You are on page 1of 661

Bernard Werber _ Karncalar KARNCA: Boy: 0.01 ile 3 santimetre arasnda deien bcek.

Arlk: 1 ile 150 miligram aras. Yumurtlama: Sperm hcreleri stokuna bal olarak dilediince. Beslenme Biimi: Her ey yiyen. Tahmini nfus: Milyarlar tesinde yaayan. Edmond Wells Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi 7 I UYANDIRICI Okuduka duyumun, hi de umduunuz gibi olmadn greceksiniz. Emiaki, binann tarihi yapt snfina dahil olduunu, Rnesans anda yal bilginlerin oturduunu, ancak bunlarn kimler olduunu hatrlamadn aklad. Merdivene doru yrdler lo bir geide ulatlar, rastlad bir butona bo yere bast ve brakt. - Hay Allah! Bu buton almyor. Duvarlar byk bir dikkatle yoklayarak karanla gmldler. Nihayet emlak kapy bulmu anca da bu defa baar ile elektrik dmesine basmt, ortalk aydnlannca mterisinin yz ifadesinin bozuk olduunu grd. - Neyiniz var Msy Wells? - Bir nevi fobi. Bir ey yok. - Karanlk fobisi mi? - Evet. Fakat imdi daha iyiyim. Etraf dolatlar ki yz metre karelik bir bodrum kat idi. Da-nya ancak tavan h izasnda birka hava ve k penceresi ile alm olmasna ramen, daire Jonathan'n houna gitmiti. Btn duvarlar tekdze griye boyanmt ve her yer toz toprak iinde idi. Fakat titiz davranmak istsmiyordu. imdiki dairesi bunun bete biri idi. stelik kira deme gcne sahip deildi; alt ilingirlik irketi iine son vermee karar vermiti. Edmond daynn bu miras gerekten hi beklenmedik byk bir anst. ki gn sonra, kars Lucie, oullar Nicolas ve tyleri krptrlm 9 cce kanileri Quarzazate, Sbarites'ler soka 3 numaraya yerlemilerdi. - Ben, dedi Lucle kzl renkli gr salarn arkaya iterek, bu duvarlarn griye boyanm olmasndan ikyeti deilim. Zevkimize gre dekore etmek olaslna erimemiz kolay olacaktr Burada yaplacak ok i var. Sanki bir tutukevini otel dzenine getirmek gibi bir ey. - Odam nerede? diye sordu Nicolas. - Dipte sada. - Hrr! hrr! diye hrlad kpek, Lucie'nin kollar arasnda evlilik zamanndan kalma sofra takmlarn tadna aldrmadan onun baldrlarn hafife srmaya koyuldu. Birden byk bir eviklikle kendini tuvalete kilitledi; kap tokmana kadar srayabiliyor ve kilidi evirebiliyordu. - Savurgan dayn, onu iyi tanyor musun sen? diye sordu Lu-cie. - Edmond daym m? Gerekte hatnmdan kalan tek olay, ben kkken beni omuzlarna alr, kollarm kollar ile iki yana aar ve benimle uak oyunu oynard. Bir defasnda ok korkmu ve zerine iemitim. Herkes glt. - O zaman da dlekmisin demek ki? diyerek Lucie ona takld. Jonathan sylenenleri duymazlktan gelmiti. - Beni azarlamad. Sadece anneme unu syledi: "Onun bir pilot olmayaca belliydi..." Ondan sonra annem bana yaantm dikkatle izlediini sylerdi, fakat ben onu bir daha hi grmedim. - Meslei ne idi? - Bir bilgin idi. Bir biyolog galiba. Jonathan bir sre dald. Sonu olarak ona iyilik eden kiiyi pek iyi tanmyordu. Oradan 6 km. tede BEL-O-KAN

Bir metre ykseklikte 10 Elli kat toprak altnda Elli kat toprak dzeyinin stnde Yrenin byk ehri Tahmini nfus: 18 milyon Senelik retim: - 50 litre yaprak biti urubu - 10 litre krmz bcek urubu - 4 kilo ayr mantar - Darya atlan iri kum: 1 ton - Kullanlabilir geitler: 120 kilometre - Zemin alan: 2 m2 Bir k belirir. Bir ayak kprdar. aylk k uykusundan sonra ilk kprdn. Dier bir ayak yavaa ilerler, bir ncs onu takip eder. Sonra bir gvde. Sonra bir canl, sonunda on iki canl. Saydam kanlarnn atardamarlarnda dolamasna yardmc olmak iin titremeye balarlar. Kanlan koyu durumdan ence likrm-s duruma ve sonunda akc hale gelir. Yava yava kalp at balar, hayat iksirinin azalarnn ucuna kadar ulatn hisseder, biyo-mekanizmalar snr, ar derecede karmak olan eklemleri harekete geer. Koruyucu kabuklarla kapl olan dizkapaklar, her yerde, ekici glerinin en st dzeye ulamasna olanak salar. Dorulurlar. Vcutlar yeniden soluk alr. Hareketleri dzensizdir, halsizdirler. Hafife silkinirler ve hrlt kanrlar. n ayaklar dua eder gibi azlar hizasnda birleir, fakat hayr, penelerini antenlerini temizlemek iin slatmaktadrlar. Bu uyanan on iki durmadan karlkl olarak birbirlerini ovutururlar. Sonra yaknndakileri uyandrmay denerler, fakat ancak kendi vcutlarn harekete geirebilecek kadar bir gce sahip oldukla-nn anlarlar, bakalarna sunabilecekleri enerjileri yoktur ve vazgeerler. O zaman vcutlar heykellemi kz kardelerinin arasnda glkle ilerlemeye balarlar. Byk D Aleme doru ynelirler. 11 Souk kanl organizmalarnn gnein ssn almas gerekir. Bitkin bir durumda ilerlerler. Attklar her adm ac kaynadr. Tekrar uykuya dalmay ve milyonlarca eleri gibi rahat olmay o kadar ok isterler ki! Fakat ne yazk ki lk uyanan onlardr. imdi'b-tn siteyi canlandrmaldrlar. ehrin yzeyinde dolamaya balarlar, gnein gzlerini kamatrr fakat bu saf enerji o kadar g vericidir ki! Gne oyulmu iskeletlerimize gir. Szlayan kaslarmz harekete geir. Ve dank zihinlerimizi toparla. Bu yznc bin yldan kalma eski bir kzlkannca sarkdr. O ada da ilk scaklkla karlatklar zaman bu arky sylemek hevesine kaplrlard. Darya kar kmaz bir yntem dorultusunda temizlenmeye balarlar. Beyaz bir tkrk salglarlar ve onunla enelerini ve ayaklarn svarlar. Fralanrlar. Btn bunlar deimez trensel kurallardr. nce gzler. Her yuvarlak gz oluturan bin yz kk pencerecik tuzdan arndrlr, nemlendirilir ve kurutulur. Ayn ura antenler, alt azalar, orta azalar, st azalar iin de uygulanr. Son olarak, gzel kzl zrhlann ate damlas gibi ldayncaya kadar parlatrlar. Uyanm bu on ki karnca arasnda bir tane damzlk erkek karnca bulunur. Belo-kan ehrinde yaayan karncalarn ortalama byklnden biraz daha kktr. Dar eneleri vardr ve birka aydan fazla yaamamak zere programlanmtr, fakat "hemcinslerine oranla duyulmam ayrcalklara sahiptir. Snfn ilk stnl cinsellik tamas nedeni ile be gze sahip olmasdr. ok byk ve yuvarlak olan iki tanesi ona 180 lik gr as verir, dier kk gz de gen eklinde alnna yerletirilmitir. Belirli sayy an bu gzler gerek bir kzltesi k toplayclardr, bu sayede en karanlk bir ortamda bile uzaktan herhangi 12 bir s kaynan bulup ortaya karma gcne sahiptirler.

Bu zellik, milyonlarca yzyllk bir gemii olan bu byk sitelerde yaayanlarn byk bir ksmnn hep toprak altnda yasaya yasaya bsbtn kr hale gelmeleri dolaysyla, daha da byk nem tar. Fakat sadece bu zellie sahip deildir. Diiler gibi onun da kanatlar vardr, bunlar bir gn ak yapmak iin umasna yardm edecektir. Gvdesi bir levha, zel bir kalkan ile korunmutur: mezoonum. Antenleri dierlerinden daha uzun ve daha hassastr. Damzlk bu gen erkek tka basa gnelenmek iin uzun mddet sitenin tepesinde kalr. Sonra, iyice sndktan sonra siteye dner. Geici olarak karncalar leminin bir yesi haline gelir "termik ulak". Toprak altndaki nc kat geitlerini dolar. Kaskat kesilmi vcutlar donmutur. Antenler yzst terk edilmitir. Kanncalar hl d grmektedir. Gen erkek karnca vcudunun ss ile uyandrmak istedii bir ii karncaya doru ayan uzatr. lk dokunu ho bir elektrik boalmasna yol aar. Kap zilinin ikinci kez alndan sonra yava bir ayak sesi duyuldu. Bykanne Augusta emniyet zincirini ektikten ksa bir sre sonra kap ald. ki ocuunun lmnden sonra gemi hatralarn kafasndan geirerek bu kck otuz metre karelik yerde her eyden elini eteini ekmi olarak yalnz bana yayordu. Bunun kendisine bir yarar olamazd, fakat sevimliliinden hibir ey kaybetmemiti. - Gln olduunu biliyorum ama kee terlikleri giy parkeyi yeni cilaladm. Jonathan boyun edi. Bykanne ksa ve yava admlarla yryerek onu mobilyalarn birouna klf geirilmi salona doru gtrd. Byk bir kanepenin ucuna iliirken Jonathan plastik rty gcrdatmamak iin gsterdii gayrette baarsz kald. 13 - Geldiine ok memnun oldum... Belki bana inanmayacaksn ama seni bu gnlerde armak niyetinde idim. - Sahi mi? - Dn ki Edmond sana vermek iin bana bir ey brakmt. Bir mektup. Bana unu sylemiti: Ben lrsem bu mektubu ne yapp yapp Jonathan'a vermen lazm. - Bir mektup mu? - Bir mektup, evet bir mektup... Mmh, onu nereye koyduumu hi bilemiyorum. Bir saniye bekle... Bana mektubu veriyor, ona yerletireceimi sylyorum, onu bir kutuya koyuyorum... Her halde byk gmme dolabn iindeki teneke kutularn birinin iinde olmal. Kee terlikleri ile ayaklarn kaydrarak yrmeye balad, fakat nc admda birden durdu. - u halime bak, ne kadar aptalm! Seni ne biim karladm! Herhalde bir kadeh likr almak isterdin deil mi? - Memnuniyetle:. Mutfaa dald ve orada tencereleri kartrmaya balad. - Bana biraz kendinden haber ver, Jonathan! diye sze koyuldu. - Hm, kt gidiyor, iten karldm. Bykanne bir an sonra krmz nlne brnm olarak kap arasndan grnd, ciddi bir edas vard. - Seni kovdular m? - Evet. - Niin. - Bilirsin, ilingirlik zel bir itir. Bizim "S.O.S. ilingir" irketi btn Paris mahalleleri iinde gnn yirmi drt saati iler. arkadalarmdan birinin kafa tutmas zerine, onun yerine btn gece karanlk mahalleleri dolaarak almay reddettim. O zaman beni kovdular. - yi etmisin. Hasta olmaktansa isiz kalmak ve salkl olmak daha iyidir. - Ayrca efimle de iyi anlaamyordum. - Peki ya senin u topik ortaklk denemelerin? Benim zamanmda buna New Age ortakl denilirdi. (Byk altndan gld 14 "nuyaj" diye telaffuz ediyordu).

- Pirene iftlii baarszlndan sonra bu ii braktm..Lucie herkesin bulan ykamaktan ve yemek piirmekten bkmt. Aramzda parazitler de vard. Anlaamadk. imdi Lucie ve Nicolas ile rahata yayorum. Ya sen Bykanne naslsn. - Ben mi? Yayorum. Bu da her an iin bir ura. - Sen talihlisin! Binlerce gn yaadn. - Oh! bak unu syleyeyim ki beni artan hibir eyin deimemi olmas. Eskiden genliimde bizden sonraki gnlerde ola-" anst eylerin olaca sylenirdi ve gryorsun hibir ey deimedi. Her zaman iin yalnzlk iinde olan yallar var, her zaman isizlik var, her zaman duman saan aralar var. Dnceler bile kmldamad. Bak, geen sene srrealizmi yeniden kefettiler, daha nceki sene de Rock'n roll', ve gazeteler imdi de bu yaz yeniden mini etee dnleceini ilan ediyor. Bu byle giderse geen asrn eskimi fikirlerini yeniden canlandracaktan: komnizm, psikanaliz, grecelilik... jonathan glmsedi. - Her eye ramen baz ilerlemeler var: ortalama insan mr uzad, boanmalarn says, hava kirlilii, metro ebekesi de artt... - yi i. Halbuki beri hepimizin birer kiisel ua olacan umuyordum, ve bunlarn terastan kaldrlabileceini... Bak, ben genken insanlar atom habinden korkarlard. Bu mthi bir korku idi. Yz yanda, dev gibi bir nkleer mantarn ate yn iinde lmek, gezegen ile beraber yok olmak... belki bu kyak bir ey olabilirdi? Bu olmad takdirde rm bir patates gibi lp gideceim. Ve herkese vz gelecek. - Yok hayr. Bykanne hayr. Bykanne alnn sildi. - Scak oluyor, her gn biraz daha scak. Bizim zamanmzda bu kadar scak olmazd, (jerek klar ve gerek yazlar olurdu. imdi scak gnler mart ayndan itibaren balyor. Tekrar mutfana dnd ve iyi bir likr hazrlama abasna koyuldu. 15 Bir kibritin aklmasnn ardndan mutfan eski borularndan geen gazn sesi iitildi ve bykanne olduka sakin geri dnd. - Bana bak, sen her halde belirli bir nedenle gelmi olmalsn. imdiki zamanda ihtiyarlar ziyaret etmek det deil. - Bu kadar acmasz olma Bykanne. - Acmasz deilim fakat hangi dnyada yaadm biliyorum, hepsi bu. Haydi bu kadar cilve yeter seni buraya getiren sebep nedir syle. - Bana "o"nun hakknda bilgi vermeni isteyecektim dairesini bana vasiyet etmi ama onu yine de hatrlamyorum. - Edmond mu? Edmond'u hatrlamyor musun? Ama sen kk iken seninle uak oyunu oynamay ok severdi. Hatta bir gn hatrlanr ki... - Evet bunu ben de hatrlyorum, fakat bu olay dnda hibir ey. Bykanne, klf fazla buruturmamak iin gayret sarf ederek bir koltua yerleti. - Edmond, o, olduka farkl bir kiiydi. Daha gencecik iken dayn bana ok sknt verdi. Onun annesi olmak rahat bir i deil idi: Bak, mesela sistematik olarak btn oyuncaklann yeniden yapmak iin skerdi, ok nadir olarak onlar tekrar toparlard. Ve keke sadece oyuncaklarn skseydi! Her eyi didik didik ederdi: duvar saati, pikap, elektrikli di fras. Bir defasnda buzdolabn bile sokmutu. Sanki bu sylenenleri kantlamak istercesine salondaki antik duvar saati ac ac almaya balad. Oda sanki kk Edmond ile birlikte her eyi beraber yaamt. - Ve sonra baka bir tutkusu daha vard: barnaklar. Kendine ba-nnak ina etmek iin evin iini altst etmiti, bir tanesini rtlerle ve emsiyelerle at katnda ina etmiti, bir dierini de sardalye ve krk mantolarla kendi odasnda. Byle onlann iinde, yd hazinelerin arasnda oturmay severdi. Bir defasnda odas yastklarla ve makinelerden skt bir sr mekanizmalarla dolu idi. Rahat bir grnm vard. 16 - Btn ocuklar byle eyler yapar... - Olabilir, fakat bu onda hayret verici boyutlara ulayordu. Artk yatanda uyuyamyordu. Ancak kendi yuvalarndan birinde uyanmay kabul ediyordu. Bazen

orada gnlerce hi kmldamadan kalyordu. Sanki k uykusuna yatyordu. Zaten annen onun nceki hayatnda sincap olduunu ileri srerdi. Jonathan onun konumaya devam etmesini ister gibi glmsedi. - Bir gn, kulbesini salondaki masann ayaklar arasna kurmak istedi. Bu, barda taran son damla oldu, bykbaban, fkeden kudurdu, ki genelde sinirlenmezdi. Onu bir gzel pataklad, btn yuvalarn bozdu ve yatanda uyumaya zorlad. Bykanne iini ekti ve devam etti. - O gnden sonra bsbtn ba edilmez bir hale geldi, sanki rndan kmt. Onun dnyasnda kimse yoktu. Fakat bu denemenin gerekli olduuna inanyorum. Etrafn sonsuza dein onun kaprislerine boyun emeyeceini bilmeli idi. Bundan sonra bu olay onda problemler yaratt. Okula tahamml yoktu. Yine bana: "Btn ocuklar gibi" diyeceksin. Fakat bu i onda ok ileriye vard. retmenleri azarlad iin kendilerini kemerleri ile tuvaletlere asan ka ocuk tanyorsun? O, yedi yanda iken kendini ast. Temizleyici onu kurtarm. - Belki ok hassas idi. - Hassas m! Ne diyorsun! Bir sene sonra hocalarndan birini makasla hanerlemeye kalkt. Tam kalbine nian alm. ans eseri olarak sigara paketini paralamt. Gzlerini tavana dikti. Dank anlar sanki kar taneleri gibi zihnine dyordu. - Daha sonra bu iler biraz dzeldi, nk baz profesrler onu heyecanlandrmay baarmlard. lgilendii konularda yirmi zerinden yirmi alyordu ve btn dier hepsinden sfr. Her zaman ya sfrd ya yirmi. - Annem onun dahi olduu sylerdi. - Anneni bylemiti, nk ona "mutlak bilgi"yi elcie etmeyi 17 denediini aklard. Annen on yandan beri reenkamasyona inanm olduundan onun Einstein veya Lonard de Vinci'nin ruhunu tadn dnrd. - Sincaptan baka m? - Neden olmasn Buda "Bir ruhu birletirmek iin birok hayat gerek..." demi? - Zek testi yapld m? - Evet. Bu ok fena bir sonu verdi. Yz seksen puan zerinden yirmi ald, bu geri zeklla denk geliyor. Eitimciler onun deli olduunu zannediyor ve uzmanlam bir merkeze yatrlmasn neriyorlard. Buna ramen ben deli olmadn biliyordum, ama yanndart gemiti. Bir defasnda hatrlarm, ancak on bir yanda idi, benimle alt kibrit p ile drt adet ekenar gen yapmak iin bahse girdi. Kolay bir i deil, sen de dene bakalm... Mutfaa gitti alt adet kibrit p ile grnd. Jonathan bir an teeddt etti. Gereklemesi olanakl gibi grnyordu. eitli biimlerde pleri yerletirdi, fakat dakikalarca uratktan sonra vazgemek zorunda kald. - zm nasl? Bykanne Augusta btn dikkatini toplad, - Pekl, sanrm, bunu bana aklamt. Btn hatrladm bulmama yardm etmek iin syledii yle bir cmle olacak galiba "Baka bir ekilde dnmek gerek, alageldii gibi dnlecek olursa hibir sonuca varlmaz". Dnebiliyor musun on bir yandaki bir yumurcaktan byle hnerler ksn! Ah! aydanln sesini iitiyorum galiba. Su kaynam olmal. Bykanne elinde iki dolu fincanla sarmtrak ho kokulu iecekle geldi. Bak dayn ile ilgilendiine ok memnun oldum. Yaammzdaki insanlar lyor, doduklar bile unutuluyor. - Ya sonra ne oldu? - Hi bilmiyorum, bilimler niversitesinde renime baladktan sonra ondan hi haber alamadk. Doktorasn parlak bir ekilde verdiini, bir gda rnlei ortaklnda altn, Afrika'ya gitmek iin oradan ayrldn sonra da Sybarites'ler sokanda ikamet 18 ettiini ve lmne kadar onun hakknda hi kimsenin haber alamadn annenden belli belirsiz rendim. - Nasl ld?

- Ah, haberin yok mu? nanlmaz bir hikye. Btn gazeteler bundan bahsetti. Dn yabanarlan tarafndan ldrld. - Yabanarlan mi? Bu nasl olur? - Yalnz bana ormanda dolayormu. Dikkatsizlikle bir ar kovanna arpm olmal. Arlarn hepsi birden zerine m. "Bir insan bu kadar arnn soktuunu hi grmedim" demi hkmet tabibi. Kanda bir litrede 0.3 gram zehir bulunmas sonucu lm. Hi grlmemi bir ey. - Kabri var m? - Hayr. Ormanda bir amn altna gmlmesini vasiyet etmiti. - Sende onun bir fotoraf var m? - Bak ite bu duvarda, komodinin st tarafnda. Sada Suzy ve annen (imdiye kadar onu hi bu kadar gen grdn m?); solda: Edmond. Aln alm idi, Kk byklar, Kafka'nnki gibi kulakmemesiz ve kalarnn hizasna kadar uzanan sivri kulaklar vard. Muzip bir eda ile glmsyordu. Tam bir eytan yavrusu. Onun yannda Suzy beyaz elbisesi iinde l l idi. Birka sene sonra evlenmiti, fakat aile olarak Wells adn tamakta srar etmiti. Sanki evlatlarnn einin soyad ile anlmasn istemiyordu. Jonathan daha yakndan baknca Edmond'un kz kardeinin ba zerinde iki parman V eklinde tuttuunu fark etti. - ok afacan idi deil mi? Augusta cevap vermedi. Kznn k saan yzn tekrar grnce bir hzn perdesi bakn donuklatrmt. Suzy alt yl nce lmt. Sarho bir ofr tarafndan srlen on be tonluk bir kamyon, arabasn uuruma yuvarlamt. ki gn can ekimiti. Edmond'u istemiti, fakat Edmond gelmemiti. Bu defa da o baka yerlerde idi... - Edmond hakknda bilgi verebilecek baka birini tanyor musun? - Mmmh... Sk sk grd bir ocukluk arkada vard. Hatta 19 niversitede beraberlerdi, jason Bragel. Adresinin yanmda olmas lazm. Augusta hemen bilgisayarndan aramaya balad ve bu dostun adresini Jonathan'a verdi. efkatle torununa bakt. Wells ailesinin hayatta kalan son ferdi idi. yi bir ocuk... - Haydi artk likrn bitir. stersen kk madlenlerim de var. Onlar bldrcn yumurtas ile ben kendim yaptm. - Hayr teekkr ederim. Artk gitmem lazm. Bir gn yeni dairemizde bizi grmee gel, yerlememiz bitti. - Anlatk, fakat dur, mektubu almadan gitme. Byk gmme dolabn ve teneke kutular canla bala kartrdktan sonra nihayet, zerinde cokulu bir yaz ile "Jonathar Wells iin" diye not bulunan beyaz bir zarf buldu. Zarfn kapa baka bir kimse tarafndan almay nlemek iin, birok yerinden yapkan bantlarla tutturulmutu. Onu itina ile at. inden okul karnesine benzer bir kt paras kt. Orada yazl olan tek cmleyi okudu: "HEREYE RAMEN ASLA MAHZENE GTME" Karnca antenlerini titretir. Uzun zaman kar altnda braklan ve ilemesi iin uralan bir arabaya benzer. Erkek karnca birka kere daha dener, ona srtnr, onu scak tkr ile ykar. Yaasn! Bu i olmutu, motor yeniden harekete gemiti. Bir mevsim gemi ve sanki bu "kk l"y hi tanmamt, doa her eye yeniden hayat vermee balamt. Onu renklendirmek iin yeniden ovalamaya devam eder. Dii karnca artk iyilemitir. Erkek karnca ayrlmaya niyetlendii anda dii karnca antenlerini ona doru yneltir. Onu yoklamaya balar, kim olduunu anlamak istemektedir. 20 Bandan balayarak ilk halkaya dokunur ve yan okur: Yz yetmi gn. kincide snfn saptar: damzlk erkek. ncde trn ve ehrini, Bel-o-kan ormanlarnn kzlkarncas. Drdncde onun isimlendirilmesine yarayan yumurtann numarasn kefeder: sonbaharn balangcndan beri yumurtlanan 327. erkek yumurtadan kma.

Kokusal aratrmasna son verir. Dier halkalar verici Ceildir. Beinci halka konan moleklleri alglamaya yarar. Altncs basit grmeler iin kullanlmaktadr, sekizinci Ana ile grmelere ayrlmtr. Nihayet son de kk topuzlar olarak kullanl; r. te bylece antenin ikinci yarsnn on bir halkasn dolemtr. Fakat ona syleyecei bir ey yoktur, o zaman uzaklar o da sitenin st tarafnda snmaya gider. Erkek karnca da ayn eyi yapar. Termik ulaklk grevi bitmi, imdi sra esenlie kavuma almalarna gelmitir. Tepeye varnca 327. erkek karnca hasarlar saptar. Kt havalarn etkisini en aza indirgemek iin site konik olarak ina edilmiti, buna ramen k ykc olmu, rzgr, kar ve dolu dal paracklar ile rtl ilk yzeyi sokmutu. Hemen ie koyulmak gerekiyordu. Hi tereddt etmeden 327. kocaman sar lekeye doru saldrr enesi ile sert ve pis kokulu maddeyi srkler atar. Dier ynde ierden da doru oymaya devam eden bir bcek grnts belirir. Dikiz gz glgelenmiti. Kap nnde biri vard. - Kimdir o? - M. Gougne... Cilt iin gelmitim. Kap aralanr. Gougne isimli adam karsnda on iki yalarnda sarn bir ocuk ile onun bacaklar arasnda duran kk tir kpek grr. - Babam evde deil! - Emin misiniz? Prof. VVells beni grmee gelecekti ve... - Prof. VVells benim byk daymdr. Fakat o ld. Nicolas kapy kapatmak ister fakat dieri srarla ilerler 21 - Banz sa olsun. Fakat not ktlar ile dolu byk bir zarf brakmadna emin misiniz? almalarn deri bir kapak iinde ciltlemem iin bana pein olarak deme yapmt. Zannedersem bir ansiklopedi meydana getirmek istiyordu. Beni grmee gelecekti fakat uzun zamandan beri ondan hi haber alamadm. - Size sylyorum o ld. Adam ocuu iteleyip ieriye girmek istercesine bir yandan admn atyor dier yandan da diziyle kapy itiyordu. Tetikte olan kpek havlamaya balad. Adam duralad. - Anlayn, ldkten sonra da olsa szm tutmam olmak beni ok rahatsz edecektir. Ltfen aratrn. Kesinlikle herhangi bir yerde krmz renkte byk bir klasr olmal. - Bir ansiklopedi mi demitiniz? - Evet, bunu kendisi de yle adlandrmt: "Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi". Fakat hi zannetmiyorum ki bu isim zarfn zerinde de yazlm olsun... - Bizde olsayd imdiye kadar onu bulmu olurduk. Cce kani yeniden havlamaya balad. Adam biraz geriledi, bu da ocuun, kapy hzla kapamasna yetti imdi btn site uyanmtr. Geitler, gruhu stmak iin telala kouan termik ulak karncalar ile dolu idi. Buna ramen baz kavaklarda hareketsiz karncalara da rastlanyordu. Ulaklar onlar bouna sarsp drtrnt, yerlerinden kmldamyorlard. Artk hibir zaman hareket etmeyeceklerdi. lmlerdi. Onlar iin k uykusu ldrc olmutu. Ac ekmemilerdi, sitenin ani bir hava cereyanna uramas sonucunda uyku halinden lm haline gemilerdi. Ceketleri darya kartlm ve sonra ple atlmta Bylece her :;abah site l hcrelerini dier plerle birlikte dar atard. Ana yollar pisliklerden temizlendikten sonra bcekler ehri hareketlenmee balar. eneler kazmaya koyulur. Antenler bilgi edinme peinde ko jarlar. Her ey eskiye dner, uyuturucu ktan evvel olduu gibi... 22 327., erkek kendi arlnn altm misli olan bir dal paracn srklemee alrken be yz gnden daha yal bir sava ona yaklar. Dii karnca onun dikkatini ekmek iin topuzcuk halkalar ile kafasna vurur gibi yapar. Erkek karnca ban kaldrr ve antenlerini dii karncann antenleri zerine yerletirir.

Dii karlnca onun dam onarmn brakp bir grup karnca ile birlikte av seferine katlmasn istemektedir. Erkek karnca onun gzne ve azna dokunur. Hangi av seferi? Dii karnca, gvde ekleminin iinde gizledii kuru bir et parasn GTia koklatr. (paliba bu para tam ka girmezden nce, bat-blgesinde le gneine gre 23?'lik bir a iinde, bulunmutu. (Tadar. Bu muhakkak bir koleopter ve hatta en renkli olanlann-dad olmal. Hayret, bu nasl olur, normal olarak koleopterier henz k! uykusundala. Herkesin bildii gibi kzlkarncalar havann 12'lik scaklnda uyanrlar, beyaz karncalar 13'de, sinekler 14'de ve koleopterier 15'de. htiyar sava bu kant karsnda teslim olmak istemez. Ona bu parann yer alt scak su kaynaklar ile yapay olarak stlm olaanst bir blgeden geldiini aklamaya alr. Orada k yoktur. Oras kendine zg hayvanlar tr ve bitki rts bulunan bir dar blge iklimidir. stelik sitedeki Gruh uyandnda ok ackr. Kendisine gelebilmesi iin ok miktarda proteine ihtiyac vardr. Sadece s yeterli deildir. Erkek karnca kabul eder. nc grup, sava snfndan yirmi sekiz karncadan kurulmutur. ounluk bu giriimi ne sren karnca gibi iktidarsz yal hatunlardr. Cinsellik tayan tek karnca 327. erkek karncadr. Binlerce pencerecikten oluan gzleri arasndan yol arkadalarn uzaktan izlemektedir. Karncalar, petek gzleri arkasndan, grntleri binlerce defa 23 tekrarlanyormu gibi deil bir kafes arkasndan gryormu gibi alglarlar. Bu bcekler ayrntlar semekte glk ekerler, ancak en ufak engebeleri bile sezerler. Aratrclarn her biri sanki uzun bir yolculuun glklerine katlanabilecek ekilde hazrlanmtr. ikin karnlar asit ile doludur. Kafalar en etkin silahlarla donatlmtr. Kaln srtlar sava srasnda aldklar ene darbeleri ile izik izik olmutur. Dmdz ileri giderek saatler boyunca yrrler. Bazlar gkyzne doru, bazlar ise aalarn altnda ykselmi, Federasyona bal, birok ehirleri aarlar. Bunlar Ni hanedannn kz evlat siteleridir: Yodu-bu-baikan (en byk sebze yetitiricisi); Giou-li-aikan (iki yl nce lm birlikleri Gney beyazkarnca yuvalan koalisyonunu yenmilerdi); Zedi-bei-nakan (kimya laboratuvarlarnda son derece younlatrlm sava asitleri retmekle nl); Li-viu-kan (rettii krmz bcei alkolnn ilgin aa sakz tad vardr). Kzlkarncalar sadece siteler halinde kalmayp ayn zamanda siteler koalisyonu olarak da rgtlenirler. Birlikten kuvvet doar ilkesine inanrlar. Yura dalarnda bylece kzlkarnca federasyonlarnn kurulduu ve 1500 karnca yuvasn kapsad grlmtr. Bu yuvalar 80 hektarlk bir alana yaylmakta ve 200 milyondan fazla bir nfusu barndrmaktadr. Bel-o-kan henz bu aamaya ulaamamtr, yeni bir federasyondur ve ilk hanedan be bin yl ncesine dayanmaktadr. Yerel mitolojiye gre, ok sert bir frtna sonunda yolunu kaybeden bir kz evlat buraya gelip yerlemi, kendi federasyonuna ulaamad iin Bel-o-kan' kurmu, Bel-o-kan'dan sonra da Federasyon ve onu oluturan yzlerce Ni kralie nesli tremitir. Belo-kin-kiuni bunlardan ilk kralienin ad idi. Bunun anlam da "Yolunu kaybeden karnca'dr. Fakat bu merkez yuvada oturan btn dier kralieler de onun adn almlardr. imdiki halde Bel-o-kan sadece byk bir merkez site ve onun etrafna serpitirilmi 64 kz evlat federe sitelerinden kurulmutur. Fakat buna ramen Fontainebleau ormannn en byk politik gc olarak kendini kabul ettirmi bulunmaktadr. 24 Birleik siteleri, bilhassa en batdaki Bel-o-kanl La-kola-kan sitesini getikten sonra aratrclar kk tmseklere ularlar: yaz yuvalar veya "ileri karakollar". Bunlar halen bo durumdadrlar. Fakat 327. ok iyi bilmektedir ki av ve sava seferlerinden sonra burada dii askerler olacaktr.

Dosdoru yrrler. Birlik, geni yemyeil bir ayr ve devedikenleri ile evrelenmi bir tepeyi aar. Av topraklar blgesinden ayrlrlar. Uzakta kuzeye doru dman site Shi-gae-pou grlmektedir, herhalde sakinleri bu saatte uykuda olmaldr. Yollarna devam ederler. Etraflarnda hayvanlarn ou hl k uykusundadr. uradan buradan bir ka erkenci kafalarn inlerinden karp bakarlar, zrhl kzllar grnce de korkudan hemen saklanrlar. Kald ki karncalar hogr yanls deildir. Bilhassa antenlerine varncaya kadar silahlarla donatlm olarak ilerlerken... Aratrmaclar tandklar topraklarn snrna ularlar. Artk hibir kz evlat sitesi yoktur, ne ufukta bir ileri karakol grnts ve ne de sivri ayaklarn oyduu bir patika. Ancak belli belirsiz bir koku veren eski ayak izleri vaktiyle buradan Bel-o-kanllarn getiini kantlamaktadr. Tereddt ederler. nlerine dikilen yeillenmi aalar hibir kokusal alglarnda kaytl deildir. Aalar geirmeyen karanlk bir dam meydana getirmitir. Baz hayvanlarn da serpitirilmi olarak bulunduu bu bitki kitlesi deta onlar yutmak ister. Jonathan kendi kendine sylenir: oraya gitmemek iin onlar nasl uyarmalym? - Btn denkleri zdnz m? - Evet baba. - Gzel! peki mutfa grdnz m? Dipte bir kap var. - Ben de sana bundan bahsetmek istiyordum, bu bir mahzen kaps olmal. Amay denedim fakat kilitli idi; kapda byk bir atlak var. Oradan grld kadar ile arkas epey derin. Kilidi skmen lazm. Bir ilingir ee sahip olmak hi olmazsa imdi ie yarayacak. 25 Glmser ve kollar arasna sokulur. Lucie ve Jonathan on yldr birlikte yayorlard. Birbirlerine metroda rastlamlard. Bir gn serserinin biri laf olsun diye vagonun iine gz yaartc bomba atmt. Btn yolcular kendilerini yerde bulmu gzleri yal ksrkten bouluyorlard. Lucie ve Jonathan birbiri zerine dmlerdi. ksrmekten ve gz ya dkmekten kurtulduktan sonra Jonathan onu evine brakmay teklif etmiti. Sonra da onu Paris'te Kuzey gar yaknndaki bekr odasna davet etti. ay sonra evlenmeyi kararlatrmlard. - Hayr. - Neden, hayr? - Hayr bu kilit sklmeyecek ve bu mahzenden faydalanlmayacak! Artk bundan hi bahsetmeyelim, oraya yaklalmayacak ve oradan yararlanmak akldan bile geirilmeyecek. - Alay m ediyorsun? Ne oldu aklasana! Jonathan yasaklanm mahzen hakknda mantkl bir kant hazrlamay dnememiti. stemeyerek, arzu ettiinin tam tersi husule gelmiti. imdi ei ve olu meraklanmlard. Ne yapabilirdi? Onlara, iyiliksever daynn etrafnda bir sr gizlendiini ve mahzene gidilmesinin tehlikeli olacan sylemek istediini mi aklamalyd? Bu bir aklama olamazd, bir batl inan olurdu. Mantkl olmay tercih eden Lucie ve Nicolas iin bu i yrmezdi. Kem km etmee balad. - Beni emiak uyard. - Seni kim, niye uyard. - Bu mahzeni sanlarn sarm olduunu syledi. - Aman Allah! Bunlar herhalde atlaktan bu tarafa da geecekler, diyerek ocuk kaygland. - Siz zlmeyin her taraf tkarz. Jonathan bu yaatt etkiden olduka memnundu. Bu san fikrinin aklna gelmesi bir anst. - Pekl! Anlald deil mi? Hi kimse mahzene yaklamayacak. 26 Banyo odasna doru yneldi. Lucie de hemen arkasndan gitti. - Bykanneni grmee gittin mi? - Evet. - Bu ziyaret btn gnn m ald?

- Ona da evet. - Btn zamann byle harcayamazsn. Pyrenees dalarndaki iftlikte bakalarna sylediklerini hatrlasana "Aylaklk btn ktlklerin anasdr" demez miydin? Baka bir i bulman gerek. mkanlarmz gittike daralyor! - Orman kenarnda yeillikler iinde grkemli bir yerde iki yz metre karelik bir daireye miras konduk ve sen bana iten bahsediyorsun! u halimizi deerlendirmeyi bilmiyor musun? Onu kucaklamak istedi, kars geri ekildi. - Evet biliyorum, fakat gelecei dnmek gerektiini de biliyorum. Benim hibir imknm yok, sen de isizsin ne ile geineceiz? - imdilik paramz var. - Samalama, ancak birka ay idare edebiliriz ya sonra... Kk yumruklarn kalalarna dayad ve gsn kabartt. - Bak dinle Jonalhan, gece tehlikeli mahallere gitmek istemediin iin iini kaybeUin. Sana hak veriyorum, fakat baka bir yerde bir eyler bulmaya gayret etmelisin! - Muhakkak surette i arayacam, bana biraz dnmek iin frsat ver. Bundan sonra, en ge bir ay iinde, kk ilanlar vereceim. Bu arada Nicola:; ve Quarzazate ortaya ktlar. - Baba, az nce bir adam kitap ciltlemek iin geldi. - Kitap m? Hangi kitap! - Bilmiyorum, Edmond day tarafndan yazlm byk bir ansiklopediden bahsetti. - Hay Allah u ie bak... eri girdi mi? Byle birey buldunuz mu? - Hayr kibar bir hali yoktu, ve zaten byle bir kitap da yoktu... - Aferin olum ok iyi yapmn. * 27 Bu haber Jonathan' akna dndrr ve meraklandrr. Bo yere btn zemin katn altst eder. Sonra bir mddet mutfakta oturur, mahzen kapsn, kocaman kilidi ve geni atla incelemeye koyulur. Kap hangi gizemli dnyaya doru alyordu acaba? Bu alla girmek lazm. En yal aratrclardan biri u telkinde bulundu: "koca bal ylan" dzenine girmek. Bu, dman bir alanda ilerlemek iin en iyi aredir. Tam bir anlama olmu, herkes ayn fikri benimsemiti. En nde, tersine dnm, iki gen dzeninde konulandrlm be keif eri. htiyatl kk admlarla topra yoklarlar, havay koklarlar, allklar denetlerler. Her ey yolunda giderse "yol ak!" anlamna gelen kokusal bir mesaj gnderirler. Sonra yerlerine "yenileri" brakarak kuyruun sonuna dnerler. Bu deiim sistemi sayesinde birlik, ok hassaslatrlm kocaman buruna sahip, bir eit uzun bir hayvana dnmektedir. "Yol ak!" borusu yirmi kez net olarak alar, yirmi birinci iren bir falso ile sekteye urar. nc askerlerden biri tedbirsizlikle etobur bir bitkiye, bir sinek kapana yanamtr. Sarho edici gzel kokusu onu cezbetmi ve ayaklarn ksesine kaptrmtr. Artk onun iin kurtulu aresi yoktur. Bitkinin tyleri ile tema- > sa geer gemez organik menteeler hemen harekete geer. Maf-sall iki byk yaprak hi acmadan kapanr, uzun psklleri dileri oluturur, birbiri iine geince de salam bir parmaklk haline dnr. Kurban tamamen ezildikten sonra vah bitki en sert kabuklu bcekleri bile rahatlkla hazmetmee yarayan etkin enzimlerini salglar. Bylece karnca erir, btn vcudu kpren bir besi suyuna dnr. Bir felaket buhar ykselir. Fakat onun iin yaplacak hibir ey yoktur. Bu olay btn uzun sefer yolculuklarnda herkesin bana gelebilecek grnmez kazalardan biridir. Doal tuzaklarn bulunduu yerlere "Dikkat tehlke" sinyalleri yerletirmekten baka are yoktur. 28 Olay unutarak yeniden gzel kokulu yola koyulurlar. Feromon-lanm izler, takip etmeleri gereken yn belirlemektedir. Fundalklar atktan sonra, gne nlar itibariyle daima 23'lik ayla batya doru devam ederler. Hava ok

souk veya ok scak olduu zaman biraz dinlenirler. Kendilerini sava ortasnda bulmak istemiyorlarsa acele etmeleri gerek. Aratrmaclar dndklerinde sitelerini dman birlikleriyle kuatlm olarak bulmalar olaan olaylardand. Ve ablukay zmek kolay bir i deildi. leri iyi gidiyordu, maarann giri ynn belli eden feomon-lanm izleri az nce bulmulard. Yerden bir scaklk fkrmaktadr. akll topraklarn iine dalarlar. Aaya doru indike gitgide artan bir fkrdama fark edilir, bu scak su kaynann sesidir. Kuvvetli bir kkrt kokusu yayarak ttmektedir. Karncalar oradan su ierler. Bir an acayip bir hayvan ilgilerini eker: ayakl bir topa benzeyen birey. Bu bir karafatma idi; iine yumurtalarn gizledii, tezek ve kumdan yaplm, bir kreyi srklemekle meguld: sanki efsanevi Atlas misali "dnya"sn tayordu. ni yumuak olduu zaman top kendi kendine yuvarlanyor o da onu takip ediyordu. ni dik olduu zaman onu takipte glk ekiyor ve yokuun sonunda onu aramak zorunda kalyordu. Buralarda bir karafatmaya rastlamak artc bir olayd, bu genellikle scak blgelerin hayvan idi...' Bel-o-kanl dii askerler onun gitmesine gz yumarlar. Her eyden nce eti pek makbul deildir ve sert kabuu onun tanmasn gletirir. Bir karalt sol taraflarndan kaar ve bir kayaln oyuuna gizlenir. Bu bir kulaakaan bcei idi ve eti ok lezzetli idi. En yal aratrc en evik olan idi. Hemen karnn boynunun altna devirir, arka ayaklar ile denge kurarak at pozisyonuna geer, igd ile nian alr ve ok uzaktan bir damla asit formik frlatr. Yzde 40 de-rece'den daha youn olan delici sv boluu yarar. Bcek isabet almtr. 19 Kulaakaan karken yldrmla vurulmua dner. Yzde 40 oranndaki asit ayran deildir. Binde 40 oran bile fena halde sokar. Ya yzde krk, yok eder! Bcek ker ve btn karncalar kavrulmu etini yutmak iin rler. Sonbahar aratrclar ok yararl feromonlar brakmlardr. Buras av bakmndan zengin grnyor, mevsim verimli geecek. Bir artezyen kuyusuna inerler ve o zamana dein mehul kalm yaratklar korkuturlar. Bir yarasa onlarn ziyaretine son vermek ister, fakat onu asit dumanna boarak kartrlar. Ertesi gnler maaray aratrmaya devam ederler; kk beyaz hayvanlarn kalntlarn, ak yeil mantarlarn krntlarn toplarlar. Anal bezleri ile yeni feomonlanm izler brakrlar. Bylece ileride avlanmaya gelecek olan kz kardelerinin korkusuzca gelmelerine yardm etmi olacaklardr. Grev baarl olmutu. lke bat fundalklarnn tesine kol salmt. Erzaklarla ykl olarak geri dnme hazrlklarn yaparken oraya kimyevi federal bayraklarn da dikmeyi ihmal etmezler. Gzel koku havalara yaylr. "Bel-okan!" - Tanyamadm, kimsiniz? - Wells, ben Edmond VVelIs'in yeeniyim. Yaklak iki metre boyunda bir adam kapy aar. - Msy jason Bragel misiniz?.. zr dilerim sizi rahatsz ettim, sizden daym hakknda bilgi rica edecektim. Onu yakndan tanyamadm, bykannem sizin, onun iyi arkada olduunuzdan bahsetti. - Girin ltfen... Edmond hakknda neyi renmek istiyorsunuz? - Her eyi. Onu hi anlayamadm ve ok zgnm... - Evet!., anlyorum. Her eyden nce Edmond yaayan bir esrar misali acayip tiplerden biri idi. - Onu yakndan m tanrdnz? - Kim baka bir kimseyi yakndan tandn iddia edebilir? Diyebilirim ki iki kii olarak ou zaman yan yana yrrdk ve bundan ne ben ne de o bir saknca duymazd. 30 - Nasl, karlatnz? - Biyoloji fakltesinde. Ben bitkiler zerinde ineklerdim o da bakteriler. - Yine de benzer iki lem. Bragel yemek odasn dolduran bitki ynn gstererek:

- Evet, ama yine de benimkiler daha vah. Onlar gryor musunuz? Bir k huzmesi, bir damla su iin birbirleriyle ldresiye yar ederler. Yaprak glgede kald anda, bitki hemen onu terk eder ve dier yapraklar rahata geliir. Bitkiler, bu adan acmasz bir lemdir... - Ya Edmond'un bakterileri! - Kendisi yalnzca onlarn ecdadn incelemekle uratn sylerdi. yle ki onlarn eceresini tayin ederken normalin ok tesine kadar inerdi. - Niin bakteriler? Niin maymunlar veya balklar deil? - Her eyin ilk aamasn anlamak isterdi. Ona gre insan bir hcreler ylmndan baka bir ey deildi, btnn ileyi tarzn sonulandrabilmek iin hcrefin "psikoloji"sini derinlemesine anlamak gerekiyordu. "aprak byk bir problem aslnda basit kk problemlerin birlemesinden baka bir ey deildir." Bu dnceyi kendine prensip edinmiti - Sadece bakteriler zerinde mi alt? - Hayr, hayr. Bir nevi gzlemci idi, gerek bir pratisyen, her eyi bilmek isterdi. Baz lgnlklar vard... Mesela kendi kalp atlarn kontrol altndc-. tutmak istemesi gibi! - Fakat buna imkn yok! - Galiba baz Hirtli ve Tibetli rahipler bunu gerekletirebiliyorlar. - Bu ne ie yaryor? - Bilmiyorum... Kendi iradesiyle kalbini durdurarak intihar etmeyi arzu ettiini sylerdi. Bylece istedii anda hayatna son verme imknna sahip olacan dnrd. - Ne ilgin... - Belki de yallk straplanndan korktuu iin byle dnyordu. 31 - Hmmml... Peki biyoloji doktorasndan sonra ne yapt? - zel sektrde almaya balad, yourt imalatnda canl bakteriler reten bir irkette "Sweet milk Corporation." Bu i onun iin verimli oldu. Yourda yeni bir eni vermekten baka ayr bir koku da veren bir bakteri kefetti. Bylece 63 ylnn en iyi icad dln ald. - Ya sonra ne oldu? - Sonra Ling mi adnda bir inli ile evlendi. Cana yakn gler yzl bir kz. Bizim somurtkan da hemen yumuad. ok mesuttu. Bu andan sonra onu daha seyrek grmee baladm. Klasik bir olay. - Afrika'ya gittiini iitmitim. - Evet, fakat o olaydan sonra gitti. - Hangi olaydan sonra? - Dramn akabinde, Ling mi lsemili idi. Kan kanseri, hi affetmez. ay iinde hayata veda etti. Zavall Edmond... O ki hcrelerin heyecan verici insanlarn ise ihmalkr olduunu savunurdu... Ald ders acmasz olmu; hibir ey yapamamt. Bu felakete paralel olarak "Sweet milk Corporation"daki meslektalar ile de mcadeleleri oldu. inden ayrld ve dairesine kapand. Ling mi onun yeniden insanla balanmasn salamt, lm ise tekrar insandan kaan kiiliine brnmesine sebep oldu. - Ling mi'yi unutmak iin mi Afrika'ya gitti. - Belki. Her eyden nce yarasn bir an nce sarmak iin kendini btn benliiyle biyoloji mesleine adad. Ona heyecan veren baka bir alma sahas bulmu olmal idi. Bunun ne olduunu kesin olarak bildiimi syleyemem, fakat artk bakterilerle uramyordu. Bu yeni alma alanna en uygun yerin Afrika olduuna kanaat getirdii iin oraya gitmiti. Bana oradan bir kartpostal gndermi, CNRS* ekibine katldn ve Prof. Rosenfeld adnda bir kiiyle birlikte altn anlatmt. Bahsettii ahs tanmyorum. - Daha sonra Edmond'u tekrar grdnz m? CNRS (Cenine National de la Recherche SdenOBave) Bir Fransa kamu kumlusu olan: "Ulusal Blltm Arastama Merkezi' 32 - Evet, bir kere tesadfen Champs-Elysees'de. Biraz tarttk. Aka hayattan zevk almaya balamt. Fakat ok kaamak davranyordu, birka mesleki soru dnda btn sorularma yan izdi. - Zannedersem bir ansiklopedi hazrlyordu.

- Bu daha eskidir. En byk gayesi bu idi; btn bilgilerini bir eserde toplamak. - Eseri grdnz m? - Hayr. Zannetmiyorum ki herhangi bir kimseye de gstermi olsun. Edmond'u tandma gre herhalde onu Alaska'nn en cra kesinde alev saan bir ejderhann korumaclna brakmtr. Bir yan da bu idi "byk kurnaz." Jonathan izin istemee hazrlanyordu. - Ah! bir soru daha-, alt adet kibrit p ile drt adet ekenar gen yapmasn biliyor musunuz? - Pek tabi. Bu onun tercih ettii zek testi idi. - Peki zm nasldr? Jason bir kahkaha att. - zm m? Bunu size asla aklayamam! Edmond'un dedii gibi: "zm yolunu herkes kendi bana bulmal" ve greceksiniz ki buluun sevinci on kat artacaktr. Btn bu yiyeceklerle ykl olarak yrrken yol giditen daha uzun grnyordu. Gecenin beklenmedik zorluklarna maruz kalmamak iin birlik temkinli admlarla ilerliyordu. Karncalar, mart ayndan kasm ayna kadar gnn yirmi drt saati hi dinlenmeden alma gcne sahiptirler; bununla beraber her s d onlar uyuklatr. Bu sebeple bir seferin bir gnden fazla srmesi ok nadirdir. Kzlkarncalar sitesi, uzun zamandan beri bu konu zerinde duruyordu. Deiik bitkilerin redii, deiik hayvanlarn yaad, deiik detlerin uyguland av alanlarn yaygnlatrmann ve uzak lkeleri tanmann nemini anlamlard. Sekiz yz ellinci bin ylnda Ga (yz bin yldan beri yok olan dou hanedan) hanedannn kzl kraliesi Bi-stin-ga, dnyann "en . 33 u" blgelerini tanmak lgnlna kaplmt. Drt ana yne yzlerce sefer yaptrmt. Hibiri geri dnmemiti. Bugnk kralie Belo-kiu-kiuni onun kadar merakl deildi. Onun merak, kymetli talar andran ve gneyde rastlanlan yaldzl koleoplerleri kefetmek veya ona baz defa kkl ve canl olarak getirilen etobur bitkileri seyretmek ve onlar gnn birinde ehliletirmek umudundayd. Belo-kiu-kiuni yeni lkeleri tanmann en iyi yolunun Federasyonu bytmek olduunu biliyordu. Her zaman daha uzaklara yaplan sefer, her zaman daha ok kz evlat siteleri, her zaman daha ileri kaT?.k.?llar ve bu ilerlemeye mani olmaya yeltenenlere sava amak. phesiz dnyann br ucunu fethetmek ok uzun zaman alacakt fakat bu inat kk admlar politikas karncalarn genel felsefe anlayna uygun dyordu. "Yava yava fakat daima ileri." Bugn Bel-o-kan federasyonu 64 kz evlat sitesi iermektedir. Ayn kokuyu tayan 64 site. 125 kilometrelik kazlm ve 780 kilometrelik kokulu yollarla birbirine balanm 64 site. Sava halinde de, ktlk zamanlarnda da birbirine kenetlenmi 64 site. Federasyon dncesi baz sitelerin uzmanlamasn olanakl klyordu. Ve Belokiu-kiuni bir gn bir sitenin sadece tahl ileyeceini, dierinin et temin edeceini, dier bir ncsnn de sadece sava konularn ele alacan hayal ediyordu. Henz o noktaya ulalamamt. Her eye ramen bu fikir karncalarn felsefesinde dier bir ilkeye de uygun dyordu. "Gelecek uzmanlara aittir." Aratrmaclar hl ileri karakollardan ok uzaktadr. Yrylerini abuklatrrlar. Dnte etobur bitkinin yanndan geerken bir sava onu kkyle skp Belo-kiu-kiuni'ye gtrmeyi teklif eder. Topluluk antenleriyle birbirine kenetlenir. Uucu ve kokulu minimal molekller yayarak ve alglayarak birbirleri ile tartrlar. Fe-romonlar. Bunlar aslnda vcutlarndan darya kan hormonlardr. Bu molekllerin her biri bir kavanozun iindeki balklar gibi grlebilir. 34 Feromonlar sayesinde karncalar sonsuz nanslar deerlendirirler. Antenler arasndaki sinirli davranlar tartmann ne kadar canl olduunu gsterir. Bu ok can skc. Ana bu trden bir bitki tanmyor. Kayp verme tehlikesi var ve ganimeti tamakta glk ekilecek.

Ancak etobur bitkiler ehli/etirildikten sonra apayr bir silaha sahip olunacak, onlar yan yana dikerek cepheler oluturulabilir. Herkes yoruldu ve az sonra karanlk basacak. Vazgeerler, bitkinin arkasndan dolanrlar ve yollarna devam ederler. iekli bir korulua ulatklar zaman arkadan yryen 327. krmz bir papatya fark eder. Hi byle bir trn grmemitir. Tereddt etmee gerek yoktur. Sinekkapan elde edilemedi fakat bu gtrlebilir. Duraklar ve iei sapndan itina ile koparr. Sonra kefini skca kavrayarak arkadalarna yetimek iin koar. Ama arkadalarndan kimse kalmamt. Yeni yln bir numaral ncleri evet nnde duruyordu, fakat ne durumda... Byk bir ok ve stres. 327.'nin ayaklar tutmuyordu, tir tir titriyordu. Btn yol arkadalar orada l yatyorlard. Acaba ne olmutu? Saldn herhalde yldrm gibi olmalyd. Sava durumuna geme frsat bile bulamamlard, hl "byk bal ylan" dzeninde bulunuyorlard. Cesetleri yoklar. Hibir asit pskrtlmemi. Kzlkarncalar alarm feromonlarn bile yaymaya vakit bulamamlar. 327. erkek karnca aratrmalarn srdrr. Bir kz kardein cesedindeki antenleri eeler. Koklar. Hibir kimyasal grnt kaydedilmemi. Yryorlard ve sonra ani bir kesinti. Anlamak gerekiyor anlamak gerekli. Mutlaka bir aklama olmal! Evvela duyumsal arac temizlemek gerek. n ayann iki kvrk penesi ile aln ubuklarnda stres dolaysyla oluan asit kpn kazr. Onlar azna doru eyrek yalamaya balar ve sonra 35 nc dirseinin yukarsna ustaca yerletirilmi bulunan fra eklindeki kk mahmuz zerinde kurutur. Sonra temizlenmi antenlerini gzlerinin hizasna eker ve onlar yavaa saniyede 300 titreime ayarlar. Sonu yok. Titreimleri ykseltir: 500, 1000, 2000, 5000, 8000 titreim/saniye. Alc gcnn te ikisine ulamtr. Birden bire etrafta dalgalanan en kk yaylmalar bile almaya balar: iy buharlar, polenler, sporlar ve daha nce duyduu fakat imdi tanmlayamad hafif bir koku. Tekrar hzlandrr Azami g: 12000 titreim/saniye. Antenleri hareket ettike emici kk hava cereyanlar oluturuyor ve btn tozlar zerine ekiyordu. Tamam bu hafif kokuyu tanyabilmiti. Bu sulularn kokusu. Evet, bu onlardan bakas olamaz, geen sene bamza bin bir dert aan acmasz Kuzey komularmz. Evet onlar: Shi-gae-pou'nun ccekarncalar. Demek onlar da uyanmlar. Herhalde bir tuzak kurmu olmallar ve ardndan da yldrm gibi bir silah. Bir saniye bile kaybetmee gelmez, btn Federasyonu alarma geirmek gerek. "Hepsini birden ldren ok kuvvetli bir lazer n ef. - Bir lazer n m? - Evet, uzaktan en byk gemilerimizi bile eritecek gte yeni bir silah, ef... - Dndmzn... - Evet ef, sadece Vensller bu darbeyi indirebilirler. Bu belli. - Bu takdirde misillememiz de ok iddetli olacaktr. Orion* kuanda yerletirilmi ka adet sava fzemiz kald? - Drt adet ef. - Bu miktar hi te yeterli olmayacak. Yardm iin arlmas gereken birlikler..." * Orion: Yunan Mitolojisinde Anemls'e hakaret ettii in onun tarafndan ldrlen devs bir avez. Sonra takmyldz haline dntrlm. 36 - Biraz daha orba ister misin? Televizyonda seyrettiklerinden bylenmi hale gelen Nicolas. - Hayr teekkr ederim, dedi. - Haydi artk biraz da yemeinle ilgilen, yoksa televizyon kapatlr! - Oh! anne ltfen...

Yeil kk insanlarn ve amar suyu markas olarak kullanlan bu gezegenlerin hikyelerinden hl bkmadn m? diye sordu Jo-nathan. - lgimi ekiyor. Bir gn insanlarn dnya dndakilerle karlaacaklarndan eminim. - Bu... ka zamandan beri hep sylenir! - Marco Polo adnda bir uydu gndermiler. - Bu da dierleri gibi uzay kirletmekten baka hibir ie yaramayacaktr. - Belki, peki ama uzayllarn bizi grmeye gelmeyeceini kim syleyebilir? Uan dairelerin grldne dair sylentiler hl akla kavumad ki. - Pekl. Baka akll topluluklara rastlamann bize ne yarar dokunacak? Sonunda bir gn harbe girimek zorunda kalnacak, dnyallar arasnda yeteri kadar problem bulunduunun farknda deil misin? - D lkeleri tanma frsat doacak. Tatile gitmek iin belki de en ilgin yerler buralar olacak. - Bilakis yeni zntler doacak. Jonathan Nicolas'n enesini okar. - Bak olum, byynce greceksin ki sen de benim gibi dneceksin: en hrsl, zeks gerekten bizimkinden farkl olan yegne hayvan... kadndr! Lucie ifade tarzna tepki gsterdi. Sonra beraberce gltler. Nicolas suratn ekitti. Bu yetikinlerin mizah anlay olmalyd... Elini kpeinin skn verici tylerini ararcasna masann altna uzatt. - Quarzazate nereye gitti? -37 Yemek odasnda deildi. - Quarzi! Ouarzi! Nicolas parmaklar ile slk almaya balad. Her zaman ayn sonu alnrd: bir havlama ve arkasndan da ayak sesleri. Bir kere daha slk ald. Hibir sonu yok. Evin btn odalarn dolaarak onu aramaya balad. Anne ve babas da ona katld. Kpek yok. Kap kapal idi. Kendi imknlar ile kmasna imkn yoktu, kpekler henz anahtar kullanmasn bilemezlerdi. Gayri ihtiyari mutfaa doru yneldiler ve zellikle de mahzenin kapsna doru. atlak tkanm deildi ve bu atlak Quarzaza-te boyundaki bir hayvann oradan rahatlkla gemesine olanak salayacak genilikte idi. - O ierde, ierde olduundan eminim! diye inledi Nicolas. Onu gidip aramak lazm. Bu dilee cevap vermek istercesine mahzenden kesik kesik rmelerin ykseldiini iitebildi. Bununla beraber seslerin uzaktan geldii belli oluyordu. Hepsi birden tabulam kapya yaklatlar. Jonathan araya girdi. - Baban istiyor: mahzene gidilmeyecek! - Fakat sevgilim, dedi Lucie, onu gidip aramak lazm. Belki de sanlarn saldrsna uramtr. Sen orada sanlann olduunu sylemitin. ehresi donuklat. - Kpee yazk oldu. Yarn gidip "baka bir kpek" alrz. ocuk donakalmt. - Fakat baba, benim istediim "baka bir kpek" deil. Quarza-zate benim arkadam, onu byle lme terk edemezsin. - Sana ne oluyor? diye Lucie mdahale etti, sen korkuyorsan ben gideyim! - Baba sen bir korkak msn? jonathan artk kendinde deildi, mrldand "Pekl gidip bir gz atacam" ve bir elektrikli el feneri getirdi, atlak yeri aydnlatt. Karanlk, zindan gibi idi, yle bir karanlk ki her eyi eritiyordu. 38 Birden titredi. Kamak iin yanp tutuuyordu. Fakat kars ve olu onu bu uuruma doru srklyorlard. Kara kara dnceler zihnini sard. Karanlk korkusu stn geliyordu. Nicolas hkra hkra alamaya balad. - O ld! Eminim o ld! Bu senin suun. - Belki de yaralanmtr, diyerek Lucie teskin etmee alt, gidip bakmak gerek. Jonathan tekrar Edmond'un mesajn dnd. Kesin bir emir tarznda idi. Fakat ne yapabilirdi? Bir gn ister istemez ilerinden biri meraktan atlayacak ve oraya gidip grmek isteyecekti. Boay boynuzlarndan yakalamak gerekirdi. Ya imdi ya hibir zaman. Elini terlemi alnna gtrd.

Hayr bu byle srp gidemezdi. imdi korkularn yenmek, admn atmak, tehlikeye gs gemnek frsat domutu. Karanlk onu yutmak istiyordu. Ne olursa olsun. O olaylarn derinliine inmek iin hazrd. Kaybedecek bir eyi yoktu. - Oraya gidiyorum! Aletlerini getirdi ve kilidi skt. - Sakn buradan baka bir yere ayrlmayn, bilhassa bana katlmaya girimeyin ve polisi armaya kalkmayn. Beni bekleyin. - Acayip acayip konuuyorsun. En nihayet bu bir mahzen, btn dier binalarda olduu gibi bir mahzen. - Bundan o kadar emin deilim... Batan gnein turuncu rengi ile aydnlanm olarak 327. erkek, ilkbahar nclerinin en son hayatta kalan, tek bana kouyordu. Tahamml edilmesi g bir yalnzlk iinde... Uzun zamandan beri su birikintileri, amur ve kflenmi yapraklar arasnda bata ka yryordu. Rzgrdan dudaklar kurmutu. Vcudu toz toprak iinde, adaleleri tutulmu, penelerinin bir ou kopmutu. Fakat gnderildii bu grevin sonunda ok gemeden hedefini fark eder. Bel-o-kan sitesini tekil eden tepecikler arasnda bir grnt, att her adm sonunda gittike bymektedir. Bu muazzam 39 Bel-o-kan piramididir, ana site, onu byleyen ve kendine eken kokulu klavuz. Nihayet 327., grkemli karnca yuvasnn eteine ular ve ban kaldrr. ehir daha da bymtr. Kubbeyi yeniden koruyucu bir tabaka ile rtmeye balamlar. Kk dal paracklarndan oluan damn tepesi ay ile akalayordu. Gen erkek bir mddet aratrr, toprak dzeyinde hl ak duran bir giri yeri bulur ve ieriye dalar. Tam zaman idi. Darda alan btn ii ve asker karncalar az nce geri dnmlerdi. Koruyucular ierisinin ssn korumak iin klar tkamaya hazrlanyorlard. Zaten ieriye admn atar atmaz duvarclar almaya balamlar ve hemen onun ardndan k deliini kapatmlard. i bir rpda bitirmilerdi. Artk d lemin souundan ve vahiliinden hibir iz kalmamt. 327. erkek yeniden medeniyet ortamna dnmt. Bundan sonra esenlik veren gruh iine o da kaynaabilirdi. Artk yalnz deildi, ounlukla beraberdi. Nbetiler yaklarlar, tozlu kisvesi iinde onu tanyamazlar. Hemen kimlik kokusunu salar ve nbetiler yatrlar. Bir ii karnca onun yorgunluk kokularn fark eder. Ona trofa-laksi teklif eder, allageldii gibi kendi vcudundan kar tarafa bata bulunma teklifi. Her karnca, kamnda bir eit torba tar, gdalar hazmetmeden muhafaza eden bir eit ikinci mide, sosyal yardm kursa. Oraya, daima taze ve dokunulmam olarak kalabilecek gda depo edilebilir. Sonra onu tekrar azna getirip normal hazm iin midesine yollayabilir. Veyahut bir hemcinsine sunmak iin onu tkrr. Davranlar hep ayndr. Sunucu karnca trofalaksi uygulamak istedii karncaya kafasna dokunarak yanar. Bylece uyarlan karnca teklifi kabul ederse antenlerini indirir. Eer onlar ykseklere karrsa bu reddettiinin iaretidir, a olmadn belli eder. 327. tereddt etmez, enerji kaynaklar o kadar tkenmitir ki 40 neredeyse katalepsi durumuna decektir. Dudak dudaa gelirler. Sunucu nce tkrk verir, onu takiben urup ve tahl bulamac. Bu ok lezzetli ve glendiricidir. Ba sona erer, erkek karnca derhal ayrlr. Her eyi hatrlamaya balar. lleri. Tuza. Bir an bile gecikmemeli. Antenlerini kaldrr ve etrafa ince damlacklar halinde haberleri pskrtr. Alarm, Sava var. Cceler ilk nclerimizi yok ettiler. Ykc yeni bir silaha sahipler. Savaa hazr olun. Sava ilan edilmitir. Nbeti uzaklar. Bu alarm kokular beynini trmalamaktadr. imdiden 327. erkek etrafnda bir kalabalk birikmitir. Ne var?

Neler oluyor? Harp ilan edildiini sylyor. Kantlar var m? Her ynden karncalar r. Yeni bir silahtan ve krp geirilmi nclerden bahsediliyor. Haber kayg verici. Kantlar var m? imdi erkek karnca bir yn karnca arasnda kalmtr. Alarm, alarm, harp ilan edilmitir, savaa hazr olun! Kantlar var m? Korku ile yaylan bu szler herkes tarafndan tekrar edilmektedir. Hayr kantlar yoktu. O kadar armt ki beraberinde kant getirmeyi dnememiti. Antenler hep hareket halinde. Balar phe ifade eden hareketlerle sallanmaktadr. Bu olay nerede olmu. La-chlola-kan 'in batsnda nclerimiz tarafndan bulunan yeni av alan ile sitelerimiz arasnda. Oras ekseriya ccelerin kol gezdii saha. Bu imknsz, casuslarmz dndler. Kesin olarak sylyorlar: cceler henz uyanmam! Az nce yaylan feromonlar bilinmeyen bir anten tarafndan verilmektedir. Kalabalk deiller. Herkes bu habere inanr. Erkek - 41 kanncaya, ona inanmazlar. Haberinde baz gerekler var ama tmyle inandrc deil. lkbahar savalar hibir zaman bu kadar erken balamaz. Ccelerin birou henz uyanmam bulunurken saldrya gemeleri iin deli olmallar. 327. tarafndan verilen habere aldrmadan herkes kendi iine koyulur. lk nclerin yegne hayatta kalan akna dnmt. Bu lleri, ast kanlan, o icat etmemiti! Yaknda gerekten her ey aa kacakt. Antenleri bitkinlik iinde alnnn stne der. Varlnn hibir ie yaramad dncesi ile aalanmlk hissine kaplr. Sanki sadece kendi iin yayordu, bakalanna hi faydas yoktu. Bu dnceler iinde korkudan titrer. ne atlr, cokuyla koar ii karncalar kkrtr ve onlar tank tutar. Kutsal nameyi tane tane okumaya balad zaman karncalar durup dinlemekten bile kanrlar: Aratrc olarak gittim. Orada gzmle grdm. Dnmde ise sinirli bir uyarc oldum. Herkes bo verir. Sylediklerine dikkat bile edilmez, znt bile duyulmaz. Uyanda bulunmaktan vazgesin artk! Jonathan drt saatten beri mahzende idi. Kars ve olu meraktan kendi kendilerini yiyip bitiriyorlard. - Polise haber verelim mi Anne? - Hayr, daha deil. Mahzenin kapsna yanar. - Babam ld m? syle anne, Babam da aynen Quarzl'nin ld gibi ld m? - Hayr, hayr sevgili olum, byle neler samalyorsun sen! Lucie skntdan boulacak gibi idi. atlak yeri incelemek iin eildi. ok evvel satn alm olduu uzaa k veren lamba ile baktnda biraz tede helezoni bir merdiven grr gibi oldu. 42 Yere oturdu. Nicolas da ona katld. Annesi onu kucaklad. - O gelecek, sabrl olmak lazm. Bize beklememizi syledi, yine bekleyelim. - Ya hi gelmezse? 327. yorgundur. Suyun iinde rpnyormu gibi bir hali vardr. abalyor fakat ilerleyemiyordu. Beli-kiu-kiuni'ye ahsen bavurmaya karar verir. On drt k yanda olan ana, kyas kabul etmez bir tecrbeye sahiptir, halbuki topluluun ounluunu tekil eden iktidarsz kanncalar en ok sene yaar. Haberi yrrle koymak iin bir are bulmaya yardm edebilecek olan sadece o vard. Gen erkek sitenin kalbine giden ekspres yolu seer. Yumurtalarla ykl binlerce ii karnca bu geni galeride cirit atmaktadr. Yklerini toprak altndaki krknc kattan toprak stnde otuz beinci kattaki gnelenme terasnda bulunan

bebek kouuna kadar karmaktadrlar. Bu ayaklar ucunda tanan ve aadan yukarya, sadan sola akan geni bir beyaz kabuk akmnn grntsdr. Onun ters istikamete gitmesi gerekiyor. Bu kolay bir i deil. 327. yolda birka dadya arpar, hemen yamaclar gibi haykrmaya balarlar. Kendisi de arplm, inenmi, itilmi, penelenmi durumdadr. Neyse ki geit tamamen igal edilmi deildir. Kaynaan kalabalk iinde kendisine bir yol amaya muvaffak olur. Sonra daha uzun fakat daha rahat olan kk tneller gzerghn tercih eder. Atardamarlardan kk atar damarlara, toplardamarlardan ince damarlara geer. Bylece kilometrelerce yrr, kprleri, kemerleri aar, tklm tklm dolu meydanlarda kendine yol aar. Alnnn zerinde bulunan kzltesi klar grme zelliine sahip kk gz sayesinde zifiri karanlklar ortasnda glk ekmeden ilerler. Yasaklanm Siteye yaklatka Ana'nn i ac kokusu daha ok duyulmaya balar ve koruyucularn says da gittike artar. Btn ast kastlardan gelen her boyda, her trl silahlarla donatlm sava karncalar grlmektedir. Kertikli uzun eneleri olan 43 kk karncalar, gs buharlarla donatlm topuz gibi olanlar, ksa antenli bodurlar, ince uzun karnlarnn azna kadar, adaleleri ilemez hale getiren, zehirle dolu topular. Geerli pasaport kokusu tayan 327. erkek btn yasak blgeleri kolaylkla geer. Asker karncalar sakindirler. lkede byk savalarn balamad hissedilmektedir. Artk amacna ulam bulunmaktadr. Kimliklerini kapc karncalara ibraz eder ve kraliyet makamna giden son geide girer. Kapnn eiinde bu esiz yerin gzellii iinde yok olmu gibidir. Buras, ana kralielerin antenden antene kz evlatlarna devrettikleri mimar ve geometrik kaideler erevesinde ina edilmi yuvarlak byk bir salondur. Esas tonoz on iki ba ykseklikte ve otuz alt ba apndadr. (Bu Federasyon uzunluk ls birimidir; bir ba.insann kulland uzunluk lsnn milimetresine denktir.) Duvar ayaklarnn balantlar bu bcek tapnana destek olmaktadr. Karncalar tarafndan yaylan kokulu molekllerin duvarlara sinmeden olabildiince sramalarn salayan tapnan zemini i bkey biimde dzenlenmitir. Bu muhteem bir kokusal zenginliin olumasn salamaktadr. Salonun ortasnda bir kadn dinlenmekte. Karnnn stne yatm ve arada srada ayan sar bir iee doru uzatmakta. iein kapanmasndan nce ayan hzla geri ekiyor. Bu kadn Belo-kiu-kiuni. Belo-kiu-kiuni, merkez sitenin sonuncu kzlkarnca kraliesi. Belo-kiu-kiuni halkn btn bireylerinin vcudunu ve ruhunu oluturan tek yumurtlayan karnca. Belo-kiu-kiuni, balarlar ve mee aac yabanarlarna kar giriilen savalarda, gney lkelerinin ele geirilmesinde, rmcek lkeleri ile yaplan barta, ccekanncalarsn siteleri ele geirmesinin engellenmesinde tm nlemleri alan kii. Belo-kiu-kiuni en uzun sre saltanat sren kralie. Belo-kiu-kiuni onun annesi. Bu yaayan canl ant, eskiden olduu gibi yine yannda, ancak 44 imdi gen yirmi ii karnca tarafndan serinletilmekte ve okanmakta, halbuki eskiden kck ayaklar ile ona titizlikle bakan kendisi, 327., idi. Taze etobur bitki enelerini kapatyor ve Ana her seferinde kokusal kk iniltiler karyor. Bu yaban bitkilere kar olan ilgisi nereden geliyor bir trl anlayamyordu. 327. yaklar. Yakndan bakldnda Ana gzel deildir. ne doru uzanan kafasnda, her tarafa birden bakyor gibi grnen kocaman iki yuvarlak gz var. Kzl tesi nlar gren kk gzleri ise alnnn ortasna sktrlm, antenleri ise ar derecede aralkl olarak yerletirilmi. Antenleri ok uzun, ok hafif ve her an titreim halinde Belo-kiu-kiuni byk uykusundan uyand o zamandan beri yumurtlamakta. Normalden on defa daha byk olan gvdesi srekli

olarak kasntlar iinde. Ve az nce kck, ak gri renkte, sedef gibi parlak sekiz yumurta bedeninden kt. Gen erkek bu yumurtalarn kokusunu tanmakta. Bunlar ksr dii askerler ve erkekler. Hava souk olduundan bezleri "kz evlat" retmek iin henz harekete gememi. Hava durumu uygun-latktan sonra Ana, sitenin ihtiyacna gre her trden yumurta yu-murtlayacak. Mesela ii karncalar gelecek ve diyecekler ki "tahl ezicilerinden veya topulardan eksiimiz var" ve o hemen gerekeni temin edecek. Bazen Belo-kiu-kiuni yerinden ayrlp geitleri dolar. Kastlarn ne gibi eksiklikleri olduunu bulmaya yarayan duyarl antenleriyle hemen noksanlar tamamlar. Ana be tane daha clz varlk dourur ve ziyaretisine dner. Ona dokunur ve yalar. Kraliyet tkr her zaman iin olaanst bir temastr. Bu tkrk sadece evrensel bir dezenfektan olmayp ayn zamanda btn yaralar iyi eden bir merhemdir... ama dnceler iin deil. Belo-kiu-kiuni saysz ocuklarndan herhangi birini tanyamaz-sa, bu tkrk yntemi ile kokusunu aratrr. O kendi ocuudur. Gruh'un hayat kaynana ho geldin. Ben terk ettim ama geri dnmekten kendini alkoyamadn. sonra on bir halkasnn feromonlann, 327.'ye empoze ederek, iine eker... Daha imdiden ziyaretinin nedenini anlamt. Batya gnderilen ilk ncler tamamen yok olmutu. Felaket yerinin etrafnda ccekarncalarn kokusu vard. Herhalde yeni bir silah kefetmi olmallar. Ayaklarmla gittim nc oldum, Orada gzlerimle grdm, Dnte sinirli bir uyarc oldum. Kukusuz. Ancak Gruh'u uyarmay baaramam olmak problem yaratyor. Yayd koku ile kimseyi ikna edemiyor. Yalnzca Be-lo-kiu-kiuni'nin, mesajn nasl iletileceini bilerek alarm verebileceini ummakta. Ana daha byk bir dikkatle feromonlar iine eker. En ince ayrntsna kadar, eklemlerinde ve ayaklarnda bulunan bu uucu moleklleri zapt eder. Evet orada lm ve gizem var. Bu bir sava olabilir... Ya da hibir ey... Ona bu konuda bir politik yetkisinin olmadn izah eder. Gruh iinde btn kararlarn alma guruplarnn ngrd projeler dorultusunda grlerek alndn bildirir. Bu gruplardan birini ikna etmeli, aksi takdirde hemen bir grup oluturmas ok zor grnyor... Ona yardm bile edemez. 327. srar eder. Onu sonuna kadar dinlemeye hazr birini bulduundan btn gc ile en etkileyici molekllerini salmaya balar. Bu olduka ciddi bir felakettir. Bu gizli silahn ne olduunu anlamak iin derhal casuslar gnderilmeli. Belo-kiu-kiuni, 327.'nin kayglarnn Gruh'un kmesine sebep olacan syler. Bahar uyannn henz tamamlanmam olmasnn yan sra sitenin yaam da bir antiye grnm iindedir. Son katn denmesinden nce harbe gitmek bir macera olmaktan teye gitmeyecek. Ayrca Gruh protein ve ekerden yoksun. stelik Rnesans bayram hazrlklarn da dnmek gerekiyor. Tm 46 bunlar iin herkesin gl enerjiye ihtiyac var. Casuslarn ek grevler ykl oimasi da abasi. te ret cevabinin nedeni. Bir sreden beri ii karncalarn Ana'nn srtn yalayan dudak aprtlar iitilmekte. Ana ise etobur bitkisini kurcalamakla megul. Karnn gsnn altna gecirmceye kadar ters dner. ki n aya sarkmaktadr. Bftkinin eneleri kapannca byk bir hzla ayan eker, bun^n dmanlara kar ne mthi bir silah olabileceini dnr. Btn Kuzey-bat snrn koruyabilmek iin bu etobur bitkilerle bir duvar ekilebilir. Ancak tek sorun bu kk canavarlarn site halk ile yabanclan birbirinden ayrt etme bilgisinin olmamas. 327., kafasn bulandran konuya tekrar dner. Belo-kiu-kiuni "oiay" srasnda ka kiinin ldn sorar. Yirmi sekiz. Hepsi de keif savalar birliinden mi? Doru, o sevkyatn tek erkei idi. O zaman Ana konsantre olur ve art arda yirmi sekiz inci yumurtlar. Yirmi sekiz karnca lmtr, bu yirmi sekiz yumurta onlarn yerini alacaktr.

BRCN KANILMAZ OLARAK: Bir gn, kanlmaz olarak parmaklarnz bu sayfalara deecek, bu szckler zerinde gz gezdirecek, zihinler anlamlan yorumlayacak. Bu ann ok erken gelmesini arzu etmiyorum. Sonulan mthi olabilir. Ve bu cmleleri yazmakta olduum saatte bile srrm saklamak in mcadele etmekteyim. Buna ramen bir gn neler olup bittii renilmek stenecek. En derinliklere gmlen srlar bile bir gn su yzne kmaya mahkmdur. Zaman onlarn en acmasz dmandr. Kim olursanz olun nce sizi selamlarm. Beni okuduunuz zaman herhalde on sene nce lm olacam, yle zannediyorum. Bazen bu bilgiye erimi olmaktan znt duyuyorum. Fakat ben nsanm, kendi trlerimle olan dayanmam u an en alt dzeyde olsa bile, bu evrenin Insanlan, sizler arasnda domu olmann bana ykledii btn sorumluluktan biliyorum. Sizlere hikayemi aktarmalym. 47 Aslnda az arkllklarla btn hikayeler birbirine benzer. Balangta, olumaya doru giden bir konu vardr. Bir kriz olur. Bu kriz onu harekete zorlar. Davranna gre ya lecek veya geliecektir. Size anlatacam ilk hikye evrenimizin hikayesidir. nk onun iinde yayoruz. Ve nk btn her ey, ister kk ister byk olsun ayn kanunlara uyar ve ayn karlkl bamllk inde kalr. rnein, bu ayiay evirdiiniz zaman iaret parmanzla kadn sellozuna bir noktadan dokunursunuz. Bu temasta ok kk bir snma, her eye ramen gerek bir snma meydana gelir. En kk halinde olduu dnlse bile bir snma, bir elektronun sramasna neden olur ve bu elektron gelir dier bir zerrecie arpar. Bu zerrecik gerekte "greceli olarak' muazzamdr. O kadar ki elektron ile arpmas zerrecii allak bullak etmee yeter. Oysa nceleri atl, bo ve souk di. Sizin sayfay evirmeniz yznden krize girmitir. Dev gibi kvlcmlar onu izik izik yapar. Sadece bu hareketinizle sonularnn ne olabildiini hibir zaman anlayamayacanz bir olay balatm olursunuz. Kim bilir yeni dnyalar domutur belki, belki de baka dnyalarda yaayanlar, metalrjiyi, baka yrelerin mutfaklann ve yldzlar aras seyahatleri kefedecekler. Hatta belki de bu nsanlar bizden daha akll olacaklar. Ve eer sizin elleriniz arasnda bu kitap olmasayd ve eer parmanz bu snmay balat-masayd bu dnyalar var olmayacakt. Ayn biimde bizim evrenimiz de, belki dev bir uygarln bir kitap sayfasnn bir kesinde, bir ayakkab tabannda veya bir ie birann kp arasnda yer almaktadr. Bizim neslimiz hi phesiz bu gerei saptama olanana hibir zaman ulaamayacaktr. Bildiimiz tek gerek o ki evrenimiz, dier bir deyimle evrenimizi htiva eden zerrecik ok uzun zamanlar nce bo, souk, karanlk ve hareketsiz di. Ve sonra birisi veya bir ey krizi balatt. Bir sayfa evrildi, bir ta zerinde yrnd, bir bira iesindeki kpk alkaland. Yani dalma 48 bir neden var. Bizim zerreciimiz uyand. Biz bunun muazzam bir patlama olduunu biliyoruz. Blg Bang olarak adlandrdmz... Belki her saniye, sonsuz kadar byklk, sonsuz kadar kklk, sonsuz kadar uzaklk iinde, on be milyar sene nce bizim evrenimizin doduu gibi, bir evren domaktadr. Bunlar bilinmemektedir Mat bizimkinin en "kk" ve en "basit" bir, atomun patlamas le husule geldii bilinmektedir": hidrojen. Muazzam blrpatiama ile birdenbire uyanan bu sonsuz sessizlik boluunu hayalinizden geirin. Biraz nce niin sayfa evrildi? Niin birann kp alkaland. nemi yok, fakat olay yalnzca, hidrojenin yanmas, patlama ve kavrulma. Tertemiz, lekesiz boluu muazzam bir k kaplyor. Kriz balyor. Hareketsiz duran eyler harekete geiyor, souk durumda olan eyler snyor. Sessiz duran btn bu eyler uuldamaya balyor. Kor haline gelite lk olarak hidrojen helyuma dnr, yani kendisinden daha karmak olan atom haline. Bu deiime bakarak bile evrenimizin byk kuraln syleyebiliriz: HER ZAMAN DAHA OK KARMAIK. Bu kural bir gerektir. Fakat komu evrenlerde bunun daha deiik olmadn kimse kantlayamaz. Dierlerinde, bu belki de: HER ZAMAN DAHA OK SICAK veya HER ZAMAN DAHA OK KATI veya HER ZAMAN DAHA OK ACAYP. Bizde de eyler daha scak, daha kat, daha acayip hale dnebilirler fakat bu temel kural, nde gelen

kural deildir. Bunlar yan oluumlardr. Bizim iin temel yasa btn dierlerinin onun etrafnda dzenlendii yasa udur: HER ZAMAN DAHA OK KARMAIK. Edmond Wells Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi ..49 327. erkek ehrin gney geitleri arasnda dolamaktadr. Sa-kinlememitir. nl nameyi tekrar tekrar geveler. Ayaklarmla aratrc oldum, Orada gzlerimle grdm, Dnte sinirli bir uyarc oldum. Bu i niin yrmyor? Hata nerede? Vard bilgiye aldr edilmemi olmas btn vcudunu sarmtr. Ona gre Gruh yara alm fakat farknda bile deildir. Halbuki ac iinde kvranan odur. Siteyi harekete geirmek grevi yine de ona dmektedir. Of! bir ac haberi hibir antenin almak istememesi karsnda sadece kendinde tutmak ne kadar g bir olay. Bu ykn altndan kurtulmay, bu korkun bilgiyi dierleri ile paylamay oysa ne kadar ok arzu ediyor. Bir termik ulak karnca yanndan geer. Yorgun grnce kt uyandn zannederek ona gne kalorisi sunar. Bu ona biraz kuvvet verir ve dier karncay ikna etmek iin harekete geer. Alarm, ccekanncalar tarafndan kurulan bir tuzak sonunda bir takm yok edildi alarm! Fakat 327.'de balangtaki inandrc aksan bile yoktur. Termik ulak hibir ey olmam gibi dner gider. 327. vazgemez, alarm haberini mrldanarak geitler arasndan komaya balar. Bazen savalar durur, onunla konuma bile yaparlar, fakat ldrc silah hikyesi o kadar az inandrcdr ki. Askeri grev alabilecek hibir grup olumaz. Yenilmi olarak yrmeye devam eder. Birdenbire, yeralt on beinci kattaki ssz bir tnelden geerken, arkadan gelen bir patrt duyar. Birisi onu takip ediyor. 327. erkek arkasna bakar. Kzltesi gzlerle geidi tarar. Krmz ve siyah lekelerden baka grnen bir ey yok. Hayret, bir hata olmal, hi kimse yok. Fakat ayak sesleri arkadan yeniden gelmee balar. Kri... krak, kri... krak. Bu yaklaan kimsenin alt ayandan 50 ikisinin sakat olmas gerekir. Olaydan emin olmak iin her kavakta yn deitirir ve bir mddet bekler, patrt kesilir. Hareket eder etmez de: kri... krak, kri... krak, kri... krak, patrt yeniden balar. Artk phesi yok: takip ediliyor. Geriye bakt zaman derhal saklanan biri var. Hayret bir ey, hi rastlanmam bir olay. Gruh mensuplarndan biri, kendini gstermeden niin bir dierini takip etsin? Burada her fert herkesle beraberdir ve hi kimseden saklanacak bir ey yoktur. Bu davran olduka uzun mddet srer. Daima uzaktan, daima sakl. Kri... krak, kri... krak, Nasl bir tepki gstermeli? ok kk iken, dadlar ona daima tehlikeye kar gs germek gerektiini gstermilerdi. Durup temizlenir gibi yapar. Takipi artk uzakta deildir. Onu artk hissetmektedir. Bir taraftan temizlenir gibi yaparken dier taraftan da antenlerini harekete geirir. Tamam artk takipisinin kokusal molekllerini alglamaktadr. Bu, bir yanda kk bir savadr. Kimliini aklayan, pek anlalmayan tuhaf bir koku yaymaktadr. Kk sava artk gizlenmemektedir. Kri... krak, kri... krak. imdi onu kzl tesi gzleriyle grmektedir. Nitekim iki aya noksandr, tuhaf kokusu daha yakndan gelmektedir. 327. sorar. Kim var orada? Cevap yok. Beni niin takip ediyorsun? Cevap yok.

Olay unutmak isteyerek tekrar yoluna koyulur, fakat az sonra karsna kan ikinci bir sava kefeder. Bu kez csseli bir sava. Geit dar olduu iin geemeyecektir. Geri mi dnsn? Bu defa zaten kendine doru gelmekte olan topal ile kar karya gelecektir. Skmtr. imdi anlamtr: bunlar iki sava. kisi de o tuhaf kokuyu tayorlar. ri olan uzun kesicilerini at. 51 Bu bir tuzak!.. Sitelerin herhangi birinde bir karncann dierini ldrmesi akl almaz bir ey. Dokunulmazlk sisteminde bir dzensizlik mi vard acaba? Onun kokularn m anlayamamlard? Onu bir yabanc yerine mi koyuyorlard? Bu tamamen anlamsz bir eydi, bu midenin barsaklar ldrmek istemesi gibi bir eydi. 327. erkek yaynnn gcn artrr: Bende sizin gibi Gruh'un bir ferdiyim. Ayn toplulua aidiz. Bunlar gen askerler, yanlm olmallar. Fakat yayd kokular karlat kiileri yattrmaz. Kk topal zerine atlar ve onu kanatlarndan yakalar, dier taraftan da iri olan enelerinin arasnda kafasn sktrr. Onu bylece smsk balanm olarak ple doru srklerler. 327. erkek rpnn Cinsel diyalog halkalar ile ksrlarn hi tanmadklar birok heyecan verici szler yayar. Bu szler bsbtn panie yol aar. Bu "soyut" fikirlerle zihninin karmasn nlemek iin, topal karnca daima srtna km olarak, eneleri ile onun antenlerini kemirmee balar. Bylece btn feromonlarn yok eder, zellikle pasaport kokularn. Esasen gtrlmekte olduu yerde bunlar artk hibir ie yaramayacaktr. Uursuz l soluk solua en az kalabalk olan geitlerden ilerler. Kk topal almasn srdrmektedir. Sanki bu kafada hibir bilgi brakmak istemiyormu gibidir. Erkek karnca artk rpnmaz. Kaderine raz olmuasna, kalbinin atlarn yavalatarak kendini lme hazrlar. "Bu kadar iddete, bu kadar kine, ne gerek var kardelerim? Ne gerek var? Biriz, hepimiz biriz, hepimiz de bu Dnyann ve Tanrnn evlatlaryz. Burada, yersiz kavgalarmz brakalm. 22. yzyl aklc olacak veya olmayacak. kiyzllk ve bencillik zerine kurulmu olan eski kavgalarmzdan vazgeelim. 52 Bireycilik, ite gerek dmanmz! Bir kardeimiz yoksulluk iindeyken, siz onu alktan lme terk ediyorsanz, siz dnyann engin kardelik duygusuna layk olamazsnz. Sizden yardm ve yaknlk dileyen bir zavall var ve siz ona kaplarnz kapatyorsunuz. Siz bizlerden deilsiniz. pekler iine gmlm, vicdan rahat insanlar, sizleri tanyorum! Sizler ancak kendi rahatnz dnrsnz, sadece kiisel hretlerinizi arzu edersiniz, evet saadeti de, ama yalnz kendi saadetinizi veya yakn ailenizin saadetini. Sizi tanyorum diyorum. Seni, seni, seni ve seni de! Ekranlarnzn banda glmsemekten vazgein, size ciddi konulardan bahsediyorum. Bu byle srp gidemez. Byle bir hayat srdrmenin hibir anlam yoktur. Her eyi harcyor, her eyi yok ediyoruz. Ormanlarmz smkrp atlacak mendil yapmak iin dmdz hale getiriyoruz. Her ey kullanlp atlyor, araflar, dolmakalemler, elbiseler, fotoraf makineleri, arabalar ve farknda olmadan siz de atlr hale geliyorsunuz. Bu yzeysel hayattan vazgein. Bu gnden tezi yok bu yaay tarzndan vazgein, yoksa yarn sizi vazgeirmee zorlayacaklar. Gelin aramza katln, sadk insanlar ordusuna katln. Hepimiz Tanrnn askerleriyiz kardelerim." Bir kadn spikerin grnts "Bu dini yayn sizlere yeni kilisenin vaizi Muhterem peder Mac Donald ve derin dondurucu gdalar irketi "Svveetmilk" tarafndan sunulmutur. Bu yayn ktalararas haber uydusu kanal ile yaplmtr. Ve az sonra "Dnya d adam ve canllarn gururu" bilimkurgu dizisine balamadan nce tekrar reklmlara dnyoruz." Lucie de, Nicolas da televizyonu izlerken kendilerini dnmekten alkoyamyorlard. Sekiz saat gemiti ve hl hibir haber yoktu, Jonathan orada, aada idi!

Eli' telefona doru uzanr. Hibir ey sylememesini tembih etmiti, fakat ya ldyse, ya dkntler arasnda kald ise? Aaya inmek iin de cesareti yoktu. Telefonu eline ald, polisin numarasn evirmeye balad'. "53 Bu bir tuzak!.. Sitelerin herhangi birinde bir karncann dierini ldrmesi akl almaz bir ey. Dokunulmazlk sisteminde bir dzensizlik mi vard acaba? Onun kokularn m anlayamamlard? Onu bir yabanc yerine mi koyuyorlard? Bu tamamen anlamsz bir eydi, bu midenin barsaklar ldrmek istemesi gibi bir eydi. 327. erkek yaynnn gcn artrr: Bende sizin gibi Gruhun bir ferdiyim. Ayn toplulua aidiz. Bunlar gen askerler, yanlm olmallar. Fakat yayd kokular karlat kiileri yattrmaz. Kk topal zerine atlar ve onu kanatlarndan yakalar, dier taraftan da iri olan enelerinin arasnda kafasn sktrr. Onu bylece smsk balanm olarak ple doru srklerler. 327. erkek rpmr. Cinsel diyalog halkalar ile ksrlarn hi tanmadklar birok heyecan verici szler yayar. Bu szler bsbtn panie yol aar. Bu "soyut" fikirlerle zihninin karmasn nlemek iin, topal karnca daima srtna km olarak, eneleri ile onun antenlerini kemirmee balar. Bylece btn feromonlarn yok eder, zellikle pasaport kokularn. Esasen gtrlmekte olduu yerde bunlar artk hibir ie yaramayacaktr. Uursuz l soluk solua en az kalabalk olan geitlerden ilerler. Kk topal almasn srdrmektedir. Sanki bu kafada hibir bilgi brakmak istemiyormu gibidir. Erkek karnca artk rpnmaz. Kaderine raz olmuasna, kalbinin atlarn yavalatarak kendini lme hazrlar. "Bu kadar iddete, bu kadar kine, ne gerek var kardelerim? Ne gerek var? Biriz, hepimiz biriz, hepimiz de bu Dnyann ve Tanrnn evlatlaryz. Burada, yersiz kavgalarmz brakalm. 22. yzyl aklc olacak veya olmayacak. kiyzllk ve bencillik zerine kurulmu olan eski kavgalarmzdan vazgeelim. 52 Bireycilik, ite gerek dmanmz! Bir kardeimiz yoksulluk iindeyken, siz onu alktan lme terk ediyorsanz, siz dnyann engin kardelik duygusuna layk olamazsnz. Sizden yardm ve yaknlk dileyen bir zavall var ve siz ona kaplarnz kapatyorsunuz. Siz bizlerden deilsiniz. pekler iine gmlm, vicdan rahat insanlar, sizleri tanyorum! Sizler ancak kendi rahatnz dnrsnz, sadece kiisel hretlerinizi arzu edersiniz, evet saadeti de, ama yalnz kendi saadetinizi veya yakn ailenizin saadetini. Sizi tanyorum diyorum. Seni, seni, seni ve seni de! Ekranlarnzn banda glmsemekten vazgein, size ciddi konulardan bahsediyorum. Bu byle srp gidemez. Byle bir hayat srdrmenin hibir anlam yoktur. Her eyi harcyor, her eyi yok ediyoruz. Ormanlarmz smkrp atlacak mendil yapmak iin dmdz hale getiriyoruz. Her ey kullanlp atlyor, araflar, dolmakalemler, elbiseler, fotoraf makineleri, arabalar ve farknda olmadan siz de atlr hale geliyorsunuz. Bu yzeysel hayattan vazgein. Bu gnden tezi yok bu yaay tarzndan vazgein, yoksa yarn sizi vazgeirmee zorlayacaklar. Gelin aramza katln, sadk insanlar ordusuna katln. Hepimiz Tanrnn askerleriyiz kardelerim." Bir kadn spikerin grnts "Bu dini yayn sizlere yeni kilisenin vaizi Muhterem peder Mac Donald ve derin dondurucu gdalar irketi "Svveetmilk" taralndan sunulmutur. Bu yayn ktalararas haber uydusu kanal ile yaplmtr. Ve az sonra "Dnya d adam ve canllarn gururu" bilimkurgu dizisine balamadan nce tekrar reklmlara dnyoruz." Lucie de, Nicolas da televizyonu izlerken kendilerini dnmekten alkoyamyorlard. Sekiz saat gemiti ve hl hibir haber yoktu, Jonathan orada, aada idi! El." telefona doru uzanr. Hibir ey sylememesini tembih etmiti, fakat ya ldyse, ya dkntler arasnda kald ise? Aaya inmek iin de cesareti yoktu. Telefonu eline ald, polisin numarasn evirmeye balad1. /53

- Alo, polis mi? - Sana polisi aramaman sylemitim dedi, mutfaktan zayf ve ksk bir sesle baba. - Baba, baba! Ahizeden: "Alo, konuun, bize adres verin" diyen sesler duyulurken Lucie telefonu kapatt. - Evet benim ite, benim, merak edilecek bir ey yok, beni sakince beklemenizi sylemitim. Merak etmemek mi? Halbuki merak etmekte ok haklydlar! Jonathan yalnzca kollar arasnda kanlar iinde bir yn haline gelmi olan Quarzazate*n postunu deil ayn zamanda farkl bir kimlik de tayordu. Korkmu veya km deildi, nasl anlatmal? htiyarlam veya hastalanm izlenimini veriyordu. Bak cokulu, benzi soluk idi, titriyor ve soluu kesilmi gibi grnyordu. Kpeinin ikenceye uram cesedini grnce Nicolas gz yalarna bouldu. Zavall kani sanki yzlerce kk, ustura darbeleri ile paralanmt. Onu bir gazetenin zerine yerletirdiler. Nicolas arkadann lm olmasndan dolay szlanp yaknmaktan kendini alkoyamyordu. Artk her ey bitmiti, "kedi" szc telaffuz edildii zaman, onun duvara srad hi grlmeyecekti, ne de neeli bir srayla kap tokmaklarn at. Onu artk kocaman alman oban kpeklerinin elinden kurtarmayacakt. Ouarzazate artk yoktu. - Yarn onu Pere-Lachaise kpek mezarlna gtrrz, teklifinde bulundu Jonathan. Ona drt bin be yz franklk bir mezar ta satn alrz, hani biliyorsun ya zerine fotoraf da konulabilecek cinsten. - Oh evet! oh evet! dedi Nicolas, iki hkrk arasnda, en azndan bunu hak ediyor. - Ve sonra Hayvanlar Koruma Cemiyetine gideriz ve baka bir kpek seersin. Bu defa niin bir malta finosu almyorsun? O da ok minyon bir kpektir. Lucie hl kendinde deildi. Nereden balayacan bilemiyordu. 54 Niin bu kadar uzun mddet kalmt. Kpee ne olmutu. Ona neler olmutu? Yemek arzu ediyor muydu? Geride kalanlarn merak iinde olabileceklerini dnmemi miydi? - Orada ne var? diye ksk bir sesle sordu. - Hibir ey, hibir ey. - yi ama bak ne haldesin. Ve kpek... sanki bir elektrikli kyma makinesine sokulmu. Ona ne oldu? jonathan kirli elini alnna gtrd. - Emlak haklyd, aas sanlarla dolu, Quarzazate kzgn sanlar tarafndan {. aralanm. - Ya sen? Jonathan srtt. - Ben daha byk bir hayvanm, onlar korkutuyorum. - Bu sama! Aada sekiz saat ne yaptn? Bu uursuz mahzenin dibinde ne var? diye heyecanland. - Dibinde ne var bilmiyorum. Sonuna kadar gitmedim. - Sonuna kadar gitmedin! - Hayr oras ok, ok derin. - Sekiz saatte u bizim mahzenin sonuna ulaamadn! - Hayr. Kpei grdm zaman durdum. Her tarafta kan vard. Biliyor musun, Quarzazate canla bala dvt. Bu kadar kk bir kpein bu kadar uzun mddet dayanmas inanlmayacak bir ey. - yi ama sen nerede durdun? Yar yolda m? - Ne bileyim? Her eye ramen devam edemezdim. Ben de korkmutum. Bilirsin benim karanla ve iddete tahammlm yoktur. Benim yerimde kim olsa dururdu. Bilinmezlik iinde sonsuza dek devam edilemez. Ve sonra seni, sizleri dndm. Bu derece zifiri bir karanln ne olduunu bilemezsin. O kadar zifiri karanlk ki... Bu lm gibi bir ey.

Bu cmleyi tamamlarken aznn sol kesinde bir tik belirir gibi oldu. Lucie onu hi byle grmemiti. Onu daha fazla bunaltmann yersiz olduunu anlad. Ona sarld ve souk dudaklarndan pt. 55 - Sakin ol, bu i tamam. Bu kapy iyice kapatrz ve bir daha ondan bahsetmeyiz Jonathan kendini geri ekti. - Hayr. Hayr bu i bitmedi. Ben orada kanl blge yznden durdum. Kim olsa orada dururdu. Her zaman iddetten korkulur, hayvanlara uygulansa bile. Fakat ben byle duramam, tam hedefe yaklamken... - Herhalde bana, tekrar oraya dnmek istediini sylemeyeceksin! - Evet dneceim. Edmond geti, ben de geeceim. - Edmond dayn, Edmond mu? - Orada baz eyler yapm ve ne olduunu bilmek istiyorum. Lucie szland. - Ltfen beni seviyorsan, Nicolas'y seviyorsan artk oraya inme. - Seme hakkm yok. Aznda tekrar ayn tik belirdi. - Her zaman ileri yarda braktm. Aklmn tehlike var dedii her an durdum. Ve gr ne hale geldim. Kukusuz tehlikeyle karlamadm fakat hayatta da baarya, hibir eyin sonuna ulaamadm. ilingir iinde kalmalydm. una buna aldrmadan istismar edilmee tahamml etmeliydim. Bylece hayat anlam olacaktm, iddeti tatm olacaktm ve karlnda idare etmesini de renmi olacaktm. Onun yerine zntlerden uzak kalmak yznden bebek gibi tecrbesiz kaldm. - ldryorsun! - Hayr ldrmyorum. lelebet bir koza iinde yaanmaz. Bu mahzen sayesinde ileri atlmak frsatna eritim. Bunu yapmazsam aynaya bakmaya bile cesaret edemem. Orada sadece bir alak, bir korkak grm olacam. Zaten sen kendin beni oraya inmek iin tevik ettin, hatrlasana. Kan lekeleri ile dolu gmleini kard. - Israr etme, kararmdan dnemem. - Pekiyi, yleyse ben de seninle geliyorum! diyerek elektrikli el fenerini yakalad. 56 - Hayr, sen burada kalyorsun! Jonathan onu skca bileklerinden yakalamt. - Brak beni sana ne oluyor byle? - Beni affet, fakat anlaman lazm, bu mahzen sadece beni ilgilendiren birey. Bu benim giriimim, benim yolum. Ve kimsenin bu ie karmamas gerek, beni anlyor musun? Onlarn arkasnda, Nicolas Quarzazate'n cesedi nnde durmadan alyordu. Jonathan Lucie'nin bileklerini brakt ve oluna dnd. - Haydi artk, kendine gel olum! - Bktm artk, Quarz ld ve siz durmadan tartyorsunuz. Jonathan konuyu deitirmek istedi. Bir kibrit kutusu ald iinden alt adet kard ve onlar masann zerine brakt. - Bak, sana bir bilmece gstereceim. Bu kibrit pleri ile drt adet ekenar gen yapmak mmkn. yice aratr, zm yolunu bulmalsn. ocuk ard, gz yalarn sildi ve burnunu ekmee balad. Hemen kibritleri eitli biimlerde yerletirmeye balad. - Ve sana bir t vereceim. zm bulabilmen iin baka bir ekilde dnmek lazm. Alld tarzda dnlecek olursa bir sonuca varmak imknsz. Nicolas gen yapmay baard, drt adet deil. ri mavi gzlerini kaldrd ve bakt. - Baba sen zm buldun mu? - Hayr, henz deil, fakat artk daha fazla gecikmeyeceimi hissediyorum. Jonathan birden olunu sakinletirmiti, fakat karsn hayr. Lu-cie ona endieli endieli bakyordu. Ve geceleyin olduka sert bir ekilde tarttlar. Fakat Jonathan mahzen ve kendi srlar hakknda hibir ey sylemek istemedi. Ertesi gn erkenden uyand ve btn gnn mahzenin giriine demir bir kap yerletirmekle geirdi. Kapya kocaman bir kilit takt ve anahtarn boynuna ast. -57

Kurtulu hi beklenmedik bir yer sarsnts sayesinde oldu. Yandan gelen byk sarsnt nce duvarlarda hissedildi. Tavanlardan, kum taneleri alayan gibi akmaya balad. Hemen arkasndan ikinci bir sarsnt, daha sonra ncs, ve drdncs... Tuhaf grnmdeki lnn tkezlenmeleri gitgide daha hzl ve daha sk olarak tekrarlanmaktayd. Bu hi durmayan korkun grleme beraberindeki her eyi sarst. Bu sarsnt ile canlanm olan gen erkek kalbini tekrar harekete geirir, cellatlarn akna uratan iki ene darbesi indirir ve delinmi olan tnelden svp kaar. Kan abuklatrmak ve molozlar zerinden daha kolay atlayabilmek iin de clzlam kanatlarn rpmaya balar. Gittike iddetlenen bir darbe onu duraklamaya ve kum akmnn bitimine kadar topraa yapm olarak beklemeye zorlar. Geitlerde yklan duvar dkntleri, dier geittekilerin zerine ylmaktadr. Milyonlarca siluetin aknl iinde kprler, kemerler, dehlizler kmektedir. vedi alarm kokular fkrr ve etrafa yaylr. lk evreden itibaren uyarc feromonlar st galeridekileri kederlendirir. Bu kokuyu iine eken herkes hemen titremeye balar, oraya buraya kouur ve daha etkin feromonlar yayar. O kadar ki aknlk kocaman bir karto-puna dnr. Alarm bulutlar, hasara uram geitleri aarak ana geitlere ular, gen erkein bo yere yaratmaya abalad keder havas derhal gruh iine yaylr: keder toksinleri. Bel-o-kanllar kitlesi iinde oluan siyah kan damarlarda daha abuk dolamaya balar. Btn halk hasara uram blgeye yakn olan yumurtalar kurtarmak iin kouur. Savalar harp dzeninde gruplarlar. 327. kum ve kalabalk tarafndan tkanm hale gelen bir yol aznda bulunduu esnada sarsntlar kesilir. Bunun arkasndan boucu bir sessizlik gelir. Herkes, olaylarn sonucunun ne olacann merak iinde olduu yerde kalr. Ykselen antenler kprdanmaktadr. Bekleyi. Birdenbire, biraz nceki pe pee gelen "tak-tak"! 1ar ksk bir 58 iniltiye dnr. Herkes sitenin dal paracklar ile kapl olan damnn az nce delinmi olduunu anlar. Muazzam bir ey kubbeye dalar duvarlar ykp geer ve dal paracklar arasndan ieriye girer. Yol kavann ortasnda ince, pembe renkli bir hortum belirir. Site sakinlerinin peinde gibi etraf kamlar ve topra kazar. Asker karncalar eneleri ile onu kestirmek iin ileri atldklar zaman ucunda kocaman siyah bir salkm belirir. Yeterli derecede karnca topladktan sonra dil yukarya doru szlr ve kaybolur. Bu durum karsnda ikinci evre alarm verilmitir. i karncalar, davul alar gibi toprak stnde karnlarnn ucu ile tepinerek dramn iddetinin henz farknda olmayan aa kattaki asker karncalar uyarrlar. Btn site tamtamlarn darbeleri ile nlamaktadr. Galerileri tarayan, zincirinden kopmu bu krmz ylandan kamak iin herkes blme duvarlarna yapr. Dile yapan pek az olduu zaman dil yeniden ekilir. Bir gaga ve ardndan da kocaman bir ba grlr. Bu bir aakakandr! lkbahar terr... Bu bcek yiyen obur kular, altm santimetreye kadar derinlik gsteren karnca sitelerinin damn oyar ve iinde yaayanlar yutarak kendilerini besiye ekerler. nc evre alarm verilme zaman gelmitir. Baz ii karncalar ar uyarlmaktan ldrm hale gelerek korku dans yapmaya balar. Hareketleri kesik kesiktir: sramalar, eneleri aklatma, tkrkler... Dierleri ise isterik bir halde geitlere koarlar ve hareket halindeki her eyi srrlar. Korkunun dramatik sonucu: Site saldrgan yok etmeyi baaramaynca kendi kendini yok etme yoluna gitmitir. Byk felaket bat ynndeki on beinci st katla snrl olmakla beraber.alarm nc evre dzeyinde verildiinden imdi btn Site sava durumuna gemitir. i karncalar yumurtalar koruma altna almak iin yeraltnn en derin yerlerine inmektedir. Yollarda, enelerini kska gibi am asker karncalarla karlarlar. 59

Karnca sitesi nesiller boyunca bu gibi glklere gs germesini renmitir. Dzensiz gidip gelmeler arasnda topu snfnn askerleri komando dzenine geerler ve alnacak nlemleri aralarnda blrler. Aakakan en zayf blgesinden ember altna alrlar: boynundan. Karnlarn uucu maddeyi pskrmek zere nian alma durumuna getirirler. Ate! Btn gleriyle en youn formik asidini pskrtmee balarlar. Ku aniden boynu ineli bir boyun atksyla sklm gibi bir hisse kaplr ve ac duyar. rpnr ve kurtulmak ister fakat buna imkn yoktur. Kanatlar, topran ve kubbenin dal paracklarnn arasnda hapsedilmitir. Bu kk dmanlarn mmkn olduu kadar ok miktarda ldrmek iin yeniden dilini uzatr. Yeni bir asker dalgas harekete geer. Ate! Aakakan srar. Bu defa batan ineler deil kocaman dikenlerdir. Sinirli sinirli gagasn vurmaya balar. Ate! Derhal asit pskrtlmee balanr. Ku titrer, nefes almakta glk ekmee balar. Ate! Asit sinirlerini tahrip etmitir, tamamen kstrlm hale gelir. Atlar kesilir. Geni eneli asker karncalar her ynden rler ve formik asit yznden alm olan yaralan kemirirler. Dier ynden bir grup asker darya kar hayvann kuyruk tarafn bulur ve ans delmee balar. Bu istihkm askerleri girii abucak geniletirler ve kuun barsaklar iine dalarlar. Birinci ekip boazn derisini paralamay baarmtr. Krmz kan akmaya baladktan sonra alarm feromonlarnn yayn durur. Saldr kazanlm olarak kabul edilmitir. Boazda geni bir yark olumutur, btn birlikler oraya hcum eder. Hayvann grtlanda daha hl canl karncalar vardr. Onlar kurtarrlar. Daha sonra asker karncalar kafann iine girerler, orada beyne giden yollar aratrmaya balarlar. Bir ii karnca giri yolunu bulur: ahdamar. Bununla beraber doru yn semek gerek: kalpten beyne doru gideni ve ite baarld! Drt asker karnca damar bulurlar ve krmz svnn iine dalarlar. Kalp atlarnn akmna kaplarak ok gemeden kendilerini beyin blmelerinin ortasnda 60 bulurlar. Orada gri renkli maddeyi kazmak iin i bandadrlar. Aakakan acdan lgna dnm durumda, kendini sadan sola atar, fakat onu ierden paralayan bu igalcilere kar koymas imknszdr. Dier bir grup karnca cierlere dolar ve asit zerk eder. Ku iddetle ksrmee balar. Btn bir ordu halinde bir ksm ise, ansten giren birliklerle sindirim sisteminde bulumak zere yemek borusundan ieriye girer. Birlikler yolda rastladklar btn hayati organlar talan ederler, kaln barsa delerler. Saldr srasnda, topra oyduklar gibi, taze eti de eelemee balarlar, nlerine ne rastlarsa: talk, karacier, kalp, dalak ve pankreas. Bazen kan veya lenf svsnn birka askeri slatt grlmektedir. Bununla beraber bu durum sadece nasl ve nereden et kopar-lacan bilmeyen cahillerin bana gelmektedir. Dierleri metodik bir tempoyla krmz ve siyah etler arasnda ilerlemektedir. Bir spazmla karlatklar zaman da ezilmekten nasl kurtulacaklarn bilirler. Tmyle d veya safra ile dolu blgelere dokunmaktan kanrlar. Sonunda iki ordu bbrekler dzeyinde birlemeyi baarrlar. Uan varlk hl lmemitir. ene darbeleriyle izik izik olmu, yrtlm borulara kan gndermeye devam etmektedir. Kurbanlarnn son soluunu beklemeden, ii karncalar zinciri kurulmu ve ayaktan ayaa, hl titreen et paralarn aktarmaya balamtr. Bu kk cerrahlara hibir ey kar koyamaz. Beyin ksmlarn boaltmaya baladklar zaman aakakan bir sarsntya daha urar, bu artk sonuncusudur. Canavar paralara ayrmak iin btn ehir kouur. Geitler karncalarla dolar, bazlar hatra olarak almak iin canavarn tyne yapr. Duvar iileri ekibi hemen ie koyulmutur. Kubbeyi ve yklm tnelleri yeniden ina edeceklerdir.

Uzaktan bakld zaman karncalarn bir kuu yemee altklar zannedilir. Halbuki ieriye ekildikten sonra etleri, yalar, tyleri ve derisi siteye en yararl olabilecek ekilde her tarafa datlacaktr. * 61 GELM SREC: Karmca medeniyeti nasl kuruldu? Bunu anlamak in yzlerce milyon sene ncesine gitmek gerek, Dnya zerinde yaamn balad ana kadar. lk karaya kanlar arasnda bcekler vard. Dnyalarna yi uyum salayamam grnyorlard. Kk, c-lzynceden gelenlerin kurban diler. Bazdan yaantlarn srdrebilmek in, ekirgelerde olduu gibi, reme yolunu setiler. O kadar ok yavru yumuruyorlard ki ster stemez hayatta kalanlan da oluyordu. Dierleri se, eekanlan ve anlarda olduu gibi, zehri setiler, onlan korkulur hale getiren zehirli neyi nesilden nesle miras braktlar. Daha bakalan hamambceklerinde olduu gibi, yenilemez olmay tercih ettiler, zel bir beze etlerine o kadar kt bir lezzet veriyordu ki hibir hayvan onlan yemek stemiyordu. Baka birileri se, peygamber develerinde ve gece kelebeklerinde olduu gibi, gizlenmeyi tercih etliler. Otlan ve aa kabuklarn andm bir ekilde konuk sevmez doa iinde fark edilmeden dolayorlard. Bununla beraber, lk gnlerin bu balta girmemi ormannda birok bcek yaamlarn srdrebilecek bir "hile" bulmamlard ve yok olmaya mahkm grnyorlard. Bu "korunmayanlar" arasnda lk sralan beyazkanncalar alyordu. Dnya kabuunda yaklak olarak yz elli milyon sene nce grlm olan bu, bir tr orman otiayclannn hibir sreklilik ans yoktu. Kendinden nce gelen yaratklar ve onlara kar koyabilmek in hibir olanaa sahip olmayanlar... Bu beyazkanncalann akbeti ne olacakt? Birou ldler ve ok zor duruma dm olan geride kalanlar, tam zamannda, bir zm yolu bulmay baardlar: "Artk tefe bana mcadele etmek yok, dayanma gruptan kurmak gerek. Dmanlar in, tek bir cephe oluturan ytml karncaya birden saldrmak, kamaya alan tek bir karncaya saldrmaktan daha zor gelecektir." Beyazkannca bylece karmakln 62 balca yollarndan birini am oluyordu: toplumsal rgtlenme. Bu bcekler nceleri aile topluluktan halinde yaamaya baladlar: yumurtlayan Ana etrafnda toplanarak. Sonra aileler ky, kasaba, ehirler halinde toplandlar. Kumdan ve hartan oluan siteleri yer yznn her kesinde ykselmee balad. Beyazkanncalar gezegenimizin lk akll hakimleri ve lk toplum kuranlan oldular. Edmond Wells Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi 327. erkek, artk tuhaf kokulu iki katil karncaya rastlamyor. Neyse ki onlardan uzak kalmtr. Biraz da ans yardm etmise ykntlar altnda kalm olabilirler. Hayal kurmann zaman deil. in iinden o kadar kolaylkla syrlamayacaktr. Hibir pasaport kokusu kalmad. imdi bir sava karncaya rastlayacak olsa ii bitmitir. Kz kardeleri tarafndan otomatik olarak yabanc ilemine tabi tutulacak. Aklama yapmasna bile izin vermeyecekler. Hibir ihtarda bulunmakszn asit yamuru veya ene darbeleri, ite Federasyon pasaport kokusunu tamayanlara yaplan uygulama. Bu ok sama. Nasl oldu da bu duruma dt? Btn bu olanlar tuhaf kokulu bu iki uursuz sava yznden bana gelmiti. Kafalar neye taklmt? Deli olmalydlar. Nadiren rastlanlmasma ramen kaltmsal bozukluklar dolaysyla byle psikolojik tepkilerin gsterildii olasdr, aynen nc evre alarmndan sonra isterik karncalarn her nlerine gelene vurduklar gibi. Bununla beraber ikisinin de isterik veya yozlam bir halleri yoktu. Bilakis ne yaptklarn gayet iyi biliyorlard. Bu baz hcrelerin bilinli bir ekilde dier hcreleri tahrip etmesi. Dadlar bunu kanser olarak tanmlyorlar. Buna olsa olsa... kansere tutulmu hcreler denebilirdi. . 63 u halde bu tuhaf koku bir hastalk kokusu olmalyd... Bu durumda da alarm vermek gerekecekti. u andan itibaren 327.'nin zmesi gereken iki esrar var: ccelerin gizli silah ve Bel-o-kan'da kanserli hcreler. stelik hi kimseye bahsedemiyor. Dnmek gerek. Belki de ba# S'z'' yetenekleri olabilir... bir zm yolu bulmak...

