You are on page 1of 111

Celil Oker'in Olak'taki Remzi nal Polisiyeleri Kramponlu Ceset plak Ceset (Kakts Kahvesi Polisiye Roman Yarmas

1999 Birincisi) Hazrlanan: 1000 Lot'luk Ceset

BR REMZ NAL P O L S Y E S

KRAMPONLU CESET CELL OKER


MACERAPEREST KTAPLAR
Polisiye

Kramponlu Ceset / Celil Oker CelilOker, 1999 Olak Yaynclk ve Reklamclk Ltd. ti., 1999 Bu yaptn btn haklan sakldr. Tantm iin yaplacak ksa alntlarn dnda yaymcnn yazl izni olmakszn hibir yolla oaltlamaz. Kitap ve genel tasarm: Serdar Benli Kapak tasarm: Il Dneray Dizgi dzeni: Goudy 10 / 12 pt. Ofset hazrlk: Olak Yaynlan Bask: Olak Bask Hizmetleri Tel: (0-212) 612 73 05 Birinci bask: Eyll 1999 ISBN 975 - 329 - 276 - 7 "Maceraperest Kitaplar" bir Olak Yaynclk ve Reklamclk Ltd. ti. rndr. Olak Yaynlan Genel Ynetim: Senay Haznedarolu Yayn Ynetmeni: Rait ava Zambak Sokak 29, Olak Binas, 80080 Beyolu/stanbul Tel: (0-212) 251 71 08-09, Faks: (0-212) 293 65 50 e-posta: oglak@oglak.com

Dnyann en gzel polisiye roman okuruna.

Blm 2.1
Karmda heyula gibi dikilen adama zarar vermek aklmn ucundan bile gemiyordu. Btn istediim, keskin bir kl gibi savurarak indirmeye hazrland sa elini, hedefledii akama ulamadan engellemek, ardndan koca gvdesini etkisiz duruma getirmekti. Daha sonra ne yapacam bilmiyordum ama bu u an hi nemli deildi. Bacaklarmn arasnda, benim yama gelmi her erkek kadar nemsediim blgeyi muhtemel bir tekmeden korumak iin hafif yan duruyordum. Derin bir nefes aldm. Soluumu cierlerimden aaya, hara'ma kadar indirdim, orada sktrdm. Gergin olmamam gerekiyordu ama gergindim. Karmdaki adamn Ekya filmindeki Baran'a benzeyen sakall suratnda pis bir srtma vard. "Osmanl tokatndan daha beter bir darbe geliyor, ne yapacaksn bakalm" diyordu gzleri. Ksa boylu bir adam saylmam ama karmdaki benden daha uzundu. nce bir adam da saylmam ama karmdaki benden daha kalnd. stndeki giysinin mcadele srasnda aralanm yakasndan gsndeki beyaz kllar gzkyordu. Alnnda, akaklarnda, burnunun iki yannda, boynunda kocaman kocaman ter damlalar vard. Adam hayli terlettiime sevindim. Darbenin nasl gelecei daha nceden kolaylkla anlalyordu. Koca gvdesini sa admyla ne doru tayarak, sa kolunu yukar kaldrd, parmaklarn birletirerek keskinletirdii elini kafama doru ynlendirdi. Bilinli, telasz, kontroll bir darbeydi bu. Kolunun, saldrsnn tepe noktasn geip aa inmesine izin vermemem gerekiyordu, vermedim. Ona daha yakn duran sol ayamla ileri bir adm atarak, sol elimle dirseinin altndan, sa elimle bileinden yakaladm. Saldrsna byle bir karlk gelebileceini bilecek kadar deneyimli gzkyordu ama yine de bir ey yapamad. imdi sa kolu benim dimdik ileri uzattm kollarmn ucundaki ellerimin denetiminde, ve bedenlerimiz de ayn yne doru bakyordu. imdeki soluu brakp, sol ayamla daha da sola doru bir adm attm. Bozulan dengesi daha da bozuldu. Dimdik uzanan kollarm aa doru ynlendirdiim iin benden uzun boyuna ramen iki bklm oldu. Botaki sol eliyle bana vurmay denemek yle dursun, btn btn dmemek iin yere tutunmaya alt. Bu kez, kollarmn gerginliini hi azaltmadan sa bacamla, saa, dar doru ikinci bir adm attm. Dengesi tmden bozuldu. Botaki elinin avcuyla yerden g almaya alt ama yine de onu srklediim yne doru gelmek zorunda kald. ne doru attm son admmda yere yapmaktan baka yapacak bir eyi kalmamt. Yere yaptnda ben de dizlerimin stndeydim. Gvdesine doksan derece ayla uzanan kolunu sol elimle dirseinin arkasndan, sa elimle bileinden tutmaktan vazgememitim. Sol dizimi brnn dibine yasladm. Tmyle kontrolmdeydi artk. Btn gvdesiyle rpnd. Bir ie yaramad. Hi g harcamyordum ama kontrolmdeydi. Kalkamazd. Dnemezdi. Direnemezdi. Kontrolmdeydi ama bundan sonra ne yapacam bilmiyordum. Niyetlensem saatlerce bu durumda kalabilirdik. Ona bir eyler anlatabilirdim, bana bir eyler anlatabilirdi. Koca gvdesi yanbamda, yere yaptrdm sa kolu ellerimin altnda, ie yaramayan sol eli yeri hafif hafif tokatlayarak saatlerce bu durumda kalabilirdik. Bundan sonra ne yapacam bilemediim iin adamn kolunu braktm. Brakr brakmaz ayaa frladm. Yz ekya Baran'a benzeyen adam da kalkt. Suratnda yine o hain glmseme, yere yaptrrken tuttuum kolunun dirseini ovuturuyordu. imdi sra bendeydi. Bir adm geriye ekilip, ok fazla soluklanmasna frsat vermeden, tpk onun gibi bilinli, telasz, denetimli bir saldrya getim.

Adam bu ilerde benden iyiydi anlalan. Dudandaki hain glmseme silindi, iini byk bir ciddiyetle yapan bir saat tamircisinin dingin dikkati geldi yerleti yzne. Uzun boyuna karn, hareketlerinde uzak doulularn yere yakn eviklii vard. Daha ne oluyor diyemeden kendimi mindere yapm buldum. nemli deildi. Sra yine bana gelecekti. Sonra Hoca ellerini birbirine rpt. Sesi duyar duymaz minderin stnde birbirlerini yere yaptran teki be ift gibi annda birbirimizden biraz ayrldk, dizlerimizin zerinde, nce sa, sonra sol ellerimizi nmzde yanyana getirerek, bamz hafif yukarda, karmzdakinin gzlerine bakarak ne doru eildik. Hrriyet Gazetesi'nin seri ilanlar sayfasndaki kk ilanm hazrlayarak meslektalarmdan daha ok telefon almam salayan reklamc arkadam kendi uke'sine selam verdikten sonra shicco'yla yanma yaklat. "Dutan knca hemen kama, seninle konumam lazm" dedi. Bamla onayladm. imdi on Aikidoka birden seiza oturuunda Hoca'ya bakyorduk. Bendeniz, nevzuhur zel detektif Remzi nal, reklamc arkadam, deminden beri birbirimizi yere yaptrdmz sinema ynetmeni, demir tccar, niversite snavna girmeye hazrlanan liseli, askerden yeni dnd iin daha i bulamam arkadamz, gemi donatan, bilgisayar programcs ve aramzdaki tek kadn olan gazeteci, yeni bir teknii, dojo'nun en kdemlisi airle birlikte gsteren Hoca'y izliyorduk. Her zaman olduu gibi, yeni bir hareketi ilk gsteriinde anlamadm. Daha bir yarm saat birbirimizi mindere drp durduk. Dakikalar ilerledike fazla kilolar, iilen sigaralar, hareketsiz kent yaam, kt beslenme ve insan formdan dren bilumum faaliyet biimleri liseli arkadamz ve her zaman ince kalmay baaran gazeteci dnda hepimizin soluunu kesti. Yine de hareketler bittikten sonra yirmi uke'mi yapabildim. "Dotno arigato gozaimashita" dedi Hoca almann bitiminde O'Sensei ve birbirimizi selamladktan sonra. "Dotno arigato gozaimashita!" diye yantladk onu. Her seferinde olduu gibi teekkr ettik birbirimize ve ben her seferinde olduu gibi orada ne aradm sordum kendi kendime; soluum kesilmi, dizlerim titriyor, midem buland bulanacak, ter iinde ve kalbim hi yavalamayacak gibi atarken. Belki de hi kaytarmadan haftada gn Aikido yapmak, benden daha genler iindi. Dutan ktmda yeniden ktlklerle dolu dnyada payma denleri gsleyip, yine de tarihin akn deitirmeden benden istenenleri yerine getirerek hayatm kazanacak ruh ve beden btnlne kavumutum. Byle dediime bakmayn, elim botu bu aralar. Hrriyet Gazetesi'ndeki kk ilan daha ok kafa bulmak isteyen isiz gszlerin ilerini telesekretere dkmesine yaryordu. Bir de o adresini brakmayan tuhaf kadna. Giyinirken sinema ynetmeniyle demir tccarnn piyasadaki kriz hakkndaki deerlendirmelerini sze karmadan dinledim. Reklamc arkadam hepimizinkinden daha pahal olduu anlalan donunu giydikten sonra zenle kendisini deodoranlad. Eliyle plak belindeki fazlalklar avulad, yz her zamanki gibi beenmezlikle burutu. "Rejimi bozduk yine" dedi her zamanki gibi. Her zamanki gibi cevap vermedim. Her zamanki gibi buna alnmad. Benim stmde komik duracak derecede bol pantolonunu, ipek gmleini giydi, kalyan ayakkablarn ayaklarna geirdi. Boynuna fularn bile takt. "Kahvaltya kalacak msn?" diye sordu. Her zamanki gibi bam salladm. Reklamc arkadam, demir tccar, Hoca, gemi donatan ve sinema ynetmeni her Cumartesi sabah almasndan sonra yaptklar gibi, yukardaki havuzun yanbanda, mee aalarnn glgesinde inanlmaz boyutta kahvaltlar

gerekletirirlerdi. Sabah erkenden bir eyler yiyince midemin ekimesinden mi, masada konuulanlar beni sarmadndan m bilmem, onlara katlmazdm. Lise rencisi, bilgisayar programcs, henz i bulamam arkadamz ve ben herkese iyi hafta sonlar dileyip yolumuza giderdik. Kadn gazeteci arkadamz arada srada taklrd masalarna. "Bu ara iin var m?" diye sordu reklamc arkadam salarn tararken. oktan giyinmitim. oktan zlyordum Cessna Skylane RG'min bana gemeyi. oktan ihtiyacm vard birilerinin hayatlarndaki pisliklere karmaya. "Bir mteri daha dinlemeyi kaldrabilirim" dedim. Kendisi iin bir eyler yapmam istememesini diledim iimden. Mterime iriminage yapmak iime gelmeyebilirdi. Bir zamanlar ajansn dolandran dergicileri bulmama karlk benim kk ilanm kartyordu gazetede indirimli olarak ama bu, arkadalmz balatan kk bir Aikidoka yardmlamasyd daha ok, i ilikisi deildi. "Bir mterimin sana ihtiyac olabilir" dedi. "Tahsilat ilerine bakmam, biliyorsun" dedim. "Biliyorum" dedi. "yle bir i deil. Karsn da izlettirmeyecek." "Ne peki?" "Karasu Tekstil'in sahibi bu adam" dedi. "Hani u havuza den kadnlarla dolu filmi yaptmz..." Szn ettii reklam filmini hatrlyordum. Ynetim Kurulu Bakan klkl kadnlarn, daha stlerindeki giysileri doru drst grmemize frsat kalmadan birbiri ardndan havuza atladklar bir filmdi. Islak giysilerin iine fazla bir ey giymedikleri belli oluyordu ktklarnda. Niye yle bir film yaptklarn anlamamtm ama reklamc arkadamn sylediine gre baarlyd sonu. "Oyunculardan biri havuzda bouldu mu?" diye sordum glerek. "Hayr" dedi, o kampanyadan kazandklar paralan hatrlam gibi kahkaha atarak. "Adamn bir de futbol takm var. Derdi onunla ilgili." "Karasu Gnespor" dedim. "Karasu Gnespor" dedi. Karasu Gnespor'u biliyordum. 3. lige geen yl km bir stanbul semt takmyd. Karasu Tekstil'in sponsorluuna girdikten sonra toparlanm, yllar yl srnd amatr kmeden srayvermiti. nemli saylan birka transfer yaplmt, epeyi para harcanmt izlediim kadaryla. Sezonun sonu yaklarken durumu ok parlak deildi bildiim. "Hakem mi ayarlatacak peki" dedim. "Senin iin karanlk abi" dedi. "Hakem ayarlatmazsa debilir" dedim. "Adam da bundan korkuyor" dedi. "Biri ike nermi oyuncularna." "El elden stndr" dedim. "Bu konuyla ilgili btn bildiim bu" dedi reklamc arkadam ciddileerek. "Geen gn toplantdan sonra beni kenara ekti, becerikli, az sk birini tanyp tanmadm sordu. Aklma geldin." "Saol" dedim. Azm sk olmasna skyd ama becerikli olup olmadm bilmiyordum. "Valla ilgileniyorsan Pazartesi toplantm var adamla, gel, konuursun" dedi. Sonra ekledi. "Paradan yana eli boldur." "Pazartesi iim yok" dedim. "Tamam" dedi. "Sabah dokuzda bana gel. Adamla toplantm onda. Beraber gideriz. Bizim iimiz ksa. lann onayn alnca tantrrm sizi." "Kadnlar yine slak m?" dedim. "Hayr, bu kez baaa duruyorlar" dedi. Btn hafta sonu Flight Simulator'de Chicago'dan New York'a grerek uu koullarnda umaya altm. Skc ama benim iin hl heyecanl bir uu deneyimiydi.

Blm 2.1
Pazartesi sabah erkenden kalktm. Bakkaln ra gazetemi yine getirmemiti, kahvemi pencerede yolunu gzleyerek itim. Nisan aynn son haftasnda ehre yerlemeye karar verememi bir bahar stanbul'u vard darda. Servisi karan bir ilkokul ocuunu, annesi telala bindirdi otomobiline. Kahvemi bitirdiimde gazetem hl gelmemiti. ran ayn zamanda babas olan patronuna bir uyar daha yapmak iin not aldm kafamda. Cumartesi almasnn yorgunluunu hafif tertip stmde duyduum iin Aikido snma almasna girmeden attm kendimi duun altna. knca bir kahve daha itim. Reklamc arkadamn ajans Levent'teydi, o yzden yryerek gitmeye karar verdim. ili Terakki'nin nndeki kavakta birbirine girmi otomobillerin iinde bekleyenlerin yanndan ar ar getim. Servisi karm kzla annesi de bekliyordu yolun almasn oflaya puflaya. Ajans, Pazartesi sabah mahmurluunu daha stnden atamamt grdm kadaryla. Yeni alm pencereler, btn hafta sonu kapal kalan alanlarn havasn tazelemeye daha yeni balamt. Resepsiyondaki kz dudaklarnn boyasn yeni bitirmiti, ruj ve aynas hl masann stndeydi. Hrriyet Gazetesi'ndeki kk ilanlarm iin birka kere gidip geldiimden beni tanyordu. Hemen telefonu kaldrd. "Remzi Bey geldi efendim" dedi ksrp boazn temizledikten sonra. Bana dnp, "Sizi bekliyor" dedi. Odasn biliyordum. Kza bir glck atp yrdm. Merdiven boluundaki kk inilerde sra sra duran Kristal Elma'lara baka baka merdivenlerden ktm. Reklamc arkadam nnde kaln bir tomar halinde yars okunmu gazeteler, elinde hayatta grdm en byk kahve fincan, masasnda oturuyordu. "Kahve ier misin?" dedi yerinden kalkmadan. "ki tane itim" dedim karsndaki koltua oturarak. Saatine bakt, telefona uzand. "lan kap gel, gecikiyoruz" dedi telefona. "Hep gecikiriz" diye aklad bana. Sonra gazetesine dnd. Ona cevap vermedim. Uzanp, okuduu gazeteler tomarndan, sabah elime geiremediim gazetemi bulup aldm. Politika haberlerini okumadan getim. Ne yaparlarsa yapsnlar benim hayatm deitiremiyorlard. nc sayfadan anladma gre, evimde kapal geirdiim Pazar boyunca stanbul'da birileri birilerini drt kez ldrmt, ikisi bilinen, ikisi bilinmeyen nedenlerden. Polis ikisini yakalamt. Dier ikisini de yakalamas an meselesiydi. lenlerin fotoraf ehliyet ya da kimliklerinden alnmayd kk ereveler iinde. Yakalananlarn ceketleri balarna geirilmiti flalar patlarken. Olay yeri tatbikatna getirilen birini mahalleli lin etmeye kalkmt. Olaan eylerdi hepsi. Ben evimde otursam da, otur-masam da birileri birilerini ldryordu hep. Sonra hzla spor sayfasna getim. Birinci ligde dn oynanan malarn haberlerine balklardan te bakmadan, nc ligin sonularn aradm. Devam sayfasnda bir keye skm sonular zorla buldum. Karasu Gnespor berabere kalmt. Sondan ncyd. Sondan ikinciyle arasnda bir puan vard. Karasu Tekstil'in reklam filmindeki kadnlar gibi giyinmi, elinde kocaman bir dosya antas olan biri kafasn kapdan uzattnda Karasu Gnespor'a teknik direktr olmay istemeyeceimi dnyordum. "Hazrz patron" dedi gen kadn kapnn pervazn hafife tkrdatarak.

Reklamc arkadam gazetesini yle brakp ayaa kalkt. Koltuunun arkasna ast ceketini giydi, eli kravatna gitti otomatik olarak. "Hadi" dedi bana. Sevgili stanbul'un gnlk su topografyasn ve muhtemel mterimin iini fena edecei kesin olan sonular ieren gazeteyi katlayp braktm aldm yere. Yakalanmayan katiller yakalanacak, iki takm kmeden decekti nasl olsa. Ayaa kalktm. Reklamc arkadam kapnn nnde kmamz bekleyen gen kadnla tantrmad beni. Daha fazla gecikmek istemeyen birilerinin admlaryla indik merdivenlerden. Resepsiyondaki kza bir iki saat iinde dneceimiz sylendi. Ajansn nnde kaps ak bir Jaguar bekliyordu bizi. Benim ne, emekli bir diplomat gibi giyinmi ofrn yanna oturmam uygun dt. Arkadakiler oturur oturmaz anta ald, iinden kanlar incelemeye baladlar. Diplomat klkl ofr nereye gideceimizi biliyordu anlalan, hi azn amadan otomatik vitesli koca Jaguar' 4-Levent stnden TEM'e yneltti. Sessizce gidiyorduk. Srtm iyice arkaya yaslayp kaykldm. Ellerim emniyet kemerinin zerinde yola bakmaya baladm. Havaalanna giden yolun stndeki bir iki gazete ve televizyon binasn getikten sonra yan yollardan ierilere girdik. Her dnemeci, her kava hafiften kapanmaya alan gzkapaklarmn arasndan aklma kaydetmeye altm. Sabah sabah ylesine sessiz ve ya gibi gidiyordu ki lanet Jaguar. Otomobil sonunda raylarn stnde kayan cinsten uzun bir demir kapnn nnde yavalad. Klksz bir beki, Jaguar'n grkeminden etkilenmi bir biimde, ekinerek yaklat pencereye. Arkadamn sihirli szcklerinden hemen sonra sakrdayarak kenara kayd demir kap. Karasu Gnespor'un renklerine boyanmt kap, kahverengi-sar. Kocaman bir avlu bir sr otomobil, kamyonet ve servis arac tarafndan otopark olarak kullanlyordu. Srgl demir kapnn tam karsndaki, iverenini etkilemeye alan bir mimarn tasarlad grgsz devasalkta merdivenli, bir giri, geride kalan dikdrtgen prizma binann, mimar eli demi tek parasyd. Giriin tepesindeki alnlkta yol boyunca getiimiz binalarda grdm en byk harflerle Karasu Tekstil yazyordu. Reklamc arkadam nde, dosya antasn tayan gen kadn arkasnda, en arkada ben hzl admlarla girie yrdk. Kapnn arkasndaki bavuru masasndaki zel gvenlik niformas tayan delikanlya ayn sihirli szleri tekrarlad arkadam. Bir kapdan daha ieri buyur edildik. Binann d grnndeki sakillikle en ufak bir ilgisi olmayan geni bir salondaydk imdi. Beni bile etkileyen sade, ar duru bir dekorasyonu vard ierisinin. Tpk bir resim galerisi gibi klandrlm duvarlardaki pencere byklnde fotoraflarda gazetelerin hafta sonu eklerinden tandm yerli-yabanc mankenler, Karasu Tekstil'in olduu kolaylkla anlalan giysilerle grlyordu. Salonun ald byk koridorun iki tarafnda bir sr kap vard. Ortalkta grnmeyen birtakm hoparlrlerden hafif bir caz ykseliyordu. Bizim reklamclar kukusuz nereye yneleceklerini biliyorlard ama sanki karlama heyeti bekliyormu gibi kk bir tereddt geirdiler. Kravat yokland, etek dzeltildi. ok beklememize gerek kalmad. Tek kiilik bir karlama heyeti byk koridorun dibindeki bir kapdan kt, bize doru ilerlemeye balad. Ama ne karlama heyeti! Ortadou ve Balkanlar'n en gzel, en ekici, en arpc gen kadn bize doru yryordu. Dudaklarnda insan eritmeye eilimli bir glmseme, gzlerinde masum ama yakalayan baklar, ba dik, srt dzgn, bir podyum yry gibi hesaplanm ama ok daha insanca ve kendine gvenli admlarla... Hani filmlerde olur ya, hzl ekilmi filmi normal gsterirler, tpk yle, her ayrntsn iime sindirerek seyrettim bize doru ilerleyiini. zerinde kolsuz, beyaz, ipek gibi titreen bir kumatan ince bir bluz vard. Bluzun altnda son zamanlarda benimle ayn meknlarda giyildiini grdm en ksa etek. Siyah etein altnda, siyah oraplarla sergilenen bacaklar,

duvarlardaki yabanc mankenlerin gsterdiklerinden ok daha dolgun ve bir o kadar da gerekti. Yznde ya ok makyaj yoktu ya da yaplanlar ustaca yaplm, aklmyordu. Boynunda kocaman parlak metal paralardan olumu bir kolye vard. Her admnda bluzun grkemli aklndan ieri girmek istiyormu gibi titreiyordu metal yuvarlaklar. Bizim heyet kprdand, ilerledi. El skma mesafesine koridordaki ilk kapnn hizasnda geldik. Gzlerimi bize doru gelenden ayramadm iin kapdan ieriye gz atamadm. "Ho geldiniz" dedi grntsne uymayan hrtl bir sesle, elini nce reklamc arkadama uzatrken. "Neler getirdiniz bize?" Reklamc kadnn elini skarken yzne bakmad. nk bu da kim der gibi beni inceliyordu. "Remzi nal" diye tantrldm reklamc arkadam tarafndan. Admdan sonra herhangi bir sfat, grev tanm gelmedi. Yapabildiimce glmsedim. "Dilek" dedi elimi hafif ama kararl skarak. "Dilek Aytar." "Dilek Hanm, Karasu Tekstil'in reklam ve halkla ilikiler mdiresidir" diye aklad reklamc arkadam. Dilek Aytar benim zerimde ok fazla durmad. Reklamclara dnd. "lhan Bey daha gelmedi" dedi. "Trafie takld her halde. Benim odamda bekleyelim. Hem getirdiklerinize bakarz." Koridorun sonundaki oday hedefleyerek yrdk. Artk nnden getiimiz dier odalarn iinde neler olup bittiine bakabiliyordum. Bilgisayarlarnn nnde sabah mahmurluunu henz am gen kadn ve erkeklerle dolu normal bro manzaralarndan baka bir ey gremedim. Dilek Aytar'n odasna en son ben girdim. Kocaman bir alma masas ve daha da kocaman bir toplant masasndan baka, bir erkek bir kadn iki plak manken vard odada gze ilk arpan. Canl deildi canm plak mankenler. Dardan ierinin grlmemesinden ok, ierden dary grmemek iin konulmu jaluzili pencerelere doru bakyorlard donuk donuk. Kadn olann boynunda bir fular vard yalnzca. alma masasnn nnde oturacak yer yoktu, toplant masasn evreleyen ynetmen koltuklarna oturduk. Dilek Aytar masann stndeki birtakm ktlar, brorleri toparlad: "Ne iersiniz?" Kahve istedik. Kahvelerimiz telefona deil, telefonun yanndaki diyofonun dmesine baslarak sylendi. kisi stl, neskafeyi ierlerde bir yerlerdeki Nimet Hanm'n mahir ellerine emanet ettik. Reklamc arkadamn karsna oturdu sonra Dilek Aytar. "Akamn tela imdiden stme kt" dedi. Oysa hi telal bir hali yoktu. "Her ey yolunda gider canm" dedi reklamc arkadam. "Endielenmeyin." "Biliyorum ama yine de..." dedi Dilek Aytar. "Hep kar bir sr aksilik. Bakalm bu akam neler olacak. lhan Bey de saolsun stme ykt her eyi. Dn de futbol takmn kard bama. PR olurmu. Yok bir de podyuma ksalard. Sonra da, onu beenmedim bunu beenmedim diye sylenir durur." "O kadar kapris yapacak canm, patron" dedi reklamc arkadam. "Yok, saolsun iyi yaplan ii de takdir etmeyi bilir" dedi Dilek Aytar. "Kukusuz" dedi reklamc arkadam. "Bakalm bizim ilana ne diyecek?" O ana kadar hi azn amam olan kadn reklamc eilip ayann dibindeki kocaman dosya antasn masann stne koydu. inden zerinde yazs az, fotoraf ok yer kaplayan bir ilan tasla kard. Tam karmda oturduu iin benim ynmden bakldnda fotoraftaki kadnlar dz, yazlar ters duruyordu. antay yeniden aa indirip, tasla Dilek Aytar'n nne srd. "Ay ok yaratc!" diye denetimli bir lk att Dilek Aytar.

"Bir eyler ters gidiyorsa, Karasu... konseptine devam ediyoruz bu ilanda da..." diye aklama getirdi reklamc kadn. "Zaten bu akam mankenler de sahneye geri geri girecekler." dedi Dilek Aytar. "Bylece tam bir tutarllk elde ediyoruz" dedi reklamc arkadam. nallah dmezler podyumun ortasna diye dndm. "Onun adna konumayaym ama lhan Bey beenir bu ilan" dedi Dilek Aytar. "Zaten konseptimizle mutabk." "Diay da kendisiyle birlikte semitik hatrlarsanz" diye devam etti reklamc kadn. "Yalnz son onay bir an nce almalym, renk ayrmna gidecek ilan." "Son teslim ne zaman?" diye sordu Dilek Aytar. "Bu akam altda." dedi reklamc kadn. "Gece yars baskya giriyor dergi." "Kusura bakmayn ama hep son dakikaya kalyoruz onaylar iin" dedi Dilek Aytar, reklamc arkadamdan ok yanndakine bakarak. "Ama lhan Bey bize zaman ay..." Reklamc arkadam kendi personelinin szn kesti. "lhan Bey de ok megul, Dilek hanm da..." dedi. "Asl tedbirli davranmas gereken biziz. Sen istersen telefon et yolla ilan renk ayrmna, lhan Bey deiiklik isterse orda yaparz deiiklikleri." Reklamc kadn antasndan cep telefonunu kard, jaluzili pencereye doru yrd tulara basarken. Dilek Aytar reklamc arkadama mutlu mutlu glmsedi. "Vay kimler gelmi!" diye baran biri teklifsizce girdi kapdan ieri. "Neler getirmiler bize!" Sanki emir alm gibi ayaa kalktk mz de. Anlalan Karasu Tekstil'in sahibi, byk reklamveren, Karasu Gnespor'un bakan lhan Karasu'yla tanacaktm.

Blm 2.3
imdiye kadar grdm btn kulp bakanlarn hep televizyonda grdm. lhan Karasu onlara benzemiyordu. nce bir adamd. Yelekli takm elbise de giymiyordu. Birazdan arkadalaryla marinada teknesinin banda buluup kaptana hafta sonu kaamayla ilgili talimatlar verecekmi gibi giyinmiti. Giysileri zarif ama pahal olduu belli giysilerdi. Mevsime uygun kalnlkta petrol rengi bir sveter, ayn rengin daha koyusundan yumuak kumal bir pantolon ve set ayakkablar. Yz sahte olmayan bir glmseyile aydnlkt. Prl prl tral suratnn orta yerindeki kk burnu, dileklerini dile getirmeye alm az ve enesindeki Krk Douglas ukuruyla etkileyici bir yz vard. "zr dilerim, geciktim" dedi ama hi birimiz inanmadk gerekten zr dilediine. Reklamc arkadamdan balayarak hzla ellerimizi skt. Bana geldiinde duralad, yzme bakt. "Remzi nal" dedi reklamc arkadam. "Size bahsetmitim." Elimi brakmadan bir sre daha bakt yzme. Filmlerde grd zel detektiflerle karlatryordu beni anlalan zihninde. Neye karar verdiyse bana yanstmadan Dilek Aytar'a dnd. "Hazr myz akama Dilek Hanm?" dedi patron sorusundan ok arkada tonlamasyla. "Hazrz lhan Bey" dedi Dilek Aytar. "Muhteem bir ilanmz da var." "Bakalm" dedi lhan Karasu, masann stnde duran ilan taslan nne doru ekerek. Gzlerini ksarak bakt. Tasla ters evirdi, kadnn stnde duran giysileri taslan kendisinden daha uzun bir sre inceledi. Gzlerinden fotoraftaki mankene deil giysinin kendisine baktn anlayabiliyordunuz. Kendisinden baka kimsenin gremeyecei ayrntlar teker teker gzden geiriyor gibiydi. "Siz ne diyorsunuz?" diye sordu Dilek Aytar'a tatmin olmu bir sesle. Hl ayaktayd. O oturmad iin biz de oturmamtk. "Bence tamam" dedi Dilek Aytar. "Btesi?" "Daha nce onaylamtk." "Sa sayfa garantisi?" "ok uratk ama aldk" dedi reklamc kadn. "Elinize salk" dedi lhan Karasu. "yi i kardnz." "Her zamanki gibi" dedi Dilek Aytar. Kapda telal bir gen kz belirdi. Kim var kim yok diye bakmadan Dilek Aytar'a doru konutu: "Meteoroloji akama yamur veriyor Dilek Hanm" dedi hzl hzl. Byk patronun odada olduunu sonra kavrad. Korunmak ister gibi kapnn pervaznn arkasna saklad gvdesinin yarsn. "Yamur mu?" "Yamur!" "Nasl olur, ben dn evden sorduumda prl prl olacak demilerdi" dedi Dilek Aytar. " kere sordum gn boyu." "Cuma akam kmadan nce ben de sormutum. Bu sabah deitirdiler" dedi kapdaki kz. "Nisan aynn son haftasnda ak havada ekspozisyon yaparsanz olaca budur" diye patlad lhan Karasu. Hzl admlarla pencerenin nndeki plak kadn mankenin nne gidip barmaya balad. "Elli kere uyardm sizi, dinlemediniz. Hadi dinlemediniz, bir bildii vardr bu herifin deyip kapal salon tedbiri de almadnz. Ne bok yiyeceiz imdi? Ne bok yiyeceksiniz imdi Dilek Hanm? Kim gelir lan akr akr yamur yaarken Karasu Tekstil'in sonbahar k koleksiyonunun eksposizyonuna? Kim gelir?" Daha ar konumamak iin

kendisini tutuyormu gibi gitti eliyle aralad jaluzilerden darya bakmaya balad. Kt haberi getiren kz toz olmutu kapnn nnden. nce kimseden t kmad. Sonra Dilek Aytar ar admlarla patronuna doru ilerledi. Elini omuzuna koydu adamn arkasndan. Omuzundaki eli alglamas iin ksa bir sre izin verdi adama ustaca. "lhan Bey, bu akam yamur yamayacak" dedi sonra, o hrtl sesine hi benzemeyen yumuack bir sesle. "Yaarsa kendimi vururum!" ahit olduum ou krizlerde benim de paym olur. Sylediim ya da sylemediim, yaptm ya da yapmadm bir eyle m-dahil oluveririm olan bitene. Bu yzden ben de nefret ederim kendimden, insanlar da. Bu kez kriz ynetimini bu iin profesyoneli olduu anlalan Dilek Aytar'a braktm, enemi tuttum. Zaten bu kez kriz ksa srd. "nallah" dedi lhan Karasu. Dnd ve demin o esip grleyen kendisi deilmi gibi kapdan girdii anda yzndeki o mlayim ifadeyle bize doru yrd. "lan gzel olmu" diye yineledi. "Elinize, salk." "Saolun" dedi reklamc arkadam. "lan gzel olmu" diye hl pencerenin nnden dar bakan Dilek Aytar'a dnd. "Evet" dedi Dilek Aytar. Gzleri yerde geri dnd. "Gidip iekiyi arayaym Nazl'nn odasndan." Aramzdan hzla yrd. Reklamc arkadamn yanndan geerken "Buradasnz deil mi?" diye sordu. "Buradayz. Kk bir iki ey daha var, dnnce konuuruz." Kapdan kp kayboluverdi. Gerekten iekiyle konuacaksa adam hayatnn en zor telefon grmelerinden birini yapacakt eminim. lhan Karasu bana dnd. "Gelin Remzi Bey" dedi. "Benim odama gidip konualm." lhan Karasu'nun peinden kapya yneldim. Adam hzl admlarla iinde bulunduumuz odadan kp tam kardaki kapy at, girdi ieri arkasna bakmadan. Reklamc arkadam beni durdurdu. "Bizim iimiz birazdan bitecek" dedi. "Seni burda satp gitsek kzar msn?" "Keyfinize bakn" dedim. "Grrz." lhan Karasu'nun odas da televizyonda grdm kulp bakanlarnn odasna benzemiyordu. Dilek Aytar'n odasnn kat byklndeki odada en. gze arpan eya, ortada hatr saylr bir yeri kaplayan kocaman Isfahan halisiydi. Dnebilecek en sade izgilerle tasarlanm bir toplant masas, yerde duran televizyon ve video, keye atlm antika bir iki dolab ve yine jaluzili pencerelerin nnde karlkl duran iki kk koltuk ve aralarndaki sehpadan baka eya yoktu odada. Birtakm dosyalar, ktlar, dergiler ve uzun kordonlu krmz bir telefon yerde duruyordu. Duvarda Abidin Dino'nun guva bir' yelkenli almas vard. lhan Karasu iki dolabnn kapann gizledii kk buzdolabnn nnde melmiti. "Bir ey ier misin sabah sabah?" dedi srt bana dnk. "Hayr" dedim. Elinde light bir bira kutusuyla dnd. Aarken halnn stne damlatmamak iin kenardan yryp pencerenin nndeki koltuklardan birine oturdu. Peinden gittim. Kocaman bir yudum ald. "Derdimi biliyorsun deil mi?" diye sordu. Dilek Aytar' bakalarnn nnde azarlamaktan bahsetmiyor diye dndm. "Reklamcnz biraz bahsetti" dedim. "Futboldan anlar msn?" dedi. "Seyrederim" dedim, oturdum karsna. "nsandan anlar msn peki?" dedi. "Onlar da seyrederim" dedim. "Gzel" dedi, bir yudum daha ald birasndan.

"Bu futbol iine an olsun diye girdim" dedi. "Dilek Hanm sponsorluk, PR diyor buna. Ona kalsa bir voleybol ya da basket takm almalydm. stelik kadn takm. Bize daha ok uyarm. Dinlemedim. Onu hep dinlerim, bu kez dinlemedim. Hi olmazsa seyrederim keyifle dedim kendi kendime. Seyir tamam, keyif yok ama." "Belli olmaz, belki dmezsiniz" dedim. "Ben de yle dnyordum ama Osmanl'da oyun ok" dedi. "Geen hafta biri telefon etti, kafam bulandrd." i bilen bir zel detektif tavrlarna girmenin sras gelmiti. Oturduum yerde ne doru eildim. "Buraya m, kulbe mi?" diye sordum. "Eve" dedi. "Geen Perembe. Tam yatyordum." "Evde telefonlar siz mi aarsnz?" "Kim olursa... Karm, ben, olum bizde kalyorsa. yle 'buyrun Karasular'n evi' diyen bir khyamz yok." "Ne dedi peki arayan?" '"lhan Bey'le mi gryorum?' dedi. 'Evet' dedim. 'Size kt bir haberim var' dedi. 'Hayrola?' dedim. Fabrikada yangn falan kt diye korktum nce. 'Ma satyorlar. Kalecinizle sol bek nmzdeki hafta ma satyor' dedi. O telala anlamadm ne dediini. Ayn laflan tane tane tekrarlad. 'Kalecinizle sol bek nmzdeki hafta ma satyor.' 'Sen kimsin?' dedim. Bu kez gld. 'Bir Gnespor taraftar' dedi. yle kalakaldm. Ne diyeceimi bilemedim. Benim sessizliim uzaynca 'nanmyorsan ii balamak iin buluacaklar yeri de sylerim size' dedi. 'Syle' dedim. 'Daha belli deil. Belli olunca haber veririm' dedi kapad telefonu." "Arad m bir daha?" "imdiye kadar hayr." "Buray arasa balarlar m size?" "Santraldaki kza kendim syledim. 'Bir Gnespor taraftar' diye bir herif ararsa atlatmasnlar diye. Ama aramad kimse." Koltuumda geriye yaslandm. Aklma ilk geleni syledim. i kaybetme pahasna da olsa. "lhan Bey" dedim. "Ortal bulandrmak iin biri palavra skm olmasn size?" "Bunu ben de dndm" dedi. "Ama ya doruysa?" "Haftaya ma kimle?" "te bu yzden, ya doruysa diye dnyorum. Haftaya mamz bu ileri bama aan herifin takmyla. Ya onlar decek ya biz." Sabah reklamc arkadamn odasnda okuduum gazetede Karasu Gnespor'un bir puan altndaki takmn adn hatrlamaya altm, hatrlayamadm. Odann kaps tklatld. olsun diye tklatlmt herhalde nk takm elbiseli orta yal bir adam, kimse ona gir falan demeden alk admlarla ieri girdi. Yzme bile bakmad benim. Tek kelime etmeden elindeki ek koann aramzdaki sehpaya, lhan Karasu'nun nne koydu. lhan Karasu tek kelime etmeden hzla imzalad be tane eki. yle hzl imzalad ki, tersten rakamlarn sfrlarnn saysn alglamaya frsat bulamadm. Adam ayn hzla karken lhan Karasu arkasndan seslendi. "Ankara'dan deme km m?" "km ama bankann sisteminde bir arza var, hesaba geemediler" dedi adam arkasn dnp. "Kim banza bu ileri aan adam?" diye sordum. lhan Karasu light birasndan bir yudum daha almak iin kutuyu azna gtrd. Kalmadn grnce yzn buruturdu, kalkt iki dolabna doru yrd. Yere eilmi buzdolabnn iini kurcalarken bana seslendi. "Bir ey imeyeceinden emin misin?" "Bir kahve olsayd..." dedim.

Keke Tanrdan baka bir ey isteseydim. Kap bu kez alnmadan ald, salar bir earpla toplanm, nlkl bir kadn elindeki tepsinin zerinde bir neskafe fincanyla ieri girdi. "Dilek Hanm yollad misafirinize" dedi patronuna bakp. Sonra komik bir ey sylemi gibi kkrdad. Bana kadar gelmesini beklemeden kalkp tepsiden kahvemi aldm. Doruydu, stsz neskafe benimdi. "Teekkr ederim Nimet Hanm" dedim kadna. Nimet Hanm tepsiyi yere drd. Tepsi tangrdad. Yerime oturup kadnn tepsiyi korkun bir telala yerden alp kaar gibi kmasn izlerken bir yudum aldm kahveden. Tahmin ettiim gibiydi, soumaya balamt. lhan Karasu elinde bira kutusu, karmdaki yerine oturdu. "Bizim piyasada rekabet nemlidir" diye sze balad. "ok saydadr rekabet, bir sr firma, bir sr marka vardr. Birbirimizi kollarz hep. Fiyatta, modellerde, reklamda, promosyonda, indirimde... Bayi ilikilerinde... Birbirimizin gzne bakarz." Birasndan bir yudum daha ekti. "Ama bir tanesi, bir tanesi benim iin dierlerinden btnyle ayrlr. Herhangi bir konuda Barbie House'un arkasnda kalmak asabm bozar. Belki ok ticari bir yaklam deil ama gerekte olmas gerekenden daha nemli bir rakiptir benim iin Barbie House." "Bunun bir nedeni olmal" dedim. "Nedeni var. Nedeni var. Sahibi eski ortamdr ve ayrldmzdan beri birbirimize glmser ve masann altndan tepiiriz. ok dledim deposuna girip kumalarn ellerimle makaslamay..." "Ama makaslamadnz" dedim. "Makaslamadm. Tepiiriz tepimesine ama medenice. Piyasa kurallaryla. Belden aa vurmadan." "Rakip forvete sakatlamak iin girmeden" dedim. Yzme bakt. "Evet" dedi. "Bu futbol iini o icat etti nce. Gitti bir takm ald kendine. Adn koyamad tabi enayi." "Barbiespor!" diye gldm. "Ben de ona 'Barbiespor nasl gidiyor?' diye sorarm grdmde. Gck etmek iin. Takmn gsnde kocaman harflerle yazar Barbie diye." Gazetede Karasu Gnespor'un bir puan altndaki takmn adn hatrladm birden. "Merkez dmanyurdu." dedim. "Bu haftaki manz Merkez dmanyurdu'yla m?" "Evet. Yenilen der." "Yenilen der" dedim. "Bu yzden 'ya doruysa' diyorum" dedi lhan Karasu. "Bizim iki olan satn aldlarsa Karasu Gnesspor der." "Medenice kaprz demitiniz?" Birasndan bir yudum daha ald. "Her eyin bir ilki vardr" dedi. "te ondan korkuyorum." Byle bir durumda ne yaplr bilmiyordum. Bunu aka sylemeye karar verdim. "Byle bir durumda ne yaplr bilmiyorum" dedim. "Hocayla konusanz, ocuklar oynatmasa?" "Ya palavraysa aklmza geldii gibi. Srf ortal bulandrmak, takmn gcn drmek iin frdlerse? Kendi elimizle kendimizi sakatlayalm diye?" "Yapar m bunu eski ortanz?" dedim. "ike yapacak olan bunu da yapar" dedi lhan Karasu. "Olanlar takmdan kesersek ma gn durduk yere, arkamzdan deil, yzmze gler." "Topularla konuun" dedim.

"Dndm ama kar yol deil" dedi. "Doruysa, adam gibi oynarlar bu mata belki ama bir kere satlm oyunculara nereye kadar gvenebilirsin. Yok doru deilse durduk yerde morallerini bozmu oluruz. Srf namuslu olduunu gstermek iin oynamak, namuslu oynamaktan daha zordur. Olmadk yerde hata yaparlar heyecandan, yine yanarz." "Peki ben ne yapabilirim sizin iin?" dedim. Yeniden profesyonellemenin zaman gelmiti. "Ma Cumartesi gn saat te" dedi lhan Karasu. "O saate kadar iin dorusunu bulman istiyorum. Asl varsa takmdan keseceiz, yoksa kimseye bir ey sylemeden kacaz mamza. Ondan sonra Allah ne gsterirse." "stelik bunu aktrmadan yapmam gerekiyor" dedim. "aktrmadan" dedi. "Zor olacak" dedim. "Uzaktan kumanda." "Uzaktan, yakndan" dedi lhan Karasu. "aktrmadan. Yalnzca senle ben bileceiz ne yaptn. in dorusunu da ne kadar erken renirsek o kadar iyi. Yapabilir misin?" Bu bana "u Cessna'y Hazerfen havaalanna indirebilir misin?" der gibi bir soruydu. Muhtemelen aklrdm ama bunu sylemezdim yolcuma. "u ii balama bulumasnn asl karsa kolay" dedim. "Ben baz meslektalarm gibi fotoraf ekip ses kaydetmem. Vardm sonulara inanacaksnz." "nanrm" dedi lhan Karasu. "Reklamcma inanrm nk." Kalkp yerde duran krmz telefona yrd. Makineyi eline alp, ahizeyi kulayla omuzunun arasna sktrd. Bo eliyle iki numara tulad. Sonra bana dnp sordu. "Ne miktar syleyeyim?" Amatr kmeden nc lige yeni km bir takma transfer olacak bir santraforun isteyeceini tahmin ettiim bir rakam ikiye katlayarak syledim.

Blm 2.4
Demin ekleri tek laf etmeden imzalatan takm elbiseli adam' tekrar gelene kadar tek kelime etmedik. Mterilerimin bir zel; detektifle almaya baladklarna gerekten inandklar ar parann el deitirdii bu andr. Psikiyatrlara denen parann tedavinin bir paras olduuna inanld gibi. ou doktor gibi karp serbest meslek gelir makbuzu da dzenlemem. Doktorlardan makbuzu isteyen hastalarn orann bilemem ama ben-) den kimse istemez. Benden yalnzca sonu isterler. Sonular da bazen veririm, bazen veremem. Doktorlar gibi. Takm elbiseli adam ieri girdiinde, elindeki eki lhan Karasu'ya verdi. lhan Karasu, eki masann stne koydu, adam dar kncaya kadar bekledi. Sonra deminki be ek kadar kolayca imzalad, bana uzatt. "Reklamcmn yaynlad ilanlarn parasn hi bir zaman pein demem, haberin olsun" dedi, kendini rahatlatmak istercesine. Mterilerimin paray verirken ya felsefe ya espri yapmalarna almtm. Sokak kzlarna paralarn ilerin yapmadan nce vermeye benzer bir duygu olmalyd. Sonra ciddileti lhan Karasu. "Bundan sonras sana ait, kolay gelsin" dedi. Rahatlamt. Bu konudaki hassasiyetlerine ilikin hi bir yorum yapmamay renmitim. eki, zerinde yazanlar incelemeden alp czdanma koydum. Nakit verenlerin parasn da saymazdm. Czdan cebime koymadan zerinde ev adresimle telefon numaramn yazl olduu kartvizitlerimden bir tane ektim Masaya gidip benim eki imzalad kalemi kullanarak ara telefonumun numarasn yazdm kartn arkasna. "Cep telefonum yok" diye akladm. "Benim de" dedi. Toplant masasnn ekmecesinden kendi kartvizitini kard. Tpk benim yaptm gibi kartn arkasna bir telefon numaras yazd. Ev numaras olmalyd. Uzatt kart alp ceketimin cebine koydum. "Beni her an arayabilirsin" dedi. "Adn atlatlmayacaklarn listesine koymalarn syleyeceim santraldekilere." "Tamam" dedim. "u bulumayla ilgili telefon gelirse, beni bulamasanz bile evdeki telesekretere mutlaka not brakn." "Mutlaka brakrm" dedi. "Senin iin baka ne yapabilirim?" Takm dn ma yaptna gre bugn izinli olmalyd. lhan Karasu'ya ne kalecinin, ne sol bekin, ne teknik direktrn adn sorma gereini duymadm. Ne de takmn antremin sahasnn yerini. Akama takmn tmyle birden tanma olanam vard nasl olsa. "Bu akam iin bir davetiye isterim" dedim. "Ne?" dedi. Neden sz ettiimi karamad birden. "Anladma gre bu akamki ekspozisyona Karasu Gnespor takm olarak katlacakm. Ben de orada olursam ocuklar toplu halde grrm diye dndm." "O kolay" dedi lhan Karasu. "O kolay. Dilek Hanm'a syleriz..." Birden akama yamur yap yamayaca meselesi aklna gelmi gibi suratn buruturdu. Ya da baka bir eydi aklna gelen. "Seni ne diye yutturacaz millete?" dedi. "Soran olursa bir yalan bulurum" dedim. Odasna girdiimizden beri ilk kez gld lhan Karasu. Gerekten gld. Ben de gldm. "Gel benimle" dedi. lhan Karasu nde, ben arkada odasndan ktk. Koridoru geip, karya, Dilek Aytar'n odasna hi tereddt etmeden girdi. Ben de peinden.

