ne yapacam bilemeyecek kadar ok param olacak. Eer bir senet kabul ederseniz..." "Keke alabilseydim. Ama nakit sknts eken yalnz siz deilsiniz." "Btn kabahat ekonomide" dedi. "Bir ey syleyebilir miyim? "Ltfen." "Beni konuturan konyakm gibi gelecek ve belki de gerek budur ama iimde sizinle birbirimize karlkl yardmc olabileceimiz hakknda bir duygu var" "Ne demek istediinizi gayet iyi anlyorum." "Aslna baklrsa gln bir ey ama yine de..." "Biliyorum." "Eh, o da bu an deitiremez zaten. Belki de istediinizin neolduunu sylerseniz durum biraz daha aydnlanrd." "ok basit" dedim. "Dkknm elden karmak istemiyorum." 18 Martin Gilmartin'le yemee ktmda dkkan kapsna Dneceim Saat yazl bir tabela brakmtm. Tabelann zerindeki saatin kollarn iki buuu gsterecek ekilde ayarlamtm ve dndmde kap nnde bir mteri bekliyordu. Her ne kadar sekizinci snftaki yurttalk bilgisi retmenime benziyorsa da, kadn nce grmlm yoktu. Ben kapnn kilitlerini aarken boazndan garip sesler karmaktayd. Yzne baknca kolundaki saati, sonra benim karton saatimi gsterdi. "Saat " dedi. "Biliyorum, Bu da son gnlerde biraz geri kalmaya balad. Onarma vereceim artk." Tabelay kapdan kardm, yelkovan on ikinin, akrebi n stne getirdim. "Tamam, imdi nasl oldu? Bir an kadnn beni mdrn odasna gndereceini sandm ama o srada Raffles bileklerine srtnd ve kadn kendinden geirdi. Kadn dkkndan ktnda vitrinde grd ve yarm saat bekledii resimli Amerikan kilimleri kitabyla birlikte iki de roman almt. Sat fena deildi ve arkas gelecek olan bu tr satlarn ilkiydi. Dkkn saat altda kapadmda yazarkasam en az on be kere nlatmtm. Daha da iyisi, Avustralya'ya g edeceini bildiren bir mterimden iki torba cep kitab satn almtm. Adamla kitaplara bakmadan anlatm ve aldklarmn yars cep kitaplar toplayanlar sevindirecek paralar kt. Altml yllardan be alt tane ehvet roman da vard ve Alabama'da Wetumpaka'da tandm bir kitapnn bana bunlar iin benim kitaplann hepsine dediim paradan daha fazlasn vereceini biliyordum, Kt bir leden sonras geirmemitim ve en sonunda da bir kadn telefon edip annesini yallar yurduna yatracan, gelip ktphanesine bakmam syledi. Anlatndan fena bir ey olmadna karar verip kadnla randevulamtk. Ksacas Burn Rap'a gittiimde epey yorgundum. Bir Perrier smarlaynca Carolyn garip garip bakt yzme. "Tahmin ettiin ey deil" dedim. "le yemeinde iki konyak itim. Etkisi geceli ok olmad ve kllenmi atei. canlandrmak istemiyorum. yi bir gn geirdim, Carolyn. Kitap da sattm, kitap da aldm." "Eh, kitaplk da zaten bu demek .Yemek nasld?" "Yemek ok esaslyd. Hatta mthiti diyebilirim. Dkkn elden karmamann yolunu buldum sanrm." ok karmak bir i." dedi Carolyn. "Neden? Dkkan elde tutmann esasl bir yolu bence." "Onu demek istemedim, Bern. Beyzbol kartlar ii. Doll'a gre... Doll'a gre' deyiinin fazla bir nemi olduunu sanmyorum. Orasn anladm, Bern. Ama yine de kz Marty'nin sevgilisi"

"Deil." "Ama..." "O hikyeyi uydurduu izlenimine kaplmtm. Evine gitmeden nce yalan sylediini dnyordum, sonra evine gidince de hakl olduumdan emindim artk. Altm yanda bir adamn metresini ziyaret iin neden be kat kacan hayal edemiyordum dorusu. Beinci katta tek yatakl bir ak yuvas, mmkn deildi." "Peki, kadnn bu iteki rol ne?" "Bilemiyorum." "Ve kartlar Luke'un dairesine nasl girdi? Kadnla Luke birbirlerini nereden tanyorlard?" "Gzel bir soru." "Hangisi?" "Her ikisi de." "Ya Nugent'ler, Bern? Onlarn bu tablodaki yerleri nedir? Luke onlarn evinde ne aryordu? Onu kim ldrd?" "Hi bilemiyorum." "Aldrmyor musun?" "Pek saylmaz." "Ama baz fikirlerin var, deil mi?" "Hayr" "Ama mutlaka...oh oh oh!" "Ne oldu?" Dnp baknca sorumun yantnn bat ufkunda kt hava gibi masamn bana dikildiini grdm. "Merhaba Ray!" dedim. "Siz bana aldrmayn" diyerek yan masadan bir iskemle ekti. "Geerken yle bir urayaym dedim. Dn senin oralarda garip bir ey oldu da, acaba bir bilgin var m diye merak ettim. "Village'da m bir ey oldu, Ray?" "Pek ok ey olduuna hi kukum yok ama ber oturduun yerden sz ediyordum." Dnp garson kadna glmsedi. "Merhaba, Maxine. Bana sade gazoz getir. Nasl istediimi bilirsin." "Naslm o?" diye sordu Carolyn. "Ne naslm?" "Sade gazozunu nasl seversin?" "Her ne kadar seni ilgilendirmezse de, iki parmak viskiyle," "Neden yle sipari etmiyorsun peki?" "Polisin i bandayken iki imesi ho karlanmaz da ondan." "Ama sen niformal deilsin, Ray. Polis olduunu kim bilecek ki?" "Yzne bakan herkes" dedim. "Bir ey anlatyordun, Ray." "Evet ve ie sen de karmsn, Bunu nasl bildiimi bilmiyorum ama biliyorum ite. Polise bir kt koku ihbar yaplm ve bunun ne demek olduunu bilirsin. Byle bir ey olduunda biri asla Limburger peynirini buzdolabna koymay unutmu deildir, iki memur oraya gitti ama binann koridorunnda herhangi bir koku olmadndan kimse bir ey bilmiyordu. Kapc yneticiyi buldu, o da anahtaryla daireyi at." Hepimize biraz zaman kazandrmay umarak, "Ne bulduklarn biliyorum sanrm" dedim. "Dn gece haberlerde vard, banyoda bir ceset, deil mi?" "Koku oradan geliyordu. Kap kilitliydi, o yzden krmak zorunda kaldlar. Geen haftann ortalarnda lm diyor doktor" "Bir spanyol adyd galiba." "Santangelo" dedi. "ispanyol ya da italyan, ho hepsi ayn kapya kar ya. nemsiz." "nemsiz mi?" Ban sallad. "Kzkardeinin ikisiyle de evlenmesini istemezsin ama kuzeninin evlenmesine de ses karmazsn. Herhalde senin bilmediin ey, ki bunu biz daha yeni rendik, adamn ayn binada oturduu. Aklamadmz iin yine bilmeyecein bir ey adamn evi soyduu." "Sahi mi?"

"Eh, biri evi soymu ve bu ben deildim. Yoksa sen miydin, Bernie?" "Ray..." "Yatak odasnda ekmeceler alm ve yere boaltlm, kvetin iinde bir iki para mcevher. Herifin alnnda bir delik ve dairede silahtan eser yok. Bu ie sen ne dersin, Bemie?" "Kt eyler olmu derim." "Bu Santangelo fazla namuslu biri deilmi. Sabka dosyas var. ounlukla uyuturucu ii ama insanlar deiir, deil mi? Diyelim yukar kat soymaya gitmi. Sen de Nugent sin." "O da kim?" "Nugent, orada oturan kii. Sen Nugent'sin diyelim gelip herifi kpelerle kolyeleri yrtrken gryorsun. Tabancan kapp basyorsun kurunu. Ki, herifin hrsz olmas, burasnn zgr bir lke olmas falan yznden bu senin hakkn. Neyin var, Bernie, yanl bir ey mi syledim?" "nsanlar hrszlar ldrmekten sz edince bir fena oldum da." "Tahmin edebilirim. Her neyse, sorum u? Sen hrszsn diyelim." "Bunu yllardr sylyorsun zaten, Ray." "Hrszsn diyelim ve o daireyi soyuyorsun. Elbiselerini neden karrsn?" "Ne?" "Herif rlplakt. Haberlerde yok muydu?" Hi hatrlamyordum dorusu. "Doduu gnk gibi plak ve l. Ev i plak yapan hizmetiler ve arkalarnda iren eyler brakan hrszlar duydum ama alnacak deerli mal aramadan nce soyunan hrsz hi duymu muydun?" "Asla." "Ben de. Onu iki kat merdiveni yle plak karken karken ya da asansrde dnemiyorum. Peki, elbiselerini ne yapt? zerinde deildi, yerde deildi, ne yapt peki? Katlayp ekmecelere m yerletirdi? Eer sen Nugent olsan ve herifi ldrsen elbiselerini alp kaar msn?" "Ben Nugent olsaydm" dedi Carolyn. "Ve onu ldrseydim, ki temelde iddete kar biri olduum iin bunu asla yapamazdm..." "Aferin sana, Carolyn." "...Telefonu ap polise 'Evimi savundum, ltfen birini yollayn da bu cesedi alp gtrsn' derdim, ite yapacam buydu, yoksa kapm kilitleyip herifin ben yokken kaybolacan umarak kp gitmezdim." "Benim evimde ileri bittikten sonra cinler o ii de yaparlard" dedim. Ray bana bakt. "Onu dndm" dedi. "Cinleri deil, senin sylediini, Carolyn. Neden polise bildirmesin ki? Aklma silahn ruhsatsz olduu geldi. Herif evini soyuyor senin namusuzu gebertme hakkn var ama silahn ruhsatl olmal. O zaman bile..." "Fazla bir anlam yok" diye szn tamamladm. "Nugent'lerin lke dnda olduklan sylenmemi miydi?" Ban sallad. "Yarn ya da br gn geleceklermi. Btn i ne zaman gittikleri." "Diyelim ki ben Nugent'im" dedi Carolyn. "Havaalanna doru yola ktm ama birden aklma belki de oca ak braktm geldi. Geri dnyorum ve bir de bakyorum ki, eve hrsz girmi, hemen ruhsatsz tabancam ekip adam vuruyorum ama ua karmamak iin polise haber verecek zamanm yok Onun yerine adam soyup kvetin iine atyorum, elbiselerini yanma alyorum ve uaa atlyorum... Ama nereye gidiyorum, ha?" "Tacikistan'a" dedim. "Nugent'i unutun" dedi Ray. "Tamam, unuttum." "Onu baka bir hrsz ldrd diyelim. rnein sen, Bernie," "Ben mi?" "Yalnzca bir varsaym, tamam m?"

"Pekl. Onu ben ldrdm. Ama henz haklarm okumadn iin bunu itiraf ettiimi iddia edemezsin." "Tanr akna!" dedi. "Yalnzca konuuyoruz, tamam m? " "Nasl istersen, Ray." "Herif o apartmanda oturuyor; Nugent'lerin kent dnda olduklarn biliyor ve gzlerini her kapaynda Dolarlarn uutuunu gryor. Ama birinin kilitleri amas gerek ve o da Bayan Rhodenbarr'n kk yavrusu Bernie'dir." "Neden kendisi amyor Ray?" "Belki o ii bilmiyor Ve kilidi kurcalamak iz brakr; ki orada da yle bir ey yoktu. O yzden kilidi aann o olmadn biliyoruz. Seni mahalleden tanyor ve ii anlatyor, ieri ikiniz birlikte giriyorsunuz." "Tam benim yapacam bir i, Ray." "Ben sen deyince seni kastetmiyorum, tamam m, Ben Senin yalnz altn ve kimseyi ldrmediini biliyorum. Senin sen olduunu unut. O gn baka bir hrsz ortak alyor ve o da kapy ayor ieri birlikte giriyorlar ve sen de onu vuruyorsun "Yine bana dndk, yle mi?" "Eh, ikide bir teki hrsz demek fazla uzun kayor Ama ille de rahatsz oluyorsan..." "Tamam tamam. Onu neden vuruyorum peki?" "Ganimeti paylamamak iin. Diyelim ki ortada paylamay gze alamayacan kadar byk para var"; "Peki" dedim. "Herif neden plak yleyse?" "Eyalarnn tehis edilmemesi iin." "Gereki ol." "Tamam, belki ikiniz de plaksnz." "Beni ifal ediyor yani, Ray. Sonra ne yaptm birden farkediyorum, sululuktan ldracak gibi oluyorum ve kendimi ldreceim yerde onu ldryorum. O srada o, irkin ehvetimizin izlerini silmek iin du yapyor Ben bir ekmecede tabanca buluyor ve herifi bir gzel temizliyorum." Ray iini ekti. "Eh, pek mantkl gelmiyor" "Neden, Ray? Ve bu konumay yapmamzn nedeni nedir? Beniyanl anlama, Carolyn de ben de bizi ziyaret ettiine her zaman memnun oluruz ama bunun ne anlam var imdi?" "Bilmem." "Eh, imdi anlald sanrm." "Bilemem" dedi. "Bir polis sezgisi de." "Ben de yle dnyordum." "imden bir ses senin bu konuda daha fazla bir ey bildiini ya da bilmediin takdirde bile renebileceini sylyor. Ve bunun ikimiz iin de yararl olacan hissediyorum." "Ne demek istiyorsun, Ray?" "Onu bilemem ite. Benim sezgilerim hep byledir, fazla yant yoktur in iinde benim iin ne var bilemem, esasl bir tutuklama m, yoksa daha elle tutulur bir ey mi. Ama biz yllar boyunca birbirimize ok iyilik yapmzdr Bernie." "Ve sen ok duygulu bir insansn, Ray. Geen gn beni nezarethaneye attnda zntden boulacak gibi olmutun." "Evet, alamamak iin kendimi g tutuyordum." Ayaa kalkti. "Sen yine de biraz dn, Bern. Bir eyler bulacandan hi kukum yok." "Ray hakl, Bern." "Tannm, byle bir ey syleyebilecein hi aklma gelmezdi. Bunu yazp sana imzalatmalym." "Ne olduunu renmen gerektiini dnyor ve senin orada olduunu bilmiyor bile. Btn bu olaya nasl srt evirebilirsin?" "ok kolay,"