Antenlerini temizlemee giriir: slatma, fralama, dirseinde-ki f.ra ile parlatma, kurulanma. Soylu nesli iin ne yapmal? lk nce sa kalmak gerekir. Kimlik saptama kokusuna ihtiyj duymadan onun enfraruj grntsn tespit edebilecek tek kii var: Ana. Halbuki yasak Site askerlerle tayor. Ne olursa olsun. Her eye ramen Belo-kiu-kui-ni'nin eski bir zdeyii yle sylemiyor mu: En ok emniyette olunan an genellikle, tehlikenin tam ortasnda bulunulduu andr? - Edmond Wells burada iyi izlenim brakmad. Ayrld zaman da zaten kimse kalmasn istemedi. Bu konumay yapan sevimli yzl bir ihtiyard, "Svveet milk Corporation"un mdr yardmclarndan biri. - yle sylyorsunuz ama, yourda zel bir koku, bir lezzet veren yeni bir gda bakterisi kefetmiti galiba... - Evet, kabul etmek gerekir ki kimya konusunda artc deha parltlarna sahip idi- Fakat dzenli bir ekilde deil de aralkl, aralkl olarak... - Onunla skntlarnz oldu mu? - Akas, hayr- Doruyu sylemek gerekirse zamana uyum salayamyordu. Kendi leminde yayordu. Bakterisinin milyonlar kazandrm olmasna ramen zannedersem burada hi kimse onu takdir etmedi. - Daha ak olabilir misiniz? - Takm halinde almada efler vardr. Edmond'un ne eflere ne de hiyerarik olarak dier yetkililere tahamml yoktu. Yneticiler hakknda daima nefret duydu, ona gre "hibir ey retmeden 64 ynetmi olmak iin ynetmek"ten baka ileri yoktu. Halbuki biz hepimiz stlerimizin izmesini yalamak zorundayz. Sistem byle gelmi byle gidiyor. O marur davranmaktan baka bir ey yapmyordu. Zannedersem bu davran bizleri daha ok sinirlendiriyordu, efleri de, onun ayarnda olanlar da. - Nasl ayrld? - Bizim mdr yardmclarndan biriyle mnakaa etti. Aslnda itiraf etmeliyim ki o konuda tamamen hakl idi... Bu mdr yardmcs brosunu kartrmt ve Edmond'un kan beynine sramt. Herkesin teki taraf tutmay tercih ettiini grnce o da ayrlmaya mecbur kald. - Ama siz onun hakl olduunu sylyorsunuz... - Bazen antipatik de olsa tannm bir kimse lehine korkak davranmak, sempatik fakat tannmam biri iin cesur davranmaktan evladr. Burada Edmond'un dostu yoktu. Bizimle beraber yemez, bizimle beraber imezdi, baka dnyalarda imi gibi grnrd. - O zaman niin "korkaklnz itiraf etmiyorsunuz? Btn bunlar bana anlatmanza ne gerek vard? - Hmm, ld gnden beri kendi kendime ona kar haksz davrandmz sylyorum. Siz onun yeenisiniz, bunlar size anlatmakla biraz teselli buldum... Karanlk dar boazn sonunda ahap bir kale fark edilmektedir. Yasak Site. Bu byk yap aslnda, kubbe ile evrelenmi bir am aac ktnden baka bir ey deildir. Ktk Bel-o-kan'n kalbini ve belkemiini tekil etmektedir. Kalp, kraliyet dairesini ve kymetli yedek gdalar iermektedir. Belkemii ise Siteye, frtnalara ve yamurlara kar, direnme olana vermektedir. Yakndan bakld zaman, yasak Sitenin yzeyinin karmak motiflerle oyulmu olduu grlr. Uygarlktan uzak bir topluluun yaztlar gibi. Bunlar eskiden ktn ilk sakinleri beyazkarn-calar tarafndan yaplm geitlerdir. Be bin yl nce kurucu Belo-kiu-kiuni blgeye geldii zaman . 65 bunlarla karlat. Sava ok uzun srmt, bin seneden fazla, fakat sonunda Bel-o-kanllar galip gelmeyi baarmlard. O zaman hayranlk iinde, hi kmeyen ahap geitleriyle salam bir ehir kefetmilerdi. Bu am aac kt, onlara yeni ehircilik ve mimari anlay yollarn ayordu. Yukarda, dz ve ykseke bir yzey; aada Topraa yaylan derin kkler. Bu ideal bir oluumdu. Buna ramen ktk kzlkarn-calarn artan nfusunu

barndrmaya kfi gelmemee balad. Ve st dallar koparlm aa kalntsnn tepesini geniletmek iin dal paracklar ylmasna baland. Halen yasak Site aa yukar boaltlm durumdadr. Ana'dan ve onun seilmi nbetilerinden baka herkes evrede yaamaktadr. 327. tedbirli ve dzensiz admlarla kte doru yaklamaktadr. Dzenli titreimler yry olarak alglanmakta dzensiz sesler ise kk ykntlardan gelmekte. Onun sadece bir asker karnca ile karlamamas gerek. Yasak Siteye ulamas iin sadece iki yz ka-falk bir mesafe kalmt. Kt delen onlarca k yerini fark etmeye balamtr, daha dorusu k yerlerini tkayan "kapc" karncalarn kafalarn... Hangi dllenme sapknlnn sonucu olduu bilinmeyen bu karncalar, koruyuculuunu yaptklar bu deliklerin evresini kafalar ile aynen kocaman bir ivinin ba gibi kaplamaktadr. Esasen bu canl kaplar gemi zamanlarda da etkinliklerini gstermiti. Bundan yedi yz seksen yl nce ilek Tarlalar savanda, Site sar karncalar tarafndan istila edilmiti. Hayatta kalan btn Bel-o-kanllar yasak Siteye snmlard ve kapc karncalar geri geri ieriye girerek kafalaryla btn k yerlerini skca kapatmlard. Sar karncalar bu kap srglerini iki gn boyunca zorladlar. Kapclar sadece delikleri tkamakla kalmyor ayn zamanda uzun eneleriyle de mcadele ediyorlard. Bylece sar karncalar bir tek kapc ile arpmak iin yz kii birden hcum etmek zorunda kalyorlard. Sonumda kafalar oyarak girmeyi baardlar. 66 Fakat "canl kapclarn fedakrl bouna deildi. Dier siteler, takviye kuvvetleri kurmak iin zaman kazanmlar ve ehir birka saat sonra kurtarlmt. Pek tabi 327. tek bana kapc ile baa kmak niyetinde deildi, fakat bu kaplardan birinin bir vesile ile almasndan yararlanmay dnyordu: mesela anann yumurtalarn tayan bir dadnn kmasna izin verilmesi gibi. O zaman kapcnn delii kapatmasna imkn bulamamasndan istifade ederek ieriye dalabilirdi. Ve ite bir kafa kmldyor ve kafa bir nbetiye alyor. Hayr baaramazd, denemedi bile nbeti hemen geri dnebilir ve onu ldrebilirdi. Yeniden bir kafa kmldamas daha. Sramak iin alt ayan birden ok gibi gerdi. Fakat hayr! Yine olmad, kapc sadece pozisyonunu deitirmek iin kmldamt. Ne olursa olsun, artk sabr tkenmiti, engelin zerine atld. Antenine yaklanca kapc, pasaport feromonlarnn yokluunu anlar. Delii daha sk kapatmak iin geriye ekilir, sonra alarm molekllerini yayar. Yasak Sitede yabana cisim! Yasak Sitede yabana cisim! diye bir siren gibi tekrarlar. Yabancy korkutmak iin enesini saa sola dndrmee balad. Onunla dvmek istedi ama talimat kesin idi: nce tka! Acele etmedi. Erkek karnca bir avantaja sahiptir: kapcnn kr olmasna karn o karanlkta grebilir. leriye atlr, uursuz olarak oraya buraya arpan ene darbelerinden kendini kollar ve onlar kknden yakalamak iin dalar. Onlar birbiri ardna koparr, Saydam kan akar. ki gdk ene zararsz olarak sallanmaya devam eder. Buna ramen, ceset k tkad iin 327. hl ieriye giremez. Kaslm ayaklar refleks tesiriyle tahtaya tutunmaya devam etmektedir. Nasl bir are bulmal? Karnn kapcnn alnna yerletirir ve btn gcyle eker. Gvde srar, formik asit ile kemiril-mi olan beyin gri bir duman brakarak erimee balar. Karnca kapdan baka bir ey deildir, sadece bir kap. 67 RAKPLER: Elli mlfyon sene sonra lk karncalar grlmee balad zaman, kendilerini korumaktan baka bir ileri yoktu. Yalnz kalm bir yabanansmn ok uzak akrabalar olan kanncalann ne kocaman eneleri ne de neleri vard. ok kk ve alz diler fakat aptal deillerdi. ok gemeden beyazkanncalan rnek almalarnn karlarna uygun olduunu anladlar. Toplu halde ya-amalan gerekiyordu.

Kendi kasabalarn kurdular, pek dzenli olmasa da siteler na ettiler. Beyazkanncalar ok gemeden bu rekabetten kuku duymaya baladlar. Onlara gre yeryznde sadece sosyalle-ml bcekler in yer vard. Hayvanlar leminde byle bir ey grlmemiti. Milyonlarca ene gda sorunundan baka bir gaye uruna kar karya acmaszca arpyordu. "Politik" bir sebep nedeniyle. Balangta daha tecrbeli olan beyazkanncalar btn savalar kazanyordu. Fakat karncalar ok gemeden uyum salad. Be-yazkanncalann silahlarn taklit ettiler ve yenilerini cat ettiler. Beyazkanncalar le karncalar aras dnya savalar en azndan otuz mlfyon sene gezegenimizi sard. te o devirde, karncalar formlk asit pskrtmeyi, yeni bir silah kefedince kesin stnl saladlar. Gnmzde bu ki dman arasndaki savalar hl devam etmektedir, fakat beyazkanncalann galip geldii ok nadirdir. Edmond Wells Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi - Onu Afrika'da tandnz deil mi? - Evet, diye cevap verdi profesr. Edmond'un bir znts vard. Hatrladma gre hanm lmt. Kendini lesiye bcekleri incelemee verdi. - Niin bcekler? - Neden olmasn? Bcekler eskiden beri byleyici olmutur. 68 Atalarmz stma getirdii iin sivrisineklerden, kandrd iin bitlerden, soktuu iin rmceklerden, erzaklarmz kemirdii iin bitki bitlerinden daima ok ekinmilerdir. Gnmzde de hl izleri vardr. jonathan, gler yzl, konukan ve uzunca kesilmi salar ile sevimli bir grnmde olan, Profesr Daniel Rosenfield refakatinde Bilimsel Aratrma Merkezinin bcek aratrma dairesi 326 numaral laboratuarnda bulunuyordu. - Bcek izini kaybettirir, bizden daha kk ve daha dayanksz olmasna ramen bizi nemsemez ve hatta tehdit eder. Esasen derin dnlecek olursa hepimiz bceklerin midesinde son buluruz. Zira bizim cesetlerimizle ziyafet eken et kurtlandr yani sineklerin larvalar, veya kurtuklar. - Bunu dnmemitim. - Bcek, uzun zaman ktln temsilcisi olarak deerlendirilmitir. Mesela eytann ktlk ortaklarndan biri olan blis bir sinek kafasyla temsil edilmektedir. Bu bir tesadf deildir. - Karncalar sineklerden daha iyi bir ne sahiptir deil mi? - Bu, yerine gre deinir. Btn kltrler bu hususta ayr ayn grlere sahiptir. Tevrat'ta drstln sembol olarak kabul edilmektedirler. Tibet Budistlerine gre materyalist faaliyetlerin gln rneini temsil ederler. Fildii - Kys insanlarna gre hamile bir kadn bir karnca tarafndan srlrsa douraca ocuk karnca kafal olacaktr. Baz Polonezyallar ise onlar kk birer ilh olarak grrler. - Edmond nceleri bakteriler zerinde alyordu, onlardan niin vazgeti? - Bakteriler, onu bcekler zerinde yapt bilhassa karncalar zerindeki aratrmalarn binde biri kadar bile heyecanlandrmyordu. Ve "aratrmalar" diyorum nk o bu konuya tamamen kendini verdi. Edmond byk spermarketlerde plastik bir kutu iinde bir kralie ve alt yz ii karnca ile satlan oyuncak -karnca yuvalarna kar bildiri yaynlad. Karncalardan "bcek ldrcs" olarak yararlanlmas fikri zerinde durdu. Ormanlar parazitlerden . * 69 kurtarmak iin oralarda sistematik olarak kzlkarnca sitelerinin kurulmasn neriyordu. Bu aklszca bir teklif deildi. Daha eskiden talya'da am aac trtllarna kar mcadele etmek iin karncalardan yararlanlmt ve Polonya'da da kknar aacnn kancal kurtlarna kar yine ayn yntem uygulanmt-, aalan tahrip eden bu iki bcekle bylece mcadele edilmiti. Bir ksm bcekleri dierlerinin zerine saldrtmak, fikir bu muydu? - Mmmmh! O bunu "diplomasilerine burnunu sokmak" olarak tanmlard. Son yllarda kimyasal bcek ldrcleri konusunda o kadar ok aklszlk yapld ki. Hibir zaman bceklere dorudan doruya saldrmaya gelmez, ayn zamanda kmsenmemelidirler de ve memeli hayvanlara uyguland gibi onlara hkim olmaya da kalklmamaldr. Bcek, ayr bir felsefe, ayr bir zaman mekn

problemi, ayr br boyuttur. rnein bcek kimyasal zehirlere kar bir savunma sistemine sahiptir: zehre kar baklk. Biliyor musunuz, ekirgelerin istilasn nleme olanana eriemiyorsak, bu onlarn her eye uyum gstermelerinden kaynaklanmaktadr, yedi canldrlar. Onlara bir bcek ldrcs uygulayn, yzde doksan dokuzu lr fakat yzde biri sa kalr. Bu kurtulan yzde birler sadece baklk kazanmakla kalmayp ayn zamanda yzde yz bcek ldrclerine kar alanm yavru ekirgeler dnyaya getirirler. Bylece iki yz seneden beri insanlar durmadan bu rnlerin zehirleyici gcn artrmakla hataya dmlerdir. Ve hibir kayp vermeden en mthi zehirlere tahamml edebilecek hiper dayankl trler yarattk. - Bceklerle mcadele etmek iin uygun bir yo! bulunamadn m sylemek istiyorsunuz? - Siz kendiniz karar verin. Her zaman iin sivrisinekler, ekirgeler, bitki bitleri, eesinekleri... ve karncalar var. Her eye direne-biliyorlar. 1945 senesinde sadece karncalarn ve akreplerin atom bombas patlamalarndan etkilenmedikleri gzlenmitir. Buna bile derhal uyum gstermiler! 70 327. Gruh'un nvelerinden birinin kann aktmt. Kendi rgtne kar en hain davran uygulamt. Bu, onda ac bir duygu yaratyordu. Fakat istihbarat hormonu olarak, grevini srdrebilmesi iin, uygulayabilecei baka bir are var myd? ldrd, nk onu da ldrmeye almlard. Bu bir zincirleme reaksiyon. Kanser gibi bir ey. Madem ki Gruh ona kar anormal bir tutum iinde, o da ayn biimde davranmakta haklyd. Byle dnyor olmalyd. Bir kz karde nvesini ldrd. Belki daha bakalarn da ldrecek. - Fakat Afrika'da ne ii vard? Kald ki, sizin de sylediiniz gibi, karncalar her yerde var. - Doru, fakat ayn karncalar deil... Einin lmnden sonra zannedersem Edmond hibir eye deer vermez oldu, bu iine kapantan sonra, karncalarn onu ldrmesini mi bekliyor diye kendi kendime sorduum olmutur. - Afedersiniz ne demek istediniz? Anlayamadm. - Kahrolaslar! Neredeyse onu yiyeceklerdi. Afrika'nn ok yrtc kara karncalar "Marabunta grledii zaman" filmini grmediniz mi? Jonathan, olumsuzluk ifadesi olarak ban sallad. - Marabunta ovalarda ilerleyen ve nlerine kan her eyi tahrip eden yrtc kara karncalar kitlesidir. Profesr Rosenfeld ayaa kalkt, sanki grnmez bir dalgadan korunmak istiyormu gibi bir hali vard. - nce lklardan, cvltlardan, kanat rpmalarndan ve kamaya alan kk hayvanlarn ayak seslerinden oluan yaygn bir uultu duyulur. Bu evrede henz kara karncalar grnmez, sonradan bir tepecik arkasndan birka sava karnca belirir. Bu nclerden sonra dierleri sr halinde, gzden kayboluncaya kadar, gelmee balar. Tepe simsiyah kesilir. Bu sanki dokunduu her eyi eriten, tepeden akan bir lav akntsdr. Konunun etkisi altnda kalan profesr jestler yaparak durmadan gidip gelmektedir. 71 - Bu Afrika'nn zehirli kandr. Canl asit. Saylar da korkuntur. Bir kara karnca topluluu her gn be yz bin yumurta yumurtlar, birka kova dolduracak kadar... te bu siyah slfrik asit deresi akar, fundalklar, aalar aar, hibir ey onu durduramaz. Yaklamak talihsizliine urayan kular, kertenkeleler veya bcek yiyen memeliler derhal un ufak olurlar. Kyamet kopuyormu gibi bir grnt! Kara karncalar hibir hayvandan korkmaz. Bir defasnda ok merakl bir kedinin kala gz arasnda eriyip gittiini grdm. Kendi cesetlerinden yzer kpr yaparak dereleri bile aarlar!.. Fildii Kysnda aratrmalarmza uygun bulduumuz henz gelimemi bir blge merkezinde yaayan halk bu karncalarn istilasna kar hi bir are bulamamt. Bu ufack Atilla'larn kylerine doru geldii haber verildii zaman yre halk en gerekli mallarn yanlarnda gtrerek kaarlar. Dndklerinde en ufak bir gda paras veya organik madde kalmamtr. Ve ne de bit, pire, tahtakurusu ve bunlara benzer bcekler. Bylece herkesin kulbesi batan baa temizlenmi hale gelir.

- Bu kadar yrtc olduklarna gre onlar nasl inceliyordunuz? - le saatini bekliyorduk. Bcekler bizden farkl olarak s ayarlama sistemine sahip deillerdir. Darda 18 olduu zaman onlarn vcut ss da 18'dir ve ok scak olduu zaman da kanlar kaynar hale gelir. Bu onlar iin tahamml edilmez bir olaydr. Nitekim gnein ilk yakc nlarndan itibaren kara karncalar kendilerine bir kamp yuvas kazmaya balarlar ve orada uygun hava durumunu beklerler. Bunu ksa sreli bir k uykusuna benzetmek mmknse de onlarn hareketsiz kalmas souktan deil aksine ok scak olmasndandr. - Peki ya sonra? Jonathan gerekten de konumasn bilmiyordu. Tartmay bileik kaplardaki olaya benzer hale getiriyordu. Bir taraf ok iyi bilen kii, benzetmek gerekirse dolu olan kap, dieri ise hibir ey bilmeyen yani bo kap. Bilmeyen kii kulaklarn dikiyor ve muhatabn cokusunu artrmak iin ksa ksa sorular sormak ve ba sallamaktan baka bir ey yapmyordu. 72 liki kurmann daha baka yollar varsa da onlar bilmiyordu. Zaten yatlarna bakt zaman ona yle geliyordu ki, bunlar karlkl monolog yapyor ve her biri dierini bedava psikanalist yerine koymaya alyordu. Bunu byle alglaynca da kendi tekniini tercih ediyordu. Hibir bilgiyi kendine mal etmek niyetinde olmayan bir havas vard fakat hi olmazsa durmadan soruyordu. Bir in atasz yle sylemez mi zaten: "Hep soru soran kii be dakika iin aptaldr, hi soru sormayan kii ise hayat boyunca aptal kalr." - Ve sonra?.. Oraya gittik ite!.. Ve korkusuzca!.. Bana inan bu kolay bir i deildi. u, Allah'n belas kralieyi bulacamz umuyorduk. Gnde be yz bin yumurta yumurtlayan kocakary. Onu tam yakndan grmek ve fotorafn ekmek istiyorduk. Kocaman lamc izmeleri giyildi. ansszlk ite, Edmond 43 numara giyiyordu fakat geriye sadece 40 numara bir ift kalmt. Oraya izme giymeden gitti... Yaplanlar dn olmu gibi hatrlyorum. Saat 12.30'da toprak zerinde muhtemel kamp yuvasnn evresini belirledik ve sonra bir metre derinlikte epeevre hendek kazdk. Saat 13.30'da d hcrelere ulatk. trdayan ve siyah bir tr sv akmaya balad; ve bu cinslerin eneleri ustura gibi keskindir. Bunlar izmelerimize taklp kalyor biz ise gerdek hcresi istikametinde durmadan kazyor ve krekliyorduk. En sonunda hazinemize ulatk: kralieye. Bizim Avrupal kralielerden on defa daha csseli bir bcek. Herhalde o kendine has kokusal lisanyla "Tanr kralieyi korusun" szlerini haykrrken biz, her ynden onun fotorafn ektik... Bu haykrlar ok gemeden etkisini gsterdi. Her bir yandan sava karncalar ayaklarmzn zerine tler. Bazlar, daha nce izmelerimize saplanm olan yardmc kz kardelerinden yararlanarak trmanmay baarmlard; bu suretle pantolonumuzun, gmleimizin iine giriyorlard. Hepimiz birer Glliver olmutuk fakat bizim Liliputlar bizleri, yenebilir paracklara ayrmay hayal ediyorlard! Bilhassa doal deliklerimizden herhangi birine girmelerine meydan vermemeye dikkat etmemiz gerekiyordu: burun, az, ans, kulak delii gibi... Aksi halde hap yutardk, bizi iten oyarlard! 73 Jonathan, etkilenmekten ok arp kalmt. Profesre gelince, hi te yle olmad halde, gen bir adam zindeliindeki mimiklerle sanki yeniden o sahneyi yayordu. - Onlar kovalamak iin var kuvvetimizle oramza buramza vuruyorduk. Onlar ise, bizim nefes al verilerimize gre hareket ediyorlard. Hepimiz, yava nefes almak iin ve korkumuzu gizlemek iin yoga talimleri yapyorduk. Bizi ldrmeye abalayan bu sava kitlelerini dnmemeye ve unutmaya gayret ediyorduk. Ve bu arada, bazlar flal olmak zere fotoraf ekerek iki film doldurmay baardk. imiz bittikten sonra hepimiz hendekten darya frladk; Edmond hari. Karncalar onu bana kadar sarmlard ve ldrmeye hazrlanyorlard! Kollarndan tutup yukarya ektik, onu soyduk ve vcuduna saplanm olan btn ene ve kafa kalntlarn byk bir ban srtyla kazdk. Hepimiz bitkinlemitik, fakat izmesiz olan Edmond derecesinde deil. te yandan o panie kaplm ve korku feromenleri yaymaya balamt. - Bu korkun bir ey.

- Hayr, onun bu iten sa kurtulmas sevindirici bir olayd. Zaten karncalardan nefret de etmedi. Aksine onlar daha byk bir hrsla incelemeye devam etti. - Sonra ne oldu? - Paris'e dnd. Ve ondan hibir haber alnamad. Eski arkada Rosenfeld'ine bir kere olsun telefon bile etmedi. Daha sonra gazetelerden ldn rendim. Ruhu ad olsun. Emaye bir sac levha zerine yerletirilmi olan eski termometresini incelemek iin pencerenin perdesini amaya gitti. - Hmm, nisan ay iinde 30 bu inanlmaz bir ey. Her sene daha scak oluyor. Bu byle devam ederse on sene iinde Fransa tropikal bir lke olacak. - Bu kadar ciddi mi? - Farkna varlmyor nk yava yava art oluyor. Fakat biz, bcek bilim uzmanlar daha belirgin ayrntlarn farkna varrz. Paris havzasnda ekvatoral blgelerin tipik bceklerine rastlanmakta. Kelebeklerin gnden gne daha prltl bir grnm tadklarnn 74 farknda deil misiniz? - Hakikaten dn bir arabann stne konmu krmz ve siyah parldayan renkli bir kelebek grdm. - Bu siyah kanatl be krmz benekii zehirli bir kelebek cinsidir. Daha nceleri ancak Madagaskar'da rastlanrd. Bu byle giderse... Paris'te kara karncalarn bulunacan tasavvur ediyor musunuz? te o zaman panik kopacak. Bunun grlmesi elenceli olacak... Antenlerini temizledikten ve kapcnn taze etinden birka para yedikten sonra kokusal gten yoksun erkek, aa ktnn geitleri arasnda dolamaya balar. Anann dairesinin oralarda bir yerde olduunu hissetmektedir. ans eseri olarak hava scakl 25'dir ve bu scaklkta yasak Sitede fazla kalabalk yoktur. Rahata etrafta dolaabileceini dnr. Birdenbire kar ynden gelen iki savann kokusunu fark eder. Biri csseli dieri ise kktr. Ve kk olann ayaklar noksandr. Kimliklerini daha iyi anlamak iin durmadan kokularn inceler. nanlmaz ey, kukusuz onlar! 327. onlan atlatmak umuduyla oradan oraya kar. Bu labirent iinde dner durur. Yasak Siteden darya kar. Kapclar ancak dardan ieriye girileri denetlemekle grevli olduklarndan kmasna engel olmazlar. Artk ayaklar toprak zerinde serbeste dolaabilecektir. Fakat tekiler de ok hzldr ve peini brakmazlar. te tam o esnada erkek karnca, dal paras tayan, bir ii karncaya arpar ve onu yere drr: bunu bilerek yapmamtr fakat bylece tuhaf kokulu ldrcler frenlenmi olur. Bu duraklamadan yararlanmak gerek. Hemen bir knt iine saklanr. Topal yaklar, erkek karnca gizlendii yere daha ok sokulur. - Nereye gitti? - Tekrar aaya indi. 75 Lucie Augusta'nn kolundan tuttu ve onu mahzenin kaptsna gtrd. - Dn akamdan beri bunun iinde. - Oradan hi kmad m? - Hayr, orada aada neler olduunu bilmiyorum, fakat benim polis armam kesinlikle yasaklad. Daha nce de birok defa indi ve geri dnd. Augusta allak bullak olmutu. - Fakat bu anlamsz! Halbuki days onun inmesini kesinlikle yasaklamt... - imdi oraya bir sr aletlerle iniyor, elik kamalar, koca koca beton bloklar. Orada ne yaptna gelince... Lucie ban ellerinin arasna ald. Son noktaya gelmiti, yeniden depresyona deceini hissediyordu. - Aaya inip onu arama imkn yok mu? - Hayr, ierden kapatt bir srg takt. Augusta bitkin bir halde oturdu. - Ah! ah! Ona Edmond'u tantmamn byle bir iler aacan nereden bilirdim... UZMAN: Modem, byk karnca sitelerinde, milyonlarca seneden beri tekrarlanan grev datm kaltsal deiime uramtr. Bylece baz karncalar asker olmak

in byk kesici enelerle doarlar, bazs hububat un haline gethmek in tc enelere sahiptir, balan se larvalan slatmak ve dezenfekte etmek in muazzam tkrk bezleriyle donatlmtr. Buna benzer bir durum insanlarda da olsayd askerler bak biiminde parmaklarla, kyller aatan meyvelerini toplayabilmeleri iin kska biiminde ayaklarla ve dadlar onlarca meme le domu olacaklard. Fakat btn bu "profesyonel" deiim iinde en ilginci akla lgili olandr. Nitekim dii i kanncalar erotik drtlerin etkisiyle dalgn, dikkatsiz hale dmemeleri in cinsiyetsiz, iktidarsz domaktadrlar. remeyi salayan btn enerjiler uzmanlar zerinde yo76 unlamaktadr. Bu enei erkekler ve cinselli diiler ile prensler ve prensesler zerinde toplanr. Bunlar sadece ak yapmak in donatlmtr. Birleme esnasnda onlara yardma olan saysz organlardan yararlanrlar. Bu yararlanma, soyut olarak heyecanlandran verici ve alc antenlerden geerek kanatlardan kzl tesi gzlere kadar gider. Edmond VVells Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi Sakland yer kmaz sokak deildir kk bir maaraya uzanmaktadr. 327. oraya sokulur. Tuhaf kokulu savalar onu kefede-meden uzaklarlar. Fakat maara bo deildir. erde scaklk veren ve koku saan biri vardr. Kokusal bir soru duyulur. Siz kimsiniz? Kokusal mesaj net, belirgin, kesindir. Kzl tesi gzleri sayesinde onu sorgulayan iman iiyi fark eder. Gz karar ile en az doksan adet kum tanesi arlnda olmaldr. Fakat bu bir asker deildir. Bu imdiye kadar hi hissetmedii hi grmedii bir eydir. Cinselli bir dii. Ve ne dii! Onu incelemee balar. nce, narin ayaklar, seksel hormonlarla yapkan hale gelmi, ince kllarla rtldr. Kaln antenleri gzel kokularla maktadr. Krmz klar aksettiren gzleri bir ift ayr iei gibidir. Parlak ve fze biiminde byk bir karn vardr. Geni ve st yan pskll bir kalkan gsn kaplamaktadr. Ve nihayet kendininkilerden iki defa daha byk uzun kanatlara sahiptir. Dii, kk enelerini aralar ve... kafasn uurmak iin boynuna atlr. Nefes almakta glk ekmektedir, boulmak zeredir. Pasaport kokusu tamad iin dii skmaktan vazgeme niyetinde deildir. O yok edilmesi gereken yabanc bir vcuttur. Boyunun ksa olmasndan yararlanarak 327. erkek kurtulmay ~ 77 baarr. Diinin omuzlarna kar, kafasn skar. Alt alta, st ste dnp dururlar. Her ikisi de endielidir. Dii rpnmaktadr. yice yorgun dtkten sonra antenlerini ne sarktr. Erkek onu ldrmek istememektedir, sadece dinlemesini istemektedir. ler o kadar basit deildir... Onunla salt iletiimde bulunmak istiyor. Dii, (erkek yumurtlama numarasn saptar, 56. olduunu anlar) temastan kanmak iin antenlerini ayrr. Sonra ondan kurtulmak iin aha kalkar. Fakat erkek kuvvetle omuzlarna tutunur ve enelerinin basksn artrr. Eer devam ederse diinin kafasn bir ot paras gibi koparacaktr. Dii hareketsiz kalr. Ayn ekilde o da. 180 ada grebilen gzleri sayesinde gs zerinde oturan saldrgan aka grmektedir. Ne kadar kk bir ey. Bir erkek Dadlarnn derslerini hatrlar. Erkekler eksik yaratklardr. Sitenin dier btn birimlerinin aksine olarak cinslerini belirten kromozomlarn sadece yars ile donatlmlardr. Dllenmemi yumurtalardan gebe kalnmlardr. Bylece bunlar kocaman yumurtacktan, dier bakmndan da ak havada yaayan birer sperma hcresinden baka bir ey deildir. Dii srtnda, onu titreten, bir spermatozoit tamaktadr. Bu fikir onu biraz da elendirmektedir. Niin baz yumurtalar dllen-mekte ve dier bazlar da dllenmemektedir? Bu muhtemelen havann ss etkisiyle olmaktadr. 20'nin

altnda sperma etken olamamaktadr ve Ana dllenmemi yumurtalar yumurtlamaktadr. u halde erkekler souktan yorulmutur. lm gibi. Et ve deri olarak bir erkei ilk defa gryordu. Bakirelerin harem dairesinde bu erkein ne ii vard? Buras cinselli diilere ayrlm yasak bir blgeydi. Herhangi bir yabanc, bir varlk bu nazik kutsal yere girebiliyorsa btn mikroplara kap alm olacakt! 327. tekrar antenleriyle karlkl olarak iletiime gemeye alr. Fakat dii buna imkn vermez. O antenlerini aralaynca dii, hemen kendi antenlerini bann stne sarktr. kinci halkaya dokunmay baard zaman ise o antenlerini arkaya iter. stemiyor. 78 enelerinin basksn artrr ve anteninin yedinci halkasnn onunkiyle temas etmesini salar. 56. hibir zaman byle bir iliki kurmamt. Ona btn temaslardan kanmasn retmilerdi, kokusal alverilerini ancak hava yoluyla yapabilirdi. Fakat gayet iyi biliyordu ki bu tr uucu iliki aldatc idi. Ana bu konuda bir fe-romon yaynlamt: ki beyin arasnda daima, hava akmndaki kt alveriin yaratt parazit kokulardan oluan, anlayszlklar ve aldatmacalar vardr. Bu zntleri gidermek iin yegne are: salt iliki, antenlerin dorudan doruya temas. Bir beynin sinir merkezlerinin hibir engele uramadan dier beynin sinir merkezlerine geii salanmaldr. Bu dii iin bir nevi ruhunun bekretini izole etmesi gibi bir eydir. Her ne olursa olsun g ve bilinmeyen bir ey. Fakat artk seenei yoktur, eer erkek skmaya devam ederse onu ldrecektir. Teslim iareti olarak antenlerini omuzlarna indirir. Artk salt iliki balayabilir. ki ift anten itenlikle yaklar. Hafif bir elektrik boalmas, bu bir sinirsel uyarmadr. nce yava ve sonra gitgide artan bir tempo ile iki bcek karlkl olarak trtkl on bir halkalarn okamaya balarlar. Karmak ifadelerle dolu bir kpk yava yava fkrmaya balar. Bu zc madde antenleri kay-, paklatrr ve srtme ritminin artmasna imkn verir. Bir mddet iki bcein ba kontrolden km olarak titrer durur ve sonra antenler danslarn brakr ve boydan boya birbirlerine yaprlar. Artk iki bal, iki vcutlu ve ift antenli bir tek varlk vardr. Doal mucize tamamlanr. Halkalarnn gzenek ve klcal damarlar arasndan feromonlar bir vcuttan dierine karlkl olarak geer. Dncelerde kodlanmaya ve kodlar zmee artk gerek kalmamtr. lk sadelikleri iinde verilmektedir: Grnt, mzik, heyecan, koku. te bu iten gelen lisan iinde 327. erkek btn hikyesini 56. diiye anlatr: aratrclarn katliamn, ccekarncalarn kokusal 79 izlerini, Ana ile bulumasn, onu ldrmee kalkmalarn, pasaport kokusunu kaybetmesini, kapc ile olan mcadelesini, tuhaf kokulu ldrclerin hl peini brakmam olmalarn. Salt iliki sona erdikten sonra dii, ona kar iyi niyet ifadesi olarak antenlerini dorultur. Erkek srtndan iner. Artk diinin insafna kalmtr, isterse onu ldrebilir. Dii enelerini geni vaziyette am olarak yaklar ve... pasaport feromonlarndan bir ksmn aktarr. Bylece erkek, geici olarak da olsa iini yrtebilecektir. Dii trofiaksi teklif eder o da kabul eder. Sonra konumalarnn btn izlerini yok etmek iin dii kanatlarn rpar. Bu i artk tamam, erkek karnca baka birini ikna etmeyi baarmt. Haber ulatrlm, dier bir kii tarafndan anlalm ve kabul edilmiti. imdi alma grubunu kurmu grnyordu. ZAMAN: Zaman akm nsanlar ve kanncalar arasnda ok farkl olarak alglanr. nsanlar iin zaman kavram salt bir nitelik tar. Saniyelerin pertyodiklii ve sresi ne olursa olsun dalma eittir. Buna karn karncalarda zaman greceli bir kavramdr. Scak olduu zaman saniyeler gayet ksadr. Souk olduu zaman se sonsuza kadar uzarlar, k gnlerinin geldiinin hkna vardrmayacak kadar. Zaman kavramnn esneklii eyalarn srati hakknda da bizimkinden farkl bir alglama getirir. Bir hareketi belirlemek in bcekler, sadece uzakl ve sureyi gz nnde bulundurmazlar nc bir boyut daha katarlar: s.

Edmond Wells Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi Artk ikisi beraberdir; btn endieleri "Tahrip gc olan gizli silah konusu"nun ciddiliini azam saydaki kz kardee kabul ettirebilmektir. ok ge kalnm deildir. Bununla beraber iki noktaya 80 dikkat etmeleri gerekir. Bir yandan Rnesans bayramndan nce yeterli sayda iiyi ikna etmek olanakszdr. Dier ynden de tuhaf kokulu savalarn yeniden ortaya kma olasl karsnda bir gizlenme yeri bulunmas gerekmektedir. 56. dairesini nerir. Orada tehlike annda gizlenebilecek bir geit kazdn syler. 327. olduka armtr, gizli geitler kazlmas ok eskiden kalma bir yntemdir. Bu sistem zamk tkren karncalara kar yzyl nce balatlan savata uygulanmt. Federe sitenin kraliesi Ha-yekte-douini gvenlik kurma sevdasna kaplmt. Kendisine zrhl yasak bir blge ina ettirmiti. Yan duvarlarn byk akl talar ile rdrtm ve beyazkarnca imentosu ile de svatmt! Tek problem k yolunun bulunmamasyd. yle ki site zamk tkren karncalar tarafndan kuatld zaman kendini, kendi ina ettirdii saraynda hapsedilmi olarak buldu. Zamk tkrcler onu yakalamakta hibir glk ekmeden, derhal sertleen zamkl t-krkleriyle bodular. Sonradan, kralie Ha-yekte-douini'nin c alnm ve site kurtarlmt, fakat bu beklenmeyen olay uzun yllar Bel-okanllarn zihnini igal etmiti. 56. dii kk bir akl tan yerinden oynatr ve lo bir delik grnr. Bu i tamam, 327. gizli yeri inceler vea onu uygun bulur. nc bir sorun kalmtr. Geidi kapatarak karlar, 56. dii yle syler: lk nmze kan alacaz. lgilenmeyi bana brak. ok gemeden biriyle karlarlar, bir kelebek kalntsn srkleyen byk bir cinselsiz dii asker. Dii karnca ona, Gruh'un tehdit altnda bulunduuna dair uzaktan mesaj gnderir; asker karnca avn terk ederek konumaya balar. Gruh byk bir tehdit altnda m? Nerede, nasl, niin? Dii ksa ve zl olarak ilk ilkbahar aratrmasnda karlalan felaketi anlatr. Anlat tarz ok etkileyicidir. Daha imdiden bir kralie ekiciliine ve zarafetine sahiptir. Sava derhal ikna olur. Ne zaman gidiyoruz? Ccelere saldrmak iin ne kadar askere ihtiya olacak? 81 Birbirleriyle tan'|r,ar- Yaz yumurtlamasnn 103683. cnselsiz diisidir. Parldayan kocaman bir kafa, uzun eneler, gerekte mevcut olmayan gzler, ksa ayaklar, kuvvetli bit mttefik. Ayn zamanda doutan cokulu bir kimse. 56. dii, onun meraklln frenlemek ihtiyacn' o-uYarOna Gruhun i'nC'e "D'e casus'ar bulunduunu bildirir. Belki de sizli silahn Bel-o-'<an'l'ar tarafndan aydnlatlmasna engel olmak iin ccelere satlma ralar bile vardr. Onlar karakteristik tuhaf kokular ile tannrlar. Acele etmek gerek. Bana gvenin. Bunun zerine etki blgelerini paylarlar. 327. gnelenme blgesindeki dadlarl ikna etmeye alacaktr. Dadlar dierlerine oranla daha kolay 'kna oiur103683 asker diileri kendilerine ekmeyi deneyecektir. Bir asker birlik kurmay! baarrsa bu muazzam bir i olacaktr. Ayn zamanda nclere de haber verip ccelerin gizli silah hakknda daha geni bilgiler toplamaya gayret ederim. 56 'va edince stratejik destek salamak iin mantar tarlalarn ve yetitiricilerini ziyaret edecektir. Sonu iin ayn' verde 23 hava |S|snda buluulacaktr. Televizyonda Dnya Kltrleri serisinde Japon gelenekleri hakknda bir rportaj yaynlanmakta. "Adal olan Iapon'ar asriardan beri kendi kaynaklaryla yaamaya alkndrlar. Onlar iin dnya ikiye ayrlmtr: Japonlar ve dierleri- anlalmaz detleri olan yabanclar, barbarlar Gai fin olarak adlandrrlar. Japonlar her zaman ar milliyetidir. rnein bir Japon Avrupa'ya yerletii taktirde toplumu tarafndan gayri ihtiyari dlanr. Bir sene sonra geri dndnde ne akrabalar

ne de ailesi artk onu kendilerirden biri ,arak kabul etmezler. Gai Jin''ler arasnda yaamak "diger'eri"nin zihniyetinden etkilenmek, Gai Jin durumuna dmek dernektir. ocukluk arkadalar bile ona bir turist gzyle bakarlar-' 82 Ekrana eitli mabetlerin ve kutsal blgelerin grntleri yansmaktadr. Televizyondan gelen ses devam eder: "Yaam ve lm hakkndaki grleri bizimkinden tamamen farkldr. Burada bir insann lmnn hi nemi yoktur. zc olan retici birinin yok oluudur. lme almak iin Japonlar dv bir sanat haline getirmilerdir. Ana okulundan itibaren kklere "Kendo"yu, retirler..." Ekrann ortasnda eski Samuray giysileriyle iki dv belirir. Savalarn gvdeleri eklemli siyah levhalarla kapldr ve balarnda, kulak hizasna uzanan iki tyle sslenmi bir kask bulunmaktadr. Sava l atarak birbirlerine doru atlrlar ve uzun kllarla dvmeye balarlar. Ekranda yeni bir grnt belirir, topuklar zerine oturmu bir adam, ksa bir klc karnnn zerine saplamak zeredir. "Geleneksel intihar, Seppuku, dier bir deyimle harakiri, Japon kltrnn dier bir zellii. Bunu anlamamz ise ok g..." - Televizyon, her zaman televizyon! Bu aptallk! Hepimizin kafasna ayn grntleri tkyorlar. Ne olursa olsun, ilerine geleni anlatyorlar. Birka saat nce dnen Jonathan "hl bkmadnz m?" diye sylenmeye balad. - Onu sulama. Bu onu rahatlatyor. Kpein lmnden beri hi de iyi deil... diye aceleci bir sesle cevap verdi Lucie. Jonathan olunun enesini okad. - yi deil misin aslanm? - Sus! dinliyorum. - Hoppala! Bak bizimle nasl konuuyor! - Bizimle deil, seninle nasl konuuyor. Onu sk sk grmediini itiraf et, sana souk davranmasna hi arma. - Eh! Kibrit pleriyle drt gen yapmay baarabildin mi Ni-coas? - Hayr, bu beni sinirlendiriyor. Dinliyorum. - Peki, madem ki bu seni sinirlendiriyor... Jonathan, dnceli bir tavrla masann stnde duran kibrit plerini kartrmaya balad. 83 I - Yazk. Halbuki retici bir ey... Nicolas iitmiyordu bile, tamamen televizyona taklmt. Jonat-han odasna gitti. - Ne yapyorsun?" diye sordu Lucie. - Gryorsun ite, hazrlanyorum, oraya dneceim. - Ne? Yok hayr! I - Baka ansm yok. - jonathan, orada seni bu kadar byleyen ne var? Bana aka syle, her eye ramen ben senin karnm! ," Hi cevap vermedi. Baklar kaamakt ve yine ayn tik balaII mt. Mnakaa etmekten yorulan Lucie iini ekti. - Sanlar ldrdn m? - Benim varlm onlar uzaklatrmaya yetiyor. Yoksa onlara bunu gsteririm. Uzun uzun biledii kocaman bir mutfak ban sallamaya ba-\ lad. br eliyle de mealesini kavrad, erzak ve aletlerle dolu antasn srtlayp aceleyle mahzenin yolunu tuttu. - Allah'a smarladk Nicolas. Allah'a smarladk Lucie, dedi. Lucie ne yapacan bilemiyordu. Jonathan' kolundan yakalad. - Byle gidemezsin! Bu o kadar kolay deil. Benimle konuman gerek! - Ah, rica ederim! - Fakat sana nasl anlataym? Bu uursuz mahzene indiinden beri, tamamen deitin. Mahzenler ve karncalar hakknda en az bebin franklk kitap aldn ve artk paramz kalmad. - ilingirlie ve karncalara ilgi duyuyorum. Bu benim hakkm.

- Hayr bu senin hakkn deil. Hele beslemee mecbur olduun bir olun ve bir karn olduu zaman hi deil... Eer aldmz btn isizlik tazminat karncalar hakkndaki kitaplara gidecekse, ben de... - Boanacak msn? Sylemek istediin bu mu? Lucie bezgin bir halde kolunu brakt. Jonathan onu omuzlarndan kucaklad. Aznda yine ayn tik vard. 84 - Bana gven. Sonuna kadar gitmem gerek. Ben deli deilim. - Deli deil misin? Biraz kendine bak! Yzn l yz gibi, srekli olarak atein var sanki... - Vcudum ihtiyarlyor ama kafam genleiyor. - Jonathan, syle bana, aada-ne var. - Heyecan verici eyler. Daha aaya gitmek lazm, her zaman daha aaya... eer bir gn yukarya kma gc bulmak istiyorsan... Aynen yzme havuzunda olduu gibi. Su yzeyine kmak iin dipten destek almak gerek. Ve lgnca glmee balad, korkun kahkahalar saniyelerce merdivende yansmaya devam etti. Kat + 35. Dal paracklarnn rts bir vitray etkisi yaratmakta. Gnein nlar bu filtreden prldayarak szlmekte sonra da topran zerine yldz yamuru gibi dmektedir. Gnelenme blm, buras Bel-o-kanllarn retildii yer. Kavurucu bir scaklk var: 38. Bu olaan, nk gnein ssndan en iyi ekilde yararlanmak iin gnelenme blm gneye kurulmu. Bazen dal paracklarnn katalizr grevi yapmasnn etkisiyle s 50'ye kadar kmakta. Yzlerce ayak durmadan gidip gelmekte. Burada en kalabalk kast dadlarn bulunduu blmdr. Anann yumurtlad yumurtalar yerletirirler. Yirmi drt kat bir yn, on iki yn da bir diziyi oluturur. Diziler uzaklarda kayboluncaya kadar uzanr. Bulut gnei glgeledii zaman dadlar yumurta ynlarnn yerini deiti-, rir. En gen olanlarn ok iyi snmas gerekmektedir. "Yumurtalar iin nemli scaklk, kozalar iin ise kuru scaklk.": iyi bebekler elde etmek iin eski bir karnca reetesi. Solda, stma ile grevli karncalar grlyor. Isy koruyan siyah odun paralar ile s veren kzm humuslu toprak yyorlar. Bu iki radyatr sayesinde dardaki scaklk 15 olsa bile gnelenme blmndeki s 25 ile 40 arasnda kalr. Bir aakakann saldr olaslna kar topu askerler etrafta dolamaktadr. Sada daha yal yumurtalar bulunur. Metamorfoz uzun sren 85 dadlarn yalad kk yumurtalar zamanla byr ve sararr. Bir haftadan yedi haftaya kadar bir srete sar tyl kurtuklara dnrler. Bu olay da havann ssna baldr. Dadlar youn olarak almaktadr. Ne antibiyotik tkrklerini ne de zenlerini eksiltirler. En ufak bir pisliin bile larvalar kirletmesine meydan vermezler, o kadar narindirler ki... Grme fero-monlar bile en alt dzeye indirilmitir. Onlar bu keye gtrmeme yardm et... Dikkat yn yklmasn... Bir dad kendinden iki defa daha uzun bir larvay tamaktadr, bu muhakkak bir topu asker olacaktr. Dad topusunu bir keye brakr ve onu yalamaya balar. Bu geni kuluka makinesinde vcutlarnn on halkas belirmeye balayan larvalar azlarna gda verilmesi iin sesler karrlar. Balarn drt bir yana hareket ettirirler, boyunlarn uzatrlar ve dadlar onlara biraz urup veya et paras verinceye kadar hareketlerini devam ettirirler. hafta sonunda larvalar iyice olgunlatktan sonra, kmldanmay brakrlar. Bu, glenmek iin uygulanan baygn uyku dnemidir. Bylece, onlar birer gen kz haline dntrecek olan kozay salglamak iin enerji toplanr. Dadlar bu kocaman beyaz paketleri, havann rutubetini emen kuru kumla rtl, yandaki byk bir odaya tarlar, "yumurtalar iin nemli scaklk, kozalar iin kuru scaklk", hi unutulmamas gereken reete. Etvde ak mavi hareli beyaz koza nce sar, sonra gri, daha sonra da kahverengi olur. Tersine ileyen bir felsefi dng, kozann iinde doal mucize

tamamlanr. Her ey deitirilir: Sinir sistemi, solunum ve sindirim sistemi, duyu organlar, kabuk. Etve yerletirilen koza birka gn sonra ier ve byk an yaklar. atlama noktas gelen koza ayn durumda olanlarla birlikte ayr bir yere alnr. Dadlar itina ile kozann kabuunu atlatrlar. Bir anten, bir ayak belirir ve sonunda titreyen ve sendeleyen bir be-yazkarnca ortaya kar. Yumuak ve parlak olan vcudu birka gn 86 sonra dier btn Bel-o-kanllarnki gibi kzl renge dnr. 327. bu youn hareketlilik karsnda duraksar ve kime seslenebileceini bilemez. Yeni domu bir karnca yavrusuna ilk admlar atmas iin yardm eden bir dadya kk bir koku fsldar. Ciddi iler dnyor. Dad onun tarafna ban bile evirmez. Belli belirsiz anlalan kokusal bir cmle yayar: Sus. Bir askerin douundan daha ciddi bir ey yoktur. Bir topu asker ona antenlerinin ucundaki tokmakla hafif hafif dokunarak sylenir: Rahatsz etmeyin lerleyin. Yeterli gc yok, ikna edici kokusal mesajlar yaymay bir trl baaramyor. Keke, 56. gibi bir yetenee sahip olsa! Yine de baka dadlar zerinde de giriimde bulunur; en ufak bir ilgi bile gstermezler. Verdii bilgilerin dnd kadar nemli olup olmad konusunda pheye der. Belki de Ana hakldr. Daha ncelikli amalar vardr. Sava karmak yerine yaam srdrmek gibi... Bu acayip dncelere dalmken bir formik asit pskr antenlerini yalad! Bunu yapan az nce yanndan geen bir dadyd. Yklendii kozay bir kenara atm ve 327.'ye saldrmt. ans eseri iyi nian alamamt. Erkek karnca terristi yakalamak iin ileri atld fakat dad yolu kesmek iin bir yumurta ynn devirip hemen birinci bebek odasna kamt bile. Yumurtalar saydam bir sv brakarak krld. , Dad yumurtalar yok etmiti! Ona ne olmutu? Bu delilik! Oysa dadlar domakta olan bir nesli korumak iin oradan oraya kouup abalarlar. 327. erkek kaan yakalayamayacan anlad. Tam ata hazrland srada, dad yldrmla arplm gibi yere dt. Topu karnca, yumurtalar devirdiini grm ve ona ate etmiti. Herkes formik asitle kavrulmu hale gelen cesedin etrafna topland. 327. antenlerini cesedin zerine doru yaklatrd. "Hi phe yok, yerde yatan cesette de ok iyi bildii o tuhaf koku vard." 87 SOSYAL DAYANIMA: nsanlarda olduu gibi karncalarda da sosyal dayanma gereklidir. Yeni domu karnca, onu hapseden kozay tek bana atlatabilmek in ok zayftr. nsanlarda da , doan bebek yalnz basma ne yryebilir ne de beslenebilir. Karncalar ve nsanlar, evreleri tararndan korunmaya muhta '' ki yaratktr ve yalnz balarna ne yaayabilirler ne de bilgi sai hlbl olabilirler. 1 Yetikinlere duyulan bu gereksinim bir zayflk olup bilgi edinme srasnda da ortaya kar. Yallar yaamlarn suya da bu yolla srdrse de, genler renmek iin yallara muhtatr. Edmond Wells Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi Kat - 20'de 56. dii ccelerin gizli silah hakknda ziraat dii karncalarla daha grmeye balamamtr. Grdkleri onu ok etkilediinden tek bir sz sylememitir. Diiler snf ok deerli olduundan, ocukluklarndan itibaren prenseslere ayrlan harem dairesinde yaarlar. Dnya hakknda yze yakn geitten baka bir yer tanmamaktadrlar ve ilerinden pek az ancak toprak altndaki ve toprak stndeki onuncu kata kadar olan yerlerde dolaabilmitir... Bir defasnda 56., dadlarnn sz ettii dary grmek iin kmay denemi, fakat nbetilere yakalanmt. Kokularn az ok gizleyebilirdi ama uzun kanatlarn asla. Nbetiler onu darda kocaman devler bulunduuna ikna

etmilerdi; bunlar, Rnesans bayramndan nce darya kan kk prensesleri yiyorlard. O zamandan beri 56. merak ve korku arasnda bocalam durmutu. -20. kata inince 56., vahi D leme kmadan nce, kendi sitesinde daha nice harikalar kefedebileceini anlar. Burada ilk kez i mantar tarlalarn grr. Bel-o-kan mitolojisine gre ilk mantar tarlalarnn elli bin yl alarnda tahl savalar srasnda kefedildii sylenmektedir. I 88 Topulardan kurulu bir komando birlii bir beyazkarnca sitesini kuatmtr. Savalar birdenbire byk bir odaya derler. Odann ortasnda beyazkarnca iilerinin durmadan parlattklar muazzam bir beyaz galeta vardr. Savalar onu tadar ve ok lezzetli bulurlar. Sanki buras tmyle yenebilecek bir ky! Esir beyazkarncalar bunlarn mantar olduunu sylediler. Beyazkarncalar yalnzca sellozla beslenebiliyor ve onu sadece mantar yardmyla sindirebiliyorlard. Kzlkarncalar ise sellozu ok rahatlkla sindirdiklerinden bu nesneye hi ihtiyalar yoktu. Sitelerde ziraat yaplmasnn faydasn da bilmiyorlard. Halbuki bu, kuatlmalara ve ktlklara kar dayanma gc verebilirdi. Gnmzde Bel-o-kan'n kat -20'deki byk salonlarnda kaynaklar ayr ayr deerlendirilmektedir. Bununla beraber kzlkarncalar, beyazkarncalarn kullandklar mantarlardan yararlanamamakta, ayrmantar ekmektedirler. Ve tarmsal retime getiklerinde yepyeni bir teknoloji gelitirilmitir. 56. dii bu beyaz bahenin topraklar arasnda dolar. Bir kede ii karncalar mantarlarn retilecei yataklar hazrlamaktadr. Yapraklar kk kareler halinde keserler, bunlar sonradan bastrlr, ufalanr, yorulur ve ezme haline getirilir. Yaprak ezmeleri dk gbresi zerine dizilir (karncalar dklarn, bu i iin ayrlm, bir havuz iinde toplamaktadrlar). Sonradan tkrkle slatlr ve filizlenmesi iin gerekli zamann gemesi beklenir. , O zamana kadar zaten mayalanm olan ezmeler beyaz fila-manlardan olumu bir yumakla evrelenirler. i karncalar onlar dezenfekte eden tkrkleriyle sularlar ve kk beyaz kozann dnda kalanlar keserler. Salonun dna tamamas iin mantarlarn ok fazla bymesine izin vermezler. Filamanlar, dz eneli ii karncalara bitirirler ve bunlardan lezzetli ve gdal un da elde ederler. Bu ilemde iilerin ilerine ok iyi konsantre olmalar gereklidir. Sindirdiklerinin arasna kt bir otun veya bir parazitin karmamasna azami dikkat etmeleri arttr. te bu elverisiz koullar altnda 56., beyaz kozalaklardan birini 89 paralara ayrmakla megul, bir bahvan karncayla iliki kurmay dener. Ciddi bir tehlike siteyi tehdit ediyor. Yardma ihtiyacmz var. Bizim alma grubumuza katlmak ister misiniz? Hangi tehlike? Cceler tahrip gc kuvvetli gizli bir silah kefetmiler, en ksa zamanda kar koymak lazm. Bahvan soukkanl bir eda ile o gzel ayrmantar hakknda ne dndn sorar. 56. ona vg yadrr. teki de mantarndan tatmas teklifinde bulunur. Dii karnca mantar hamurundan biraz srr ve karnnda iddetli bir ar hisseder. Zehir! ayrmantar hamuruna mirmikasin kartrlmt, genellikle bitki parazitlerini yok etmek iin sulandrlm olarak kullanlan ok kuvvetli bir asit. 56. vakit geirmeden onu kusar. Bahvan karnca mantarn brakr ve enelerini tamamen aarak zerine atlr. Antenlerindeki tokmaklar birbirlerinin kafasna indirerek tarla iinde alt alta st ste kyasya br mcadeleye giriirler. ndirilen bu darbeler ldrmek iindir. Ziraat karncalar onlar ayrr. Bu ikinize ne oluyor? Alp veremediiniz ne var? Bahvan karnca kaar. 56. kanatlarn aarak byk bir hamle yapar ve onu yere serer. te o anda tuhaf kokuya o da ahit olur. Hi phe yok, artk kendisi de bu cinayet grubunun bir yesiyle karlamt. 56. onun antenlerini skar. Sen kimsin? Niin beni ldrmeye altn? Bu tvhaf kokun da ne?

tekinden hi ses kmaz. Bu defa antenlerini bkmee balar, bu ok ac vericidir, fakat yine de cevap alamaz. 56. kendi soyundan bir kz kardee ktlk yapacak yaradlta deildir, yine de bkmee devam eder. tekinden hi ses kmaz. Bu defa antenlerini bkmee balar, bu ok ac vericidir, fakat yine de cevap alamaz. 56. kendi soyundan bir kz kardee ktlk yapacak yaradlta deildir, yine de bkmee devam eder. 90 Bahvan karnca kmldayamaz hale gelir, kendini katalepsi durumuna getirir. Artk kalbi durmutur, neredeyse lecek. 56. kzgnlkla iki antenini koparr, o zaten yalnzca bir cesettir. Ziraatlar yine etrafn sararlar. Ne oluyor? Ona ne yaptnz? 56. kendini hakl karmak iin kaybedilecek zaman olmadn anlar ve kurtulmaya bakar, bir kanat hareketiyle dndn uygular. 327. hakl. Hayret verici iler dnyor, Gruhun iindeki birimler delirmi... 91 li HER ZAMAN DAHA AAIYA Kat - 45 aseksel 103683. sava odalarna girer, bu bask tavanl blmlerde, askerler ilkbahar savalarna hazrlanmak iin talim yapmaktadr. Her tarafta savalar dvmektedir. Taraflar nce birbirlerinin csselerini ve ayak boylarn denerler. Saa sola dnerler, gs gse gelirler, birbirlerini tartaklarlar, kokularyla birbirlerine meydan okurlar, antenlerinin ucundaki tokmaklarla hafife vuruurlar. Sonunda birbirlerinin zerine atlrlar. Vcutlar arpmaya balar. Herbiri karsndakinin gs eklemlerini yakalamaya alr. lerinden biri bunu baarrsa dieri onun dizlerini srmay dener. Hareketler kesik kesiktir. ki arka ayaklar zerine dikilirler, yklrlar, yuvarlanrlar her iki taraf da zorlu grnr. Genellikle saldrya geerken hareketsiz kalrlar. Sonra birdenbire vurulara balarlar. Dikkatli davranrlar, bu bir antrenmandr hi kimsenin bir tarafnn kopmamas, kan akmamas gerekir. Karncalardan birinin srt yere geldii zaman dv sona erer, o zaman teslim iareti olarak antenlerini arkaya iter. Her eye ramen dvler olduka gerekidir. Ataa gemek iin peneler kasten gzlere dorultulur, eneler bolukta aklar durur. Biraz tede, topular karnlarnn zerine oturup be yz ba uzakla yerletirilmi akllara nian alp at yapmaktadr. Pskrttkleri asit genellikle hedefi bulmaktadr. . Yal bir sava, gen bir savaya dmanla kar karya gelince ilk yaplmas gerekenlerin neler olduunu anlatmaktadr. ki sava mcadeleyi kazanmak iin nceden ene darbesi veya asit pskrtme yolundan birini benimsemelidir. Gs gse gelmeden nce, mutlaka birinin galip gelmee karar vermesi 92 dierinin ise malup olmaya raz olmas gerekir. Her iki taraf kendi roln setikten sonra, galip gelecek olan nian almadan bir defa asit pskrtmesi yapabilir, hedefine isabet de ettirebilir; malup olacak olan ise ene darbelerinin en mkemmelini indirebilir, ama hasmn yaralayamaz bile. Bir tek t: tm benliiyle zafere ina-nlrnaldr. Zafere inanldnda hibir kuvvet bu iradeyi durduramazki dv 103683. asker karncaya arpar. Onlar sert bir ekilde iter ve yoluna devam eder. Talim alannn alt ksmna yerletirilmi olan Lejyoner karncalarn kararghn aramaktadr. te geidi bulmutur. Lejyonerler srekli olarak talim kararghnda ikamet ederler. Onlar orada sadece sava iin bulundurulmaktadr. Btn blge topluluklar sar karncalar, krmz karncalar, kara karncalar, zamk tkren karncalar, zehirli ineli ilkel karncalar, ve hatta ccekarncalar, mttefik veya baml topluluklar olarak ayrlr. Fakat u husus gzden karlmamaldr! Byk kzlkarnca federasyonlar, ordularn Lejyonerlerle kuvvetlendirme yoluna git-milerse de bunlarn hepsi tek bir kokusal Bel-o-kan Sanca altnda toplanmlardr.

103683. cce Lejyonerlere yanar. Onlara Shi-gae-pou'da yirmi sekiz kiiden oluan bir kzlkarnca nc grubunu yldrmla vurulmu gibi yok eden gizli bir silahtan bahsedildiini duyup duymadklarn sorar. Bu kadar etkin bir silahn varlndan hibir haberleri olmadn sylerler. 103683., dier Lejyonerleri de sorguya eker. Bir sar karnca byle olaanst bir duruma ahit olduunu ileri srer. Fakat bu, ccekarncaiarn saldrs deildi... rm bir armut dalndan kopup yere dm ve mthi bir ey olmutu... Btn orada bulunanlar kahkaha feromonlar yaymaya balarlar. te bir sar karnca nktesi. 103683., yakndan tand silah arkadalarnn talim yaptklar stteki bir salona kar. Herkesi ahsen tanmaktadr. Onu ilgiyle dinlerler, ve ona gven duyarlar. ok gemeden "ccekarncaiarn "93 gizli silahn aratrma grubu", inanl otuzdan fazla sava katlmyla kurulur. Keke 327. de bu olay grebilseydi! Dikkat organize bir ete bilgi sahibi olmak isteyen herkesi yok etmee almaktadr. Bu, olsa olsa ccekarncalann emrindeki kzlkarnca Lejyonerleridir. Tm tuhaf kokularyla ayrt edilebilir. Gvenlik tedbiri olarak, ilk toplantlarn en alt kat olan ellinci katn salonlarndan birinde yapmaya karar verirler. Asla oraya hi kimse inmezdi. Kar koymak iin rahat bir alma ortam bulmalar gerekliydi. O anda 103683.'nn vcudunda, havada bir s deiiminin olduunu haber veren sinyaller oluur. Nitekim s 23dir. Arkadalarndan izin alr, 327. ve 56. ile olan randevusuna yetimek iin acele eder. ESTETK: Bir kanncadan daha gzel ne vardr? Hattan krvnltd ve dzgndr, aerodlnamlzml mkemmeldir. Bcein her azas buyaprya btn le uyum salamas in titizlikle ncelenerek yerletlrilmitk. Her eklem mekanik bir harikadr. Deri ve kabuk tasmlan sanki bilgisayar yardmyla bir dzen iinde yerlerine yerletirilmitir. Ne gcrdama ne de srtnme vardr. gen kafas havay deler, uzun ve bklebllen bacaktan toprak zerinde yrrken vcudun rahat bir ekilde yaylanmasna yardm eder. Sanki bir talyan spor otomobili gibi... Peneleri tavanda yryebilmesini salar. zleri lSCfllk bt evre gr salar. Antenleri bizim gremediimiz binlerce bilgileri sezinler ve u tasmlan da eki grevini yapar. Kam keselerle ve boluklarla doludur, oralarda kimyev maddeleri stok eder. eneleri kesme, sktrma ve yakalama grevlerini yapar. Vcudundaki muazzam boru ebekesi kokusal haberlerin depolanmasna yardm eder. Edmond Wells Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi Nicolas uyumak istemiyordu, hl televizyon banda idi. Uzay aratrma fzesi "Marco Polo"nun dndn bildirdikten sonra 94 haberler sona ermiti. Sonu olarak, yakn gne sistemlerinde hibir hayat emaresi olmad bildiriliyordu. Fzenin eide ettii grntlerin incelenmesinde gezegenlerde kayalk l veya amonyakt sv yzeylerden baka bir eye rastlanmyordu. Ne en ufak bir yosun, ne bir amip ve ne de bir mikrop izi vard. Nicolas "Ya babam haklysa? Btn evrenin akll yaratklar sadece bizler isek?.." diye kendi kendine sylendi. Bu haber ciddi bir d krkl yaratyordu, fakat bunun gerek olmas da ok muhtemeldi. Haberlerden sonra "Dnya kltrleri" serisinden bir rportaj yaynlanyordu. Konu Hindistan kastlar idi. "Hintliler mrleri boyunca doduklar kastn hkmlerine tabidir. Her kast kendi kurduu kurallara gre idare edilir, hi kimse, doduu kasttan atlmay gze almadan, bu kurallar inemeye yanaamaz. Bu davranlar anlayabilmemiz iin hatrlamamz gereken..." - Saat gece yansn geti, diyerek Lucie uyard. Nicolas grntler arasnda boulmu kalmt. Babasnn mahzene inmeye balamasndan sonra en az drt saatini televizyon banda geiriyordu Olaylar unutmak ve kendinden gemek iin bavurduu tek are buydu. Annesinin sesi onu, tekrar zc gereklere dndrd.

- Hadi artk! Yorulmadn m? - Babam nerede? * - O hl mahzende. Artk uyuman gerekiyor. - Uyuyamam. - Sana bir hikye anlatmam ister misin? - Pek tab! Bir hikye! Gzel bir hikye deil mi?!... Lucie, onu odasna gtrd ve uzun kzl salarn zerek karyolasnn ucuna iliti. Eski bir bran hikyesini seti ve anlatmaya balad. - Bir zamanlar dada, kzgn gnein altnda, mermer talarn yontmaktan bezmi bir mermer yontucusu varm. "Bu hayattan bktm artk. Yontmak! Devaml mermer yontmak... ldm artk! . ~95 stelik bir de bu gne, hep bu yakc gne! Ah! Onun yerinde olmay ne kadar ok isterdim, orada ykseklerde her eye hkim olacaktm, nlarmla etraf aydnlatacaktm." diye sylenir durur yontucu. Bir mucize eseri olarak dilei kabul olunur ve yontucu o an gne olur. Dilei kabul edildii iin ok mutludur. Fakat tam nlarn etrafa yaymaya hazrland srada nlarnn bulutlar tarafndan engellendiini fark eder. "Basit bulutlar benim nlarm kesecek kadar kuvvetli olduklarna gre benim gne olmam neye yarar! diye isyan eder. Madem ki bulutlar gneten daha kudretli, bulut olmay tercih ederim." O zaman hemen bulut olur. Dnyann zerinde uumaya balar, oradan oraya kouur, yamur yadrr fakat birdenbire rzgr kar ve bulutlar datr. "Ah, rzgr geldi ve beni datt, demek ki en kuvvetlisi o, yleyse ben rzgr olmak istiyorum." diye karar verir. - Peki rzgr olur mu? - Evet, ve dnyann zerinde eser durur, frtnalar estirir, tayfunlar meydana getirir. Fakat birdenbire nnde kocaman bir duvarn ona man olduunu grr. ok yksek ve ok salam bir duvar. Bu-bir dadr. "Basit bir da beni durdurmaya yettiine gre benim rzgr olmam neye yarar." der. - O zaman da m olur? - Doru! Ve o anda bir eyin ona durmadan vurduunu hisseder. Kendinden daha gl olan eyin, onu iinden oyan eyin... Bu... kk bir mermer yontucusudur... - Aaaa... - Hikye houna gitti mi? - Ah! Hem de ok! - Televizyonda bundan daha gzellerini grmediine emin misin? - Ah! evet Anne! Anne glmser ve olunu kollarnn arasna alr. - Syle anne, acaba Babam da uyuyor mu? - Kim bilir belki? Her eye ramen, inerek farkl bir biime dnebileceine inanan bir hali vard. 96 - Burada rahat deil miydi? - Hayr olum, isiz kalmaktan utan duyuyordu. Gne olmann en deerli ey olduuna inanyordu... Yeralt gnei. - Galiba babam kendini karncalar kral zannediyordu. Lucie glmser. - Bu hali geecek. Biliyor musun! O da bir ocuk ve ocuklar daima karnca yuvalarna kar byk ilgi duyarlar. Sen hi karncalarla oynamadn m? - Ah, evet oynadm Anne! Lucie yastn dzeltti ve onu kucaklad. - Artk uyuman lazm. Haydi iyi geceler. - yi geceler Anne! Lucie, karyolann baucundaki masann zerine yerletirilmi kibrit plerini grd. Herhalde yine drt gen yapmak iin uramt. Salona geti, atonun tarihesini anlatan kitab ald ve okumaya balad. Birok bilim adam burada yaam. Bilhassa Protestanlar. Mic-hel Servet burada birka sene oturmu. Baz konular bilhassa dikkatini ekmiti. Edindii bilgilere gre Kutsal savalar esnasnda Protestanlarn ehir dna kamalan iin bir yeralt geidi hazrlanmt. Olaanst derinlikte ve uzunlukta bir yeralt geidi...

karnca, mutlak bir iliki kurmak iin gen eklinde yerletiler. Bylece balarndan geen maceralar her biri ayr ayr anlatmak zorunda kalmayacak, sorunlar ayn anda e blnm tek bir vcutta ele alnm olacaktr. Antenlerini birletirirler. Dnceler birbirlerine aktarlr ve kaynarlar. Tartmalar devam eder. Her beyin aynen bir Transistor gibi ald bilgileri kendininkileri de katmak suretiyle zenginletirerek tekrar yaynlar. Bylece birlemi olan karncann fikirleri tek tek gsterecekleri yetenein ok stne km olur. Fakat birdenbire bu uyum kesilir. 103683. yabanc bir kokunun varln fark etmitir. Duvarlarda antenler vardr. Daha akas iki 97 j anten 56.'nn odasnn giri deliinden ieriye sokulmu durumda. Biri onlar dinliyor... I f " Gece yars. Jonathan iki gndr yukar kmamt. Lucie keder, li admlarla salonda aa yukar gidip geliyordu. Nicolas'y grme e gider, derin bir uykuya dalm. Birdenbire gzleri bir eye tak| lir, kibritler. O an mahzenin srrnn zmyle kibrit bilmecesinin i zm arasnda bir iliki olabilecei hissine kaplr. Alt adet kibrit p ile drt adet ekenar gen... Jonathan "Baka bir tarzda dnmek gerek, alk olunduu zere dnlecek olursa hibir sonuca varlmaz", diye tekrarlard. Lucie kibritleri alp salona geri dner ve kibritlerle uzun uzun denemelere koyulur. Sonunda skntdan bitkin bir halde yatana gider. O gece acayip bir rya grd. nce Edmond day karsna kt, daha dorusu einin daha nce ona tarif ettii ahsa benzer bir kii. akll l ortasnda uzun bir kuyrua girmi insanlar arasnda esniyordu. Meksikal askerler kuyruu kuatyor ve her eyin yolunda gitmesine dikkat ediyorlard. Uzakta insanlarn asld on adet daraac grlyordu. Asldklarnda kaskat kesilen ller daraacndan indiriliyor ve onlarn yerine yenileri konuluyordu. Ve kuyruk ilerliyordu... Edmond'un arkasnda Jonathan duruyordu sonra kendisi ve ok kk gzlk tayan iman bir bey. Btn bu lm mahkmlar hibir ey olmam gibi aralarnda sakince sohbet ediyorlard. Nihayet onlarn da boynuna ipi geirdiler, drdn de yan yana bir sraya dizdiler, aptalca beklemekten baka bir ey yapmadlar. lk nce Edmond day kslm bir sesle konumaya karar verdi: - Orada neler oluyor? - Bilmiyorum... Yaanyor, insanlar douyor, mmkn olduu kadar uzun sre yayor. Sanrm orada bu i sona eriyor, diye Jonathan cevap verdi. - Sevgili yeenim, sen bir pesimistsin. Cidden asldk ve etrafmz Meksikal askerlerle evrili, fakat bu yaamn bir rastlants, bir 98 son deil, sadece bir rastlant. Sonra bu durumun mutlaka bir zm yolu vardr. Sizler iyice balanm durumda msnz? Balarn zmek iin rpnmaya balarlar. - Yok hayr, ben bu ipleri zebilirim! der, iman bey. Ve baarr da. - yleyse bizleri de kurtar. - yi ama nasl? - Ellerimi tutuncaya kadar kendini salla. Kendini bzer ve canl bir sarka haline dnmeyi baarr. Ed-mond'un iplerini zdkten sonra ayn yntemle dierlerinin de balann zer.

Daha sonra day: "Benim gibi yapn" der ve boynunu oynatarak, sramalar yaparak ipten ipe ilerler ve son daragacna kadar ular. Dierleri de onu taklit ederler. - Fakat daha teye gidilemiyor! Bu direkten teye baka gidilecek yer yok, bizi bulacaklar. - Bakn direkte kk bir delik var. Haydi oraya girelim. O zaman Edmond diree doru atlar, klr ve deliin iinde kaybolur. Jonathan ve iman bey de aynsn yaparlar. Lucie baaramayacan sylerse de son bir gayret ile o da kendini diree doru iter ve delie girmeyi baarr! eride helezon bir merdiven vardr. Basamaklar drder drder atlarlar. Darda militanlar bo yere kouup dururlar ve tfek atarlar, onlar bulmak imknsz! Merdiven onlar modern bir otelin denize nazr bir odasna ulatrmtr. eriye girerler ve kapy kapatrlar. Buras 8 numaral odadr. Kapnn tokma evrilince 8 yatay olarak "" iaretine yani sonsuzluk sembolne dnr. Oda ok lkstr ve herkes o kaba askerlerden kurtulduunu hisseder. Herkes, rahatlad iin oh! ekerken Lucie birdenbire kocasnn boynuna srad. "Nicolas'y dnmemiz gerekiyor diye, haykryordu. Nicolas'y dnmeli!". zerinde Herkl'n ylan bomasn temsil eden yal boya motif bulunan antik bir vazoyu kapt gibi Jo-nathan'n kafasna indirir. Kocas halnn zerine der ve orada... 99 i gln hareketlerle kvranan, kabuu soyulmu, bir karidese dnr. Edmond day atlr. - zlyorsunuz deil mi? - Anlayamyorum. - Anlayacaksnz, diye, glmseyerek cevap verir. Beni izleyin. Onu denize kar olan balkona gtrr ve parmaklarn aklatr. Birden, bulutlar arasndan, yanmakta olan alt kibrit iner ve elinin stne dizilir. - Beni iyi dinleyin der, hep ayn ekilde dnlyor. Dnya hep ayn bayalkla ele almyor. Sanki geni al bir objektifle ekilmi resimler. Bu da gerein bir grntsdr ama yalnzca bir boyutu. BAKA... TRL... DNMEK... GEREK! Baknz. Kibritler bir sre bolukta kendi etrafnda dnerler sonra toprak stnde birleirler. Bir eyler meydana getirmek istiyormu gibi bocalayp dururlar... Ertesi gn atei olduka ykselmi olan Lucie, bir kaynak makinesi satn alm ve bununla kilidi krmay baarmtr. Tam mahzenin eiinden admn ataca srada Nicolas yar uyur vaziyette mutfakta grnr. - Anne! nereye gidiyorsun? - Baban aramaya gidiyorum. Kendini dalar aabilecek kudrette bir bulut zannediyor. Fazla abartp abartmadn grmek istiyorum. Sana anlatacam... - Hayr anne, gitme, gitme... yalnz kalacam. - Sen zlme, Nicolas, ben dneceim, bu uzun srmeyecek, beni bekle. Mahzene giri yerini aydnlatt. Oras zifiri karanlk idi, o kadar zifiri karanlk ki. l.i Kim var orada? ki anten ilerler, arkasndan bir kafa, bir gs ve bir karn belirir. Bu, tuhaf kokulu kk topal karncadr. de zerine atlmak iin ilerler. Fakat topaln arkasnda silahlanm yzlerce asker karncann alm eneleriyle geldiklerini 100 grnce duraksarlar. Hepsi de ayn kokuyu tayor. Gizli geitten kaalm, teklifinde bulunur 56. dii, kanatlarn rparak tavana srar ve oradan ilk saldrganlara asit fkrtr. ki yardmcs kaar fakat savalar ldrn onlar, diye barr.

56. tekrar yeralt geidine dalar, asit fkrtmalar onu etkilemez. abuk! Yakalayn onlar! Yzlerce ayak peine der. Bu casuslarn saylar korkun derecede yksek! nderi yakalamak iin dar geit iinde grlt kararak pelerinden koarlar. Karnlar yere srnrcesine ve antenleri geriye itilmi olarak, artk gizlilii kalmam olan geitten, erkek, dii ve asker karnca byk bir hzla uzaklarlar. Bylece harem dairesinden kp daha aadaki katlara inerler. Dar geit nihayet bir atal azna ular. Drtyol azlar gitgide artar fakat 327. yolu bulmakta glk ekmez ve arkadalarn yneltir. Birdenbire, bir tnelin kesinde zerlerine doru gelen bir grup asker karncaya rastlarlar. nanlmaz ey: topal onlara ulamt. Kurnaz tilki demek ki btn kestirme yollar biliyor! kaak geri ekilirler ve tabanlar yalayp kamaya balarlar. Biraz dinlenme frsat bulunca 103683. arapsana dnm geitler iinde bakalarnn sahasnda dvmemek gerektiini syler. Dman senden daha gl grnyorsa onun taktiinden syrlabilecek bir tarzda baka bir yntem kullanmak gerekir. lk Ana'nn bu eski sz tmyle iinde bulunduklar durumu yanstyordu. 56.'ya bir fikir gelir; bir duvarn iine gizlenmeyi teklif eder! Tuhaf kokulu savalar onlar ararken yan duvarlardan birinde, btn gayretlerini toplayarak ve enelerinin var gcyle, bir delik oymay baarrlar. Oyuu yeterince derinletirdikten sonra oraya snrlar, oyuun giriini kapatrlar ve beklemee koyulurlar. Onlar izleyen savalar gelirler, fakat oradan koar admlarla uzaklarlar, tekrar geri dnerler ama onlar hi fark edemezler. Bununla beraber orada kalmak olanaksz. tekiler en sonunda 101 baz kokularn kefedebilirler. Bu dnce ile yine kazmaya balarlar. En kudretli ve byk enelere sahip olan 103683. nde kazyor dierleri ise kumlar arkaya savurarak geidi tkamaya gayret ediyordu. ldrcler manevray anlarlar. Duvarlar delmeye balarlar, izlerini grnce lgnca aramaya balarlar. karnca inie gemek iin viraj alr. Her eye ramen kumlarn bu kapkara sis tabakas iinde herhangi bir kimseyi takip etmek kolay bir i deildir. Her saniye geit alyor ve ikisi tkanyordu. Uzun bir sarmak alannn zerine derler, nitekim bunlar, Sitenin yamurlar mevsiminde kmesini nlemek iin ziraat karncalar tarafndan dikilmi sarmak bitkileridir. Kimi zaman topran ok sert oluu ve enelerinin bir taa arpmas nedeniyle durakladklar oluyordu; o zaman yine yollarn deitirmek zorunda kalyorlard. 56. dii ile 327. erkek takipilerin titreimlerinin artk kesildiini haber verince, her de durmaya karar verirler. Bulunduklar yer Bel-o-kan'n gbeinde bilinmeyen bir hava cebidir. Bu kokusuz hibir eyi geirmeyen ve kimse tarafndan bilinmeyen bir yer. Bu kk oyuk iinde kim gelip onlar bulabilir ki? Kendilerini, onlar douran kiinin oval biimindeki karn iindeymi gibi hissederler. 56., hem 327.'ye hem de 103683.'ye troflaksi uygular. imdi her de dinlenmi ve glerini toplamtr, fakat uzun mddet orada kalamayacaklarn anlarlar. Bir sre sonra oksijen tkenecektir. Karncalar, her ne kadar uzun sre gdasz, susuz ve soukta ya-ayabilseler bile bunlarn tmyle yokluu onlar lmcl bir uykuya gtrr. Anten temasyla birbirlerine sorarlar. imdi ne yapacaz? Projemizi benimseyen otuz kiilik savalar birlii yeraltndaki ellinci katn bir salonunda bizi bekliyor. Oraya gidelim. Tekrar hendek ama iine koyulurlar, manyetik alanlar len 102 organlar yardmyla ynlerini belirlerler. Mantken, -18. kattaki hububat ambarlan ile -20. deki mantar tarlalar arasnda bir yerde olmalar gerektiini dnrler. Bununla birlikte aaya indike souk artmaktadr. Gece

bastrdnda karanlk tm derinliklere kadar iner. Hareketleri yavalar. En sonunda kazntlar arasnda hareketsiz kalrlar ve havann biraz olsun snmasn beklemek zere uyurlar. - Jonathan, Jonathan, benim Lucie! Bu karanlk evrenin iinde gitgide daha uzaklara daldn anlyor ve iini bir korku kaplyordu. Bu bitmez tkenmez vida gibi basamaklar arasnda kiiliini kaybetmi, sanki kendi kendini derinliklere gmyormu hissine kaplmt. imdi karnna yaylan bir ar duymaya balamt, nce mthi bir boaz kurumas balam, onu takiben sinirleri gerilmi ve sonra da midesinde yanmalar hissetmiti. Dizleri, ayaklar yine de gayri ihtiyari hareket ediyordu; yoksa bunlar da ilemez hale gelecek, armaya balayacak ve inmesini engelleyecekti? ocukluk gnleri gznde canland. martt erkek kardelerini hep hakl kartan ve onu daima sulayan otoriter bir anne... Ve sonra en ufak tartmalardan bile kanan, ana kralienin olur olmaz arzularna "bastne" diyen silik bir baba... Bu ac hatralar Jonathan'a kar haksz davrandn hissetmesi-<ne yol amt. Nitekim, ona babasn hatrlatan her eyini eletirmiti. Gitgide babasna benzetmee balad iin de durmadan eletiriyor, hareketlerini dizginliyor ve kinci davranyordu. Bylece dnm balamt. Hi farknda olmadan en ok nefret ettii ortam bizzat kendisi yaratmt: kendi ailesinin kar koca iftini... Bu dnm krmak gerekiyordu. imdi, kocasna yapt btn eletirilerden pimanlk duyuyordu. Bunu onarmak gerekiyordu. Basamaklardan dne dne iniyordu. Kendi sululuunu kabullenmenin verdii g bedenini bask altnda tutan btn aclarn - 103 ve korkusunu yok etmiti. Yine dnmee ve inmee devam ediyordu ki kapya benzer bir nesneye arpt. Alelade bir kap, zerinde baz yazlar vard ama okumak iin vakit geirmek istemedi. Kapnn zerindeki tokma evirdi, kap hi gcrdamadan ald. Merdiven devam ediyordu, tek deiiklik, ta basamaklarda demir damarlarnn grlmesiydi. Rutubetin etkisiyle bunlar krmz toprak rengine dnmt. Bununla beraber yeni bir aamaya ulat izlenimine kaplmt. Birdenbire mealesinin , ayaklarnn dibinde kan lekelerini aydnlatt. Bunlar Quarzazate'n kan lekeleri olmalyd; cesur kani demek ki buralara kadar ulamt... Her tarafta lekeler vard fakat bunlarn kan lekeleri mi yoksa pas lekeleri mi olduunu ayrt etmek ok zordu. Birdenbire bir grlt duydu ve ardndan da kprdamalar. Adeta baz canllar ona doru yryorlard. Admlar ekingen ve rkekti, sanki yaklamaya cesaret edemiyorlard. Mealesinin ucuyla karanl zmek iin duralad. Grltnn kaynan grd zaman insanst kuvvetle bir lk att. Fakat bulunduu yerden hi kimsenin onu duymasna imkn yoktu... Yeryznn btn yaratklar iin gne domutur. Tekrar inmeye balarlar. Kat - 36. 103683. etraf iyi tanmaktadr, tehlikesizce gidebileceklerini dnr. Tuhaf kokulu savalar onlar buralara kadar izleyememilerdir. ssz bask galerilerden geerler, sada, solda oyuklar grnmektedir. Bunlar en az on k uykusundan beri terk edilmi eski hububat ambarlar olmal. Toprak kaygan, herhalde bir yerlerden su sznts olmal. Blge bu nedenle sala elverisiz olarak kabul edilmi ve Bel-o-kan'n en kt semtlerinden biri haline dnm. Pis bir koku var. Erkek ve dii karnca pek emin deil. Yabanc varlklarn bulunduunu sezerler, onlar gzetleyen antenler var. Herhalde buras parazit ve babo bceklerle dolu. 104 karartc tneller ve odalar arasndan enelerini sonuna kadar arak ilerlerler. Bir gcrt onlar irkiltir. Rvi, rvi, rvi... Hep .yn tonda duyulan sesler. Sanki bataklklarda duyulan ipnotize edici bir ezgi. Asker karncaya gre bu crcrbceklerinin sesidir. Bu onlarn ak arklar. Erkek ve dii karnca biraz yatr. Fakat Sitenin orta yerinde crcr

bceklerinin federal birliklere aldrmadan gelip oturmas inanlacak bir ey deil! 103683. bu duruma armaz. Son Ana'nn bir sz yle deil mi: Her taraf kontrol altnda tutmaktansa nemli yerleri salamlatrmak en uygun zmdr. te bu dncenin sonucu... Deiik grltler. Sanki acele acele bir yerler kazlyor. Yoksa tuhaf kokulu savalar onlar yine buldu mu? Hayr... nlerinde iki el belirir. Keskin ular bir cins trnak olmu. Eller topra kazdka kocaman siyah bir yaratk ortaya kar. Bu bir kstebek! Her de eneleri olabildiince ak olarak donup kalrlar. Toz topraktan temizlenir ve yine yollarna koyulurlar. ok dar ve ok yksek tavanl bir geide girerler. Yol gsteren asker karnca tavan gstererek kokusal bir uyarda bulunur. Nitekim, tavan siyah benekli krmz renkli tahtakurular ile kapl. Frsat eytanlar! Dokuz milimetre uzunlukta olan bu bcekler, frsat bir bakn izfri srtlarnda tar haldeler. Bunlar genellikle l bceklerin slak etlerini bazen de canl bcekleri yiyerek beslenirler. Bu frsat dkn eytanlardan biri karncann zerine dmek iin kendini aaya brakr. Fakat o aaya dmeden nce 103683. derhal at durumuna geer ve Formik Asit pskrtr. Frsat yere indii anda scack bir yemek olmutur bile. Onu hemen yerler ve bu canavarlardan birinin daha kendini aaya atmasna frsat vermeden geitten uzaklarlar. lt>5 ZEKA: Gerek anlamda denemelerime 58 senesi ocak aynda baladm, ilk konu: zek. Karncalar zekt midir? Bunu anlamak in orta boylu bir kzlkanncay u problemle kar karya braktm. Bir deliin dibine bir para petekll bal koydum. Fakat delik pek ar olmayan ancak ok uzun ve dibe kadar uzanan bir dal parac le tkanmt. Normalde, kannca gemek in delii geniletir, ama bu olayda cidar sert plastikten yapldndan kann-canm bunu delmesine mkn yoktu. lk gn: Kannca darbelerle dal ekmee alt, onu biraz yerinden oynatp brakt, sonra yine tekrar etti. kinci gn: Yine ayn davran. Ayn zamanda dal paracn kertmee alt. Sonu alamad. nc gn: Ayn davran. Karncann kt bir dn sistemine girdii ve baka trl dnmee gc yetmedii iin srar ettii akla geliyordu. Bu da onun zek le ilgisi olmadnn bir kantt olacakt. Drdnc gn: Ayn lem. Beinci gn: Sabahleyin kalktm zaman dal paracn deliin dna kanlm olarak buldum. Bu olay herhalde geceleyin olmutu. Edmond Wells Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi Takip ettikleri geitler hemen hemen kapalyd. Yukarda salkm saak beyaz kklerle sarlm olan toprak souk ve kuruydu. kannca, karnlar topraa yapm, antenleri geriye itilmi, ayaklar olabildiince yanlara alm olarak ilerleyebiliyordu. 103683. nereye gittiklerinin kesin olarak farkndayd. Bir yaantnn... Bir hayvann kokusu. 327. erkek karnca duraksar. Tam emin deildir ama geidin kenarnda birinin gizli gizli kmldadn fark eder. pheli blgeye doru yaklar, birden toprak titrer ve adeta bir az belirir. Kannca 106 geri ekilir, bu grnen kstebek denemeyecek kadar kk bir eydir. Az burgu haline dnr, ortasnda bir boluk belirir ve zerine atlmak iin harekete geer. Erkek karnca kokusal bir lk atar. Bu bir solucan. Onu bir ene darbesiyle ikiye bler. Fakat kenardan szan kvrm kvrm hayvanlar etraf doldurur. Bunlar adeta bir kuun barsaklarnda kaynayor gibiydi! Bir yersolucan dii karncann gsn sarmaya abalar, o da ene darbelerini indirir ve solucan her biri ayr ayr kvranan birok paralara ayrr. Dier solucanlar da ayn yolu denediklerinde onlar da ayn akbete urarlar.

Antenleriyle engel tanmayan gl bir kontak kurarlar. Savunmasz solucanlara asit pskrtrler ve birlikte hareket eder. Sonunda topran st kvranan et paralaryla dolar. Koar admlarla oradan uzaklarlar. Biraz sakinletikten sonra 103683. onlara yeni bir yol izlemeyi nerir. lerledike yol daha kt kokmaya balar ve sonunda buna da alrlar. Hayatta her eye allr. Asker karnca bir yer gsterir ve orasn kazmalar gerektiini aklar. Buralar rm yiyeceklerin atld eski shh tesislerdir. Toplanacamz yer hemen bulunduumuz yerin yanndadr. Sakin olduundan orada toplanmak iyi olacaktr. Topra delerler, dier tarafta dk kokan byk bir salonla karlarlar. Davalarna katlm olan otuz asker kannca orada gerekten onlar bekliyordu, ama nasl? Kafalar vcutlarndan ayrlm olarak! Her birinin gs bir tarafta kafas ise ok uzaklarda idi. akn baklar iinde lm salonunu incelerler. Bel-o-kan'n ayaklarnn dibinde bunu kim yapabilir? 327. erkek karnca, herhalde aadan yaplan bir mdahale diye dncesini bildirir. 56. dii hi zannetmem, diye cevap vermesine ramen aaya doru kazmasnn yararl olabileceini syler. enesinin btn gcyle kazmaya koyulur, fakat birden byk 107 bir ac ile irkilir, aas kayalktr. Biraz ge de olsa 103683. aklamada bulunur: Muazzam bir granit kayas, bu ehrin sert tabann oluturur. Ve kalndr, ok kaln, stelik genitir de. Hi kimse snrlarnn nerede bittiini bilmez. Her ne ise, bu belki de dnyann dibiydi. Etrafa ilgin bir koku yaylr. Anlalan blmeye bir ey girmiti. Kendilerinin de houna giden koku yayan bireydi bu. Hayr, Gruh'un bir karncas deildi. Bu bir lomekzd. Daha kck iken 56., Ana'nn bu bcek hakknda sylediklerini hatrlar: Asla hibir ey lomekz'n yaatt duyguyu yaatmaz. O btn bedensel arzularn meyvesidir. Salgs en keskin iradeleri bile yok eder. Nitekim bu maddenin alnmasyla, korku, ac, akl yok olur. Tesadfen bu uyuturucuya yem olmaktan kurtulan karncalar kendilerine hkimolamayarak yine bu maddeyi elde edebilmek iin aresizlik iinde siteyi terk ederler. Hibir ey yemeden, dinlenmeden, takadlar kesilinceye kadar yrrler. Eer tekrar lomekz bulamazlarsa bir ot parasna yaprlar ve kendilerini lme terk ederler. 56. ocukluk alarnda, bu afetlerin niin Siteye girmelerine hogr ile bakldn sormutu; halbuki beyazkarncalar ve arlar hi acmadan onlar ldryorlard. Ana cevaben bir sorunun stesinden gelebilmek iin iki yol olduunu sylemiti; ya onun ortaya kmasn engellemek veya geliimini izlemek. kinci yntemin kt bir yntem olduu sylenemez. Lomekz salglar uygun dozlarda dier maddelere katld takdirde olduka etkili ilalar yaplabilir. lk olarak 327. erkek karnca yaklar. Lomekzden yaylan ho kokunun etkisiyle bylenmi olarak onun karnndaki kllar yalamaya balar. Bu kllar sarho edici likrler aktmaktadr. Byleyicinin karnndaki iki klla karncalarn kafasndaki iki anten alacak derecede birbirlerine benzemektedir! 108 56. da ayn duyguyla ileri atlr, fakat bu likr tatmaya frsat bulamaz. Bir asit fkr duyulur. 103683. hedef alm ve atn yapmtr. Yanp tutuan lomekz kvranp durur. Asker karnca, sakince yapt ii anlatr: Bu bcein burada bulunmas anormal bir olay, lomekzler topra oymasn bilmezler. Bizim, daha ileriye gitmemizi nlemek iin mutlaka birisi bilinli olarak onu buraya getirmitir! Burada kefedilmesi gereken bir eyler dnyor. Dier ikisi utanlarndan sklm pklm bir halde arkadalarnn ngrsne hayran olmaktan baka bir ey yapamazlar. Birlikte uzun uzadya aratrmaya koyulurlar. Sonunda, kendilerine hi de yabanc gelmeyen tuhaf bir koku duyarlar: ldrclerin kokusu. Bu kokunun kk bir kayann altndan geldiini anlarlar. Onu yerinden oynatmay baarrlar ve gizli geit ortaya kar.

Bu zel bir geitti: ne topran oyulmas ne de bir aacn yon-tulmasyla yaplmt. Bu dpedz kayann iindeki bir atlaktan baka bir ey deildi! Hibir ene darbesi byle bir geidi amay baaramazd. Geit olduka geni olmasna ramen inerken temkinli davranrlar. Ksa bir initen sonra, besin maddeleriyle dolu geni bir salona ularlar: bal, hububat, eit eit etler... Buras adeta siteye 5 uyku dnemi yetecek yiyecekle doluydu. Btn bu besinler onlar takip eden savalarn tuhaf kokusunu yayyordu. Bu kadar mkemmel bir gda ambar nasl burada gizlice kurulmutu? Artk var olmayan lomekz, girii nasl kapatabilmiti? yice karnlarn doyururlar, dinlenirler ve durumu deerlendirmek iin antenlerini birletirirler. Bu i gitgide etrefllleiyor. lk nc grubu yok eden gizli silah, onlara her yerde saldran tuhaf kokulu savalar, lomekz, Sitenin tabannn altndaki gizli gda ambar... Bu olaylar ccekarncalarn emrinde olan bir grup casus Lej-yonerin ii olabilecei varsaymn ayordu. Peki ama bunlar nasl bu kadar mkemmel organize olabilmiti?.. 327. ve arkadalar dncelerini derinletirme frsat bulamaz. Derinden derine ksk titreimler yansyp durmaktadr. Pan pan .109 pankan, pan pan pankan! Yukarda ii karncalar karnlarnn ucu ile toprak zerine durmadan vurmaktadrlar. Bu cidd bir iarettir, bu ikinci derecede bir alarm iaretidir. Bu arya aldrmazlktan gelemezler. Gayri ihtiyari harekete geerler ve hemen Gruha katlmak zere yola koyulurlar. Onlar uygun bir mesafeden izleyen topal kendini rahatlam hisseder. Oh! Hibir ey kefedemediler... En sonunda ne annesinin ne de babasnn geri dnmediini grnce Nicolas polise haber vermee karar verir. Alktan kvranan ve alamaktan gzleri kpkrmz kesilen bu ocuk anne ve babasnn mahzende kaybolduklarn ve belki de sanlar ve karncalar tarafndan yenildiklerini sylemek iin polis komiserliinin yolunu tutmutur. akna dnm iki polis memuru, Nicolas'y Sybarites Sokak No: 3'deki bodrum katna kadar takip eder. ZEK (devam): Deneme bu defa bir video kamera eliinde ayn yuvadan, ayn cinsten dier bir kannca zerinde yaplmt. - lk gn: Dal parasn eker, iter, hibir sonu elde edemez, - kinci gn: Ayn davran, ayn sonu. - nc gn: Bu i tamam! Bir eyler buldu; biraz eker kamn deliin iine sokarak ve lirerek dal parasn bloke eder ve bunu birka kez tekrarlar. Bylece kk darbelerle dal parasn yavaa karr. Demek ki daha nceki olay da bu di... Edmond VVells Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi Alarm olaanst bir olay yznden verilmiti. Batnn en uzanda bulunan kz evlat sitesi La-kola-kan ccekarnca birliklerinin saldrsna uramtr. 110 Demek ii ertelemee karar vermiler. Artk sava kanlmaz oldu. Shipaepou'lularn saldrsndan kurtulmay baaranlar inanlmaz eyler anlatmaktadr: 17 hava durumunda uzun bir akasya dal La-kola-kan'n ana giriine yaklat. Olaanst hareketli bir dald. Bir rpda girie dald ve... dne dne az tkad! O zaman bu anlalmayan burguyu engellemek iin nbetiler darya ktlar, fakat hepsi de etkisiz hale geldi. Bunun zerine herkes daln tahribatnn sona ermesini beklemeye koyuldu ve olduu yerde kald, fakat bunun bitip tkenecei yoktu. Dal,bir gl goncasn koparp atarcasna kubbeyi alaa etti. Askerler bo yere oraya buraya at yapyorlard ama savurduklar asidin bu ykc bitkiye kar hibir etkisi olmamt. La-kola-kan'llar korkudan ne yapacaklarn bilemiyorlard. Bir mddet sonra bu saldr durdu, 20 hava durumunda ara verildi, sonra ccekarnca birlikleri saldrya getiler.

Delik deik hale gelmi olan kz evlat sitesi ilk saldry atlatmakta ok glk ekti, on binlerce kayp verildi. Nihayet kurtulanlar am ktndeki yerlerine snmay baardlar ve buray korumaya karar verdiler. Bununla beraber uzun zaman yaayacak kadar yiyecekleri yok, ama yine de yasak Sitenin en u geitlerini koruyun-caya kadar savaacaklar. La-kola-kan Federasyona dahil olduundan Bel-o-kan ve btn ' komu kz evlat siteleri ona yardm etmek zorundadrlar. Antenler henz dram hakknda ilk haberleri almam iken sava hazrlklarna balanmtr bile. Bu durumda kim dinlenmeden ve kalknmadan sz edebilir? Artk birinci ilkbahar harbi balamtr. 327. erkek, 56. dii ve 103683. asker karnca olabildiince acele admlarla katlar karken her yerde byk bir hareketlilik grlyordu. Dadlar, larvalar, kk bebekleri - 43. kata indiriyor. Yaprakbi-ti hekimleri yeil hayvanlarn saklamak zere Sitenin en dibine 111 gtryor. Ziraatlar, sava srasnda azk olarak kullanlmak zere doranm yiyecek stoklar hazrlyor. Asker birlik salonlarnda topular karnlarn tka basa formik asit ile dolduruyor. Kesiciler enelerini biliyor. Paral askerler toplu birlikler halinde gruplara ayrlyor. Cinsiyete sahip olanlar ise kendi blgelerine ekiliyordu. ok souk olduu iin hemen saldrya geilemiyor, fakat yarn sabah gne doar domaz sava balayacak. Yukarda kubbenin stndeki s ayar menfezleri kapatlmtr. Bel-o-kan Sitesi bir aslan gibi ileri atlmak iin dilerini skm penelerini toparlam ve tm derisi gerilmi bekliyor. ki polisten iman olan kolunu ocuun iki omzuna dolad. - Yani iyice emin misin? erdeler mi? ocuk sinirli bir eda ile cevap vermeden uzaklat. Mfetti Galin merdivenin stnden aa sarkarak btn gcyle "baksanza!" diye bard, cevaben gln yansmalar geldi. - Buras ok derin grnyor, diye sylendi. Buraya byle imlemez, gere gerekecek. Komiser Bilsheim dnr gibi parman azna gtrd ve endieli bir yz ifadesiyle sylendi. - Hi kukusuz. Hi kukusuz. Mfetti Galin: - Gidip itfaiyecileri aracam, dedi. - Tamam, ben de bu arada ocuu sorgulayacam. Komiser erimi olan kilidi iaret ederek. - Bu ii annen mi yapt? - Evet. - Amma da becerikliymi. Zrhl bir kapy kaynak makinesiyle kesebilecek gte pek az kadn vardr. Bir kar tesi tkanm bir lavaboyu bile amay beceremeyen kadn oktur. Nicolas'nn dalga gemee hi niyeti yoktu. - Babam aramaya gitmek istemiti. - Evet doru, beni affet... Ne zamandan beri mahzenin iindeler? 112 - ki gnden beri. Bilsheim burnunu kad. - Baban niin aaya indi biliyor musun? - Balangta kpei aramaya gitmiti. Sonra niin gittiini bilmiyorum. Bir sr maden levha satn ald ve onlar aaya gtrd. Daha sonra karncalar hakknda birok kitap satn ald. - Karncalar m? Hi kukusuz. Hi kukusuz. Komiser Bilsheim, kafas olduka kanm bir halde ban saa sola evirerek birka "hi kukusuz" daha mrldand. Vaziyet kt grnyordu. Hibir ey anlayamamt. Byle garip olaylarla ilk karlamas deildi. Hatta sistematik olarak byle pis ileri hep . ona verdikleri de sylenebilirdi. Bu galiba onun balca vasflarndan biri idi: Sanki delileri anlayan bir havas olduu duygusunu uyandryordu. Bu herhalde doutan gelen bir zellikt. Daha kkken snf arkadalar gelip taknlklarn anlatrlard. Karsndakine gzlerini diker anlattklarn

anlyormu gibi grnerek ban iki tarafa sallar "hi kukusuz" szn savunurdu. Bu her zaman ie yaryordu. Genelde insanlar sofistike cmleler kurmak veya komplimanlar yadrarak karsndakini etkilemek iin kendilerini zorlayp dururlar. Halbuki Bilsheim sadece "hi kukusuz" szcnn her eyi anlatmaya kfi geldiinin farkna varmt. Bu herhalde insanlar aras ilikilerde anlamann srnyd. alacak dier bir nokta ise, aslnda hi konumayan gen Bilsheim'in okulda byk hatip hretini elde etmesiydi. Hatta ondan sene sonu sylevlerini yapmas bile isteniyordu. Bilsheim iyi bir psikiyatr olabilirdi fakat niforma tutkusu onun iin her eyin stnde idi. Bu nedenle beyaz gmlek hi gznde yoktu. Kaklar dnyasnda polis ve ordu sonu olarak "kendini idare edemeyenlerin bayraktarlar idiler. Zira onlar anlamaya alsa bile Bilsheim geliigzel konuan insanlardan nefret ediyordu. Beyinsizler! Metroda, bir baarszlk olayn mimiklerle tekrar canlandrmak istercesine anlatan insanlar iittike sinirleri doruk noktasna varyordu. 113 ^ Bilsem polislik mesleine girdikten sonra yetenei ksa zail manda itleri tarafndan saptanmt. Sistematik olarak ona btn I "zlr"11^ g olaylar" sokuturuyorlard. ok kere hibir ey - zmler^iyordu ama hi olmazsa zmlemee alyordu, bu da k az bir i deildi. . H"3' bir de kibrit pleri var! - K^'it pleri mi? - Amlemek isteniyorsa alt kibrit pyle drt gen yapmak g^kiyor. - isimli bir zm? . "Yeni bir dnce tarz". Babamn dediine gre de "mantk: _ -4' kukusuz. ) | Bu d(f ocuk isyan etti. - \4^\t "hi kukusuz" deil! Drt gen oluturmaya yarayan geom^ik yolu bulmak gerek. Karncalar, Edmond day, kibrit pleri hePsi birbirine bal. - E<^ond day m? Kim bu Edmond day? Nilas cotu. - (fitceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisni yazan odur. Fakat ld. B^'ki de sanlar yznden. Quarzazate' da ldren onlar. Komiser Bilsheim iini ekti. ok artc! Bu yumurcak olgunluk a^a gelince ne olacak? En azndan bir alkolik, Mfetti Galin nihayet itfaiyecilerle geldi. Bilsheim ona kendini beenmi bir eda ile bal*- u Galin yar at gibi bir ey. aknn teki. Deli hikyeleri ontf coturuyordu. Ne kadar arpk olursa o kadar zerine gidiyorduBil^eim kavrayc, Galin cokulu "hi kimsenin stlenmek iste-medi^1, bir tahtas noksan olanlarn sorunlaryla" uraan fedakr jk,lj ^fVezeyi tekil ediyorlard. Daha nceleri onlar "kedileri tarafnda/1 ^Utulan zavall ihtiyar kadn", "mterilerini dili ile boan fahie", "lomuz kasaplarnn kafalarnn koparlmas" olaylarn zmek ir> grevlendirmilerdi. - fattam, dedi Galin, ef siz burada kaln. eriye giriyoruz, 114 iirme sedyelerle onlar size geri getireceiz. Zifaf dairesinde Ana artk yumurtlamay brakmt. Sadece bir antenini dik tutuyor ve yalnz kalmak istiyordu. Ona hizmet edenler de uzaklamlard. Belo-kiu-kiuni, Sitenin yaayan seks kayna, rahat deildi. Hayr, savamaktan bkm deildi. O ana kadar en azndan elli sava grm kimini kazanm kimini kaybetmiti. Onu kederlendiren baka eylerdi. u gizli silah hikyesi. u burgu gibi dnen ve kubbeyi yerle bir eden akasya dal. 327.'nin ahit olduu ve sava durumuna gemee bile frsat bulamadan len yirmi sekiz savay da unutamamt... Bu olaanst olaylar karsnda kim ilgisiz kalabilir? Hele imdi. Fakat ne yapmalyd? Belo-kiu-kiuni, daha nceleri bir defasnda "anlalmas zor gizli bir silah'la karlatn ve buna kar koymay baardn hatrlad. Bu olay, gneydeki

beyazkarnca yuvalarna kar giriilen savalar srasnda olmutu. Ona bir gn gelip yz yirmi kiiden kurulmu bir tabur askerin "telef olduunu" deil ama "olduklar yerde hareketsiz yapp kaldklarn" haber vermilerdi! aknlk dorua varmt. Beyazkarncalarn hibir zaman malup edilemeyecei dncesi ve kesin bir teknolojik stnle eritikleri tahmn ediliyordu. Aratrma iin derhal casuslar gnderildi. Nitekim beyazkarn-calar kse frlatan bir topu birlii kurmu bulunuyorlard. kseci-ler. Bunlar dmann ayaklarn ve enelerini hareketsiz hale getiren yapkan bir maddeyi iki yz ba uzakla kadar frlatabiliyorlard. Federasyon uzun uzadya dnm ve sonunda bir savunma sistemi bulmutu: kuru yapraklarn koruyuculuunda ilerlemek. Bu uygulama Bel-o-kanl birliklerin galip gelmesini salam ve nl "kuru yapraklar sava" kazanlmt. Ancak bu kez dman beceriksiz beyazkarncalar deil, direnleri 115 ve zeklar ile onlar ou kez uratran ccekarncalar idi. Ayrca gizli silahlarnn tahrip gc ele yksek grnyordu. Ana sinirli sinirli antenlerini oynatmaya balad. Gerek anlamda ccekarncalar hakknda ne biliyordu? Bunlar blgeye yzyl nce gelmilerdi. nceleri birka ncden ibarettiler. Ksa boylu olduklar iin kimse onlardan endielen-memiti. Ccekarncalar sonradan kafileler halinde, ayaklarnn ucunda yumurtalarn ve yiyeceklerini tayarak gelmi, ilk gecelerini byk am aacnn kkleri altnda geirmilerdi. Sabahleyin, ccekarncalarn yans a bir kirpi tarafndan yok edilmiti. Sa kalanlar ise kuzeye doru uzaklatlar ve orada kara karncalara yakn bir yerde kamp kurdular. Federasyon bu olay "kara karncalar ile ccekarncalar arasnda bir konu" olarak alglamt. Hatta bu sska yaratklarn kocaman siyah karncalarn keyfine terkedilmi olmasndan vicdan azab duyanlar bile olmutu. Bununla beraber ccekarncalar ldrlmemilerdi. Onlar her gn tepede, dal paracklarn ve kk koleopterleri tarken grmek mmknd. Buna karlk hi grnmeyenler ise kocaman siyah karncalar idi. Neler olup bittii pek bilinmiyordu ama Bel-o-kanl ncler, ccekarncalarn artk siyah karnca yuvalarn tamamen igal ettiklerini bildiriyorlard. Olaya mukadderat olarak ve hatta alayl bir tavrla bakld. Geitler arasnda herkes birbirine: u kendini beenmi kara karncalara oh olmu! kokusal syleisini yayyordu. Zaten kudretli Federasyonun u kck ccekarncalardan kukulanacak hali de yoktu. Ancak, kara karncalardan sonra ccekarncalar tarafndan igal edilen yer yaban gl aacndaki ar kovanlar oldu... Sonra da, Kuzeydeki beyazkarncalarn son yuvas ile zehirli krmz karncalarn yuvas, ccekarncalarn bayra altna girdi! Bel-o-kan'a snan ve Lejyonerleri oluturan mltecilerin anlattklarna gre ccekarncalar savarken dman iten ykma stratejisi uyguluyordu. rnein su merkezlerini, ender bitkilerden 116 elde ettikleri zehirlerle, kirletiyorlard. Buna ramen ciddi nlem alnmamt. Sonunda, geen yl 20 nava durumunda Niziuni-kan sitesinin ccekarncalar tarafndan jgal edilmesiyle, korkun bir dmanla kar karya kalndnn farkna vanlmt. Fakat kzlkarncalann ccekarncalar nemsememesine karn onlar da kzlkarncalar tam anlamyla deerlendirememiti. Niziu-ni-kan, Federasyona bal ok kk bir site idi. Ccekarncalarn kazandklar zaferin ertesi gn her biri iki yz askerden oluan krk birlik onlar rehavet iinde yakalamay hedefledi. arpma balad, ccekarncalar btn gleriyle kar koyuyorlard. Siteyi kurtarmak iin federe kuvvetlerin tam bir gn uramas gerekmiti. O zaman ccekarncalarn Niziu-ni-kan sitesine bir tane deil... tam iki yz kralie yerletirdii anlald. Bu herkeste ok etkisi yapmt. SALDIRI ORDUSU: Karncalar, saldn ordusu kuran yegane sosyal bceklerdir. Daha az gelimi krala ve merutiyeti cins beyazkanncalar ile anlar sadece sitelerini veya yuvalarndan uzaklaan ilerini korumak in asker

kullanrlar. Bunlarn ok nadir olarak bir stila harektna giritikleri grlmtr. Fakat grlmemi de deildir! Edmond Wells Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi Esir kralieler ccekarncalarn tarihesini ve trelerini anlattlar. Sama sapan bir hikye. Anlattklarna gre ok zaman nce ccekarncalar, milyarlarca ba uzaklkta bambaka bir lkede yaarlarm. Bu lke Federasyon ormanndan ok deiik yapda imi. Orada ok byk, ok renkli ve ok tatl meyveler yetiirmi. stelik orada k olmazm ve k uykusu da yokmu. Bu verimli topraklarda ccekarncalar Shi-gae-pou sitesini ina etmiler, buras aslnda ok eski bir hanedana dayanyormu. Bu yuva bir zakkum aacnn dibine ina edilmi. Gnlerden bir gn bu zakkum aac topra ile birlikte yerinden sklp ahap bir sandn iine yerletirilmi. Ccekarncalar bu sandn iinden kamay denemiler, sandk ok sert ve muazzam bir yapnn iine yerletirilmi ve bu yapy atklarnda ise suyun iine dmler. Gz alabildiine uzanan tuzlu bir uymu bu. Birok ccekarnca lkelerine dnmeye abalar fakat boulurlar, geri kalan ounluk ise tuzlu sularla evrili bu muazzam yapnn iinde kalarak hayatlarn srdrmee karar verir. Yolculuk gnlerce srer. Antenleri sayesinde usuz bucaksz bir su iinde sratle ilerlediklerini fark ederler. Yze yakn manyetik toprak engelini atk. Bu bizi nereye ulatracakt. Bizi burada zakkum aac ile birlikte indirdiler. Kendine zg hayvanlar ve bitki rtsyle yepyeni bir dnya kefettik. Memleket deiiklii d krkl yaratt. Meyveler, iekler, bcekler daha kk ve renksiz idi. Onlar, yeil, siyah ve kestane rengi bir memlekete dmek iin krmz, sar, mavi renklere bezenmi bir lkeyi terk etmilerdi: parlak ve gzel renkli bir dnyaya kar donuk renkli bir dnya. stne stlk burada her eyi hareketsiz brakan k ve souk vard. Halbuki orada souun var olduu bile bilinmezdi, onlar dinlenmeye sevk eden yegane sebep scak hava idi! Ccekarncalar ilk nce soukla mcadele etmek iin are aradlar. En etkin iki uygulama buldular: biri tka basa eker yemek dieri de salyangoz salyasyla svanmak. ekeri, ilekleri, dutlar, kirazlar emerek elde ediyorlard. Yal besin elde etmek iin de civardaki salyangozlar ldrmekten geri kalmyorlard. Dier taraftan cidden ilgin uygulamalar vard: nitekim ne kanatl cinsellilerle, ne de zifaf uuu ile ilgileri yoktu. Diiler iftleir 118 ve kendi yerlerinde toprak altnda yumurtlarlard. yle ki her ccekarnca sitesi sadece bir tek yumurtlayan kralieye sahip olmayp yzlercesine sahipti. Bu onlara kayda deer bir stnlk salyordu: Kzlkarncalara oranla olduka yksek dourganlk. Bu, olumsuz iklim koullanndan etkilenmelerini engelliyordu. Zira bir kzlkarnca sitesini yok etmek iin kralieyi ldrmek yetmesine karn ccekarnca sitesi, en dk sayda kralie kalncaya kadar tekrar canlanabilirdi. Sadece bu kadarla da kalmyordu. Ccekarncalarn lkeleri istila etmek iin deiik felsefeleri de vard. Kzlkarncalar iftleme, uular iin olanaklar dahilinde ilerleyerek en uzaklara kadar gitmeleri ve Federasyona dndklerinde imparatorluklarn paralanm olarak bulmalar ihtimaline kar ccekarncalar merkez sitelerinden ancak santim santim uzaklamakta idiler. Csselerinin kk olmas bile onlara avantaj salyordu. Bir dnceye ulama ve hareketlerinde canlanma iin ok az kalori yetiyordu. nlem almada gsterdikleri hz byk bir yamur srasndaki hareketlerini izlemekle anlalmtr. Kzlkarncalar sel felaketine uram olan geitlerden yavrularn ve son yumurtalarn glkle kurtarmaya urarlarken, ccekarncalar saatlerce evvel byk am aacnn atlam olan kabuunun iine yuva kurmu ve hazinelerini oraya tamlard bile... Belo-kiu-kiuni, endieli dncelerden syrlmak istercesine yle bir silkinin ki yumurta yumurtlar, sava asker yumurtalar. Dadlar onlar almak iin orada

deildir ve Ana ok ackmtr. Yumurtalar byk bir itahla yer, bunlar onun iin mkemmel bir protein kaynadr. Etobur bitkisiyle oynamaya balar. Ciddi anlamda kayg duymaktadr. Bu gizli silaha kar koymann tek aresi daha stn ve korkun baka bir gizli silah icat etmektir. Kzlkarncalar art arda formik asidi, kalkan yapra, kse tuzan kefetmilerdi ama baka bir ey bulmak gerekiyor. Ccekarncalar aknla uratacak bir silah, onlarn tahrip edici silahndan daha korkun bir ey! Dairesinden kar, asker karncalara rastlar ve onlarla konuur. - 119 Ccekarncalarn gizli silahna kar yeni bir gizli silah bulmak iin aralarnda aratrma gruplar kurmalarn tavsiye eder. Gruh onun arzusunu olumlu karlar. Her yerde asker karncalar kk gruplar halinde toplanr, dier ynden ii karncalar da er beer kiilik gruplar kurarlar. Antenlerini gen ve begen dzeninde birletirerek yzlerce ilikiye girerler. Mfetti Galin sekiz itfaiyecinin sorumluluunu yklenmenin gln dnerek. - Dikkat, mola vereceiz! dedi. - erisi amma da karanlk! Bana daha kuvvetli bir el feneri verin. Geriye dnd ve kendisine byk bir el feneri verdiler. tfaiyeciler olduka tedirgin grnyorlard. Bununla beraber hi olmazsa deri ceketleri ve kasklar vard. O ise byle bir ie girerken niin uygun bir biimde giyinmediini ve ne demeye bayramlk kyafeti ile geldiini dnyordu. Tedbirli olarak inmee devam ediyorlard. Mfetti, grubun ba olarak her adm atta ke buca iyice aydnlatp incelemeden ilerlemiyordu. biraz yava gidiyordu ama hi olmazsa emniyetli oluyordu. Lambann k huzmesi, tonozun zerine kazlm bir yazt aydnlatt. Yazlar okunabiliyordu. Kendi kendini denetle. Eer gereince ktlklerden annmadysan. Dzensiz bir hayat srmek sana zarar verecektir. Bunda srar edenin vay haline. Ciddilikten uzak olan bundan vazgesin. Ars Magna - Bunu grdnz m? diye, bir itfaiyeci sorar. - Eski bir yazt hepsi bu... diye, mfetti Galin yattrmaya alr. - Byclerin bir oyunu gibiymi gibi geliyor insana. 120 - Her eye ramen derin bir dinsel uyar intiban uyandryor. - Yaztn anlam m? - Hayr, merdiven. Sanki aaya doru uzanan kilometrelerce basamak var. Tekrar inie devam ederler. ehrin seviyesinden en az yz elli metre aaya inmi bulunuyorlard. Mekanik burgu gibi uzanan helezoni bir merdivenden daha derine. - Bu ini bylece sonsuza kadar devam edebilir, diye bir itfaiyeci homurdanmaya balad. Biz maarabilim uzmanlar olarak hazrlanm deiliz. - Ben mahzenden bir kimsenin karlacan zannediyordum, diye mrldand ime sedyeyi tayan dier bir itfaiyeci. Saat 8'de karm beni akam yemeine bekliyordu, halbuki saat 10 oldu bile, herhalde karm memnun olmaldr! Galin gruba hkimolmaya alr. - Beni dinleyin arkadalar, imdi aaya ulamak iin yukarya kmaktan daha yaknz, haydi biraz daha gayret. i yarda brakacak deiliz. Halbuki, yolun onda birini bile tamamlamamlard. 150 hava durumunda bir grup sar karnca Lejyonerin saatlerce sren salt ilikisi sonucunda bir fikir ortaya kar. Bu fikir dier btn grup merkezlerince de kabul edilir. Grlr ki Bei-o-kan'da ayr zellii olan Lejyonerler de bulunur: "tohumkrclan". Bunlar kocaman bir kafaya ve en sert tohumlar bile kolayca krmaya yarayan uzun enelere sahip olmalaryla tannmlardr. Fakat vcutlar ok ar ve ayaklar ksa olduu iin savalarda etkin bir rol oynayamamlardr.