Dilek Aytar odasnda yalnzd. Telefonda konuuyordu. Aniden kp gelen patronuna hi armad. Eliyle bir saniye bekler misiniz iareti yapt. ki kere "hayr" dedi telefona, iki kere "tamam, ben hallederim." Masasnn nnde konumadan ayakta bekliyorduk. Telefonu kapaynca yzmze bakt. "Remzi Bey de akam bizimle olacak ekspozisyonda" dedi lhan Karasu. "lgilenir misin?" "Remzi Bey kiminle ilgilenecek?" diye sordu Dilek Aytar. Beni ilk kez grm gibi ilgiyle bakyordu yzme bu kez. Reklamc arkadamn enesini tutamadn anladm. Ya da Dilek Aytar'n doru sorular sormasn bildiini. lhan Karasu da anlad deifre olduumu. Hadi yap numaran der gibi yzme bakt. Karasu Tekstil'deki ittifaklarma ilikin bir karar aldm. "Dilek Hanm'a doruyu sylemeliyiz" dedim. "Buna hem hakk var, hem benim iim kolaylar." Dilek Aytar'a dndm. "Takmla ilgili bir mesele iin lhan Bey'e alyorum", dedim. "Bu akam ocuklarla yle uzaktan tanrsam iyi olur, diye dndm. ok fazla reklam etmeden." "Ben de benim peime zel detektif taktnz diye korkmutum" diye espri yapt Dilek Aytar. Sonra gzlerimin iine; bakt. "Hi zel detektif tanmamtm." "Remzi Bey'in grevini sizden bakas bilmese iyi olur diye dnyoruz" dedi lhan Karasu. Dilek Aytar elini boynundaki kocaman metal yuvarlaklara gtrerek dnd. "Soran olursa stanbul'a ilk kez gelen Kayseri bayimiz diye tantrrm" dedi sonra. "Aramza yeni katlan bayilerle zel olarak ilgilenmek grevlerimin arasndadr" diye aklad bana. "Benim iin uygun" dedim. Benimle zel olarak ilgilenmesine itirazm yoktu imdilik. "Mesele yok" dedi lhan Karasu. Elini uzatt bana. "Akama grrz." Sonra ekledi "Yamur yamazsa tabi." "Akama yamur ya-ma-ya-cak!" dedi Dilek Aytar, elimi sktktan sonra odadan kp giden patronunun arkasndan belirli bir kararllkla. "Otursanza" diye toplant masasn iaret etti sonra bana dnp. "Size doru drst bir kahve bile ikram edemedim." Nimet Hanm duofondan biri stl iki kahve siparii daha ald. Hem bu sefer gecikmemeliydi kahveler, bak ona gre... Dilek Aytar elini duofonun dmesinden ektikten sonra masann stndeki kartvizitlikten bir kartvizit ald. Oturduu yerden kalkp ar ar plak erkek mankenle plak kadn mankenin arasndan bir tur att elinde kartvizitiyle, sonra dnp toplant masasna yneldi. Ben de oktan kendi kartvizitimi ekmi, oturmutum. Sessizce bakyordum yryne. aprazmdaki sandalyeye de o oturdu. Masadan biraz geride bacak bacak stne att. Dirsei masadayd. Uzattm kartviziti dier eliyle alp uzun uzun okudu. Masaya brakt kartviziti alp cebime koydum. "Eskiden pilotmusunuz..." dedi. "Evet" dedim. "Nerden kt bu zel detektiflik?" dedi. "Pazarn ihtiyac vard" dedim. "Bakalarnn ne yaptn bilmek isteyenler de ok, ne yaptnn bilinmemesini isteyenler de." "Ben hangi taraftanm sizce?" dedi. "Siz ne yaptn... bilenlerdensiniz" dedim. Bir kez daha beni ilk kez gryormu gibi bakt yzme, nemli bir ey syleyecekmi gibi ne eildi. Boynundaki madeni yuvarlaklar ngrdad. Elini bastrp kolyesini ve bluzunun hareketlenip arzu edilenden fazlasn gstermeye eilim tayan yakasn denetledi. Kapdaki hareketi alglad sonra. Doruldu.

" 'Bak ona gre..." etkili olmutu anlalan, Nimet Hanm tepsisinde iki neskafe fincanyla ieri girdi. Bu sefer servisi yapp, tepsiyi drmeden kmay baard. Konuyu deitirmek iin frsatnn stne atladm. "Siz halkla ilikiler ve reklam iini nasl setiniz peki?", dedim. "Benim nedenim ak" dedi. "Eskiden mteri temsilcisi olarak alrdm bir reklam ajansnda. Mterilerin bitip tkenmez kaprislerinden sklp 'biraz da ben kapris yapaym'; dedim. Masann br tarafna getim." Kahvemden bir yudum aldm. Scakt bu sefer. Karasu Tekstil'den ieri girdiimden beri sigara imediimi hatrladm sonra. Nisan'n son haftasnda, akama yamur yap yaamayaca tartmal bir gn iin setiim ceketimin cebinden bir Chesterfield Light kardm. "ebilir miyim?" "Elbette" dedi Dilek Aytar. "Siz de ier misiniz?" "Yalnzca zel anlarda" dedi. Hl elinde tuttuu kartvizitimi brakp paketten bir sigara ald. Sigarasn yakmam iin eildiinde metal yuvarlaklar yine ngldad. Bu kez karlkl birer yudum aldk kahvelerimizden. Tuhaf tuhaf eyler dnyormu gibi birer de nefes aldk sigaralarmzdan. "Ekspozisyon saat sekiz buukta balayacak akam" diye lafa girdi aniden. "Ortaky'deki Esma Sultan Yals'nda. Biliri misiniz?" "Evet" dedim. "Dokuzdan nce balayamayz ama" dedi. "Ekbir bayilerle salak karlar ge gelmeyi marifet sayarlar byle gecelere. Ben son dakikalara kadar kapda karlayacam davetlileri. Beni grrsnz gelince." Birinin elinde bir karton kutu olan iki kz girdi ieri. Dierinin elinde bir ucunda insann gzn dayayp bakaca bir mercek olan siyah bir kp vard. "Basna datlacak dialar..." dedi kzlardan biri. "oaltlmad m bunlar hl" dedi Dilek Aytar. "Siz nce grn diye bekledik" dedi teki kz. "Murat yetitireceine sz verdi." "nallah" dedi Dilek Aytar. Sonra bana dnd. "Kusura bakmayn, u dialara bir gz atmalym." Hi nemi yok jesti yaptm ellerimle. Sigarasn aramzdaki kl tablasna bastrp, gidip masasna oturdu. Kzlarn her biri bir yanma geti. Sa yanndaki kzn kutudan karp verdii erevelenmi diay o kpn dier ucundaki girie takp mercekten bakt. Kpn iinde dialar grmeyi salayan bir k kayna vard anladma gre. Dialar birbiri ardndan ve hi konumadan hzla incelemeye balad. Beenmediklerini sol tarafndaki kza veriyordu. Elimi masann stndeki brorlere attm ileri bitene kadar gz gezdirmek iin. Reklamc arkadamdan telif creti almalydm nk benden ilham almt sanki brorn konusunu bulmak iin. Benim yanmda yremde hi grlmeyen gzellikte kadn, hayali bir detektiflik brosunun iinde, her karede deiik giysilerle poz vermilerdi. Bana hi benzemeyen, ince, yakkl, gen bir adam, hayatmda hi giymediim ve hi giymeyeceim giysilerle kadnlara kt kt bakyordu. ki elinde iki toplu tabanca, patlatt muhtemelen kuru sk kurunlarn dumann flyordu namludan baka bir karede. l inceleme ben kahvemi, ikinci sigaram ve salak brorn btn sayfalarn bitirene kadar srd. Baktklar dialarn yars elenmiti bu srenin sonunda. Kzlar malzemelerini alp sessizce ktlar odadan. "Davetliler kimler?" dedim kaldmz yeri hatrlayacandan emin olarak. Beni yanltmad. "Eksposizyon esas olarak bayilerimize" dedi masasndan bana bakarak. "Pazarlama Trkiye'sinin drt bir tarafndan bayiler ve karlar." Ellerini iki yana aarak ikinci snf bir

sirk takdimcisini taklit etti. "Innnn n nnnn... Basn ve televizyon da gelecek... umarm yeterince. Rakip firmalardan da ardk, merakn yenemeyenler gelir. Aslnda bu gsterinin herkesin bildii asl amac bayilerin ban dndrp ertesi gnk gala yemeinde olabildiince ok sipari almak. Biraz da hava atmak sektre." Sonra masadan kalkt, yeniden plak mankenlerin arasndan dolap bir tur att. "Futbol takm ne yapacak?" diye sordum bana doru\ yryn seyrederken. "Asl olarak yalnzca boy gsterecekler. Televoleci televizyoncularn, paparazzilerin falan gelmesi iin bir neden daha gya. Aslnda lhan Bey de biliyor ya, gelirlerse yalnzca uuan eteklerden grlen i amarlar ve transparan giysileri ekmek iin gelirler. nc ligden bir takmn oyuncularn" ekip de ne yapsnlar?" Biraz nce oturduu sandalyeye geldi oturdu. Soumu kahvesine umutsuzca bir gz att. "Bayilere ilgin gelir belki" dedim. "O da doru ya" dedi. "Siz tanyor musunuz takmdakileri?" dedim. Bir yerden! balamam lazmd. "Doru drst tanmam" dedi Dilek Aytar. "Bir tek o kaleciyle merhabam var. O da birinci ligden transfer edildiinde gazetecilerle imza trenini ben organize etmitim, oradan. " "Nasl raz oldu Karasu Gnespor'a gelmeye birinci ligden?" dedim. "ok anlamam bu ilerden ama galiba suyu snmt zaten birinci ligde" dedi Dilek Aytar. "Bir iki yl da burada taklaym diye dnyor olmal. Hani son vurgun. Ama trende gazetecilere yle bir 'Birinci lige dneceim... Ama yeni takmmla beraber' dedi ki, lrsnz. Benden daha iyi PR'c." "Malara gidiyor musunuz?" "lhan Bey her seferinde arr. Bir iki kere gittim. Feci skldm." "Bu hafta sonu gidin ama" dedim. "lm kalm ma." "u ekspozisyonu sa salim atlatp, bayileri de kaln siparilerle evlerine yollayabilirsem gelirim" dedi. Ayaa kalktm. "Teekkr ederim" dedim, elimi uzattm. "Zamannz ok aldm. Akama grrz." Dilek Aytar da ayaa kalkt. Elimi sabahki tanmamzdakinden ok daha uzun skt. Kartvizitim bu kez dier elindeydi. "Grrz" dedi. "Kapda olacam." Koridordan aaya ar ar yrdm. Ben karken Dilek Aytarn telefonu almaya balamt. lhan Karasu'nun kaps kapalyd. Dier kaplarn iinde kimi bo kimi dolu masalar grdm. Karasu Tekstil kendi apnda nemli bir akam iin harl harl hazrlanyordu. Kahverengi-sar renklere boyal kayar kapdan ktktan sonra ceketimden bu ziyarette elde ettiim iki kartviziti kardm. Karasu Tekstil'in adresini, PBX telefon numarasn ve faksn ezberledim nce. Sonra arkadaki ev numarasn. Daha sonra Dilek Aytar'nkine baktm. Numara ve faks aynyd. Dahili numaras yoktu. kiyz metre kadar uzakta grdm taksi durana doru ilerlerken kartvizitleri kk kk paralara ayrp, her admda bir paray yere saarak stanbul'u biraz da ben kirlettim.

Blm 2.5
Beni alan taksici gevezeye benziyordu ama ilk geyik teebbsnde engelledim onu. Akatlar'a kadar oflad puflad direksiyonun banda. Yz vermedim. Evin nnde deil, biraz ilerdeki gazete bfesinde indim. ofre susmasnn karln parann stn almayarak dedim. Gazeteciden, Pazartesi gnleri futbola dierlerinden daha ok yer ayran gazeteyle, gnlk yaynlanan iki spor gazetesini istedim. Vakit leye yaklayordu. Elimde gazeteler, sabahlar kendi gazetemi ge gnderen bakkala girdim. ikyetimi fazla ciddiye almadn grnce, elimdekileri gstererek onu mterisi olmaktan kmakla tehdit ettim. Bu tehdidimin deerini daha da artrmak iin beli pizzalardan iki paket aldm. ki de litrelik kola. Kapnn koluna aslm poetteki gazeteyi ve ekmeimi alp eve girdiimde telesekreterin gstergesinde mesajm olduunu grdm. Parasn pein deyen bir mteriye sahip olmann rahatlyla dinlemeyi sonraya erteledim. Paketlerden birinin ambalajndaki piirme talimatn bir kez daha okuduktan sonra birini mikrodalgaya atp banyoya girdim. ktmda pizzam hazrd. Tepeleme buz doldurduum bardaa kola boalttktan sonra pizzamla birlikte salona dndm. Gazete ynndan ilkini ekip Karasu Gnespor'un son mayla ilgili bilgi krntlarn aramaya koyuldum. Pizza ve kola eliindeki aratrmam, 3. ligdeki malarn haberlerinin ksalndan dolay hemen bitti. Toplam alt gazetenin bu konudaki bilgi krntlarndan anladma gre Karasu Gnespor, bu pazar deplasmanda, sralamann ortalarndaki yine bir stanbul takmyla ma yapm ve 1-1 berabere kalmt. Kimbilir hangi muhabirin sallad yldzlardan, Karasu Gnespor'un kalecisi Zafer, ortada oynayanlardansa smail ve Tark'n man en iyi oyuncular olduklarn anladm. Ma boyunca sar ya da krmz kart gren yoktu. Merkez dmanyurdu ise kendi grubunun ikincisiyle oynamt ve 3-0 yenilmiti. Varsaylan ike nerisi matan epeyi nce yapldna gre bu sonucu ngryordu zaten giriim sahibi. Yenilen takm olduu iin, bata kaleci, her oyuncunun yldzlar birer adetti. Puan sralamasndaki durum ok netti. Bu Cumartesi yenilen takm kmeden decekti. Kulp yneticilerinin hayalleri ve uup giden paralaryla birlikte. Bu kez her iki takmn da teknik direktrnn yerinde olmak istemeyeceime kesinlikle karar verdim. Bir sre gazetelerdeki dier yazlara gz attm. lgimi eken bir ey olmad ilerinde. Pizza tabam ve bardam mutfaa gtrdkten sonra telesekreterin bana geip mesajlar dinledim. Arayanlardan ikisi yanl numara evirmi olmalyd, dit dit seslerinden baka bir ey duymadm. Sonuncusu ise artk iyice tantm bir sesti. Ba kocasyla belada olduu iin yardmm isteyen ama her naslsa her seferinde telefon ya da adres brakmayan o kadnn sesi. in tuhaf, bir kez bile ben evdeyken aramyordu unutkan mteri adaym. Ortalkta yapacak i kalmaynca aklm bilgisayara gitti. Cessna'yla Michigan Gl'nn artk ezbere bildiim evresinde kk bir tur atabilirdim. Ama pizzann arln midemde ve gzlerimde hissetmeye balamtm. Renkli olacan umduum bir ekspozisyona davetli olmann cokusuyla, akama vcuta hazrlanmaya karar verdim ve gidip yattm. Beynimin iinde patlayan bas ve davul sesleriyle uyandm. st kattaki liseli delikanl okuldan dnm olmalyd. Bu ince duvarlar yapanlara bir kere daha kfredip, srf bu ilev iin edindiim uzun sopayla tavana vurdum. Mzik kesildi. Bir keresinde apartmann giriinde gsterdiim bir iki bilek hareketinden sonra saygsn kazanmtm olann. stmdeki salak mahmurluu atmak iin yeniden dua girdim. knca itiim kahve ie yarad. Ani bir kararla stanbul stnde umaya baladm. Belki binlerce kez girip ktm Atatrk Havaliman'nn kimi binalarn temsil eden bir ka dikdrtgenden baka yap yoktu Microsoft Flight Simulator'un stanbul'unda. Marmara, Boaz, Hali ve Karadeniz yerli

yerlerindeydi. Uzaklardaki Uluda'dan baka ykselti yoktu altmda uzayp giden kara ve deniz paralarnda ykselen. Olmayan Boaz Kprs'nn stnden uup, olmayan Esma Sultan Yals'na baktm tepeden. Hazrlanma vakti gelinceye kadar alalp ykselip utum stanbul'un stnde. Sklnca, Cessna'nn motor grlts bir daha asla dinleyemeyeceim bir blues paras gibi kulaklarmda, her kentin 4000 feet stnde hazr bekleyen bulutlarn iine girdim. Ekran tmyle beyazlatnda, manyetolar kapattm birden. Braktm uam kendi kendine szlp, istedii yere dsn diye. Giyinmek iin bilgisayarn bandan kalktm. Bu tr akamlar iin hazr tuttuum takm elbisemi giydim tra olduktan sonra. im bitince aynann nnde kendime baktm. te Remzi nal diye dalga getim kendimle. u, Hava Kuvvetleri'nden mstafi, THY'dan kovulma, kendine saygs olan hi bir "frequent flyer"n adn bile duymad sekizinci snf charter irketlerinde bile tutunamayan, sayenizde MS Flight Simulator'un Cessna'sm bile adam gibi indirmeye teebbsten ciz eski pilot, exkaptan, nevzuhur zel detektif Remzi nal... e kyor. Evin nndeki otomobilim iki gndr yerinde pineklemekten ince bir bahar tozuyla kaplanmt. Yamur yasa da ykansa kendi kendine diye dileyecekken vazgetim Dilek Aytar' hatrlayp. Sileceklere su pskrtp n cam ykamakla yetindim. Kasetalardaki Buddy Guy' dinleye dinleye Akmerkez'in nnden Ulus, oradan Ortaky'e yneldim. Akamn Ortaky' pazartesi tenhalndayd. Yine de ibandaki otopark delikanllarndan biri el etti Portakal Yokuu'ndan aa ar ar inerken. Otomobilimi onlara emanet edip, Ortaky Spor Kulub'ne ba makbuzu msvettesini cebime attm. Kokoreilerin kar kysndan yryp Esma Sultan Yals'nn nne eritim. Ana giriin nndeki kalabala bakarsanz, yeni kurulmu ikinci snf bir zel lisenin, gelenekselletirmeye alt mezuniyet treninin ilkinde toplaan mutlu veliler gryordum sanrdnz. Gbeklerinden rahatszlk duymad belli olan erkeklerle, genellikle onlardan uzun boylu ve yzleri boyalarn arlndan sarkm birtakm kadnlar, dier davetlilere bakmalarn engellemeyen ar admlarla ieri giriyorlard. Kalabala karp kapya doru ilerledim. Aralarnda Kayseri bayisi gibi durup durmadm merak ediyordum. lhan Karasu ile Dilek Aytar giriteydiler, lhan Karasu smokin giymiti. Dilek Aytar yerlere kadar uzanan, sk dekolteli, darack siyah bir elbise iindeydi. Boynunda sabahki metal yuvarlaklar yerine gsterili bir inci gerdanlk vard. Omuzundan byle bir gece iin gzme byk gzken siyah bir anta sarkyordu. Yanlarnda irkince bir kadn daha ayakta dikiliyordu. Kimsenin dikkatini ekmeyecek, sradan bir tayyr vard stnde. Davetlileri karlayan lye yaklatka bir huninin iindeymi gibi daralan insan kalabalna uyarak sraya girdim. ki adm tedeki bir fotoraf, lhan Karasu ve yanndaki irkin kadna yaklap pen her davetli ift iin bir iki fla patlatyordu. Sra bana geldiinde btn Kayseri bayiliimi takndm. "Ooo, Remzi Bey" dedi lhan Karasu. "Gznz aydn, yamur yamad" dedim. ster istemez baklarn ge kaldrd lhan Karasu. "Allah yzmze bakt" dedi. "Remzi nal" diye tantrd beni yanndaki irkin kadna. "Eim, Fahrnnisa" dedi bana dnerek. Bir fla da benim iin akt Fahrnnisa Karasu ile el skrken. Kadnn eli nemliydi. Zaten benim yzme bakmak yerine benden sonra gelen kadnn giysilerini incelemekle meguld. Hzla Dilek Aytar'a getim. Dilek Aytar da bakmad bana el skrken. Onun gzleri ok daha gerideydi. Ben de dnp baktm. Grltl bir genler kalabal el skma kuyruuna girip girmemekte tereddt ediyormu gibi dikiliyordu az ilerde. Boylar tm davetlilerin genelinden uzun

olduu iin ister istemez dikkat ekiyordu grup. Bir ikisinin kafas dazlakt. Dilek Aytar grltl, iti kakl gelilerini onaylamyormu gibi kalarn atm bakyordu. Onu ne yamur ne de takm konusunda rahatsz etmemeye karar verip bahenin ierilerine doru yrdm. Davetliler l drtl gruplar halinde yerlere yerletirilmi dev mumlarn titrek klarnda titreyen glgeleriyle ayakta gevezelik ediyorlard. Gezgin aydnlatmalaryla ortalkta dolaan bir iki kamera, ellerindeki tepsileriyle saysz garson vard. Kimi bayilerin yetikin kzlar biraz sonra ortala dklecek mankenlerle rekabette kararl gibi giyinmilerdi. Seyrekleen davetlilerin arasndan yryp, denize kadar ulatm. Buralara kadar gelip, boazn gzelliklerine kar bedava viski yudumlamamay su addeden bir ka kii de oradayd. Geri dnp Esma Sultan Yals'ndan arta kalan ykntlarn iine baktm. Podyum orada hazrlanmt. Yerden yarm metre ykseklikte uzun bir platformdu podyum. Platformun ba tarafnda kapatlarak giysi deitirme alan haline getirilmi blmn evresinde hareketli bir alma vard. Televizyonda sk sk grdm bir iki mankenin yzn setim o kargaada. Arkamdaki hareketlenmeyi alglaynca geri dndm. Televizyoncularn seyyar klar ayn yne doru evrilmiti imdi. Kameralar artk ieri girmi olan grltc kalabaln ortasndaki en uzun boylu futbolcuya ynelmiti. Gzlerini kapayan gne gzlklerine ve sasz haline karn tandm ocuu. Kaleci Zafer'di. Birinci ligden tad nnn hl onunla olduunu bir kez daha grm ve mutlu olmu gibi glmsyordu kameralara. zerinde kapkara bir takm elbise vard. Gmleinin yaka dmesini kapam, ama kravat takmamt. Jilete vurulmu kafas siyah giysilerinin zerinde prl prl parlyordu. Grgsz Karasu Tekstil bayilerinden kendisine selam verenlere belini ne eerek selam verdi. Bir ikisiyle el skt. Kameralara alk olmayan takm arkadalarn bu renkli dnyayla tantrr gibi bir hali vard her yaptnda. Kameralarn ilgisi uzun srmedi ama. Sanki i olsun diye yaplan ekimler bitip klar snnce, takm gvenli bir ke arar gibi yava yava yryp, duvarn dibine topland. Uzaktan her birinin yzn belleime kaydetmek iin uzun uzun baktm. Boyunlarnda makineleri muhabirler, kalabaln iinde baka avlar aramak iin daldlar. Biri dnda. Bu geceye hi ama hi uymayan kim var burada diye sorsam, bu iko gazeteciyi gsterirdiniz bana. En azndan be kilo daha ince olduu gnlerde satn alnm beyaz bir takm elbise giymiti. Pantolonu, kemerin hemen altnda da doru sarkan bir knty zor zaptediyordu. Kravat, iliklenmemi gmlek yakasnn dmesinden be alt santim aada sarkyordu. Boynunda sk bir teleobjektifi olan bir fotoraf makinesi sallanyordu. Bir elinde iki barda, dier elinde yuvarlak yzn prl prl parlatan terleri silmek iin bir mendil vard. Futbolcularla, ortak dmanlar bu yabanc dnyaya kar ittifak halinde kar koymak istermi gibi omuz omuza dikilip, kocaman gvdesinin arln bir o ayana, bir teki ayana vererek duruyordu duvarn dibinde. Ama gzleri... O mesafeden bile, kocaman yznde, hakiki bir canllk tayan tek unsurun gzleri olduunu alglyordunuz. Etrafta olup biten hi bir eyi karmamak iin fldr fldr bakyordu kalabala. Bakyordu ve yazyordu zihninde bir yerlere. Yazyordu ve bardandan bir yudum daha alyordu. Biri omzuma dokununca geri dndm. Reklamc arkadam. Yalnzd. Buraya gelmeden nce de bir yerlerde bir iki kadeh imi gibi duruyordu. Belki bir iki kadehten de fazla. "Antrenman kardk bu akam" dedi. "Ben alyorum" dedim. "Orasna bakarsan ben de alyorum" dedi gevrek gevrek. "Dinle" dedim, "u Barbie House'un patronu buralarda m? Sen hepsini tanrsn. Bir gster bana." Sanki ok zor bir soru sormuum gibi btn dikkatini toplayp etrafmza bakt.

"Cem Tmer mi?" dedi "Demin grdm, buluruz. Gel yle yryelim" diye srkledi beni koluma girip. nsanlarn arasnda yrmeye baladk. Hafif sendeliyor, dengesini yeniden bulmak iin bana yaslanyordu. "Dilek aktrmadan sktrd beni senin kim olduunu renmek iin bugn" dedi. "Farkndaym" dedim. "tmsn." "O benim Karasu Tekstil'deki numaral patronum" dedi reklamc arkadam. Ho tutmak zorundaym." "ki numara kim?" dedim. "Bilmiyor musun?" dedi yan yan yzme bakp. "Doru, sen bugn tanmadn. Kayahan Karasu beyzade. Patronu; biricik olu." "Gerekten iki numara m?" "Aslnda belki de bir numara. Belkisi fazla bile. Ak seci bir numara. Ama gizli gizli." "ekleri lhan Karasu imzalyordu ama." Kalabalkta tand bir iki kiiye selam vererek srkledi beni ykntlara doru. "Canm o daha iine geliyor Kayahan'n. Babas gemi. ten kalma alkanlklaryla gnlk sradan ilerin iinde her eye hkimim sanyor kendini. Oysa Kayahan deme plann onaylamadan tek ek, senet dzenlenmez bu irkette. En azndan benim demelerim. Ho, pek deme aldm yok ya bu kriz ortamnda. Aa yukar btn temel kararlar Kayahan'ndr. Kendisi alr kararlar, ustaca babasnn kendi karar olduunu sanmasn salar. Dilek de yardm eder ona bu konuda." "Neden?" dedim. "O da m esas patrona sadk?" "Daha ok gelecekteki zengin bir koca iin yatrm yapyor diyelim" dedi reklamc arkadam. "Amma dedikoducusun ha" dedim. "Dedikodu deil" dedi. "Dilek'in gereinde lhan Bey'e bile kafa tutacak gc Kayahan'dan aldn Karasu Tekstil'de herkes bilir. lan edilmemi bir nian vardr aralarnda." "Karasu Gnespor?" Reklamc arkadam antrenmandan sonra giyinirken yaplan soyunma odas esprilerinden birine gler gibi gld. "Karasu Gnespor, Kayahan'n babasna tand ender zgrlk alanlarndan birisidir. Diledii gibi oynamasna izini verir. Ama bahse girerim, yanlp 1. lige falan ksnlar, harcamalar oalmaya yz tutsun, el koyup braktrr o ii. Bak orada ehzadem." Podyumun birimindeki kyafet deitirme blmnn nnde kouturup duranlarn arasndaki gen bir adam gsterdi burnuyla. Hareketliliin odak noktas olduu taa bizim durduumuz mesafeden bile belli oluyordu. Elleri kollaryla, aarmaya balam salarna ramen formunu koruduu buradan bile belli olan bir kadna bir eyler anlatyor, kadn da bayla onaylayarak dinliyordu onu. Mavi renk smokin giymi biri gelip, elindeki ktta bir yer gstererek bir eyler sordu, yantn alnca geldii gibi uzaklat. "Benim sunuun bir blmn daha pi ettiler eminim u iki dakikann arasnda elbirliiyle" dedi reklamc arkadam. "Sanki bir haftadr yaptklar yetmezmi gibi." Mavi smokinli adam tandm sonra. Hafta ii akamlarnn en popler yarma programn sunan sunucuydu. Kaya-han Karasu beyaz sal kadna bir iki ey daha syledikten sonra elbise deitirme blmesinin giriinde kayboldu. "Ne zaman balayacak gsteri?" dedim reklamc arkadama. "Daha var" dedi. "Pazarlama ekibine adam kafalamak, lhan Bey'e dman atlatmak iin zaman ver biraz daha." Kolkola geri dnp kalabaln iine girdik yeniden. Futbolcu takmyla beyaz elbiseli fotorafnn yeri deimemiti. Duvarn dibinde seyrana devam ediyorlard. lhan Karasu ile

karsnn etrafnda kadnl erkekli bir grup toplanmt. Ellerinde bardaklar srekli glp duruyorlard. Dilek Aytar', gndz odasna girip dia gsteren genlerle bir arada grdm. Arada bir saatine bakyordu. Reklamc arkadam dirseiyle brm drtt. "te aradn adam..." dedi. "Cem Tmer."

Blm 2.6
Reklamc arkadamla birlikte ar ar Barbie House'un sahibi ve de Merkez dmanyurdu kulbnn bakan Cem Tmer'e doru yneldik. Yannda hangi markann defilesine karrsanz karn yadrganmayacak gzellikte ama kmayacak olgunlukta bir kadn vard. kisi de, evrelerindeki kalabal oluturan bayi ve bayi kars ortalamalarnn her adan stnde' olduklarnn bilincinde gibi duruyorlard. Biraz akta, dnn arlacak kadar nemli ama ba keye oturtulmayacak kadar uzak akrabalar gibi, ellerinde kadehler, vcutlar dik, baklar keskin, sessizce dikiliyorlard. Cem Tmer de lhan Karasu gibi smokin giymiti ama onunki daha bir yakyordu ince uzun vcuduna. Yanndaki kadndan ok daha uzun salar ensesinde toplanm, aaya sarkyordu. Yandan daha gen durmak iin zenmi diyemezdiniz, apak yandan daha gen duruyordu adam. evresini iten bir merakla izliyor, kmsyorsa da belli etmemeye alyordu bana kalrsa. Cumartertesi gnk ma aklna getirip getirmediini merak ettim. "Daha fazla ilerleme" dedi reklamc arkadam. Kolumdaki koluyla durmam iin bask yapt. "Neden?" "Adamla karlamayaym imdi. Her grnde Karasu'yu brakp kendisiyle alr mym diye azm aramaya kalkyor. Zor durumda kalyorum." "Ne mutlu sana, peinden koan yeni mteriler var dedim. Ajansn sorunlarn aklna getirmek bile istemiyormu gibi yzn buruturdu. "Ben dolanaym yle bir" dedi. "Kimsenin benim aklma ihtiyac yok ama birine yardmm dokunabilir. Grrz." Reklamc arkadam ilerde mutlaka yakalamas gereken birini grm gibi kararl admlarla uzaklat yanmdan. Birden aylmt sanki. Ortalkta dolanan garsonlardan birinden bir kadeh beyaz arap aldm. Bardak buulanmt. araptan kocaman bir yudum alp, iimdeki, bo vakitlerinde zel detektiflik yapan Karasu Tekstil Kayseri bayisini uyandrmaya altm. Cem Tmer'e doru yrmeye baladm. Adamla konumamn doru olup olmadndan, hele hele konumaya balaynca ne demem gerektiinden de emin deildim akas. Laf hafta sonundaki lm kalm mana getirmenin doru olacandan da kukuluydum. Yalnzca bir yoklamak istiyordum. Kiminle dans etmek iin piste frladm anlamak iin yalnzca bir yoklamak. Hayat her zaman olduu gibi, benim ite de kararszla prim tanmaz. Daha ben Cem Tmer'le yanndakine, onlara doru geldiim belli olacak kadar yaklaamadan arkamzdan deminden beri dinlediimiz mzii ninni derecesine drecek kadar yksek volml bir mzik balad. Podyumun hazrland taraftan geliyordu mzik. Btnyle bilgisayarda retilip bilgisayarda icra edildiini annda anlamak iin DJ olmanz gerekmiyordu. Konumalar kesildi, yzler ritmin ve tekdze melodinin amanszca stmze geldii tarafa yneldi. Hep beraber ekspozisyonun balamak zere olduunu, izlemek istiyorsak o tarafa doru ynelmemiz gerektiini anladk. Kalabalk ar ar Esma Sultan Yals'ndan arta kalanlara doru yrmeye balad. Cem Tmer elindeki kadehi en yaknndaki masaya brakt, yanndaki gzel kadnn elinden tutup kalabaln arasna kart. Kendime, kzlar en iyi yerden grebilmek iin tela eden kalabaln dnda, evremi olabildiince rahat grebilecek bir yer setim elimde arap kadehimle. Davetliler yknt boyunca uzayp giden podyumun iki tarafna skarak yaklatlar. Alabildiince aydnlanm podyumun giri ka ayrlm blmnn yaknlarnda, herkesten uzun boylaryla Karasu Gne-spor'lularn toplandn algladm glgelerinden. Fotoraflar ve kameramanlar, sekin davetlilerin bir ikisini nazike iteklediler, en nlerde sotalandlar.

Artk kafamzda baka bir dnceye izin vermeyecek kadar ykselmi olan mzik, demin Kayahan Karasu ile konuurken grdm sunucu podyumda belirinceye kadar daha da : ykselerek srd, adam knca birden kesildi. Davetlilerden i ykselen alklar ya sunucu iin ya da o dehet mzikten kurtuluumuzu kutlamak iindi. Sunucunun azn oynattn grdm ama sesini iitemedim. Kimse de iitemedi. Genel bir aknlk oldu. Gzlerimle podyumun evresini hzla taradm. Futbolcularn biraz tesinde; duran Dilek Aytar inanlmaz bir serinkanllkla duruyordu ellerini gslerine kavuturmu. Bir iki adm arkasndaki reklamc arkadam da srtyordu. Sunucu elindeki mikrofona vurdu hafif hafif. Ses gelmedi. Boynu bkld. Kalabalktan; sempati dolu bir uultu ykseldi. "Bir eyler ters gidiyorsa... Karasu..." dedi sunucu sonra. Sesi kyordu imdi mikrofondan. Kalabalktan gelen uultu; rahatlam kahkahalara dnt. Podyumun zerindeki ana k huzmesi sunucudan ayrld, girie yneldi. Mzik yeniden balad. Bir alk daha koptu. imdi srt kalalarnn balad yere kadar tmyle plak bir manken, iki elinden tutmu, simsiyah giysili delikanlnn ortasnda, geri geri admlar atarak ar ar geliyordu seyircilere doru. Davetlilerin erkek ounluunun, manken nn dndnde greceklerinin heyecanyla nefeslerini tuttuundan adm gibi emindim. Televizyoncularn arasnda sk bir hareketlenme oldu, seyyar klar parldad. Kz geri geri geldi geldi, podyumun ortalarnda dnverdi nn. Yeniden alk koptu davetlilerden erkeklerin hayal krkl nlemleriyle kark. yz benim iin tmyle mehul olan bir yntem, mankenin gsnden balayarak aa inen kuma parasn yerinde tutmay baaryordu yerekiminin btn ekitirmelerine kar. Kz kara giysili delikanllarn elinden kurtuldu, salna salma podyumun sonuna kadar geldi kendisini izleyen k demetinin iinde. O yrdke alklar izliyordu kendisini podyum boyunca. Podyumun sonuna geldiinde bir an durdu, televizyondaki defilelerde grdm o mthi kendine gvenli durula bakt seyircilere. Alklar bu kez podyumun ba tarafndan yeniden ykseldi. Yine kara giysili baka iki delikanlnn iki elinden tutarak geri geri yrmesine yardm ettikleri baka bir manken girmiti podyuma imdi. arabmdan bir yudum daha alp bu yeni mankenin bize sunaca srprizlere hazrladm kendimi. Arkamda aniden ykseliveren iti kak sesleri Karasu Tekstil'in podyuma tanan ikinci giysisini alglamama izin vermedi. Seslerini alak tutmaya niyetli ama bunu baaramayan iki kiinin duyamadm konumalar geliyordu arkadan. "Hit, kesin yahu, bir ekspozisyon izliyoruz unun urasnda" demeye hazrlanp arkama dndm. Bir ey demedim ama. Arka tarafta da kendi apnda dramatik bir sahne oynanyordu. u bizim, bu ortama hi uymayan kim var diye sorsam iki elinizin iaret parmayla birden gstereceiniz beyaz takm elbiseli iman fotoraf daha nce hi grmediim gencecik bir kzla, ok da ho olmad apak bir mevzu zerinde konuuyor, daha dorusu konumaya alyordu itimeyle kark. Kzn zerinde gbeini akta brakan bir bluz ve blucin vard. Bluzun tam ortasndaki ko bann boynuzlan iki gsnn zerinde dnerek, meme ucunun olduunu tahmin ettiiniz yerde noktalanyordu. Kz ban "hayr hayr hayr" anlamnda hzl hzl sallyordu iki yana srekli. Aznn kmldadn gryordum ama arkamda kesintisiz sren salt ritmden oluan mzik yznden ne dediini anlamak olanakszd. Beyaz elbiseli iman fotoraf kt bir niyeti olmadn belli eden bir yumuaklkla tutmutu kzn bileini. Manzaray grseniz iman fotorafnn derdinin akn itiraf etmekten ok daha; baka bir ey olduunu p diye anlardnz. Kz ban sanki 'olmaz!' der gibi salladka, elindeki fotoraf makinesini gsterip bir eyler sylyordu. Kza fotomodellik neriyor olsa bu an semezdi diye dndm. Byle anlarda insann ister istemez iinden ykseliveren valyelik duygularn kolaylkla bastrp geriye, podyumda yrmeye devam eden mankenlere dndm. Kzn hayati bir

tehlike iinde olmad akt. Dertleri neyse kendi bana zebilecek kadar bymt. Olmad, bir lk mesafesinde benim dmda en az yirmi valye bulabilirdi yardmna koacak. Onlar benim iime karyor muydu ki ben onlarn iine karacaktm. Demek ki onlar beni grmemiti ben de onlar | grmemitim. Mankenler birbiri ardndan podyuma geri geri yryerek girip, tanr vergisi gzelliklerine Karasu Tekstil'in stilistlerinin eklediklerini sergilemeye devam ediyorlard. Mzik ritminden hi bir ey kaybetmeden srp gidiyordu. Dilek Aytar yerin-deydi. Reklamc arkadam da yannda. Daha ileride lhan Karasu ile olu omuz omuza duruyorlard. Kzlar podyumun bir ucundan teki ucuna salnarak yrdke yzlerindeki glmseme daha da oalarak yaylyordu. Dayanamadm geri dnp baktm. Kimse yoktu. Bakalarnn iine karmamak konusunda kimi kesin kararlarm vardr. Ama kz ok masum grnyordu. zerindeki iddial bluza karn ok masum grnyordu. stelik beyaz takm elbiseli fotorafy hi sevmemitim. Sevmemitim ve adam Karasu Gnesporlu futbolcularn dibinden hi ayrlmamt gece baladnda. Karasu Gnesporlularla ilgisi bulunan birisi benim ilgi alanma girebilirdi ister istemez. Podyumun zerinde gidip gelen mankenleri de yeteri kadar grmtm. nce kzla fotorafnn demin durduklar noktaya gelip evreme baktm. Grnmyorlard. Gerilere doru yrdm sama soluma bakarak sonra. Mzikten uzaklatka rahatladm hissettim. Bahe botu imdi. Garsonlar bir keye toplanm ene alyorlard. Beyaz elbiseli iko fotorafy yalnzca bir grevlinin olduu barn nnde bele bir iki daha isterken buldum. Grdklerinden sklm ya da bu krizde sipari verecei partinin demelerini nasl yapacan kara kara dnen biri gibi bara doru yrmeye baladm. akmam cebimde brakp bir sigara kardm paketimden. "Ateinizi alabilir miyim?" dedim beyaz takm elbiseli iman fotorafya, elimi sigarasn tutan eline yaklatrarak. "Buyrun" dedi ister istemez. "Skldm yahu" dedim, herkes kzlar seyretmeye devam ederken bunu reddeden iki insann ortak ynlerinin altn izen bir ses tonuyla. "Bana da bir ey ver uradan" dedim bardaki grevliye beyaz arap ielerini iaret ederek. Hi sesini karmamt iko fotoraf. karmaya da niyeti yok gibiydi. Oyuna devam ettim. "Ne o yle dan dan dan" dedim mziin ritmini taklit ederek. Barmenin uzatt kadehi erefine kaldryormu gibi salladm. "Siz de bayisi misiniz Karasu'nun?" diye ekledim. "Ben gazeteciyim" dedi bkkn bkkn. Kadeh sallamama karlk vermemiti. "Ne diye ekmiyorsun arkada" dedim boynuna asl fotoraf makinesini iaret ederek. "Yar plak kzlar dolayor ortalkta." Ekspozisyonun srp gittii taraftan gelen mzik birden yavalad ve kesildi. Alklardan sonra sunucunun sesi ykseldi mikrofondan. Ne syledii zaten zor duyuluyordu, dikkatim de onda olmad iin hibir ey anlamadm sylediklerinden. "Ben spor muhabiriyim" dedi ayn bkknlkla. "Doru ya" dedim, "demin topularn yannda grdm! seni. Bir yanda futbolcular, bir yanda mankenler. Sizin i de kyak dorusu." Futbol takm grubunun arasnda grdm ocuklardan biri Esma Sultan Yals'nn ykntlarnn ortasndaki gsteri alann terketti. Etrafna bakarak hzl admlarla yrd. Aradn bulamam olacak ki, ortalklardaki garsonlarn birinin yanma yaklat, bir eyler sordu. Garson eliyle giri ynnde bir yeri tarif etti. Olan oraya doru yneldi aceleyle.

Beyaz takm elbiseli iman fotoraf bele viskisinden kocaman bir yudum ekti. Vaktini benimle harcamaya deip demediini deerlendirir gibi duraksad. Egosunu bir kl daha desteklemeye karar verdim. "Ohh" dedim, "malara da bele giriyorsundur sen." Viskisinden bir yudum daha ekti. Mzik yeniden balad ieride. "Yok be" dedi, benimle biraz sohbetten zarar gelmeyeceine karar vermi gibi. "Ben hl 3. ligin toprak sahalarnda srnyorum. ektiim bir fotoraf koyarlarsa ne nimet." "Sizin i de piyango be birader" dedim. "Yakalarsn bir gn acayip bir haber, hadi n sayfadasn." Bana dnyadan haberim yokmu gibi kmseyerek bakt. "Brak birinci sayfay, magazin haberlerinin sayfalar bile parsellenmi arkada" dedi bana. "Ya bir arkan olacak gazetelerde ya da..." Mzik yeniden deminki temposuna ulamt. Artk biraz daha yavamann zamannn geldiini dndm. "Gol kraln assolistle yatakta basacaksn tam eederken" diye tamamladm szn. "Yok yahu, onu da alrlar valla elinden, koyarlar kendi imzalarn" dedi, bu yollan iyi bilen biri havasyla. Sonra gol kralyla assolisti yatakta basm da "ekme! ekme!" diye barlarn seyrediyormu gibi glmsedi kendi kendine. Tekerlekleri indirmeye karar verdim. Bir yudum da ben aldm arabmdan. "Yav" dedim, "hep merak ederim. Yaparlar yapmazlar gnahlar boyunlarna. ike oluyor mu bu ilerde sk sk?" Sonra da fazla ileri mi gittim, kl kapacak m benden diye korkarak gzlerine baktm. Oral olmad oysa. "Akl olan futbolcu ma satmaz" dedi. "Hani yle harbiden. Para karlnda. Olsa olsa hatrna. Yaatmazlar br trlsn." "Kim bilecek ki?" dedim. Demin garsona aceleyle bir yer soran topu klkl olan bize doru geliyordu imdi. Eliyle pantolonunun kemerini dzeltiyordu. "Bu futbol dnyasnda uyank, zannettiinden oktur" dedi. "Kolay deil tek bana ma verip aktrmamak. Yok bakan falan da verimkr olursa o baka. Aslmaz takm maa, olur biter." "Hani gazetelerde okuyorum da ondan" dedim. "Gazetelerde okumadn neler oluyor ama" dedi. Son yudumunu ald viski bardandan. Artk istemem der gibi barn stnde iteledi bardan. Topu klkl olan yanmza geldi. "Valla mankenler bir iim su" dedi iman fotorafya daha demin konumaya ara vermiler gibi. "Senin onlardan birini gtrmen iin daha kme kman lazm yukar" dedi iman fotoraf. "nc ligin sol ana hibiri yz vermez. Sen geceleri ie kmaktan kurtul nce." "yle deme Yldrm abi" dedi topu olan. "Aslhan't1 unuttun ama." "Aslhan da seni unuttu" dedi iman fotoraf Yldrm abi. "Yznde yeniden sivilceler ktyd kzn." "Abi bokunu karma imdi Aslhan1 in" dedi topu olan. Yz kzarmt. Ya fkeden ya utantan. Srtn dnd Yldrm abisine. Ayayla yerde bir iki eindi. Dnd yeniden.. iman fotorafnn beyaz ceketinin cebine elinin tersiyle vurdu. "Bir sigara ver surdan, kafam bozdun" dedi. "me olum, hoca grr mrr" dedi iman fotoraf. "Siktirsin" dedi olan. " O imdi aznn suyu akarak bak-yor kanlara. Nerden grecek?"

Frsat karmadm. Benim paketi fora ettim. Topu olan yzme bakt nce. Zararsz olduuma karar vermi olacak ki, uzattm paketten bir sigara ald. akmam karmamay akl ettim, kendi yanan sigaram uzattm olana. "Saolun" dedi. "Ne demek?" dedim. "Biz de laflyorduk arkadala. Futbolcusunuz galiba?" "Futbolcuyuz ya" dedi olan, sigarasnn daha olumam kln silkeleyerek. Aklnn Aslhan'n sivilcelerinde kald belliydi. Yedii gol karmay denedi. "Yldrm abi ne kadar gazeteciyse biz de o kadar futbolcuyuz. Gndz futbolcu, gece taksici!" "Niye lan?" dedi iman fotoraf. "Sen bugne bugn Karasu Gnespor'un on bir numaras, rzgrn olu Muharrem deil misin? Yaparsn bir transfer, bir de zengin kz... Kurtulursun geceleri itin kopuun az kokusunu ekmekten." "Bok transfer ederler kme dm takmn sol an" dedi olan. "Yok lan, fiek gibisin bu ara" dedi fotoraf. "Maaallah!" "Git bamdan Yldrm abi" dedi Muharrem. "Kafan bozuk galiba" dedi fotoraf iko. "Bozuk tabi Yldrm abi" dedi olan. "Sen byle syleme bari." "Takma kafana, geer" dedi Yldrm abisi. Sonra toparland. "Mola yeter" dedi. "Biraz daha taklaym u mankenlere." "Transparanlar en son kar Yldrm abi, acele etme" dedi olan. "En son gelinlikler kar olum" dedi iman fotoraf, hoakaln filan demeden uzaklat. Arkasndan baktk. Arkadan daha kaln gzkyordu. Bir iki beden dar gelen ceketinin altndan koca poposu belli oluyordu saa sola her adm atnda. "Kyak adam" dedim arkasndan. "Kyak adam ama merakl" dedi bir daha hi grmeyecei biriyle biraz dedikodunun zararl olmayacana karar vermi gibi. "Her boku da bilir bizim camiada. Eski Ayazaal'lardan." "Gazeteci deil mi?" dedim. "Canm gazeteci saylr" dedi. "Bizim sahada Cumartesi Pazar btn malar izler. Sonular geer spor servisine. Yldzlan verir kafasna gre. Fotoraf da eker ama imdiye kadar yaynlandn grmedim doru drst. Aslnda kk bir fotoraf stdyosu var stadn biraz ilerisinde. Vesikalk falan." "Futbola iyice merakl yleyse?" dedim. "Daha ok avantaya merakl" dedi. "Biraz da zayflasa iyi olur." Sigarasn ayakkabsnn tabanyla iyice sndrd, kaamana ilikin delil brakmak istemiyormu gibi. Sonra elini pantolonunun arkasna srd. "Bana da msaade" dedi. Cevabm beklemeden demin garsondan sorduu yne doru hzl hzl yrd gitti. Beyaz takm elbiseli fotoraf Yldrm abinin avantaya meraknn boyutlarn da ben merak ettim arkasndan bakarken.

Blm 2.7
Bir sigara yaktm bu sefer doru drst kendi akmamla. Srtm bara yaslayp uzaktan gelmeye devam eden mzii dinlemeye baladm. Sanki bir ka kl daha ykselmiti sesin volm. imdi bahede bile, sanki uzak bir gezegenden gelip bir iki ay dnyada kalm yaratklarn kendi kltrlerini dnya pop kltrne beceriksizce kattklar u amansz ritm ve melodiden yoksun melodi kulaklarnzda gmbrdemeden tek adm atamazdnz. Kzlarn bu inanlmaz mzikle birlikte sergiledikleri giysileri gzmn nne getiremiyordum bile. Eh, Karasu Tekstil'in ilkbahar/yaz ekspozisyonunun baarsn ya da baarszlm tartmak bana dmezdi. Ama hareketsizlikten iyiden iyiye sklmtm. u ike toplantsnn yerini saatini lhan Karasu'ya lifleyecek telefon bir an nce gelse iyi olurdu. Surda burda ilikileri olan ya da teknoloji yatrmn eksiksiz tamamlam bir meslektam lhan Karasu'nun btn konumalarn denetim altna almay akl edebilirdi ama benim snrlarmn dndayd bu tr numaralar. Cumhurbakan veto etmedii iin yrrle giren ve mesleimi icra etmeme izin veren yasa, kendi kendime koyduum kurallarla bu konuda elimiyordu imdilik. Bir arap daha istemek iin bara dndm. Bardaki grevli toz olmutu. Ortalkta bo bo dolaan teki garsonlar da yoktu. Eh, transparan giymi mankenleri izlemek onlarn da hakk diye dndm. Barn arkasna geip temiz bir kadehle alm bir beyaz arap buldum. Tam kadehimi doldururken duydum ilk patlama sesini. Beikta ynnden geliyordu. Bam kaldrdm. Ben gkyznden aa inen k selini daha yeni alglarken ardarda ikinci nc patlamalar geldi. Sar, yeil, krmz k yuvarlaklar birbiri ardna ykseldi ge. Hafif bulutlu gecenin iinde ktan toplar, aa dallan, elaleler olutu. Her seferinde nce denizden gkyzne ince bir k izgisi frlyor, patlama sesi sonradan geliyordu. Ardndan bir bakas, bir bakas. Havai fiekler gkyznde sralarn bekliyor, birbiri ardndan k ve renk sayorlard. Elimde kadehim, gzlerim gkyznde yava yava deniz tarafna doru yrdm. Eh, onlar raan Oteli'nde evleniyorlarsa, ben de burada eleniyordum. Havai fieklerin patlama sesleri ilk anda arkadan gelen mzii bastryor, klar yerekimine uyarak aaya salkm saak inmeye baladnda yeniden o acmasz tempo ve inanlmaz melodi egemen oluyordu kulanza. Kendimi 180 derecelik panoramik bir filmi, dijital stereo ses dzeni eliinde izliyor gibi hissediyordum. stelik iinde benim de oynadm bir filmi. stanbul'un yamur yamasndan korkulan bu Nisan gecesinde, olmu ve olacak binbir pislik k ve sesle ykanyordu. Doa bu cmb daha fazla alglamama izin vermedi. yi de etti, yoksa hayat, iyilik, ktlk, pislik ve temizlik zerine ar felsefeler retmek zereydim. Deminden beri hafif hafif belirmeye balayan, bastrdm ama artk iyiden iyiye kendini gsteren tuvalet ihtiyacm gidermek iin geri dndm. Ortalkta hl kimseler yoktu. Barn yanndan geerken kadehimi stne braktm, demin topu olann garsondan ald tarifte gsterilen istikamete doru yrdm. lk tabanca sesini tuvalete ka metre kala duydum tam olarak bilmiyorum. Belki daha nce duydum ama arkamdan gelen havai fiek grlts ve srp giden mziin arasnda tam olarak alglamammdr. Ama ikincisini iki havai fiek patlamasnn arasnda net olarak duydum. Devam gelirse daha iyi duymak iin olduum yerde dondum. Ardarda iki tane daha geldi. Aklma ilk gelen kurunlarn bana sklp sklmad oldu. Srt ve gs kaslarm kendiliinden kasld. Ama seslerin hafif engellenmiliinden, tabancayla aramda boluk olmadm anladm, ister istemez boyumu biraz ksaltarak yrmeye baladm. stme gelen bir tekme ya da yumruu savuturabilirdim belki ama kurundan ka yoktu.