"Senin elinde Ray'in sahip olmad bilgiler var, Bern." "Doru." "Yurttalk grevindir bu." "Ben vergilerimi derim. Yeniden kullanlmas iin pm ayrrm. Oy veririm. Okul kurullar seiminde bile oy kullanrm. Daha ne yurttalk grevi bekliyorsun benden?" "Bern..." "Saate bak" dedim. "Acele etme, ikini yava yava bitir. Ama benim gitmem gerek." "Nereye gidiyorsun?" "Eve gidip du yapacam, stm deieceim." "Sonra?" "Bir randevum var. Hoa kal." 19 Otomobil yavalad. Cam indirmek iin dmeye basarak nmdeki eve iyice baktm -ya da bu koullar altnda ne kadar bakmak mmknse o kadar baktm. nmde aalar, geni bir imenlik vard ama aalarn arasndan ve imenliin tesinden grdm evin komu evlerden pek fark yoktu. Milyon Dolar eden evler mahallesindeydik ve bu milyon Dolarlk evin kaps nnde bir k yanyordu. Ayrca yukarda perdeleri kapal bir odada ve aada iki oda da k vard. Buna benzer durumlarda dndm eyi dndm , Hrsza k brakmak ne byk bir dncelilikti byle. "Blokun evresini bir dola" dedim ve arkama yaslandm. Siyah lake otomobil krmz deri demeli, klimal ve ancak Rafflesvari bir mrlt karan motorlu, bir yllk Lincoln'uydu. Otobsten, metrodan ya da bir Tacik taksisinden ok daha rahatt ve onlardan hibiri beni buraya getiremezdi. Kentin kuzeyinde, Westchester County'deydim. Metrolar buraya kadar ilemezdi. Hamet Tukti ise bir milyon yl dolasa burann yolunu bulamazd, kinci geiimizde src gneliinin arkasndaki otomatik garaj kaps kumandasn aldm, pencereden uzatp dmesine bastim. Hibir ey olmad. "Byle eyler hi belli olmaz" diyerek geri verdim. Yola devam ettik ve ilk trafik nda otomobilden inip gerisin geri geri yrdm. zerimde yeil kareli bir spor ceket ve siyah pantolon vard-bleyzerimi biraz dinlenmeye ekmitim. Kravatm da boynumdayd ama le yemeinde o kadar takdir grm olan deildi. Kapya gittim ve zili aldm, sonra bir kere daha aldm. Hibir ey olmad. Kilide bakp- bam salladm. New Yorklu apartman sakinleri kilitlerden, Poulard ve Rabson ve Fox kilitlerini ve itlerin zerinde dikenli telleri bilirler: Oysa birbirlerinden uzak olduu ve zemin katlarda sekiz on pencerenin bulunduu sayfiye yerlerinde kapn almaz yapmann bir anlam yoktur Bu da yleydi ite. Bir dakikada ieri girmitim bile. Ancak ieri adm attm anda alarm zili almaya balad. Hrsz ileden karacak o tiz sesli srekli inleme sesi karyordu. Eer byle ses karan bir ocuunuz olsayd kk canavar ksa zamanda boardnz. Krk be saniyem vard. Hemen hol getim, sola dnp katedral tavanl salonu ap yemek odasna girdim. lerde iki kap vard. Sadakini atm. ersi sofra rts, poker fileri ve mahjong takmnn bulunduu bir dolapt. Ve duvarnda krmz yanp snmekte olan saysal bir tablo vard. I -0-1-5 rakamlarna bastm. Sonu bundan daha tatmin edici olamazd. Krmz snd, yerine srekli yanan sessiz bir yeil k belirdi. Sanki bir el o elektronik azn stne bir yastk bastrm gibi o eytani ses kesildi. Tuttuumu farketmediim soluumu koyverdim. Hala elimde olan maymuncuklarm

cebime yerletirip eldivenlerimi giydim. Sonra dokunmu olabileceim birka yeri sildikten sonra kapy kapadm, kilitledim ve ie koyuldum. Birinci kattaki alma odas evin arka tarafnda, baheye bakan bir yerdi. I yakmadan nce perdeleri ektim. Masann sanda katl caml bir kitap dolab, dolabn zerindeki duvarda ak denizlerde eski bir yelkenli gemiyi gsteren bir tablo vard. Tabloyu indirince altnda ifreli kilitli bir duvar kasasnn yuvarlak kaps ortaya kt. ifreli kilitleri amann bir yntemi vardr Bir stetoskop kimi zaman yararl olursa da, yine de el alkanl gereklidir Bende ustalk vard ama onun yan sra daha iyi bir ey de vard. Kasann ifresi. Kadran saa, sola, bir daha saa ve sola evirdim ve kap alverdi. Her biri otuz santim uzunluunda ve ileri be santime be santimlik plastik zarflarla tkabasa dolu olan on on be kutu kardm. Sikkeler vard zarflarn iinde. Kutulann yan sra deneme bask serileri, piyasaya kmam sikkeler, bir iki Sikke Ktphanesi albm, 1837'den 1891'e kadar kan btn Liberty on sentliklerin bulunduu bir albm vard. Bir kenarda da yle bir santim kalnlnda bir paket de Dolar duruyordu. Kasay boalttm, numizmatik malzemeyi bir yana vasiyetler, tapular eitli resmi ktlardan oluan dierlerini bir ydim. Sonra on sentlik seriyi alp mutfaa gittim. Yandaki garajn kapsn atm, on sentlik seriyle garaja girdim, onlar brakm olarak dnp kapy yine kilitledim. Hol dolabnda iime yarayabilecek ve iinde anlardan baka bir ey olmayan eski mein bir anta buldum. Sikke koleksiyonunu doldurdum, fermuarn ektim ve sokak kapsnn yanna braktm. imdi sra nefret ettiim ksma gelmiti. Mutfaktaki bir ekmeceden bir eki, kt grnl bir tornavida ile bir keski aldm. Sonra da alma odasna dnp duvar kasasnn canna okumaya koyuldum. Kadran kapdan sktm, ortal berbat ettim. O gzelim kasann canna iyice okuduktan sonra eitli ktlar, tapular falan alp odann orasna burasna serpitirdim, ayaklarmn altnda inedim. Masann be kilitsiz ekmecesini karp ilerindeki yere boalttm. Sonra kalan tek kilitli ekmeceye keskiyi dayadm anda durdum. Yksek sesle, "Hayr" dedim. O kaba saba aletleri bir yana braktm, ekmeceyi maymuncuumla atm. Bylesi daha abuk olmutu. ekmeceyi yere boalttktan sonra yirmilik banknotlardan be tane aldm. Banknotlar daha nce tedavle kmam 1958-D eyreklerini yerletirdiim cebime soktum. eyrekler kapal bir plastik tp iindeydiler Tp masann kenarna vurarak krdm, avcuma doldurduum sikkeleri kasann ak kapsna doru frlattm. Bir ksm kasann iine girmi, ou da kitap dolabnn stne ve yere dklmt. Mkemmel. Sokak kapsna gittim, saatime baktm, kap zerindeki kere sndrp yaktm. antay alp dar ktm, kilidi dardan kapanmayacak biimde ayarladm, sokaa kadar yrdm. Tam kaldrma vardmda Lincoln da gelmiti. Kapy ap antay ieri attm ve eve dndm. Yapacak son bir i daha kalmt. ekile keskiyi alp kapya indirip kilidi berbat ettim. Sonra mutfaa dndm, aletleri bulduum yere braktm, yemek odasna gidip alarm ifresini I -5 olarak yeniden girdim. Yeil k yand ve alet yedi kere bipledi. imdi evden kp kapy kilitlemek iin krk be saniyem vard. Ondan sonra alarm sistemi devreye girerdi. Dar ktm ve kapy ektim ama kapatmadm. Bir yan da aklmdan saniyeleri sayyordum. Saymam biraz daha hzl oll olmalyd ki, ben krk bee varmtm ve herhangi bir ey oll mt. Yanl bir ey yapp yapmadm dnrken o korkun ses yine balad.

Krk be saniye alacakt ama bunu beklemem gerekmiyordu. Yine sokaa yrdm ve siyah Lincoln'la ayn anda kaldrma vardm. Kapy aarken," Yirmi " dedim. "Yirmi drt. Yirmi be. Yirmi alt." "Her ey yolunda m?" "Saat gibi" dedim araba kaldrmdan ayrlrken. "Otuz bir. Otuz iki." "Plastik iindeki onluk seri?" "Garajda. Sa tarafta st rafta, zerinde 'Oyunlar' yazan kutunun iinde. Parcheesi ile Stratego oyun kartonlar aras Otuz sekiz. Otuz dokuz." Krk bee vardmda evden iki yz metre kadar uzaklam ve bir ke dnmtk. Cam indirmitim ve alarm zili almaya haladnda net duyabiliyordum. Luke Santangelo bagajda olsayd dorusu bu grltden uyanabilirdi. Btn "komular duyacaklar, hatta teki ilede olan gvenlik irketinin tablosunda k bile yanacakt. Ama kimse harekete geemeden Marty Gilmartin ve ben Manhattan'da olacaktk, Ben kede indim. enesi dk kapcmn beni bir Lincoln'dan karken grmesine hi gerek yoktu. Elimi antann zerine koyarak, "Ne olduunu tam olarak grmem gerek" dedim. "Sikke iinde uzman olan birini tanyorum da, ne sattm bilmek isterim. Sonra Amerikan paralarna fiyat bimek iin geen yln Krmz Kitap' var. Yabanc paralar iin adama gvenmek zorunda kalacam ama fazla bir yabanc para da yoktu. Ha, bak imdi aklma geldi." antann fermuann atm, para destesini alp bandn yrttm. "Nedir bu?" "Para." Yz Dolarlklar iskambil kd datr gibi bir ona bir bana dattm. "Be bin Dolar olmal, ama blrz." "Sen yalnzca sikke koleksiyonunu alacaktn. Anlamamz yleydi." "Durumun normal grnmesi gerek" dedim, "Ortala normal grnt vermek iin ne kadar uratm bilemezsin. Yani kasada bir deste para brakarak her eyi berbat etmemi mi bekliyordun?" "Hayr ama..." "New York'ta ortada para brakrsan onu polislerin alacan bilirsin. Buradakiler belki namusludur ve durumu vergi dairesine ihbar edip Bay McEwan'n nereden bulduunu aklamasn salar" Bir ona bir bana, bir ona bir bana. "Sence kendisi yle olmasn m isterdi?" "Sen haklsn. Ama belki de hepsinin sana kalmas doru olur. Ne de olsa paray sen buldun." Bam salladm. "Eit paylamaya karar vermitik Hah, bak ift sayda kt. Bir ey daha var." Yirmilikleri cebimden kardm. "Bunlar masasndayd. Orada brakamazdm, deil mi? ki sana, iki bana, on Dolarlk var m sende? Bir dakika, bende varm. Al bakalm." Marty elindeki paralara bakt. "Onluklar garajdaki oyun kutusunda yle rni?" dedi. "Parcheesi ile... teki neydi?" "Stratego." "Bunu unutmamalym. Jack en ok o on sentlik koleksiyonuna nem verir. Babas ona kkken bir ekmecede bulduu sentlii vermi ve koleksiyon byle balam. Serinin krk elli bin Dolar olduunu sanyorum. En azndan o kadara sigortal." "ok yakndan bakmadm ama iyi durumdayd ve yalnzca bir iki eksik tarih vard." "Onlan geride brakmak sana ok g gelmi olmal." Bam salladm. "Anlamamz yleydi. Ayrca yle uzmanlk isteyen bir diziyi elden karrken ok kazk yenir. Hayr, en g. kasay krp ortal yle berbat etmekti. Ama kendimi zorladm ite." Paray cebine yerletirmesine baktm. Bir sua tam olarak itirak etmise de, paray alma gereinin onun iin sembolik deeri olduu belliydi: Direksiyonun ardnda birden daha oturdu ve iini ekti.

"Jack Atlanta'da" dedi. "Betty ile golf oynamaya gittiler. Piyasa berbat olduundan bu yl gitmek istemiyordu. Sikkeleri satmay dndn syledi. Ama o zaman da durumu ortaya kacakt. Sonra o on sentliklerden aynlmak istemezdi." "imdi buna gerek kalmayacak. Ama birka yl kimseye gstermemeye de zen gstermeli." "Bunu kendisine anlatacamdan emin olabilirsin." Yzne bir glmseme yayld. "Casablanca'nn o son sahnesinde Bogart, Claude Rains'e ne demiti?" "Bu, gzel bir dostluun balangc olabilir." "Doru. Ve krl bir dostluun. imdi biraz uyu, Bernie. Bundan sonraki birka gnn epey dolu geeceini hissediyorum." 20 Haklyd. Epey youn bir hafta geti. Sal gecesi nl bir kardiyolog ve kars operaya David Hockney'in Sihirli Flt dekorlarn hayranlkla seyredip kendilerinden geerlerken Marty ile ben Port Washington'daki evlerine doru yol almaktaydk. Mahalle bir gvenlik devriyesinin gzetimi altndayd; ancak adamlarn programlar elimizde olduundan biz de hareketimizi onlara uydurabilmitik. Bu defa hrsz alarm falan yoktu; karmda bronz bir aslan ba tokma olan heybetli bir kap ve efsanevi Poulard kilitlerinden biri vard. eri girince bir iki ekmeceyi ilerine bakmadan yere boalttm ve doruca yatak odasna gittim. Doktorun kars mcevherlerini be kk ekmecesi ve aynal bir kapa olan zarif bir kutuda saklyordu. Yataklardan birinden bir yastk aldm, klfn syrdm, mcevherlerin hepsini iine boalttm. Bir iki ekmeceyi ekip yere frlattm, bir abajur devirdim ve aa kotum. Tam zamannda inmitim ve gvenlik gleri de tam zamannda gelmilerdi. Oturma odasnn byk camnn arkasndan evin nnde yavalayan devriye arabasn seyrettim. Adamlar projektrlerini eve evirdiler. Sonra her eyin yolunda olduuna inanarak yollarna devam ettiler. Bir deiiklik olsun diye Poulard'n nne bir leke srmeden arkamdan kapattm, evin yan tarafna geip zemin katn pencerelerinden birini krdm, iek tarhlarn bir gzel ezdim. Sonra yastk klfn omzuma attm, saatime baktm ve n tarafta Lincoln'la bulutum. "Zavall Alex" dedi Marty. "Borsada bir iki yanl kendisini gayet g duruma soktu. Ne yazk ki, deer kaybeden hisse senetleri pul, sikke ya da beyzbol kartlar gibi deildir. Ban sktnda nakde eviremezsin." "Ya da alnmalarn dzenleyemezsin." "Doru. Herif gururunu ayaklar altna alp Frieda'ya durumu anlatt. Mcevherlere byk paralar harcadklarn ve onlar sayesinde bu skklktan kurtulabileceklerini syledi. Belki hi takmad bir iki paray satarlard." Marty ban sallad. " Ama kadn kocasn duymad bile. Adam bunun yalnzca geici bir sknt olduunu ve bir iki bypass ameliyatyla kendilerini toplayacaklarn syledi. Ama bu arada gerdanln rehin verip biraz para alsalard." Ks ks gld. "Alex karsnn donup kaldn anlatt. Mcevherlerini rehin vermek mi? Bileziklerini bir keba rehincisine brakmak m? Kesinlikle olmaz." Ona, aldklarma pek bakacak zamanm olmadn ama kaliteli mala benzediklerini syledim. "Sigortas iki yz bin Dolara yakn" dedi. "Operaya giderlerken sslendii iin bu akam taktklann kardk. Bir ey var ama, Bernie. Bir elmas gerdanlkla kpeler olacak. Dierlerinin hepsini istediimiz gibi satabiliriz ama Alex onu geri istiyor." "nemli deil" dedim. "Ama bunu nasl baaracak ki? Kars hrszl onun dzenlediini anlamaz m?" "Frieda iin deil. Alex o paray pek severmi. Sevgilisine armaan etmek istiyor." aramba gn ne Lincoln'a ne de Marty'nin arkadalna ihyacm yoktu. Dkkn leden sonra kapattm, Raffies'a telefon en olursa mesajlar almasn syleyip ktm. Bindiim taksiden Murray Hill'de drt katl bir evden yanm blok nce indim. Alt katta oturma odasnn