O zaman, kazanm ok az olan bir i iin bunlar sava alanna gtrmek anlaml myd? Kzlkarncalar bunlar, kaln dallar kesmek gibi i hizmet ilerinde kullanmaya karar vermilerdi. Sar karncalara gre ise bu kocaman hantallar harpte etkin rol oynayacak hale dntrmek mmknd. Onlar altar adet evik ii karnca tarafndan tamak yeterli olacakt. 121 Bylece "tohumkrclan" kokusal yntemle evik tayclarn ynlendirecekler, byk bir sratle dmann zerine gidebilecekler ve uzun eneleriyle onlar parampara edebileceklerdi. ekerle tka basa beslenmi birka asker kannca ile gnelenme alannda denemeler yaplr. Alt karnca bir "tohumkircf'y tar ve uyumlu admlarla koarlar. Uygulamann olumlu sonu verdii grlr. Bel-o-kan sitesi tank icat etmiti. Onlar asla yukar kmad. Ertesi gn gazeteler u bal att: "Fontainebleau." - Sekiz itfaiyeci ve bir polis mfettii esrarengiz bir ekilde bir mahzenin iinde kayboldular." Sabahn ilk klaryla yasak Site La-kola-kan kuatan ccekarncalar saldrya gemeye hazrlanrlar. Aa ktnde mahsur kalan kzlkarncalar g ve bitkin durumdadr. Uzun sre dayanamayacaklardr. arpmalar balar. Ccekarncalar iki tarafl asit atlar sonunda iki drt yol azn tutmay baarrlar. Atlarla kemirilmi hale gelen ktk mahsur kalan askerlerin cesetleriyle dolmutur. Sa kalabilen kzlkarncalar artk son gleriyle kar koymaya alyorlard. Ccekarncalar Sitenin iinde ilerliyorlard. atlaklar arasna gizlenmi olan gnll askerler zorlukla onlar pskrtmee alr. Zifaf dairesi artk pek uzaklarda deildir. Dairesinde kralie La-kola-kiuni kalp atlarn yavalatmaya balamtr. Artk her ey mahvolmutur. Fakat ileri saftaki ccekarnca birlikleri birdenbire kokusal bir alarm verildiinin farkna varrlar. Darda bir eyler olmaktadr, hemen geri dnerler. Siteye hkimolan Gelincik tepesinde krmz ieklerin arasnda binlerce siyah nokta grlmektedir. Demek ki Bel-o-kanllar nihayet hcum etmee karar vermilerdi. 122 Kendileri bilir. Ccekarncalar merkez Siteye derhal Lejyoner habercilerini gnderirler. Btn haberciler ayn feromonu tamaktadr: Hcum ediyorlar. Onlar kska iine almak iin doudan takviye kuvvetleri gnderin gizli silah hazrlayn. Gnein ilk n ortal stnca hemen hcuma geme karar verildi, o anda saat 8.03' gsteriyordu. Bel-o-kanl birlikler otlar, akll topraklar aarak rzgr gibi yoku aa iniyorlard. Milyonlarca asker karnca eneleri sonuna kadar ak olarak hzla ilerliyordu, bu ilerleyi olduka etkileyici bir grnt yaratyordu. Fakat ccekarncalar endie etmiyordu. Byle bir taktiin uygulanacan nceden sezmilerdi. Bir gn nce topran iine beli kmeler halinde aralkl olarak oyuklar amlard. Sadece enelerini darda brakarak bu oyuklar iinde gizlenirler; bylece vcutlar kumla korunacakt. Bu mdafaa hatt kzlkarncalarn hcum harektn annda krar. Federe kuvvetler dman ordularnn en kuvvetli ynleriyle bo yere arprlar, onlarn ayaklarn kesmek veya karnlarn vcutlarndan ayrmak olanakszdr. Bunun zerine mantar bitkileriyle rtl bir alann iinde konaklam olan piyade askerlerinin ncleri kar taarruza geerler ve kzlkarncalar kska iine alrlar. Bel-o-kanllarn binlerce kiiden olumasna karn Shigaepo-uyenler on milyonlarca kiiden olumulard. Bir kzlkarncaya karlk en azndan be ccekarnca askeri vard. Bundan baka oyuklarnda siper alm olan savalar eneleri hizasndan geen herkesi ksaltyordu. arpma, hzla, az sayda olanlarn aleyhine dnr. Her ynden fkran ccekarncalar karsnda federe kuvvetlerin hcum hatt delinir.

Saat 9.36'da apak geri ekilme harekt uygularlar. Ccekarncalar zafer kokular yaymaya balarlar. Stratejileri olumlu sonu vermiti; bakaca bir gizli silaha bavurmak da gerekmemiti! 123 Bu kaan askerleri pskrttklerine gre La-kola-kan'n kuatlmas artk bitmi saylrd. Fakat ccekarncalarn ayaklar kk olduu iin, kzlkarncala-rn bir srayta atklar yolu, onlar en az on adm atarak aabiliyorlard. Gelincikler tepesinin yokuunu trmanrken nefesleri kesilir. Esasen Federasyon kurmaylar da bu olasl hesaplamt. lk hcum harekt da aslnda bu maksatla uygulanmt: Ccekarnca-lar mevzilerinden kmaya zorlamak ve onlar yokuta zor duruma sokmak. Kzlkarncalar tepeye ular, ccekannca birlikleri ise tam bir babozukluk iinde onlar kovalamaya alrlar. Yukarya ktklar zaman birdenbire dikenli bir ormana gelmi gibi olurlar; grdkleri tohum kranlarn muazzam eneleri idi. Tohumkranlar, ccekannca kran haline dnmlerdi! Tam bir srpriz olur. Shi-gae-pou'lular afallam durumda, korkudan antenleri kslm olarak, biilmi imene dnerler. Tohum kranlar canl hareketlerle dman hatlarna girerler, her birinin altndaki alt karnca byk bir sevin iindedir, onlar sava makinelerinin paletleridir. Kule ile paletler arasnda antenler araclyla salanan uyum sayesinde otuz alt ayakl ve dev eneli hayvan dman kitlelerinin arasndan kolaylkla ilerlemektedir. Ccekarncalar, yzlerce kafile halinde zerlerine gelen ve onlar krp geiren, dmdz eden, ten bu hayvan azmanlarn nihayet fark etmilerdi. Kocaman eneler ilerine dalyor, kesip biiyor ve kopard kanlar iindeki ayaklar ve kafalar beraberinde gtrerek ilerliyordu. Ccekarncalar panik iindeydiler, birbirlerine arpyor, birbirlerini iniyor ve hatta bazlar birbirlerini ldryordu. Sava uzaktan izleyen lakolakanllar kz kardelerini cesaretlendirmek iin darya ktlar. Daha nce geirdikleri aknlk bu defa mutlulua dnmt. Herkes sevin feromonlar yaymaktayd. Bu sonu teknolojinin ve zeknn bir zaferi idi! Federasyonun dehas hibir zaman bu kadar byk bir netlikle kendini gstermemiti. 124 Shi-gae-pou yine de btn midini yitirmemiti. Onun hl gizli bir silah vard. Aslnda bu silah, yerlerini terk etmek istemeyen inat unsurlar dize getirmek iin kullanlacakt. Fakat savan bu talihsiz gidii karsnda ccekarncalarn bu kozlarn kullanmalar artk kanlmaz olmutu. Gizli silah, bir grup kzlkarncann kafataslarnn kahverengi bir bitkinin etkisiyle delik deik edilmesinden esinlenerek bulunmutu. Birka gn nce ccekarncalar Federasyona ait bir aratrcnn cesediyle karlarlar. Ceset "alternaria" adl bir parazit mantarnn etkisiyle paralanmt. Ccekarnca aratrclar olay incelerler ve bu mantarn uucu sporlar yaydn anlarlar. Bu sporlar kabua yapyor, oralar kemiriyor, sonra da hayvann vcuduna nfuz ederek her tarafn atlatyordu. te silah buydu! Bu silahn kullanlmas kendileri iin hibir tehlike yaratmayacakt. Sporlar kzlkarncalarn vcuduna yapacakt ama ccekarncalarn vcuduna yapmalar mmkn deildi. nk ok yen ccekarncalar nlem almak iin vcutlarn salyangoz salyasyla svam bulunuyorlard! Bu uygulama da zehirli mantar sporlarna kar bir korunma sistemi yaratyordu. Bel-o-kanllar tank icat etmilerdi ama buna karn Shi-gae-pou'lular de bakteriyolojik sava kefetmilerdi. lk La-kola-kan arpmasnda topladklar yz kzlkarnca kafasn zehirli mantar sporlaryla bulatrdktan sonra bunlar yanlarna alan bir tabur ccekarnca piyade askeri yola kar. Bunlar dman birliklerinin orta yerine frlatrlar. Tohum kranlarla tayclar bu lm tozlarnn etkisiyle aksrmaya balar. Vcutlarnn bunlarla kaplandn anlaynca da lgna dnerler. Tayclar yklerini atarlar. Yryemez hale gelen tohumkranlar panie kaplr ve birbirleriyle vurumaya balarlar. Tam bir bozgun yaanr.

Saat 10 sralarnda ortaya kan ani bir souk dalgas yznden, her iki taraf ta arpmay brakr. Bu dondurucu havada dv srdrmek olanakszdr. Ccekarncalar bu frsattan yararlanarak kaar. Kzlkarnca tanklar ise glkle yokuu trmanmaya alr. J25 Yaptklar aratrma sonucunda, gerek ccekarncalar gerekse kzlkarncalar bu savan korkun kayplar vermelerine neden olduunu anlarlar; ne yazk ki bu sonu kanlmazdr. Bel-o-kanllar bu arada zehirli mantar sporlarnn ne gibi etkisi olduunu anlarlar. Bu mantarla temas eden asker karncalarn ileride byk aclara maruz kalmalarn nlemek iin hepsinin kurban edilmesine karar verilir. Koar admlarla gelen bir casus bu bakteriyolojik silahtan korunmak iin vcutlarn salyangoz salyasyla svamalar gerektiini syler. Yeteri kadar salyangoz temin ederler ve bunlarn salyasyla vcutlarn svarlar. Bundan sonra salt anten temasna geilir. Kzlkarnca kurmaylar, sadece tanklarla taarruz edilemeyeceine karar verir. Kurulacak olan yeni dzende tanklar orta kanatta yer alacaktr; yz yirmi yerli piyade birlii ve altm Lejyoner birlii ise yan kanatlardan sava dzenine geeceklerdir. Kzlkarncalar bu karar uygun bulurlar ve moralleri dzelir. ARJANTN KARINCALARI: Arjantin karncalan (ridomyrmexhuml-lls) Fransa'ya 1920 ylnda gelmitir. Byk bir ihtimalle Cte d'Azur sokaklarn sslemek in byk sakslar iinde Fransa'ya getirilen zakkum lekleriyle birlikte tanmlardr. lk kez 1866ylnda Buenos Aires'te grlmlerdir. (Ollara bu yzden Arjantin karncalan denilmitir). 1891 ylnda Birleik Amerika Devletlerinde ve New Orieans'da belirirler. Arjantin'den hra edilen atlarn yataklklarnda gizlenen bu karncalar 1908 ylnda Gney Afrika'ya, 1910'da ili'ye, 1917'de Avustralya'ya ve 19Z0'de de Fransa'ya ularlar. Plgme gibi olan boylarna karn zeklan ve saldrganlklanyla Arjantin karncalan dier karncalardan ayn bir zellik tamaktadrlar. Fransa'nn gneyine yerleir yerlemez Arjantin karncalan btn yeril karncalara kar sava amlar... onlanyenmilerdir! 1960 ylnda Plrenelerl amlar ve Barselona'ya kadar gitmilerdir. 1967 ylnda ise Alp'leri gemiler ve Roma'ya kadar 126 ulamlardr. Sonra 1970 ylndan tibaren Arjantin karncalan kuzeye doru uzanmaya balamlardr. 1990 yl sonuna doru scak yaz aylarnda Lote nehrini atktan dnlmektedir. Sezai'm ve Napofyon'un sava stratejilerini aratmayacak kadar yetenekli olan bu stilaclar, sonunda kendilerinden daha diil ve daha nat ki cins karnca le kar karya kalrlar: Kmlkanncalar (Paris dolaylarnn gneyinde ve dousunda) ve ftavunkarmcalar (Paris'in kuzeyinde ve batsnda) Edmond Wells Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi Gelincikler sava kazanlm deildir. Saat 10.13'de Shi-gae-pou, hemen takviye kuvvetlerinin gnderilmesine karar verir. Yedek ordunun iki yz krk birlii ilk atmada sa kalanlara katlmak zere yola kmaya hazr durumdadr. Tanklarn yapm olduu tahribat onlara ayrntl olarak anlatlr. Hemen salt ilikiye gemek iin antenler birletirilir. Bu acayip makinelere kar mutlaka bir zm olmaldr. Saat 10.30'da bir ii karnca u telkinde bulunur: Tohumkranlar tayclar sayesinde hareket edebiliyor. O halde bu canl ayaklar koparmak yeterli olacaktr. Dier bir fikir ise yle idi: Makinelerinin zayf noktas hzlca geriye dnememeleridir. Bu handikaptan yararlanlabilir. Skk dzende topluluklar kurmak yeterli olacaktr. Makineler harekete getii zaman yerlerimizi terk ederek mukavemet gstermeksizin ilerlemelerine imkn verilecektir. Sonra hzlandklar zaman da onlara arkadan saldrlacaktr. Bylece geriye dnmee imkn bulamayacaklardr. Bir ncs yle dnyordu: Ayak hareketlerinin senkronize edilmesi anten temas ile salanmaktadr bunu biliyoruz. zerlerine atlayarak tohumkranlarn antenlerini koparmak yeterlidir. Bylece tayclarn ynlendirme

127 olana bulamayacaklardr. Btn ne srlen fikirler aklda tutulur. Ccekanncalar yeni sava planlarn hazrlamaya balarlar. AO EKME: Kanncalann aa ekme olasl var mdr? ilk bakta hayr. Bu duyguya eriebilmeleri in gerekil olan sinir sistemine sahip deillerdir. Sinir sistemi yoksa aa duymalan olanakszdr. Bu da bazen karncann vcudundan kopan paralarn uzun sre tek basma yaayabilmesini aklayabilmektedir. Aa duyusunun yokluu yeni bir bilimkurgu dnyasnn kurulmasna da neden olmutur. Aa yoksa korku da yok demektir ve hatta uurun bile olmamas sz konusudur. Uzun zaman b-cekblllm uzmanlan bu teorinin savunucusu olmulardr: karncalar aa ekmezler, dolaysyla topluluklarna bal kalmalan da bu olayla lgilidir. Bu dnce, her eyi aklyor gibi grnse de aslnda hibir ey rade etmemektedir. Bu dncenin dier bir yaran se: kanncalann ldrlmesi srasnda yaanan tedirginliin tmyle kalkmasdr. Aa duymayan bir hayvan... beni ok korkuturdu herhalde. Fakat bu anlay yanltr. nk kellesi uurulmu bir karnca, zel bir koku yayar. Bu aa duyma kokusudur. Demek ki yine de bir eyler olumaktadr. Evet, karnca, elektriksel bir sinir letisine sahip deildir ama buna karn kimyasal bir letiye sahiptir. O, herhangi bir parasnn kopanldmn farkna varr ve aa eker. Hi phesiz bizimkinden ok farkl bir biimde, kendi tarzna gre bir aa eker ama yine de aa eker. Edmond Wells Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi Saat 11.47'de arpmalar yeniden balar. Youn bir ccekarnca asker topluluu uzun ve geni bir sra halinde Gelincikler tepesine trmanmaktadr. iekler arasndan tanklar grnr. Verilen bir iaretle yokuu 128 inmee koyulurlar. Kzlkarnca ve onlarn Lejyoner birlikleri, tanklarn iini kolaylatrmak iin yan kanatlara yaylrlar. ki ordu gitgide birbirlerine yaklamaktadr. Tohumkrclar dman birliklerine yaklat srada beklemedikleri bir durum ile karlarlar. Youn bir kitle halinde olan Shi-gae-pou'lularn mdafaa hatt, birdenbire geni noktalar halinde iki yana almaya balar. Her tank nnde dman askerinin yok olduunu ve dmdz bir geitten getiini grr. Hibiri, ccekarncalara ulaabilmek iin, zigzag hareket yapabilecek reflekse sahip deildir. eneleri bolukta saklayan otuz alt ayakl tanklar aptalca hzlanr. Birden sert bir koku etrafa yaylr: Ayaklarn kesin! Ccekarncalar hemen tanklarn altna girer ve tayclar ldrrler. ken tohumkranlarn altnda kalp ezilmemek iin de alelacele ekilirler. Bir grup ccekarnca bir ene darbesiyle tohumkranlarn gvdelerini koparr, dier bir ksm ise seyir halindeki tanklarn zerine srayarak onlarn antenlerini keser, birbiri ardna tanklarn hepsi yklr. Topran stnde effaf kan dere gibi akmaktadr. Tank teknolojisi tam bir baarszla uramtr. Tanklarn iki yannda cephe kuran kzlkarnca birlikleri ile Lejyoner birlikleri dmdzlak ortada kalrlar ancak geri ekilebilirlerse savaabileceklerdir. Tepenin zirvesinde gruplam olan birlikler ccekarncalarn skk dzende yava yava yukarya doru trmandklarn grrler. Zaman kazanmak midiyle, ilerinde en gl bulunan askerler tepeden aaya, zerlerine doru, akl talarn yuvarlamaya balarlar. Fakat aaya doru yuvarlanan akl talar ccekarncalarn ilerlemesini durduramaz. ok evik olduklarndan hemen yana ekilip eski yerlerini alrlar. lerinden oz az ezilir. Bel-o-kanl birlikler, bu zor durumdan nasl kurtulabileceklerini lgnca aratrmaya balarlar. Baz savalar tekrar eski sava tekniini kullanmay nerir. Niin topu birliklerine arlk verilme^ sin? Zaten atmalar baladndan beri ok az asit kullanlmtr, ,12.9

halbuki formik asidin etkinlii kantlanmtr; o halde skk dzende hareket eden ccekarnca birliklerine kar kullanlmas ok iyi sonu verecektir. Topular, drt arka ayaklar zerine skca tutunmu ve karnlarn ne doru yneltip, at durumuna gemek iin acele ederler. Bu ekilde bylece sadan sola ve yukandan aaya dnebilecekleri en uygun at asna geebileceklerdir. Bayr aa kalan ccekanncalar, tepede saklanm ve ata hazrlanan binlerce gvdenin ulann grrler, kalan birka admlk mesafeyi amak iin hzlanrlar. leri! Saflar sklatrn! Kar kamptan bir tek kokusal parola yaylr. Ate! Yakc asit ccekarnca gruplarnn zerine pskrtlmektedir. Kzlkarncalarn kaynayan kanlaryla pskrtlen asit havada slk alarak lk ccekarnca hattna ular. Dman askerlerinin nce antenleri erir sonra da kabuk rtleri yumuamaya balar. len kanncalar olduklar yerde kerler ve ccekarnca birliklerine ayak ba olurlar. Birlikler kendilerini toparlayp yeniden saldrya gemee gayret ederler. Yukarda kzlkarnca topular nbet deitirir. Ate! Birlikler dalma nokfcsndacjr, ama ccekanncalar llerini ineyerek de olsa ilerlemeye abalarlar. nc bir topu hatt harekete geer. Zamk fkrtclar da bu hatta girer. Ate! Bu defa ccekarnca birlikleri bsbtn dalrlar, zamk birikintileri arasnda bocalayp durmaktadrlar. Kendilerini toparlayp onlar da at yapmay denerler fakat baarsz kalrlar, yoku yukar yaptklar atn hibir etkisi olmadn grrler ve vazgeerler. Son are olarak geri kalan piyade birliklerini tekrar skk dzene geirerek btn gleriyle saldrmay denerler. Sonunda Gelincikler 130 tepesine ularlar, hepsi de intikam ateiyle yanmaktadr. Ate! diye barrlar cceler. Ama ksa karnlaryla sadece asit damlacklar atabilirler. Atlar hedeflerini bulsa bile dman fkelendirmekten teye geemez, vcutlannn kabuklarn delemez. Ate! ki tarafn asit damlacklar birbiriyle arpr ve kimi zaman birbirlerini yok eder. Shigaepienne'ler,. grrler ki nemli bir sonu elde edemiyorlar, topu birliklerini kullanmaktan vazgeerler. Skk dzen piyade karaleri taktiini koruyarak kazanabileceklerini dnrler. Skk dzene gein. Ate! diye karlk verir topu birlikleri harikalar yaratmaya devam eden kzllar. Yeni bir asit ve yapkan madde at. Atlarn hedefini bulmasna karn cceler gelinciklerin tepesine ularlar. Glgeleri intikam ateiyle tutuan kara alevler gibidir. Silahlar. fke. Yama. Artk hibir dzen kalmamtr. Herkes birbirine karr, dalr, sraya girer, kouur, dner, kaar, toplanr, aralanr, birleir, kendine gre kk arpmalar yapar, itiir, srkler, srar, ker kalr, her ey tam bir kaos halindedir. Arzulanan tek ey lmdr. Her kzlkarncann stne en az hrsl ccekarnca mektedir, fakat kzlkarncalar da en az misli daha iri olduklar iin arpma eit mcadele iinde gemektedir. Herkes gs gse arpmaya balamtr. lesiye bir arpma. Milyonlarca ene sivriltilmi ve sklm dilerle gvdeler srlp bire, ikiye, e blnyor, budanyor, lime lime ediliyor, zehirli salglar, zamklar smscak vcutlardan pskrtlyor. Joprak bile sallanyordu. Gs gse arplyordu. Uzaktaki dman yok etmek iin kurun gibi olmu antenlerini 131

kk oklar gibi frlatyordu. Dman ayaklar yeri eziyormu gibi tepiniyorlard zerinde. Zafer, yenilgi ve eziyet. Birbirlerini enelerinden, antenlerinden, kafalarndan, gslerinden, dizlerinden, ayaklarndan, eklem yerlerinden, gzlerinden yakalyorlar. Sonra gvdeler birbirlerinin zerine ykleniyor, topran zerine yuvarlanyorlard. Cceler bo bir salyangoz kabuunun zerine trmanyor ve yukardan kzlkarnca birliklerinin zerine atlayarak saldryorlard. Parlak zrhlar enelerle sklyor, gs gse arplyordu. Bir kzlkarnca antenlerini mzrak gibi yapp ileriye frlyor, mzranda onlarca dmann kafasyla geri dnyordu. O arpmada mzran silmeye zaman olmazd, mzrak kanl kalrd. Gs gse arplyordu. lesiye. Yerlerde o kadar ok kopmu anten ve ayak paralar vard ki sanki her yer am aacnn sivri yapraklaryla rtlmt. La-kola-kan' savunanlar kouuyor kalabala atlyordu, sanki hi l vermemilerdi! ok sayda ccekannca tarafndan sarlan bir kzlkarnca panie kaplyor, karnn kvrp vcudundaki tm formik asidi boaltyor ve kendi lrken dmanlarn da ldryor. Tm mum gibi kat-layordu. Az tede bir baka sava dmannn kafasn koparrken ayn anda kendisininki de koparlyordu. 103683. ccekannca birliklerinin savunmay yardn grd. Yanndaki birka takm arkadayla birlikte ccekannca blnn terrn engellemek iin bir gen oluturdu. gen paraland ve daha nce kz kardelerini kana bulam olan be Shi-gae-pou'-nun arasnda yalnz bana kald. Her tarafndan sryorlard. Onlara kar koymaya alrken bir anda yal bir savann sava salonunda syledii szler aklna geldi. Gs gse mcadeleden nce her ey olabilir. ene darbeleri veya formik asit pskrtmek iki hasm iin de nceden kabul 132 edilen ve stn gelmek iin kullanlan bir yntemdir... Tmyle bir dnce oyunu. Ya zafere inanlmal ya da hi bir ey yaplmamal. Bu belki bir dmanla kar karya kalndnda ie yarayabilirdi. Fakat 5 dman varsa ne yaplabilir? Ve en azndan ikisinin kazanmak iin her eyi yapmaya kararl olduunu gryordu. Cce sistemli bir ekilde gs eklemlerini ayrp arkadaki sol ayan skmeye alyordu. Bir g dalgas onu bomaya yetti. Mcadele etmeye balad, antenlerinden birini dierinin tam altna yerletirdi ve bir ene darbesiyle ilerinden birini tepelerken dierlerini karmay baard. Bu arada ccekanncaiar, sava alannn orta yerine zehirli mantar sporlarna bulatrlm birok kesik kafa frlattlar, fakat herkes salyangoz salyasyla svanm olduu iin uuan sporlar hibir etki yapmad ve zerlerine arpp yere dt. Saat drt buukta, ayaklarnn birou kopmu olmasna ramen kzlkarncalarla ccekanncaiar hl Gelincikler arasnda boaz boaza savayorlard. arpmalar ancak, saat 5'e doru byk bir yamurun geleceini haber veren bir kasrgann kopmasyla kesildi. Sanki gkyz "yeter artk bu kadar iddet!" diyordu. Sa kalanlar ve yarallar geri ekildi. Sonu: 4 milyonu ccekarncalardan olmak zere 5 milyon kayp. La-kola-kan kurtarlmt. Kara bulutlar arasndan akan imekler, gkyzne doru ak duran eneleriyle yerde yatan tanklarn kabuk ksmlarn parldatyordu. Aktrler evlerine dnm yamur sahneyi temizliyordu. Kadn, az dolu dolu konuuyordu. - Bilsheim? -Alo? - Beni tanmadnz m Bilsheim? Gazeteleri grdnz m? Mfetti Galin sizin ekipten deil mi? u benimle senli benli konumaya kalkp canm skan gen adam deil mi? Konuan kadn Polis Mdrl Hukuk leri Mdiresiydi. - Ha evet, zannederim. ~ 133

- Size, onu kovmanz sylemitim, imdi o lm bir yldz olarak karma kyor. Siz tamamen aklnz karmsnz. Byle nemli bir greve nasl olur da tecrbesiz bir kimseyi gnderirsiniz? Bu nereden aklnza geldi? - Galin tecrbesiz deildir, hatta o fevkalade bir elemandr. Lakin bana gre... galiba biz bu ii gereince ciddiye almadk... - yi elemanlar olaylar karsnda zm bulanlardr. Ktler ise mazeret gsterenler. - yle iler vardr ki aramzda en iyi olanlar bile... - yle iler vardr ki aranzda bulunan en ktler bile baarmak zorundadr. Mahzende kaybolan iki kiiyi yeniden aramaya almak byle bir itir. - zr dilerim fakat... - Azizim zrlerinizi nereye brakabileceinizi biliyor musunuz? Ltfen... gidip bu mahzenin iine tekrar gireceksiniz ve orada bulunan herkesi karacaksnz. Kahramannz Galin dini merasimle gmlmeyi hak etmitir. Ve bu ayn sonundan evvel gazetede servisimiz hakknda vg dolu makale kmasn istiyorum. - Ve btn bu... - Ve btn bu hikye hakknda! Ve enenizi sk tutmanz da istiyorum! Bu i kapandktan sonra da basnla hi ilgilenmemenizi istiyorum. sterseniz beraberinize alt jandarma ve gerekli grdnz malzemeyi de alabilirsiniz. Hepsi bu kadar. - Eer... - Ve eer bu ii atlatrsanz sizi emekliye ayracama inanabilirsiniz! Mdre hanm telefonu kapatr. Komiser Bilsheim btn delilerle baa kmasn bilirdi ama, onunla hayr. Bu durum karsnda bir ini plan yapmas gerekiyordu. NSAN KORKTUU ZAMAN: nsan korktuu zaman ya bunu sessizce kabullenir ya da telaa kaplr. salg bezleri sadece kiinin kendi vcudunu etkileyen hormonlar retir. Bu hormonlar vcut inde dolar. "Kiinin kalbi 134 hzla atmaya balar, terler, bir takm acayip hareketler yapar, haykrr veya alar. Bunlar kiinin kendi benliinde yaanr. Dier nsanlar se byle bir durumda bulunan nsanla ya lgilenmeyi ya da kaytsz kalmay dnrler. Karnca korktuu zaman ya bunu sessizce kabullenir ya da telaa kaplr. Hormonlar vcudunu dolatktan sonra vcudundan kar ve onun dnda bulunan karncalarn vcuduna girer. Bu tero-hormonlar veya feromonlar sayesinde milyonlarca karnca ayn anda haykracak veya alayacaktr. Dierlerinin yaad olaylardan etkilenmek ve duyduu acy aynen paylamak inanlmaz bir duygusallk yaratmaktadr. Edmond Wells Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi Federasyonun btn siteleri byk sevin iindedir. Zayf dm savalara bol ekerli trofilaksi uygulanmaktadr. Bununla beraber hikimse kahraman olarak alglanmamaktadr. Herkes grevini yapmtr hepsi bu; iyi veya kt, nemi yok, asl olan sfrdan balayarak bir grevi baarya ulatrmaktr. Yaralar zenle yalanyor ve tkrkle pansuman yaplyordu. Birka gen sava arpmalar srasnda kopan iki veya bacan eneleri arasnda tayp geri getirmiti. Onlara, bunlarn yeniden yerlerine taklmasnn olanaksz olduu aklanmaya allyordu.45. kattaki byk sava odasnda askerler Gelincikler Tepesi savann aksayan ynlerini gzden geirmek iin bir araya gelirler. Aksayan ynlerin her iki taraf iin de ayn oranda olduunu grrler. Yasak site La-kola-kan'a yaplan saldry, kzlkarnca birliklerini, kesik kafalarla sava, geri ekilme tuzan, tanklar, ccekarncalarn geii amalarn, tepedeki savunmay, topu hattn ve son kargaay... tmyle canlandrrlar. Gsteriyi izleyen ii karncalar, bu canlandrmada anlatlan her .135 safhay tek, tek yorumlarlar. Bir husus zellikle dikkatlerini ekmitir: tanklarda kullanlan yntem. Onlara gre bu yntemden vazgeilmemelidir, ancak sadece n cepheye srerek deil daha aklc bir strateji kullanarak yararlanma yolu bulunmaldr.

Sa kalanlar arasnda en ucuz kurtulan 103683. olmutu, sadece bir ayan kaybetmiti. 56. ile 327. reme yeteneine sahip olduundan savaa katlmamlard. Bir kede bir araya gelip anten temasna geerler. Burada bir sorun olmad m? Hayr, tuhaf kokulu savalarn hepsi de kendi telalar iindeydiler. Ccekarncalarn buralara kadar gelebilecei ihtimalini dnerek hepimiz yasak Sitede kaldk. Peki ya orada neler oldu? Gizli silah grdn m? Hayr. Nasl olur da hayr dersin! Hareket eden bir akasya dalndan bahsediliyordu. 103683. karlatklar yegane silahn u tyler rpertici zehirli mantar sporlar olduunu fakat buna kar da savunma aresi bulduklarn aklar. Erkek karnca, ilk nc grubu ldren bu olmamal, diye saptamada bulunur. Zehirli mantar ldrmek iin ok zaman alr. Dier taraftan kesinlikle belli olan bir husus daha vard: inceledii cesetlerin hi birinde bu ldrc sporlara rastlamamt. aknlk iinde anten temasn uzatmaya karar verirler. Konuyu gerek anlamda akla kavuturmak isterler. Yeni fikirler ortaya atarlar. Ccekarncalar yirmi sekiz aratrcnn hepsini birden ldren o silaha niin bavurmamlard? Halbuki galip gelmek iin her yola bavurmulard. Ellerinde byle bir silah varken onu kullanmakta hi tereddt etmezlerdi! yi ama ya byle bir silahlar yoksa? Ccekarncalar her zaman gizli silahn kullanlmasnn ncesinde veya hemen sonrasnda geliyordu, bu belki de bir rastlantyd... Bu varsaym La-kola-kan saldrsyla olduka uyuuyordu. lk nc grubuna gelince, Gruhu yanl yola sevk etmek iin bile bile 136 ccekarncalar pasaport izlerini brakm olabilirlerdi. yi ama bunu yapmak kimin yararna olabilirdi? Bu kt oyunlardan ccekarncalar sorumlu deillerse bunu kimden bilmeli? Dierlerinden! Amansz hasm, kaltmsal dman beyazkarncalar! phelerinde haksz saylmazlard. Bir sredir doudaki beyazkarnca byk yuvasna bal askerler nehri gemi ve federe blgelere yaptklar aknlar artrmlard. Evet, bu kesinlikle onlarn ii olmalyd. Ccekarncalar ile kzl kanatl karncalar birbirine drmee altklar gayet akt; bylece her ikisinden de kolaylkla kurtulmu olacaklar. Dmanlarn zayf drdkten sonra da rahata yuvalarna konacaklard. u tuhaf kokulu savalar. Bunlar da beyazkarncalarn hizmetindeki casus Lejyonerler olmalyd, hepsi bu. Bu dncenin beyinlerinde yanklanmas sonucu her de esrarengiz "Gizli Silah"a sahip olanlarn Dou yakasndaki beyazkarncalar olduuna daha da ok inand. Fakat Gruhta genel kokularn yaylmas zerine grmelerini kesmek zorunda kaldlar. Site, savalarn son bulmas nedeniyle Rnesans bayramn ne almaya karar vermiti: yarn kutlamalar balayacakt. Btn kastlar yerlerine dnsn! Diiler ve erkekler eker yklenmesi yapmak iin balkaba salonlarna gitsinler! Topular karnlarna yeniden ykleme yaptrmak iin organik kimya salonlarna gitsinler! Arkadalarndan ayrlmadan nce 103683. asker karnca bir fe-romon yayar. Tamam arkadalar! Benim iin hi endielenmeyin. Siz yanmda olmasanz bile Dou yresindeki beyazkarnca byk yuvasna doru yrmee devam edeceim. Birbirlerinden ayrlr ayrlmaz biri iman dieri topal iki ldrc birdenbire ortaya ktlar. arkada hemen duvarlar kazdlar bylece grmelerinin uucu feromonlar kayboldu. 137 Mfetti Galin ile itfaiyecilerin trajik sonlarnn ardndan Nicolas, Sybarites sokann birka yz metre uzanda bulunan kszler yurduna yerletirilmiti. Bu yurda kszlerin dnda ebeveynleri tarafndan dvlen veya sokaa atlan ocuklar kabul ediliyordu. Nitekim insanlar kendi evlatlarna kar kt davranmay ve onlar terk etmeyi iine sindirebilen nadir yaratklardan biridir. Bu kk insanlar orada itile ka-kla, dayak yiye yiye yetitirilir, dayanlmas g uzun seneler kalrlard. Byrler, katlarlar, ilerinden birou da sanatkarlar ordusuna katlrd.

Nicolas, ilk gnn bitkin vaziyette balkonda orman seyretmekle geirdi. Ertesi gnden itibaren de her zamanki kurtarcs, televizyonla yeniden bulutu. Televizyon yemekhaneye yerletirilmiti ve sorumlular bu "velef'lerden kurtulmann rahatl iinde onlarn orada saatlerce sersemlemelerine gz yumarlard. Geceleyin, dier iki ksz Jean ve Philippe, onu yatakhanede sorguya ektiler: - Senin bana ne geldi? - Hibir ey. - Haydi anlat, senin yanda biri byle durup dururken buraya gelmez. nce syle bakalm ka yandasn? - Ben biliyorum. Galiba onun anne babas karncalar tarafndan paralanm. - Sana bu sama sapan eyleri kim anlatt? - Kimse kim sana ne. Onlara ne olduunu bize anlatrsan kimden duyduumuzu sana syleyeceiz. - Meraktan atlayabilirsiniz. Daha tombul olan Jean omuzlarndan yakalarken Philippe de Nicolas'nm iki kolunu arkaya doru bkyordu. Nicolas, tekme savurarak kolunu kurtarp avcunun keskin tarafyla Jean'n boynuna kuvvetli bir darbe indirdi (Bu savunma hareketlerini, televizyonda bir in filmi seyrederken renmiti). Darbeyi yiyen Jean ksrmee balar. Philippe tekrar harekete geer, Nicolas'nm boynuna sarlp skmaya balar, o da dirseinin sivri ks138 j-piyja Philippe'in midesine vurarak onu alaa eder. gen adam karyolalarn arasnda tepiip dururlar. Sonunda Nicolas altta kalr. - Bize, anne babana neler olduunu syle! Yoksa sana karncalan yutturacaz. Jean, Nicolas'y yere serilmi bir halde tutarken Phllippe de, oralarda ok bulunan birka kanatl karnca yakalar ve geri dner. Nicolas'ya azn atrmak iin, burnunu skar ve btn tiksintisine ramen karncay azna tkar. O anda Nicolas hayatnn en ilgin srprizi ile karlar. Bu olduka lezzetlidir! Dierleri ise, yutturduklar eyin geri tkrlmediini grnce akna dnerler ve kendileri de bunu tatmaya karar verirler. uruplu balkaba salonu Bel-o-kan'n en yeni bulularndan biridir. Bu "balkaba" teknolojisi, byk scak dalgas dolaysyla kuzeye doru g eden, Gney yresinin karncalarndan alnmtr. Nitekim Federasyon, bu karncalara kar at bir savatan galip ktktan sonra onlarn bu balkaba salonunu kefetmiti. Savalar, bcekler leminde, icatlarn birbirlerine aktarlmasnda olduka byk bir rol oynuyordu. lk anda Bel-o-kanl birlikler grdkleri manzara karsnda deh-" sete urarlar: tm yaamlar boyunca balar tavana asl karnlar aaya uzanan ve bir ana kralienin iki kat imi olarak yaamak zorunda olan ii karncalar! Gneyliler bunlarn, inanlmaz miktarda iek zyle hazrlanm urubu ilk tazeliinde koruyan bir tr canl damacanalar olduunu izah ettiler. Bu canl depolarn karnlarnn ucu hafife sklyor ve bu urup arzuya gre damla damla emiliyor veya kana kana iiliyordu. Gneyliler bu sistem sayesinde en scak yrelerdeki kurakllara bile dayanabiliyordu. G ettikleri zaman ise balkabaklarn kollarnn ucunda tayor ve btn yol boyunca hi gdasz ve susuz kalmyorlard. Onlar iin bu damacanalar yumurtalar kadar deerliydi. Bel-o-kan!lar zellikle byk miktarda yiyecek depolamak iin gneylilerden aldklar bu teknikten yararlanyordu. 139 "1" Sitenin btn erkek ve diileri eker ve su eksiklerini gidermek iin salonda toplanr. Her damacanann nnde kanatllardan oluan bir istekliler kuyruu vardr. 327. ile 56. da bunlar arasndadr. reme yeteneine sahip btn karncalarla topu dii karncalar getikten sonra damacanalar boalr, bir ii karnca ordusu bunlar tekrar doldurmak iin

seferber olur ve gerekli malzemeyi getirerek balkabaklarn kamn yeniden iirirler. Nicolas, Philippe ve ]ean bir sorumlu tarafndan yakalanr ve birden cezalandrlr. Bylece yetimhanenin en candan arkadalar olurlar. Onlar genellikle yemekhanede televizyon karsnda bulmak mmknd. O gn, eskimeyen dizi "stn dnyallar dnyal olmaktan gururludur" dizisinin bir blmn seyrediyorlard. Konunun, kozmonotlarn dev karncalarn yaad bir gezegene inmesiyle ilgili olduunu grnce sevinten srayp birbirlerini drttler. "Merhaba bizler Dnyalyz. - Merhaba bizler de Zg gezegeninin dev karncalaryz." Senaryonun bundan sonra pek ilgin taraf yoktu: dev karncalar telepati yoluyla Dnyallarn birbirlerini ldrmeleri iin mesajlar gnderiyordu. Fakat sa kalan son kozmonot durumu anlar ve dman siteyi atee verir... Bu sonutan sevin duyan ocuklar gidip birka karnca yakalayp yemee karar verirler. Fakat ne yazk ki yakaladklar karncalar ilk yakaladklar gibi bonbon ekeri lezzetinde deildi. Daha kk boyda idiler ve asit gibi yakc bir tada sahiptiler, limon tuzu gibi bir tat! Her ey, Sitenin en yksek noktasnda leye doru uygulanmak zere dzenlenmiti. afan lk scaklndan itibaren dii topu karncalar yerlerini almlard. Ansleri ge doru nian alm olarak, gelebilecek olan kulara kar, bir hava mdafaa hatt kurmulard. Bazlar ise 140 geri tepmeyi nlemek iin karnlarn dal paracklarna dayamlard. Bylece herhangi bir yne dnmeden ayn noktaya iki yaylm ate yapabileceklerini dnyorlard. 56. dii dairesinde kalmaktadr. Aseksel bakclar kanatlarn koruyucu tkrkle svarlar. Daha nce hi darya ktnz m? i karncalar hibir yant vermez. Kukusuz aralarnda bazlar dar kmt fakat darda aalar ve otlar var demek neye yarar? Az sonra 56. dnmeye balar: tm dnyay anten iletiimiyle renmeye almak, bu olsa olsa retken karncalarn bir kaprisidir! i karncalar ona hizmet etmekte geri kalmazlar. Arkalarna esneklik vermek iin ovalarlar. Eklem yerlerini rahatlatmak iin de btn vcuduna masaj yaparlar. Dier taraftan damacanann tka basa urupla dolu olduunu anlaynca oradan, skmak suretiyle bir damla urup boaltrlar ve onu yuttururlar. Bu onun uu sresini uzatacaktr. Artk 56. hazrdr. Sslenmi ve parfmlere boulmu olan prenses, harem dairesini terk eder. 327. yanlmamt, olaanst bir gzellikteydi! Prenses, kanatlarn tamakta zorlanyordu, bu gnlerde o kadar ok bymlerdi ki kanatlarnn ucu yerlere deiyordu... Gelincik duvann ular gibi. Dier dii karncalar geidin bitiminde grnrler. Yzlerce bakireyle birlikte 56., kubbenin dal paracklar arasnda dolamaya balar. lerinden bir ksm heyecandan dal paralarna taklr kanatlar hrpalanr, delinir, bazen de kopar; talihsiz olan bazlar ise daha yukarya kma sevincine eriemeden dallara taklp kalrlar. Kskn olarak beinci kata geri dnmek zorunda kalrlar. Ccekarnca prensesleri gibi ak yolculuunu renemezler. Ayn salona, o kapal odaya yeniden dnmek zorunda kalrlar. 56. dii herhangi bir talihsizlie uramamtr. Dikkatle daldan dala srayarak dmemee ve narin kanatlarn zedelememee alr. Yan banda yryen kz kardelerden biri anten temasnda 141 TT^ bulunmak isteini bildirir. u mehur retken erkeklerin ne olabileceklerini merak etmektedir. Acaba bunlar yabanarlar m, yoksa sinekler midir? 56. cevap vermez, 327.'yi ve "Gizli Silah"n gizemini yeniden dnmeye balar. Her ey bitmiti. Artk alma ekibi dalmt. Bundan sonra btn iler 103683.'nn zerinde kalmt. Hasretle olaylar hafzasnda canlandrmaya balar: Kaak bir erkein pasaportsuz olarak dairesine girii.

lk salt ilikileri. 103683.'ye rastlamalar. Tuhaf kokulu ldrcler. Sitenin en alt katlarna kalar. "Birlik"lerini oluturan askerlerin cesetleriyle dolu olan gizli salon. Lomekz olay. Granit kayas iindeki gizli geit. Yaadklarn hatrladnda bunlarn ok zel eyler olduunu, dier kz kardelerinin bylesi bir maceray hi yaamadn hatta daha sitenin bile dna kmadn dnr. Tuhaf kokulu ldrcler... lomekz... granit kayadaki gizli geit... Hibir lgnlk bu kadar byk kalabal etkilemez. Beyazkarncalar iin alan Lejyonerler..? Hayr bu olanaksz, bu kadar iyi organize olamazlar. Yine de hi anlalmayan baz eyler var. Niin Sitenin altnda muazzam bir yiyecek deposu kurulmu? Casuslarn beslenmesi iin mi? Hayr, orada milyonlarca kiiyi tka basa doyuracak yiyecek var. Onlar milyonlarca deil! Ve o artc lomekz. Bu bir yerst canls. - 50. kata tek bana inmesi olanaksz. Oraya mutlaka tanm olmal. Bu bcee yaklatmzda kokusuyla bylenmitik. En aalara kadar bu canavar indirmek olduka gl bir grubun ii olmal. Btn bu olaylar dndke bunlar yapabilmek iin byk olanaklara sahip olunmas gerektii kanaatine varr. Nitekim olaylara dardan bakld takdirde, sanki Gruhun bir ksm baz gizli 142 srlara sahiptir ve bunlar kendi kz kardelerinden dahi saklamaktadr. Bilinmeyen ilikiler kafasn kurcalamaktadr. Duraklar. Refakatiler, evlilik uuundan nceki heyecana kapldn zanneder; onlara gre bu durum retken karncalarn duygusal oluundan ileri geliyordu. 56. antenlerini aznn stne doru eker ve kendi kendine acele acele sylenmee balar: ilk aratrmaclarn bozguna uramas, gizli silah, otuz askerin ldrlmesi, lomekz, depolanm erzak... Tamam, anlamt artk! Akntya kar ileri atlr. Yeter ki ge kalnmasn! ETM: Karncalann eitimi aada gsterilen aamalardan geirilerek yaplr. - lk gnden onuncu gne kadar geen zaman inde genlerin ounluu dourgan kralie le ilgilenirler: ona bakarlar ve ok-ariar. Buna karlk kralie de onlan besleyici ve kotuyucu tkr le ykar. - On birinci gnden ylmnlncl gne kadar i karncalar kozalara bakma hakkna sahip olurlar. - Yhml birinci gnden otuzuncu gne kadar larvalara nezaret ederler ve onlan beslerler. - Otuz birinci gnden kokma gne kadar hizmetlerden ve bakm lerinden muaf tutulurlar takat ana kralieye ve larvalara bakmaya devam ederler. - Krkma gn dnm noktasdr. Yeterince deneyim kazandklar anlaldndan Siteden darya kmaya bak kazanrlar. - Krk birinci gnden ellinci gne kadar yaprak bitinin bekiliinde veya hizmetinde kullanlrlar. - Ellinci gnden hayatlarnn sonuna kadar bir siteye alt olan karncann stlenebilecei en heyecanl ii yapabilirler: av, ve bilinmeyen evrelerin aratinlmas. Not: reme yeteneine sahip olanlar hibir te kullanlmazlar. 143 Genellikle aylak kalrlar ve evlilik uuuna kadar kendi blgelerinden danya kmalarna izin verilmez. Edmond Wel!s Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi 327. hazrlanr. Dierleri antenler aras grmelerinde sadece diilerden bahsetmektedirler. Aralarndan ok az onlar grmt, bu da yasak Site geitlerinde gz kaamandan ibaretti. ou onlar byleyici parfmleriyle batan karc bir erotizm iinde hayal ediyordu. Prenslerden biri, bir dii ile trofilaksi yaptn iddia ediyordu. Ona gre, verilen urup kayn aac zsuyu lezzetinde, cinsel hormonlar da fulya iei gibi kokuyordu.

327. ise, diinin urubunu hakikaten tatm bir kii olarak, bunun ii karncalarn veya damacanalarn urubundan farkl bir ey olmadn gayet iyi biliyordu. Buna ramen mdahalede bulunmad. Daha dorusu aklndan apknca bir dnce geiyordu. 56.'nn mstakbel Sitesini kurabilmesi iin gerekecek olan sperma hcrelerini kendisinin vermesini ne kadar ok arzu ediyordu. Ah, ona bir eriebilseydi... Ne yazk ki, bu kalabalk arasnda kendini rahata tantacak olan bir feromon yaymay dnememiti. 56. diinin erkekler salonuna girmesiyle genei bir aknlk havas eser. Buraya girmek Gruhun btn kurallarna aykr bir davran idi. Erkeklerle diiler birbirlerini ilk defa ancak evlenme uuu srasnda grebilirlerdi. Buras ccekarncalarn lkesi deildi; Burada geitler arasnda iftleme yoktu. Bir diinin nasl olduunu ok merak eden prensler olduklar yerde donakalrlar. Hepsi birden onun bu odada kalmamas gerektiini belirten hiddet kokular yayarlar. O ise her eye ramen, hazrlk kargaas iinde ilerlemesine i 44 devam eder. Herkese arpar, her tarafa feromonlarn yayar. 32 7.! 32 7.! Neredesin 32 7. ? Prensler ona, iftleecei erkein byle bara ara aranama-yacan sylemekten saknmaz! Oysa sabrl olup talihine raz olmas gerekirdi, 56. biraz da utanr..... Neticede 56., arkadan bulmay baarr. Fakat 327. lmtr. Kafas bir ene darbesiyle kesilmitir. TOTALTARZM: nsanlar karncalarla ok ilgilenirler, nk onlann baanl bir totaliter sistem kurduklarna nanrlar. Dardan bakld zaman, kannca yuvalarnda, neticesin alt, taat ettii, fedakrlk gstemee hazr olduu, ayn dzeyde olduu izlenimi alnr. Ve bugn, insanlarda totaliter sistemlerin tm baarszla uramtr. O zaman bcek toplumunun taklit edilmesi dnlmtr. (Napofyon'un amblemi an deil miydi) Genel bir letiim in kannca yuvasn saran feromonlar, gnmzde uydu kanalyla yaplan televizyon yaynlandr. nsan, hen\es iin en yisini sunduu kansna kaplmakta, bylece mkemmel bir nsan topluluu yarattn zannetmektedir. Olaylarn mant se byle deildir. Doa, Darwln'in houna gitmese de, en yilerin stnlne doru gellmemektedlr (esasen hangi kritere dayanarak byle dnlyor?). Doa, gcn eitlilikten almaktadr. Ona, yiler, ktler, deliler, mitsizler, sportmenler, yatalaklar, kamburlar, tavandu-dakllar, neeliler, kederliler, aklllar, siyahiler, san tenliler, kzl-derllller, beyazlar... gereklidir. Onun her dinden, her felsefi dnten, her fanatik grten akl banda nsanlara htiyac vardr. Yegane tehlike bu trlerden hertangl birinin dier bir tr tarafndan ortadan kaldmlmasdr. Suni tohumlama yoluyla en iyi cins msr koan tanelerinden alman tohumlarla (en az suya htiya gsteren, don olayna -145 dayankl, ok taneli koan veren) ekilen tarlalarn salgn hastalklardan kolaylkla srynlabildll grlmtr. Doa tekdzelikten nefret etmekte ve eitlilii benimsemektedir. Dehasnn ycelii belki de bundadr. Edmond WeIIs Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi Yorgun ve kk admlarla tekrar kubbeye dner. Harem dairesine giden geide yaklat srada enfraruj gzlerinin nnde iki hayal belirir. Bunlar tuhaf kokulu canilerdir! iman ve kk topal! 56., onlarn dosdoru zerine doru geldiklerini grnce kanatlarn rpar ve topaln boazna sarlr. Fakat tekiler onu durdurmay baarrlar. Buna ramen onu ldrmek yerine anten ilikisi kurmaya zorlarlar. Dii karnca kudurmu gibidir. Onlara 327.'yi niin ldrdklerini sorar, nasl olsa uutan hemen sonra lecektir. Onu katletmee ne gerek vard! ki ldrc onu yattrmaya alr. Onlara gre baz olaylarn beklemee tahamml yoktur. Olumsuz olarak yorumlanan, kt grnen baz grevler vardr ve ne olursa olsun Gruhun normal ilemesi iin bunlarn yerine getirilmesi

arttr. Safdilli olmamak gerekir... Bel-o-kan'n birlii iin byle olmas gerekiyordu ve grev tamamlanmt! O zaman bunlar casus deil mi? Hayr deiller. Hatta Gruhun gvenliini ve saln koruyan ba gardiyan olduklarn bile ileri srmektedirler. Prenses hiddet feromonlar yaymaya balar. 327., Gruhun gvenlii iin mi tehlikeli grlmt? Evet diye cevap verir her iki ldrc de; 56. bir gn bunu anlayacakt ama henz ok genti... Anlamak, neyi anlamak? Sitenin sinesinde yaygn olarak rgtlenmi caniler bulunduunu mu? Yoksa grdkleri iin ldrlen erkekleri siteyi kurtarmak iin ldrdklerine mi? 146 Topal, ltfedip izah etmee alr. Anlattklarndan anlaldna gre tuhaf kokulu askerler "tehlikeli-stres muhafzlar" imiler. Gruhun ilerlemesine ve savamasna yarayan yararl stresler ve bir de Gruhu yok etmeye alan zararl stresler varm... Her bilginin mutlaka yaylmas gerekmezmi. Bazlarnn zlmesi olanaksz metafizik stres yaratma olasl glym. O zaman Gruh kedere kaplr, hareket edemez, are bulamazm... Bu herkes iin zararl olur, Gruh kendi kendini zehirleyen toksinler yaymaya balatm. Uzun vadede, Gruhun lmszlnn korunmas, ksa vadede, gereklerin bilinmesinden daha nemli imi. Gzn grd bir eyi beyin organizmann dier ksmlar iin tehlikeli olarak deerlendiriyorsa, beynin bu gz kr etmesi evlaym... iman olan da topaln bu bilgi konumalarn zetlemek istercesine: Gz kr ettik, Heyecana kaplmalar yok ettik. Kederlenmeyi durdurduk. Her ikisi de btn organizmalarn buna benzer gvenlik sistemlerine sahip olduklarnda srar ederler. Buna sahip olmayanlar ya korkudan lrler ya da bu sorunlarla ba edemedikleri iin intihar ederler. 56. olduka akna dnmtr ama kendini kaybetmez. Aslnda samalklarla dolu feromonlar bunlar! Gizli silahn varln saklamak istiyorlarsa, artk ok ge idi. Ne kadar saklamak isterlerse istesin herkes La-kola-kan'n bununla kar karya kaldn biliyordu... ki ldrc soukkanllklarn koruyor, fikirlerinden vazgemiyorlard. Lakola-kan konusunu herkes unutmutu bile; zafer sevinci merak hafifletmiti. Geitler arasnda dolap etraf koklamak yeterliydi, en hafif bir toksin kokusu dahi yoktu. Rnesans enlikleri ncesi btn Gruh 5;essizlie brnmt. Aa geitlerdeki takip srasnda topal, nc bir karncann 147 varln saptamt. Bir asker. Acaba kimlik numaras neydi? Bunu tespit edemedikleri iin onu hemen ldrmemilerdi. Bu arada dii karnca antenlerinin sivri ucu ile imann gzlerine saldrr. Gzlerini kr etmekle beraber epeyce ac duyar, topal karnca ise akna urar. Dii karnca daha abuk uzaklamak iin koar ve uar. Kanatlarnn rpmas ile kalkan toz bulutu takipilerden gizlenmesine yardm eder. Hemen kubbeye ular. l karncaya dokunup geer. imdi onun iin yeni bir hayat balayacaktr. Oyuncak karnca yuvalan hakknda Edmond VVelIs'in vermi olduu dilekenin, Millet Meclisi soruturma komisyonu nnde kendisi tarafndan, okunan zeti: Dn maazalarda, ocuklara Noel hediyesi olarak sunulan bu yeni oyuncaklar grdm. Bunlar, iinde bir retken kralie karnca, alt yz karnca ile toprak doldurulmu effaf plastik kutulard. Onlar alr, kazar, koar durumda grnyorlard. Bir ocuk iin bu byleyici bir grntdr, sanki ona bir ehir sunulmu gibidir. Ayrca sakinleri de kk eylerdir, yzlerce kk bebek hareket edebiliyor ve kendi kendilerini idare edebiliyor. tiraf etmeliyim ki buna benzer karnca yuvalar bende de var. Ama ben bir biyolog olarak almalarma yn vermek iin onlarn yaantsn incelemek zorundaym. Ben onlar bir akvaryum iine, stn delikli bir kartonla kapatarak hava aldracak ekilde yerletiririm.

Buna ramen karnca yuvam her grmde iimde acayip bir his duyuyorum, sanki ben mutlak bir gce sahip biriymiim veya onlarn tanrsymm gibi geliyor... Keyfim isterse karncalarm a brakr onlar ldrrm. Yamur yadrma zevkini tatmak istersem bahe szgecini alr sitelerin zerine sular boaltrm; evrelerinin normal ssn ykseltmee karar verirsem onlar radyatrn zerine yerletiririm; ilerinden birini alp mikroskopta incelemek istersem pensimi alp akvaryumun iine daldrmak yeterlidir; ve eer onlardan birkan ldrmek 148 kaprisine kaplrsam hibir direnle karlamayacam bilirim. Balarna ne geldiini bile anlayamayacaklardr. Evet, Baylar, ok kk yapda olduklar iin onlara kar ezici bir gce sahip olduumuz aikr. Ben kendi hesabma bunu ktye kullanmam fakat bir ocuu dndm zaman... O bunlarn hepsini yapabilir. Bazen aklma sama bir fikir gelir. Bu kumdan oluan siteleri grnce kendi kendime sorarm; ya bizim sitelerimiz de byleyse? Ya biz de ok yce bir kudret tarafndan herhangi bir akvaryum iine yerletirilmi ve onun tarafndan izleniyorsak? Ya Adem ile Havva da "izlenmek" iin yapay bir ortam iine yerletirilmi iki kobaysa. Ya kutsal kitabn sz ettii cennetten kovulma olay hapishane akvaryumunun deitirilmesinden baka bir ey deilse? Ya Tufan, sonu olarak merakl veya ihmalkr bir Yce Varlk tarafndan zerimize boca edilen sulardan baka bir ey deilse? mkansz, m diyeceksiniz bana? Diyebilirim ki... aradaki yegane fark karncalarn cam blmeler arasna yerletirilmi, Dizlerin ise fiziksel bir g tarafndan hapsedilmi olmasdr: Yer ekimi! Karncalar kutuyu delmeyi baardlar, imdiye kadar birou kat, bizler de yer ekiminden syrlan fzeler frlatmay baardk. Akvaryum iindeki siteleri tekrar ele alalm. Az nce size syledim, ben iyi yrekli, balayc bir tanrym, hatta biraz da batl itikatlym. te onun iin ben, bana tabi olanlara ac ektirmem. Bana uygulanmasn arzu etmediim bir davran hibir ekilde onlara uygulamam. Fakat Noel'de satlan oyuncak karnca yuvalar ayn sayda tanrlar yaratacaktr. Onlarn hepsi benim kadar iyi yrekli, balayc olacak m? Mutlaka birou ellerindeki ehirden sorumlu olduklarn ve bunun kendilerine baz haklar saladn anlayacaklardr. Ama bunun yannda ilahi grevleri de olacaktr: onlar beslemek, onlara uygun bir s salamak, onlar zevk olsun diye ldrmee kalkmamak. Bununla beraber, ocuklar ve zellikle henz sorumluluk -149 duygusuna sahip olmayan ok kkler okul baarszlklar, aile ii geimsizlikleri ve arkadalaryla olan kk kavgalardan olumsuz etkilenirler. Bir hiddet annda pekl "Gen tanrlklarn unutabilirler, ve o takdirde ona "tabi" olanlarn sonunu dnmee bile cesaretim yok... Oyuncak karnca yuvalarnn satn yasaklayan bu kanunun kabul edilmesini karncalara kar olan merhametimden veya hayvanlar koruma hakkndan dolay talep etmiyorum. Hayvanlarn hibir hakk yok: onlar, hayvan iftliklerinde yetitiriliyor ve bizlerin yemesi iin de kurban ediliyor. Bunun kanunlamasn, belki bizim de ok yce bir kudret tarafndan tutuklanm ve incelenmekte olmamz olasl karsnda talep ediyorum. Bir gn yeryznn de sorumsuz bir gen Tanrya bir Noel hediyesi olarak teslim edilmesini ister miydiniz? Gne doruk noktasndadr. Gecikmi olan erkekler, diiler Sitenin geitleri arasnda, yetimek iin koumaktadr. i karncalar, onlar ilerletir, temizler ve cesaretlendirirler. Nee iinde yryen ve btn pasaport kokularnn birbirine kart bu kalabalk iine 56. da gecikmeden katlm, dierleri arasnda ilerlemektedir. Hibirinin kimlii ayrt edilemeyecek haldedir. Kz kardelerinin dalgalar

halinde ilerleyen temposuna katlm olarak gitgide yukarya doru kmakta ve o zamana kadar hi tanmad blmlerden gemektedir. Birdenbire bir geidin dnemecinde o ana kadar hi rastlamad bir olayla karlar: gn . nce duvarlara yansyan k, daha sonra gz kamatrc bir parlakla dnr. te dadlarnn kendisine anlatmaya alt esrarengiz kudret. Scak, tatl, hoa giden bir k. Bu byleyici, yeni bir dnyann mjdesiydi. k huzmeleri gz bebeklerinin iine dolunca kendini sarho gibi hissetmee balard. Otuz ikinci kattaki araplam uruptan ar derecede imi gibi olurdu. 56. prenses ilerlemeye devam eder. Yerlerde l l parlayan 150 kzgn lekeler grr, gne altnda bata ka yrr. Tm yaamn yeraltnda geiren birisi iin muhteem bir deneyimdir bu. Yeni bir dneme. Ik huzmeleri adeta onu bombardmana tutar ve geri ekilmek zorunda kalr. Sanki gzlerinin iine birok ok giriyor, gz sinirlerini yakyor ve beynini birden kemiriyordu. beyin... atalardan kalma bir deyim, onlar her halka iin bir sinir dmne, vcudun her ksm iin de bu sinir sistemine sahip olduklarn kabul ederlermi. Ik dalgalarna doru ilerlemee devam eder. Uzakta, gnein scaklna kendilerini kaptrm kz kardelerini fark eder, adeta hayalete dnmler... Yrmee devarn eder. Vcudu snmaya balamt: ona binlerce defa anlatlmaya allan bu k, btn anlatlanlardan ok daha olaanst bir eydi. Mutlaka yaanmaljyd! Aklna alt katlarda kapclk grevi yapan ii karncalar geldi, yaam boyu sitede kapal kalacaklar ve darnn, gnein ne olduunu hibir zaman bilemeyeceklerdi. Gzleri yava yava darnn na alt srada sert bir rzgrn esmee baladn fark eder. Bu imdiye kadar yaad ortamn havasndan ok farkl, serin, hareketli ve gzel kokulu bir havadr. Antenleri frldak gibi dnmee balar, onlara diledii gibi yn vermek olanakszlamtr. Hzla esen rzgrla antenleri yzne arpar, kanatlan aklar. Yukarda, kubbenin tepesinde ii karncalar onu karlarlar, ayaklarndan tutup yukarya doru ekerler ve reyecek kalabaln iine iterler. Orada dar bir saha iine ylm yzlerce erkek ve dii kaynamaktadr. 56., evlenme uuunun balang noktasnda olduunu ve uygun hava durumunun beklendiini anlar. Rzgrn etkisi srerken tahminen on adet sere, karncalan fark eder. Frsattan yararlanmak amacyla gitgide alaktan umaya balarlar. ok yaklatklar bir srada mevzilenmi olan topular onlar asit ateine tutarlar. lerinden biri ansn denemeye kalkr karncalarn arasna 151 dalar, adet dii yakalar ve tekrar ykselir. Cr ykseklie ulaamadan topularn ateine tutulur ve^ '<U Veter lr; azn amadan, kanatlarndaki zehri atabilmek " ^ dr-zerinde acnacak bir halde debelenmeye balar e 0t|r Bu tmne rnek olur ve sereler geri ekilir Fak dini aldatmasn. Hava savunmasnn etkinliini denem ^ ^en' gecikmeden, tekrar geri dneceklerdir. 'n' ok YIPHO HAYVANLAR Uygarlmz kurtlar, aslanlar, aylar srtlanlar gibi yrtc hayvanlardan kurtulmay baaramasavh^ limlz ne olacakt? ^'hi' Hi phesiz daima kuku iinde olan huzursuz bir uygarhk fo> mallar, tannlar ayininde ortala korku yaymak iin bir ' gettrtlrierml. Bylece herkes anlarm ki: kazanlm hlbtsev yok ve lm her zaman nsann karsna kabilir. Fakat gnmzde nsanolu kendisini yiyebilecek btn trleri ezmi, bertaraf etmi veya mzeye kaldrm. Geriye endie verecek canllar olarak bir tek mikroplar ve belki de karncalar kalmtr. Kannca uygarl se kendisi in yrtc olan trleri bertaraf etme olaslna sahip olmamasna ramen gelimekte geri kalma-mistir. Sonu olarak bu bcek srekli kuku iinde yaamak zorunda kalmtr. Binlerce yllk deneyimi dnyann en aptal hayvan bile bir vuruta yok edebileceine gre, olsa olsa yolun yansna gelmiti daha, bunu ok iyi biliyordu.

Edmond Welis Greceli ve Mutlak Bilgi anslklop***1 Rzgr sakinlemi, hava akm azalm, s artmaktadr, s ulatnda Site evlatlarn uua geirmeyi dnmektedir. Diiler kanatlarn titretmeye balamlardr, artk hazr vazye ler. Bu olgun erkeklerin kokusu cinsel drtlerini dorua 152 . : iinde uarlar, yz ba mesafeye kadar ykse-jll^ di''er ^ /arafndan biilirler, hibiri kurtulmaz. |jr|er fokat Serekn|flk balar ama yine de uutan vazgeilmez. Aagda a ..ete geer. Bu kez yz diiden ancak drd ku jKind t>ir S^P b,n,.dan kurtulmay baarabilir. Erkekler filo halinde gagalarn'nfmna ^31"- sereler erkekler topluluuna hi dokun-onlarn yar J<.a eylerle ilgilenmeye demez." I r "bU OK ->'^' maZ ir amd> gklere ykselir, elliden fazla ku yollarn ke-ncu Dirgi"! :___l5...L,.L!J2.,____ .._..... ser, k bir kyn"1 yerine dner nicbiri saS kmaz. Kular birbir-ortaa'ber sa|m gibi gitgide oalr. Havada sereler, karataler'ne v,y,\ fferdanilllar- ispinozlar, gvercinler... cvldap durur-vukar, Kiz" 5 , . ,. ,m varpan on ardr! lar Asl bayram yaK Drdnc bir gf"P harekete geer. Bu sefer de hibiri kurtula-az En iyi lokmay'i yakalamak iin kular birbirleriyle dvmektedir. Topular ok zgn ve sinirlidirler, formik asit bezlerinin olanca gcyle dikine ate? etmeye balarlar, fakat yrtclar ok yksektedir, formik asidin onlara ulamas olanakszdr, lm yamurlar gibi Site'nin zerine gerisin geri derken de olduka byk tahribat yapar. Bir ksm dii korkudan umaktan vazgeip aada, salonda iftlemeyi tercih eder. Beinci bir grup ykselir: her eye ramen bu ku duvarn amak gerekli! Krk erkek tarafndan korunan on yedi dii kurtulmay baarr. Altnc gruptan .on iki dii kurtulur! Yedinci gruptan ise otuz drt! 56. kanatlarn arpmaya balar, henz uacak cesareti yoktur. O Slrada bir klz kardeinin kafas ayaklarnn dibine der. Bu byk 1 um arzusuy-|a renmek istemesine ramen donup kalr. t| ek|zinci grupla uacak m? Hayr... Ve de isabetli karar vermiunk bu grupta^ kimse sa kalmamt, bas SeS' *u baplar. Buna ramen tekrar kanatlarn rpmaya raz yl^seijr |i i olmazsa bu kadarn baarabilmiti - 153 dala, jlet dii yakalar V ])"e tekrar ykselir. Cretkr ku yeterli yks\ '((lieulaamadan topA / j;ularn ateine tutulur ve yere drlr; i |ini)(madan, kanatla^ f*r jurndaki zehri atabilmek midiyle otlar zerede cak bir halde \\ / ^[debelenmeye balar. B tmne rnek olur vei' I a- sereler geri ekilir. Fakat kimse kendini |datasn. Hava savuril *r vjnmasnn etkinliini denemek iin, ok gecii.fiedt tekrar geri dnl /^geeklerdir. YIRT^ MANLAR: Uygi ^ mrlmz kurtlar, aslanlar, aylar veya s, iarkpl yrtc hayvA j**1*canlardan kurtulmay baaramasayd ha-ljzncaku? W8* r\.^fieslz dalma kk Mi inde olan huzursuz bir uygarlk, Ronji/a, tan/ar aylnlndeL fj' ortala korku yaymak in bir (set Ajttieml. Bylece hkj^Jprkes anlarm ki: kazanlm hibir ey y^JvtMm her zaman ty&y^Msanm karsna kabilir. r\jApknuzde tosanif^f^frlu kendisini yiyebilecek btn trleri e jt/jMara/ etmi vejy f1 A?a mzeye kaldrm. Geriye endie ve-Ajek al/ar olarak bir t|* f1 Atsk mikroplar ve belki de karncalar kaliLjmavfgarl se kei |lltte/ in yrtc olan trleri bertaraf etme

cys/^a sahip olrnan / ^Masna ramen gelimekte geri kalma-n Atr.ku olarak bu M 'f^Jrcek srekli kuku inde yaamak zo-n.a%Mur. BlnlerceifV gylhk deneyimi dnyann en aptal hay-\j Hblr vuruta yol'f / px edebileceine gre, olsa olsa yolun y, ssmdmlti daha, M^^ftmu ok yi biliyordu. W Edmond Wells 6 Greceli ve Mutlak Bilgi ansiklopedisi ir \/gakinlemi, havai ^sakm azalm, s artmaktadr. Is 22'ye ulat jindSite evlatlarn ui\ Z"11 J^a geirmeyi dnmektedir. \. Jertatlarn titretme! /" ^/^e balamlardr, artk hazr vaziyettedirler. B oljnerkeklerin kokUV ^/^u cinsel drtlerini dorua karm tr. \ i 152 lk diiler zarafet iinde uarlar, yz ba mesafeye kadar ykselirler fakat sereler tarafndan biilirler, hibiri kurtulmaz. Aada aknlk balar ama yine de uutan vazgeilme^. kinci bir grup harekete geer. Bu kez yz diiden ancak drd kn gagalarnn gazabndan kurtulmay baarabilir. Erkekler filo halinde onlarn yardmna uar, sereler erkekler topluluuna hi dokunmazlar, "bu ok sska eylerle ilgilenmeye demez." nc bir grup gklere ykselir, elliden fazla ku yollarn keser, ortalk bir kym yerine dner hibiri sa kmaz. Kular birbirlerine haber salm gibi gitgide oalr. Havada sereler, karatavuklar, kzl gerdanllar, ispinozlar, gvercinler... cvldap dururlar. Asl bayram yapan onlardr! Drdnc bir grup harekete geer. Bu sefer de hibiri kurtulamaz. Ln iyi lokmay yakalamak iin kular birbirleriyle dvmektedir. Topular ok zgn ve sinirlidirler, formik asit bezlerinin olanca gcyle dikine ate etmeye balarlar, fakat yrtclar ok yksektedir, formik asidin onlara ulamas olanakszdr, lm yamurlar gibi Site'nin zerine gerisin geri derken de olduka byk tahribat yapar. Bir ksm dii korkudan umaktan vazgeip aada, salonda iftlemeyi tercih eder. Beinci bir grup ykselir: her eye ramen bu ku duvarn amak gerekli! Krk erkek tarafndan korunan on yedi dii kurtulmay baarr. Altnc gruptan on iki dii kurtulur! Yedinci gruptan ise otuz drt! 56. kanatlarn rpmaya balar, henz uacak cesareti yoktur. O srada bir kz kardeinin kafas ayaklarnn dibine der. Bu byk evreni tm arzusuyla renmek istemesine ramen donup kalr. Sekizinci grupla uacak m? Hayr... Ve de isabetli karar vermiti nk bu gruptan kimse sa kalmamt. Prensesi korku kaplar. Buna ramen tekrar kanatlarn rpmaya balar ve biraz ykselir. Hi olmazsa bu kadarn baarabilmiti 153 "irdalar, adet dii yakalar ve tekrar ykselir. Cretkr ku yeterli ykseklie ulaamadan topularn ateine tutulur ve yere dnlr; azn amadan, kanatlarndaki zehri atabilmek midiyle otlar zerinde acnacak bir halde debelenmeye balar. Bu tmne rnek olur ve sereler geri ekilir. Fakat kimse kendini aldatmasn. Hava savunmasnn etkinliini denemek iin, ok gecikmeden, tekrar geri dneceklerdir. YIRIJa HAYVANLAR: Uygarlma kurtlar, aslanlar, aylar veya srtlanlar gibi yrtc hayvanlardan kurtulmay baaramasayd halimiz ne olacakt? Hi phesiz dalma kuku inde olan huzursuz bir uygarlk, Romallar, taunlar ayininde ortala korku yaymak iin bir ceset getirtirierml. Bylece herkes anlarm ki: kazanlm hibir ey yok ve lm her zaman nsann karsna kabilir. Fakat gnmzde insanolu kendisini yiyebilecek btn trleri ezmi, bertaraf etmi veya mzeye kaldrm. Geriye endie verecek canllar olarak bir tek mikroplar ve belki de karncalar kalmta. Karnca uygarl tse kendisi in yrtc olan trleri bertaraf etme olaslna sahip olmamasna ramen gelimekte geri kalmamtr. Sonu olarak bu

bcek srekli kuku inde yaamak zorunda kalmtr. Binlerce yllk deneyimi dnyann en aptal hayvan bile bir vuruta yok edebileceine gre, olsa olsa yolun yansna gelmiti daha, bunu ok yi biliyordu. Edmond Wells Greceli ve Mutlak Bilgi ansiklopedisi Rzgr sakinlemi, hava akm azalm, s artmaktadr. Is 22'ye ulatnda Site evlatlarn uua geirmeyi dnmektedir. Diiler kanatlarn titretmeye balamlardr, artk hazr vaziyettedirler. Bu olgun erkeklerin kokusu cinsel drtlerini dorua karm tr. 152 lk diiler zarafet iinde uarlar, yz ba mesafeye kadar ykselirler fakat sereler tarafndan biilirler, hibiri kurtulmaz. Aada aknlk balar ama yine de uutan vazgeilmez, ikinci bir grup harekete geer. Bu kez yz diiden ancak drd ku gagalarnn gazabndan kurtulmay baarabilir. Erkekler filo halinde onlarn yardmna uar, sereler erkekler topluluuna hi dokunmazlar, "bu ok sska eylerle ilgilenmeye demez." nc bir grup gklere ykselir, elliden fazla ku yoilarn keser, ortalk bir kym yerine dner hibiri sa kmaz. Kular birbirlerine haber salm gibi gitgide oalr. Havada sereler, karatavuklar, kzl gerdanllar, ispinozlar, gvercinler... cvldap dururlar. Asl bayram yapan onlardr! Drdnc bir grup harekete geer. Bu sefer de hibiri kurtulamaz. En iyi lokmay yakalamak iin kular birbirleriyle dvmektedir. Topular ok zgn ve sinirlidirler, formik asit bezlerinin olanca gcyle dikine ate etmeye balarlar, fakat yrtclar ok yksektedir, formik asidin onlara ulamas olanakszdr, lm yamurlar gibi Site'nin zerine gerisin geri derken de olduka byk tahribat yapar. Bir ksm dii korkudan umaktan vazgeip aada, salonda iftlemeyi tercih eder. Beinci bir grup ykselir: her eye ramen bu ku duvarn amak gerekli! Krk erkek tarafndan korunan on yedi dii kurtulmay baarr. Altnc gruptan on iki dii kurtulur! Yedinci gruptan ise otuz drt! 56. kanatlarn rpmaya balar, henz uacak cesareti yoktur. O srada bir kz kardeinin kafas ayaklarnn dibine der. Bu byk evreni tm arzusuyla renmek istemesine ramen donup kalr. Sekizinci grupla uacak m? Hayr... Ve de isabetli karar vermiti nk bu gruptan kimse sa kalmamt. Prensesi korku kaplar. Buna ramen tekrar kanatlarn rpmaya balar ve biraz ykselir. Hi olmazsa bu kadarn baarabilmiti 153 fakat birden duraksar, ayaklannn dibine den u kafa... Korku btn vcudunu kaplar. Uyank olmak gerek, baarl olma ans ok az. 56.'nn heyecan biraz yatmt: dokuzuncu gruptan yetmi diinin uularn tamamladklar haberi gelir. i karncalar cesaretlendirici feromonlar salglamaya balarlar. Yeniden mit parlar. Onuncu grupla gitmee karar vermekte glk ektii srada biraz tede kk topal ile iman ldrcnn farkna varr. Artk karar vermek iin zamana ihtiyac yoktur, hemen uua geer. Dier ikisinin eneleri bolukta kapanr. Az kalsn yakalanyordu. 56. bir sre Site ile kular bulutu arasnda orta yerde kalr. Sonra onuncu grubun havalanma sevdasna o da kaplr ve kendini hava boluunun iine atar. ki arkadann kularn kurban olduu srada beklenmedik bir ekilde bir ispinozun kocaman peneleri arasndan geer. Bu onun iin byk bir anstr. Onuncu gruptan sa salim kurtulan on drt dii arasnda o da vard, ancak 56. fazla havale kaplmaz. lk denemeyi atlatmt ama asl zorluk'imdi balyordu. O bunu gayet iyi biliyordu. Genelde bin be yz uan prenses arasndan ancak 10'u glklerle karlamadan uuu tamamlayabiliyordu. En iyimser tahminle sadece drt kralie sitelerini kurabilme olanana eriebilecekti. BAZEN YAZ GNLERNDE: Bazen yaz gnlerinde dolatm zamanlar bir tr sinein zerine basp getiimi fark ediyorum. Baktmda: Bunun bt kralie karnca olduunu gryorum. Bir tane varsa binlerce de vardr. Yerde yrnmen

kendilerini kurtarabilmek in blnblr cambazlk yapmak zorunda kalrlar. Ya insanlarn ayakkabs altnda ezilirler veya otomobillerin n camna arparlar. Uularn kontrol altna alamadan telef olur giderler. Kim bilir ka karnca sitesi, otomobille yaplan bir yaz gezintisi esnasnda sileceklerin basit bir darbesi sonucunda yok olup gitmektedir. Edmond VVells Greceli ve Mutlak Bilgi ansiklopedisi 154 56. daha hzl umak iin kanatlarn hareketlendirdii srada ar-Kasnda on birinci ve on ikinci grubun zerine kapanan ku duvarn fark eder. Zavalllar! Uacak olan be gurup kalmt ve bundan sonra site btn mitlerini yitirmi olacakt. Usuz bucaksz maviliin sihrine kaplm olarak artk hibir ey dnemeyecek hale gelmiti. Her ey mavi, o kadar maviydi ki! Topran altndaki yaantsndan baka bir ey bilmeyen bir karnca iin havalar yarp gemek ne olaanst bir olay! Baka bir dnyada yayormu gibi geliyordu, her ey boyutlu idi. Sezgisinin yardmyla uuun btn inceliklerini kefeder. Arln kanatlarnn zerinde tayarak saa dner. Kanat alarn deitirerek ykselir, alalr veya hzlanr... Hatasz bir viraj almak iin kanatlarnn ucunu bir eksende sabit tutmas ve vcuduna da herhangi bir endieye kaplmadan 45'den daha fazla eim vermemesi gerekliliini anlar. 56. gkyznn bir boluktan ibaret olmadn anlar, orada hava akmlar da vard. Baz akmlar onu ykseklere atyor bazlar da boluklar yaratyor ve ykseklik kaybetmesine sebep oluyordu. Bu hava akmlarn anlamak iin nnde uan bcekleri izlemek gerektiini anlar. r, yksekler souk olur. Bazen hava burgular bazen de boralar onu topa gibi dndrr. Bir grup erkek karnca onu izlemeye balar, 56. ancak en hzl uanlar ve en inatlar tarafndan yakalanabilecek ekilde hzn artrr. Bu genetik seimin ilk aamasdr. Birden vcudunda bir temas hisseder, bir erkek karnca karnnn stne konmu ve saldrya gemitir. Olduka ufak tefektir ama kanat rpmasn kestii iin ok arm hissini vermektedir. Biraz alalr, stndeki erkek karnca ise dmemek iin kvrlr kalr, inesiyle diisinin cinsiyetine ulaabilmek iin karnn bker. 56., nasl bir duyguyla karlaacann merak iindedir; zevk veren uyumalar btn vcudunu kaplar. Birdenbire aklna eser ne atlr ve hzla pike uuuna geer. Delice bir hareket! Byk coku! Srat ve cinsel iliki onun ilk byk zevk kokteylini tekil eder. -155 327.'nin hayali bir an iin zihninden geer. Gzlerindeki antenler rzgrla titrer. Biber gibi ac bir zsu antenlerini titretir. Baz anlar canlanr ve dalgalarla coan bir denize dnr. Acayip svlar btn bezlerini dolar ve fkran bir sel halinde kafasnn iine doluur. Kendini otlarn tepesinde bulunca, yeniden glerini toplar ve kanatlarn rpmaya balar. Yeniden ok gibi ykseklere frlar. Dii dengesini bozduktan sonra erkek kendini iyi hissetmemee balar. Ayaklar tir tir titrer, eneleri birbirine arpar, kalbi durur ve der... Bceklerin byk blmnde erkekler, ilk cinsel ilikilerinden sonra lmek zere programlanmtr. Sperm hcreleri vcudu terk eder etmez sahibinin hayatn da beraberinde gtrr. Karncalarda ejaklasyondan sonra erkek lr. Dier baz trlerde ise dii tatmin olduktan hemen sonra an ldrr, sebebi de sadece cinsel ilikinin itahn kabartmasdr. Hakikati kabul etmek gerek, bcekler lemi genellikle diiler lemidir, daha dorusu dullar lemi. Erkekler sadece gelip geici bir rol oynarlar. Bir ikinci tohumlayc daha 56. 'ya yapr. Sonra biroklar daha gelip geer: en azndan on yedi veya on sekiz erkek... 56. karnnda yaayan bir svnn kaynadn hisseder, mstakbel sitesinin sakinlerini oluturacak olan bir kaynak. Bunlar on be yl boyunca yumurtlamasna yardm edecek olan milyonlarca erkek hcresiydi.

Etrafndaki dier kz kardeleri de ayn heyecan paylamaktadrlar. Gkyz, stlerine birka erkek karnca binmi olarak, uan diilerle doludur, bir dii ile ayn anda birka erkek iftleme ansna sahiptir. Bu grnm bulutlar arasnda oluan bir ak kervandr, dh>iler yorgunluktan ve zevkten sarho hale gelmilerdir. Bunlar artk prenses deil birer kraliedir. Art arda eriilen zevk frtnas onlar lgna dndrm ve uularnn dzenini kontrol altnda tutabilmeleri imknsz hale gelmitir, onlar artk umuyor kendilerinden gemi olarak gkyz katnda kayyorlard. Dier taraftan drt grkemli krlang ta byle bir frsat kollamaktadr, gagalar sonuna kadar ak vaziyette kanatl karncalarn 156 arasna dalarlar ve onlar birbiri ardna hapsederler. 103683. aratrclar salonundadr. Doudaki beyazkarnca yuvasna szarak tek bana aratrma yapmay dnmektedir, fakat "canavar av" iin bir aratrmac grubuna katlmas teklif edilir. Zira, btn Federasyonun en nemli yaprakbiti iftlii olan Zoubi-zo-ubi-kan sitesinin otlak blgesinde bir kertenkele grlmtr. Bu iftlikte yetitirilen dokuz milyonun zerindeki yaprakbitle.inden urup elde edilmektedir. Ve bu srngenlerin bir tanesi bile bu retime byk zararlar verebilir. Ho bir tesadf! Zoubi-zoubi-kan sitesi; Federasyonun dou snr zerinde, Belo-kan ile beyazkarnca sitesinin tam orta yerinde bulunuyordu. Aratrmaclar hzla hazrlanmaya balar. Bir taraftan kursaklarn sitenin enerji veren urubuyla doldururken dier taraftan da for-mik asit rezervlerini tamamlarlar. Souktan ve zehirli mantar sporlarndan (artk onu da renmilerdir) korunmak iin vcutlarn salyangoz salyasyla svarlar. Aralarnda kertenkele av hakknda konuurlar. Bazlar onu, semender veya kurbaa ile karlatrr. Fakat 32 aratrmacnn ounun hemfikir olduu konu bu avn byk zorluudur. Yal bir aratrmac kertenkelelerin kuyruklar kesilse bile yeniden kuyruklarn uzatabildiklerini syler. Olduka arrlar... Baka bir aratrmac ise bu canavarlardan birinin 10 dakika bir kaya gibi hareketsiz kaldna ahit olduunu ekler. Bel-o-kanl ilk sakinlerin anlattklarnda bu canavarlara kar yalnzca enelerle kar konulmutur (o zamanlar daha formik asit kullanlmyordu). 103683.'y bir titreme kaplar, bugne kadar ne bir kertenkeleye ne de ilerinin rahat etmesi iin ylesine ene darbeleri indirilmesine veya formik asit pskrtlmesine hi ahit olmamtr. Bu svabilmesi iin ok iyi bir frsattr. Her eye ramen 103683.'nn tm endiesi "beyazkanncaiarn gizli silahdr" ve Site'nin varln srdrmesi sportif amal bir avdan ok daha nemlidir. Aratrclar hazrlanmlard. D evreye kan geitlen aarlar -157 ve "Dou k" denilen 7 numaral k yerinde gn ile kar karya gelirler. nce Site'yi geip yola koyulmalar gerekmektedir. Bel-o-kan'n evresi ii ve asker karncalarla doludur, hepsi de byk bir tela iindedir. Artk Site'den epeyce uzaklamlardr ve toplumsal uyar kokusuna rastlanmaz. Grubun merkezle olan kokusal balants kesilince bamsz olarak hareket etmeye balarlar. "Gezinti yry" olarak tabir edilen ikierli kol halinde ilerlemeyi tercih ederler. ok gemeden yine aratrclardan kurulu dier bir gruba rastlarlar. 103683. Gelincik harbinden beri bu denli darmadan olmu bir asker karnca topluluuna rastlamamtr. Herhalde atlatlmas ok zor, ykc bir olayla karlam olmalydlar... Gizli silahla m acaba? eneleri kopmu iman bir sava ile konumak ister. Nereden geliyorlard? Ne gibi bir olayla karlamlard? Beyazkarnca-larla m ilgiliydi. teki biraz duraklar hi cevap vermeden arkasn dnp gider. 103683. onun uzaklatn grr, biraz tede der ve bir daha kalkamaz. Buna ramen btn gcn toparlayarak srnr ve vcudunu yol zerinden ekmeyi baarr, bu son aba cesedinin gei yolunu kapatmamas iindir. Ve imdi 56.'nn peindedirler.

56. krlangtan kurtulmak iin pike yapmay dener fakat tekisi kendinden en az on defa daha sratlidir. Gayretleri boa kar ve kendini gagann iinde bulur, kurtulu yolu yoktur artk her ey bitmitir. FEDAKRLIK: Karnca ncelendii zaman, ancak dardan zbenll-lne uygulanan tutkulann etkisi altnda hareket ettii duygusu uyanabilir. Kopmu bir kafa, dmann ayaklarm srarak veya bir tohum kopararak hl yararl olmay deneyecektir; kopmu bir gs, k yolunu dman tarafa tkamak iin, srne srne oraya gidecektir. Bu bir fedakrlk m? Siteye kr krne ballk m? Kolektivizmin getirdii bir aptallama m? 158 Hayr, karnca yalnz bana da yaamasn bilir. Onun gruha htiyac yoktur, syan dahi edebilir. O halde niin fedakrlk yapyor? almalarmn eritii aamada syleyebileceim udur: alak gnllkten, tevazudan... Grlyor ki lm onun iin birka saniye ncesine kadar ykml olduu almasn sekteye uratacak kadar nemli deildir. Edmond Wells Greceli ve Mutlak Bilgi ansiklopedisi Aalar, tepeokleri ve dikenli fundalklar aarak aratrmaclar zorluklar iinde douya doru ilerlerler. Yolda 103683. aknlklar iinde kalr, bu blgeye hi gelmemiti; eit eit acayip bitkiler kefeder: iekleri iyle bezenmi yabani kendir bitkisi, grkemli ve mahzun vensar bitkileri, uzun sapl kedi penesi... iekleri arya benzeyen bir knaieine yaklar ve sabrszlanarak meyvesine dokunur. Olgun meyveler aniden atlar ve sar renkteki yapkan taneleri yzne fkrr! Neyse ki bunlar zehirli mantar sporlar deildi... Vcudunda inelenmeler hissederek gruba katlr, hep birlikte Zoubi-zoubi-kan sitesinin snrlarna ularlar. Oras da klasik bir k-zlkarnca sitesidir: bir ktk, dal paracklarndan kurulu bir kubbe ve plk. Fakat Site tmyle allklarn arasna gizlenmitir. Siteye giri yerleri yukarlarda, hemen hemen kubbenin tepe-sindedir. Oralara Ulaabilmek iin ereltiotu ve yabani gl kmelerini amak gerekmektedir. Aratrclar da yle yaparlar. erde yaam k;pr kprdr. Yaprakbitleri yapraklarla ayn renkte olduundan kolayca fark edilemezler. Dikkatlice bakldnda ise antenleri ve tek gzleriyle bu binlerce yeil kabartnn iinde yava yava hareket eden ve otlayan canllar ayrt etmek zor olmaz... ok eskiden, karncalar ile yaprakbitleri arasnda yaplan bir -159 anlama gereince karncalar onlar koruyacak ve karlnda yap-rakbitleri de karncalar besleyecektir. Bugn baz siteler "st veren inek"lerinin kanatlarn kesiyor ve onlara kendi pasaport kokularn veriyorlard. Bylece onlar daha kolay koruyabiliyorlard. Zoubi-zoubi-kan'da yaam bu gerein evresinde kurulmutur. Kendi rahat veya belki de saf bir modernizm iin Site'nin 2. katnda yaprakbitlerinin her trl konforunun saland byk bir salon bulunmaktadr. Dad karncalar onlarn yumurtalarna da ayn zeni gsterir. Ne olursa olsun bu hi kukusuz allmam gzellikte ve nemli bir olaydr. 103683. ve yoldalar, bir gl dalnn zsuyunu emmekle megul bir srye rastlarlar. Yaprakbitlerine birka soru sorarlar fakat onlar hi aldrmadan emilerine devam ederler, belki de karncalarn kokusal lisann bilmedikleri iin suskun kalmlardr. Aratrmaclar obanlarn arar fakat ortalkta hibirini fark edemezler. O anda artc bir ey olur: hanmbcei srnn orta yerine iner. Bu korkun yrtclar zavall yaprakbitlerinin panie kaplmalarna sebep olur, koparlm olan kanatlar onlarn kamalarna engel olmutur. Neyse ki bir yapran arkasna gizlenmi olan Zoubi-zoubi-kan-l iki karnca dmann zerine atlr ve onlar formik asit ateine tutarlar. Sonra da korku iinde olan yaprakbitlerini teskin etmee giderler. Zoubi-zoubi-kan'l oban karncalar aratrmaclar grrler ve onlar selamlarlar. Kokusal konumalar balar. Aratrmaclardan biri:

Bir kertenkeleyi avlamak iin geldik, der. O zaman sizin douya doru ilerlemeniz gerekecek. Bu canavarlardan birine Guayci-Tyolot ynnde rastland. oban karncalar geleneksel yntem trofilaksi yerine onlara dorudan doruya "inek"lerin st ile beslenmelerini nerir. Bu teklifi aratrclar memnuniyetle kabul ederler. Her biri bir yaprak-biti seer ve zevkle harika urubu emmee balar. 160 Grtlan ii karanlk, pis kokulu ve yalyd. 56., imdi salyaya bulanm olarak avcsnn grtlanda kaymaktadr. Krlangcn dileri olmad iin onu ineyememi hibir yerine bir ey olmamtr. Direnmek zorundadr, eer mcadele etmezse kendisi ile beraber btn bir ehir yok olacakt. Byk bir abayla enelerini yemek borusunun kaygan derisine daldrr. Bu refleks, kurtulmasna yardm eder; krlangcn midesi bulanr, ksrr ve tahri edici gday dar frlatr. Adeta krleen 56. dii umay dener, fakat yap yap olan kanatlar umasn engeller. Bir nehrin kenarna der. lmek zere olan erkek karncalar etrafna mektedir. Ban yukarya evirdiinde krlanglardan kurtulmay baaran 20 kadar kz kardeinin dzensiz bir halde utuunu grr. Sonunda alalmaya balarlar. lerinden biri bir nilferin zerine konduunda iki kurbaa hemen hareketlenir ve kz kardeini yakalayp parampara ederler. Dier kralieler; sereler, ispinozlar, kara tavuklar, krlanglar, ylanlar...la dolu bu yaam oyunundan baaryla kmtr. Umay baarabilen 1500 dii karncadan sonu olarak yalnzca alts yaayabilmeyi baarmtr. Yaamasnn gerekli olduunu bir kere daha dnr. Kendi sitesini kurmak ve gizli silahn srrn zmek zorunda olduunu anlar. Bunu baarabilmek iin yardma ihtiyac olacaktr. Bu hususta karnnda tad byk saydaki varlklara gvenmektedir, yeter ki onlar yumurtlayabilsin... Dt Dou nehrinde gnein asn hesaplamaya almaktadr. Hi tahmin etmedii bir yerdedir. Dnyann hibir yerinde karncalar ne yzmeyi ne de kendilerini nelerin beklediini bilmezler. Uzanabilecei yaknlktan bir yaprak geer, enelerinin var gcyle ona yapr. Hzla arka ayaklarn hareket ettirmeye balar fakat bu abalama iyi sonu vermez. Bylece uzun mddet dalgalarn stnde srklenir gider... Birden ani bir dalga ve kocaman bir glge fark eder. Bir Semender? Hayr bu Semenderden bin kat T61 daha iridir. 56. bunun; ince uzun, derisi kaygan ve benekli bir ey olduunu grr. Bu daha nce hi grmedii bir eydir. Bir alabalk! Kk yengeler, sikloplar, su pireleri bu canavardan kar. O ise kralieye doru ilerlerken 56. rkm bir halde sk skya yapraa tutunur. Denizdeki tm gcne ramen alabalk uzaklar ve suyu yarar. Byk bir dalga kralieyi iyice hrpalarken alabalk bir an havada asl kalr ve tmyle dilerle kapl olan azn aarak havada uan kk bir sinei yakalar. Sonra ani bir kuyruk darbesiyle dnerek evrensel kristalin iine der... ortaya kan byk bir dalga ise 56.'yi sularn iine gmer. Daha nce 56.'yi fark eden kurbaalar onu ve kamndakileri yutmak iin dalarlar ve kavgaya tutuurlar. Dii karnca ise onu derinliklere doru eken bir anafora yakalanmtr. Kurbaalar da peine taklr, fakat o souktan donmu vaziyettedir ve kendinden geer... Nicolas yeni iki arkada Jean ve Philippe'le birlikte yemekhanede televizyon seyrediyordu. Dier ocuklar da kzarm yanaklary-la grntlere dalmt. Filmin senaryosu, gzleri ve kulaklar aracl ile, saatte 500 kilometre hzla belleklerine yerleiyordu. Bir insan beyni altm milyar kadar bilgiyi stoklamak gcne sahiptir. Fakat bellek doyma noktasna geldiinde, temizlik otomatik olarak oluur ve bilgilerden en az ilgi ekenleri unutulur. O zaman belleklerde, sadece sarsc hatralar ile sevinli anlarn zlemi kalr. Dizi filmin hemen sonrasnda bcekler hakknda bir tartma konusu vard. Arkadalarnn ou ortadan kayboldu, onlar iin bilim gevezelikten baka birey deildi.

"Profesr Leduc, siz Prof. Rosenfeld ile birlikte karncalar konusunda Avrupa'nn en byk uzmanlarsnz. Sizi, karncalar incelemee iten sebep nedir? - Bir gn, mutfamdaki gmme dolabn kapan anca dizi halinde yryen bu bceklerle burun buruna geldim. Saatlerce onlarn almasn seyretmeye koyuldum. Bu bana yaam ve alak 162 gnlll reten ok nemli bir ders oldu. Bylece karncalar hakknda daha ok bilgi edinmeye karar verdim... Hepsi bu. (glmser) - Deerli bilim adam Prof. Rosenfeld ile aranzda bir gr ayrl var m? - Ha!! Prof. Rosenfeld! Hl emekli olmad m? (Yeniden gler). Pek deil. Aslnda gerei sylemek gerekirse ayn dnceleri paylamyoruz. Bilmeniz gerekir ki, incelemenin birok yolu var. nceleri btn bu sosyal trlerin (beyazkarncalar, arlar, karncalar) hepsinin kralc olduklar sanlrd. Basit bir gr tarz ama yanl. Karncalarda, kralienin dourmaktan baka hibir yetkisinin bulunmad grld. Hatta onlarda monari, oligari, triumvira, demokrasi, anari vb. gibi birok ynetim tarz da vardr. Bazen de Site sakinleri ynetimden honut olmayp isyan ederler ve Sitede i harp bile kar. - nanlmaz bir olay! - Bana, ve bal olduum "alman ekol"ne gre karnca dnyas temelde ii karncalar yneten ve sradan karncalardan daha yetenekli kiilerin hkimolduu bir kastlama stne kurulmutur. "talyan ekol"ne bal olan Prof. Rosenfeld'e gre ise karncalarn tm ierik itibaryla anaristtir. Ortalamann zerinde olarak kabul edilecek yetenekli kiiler yoktur. Yalnzca baz sorunlar halletmek iin zaman zaman liderler kabilmektedir. Faka bu da geici bir olaydr. - yi anlayamadm. - yle sylenebilir: "talyan ekol"ne gre: dierlerini ilgilendirebilecek orijinal bir fikre sahip olan herhangi bir karnca ef olabilir. Buna karn "Alman ekol" ise ancak "ef olabilme nitelii"ne sahip olan karncalarn ynetimi ele aldklarn dnmektedir. - Bu, Sakson anlay ile Latin anlay arasnda eskiden beri sregelen rekabetten ileri geliyor deil mi? karya getiren fikir ayrlna benzetilebilir. Alk olarak m dnyaya gelinir yoksa sonradan m olunur? Bu, karnca topluluklarn inceleyerek cevaplamaya altmz sorulardan bir tanesidir! - Fakat bu denemeler niin tavanlar veya fareler zerinde yaplmyor? - Karncalar milyonlarca kiiden kurulan dzenli bir topluluk olarak bize eriilmez bir frsat sunmaktadr. Bu apayr bir dnyay incelemek gibi bir ey. Bildiim kadaryla milyonlarca tavan veya fareden oluan bir yer yok... Biri dirseini drtt. - Bundan bir ey anladn m, Nicolas? Fakat Nicolas dinlemiyordu. Bu simay, bu sar gzleri daha nce bir yerde grmt. Ama nerede? Ne zaman? Belleini zorlamaya balar. Tamam ite, hatrlamt. Bu adam, kendisi evde yalnz iken ciltleme bahanesiyle gelen adamd. Adnn Goune olduunu sylemiti ama imdi televizyonda profesr Leduc olarak tantlan kii tpatp bu adamd. Bunu fark edince dnceler birbirini kovalamaya balad. Profesr yalan sylediine gre demek ki ansiklopediyi ele geirmek istiyordu. Herhalde iinde karncalarn incelenmesine yarayacak olan ok deerli bilgiler vard. Mutlaka mahzende olmalyd. Demek ki herkes onu ele geirmek iin urap durmutu: babas, annesi ve u Leduc. Gidip ansiklopediyi bulmalyd ve her ey o zaman anlalacakt. Ayaa kalkt. - Nereye gidiyorsun? Hibir cevap vermedi. - Karncalarn seni ilgilendirdiini zannediyordum! Kapya kadar yrd Ve sonra odasna gitmek iin komaya balad. Fazla bir eyaya ihtiyac olmayacakt: deri ceketi, aks ve alt lastik kocaman ayakkablar. Byk holden geerken gzetmenler ona dikkat bile etmediler.

Yetimhaneden kat. 164 w Guayei-Tyolot uzaktan kk bir krater azna benzeyen bir tmseklik olarak grnyordu. Kstebek yuvas gibi bir eydi buras. Bu "leri Karakol" yz karncadan ibaret kk bir yuvayd. Sadece nisan ayndan ekim ayna kadar kullanlmakta ve btn sonbahar aylarnda ve btn k mevsiminde bo duruyordu. Burada ilkel karnca topluluklarnda olduu gibi ne kralie, ne ii karncalar ne de asker karncalar vard. Herkes birbirinin aynsyd. 103683. ileri karakolu incelemeye balad. Guayei-Tyolot, bir hububat ambarndan ve geni bir ana salondan ibaretti. Bu byk odann tavannda alm olan bir delikten szan gne onlarca av ganimetini ve duvara asl duran bitki kabuklarndan yaplm bo su kaplarn ortaya karyordu. Bu srada yuvann yerlisi bir karnca yanna yaklat ve antenlerine dokunarak avlar hakknda aklama yapmaya balad. Kadavralar korunmak iin formik asit iine konmutu. Orada, itina ile dizilmi her eit kelebek ve deiik boyda, biimde ve renkte bcekler vard. Ne yazk ki koleksiyonda bir eksiklik vard: Beyazkarnca kraliesi. 103683. komular beyazkarnca-larla problemleri olup olmadn sordu. Yerli karnca aknlnn ifadesi olarak antenlerini kaldrd ve belli belirsiz kokusal bir karlk verdi: Beyazkanncalar m? Yerli karnca antenlerini indirdi. Artk hi bir ey yaymyordu. ine dnmesi gerekiyordu zaten yeteri kadar vakit kaybetmiti. Hoa kal! Dnd ve brakp gitmeye hazrland. 103683. srar etti. Dieri tmyle panie kaplmt. Antenleri titredi... Anlalan beyazkarnca szc ona ok korkun eyler hatrlatyordu. Bu konu hakknda konumak onu bask altna almt. Sarho haldeki bir grup ii karncaya doru ilerledi. i karncalar sosyal kursaklarn iek balnn alkolyle doldurmu, kapal bir zincir yapp sessizce onu tadyorlard. leri karakolda grevli be avc karnca olduka grltl bir giri yaparak ortaya bir trtl frlattlar. Bunu bulduk, olaanst bir ey, bal retiyor! Bu kokusal bilgiyi veren karnca antenleri ile trtla dokunup ona bir yaprak uzatt ve o kemirmeye balaynca da srtna atlad. Trtl abalamaya alt, ama bouna... Karnca penelerini barna daldrp, tamamen hkimiyeti altna ald ve lezzetli bir sv elde edinceye kadar yalamaya balad. Herkes sevin iindeydi, karncalarn her biri teker teker enelerini daldrarak o vakte kadar tanmadklar uruptan yararlanmaya koyuldu, tad yaprakbiti uruburidan ok daha farklyd, daha koyu kvamdayd ve azda uzun mddet kalc bir lezzet brakyordu. 103683. de tam bu ho urubu tadarken bir anten kafasna dokundu. Grlyor ki, beyazkarncalar hakknda bilgi toplamaya alyorsun. Bu feromonu karan karncann ok yal biri olduu anlalyordu. 103683. syleneni onaylarcasna antenlerini arkaya itti. Beni takip et! 4000., sava karnca olarak anlyordu. Kafas bir yaprak gibi dmdz idi, kck gzleri vard, kokusal yaynlarnn titrek oluundan ok dk de olsa alkoll olduu belli oluyordu. Belki de bunun iin her taraf kapal kk bir oyuk iinde haberlemek istemiti. Endielenme, burada rahata haberleebiliriz, bu oyuk benim kulbem. 103683., Doudaki beyazkarnca yuvas hakknda ne bildiini sordu. Dieri antenlerini aralad. Bu konu ile neden ilgileniyorsun? Sen sadece kertenkele av iin gelmi deil miydin? 103683., bu aseksel ihtiyarla ak konumay tercih eder. Ona, La-kola-kan askerlerine kar gizli ve anlalmaz bir silahn kullanldn anlatr. nceleri ccekanncalardan phelenmilerdir, ancak bu onlarn ii deildi. Artk tm phelerin Dou beyazkanncalarm zerinde toplandn aklar. 103683. konumann holuuna ramen konuya yeniden dner: 166 htiyar savann antenlerini aknlk iaretleri kaplar. Bugne kadar byle bir ey duymamtr. 103683.'y izler ve sorar:

5. ayan bu gizli askerler mi kopard? Gen sava hayr der. Bacan La-kola-kan'n kurtulmas iin yaplan Gelincikler savanda kaybetmitir. 4000. bylenir. Keke o da orada olsayd. Kanc tabur? 15. ya sizinki. 3.? Bir sre gevezelik yaparlar. Birbirlerine anlarn anlatrlar. Bir savatan her zaman karlmas gereken ok nemli dersler vardr. rnein 4000. bir savata kk sineklerin haberci Lejyonerler olarak kullanlabileceini dnmt. Bugnkne oranla uzak yerlerle kurulabilecek mkemmel bir iletiim yntemi... Niin bana hi kimse beyazkarmcalardan bahsetmek istemiyor? htiyar sava yaklar, kafalar birbirine deer. Burada da ok acayip iler dnyor... Ve 4000. Doudaki beyazkarnca sitesinden uzun zamandan beri kimsenin grnmediini anlatr. nceleri beyazkarncalarn batya casus gnderdiklerini ve onlarn getii yolu bildikleri iin iyi kt kontrol edebildiklerini, fakat imdi ne yaptklarn bilemediklerini aklar. Bir dmann kaybolmas onun saldrmasndan ok daha korkuntur. Artk hi bir beyazkarncayla karlalmaynca Guayei-Tyolot karncalar kendileri casus gndermee karar verirler. lk gnderdikleri aratrmaclardan hibir haber kmaz, hepsi de yok olmutur. Onlar izleyen ikinci grup da ayn ekilde ortadan kaybolur. Kertenkele veya kirpi gibi bir canavara kurban gittiklerini dnrlerse de hi olmazsa bir tanesi yaral da olsa sa olarak dnebilirdi diyerek buna da ihtimal verilmez. ki aratrma grubunun da baarszla uramas karsnda Gu-ayei-Tyolot savalar btn glerini kullanmaya karar verirler. yice silahlanm be yz askerden kurulu kk bir birlik kurarlar. 167 Bu defa bir tek karnca geri dnebilir fakat o da yuvaya dner dnmez korkun bir uyku halinde lr. Cesedi incelediklerinde hi bir yara izine rastlanmaz ve antenlerinde de hibir mcadele izi bulunmamaktadr. Niin kimsenin sana Doudaki beyazkarnca yuvasndan bahsetmek istemediini imdi anladn m? 103683. anlamt. Doru yolda olduunu anladndan honut grnyordu. Gizli silahn srrnjn Doudaki beyazkarnca yuvasndan getiini anlamt. HOLOCRAFt: nsan beyni le kannca yuvas arasndaki benzerlik holografik bir resim gibi sembolize edilebilir. Holografi nedir? Belirli bir a altnda birletirilmi ve aydnlatlm fotoraflarn st ste gelmesiyle elde edilen bir kabartma resim zlenimidir. Oysa bu hem her yerde hem de hibir yerde varolmayan bir grntdr. FotoraSann bir araya geliinden bambaka bir ey oltaya kar, nc bir boyut: kabart yanlsamas. Beynimizin her hcresi, kannca yuvasnn her bireyi bilginin tamamn alglar. Fakat bilincin "baskn dnce'nln su yzne kabilmesi in birlikte hareket arttr. EdmondWeHs Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi Ksa bir sre nce kralie olan 56. kendine geldiinde geni bir akll kumsallk zerinde olduunu grr. Herhalde bir su akntsnn etkisi ile kurbaalardan kurtulmutu. Umak istedi ama kanatlar hl slak olduu iin beklemek zorundayd. Antenlerini iyice temizler ve saf havay iine eker. Nerede bulunuyordu acaba? Nehrin ters ynne dmemeyi ylesine ok istiyordu ki! Antenlerine saniyede 8000 titreim verdirir. Bildii, tand 168 kokulardan ok zayf izler olduunu anlar. ans yardm etmiti, nehrin bat kenar zerinde bulunuyordu, fakat izleyecei yolu gsteren hibir feromon yok. Mstakbel sitesini Federasyona balaya-bilmesi iin merkez siteye yakn bir yerde olmas arttr. Nihayet umay baarr. Batya ynelir, fakat fazla bir yol alamaz. Kanatlar yorgundur, alaktan umaya mecbur kalr.

Tekrar Guayei-Tyolot'nun ana salonuna dnerler. 103683.'nn dou beyazkarncalar hakkndaki sorularndan sonra ondan adeta zehirli mantar bulam gibi kaarlar. Artk hi konumamaya karar verir. Dier Bel-o-kanllar Ouayei-Tyolot'lularla troflaksi yaparlar. Deiik tatlar alnr. eitli konulardaki grmelerden sonra kertenkele avndan bahsedilmee balanr. Guayei-Tyolot'lu karncalar, geenlerde, Zoubi-zoubi-kan'n yaprakbiti srlerini ldren kertenkeleye rastladklarn anlatrlar. Bunlarn en azndan bin balk iki sry ve onlara elik eden obanlar telef ettiklerini sylerler... Sonra bir panik yaanmt, otlak topular tarafndan korunmasna ramen obanlar srlerini gtmek istememiti. Fakat asit topular bu canavar uzaklatrmay baarmt. kisi ok uzaklara kam, ncs ise yaral olarak elli bin ba tede bir tan zerine sinmiti. Zoubi-zoubi-kan 'l birlikler canavarn kuyruunu koparmay baarmt. Bu frsattan yararlanp gcn toparlayama-dan hzla hareket edip iini bitirmek gerekiyordu. Bir aratrc sorar: Kopmu olan kertenkele kuyruunun yeniden uzad doru mu? Sorusuna olumlu cevap verilir ve, Bu byle olmakla beraber yeniden kan ayn kuyruk deildir. Ana 'nn syledii gibi: Yitirilen bir ey hibir zaman aynen yerine gelmez. kinci kuyruun omur kemii yoktur, sadece yumuak bir et parasdr. Gauyei-Tyolot'lu bir karnca, kertenkelelerin hava deiimlerine 169 kar karncalardan daha hassas olduunu syler. ok miktarda gne enerjisi depoladklar zaman mthi bir hareket yetenei kazandklarn, buna karn souk olduu zaman da gevediklerini aklar. Giriecekleri taarruz harektnda bu olayn gz nnde bulundurulmasn ister. Canavara daha gecenin serinlii bitmeden baygn haldeyken afakta saldrmay nerir. Bir Bel-o-kanl karnca, pek hakl olarak kendilerinin de souun etkisi altnda kalaca uyarsnda bulunur. Bir avc karnca, ccekarncalarn teknii kullanld takdirde saknca kalmayacan aklar: Enerji toplamak iin bol ekerli ve alkoll gdalar alnacak ve toplanan enerjinin kaybolmasn engellemek iin de vcutlarmz smklbcek salyas ile svayacaz. 103683. grmeleri ilgisiz bir halde izler, akl hep ihtiyar savann anlatt beyazkarnca yuvasnn srr ile meguldr... Ona ilk defa av ganimetleri hakknda bilgi veren karnca yanna yaklar: 4000. ile grmeler yaptn deil mi? 103683. dorular. O zaman sana sylediklerine aldrma. Ha onunla konumusun, ha bir cesetle ayn ey! Birka gn nce onu bir yabanars soktu... Bir yabanars! 103683.'y bir korku kaplar. Yabanars hortum gibi uzun inesi olan bir bcektir. Karanlk basnca uzun inesini, scak bir vcuda rastlayncaya kadar, karnca yuvalarna daldrr ve onu delerek yumurtalarn brakr. Bu olay kannca larvalarnn en korkun kbusudur. Braklan yumurtalar girdikleri organizma iinde sakin sakin geliir larva haline gelir ve canly iten ie kemirirler. O gece 103683. ryasnda devasa bir hortumun etobur ocuklarn vcuduna brakmak iin peine dtn grd! Kapnn kilidi deitirilmemiti. Nicolas'n, anahtarlar olduundan ieriye girebilmesi iin polislerin yerletirdikleri mhr krmaktan baka yapaca bir i yoktu. tfaiyecilerin kaybolmasndan sonra 170 hibir eye dokunulmamt. Mahzenin kaps bile ardna kadar ak duruyordu. Bir el feneri olmadndan telaa kaplmadan bir meale imal etmeyi dnd. Masann ayaklarndan birini skmeyi baard, sonra bu uzun sopann ucuna bol miktarda buruturulmu kt sararak ateledi. Odun kuru olduundan kl bir alev vermee balad. Bylece mahzende rahatlkla etraf grebilecekti.

Bir elinde meale dier elinde de aksn tutarak helezon merdivenden inmee balad. Kararl ve azimli bir hava iinde kendini bir kahraman olarak hissediyordu. Saatlerce bu duyguyla ilerliyordu, fakat ackmt, mee balamt, yine de baarmak konusunda kararlyd. Byk bir coku iinde babasn, annesini anarak, sava naralar atarak, haykrarak admlarn daha da hzlandrmaya balad. Kendinden gemi olarak basamaklar sanki uarm gibi iniyordu artk... Birdenbire kendini bir kapnn nnde buldu. Kapy itti. Kocaman iki san birbirleriyle kavga ediyordu. Mealesinin na brnm bu grleyen ocuu grr grmez kamaya baladlar. Sanlarn yallar kederlenmee balamt; birka zamandan beri "byk"lerin ziyareti artmaya balamt. Bu ne ifade ediyordu? Ve bu yeni gelen, gebe sanlarn gizlendii yeri atee vermeseydi bari! Nicolas inmee devam etti, o kadar kendinden gemiti ki sanlarn varln bile fark etmemiti... Artk yorgunluk da hissetmemeye balamt. Soluk solua gelmi bir halde idi, kalbi ve akaklar atlarcasna atyordu. Birdenbire bir duvar ile burun buruna geldi. Ne iyi! Nicolas babasnn srkleyip beraberinde getirdii beton ve elik bloklar hemen tand. imentolanm balantlar daha ku-rumamt. - Baba, Anne orada iseniz cevap verin! Fakat hayr, boucu bir yankdan baka bir ey iitmemiti. Halbuki hedefe yaklam olmalyd. Yemin edebilirdi ki bu duvar... . 171 filmlerde olduu gibi kendi ekseni etrafnda dnebilirdi... Neyi gizliyordu bu duvar? Nicolas bu arada u yazt grd: Alt kibrit p ile drt ekenar gen nasl yaplr? Ve hemen altna tular olan kk bir kadran yerletirilmiti. Kadrann tularnda yirmi sekiz harf vard. Bunlar sorunun cevabn aklayacak olan kelimeyi veya cmleyi yazmaya yaryordu. - Baka trl dnmek gerek, diye yksek sesle sylendi. akna dnmt nk cmle kendiliinden azndan kmt. Kadrana dokunmaya cesaret edemeden uzun sre dnd. Sonra iinde acayip bir sessizlik duydu, onu btn dncelerden syran muazzam bir sessizlik. Fakat bu onu anlatlmaz bir ekilde birbiri ardna, yedi harfin tuuna basmaktan alkoyamad. Bir mekanizmann hafife hrdad duyuldu ve... duvar yerinden oynad! Heyecan iinde, her eyi yapmaya hazr olarak Nicolas ilerledi. Fakat biraz sonra duvar tekrar yerine oturdu; bir hava akm mealenin gdk kalan son n da sndrd. Nicolas zifiri karanlk ve karmak dnceler iinde geriye dnd. Fakat duvarn br tarafnda artk kodlanm tular yoktu, geriye dn olanakszd! Beton ve elik bloklar kazya kazya trnaklar skld, fakat nafile! Babas ok iyi bir i yapmt, usta bir ilingir olduu belli oluyordu. TEMZLK: Bir sinekten daha temiz ne vardr? Hi dunnadan temizlenir, bu onun in bir dev deil hayat bir gereksinmedir. Btn antenlerini, btn gz peteklerini kusursuz olarak temiz tutmazsa, hibir zaman evresindeki yiyecekleri ve onu ezmek iin zerine doru uzanan bir eli gremeyeceini ok iyi bilmektedir. Temtelik bceklerin hayatta kalabilmelerine yardma olan en nemli unsurdur. Edmond Welles Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi 172 Ertesi gn mahall gazete haber olarak bir tek balk atmt: "Fontainebleau"nun lanetlenmi mahzeni yine arpt! Yeni bir kayp daha: VVelIss ailesinden geriye kalan tek oul. Polis ne yapyor?" rmcek erelti otunun tepesinden aaya bir gz att. Ne kadar yksek! Bir damla salg brakp, onu yapraa yaptrd, daln ucuna ilerleyip kendini bolua brakt. nii olduka uzun srd. Salg uzaya uzaya kurudu, sertleti ve tam topraa deecei srada onu engelledi. Az kalsn fazla olgunlam bir meyve gibi yere dp ezilecekti. imdiye kadar birok kz kardei, salg ipekleri aniden kan bir souk hava akm nedeniyle kurumad iin ezilmiti. rmcek iniini dengelemek iin sekiz ayan hareketlendirdi ve ayaklaryla uzanarak bir yapran zerine konmay baard. Buras ann ikinci dayanak

noktas olacak ve ince ipeini buraya balayacakt. Solda bir ktk ayarlayp oraya atlad, birka atlaytan sonra da ann balantlarn tamamlad, rzgrn ve yakalayaca avlarn basncna gs gerecek olan bu balantlard. A bir sekizgen grnmn tayordu. rmcek ipei fibrz protein yapsndadr, elyafn salaml ve suya dayankll tartlmaz niteliktedir. Baz rmcekler, iyi beslendikleri takdirde 700 metre uzunluunda ve 2 mikron apnda bir naylon ipliin salamlnda ve onun kat kadar elastikiyeti olan ipek retebilir. Ve btn bunlarn yan sra her birinde ayr ayr cinsten ipek retilen yedi beze sahiptirler: dayanak noktalarn kurmak iin bir ipek; aaya inmek iin bir ipek; an ortasn rmek iin bir ipek; ani saldrlar iin yapkan bir madde ile kapl bir ipek; yumurtalar korumak iin bir ipek; bir snak ina etmek iin bir ipek, ganimetlerini sarmalamak iin bir ipek... Gerekten ipek, rmcek hormonlarnn lif halindeki uzantsdr; karncalarda da feromonun, hormonlarnn uucu bir uzants olduu gibi. t73 rmcek geri ekme ipini imal edip oraya yerleir. En ufak bir uyar iareti karsnda, byk bir aba gstermeye ihtiya duymadan kendini aaya brakr. Kim bilir ka defa bylece sa kalmay baarmt? Sonra sekizgenin ortasndaki drt ipi birbirine balar. Yz milyon seneden beri hep ayn jestler... Bu artk usan verici... Bugn kuru ipekten a yapmaya karar verdi. Yaptrc ile kaplanm ipekler daha etkin oluyor ama abuk kopuyor; btn tozlar, dklen btn kuru yapraklar, hepsi yapp kalyordu. Kuru ipein yakalama gc daha zayft ama hi olmazsa akama kadar salam kalyordu. rmcek, yuvasnn kirilerini attktan sonra on tane de atk rd ve bunu ann orta yerine sararak tamamlad. Bu ii byk bir sevin iinde yapyordu. Bir daldan harekete balar atklar atarak yuvasnn ortasna ular, bu ii daima yeryznn dn ynnde srdryordu. Yuvasn kendi zevkine gre kurar. Dnyada nasl parmak izleri ayn olan iki insana rastlanmazsa birbirine benzer iki rmcek ana da rastlanmaz. lmekleri sklatrmas gerek. Orta yere ulanca ann salamln dikkatle izler, sekiz aya ile her atky sallayarak salamln dener. Sarsntya dayankllk denetlenmitir. Blge rmceklerinin ounluu alarn 75/12 orannda rerler. Yani on iki atk iin yetmi be defa dolanarak dolgu yaparlar. O ise ince bir dantel rer gibi 95/10 orann tercih etmiti. Belki bu daha ok gze arpacakt ama buna karlk salam oluyordu. Kuru ipek kullandna gre ipein kaliteli olmas gerekecekti, yoksa buras bceklerin bir gei yerinden baka bir ey olmayacakt. Bununla beraber, byk aba gstermesini gerektiren bu ura, enerji kaybetmesine neden oluyordu. Hemen karnn doyurmas gerekiyordu; bu bir garip dngyd. Bir a rd iin ackmt, buna karlk rd yuva sayesinde yiyecek bulacakt. Yirmi drt penesi kirilerin zerine yerlemi olarak ve bir 174 yapran altna gizlenerek avn beklemee balad. Sekiz gznden herhangi birini kullanmaya gerek olmadan ann en ufak bir hava akmnn etkisi ile bir mikrofonun ince levhas gibi titreim yapmas sayesinde olan bitenleri hissedebiliyordu. Ksa bir titreim oldu; bu bir arnn, rastlad iek tarlasn haber vermek iin iki yz ba tedeki kovanna dn srasnda olmutu. Hafif bir sallant, bu bir kzbcei olmal ne kadar da lezzetlidir. Fakat ona le yemei olmak iin uygun bir ynde umuyordu. Byk bir sarsnt, biri ana taklmt. Bir frsat rmcein yemeine konmaya kalkmt. Hrszn teki! Bir av yakalanmadan hemen beleiyi kovalad. O srada dou ynnden sinee benzer bir bcein geldiini hissetti. Uu ynn deitirmezse ana decee benziyordu. Tplof! Yakaland. Bu bir kanatl karnca...

rmcek - bu yaratklar yalnz yaadklar ve birbirlerini tanmaya hi ihtiya duymadklar iin isim tamazlar - sakince bekliyordu. Genliinde hemen heyecana kaplr ve bu yzden avlarn karrd, ana her yakalanan bcein mahkm olacan zannederdi. Halbuki yzde ellisi kurtuluyordu, zaman ok nemliydi. Sabrl olmak gerekiyor, esasen akna dnen av bocalaya, bo-calaya dolanp kalacakt. rmcekler leminin felsefesi u idi: Hasmn kendi kendini yok etmesinden daha etkin bir mcadele teknii yoktur... Birka dakika sonra tutsann kim olduunu anlamak iin yaklat. Bu bir kralieydi. Bat imparatorluunun bir kzlkarnca kraliesi. Bel-o-kan. ok grkemli olan bu imparatorluktan sz edildiini daha nce de duymutu. Milyonlarca olan yesi o kadar birbirine baml hale gelmiti ki yalnz balarna beslenmei baaramyorlard! Ne ie yarar, gelime bunun neresinde? Kralielerinden biri... Bu yola gelmez istilaclara gelecekte katlacak olan kiileri iinde tutan kralie imdi peneleri arasndayd. 175 Karncalar sevmiyordu. Annesinin bir sr krmz rc karnca tarafndan avlandn grmt... Hi durmadan debelenen avn gz ucu ile izledi. Aptal bcekler, asla en korkun dmann kendi telalar olduunu anlayamayacaklar. Karnca kamaya altka daha ok ipee sarlp kalyordu... ayn zamanda da a rgsne zarar veriyordu, bu da rmcei bsbtn kzdryordu. 56.'ya gelince, rpnmann yerini hiddetlenme almt. Artk hi kmldayamyordu. Bir beyaz koza iinde dnyaya gelmiti, imdi yine bir beyaz koza iinde lecekti. rmcek yaklat ve hasar gren ipleri gzden geirdi. Bylece 56., bann stnde halka eklinde dizilmi sekiz yeil gz ve kavunii siyah karm muazzam hayvan yakndan grd. Daha nce byle bir ey yemiti. imdi yem olma sras ondayd... ve dieri hl onu ipekle saryordu! rmcek ne kadar sararsa o kadar yararl olacan dnyordu, sonra yattrc salg zerketmek iin onu iki defa diledi. Aslnda rmcek trleri hemen ldrmezler. Canl kalm eti beendiklerinden avlarn ldrmek yerine yattrc salglar ile uyuturlar ve sonra istedikleri zaman uyandrarak ucundan ucundan kemirirler. Bylece, ipek ann iinde emniyete alnm taze et yeme olana bulurlar. Bu zevk bir hafta srebilir. 56., bu uygulamadan sz edildiini duymutu; rpermeye balad. Bu lmden de beterdi; azalarnn gn be gn yok olduunu grmek... Her uyanta vcudunuzdan bir eyler koparlacak ve sonra tekrar uyutulacaksnz. Her seferinde biraz daha azalacaksnz ve nihayet hayati organlarnza sra geldiinde kurtulu uykusuna eriebileceksiniz! Kendi kendini yok etmek daha iyi diye dnd. Az sonra tekrarlanacak o korkun uyuturma ilemini zihninden atmaya alarak kalp atlarn yavalatmaya balad. Tam bu srada bir susinei gelip aa arpt, o kadar iddetli arpmt ki ipekler onu kskvrak sard. Daha birka dakika nce dnyaya gelmiti, ve birka saat sonra ihtiyarlktan lecekti. Bir 176 gnlk mr... Bir saniye bile kaybetmeden hareket etmeliydi. Sabahleyin doup akam leceinizi bilirseniz, yaamnz nasl geirirdiniz? Susinei iki sene sren larva dnemini bitirir bitirmez neslini korumak iin dii susinei aramaya gider. ocuklar aracl ile lmszl aramak ne bo bir aba; btn ile bir gn sren hayatnn tamamn bu aratrmaya harcamak! Bu ura iinde ne yemek yemeyi, ne dinlenmeyi ne de bezginlik gstermeyi dnmemek. Onun tek yok edicisi zamandr. Her geen saniye onun iin bir dmandr. Zamana oranla bu korkun rmcek gerek bir dmandan ok onu geciktiren bir unsurdur. Vcudunda, ihtiyarln byk admlarla ilerlediini hisseder. Birka saat sonra yalanm, mahvolmu, yok yere domu olacaktr. Katlanlmas ne g bir felaket...