Tuvaletin yanyana duran iki kapsnn nnde kimsecikler grnmyordu. nce acemice izilmi pipo ien adam resmi olan kapnn nne gidip kulam dayadm. Hi ses yoktu. Sonra kapy yavaa ap ieri girdim. ki pisuarn durduu boluk da, kaplar ak iki kabin de botu. Dar ktm. Anlalan benden baka alglayan olmamt tabanca seslerini o grlt arasnda, kimseler bu tarafa doru komuyordu. Sonra ayn dikkatle, ince uzun bir azln ucunda sigarasyla somurtan kadn resminin olduu kapy atm. erde bir kadn varsa da, tabanca seslerinden sonra aceleyle toparlanmtr diye dndm. Kadnlar tuvaletinde de kimse yoktu. Dar ktm. Burdan grld kadaryla ekspozisyon btn hzyla devam ediyordu. Tabancay ateleyen, zerine atelenen ve benim dmda herkes transparan ya da transparan olmayan giysilerin heyecanndayd. Tuvaletin nnde durup biraz soluklandm. Kendi kendime kurmu muydum acaba tabanca seslerini? Sanmyordum. Tabanca sesini, havai fiek grltsnden ayracak kadar duymutum Hava Harp Okulu'ndaki gnlerimden beri. Tuvaletin kesinden arkaya doru yrdm. Havada asl duran barut kokusundan da belliydi kurun seslerini hayal etmediim. Bir de derken devirdii bo kola ve meyve kasalarnn arasnda iki seksen yatan beyaz elbiseli iman fotorafnn havaya bo bo bakan kprtsz gzlerinden. lk tepkim evreye hzla bir gz atmak oldu. Baka kimse yoktu. kincisi oradan ekip gitmek. Hem adamla son kortu, anlardan biri bendim, hem tabanca seslerini duyan tek ahit Birazdan buraya doluuvermeleri ihtimal dahilinde olan yelekli yeleksiz onlarca polisin ne kadar sreceini bilemediim sorularna, verebileceim btn cevaplar versem ne olacakt, vermesem ne olacakt? Esma Sultan Yals'nn sonradan yaplm tuvaletinin tam arkasnda, artk hi bir fotoraf ekemeyecei aka belli olan iman adamn halindeki bir tuhaflk oldu ekip gitmemi nleyen. 3. ligin toprak sahalarnn spor muhabiri Yldrm abinin beyaz takm elbisesinin ne ceketinde, ne gmleinde ve ne de pantolonunda, benim saydm drt patlamadan sonra doal olarak bekleyeceiniz kocaman krmz lekelerden bir teki bile grnmyordu. Eilip daha dikkatle baktm cesede. Hayr, yoktu. Ne kan izi, ne kan izi tamayan bir yara. Belki srtndadr diye dndm. evreme baktm. Gemi sonbaharlardan kalma kuru, kaln bir dal paras buldum kede. imden "bismillah" deyip, dal gvdesinin altna soktum. Koca gvdenin arlnn altnda krlmamasn umarak ar ar kaldrdm. Henz katlamad iin kollar gvdesinin hafif hareketlerine uyarak kmldad. im bir tuhaf oldu. Ama greceimi grdm. Ne srtnda ne belinde kan izi yoktu. Byle durumlarda olay mahallini ok daha hzl terketmiliim olmutur. Belki de kan izinin olmamas kendimi daha gvenli hissetmemi salad iin biraz daha baktm ortala. Yerlerde grdm kadaryla kovan falan yoktu. Artk fotoraf ekemeyecek iman fotorafnn kocaman teleobjektifli fotoraf makinesi, boynundan karm da elinde tutuyormu gibi yanna dmt. Olduum yerden grdm kadaryla krlmamt. Alp neler ekmi diye gz atmak aklmdan geti ama vazgetim. Koca makine elimde dikkatleri ekerdi. iman fotorafnn ak kalm kprtsz gzlerinden baka her ey normal grnyordu yuvarlak yznde. Sanki gzlerini hi krpmadan nefesini ne kadar tutacana iddiaya girmi birisi gibi yle yatyordu yerde. Bu kadar yeter deyip tuvaletin n tarafna getim. Hl kimseler yoktu ortalkta. Hzla erkekler tuvaletine girdim. Pisuarn nnde fermuarm indirdiim andan itibaren rahatladm. u ana kadar kimse beni grmediine gre, cesedi kim ne zaman bulursa bulsun, davetli yzlerce kiiden biri oluvermitim ahitlik asndan. Ekspozisyonun bir annda iim gelmi ve tuvalete

koturmutum. Yapmayn yaa, tuvaletin arkasnda biri mi lmt? lm m, ldrlm m? Vah vah! Kimmi? Fermuarm yukar ektim. Lavabonun nnde fotorafnn biraz nce daha dipdiriyken arkamda ekitii, gbei ak kz geldi aklma. Polislere verecek cevaplarm olmasa da, o kza soracak bir iki sorum olabilirdi. Ellerimi ykadktan sonra dar ktm. Ekspozisyon srerken verdii zorunlu aradan sonra hi bir giysiyi, hi bir mankeni karmamak isteyen biri gibi hzl admlarla hl srp giden mziin kaynana doru yrdm. Demek ki, tabancay en az drt kere patlatan kii, ben erkek ve kadn tuvaletlerinin iinde biri var m diye baknrken, bir dikdrtgen prizmaya benzeyen tuvalet binasnn br tarafndan ekip gitmiti. imdi ya Esma Sultan Yals'ndaki u kadar yz davetlinin arasndayd, ya da... Ya da kapdan ellerini kollarn sallaya sallaya kmt. Bu dnce aklma gelince durdum, ters yne, ana girie doru yrmeye baladm. Ana giriin nnde grdm tek insan, duvara doru kayklarak ndeki iki ayan havaya kaldrd sandalyenin stnde Teks okuyan gvenliki klkl delikanlyd. Kemerinde bu akam kime kar nasl kullanacan kestiremediim tahta bir cop sarkyordu. zerimde hl varsa Karasu Tekstil'in Kayseri bayisinin btn hmblln attm, nereden kaynakland belli olmayan bir otoriteye sahip bir Remzi nal olup ktm. "Delikanl" dedim. Olann toparlanmasn beklemeden sordum. "Son on dakikada burdan kan oldu mu hi?" Naslsa dmeden ayaa kalkabildi delikanl sandalyesin ne indirip. Neredeyse esas duruta gibi cevap verdi. Teks' arkaya doru duran eline almt. "Hayr efendim" dedi. "En son bir iki gazeteci kt yarm saat kadar nce. Ondan sonra kan olmad." Soran olursa yzm tanmasn diye baka bir ey sylemeden hemen geri dndm. Buradan kan olmadysa ya; denize atlamt tabancay patlatan kii, ya kalabaln arasnda^ kzlar seyrediyordu. Denize atladn da hi sanmyordum, dorusu. Yine de aklma gelen bama gelmesin diye bu kez deniz tarafna yrdm hzl hzl. Mzik devam ediyordu ama havai fieklerin sesi kesilmiti. Reklamc arkadam babalarn birine oturmu sigara iiyordu. Yz Beikta tarafna dnkt. Hzl hzl geldiimi grp olaanst bir ey varm duygusuna kaplmasn engellemek iin yavaladm. Zaten benim farkma varamayacak kadar dalgnd, iyice yanap elimi omuzuna koyunca ban kaldrd. "Sen misin?" dedi. "Hayrdr?" dedim, neden orada olduunu hem soran hem sormayan bir sesle. "Bayd ierde mzik" dedi, ben sormasam da cevap vermeye hazrlanm gibi. "Bir sigara ieyim diye katm, havai fiekleri grnce buraya geldim. O da bitti biraz nce." "Daha ok var m?" dedim. "Sanmam" dedi. "Finalin eli kulandadr." Buradan biri denize atlad m elbiseleriyle diye sormadm dorusu. Reklamc arkadam yanna yaklatmdan beri ilk kez yzme bakt doru drst. "Suratn bir tuhaf, bir ey mi oldu?" dedi. Ona tabanca seslerini ve yerde kprdamadan yatan iman fotorafdan sz edip etmemeyi hzla tarttm iimden, bo ver dedim sonra. Onun bana ne kadar, benim ona ne kadar gveneceimden emin olmadm farkettim. Benim de kendisi kadar skldm belli eden bir az buruturma hareketi yaptm. "Finalden sonra ne olacak?" dedim bir eyler aklamak yerine.

"Gnllerinden koptuu kadar alklayacaklar" dedi. "lhan Bey kp alklar arasnda davetlilere selam verecek herhalde. Artk konuma falan yapacan sanmam. Sonra dalacak millet." "Daha sonra kalman gerekiyor mu?" "Yok canm" dedi sigarasn denize frlatp ayaa kalkarak. "Yeteri kadar boy gsterdim sevgili mterimin bu nemli gecesinde. Acayip uykum geldi. Defolup zbaracam. Sabah erkenden zmir'e uuyorum." Birlikte geriye doru yrdk. Daha ykntlara yaklamamtk ki alklar ykseldi ierden. Alklar azalp oalarak devam ederken ilk birka kii sinemada yazlarn bitmesini beklemeden kaan ncler gibi telala ktlar, kapya yneldiler. "Ben de tyyorum, grrz" dedi reklamc arkadam, giden acelecilerin arasna katld hzl hzl. Kendime ykntlarn karsnda btn kanlar izleyebileceim kuytu bir yer setim. Alklar hl devam ediyordu. kanlar gittike oald. Gbei ak kz karmayaym diye dikkat kesilmitim. Alklar dinmeye baladnda ilk damla dt kafama. Derken ikincisi. Alklar, gittike artan yamurun hzna paralel biimde hzla kesildi. Dar kanlar iyice kalabalklatlar. Yamurdan hem kayorlar hem de glyorlard gecenin byle bitmesine. Kapya doru ynelenler birikip azna kadar dolu bir banliy treninde gibi sktlar. Gbei ak kz yoktu ortada ya da kalabalktan ben gremiyordum. Futbol takmn, aralarndan bir ikisi esneyerek karken grdm. Ortalkta kamera olmad iin hzl hzl gidiyorlard. Gbei ak kz karmamak iin tam girite, Teks okuyan gvenlikinin yannda durmadma piman oldum. Cem Tmer'le yanndaki gzel kadn getiler nmden. Cem Tmer smokininin ceketini artk iyiden iyiye yaan yamura kar kadna vermiti, o da bann stnde tutuyordu. Kadnn arkasndan gbei ak kz yryordu. Gbei ak kz, ba yzn yamurdan korumak iir yere eilmi, Cem Tmerler'le arasnda mesafenin almasna izin vermemeye, kapya ynelmi kalabaln iinde ayr dmemeye zen gstererek yryordu arkalarndan. Ben de ly gzden karmamak iin bir iki kiiyi gsleyerek pelerinden yrdm. Kapdan yine bir arada, ben on be metre kadar arkalarnda getik. Kapdan kanlarn kimi orda taksi bekler gibi dikiliyor, kimi Beikta, kimi Kurueme ynne doru yryordu. Cem Tmer'in ls hibirini yapmad. Yolun kenarnda, en olmayacak yerde kaldrmn neredeyse tmn igal ederek park etmi simsiyah bir Grand Cherokee'nin klar yannca oraya doru yneldiler. Cem Tmer'le kars arkaya, gbei ak kz ofrn yanma aceleyle bindiler. Arazi arac, caddede yryenleri taciz etmekten hi ekinmeden ilerledi yolda, ekti git Kurueme ynne doru homurdanarak. Eh, bu takip de bu kadar Remzi nal dedim kendi kendime. Sonu sonutur ne de olsa. Dar doru artk gzle grnr bir aceleyle kanlar yararak bu kez ters yne, ieriye doru yrdm. Garsonlar barn evresindeki ie ve bardaklar, tabaklar ve kullanlmam kt peeteleri topluyorlard. Ykntlarn iine, podyuma doru yrdm. Artk iyice yalnz kalm Karasu Tekstil ekibi, enikonu bir zafer havas iinde, toparlanyordu. Teknisyenlerin elinde kablolar, klar vard, koturuyorlard. Manken kzlar blucin ve t-shirt'leriyle uzun boylu sradan kzlara dnmlerdi. lhan Karasu, kars, Kayahan Karasu ve Dilek Aytar yamurdan korunmak iin kenarlarda bir kemerin altna snmlard. Yanlarna yneldim. nce lhan Karasu'ya uzattm elimi. "Tebrikler" dedim. "Mthi bir geceydi." Mthi bir gece olduuna itenlikle inanmam iin her nedenim vard. "Saol" dedi nce. Yz glyordu. "Olumla tanmadn. Kayahan, bak bu Remzi nal, sana bahsettiim." "Memnun oldum" dedim Kayahan Karasu'ya. "ok etkileyiciydi." "Teekkrler" dedi Kayahan Karasu. "inize yarayacak eyler grdnz m bari?"

Bu sorunun ike meselesi zerine alan zel detektif Remzi nal'a m, yoksa buradan Kayseri'ye pl prt gtrecek Karasu Tekstil bayisi Remzi nal'a m yneltildiini ak seik kavrayamadm. lhan Karasu'nun oluna neyi ne kadar anlattn kestiremediim iin ortalama bir cevapla yetindim. "Grmek istediklerimi grmek iin ok iyi bir frsatt" dedim, daha ok lhan Karasu'ya bakarak. Zaten Kayahan Karasu da cevabmn o kadar mhim olmadn hafif amur-lanm ayakkablarn inceleyerek gsterdi. "Yarn ite misiniz?" dedim lhan Karasu'ya. "leden sonra bir urarm herhalde" dedi lhan Karasu. "Bu geceyi kazasz belasz atlatmann erefine Karasu Tekstil'de herkes izinli. Ben dahil." Dilek Aytar araya girdi. "Remzi Bey" dedi. "Btn ekip bir yere gidiyoruz. Bir tr kk kutlama. Bize katlr msnz?" "ok isterdim" dedim. "Ama yapacak bir iim var. Bu arada sizi de kutlarm, muhteemdi. Yamuru son ana kadar yadrmamay nasl baardnz?" "Sihir!" dedi olanca ekiciliiyle. Biraz sonra Ortaky'de meydana inen darack sokaklarn arasnda tek bama yryordum. ncik boncuk satan tezghlar oktan toplanmt. Artk iyice kk bir felaket halini alan yamura aldrmadan ar ar kamuya ak telefonlarn dizildii sokaa doru yneldim. En bataki kulbedeki telefon almyordu, yanndakine girdim. nce 1, sonra 5 ve 5 tuladm. isteksiz bir nbeti ses "Alo!" dedi. "Ortaky'de Esma Sultan Yals'nn tuvaletinin arkasnda lm bir adam var" dedim. "Dalga geme lan" dedi isteksiz nbeti ses. "Hemen gidin, yoksa stne bir de boulacak" dedim nereden aklma geldiyse. Baka bir ey sylemeden kapadm.

Blm 2.8
Bu alan telefon zili mi baarm artrd, yoksa bam ard iin mi bana bu kadar acmasz geliyor sesi diye dnerek uyandm. Yatan iinde umutsuzca oturdum. Pencereden gelen ktan gzlerim acd. Zilin her alnda telesekreter devreye girecek, bir ka saniyeliine rahatlayacam diye dndm. Lanet makine devreye girmedi. Bu yzden ayaa kalktm an, sigara paketimi aradm an, komodinden yere dm akma ayrca aradm an, her ikisini ve dudam birletirip yaktm an, iime ektiim ilk nefesle birlikle zihnimdeki bulutlar birazck olsun aralanmaya balad an bir kere olmak zere almaya devam etti lanet makinann lanet zili. Sonunda telefona ulatm. Ahizeyi kaldrdmda lanet zili susturduum iin sevindim her ey bir yana. "Uyan olum, skdar'da sabah oldu" dedi reklamc arkadamn sesi kulakln iinden. Telefonun altnda durduu koskocaman duvar saatimden anladma gre skdar'da da yediyi onalt geiyor olmalyd. . "Uyandm sayende" dedim. "Grdn m lan, direkten dnmz dn gece" dedi. "Neyi grdm m?" dedim sigaramdan bir nefes daha ekip. Beynimdeki sis biraz daha ald. "Sen daha uyu" dedi. "Nerdesin bu saatte?" dedim. "Havaalanndaym" dedi. "Uam yedi buukta ama armadlar daha. Gazeteleri grnce uyandraym kerizi dedim." Artk zihnim iyice almt. "Kzlarn grnmemesi gereken yerlerini mi basmlar"' dedim, "yoksa kalp krizinden lp giden fotorafnn fotoraf m iini kaldrd?" Kardan ses gelmedi bir sre. "Biliyor musun? Nerden biliyorsun lan?" dedi sonra reklamc arkadam. "Benim adm Remzi nal" dedim. Sen de 155'e telefon ettikten sonra gelip frnda pimi patates satan sra sra kk dkknlarn karsndaki kafeye gelip otursan, u herif gitse de biz de evimize gitsek, zaten yamurda gelen giden yok diye gznn iine bakan garsonlara inat otursan, smarladn beyaz araplar drd getiinde ancak gelen polis ekibini uzaktan izlesen, polislerin tantanay ksa kesip ii ambulanstakilere brakp ekip gittiklerini grsen, orada bir iki saat nce bir davet olduunu bilip bilmedikleri mehul baz polis muhabirlerinin iti kak koturmalarn, sonra dalmalarn izlesen, hatta birine yaklap altklar trden safa bir iki soru sorsan, o kadar arabn bedelini de u anda ektiim baars olarak deen senin de adn Remzi nal olurdu demem gerekirdi ama demedim. "Dn gece niye bir ey sylemedin peki?" dedi. "Sen ayrldnda imdi bildiklerimi bilmiyordum" dedim. "Daha biz oradayken bulsalard dnebiliyor musun rezaleti?" dedi reklamc arkadam. "Yarda braksan bir trl, brakmasan bir trl. Tam bir halkla ilikiler fiyaskosu olurdu." "Gazete ne diyor?" dedim. "Pek bir ey yok" dedi. "Ekspozisyona falan deinmemiler. Tuhaf bir yerde lveren bir fotoraf haberi ksaca. Esma Sultan Yals laf geiyor bir tek." "Peki, ekspozisyondan var m haber ayrca?" "Yok" dedi. "Zaten olmamas da normal. O haberler 3. sayfaya girmez. Bir iki gn sonra magazin blmlerinde filan kar." "Dn gece iki olay birbirine balamay akl eden kmam demek gazetelerin yazilerinde" dedim.

"Allah'tan!" dedi reklamc arkadam. Sonra ekledi: "Kimmi o fotoraf yahu?" dedi. "Dilek Hanmn rica minnet ardklarndan deil herhalde." "Senin Dilek Hanm'n o adam ardn hi zannetmiyorum" dedim. "Sen tanyor musun?" dedi. Telefondaki sesinin hafife gerildiini hissettim. "Yok yahu" dedim. "ki satr konumutum adamla dn gece. Malara bedava girmenin peinde zavall bir spor muhabiriydi." Bir de gbei ak gen kzlardan ne olduunu bilmediim bir eyleri istemenin peinde ama haliyle bunu kendime sakladm. "Ne aryormu Karasu Tekstil'in ekspozisyonunda?" "Takmn peine taklm gelmi" dedim. "Biraz kar seyretmek, biraz bele iki imek iin." "Son ikisi olmu" dedi reklamc arkadam. Bir an duralad. Sonra ekledi: "Ulan Remzi" dedi. "Senden pheleniyorum ben, bana sylediklerinden baka eyler biliyormusun gibime geliyor valla." "Yok be" dedim. "Ne bilebilirmiim ki ben?" "Yumurtlayacaksn bir ey sonunda" dedi. "Sana haber veririm o zaman" dedim. "Gdaklarm." "Tamam" dedi reklamc arkadam. "Akama dnyorum. lgin bir ey renirsen ara ltfen. Mterilerime kar kek gibi, olan bitenden habersiz grnmeyeyim." "yi uular" dedim, kapadm telefonu. Mutfaa gidip su stcsnn dmesine basmadan telefonla bakkal aradm. Daha uykusunu tam olarak aamam olan adam nce yine gazetem ge kald diye azarlayacam sanp savunmaya geti. Adam susturdum. Benim gazetemle birlikte drt gazete daha smarladm olu gelirken getirsin diye Sonra bir aspirin iip banyoya girdim. ktmda baarm, kurulamadm salarmdan aa szlen sularla birlikte szlmt sanki. Pencerenin nnde itiim kahvemi bitirmeden bakkaln ra grnd aada. Tam kapnn nnde olaca an tahmin oyununu oynayp otomatie bastm. O merdivenleri karken bir kahve daha yaptm kendime. Saat sekiz olduunda toplam be gazetenin 3. sayfa haberlerinden toparlayabildiim btn bilgi u kadard: Dn gece Ortaky'de zaman zaman nemli davetlerin verildii Esma Sultan Yals'nn tuvaletinin arkasnda 45 yandaki spor muhabiri Yldrm Soanc'nn cesedi bulunmutu. Yaplan ilk incelemede adamn ani bir kalp krizi geirip ld anlalmt. Adamn orada ne arad bilinmiyordu. Ceset otopsi iin morga kaldrlmt. Polis soruturmaya devam ediyordu. Gazetelerin ikisinde, Yldrm Soanc'nn daha gen ve daha zayf olduu gnlerden kalma bir fotoraf vard. Acaba kendi mi ekmiti kendi vesikalk fotorafn diye dndm. Ben olsam daha iyi yazardm dedim kendi kendime gazeteleri katlarken. Yatrmm boa gitmiti. Gerekten ekspozisyonla ilgili de tek satr yoktu. Umutsuzca 118'i aradm. Bu saatte bekletmeden ald. Barbie House'un telefonunu sordum. Hayretler iinde kaldm kadn sesli bilgisayar numaray bana tane tane sylediinde. Numaray ezberledim. Daha erkendi ama,; aramadm. Buzdolabn kartrp yiyecek doru drst bir ey bulamaynca bir kahve daha yaptm. Dn aldm dondurulmu pizzalar iim ekmemiti sabah sabah. Vakit geirmek iin televizyona baktm. Gnn gazetelerinden balklar okunan programlarda bizim fotorafdan haber yoktu doallkla. Sonra televizyonun sesini ksp radyo dinledim. Radyodan sklnca bilgisayarmn bana getim. Chesna Skylane RG'mla Meigs adasndaki pistin banda park frenlerini daha yeni kaldrmtm ki, telefon bir daha ald. Hzla gittim telefonun bana. Kendime u kablosuz kullanlan telefonlardan almaya karar verdim bu arada. "Remzi nal'la m gryorum?" dedi telefondaki ince sesli kz.

"Ta kendisi" dedim. "lhan Karasu Bey grecekler Remzi Bey" dedi kz. "Bekliyorum" dedim. Dahili hat sesleri geldi telefonun iinden. Sonra lhan Karasu'nun sesi. Heyecanl gibiydi. "Gnaydn, uyandrmadm ya?" Sesi telefonda, yzyze olduundan ok daha gen geliyordu, "Gnaydn" dedim. "oktan uyandm, iki kahve bile itim." "yi" dedi. "O zaman dinle. Seninki arad yine." "Ne zaman?" dedim. "Dn eve girdikten biraz sonra. Soyunmu, yatmadan nce bir st iiyordum. Telefon alnca herkesten nce atladm." "Ayn adam m?" "Ayn adam. Ama ksa konutu bu kez. 'Buluma leden sonraki antrenmandan sonra Bebek camimin yanndaki kahvede.' Trak kapad." "Hi olmazsa szn tutuyor adam" dedim. "Hikye doru demek ki" dedi lhan Karasu. "Bakalm" dedim. "Siz merak etmeyin, ben de orada olacam. Akama haberleiriz." "Tamam" dedi. "Bekleyeceim." Kapad. lhan Karasu sabah gazetelerini okumamt anlalan. Saat dokuz buua kadar evin iinde oyalandm, iinin sorumluluunu bilen bir zel detektif olarak yeniden yataa girip bir iyice uyumaya kar direndim. Vaktin dolduuna kanaat getirince almaya baladm. Barbie House'un telefonu iki kere aldktan sonra ald. Dn geceki ekspozisyona davetli olmad iin iyi uyumu gen bir kz sesi akyarak karlad beni. Grand Cherokee'nin servisiyle ilgili faturamz takdim edebilmek iin Barbie House'un fatura bilgilerini rica ettim kendisinden. Hi tereddt etmeden verdi uzun uzun. Adres de bu bilgilerin arasndayd doallkla. Not alyormuum gibi aralklarla tekrarladm bana syledii rakamlar. tenlikle teekkr edip kapattm. Kzn verdii adres de kitelli'deydi. Dn gece o kadar beyaz araptan sonra evin nne nasl getirdiimi ok iyi hatrlamadm otomobilime atlayp yola ktm. Reklamc arkadamn Jaguar'yla gittiimiz yollarn benzerlerinden getim. Yaklatm hissedince durup bir iki kere yol sordum birilerine. Sonunda buldum. Yn duygum beni aldatmyorsa Karasu Tekstil'e ok uzak deildi Barbie House. Cem Tmer'in mimari duygusu lhan Karasu'nunkinden daha gelimiti anlalan. nnden yava yava getiim bina buralarda az grnen yumuak izgilere sahipti. Belki de daha ilk batan Barbie House iin tasarlanp ina edilmiti. Neredeyse feminen bir yapyd. Kayan demir kaplarla korunan bir avlusu yoktu. Siyah Grand Cherokee insana serinlik duygusu vermeyi baaran mermer giriin hemen nnde duruyordu. Biraz daha ilerleyip, iki sokak tede uygun bir yere park ettim otomobilimi. Levent'te radyo-kasetalarm alndktan sonra taktrdm alarmla kilitledim. Dn geceki yamurdan sonra prl prl bir gkyznn altnda yrdm. Barbie House'un giriinde gvenlik yoktu. Mermer giriten sonra insan karlayan prl prl elik resepsiyonun ardnda oturan kza doru ilerledim. Yzme glmseyerek bakt. "Cem Tmer Bey'le grebilir miyim?" dedim. "Randevunuz var myd?" dedi glmsemesini yznden silmeden. "Hayr" dedim. "Adm Remzi nal. Dn akamki davette beraberdik." "Bir dakika ltfen" dedi, telefona sarld. O konuurken ben biraz gerileyip evreme baktm. Karasu Tekstil'in giriin-dekinden daha kk bir alandayd resepsiyon. Tam karsndaki duvara dayal tane zarif bekleme koltuu duruyordu. Tekstil ve hazr giyim

dnyasnda insanlar belli belirsiz bir mzikle karlamak adettendi anlalan, ama burada klasik mzik alyordu gizli hoparlrlerde. Resepsiyonun yanndan yukar doru spiral bir merdiven ykseliyordu. Duvarlarda Barbie House'un rnlerinin fotoraflarn tayan tablolar yoktu. Kz telefonu yerine brakt. Bana bir ey syleyecek diye yaklatm. Bana bir ey sylemek yerine, bamn stnden yukarya, spiral merdivenin tepesine bakt. Ben de dndm. Cem Tmer, kendisiyle grmek isteyenin kim olduunu anlamak iin aaya bakyordu ama gzlerinde tandk birini grmenin prlts yoktu. Eofmanlyd. Alnnda yeni olumu terler vard. Salar arkadan balanmt yine. "Gnaydn Cem Bey" dedim aadan. "Gnaydn" dedi. "Remzi... Bey..." Beni tanyamadn sze dkmeden ifade etmeyi zarife baard. "Dn akam, arkadam, rakibinizin reklamcs gsterdi sizi bana" dedim. "Tam sizinle tanmaya geliyordum, defile balad." "Kerata" dedi arkasndan reklamc arkadama. Eliyle gelin yukar iareti yapt. Beni beklemeden yok oldu merdivenlerin tepesinden. Resepsiyondaki kza teekkr mahiyetinde bam sallayp merdivenlere yneldim. Merdivenin bitiiindeki kap akt, ieriden aada duyduum klasik mzik geliyordu. Merdivenin ald koridorda kapal iki oda daha vard. Ak kapdan girdim. Cem Tmer bir kondsyon bisikletinin zerinde pedal eviriyordu. Yumuak san bir halyla kaplanm odada bir krek aleti, bir de masa tenisi masas vard. "Her sabah bir saat alrm burada" dedi Cem Tmer, pedallar evirmeyi brakmadan. "yi alkanlk" dedim. "Nerelerde o kerata?" dedi. "Hi gzkt yok." "Bu sabah konutum, zmir'e uuyordu" dedim. "Ne berbatt dn gece, deil mi?" dedi. "Beni en ok aldklar mzik rahatsz etti" dedim. "Mzik de berbat, giysiler de" dedi Cem Tmer. "Siz de hazr giyim iinde misiniz?" Bu sorusunu 'hadi artk sadede gel' diye evirdim kendi kendime. "Hayr" dedim. "Ben bir zel detektifim." Mavi eofmann iinden bile gl olduu anlalan bacaklar birden durdu. Cem Tmer benimle konumay kabul ettiine piman olmaya hazr bir ifadeyle yzme bakt. "Bugnk gazeteleri okudunuz mu?" dedim aceleyle. "nc sayfalar atlama alkanlnz varsa ben zetleyeyim. Dnk resepsiyondan sonra herkes ekip gittiinde, tuvaletin arkasnda l bir adam bulundu. Bir gazete muhabiri. Adam ekspozisyon srasnda iti kak iinde tartrken grdm kz, sonra sizinle birlikte kt. Blucin giymi, beyaz bluzlu bir kz." Elimle gslerinin zerindeki ko bann olduu blgeyi iaret ettim. "Kzla konumakta yarar grdm" diye devam ettim. "Ama nce sizle konumakta daha byk yarar." Bisikletin pedallarn iki kere daha evirdi ar ar. Sonra indi aletten aaya. "Doru" dedi. "Aradnz kzn adn bile bilmediinizi dnrsek, benimle grmeniz yararl. Ne soracaksnz kza?" "Hibir fikrim yok" dedim. "Aklma bir eyler gelir nasl olsa." Cem Tmer ayakta gzlerimin iine bakt. "Aklnza gelecek eyleri kimin adna soracaksnz peki?" dedi. Ben de onun gzlerinin iine baktm.

"Kendi adma" dedim. Doruydu bu. Sonra salladm. "Kzla polisten nce konuursam tatsz baz eyleri engellerim diye dnyorum." "Polisle ne ilgisi var?" dedi Cem Tmer. "Adam grnte kalp krizinden gitmi" dedim. "Ama otopsiye almlar. Bakarsnz bir ey kar, adamla en son konuanlar merak ederler." imden inallah etmezler diye geirdim. "Allah Allah!" dedi Cem Tmer. "Allah Allah! Aysu'nun byle acayip bir ie karaca..." Lafn tamamlamadan odann kapsnn yannda duvara monte edilmi telefona yrd. Ahizeyi eline ald. Bir an kararszlk geirdi. Sonra ne dndyse "...Kz bir dinleyelim bakalm" dedi, ahizeyi kulana yaptrd. Botaki eliyle iki numara tulad. Bekledi. "Aysu'yu ver bana" dedi sonra. Dinledi. "yle mi? Teekkr ederim" dedi, hatt kapad. Ahizeyi indirdi. "Aysu bugn gelmemi" dedi bana bakarak. "Evini deneyelim." Telefonda yeniden iki numara tulad. "Aysu'yu evden arasana bana" dedi. "Spor odasndaym." Ahizeyi yerine takt. "Aysu bizim stilist kzlardan biridir" diye aklama yapt bana telefonun almasn ayakta beklerken. "O stndeki de gelecek sezon iin hazrladmz modellerden biri." Eliyle benim yaptma benzer bir hareket yapt gslerinin zerinde. "Aslnda giymemesi gerekirdi ama tepkileri grmek istedi herhalde. Kendi izdi. Yetenekli kzdr. Allah Allah!" Sesimi karmadan telefonun almasn bekledim. Benden ses kmaynca devam etti. "Severim. Karm da sever. Yaratc kzdr. Grgs artsn diye yanmda tarm saa sola. Dn de buradan aldk, evine braktk." "Evine girdiini grdnz m?" dedim, ortadan yok olan birini aramaya balayan detektif pozlarnda. "Evet" dedi. "Ge vakit. Bekledik kapda." "Nerede evi?" dedim. "Karda, Gztepe'de" dedi. "Minibs yolu mu diyorlar ne, yle tarif etti dn ofre." Gzmz telefonda almasn bekledik. "Allah Allah, Allah Allah!" dedi Cem Tmer yeniden. Sonra ald telefon. Cem Tmer at. Konumaya niyetliyken sustu dinledi. Yz deiti biraz. Sonra kapad. e "Evde de deil" dedi bana dnp. "Sabah erkenden ie diye km. Bak, annesini de telalandrdk imdi, iyi mi?" ok iyi deil dedim iimden.

Blm 2.9
Yaklak onbe dakika sonra Cem Tmer'in odasnda birbirimizin yzne bakp sessizce oturuyorduk. Bana spor odasnn bulunduu koridorun sonunda, azna kadar tablolarla dolu alma odasn gsterdikten sonra gitmi, dua girip gelmiti. O gelene kadar antika koltuklara oturmaya korkarm gibi ayakta incelemitim tablolar. ounluu stanbul manzaralar idi. Tandm imzalardan resimlere ok para dkt anlalyordu. Sonra zerinde bir blucinle tanmadm bir markann kck amblemini tayan bir tirtle kp gelmiti. O ksa srede nasl kuruttuuna atm salar yine ensesinin arkasnda balanmt. Saatine bakt. Telalanmakla telalanmamak arasnda karar verememi gibi duruyordu. "Polise haber versek mi?" dedi, bana sormaktan ok kendi kendine sorar gibi. "Daha ok erken" dedim. "Bindii aracn lastii patlam bile olabilir. Ne bileyim, yolda aklna satn almas gereken bir ey dmtr belki. Onbir matinesine sinemaya gitmi bile olabilir." "yle uyduruk bir ey olacan sanmam" dedi Cem Tmer. "Bugn yeni sezonla ilgili geni ve ben sana syleyeyim, nemli, bir toplant yapacaktk, leden sonra. Yetitirecei eyler vard. Toplantya son hazrlklar iin kullanaca saatleri yle kolaylkla sokaa atmaz Aysu. imdi Mac'inin banda harl harl almalyd." "Bence yine de yarna kadar filan bekleyin telalanmak iin" dedim. "O yataki kzlarn nasl davranacaklarn kestirmek her zaman kolay deil." "Biliyorum" dedi Cem Tmer. "imdiden telalanmak komik. Biliyorum. Demin syledikleriniz korkuttu beni herhalde. Ceset meset." "Kusura bakmayn" dedim. "Belki de abarttm biraz." Czdanmdan bir kartvizit karttm, ayaa kalkp masasndaki bir kalemle arkasna ara telefonumu yazdm. "Ortala karsa beni aramasn syler misiniz?" dedim. "yle fazla korkutmadan. Soyad neydi?" "Samanc" dedi Cem Tmer. "Telalanmaya karar verirsem ben de arayabilirim sizi. Belki hizmetlerinizden yararlanma olanam olur." "Kukusuz" dedim. Sonra reklamc arkadamn ayn sektrde karlar elien iki mteriyi almama konusunda syledikleri geldi aklma. Bu da baka eyleri hatrlatt. "En azndan Cumartesi gn greceiz" dedim. Herhalde bu sabah sylediklerim arasnda onu en ok artan bu oldu. Neden bahsediyor bu adam gzleriyle bakt bana. "Karasu Gnespor'la lm kalm manz ben de izleyeceim" dedim. "lhan Bey zellikle davet etti." "Futbolu sevdiinizi bilmiyordum" dedi. "Davet edildiim malara giderim" dedim. Barbie House'tan ktmda tam houma giden bir Nisa havas vard ortalkta. Otomobilime kadar ar ar yrdm kmadan Aysu Samanc'nn ev adresini de almtm Cem Tmer'in telefon ettii personel mdrnden. Ama imdi yolum emsettin Gnaltay Caddesi'ne uzanmyordu. Sabah ie gitmek iin yola kp gitmeyen kzlar can skc olabilirdi ama bu cenaze ortam ok daha keyifsizdi. TEM'den geri dndm. Maslak knda, samdan gelip u TEM'e ynelen aralarn arasndan dikkatle getim. stanbul'un Manhattan'nda yeni yaplan stgeide kp, Ayazaa'ya yneldim. aretler beni birbiri ardna sral fabrikalar arasndan geirip, herhangi bir Anadolu kasabasndan hallice bir meydana ulatrdnda saat on biri yeni geiyordu. Yolun sandaki stadyumu geride brakp karakolun ilerisinde bir yer bulup park ettim otomobilimi. Geri

yryp stadyumun evresindeki tellerin arasndan sahaya baktm. Toz toprak iinde birileri tam karda, sahann bitiiindeki svasz katl binaya doru yryorlard yorgun argn. Kaleci Zafer'i arkasndan da olsa tandm dierlerinden ayrlan uzun boyu ve gnete parlayan kel kafasyla. Karasu Gnespor'un sabah antrenman yeni bitmiti anlalan. arnn iinde gzlerimi dkknlarda gezdirerek yrdm- Acele vesikalk ihtiyacnz olsa ektireceiniz bir fotoraf stdyosu gzkmyordu ilk bakta. Caddeyi bir boy geip bulamaynca hemen nmdeki beyaz eya satcna girip sordum Yldrm Soanc'nn fotoraf stdyosunu. Gazete okuyan adam hzla ayaa kalkp dkknn nnde abartl el kol hareketleriyle tarif etti iman fotorafnn stdyosunu. "Ad Foto Paris" dedi yolcu ederken beni. "Banz sa olsun beyim." Teekkr edip gsterdii yne doru yrdm. Foto Paris caddenin zerinde olmad iin doal olarak grmemitim. sokak sonra sola kvrldm. Uyduruk karpuz sergisinin yannda buldum Foto Paris'i. Vitrininde gelinler damatlar, komando erler, snnet ocuklar dnda tek tek ve takm halinde futbolcu fotoraflaryla benzerlerinden ayrlan kk bir dkknd Foto Paris. Kapnn nnde adam oturuyordu tahta sandalyelerde. Kap akt. "Banz saolsun beyler" dedim yaklatmda. Sandalyelerinden klarn hafife ykseltip oturdular. Teker teker "Ban saolsun" dediler ya srasn gzeterek. Botaki sandalyelerden birine beni buyur ettiler. Biri bir sigara verdi. "Merhaba", "Merhaba", "Merhaba" dediler yine ya srasyla. Onlar teker teker cevapladm. En genleri imiyordu. Biz mz derin birer nefes ektik sigaralarmzdan. "Ehh, ite byle" dedi en byk gsterenleri. "Devrilip gitti da gibi adam." Bam salladm. Dierleri de sallad. "Hepimizin sonu" dedi yaa srada olan. "Ecel yetince ne dense bo" dedi ilk konuan. "yle" dedim. En genleri konumad. "Siz nereden beyim?" dedi en yallar. Akrabas olmadm her halimden belliydi. "Gazeteden..." dedim. Hangisinden olduumu kimse sormad bana. Ama en genleri daha bir dikkatle bakt yzme. Bir sessizlik daha oldu. "Kalp krizi diye duydum" dedim. "yleymi bey" dedi yaa en byk olan. "Bizim de hi haberimiz yoktu." Hi konumadan nne bakan genci gsterdi. "u Nuri'yi aramlar hastaneden. ra olur kendisi." "Cebinde bizim evin numaras kaytlyd" dedi adn Nuri olduunu rendiim gen. lk kez konumutu. "Nuri de beni arad" diye devam etti adam. "Kalktk gece yars hastaneye gittik. Esnaflk byle gnde belli olur." "Allah raz olsun" dedim. "Allah raz olsun." "Kimi var ki cenazesini kaldracak. Mengen'de daysgil filan varm ya, kulak asma, yllardr grmlkleri yokmu." "Kimsesi yoktu stanbul'da bildiim" dedi Nuri. "Bugn m cenaze?" dedim. "Bekletmeyelim dedik" dedi adam. "Siz gazeteden ha?" dedi yaa ikinci sradaki. "Evet" dedim. "Ama hep telefonda grrd arkadalar. Yazdrrd bize." "Sizden de Allah raz olsun" dedi kdemli esnaf. "Kalkp gelmisiniz." Bam sallamakla yetindim. Sokan ban dnen bir grup insan bizim oturduumuz tarafa doru ilerlemeye balad. Aralarnda dn tantm Muharremle kaleci Zafer'in olduu alt yedi futbolcu, evrelerinde

on kadar ocuk yata hayranlaryla Foto Paris'e doru ilerliyorlard. Yzlerinde ciddi, arbal ifadeler vard. Tek tip eofmanlar giymilerdi. Bir tek kaleci Zafer'in eofman farklyd. Grup dkknn nne gelince beni deminden beri arlayan esnaf takm ayaa kalkt. Ben de kalktm. Muharrem'le sessizce selamlatk. Beni grnce arm gibi yapt ama suratndaki znt ifadesini bozmad. "Hoca antrenman ksa kesti, cenazeye gidelim diye" dedi kaleci Zafer. "Kendi gelmiyor mu?" dedi yal esnaf. "i varm" dedi Zafer. "Laf aramzda sevmezdi pek." "Eh, bu cemaat da yeter" dedi yaa iki numaral esnaf. "Camidekilerle birlikte." "Allah sizden raz olsun" dedi bir numara. "Eh, biz usul usul gidelim camiye" dedi sonra. "Ezan okunur birazdan." Eliyle sokan ilerisini gsterdi bana. "Cami u ilerde, caddeye knca grrsnz zaten minareyi." Bam sallayarak teekkr ettim. Muharrem beni kaleci Zafer'e tantrma ihtiyac duydu. "Zafer abi" dedi. "Dn bu abi de vard. Darda lafladk epeyi Yldrm abiyle birlikte. nsan nerden bilecek..." diye yarda brakt lafn. Zafer bana bu da kim der gibi bakt. Elimi uzattm. "Adm Remzi nal, Zafer Bey" dedim. "lhan armt beni defileye. Cumartesi maa da gel dedi." Bilerek "bey" eklemedim lhan'dan sonra. Adn biliyor olmam m etkiledi Zafer'i, bakanlarnn yakn olmam m bilmiyorum, ama yumuad. Ma yeni balarken kalecilerin yapt gibi iki yana doru esnetti belini elimi skarken. "Memnun oldum" dedi. "Syleyin korkmasn lhan Bey Cumartesi'ye matan." "Sylerim" dedim. Yaa nde giden esnaf, oturduumuz sandalyelerden ikisini Foto Paris'in ak kapsna dizdi. "Geliyor musunuz?" dedi futbolculara. Btn grup hareketlendi caddeye doru. Yerimden kmldamayp geride kaldm. Sabah aklma koyduum eyi imdi yapabilirdim. Foto Paris'in sana soluna bir gz atma isteimle aramdaki tek engel kapnn nndeki iki sandalyeydi. Mutlaka mthi eyler bulmak zorunda deildim, yle bir bakacaktm, i Nuri engelledi aklmdan geenleri gerekletirmemi. tekilerle biraz ilerlemi, sonra durmu beni bekliyordu yanna geleyim diye. Anlalan gazeteden olduumu sylemem onda bir tr mesleki yaknlk duygusu yaratmt, imdi ev sahiplii yapyordu bana. Gznn nnde elimi kolumu sallaya sallaya giremezdim ieri. Oralarda sallanma gel, der gibi ezann sesi ykseldi caminin hoparlrlerinden. Duygusallam gibi nnde durarak Foto Paris'in vitrinini ve kapsn gzden geirdim. Dkkn cepheden cepheye koruyacak yukardan srgl bir kepengi yoktu. Kapnn uyduruk kilidi Lizbon'daki eskici pazarndan aldm maymuncua iki dakika bile direnecek kadar kabaday gzkmyordu, Foto Paris'i ziyaretimi geceye erteleyip yzmde olaanst ciddi bir ifade Nuri'nin peine dtm. Camide hayatmda rastladm en hzl cenaze namaz klnd. Sevap ilemekten en ok haz duyanlar tabutu srtlayp belediyenin aracna ykledi. Futbolcu takm stadyuma doru yneldi ara yola knca. Nuri ofrn yanna oturmutu. Ben de kendi otomobilime doru yneldim. ine girip pencereleri atm. Telefonu kaldrp Barbie House'un numarasn tuladm. Bu kez drt kere ald telefon. Sabahkinden baka bir kzn sesini duydum. "Aysu Hanm'la grebilir miyim?" dedim. Hemen cevap verdi. "Aysu Hanm gelmedi bugn. Notunuz var myd?" "Hayr" dedim. "Ben yine ararm."

Arabann iinde bir sigara yakp hi bir ey dnmeden biraz oturdum. Ufaktan ufaktan karnm ackmt. Pencereleri kapayp dar ktm. Yiyecek bir eyler bulacam bir lokanta falan aramadan nce stadyuma kadar yrdm. Okuldan kam iki olan, ceket kravat topa vuruyorlard ar tarafndaki kalede. Karasu Gnespor'un leden sonraki antrenmanna daha vard anlalan. Biraz daha yryp caddenin zerindeki en yakkl kebabya girdim. Berbat bir Adana yedim. Kebabnn yanndaki kahvede, Adana'dan daha berbat bir orta kahve itim. Masann stndeki yars eksik gazetelere baktm. Saat ikiye geldiinde otomobilime geip Barbie House'a bir kere daha telefon ettim. Aysu hanm hl gelmemiti. Bir notum yoktu, yine arardm. Stada yrdm. Bu kez antrenman iin sahaya ktklarn grdm ak tribnn nnden geerken. Betonun stnde yaylm iki lise kakn tantanayla kark bardlar sahaya kan futbolculara. Arkalarnda ayak-ta duran kr sal adam kmseyerek bakt lise kaknlarna. Hem tribn, hem soyunma ve hakem, ynetim odalar, hem de kulp lokali olarak tasarlanm svasz binaya girdim. Arkadaki korkuluksuz merdivenlerden kp ikinci katta lokal olarak kullanlan kahve benzeri yere girdim. Duvarlar buralardan gelip gemi saysz takmn fotoraflarn tayan erevelerle doluydu. Cameknl iki dolabn iinde baz kupalar, flamalar vard. Buharlar salan ay ocann yanndan yukarya doru bir merdiven kyordu. "Ynetim" yazan bir tabela vard merdivenin banda. Drt kiilik bir masa bar ar okey oynuyorlard. Kimse bana bakmad ieri girince. Lokalin sahaya bakan tarafnda binann btn yzeyini kaplayan bir balkon uzuyordu. Balkona girdiinizde sol tarafn duvarnda "Protokol", sa tarafn duvarnda "Aile" yazan iki tabela vard. Protokol blmndeki sandalyelerden birine ters oturup, kollarm demir parmaklklara yasladm. Karasu Gnespor leden sonras antrenmann yar sahaya.konmu iki minyatr kale arasnda ma yaparak deerlendiriyordu. Kaleci Zafer, teki yan sahadaki kalede kendisine ut atan bir arkadann gnderdii toplan karlamakla meguld. Her halde yedek kaleciydi ona ut atan, yle parlak utlar deildi kardklar. Yine de ayandaki krmz ayakkablar, kel kafasn gneten korumak iin takt yeil apka, toza bulanm eofman iinde saa sola utuka gvenilir bir izlenim veriyordu. Takmn geri kalan canlarn dilerine takm kovalyordu topu. Biraz seyredince as takmn srtna fosforlu rzgrlklar giymi taraf olduunu anladm. Gndz futbolcu, gece taksici Muharrem o tarafta oynuyordu rnein. Elinde tepsisi, temiz yzl bir kahveci tepeme dikildi az sonra. "Bir ey ister misin abi?" dedi. Deminki kahveden canm yand iin bir soda istedim. "Sol bek kim oynuyor bu takmda?" dedim sonra. Hemen benim nmde kouturan bir oyuncuyu gsterdi kahveci. "smail" dedi. "Defansn temel direi. Burann ocuudur. Geen sene Tekirda'dan istediler, gitmedi." "Soyad ne?" dedim. "Sefer" dedi. "smail Sefer. Hoca msn sen abi?" diye sordu. "yi topular severim" dedim. Artk nereye ekerse. "smail iyi topudur" dedi ieri girerken. smail Sefer iyi topuydu gerekten. ike hikyesi doruysa Cumartesi gn ok daha iyi bir "oyun" karmas gerektiini dndm. nce bir ocuktu. evikti. Dn gece ekspozisyonda grp grmediimi hatrlamadm. Ama cenazeye gelen grubun iinde de yoktu. Minyatr kale ma sertleti giderek. Yedekler ii biraz daha ciddiye alyor gibiydi. smail Sefer onun ynnden hcum eden ocuklardan biriyle arpt sonunda. Bir sre yerde yatt kvranarak. Bana toplandlar. Sonra hoca soyunma odasna gnderdi onu. arpt teki ocuu azarlad. smail sa ayandan kard krampon elinde seke seke kt sahadan.