minesi stndeki eref yerinde aradm buldum. Bu, otuz santim yksekliinde ve krk santim eninde dev aacn altna snm epey tombul srlar gsteren yalboya tabloydu. Tabloyu erevesinden kesip ceket ile gmleimin arasna yuvarlayarak soktum. Birka dakika sonra nc Cadde'de bir taksiye atlayarak Marty'nin evine gittim. Beni elibo grnce gzleri irilemiti. Ben de ceketimi kardm, Marty gld ve tabloyu almak iin uzand. "te," diye at tabloyu. "Buna yllarca hayranlkla bakmmdr. Gorge Hanley, 'Yaptm en iyi yatrm' derdi. 'Boulevard Hausmann'da bykl bir Fransz galericisine on bin Dolar dedim bunun iin. Barb aklm kardm sand ama ikimiz de sevmitik ve gzel bir yolculuk hatrasyd. Sana itirafta bulunaym, o zaman ressamn adn bile duymu deildim. Courbet? Ben Courbet ile Beaujolais arab arasndaki fark bile bilmezdim.' Bu sonuncuyu tekrarlamaktan hi bkmazd, Bernie." "Eh, kulaa ho gelen bir yan var." "Sonunda tablonun verdii parann iki kat ettii anlad ve bu da tam yirmi yl nceydi. Resim piyasas ldnnca kk Courbet'nin deeri de srekli ykseldi. George birka ay tablonun yzbinlerce Dolar ettiini, paray kullanabilecei ve minenin zerine de baka bir ey asacan farketti." "Ama kars satmak istemedi, yle mi?" "Sat fikri karsndan gelmiti. George Christie'den birini getirtip tabloyu gsterdi ve kt haberi ald. Kazklanan bykl tefek Fransz deil de kendisiydi. Sahte bir tabloya on bin Dolar demiti. O kadar utand ki, bunu karsna bile syleyemedi."Barbara'ya, 'Karcm Courbet'imizi satamayz, o artk aileden biri oldu. Fiyat da her gn artyor, onu satmak delilik olur. Bir gn kulpte iki dilini anca da en kzd eyin yllar boy sigortaya dedii primler olduunu anlatt. 'Tablonun fiyatndaki artla oranl olarak prim de srekli artyor O parann ucunu bir daha grmeme imkan yok' dedi. Ben de geen gn kendisini bir kenara ekip, 'George, o paray bir daha gremeyecein hi de doru deil,', dedim." "Sigorta irketi tablonun sahte olduunu bilmeyecek" "Elbette, Christie'nin adam bunu gidip de onlar sylemez. Ama bilmi olsalar tazmin etmeyi reddederler" "Herhalde." "Ama George onlara gerei rendii anda bildirdi diyelim. Yani farknda olmadan deersiz bir tabloyu yllardr sigorta ettirmekte olduunu. Bu durumda sigorta irketi aslnda herhangi gerek bir risk altnda olmadan yksek primleri alm oluyor. imdi durum akla kavuunca aldklar primleri geri vermeyi kabul ederler miydi?" "Hayr." "O yzden namussuzlar dolandrmak bence hi de yanl bir ey deil" dedi Marty. "Onlar dolandrcl kurumsallatrmlardr." Sahte Courbet'ye bakarak ks ks gld ve mineye doru yrd. "Dur" dedim. "George bunu bir daha grmek istemiyor" dedi. "Herhalde bir mteri de bulamazsn, deil mi?" "Gerek bile olsa nasl satacam bilemezdim." "George bana sigorta irketinden alaca parann yarsna karlk avans olarak on bin Dolar verdi. Tablo u anda 320.000 Dolar'a sigortal ama irket srekli glk karacak ve onu bile krpmaya alacaktr." Ban sallad. "Domuzlar Eer szlerinde dururlarsa bize adam bana seksener bin Dolar dyor." "Esasl para." "O nedenle bunu alevlere teslim edebiliriz." "Bunu yapabiliriz elbette", dedim. "Ama yapmal myz? Christie'nin uzman yanlm olabilir. Ve bu ilk kez olmayacaktr. Sahte bir Courbet olsa bile ne kar? Gerek bir sahte bile olsa gerek bir ey ite. Benim evime ok yakr"

"Ve sannm iyi bir de an olur" "O da var" dedim. Marty'nin dzenledii randevular ve benim sekin mallar sorgusuz sualsiz satn alacak beylere yaptm ziyaretlerle gerekten ok youn bir haftayd. Ellerimin arasndan sikkeler, mcevherat, posta pullan, bir Matisse tabasks geti. Hafta sonu da youndu ve Pazartesi gn dkkn atmda sabahn ounu telefon banda geirdim, Wally Hemphill ile bir dizi konuma yaptm ve sonuncusundan sonra kendime bir ara verip kediyi arandm. Bulamaynca bir kt alp avcumda buruturdum ve hayvan sese hemen geldi. Yeni bir eitim saatinin balama olduunu anlamt. Carolyn geldiinde ortalk top haline getirilmi kat doluydu. "una bak!" diye bardm. "Yaptn grdn m?" "Her zaman yapt ey" dedi Carolyn. "Buruturulmu para kd ldrd, Bern. Rus mezecisine gittim. Sana Aleksandr Zinovyev, kendime de bir Lavrenti Beria aldm ama hangisinin hangisi olduunu unuttum, ikisini de yar yarya blmeye ne dersin?" "yi olur. Bak! Yemin ederim ki bu eitim ok ie yaryor. Refleksleri her gn biraz daha keskinleiyor." "Sen yle diyorsan yle olsun, Bern." "Namussuz pekl top oynayabilir u sonuncuda sola nasl atldn grdn m? Tavan Marville'i atlatr bu." "Sen ne diyorsan, Bern." Bir iskemle ekti. "Bern, konumamz gerek." "nce ye, sonra konuuruz." "Bern, ben ciddiyim. Ray bu sabah bana urad. Ben elektrik sprgesiyle bir mast trn temizliyordum. Birden sarkk gerdanyla kapda belirdi." "Onu ihbar etmelisin." "Bern, bu onun ne kadar aresiz olduunu gsterir. Ray ile aramzn nasl olduunu bilirsin." "Su ve zeytinya gibi." "Daha ok Bosna ve Hersek gibi, Bern. Ama senin iin kayg duyduundan Fino Fabrikas'na kadar geldi. Eer niyet edersen bu olay kendisi iin zmleyeceine inanyor" Dnceli bir tavrla lokmam inedim. "Bu Levrenti Beria rnal. Sarmsak ve turpla baka bir ey olamaz." "Ve ben de sana benim de Ray gibi dndm sylemek zorundaym." "ok iyi" dedim. "Sarmsa severim ve Zinovyev'de de bol miktarda var iyi ki bu gece kimseyle randevum yok." "Nugent'lerin dndn sylyor. Bir iki kere gidip konumu. Bu ii gerekten byk apl olarak ele alm. Bu durum ona hi uymuyor, Bern." "Para kokusu alm olmal." "Ne kokusu aldn bilemem. Luke Santangelo'nun kokusunu deil herhalde, imdiye kadar daireyi havalandrmalardr. Bern..." Zinovyev'in kdn frlattm ve Raffles'n reflekslerinin almasn seyrettim. "En ok mezecinin sandvi sard kttan holanyor" dedim. "Kokudan ldracak gibi oluyor" "Ona oyuncak bir fare almalsn, Bern. Saatlerce oynar onunla." "Anlamyorsun,.deil mi, Carolyn? Ben ona oyuncak almak istemiyorum, O bir ev hayvan deil." "Kadrolu memur" "Evet yle. Onunla oynamak hi istemediim bir ey. Bunlar reflekslerini gelitirmek iin eitim." "Orasn hep unutuyorum ite. Size baknca ok eleniyorsunuzgibi geliyor ve ilikinin ciddi olduunu hep unutuyorum." "almak da elenceli olabilir" dedim. "Eer kendini maca hedeflemisen." "Sen ve Raffles gibi."

"yle. Bilmen gereken bir ey daha var, Raffles ev hayvan olmad gibi ben de Kinsey Millhone deilim." "Bunu bilmiyor muyum sanyorsun, Bern? Yaamnda pek ok ey oldun ama asla bir lezbiyen olmadn." "Benim demek istediim, detektif olmadmd. Ben cinayetleri zemem." "Ama gemite onu da yaptn, Bern." "Bir iki kere." "Daha da fazlayd." "Birka kere.. Ama o kendiliinden oldu. yle ya da bu bam belaya girdi ve kurtulmaya alrken bir cinayet zmyle karlatm. Bu yalnzca bir rastlantyd. Bir ey ararken baka bir ey bulmutum." "Burada da ayn ey oldu, Bern. alacak bir ey ararken ceset buldun." "Ve de eve dndm eer hatrlarsan." "Ama sonra yine gittin." "Tekrar eve dnmek iin. Ben bu ii braktm artk, Carol. Sulamadan vazgetiklerini sylemi miydim? Benim iin olay kapanmtr" Bir kt top daha attm ama Raffles hl bir ncekini ldrmekle meguld. "Eer birinin zmesini istiyorsan neden kediyi denemiyorsun?" "Kediyi mi?" "Raffles'" dedim. "Belki o, ad neydi o kadnn kitaplarnda olduu gibi cinayeti zebilir." "Lillian Jackson Braun," "O ite. Herkes am kalm ne yapacan bilemiyor, tam o srada dahi kedi bir Tang vazosu kryor ya da ksrp iinden bir iki kl karyor ve katilin yakalanmasn mmkn klan ipucu salam oluyor. O cinayetleri zmleyen kedinin adn unuttum." "Koko. Siyam trdr." "Aferin ona. Bu ii ta batan beri yapyor, deil mi? Koko artk epey yalanm olmal. Kadn bundan sonraki kitabnn adr-Sonsuza Kadar Yaayan Kedi koysun bari. Bir Siyam kedisinin Raffles'dan daha zeki olduuna inanamam. Sor ona cinayeti kimin ilediini, haydi. Belki raftan bir kitap drr ve btn sorularn yantlar" "Bunun komik olduunu sanyorsun, deil mi, Bern?" "Eh..." "Soralm bakalm. Raffles, kvetteki cesedin esrarnn zm nedir, ha? Raffles sandvi kdndan fareyi paralamay brakt. Kt foptan geriledi, n patilerini uzatt, gerindi, arka patilerini uzatt, bir daha gerindi, sonra srtn kamburlatnp bir Cadlar Bayram kartnda olmas gereken bir eye benzetti kendini. Sonra olmayan kuyruunu sallad -bunu baka nasl anlatacam bilemedim- ve havaya srayarak yalnzca kendisinin grebildii bir eyi yakalamaya alt. Btn ailesi gibi drt ayak stne atlad, ar ar dnd, oturup bize bakt. "Vay canna!" dedim. "Ne oldu, Ray?" "Ray Kirschmann'a telefon et" dedim. "Peimi brakmayan sen olduuna gre ona da sen telefon et." Bir kalem aldm, yerden aldm bir kd dzelterek bir liste hazrlamaya koyuldum. "Ona btn bu insanlarn yarn akam saat yedi buukta Nugent'lerin evinde olmalarn istediimi syle." "aka yapyorsun. Yoksa nasl... Ne yapmak... Kedi ne yapt ki..." "Ne cmle kurabiliyorsun ne de azndan anlaml bir ey kyor" dedim. "Yarn bekle." 21

Ertesi akam saat tam yedi buukta West End Cadde'si 304 numarann Haitili kapcs nr dikildim. "Adm Bernard Rhodenbarr" dedim. "Bay ve Bayan Nugent beni bekliyorlar." O elinde listeye bakarken ben de omzu zerinden baktm. Benimki dnda btn adlarn yannda birer arp iareti olduunu grnce gayet memnun oldum. Adam adm bulup iaretledi, glmseyerek bana dnd ve benim iin gayet gereksiz olarak asansr iaret etti. Dokuzuncu kata ktm, koridoru geip G dairesine yrdm. Poulard ve Robson kilitlerine yle bir baktm. Sonra zili aldm ve kap ald. Kapcnn listesi doruydu. Hepsi oradayd. Ray'in bunu nasl baardn bilemiyordum ama herkesi toplamt ite. Oturma odasndaydlar. skemleler ve koltuklar bir daire biiminde dzenlenmiti. Bana kapy aan Ray beni tam ortaya getirdi ve o ana kadar kr topal ilerleyen konumalar birden kesildi. "Bu bey Bemie Rhodenbarr" dedi Ray. "Bernie, herkesi tanyorsun sanrm." Aslnda tanmyordum ama yine de hepsiyle tek tek gz gze gelerek glmsedim ve bamla selamladm. Dediim gibi hepsi oradayd ve yle dizilmilerdi: nce ba dostum ve kpek ykaycs Carolyn Kaiser vard O da benim gibi iten sonra eve gidip stn deitirmi ve yine benim gibi gri pantolon ve lacivert bleyzer ceket semiti. Ancak onun ceketinin yakasnda kedi biiminde gm bir ine ve iinde yeil balk kaza olduundan bizi birbirimizden ayrmak o kadar da g deildi. (Birinin beni Dzmece'ye davet etme olaslna karlk ben gmlek giyip kravat takmtm.) Carolyn'in sanda beni Dzmece'ye davet edecek tek kii duruyorsa da, akam sona erdiinde hl konuuyor olacamzdan hi emin deildim. Kars Edna ile yanyana oturan Marty Gilmartin'in zerinde gri takm elbise ve beyaz bir gmlek, boynunda ise bir Jerry Garcia gmlei vard. Edna Gilmartin kendisini Cort Tiyatrosu giesi nndeki kuyruktan hatrladmdan daha az gen ve daha az rktcyd. zerindeki elbiseye pek dikkat edemedimse de, boynundaki gerdanla gzm taklmt. Zaten kimin gz olsa taklacak bir parayd ama beni bu kadar etkilemesinin nedeni Alex ve Irieda'nn Port Washington'daki evinden alnan ganimetin bir paras olduunu sanmamd. kinci bir baktan sonra iim rahat etti ama bir an iin dorusu kalbim duracak gibi olmutu. Bayan Gilmartin'in yannda izmesi, blucini ve tirtyle Patience Tremaine oturmaktayd. Orada ne ii olduunu bilmez gibi bir hali varsa da, yine de aksilik karmamaya kararlym gibi grnyordu. Bu duyguyu iyi bilirdim. Cafe Villanelle'de ben de ayn eyi hissetmitim. Patience bir koltukta oturuyordu. Sanda, yemek odasndan getirilen iskemlelerden birinde ev sahibimiz Harlan Nugent oturmaktayd. Sanki yllardr tanyor gibi geliyorsa da, adam ilk kez gryordum. Her neyse fotoraflarndan tanyordum. Bir seksenden uzun boyu ve herhalde yz elli kilosuyla ay gibi bir adamd. Ayakkablarnn bana byk gelmesine hi amamalyd. Bu akam siyah balk kazann stne siyah beyaz bir balksrt ceket giymiti. Ayanda da ok k siyah mokasenler vard. Son ziyaretimde dolabnda gzden karm olmalydm. Ama belki de Avrupa'a giderken onlar giymiti. Yannda Joan Nugent oturuyordu. Fotoraflarndan bazlarnda salarnda beyazlar grnyorsa da, imdi bir tek te! bile olmadna gre ani bir oka urayp hepsi kararm olmalyd Uzun ve oval yzl, esmer tenliydi, salan ortadan ayrlm ve iki yanda rlerek toplanmt. Bir Navajo iek gerdanl ve bir iki turkuvazi gm yzk Kzlderili etkisini tamamlyordu. Joan Nugent'in yannda Ray Kirschmann oturuyordu, ki onu anlatmaya gerek yok. zerinde her zaman olduu gibi sanki bakas iin smarlanm olarak yaplm gibi duran koyu renk bir takm elbise vard. Benim apkadan tavan karmam bekliyor ve gecenin sonunda