Susinei debelenir. rmcek alarnda ne kadar ok abalarsan o kadar ok ipeklere sarlrsn, fakat sakin durulursa hi olmazsa bir kurtulu midi vardr... rmcek yanna gelir ve fazladan birka ipek rg daha atar. te, yarndan itibaren yeni bir a rmesi iin ona gerekli olan btn proteinleri salayacak olan iki mkemmel av. Fakat kurbann uyutmak iin yaklat srada deiik bir titreim fark eder. Bu titreim... akllca bir titreim. Tip tip tip tip tip tip tip tip tip. Bu bir dii rmcek! Sinyal vermek iin hatif hafif vurarak bir ip zerinde yrmektedir: Ben senden biriyim, senin yemeini almaya gelmedim. Bu tarz bir titreim! erkek rmcek imdiye kadar bu derece ehvet verenini hi hissetmemiti. Tip tip tip tip tip. Ah, hibir taraf tutmaz olmutu, sevgilisine doru koar (sadece drt defa deri deitirmi bir gen taze, halbuki kendisi imdiye kadar on iki defa deitirmiti). Kendinden kat daha iriydi, ama olsun zaten o imanlar seviyordu. Ona, biraz sonra kendilerine yeni kuvvet kayna olacak iki avn gsterir. 177 Sonra birleme pozisyonuna girerler. rmceklerde bu durum ok karmaktr. Erkein penisi yoktur fakat iki delikli bir tr cinsel organa sahiptir. Telala ufak bir a rer ve oraya cinsel hcrelerini brakr. Ayaklarndan birini slatp diinin dl yatana daldrr, bunu birka kez tekrarlar. Gen gzel o derece kendinden geer ki birdenbire erkein zerine atlr ve kafasn ktr ktr yer. Onu tmyle yememek aptallk olur. Bunu da yapmasna ramen hl doymamtr, susineinin zerine atlr ve yaantsn biraz daha ksaltr. Artk sra kralie karncaya gelmitir. Kukusuz, 56. ok anslyd, nk uzaklardan gelen birinin byk bir grlt kopararak aa girii her eyi allak bullak etmiti. Kuzey istikametine doru gelen bu bcek gney yresine ait hayvanlardan biriydi. Gerei sylemek gerekirse bu gelen koskocaman tek boynuzlu bir maysbcei idi. A tam orta yerinden delip, sakz gibi uzatt... ve kopard. Demek ki 95/10 yine de salam saylmazd. Sevimli kk ipek rt, uan paralar halinde dalp gitti. Dii rmcek ise geri dn ipine tutunarak atlad. Pranga mah-kmluundan kurtulmu olan kralie karnca sessizce yerde dolamaya balad, yeniden uabilecek halde deildi. Dii rmcein ise akl baka yerdeydi. pekten bir bebek yuvas ina etme derdindeydi. Hemen bir daln zerine srad ve yumurtalarn brakabilecei yuvay ina etti. Onlarca yavru dnyaya getirir ama bunlarn en byk derdi bir an nce annelerini yemek olacaktr. rmceklerde det budur: hi insaf bulunmaz. - Bilsheim! Telefon ahizesini hzla kulandan uzaklatrd, sanki bir hayvan tarafndan srlmt. Kar taraftaki kadn., efi Solange Doumeng idi. -Alo? - Size emir vermitim ve siz hl harekete gemediniz. Size ne oluyor? Btn bir ehrin mahzende kaybolmasn m bekliyorsunuz. Ben sizi tanrm Bilsheim, siz istirahatnzdan baka bir ey 178 dnmezsiniz! Ben uyuuklar istemem! Krk sekiz saat iinde bu iin halledilmesini istiyorum! - Fakat madam... - Madam falan demek yok! Gazalarnz talimatm aldlar, yarn sabah onlarla birlikte inmekten baka bir areniz yok, gerekli malzeme orada olacak. Biraz poponuzu kaldrn Allah akna! Btn vcudunu bir sknt kaplar. Ellerr titremeye balar. zgr bir insan deildi. Niin itaat etmesi gerekiyordu? siz kalmamak, toplum iinde reddedilmi bir insan olmamak iin mi? Bu durumda tek zgrlk bir sokak serserisi olmakt, ancak byle bir denemeye de raz olamazd. Dzen istei ve toplumculuu bakalarnn iradesine uymama arzusuyla atmaya balad. Midesini bir lser sancs kaplad. Dzene saygl olma hissi zgr olma arzusunu yendi. O zaman boyun emeye karar verdi.

Avc karnca topluluu, kertenkeleyi izlemek zere bir kayann arkasna gizlenmiti. Bu srngen en azndan altm ba uzunlu-undayd (on sekiz santimetre). Siyah lekelerle kapl ve yeilimsi sar renkte olan pullu kabuu korku ve tiksinti havas yaratyordu. 103683., bu lekelerin, kurbanlarnn srayan kanndan olutuuna inanmt. ngrld gibi hayvan souktan uyumutu, yava hareket ediyordu, adeta ayan atmaktan bile ekiniyordu. afak skerken bir emir feromonu yayld. Hcum! Kertenkele, kk siyah eylerden kurulu saldrgan bir ordunun zerine doru yrdn grd. Yava yava onlarn tarafna yneldi, pembe azn ap, uzun dilini uzatt ve yaknnda olan karncalar yakalayp yuttu. Ve geirerek yldrm hz ile uzaklat. Otuza yakn kayp veren avc karncalar, soluklar kesilmi bir halde olan biteni anlamaya alyordu. Souktan uyumu olduu halde beslenmekten de geri kalmyordu! dlek olarak dnlmeyecek olan 103683., byle bir hayvana saldrmann intihar olacan syleyen ilk kii oldu. Bu adeta ele 179 geirilmesi olanaksz bir eydi. Kertenkelenin sert kabuu, ene darbesi veya asit pskrne dayankl bir zrh oluturuyordu. Ve cssesi, canll, en souk havada bile, ona ba edilmesi zor bir stnlk salyordu. Buna ramen karncalar mcadeleden vazgemediler. Klm birer kurt topluluu gibi canavarn izlerini izlemeye koyuldular. Erelti otlarnn altndan tehditkr lm feromonlar savurarak koar admlarla ilerliyorlard. Bu sadece smklbcekleri korkutuyordu, fakat dier taraftan da karncalarn kendilerini dehet verici ve yenilmez olarak hissetmelerine yardm etmiti. Kertenkeleyi, binlerce ba tede bir kknar aacnn kabuuna trmanm, arkadalarn sindirmeye alt srada buldular. Harekete gemeli! Ne kadar ok beklenirse o kadar ok enerji toplayacak! Soukta bile hzl olduuna gre, gne kalorisi ile iyice snd zaman daha da kudretli olacaktr. Hemen anten temasna geilir. Derhal bir saldr dzenlemek gerek. Bir taktik kararlatrlr. Sava karncalar, bir daln zerinden hayvann bana atladlar. Bir ksm gz kapaklarn kemirerek onu kr etmeyi denerken dier bir grup da burun deliklerini oymaya balad. Fakat bu ilk komando harekt baarszlkla sonuland. Kertenkele sinirlenerek bir aya ile yzn svazlad ve kamak iin gecikenleri bir gzel yuttu. Gecikmeden ikinci bir saldr dalgas harekete geti. Dilinin uzanabilecei bir uzaklkta iken geni ve hayret verici bir abuklukla arkasna dolandlar... ve acmaszca kuyruunun u tarafna p oymaya baladlar. Ana'nm"syledii gibi: Her dmann zayf bir taraf vardr. Onu bul ve sadece bu zaaftan faydalanmaya bak. Yaray asit ile yakarak daha da genilettiler ve canavarn iine dalarak barsaklarn istila ettiler. Kertenkele srt st yere yuvarland, arka ayaklan ile debelenmeye, n ayaklan iie de karnna vurmaya balad. Karnn adeta binlerce lser kemiriyordu. te bundan sora dier bir grup burun deliklerine ayak bastlar 180 ve kaynar asit pskrterek burnu oydular ve genijettiler. Hemen st tarafta bulunan gzlere saldrdlar. Gz bebeklerini paraladlar fakat grme sinirlerinin getii yol ok dar olduundan gz oyuundan beyne ulalamyordu. Bunun zerine burun deliklerinden giri yapan ekiplerle bulutular... Kertenkele kvranmaya balad, boazn delen karncalar ezmee alarak bir ayan grtlana daldrd. Artk i iten gemiti. Cierlerinin bir kesinde 4000., gen meslekta 103683. ile bulutu: erisi karanlkt ve aseksel karncalar kzl tesi gzleri olmad iin hibir ey gremiyorlard. Antenlerinin yardmyla birbirlerini tanrlar: Kz kardelerimiz doudaki beyaz karnca yuvalarna gitmilerdir, haydi bu frsattan yararlanp biz de gidelim. Nasl olsa, savata ldmz zannederler.

Yarn, canavar binlerce yenilebilir paraya ayrlacakt. Bazlar kumla kaplanacak ve Zoubi-zoubi-kan'a yollanacak; dierleri ise Bel-o-kan'a kadar ulatrlacakt. Bu arada, av macerasn anlatmak iin kim bilir nice destans hikayeler canlandrlacakt. Karnca uygarl gcnn comasna ihtiya duyuyordu. Kertenkeleleri yenmek, zellikle bu uygarln kendine gven duymasna yardm eden bir olay olmutu. MELEZLETRME: Kannca yuvalarna yabanclann giremediini dnmek hataldr. Kukusuz, her bcek bal olduu sitenin kokusal bayran tar fakat bu, hibir zaman nsanlardaki "yabanc dmanl" derecesine ulamaz. , rnein, toprakla doldurulmu bir akvaryum iine yz kadar "formca rufa" cinsi kannca le yz kadar "lazlus nlger" cinsi kannca kannlrsa - her trden dourgan bir kralie bulundurmak sarayla - lme kadar varmayan birka atmadan ve anten temas ile uzun uzadya yaplan tartmalardan sonra ki cins karncann beraberce yuvalarn na etmee koyulduu gzlenecektir. 181 Baz geitler kzlkanncalann csseslne uygun olarak, dier bfr ksm ise kara karncalarn csseslne uygun olarak dzenlenmitir, o kadar ki bu geitler u ekilde birbirleriyle karlap e girerse dier tr ayn bir blgede hapsetmeye kalkacak baskc bir tr bulunmaz, yani site iinde nsanlarda olduu gibi bir "Yahudi mahallesi" yoktur. Edmond Wells Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi Dou topraklarna giden yol bugne kadar tmyle gvenli hale getirilememiti. Beyaz karncalarla yaplan savalar blgedeki bar engelliyordu. 4000. ve 103683. olduka byk atmalarn yapld yoldan yryorlard. Grkemli zehirli kelebekler, antenlerinin zerinde uuup duruyor, bu da onlar olduka endielendiriyordu. Epeyce yol aldktan sonra 103683. sa ayann altnda bir eylerin kaynatn hissetti. Bunlar ineleri, antenleri, kancalar olan ve tozlu yerlerde yuvalanan ufack uyuzbcekleriydi. 103683. bu grntden ok holand. Demek ki bu gezegende uyuzbcekleri kadar kck ve karncalar kadar da kocaman yaratklar varm! 4000. bir iein nnde durdu. Birdenbire byk bir ar hissetti. Byk glklerle karlam olan ihtiyar vcudunda bugn yabanarsnn gen larvalar uyanmaya balamlard. Herhalde zavall karncann i organlarnda kendilerine mkellef bir ziyafet ekiyorlard. 103683. arkadann acsn dindirmek iin ona sosyal yardmlama kursandan birka molekl lomekz urubu sunmaya karar verdi. Bel-o-kan'n en alt katndaki bouma srasnda ar kesici olarak az bir miktarda bu uruptan o da almt. Bunu ok ll olarak kullanm ve bu lezzetli zehir ile hastalanmasna meydan vermemiti. Bu likrden yutar yutmaz 4000.'nin arlar dinmesine ramen 182 biraz daha istedi. 103683. onu ikna etmee altysa da 4000. srarlyd ve ilacn tmn vermesi iin kavgaya tututu. Tam onun zerine atlp boumaya hazrland srada dengesini kaybedip kumlu bir ukurun iine dt, bir karncaaslan tuza! Karncaaslan veya larvas bann stnde kree benzer bir knt tamaktadr, bununla da nl ukurunu kazar. Orada kendini gmer ve ziyaretilerini beklemeye balar. 4000. i iten getikten sonra neye uradn anlamt. Aslnda karncalar hafifliklerinden faydalanarak bu tuzaktan kurtulma ansna sahiptir ama, tam kmaya hazrland srada iki sivri ulu uzun ene oyuun altnda belirdi ve onu kuma bodu. mdat! Aclarn, lomekz urubu isteini, her eyi unutur, iini korku kaplar, bu ekilde lmekten ekinmektedir. Btn gc ile debelenir. Fakat karncaaslan tuza rmcek anda olduu gibi kurbann panie kaplma esasna dayaldr. 4000. ukurdan kmak iin aba gsterdike kumlar daha da ok zerine kmekte ve onu gittike daha aaya

itmektedir... ve bylece karncaaslan da onu devaml olarak ince kuma bomaktadr. 103683., ayaklarndan birini uzatarak yardma komay dn-dyse de eilince kendisinin de ukura deceini bilerek bu fikrinden vazgeti. Yeterli uzunlukta ve salam bir ot aramak iin uzaklat. Yal karncaya uzun zaman gemi gibi gelir, kokusal bir lk atar ve kumun iinde rpnmaya devam eder. Kskalardan sadece be ba uzaktadr. Yakndan bakld zaman bunlar cidden ok korkun grnmektedir. Her enede yzlerce sivri ulu kk di sralanmt. Testere gibi keskin olan bu eneler herhangi bir karncann kabuk ksmn rahatlkla dorayabilecek nitelikteydi. 103683., nihayet ukurun kenarnda yeniden grnd ve arkadana bir papatya sap uzatt. htiyar karnca iein sapna trmanmak iin vakit geirmeden admn att. Karncaaslan avndan vazgemek istemiyordu. Her iki karncay da lgnca kum yamuruna 183 tuttu. Hibir ey grmez ve duymaz hale geldiler. Karncaaslan bu defa akl talar frlatmaya balad, yar baygn durumda olan 4000. yeniden kayd. 103683. enelerinin arasnda sk skya tuttuu sap ekmeye balad. Tam midini yitirdii srada kumun arasndan bir ayak grnd... Kurtuldu! 4000. nihayet lm ukurunun dna sramt. Aada agzl kskalar hiddetten ve mitsizlikten birbirine arpp aklamaya balad. Baka bir avn tuzana dmesi iin kim bilir daha ne kadar bekleyecekti. 4000. ve 103683. temizlendiler ve birbirlerine defalarca trofi-laksi uyguladlar. Bu kez menye lomekz urubu dahil deildi. - yi gnler Bilsheim! Kadn isteksizce elini uzatt. - Biliyorum beni burada grmeniz sizin iin artc. Fakat bu i yeteri kadar uzad ve hl bir arpa boyu yol alnamad. Vali de kendi asndan konuyla ilgileniyor yaknda bakan da ilgileneceinden bu ie ben el koymaya karar verdim... Haydi canm, byle surat asmayn, size taklyorum Bilsheim! Sizin aka anlaynz nereye gitti? Yal polis ne cevap vereceini bilemiyordu. Ve bu durum on be seneden beri srp gidiyordu. Onunla kendine has "hi kukusuz" hazr cevapll skmemiti. Bunu ona da sylemek isterdi ama baklar kam gibi insann zerindeydi. Moda gerei kzla kaan makyaj yapyordu. Serviste, vcudundan yaylan kokuyu hakl karmak iin kendine kzl derili ss veriyor deniliyordu... Solange Doumeng, menopoz ana girdiinden beri, bsbtn hrnlamt. Aslnda, rahatlamas.iin kadnlk hormonlar kullanmas gerekirdi, fakat bu hormonlar vcuttaki suyu tuttuu iin imanlamaktan korkuyordu. te bu yzden dilerini skyor ve menopoz ann yaratt glkleri etrafna ektiriyordu. - Niin geldiniz? Aaya inmek mi istiyorsunuz? diye, polis memuru sorar. 184 - Benimle alay m ediyorsunuz ahbap! Hayr, oraya inecek olan sizsiniz. Ben, burada kalacam, her eyi ayarladm: ay termosumu ve tolkivolkimi aldm. - Ya bir glkle karlarsam? - Hemen en kt durumu dnecek kadar korkak msnz? Size syledim birbirimizle radyo irtibat kuracaz. En ufak bir tehlike sezdiiniz takdirde, bana hemen bildireceksiniz ve ben de gerekli tedbirleri alacam. Bundan baka, size ciddi bir ihtimam gsteriliyor dostum, byle bir nazik grev iin en modem gerelerle donatlacaksnz. te dac ipi ve tfekler. Ayrca bu alt akgz yardmc da var. Hazrol durumunda bulunan jandarmalar gsterdi. Bilsheim homurdand: - Galin oraya sekiz itfaiyeci ile inmiti, onlar da pek yardmc olamadlar... - yi ama onlarn ne silahlar ne de radyo irtibatlar vard! u huysuzluunu brak Allah akna Bilsheim. Mcadele etmek istemiyordu. Yetki ve bask numaralar onu ileden karyordu. Onunla mcadele etmek ona benzemek olacakt, hi bulamadan ondan uzak durmak gerekiyordu. Bilsheim, uyank komiser, hemen maarabilim adam klna girdi: dac ipini gvdesinin etrafna sard, kk telsizini de aprazlama omzuna ast.

- Eer bir daha yukarya kamazsam btn varlmn polis yetimlerine verilmesini istiyorum. - Huysuzluu brak artk dostum Bilsheim. Tekrar yukarya kacaksnz ve hep beraber bu olay kutlamak iin bir restorana gideceiz. - Bir daha geri dnmezsem size bir ey sylemek isterdim... Kadn kalarn att. - ocukluu bir kenara brakn artk Bilsheim! - Size unu sylemek istiyordum... Bir gn gelir hepimiz kt davranlarmzn bedelini deriz. - te imdi de mistik insan! Hayr Bilsheim yanlyorsunuz, byle 185 bir deme yok! Belki sizin de dediiniz gibi bir "byk tanr" vardr, fakat bize aldr bile etmez! Ve hayatta iken bu varolutan fay-dalanamyorsanz l iken ne bekleyeceksiniz! Kadn ksa ksa homurdanp durdu sonra dokunurcasna yardmcsna yaklat. Adamcaz nefesini tutmak zorunda kald. Kt kokular, bunlar zaten mahzende soluyacakt... - Fakat o kadar abuk lmeyeceksiniz. Bu ii halletmek zorundasnz. lmnz hibir ie yaramaz! Kzgnlk komiseri ocua dndrmt, o artk elinden oyunca alnm ve onu geri alamayacan bildii iin aresizce kar koymaya alan bir haylazdan baka bir ey deildi. - Yazk! Demek benim lmm sizin "kiisel" aratrmanzn baarszl olacak ha! Bakalm sizin "el koymanz" ne ie yarayacak! Kadn, onu kucaklayacakm gibi daha da yaknlat ve tkrkler savurarak acele etmeden konumaya balad: - Beni sevmiyorsunuz deil mi Bilsheim? Beni kimse sevmiyor ve bana vz geliyor, zaten ben de sizi sevmiyorum. Ve sevilmeye de hi ihtiyacm yok. Btn istediim benden ekinilmesi. Bundan baka bir konuyu daha bilmeniz gerek: aada lecek olursanz benim iimi engellemeyecek, nc bir ekip daha gndereceim. Cidden bana zarar vermek istiyorsanz muzaffer ve sa olarak dnn. O zaman size minnettar olacam. Komiser hibir cevap vermedi. Gz ucuyla modaya uygun olarak kesilmi salarnn beyazlam diplerine bakyordu, bu i onu sakinletiriyordu. - Hazrz! dedi, bir jandarma eri tfeini yukarya kaldrarak. Herkes birbirine balanmt. - Tamam, haydi ileri. Yukarda onlarla temas kuracak olan polis memuruna bir iaret verdiler ve mahzene daldlar. Solange Doumeng, alc verici cihazn yerletirdii brosunun bana oturdu. - yi anslar, abuk geri dnn! 186 m FEDA Sonunda 56., sitesini ina etmek iin ideal bir yer buldu. Buras hafife tmsek bir tepeydi, oraya trmand. Yksekten baktnda douya yakn olan siteleri fark etmiti: Zoubi-zoubi-kan ve Gloubi-diu-kan. Normalde Federasyonun dier siteleri ile balant kurmak pek g olmayacakt. Blgeyi inceledi, toprak biraz sert ve gri renkteydi. Yeni kralie, biraz yumuak ama yine de dayankl bir yer arad. lk lojmann kazmak iin enesini daldrd srada acayip bir sarsnt meydana geldi. Yer sarsntsna benzer bir eydi ama sadece belirli bir blge sarsldna gre bu deprem olamazd. Yeniden topra delmeye balad. Bu defa kmldama daha da iddetli oldu; tepenin o ksm ykselip sola doru kayd. Karnca tarihinde birok olaanst olaylarla karlalmt ama canl bir tepeye asla rastlanmamt! imdi bu tepe, yksek otlar devirerek ve allar ineyerek olduka hzl bir ekilde ilerliyordu. 56., aknln zerinden atamadan ikinci bir tepenin daha yaklatn grd. Bu sihirbaz da neyin nesiydi? Bulunduu yerden inmeye frsat bulamadan kendini bir rodeo oyununa kaptrm olarak buldu; aslnda bu tepelerin ak oyunuydu; hi sklmadan oynamay srdryorlard... Bu yetmiyormu gibi 56.'nn tepesi aksi

gibi diiydi, teki onun zerine yavaa trmanmaya abalyordu. Sert bir kafa yava yava grnd, ardndan da oluk gibi alan kocaman bir az. Artk bu kadar yeter! Gen kralie sitesini burada kurmaktan vazgemiti. kntl yerden kendini aaya attktan sonra ne byk bir tehlike atlattn anlad. Tepelerin sadece kafalar deil . 187 "T pene eklinde drt ayaklar ve gen eklinde de kuyruklar vard. 56., kaplumbaalar ilk defa grm oldu. KOMPLOCULAR DEVR: nsanlar arasnda en yaygn grlen rgtlenme sistemi; erkek ve kadn yetkililerden kurulu bir "ynetici" snf, bunlar taralndan ynetilen ve denetlenen "yaratc" bir snf ve datm kisvesi altmda emei sahiplenen "tccar" snfndan olumu karmak bir hiyeraridir. Yneticiler, yaratclar ve tccar. te bu snf gnmzde karncalarn i, asker ve reme yeteneine sahip kastlarna tekabl etmektedir. XX, yzyln balarnda ki Rus nderi Stalln le Trokl arasnda olan mcadele, yaratclara ncelik veren bir sistemden yneticilere ayrcalk tanyan bir sisteme geiin en parlak rneidir. Nitekim Kzl ordunun yaratcs matematiki Trokl, komplo adam Stalln tarafndan bertaraf edilmitir. Bylece bir sayfa evrilmitir. Toplumun eitli kademelerinde sahtekarlar, katillerle birlik olanlar, kkrtc haber yayanlar, yeni dnce veya yntem retme yeteneine sahip olanlardan daha kolay ve daha abuk lerlemektedir. Edmond Welis Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi 4000. ve 103683., Dou'daki beyazkarnca yuvasna giden iek kokulu yola koyuldular. Yolda humuslu toprak paracklarn srklemeye alan pislikbceklerine, ok kk olduklar iin glkle fark edilen minik aratrc karncalara ve kendilerinden defalarca daha byk olan dier tr karncalara rastladlar... On iki binden fazia karnca cinsi mevcuttur ve her birinin de kendine has bir morfolojisi vardr. En kkleri birka yz mikron boyundadr, en bykleri ise yedi santimetreye kadar ulaabilir. 188 Kzlkarncalar ise orta yerde snflandrlrlar. 4000. sonunda izleyecekleri yolu belirledi. Daha birok yerden gemek zorundadrlar: yosunlarla rtl yeil bir sahay, akasya aalar koruluunu atktan ve fulya ieklerinin altndan getikten sonra normal olarak kuru bir ktn arkasnda olacaklarn dnd. Ve nitekim kt atktan sonra en otlar ve sazlklar arasndan Dou nehrini ve Satei limann grdler. - Alo, alo, Bilsheim beni duyuyor musunuz? - ok net duyuyorum. - Her ey yolunda m? - Bir problemle karlamadk. - Boalan ipin uzunluu 480 metre yol aldnz gsteriyor. - ok gzel. - Bir eyler grdnz m? - Bildirilecek nemli bir ey yok. Sadece talar zerine oyulmu birka yazt. - Ne trden yazt bunlar? - Anlalmaz bir takm formller. Size birkan okumam ister misiniz? - Hayr, sznze gveniyorum. 56. dii karncann kam kaynamaktadr. Karnnn iinde ekilmeler, itilmeler, kvranmalar olmaktadr. Mstakbel sitesinin btn sakinleri sabrszlk iindedir. I nce eleyip sk dokumaktan vazgeer ve rastlad koyu toprak renkli bir oyuun iinde sitesini kurmaya karar verir. Yer kt saylmazd. evrede ccekarnca, beyaz karnca ve ya-banars izleri yoktu. Hatta yollarda Bel-okanlarn buralardan getiini belirten feromon kalntlar bile bulunuyordu. Topra yoklar, kimyasal elementler ierdiini anlar, rutubet de-) recesi de olduka uygundur. Hatta ukurun yannda da doru knt yapan bir al bile vardr. Sitesini en uygun ekline ulatrmak

189 ! T' iin yz ba apnda bir evreyi temizler. Btn gc tkendiinden sosyal yardm kursandan bir eyler attrmaya alr, fakat buras da uzun zamandr botu, hibir enerji kayna kalmamt. O zaman acmaszca kanatlarn koparr ve adaleli olan u taraflarn a kurt gibi yer. Bu kalori katks artk birka gn daha daya-nabilmesini salayabilir. Sonra antenlerinin seviyesine kadar kendini topraa gmer. Mdafaasz bir yem durumuna dt bu devrede onu hi kimsenin fark etmemesi gerekir. Beklemee balar. Vcudunda gizlenen ehir yava yava uyanmaya balamtr. Sitesine ne isim vermeli? imdi onu dnmeye balar. nce, kendine bir kralie ismi bulmas gerekiyordu. Karncalarda bir isme sahip olmak zerk bir yapya sahip olmak demektir. iler, askerler, bakireler ancak doumlarnn sra numaras ile anlrlar. Buna karlk dourgan diiler bir isme sahip olabilirler. Hm! Tuhaf kokulu sava karncalar tarafndan takibe uramt. O zaman pekl "takibe urayan kralie" adn alabilirdi. Ama dier taraftan gizli silahn srrn zmee urarken takibe uramt. Bunu da unutmamas gerekliydi. O zaman ad "gizden gelen kralie" olmal. Ve sitesinin adn "gizden gelen kralienin ehri" olarak koymaya karar verdi. Bu karncalarn kokusal lisannda yleydi: CHL-POU-KAN ki saat sonra yeni bir ar. - ler yolunda m Bilsheim? - Bir kapnn nndeyiz. Farkl bir zellii olmayan bildiiniz kaplardan biri. zerinde eski harflerle yazlm uzun bir yazt var. - Ne anlatyor? - Bu defa onu, size okumam ister misiniz? - Evet. Komiser mealesini kapya doru evirdi ve metni zdke 190 1 yava yava tumturakl bir sesle okumaya balad: Ruh lm annda, byk srlar renmeye alanlarn duyduu hissin aynsn duyar. Her eyden nce bu sonsuz karanlklar zahmetli ve dolambal yollar arasnda acl ve endie veren bir yolculuktur. Sonra, sonuca ulamadan evvel, rknt doruk noktasna varr. Urperme, titreme, souk souk terleme ve byk korku egemen olur. Bu dnemi ok gemeden a yneli ve ani bir aydnlanma izler. ok ekici bir prlt gzlerin nne serilir. Gzel seslerin yayld ve danslarn yapld tertemiz yerlerden ve ayrlardan geilir. Kutsal szler dini saygnl telkin eder. Kusursuz ve bilinli insan zgr hale gelir ve Byk Srlar yceltilir. Bir jandarma eri titremee balad. - yi ama bu kapnn arkasnda ne var? Hay Allah! Cevap ver ne gryorsun? Bir tfek sesi duyuldu ve arkasndan yine sessizlik. - Alo, Bilsheim cevap versenize dostum! - Buras Bilsheim. - O zaman konuun, ne oluyor? - Sanlar. Binlerce san. zerimize atladlar, fakat onlar defetmeyi baardk. - Tfek sesi bu muydu? - Evet. imdi yere mhlandlar. - Neler grdnz ayrntl olarak anlatn! - Buras kpkrmz. Yanlarda demir oksitli krmz kayalar ve, ve... yerde de kanlar! e devam ediyoruz... - Radyo irtibatn muhafaza edin! Niin kesiyorsunuz? - Sizin uzaktan verdiiniz talimat yerine, ben kendi yntemime gre hareket etmeyi tercih ediyorum. Pek tabi siz msaade ederseniz madam.

191 - Fakat Bilsheim... Klik, diye bir ses iitilir. Komiser balanty kesmi idi. Doruyu sylemek gerekirse Satei ne bir liman ne de ileri bir karakoldu. Buras nehri geen Bel-o-kan aratrmaclar iin ayrlm zel bir yerdi... ok eskiden, Ni hanedannn ilk karncalar, kendilerini bu su kolunun nnde bulduklar zaman buray amann kolay olmayacan anlamlard. Ancak bir karnca asla vazgemez. Gerekirse on be bin kez ve on be bin deiik ekilde engele kar koyacaktr. Ve sonunda ya bu uurda lnecek ya da engel alacaktr. Byle bir davran mantksz gibi grlebilir. Hi kukusuz bu dnce karnca uygarlnda birok hayatn yitirilmesine ve zaman kaybna mal olmutur, fakat yine de bu abaya demitir. Sonu olarak bu inanlmaz gayretin karlnda karncalar daima glkleri yenmeyi baarmlardr. Satei'de aratrclar ilk nceleri nehri yaya olarak gemeyi denemilerdi. Su yzeyi onlarn arln ekecek kadar dayanklyd, fakat penelerinden yararlanma olanan vermiyordu. Karncalar nehrin kenarnda kayak pistinden geer gibi oluyorlard. ki adm ileri, adm da nehrin kenarnda ve... hop! kurbaalara yem oluyorlard. Yze yakn sonusuz deneme ve birka bin aratrcnn feda edilmesinden sonra karncalar baka yollar aramaya baladlar. i karncalar zincirleme olarak birbirlerine ayaklarndan ve antenlerinden tutunarak nehrin kar yakasna kadar uzanmaya kalktlar. Bu deneme nehrin epeyce geni ve alkantl olmas dolaysyla baarsz kald, bylece 140000 kurban verildi. Fakat karncalar vazgemiyorlard. O devirde kralieleri olan Biu-pa-ni'nin aratrmas zerine yapraklardan kurulu bir kpr ina etmeyi denediler, daha sonra dal paracklarndan, sonra maysbcei cesetlerinden, sonra da akl tandan... Bu drt deneme 670000 ii karncann hayatna mal oldu. Biu-pa-ni hkmdarlk dneminde giritii savalarda kaybettii kiilerdenrdaha fazlasn bu topik kpry 192 w ina etmek uruna harcamt! Buna ramen kralie vazgemedi. Dou lkelerini amak gerekiyordu. Kpr kurma fikri sonu vermeyince, kaynaa kadar giderek nehri kuzeyden evrelemeyi dnd. Hibir sevk birlii geri dnmedi, bu da 8000 lye mal oldu. Sonra karncalarnn yzmeyi renmesini istedi. 15000 l. Sonra kurbaalarn ehliletirilmesini ve onlardan faydalanmay dnd. 68000 l. Byk aacn yapraklarn planr gibi kullanarak kar tarafa gemeyi denemek. 52 l. Ayaklar katlatrlm bala bulayp su altndan yrmek. 27 l. Efsaneye gre, ona sitede on ii karncadan baka sa kalan olmad ve artk bu projeden vazgeilmesinin gerektii bildirilince u dnceyi yazm: ok yazk! daha ne kadar ok dncem vard... Tm bunlara ramen Federasyon karncalar, tatmin edici bir zm yolu bulmay baarmlard. yz bin yl sonra kralie Lifo-ug-ryuni, kzlarna, nehrin altndan bir tnel kazlmasn nerdi. zm bu denli basit olmasna ramen daha nce kimsenin aklna gelmemiti. Ve bylece Satei'den yola kp nehrin altndan tehlikesizce geme olana dodu. 103683. ile 4000. bu nl tnelde snn srekli deimesine I ramen uzun bir zamandan beri yryorlard. Ortam nemli olmasna ramen suyla kar karya kalma tehlikesi yoktu. Beyaz karncalarn sitesi nehrin br yakasnda kurulmutu. Onlar da federe topraklara gemek iin ayn toprakalt yolunu kullanyordu. Bu ynde bir bar antlamas hkm sryordu. Bu gei yolunda sava yaplmyordu; herkes, beyaz karncalar olsun dier karncalar olsun buradan serbeste geme hakkna sahipti. Eer herhangi bir taraf egemen bir tavr taknmaya ynelirse geit derhal tkanacak veya su basknna uratlacakt. Bu uzun tnelde yrmelerine devam ederler. Karlatklar en : byk zorluk, stlerinden akan suyun yerin altna ileyen soukluuydu; ikisi de souktan uyuuk hale gelmilerdi. Her adm atlarnda daha da gszleiyorlard. Bu toprak altnda uykuya dalsalar

193 sonsuza kadar k uykusuna yatm olacaklard, bunu gayet iyi biliyorlard. Sonunda k yolunu trmanmaya baladlar. Darya knca sosyal yardm kursandan protein ve eker takviyesi yapacaklard. Adaleleri kaslm hale gelmiti, ama nihayet k yerine de ulamlard... Darya ktklarnda 103683. ve 4000. ylesine mlerdi ki yolun ortasnda uyuyakaldlar. Bu karanlk hortum iinde, byle birbiri arkasna taklm il yavrusu gibi ilerlemek zihnini allak bullak ediyordu. Burada, sonuna kadar gitmekten baka yaplacak bir i yoktu. Bir sonuca ulamak midiyle... Arkasndakiler artk tartmyordu. Bilsheim alt jandarma erinin bouk bouk nefes allarn duyuyor ve kendi kendine, cidden bir hakszla kurban gittiini, sylemeye balyordu. Normal olarak ba komiserlie ykselmesi ve eline iyi bir para gemesi gerekirdi. Grevini laykyla yapyordu, mesai saatleri normali ayordu, imdiye kadar en az on dosya sonulandrmt. Ancak ilerlemesini her defasnda durduran bir Doumeng vard> Bu dnceler altnda kendinden geti ve birdenbire parlad. - Tamam be! yeter artk! Herkes durdu. - yi misiniz komiserim? - Evet, evet, iyiyim, dev^m ediniz! ok utanmt: fendi kendine konuuyordu. Sinirlerine hkim olmaya almak dudaklarn srmaya balad. Fakat aradan be dakika bile gemeden ayn dnceler yine beynini kurcalamaya balad. Kadnlara cephe alm deildi, fakat yetersiz kiilere tahamml yoktu. "htiyar, irret kadn, okumay yazmay bile doru drst bilmez, hibir soruturmay yrtmedi ve sonra da yz seksen polis memuru bulunan btn servisin ba olarak tayin edildi! Ve benim elime geen maan drt mislini alyor! Polis memuru olmak iin bavurun derler! O kadn ise selefi tarafndan dorudan doruya getirildi, muhakkak yatak ilikisi. Ve bu yetmiyormu gibi insan 194 rahat da brakmaz. nsanlar birbirine drr, eitli dolaplar evirerek kendi servisini sabote eder..." Bu dnceler srp giderken Bilsheim birden karakurbaalar hakknda seyrettii bir belgeseli hatrlad. Bunlar ak devreleri srasnda o kadar takn hale gelirler ki, hareket eden her eyin zerine atlarlar: diilerine, erkeklerine ve hatt talarn zerine. Karsndakinin yumurtalarn darya karp sonra da dllemek iin, karnn skarlar. Diilerin karnn skanlar abalarnn dllendiini grrler; erkein karnn skanlar ise hibir ey elde edemezler ve e deitirirler. Ta skanlar ise kollarn artrlar ve uzaklap giderler. Fakat ayr bir olgu daha vardr: toprak topaklarnn sklmas. Toprak topaklar bir karakurbaasnn karn kadar yumuaktr ve onu skmaktan geri kalmazlar. Bu ksr davran gnlerce tekrarlayabilirler ve yapabilecekleri en iyi eyi yaptklarn zannederler... Komiser glmsedi. Belki de bu Solange hanmefendiye, emri altnda bulunanlar bu denli skntya sokmak ve ktlemek yerine daha hogrl davranabileceinin anlatlmas uygun olacakt. Ama bunun pek yararl olabileceini de zannetmiyordu. Kendi kendine, belki de bu Allah'n belas servisin iinde olmamas gereken kii benim diye dnyordu. Aslnda, dierleri de kara kara dncelere dalm durumdayd. Bu sessiz ini hepsinin de sinirlerini altst etmiti. Be saattir hi dinlenmeden yryorlard. Biroklar, bu maceradan sonra srarla talep edebilecekleri primi dnyordu; dierleri ise karlarn, ocuklarn, eskimi otomobilini veya buzlu birasn... HLK: Dnmeyi durdurmaktan daha haz verici ne vardr? Suya da bu ekilde nemli veyajtrarl saylan dnce akn kesmek Dnmekten uzaklamak! Sanki l hale gelmisin de tekrar canlanmsn gibi. Bolukta olmak. UM balanglara dnmek Artik hibir ey dnmeyen bir kiiden baka bir ey olmamak. Bir hi olmak te asil bir tutku. Edmond Wells Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi

195 'ir amurlu kynn zerine hareketsiz olarak serilmi olan iki dii asker karncann vcudu gnein ilk scaklyla tekrar canland. 103683.'nn gz petekleri yava yava faaliyete geti ve beyni grmekte olduu yeni grnty incelemeye balad. Grntnn, ona sabit olarak ve dikkatle bakan kocaman bir gz vard. Gen asker korkudan bir lk feromonu yayd. Gz de korkup telala geri ekildi, onu tayan uzun boynuz da beraberinde olarak. Her ikisi de bir eit yuvarlak akln iine gizlendi. Bir salyangoz! Etraflarnda, kabuklarnn iine gizlenmi be salyangoz vard. ki karnca ilerinden birinin yanna yaklap etrafnda dolatlar. Onu srmay denediler, ama baaramadlar; giriimleri sonusuz kald.Bu gezginci yuva fethedilemez bir kale idi. Ana'nn bir vecizesi aklna geldi: En byk tehlike kendini emniyette hissetmektir, refleksleri uyuturur ve nlem almay engeller. 103683., bu ikolar kabuklarnn arkasna gizlenmi olarak rahatlk iinde yayorlar, olduklar yerde gnllerince otlama olanan buluyorlar diyerek kendi kendine sylenmeye balad. Hibir zaman dvmek, avlanmak, kamak gereini duymuyorlard. Yaam iin mcadele etmeye de ihtiyalar yoktu. Sonu olarak hi gelimemilerdi. Kabuklarnn dna kmalar iin zorlamak ve yenilmez olmadklarn ispatlamak kaprisine kapld. Tam bu srada, orada bulunan be salyangozdan ikisi tehlikenin getii kansna vardlar. Sinirlerini yattrmak iin vcutlarn snaklarndan karp rahata dolamak istiyorlard. Buluup karn karna birbirlerine yaprlar, prm gibi. Salyalar birbirine kart, cinsel organlar birbirine srtnd. Aralarnda bir eyler geiyordu. Olduka yava. Sadaki salyangoz kirelemi bir srflri u gibi olan penisini sol-dakinin yumurta dolu dl yoluna daldrd. Fakat dieri henz kendinden gemeden o da boalmak zere olan penisini eine daldrd. 196 Her iki taraf da karlkl olarak hem erkekliin hem de diiliin hazzn ayn zamanda duyuyordu. Bir penis ile uzantl olan dlyol-lar iki cinselliin hazzn birlikte hissetmelerini salyordu. lk olarak sadaki salyangoz erkeklik orgazmna ular. Ayr olarak kvranr, gerilir, vcudunda elektriklenmeler olur. Bu ift cinsi-yetli canllarn grme organ grevini yapan drt boynuz birbirlerine kilitlenir. Salya nce kpe dnr sonra da baloncuklar oluur. Birbirine sk skya yapm olarak yaplan dans yavaladnda coku dolu bir his kayna haline dnyordu. Soldaki salyangoz boynuzlarn dikti. O da kendi erkeklik orgazmna eriti. Ejaklasyon biter bitmez bu defa vcudunda diilik ynnden yeni bir cinsel ehvete kapld. Sadaki salyangoz ise diilik hazzn duymaya balamt... O zaman boynuzlar iner, ak oklar iine ekilir dlyollar kapanr... Bu kusursuz uygulamadan sonra sevgililer ayn kutuptan olan iki mknatsa dnr. Birbirini itme balar. Dnyann ya kadar eski bir olay. Haz veren ve haz duyan iki organizma, yumurtalar elerinin sperma hcreleri ile dllenmi olarak, yavaa uzaklarlar. 103683. grntnn cazibesi karsnda bylenmiken 4000. salyangozlardan birinin zerine atlmaya hazrlanr. Ak yaamndan sonra geirdikleri yorgunluktan faydalanarak en iman olan seip karnn demeyi dnmektedir. Fakat ok ge kalmt, onlar yeniden kabuklarnn iine ekilmilerdi. htiyar aratrmac vazgemez, nasl olsa darya kacaklardr. Uzun mddet izler. Sonunda ekingen bir gz ardndan da boynuz btnyle kabuun dna szlr. Salyangoz kk yuvasnn dnda dnyann ne lemde olduunu grmek iin darya kmtr. kinci boynuz da grndkten sonra 4000. ileriye atlr ve enelerinin var kuvvetiyle gzn birini srr. Fakat salyangoz birden aratrmacy kabuk ksmnn iine ekerek bzlr. Lupp! Onu nasl kurtarmal?

103683. dnmeye balar, beyninden birinde aklna bir fikir gelir. enelerinin arasna bir akl ta alr ve btn gcyle 197 kabuun zerine vurmaya balar. Hi phesiz bir eki icat etmiti ama ne yazk ki kabuk bir kaplama tahtas gibi ince deildi. Bu tak taklar bir mzik namesi karmaktan teye gitmemiti. Baka bir are bulmal. Bugn uurlu bir gn, karnca bu sefer de kaldrac kefeder. Salam bir dal paras yakalar, bir akl ta ona destek vazifesi yapacaktr, sonra da btn arlyla br uca bastracaktr. Birok defa denemek zorunda kalr. Nihayet kabuk nden arkaya doru kayklmaya balar ve sonunda devrilir. Giri delii yukarya doru dikilir. Baarmt! 103683. kabuun kvrntlarn trmanr, ak olan az tarafndan aaya doru sarkar ve salyangozla karlamak zere kendini aaya doru brakr. Jelatinli kahve renkli bir maddenin iine der. Bu yal salyann iinde rpnp durur, yumuak dokular koparmaya balar. Kendisine de zarar vereceini dnerek asit kullanmay uygun bulmaz. Salyaya yeni svlar katlmaya balar; bunlar salyangozun effaf kandr. Deliye dnm olan hayvan bir spazm geirerek gever ve iki karncay da kabuundan darya frlatr. Sa salim kurtulmu olan iki karnca antenlerini birletirerek ku-caklarlar. Can ekien salyangoz kamak ister ama yolda i organlarn yitirir. ki karnca onu yakalar ve rahata iini bitirirler. Dier drt salyangoz, olup bitenleri seyretmek iin gzl boynuzlarn darya karrlar fakat korkuya kaplarak iemen kabuklarna ekilirler ve btn gn hi kmldamazlar. 103683. ile 4000. o sabah salyangozla karnlarn iyice doyururlar. nce onu paralara aynrlar ve kendi salyasna katarak lk olarak yerler. Hatta yumurtalarla dolu olan dllenme yatan da bulurlar: salyangoz havyar! Kzlkarncalann en sevdikleri yemeklerden biri; vitaminler, yalar, ekerler ve proteinler ieren deerli bir kaynak. ' Sosyal dayanma kursaklarn tepeleme doldurmu ve gne$ enerjisiyle iyice snm olarak rahat admlarla gneydou yoluna koyulurlar. 198 FEROMONLARIN ANALZ: (Otuz drdnc deneme). Btrkroma-tografve bir spektrometre yardmyla karncalarn iletiimlerine yarayan molekllerden bazlarn saptamay baardm. Gecenin saat onunda yakalayabildiim, bir erkek karnca le bir dii i karnca arasnda geen, letiimin kimyasal analizine balayabildim. Erkek karnca bt ekmek i ufa bulmutu. te yaydktan: Metil-6 -Metil-4 - Hekzanon -3(2 kez) -Keton -Oktanon-3 Sonra yeniden -Keton - Oktanon -3(2 kez) EdmondWeIls Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi Yolda baka salyangozlara da rastladlar. Sanki kendilerine: "Bu karncalar tehlikelidir." szleri bildirilmi gibi hepsi de gizleniyordu. Buna ramen saklanmayan biri vard. Hatta kendisini tamamen gsteriyordu. ki karnca phe iinde ona yaklat. Hayvan ar bir kitle altnda tamamen ezilmiti. Kabuu ekmek ufa gibi dalmt. Vcudu parampara olmu ve geni bir alana yaylmt. 103683. hemen beyaz karncalann gizli silahn dnd. Dman site yaknlarda bir yerlerde olmalyd. Cesedi daha yakndan inceledi. Darbe geni, kesin ve iddetli olmutu. Bu derece etkin bir silaha sahip olduklarna gre La-kola-kan karakolunun iine kadar sokulabilmesine armamak gerekiyordu! 103683. kararlyd. Beyazkarnca sitesine girmek ve silahlarnn srrn anlamak daha dorusu onu almak gerekiyordu. Aksi halde btn Federasyon darmadan olacakt! 199 ""T Fakat birdenbire iddetli bir rzgar esti. Peneleriyle topraa tutunma olana bulamadlar. Frtna onlar ge doru ekiyordu. 103683.'nn ve 4000. nin kanatlan yoktu. Kanatlar da olsa bundan daha iyi uamazlard.

Birka saat sonra, yukarda kalan ekip ekerleme yaparken tol-kivolki yeniden czrdad. - Alo, madam Doumeng? Her ey yolunda, aaya ulatk. - Ne var oralarda? Ne gryorsunuz? - Buras bir kmaz yol. Ksa sre nce ina edilmi beton ve elikten yaplm bir duvar var. Sanki her ey orada bitiyor... Bir yazt daha var. - Okuyunuz! - Alt kibrit pyle drt ekenar gen nasl yaplabilir? - Hepsi bu kadar m? - Hayr, harflerin olduu tular var, sanrm yant iin olmal. - Etrafta hibir geit yok mu? - Hibir ey yok. - tekilerin cesetlerini de mi grmyorsunuz? - Hayr, hibir ey... hm... fakat ayak izleri var. Sanki bir sr ayakkab tam bu duvarn nnde tepinip durmu. - Ne yaplyor diye bir jandarma eri fsldar, yukarya m klyor? A Bilsheim engeli dikkatle inceler. Btn bu semboller, btn bu beton ve elik bloklar, bir mekanizmay gizliyor. Ve sonra dierleri nereye umu olabilirler idi? * Arkasnda, jandarma erleri basamaklar zerine oturmulard. Kendisi ise tularn srrn zmee alyordu. Bu harflerin herhalde belirli bir sra iinde kullanlmas gerekiyordu. Jonathan VVells ilingir ustas olduuna gre binalarda kaplarn emniyet sistemlerini de kurmu olmalyd. Kod kelimeyi bulmak gerekliydi. Adamlarna doru yneldi. - ocuklar iinizde kibrit p olan var m? Tolkivolki sabrszland. 200 - Alo komiser Bilsheim, ne yapyorsunuz? - Gerekten bize yardm etmek istiyorsanz alt kibrit p ile drt adet ekenar gen yapmay deneyin. zm bulur bulmaz da hemen bana syleyin. - Benimle alay m ediyorsunuz, Bilsheim? Frtna dinmeye balad. Birka saniye sonra rzgrn etkisi de azald; yapraklar, tozlar, bcekler yeniden yerekiminin etkisine girdi ve rastgele bir yere dtler. 103683. ile 4000. birbirlerine birka ba uzaklkta yere akldlar. Hibir yara almamlard etraf incelemeye baladlar. Buras ay-nldklar yerle hi ilgisi olmayan akllk bir blgeydi. Burada bir tek aa bile yok, sadece rzgrn oraya buraya datt birka yaban ot serpintisi var. Nerede olduklarn anlayamamlard... Bu uursuz yeri terk etmek iin iyi kt glerini toparlamaya altklar srada doa yeniden gcn gstermeye karar verdi. Bulutlar arlat ve kara bir renk ald. Bir yldrm atrts gkleri deldi ve bulutlarn iinde toplanan btn elektrik gerilimini yere boaltt. Btn hayvanlar doann bu mesajn anlamt. Kurbaalar dald, sinekler akllarn arasna sakland, kular alaktan uuyordu. Yamur yamaya balad. ki karnca bir an nce snacak bir yer bulmak zorundayd. Yamurun her damlas onlar iin ldrc olabilirdi. Uzakta, aa m, kaya m olduunu kestiremedikleri kntl bir yere doru gitmek iin hzlandlar. Yava yava balayan yamurun ve sisin arasndan grnt yaklatka daha net grnmeye balad. Bu ne bir kaya ne de bir fidand. Buras kubbeleri, saysz kuleleri ile topraktan yaplm gerek bir kiliseye benziyordu. Allak bullak oldular. Buras bir beyaz karnca yuvasyd! Doudaki beyaz karnca yuvas! 103683. ve 4000. bir yanda frtnal yamur dier yanda da dman sitesi arasnda kendilerini mengeneye sktrlm gibi hissediyordu. Evet orasn ziyaret etmek istiyorlard ama bu koullar 201 altnda deil! Milyonlarca yllk mcadele ve dmanlk ilerlemelerini engelledi.

Fakat bu endie ksa srd. Her eye ramen, buraya beyaz karnca yuvasn casus gibi gzlemek iin gelmilerdi. Yapnn alt ksmnda bulunan bo bir giri yerinden korka korka ieriye doru ilerlediler. Antenleri dimdik eneleri olabildiince ak, ayaklar hafife bklm olarak ilerlediler, bylece hayatlarn pahal deteceklerdi. Ancak, tahminlerinin aksine giri yerinde hibir asker karnca yoktu. Bu anormal bir durumdu. Acaba neler oluyordu! ki sava byk sitenin ilerine daldlar. Artk merak drts basit bir nlemin alnmasn bile akllanndan silmiti. Grdkleri yer hibir ynyle bir karnca yuvasna benzemiyordu. Duvarlar topraktan ok daha dayankl bir maddeden yaplmt, tahta kadar salam imentodan yaplm olabilirdi. Geitlerde hibir rutubet izi ve hava cereyan yoktu, fakat anormal derecede karbonik gaz vard. erde tur attklar halde hl hibir nbeti grlmemiti, Hayret verici bir durumdu bu... ki karnca duraksad, antenlerini birletirip birbirlerine dantlar: ok gemeden karar verilmiti: ilerlemee devam. Fakat ilerledike kayboluyorlard. Bu yabanc site kendi sitelerinden ok daha karmak bir yerdi. Hatta iaret kokulan bile duvarlarda hibir iz brakmyordu. Artk, toprak seviyesinin stnde mi yoksa altnda m bulunduklarn bile anlayamyorlard. Geri dnmee almak da ie yaramyordu, nlerine srekli acayip geitler kyordu. yiden iyiye kaybolmulard. Bu esnada, 103683. allmam bir feromon saptad: bir k! iki asker karnca anp kalmt. Bombo bir beyaz karnca yuvasnda bir k, bu akla sacak i deildi. Ik huzmelerinin kaynak yerine doru ilerlediler. Bu k, arada srada yeile veya mayiye dnen, sarms portakal renkli bir parlt idi. Olduka kuvvetli bir k yaydktan sonra snd. Sonra yeniden karncalarn parlak kabuklan stnde yansmalar yaparak yanp snmeye balad. 202 Hipnotize edilmi gibi 103683. ile 4000. bu yeralt fenerine doru ilerlemeye koyuldular. Bilsheim heyecandan sryordu: zmt. Drt geni oluturmak iin alt kibritin nasl yerletirildiini jandarma erlerine gsterdi. akn yzlerde bir heyecan kasrgas yaand. Problemi zmeye uraan Solange Doumeng telala sordu: - Buldunuz mu? Buldunuz mu? Syleyin bana! Fakat ona itaat edilmedi, sadece barp armalara karan mekanik grltler duyuldu. Ve arkasndan yine sessizlik. - Neler oluyor Bilsheim? Syleyin bana! Tolkivolki iddetle czrdamaya balad. - Alo! Alo! - Evet (czrdamalar) geit ald. Arkasnda (czrdamalar) bir kulvar var. Sa tarafa (czrdamalar) kvrlyor. O tarafa gidiyoruz! - Bekleyin! Drt geni nasl yaptnz? Fakat Bilsheim ve adamlar yukardan verilen mesaj artk hi duymuyorlard. Cihazlarnn hoparlr artk ilemiyordu, herhalde ksa devre yapmt. Hibir haber alamyorlard ama haber verebiliyorlard. - Ah! inanlacak ey deil, ilerimizde de yeni yaplm yerler var. Bir kubbe ve uzanda bir k. Oraya gidiyoruz. - Durun, bana orada yerin altnda, bir k m var diyorsunuz? Solange Doumeng bo yere bouk bouk, syleniyordu. - Oradalar! - Orada kim var? Aman tanrm! Cesetler mi! Cevap verin! - Dikkat... Bir sr sinir bozucu sesler duyuldu ardndan hat koptu. p artk boalmyor, gergin olarak duruyordu. Yukardaki polis memurlar ipin bir yere takldn zannederek skca yakalayp ekmeye baladlar. e kii koyuldu... sonra be. Birdenbire gevedi. pi ekmeye ve sarmaya baladlar, fakat yumak o kadar bymt ki yemek odasnda devam etmeye mecbur kaldlar. Nihayet ezile, ezile kopmu olan ucu buldular. 203

- Ne emredifOBinuz? diye ilerinden biri mrldand. - Hibir ejBilhassa hibir ey yaplmayacak. Hibir ey., na, bir kelimeSylenmeyecek, kim olursa olsun hibir ki^l' ye de... Ve san bu mahzene en ksa zamanda duvar r;^" Aratrma bitmitir Dosyay kapatyorum, ve artk bana buujte^ mahzenden hissedilmeyecek! Haydi abuk olun tula ^O1 mento aln. Sitgeiince jandarma erlerinin dul kalan ailel^ <?' ilgili problemleililedin. ri\/'e kindiye dojnpolis memurlarnn son tulalar yerletii; hazrlandklar srta, bouk bir ses duyulmaya balad. Biri y\eye ya kyordu! (Satlar. W Karanlklar ijifa nce bir ba grnd ve arkasndan t zazedenin bifadu. Bir jandarma eri. Nihayet aada^ \P olup bittii jrtlebilecekti. Yzndeki ifadede byk kor|Se|' derin izleri variftiin hatlar gerilmiti, gerek bir hortlak, ^lr/1 nun ucu kopmjtve fena halde kanyordu. Gzleri dnmin-f1! halde devamliifordu. i ^ - Gebegeeetjdiye bir eyler kekeledi. Sarkan cemiden yerlere kadar salyalar akyordu. Ya kapl elini yzkgtrd, yukarda bulunanlar onun bakla olduuna hkmiler. Vr'1 - Ne oldu?nya m uradnz? - Geuucu Lep! - Aada ^yaayanlar var m? - Ben geugetiebe ggebee! Daha fazla I ey syleyemedii iin yaralarn temiz sonra da bir psii)itri kliniine yatrdlar ve mahzenin kaps^d1 varla rdler. \\ v Yrrken ajtrmn kard en ufak bir srtnme bile, / gcn etkiliydi Ik, sanki canl idi ve birilerinin geldiji?' sediyordu. ^j t1 Karncalar ceketlerini toparlamak iin durakladlar. Ik 5 ri en ince noktvanncaya kadar aydnlatyordu. ki casus, V1' , 204 i('e \>/'^\ Ax^n\^\ ,^elerine ene" o'mak 1^ dlar yt aAtr4| jy '%ni Jenrri^^'ndan y^arlanarakji/f \/gagru 'S^kpi'1" V,eS J bceinde^ geliyordu /^.etekle ^k^fo^ ^e]rt\/ ^tertP^Jcegi. Dav^siz misaA ^l\ grmez * haiy^,am^nq1;bc^kat hibir o|ayla karlV|e//)"\ _> ted-l/11 ^ky^V^ i^e ^ Fakken hafif bir yeil k 4/ lArb4v par^ul^nidetf^d"- Btn bleopterl^t/ l| anla ^^en ^c^ yaycd #vap vermedi. Yeil p^rir / J}l^*las' t), s^aray^,vya ^tu |i cev/^ava yava krmzm W'^ ^eldi. ^rrNhra^ |\.u veMVe ya^ sorgulamay, ifade ett^ra^'jL?* vardlar W^-^ra^a Mncy^ski beyazkapncayuv^\ J S^Mimv ^W^<ce y v^pt. i^i- Biraz so^ra, rahats |Htr> K sVylerijfcSjini yn ^rnedi J kapanan lar yayrrr||z ^P*fU . Ka* {P<^\/ft*e y b^lplt/^iler. Atebcei k|ayWf\ pabuli ^'P V i> r* V d jdefluy esine giden bir geldfclan f' Wki bil /yl^ap^ter^rne^^or^erne^rpnu takip etmeye ba|s gij/' ^r g/^-im v^a r|'(j. OnV|*etli bir blme vardli|ad'j Aer gel-. Jii W^l*rrnay^(cle1tubetl i tP* iniltiler iitiliyordu. V. ^ ynder, ^esl^y j< 2/ay'^|(lakttolu slklar gibi bir ey. (fol* lola/jinic yeri|( giKFpru sormaya baladl.1 f ^j ate< ^c^i ar^Um^le ^ sorU jtfa konuulanlar anlV 'i'^VdU- Ve /l'v^i^ ge^Mhat.* ,pevap vermek isterce^ya^An srel /alA-/ f^mp ^e^a cevV^alad, san| "Ko/*/tW, \\ takip ^dirK.V^k Isty. Halat \dy/ I^'d^il Wrd^a yelere doru, yabanc y *\aK alt-, f 4,ler if, B^ylyejjWirfer/|fi daha genl olduu s\pjt \Qpk bil,, l^l^ldl'j^rmljj 'erindi ve4 leye , ,1aaha ^de harak iitilmee balar A W / Gder\ ftat\ olar^kusu yaynl^. \r_

Ak olar, jca^03^ ^ratynljV l\)00> t^do^kohs^pdner. Atebcei yi dn'J buruuk ih^yar yzl Ln^OfotTeya^ pir k,jip ^ /^''rnyarjr, buA^Asker k Aske/ kann<^ mthi t\ ve / ''y korkuj W bir/ {; 20S: - Ne emrediyorsunuz? diye ilerinden biri mrldand. - Hibir ey. Bilhassa hibir ey yaplmayacak. Hibir ey. Basna, bir kelime bile sylenmeyecek, kim olursa olsun hibir kimseye de... Ve sonra bu mahzene en ksa zamanda duvar rlecek. Aratrma bitmitir. Dosyay kapatyorum, ve artk bana bu uursuz mahzenden hi bahsedilmeyecek! Haydi abuk olun tula ve imento aln. Sizlere gelince jandarma erlerinin dul kalan aileleriyle ilgili problemleri halledin. kindiye doru, polis memurlarnn son tulalar yerletirmeye hazrlandklar srada, bouk bir ses duyulmaya balad. Biri yukarya kyordu! Geii atlar. Karanlklar iinden nce bir ba grnd ve arkasndan da kazazedenin btn vcudu. Bir jandarma eri. Nihayet aada neler olup bittii renilebilecekti. Yzndeki ifadede byk korkunun derin izleri vard. Btn hatlar gerilmiti, gerek bir hortlak. Burnunun ucu kopmutu ve fena halde kanyordu. Gzleri dnm bir halde devaml titriyordu. - Gebegeeecge, diye bir eyler kekeledi. Sarkan enesinden yerlere kadar salyalar akyordu. Yaralarla kapl elini yzne gtrd, yukarda bulunanlar onun baklanm olduuna hkmettiler. - Ne oldu? Saldrya m uradnz? - Geuucu been! - Aada baka yaayanlar var m? - Ben geugeebebe ggebee! Daha fazla bir ey syleyemedii iin yaralarn temizlediler sonra da bir psikiyatri kliniine yatrdlar ve mahzenin kapsn duvarla rdler. Yrrken ayaklarnn kard en ufak bir srtnme bile n gcn etkiliyordu. Ik, sanki canl idi ve birilerinin geldiini hissediyordu. Karncalar cesaretlerini toparlamak iin durakladlar. Ik geitleri en ince noktaya varncaya kadar aydnlatyordu. ki casus, acayip 204 projektr tarafndan belirlenmelerine engel olmak iin saklandlar. Bir ara, n iddetini azaltmasndan yararlanarak, k kaynana doru yneldiler. Ik fosforlu bir koleopter bceinden geliyordu. Cinsel istekle takn hale gelmi bir atebcei. Davetsiz misafirleri grr grmez k tamamen snd. Fakat hibir olayla karlamaynca tedbirli bir bekleyi iinde yeniden hafif bir yeil k sat. 103683. bar kokular yayd. Btn koleopterlerin bu dili anlamasna ramen atebcei cevap vermedi. Yeil parlts donukla-t, sonra sarya dnt ve yava yava krmzmtrak hale geldi. Karncalar bu yeni rengin bir sorgulamay ifade ettii kansna vardlar. htiyar aratrmac "Bu eski beyazkarnca yuvasnda kendimizi kaybettik" diye yayn yapt. Dieri nce cevap vermedi. Biraz sonra, rahatsz olmaktan ok sevin ifadesini andran alp kapanan klar yaymaya balad. Karncalar phe iinde beklediler. Atebcei klar daha abuk ap kapayarak aniden diklemesine giden bir geide girdi. Sanki bir eyler gstermek istiyordu. Onu takip etmeye baladlar. Daha serin ve daha rutubetli bir blme vardlar. Nereden geldii belli olmayan keder dolu iniltiler iitiliyordu. Kokusal ynden sesli olarak yaylan felaket lklar gibi bir ey. ki aratrc birbirlerine soru sormaya baladlar. Halbuki ate bcei konumasa bile rahata konuulanlar anlayabiliyordu. Ve akllarndan geen sorulara cevap vermek istercesine uzun sreli aralklarla yanp snmeye balad, sanki "Korkmayn beni takip edin" demek istiyordu. Her birden daha derinlere doru yabanc yerin toprak altna daldlar. Bylece, geitlerin daha geni olduu ve ok souk bir blgeye ulamlard. niltiler daha da iddetli olarak iitilmee balar.

4000. aniden "Dikkat" kokusu yaynlar. 103682. o tarafa doru dner. Atebcei yanamakta olan acayip bir yarat aydnlatr, buruuk ihtiyar yzl ve effaf beyaz bir kefene sarlm bir yaratk. Asker karnca mthi bir kokusal korku -205 l atar, bu haykr karsnda dier iki arkadann nefesleri kesilir. Mumya ilerlemeye devam eder, eilip onlarla konumak isteyen bir hali vardr. Nitekim nndekini topran zerine atar. Kabuk alr... Ve acayip ihtiyar yeni domu birine dnr... Bir beyaz karnca larvas! Dengesini korumak iin bir keye yaslanmak zorundadr. Kabuundan km olan mumya keder dolu iniltiler karmaya devam eder. lklarn kayna demek ki burada idi. Oraya baka mumyalar da vard, zira bcek bir bebek bakm odasna girmiti. Yzlerce beyazkarnca larvas dikey olarak duvarlara kar dizilmiti. 4000. onlar incelediinde bazlarnn bakmszlktan ldn fark etti. Hayatta kalanlar ise skntlarn bildiren kokular yayarak bakc istiyordu. Bunlara snn 2'ye dt zamandan beri hibir bakm yaplmamt, hepsi de besinsizlikten dolay lmek zereydiler. Bu tmyle mantksz bir olayd. Sosyal bir bcek, hi bir zaman yeni doan yavrularn T'lik hava durumunda uzun bir sre ilgisiz brakmaz. Veyahut da... ki karncann da zihninden ayn dnce geer: Veya... Btn ii karncalar lm ve sadece larvalar canl kalmtr! Atebcei, kendisini yeni geitlere doru izlemelerini bildirmek iin yeniden yanp snmeye balad. Havaya acayip bir koku yaylmt. Asker karnca sert bir eyin zerinde yrdn hisseder. Kzl tesi gzlere sahip olmad iin karanlkta etraf gremi-yordu. Yaayan k kayna yaklar ve 103683.'nn ayaklarn aydnlatr. Bu, bir beyaz karnca askeriydi! Karn taraf kopmam olsa ve bembeyaz olmasa bu bir karncaya daha fazla benzeyecekti. Bu beyaz cesetlerden yzlercesi topran zerine yaylmlard. Ne byk bir katliam! Ve alacak bir husus daha vard: btn cesetler hibir darbe grmemi durumda idi. Demek ki bir sava yaplmamt! Bazlar sanki sohbet ediyor veya eneleriyle odun kryordu. Nasl bir olay byle bir felakete yol aabilirdi? 4000. bu anormal heykelleri inceledi. Keskin kokulu bir eye bulamlard. Her iki karncay da bir rperti kaplad. Bu, bir zehirli 206 gaz kokuuydu. Btn olup bitenlerin aklamas: Beyaz karncalar aratrmak iin gnderilen ilk grubun yok oluu; ikinci grupta ise sa kalan tek karncann da hibir yara almam olmasna ramen lmesi. Ve imdi kendilerine bir ey olmamas artk zehirli gazn etkisini zamanla kaybetmesinden kaynaklanyordu. yi ama larvalar nasl olmutu da sa kalmlard? htiyar aratrc bir varsaymda bulunur. Onlar kendilerine zg baklk veren bir dirence 5ahir,^jer Onlar kurtaran herhalde kozalar olmutu. im^j zehre kar alanm olmallar. B, mehur "ZehlH^e kar baklk kazanlmas" oiaydr; bylece bcekler her eit ensektisitlere kar alanm nesiller yet^tirme olanana sahip olurlar. F-akat ldrc gaz buraya kim getirmi olabilirdi? Bu, iin iinden klmas zor bir olayd. Ayrca, gizli silahn srrn zeyim derken 103683. daha da karmak olaylarn iine dmt. 4000. darya kmak istiyordu. Atebcei, kabul anlamnda yanp snmeye balad. Karncalar kurtulmalarna yardmc olabilecei umuduyla larvalara birka para selloz yedirirler ve k yerinin yolunu tutarlar. Atebcei onlar izler. lerledike asker beyaz karnca cesetlerinin yerini, kralieye bakmakla grevli ii karnca cesetleri almaya balar. Bazlar hl enelerinin arasnda yumurtalar tutuyordu. Mimari yap gitgide daha da grkemli bir grnm alyordu. gen biiminde dzenlenmi olan geitlere iaretler kazlmt. Atebcei renk deitirdi ve maviye yakn bir k sat. Bir ey fark etmi olmalyd. Nitekim geidin sonundan bir soluma iitilmeye balad. l grup, dev gibi be beki tarafndan korunan bir eit tapnan nne geldiler. Hepsi de lmt. Giri yeri de

yirmi kadar kk ii karncann cansz vcuduyla tkanmt. Karncalar adm adm aralarndan geerek ilerlediler. Bylece tam kresel biimde olan bir mahzen ile karlatlar: Beyaz karnca kraliesinin dairesi. niltiler buradan geliyordu. Atebceinin beyaz yardmyla, dairenin ortasnda smklbcee benzer bir yaratk belirdi. Bu beyaz karncalarn 207 kraliesiydi, karikatrlemi bir karnca kraliesi. Kk kafas ve incecik gsnn devamnda yaklak elli ba uzunluunda kocaman bir karn tayordu. Kam devaml spazm geiriyor ve titriyordu. Kk kafa iniltiler kararak ve kokusal yaynlar yaparak acdan kvranp duruyordu. i karncalarn cesetleri girii tamamen kapad iin zehirli gaz ieriye szmamt. Kralie sa kalmt ama bakmszlktan lmek zereydi. Karnna bak! Bebekler ierden teliyorlar ve kralie de yalnz bana doum yapamyor. Atebcei tavana kt ve btn safl ile "Georges de La To-ur"un tablolarndaki a benzer portakal rengi bir k vermeye balad. ki karncann srarl gayretleri sayesinde dl yatandan yumurtalar akmaya balad. Bu gerek bir hayat musluuydu. Kralie rahata kavumu gibi grnyordu, haykrmay kesmiti. lkel evrensel kokusal lisan yoluyla kendisini kimin kurtardn sordu. Karncalarn kokusunu alglaynca hayrete dt. Bunlar maskeli karncalar myd? Maskeli karncalar organik kimya konusunda ok yetenekli bir trdr. ri siyah bir bcek olan maskeli karncalar Kuzey-Dou blgesinde yaarlar. Uygun oranlarda zsu, polen ve tkrkleri birbirine kantrarak herhangi bir feromonu imal etmeyi baarrlar: pasaport, yol, iletiim gibi... Kamuflaj tamamlandnda hi kendilerini belli etmeden, rahatlkla herhangi bir yere, rnein beyaz karnca sitesine girmeyi baarrlar. Kurbanlarndan hibiri onlar fark edemeden istedikleri gibi ldrrler ve ortal talan ederler. Hayr, biz maskeli karnca deiliz. Beyaz karnca kraliesi onlara, sa kalanlarn olup olmadn sorar. Karncalar olmadn sylerler. Kralie kokusal olarak lmek istediini bylece aclarnn yok olacan iletir. Fakat daha nce aklamak istedii bir ey vardr. Evet, sitenin neden tahrip edildiini bilmektedir. Beyaz karncalar yakn bir zaman nce dnyann doudaki ucunu kefetmilerdi. 208 Gezegenin son noktas. Bu yer, her eyin tahrip edilmi olduu, kaygan, karanlk bir lkedir. Orada ok hzl ve ok yrtc acayip hayvanlar yaamaktadr. Bu hayvanlar dnyann ucunun koruyuculardr. Her ne olursa olsun her eyi ezme gcne sahip siyah kalkanlarla donatlmlardr. Ve imdi zehirli gaz da kullanyorlar! Bu onlara Bi-stin-ga'nn eski ihtirasn hatrlatr. Dnyann ucuna varmak. Bu mmkn olabilecek mi? ki karnca arp kalrlar. Bu ana kadar Yeryznn ulalamayacak kadar engin olduunu zannediyorlard. Halbuki bu beyazkarnca kraliesi dnyann ucunun yakn bir yerde olduunu duyuruyor! Ve canavarlarla korunduunu... Kralie Bi-stin-ga'nn hayali gerekleebilecek mi? Btn bu hikaye onlara o kadar inanlmaz grnyordu ki soruya nereden balayacaklarn bilemiyorlard. yi ama bu "dnyann ucunun koruyucular" niin buralara kadar uzandlar? Bat sitelerini mi istila etmek istiyorlar. iman kralie bu konuda daha fazla bir ey bilmiyordu. imdi lmek istiyordu. Israr ediyordu. Kalbini durdurmay renmemiti. Onu ldrmek gerekiyordu. Beyazkarnca kraliesinin k yolunu aklamasndan sonra, ka-nncalar onun hayata veda etme arzusunu yerine getirdiler. Sonra birka kk yumurta yiyip artk bir hayalet ehir olmaktan teye gitmeyen bu nemli siteyi terk ettiler. Giri kapsna bu yerin dramatik hikayesini aklayan bir feromon braktlar. Federasyona bal aratrmaclar olarak grevlerinden hibirini eksik brakmamalydlar.

Atebcei onlar uurlad. Herhalde o da yamurdan korunmak isterken beyazkarnca sitesinin iinde kaybolmutu. ktklarnda hava dzelmiti, artk atebcei de yeniden alk olduu yaam tarzna geri dnecek: yemek yiyecek, diileri cezbetmek iin klar saacak ve nesil retecekti... Bir atebcei yaam ite! Baklarn ve antenlerini douya doru yneltirler. Bulunduklar yerden fazla bir ey fark edilmiyordu; buna karn artk "dnyann ucunun uzak olmadn, uralarda bir yerde olduunu" biliyorlard. .209 UYGARLIKLARIN ARPIMASI: ki uygarlk arasndaki liki dalma nazik bir durum yaratmtr, insanlk tarihinde yaanan bu tr giriimlerin en by XVIII. yzylda Afrika zencilerinin kle olarak gtrlmeleri olmutur. Klelerilen halkn ounluu ayrlarn, ormanlarn inde yeryznn blgelerinde yayorlard. Denizi hibir zaman grmemilerdi. Birdenbire komu bir kral geldi ve hi sebebi yokken onlarla savat ve onlar ldrmek yerine esir ald, zincire vurdu ve kyya doru yrtt. Bu dnemin sonunda, zenciler anlayamadktan ki eyin farkna varmlard i) Usuz bucaksz bir deniz. 2) beyaz derili Avrupallar. Denizi her ne kadar dorudan doruya grmemi diyseler bile anlatlan hikayelerden orasn ller lkesi olarak anmsyorlard. Beyazlara gelince bunlar onlara gre dnya tesi yaratklar di: garip bir kokulan vard, tuhaf renkli bir cilde sahiptiler ve acayip bir biimde giyiniyorlard. Birou korkudan ld, dierleri de lgna dnm olarak gemilerden atlyor ve kpek balklarna yem oluyorlard. Sa kalanlar ise srprizlerle karlayorlard. Ne gryorlard? rnein arap en Beyazlan gryorlard. Ve itiklerinin kan olduundan emindiler, kanlarn iyorlard. Edmond Wells Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi 56. dii ackmt. Artk sadece tek bir vcut deil onun beslenmesine ihtiyac olan byk kalabalkla beraberdi. Barnda tad kalabal nasl besleyecekti? Doum yuvasndan kmaktan baka bir are bulamaz, birka yz balk bir alanda gezinir ve sivri am yapra ile geri dner. Onlar byk bir itahla kemirir. Bu yeterli deildi. Avlanmak istemiti fakat bunu yapacak gc kalmamt. Ve civarda bulunan binlerce yiyiciye yem olma riskini de dnmek zorundayd. Oyuunda lm beklemek zere kvrlp kalr. 210 Bu srada ir yumurta belirdi. IlkChli-pou-kanl! Onun geldiini olduka zor anlayabildi. Uyumu ayaklarn oynatt ve btn gcyle barsaklarnn zerine bastrd. Baarmas gerekiyordu yoksa her ey sona erecekti. Yumurta yuvarland, kk ve siyaha bakan koyu gri renkte idi. Onun yumurtadan kmasna olanak salarsa, l bir karnca dourmu olacakt. Ayrca... yumurtadan kmasna kadar bakacak hali yoktu. Ve ilk dourduunu yemeye karar verdi. Bu biraz enerji kazanmasna olanak salamt. imdi kamnda bir yumurta eksilmi ve midesine bir yumurta girmiti. Bu kurban sayesinde ikinci bir yumurta yumurtlama gcn buldu, bu da ilki kadar donuk renkte ve clzd. Onu da yedi. imdi kendini daha iyi hissediyordu. nc yumurta olduka ak renkteydi. Buna ramen onu da yedi... Ancak onuncu yumurtada kralie yntem deitirdi. Yumurtalar grilemeye ve gz bebeklerinin byklnde olmaya balamt. Chli-pou-ni bu trden yumurta yumurtlayp, birini yerken dier ikisini vcudu ile stp, yaamlarnn devam etmesini salad. Yumurtlamaya devam ettii srada donuk ve acayip grnml iki talihli, bir larva haline dnt. Yemek isteklerini belirtmek iin szlanmaya baladlar. in aritmetii yine bozuldu. yumurta iinden imdi bir tanesi kendi iin dier ikisi de larvalar iin gerekiyordu. Byle bir ksr dng iinde, yine de hiten bir eyler retme olanana nasl ulaabilirim diye dnceye dald. Bir larva olduka irilemi bir dzeye ulanca ona dier larva yedirilecek... Onun gerek bir karncaya dnmesi iin gerekli olacak proteini salamann yegne yolu bu!

Fakat hayatta kalan larvann al tkenmiyordu: kvranmaya ve barp armaya balar. Kz kardeiyle yapt ziyafet onu tatmin etmeye yetmemitir. Sonunda Chli-pou-ni bu ilk evlat denemesini de yer. Baarmalym, baarmalym diye sylenip durur. 327. erkek 211 karncay hatrlar ve bir defada ok daha parlak renkte be yumurta birden yumurtlar. kisini attrr ve dier n bymeleri iin brakr. Bylece evlat katilliinden evlat dnyaya getirmeye giden bir yaant srer gider. adm ileri iki adm geri. lk rnek olacak tam bir karnca yaratlmasyla sonulanan zalim bir jimnastik hareketi. Bcek ok kk, aptal ve gdaszlktan dolay da gszdr. Fakat 56. ilk Chlipou-kanly yetitirmeyi baarmtr! Sitenin varoluu uruna giritii bu yamyamlk yar hemen hemen kazanlmt. Bu yozlam ii karnca herhalde hareket edebilecek ve evreden yiyecek getirebilecekti: bcek cesetleri, taneler, yapraklar, mantarlar. Ve gerekten de yle olur. Sonunda Chli-pou-ni ok daha parlak ve salam yapl yumurtalar dnyaya getirmeyi baarr. Salam kabuklar yumurtalar souktan korumaktadr. Larvalar yeterli bykle ularlar. Bu yeni jenerasyonda doan ocuklar daha byk ve daha salkl olmaya balar. Chli-pou-kan topluluunun temeli artk yaratlmtr. Anann beslenmesine olanak salayan sakat ilk karnca ise ok gemeden kz kardeleri tarafndan ldrlp yenir. Neden sonra Sitenin douuna nclk eden btn cinayetler, btn bu aalar unutulur. Chli-pou-kan kurulmutu artk. SVRSNEK: Sivrisinek insan ile seve seve dello yapan bir bcektir, iimizden herhangi biri bir gn yatakta pijamayla ayaa kalkp elde terlik bembeyaz tavana gzlerini dikmitir. Anlayszlk. Halbuki kandran sadece onun hortumundan akan dezenfektan tkrdr. Bu tkrk olmasayd her sr bir ltihaba yol aabilirdi. Ve bundan baka sivrisinek dalma, ancak iki ac duyma noktas arasndan sokmaya itina gsterir. nsan davran karsnda sivrisinein stratejisi de deiiklie uramtr. Kap umakta daha abuk, daha kurnaz, daha uyank olmay renmitir. Gnden gne, krk edilmesi daha zor hale gelmitir. Son jenerasyonlarnn baz gzpekleri kurbanlarnn kulaklarnn altna gizlenmekten bile geri kalmazlar. Onlar, 212 Edgar Allan Poe 'nun "alnm mektup'undakl lkeyi kefetmilerdir. En etkin gizleme yolu gzler nne sergilenmi olandr, zira yan bamzda olan bir eyi dalma uzaklarda arama alkanl vardr. Edmond Welk Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi Bykanne Augusta daha nce hazrlad valizlerini seyrediyordu. Yarn Sybaritesier sokandaki eve tanacakt. Bu inanlmaz gibi grnyordu fakat Edmond, Jonathan'n kaybolma olasl karsnda vasiyetnameye u hususlar eklemiti: "Jonathan ldnde veya ortadan kaybolduunda eer bizzat kendisi de bir vasiyetname hazrlamam bulunuyorsa, annem Augusta Wells'in gelip benim dairemde ikamet etmesini diliyorum. Eer o da lm veya bu ba reddetmi olursa, bu yerlerin Pierre Rosenfeld'e miras kalmasn dilerim; ve o da reddetmi veya lm bulunursa o zaman Jason Bragel gelip orada ikamet edebilir..." Yakn zamanda geen olaylarn nda Edmond'un en az bu drt mirasy ngrmekte yanlmadn kabul etmek gerekir. Au-gusta'nn herhangi bir batl inanc yoktu. Edmond'un her ne kadar insanlardan kaan bir tabiat olsa da hibir zaman yeeninin veya annesinin lmn arzulamadn dnyordu. Jason Bragel'e gelince en iyi dostu idi! Tuhaf bir dnce tm benliini kaplad. Sylenebilirdi ki Edmond gelecei ynetme konusunu aratrmaya koyulmutu, sanki... her ey lmnden sonra balyormu gibi. Gnlerdir gnein doduu yne doru yryorlard. 4000.'nin sal gitgide bozuluyordu, fakat yal sava geriye kalmam, ikayet etmeden ilerliyordu. Gerekten de her trl korkunun ve gizliliin stnden gelebilecek bir kiilie sahipti.

leden sonralarnn birinde bir fndk aacnn ktn atklar srada birdenbire kendilerini krmz karncalar tarafndan sarlm bir halde buldular. Yine, deiik yerleri grmek isteyen u . 213 Gney hayvancklarndan birileri. Uzun vcutlarnda zehirli ineleri vard. Bunun en hafif temasnn bile ani bir lmle sonulanacan her ikisi de gayet iyi biliyordu. ki kzlkarnca onlardan uzakta olmay ne kadar ok arzu ederlerdi. Soysuzlam birka Lejyonerin dnda 103683., imdiye kadar darda, hi krmz karncaya rastlamamt. Onun iin Dou topraklar kefedilmeye deerdi... Antenlerini harekete geirirler. Krmz karncalar da Bel-o-kan-llarla ayn dilden iliki kurmay biliyorlard. Uygun pasaport feromonlarna sahip deilsiniz. Dar! Buras bizim lkemiz. Kzlkarncalar sadece buradan getiklerini, amalarnn dnyann doudaki ucuna gitmek olduunu sylerler. Krmz karncalar birbirlerine danrlar. Her ikisinin de Kzlkarnca Federasyonuna bal olduunu anlarlar. Bu kuruluun ok uzakta fakat ok kudretli olduunu (son oul verme dneminden evvel 64 site) ve ordularnn nnn Bat nehrini atn biliyorlard. atma bahanesi aramaya gerek yoktu. Belki de bir gn gmen bir tr olan krmz karncalar da kzlkarnca federe topraklarndan gemek zorunda kalabilirlerdi. Anten hareketleri gitgide azalr. Dnceleri netleir. Bir krmz karnca grubun fikrini aklar: Burada bir gece geirebilirsiniz. Size dnyann ucuna giden yolu da gstermeye hazrz, ve hatta size elik etmeye de hazrz. Buna karlk kimlik feromonlarnzdan birkan bize brakmanz istiyoruz. Pazarlk akla yakndr. 103683. ve 4000. krmz karncalara fe-romonlarndan verdiklerinde onlara Federasyonun btn geni topraklarndan kolaylkla geebilmelerini salayacak kymetli bir gei belgesi vermi olacaklarn biliyorlard. Fakat dnyann bir ucuna gidip geri dnmek deer biilemeyecek kadar nemliydi... Ev sahipleri onlar, birka dal yksekte bulunan kamp yerlerine gtrr. Bu daha nce hi karlamadklar bir grntyd. Kuma rmesini ve diki dikmesini bilen krmz kanncalar geici yuvalarn 214 byk fndk yapran u uca dikerek yapmlard . Bunlardan biri yuvann tabann dier ikisi de yan duvarlarn oluturuyordu. 103683. ve 4000., dam akam olmadan kapatmaya alan bir grup dokumacy izliyordu. Dokumaclar dam kapatmaya yarayacak olan fndk yapran setiler. Bu yapra dier ile birletirmek iin canl bir merdiven kuruyorlard. Onlarca ii karnca st ste kmakta ve bylece tavan oluturacak olan yapraa ulamak iin bir tepecik yapyorlard. ok yksek olduu iin birok defa ynt kt. O zaman krmz karncalar yntemi deitirdi. Bir grup ii karnca tavan yaprana trmand. Zincirleme birbirlerine kenetlendiler ve bitkinin ucuna doru sarktlar. Zincir gittike aaya doru indi ve alt tarafta kurulmu olan canl merdivene ulamaya alld. Daha hl ulalamamt, onun iin de zincirin u taraf bir krmz karnca yn ile uzatld. Hemen hemen bitmiti, yapran sap taraf bklm, sa tarafta ok az bir aklk kalmt. Karncalar aray kapatmak iin zinciri, pandl gibi sallamaya baladlar. Her sallanta zincir kopacak gibi oluyordu ama birbirlerine skca balandklar iin dayanyordu. Sonunda yukandaki akrobatlarn eneleriyle aadakilerin eneleri birbirine kenetlendi. ak! kinci ilem: zincir daraltlr. Orta yerdeki ii karncalar ok dikkat ederek sradan ayrlr, arkadalarnn omuzlarna karlar ve iki yapra birletirmek iin herkes bir taraftan eker. Tavan-yaprak, glgesini tabana yayarak yava yava konuta doru inmee balar. Kutunun kapa yaplmt ama yine de onu mhrlemek gerekiyordu. Yal bir krmz karnca bir evin iine dald ve kocaman bir larvay sallayarak darya kt. Dokuma yapmaya yarayacak olan ara hazrd.

Ular gayet dzgn olarak birbirine yanatrlr ve kaymamalarna dikkat edilir. Ondan sonra taze larva getirilir. Zavallck"kozasn rmeye alr fakat ona rahat verilmez. Bir ii karnca yumaktan bir iplik ucu yakalar bir yapraa yaptrdktan sonra kozay dier arkadana aktarr. '215 Larva ipliinin ekildiini fark ederek telafi etmek iin hzla yenisini yapmaya abalar. pler boalmaya devam ettike, koza inceldiinden larva meye balar, zavallck dke de daha fazla ipek salglar. i karncalar bundan yararlanrlar, bu canl mekii bir eneden teki eneye aktarrlar ve harcanan iplie hi aldrmazlar. Larva bitkinlikten ld zaman da dier bir bakasn alrlar. Bylece sadece bu iin tamamlanmas iin on iki larva kurban edilmi olur. Tavan-yapran ikinci kenann da kapatmay bitirirler; ky, artk beyaz kenarl yeil bir kutu grnmn almtr. Kendi evindey-mi gibi dolaan 103683., srekli olarak krmz karncalar arasnda dolaan siyah karncalar fark eder ve kendini soru sormaktan alkoyamaz. Bunlar paral askerler mi? Hayr bunlar esirler. Bununla beraber krmz karncalar, klecilik gelenei olan bir topluluk olarak tannmaz... lerinden biri durumu aklar: yakn zamanlarda krmz karncalar, batya doru giden kleci gebe bir karnca topluluu ile karlam ve dokunmu bir portatif yuva ile siyah karnca yumurtalarn deitirmilerdir. 103683. muhatabn hemen brakmaz ve karlamann kavgaya dnp dnmediini sorar. Beriki hayr der ve korkun karncalarn zaten tka basa doymu olduklarn, pek ok kleleri olduunu, dier taraftan da onlarn ldrc mzraklarndan korktuklarn ekler. Dei toku edilmi yumurtalardan kan siyah karncalar, onlar misafir eden karncalarn pasaport kokularn alm ve onlara ebeveynlerine hizmet edercesine bal kalmaya balamlard. Ve kendilerinin kaltmsal zelliklerinin kendilerini bir esir deil de bir yrtc olduunu nereden bilebilirlerdi? Dnya hakknda krmz karncalarn onlara anlattklarndan baka bir ey bilmiyorlard. syan edebileceklerinden korkmuyor musunuz? Tamam, nceleri baz ufak tefek olaylar olmutu. Genelde 216 krmz karncalar baz dik kafallar tecrit ederek olaylar nlemeyi baarabiliyorlard. Ayrca siyah karncalar, baka bir yuvadan alnm olduklarn, baka bir trden olduklarn bilmediklerinden gerek benliklerine de sahip kamyorlard. Gece ve souk fndk aacnn stne inmiti. Uyuyabilmeleri iin iki aratrmacya bir ke tahsis edildi. Chli-pou-kan yava yava geliiyordu. nce yasak Site oluturuldu. Site bir aa ktnn iine deil, fakat o civarda topraa gmlm acayip bir nesnenin: pasl bir konserve kutusunun iine kurulmutu. Yakndaki yetimhaneden atlan ve zamannda iinde kiloluk komposto olan bir kutu. Bu yeni saraynda Chli-pou-ni bir taraftan kendinden gemi olarak yumurtlamakta dier taraftan da ekerler, yalar ve vitaminlerle beslenmekteydi. lk evlatlar yasak Sitenin tam altna humuslu topran ayrma-syla stlan bir bebek yuvas ina ettiler. Dal paracklaryla ina edilecek olan kubbeyi ve gnelenme yerini hazrlayncaya kadar en pratik yol buydu. Chli-pou-ni bilinen btn teknolojilerden yararlanmay arzulu-yordu: mantar tarlalar, sarn karncalar, yaprakbiti srs, destek sarmaklar, fermantasyon odas, hububattan un imal etme odalar, Lejyoner salonlar, casus karnca odas, organik kimya odas vb... Ve bu fikirler her tarafa yayld. Gen kralie heyecanlarn ve mitlerini herkese aktarmay baarmt. Chli-pou-kan'n dierleri gibi federe bir ehir olarak kalmasn istiyordu; Sitenin nc bir rol oynamasn ve karnca uygarlnn temelini oluturmasn dlyordu. Ayn zamanda birok nerisi de vard.

rnek olarak -12. katn civarnda bir toprak alt rma kefedilmiti. Ona gre su, imdiye kadar yeterince incelenmemi bir konuydu. zerinde yrmeyi olanakl klacak bir are bulunmalyd. lk olarak, tatl suda yaayan bcekleri incelemek iin bir ekip grevlendirildi; domuzbcekleri, sikloplar, supireleri. Bunlar yenilebilir cinsten miydi? Gelecekte bunlar su birikintilerinde yetitirmek olanakl myd? 217 Tannm ilk sylevi yaprakbiti konusunda olmutur. Sava kargaalklarna doru giden bir devreye giriyoruz. Silahlar gnden gne daha da gelimektedir. Bu gelimeleri takip edemiyoruz. Bir gn gelecek belki de darda avlanma olanan bulamayacaz. Sitemiz olanaklar lsnde derinlemesine yaylmann arelerini aramaldr. Ve yaprak biti yetitirilmesini gda olarak her trl ekerli madde elde etme olanann nnde tutmalyz. Yaprak biti srleri en alt katta kurulacak olan ahrlara yerletirilecektir... Kzlarndan otuz karnca kar ve dourmak zere olan iki yaprak biti getirirler. Birka saat sonra onlardan yze yakn yaprak biti yavrusu elde ederler ve kanatlarn keserler. Bu ilk sr hanmb-ceklerinden korunmak iin 23. kata yerletirilir ve onlara taze yapraklaryla zsu ile dolu fidanlar salanr. Chli-pou-ni her tarafa aratrmaclarn gnderir. Birka, mantar tarlalar iin ayrmantan sporlar getirirler. Yeni bulular peinde olan kralie annesinin hayal ettii eyi de gerekletirmeyi dnr ve dou snr boyunca bir sra etobur iek tohumlan ektirir. Bylece beyazkarncalarn ve onlarn gizli silahlarnn olas saldrlarn azaltabileceini dnr. Zira, gizli silahn srrn, 327. prensin lmn ve granit kayann altna gizlenen gda deposunu unutmamtr. Bel-o-kan'a bir grup eli gnderir. Bunlar resmi olarak altm beinci sitenin kurulduunu ve Federasyona balln ana kralieye bildirmekle grevlendirilmilerdir. Fakat resmi grevlerinin yan sra Bel-o-kan'n -50. katnda da bir aratrma yapmaya alacaklardr. Augusta sepya ile yaplm suluboya resimlerini duvara asmakla urarken kapnn zili ald. Emniyet zincirinin takl olup olmadn kontrol ettikten sonra kapy aralad. Kapda orta yal st ba temiz bir bey duruyordu; ceketinin yakalarna yapm kepek izi falan yoktu. - Gnaydn madam Wells. Kendimi tantaym: Profesr Leduc, 218 olunuz Edmond'un meslektaym. Dolambal yollardan gitmeyeceim. Torununuzu ve kk torununuzu mahzende kaybettiinizi biliyorum. Sekiz itfaiyecinin, alt jandarma erinin ve iki polis memurunun ayn ekilde kaybolduunu da... Btn bunlara ramen madam... oraya ben de inmek istediimi sylemek istiyorum. - Siz Prof. Rosenfeld misiniz? - Hayr Leduc. Prof. Leduc. Rosenfeld'den de bahsedilmi olduunu gryorum. Rosenfeld, Edmond ve ben mz de bcekbi-lim uzmanyz. Ortak konumuz karncalarn incelenmesiydi. Fakat kabul etmek gerekir ki Edmond bizden ok daha ileriye gitti. nsanlk bundan yararlanamazsa ok yazk olur... Mahzeninize inmek istiyorum. nsan iyi iitemedii zaman daha dikkatle bakar. Augusta Le-duc'un kulaklarn inceledi. nsanolu gemiine ait en eski izlerin bir blmn korumay srdrr; kulak, bu anlamda insan oluturan Cenin'in tam bir aynasdr. Kulak memesi kafay belirler, kulak kepesinin yan kesi de omurgann eklini gsterir, vb. Leduc sska bir cenin olmalyd, Augusta sska ceninlere ihtiyatl yaklard. - Peki bu mahzende ne bulmay umuyorsunuz? - Bir kitap. Btn almalarn sistemli olarak not ettii bir ansiklopedi. Edmond, gizlenmemesi gerekli olan eyleri gizli tutan bir adamd. Her eyi oraya gmm olmal ve kaln kafal kiileri uzaklatrmak veya ldrmek iin de herhalde tuzaklar kurmutur. Fakat ben bunlar bilerek geliyorum ve bunlar bilen bir kii... - ... Pekl kendini ldrtebilir! diye, Augusta tamamlad. - Bana bir ans verin. - Giriniz, msy...?

- Leduc, Ulusal Bilimsel Aratrma Merkezi 352. laboratuarndan Prof. Laurent Leduc. Onu mahzene doru gtrd. Polis tarafndan rlm olan duvarn zerine byk krmz harflerle u ibare yazlmt: BUNDAN BYLE BU LANET MAHZENE HBR SURETLE GRLMEYECEKTR!!! 219 enesini o tarafa evirerek yazy gsterdi. - Bu binada oturan insanlar ne diyorlar biliyor musunuz? Burasnn cehennemin bir az olduunu sylyorlar. Bu evin bir etobur olduunu sylyorlar. Bu evin bir etobur olduunu ve grtlan kandran insanlar yediini sylyorlar... Bazlar da orann betonla doldurulmasn istiyor. Onu tepeden trnaa kadar szd. - lmekten korkmuyor musunuz, msy Leduc? - Evet, dedi ve sinsi bir eda ile glmsedi. Bu mahzenin dibinde ne olduunu bilmeden aptalca lmek istemiyorum. 103683. ile 4000., gnlerce nce dokuyucu krmz karncalarn yuvasn terk etmilerdi. ki sivri ineli sava onlara elik ediyordu. Uzun sredir feromon kokusu azalm yollarda yryorlard. Fndk aacnn dallar arasnda dokunan yuvadan beri binlerce ba uzunluunda yol almlard. Yollarda isimlerini bile bilmedikleri yabanc lke hayvanlarna rastladlar. Kuku iinde olduklarndan onlardan uzak durdular. Gece bastrd zaman topra olabildiince derin olarak kazyor ve topran scaklna snyorlard. Bir gn iki krmz karnca, onlar bir tepenin en yksek noktasna kard. Dnyann ucu daha ok uzakta m? Hemen urackta. Kzlkarncalar bulunduklar yerden douya doru uzanan hzn verici allklarla dolu bir evren kefederler. Krmz karncalar grevlerinin burada bittiini ve daha teye gitmeyeceklerini bildirirler. Kokularnn iyi karlanmad blgeler bulunduu iin daha uzaa gidemeyeceklerdir. Bel-o-kanllar doruca hasat karncalarn tarlalarna gitmek zorundadr. Bu karncalar srekli olarak "dnyann kenar" dolaylarnda yaarlar; herhalde onlardan bilgi almak mmkn olabilir. Rehberlerini terk etmeden nce, kararlatrlm olduu gibi yol bedeli olarak, onlara Federasyonun deerli kimlik feromonlarn 220 akt arrlar. Sonra da nl hasat karncalar tarafndan yetitirilmi olan tarlalara ulamak zere yokutan aaya inerler. SKELET: skeletin, vcudun iinde mi yoksa dnda olmas m daha yararldr? skelet dta olduu takdirde komyucu bir karoser oluturur. Ten, d tehlikelerden korunur, Mat vcut gevek ve aa yu-kan sm haline dnr. Ve btn bu sert tabakaya ramen sivri bir u bunu delip geerse ykm onarlamaz. ayet kitle indeki skelet sert ve bklmez bir ubuktan olumusa rpman ten her trl saldrya kar savunmaszdr ve yaralar saysz ve kalc olur. Fakat te bu belirgin gszlk kas sertlemeye ve M dayanklla zorlar. Ten deiime urar, yle insanlar grdm ki dnceleri sayesinde, kendilerini aksiliklerden koruyacak olan "zihinsel" sert tabakalar kurmulard. Ortalamaya oranla daha dayankl grnyorlar, hibir eye aldr etmediklerini sylyor ve glp geiyorlard. Fakat herhangi bir aksilik, kurduktan zihinsel tabakay aanda ykm dehet verici oluyordu. En kk aksiliklerde, en hafif dokunulardan ac eken nsanlar grdm, fakat dnceleri ayn oranda kapanmyor, her eye hassas kalyor ve her saldndan bir eyler reniyorlard. Edmond Wells Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi Esirciler saldryor! Chli-pou-kan'da panik. Yorgunluktan bitkin olan ncler, haberi btn gen siteye yaydlar. Esirciler! Esirciler! Korkun hretleri kendilerinden nce yaylmt. Baz karnca topluluklarnn u veya bu gelime yolunu semi olmalarna karn - sr yetitirilmesi,

stokuluk, mantar ekimi, veya kimya-, esirciler yalnzca sava konusunda uzmanlamlard. 221 Savatan baka bir ey bilmiyorlard, fakat bunu bir sanat olarak uyguluyorlard, btn vcutlar bu ie adapte olmutu. En ufak mafsallar bile sivri bir u ile sonlanyordu. Kabuk ksmlar da kzlkarncalarnkinden iki kat daha kalnd. Dar ve gen biiminde olan kafalar pene darbelerine olanak vermiyor fil dileri gibi dayankl olan eneleri ayn zamanda iki eri kl gibi i gryor ve bu kllar ustalkla kullanyorlard. Esircilik gelenekleri ynnden de ileri derecede uzmanlamlard. O kadar abartmlard ki nerede ise, kudretli olma pahasna, kendi trlerinin bile yok olmasna neden olacaklard. Savatan baka bir ey dnemedikleri iin, yuva yapmasn, evlat yetitirmesini ve hatta beslenmesini bile bilmiyorlard. Klca benzer eneleri, savata ok etkin olmasna karn normal olarak yemek yemeye elverili deildi. Esirciler sava olsalar da aptal deillerdi. Yaamlar iin elzem olan gnlk yiyecek, iecek, bakm hizmetlerini yapmay beceremediklerine gre... bu ileri baka birileri yklenmeliydi. Esirciler zellikle siyah, beyaz, sar karncalarn kk ve orta byklkteki yuvalarna saldryorlard... nk onlarn ne ineleri ne de asit bezleri vard. Gzlerine kestirdikleri siteyi evvela kuatrlar. Kuatlanlar, darya km olan btn ii karncalarn ldn fark edince giri yerlerini kapatmaya karar verirler. Esircilerin ilk saldrya gemek iin bekledikleri an, ite bu andr. Btn savunmalar aarlar, sitenin iinde gedikler aarlar ve geitlerde panik yaratrlar. Bu srada korku iinde olan ii karncalar yumurtalar korumak iin bir k yeri kazarlar. Esirciler bunu nceden tahmin ederler. Btn klar denetim altnda tutarlar ve ii karncalar yumurtalar terk etmeye zorlarlar; buna uymak istemeyenleri de ldrrler. Karncalarda hibir zaman bou bouna cinayet ilenmez. atmalarn sonunda, esirciler yuvay ynetim altna alrlar, sa kalan ii karncalardan yumurtalar tekrar yerlerine koymalarn ve onlara bakmaya devam etmelerini isterler. kan larvalar istilaclara hizmet etmek zere eitilirler ve gemileri hakknda hibir ey bilmedikleri iin bu iman karncalara itaat etmenin en normal ve 222 en doru hareket olduunu dnrler. Basknlar srasnda eski esirler geride otlarn iine gizlenerek, efendilerinin ilerini bitirmesini beklerler. Sava kazanldktan sonra da, sadk kk hizmetiler olarak yeni yerlere yerleirler, eski ganimet yumurtalar ile yenilerini birletirirler ve esirlerle, ocuklar eitirler. Bylece karlmlarn nesilleri, korsanlarnn gebe hayatlar boyunca birbirlerine karp gider. Genelde gasplarn her birine hizmet iin esir gerekmektedir. Bir tanesi onu beslemek iin (ancak ezilmi gdalarn azlarna verilmesiyle beslenebilirler), bir tanesi onu ykamak iin (tkrk bezleri gszlemitir) bir tanesi de dklarn darya atmak iin, aksi halde dklar kabuklarna yapacak ve onu kemirecektir. Bu askerlerin bana gelebilecek en kt ey hizmetileri tarafndan terk edilmeleridir. Onun iin alnm yuvadan hemen ayrlrlar ve istila etmek zere yeni sitelerin peine derler. Eer gece bastrmadan nce bir yenisini bulamazlarsa alktan ve souktan lme tehlikesiyle kar karya kalrlar. Bu grkemli savalar iin en gln lm tarz. Chli-pou-ni esirciler hakknda saysz efsane duymutu. imdiye kadar esirler birok defa isyan etmiti ve artk efendilerini iyice tanm olduklarndan kendilerini ezdirmek istemiyorlard. Baz esircilerin ise her boydan ve her trden karncaya sahip olmak amacyla yumurta koleksiyonu yaptklar syleniyordu. Chli-pou-ni, deiik byklkte ve deiik renklerde yumurtalarla dolu bir salon dlyordu. Ve her biri beyaz kabuk iinde... bu kaba ilkel varlklara hizmet etmek iin uyanmaya hazr, spesifik, bir tr karnca kltr...

Bu can skc dncelerden kendini syrd. nce, onlara kar koyabilmek iin bir eyler dnmesi gerekiyordu. Esirciler srsnn doudan geldikleri bildirilmiti. Chli-pou-kanl ncler ve casuslar bunlarn kesin olarak drt yz bin ile be yz bin arasnda olduunu sylyorlard. Satei limanndaki yeralt tnelini kullanarak nehri gemilerdi. Ve olduka da skkn grnyorlard, zira yapraklardan dokunmu seyyar bir yuvaya sahiptiler ve onu tnelden 223 ~^w* geirebilmek iin bozmak zorunda kalmlard. Barnacak yerleri yoktu ve Chlipou-kan' ele geiremezlerse geceyi darda geirmeleri gerekiyordu! Gen kralie, olabildiince sakin dnmeye alyordu: Mademki portatif yuvalarndan bu kadar honuttular niin kendilerini nehri gemek zorunda hissetmilerdi? Fakat cevab gayet iyi biliyordu. Esirciler, anlalmaz derin bir kinle ehirlerden nefret ediyorlard. Onlara gre her biri bir tehdit ve kibir kaynayd. Gebeler ile ehirliler arasndaki ezel rekabet. Ayn zamanda esirciler nehrin br kysnda hepsi de birbirinden daha zengin ve daha iyi yzlerce site olduunu biliyorlard. Ne yazk ki Chli-pou-kan byle bir saldrya kar koyacak gte deildi. ehir ancak bir milyonluk nfusa ulamt, snr boyunca etobur bitkilerden oluan bir savunma hatt kurulmutu... fakat bunlar asla yeterli deildi. Chli-pou-ni sitesinin ok gen olduunu ve gelimi bir sava tekniine sahip olmadn biliyordu. Ayrca elilerden Federasyona kabul olunduuna dair bir haber de alnamamt. Bu durum karsnda komu sitelerin ballna gvenemezdi. Guayei Tyolat bile binlerce ba tede bulunuyordu, bu yazlk yuvada bulunanlara bile haber vermek olanakszd... Acaba byle bir durum karsnda Ana ne yapard? Chli-pou-ni, en iyi avclarndan birkan anten iletiiminde bulunmak zere toplantya armaya karar verdi (henz sava olduklarn kantlama frsat bile bulamamlard). Acele olarak bir sava taktii oluturmak gerekiyordu. Yasak sitedeki toplant daha bitmeden Chli-pou-kan'n yannda ykselen bir fidann stnde nbet tutan bekiler o tarafa doru gelen bir ordunun kokularn fark ettiklerini haber verdiler. Herkes hazrland. Hi bir taktik kuramamlard, doatan hareket edilecekti. Savaa hazrol emri verildi, birlikler iyi kt toplandlar. (Ccekarncalar karsnda kazanlan deneyimler ve rgtlenme konusunda hibir ey bilinmiyordu. Zira askerlerden birou mitlerini, etobur bitkileriyle kurulan, savunma hattna balamt. 224 MAL'DE: Mall'de Dogon'lar Gkyz Ue Yeryznn birlemesi srasnda Yeryznn cinsel organnn bir karnca yuvas olduunu dnrler. Bu birlemenin sonucu olarak dnya olutuu zaman diilik organ bir aza dnm ve oradan da sz syleme yetenei le madd destek veren dokuma teknii kmtr. Karncalar bu teknii, sonra nsanlara da aktarmlardr. Gnmzde hl dourganlk ayinleri karncaya bal olarak yaplmaktadr. Ksr kadnlar, Tann Amma'nm kendisini dllemesi in bir karnca yuvas zerine otururlar. Fakat karncalar insanlar iin yaptklarnda bu kadarla da kalmayp onlara, evlerini nasl na edeceklerini de gstermilerdir. Ve nihayet onlara suyun kaynaklarn bile belirtmilerdir. nk Dogonlar su bulmak in karnca yuvalarnn alt ksmn kazmak gerektiini anlamlardr. Edmond Wells Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi Her ynden ekirgeler sramaya balad, bu bir olayn iaretiydi. Keskin gzl karncalar, uzaklarda bir toz bulutunun ykseldiini fark ettiler. Esircilerden bahsetmek ayr bir olay, onlar saldrrken grmek ise bambaka bir olay. Svari birliklerine sahip deillerdi ama hepsi ete svari gibiydi. Vcutlarnn her paras esnek ve dayankl, ayaklar kaln ve adaleliydi, ince ve sivri olan kafalar ene ksmlarn oluturan hareketli boynuzlarla donatlmt. yle bir aerodinamik yaplar vard ki hzla hareket ettiklerinden havay yararken hi bir fsldama meydana gelmiyordu.

Onlar geerken otlar eilir, toprak titrer, kumlar dalgalanr. ne doru uzanan sivri ulu antenleri yle youn feromonlar brakr ki sanki haykrp barmalar oluyormu gibi duyulur. Acaba ieride kalp kuatmaya dayanmak m, yoksa darya 225 kp savamak m gerekecek? Chli-pou-ni kararszd ve seeneklerden birini tercih etmekten korkuyordu. O zaman doal olarak kzlkarnca askerleri de yaplmayacak olan yaparlar ve blnrler. Yars dman aka karlamak zere darya kar-, dier yars da kuatlm olma ihtimali karsnda yedek ve diren kuvveti olarak ieride gizlenmeye karar verir. Chli-pou-ni tand tek sava olan Gelincikler savan hatrlamaya alr. Ve dman birliklerine en ar kaybn topular tarafndan verildiini dnr. n saflara sra topu karnca yerletirilmesini emreder. Esirci birlikleri etobur bitki hattna saldrrlar. Vah bitkiler taze etin kokusunu duyunca eilir, fakat ok yava hareket etmektedirler ve btn dman savalar birka sinekkapan bitkisinin yol at ufak tefek syrk dnda hibir yara almadan duvar aarlar. Ana yanlmt! Hcum emri verildii srada Chli-pou-kanl ilk topu hatt salvo ateine geer fakat saldrganlara ancak yirmi kadar kayp verdirebi-lir. kinci hattakiler at durumuna gemeye bile frsat bulamazlar, topularn hepsi de boazlarndan yakalanmlardr ve bir damla asit pskrtmeye frsat bulamadan kafalan koparlmtr. Esircilerin hemen kafay hedef alma alkanlklar en byk zellikleridir, ve bu ii ok iyi baarrlar. Gen Chli-pou-kanllarn balar havalarda umaktadr. Bazlar basz kalm vcutlarna ramen kr dv yapmaya devam etmektedir, bazlar ise sa kalanlarn aknl iinde karlar. On iki dakika sonunda kzlkarnca birliklerinden geriye pek bir ey kalmaz. Ordunun ikinci yars btn girileri tkar. Chli-pou-kan'n kubbesi henz ina edilmemi olduundan, toprak zerinde ufalanm akl talaryla evrili on adet kk krater eklinde grnmektedir. Herkes sersemlemi durumdadr. Modern bir site ina etmek iin bu kadar zahmete katlandktan sonra onu kendilerini tek bana beslemekten bile aciz bu ilkel ekyann keyfine terkedilmi olarak grmek ne kadar ac verici bir olay! 226 Chli-pou-ni her ne kadar birok anten iletiimine girmise de ne ekilde dayanabileceklerine dair bir are bulamaz. Giri yollarnn moloz talaryla tkanm olmas belki birka saniye dayanma olana verebilir. Galerilerde yaplacak savaa gelince Chli-pou-kanl-lar buna da darda yaplan savatan daha iyi hazrlanm deillerdi. Darda, son kalan asker kzlkarncalar btn gleriyle savamaya devam ederler. Bazlar geri ekilmeyi baarm fakat ou giri yerlerinin tam arkalarnda kapatlm olduunu grmt. Onlar iin her ey bitmiti. Artk kaybedecekleri hibir ey kalmad iin en etkili olabilecek ekilde savayor ve saldrganlar ne kadar ok oyalayabilirlerse giri yerlerinin de ayn oranda dayankl hale getirilebileceini dnyorlard. Kafas koparlan son Chli-pou-kanl askerin vcudu bir refleksle giri yerlerinden birinin azn tkam ve peneleri bir kalkan gibi kar tarafa doru evrilmiti. Chli-pou-kan'n iinde bekleyi balamt. Kaygl bir tevekkl iinde esirciler bekleniyordu. Sonunda fiziksel kudret, teknolojinin henz aamad bir etkinlik gstermiti. Fakat esirciler saldryordu. Roma nlerindeki Anibal gibi zafer iin kararsz kalrlar. Her ey ok kolay olmutu. Herhalde bir tuzak kurmu olmalydlar. Onlarn ldrc hretleri her yere kendilerinden nce ulayordu ama kzlkarncalarn da kendilerine gre nleri vard. Esirciler kampnda, onlarn anlalmas g tuzak kurmakta ok usta olduklar syleniyordu. Lejyonerlerle gayet iyi kaynatklar, hi beklenmedik bir anda ortaya ktklar ileri srlyordu. Ayn zamanda vahi hayvanlar eitmesini ve dayanlmaz aclar veren gizli silahlar imal etmesini bildikleri syleniyordu. Bunun yan sra esirciler ak havada ne kadar rahat iseler duvarlar arasnda olmaktan da ayn oranda nefret ediyorlard.

Bu dnceler altnda grnrdeki engelleri ykmak istemezler. Beklerler. Nasl olsa bol bol vakitleri vard. Gecenin bastrmasna daha on be saat vard. Karnca yuvasnn iindekiler aknlk iindeydi. Niin saldrmyorlard? Bu durum Chli-pou-ni'nin hi houna gitmez. Onu 227 endielendiren daha gl olmasna ramen alkn olduklar yntemden vazgemeleriydi. Baz kzlar ekingen bir havada belki de onlar alktan ldrmek istediklerini yayar. Byle bir olaslk kzlkarncalara ancak cesaret verebilirdi: yeraltndaki ahrlar, tahl unu ambarlar, urupla tka basa doldurulmu damacana karncalar sayesinde iki ay srebilecek bir kuatmaya bile dayanabilecek gteydiler. Fakat Chli-pou-ni bir tuzak olduuna inanmyordu. Dardakiler yalnzca geceyi geirmek iin bir yuva aryorlard. Ana'nn nl vecizesini hatrlad: Hasm daha kuvvetli ise onun anlay tarzndan uzaklaacak ekilde hareket et. Evet bu kaba karncalara kar ileri teknoloji ite kurtulu yolu. Be yz bin Chipoukanl anten iletiimine girerler. Sonunda ilgin bir tartma balad. Kk bir karnca u fikri yayd. Hata, Bel-o-kanl byklerimizin kulland silahlar veya stratejileri aynen tekrarlamak isteyiimizden domutur. Kopya etmememiz gerekir. Kendimize ait sorunlar karsnda kendi zm yollarmz bulmalyz. Bu feromon yaylr yaylmaz dnceler netleti ve hzla bir karara varld. Herkes almaya koyulmutu. YENER: XIV. yzylda Sultan Murat daha spesifik bir ordu kurdu. Yenieriler (yeni Trk askeri, yeni milis). Yenieri ordusunun en nemli zellii sadece yetimlerden kurulu olmasyd. Nitekim Trk askerleri emrenl veya Slav kylerine girdiklerinde kk yataki ocuklar topluyorlar ve onlar bir askeri okula yerletiriyorlard. Bunlar dnya hakknda eHmenlerlnln rettiklerinin dnda bir bilgiye sahip deillerdi. Sadece sava sanat zerinde eitilmi olan bu ocuklar Osmanl mparatorluu'nun en iyi savalar olarak kabul ediliyor ve hi acmadan kendi gerek ailelerinin kylerini tahrip ediyorlard. Gittike daha saldrgan, daha gl hale gelmilerdi. Bunlarn nne geilmez bir hale geldiklerini gren Sultan kinci Mehmet endielenmeye balad ve 1816'da onlar yok ederek okullarn da atee verdi. Edmond Wells Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi 228 Prof. Leduc, beraberinde iki byk bavul getirmiti. Bir tanesinden benzinle ileyen son model tazyikli bir eki kard. Hemen, polisler tarafndan rlen duvarda geilebilecek kadar bir delik amaya balad. eki darbeleri sona erdii zaman Bykanne Augusta ona bir fincan scak mineiei ay teklif etti, fakat Leduc bunun ok idrar karttrdn ileri srerek nezaketle reddetti. Dier valize doru dnd oradan da maara bilimcilerinin kulland bir donatm kolunu kard. - Onarmn bu derece derin olduunu mu dnyorsunuz? - Doru sylemek gerekirse, madam, sizi grmeye gelmeden nce bu bina hakknda aratrma yaptm. Rnesans devrinde burada, gizli bir geit ina ettiren Protestan bilginler yaam. Olduka eminim ki bu geit Fontainebleau ormanna almaktadr. - Fakat eer o insanlar ormana kan bir geit yapmlarsa aa inenlerin niye grnmediini bir trl anlayamyorum. Orada olum, torunum... gelinim ve bundan baka da on kii kadar itfaiyeci ve jandarma eri var, btn bu insanlarn saklanmak iin hibir nedenleri yok. Onlarn aileleri dostlar var. Onlar Protestan olmad gibi kutsal bir sava da sz konusu deil. - Bu kadar emin misiniz, bayan? Sadece onu glmser bir eda ile szd. - Dinler yeni isimler ald, filozof veya bilim adam olmakla vnyorlar. Fakat deimemiler, hep dogmatik kalmlardr. Maara giysilerini kuanmak iin yan odaya geti. Giydiklerinden epeyce rahatsz olmu bir halde kafasnda lambal kpkrmz bir kask ile grndnde Augusta neredeyse glmekten katlacakt. Leduc ise hi oral olmadan konumaya devam etti.