Sandalyenin zerinde ters oturduum balkonun altnda kayboldu. Belki de tozlarn iinde yatarken ayana sktklar soutucunun etkisinden, yle acl bir ifade yoktu yznde. Grndnden ok daha akll olabilir bu olan dedim kendi kendime. "Gitti senin smail'in ayak" dedim kahveciye sodam getirdiinde. "Yok abi" dedi. "Ona bir ey olmaz. Zaten o sakatlanrsa ii Allah'a kalr Gnespor'un." Adama sodann parasn deyip, Bebek'teki caminin yanndaki kahveye kim gelecekse ondan nce yerleeyim diye ayaa kalktm. Zaten antrenmann da tad kamt.

Blm 2.10
Takip edildiimi ne zaman farkettim? Ayazaa'y geride brakp, sal sollu fabrika binalarnn arasndan geen geni yolda. Daha Bykdere Caddesi'ne ulamadan. Elim direksiyonda, yana doru kayklm ar ar gidiyor, bir yandan da radyo-kasetalarmn altndaki kaset koyma yerinde Moollar'n son kasetini aryordum. Bir nme bakyordum, bir elime geen kasetlere. Yol botu. yice saa yanamtm arkamdan normal hzla bile gelenlere yol vermek iin. Elime geen kasetlerin hibiri aradm deildi. stemediim kasetleri yolcu koltuunun zerine brakyordum. Arkamdan gelen siyah ahin'in bir trl beni geip gitmediini o zaman farkettim. Dorulup hzlandm. Siyah ahin de hzland. Yeniden yavaladm. Siyah ahin de yavalad. Bir otomobili takip eden baka bir otomobilin srcs iin, stelik bu bombo yolda acemice bir davrant ama yavalad. Yeniden eilip aradm kaseti buldum. Radyo-kasetalara taktm. Otomobilimin iini keskin bir kl sesi doldurdu. Yzmde oktandr hissetmediim gerek bir glmsemeyle yeniden hzlandm. Siyah ahin de hzn uydurdu bana yeniden. Bykdere Caddesi'nin youn trafiine girince daha da yaklat bana Siyah ahin. Kaybetmek istemiyordu. Dikiz aynasndan baktm. Gvde boyas kadar kara camlan vard, iini gstermiyordu. nm boalnca vitesi ikiye alp gaza bastm Otomobilim aniden frlad, aramz ald. Siyah ahin'in tekerleklerine kadar grr oldum dikiz aynasnda. Sonra yavaladm. Yeniden btn aynay doldurur biimde yaklarken, tersten okumay baardm plakasn. Sradan bir plakayd. Hatrlamak iin teknik uygulamaya bile gerek yoktu. Drdnc Levent'ten ieri girdiimde beni izlemesine izin vermeye karar verdim. Bu kadar acemi bir takipiyi ekmek benim iin ok kolayd. Bir krmz k numaras yeterdi. stelik bu kadar acemi bir takipinin, benimle ilgili daha ileri ve tehlikeli tasavvurlarda bulunmayacana gveniyordum. zlesindi bakalm. Hibir numara ekmeden Bebek'teki nirah Yokuu'na kadar geldim. Geldik. Aa inince ar ar sa tarafta park edebileceim bir boluk aradm. Msr Konsolosluu'nun karsnda bir aralk bir boluk buldum. Hzl bir paralel park operasyonuyla yerletim. Ara telefonunun ahizesini elime aldmda yanmdan geti siyah ahin. Yan camlar da iini gstermiyordu. Arkasndan baktm. Arnavutky ynne doru hi durmadan ilerledi siyah ahin. Burna yaklatnda ardndan gelen dier aralar birikince benim iin grnmez oldu. Barbie House'un numarasn bir kere daha tuladm. Bu kez sabah konutuum kz at telefonu. Aysu Hanm' istedim. Bugn gelmemiti. Kim aryordu? nemli deildi, yine arardm, notum yoktu. Karya geip parkn iinde yrdm. Saat drd biraz geiyordu. Karasu Gnespor'un leden sonra antrenmanndan sonraki buluma iin vakit vard hl bence. ocuk parkndaki cvltlarn yanndan geerken bir ocuk bacama arpt. Elinde bir Godzilla oyunca vard, drd. Bankta oturmu kitap okuyan kadn, oyuncan drd iin alayan ocuu annelik kulayla duydu, kafasn kaldrp bakt. Gzel bir kadnd. ocuun Godzilla'sn yerden alp eline verdim. Alamas kesildi. Kadn bana glmsedi. Yrdm. Bebek Camisi'nin karsndaki kahve ok kalabalk deildi. Cameknlarla kapatlm kk bahede deil, esas klk blmn dibinde bir yer buldum kendime. Buradan gelen herkesi grebilirdim. Beni farketmek iinse zel olarak aranmalar gerekirdi. Tepeme dikilen yal garsona bir neskafe syledim. nmdeki masada oturan ift tavla oynuyordu.

Yarm saat sonra nmdeki ift hl tavla oynuyordu, ben ikinci neskafemi bitirmitim. Gelenler oldu, gidenler oldu. Benim ilgi alanma girme potansiyeli tayan kimse gelmedi. On dakika sonra nmdeki ift tavlay gereinden byk bir akrtyla kapad. Gereinden ok gltler. nc neskafeyi syledim. Be dakika sonra yeni yetme arkc kzlardan biri girdi ieri yannda iki olanla. Herkes ona bakt. O, cameknl blmde bir masaya oturur oturmaz cep telefonuyla konumaya balad. Drdnc neskafeyi artk sylemedim. Bir dakika sonra kaleci Zafer grnd kahvenin kapsnda. Gne gzlklerini karp evreye ilk bakn attnda her ihtimale kar bam sola evirip, elim alnmda, ocan cameknna dizilmi bardaklar, fincanlar inceledim uzun uzun. Kaleci Zafer srt bana dnk oturdu cameknl blmde bir masaya. Elindeki deri antay masann stne koydu. Gne gzlklerini takt. htiyar garson onun da yanna gitti. Bir eyler konutular. Oturduum yerden geni omuzlarn, kaln ensesini ve yara izleriyle dolu kafa derisini gryordum. Ismarlad kolas gelinceye kadar hi kprdamadan durdu. Kaleci Zafer nde, ben arkada sessizce oturuyorduk. Benim bekleyiim bitmiti, imdi birlikte bekliyorduk. Gelen gidenler oldu, ikimizi de ilgilendiren kimse gelmedi. htiyar garson artk daha sk bakmaya balamt benin> olduum tarafa doru. Yok, kusura bakmasn, bir neskafeyi daha kaldramazdm. Biraz daha bekledik. Kimse gelmedi. Sonra bir cep telefonu ald. Kaleci Zafer cep telefonunu kard gmlek cebinden, kulana gtrd. Arkadan yalnzca kendisine sylenenleri ban sallayarak dinlediini grebiliyordum. Kulak kabartmama karn tek szck duyamadm onun sylediklerinden. Aramzda camlar ve yan kapal bir kap vard. Konumas bitince kafasn evirip ocaktan yana dnd. te bunu hesaplamamtm oturduum yeri seerken. tii kolann parasn demek iin ocakta duran ihtiyar garsonun yanna giderse beni grmemesi mmkn deildi. Hafif ter bast beni oturduum yerde. Neyse ki, o, antrenmandan yeni km, 1. lig alkanlklar olan bir futbolcuydu, kalkmak yerine elini sallad ihtiyara. htiyar garson yanna gitti. Yerinden kalkmadan baz paralar verdi adama. Tam kalktnda ben yere drmediim akmam almak iin masann altna eildim. Bulamadm tabi. Yere yaknken belki de randevunun yeri deimitir aniden diye dndm, demek bugn takip gnyd. Kaleci Zafer kahveden kp camekn boyunca ilerlerken ben de ayaa kalkp srtm camekna dnm, cebimde para aryordum. Hzla yal garsonun yanna gidip syledii paray dedim. Kafadan, st verilemeyecek yuvarlak bir rakam syle' misti adam. Kaleci Zafer darda, gayriresmi kk bir otopark haline getirilmi alandaki mavi bir Mazda 323'n kapsn ayordu. Bir yandan Mazda'nn plakasn okudum, bir yandan dndm. Otomobilimi park ettiim yer hem uzaktayd, hem de 7afer'in gidebilecei iki ayr yn vard. O yzden McDonalds'n nndeki taksi durana doru ilerledim. Duran nndeki taksicilerden biri sradaki arac gsterdi bana. Gzm arkada, arka kapdan bindim. Mazda parktan karken nmzden geecekti, onu gzlyordum. "Nereye beyim?" diye sordu yerine oturan ofr. "Bekle biraz" dedim. Gzm hl arkadayd. Mazda yanmzdan geerken bu kez ayakkabmn ban balamam gerekti eilip"u Mazda'nn peinden" dedim ofre.

Herhalde Bebek'te yllarn taksicisi olmann hikmeti, hi yadrgamadan taksiyi hareket ettirdi ofr. Sadri Alk bykl orta yal bir adamd. Caddeye knca sadan devam etti Mazda. Biz de peinden. "Eer karmazsan taksimetrenin yazdnn iki kat da benden" dedim. "Eyvallah beyim" dedi taksi ofr. "Evelallah!" Evvel Allah, sonra Sadri Alk bykl ofrn marifetiyle, mavi Mazda'yla ne aramz fazla ap kararak, ne fazla yaklap dikkat ekerek pepee Hisar' getik. Acelesi yokmu gibi kullanyordu aracn kaleci Zafer. Dikkatli ve kurallara uyarak. Bu iimizi kolaylatrd. "Her taraf taksi kaynyor beyim" dedi ofr Emirgn' geerken. "Nerden farkedecek?" Yeniky'e geldiimizde baka bir yorum yapt. "nemli olan kavaklar" dedi. Krmz k numarasn da biliyor mu diye dndm iimden. Bilmiyorsa reteyim. Sonra sesimi karmadm. Ondan daha dikkatle izliyordum mavi Mazda'y. Yeniky'de benzincinin nnde sola sinyal vererek bekledi kaleci Zafer. U ara arkasnda da biz. n boalnca har ket edip soldaki kk caddeye girdi Mazda. Biz ndekilerin ileri gitmesini bekledik zorunlulukla. Sola dnmek sras bize geldiinde bu kez biz beklemek zorunda kaldk kardan gelenleri. ne doru iyice doruldum caddeden ilerisini grebilmek iin. Karma olaslmz yksekti. "Girdii cadde dardr beyim" dedi Sadri Alk bykl ofr. "Telalanma, hzl gidemez." Yukarya doru hafif yoku yolda ilerledik. Gerekten dar bir caddeydi. Sal sollu park etmi otomobiller arasnda tek erit gidie izin veriyordu ancak yol. Saa doru alan sokaklarn kimilerinde girilmez iareti vard. Ortalkta mavi Mazda grnmyordu. "Kaybettik" dedim. Bebekli taksici sesini karmad. Biraz daha ilerledik saa sola kvrlan caddede. Sonra ani bir frenle durdurdu taksiyi ofr. "te beyim" dedi keyifle, "hazrla paralar." Mavi Mazda iki aracn yanyana gemesine izin vermeyen dar yolda kardan gelen bir Coca Cola datm kamyonetiyle burun burna duruyordu. Biz iyice gerilerinde, kim kimi raz edecek geri gitmek iin diye bekledik. Sonunda Mazda geri geri geldi, girilmez levhal sokaklardan birine kvrd arkasn, izin verdi kamyonetin gemesine. Benim Bebekli tedbirli davrand, iki araba arasndaki bolua soktu burnunu zar zor, kamyonetle ayn sorunu biz yaamadan gemesine izin verdik. lerde yol biraz geniliyordu. Mavi Mazda'nn arkasnda ilerledik. Daha ok srmedi izleyiimiz. Mazda yeni yaplm apartmanlarn arasndaki kk bir bolukta olumu do; otopark deerlendirmek zere ayrld yoldan. Ben sylemeden elli altm metre gerisinde saa yanat Sadri Alk bykl ofr. Kaleci Zafer'in otomobilinden kn birlikte izledik. Kaleci Zafer caddeyi geti, kardaki apartmann giri kapsndaki zillerden birine bast, bekledi. Beklerken sabah el skrken gsterdii bel esnetme hareketlerinden yapt bir iki kere. Elindeki antaya kk tekmeler att bacan kvrp. Sonra kapy itti, girdi ieri. Bebekli ofr bana dnd. "ikiliyi kazandk beyim" dedi. "imdi ne olacak?" "Bilmem" dedim. "Sen bekle biraz." Taksiden indim. Yalnzca kolonlar atlm bir inaatn yanndan yryp, caddeyi kesen soka hzla getim. Apartmandan bakan varsa grlmeyeyim diye aceleyle hareket ederek Zafer'in girdii apartmana yaklatm. Drt katl bir apartmand. Onur Apartman. ou perdesi kapalyd. Hafiften kararan hava yznden kimilerinde klar gzkyordu. Girie geldiimde iki stn halinde sralanm kap zillerine hzla gz attm. ok aramam gerekmedi. Sekiz numaral butonun yannda tandk bir isim vard: Dilek Aytar.

Bana verdii ve benim yrtp kitelli sokaklarna savurduum kartvizitteki Dilek Aytar yazsnn aynsyd. Bir kartvizitini kesip yerletirmiti butonun yanndaki bolua. Demek ki, baarl bir ekspozisyonun ertesindeki izinli gnnn akamstn kaleci Zafer'le deerlendirecekti Dilek Aytar. Ne yapalm? Kayahan Karasu da derdine yanabilirdi. Kimsenin gnahn almayaym diye iki sra dizilmi bu-tonlarn yanndaki btn isimlere gz attm. Tandk baka kimsenin ad yoktu. Taksiye geri dndm ar ar. Bir yandan evrede park etmi otomobiller arasnda tandk biri var m diye bakarken, bir yandan Bebekli taksiciye teklifimi oluturdum kafamda. Bu sefer ndeki yolcu koltuuna oturdum. nce czdanm kardm. Taksimetrede yazan yuvarlayp iki katn da geen bir paray kardm tedavldeki en yksek kt paralarla. "Bu senin patron" dedim bana doru uzanan eline teslim ederek. "Bir o kadar daha kazanmak ister misin?" Czdan cebime geri koymamtm. "Bir keleklik yoksa iin iinde, olabilir" dedi. "Yok bir keleklik" dedim. "Burada ikimiz birden beklersek kabilir ama. Bir yarm saat, bilemedin bir saat bekle. Deminki adam yalnz ya da bir kadnla karsa peine d. kmaz sanyorum ama, karsa da para senin, kmazsa da. Ne diyorsun?" "Ne diyeceim beyim" dedi glerek. "urackta torpidomdaki ktlar dzenlerim ben de. Ne zamandr elim dememiti." "Tamam" dedim. Verdiim miktar kadar daha kardm hl elimde tuttuum czdandan. Saatime baktm. "Saat sekiz gibi duraa telefon etsem, orada msn?" dedim. "Tamam beyim" dedi."Sadri diye sor beni." Paray eline verip omuzuna dokundum teki elimle. Taksiden indim. Arkama bakmadan ters yne doru yrdm. Bir sokak aadaki taksi duranda bo taksi yoktu. Yrmeye devam ettim. Caddeye indiimde grdm ilk taksiyi durdurup "Bebek" dedim. Bebee gelene kadar insan dinine daha bir sarlmaya armay i edinmi bir radyodan bitmek tkenmek bilmeyen bir vaaz dinledim taksinin iinde. Sesimi karmadm. Duran yanndan geerken, kk kulbenin tabelasnda yazan telefon numarasn okudum, inerken ofr paramn stn tam olarak versin diye inadna bekledim. Otomobilim braktm yerde duruyordu. ine girip pencereleri atm. Bu kez Karasu Tekstil'in numarasn tuladm ara telefonunda. Telefon uzun uzun ald. Aldnda bir erkek sesi vard teki tarafta. "lhan Bey ltfen" dedim. "Kim diyeyim?" dedi. Adm syledim. "Bi dakka" dedi telefonu aan adam. Hava hzla kararyordu. lhan Karasu'nun sesi geldi kulama bir takm tkrtlardan sonra. "Ne haber?" dedi heyecanl saylabilecek bir sesle. "Toplant iptal edildi" dedim. "Allah Allah" dedi. "Sizinkilerden biri, kaleci Zafer geldi gelmesine randevuya ama kar taraf gzkmedi" dedim. "Belki kulaklarna kar suyu kat. Belki gelecek adamn ii kt. Belki telefonda bitirecekler ii." "Ama bir bokluk var, belli" dedi lhan Karasu. "imdi ne olacak?" "Siz telefonun yanndan fazla uzaklamayn" dedim. "Adamnz bir kez daha arayabilir." "Beklerim" dedi. "u zavall fotorafya ne diyorsun?" "Bugn cenazesindeydim" dedim. "Ciddi misin?" dedi. "Bizim ile bir ilgisi mi vard yoksa?" "Bir eylerle ilgisi olduu kesin" dedim. "Bir ara gel de uzun uzun anlat bana" dedi.

"Olur" dedim. "Sizin irkette siyah bir ahin var m?" diye sordum. Ardndan plakasn syledim. Biraz dnd telefonun ucunda. "Sanmyorum" dedi. "Sevkiyat falan iin 3 tane kapal minibs tipinde aracmz var. Kuryeler iin bir steyn. Ama onun rengi beyaz." Biraz daha dnd. "alanlarn filan da olduunu sanmyorum, siyah bir ahin grmedim hi oto. parkta." "Ya kulbn?" dedim. "Kulbn arabas filan yok" dedi glerek. "Futbolcular nasl arabalara merakl, onu da bilmiyorum. Nerden kt bu siyah ahin imdi?" "nemli deil" dedim. "Bir gelime olursa ararm." Telefonu yerine koydum, otomobilimi altrdm, ndeki ve arkadaki otomobillere hafif dokunarak ktm sktm kk aralktan. Alarmlar filan almad. Foto Paris'te alarm tertibat olmadndansa neredeyse emindim.

Blm 2.11
nce eve gittim. Normal ilerde alanlar gibi normal bir i dn saatinde eve gelmek, otomobili evin nne park ettikten sonra benimle ayn apartmana doru yryen, ara sra karlatmz, kk antas koltuunun altnda memur klkl adama "iyi akamlar" demek elenceliydi. Ama beni evde karlayan kimse olmad. Kapy kendi anahtarmla kendim ap girdim. Telesekreterde bir tek mesaj bile yoktu. Teker teker dolap klarn yaktm salonda, mutfakta, yatak odasnda, bilgisayar odasnda her ey braktm gibiydi. Tek bir p oynamamt yerinden. Sabah okuduum gazeteler en son katladm gibi duruyorlard. Elektrik bile kesilmemiti frnn saat ayarlarn sfrlayp bana hogeldin demesi iin yakp sndrecek. Bir pizza daha sttm mikrodalgada. Dn atm kolann gaz kamt. Onu lavaboya dkp teki litrelik ieyi atm. Bir kedi mi alsam diye dndm yemeimi yerken. Sonra vazgetim. Tabamla bardam dnklerin yanna braktktan sonra telefonun bana getim. Bebek'teki taksi durann telefonunu tuladm. Sadri'yi istedim telefona kan adamdan. "Sadri mteriye gitti" dedi karmdaki. "Dnmeyecek mi?" dedim. "Yolcuyu braknca dner mutlaka" dedi nbeti taksici. "Ama ne zaman onu bilemem." "yi" dedim. "Bana bir haber brakt m?" "Mavi Mazda dalgas m abi?" "Evet" dedim. "Brakt, abi" dedi telefondaki adam. Sesi canlanmt. "Sadri'nin selam var sana. Telefon edeceini syledi. Dedi ki: Adam yarm saat sonra km evden. Yalnz km. Emirgn'da bir trafik ekibi durdurunca, ekilmi Sadri. Kusura bakmasn dedi." El, elin eeini trk syleyerek arar, dedim kendi kendime. Kusura bakmadm. Telefonu kapadktan sonra dolabmdan siyah, kaln, fermuarl, kaponlu bir svetrtle siyah bir blucin karp giydim. Ayaklanma lastik ayakkablar geirdim. Lizbon maymuncuunu cebime yerletirdim. kmadan nce olaandan bir kak fazla koyduum kahvemi pencerenin nnde itim. Hava iyice kararm, aka gece olmutu. Bykdere Caddesi'nin gelii tklm tklmd. Ben ters yndeki trafikte daha rahat gidiyordum. Siyah ahin peimdeyken dinlediim Moollar kaseti kald yerden devam ediyordu. Sesi biraz daha atm. yi, adrenalini yksek, biraz sonra ne olaca belirsiz bir hayatt benimki. Kedi almaktan iyice vazgetim. Ayazaa'nn ana caddesinde el ayak kesilmiti. Otomobilimi Foto Paris'ten epey uzakta, yan sokaklardan birine braktm. Eve ge kalm biri gibi yrdm kaldrmda. Kapal dkknlarn arasnda bir tek leyin kahve itiim kahvehanede hayat vard. Foto Paris'in sokana girdim. Sokan lambasnn yanmyordu. Dkknn kapsnn nndeki sandalyeler alnmt. Sergideki karpuzlarn zerine kaln bir branda atlmt. Sokan hemen hepsi iki katl evlerinin st katlarndaki pencerelerin perdeleri sk sk kapatlmt. Gelen giden yoktu. Kapya yaklatm. Maymuncuumu kardm. Kilide daha ilk bakta maymuncuu kullanmaya gerek olmadn anladm. Benden nce biri daha Foto Paris'i ziyaret etme ihtiyac duymutu. Kap akt. Daha dorusu belirgin bir g kullanmyla almt- Uyduruk kilit, sk bir zorlamaya dayanamam, kapnn karsndaki menteede kilidin dilinin girdii yuva yerinden kp buyur etmiti girmek isteyen her kimse ieri. Operasyonu gerekletiren kii, kap kapal grnsn diye hafife yerine ittirmiti. Ya iini bitirip ktktan sonra, ya da... Ya da hl ierideydi.

Kulam kapya dayayp iyice dinledim. Hi ses yoktu. Yana kayp vitrindeki ereveli fotoraflarn arasndan ieriyi grmeyi denedim. Karanlkta hibir ey grnmyordu. Buraya kadar gelmiken geri dnemezdim. Yzde elli ansn var dedim kendi kendime. Kapy srpriz bir ses kmasn diye dikkatle iterek ieri girdim. Hemen arkamdan kapadm. Gzlerim karanla alsn diye beklerken kocaman bir nefes aldm. Havay aaya, hara'ma kadar indirdim. Biraz tuttum ierde, braktm. nce uzun bir tezgh belirdi gzlerimin alt karanln iinde. Tezghn nnde yirmi yl ncenin modas iki koltuk. Tezghn gerisinde cameknlarn iinde satlmaya hazr bir sr film kutusu, pil, vr zvr. evremi biraz alglaynca bir iki adm attm sessizce dkknn iinde. Tezghn bittii yerin hemen arkasnda tavandan inen kaln siyah bir perdeyle ayrlm ikinci bir blm vard. Stdyo olmalyd oras. Girmedim. Cameknla tezgh arasnda kalan boluun bitiminde, duvara dayal bir dolap vard. Yerden bir metre kadar yksek bir dolap. zerine konulmu ayakl bir erevede 30x40 boyutlarnda bir fotoraf tayan bir dolap. Kaps ardna kadar ak bir dolap. Kaps ardna kadar ak dolaba yaklatm. nnde yere melip iini grmeye altm. stteki blmde birtakm ila kutular vard. Alttaki blmde stste katlanm gazeteler. Gazetelerin stnde de bir zarf duruyordu. ine nemli eyler koyduunuz, elden ele gezerken zedelenmemesi iin altnda stnde puf brei gibi kabark destekleri olan byk boy bir zarf. Zarf orada grr grmez uyanmalydm aslnda. eri giren her kimse, hl orada olduuna uyanmalydm. Ama ben ok istedii bir oyuncaa uzanan bir ocuk gibi elimi uzatp zarf aldm. Zarfa kocaman bir atala tutturulmu kdn zerindeki yazy okuyabilmek iin gzlerime yaklatrdm. "Dndar Uurlu'dan sevgilerle" yazyordu byk harflerle kdn stnde. Ama atas karp amay baaramadm zarf. zin verme-diler. Kafama inen darbeyle btn Foto Paris aydnland sanki. Kck dkknn iinde stanbul'un btn paparazzilerinin flalar ayn anda akt. Darbenin etkisiyle dolaba doru ykldm hatrlyorum. Bir de ereveli fotorafn stme dtn. Sonras kocaman, derin, koyu bir karanlk. Hi ameliyat olmadm. O yzden insan narkozdan nasl uyanr bilmiyorum. Ben kafamn arkasnda dehet bir ar hissiyle uyandm. Yerde yatyordum. Srtst. lk grdm ey tavandaki iki uzun floresan oldu. Floresanlarn yandn alglaynca nce hastahanenin acil servisindeyim sandm. Gzlerimin bulankl geince tezghn arkasnda, cameknn nnde yatyor olduumu anladm. evremi ar ar tmyle algladm. Tepemdeki dolabn kaps kapanmt. stme den ereve yerinde konmutu. erevede kahverengi-sar forma giymi bir takm vard. Yzm, salarm, svetrtm pslakt. Deme tahtalarnn zerinde yatyordum. stelik yalnz deildim. Part time gazeteci, Foto Paris'in sahibi merhum Yldrm Soanc'nn ra Nuri, tezghn teki ucundan endieli gzlerle bana bakyordu. Kmldadm grnce rahatlad. "yi misin abi?" dedi. zerinde bir atlet, altnda pijama vard. Boynundaki zincirin ucunda bir asker knyesi sallanyordu. Cevap vermeden nce yerden g alarak doruldum. Srtm cameknn alt ksmna dayayp oturunca elimi arnn en youn olduu blgeye srdm kafamn arkasnda. Bamn arkas kuruydu. Elimde kan filan grnmyordu. Bu iyi haberdi. Tezgha tutunarak zorlukla

kalktm. Btn bu hareketlerimi hi kprdamadan seyreden Nuri birden hareketlendi. Belimden sarlp ayakta durabilmeme yardm etti. "Gel abi" dedi. "yle otur." Beni tezghn nndeki koltuklardan birine srkledi. Yklr gibi oturdum koltua. "Su ister misin abi?" dedi sonra. "Ben yzne dktm biraz." Tezghn zerinde duran srahiyi o zaman grdm. Elimle iaret ettim. Verdii srahiyi azma diktim. Ac bir suydu iindeki ama yine de iyi geldi. "yi misin Remzi abi?" dedi Nuri yeniden. "yiyim" dedim. Svetrtmn cebinden bir sigara karp yaktm. Ellerim titremiyordu. Elimi kafamn arkasna gtrp yokladm yeniden. Tamam kan yoktu ama imeye balamt. Yzde elli ansszlmn bedelini bu kadar ucuz demi olmama sevindim dorusu. "erde buzdolab yoktur, deil mi?" dedim. "Buz mu lazm abi?" dedi Nuri. "Bekle, hemen getiririm Remzi abi." Ak duran kapdan frlayp kt. Ben sigaramdan bir nefes daha ektim. Yava yava kendimi toparlyordum Tezgha tutunarak nnde devrildiim dolaba yrdm. Eilip atm. Zarf umutu. O patrtda dt m acaba diye umutsuzca tezghla cameknn altna baktm eilerek, yoktu. Gazeteleri kelerinden kaldrp hzla gz gezdirdim. Hep ayn gnlk spor gazetesiydi. st blmde birtakm souk algnl ilac kutular vard. Kutularn ii botu. Dolabn dibinde yerde yirmi santim falan boyunda bibloya benzer bir ey duruyordu. Elindeki topu havaya kaldrm tutan bir futbolcunun olduu bronzdan yaplma bir biblo ya da kupa. Tahtadan bir kaidesi vard. ini yarda braktrdm her kimse, biblonun ucundan tutup tahta kaidesini indirmiti kafama anlalan. Nasl olsa parmak iziyle falan iim olmayacak deyip san solunu evirip baktm. zel bir olayn ansna olduunu belirten bir plaket yoktu kaidesinde. Dorulduumda Nuri kapdan ieri girdi. Pijamasn karm, gri kadife bir pantolon giymiti. stnde sar izgili bir gmlek. Elinde ii buzla dolu effaf bir plastik torba vard. Uzatt torbay alp katladm, kafamn arkasnda gezdirmeye baladm. Buzun keskin soukluu iyi geldi. "yisin deil mi abi?" dedi. "yiyim, iyiyim" dedim. Birbirimize baz aklamalar yapmann zaman gelmiti. "Sen nereden dtn buraya Hzr gibi?" dedim. "Grltleri duyduk, indim aaya" dedi Nuri beni bir kadnla plak yakalam gibi utanga bir tavrla. "st katta otururuz biz. Annem hrsz girdi diye korktu." Buz torbam srtmeye devam ediyordum kafama. "Kimseyi grdn m?" "Zaten kaan herifi grmesem ieri girmezdim, korkardm" dedi Nuri. "Ben indiimde sokan bana varmt. Ne ald herif diye ieri girdim, yaktm. Sen yatyordun." "Nasl birisiydi, grebildin mi?" dedim. "Hayr" dedi. "yle kayordu ki anta saa sola vuruyordu byle byle... Omuzundan asl." "Beni yerde grnce ne aryor bu pezevenk burda demez mi?" dedim. "Demedim Remzi abi" dedi, "aynen dizilerdeki detektifler gibi yatyordun sen de orda." "Ne diyorsun lan sen?" dedim. "Ne detektifi?" Eliyle -oohhoo- hareketi yapt. Gzlerinin ii glyordu. "Yeme bizi Remzi abi" dedi. "Herkes seni konuuyordu cenazeden sonra. zel detektifmisin sen. Bakan tutmu seni. Eskiden pilotmusun." THY'den niye atldm da konuuldu mu diye dndm ama sormadm. Fa oldu bizim gizlilik dedim iimden. Karasu Tekstil'in Kayseri bayisi olmaktan da aslnda ok fazla holanmadm itiraf ettim kendi kendime. "Ne iin tutmu beni bakan, onu da sylediler mi?" diye sordum byk altndan glerek.

"Hocay izliyormusun dediler..." Hocay neden izlemem gerektiini merak ettim ama sormadm artk. Ayaa kalktm. Bam filan dnmedi. Buz torbasn tezghn zerine braktm. "Sen oktandr yannda msn Yldrm Soanc'nn?" dedim. "Nuri?" diye ekingen bir ses duyuldu kapda. Bartl kavruk bir kadnn ba uzanmt ieri. Yeil bartsnn ucuyla azn kapamt. "Tamam anne, bir ey yok" dedi Nuri. "Merak etme." Kadnn kafas kapnn yanndan kayboldu. "Alt ay kadar oluyor" dedi Nuri. "Yldrm abinin baka bir dkkn vard aada. Sahibiyle taktlar, kartt adam. Biz de bu evi yeni bitirmitik, dkkn botu. Seni de yanna alrsa verelim dedi annem." "Sen askerden yeni gelmitin" dedim. "Yeni gelmitim" dedi. "Elim botu. Hem temiz bir sanat renirim dedim, hem de..." "Hem de..." Az bir destee ihtiyac vard Nuri'nin. "in asln sorarsan Yldrm abiye ok fazla gvenmiyorduk. lenin ardndan konuulmaz ama, ad kmt biraz. Ben dkknda olursam kiray filan takamaz dedik." "Yapt m bir numara?" "Yok" dedi Nuri. "Yapmad. Kiray, benim haftalm filan tamam verdi Allah' var. Baka eyler vard ama... Hafif kllanrdm ben... ster istemez." Tvbe, tvbe der gibi ban sallad iki yana. Syleyeceklerini nasl ifade edeceini bilmiyor gibi duruyordu. Devam etsin diye yzne baktm. "Remzi abi..." dedi. "Merhum olmu gitmi bir adamn gnahn almak istemem ama, bir bokluklar vard Yldrm abinin galiba." Bir ey sylemedim. Susmak, birini konumaya tevik etmenin en salam yoludur bazen. "Nasl tarif etsem bilemiyorum" diye devam etti. "Ama bir tuhaft Yldrm abi. Bir eyleri gizler gibiydi hep. Son zamanlarda geceleri hep darda geiriyordu. Sabahlara kadar. Manita ileri gibi deil ama, yanl anlama. Baka bir ey... Sonra, biliyorum, banyo edecek i falan yokken girerdi ieriye, yarm saat bir saat... Ne yaptn gstermezdi." Sessiz tevikimi srdrdm. "Baz lenleri kafay ektiinde... 'Grecekler, grecekler paparazzinin Allah'n' deyip dururdu. Yaknda ok paras olacakt dediine gre. Karasu'nun bayisi olunca stdyoyu tmyle bana brakacakt. Ondan bir ey kamazd. Konuup dururdu. Kafay ekince ok konuurdu." Ekspozisyondaki bele viskilerden keke biraz daha ok iseydi benle konumadan nce diye dndm. "Gazeteyle aras nasld?" dedim. "Hi" dedi Nuri. "Cumartesi Pazar elinde makine, btn malar izlerdi. Akam gelir burdan uzun uzun yazdrrd. Matan sonraki gn kfrederdi sabah gazeteyi aldnda. 'Ulan bir imza koyun ibneler!' diye barrd." Yldrm Soanc'y taklit etti. '"Yine makaslamlar! Yine makaslamlar!' Ama gazeteciyim diye hava atmaktan holanrd." "Dolapta ne vard?" dedim. "Bilmem" dedi. "Dolap hep kilitli durur. Anahtar dkknn anahtarlaryla birlikte cebinde tard. Hikmet abiyle hastahaneye gittiimizde verdiler bana stndeki teki eylerle birlikte. Czdan falan... Yukarda evde. Bende dkknn ayr bir anahtar var." "Evi nerde?" dedim. Nuri gld. "Evi yoktu ki" dedi. "erde bir odas vard. Orada kalrd." "Gster, bir bakalm" dedim. Nuri arkadaki stdyoyu gizleyen kadife perdeyi kaldrp girdi, ardndan ben girdim. Ayakl bir fotoraf makinesi, karsnda bir tabure, fon perdesi, iki de emsiydi k vard

stdyoda. Kedeki aynann yanndaki ivide iki kravat aslyd. Nuri fon perdesini duvarla birletii yerde gergin tutan ttlardan bir kan zd, oluan aralktan girip arkasna geti. Onu izledim. En ok on be metrekarelik bir alanda stnde yatayla bir somya, kaps fermuarla alan portatif bir elbise dolab, kedeki bir masann stnde kk tp oca, iki bardak ve demlikle ay, eker kutular duruyordu. Odann penceresi yoktu. Masann altnda bir bavul vard. Yatak byle bir odann sahibinden beklenmeyecek kadar dzgn yaplmt. Sigaram yerde duran temiz kl tablasnda sndrdm. Nuri sanki utanarak aklama yapt. "Dn cenazeden dnnce biraz toparladm" dedi. "Bakarsn Mengen'deki days filan gelir, ayp olur." "yi etmisin" dedim. "Dikkatini eken bir ey var myd?" "Yatan altnda..." dedi. Utanmas artm gibiydi. "Dergiler vard... ey dergiler." Onu daha ok utandrmamak iin ey dergileri ne yap. tn sormadm. Fermuar ekip Yldrm Soanc'dan kalan elbiselere baktm. Ceplerini kartrmadm. Bavulu atm. Botu. Burada hznl bir sefaletten baka grecek ey yoktu. "Tamam" dedim. "Allah rahmet eylesin." Fon perdesini ap stdyoya, oradan da n blmeye getik. "Saol Nuri" dedim. Sesime biraz otorite katmann zaman gelmiti. "Sen dkkna gz kulak olursun artk. Alt ayda renmisindir ii. Yarn u kapy yaptr. Mengen'den miraslar filan gelirse, ben konuurum onlarla. Madem merhumun niyeti varm dkkn sana devretmeye..." "Saol Remzi abi" dedi Nuri. "Gelen giden olmaz bana kalrsa" dedim. "Olmaz m Remzi abi?" dedi. "Olmaz" dedim. "Sen bir zpla yukarya, hastahaneden verdiklerini getir bir bakalm." Yldrm abisinin bokluklarn ortaya karmaya azimli bir detektifin gen yardmcs klkl bir heyecanla kapdan frlad. O gelene kadar stdyonun iinde hzla bir kere daha dolandm. Baktmz yerlerin dnda Yldrm'n gizlerini saklayaca baka bir delik gremedim. Elinde bir naylon torbayla geri geldiinde beni brakt yerdeydim. Sesini karmadan torbay tezghn zerine koydu. Sonra iindekileri teker teker kard. O koyduka elime alp hzla inceledim. Byk teleobjektifti fotoraf makinesi. Grkemli cinsel organ sonradan kesilmi bir bereket tanrsnn ereflendirdii bir anahtarlkta anahtar. Yale olan dkknn olmalyd, kk olan dolabn. ncy Nuri'ye gsterdim, bilmiyorum ifadesiyle omuzlarn silkti. Bir czdan. Kredi kart konulacak yerlerinde yalnzca bir bankann ATM kart. Kt para konulan gznde iyi bir lokantada iyi bir akam yemeini karlayacak kadar para. Gzlerin birinde kaplamas eskimi bir nfus czdan. Gazetedeki fotorafn ayns, ok daha gen bir Yldrm Soanc, Zonguldak'ta domu. Baka bir gzde katlanm bir gazete kesii. "ampiyon belli oldu" balkl kk bir haber. Yine imzasz. Fotoraf yok. Sigara, akmak. Katlanm iki kt mendil. Bozuk para. Fotoraf filmi kutularndan kan siyah plastik silindir muhafaza, ii bo. Anahtarlktaki nc anahtar hzla karp cebime attm. Bilgisayar oyunlarnda karnza kan anahtarlar toplamamak enayilikti. Her biri bir kapy aard mutlaka. Bam sallaynca yeniden torbaya doldurdu hepsini Nuri. Cep telefonu hastahanede filan bir ara kaynayp gitmiti anlalan. "Makineye baktn m?" dedim. "Film duruyor mu?" Bakmak aklna gelmemiti anlalan. Torbay ap makineyi eline ald. Sama soluna bakt. "Duruyor" dedi. "kar" dedim. "Ama hi ekmemi Remzi abi" dedi Nuri. "Numaratr birde duruyor."

Baka bir ey ekmek iin saklyordu filmi demek ki dedim kendi kendime. Gidip kafam henz bulankken beni oturttuu koltua oturdum. Bacak bacak stne atp bir sigara daha yaktm. Nuri karmda ayakta bekliyordu. "Teekkr ederim Nuri" dedim. "ok yardmc oldun. Torba sende kalsn. inde bir ey yok ama bakarsn sorarlar. Anneni de korkuttuk biraz, kusura bakmasn." Czdanmdan bir kartvizit kardm, yanma tedavldeki kt paralarn en yksek deerlisinden be tane ekleyip verdim. "Bir ey olursa beni ara, hallederiz. Gzn de ak tut bir ey bulursan, bir ey duyarsan Yldrm'n ileriyle ilgili hemen ara. Ben seni grrm yine." "Tamam Remzi abi" dedi. Gzleri parlamt. Sonra aklna bir ey geldi. "Yine gelirlerse Remzi abi?" dedi. Kafamdaki iin bana rettii dersi tekrarladm. "Artk gelmezler" dedim. "Oras kesin."

Blm 2.12
Kafamdaki ii yoklaya yoklaya otomobilime kadar yrdm. Huri'ye aktrmamtm ama baya sarslmtm ense kkmn biraz yukarsna yediim darbeden. Eve koup kvetin iinde uzun uzun yatmak istiyordum. Gecenin karanlnda kimse beni takip etmedi. Otomobilim neredeyse eve beni kendi kendine gtrd. Ev aynen braktm gibiydi. Telesekreterde mesaj yoktu. Kendimi banyoya atmak iin soyunmaya fermuarl svetrtmden yeni balamtm ki, kap ald. Atm. Apartmann yneticisiydi kapma gelen. Ayanda terlikleri vard. "Rahatsz etmiyorum umarm" dedi. "Yok canm" dedim. ok iyi tanmazdm ama oturduum apartmann yllardr deimez yneticisiydi. Bir tr emekli askerdi ama ne rtbesini, ne snfn biliyordum. Aidat demelerinde kapsn alardm, arasra merdivenlerde karlar, selamlardk. "Bir derdim var" dedi kapda. "Yardmnza ihtiyacm var acele." "Girsenize ieri" dedim. Girdi. Salonun n yaktm. "Geldiinizi duyunca ge olmadan urayaym dedim" dedi. "Byle damdan der gibi ama derdim byk. U aylk yakt parasnn eki utu gitti." "Sakin olun canm, bulunur" dedim. "Ben bir kahve yapaym." Mutfaa gidip su stcsnn dmesine bastm. Oturmamt, ayakta dolanyordu salonun iinde, snana kadar kendimi toparlamak iin mutfakta frnn saatini yeniden ayarlamakla oyalandm. Sonra elimde kahvelerle irer girdim. "Teekkr ederim" dedi kahvemi elimden alp. Koltua birine oturdu. Sehpam olmad iin nne sremedim, kahve fincann elinde tutuyordu. "Nasl kayboldu u sizin ek?" dedim karsna oturup. "Tuhaf bir i, iinden kamadm" dedi. "Anlatn" dedim. Kahvesinden bir yudum ald. "Bu akam apartman toplants yaptk bizim evde" dedi. "Biraz nce bitti. Duyuruyu panoya asmtm, ama siz geleme-diniz her zamanki gibi." Glmsedim, kahvemden bir yudum da ben aldm konumadan. "Zaten pek kimse gelmez" dedi. "Benimle birlikte drt kiiydik. Emel hanm, TIRc, Muzaffer Bey ve ben. Konuacamz bir iki ey vard. Hesaplara falan baktk. Zaten herkes gelmeye kalknca kargaa kyor. Memnunum az insan geldiine. Neyse, hesaplara bakarken gzleriyle grsnler diye yakt satn aldm irkete yazdm eki de gsterdim. Yarn verecektim heriflere. Kn yaktn imdiden koyalm depoya demitim. Kra geeriz. Eskiden o paraya daire alnrd. H unutmam ben bu bizim daireyi...Her neyse. ek hamilineydi. Bir sigara yaktm. Misafirime de nerdim, istemedi. Gz yerde devam etti. "eke bakp stndeki rakam filan hesap yaptm kda not ettikten sonra onu ekmeceye koydum. Ortalkta durmasn diye. Toplant yaptmz oturma odasnda bir korno dinim var benim, apartmann evrakn orada saklarm. Azn kadar evrak dolu. Herkesin gznn nnde eki st ekmeceye, dier ktlarn stne koydum. Sonra toplant devam derken elektrik kesildi. arjl lambay almak iin dar frladm- Millet ayakland bu arada. Sanki stanbul'a hava hcumu dzenlenmi gibi bir kargaa. Sonra biraz daha oturduk lambann nda, derken elektrik geldi. Bir on, on be dakika sonra da toplant bitti, millet dald." Anlatrken kahvesinden kk kk yudumlar almay ihmal etmemiti. "Herkes gidince detimdir, evrak bildiim gibi dzenli yerletireyim diye ekmeceyi atm yeniden. Bir baktm... ek yok koyduum yerde." "Biri eke kalk gidelim demi" dedim.

"Maalesef dedi asker emeklisi apartman yneticimiz. "Kalk gidelim demi gerekten. Gzlerime inanamadm." "Canm, zlmeyin" dedim. "eki yarn iptal ettirirsiniz bankadan." "Onu ben de biliyorum" dedi. "O kolay. Ama kim tenezzl etti byle bir ie? Oras mhim. de dzgn insanlar, insan beklemez. Apartmanda hem byle bir ie kalkacak kadar cesur, hem de aslnda hibir iine yaramayacan bilmeyecek kadar enayi biri varsa kim olduunu bilmem gerek. nsan kaplarn alp 'siz mi aldnz benim eki?' diye soramaz ya!" "Soramaz" dedim. "Kyamet kopar sorarsam" dedi. "Kopar" dedim, bam salladm. Bam hl aryordu ince ince. "in iinden kamaynca size geldim" dedi apartman yneticisi. "Sizin iiniz bu iler. Kim ald ekimi? ekim kimde?" "Herhalde elektrik kesilince alm olmal birisi" dedim. "Karanlkta, dierleri grmeden. Kimin ne yaptn hi hatrlamyor musunuz?" "Valla klar ilk sndnde pencereye kotuk" dedi ynetici. "Her tarafta kesildi mi diye. Yanmda Emel Hanm vard. Perdeleri ekip baktk. Geneldi kesinti. Her yer karanlkt. Sonra lambay almaya ktmda TIRc geldi yanma mum var m falan diye sordu telala. Muzaffer Bey'se karanlkta Emel Hanm'a arpt iin zr dileyip durdu. Sanki, hani bir yerlerine dokunmu gibi istemeden. Yz kzarmt valla." "Ne kadar srd karanlk?" dedim. "Olsa olsa on dakika" dedi emekli asker ynetici. "Ama hep karanlkta oturmadk. Ben lambay bir iki dakika sonra getirdim. Lambann nda oturduk." "Ne olduysa o iki dakika iinde olmu" dedim. "Evet" dedi ynetici. "Ama kim?" Kamu grevlisi detektiflerin soraca soruyu sordum. "En ok kimden pheleniyorsunuz?" ok can skc bir soruyla karlam gibi dudaklarn bzd. "Hi birine kondurmam" dedi. "Emel Hanm biraz aarondur, apartmann her iine karr bilip bilmeden ama byle bir ey beklemem. TIRc zengindir, bizim ekin stndeki rakam diinin kovuuna gitmez. Muzaffer Bey... mmkn deil. Adam krk yllk hkim. Ondan kukulanacama kendimde kukulanrm." Komu komuya yardm gerekir. Hi bir ie yaramayacan bile bile, kalktm ierden ktla kalem getirdim, toplant srasnda oturma yerlerinin kk bir krokisini yaptk birlikte. Sonra iki dakikalk karanlk sresince muhtemel hareket yollarnn izini izdik krokinin stne. ekin konduu komodinle aralarndaki hareket ilikilerini deerlendirdik. Hibir sonu elde edemedik tabi. Sonra asker emeklisi apartman yneticisi konuumun hafzasn zorlayarak o karanlk iki dakika iinde herkesin ne yaptn bir kez daha gzden geirdik. Bu da bir ie yaramad. Umutsuzluktan m ne, bam daha ok armaya balamt. "Polise mi gitseniz?" dedim. "Hayatta olmaz" dedi. "Btn apartmana rezil oluruz. Yapacamz tek ey eki alan bulmak. Sonra ben tek bama dayanacam kapsna. 'aka tamam, epeyce gldk, eki ver artk' diyeceim. Kendisinin de biraz glmesine izin vereceim. Ama her kimse ne apartman toplantsna gelebilir artk, ne de yzne bakarm bundan sonra." "stelik bunu bu akam yapmalsnz..." dedim. "Bu akam yapmalym" dedi. "Yarn sabaha kalrsa gidip eki iptal ettirmem gerek. O kadar parann riskini alamam." Bam giderek daha ok armaya balad. Kendimi kpkl sularn iinde kvette yatarken gryordum. Apartman yneticimiz ayaa kalkt. "Sen detektif deil misin kardeim?" diye patlad. Ama yznde hnzr bir glmseme vard. "Kullan gri hcrelerini, bul ekimi alan, her kimse... Ne biim detektifsin sen?"