zahmetlerinin karln greceini umuyordu. Anladm kadaryla tavana da fitti, apkaya da. Onun yannda, kanepenin teki ucunda Doll Cooper oturmaktayd. zerinde kendisini grdm ilk geceki kyafeti vard -koyu renk tayyr, krmz bere. Yzndeki ifade tmyle dikkatti. Vcut dili de bu izlenimi glendiriyordu. Her an kamaya hazr ama o ana kadar bekleyip grmeyi kararlatrm bir insan izlenimini brakyordu insanda. Borden Stoppelgard kanepenin ortasndayd ama Doll'dan iyice uzakta ve orta minderin teki uundayd. Borden'in kahverengi takm elbisesi ve krmz yeil izgili kravat vard. Gzleri golf sahas yeili ve sar salan modaya uygun kesilmi bir kadnla diz dize oturmaktayd. Borden'in kadnn neredeyse-kucana oturuyor olmas ve elimine sreci sonunda kadnn Lolly Stoppelgard olmas gerektiini kardm. Yemek odasndan getirilen iskemlelerden biri de benimdi ama pek kullanacam sanmyordum. Benim ayaklarmn stnde ve ok tetikte olmam gerekiyordu. "Sizleri buraya neden ardm merak ettiinizi tahmin ederim" diye sze baladm. Bu cmleyi ka kere sylemi olursanz olun, nabz atlarnn artmasn nleyemezsiniz. Tann'nn yardmyla oyun balyordu. "Bir zamanlar iki adam vard ve bunlardan biri dierinin kzkardeiyle evlenmiti" dedim. "Bylece enite kaynbirader olmularsa da, ortak bir yanlar daha vard. Her ikisi de iadamydlar, emlak alp satarlar; arada baka yatrmlar da yaparlard. Martin Gilmartin kimi zaman gsteri dnyasna da yatrm yapard. Borden Stoppelgard ise polisiye romanlann ilk basklarn toplard. Ve her ikisi de beyzbol kart koleksiyonu yapmaktaydlar Bildiim kadaryla Borden Stoppelgard satn ald ya da dei toku yoluyla elde ettii kartlarn tmne hl sahip. Geen Perembe gn Bay Gilmartin karsyla tiyatrodan dndkten hemen sonra bir telefon geldi. Kimlii mehul bir kii Marty'nin son gnlerdeki hareketlerini izlemi grnyordu. Marty bundan ikillenerek hemen alma odasna kotu, beyzbol kartlarn saklad kutuyu at." "Bunlar biliyoruz" diye Borden Stoppelgard szm kesti. "Kapa kaldrd ve kutunun bo olduunu grd. Ve onlar zaten sen almtn, deil mi?" "Yanl" dedim. "Telefon eden esrarengiz kii bendim ama kartlan ben almamtm. Polis telefonun Carolyn Kaiser'in evinden edildiini saptad ve Memur Ray Kirschmann da Bayan Kaiser'in benim yakn dostum olduunu biliyordu. Ve itiraf benim iin her ne kadar gse de, yllar nce bir iki hrszla bulam olduumu da sylemeliyim." "Bir keresinde yattn bile" dedi Ray. "Ve yzlercesinden de yakan syrdn." "zr dilerim ama" dedi Joan Nugent. "Bay Gilmartin'in kaybna da zldm fakat bunun bizimle bir ilgisi olduunu sanmyorum. Biz yokken evimiz soyulmu. Hem onun hem bizim evimize ayn hrszn m girdiini sylemek istiyorsunuz?" "Hayr" dedim. "Ya." "Hrsz falan yoktu." "Hrsz yok muydu?" diye Harlan Nugent atld. "Ama bu eve hrsz girdi, poliste kayd var" "Ne buraya ne de Gilmartin'lerin evine hrsz girmedi." Marty'nin yzne baktm: Konumann girdii bu ynden pek de memnun olmu bir hali yoktu. "O ii bir an brakalm" dedim. "imdilik Gilmartin'in kartlarnn kaybolduunu bilmemiz yeterli. Burada bulunmamzn bir nedeni de bu. Bizi bir araya getiren bir kaybolma deil, bir bulunmadr. Nugent'lerin banyolarndan birinde bulunan bir adam. zerinde elbise yoktu ve lyd. Tabancayla vurularak ldrlmt." "Kimdi o?" diye Patience sordu. "Ad Luke Santangelo'ydu. Bu binada Nugent'lerin iki kat altnda oturuyordu. Bu kentin garsonlarnn yars ve hamallannn te biri gibi o da aktr olmaya gelmiti. Ancak Luke,

sahnede nasl olduunu bilemiyorum ama kt bir aktrd. Ufak tefek uyuturucu ilerine karmt ve daha baka sulardan sabkalyd." "Bunu rendiimde ok oldum" dedi Joan Nugent. "Onu tanyordum. Hatta bana burada poz bile vermiti." Gbela glmsedi. "Ben resim yaparm da. Kendisine fazla bir ey veremedimse de bana poz vermeyi kabul etmiti." Kocas homurdand. "Sen onun resmini yaparken o da eve nasl gireceini hesaplyordu." "ki olay" dedim. "Perembe gn Bay Gilmartin kartlarnn kaybolduunu anlyor. Pazar gn polis Nugent'lerin banyosunda bir ceset buluyor Bu iki olayn arasndaki ba nedir?" "Ba falan yok" dedi Borden Stoppelgard. "Olay kapand. Artk evlerimize gidebilir miyiz?" "Bir ba olmal" dedi Carolyn. "Polisiye roman toplayan sizsiniz, deil mi? Yazk ki topladklarnz okuyacak zaman bulamamsnz. Eer okusaydnz bir hikyede iki olay oldu mu, bunlarn birbirleriyle ilikili olduunu renirdiniz. Balant son blme kadar ortaya kmayabilir ama her zaman oradadr." "Bir balant var" dedim. "Ve siz de onun bir parassnz, Bay Stoppelgard." "Ne?" "Kartlarla balayalm. Kaynbiraderinizin kartlar vard ve siz de onlar kskanyordunuz." "Eer onlan benim aldm sylemeye alyorsanz..." "Byle bir ey sylyor deilim." "yle mi? Ama daha imdi..." "Onlar kskandnz syledim" dedim. "Kskanyor muydunuz? "Adam bir Marty'ye bir bana bakt. "Baz esasl kartlar olduu bir sr deildi" dedi. "Siz de Ted Williams kartlarn istiyordunuz." "Onlara hayrandm. Bir seriye hayr demezdim dorusu. Ama onlar alacak kadar ok istiyor deildim." "Siz onlar benim aldm sandnz." "Evet. Polis yle diyordu ve benim de onlarn yanldklarn sanmam iin bir nedenim yoktu." "Ve onlan benim aldm dnerek dkknma geldiniz ve bana bir anlama nerdiniz. Eer size kaynbiraderinizin beyzbol kartlarn verirsem bana dkknn kontratn uzatmakta ok anlayl davranacaktnz." "Borden" dedi Marty Gilmartin mthi bir dkrkl tayan bir sesle. "Borden, Borden, Borden." "Marty, adam ne sylediinin farknda deil." "Sana ok atm, Borden." "' Ve bunu ok esasl bir biimde sylediini itiraf etmeliyim. Ona gnler nce enitesinin teklifini sylemitim ve o da "o agzl orospu ocuunun tipik davran" gibi bir eyler sylemiti. Dorusu Dzmece onun bu gsterisiyle gurur duyard. Borden, "Havay kokluyordum" dedi. "Hrszn sen olup olmadn renmek ve eer sensen kk bir tuzak hazrlamak istiyordum. Ama kartlar sende olmad iin bu numaram ie yaramad. Ama bu teklifim imdi de kartlann bende olmadn kantlyor ite. Tekrar soruyorum: Evlerimize gidebilir miyiz?" "Bence biraz daha kalsanz iyi olur" dedim. "Kartlar siz almadnz ve kimin aldn bilmediiniz de doru. Ama kartlar alan kii fikri sizden almt." "yle mi? Bunun kim olduunu sylemek ister miydiniz?" "Yannda oturuyorsunuz" dedim. Gayet mantkl olarak herkes Lolly Stoppelgard'a dnd ve o da gayet arm grnyordu. O deil, diye barmak istedim. teki. Ama bunu kendileri akl ettiler ve Borden Stoppelgard'n teki yannda oturan kadna dndler "Gwendolyn Beatrice Cooper" dedim. "Luke Santangelo gibi o da oyuncu olmay umarak New York'a geldi. Ama bu arada Haber; Haber ve Crowell avukatlk irketinde bir i buldu." "Benim avukatlarm" dedi Marty. "Ve "enitenin. Bayan Cooper orada sekreterlik yapt, zaman zaman da resepsiyonda alt. Gayet alml ve gzalc olduundan resepsiyon iin doal bir seimdi ve ald gzlerden ikisi de Borden Stoppelgard'a aitti. Borden Stoppelgard mutlu evlilii olan bir erkekti. Bayan

Cooper da iinde gcnde gen bir kadnd. Bylece erkek bu koullar altnda doal olan yapt." "Borden!" dedi Lolly Stoppelgard. "Palavra skyor" dedi kocas. "Wendy ile bir iki saat birlikte olmu olabilirim." Wendy, ha! "Ben herkesle dostluk eden bir insanm. Ve aramzda bunun tesinde bir ey olmad inan bana." "Ona birlikte bir iki imeyi tekllif ettiniz" dedim. "Sonra bir yemek, ardndan bir yemek daha ve sonra..." "Yalnzca bir tek iki ve yalnzca bir kere. Hepsi bu. Ne yemek ne baka bir ey sor Kendisine sor istersen. Wendy..." "Borden..." "Lolly kime inanacaksn, sabkal bir hrsza m yoksa seni seven kocana m?" "Herhalde sana inanacak deilim. Beni de yle tavlamtn, Borden." "Lolly.." "Beni de resepsiyonda alrken tavlamtn, bir ikiye davet etmitin, sonra birlikte yemek yememizi teklif etmitin... " "Lolly, o ok farklyd." "Biliyorum." "O zaman bekrdm. imdi evliyim." "Ben de bunu sylyorum ite. O zaman iyiydi, imdi ise iyi deil, seni ahlksz adi herif." Buna ekleyecek fazla bir ey yoktu ve kimse de bir ey sylemedi zaten. O keyifli an kabul etmeliyim ki, zevkini kara kara biraz uzattm ve sonra o kadar da ileri gidilmi olduunu dnmyorum dedim. "Bir tek kere!" diye bard Borden. "Bir tek iki, Allah akna!" "Belki ondan biraz daha fazla" dedim. "Ama kocanzn Bayan Cooper zerinde pek olumlu bir izlenim braktn sanmyorum. Onu pislik diye nitelediini duymutum." "Bernie, buras Boanma Mahkemesi dizisi deil" dedi Rey Kirsehmann, "Bilmem anlatabildim mi? Kadn aldatp aldatmamas..." "Bir tek iki, lanet olsun!" "...Aslnda polisi ilgilendirmez. Sen kadnn kartlar nasl aldn anlatyordun. Kartlar adam m verdi ona yoksa?" Borden Stoppelgard'a her an inme inecekmi gibiydi. "Hayr" dedim. "Ama ona onlan alma fikrini verdi. Borden elinde olanla vnen tiplerdendir, Wendy'yle de yle balamt" -ona az daha Dol! diyecektim- "Ama farknda olmadan en sevdii konu olan kaynbiraderinin koleksiyonuna ve onu bir banka kasasnda saklamak yerine ortalkta braktna getirdi laf." Doll kalarn kaldrd. "Yan masadan bizi dinlemi gibi konuuyorsun, Bernie. ok garip ama ben aramzda byle konuma getiini hatrlamyorum. Ya siz, Bay Stoppelgard?" "Tanrm!" diyen Borden soluna dnd. "Wendy, neyin senin? Gerei sylesene. Ben sana Marty'nin kartlarn almak sz ettim mi hi?" "Asla" dedi Doll. "Onun deerli bir koleksiyonu olduunu ve daha dikkatli olmas gerektiini, iinde sahip olmak istediim baz paralar bana satmadn syledim. Sonra..." Doll adama bakt, Borden'in lmediine baklrsa bakla adam ldrmek mmkn deildi. Gzlerini yuvarlayp bana evirdi. "Biraz daha anlat, Bernie" dedi. "Kartlar o hrsl ellerime nasl geirmiim?" "Gilmartin'lerin York Caddesindeki evlerine gitmek iin bir mazeret uydurdun" dedim. "Tahminim i saatleri iinde Marty'y imzalamas iin baz ktlar gtrm olacandr. Zarflardan birini postalamayp kendin gtrmeye kalkm olabilirsin. Sonra..." "Onun yabanc olmadn anlamtm" dedi Marty. "An nereden tandm karamamtm." "Beni broda grm olacaksnz, Bay Gilmartin."