- Protestanlardan sonra, bu daire her eit mezhebe konut oldu. Bazlar kendilerini ok tanrl inanlara kaptrm, bazlar da soana ya da kara turpa hayran idiler, ne bileyim? - Soan ve kara turp sala ok yararldr. Bu bitkilere hayran olmalarn ok iyi anlyorum. Salk en nemli konudur... Baknz ben sarm, ve olduka yalym. stelik her gn biraz daha lme yaklayorum. 229 Ona gven vermek istermi gibi grnyordu: - Yok canm ktmser olmaynz; henz ok gen grnyorsunuz. - Dikkat et bakalm, ka yanda olduumu tahmin ediyorsun? - Bilmem, altm yetmi yalarnda! - Yz yandaym Msy. Bir hafta nce yz yama bastm ve her yerim hasta, ayrca hayata katlanmak bana gnden gne daha da zor geliyor, hele btn sevdiklerimi kaybettikten sonra. - Sizi anlyorum madam, ihtiyarlk g bir deneyim. - Sizde konuya byle aklk getiren baka szler var m? - Fakat madam... - Haydi abuk aaya inin. Yarn, tekrar geri dndnz grmezsem polise haber vereceim ve herhalde buraya gelip hi kimsenin ykamayaca kaln bir duvar receklerdir. Srekli olarak yabanarlar larvalar tarafndan kemirilen 4000. en dondurucu gecede bile uyuma olanan bulamaz. Sakince lm bekler ama yine de, baka koullar altnda tekrarlamaya cesaret edemeyecei srekli heyecan veren aratrmalara katlmaktan da geri kalmaz. Dnyann snrn kefetmek gibi... Hl hasatlarn tarlalarna doru giden yolu izliyorlard. 103683. yolda yrrken bakclarnn verdii baz dersleri hatrlad. Ona yeryznn bir kp eklinde olduunu ve hayatn sadece onun st yzeyinde varolduunu anlatmlara. Dnyann ucuna ulat zaman ne grecekti? Su mu? Baka bir gkyz boluu mu? Kendisi ve uzatmal yol arkada bugne kadar aratrmac ve kzlkarncalarn bildiklerinden ok daha fazla ey renmi olacaklard! 4000.'nin akn baklar iinde 103683. aniden kararl admlarla yrmeye balad. Esirciler ikindiye doru girileri zorlamaya karar verdikleri zaman hibir mukavemetle karlamam olduklarn grnce arp kaldlar. Kk apta bir site olmasna ramen, Kzlkarnca ordusunun tmnn imha edilmemi olduunu gayet iyi biliyorlard. 230 Kukulanmaya baladlar. Gn nda serbeste yaamaya alm olduklar ve toprak altnda da iyice gremediklerinden daha da temkinli ilerlemeye baladlar. Asekse! kzlkarncalar da karanlkta gremiyordu ama onlar bu karanlk dnyann yollar arasnda rahatlkla yrmeye almlard. Esirciler yasak siteye ulatlar. Her ey bombotu yerde, dokunulmam olarak duran yiyecekler bile vard! nmee devam ettiler; ambarlar doluydu, az nce burada olduklar kesindi. Kat - 5. yeni feromon izleri buldular. Orada konuulanlar deifre etmek istediler, fakat kzlkarncalar, her yere izleri bozan kekik krntlan yerletirdiklerinden zme imkn bulamadlar. Kat - 6. Byle, toprak altnda kapal kalmaktan holanmyorlard. Bu ehir ne kadar da karanlk oluyor! Kanncalar, llerinin, konulduu yer gibi dar ve karanlk bir alan iinde kalmaya nasl katlanabiliyorlard? Kat - 8. Daha taze feromon izleri saptadlar. Admlarn sklatr-dlar, kzlkarncalar pek uzakta olmamal. Kat - lO.'da yumurtalar tayan bir grup ii karncaya rastladlar. Bunlar esircilerden kamaya balamt. Demek iin asl bu idi! Sonunda anlarlar, deerli yumurtalklarn kurtarmak midiyle btn ehir en derinlerde bulunan katlara inmiti. Her eyin akla kavumu olduunu dnerek, esirciler tedbiri elden brakp geitlerde nl harp lklarnn feromonlarn yayarak komaya baladlar.

i karncalar onlar atlatmay baaramamt ama zaten - 13. kata da gelinmiti. Birdenbire yumurta tayclar anlalmaz ekilde ortadan yok oldular. Onlarn takip ettii geit ise ok byk bir salona alyordu. Salonun taban urup birikintileri ile dolu idi. Esirciler igdsel olarak toprak tarafndan emilmesine frsat vermeden, lezzetli urubu yalamak iin acele ettiler. Dier savalar da onlar izledi, fakat salon gerekten muhteemdi, herkes iin yer ve hepsine yetecek kadar da urup birikintisi vard. Ne kadar lezzetli ne kadar tatl bir ey! Buras herhalde 231 karncalarn hazine salonlarndan biri olmalyd. Bir esirci bundan bahsedildiini duymutu. Gya modern bir teknoloji... zavall bir karnca btn hayat boyunca ba aa ve karnnn ucu da aaya doru sarktlm olarak kalmaya mecbur tutulacak. Bir taraftan uruptan tka basa ierken dier taraftan da ehirlilerle alay etmekten geri kalmyorlard. Bu derece nemli bir salonun sadece bir tek giri yerinin oluu ok hayret verici idi. Daha fazla dnecek zamanlar yoktu. Kzlkarncalar kaz iini bitirmilerdi. Tavandan bir sel akmaya balad. Esirciler geitten kamay denediler ama buras byk bir kaya paras ile tkanmt. Ve suyun seviyesi de gitgide ykseliyordu. Tepeden inen suyun darbesini henz almayanlar imdi btn gleriyle rpnp duruyorlard. neri, bykleri taklit etmemek gereini ortaya atan sava kzlkarncadan gelmiti. u soruyu ortaya atmt: ehrimizin en ayrt edici zellii nedir? Bir tek feromon yaylmt: - 12. kattaki yeralt deresi! O zaman dereden balayp bir ksm su akntsnn ynn deitirdiler ve topra yal yapraklarla kaplayarak bir kanal atlar. in geri kalan taraf sarn tekniine kalmt. Odann birinde byk bir havuz ina etmiler ve ortasndan da bir daln ucu ile delik amlard. En karmak konu da daln dier ucunu suyun st yzeyini aacak ekilde tutmakt. Bu iin kahramanln da sarn odasnn tavann ekip daln ucunu tutan karncalar yapmlard. Aadaki esirciler, suyun iinde debelenip duruyordu. ounluu boulmutu, fakat btn sular aa salona geince suyun seviyesi tavana ulam ve dolaysyla baz esirciler de tavandaki delikten kabilmiti. Kzlkarncalar zorluk ekmeden onlar asit atna tutarak ldrdler. Bir saat sonra esirci orbasnn kaynamas durmutu. Kralie Chli-pou-ni kazanmt. O zaman ilk tarihi szc yayld: Engel ne kadar yksek olursa, onu amak iin daha ok zorlanmak gerekir. 232 Prof. Leduc'un kvrlarak duvarn deliini at srada hafif bir srama sesi Augusta'nn mutfaa gelmesine neden oldu. Yirmi drt saat sonra bir de bu i! Antipatik bulduu ve yok olup olmamasnn onun iin hi nemi olmayan kii kagelmiti. Maara giysileri paralanmt ama kendisine bir ey olmamt. Eli bo dnd de her halinden belli idi, - Ne var ne yok? - Nasl ne var ne yok? - Buldunuz mu? - Hayr... Augusta ok heyecanlanmt. lk defa bu ukurdan bir kimse canl ve delirmeden dnyordu. Demek ki bu maara iinden sa olarak da kmak mmknm! - yi ama, aada ne var? Sizin dndnz gibi Fontaineb-leau ormanna k var m? Kaskn kard. - nce bana iecek bir ey getirin ltfen. Btn yedek yiyeceklerimi tkettim ve dn lenden beri su imedim. Augusta, ona, termos iinde scak olarak tuttuu mine ay iei getirdi. - Aada ne olduunu size sylememi istiyor musunuz? Yzlerce metre derinlie inen helezon eklinde bir merdiven var. Bir kap var, sonra en dipte torununuz Jonathan tarafndan rlm olmas muhtemel olan bir duvar var.

ok salam bir duvar, matkapla delmeye altm ama sonu alamadm. Herhalde duvarn dnmesi veya yana kaymas gerek nk kodlu alfabetik sistemde tular var. - Kodlu alfabetik tular m? - Evet, herhalde bir soruya cevap veren kelimeyi yazmak gerekiyor. - Hangi soru? - Alt kibrit p ile drt adet ekenar gen nasl yaplr? Augusta kahkahalarla glmekten kendini alamad. Bu durum bilim adamn sinirlendirmiti. 233 - Cevab biliyor musunuz? ki hkrktan sonra Augusta konuabildi. - Hayr! yok hayr! cevab bilmiyorum! Fakat soruyu ok iyi biliyorum! Ve glyor, glyordu. Prof. Leduc homurdanarak sylendi. - Saatlerce durdum cevab aradm, fakat sonuca varamadm. Malzemeleri yerletiriyordu. - Eer izin verirseniz gidip bir matematiki dostuma sorup tekrar dneceim. - Hayr. - Nasl hayr? - ans bir defa dner, sadece bir defa. Bundan yararlanmay bi-lemediyseniz artk ok ge. Bu iki bavulu da ltfen evimden uzaklatrn. Allahasmarladk msy! Ona bir taksi bile armad. Duyduu tiksinti ar basmt, herhalde holanmad bir kokusu vard. Augusta, mutfakta ayrlm duvara kar oturdu. imdi durum deimiti. Jason Bragei ve u bay Rosenfeld'e telefon etmeye karar verdi. lmeden nce biraz elenmek istiyordu. NSAN FEROMONU: Bceklerin koku yoluyla anlamalarna benzer bir ekilde nsan da, birbirleriyle gizilce sylemek in kokusal bir dile sahiptir. Yayn yapan antenlerimiz olmadndan femmonlan koltukaltla-nndan, memelerden, ban sal ksmndan, cinsel organlardan havaya yayarz. Bu mesajlar blllnd olarak alglanrsa 4a etkileri kmsenmeyecek kadar nemlidir. nsan elli milyon kokusal sinir ucuna sahiptir; milyonlarca kokuyu tanmlamaya yetenekli elli milyon hcre. Halbuki dilimiz ancak drt tad tanmlayabllmektedt. Bu letiim biimini hangi alanda kullanrz? Her eyden nce cinsel ekicilikte. nsanlarda bir erkek, bir dii tarafndan, sadece doal kokulan alglanarak bile pek ala sevlleblUr (ekseriya bu doal kokular yapay kokularla gizlenmektedir). 234 Erkek femmonlannm dii in bir anlam tamamas durumunda tilebilir de. iliki tendir. Her ki varlk da alglad kokusal szlerden hi kuku duymaz. Tam olarak ifade etmek gerekirse "ak krdr". nsan feromordannm etkisi saldrganlk ilikilerinde de kendini gsterebilir. Kpeklerde olduu gibi bir nsan hasmnn korku mesaj veren bir koku verdiini sezdii zaman doal olarak ona saldrmak steyebilir. Nihayet nsan teromonlannn en artc etkilerinden biri de hi phesiz kadnlarda det dnemlerinin ezamanl hale gelmesidir. Nitekim beraberce yaayan birok kadnn organizmalan-mn uyum iinde olmasna yardm eden kokular yayd anlalmtr. Bu uyum det dnemlerinin hepsinde de ayn tarihe rastlamasyla sonulanmtr. Edmond Wells Greceli ve Mutiak Bilgi Ansiklopedisi Sar tarlalarn arasnda ilk hasatlar fark ettiler. Gerekte onlara oduncu demek daha uygun olacakt. Tahllar onlardan o kadar bykt ki besleyici tanelerini toplayabilmek iin saplarn dibinden kesip onlar yere devirmek zorunda kalyorlard. Kesim ilerinden baka balca uralarndan biri de ekinlerin etrafnda biten zararl otlar temizlemek oluyordu. Bunun iin de kendi rettikleri ot ilacn kullanyorlar ve karnlarndaki bezler yardmyla bu ilac, "indol asetik asidi" pskrtyorlard. 103683. ile 4000. yaklat zaman hasatlar onlarn farkna varamad, hibir zaman kzlkarnca grmemilerdi. Ve bunlarn ya firar eden iki esir karnca, ya

da lomekz salgsnn peinde olan iki uyuturucu dkn olduunu dndler. Ksacas ya birer serseri ya da hap idiler. Bununla beraber hasatlardan biri krmz karnca molekllerinden birini ayrt etmeyi baarr. Bir arkada ile birlikte ilerini brakrlar ve yaklaarak: 235 Krmz karncalara m rastladnz? Neredeler? diye sorarlar. Grmelerin sonunda Bel-o-kanllar birka hafta nce krmz karncalarn hasatlarn yuvasna saldrdklarn renirler. Zehirli ineleriyle yzden fazla ii karnca, prens ve prensesi ldrmler, sonra da btn un ve hububat yedeklerini armlard. Hasatlar ordusu, zarar ancak yeni tohumlar aramak iin gneye yaptklar sefer dnnde saptayabilmiti. Kzlkarncalar, krmz karncalara rastladklarn dorularlar. Onlar bulmak iin hangi yn izlemeleri gerektiini anlatrlar. Hasatlarn sorusu zerine serven dolu yolculuklarnn yksn anlatrlar. Dnyann ucunu mu aryorsunuz? Dorularlar. O zaman brleri glmekten katlrcasma keskin feromon yayarlar. Niin byle katla katla glyorlard? Yoksa dnyann ucu yok muydu? Evet var ve oraya ulatnz bile! Bizim hasattan baka balca uralarmzdan biri de dnyann ucunu amay denemektir. Hasatlar ertesi sabah iki "turisti" bu doa tesi yere gtrmeyi teklif ederler. Hasatlarn bir kayn aacnn kabuu iine oyduklar kk bir yuvada geceyi konuarak geirirler. Dnyann ucunun koruyucular var m? diye 103683. sorar. Merak etmeyin, onlar pek yaknda greceksiniz. Onlarn bir vuruta btn bir orduyu ezecek gte bir silaha sahip olduklar doru mu? Hasatlar bu yabanclarn bu kadar ok ayrnty bilmelerine arrlar. Evet doru. Demek ki 103683. sonunda gizli silahn srrn renecekti! O gece bir rya grr. Yeryznn bir dik ayla durduunu, dikey bir su duvarnn gkyzn kapladn ve bu su duvarndan kan mavi karncalarn azlarnda ok byk tahrip gc olan akasya dallar tadklarn grr. Bu sihirli dallarn bir ucunun demesi bile her eyi yerle bir etmeye yetiyordu. 236 IV YOLUN SONU Augusta btn geceyi alt kibrit pnn nnde geirdi. Duvar gerek olmaktan te psikolojik bir nitelik tayordu, bunu anlamt. Olu Edmond'un nl "Farkl dnmek gerek!" sz... Olu bir eyler kefetmiti, bu kesin ve bunu zeks sayesinde gizliyordu. Onun ocukluk yuvalarn "in"lerini hatrlar. Kim bilir belki de bunlarn hepsi tahrip edilmi olduu iin hi kimsenin gelip onu rahatsz edemeyecei ve elinden alnamayacak baka bir yer kurmay dnmt. Sanki huzurunu... ve grnmezliini darya yanstmayacak bir i lem. Augusta zerine ken arl atmak iin yle bir silkindi. Genliine ait bir an canland. Bir k gecesiydi, henz kk bir ocuktu ve sfrn altnda da saylarn olabileceini dnmt... 3, 2, 1, 0 ve sonra -1, -2, -3... tersine dnm saylar! Sanki rakamlarn klf tersine evriliyormu gibi bir ey. Demek ki sfr her eyin sonu veya balangc deildi. te yandan sonsuza giden baka bir dnya vard. Sanki "sfr" duvar yklmt. Yedi veya sekiz yalarnda olmalyd, fakat kefi onu allak builak etmi ve btn gece uyuyamamt. Tersine dnm rakamlar... Bu baka bir boyutun balangc idi. nc boyut! Aman Tanrm! Heyecandan elleri titredi, alad fakat uzanp kibrit plerini almak iin kendinde yeterli gc buldu. tanesini gen eklinde birletirip sonra da her keye, stte bir noktada birletirmek zere, bir kibrit dikti ve bir piramit oluturdu. Bir piramit ve drt ekenar gen. 237 te yeryznn snr. artc bir yer. Burann hibir doal yn olmad gibi hibir dnyal da yoktu. 103683.'nn hayal ettii gibi bir yer deildi.

Dnyann ucu siyaht, bu kadar siyah bir ey hi grlmemiti. Kat, kaygan ve lkt ayrca mineral yalara benzer bir kokusu vard. Dikey okyanus yoktur ama burada dayanlmaz iddette hava akm vard. Ne olup bittiini anlamak iin uzun sre beklediler. Zaman zaman iddeti gitgide artan bir titreim hissediliyordu. Sonra birden yer sarsld ve kuvvetli bir rzgr antenlerini havaya kaldrd. Korkun bir grlt ayak eklemlerini titretti. Sanki zorlu bir kasrga gelip gemi ve arkasndan bir toz bulutu brakmt. Birok hasat aratrmac bu snr gemek istemiti fakat snr bekiler tarafndan korunuyordu. Zira bu grlt, bu rzgr, bu titreim tmyle onlarn eseriydi. Dnyann ucunun bekileri siyah topraa girmeye kalkan her eyi vuruyordu. Daha nce bu bekileri grm mydler? Kzlkarncalar sorularna cevap almadan yeni bir grlt ykselir ve kesilir. Onlara elik eden alt hasatdan biri hibir kimsenin "yasak toprak" zerinde yrmeyi ve sa olarak dnme yi baaramadn aklar. Bekiler her eyi eziyordu. Bekiler... La-kola-kan'a ve 324. erkek karncann grubuna saldranlar bunlar olmalyd. Fakat batya doru gelmek iin neden dnyann ucunu terk etmilerdi? Dnyay istila m etmek istiyorlard? Hasatlar da kzlkarncalardan daha fazla bir ey bilmiyorlard. Hi olmazsa onlar tarif edebilirler miydi? Btn bildikleri bekilere yaklam olan btn hasat karncalarn ezilmi olarak ldrlme-siydi. Bunlarn hangi canl snfna dahil edilebileceini bilmiyorlard: Bunlar dev csseli bcek mi yoksa bitki miydiler? Hasatlarn yegne bildikleri ey bunlarn ok hzl, ok gl olduklaryd. Bu tm glerinin zerinde olan bir kuvvetti ve bylesini hi grmemilerdi. Bu esnada 4000., ani ve beklenmedik bir giriimde bulunur, 238 grubu terk eder ve tekin olmayan bu tabu lkeye girmeyi gze alr. lmek iin lmek, hibir eye aldrmadan, dnyann ucunu amay denemek ister. Dierleri akna dnm bir halde onu izlerler. En ufak titreimi, ayaklannn ucunda hissedebilecei en belirsiz tehlike iaretlerini izleyerek yavaa ilerlemeye balar. te, elli ba, yz ba, iki yz ba, drt yz, alt yz, sekiz yz ba. Hibir ey olmaz. Sa salim ilerlemitir! Karda onu alklarlar. Bulunduu yerden, saa ve sola doru kayan kesintili beyaz eritler grr. Siyah toprak zerinde her ey ldr, hibir bcek hibir bitki yoktur. Ve yerler o kadar siyahtr ki... Bu gerek bir toprak olamaz. nnde, ok uzakta bitkilerin bulunduunu fark eder. Dnyann ucundan sonra baka bir dnyann var olmas mmkn mdr? Kenarda duran arkadalarna btn bunlar anlatmak iin birka defa feromon yayar, fakat bu kadar uzaktan diyalog kurmak olanakszdr. Geriye dnmek ister, ite tam bu srada yeniden mthi bir sarsnt ve grlt kopar. Bekilerin gelii! Arkadalarna ulamak iin btn hzyla komaya balar. ok ksa bir zaman iinde ortaya kan muazzam bir kitlenin byk bir vnlama ile gkyznden getiini grnce donakalrlar. Bekiler madeni ya kokular yayarak gemilerdi. Ve 4000. ortadan yok olmutu. Karncalar biraz kenara doru yaklanca ne olduunu anlarlar. 4000. o kadar iddetli bir ekilde ezilmiti ki, vcudunun yerdeki kalnl ancak onda bir ba kadar idi, sanki siyah topran zerine kazlmt! Demek ki dnyann ucunun bekileri byle vuruyorlard. Bir grlt duyuluyor, bir esinti hissediliyor ve annda her ey tahrip ediliyor, ta haline geliyor, eziliyordu. 103683. henz olay incelemeye vakit bulamadan yeni bir patlama daha iitilir. lm daha ilk adm atamadan gelip atmtr. Toz yere yaylr. 103683. Her eye ramen bu yeri amak ister. Yine Satei liman aklna gelir. Problem birbirine benzer niteliktedir. Yukardan . 239 amak olanakszsa alttan gitmeyi denemek gerekir. Bu siyah topra bir nehir gibi dnmeli. Nehirleri amann en iyi aresi ise alttan bir tnel amaktr.

Bundan dier alt hasatya da bahseder, hepsi heyecanlanr. Olayn bu kadar aikr olmasna ramen niin daha nce dnmediklerine aarlar! Herkes enelerinin btn kuvvetiyle oymaya balar. Jason Bragel ile Prof. Rosenfeld bugne kadar mineiei aynn tiryakisi olmamlard, fakat imdi olmak zereydiler. Augusta kahvalt srasnda her eyi anlatt ve onlarn, kendisi ldkten sonra olu tarafndan, dairenin mirass olarak gsterildiklerini aklad. Herhalde bir gn her ikisi de kendisi gibi aasn aratrmak hevesine kaplacaklard. O yzden en etkin ekilde sonu alabilmek iin btn glerin bir araya toplanmasn arzuluyordu. Augusta'nn gerekli grd bu aklamalardan sonra her de ok az konutular. Birbirlerini anlamak iin buna ihtiya duymadlar. Bir bak bir glmseme... Daha nce hibiri herhangi bir dncenin aniden karsndakine bylesine yaylmasna asla tank olmamt. Esasen bu, tek bir fikir olmaktan da te bir eydi; sanki birbirlerini tamamlamak iin domulard ve adeta genetik yaplar birbirinin iine giriyor ve kaynayordu. Bu byleyici bir olayd. Augusta ok ihtiyarlam idi, buna ramen dier ikisi onu olaanst gzel buluyorlard. En ufak bir art dnceye kaplmadan Edmond'u andlar, l iin duyduklar sayg kendilerini bile hayrete dryordu. Jason Bragel ailesinden bahsetmedi, Daniel Rosenfeld iinden bahsetmedi, Augusta hastalndan bahsetmedi: Hemen o akam inmeye karar verdiler. Biliyorlard, imdi burada yaplacak tek i buydu. UZUN ZAMANDAN BER: Uzun zamandan beri, bilgi lem ve bilhassa yapay zek programlarnn genel olarak nsan anlayna yeni yaklamlar sunaca ve birletirecei dnlmt. Ksacas, elektronikten yeni bir felsefe bekleniyordu. 240 Fakat deiik biimlerde gsterilmi olmasna ramen hammadde hep ayn di: nsann hayallerinde oluan fikirler. Bu, inden klmaz bir durumdur Fikri yenilemenin en uygun yolu, nsann hayallerinden kurtul-masdr. Edmond Wells Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi Chli-pou-kan gelimi ve akllca bulular yardmyla bymt ve olgunlam bir site haline ulamt. Su teknolojisi kullanarak - 12. katn altna btn bir kanal ebekesi kurulmutu. Bu akarsu kollar, yiyeceklerin ehrin bir ucundan dier ucuna hzla tanmasna olanak salyordu. Chli-pou-kanllar su yolu ile tama tekniini rahatlkla uygulama olana buldular. En uygunu batmayan yabanmersini yaprayd. Uygun yndeki su akmn seerek yzlerce ba uzakla kadar nehir yoluyla seyahat edebilme olana vard. rnein doudaki mantar tarlalarndan batdaki ahrlara kadar. Karncalar, belki de bir gn domuzlan bcei yetitirebileceklerini umarlar. Bu iman sualt koleopterleri d kanatlarnn altnda bir hava kesesi tayor, ok hzl yzebiliyorlard. Onlar yabanmersini yapraklarn ekmeye raz edebilirlerse sallar, sadece suyun akna bal kalmaktan kurtulmu olacakt. Chli-pou-ni gelecee ait baka bir fikir ortaya atar. Onu, rmcek andan kurtaran boynuzlu koleopteri hatrlamt. Mkemmel bir sava arac! Alnlarnn ortasnda byk bir boynuza, zrh gibi bir kabua sahip olmalarndan baka uular da ok canl idi. Bu hayvanlardan bir birlik kurmay ve her birinin bann stne on topu karnca yerletirmeyi tasarlar. Daha imdiden bu yenilmez takmlarn dman birliklerinin zerine yrdn ve asit yamuruna tuttuunu grmektedir. Ancak engeller kar: domuzlan bceklerinde olduu gibi boynuzlular da altrmakta glkler kar, lisanlarn bile anlayamazlar! 241 Onlarca ii karnca, onlarn yaydklar kokusal deyimleri zmek ve kendilerinin feromon lisann anlatmak iin gnlerce urarlar. Yz gldrc bir sonu elde edememelerine ramen Chli-pou-kanllar onlar uruba boarak gayret gstermeye raz ederler. Sonu olarak beslenme, bcekler arasnda paylalan en etkin konuma aracyd. Bu toplu ibirliine ramen Chli-pou-ni endieli idi. Chli-pou-kan'n altm beinci site olarak kurulmas iin federasyona eli grubu gnderdii halde hl bir cevap alnamamt. Belo-kiu-kiuni birlemeye kar m kyo rdu?

Dndke Chli-pou-ni'nin endiesi daha da artyordu. Eliler tuhaf kokulu savalara m yakalanmlard? Acaba -50. kattaki lo-mekzn byleyici kokusuna m kendilerini kaptrmlard... ve belki de baka bir eyler olmutu... Kalbini ferahlatmak ister. Ne federasyon tarafndan tannma ne de aratrma yapma gayretinden vazgemek istemez! En iyi ve en anlayl olan 801.'yi gndermeye karar verir. Ona btn olana salamak iin, kralie gen asker ile anten iletiimine girer. Bylece o da esrar perdesini zmekte kendisi kadar etkin olabilir. Gren gz Hisseden anten Chll-pou-kan 'in kudretli penesi Yal kadn, bir srt antas dolusu yiyecek ve iecek hazrlamt; bu arada termos dolusu scak mineiei ay da koymay ihmal etmez. Bilhassa u antipatik Leduc'n yapt gibi yeterli erzak almayp geri dnmemek iin... Ayrca anahtar kelimeyi de bulabilecek miydi acaba? Augusta bundan da pheliydi. Dier eyalar arasnda, Jason Bragel'in getirdii bir gz yaartc bomba ile maske ve Daniel Rosenfeld'in ald en son model flal bir fotoraf makinesi vard. Artk tatan atl kanncada dnp duruyorlard. Daha ncekilerde olduu gibi ini, hatralarn, gizli kalm dncelerini canlandnyordu. 242 t ocukluk dnemi, anne-baba, ilk aclar, ilenen kabahatler, krk ak, bencillik, gurur, vicdan azab... Vcutlar hibir yorgunluun esiri olmadan otomatik bir ekilde hareket ediyordu. Gezegenin bedenine dalyorlard. Gemi yaantlarnn iine dalyorlard. Ah! hayat ne kadar uzun ve ypratcyd... Ykclk yaratclktan daha kolayd. Sonunda bir kap nne ulatlar. Orada bir metin yazlyd. Ruh, lm annda, Byk Srlar renmeye alanlarn duyduu hissin aynsn duyar. Her eyden nce bu; sonsuz karanlklar, zahmetli ve dolambal yollar arasnda acl ve endie veren bir yolculuktur. Sonra, sonuca ulamadan nce, korku en son haddine varr. rperti, titreme, souk souk terleme ve byk korku egemen olur. Bu dnemi ok gemeden a doru yneli ve ani bir aydnlanma takip eder. ok ekici bir prlt gzlerin nne serilir. Gzel seslerin yayld ve danslarn yapld tertemiz yerlerden ve ayrlardan geilir. Kutsal szler dini saygnl telkin eder. Kusursuz ve bilinli insan zgr hale gelir ve Byk Srlar yceltir. Daniel bir fotoraf eker. - Bu metni tanyorum, der Jason. PIutarque'tan. - Gerekten gzel bir metin. - Bu sizi korkutuyor mu? diye, Augusta sorar. - Evet, fakat zellikle seilmi. Ve anlalyor ki, korkudan hemen sonra aydnlanmann geldii syleniyor. O zaman srasna gre hareket edelim, biraz korku gerekli ise, korkutulmaya raz olalm... - Tam stne bastn, sanlar... Sanki sz edilmesini bekliyorlarm gibi meydana kverdiler. aratrc onlarn katklarn hissediyorlard. Daniel yeniden fotoraf makinesinin deklanrne bast. Flan aydnl gri renkte 243 ve siyah kulakl kouan kadife yumaklarnn resmini ekmiti. Ja-son hemen maskeleri datt ve arkasndan bol miktarda gz yaartc gazn pskrtt. Kemiriciler bir daha grnmediler... ni tekrar balad ve uzun mddet srd. - Baylar bir piknik yapsak ne dersiniz? diye, Augusta teklifte bulundu. Ardndan piknik yaptlar. San hikyesi unutulmua benziyordu, her de kendilerini rahat hissediyorlard. Biraz souk bastrd iin kahvaltlarn

birka yudum alkol ve scak bir kahve ile tamamladlar. Normal olarak mineiei ay ikindi kahvaltsnda iiliyordu. Topran kolayca ilenebilir olduu bir blgeye gelinceye kadar uzunca bir sre kazmlard. Bir ift anten periskop topran yzeyine kar; etrafta bilinmeyen kokular vard. Ak havaya ulatlar. te dnyann ucunun br tarafnda bulunuyorlard; yine su duvar yok. Fakat dierine hi benzemeyen gerekten bambaka bir lem. Birka aa ve otlaklk bir blgeden hemen sonra gri renkte, sert ve kaygan bir l gz alabildiince uzanmaktayd. Grnrde herhangi bir karnca yuvas veya beyaz karnca yuvas yoktur. Birka adm atarlar. Fakat etraflarna kocaman siyah bir eyler dmektedir. Biraz Bekilere benzer bir eyler, fakat bunlar rastge-le dyordu. Ve i yalnz bu kadarla da kalmyordu. Uzakta hemen n tarafta dev gibi bir ta stun ykseliyordu. O kadar yksekti ki antenleri ularn fark edemiyordu. Gkyzn karartp topra eziyordu. 103683. Bu, dnyann ucunun duvar olmaldr ve arkasnda da su vardr. diye dnr. Biraz daha ilerler ve ne olduu bilinmeyen bir eyin zerinde birbirine bitimi bir grup ile burun buruna gelirler. Saydamlam kabuklar arasndan barsaklar, btn organlar ve damarlarnda dolaan kan bile grnyordu! ren bir grnt! Geri dnmek 244 isterken den biriketlerin etkisiyle pskrtlm hasatyd bunlar. 103683. ve son arkada her eye ramen devam etmee karar verirler. Daima sonsuz Byklkteki ta stun boyunca prtkt kk duvarlardan aarak ilerlerler. Birdenbire kendilerini daha artc bir blgede bulurlar. Yer krmz ve hindi ibii grnmndedir. Kuyuya benzer bir yer grrler ve glgelenmek iin oraya inmeyi dnrler. O esnada, birdenbire en az on ba apnda beyaz bir kre gkten iner, srar ve onlar kovalar. Hemen kuyuya dalarlar, ancak kenarlarna tutunmaya vakit bulabilmilerdir; kre arkalarndan kuyuya der ve ezilir. Oradan delicesine karlar ve komaya balarlar. Etrafta yer mavi, yeil veya sardr, her yerde bu kuyular ve sizi takip eden beyaz kreler vardr. Artk bu kadar da fazla idi cesaretin de bir snr vard; bu lem tahamml edilmeyecek kadar aykr bir yerdi. O zaman nefesleri kesilircesine kamaya balarlar, geldikleri toprak altna girerler ve hemen kendi dnyalarna dnerler. UYGARLIK (devam): Uygarlkta dier byk ok: Bat Ue Dounun karlamas olmutur. in mparatorluu yllk olaylar dergisinde anlatldna gre 115 yllarnda Romallara ait olduu tahmin edilen bir gemi frtnaya yakalanm ve gnlerce srklendikten sonra sahile vurup paralanmtr. Bu geminin yolcularn cambazlar ve hokkabazlar oluturuyormu. Bunlar karaya kar kmaz, bu yabana memleketin halkyla kaynamak in bir gsteri yapmaya karar vermiler. inliler -azlan blrkan havada- bu uzun burunlu yabanclarn azlarndan ate pskrttklerini, uzuvlann dmledlklerinl, kurbaalan ylana evirdiklerini, vb., grmler. Hakl olarak inliler, Batllarn hokkabazlardan ve ate yiyicilerden oluan bir topluluk olduu kansna varm. Onlar bu grlerinden uzaklatracak bir frsatn domasna kadar da aradan asrlar gemi. Edmond Wells Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi ~245 Sonunda Jonathan'n duvarnn nne gelirler. Alt kibrit py-le drt gen nasl yaplr? Danie] bir fotoraf ekmekten kendini alkoyamaz. Augusta "Piramit" szcn yazar ve duvar alr. Torunu ile gurur duyar. Geerler ve hemen arkalarndan davarn yine yerine oturduu grrler. Jason etraf aydnlatr; her yer kayalk fakat daha nceki gibi deil. Duvardan nce kayalar krmz idi, imdi ise damarl ve sar kkrt rengindeydi. Hava rahatlkla solunabiliyordu. Hatta hafif bir hava akm bile hissediliyordu. Prof. Leduc hakl myd? Bu tnel Fontainebleau ormannda m son buluyordu?

Birdenbire daha nce grdklerinden daha da saldrgan yeni bir san topluluunun ortasna derler. Jason neler olabileceini sezinlemiti ama yol arkadalarna aklama frsatn bulamamt. Maskelerini takmalar ve gaz pskrtmeleri gerekiyordu. yle oluyordu ki duvarn her alnda "krmz blge"deki sanlar, yiyecek bulmak umuduyla "sar blge"ye geiyorlard. Krmz blgede kalan sanlar idare edebiliyordu ama br tarafa geenler ie yarayacak bir eyler bulamyor ve birbirlerini yiyorlard. Jason ile arkadalarnn uramak zorunda olduklar da ite bu teki tarafa geenler arasnda sa kalp daha da vahilemi olanlard. Bunlar iin gz yaartc gaz etkisiz kalyordu. Saldryorlard! Kollarn yakalayabilmek iin sryorlard. Korku iinde, Daniel onlarn gzlerini kamatrmak iin hi durmadan fla ap kapatyordu, fakat kbus verici hayvanlar kilolarca arlktayd ve insanlardan korkmuyorlard. Hepsinde de yaralar ald. Jason sustal ban ekip iki san iledi ve yem olarak dierlerine frlatt. Augusta kk revolverini ekip birka el ate etti... Bylece daha ileriye gitme olana buldular. Tam zamannda! BEN KK KEN: Ben kk ken topran zerine uzanr, saatlerce karnca yuvalarn seyrederdim. Bu, bana televizyondan daha "gerek" grnrd. 246 Karnca yuvasnn dikkatimi eken gizlerinden biri de u oldu: hoyratlklarmdan birinde stemeden yaraladm karncalardan niin banlarn alp gtryorlard da, banlarn lme terk ediyorlard? Halbuki hepsi de ayn byklkte di... Hangi seim kriterine dayanarak bir birey nemli veya nemsiz olarak dnleblllyordu? Edmond WeUs Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi Bu, sar renkli, dalgal izgilerle dolu tnelde hzl hzl yryorlard. Sonra elik kafesli bir yere ulatlar. Orta yerinde bulunan bir aklk ile balk avlama sepetini andryordu. Bu elik kafes, orta yerine doru daralan ve normal bir insann geebilecei kadar aklk brakan, bir koni eklindeydi. Fakat koninin k yerindeki eliin ucu sivri olduu iin geri dne olanak yoktu. - Bu da yeni bir gei yeri... - Hmm, anlalan bu kapy ve bu koniyi yapanlar geri dnlmesini arzu etmiyorlard... Augusta, bunun yine kaplarn ve demir ilerinin ustas Jonat-han'n marifeti olduunu anlamt. - Baknz! Daniel bir yazt aydnlatt: Burada bilin bitiyor. Bilinsizlie girmek ister misiniz? Azlar bir kar ak kalmt. - Ne yapacaz? Hepsi de ayn anda ayn eyi dndler. - Burada vazgememiz yazk olur. Devam etmeyi neriyorum! Daniel, taklmasn nlemek iin, sann kuyruunu gmlek 247 yakasnn iine yerletirerek: - lk nce ben geiyorum, dedi. Her biri sra ile elik koninin arasndan getiler. - Tuhaf bir ey, der Augusta, daha nceleri byle bir deneyden gemitim gibi geliyor. - Daha nceleri bir koninin iindeydiniz ve bir daha geri dnme olana bulamamtnz? - Evet, bu ok eskiden olmutu. - ok eskiden demekle ne kastediyorsunuz... - Oh! ok gentim, galiba... bir veya iki saniyelik bir yata. Hasatlar sitelerinde, devler ve anlalmaz olaylar lkesi olan dnyann br ucundaki servenlerini anlatrlar. Tokalar, siyah yzeyleri, dev gibi ta stunu, kuyular, beyaz yuvarlaklar... Yeter artk! Bu kadar acayip bir evrende ehir kurmak olanaksz.

103683. kendini toparlamak iin bir kede dinlenir. Dnr. Kz kardeleri, hikyesini dinledikten sonra herhalde btn haritalar yeniden izmek zorunda kalacaklar, yldzlar bilgisi hakkndaki temel bilgileri yeniden ele almak zorunda kalacaklard. Kendi kendine artk Federasyona dnme zamannn geldiine karar verdi. elik kafesten sonra herhalde on kilometrelik yol almlard... Onca aknlktan sonra yorgunluk kendini gstermeye balamt. Tneli dikine kesen scak ve kkrtl dar bir dereye ularlar. Daniel birdenbire duraklar. Suyun akna doru ilerleyen yaprak bir sal zerinde karncalar grdn zanneder. Kendini toparlamaya alr; herhalde srayan kkrtl toz zerreleri ona yle grnmt. Birka yz metre tede, Jason, ayann altnda atrdayan bir eyin zerine basar. Aydnlatr. Bir iskeletin kaburga kafesi! Bir lk atar. Daniel ile Augusta el fenerleriyle etraf tararlar ve iki iskelet daha bulurlar., ilerinden bir tanesi ocuk cssesindeydi. Acaba bunlar Jonathan ile ailesinin iskeletleri olabilir miydi? Tekrar yola koyulurlar ama biraz sonra komak zorunda kalrlar: 248 Youn olarak gelen patrtlar sanlarn yaklatn haber veriyordu. Duvardaki sarlklar beyaza dnr. Kireli bir yer. Bitkin bir halde iken en sonunda kendilerini tnelin ucunda bulurlar. Bu sefer yukarya doru kan yine helezon eklinde bir merdivenin banda olarak! Augusta, silahnda geriye kalan iki kurunu sanlarn zerine boaltr ve hemen merdivene koarlar. Jason, kn da inite olduu gibi saat yelkovan ynnde olduunu derhal fark eder. Haber byk heyecan yaratr. Bir Bel-o-kanl az nce siteye gelmiti. Etrafta bunun, Chli-pou-kan'n federasyonuna kabul edildiini bildirmek zere gnderilen bir eli olabilecei sylentisi yaylmt. Chli-pou-ni kzlarndan daha az iyimserdir. Gelen hakknda phelidir. Ya bu gelen, devrimci kralienin sitesine nfuz etmek iin Bel-o-kan'dan gnderilen tuhaf kokulu bir sava askerse? Ne durumda? ok yorgun grnyor! Yolu birka gnde aabilmek iin Bel-o-kan 'dan beri herhalde ok hzl komu olmal. Onu ilk olarak etrafta dolaan oban karncalar grmt. imdilik hibir feromon yaymamt, kendine gelmesi iin onu dorudan doruya "sarn karnca" salonuna gtrmlerdi. Onu buraya getirin, onunla yalnz olarak kar karya konumak istiyorum, fakat bekilerin, ben iaret verir vermez hemen mdahale etmeleri iin, kraliyet dairesinin giriinde beklemelerini istiyorum. Chli-pou-ni doduu siteden haber almay daima arzu etmiti, fakat imdi bir temsilci kagelmiti. Aklna gelen ilk dnce onu br casus olarak deerlendirip ldrtmek idi. Onu grmek iin bekleyecekti, fakat en ufak bir tuhaf koku molekl sezdii anda hi tereddt etmeden onu ldrecekti. Bel-o-kanl ieriye getirildi. Karlar karlamaz iki karnca hemen birbirleri zerine atlr ve eneleri ardna kadar ak olarak... troflaksi uygularlar. O kadar ok heyecanlanmlardr ki kokusal - 249 konuma bile yapamazlar. lk olarak Chli-pou-ni feromon salglayabilir. Aratrma ne sonu verdi? Bunlar beyazkarncalar m? 103683. Dou nehrini atn ve beyazkarncalarn sitesini ziyaret ettiini burasnn tamamen yok edildiini ve sa kalan hi kimsenin bulunmadn anlatr. O zaman btn bu olanlarn arkasnda kim var? Sava karncaya gre btn bu olaylarn yegne sorumlusu dnyann dou snrndaki bekileridir. O kadar acayip hayvanlard ki, onlar ne grmek ne de hissetmek mmkn deildi. Birdenbire gkyznde beliriyorlar ve her ey lyordu!

Chli-pou-ni dikkatle dinler. 103683. bununla beraber yine de aklanamayan bir konu olduunu syler. Dnyann ucundaki bekiler tuhaf kokulu askerlerden yararlanmay nasl baarabilmilerdi? Chli-pou-ni'nin bu konuda bir dncesi vard. Tuhaf kokulu askerlerin casus ya da Lejyoner olmadn anlatr. Fakat bunlarn, organizmann endie duygusunu ortadan kaldrmaya alan gizli bir kuvvet olduklarn aklar. Siteyi telaa drebilecek her trl haberi sndryorlard. ldrclerin 327.'yi nasl katlettiini ve kendisini de nasl ldrmeye kalktklarn anlatr. yi ama ya kayann altndaki yiyecek stoklar? Ve granit tann iindeki geit? Chli-pou-ni bu soruyu cevaplayamaz. Zaten bu iki srr zmeye almalar iin casus eliler gndermiti. Gen kralie dostuna siteyi gezdirme teklifinde bulunur. Yolda giderken suyun ne muazzam olanaklar saladn aklar. rnein Dou nehrinin lmcl olduunun dnldn, fakat bunun sadece su olduunu ve kendisinin oraya dt halde lmediini syler. Belki de bir gn yaprak sallar zerinde, nehrin ak ynnn tersine de gitmek mmkn olacak ve bylece dnyann kuzey kys da kefedilebilecekti... Chli-pou-ni coar "herhalde, kuzey kysnn da Bekileri vardr. Belki de onlar dou kysndakiler ile mcadele etmeye raz edebiliriz" der. 250 103683. Chli-pou-ni'nin olduka cesur projelerle dolu olduunun farkna varmt. Hepsinin gereklemesine olanak yoktu, fakat imdiye kadar ortaya konan eserler ok etkileyiciydi: asker karnca imdiye kadar bylesine yaygn bir mantar tarlas veya ahr grmemiti, toprak alt kanallarnda su stnde yzen sallara hi rastlamamt. Fakat onu en ok artan kralienin son feromonu oldu. Elilerinin onbe gn iinde dnmemeleri halinde Bel-o-kan'a sava ilan edeceini ileri sryordu. Ona gre doduu site artk bu dnyaya ayak uyduramyordu. Tuhaf kokulu savalarn oluu bile bu ehrin gerekleri kavrayacak nitelikte olmadn gsteriyordu. Salyangoz gibi iine kapanm bir ehir halindeydi. Eskiden devrimciydi ama imdi geride kalmt. Kalknmas gerekiyordu. Burada, Chli-pou-kan'da karncalar daha abuk ilerliyorlard. Chli-pou-ni federasyonun bana geerse ok ksa bir zamanda onu ileriye gtreceini iddia ediyordu. Altm be federe siteyle giriimleri katlanm olarak sonuca ulaabilecekti. Daha imdiden akarsular elde etmeyi ve boynuzlu koleopterlerden yararlanacak uan bir birlik kurmay dnyordu. 103683. tereddt iindeydi. Servenlerini anlatmak iin Bel-o-kan'a gitmeyi dnyordu, fakat Chli-pou-ni ona bu kararndan vazgemesini teklif etmiti. Bel-o-kan "bilgiden uzak kalmak iin" bir ordu kurdu, bilmek istemedii eyi ona tantmaya urama. Helezon biimindeki merdivenin son basamaklar alminyumdan yaplmt. Bunlar Rnesans andan kalma deildi! Beyaz bir kap ile sonlanyordu. Bir yazt daha karlarna kt: Ve kendimi kristalden ina edilmi ve uzun yalazlarla evrili bir duvarn civarnda buldum. Ve beni korkutmaya balad. Sonra, kristalden ina edilmi olan bir binann yaknna ulancaya kadar uzun yalazlar arasna daldm. 251 Ve evin duvarlar sanki yontulmu kristalden yaplmt ve teme/ter/ c/e kristaldendi. Tavan sanki yldzlar lemiydi. Ve aralarnda k sembolleri vard. Ve g su gibi berrakt. Kapy iterler, yukarya doru giden dik bir geitten geerler. Birdenbire yer ayaklarnn altnda ker. Aaya doru inen bir taban! nileri ok uzun srer... yle ki korkuyu bile unuturlar, sanki uuyormu hissine kaplrlar. Uarlar. Dnlerinde kendilerini sk ilmekli muazzam bir trapezci filesi iinde bulurlar. Karanlk iinde drtayak zerinde etraf yoklarlar. Jason Bragel yeni bir kapnn nnde bulunduunu anlar... fakat bu defa kodlu deil de sadece tokma bulunan bir kap. Ksk bir sesle arkadalarn arr, sonra kapy aar.

YALI: Afrika'da bir yalnn lmne yeni domu bir ocuk in alanandan daha ok alanr. Kabilede yal, kendisinden sonrakiler iin her zaman byk bir tecrbe kaynadr, halbuki yeni domu olan henz yaamam olduu in lmnn bile fedanda deildir. Avrupa'da se, yeni doana daha ok alanr, nk herkes birbirine yaasayd kim bilir ne byk ler yapacakt diye sylenir. Aksine yalnn lmne pek aldn edilmez. Ne de olsa o gne kadar yeterince hayattan nasibini almtr diye dnlr. Edmond Wells Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi Yer mavi bir kla aydnlatlyordu. Buras resimsiz ve heykelsiz bir Protestan kilisesiydi. Augusta Prof. Leduc'un konumalarn hatrlar. Herhalde, eskiden 252 ikencelerin ok youn olduu zamanlarda, Protestanlar buraya snmlard. Yontulmu talardan yaplm geni kubbeler altndaki bu toplanma yeri byk, geni ve gzeldir. Ss eyas olarak sadece, tam orta yere yerletirilmi o devirden kalma kk bir org vardr. Orgun n tarafnda da stnde kaln bir rt yerletirilmi bir kitap rahlesi bulunmaktadr. Duvarlar yaztlarla dolu idi: lerinden bir ou yle bir gz atmak suretiyle de anlalaca gibi i ac szlerden ok karartc, byleyici szlerle donatlmt. Leduc haklyd, mezhepler herhalde bu yeralt snanda birbirini izlemilerdi. Ve herhalde eskiden dner duvar, elik kafes ve fileli hendek gibi engeller de yoktu. Akan bir suyun rlts gibi bir ey iitilir. nce bunun nereden geldiini anlayamazlar. Mavimsi klar sa taraftan geliyordu. Orada bilgisayarlar ve deney tpleriyle dolu bir laboratuar vard. Btn aletler ilemektedir; kilisenin iini aydnlatan bu k huzmesi bilgisayarlarn ekranlarndan yaylyordu. - Bu kafanz kartrd deil mi? Birbirlerine bakarlar. lerinden hibiri konumamt. Birden tavanda bir lamba yanar. Balarn sese doru evirirler. Jonathan Wells, beyaz bir nlk giymi olarak, onlara doru ilerler. Laboratuarn br ynnde bulunan kilisenin dier bir kapsndan girmitir. - Gnaydn Bykanne Augusta! Gnaydn Jason Bragel! Gnaydn Daniel Rosenfeld! Hitap edilen kii de cevap vermekten ciz olarak azlar bir kar havada kalr. Demek o lmemiti! O burada yayordu! Burada nasl yaanabilirdi? Hangi sorudan balayacaklarn bilemezler... - Kk topluluumuza ho geldiniz. - Biz neredeyiz? - Burada, XVII yzyln balangcnda Jean Androuet Du Cerce-au tarafndan ina edilmi olan bir Protestan kilisesinde bulunuyorsunuz. Androuet Paris'te SaintAntoine sokanda ina ettii Sully 253 oteli ile mehur olmutur, fakat ben bu yeralt kilisesinin onun bayapt olduu kanaatindeyim. Yontulmu talardan yaplm kilometrelerce uzunlukta bir tnel. Grdnz, btn yol boyunca hava var. Hava bacalar am olmal ya da doal maaralarn hava birikintilerinden yararlanmasn bilmi. Bu iin iinden nasl ktn anlamak imknsz. Ve bu kadarla da kalmyor, sadece hava deil su da var. Herhalde tnelin baz yerlerinden geen dereleri fark etmisinizdir. Bakn onlardan bir tanesi de burada son buluyor. Srekli olarak iitilen rltnn kaynan gsterir; orgun arkasnda mermerden yontulmu bir eme. - Burada, birok kii alar boyunca huzuru aram ve denebilir ki... biroklar da giritikleri ilerin gerektirdii skuneti bulmak iin buraya ekilmi. Daym Edmond da eski eserlerinden birinde bu snan varln kefetmi ve almalarn burada srdrm. Jonathan daha da yaklar; herkeste rastlanmayan bir yumuaklk, bir rahatlk iinde olduu her halinden belli oluyordu. Augusta arp kalr. - Fakat sizler ok bitkin olmalsnz. Beni takip edin.

Daha nce gelmi olduu kapy iter ve onlar, halka halinde birok divann dizilmi olduu, bir odaya buyur eder. - Lucie, diye seslenir, ziyaretilerimiz var! - Lucie mi? Seninle beraber mi? diye, Augusta sevinle haykrr. - Hm, burada ka kiisiniz?diye, Daniel sorar. - imdiye kadar on sekiz: Lucie, Nicolas, sekiz itfaiyeci, mfetti, be jandarma eri, komiser ve ben, ksacas inme zahmetine katlanan herkes. Hepsini az sonra greceksiniz. Bizi affedin bizim topluluumuzda halen sabahn drd ve herkes uyuyor. Sizin geliinize uyanan bir ben varm. Anlatn bakalm geitlerden geerken ne yaptnz... Lucie de beyaz bir nlk giymi olarak grnr. - Gnaydn! lerler, her n de gler yzle kucaklar. Onun arkasndan, pijamalarnn iinde bir takm glgeler "yeni gelenleri" grmek iin 254 kap aralndan balarn uzatrlar. Jonathan emeden doldurduu byk bir srahi su ile bardak getirir. - Giyinmek ve hazrlanmak iin sizi bir mddet yalnz brakacaz. Btn yeni gelenler iin kk bir merasim hazrlarz, fakat sizlerin gece yars geleceinizi tahmin edemezdik. Bulumak zere! Augusta, Jason ve Daniel kmldamazlar. Btn bu anlatlanlar gerekten ok artcdr. Daniel birdenbire kolunu imdikler. Augusta ile Jason fikri ok parlak bulurlar, onlar da ayn hareketi yaparlar. Fakat hayr, bazen gerek ryadan da teye gidebiliyormu demek. Birbirlerine nee iinde bakarlar ve glrler. Birka dakika sonra, divanlar zerinde oturmu olarak herkes toplanmt. Augusta, Jason ve Daniel rahatlamlardr ve haber almak iin sabrszlanrlar. - Biraz evvel bacalardan bahsediyordunuz, yzeyden ok uzakta myz? - Hayr, en ok veya drt metre. - O zaman tekrar ak havaya klabilir! - Hayr, hayr Jean Androuet Du Cerceau kilisesini, her trl tehlikeye dayanacak gte muazzam bir kayann, bir granitin altna yerletirmi ve ina etmitir! - Bununla beraber, kol kalnlnda alm bir delik var, diye Lu-cie sz tamamlar. Bu oyuk havalandrma bacas olarak ie yaryordu. - Yaryordu mu? - Evet, imdi bu oyuk baka bir i iin kullanlyor. Ama bu nemli deil, yanlarda daha baka havalandrma bacalar var. Gryorsunuz boulmuyoruz... - Darya klamaz m? Hayr. Daha dorusu yukardan asla. Jason olduka heyecanlanm grnyordu. - Fakat Jonathan, o zaman niin bu dner duvar, bu elik kafesi, bu aaya doru kayan deme ile fileyi ina ettin?.. Burada 255 tamamen kapal kalm bulunuyoruz! - zellikle arzu edilen ama da buydu zaten. Bu ura ok fazla para ve emek sarf etmeme mal oldu; fakat gerekliydi. Bu kiliseye ilk geldiim zaman kitap rahlesiyle karlatm. Orada "Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi'nden baka bir de daymn bana yazm olduu bu mektubunu buldum. Okurlar: "Sevgili Jonathan, "Seni uyarmama ramen inmee karar verdin, demek ki sen benim tahmin ettiimden ok daha cesursun. Aferin. Bana gre senin baarabilme ansn bete birdi. Annen bana karanlk korkundan sz etmiti. Burada bulunduuna gre demek ki gelebiidin ve bundan baka seni korkutan bu engeli am oldun, ayrca iradeni kuvvetlendirmeyi de basardn. Buna ihtiyacmz olacak. Bu zarfn iinde Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi"ni bulacaksn. Sana bu satrlar yazdm srada, almalarmdan bahseden 288 konu ieriyordu. Onlar izlemeni temenni ederim, herhalde bu zahmete deecektir. "Aratrmalarmn esas temelini karnca uygarl oluturmaktadr. Ksacas okuduun zaman anlayacaksn. Fakat ilk etapta senden ok nemli bir dileim var. Sen buraya gelinceye kadar srrmn korunmasn salayacak zamanm olmad

(esasen bunu baarm olsaydm, bu anlamda yazlm bir mektup da bulmu olmayacaktn). "Senden bunlar bir dzene koyman istiyorum. Bunun iin baz dzenlemeler yaptm, fakat yeterli deil. Bilgilerinin nda bunlar gelitireceini dnyorum. Bunun nedeni olduka basit. nsanlarn benim alma inime kolayca girmemesi gerek eer bunu baarrlarsa grdklerini bakalarna anlatmamalar iin geri dne-memeleri gerekiyor. Baarabileceini ve bu yerin bana salad 'zenginlikleri' sana da salayacan umarm." "Edmond". 256 - Jonathan gereini yapt, diyerek Lucie aklar. ngrlen btn engelleri ina etti ve saptadnz zere hepsi de iliyor. - Ya cesetler, onlar ne? Bunlar sanlar tarafndan yakalananlar m? - Hayr (Jonathan glmser). Sizi temin ederim ki Edmond buraya yerletiinden beri hibir lm olmamtr. Farkna vardnz cesetler en azndan elli yl ncesine ait. Eskiden burada ne felaketler yaandn kimse bilmiyor. Herhangi bir mezhep kavgas olabilir... - yi ama artk hi geriye dnlmeyecek mi? diye Jason endielenir. - Hibir zaman. - Filenin stndeki oyua erimek gerekiyor (sekiz metre ykseklikte) sonra elik kafesi ters ynden amak. Bu da imknsz ve onu eritebilecek hibir gerecimiz yok. Ve sonra duvar gemek (halbuki Jonathan duvarn ters ynden alabilmesini hi dnmemiti)... - Sanlar da hari... - Oraya sanlar getirmek iin neler yaptn? diye Daniel sorar. - Bu Edmond'un bir fikri. Bir kayann oyuuna bol miktarda yiyecek ile beraber olduka iri ve saldrgan olan rattus mervegicus cinsinden bir ift san yerletirmi. Bunun caydrc bir engel olacan tahmin etmiti. Sanlar iyi beslendikleri zaman katlanarak rer. Her ay alt yavru; bunlar da iki hafta sonra retken olmaya balarlar... Korunmak iin de saldrya kar kullanlan bir eit sprey kullanyordu. - O zaman Quarzazate'i ldrenler onlar myd? diye Augusta sorar. - Maalesef evet ve Jonathan "piramit duvar"nn te tarafna geebilecek olanlarn daha da vahileebileceini dnememiti. - Sanlara kar fobisi olan arkadalarmzdan biri, bu kocaman hayvanlardan birinin yzne atlayp burnunun bir parasn kopar-masyla tamamen kendinden geti. Hemen geri dnd duvar daha tam kapanmamt. Yukarda ondan bir haber alabildiniz mi? diye " 257 bir jandarma eri sorar. - Delirdii hakknda bir eyler duydum, zannedersem akl hastanesine yatrlm, diyerek Augusta cevap verir, fakat bunlar rivayet... Daha sonra bir bardak su almak iin kalkar, fakat masann zerinde bir sr karnca olduunu fark eder. Bir lk atar ve igdsel olarak elinin tersiyle karncalar yere doru iteler. Jonathan hemen ileri atlr ve Augusta'nn elini yakalar. Sert baklar o zamana kadar deimeyen yzndeki sakin ifade ile tam bir ztlk oluturur. Ve azndaki eski tiki yeniden belirir. - Bunu... bir daha... sakn yapma! Dairesinde yalnzdr, Bleo-kiu-kiuni gizlice yumurtalardan bir ksmn yer; aslnda bu en sevdii yiyecektir. Bu, szde eli olarak gnderilen 801.'nin sadece bu amala gnderilmediini ok iyi biliyordu. 56.'nn, daha dorusu kendini kralie Chli-pou-ni olarak tantann, onu aratrma yapmak iin gnderdiini anlamt. Endielenmesine gerek yoktu, tuhaf kokulu savalarnn bir problem yaratmadan iin iinden kabileceklerine inanyordu. Bilhassa topal olan ayak ba olanlar ortadan kaldrmakta o kadar ustayd ki, bu onun sanatyd! Aslnda Chli-pou-ni drdnc kez bu tip meraki elileri gnderiyordu. lk gnderilenler henz lomekz salonunu bulmalarna frsat kalmadan ldrlmlerdi. kinciler ve ncler lomekzn zehirleyici ekiciliine kaplarak lmlerdi.

801 .'ye gelince, galiba Ana ile grr grmez hemen oraya inmiti. Herhalde bunlar lmek iin gitgide daha da sabrszlanyorlard! Fakat her defasnda da sitenin daha derinliklerine iniyorlard. Ya ilerinden biri btn nlemlere ramen geidi bulursa? Ya da srr zmeyi baarr ve haberi her tarafa yayarsa? Gruh bunu anlayla karlayacaktr. O zaman antistres savalarnn bu haberi bastrabilme ans ok azalr. Ayrca kzlar buna 258 nasl tepki gstereceklerdi? Bu esnada tuhaf kokulu bir sava telala ieriye girer: Casus lomekz yenmeyi baard? imdi aada. te, korktuklar balarna gelmiti... 666 hayvannn addr (Salntjean'agre Kyamet) Fakat kim kimin hayvan olacaktr? Edmond Wells Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi jonathan bykannesinin bileini brakr. Bir huzursuzluun hkm srmesini nlemek iin Daniel ilgiyi baka yne ekmee alr. - Giriteki bu laboratuar ne ie yaryor? - Oras "Pierre de Rosette"dir! Btn bu abamzn tek bir amac var: onlarla iliki kurmak! - Onlar... onlar kim? - Karncalar. Beni izleyin. Laboratuara gitmek zere salonu terk ederler, Jonathan Ed-mond'un takipisi rolnde, ok rahat grnyordu. alma masasnn zerinden ii karnca ile dolu bir deney tp ald ve gr mesafesine kadar kaldrd. - Bakn, bunlar yaayan varlklardr. Btnden ayrlm varlklar. Bunlar pek nemi olmayan kk bceklerden baka bir ey deillerdir ve bunu Edmond da hemen anlamt... Karncalar yeryzndeki ikinci byk uygarl olutururlar. Edmond da, ayaklarmzn dibinde baka bir anakara kefeden Christophe Colomb gibi bir kii. Uzay, dnya d yaratklar aramadan nce... dnya derinliinde yaayan yaratklarla iliki kurulmasnn uygun olacan anlayan ilk insan. Hi kimse konumaz. Augusta bandan geen bir olay hatrlar. Bundan birka gn nce Fontainebleau ormannda gezinti yaparken bir takm kk varlklarn ayann altnda trdadn hisseder. Bir 259 grup karncay inemitir. Yere doru eilir. Hepsi de lmtr, fakat anlayamad bir gizem ile karlar. Topraa gml l karncalar sivri ularyla darya doru adeta bir ok oluturmutu. Jonathan deney tpn tekrar yerine koydu ve konumasna devam etti. - Afrika'dan dndkten sonra, Edmond bu binay, yeraltn, sonra da kiliseyi buldu. Onun iin buras ideal bir yerdi ve laboratuarn kurdu, aratrmalarnn ilk aamas karncalarn grme feromonlarn deifre etmek oldu. Bu makine bir kitle spektro-metresidir. sminden de anlalaca zere kitlenin tayfn yanstr; herhangi bir maddeyi, onu oluturan atomlarn saysn belirleyerek, ayrtrmaktadr... Daymn notlarn okudum. Balangta kobay karncalar, emici bir boru ile kitle spektrometresine balanm olan, cam bir kapak iine yerletiriyordu. Karncay bir para elma ile temasa geiriyordu, o da baka bir karncaya rastlyor ve ona kanlmaz olarak "oralarda elma var" diyordu. Ksacas bu balang hipoteziydi. Spektrometre, yaylan feromonlar emiyor onlar deifre ediyor ve kimyasal bir formlle sonulandryordu... rnein "Kuzeyde elma var" szckleri: "metil-4 metilpirol-2 karboksilat" olarak syleniyordu. Oranlar olduka azd, tmce bana 2-3 pi-kogram dzeyinde (10-12 g.) ... fakat yeterliydi. Bylece "elma" ve "kuzeyde" szckleri renilmi oluyordu. Deneylerini ok sayda nesne, gda ve konumda gelitirdi. Bylece gerek bir Fran-szca-Karnca szl elde etti. Ancak yz kadar meyvenin, otuz kadar iein ve on kadar ynn adlarn anlayabildikten sonra uyar feromonlarn, sevin, neri, yer belirleme feromonlarn da anlamay baarmt; ona, antenlerinin yedinci halkaiarndaki "soyut heyecanlar"nn ne ekilde ifade edileceini reten karncalara bile rastlamt... Bununla beraber sadece onlar dinlemesi yeterli gelmemiti. Onlarla konumak, gerek bir diyalog kurmak istiyordu.

Prof. Daniel Rosenfeld "Olaanst bir ey!" diye mrldanmaktan kendini alkoyamad. - Her kimyasal forml, hece eklinde bir sese dntrmeye 260 alarak ie balad. rnein metil-4 metilpirol-2 karboksilat MT4 MTP2CX olarak sylenmektedir. Sonra da Miticamitipidicixou. Ve sonra da bilgisayarn hafzasna Miticamitipi= elma ve dicixou= kuzeyde bulunuyor olarak kaydetmitir. Bilgisayar her iki ynde de eviri yapmaktadr. Bilgisayar "dicixou"yu algld zaman hemen onu "kuzeyde bulunuyor" metnine dntryor. Eer "kuzeyde bulunuyor" yazlrsa da bunu "dicixou"ya dntryor; sonunda bu verici makineyle da karboksilat yaynlanm oluyor. - Bir verici cihazla m? - Evet, ite bu makine. Binlerce kk ielerden oluan bir eit kitaplk gsterir. Her ie ince bir boru ile elektrikli bir pompaya balanmt. - Her iede bulunan atomlar bu pompa ile emilmekte, sonra da bu cihaza gnderilmektedir. Cihaz da bunlar, bilgi szlnde gsterilen belirli dozlarda seip byklklerine gre ayrr. - Harika! der Daniel Rosenfeld. Harika! Sylenecek baka bir ey yok! Gerekten diyalog kurmay baard m? Hem... bu aamada en doru olan sizlere Ansiklopedi'den onun not ettiklerini okumak. YAPILAN GRMEDEN SEMELER: Sava bir formla rufa Ue yaplan ilk grmenin zeti. NSAN: Beni duyuyor musunuz? KARINCA: crrmrm NSAN: yaynlyorum, beni duyuyor musunuz? KARINCA: crrrrrrr eminin mdat NOT: Birok ayarlamalar deitirilmitir, zellikle yaynlar ok kuvvetliydi; kobay bouyordu. Yayn ayar dmesini 1 'n zerine almak gerek. Buna karlk al ayan da, molekl kaybetmemek in O'un zerine getirilmelidir. NSAN: Beni duyuyor musunuz? KARNCA: Bou... 261 NSAN: Yaynlyorum, beni duyuyor musunuz? KARINCA: mdat, kapal kaldm. nc grmenin zeti. NOT: Bu defa szckler seksen kelimeye kadar ykselmiti. Yayn yine ok kuvveti! idi. Yeni bir ayarlama ile dme, sfra yakn bir dzeye getirilmelidir. KARINCA: Ne var? NSAN: Ne demek stiyorsunuz? KARINCA: Hibir ey anlamyorum. mdatl NSAN: Daha yava konualm! KARINCA: ok kuvvetli yayn yapyorsunuz! Antenlerim almaz oldu. mdatl Kapal kaldm. NSAN: Orada, ler iyi mi? KARINCA: Hayr, konumay anlyor musunuz? NSAN: pekl... KARINCA: Siz kimsiniz? NSAN: Ben byk bir hayvanm. smim EDMOND, ben bir N-SAN'm. KARINCA: Ne demek stiyorsunuz? Bir ey anlamyorum. mdatl Yardm edin? Kapal kaldm!.. (NOT: bu grmenin sonunda, be saniye iinde, kobay lmtr. Yaynlar hl boucu muydu acaba? Yoksa korkmu muydu?) Jonathan okumasn keser. - Grdnz gibi bu basit bir ey deil! Konumak iin sadece szcklerin toplanmas yeterli olmuyor. Bundan baka karnca dili bizimki gibi ilemiyor. Sadece konuma ile ilgili yaynlarla karlalmyor, bir de antenlerin on bir halkas tarafndan gnderilen yaynlar iin iine karyor. Bunlar bireyin tanmlanmasn salyor, meguliyetlerini, durumunu beiirliyor ve bireyler arasnda tam bir 262 anlamaya olanak salyordu. te bu yzden Edmond vazgemek zorunluluunu hissetti. Size notlarn okuyorum. NE KADAR APTALIM: Ne kadar aptalm! Dnya tesi yaratklar var olsayd bile onlarla uyuamayacaktk. Anlaylarmz kesinlikle birbirine uygun dmeyecekti: Onlan karlamak in el uzatmamz belki de bir tehdit fadesi olarak alglayacaklard.

Japonlarn geleneksel ntihar biimlerini veya Hintlilerin kasa-nn hl anlayamyoruz. nsanlar arasnda birbirimizi anlayamyoruz. Nasl olur da karncalan anlayabileceim gibi bir samala ulatml 801 .'de sadece gdk bir karn kalmt. Lomekz tam zamannda ldrmse de mantar tarlasndaki tuhaf kokulu savalara kar giritii mcadele onu olduka ksaltmt. Neyse belki de daha iyi olmutu: karnsz haliyle daha hafiflemiti. Granit kayadaki geni geide girdi. Karncalarn eneleri bu tneli amay nasl baarmt? Tnelin altnda, Chli-pou-ni'nin anlatt yiyecek dolu salonu kefetti. Bu salonda birka adm atar atmaz baka bir k yolu buldu. Oraya girince de kendini baka bir ehirde bulur, tuhaf kokulu kocaman bir ehir! Site iinde baka bir site. - Demek baarszla urad? - Gerekten, uzun zaman bu baarszlnn etkisi altnda kald. Hibir k yolu olmadn ve sosyalletirme tutkusunun zme engel olduunu dnyordu. Sonra gemiteki zntlerini. Bu aray eski insanlardan kana tepki olarak ortaya kmt. - Hangi zntleri? - Hatrlarsnz, profesr, bana "Swett-milk corporation" ismindeki kuruluta altn ve i arkadalaryla uyumakta glk ektiini sylemitiniz. - Evet doru! 263 - Ust dzeyde bulunanlardan biri brosunu kartrmt. Ve bu kii Prof. Laurent Leduc'un kardei Marc Leduc'ten bakas deildi! - Bcekbilim uzman m? - Ta kendisi. - nanlmaz ey... Beni grmeye geldi; Edmond'un bir dostu olduunu iddia ediyordu, aaya indi. - Mahzene mi indi? - Evet! fakat zlme, uzaa gidemedi. Piramit duvarn amay baaramad ve geri dnd. - Mmmmh, Ansiklopedi'yi ele geirebilmeyi denemek iin Ni-colas'y da grmeye gelmiti. Anlald. Demek ki Marc Leduc Edmond'un byk bir tutku iinde makinelerinin krokileri zerinde altn fark etmiti, (aslnda Pierre de Rosette'in ilk taslaklar). Edmond'un brosundaki dolab amay baard ve bir dosya iinde "Greceli ve Mutlak Bilgi Ansikopedisf'rim notlar arasnda, karncalarla iletiim kurmaya yarayacak olan ilk makinesinin btn planlarn buldu. Bu cihazn kullanln anlaynca da (anlalmay kolaylatracak yeteri kadar detay vard) kardeine haber verdi. Kardei anlatlanlar ok ilgin bularak, hemen belgeleri almasn istedi... Fakat Edmond, evraknn kartrldn anlamt. Ve tekrar kartrlmasn nlemek iin, Edmond, ekmeceye tohum brakan cinsten drt yabanars brakt. Marc Leduc ie koyulmak iin tekrar geldiinde bu bcekler onu soktu, bu arada uzun ineleri arasndan kemirici larvalarn brakmay da ihmal etmediler. Ertesi gn Edmond ine izlerini grd ve herkesin iinde onu sulad. Sonucu biliyorsunuz, kovulan kendisi oldu. - Ya Leduc kardelere ne oldu? - Marc Leduc cezasn buldu! Yabanarlarnn larvalar onu iten ie kemiriyordu. Galiba bu durum birka yl srd. Yetikin hale gelen larvalar bir trl darya kamadklar iin, k yolu bulabilmek umuduyla adamn vcudunu her ynden oydular. Sonunda aclar o kadar dayanlmaz oldu ki kendini bir metro katarnn altna att. Bunu tesadfen bir gazetede okudum. - Ya, Laurent Leduc? 264 - Makineyi ele geirmek iin her areye bavurdu... - Edmond'un yeniden ie koyulmasn salayan eylerden sz ediyordunuz! Aratrmalar ile bu eski olaylarn ne gibi bir balants var? - Sonunda Laurent Leduc, Edmond'Ia dorudan doruya ilikiye geti ve "karncalarla grme" makinesinden haberi olduunu aklad. Konuyla ilgilendiini ve birlikte almak istediini ileri srd. Edmond, bu dnceye

tamamen kar deildi, her eye ramen hibir ilerleme gsteremiyor ve kendi kendine, dardan gelecek bir yardmn yararl olabileceini dnyordu. Kutsal kitap bile "Bir zaman gelir ki kendi bana yrtemezsin" demiyor muydu? Edmond, Leduc'u snana gtrmee hazrd. Fakat daha nce onu iyice tanmak istiyordu. Yeterince grtler... Laurent karncalarn dzenliliini ve disiplinliliini vmeye balayp grme saland takdirde onlar rnek almann da mmkn olabileceini srarla ne srnce Edmond ok fkelendi ve bir daha kendisini grmeye gelmemesini rica etti. - Pfff, bu beni artmad diyerek Daniel soluk ald. Leduc rk bir hizip yesidir. Alman ekolnn en kt temsilcisi olan bu hizip hayvanlarn yaantsn taklit ederek insanl deiime uratmak istemektedir. lke anlaylar, karnca yuvalarnn dzenlilii... hep hayaller peinde komaktan baka bir ey deil. - Her eye ramen Edmond'un ie koyulmasn gerektiren bir gayesi vard. Karncalarla yapaca grme... politik ynden olacakt; onlarn anarik bir sistem iinde yaadklarn dnyor ve bunu kendilerine de onaylatmak istiyordu. - Hi kukusuz! diye, Bilsheim mrldand. - Bu, bir insann meydan okumasyd. Daym yine uzun bir sre dnd ve en sonunda iliki kurmann en emin yolunun bir "robot karnca" retmek olduu kararna vard. Jonathan resimlerle dolu bir tomar kt gsterdi. - te planlar. Edmond onu "Doktor Livingstone" olarak adlandrd ve plastik bir maddeden imal etti. Bu kk bayapt imal 265 edebilmek iin bir saati titizliiyle yapt almalar btn ayrntlaryla anlatmama imkn yok! Btn eklemler aynen yaplmt, karncann yerletirilen bir pile bal mikroskobik bir motor ile canlandrlm olmasndan baka, anten de gerekte olduu gibi onbir halka tayor ve her biri ayn zamanda birbirinden farkl feromon yaynlyordu!.. Gerek bir karnca ile Doktor Livingstone arasndaki yegne fark, antenin her biri sa kl inceliinde on bir boruya ayrlm olmas ve bunlarn adeta ince bir gbek ba ile birbirlerine balanm olmasyd. Jason bylenmi bir halde "nanlacak ey deil! nanlacak ey deil!" dedi. Augusta, peki Doktor Livingstone nerede? diye sordu. Tuhaf kokulu savalar onu takip ederler. 801. tymee alrken birdenbire ok geni bir geit fark eder ve oraya koar. Bylece byk bir salona eriir-, orta yerdeki masann stnde olduka iri acayip bir karnca ile karlar. 810. saknarak ona doru yaklar. Yalnz olan bu acayip karn-, cann kokular belli belirsiz idi. Gzleri parlamyordu, kabuu sanki siyah bir boya ile kaplanmt... Gen Chli-pou-kanl anlamaya alyordu. Niin bir karncaya bu kadar az benziyordu? Fakat savalar onun arkasndan gelmiti bile. Topal onunla arpmak iin ilerler. Antenlerine saldrr ve onlar srmaya balar. Her ikisi de yere yuvarlanr. 810. Ana'smn tlerini hatrlar: Dmannn srarla seni nerenden vurmaya altna dikkat et, bu aslnda kendisinin en zayf noktasdr... Nitekim topaln antenlerini ele geirir geirmez beriki lgnca kvranmaya balar. Zavall herhalde olaanst duyarl antenlere sahipti! 801. onlar tamamen koparr ve kamay baarr. Fakat bu sefer de elliden fazla ldrc peine dmt. Doktor Livingstone'un nerede olduunu bilmek mi istiyorsunuz? Kitle sperktrometresinden balayarak uzanan telleri izleyin... Nitekim bir saydam tp, minder boyunca gittikten sonra, duvara 266 ulayor oradan da tavana kyor ve sonra kilisenin ortasnda tam orgun stne rastlayan yerde ak duran bir ahap sandn iinde sonlanyordu. Bu sandk herhalde toprakla dolu idi. Yeni gelenler daha iyi inceleyebilmek iin boyunlarn yukarya doru uzatrlar. - yi ama bizim stmzde almas olanaksz bir kaya olduunu sylemitiniz, diye Augusta fikrini syler.

- Evet ama ayn zamanda bizim artk hi kullanamadmz bir havalandrma bacasnn da bulunduunu sylemitim... - Ve hi kullanlmadna gre, diyerek mfetti Galin devam eder, orasn bizim kapatmamz beklenemez! - O zaman siz deilseniz... onlar, yani karncalar m? - Ta kendisi! Kayadaki bu gei boaznn stne muazzam bir kzlkarnca sitesi kurulmu bulunuyor, biliyorsunuz ormanlarda dal paralarndan byk kubbeler ina eden u karncalar... - Edmond'un lmlerine gre orada on milyondan fazla karnca var! - On milyon mu? yi ama, bunlar hepimizi de ldrebilirler! - Hayr, panie kaplmayn, endie edilecek bir ey yok; nk bizimle konuuyorlar ve bizi tanyorlar. Dier yandan da sitenin btn karncalar bizim varlmzn farknda deiller. Jonathan bunlar syledii anda, bir karnca tavandaki sandktan aaya der ve Lucie'nin alnna konar. Lucie onu yakalamay dener, fakat 801. afallar ve onun kzl salar arasna saklanr, oradan kulak memesine kayar, sonra ensesine geer gmleinin iine dalar, vcudunu dolar, ayak bileine kadar ular ve oradan yere iner. Bir mddet gidecei yn aratrr., ve yanlardaki hava bacalarndan birine dalar. - Ona ne olmu ki? - Kim bilir. Herhalde bacadaki taze hava onu cezbetmi olmal, oradan darya kmakta zorluk ekmeyecektir. - Fakat oradan sitesini bulamayacak ve federasyonun dousuna doru gitmi olmayacak m? Casus kamay baard! Bu byle devam ederse bu szde altm beinci siteye saldrmamz gerekecek... ' 267 Tuhaf kokulu askerler antenlerini indirerek raporlarn hazrlarlar. Onlar ekildikten sonra Belo-kiu-kiuni bu gizli politikas baarszla urad iin sylenmeye balad. Sonra, bitkin bir halde, btn bunlarn nasl baladn dnr. Daha gencecik iken o da dev yaratklarn varln hatrlatan ykc olaylardan biri ile kar karya kalmt. Bu olay tam onun oul verme dneminden sonra olmutu; siyah bir levhann birok dourgan kralieyi ezdiini ve onlar yememi bile olduunu grmt. leride, sitesini kurduktan sonra, bu konuyu grmek zere, ana veya kz evlat olsun - birok kralieyi bir araya getirmeyi baarmt. Hatrlyordu. lk konuan Zobui-zoubi-ni olmutu. Birok aratrmacnn pembe bilyeler yamuruna tutulduunu ve yzden fazlasnn ldn anlatmt. Dier kardeler yaknmalarn daha da artrm, her biri pembe bilyeler ve siyah levhalar yznden lenlerle sakat kalanlarn listesini karyordu. Yal bir ana olan Cholb-gahi-ni, tanklarn pembe bilyeleri be-erli gruplar halinde dolarken grdklerini anlatr. Dier bir kz karde Roubg-fayli-ni ise topran altnda, yaklak olarak yz ba byklnde hareketsiz br pembe bilye bulduunu syler. Pembe bilye, ok sert kokulu yumuak bir halde uzanmt. ene darbeleriyle bir delik atklarnda sert ve beyaz saplarla karlalmt... bu hayvanlarn kabuklar dta olacak yerde iteydi. Toplantnn bitiminde, kralielerden her biri bu gibi olaylarn konumakla halledilemeyecei kansna varr; bu konuda karnca yuvalarnda bir panik yaratmamak iin, konunun gizli kalmasnn yararl olacana karar verilir. Belo-kiu-kiuni ise hemen bir "gizli polis" rgt kurmaya karar verir; o devirde elli asker karncadan oluan bir rgt. Grevleri Sitenin iinde lgnca bir panii nlemek amac ile, pembe bilyeler veya siyah levhalar ile ilgili sylentileri gidermektir. Fakat gnn birinde, inanlmaz bir olay meydana gelir. 268 Bilinmeyen bir sitenin bir ii karncas onun tuhaf kokulu savalar tarafndan tutuklanr. Ana, ona hogrl davranr, nk anlattklar imdiye kadar btn iittiklerinden ok daha acayip eyledir.

i karnca, pembe bilyeler tarafndan karldn iddia ediyordu! Bunlar onu, dier yzlerce karnca ile birlikte, saydam bir tutukevine atmlar. Onlar eitli denemelere sokmulard. ok zaman onlar bir kapak altna yerletiriyorlar ve ok youn bir koku altnda brakyorlard. lk zamanlar bu uygulama onlara ok ac vermiti, sonunda bu kokular daha hafifletilmi ve szcklere dntrlmt! En sonunda bu kokularn ve bu kapaklarn aracl ile pembe bilyeler bizimle konumaya balad, dev hayvanlar gibi grndler ve kendilerini "insan" olarak isimlendirdiler. Sitenin altndaki granit kayasnda oyulmu bir geit bulunduunu ve kralie ile konumak istediklerini bildirdiler. Ve ona hibir ktlk gelmeyeceinden emin olunmasn istediler. Bu olaydan sonra her ey pek abuk gelimiti. Belo-kiu-kiuni onlarn "eli karnca"s, Doktor Livingstone ile karlamt. Saydam karn olan olaand bir karnca idi, fakat onunla konuulabi-liyordu. Uzun uzadya grmlerdi. Balangta birbirleri ile hi anlaamamlard. Fakat her ikisi de ayn kokuyu yayyordu ve anlatacaklar ne kadar ok eyler vard... Bundan sonra, insanlar, baca deliine toprak dolu bir sandk yerletirmilerdi. Ve Ana dier ocuklarndan gizli olarak, bu yeni siteye yumurtalarn ekmiti. Fakat Bel-o-kan 2 artk tuhaf kokulu savalarn ehri deildi. Karncalar dnyas ile insanlar dnyas arasnda Balant site haline dnmt. Doktor Livingstone srekli olarak orada bulunuyordu (her eye ramen olduka gln bir isim). GRME ZET: Kralie Belo-klu-klunl le yaplan cm sekizindi grmenin zeti: 269 KARINCA: Tekertekl Tekerlei kullanmay dnemememize ayorum. Halbuki u gbre bceklerinin yuvarlaktan nasl ittiklerini hepimiz grmzdr, Mat aramzdan hibiri bundan tekerlek yapmay dnemedi. NSAN: Bu bilgiden ne ekilde yararlanmay dnyorsun? KARINCA: imdilik bir fikrim yok. Kralie Belo-klu-klunl ile yaplan elli altnc grmenin zeti: KARINCA: zntl bir ses tonun var. NSAN: Kanmca bu koku makinesinin ayarnn kt olmasndan kaynaklanyor. Heyecan fadesini de karamdan beri makinede ban aksamalar oldu galiba. KARINCA: zntl bir ses tonun var. NSAN:... KARINCA: Artk yaynlamyor musunuz? NSAN: Bunun sadece bir akmadan leri geldiini zannediyorum. Fakat cidden zntlym. KARINCA: Ne oldu? NSAN: Bir diiye sahip dim. Bizde erkekler uzun zaman yaar, o zaman e olarak yaanr, bir dii iin bir erkek. Benim de bir diim vard. Ve bundan birka yl nce o ld. Ve ben onu ok seviyordum, onu unutamyorum. KARINCA: "sevtyordum'un anlam ne? NSAN: Belki de ayn kokuya sahip dik, olamaz m? Ana, n-san Ed-mond'un hayatnn sona eriini hatrlad. Bu, ccekarncalara kar giriilen ilk sava esnasnda olmutu. Edmond onlara yardm etmek istemiti. Yeralt snandan kmt. Fakat feromonlarla fazla temasta bulunmas nedeniyle bu kokular ona da sinmiti. O kadar ki hi farkna varmadan ormandan... Federasyonun bir kzlkarncas olarak geiyordu. Ve kknar aac eekarlar (o devirde onlarla da sava halinde idiler) onun pasaport kokularn sezince hepsi birden Edmond'un zerine saldrd. Onu bir Bel-o-kanl yerine koyarak ldrmlerdi. Herhalde 270 w mutlu lmt. Daha sonra, Jonathan ve topluluuyla yeniden ilikiye balamlard... Soru sormaktan kendilerini alkoyamayan yeni gelenlerin bardaklarna biraz daha bal erbeti ekler: - yi ama, Doktor Livingstone konumalarmz yukarya aktarmay baarabiliyor mu? | - Evet ve bizim de onlarn konumalarn dinleme olanamz rar. Yantlar bu eksen zerine yansr. Edmond bu ii iyi baard! t - Fakat ne konuuyorlard? Sizler neler sylyordunuz? - Hmm... Baarsndan sonra Edmond'un ald notlar biraz yavalar. Bir bakma her eyi not etme zahmetine katlanmaz. lk anlarda birbirlerine anlatrlar, her

biri kendi dnyasn anlatm. te bylece ehirlerinin Bel-o-kan ismini tadn ve yzlerce milyon karnca topluluunun federasyon merkezi olduunu rendik. - nanlmaz ey! - Sonradan her iki taraf da haberin kendi topluluklarna yaylmas iin ok erken olduunu dnd. Bu "iliki"nin mutlak bir gizlilik iinde yrtlmesi kararna vardlar. - Bir itfaiyeci. - Edmond ite bu yzden Jonathan'n tm bu engelleri yapmasn srarla istemi, diye belirtir. zellikle insanlarn bunu ok erken renmelerini istemiyordu. Byle bir haber karsnda televizyonun, radyonun, gazetelerin karacaklar korkun kargaay tahmin edebiliyordu. Karncalar moda olacakt! lan spotlarnda, anahtarlklarda, tirtlerde, rock-star ovlarnda... hep karncalardan bahsedilecekti. Bu keif nedeniyle akla gelen btn samalklar yaplacakt. Kendi ynnden Belo-kiu-kiuni de kzlarnn bu tehlikeli yabanclarla derhal mcadele edilmesini isteyeceklerini dnyordur, diye Lucie ilave eder. Hayr, bu iki uygarlk henz birbirlerini tanmaya ve -hayal kurmaya gerek yokbirbirlerini anlamaya hazr deiller... Karncalar ne 271 i faist, ne anarist ne de kralc... onlar karnca ve onlarn dnyasn ilgilendiren her ey bizimkinden farkl. Zaten zenginliklerin kayna da bu. Bu bildirinin yazar komiser Bilsheim'dir, yeryzn ve efi So-lange Doumeng'i terk ettiinden beri olduka deimiti. Alman ekol de talyan ekol de yanlyordu, der Jonathan, nk her ikisi de onlar kendi dnce kalplarmz iine sokmay denemektedirler. Sonu olarak inceleme niteliksiz kalmaktadr. Sanki yaantmz onlannkine bakarak anlamaya alyormu gibi bir ey. Bir nevi karnca morfinmanl... Halbuki en kk zgrlkleriyle bile byleyiciler. Japonlar, Tibetlileri, veya Hindistanllar anlayamyoruz, fakat kltrleri, musikileri, felsefeleri heyecan verici. Bizim batl anlaymza gre saptrlm olsa bile! Dnyamzn gelecei melezletirmede olacak, bu apak grnyor - Fakat karncalar, kltr bakmndan bize ne verebilirler? diyerek Augusta aknlkla sorar. Jonathan, cevap vermeden Lucie'ye bir iaret yapar. Lucie birka saniye ortadan kaybolur ve elinde reel kavanozuna benzer bir eyle geri dner. - Baknz sadece bu bile bir hazine! Yaprak biti. ekinmeyin tadn! Augusta parmann ucu ile ekinerek biraz alr. - Hmmm, ok tatl... fakat adamakll gzel, arbalnn lezzetiyle hi benzer yn yok. - Grdn m! Bu ift tarafl geit vermeyen yeraltnda ne ile beslendiimizi hi dnmediniz deil mi? - Evet doru sylyorsun. - Unlaryla ve uruplaryla bizi besleyen karncalar, yukarda bizim iin yiyecek stok ediyorlar. Fakat hepsi bu kadarla da kalmyor, ayr mantar yetitirmek iin onlarn tekniini kopya ettik. Byk bir ahap sandn kapan kaldrr. Orada rm yapraklar zerinde beyaz mantarlarn yetitirildiini grrler. - Galin, mantar yetitirme konusunda bizim uzmanmzdr. O, gsterie kaplmadan hafife glmser. 272 - reneceim daha ok ey var. - Fakat mantar, bal... bunlardan baka protein eksikliini de gidermemiz gerekecek deil mi? - Protein konusu Max'ndr. tfaiyecilerden biri parma ile tavan iaret eder. - Ben, karncalarn sandn sa yanndaki bu kk kutuya braktklar, btn bcekleri toplarm. Onlar, kabuklarndan ayrlmas iin biraz kaynatlr; ve bundan sonras aynen kk karidesler gibidir. Zaten grnts de tad da onlardan farkszdr.

- Biliyor musunuz, burada her eyi halletmi olarak arzu edilen konfora sahibiz, diyerek bir jandarma eri ilave eder. Elektrik, mr be yz yl kadar olan, atomik bir mini santral tarafndan elde edilmekte. Buraya ilk yerletii gnlerde Edmond kurmu... Havalandrmamz var, yiyeceklerimiz karncalar tarafndan temin ediliyor, taze su kaynamz var, ve bundan baka ilgi ekici bir uramz var. Kendimizi ok nemli bir eylerin ncleri olarak hissediyoruz. - Bizler, aslnda srekli olarak bir ste yaayacak olan kozmonotlara benzedik. Kim bilir belki de baz komu dnya tesi varlklarla da grrz. Glrler. Herkesin iini bir esenlik havas kaplar. Jonathan tekrar salona gemeyi teklif eder. - Biliyor musunuz, ben uzun zaman dostlarmla bir arada yaamay arzuladm. Ortaklklar, emek ortaklklarn, toprak ortaklklarn hepsini denedim... Hibirinde baarya ulaamadm. Daha dorusu aptal dememek iin kendimi bir topik olarak grmeye baladm. Fakat burada... burada her ey iyi gidiyor. Beraberce yaamak, birbirimizi tamamlamak, beraberce dnmek zorundayz. Ve buradan kama olanamz da yok. Oysa bu, daymn kefinden mi yoksa bamzn stnde yaayan karncalarn bizlere rettiklerinden mi ileri geliyor bilmiyorum ama, fakat u an iin beraberliimiz tanrya olan ballmzn akyla yryor. - Hatta elimizde olmadan kendiliinden yryor... - Bazen, her birimizin rahata yararlanabilecei, mterek bir enerji kayna yaratyormu gibi bir hisse kaplyoruz. , 273 - Daha nce, kzl ha ve baz mason gruplar dolaysyla byle bir ey duymutum, diye Jason sze karr. Onlar buna egregor diyorlar. "Loca"nn bir nevi manevi sermayesi. Yerine gre her birinin yararlanabilecei ve herkesin oraya kendi gcne gre katkda bulunduu para torbasna benzer bir ey var. Ancak buralarda her zaman dierlerinin gcn kendi kiisel karlar iin kullanan hrszlar bulunuyor. - Bizim bu tr bir problemimiz yok. Yeraltnda kk bir grup halinde beraberce yaayan insanlarn kiisel tutkular olamaz. Sessizlik. - Ve zaten, gitgide daha az konumaya balanyor, birbirimizle anlamak iin artk buna bile gerek kalmyor. - Evet, burada bir eyler oluyor. Fakat yaplanlarn farkna varlmad gibi kontrol de edilmiyor. Henz tam olarak sonuca erimi deiliz, ancak yolun yarsndayz. Yeniden sessizlik. - Pekala, ksacas, bu bizim kk birliimizden sizlerin de holanacanz umarm. 801. bitkin bir halde sitesine dner. Baarmt! Baarmt! Neler olup bittiini anlamak iin Chli-pou-ni derhal anten temasna geer. ittikleri, onun granit kayasnn altnda gizli kalm ktlkler bulunduu hakkndaki kukularn hakl karmt. Hemen Bel-o-kan'a askeri mdahalede bulunmaya karar verir. Btn gece asker karncalar hazrlanr. Yeni uan boynuzlu birlik de hazr durumdadr. 103683. bir plan nerir. Kk bir ordu cepheden saldrya getii anda, dier on iki birlik de kraliyet ktne saldrmak iin siteyi kskaca alacaktr. EVREN: Evren karmakla doru gidiyor. Hidrojenden helyuma, helyumdan karbona. Her gn daha karmak, her gn daha yanltc, eyalarn deiim yn bu oluyor. Bilinen btn gezegenler inde, yeryz en karmak olandr. 274 Issnn deiken olabilecei bir blge inde bulunmaktadr. Okyanuslar ve dalarla kapldr. Pratikte, yaam tarann yelpazesi ne kadar tkenmez olarak dnlse de, zekalaryla, hepsinin stnde olarak deerlendirilmesi gereken ki grup vardr, karncalar ve nsanlar. Tannnm dnyay bir deney iin yaratt sylenebilir. Bilinlenme yolunda, hangisinin daha abuk lerleyebileceini grmek in, tamamen atan ki felsefeye bal ki soy ortaya kmtr. Ama, muhtemelen gezegende toplumsal

bir bilince varmak. Btn trlerin beyinlerinin kaynamas. Bana gre, bilin yolunun gelecekteki evresi bu olacaktr. Karmaann bir sonraki dzeyi... Bununla beraber ki lider tr de, paralel ki gelime yolunu setiler. - insan, akll olmak in beynini koskocaman bir boyuta ulab-nncaya kadar iirmitir. Bir nevi pembemsi byk bir kamba-har. - Ayn sonucu elde etmek iin, kanncalar ok etkin letiim sistemlerine bal binlerce kk beyin kullanmay tercih etmller-dk. Mutlak deer tibariyle karncalarn kk paralardan baret kambahar bileiinin iinde, nsan kambahannm iinde olduu kadar konu veya akl mevcuttur. Fakat bu ki akl biimi paralel olarak gidecei yerde birlikte hareket ederse acaba ne olur? Edmond Wells Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi jean ile Philippe televizyondan baka bir ey sevmiyorlard ondan bktklar zaman da bilardoyla ilgileniyorlard. Fakat byk harcamalarla yeniden kurulan mini golf onlar hi ilgilendirmiyordu. Orman gezintilerine gelince... onlar iin nbeti retmenin hava aldrmak iin rencileri gezmeye karmasndan daha kt bir ey olamazd. -. 275 Bununla beraber, geen hafta doyasya elenmiler ama sevinleri ok ksa srmt. Bu defa Jean, cidden ilgilenmeye deer bir ura bulmutu galiba. Yurt rencileri gln ve modas gemi tablolar yapmak iin kuru yapraklar toplamakla megul iken, Jean arkadan bir kenara eker ve ona sert bir maddeden yaplm kubbeye benzer bir toprak knts gsterir. Bu bir beyazkarnca yuvasdr. Hemen onu tekmelemeye balarlar, fakat iinden hibir ey kmaz; yuva bombotur. Philippe oraya doru eilir ve burnunu eker. - Orman bekisi tarafndan dezenfekte edilmi. Bak bcek ilac kokuyor, iinde hepsi de lm. Hayal krklna uram olarak arkadalarna ulamaya hazrlanrlar, tam o srada, Jean, kk derenin kar kysnda bir fidanln arasna gizlenmi olarak duran piramide benzer bir knt fark eder. Bu defa tam zerine dmlerdi! lgin bir karnca yuvas, en az bir metre yksekliinde bir kubbe! Uzun karnca dizileri girip kyor, yzlerce, binlerce ii karnca, asker karnca, aratrclar... Bcek ilac henz buradan gememi. - Jean heyecandan srar. - Bak, bunu grdn m? - Yok hayr! Yine karncalar attrmaya kalkmayacaksn herhalde... - Sana attrmaktan bahseden kim! nnde bir ehir var, sadece buradan gelip geenler bile New York veya Meksiko kadar tutar. Televizyonda anlatlanlar hatrlamyor musun? erisi karnca kaynyor. u aptallara bak inekler gibi alp duruyorlar! - Vay canna... Karncalarla ilgileneceim derken Nicolas'n nasl ortadan yok olduunu grmedin mi? Ben, mahzenin altnda karncalarn bulunduundan ve onu yediklerinden eminim. Ve sana unu syleyeceim, bu zmbrtnn yaknnda olmay sevmiyorum. Bundan holanmyorum! Rezil karncalar ne olacak, dn mini golf alannda deliklerin iinden kan karncalar grdm, belki deliklerin 276 altna yuvalarn yapmak istiyorlard... Deersiz, aptal, rezil karncalar ne olacak! Jean onu omzundan sarsar. - Tamam ite! Sen karncalar sevmiyorsun, hele ben hi. ldrelim onlar! Arkadamz Nicolas'n intikamn alalm! neri Philippe'in ilgisini eker. - Onlar ldrmek mi? - Pek tabii! Niin olmasn! Bu ehri atee verelim. Sadece iimize yle geldii iin Meksiko alevler iinde, hayal edebiliyor musun? - Vay canna tamam, oray atee vereceiz. Nicolas iin... - Bekle, daha iyi bir fikrim var: Oray, kuru otlar yakmak iin kullanlan gazla dolduracaz, bylece gerek bir havai fiek seyretmi olacaz.

- Dahice bir fikir... - Dinle, imdi saat 11, tam iki saat sonra yine burada buluacaz. Bylece nbeti retmen bizi rahatsz edemeyecek ve herkes kantinde olacak. Ben, ot yakma gazn getireceim. Sen de bir kutu kibrit bulmaya alacaksn, bu, akmaktan daha iyi. - Anlatk! Piyade birlikleri rahat bir yryle ilerler. Dier federe siteler nereye gittiklerini sorduklar zaman da Chli-pou-kanllar, cevap olarak, bat blgesinde bir kertenkele grldn ve merkez sitenin de onlardan yardm isteinde bulunduunu sylerler. Birliklerin stndeki boynuzlu kaieopterler ise tadklar topu karncalarn altnda yavaa vzldayp dururlar. Saat 13, Bel-o-kan tmyle hareketlenmitir. Scaktan yararlanarak yumurtalar, larvalar ve yaprak bitleri gnelenme alanna kartlr. - Philippe daha iyi alev almas iin yakt alkol de getirdim, der. - Mkemmel, der Jean ben de ot yakma gaz aldm. Dozu yirmi franktan, alaklar! 277 Ana etobur bitkileriyle oynar. O kadar arzu ettii halde niin imdiye kadar bitkilerden bir korunma duvar yaptrmadn kendine sorar. Ve sonra tekrar tekerlei dnmeye balar. Bu harika fikirden nasl yararlanlabilir? Belki de kocaman bir bilye imal edilebilir ve onu ayaklarnn ucu ile yuvarlayarak dmanlar ezmek iin kullanabilirdi. Bu projeyi ortaya atmas gerekti: - Tamam her eyi koydum, yakt alkoln de ot yakma gazn da. Jean'n konutuu esnada, bir aratrc karnca onun stne kar. Antenleriyle pantolonunun ucunu yoklar. Dev yapl canl bir varla benziyorsunuz, bana kimliinizi bildirebilir misiniz? Onu yakalar ve baparma ile iaret parma arasnda ezer. Pfut! Sar ve siyah renkte bir su parmaklarna akar. - te birinin hesab grld der. Haydi ie balayalm, kvlcmlar her yne dalacak! Sper bir karnca kebab olacak, der Philippe. - Yuhanna'ya gre kyamet gn diye mrldanr dieri. - eride ne kadar olabilir? - Herhalde milyonlarca. Galiba geen yl bu blgede bir villaya saldrmlard. - Onlarn da cn alacaz der, Jean. Haydi sen git u aacn arkasnda gizlen. Ana insanlar dnr. Bir dahaki sefere onlara daha ok soru sormalym. Onlar tekerlei nasl kullanyorlar acaba? Jean bir kibrit akar, onu dallardan ve am yapraklarndan oluan kubbenin zerine frlatr. Sonra alevlere tutulmaktan korkarak hzl admlarla uzaklar. Tamam, Chli-pou-kanllar ordusu merkez siteyi fark eder. Ne kadar byk! 278 Frlatlan kibrit ini yapan bir eri izer. Ana, daha fazla beklemeden insanlarla konumaya karar verir. Onlara, verilen urup miktarn artrabildiini de sylemeliydi; bu sene retim ok sevindirici olduundan bu konuda hibir glk ekilmeyecekti. Kibrit kubbenin dallar zerine der. Chli-pou-kanl ordu yeterince yaklamt. Harekete gemeye hazrlanr. Jean'da, Philippe'in daha nce gizlendii byk am aacnn arkasna srar. Kibrit, yakt alkol ve ot yakma gaz ile slatlm hibir blgeye ulamadan sner. ocuklar yerlerinden karlar. - Hay Allah! - Ne yaplacan biliyorum. Yuvann iine bir kt paras sokulacak ve alkol tututurulacak. - Sende kt var m? - Eh... sadece bir metro bileti. - Ver onu. Kubbe nbetilerinden biri acayip bir eyler olduunu sezer. Epey zamandan beri birok kesimde alkol kokusu duyulduu gibi sar bir tahta paras da belirmi ve

kubbenin tepesine dmt. Dal paracklarnn alkolden temizlenmesi, tahtann kaldrlmas iin hemen bir ii grubu ile temasa geer. Dier bir nbeti koarak 5 numaral kapya koar. Alarm! Alarm! Bir kzlkarnca ordusu bize saldryor! Karton tutuur. ocuklar am aacnn arkasna yeniden saklanmak iin giderler. nc bir nbeti, sar tahta parasnn ucunda byk bir alevin ykseldiini grr. 279 Chli-pou-kanllar esircilerden grdkleri gibi saldr admlar ile n(Jcuma geerler. lk patlama. Birden bire btn kubbe tutuur. Alevler, kvlcmlar her yne yaylr. Yaylan scakla ramen Jean ve Philippe gzlerini ak tutmaya alrlar. Manzara onlar d krklna uratmamtr. Kuru dai-la<" hemen ate alr. Alev ot yakma gaz birikintilerine ulanca bir Patlama daha, "Kaybolmu Karnca Sitesfnden patlamalar ve ye-'. krmz, mor renkli kvlcm demetleri fkrp gitmektedir. Chli-pou-kanh ordu saldry durdurur. lk olarak btn yumurtan ve sr hayvanlar ile beraber gnelenme alar> alev alr ve 0blun ardndan yangn btn kubbeyi sarar. Yasak blge Sitesinin kt felaketin ilk saniyelerinde yanar. KVclar infilak eder. Savalar tek dourgan olan kanncay kurtaran iin kouurlar. Fakat ok ge! Zehirli gazlar on" bomutur. Alarm sesleri btn hzyla her yne yaylr. Alarrf evre 1: kNc feromonlar salverilir; alarm evre 2: btn geitlerde korkun Sinmeler balar; alarm evre 3: lgnlar salonlar dolar ve panig^ kaplm hallerini dierlerine de aktarrlar; alarm evre 4: deer ^ryan her ey (yumurtalar, cinselliler, sr hayvanin, yiyecekle>\..) alt katlara indirilir, asker karncalar ise kar koymak iin yuk%ya karlar. Kubbede, are bulmak iin uralmaktadr. Topu birlikleri en ^ yzde 10 younluklu formik asit yamuruna tutarak baz blgemde yangn bastrmay baarr. Bu itfaiyeciler uygulamalarnn ya-ra*1 olduunu fark ederek belki de kurtarabiliriz midi e, yasak Si-de asitlerler. Fakat yangn stn kar. Akkor halindeki odun paralar ak-na- dnm olan kalabaln zerine dmektedir. Tavada eriyen Pistik bir madde gibi karncalarn kabuk ksmlar eriyip kavruluradr. **0 Bu ar s basknna hibir ey dayanamaz. OLGU: Yanldm. Eit deiliz, yanmaa da deiliz. Onlann tek basma egemen olduktan dnyada nsanlann var olmas, sadece ksa sreli bir "olgu'dan barettir. Onlar bizden son derece daha kalabalktr. Daha ok siteye sahiptirler, evreye daha uygun yuvalarda yaarlar. Hibir nsann yaayamayaca kuru, buzul, scak veya rutubetli blgelerde yaarlar. Nereye baksak karncalar var. Bizden yz milyon yl nce burada diler ve atom bombasna dayankl olduktan gz nnde bulundurulursa, kesin olarak bizden yz milyon yl sonra da var olacaklardr. Onlann tarihinde biz sadece milyon yllk bir rastlantdan baretiz. Zaten, bugn dnya tesi yaratklar gezegenimize inecek olurlarsa armayacaklardr. Hi phesiz, karncalarla konumaya balayacaklardr. Onlar Dnya'nm gerek sahipleridir. Edmond Wells Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi Ertesi sabah kubbe tamamen yok olur. Siyahlam olan ktk, rplak ehrin ortasnda durmaktadr. Be milyon ehirli lmt; aslnda kubbenin iinde bulunanlarn ve civarnda olanlarn hepsi: Sadece alt katlara inmeyi akl edenler kurtulmutu. Sitenin altnda yaayan insanlar hibir ey fark edemediler. Dev gibi granit kayas onlarn stnde koruyucu bir tabaka oluturdu. Bu olayn tm gerek-d bir gecede yaand.

En byk zarar Belo-kiu-kiuni'nin lmyd. Bu halk dourgan karnca olmadan ciddi bir yok olma tehlikesi ile kar karyadr. Fakat Chli-pou-kanl ordu atee kar savunmaya katld. Savalar Belo-kiukiuni'nin lmn renir renmez habercileri kendi sitelerine gnderiyorlar. Bir ka saat sonra btn zararlar kendi 281 gzleriyle grmek iin gergedan bceinin stnde tanan Chli-pou-ni ortaya kyor. O yasak Siteye geldiinde, itfaiyeden hl kllere su skyorlard. Mcadele bitmiti. Onun sorularna cevap olarak, bu inanlmaz felaketin nasl olutuu anlatlyor. Baka dourgan kralie kalmad iin doal olarak o yeni Belo-kiu-kiuni oluyor ve bakentin kralie iin hazr odalarna tanyor. lk nce Jonathan uyanyor, bilgisayar yazcsnn tkrtlarn duyduuna inanamyor. Ekranda bir kelime yazlyor: Niin? Demek ki onlar geceleyin gnderdiler. Diyalog kurmak istiyorlar. Jonathan her diyalogdan nceki standart cmleyi yazyor. NSAN: Selam, ben Jonathan'm KARNCA: Ben yeni Belo-kiu-kiuni'yim. Niin? NSAN: Yeni Belo-kiu-kiuni mi? Eskisi nerede? KARINCA: Onu ldrdnz. Ben yeni Belo-kiu-kiuni'yim. Niin? NSAN: Ne oldu? KARINCA: Niin? Ardndan konuma kesilir. Artk her eyi biliyor. Bunu yapan onlard, insanlar. Ana onlar tanyordu. Onlar her zaman iin tand. Bilgiyi hep gizledi. En ufak bir ipucu bile vermeye kalkanlarn ldrlmesini emretmiti. Kendi birimlerine kar onlar korumutu. Yeni Belo-kiu-kiuni hareketsiz annesini hayranlkla seyreder. Koruyucular, ple atmak zere onun cesedini almaya geldikleri zaman birden irkilir. 282 Hayr, bu l atlmayacak. Artk lm kokulan yaymaya balayan eski Belo-kiu-kiuni'yi dikkatle incelemeye balar. Harap olan btn uzuvlarnn reine ile yaptrlmasn nerir. Vcudunun etli ksmlarnn temizlenerek kumla doldurulmasn ister. Onun kendi dairesinde muhafaza edilmesini arzu eder. Chii-pou-ni, yeni Belo-kiu-kiuni, birka sava karncay toplar. Merkez Sitenin daha modern bir biimde yeniden ina edilmesini nerir. Onun kanaatine gre, kubbe ve ktk ok dayanksz idi. Yeralt derelerinin aratrlmasna nem verilmesini ve btn federasyon sitelerinin kanallar ile birbirlerine balanmasn ister. Ona gre gelecek suyun yararl bir ekilde kullanlmasndadr. Yangnlardan korunulmas daha kolay olacak ve ayrca baka siteler arasnda daha abuk ve daha emniyetle gidip gelinebilecektir. Ya insanlarla olan ilikimiz ne olacak? Kaamak bir cevap yaynlar: Byk bir ilgi eken taraflar yok Sava karnca srar eder: Ya tekrar ateleriyle saldrrlarsa? Dman ne kadar kuvvetli olursa, biz de daha stn kmak iin, kendimizi daha ok zorlamak mecburiyetinde kalrz. Ya, byk kayann altnda yaayanlar, onlar ne olacak? Belo-kiu-kiuni cevap vermez. Yalnz kalmak ister, ardndan da eski Belo-kiukiuni'nin ls zerine eilir.

Yeni kralie hafife ban eer ve antenlerini Anne'sinin alnna yerletirir. Sonra, uzun sre hareketsiz kalr, sonsuzlua uzanan bir anten ilikisi kurmak istercesine... 283 SZLK AnMfc Bir karncann arl 1 ile 150 miligram arasnda deiir. Alkol: Karncalar iekbiti balnn ve tahl suyunun fermantasyonunu hzlandrabilirler. Aslan-kannca larvas: Et yiyen hareketli kum. Tehlike. Ate: Tabu silah. Atebcel: Fosforlu k reten kanatl bcek. Yenebilir. Baklk: Toplumsal trlerin lmcl bir zehre alabilme becerileri, yle ki braktklar yumurtalara bile genetik olarak bu bakl aktarrlar. Bel-o-kan: Kzl karnca federasyonunun merkez sitesi. Belo-klu-kluni: Bel-o-kan'n kraliesi. Beslenme: Bir kzln yiyecei: yzde 43 iekbiti bal, yzde 41 bcek eti, yzde 7 aa z, yzde 5 mantar, yzde 4 ufalanm tohumlar. Beyaz karncalar: Karncalara rakip bir tr. Boy: Kzllar ortalama 2 kafa uzunluundadr. Ceset: Bo ktikl. Chl-pou-kan: Chi-pou-ni tarafnda . kurulmu alabildiine modern site. Chi-pou-nl: Belo-kiu-kiuni'nin kz. Clnsslzlerin ya: Bir ii ya da bir asker genellikle 3 yl aar. Cceler: Kzllarn ba dmanlar. eneyle sava: Karmcagillerin sporu. iekbMert: Hayvan. venilebilir. ilek Tarlas Sava: 99999S86 ylnda ilek Tarlas Sava sarlarla kzllar kar karya getirdi. Dalgalar: Btn hareketli varlk ya da nesneler tarafndan u ya da bu biimde yaylan en kk ortak payda. Derece: Zaman-s ve zaman-sre len birim. Hava sndka derece-zamanlar daralr; hava souduka derece-zamanlar geniler. 284 Dk: Bir karncann dks vcut arlnn 1000'de biri oranndadr. DitUc Suda ve sualtnda yaayabilen bir knkanatl. Yenebilir. Doumevi: Kralienin yumurtlad yer. Dokuma: Bir larva tarafndan gerekletirilen ilem. Dokumac kzllar: Doudan g eden ve kendi larvalarn dokuma mekii olarak kullanan karncalar. Dorifora: Portakal rengi d kanatlar zerinde uzunlamasna be siyah izgi bulunan knkanatl. Doriforalar genellikle patatesle beslenirler. Doriforann suyu lmcl bir zehirdir. Dufour Bezi: z feromonlarn salglayan bez. Dzkanatl dindar bcek: lszce sevimeyi ve yemek yemeyi seven bcek. Tehlike. Ekmek: Doranm ve tlm kk tahl paralar. Erkekler: Dllenmemi yumurtalardan kan bcekler. Eekanlan: Karncalarn ilkel ve zehirli akrabalar. Tehlike. Etobur bitkiler: Tehlike. Federasyon: Ayn trden karncalarn yaad sitelerin bir araya toplanmas. Bir kzl karnca federasyonu 6 hektarlk bir alanda ortalama 90 yuvay kapsar, her bir yuvann 7.5 kilometre dolama alan ve 40 kilometre koku alan bulunur. Feromon: Sv cmle ya da szck. Formik asit: At silah. En andrc asit formik yzde 40 younluklu olandr. Gelincikler Sava: Bakteriyolojik silahla tanklar kar karya getiren ilk federal sava. 100000666 ylnda olmutur. Genel yardmlama: ki karncann birbirine yiyecek vermesi. Gergedanbcegi: Alnnda byk bir boynuzu bulunan kanatl. Gr: Kar' calar bir zgara perdesi ardndan grrler. irililer renkleri ayrt eder, ancak btn renkler mortesine dnktr.

Gzler: Gz ukurunda yer alan petekler. Her petek iki mercek ierir, biri byltr ve dtadr, teki kktr ve itedir. Her hcre 285 beyne dorudan baldr. Karncalar ancak yakndaki nesneleri grrler, bununla birlikte uzun mesafelerde de her eye ramen en ufak hareketleri bile alglarlar. Guayel-Tyolot: Kk ilkbahar yuvas. Gbreboce: amur itici. Yenebilir. G: Bir kzl karnca arlnn altm kat orannda ate edebilir. Yani 3.2x10"6 beygir gc retir. Hamambcei: Beyaz karncann atas. lk yeryz bcei. Hanedanlk: Ayn blgede kralie kzlarn birbiri pei sra hkm srmeleri. Hanmbcegi: iekbiti avlayan bcek. Yenebilir. Hastalklar: Kzl karncalarda en yaygn olarak grlen hastalklar unlardr: fel (asalak bir mantardan kaynaklanr), kemik erimesi (kitinin rmesi), beyin kurdu (yuvasn salgbezlerinde kuran asalak kurt), dudak bezlerinin ar bymesi (gsn larva evresinden itibaren anormal imesi), aternaria (lmcl bitki reme organlar). Havalandrma: Gne enerjisi, dklar ve kubbeye yerletirilen temiz hava kapaklaryla byk sitelerin scaklnn ayarlanmas. Hayvanclk: iekbitlerinin ve krmzbceinin anslerinden kan salglar toplamak iin bu bceklerin yetitirilmesine ynelik kimi karnca trleri tarafndan gelitirilmi sanat. Bir iekbiti yazn saatte 30 damla bal retebilir. Lchneumon: A yumurtalarn bedeninize brakan eekars. Tehlike. Indole-asitik asit: Zararl otlar ldren ila. nsanlar: Baz modern efsanalerde anlatlan dev canavarla. Daha ok onlarn evcilleirilmi pembe hayvanlar tannr: parmaklar. Tehlike. Kafa: KarncagiNerin uzunluk ls birimi. Yaklak 3 milimetreye denk der. Kalp: Birbiri stnde duran armut biiminde birok cebin art arda gelmesi. Kalp srtta yer alr. 286 Kapclar: Stratejik geitleri tutan yuvarlak ve dz bal karncalardan oluan altsnf. Karanlk; Site yeleri karanlkta yaamay severler. Karnca yiyen silahlar: Kl alteneler, zehirli ineler, tutkal buharlatrc, formik asit pskrten kese, crnaklar. Kanncagiller uygarl: Karncalarn uygarl. Kertenkele: Kanncagiller uygarlnda ejderha. Tehlike K uykusu: Kasmdan Marta kadar sren uzun uyku. Kualalt gzler: Cinslilerin alnnda gen biimindeki kk gz, bu gzler bsbtn karanlkta bile grmelerini salar. Kitin: Eklemli bceklerin iskeletini oluturan organik madde. Koku alma: Cinssizlerde anten bana 6500 duyu hcresi bulunur. Cinslilerdeyse 300.000. Kralielerin retisi: Ana kralieden kz kralieye antenden antene aktarlan deerli bilgilerin btn. Kralienin ya: Bir kzl kralie ortalama 15 yl yaar. Kule: Tepecik zerinde ina edilmi ikincil nokta. Kulelere karnca yuvalarndan ok beyaz karnca yuvalarnda rastlanr. Kular: Uan canavarlar. Tehlike. La-choia-kan: Federasyonun en batsnda bulunan site. Lejyon: Ezamanl manevra yapabilen askerler kitlesi. Maskeli karnca: Organik kimyasal madde bakmndan donanml tr. Metamorfoz: Bceklerin byk ounluunda grlen, ikinci bir yaam biimine gei. Mutiak iletiim (M): Anten balantsyla dncelerin eksiksiz biimde deitokuu. Mzik: Crcrbceklerinin ve austosbceklerinin kanatlarn birbirine srterek kardklar ses ya da titre.-nler. Mantarc karncalar da karn eklemleriyle mzik yapabililer,

Ni: Bel-o-kan kralielerinin hanedan. Oleik asit: Karnca cesetlerinden yaylan buhar. .287 On ikilik dzen: Karncagillerin hesap sistemi. Karncalar on ikier on ikier sayar nk on iki crnaklar vardr (ayak bana iki crnak). Oraklar: Doudaki ifti karncalar. Oru: Bir karnca k uykusunda 6 ay boyunca hibir ey yemeden yaayabilir. rmcek: Bireyleri kk kk paralar halinde yiyen ve her aamada onlar uyutan canavar. Tehlike. Paral askerler: Yiyecek ve bir site kimlii karlnda kendi doduklar yuvann dnda bir yuva iin savaan yalnz karncalar. Pasaport: Karncann doduu ya da paral askerse kabul edildii yuvann kokusu. Rzgar: Sizi bulunduunuz yerden kaldrp bilmediiniz bir noktaya srkler. Salyangoz: Tam bir protein deposu. Yenebilir. Sarn- i deposu. Semender: Tehlike. Shl-gae-pou: Kuzeybatdaki cce karnca sitesi. Scaklk: Kzllar 8 scaklktan itibaren hareket edebilirler. Cins-ler bazen daha nce, yaklak 6'de uyurlar. Snf: Genellikle c snf bulunur: cinsliler, askerler, iiler. Bunlar da altsnflara blr.r: tarm iileri, topu, askerler, v.b. Sinekkapan: Bel-o-kan'n evresinde yetien yabanl bitki. Tehlike. Sitenin douya bakmas: Kzllar kentlerini, en geni blm gneydouya bakacak biimde kurarlar, bylelikle kentin gne balarken maksimum dzeyde gne almasn salarlar. Sivrisinek: Erkekleri bitki zlerini emer. diileri neyle beslenir bilinmez Yenebilir. Souk: Bcek dnyasnda evrensel dindirici. Tank: Byk alteneli bir ii karncay alt kk hareketli karncayla tamaya dayal atma teknii. Tama: Karnca birini tamak iin onu altenelerinden tutar. Tanan karnca yere daha <*z srtnmek iin bzr. 288 Sadece bu cmleyi okumak iin geireceiniz birka saniyelik zaman iinde dnyada krk insan ve buna karlk yedi yz milyon karnca doacaktr; Minicik, akll ve acmasz. Bizden yz milyon yldan fazla bir zaman nce birlikleri, siteleri, imparatorluklar ile btn dnya yzeyine yaylm olarak burada idiler. Bize benzer uygarlklar yarattlar, gerek krallklar kurdular, en etkin silahlan icat ettiler, bizim eriemeyeceimiz dzende sava yapma ve site kurma sanatn elde ettiler, artc bir teknolojiye hakim oldular. Onlarn da kendi Atilla'lar, Christophe Colomb'lar, Julius Caesar'lar, Machiavelli'leri veya Leonardo da Vinci'leri oldu. Bu roman dierlerinden farkl olarak bizi niin sorusunu sormaya zorluyor ve arpc bir biimde imdiye kadar hi bilmediimiz cinayetler, arlklar ve savalar lemine srklyor. Btn hayallerin tesinde bizi karncalarn gerilim ve korku dolu yaamlarn srdrdkleri mikro bir dnyaya gtryor. Bastnz yere dikkat edin. Bu byleyici roman okuduktan sonra gerei alk olmadnz bir biimde alglayabilirsiniz. Bernard Werber _ KarncalarBernard Werber _ Karncalar'n Devrimi Birinci Oyun: YREK 14 Mart aynn bu sabahnda, canl admlarla ilerliyordu. abasndan, gs bir inip bir kalkyordu.