"Bu i daha ok Jane Marple'lk dedim. O olsa yarn btn gn apartmandaki dedikodular toplar, akama kulanza fsldard eki kimin aldn. Posta kutularn kimin kartrd, Cine 5 dergilerini kimin araklad, d kapnn nne pizza kutularn kimin att bilgisiyle birlikte." Birlikte gldk. Apartman yneticisi emekli asker sylediklerinden utanm gibi pencereden dar bakmaya baladnda ben de ciddiletim. Senin vakalar zme yntemin ne diye sordum kendi kendime. Bulatm ilerin hibiri kapal bir apartman toplantsnda, klarn kesildii iki dakika iinde olan bitenleri zmeye benzemiyordu. Benim iim ounlukla sokaklardayd. Sokaklar ve sokaklarn kapal meknlara tanm biimi olan odalarda, salonlarda. Kt adamlar ve kt olmaya ok yaklam kiilerle karlayordum hep. Bu ite uvallamam doald. Sonra, ok nceleri bir alma srasnda hocamn syledii bir eyi hatrladm. "atmann ana noktasn bovermeliyiz... Rakip bileimizden mi tuttu, imdi onun en zayf yeri orasdr. Brakalm tutsun. Bizim yapacak baka ilerimiz var." "Sayn ynetici" dedim adama. "Oturun karma." Hi sesini karmadan oturdu karma. Gzleri bana tuhaf tuhaf bakyordu. "Sizin oturma odasnda drt kii miydiniz?" dedim dnyann en nemli sorusunu sorarmasna. "Drt kiiydik" dedi. "Siz" dedim, "herhangi bir nedenle bu eki yok edip komularn stne atmaya niyetli deilsiniz?" "Haa!" dedi. "Estafurullah! Allah gstermesin!" "tekilerin hi birinden kukulanmyorsunuz." "Allah var kukulanmyorum." "eki komodine koydunuz ama." Ban sallad. "En st ekmeceye koydunuz." "En st ekmeceye koydum." "Sonra baknca gremediniz." "Gremedim." "Bana geldiniz." Yeniden ban sallad. Geldiine piman olmusa da belli etmemeye alyordu artk. "Tamam" dedim, "her ey ortada." "Ortada olan ne?" dedi. "imdi" dedim, "birlikte sizin eve gideceiz aaya. Vaka yerini bir de ben kendi gzlerimle greceim. Gri hcrelerimle grdklerimle ayn eyleri grrsem, ekiniz yarn sabahtan nce komodinin ekmecesine geri dnecek." "Valla iyi" dedi apartman yneticisi eski asker komum. "nelim." Birlikte iki kat aaya indik. Ynetici kapnn zilini ald. Kans kapy ap hogeldiniz falan demeden ierlerde bir yere ka" "yle buyrun" dedi ynetici. Peinden daha evlendiklerinde karsnn eyiz olarak getirdii eski takmlarla dolu kk bir odaya girdim. Mehur komodin bir zamanlar ait olduu yatak odasndan kovulmann hznyle kede duruyordu. Odann ortasnda dikildim. Iklarn snd an herkesin nerede oturduunu gzlerimin nne getirmek istiyormu gibi etrafa baktm hi konumadan. Sonra gidip pencerenin perdelerini aralayp dar baktm. Geri dndm. Birilerinin odann iinde yer deitirmelerini taklit ediyor gibi oradan oraya yrdm. Ynetici grdklerine inanmak istemiyormu gibi beni izliyordu. "imdi" dedim, "olayn olduu anki durumu yeniden canlandracaz. Ik snmeden nce siz buradaydnz..."

Yukarda izdiimiz krokiden hatrladm kadaryla oturduu yeri gsterdim. Hemen gidip oturdu. "imdi ben iaret verince snd kabul edip dar kn. Elektrikler kesildiinde ne yaptysanz aynsn yapn. Ne bir eksik, ne bir fazla." Artk syleyecek bir ey bulamad iin ban sallad. Odann tmn grmek istermi gibi srtm duvara yasladm. "Bir.. ki.. ..." dedim, parmaklarm aklattm. "imdi." Ev sahibim askeri lisede tiyatro kolunda stn baarlar elde ettiyse hi amam. "imdi" dememle yznde byk bir hayret ve "bak u aksilie" ifadesi belirdi. Karanlkta bakalarna arpmamak iin ellerini grme zrller gibi nne uzatarak pencereye ilerledi. Pencereye kendinden nce varm olan Emel Hanm'a arpt iin zr diledi pantomimciler gibi. Perdenin kysndan dar bakt. Sonra yine grme zrller gibi elleri nde kapya yneldi. kmadan nce kapya en yakn koltua arpmay ihmal etmedi. O knca ben komodine yneldim. eki olduu yerden aldm, olmas gereken yere koydum. Dorulduumda en yeni mterim emekli asker ynetici kapdayd. Elinde altta iki kk floresan lambas, stte krmz flar olan bir portatif lamba tutuyordu. stelik yanyordu lamba. "Apartmann namusu kurtuldu" dedim. "Bana bir kahve borcunuz var." "Nasl yani?" dedi. "eki yarn yaktlara verebilirsiniz." dedim. "Hadi bana msaade." "Allah Allah" dedi, "Allah Allah." Komodinin ekmecesine saldrd. O eki eline alp aknlkla bana bakarken ben kapy ap ayakkablarm giymitim bile. "yi geceler" dedim kapy ekerken. Arkamdan teekkr ettiyse de duymadm. Eve girer girmez bir Aspirin itim. Yarm kalan soyunmam tamamlayp kendimi kvete attm. Attm dediysem nce bekledim pencereden bakarak dolmasn. Suyun iine dinlendirici olduu iddia edilen vr zvr tozlardan attm. Kap, telefon alarsa duymayaym diye banyonun kapsn kapamtm. Kayp ekin esrarn zen muzaffer detektif olarak yarm saat yattm scak suyun iinde. ktmda iyice acktm hissettim. Hazr pizzaya kar bir nefret domutu iimde, telefonla kymal pide istedim. Yumurtasz. Aysu Samanc'nn ortaya kp kmadn merak ediyordum ama bu saatte kime sorabilirdim. Bibloyu kafam; indirenin kim olduunu merak etsem ne olurdu. Kymal pideden nce bir kahve isem mi acaba diye dnrken telefon ald. nc kez aldrmadan koup atm. Reklamc arkadamn heyecanl sesini tandm hemen. "Grdn m?" dedi yalnzca. "Neyi?" dedim. "Televizyon izlemiyor musun?" dedi. "Hayr" dedim. "Hemen a!" dedi. "zle, sonra konuuruz." Kanaln adn syledi. Telefonu daha kaparken gzlerimle uzaktan kumanday aramaya balamtm. Bulup syledii kanaln dmesine bastm. Gecenin son haber blteni uzun sren ve zellikle kanl olaylar tekrar tekrar vermesiyle nl bir kanald syledii. Aar amaz bir vesikalk fotoraf daha grdm. Karasu Gnespor'un yedi numaras, rzgrn olu solak Muharrem'in vesikalk fotorafn... Ardndan polis, gazeteci ve ambulans grevlilerinin arasndan ancak grebildiim kaps ak bir taksi. Srcnn koltuu, koltuun alt ve direksiyon kpkrmzyd. Srekli hareket eden, ilerleyen, gerileyen, titreyen kamerann gsterebildii kadaryla inanlmaz bir kan glne dnmt taksinin ii. Kamera ara sra eli telsizli polisler gsteriyordu taksinin iine

bakan. Sonra bir ka baka taksi. Barp aran, alayan taksiciler. Hzla ekip giden bir ambulans. Bir polisin zerine damlamasn diye biraz uzaktan tutarak kameralara gsterdii kanl bir ift kramponlu futbol ayakkabs. Yeniden vesikalk fotoraf. Yeniden kanl direksiyon. Televizyonun sesinin ksk olduunu neden sonra algladm. Atm. Ayn grntler birbiri ardndan gelirken spiker "vahice ilenen bu son taksici cinayetinden sonra meslektalar oka girdi..." diye devam ediyordu lafna. Olayn nasl insanlk d olduunu vurgulad cmlelerin arasna sktrlan somut bilgilerden anlayabildiimiz kadaryla Muharrem Serdarl adndaki taksi ofr bu gece saat dokuz sularnda taksisinin iinde l olarak bulunmutu. Maslak'tan stinye'ye inen yolda, stanbul Menkul Kymetler Borsas'nn giriinin biraz ilerisinde yolun kenarndaki taksiyi, bir mterisini brakmaktan dnen ayn duran ofrlerinden biri bulmutu. Plakasndan tand taksiyi yolun kenarnda gren meslekta kontrol etmek iin durmu ve feci manzarayla karlamt. Muharrem Serdarl boaz kesilerek ldrlmt. Olay yerine hzla intikal eden polis, talihsiz taksi ofrnn lmeden nce byk miktarda kan kaybettiini tespit etmi ve aratrmalarna balamt. Muharrem Serdarl'nn toplad haslatn iine koyduu kk anta katil ya da katiller tarafndan alnmt. Vahi olay renen dier meslektalar da olay yerine gelmi, meslektalar arasnda efendilii kadar futbolculuuyla da tannan Muharrem iin gz ya dkmlerdi. Muharrem Serdarl ayn zamanda nc ligin yeni takmlarndan Karasu Gnespor'un en nemli oyuncularndan biriydi. Bu son cmleye nce yeniden Muharrem Serdarl'nn ehliyetinden alndn sandm vesikalk fotoraf, sonra bir polis memurunun balarndan tutarak gsterdii kanl futbol ayakkablar elik ediyordu. Sonra yeniden taksi, kanl direksiyon, kanl ofr koltuu, barp alayan taksici arkadalar. Haber dnp dolap hep ayn eyleri sylemek ve gstermekte srar etmeye baladnda dier kanallara da baktm hzla. Ama oralarda hayat baka biimlerde srp gidiyordu. Tekrar haberi aldm ilk kanala dndmde, orada da baka bir haberin baladn, adliye koridorlarnda szkonusu olan bir aile kavgasnn batan sona gsterildiini grdm. Birden televizyonun nnde hl ayakta dikiliyor olduumu farkettim. Sesi ksp oturdum, bir sigara yaktm. Esma Sultan Yals'nn bahesinde kiminle iki satr konusam lp gidiyordu. Tanr reklamc arkadam korusun diye dnrken telefon ald. Tanr'nn korumasn istediim adamd telefondaki. "imdi grdn m?" dedi. "Grdm." dedim. "Ne feci!" dedi. "ok!" dedim. "Ne oluyor bunlara byle lp lp gidiyorlar" dedi. "Ne acayip tesadf." "ok da tesadf deil hani" dedim. "Para iin deil mi yani?" dedi reklamc arkadam. "ok emin deilim" dedim. "Ya ne peki?" dedi. Ona ne havai fiekler arasnda duyduum tabanca seslerinden, ne ortalktan kaybolan Aysu Samanc'dan, ne siyah ahin'den, ne de kafamda patlayan futbolcu biblosundan sz etmek iime gelmedi. "Bu taksici olan tanyor muydun sen?" dedim btn bunlarn yerine. "Karasu Gnespor nc lige ktnda kutlamak iin yaplan toplantda grmtm" dedi. "ok dikkat ekici biri deildi." "alt duran nerede olduunu biliyor musun?" "Dilek Hanm'n evinin yaknlarnda bir yerde yanlmyorsam" dedi reklamc arkadam. "Bir iki kere sabah toplantlarna o getirmiti ajansa. Bizim oralarda park yeri bulunmuyor diye arabasn almazd haspam." u yryerek dnerken grdm durak dedim kendi kendime.

"lhan Bey'le konutun mu?" diye sordum sonra. "Ya da Kayahan Bey'le?" "Hayr" dedi reklamc arkadam. "nce seni m haberi grnce. imdi onlar da arayp bir basal dilemem gerekir herhalde." "Tamam o zaman" dedim. "Benim de kmam gerekiyor." "Konuuruz" dedi, kapad telefonu. Ahizeyi yerine koyunca, gnn ikinci basal ziyareti iin ruhumu hazrlamaya altm. Derin nefesler alarak giyindim. Deri montumu srtma geirdim. Evin klarn ak brakarak ktm. Otomobilime tam oturmutum ki, iki sokak tedeki kebabnn rann omzuna kaldrd kocaman tepsiyle sallana sallana apartmann kapsna doru yrdn grdm. Konta evirirken omuzlarm silktim. Sanyorum adresi yanl yazmt telefonun banda oturan patronu pide sipariini alrken.

Blm 2.13
Bebek'ten Hisar'a doru ilerlerken bugn bir ka saat nce Bebekli taksici Sadri'yle gittiimiz yollan bu kez kendi otomobilimde aldm u anda hissettiklerime dejvu denilip denilmeyeceini dnyordum. Dilek Aytar'n evinin yaknnda on tane taksi dura olmamalyd. Olsa bile taksici cinayetlerinin sonuncusuna kurban gitmi bir taksicinin olduu birden fazla taksi dura yoktu muhakkak. Ate dt yeri yakard ve ben atein dt yerleri bulmakta youn bir tecrbe kazanyordum giderek. Yeniky'deki klardan sola dndkten sonra dar yolda evreme dikkatle bakarak srdm otomobilimi. Biraz ilerledim ve televizyonun son haberlerini izlememi birisinin bile olaanstl apak farkedecei bir biimde hareketlenmi taksi duran grdm. Duran kapasitesinin belki drt kat stnde taksi, kurallara uygun biimde park edip etmediklerine aldrmadan dolumulard tepesinde kl pleksiglasla Keyif Taksi yazan kk kulbenin evresine. Floresan lambalarla aydnlanm kulbenin ii yzleri ask sigara ien adamlarla doluydu. eri smayanlar darda, kimi melmi kimi ayakta duruyorlard. Ortalkta bir isyan ve hzn vard yoldan geen herkese yansyan. Otomobilime park yeri bulana kadar bir miktar ilerledim. Geriye, taksi durana doru yrrken benim de yzm aslmt ister istemez. Bir sigara da ben yaktm. Kalabala doru ar ar yaklatm. Srtn kulbenin duvarna yaslam biri hkra hkra alyordu. ki kii yanna melmi, sessizce duruyorlard. Elleri hkra hkra alayan arkadalarnn omuzundayd. Kulbenin ak kapsndan bam uzattm. "Banz sa olsun arkadalar" dedim. "Saol" dediler karmakark bir biimde. Bana yle bir bakp kendi fke ve hznlerine gmldler yeniden. Duran telefonu ald sonra. Telefonun hemen yannda oturan pala bykl at. Ben hl kapnn yannda duruyordum. Dardaki adamn hkrklarn duyuyordum. Pala bykl "Evet... evet..." dedi telefona. "Saolun, sa-olun." "Yarn" dedi sonra. "Burada, caddedeki benzin istasyonunda toplanacaz." Biraz dinledi. "Evet" diye devam etti. "Arkadalar valiye de kacaklar." Biraz daha dinledi kardakini, sonra yantlad. "Ne kadar kalabalk olursak o kadar iyi tabii. Protestodan sonra birlikte cenazeye katlacaz." Dardakilerin en sakin grnenine sokuldum. "Nasl olmu?" dedim alak bir sesle. "Orospu ocuu burdan buraya kesmi boazn" dedi adam, nereden nereye kesildiini elleriyle gstererek. "Alm paray gitmi." "Orospu ocuu" dedim ben de. "Orospu ocuu ki ne orospu ocuu" dedi adam tekrar. "Mteriye mi gitmiti?" dedim ben adama. meldii yerde alayan adam hkrklarna ara vererek lafa girdi. "Gitmeyecekti garibim, gitmeyecekti..." dedi. Kelimeler zor kyordu azndan. Ben de karsna meldim. "Srasn verdi iki kere. Morali mi bozuktu ne? Surda ilerde Onur Apartman var" dedi. Bir sre kendini tutmaya alarak sustu. "Oradan arnca gitti sonunda. Hatta ben haber verdim onu aryorlar diye." Alamas daha iddetlendi. Onur Apartman m? u bir ka saat nce giriinde dikilip illerin zerinde yazl isimlere baktm Onur Apartman m? Ben tesadflere inanmam dedim kendi kendime. nanmak istesem bile inanamam. Hibir eyin tesadf olamadn hayat gsterir bana nasl olsa.

Alayan adam hkrklarnn arasna sktrd kesik kesik cmlelerle konumaya devam etti. "Kendisine..." dedi gzyalar arasnda, "yeni ayakkab almt. Gsterdi bana... Gcr gcr kramponlar... Bir ma bile giyemedi garibim..." Son kelimelerinde sesi azald, hkrklar ykseldi yeniden. Yanna melmi olanlar bir kez daha omuzuna kk kk vurarak teselli etmeye altlar adam. tlar kmyordu ama. erdeki telefon bir kez daha ald. Pala bykl at yine. "Bugn almyoruz" dedi biraz dinledikten sonra. "almyoruz efendim" dedi yeniden. "Bugn bu duraktaki hi bir arkadamz almyor. Acmz var." Kardaki ikna olmamt anlalan. Pala byklnn sabr tat. "Laf anlamaz msn kardeim!" dedi fkeyle. "Git nereden bulursan bul taksini." at diye kapad telefonu. Yannda oturanlarn onaylayan ba hareketleri daha sona ermemiti ki, yeniden ald telefon. Pala bykl yanndakine "sen bak u telefona" hareketi yaptktan sonra dar att kendini. Sigara aranr gibi ellerini cebine att. Kendi sigaramdan ikram ettim hemen. "Saol" dedi, cebinden kard kibritle sigarasn yakarken. Sonra yzme bakt. "Hangi duraktansn sen?" dedi. "Kardan" dedim. Bir daha bakt yzme. "Sende taksici surat yok" dedi sonra. Dik dik bakt gzlerime. "Memurum aslnda" dedim, "geceleri karm bazen ie." Gzleri yumuamad. "Sen buradan ufak ufak uza istersen" dedi. "Burda grecein bir ey yok. Arkadalar zaten bozuk alyor. Syle mdrlerine yarn zorluk karmasnlar bize." Pala byklya polis olmadm sylemek istemedim. bir sr tuhaf aklama yapmam gerekecekti. Elimle omuzuna dokundum. "Asabn bozma" dedim. "Bulunur orospu ocuu nasl olsa." "Sen de gece ie ktnda dikkat et" dedi bana. Bu gzleri hafife glyordu. Taksi durann iinde ve nnde duranlara bir kez daha baktm ve dnerek Onur Apartman'na doru yrmeye baladm. Hayatta tesadflere yer olup olmadn bir kez daha snamak niyetindeydim. Apartmana yaklarken dardan inceledim bir yandan. Ikl pencerelerle karanlk pencereler neredeyse eitti. Apartmann giriine geldiimde bir kez daha baktm zillerin yanndaki isimlere. Dilek Aytar'n ismi sanki parldyordu dierlerinden ayrlan bir biimde. Dierlerinden ayrlan bir biimde sanki parldayan ismin bulunduu zile bastm. be saniye bekledim. Ne kapnn otomatiinden ses geldi, ne de zillerin hemen altndaki haberleme hoparlrnden. Bir kere daha bastm. Bu kez uzun. Yine herhangi bir ses gelmedi. "Bu saatte uyuyor olamaz ama hadi bir daha deneyelim' dedim kendi kendime ve bu kez ok daha uzun tuttum parmam butonda. Ses gelmedi. Sonra tutup en stteki zile bastm. Kimseyi fkelendirmeyecek bir ksalkta. "Kim ooo?" diye bir erkek sesi geldi haberleme hoparlrnden. "u taksi durandanm" dedim. "Bir ey soracaktm." "Haaa..." dedi anlayl bir ses. Kapnn otomatiinden at diye bir ses kt. eriye girdim. Merdivenin klarn yakan dmeyi buldum. Giriin hemen yannda caml ereveli bir duyuru panosu vard. Panonun zerindeki listeden Dilek Aytar'n apartman aidatn en azndan Nisan aynda geciktirmediini grdm. Be numarada oturuyordu. Merdivenlerden hzl hzl ktm. ki kat yukarda, be numarann kapsnda metal bir plakada yazlyd ad. Yerdeki paspasn zerinde "Welcome" yazyordu. kmaya devam ettim. Son katta hafife aralanm bir kapnn arkasnda atletli bir adam benim merdivenleri bitirmemi

bekliyordu. Elinde yanan bir sigara vard. Ben yaklanca kapy biraz daha aralad. Tam amad ama. "Rahatsz ettim" dedim adama. "H" diyerek ban sallad. "Bu akam bizim duraktan taksi ardnz m telefonla?" dedim. "Hayr" dedi. "Bu apartmann yneticisi ka numarada oturuyor?" dedim. "Ynetici benim" dedi. "ansm varm demek" dedim. "Bana yardm eder misiniz? Evlerin zillerine basp onlara da soracam. Benimle gelir misiniz? Akam akam ey olmasn." "Bir dakika bekle" dedi adam. eri ekilip kapy kapad. Hafif bel esnetme ve soluk alma numaralaryla bekledim kapda. Adam ktnda zerinde bir gmlek vard. Sigarasn sndrmt. "Banz saolsun" dedi bana, kar kapya attmz admlar arasnda. Teekkr ettim. Kar kapnn nnde bekledim zile adam bassn diye. Bir adm arkasnda duruyordum. Adam zile bast. Kapdan bir adm geri ekildi. Ben de. Kapy otuzbe yalarnda bir kadn at. Surat aksiydi ve hemen rendik o gn hi taksi armadklarn. Bir kat aaya indik. Alt numarada kapy aan adamla, bana yardm eden ynetici son taksici cinayeti zerine biraz konutular ayakst. Ama di hekimi olan Muzaffer beyin de taksiye ihtiyac olmadn rendik o akam. Dilek Aytar'n kapsnda zile basmasn engellemedim. Kap almaynca hi yorum yapmadan aaya yneldi benimki. Peinden ben de indim. Drt numarada da kimse yoktu. "Gl teyze taksiye maksiye binmez ama bir soralm" dedi adam numaraya doru yrrken. Zile basar basmaz ald kap. Neredeyse seksen yanda bir kadn at. Beyaz salarn skca rg yapmt. Dall gll bir elbise vard zerinde. Gergin yz yanmdaki yneticiyi grnce rahatlad. "Gl teyze, taksi ardn m bu akam hi?" dedi benim adam, sesinde hafif bir dalga geme tnlamasyla. "Yooo" dedi kadn. "Nerem binecek benim taksiye. Hayrola? Neden soruyorsunuz?" "Arkada taksi durandan da, soruyorlar apartmanda herkese" dedi ynetici. Bu aklamay yeterli bularak bir alt kata giden merdivenlerden inmeye balad. Peinden iniyordum ki, ihtiyar kadnn sesi beni durdurdu. "Be numaradaki kadn taksi ard bu akam" dedi ardmdan Gl hanm. Dndm. "Emin misiniz?" dedim. "Tabi eminim yavrum" dedi Gl Hanm. "Yama bakp bunad sanma." "Estafurullah" dedim. "Hem de Keyif Taksi'nin arabalarndan birine bindi" dedi teyzem. Kapy biraz daha aralamt imdi sanki. "Biraz nce haberleri izledim yavrum, banz saolsun. Boylar devrilir inallah!" Aa katta bir kapnn zilinin alndn duydum. Sonra baz konumalar. "Saat kata teyzeciim?" dedim. "ok emin deilim" dedi Gl Hanm. "Hava kararmt ama. Biraz kestirmiim. Kalknca bir kahve yapp kendime pencerenin nne oturdum. O zaman grdm. Takm taktrmt iyice." "Yalnz myd?" "Yalnzd. Tam yle akam gezmesine kar gibi giyinmiti. kr kr."

Kaplar almama yardm eden yneticinin ayak seslerini duydum aada. Kar kapya geiyor olmalyd. Bir zil daha alnd sonra. imdilik bu kadarn yeteceine karar verdim. "Teekkr ederim teyzeciim" dedim. "Bir ihtiyacn olursa emrindeyiz." Aadan bir zil sesi daha geldi. "Saol yavrum" dedi Gl Hanm. "zldm ocua. Gencecik." zntyle bam salladm. Gl hanm kapy kapad. Merdivenlerden aaya yrdm. Ynetici nnde durduu kapdaki zili bir kere daha ald ben yaklarken. Burnunu bkerek kimse yok iareti yapt bana. "ok teekkr ederim" dedim adama. "Zahmet Verdim size gece vakti." "Ne nemi var canm" dedi. "zldk ocua valla. Bir an nce yakalasalar bari yapan vicdansz." "Yakalanr inallah" dedim. "Tekrar teekkr ederim, iyi geceler." Adam yukar kan merdivenlere ynelince ben de kendimi apartmandan dar attm. Hava serinlemiti darda Dnk gibi yamur yaacaa benzemiyordu ama montumun nn fermuarladm. Raslant deildi, tamam ama ne kadar rastlant deildi? Gecenin bu saatinde bilmediklerim bildiklerimden ok, eve gidip oturmay istemedim. Apartmann karsndaki bo alanda yer olduunu grnce kararm kesinle-tirdim. Biraz aaya doru yryp Keyif Taksi'nin kulbesine uzaktan baktm. Kalabalk biraz azalmt ama yine de insanlar vard ierde darda. Otomobilime gidip altrdm. Iklarm yakmadan ar ar ilerleyip, leden sonra kaleci Zafer'in mavi Mazda'sn koyduu yere park ettim. Koltuumun arkaln biraz geriye doru yatrdm. Srtm yaslayp yerime iyice yerletim. "Onur Apartman'nn karsnda gece nbetine yazlmak kaderimizde varm" dedim kendi kendime. I grp kimse kllanmasn diye sigara yakmadm. Derin derin nefesler aldm onun yerine. Burnumdan giren havay az boluumda, grtlamda, soluk borumda hissediyor, sonra aalara, iyice aalara bastryordum. Hava cierlerimin st ksmn doldurunca, daha da aaya, taa diyaframn dibine, hara'ma gnderiyordum. Orada tutabildiim kadar tutuyor, sonra dald sulardan kan bir yzcnn duyduu mutlulua benzer bir mutlulukla salveriyordum azmdan. Sonra bir daha. Bir daha. Bu soluk alma egzersizini yeterince yaparsanz st damanz keyif verici bir serinlik hisseder, banz ok uzun bir aradan sonra sigaradan alnan ilk nefesteki gibi dner. Eer souk bir gndeyseniz, btn gvdeniz hzla snr. Parmaklarnzn taa ularnda duyarsnz sanki nabz atlarnz. Biraz geversiniz, bazen de bana olduu gibi gerilirsiniz. Karnm iyice ackmt. Nefes almasna ramen canm ok sigara istiyordu. Kendimi braksam belki uyurdum orackta. Ama bekledim. Gzlerimi kapamadan, azma sigara alfadan bekledim. Bacaklarm otomobilimin demesi izin verdii kadar uzatp gerdim. Kardaki apartmann klar aralklarla birbiri ardndan kapanmaya balad. Tek tk geen otomobiller iyice seyrekleti. Bir iki yaya otomobillerle dolu bolua bakmaya gerek bile duymadan hzl hzl getiler. Gl Hanm oktan uyumutu herhalde. Apartman yneticisi belki Playboy TV seyrediyordu. Saat ikiyi biraz gee, caddenin ilerisinden gelen ara klarn grnce iime domu gibi "geliyor" dedim. Bir taksi tam apartmann nnde durdu. klar yannca Dilek Aytar'n kafasn grdm arka koltukta. Kayahan Karasu ne doru eilmi, ofre para veriyordu. Taksi gidince kapnn nnde antasn aratrd bir sre Dilek Aytar. Arada bir dengesini bulmak iin iki yana att kk admlar diyelim iki kadeh arapla yetinmediini gsteriyordu. Sonunda anahtar olduunu sandm eyi Kayahan Karasu'ya verdi. Kayahan Karasu bir eli Dilek Aytar'n belinde, biraz eilerek at kapy. Onlar tam apartmann ana kapsndan ieri girerken, ben de yavaa otomobilimden ktm. Kk giri boluunu geip merdivenlere yneldiklerinde bir yandan sessiz ama hzl

admlarla karya geerken, bir yandan alarmn uzaktan kumandasyla kilitledim kaplarm. Apartmann demir kaps, st taraftaki piston benzeri dzenein izin verdii lde ar ar kapanyordu kendi kendine. Tam kapanmadan yetiip ayam kapnn arasnda soktum. Hzla ieri girip, kk bir klik sesiyle kapanmasna izin verdim. Iklan yanm merdiven boluunun st tarafndan biri topuklu iki ayakkab sesi, bastrlmaya allan kk kahkaha sesleriyle birlikte yanklanyordu aaya doru. Sonra ayal sesleri durdu. Bir kap ald ve kapand. Bir sigara yakp, onlara peceklerse pmeleri iin yetecek, ama soyunmalarna yetmeyecek kadar bir sre verecek biimde ar ar merdivenleri ktm. Yar yolda merdiven otomatii sndrd. ki daireyi birletiren boluun ortasndaki dmeyi kolaylkla buldum, yaktm yeniden Be numarann nne geldiimde sigaram yere atp sndrdm, izmariti tekmeledim merdivenden aa. Kulam kapya dayayp ierisini dinledim. Ses gelmiyordu. Zile bastm sonra. Ksa bir bas. erden terliklerle yryen birisinin ayak sesleri geldi. Ayak sesleri kapnn ardnda durdu. "Kim o?" dediini duydum Dilek Aytar'n. "Remzi nal" dedim. Bir an sessizlik oldu. "Kiiim?" dedi Dilek Aytar'n sesi yeniden ve bir miktar hayretle. "Benim Dilek Hanm" dedim. "Remzi nal." Kap arkadan takl zincirin izin verdii kadar ald. Merdiven otomatii sndrd yeniden. ki adm geri atp yaktm. Dilek Aytar gzlerini kocaman am bakyordu aralktan. Gvdesi kapnn arkasnda gizliydi. "Saat ge ama girebilir miyim?" dedim. Ben olduuma emin olunca kendini biraz daha toparlam gibi grnd. "Gerekten ge" dedi, "bir dakika..." Kap kapand. Belki birden elli bee kadar sayacak bir sre bekledim "Welcome" yazan paspasn zerinde. Hemen sonra Dilek Aytar kapy zincirinden kurtard, at girmem iin. "Buyrun." Kayahan Karasu hemen Dilek Aytar'n arkasndayd. Ev gibinin iine karmam ama bir tatszlkta mdahale etmek iin hazr beklemiti anlalan. "yi akamlar" dedim ikisine birden ieri girince. Kayahan Karasu hi sesini karmad. Dilek Aytar da beni ierlerde bir yere davet etmedi. zerinde bir sabahlk vard. "Bu saatte rahatsz ettiim iin zr dilerim ama" dedim, "tatsz haberlerim var. Darda gelmenizi bekledim." "Neymi sizi saatlerce..." diye balad lafa Kayahan Karasu, ardn getiremedi, "...kpekler gibi bekleten sokakta ..." diyecekti belki. Belki baka bir ey diyecekti. Dilek Aytar'n gzlerine baktn grnce sustu ama. "Biraz da sizi dnerek bekledim" dedim Dilek Aytar'a. "Benim yerime polis alm olabilirdi kapnz. Belki yarn alarlar." "Polis mi?" dedi Dilek Aytar hayretle. "Polisle ne ilgisi varm Dilek'in?" dedi Kayahan Karasu. "eri gelseniz iyi olur" dedi Dilek Aytar. "Oturup doru drst anlatn u polis hikyesini." Kayahan Karasu ierde yabanc bir erkein grmesini istemedii bir eyleri toparlamak ister gibi bizden nce frlad salona doru. Oraya doru yneldim. Dilek Aytar nde, ben arkada salona girdik. Perdeleri ak, yalnzca bir sehpann zerindeki alak lambayla aydnlanan, benimkinden biraz byk bir salondu. Pencerelerden kardaki inaatn kr karanl grlyordu. Yerler kaln tyl bir halyla kaplyd. Yuvarlak bir yemek masasnn zerinde adn bilmediim taze iekler vard. Pencereyle duvarn birletii kede yzyln balarnda Amerikan

bakanlarnn kullandn zannettiim trden bir alma masas. Kayahan Karasu, Dilek Aytar'n benim grmemem gereken bir amarn alma masasnn ekmecelerinden birine tktrm gibi yar sulu, yannda duruyordu. Salonun ortasnda ok yumuak bir kumatan yuvarlak hatl iki koltuk ve bir kanepe vard. Kitapln karsndaki duvar boydan boya kocaman bir New York gece manzarasyla kaplyd. Kimsenin oturmasn beklemeden kanepenin bir kesine att kendini Dilek Aytar. Ellerini yznden geirdi, salarn svazlayarak geri att. ok ksa, siyah bir etek, ama etekle en ufak bir alakas olmayan yeil bir sabahlk vard zerinde. Siyah orapl bacaklarn altna toplayp, ak kalan yerleri sabahln uzun eteiyle rtt. Kayahan Karasu kanepenin yanma gelip ayakta durdu. Kravatn zmt ama karmamt, boynunun iki yanndan aa sarkyordu kravatn ular. Ben Dilek Aytar'n aprazndaki koltua oturdum. "Eee?" dedi Kayahan Karasu. "Anlatn n'olur, ok meraklandm" dedi Dilek Aytar. "Bu gece bindiiniz taksinin srcs Muharrem'i ldrmler" dedim Dilek Aytar'a. "Arabann iinde baklamlar." "Aman Allah'm!" dedi Dilek Aytar. ki eliyle azn ve burnunu kapad. "Aman Allahm!" "Kim ldrm?" dedi Kayahan Karasu. "Daha bilinmiyor" dedim. "Yanndaki paray almlar." Dilek Aytar ellerini gzlerinin zerine gtrd, outurdu. Makyajnn boyas bulat gzlerinin kenarlarna. "ansa bak!" dedi Kayahan Karasu. Bununla kimi kastediyordu anlamadm. Dilek Aytar oturduu yerden iki parman aarak Kayahan Karasu'ya elini uzatt hibir ey sylemeden. Ban iki yana sallyordu inanamaz gibi. Adam hemen cebinden bir sigara karp verdi. Eilip yakt. Ben de kendi paketimden yaktm. Sehpann zerindeki lambann tepesindeki boluktan tavana ykselen k huzmesinde elle tutulacak kadar youn salnd dumanlarmz. "Bunun Dilekle ilgisi ne?" dedi Kayahan Karasu hl ayakta durarak. "Bindii taksiciyi ldrp soymular. Allah kahretsin ama stanbul'da sk yaanan bir ey bu." "ldrmler ha, zavall ocuk, ldrmler ha" dedi Dilek Aytar kendi kendine. Gzlerini halda belirsiz bir noktaya dikmi bakyordu. "Adam sa olarak son gren Dilek Hanm muhtemelen" dedim. "Polis baz eyleri renmek isteyecektir." Dilek Aytar gzleri hl halda konutu. "Beni Muharrem gtrd. Evden taksiyle kacaksam, duraa telefon edip oradaysa onu arrdm hep" dedi. "Efendi ocuktu. Malardan falan konuurduk." Kayahan Karasu dikkat kesildi birden. "Ne ma?" dedi. "Muharrem Serdarl, Karasu Gnespor'un sol ayd ayn zamanda" dedim. "Bilmiyor muydunuz?" "Hayr" dedi. "Bu futbol ileriyle hi ilgilenmedim." Sonra ok nemli bir eyi kefetmi gibi kalar atld. "Bu hikyenin, babamn sizi ard ile bir ilgisi olduunu mu dnyorsunuz?" dedi bana. Cevap vermedim. Ben ortaya ktktan sonra epey tuhaf eyler olmutu. Ama bunlar Kayahan Karasu'yla paylamak istemiyordum. "Kata ardnz taksiyi?" dedim Dilek Aytar'a. Sigarasndan bir nefes daha ekip dnd. "Sekiz civar olmal" dedi. "Akama Kayahan'la buluacaktk. Belki biraz ierim diye arabay almadm. Dura aradm her zamanki gibi." "Nereye gittiniz?" dedim.

"Troubadour'a" dedi. "Tam nnde indim." "Oradan birilerini alp almadn farkettiniz mi?" "Bilmem" dedi. "n kalabalkt lokalin. Ben paray verip ktktan sonra hemen ieri girdim." "Yolda bir ey konutunuz mu?" dedim. "Benim soruma cevap vermediniz ama siz soru sorup duruyorsunuz" dedi Kayahan Karasu. "Belki size de bir iki soru sorarm" dedim. Aslnda ne soracam filan bilmiyordum. Ama Kayahan Karasu sinirlendi birden. "Ne soracakmsn lan gecenin bir vakti?" diye bard. "Benim paramla bana ne soracakmsn?" Benim zerime yrmek istermi de yapamyormu gibi Amerikan alma masasna doru yrd, sinirle masann stndeki ktlar kartrd birbirine. Ktlardan biri yere dt. Hemen alp tersinden koydu alma masasnn stne. O bir saniye iinde grdm bir ey, bana ekspozisyon gecesi grdm baka bir eyi hatrlatt. "Kayahan! Ltfen!" dedi Dilek Aytar uyarc bir sesle. Sonra bana dnd. "Remzi Bey" dedi. "nann ok yorgunuz. Sinirlerimiz de bozuldu belki getirdiiniz haberle. Yarn falan devam etsek?" Aslnda uykum vard, iyice ackmtm. Bu ikisini yarda braktrdm her neyse devam etmeleri iin yalnz brakmaya dnden razydm. yle yapmadm ama. Aklma taklan bir ey vard. Bir denemeye karar verdim. Sigaram yanmdaki sehpann zerindeki kl tablasnda sndrp ayaa kalktm. "yleyse iyi geceler" dedim. Yzlerindeki rahatlamay grnce ekledim. "Bu arada" dedim. "Aysu Samanc'nn nerede olduunu bilen var m aranzda?"

Blm 2.14
Salonun ortasnda bir defilenin en heyecanl yerinde elektrik gidip fonda alan mzik aniden kesilmi gibi bir sessizlik oldu. Benimle birlikte ayaa kalkm olan Dilek Aytar ve Kayahan Karasu, pistte ne yapacan bilmeyen acemi mankenler gibi dondular. Kimin nce cevap vereceine karar vermek iin birbirlerine baktlar sonra. Kayahan Karasu nce davrand. "Aysu da kim? Tanmyoruz yle birini" dedi. "Yapmayn canm" dedim. "Kzn hazrlad yeni sezon almalarndan birinin fotokopisi alma masasnn zerinde. Bir biimde tanyor olmalsnz." "Sen ok oldun ama" dedi Kayahan Karasu. Dilek Aytar ellerini sabahln gsnde birletirmi, az smsk kapal bizi izliyordu. "Barbie House iin hazrlad almalarndan birinin..." dedim Barbie House'u vurgulayarak. Kayahan Karasu birden lgna dnd. Denetleyemedii bir fkeyle stme yrd. Ellerini ne uzatarak beni gsmden itmek istedi. gdsel olarak kitaba uygun bir hatmi handaci yaptm. Sol ayam bir yarm daire izerek geri atp, onunla ayn yne dndrdm vcudumu. Bir mterimin oluyla daha ileri gitmeyi dnmyordum. Ama o nnde oluturduum bolukta hzn alamadan gitti. nce arkamdaki koltuun zerine, taklnca da yerinden hafife oynayan koltuu ap, arkasna dt. "Kayahan!" diye bard Dilek Aytar, koltuun arkasnda toparlanmaya alan adama yardma kotu. Kontrolsz alar sabahlnn iki yakasndan gsleri grnd. Kayahan Karasu koltuun arkasnda yere oturmu, akn bir suratla kafasn tutuyordu. Dilek Aytar adamn herhangi bir yerinde kayda deer bir hasar olmadn anlaynca bana dnd. "Gerekten gitseniz iyi olacak" dedi. Sarkastik bir kapan cmlesi etmemek iin kendimi tuttum. Omuzlarm silktim, dnp salondan ktm. Ayakkablarm giyip, kapy dardan kapatana dek hi ses gelmedi arkamdan. Dorusu dinlemedim de. Darda hava iyice serinlemiti. Alkanlkla bir sigara yakp otomobilime bindim. yice ackmtm, sigara kt geldii iin attm dar. Iklar sndrlm Keyif Taksi'nin yanndan geip, ana caddeye ktm. Bo caddelerde kendi kendime slk alarak Arnavutky'e kadar gittim. Sabaha kadar ak ikembecide stste iki orba itikten sonra eve gidip kendimi yataa attm. Hemen uyumuum. Ama kt uyumuum. Uyandmda azmn ii berbatt. Dayanabildiim kadar souk suyla bir du yaptm. knca iine dayanabileceim kadar ok granl koyduum bir kahve yaptm. Kapdan aldm gazetemi okudum kahvemle birlikte. Muharrem Serdarl'nn ldrlmesi, cinayetin kendisinden ok, meslektalarnn taksici cinayetlerine tepkisi asndan deerlendirilmiti. Kanl futbol ayakkabsnn fotoraf kocaman verilmiti. Baran, aran, alayan taksicilerle birlikte. Taksiyi bulan ofrden baka grg tan yoktu. Muharrem Serdarl'nn boynunu boydan boya kesen bak ya da her neyse bulunamamt. Haberi yazan muhabire gre, bir tesadf, ihbar ya da benzeri bir durum olmazsa, bu cinayet de zlememi teki taksici cinayetlerinin arasndaki yerini alacakt. Ya da Remzi nal burnunu sokmazsa dedim kendi kendime. Gazetenin i sayfalarnda Karasu Tekstil'in ekspozisyonundan kk bir haberle, podyuma geri geri giren srt plak mankenin fotoraf vard. Yldrm Soanc'nn bu dnyay tuvaletin arkasnda terk etmesiyle ilgili tek satr yoktu kukusuz. Kahvem bitince, gazetemle birlikte gelen ekmein kesinden bir para kemirerek tamamladm okumam, iimden bir ses ard ardna baz telefonlarn geleceini sylyordu, o

yzden dar kmak ya da birilerini aramak iin acele etmedim. Gazete bitince bir kahve daha yaptm. Meigs Adas'nda beni bekleyen Cessna'nn bana getim. Deposu azna kadar dolu, sfr trafik olan bir gkyznn altnda, kurallara uygun ya da uygun olmayan bir kalk iin bekliyordu beni. Bulutlar her zaman olduu gibi 4000 feet'de yerini almt. Kurallara uygun bir kalk yapp 1500 feet'e yeni trmanmtm ki, telefon ald. kinci alnda ua dz duruma getirdim. nc alnda burnunu 010 derecede sabitledim. Drdnc al daha bitmeden kaldrdm telefonu. "Efendim?" dedim. "Remzi nal?" dedi telefondaki kzn sesi. "Benim" dedim. "Kayahan Bey grecekler" dedi kz. "Bekliyorum" dedim. Hatta beklerken altm kk tkrtlar, sessizlikler ve yeniden kk tkrtlardan sonra Kayahan Karasu'nun gergin sesini duydum. "Gnaydn Remzi Bey" dedi Kayahan Karasu. "Bir toplantdayz, ksa konuacam." "Gnaydn" dedim. "Babamla konutum" dedi. "Sizi Karasu Gnespor'la ilgili grevden alma konusunda benimle ayn fikirde." "Anlyorum" dedim. "Bu yzden bundan byle ne beni, ne Dilek Hanm' ne de irketimiz ve takmla ilgili herhangi birisini rahatsz etmenizi istemiyoruz." "Anlyorum" dedim yeniden. "Dn geceki davrannzla ilgili sizi mahkemeye vermiyor oluumu da bir iyi niyet belirtisi olarak kabul edin" dedi. "Gayet iyi anladm" dedim. "lhan Bey de toplantdaysa verir misiniz ltfen?" Bir an tereddt etti. Birden kulamdaki ahizenin iinde lhan Karasu'nun sesini duydum. Ama deminki kadar net bir ses deildi bu. Dipte yanklar, uultular vard. SpeakerPhone tuuna basmt anlalan. Telefonun hoparlrnden kacak sesim odadaki herkes tarafndan duyulabilecekti. "Galiba seni iten kovduk" dedi lhan Karasu. "Bazen olur" dedim. "ok arma benzemiyorsun" dedi. Bunu kk bir adm atmak iin davetiye olarak aldm. ansm denedim. "armadm" dedim. "Belden aa vuranlara ilk kez rastlamyorum." Adam kendi sylediklerini gerekten ciddiye alan biriyse hatrlamas gerekir dedim iimden. Bir an sessizlik oldu. "Duyamadm" dedi lhan Karasu. "Sesin ok bouk geliyor mikrofondan. Bir daha tekrarlar msn?" "Belden aa vuranlara ilk kez rastlamyorum dedim" diye tekrarladm daha yksek bir sesle. "imdi anladm" dedi. "Ama... piyasa... kurallarna... gre seninle anlamay feshettik" diye devam etti "piyasa" ve "kurallar" szcklerini ar ar ve zel bir nemle telaffuz ederek. Eleniyor gibiydi. Hatrlamt. "Tamam o zaman" dedim. "Ben yalnzca davet edildiim malara giderim." Buna benzer bir eyi birisine daha sylemitim. "Gzel bir ilke" dedi. nce bir an bir sessizlik, sonra sesinde bir rahatlama oldu. "Ama sen istediin mamz izleyebilirsin sana verdiim serbest giri kartyla." Doru anlayp anlamadmdan emin olamadm bir an.

"Hl czdanmda" dedim. "Beni kovduunuza gre onu da yrtmam istersiniz belki diye dnmtm." "Yok yahu" dedi iyice rahatlam bir sesle. "O da sana benden bir hatra olsun. N'olacak." "Saolun" dedim. "Sizinle tanm olmak bir zevkti benim iin." "Benim iin de" dedi, "kimbilir belki yine karlarz." "Banz saolsun demeyi unuttum" dedim. "Cumartesi'ye iyi anslar." "Teekkr ederim" dedi lhan Karasu. Telefon kapand sonra. 010 derecelik rotada kimbilir nerelere umakta olan Cessna'ma doru bir iki adm atmtm ki, telefon yeniden ald. Kayahan Karasu'nun ifre zcleri hzl alt diye korkarak atm. "Ne var ne yok olum dn geceden beri?" dedi reklamc arkadamn sesi telefonda. "yilik salk" dedim. "ten kovuldum az nce." "Yapma yahu" dedi. "Birinin ayana m bastn?" "Herhalde" dedim. "E, ike ii ne olacak?" dedi. "Bilmem" dedim. "Belki de korkup vazgetiler. ngrlen toplant olmad." "Ama baka eyler oldu anlalan" dedi reklamc arkadam. "Bir eyler oldu" dedim. Pazartesi gecesinden beri olanlar ona zetlemeye hi niyetim yoktu. "imdi ne yapacaksn?" "Seni rnek alacam" dedim. "Nasl yani?" dedi. "Karasu Tekstil iini kaybetsen ne yaparsn?" dedim. "Rakibine giderim" dedi, "sektrdeki deneyimime dayanarak." Sonra ne dediini kendisi de yeni anlam gibi bir lk att. "Ben de aynen yle yapacam" dedim. "Cem Bey'in sana ihtiyac olduunu nereden biliyorsun?" dedi uyank reklamc arkadam. "Ondan sanki bir neri almtm bir ara" dedim. "Hatrlamazsa ben hatrlatacam." "Sektr ilgini ekti anlalan." "Hem de ok" dedim. Ona giyim sektrnde gz gre gre model almann rekabetle ilikilerde getirecei avantajlar zerine bir iki soru sormak geti aklmdan, sonra vazgetim. Reklamc arkadam ok konuurdu ve kimlerle neyi ne kadar konuacandan emin deildim. nsann Aikido alrken kolunu ya da belini krabilecek teknikleri kendi zerinde uygulamasna izin verecek kadar gvendii birisine baka konularda gvenememesi kt bir eydi ama ne yapalm hayat byleydi. "Akama antrenmana gel de anlat uzun uzun" dedi. "Frsat bulursam gelirim" dedim. aramba antrenman en ok sevdiim antrenmand, az katlan oluyordu. "Benim yapmam istediin bir ey var m?" dedi son olarak. Olmadn syledim. Olursa isterdim. Telefon kapannca parmam atala basarak yeniden aradm.Sektrdeki deneyimlerimin baka bir mterinin iine aratma ihtimalinin olup olmadn renmeliydim. Bana kalrsa Aysu Samanc o masum yzn henz gstermemiti patronuna ve i arkadalarna. Yine de ayam yere salam bassam iyi olurdu sradan bir genlik bunalmna kar. Barbie House'un numaralarn tuladm. Dnk kzlardan biri at telefonu. Hayr, Aysu Hanm bugn gelmemiti. Kim aryordu, bir notum var myd? Hayr, bir akrabasydm, bir notum yoktu. Ben yine arardm. Telefonu kapar kapamaz yeniden ald. u adn adresini vermeyi bir trl baaramayan kadn mteri adaym olmasa bari diyerek atm. Ama o zaten ben evdeyken aramyordu. "Remzi Bey?" dedi etkileyici bir ses ahizenin iinden. Sabahln aralndan grnen bir ift yuvarlak gs geldi gzlerimin nne. "Naslsnz Dilek Hanm?" dedim.

"ok iyi deilim" dedi Dilek Aytar. "Dn gece ok kaba davrandk size, zr dilemek iin aradm. Soracanz baka eyler varsa diye ayn zamanda. Ve teekkr etmek iin." Bir solukta konumutu. "Teekkr edecek ne yaptm?" dedim. "Kabalmza kar mthi anlayl davrandnz" dedi. "Hele Kayahan. Resmen saldrd size. Onu hi yle grmemitim." "kidendir" dedim. "Belki de, laf aramzda, biraz ar korumak istiyor beni erkeklerden" dedi sesine kk bir apkn vurgu vererek. "Haksz saylmaz" dedim. "Aysu'yu tanyorum ben tabii" diye devam etti Dilek Aytar. "Ayn sektrn insanlaryz. Barbie'de alr. Ama Kayahan'n o gece getirdii fotokopileri... ilk kez grdm, inann. Laf aramzda biraz da kavga ettik." "nanyorum" dedim olabildiince inandrc bir ses tonuyla. Ama Kayahan Karasu'nun elinde anta ya da zarf falan olmadn ok iyi grmtm taksiden inerken. "Sesiniz biraz krgn geliyor" dedi Dilek Aytar. "Her gn kovulmuyorum mterim tarafndan" dedim "stelik sizinle konuuyor olmam bile yasak aslna bakarsanz" "Dn gece yle konan her yasaa uyacak biri gibi grnmyordunuz halbuki" dedi Dilek Aytar bilinli ya da bilinsiz kkrdayarak. "Yasa hazr delmiken" dedim, "Muharrem yeni bir futbol ayakkabsndan bahsetti mi size giderken?" "Evet, o akam alm. Daha eve bile gtrememi. Hatta gsterdi bana. 'Cumartesi gnk ma iin zel' dedi." Sonra sesinde belirgin bir zntyle ekledi. "Zavall ocuk, bir kere bile giyemedi." Aklma gelen soruyu sorsam m sormasam m diye dndm bir iki saniye. Dilek Aytar bu sessizliimi konumann bitmesini istediime yordu anlalan. "Neyse hoakaln" dedi. "Tekrar teekkr ederim dn geceki anlaynz iin." Yanlmt. "Aslnda bana baka bir ey iin borlusunuz belki" dedim konuma yeni balyormu gibi bir ses tonuyla. "Anlamadm" dedi. "Kayahan bey dn akamst evinize gelen ziyaretiyi bilse, sizi erkeklerden koruma gds iyice aha kalkabilirdi" dedim bir solukta. "Ne?" dedi. O srada telefonda yzn grmek isterdim. "Karasu Gnespor'un kalecisi Zafer'in sizin evde ne ii olduunu dnden beri merak ediyorum akas" dedim. "zel hayatnza fazla girmek oluyorsa zr dilerim. Biliyorsunuz, hi bir soruma cevap vermek zorunda deilsiniz." "Sizden korktum ben" dedi. "Sizden korktum. Nerden biliyorsunuz?" "Meslek srr" dedim. "Aslnda sizi hi ilgilendirmediini biliyorum" dedi uzlama tonlar tayan bir sesle. "Ama dnk kabalmz iin kendimi size affettirmek adna syleyeceim. Hi de yle acayip bir nedeni yok. Akl danmaya geldi bana dn." "Neyle ilgili?" dedim. "Sezon sonunda bir biimde basnda gndeme gelmenin yollarn sordu bana. Halkla ilikilerciyim ya. Bir iki akl verdim." "Uyank ocukmu" dedim.