"Hayr" dedi Marty. "Sen eve geldin." "Diyelim ki gittim" dedi Doll. Yakalandn ite! "Gitmedim" dedi Doll. "Ama gittim diyelim. Sonra?" "Kartlar aldn" dedim. "Marty'nin alma odasnda kartlar o i iin getirdiin bir antaya atacak kadar kalmay baardn. Sonra antanda yarm milyonluk kart olduu halde hibir kuku uyandrmadan kp gittin. Ama bir sorunun vard." "yle mi?" "Marty ile yzyze konumutun. Ya sen gittikten bir saat sonra glaacndan puro kutusuna bakm olsayd. Haber; Haber ve Crowell irketinden gelen o neeli ziyaretiyi unutmu olamazd. Kartlarn kaybolduunu gnler sonra farketse bile onlar kimin alm olabileceini dndke senin adn ve yzn hatrlamayacandan emin olamazdn. Bu yzden iki ey yapman gerekiyordu. Kartlar satmaya alrken bulunmayacaklar bir yere saklamalydn ve kukularn bakas zerinde toplanmasnn bir yolunu bulmalydn, "Birincisi kolayd. Luke Santangelo adnda bir oyuncu arkadan vard. Adam senin sevgilin saylmazd ama pisliin biri de deildi ve bir iki kere evine gitmitin. Luke'un karanlk bir kii olmas, amacna ok uygundu. Ona kendisine birka gnlne bir anta brakmak istediini syledin. Bylece polis senin evini arad takdirde bir ey bulamayacakt. Seni sulayacak fiziki bir kant olmad takdirde sorgulamaya dayanacan tahmin ediyordun. "Ama yine de suu atacak birine ihtiyacn vard ve ite orada da sahneye ben giriyorum. Beni nasl buldun, Doll?" "Neden szettiini bilmiyorum." "Admn nasl ortaya atldn bilmiyorum" dedim. "Tahminim, Luke'un benden szettii ve belki de sokakta gsterdii. Birka yl nce yasalarla bam derde girmiti, hl ayn mahallede oturuyorum ve zamannda geimimi neyle saladm hatrlayan insanlar hl vardr sanrm." "Yolunun yanllnn farknda olmadn zamanlar" dedi Ray Kirschmann. "Her neyse, adm aklnda kalmt. Sonra ayn ad Borden Stoppelgard'dan da duymu olabilirsin. Dkknndan karmay planlad kitap hakknda bir eyler sylediinden eminim, Zavallnn adn da sylemi miydi?" Borden gen kadna yalnzca bir kere bir tek iki smarladn ve benim pireyi deve yapmaya altm sylemeye balad. Lolly, azn her anda daha berbat bir duruma dtn syleyince de sustu. "Bir kere de dkknma geldiini sanyorum" dedim. "Marty'nin kartlarn almandan sonra ama onun kartlarn kaybolduunu farketnlesinden sonra. Tarihler konusunda emin deilim ama bir tahminde bulunaym, tamam m? Senin kartlar Pazartesi aldn ve yine ayn gn Luke'un evine braktn tahmin ediyorum. Sal ya da aramba gn dkkna gelip evreye bir gz attn. Borden satn ald kitaplardan sana sz etmiti, sen de ona telefon edip dkknda ilgisini ekecek birka kitap grdn syledin. Eer o sana sahip olduu binalardan biri olduunu sylememise, o srada sylemitin Bu arada Luke ortadan kaybolmutu. Onu aradn ama bulamadn. Telefonunu amyordu, oraya gidip kapsn yumrukladn ama karlnda yalnzca elin acd. Heyecanlanmaya baladn. Belki de kartlar alp kamt. Ama kendisine verdiin anta kilitliydi ve iindekilerden kafasnn iinde Dolar sembolleri uyandracak biimde sz etmemitin. Belki de antaj deeri olan hukuki ktlar falan olduunu sylemitin. Bylece onlar saklaman iin bir neden olurdu ama onun onlan kendisi satarak para kazanmay dnmesi de mmkn olmazd. yleyse Luke kartlar evde brakp gitmiti ve bu da hi ho deildi. Ya uyuturucu nedeniyle tutuklansayd ve polis evini araken kartlar bulsayd? Ya gerekten kent dnda i bulmusa

ve iki ay dnmeyecekse? Kartlar West End Caddesi'nde saklamann iyi bir fikir olmad grlyordu. imdi bana her zamandan daha ok ihtiyacn vard. Eer hrszsam bir deiiklik olarak bu kere yararl bir i yapabilirdim. Belki de Luke'un kapsn senin iin aabilirdim." "O meum Perembe gecesi Gilmartin'e o sama telefonu ettim" diye devam ettim. "Bu davranmn bir nedeni ok itiimdi, dier bir nedeni de Borden Stoppelgard'n o gn benden deerinin ok altna bir Sue Grafton roman alm olmasyd." "Kitaba o fiyat bien sendin" dedi o beyefendi. "Doru ama bununla vnmemen gerekirdi. O gece tiyatroya gittiinizde olay Gilmartin'lere anlattn. Wendy'ye de biraz vndn m, ha? Garanti onu da yapmsndr Kitab sana o haber verdiine gre ona telefon edip teekkr etmen normaldi. Hazr teekkrn ederken sana kazandrd o parann bir ksmyla bir yemek de smarlamay teklif edebilirdin," Krlemesine at yapmtm ama yzndeki ifadeye baklrsa tam isabetti. Kars bir kenara bzlerek adamn iren olduunu syledi ve odadakiler baklarn skntyla ne ediler. "Bana ihtiyacn vard" dedim Doll'a. "Ne iin olduundan emin deildin ama bana ihtiyacn vard. Borden'le konutuktan sonra beni aramaya ktn. Buldun da ama yanmda bakas vard. Carolyn ile birlikteydim." "Burn Rap'ta" diye Carolyn hatrlad. "Sonra talyan lokantasnda ve sonra da benim evimde." "Ve ondan sonra da ben geceyarsn yakn bulana kadar Marty'yi aradm. Senin Arbor Court'ta benim kmam beklediini sanmyorum. Belki pes etmitin ve Hudson Soka'nda bir kahve imitin. Ama talihin varm ki bana rastladn sonra. Ya benim taksi bulamayp metroya gittiimi grdn ya da beni nerede bulacan biliyordun. Btn yapacan bir taksiye atlayp beni Yetmi ikinci Sokak metrosu kapsnda beklemekti." "ok heyecanl" dedi Doll. "Bu kadar becerikli bir kadn olduumu hi bilmiyordum dorusu." "Ve mthi bir yalancydn, Doll. Bundan sonra sana Wendy deil de Doll diyeceim, nk o ilk gece birbirimize admzla hitap etmeye baladmzda yle demitim. Benden btn istediin sana evine kadar elik etmemdi. Yrdmz bir iki blok boyunca beni sonradan kullanabilmek iin sahneyi hazrladn ve apartmann giriine vardmzda bir deneme yapmaya karar verdin. Kapcya Nugent'leri sordun." "Bizi mi?" dedi Joan Nugent, "Ama bu gen kadn bizi nereden biliyordu ki?" "Bilmiyordu ama Luke sizden szetmi olmalyd. Size poz verdiinden ve kent dnda olduunuzdan. O da kapcya masum bir soru sorarak bir hrsza 9-G'dekilerin kent dnda olduklarn bildirmi oldu." "Ama bunu neden yapm olaym ki, Bemie?" "Emin deilim. Belki de Luke'un Nugent'lerde saklandn ve benim onu ortaya kmaya zorlayacam dnyordun. Belki orasn soyarken yakalanacam ve bylece beyzbol kart hrszln da benim zerime atacan dndn." "Ruhsal bir olayd bu. Kan kan aryordu." Bunu syleyen Patience't. Hepimiz yapmakta olduumuz eyi brakp ona baktk. Patience elini azna gtrd. "Gereinden nce konutum sanrm" dedi. "Luke o srada o dairede miydi?" yle olduunu syledim. "Ve... ey, lm myd?" l saylrd dedim. "O zaman yle olmu olmal" dedi. "Aralarnda gl bir psiik ba olmalyd, Luke ile... Bemie, zr dilerim ama ad Wendy mi Doll mu?" "Aslnda bana Gwen derler" dedi Doll. "Ama u anda kimin ne dedii umurumda bile deil. Bu ie devam edebilir miyiz?" "Gl bir ba" dedi Patience. "Adamn vcudundan kurtulmu olan ruhu onunkiyle iletiim iindeydi. O bunu bilmiyor ama bu daireyle ilikili bir eyler hissediyordu." ki elini de uzatp parmaklarn at. Joan Nugent'e," Burada ar elektrik yk var" dedi. "Burada nasl oturabildiinizi hi anlayamyorum dorusu."

"ok youn" dedi Bayan Nugent sa rglerini arkaya savurarak "Ama bu enerjinin yaratc almam iin iyi olduuna inanyorum." "Onu hi dnmemitim" dedi Patience. "Hakl olduunuza iddiaya girerim." Arka koltukta oturup da direksiyonu tutmaya alr gibiydim. "Her neyse" dedim. "Doll tuza yemledi ve bana iyi geceler diledi..." "Bir pckle" diye Doll hatrlatt. "Bir pckle. Sonra da kapcnn yanndan getin ve binann iinde kayboldun." "Kapda herhalde o yeteneksiz Eddie vard" diye Harlan Nugent karsna mrldand. "Belki de yukar kp Luke'un kapsn biraz daha yumrukladn" dedim. "Belki hol grecein bir yere gizlenip benim yemi yutup yutmadm anlamay bekledin. Sonunda pes edip evine gittin ki, ben de ayn eyi yapmtm. Altmdan fazla viski itiim iin ge uyandm, dkknm amaya gittim ve tutuklandm." "Gayet yasal bir tutuklamayd" dedi Ray Kirschmann. "O telefon konuman, sabkalarn..." "ikyet ediyor deilim" dedim. Yalnzca bir ok olduunu sylyorum. Cuma gecesini nezarethanede geirdim, Cumartesi gecesi yatamda uyumaktan baka bir isteim yoktu. Ama gece ge bir saatte senden telefon geldi, Doll. Bana anlatacak yepyeni yalanlarn vard ve bu kere benden ne istediini ok iyi biliyordun. Luke'un sevgilin olduunu, kendisiyle bozuup anahtarlarn yzne frlattn ve onun da dostun Marty'nin beyzbol kartlarn alarak senden intikam aldn syledin. Ben senin iin Luke'un kapsn atm takdirde Marty'nin kartlarn geri verirdik ve adm temizlenmi olurdu." "Bir dakika," dedi Ray. "Kartlar ald ve imdi de geri vermek istiyor, yle mi?" "Kartlar eline geirdii zaman program herhalde bir daha deiecekti, ama o srada gzel bir hikyeydi. Ben pis bir koku almtm ama oyunu sonuna kadar oynayp nereye varacan grmek istiyordum. lk sonulardan biri bir yalannn ortaya kmas oldu, Doll. Dkknn adn ve yerini bilmediinden bana telefon edemediini sylemitin. Cumartesi gecesi ayrlrken sana ertesi gn leden sonra dkknda bulualm dedim ve sen de kabul ettin. Dkknn nerede olduunu, nasl gidildiini sormamtn bile." "Bana daha nce sylemitin." "Hayr. Sen zaten biliyordun. Ve uzun zaman dkknda kaldn, sonra geldik ve ben Luke'un kapsn atm." "Meskene tecavz" dedi Ray. "Bizimki tecavz falan deildi ve fazla bir ey de bulmadk. Birka hap ve marihuanaya benzeyen bir ey. Bir reel kavanozunda birka Dolar" "Evi aradmzda uyuturucuyu bulduk" dedi Ray. Reel kavanozunda para falan bulduumuzu hatrlamyorum." "Hayret, acaba ne olmu olabilir?" dedim. "Ha, bir ey daha vard. Bir beyzbol kart bulduk. 'Byk l!' Ted Williams, elleri belinde." "Hardal serisinden" dedi Borden Stoppelgard. "Marty'nin kartlarndan biri. Williams'n ok esasl bir fotorafdr." "Eer o tr eylerden holanrsanz" dedim. "Doll ile bana fazla bir ey ifade etmedi. Benim aldm mesaj kartlann orada olduklar ve imdi de kaybolduklaryd. Doll orada olduklarn bildii iin Luke'un antann kilidini zorla atndan emindi. Hepsini srt antasna geirmi ama sonra bundan vazgemiti, ancak araya skm bir tane ne yaptn aka gsteriyordu. Bu da kendi bana hareket ediyor olmas demekti. Ya kartlar satmt ya da satmak zereydi ve her iki durumda da Doll o paray bir daha gremeyecekti. Meer ki Luke bir daha ortaya ksn." "O da olamazd" diye Carolyn atld. "nl Luke banyoda l yatyordu." "O srada deil" dedim. "Hl lyd ama biz evine girdiimizde polisler onu bir ceset torbasyla alp gtrmlerdi. Pazar gecesi olay televizyon haberlerinde yer ald ve ondan sonra ben de Doll'dan hi haber almadm. Herhalde gayet mantkl olarak be Dolar elde

etme frsatnn uup gittiini anlam ve yaamn kendisine sunduu baka bir eye ynelmiti." "Kartlara ne oldu?" Bunu soran Lolly Stoppelgard bylelikle kendisinin pratik bir kadn olduu izlenimimi glendirmi oldu. "Kayboldular" dedim. "Luke onlan satt m? Sattysa, paraya ne oldu? Bence kartlan antayla bir yerde parayla alan otomat dolaplardan birine brakmtr. Ama baka eyler de olabilir ki, sannm onlara ne olduunu asla renemeyeceiz." "Ya Luke?" "Efendim?" Edna Gilmartin, "O gen adam" dedi. "Hatrlayabildiim kadaryla gece boyunca ilk kez konumutu. "Kilitli bir banyoda esrarengiz bir ekilde len gen adam. Onu kim ldrd?" "O sorunun yant kolay" dedim. "Harlan Nugent ldrd." 22 Gayet gergin bir an yaadm itiraf etmeliyim. Harlan Nugent'in yapmas gereken ey bizi evlerimize gndermek ve avukatn armak iin telefona komak olmalyd. Ama o, "Gln" dedi. "Adam tanmyordum bile. Neden ldrecektim ki?" "yi bir soru" dedim. "Ve biz Londra'daydk" dedi Joan Nugent. "kimiz de bu olaya karm olamazdk. lke dndaydk." "aramba akam gittiniz" dedim. "Doll kartlar Luke'un'' dairesine Pazartesi gn brakt. Bununla sizin gidiiniz arasnda Luke buradayd ve Harlan Nugent de onu ldrd. Tahmin etmem gerekirse Sal leden sonra diyebilirim." Ray'e baktm. "Tahmini lm zamanna uygun dyor mu?" "Bir sorun yok, Bernie." "Siz aklnz karm olmalsnz" dedi Nugent. "O adam o gnler iinde asla bu eve ayak basmad." Karsnn yznden bir glge dolat, bir an iin bir ey syleyecekmi gibi grnd ama kocasnn eli elini buldu ve o an kayboldu. Harlan'n enesi kaslmt. "Daha nce sylediimi tekrar edeceim. yi bir soru olduunu kabul etmitiniz. Onu ldrmem iin ne neden vard?" "Hl iyi bir soru" dedim. "Ama benim de bir iki iyi sorum var. Bir insan neden btn elbiselerini karp bir bakasnn banyosuna kilitler kendini?" "Du yapmak iin" dedi Lolly Stoppelgard. "Bu ancak kendi banyosu olursa bir anlam tar" dedi Carolyn. "Ama kendi banyosu deildi. Belki de poz verirken ok terledi ve ykanmak istedi." "O adam buraya gelmedi" dedi Harlan Nugent. "Belki de yalnzca tuvaleti kullanmak istedi, Bern. Ama o zaman kvete girmezdi deil mi? Ray, adamn yedinci kattaki duunun iler durumda olup olmad kontrol edildi mi? Eer kendi evinde du bozuksa..." "Brak duu" dedim. "Su ak deildi ve ceset slak deildi." Lolly Stoppelgard kocasna bakarak, "Baz erkekler banyoya kapanrlar" dedi. "ierde erotik dergiler falan bulmular m?" Direksiyonu yeniden ele almak zaman gelmiti. "Saklanmak iin banyoya kilitlenebilirdi" dedim. "Yllar nce ben ara sra hrszlk yaparken..." "Aman aman" diye mrldand Ray. "...sahibi geldiinde bo bir dairenin davetsiz konuuydum. Bir dolaba saklanmtm. Eer yaknlarda bir banyo olsayd oraya da saklanabilirdim. Dolab kilitlemem mmkn deildi tabii." Biri ben ierdeyken dolab dardan kilitlemiti ve oradan gbela ktmda yerde bir ceset bulmutum."