Alnnda ve aznn stnde birka damla ter parlyordu. Aznn stndekiler dudak kvrmlarndan kaynca, hemen sourdu. Bu ak gri gzl gen kzn ad Julie idi ve on dokuzundayd. Babas Oaston ve kpei Achille'le birlikte orman arnlyordu ki birden znk diye durdu. Bir koyan stnde, kocaman kumta bir" kaya, bir parmak gibi nnde ykseliyordu. Kayann ucuna kadar ilerledi. Aada, patikalarn dnda, ukurlua giden bir yol varm gibi geldi ona. Elleriyle boru yapt: - Hey, baba! Sanrm yeni bir yol kefettim, izle beni! OELM Dosdoru kouyor, Yokutan iniyor, Kavan erguvani iler gibi ykselen srgnlerinden saknmak iin slalom yapyor. Kanat alklan; kelebekler alacal bulacal yelkenlerini ayorlar ve birbirlerini kovalarken, havay kartryorlar. Birden, irin bir yapraa taklyor baklar. Yapmaya karar verdiiniz eyi unutturacak denli ho bir yaprak tr. Komay brakyor ve yaklayor. Hayran olunacak bir yaprak. Ho kokulu emelerle dolu kk, beyaz bir top oluturuncaya kadar mayalanmas iin, kare kare kesmek, birazck ezmek ve stn tkrkle rtmek yetecektir. htiyar kzl karnca, enesinin keskin yanyla sapn alt ksmn paralara blyor ve yapra geni bir yelken gibi bann stne kaldryor. Ne var ki bcek yelkenliyle seyir yasalar konusunda hibir ey bilmiyor. Yaprak dikilir dikilmez, rzgr alyor. Kk sert kaslarna karn, ihtiyar kzl karnca dengeyi salayamayacak kadar hafif. Dengesi bozulunca, alabora oluyor. Btn bacaklaryla dala sarlyor, ama esinti ok sert. Srklenen kannca havalanyor. Daha fazla ykselmeden dal ancak brakyor. Yapraksa, havada zikzaklar yaparak uyuuk uyuuk iniyor. ihtiyar karnca dmesini gzlyor ve kendi kendine hi nemli deil diyor. Daha bir sr var, hem de daha kk. Szlen yaprak bir trl dmyor. Ermiler gibi inmekte hi acelesi yok. Bir smklbcek, bu irin mi irin kavak yapran fark ediyor. Gzel bir kuluk yemei kt saylr! 15 Bir kertenkele, smklbcei fark ediyor; onu yutmaya hazrla nyor, sonra yaprak onun da dikkatini ekiyor. Onu gvdeye indirmesini beklemek en iyisi, daha tombul olur. Uzaktan, smklbcein yemesini gzetliyor. Bir gelincik, kertenkelenin yerini saptyor ve tam onu yemeye hazrlanrken, smklbcegin yapra yemeyi bitirmesini beklemekte olduunu fark edince, o da beklemeye karar veriyor. Ekolojik bakmdan birbirini tamamlayan varlk, dallarn altnda birbirlerini kolluyor. Birden, smklbcek bir baka smklbcei fark ediyor. Ya hazinesini almaya kalkrsa? Hi vakit kaybetmeden itah kabartan yapraa gmlyor, en son damarna kadar paralayarak yiyor. Yemei biter bitmez, kertenkele stne atlyor ve onu bir spagetti gibi yutuyor. Kertenkeleyi yakalamak iin atlma sras artk gelincikte. Doludizgin frlyor, kklerin stne sryor, ama birden yumuak bir eye arpyor... YETBRYOL Ak gri gzl gen kz, gelinciin geldiini grmemiti. Sk aalarn arasndan frlayan hayvan bacaklarna arpmt. arpmann etkisiyle srayarak irkildi ve aya kumta kayann kysndan kayd. Dengesini yitirdiinde, altndaki uuruma bakt. Dmemeli, aman dmemeli. Gen kz kollarn rpt, dengesini salamak iin havaya sarld. Ramak kalmt. Zaman sanki hz kesmiti. Dt, decek. Bir an, atlatabileceini sand ama hafif bir esinti, aniden uzun kara salann tarazlanm bir yelkene dntrd. Her ey, onu kt tarafa drmek iin elbirlii yapt. Rzgr itek-ledi,ayag daha bir kayd. Altndaki toprak ekildi. Ak gri gzleri fal-ta gibi ald. Ozbebekleri byd. Kirpikleri krpt.

Srklenen gen kz koyaa devrildi. Derken, uzun kara salar onu korumak istercesine yzn sarmalad. Yokutaki tek tk bitkilere aslmaya alt, ama ona sadece ieklerini ve hayallerini brakarak, parmaklarndan kaydlar. Engebe, dorulmasna izin vermeyecek kadar sarpt. Isrganlar yakt, bgrt-'en dikenleri yara bere iinde brakt. Dmesinin orta ereceini umduu egreltiotlarna kadar tepetaklak yuvarland. Heyhat, geni yapraklar daha da sarp ikinci bir koya saklyordu. Talar ellerini soydu. Yeni egreltiotlar ncekiler kadar haindiler. Onlar da geip dmeye devam etti. Yaban ahududularda berelenerek, karahindiba ieklerinden bir demeti yzlerce yldz gibi uuturarak, toplam yedi bitki duvarndan geti. ^ 16 Kayyor, durmadan kayyordu. Aya kocaman sivri bir kayaya arpt ve imek gibi bir ac topuunu yrtt. Kounun sonunda, saman sars bir amur birikintisi, yapkan kk bir liman gibi karlad onu. Oturdu, doruldu, otlarla silindi. Her ey saman sars. Giysileri, yz, salar amur iindeydi. Azna bile dolmutu ve tad acyd. Ak gri gzl gen kz, szlayan topuunu ovalad. Daha sersemlemesi gemeden, souk ve yapkan bir eyin bileinde kaydn hissetti. rperdi. Bir ylan. Ylanlar! Bir ylan yuvasna dmt ve stnde srnyorlard. Dehetten bir lk kopard. Ylanlarn iitme duyusu yoktur ama son derece duyarl dilleriyle havadaki titreimleri alglarlar. Bu lk onlar iin bir patlama oldu. Onlar da korkarak drt bir yana katlar. Anne ylanlar sinirli bir S oluturacak biimde kvrlarak yavrularnn zerlerini rttler. Qen kz, eliyle yzn sildi, gzne inen peremini arkaya att, ac topra tkrd ve yokuu kmaya abalad. ok dikti ve topuu fena szlyordu. Sonunda, yeniden oturmaya ve seslenmeye boyun edi. - mdat! Baba, imdat! Burada, aadaym. Bana yardma gel! mdat! Uzun zaman, avaz avaz bard. Nafile. Bir uurumun dibinde yalnz ve yaralyd ve de babas mdahale edemiyordu. O da yolunu kaybetmi olmasn. Ho, bu ormann derinliklerinde, bu erelti otlar arasnda onu kim bulurdu ki? Ak gri gzl esmer kz, hzl hzl arpan yreini sakinletirmek iin, derin bir nefes ald. Bu tuzaktan nasl kmal? Alnnda kalan amuru sildi ve evresini inceledi. Sanda, uurumun kysnda, yksek otlarn bulunduu daha karanlk bir yer fark etti. Oraya doru yneldi. Devedikenleri ve hindibalar, yer seviyesinde kazlm bir eit tnelin giriini saklyordu. Bu dev ini hangi hayvan yapm olabilir diye, kendi kendine sordu. Bir tavan, bir tilki ya da bir porsuk iin fazla bykt. Bu ormanda ay da yoktu. Bir kurt barna olmasn? Yine de, alak tavan orta boylu bir kiinin geebilecei kadar geniti. Bu maceraya atlrken yrei tutmuyordu, ama geidin bir yere alacan umuyordu. O zaman, drt ayak stnde bu balk koridora girdi. El yordamyla ilerliyordu. Yer, gittike karanlk ve souk oluyordu. Dikenlerle kanl bir ey elinin altndan kat. dlek bir kirpi, yolunun stnde tostoparlak olmutu; derken ters yne kat. Zifiri karanlkta devam etti ve evresinde kprtlar alglad. J 17 Ba eik, hep dirseklerinin ve dizlerinin stnde ilerliyordu. ocukken, ayakta durmay sonra yrmeyi renmesi ok uzun srmt. Bebeklerin ou daha bir yanda yrd halde, o on sekiz aylk olmay beklemiti. Dikey konuma hep kukuyla bakmt. Drt ayak stnde insan daha gvenlikteydi. Yerdeki eyleri daha yakndan grrdnz, dseniz de yksekten dmezdiniz. Annesi ve dadlar ayakta durmaya zorlamasalard, hayatnn geriye kalann seve seve halnn stnde geirirdi. Tnel bitmek bilmiyordu... Kendisini devam etmeye yreklendirmek iin bir ocuk arks mridanmaya zorlad: Bir yeil fare

Kouyordu otlar arasnda. Yakalayp kuyruundan, Gsteriyoruz onu u beylere. Yaa batnn, Suya batmp karn onu. Diyor beyler bize. Bylece scack bir salyangozunuz olacak! Bu ezgiyi ya da drt kez, her defasnda daha kuvvetli olarak yineledi. an retmeni profesr Yankelevitch, ona sesinin tellerine koruyucu bir pamuk gibi sannmay retmiti. Ama buras gerekten avaz avaz bagrlmayacak kadar souktu. ocuk arks, ksa srede azndan kan souk bir buhara dnt, sonra hrltl bir soluk halinde bitti. Tpk yaramazl sonuna dek srdrmekte inat eden t>ir ocuk gibi ark etmeyi hi akl a getirmedi Julie, gezegenin stderisi altnda srnyordu. Uzakta zayf bir k grr gibi oldu. Bitkindi; k, kimi yanp snen binlerce minik san prltya blnnce, bunun bir sanr olduunu dnd. Ak gri gzl gen kz, bir an yerin altnda elmaslar oldufii'n hayal etti; yaklanca, bunlarn kusursuz bir kpn stne konmu fosforlu bcekler, atebcekleri olduunu grd. Bir kp m? Parmaklarn uzatr uzatmaz, atebcekleri snd ve ortadan kayboldu. Bu zifiri karanlkta, Julie gzlerine gvenemiyordu. Dokunma duyusunun tm inceliklerine snarak, kp eliyle yoklad. Karncalarn Devrimi/F-.2 1 18 Przszd. Katyd. Souktu. Ne bir ta ne de bir kaya parasyd. Bir sap, bir kilit... Bu insan elinden km bir eyayd. Kp biiminde kk bir valiz. Yorgunluktan bitkin bir halde, tnelden kt. Yukardan gelen neeli havlamalardan, babasnn kendisini bulduunu anlad. AchiUe'le birlikte oradayd; uzak ve zayf bir sesle baryordu: - Julie, kzm, orada msn? Cevap ver, ltfen. Bana bir iaret ver! BR ARET Bayla gen biiminde bir hareket yapt. Kavak yapra yrtld. htiyar kzl karnca baka bir yaprak yakalad ve mayalanmasn beklemeden, aacn dibinde bir gzel yedi. Yemein tad iyi deilse de, kuvvetlendiriciydi. Kavak yapraklarna pek dkn deildir, o eti yeler ama katndan beri daha hibir ey yemediinden, burun kvracak zaman deil. Yemeini bitirince, temizlenmeyi hi unutmaz. Ayann ucuyla uzun sa antenini yakalar, dudaklarnn hizasna getirinceye kadar ne eer, sonra eneklerinin altnda, tp azna gtrr ve temizlemek iin sapn emer. ki antenini kpk kpk tkrkledikten sonra, baldr kemiklerinin altndaki kk frasnn aralnda parlatr. htiyar kzl karnca kamnn, gsnn ve boynunun eklemlerini bkebildii kadar oynatyor. Sonra, ayaklaryla gzlerindeki yzlerce petei temizliyor. Kanncalarn gzlerini koruyacak ve nemlendirecek gzkapaklar yoktur. Qz merceklerini srekli ova ova temizleyecek olsalar, bir sre sonra her eyi bulank grrler. Petekleri ne kadar temiz olursa, karlarndaki eyi o kadar daha iyi grrler. Bak, ite bir ey. Byk, hatta kocaman. Dikenleri var, kmldyor. Dikkat, tehlike; Kocaman bir kirpi ininden Ryor! Ty, hem de abuk. Sivri inelerle kapl heybetli bir top halinde kirpi, azn kocaman am saldrya geiyor. AIRTICI BRYLE KARILAMA Btn vcuduna ineler batrlyordu sanki. gdsel olarak, derin yaralarn biraz tkrkle ykad. Topallaya topallaya, kp biimindeki valizi odasna tad. Yatann stne bir an oturdu. Duvarda, soldan saa doru Callas'n, Che Guevara'nn, Dourlar ile Hun Atilla'nn posterleri sralanmt. 19 Julie, banyoya gitmek iin yerinden glkle kalkt. ok scak bir du a'dl ve lavanta kokulu sabunuyla vcudunu iyice ovalad. Sonra byk bir havluya sarnd, snger papularn ayaklarna geirdi ve siyah giysilerine bulaan saman sars amurlar karmaya giriti.

Ayakkablarn giymesi olanaksz. Yaral topuu bir topuk daha olmu. Dolabn dibinde, bir ift eski yazlk sandalet arad. Kaylar hem topuuna gelmiyor hem de parmaklarn akta brakyordu. Aslnda Julie'nin ayaklar kkt ama taraklyd. Oysa ayakkab yapmclarnn ou, kadnlar iin dar ve uzun ayakkablar dnrler: Ama sonunda nasrlar onlarn cann yakyor. Yeniden topuunu ovuturdu. Kemikleri, kaslar, lifleri ortaya kmak iin sanki bu olay bekliyorlard, ayann bu blm iindekileri ilk kez hissediyor gibiydi. u anda, hepsi orada, bacann ucunda kprdayorlard. Geldiler. Kendilerini tehlike sinyalleriyle gsteriyorlard. Alak sesle selam verdi: "Merhaba, topuum." Bir yerini byle selamlamak houna gitti. Topuguyla sadece yaraland iin ilgileniyordu. Ama iyi dnecek olursa, rk olmadnda dilerini hi aklna getirmi miydi? Ayn ekilde, insan bir apandisitinin olduunu sancs tuttuunda kefeder. Srf kendisine ac sinyalleri gndermek kabalnda bulunmadklarndan, varlklarndan habersiz olduu kim bilir daha nice organ vard. Bak valize dnd. Topran derinliklerinden kan bu eya onu bylyordu. Alp sallad. Kk bavul ard. Her birinde bir kod olan beli, dili bir sistem koruyordu valizi. Valiz, kaln bir metalden yaplmt. Delmek iin haval bir eki gerekirdi. Julie, bir sre kilidi seyretti. Her dilide rakamlar ve simgeler vard. Geliigzel oynad. Doru ifreyi kefetmesi milyonda bir anst belki. Yine sallad. inde bir ey, tek bir ey vard. Sr, merakn kamlamaya balyordu. Babas kpekle odasna girdi; Kzl sal ve bykl iriyar bir adamd. Golf pantalonuyla tskoyal bir avlak koruyucusunu andryordu. - Daha iyisin deil mi? diye sordu. Julie ban sallad. - yle bir yere dtn ki srganlar ve brtlenlerden oluma Serek bir duvar amadan ulamak mmkn deildi, diye aklad. Doann merakllardan ve gezinti yapanlardan saklad bir eit dz-'k. Plnda bile gsterilmemi. Bereket versin, Achille orada kokunu ald. Kpekler olmasa ne yapardk. 20 rlanda setterini sevgiyle okad; o da karlnda pantalonunun paasnda gm bir salya brakarak, neeyle havlad. - Amma hikye, diye devam etti. Kilidin ifreli olmas ok tuhaf. Belki de hrszlar amay baaramaynca brakmlardr. Julie, siyah salarn sallad. - Hayr, dedi. - inde metal para ya da kleler olsayd, daha ar olurdu. Para demetleri olsayd, sallaynca seslerini duyardk. Belki de kaaklarn terk ettikleri bir uyuturucu antasdr. Belki de bir... Bombadr. Julie, omuzlarn silkti. - Ya iinde bir insan ba varsa? - yle olsayd, Jivarolar bunu babana kar kullanmaya kalkrlard. Esrarl bavulun, normal insan ban almayacak kadar kk. Saatine bakt, nemli bir randevuyu anmsad ve sessizce ekildi. Ortada belli bir neden yokken sevinen kpek, kuyruunu sallayarak ve grltyle soluyarak arkasndan gitti. Julie, valizi bir daha sallad. Hi kuku yok, yumuak bir ey. inde bir ba olsayd, sallaya sallaya oktan burnunu krm olurdu. Birden, valizden tiksindi, onunla uramamak en iyisi, diye sylendi. ay sonra bitirme snavlar balyordu; son snf bir drdnc yl daha okumak istemiyorsa, almann zamanyd. Bylece, Julie tarih kitabn karp okumaya balad. 1789 Fransz htilali. Bastille'in aln. Kargaa. Anari. Byk adamlar. Marat, Danton, Robespierre, Saint Just. Terr. Giyotin... Kan, kan, hep kan. Tarih, kymlar dizisinden baka bir ey deil, diye dnd, alan syrklarndan birine yara band sararken. Okuduka, midesi bulanyordu. Giyotini dnnce aklna valizdeki kesik ba geldi. Be dakika sonra, elinde kocaman bir tornavida ile kilide saldrd. Valiz direniyordu. Kaldra gcn arttrmak iin bir ekile tornavidaya vurmaya

balad, yine bir sonu yok. "Bana keser lazm" diye dnd, sonra "Allah kahretsin, bu ii beceremiyecegim" dedi. Yeniden tarih kitabna ve 1789 Fransz htilaline dnd. Halk mahkemesi. Konvansiyon. Rouget de Lisle'in mar. Mavi-beyaz-ktr-mz bayrak. zgrlkEitlik-Kardelik. i sava. Mirabeau. Chenier. Kraln durumas. Ve hep giyotin... tnsan bunca katliama nasl ilgi duyar? Szckler bir gznden giriyor, teki gznden kyor. Kiriin tahtasndaki tkrt dikkatini ekti, t bandaki bu beyaz karnca aklna bir fikir getirdi. 21 Dinlemek. Kulan valizin kilidine dayad ve birinci diliyi yava yava evirdi. Belli belirsiz bir tk iitti. Dili karln yakalamt. Julie, ilemi drt kez tekrarlad. Sonunda mekanizma harekete geti, kilit t etti. Kulann duyarll, tornavidann ve ekicin iddetinden daha baarl olmutu. Kapnn pervazna yaslanan babas ard. - Amay basardn m? Nasl yaptn bunu? Kilitteki l+l=3' inceledi. - Hmm, bir ey syleme, biliyorum. Dndn. Bir rakamlar dizisi, bir simgeler dizisi, bir rakamlar dizisi var. Buradan bir denklem olduu sonucuna vardn. Sonra, bir sr saklamak isteyen kiinin 2+2=4 trnden mantkl bir denklem kullanmayacan dndn. Bylece, 1 + 1 =3 denedin. Bu denkleme eski ayinlerde ska rastlanr. ki yetenein bir araya geldiinde, basit toplamlarndan daha etkin olduunu ifade eder. Baba, kzl kalarn kaldrd ve byn svazlad. - Kendini bu ie iyice kaptrdn, yle mi? Julie, ak gri gzlerinde hnzr bir ltyla ona bakt. Baba, kendisiyle alay edilmesinden holanmazd, ama bir ey demedi. Julie glmsedi. - Hayr. Dmeye bast. Yay, kp biimindeki antann kapan kuru bir sesle kaldrd. Baba kz eildiler. Julie, synk elleriyle iindeki eyi yakalad ve masadaki lambann ig altna gtrd. Bu bir kitapt. Yaptrlm yapraklar yer yer kopmu, kocaman, kaln bir kitap. Balk, selatin harflerle kapaa elle yazlmt: Grece ve Sait Bilgi Ansiklopedisi Profesr Edmond Wells Gaston homurdand. - Tuhaf bir balk. Hem grece, hem salt. Hem salt, hem grece olmaz. Burada bir eliki var. Altnda, daha kk haflerle bir aklama: cilt m 22 Biraz daha altnda bir desen: inde, ucu yukarda bir gen bulunan bir ember. genin iinde ters evrilmi bir Y. Antenleri karlkl birbirine dokunan karnca, Y'nin kollarn oluturuyor. Soldaki karnca kara, sadaki karnca beyaz ve ortadaki, gvdeyi oluturan karncannsa yars beyaz, yars kara. Son olarak, genin altnda, kp biimindeki valizin almasn salayan forml tekrarlanmt: 1 +1 =3 - Eski bir byclk kitab gibi, diye mrldand baba. Kapann yeni olduunu gren Julie, hi de eski deil diye dnd. Kapa okad. Przsz ve yumuakt. Ak gri gzl esmer kz ilk sayfay at ve okudu. ATSKLOPBD MERHABA: Merhaba mehul okuyucu. nc ya da ilk kez merhaba. Dorusu, bu kitab ilk ya da sonuncu olarak kefetmeniz pek nemli deil. Bu kitap, dnyay deitirecek bir silahtr. Hayr, tasalanmayn. Bu mmkn. Bunu yapabilirsiniz. Bunun gereklemesi iin, birinin bir eyi gerekten istemesi yeter. ok kk bir neden, byk sonular dourabilir. Bir kelebein Honoiulu'da kanat rpmasnn Kaliforniya'da

kasrgaya yol amaya yettii sylenir. Bir kelebein kanat rpmasndan daha etkili sonular douracak bir soluunuz var oysa. Ben ldm. zgnm: Size dorudan doruya deil, ancak bu kitap aracl ile yardm edebileceim. Size nerim, bir devrim yapmanz. Bir "evrim" de diyebilirdim. Bizim devrimimizin eski devrimler gibi iddete ve gsterie ihtiyac yok. Onu daha ok tinsel bir devrim olarak gryorum. Bir karncalar devrimi. Gsterisiz. iddetsiz. Anlamsz gibi gelecek, ama birbirine eklendiinde dalar bile devirecek bir dizi kk dokunular. Eski devrimlerin sabrszlk ve hogrszlkten dolay yanlgya dtklerine inanyorum. topistler ksa vadeli dndler. !e pahasna olursa olsun almalarnn rnn hayattayken istiyorlard. Baka yerde ve daha ileride bakalarnn rn toplayacan bilerek ekmeyi kabul etmek gerekir. Bu konuyu birlikte tartalm. Diyalogumuz srd srece, beni dinlemekte ya da dinlememekte zgrsnz. Ki^1 25 Udi dinlemeyi baardnz, bu dinlemeyi bildiinizin bir kant, yle deil mi? Yanlyor olabilirim. Ben ne bir akl hocas ne bir arlatan ne de bir ermiim. nsanlk macerasnn daha yeni yeni baladnn bilincinde olan bir insanm. Hl tarih ncesinin insanlaryz. Cehaletimizin snr yok ve kefedilecek ok ey var. Yaplacak o kadar i var ki... Ve siz bu harikay gerekletirebilirsiniz. Sizin okuyucu dalganz arasna giren bir dalgadan baka bir ey deilim. lgin olan, dalgalarn karlamas. Bylece, kitap her okuyucuya gre Farkl olacaktr. Sanki azck canlym gibi, zel bir okuyucu olarak sizin kltrnze, anlarnza, duyarllnza uygun bir anlam kazanacaktr. 'Kitap" olarak nasl etkin olacam? ok basit: Size devrimler, topyalar, insan ve hayvan davranlar zerine kk ykler anlatacam. Bunlardan sonu karmak size kalyor. Kendi yolunuzu bulmanza yardm edecek yantlar dnmek sizin iiniz. Kendi payma, size nereceim hibir gerek yok. Bu kitap, siz isterseniz hayat bulacak. Sizin iin bir dost, kendinizi ve dnyay deitirmenize yardm edebilecek bir dost olmasn diliyorum. imdi, hazrsanz ve istiyorsanz, hemen birlikte nemli bir ey yapmay neriyorum. Sayfay evirelim. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. PATLAMA NOKTASINDA Sag elinin ba parma ve iaret parmayla sayfann kesine dokundu, tuttu ve yapra evirmeye hazlanrken mutfaktan bir ses yankland. - Sofraya! diye baryordu annesi. Artk okuma vakti deildi. On dokuzundaki Julie zayf bir kzd. Kara, parlak, dz ve ipek gibi salar bir perde gibi kalalarna kadar dklyordu. Ak, neredeyse saydam cildi, ellerindeki ve alnndaki iyi gizlenmemi damarlarn zaman zaman ortaya karyordu. Solgun gzleri yine de canl ve scakt. ekik, fke dolu ve hep hareketli, uzun bir hayat saklar gibi gzleri, ona endieli kk bir hayvan havas veriyordu. Kimi zaman, sanki delici bir n frlayp gen kzn houna gitmeyen bir eyi vuracakm gibi, belirli bir yne taklrd gzleri. 24 Julie, fiziksel olarak kendini manasz bulurdu. Bu yzden hi aynaya bakmazd. Hi koku srmezdi. Asla makyaj yapmazd. Trnaklarna oje srmezdi. Trnak zaten ne ie yarar, onlar durmadan kemirirdi. Giysilerine de nem vermezdi. Bol ve koyu renkli giysilerin altnda saklard vcudunu. Okuldaki baars dzensizdi. Son snfa kadar, hep bir snf ndeydi. retmenleri zek dzeyinden ve zihinsel olgunluundan ok honuttular. Ama yldr, durum ayn deildi. On yedisinde olgunluk snavnda baarl olamad. On sekizinde yine. On dokuzunda bu snava nc kez hazrlanyordu ve notlan hi bu kadar kt olmamt. Okul baarsndaki bu gerileme baka bir olayla st ste geldi; zgn yntemlerle vokal sanatn reten sar ve despot ihtiyar an

retmeninin lm. Ad Yahkelevitch'ti, Julie'nin yetenekli olduuna ve bunu gelitirmesi gerektiine kesinlikle inanyordu. Ona karn nefesine, cier nefesine, diyaframna, boynunun ve omuzunun duruuna bile hkim olmay retmiti. Hepsi de ann kalitesini etkiliyordu. Onun ellerinde, kendisini bir mzik retmeninin kusursuz klmaya abalad bir gayda gibi hissederdi. imdi, kalp atlaryla cierlerinin imesini uyumlu hle getirmeyi biliyordu. Yankelevitch, maske almasn bile unutmamt. Vcut algsn mkemmelletirmek iin yznn ve aznn nasl biim deitireceini retmiti. renci ve retmen birbirlerini mkemmel tamamlyorlard. Sar olduu halde, az hareketlerini gzlemleyerek ve elini karnna koyarak, salar aarm retmen, sesinin kalitesini anlayabiliyordu. Sesinin tm titreimleri btn kemiklerinde yanklanrd. - Sar mym? Eee ne olmu! Beethoven da sard, ama bu onun ok iyi i karmasn engellemedi, diye sk sk bararak sylenirdi. ann basit bir iitsel gzellik yaratmann ok tesinde bir g olduunu Julie'ye retmiti. Stresin stesinden gelmek iin heyecanlarn lmllatrmay, sadece sesinin yardmyla korkularn unutmay retmiti. Eitiminde katklar olsun diye, kularn ann dinlemesini de retmiti. Julie ark sylerken karnndan aa gibi bir enerji stunu fkrrd ve bu onun iin esrimeye yakn bir duyguydu. retmen, sarlna boyun emiyordu. Yeni tedavi yntemleri hakknda bilgi ediniyordu. Bir gn, ok yetenekli bir operatr, zr-n tamamen ortadan kaldran elektronik bir kula kafatasnn altna yerletirmeyi baard. 25 O gnden sonra, an retmeni dnyann seslerini olduu gibi alglad. Gerek sesleri. Gerek mzikleri. Yankelevitch, insanlarn seslerini, radyodaki liste ba arklar iitti. Arabalarn korna seslerini ve kpeklerin havlamalarn, ayak seslerini, kaplarn gcrtsn iitti. Haprklar, kahkahalar, i ekmeleri ve hkrklar iitti. Kentin her yerindeki srekli ak televizyonlar iitti. Tedavi olduu gn, mutlu bir gn olmas gerekirken, karamsarlk dolu bir gn oldu. htiyar an retmeni, gerek seslerin hayal ettiklerine hi benzemediini grd. Hep grlt, patrt, itiip kakma; her ey iddetti, kimin ne dedii anlalmayan bir yaygarayd. Dnya mzikle, ama ondan da ok grltyle doluydu, ihtiyar adam bu kadar byk hayal krklna dayanamad. deallerine uygun bir intihar biimi buldu. Ntre Dame de Paris'in anna trmanmt. Ban ann tokmann altna koymutu. Mziksel bakmdan esiz on iki antsal titreimin korkun enerjisi altnda, tam le vakti lmt. Onun lmyle Julie sadece bir dost deil, asl yeteneini gelitirmesine yardm eden bir klavuz yitirmiti. Elbette, baka bir an retmeni, u hani rencilerine gam altrmalar yapmakla yetinenlerden birini bulmutu. Julie'yi grtlana gre ok dik perdelere kmaya zorlamt. Can ok yanmt. Ksa sre sonra, bir kulak-burun-bogazc ses tellerinde nodul tans koymutu. Derslere ara vermesini tavsiye etmiti. Ameliyat oldu, haftalarca, ses telleri iyileinceye kadar hi konumamt. Sonra da, yeniden konuabilmesi iin zorlu bir eitimden gemiti. O gnden sonra, Yankelevitch'in yapt gibi kendisini ynlendirebilecek gerek bir an retmeni aramt. Bulamaynca, yava yava iine kapanmt. "nsan bir yetenee sahipse ve onu kullanmyorsa, sert eylerden baka bir ey kemirmeyen tavanlardan fark kalmaz" derdi Yankelevitch. Kesici dileri yava yava uzar, ular kvrlr, sonra byr, damaktan geer ve sonunda beyinlerini aadan yukar deler geer. Bu tehlikeyi grselletirmek iin retmen, evinde kesici dileri iki boynuz gibi km bir tavan kafatas bulundururdu. almaya zendirmek iin, bu i karartc nesneyi yeri geldiinde kt rencilerine gstermekten holanrd. Hatta ii tavann kafatasna krmz mrekkeple u szleri yazmaya kadar gtrmt: "Doal yeteneini gelitirmemek gnahlarn en bydr."

Kendisininkini gelitirmek olanandan yoksun kalnca, nceleri sn derece saldrganlat, sonra itahszlk evresine girdi. Bunu kilo-larca pastay yuttuu an itahllk evresi izledi. Baklar bolukta, yediklerini kard, karacak gibiydi. Artk deslerine almyor, snfta uyukluyordu. 26 Julie dklyordu. Glkle nefes alyordu ve hibir dzelme olmad gibi, bir sredir astm krizlerine yakalanyordu. an derslerine ait her ey dert haline geliyordu. Yemek salonundaki masada yerini ilk Julie'nin annesi ald. - leden sonra neredeydiniz? diye sordu. - Ormanda dolatk, diye cevap verdi baba. - Btn bu syrklar orada m oldu? - Julie bir hendee dt, diye aklad baba. Fazla can yanmad ama topuu yaraland. Hendekte tuhaf bir de kitap buldu... Ama anne, tabanda tten yemekten baka bir eyle ilgilenmiyordu artk. - Bunlar sonra anlatrsn. abuk yiyelim. Bldrcn kzartmas bekletilmez. Souyunca btn tad kaybolur. Julie'nin annesi, kuzml bldrcn kzartmalarna itahla giriti. ataln batrmca bldrcn kzartmas, buhar doldurulmu bir rugby topu gibi snd. Kzarm kuu eline ald, gagasnn deliklerinden emdi, parmaklarnn ucuyla kanatlarn koparp dudaklarna gtrd ve tr tr kk kemiklerini az dileriyle grltl bir ekilde krd. - Sen yemiyor musun? Beenmedin mi? diye Julie'ye sordu. Gen kz, ince bir iple balanm, dzgn bir biimde tabaa konmu kzarm kuu dikkatle inceliyordu. Bandaki zm, sanki apkas gibiydi. Bo gz ukurlar ve aralk gagas, kendi apnda korkun bir olayn, Pompei Yanardann birden pskrmeye balamas gibi bir eyin, kuu birden meguliyetinden kopardn dndr-tyordu. - Et sevmiyorum, dedi Julie. - Bu et deil, ku, diye kestirdi annesi. Sonra uzlamak istedi. - Yine itahszln tutmasn. Olgunluk snavn baarman ve hukuk fakltesine girmen iin salkl olmalsn. Bak, babann hukuk fakltesini bitirmesi ve Sular ve Ormanlar daresinin hukuk ilerini yrtmesi sayesinde, son snf yl okuman iin gereken torpilden yararlandn. - Hukuk umrumda deil, dedi Julie. - Toplumda bir yerin olmas iin okulunu bitirmelisin. - Toplum umrumda deil. - Peki seni ne ilgilendiriyor o halde? diye sordu anne. 27 - Hibir ey. - Vaktini neyle geiriyorsun yleyse? k falan msn? Julie, sandalyesine yasland. - Ak umrumda deil. - Umrumda deil, umrumda deil, azndan baka bir ey kmyor. Yine de, bir eyle ya da biriyle ilgilenmelisin, diye srar etti anne. Senin gibi tatl bir kz iin, olanlar kapda itiip kakyorlardr. Julie tuhaf bir biimde dudaklarn bzd. Ak gri gzlerini dikti. - Sevgilim falan yok, unu da bil ki, hl bakireyim. aknlk ifadesi belirdi annenin yznde. Sonra kahkaha att. - On dokuzunda hl bakire kzlar, sadece bilimkurgu kitaplarnda kald. - Ne bir sevgili bulmaya ne evlenmeye ne de ocuk sahibi olmaya niyetim var, diye devam etti Julie. Medenini biliyor musun peki? nk sana benzemekten korkuyorum. Anne yeniden eski gvenine kavutu. - Benim zavall kzm, bir sorun kpsn sen. Bereket versin senin iin bir psikoterapistten randevu aldm. Bu perembe. Anne ve kz bu ekimelere alktlar. Bu seferki bir saat daha srd ve Julie akam yemeinde, sadece beyaz ikolatann kremasn ssleyen Orand Mamier kirazn tketti.

Babaya gelince, kznn masann altndan ayaklaryla gnderdii tm arlara karn, her zamanRi gibi aldrmaz tavnn srdrd ve aralarna girmekten saknd. - Bir ey sylesene, Qaston, diye baryordu tam o srada ei. - Julie, anneni dinle, diye kestirip att baba peetesini katlarken. Sofradan kalknca da, yarn sabah gn doar domaz kpegiyle yrye kacandan erkenden yatmak istediini bildirdi. - Seninle gelebilir miyim? diye sordu gen kz. Baba, ban sallad. - Bu defa olmaz. Kefettiin u koya daha yakndan incelemek dncesindeyim; hem canm biraz yalnz kalmak istiyor. Annen hakl. Ormanda dolaacana, snavlara hazrlansan daha iyi edersin. Kucaklayp iyi geceler dilemek iin eildiinde, Julie fsldad: - Baba, beni brakma. trnezlikten geldi. ~ 'yi ryalar, dedi sadece. 28 Kpeini tasmasndan srkleyerek kt. Coan Achille, ok gibi frlamak istedi, ama crnaklar ok uzun ve geriye ekilmez olduundan iyice cilalanm parkenin zerinde kayd. Julie, kendisini douranla daha fazla babaa kalmak istemedi. Sktn bahane ederek tuvalete kotu. Kapy bir gzel srgleyip klozet kapann stne oturunca, ak gri gzl esmer gen kz, ormandakinden daha derin bir uuruma dm gibi oldu. Bu kez, kimse onu ordan karamazd. Hepten kendisiyle yalnz kalmak iin sndrd. Kendi kendini yreklendirmek iin, ayn arky yine mrldand: "Bir yeil fare otlar arasnda kouyordu..." Ama iinde byk bir boluk vard. Kendini aan bir dnyada kaybolmu gibiydi. Kendini kck, minnack bir karnca gibi hissediyordu. KENDT KABUL ETTlRMErdK GL ZERME Karnca, alt ayann tm gcyle drtnala gidiyor; o kadar hzl ki rzgr antenlerini geri yatryor. enesi yosunlara ve dikenlere srnyor. Ayn safalar, hercai menekeler ve yalanc dgniekleri arasnda dolambalar iziyor, ama takipisi peini brakmyor. Kirpi, sivri oklarla kapl zrh iinde bir azman, inatla kovalyor ve korkun bir koku atmosferi fena kokutuyor. Her admnda yer sarslyor. Dikenlerinde dmanlarnn paralar takl hl. Karncann onu yakndan inceleyecek zaman olsayd, dikenleri boyunca sryle pirenin inip ktn grrd. htiyar kzl karnca, takipisini ekmek umuduyla bir evin stnden atlyor. Ama kirpi de yavalamyor. neleri onu dmekten koruyor, yeri geldiinde amortisr grevi gryor. Bayr aa daha iyi yuvarlanmak iin tortop oluyor, sonra drt aya stnde doruluyor. htiyar kzl karnca, daha da hzlanyor. Birden nnde dz ve beyaz tnel gibi bir ey fark ediyor. Me olduunu hemen karamyor. Giri, bir karncann rahatlkla geebilecei kadar geni. Peki ne olabilir? Crcrbcegi ya da ekirge delii olamayacak kadar geni. Belki de bir kstebek ya da rmcek barnadr. Antenleri iyice arkaya yatm olduundan nesnenin kokusunu alamyor. Kendisine ancak yakndan net grnt salayan gzlerine bavurmak zorunda kalyor. Tamam orada, imdi onu gryor. Bu beyaz tnelin snakla hibir ilgisi yok. Bu... Bir ylann kocaman alm az. Arkada bir kirpi, nde bir ylan. Belli ki yalnz bireylere gre deil bu dnya. 29 ihtiyar kzl karnca kurtuluu bir dal parasna sarlmakta ve trmanmakta buluyor. Uzun somakl kirpi oktan srngenin damana dalyor. Ylan hemen tostoparlak kvrlyor. yle boaznn dibine kadar gelinmesinden holanmyor. htiyar karnca, ince dalnn stnden, akn akn bu iki lei-nin dvn izliyor. Souk uzun boruya kar scak ine topu. Engerein kara izgili san baklarnda ne korku ne de kin okunuyor. Onun tek tasas baarmak. ldrc azn tam yerine denk getirmeye abalyor. Kirpi panie kaplyor. ahlanyor ve oklarn srngenin karnna frlatmaya alyor. Hayvan inanlmayacak kadar evik.

Crnakl kk ayaklaryla oklara direnen pullarn copluyor. Ama souk kam vcuduna dolanyor ve skyor. Engerein az alyor. Sv lm szdran bir ift zehirli diini geiriyor. Kirpiler, zehirli ylan sokmalarna kar direnlidirler, ne var ki bu engerekler somaklarnn en nazik blgesinden vururlar. Dvn sonunu grmeden, ihtiyar kzl karnca srklendiini hissediyor. akn baklar altnda trmand ince dal, yava yava hareket etmeye balyor. nce rzgrn dal ediini dnyor, daln; demetin kopup ilerlemeye balamasna akl erdiremiyor. ince dal, sallana sailana harekete geiyor ve baka bir dala trmanyor. Ksa bir etaptan sonra, gvdeye trmanmay yeliyor. aran ihtiyar karnca, kendisini hareketli ince dala brakyor. Eilip baknca, anlyor. nce daln gzleri ve ayaklar var. Aa yetitiriciliinin bir mucizesi deil. Bu bir dal deil, bir fazm. Bu ince ve uzun vcutlu bcekler taklitilii al rplarn, dallarn, yapraklarn, zerine konduklar saplarn grnmne girmeye kadar gtrerek, leilerinden korunurlar. Bu fazm, kamuflaj yle bir baarm ki vcudunda, sanki beyaz karnca oymaya balam gibi kestane rengi lekeler ve kesiklerle, aa liflerinin izi var. Fazmn bir baka kozu, evreye uyumunda arlnn pay olmasdr. Ar hareket eden, hani nerdeyse kmldamayan bir eye saldrmak akla gelmez, ihtiyar karnca, bir zamanlar fazmlarn cilvelemelerini seyretmiti. Daha kk olan erkek, yirmi saniyede bir adm atarak diiye yaklamt. Dii biraz uzaklamt, erkek de o kadar ard ki diiyi izleyememiti. Hi nemli deil. Arl dillere destan erkeklerini bekleye bekleye, dii fazmlar sonunda duruma uyum gsterdiler. Baz trleri reme sorununa zgn bir zm buldular: Dllenmesiz dourma. iftleme sorunlar yok. Fazmlarn remek iin bir e bulmaya ihtiyalar yoktur. ocuklar olmas iin, sadece istemeleri yeter. Yumurtalamaya baladna gre, bindii dal dii. Tek tek ve tabii ok ar, sertleen yamur damlalar gibi daldan dala srayan yumurtalar dkyor. Fazmlar kamuflajda yle ustadrlar ki yumurtalar tanelere benzer. 30 Yenilip yenilmediini anlamak iin, karnca dal biraz kemiriyor. Ama fazmlar evreye uyumu sadece savunmada kullanmazlar. l taklidi yapmay da bilirler. Bcek keskin enei alglaynca, hemen iradesini yitiriyor ve kendini yere brakyor. Karnca aldrmyor. Ylan ve kirpinin yaptklar gibi, fazmn aaya kadar izliyor ve yiyor. Sinir hayvan, can havliyle irkilmi gibi bile yapmyor. Yarsna kadar yendii halde, gerek bir dal gibi tepkisiz kalyor. Yine de bir ayrnt onu ele veriyor: Daln u ksm, tane-yu-murtalar yumurtlamaya devam ediyor. Bugnlk bu kadar heyecan yeter. Hava serinliyor. Gnlk k uykusuna yatma vakti. htiyar kzl karnca, toprak ve yosundan bir snaa giriyor. Yarn, ana yuvasna ulamak iin yol aramaya koyulacak. ok ge olmadan, "onlar" mutlaka uyarmas gerekiyor. evrede olanlar iyi alglamak iin, kaval kemikleriyle antenlerini ykyor. Daha sonra rahatsz edilmemek iin kk barnan bir a-klta ile kapatyor. ANSlKLOPBD ALGILAMA FARKI: Dnyadan; sadece alglamaya hazr olduklarmz alglarz. Bir fizyoloji denemesinde, kedi doar domaz, dikey motiflerle kapl kk bir odaya kapatlrlar. Beyin oluumu yana gelince, kediler bu odadan karlr ve yatay izgilerle kapl kutulara yerletirilirler. Bu izgiler yiyeceklerin veya k tuzaklarnn bulunduu yerleri gstermektedir. Ama dikey motifli odalarda eitilen kedilerden hibiri beslenmeyi ya da dar kmay baaramaz. Eitimleri, alglarn dikey olaylarla snrlandrmtr. Ayn alglama kstlamas bizler iin de geerlidir. Olaylar sadece belli bir biimde alglamaya iyice koullandrld-mzdan, baz olaylar kavramay bilmiyoruz. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. SZCKLERN OC Eli ald ve kapand; sonra yast skt. Julie d gryordu. Dnde bir Ortaa prensesiydi. Dev bir ylan onu yutmak iin yakalamt. Srnen ylan

yavrularyla dolu samansans bir batakla atmt onu ve gittike amura gmlyordu. Basl kttan zrh iinde gen bir prens yavuz atyla kouyordu. Dev bir ylanla dvyordu. Krmz ve sivri uzun bir kl sallyordu ve de prensese dayanmas iin yalvanyordu. imdadna geliyordu. 31 Ama ylan azn bir alev makinesi gibi kulland. Kt zrhn prense pek yarar olmad. Tek bir alaz alev almasna yetti. O ve at soluk bir prenin ortasnda bir tabakta kzarm olarak nne getirildi. Yakkl prens btn grkemini yitirmiti. Cildi kara kestane rengiydi, gz ukurlar botu ve aalamak iin bana bir kuzm kondu-rulmutu. O zaman, dev ylan Julie'yi zehirli dileriyle yakalad, amurdan karp Grand Marnier beyaz ikolatasnn kremasna frlatt, kremann iinde kayboldu. Barmak istedi, ama oktan beyaz ikolatal kremann altndayd; krema azna doluyor ve sesinin kmasn engelliyordu. Gen kz irkilerek uyand. O kadar korkmutu ki hemen yeniden sesini yitirip yitirmediini grmek istedi. "A-a-a-a! A-a-a-a!" kt boazndan. Sesini yitirdii bu karabasan gittike sklayordu. Bazen, ikence gryordu ve dilini kesiyorlard. Bazen, azna yiyecekler tktrlyordu. Bazen, makasla ses tellerini kesiyorlard. Uykuda ryalarn olmas zorunlu muydu? Yeniden uyuyacan ve btn gece bir daha dnmeyeceini umdu. Ate gibi yanan elini slak boazna gtrd, srtn yasta dayayarak oturdu, alar saatine bakt ve sabahn alts olduunu grd. Dars hl karanlkt. Pencerenin gerisinde yldzlar parlyordu. Aada grltler, ayak sesleri ve havlamalar iitti. Haber verdii gibi, babas erkenden kpeiyle ormanda dolamaya gidiyordu. - Baba, baba... Tek cevap olarak, kap ak diye kapand. Julie yeniden uzand, uyumaya aht, ama bouna. Profesr Edmond Wells'in Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisinin ilk sayfasnn arkasnda ne vard? Kaln kitab ald. Karncalardan ve evrimden sz ediyordu. Kitap, dobra dobra devrim yapmasn tlyordu, devrim yapmasna yardm edebilecek kout bir uygarlktan sz ediyordu. Gzlerini falta gibi at. nci gibi yazlm ksa metinlerin arasnda, urada burada, bir szcn orta yerinde, bir byk harf ya da kk bir desen ortaya kyordu. Rasgele okumaya balad: Bu eserin plan, Sleyman'n Tapnag'nm planna gre dzenlenmitir. Her blm balnn ilk harfi, Tapnak'n llerinden birini karlar. Kalarn att; Yaz ile bir tapnan mimarisi arasnda nasl bir il-9i olabilirdi? 32 Sayfalar evirdi. Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, geni bir bilgi, desen ve eit eit yazlar ambaryd. Adna uygun olarak didaktik bilgiler ieriyordu, ama iirler, beceriksizce kesilmi tantm yazlar, yemek tarifleri, bilgisayar programlar listeleri, dergilerden alntlar, gncel resimler, nl kadnlarn kitap resimleri gibi dzenlenmi erotik fotoraf-lan da vard. Hangi tarihte ekim yaplacan, falan sebzenin ya da falanca meyvenin ne zaman ekileceini belirten takvimler vard. Kuma ve nadir kt yaptrmalar, gkkubbenin ya da byk kentlerin metrolarnn planlan, zel mektuplardan alntlar, matematik bilmeceleri, Rnesans dnemine ait tablolarn perspektif emalar vard. iddet, lm ya da felaket gsteren baz resimler ok katyd. Metinler krmz ya da mavi mrekkeple yazlmt veyahut da kokuluydu. Baz sayfalar, ho bir mrekkeple ya da limon suyuyla yazlma benziyordu. Bazlar o kadar kk harflerle yazlmt ki onlar zmek iin byte gerekirdi. Hayali kentlerin planlarn, tarihin unuttuu tarihsel kiiliklerin yaam yklerini, acayip makineler yapmak iin tavsiyeleri fark etti... Ambar ya da hazine, Julie hepsini okumak iin en azndan iki yl gerektiini dnrken, baklar acayip portrelere takld. Duraksa-d, ama hayr

yanlmyordu. Bunlar bat. nsan balar deil, nemli kiilerinki gibi bst olarak izilmi karnca balar. Hibir karnca bir dierine benzemiyordu. Gzlerinin bykl, antenlerinin uzunluu, kafataslarnn biimi belirgin bir ekilde farklyd. Kald ki, her birinin ad portresine yaptrlm bir dizi rakamd. Geti. Karnca temas, bilgisayar programlan, yaptrmalar, yemek tarifleri ve planlar arasnda bir motif gibi tekrarlanyordu. Bach'n partisyonlar, Kamasutra'da salk verilen cinsel pozisyonlar, kinci Dnya Savanda Fransz Direniilerinin kullandklar ifre el kitab... Btn bunlar nasl bir oulcu bilgi, semeci akl bir araya toplayabilmiti? Bu mozayii kartrmaya devam etti. Biyoloji, topyalar, rehberler, baucu kitaplar, kullanm klavuzla-r. nsanlar ve bilimler zerine anekdotlar. Kalabalklan ynlendirme teknikleri, Yi king'in alt dizeli iirleri. Bir cmleyi tekrarlad: Yi king, samla geldiinin tersine, gelecei tahmin eden deil ama imdiyi aklayan bir khindir. Daha ilerde, Scipion L'Africain'den esinlenmi stratejiler buldu. Bir an, bu kitabn bir doktrin alama kitab olup olmadn merak etti, sonra bir sayfada u d okudu: 55 Her trl siyasal partiden, mezhepten, loncadan ya da dinden kukulann. Hasl dnmeniz gerektiini bakalarndan renmek zorunda deilsiniz. Etkilenmeden, dnmeyi kendi kendinize renin. Daha ilerde, arkc Georges Brassens'den bir alnt: Bakalarn deitirmek isteyeceinize, siz nce kendinizi deitirmeye aln. Bir baka para dikatini ekti: Be i duyu ve be d duyu zerine kk bir inceleme. Be fiziki ve be psiik duyu vardr. Be fiziki duyu; grme, koklama, dokunma, tatma, iitmedir. Be psiik duyu; heyecan, imgelem, sezgi, evrensel bilin, esindir. Sadece be psiik duyuyla yaamak, sadece sol elin be parman kullanmak gibidir. Latince ve Greke alntlar. Yeni yemek tarifleri. in ideogramla-r. Molotofkokteyli nasl yaplr. Kurutulmu aa yapraklan. mgeler kaleydoskopu. Kanncalar ve Devrim. Devrim ve Karncalar. Julie'nin gzleri kamamt. Bu bilgilendirici ve grsel hazdan sarho olmu gibiydi. Bir cmleyle karlat: Bu kitab srayla deil, daha ok aadaki gibi kullann; htiya duyduunuzda, rasgele bir sayfa an ve okuyun, dncel sorununuza ilgin bir bilgi katp katmadn grmeye aln. Biraz daha ilerde: Size fazla uzun gelen paralan atlamakta duraksamayn. Bir kitap kutsal deildir. Julie kitab kapad ve onu incelikle nerdii gibi kullanacana sz verdi. Kapan dzeltti ve bu kez nefes al rahatlad, atei hafife dt ve tatl tatl uyudu. ANSKLOPED AYKIRI UYKU: Uykumuzda 'aykr uyku' denilen zel bir evre geiririz. On be ile yirmi dakika arasnda srer. Kesilir ve bir buuk saat sonra daha uzun sreli olmak zere yeniden balar. Uykunun bu blmne neden bu ad verildi? nk uykunun en derin annda, youn bir sinirsel etkinlie girmek aykrdr. Gecelen bebeklerin rpntl olmas, bu aykn uykudan geme/erindendir. (Orantlar; te bir normal uyku, te bir hafif uyku, te bir aykn uyku.) Uykularnn bu evrelerinde, bebekler sk sk yetikinlerde, hatta yallarda grlen mimikler gsterirler. Yzlerinde arka arkaya fke, seKanncalann Devrimi / F:3 54 vin, znt, korku, aknlk belirir; oysa bu heyecanlar henz tanmadklarndan hi kuku yoktur. lerde taknacaklar bu ifadeleri sanki gzden geiriyor gibidirler. Daha sonra, yetikinlikte aykr uyku evreleri, ya ilerledike giderek azalr ve tm uyku sresinin onda biri, hatta yirmide birine indirgenir. Bu evre haz verir ve erkeklerde ereksiyona yol aabilir.

Her gece bir ileti aldmz sylenebilir. Bir deney gerekletirildi; bir yetikin aykr uykusunun tam ortasnda uyandrld ve ondan, ryasnda grdklerini anlatmas istendi. Yeniden uyumasna izin verildi ve ikinci aykr uyku evresinde yeniden sarslarak uyandrld. ykleri farkl olduu halde, iki ryann ortak bir ekirdei olduu saptand. Kesilen rya, ayn iletiyi vermek zere, farkl bir biimde kald yerden devam ediyordu Yaknlarda, aratrmaclar yeni bir fikir ortaya attlar. Onlara gre, rya toplumsal basklar unutmann bir yoluydu. Gndz renmek zorunda kaldklarmz ve kanlarmza ters den eyleri ryamzda siliyoruz. Dardan bastrlan btn koullar siliniyor. nsanlar rya grdkleri srece, onlar tam olarak gtmek olanakszdr. Rya, totalitarizmin doal frenidir. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. AALAR ARASINDA TEK BAINA Sabah. Hl karanlk, ama hava daha imdiden scak. Bu da mart aynn aykrlklarndan biri. Ay, mavimsi bir yldz gibi dallan aydnlatyor. Bu k onu uyandryor ve ona yoluna devam edecek enerjiyi veriyor. Bu geni ormanda ilerleyemeye balayal, pek rahat deil. rmcekler, kular, ate-bcekleri, yusufuklar, kertenkeleler, kirpiler, hatta fazmlar bile huzurunu karmak iin elbirlii ediyor. Orada, kentte bakalaryla yaarken byle skntlar yoktu. Beyni 'kolektif akla" balanrd ve dnmek iin kiisel bir aba gstermesine gerek kalmazd. Ama burada, evinden ve yaknlarndan uzakta. Beyni "bireysel olarak" ilemeye koyulmak zorunda. Karncalann, biri kolektif teki bireysel iki tr mthi ilem kapasiteleri vardr. 35 imdilik, tek bireysel ilem olana var ve hayatta kalmak iin durmadan kendisini dnmek zorunda kalmas, ona pek g geliyor. Srekli kendisini dnmek, sonunda lm korkusunu getiriyor. Belki de tek bana yasaya yasaya lmden srekli korkar hale gelen ilk karnca oydu. Ne yozlama!.. Karaaalarn altnda ilerliyor. i gbek maysbceinin vnlama-syla ban kaldryor. Ormann ne kadar olaand olduunu yeniden reniyor. Ay nda, btn bitkiler mora ya da beyaza alyor. Antenlerini dikiyor ve stndeki akac kelebeklerin gbeini yoklad bir orman menekesinin yerini belirtiyor. Daha ilerde, srt izgili trtllar mrver yapraklarn otluyorlar. Doa dnn kutlamak iin, daha bir gzellemi gibi. Kuru bir lee arpyor. Qeri ekilip gzlyor. Sarmal halinde beklenmi bir karnca yn var. Bunlar hasat kara karncalar. Olay biliyor. Bu karncalar yuvalarndan ok uzaklamlar ve gece souk iy dnce, nereye gideceklerini bilmeden sarmal halinde dizilmiler, sonlar gelinceye kadar dnmler, dnmler, insan yaad dnyay anlamazsa, gnceye kadar dner durur. htiyar kzl karnca, antenlerinin ucuyla felaketi daha yakndan incelemek iin yaklayor. nce sarmaln kysndaki karncalar lm, daha sonra da merkezdekiler. Ayn mor nda, bu tuhaf lm sarmalna dikkatle bakyor. Ne ilkel bir davran! Souktan korunmalar iin, biromann altna saklanmalar ya da yerin iinde bir kamp yeri amalan yeterdi. Bu aptal karncalar, sanki dans tehlikeyi uzaklatnm gibi, dnelemekten baka bir ey dnmemiler. Belli ki halkmn daha renecei ok ey var, diyor ihtiyar kzl kannca. Kara ereltiotlannn altndan geerken, ocukluunun kokularn tanyor. Polenlerin kokusu onu sarho ediyor. Byle bir mkemmellie erimek iin ok zaman gerekmiti. lk nce, btn bitkilerin atas olan yeil su yosunlan karaya k-"lar. Tutunabilmek iin, liken haline dntler. Sonra likenler, de-rn kkleri sayesinde, daha byk ve daha salam boy atan ikinci bir Dtki kuana elverili bir toprak yaratmak amacyla, topra verimli-letirecek bir strateji gelitirdiler. 36 Artk her bitkinin kendi etki alan var, ama hl alan anlamazlklar sryor. htiyar karnca, boan bir incir sarmann kaygsz bir kukirazna cesaretle

saldrya getiini gryor. Bu delloda, zavall kukiraznn hi ans yok. Buna karlk, kuzukulaklarnn hakkndan geleceklerini sanan teki boan incirler, kuzukulagnn al salgsy-la zehirlenince solar giderler. Daha tede bir kknar, btn asalak otlar ve teki rakip bitkileri yok edecek kadar topra asitli hale getiren inelerini atyor. Her birinin kendi silahlan, kendi savunmalar, kendi hayatta kalma stratejileri var. Bitkiler dnyas acmaszdr. Hayvan dnyasyla tek farklar belki de bitkilerin katliam lannn daha ar ve zellikle de sessiz olmasdr. Baz bitkiler, kesici silahlan zehire tercih ederler. Dolaan kann-caya bir hatrlatma olmas iin sayalm: obanpskllerinin tyl yapraklan, devedikenlerinin ustura gibi dikenleri, arkfeleklerin ineleri, hatta akasyalarn dikenleri. Sivri dikenlerle dolu koridora benzeyen bir korudan geiyor. htiyar karnca, havada dolaan btn ho kokular daha iyi yakalamak iin antenlerini ykyor, sonra kafasnn stnde sorgu gibi dikiyor. Arad ey, onu anayurduna gtrecek kokulu bir yol izi. nk artk her saniyenin nemi var. Her ne pahasna olursa olsun, ok ge olmadan sitesini uyarmak zorunda. Kokulu molekl dalgalar, yredeki hayvanlarn hayatlar ve yaam tarzlan hakknda bir sr ie yaramaz bilgiler tayor. Yine de, ilgisini eken kokular karmamak iin yry ritmini ayarlyor. Yabancs olduu kokular tanmak iin hava akm dalgasnn iine dalyor. Ama bir sonu alamyor ve bir yntem bulmaya alyor. Bir am ktnn oluturduu kntya trmanyor, dikeliyor, duyumsal uzantlarn hafife dndryor. Anten, hareketlerinin younluuna gre, eitli koku frekanslan yakalyor. Saniyede 400 titreimde, zel hibir ey alglamyor. Koku radarnn hareketlerini arttryor. Saniyede 600, 1000, 2000 titreime karyor. Yine ilgin bir ey yok. Bitki ve kannca dndaki bceklerin kokusunu alglyor sadece; iek kokular, mantar sporlar, knkanatllarn, rm aa-lann, yapraklarn, yaban nanelerin kokulan... Titreimleri daha da arttnyor. Saniyede 10.000 titreim. Antenleri dnerken, her trl tozu eken hava akm lan yaratyor. Her abasndan nce, antenlerini temizlemek zorunda kalyor. Saniyede 12.000 titreim. Sonunda, bir kannca yolunun varln gsteren uzaktaki koku molekllerini yakalyor. Kazanyor. stikamet bat-gney-tjat, ay na gre 12 derecelik a. ileri. 37 ANSKLOPED FARKLILIIN NEMNE DAR: Hepimiz kazananlarz. nk hepimiz yz milyon yarmac iinde ampiyonluu kazanan sperm hcresinden geliyoruz. Sizi siz yapan, baka biri yapmayan kromozomlar dizisini aktarma hakkn o kazand. Sizin sperm hcreniz gerekten yetenekli. Bir kede yapp kalmad. Doru yolu bulmay baard. Belki teki rakip sperm hcrelerinin yolunu tkamann bir aresini buldu. Uzun sre en hzl sperm hcresinin yumurtac dllemeyi baardna inanld. Ama yle deil. Yzlerce sperm hcresi yumurtann etrafna ayn anda ular. Orda kuyruk sallayarak, bekler dururlar, ilerinden sadece biri seilecektir. eri girmek iin kapda itien sperm hcreleri yn iinden kazanan sperm, hcresini seen; yumurtacktr, hangi ltlere gre peki? Aratrmaclar, uzun zaman bu soruyu kendilerine sordular. zm daha yaknlarda buldular: Yumurtack, kendisinden en farkl genetik zellikleri tayan seer. Hayat memat sorunu. Yumurtack, kendi stnde sarmaan iki ein kim olduunu bilmez, o sadece kan ortakl sorunundan kurtulmaya bakar. Doa, kromozomlarmzn kendisine benzer olanla deil, kendisinden farkl olanla zenginlemesini ister. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. OKU UZAKTAN GRYORUZ Yerde admlar. Saat sabahn yedisi ve yldzlar yukarda, gkyznde hl titreiyorlar. Kpegiyle dik patikalarda ilerlerken, Gaston Pinson Fontaineble-au Ormannn gbeinde, ak havada, huzur iinde iyi hissediyordu kendini. Kzl byklarn svazlad. Kendini zgr bir adam gibi hissetmesi iin bu ormana gelmesi yetiyordu.

Sol yannda, bir patika kvnla kvrla bir ta ynna kadar kyordu. Yokuu knca, Cassepot kayalnn ucundaki Denecourt Kule-s,ne ulayordu. Yukandan baknca, manzara olaanstyd. Scak ve hl yldzl afakta kocaman bir ay, panoramay gzler nne sermeye yetiyordu. 38 Oturdu ve kpeine de aynsn yapmasn tledi. Kpek ayakta kald. Yine de g birlikte seyrettiler. - Bak Achille, eskiden gkbilimciler, sanki dzm gibi gkyznn haritasn karrlard. Q, durumunu tanmlayan yirmi sekiz takmyldzna blmlerdi, yirmi sekiz vilayet gibi. ou her gece grnmez. Kuzey Yarmkrede oturanlar iin biri, Byk Ay hari. Drt yldzl bir kareden oluan, sapnda yldz bulunan bir tavaya benzer. Grekler, Arcadie Kralnn kz Prenses Callixte'in ansna ona bu ad verdiler. O kadar gzeldi ki Zeus'un ei Hera kskanla kaplnca, onu byk bir dii ayya dntrd. te byle! Achille, btn kadnlar byledir. Hepsi birbirlerini kskanr. Kpek ban sallad ve hafif bir inilti kard. - Bu takmyldznn yerini saptamak ok ilgintir. nk tavann dey kesitini be kat daha uzatrsan, stnde seilmesi ok kolay bir pop-comun utuu kefedilir. Bu Kutup Yldzdr. Grdn gibi Achille, kuzey ynn bulmu oluyoruz. Bylece yolumuzu kaybetmeyiz. Kpek, btn bu aklamalardan hibir ey anlamyordu. Btn iittii "Bedebedebe Achille! Bedebedebe Achille!"di. nsan dilinden tek anlad bu heceler kmesiydi. A-chi-lle'in kendisini gsterdiini biliyordu. Bu kadar eneye sinirlenen irlanda setteri, gidip iki kula arasna yatmay seti ve ll bir tavr taknd. Ama efendisi bu kadarla yetinmeyecek kadar konuma ihtiyac duyuyordu. - Tavann sapndan itibaren ikinci yldz, diye devam etti, bir deil, iki ktan olumutur. Eskiden, Arap savalar gzlerinin salamln bu iki yldz, Alcon ve Mizar' seerek lerlerdi. Gaston, gzlerini ksarak ge bakt, kpek esnedi. Gne, oktan kargsn dikmeye balamt ve yldzlar sessiz sedasz silindiler, sonra yerlerini ona brakp ekildiler. antasndan azn, jambon-peynir-sogan-hyar-biber sandviini kard, kahvalt olarak yedi. Keyifle ohlad. Byle; sabah erkenden kalkmak ve ormana gidip gnein douunu seyretmekten daha zevkli bir ey yoktu. Muhteem bir renk cmb. Gne nce kzla, sonra pembeye, turuncuya, sarya ve en son olarak beyaza dnd. Bu kadar ihtiamla rekabet edemeyince, ay geri ekilmeyi yeledi. Gaston'un baklar yldzlardan gnee, gneten aalara, aalardan vadinin panoramasna geti. Yabanl orman imdi btnyle grnyordu. Fontainebleau vadilerden, tepelerden, kumlardan, kumtalarmdan, balktan ve kalkerden oluuyordu. Ayrca, bir sr dere, koyak, kayn vard. 39 Manzara artc bir eitlilik gsteriyordu. Tr bakmndan Fransa'nn en zengin ormanyd kukusuz. Yzlerce ku, kemirgen, srnen trleriyle doluydu. Gaston, ka kez st domuzlar, yaban domuzlar, hatta bir defasnda bir maralve yavrusuyla karlamt. Paris'in gbeinden altm kilometre uzaklkta, bu blgede, insan uygarlnn henz hibir eyi bozmadna ebediyen inanlabilirdi. fie araba, ne klakson, ne de kirlilik. Hi tasa yok. Sadece sessizlik, rzgrn okadg yapraklarn hrts, amatac kularn cvltlar. Gaston gzlerini kapad ve sabahn lk havasn derin derin iine ekti. Bu yirmi be hektarlk yabanl hayat alan, parfmclerin daha snflandrmadklar ho kokular yayyordu. Byk bir zenginlik. Hem de bedava. Sular ve Ormanlar daresi hukuk ileri mdr drbnn ald ve tm dekoru dolat. Bu ormann her kesini tanyordu. ada, Apre-mond Boaz, Grand Veneur Kava, Cul de Chaudron Yolu, Byk Cihannma, Ekiyalar Maaras, karsnda Franchard Boaz, eski Ermitage, Alayan Kaya Yolu, Druidler Cihannmas. Solda, Demo-iseller Buzyalag, Soupirler Kava, Morillon Da. Buradan, tarlakularnn alan fundalklar gryordu. Daha ilerde, Chanfroy Ovas ve klrengi sivri dalan vard.

Gaston drbnn ayarlad ve Jpiter Aacna, otuz be metre ykseklie ulaan drt yz yllk ihtiyar meeye evirdi. "Orman ne kadar gzel" diye mrldanp kendinden geti drbnn brakrken. Drbnn kutusunun stne bir karnca yerlemiti. Kovalamak istedi, ama eline asld ve sonra kazana trmand. Kpeine: - Karncalar beni endielendiriyorlar, dedi. imdiye kadar, yuvalar birbirinden uzaktayd. Ama bilinmeyen nedenlerden dolay bekler halinde toplanyorlar. Federasyonlatlar, imdi de federasyonlar birleip imparatorluk oluturacak. Biz insanlarn asla baaramad bir deneyime, "st top!umsallama"ya girimek zereler gibi geliyor bana. Gerekten de, Gaston gazetelerde gittike daha byk karnca yuvalar kolonileri tespit edildiini okumutu. Fransa'da, Jura'da, yollarla birbirine balanan bin ile iki bin arasnda karnca sitesi saptanmt. Btn bunlardan, Gaston toplum deneyini en st dzeyine gtrmek zere olduklarna inanyordu. evreyi incelerken, bak birden garip bir eye takld. Kalarn att. Uzakta, kumta kayalklarn ve kznn kefettii koyak ynnde, aalarn arasnda bir gen parlyordu. Bu kez, bir karnca yuvas sz konusu deildi. Parldayan ekil dallarla rtlmt, ama ok dik ular onu ele veriyordu. Doa, dik izgileri bilmez. Bu durumda ya orda hi ileri olmayan kamplarn kurduu bir adr ya da hi aldrmadan orman kirletenlerin brakt bir p yn olmalyd. 40 Can sklan Gaston, bu parlayan gene doru patikadan indi. Akl tahminler sunmaya devam ediyordu: Yeni model bir karavan? Metal boyal bir araba? Bir dolap? Brtlenler ve devedikenleri arasndan geerek tuhaf ekle ulamas bir saatini almt. Derman kalmamt. Yakndan, ekil daha da artcyd. Ne bir adr, ne bir karavan, ne de bir dolapt. Karsnda, aa yukar metre ykseklikte, yanlan tamamen aynalarla kapl bir piramit ykseliyordu. Tepenin ucuna gelince, kristal gibi yar saydamd. - Bak dostum Achille, srpriz olmasna tam bir srpriz... Kpek, havlayarak onaylad. rk sivri dilerini gstererek homurdand ve gizli silahn sald; bir sr sokak kedisini bozguna uratan iren kokulu nefesini. Qaston, yapnn etrafn dolat. lk bakta, kocaman aalar ve sk, yksek egreltiotlar piramidi olduka iyi saklyordu. Gne kesin bir nla aydnlatmam olsayd, Gaston onu asla fark edemezdi. Memur, yapy inceledi: Ne kap, ne pencere, ne baca, ne mektup kutusu. Ne de oraya yaklamay salayacak bir patika. rlanda setteri yeri koklarken homurdanyordu. - Sen de benim gibi dnyorsun, deil mi Achille? Televizyonda byle zmbrtlar grmtm. Bunlar belki de... uzayllardr. Ama kpekler bir varsaymda bulunmadan nce bilgi toplarlar. zellikle de rlanda setterleri. Achille, zellikle ayna yzeylerle ilgilenmi gibi grnyordu. Gaston, yzeye kulan dayad. - Vay canna! eriden grltler alglyordu. Hatta bir insan sesi seer gibi oldu. Eliyle aynay tklatt. - erde kimse var m? Cevap yok. Sesler kesiliyor. Cmlenin ayna yzeyinde brakt pus dald. Daha yakndan baknca, piramidin uzayllarla bir ilgisi olmad anlalyordu. Betondan yaplmt ve sradan bir hrdavatda bulunabilecek cam plakalarla kaplanmt. - Fontainebleau Ormannn gbeine bir piramit dikmek kimin aklna gelir, ne dersin Achille? Achille havlad, ama insan onu gerekten anlamad. Arkasnda clz bir vzldama oldu. Vzzz... 41

Oaston nemsemedi. Orman sivrisinekler ve trl, eitli bveleklerle doluydu. Vzlt yaklat. Vzzz... Vzzz... Boynunda hafif bir sz hissetti, rahatsz eden bcei ovalamak iin ellerini kaldrd, ama hareketi yarm kald. Azn kocaman at, olduu yerde dnd. Kpeinin tasmasn brakt ve ba aa siklamenlerin iine yklnca gzleri yuvalarndan dar urad. ANSKLOPED YILDIZ FALI: Oney Amerika'da, Mayalarda resmi ve zorunlu bir yldz falcl vard. Doum gnne gre, ocua zgr bir tahmin takvimi verilirdi. Bu takvim ocua gelecekteki btn hayatn anlatrd: Ne zaman i bulacan, ne zaman evleneceini, bana ne zaman bir kaza geleceini, ne zaman leceini. Bunlar beikte kendisine ark halinde sylenirdi ve onlan ezberlerdi ve de kendi yaantsnn neresinde olduunu anlamak iin takvimi mrldanrd. Sistem olduka iyi ilerdi, nk Maya mneccimleri tahminlerinin kmas iin aba gsterirlerdi. Delikanlnn arksnn szlerinde falanca gen kzla falanca gn karlaaca belirtilmise, karlama gerekleirdi, nk gen kzn zel yldz fal arksnda da ayn szler yer alrd. konusunda da yntem aynyd: Ktada falanca gn bir ev satn alnaca haber veriliyorsa, satcnn arksnda, ayn gn evi satmak zorunluluu belirtiliyordu. Belirli bir tarihte bir kavga kacak olsa, kavgaya katlanlarn bundan ok nceden haberleri olurdu. Her ey mkemmel iliyordu, sistem kendiliinden gittike salamlayordu. Savalar nceden haber verilir ve betimlenirdi. Kimlerin galip gelecei bilinirdi ve mneccimler sava alanlarnda ka yaral, ka l olacan belirlerlerdi. l says tahmin edilenle akmayacak olursa, tutsaklar kurban edilirdi. Bu arkl yldz fallar yaam ne kadar da kolaylatrrd! Hibir ey rastlantya braklmamt. Kimsenin yarndan korkusu yoktu. Mneccimler her insann hayatn bandan sonuna kadar aydnlatrlard. Herkes hayatnn kendisini nereye gtrdn, hatta bakalarnn hayatlarnn nereye gittiini bilirdi. Kehanetin bu kadar da olmaz. Mayalar... Dnyann sonunu bile tahmin etmilerdi. Hristiyanlk ann 10. Yz-yl'nn falanca gn dnyann sonu gelecekti. Maya m42 neccimlerinin tm tam saati konusunda hemfikirdiler. yle ki bir gn ncesinde, felakete uramaktansa, erkekler kentlerini atee verdiler, ailelerini ldrdler ve arkasndan intihar ettiler. Kurtulan birka alevler iindeki kentlerini terk ettiler ve ovalarda dolatlar. Yine de, uygarlklar basit ve saf bireylerin uygarl deildi. Mayalar sfr ve tekerlei biliyorlard (ama byle bir kefin nemini anlamadlar), yollar ina ettiler; on ayl sistemiyle onlarn takvimi bizimkinden daha kesindi. ispanyollar, 16. Yzylda Yucatan'ageldiklerinde. Maya uygarln ortadan silmek zevkini tadamadlar, nk onlar ok nceden kendi kendilerini yok etmilerdi. Bununla birlikte, kendilerinin Mayalar'm soyundan geldiklerini ileri sren yerliler vardr. Onlara "Lacandonlar" denir. in tuhaf, Lacandon ocuklar, insan hayatnn btn olaylarn bir bir sayan eski ezgiler mrldanrlar. Ama kimse bunlarn kesin anlamn bilmiyor. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. DALLAR ALTIMDA KARILAMA Bu yol nereye gidiyor? Yorgun. Gnlerdir bu karnca yolu, kokulu yolda yryor. Bir ara, bana tuhaf bir ey geldi, ne olduunu bilmiyor. Birden, dz ve koyu bir eyin stne kt, sonra kaldrld, kara ve seyrek otlar dikili pembe bir lde yrd, rlm bitki liflerine atld, tutunmaya alt, sonra havada uzaklara frlatld. Bu "onlar'dan biri olmalyd. "Onlar" ormana gittike daha kalabalk geliyorlar. nemli deil. Hl sag ve asl nemli olan da bu. nceleri zayf olan feromon kokular, gittike belirginleiyor. Kesinlikle okayakllarn izi stnde. Hi kuku yok; fundalkla yaban-kekikleri arasndaki

yolun kard iz kokular bunlar. Kokluyor ve bu hidrokarbonat kokteylini hemen tanyor: Bel-o-kan'l kif karncalarn karn altndaki salg bezlerinden gelen CH. htiyar kzl karnca, srtnda gnele, bu koku raynn izini sryor. Geni egreltiotlar evrede yeil kemerler oluturuyor. Gzelav-ratotlar, klorofil stunlar gibi ykseliyor. Porsukagalan ona glgelerini sunuyor. Tetikte, otlarn ve yapraklarn arasnda binlerce anten, gz, kulak alglyor. Hibir hayvan karsna kmadka, korku43 tann ve sindirenin kendisi olduunu dnebilir. Savaln daha bir ne karmak iin ban boynuna gmyor ve birka gz kayboluyor. Birden, biracbakla ynn dnnce, on iki okayakl silueti kyor ortaya. Bunlar kendisi gibi kzl orman karncalar. Anasitelerinin kokusuna kadar tanyor. Bel-o-kan. Ailedenler. Kk kardeler. enekleri nde, bu uygarlk belirtilerine doru kouyor. On ikiler aknlktan antenlerini dikerek duruyorlar. Bunlarn kifler-avclar altkastmdan, cinsiyetsiz gen askerler olduunu anlyor. htiyar kzl karnca en yakndakine sesleniyor ve ondan bir trofalaksi istiyor. teki, iki antenini arkaya ykarak, kabul ettiini gsteriyor. Bcekler hemen geleneksel bir yiyecek deiimi trenine balyorlar. Kafalarnn stndeki antenlerinin ularn birbirine srterek, iki karnca bilgileniyorlar. Biri karsndakinin ihtiyalarn, teki ona ne nerebileceini reniyor. Sonra eneklerini ayryorlar, kar karya, az agza yerleiyorlar. Verici, toplumsal kursandan birazn, kulland sv yiyecei yukar karyor ve byk bir topak haline getirip aa aktaryor, o da a kurt gibi yutuyor. Hemen gcn toplamak iin bir blm ana mideye; kalan, yeri geldiinde kardelerinden birinin gcn toparlayabilmesi iin toplumsal kursaa, ihtiyar kzl karnca rahatlaynca rperiyor, on iki kk karde kendisini tantmas iin antenlerini hareket ettiriyor. On iki anten parasnn her biri, tpk ayn anda farkl kokularda on iki tonda konuan on iki az gibi, zel bir feromon salglyor. Bu on iki az iletiler yayar, ayn zamanda on iki kulak gibi alr da. Verici gen karnca, yalnz ihtiyar karncann kafatasndan itibaren birinci parasna dokunuyor ve yan zyor: yanda, ikincisinde, kastn ve altkastn gsteriyor: Cinsiyetsiz asker, d keifi-avc. ncs, trn ve anasitesini belirtiyor: Kzl orman karncas, anasitesi Bel-o-kan. Drdncs ymurtlanma srasn, dolaysyla adn veriyor: Kralie'nin ilkbaharda yumurtlad 103.683'nc yumurtadan dodu. Dolaysyla ad, "103.683." idi. Beinci para, dokunularna cevap verenin ruh halini aklyor: 103.683. hem yorgun, hem heyecanl, nk elinde nemli bir haber var. Qen karnca, kokusal zmlemesini burada kesiyor. teki paralar verici deil. Beincisi izlerin molekln ortaya karmaya, altncs temel konumalar yrtmeye yarar, yedincisi karmak diya-'oglara, sekizincisi sadece yumurtlayan ana kralie ile grmelere ayrlmtr. Son ise, gerektiinde kk topuzlar olarak kullanlabilir. 103.683. de iki kifi aratryor. Hepsi de yz doksan sekiz gn yanda gen askerler, ikizler ama birbirlerinden yine de ok farkllar. 44 5. birka saniye farkla en bykleri: Uzun bal, dar gsl, enekleri keskin, karn sopa biiminde, upuzun, hareketleri kesin ve dnceli. Baldrlar kaln, ayaklar uzun ve iyice ayrk. 6. z kardei, buna karn yusyuvarlak: Yuvarlak bal, i gbekli, gs ularda hafife sarmallaan antenlere kadar sarkyor. 6.nn tiki var. Sanki bir ey kamdryormu gibi, sa ayayla durmadan gzn siliyor. 7.'nin enekleri ksa, ayaklar kaln ve tavrlar ok sekin, tertemiz. Kitini ylesine parlak ki gk yansyor. Hareketleri zarif ve karnnn ucuyla sinirli sinirli hibir anlam olmayan Z'ler izmekten kendini alamyor. 8.'nin her yan kll; aln ve enekleri bile. Gl kuvvetli, ar, hareketleri hantal. eneklerinden antenlerine sonra yeniden eneklerine gtrerek elendii ince bir dal kemiriyor.

9.'nun ba yuvarlak, gs gen, karn kare ve ayaklan silindir eklinde. ocukluunda geirdii bir hastalktan dolay bakr rengi gs delik delik. Eklemleri gzel, biliyor bunu ve srekli onlarla oynuyor. Naho olmayan, iyi yalanm mentee sesi kanyor. 10. en kkleri. Karnca demeye bin ahit ister. Yine de antenleri ok uzun, bu yzden grubun kokusal radar. Duyumsal eklentilerinin hareketleri ne denli merakl olduunu gsteriyor. 11., 12., 13., 14., 15., 16.'yi da ayn ekilde tm ayrntlanyla gzlemliyor. Tefti bitince, yalnz ihtiyar karnca, 5.ye sesleniyor. Sadece en kdemlileri deil, kokusal iletiim antenleri yap yap; ok sosyal olduunun bir gstergesi. Gevezelerle konumak hep kolaydr. ki bcek antenlerini birbirine dokunduruyor ve konuuyorlar. 103.683. bu on iki askerin yeni bir askeri altkasta, Bel-o-kan'n sekin komandolarna ait olduunu reniyor. Dman hatlanna szmak iin nc olarak gnderilmiler. Gerektiinde baka sitelerin karncalarna kar dvrler ve kertenkeleler gibi iri yapl leilerin kar avlarna da katlrlar. 103.683. kanncalarn ana yuvalarndan bu kadar uzakta ne yap-tklann soruyor. 5. uzaklar keif iin gnderildikleri cevabn veriyor. Gnlerdir, dnyann dou kysn bulmak iin douya doru y-ryorlarm. Bel-o-kan karnca halk iin, dnya hep vard ve hep olacaktr. Domad iin lmeyecektir. Onlara gre, dnya kp eklindedir. Bu kpn nce havayla, sonra bulutlardan bir halyla kapl olduunu dnrler. Daha tede, kimi zaman bulutlan delen su vardr. Bu yamurdur. 45 Onlar evreni byle gryorlar. Bel-o-kan yurttalan, dou kysnn yaknlarnda bulunduklarna inanrlar ve binlerce yldr tam yerini saptamak iin kifler gnderirler. 103.683. kendisinin de Bel-o-kanl bir kif karnca olduunu bildiriyor. O, doudan geliyor. O, dnyann kysna ulamay baard. On ikiler kendisine inanmaynca, ihtiyar kzl kannca, kkn girintileri altnda, antenlerini birbirine dokundurarak halka oluturmalarn neriyor. Orada, hayat hikyesini anlatmaya balyor, bylece dnyann dousuna yapt inanlmaz maceralarla dolu yolculuunu ve dahas, sitelerinin stne ken kara tehlikeyi de renecekler. SOLUCAN SEHDROMU Evin nne ekilmi limuzinin nndeki kara bayrak rzgrda dalgalanyordu. Yukarda hazrlklar tamamlanyordu. Herkes, son bir kez elini pmek iin naaa yaklat. Sonra, Gaston Pinson'un cesedi fermuarl ve naftalin topaklanyla dolu plastik bir antaya sokuldu. - Naftalin niin? diye sordu Julie, cenaze grevlisine. Karalar giyinmi adam, profesyonel bir tavr taknd. - Solucanlar ldrmek iin, diye aklad tumturakl bir sesle, insan eti kurtlan eker. Meyse ki naftalin sayesinde, modern cesetler bunlardan korunabiliyor. - Artk bizi yemezler mi? - mknsz, diye onu rahatlatt uzman. Ayrca, tabutlar hayvanlarn ieri girmesini engellemek iin inko ile kaplanyor. Beyazkarn-calar bile onu delemezler. Babanz temiz gmlecek ve uzun zaman yle kalacak. Koyu kasketli adamlar tabutu limuzine veritirdiler. Cenaze alay, mezarla varncaya kadar youn trafikte, egzoz dumanlar iinde saatlerce skp kald. nce cenaze limuzini, sonra ailenin yer ald araba, sonra uzak akrabalannki, sonra dostlarn ara-balan, cenaze alaynn en sonunda, merhumun meslektalannn aralar srayla mezarla girdiler. Tren ok yava oldu. Isnmak iin ayaklarn yere vuran insanlar duruma uygun cmleler fsldyorlard: "Mthi bir adamd." "Vakitsiz oldu." "Sular ve Ormanlar daresi iin byk bir kayp!" "Onunla esiz br Profesyoneli, byk bir orman koruyucusunu kaybettik." 46 Sonunda rahip kt geldi ve sylenmesi gereken szleri syledi: "Topraktan geldin, topraa dnyorsun... Bu deerli e ve aile babas hepimiz iin bir

rnekti... Hatras sonsuza kadar yreimizde kalacak... Onu hepimiz severdik... Bu bir devrin sonudur, amin." Herkes, basal dilemek iin Julie ve annesinin etrafnda toplanyordu. Vali Dupeyron bizzat gelmiti. - Sa olun Vali bey. Ama vali zellikle kza hitap etmeye istekli grnyordu. - Banz sag olsun, matmazel. Acnz paylayorum. Dokunacak kadar yaklaarak, Julie'nin kulana fsldad: - Babanza sayg duyardm, sizin iin vilayette her zaman bir i olacan bilmenizi isterim. Hukuk eitiminiz biter bitmez, beni grmeye gelin. Size iyi bir i bulacam. Yksek memur, sonunda anneye hitap etmeye rza gsterdi. - Kocanzn lmn aydnlatmak iin en zeki hafiyelerimizden birini derhal grevlendirdim. Komiser Linart. Bir uzman. Her eyi ok abuk reneceiz. Konumasn srdrd: - Elbette yasnza sayg duyuyorum, ama bazen konuyu deitirmek iyidir. Sitemizin bir Japon kentiyle, Hachinoe ile karde ehir ilan edilmesi mnasebetiyle, gelecek cumartesi Fontainableau ato-su'nun gala salonunda bir resepsiyon verilecek. Kznzla gelin. Oas-ton'u tanrdm. Elenmeniz onu memnun edecektir. Kimileri tabuta kurumu iekler atarken, anne ban sallad. Julie, ak mezarn kysna kadar ilerledi ve dileri arasndan mrldand: - Gerek anlamda konumay baaramadmza zlyorum. Her eye ramen iyi biriydin, baba... Bir an, kknar tabuta bakt. Baparmann trnan kemirdi. En ok o acrd. Trnaklarn kemirirken, acnn kesilecei ana karar verebiliyordu. Kendisine ac ektirmesinin stnlklerinden biri buydu, acya boyun emek yerine, onu kontrol ediyordu. - Aramzda bunca engel olmas ne yazk, diyerek bitirdi. Betondaki kk atlaktan szan bir grup a kurtuk, tabutun altndan inko kaplamaya vuruyordu. Onlar da ayn eyi sylyordu. Aranzda bunca engel olmas ne yazk. 47 ANSKLOPED K UYGARLlin KARILAMASI: ki farkl uygarln karlamas her zaman nazik bir andr. 10 Austos I818'de, bir ngiliz kutup keif ekibinin lideri kaptan John Ross, Ornland halk Inuitler'le karlatnda daha kts olabilirdi (tnuit "insanolu" demektir, oysa Eskimoca'da kmseme iin 'i balk yiyen' anlamna gelir). Eskiden beri, Inuitler dnyada sadece kendilerinin olduuna inanrlard. lerinden en yallar bir sopa sallayarak gitmelerini iaret etti. Gney Ornlandl tercman John Saccheus'un aklna o zaman ban ayaklarna atmak geldi, hi tanmadklarnn ayaklarna silahn atp silahsz kalmak! Bu hareket Inu-itler'i artt. Ba aldlar ve burunlarn skarak barmaya baladlar. John Saccheus, hemen onlar taklit etmeyi akl etti. En zoru almt. Sizinle ayn davranlar gsteren birini ldrmek istei duymazsnz. Yal bir Inuit yaklat ve Saccheus'un pamuk gmleini yoklayarak ona bu kadar ince krk hangi hayvann verdiini sordu. Tercman, (Inuit diline yakn Pidgin diliyle) elinden geldiince cevap verirken, teki yeni bir soru soruyordu: 'Aydan m, Gne'ten mi geliyorsunuz?" Inuitler yeryznde tek kendilerinin olduunu dndklerinden, yabanclarn gelmesinin baka bir aklamasn bulamyorlard. Saccheus, onlan ngiliz subaylarla tanmaya ikna edince, Inuitler gemilerine ktlar. Orada bir domuz grnce, panie kapldlar, sonra aynada yansyan yzlerini grnce gltler. Bir duvar saatine hayran kaldlar ve yenilip yenilmedigini sordular. ngilizler onlara biskvi sundular. ekine ekine yediler ve tiksinerek tkrdler. En sonunda, anlatklarn gstermek iin samanlarn gemiye getirttiler. aman cinlere, ngiliz gemisindeki btn kt cinleri kovmalar iin yalvard. Ertesi gn, John Ross ulusal bayran lke topraklarna dikti ve zenginliklerinin sahibi oldu. Inuitler farknda deillerdi ama bir saat iinde

ngiltere Krall'nn tebas olmulard. Bir hafta sonra, lkeleri "terra incognita" notu dlm yerde, btn haritalarda yer alyordu. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi cilt III. 4a ,1 YUKARI KORKUSU Yalnz ihtiyar karnca onlara bilinmeyen yerlerden, bir yolculuktan, bir yabanc dnyadan sz ediyor. On iki kif antenlerine inanamyorlar. Her ey, er 103.683. Bel-o-kan'n yasak Sitesinde, kraliyet locasnn yaknlarnda, koridorlarda dolarken balad. Biri erkek biri dii iki cinsiyetli karsna km ve ondan yardm istemilerdi. Bir avc grubunun, bir defada bir dzine askeri yok edebilecek gizli bir ordu tarafndan tamamen ldrldklerini sylyorlard. 103.683. bir soruturma yapmt ve bunun ezeli dmanlar Shi-gae-pou Sitesinin cce karncalarnn ii olduu sonucuna varmt. Onlara kar sava balatlmt, ama cceler savata dmdz eden dev silahlarn kullanmamlard. Demek ki byle bir silahlar yoktu. Bu durum karsnda silah, teki ezeli dmanlar beyaz karncalar tarafnda aramaya karar verdiler. 103.683. bir avc koluyla Dou beyaz karnca yuvasna doru yola kt. Orada sadece klorlu gazla zehirlenerek yok edilmi bir site buldular. Bir tek beyaz karncalarn Kraliesi hayatta kalmt. Son gnlerde oalan bu felekatlerin "dnyann kysn koruyan dev canavarlarn" ii olduunu sylyordu. Bylece 103.683. Douya, byk nehrin telerine yneldi ve bin-bir maceradan sonra, Dou dnyasnn nl kysn kefetti. Bir kere dnya kp biiminde olmadndan, kys ba dndrc bir uurum deildir. Ona gre, dnyann kys dz. 103.683. onu betimlemeye alyor. Kuvvetli esans kokulu, gri ve siyah bir blge hatrlyor. Bir karnca oraya gidecek olsa, lastik kokan kara bir ktle tarafndan parampara edilirdi. Birok karnca ordan gemeyi denemi, ama hayatndan olmutu. Dnyann kys dzdr, ama kanlmaz lmn blgesidir. 103.683. tam ark etmeye hazrlanrken, aklna bu lm eridinin altna bir tnel kazmak geldi. Bylece dnyann kysnn br tarafna geti ve u nl dev hayvanlarn, beyazkarncalarn Kralie-si'nin szn ettii dnyann kysnn bekilerinin yaad egzotik lkeyi kefetti. Anlat on iki kifi bylyor. - Kim bu dev hayvanlar? diye soruyor meraklanan 14. 103.683. duraksyor, sonra tek kelimeyle cevap veriyor: PARMAKLAR En korkun leileri avlamaya alkn on iki asker yerlerinden hopluyor ve aknlklarndan iletiim halkasndan kopuyorlar. 49 Parmaklar m? Onlar iin, bu szck kbusun ta kendisiydi. Btn karncalar, Parmaklarla ilgili birbirinden korkun hikyeler bilirler. Parmaklar btn yaratklarn en korkun canavarlardr. Kimileri onlarn beerli srler halinde dolatklarn syler. Bazlar da, durup dururken, ortada hibir sebep yokken karncalar ldrdklerini, stelik de yemediklerini ileri srer. Orman evreninde, lm her zaman merudur. Yemek iin ldrlr. Kendini savunmak iin ldrlr. Av sahasn geniletmek iin ldrlr. Bir yuvay ele geirmek iin ldrlr. Ama Parmaklar? Davranlar sama. Karncalar bo yere ldryorlar! Bir anda, Parmaklar, karncalar dnyasnda davranlar deheti de aan lgn hayvanlar olarak n saldlar. Herkesin onlarla ilgili korkun htralar vard. Parmaklar... Baz karncalar, siteleri detiklerini ve iini oyduklarn, kartrdklar mahallelerden dehet iinde yurttalann salkm salkm dan uradklarn belirtiyorlar. Bebek blgelerini bile paralyorlar, yukar kaldrdklarnda, ne iren manzara, yar yasslm yumartalar tespih taneleri gibi dklyor.

Parmaklar... Bel-o-kan'da, Parmaklarn hibir eye, hatta kralielere bile saygs olmad anlatlyor. Her eyi yakp ykyorlar. Krlklerinin, gzleri olmamasnn cn gren her eyi ldrerek aldklan syleniyor. Parmaklar... Tm anlatlarda gzsz, azsz, antensiz, ayaksz kocaman pembe toplar olarak tanmlanyorlar. Yollarna kan her eyi katleden ve hibir ey yemeyen, olaanst gl pembe ve yalnz kocaman toplar. Parmaklar... Bazlar, yaknlarna fazla yaklaanlarn ayaklann tek tek kopardklarn ileri sryor. Parmaklar... Kimse neyin gerek, neyin sylence olduunu bilmiyor. Kannca kentlerinde onlara binlerce ad taklyor: "Kati! Pembe Toplar", "Gkten Gelen Kat lm", "Vahetin Efendileri", "Pembe Terr", "Beli Yryen Dehet", "Yalnz Kyc", "Site Karn Deiciler", "Aalklar"... Parmaklar... Gerekte olmadklann, btn bunlar yuvadan hemen kmak isteyen erken gelimi kurtuklar korkutmak iin bakclann uydur-duklann dnen karncalar da var. Kancalarn Devrimi / FA 50 Dar gitmeyin, dars Parmaklarla dolu! ocukluunda bu emri duymayanmz var m? plak enekli Parmaklar pskrtmeye giden yiit savalarn efsanelerini duymayan var m? Parmaklar... Adlarnn gemesi on iki gen askerin titremesine yetiyor. Parmaklar, sylenenlere baklrsa, sadece karncalara da saldrmazlar-m. Canl ne varsa saldrrlarm. Yer solucanlarn kvnk dikenlere geirirler, yce gnll balklar gelip kurtarncaya kadar nehrin suyuna batnrlarm! Parmaklar... Binlerce yllk aalan birka dakikada devirdikleri ne srlyor. Kurbaalarn arka ayaklarn koparp diri diri gllerine atarlarm. Bu kadarla kalsalar! Kelebekleri kanatlarndan ineleyerek armha gererlermi. Sivrisinekleri uarken drrlermi. Kk yuvarlak talarla kular vururlar, kertenkeleleri halar, sincaplarn derisini y-zerlermi. Arlarn kovanlarn talan ederlermi. Sarmsak kokan yeil yada salyangozlar boarlarm... On iki kannca 103.683.ye saygyla baktlar. Demek bu yal sava onlara yaklam ve sa salim geri dnmt. Pamaklar... 103.683. srar ediyor. Dnyann drt bir yanna yaylyorlar. Ormana dadanmaya balyorlar. Artk bilmezlikten gelinemez. 5. saknml. Antenlerini dikiyor. - Peki onlar neden grmyoruz? htiyar kzl karncann buna da cevab hazr: - O kadar byk ve yksekler ki grnmez hale geliyorlar. On iki kif app kalyor. Bu ihtiyar karnca onlara masal okuyor olabilir... Parmaklar sahiden olabilir miydi? Sessiz koku antenleri artk ne yapacaklann, ne dneceklerini bilmiyor. Deli samas. Parmaklar gerekten varm da, orman istila etmeye hazrlanyoriarm da. Dnyann kysn ve onun muhafzlar olan Parmaklar1! hayallerinde canlandrmaya alyorlar. 5. ihtiyar kif karncaya neden Bel-o-kan'a dnmek istediini soruyor. 103.683. gezegenin btn karncalarna Parmakladn yaklatkla-nn ve artk hibir eyin imdiki gibi olmayacan bildirmek istiyor. Ona inanmallar. En ar, en ikna edici molekllerini gnderiyor. 31 parmaklar var. Diretiyor. Evreni uyarmak gerekiyor. Yukarlarda, bulutlarn zerinde bir yerlere gizlenmi Parmaklar onlar gzetliyor ve her eyi deitirmeye hazrlanyorlar. Btn karncalarn bunu bilmesi gerekiyor. On ikiler yeniden halka olsunlar, 103.683.nn daha onlara anlatacaklar var.

nk anlats burada bitmiyor. Maceral ilk yolculuundan sonra, anasitesi Belo-kan'a ulap da maceralarn yeni Kralieye aktarnca, Kralie telaa kapld ve btn Parmaklar' yeryznden silmek iin byk bir sefer hazrlanmasna karar verdi. Bel-o-kanllar abucak karnlar formik asit ykl bin karnca-lk bir ordu oluturdular. Ama yol uzundu, yola kan bin karncadan, dnyann kysna vardklarnda geride be yz karnca kald. Orada anlardan silinmeyecek bir sava oldu. Muzaffer ordudan geriye kalanlar sabunlu sular altnda telef oldu. 103.683. kurtulanlardan biri, belki de tek kurtuland. O zaman, yuvaya dnmeyi ve kt haberi tekilere vermeyi dnd, ama merak ar bast. Geriye dnmektense, korkusunu yenip dnyann teki yann; dev Parmaklarn yaad lkeyi grmek iin dosdoru yoluna devam etmeye karar verdi. Ve onlan grd. Bel-o-kan Kraliesi yanlyordu. bin asker, dnyann btn Parmaklarnn stesinden gelemezdi, nk hayal edilebileceinden ok daha kalabalklard. 103.683. onlarn dnyasn betimliyor. Kendi blgelerinde, doay tahrip ettiler ve yerine kendilerinin imal ettikleri, tamamen geometrik olduu iin acayip grnen nesneler koydular. Parmaklarn lkesinde, her yerde, her ey yalnz, souk, geometrik ve ldr. Ama ihtiyar kif konumasn kesiyor. Uzakta, dman bir eyin kokusunu alyor. Hemen, hi dnmeden, on ikilerle birlikte koup saklanyor. Bu kim olabilir? RUHSAL Doktor, hastalarn rahatlatmak iin, muayenehanesini bir salon S'bi dzenlemiti. Krmz su birikintili modern tablolar, eski akaju Mobilyalarla pek srtmyordu. Odann ortasnda, ar bir Ming vazo ~ da krmz- yaldzl metal ereveli dayanksz yuvarlak bir masa-nn stnde dengesini korumaya alyordu. Julie'nin annesi, daha ilk itahszlk krizinde kzn buraya getir-!?ti. Uzman, hemen cinsel bir eylerden kukulanmt. Babas, okken rzna gemi olabilirdi. Bir aile dostu dostluu fazla ileri g-11,1 olabilirdi. an retmeni gen kza sarkntlk etmi olabilirdi. 52 Bu dnce anneyi allak bullak etmiti. Kk kzn o ihtiyarla cebelleirken hayal ediyordu. Demek btn bunlar oradan... - Belki de haklsnz. nk fobi gibi, bir baka bozukluk gsteriyor. Kendisine dokunulmasna tahamml edemiyor. Uzmana gre, kk kzn psikolojik bir ok geirdii ortadayd ve bunun basit bir vokal eksikliinden olduuna inanmas gt, nitekim, psikiyatrist mterilerinin ounun ocukken cinsel tacize uradna inanyordu. O kadar inanyordu ki davran bozukluunun gerisinde bu trden bir rselenme bulamadnda, hastalarna kendilerini buna ikna etmelerini neriyordu. Ondan sonra, onlar tedavi etmesi kolayd ve bylece hayat boyu abonesi oluyorlard. Anne, randevu almak iin telefon ettiinde, imdi normal yemek yiyip yemediini sormutu. - Hayr, pek deil, diye cevap vermiti. Mzmzlanyor, uzaktan yakndan ete benzeyen hibir eyi yemek istemiyor. Belirtileri eskisi kadar ak deilse de, bana yine itahszlk evresine girdi gibi geliyor. - Meden det grmedii anlalyor. - det grmyor mu? - Evet. Kznzn on dokuzunda daha ayba olmadn bana siz sylemitiniz. Gelimesinde anormal bir gecikme var. Bu kadar az yemesi, byk bir olaslkla bunun nedeni. det grmeme ounlukla itahszlkla balantldr. Vcudun kendisine zg bir bilgelii vardr. Cenini olgunlatracak kadar besleyemeyecegini hissederse, yumurta retmez, deil mi? - Ama neden byle davranyor? - Julie, bizim "Peter Pan Kompleksi" dediimiz belirtileri gsteriyor. ocukluk halini korumak istiyor. Yetikin olmay reddediyor. Yemek yemeyerek vcudunun gelimeyeceini, bylece hep kk bir kz olarak kalacan umuyor. - Anlyorum, diyerek iini ekiyor anne. Kukusuz ayn nedenlerden dolay olgunluk snavnda baarl olmamay diliyor.

- Elbette. Olgunluk snav da yetikinlie geii ifade eder. O yetikin olmak istemiyor. Engeli gememekte inat eden bir at gibi, Jti' lie aha kalkyor, deil mi? Sekreter, enterfonla Julienin geldiini bildiriyor. Psikiyatrist, ieri almasn rica ediyor. Julie, kpek Achille'le gelmiti. Seansa gelirken kpei de gnlk gezintisine karm oluyordu. - naslz bakalm Julie? diye sordu psikiyatrist. Gen kz, hep biraz terleyen ve seyrek salarn ensesinde top'3' yan bu iriyar adam seyrederdi. 55 - Julie, sana yardm etmek iin buradaym, dedi gven veren bir sesle- Yreinin derinliklerinde babann lmnden ac ektiini biliyorum. Gen kzlar utangatrlar ve aclarn ifade etmekten ekinirler. Ama yine de bundan kurtulmak iin da vurmalsn. Aksi takdirde, ac bir safra gibi iine oturur ve daha fazla ac ekersin. Beni anlyorsun, deil mi? Ses yok. Kapal yznde hibir ifade yok. Psikiyatrist koltuundan kalkt ve onu omuzlarndan tuttu. - Julie, sana yardm etmek iin buradaym, diye tekrarlad. Bana korkuyorsun gibi geliyor. Karanlkta tek bana korkan ve ferahlatl-mas gereken kk bir kzsn. Benim iim de bu. Benim grevim, sana kendine olan gvenini yeniden kazandrmak, korkularn silmek, iindeki en gzel eyleri ifade etmeni salamak, deil mi? Julie, aktrmadan, kpek Achille'e deerli in vazosundaki kemii gsterdi. Kpek ona bakt, sarkan gzkapaklaryla bir eyler anlad ama bu yabanc dekorda kmldamaya cesaret edemedi. - Julie, gemiinin bilmecelerini birlikte zmek iin buradayz. Yaantnn btn oluntularn, hatta unuttuunu sandklarn bile tek tek inceleyeceiz. Seni dinleyeceim ve birlikte banlar nasl deeceimizi ve yaralar nasl dalayacamz greceiz, deil mi? Julie, aktrmadan kpei tevik etmeye devam ediyordu. Kpek, bir Julieye, bir vazoya bakyordu ve ikisi arasndaki ilgiyi anlamak iin abalyordu. Kpein beyni karmakarkt nk gen kzn yapmas gereken ok nemli bir eyi gsterdiini hissediyordu. Achille-vazo. Vazo-Achille. Ne ilgi var? Kpek hayatnda Achille'i en ok rahatsz eden, insan dnyasnn ileri ya da olaylar arasnda bir ilgi bulamamasyd. Mesela postacyla posta kutusu arasndaki ilgiyi anlamas epey zamann almt. Bu adam mektup kutusuna neden kt paralan dolduruyordu? Sonunda saf adamn mektup kutusunu ktla beslenen bir hayvan sandn anlad. teki insanlar da ona karmyorlard, muhtemelen acyorlard ona. iyi de Julie imdi ne istiyordu? irlanda setten kukuyla havlad. Bu belki onu memnun etmeye yeterdi? Psikiyatrist, baklann ak gri gzl gen kza dikti. - Julie, ortak almamza iki temel hedef saptadm. lk olarak, kendine gvenini kazanacaksn. Sonrasnda, sana alakgnll olmay retmek benim sorunum. Gven kiiliin gaz, alakgnll-ukse frenidir. Gaza ve frene hkim olduumuz andan itibaren, kade-rrnizi kontrol altna alrz ve hayat yolundan tam olarak yararlannz. unu anlayabiliyorsun Julie, deil mi? 54 Julie, sonunda doktorun gzlerine bakmaya rza gsterdi. - Freniniz de gaznz da umurumda deil, diyerek sze girdi. Psikanaliz, ocuklarn, anne babalarnn baarsz emalar olmamalarna yardm etmek iin dnlmtr, hepsi bu. Qenel olarak, yzde dokuz baarl olmutur. Benimle cahil bir ocukmuum gibi konumay brakn. Tpk sizin gibi, Sigmund Freud'un Psikanalize dirisini ben de okudum ve psikoloji hilelerinden haberim var. Ben hasta deilim. Ac ekmem bir eksiklikten deil, fazlalktan. Dnyann eskiliinin, gericiliinin, khnemiliginin fazlasyla farkndaym. Hatta sizin szde psikoterapiniz insan gemie, daha gemie gmmenin bir yolundan baka bir ey deil. Ben arkaya bakmay sevmem ve araba kullanrken gzm dikiz aynasna takl kalmam.

Doktor ard. O zamana kadar, Julie hep ll ve sessiz grnmt. Mterilerinden hibiri kendisini dorudan doruya tartma konusu yapmamt. - Ben geriye bakmak demiyorum, kendine bakmak diyorum, deil mi? - Kendimi de grmek istemiyorum. Araba kullanrken, insan kendisine bakmaz; tabii kaza olmasn istemiyorsa. En iyisi karya ve mmkn olduu kadar uzaa bakmaktr. Aslnda sizin cannz skan benim fazla... akl banda olmam. Oysa benim normal olmadm dnmeyi tercih ederdiniz. Her cmleyi bir "deil mi?" ile noktalama takntnzla, bana hasta olan sizsiniz gibi geliyor. Julie, hi aldrmadan devam etth - u muayenehanenin dekoruna ne demeli? Bunu hi dndnz m? Her ey krmz, tablolar, mobilyalar, krmz vazolar. Kan sizi bylyor mu? Ya u at kuyruu! Kadns eilimlerinizi daha iyi ifade etmek iin mi? Uzman yle bir irkildi. Ozkapaklar, alp kapanan iki kalkan gibi krpt. Bir hastayla kendi sahas konusunda asla atmaya girmemek, mesleinin temel ilkesiydi. Kendisini toparlamalyd, hem de hemen. Bu gen kz, kendi silahlarn ona evirerek bocalatmay hedefliyordu. Belli ki birka psikoloji kitab okumu. Btn bu krmz... aklna belli bir ey getiriyordu. Ya at kuyruu salar... Bir eyler sylemek istedi, ama szde hastas soluk aldrmyordu. - Kald ki bu meslei semi olmanz bile, kendi bana bir semptom. Edmond Wells yle diyor: "Bir doktorun hangi uzmanlk kolunu setiine bak, sorununun nerede olduunu anlarsn. Gz doktorlar genellikle gzlkldr. Cildiyeciler srekli akneden ya da sedef hastalndan muzdariptir. salg bezleri uzmanlarnn hormon sorunlar vardr ve pis..." 55 - Edmond Wells kim? diye szn kesti doktor, konuyu deitirme ansna havada sarlarak. _ O benim iyiliimi isteyen bir dost, diye souka karlk verdi julie. Bu bir an, "psiko'nun kendisini toparlamasna yetti. Her an oynamaya hazr olmayacak kadar mesleki refleksleri kklemiti. Nihayet bu kz mteriden baka bir ey deildi, uzman olan kendisiydi. - O kadar m? Edmond VVells... Grnmez Adamn yazar H. G. VVells'le bir ilgisi var m? - Hem de hi. Benim Wells'im ok daha gl. O "yaayan ve konuan" bir kitap yazd. Amazdan nasl kacan artk gryordu. Yaklat. - Peki bu Bay Edmond Wells, "yaayan ve konuan kitap'ta ne anlatyor? imdi Julie'nin o kadar yaknndayd ki nefesini alglayabiliyordu. Kimin nefesi olursa olsun koklamaktan nefret ediyordu. Elinden geldiince yzn evirdi. Nefesi naneli losyon kokuyordu. - Tam dndm gibi. Hayatnzda sizi ynlendiren ve ahlknz bozan biri var. Edmond Wells kim? u "yaayan ve konuan ki-tap" bana gsterebilir misin? Psiko, arp bir siz, bir sen diyordu, ama yava yava konumann dizginlerini eline ald. Julie bunu fark etti ve ekimeyi srdrmek istemedi. Doktor, alnn sildi. Bu kk hasta kendisine kafa tuttuka onu daha bir gzel buluyordu. Bu gen kz, on iki yanda kk bir kzn tavrlar, otuzunda bir kadnn gveni ve ekiciliini artran tuhaf kitabi kltryle artcyd. Onu gzleriyle yiyordu. Kendisine direnil-mesinden holanyordu. Her eyi, parfm, gzleri, gsleri akln bandan alyordu. Ona dokunmamak, onu okamamak iin kendisini zor tutuyordu. oktan bir alabalk gibi elinden kurtulmu, uzaklamt ve kap-n'n yannda duruyordu. Yznde meydan okuyan bir glmseme vard. Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisinin hl yerinde olup olmadkn eliyle yoklayarak kontrol ettikten sonra srt antasnn asklar-n omzuna geirdi. Kapy arparak kp gitti. Achille onu izledi. Darda hayvana bir tekme yaptrd. Kendisine gsterdii Ming azosunu iaret ettii anda krmamann ne olduunu bu, ona retirdi. 56 ArtSKLOPBD/

TAHMH EDLEMEZ STRATEJ: Gzlemci ve mantkl bir akl. her trl insan stratejisini tahmin edebilir. Bununla birlikte tahmin edilmezliin bir yolu vardr. Karar srecine bir rastlant mekanizmas sokmak yeter. Gelecek defa zar hangi yne atacanz talihe brakmak gibi. Global bir stratejiye biraz kaos sokmak, sadece kardakini artmakla kalmaz, dahas, nemli kararlarn dayand mant gizleme imkn verir. Zarn ne geleceini kimse tahmin edemez. Hi kukusuz, savalarda, pek az general gelecek manevrasn talihin cilvelerine brakmay gze alr. Zeklarnn yettiini dnrler. Yine de zarlar dman telalandrmann en iyi yoludur. Pf noktasn yakalayamad bir dnme mekanizmasnn kendisini atn hissedecektir. Hesaplar alt st olacak, afallayacak, korkuyla hareket edecek ve bylece, tamamen tahmin edilir hale gelecektir. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. EOZOTK KAVRAM 103.683. ve yoldalar, snaklarnn stnden antenlerini dikerek, yeni gelenlerin yerini saptadlar. Bunlar Shi-gae-pou Sitesinin cce karncalar. Ksa boylu, ama ok hrn ve ok kavgacdrlar. Yaklayorlar. Bel-o-kanllar mangasnn kokusunu saptadlar ve kavga aryorlar. Ama yuvalarndan bu kadar uzakta ne ileri var? 103.683. yeni yoldalannnkiyle ayn nedenlerden dolay burada olduklann dnyor: Merak. Cceler de dnyann Dousunun corafi snrlarn kefetmek istiyorlar. Gemelerine izin veriyor. Sadece antenlerinin ucuyla birbirlerine dokunarak, bir mee kknn altnda yeniden halka oluyorlar. 103.683. anlatsna kald yerden devam ediyor. Bylece, Parmaklar lkesinin ortasnda, kendini yapayalnz bulmutu. Orada, keiften kesife kotu. nce hamambceklerine rastlad. ddialarna gre. Parmaklar yle yola getirmiler ki her gn kocaman yeil havuzlara bir sr sungu brakrlarm. 103.683. daha sonra Parmaklarn yuvalarn da ziyaret etti. Kukusuz, devasaydlar, ama daha baka zellikleri de vard. ok sert ve paralelyzl idiler. Duvarlarn delmek olanakszd. Parmakladn yuvalarnda souk ve scak su, hava ve l yiyecekler vardr. 57 Ama daha olaanst bir ey olmutu. 103.683. ans eseri, karncalara hi dmanlk beslemeyen bir Parmak kefetmiti. ki tr arasnda iletiim kurmay isteyen inanlmaz bir Parmak. Bu Parmak karnca koku dilini Parmak iitsel diline eviren bir makine yapmt. Bunu kendisi gelitirmiti ve kullanmasn biliyordu. 14. antenler emberinden kyor. Bu kadar da fazla. Daha neler. Bu karnca bir Parmakla "konutuunu* ileri sryordu. On ikilerin hepsi hemfikirdi: Kuku yok, 103.683. deliydi. 103.683. onlardan kendisini nyargsz dinlemelerini istiyor. 5. Parmaklarn kentlerin karnn detiini hatrlatyor. Bu, karncalarn en byk dman, hi kukusuz en canavar drnanyla ibirlii yapmakt. Yoldalar, onu onayladklarn gstermek iin antenlerini sallyorlar. 103.683. sadece yenmek iin bile olsa, her zaman dmann iyi tanmaya almak gerektiini sylyor. Parmaklar konusunda kara cahil karncalar, onlar hayallerinde yalan yanl canlandrdklar iindir ki Parmaklara kar ilk seferleri kyaya dnmt. On ikiler duraksyorlar. Anlats onlara o kadar artc geliyor ki; yalnz ihtiyar karncann anlatsnn devamn dinlemeyi pek istemiyorlar. Ama karncalarda, merak kaltmsaldr. Yeniden halka oluyorlar. 103.683. "iletiim kurmay bilen Parmakla" konumalarndan sz ediyor. Aklamalar sayesinde, kk kardelerine nice eyler retecek! Karncalar Parmaklarn sadece ayaklarnn ucundaki uzantlar gryorlar. Parmaklar, karncalarn hayal edebileceklerinin tesinde bir eydir. Onlardan bin kez daha byktrler. Parmaklar'da ne az ne gz seebilmi olmalar, gremeyecekleri kadar yksekte bu-lunmalanndandr.

te byle, Parmaklarn bal gibi bir azlar, gzleri've ayaklar vardr. Antenleri yoktur, nk buna ihtiyalar yoktur. itme duyulan iletiim kurmalann salar ve grme duyulan, dnyay alglamalanna yeter. Ama bunlar, onlann tek zellikleri deildir. Daha olaand olan da var; Parmaklar, iki arka ayaklan stnde dikey olarak dengede du-rurtar. Sadece iki ayaklar stnde! Kanlar scaktr, sosyal varlklar-d|r- sitelerde yaarlar. - Saylar ne kadardr? - Milyonlarca. 5. antenlerine inanmyor. Milyonlarca dev dnya kadar yer tutar, uzaktan grlr, nasl olur da varlklanndan daha nce haberleri olmaz? 58 103.683. yeryznn karncalarn sandndan ok daha geni olduunu ve Parmaklarn ounun uzaklarda oturduklarn aklyor. Parmaklar, ok gen bir hayvan trdr. Karncalar, yz milyon yldr yeryznde yayorlar, oysa Parmaklar sadece milyon yldr varlar. Uzun zaman azgelimi olarak kaldlar. Daha ok yaknlarda, en ok bin yl kadar nce, tarm ve hayvancl kefettiler, kentler kurmaya baladlar. Bununla birlikte, Parmaklar greceli olarak geri kalm bir tr oluturmalarna karn, gezegenin teki konuklarndan hi de azm-sanmayacak bir stnlkleri var; elleri dedikleri ayaklarnn ular kstrabilen, yakalayabilen, kesebilen, skabilen, ezebilen eklemli be parmaktan olumutur. Bu koz, vcutlarnn eksiklerini gidermeye yarar. Salam balar olmadndan bitkisel lifleri rerek kendilerine "giysiler" yaparlar. Sivri enekleri olmadndan, yonttuklar ve keskinleinceye kadar cilaladklar minerallerden yaptklar baklar kullanrlar. Hzla ilerlemelerini salayacak ayaklar olmadndan, arabalar, yani ate ve hidrokarbr tepkimeyle hareket eden devingen yuvalar kullanrlar. Bylece, Parmaklar elleri sayesinde, en gelimi trlerle aralarndaki fark kapatmay baardlar. On iki gen karnca, kdemlinin anlattklarna inanmakta zorluk ekiyorlar. - eviri makineleriyle, Parmaklar ona her eyi anlattlar, diye yaymlyor 13. 6. kendi payna, 103.683.'nn ilerlemi yann akln kartrdn belirtiyor. O sayklyor. Parmaklar diye bir ey yok. Bu yavru karncalar korkutmak iin dadlarn bir uydurmasdr. O zaman, ihtiyar karnca alnndaki iareti yalamasn istiyor ondan. Bu, Parmaklarn onu yeryznde dolaan btn teki karncalardan ayrt etmek iin yaptklar zel bir iaret. 6. deneyi kabul ediyor, yalyor ve kokluyor. Bu bir ku pislii deil, ne de bir yiyecek art. 5. kabul etmek zorunda; Bu maddeyle ilk kez karlayor. normal diyor 103.683. yengin tavryla. Bu kat ve yapkan madde, sadece Parmaklarn kotarmay bildikleri gizemli bir macundan baka bir ey deil. - Onlar buna "trnak cilas" diyorlar. Bu onlarn nadir rnlerinden biridir. Bu yapkanla, nemli grdkleri varlklar onurlandrrlar. 103.683. stnln pekitirmek iin, Parmaklar tandnn bu somut kantndan yararlanyor. Macerasn iyi anlamak iin, szlerine inanmalar gerektiinde srar ediyor. Karncalar yeniden dinliyorlar. Kendi devler lkelerinde, Parmaklar normal bir karncann akl erdiremedii sapkn davranlar gsterirler. Ama fikirlerinin zellikle , 103.683.nn ilgisini ekti ve ona zerinde nemle durmaya deer gibi geldi. 59 "Mizah, Sanat, Ak* diye sralad. "Mizah, baz Parmakladn duyduu hastalkl bir anlatma ihtiyacdr." diye aklyor. Bu, onlarda sinirsel kaslmalara yol aar ve onlarn hayata daha iyi tahamml etmelerini salar. Ama o, bunlardan pek bir ey anlamad. Hatta kendisiyle iletiim kuran Parmak, ona "matrak eyler" anlatmt, ama bu onda hibir etki yaratmamt. Sanat, Parmakladn ok gzel bulduklar, ama hibir eye yaramayan eyleri yeniden biimlendirmek iin duyduklar youn bir ihtiyatr. Me yemeye, ne barnmaya, ne de geinmeye yarar. Parmaklar, "elleriyle" ekiller yaratrlar,

renkleri birletirirler ya da birbirine baladklarnda kendilerine zellikle uyumlu gelen sesleri bir araya getirirler. Bu da onlarda kaslmalara yol aar ve hayata daha iyi tahamml etmelerini salar. - Ya ak? diye soruyor iyiden iyiye ilgilenen 10. - Ak, daha bir esrarl. Ak, bir erkek Parmak, bir dii Parmak'n kendisine trofalaksi vermesini saglayncaya kadar acayip davranlarn arttrd zamandr. nk Parmaklarda trofalaksi otomatik deildir. Hatta bunu istemezler bile. Trofalaksiyi reddetmek... Karncalar daha bir aryorlar. Birini kucaklayp pmek nasl reddedilir? Azndaki yiyecei bir bakasnn azna vermezlik olur ey mi? Anlamaya almak iin, halkay daha bir daraltyorlar. 103.683.'ye gre, ak onlarda kaslmalara yol ayor ve hayata daha iyi tahamml etmelerini salyor. - "iftleme gsterisi gibi!" diyor 16. - "Hayr, bu farkl bir ey!" diye cevap veriyor 103.683. ama daha fazla bir ey syleyemiyor, nk bu konuda her eyi tam olarak anlam olduundan emin deil. Ama bu ona bceklerin bilmedii egzotik bir duygu gibi geliyor. Kk topluluk sallanyor. 10. onlar daha iyi tanmak isterdi. Ak, mizah ve sanat merak ediyor. "Akla, mizahla, sanatla bizim ne iimiz var?" diye cevap veriyor 15. 6. en azndan kimyasal haritalar iin krallklarnn yerini belirle-meyi arzu ediyor. 13. evreni ayaklandrmann, karncalardan ve btn hayvanlar-an byk bir ordu toplamann ve canavar Parmaklar yok etmenin anannn geldiini sylyor. 60 103.683. ban sallyor. Hepsini ldrmek olanaksz bir i. Onlar... evcilletirmek daha basit olabilir. "Onlar evcilletirmek mi?" diyor karncalar hayretle. Elbette! Karncalar bir sr hayvan, yaprak bitlerini, krmz bcekleri evcilletirmilerdi... Parmaklar neden olmasnd? Parmaklar hamambceklerini beslemiyorlar myd? Hamambceklerinin baardklarndan daha fazlasn burada gerekletirebilirlerdi. Parmaklarla diyalog kuran 103.683. onlarn sadece lm saan sagduyusuz canavarlar olmadklarn dnyor. Onlarla diplomatik ilikiler kurmak ve Parmaklarn karncalarn bilgisinden, karncalarn Parmaklarn bilgisinden karlkl olarak yararlanmas iin ibirlii yapmak gerekir. Bu dnceleri btn trne aktarmak iin geri dnmt. On ikilerin onu desteklemeleri gerekiyordu. Fikrini btn karncalara benimsetmek zor olmakla birlikte, zahmete deerdi. Manga, afallam durumda. Bu acayip varlklarla bir arada bulunmak 103.683.'nn akln kantrm. Parmaklarla ibirlii yapmak! Basit yaprak biti srleri gibi onlan evcilletirmek! Ormann en yrtc sakinleriyle, szgelimi en kocaman kertenkelelerle ittifak kurmak gibi bir ey bu. Kald ki karncalarn tresinde, kiminle olursa olsun ittifak kurmak yoktur. Kendi aralarnda anlaamyorlar ki. Dnya atmalar dnyas. Kast savatan, site savalan, semt savalan, karde savalan... Aln kirli, baas btn yaam boyunca ald darbelerin izleriyle dolu u ihtiyar kif, kalkm Parmaklarla ittifak kurmaktan sz ediyor. Me az, ne gzleri grnen o dev varlklarla! Ne tuhaf bir dnce. 103.683. diretiyor. Yukarda, Parmaklarn, en azndan baz Parmaklarn ayn amac gttklerini bir daha, bir daha tekrarlyor; Karn-calar-Parmaklar. birliini gerekletirmek. Farkl olduklar ve tanmadklar bahanesiyle, bu hayvanlar kmsememek gerektiini savunuyor. "Her zaman kendimizden daha byk olana ihtiyacmz vardr" diyor. Yine de Parmaklar, btn bir aac abucak devirmeyi ve paralara blmeyi bilirler. ok ilgin askeri mttefikler olabilirler. ttifak durumunda, kannlann demesi iin hangi siteye saldracaklann gstermek yeter. Sava karncalarn ilk tasas olduundan, kantlamas kabul gryor. htiyar kzl karnca bunun farkna vanyor ve bastnyor: 61

_ Yz evcil Parmaktan oluan bir alay savata cepheye dizdiimizde, nasl bir gcmz olacan bir dnn! Meenin girintilerine sinmi manga, karncalarn tarihinde geri dnsz bir an yaadnn bilincinde. Bu ihtiyar asker kendilerini ikna etmeyi baardna gre, belki gnn birinde btn karncalan da ikna edebilir. te o zaman... ATODAK BYL BALO Parmaklar birbirine geti. Danslar elerinin bellerini smsk sardlar. Fontainebleau atosunda balo. Fontainebleau Kentinin Japon kenti Hachinoe ile karde ehir ilan edilmesi onuruna, tarihsel meknda davet veriliyordu. Bayrak deiimi, madalyalar deiimi, hediyeler deiimi. Halk danslar gsterileri. Yerel kurallar. "KARDE KENTLER: FONTAlNEBLEAU-HACHt-NOE" panosunun gsterilmesi. Nihayet Japon sakisi ve Fransz erik raksnn tadlmas. Her iki ulusun bayraklann tayan arabalar, avlunun ortasnda park ediyor, arabalardan gala giysileri iinde ge kalm iftler kyor. Julie ve annesi kara yas giysileri iinde balo salonuna giriyorlar. Ak gri gzl gen kz byle bir atafata pek alk deil. Aydnlatlm odann ortasnda, bir yayl sazlar orkestras bir Stra-uss valsine balyor. iftler, erkeklerin smokinlerinin karasn kadnlarn gece elbiselerinin beyazyla kartrarak dnyorlar. niformal hizmetiler, ellerinde kt kayklara yerletirilmi rengrenk kuru pastalarla dolu gm tepsilerle dolayorlar. Mzisyenler hzlandlar: Gzel Mavi Tuna'mn finalinde, iftler ar kokular yayan siyah beyaz topalar haline geliyor. Belediye bakan, sylevini yapmak iin ara verilmesini bekledi. Yz l l, sevgili kenti Fontainebleau ile dost Hachinoe kentinin karde kentler olmasndan duyduu memnuniyeti syledi. Bozulmas olanaksz Fransz-Japon dostluunu vd ve sonsuza kadar srmesini diledi. Resepsiyona katlan nemli kiilikleri sayd: Byk sanayiciler, sekin niversite yeleri, yksek memurlar, yksek rtbeli subaylar, nl sanatlar. Herkes kuvvetle alklad. Japon kentinin belediye bakan, ok farkl da olsa iki kltr arasndaki anlama temas stne bir aklama ile karlk verdi. - Hepimiz, siz burada, biz orada huzurlu kk kentlerde yaama ansna sahibiz. Her mevsimde doann gzellii bir bakadr ve insanlarn yeteneine yetenek katar, diye belirtti. 62 Bu etkileyici szler zerine, yeniden alklamalar oldu ve vals yeniden balad. Zevklerde bir deiiklik olsun diye bu defa danslar saat yelkovannn tersi ynnde dndler. Byle bir amatada insanlarn birbirlerini iitmesi zor. Julie, annesi ve kpei kedeki bir masaya oturdular. Vali onlara hogeldiniz demeye geldi. Yannda uzun boyluca, sarn, iri mavi gzl biri vard. - Size daha nce de szn ettiim komiser Maximilien Linart, dedi Vali. Kocanzn lmyle ilgili soruturmay o yrtyor. Ona tam olarak gvenebilirsiniz. Esiz bir polistir. Fontainebleau Polis Okulunda ders veriyor. Qaston'un vefatnn sebeplerini ok abuk belirleyecektir. Adam elini uzatt. Eltarag terlerinin deiimi. - Memnun oldum. - Memnun oldum. - Ben de. Syleyecek baka bir ey olmaynca, ekildiler. Julie ve annesi grla giden elenceyi uzaktan seyrettiler. - Dans eder misiniz, matmazel? Kasnt gen bir Japon, Julie'nin nnde eiliyordu. - Hayr, teekkr ederim, diye cevap verdi. Terslenme karsnda, resmi bir gsteride dilei geri evrilen bir kavalyenin, Fransz nezaketine gre nasl davranmas gerektiini bilmediinden, Japon bir an bocalad. Annesi yardmna yetiti: - Kzm mazur grn. Yastayz. Fransa'da siyah yas rengidir. Hem kiisel olarak tartma konusu olmadna sevindiinden, hem de pot krdndan mahcup, olan masann nnde iki bklm oldu.