"Ka gndr telefon edip randevu istiyordu" dedi Dilek Aytar. "Dn, akama kadar iim yoktu. Evde oturuyordum. ardm. Karasu'ya gelmesi... ne bileyim, uygun gelmemiti bana, oyalyordum epeydir." "Anladm" dedim. "Syledim ya, merak etmitim yalnzca." "Ama korkulur sizden" dedi. "Yine de teekkr ederim bunu dn akam Kayahan'n yannda amadnz iin." "Yok canm" dedim. "Neden aacakmm?" "Aklnza soracak baka eyler gelirse yine arayn" dedi Dilek Aytar. "Sama sapan yasaklardan ben de korkmam." "Tamam" dedim. "Ararm." "yi gnler Remzi Bey" dedi ve kapad. Benim yerime, ne bileyim, New York'ta falan alan bir meslektam olsa kadn akama yemee falan davet ederdi dedim kendi kendime. Ama ben Trkiye'de alan bir zel detektiftim. Namus cinayetlerinin ok yksek oranlarda ilendii bir lkede. Kayahan Karasu'nun da asab bozuluyordu. Parmaklarmla telefonu tklaya tklaya tepesinde duruyordum. Sanki bir telefon daha gelecei iime douy0 gibiydi. gdm beni yanltmad. Daha ilk al sona ermeden atm. "Remzi nal Bey'le grmek istiyordum" dedi bir gen kz sesi. "Benim, buyrun" dedim. Biraz nce Barbie House'da Aysu Samanc'y sorduumda konutuum kzn sesini tandm. "Cem Tmer Bey'i balayacam efendim" dedi kibarca kz. Sonra durdu. Kafas karm gibiydi. "Sizinle biraz nce konumadk m?" dedi. "Kalp kalbe kardr" dedim. "Aysu Samanc'y istemitim biraz nce, haklsnz." "Ay o kz da nerde?" dedi profesyonelliini bir an kenara brakarak. Sonra toparlad kendini. "Balyorum efendim." "Aysu ortada yok hl ve ben telalanyorum artk" dedi Cem Tmer allagelmi i hat tkrtlarndan sonra herhangi bir giri cmlesine gerek duymadan. "Sizin patlak lastik, alveri ve sinema tezleriniz dt." "Haklsnz Cem Bey" dedim. "Ne yapmay dnyorsunuz?" "Birlikte oturup ne yapmamz gerektiini dnmenin daha doru olduunu dnyorum" dedi. "Benim aklma gelenler snrl. Uzman sizsiniz." "Umarm yledir" dedim. "Neden yle dnyorsunuz?" dedi. "Sizin hakknzda iyi eyler duydum." "Kimden?" "Dn sabah sizinle konutuktan sonra bir iki telefon grmesi yaptm. Sizinle ilgili aldm referanslar hep iyiydi." "Herkes ayn fikirde deil belki de" dedim. "Bu sabah bir mterim kovdu beni." Gldm bunu sylerken. "Tek mterim. " "lhan hep doru kararlar vermedi, bunu en iyi ben bilirim" dedi Cem Tmer. "zlmeyin." "Bu daha ok ikinci kuan karar" dedim. "Like father, like son" dedi Cem Tmer. "Ne zaman buluuyoruz?" Bir an dndm. Yasaklanm olsam da, olmasam da haftann ikinci cenaze treninin peine dmek istemiyordu iim. Hangi camide, hangi namazdan sonra olduunu bir ekilde renebilirdim ama sabahki telefon grmesinden daha iki saat gemiken Karasu Tekstil'cilerle yzyze gelmek istemiyordum. Tahtravallide benim tarafmn ar basmasna yarayacak bilgilere ihtiyacm vard ve henz ok ey bilmiyordum. Bilginin peinden komaya karar verdim. "Siz syleyin" dedim. "Ben uyarm."

"Bugn leden sonra ekim var" dedi, "stdyoda olacam. kide falan gelebilirseniz orada bir kede konuuruz." Saat iki bana uyard. "Olur" dedim. "Bir dakika" dedi. "Biricim!" diye bard telefondan uzaa. "u rfan'n ekim yapt stdyo nerdeydi, syler misin?" Uzaktan kendisine seslenen Biriim'i dinledi bir sre. Sonra bana pyolu'na girince stdyoyu nasl bulacam uzaktan kumandal olarak anlatt. "Tamam" dedim. "Bulurum. kide." "Grrz" dedi. "Oralar karktr biraz, bulamazsan cepten ara" diye ekledi. Verdii numaray ezberledim. Epey zamanm vard. nce Cessna'mn bana Ben ard ardna Trk Telekom'u zengin etmekle megulken Cessna'm alm ban gitmiti. Hava koullan sabitlenmi olarak utuumdan, hl 010 rotasndayd. Programn grnt ieren blgelerinden km, yukarda mavi, aada gri bir lekenin arasnda sabit bir hzla, sabit bir irtifada gidiyordu. Ekranda deien tek ey yakt gstergesinin bir kl aa inmi olmasyd. imdi aletleri kullanarak nerede olduumu bulmak inilebilecek bir alan tespit etmek ok uzun srecekti. Ua drmeye de kyamadm. Yeterince sert iniler yapmtm bir zamanlar gerek uaklarn gerek kokpitlerinde. Braktm usun uabildiince. Her uak nasl olsa inerdi yere. yle ya da byle. Telefonla son bir iim daha vard kmadan nce. Bebek'teki taksi durann telefonunu tuladm. Aan adamdan Sadri'yi istedim. "Bir dakika" dedi adam. Sadri'yi Sadri Alk byklaryla duran dnda bir sandalyeye oturmu, McDonald's'a girip kanlar izlerken grr gibi oldum telefona gelmesini beklerken. "Buyrun" dedi sonra adana benzemeyen sesiyle. "Usta" dedim. "Ben u Mavi Mazda'y takip ettiimiz adam..." "Vay beyim" dedi. "Naslsn? Kusura kalma, bir krmz k davasndan ekibe takldk, kardk altly." "Dert deil" dedim. "ok ceza yazdlar m?" "Yok be beyim" dedi. "Tandk ktlar, biraz lafladk ama gitti senin kel kafa. Bir emrin mi vard?" "Estafurullah" dedim. "Bir ey soracaktm." "Sor beyim" dedi. "Bizim Mazdac" dedim. "Eve girdiinde elinde bir anta vard. karken dikkat ettin mi, anta hl elinde miydi?" "Elindeydi beyim" dedi Bebekli taksici. "Saol" dedim. "Yahu bir de eyi soracaktm. Duraktan biri telefonla taksi ardnda, dnerken yoldan mteri alr msnz siz?" "Drst esnaf almaz beyim" dedi. "ki sebepten almaz. Birincisi dzgn duraklarn hepsinde kuraldr, mteri iner, sen duraa geri dnersin. Hem dura bo brakmak olmaz, hem yzdeci ofr varsa hr kmaz paradan dolay. kincisi gvenlik. Grmyor musun dn ocuun bana geleni?" "O da yoldan m ald dersin katilini?" "Garanti gezicidir o beyim" dedi Sadri. "Onlar nasl oluyorsa kendilerine gveniyorlar. Bak u be yldr ldrlen taksicilere, durak esnaf bulamazsn aralarnda bir tane." "Anladm" dedim. "Teekkr ederim. Aman ha dikkatli ol gzm. Ne olur ne olmaz." "Tamam abi" dedi Bebekli taksici Sadri. "Bir emrin olursa buradaym." Taksici cinayetleriyle ilgili istatistikler herhalde polisin elinde de vardr dedim kendi kendime telefonu kaparken. Sabah okuduum haberi yazan gazetecinin elinde olmad ise akt. Ekmein ucundan bir para daha alp kemirerek evden ktm.

Blm 2.15
Biriim'in Cem Tmer'e, onun da uzaktan kumandayla bana tarif ettii stdyoyu biraz arayarak ama yine de kolaylkla buldum. pyolu'ndan girdikten sonra, ierde, otomobil tamircilerinin youn olduu, sada solda kazadan km aralarn sk grld, geni tutulmu ama abuk subuk park eden oto-mobiller, kamyonlar, kamyonetler ve otobsler yznden zorlukla ilerlenen bir caddenin stndeydi. Nereye gideceinizi bilmeseniz, buralarda bir fotoraf ve film stdyosu vardr demezdiniz. Ama vard. Yolda bir iki kere yanap sorduum suratlar ya iinde tamirci raklar bile biliyordu. Otomobilimi ben de bir keye biraz kuralsz biimde park ettim. Caddeye dikine uzanan bir rampann sonunda, ieri kamyon bile alacak byklkteki demir kapnn yanndaki yine demir ama yalnzca bir insann sabilecei yaya giri kapsndan ieri girdim. Bana nereye gidiyorsun hemerim diyen olmad. Biraz lo olan koridordan, hayatn daha hareketli olduunu tahmin ettiim bir yne doru ilerledim. Yerler kablolar, kocaman klarla doluydu, duvarlara eski ekimlerden kalma boyal kontrplaklar dayanmt. Yanl bir eye basmamak iin zemine dikkat ederek yrdm. Koridorun sonundan sesler geliyordu. Kapsz bir giriin gerisi aydnlkt. Yanmdan elinde ay dolu bir tepsi olan bir ocuk hzla geti. nce ayc ocuk, sonra ben ulatk koridorun birimindeki kocaman salona. ayc ocuk hi duraksamadan dald ieriye. Ben girite durup etrafma baktm. Neredeyse kk kapal bir basketbol salonu diyebileceiniz byklkte bir salondu nmdeki. Tavan, k asmak ve ilamlarda grdmz uan ya ielerini sallandrmak iin raylarla siyah bir rmcek a gibi rlmt. st ste km insann bile tepesine eriemeyecei duvarlar, biri dnda beyaza boyanmt. Yerler oradan oraya uzanan kaln kablolarla, alet antalaryla ve iinde ne olduunu gremediim kutularla doluydu. Maviye boyal duvarn nne kk bir gecekondunun imento ihtiyacna yetecek kadar kum ylmt. Kumlarn zerine kartonplaktan kesilmi iki boyutlu plaj emsiyeleri, yars olmayan bir srat teknesi ve flesen devrilecek bir rzgr srf konulmutu. Yerlerde standart bir plajda grebileceiniz btn vr zvrlar vard. zerinde beyaz bir bornoz olan bir kz, kumlarn zerindeki bir plaj havlusunda yatyor, skntyla ayaklarn sallyordu. Plaj havlusunda yatan kza ynelik ayakl k dzeneklerinin arkasndaki grubu, karanlkta olduklar iin rahatlkla seemiyordum. Aralarnda Cem Tmer'in arkadan atkuyruu yaplm salarn ayrdeder gibi oldum yalnzca. Yannda kmldayan, konuan, plaj sahnesine doru el kol iaretleri yapan ve arada bir ayann zerinde heybetli bir biimde duran kamerann vizrnden bakan alt yedi kii vard. Birden sahte plaja ynelmi k en azndan be kat artt. Konumalar kesildi. Havlunun zerinde beklemekten skld anlalan kz, bornozunu kard. Mayosunun st yoktu. Elleriyle gslerini kapayarak havluya yzkoyun uzand. Kamerann arkasndaki gruptan, uzun salar yznden kz m olan m anlayamadm biri, elindeki bir eyle, kzn srtnda bir iki noktaya dokundu, bornozu ald ve kumdaki ayak izlerini silerek geri ekildi. "Motor!" dedi bir ses. Plaj havlusunun stnde yzkoyun yatan kz ayaklarn sallad tembel tembel. "Stop!" dedi ayn ses. Kamerann arkasndaki gruptan biri frlayp plaj havlu sunun kvrlm olan ucunu dzeltti, izlerini silerek geri geldi "Motor!" dedi ayn adam yeniden. Kz yeniden ayaklarn sallad. "Stop! Gzel! Iklar! teki grup hazrlansn!"

Iklar azald yeniden. Uzun sal grevli, manken kza bornozunu frlatt. Kamerann arkasndaki grup o anki gerilimi atlatm bir biimde dalma eilimi gsterdi. U metre ilerimde bekleyen ayc olan tepsisiyle kalabala doru yneldi. Ben de bir iki adm attm kamerann arkasndaki gruba doru. "Kzlar arn dedik yahu" diye bard birisi. Grevlilerden biri kim bu adam niyetiyle yzme bakt ama biraz daha ilerleyince Cem Tmer tand beni. Elini uzatarak o da bana doru ilerledi. zerinde bir sveterle kadife bir pantolon vard. At kuyruu salar yrdke iki yana sallanyordu. "Kolay buldunuz mu?" dedi. "Dakiksiniz." Maviye boyal duvarn yanndaki bir kapdan mayo giymi be kz ayaklarnda plastik terliklerle yerlere dikkatli dikkatli basarak geldi, kumun stne kt. kar kmaz hakiki bir plajdaymlar gibi hoplayp zplamaya baladlar. "Nasl gidiyor ekim?" dedim. "Daha yeni yeni balayabildik" dedi Cem Tmer. "Hazrlklar ok uzun sryor. Kyafetlerde de sorun km sabah bir iki tane." "Sizin reklam ajansnz yok mu?" dedim. "Hayr, ben kendim hallediyorum. Her ay bir iki neri geliyor sizinle alalm diye ama ben gvenemiyorum. Sizin kerata da sallayp durduuna gre beni..." "O benden daha talihli" dedim. "Mterisi onu kapya koymad daha." "Keke koysa da benimle alsa" dedi Cem Tmer. Sonra kolumdan tutup manken kzlarn ieri girdii kapya doru srkledi. "erde konuabiliriz" dedi. Dnp, kamerann bandakilerin arasnda, artk herkesin yzn grebildiim iin kars olduunu ayrdedebildiim gzel kadna eliyle 'biz oradayz' iareti yapt. "Bana ihtiyalar olursa ara veririz" dedi bana da. Kapnn arkasnda uzun tahta sralarn evreledii be masadan oluan yemekhane benzeri bir blm vard. Masalarn ilcisi belki yzlerce para stste atlm giysiyle doluydu. Duvarn dibinde giysi maazalarndaki perdeli soyunma odalarna benzer bir soyunma odas oluturulmutu. En bataki bo masaya oturduk. Cem Tmer'in yz stdyoya alan kapya dnkt, ben arkasndaki klasik film posterlerini gryordum. "Aslnda Aysu da burada olmalyd" dedi Cem Tmer konuyu bir ekilde amak ihtiyac duyarak. "Arkadalarndan soruturdunuz mu?" dedim. "Evet" dedi. "Barbie House'a da dert oldu ortalarda gzkmemesi. Biz herkese sorduk, herkes arkadalarna, yok bilen. Hadi buray iyi kt hallederiz, gelecek sezonun almalar da durdu o olmaynca." "Daha nce...." dedim. "Aysu bir yldr bizimle alyor. Daha nce benzeri bir sorumsuzluuna hi rastlamadk" dedi Cem Tmer szm keserek. "Annesi?" dedim. "Bu sabah telefonla konutum. Telal tabii kadn. Biraz da korkuyor iinden olur molur diye. Ama onun da aklna kimse gelmedi gidebilecei." "Sevgilisi var myd?" dedim. "Buradaki arkadalarnn bildii kadaryla yok. Ama o konularda enesi dk bir kz saylmazd. En azndan buradaki herkes yle dnyor." Cem Tmer kafasn kaldrp bakt. Ben de dndm. Manken kzlardan biri terliini srkleye srkleye ieri giriyordu. zerindeki kck mayo gerek bir deniz kysnda gze batmayabilirdi ama burada enikonu dikkat ekiyordu ve kz da bunun farkndayd. Bize yle bir gz attktan sonra perdeyi dalgalandrarak soyunma blmne geti.

"Aysu'yu bulma iini stnze alacak msnz?" dedi Cem Tmer resmi klmaya alt bir ses tonuyla. erdeki kz perdeye dedike dalgalanyordu perde. "u sra mecburen boum" dedim. "O zaman bulun onu" dedi Cem Tmer. "cretinizde bir sorun olmayacan garanti ederim." Soyunma blmnn perdesi ald. Manken kz zerinde daha da dikkat ekici bir bikiniyle belirdi. Elinde tuttuu eski mayoyu, ilerdeki masada duran giysilerin zerine att, hi de podyumda yrd anlarnkine benzemeyen sarsak bir yryle yanmzdan geti, kapda kayboldu. "alanlarnzdan biri iki gn ie gelmedi diye detektif tutar msnz hep?" dedim. Cem Tmer ayaa kalkt. Sondaki masann zerinde duran giysilerden bir ikisini elledi, brakt. Sonra yeniden dnp yerine oturdu. Elini salarnda gezdirip, parmaklarnn ucuna taklan bir iki teli masann altna brakt. "Korkuyorum" dedi. "Baya korkuyorum." Bu yemekhane bozuntusunda sigara iilebildii masalarn zerinde duran eri br teneke kllklerden anlalyordu. Bir sigara yaktm. Paketimi akmamla masann zerine koydum. "Aysu Samanc iin mi yoksa kendiniz iin mi?" dedim. Elleri kendiliklerinden benim sigara paketime gitti. Konumadan bir sigara alp yakt. Konumadan ilk nefesini sald havaya. "Neyi ne kadar biliyorsunuz, bilmiyorum ki" dedi sigaray tan parmaklarn masann zerine vurarak. "alma ilkelerimden bazlarn aklayaym" dedim. "Bana hereyi sylemediniz diye size kzmam, bu bir. Olsa olsa sim zorlar biraz, ben zaman kaybedersem siz de kaybedersiniz, deiriz. imi yaparken rendiklerim vicdanm ne szlatr, ne harekete geirir, bu iki. Yaptklarnz ya da yapmadklarnz sizin sorumluluunuzdur, ne beni ilgilendirir ne nc kiileri. Devlet dahil. Hafzam iime geldii zamanlar hi ama hi gl deildir, bu ." Bitti mi diye gzlerimin iine bakt. alma ilkelerine bir yenisini ekledim orackta. "Ve hayatta" dedim "sporda, hele hele futbolda fair play beni zerrece ilgilendirmez, bu da drt." Sylediklerimi sindirebilmesi iin sigaramn kln teneke klle silkeleyerek soyunma blmnn perdesini incelemeye baladm. ncelemeye deecek bir ey yoktu oysa. "Fair play ha!" dedi Cem Tmer neredeyse kendi kendine. "Fair play!" Salarndan bir iki tel daha masann altna gitti. "Heyecanl bir ma seyretmeyi severim" dedim. "ike bile bir ma daha da heyecanl klabilir zaman zaman." "Bu kadar heyecan bana fazla" dedi. "Keke kabul etmeseydim." "Sizin fikriniz deil miydi?" dedim. Gzleri kocaman kocaman ald. Alnnda kk kk ter damlalar belirdi. Demek ki salonda bisiklet evirmeden de ter atabiliyormu insan dedim kendi kendime. "Aklmn kesinden bile gemezdi" dedi Cem Tmer. "Geseydi bile cesaret edemezdim herhalde kendi bama. Ama 0 teklif geldiinde her ey ok kolay gzkmt birden bana." Tamam, baladk dedim kendi kendime. Bundan sonra yeni bir trblansa girene kadar uu yolunda gidecek. "Nasl geldi teklif dedim. "Kimin tarafndan?" "Bandan balayaym ister misiniz?" dedi Cem Tm "Testiyi krdk nasl olsa." "Ltfen" dedim. ekim yaplan stdyoya birlikte girdiimiz ayc olan tepsisinde en azndan bir dzine ayla birlikte tepemizde belirdi.

"Taze" dedi yalnzca. Bir ay aldm. Cem Tmer almad. "nsan belli bir yaa gelince, parasn harcamak iin evden, arabadan, arsadan baka eyler aramaya balyor" diye balad Cem Tmer. "Futboldan ok anlamam, karm benden daha meraklyd yllardr. Televizyonda malar hi karmaz, pazar akamlar bkp usanmadan izlerdi spor programlarndaki gevezelikleri." "Hangi takm tutuyordu?" dedim sanki ok nemliymi gibi. "iin tuhaf hi birini tutmazd. Hi birini tutmad iin hepsini birden izlerdi. Sanki hayatndaki bir boluu dolduruyordu futbol." Bir evlilik danman deildim tabii, ne tr boluklar olduunu sormadm. "U yl nceki evlilik yldnmmzde, ona mthi bir hediye vereyim dedim" diye devam etti Cem Tmer. "What do you give to a woman who has everything? durumlar bir tr. Birinci ligten takm alacak param yok tabii, tutup nc ligden bir takm aldm. Aldm lafn gelii, uyduruk bir kongrede bakan oldum. Adamlar bir kadnn bakan olmasna raz olmadlar, aresiz ben oldum." ay gerekten tazeydi ama souktu. "Yldnmmz kutladmz gece yemekte, kulbn duvarndan arakladm flamay verdim hediye olarak karmaBakan ben oldum mecburen ama takm senin' dedim. Utu resmen. Ve televizyonda izledii birinci lig takmlarn brakp, her hafta malara tanmaya balad. Ben gitmek istemediimde ofr tayordu onu malara. Dnsenize, yamurun, amurun iinde krkleriyle bizim hanm. On seyirci varsa, onbirincisi bizimki. Kim gelir Merkez dmanyurdu'nun malarn izlemeye?" nsanlarn aklna neler gelmitir kimbilir diye dndm. "Bu i yle sard ki karm, ma olduu geceler..." Neyi nasl syleyeceini aryor gibi duraklad Cem Tmer. "Galipsek baka, malupsak baka..." dedi sonra. Anlam gibi bam salladm. "in tuhaf, beni de baka ynden etkiledi bu i. Tamam, forma reklam filan diye vergi asndan iime geliyordu ama neredeyse bir tr batl inanca dnt. Yendiimiz hafta iler iyi gidecek gibi geliyordu bana. Yeni sipariler, byk cirolar... Yenilince tersi. Sezon bitse de rahatlasam diyordum artk." "Bu sezon?" dedim. "Bu sezon en boktan sezon" dedi Cem Tmer. "Hem bir kriz var bildiiniz gibi, iler eskisi gibi deil, hem takm tepetakla gidiyor. Tamam, bir yandan btn soukkanllmla urayorum Barbie House'la ama bir yandan da it gibi korkuyorum kme deceiz diye." "Karnz da ok zlr" dedim. "zlmek ne demek, hayat kayar, hem ben, ne bileyim, takm derse Barbie House da iflas eder falan gibi geliyordu bana. Dedim ya batl inan oldu bu i. Her hafta sonunun iki saati, bir sonraki haftann tmn belirliyor gibiydi sanki." "Ve takm tepetakla" dedim. "Tepetakla. Zaman daralyor, lig bitiyor. aresi yok deceiz. Antrenr bir boka yaramyor, futbolcular miskin, biz her hafta trnaklarmz yiyoruz panik iinde. Derken..." "Derken?" dedim. "Derken o gazeteci kt ortaya." "Yldrm" dedim. "Yldrm da kim?" dedi Cem Tmer. Bir an yanlm olma ihtimaliyle karnmda bir belirdi. "u sizin gazeteci" dedim, "iman gazeteci. Yldrp Soanc. Ad bu." "Evet, evet" dedi Cem Tmer. Parman havada klatt. "Adnn Yldrm olduunu dn gazeteden rendim. Beni telefonda ilk kez aradnda baka bir ad sylemiti."

Bibloyu kafama bouna yemediimi gstereyim istedim. Biraz da kendi egomu desteklemek. "Dndar Uurlu?" dedim. "Evet" dedi Cem Tmer. Adamn teki adn bildiime armad. ardysa da belli edemeyecek kadar dalmt hikyesine. "u nl gazetecinin adnn tersi diye kodlarsan unutmuyorsun. ki hafta nce arad beni. Cep telefonumdan. Mata." "Mata m?" dedim. "Evet" dedi Cem Tmer. "kinci gol yeni yemitik. Daha bizimkiler santraya gelmeden telefon ald. Kar tarafn onbe yirmi seyircisi 'Barbie kmeye! Barbie kmeye!' diye dalga gemeye balad hemen. Kafam karmt iyice. O hrsla atm." "Eee" dedim gerek bir hayretle. iman fotorafnn bu kadar yaratc olacana hi ihtimal vermezdim. "'Hi zlmeyin, her eyin bir aresi vardr' dedi birisi kendini filan tantmadan. 'Son mata Karasu'yu yanarsanz dmezsiniz!' 'Nasl olacakm?' dedim. Adam gld. Bir sre konumad. Telefon kulamda ma izliyordum." "Sonra?" dedim. "Sonra" dedi Cem Tmer, sanki bir ma anlatyor gibi heyecanlanmt. "Bizimkiler hcum ediyordu. Tam bizim tribnn nnde, bizden biri bir alma kalkt, kar taraftaki olan skt topu bizimkinden, vurdu ileri. Telefondaki adam o zaman yeniden konutu. 'u almlar yediini dnn hep' dedi- 'Bunu ayarlayabilirim.' Bir de espri yapt. 'Kaleci de promosyon.' Adam resmen sol bekle kaleciyi ayarlamay teklif ediyor ayakst." Benim souk aym bile versem iebilecekmi gibi duruyordu. Birinden bir yardm ya da iecek bir ey ister gibi etrafna bakt. "Karm yanmda..." diye srdrd laf. "Rengi atm, trnaklarn yiyerek ma izliyor. Adamlar 'Barbie kmeye! Barbie kmeye!' diye barmaya devam ediyor... Benim aklmdan hafta banda denecek ekler geiyor... Adam telefonda. Ma m izliyorum dayak m yiyorum belli deil." Konumasn kolaylatrmak iin sylenecek bir ey aklma gelmedi. Sigaray sndrp bekledim. Cem Tmer devam etti. "Bir iki dakika telefon kulamda ikimiz de konumadan bekledik. Sonra adam 'neriyi deerlendirmeyi dnyorsanz ayaa kalkn' dedi." "Kalktnz" dedim. "Lanet olsun, kalktm" dedi Cem Tmer. "Ayaa kalkmak sanki telefonda kabul ediyorum demekten daha kolayd." iman fotorafnn yaratclna daha da hayran kaldm. "Adam sonra 'Ben sizi yine arayacam' dedi telefonda. 'Dndar Uurlu sizinle i yapmaktan holanacak. Dndar Uurlu'dan haber bekleyin'. Sonra kapad. nsan Dndar Uurlu diye bir ad unutabilir mi bundan sonra?" "evrenize bakm olmalsnz o ara" dedim. "Dikkatini' eken birisi olmad m?" "Hayr" dedi Cem Tmer. Ban iki yana sallaynca atkuyruunun ucu bir o tarafndan grnd ensesinin, bir teki. "Baktm" dedi. "Yaknlarda, o uyduruk tribnde benimle konutuunu dnebileceim kimse yoktu. Telefonun son arayan numara dmenini denedim, engellenmiti. aresiz bekledim." Arkamdan bir kadn sesi geldi. "Cem, bir dakika bakabilir misin?" Dndm. Cem Tmer'in futbola merakl gzel kars, elinde iki mayo, kapda dikilmiti. Cem Tmer kalkt, karsnn yanna gitti. Birlikte kayboldular kapnn arkasnda. Cem Tmer dnene kadar Humprey Bogart'n gzlerindeki hzn seyrettim. Ondan zenip bir sigara daha yaktm.

Dndnde iki elinde iki ay vard Cem Tmer'in. Birini nme koydu, karma oturdu. "Olann elinden kaptm" dedi. "Karnz da Barbie House'la ilgileniyor anlalan" dedim. "Bizim sektrde patron karlarnn ie burnunu sokmas neredeyse gelenekseldir" dedi Cem Tmer. "Selcan da geri kalmaz bundan. Tanmadnz deil mi siz?" "Tanrz" dedim. "Bu ike nerisinden haberi oldu mu?" aydan bir yudum aldm. Bu scakt. "O ilk telefondan sonra bir ey sylemedim o gn" dedi Cem Tmer. "Ertesi gn ikinci telefon geldi." aymdan bir yudum daha aldm. Cem Tmer'in sandan bir ka kl daha gitti masann altna. "Dediine gre ii yar yarya balamt. ocuklardan biri tamam diyordu, teki biraz mrn krn. Biraz daha alrsa o da diyecekti. Karlkl gven tesisi iin biraraya gelecektik. Bana haber verecekti." "Miktar syledi mi?" "Para hi konuulmad. Ben de sormadm. Zaman gelince bir ey syler diye dnyordum. Belki de gven tesisi o anlama geliyordu, ikinci telefondan sonra Selcan'a atm durumu." ay soutmadan bitirmek iin bir yudum daha aldm. Cem Tmer kendisininkine dokunmamt. San svazlamakla meguld. "Tepkisi ne oldu?" dedim. "Laf atmda gazetenin spor sayfasn okuyordu. Dinledi dinledi beni ses karmadan, sonra 'fair play' dedi. Yalnzca 'Fairplay'. O kadar sakin bir sesle syledi ki bunu, gazeteden bir balk okuyor sandm. Sonra ekspozisyon gecesine kadar bu konuyu hi konumadk." "Bir daha aramad m?" dedim. "Hi sesi kmad" dedi Cem Tmer. "Sanki konu kapanm gibiydi. Geen haftadaki mata arar diye bekledim. Hi gitmeye niyetim yokken gittim maa. Kulam telefonda, ma izledim mi izlemedim mi belli deil. Bir yandan belki de yatt i, ondan aramyor diye seviniyordum, bir yandan arasa istiyordum." Cem Tmer nihayet elini sandan ekip ayna gtrd. Ben benimkini bitirdim. "Ekspozisyon gecesi hi aklmda yoktu bu i. Btnyle unutmu, sergilenen boktan giysilere bakyordum. Bir ara yanma birisi yaklat o kalabalkta. 'Dndar Uurlu'nun selam var' dedi ama sesinden konutuum adamn o olduunu anladm. Gzleri fldr fldr bir herif. iman. Giyimi berbat." "Boynuna asl fotoraf makinesi var myd?" dedim. "Uyduruk bir makine" dedi Cem Tmer kafasn sallayarak. "Ben adama ne cevap vereceim diye dnrken, 'Yan leden sonraki antrenmandan sonra Bebek'teki camini arkasndaki kahvede olacaz' dedi bana. Tamam dedim. Yanmda biraz durdu. Podyumdaki mankenlerden birini gsterdi parmayla. Transparanlar ksa da gzmz enlense" dedi Sonra krk yllk dostum gibi ceketimin gs cebine bir fiske att, ekip gitti. ylece kalakaldm orda." Birka kl daha masann altna. "Ertesi gn gitmediniz ama Bebek'teki kahveye" dedim "Neden?" "Sabah siz gittikten sonra gazetelere saldrdm" dedi Cem Tmer. "Fotorafndan tandm adam. yatt dedim. Ama Aysu'yla dalatklarn sizden rendikten sonra iime bir korku girmeye balamt. baka bir boyuta sryordu. Ne olduunu bilmediim ama ho olmayan bir boyuta. im zaten rahat deildi. stne stlk kz da kaybolunca ortadan..." "Beni aradnz" dedim. "Evet. Bu sabah daha da korkmaya baladm. Akas..." "Aysu'yu bulup bir iki soru da siz sormak istiyorsunuz akas" dedim. Cevap vermeden nce bugnn en yksek haslatn toplayacak kadar uzun sre geirdi elini salarndan.

"Evet, istiyorum" dedi sonunda. "in kts Aysu da o sorulan yantlamak istemiyor bence" dedim. Arkamda kars, elinde tepsiyle ayc, manken kzlardan biri ya da film setindeki lzumlu lzumsuz kalabalktan birinin olmadndan emin olmak iin bam evirip baktm. "iman fotoraf ldrldkten sonra hele, hi" dedim.

Blm 2.16
Cem Tmer'in yz saatlerce ekim yaptktan sonra kamerada film olmadn renen bir ynetmenin yznn alaca ekli aidi. aknlktan eli salarna bile gitmedi. "ldrld m?" dedi. "Ama kalp krizi yazyordu?" "Sizin stnze doru drt el ate etseler tabancayla ard ardna, belki siz de kalp krizi geirirsiniz" dedim. "stelik ate edilmek iin geerli nedenleriniz varsa. O kadar kolesterol saymyorum." Oturduum yerden ellerimle Yldrm Soanc'nn gbeini tarif ettim. "Nerden biliyorsunuz stne ate edildiini?" dedi. Toparlamt kendisini herhalde, nk eli yeniden salarna gitti. "Sesleri duydum, kokuyu aldm" dedim. "Dn o yzden geldim size, Aysu'yla konumak iin. O sralar ne adn ne de soracam btn sorular bilmesem de" diye ekledim. "O zaman Aysu'yu bulmak daha da nem kazanyor" dedi Cem Tmer. "Ve Aysu'nun ortadan kaybolma istei ayn nedenle gleniyor" dedim. "Ne yapacaksnz?" dedi. "Kendi isteiyle yok olan birisini sokaklarda arayarak bulamazsnz" dedim. "Ya bilen birinden reneceksiniz yerini ya da ortadan kaybolmak iin nemli nedenlerini ortadan kaldracaksnz." "O halde?" dedi Cem Tmer. "Gidip birilerine soracam" dedim. nne bakarak ban sallad. "Benim iin alyor musunuz yani imdi?" dedi. "Evet" dedim. Ellerini sandan ekti. Bir daha hi yolmayacakm gibi, kararl bir yzle gzlerime bakt. "Uranzn karln nasl deyeceim?" dedi. "cret konumadk?" "Fair play" dedim, "lhan Karasu'ya Cumartesi gnk mata herhangi bir ike giriimi olmayacan haber vermeme izin verirseniz, baka bir ey demeniz gerekmiyor gidip birilerine sormam iin." Hi bir ey sylemeden gzlerime bakmaya devam etti. Sessizlik uzun srnce sylediklerimi anlad m yoksa akl baka bir yerde mi diye merak ettim. Son szc yeterince vurgulamtm oysa. Sonra kolay kolay Barbie House'un sahibi Cem Tmer olunmadn gsterdi bana. "Ya baz nemli nedenleri ortadan kaldrmak iin ne isteyeceksiniz?" dedi. Hl gzlerime bakyordu. "Yanl anlamanz istemem" dedim. "Polis, savc, hakim ya da infaz memuru deilim. Alanlarna giren bir ile ilgili klm bile kprdatmam. Ama Aysu'nun kayboluunda Barbie House'u ilgilendiren birtakm nemli nedenlerin de rol oynadna dair kk bir kukum var." "Ve onlar ortadan kaldrabilirsiniz..." dedi Cem Tmer. Yzndeki dnen iadam grnts kaybolmamt. "Kimbilir" dedim. "Belki. O zaman sizinle ciddi bir deme konusunda konuabiliriz." "Bu nemli nedenlerin ne olduunu sormamda saknca var m?" dedi Cem Tmer. "Bana bir iki gn verin" dedim. "Arabay atlarn nne koymak istemem." Ayaa kalktm. Cem Tmer de ayaa kalkt. Kafa kuyruu saa sola salland. "Anlatk o zaman" dedi. Skmam iin elini bana uzatt. lhan'a istediinizi syleyebilirsiniz." "Telefonlarm sizde var" dedim elimi geri geerken. "Aysu Samanc benim tevikim olmadan ortaya kmaya karar verirse haberim olsun."

Olmayan bir denizin kysnda rengarenk mayolaryla sereserpe yatan kzlar, gnein yerini tutmaya alan koca koca k spotlarn, birbirini izleyen "motor" ve "stop" seslerini arkamda brakp stdyodan ktm. Dardaki dnyada gerek korna sesleri, gerek eki grltleri vard. Braktm yerde beni bekleyen otomobilime doru yrdm, ieri girip pencereleri atm. Telefonu kaldrp Karasu Tekstil'in numaralarn tuladm. Hemen ald. "lhan Bey'le grebilir miyim?" dedim aan kza. "Kim aryordu?" Kayahan Karasu'nun koyduu yasan snrlarn tam olarak bilmiyordum. Yasa delme giriimimin kaytlara gemesini de istemedim. "Bir Karasu Gnespor taraftar" dedim, sesime yansmasna izin vermediim iten ie bir srtla. Kzn beyninde birtakm zillerin aldn ben ta buradan duydum sanki. Sesi telefonda sevgilisiyle gizli bir ey konuuyormu gibi azald. "lhan Bey cenazeye gitti leyin" dedi. "Oradan da stada geecekti... " "Bir Karasu Gnespor taraftar'nn yapacan umduum gibi teekkr bile etmeden kapadm. Yasak ya da deil, bir antrenman daha izleyecektim anlalan. stelik yolum dmken bir iki yere gz atsam da fena olmazd. Ahizeyi yerine koydum. Siyah ahin beni izlerken dinlediim Moollar kasetini bir bakasyla deitirip otomobilimi altrdm. Hepsi birbirine benzeyen birtakm sokaklardan geip Bykdere Caddesi'ni buldum. Maslak trafii youn deildi. Arkamda beni izleyen biri yoktu. Benim izlediim birisi de yoktu. Migros'a haftalk al. verie gitmek iin iten erken km birisi gibi rahat rahat gidiyordum. stgeitten Ayazaa'ya saptm. Geni yolda kamyonlara dikkat ederek ilerledim. Kye girince daha da yavaladm. Stadyuma paralel giden yolun stnde park ettim otomobilimi. Dar kp tel rglerin arkasndan toprak sahaya baktm. Karasu Gnespor'un leden sonraki antrenman daha bitmemiti anlalan. Takm bu kez btn sahaya yaylm, yarsnn srtnda fosforlu rzgrlklar, ift kale ma yapyorlard. nce smail'i arad gzlerim. Rzgrlkl takmdayd ve aya sakat gzkmyordu. Zafer krmz ayakkaplaryla rzgrlkl takmn karsndaki kaleyi koruyordu. Sahann dibindeki ok amal binann en st katnn balkonunda birileri vard. Hoca ddk alp ma durdurdu sonra. smail'in olduu tarafa gidip ocuklar bana toplad. Elleri kollaryla bir yerleri gstererek bir eyler anlatt. Futbolcular balar yerde dinliyorlard. Tel rgler boyunca yrmeye baladm. Sahann ksa kenarn koruyan duvarn arkasndaki bolua sra sra otomobiller, iki de kamyonet parketmiti. Yanlarndan yrrken siyah bir ahin arad gzlerim, bulamad. Onun yerine hemen gze arpan manda kasa, lacivert bir Mercedes grdm. lhan Karasu'nun olmalyd. Teneke bilet giesinin nnde, ocuklara atl karnca olarak hizmet vermekten baka ilevi kalmam bozuk turnikeyi geip, stada girdim. Kimsenin olmad ak tribnlerin en! altndaki boluktan yrdm. Sahada topa her vurularnda kan ses duyuluyordu. Ma gnleri seyircilerin sahaya ve takmlara ayrlan blmlere girmesini engelleyen, atlabilecek kimi yabanc maddeleri nlemek iin yksek tutulan demir parmaklklarn ortasndaki kap akt. Banda kimse yoktu. Hi tereddt etmeden ieri girdim. Hi oyalanmadan zerinde "Soyunma Odalar" yazan kapdan binann iine szldm. Girdiim kap bir koridora alyordu. Be alt adm sonra yeniden saa ve sola doru uzanan iki ayr koridor daha vard. Yalnzca girdiim kapnn zerindeki buzlu camdan k ald iin lotu. Burnuma youn bir lasonil kokusu geldi. nce sadaki koridora girdim. Buras daha da lotu. Duvarda sonradan monte edilmi bir elektrik dmesi grdm ama amadm . lk kapnn zerinde "Hakem Odas" yazan metal bir plaka vard. Hakemlerle ilgilenmedim. kinci kapda 'Soyunma Odas I' yazyordu.

Plakann altna "Karasu Gne-spor" yazan bilgisayar kts bir kt yaptrlmt. Elimi kapnn koluna attm, kilitliydi. Kilit Lizbon ii maymuncuuma otuz saniye bile dayanmad. Girer girmez kapy ardmdan kapadm. Lasonil kokusu iki kat artt. Bir duvar stste iki sra dolapla kapl kk bir soyunma odasndaydm. Sahaya bakan duvarn st tarafnda perdesiz iki pencere olduu iin ok daha aydnlkt. Pencerelerden sahadaki topa vuru sesleri ve kk haykrlar olduu gibi giriyordu ieri. Kapnn iki yannda ve pencerenin altnda kesintisiz uzanan tahta tabureler vard. Taburelerin zerinde bir sra engelde bir ka pantolon ve gmlek aslyd. Yerdeki antalarn yannda, iine oraplar sokuturulmu ayakkablar duruyordu. Dolaplarn karsndaki duvarda kocaman bir karatahta grdm. "Seni zleyeceiz Muharrem" yazlyd karatahtann zerinde tebeirle. Dolaplarn nne yrdm. zerlerinde birden yirmiye kadar numaralar vard yalnzca. iman fotoraf Yldr^,, Soanc'nn cinsel organ kesilmi bereket tanrl anahtar-lndan aldm kk anahtar kardm. Dolaplardan birine uyacak gibi grnyordu. Ama ne kilitlerde, ne anahtarda karlkl gelecek numaralar yoktu. Sa alt kedeki yirmi numaral dolaptan baladm. ok vaktim olmadn biliyordum. Yirmi numaral dolabn kilidi direndi anahtara. Ondokuza getim. Saa sola oynattm. Hayr. Biri gelmeden bitirmeliydim iimi. Onsekiz numara da almad. Onyedi numara zaten kilitli deildi. Baktm iine. Kim-bilir ne zaman kullanlm bir bandaj ylece duruyordu. Onalt numarada anahtar ya gibi dnd kilidin iinde. Dolabn kapa, iindeki hazineleri gzlerimin nne sermek iin sonuna kadar ald. amzda bilginin en byk hazine olduunu kabul etmeyen yoktur herhalde. Benim hazinem de effaf kutusunun iinde bir bilgisayar CD'si halinde duruyordu dolapta. Yannda, stnde, altnda hibir ey olmayan bir bilgisayar CD'si. zerinde etiket yoktu. CD kutusunu cebime atp dolab kilitledim. Anahtar da cebime yerletirdim. Soyunma odasnn sahaya alan pencerelerinden topa vurulduka kan sesler gelmeye devam ediyordu. im biraz rahatlad. kmadan nce, yine de kafam kapya dayayp kimsenin gelmediinden emin olma gereini duydum. Ayak sesi yoktu. Dikkatle ktm. Soyunma odasnn kapsn kapadm ama kilitlemek iin zaman kaybetmek istemedim. lk giren biraz aracakt kap neden kilitli deil diye. Burnumda lasonil kokular, koridordan ilerledim. Binadan knca, parlak gnete gzlerim biraz kamat ama hi tereddt etmeden demir parmaklkl kapy geip, arka tarafa doru yrdm. eri girip ktm gren kimse olmamt. Derin bir nefes alp, bir sigara yaktm. st katn merdivenlerine yneldim. Biraz gerildiimi hissediyordum. Merdivenleri ar ar ktm. Cebimdeki bilgisayar CD kutusunu yokladm. Lokalde, en dip masada gazete okuyan birisinden baka kimse yoktu. Kahve oca bile botu. Protokol ve aile balkonuna alan kap kapalyd. Kahve ocann yanndaki merdivenden yukar ktm. Merdivenin bitimindeki kap nce bir terasa alyordu. Terasn sahaya bakan ksmna sonradan eklenmi gecekondu benzeri bir odann kapsnn stnde "Ynetim Kurulu" yazyordu berber dkknlarndakine benzer bir tabelada. Kapnn yannda iri yar bir yarma duruyordu. Yarmann takm elbisesi vard. Boyu benden biraz uzundu. Yzne bile bakmadan balkona alan kapya ilerledim. Benim nereye yneldiimi anlaynca, yana doru bir adm att, kapy tmden kapad koca gvdesiyle. "lhan Bey'i greceim" dedim sorun yaamak istemediimi gsteren bir ses tonuyla. "Yasak!" dedi yarma yalnzca. Ellerini nnde birletirdi. "Bir sor istersen girip" dedim. "nemli bir ey konuacam." "Yasak!" dedi yeniden.

"Sen lhan Bey'in mi adamsn, Kayahan'n m?" dedim. Beni hi duymam gibi yapt, yznde bir ty bile oynamad. Arkamda bir yerlere bakyordu. Sigaram sndrp izmariti ayamla aaya inen merdivene doru tekmeledim. Kollarm svadm. "Demek bilek grei yapacaz" dedim yarmaya. Sa bacam biraz nde duruyordum. Yznde denetleyemedii bir aknlk belirdi. Sylediklerimi ciddiye alp almamaya karar verememiti. "stersen bahse girelim" dedim. "Sen yenersen eker giderim, ben yenersem yasak kalkar. Ne dersin?" Bu kez kendini tutamad, gld. Dileri sapsaryd. "Ya da" dedim, "imdi ben elimi atarm kapya, sen engellemeye alrsn. ti kakta birimiz aaya bile debiliriz. Grlt olur. Patron kar bakar ne oluyor diye. Bakarsn karakolda biter i. Kimin kafasnn krlaca da belli olmaz." Yz ciddileti. imdi beni daha farkl bir biimde tartyordu kafasnda. "Kimin daha iyi dvtn anlamamzn ne sana yarar olur" dedim, "ne bana. Her iki halde de azar iiten sen olursun." nc bir seenee artk scak bakabileceini anladm gzlerinden. "yisi mi" dedim, "ben imdi geeyim kapdan. Sen de tam o srada tuvalete gitmi ol. Aada." Bamla merdivenleri gsterdim. "nince hemen solda." Gz ucuyla bamn hareketini izledi. Yeniden dnmesine frsat vermeden kapya doru bir adm attm. Yerinden kmldamad. kinci admmda elimi uzatp kapy atm. Yine kmldamad. nc admmda kapy geip balkondan ieri girdim, ardmdan kapadm kapy. Kk bir muhtar ofisine benzeyen Ynetim Kurulu odasn hzla katedip sahaya bakan balkona ktm. lhan Karasu'nun glmseyen, Kayahan Karasu'nun akn yzlerine baktm. "Merhaba" dedim ikisine birden. "Sizinki tuvalete gitmi, gelir imdi" dedim Kayahan Karasu'ya. Kayahan Karasu oturduu sandalyeden fkeyle kalkt, yukar kt. Balkonun kapsn ardndan serte kapad. Onun boaltt sandalyeye oturdum. "Bizimkinin de ii geldi aniden" dedi lhan Karasu. "Sizi iten aradm" dedim. "Burada olduunuzu sylediler." lhan Karasu yzndeki glmsemesini silmeden sahaya bakyordu kubak. Ama orada kouturan futbolcular grmyordu sanki. enesindeki Kirk Douglas ukuru daha da belirginlemiti sanki. "Serbest giri kartn yrtmadn hl, ha" dedi. Zamanm iyi kullanmak iin giri cmlesiyle zaman kaybetmek istemedim. "Cumartesi'ye iiniz rahat olsun" dedim. "Adam gibi bir ma oynanacak." "Emin misin?" dedi. Hl sahaya bakyordu ve hl hi bir ey grmyordu. "Yzde yz" dedim. "stelik ma saatinde, eer saknca grmezseniz, burda olacam gzlerimle grmek iin." Ban sallad lhan Karasu. "Kayahan' ok kzdrmsn anlalan" dedi uzaklarda birisine konuuyor gibi. "Neden?" "Orada olmamas gereken bir eyler grdm Dilek Hanmn evinde" dedim. "stelik olunuz getirmi oraya Dilek Hanm'n dediine gre." Ban evirip yzme bakt. "u belden aa vurmakla m ilgili bu sylediin?" dedi. "Sanrm" dedim. Cebimdeki kutuyu yokladm. ini ekti. Yeniden sahaya bakmaya balamt. Orada terleyen ocuklar grmeden. "Hayat ne tuhaf!" dedi.