"plak da deildim" diye devam ettim. "Geen hafta Ray Kirschmann bana nasl bir hrszn hrszlk yaparken soyunduunu sordu. O gne kadar byle bir ey duymadm syledim..." "Poz veriyordu" dedi Patience. "yle deil mi?" Joan Nugent'e bakp glmsedi. "Size poz veriyordu, deil mi?" "Ben asla n resim yapmadm" dedi Joan Nugent. "yle eylere inanmam." "nanmaz msnz?" "Hayr. Yzyllar boyunca o tr eylerde arya kald. Ben Luke'u en son palyao giysileri iinde resmettim. Ve tam olarak giyinik olduunu syleyebilirim." "yleyse stn deitiriyordu" dedi Patience. "Palyao giysisiyle poz vermiti ve..." "Bana poz verdiinde zerinde gnlk giysileri olurdu. Palyao kostmn ben sonradan eklerdim. Bunu yapmak iin ' ona ihtiyacm yoktu." "Ama adam plakt" dedim. "Hayr, yle olsa hatrlardm. Bunun yle kolay kolay unutabileceim bir ey olduunu sanmyorum." "Joan, sus artk!" dedi Harlan Nugent. Ben, "Ltfen beni izleyin" diyerek stdyoya ya da misafir yatak odasna doru yrdm. "Siz uyuturucu alm ve kendinizden gemitiniz, Bayan Nugent. plaktnz. Luke Santangelo' da da plakt ve sizi...." "Tanrm" dedi biri. "uradaki divanda, belki de yerdeydiniz. Birden kocanzn anahtarnn kilidin iinde dndn duydunuz. Birka saniye sonra kapy at ve geldiini bildirdi. ri yan, neeli bir insandr. Geldiini bildirmekten holandna eminim." "Kimi zaman, 'Lucy, ben geldim' der. Televizyon dizisindek Ricky Ricardo gibi. ok gzel Kbal taklidi yapar Gster onlar sevgilim." Harlan Nugent bir sonraki soluunu neden almas gerektiini dnen bir adama benziyordu. "Bylece ieri girdiniz" dedim. "Ve karnz baygn ya uyuturucudan kendinden gemi bir halde buldunuz. Banyo kapsnn kapal olduunu grnce kolu yokladnz, kilitli olduunu anladnz." "Sonra ne yaptm?" "Kapy vurarak almasn istediniz. Luke Santangelo pek ok ey olabilirdi ama akln karm deildi. Yapaca en son ey o kapy amak olurdu." ""O zaman bir amaz karsnda olduumuzu sylemeliyim" dedi Nugent. "Anahtar deliinden szacak durumda olmadma ve banyonun da baka kaps bulunmadna gre..." Yumruunu kapya indirdi. "Epey salam" dedi. "Ama skk bir durumda tekmeyle, omuzlayarak aabilirdim, deil mi? Ancak polisin ieri girmeye alt srada kapnn salam, hatta kilitli olduu sylenmemi miydi?" "Orasn ben de merak ediyorum" dedim. Gidip kapy tklattm, sonra yanndaki dmeyi evirdim. Herhangi bir k yanp snmedi. Banyo kapsn ap ayn eyi yaptm, klarda yine herhangi bir deime olmad. "Bu da ne demek oluyor acaba?" diye sylendim. "Bu dme hibir yere kumanda etmiyor." "Bu ne fark eder ki?" dedi Nugent. "Bilmem." Maymuncuumu kartp vidalan skmeye baladm. Sonra dmenin ardndan grnen drt ke boluu gsterdim. "Bakn. Buras bir zamanlar bir ocuk yatak odas olmu olmal. ocuk banyoya kilitlenip kalnca anababas bir daha byle bir ey olmamas iin nlem alm olmallar" "Biz buraya tandmzda ocuklarmz bykt" dedi Joan Nugent. "Bu oda hep benim stdyom olmutur. Ve o banyoda kilitli kalm deilim. Ne buray pek sk kullanrm ne de teki banyoyu kilitlerim." "Joan, kimse bunlan dinlemek istemiyor" dedi kocas. Bana dnd. "Ve sizin de szleriniz ok sama, beyefendi. Sylediiniz her ey doru olsa bile, ki hibiri doru deil ve bu eski yolu bilmi olsam bile, ki onu da bilmiyordum ve adama bir zarar verecek kadar fkelenmi

olsam, onu neden banyoda brakaym ki? eri girip, onu ldrmsem neden cesedi evden kartmaym?" "eri giremediiniz iin." Ray Kirschmann, "Bernie, daha imdi ieri nasl girileceini gsterdin" dedi. "Ama Bay Nugent yle yapmad. Onun yerine gidip tabancasn saklad yerden ald ve delikten uzatp Luke San-tangelo'yu alnnn ortasndan vurdu. Luke'un o srada kvetin iinde ayakta durup durmadn bilemiyorum. Duvardan kendisine uzanan tabancay grnce gerilemi olabilir Ama kurunu yiyince darbenin iddetinden kvete dmtr lmt ve kap hl kilitliydi." "Ee, Bernie? Senin gibi o da ieri uzand, kilidi at, cesedi omzuna atp dar kt. Bay Nugent iriyar bir adam, l ise ufak tefek biriydi, bunu yapmakta glk ekmezdi. Doktorun arlk kaldrmamanz hakknda bir ey sylememiti, deil mi, Bay Nugent?" "Memur bey, btn bunlar olmu olsayd, gerekten de tam dediiniz gibi davranrdm." "yle mi?" dedim. "Grelim bakalm, Bay Nugent." "Komik olmayn." "Haydi" dedim. "Bize bunu nasl yapabileceinizi gsterin de hepimiz evlerimize gidelim," "Bu bir komediye dnt" dedi. "Neden..." "Bir deneyin hele" dedim. "ok irisiniz. Kollannz bir Bulgar haltercisinkilerden farksz. Hatta kolunuzu delikten ieri sokabileceinizi bile sanmyorum. Hem imdi bunu deneyerek neden gln olasnz, deil mi? Bunu bir kere denemi ve baaramadnz grmtnz." "Sonra ne yaptm, Bay Rhodenbarr?" "Ortal toparladnz. Elektrik dmesini yerine vidaladnz. Karnzn zerine bir battaniye atp uyuyarak almasn beklediniz. Uyanp da Luke'a ne olduunu sorduunda herhalde siz gelmeden gitmi olduunu sylediniz. 'Biraz kestirmi olmalym' dedi karnz. 'Herhalde, ama artk toplansak m? Yarn akam yola kyoruz,' dediniz." "Ve cesedi orada brakp Londra'ya gittim, yle mi?" "Neden olmasn. Adamn oradan bir yere gidecei yoktu. Karnz o banyoyu hi kullanmadn syledi zaten. Eer uanzn kalkmasna kadar olan o yirmi drt saat iinde girmeye alrsa kapy kilitli bulacakt. Siz de, 'Ahap yaz boyunca imi olmal, dndkten sonra baktrnz,' derdiniz." "Bir eyi unutuyorsunuz?" "Ya?" "Bizim yokluumuzda evimiz soyulmutu. Eyalar oradan oraya atlm, ekmeceler yere boaltlm, mcevherler ve dier deerli eya alnmt. Bu sizin senaryonuza uyuyor mu?" "Adam hakl" dedi Ray. "Hatta cesedin yannda bir iki para mcevher bulunmutu." "Hi kukum yok" dedim. "Nugent ortala bir soygun havas vermek iin onlan da oraya atmt." Nugent bana bakt. "Soygun havas vermek mi? Onu ne zaman yaptm peki?" Bam salladm. "Ne zaman yaptnz tahmin edebilirim. Asl sorulacak ey mcevheri kvete ne zaman attnz. Bu ok akllca bir eydi. Ve bunu Santangelo'yu vurduktan hemen sonra m, yoksa sahte elektrik dmesini daha sonra ikinci bir kez skp de mi yaptnz merak ediyorum dorusu. Tahminim ikincisinin daha doru olaca ynnde. Cinayet refleks bir hareketti, deil mi? Senaryo ise biraz zaman alm olmal." "Siz aklnz karmsnz." "Ben yle dnyorum" diye devam ettim. "Sal gecesi karnz uyurken ne yapmanz gerektiini anladnz. Mcevherlerinden bazlann alp buraya geldiniz, kapa ap ieri cesedin yanna frlattnz ve sonra yine kapattnz. aramba gn Londra'ya gitmeye hazrdnz. Belki de eyalar taksiye yklerken yukarda braktnz bir paray hatrladnz. Karnza, 'Hemen geliyorum' dediniz. Yukar kp bir iki avu deerli eya aldnz, bir iki ekmece boalttnz ve aa dndnz. Santangelo'nun iini yapmadan nce kard giysilerini daha nce ortadan kaldrmtnz. Belki de aceleyle pencereden aa atp

serserilerin alp gtreceklerini ummutunuz ama daha gvenli bir yol bulduunuzdan hi kukum yok" "Peki, mcevherleri ne yaptm?" "yi soru" dedim. "O gerdanlk gerekten gzel para Bayan Nugent. Btn gece hayranlkla seyrettim. Bu alnanlardan biri deildi herhalde?" "Avrupa'da yanmdayd." "Nereye varmak istediinizi anlayamyorum" dedi Nugent "Ve bunu sizin de bildiinizi sanmyorum. Poliste alnan her eyini listesi var. Karmn takm olduu paralarn o listede bulunmadndan emin olabilirsiniz." "Bundan hi kukum yok" dedim. "Ama o listeyi bir grmekte yarar var Ray, acaba yannda bir kopyas bulunur muydu?" "Dorusunu istersen, var" "Olmasa bile ne fark ederdi ki?" dedi Nugent. "Eh, o listedeki paralardan bazlarn bu evde bulursak bu Bay Nugent iin hi iyi olmaz, deil mi?" "Eer aldysa burada brakmazd" dedi Ray. "O kadar da aptal deildir, Bernie." "Mcevherleri cebime sokup Londra'ya gtrp getiremezdim herhalde. Ve o arada da baka bir ey yapacak zamanm olmazd, deil mi?" "Doru" dedim. "O nedenle burada bir yere saklamak zorundaydnz. Ne diyeceini biliyorum, Ray. Nugent'ler dndkten sonra mallar bir kasaya nakledebilirdi diyeceksin." "Laf azmdan aldn, Bernie." "Bunu yapabilirdi, ama yaptn sanmyorum. Kendisi yokken polisler eve girip ktklarna gre neden bu zahmete girsin ki? Mcevherlerin bulunduklar yerde gvenlikte olduklarna karar verdi bence. imdi, buras nerede olabilirdi?" Harlan Nugent'e dikkatle baktm. "Kars hrszl gerek sand iin onun bulamayaca bir yer olmalyd. zel bir yer, bir alma odas." ne dtm, hepsi arkamdan yrd. "Kilitli bir ekmece" dedim. Ve byle bir ekmece buldum. "Mcevherleri buraya m sakladnz, Bay Nugent?" "Ne garip bir dnce." "ekmeceyi aarsnz herhalde." "Byk bir zevkle" dedi. Masann teki yanndaki ekmeceyi at, iinde bir eyler arand. "Lanet olsun!" dedi. "Bir aksilik mi var?" "Lanet anahtar bulamyorum." "Ne kadar da elverili ama." ok esasl ve renkli kfrler savuruyordu. Eer ben bir anahtar olsaydm ve biri benimle yle konusayd, istedii her eyi yapardm. Ama bu anahtar yerini belli etmemekte srarlyd. Allah kendisinden raz olsun, Carolyn, "Bern, senin bir kilidi amak iin ne zamandan beri anahtara ihtiyacn var?" dedi. "Allah'n sana ihsan ettii yeteneklerini kullansana." "Bunu yapamam" dedim. "Bay Nugent'in evinde konuuz ve bu da onun masas ve ekmecesi ve iinde ne olduunu ancak kendisi bilir Onun izni olmadan byle bir eye kalkamam." Nugent yzme bakt. "Kilidi anahtar olmadan aabilir misiniz?" "Bazen." "O zaman a yleyse," diyecek oldu ama sonunda durum kafasna dank etti sanrm. "Bir dakika" dedi. "Buna yasal bir hakkn yok." "Hayr efendim, sizin izninize gerek var" "Eer bu izin verilmezse mahkemeden arama emri kartrz" diye Ray atld. Adamn iri omuzlan kt. "Hibir ey... Tahmin etmiyorum... Lanet olsun, a yleyse." ekmecede ne bulduk dersiniz?