- Sizleri rahatsz ettiim iin beni balaynz. Bizim orada, tersine beyaz yas rengidir. Vali, evresindeki kk davetli grubuna bir fkra anlatarak geceye renk katmaya karar verdi: - Bir Eskimo buzda delik ayor. Oltasn ucunda inesi ve yemiy-le atyor. Beklerken, yerleri sarsan ok kuvvetli bir ses yanklanyor: "BURADA BALIK YOK!" Korkan Eskimo, biraz daha ileriye gidip bir baka delik ayor. Oltasn atp bekliyor. Ayn korkun ses yeniden grlyor: "BURADA DA BALIK YOK!" Eskimo biraz daha ilerde bir nc delik ayor. Yine ayn ses: "BEM SZE BURADA BALIK YOK DEMEDM M?" Eskimo gzleriyle etraf aratryor, kimseyi grmyor. Daha byk bir korkuyla baklann ge kaldryor: "Kim benimle konuan? Tann m?" Qr ses yeniden etraf nlatyor: "HAYR. BUZ PATEN SALONUNUN MDR..." 63 Birka glme. Tebrikler. Gecikmeli anlayanlardan ikinci bir glme dalgas. Japon Elisi de bir fkra anlatmak istiyor. - Adamn biri masaya oturuyor. ekmeceyi ayor, iinden bir ayna karyor. Babasn grdn sanarak uzun uzun inceliyor. Sk sk ekmeceyi kartrdn fark eden kars, bir metresi olduundan endielenmeye balyor. Bir leden sonra, iin asln renmek iin kocasnn yokluundan yararlanyor. Sonunda kocasnn saklad resmin kimin olduunu gryor. Kocas eve dner dnmez kskanlkla soruyor: "Resmini ekmecede sakladn bu acuze de kim?" Yeniden kahkahalar, kibar glmeler. Gecikmeli anlayanlardan ikinci bir glme dalgas. Sonra aklama isteyenlerden nc bir glme dalgas. Baarlarndan ok honut olan Vali Dupeyron ve Japon Elisi daha baka fkralar anlattlar. Her iki halk iin elendirici olabilecek fkralar bulmann kolay olmadn, ancak doduklar lkede anlam olan bir sr gndergeler bulunduunu fark ettiler. - Btn dnyay gldrebilecek evrensel bir mizahn olduuna inanyor musunuz? diye sordu Vali. Ancak, sofracba herkesin gemesini haber veren zili aldnda yattlar, nk akam yemei hazrd. Hizmeti kadnlar her taban nne yuvarlak ekmekler koyuyorlard. ansiklopedi EKMEM TARtFt: Unutmu olanlar iin. Malzemeler: 600 gram un I paket kuru maya 1 bardak su 2 kahve ka eker l kahve ka tuz, biraz tereya Maya ve ekeri suya boaltn ve yarm saat dinlendirin. O zaman kaln ve gri bir kpk oluur. Unu bir anaa boaltn, tuzu ilave edin, ortasnda bir ukur an ve svy ar ar iine boaltn. Boaltrken kartrn. anan stn rtn ve lk, hava akm olmayan bir yerde bir eyrek saat dinlendirin. deal s 27 santigraddr, ama olmazsa, daha dk bir s da olabilir. Scaklk mayay ldrebilir. Hamur mayalannca, elinizle biraz yourun. Yeniden otuz dakika daha mayalanmaya brakn. Daha sonra bir frnda ya da odun klnde bir saat piirin. Frnnz ya da klnz yoksa, bir tan stnde gnee brakarak piirebilirsiniz. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. BR TEHDT 103.683. on iki yoldandan biraz daha dikkatli olmalarn istiyor. Daha hepsini sylemedi. Anasitesine bu kadar abuk ulamak istemesi, Bel-o-kan stnde byk bir tehlike olmasndan. letiim kuran Parmakladn elinden her i gelir. Gereksinim duyduklar eyi retmeyi baarmak iin uzun zaman alabilirler. Szgelimi, kendi grsel dnyalann ne pahasna olursa olsun ona anlatmak istediklerinde, onun apnda bir mini-televizyon retmek iin almlard. "Televizyon nedir?" diye soruyor 16. htiyar karnca anlatmakta zorlanyor. Bir kare izmek iin antenlerini hareket ettiriyor. Televizyon, antenli kk bir kutu. Kokular yerine. Parmaklarn

dnyasnda havada dolaan grntleri yakalar. "Parmaklarn da antenleri var yleyse!" diye ayor 10. "Evet, ama aralarnda diyalog kurmayan zel antenler. Sadece grntleri ve sesleri almaya yaryorlar." Bu grntlerin Parmaklarn dnyasnda btn olup bitenleri gsterdiini aklyor. Bu grntler onlarn dnyasn gsterir ve dnyay anlamak iin gerekli bilgileri getirir. 103.683. btn bunian aklamann kolay olmadn biliyor. Ama bunda da szlerine inanmalar gerekiyor. htiyar kzl karnca televizyon sayesinde, yerinden kalkmadan her eyi grm, Parmaklarn dnyasyla ilgili her eyi renmiti. te bylesi gnlerden birinde, bir blgesel yaymda, televizyonda byk Bel-okan karnca yuvasnn yz adm kadar tesine dikilmi bir pankart grd. On iki asker, aknlktan antenlerini dikiyorlar. "Pankart nedir?" 103.683. aklyor: Parmaklar herhangi bir yere beyaz bir pankart koyarlarsa, bu aalar kesmeye hazrlandklarn, siteleri yerle bir edeceklerini ve her eyi dmdz edeceklerini gsterir. Genel olarak, beyaz pankartlar kp eklindeki yuvalarndan birini kuracaklarn haber verir. Bir beyaz pankart koydular m btn blge arabuk dz, kat, otsuz, zerinde Parmaklardan birinin yuvasnn ykseldii bir l haline dnr. 65 imdi de ayns olmakta. Ykm ve lm almalar balamadan, her ne pahasna olursa olsun Bel-o-kan' uyarmak gerekiyor. On ikiler dnyorlar. Karncalarda bakan yoktur, aama yoktur, dolaysyla ne emir verilir ne de alnr; zorunluluk, boyun eme yoktur. Herkes cannn istedii"' can istedii zaman yapar. On ikiler kafa kafaya veriyorlar. Bu ihtiyar kif anasitelerinin tehlikede olduunu haber verdi. Kl krk yarmann zaman deil. Dnyann kysn kefetmekten vazgeiyorlar ve "Parmaklarn korkun pankart'nn gsterdii tehlikeden kardelerini haberdar etmek iin hemen Bel-o-kan'a dnmeye karar veriyorlar. Gneybatya doru ileri. Yine de, hava scak olsa bile, gece oluyor ve artk yola kmak iin ok ge. Qece, mini-k uykusuna yatma saati geldi. Karncalar bir aacn girintilerinde kmeleniyorlar, ayaklarn ve antenlerini katlyorlar, scaklklarndan karlkl olarak bir sre yararlanmak iin birbirlerine sokuluyorlar. Sonra nerdeyse ayn anda, yavaa antenlerini indiriyorlar ve uyuyorlar. Ryalarnda, Parmaklarn, balar ta aalarn doruklarnda kaybolan devlerin, ilgin dnyasn gryorlar. 12. onlar yemek yerken hayal ediyor. ESRARENGZ PlRAMfnEN KONUULMAYA BALAMIYOR Bir yn hizmeti, yiyecekler dolu tepsilerle ortaya kyor. Protokol sorumlusu, yukardan ve uzaktan onlarn balesini gzetliyor, kk asabi el hareketleriyle, bir orkestra efi gibi emirler veriyor. Tepsilerin her biri, gerek bir sanat eseri grnmndeydi. Glmsemesi donmu, azna gzel krmz bir domates tktrlm st domuzlan, lahana turusundan dalarn ortasna oturtulmutu. Besi iin idi edilmi horozlar, doldurulduklar kestane presinden rahatsz deilmi gibi sere serpe yaylmlard. Btn btn danalar filetolarn gzler nne seriyordu. Parlak mayoneze bulanm, az sulandran sebze salatalar iinde, stakozlar halay tutmak iin kska kskaca vermilerdi. Kadeh kaldrmay Vali Dupeyron stlendi. Yabanc elilere verilen akam yemeklerinde kullanla kullanla kenarlar oktan kvrlm ve iyice sararm "allm karde kent yapran" kaslarak kard ve konumasna balad: ~ Kadehimi, halklarn dostluuna ve btn lkelerin iyi niyetli in-sanlar arasndaki anlamaya kaldryorum. Sizler, bizleri ilgilendiriyorsunuz ve bizlerin de sizleri ilgilendirdiimizi umuyorum. Treleri-l2< geleneklerimiz, teknolojilerimiz ne olursa olsun; farklarmz ne dar byk olursa olsun o lde karlkl olarak birbirimizi zengin-tireceimize inanyoruz. ar,ncalann Devrimi / F:5 66 Sonunda, sabr tkenenlere yeniden oturmalar iin izin verildi de tabaklar stnde younlaabildiler.

Yemek, karlkl akalar ve anekdotlar iin bir frsat oldu. Hachi-noe belediye bakan olaand bir hemerisinden sz etti. Bu salarn ayaklaryla tarayan kolsuz domu bir keiti. Ona "ayak parmaklarn efendisi" diyorlard. Ayak parmaklaryla sadece resim yapmyor, ayn zamanda ok atyor ve dilerini fralyordu. Anekdot, dinleyenlerin byk ilgisini ekti ve evli olup olmadn renmek istediler. Hachinoe belediye bakan evli olmadn ne srd; buna karlk, ayak parmaklan efendisinin bir sr metresi vard ve nedendir bilinmez kadnlar ona baylyorlard. Geride kalmak istemeyen Vali Dupeyron, Fontainebleau Kentinin srad insanlardan payn aldn belirtti. Ama hepsinden zirzopu, hi kukusuz Edmond Wells adnda deli bir bilgindi. Bu szm ona bilimadam, ak ak hemerilerini karncalarn insanlarnkine kout bir uygarlk oluturduuna ve insanlann onlarla eitlik dzeyinde iletiim kurmalarnda byk yarar olduuna ikna etmeye alyordu. Julie, ilk nce kulaklarna inanamad, ama Vali bal gibi Edmond VVells'in adn telaffuz etmiti. Onu daha iyi dinlemek iin ne eildi. teki konuklar da bu deli karnca bilgininin hikyesini dinlemek iin yaklatlar. Dinleyicilerin dikkatini zerinde toplamaktan honut olan Vali konumasna devam etti: - Bu Profesr Wells, saplantsnn doruluuna o kadar inanyordu ki Cumhurbakanyla temas kurdu ve ona ne kurmasn nerdi biliyor musunuz? Dnyada bilemezsiniz... Etkisini arttrmak iin, ar ar devam etti: - ...Bir karnca elilii. lkemizde. Ve de bir karnca elisi yollanmasn! Uzun bir sessizlik oldu. Herkes, bu kadar acayip bir dncenin nasl akl edilebileceini anlamaya alyordu. - Ama bu tuhaf dnce nerden aklna gelmi? diye Japon elisinin kans sordu. Dupeyron aklad: - Bu Profesr Edmond Wells, karnca szlerini insan szlerine, insan szlerini karnca szlerine evirebilen bir makine gelitirdiim belirtiyordu. Bylece insan uygarlyla mirmese uygarl arasnda bir diyalogun mmkn olduunu dnyordu. - Mirmese ne demektir? - Yunanca karnca demektir. - Gerekten karncalarla diyalog mmkn mdr? diye bir baK# hanm soruyor. 67 Vali omuzlarn silkiyor. _ Olur mu yle ey! Bana kalrsa bizim sekin bilginimiz yerel ikimizi biraz fazla karm. Bu szler zerine, hizmetilere kadehleri yeniden doldurmalar iin iaret etti. Masada, kentten sipariler ve yardm salamaya ok istekli bir aratrma brosu mdr vard. Encmen yelerinin dikkatini stne ekmek iin bu frsatn stne atld. Neredeyse sandalyesinden kalkarak, sze girdi: - Sentez feromonlar reterek baz neticelere ulalabileceini iittim, iki sz onlara syleyebiliyormuuz: "Alarm" ve "Beni izleyin"... bir bakma temel iaretler. Molekl yeniden oluturmak yetiyor. 1991 den beri bu yaplabiliyor. Bu szlere daha baka szler katacak bir tekniin gelitirilebileceini pekl dnebiliriz. Hatta bal bana cmleler. Mdahalenin ciddilii souk bir hava estirdi. - Bundan emin misiniz? diye karlk verdi Vali. - Bunu ok ciddi bilimsel bir dergide okudum. Bunu Julie de okumutu, ama kaynak olarak Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisinin adn veremezdi. Mhendis devam etti: - Karncalarn koku dilinin molekln oluturmak iin iki makine kullanmak yetiyor: Bir ktle tayfleri ve renkli bir tipografi. Bu basit bir molekl analiz sentezidir. Bir kokunun fotokopisi kanlyor diyebiliriz. Karnca dilinin feromonlar kokulardan baka bir ey deildir. Bunu bir parfmc ra da yapabilir. Daha sonra, bir bilgisayarla, her koku molekl bir szce, her szck bir kokuya evriliyor.

- Karncalarn dansl dilinin zldnden sz edildiini duymutum, ama karncalarn koku dilinin zldn duymamtm, diyor bir baka konuk. - Ekonomik yararlan olduu iin anlarla daha ok ilgileniliyor, nk bal retiyorlar. Oysa karncalar insanlar iin yararl hibir ey retmiyorlar. Belki bu yzden, onlann dilleriyle ilgili aratrmalar bi-l'nmiyor, diye karlk verdi mhendis. - Belki de karncalarla ilgili bilgiler, bcek ldrc ila firmala-nnca finanse edildigindendir, diye bir gzlemde bulunuyor Julie. Valinin bozmaya alt skc bir sessizlik oldu. Konuklar bura-. "cekbilim dersi almaya gelmemilerdi ya. Glmeye, dans etme-{e- 9zel yemekler yemeye gelmilerdi. Vali, sz Edmond VVellsin nerilerinin komiklii zerine getirdi. 68 - Paris'te bir karncalar eliliinin aldn dnebiliyor musunuz? Ben onu gzmde canlandrabiliyorum: Resmi bir resepsiyon mnasebetiyle, kuyruklu tren giysili, papyon kravatl bir karnca davetliler arasnda dolayor. "Kimin geldiini bildireyim?" diye bir mbair soruyor. "Karncalar dnyasnn elisi' diye kk bir bcek cevap veriyor minicik bir kartvizit uzatarak. "Ah affedersiniz!" diyor Guatemala elisinin ei; "Sanyorum az nce ayanza bastm." "Biliyorum" diye cevap veriyor karnca. "Ben karncalar dnyasnn yeni elisiyim, yemein bandan beri ayama drdnc kez baslyor." Doalama aka, herkesi gldryor. Vali memnundu. Yeniden baktan stnde toplamt. Sonra glmeler yavalaynca: - Hadi onlarla konuulduunu kabul edelim, bir karnca eli nasl bir ilgi uyandrr? diye Japon elisinin kars sordu. Vali, sanki bir sr verecekmi gibi insanlardan yaklamalarn istedi. - inanmayacaksnz. O tip, u Profesr Edmond Wells, karncalarn bizimkinden daha kk apta, ama yine de yeryznde nemli bir ekonomik ve siyasal bir gce sahip olduklarn ileri sryordu. Vali, uyandrd etkiyi iyi kullanyordu. Haber ok nemliymi de sindirmeleri iin zamana ihtiya varm gibi davranyordu. Geen yl, bu bilgine katlan bir grup "karnca delisi". Aratrma Bakanyla, hatta Cumhurbakanyla temas kurdu ve onlardan bir karncalar elilii amalarn istedi. Bekleyin biraz. Bakan bize bir nsha gnderdi. Gidip getirin, Antoine. Valinin sekreteri gidip bir antay kantrd ve ona bir yaprak uzatt. - unu dinleyin, okuyorum, dedi Vali. Sessizlii bekledi, sonra okumaya balad: "Be bin yldr hep ayn dncelerle yayoruz: Demokasi Antik Yunanda ortaya kt. En az bin yldr, matematikilerimiz, filozoflarmz, mantklarmz var. Gne altnda, hibir ey yeni deil. Yeni hibir ey yok, nk ayn insan beyinleri ayn ekilde dnp duruyor. Bundan baka, bu beyinler tam verimlilikle kullanlmadlar, nk yerlerinden olmak istemeyen iktidar sahiplerince dizginlendiler; yeni kavramlarn ya da yeni dncelerin ortaya kmas engellendi. te bu yzdendir ki ayn nedenler hep ayn sonulan dourmutur. te bu yzdendir ki kuaklar arasndaki anlamazlklar hep ayn olmutur. Karncalar, bize dnyay yeni bir biimde grme ve dnme frsat sunuyorlar. Onlarn da bir tanm, bir teknolojisi, ufuklanmz gc niletebilecek garip toplumsal seenekleri var. Bizim zemediim'2 sorunlara zgn zmler buldular. Sz gelimi, tehlikeli varolan ol69 mayan- trafii tkanmayan ve isizlik sorununun olmad sitelerde mjlyonlarca birey yayor. Karnca elilii fikri, uzun zaman birbirlerinden habersiz olarak gelimi bu iki yeryz uygarl arasnda resmi bir kpr yaratmann bir yoludur. Uzun zaman birbirimizi kmsedik. Uzun zaman birbirimizle savatk. nsanlarn ve karncalarn eitlik temeli zerinde ibirlii yapmalarnn zaman gelmitir." Son cmleyi uzun bir sessizlik izledi. Sonra Vali, yava yava tekileri de saran ve genileyen kk bir gl kard.

Tok tutan tereyal kuzu halamas getirilince, kkrdamalar kesildi. - Belli ki bu Bay Edmond Wells biraz atiakm! dedi Japon elisinin kars. - Evet, bir deli! Julie mektubu istedi. Onu incelemek istiyordu. Sanki ezberlemek istiyormu gibi, uzun uzun zerinde dnd. Konuklar yemein sonundayken. Vali komiser Maximilien Linart' yerinden ekerek merakl kulaklardan uzakta konumaya davet etti. Japon sanayicilerin sadece halklarn dostluu iin kalkp gelmediklerini syledi. Fontainebleau Ormannn gbeinde bir otel kompleksi kurmak isteyen byk bir finans grubundandlar. Onlara gre, yzlerce yllk aalar arasnda, hl yabanl bir doa ortasnda ve tarihsel bir atonun yaknnda kurulacak otel, btn dnyann turistlerini ekecekti. - Ama Fontainebleau Orman valilik kararnamesiyle doal sit alan ilan edildi, diye ard komiser. Dupeyron omuzlarn silkti. - Elbette ki koruma altndaki blgeleri parsellemek iin emlak kofu isyonculannn meelikleri atee verdikleri Korsika ya da Cte d'Azur'de deiliz. Ama ekonomik karlar gz nnde bulundurmalyz. Maximilien Linartn aknlnn srdn grnce, ikna etmeye alan bir edayla aklad: - Blgede nemli oranda isizlik olduunu bilmiyor deilsiniz. Bu da beraberinde gvenlik sorununu getiriyor. Otellerimiz arka arkaya Kapanyor. Hemen harekete gemezsek, genlerimiz memleketi terk edecekler ve yerel vergiler okullarmzn, ynetimin ve polisin ihtiyalarn karlamaya yetmeyecek. Komiser Linart, Valinin kendisine ektii bu ksa sylevle laf ne-reye getirmek istediini merak ediyordu. ~ Bu durumda benden ne bekliyorsunuz? Vali. ona ilekli pasta uzatt. 70 - Sular ve Ormanlar daresi Hukuk leri Mdr Oaston Pin-son'un lm ile ilgili soruturmada ilerleme var m? - Tuhaf bir dava. Adli tptan otopsi istedim, diye cevap verdi polis memuru pastay kabul ederken. - Hazrlk raporunuzda, cesedin yaklak metre ykseklikteki beton bir piramidin yaknlarnda bulunduunu okudum. Byk aalar kamufle ettii iin o zamana kadar farkna varlmam. - Evet yle. Peki ne var bunda? - Syleyeyim koruma altndaki blgede inaat yasana aldrmayan insanlar var demektir. Kimsenin dikkatini ekmeden, rahat rahat inaat yapmlar. Bu Japon yatrmc dostlarmz iin hi kukusuz emsal oluturmaktadr. u piramit hakknda neler rendiniz? - Kadastroda grnmyor, hepsi bu kadar. - Mutlaka daha fazlasn renmek gerekiyor, diye srar etti Vali. Hem Pinson'un lmn, hem bu esrarengiz piramidin dikilmesini aratrmanz hibir ey engellemesin. Bu iki olayn birbiriyle balantl olduundan eminim. Son szleri tartma istemez bir tavrla sylemiti. Valinin, krete bir yer bulmasna yardmc olmasn isteyen bir yurtta konumay kesti. Yemekten sonra, insanlar dans etmeye baladlar. Vakit geti. Julie'nin annesi gitmeye karar verdi. Kzyla uzaklarken. Komiser Linart onlara evlerine brakmay nerdi. Bir uak mantolarn getirdi. Linart eline bir bozukluk sktrd. Peronda arabasnn getirilmesini beklerlerken, Dupeyron kulana fsldad: - u esrarengiz piramit beni gerekten ok ilgilendiriyor. Beni iyice anladnz m? MATEMATK DERS - Evet, madam. - O halde, anladysanz soruyu tekrarlayn. - Alt kibritle ayn boyda drt ekenar gen nasl yaplr? - Gzel. Krsye gelip cevab verin.

Julie srasndan kalkt ve kara tahtaya doru yrd. Matematik retmeninin istedii cevap konusunda en ufak bir fikri yoktu. Baya'1 retmen ona tepeden bakyordu. Julie akn akn etrafna bakt. Snf, alayc edayla onu szyordu. Kendisinin bilmedii zm btn teki renciler biliyor olmalyd. 71 Birinin yardmna yetieceini umarak, snfn tmne bakt. Yzler, alayc bir aldrmazlkla acma ve onun yerinde olmamann rahatl arasnda bocalyordu. lk sraya, kusursuz ve alkan ana kuzulan kurulmutu. Arkada, onlara imrenen ve itaat etmeye hazrlananlar vard. Sonra orta halli renciler, u, "daha baarl olabilirler" nemsiz sonular almak iin abalayan igzarlar geliyordu. En arkada, radyatrn yannda keyif atan marjinaller yer almt. Orada, bir rock grubu oluturmu "Yedi Cceler" vard. Bu renciler, snfn teki rencilerine pek karmazlard. - Cevap nerede kald? diye sordu retmen. Yedi Ccelerden biri ona iaretler yapt. Parmaklarn kavuturarak, anlamn seemedii bir ekil oluturmaya alyordu. - Bakn, matmazel Pinson, babanzn lmnn sizi etkilemesini anlyorum, ama bu, dnyay dzenleyen matematik yasalarn deitirmez. Tekrarlyorum: Alt kibriti nasl yerletirmelisiniz ki drt ekenar gen olusun... Baka trl dnmeye aln. Hayalinizi geniletin. Alt kibriti nasl yerletirirseniz drt gen meydana getirirsiniz? Julie ak gri gzlerini ksyor. Oradaki ekil nasld? Olan, imdi heceleri tane tane sylyordu. Dudaklarn okumaya alt. Pi...ro...nid... - Pironid, dedi. Btn snf kahkahay bast. Mttefikinin kolu kanad knlmt. - Size yanl kopya verdiler, dedi retmen. "Pironid" deil pi-ra-mit. Bu ekil nc boyutu gsterir. Derinliin zaferini ifade eder. Bir dzlemden bir oyluma geerek, dnyay amann mmkn olduunu hatrlatr. yle deil mi... David? ki admda, snfn arka tarafndaki adn syledii rencinin yanna varmt. - David, unu bilmelisiniz ki yakalanmamak kouluyla, hayatta hile yapabilirsiniz. Ne evirdiinizi grdm. Yerinize dnn, matmazel. Tahtaya "zaman" yazd. - Bugn, nc boyutu inceledik: Derinlik. Yarnki dersimizde drdnc boyut olan zaman greceiz. Zaman kavramnn matematikte de bir yeri vardr. Gemite olan bir ey gelecekte etkisini nerede- ne zaman ve nasl gsterir. Bylece yarn size u soruyu sorabi-lecegim: "Neden Julie Pinson sfr ald, hangi koullarda ve ne zaman b'r sfr daha alacak?" Hk sralardan alayc ve kibar glmeler. Julie ayaa kalkt. ~ Oturun, Julie. Sizden ayaa kalkmanz istemedim. - Hayr, ayakta duracam. Size syleyeceklerim var. - Sfr konusunda m? diye alay etti retmen. Artk ok ge. oktan sfrnz karneye getim. Julie, gri metal gzlerini matematik retmenine dikti. - Baka trl dnmenin nemli olduunu sylediniz, ama siz srekli ayn ekilde dnyorsunuz. - Sizden saygl olmanz rica edeceim, matmazel Pinson. - Ben sayglym. Hayatta pratik hibir eyle badamayan eyler retiyorsunuz. Tek yaptnz uysallatrmak iin zihinlerimizi krmak. Kafalarmza ember, gen hikyeleri sokulunca, ne olursa kabul etmeye hazr hale geliyoruz. - kinci bir sfr m istiyorsunuz, matmazel Pinson? Julie omuzlarn silkti, antasn ald, kapya kadar yrd ve herkesin akn baklar arasnda kapy arpt. AriSlKLOPEDt BEBEK YASI: Bebek, sekiz aylkken ocuk doktorlarnn 'bebek yas' adn verdikleri zel bir bunalm geirir. Annesinin her gidiinde, bir daha dnmeyeceini sanr. Bu korku kimi zaman alama nbetlerine ve kayg bulgularna yol aar. Annesi dnse bile, gidince yeniden tedirgin olacaktr. Bebek, dnyada bir eylerin olduunu ve onlara hkim olmadn bu yata anlar. "Bebek yas' dnya karsndaki zerkliinin bilincine varmas olarak aklanr. Dram: 'Ben',

kendisini kuatan her eyden farkldr. Bebek ve anne sonsuza kadar birbirlerine bal deildir, dolaysyla insan kendisini yapayalnz bulabilir. 'Anne olmayan yabanclarla' temas halinde olabilir (Anne ve gerektiinde baba olmayan her ey yabanc olarak grlr). Annenin zaman zaman kaybolmasn kabul etmesi iin, bebein on sekiz aylk olmasn beklemek gerekir. nsanolunun ilerde, ihtiyarlayncaya kadar tanyaca teki bunalmlarn ou: Yalnzlk korkusu, sevdii birini kaybetme korkusu, yabanclardan korkma, vb. bu ilk i daralmasnn sonulardr. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. 73 EVRtHME Hava souk, ama bilinmeyen korkusu onlara g veriyor. Sabah vakti, on iki kif ve yal kannca yryorlar. Anasitelerini "beyaz pankart" tehlikesine kar uyarabilmek iin yollarda, yolaklarda acele etmeleri gerekiyor. Bir vadiye hkim yalyara varyorlar. Manzaray seyretmek ve ini iin en uygun geidi bulmak iin duruyorlar. Karncalar, memelilerinkinden farkl bir grsel alglamaya sahiptirler. Qz yuvarlanndan her biri, birok optik mercei olan st ste kanallardan oluur. Tek ve sabit bir grnt alglamak yerine, bir sr flu grnt alrlar, sonra grnt say arttka netleir. Bylece ayrntlar iyi alglayamaz, ama en ufak hareketi yakalarlar. Kifler soldan saa doru, stnde altn prltl kara sineklerin, muzr bveleklerin utuu Gney lkelerinin koyu batakayrlann, sonra iekli dalarn zmrt yeili byk kayalklarn. Kuzey topraklarnn sar ayrn, kartal egreltiotlar ve cokulu ispinozlarla dolu orman gryorlar. Scak hava sivrisinekleri yukarlara kannca, mor kanatl tleenler hemen saldrya geiyor. Renk tayf konusunda da, kanncalann duyarll farkl. Kzltesi renkleri mkemmel, krmzlar daha az seerler. Kzltesi bilgiler, iekleri ve yeillikler arasndaki bcekleri ortaya karyor. Mirme-senler, bai toplayan anlann indikleri pisti, ieklerin stndeki izgileri bile gryorlar. Grntlerden sonra, kokular. evredeki kokulan daha iyi almak iin, kifler koku radar antenlerini saniyede 8.000 titreimle hareket ettiriyorlar. Alnlarndaki telleri dndrerek, uzaktaki av hayvanlarn, yakndaki leileri saptyorlar. Aalardan ve topraktan yaylan kokuyu ilerine ekiyorlar. Onlara gre, topran kokusu hem ar, hem tatl. Ekilik ve tuzlulukla hibir ilgisi yok. Antenleri en uzun olan 10. drt arka aya stnde dikiliyor, fe-romonlan daha iyi yakalamak iin ykseliyor. Etrafndaki yoldalan, daha ksa antenleriyle karlarnda uzanan mthi dekoru inceliyorlar. Karncalar, Bel-o-kan'a ulamak iin en hzl yolu tutmak, kokula-n buralara kadar gelen ve stnde kanatlan akn gzlerle ssl ta-vuskelebeklerinin uutuu korulardan gemek dncesindeler. AtTa kimyasal haritaclk uzman 16. buralann srayc rmcekler Ve uzun burunlu ylanlarla dolup tatn iaret ediyor. stelik, et yiyen gmen karnca srleri blgeden gemek zere ve manga dal-ar|n zerinden, yukardan gemeye alsa bile, cce kanncalann srd kleci kanncalar tarafndan pekl yakalanabilir. 5. en iyi jo'un yalyardan dmdz inmek olduunu dnyor. 1 74 103.683. gelen bilgileri dikkatle dinliyor. Federasyonu terk ettiinden, birok siyasal olay meydana gelmiti. Bel-o-kan'n yeni kraliesinin neye benzediini soruyor. 5. kk bir karn olduu cevabn veriyor. Sitenin btn hkmdarlar gibi, Bel-kiu-kiuni adn ald, ama eski kralielerin apnda deil. Geen ylk felaketlerden sonra, yuvada cinsiyetti sknts balad. O zaman, dllenen kralienin hayatta kalmasn salamak iin iftleme havalanmadan, kapal bir salonda gerekletirildi. 103.683.'ye 5. bu yumurtlayana pek sayg beslemiyor gibi geldi. Ho hibir karnca, z annesi bile olsa, kraliesini beenmek zorunda deildi. Yapc ayak yastklar sayesinde, askerler yalyardan neredeyse dikey olarak iniyorlar.

MAXIMILIEN DOUM YILIMI KUTLUYOR Komiser Maximilien Linart, mutlu bir adamd. Scynthia adnda ok gzel bir kars ve on yanda Marguerite adnda ok ho bir kz vard. Gzel bir villada yayordu ve erin simgesi iki unsurdan, byk akvaryumu ile geni ve yksek bir mineden keyif alyordu. Krk drt yanda, her eyi baarm gibiydi. renciliinde baarlyd, bir sr diplomas vard. Kariyerinden onur duyuyordu. O kadar davay zmt ki Fontainebleau Polis Okulunda retmenlie getirilmiti. stleri ona gveniyorlard ve soruturmalarna mdahale etmiyorlard. Ksa bir sreden beri siyasetle bile ilgileniyordu. Valinin yakn arkada erevesinde yer alyordu. stelik teniste e olarak ok beeniliyordu. Evine dnnce, apkasn papaana frlatt ve ceketini kard. Kz salonda televizyon seyretmekteydi. Sar rglerini arkaya atmt, sevimli yzn hafife televizyonun ekrarna yaklatryordu. Ayn saniyede dier milyar kadar insanoluna olduu gibi, hareketli mavi bir k grntye uzanm yzn aydnlatyordu. Elinde uzaktan kumandayla, bulunmaz ideal yaym arayarak ge ge yapyordu. 67. Kanal. Belgesel. Zaire'nin Bonobo empanzelerinin karmak cinsellik gsterisi, zoologlarn dikkatini ekti. Erkekler, ereksiyon halindeki organlarn bir kl gibi kullanarak dvyorlar. Bununla bi-likte, bu gsteriler dnda asla kavga etmiyorlar. En hou; bu tr, cinsellikte iddetten kanmay kefetmeyi baarma benziyorlar. Kanal 46. Toplumsal olaylar. Temizlik servisi memurlar grevde-ler. pler talepleri yerine getirilinceye kadar pleri toplamayacaklar. cretlerinin ve emekliliklerinin yeniden deerlendirilmesin' talep ediyorlar. ^ 75 Kanal 45. Erotik film. "Evet. Ahaahaaa, aah, ooohaah, aah, oooh, 0h, hayr! Oh, evet! Evet! Devam, devam et... Ohahah... Hayr, hayr, pekl, tamam, evet." Kanal 110. Haberler. Son dakika. Bombal bir arabann park ettii bir anaokulunun nnde kyamet. Bilano imdilik ocuklardan 0n yedisi l, yedisi yaral; retmenlerden ise ikisi l. Okul avlusunda daha fazla hasara yol amas iin patlayclara iviler ve vidalar katlm. Katliam, basna gnderdikleri bir mesajla kendilerine "M.d", "Mslman Gezegen" ad veren bir grup stlendi. Metinde, ne Kadar ok kfir idrrlerse, militanlarn cennete gideceklerinden o Kadar emin olduklar belirtiliyor. ileri bakan halktan soukkanlln korumasn istedi. Kanal 345. Elence. "Gnn akas." Ve imdi, sizin de dostlarnz elendirmek iin anlatabileceiniz gnn fkras: Bir bilim adam sineklerin uuunu inceliyor. Bir ayan kesiyor ve sinee: "U" diyor. Ve bakyor ki sinek kesilen aya olmadan da uuyor. ki aya kesiyor ve "U" diyor. Sinek yine uuyor. Bir kanadn kesiyor ve "U" diye tekrarlyor. Sinein artk umadn gryor. O zaman, not defterine yle yazyor: "Sinekler bir kanatlan kesildiinde, sagrlayor." Marguerite fkray zihnine not etti. Ama ayn anda herkes iitmi olabileceinden, hibir yerde anlatamayacan imdiden biliyordu. Kanal 201. Yanma. Marguerite ilerledi ve uzaktan kumanday elinden brakt. Tamamen mantkl bir bilmeceyi zmenin sz konusu olduu bu "Dnce Kapan" yarmasn pek seviyordu. Ona gre, televizyondaki en eli aya dzgn programd. Sunucu kendisini alklayan kalabal selamlad. Boynunu omuzlarna gmlm gibi gsteren iekli naylon bir elbise giymi yalca, kumral bir kadn ne kard. Kaln baa gzlkleri arkasnda kaybolmu gibiydi. Sunucu, prl prl beyaz dilerini gsterdi. Mikrofonu kapt: - Pekl, Madam Ramirez, size yeni bir bilmece soracam: Elinizde alt kibrit var, drt deil, alt deil, ama ayn boyda SEKZ ekenar gen yapabilir misiniz? - Her defasnda bir boyut daha ekliyorsunuz gibi geldi bana, diyerek Juliette Ramirez i ekti. lk nce nc boyutu kefetmek gerekti, bunu ekler izledi, imdi de...

- nc adm, diyerek sunucu araya girdi. nc adm bulma-nz gerekiyor. Ama biz size gveniyoruz, Madam Ramirez. Siz bu ya-r|mann ampiyonusunuz. 'Dnce... - -.Kapan" diye salondakiler bir azdan tamamladlar. Madam Ramirez, sz konusu kibritlerin getirilmesini istedi. Seyirciler ve televizyon izleyicileri, basit sve kibritleriyle oynarm gibi, er> kk el hareketini kalmasnlar diye kenarlan krmz, alt ince Ve ok uzun aa paralar verildi hemen. 76 Yardmc bir cmle istedi. Sunucu bir zarf at ve okudu: - Size yardm edecek ilk cmle u: "Bilin alann geniletmek gerekir." Komiser Maximilien Linart bir kulayla dinlerken bak akvaryu. muna takld. Kam havada, suyun yzeyinde l balklar yzyordu. Balklarn fazla m besliyordu? Bir i savata telef olmalar da ola. s. Gller zayflan yok ediyorlard. Hzllar arlar. Cam kafesin kg. pal dnyasnda zel bir Darwinizm hkm sryordu. Sadece en k. tler ve en saldrganlar hayatta kalyorlard. Elini suya daldrmken, akvaryum dibindeki yalanc mermerden korsan gemisiyle plastikten birka su bitkisini kard. yle bile olsa, balklar bu operet dekorunu belki de gerek sanyorlard. Polis, filtre pompasnn almadn fark etti. Pislik dolu sngerleri parmaklaryla temizledi. "Yirmi be gupi amma pislik karyor!" Eli demiken, akvaryuma biraz musluk suyu ekledi. Hayatta kalanlara biraz yiyecek datt, su haznesinin ssn kontrol etti ve akvaryum halkn selamlad. Balklar, akvaryumda, sahiplerinin gayretleriyle dalga geiyorlard. Etleri kolayca paralanacak kadar yumuasn diye en iyi mayalanacaklar yere braktklar gupi lelerini, parmaklarn neden kardm anlamyorlard. Pompa hemen emdiinden kendi pisliklerini bile yemeye haklan yoktu. Akvaryum sakinlerinin en zekileri, uzun zamandr hayatlarnn anlam stnde dnyorlard, ama neden her gn, mucizevi bir biimde suyun stnde yiyecek grldn ve bu yi-yecegin neden hep hareketsiz olduunu bir trl anlayamyorlard. iki serin el, Maximilien'in gzlerine kondu. - Mutlu yllar baba! - Bugn olduunu tamamen unutmutum, dedi kansn ve kzn kucaklayarak. - Biz unutmadk. Sana houna gidecek bir ey hazrladk, diye haber verdi Marguerite. zerinde yaklm mumlardan bir orman dikili, cevizden mazgallar olan ikolatal bir pastay sallad. - Btn ekmeceleri kartrdk, ama ancak krk iki tane bulduk, dedi. Bir fleyite, btn mumlan sndrd, sonra bir para pasta ald. - Sana bir hediye aldk! Kans bir kutu uzatt. Son ikolatal lokmasn yuttu. Martonu yrtnca, iinden son model portatif bir bilgisayar kt. - ok gzel bir dnce, diyerek sevindi. - Hafif, h'zl1 ve k byk bir hafza kapasitesi olan bir model setim, diyerek altlnl 'zdi kans. - Kukum yok.. Teekkr ederim, canlarm. O zamana kadar, metin ileme arac ve hesap makinesi olarak kulland brosundaki oylumlu bilgisayarla yetinmiti. Bu kk portatine, nihayet evde bilgisayann btn olanaklann kefedebilecekti. Kansi ideal hediyeyi bulmakta ustayd. Kz da bir hediyesi olduunu sylyordu. Bilgisayar iin 'Evrim' adnda bir oyun program almt. Reklamnda 'Yapay bir uygarlk yaratn ve dnyanzn tanrsym gibi dnn!" deniyordu. - Vaktinin o kadar ounu akvaryumla geiriyorsun ki, dedi Mar-guerite, insanlan, kentleri, savaianyla koca bir dnyann seni elendireceini dndm. -Ama ben oyundan... dedi, yine de krmamak iin kzn kucaklad. Marguerite, CD Roma diski srd ve bilgisayar dnyasnn bu son ocuunun, bu ok moda rnnn kurallann aklamak iin urat. I 5000 yl. geni bir

vadi alyor; oyuncuya den grev orada kendisine bir kabile kurmak. Bir ky yaratmak, kazklardan duvarlarla onu korumak, av sahasn geniletmek, baka kyler kurmak, baka kylerle savap savamamaya karar vermek, bilimsel ve sanatsal aratrmalar gelitirmek, yollar ina etmek, tarlalar amak, tarm geniletmek, kabilenin bir ulus oluturmas, hayatta kalmas ve mmkn olduunca hzla gelimesi iin kyleri kentlere dntrmek artk ona kalyordu. - Yirmi be balkla elenmek yerine, yz binlerce gl adamn* olacak. Houna gitti mi? - Elbette, dedi polis, tam ikna olmamt ama kzn gcendirmek istemiyordu. ANSKLOPED BEBEKLER LETM: 13. Yzylda, Kral 11. Frederic, insanolunun 'doal" dilinin ne olduunu renmek iin bir deney yapmak istedi. Alt bebei bir bebek kouuna yerletim ve dadlarna onlar beslemelerini, uyutmalarn, ykamalarn, ama zellikle de asla onlarla kendi dillerinde konumamalarn emretti. II. Frederic, "d etki" olmadan bebeklerin doal olarak hangi dili seeceklerini kefetmeyi umuyordu. Onun dncesi, ilk iki dil olan Greke'yi ya da Latince'yi seecekleri yolundayd. Bununla birlikte, deney beklenen sonucu vermedi. Bebekler, herhangi bir dili i 78 Konumaya balamad gibi, alts da yava yava eridi ve sonunda ld. Bebeklerin hayatta kalmalar iin iletiime ihtiyalar vardr. St ve uyku yetmez. letiim, hayatn zorunlu unsurlarndan biridir. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. PSOKLAR, TRPLER VE MELODLER Yar dnyasnn kendine zg bitkileri ve kendine zg direyi var-1 dr. Dik kayadan inerken, on iki kif ve ihtiyar karnca, tanmadk bir dekor kefediyor. enekleri silindir biiminde krmz karanfiller; etli yaprakl, yakan ve biber kokulu damkoruklan, uzun, mavi tayap-rakl kzl kantaronlar, yuvarlak ve przsz yapraklaryia kk beyaz ieklere taklan beyaz damkoruklan, tayapraklar sivri ve sk yaprakl duvar enginarlan kayalara tutunmulard. On karnca, ayaklarndaki yapc yastklar sayesinde, bu kum-ta duvara tutunarak iniyor. Kocaman bir ta dnnce, karnca mangas birden bir psok s-rsyle karlayor. Bir tr kaya biti olan bu kk bceklerin prtlek bileik gzleri, tc azlan ve ilk bakta yok sanlacak kadar ok ince antenleri var. Kayalarda biten sar suyosunlarn yalamakla megul olan psok-lar, karncalarn yaklatn fark etmediler. Dorusu, buralarda dac karncalara pek rastlanmaz. O zamana kadar, psoklar hep dikey dnyalarnn kendilerine bir lde huzur saladn dndler. Karncalar yarlara trmanmaya, yarlardan inmeye baladysa, bu iin tad kat demekti. (Derisini sormadan, kayorlar. 103.683. ilerlemi yana ramen, birka baanl karnca asidi at yapyor. Her atta kaan psoklara tam isabet ettiriyor. Yoldala-n onu kutluyorlar. Yana gre, ok keskin bir ans var. Manga, psoklar yiyor ve erkek sivrisinekle ayn tatta olduklarm > byk bir aknlkla gryorlar. Daha kesin olarak, erkek sivrisinekle, kendine has naneli kokusu saylmazsa, yeil kzbcei arasnda , bir tatlar var. On kzl kannca, yeni ieklerin evresini dolayr; ', beyaz yapkanotlan, sorgutu kelebek iekleri, bembeyaz minicik tayaprakl takranlar. Daha ilerde, bir tripler topluluunu yamalyorlar. 103.683. onl' n tanyamamt bile. Parmaklar arasnda yasaya yasaya, bir sr tr unutmutu. Kabul etmek gerekir ki ok tr vard. Tripler, tirfiHen' 79 fnj kanatl kk otoburlar, dudaklar altnda trdyor. Ktr ktrlar ama yuttuktan sonra Bel-o-kanllar'n aznda ho olmayan limoni bir tat brakyorlar.

Kifler, srayan hesperileri, ok gzel deil ama iri kelebekler olan firfirimsi piralleri, kanl serkoplar, tembel odonatlan ve zarif hareketli leleri -karncalar iin yenilebilir olmaktan baka bir ekicilii olmayan kendi halinde bir sr tr daha- ldryorlar. Meloidleri, kan ve cinsel organlar karncalar iin bile tahrik edici bir madde olan kantaridin ieren tombul bcekleri ldryorlar. Kaya ise, rzgr antenlerini asi salar gibi yatryor. 14. iki kara noktal turuncu bir bebek kzbceine asit skyor. Hayvan, ayak eklemlerinden szan pis kokulu sar bir kan alyor. 103.683. onu daha yakndan incelemek iin eiliyor. Burada bir hile var. Bebek kzbcei l numaras yapyor. Asit at, yaralamam, ama yarm kre biimindeki kabuunu syrmt. Yalnz ihtiyar kannca bu taktikleri biliyor. Baz bcekler, kendilerini tehlikede hisseder hissetmez, leileri uzaklatrmak iin ounlukla iren bir sv salglarlar. Kimi zaman bu sv btn gzeneklerden fkrr, kimi zaman ise keseler ier ve eklem yerlerinde patlar. Her iki durumda da, bu olay a leilerin itahn karr. 103.683. sv szdran hayvana yaklayor. Bu bilinli kanamann kendiliinden kesileceini biliyor, ama bundan etkileniyor. On iki gen karncaya bu bcein yenilmez olduunu sylyor ve bebek kzbcei yoluna devam ediyor. Fakat Bel-o-kan'llar sadece inmiyor, ldrmyor, yemiyorlar. En iyi yolu da aryorlar. Geitlerde, dmdz duvarlarda ilerliyorlar. Bazen havada asl kalmak, ba dndrc geitleri amak iin ayaklar ve enekleriyle tutunmak zorunda kalyorlar. Vcutlaryla merdivenler ya da kprler oluturuyorlar. ster istemez birbirlerine gvenmek zorundalar; on karncadan birinin yeterince sk tutunmama-s,< btn bir canl kprnn kmesine yol aabilir. 103.683. bu kadar aba harcama alkanln yitirdi. Orada, dnyann kysnn ucunda, Parmaklar dnyasnda, her ey eneklerinin altndayd. Onlarn dnyasndan kamasayd, bir Parmak gibi silik ve aylak Urdu. Bunu televizyonda grmt, Parmaklar hep en az abadan "adrlar. Onlar kendi yuvalarn yapmay bile bilmezler. Artk bes-nnek iin avlanmay bilmiyorlar. Artk leilerden kamak iin ko-av> bilmiyorlar. Kald ki leileri yok. Bir karnca zdeyii yle der: lev, organ yapar, ama ilevsizlik organ bozar. 103.683. oradaki, normal dnyann tesindeki hayatn hatrlyor. Gnlerini nasl geiriyordu? Ekmek elden su glden l yiyecekler yiyor, mini televizyonu seyrediyor, Parmaklarn telefonunda (feromonlan iitilir szcklere evirme makinesinde) tartyordu. Btn yapt Parmaklar'n balca meguliyetleri olan "yemek yemek, telefon etmek ve televizyon sey-retmek'ti. On iki gence her eyi anlatmamt. Bu iletiim kuran Parmaklarn belki ok konutuklarn, ama konumalarnn pek etkili olmadn onlara sylememiti. teki Parmaklar, karncalar uygarln dikkate almaya, onlarla eit diyalog kurmaya ikna edememilerdi. 103.683. onlar baaramad iindir ki bu projeyi ters ynde gerekletirmeye nem veriyordu. Karncalan Parmaklarla ittifak kurmaya ikna etmek. Her ne olursa olsun, bunun en byk iki yer uygarlnn karna olduuna inanyordu. Yeteneklerini kar karya getirerek deil, bir araya getirerek ilevsellik kazandrmak onlann ya-rarnayd. Kan hatrlyordu. Bu kolay olmamt. Parmaklar onu brakmak istemiyorlard. Mini televizyonda havalann souyaca haberini beklemiti ve sabah erkenden, yukan parmaklklann arasndan kamt. Asl zor ksm imdi balyordu; kendi tarafndakileri ikna etmek. On iki gen kifin projesini hemen reddetmemi olmalar, ona iyiye alamet gibi geliyor. htiyar kzl kannca ve avenesi, yangn teki ucuna ulamak iin yaptklan sarka hareketini tamamladlar. 103.683. tekilere, kolaylk bakmndan, byk sefer srasndaki askerler gibi kendisini daha ksa bir koku kltme ekiyle armalarn iaret ediyor. - Adm 103.683. Ama siz bana 103. diyebilirsiniz. 14. bunun bildii en uzun karnca ad olmadn belirtiyor. Eskiden, gruplannda ad 3.642.451. olan gencecik bir kannca vard. Ad1' n syleyinceye kadar dnyann vaktini kaybediyorlard. Bereket versin, bir av srasnda etobur bir bitki tarafndan yenilmiti. nmeye devam ediyorlar.

Karncalar, kayalk bir maarada mola veriyor ve tlm pso* ve meloid trofalaksi deiimi yapyorlar. htiyar tiksintiden rperti ge" iriyor. u meloid hi iyi deil. ok ac. tlm bile olsa. 81 ANSKLOPED BTrLEMElitn YOLU: Bilincimizi, dncemizin su yzne kan blm olarak dnmek gerekiyor. Bilincimizin %10'u stte, %90't alttadr. Sz aldmzda, bilincimizin %10'unun muhatabmzn bilinaltnn %90'na hitap etmesi gerekiyor. Bunu baarmann yollarndan biri, karmzdakinin tiklerini taklit etmeye dayanr. Tikler, dinlenme annda belirgin bir ekilde ortaya kar. Karnzdakini iyice incelemek iin bu ok nemli andan yararlann. Bir eliyle azn kapayarak konuuyorsa, onu taklit edin. Patates kzartmasn elleriyle yiyorsa, siz de yle yapn ve azn sk sk peeteyle siliyorsa, siz de silin. 'Konuurken bana bakyor mu?'. 'Yemek yerken konuuyor mu?' gibi basit sorular sorun kendi kendinize. En iten annda, yani beslenirken gsterdii tikleri taklit ederek, otomatik olarak ona bilinalt iletiyi aktaryorsunuz: 'Ben sizinle ayn kabiledenim, tarzlarmz, belli ki eitimimiz, hatta kayglarmz bile ayn.' Edmond Welts Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. BYOLOJ DERS Matematik dersinden sonra biyoloji. Julie, dorudan doruya, beyaz fayansl deney masalar, formol iinde yzen hayvan ceninleri bulunan kavanozlaryla, kirli deney kaplanyla, kararm Bunsen kek-leriyle ve kalabalk yapan mikroskoplaryla "san bilimler" blmne vanyor. Zil alnca, renciler ve retmenler biyoloji salonuna giriyorlar. Herkes, bu derste beyaz bir nlk giyerek klk deitirmek gerekti-9mi biliyor. Bunu yapmak, "bilenlerin" niformasn kuanmak duygusunu vermeye yetiyor. Kuramsal denilen ilk blm iin, retmen konu olarak "bcekle-r|n dnyas'n semiti. retmenin szlerinin Ansiklopedinin ilgili blmleriyle uyuup uyumadn kontrol etmek amacyla zenle "ot almaya kararl olan Julie, defterini kard. retmen balad: - Bcekler hayvan dnyasnn %80'ini oluturur. En eskileri olan arnambcekleri, bundan en az yz milyon yl nce grndler. 1 yz milyon yl nce, beyazkanncalar, ardndan yz milyon yl nKanncalann Devrimi / F-.6 eklerin varlnn eskiliini daha iyi anla-ce de kanncalar gek" skj atamzn bundan olsa olsa mil-manz iin, sezegenmtf ^^^^ yetecektjr. yon yl nce ortaya yon yl nce onay. fln ya,n|2ca en eski ^ Biyoloji rctmenj _ kalabalklar, olduunun da allerini olmadklann, aj*""" tn izdi. kadar farkh tr tanm|adllar. ve her -BcekbilimolerJti" kefediliyor Karlatrma yapacak gn, daha tannmam^ < bir bilinmeyen memeli tr keolursak, ayn ekilde, ji^" fed1yr' , vle "Hayvan egemenliinin %80'ini-yazd. Kara tahtaya, kaln P1 J k w gendeki btn hayvanlarn en eskisi, en -Demekk,bXt Ciyim, en az tannan,. ka.aba.ig, * * *' J^,,. ,sabetli bir hareketle, retDurdu ve oday bnj d, y ,k| kanatla tek antenli bir bamen dersini bozan Ita^ vcudunu gsterdi. ""*"* e9r":., "r diye aklad. Bir kralie olduundan _ Bu uan bir JV^ cinsiyeti olanlarn kanatlan vardr. kuku yok. Ka"nca% e srasnda lrler. Kralieler, yumurtErkekleruuhalndtP iarez umaya deyam ederler 5izlerin layacak bir yer bu mil artt,ka, bceklerin varln daha de saptayabileceini!^ ^a1"'1 fazla hissederiz.

Mis vcuduna bakt. Kralie karncann #"'*vu . _, , ,, *ak frtna ncesinde havalanrlar. Aramz--Cinsiyethlerget yaabileceim iaretidir. da bu kralienin, bul ^ ^.^ yaWalk bir me, Biyoloji ore me (v ekUkte bjr akvayumda yaayan kur-re uzunlukta, elli sa Kurbagalar yemi kapmak iin ititiler, baa srsne ye. bcek ^^ " ^^ ?^2W ryoruz, diyerek devam kar diren. boce ^ ^^ ekerimizde daetti. Gelecekte, do beyazkarnca, havada daha ha ^k kannca. do3 kendimizi nazrlayalm. onokslvrblnekve l^;c 8 donanm lardan kurtulmak iin^ u ...... KAi.-mrencnernotla^ retmen, ders.n.n "uygulama bolumu ugrenc. haber verd| ne geme zaman,* periferik sinirlene ilgilenecei. T.BU9Tr -sann stndeki her birinde bir kurbaf On srada otura^, arkadalanna da,tmatar,n, sylebu.unan kavanoz! n bjr biran,att, Kurba. di. Kendisi de bir ta J m bjr flu once >alarn uyutmalar"' 83 seve atmas, sonra hayvan karp lastik bir plaka stnde, bir tekne jinde inelerle armha germesi, sonra da szan kanlarn rahatszlk vermemesi iin muslukta ykamas gerekiyordu. Daha sonra, pensler ve birskalpel yardmyla derisini yzmeleri, baslar ortaya karmalar, sonra bir elektrik pili ve iki elektrotla sag bacan kaslmasn emreden sinirleri bulmalar gerekiyordu. Kurbaann sag ayann kesik kesik hareketler yapmasn salamay baaranlar otomatik olarak yirmi stnden yirmi alacaklard. retmen, rencilerin almalarnn hangi aamasnda olduunu teker teker kontrol etti. Bazlar hayvanlarn uyutamyordu. ieyi ne kadar eterli pamukla doldursalar da, kurbaa debelenmeye devam ediyordu. Kimileri hayvanlarn anestezi ettiklerini sanyorlard ama inelerle lastik plakaya germeye altklarnda, kurbaa umutsuzluk iinde serbest ayayla havay dvyordu. Julie, sessizce kurbaasn seyrediyordu ve bir an ona kavanozun teki tarafndan bakan kendisiymi gibi geldi. Yanndaki Gonzague, kesin hareketlerle yirmi kadar paslanmaz ineyi kurbaasna sokmay baarmt. Gonzague, kurbanna bakt. Hayvan, Saint Sebastien'e benziyordu. Tam uyumadndan rpnmaya alyordu, ama ustaca yerletirilmi ineler hareket etmesini engelliyordu. lk atamadndan, kimse acsn anlayamyordu. Kurbaa sadece "koaa" diye zayf bir inilti karmay baard. - Bak, ben daha iyisini biliyorum. nsan vcudunun en uzun sinirinin hangisi olduunu biliyor musun? diye yanmdakilerden birine sordu. - Hayr. - Gz sinirleri. - Demek yle! Peki neden? - Gznden ya gelmesi iin kndan bir kl ekmen yeter. Gltler ve akasndan memnun olan Gonzague, abucak de-ryi kard, sonra kas ve siniri buldu. Elektrotlar ustalkla yerletirdi ve kurbaas sa aya ak bir ekilde kesik kesik oynamaya balad. Vcudunu delen ineler arasnda kvranyordu, en ufak ses karamadan azn ayordu. Acdan fel olmutu. "Aferin, Gonzague, yirmi aldnz" dedi retmen. lk bitirince bo-13 kalan snfn en iyi rencisi, birbirinden ilgin baka refleks haremleri dourabilecek deiik sinirler aramaya koyuldu. Lp lp et Paralar kard, gri kaslar kaldrd. Birka saniye iinde hl canl . at1 kurbaann derisi tamamen soyuldu, Gonzague, ilgin spazmlar retebilecek yeni sinirler aryordu. ce de karncalar geldi. Bceklerin varlnn eskiliini daha iy\^ j manz iin, gezegenimizde en eski atamzn bundan olsa olsa i%. ^ 'a-yon yl nce ortaya ktn hatrlatmam yetecektir. %

Biyoloji retmeni, bceklerin yeryznn yalnzca en eski^ ,jj lerini olmadklann, ayn zamanda en kalabalklar oldugununtv,.^ . "-tn izdi. a'' _^_ y gn, daha - Bcekbilimciler, be milyon kadar farkl tr tanmladlar. tannmam yzlercesi kefediliyor. Karlatrma y-^^^apac^ olursak, ayn ekilde, gnde sadece bir bilinmeyen memeli t^Cjr k. fediliyor. * Kara tahtaya, kaln harflerle "Hayvan egemenliinin %80'in; ^- [ y - Demek ki bcekler gezegendeki btn hayvanlarn en e^ eskisi, kalabal, unu da ilave etmeliyim, en az tannan. Durdu ve oday bir vzzz doldurdu. sabetli bir hareketi^, j^, retmen dersini bozan bcei yakalad ve iki kanatla tek antenlt j%\ t,irba. m kt egrilmi bir heykel gibi ezilmi vcudunu gsterdikti. - Bu uan bir karncadr, diye aklad. Bir kralie oldu ^lugundan kuku yok. Karncalarda sadece cinsiyeti olanlarn kanatla^^Ti vardr. Erkekler uu halinde iftleme srasnda lrler. Kralieler,,*- yumurt-layacak bir yer bulmak iin onlarsz umaya devam ederler.^,r. Sizlerin de saptayabileceiniz gibi, scaklar arttka, bceklerin varhQ^n daha fazla hissederiz. Kralie karncann ezilmi vcuduna bakt. - Cinsiyetliler, genel olarak frtna ncesinde havalanrla^^r. Aramzda bu kralienin bulunmas yarn yamur yaabilececjinin ij= iaret* Biyoloji retmeni, can ekien ezilmi kralieyi yaklal^ ^kbirme re uzunlukta, elli santimetre ykseklikte bir akvaryumda ya^^^3*1 baa srsne yem olarak att. Kurbaalar yemi kapmak ii; n 't! - Genel olarak bceklerin sl oaldn, bcek ld ^l^uruc kar direnli bceklerin gittike arttn gryoruz, diyer-^ rfh, $. etti. Gelecekte, dolaplarmzda daha ok karafatma, ekerM^r'm'z darJa ha ok karnca, doramalarda daha ok beyazkannca, hav^3va o" ok sivrisinek ve kralie karnca grmeye kendimizi hazu-laj^f^ lardan kurtulmak iin, bcek ldrclerle donann. nn)^tia" bw renciler notlar aldlar. retmen, dersinin "uygulama^-f1 ne geme zamannn geldiini haber verdi. lCS - Bugn sinir sistemiyle, zellikle de periferik sinirlerle iQj i . lfb# bir K* >^\c n srada oturanlara, masann stndeki her birinde fcd P .arn s. bulunan kavanozlar almalann ve arkadalanna dagtmal/^; (attl f jf di. Kendisi de bir kavanoz ald ve yaplacaklar bir bir anUl^ (1qU a|,c galarn uyutmalan iin, herkesin etere batrlm bir pammj f 83 nra hayvan karp lastik bir plaka stnde, bir tekeye at*1351, ,e anT1ha germesi, sonra da szan kanlarn rahat-e iinde "c e muslukta ykamas gerekiyordu, u \/erTiefn v sz|w pensler ve birskalpel yardmyla derisini yzmeleri. Daha son ' rma|ari sonra bir elektrik pili ve iki elektrotla sag kaslar ortay(niasn, emreden sinirleri bulmalar gerekiyordu. ba a mn sag ayann kesik kesik hareketler yapmasn saglaKUr ranlar otomatik olarak yirmi stnden yirmi alacaklard. may.' tmen rencilerin almalarnn hangi aamasnda oldugu%Z teker kontrol etti. Bazlar hayvanlarn uyutamyordu. ie-"U tCkadar eterli pamukla doldursalar da, kurbaa debelenmeye de-y' ^ divordu. Kimileri hayvanlarn anestezi ettiklerini sanyorlard Vma ianelerle lastik plakaya germeye altklarnda, kurbaa umutsuzluk iinde serbest ayayla havay dvyordu. Julie, sessizce kurbaasn seyrediyordu ve bir an ona kavanozun teki tarafndan bakan kendisiymi gibi geldi. Yanndaki Oonzague, kesin hareketlerle yirmi kadar paslanmaz ineyi kurbaasna sokmay baarmt. Oonzague, kurbanna bakt. Hayvan, Saint Sebastiene benziyordu. Tam uyumadndan rpnmaya alyordu, ama ustaca yerletirilmi ineler hareket

etmesini engelliyordu. lk atamadndan, kimse acsn anlayamyordu. Kurbaa sadece "koaa" diye zayf bir inilti karmay baard. -Bak, ben daha iyisini biliyorum. nsan vcudunun en uzun sinirinin hangisi olduunu biliyor musun? diye yanndakiierden birine sordu. - Hayr. ~ Gz sinirleri. - Demek yle! Peki neden? znden ya gelmesi iin kndan bir kl ekmen yeter. fy' 'kard ^ Ve akasndan memnun olan Gonzague, abucak de-* Ve kurba50"1^ kaS' Ve Sn" buldu- Elektrotlar ustalkla yerletir-ladl- vcudu SaS 3ya' a'k bir ?eki!de kes,k kesik oynamaya ba-karan'adan */? de'en 'Sneler arasnda kvranyordu, en ufak ses |f kala" smf,nnZa9.Ue' yirmi a|dmz- dedi retmen. lk bitirince bo-Patieri dourab|n 'y' rencisi' birbirinden ilgin baka refleks hare-o^ralar 'kard!eCeK de9'ik sinir'er aramaya koyuldu. Lop lp et re" kurbaann cf" kaSlan ka!d,rd>- Birka saniye iinde hl canl ebile-ek ven; e.nSl tamamen soyuldu, Oonzague, ilgin spazmlar ' smirler aryordu. "1 82 ce de karncalar geldi. Bceklerin varlnn eskiliini daha iyi anlamanz iin, gezegenimizde en eski atamzn bundan olsa olsa milyon yl nce ortaya ktn hatrlatmam yetecektir. Biyoloji retmeni, bceklerin yeryznn yalnzca en eski sakin- j lerini olmadklarn, ayn zamanda en kalabalklar olduunun da al- j tn izdi. - Bcekbilimciler, be milyon kadar farkl tr tanmladlar. Ve her gn, daha tannmam yzlercesi kefediliyor. Karlatrma yapacak olursak, ayn ekilde, gnde sadece bir bilinmeyen memeli tr kefediliyor. Kara tahtaya, kaln harflerle "Hayvan egemenliinin %80'ini" yazd. - Demek ki bcekler gezegendeki btn hayvanlarn en eskisi, en kalabal, unu da ilave etmeliyim, en az tannan. Durdu ve oday bir vzzz doldurdu. sabetli bir hareketle, retmen dersini bozan bcei yakalad ve iki kanatla tek antenli bir ban kt erilmi bir heykel gibi ezilmi vcudunu gsterdi. - Bu uan bir karncadr, diye aklad. Bir kralie olduundan kuku yok. Kanncalarda sadece cinsiyeti olanlarn kanatlan vardr. Erkekler uu halinde iftleme srasnda lrler. Kralieler, yumurt-layacak bir yer bulmak iin onlarsz umaya devam ederler. Sizlerin de saptayabileceiniz gibi, scaklar arttka, bceklerin varln daha fazla hissederiz. Kralie kanncann ezilmi vcuduna bakt. - Cinsiyetliler, genel olarak frtna ncesinde havalanrlar. Aramzda bu kralienin bulunmas yarn yamur yaabileceinin iaretidir. Biyoloji retmeni, can ekien ezilmi kralieyi yaklak bir metre uzunlukta, elli santimetre ykseklikte bir akvaryumda yaayan kurbaa srsne yem olarak att. Kurbaalar yemi kapmak iin ititiler. - Genel olarak bceklerin sl oaldn, bcek ldrclere kar direnli bceklerin gittike arttn gryoruz, diyerek devam etti. Gelecekte, dolaplarmzda daha ok karafatma, ekerimizde daha ok karnca, doramalarda daha ok beyazkannca, havada daha ok sivrisinek ve kralie kannca grmeye kendimizi hazrlayalm. Onlardan kurtulmak iin, bcek ldrclerle donann. renciler notlar aldlar. retmen, dersinin "uygulama" blmne geme zamannn geldiini haber verdi. - Bugn sinir sistemiyle, zellikle de periferik sinirlerle ilgileneceiz-n srada oturanlara, masann stndeki her birinde bir kurbaa bulunan kavanozlar almalann ve arkadalanna datmalarn sy'e' di. Kendisi de bir kavanoz ald ve yaplacaklar bir bir anlatt. Kurba' alarn uyutmalar iin, herkesin etere batrlm bir pamuu nce 1' 85 seve atmas, sonra hayvan karp lastik bir plaka stnde, bir tekne iinde inelerle armha germesi, sonra da szan kanlarn rahatszlk vermemesi iin muslukta ykamas gerekiyordu.

Daha sonra, pensler ve birskalpel yardmyla derisini yzmeleri, Kaslar ortaya karmalar, sonra bir elektrik pili ve iki elektrotla sag bacan kaslmasn emreden sinirleri bulmalar gerekiyordu. Kurbaann sag ayann kesik kesik hareketler yapmasn salamay baaranlar otomatik olarak yirmi stnden yirmi alacaklard. retmen, rencilerin almalarnn hangi aamasnda olduunu teker teker kontrol etti. Bazlar hayvanlarn uyutamyordu. ieyi ne kadar eterli pamukla doldursalar da, kurbaa debelenmeye devam ediyordu. Kimileri hayvanlarn anestezi ettiklerini sanyorlard ama inelerle lastik plakaya germeye altklarnda, kurbaa umutsuzluk iinde serbest ayayla havay dvyordu. Julie, sessizce kurbaasn seyrediyordu ve biran ona kavanozun teki tarafndan bakan kendisiymi gibi geldi. Yanndaki Gonzague, kesin hareketlerle yirmi kadar paslanmaz ineyi kurbaasna sokmay baarmt. Gonzague, kurbanna bakt. Hayvan, Saint Sebastien'e benziyordu. Tam uyumadndan rpnmaya alyordu, ama ustaca yerletirilmi ineler hareket etmesini engelliyordu. lk atamadndan, kimse acsm anlayamyordu. Kurbaa sadece "koaa" diye zayf bir inilti karmay baard. - Bak, ben daha iyisini biliyorum. nsan vcudunun en uzun sinirinin hangisi olduunu biliyor musun? diye yanndakilerden birine sordu. - Hayr. - Gz sinirleri. - Demek yle! Peki neden? - Gznden ya gelmesi iin kndan bir kl ekmen yeter. Gltler ve akasndan memnun olan Gonzague, abucak de-r|yi kard, sonra kas ve siniri buldu. Elektrotlar ustalkla yerletirdi ve kurbaas sag aya ak bir ekilde kesik kesik oynamaya balad. Vcudunu delen ineler arasnda kvranyordu, en ufak ses karamadan azn ayordu. Acdan fel olmutu. Aferin, Gonzague, yirmi aldnz" dedi retmen. lk bitirince boa kalan snfn en iyi rencisi, birbirinden ilgin baka refleks hareler' dourabilecek deiik sinirler aramaya koyuldu. Lp lp et Paralar kard, gri kaslar kaldrd. Birka saniye iinde hl canl an kurbaann derisi tamamen soyuldu, Gonzague, ilgin spazmlar etebilecek yeni sinirler aryordu. 84 Akadalanndan ikisi gelip onu kutladlar ve manzaradan yararlandlar. Yeteri kadar eter kullanmaya ya da ineleri yeterince batrmaya cesaret edemeyen arkadaki beceriksizler, bir akupunkturcunun hastasnn kinden daha ok ineler batrlm vcutlanyla, kurbaalarnn teknelerden dar atladn grnce aa kaldlar. Bir ayaklan tamamen yzlm olduu halde, kurbaalar salonda kouyordu ve sallanan gri-pembe kaslar kimi rencilerin kikirdemelerine, kimilerinin vahlanmasna yol ayordu. Julie, dehetle gzlerini kapad. Kendi sinir sistemi, bir klorhidrik asit deresine dnyordu. Artk orada kalacak cesareti yoktu. Kendi teknesini ve kurbaasn ald. Sonra tek kelime etmeden snftan kt. Lisenin avlusunu koarak geti, ortasnda bir bayrak direi bulunan kare biiminde imenlik boyunca yrd. Bayrakta kurumun nermesi "Zekdan akl doar" yazlyd. Kavanozu yere brakt ve plerin dkld kede yangn karmaya karar verdi. akmayla birka kez denedi ama olmuyor, bir trl tututuramyordu. Bir para kd yakt ve p sepetine att, ama yaprak hemen snd. "Bir de gazeteler dikkatsizlikle atlan basit bir izmaritin hektarlar-ca orman yok etmeye yettiini hatrlatp durmazlar m! Oysa ben kt ve akmamla kt sepetini bile tututuramyorum!" diye homur homur homurdanyor ama pes de etmiyordu. Sonunda kendisinin olduu kadar kurbann da bir o kadar dikkatle gzlerini diktii bir yangn balangc oldu. - Gzel ey u ate, bu senin cn alacak kk kurbaa... diyerek sr verdi. p kutusunun yanmasn seyretti. Ate; kara, krmz, sar ve beyaz. p sepeti alev alev yandka, iren atklan sya ve renge dntryordu. Alevler duvar karartt. pn dkld yerden boaz yakan kk bir duman ykseldi.

- Elveda zalim lise, diyerek iini ekti Julie uzaklarken. Serbest brakt kurbaa, yangna bile bakmadan zplaya zplava lam deliine saklanmaya gitti. Julie, lisenin tamamen tutuup tutumadn grmek iin uzak bekledi. as YARIH DBlHDE Oldu. Bitti ite. Sonunda on karnca yarn dibine ulat. Birden 103.683.'y hkrk tutuyor. Antenlerini oynatyor. tekiler yaklayorlar. htiyar kif hasta. Yandan... yanda. Cinsiyetsiz bir kzl karncann normal mr yldr. Demek ki mrnn sonuna geldi. Sadece, cinsiyetliler, zellikle de kralieler on be yana kadar yaarlar. 5. endieli. 103.'nn Parmaklarn dnyas ve beyaz pankart tehlikesiyle ilgili her eyi anlatmadan lmesinden korkuyor. Onlar daha iyi tanmak bir zorunluluk. 103. nn imdi gmesi, btn karnca uygarl iin korkun bir kayp olurdu. Karncalarda, yavrular ihtiyarlardan daha kymetlidir. Ama ilk kez, bir baka yerde, bir baka boyutta ifade edilen ortak bir kavram iinde duyuyor:"Her ihtiyar ldnde, bir ktphane yanar.' 5. Psoklu trofalaksiden kalan tkmyor. Yemek ihtiyarl yavalat-masa da, rahat geirilmesini salar. 103.'y kurtarmak iin bir zm bulmak hepimize dyor, diye emrediyor. Karncalar dnyasnda her eyin bir zm olduu ileri srlr. Bulunamamsa, iyi aranmam demektir. 103. yolun sonuna gelmi ihtiyar karncalarn karakteristik lm kokusu, oleik asit kokulan yaymaya balyor. 5. mutlak iletiim kurmalar iin yoldalarn ayaklandryor. Mutlak iletiim, kendi beynini yabanc beyinlere balamaktan ibarettir. Halka halinde dizilip, sadece antenlerin ulanyla birbirlerine dokununca, on iki beyin tek bir beyin haline gelecek. Soru: Bu deerli kifi tehdit eden saatli bomba nasl durdurulur? Yantlar yayor. En lgn fikirler dile getiriliyor. Her biri bir are sylyor. 6. 103.'ye salkmst kkleri yedirmeyi neriyor. Ona gre, ahsilik asit her trl hastala iyi geliyor. Ama ihtiyarln bir hastalk 0|rnad yant veriliyor. 8- 103.'nn kafatasndan deerli bilgiler ieren beynini kanp aS'kl ve gen bir vcuda, rnein 14.'nn vcuduna yerletirmeyi "eriyor. Bu fikir 14.'nn hi houna gitmiyor. tekilerin de. Grup 'azla atak buluyor. neden hemen antenlerindeki feromonlar ilerine ekmiyorlar?" ^ yayryor 14. "eromon ok" diye iini ekiyor 5. 86 103. ksryor, bir daha ksryor, dudaklar titriyor. 7. 103. bir kralie olsayd, nnde yaayacak daha on iki yl olurdu diye hatrlatyor. - 103. bir kralie olsayd... 5. bu fikri lp tartyor. 103.'y bir kralie yapmak hi de olanaksz deil. Btn karncalar, cinsiyetsiz bir bcei cinsiyetliye dntrme zelliine sahip hormon dolu bir madenin, an stnn varln bilirler. letiim hzlanyor. Anlann rettii ar stn kullanmak olanaksz. ki trn cinsel karakteristikleri fazla deiikliklere uramt. Bununla birlikte, kanncalarn ve anlarn atas ortaktr: Yabanans. Yaba-narlar hl var. Bunlardan bazdan, biricik kralie bir kaza sonucu ld takdirde, yedek yabanans kralielerini yapay olarak retecek ar stnn nasl yaplacan biliyorlar. Sonunda yalanmay durduracak bir yol bulmulard. On ikilerin antenleri daha bir hareketleniyor. Yabanans stn nasl bulacaklar? 12. bir yabanans ky tandn sylyor. Bir defasnda, rastlant sonucu, bir cinsiyetsizin dii haline gelmesine tank olduunu ne sryor. Kralie bilinmeyen bir hastalktan lmt ve iiler ilerinden birini onun yerine semilerdi ve seilen ii birka saniye sonra dii kokular karmt. O zaman, bir baka ii onun erkei olarak seilmiti. Ona da benzer bir madde verilmiti ve gerekten erkek kokulan yaymt.

12. acil durumda yaratlm bu iki yapay cinsiyetlinin birlemesine tank olmamt ama birka gn sonra oradan geerken, yuvann her zamanki gibi faal olduunu, stelik saylannn oaldn grmt. "Bu kimyager yabanarlarnn yaad yeri bulabilir misin?" diye soruyor 5. - Byk kuzey meesinin yannda. 103. byk bir cokuya kaplyor. Cinsiyetli olmak... Bir cinsel organa sahip olmak... Olabilir miydi bu? En lgn hayallerinde bile, byle bir mucizeyi dlemeye cesaret edememiti. Bu umut ona cesaret ve salk veriyor. Yine de gerekleebiliyorsa, bir cinsel organ olsun istiyor. Sadece doutan bazlarnn her eyi olmas, bazlarnn da hibir eyi '' mamas dorusu hakszlkt. htiyar kzl kif antenlerini dikiyor ve byk meeye yneltiyor. Yine de nemli bir sorun var hl: Byk mee buradan uzaklarda ve ona ulamak iin kra kuzey topraklann, l deni'e kuru ve beyaz blgeyi bir utan bir uca gemek gerekiyor. 87 ESRAREMQZ PRAMDE LK QZ ATI Her yerde slak aalar ve yeillik. Komiser Maximilien Linart, ihtiyatl admlarla ormandaki esrarengiz piramide doru yneliyor. Kirpi dikenleriyle kapl ilgin bir ylan fark etmiti, ama ormann bu tr acayiplikler gizlediini biliyordu. Polis orman sevmezdi. Ona gre buras srnen, uan, kaynaan ve yapkan hayvanlarla dolu dman bir ortamd. Orman her trl bycln, her trl ktln meknyd. Eskiden, ekiyalar yolcular burada soyarlard. Bycler, karanlk ileri iin burada gizlenirlerdi. Devrimci hareketlerin ou gerillalarn burada rgtlerlerdi. Ormanlar hkimi Robin, orman kullanarak Shervvood Kontuna dnyay dar etmiti. Maximilien genken, ormann birden ortadan kaybolduunu hayal ederdi. Btn bu ylanlar, sivrisinekler, rmcekler oldum olas insanlarla alay ediyorlard. En ufak bir cangl izi tamayan beton bir dnya hayal ediyordu. Gz alabildiince uzanan deme talan. Bylesi daha hijyenik olurdu. stelik, tekerlekli patenle dolaacak alanlar alm olurdu. Gze arpmamak iin, Maximilien gezinti kyafeti giymiti. "Gerek kamuflaj grnm taklit eden deil, ama grnmle doal bir ekilde btnleendir." Polis okuluna yeni gelen genlere hep bunu retmiti. lde, kum rengi kyafetli bir adam bir deveden daha kolay fark edilir. Sonunda, pheli yapnn yerini buldu. Maximilien Linart drbnn kard ve piramidi gzledi. Yapy ilk bakta kamufle eden byk ayna plakalar stnde, aalar yansyordu. Yine bir ayrnt yerini ele veriyordu. ki gnei vard. Biri fazladan. ilerledi. Kaplama olarak ayna mkemmel bir seimdi. Hokkabazlar, sivri kllar geirilmi sandklarda gen kzlar, aynalar sayesinde gzden kaybediyorlar. Basit bir optik yanlma. Not defterini kard ve zenle not ald: ') Ormandaki piramitle ilgili soruturma. a) Uzaktan gzetleme. Yazdklarn yeniden okudu ve yapra hemen yrtt. Bu bir piramit eS'l drtyzlyd. Piramidin drt yan yz, bir alt yz olur. Top-^ be kenar eder. Drtyzlnn yan, bir de alt yz olur. Top-111 drt kenar eder. Tetra, Yunanca'da drt demektir. 88 Bylece, dzeltti: 1) Ormandaki drtyzlyle ilgili soruturma. Maximilien Linart'n en gl yanlarndan biri, grdn sandn deil, grdn tam olarak ortaya karma yeteneiydi. Bu "nesnellik" yetenei onu ok defa yanlgya dmekten kurtarmt. izim almalar bu yeteneini pekitirmiti. izim yaparken, bir yol grdmzde, yolu dnrz ve hemen iimizden iki kout izgi izmek gelir. Ama grdmz "nesnel olarak" izersek, perspektif gereince, yol kardan baknca, iki kenan yan izgileri oluturan ve ilerde, ufukta birleen bir gen olarak grlr.

Maximilien Linart drbnn ayarlad ve yeniden piramidi incelemeye koyuldu. ard. O bile "piramit" terimine taklp kalmt. Gerekten de "Piramit'in gizli ve kutsal bir yan anlam vard. Bylece, yapra yrtt. lk kez, bilinli olarak kaygsna bir istisnada bulunacakt. 1) Ormandaki piramitle ilgili soruturma. a) Uzaktan gzetleme. - Yap olduka yksek. Yaklak metre. Aalar ve fundalar kamufle ediyor. Polis krokiyi tamamlaynca, yaklat. Piramide birka metre kala, yumuak toprakta, kukusuz Qaston Pinson ve rlanda setterinin brakt insan ve kpek ayak izleri saptad. Onlar da izdi. Maximilien yapnn evresini dolat. Ne kaps ne penceresi, ne bacas, ne de mektup kutusu var. inde bir insann yaadn gsteren hibir belirti yok. Sadece aynalarla rtl bir beton ve yar saydam bir tepe. Be adm geri gitti ve yapy uzun uzun inceledi. Orantlar ve biimi uyumluydu. Bu acayip piramidi diken mimar her kimse, mimari bir mkemmellie ulamt. * AIStKLOPEDt ALTlti SAYI: Altn say kesin bir orantdr. Onun sayesinde, ina ederken, resim, heykel yaparken, yapt gizli bir gle zenginleir. Keops'un Piramidi, Sleyman'n Tapna, Parthenon ve Roma kiliselerinin birou bu saydan yola klarak yaplmtr. Rnesans dnemi tablolarnn ounda da bu oran. tya uyulmutur. Bu orantya uymadan yaplan btn yaplarn eninde sonunda yklaca ne srlr. 89 Altn say, 1+^/5 olarak hesaplanmtr. 2 Buda 16.180.335 dir. te binlerce yllk bir giz. Bu say, sadece insan hayal-gcnn bir rndr. Doada da bu orant vardr; bir aacn yapraklar arasndaki aklk oran gibi. Bylece yapraklar birbirlerine glge yapmazlar. Yine, insan vcudunun btnne gre, gbein yerini bu say belirler. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. OKUL IKII Lise, tastamam kare biiminde bir yapyd. U biiminde beton kanad, paslanmaz demirden parmaklklarla son buluyordu. "Kare kafalar oluturmak iin kare bir lise." Alevlerin az sonra duvarlarn yalayacan umuyordu. Bu yap ona bir hapishane, bir kla, bir kszler yurdu, bir hastane, bir tmarhane, ksaca sokaklarda srtmeleri istenmeyen insanlann tecrit edildikleri kare mekanlardan biri gibi geliyordu. Gen kz, p sepetlerinin bulunduu yerden ykselen koyu duman kolluyordu. Kapc, az sonra elinde bir yangn sndrcyle ortaya kt ve yangn daha banda karbonik bir kar bulutu iinde bodu. Dnyaya saldrmak kolay i deil. Kentte yrd. Etrafndaki her ey kf kokuyordu. plerin grevi yznden, sokaklar klasik insan dkntleri taan p kutula-"yla doluydu. rk gdalar dolu deilmi mavi torbalar, pis ktlar, yap yap mendiller... Julie burun deliklerini tkad. O saatte tenha olan pavyonlarn bulunduu blgede ilerlerken, izlenildigi kukusuna kapld. Arkasna dnd, hibir ey grmedi ve yoluna devam etti. Ama izlenimi gcenince, kaldrmn kysnda park etmi bir arabann dikiz aynasna "lrgz att. Ve yanlmam olduunu grd. Orada, arkasnda hevard, julie onlar tand. Balarnda hep gmlekli ve ipek fularl onzague Dupeyron'la hepsi ilk srada oturan kendi snfndan gren-ci|erdi bunlar. Gdsel olarak, tehlikeyi hissetti ve kat. 90 Yaklayorlard, admlarn hzlandrd. Ama ormanda dmesi sonucu ien taban acdndan koamyordu. Bu semti pek iyi bilmiyordu. Her zamanki yolu deildi. Sola, sonra saa dnd. Olanlarn admlar arkasnda yanklanyordu. Bir daha dnd. Yuh. Yol, bir kmaz sokakta bitiyordu, geri dnmek imknsz. Srt

antasndaki Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisini sanki bir zrhm gibi gsne bastrarak bir sundurmann altnda sakland. - Mutlaka buralarda bir yerdedir, dedi bir ses. Kam olamaz. Sokan k yok. Arka arkaya sundurmalar aratrmaya giritiler. Yaklayorlard. Gen kz souk bir terin belinden aa aktn hissetti. Sundurmann gerisinde bir kap, bir zil vard. "Al susam!" diye yalvard Julie, umutsuzluk iinde dmeye basarken. Almayan kapnn arkasnda baz sesler. Julie, enesini dizlerine dayayarak kapnn dibine bzld. Birden, srtan surat kt karsna. Kaacak durumda olmaynca, Julie diklendi. Ayaa kalkt. - Benden ne istiyorsunuz? diye gven dolu olmasn istedii bir sesle sordu. Yaklatlar. - Rahat brakn beni. Gen kzn kaacak yeri olmadn grdklerinden, ak gri gzlerdeki dehetin tadn kararak, hi acele etmeden ar ar ilerliyorlard. - Yetiin! Tecavz ediyorlar! kmaz sokaktaki birka ak pencere hemen kapand, klar abucak sndrld. - mdat! Polis! Byk kentlerde polise ulamak zordu, gelmesi ok sryordu. Saylar yetersizdi. nsanlar gerekten etkin bir biimde korunmuyorlard. zppenin hi acelesi yoktu. Julie yakalanmamaya kararl, son bir manevra denedi. Ban eerek saldrd. Dmanlarndan ikisini gemeyi baard ve Gonzague'n yzn sanki pecekmi gibi yakalad ve burnuna bir kafa indirdi. Kuru bir odun yarlm gibi bir ses kt. Elini burnuna gtrmesinden yararlanarak, ap arasna bir tekme savurdu. Gonzague, elini organna indirdi ve iki bklm halde hafif bir hrlt kard. Julie, cinsel organn gl deil, zayf bir nokta olduunu okta" beri biliyordu. 91 Oonzague, bir anlna saf d kalmt, ama tekiler onu kollarndan yakaladlar. rpnd, abalarken srt antas dt ve Ansiklopedi dar frlad. Yakalamak iin ayan uzatt ve olan bu kitabn onun iin nemli olduunu anlad. Kitab yerden almak iin eildi. - Dokunma ona, diye cyaklad Julie. Bu arada, nc ocuk kala darbelerine aldrmadan kolunu arkasna kvryordu. Hl suratn buruturan Gonzague, "Canm actmadn bile!" demek isteyen bir glmsemeyle, gen kzn hazinesini kapt. - G-re-ce ve Salt Bil-gi An-sik-lo-pe-di-si... cilt IH, diye zerine basa basa okudu. Bu da ne? By kitabna benziyor. En kuvvetli olan onu smsk tutuyordu. teki ikisi kitab kartrdlar. Bir yemek tarifine rastladlar. - Sradan bir ey. Kzlara gre. Be para etmez, diye baran Gonzague, Edmond Wells'in elyazmasn p tenekesine frlatt. Ansiklopedi'n'n herkese gre farkl bir surat vard. Salam topuguyla ikencecisinin ayak parmaklarna kuvvetle vurarak, Julie bir an kurtulmay baard ve kitap lam deliinde kaybolmadan kl pay yakalad. Ama olan oktan stndeydiler. Rasgele yumruk sallad, yzlerini trmalamak istedi ama trnaklar yoktu. Geriye doal bir silah kalyordu: Dileri. Dilerini Gonzague'n yanana geirdi. Kan akt. - Beni srd, azgn. Brakmayn, diye homurdand ikencecisi. Balayn unu. Mendilleriyle onu bir elektrik direine baladlar. - Bunu deyeceksin, diye sylendi Gonzague, kanayan yanan ovarak. Cebinden br maket ba karp ucunu aklatt. - Etini entikleme sras bende, yavru! Gen kz yzne tkrd. - Sk tutun, ocuklar. Yzne birka geometrik ekil kazyaca-3m. Matematik dersini almasna yardm dokunur. Zevkini kara kara, siyah etekliini aadan yukarya doru yrtt, bir para kuma kesip cebine att. Maket ba dayanlmaz bir arlkla yukar kyordu.

"Ses de insann cann yakan bir silah haline gelebilir" diye ona retmiti Yahkelevitch. - YIIIIAAAAIIIIIIAHHHHHH... 'glgna dayanlmaz bir titreim katt. Sokakta pencereler titredi. Slanlar kulaklarn tkadlar. ~ Rahat almak iin azna tka tkamak gerekecek, dedi ilerden biri. 92 pek fular abucak azna soktular. Julie, umutsuzluk iinde kesik kesik soluyordu. kindi sona eriyordu. Gn nn azalmasna duyarl fotoelektrik hcresi sayesinde, sokak lambas yand. In yanmas, gen kzn ikencecilerini bocalatmad. Koni biimindeki k demetinin altnda maket baklaryla oynamaya devam ettiler. Bak dizlerine ulayordu. Oonzague, Julte'nin ince tenini yatay bir izikle kanatt. - Bu, burnuma attn kafa iin. - Ha yapmak iin bir de dikey bir izgi. - Bu, ap arama attn tekme iin. Dizinde, ayn ynde nc bir entik. - Yanam srdn iin. Bu sadece bir balang. Maket ba etekliin yukarsna doru ar kna devam etti. - Seni biyoloji dersindeki kurbaa gibi keseceim, dedi Oonzague. Bunun nasl yapldn ok iyi biliyorum. Yirmi zerinden yirmi aldm, hatrlyorsun deil mi? Hayr, hatrlamyorsun. Ders bitmeden kt renciler snftan karlar. Ucunu daha ok karmak iin maket ban aklatt. Panie kapld, soluu tkand, bayld baylacakt. Kamann olanaksz olduu tehlike durumunda, bann stnde bir kre hayal etmek ve btn organlarn, vcudunun btn paralarn, ruhtan yoksun bo bir zarf haline getirerek oraya sokmak gerektiini Ansiklopedide okuduunu hatrlad. Bir koltukta rahat rahat otururken gznde canlandrlmas kolay bir kuram; ama metal bir stuna balyken, hele hergele stnz-deyken uygulanmas bir o kadar zor. aresiz durumdaki gzel gen kzn tahrik ettii en iri olan, ar nefesini yzne fledi ve uzun, yumuak ipek gibi kara salarn okad. Titreyen parmaklaryla, ahdamarlarnn att yarsaydam beyaz boynuna dokundu. Julie rpnd. Bir maket bann ucu bile olsa bir nesnenin dokunmasna dayanabilirdi, ama bir insan teninin dokunuuna asla. Gzleri yuvarlarndan dan urad. Kpkrmz kesildi. Btn vcudu rperdi ve patlama noktasnda grnd. Grltl bir ekilde burnundan soludu. ri olan geriledi. Sustal ykselmesini kesti. Uzun boylu olan, daha nce buna benzer bir durum grmt. - Astm krizi geiriyor, dedi. Olanlar, kurbanlarnn kendilerinin yapmad bir ktlkten ac' ektiini grnce, rkerek geri ekildiler. Gen kz kpkrmz kesil'' yordu. Derisini soyacak kadar balarn ekitiriyordu. 93 _ Brakn onu, dedi bir ses. bacakl uzun bir glge, kmaz sokan giriinde uzuyordu. Saldrganlar geri dndler ve David'i tandlar. nc bacak, gen yanda yakaland omur eklemi yangsna ramen, yrmesine yardm eden bastonuydu. _ Yoksa kendini Goliath m sanyorsun David! diyerek Cjonzague alay etti. zgnm dostum, biz kiiyiz, ama sen teksin, ufak tefek ve clzsn. ete kahkaha att. Ama uzun srmedi. bacan yannda baka glgeler sralanyordu. Neredeyse dar frlam gzleriyle Julie arka sralarda oturan rencileri, Yedi C-06161-1 seti. lk srada oturanlar onlara saldrdlar, ama Yedi Cceler gerilemediler. Yedilerin en iri olan karnlarna yumruklar att. Asya taekwan-dosu trnden ok karmak bir dv sanat uygulad. Zayf, var gcyle amar atyordu. Ksa sal tknaz; dirsek darbeleri atyordu. Kumral sal ince; on trnan bak gibi kulland. Efemine, ayaklarnn kavak kemiklerine ustalkla nian alyordu. Grne gre, sadece bunu yapmasn biliyordu, ama iyi yapyordu. En son olarak David saldrgann ellerine sert darbeler indirirken bastonunu havada dndryordu.

Gonzague ve avenesi, kolay kolay pes etmek istemiyordu. Yeniden toparlandlar onlar da sert yumruklar yadrdlar, maket baklaryla havay kamladlar. Ama yediye kar , kavga hemen ounluun lehine dnd ve Julie'ye ikence edenler, kol iareti yaparak kamay tercih ettiler. - Greceiz! diye baryordu Gonzague kaarken. Julie hl bouluyordu. Bu zafer astm krizini sona erdirmemiti. David hemen sokak lambasna kotu. Byk bir incelikle gen kzn azndaki tkac kard, sonra rpnrken daha da sktrd balarn dmn trnaklarnn ucuyla zd. Kurtulur kurtulmaz, srt antasna atld ve iinden bir Ventolin Pskrteci kard. Halsiz dmesine karn, pskrteci azna gtrecek ve btn kuvvetiyle basacak kadar enerji bulmay baard. Byk bir alkla, iine ekti. Her ekiinde rengi yerine geliyor ve sa-k'nleiyordu. kinci hareketi. Grece ve Salt Bilgi Ansikiopedisi'ni alp srt anma yerletirmek oldu. ~ yi ki burdan geiyormuuz, dedi Ji-woong. Julie, parmaklarnda kan dolamn salamak iin bileklerini 0v"turdu. 94 - Reisleri Gonzague Dupeyron, dedi Francine. - yle, diyerek dorulad Zoe. Bu Dupeyron etesi. Kara Kemeler grubundanlar. Daha nce de bir sr aptal iler yaptlar, ama Gonzague m days Vali olduu iin, polis mdahale etmiyor.Julie susuyordu. Konumak iin soluuna kavumakla urayordu. Tek tek Yediler'e bakt. Bastonlu, ufak tefek esmeri, David'i tand. Matematik dersinde de kendisine o yardm etmek istemiti. Dierlerini ise sadece ismen tanyordu: Asyal Ji-vvoong, ok az konuan Leopold, sinsi efemine Marcisse, Francine, dal gibi sarn hayalci Zoe, huysuz, tknaz ve soukkanl yarma Paul. Snfn arka sralarnn Yedi Cceleri. - Kimseye ihtiyacm yok. Ben kendi bamn aresine bakarm, diye bara bara sylendi Julie, bir yandan da soluunu toparlamaya alyordu. - Daha da neler! diye haykrd Zoe. Amma nankrlk! Haydi gidelim ocuklar. Ne hali varsa grsn, kendini beenmi. Alt siluet dnp gitti. David ayak srd. Uzaklamadan nce, dnd ve: - Yarn, rock grubumuz prova yapacak, dedi. stersen bize katl. Kafeteryann altndaki kk salonda alyoruz. Julie, cevap vermeden. Ansiklopediyi zenle antasnn ta dibine yerletirdi, kayn kuvvetlice skt, girintili kntl dar sokaklarda gzden kayboldu. L Dikey hibir eyin krmad ufuk izgisi, sonsuzlua uzanyor. 103. vaat edilen cinsiyet peinde yryor. Eklemleri takrdyor, antenleri durmadan kuruyor, titrek dudaklaryla onlar sinirli sinirli yalarken ok enerji yitiriyor. Her sanayide, zamann olumsuz etkilerini ok daha fazla duyuyor. 103. lmn srekli bir tehdit gibi stnde dolatn hissediyor. Basit insanlarn hayat ne kadar ksa! Bir cinsiyet organ edinemezse, bunca deneyiminin hibir ie yaramayacan, en vurdumduymaz dman olan zamann, kendisini yeneceini biliyor. Onu, macerasnda kendisini yalnz brakmamaya kararl on iki ka' if izliyor. Karncalar, ayaklarnn altndaki ince kum kaynamaya balaynca-yrmeyi brakyorlar. lk bulut gnei rtnce, yeniden yola koyu'11' yorlar. Bulutlar glerinden habersizler. i 95 Grnm, sral olarak bir ince kum, bir iri kum, bir akl, bir kaya, bir toz kristal. Burada her trl mineral var, ama hi bitki ya da hayvan k git>i. Karlarna bir kaya knca, trmanyorlar. ok ince olduundan sv gibi grnen kum gletleriyle karlanca, orada boulmak-tansa etrafndan dolayorlar. On karncann etrafnda, pembe sradalar ya da ak gri vadilerden muhteem bir manzara uzanyor. ok ince kum gllerinden saknmak iin byk dnemeler izmek zorunda kaldklarnda bile, ynlerini yeniden buluyorlar. Karncalarn ayrcalkl iki

yn saptama olanaklar vardr: Yol feromonlar ve gne nlarna gre, ufuk asnn hesaplanmas. Ama l geerken, bir ncsn kullanyorlar: Yerin manyetik alanlarna duyarl taneciklerle dolu, kk kafatas kanallarndan oluan Johnston organlar. Bu gezegenin neresinde olurlarsa olsunlar, bu grlmez manyetik alana gre, nerede bulunduklarn bilirler. Bylece, hafif tuzlu su bu alanlar deiiklie urattndan, yeralt rmaklarnn yerini saptamay bile baarabilirler. imdilik, Johnston organlar su olmadn tekrarlyor. Me aada, ne yukarda, ne de evrede. Byk meeye ulamak istiyorlarsa, bu aydnlk enginde dmdz yrmeleri gerekiyor. Kifler gittike ackyor ve susuyorlar. Bu kuru ve beyaz lde ok fazla av hayvan yok. ans eseri, kendilerine yararl olabilecek bir hayvann varln seiyorlar: Bir ift akrep, sevime gsterisinin tam ortasnda. Bu kocaman rmcekler tehlikeli olabilirler, bu yzden onlar ldrmek iin sevimelerinin bitmesini, yorulmalarn bekliyorlar. Cilveleme balyor. i kamndan ve koyu renginden tannan dii, yavuklusunu kskalaryla yakalyor ve sanki onu bir tangoya srklemek istiyormu gibi skyor. Sonra onu ileri itiyor. Daha ak renkli ve ince olan erkek, oynana uyarak geri geri yryor. Gezintileri uzuyor ve karncalar danslarn bozmaya cesaret edemeden, onlar izliyorlar. Erkek duruyor ve daha nce ldrd kurumu bir sinei yakalyor ve yemesi iin dii akrebe sunuyor. Dileri olmadndan, hanmefendi, kskalaryla yiyecei kenarlar keskin kalalarna gtryor. Sinek tala haline gelince, dii akrep onu emiyor. Sonra ki akrep ayak ayaa verip dans etmeye balyorlar. Sonunda, erkek t)'r kskacyla sevgilisini tutuyor, dieriyle bir maara eiyor. Ayaklar ve kuyruuyla eiyor ve de kan topra spryor. Maara ifti alacak kadar derinleince, erkek akrep mstakbel eini yeni dairesine davet ediyor. Birlikte yerin altna giriyorlar ve ma-aray kapyorlar. Meraklanan karncalar, onlar grmek iin hemen yann eiyorlar. Yeralt gsterisinin ilgin bir yan yok. ki akrep kan karna, ine ineye iftleiyorlar. Ve arkasndan, iten ackan di-?l- bitkin den erkei ldryor ve kl kprdamadan yutuyor. Tat,n olmu ve karn tok, tek bana dar kyor. Karncalar, onu yakalamann tam zaman olduunu dnyorlar. Brlerine erkeinin paralan yapm dii akrebin can, dman olduklarn sezinledii karncalarla dvmek istemiyor. Kamay yeliyor. Karncalardan daha hzl kouyor. Karncalar, onu iftleme srasnda ldrmediklerine piman oluyor. zerine formik asit atei ayorlar, ama dii akrebin kabuu buna kar koyacak kadar zrhl. Grup, dlleyici erkein artklaryla yetinmek zorunda kalyor. Rntgencilik neymi grsnlerdi. Erkek akrebin etinin hi tad yok, stelik kannlan da doymad. Sonsuz lde yryor, yryor, yryorlar. Kumlar, kayalklar, atallklar, sonra yine kumlar. Uzakta, kre eklinde acayip bir ey fark ediyorlar. Bir yumurta. ln orta yerinde yumurtann ne ii var? Bu bir mucize mi? Hayr, yumurta gerek gibi. Hedefe varmalar iin yollan stne konulmu kutsal bir ant tam gibi, karncalar etrafn sanyorlar. Koklu-yoriar. 5. kokuyu tanyor. Bir Gney yumurtas bu, Jijis yumurtas. Jijis, kara gagal, kara gzl beyaz bir krlangca benzer. Bu kuun bir zellii vardr: Diisi sadece tek bir yumurta yumurtlar ve yuvas yoktur. Yumurtasn geliigzel bir yere brakr. Neresi olsa fark etmez, gerekten. ounlukla ireti bir biimde bir dala, bir kovuk ya da daha gvenli bir yer bile aramadan, bir kayann ta tepesindeki bir yapran stne brakr. Yumurtalar kefeden leilerin, kertenkelelerin, kulann ya da ylanlarn bunlar doyasya yemelerine hi amamak gerekir. Hadi leiler bozmad diyelim, basit bir esinti ereti yumurtay devirmeye yeter. ansl bir civciv, kabuunu devirmeden yumurtadan ktnda, daln ya da kayann tepesinden dmemek iin dikkat etmek zorundadr. Ama ounlukla yavru kabuunu krmaya abalarken yumurtasn drr ve hemen paralanr. O kadar ki bu sakar kuun gnmze kadar gelmi olmas ok artcdr. Karncalar bu acayip nesnenin etrafnda

dnyorlar. Bu kez, yumurtay Jijislerin en gamsz getirmi. Biricik ve kymetli mirassn getirip ln ortasna brakm. Gerisi doann insafn3 kalm. Yine de... O kadar aptalca deil, diye dnyor 103. Yumurtann yksekten dme riskinin olmad bir yer varsa, o da ln ortasrya-5. atlyor ve kafasyla kabuun kat yzeyine vuruyor. Yumurta <"' reniyor. Btn grup giriiyor. Kk, mat dolu sesler: Sonu yok. B kadar byk bir besin ve su rezervinin ok yaknnda olmak ama on ulaamamak onlan kudurtuyor. 97 O zaman, 103. bilimsel bir belgeseli hatrlyor. Kaldra ilkesi ve n agr ykleri kaldrmadaki yarar anlatlyordu. imdi bu bilgiyi uygulama zaman. Kuru bir dal paras toplayp yumurtann altna yerletirmeyi neriyor. Sonra, on ikiler kar arlk oluturacak biimde Kaldracn stnde yava yava ilerleyecekler. Manga, dediini yapyor, bolukta sallanyor, arl artrmak iin ayaklarn sallyor. Bu kavram karsnda bylenen 8. en faalleri. Arlm artrmak iin zplyor. Oluyor; oval antn dengesi bozuluyor ve Piza Kulesi, eiliyor, eiliyor ve sonunda dyor. Sorun: Yumurta, yumuak kuma yavaa devrildi, ama sapasalam, yatay bir ekilde dengede kald. 5. Parmaklarn tekniine kar baz kukular duyuyor. Karncalarn uygulamasna dnmeye karar veriyor. Sivri bir gen oluturuncaya kadar eneklerini smsk kapyor, kabuun zerine dayyor ve ban bir burgu gibi soldan saa dndryor. Kabuk gerekten de salam. Yzlerce hareket sonunda sadece ince bir izgi oluuyor. Bu kadar nemsiz bir sonu iin bunca gayret! 103. Parmaklarda ilerin kolaylkla yrmesine almt. Trne zg sabr ve sebat tkendi. 5. bitkin. Onun yerine 13. sonra 12. daha sonra bir bakas geiyor. Hepsi srayla, ban burgu haline getiriyor. Kk bir atlan almas ve bir saydam pelte gayzerinin fkrmas iin onlarca dakika gerekiyor. Karncalar besleyici svya saldryorlar. 5. memnuniyetle antenlerini oynatyor. Parmaklarn teknii zgn olmakla birlikte, karncalarn tekniinin etkinlii kantlanmt. 103. tartmay daha sonraya erteliyor. imdi ii bandan akn. Sulu sar maddeyi emmek iin o da ban delikten ieri sokuyor. Toprak o kadar scak ve kuru ki Jijisin yumurtas kumda beyaz bir omlet haline geliyor. Ama karncalarn karn bu olay gzlemleyeme-yecek kadar a. Yiyorlar, iiyorlar, yumurtann iinde dans ediyorlar. ANSKLOPED YUMURTA: Ku yumurtas doann bir aheseridir. nce kabuunun yapsna bakalm. gen biiminde mineral tuz kristallerinden olumutur. Sivri ular yumurtann merkezine dnktr. yle ki kristaller dandan bask grdklerinde stste ylrlar, sklarlar ve bylece eper daha dayankl hale gelir. Roma katedral/erindeki kemerler gibi, bask arttka, yap daha salamlar. Buna karlk, bask ierden gelirse genler ayrlr ve kolaylkla ker. ar'ncalarn Devrimi / F: 7 Bylece, yumurta kulukaya yatan annenin arln e- ; kecek kadar dtan dayankl, ama yavrunun kabuu krp kmasn salayacak kadar iten krlgandr. Kabuun daha baka nitelikleri de vardr. Ku embriyonunun eksiksiz gelimesi iin her zaman sarnn stnde olmas zorunludur. Yumurta devrilebilir de. Ama hi nemi yok: San, zara yanlamasna balanm ve sspansiyon grevi gren yay eklinde iki kordonla kuatlmtr. Yayn etkisiyle yumurtann hareketleri dengelenir ve bir hacyatmaz gibi embriyonun hep ayn konumda kalmasn salar. Yumurtlanr yumurtlanmaz, yumurta ani bir soumaya urar. Bu iki i zann ayrlmasna ve bir hava cebinin olumasna yol aar. Hava cebi, civcivin kabuunu krmasna, hatta bir aksilik olduunda, annesini yardma armak iin cvldamasna yetecek birka saniye salar. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. EVRM

Adli tabip. Adli Tp Enstitsnn mutfanda kendisine baharatl otlardan bir omlet hazrlamak zereyken, kapnn zili ald. Komiser Maximilien Linart, Gaston Pinson'un lm nedenini renmek iin gelmiti. - Biraz omlet ister misiniz? diye nerdi doktor. - Hayr, teekkr ederim. Biraz nce yedim. Gaston'un otopsisini bitirdiniz mi? Adam, yemeini alelacele yuttu, stne bir bardak bira iti, sonra komiserle laboratuvara gitmek iin beyaz nln srtna geirdiBir dosya kard. Uzman, merhumun kanndaki baz bileenleri tahlil etmi ve ok gl bir alerjik tepki meydana geldiini fark etmiti. Cesedin boynunda krmz bir leke saptamt ve bundan lmn bir yabanars sokmasndan olduu sonucuna varmt. Yabanars sokmas sonucu lmler nadir deildi. - Zehirin ldrc olmas iin, yabanarsnn tesadfen kalb dorudan bal bir damar sokmas yeter, dedi adli tabip. Aklama polisi artt. Demek cinayet olduunu sand ey s dece basit bir orman kazasyd. Sradan bir yabanars sokmas99 Ama yine de piramit kalyordu geriye. Basit bir rastlant sz konusu olsa bile, koruma altna alnm bir ormann gbeinde izinsiz kurulmu bir piramidin dibinde, bir yabanars sokmas sonucu lmek normal deildi. zeninden dolay adli tabibe teekkr etti ve aln dnceyle krm halde, kente dnd. _ Merhaba, baym! gen, kendisine doru ilerliyordu. Maximilien, ilerinden Valinin yeeni Gonzague' tand. Yz rk ve morartlarla kaplyd ve de sa yananda bir srk izi vard - Dvtn m? diye sordu polis. - Biraz, diye bard (jonzague. Kocaman bir anarist etesinin enesini patlattk. - Hl siyasetle ilgileniyor musun? - Biz Kara Kemelerdeniz. Yeni an san nc genlik hareketi, diye belirtti bir baka olan, bir bildiri uzatarak. "Yabanclar dar" diye okuyan polis mrldand: - Anlyorum, anlyorum. - Sorunumuz u: Silahmz yok, dedi nc ocuk. Sizinki gibi krom kapl bir tabancamz olsayd, baym, iler "siyasal bakmdan" bizim iin ok daha kolay olurdu. Tabancann omuz asksnn ceketinden dan ktn fark edince, Maximilien Linart hemen ceketini dmeledi. - Biliyorsun, tabanca bir ey deildir, dedi. Sadece bir alet. Asl nemli olan tetie basan parman ucundaki siniri kontrol eden beyindir. Bu sinir ok uzundur... - O kadar da uzun deil, diyerek ilerinden birisi kahkahay bast. - Haydi iyi akamlar, diyerek bitirdi polis, bunun "gen mizah" olmas gerektiini dnerek. Oonzague onu tuttu. - Baym, biliyorsunuz biz dzenden yanayz, diye srar etti. Eer "'r gn yardma ihtiya duyarsanz hi tereddt etmeyin, bir iaret akn bize. Uzatt kartviziti kibarca cebine sokup yoluna devam etti Maximilien. - Polise yardm etmeye her zaman hazrz, diye bir kere daha ba-Srd uSeii. Komiser omuzlarn silkti. Devir deiiyordu. O genliinde, bir P'ise asla bu ekilde seslenemezdi, bu grev onu o kadar etkiliyoru W- imdi ise, genler en ufak eitim grmeden, gnll polisilik ynarnay neriyorlard. Bir an nce eine ve kzna kavumak iin omlarn hzlandrd. 100 Fontainebleau'nn ana sokaklarnda insanlar harl harld. Anneler bebek arabalarn itiyor, dilenciler bozuk para dileniyor, kadnlar tekerlekli al veri arabalarn ekiyor, ocuklar seksek oynuyor, iten yorgun argn kan adamlar evlerine kavumak iin acele ediyor ve insanlar, grevlerden dolay ylm pis kokan p kutularn kartryorlard.

u rk kokusu.. Maximilien admlarn hzlandrd. Bu lkede dzen olmad doruydu. En ufak bir rgtlenme, en ufak bir ortak ama yoktu, insanlarn her biri bir yana ekiyordu. Tpk ormanlarn tarlalar igal etmesi gibi, kentleri de kaos saryordu. "Polislik meslei, gzel bir meslek" diye geirdi iinden. Yaban otlar kesmek, ulu aalar korumak, ormanlar dzenlemek gibi bir ey. Gerek bir bahvanlk meslei. Tr olabildiince en temiz, en salkl biimde tutmak. Evine varnca, balklar besledi; dii bir gupinin dourduunu ve yemek iin yavrularn kovaladn fark etti. Akvaryumda ahlk diye bir ey yok. Kars henz akam yemei iin armadan, bir an minede grl grl yanan odun ateini seyretti. dnn mns: Sirke-sarmsak soslu domuz kellesi ve hindiba salatas. Sofrada, hi dzelmeyen havalardan, hep kt haberlerden konuuldu. Marguerite'in okul notlan ve Madam Linart'n nefis yemekleri kutland. Yemekten sonra, kars kirli tabaklan bulak makinesine yerletirirken Maximilien, Marguerite'ten doum gnnde kendisine hediye ettii u acayip bilgisayar oyunu Evrim'in nasl oynandn aklamasn istedi. Ona yapacak devleri olduu yantn verdi. En kolay, bilgisayara baka bir program. Kimseyi koymakt. Kimse, birisiyle konuuyormu gibi cmleler sralayabilen bir bilgisayar program, diye belirtti. Daha sonra, cmleler bir ses bireim-cisi araclyla seslendiriliyor ve ekrann iki yanna yerletirilmi hoparlrlerden yaymlanyordu. Marguerite, babasna programn nasl balatlacan aklayp gitti. Polis memuru, mrldayan bilgisayann karsna oturdu. Ekranda kocaman bir gz belirdi. - Adm Kimse. Ama beni istediiniz gibi arabilirsiniz, dedi bilgisayar, kk hoparlrlerden. Adm deitirmek ister misiniz? Houna gitti polisin, i mikrofona yaklat. - Sana bir sko ad vereceim: MacYavel. - Bundan byle MacYavetim, diye bildirdi bilgisayar. Benden ne istiyorsunuz? 101 Devasa gz, kirpiklerini krptrd. - Bana Evrim oyununu retmeni istiyorum. Bu oyunu biliyor musun? _ Hayr ama kullanma talimatna balanabilirim, diye cevap verdi tek gzDeiik fi kutularn harekete geirdikten sonra, byk olaslkla Kurallar okuyordu. MacYavetin gz ekrann bir kesinde kk bir grnt haline geldi ve oyunu balatt. - nce bir kabile yaratmak gerekiyor. MacYavel program, Evrim oyunu pogramnn kullanma klavuzun-dan daha te bir eydi. Gerek bir yardmcyd. Tatl suyu olsun diye olas kabilesini tercihen olas bir rmak kysnda kurmasn salk verdi. Ky, korsanlann saldrsna uramamas iin deniz kysna fazla yakn olmamalyd. Ama ticaret kervanlarnn kolaylkla ulaabilmesi iin fazla yukarda da bulunmamalyd. Maximilien szn dinledi ve az sonra ekranda, saz damlarndan dumanlarn kt derinlik izimii, boyutlu bir ky belirdi. ok iyi izilmi insancklar kaplardan girip kyor, olas biimde, olas ilerine glerine bakyorlard. Her ey gerek gibiydi. MacYavel, kerpiten duvarlar, balktan tulalar, ular aata sertletirilmi kazklar yapmann yararn kabilesine nasl reteceini gsterdi. Ekrandaki sonuta yapay bir eydi, ama Maximilien'in her mdahalesinde ky gittike daha ilevsel oluyordu; ambarlar dolup tayor, ncler baka kasabalar kurmaya gidiyor ve -baarnn gstergesi- nfus artyordu. Bu oyunda her siyasal, askeri, tarmsal ya da sanayi ile ilgili seimden sonra, on yln gemesi iin "uzam" tuuna basmak yetiyordu. Bylece, orta ve uzun vadeli kararlarnn sonularn hemen grebiliyordu. Ekrann sol st kesindeki nfusu, zenginlikleri, yiyecek rezervlerini, bilimsel kazanmlar, srdrlen aratrmalar gsteren bir eit kumanda tablosunda baar dzeyini gzetliyordu.