"yledir" dedim. "Bugn gen bir insann cenaze namazn kldm" dedi lhan Karasu. "Genlerin lm ok zer beni. Hele bylesi" Sesimi karmadm. Onunla birlikte sahaya bakma baladm. "Elinden geleni yap" dedi bana. Hangi konuda olduun sormaya gerek duymadm. Yanandan aaya inen bir ikdamla gzya yznden. Ayaa kalktm. Aklma baka bir ey gelmedii iin elimi omuzuna koydum. "Hoakaln" dedim. "Grrz." Gzn sildii eliyle bir iaret yapt bana hoakal anlamnda. Kayahan Karasu muhtarlk brosuna benzeyen Ynetim Kurulu odasndaki masada oturuyordu. Elinde cep telefonu vard. Kk bip bip sesleriyle dolayordu mende. Kapdan ktm grdnde yzme bakt, bir ey sylemedi. "Babanza bir borcum vard" dedim kapy kapadktan sonra. "Onu dedim." Yine sesini karmad. Terasa alan kapya doru ar ar yrdm. "Remzi Bey!" dedi arkamdan. Dndm. "Dn gece iin kusura bakmayn" dedi. "Sinirliydim biraz." "nemli deil" dedim. "Hepimize olur." "Size kar bir eyim yok" dedi Kayahan Karasu. Cep telefonunu masann stne brakmt. "nemli olan babamn zlmemesi." Cevap vermedim. Sylemek istedii her neyse sylemesi iin sessizce tevik ettim onu. "Dilek'i ok sever" dedi. "Aysu denen kz bize transfer et-^ek iin i rneklerini istediini duyarsa kprr. Eski orandan adam ayartmak houna gitmez." yi bir aklamayd bu. "Sizin hounuza gider mi?" dedim. "Ben babamdan farkl dnrm biraz" dedi Kayahan Karasu. "Geri bu Aysu'nun yetenekli olduunu duydum ama tanmam etmem. ime yarayacan bilsem, Cem Tmer'in gznn yana bakmam." "Aysu'nun iinize yarayp yaramayacan bilmem" dedim. "Ama onu transfer etmek kimin aklndan geiyorsa, nce bulmas gerekir." Bu da ne demek ister gibi yzme bakt. "ki gndr ortada yok" dedim. Eliyle ne nemi var der gibi bir hareket yapt. "Yaratc elemanlar lgndr biraz" dedi. "Ne yapacaklar belli olmaz. Asab bozulmutur bir eye, kar ortaya. Ne kadar nemli olduklarn gstermek isterler arada bir yok olup." "Umarm yledir" dedim. "Cem Tmer telal biraz." "Sevgilisinin evine baksn" dedi Kayahan Karasu ve cep telefonunu eline alp yeniden bip biplemeye balad mende dolaarak. Konumann bittiini anladm. "Hoakaln" dedim. "Cumartesi grrz belki, maa gelirseniz." "Belki gelirim" dedi. Arad numaray bulmu gibi bir tua bast, telefonu kulana dayad. Karasu Gnespor'un muhtarlk brosuna benzeyen Ynetim Kurulu odasndan ktm. Yarma beni grnce toparland. Sa elimin iki parmayla bar iareti yapp yrdm yanndan. Aysu Samanc'nn i rneklerinden daha fazlasn ierdiini sandm CD'yi incelemek iin acele ediyordum.

Blm 2.17
Bir bilgisayar CD'sinin iindekileri grmek iin bir bilgisayara ihtiyacnz olur. Tandm en gvenilir bilgisayar, Cessna Skylane RG mi uuran evdeki PC'ydi. Muhtarlk brosuna benzeyen Ynetim Kurulu odasnn merdivenlerinden hzl hzl indim. Lokalin bo masalarndan bir ikisi daha dolmutu. ay ocanda bardaklar kurulamakta olan adama selam verdim nnden geerken. "smail dzelmi" dedim adama. "Ben sana syledim hocam" dedi. "Bir ey imedin?" Yukardan indiimi grnce kenarda kede kalm gizli yeteneklerin peinde bir kelle avcs olduuma ilikin karar kesinlemiti. Cebimdeki CD kutusuna bir daha dokunup kendimi attm binadan dar. Nisan sonunun keyifli akamst gnei houma gitti. Sahada ift kaleyi srdren Karasu Gne-sporlulara baka baka yrdm ak tribn boyunca. Bozuk turnikeden getim, lhan Karasu'nun lacivert Mercedes'inin yanndan otomobilime kadar hzl hzl yrdm. Yolda trafik beklediimden azd. Bykdere Caddesi'ne knca, geldiimden ok daha hzl kullandm farkettim otomobilimi, kendimi denetledim. Moollar'n da keyfi yerindeydi, benim de. Evin nnde park ettim, neredeyse koarak apartmana girdim. Asker emeklisi ynetici, portatif bir merdivenin stne km, koridorun lambasn deitiriyordu. "Kolay gelsin" dedim mecburen. "Eyvallah Remzi Bey" dedi, "bize dt bu i yine." Dudaklarma bir temiz aile ocuu ve iyi apartman komusu glmsemesi yerletirip yanndan getim portatif merdivene dememeye alarak. Fazla ilerlememe izin vermedi. "Nasl buldun yahu o eki dn gece?" dedi arkamdan "Hanmla uyuyamadk valla dnmekten." "Daha az polisiye roman okumalsnz" dedim dnerek "Gerek hayatta ie yaramaz onlar." Baka bir ey sylemesine frsat tanmadan apartmann merdivenlerine saldrdm. Bakarsn yarn baka bir eyini kaybederdi. Telesekreterde yalnzca bir mesaj vard. Dinlemedim. Doruca bilgisayarmn bana gittim. Uam koskoca Kuzey Amerika'nn ne enlemini ne boylamn bilmediim bir yerlerinde dm, sonra grnmeyen ellerce dt yerden alnp, sihirli bir biimde paralar birletirilip Meigs Adas'nn biricik pistinin bana getirilip braklmt. Elektrik kesilmedii srece orada bekleyecekti beni yle. Tabii ierii merak edilen baka CD'ler olmad srece. Flight Simulator CD'sini karp, Karasu Gnespor'un soyunma odasndaki onalt numaral dolapta bulduum CD'yi taktm. Sandalyemde geriye yaslandm monitrde belirecekleri keyifle beklerken. ka ka kocaman ama bombo bir pencere kt monitrde. Kfrettim. e yaramayacan bile bile CD'yi yerinden karp bir kez daha srdm srcye. Yeniden tkladm. Bilgisayarmn tepkisi deimedi. Bu kez Bill Gates'le Steve Jobs'a birlikte kfrettim. Rahatlkla kullanabileceim bana en yakn Macintosh, reklamc arkadamn grafik atlyesindeki dizi dizi makinelerden biriydi kukusuz. Saate baktm. Yerinde yakalayabilirsem, CD'yi inceledikten sonra da Aikido almasna bile gidebilirdik birlikte.

Merakl baklarn omuzumun stnden monitre dikili grnce zihnimde, vazgetim bu fikirden. stelik CD'nin iindekileri grmesi profesyonel olarak uygun olmayabilirdi tahminlerim doru karsa. CD'yi karp kutusuna koydum. Telefonun bana getim. Cem Tmer'in cep telefonunu tuladm. Telefon uzun uzun ald almadan nce. Sonra bir kadn "Alo" dedi. Selcan Tmer'in sesini tandm. "Merhaba, ben Remzi nal" dedim. "Cem Bey'le grebilir miyim?" "Bir dakika" dedi Selcan Tmer. Telefonu azndan uzaklatrm olmalyd, bir sre ses duymadm. Sonra yeniden konutu. "Sinir krizi geiren bir mankeni sakinletirmeye alyor" dedi bana. "iaret ettim. Biraz bekleyin, gelecek." "Hl ekimdesiniz?" dedim. "Evet" dedi Selcan Tmer. "Herhalde gece yarsna kadar bitiremeyiz." Bir an durduktan sonra devam etti. "Demin buradayken konuamadk" dedi. "Oysa sizinle tanmay ok istiyordum." Frsat karmak istemedim. "Cumartesi tanrz" dedim. "Maa gelecek misiniz?" dedi Selcan Tmer. Hi de arm gibi deildi ama. "Bu ma karmak hata olur" dedim. "Hangi taraf tutacaksnz?" "Byle lm kalm malarnda hi bir taraf tutmayanla daha ok keyif alr" dedim. "Ama ben matan ok seyirciler-izleyeceim." "yi bir taktik" dedi. "Cem geldi, veriyorum." Cem Tmer'in sesi yorgundu. "Buyrun?" "Remzi nal, Cem Bey" dedim. "Rahatsz ettim." "Rica ederim" dedi. "Buyrun." "Kk bir yardmnza ihtiyacm var" dedim. "Sizin brodaki Macintosh'lardan birini bir sre kullanabilir miyim?" "Hemen mi?" dedi. "Mmknse." "ocuklar kmak zerelerdir" dedi. "nemliyse telefon edeyim, biri sizi beklesin. "Sanyorum nemli" dedim, inallah dedim iimden. "u bizim ile mi ilgili?" dedi Cem Tmer. "Olmamas gereken bir yerde bulduum bir CD'yi, benim PC'de aamadm" dedim. "Tamam" dedi. "Bir dakika verin bana. ocuklar arayaym, size haber veririm." "Evdeyim" dedim. Telefonu kapadktan sonra telesekreterdeki mesaj dinlemek iin tua bastm. Yanlmamtm, kadnn tuhaf bir sinirlilie sahip sesini dinledikten sonra sildim mesajn. Pencereye gidip darya baktm. Televizyonun uzaktan kumandasn elime almtm ki, telefon ald. "Remzi Bey?" dedi Cem Tmer'in sesi. "Evet" dedim. "Mine'yi kmadan yakaladm, sizi bekleyecek" dedi. "Adnz verdim. Aysu'nun en yakn alma arkadalarndan biridir. Yardmc olacak." "Teekkr ederim" dedim. "lgin bir ey karsa beni arayn" dedi Cem Tmer. "Tamam" dedim. "ekim nasl gidiyor?" "Aman!" dedi. "Aman!" Barbie House'da el ayak ekilmiti gerekten. eri girdiimde resepsiyonda gzel gzel glmseyen bir kzn yerine bykl bir beki vard. Kardaki bekleme koltuklarndan birinde oturan bir kzla konuuyordu. Beni grnce ayaa kalkt kz. "Remzi Bey?" dedi elini uzatrken. "Mine Hanm?" dedim.

Aysu Samanc'nn yakn alma arkada Mine ksa boyluydu. Bir blucinle beyaz bir kolsuz bluz vard zerinde. Kemerinin tokas kocamand. Ksa salarnn arasnda bir tutam tel mordu. "Buyrun" dedi bana, yerdeki blucin kumandan yaplm kocaman antasn alp. Resepsiyonun yanndaki spiral merdivenler yerine tam kardaki koridora ynelmiti. Peinden yrdm. "Bir CD varm" dedi. "Cem bey yle syledi." "Evet" dedim. "Bilgisayardan anlyorsunuz galiba." CD'yi cebimden karp kutusuyla Mine'ye verdim. Mine, CD'nin parlak yzeyinde iinde neler olduu yazl imi gibi ciddiyetle inceledi. "Btn gn bandayz" dedi Mine. "Bizim ite bilgisayarsz birisini dnemiyorum." "Aysu Hanm'la birlikte alyorsunuz?" dedim. Yznde skntl bir ifade belirdi. CD kutusunu tutan elini koridordaki ikinci kapnn koluna atmt. "Bu aralar alamyoruz demek daha doru" dedi kapy aarken. "ki gndr gelmiyor ie." Girdiimiz oda neredeyse azna kadar tklm tklm dolu izlenimini veriyordu. Mine kapnn yanndaki dmeden yakt. Karlkl iki masa, stlerinde birer bilgisayar ve yazc, geride kalan her yerde ktlar vard. Ortadaki kk pencerenin iki tarafnda tavana kadar ykselen ktphane silme dergi, byk boy kitap doluydu. Masalarn arkasndaki panolarn stnde, saylamayacak kadar ok kt st ste inelenmi, birbirlerini kapayarak grnmelerini engelliyordu. Masalarn stnde, yerde, kimi dosyalanm, kimi dank ktlar, kk kk kesilmi kuma paralarna karyordu. Dnebileceiniz btn renkler, akl banda kadnlarn giyebileceini aklnzdan bile geiremeyeceiniz klklarn orasndan burasna dalm, arpyordu gznze. "zr dilerim" dedi Mine. "Dank alrz biraz." antasn sadaki masadaki bilgisayarn yanna brakt. "Bunlar kim giyiyor?" dedim soldaki bilgisayarn monitrnn stndeki kad elime alp. Modeldeki elbisede kk bir adr donatacak kadar kuma vard kvrm kvrm. "Kimse" dedi Mine glerek. "Aysu'yla ben daha ok gelecee ynelik aratrmalar yaparz. Giyilebilecek giysilere ilikin fikirler bunlarn arasndan kar." "Fikirler ktktan sonra?" "O tema evresinde koleksiyonlar oluur" dedi Mine. Soldaki masaya oturup bilgisayar amak iin dmeye bast. CD'yi kutusundan karp bir kez daha inceledi parlak yzeyini. "Aysu Hanm da bu odada m alyor?" dedim. "Bu bilgisayar onun" dedi Mine, CD'yi bilgisayarn srcsne takarken. Aysu Samanc'nn masasnda birka dakika geirmek fikri heyecanlandrmt beni ama u anda dikkatim CD'nin iinden neler kacandayd. Kardaki masann tekerlekli koltuunu gidim, iteleyerek Mine'nin yanna getirdim, oturdum. Monitrde onlarca dosya ikonunun yannda yeni bir ikon daha belirmiti imdi, ikimiz de algladmz belli etmek iin ayn anda birbirimizin yzne baktk. Krmz bir eytan kafas eklindeydi bu ikon. Altnda "Zodiac" yazlyd minicik harflerle. "Zodiac"n iindekileri yalnz incelemek iin Mine'yi bamdan nasl savarm diye dnyordum ki, benden nce davrand Mine, ikonu tklad. Sanki heyecanm Mine'ye de gemiti. kimiz de hi konumadan monitre bakyorduk. Aysu'nun monitrnde nce bir iki saniye hareket olmad. Sonra kocaman bir pencere olutu. Pencerenin tepesindeki ince izgilerin arasnda "Zodiac" yazyordu. i dolsun diye tmz karmadan bekledik. i dolmad ama. Koca pencere bombo kald. "Olamaz!" dedi Mine. "CD bo!"

Pencerenin sol st kesindeki kk kutuya tklad, pencere klp ikonun iine girdi. Sonra yeniden ikona tklad. Hibir ey deimedi. CD'yi srcsnden karp, ayn eyleri yeni batan tekrarlad benim kendi bilgisayarmda yaptm gibi. Benim yaptm gibi kimselere kfretmedi ama. Tekerlekli sandalyemi ayaklarmla geri ittim. Mine parmaklaryla masann kenarnda tempo tutuyordu. "Burada sigara iebilir miyim?" dedim. "Genelde imiyoruz ama bu saatte iilir herhalde" dedi Mine. Gzlerini monitrden ayrmamt. Cebimden sigaram karp, paketi Mine'nin gzlerin nne tuttum. Ban sallayarak reddetti. Ben bir tane kar yaktm. "Bo olduunu hi sanmyorum" dedim. "Biri bir numara yapm olmal. ifre falan?" "ifre sormuyor amak iin" dedi Mine. "Baka bir ey olmal. Ama ben o kadar anlamyorum ok. Aysu olsayd..." Yine de sol bataki krmz sar yeil elmaya gtrd imleci. Aaya doru sarkan program ya da dosya adlarndan birini seti. O kadar hzl yapmt ki bunu, adn okuyamadm Sonra birbiri stne monitrde beliren pencerelerin iinde bir eyler yapt hzl hzl. Bilgisayar zaman zaman durup tkrdad. Ne yaptn anlamyordum ama bir eyleri "search" ettiini grebildim. Bilgisayarn kendisine sorduu kimi sorulara kutularn iine tklayarak yantlar verdi. i uzmanna brakmaya karar vererek iyice geri ekildim. Masann altndaki p kutusundan bir kt alp kvrp bktm, kendime kl tablas yaptm. Mine ben sigaram bitirinceye kadar urat bilgisayarda. Ben izmaritimi tayan kt tabutu p kutusuna geri yolladmda yenilgiyi kabul etmi gibi geri ekildi. "Yok" dedi. "i ya gerekten bo ya da ben bulamadm. Aysu olsayd aard bize." st ste at btn pencereleri kelerindeki kk kutulara basarak kapad sinirli sinirli. "Zodiac" ikonunu p sepetinin stne tad. Bilgisayarn CD srcs hrldayarak geri verdi emanetimi. Monitr ilk atmzdaki gibi bakyordu bize imdi. "zr dilerim" dedi sonra bana. "Beceremedim." "zlmeyin" dedim. "Yine de bir eyler rendik." "Ne rendik ki?" dedi dudan bkerek. CD'yi kutusuna koydum. "Bir" dedim, "CD'nin bo olduunu rendik. Ya da, iki, CD'nin bo olduunun sanlmasn istemi, onu rendik-" Omuzlarn silkti. Sanki benden ok zlmt CD'nin iinden bir ey kmad iin. "imdi ne olacak?" dedi, "kapataym m?" "Ka... kapamayn" dedim. "zin verirseniz yle bir kurcalamak istiyorum." Oturduu tekerlekli sandalyeyi geri ittirip masadan kalkt. "Siz bilirsiniz" dedi, "ben kabilir miyim artk?" Buna ok sevindiimi belli etmemeye alarak cevap verdim. "Elbette" dedim. "Bir sr zamannz aldm akam akam, teekkr ederim." Ayaa kalkp elimi uzattm. "Bir ie yaramadm ki" dedi elimi skarken. Elleri fiziksel bir g harcam da ter iinde kalm gibi nemliydi. Kapdan karken dnd. "Ben Mustafa'ya sylerim" dedi. "Sizi bekler kapamak iin. karken bilgisayar kapamay unutmayn, o dokunmaya korkar." "Anlatk" dedim. Bir sigara daha yakp Aysu Samanc'nn bilgisayarnn monitrne baktm. Tandm tek ikon "games" ikonuydu. Baka bir oyun oynamaya karar verdim. Masann stn soldan saa

sistematik biimde gzden geirdim. st ste duran ktlarn altna baktm. Kalemlikteki kalemleri boaltp iini inceledim. inde bulunduumuz Nisan'n son haftasnn ak olduu ajandann sayfalarn batan sona evirdim. Araya sktrlm ktlara baktm. Gzm masaya hizalayp, bilgisayarn altnda bir ey var m diye baktm. Sigaram bitip kttan yaptm ikinci kl tablas da p sepetini boyladnda, Aysu Samanc'nn masasnn stnde aniden ortadan kaybolmasnn nedenini aklayabilecek ya da nerede olduuna dair bir iaret oluturabilecek olaanst bir ey olmadna yemin etmeye hazr bir zel detektif saylabilirdim. Resepsiyonda sklmakta olan Mustafa'nn her an gelebileceini dnerek acele et dedim kendi kendime masann ekmecelerine getiimde. Masann tane ekmecesi vard. En stteki ekmecenin kilidi vard ama kilitlenmemiti. ekmece azna kadar kredi kart ekstreleri ve telefon faturalaryla doluydu. Elimi altlara daldrp deiik bir eyler var m diye baktm. Aysu Samanc'nn maan son iki yldr nerelere harcadndan baka bir ey renemezdi insan bu ekmeceyi kurcalamaya saatlerini verse de. kinci ekmecede moda ile ilgili yabanc dergiler vard. Bunlar ktphaneden araklansn diye ortada braklmayacak kadar deerli dergiler olmalyd. Hepsini yerlerinden kaldrdm, sayfalarn hzl hzl evirip silkeledim. Okuyan abonelie aran perforeli ktlardan baka bir ey dmedi. En alttaki ekmece karmakark krtasiye malzemeleriyle doluydu. Kullanlmam bloknotlar, renk post-it, zmba makinesi ve telleri, ucu kle kle parmak kadar olmu sekiz kurunkalem, yars dklm bir ata kutusu, pembeli sarl zarflar, miki grntl bir kalemtra. ayr kk sa tokas. ekmecenin dibine doru katlanp sktrlm kck bir sutyen. CD kutusunu cebime koyup kmaya hazrlandm. Aysu Samanc'nn bilgisayar da, masas da ser verip sr vermiyordu. Sonra bir baka ekmeceyi hatrladm. Asker emeklisi apartman yneticisinin ekmecesini. Asker emeklisi apartman yneticisinin ekini kaybettii komodinin ekmecesini. En stteki ekmeceyi yeniden ektim. Azna kadar dolu ekmecelerde en ste konan bir kt, ekmece ileri geri birka kez itilince srtne srtne ilerleyip arkaya der, alttaki ekmecenin masann i duvaryla birletii yerdeki bolua yerleir, alttaki ekmeceye baksanz bile ele gelmezdi. Uar giderdi hayatnzdan. Oraya koyduunuzdan adnz gibi emin olurdunuz ama bulamadnz iin ldrrdnz. Emekli asker yneticinin ekinin bana geldii gibi. Arkadaki bolukta bir ey olup olmadn anlamak iin ekmeceleri teker teker ektim kardm yerlerinden. En alttaki ekmecenin arkasndaki bolukta ok eski tarihli olduu sararmlndan belli bir ehirleraras otobs biletinden baka bir ey yoktu. Hayal krklm kendimden bile gizlemeye alarak ekmeceleri yerlerine yerletirmeye hazrlandm. Piyangonun byk ikramiyesini ortadaki ekmeceyi elime aldmda grdm. Byk ikramiye ikinci ekmecenin arkasna seloteyple yaptrlm ortadan katl bir tebrik kartyd. Tebrik kartn dikkatle yerinden kardm. Mustafa'nn aniden gelme ihtimaline kar, kart cebime koyup, nce ekmeceleri yerlerine yerletirdim srayla. Sonra sandalyeye kuruldum. Kart karp incelemeye baladm. Kapanda kocaman, krmz bir dudak izi olan bir kartt bu. Yaz yoktu. ini atm. Sol sayfada unlar yazlyd inci gibi olmadn grebildiim bir el yazsyla. Erkek eli olduunu tahmin ettim. 'Sevgili akn 'As..

Bugnn ok zel bir doum gn olmasn istiyorum. Anahtarlar yalnzca bir evin kapm deil, kalbimin kapsn da aacak. 8'de bekliyorum. mza yoktu. Kardaki sayfann tepesinden aaya doru uzun bir seloteyp kalnts vard. Seloteybin ortalarnda hafife bombelenmi iki blmn alt botu. ki anahtarn tutacak yerlerinin yuvarlak izleri vard kalntlarn zerinde. Kartn arkasn evirdim. Uralm ama yine de acemice bir kroki vard yalnzca. Amerikan Hastahanesi kocaman bir dikdrtgenle belirtilmiti. evresindeki caddelerin ikisi izilmi, birinin zerine ad yazlmt: Dr. Orhan Ersek Caddesi. Caddenin ortalarnda bir apartman, iinde bir arp olan bir kareyle belirlenmiti. Yannda bir numara bol baka bir numara vard. Krokinin altnda bir not vard daha kk harflerle yazlm, ayn el yazsyla. Not: Kartn senin houna gidecek cinsten olmadn biliyorum ama bizim buradaki kitapda bakasn bulamadm.. Ama evimizi ok beeneceksin. Ayaa kalktm. Kart cebime, CD kutusunun yanna yerletirdim. Kapda Mine belirdi tela iinde. "antam unutmuum" dedi. antasn girdiimizde kardaki masaya braktn ben de hatrladm. karken almadn da. Sanki takside unuttuu antasna kavumak ister gibi kotu neredeyse. "Taa duraktan dndm buraya" dedi antay omuzuna asarken. "Ben de kyordum" dedim. "Unutkanlnz bir ie yarasn, brakaym sizi." Bilgisayar kapatmak iin imlele en stteki sekmelerin arasnda dolayordum. "ok iyi olur" dedi. "Bu saatte. Bir ey buldunuz mu?" Elini mouse'a atp, benim bulamadm kapama komutunu verdi bilgisayara. "Hayr" dedim. "Bilgisayarlardan ben de ok iyi anlamam grdnz gibi." "Mac'ler ok kullanl halbuki." Odann n sndrp kapy ektik. Koridorda yrdk yanyana. Resepsiyondaki adam neredeyse uyukluyordu. Bizi grnce sevindi. "kyoruz Mustafa" dedi Mine. "Kapayabilirsin." "yi akamlar Mine Hanm" dedi Mustafa. Ana kapdan ktk. yice gece olmutu. Mine ortalarda binebileceimiz bir otomobil grmeyince yzme bakt. "Biraz ileri brakmtm" dedim. Otomobilim, braktm yerdeki dier otomobiller oktan sahiplerinin evlerine doru yola ktklar iin tek bana terkedilmi gibi duruyordu. ine girip oturunca bir i ekti Mine. "Nerde bu kz acaba?" dedi biraz kendine, biraz bana. "Byynce ortaya kar elbet" dedim daha ok kendi kendime, otomobilimi altrrken.

Blm 2.18
Mine iyi bir yol arkada deildi. Yol boyu nne bakt ve dnd. stne varmadm. Aysu Samanc'nn doum gnnn ne zaman olduunu sormak geti aklmdan, sonra vazgetim. Sanki "akn A's"nn yl nce Aysu Samanc'nn masasnda oturan Aye Falanca kmasndan korkuyor gibiydim. Ona mzik de almadm. Gecenin iinde pencereler kapal, sessiz, somurtuk ilerledik. Daha ben sylemeden takt emniyet kemerinin altnda, blucin kumandan antas kucanda oturdu durdu. Onu Mecidiyeky'de braktm. Tam polis merkezinin nnde. nerken ikimiz de ayn anda "teekkr ederim" dedik birbirimize. antasn bu kez unutmad. Dojo'da alma oktan balam olmalyd. Dr. Orhan Ersek Sokak'ta park edecek yer bulamayacam biliyordum, o yzden iki cadde aada biri bykl biri byksz iki otopark mafyas mensubuna teslim ettim otomobilimi. kmadan "akn A's"na yazlm doum gn kartn ve CD kutusunu torpido gzne yerletirdim. Evine ge kalm insanlarn arasndan yrdm ar ar. Kaldrmlar igal etmi otomobiller yznden caddelere indim ktm. Yrrken derin nefes alma teknikleri uygulamak zor oluyordu biraz ama sigaraya tercih ettim. Sokan bandaki apartmann numarasn okuyup, "ak yuvas"nn alt apartman aada olduunu kestirince yavaladm. Yeni ina edilmi bir apartmand bu uzaktan grdme gre. Geni cam kapl bir girii vard. Kenarda bu adan okuyamadm levhalar vard st ste. Kardan gelen bir otomobil, hedefim olan apartmann giri kapsnn tam nnde durdu. Yolcu kapsndan inen gen kadn hzla arka kapy at ve iine eildi. Tek ynl yolda, arkadan gelen baka bir otomobil annda korna almaya balad. Gen kadn kucanda bir ocukla ekildi otomobilden. Yolcularn brakan otomobil park edecek yer arar gibi ar ar ilerlemeye balad sokakta. Hem yryor hem izliyordum. Kucandaki ocuu alamaya balayan kadn, apartman giriinin yan tarafndaki zillerden birine bast. Kap ierden otomatikle aldnda ben de kadnn iki metre aasndaydm. Hzl bir hamleyle kadnn nne getim ve kucanda ocukla ieri rahat girebilmesi iin kapy tuttum. Bir glmsemeyle teekkr etti kadn ve giriteki merdivenlerden aa doru indi. ndii yn gsteren iki ayr ocuk doktoru tabelas vard holde. Ben mermer grntl merdivenlerden yukar yneldim. lk kattaki daire numaralarndan anladma gre, "ak yuvas" en st kattayd. Derin soluklar alarak ar ar ktm merdivenlerden. En st kata gelince durup etraf inceledim. Aa katlardaki doktor ltsndan uzakt buras. Boyas dklmeye balayan duvarlarla kimse ilgilenmemiti uzun sredir. Aada her katta iki daire olmasna karn, bu katta tek bir kap vard. Kapnn zerinde olmas gereken metal daire numaras ok nce dm olmalyd, yalnzca kapnn zerindeki yeri belliydi daha ak renk bir kareyle. Zile bastm. Salak bir ku sesi tt birka kere ekolanarak. erden "kim o?" sorusu falan gelmedi. imden bee sayacak kadar vakit gememiti ki, hemen ald kap. Alr almaz da hzla kapand. Daha dorusu kapanmaya alt. Kaleci Zafer'in kabak kafasnn altndaki gzlerin acayip bir hayret ve hayal krkl ifadesiyle alp, elinin kapy kapamak iin harekete getiini grr grmez sa ayan uzattm kapyla pervazn arasna.

Yukardan iki eliyle bastrp kapamaya alt kapnn alttan gelen engelleme yznden kapanmadn anlaynca ayam yerinden oynatmak iin iki kere tekmeledi. Rakip oyuncuya kasti faul yapar gibi, bileime doru. plak ayaklarnn i kenaryla vurduu iin tekmelerinden etkilenmedim Aksine onun aya acm olmal. Dikkati aada younla. misken, gcn yukardan bastran ellerinden ekmi olacam tahmin ettim Aikido sayesinde, omuzumla yklendim kapya. Kap rlplak bir kaleci Zafer'i ieri doru savurarak ald. eri girip ardmdan kapadm kapy. Kaleci Zafer, elleri, serbest vurua kar baraj yapan savunma oyuncular gibi ap arasnda, srtn duvara vermi duruyordu. "ki gn sonra man var, uslu dur, bir yerini krmayaym" dedim. "Git giyin." Daha fazla utan verici bir sahneye ahit olmamak istet gibi elimle ieriyi iaret ettim. "Girebilir miyim?" Cevabn beklemeden yryp, giri holyle ardndaki salonu ayran tavandan sarkan iplere dizilmi boncuklar yararak ieri girdim. Kk bir salondu buras. Tavan, dardaki terasa bakan kocaman bir pencereye doru eimliydi. Pencerenin dndan birbiri ardna damlar ve televizyon antenleri grlyordu. Yerler uzun tyl bir halyla kaplyd. Baya uzun tylyd hal. Pencereye dik gelen kar duvarn ortasnda bir mine vard. oktandr yaklmama benziyordu. Yerlere atlm minderlerden baka oturma birimi yoktu salonda. Televizyon ve yanndaki video yerde duruyordu. Videonun yannda kutusuz kasetler vard. Pencerenin nne giderek darya baktm. Terasta Barbie House'un ekimlerinde kullanlanlardan daha byk ama tek renk, sar, bir gne emsiyesi vard. Altnda tahta ve bezden olumu iki ezlong. Yerde moda ve kadn dergilerinden oluan bir yn duruyordu. Arkamda bir hareket sezince geri dndm. Kaleci Zafer stne bir eofman geirmi, tavandan sarkan boncuklu iplerin nnde duruyordu. Ayanda plastik bir hac terlii vard. Kel kafasnda bir iki damla ter. "Aysu nerede?" dedim. "Markete gitti" dedi kaleci Zafer. Birimiz pencerenin, birimiz boncuklarn nnde bir sre ylece durduk. Allm misafirliklere benzemiyordu benimki. Sessizlii bozmak iin sordum. "Antrenman nasl gitti?" Omuzlarn silkti. "Buray nasl buldunuz?" dedi bana cevap vermek yerine. Ben de omuzlarm silktim. "eri byle girdiim iin zr dilerim" dedim ben de cevap yerine. "Aysu'yla iki satr konuaym, hemen gideceim." "Seni o orospu takmad m peime?" dedi kaleci Zafer sasz ban kayarak. 'Siz'den 'sen'ne bu kadar kolayca geen birine "hangi orospu?" diye sorarak hayal krkl yaratmak istemedim. Onun peinde olmadm bilmesi yeterdi bana imdilik. "Ben yalnzca Aysu'nun yerini bulmak istiyordum" dedim. " yerindekiler ok meraklandlar." Bir ey sylemesine frsat kalmadan kapnn salak ku sesi duyuldu dardan. Ku bir t serisini bitirmeden ikinciye balad. Kaleci Zafer boncuklar hrdatarak teki tarafna geti Yukardan sarkan iplerin. Kapnn al sesini duydum. pencereden dar bakmaya baladm. Onlara biraz sre vereyim dedim kendi kendime. Boncuklar yeniden hrdaynca geri dndm. eri girmilerdi. Kaleci Zafer, Aysu Samanc'nn arkasnda duruyordu Elleriyle omuzlarn tutmutu. Boylar arasndaki fark ok olduu iin tuhaf bir grntleri vard. Aysu Samanc'nn zerinde ekspozisyon gn

grdm giysiler vard. Elinde bir market torbas tutuyordu. Yznde tuhaf bir kaytszlk algladm. O geceki masum kz deildi sanki karmdaki. "Merhaba" dedim. "Cem Tmer ok merak etti seni." "Baka eyi merak etmitir o bana kalrsa" dedi Aysu Samanc. "Zafer detektif olduunuzu syledi. Sizi o mu tuttu beni bulmanz iin?" "Evet" dedim, "son grdmde epey telalyd." Aysu Samanc elindeki market torbasn girie brakp kedeki mindere doru ilerledi. Kendisini brakt minderin zerine. Sonra ayaklarn altna ekip bada kurdu. Gbei ak buluzu srekli ayaktayken giymek iin tasarlanmt herhalde. ki bklm olunca gbeinin civarnda kat izleri belirdi. "Bir su verir misin bana?" dedi kaleci Zafer'e. "Sosisleri de dolaba koy." Kaleci Zafer torbay alp boncuklu iplerin arkasnda kayboldu. Aysu Samanc bana dnd. "imdi ne olacak?" dedi. "Beni buldunuz." "Bir ey olaca yok" dedim. Hl pencerenin nnde ayakta duruyordum. "Adam senin iin endieleniyordu. Birazdan kp nerede olduunu bildireceim. Benim iim biter bylece." "Ne kadar basit, deil mi?" dedi. "Ne kadar basit." minenin yanndaki mindere oturdum. O kadar basit olmadn ben de biliyordum. "Benim vaktim ok" dedim. "Basit olmayan bir eyler anlatmak istiyorsan dinlerim." Kaleci Zafer elinde kocaman bir bira bardayla ieri girdi. Sapn Aysu Samanc'ya doru tutarak uzatt. Aysu 5amanc kafasna dikti bira bardann iindeki suyu. "Size neden bir eyler anlatacakmm?" dedi bira bardan kaleci Zafer'e geri verirken. "Tanmyorum bile sizi?" "Mahkemede verecein ifadeyi prova etmi olursun" dedim. "altn yerin ticari srlarn bakasna vermek su bildiim kadaryla." "Ben kimseye bir bok vermedim" dedi fkeyle. Tepesinde bekleyen kaleci Zafer'e dnd. "Bir iki su barda al kendine doru drst!" "Dilek Aytar'n evinde grdm bu stndekinin izimini" eledim. "Ko ba metreden tannyor." "O yalnzca bir i rneiydi" dedi Aysu Samanc. "Ticari sr saylma?. Ben tam aksine korudum Barbie House'un yeni sezon modellerini. Hatta biraz fazla korudum. Kendilerinden bile korudum." Kendi kendine gld yalnz kendi bildii bir espri varm gibi ortada. "Cem bey bile beni o yzden aryor fellik fellik. zel detektif, mzel detektif." Srtm duvara yasladm. "Zodiac dosyasnn iinde miydi yeni sezon modelleri?" dedim. Gerek bir hayretle yzme bakt. "Ne kadar ok ey biliyorsunuz?" dedi. Sesimi kartmadm. "Tamam" dedi Aysu Samanc. "Anlatacam. Ama bana yardm edeceinize sz verin nce." Minderin stne iyice yerleti kalasn saa sola kprdatarak. "Ne yapmam istiyorsun?" dedim. "stme baka birini salmalarn engelleyin" dedi Samanc. "iman gazeteciye direndiin gibi direnirsen yardma ihtiyacn yok" dedim. "Ama elimden geleni yaparm." Vcudunu btnyle yana atp, kafasn mindere gmd iki bklm. Eliyle minderin kabarm kelerine vuruyordu imdi bir sinir krizini taklit ederek. "Adam her eyi biliyor yahu... Adam her eyi biliyor yahu..." akn akn bakan kaleci Zafer'e glmsedim masum masum.

Aysu Samanc kafasn yastklardan kaldrd. Gzlerinde slaklktan olup olmadn anlamadm bir parlaklk vard. "Allah akna bir bardak su daha getir" dedi kaleci Zafer'e. Kaleci Zafer ban sallayarak dar kt. "Bu evde sigara iiliyor mu?" dedim paketimi cebimden karrken. "Bir tane de bana verin" dedi Aysu Samanc. "O adam hatrlamak bile asap bozuyor." "Artk kimsenin asabn bozamaz" dedim. Paketimden aldm sigaralardan birini eline tututurdum. Yldrm Soanc'nn ldn bilip bilmediini merak ediyordum. "Allah'tan" dedi Aysu Samanc, yakmam iin azna ald sigaray bana doru uzatrken. "Manyak herif!" "Seni neyle tehdit ettiini bilmiyorum ama iyi direndin gerekten o gece" dedim. "Bizi grdnz m gerekten?" dedi Aysu Samanc. "Raslant" dedim. "Arkamdaydnz. Sizin taraftan gelen sesler dikkatimi mankenlere vermemi engelledi." "Manyak herif dedi Aysu Samanc yeniden. "Zafer'in futbol hayatn bitirmekle tehdit etti beni." "Nasl yapacakm bunu?" dedim. Aysu Samanc sigarasnn uzayan kln silkmek iin uygun bir ey arad oturduu yerden. Sonra halnn stne silkti, eliyle uzun tyleri svazlayp kaybetti klleri. "Zafer ike yapacakm gya son mata. Gazeteye yazarm, futbol hayat biter dedi." "nandn m?" dedim. "Zafer bir ok eyi yapabilir ama ike asla" dedi Aysu Samanc. "Hayat bu. Hibir eyi yok o toptan baka. O yzden zerre kadar inanmadm." Kaleci Zafer elinde ayn bira bardayla yeniden ieri girdi. Aysu Samanc ar ar iti bu kez suyunu. Barda geri vermedi, sigarasnn kln iine silkti. Benimkini de silkmem iin barda bana uzatt. nerdiini yaptm. "Konuumuza ne istediini sorsana" dedi kaleci Zafer'e. Kaleci Zafer bana bakt. Ben bam salladm. Devam etmesi iin Aysu Samanc'ya baktm. "nanmadm ama ertesi sabah gazetede adamn ldn okuyunca korktum. Daha dorusu rktm. Benimle konutuunu gren olup olmadn bilmiyordum. Kayahan Bey'in stme baka birisini daha salacan dndm. Bu evi ikimizden baka bilen yoktu. "Varm demek" dedi kaleci Zafer. "Aslnda yok saylr" dedim. "unu batan anlatsana." Aysu Samanc sigarasn elindeki bira bardann iine att. Atele suyun birlemesinden doan czrty duydum. Barda minderin kenarna koyup ayaa kalkt. Ben yerimden kmldamadm. Pencereye gidip dar bakmaya balad. Kaleci Zafer onun boaltt mindere oturdu. Uzun bacaklar mindere smyordu. "Bizim ite baarl elemanlarn sk sk i deitirmesi doaldr" dedi Aysu Samanc. "Dilek Hanm telefon etti bir gn, benimle grmek istediini syledi." "Barbie House'taki iinden memnun deil miydin?" dedim. "Memnun olup olmama meselesi deil bu" dedi Aysu Samanc. "Sektrde iyi yerlerdekilerle iyi ilikiler meselesi Beni ardysa gideyim dedim. Krmak iyi olmaz. Egoma saym." Kendi sigaram da bira bardann iine attm. Czrt daha yavat bu kez. "Kadnn gzne girmek iin yanma son yaptklarmdan bir iki ey almtm. Grmede gsterdim. Beendi. 'Bende kalmasnda saknca var m?' dedi. Kalsn dedim. O kadar nemli deil diye dndm." "Grmenin sonucu?"

"yle ok byk bir para neremeyeceklerini hissettirdi. Krizden falan szetti. Uzun vadeli bir kariyer falan. Hani bilirsiniz, biz bir aileyiz meselesi. ki gn sonra Kayahan Karasu arad. Pis herif." "Ne zaman oldu bu grme?" dedim. "Geen haftann banda. Kayahan Karasu telefon etti sonra. Ev telefonumu bulmu nerden bulduysa." "Derdi neymi?" dedim. "Barbie House'un btn koleksiyonunu istedi ak ak. Byk para nerdi." Kaleci Zafer oturduu yerde kprdand. "Skt palavralar zetleyeyim: Dilek Hanm'a gsterdiim ii ok beenmiti..." diye devam etti Aysu Samanc pencereden dar bakarak. "Birlikte hazr giyimde bir devrim yapabilirdik...Ben ba stilist olacaktm... nm akt... Ama oradaki almalarmn boa gitmesine raz deildi... Vesaire vesaire. Usulnce reddettim." "Yeterince ak" dedim. Kaleci Zafer bacaklarn altna ekti. "Ama srar etti Kayahan bey. Laf uzadka uzad" dedi Aysu Samanc. "Kimse vazgeilmez deildir falan gibi laflar etti. Zorla kapayabildim telefonu. Ama rkmeye baladm." "Kimseye bahsettin mi bundan?" dedim. "Hayr" dedi Aysu Samanc. "Bunun teklif edildii birisi olmak bile yeterince aalayc. Kime syleyebilirsin? Bu tr ilikiler hayatn kaydrr insann sektrde." "Bana syleyebilirdin" dedi kaleci Zafer oturduu yerden. Aysu Samanc ona ayormu gibi bakt. Sonra sevecen-leti baklar. Ona doru ilerledi. "Hani byk bir kz olmutum artk. Hani kendi kararlarm kendim verebilirdim" dedi kaleci Zafer'in oturduu minderi paylamaya alarak. Smadlar tabii. Olan yere kayd. Aysu Samanc onun yerine yerleti. "Bu adamn niyeti kt diye dndm" dedi. "Ertesi gn ie gidip btn ileri emniyete aldm." Otomobilimin torpidosundaki CD'yi hatrladm. "Kayahan Karasu'nun gzn diktii btn tasarmlar tek bir dosyada topladm. Benim altklarm, Mine'ninkileri, bakalarn..." "Zodiac" dedim. "Evet" dedi Aysu Samanc. "Koleksiyonun balang noktas bu burlarla ilgili oland. Onu setim sembol olarak." stndeki ko ban gsterdi elleriyle. "Dosyann zerine bir 'hidden file' numaras ektim. nternet'te bulduum bir programla. Bilgisayarlardan anlyor musunuz?" dedi bana. "yle dolarken bulmutum." "Bir PC'm var" dedim. "yle" dedi. "Dosya durduu yerde duruyor. steyen aabilir ve alabilir stnde. Ama birisi diskete ya da CD'ye ekmek istedii zaman hard disk'ten siliniyor. Pfft. Yok oluyor. Aslnda yok olmuyor da, yle gzkyor bilmeyene." "Kayahan Karasu senden alamadklarn bakasndan isteyecek miydi sence? dedim. "stemek ne kelime" dedi Aysu Samanc. "Alm bile." Yldrm Soanc'yla arkamda iti kaklarnn ak hikyesi olmadn gren herkes anlayabilirdi diye dndm. "ikoyu sald zerine" dedim. Salmak tabiri onundu. "Evet" dedi Aysu Samanc. "Cem Bey beni ekspozisyona gtreceini syleyince aklma bir fikir geldi. Dilek Aytar'a verdiim bir iki bur temal tasarmn rneini herkes grsn de deeri sfrlansn diye dndm. Diktirip giydim. O havada giyilecek ey deildi ya." "iko..." dedim. "Ne istiyordu?" "Hayvan herif dedi Aysu Samanc.

Bira bardan nme ekip bir sigara daha yaktm. Aysu Samanc'ya da nerdim, istemedi. "CD'yi aamamlar. Paniklemiler. Paniklerler tabii, bir bilen olmazsa hayatta gremezler o dosyay. Artk ne kadar para verdilerse. Adam bilgisayarlardan falan anlamyor. Bu gece gidelim, bitirelim ii diye tutturdu. Olmaz dedim." "ike o zaman gndeme geldi herhalde" dedim. "Ne ikesi?" diye bard kaleci Zafer. Aysu Samanc kaleci Zafer'in olmayan salarn okad kafasna uzanp. "Sen satmsn gya ma" dedi. "Ma sattn gazeteye yazacakm." "Kim dedi bunu?" dedi kaleci Zafer. "Yldrm abi mi? nandn m?" Aysu Samanc'nn eli olann yanaklarna indi kafasndan. Ban sallad. "Gidip Cem Bey'le konutu ya uzun uzun" dedi biraz kaleci Zafer'e, biraz bana. Srann bana geldiini sezdim. Daha dorusu kaleci Zafer'e. "Bebek'teki kahveye gittin ama" dedim. Kaleci Zafer imek gibi ayaa kalkt. nmde duran bira bardana bir tekme savurdu. Akllyd ama, ayann iiyle vurmutu. Bira barda devrildi uzun tyl halnn zerine. indeki izmaritlerden yalnzca biri dar kt. Bir iki de su damlas. "Orospu ocuu...Orospu ocuu..." Halnn zerinde bir aa bir yukar yrd. Sanki tekme atacak baka ey aryordu da bulamyordu. Aysu Samanc'yla ikimiz ses karmadan izledik. "Ne ktym pezevenk" dedi kaleci Zafer. "Ne ktym. Beni de kandrd ayakst. Orospu ocuu." Yrmesi durunca ikimiz de yzne baktk. "Ne bakyorsunuz?" dedi. "Siz de mi inandnz o pezevenge?" "Sakin ol" dedi Aysu Samanc. "Ama gittin" dedim ben. "Gittim tabii. Sen olsan gitmez miydin?" dedi Aysu Samanc'ya. "Tpk senin gibi gittim ben de. Transfer grmesine." Aysu Samanc ellerini rpt duyduuna ok sevinmi gibi. Kaleci Zafer gidip Aysu Samanc'nn nne meldi. Konuurken bir ona, bir bana bakyordu. Yere devrilen bira bardan alp sigaramn kln silktim. "Defile gecesi bir kenara ekti, konutu benimle" dedi kaleci Zafer. "kinci ligten bir takm benimle ilgileniyormu. Ama gizliden. Bebek'te bekleyecekler seni, istersen gidip bir konu, antrenmandan sonra dedi." Ban ne edi suluymu gibi. Aysu Samanc kel kafas okad yeniden. Sk sk yaptklar bir eydi bu anlalan. "ok sevindim" dedi kaleci Zafer. "Adamn cenazesinde ne kadar duygulanmtm halbuki. Dnsene adam lm ld yerden yardm etmeye devam ediyor bana. Mezardan gelen destek. Pezevengin evlad. Orospu ocuu. Hikyeymis demek ki." "unu bir zetleyeyim" dedim sigaramdan bir nefes daha alp. "Yldrm Soanc'ya gre seninle bir ikinci lig takm ilgileniyormu, transfer iin. Takmn adn syledi mi?" "Syledi" dedi kaleci Zafer. "Enayiliime daha ok gl-memeniz iin sylememeyi tercih ederim." "Tamam" dedim. "Seninle konumak istediler. Gizli, yle mi?" "Evet." "Neden Bebek?" dedim. "Herifler Bebek Oteli'nde kalyormu" dedi kaleci Zafer. "Sen de koa koa gittin." "Gittim" dedi kaleci Zafer. "Kimse gelmedi." "Gelmedi."

"Sonra?" dedim. Sigaram bira bardann iine attm. "Sonra hi" dedi kaleci Zafer. "Epeyi bekledim kahvede. Aysu glme ama hayal kurdum. im sahada oynamay falan." Aysu Samanc dikkatle yzme bakyordu. Bir bana bir kaleci Zafer'e. Sonra diye sormadm. Kaleci Zafer kendiliinden devam etti. "Canm sklmt. Hisar'a kadar yrdm. Hayal kurmaya devam ettim. Heriflerin ii kmt. Zaten telefonlarm almlard, sonra aryorlard falan." Ne ktyd gen klarn arasna girmek. Ne ktyd. "Dilek Aytar'a neden uradn?" dedim keke uramasayd diye dnerek. "Ne Dilek Aytar'!" dedi kaleci Zafer. Herhangi bir taknlna kar dizlerimi altma alarak seiza pozisyonuna getim. Boyu benden uzundu ama o da oturuyordu. imdilik. "Mavi Mazda'nla Yeniky'e gittiini gzlerimle grdm" dedim. Aysu Samanc dudaklarn ksm, bir ona bir bana bakmaya devam ediyordu. "Mavi Mazda'm olduunu herkes bilir." dedi kaleci Zafer. "Herkesin mavi Mazda's Coca Cola kamyonuyla burun buruna gelmez ama" dedim. "stelik yanmda bu ileri seven bir taksici vard." rrrakkk diye bir ses kt kaleci Zafer'in kel kafasndan. Uzun tyl hallar olmasayd epeyi yanklanrd odann iinde aplan sesi. "Alak!" diye bard Aysu Samanc, kaleci Zafer'in sasz bana vurduu aplaktan sonra. "Alak! Doruymu demek!" Ayaa kalkt aknlktan ona yaslandn unutan olan stnden itekleyerek. Bir tekme ekledi tepkisine kaleci Zafer'in yanndan geerken. "Peimi brakmas iin gittim ona inan!" dedi kaleci Zafer boncuklar iki eliyle ayrarak salondan kan Aysu'nun peinden. Sonra ayaa kalkt, o da frlad. "Aysu! A kapy! Aysu!" diye bardn duydum ierden. Ben de ayaa kalktm. Yerdeki bira bardan alp minenin st tarafndaki kntya koydum. erde istenmeyen eyler olabilecei geldi aklma sonra. kisi de genti. Boncuklu iplere doru hareketlendim. Tam o srada kaleci Zafer'in kel kafas grnd boncuklarn arasndan. "Odaya kapand" dedi. "Kilitledi kendini." "Geer" dedim. "Her gittiin yerde ii kartrr msn byle?" dedi yen_. den mindere kendini brakarak otururken. "Bazen oluyor" dedim. "Bana inanmad" dedi kaleci Zafer. "Hangisine?" dedim. "Hi gitmediine mi, peini braksn diye gittiine mi?" "Gerekten peimi braksn diye gittim" dedi. "Gerekten. Bebek'teyken telefon etti." "Ne dedi?" "Atei bana vurmutu valla. Gel dedi. Hemen gel. Bunu nasl anlatrsn Aysu'ya imdi." "Bir numaralar vard aranzda eskiden yleyse" dedim. "Aysu'dan nce vard" dedi kaleci Zafer. "Onu brakmam iine sindiremedi." "Ama sonradan iyi yere dkkn am anladma gre" dedim. "O ayr, bu ayr" dedi kaleci Zafer. "O kary tatmin etmek zordur. nan bana. Kayahan hayatnn yatrmyd onun." Sk geyikti bizimki. "Mecburen gittin" dedim. "Mecburen gittim" dedi. "Hemen gelmezsen takmdan attracam diye baryordu telefonda." "Futbolcu olmak da zor" dedim. "Biri arr gelmez, br gelmezsen attrrm..." "imdi Aysu'ya neden bir ey sylemediimi anladn m?" dedi kaleci Zafer.