"Kendimi kaybetmitim" dedi Harlan Nugent "Dediiniz gibi Sal leden sonra eve geldim ve Joan'u stdyosundaki divan zerinde rlplak buldum. Baygnd ve doal olmayan bir pozisyondayd. Onu yle grnce ld sandm." "Ah, sevgilim!" "Yerde sanki aceleyle karlp atlm gibi giysiler vard.Joan'un giysileri ve baz erkek giysileri. Gzm banyonun kapal kapsna iliti, Joan resim yaparken kap genellikle ak olurdu." "Akrilik kullandm zaman muslukta fralarm ykarm." "Kapy zorladm ama aamadm, ierde olan kiiye amas iin seslendim. Amad. Am olsayd onu orada paralardm sanrm." "Bunun zerine gidip tabancanz aldnz." "Kilitli ekmeceden. Anahtar o zaman bulamasaydml Santangelo yayor olabilirdi." Bir an dnd. "Hayr; kapy krar ve onu yine de ldrrdm. Kendimi kaybetmitim." "Ama banyoya girmenin teki yolunu hatrladnz." "Evet, elektrik dmesi. Ve onu vurdum. Tetii ektiime kim olduunu bildiimi bile sanmyorum. Umurumda deil. Hayatta sevdiim tek kadn ldrmt ve bunu cezasn ekecekti. Sonra polise telefon edecektim." "Ama karnz birden canland." "Tanr'ya krler olsun. Kolunu kprdatt, soluk alyordu, yayordu. Adamn ne yaptn bilmiyordum, onu bayltm olabilirdi, uyuturucu vermi olabilirdi..." "Bana renkleri ok daha canl gsteren haplar verirdi" dedi kars. "Resmim zerinde iyi etkisi olurdu ama kimi zaman yorgunluk hissedip uyumak zorunda kalrdm." "Domuz" dedi Nugent. "ldne zldm syleyemem. Onun lmesiyle dnyann kayba uradna inanmak g. Ama onu ldrmemi olmay isterdim." "Demek Londra'da o yzden o kadar skntlydn, sevgilim.! "Ortal toplayp ondan sonra ne yapmam gerektiini dndm. O srada Joan glmseyerek uyand, bana ne zaman geldiimi ve Luke'un nerede olduunu sordu. O srada geldiimi ve herhalde onun da gitmi olduunu syledim. Joan gece uyuyunca adamn giysilerini alp Amsterdam Caddesi'ndeki kilisenin nne braktm. nsanlar giyecek eyalan hep oraya brakrlar ve yersiz yurtsuzlar da gelip alrlar Daha nce kollar eprimi gmlekler; dizleri parlayan pantolonlar brakmtm oraya. Braktklarm o gece gtrdklerimden ok daha iyi durumda olurlard ama. Dizlerinden biri delinmi kirli bir blucin, bir tekeyi kokusuyla boacak bir kazak..." "Luke giyinmeye hi nem vermezdi" dedi Doll. "Kiisel hijyen konusunda da biraz tembeldi," "Tabancay de bir kanalizasyon kapandan ieri attm." "Sonra evinizi soydunuz ve Londra'ya gittiniz" dedi Ray. Nugent kalarn att. "Orasn hatrlamadma yemin ederim. Bir insann byle bir ey yapp unutmas mmkn mdr?" "Byk bir gerilim iindeydin, sevgilim" dedi kars. "Ben belleimle hep gurur duymuumdur. Bu telefon numarasn unutmak gibi bir ey deil ki." "ki antay aa indirmitin, sonra ben holde beklerken dier ikisini almak iin kmtn." "O zaman yapm olmalym. Ama yine de yemin edebilirim ki..." "Ne?" "nemli deil" dedi. "Ne farkeder ki? Cinayet ilediimi itiraf ettim ite. Herhalde cinayet onu rtmeye almaktan daha byk bir sutur" Derin derin iini ekti. "Eh, artk avukatm arsam iyi olur Sonra yasay uygulayp bana haklarm okuyacaksnz, deil mi?" Bir sessizlik oldu, imden saymaya baladm: Bir ki. . Drt...

"O kadar acele etmeyelim" dedi Ray Kirschmann. "Yasal srece girmeden elimizdekilere bir gz atalm." Biri kendisine ne demek istediini sordu. "Kantlanmz nerede? imdi burada bir oda dolusu insann nnde bir itirafta bulundun ama bunlarn hibiri mahkemede geerli deildir. Herhangi bir avukat sana ifadenden vazgemeni syler ve bu i de burada biter. Fiziki kant olarak elimizde hibiri ey yok. Arkasnda teli olmayan bir elektrik dmesi var, birinin kilitli bir odada vurulabileceini rendik, peki bundan ne kar? "Sana gelince, kk hanm" diyerek Doll Cooper'e dnd. "O beyzbol kartlarnn kayboluunda parmann olduu konusunda hi kukum yok. Ama kartlar ne bizim elimizde ne de senin, tahminim onlar satld ve paras da paylald bile ve bir daha hibirini gren olmayacak. Bay Gilmartin'in kartlarn aldn iin seninle bir sorunu olabilir. Ama sulamada bulunursa delil yetersizliinden onun da sonunda boa kacandan kukum yok, fakat seni tutuklamak zorunda kalabiliriz." "Herhangi bir sulamada bulunmak istemiyorum" dec Marty. "Bundan sonra Bayan Cooper'in hedef kltp yalnzca sahne ve oyunculukla uraacan umarm. Hayli yetenekli var git grnyor ve onu sulandrmak yazk olacaktr" "Siz gerek bir beyefendisiniz" dedi Doll. "Kartlarnz aldm iin pimanm. Aslnda bir rol oynuyordum ve bunun bana hrszlk yapma hakkn verdiine inandm kabul etmeliyim, gece bir ders alm olabileceimi de sylemek isterim." Carolyn bana 'sustur unu' der gibi baktysa da, dierleri bu konumadan memnun kalmlar gibi geldi. "Bu i burada biter" dedi Ray. "Dnp dolap yine sizd geldik, Bay Nugent. Ve kant olmadna. len kiinin byk birl kayp olmad da ortada. Tabii sigorta irketine, sahte hrszlk bildirimi falan da var" "Bir adamn lmnden kr etmek beni aslnda rahatsz etmiti" dedi Bay Nugent. "Ama hrszlk bir kere polis kaydna geince talepte bulunmamak olmazd." Bir an dnd. "Onlara bir yanllk yaptm, mcevherleri bulduumu syleyebilirim." "Bunu yapmak istediinizden emin misiniz, Bay Nugent? O zaman dikkatleri zerinize ekmi olursunuz. Bu kadar derine batmsanz yapacak tek i doruca ileri gitmektir." Ray elini dosta bir tavrla iriyan adamn omzuna koydu. "Bu iten krl kma konusunda kayglanacak hibir ey yok, efendim. imdi artk herkes buradan gitsin bakalm. Gsteri sona erdi, Bay Nugent'le ben burada bu olay zel ve gizli tutmak iin ayrntlar zerinde babaa konuacaz."

23 Ertesi gn le yemeine randevum olduu iin Carolyn'le ancak iten sonra Burn Rap'te oturup konuabildik. Dkkn kapamakta biraz ge kalmtm -Tanr, trn oaltsn, bir G. T. Henty koleksiyoncusu gelmiti- ve ben bara vardmda o viski sodasn yarlamt bile. Maxine'e bir bira getirmesini syledim. Carolyn de bunu duyunca rahatladn belirtti. "Son gnlerde epey frtnal bir hayat yayordun, Bern. Senin iin kayglanmaya balamtm dorusu." "Kayglanacak bir ey yok" dedim. "Dn Patience'le senin gece karanlnda kaybolmak isteyeceinizi dnerek tek bama eve gittim." "iirden ayaklar zerinde mi kaybolacaktk gecenin iinde?" Bam salladm. "Ona bir fincan kahve smarladm. Sonra da bir taksiye bindirip evine gnderdim." "Onun orada ne ii vard hi anlayamadm, Bern. Kartlar nasl alacan ya da Luke Santangelo'yu nasl ldrm olacan dndm durdum. Onu neden getirtmitin?"

"Bir daha her eyi anlatmamak iin. O kadar randevu iptalinden ve sylediim yalanlardan sonra ona bir aklama borluydum. Aynca biraz da gsteri yapyordum sanrm. Biraz neelenir diye ummutum. yi bir kadn ama srekli bunalm iinde. Bir an bunalmdan kurtulup 'Vermont'da Mehtap' paras melodisiyle bir haiku sylyor ama sonra yine o bunalma gmlp kalyor" "Patience'in air olduunu unutmamalsn, Bern." "Baka kim haiku sylerdi ki?" "Ve hepsi yle skntllar; zellikle de kadnlar ounun zemin katlarda oturuyor olmalar iyi bir ey aslnda, yoksa kendilerini pencerelerden aa atarlard. Zaten srekli intihar edip duruyorlar" "Sylvia Plath, Anne Saxton". "O buz dann yalnzca ucu, Bernie. Kadnlarda iirsel bunalm bilinen bir eydir Bir ad bile vardr" "Edna St. Vincent Hastal" dedim. "Duymutum ama ilk kez karlatm. Patience'le yollarmz ayrld sanrm. Yine de onun da olmas fena olmad. Nasl olsa yeterli sayda iskemle vard." Carolyn ikisinden bir yudum alp herkes gittikten sonra ne olduunu sordu. "Bekleyebilecein eyler" dedim. "Ray'in sezgileri kimi zaman epey salamdr Benim her eyi zmleyeceimi ve iin iinde kendine de bir eyler olacan kestirmiti. Her ikisinde de haklyd. Olay aydnlattmda oradaydn, sen gittikten sonra o da payn ald." "Harlan Nugent ona rvet mi verdi yani?" "Ray bunu byle sylemez. Ona gre soruturmann daha fazla srdrlmemesi iin baz paralarn datlmas gerekiyordu. Kendisi de rapor yazmayarak ve azn tutarak bunu yapabilirdi ve bylece de parann dalaca fazJa bir yer kalmam oluyordu. Ray'in paylama fikri paray blp ayn ayr ceplere yerletirmektir" "Ka para ald?" "Balang olarak 8.350 Dolar Nugent'in elinde o kadar paras vard. Sigorta mcevherlerin bedelini dediinde biraz daha gelecek. Tahminim Ray'in bir yirmi ya da yirmi be daha alaca." "8.350 dolar" "Evet." "Bu rakam bana yabanc gelmedi." "yle mi?" diye suratm buruturdum. "Oraya ilk gittiinde Nugent'in masasndan aldn para deil mi bu?" "Kuruuna kadar. Onun bugne kadar yaptm en sersemce i olduunu itiraf ederim. Eve kere gittim. Birincisinde biraz para ve mcevher aldm ve mcevherleri braktm. kincisinde paray elimde tutup mcevherleri almaya gittim. Ve nceki gece de son kez gidip paray bulduum ekmeceye braktm ve o arada mcevherleri de koydum. Yamyamlarla Hristiyanlar konusundaki o mantk probleminde olduu gibi." "Ben ikisine de gvenmezdim, Bern. Geceyars m gittin?" "Sabah drt faland. Nugent'lerin ikisi de uyuyorlard. Stetoskopu cebinde olan Gen Dr. Rhondenbarr olarak gittim bu kere. Bir ey almak yerine brakmaya giderken yakalanmak ho olmazd ama sahneyi hazrlamam gerekiyordu." "Anahtar da o zaman aldn, deil mi?" Bam salladm, "insanlarn kilitli bir ekmecenin anahtarn yandaki ak ekmecede ne kadar ok sakladklarn bilsen aarsn. Eh, mantksz da deil. Baka nerede saklayabilirsin ki? O kilitleri amak genelde ok kolay olduundan ben anahtar falan aramam ama geen gece gzme iliince Nugent'in ekmeceyi aamadn sylemesinin daha iyi olacan dndm. Sanki saklayacak bir eyi varm gibi grnecekti. Ve saklad bir eyi olmasna kendisi de ok ard dorusu." "Paray neden geri koydun?"

"Bir destede bu kadar fazla joker olamazd. Dn akam oradan ktmzda Nugent mcevherleri karsnn dolabndan kendi masasna tadn hatrlamaya balamt. Bellei boluklar dolduruyordu artk. Zavallya acdm," "Ama o bir insan ldrd, Bern." "Doll da birinin beyzbol kart koleksiyonunu ald. Bu tr eylemler cezasz kalr m? Ama dorusunu istersen, kalyor ite. Ve ikisi de bunun iin be para demediler Doll oradan ba dik kt ve Nugent de Ray'e sigorta irketinden ald paray verecek." "Para aslnda zaten onundu, Bern." "Doru, sonra bir sre iin benim oldu." Omuzlarm silktim. "Bu iin bir sonu olmadn anlamtm. O yzden yakam syrmak istedim. Ama Ray'in drtklemesi ve senin drdrn karsnda buna nasl frsat bulabilirdim ki?" "O drdr deildi, Bern. O seni dnen bir dostun tleriydi." "Drdrdan fark yoktu ama. Neyse, baarl oldun." "Baarl olan ben deil, Raffles'd." Yzne baktm. "Unuttun mu, Bern? Raffles havaya srad, srtn kamburlatrd, o garip hareketleri yapt ve sen bir anda her eyi grdn." "Doru." "Yani herkese hakkn verelim, tamam m?" Maxine'e birer iki daha getirmesi iin el etti. "Ama kafamda zmleyemediim bir iki nokta var, Bern, Kocas eve geldiinde Joan Nugent'in uyuturucu alm ve baygn olduunu nereden bildin? Bu hi aklma gelmezdi dorusu." "Benim de." "Ne?" "Ben yalnzca onun Luke'la ilikisi olduunu ve Harlan anahtarn kilide soktuunda i stnde olduklarn dnmtm, Ama o zaman byk yatak odasnda olmalar gerekmez miydi? Ve yle olsayd Luke teki banyoya girmi olurdu." "Eer ie poz vererek balamlar ve sonra kendilerini kaybetmemilerse." "Ya da kadnn kocasyla paylat yatakta zina ilemek konusunda bir saplants vard. Yine de banyosunda bir cesedin olduu konusunda bir bilgisi olmad aka ortaya kt. Sonra Luke'un evinde tonla hap vard ve kadn da yaam boyunca bir ara hap kullanm birinin o dalgn havasna sahipti," "Luke ok sefil biri olmalyd." "Eh, Jean Hersholt nsanlk dl'ne aday olamazd herhalde. Ama hikyeyi onun azndan da dinleyemediimizi unutma. Olay sanki bir lyle sevimeye benzer bir yola girdiyse de, belki yle balamamt. Belki Luke kadna uyuturucu vermiti ve pmeye falan balamlard. Sonra kadn giysilerini kard ve kucaklatlar, sonra da ila etkisini gsterdi ve kendini kaybetti." "Peki, Luke bunun zerine durmad m? Garanti onu soukluundan ngiliz falan sanmtr. nan bana Bern, herif tam bir bcekti. Bak, Doll Cooper'e nasl ihanet etti. Kadn Marty'nin kartlarn ona brakt ve o da kartlar yrtt." "O bendim, Carolyn. Luke yukarda ldrldnde kart dolu evrak antas hl yatan altndayd." "Doru ya, bcek olan sensin demek." "Sanrm." "Benim merak ettiim bir ey daha var. Tamam. Tabanca. Onu bulamazlar m?" "Atld kanalizasyondan m? Kanalizasyona ka tabanca atld hakknda bir fikrin var m senin?" "ok, ha?" "yle diyelim: Eer New York'ta timsah olsayd yars silahl olurdu. Kurtulmak istediin bir tabancan m var? Kanalizasyondan ieri atarsn. Saman ynnda ine saklamaktan farkszdn"

"Ben saman ynnda ine saklamazdm" dedi Carolyn. "Bakacaklar ilk yer oras olurdu. Bern, peki tabancay neden Luke'un yannda brakmad. Kolunu delikten sokamadn biliyorum ama tabancay kvetin iine decek ekilde atamaz myd?" "Ve bylece olaya intihar grnts vermi olurdu." "Evet." "Ama olmazd. Dikkatle baktn takdirde yani. Kendi izlerini silse bile Luke'un izlerini nasl koyacakt? Ve Luke'a parafin testi yaptklan takdirde elinde tabancayla ate ettiini gsterecek nitrat izlerine rastlamayacakiard." "Ya." "Ne tip bir tabanca olduunu bilmediimden delikten sp smayacan da bilemem. Ssa bile, bir adama ate etmisem ve kendisini gremediim bir yere dmse ve l m yaral m olduunu bilemeden ona dolu bir tabanca atacam da hi sanmam." "Sanrm pek parlak bir fikir deildi. Pekl. Benim artk gitmem gerek, Bern?" "Bu kadar erken mi?" "Bir randevum var" "Ya? Tandm biri mi?" "nemli deil" dedi Carolyn kendini savunurcasna. "Bir iki, biraz sohbet o kadar ite." "Borden Stoppelgard da Doll ile bunlar yaptn sylemiti." Yzne baktm. "Bildiim biri, deil mi? Kim?" "Geen gece rastladm biri." "Doll olamaz." "Ne mnasebet, Marty beni ldrrd." "Eh, sen szn ettin de aklma geldi, kiza pek tutulmu grnyordu. stelik kadn onun beyzbol kartlarn almt. Eh, tiyatro hamiidir Belki de mesleine babaca bir ilgi gsterin" "Hem zaten o kadn benim tipim deil, Bern." "Patience olamaz. Ya Joan Nugent? Sen de palyao kostm iinde portreni mi yaptrtacaksn yoksa?" "Dorusunu istersen... Lolly Stoppelgard." "Lolly Stoppelgard." "Ho biri, deil mi?" "yle ama..." "Ama evli. Onu mu syleyecektin?" "Onun gibi bir ey." "Bana nasl baktn grmedin, Bernie." "Doru, grmedim." "Ve aa inerken bana, 'Beni ara' dediini de duymadn." "Sen de aradn demek." "Evet. Sonunda kalbim krlacak ama kalpler krlmak iindir, deil mi? Aynca benimki de artk knlmaya alt. Ho bir kadn, deil mi? Gzel, zeki ve esprili." "Btn bunlarn Borden Stoppelgard'a harcandn dnmek ok yazk." "Eh, ben bir de yle dnyorum. Adamdan sonra ne yapsa houna gidecektin" 24 Bir iki gn sonra telefonda Wally Hemphill ile konuurken kap ald. "ok iyi" dedim avukatma. "Grrz. Bak, bir mterim geldi, artk kapatmalym." Gelen Borden Stoppelgard'd. "Mesajn aldm" dedi. "Dorusu cesaretine atm. Geen gece baya bir gsteri yaptn. Oradan ktmzda evliliim pamuk ipliiyle balyd artk." "ok zgnm," "Neyse imdi biraz sakinleti. Beni ilgilendiren neyin varm bakalm? Sue Grafton mu? Marcia Muller mi? Ne?" st cebimden asetat kdna sarlm bir kart karp tezghn stne braktm.

"O Santangelo serserisinin evinde Chalmers Hardal kartn bulduunu sylediinden beri karta ne olduunu merak ediyordum. Ama yeri deil diye soramadm." "Anlyorum." "Demek satmak istiyorsun? 'Byk l!', deil mi? Son kanlardan biri olduu iin birka Dolar eder. Ne istiyorsun?" "Daha yakndan bakn, Bay Stoppelgard." "Tannm!" dedi. '"O Byk Vuru.1 40 numaral kart. Btn serinin anahtar. Bunu nereden buldun?" Kart parmaklarnn arasndan ekiyordum ki, jeton dt. "Vay canna! Marty'nin kartlar!" "yle grnyor" dedim. "imdi yapacan tek ey konutuumuz gibi kontrat yapmak. imdiki kirayla otuz yl." "Thh!" "Ne oldu?" "Binay sattm." "Ne?" "Emlak iindeysen binalarla evlenmezsin, yalnzca alr satarsn. Eer fiyatn bulmusan. Bir iki gn nce reddedemeyeceim bir fiyat verdiler" Ben de kabul ettim." "Ama..." "Kiray nereye gnderecein falan hakknda bir iki gne kadar postadan bir zarf alacaksn. Yeni mal sahibin Poulson Emlakilik diye biri. Seninle iliki kuracaklar" "Umarm beyzbol kartlarndan holanyorlardr." "Belki de kontratn sonunun geldiini farketmezler. Ya da dkkna gvenilir bir mteri bulana kadar sana bir frsat tanrlar Ama benim anladm kadanyla binann tmne kendi ihtiyalar varm. Ama sen becerikli bir insansn. Bir aresini bulursun." "Binay benim altmdan satverdin." "Bir ey syleseydin ya. Kartlarn sende olduunu nereden bilecektim?" "Herkesin nnde ilan etmek istemedim." "Doru ama..." "Ve zaten sen o srada sat anlamasn yapmtn herhalde." "Evet, ama..." "Bu i burada biter" deyip kart cebime koydum. "Bak" dedi. "Ben kartlar hl satn almak istiyorum. Ama u anda biraz nakit sknts iindeyim. Eer iki ay kadar tutarsan..." "Ciddi olamazsn." "Hayr demek bu, deil mi? Peki dei tokua ne dersin? Sana verebilecek birka eyim var. Forest Hills'in Rego Park'a bakan yannda iki yatak odal bir daireye ne dersin? Bak, yalnzca hayr diyebilirsin. Yzn yle buruturmana gerek yok." "Kontratm yenilemek zorunda kalacaksam ya da dkknm baka bir yere tayacaksam bana nakit gerek" dedim. "Tahmin ederim." "Beyzbol kartlarn satmak pek g deildir. Dkkn kurtarmak iin onlar sana teklif etmitim ama sen devreden ktna gre bir alc bulmakta fazla zorlanmayacama eminim." "Hardal serisini bana sat" dedi. "Ama imdi dedin ki..." "tekiler umurumda bile deil. Ben sadece Ted Wlliams'la ilgileniyorum. Krk karttan sz ediyoruz. Ka para eden bin mi?" "Bee yakn." "Sahi mi? Biraz yksek ama bover. Sana be bin Dolar nakit veririm." "Ben hepsini birden satmay tercih ederim." "Neden ama? Bak, bei unut. O kartlar gerekten istediim iin sana daha fazla vereceim. Tam alt bin dolar."

"On." "Komiklik bu. Deerinin iki kat. alnt mal alan biri dk fiyattan almay bekler. On bin deyemem. Sz konusu bile deil." "yleyse unut gitsin." "Yedi. Bunu sylediim iin yarn kendimden nefret edeceim ama sana yedi bin Dolar vereceim." "On." '"On, on , on.' Sen baka bir ey bilmez misin?" "On bir?" "On olsun peki. Bunu yaptma inanamyorum ama umurumda bile deil. ek de almazsn herhalde. Bankaya gitmek zorunda kalacam. Yirmi dakikada dnerim. Kartlar hazr m?" Ne diyebilirdim ki? Beni kandrmt ite. Borden Stoppelgard yirmi deil yirmi be dakika sonra dnd ve ondan on dakika sonra da yz adet yeil kd verip krk karton paras alm olarak kt gitti. Ben sifonu ekmeye gittim -bizim alveriimiz srasnda Raffles tuvaleti kullanmt- ve dndmde Wally Hemphill ayakkabsn balyordu. Doruldu, antasn at, bana bir zarf uzatt. "te istediin, biraz g oldu ve sana biraz pahalya mal olduysa da, artk mutlu olduunu umarm. Artk btn bu grdklerinin, st katn ve onun stndeki hava hakknn sahibisin." "Tapu bu mu?" "Elbette. Artk bir dkkan deil, bir binas olan bir esnafsn, Bernie." "ok iyi." "Arkadan Gilmartin ok yardmc oldu. Stoppelgard'n irketi olan Hearthstone Emlakilik araziyi ve binay bizim kurduumuz irket olan Poulson'a satt. Sonra tapu drt el deitirdi. imdiki sahibi Winesap Giriimcilik." "O da ben miyim?" ''Evet, ama olay yle bir dzenlendi ki, bunu bulmak herkesin harc deil. Bu i sana byk paraya maloldu, dostum. Parann nereden geldiini sormayacam bile." "yi edersin." "Binaya deerinden fazla para dedin. Sana bunu sylemeye altm ama beni dinlemedin. Bu bedel karlnda kendi kiran artrman gerekecek. Komudaki iekinin kontratnn bitmesine on yl var. Yukardaki meskenler kira kontroll olduklarndan onlardan aldn para onlar stmak iin yaptn masraf karlamaz. Bunun iin eer onlarn bir ksmn karmay dnmyorsan..." "Bunu yapamam." "Ben de yapacan sanmamtm zaten. Bernie, bina masrafn bile karmayacak. Sana pahalya mal olacak" "Biliyorum." "Eer ayn paray yle esasl bir fona yatrsaydn ne getiri alacan biliyorsun, deil mi?" "Paray beyzbol kartlarna yatrabilirdim" dedim. "Wally, sen komaya harcadn saatlerde avukatlk ileriyle urasaydn daha fazla para kazanmaz miydin?" "Tamam, anladk" "Para her ey deildir Dkkna sahip olmak nemli benim iin" "Yine de bu bina sana para kaybettirecek ve dkknn da masraflarn g karlyor Bu zararn altndan nasl kalkacaksn?" "Bilmiyorum" dedim. "Bir yolunu bulurum herhalde," Carolyn geldiinde Raffles kucamda oturuyordu. "Yalnzca bir mstahdem, ev hayvan deil, deil mi?" dedi. "Bir kedinin krkn okamak dnmeye yardmc olur. Bu ok iyi bilinen bir dinlenme tekniidir. Arada sevgi olmas gerekmez."

"Doru mu bu?" "Sana esasl bir haberim var." WalIy'nin getirdii tapuyu anlattm. "Dkkn bende kalyor Malsahibi olacam ama bunu senden, benden ve Wally'den baka bilen olmayacak Kiraclar her ay eklerini gndermeye devam edecekler. Ve biz de leleri birlikte yiyip i knda Burn Rap'e gidebileceiz. Ve binann yllk zararna gelince, o dorultuda Borden Stoppelgard'dan bugn kk bir taksit aldm." Ona Borden'la yaptmz alverii naklettim. "Adama acdm ve Ted Williams serisini deerinin iki katna sattm. Marty'nin iyi mallarnn hepsi oktan elden karlm olduundan btn alaca da o kadarla kalacak. Biraz daha oynataym diyordum ama adamcaza acdm." "kinizin de ortak bir yannz var artk, Bern. ikiniz de malsahibisiniz." "aka bile olsa bana sakn yle deme. Ama zavallya baktm, btn mr boyunca kaybiraderinin snfna eriemeyecek..." "Ve karlat, hi kimsenin." "...Ve karsn aldatmaya alp yzne gzne bulatracak ve kars kendisini aldatacak... Eh, acdm ite," Carolyn uzanp kediyi okad. "Bernie, sormak istemiyordum ama daha fazla dayanamayacam ve sylediinde kendimi aptal gibi hissedeceimi biliyorum. Raffles olay nasl zd?" "Ne?" "Sakn hatrlamadn syleme nk hatrladn ok iyi biliyorum. Burada oturmu Sonsuza Kadar Yaayan Kediden sz ediyorduk ve Raffles birden havaya srad, srtn kamburlatrd, hayali bir kuyruk kovalad ve bu sende bir eyler uyandrd, bir an sonra hepimiz Nugent'lerdeydik ve sen herkese cinayeti kimin ilediini anlatyordun." "Ya." "Raffles olay nasl zd?" "Carolyn, Raffles hibir ey zmedi." "Biliyorum, Bern. Aptal deilim herhalde. Raffles'n yalnzca bir kedi olduunu biliyorum." "Doru." "Ne yapm olursa olsun onun Nero Wolfe'un yeniden dnyaya gelmii olmadn da biliyorum. Ama yapt her neyse, senin kafanda bir ey zmlendi... Neden ban yle sallyorsun?" "Ben her eyi bulmutum" dedim. "Ama bir anlam olmad iin bir ey yapmak istemiyordum. Sonra kedi hakknda o lgnca konumay yaptk ve o da sanki sahneye kma sras gelmi gibi hareket etti ve ben de kendime engel olamadm. Ne oldu?" "Hibir ey, Bern. Sormakla aptallk ettiimi biliyordum. Haklymm." "Eh, neelen artk. Bugn zel bir gn. Dkknm kaybetmiyorum. Ve yine birlikte..." "Yemek yiyeceiz ve iten sonra ieceiz ve uygunsuz insanlarla ilikiler kuracaz. Bu gece Lolly'yi grecektim ama iptal etti. Borden'le bir ey yapacakm." "Adam herhalde yeni kartlarn gstermek istiyordur. Ben de seni yemee gtreyim. Kutlama yaparz." "Ben eve gidip Sue Grafton okumay dnyordum. Silikonlarndan birinin iine zehir zerk edilen stsz dansz hakkndaki kitab bir daha okumak istiyordum." "Bardak'n 'B'si." "Tamam. Bern, ne isterdim biliyor musun? Yirmi alt roman da kalmasn isterdim. Alfabe sona erince Kinsey ne olacak, ha?" "Dalga m geiyorsun? ifte harflere balayacak. Sarhoun 'AA's, Silah'n 'BB'si ve Srcnn 'CC'si. Birka ay nce Publishers Weekly'de kocaman bir liste vard. Altn Banyo'nun 'PP'si, Tepe'nin ZZ'si. Hepsini hatrlamyorum ama sonsuza kadar gidebilir sanyorum." "Bern, bu ok iyi bir haber."

"Elli yl sonra bile Kinsey okuyacaksn. Sen kpek ykamaya devam edecek, Raffles top yakalamaya devam edecek ve ben de yapmak iin doduum eyleri yapacam: Kitap satmak ve bakasnn evine girmek." "Ve ondan sonra sonsuza kadar mutlu yaayacaz, yle mi, .Bern?" "imdiki gibi" diyerek, uzanp kedimi okadm.

You might also like