"Peki ne oldu Yeniky'de?" dedim. Kaleci Zafer, stanbul'dan yeni dnm bir orumlu gibi glmsedi. "Orasn ne sen sor, ne ben anlataym" dedi. "Bir hafta idare edecek kadar iyi ettim kary." Dedim ya, sk geyikti.

Blm 2.19
Aysu Samanc'y ak yuvalarnn yatak odasnda kilitli, kaleci Zafer'i salonda yalnz brakp ktm evden. Bundan sonra o evde olacaklar beni ilgilendirmiyordu. Kavgay izleyen sevimeler hakknda ok ey duymutum. kisi de genti. Merdivenlerden inerken kendimi biraz yorgun hissettim. Antrenmanlarda son otuz dakikada duvardaki saate daha sk bakmama yol aan yorgunluktan biraz farklyd bu. Daha gn nce hi birini tanmadm bir yn insann hayatlarna karmtm. Bunlardan biri kafama bir biblo indirmiti. Millet mankenleri izlerken, darda iki ift laf ettiim iki insan, birbiri ardna ekip gitmiti u gzel olup olmadna bir trl karar veremediim dnyamzdan. Cumartesi'ye nemli bir ma vard. Dardaki hava biraz canlandrd beni. Gelirken yaptm gibi derin nefesler alarak otomobilimin bulunduu caddeye doru yrdm. imdi bir sinemaya gidilebilirdi. Bol patlam msr ve film bitince biten entrikalarla dolu bir sinemaya. Otomobilimi emanet ettiim biri bykl, biri byksz otopark mafyas delikanllar ortalkta yoktu. Ama braktm yerde iziksiz duruyordu otomobilim. ine girip pencereleri indirdim. Ahizeyi elime alp Cem Tmer'in cep telefonunu tuladm. Bu kez kendisi at. Yorgundu sesi. "Buyrun" dedi. "Aysu'yu buldum Cem Bey" dedim. "Yapma yahu" diye bard telefonda. "Ne abuk!" "Talihim yardm etti herhalde" dedim. "Selcan bak bulmu Aysu'yu..." diye telefondan uzaa bard Cem Tmer. Sonra bana dnd. "Neredeymi?" Ona adresi verdim. Civardan bir kalemle kt bulmas iin biraz bekleyip yeniden yazdrdm yava yava. "Neden tym?" dedi adresi yazdktan sonra. "Oras biraz kark" dedim. "sterseniz kendisi anlatsn." "e gelecek herhalde" dedi Cem Tmer. "Bana aksini sylemedi" dedim. "Ama byk bir ihtimalle maan artrmak zorunda kalacaksnz, haberiniz olsun." Bir an sessizlik oldu telefonda. "Anlyorum, bakarz" dedi Cem Tmer. "Hakl olabilirsiniz. Size nasl teekkr edebilirim?" "Cumartesi gn maa Aysu'yu da getirin getirebilirseniz" dedim. "Kz affettiinizi, yannda olduunuzu falan gstermek iin. Sonra Mine de ok yardmc oldu bana. Mmknse onu da davet edin." "Anlyorum" dedi Cem Tmer. Sonra tekrarlad. "Anlyorum." "Grrz Cumartesi'ye" dedim. "yi ekimler." Telefonu kapattktan sonra ellerimi direksiyona koyup srtm geriye yasladm. Bugn ne ok ey olmutu. Ama iimi bitirmitim. yle gzkyordu. Cumartesi gnk ma temiz oynanacakt. Bir kme dme ma ne kadar temiz oynanabilirse. Aysu Samanc'y bulmutum. Artk kimin iin alrsa. Bir tatile ihtiyacn var dedim kendi kendime otomobilimi altrrken. Hi kimseye telefon etmeden, hi kimseden telefon almadan eve geldim ar ar. Telesekreterde de mesaj yoktu. Ne kadar sevindim. Bir CD'yi amaktan ciz bilgisayarma da yz vermedim. Karnmn alna da. Soyunup yataa girdim. Kardm antrenmana kaza niyetine Oeshiba'nn hayat hikyesini anlatan bir kitap alp okumaya baladm. Okurken uyumuum.

Sk uyumuum. Ne Yldrm Soanc girdi ryalarma ne Muharrem Serdarl. Beyaz, uzun sakallaryla Oeshiba da girmedi baz eyleri zmem iin bana ipucu vermeye. Bir zamanlar ktalararas yolculuklardan sonra evime dndmde uyuduum uykular gibi uyudum. Kalktmda samda solumda arlar duydum bu kadar uzun uyumaktan. Gzlerim neredeyse kapal, duun altna girdim. Dilerimi duun altnda fraladm macunsuz. Yar slak ktm dar. stmde ok eski bir Japonya yolculuundan kalma kimono, aktrmadan kapy ap gazetemle ekmei aldm. Ekmei grnce ne kadar a olduumu algladm. Buzdolabn kartrp yiyecek doru drst bir kahvaltlk bulamaynca keyifli gnler iin sakladm yarm sucuu kardm dolabn birinin dip taraflarndan. Gazete okurken yada sucuk ne gzeldi. Gazeteyi siyasi haberlerden spora, ke yazlarndan falma kadar okudum. Kahvemi ierken dndm. Yapmam gereken bir ey daha vard. Gitmem gereken bir l evi daha. Yolu bana Nuri gsterebilirdi. Soyadn bilmediim Nuri. Kimonomu karp siyah bir pantolonla deri bir ceket giydim. Dolabmdan hi eksik etmediim maden suyu ielerinden birini fondipledim. Kimseyi pmesem de olurdu. Kapy hi yapmadm tarzda serte kapatarak ktm. Falmda "Baladnz ileri yarm brakmayn" yazlyd. tiraf edeyim, bazen benim de kendimi kandrdm oluyor. Otomobilimi stadyumun yannda bir gn nce parkettiim yere braktm. Sahada in cin top oynuyordu. Foto Paris'e kadar aslnda Ayazaa'nn da gzel bir stanbul semti olduunu dnerek yrdm. Foto Paris'in kapsnn kilidi tamir edilmiti. Ama akt. eri girdim. Kimse yoktu. "Kimse yok mu?" diye bardm. "Bir dakika bekleyin ltfen" dedi Nuri ierden. Ense kkmde arlarla oturduum eski zaman koltuuna oturdum. Hi bir ey deimemiti dkknn iinde. Belki biraz daha temizdi, o kadar. Dkkn stdyodan ayran perde kmldad. nce krk yalarnda bir kadn kt bartsn enesinin altnda balayarak. Sonra Nuri. "Vay Remzi abim gelmi" diye bard beni grnce. "Yarn sabah bir ura Aysel teyze" dedi kadna. "Hazr olur." Kadnn kmasn beklemeden nme gelip elime sarld. pmeye kalkt. zin vermedim. "Nasl gidiyor?" dedim. "yidir" dedi. "Kafan nasl Remzi abi?" "alyor" dedim. "Bir ay syleyeyim mi?" dedi. "Yok" dedim. "Senden bir ricam var." "Emret abi" dedi Nuri. Tezghn arkasna gemiti. Ayakta duruyordu. "ocuun cenazesine gelemedim" dedim. "Biliyorsan Muharrem'in evine gidelim beraber. in yoksa." Bir an dnd. "Ne iim olacak Remzi abi" dedi. "Benim de gitmem gerekir aslnda. Bekle bir dakika." Perdenin arkasnda kayboldu. Bir dakika sonra srtna bir ceket geirmi olarak geldi. Ayaa kalktm. Nuri benim kmam bekledikten sonra Foto Paris'in kapsn kilitledi. Kardaki karpuzcuya seslendi. "Apo" dedi, "ben basalna gidiyorum Muharremler'e. Bir saat..." Yzme bakt. Onayladm bamla. "Bir saat kadar sonra dnerim."

Otomobilime kadar heyecanla anlatt Nuri. Yldrm abisinin akrabalarndan falan gzken olmamt. Foto Paris'i dip bucak aram, bana haber vermesi gereken bir eye rastlamamt. Annesinin kenarda kede birikmilerini alm, eksik malzemeleri yerine koymu, mahalleye de dkkn kendisinin aynen ileteceini duyurmutu. Tek tk gelen olmutu iki gndr. in resmiyetini halletmek iin bir iki hafta bekleyecekti. Gazeteden bir ses kmamt. Muharrem'in evi Kkarmutlu'dayd. Otomobilimin kapsn aarken bo futbol sahasn gsterdim Nuri'ye. "Bugn almyorlar m?" Bilmiyorum der gibi dudaklarn bztrd Nuri. eri girdiinde kemerini balamas gerektiini syledim. Yolumuz yine TEM'e dmt. nsan bir cenaze evine doru giderken ister istemez suskunlayor. Yolda ok fazla konumadk. kimizin de dnd eyler vard herhalde. Nuri buralara gelirken bir zel otomobilin yolcu koltuunda hi oturmam biri gibi bakyordu evreye. Ben st ste iki sigara itim. TEM'i terkedince, stanbul'u da terketmi gibi olduk biraz. Asfalt daha ince, yaplar daha alakt. Kendiliinden olumua benzeyen sokaklar arasnda, Nuri'nin direktiflerine uyarak ilerledim. Cenaze evinin cenaze evi olduu uzaktan belli olmuyordu. ki katl, bahe iinde bir evdi. Yan taraf inaat iin yeni kazlm bir arsayd. Ama nedense devam etmemiti alma. Otomobilimi arsann nndeki toprak ynnn yanma braktm. Erkekler evin nndeki kk bahede toplanmt. Komulardan dn alnd eitliliinden belli olan on oniki kadar sandalyenin alts doluydu. Sylenecek sz muhtemelen bitmi olduundan geliimiz zlenen bir hareketlilik oldu onlar iin. Teker teker ellerini sktk bahede oturanlarn. Uzam sakallar, alamaktan kzarm gzleriyle Muharrem'in babas olduunu tahmin ettiim adamn elini daha uzun sre sktm. Ne dediimi duymadan "Siz saolun, siz saolun" deyip duruyordu adam. Nuri elini pt ardmdan. Son grdmde Karasu Gnespor lokalinin ay ocanda bardaklar kurulayan kahveciyle daha bir iten selamlatk. Dierleri mahalleliydi anlalan. Daha yeni oturmutuk ki, gen bir kz bir bardak meyva suyuyla, bir taban iinde iki brekle iki baklava getirdi. Nuri saldrd baklavalara. Ben tabamla bardam yanmdaki bo sandalyeye yerletirip, bir sigara yaktm. Kimse lafa nasl balayacan da bilemiyordu, ardn nasl getireceini de. Bir tek Muharrem'in babas srekli nne bakyordu. imde ne iim vard burada duygusu belirmeye balad ufak ufak. Nuri yardmma kotu sanki. "Sabah almyordu takm" dedi lokalin kahvecisine. "Kampa girdiler bu sabah" dedi adam. "Hoca lhan Beyle konumu, ile'ye gittiler kampa. Bir beni gtrmediler." "Kampa gireceine kara topraa girdi oluuum" diye bard aniden Muharrem'in babas iki eliyle yzn kapatarak ki yanndaki mahalleli ellerini omuzuna atp bir eyler sylediler. Meyva suyumdan bir yudum aldm. "Takmda eksik yok deil mi?" dedim. "Kamp kadrosunda?" "Yok hocam" dedi kahveci. "Ama sabah yolcu ettiimde moralleri bozuktu ok." "Nasl olmasn, nasl olmasn" dedi Muharrem'in babasnn yannda oturanlardan biri. teki anlamadm bir eyler mrldand aznn iinden Arapa. "Polisten haber yok mu?" dedi Nuri. "Yook, yook" dedi Muharrem'in babas. "Haber olsa n'olacak, olmasa n'olacak. Gitti fidan gibi evladm, gitti..."

Yeniden sessizlie burunduk. Buraya gelirken bir frsatn bulup Muharrem'in odasna bir gz atmann kolay olacan dnmtm ama bunu nasl baaracam bilemiyordum imdi. Yerimde kprdandm. "Tuvalet ierde Remzi ab" dedi Nuri ayaa kalkarak. "Gstereyim." Kimsenin grmediinden emin olarak kocaman bir gz krpt bana. Sigaram betonda sndrerek Nuri'yi izledim. Evin kapsnn nndeki kadn ayakkablarnn yanna kardk ayakkablarmz, ieri girdik. Lo ve nemliydi evin ii. Biz yrdke nmzden kaan eli tepsili kadnlarn yzne bakmadan yrdk. Byke bir oturma odasnda hepsinin ba beyaz bartleriyle rtl on kadar kadn grdm kapnn aralndan. Nuri evin arkalarnda yanyana iki kap gsterdi. "Muharrem'in odas bu" dedi kaplardan buzlu caml olmayann gstererek. "Sen tuvaletteyken ben sram beklerim darda." Bayla tuvaletin kapsn gstererek gzn krpt yeniden. Odann kapsn hzla ap girdim ieri. Ardmdan kapadm. Evin en byk odas Muharrem'e verilmiti anlalan. Duvarlar batan baa Beikta posterleriyle doluydu. Son on ylda gazetelerin verdii btn sezon al takm posterlerini bulabilirdiniz yanyana. Pencerelerin dndaki btn alanlar bunlarla doluydu. Arada bir futbolcularn tek tek fotoraflar vard. En ok da Metin. Evlendiinde de kullanabilsin diye alnd anlalan iki kiilik sar demir borulu yatan stne 11 numaral bir Karasu Gnespor formas konulmutu kollar iki yana ak. Yatan tam karsnda kocaman ekranl bir televizyon vard. Televizyonun durduu komodinin yannda bir masa. Masann stnde bir czdan duruyordu. Yannda biraz bozuk para, bir gne gzl, bir Swatch saat, bir paket kt mendil, ucunda siyah beyaz topla bir anahtarlk. Masann altnda gazeteye sarlm bir ift kanl futbol ayakkabs. Kanlar kuruduu iin alttaki siyah deri grnyordu artk televizyonda grdmden farkl olarak. im bir tuhaf oldu. Ama vaktim azd. Siyah beyaz toplu anahtarl elime alp, zerinde Fiat yazan kaln kontak anahtarn ye iki Yale anahtar kenara syrdm metal yuvarlakta. Yldrm Soanc'nn snnet edilmi bereket tanrs takl anahtarlndan aldm kk anahtara ok benzeyen kk anahtar karp cebime attm. Tanr gnahlarm affetsindi. Kapy kapayp odadan ktm. Nuri darda bekliyordu. Benim ktm grnce, tuvaletin buzlu camndan ierde yand belli olan lambay sndren dmeye bast. Ben bam salladm. Nuri gzn krpmad bu kez. Ba rtl kadnlara arpmamaya alarak evin d kapsna geldik. Ayakkablarmz giydik. Karasu Gnespor'un lokalinin kahvecisi geldiimizi grnce, bizi bekliyormu gibi kalkt ayaa. "Ben de kaaym artk" dedi ortaya. "Biz de kalkyoruz" dedim. "Seni brakrz istersen." "Saol hocam" dedi adam. Srayla artk tm ayaa kalkm erkeklerin elini sktk. Muharrem'in babas boynuma sarld. Sucuklarn kokusunu almasn diye nefesimi tuttum. Nuri adamn elini pt yeniden. Bir dolu 'banz saolsun... siz de saolun' arasnda ktk sokaa. Nuri yanma, kahveci arka koltua oturdu otomobile girdiimizde. "Allah kimselere gstermesin" dedi kahveci yola ktmzda. Nuri de ben de cevap vermedik. Ben sigara paketimi karp Nuri'ye verdim arkaya uzatsn diye. Bir tane eksik dnen paketten kendime de yaktm otomobilin akmayla. "Takm kampa gittiine gre" dedim TEM'e ktmzda, "binada kimse yok mudur imdi?"

"Kim olacak hocam" dedi kahveci arkadan. "Btn bina bana emanet. Niye sordun?" "Binann oturumuna bakmaya sz vermitim lhan'a" dedim bey szcn bilinle esirgeyerek. "Hayrdr hocam?" dedi kahveci oturduu yerden ne doru eilerek. Nefesini ensemde duydum. "Takm kmede kalrsa yeni bir bina dnyor lhan" diye palavra attm. "Doru drst kapal tribnler, lojman, lokal falan." "Aman hocam" dedi kahveci. "karmasnlar bizi on yllk ekmek teknemizden. Aman hocam." "Valla bilmem" dedim. "Aklndan geen bir dnce. Bir bak dediydi bana dn." "Aman hocam" dedi yeniden kahveci. "Sen bir sylesen de beni, bamza i almasa." "Bakarz" dedim. "imdilik telalanacak bir ey yok canm." "Bak sen u ie" dedi kahveci geriye yaslanarak. "Hocam, ben aarm kaplan sana, dilediin yere bak. Sonra gelir bir kahvemi iersin yukarda." Sesimi karmadm artk. Yan gzle Nuri'ye baktm. Gz krpmadm ama. Gaza bastm. Olaandan hzl sryordum. Ayazaa'ya gelinceye kadar hi konumad kahveci. Stadyumun yanndan kvrldm. imdi bo olan yan tarafta dn lhan Karasu'nun Mercedes'inin durduu yere kadar ilerledim. Kahveci nemli misafirleri olan birinin telayla adm nmzden yrmeye balad binaya doru. Binay tribnlerden ayran uzun parmaklkl kapy amaya alrken yetitik ona. "Hocam buyrun" dedi kapy ardna kadar aarken. Sonra gidip binann ierlerine uzanan koridora alan kapy at. nmzden girdi. ki yana alan koridorun kesinde durdu. "Hepsi bu kadar zaten hocam" dedi iki kolunu iki yana uzatarak. "Kaplar aaym, dilediin yere bak." "Soyunma odalarn kilitliyor musunuz?" dedim sanki bilmiyormu gibi. "Hep kilitli tutarm hocam" dedi. "Antrenmana geldiklerinde bile. Ne olur ne olmaz. Kt ok. Hele ma gnleri. Giren kan belli olmaz." "Dolaplar yok mu ocuklarn?" "Var hocam. Kendi dolaplar var kilitli. Ama korkarm ben. Gelsin benden istesin odann anahtarn, aaym ona. Hocayla malzemecide de var anahtar sonra. Onlardan istesinler." Karasu Gnespor'un soyunma odasna giden lo koridordan yrmeye baladk ar ar. Kapnn nnde aniden durdum. Nuri de durdu. Kahveci da. Elimle cebimdeki anahtara dokundum. "Sal gecesi Muharrem geldi mi sana kapy aman iin?" dedim. "Ge vakit?" Elini kafasna gtrerek kad kahveci. Benim de kafamn arkas kand nedense. "Bak sen syleyince hocam..." dedi. "Sal gecesi... Sal gecesi... Geldi Muharrem. Kimseler kalmamt yukarda. Kapyordum tam." Soyunma odasnn kilidini at. "Ne dedi?" dedim ieri ilk admm atarken. "Saatini unutmu ierde. Hatras varm. Epey telalyd." Soyunma odas braktm gibiydi. Karatahtadaki yaz silinmiti. Yerine zerinde bir takm oklarla oradan oraya ynlendirilen oyuncu simgeleriyle dolu bir futbol taktik krokisi izilmiti. Kancalarda gmlekler, pantolonlar yoktu. "Ben suyu kaynataym bir yandan hocam" dedi kahveci sonra. "iniz bitince bir yorgunluk kahvesi iin benden." Kapy kapaynca Nuri'yle birbirimize baktk. "Hangisi Muharrem'in biliyor musun?" dedim anahtar cebimden kararak. "Hayr" dedi Nuri. "Ben de kaym m?" "Bover" dedim. "Sen olmasan bulamazdm bunu."

Anahtar dolaplarn kilit hizasnda batan sona ar ar gezdirdim. 11 numaral dolabn nnde durdum. Anahtar delie soktum. evirdim. Ald. Dolabn i kapanda Metin'in yakn plan bir portresi duruyordu yaptrlm. inde kck dolaba sktrlm bir spor antas. "Bismillah" dedi Nuri elimi spor antasna attmda. antay indirip fermuarn ektim. Oradayd. ine nemli eyler koyduunuz, elden ele gezerken zedelenmemesi iin altnda stnde puf brei gibi kabark destekleri olan byk boy sar zarf, kullanlm sporcu giysilerinin en stnde duruyordu. Tahta banka oturdum. Spor antas ayaklarmn arasndayd. Nuri ayakta ne yapacama bakyordu. Zarf elime aldm. st tarafnda iki yana bastrlm ince iki teneke parasndan oluan kilidini dikkatli dikkatli atm. Elimi uzatp iindekileri kardm. Telefotoyla ekilmi, kartpostaldan bir boy byk baslm siyah beyaz fotoraflard bunlar. Dilek Aytarn evinin yanndaki inaatn iinden ekilmi olduklar akt. Dilek Aytar'la kaleci Zafer'i bir oturma odasnda olunabilecei kadar samimi pozlarda gsteren bir dizi fotoraf. Fotoraflardaki giysilerin farkllndan, bu fotoromann deiik gnlerde, deiik saatlerde ekildii anlalyordu. Nuri tepemde tersten bakyordu fotoraflara. "Yldrm abinin ektii belli bunlar Remzi abi" dedi. "Agrandizrn lekesine bak." Fotoraflarn sol st kesinde hep ayn yerde kvrlm sa teli gibi bir leke apak grnyordu. Desteyi kartrdm. En alttaki fotorafta kaleci Zafer'in yerini Kayahan Karasu almt. Dilek Aytar sevgililerinin kucana oturup bacaklarn iki yana amay seviyordu anlalan. Pantolonlu, etekli. Fotoraflar zarfn iine geri ittim. "Gidelim u seninkinin kahvesini ielim bakalm" dedim "Senin soyadn neydi Nuri?" Espriyi anlam gibi gld. Adam neskafenin miktarn fazla tutmutu herhalde bana yaranmak iin. Daha nceden elimde olmayan kocaman sar zarfn nereden ktyla da ilgilenmez grnd. Kahveyi hzla bitirip ktk. Nuri Karatoprak' Foto Paris'in sokann bana kadar gtrmeyi nerdim, yrmeyi tercih etti. "Maa gelecek misin?" dedim ayrlrken. "Kaar m Remzi abi" dedi. Otomobilime girip reklamc arkadam aradm telefonda. Yerindeydi. Kendimi le yemeine davet ettirdim. Beni mterilerini arlad cafcafl restoranlardan biri yerine, Levent arsndaki esnaf lokantasna gtrd. Kuru fasulye ve pilav smarladm, cackla birlikte. "Yorgun grnyorsun" dedi kolasndan ilk yudumunu alrken. "Dn gece ok uyudum halbuki" dedim. "Hoca seni sordu" dedi. "Cumartesi sabah gelirim" dedim, "iki gn kalacam gzel bir otel biliyor musun stanbul'un yaknlarnda. ile olmasn." "Ne?" dedi. "Ne samalyorsun?" Garsonun getirdii kuru fasulyeyle pilav birbirine kartrdm. Reklamc arkadamn duda bzld. "Kampa gireceim" dedim. "Ne biim detektifsin lan sen?" dedi. "Niye?" dedim, "iim bitti. Cumartesi gn ike mike olmayacak." "Ya Muharrem'in katili?" dedi. "Buras Trkiye" dedim. "Amerika deil. Polis yakalar nasl olsa. Sen maa gelecek misin onu syle asl?"

Yzn buruturdu. "Mecburen geleceim" dedi. "Bunca tantanadan sonra. Otel iinde ciddi misin?" "Son derece" dedim. Cep telefonunu kard. Konumalarndan mterisi olduunu anladm Silivri'deki klas bir otelin sahibiyle uzun uzun konutu. Turizm sektrnn sorunlar hakknda kulaktan dolma epeyi bilgi sahibi oldum kuru fasulye pilav karmn bitirirken. Caca getiimde benim iin iki gecelik bir rezervasyon yaptrd. Ciddi bir indirimle. "Bu kyam unutma" dedi telefonu cebine yerletirirken. "Az gelimi lke detektifi." "Saol" dedim. Tepemizde biten garsona iki orta kahve syledim reklamc arkadamn onayn alarak. Konuyu deitireyim dedim kendi kendime. "ler nasl, film ekiyor musunuz?" "Bir iki proje var" dedi. "Neden sordun?" "Cem Tmer'in bir ekimini seyrettim" dedim. "Zor i." "Onun prodksiyonlar ucuza kar" dedi. "Kendi ektii iin. Gel de benimkilerden birini gr. Adam film yaptna piman ederim." Ha, ha, ha, diye gld. "Adam dnyann aksesuarn ymt stdyoya" dedim. "ekim bitince ne olur onlar?" "En ok buna glerim" dedi reklamc arkadam. Ardndan gld. "Prodksiyon iin, oyuncular iin, yayn iin dnyann parasn dkerler, sonra kuruluk vr zvr geri almay marifet sayarlar film bittikten sonra. Az gelimi lkenin azgelimi reklamverenleri." Yemek bitti. Hesab reklamc arkadam dedi. Ajansta bir toplants vard, acele ediyordu gitmek iin. Ben lhan Karasu'nun ekini tahsil ettim Levent'teki bir bankadan Paray alp kendi bankama yatrdm. Sonra eve bile uramadan otomobilime binip Silivri'deki otele gittim, Perembe giri Cumartesi k yarm pansiyon uyumaya.

Blm 2.20
Cumartesi sabah ok erken kalktm. Silivri'deki otelin muhteem kahvaltsn es geerek, kimselerin olmad kapal havuzda son kez yzp, yola ktm. Ma anlatan spikerlerin "tam futbol havas" dedikleri bir hava yard ortalkta. Otoyolda olaandan hzl gidip Aikido almasna yetitim. Hoca byle durumlarda her zaman yapt gibi velimin yazd mazeret kdnn nerede olduunu sordu glerek. Reklamc arkadam gelmemiti almaya bu kez. Tembel herif. Sk bir alma oldu. Dutan sonra geleneksel Cumartesi kahvaltsna katldm sinema ynetmeni ve gemi donatanyla birlikte. Olaan kt beslenme dzenimin acsn kartrcasna yedim. Evin kapsnda iki gnlk gazete ve ekmek bekliyordu beni. Telesekreterde adn vermeyen kadnn ayr notu. Bu konuda bir eyler yapmaya karar verip, bugnk matan sonraya erteledim. Erken kalkmann, antrenmann ve sk bir kahvaltnn arl kmeye balad birden stme. Saati kurup uyudum. Kalktmda hava bulutlanmt biraz. Bir kez daha dua girdim. knca kendime bir kahve yapp gazeteleri gzden geirdim. Olaan ktlklerden fazlas olmamt u iki gn iinde. Taksici cinayetlerinin nlenmesi iin dnlen telsizli alarm tertibatnn bir an nce gndeme gelmesini isteyen bir ars vard ilgili bir meslek kuruluunun. Ar ar giyinip yola ktmda hafif bir yamur inip hemen durdu. Sahann tozlar yatr, iyi oldu diye dndm. Daha nce hi dinlemediim bir radyodan gelen caz eliinde Ayazaa'ya doru srdm otomobilimi. Stada yaklatka ortalkta daha nceki gelilerimde grmediim bir kalabalk olduumu grdm. inde kimi oturan kimi gazete okuyan polislerle dolu bir otobs bile vard. Seyyar kokoreiler, turu suyu satclar, ekirdekiler grev ban-dayd. Gelip geen yamurdan heveslenen bir uyduruk effaf yamurluk satcs bile vard. Otomobilimi brakmaya artk altm yerler dolmutu. Yars ocuk, yirmi kiilik bir grup seyirci bara ara geti nmden kendime park edecek bir yer ararken. Ellerinde kahverengi-sar bayraklar vard. Karakolun ilerlerinde bir yere braktm otomobilimi. Kouturan kalabaln genel eilimine uyarak stada doru yrdm. Kendine yer arayan bir bedavac gibi tellere yaklap stadyumun iine gz attm. Saha botu. Binann iki yanndaki ak tribnlerde epeyi insan vard. Alt ve st balkonlarn dolmu olduunu grdm. Dnp girie yneldim. Giriin hemen nndeki otoparkta Cem Tmer'in Grand Cherokee'si, lhan Karasu'nun Mercedes'i ve reklamc arkadamn Jaguar' bir sr otomobilin arasnda yanyana duruyorlard. Onlar geip benden baka kimsenin ilgilenmeyeceinden emin olduum siyah ahin'in nce plakasna baktm, sonra penceresini tklattm. Cep telefonuyla oynayan kr sal adam hayretle bakt yzme. Ne yapacana kararsz biimde yava yava indirdi cam. "Siz ma izlemeyecek misiniz?" dedim adama glmseyerek. "Antrenman o kadar seyrettikten sonra..." Ne cevap vereceini ard adam. ylece bakt yzme. "nemli deil" dedim. "Yalnz bir otomobili bu kadar yakndan takip etmeyin, belli oluyor. u telefonu alabilir miyim?" Kr sal adam czdann boalt avucuma desem yerine getirecek kadar armt, telefonu uzatt. Alp reklamc arkadamn numarasn tuladm. "Ksa kes, mterini ver bana" dedim telefona cevap verince. "Yal olann." Olduumuz yerden binann nc katnn balkonunu grebiliyordum.

"Alo?" dedi lhan Karasu'nun sesi bir ka saniye sonra. "Naslsnz lhan Bey?" dedim telefona. Bir ey sylemesine frsat vermeden ekledim. "Bakn bir Karasu Gnespor taraftar baarlar dilemek istiyor size." Telefonu az ak beni dinleyen kr sal adama verdim. Bamla bir onay hareketi yaptm kararl bir biimde. "Baarlar....baarlar dilerim" diyebildi adamcaz sadece. Ter iinde kalmt. Telefonu aldm. Bir iki adm uzaklatm siyah ahin'den. "Sesi tandnz m?" dedim telefona. "Evet, o" dedi lhan Karasu. "Neredesin sen?" "Geliyorum" dedim. "Yerimi ayrn." Kapadm. Cep telefonunu kr sal adama geri verdim. "Korkmayn" dedim, "siz size syleneni yaptnz sadece. Bence burada oturacanza gelin, bir keden seyredin ma. Sk ma olacak." Adamn bana uygun bir cevap bulma abas daha fazla uzamasn diye dndm srtm, turnikeye doru yrdm. eri giri paras, darda satlan simitlerin fiyatna eitti. Byk bir ciddiyetle bileti kesip elime veren adama teekkr edip ieri girdim. Binann bu tarafndaki ak tribn Karasu Gnespor taraftarlar doldurmutu. Yz ancak geerdi saylan. Yine de davulcu vard canla bala grev yapan. Bir iki ocuk yzlerini kahverengi-sar boyamlard. kinci kattaki lokal azna kadar doluydu. Tavana sigara dumanlan gzle grlebiliyordu. Seim gecesi bir parti merkezi kadar grltlyd. Otuz kadar bardaa birden ay koymaya alan kahveciye selam verdim. "Yukardalar m?" dedim. "Yukardalar hocam" dedi adam, "slalece gelmiler bu gn. Kahve yetitiremedim valla." Merdivenlerden yukar ktm. Neredeyse bilek grei yapacamz yarma yine kapdayd. Beni grnce hi tereddt etmeden tek bir harekette at kapy. Sonradan ekleme muhtar brosuna benzeyen Ynetim Kurulu odasndaki masann koltuunda Kayahan Karasu oturuyordu. Dilek Aytar aprazna bir sandalye ekmi, masann stnde bulduu kt kalemle bir eyler karalyordu. kisinin nnde de yarm kalm kahveler vard su bardaklarna konulmu. "Merhaba" dedim ikisine birden. Dilek Aytar yerinden kalkp uzattm elimi skt. Kayahan Karasu oturduu yerden glmsemekle yetindi. Btn sandalyeler tand iin tuhaf bir biimde bo grnen Ynetim Kurulu odasn hzla geip balkona ktm. Bu binann grp grebilecei en renkli futbol seyircileri sralanmt balkona boydan boya. Cem Tmer'le lhan Karasu ortaya oturmulard. Aralarndaki sandalye botu, bana ayrldn dndm onun. Kocasnn yannda oturan Selcan Tmer trnaklarn yemeye balamt imdiden. Onun yannda Aysu Samanc, onun yannda Mine vard. Kzlar ellerinde kola bardaklaryla daha kimsenin kmad sahaya bakyorlard hi konumadan. lhan Karasu'nun yannda reklamc arkadam oturuyordu. Onun yanndaki iki sandalye botu. Balkona girince gzler bana dnd. Sradan hepsinin ellerini sktm. Balkon dar olduu iin zor hareket ediliyordu. Arkada bir tek adamn, o da ayakta durabilecei kadar boluk vard. lhan Karasu hafife ayaa kalkt aralktan geip bo sandalyeye oturabilmem iin. "Ba ke senin" dedi. "Ortalklarda yokmusun duyduuma gre." "Kampa girdim" dedim. Bacaklarm birbirine yapk oturdum sandalyeye mecburen o skklkta. Sahaya kimse kmamt hl. Cem Tmer kulama eildi. "Haklymsnz" dedi. Hangi konuda hakl olduumu anlamadm.

"Sizden de taraftar geldi mi?" dedim cevap yerine. Eliyle binann teki tarafn gsterdi. "Bir elli kii varz" dedi. Bir grup polis, ar hareketlerle seyircilerin arasna, binann sahaya alan kapsna doru yayldlar. Bir cep telefonu ald balkonda. Selcan Tmer eilip antasndan kard cep telefonunu. Hi konumadan bir sre dinledi karsndakini. Sonra kapad. Telefonu elinde, dnyann en scak glmsemesiyle bakt bana. Niye byle glmsediini anlamam gibi davrandm. Kr sal adam kendisini toplamt anlalan. Binann yan tarafndan bir gmbrt koptu nce. Sar-kahverengi formal onbir gen adam, maytaplar, atapatlar ve birdenbire ykselen davul sesleri arasnda koarak ktlar sahaya. Kollarnda kaim, siyah bantlar vard. lhan Karasu reklamc arkadama dnd. "Dilek'le Kayahan' ar sana zahmet" dedi. "Hareket balyor." Reklamc arkadam ayaa kalkt. Daha bir adm atamadan Kayahan Karasu grnd kapda. Dilek Aytar arkasndayd. Tantanann seslerini duymu olmallard. Habercilik grevi sanki hi verilmemi gibi hemen yerine oturdu reklamc arkadam. Yanna Dilek Aytar oturdu, Kayahan Karasu en utaki sandalyeye. Babas izin verse kaacak gibiydi zoraki seyredecei matan... Karasu Gnesporlular kendi taraftarlarnn bulunduu yndeki yar sahaya yaylm, snyorlard. Sonra yumruk ovlar balad. "Elimden geleni yaptm" dedim lhan Karasu'ya. "Tahmin ederim" dedi lhan Karasu. Ban bana dndrmemiti. "Tahmin ettiinizden daha fazlasn yaptm" dedim bu kez sesimi biraz ykselterek. Balkondakiler sesimi neden ykselttiimi merak ettiler sanki. "Ne demek istiyorsun?" dedi lhan Karasu bana dnerek. Merkez dmanyurdu clz alklarla kt sahaya. "ike iini kurcalamam iin konuurken bana ne dediinizi hatrlayn" dedim. "Ne dedim?" dedi lhan Karasu. Balkonda konumalar aniden kesilmiti. "Salt phe zerine iki oyuncumuzu takmdan kesersek arkamzdan deil yzmze glerler, demitiniz." dedim. "Demiimdir" dedi lhan Karasu. Karasu Gnespor'un iki numaras taraftarlarnn bulunduu ak tribnn nne gelip niyeti bozuklarn mstehcen olarak niteleyebilecei bir takm hareketler yapt. Kalabalk "oley, oley, oley" diye bard. nc katn balkonundakilerden kimse alklamad ocuu. "Ben de sizin gibi yaptm" dedim. Devam edecektim, Cem Tmer szm kesti. "Canm o ike mevzuunu halletmitik..." dedi azn kulama yaklatrp. "ike mevzuunda biz hibir eyi halletmedik" dedim. "Bu da ne demek oluyor?" diye bard lhan Karasu. "Sen demedin mi ma temiz oynanacak diye?" Reklamc arkadam resmen bizden yana kafasn uzatt konutuklarmz duyabilmek iin. Ona yardmc olaym diye sesimi biraz ykselttim ben de. "Ma temiz oynanacak" dedim. "Buras kesin." "Eee?" dedi Selcan Tmer. "Ma temiz oynanacak" dedim, "nk ortada ike yoktu." "Ne?" dedi lhan Karasu. "Dalga geme lan" dedi reklamc arkadam. "Bu da ne demek imdi?" dedi Cem Tmer. "ike hikyesi Yldrm Soanc'n sizden biraz para trtklamak iin kendi kendine uydurduu bir hikyeydi" dedim kafam Cem Tmer'e evirmeden herkes ne dediimi duysun diye. "Ortada ike mike yoktu." .

"Nerden biliyorsun?" dedi lhan Karasu. "Kendi syledi" dedim. "lmeden biraz nce." "Dmen yaptn m syledi sana?" dedi reklamc arkadam. "Daha neler? Kaleci Zafer geldi taraftarlarnn nne. Ayn hareketleri o da yapt. Ayn "oley"leri ald. "Yok canm" dedim. "Profesyonel futbolda harbiden ma satmann hi akl banda bir i olmadn makul bir biimde anlatt bana." "Ya Bebek'teki toplant?" dedi Selcan Tmer. "lhan Bey'i dmenin ciddiliine inandrmak iin" dedim, "Zafer'i de bir transfer hikayesiyle gndermi oraya. Bouna bekledi olan." Aysu Samanc ban sallad. "Aysu Hanm grsn de ikeye ikna olsun diye gidip Cem Bey'le lzumlu lzumsuz konutu uzun uzun. Samimiymiler gibi giysisine falan dokundu." "Amma becerikliymi herif dedi Kayahan Karasu oturduu yerden sesini duyurmak iin sandalyesinden hafife kalkp. Ona dndmde Dilek Aytar'n adamn brne usulca bir dirsek attn grdm. Siyah giysili hakemler tam altmzda belirdiler. Selcan Tmer'in bu kadarla yetinmeye niyeti yoktu anlalan. "Bir de sol bek vard..." dedi. Sahada smail Sefer'i arad gzlerim ister istemez. Kendi kendine snmaya devam ederken ok salkl grnyordu. "Yooo" dedim. "Sol bek smail'in hibir eyden haberi yok." "Ama ben kulamla duydum adam telefonda" dedi Cem Tmer. "Sar deilim." "Sar deilsiniz ama futboldan ok anlamyorsunuz" dedim. "Gnmzde kanat oyuncular da savunma yapyorlar." Balkondakilerin her biri, artk gizlemeye gerek bile duymadklar bir ilgiyle dinliyorlard sylediklerimi. lhan Karasu belki de Cem Tmer'in dndakilerin duygularna evirmen oldu. "Ne futboldan anlamas? Ne savunmas?" dedi. "Doru drst anlat unu madem baladn." Orta hakem uzun bir ddk ald her iki takm sahann kenarna armak iin. Ben bir sigara yaktm. ok vaktim kalmamt. "Yldrm Soanc, Cem Bey'e szde ike teklifini bir ma srasnda yapt ilk kez" diye akladm herkese. Elimle telefonda konuma iareti yaptm. "Kaleciyle birlikte satn alaca ikinci oyuncuyu sylediinde nnde bir ikili mcadele oluyordu Cem Bey'in. Adam tam o an bekliyordu. Sylediklerinin etkisi tam olsun diye. Gsterdii adam topu rakipten alp uzaklatrnca bir bek sand Cem bey onu." "Oysa sol akt" dedi reklamc arkadam. "Muharrem!" dedi lhan Karasu. Cenazeye gittii gn bakt gibi bakyordu sahaya. Kirk Douglas ukuru yeniden belirginlemiti enesinde. ki takmn futbolcular hakemlerin yanna toplanmlard. Yan hakemler kramponlar kontrol ediyordu imdi. Balkondakiler arasnda baka ses kmad. Muharrem'in adnn sylenmesi baka olaslklar aklna getirmiti bazlarnn belki de. "Muharrem... u ldrlen taksici..." dedi Selcan Tmer. Sesi kulaklar rahatsz edecek kadar tizlemiti. "Yoksa onun ldrlmesi bildiimiz..." "Bildiiniz taksici cinayetlerinden olmad kesin" dedim. "Durakta alanlara vurmuyor piyango pek. nk onlar durak harici mteri almyorlar. Eh, birini ldrp cebinden parasn alacak olan da duraa gelip taksiye binmez ya." "Ben ldrmedim, o kesin" dedi Dilek Aytar kendini tutamad bir heyecanla. "Troubadour'da indiimde yayordu." Sonra ok tuhaf bir ey sylediinin farkna vard, rahatlam gibi gld.

"Demek ki siz indikten sonra birisi bindi" dedim. "Sradan bir mteri olmayan biri. Tand biri." "Herhangi biri olabilir bu tand" dedi Kayahan Karasu. Parmaklarmla gsterdim olaslklar sayarken. "Hem tand herhangi biri olacak, hem de tam Dilek Hanm indiinde Troubadour'un nnde hazr olacak. Dk bir olaslk bu." Kayahan Karasu ayaa kalkt, kollaryla Dilek Aytar'n gvdesine sarld. ki takm da hakemlerin arkasnda orta yuvarlaa doru yryorlard imdi. "Birilerini bir eylerle itham etmeden nce iyi dnn" dedi Kayahan Karasu. "Bu ciddi bir i." "Aslnda Muharrem'i ldreni benim itham etmeme hi gerek yok" dedim. "ocukcaz kendisi syledi bize katilini." "Samalama" dedi reklamc arkadam. Dierleri sessizdi, devam etmemi bekliyorlard. "Ciddiyim" dedim. "Televizyondaki haberi izleyenler hatrlasn. Ne vard grntlerde en ok?" "Kan!" dedi Selcan Tmer elleriyle azn kapayarak. "Aman Allahm! Ne ok kan!" "Evet" dedim. "Kan." "Normal bu" dedi Kayahan Karasu. "ocuun boynunu kesmiler." "Doru" dedim. "Direksiyonda kan vard. Koltukta kan vard. Bunlar normal. Ama bir ey var ki, ondaki kana sram denilemez, resmen kana bulanmt o ey." "Ayakkablar!" dedi Cem Tmer. Sesi titriyordu hafiften. "Evet" dedim. "Muharrem lmeden nce kendi kanyla boyad yeni ald futbol ayakkablarn. Bize katilini iaret etmek iin. Hepimizin tand birini." Karasu Gnespor ve Merkez dmanyurdu'nun yirmiiki oyuncusu hakemin iki yanna dizilmilerdi imdi. Balkondakilerin tm tek ses karmadan kaleci Zafer'in krmz kramponlarna bakyordu. Aysu Samanc bir yandan, Dilek Aytar bir yandan ayaa kalkt. kisi de ayn anda bard. "Yalan!" Boynumu bktm. "Belki kantlayamam" dedim. "Ama bildiklerimi stste koyunca makul geliyor. Muharrem o gece sras geldii halde bir iki mteriye gitmedi. Dilek Hanm arnca gitti, nk konuacaklar bir ey vard. Troubadour'a kadar neleri konutular, ne sonuca vardlar bilmiyorum ama iin devamn Zafer'le konumaya itiraz etmedi anlalan." "Hangi iin devamn?" dedi Kayahan Karasu. Yeniden yerine oturan Dilek Aytar'a sarlmamt bu kez. "Hangi iin devamn?" "Yldrm Soanc'dan istediiniz aratrmann sonucunu sizinle paylap paylamama meselesini" dedim. "Muharrem, Yldrm gibi profesyonel bir paparazzi deildi tabii. Eline frsat geince yararlanmak istedi." "Alak! Peime adam taktn!" diye bard Dilek Aytar. nanlmaz bir tokat indirdi Kayahan Karasu'nun suratna. Bunu hep ben yapmak istemitim halbuki. "Orospu!" diye bararak daha ar biimde iade etti tokat Kayahan Karasu. Dilek Aytar sandalyesinden yere dt. Kimse kaldrmak iin yardmna komad. Dilek Aytar burnunu eke eke kalkt yerden. Kimse o tarafa bakmyordu. Kimse konumuyordu da. Hakem ve futbolcular "Saol! Saol! Saol" diye bardlar seyircilere. Karasu Gnespor tribnnden bir ka kii "Korkma, snmez bu afaak..." diye baladlar. Onlara katlanlar oldu. Polisler selam durdu. Balkonda hepimiz ayaa kalktk. Sigaram sndrdm. Sa tarafmda bir tkrt oldu. "unu batan anlat" diye emretti lhan Karasu stiklal Mar falsolarla bitip oturduumuzda. "Doru drst anlat." Dilek Aytarn sandalyesi botu.

"Mstakbel gelininizin bir de sevgilisi vard" dedim. "Olunuz pheleniyordu. Yldrm Soanc'y tuttu izlemesi, bir takm fotoraflar falan ekmesi iin. Karlnda uygun bir yerde Karasu Tekstil bayilii verecekti. Adam iini yapt. Ama sonulan olunuza aktaramadan ld. Muharrem adamn iyi arkadayd, hem ike dmeninden, hem paparazzilik iinden haberdard. Yldrm aniden lnce bu iten yararlanmaya kalkt." Elimi kafamn arkasnda gezdirdim. "Dilek Aytar'a antaj giriiminde bulundu ama Yldrm'n ektii fotoraflar dkkn cenaze yznden kalabalk olduu iin ancak gece alabildi." "antaj ne zaman yapt?" dedi reklamc arkadam. "Zafer, Bebek'te olmayan transfercileri beklerken. Sevgilisi hayatnn yatrmnn iyice tehlikeye girdiini grnce Zafer'i cep telefonundan arad. Zafer beklemeyi ksa kesip Yeniky'e gitti. Biliyorum, nk peindeydim." Aysu Samanc'nn bulunduu yerden bir hkrk ykseldi. Kimse ilgilenmedi. "i halletmeyi orackta planladlar" dedim. "Plan ve icra." "nsan birka fotoraf yznden adam ldrtr m byle?" dedi Cem Tmer. "Adi bir orospu olursa ldrtr" dedi Kayahan Karasu. Eliyle yzn tutuyordu. Hakem saha ve top seimi iin parasn havaya att. "Fotoraflar konusunu lmle atlatmaya almt" dedim. "kincisi daha kolay olmal." "Ay, birincisi de mi var?" dedi Mine keden. lk kez konumutu. "Yldrm Soanc ekspozisyon gecesi, ektii o fotoraflardan da sz etmi olmal Dilek Aytar'a" dedim. "Bir trl alamayan CD'den falan bahsederken..." "CD de nereden kt imdi" dedi reklamc arkadam. "Onu ben anlatabilirim" dedi Aysu Samanc. "Arkadan Mine anlatsn daha iyi" dedim. "Senin bilgisayarndan ald dosyann neden almadn ok merak ediyordu. O yorulursa Kayahan bey devam eder." Kayahan Karasu ayaa kalkt. Sesi titriyordu. "Baba, bunlar daha sonra konualm isterseniz" dedi. "Ltfen." lhan Karasu, Cem Tmer'e bakt sorarcasna. Cem Tmer bayla onaylad. lhan Karasu bana dnd. "Ben daha ok u birincisini merak ettim" dedi. "zin verirsen..." "Siz bilirsiniz" dedim. "u yamur yama hikyesini hatrlyorsunuzdur." ki kaptan birbirleriyle ptler. "Dilek Aytar yamurun yamayacana o kadar inanyordu ki, yaarsa kendimi vururum demiti. Ciddi deil tabii, akadan. Fiyasko olursa hafifletecek, havay datacak bir gsteri planlad. Detektifli brorn ekim prodksiyonundan kalma kuru sk tabancay ald yanna. Ama kabak Yldrmn banda patlad. Adam korkuyla kalp krizinden gitti." Hakem ddk ald. Ama hi bir oyuncu kprdamad yerinden. Tribnler, polisler, ekirdek satclar, top toplayc ocuklar, rakip takmn kalesinin arkasnda elinde fotoraf makinesiyle Nuri Karatoprak, Karasu Gnespor Ynetim Kurulu odasnn balkonundakiler hep sayg duruundaydk imdi, tmz karmadan. "Elinden geleni gerekten yapmsn" dedi lhan Karasu oturduumuzda. "Daha fazlas ne?" "Maa zaten bir eksikle balyorsunuz" dedim. "Bari esas kaleciniz de gitmesin elinizden diye kampa girdim ben de. Kaleci Zafer konutuklarmz duymad. Endiesiz oynayacak." Ayaa kalktm. Elimi lhan Karasu'nun omuzuna koydum. "Ma bitince karar sizin" dedim. "yi seyirler." Hibirine hoakaln demeden balkon kapsna doru yrdm. Hakem balama vuruu iin ddn ald.

You might also like