Maximilien, Msr tipi bir sanata ynlendirdii kk bir uygarlk balatmay baard. Hatta onlara piramitler bile kurdurdu. te yandan bu oyun, o zamana kadar para ve enerji savurganl olarak grd antlar ve inaatlar yapmann yararlarn retmekteydi. Antlar, halkn kltrel kimliini yaratr. Ayrca, komu halklarn kltrl sekinlerini ekerler ve bir simge olarak ant evresinde topluluun btnlemesini salar. Ne yazk ki Maximilien mlekler yapmam, kapal kaplarda tahl stk etmemiti. Bu yzden, halk bitki biti trnden bceklerin haaP ettii rezervleri yedi. Midesi bo, zayf den ordusu gneyden 8 en Afrikal istilaclarn saldrlarna kar koyamad. Her eye yenien balamak gerekiyordu. 102 Bu oyun onu elendirmeye balyordu. mlekler yapmann hayati nemi ocuklara hibir yerde retilmiyordu. Bitki bitlerinden, unbceklerinden korunmu, az iyice kapatlm kplerde tahl saklamay akl etmedii iin bir uygarlk lebiliyordu. Alt yz bin kii kadar olan btn "halk" oyunda telef olmutu. Danman MacYavel; "yeni" bir halkla her eye batan balamas iin yeni bir oyun balatmasnn yeterli olduunu bildirdi. Evrimde, altrma amacyla uygarlk karalamalar yapmaya hakknz vard. Her eyi yeniden balatacak tua basmadan nce, komiser renkli ekrandaki terk edilmi iki piramidiyle geni ovay seyretti. Dald gitti. Primadi yle tekin bir yap deildi. Gl bir amblemi gsteriyordu. u Fontainebleau Orman'ndaki gerek piramitte acaba ne saklyd? MOLOTOFKOKTEYL Bir huzur liman. Bir sr ara sokaklardan geerek, sonunda eve ulaan Julie, yorgannn altnda yar uzanarak cep lambasyla rahat rahat Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi^ okuyordu. u Edmond Wells'in tam olarak ne tr bir devrimden sz ettiini anlamak istiyordu. Yazarn dncesi ona karmak geliyordu. Bir "devrim'den, bir "evrim'den sz ediyordu, ama her durumda "iddetsiz" ve "gsteriten saknan" bir devrim ya da evrim sz konusuydu. Hissettirmeden, neredeyse gizlice anlaylar deitirmek istiyordu. Btn bunlar en azndan elikiliydi. Devrimleri anlatan sayfalar vard ama sayfalan evirdike imdiye kadar hibirinin amalarna ulamadn reniyordunuz. Bir devrimin kokumas ya da baarya ulamamas sanki kanlmazd. Yine de, Julie kitab her atnda, molotofkokteylleri tarifleri gibi birok ilgin blm kefetti. Molotofkokteyli yapmann birok yolu vard. Bazlar ieye taklan bir paavrayla ate alyordu, bazlarnn iinde pastiller vard ve ie krlnca, tutuan kimyasal bileenler aa kyordu. "Sonunda, devrim yapmaya yarayacak pratik tavsiyeler" diye dnd. Edmond VVells, kokteyle katlacak maddelerin dozlarn veriyordu. Geriye sadece hazrlamak kalyordu. Morarm dizinde bir ac hissetti. Pansuman kard ve yaray rv celedi. Kemiklerinin her birini, her bir kasn, kkrdan duyumsU' yordu. O zamana kadar dizi sanki hi olmamt. Yksek sesle: - Merhaba dizim, dedi. Sonra ekledi: - ...Senin cann yakan khne dnya, cn alacam. 103 Bahecilikte kullanlan rnlerin ve aletlerin brakld sundurmaya gitti. Yangn bombas yapmaya yarayan her trl malzemeyi orada buldu. Bir cam ie ald. ine sodyum klorat, benzin ve teki gerekli kimyasal maddeleri doldurdu. Annesinden ard ipek fular tka olarak kulland. Kokteyl hazrd. Julie, el yapm kk bombasn kucaklad. Lise kalesinin ona sonsuza kadar direnecei nerede yazyordu. KUM ZAMANI Bitkinler. Kifler uzun sredir bir ey yemediler. stelik nemsiz-likten boulmaya baladlar. Antenleri katlayor, ayak eklemleri birbirine geiyor, optik krelerini toz kepekleri kaplyor. Ama onlar ykamakla israf edecek tkrkleri yok.

On karnca, bir kum bceinden byk meenin ynn soruyorlar. Yant alr almaz, onu yiyorlar. yle zaman olur ki teekkr ettiinizi sylemek gcnzn ok stnde bir lkstr. Nemin en ufak molekln almak iin, hayvan ayaklarnn eklemlerine kadar emiyorlar. l daha byle uzayp giderse, telef olacaklar. 103.'nn adm atacak hali yok. Yarm damlack bir iy iin neler vermezdi! Ama birka yldr gezegende s artmt. Baharlar scakt, yazlar kavurucu, sonbaharlar lk; ancak klarda, souk ve nem yle byle hissediliyordu. anslarndan, ayaklarnn ularn koruyacak bir yry biliyorlar. Bu, Yedibei-nakan kentindeki karncalarn bir teknii. Alt ayaktan sadece drdn, sonra br drdn sral bir ekilde kullanarak ilerlemeyi gerektiriyor. Bylelikle, iki ayaklar srekli olarak serin kalyor, yerin yakmasndan kurtuluyor. Oldum olas yabanc trlere ilgi duyan 103. lde rahat rahat do-'aan "bceklerin bcekleri' uyuzbceklerine hayranlk duyuyor. Hava scaksa, topraa girerler, serinleyince yeniden dar karlar. Karncalar onlar taklit etmeye karar veriyorlar. Biz Parmaklara gre ne kadar miniciksek, onlar da bize gre o ka-ar minicik, ama yine de byle bir durumda bize hayatta kalmay 9steriyorlar. Bu, 103.'ye ne st, ne de alt boyutlar kmsemek gerektiini blr kez daha kantlyor. Biz uyuzbcekleri ile Parmaklar arasnda bir yerlerdeyiz. nava serinleyince, karncalar kum yorganlarnn altndan kyorlar. 104 Bir knkanatl nlerinden kayor. 15. ona nian almak istiyor, ama 103. onu ldrmenin bir ie yaramayacan sylyor. Bu bcein krmz olmas bir tesadf deil. Doada, gz alc renklere brnen her eyin ya zehirli ya da tehlikeli olduunu bilmek gerekir. Bcekler deli deil. Leileri zerlerine ekmek keyfi iin krmzlar iinde boy gstermezler. Byle yapyorlarsa, herkese kendilerine satamaya kalkmann gerei olmadn bildirmek iindir. 14. baz bceklerin zehirli olmadklar halde zehirli olduklarna inandrmak iin krmztlatklarn ileri sryor. 7. kout ve tamamlayc gelimeler grdn ekliyor. ki kelebek trnn kanatlarnda tamamen ayn motifler var. Birinin kanatlar zehirli, tekininki deil. Ama zehirli olmayan tr, teki kadar gvenliktedir, nk kular kanatlarndaki motifleri grnce, zehirli olduunu sanp ondan saknrlar. 103. kukulu durumlarda, zehirlenmeyi gze almamann doru olacan dnyor. Can sklan 15. knkanatly brakyor. Daha inat olan 14. onu kovalyor ve vuruyor. Tadna bakyor. Hepsi de leceini dnyor, ama yle bir ey olmuyor. Zehirli olduuna inandrmak amal bir y-knmeydi bu. Kendilerine krmz bcek ziyafeti ekiyorlar. Yrrlerken, karncalar yknmenin anlam ve renklerin ne ifade ettii konusunda tartyorlar. Neden bazlar renkli de tekiler deil? Bu kavurucu scan ve kurakln ortasnda, yknmeyi tartmann hi de sras deil gibi. 103. bunu kt etkilenmesine. Parmaklarla temastan yozlamasna veriyor. Nem savurganl olsa da, konumann yorgunluu ve acy unutturmak gibi bir yaran olduunu da kabul ediyor. 16. bir trtln bir kuu korkutmak iin ku ba biimine girdiini grdn anlatyor. 9. bir sinein bir rmcei pskrtmek iin akrep biimine girdiini grdn ileri sryor. Tam dnmde mi yoksa eksik dnmde miydi? diye soruyor 14. Bu, bceklerde sonu gelmez bir tartma konusuydu. Dnmden konumak pek holarna gider. Tam dnml bceklerle, eksik dnml bcekler arasnda hep bir blnme olmutur. Tam dnml olanlar drt evreden geerler. Yumurta, larva, nemfa, ergin. Kelebekler, karncalar, yaban anlar, arlar ile pireler ve gelinb0' ceklerinde durum byledir. Eksik dnmller sadece evrede" geerler: Yumurta, larva, ergin. Minyatr ergin halinde doarlar ve S1' derek deiime urarlar. ekirgeler, kulaakaanlar, beyaz karnca lar ve hamambceklerinde durum byledir. 105

Pek bilinmez ama "tam dnmller", "eksik dnmlleri" kk grrler. "Nemfa evresinden gemediklerinden" tam olarak "kalptan kmamlardr." Tam deiller. Bunlar yalanan, ama ergin olmayan bebeklerdir, diye imada bulunurlar. . Sanki ak seikmi gibi, bu tam dnml bir sinekti, diye yantlyor 9. 103. yryor ve gnein sarlar, turuncular cmb iinde, ufukta aQr ar kayboluunu seyrediyor. Belki de gne arpmasndan dolay tuhaf dnceler geliyor aklna. Gne, tam dnml bir hayvan mdr? Parmaklar da tam dnml mdrler? Doa neden onu, bir tek onu bu canavarlarla karlatrmt? Bir bireyin nasl bu kadar byk bir sorumluluu olurdu? lk kez, amacnda kukuya dyor. Bir cinsiyeti olmasn arzulamak, dnyann gelitirilmesini dilemek, Parmaklar ve karncalar arasnda bir ittifak kurmay istemek, btn bunlarn gerekten bir anlam var m? Eer varsa, doa amacna ulamak iin neden bu kadar dolambal yollardan geiyordu? ATiStKLOFED GELECEK BlLlNCt: nsan teki hayvan trlerinden farkl klan nedir? Elin teki parmaklarnn karsna gelebilen bir baparma olmas m? Dili mi? Fazla irilemi beyni mi? Dikey konumda durabilmesi mi? Belki de sadece gelecek bilincidir. Btn hayvanlar imdide ve gemite yaarlar. Ortaya kan eyi zmlerler ve nceki deneyimleriyle karlatrrlar. Buna karlk, insan olacaklar tahmin etmeye alr, insanda bu gelecei kestirmeye yatknlk, neolitik dnemde, tarmla ilgilenmeye balamasyla ortaya km olmaldr. Ondan sonra, tesadflere bal yiyecek kaynaklar olan toplamaclktan ve avdan vazgeip gelecekte alaca rnleri tahmin etmeye balamtr. Bundan byle, gelecek grnn her insan iin znellemesi, dolaysyla farkllamas mantklyd. Bylece, insanlar gelecei betimlemek iin ok doal olarak bir dil gelitirmeye baladlar. Gelecek bilinciyle birlikte, gelecei betimleyecek dil domutur, Eski dillerin gelecekten sz etmek iin ok az szckleri ve basit bir dilbilgileri vard. Oysa modern diller, bu dil-bilgisini durmadan gelitiriyorlar. Gelecein vaatlerini dorulamak iin mantk, teknoloji bulmay gerektiriyordu. te olaylarn gelimesi byle balad. nsanlar denetleyemedikleri gelecee Tanr adn vermilerdir. Ama teknoloji gelecei gittike daha iyi kontrol etmelerini salyor. Tanr gitgide kayboluyor, yerini mete-orologlar, gelecekbilimciler, makinelerin sayesinde yarnn nasl olacan, neden yle deil de byle olacan bildiklerini sav/ayan/ar alyor. Edmond Wells Orece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. GZLBRH AIRLII Maximilien Linart, sessizce uzun uzun piramidi inceledi. Biimini ve bu ormann ortasndaki mnasebetsizliini daha iyi kavramak iin cep defterine yeniden izdi. Sonra, karsnda grdyte her bakmdan benzer olduundan emin olmak iin izimini zenle inceledi. Komiser Linart, Polis Okulunda bir kimse ya da bir ey uzun uzun gzlemlendiinde, ok deerli binlerce bilgi edinilebileceini sylerdi. Ve bu ou zaman her trl bilmeceyi zmeye yetiyordu. Bu olaya "Jericho Sendromu" derdi. Ne var ki o, ortal amataya verip hedefin etrafnda dnmek, kendiliinden almasn beklemek yerine, hedefi izerek etrafnda dner ve eitli alardan gzlemlerdi. Kars Scyntia'y batan karmak iin de ayn teknii kullanmt. Asil bir gzellii vard ve taliplilerine havasn aldrmaya alknd. Maximilien onu bir mankenler defilesinde fark etmiti. Kadnlann en "havals'yd, dolaysyla erkekler gzlerini ondan ayramyorlard. Onu uzun uzun gzlemlemiti. Sabit ve delici baklar gen kadn balangta rahatsz etmiti, sonra merakn uyandrmt. Sadece ona bakarak, sonradan onunla ayn dalga boyunda olmasn salayacak bir sr ipucu kefetmiti. Burcuyla -balkssl bir madalyonu vard, kulak memelerini tahri eden kpeler takmt. ok ar bir parfm srmt. Masada yanna oturmu ve astroloji konusunda bir sohbet balatmt. Sembollerin gc; su, toprak ve ate burlar arasndaki fark konusunu gelitirmiti. lk ekingenlii geince, Scyntia da ok doa' bir biimde kendi fikrini sylemiti. eitli alamlardan mcevherlere dayanmay salayan anti-alerjik bir maddeden

sz etmilerdi. Sonra sohbet parfm, makyaj, rejim ve ucuzluklar konusunda devam etmiti. "lk i olarak, karndakiyle ayn alanda yer alarak onu rahatlatacaksn." Onun bildii konular atktan sonra, bilmedii konulara girrnitl: Ender filmler, egzotik yemekler, snrl tirajl kitaplar. kinci olarak. ak stratejisi basitti. Farknda olduu bir aykrlk zerine kurulma' tu: Gzel kadnlar kendilerinin zeki olduunun sylenmesinden, ze ki kadnlar kendilerinin gzel olduunun sylenmesinden holanrla 107 nc hareketinde, ellerinden birini yakalam ve izgilerini gzlemlemiti. Bu konudan hi anlamyordu, ama her insann iitmek isteyecei eyleri sylemiti: izgileri ok zeldi, byk bir ak yaayacakt, mutlu olacakt, iki ocuu, iki olu olacakt. En sonunda da, ele geirdiinden emin olmak iin Scyntia'nn en iyi kz arkadayla ilgileniyormu gibi yapmt. Hemen etkisini gstermi- kskanmasna yol amt. Aradan ay getikten sonra evlenmilerdi. Maximilien piramidi gzden geirdi. Bu geni ele geirmek daha zor olacakt. Yaklat. Ona dokundu. Onu okad. Yapnn iinden bir ses duyar gibi oldu. Defterini cebine koyup kulan ayna gvdeye dayad. Sesler alglad. Hi kuku yok, bu tuhaf yapnn iinde insanlar vard. eriden silah sesleri geliyordu. ararak, bir adm geri ekildi. Polisin gzleri salamd ve sadece iitme organna gvenerek sonular karmaktan holanmazd. Ama yine de patlamann piramidin iinden geldiinden emindi. Yeniden kulan duvara dayad ve bu kez araba tekerleklerinin gcrts, arkasndan lklar alglad. amata. Klasik mzik. Alklar. At kinemeleri. Mitralyz atrtlar. SOM AHS KALOPTEFKS On karncann artk derman kalmad. En kk feromon cmlesi karmyorlar. letiim kurmalarn salayan buharlarn nemine kadar, her eyi idareli kullanmalar gerekiyor. 103. birden tekdze gkyznde bir hareket fark ediyor. Bir ka-lopteriks. Karncalar iin alarn derinliklerinden gelen bu iri kzb-cekleri, kaybolmu denizciler iin martlar gibidirler: Yaknlarda bir bitki blgesi bulunduunu gsterir. Askerler yeniden yrekleniyorlar, daha ayrntl grmek, kalopteriksin hareketlerini daha iyi izlemek iin gzlerini ovuturuyorlar. Kzbcegi, drt sinirli kanadyla onlar neredeyse yalayarak iniyor. Grkemli bcei gzlemek iin duruyorlar. Kzbcegi, gerekten de b'r uu kraliesidir. Havada olduu yerde durmay becermekle kalmaz, ayrca birbirinden bamsz kanatlaryla geri geri uabilen tek bcektir. Kocaman glge yaknlayor, dengede kalyor, sonra yeniden harekete geiyor, onlarn etrafnda dnyor. Rahat uuundan, vcudu-nun nemsizlikten hi de ac ekmedii anlalyor. Karncalar onu izliyorlar. Sonunda havann biraz serinlediini his-ediyorlar. plak alnl tepenin doruunda, kara kllardan bir pervaz Sornyor. Otlar, otlar. Otun olduu yerde zsuyu, dolaysyla serin-Uk ve nem vardr. Kurtuldular. 108 Karncalar limana kadar drtnala kouyorlar. Filizleri, hayatta kalmaya demeyecek kadar kk birka iek kendilerini a antenlerine sunuyorlar. Ogulotlar, nergisler, uhaiekleri, smbller, siklamenler. Fundalarn stnde ayzmleri var, mrverler, imirler, kubumular, fndklar, akdikenler, kzlcklar. Bir cennet. Hi bu kadar zengin bir blge grmemilerdi. Her yerde meyveler, iekler, otlar, formik asit atlarndan hzl koamayan merakl kk av hayvanlar. Muhteem hava polen dolu, yerler filizlerle rtl. Her yerden bolluk fkryor. Karncalar tkmyor, sindirim kursaklarn da sosyal kursaklarn da tkabasa dolduruyorlar. Her ey onlara nefis geliyor. Alk ve susuzluk her eye olaanst bir tat veriyor. En kk bir karahindiba tanesinde, tatlsndan, acsndan tuzlusuna ne tatlar var. ieklerin dii eeylik gzelerindeki iyi

emiyorlar. Onlarda bile o zamana kadar pek nemsemedikleri farkl damak tatlar buluyorlar. 5. 6. ve 7. keyifle yalamak ya da iklet gibi inemek iin birbirlerine erkek organlar veriyorlar. Ufack bir kk paras nefis bir yemek. Bir papatyann poleninde ykanyorlar ve birbirlerine kar topu gibi sar toplar atyorlar. Birbirlerine yolladklar sevin dolu feromonlar onlar kandryor. Yiyorlar, iiyorlar, ykanyorlar, sonra yine yiyorlar, yine iiyorlar, yine ykanyorlar. Sonunda bkp otlara srtnyorlar ve hayatta olmann keyfini karmak iin otlarn zerine seriliyorlar. On sava byk beyaz kuzey ln bir utan bir uca getiler ve oradan sa salim ktlar. Karnlar tok, rahatlan yerinde, toplanyor ve tartyorlar. Artk rahatladklarndan, 10. 103.'den kendilerine Parmaklardan sz etmesini istiyor. Belki de ihtiyar keifinin btn srlar kendilerine aklamadan lmesinden korkuyor. 103. Parmaklarn tuhaf bir buluundan sz ayor: renkli k. Bunlar yollarda tkankl nlemek iin koyulan iaretler. aret yeil renkteyken, btn Parmaklar yolda ilerliyorlar. Krmzya geince, sanki hepsi lmler gibi olduklar yerde kalyorlar. 5. bunun Parmaklarn istilasn nlemede ie yarayabileceini sylyor. Her yere krmz iaretler koymak yeterli. Ama 103. iaretlere uymayan Parmaklarn olduunu belirtiyor. Canlarnn istedii gibi geiyorlar. Baka bir ey bulmak gerekecek. - Peki mizah ne? diye soruyor 10. 103. onlara Parmak fkras anlatmaya raz oluyor, ama hibirin' anlamadndan, aklnda bir tekinin bile kalmadn gryor. Bankz stnde bir Eskimo hikyesini yle byle hatrlyor, ama Eskimo'nun da bankizin de ne olduunu bir trl renemedi. 109 yine de. Belki birini onlara anlatabilir. Karncayla austos bceinin hikyesi. g/r austosbcei btn yaz ark sylyor ve bir karncadan yiyecek istiyor. teki hayr diye yantlyor, ona hibir ey vermek istemiyor. Anlatnn burasnda, karncann neden hl agustosbcegini yemedii on ikiler bir trl anlamyorlar. 103. fkrann zelliinin bu olduu yantn veriyor. Onlar bundan hibir ey anlamyorlar ama bu Parmaklarda spazmlara yol ayor. 10. bu acayip hikyenin sonunu dinlemek istiyor. Austosbcei havasn alyor ve alktan lyor. Sonunu hazin bulmakla birlikte, on ikiler hikyeyi beeniyorlar. in asln renmek iin sorular soruyorlar. Austosbcei neden btn yaz boyunca ark sylyor? Oysa agustosbceklerinin elerini ekmek iin ark sylediklerini ve iftlemeden sonra sustuklarn herkes bilir. Neden karnca alktan len agustosbceginin kadavrasn ele geirip paralara ayrmyor ve ezme haline getirmiyor? Tartma, aniden kesiliyor. Kk topluluk otlarn titrediini, ta yapraklarnn kasldn, ahududularn zsuyunun deitiini hissetti. evredeki hayvanlar topraa saklanyorlar. Havada tehlike var. Ne oluyor? Onlar bu derece korkutan sakn on kzl karnca olmasn? Hayr. Sar tehdit dallar titretiyor. evrede korku kokusu dolayor. Qk kararyor. Daha len ve hava scak, yine de gne, stn bir dman karsnda boyun emi gibi, birka n daha frlatyor ve kayboluyor. On karnca antenlerini dikiyor. Gn ykseklerinden kara bir bulut yaklayor. nce bulutun frtna getirdiini sanyorlar. Ama hayr. Me yamur, ne de rzgr var. 103. uan Parmaklar'n tesadfen oradan getiklerini dnyor, ama o da deil. Karncalarn gzleri ok uzaklar grmese de, yava yava ykseklerdeki bu uzun bulutun ne anlama geldiini anlyorlar. Vzltlar yaylyor. Ar bir koku antenlerinin segmanlarn dolduruyor. Gkteki bu pamuk bulutu... ekirgeler! Gmen ekirgeler bulutu! Normalde, Avrupa'da ok nadir grnrler. spanya'da ve Frangda Cte d'Azur'de birka nadir ekirge istilas grld, ama s ge-e' olarak art gsterdiinden beri, Gney hayvanlar Loire' ayor-ar- Tek tr ekin de tehlike bulutlarnn boyutunu artryor.

Gmen ekirgeler! ekirgeler yalnz rastladnzda sevimli, her .. mdan aIm'i' kibar ve yemesi tatl bceklerdir, ama kmeler ha-'"deyken felaketlerin en beteridirler. ^m 110 ekirge yalnzken, klrengine brnr ve alak gnll bir tavr ' taknr. Ama teki ekirgelerle birleince rengi nce krmzya, sonra pembeye, sonra turuncuya ve en sonunda da sarya dner. Safran rengi, cinsel azgnln zirvesinde olduunu gsterir. te o zaman g- z dner, bulduu btn diilerle iftleir. Yemek tutkusu da cinsel tutkusu kadar artcdr, ikisini tatmin etmek iin nne ne karsa tahrip eder. \ 5 rak Yalnzken, sraya sraya geceleri yaar. Grup halindeyken, uagndzleri yaar. Yalnz ekirge, kurakla adapte olduundan llerde srter. Sr halindeyken neme ok dayankldr ve hi kork; madan ekinlere, allklara ve ormanlara saldrr. Parmaklarn televizyonda "kalabalklarn iktidar" dedikleri eyin bir tezahr m bu? Sayca stnlk yasaklamalar kaldrr, kurallar ykar, bakalarnn hayatna saygy zedeler. 5. gerisin geri dnmeleri emrini veriyor, ama hepsi de artk ok ge olduunu biliyor. 103. lm bulutunun yaklamasn seyrediyor. Yukarda, havaya aslm binlerce ekirge, birka saniyede yere inecek. On Bel-o-kanl, merakl ve korkak antenlerini dikiyor. Kara bulut, altnda yrei arpan her eyi nce korkudan ldrmek istermi gibi havada dnyor. Hava akmlar bu ktleyi Mbius eridine benzer kvrmlar halinde srklyor. Kiflerden bazlar ilerinden, pek inanmasalar da yanlm olmay diliyorlar. Bunun bir toz bulutu, kocaman bir toz bulutu olduunu dlyorlar. Kara bulut uzuyor ve felaket habercisi kapal semboller oluturuyor. Aada, kimse kmldamyor. Herkes bekliyor. zellikle de zengin deneyimleri olan 103.'nn zgn bir zm bulmasn bekliyorlar. 103.'nn bir zm yok. Karnndaki formik asit rezervini kontrol ediyor ve bununla ka ekirgeyi vurabileceini merak ediyor. Bulut, girdaplar halinde yava yava iniyor. Binlerce a enein takrts gittike daha net iitiliyor. Otlar bzlyorlar ve bu a ekirgelerin, sonlar olduunu igdsel olarak biliyorlar. 103. gkyznn durmadan karardn saptyor. On ler ember halinde toplanyorlar, karnlarn dikip ate etmeye hazr bekliyorlar. Tamam; ilk ekirgeler, dev bir hava ordusunun nce paratleri gibi, beceriksiz sraylarla yere iniyor. ok abuk ayaklar zerinde doruluyor ve evrelerinde ne varsa tknmaya balyorlar. Yiyorlar ve iftleiyorlar. Dii bir ekirge yere iner inmez, erkek ekirge iftlemek iin ona yaklayor. iftleme biter bitmez, diiler akllara ziyan korkun br dllenme yeteneiyle yumurtalarn yere dkyorlar. ekirgenin en byk silah, hemen kitleler halinde yumurtalarn yaymasdr. ekirgelerin cinsellii, karncalarn asit fkrtmasndan daha g11?' l, Parmaklar'n pembe ucundan daha korkun! 111 ATiSKLOFEDt InSAMH TArlIMI: Btn gelimi organlaryla alt aylk bir fets imdiden bir insan mdr? Eer yant evetse, aylk bir fets bir insan mdr? Henz dllenmi bir yumurta insan mdr? Alt yldr bilinci yerinde olmayan, ama kalbi arpan ve cierleri nefes alan koma halindeki bir hasta hl insan mdr? Canl ama besleyici bir svda korunan bir insan beyni bir insan mdr? nsan beyninin her trl dnme mekanizmalarn retebilen bir bilgisayara insan diyebilir miyiz? D grnyle insana benzeyen ve bir insann beynini andran bir beyinle donatlm bir robot insan mdr? lerde, ikizinin gereksinimi olabilecei dnlerek yedek organ olarak genetik ilemlerle retilen insan klonu insan mdr?

Hibir ey ak deil. Antik ada ve Ortaa'a kadar kadnlar, yabanclar ve esirler insan olarak kabul edilmezdi, normal olarak, neyin insan olduuna, neyin insan olmadna sadece yasa koyucu karar verirdi. Buna biyologlar, filozoflar, bilgisayarclar, genetikileri, din adamlarn, airleri, fizikileri de katmak gerekiyor. nk, gerekte 'insan' kavramn tanmlamak gittike gleiyor. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. ROCK'A OE Julie, lisenin meeden byk ve salam arka kapsnn karsna 9elince, srtndan antasn indirdi. Hazrlad molotof kokteylini kard. akma akt, kvlcmlar kt ama alev almad. Ta tkenmiti. antasn kartrd ve sonunda bir kutu kibrit buldu. Bu defa, hibir ey molotofkokteylini kapya atmasn engelleyemezdi. Kibriti akt ve her eyi balatacak kk turuncu alevi seyretti. - Demek geldin, Julie. Yangn bombasn saklad. Kimdi bu yeni kundak bozucu? Arkaca dnd. Yine David. ~ Demek sonunda mzik grubumuzu dinlemeye karar verdin, de-' doru tahmin ettiini dnerek. Bir eylerden kukulanan kapc onlara doru ilerliyordu. "* 112 - Tamamen yle, diye cevap verdi elinden geldiince ieyi saklayarak. - yleyse beni izle. David, Julieyi Yedi Ccelerin almalarn srdrdkleri kafeteryann altndaki salona gtrd. Bazlar alglarn akort ediyordu. - Bakn... Bir ziyaretimiz var, dedi Francine. Salon kkt. alglarla tk tk bir peykeye ancak yetiyordu. Duvarlarda, gruplannm doum gnlerinde ve dansl partilerde ekilmi fotoraflar vard. Ji-woong, hi kimse kendilerini rahatsz etmesin diye kapy kapad. - Biz de gelmez diyorduk, dedi Narcisse, alayc bir tavrla. - Piasi aldnz grmek istiyordum, hepsi bu. - Burada senin yapacan bir i yok. Turistlere ihtiyacmz yok, diye haykrd Zoe. Biz bir rock grubuyuz ya bizimle alarsn ya da gidersin. Kovulmas, ak gri gzl gen kzda kalma istei uyandrd. - Lisede kendinize ait bir keciginiz olduu iin anslsnz, diyerek iini ekti. - Prova yapmak iin kesinlikle byle bir yere ihtiyacmz vard, diye aklad David. Bu konuda, okul mdr gerekten anlayl davrand. - zellikle de lisesinde kltre! etkinliklere yer verildiini kantlamak istiyordu, diye tamamlad Paul. - Snfn teki rencileri sizin sadece kendilerinden ayr bir grup oluturmak istediinizi dnyorlar, dedi Julie. - Biliyoruz, dedi Francine. Bu bizi rahatsz etmiyor. Mutlu yaamak iin gizli yayoruz. Zoe ban kaldrd. - Anlamadn m? diye srar etti. Biz prova yapyoruz ve bir arada olmak istiyoruz. Burada senin yapacan bir i yok. Julie kmldamaynca, Ji-woong kibarca araya girdi. -Bir alg alyor musun? diye sordu. - Hayr, ama an dersleri aldm. - Peki ne sylyorsun? - Sesim soprana. zellikle PurcelI'den, Ravelden, Schubert'deH' Faure'den, Satie'den ezgiler sylyorum... Peki siz, hangi tr muz' yapyorsunuz? - Rock. 113 - Tamam rock da, hangi rock? Paul sz ald: _ Genesis'in ilk evresi, Nursery Grime, The Lamb Lies Down on Broadway, sonra A Trick of Tail... Yes; hepsi, tercihlerimiz, sonra Clo-se to the Edge, Tormato... Pink Floyd'un btn klliyat, zellikle de Animals, Wish You Were Here ve The Wall.

Je, ban sallayarak hepsini tandn gsterdi. - Evet biliyorum. Yetmili yllarn tozlanm eski progresif rock'. Eletiri iyi karlanmad. Belli ki bu en sevdikleri mzikti. David vaziyeti kurtard: - an rendiini sylyorsun. O halde neden bizimle ark sylemeyi denemiyorsun? Esmer salarn sallad. - Hayr, teekkr ederim. Sesim bozuldu. Modl ameliyat geirdim ve doktor ses tellerimi zorlamamam tavsiye etti. Tek tek yzlerine bakt. Aslnda onlarla ark sylemeyi ok istiyordu, hepsi bunu hissediyordu, ama hep hayr demeye o kadar almt ki artk her neriyi gdsel olarak geri eviriyordu. - Madem cann ark sylemek istemiyor, o zaman bizi tutma bari, diye tekrarlad Zoe. David, konumann tatszlamasna izin vermedi. - Yine de eski bir blues deneyebilirdik. Blues, klasik mzikle progresif rock arasndadr. Sen szleri doalama sylersin. Sesini zorlaman gerekmez. Mnldansan da olur. Kukucu Zoe'nin dnda hepsi onayladlar. Ji-woong, salonun ortasndaki mikrofonu gsterdi. - Endielenme, dedi Francine. Biz de klasik eitim aldk. Ben be yl piyano aldm, ama hocam o kadar kuralcyd ki srf cann skmak iin nce caza, sonra rock'a getim. Herkes yerini ald. Paul ses tablosuna yaklat ve potansiyometre-teri ayarlad. Ji-woong, iki vurulu basit bir usul seti. Zoe, tekrarlayan ve sabrsz bir basla onu destekledi. Narcisse, blues'un allm akorlar-n ald: Sekiz mi, drt la, sonra yeniden drt mi, iki si, iki la, iki mi. avid elektrikli arp ile, Francine de elektrikli orguyla sesleri arka arkaya batan aldlar. Mzikal dekor hazrd, sadece ses eksikti. Julie, yavaa mikrofonu ald. Bir an ona zaman durmu gibi gel-d'. sonra dudaklar ayrld, enesi gevedi, az ald ve atlama tahtasndan kendisini frlatt. Blues ezgisine, aklna gelen ilk szleri okudu. Kar'ncalann Devrimi / F:8 114 Bir yeil fare otlarn iinde kouyordu.- lkin sesi ona bozuk gibi geldi; ikinci kuplede, snan ses telleri daha bir g kazand. Paul'n ses dzeninin dmelerine dokunmasna gerek kalmadan, btn alglarn sesini bastrmt. Artk gitar, arp, org iitilmiyordu. Sadece Jiwoong'un arkadaki baterisiyle Ju-lie'nin kk odada nlayan sesi iitiliyordu. Ve bylece scack bir salyangozunuz olacaaak. Gzlerini kapad ve prl pnl bir ses kard. Ooooooooo... Paul amplifikatr ayarlamaya alt, ama artk sesi amasna gerek yoktu. Ses, mikrofonunun snrlann ayordu. Julie kesti. - Salon kk. Ses dzenine ihtiyacm yok. Yeniden ses kard ve gerekten duvarlar nlad. Ji-woong ve David etkilenmilerdi, Francine yanl perdeye bast. Afallayan Paul, kadranlardaki ibreleri inceliyordu. Julie'nin sesi btn uzam dolduruyor, odaya yaylyor, iitme kanallarna serin sulu bir rmak gibi akyordu. Uzun bir sessizlik oldu. Francine klavyesinden ayrld ve ilk o alklad. Hemen arkasndan Yedi Ccelerin tm onu izledi. - Her zaman yaptmzdan elbette farkl, ama ilgin, dedi Narcis-se ilk kez ciddiyetle. - Giri snavn kazandn, dedi David. stersen kalabilirsin ve bizim grubumuza katlabilirsin. O zamana kadar, Julie sadece bir retmenle dzenli olarak almt. Ama bir grupla almann nasl bir ey olduunu denemek istiyordu. Denemeyi batan aldlar ve bilinen bir paraya birlikte baladlar. Pink Floyd'un "The Great Gig in the Sky'. Julie, tiz seslere, sesinin en u

snrlarna kt, muhteem vokal gsterilerine girdi. Bir trl ina-namyordu. Boaz uyanmt. Ses telleri geri dnmt. "Merhaba, ses tellerim" diye iinden selamlad. Yedi Cceler sesine bu kadar iyi hkim olmay nasl rendiin' sordular. - Bu bir teknik. ok altrma yapmak gerekiyor. Mthi bir a" retmenim oldu. Bana sesimin gcn tam olarak kontrol etme}" retti. Beni kapal bir odaya yerletiriyordu. Karanlkta odann boyutunu bulmam, sonra iini sesimle doldurmam salayan sesler ka1"' mam gerekiyordu. Ses nlamasn diye duvara gelmeden kesmeye dikkat etmem gerekiyordu. Bana ba aa ya da su iinde ark syletiyordu ayrca. 115 julie''1''1 hocas Yankelevitch bazen rencilerini bir "Egregor" oluturmalar iin grup halinde altrrd. Bu, herkesin sanki tek bir adz S'*5'tek b'r sese uIancaya kadar ark sylemesi demekti. Julie, Yedi Ccelere ayn eyi denemelerini nerdi. Belirli bir ses vard. Dierleri iyi kt onu izlemeye, ona ulamaya aba gsterdiler. Sonu pek doyurucu olmad. - Her neyse, gruba alndn, diye belirtti Ji-woong. stersen bundan byle alml arkcmz olursun. - ey... - Brak nazlanmay, diye kulana fsldad Zoe. Yorma bizi. - Pekl... Tamam. -Yaasn! diye haykrd David. Herkes onu kutlad ve grubun btn yeleri tek tek tantrld. - Bateride ekik gzl, iriyar ve esmer Ji-woong. Yedi Ccelerin gznde hocadr. O bizim bamz. En berbat durumlarda bile soukkanlln yitirmez. htiyacn olduunda ona dan. - Sen reis misin? - Bizim reisimiz yok! diye haykrd David. zynetimsel demokrasi uyguluyoruz. - "zynetimsel demokrasi" ne demek? - Bakalarn rahatsz etmedii srece, herkes dilediini yapar, demek. Julie mikrofondan uzaklat ve kk bir tabureye oturdu. - Peki bunu baarabiliyor musunuz? - Mzik bizi birbirimize kaynatryor. Birlikte alarken, alglar akort etmek zorundasn, iyi anlamamzn srr, gerek bir rock grubu oluturmamzda. - Ayrca kalabalk deiliz. Yedi kiiyle, zynetimsel demokrasiyi "ygulamak zor olmuyor, diye belirtti Zoe. -O Zoe, basda. Hrn da diyebilirsin. Ksa sal iman kz, takma ad sylenince yzn buruturdu. -Zoe nce barr arr, sonra konuur, diye aklad Ji-woong. David devam etti: -Ses dzeninde Paul, bizim Saf. Tombuldur. Hep gaf yapmaktan Ofkar, ama yapar. Eline yiyecee benzer ne gese, tadna bakmak 'n hemen azna gtrr. evremizdeki dnyay en iyi dille tanya-"eceginizi dnr. Paul takma adlnn surat asld. 116 - Fltmz Leopold, Sklgan. Mavajo kabile reisinin torunu olduu syleniyor. Ama sarn ve mavi gzl olduundan, kesm degl. Leo, atalarna zg soukkanlln korumaya aba gsteriyor. - zellikle evlerle ilgilenir. Bo zaman bulur bulmaz, idealindeki evi izer. Tantrma devam ediyordu. - Orgda Francine, Uykucu. Hep hayaller kurar. Zamannn ounu bilgisayar oyunlar oynayarak geirir. Srekli ekrana bakmaktan gzleri her zaman krmzdr. Uzunca sal sarn gen kz glmsedi, sonra bir marihuana sigaras yakt, uzun mavi halkalar yapt. - Elektrikli 3itarda riarcisse, bizim Meeli. imdi uslu kk bir olan gibi durduuna bakma. Bir szle herkesi gldrr ya da ortam buz kestirir. Sen de greceksin ya. Her eyle dalga geer. Grdn gibi sse dkndr, hep iyi giyinir. Giysilerini kendisi yapar, gerekten. Efemine olan Julie'ye bir gz att ve tamamlad:

- Son olarak, elektrikli arpta David. Ona Atchoum deriz. Srekli bunalmdadr, kemik hastal yznden. Hep endielidir, neredeyse paranoyak, ama yine de ona tahamml etmeyi baaryoruz. - Size neden Yedi Cceler denildiini imdi anlyorum, dedi Jul -Cce, Yunanca -gnome'den gelir. Bilgi demektir, diye devam etti. Her birimiz bir alanda yetenekliyiz, bylece birbirimizi ok iyi a' mamlyoruz. Ya sen kimsin? Duraksadi: - Ben... Ben Kar-Beyaz'm tabii. - Kar-Beyaz's.n da karalar giymisin, dedi Narcisse, gen kzn s yah giysilerini gstererek. - Yastaym da, diye aklad Julle. Babam bir kazada yitirdim- S" lar ve Ormanlar daresinde hukuk ileri mdryd. - Aksi halde? - Aksi halde... yine siyah giyerdim, diye kabul etti, dlKkafalK*^ - Masaldaki Kar-Beyaz gibi, sen de yakkl prensin seni p*1* uyandrmasn bekliyor musun? diye sordu Paul. - Uyuyan Gzelle kartrdn, diye karlk verdi Julie. - Yine gaf yaptn, Paul, dedi Francine. 117 - Pek saylmaz. Btn masallarda sevgilisi tarafndan plerek uyandrlmay bekleyen bir kz vardr. _ Biraz daha ark syleyelim mi? diye nerdi Julie. Yeniden ar-lu sylemekten zevk alyordu. Gittike daha zor paralar setiler. Yes'den "And You and I", Pink pioyd'dan "The WaH", son olarak Genesis'den "Super's Ready." Bu sonuncusu yirmi dakika sryordu ve her birine soloda kendisini gsterme olana veriyordu. Julie, imdi sesine o kadar iyi hkimdi ki farkl tarzlarda olmalarna karn paraya ok ilgin yorumlar getirebiliyordu. Sonunda, evlerine dnmeye karar verdiler. - Annemle kavga ettim ve bu gece eve dnmeyi canm hi istemiyor. Bu gece birinizde kalabilir miyim? diye sordu Julie. - David, Zoe, Leeopold ve Ji-VVoong yatl, lisede kalyorlar. Ama Francine, Narcisse ve ben yatl deiliz. htiyacn varsa, srayla birimizde kalabilirsin. Bu akam benim evime gelebilirsin, diye nerdi Paul. Bir konuk odamz var. Bu fikir, Julie'nin pek houna gitmi gibi grnmedi. Francine, bir olann evinde kalmay pek istemediini anlad ve ona kendi dairesinde kalmasn nerdi. Bu kez, Julie kabul etti. ANSKLOPED LLERln DEVMM: Birok eski dilde; Msr, brani, Fenike dillerinde nl yoktur. Sadece nszler vardr. nller sesi gsterirler. Yaz, szce ses vermekle kalmaz, ona fazladan bir gte katar; nk bylece szce hayat vermi olur. Bir atasz yle der: Dolap szcn tam olarak ya-zabilseydin, mobilyay bana yerdin." inlilerde de ayn duygu vard. S 12. Yzyida, mparator, zamann en iyi ressam Wu Daozi'yi saraya davet etti ve ondan kusursuz bir ejderha izmesini istedi. Sanat, gzleri hari, eksiksiz bir ejderha izdi. "Neden gzleri unuttun?'diye sordu imparator. "nk gzlerini de izseydim, uard" diye yantlad Wu Daozi. imparator srar etti, ressam gzleri de izdi. Sylenceye gre, ejderha havalanmt. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt li. 118 BULUTLARDI BLSLER 103. ve yoldalar, ekirgelere kar dvmekten bitkin dyorlar. 103.nn karnndaki asit cebinde neredeyse hibir ey kalmad. htiyar karncann enegiyle vurmaktan baka aresi yok. Ama bu daha da yorucu. ekirgeler gerek bir direni gstermiyorlar. Dvmyorlar bile. Kalabalk olmalar tehdit oluturuyor, nk ayaklar ve a enekler gkten uursuz dolular gibi durmadan yayor. Can skc yamur dur durak bilmiyor.

Yer, gz alabildiine birka tabaka, belki de alt yedi kat ekirgeyle kapl. 103. bu kitleye enekleriyle atlyor ve bir orak gibi bici-yor, biiyor, biiyor. Bunca engeli, btn marifeti kitlelerle ocuk retmek olan bu tr karsnda pes etmek iin amamt. imdi hatrlyor, Parmaklar'da an nfus art olunca, daha az dllenmek iin kadnlar hap denilen hormonlar yutarlar. Yaplmas gereken ite buydu. Bu igalci ekirgelere hap yutturmalyd. Bir ya da ikisi yeterken yirmi ocuk yapmann ne yarar vard? Bakamayacan, egitemeye-cegini, sadece teki trlere asalak olarak byyeceklerini bile bile kitlelerle yumurtlamann ne lemi vard? 103. bu azgn yumurtlayclarn zorbalna boyun emeyi reddediyor. Etrafnda ekirge paralar uuuyor. ldrmekten eneklerine kramp giriyor. Birden, gne n bu kara bulutu deliyor ve ayzmn styor. Bu bir iaret. 103. yoldalaryla alelacele trmanyor. G ve cesaret toplamak iin ak gibi enekleriyle deniz mavisi toplar gibi patlayan ayzmlerini tkmyorlar. zm kamak. 103. sakinlemeye alyor. Antenlerini ge kaldryor. Yer, d-kanat kpkleriyle kapl, ama yukarda, ekirge yamuru dindi ve gne yeniden kt. Kendi kendini yreklendirmek iin eski bir Bel-o-kan arks mrldanyor: Gne kof iskeletlerimize iliyor. Kprdatyor szlayan kalarmz Ve birletiriyor blnm dncelerimizi. On karnca ayzmnn en u dallarna aslyorlar, ama ekirge dalgas yine onlara ulayor. Kaynaan srtlardan bir denizin ortasnda, bir ine zerinde gibiler. 119 FRANCtNEH EVtHDE Yedinci kat. Asansrsz yorucu. Sahanlkta soluklandlar. Sonunda gelmilerdi. Yukarda, kendilerini sokaklarn ke bucana sinmi tehlikelerden korunmu hissediyorlard. Sondan bir nceki kattaydlar, ama grevdeki plerin kaldrmad plerin kokusu yine de oraya kadar geliyordu. Uzunca sal sarn kz, anta gibi kulland kocaman cebinin dibinde anahtarlarn arad ve bir yn kvr kvr eyay uzun uzun kartrdktan sonra, zafer kazanm bir edayla koca bir anahtarlk kard. Kapsnn drt kilidini at, sonra kapy omzuyla itti, 'nk tahta nemden iiyor ve kap skyordu." Francine'in evinde bilgisayarlardan ve kl tablalarndan baka bir ey yoktu. Caka satarak "dairem" dedii, kk bir stdyodan baka bir ey deildi. Eski bir su tamasndan kalan sznt hareleri tavan sslyordu. sttekilerin kvetin suyunu tarmalar, alttakilerin de an doldurduklar p torbalaryla p boluklarn tkamalar bu tr konutlarda olaan ilerdendi. Duvarlar kestane rengi ktla kaplyd. Francine evin temizliine pek zaman ayrmyor olmalyd. Her yer toz iindeydi. Julie buray daha ok i karartc buldu. - Kendi evinmi gibi davran. Rahatna bak, dedi Francine, bir dknt yerinden ald dibi gm bir koltuu gstererek. Julie oturdu ve Francine, Julie'nin dizinin yaralanm olduunu fark etti. - Bunu Kara Kemeler mi yapt? -Ac hissetmiyorum, ama sanki ierideki btn kemikleri duyum-suyor gibiyim. Masl aklasam ki? Sanki dizimin varlnn bilincine vanyormuum gibi. Dizkapa kemiklerimin, eklemlerimin, bu iki kemiin birlikte ilemesini salayan bu karmak sistemi alglyorum. Francine yaray ve etrafndaki morluklar inceliyor ve de u Julie biraz mazoist mi ne diye dnyor. Dizinin varln kendisine hatrlatt iin yarasn seviyor gibiydi. - Baksana, uyuturucu olarak ne kullanyorsun? diye sordu Francine. Moket iiyor musun? u yarana bir bakalm. Bir yerlerde pamuk ve merkrokromum olacak. Francine, nce Julie'nin yaraya yapan etekliini makasla kesti. "k gri gzl gen kz, bu kez aksilenmeden baldrlarn ortaya serdi. - Etekliim mahvoldu!

- iyi de oldu, dedi teki yarasn sararken. Sonunda bacaklarn grnecek. stelik gzeller. Kadnla ilk dnn. Onlan gster, ya-"n daha abuk kuruyacaktr. Arkasndan Francine bir sensemilla sigaras yakt ve ona uzatt. 120 - Sana kafanda kamay reteceim. Belki ok ey yapmay bil-miyorum, ama birok kout gereklikte yaamay rendim. nan bana dostum, seme hakkna sahip olmak mthi bir ey. Gereklikler arasnda zapping yapmay baaramadn srece, her ey seni hayal krklna uratr. Hayat ancak bu ekilde daha tahamml edilebilir oluyor. Bilgisayarlarna yneldi. Ekran anca, oda sesten hzl bir uagm pilot kabinine dnt. Ikl dmeler yanp snyor, sert plaklar c-zrdyor ve duvarlarn sefaleti unutuluyordu. - Muhteem bir bilgisayar koleksiyonun var, diye hayran kald Julie. - Evet, btn enerjim ve biriktirdiklerim bunlara gidiyor. Oyunlara tutkunum. Fon olarak Oenesis'in eski bir parasn koyuyorum ve yapay bir dnya kurarak eleniyorum. u sralar en houma gideni Evrim. Bu programla uygarlklar kuruyorsun ve birbirleriyle savatn-yorsun. Ayn zamanda her biri iin, kendine zg bir zanaat, tarm, sanayi, ticaret, bir yn ey gelitiriyorsun. Zamann nasl getiini bilmiyorsun. nsanlk tarihini yeniden yaratyor gibisin. Denemek ister misin? - Olur. Francine, ekenekleri nasl yerletireceini, teknoloji gelitirmeye kumanda etmeyi, savalar ynetmeyi, yollar yapmay, denizlere kifler gndermeyi, komu uygarlklarla diplomatik anlamalar yapmay, ticaret kervanlar kurmay, seimler dzenlemeyi, kt sonulan ve bunlarn ksa, uzun ve orta vadede getirilerini tahmin etmeyi aklad. - Yapay bir dnyada bile, bir halkn tanns olmak kolay i deil, dedi Francine. Bu oyuna dalnca, gemi tarihi daha iyi anlar gibi oluyorum. Olas geleceimizi hissediyorum. Szgelimi, bu oyunu oynarken, bir halkn geliiminde ilk evrenin bir despotluk evresi olmasnn bir zorunluluk olduunu ve bu evre geirilmeden dorudan doruya demokratik bir devlet kurulursa despotizmin geri geleceini anladm. Bir arabann vites kutusu gibi bir ey. nce birinci vitese, sonra ikinci, sonra nc vitese takmak gerekiyor. nc viteste kalkarsa" motor boulur. Uygarlklarm bu ekilde donatyorum. nce uzun bir despotizm dnemi, arkasndan monari evresi, daha sonra, halk sorumlu olmaya balaynca, demokrasiyi dnmeleri iin dizginlen onlara brakyorum. Bunu deerlendiriyorlar da. Ama demokratik devletler ok krlgandr... Oynarken bunu sen de fark edeceksin. Evrim oyununun yapay dnyalarnda yasaya yasaya, Francine kendi dnyasnn zmlemesine ulam grnyordu. - Peki bizi istedii gibi ynlendiren bir byk oyuncumuz oldugu na inanyor musun? diye sordu Julie. Francine kahkahay bast. 121 _ Bir tanr m demek istiyorsun? Evet belki. Olabilir. Sorun u: Fer tanr varsa, bize czi irademizi brakt. Benim Evrimde halkma gptgm gibi bize neyi yapmann iyi ya da kt olduunu gstermekten ziyade, bunlar kendi kendimize kefetmemizi bekler. Bence, bu sorumluluu olmayan bir tanrdr. - Belki de bunu isteyerek yapyor. Tanr czi iradeyi bize brakt iindir ki yce samalklar yapma hakkna sahibiz. Hi mdahalesi olmadan byk hatalar yapma hakkmz var. Yaklam Francine'i ok dndrm gibi grnd. - Haklsn. Czi iradeyi bize brakmas belki de onu nasl kullandmz merak ettigindendir, diye dnceli bir tavrla karlk verdi, - Czi iradeyi bize brakmas, belki de kullarnn kendisine boyun Ediini, her konuda uslu ve kle gibi davrandn grmek elendirici olmadndandr. Tanrnn bize bu kadar byk zgrlk sunmas, belki de bizi sevdiindendir. Tam bir czi irade, tanrnn kullann sevdiinin en byk kantdr. - Ne yazk ki bundan akllca yararlanacak kadar kendimizi sevmiyoruz, diye sonu kard Francine.

imdi de tebasna nasl davranacan gsteriyordu. Tahl ekimini iyiletirmek ve halkn tarm aratrmalarna ynlendirmek iin bilgisayarn tularn tklatt. - Evimde onlara keifler yaptryorum. Sonunda, biliim bize tam ve zararsz bir megalomanlk hakk tanyor. Ben ynlendirici bir tanraym. Olas bir halk gzlemlemek ve ynetmekle bir saat elendiler. Julie, gzlerini ovuturdu. Normal olarak, her gz krpta, saydam tabakay nemlendirmek, temizlemek ve esneklik vermek iin be saniyede bir 7 mikronluk gz ya tabakas oluur. Ama uzun sre ekran karsnda kalmak gzleri kurutuyordu. Gzlerini yapay dnyadan ayrmay yeledi. - Gen bir tanra olarak, senden bir karar istiyorum, dedi Julie. Dnyay gzetlemek sonunda insann gzlerini actyor. Eminim ki bi-Z|m tanrmz bile, yirmi drt saatin yirmi drdn de gezegenimizi 9ozetlemekle geirmiyordur. Ya da belki de gzlkleri ok iyidir. francine bilgisayar kapatt ve gzlerini ovuturdu. ~ Julie, an dnda baka tutkularn da var m? ~ Bilgisayardan daha iyisine sahibim. Cebe syor, ondan yz ke-e daha hafif, ekran ok daha geni. Snrsz bir zerklii var. Aar niaz alr, milyonlarca bilgi ierir ve asla bozulmaz. ~ Bir sper bilgisayar? lgimi ekiyorsun, dedi, saydam tabakaya Ko|>r damlatrken. 122 Julie glmsedi. - Bilgisayardan daha iyi dedim. stelik gzleri de actmyor. Salt ve Grece Bilgi Ansiklopedisi'nl sallad. - Bir kitap m? diye ard Francine. - Sradan bir kitap deil. Ormanda bir tnelin dibinde buldum onu. Ad Salt ve Grece Bilgi Ansiklopedisi. Zamannn btn lkeleriyle ilgili tm bilgileri toplamak iin dnyay dolam ihtiyar bir bilge tarafndan kaleme alnm. Her alanda ve her dneme ait bilgiler var iinde. - Abartyorsun. - Pekl, yazan hakknda her eyi bilmediimi kabul ediyorum. Biraz oku, gerekten aracaksn. Kitab ona uzatt ve birlikte kartrdlar. Francine, biliimin dnyay deitirmenin bir yolu olduunu, ama bunu baarmak iin ok gl bir bilgisayara sahip olmak gerektiini belirten bir blm kefetti. Aamalandrldtklanndan, piyasadaki bilgisayar modellerinin kapasiteleri snrlyd. Merkezi bir bilgiileme! evredeki elektronik bileenleri ynetiyordu. Dolaysyla, asl bilgisayar disketlerinde demokrasi yaratmak gerekiyordu. Profesr Edmond VVells, merkezi kocaman bir bilgisayar yerine, e zamanl alan ve srekli birbirine danan ve srasyla kararlar alan kk kk bilgiilemciler kullanmay neriyordu. tenlikle diledii makineye "demokratik mimarili bilgisayar" adn veriyordu. Francine'in ok ilgisini ekmiti. Planlan inceledi. - Gelecein makinesi bu. Vaatlerini yerine getirirse, var olan btn bilgisayarlan mzeye kaldracaktr. Adamnn matrak dnceleri var. Kout olarak alan bir deil, drt deil, birlikte ileyen be yz beyinle donatlm yeni bir bilgisayar trn tanmlyor. Byle bir aletin gcn dnebiliyor musun? Francine, Ansiklopedi nin bir zdeyiler derlemesi deil, hayatla dorudan ilikili, tamamen pratik ve uygulanabilir zmler neren bir yapt olduunu anlad. - imdiye dek, sadece kout mimarili bilgisayarlar yaplyordu-Senin ansiklopedinin tanmlad makineyle, bu "demokratik mimarili" ile sradan bir programn olanaklar be yz kez artacak. ki kz baktlar. Aralarnda ok gl bir su ortakl domutu-O anda, konumasalar da, birbirlerine hep gvenebileceklerini iWs de anlad. Julie kendisini daha az yalnz hissetti. Durup dururKe kahkahay bastlar. 123 AIiSKLOFBDt

MAYOtiEZ TARtFt: Farkl maddeleri yedirmek ok zordur. Yine de, farkl iki maddenin toplamnn onlar aan nc bir madde dourduunu kantlayan bir madde vardr: Mayonez. Mayonez nasl yaplr? Bir yumurtann sarsn ve hardal bir salata kabnda kaymak haline gelinceye kadar tahta bir kakla kartrn. Subye tam olarak koyula-mcaya kadar yava yava ve azar azar zeytinya ilave edin. Mayonez tutunca tuz, biber ve 2 santilitre sirkeyle enilendirin. nemli not: Isy gz nnde bulundurun. Mayonezin byk sim: ideal s 15 santigrat derecedir. Gerekte iki maddeyi birletiren, rparken oluan kk hava kabarcktandr. 1 + 1=3 Eer mayonez tutmazsa, salata kabndaki iyi karmam zeytinya ve yumurta karmna azar azar hardal ekleyerek tutturulabilir. Dikkat: in btn srr sray izlemektedir. Yiyecek olmas bir yana, Hollanda yal boya resminin nl srrnn temelinde de mayonez teknii vardr. Tamamen k geirmez renkler elde etmek iin, bu tr bir subye kullanmay, 15. Yzylda Van Eyck kardeler akl etmilerdir. Ama resimde artk su-zeytinya-yumurta sars karm deil, su-zeytinya-yumurta ak karm kullanlyor. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. NC ZYARET Piramidi nc ziyaretinde, komiser Maximilien Linart yannda getirdii tarama aracn antasndan kard. Yapnn dibine vannca, antadan bir mikro amplifikatr karp duvara dayad ve dinledi. Yine patlamalar, glmeler, bir piyona sonat, alklar. yice kulak kesildi, insanlar konuuyorlard. ~ -sil alt kibrit pyle yaptrmadan, bkmeden ve krmadan ort deil, alt deil, ama eit boyda sekiz ekenar gen yapabilirsiniz? - Bana yardm edecek bir cmle verebilir misiniz? -Elbette. Oyunumuzun kuraln biliyorsunuz. Arka arkaya her gn elmeye hakknz var. Her geliinizde, size yardmc olacak yeni bir PUcu vereceiz. Bugnk cmleniz u: "Bulmak iin... dnmek yeter." 124 Maximiiien, u sralarda televizyonda yaymlanan "Dnce Kapa-m" programnn alt kibrit p bilmecesini tand. Btn bu sesler ak bir televizyondan geliyordu demek. Bu kapsz, penceresiz piramidin iindeki ya da iindekiler, her kimse, basbaya televizyon seyrediyorlard. Polis trl tahminlerde bulundu. En muhtemeli, hayatnn geri kalann, kimse tarafndan rahatsz edilmeden televizyon karsnda geirebilmek iin drt duvar arasna kapanm bir keiti. Yedekte yiyecekleri olmalyd, belki de seruma balanmt. Sesi sonuna kadar am, ekrann karsnda oturuyordu. "Delilerle dolu bir dnyada yayoruz" diye dnd komiser. Televizyon insanlarn hayatnda gittike nemli bir yer alyordu, atlarda ptrak gibi antenler bitiyordu. Hepsi iyi ho da, rahat rahat televizyon seyretmek iin kapsz, penceresiz bir hapishaneye kapanmak da ne oluyordu. Byle bir intihan seen syrm olmalyd. Maximilien elleriyle boru yapp duvara yaptrd. - Her kimseniz, orada kalmaya hakknz yok, diye emretti. Bu piramit, inaat yasaklamas olan bir blgede kurulu. Annda, sesler kesildi. Televizyonun sesi kapatlmt. Ne alklar, ne de glmeler kalmt. Mitralyz atrtlar kaybolmutu. Ne "Dnce Kapan", ne de yant vard. Komiser, uyarsn tekrarlad. - Polis! Dar kn! Bu bir emirdir! Bir yerlerde kk bir kap alyormu gibi bouk bir ses iitti. Belli olmaz diyerek tabancasn kard, evreyi inceledi, yeniden piramidin evresini dolat. Avucunda elik kabzay hissetmek ona yenilmezlik duygusu veriyordu. Ama tabanca bir koz deil, bir engeldi. Dikkatini datyordu. Maximilien arkasndaki vzlty alglamad. Vzzz... Vzzz. Bir saniye sonra, bir bcein boynunu sokmasna aldrmad hatta-

adm daha att ve az kocaman ald, ama tek kelime edemiyordu. Gzleri yuvarlarndan dar urad. Dizleri zerine yld- silah elinden dt ve ba stne boylu boyunca yere serildi. Gzleri kapanmadan nce, biri gerek biri duvarlarn yanstt11 gne grd. Ar bir tiyatro perdesi gibi kapanan gz kapaklarn" arlna kar koyamad. 125 rtlLYOMLARCALAR ekirgeler denizinin seviyesi durmadan ykseliyor. Hemen bir fikir bulmak gerekiyor. Karnca olunca, hayatta kalmak ii" neP zgn fikirler bulmak gerekir. Ayzmnn son dalla-rnn ucuna aslm on karnca, yeniden kmeleniyor ve antenlerini birletiriyor. Ortaklaa ruhlar panikle ldrme istei arasnda gidip geliyor. Bazlar oktan lmeye raz. ! 03. deil. O belki de bir zm buldu bile: Srat. ekirgelerin kabuklar, aada aralkl bir hal oluturuyor, ama stlerinde yeterince hzla koarak, onlar bir destek olarak kullanamaz mydlar? htiyar sava, bir nehri geerken, bceklerin tam batacaklar anda yeni bir adm atarak suya gmlmeden kotuklann grmt. Fikir ok mnasebetsiz grnyor, ekirgelerin srtlarnn bir nehrin yzeyiyle hibir benzerlii yoktu. Ama kimseden baka bir neri gelmeyince ve aa saldrgan ekirgelerin arl altnda kmeye balaynca, ne olursa olsun anslarn denemeye karar veriyorlar. ilk olarak 103. atlyor. ekirgelerin srtlannda yle abuk atlyor-ki ne olduunu anlamaya vakitleri kalmyor. Bununla birlikte, kendilerini yemeye ve remeye yle kaptrmlar ki srtlarnda kaanlarn varlna aldr bile etmiyorlar. On iki gen onu izliyor. Antenlerin ve srtlan aan bklm bacaklarn arasndan zikzaklar yapyorlar. Biran, 103. hareketli bir kabuun stnden kayyor ve 5. onu tam zamannda gs yakalndan yakalyor. Bel-o-kanllar var gleriyle drt nala kouyorlar, ama nlerinde daha ok yollar var. ekirge srtlan, her yer gz alabildiine ekirge srtlar. ekirge srtlarndan bir gl, bir deniz, bir derya. Kzl karncalar kalabaln stnden kayorlar. Fena halde sallanyorlar. Yanlarndaki aalar ekirgelerin enekleri altnda eriyor, fndklar, frenkzmleri diri ve rten yamur altnda dalyor. Sonunda, karnca srs uzaklarda, byk aalann yreklerine su serpen glgesini seiyor. Kemirmesi zor direnme mazgallar oluturuyor aalar. ekirge dalgas, orada bu baba bitkilerce durduruluyor- Biraz daha gayretle karncalar oraya ulaacaklar. Oldu! Ulatlar. Kifler, alak uzun bir dala yanayor ve abucak trmanyorlar. Kurtuldular! Dnya, o anda, normale dnyor. ln kum gllerinde ve ekir-S srtlarndan hareketli bir denizde uzun zaman yol aldktan sonra, a91am bir aata ayaklann sarktmak ne hotur. 126 Birbirlerini okayarak, yiyecek dei tokuu yaparak toparlanyorlar. Srden ayr dm bir ekirgeyi ldrp yiyorlar. 12. manyetik alan alclanyla yerlerini saptyor ve byk meeye giden yn belirtiyor. Topluluk hemen yola koyuluyor. Hl kklerin stne yaylan ekirge gletlerinin bulunduu yerden saknmak iin karncalar daldan dala geerek, yksekten ilerliyorlar. Sonunda karlarna ulu bir aa dikiliyor. Byk aalar mazgald, ama ulu mee hi kukusuz kulelerin en genii ve en ykseiydi. Gvdesi o kadar geniti ki dz gibi grnyordu. Dallar o kadar ykseklere kyordu ki gkyzn kapatyordu. On karnca, ulu meenin kuzey cephesini rten liken kolonisinin oluturduu kaln kadife hal stnde yryor. Karncalar, bu ulu meenin on iki bin yanda olduunu ileri srerler. Bu ok. Ama gerekten zel bir aa. Kabuunun, yapraklan-nn, ieklerinin, palamutlarnn her bir noktasnda hayat gizlidir. Bel-o-kan'llar, aada bir

sr mee direyi ile karlayor. Purocu bitki bitleri, birka milimetrelik yumurtalar yumurtlamak iin mahmuzla-nyla palamutlarda delikler ayor. Meenin boynuzlu teke larvalan, kabuun merkezinde yeralt geitleri kazarken, metal dkanatl kan-taridler, krpe dallarn tadn karyor. Gece kelebekleri ya da pervane trtllar, klah haline getirilmi ve anne babalar tarafndan paket halinde balanm yapraklarda irileiyor. Daha ilerde, meenin kvrlan yeil trtllar, alt dallara ulamak iin boluktaki bir ipin ucunda sallanyor. Karncalar uyan halatlarn kesip, onlar gzlerinin yana bakmadan yiyorlar. Dallardan yiyecek sarkarken, onlardan mahrum kalmak iin bir neden yoktu. Aa konuabilse, onlara teekkr ederdi. 103. karncalar hi olmazsa leilik grevlerini yerine getiriyorlar, diye geiriyor iinden. Her trl av hayvann hi dert etmeden ldrp yiyorlar. Parmaklar ise, ekolojik evrim iindeki yerlerini unutmak istiyorlar. ldrdkleri hayvanlar yiyemiyorlar bile. Kendilerine hayvandan geldiklerini hatrlatmayan bitkilere kar itahlar vardr sadece. Dolaysyla tannmamas iin her ey kesilir, doranr, kyl""' boyanr, kartrlr. Parmaklar hibir eyden, hatta tkettikleri hayvanlarn katlinden bile sorumlu tutulmak istemezler. Ama dnecek zaman deildi. nlerindeki mantarlar, gvdenin etrafndaki merdivenin basamaklar gibi yarm daire biiminde diz'' misler. Karncalar biraz soluklanyor ve kmaya balyorlar. 127 103. aacn stne kazlm iaretler fark ediyor: 'Richard Liz'i seviyor.' Bir okun deldii kalbin iine kazlm. 103. Parmak yazsn skemiyor- ama bir aknn aacn cann yaktn biliyor. Ok, kurgusal Kalbi alatmyor ama buna karlk aata alan yara ona turun renkli gz yalan dktrtyor. Manga, bir sosyal rmcek yuvasnn evresini dolayor. rmcek yuvasnda, basz, kolsuz, beyaz ipekten bir ormanda boulmu hayalet vcutlar asl. Belo-kanllar geni mee kulenin ykseklerine trmanyor. Sonunda, orta katlara doru, taban bir boruya gmlm yuvarlak meyve gibi bir ey fark ediyorlar. 16. sa antenini kttan meyveye dikiyor ve "Bu byk meenin yabanars" diyor. 103. duruyor. Gece olduundan, karncalar bir aa budanda barnmaya karar veriyorlar. Yann yine gelecekler. 103.'y uyku tutmuyor. Gelecek cinsiyetinin bu kt topun iinde olmas mmkn myd? Prenses konumuna ykselmesi ayaklarnn eriminde miydi? ANSKLOPED SOSYAL DEVlriOEnUK: tnkalargerekircilie ve kastlara inanrlard. Onlarda meslek seimine yneltme sorunu yoktu. Meslek doumla birlikte belirlenirdi. iftilerin oullar zorunlu olarak ifti, askerlerin oullar asker olurdu. Bir yanllk olmasn diye, kast daha batan ocuklarn vcutlarna yazlrd. Inkalar, yeni domu ocuklarn yumuak bngldakt balarn, kafataslarna biim veren zel mengenelerde sktrrlard. Bu dz mengeneler ocuklarn balarna istenen biimi verirdi. rnein, kral olacaklarn ba kare eklindeydi, ilem ac vermezdi; en ok dileri belirli ynde bitmeye zorlayan di aygt kadar actrd. Yumuak kafataslar tahta kalpta biimlendirilirdi. Bylece plakken ve terk edilmiken bile, krallann oullar kral olarak kalrd. Ta giymeye uygun kare eklindeki balarndan tannrlard. Asker ocuklarna gelince, balar gen eklini alacak kalplara koyulurdu. Kyl ocuklarnn ba-larysa sivri olurdu. Bylelikle, Inka toplumunda devinim olmazd. Hibir sosyal devingenlik riski, en ufak bir kiisel ykselme hrs olmazd. Her bin mr boyunca, toplumsal konumunu ve mesleksel ilevini kafatasnda tard. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. TARH DERS renciler yerlerine yerletiler ve gzel bir takmdan defterlerini ve dolmakalemlerini kardlar. Tarih dersi saatiydi. Gonzague ve iki omuzda yan yana oturmak zere nlerinden geerken, geen akam hibir ey olmam gibi Julie'ye ve Yedi C-ceier'e bakmadlar.

Tarih retmeni, kara tahtaya kocaman beyaz harflerle "1789 Fransz htilali* yazd. Sonra, snfa uzun sre arkasn dnmemesi gerektiini bildiinden, dnp rencilerini szd ve antasndan bir tomar kt kard. - devlerinizi dzelttim. Sralarn arasndan geerek, ksa yorumlarla, herkese devini datt. "Yaznza biraz daha zen gsterin", "lerleme var", "Cohn-Bendit iin zgnm, ama o 1789da deil 1968'deydi." En yksek notlardan balamt ve gittike den notlarla devam ediyordu. Yirmi zerinden alanlardayd ve Julie hl devini almamt. Karar, bir satr gibi indi. - Julie: 20 zerinden 1. Size sfr vermedim, nk Saint. Just konusunda olduka zel bir kuram gelitirmisiniz. Size gre Devrimi kokuturan o. Grlerinin tm sorumluluunu yklendiini gstermek iin ban kaldrd. - Gerekten de yle dnyorum. - ekici ve ok kltrl bir adam olan esiz Saint-Jtst'e neden karsnz. Hem rencilik yllarnda sizden ok daha iyi notlar aldndan hi kukum yok. - Saint-Just, dedi Julie hi sknetini bozmadan, iddetsiz bir devrimi baarmann mmkn olmadn dnyordu. "Devrimin amac dnyay iyiletirmektir ve bazlar devrimi onaylamyorsa onlar ayklamak gerekir* diye yazmt. - Bsbtn cahil olmadnz memnuniyetle gryorum. Hi '' mazsa, birka alnt aklnzda kalm. Gen kz. Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi'ni okuyarak bu fik'r' leri kendisinin uydurmadn elbette itiraf edemezdi. - Ama bu temelde hibir eyi deitirmez, diye devam etti re men. Temelde Saint-Just elbette haklyd, iddetsiz devrim yap"13 imknszdr... Julie grn savundu: 129 _ nsanlar ldrlyor, istemediklerini yapmaya zorlanyorlarsa, bu hayal gcnden mahrum olduklarn, dncelerini yaymann bir baka yolunu bulamadklarn kantlar. Ben, iddetsiz devrim yapma-n,n mutlaka yollan olduuna inanyorum. Eni konu ilgilenen retmen, gen muhatabn kkrtt: , |m-kn-sz. Tarihte iddetsiz devrim yoktur. Bu iki szck pratikte atktr. _ Bu durumda, geriye bulmak kalyor, dedi Julie hi bocalamadan. Zoe yardmna yetiti: - Rock'n roll, biliim... Bunlar kan dkmeden anlaytan deitiren iddetsiz devrimlerdir. - Bunlar devrim falan deil! diye sinirlendi retmen. Rock'n roll ve biliim lkelerin politikasnda hibir deiiklik yapmad. Ne diktatrleri kovdu, ne de yurttalara daha fazla zgrlk getirdi. -Rock, bireylerin gnlk yaantsn 1789 Devriminden daha ok deitirmitir, dedi Ji-Woong. Kald ki sonu despotizm olmutur. - Rock'la toplum devrilebilir, diye ekledi .David. Btn snf, Julie ve Yedi Ccelerin tarih kitaplarnda gemeyen aldanlara smsk sarlmalarna at. retmen masasna dnd ve kendi grlerini kabul ettirmek ister gibi koltuuna kuruldu. - Pekl, bu konuyu tartalm. Madem yerel rock grubumuz Fransz Devrimini tartma konusu yapyor, tartalm bakalm. Devrimlerden konualm. Duvara bir dnya haritas ast ve cetvelini deiik yerlerde gezdirdi. - Spartaks ayaklanmasndan tutun Amerika Bamszlk Savana kadar, 19. yzylda Paris Komn, 1956 Budapete, 1968 Prag, Portekiz'de Karanfiller Devrimi, Zapata ve ardllarnn Meksika Devimleri, Mao ve taraftalannm in'de uzun yry, nikaragua'da Sandinist Devrimi, Kba'da Fidel Castro'nun iktidara gelmesi, btn hePsi, evet BTN HEPS dncelerinin iktidardaki hkmetlerin dncelerinden daha hakl olduuna inanyordu. Dnyay deitir-m^k istediler ve dncelerini kabul ettirmek iin savam verdiler Ve dvtler. ou ld. Ama hibir ey yapmadan bir ey kazanl-

az. Bu denmesi gereken bir bedeldir. Devrimler kanla yaplr. Bu yledir ve ite bu yzden devrimcilerin bayraklan hep kzl renklidir. Julie, bu retorik saldn karsnda gerilemeyi kabul etmedi. ti ~ ToP'urrumuz deiti, dedi ateli bir tavrla. Khnemilikten kurprnaldr. Zoe hakl: Rock ve biliim, bal gibi iddetsiz devrim rteri oluturuyor. Onlarn bayraklarnda krmz yok ve nemleri rncalarn Devrimi / F:9 SO daha anlalamad. Biliim, hkmetlerin denetimi olmadan, mily0n. larca insann abucak iletiim kurmalarn salyor. Gelecek devrim bu tr aralar sayesinde olacak. retmen ban sallad, iini ekti ve sakin bir sesle snfa seslendi: - yle mi sanyorsunuz? Bakn- u 'yumuak devrimler' ve modern iletiim alar konusunda size kk bir hikye anlatacam. 1989da, Tian An Men meydannda niversite rencileri farkl bir devrim yaratmak iin bu gelimi teknolojileri kullanabileceklerini sanyorlard. Pek doal olarak, faks kullanmay dndler. Fransz gazeteciler okuyucularn onlan desteklemek iin fakslar ekmeye telkin etti. Sonu: Polis, Fransa'dan ekilen fakslar izledi. Bilgisayarlar ve fakslarla donanm devrimcileri tek tek saptad ve tutuklad. Bu gen inliler zindanlara atldlar, ikence grdler. Salam organlarnn alnp yallktan tkenmi ihtiyar yneticilere nakledildiini imdi biliyoruz. Kendilerine "destek- mesajlar eken Franszlara kimbilir ne kadar minnettardrlar. Gelimi teknolojilerin devrimlerin baarsna katksnn size gzel bir rnei... retmen ve renciler birbirlerinin yzlerine uzun uzun baktlar. Anekdot, Julie'yi biraz sarsmit'Karlatrma, snf da retmeni de memnun etmiti. Bu tartma sayesinde, genletiini hissetmiti. Eskiden komnistti ve parti bilinmeyen nedenlerle yerel seim ittifak gerekesiyle hcresini datmasn isteyince, byk bir dkrklma uramt. "Yukandaki-ler', Paristekiler onu ve adamlarm bir kalemde silmilerdi; bir sandalye iin. Bir aklama bile yapmamlard. Midesi bulanm, politikay brakmt, ama bunu rencilerine anlatamazd. Julie, omzunda bir el hissetti- Bo ver, diye fsldad Ji-woong. Son sz sana brakmayacaktr. retmen saatine bakt. - Vakit bitti. Gelecek hafta 1917 Rus Devrimini inceleyeceiz-Memnun olacaksnz. Yine ktlklar, katliamlar, blk prk anlar, ama fonda kar dekoru ve balalayka mzii var hi olmazsa. Aslnda btn devrimler birbirine benzer, sadece evre ve folklor farkldr. Julie'den yana son bir kez goz att: - lgin kart kantlar konusunda size gveniyorum, matmazel Julie, siz "iddetli iddet kart' dediklerimdensiniz. Byleler dan ktdr. Istakozlar birden kaynayan suya atmaya cesaretleri olma ndan hafif atete piirirler. Sonu: Hayvan yz kat daha fazla ok daha uzun sre ac eker. Bu kadar yetenekli olduunuza g ' Bolevikler btn Rus arlarndan "iddetsiz' nasl kurtulabilirler ' bu konuyu aratrn. lgin bir varsaym almas olacak... Bu szler zerine, gri zil almaya balad. s YABAliARISI KOVAT1I Qri bir ana benziyor. Kara sivri ineli kt yabanans nbetiler etrafnda dnyorlar. riasl hamambcekleri beyaz karncalarn atalanysa, yabanan/an . Karncalann dedeleridirler. Bceklerde eski trlerle gelimi trler bazen bir arada yaarlar. Gnmz insanlarnn soyundan geldikleri Australopitekler'e hl yakn olmalar gibi. Yabanarlar ilkel olmalarna ilkeldirler ama sosyal olmadklar sylenemez. Kartondan yuvalarna kmeler halinde gelirler. Fakat bu site taslaklar hibir bakmdan arlarn balmumundan ya da karncalarn kumdan geni yaplarna benzemez. 103. ve omuzdalar yuvaya yaklayorlar. Onlara ok hafif grnyor. Yabanarlar kurumu ya da kurtlanm odun liflerini tkrkle-riyle uzun uzun ineyerek, kt hamurundan bu tip kyler kurarlar.

Kif kt yabanarlar, kendi ynlerine doru trmanan karncalan fark edince, uyar feromonlar salglyorlar. Antenleriyle gizlice anlayorlar ve inelerini karp kylerine szan karncalar geri pskrtmek iin her eye hazr bekliyorlar. ki uygarln temas hep nazik bir andr, ilk tepki genel olarak iddettir. O zaman 14. kt yabananlann tavlamak iin bir strateji dnyor. Azna biraz yiyecek getirip yabanarlanna uzatyor. Dmanmz olduunu varsaydmz biri bize bir armaan sunduunda, hep arrz. Kt yabanarlar yere iniyorlar ve ekine ekine ilerliyorlar. Bir yabanans nasl tepki gstereceini grmek iin antenleriyle kafasna vuruyor. 14. tepki gstermiyor. teki Bel-o-kanllar da antenlerini yatryorlar. Bir yabanans, koku diliyle onlara yabanans topraklannda bulunduklarn ve karncalarn burada ii olmadn bildiriyor. 14. ilerinden birinin cinsel organa sahip olmak istediini ve btn grubun hayatta kalmasnn bu ileme bal olduunu aklyor. Kt nc yabanarlar aralarnda konuuyorlar. Konuma bi-imleri ok zel. Sadece feromon yaymyorlar, ayn zamanda anten-erini hareket ettirerek konuuyorlar. Antenlerini dikince aknlk, "eri doru karnca kuku, sadece bir tekini dikince ilgi ifade ediyor-lar- Bazen yumuak antenlerinin ucuyla muhataplarnmkinin ucunu kuyorlar. '03. de ilerliyor ve kendisini tantyor. Cinsiyet isteyen kendisi. Yabanarlar kafasna vuruyorlar ve ona kendilerini izlemesini neriyorlar. Gelebilir, ama yalnz. k. 252 103. kttan bir meyvenin iine giriyor ve bir yuva olduunu gryo,. Girite ok sayda nbeti nbet tutuyor. Normal. Baka Kl yok, dmanlar yuvaya sadece oradan saldrabilirler ve yine siten^ i ssn denetim altnda .tutmak ancak o delikten mmkn. Mb^. iler de ite bu yzden ieriye hava akm gndermek iin kanatlar,, n hareket ettiriyorlar. Karncalarn atalar olmalarna karn, bu yabananlar ok geli, mi grnyor. Yuvalar kttan paralel raflardan oluuyor, her bir rafta petekler bulunuyor. Balans kovanlarndakiiere benzeyen pe. tekler altgen biiminde. Qri dantelden incelikle inenmi direkler, eitli raflar birbirine balyor. inenmi kt ya da kartondan birka tabaka d blmleri soua ve arpmalara kar koruyor. 103. daha imdiden yaba-nariann biraz tanyor. Bel-o-kan'da dadlar bu bceklerin nasl yaa-dklanm ona retmilerdi. Balarlarnn deimez kovanlarnn tersine, yabanans yuvas ancak bir yllktr. lkbaharda kralie yabanans, bir sr yumurtayla ykl olarak, yuvasn kuraca bir yer aramaya kar. Bulunca, kartondan bir petek yapar ve yumurtalarn oraya koyar. Yumurtalar alnca, larvalar gn boyu ldrd hayvanlarla besler. Larvalann almaya hazr iiler haline dnmesi on be gn alr. Bundan sonra, kurucu anne kendisini yumurtalanna verir. 103. yumurtalar gryor. Yumurtalar ve larvalar ba aa peteklerde nasl dmeden durabiliyorlar? 103. gzlyor ve anlyor. Dadlar, yumurtalar ve gen larvalar yaptnc bir salgyla tavana yaptryorlar. Yabananlar sadece kt ve kartonu bulmakla kalmadlar, kolay da kefettiler. Hayvanlar aleminde ivi ve vida kefedilmediinden, kolann maddeleri birbirine balamann en yaygn yolu olduunu sylemek gerekir. Baz bcekler ok sert ve ok abuk kuruyan, yle ki bir saniyede kat bir maddeye dnen bir kola retmeyi baardlar. 103. merkezi koridoru kyor. Her katta kartondan merdivenler var. Her bir dzey, teki dzeylerle iletiim kurabilmesi iin ortasndan delinmi. Ama yine de halanlarnn altndan byk kovanlarndan ok daha az etkileyici. Burada ne varsa gri ve hafif. Alnlan korku salan desenlerle dolu sar ve kara ii yabanarlan odun terek kt hamuru retiyorlar. Sonra da bunlardan duvarlar ya da petekler ryorlar. Pense gibi bkl antenleriyle ilerinin kalnln dzenli olarak kontrol ediyorlar. tekiler et tayor: Kt talihlerini ok ge anlayan anestezi yap' m sinekler ve trtllar. Ganimetin bir blm larvalara, durmadan yiyecek istemek

iin kvranp duran a kurtlara ayrlr. Bcekler ii"' de sadece yabananlar yavrulann ineyerek yumuatmadklan 'S etlerle besleyen sosyal hayvanlardr. 133 Kralie yabanans ocuklarnn ortasnda dolayor. O daha i-n daha ar ve daha asabi. 103. birka feromonla ona sesleniyor, teki yaklamaya raz oluyor ve ihtiyar kzl kannca ona ziyaretinin edenini aklyor. Kendisi yanda ve lm yakn. Oysa, ana si-teSjni kurtaracak hayati bir bilgi sadece kendisinde var. Grevini yerine getirmeden lmek istemiyor. Kt yabananlarmn kraliesi kokulann alglamak iin antenlerinin ucuyla I03.'ye dokunuyor. Bir kanncann neden bir yabanan-sndan yardm istediini anlamyor. Normal olarak, herkes kendi basnn aresine bakar. Trler arasnda yardmlama yoktur. 103. kendi durumunda, yabanclara bavurmadan hareket etmesinin imknsz olduunu vurguluyor. Kannca, hayatta kalmas iin zorunlu olan hormon jlesini hazrlamay bilmiyor. Kt yabananlarmn kraliesi, burada gerekten de hormonlarla dolu ar st kotarmay bildiklerini sylyor, ama bir kanncaya neden vermesi gerektiini anlamyor. rn israf edilmeyecek kadar deerli bir mal. 103. binbir glkle bir feromon cmlesi karyor. Antenlerinden kopuyor cmle ve bir saniye sonra yabananlarmn kraliesinin antenlerine ulayor. Bir cinsiyet organna sahip olmak iin. teki aryor. Neden bir cinsiyeti olsun istiyor? ANSKLOPED tiERHAMCil BR OE: Kimi zaman sradan olmak olaand olmaktan daha zordur. Durum genlerde ok nettir. genlerin ou ikizkenar (iki kenan ayn uzunlukta), dik (bir dik al), ekenar (btn kenarlan ayn uzunlukta) olur. O kadar ok tanmlanm gen vardr ki zel olmayan bir gen izmek ya ok karmaklayor yahut da btn kenarlar olabildiince eit olmayan bir gen izmek gerekiyor. Ama bu yle kolay i deil. Herhangi bir genin ne bir dik as, ne bir eit as, ne de 90 dereceyi aan bir as olmaldr. Aratrmac Jacques Loubczanski, byk zorluklarla gerek bir 'herhangi bir gen' gelitirmeyi baard. Bu genin ok... belirgin, aync zellikleri var. yi bir 'herhangi bir gen" yapmak iin kegenlerinden kesilmi bir karenin yarsyla, tepesinden kesilmi ekenar bir genin yansn birletirmek gerekiyor. kisini yan yana koyunca, iyi bir 'herhangi bir gen' elde ederiz. Basit olmak basit deildir. Edmond VVells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt lll. 134 SDAV neden bir cinsiyeti olsun istenir? Cinsiyetsizler kastnda domu bir cinsiyetsizin, doal kkenlerine karn birden bir cinsiyeti olmasn arzulamas iin hibir biyolo-jik neden yok. 103. yabanarlarnn kraliesinin kendisini snavdan geirmekte olduunu anlyor. Akll bir yant aryor, bulamyor ve sadece 'cinsiyetin daha uzun yaamay saladn" hatrlatmakla yetiniyor. Belki de Parmaklarn televizyonlarnda dizilerinin manasz, bilgiden yoksun diyaloglarn dinleye dinleye dorudan konunun zne girip nasl iletiim kuracan unutmu. Buna karlk, kt yabanarlarnn kraliesi, kokulu cmlelerine byk bir younluk katmay biliyor. Bir diyalog kuruluyor. Btn kralieler gibi, yiyecek ve gvenlikten baka eyler hakknda konuabiliyor bu cinsiyetli. Soyut dncelerden sz etmeyi biliyor. Kt yabanarlarnn kraliesi kendisini hem kokularla, hem de tonlamalarn daha iyi vurgulamak iin antenlerini her yne evirerek ifade ediyor. Karncalarda buna "antenleriyle konumak" denir. Kralie, karncaya naslsa sonunda leceini belirtiyor. O halde, neden daha uzun sre yaamaya alyordu? 103. mcadelenin dndnden daha yaman olduunu anlyor. Muhatab tasarsnn geerliliine henz ikna olmu deil. Haksz da saylmaz, uzun bir hayatn neresi ksa bir hayattan daha ilgin? 103. cinsiyetlilerin heyecanlarn tatmak iin bir cinsiyet istediini sylyor. Duyum organlarnda daha byk duyarllk, daha byk heyecanlar hissetme yetenei...

Kt yabanars, bunun kendisine bir holuktan ok bir sknt gibi geldii karln veriyor. nce duygular, byk heyecanlar besleyenlerin ou korku iinde yaar. Bu nedenle erkekler uzun zaman hayatta kalmazlar ve diiler dnyadan korunmu, kapal bir hayat srerler. Duyarllk, srekli ac kaynadr. 103. daha ikna edici yeni kantlar aryor. Bir cinsiyet istiyor, nk cinsiyet remeyi salar. Bu defa, kt yabananlarnn kraliesinin dikkatini ekmi gibi grnyor. Neden remeyi arzu ediyor? Biricik rnek olarak yaam hangi bakmdan kendisine yetmiyor? Garip bir dnce tarz. Qenel olarak bceklerde, zel olarak da karncalar ve yabananlar gibi sosyal zarkanatllarda "neden" kavram yoktur. Onlarda sadece "nasl" kavram vardr. Olaylarn nedeni renilmeye allmaz, sadece onlar nasl denetleyebileceklerini renmeye alrlar. Bu yabanarsnn "neden" diye sormas, 103. ye onun normlann tesinde anlksal bir gelime geirdiini kantlyor. 135 htiyar kzl kannca, genetik kodunu baka canllara aktarmav di lediini aklyor. 3 Kt yabanarlarnn kraliesi antenlerini kukuyla hareket etti rjyor. Elbette bu istek cinsiyetli olma arzusunu merulatnyor ama genetik kodunun bakalarna aktanlacak ne zellii var? Sonuta Kendisiyle neredeyse ayn zelliklere sahip on bin ikiz bireye hamile kalm bir kralie tarafndan yumurtlanmad m? Bir sitenin btn ikizleri birbirlerine benzer ve ayn deerdedir. 103. yabanarsn.n sz nereye getirmek istediini anlyor Hibir varlmn zel bir nemi olmadn ona kantlamaya alyor Kendi genlerinin bileiminin retilmeye deecek kadar deerli olduunu dnmek kadar iddial bir ey var mdr aslnda? Byle bir dnce kendisine bakalarndan ok daha fazla nem verildiini gsterir Ka rncalarda, hatta yabanarlar.nda bile bu tip dncenin bir ad var buna "bireycilik hastal" diyorlar. Onca fiziksel dllo vermi 103. ilk kez anlksal bir dello vermek zorunda kalyor, hem bu daha da zor. Bu yabanars. anasnn gz. htiyar sava. buna da katlanmak zorunda. Sze tabu olan bir szckle, "benle balyor. Blml an tenlerinden yaymadan nce, kokulu bir feromonu aklnda ao.r aOr sylyor. b a 'Ben" zel biriyim. Kralie irkiliyor. letiyi alan evredeki yabananlan, afallayarak ae n ekiliyorlar. Sosyal bir bcein "ben" szc3n kullanmas. trelere ok aykrdr. Ama bu karlkl sz dellosu kgt, yabanarlarnn kraliesini elendirmeye balyor. "Ben" konusunda deil, ama yeni at,g, a|an-ja 103. ye kar kyor. Antenlerini acemice sallyor ve kiisel nitellerin, saymasn, istiyor. Yabananlan, ihtiyar kanncan.n genetik kodunu soyundan birine aktarmaya deecek kadar "zel" olup olmad-9'na daha sonra karar verecekler. Karlkl konuma s.ras.nda krali-W b.z kaglt, yabananlan" anlamna gelen bir feromon cmlesi kul-nyor. Bylelikle kendisinin hemcinsleriyle ayn toplulukta kald-'sadece kendisi iin stnlkler salamaya kalkanlarn yannda ^r almadn gstermek istiyor. 9zn9enHdn!mTCek k3dar f3Za iler 3k- Bu yaba"^,lar,n,n rn " ' CC kend,s,m duunen yozlam bir kannca olarak a"dugun artk biliyor. Yine de dncesinin sonuna kadar gidiyor ^''sel niteliklerini bir bir sayacak. y PasfteCek'er dnyaSmda pek y^S"1 olmayan yeni eyler renme ka134 SMAV Neden bir cinsiyeti olsun istenir? neden Dr <_nu>yt.. w.Jt... ._.....

Cinsiyetsizler kastnda domu bir cinsiyetsizin, doal kkenlerine karn birden bir cinsiyeti olmasn arzulamas iin hibir biyolojik neden yok. 103. yabananlarnn kraliesinin kendisini snavdan geirmekte olduunu anlyor. Akll bir yant aryor, bulamyor ve sadece "cinsiyetin daha uzun yaamay saladn" hatrlatmakla yetiniyor. Belki de Parmaklarn televizyonlarnda dizilerinin manasz, bilgi-den yoksun diyaloglarn dinleye dinleye dorudan konunun zne girip nasl iletiim kuracan unutmu. Buna karlk, kt yabananlarnn kraliesi, kokulu cmlelerine byk bir younluk katmay biliyor. Bir diyalog kuruluyor. Btn kralieler gibi, yiyecek ve gvenlikten baka eyler hakknda konuabiliyor bu cinsiyetli. Soyut dncelerden sz etmeyi biliyor. Kt yabananlarnn kraliesi kendisini hem kokularla, hem de tonlamalarn daha iyi vurgulamak iin antenlerini her yne evirerek ifade ediyor. Karncalarda buna "antenleriyle konumak" denir. Kralie, karncaya naslsa sonunda leceini belirtiyor. O halde, neden daha uzun sre yaamaya alyordu? 103. mcadelenin dndnden daha yaman olduunu anlyor. Muhatab tasarsnn geerliliine henz ikna olmu deil. Haksz da saylmaz, uzun bir hayatn neresi ksa bir hayattan daha ilgin? 103. cinsiyetlilerin heyecanlann tatmak iin bir cinsiyet istediini sylyor. Duyum organlarnda daha byk duyarllk, daha byk heyecanlar hissetme yetenei... Kt yabanars, bunun kendisine bir holuktan ok bir sknt gibi geldii karln veriyor. nce duygular, byk heyecanlar besleyenlerin ou korku iinde yaar. Bu nedenle erkekler uzun zaman hayatta kalmazlar ve diiler dnyadan korunmu, kapal bir hayat srerler. Duyarllk, srekli ac kaynadr. 103. daha ikna edici yeni kantlar aryor. Bir cinsiyet istiyor, nk cinsiyet remeyi salar. Bu defa, kt yabananlarnn kraliesinin dikkatini ekmi 9'bl grnyor. Meden remeyi arzu ediyor? Biricik rnek olarak yaa"1' hangi bakmdan kendisine yetmiyor? Garip bir dnce tarz. Oenel olarak bceklerde, zel olarak da karncalar ve yabananlar gibi sosyal zarkanatllarda "neden" kavram yoktur. Onlarda sadece "nasl" kavram vardr. Olaylarn nedeni gre nilmeye allmaz, sadece onlar nasl denetleyebileceklerini ren meye alrlar. Bu yabanarsnn "neden" diye sormas, 103.'ye onu normlann tesinde anlksal bir gelime geirdiini kantlyor. 135 htiyar kzl kannca, genetik kodunu baka canllara aktarmay dilediim aklyor. Kt yabanarlarnn kraliesi antenlerini kukuyla hareket etti; r. Elbette bu istek cinsiyetli olma arzusunu merulatnyor ama netik k0,junn bakalarna aktarlacak ne zellii var? Sonuta, kendisiyle neredeyse ayn zelliklere sahip on bin ikiz bireye hamile Kalm bir kralie tarafndan yumrtlanmad m? Bir sitenin btn ikizle birbirlerine benzer ve ayn deerdedir. 103. yabanarsmn sz nereye getirmek istediini anlyor. Hibir varl"1 zel bir nemi olmadn ona kantlamaya alyor. Kendi nenlerinin bileiminin retilmeye deecek kadar deerli olduunu dnmek kadar iddial bir ey var mdr aslnda? Byle bir dnce, kendisine bakalarndan ok daha fazla nem verildiini gsterir. Karncalarda, hatta yabanarlarnda bile bu tip dncenin bir ad var, buna "bireycilik hastal" diyorlar. Onca fiziksel dllo vermi 103. ilk kez anlksal bir dello vermek zorunda kalyor, hem bu daha da zor. Bu yabanars anasnn gz. htiyar sava buna da katlanmak zorunda. Sze tabu olan bir szckle, "ben'le balyor. Blml antenlerinden yaymadan nce, kokulu bir feromonu aklnda ar ar sylyor. "Ben" zel biriyim.

Kralie irkiliyor. letiyi alan evredeki yabanarlar, afallayarak geri ekiliyorlar. Sosyal bir bcein "ben" szcn kullanmas trelere ok aykrdr. Ama bu karlkl sz dellosu kt yabanarlarnn kraliesini elendirmeye balyor. "Ben" konusunda deil, ama yeni at alanda 103.'ye kar kyor. Antenlerini acemice sallyor ve kiisel niteliklerini saymasn istiyor. Yabanarlar, ihtiyar karncann genetik kodunu soyundan birine aktarmaya deecek kadar "zel" olup olmad-3ma daha sonra karar verecekler. Karlkl konuma srasnda, kralie "biz kt yabanarlar" anlamna gelen bir feromon cmlesi kullanyor. Bylelikle kendisinin hemcinsleriyle ayn toplulukta kald-n' sadece kendisi iin stnlkler salamaya kalkanlarn yannda yer almadn gstermek istiyor. 103. geri dnemeyecek kadar fazla ileri gitti. Bu yabanarlarnn 9pznde, sadece kendisini dnen yozlam bir kannca olarak g-rundn artk biliyor. Yine de dncesinin sonuna kadar gidiyor. 'isel niteliklerini bir bir sayacak. Bcekler dnyasnda pek yaygn olmayan yeni eyler renme kalitesine sahip. 136 Kendi trn zenginletirebilecek, glendirebilecek bilinmeyen eyleri kefetme ve savalk yetenekleri var. Konuma, kt yabanarlar kraliesinin gittike houna gidiyor. Demek soluk solua kalm u ihtiyar karnca, merak ve saval meziyet olarak gryor? Kralie, sitelerin sava tutkunlarna, hele her eyi anladn sanarak her eye karan savalara ihtiyac olmadn bildiriyor. 103. antenlerini indiriyor. Kt yabanarlannn kraliesi, sandndan ok daha kurnaz kmt. htiyar karnca gittike zorlanyor. Parmaklarn dnyasnda, hamambcekierinin kendisini snava ekmelerini hatrlyor. Onu bir aynann karsna yerletirmiler ve yle demilerdi: 'Sen kendine kar nasl davranyorsan, biz de sana kar yle davranacaz. Aynada dvrsen, seninle dveceiz. Aynada grnen bireyle uyuursan, aramza kabul edeceiz. Bu snav igdsel olarak amay bilmiti. Hamambcekleri ona kendi kendisini sevmeyi retmilerdi. Oysa bu yabanars imdi ona ok daha nazik bir grev neriyordu: Bu sevgiyi aklamak. Kralie sorusunu yineliyor. '"tiyar sava karnca, oklarnn gp gittii yerde hayatta kalmasn salayan iki temel meziyeti savalk ve merak konusuna ska dnyor. tekiler ldklerine gre kendisininkinden daha az etkin bir genetik kodlan olmalyd. Kt yabanarlannn kraliesi, beceriksiz ya da yreksiz bir sr askerin sadece rastlant sonucu hayatta kaldklarna dikkati ekiyor. Oysa becerikli ve cesaretli askerler lyorlar. Btn bunlann bir anlam yok, sadece bir rastlant sorunu. Bozguna urayan 103. ok kantn ortaya sryor: Parmaklarla karlatm iin tekilerden farklym. Kralie bir ara susuyor. - Parmaklar m? Onnanda gittike sk grnen acayip feromonlarn devasa ve yabanc yeni bir hayvan trnn, Parmaklarn grnmesinden kaynaklandn aklyor. O, 103. onlarla karlat, hatta onlarla karlk" konutu. Onlarn glerini ve zaaflarn biliyor. Yabanarlannn kraliesi etkilenmemi gibi grnyor. Parmakla'' kendisinin de tand cevabn veriyor. Bunda olaand bir ey yok-Yabanarlar onlara sk sk rastlyor. Kocaman, ar ve gevektirler. "' mltsiz, ekerli ne varsa tarlar. Bazen yabanarlann saydam bir m garaya kapatrlar, ama maara alnca, yabananlar Parmaklar sc karlar. 137 parmaklar... Yabananiar kraliesi onlardan asla korkmad. Hatta onlardan birini ldrdn ileri sryor. Byk ve ikolar ama sert kabuklar yok. Yumuak derilerini ineleriyle delmeleri ok kolay. Hayr, zgn, ama Parmaklar'la Karlam olmas yabanarlannn ar st hazinesinden kk bir para bile olsa alma arzusunu aklamaya yetecek bir kant gibi grnmyor ona. 103. bunu beklemiyordu. Parmaklardan sz ettii her karnca kendisinden hep daha ok bilgi istiyor. u ie bak ki u birka yaba-nars her eyi bildiini

sanyor. Bunlar bir kn gstergeleri. Doann kanncalar yaratmas kukusuz bu yzdendi. Canl atalar yabananiar balangtaki meraklarn yitirmilerdi. Her neyse, btn bunlar 103.'nn sorununu zmyor. Kt yabananiar ona jle vermezse, sonu gelmi demekti. Hayatta kalmak iin bu kadar abala, sonunda gel kytrk bir hasm, ihtiyarlk seni bisin, ok yazk. Kt yabanarlannn kraliesinin son alay: Hani olur da 103.'nn bir cinsiyeti olursa, bunun ocuklannn da Parmaklar'la karlama kapasiteleri olaca anlamna gelmediini belirtiyor. Parmaklar'la karlamann irsi bir meziyet olmad apakt. 103. tuzaa dt. Birden bir hareketlilik oldu. Asabi yabananiar ini yaptlar ve kartonun giriinden kalktlar. Yuvaya saldr var. Bir akrep, jri kttan ana doru trmanyor. Belli ki rmcekgil wde ekirge srsnn saldrsna uramt ve yeillikler arasnda snacak bir yer aryordu. Normal olarak, yaananlar yuvalarna saldranlar zehirli ineleriyle pskrtrler, ama kreplerin kabuu onlara gre ok kaln, dolaysyla almaz. 103. dmana saldrmay neriyor. Tek bana baarrsan, sana istediini vereceiz, diye bildiriyor ^bananlar kraliesi. 103. yabanans yuvasnn merkezi tp geidinden kyor ve ak-rebi fark ediyor. Antenleri kokusunu tanyor. Bu Bei-o-kanllarn l-"* karlatklar dii akrep. Srtnda, annelerinin minyatr yirmi be ^ek akrep tayor. Kskalarnn ve kuyruk inelerinin ucuyla birlerine dokunarak eleniyorlar. Kannca, dii akrebi kocaman bir mee budann oluturduu dz e kk bir arenada, yuvarlak bir terasta yakalamaya karar veriyor. , '3. asit fkrtarak dii akrebi aalyor. teki, kk kanncay ">n altnda bir av olarak gryor. Yavrularn yere indiriyor ve onu ^ek iin ilerliyor. Uzun kskacnn ucuyla onu sokuyor. 136 Kendi trn zenginletirebilecek, glendirebilecek bilinmeyen eyleri kefetme ve savalk yetenekleri var. Konuma, kt yabanarlan kraliesinin gittike houna gidiyor. Demek soluk solua kalm u ihtiyar karnca, merak ve savahg, meziyet olarak gryor? Kralie, sitelerin sava tutkunlarna, hele her eyi anladn sanarak her eye karan savalara ihtiyac olmadn bildiriyor. 103. antenlerini indiriyor. Kt yabanarlannn kraliesi, sandndan ok daha kurnaz kmt, ihtiyar kannca gittike zorlanyor. Parmaklarn dnyasnda, hamambceklerinin kendisini snava ekmelerini hatrlyor. Onu bir aynann karsna yerletirmiler ve yle demilerdi: 'Sen kendine kars nasl davranyorsan, biz de sana kar yle davranacaz. Aynada dvrsen, seninle dveceiz. Aynada grnen bireyle uyuursan, aramza kabul edeceiz. Bu snav igdsel olarak amay bilmiti. Hamambcekleri ona kendi kendisini sevmeyi retmilerdi. Oysa bu yabanars imdi ona ok daha nazik bir grev neriyordu: Bu sevgiyi aklamak. Kralie sorusunu yineliyor. htiyar sava kannca, oklarnn gp gittii yerde hayatta kalmasn salayan iki temel meziyeti savalk ve merak konusuna ska dnyor. tekiler ldklerine gre kendisininkinden daha az etkin bir genetik kodlan olmalyd. Kt yabanarlannn kraliesi, beceriksiz ya da yreksiz bir sr askerin sadece rastlant sonucu hayatta kaldklarna dikkati ekiyor. Oysa becerikli ve cesaretli askerler lyorlar. Btn bunlann bir anlam yok, sadece bir rastlant sorunu. Bozguna urayan 103. ok kantn ortaya sryor: - Parmaklarla karlatm iin tekilerden farklym. Kralie bir ara susuyor. - Parmaklar m? Omanda gittike sk grnen acayip feromonlarn devasa ve ya* banc yeni bir hayvan trnn, Parmaklarn grnmesinden kaynaklandn aklyor. O, 103. onlarla karlat, hatta onlarla karlk'1 konutu. Onlarn glerini ve zaaflarn biliyor. Yabanarlannn kraliesi etkilenmemi gibi grnyor. Pannakla'' kendisinin de tand cevabn veriyor. Bunda olaand bir ey yok-Yabananlan onlara sk

sk rastlyor. Kocaman, ar ve gevektirler. N-mltsz, ekerli ne varsa tarlar. Bazen yabananlann saydam bir ma-araya kapatrlar, ama maara alnca, yabananlan Parmaklar s' karlar. 137 parmaklar... Yabananlan kraliesi onlardan asla korkmad. Hatta onlardan birini ldrdn ileri sryor. Byk ve ikolar ama sert Kabuklar yok. Yumuak derilerini ineleriyle delmeleri ok kolay. Hayr- zgn, ama Parmaklar'la Karlam olmas yabanarlannm ar st hazinesinden kk bir para bile olsa alma arzusunu aklamaya yetecek bir kant gibi grnmyor ona. 103. bunu beklemiyordu. Parmaklardan sz ettii her karnca Kendisinden hep daha ok bilgi istiyor. u ie bak ki u birka yaba-nans her eyi bildiini sanyor. Bunlar bir kn gstergeleri. Donann kanncalar yaratmas kukusuz bu yzdendi. Canl atalar yabananlan balangtaki meraklarn yitirmilerdi. Her neyse, btn bunlar 103.'nn sorununu zmyor. Kt yabananlan ona jle vermezse, sonu gelmi demekti. Hayatta kalmak iin bu kadar abala, sonunda gel kytrk bir hasm, ihtiyarlk seni bisin, ok yazk. Kt yabanarlannm kraliesinin son alay: Hani olur da 103.'nn bir cinsiyeti olursa, bunun ocuklannn da Parmaklar'la karlama kapasiteleri olaca anlamna gelmediini belirtiyor. Parmaklarla karlamann irsi bir meziyet olmad apakt. 103. tuzaa dt. Birden bir hareketlilik oldu. Asabi yabananlan ini yaptlar ve kartonun giriinden kalktlar. Yuvaya saldr var. Bir akrep, gri kttan ana doru trmanyor. Belli ki rmcekgil wde ekirge srsnn saldrsna uramt ve yeillikler arasnda snacak bir yer aryordu. Mormal olarak, yabananlan yuvalarna saldranlar zehirli ineleriyle pskrtrler, ama akreplerin kabuu onlara gre ok kaln, dolaysyla almaz. 103. dmana saldrmay neriyor. Tek bana baanrsan, sana istediini vereceiz, diye bildiriyor yabananlan kraliesi. 103. yabanans yuvasnn merkezi tp geidinden kyor ve akrebi fark ediyor. Antenleri kokusunu tanyor. Bu Bel-o-kanllarn lde karlatklar dii akrep. Srtnda, annelerinin minyatr yirmi be "ebek akrep tayor. Kskalarnn ve kuyruk inelerinin ucuyla birbirlerine dokunarak eleniyorlar. ^annea, dii akrebi kocaman bir mee budann oluturduu dz Ve kk bir arenada, yuvarlak bir terasta yakalamaya karar veriyor. '03. asit fkrtarak dii akrebi aalyor. teki, kk kanncay "nin altnda bir av olarak gryor. Yavrularn yere indiriyor ve onu yernek iin ilerliyor. Uzun kskacnn ucuyla onu sokuyor. < O <0 ESARENOZ PRAMT ZERMDE AIMA Tepesi yar saydam. Beyaz gen. Maximilien yine esrarengiz piramitle kar karya. Son defasnda, kendisini yarm saat boyunca grogi halinde brakan bir bcek sokmasyla teftii yanm kalmt. Bugn bo bulunmamaya iyice kararlyd. Tedbirli admlarla yaklat. Piramide dokundu. Hep lkt. Kulan duvara dayad ve sesler iitti. Sesleri anlamak iin dikkatini younlatrd ve Franszca bir cmle net bir ekilde duyuldu. - Billy Joe, sana bir daha gelmemeni sylemitim. Yine televizyon. Hi kuku yok bir Amerikan VVestern'i. Polisin iittikleri yetmiti. Vali sonu istiyordu, istedii sonucu elde edecekti. Maximilien Linart grevini baaryla yerine getirmek iin gereken zorunlu malzemeyi yanma almt. Byk bir av antasn aarak iinden uzun bir antiye tokma kard ve kendi yansmas ynnde sallad. Btn kuvvetiyle vurdu. Ayna, kulaklar sar eden bir grltyle keskin paralara ayrld. Paralardan saknmak iin hemen geri ekildi. - Yedi yl felaket olacaksa, varsn olsun, diyerek iini ekti.

Toz dalnca, beton duvar inceledi. Hl ne kaps, ne de penceresi var. Sadece doruunda yan saydam sivri bir u. Piramidin iki cephesi aynalarla kamufle edilmiti. Onlan da patlatt ama en ufak bir aklk fark etmedi. Kulan beton duvara dayad. eride televizyon susmutu. Birisi varlna tepki gsteriyordu. Yine de bir yerlerde bir kj olmalyd... nip kalkan bir kap... "erhangi bir mentee sistemi... Yoksa halen ieride oturan piramide nasl girerdi? Piramidin tepesine bir kement att. Baarsz birok giriimden snra kemendi tutturmay baard. Alt kaymaz ayakkablanyla polis, eton yzeye trmanmaya balad. Duvar yakndan inceliyordu ama ne ufak bir atlak, ne ufak bir delik, ne de ieriye duman verilebilecek kk bir oluk vard. Tepeden yzn de inceledi. Beton ka-'nd ve her noktasna kadar homojendi. 142 - Dar kn aksi halde sizi buradan karmann bir yolunu bulacamza garanti veririm! Maximilien ipiyle kendisini aaya brakt. Bu beton yapda hl bir keiin yaadna inanyordu. Tibet'te baz sofu keilerin kendilerini tuladan kapsz ve penceresiz kulbelere kapattrdklarn ve yllarca orada kaldklarn biliyordu. Ama bu keiler hi olmazsa dindarlarn yiyecek brakmas iin kk bir delik atryorlard. Polis, iki metrekplk bir alanda, kendi dklar arasnda oturmu, drt duvar arasnda havasz ve atesiz yaayan keilerin hayatn gznde canlandrd. Vzzzz... vzzz. Maximilien irkildi. Demek ilk sesleniinde bir bcek tarafndan sokulmas bir rastlant deildi. Bu bcein piramitle bir balants olmalyd, artk polis bundan emindi. Birkez daha yapnn minik koruyucu meleine yenilmeyecekti. Vzltnn kayna kocaman bir uan bcekti. Byk bir olaslkla ya bir balans ya da bir yabanarsyd. - Defol, diyerek elini sallad. Onu baklaryla izlemek iin iki bklm olmak zorunda kald. Bcek, ona saldrmak iin nce insann baklarndan kurtulmas gerektiini sanki anlam gibiydi. Bcek havada sekizler yapmaya koyuldu. Birden yseldi ve pike yaparak stne saldrd. nesini kafasnn doruuna geirmeye abalad, ama Maximilienin sar salar grd ve altn sars tapan orman engelini amay1 baaramad. Maximilien bana aplaklar indirdi. Bcek yeniden kalk yapt. ama kamikaze dallarndan da vazgemedi. Sesiyle meydan okudu: - Benden ne istiyorsun? Siz bcekler insanlarn en son leile" deil misiniz? Sizlerle ba edemedik gitti. milyon yldr sizler ve atalarnz canmz skyorsunuz ve daha kimbilir ne kadar zaman clklarmzn cann skmaya devam edeceksiniz? Bcek, polisin nutkuna hi mi hi aldrmyordu. O ise srtn don meye cesaret edemiyordu. Bcek, dmann hava savunmasnda ak bulur bulmaz saldrmaya hazr vaziyette, havada asl konum duruyordu. Maximilien bir ayakkab kapyor ve bir tenis raketi gibi tutara -bcek saldrya getiinde sma indirmeye hazrlanyordu. 143 - Kimsin iman yabanars? Piramidin koruyucusu musun? Kei yabanarlarn insanlara altrmay da m biliyor? Sylesene? Cevap olarak, bcek saldrd. Boynuna yalarken birden yn deritirdi, etrafn dolat, pike yaparak polisin ak baldrna doru indi, ama daha ignesiyle dokunamadan, kocaman ayakkab tabann alnnn ortasna yedi. Maximilien, Iob yapmak ister gibi eilmiti ve sert bir bilek hareketiyle uan kck dmann yakalamay baarmt. Bcek donuk bir sesle ayakkab tabanna arpt ve yamyass frlad. - Bir sfr. Oyun set ve ma, dedi polis, vuruundan honut. Uzaklamadan, azn bir daha duvara dayad.

- Siz, ierideki! Sakn kolay kolay pes edeceimi sanmayn. Bu piramidin iinde ne saklandn reninceye kadar tekrar tekrar geleceim. Bakalm, betonunuzda, dnyadan tecrit olmu halde daha ne kadar dayanacaksnz, televizyon dkn bay kei! ATISKLOPED MEDTASYON: Tasal, yorucu bir ign sonunda, insann sakin bir yerde kendi kendisiyle babaa kalmas ho bir eydir. te size basit bir pratik meditasyon yntemi: nce, ayaklarnz hafife aralayarak, kollarnz vcudunuza dokundurmadan uzatarak, ellerinizin ayalar yukarya dnk olarak, srt st uzann. yice geveyin. Altrmaya, ayak ularna ekilen ve ayak parmaklarndan balayarak yukar ktka zenginleen taze kan stnde younlaarak balayn. nefesinizi boaltrken arnm, oksijenle zenginlemi temiz kan bacaklara, ayak parmaklarnn ucuna kadar datan kanla dolup taan akcier sngerini grsel/etirin. Karn boluundaki organlarn kirli kan, zerinde younlaarak yeniden nefes aln ve kirli kan akcierlerinize gtrn. Nefes verirken, karacierimizi, dalamz, sindirim sistemimizi, cinsel organmz, kaslarmz sulayan szlm ve hayatiyet dolu kan grselletirin. nc nefes alnzda, ellerin ve parmaklarn damarlarndaki kan sorudurulayn ve geldii yere salam olarak geri gnderin. 144 Drdncsnde daha da derin nefes alarak beynin kann soruyun, btn durgun fikirleri oradan atn, akcierlerde arnmaya gnderin; sonra enerji, oksijen ve hayatiyet taan temiz kan kafatastnza geri getirin. Her bir evreyi iyice grselletirin. fiefes alnzla organizmann iyilemesini iyi badatrn. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. DELLO Akrebin zehirli inesi, ihtiyar kzl karncann hemen yaknna saplanyor. Antenlerini yaladn hissediyor. Bu savuturduu nc kska, drdnc ine saldrs. Her defasnda, dengesini kaybediyor, bakr renkli canavarn lmcl silahndan kl pay kurtuluyor. 103. sava silahlaryla donanm dii akrebi imdi ok yakndan gryor. ndeki iki sivri kskac, iki zehir engeliyle kurbann kprdayamaz hale getiriyor, arkasndan zehirli engel darbesini indiriyor. Brlerinde her ynde, hatta yanlamasna hzla hareket eden sekiz aya var. Arkada, alt esnek segmandan oluan ve ucunda al dikeni gibi sivri, yap yap ldrc svyla dolu kocaman sar bir dikene benzer uzun bir kuyruk. Hayvann duyu organlar nerede? Karnca gz falan grmyor; sadece aln ve gzleri var. Kulaklar, antenleri yok. Hep canavardan ka-arm gibi yaparak, etrafnda dolayor ve onu anlyor: Akrebin gerek duyu organlar, be kk duyusal klla rtl kskalandr. Dii akrep onlarn sayesinde, evresindeki en kk hareketi alglyor. 103. Parmaklarn televizyonunda grd bir korriday hatrlyor. Orada iin stesinden nasl geliyorlard? Krmz bir alla. 103. rzgrn getirdii krmz bir iek tayapragn yakalyor, onu enekleriyle sallayarak bir mleta gibi kullanyor. Bu derme atma yelken rzgra kaplp devrilmesin diye, hava akm ynnde yer almaya zen gsteriyor. ne darbeleri gittike hedefe yaklayor. 103. her atakta, yapkan kargnn ykseldiini, kendisini hedef aldn, arkasndan t"r zpkn gibi frladn gryor. Bir ineyi savutumak, bir ift boynuzu savuturmaktan daha zor. Parmak toreador dev bir akreple karla?" sayd, alageldii arenalardakinden ok daha fazla zorluk ekerdi145 103. dmanna yaklaacak olsa, ak kskalar stne saldryor: ftamyla asit fkrtmaya kalksa, kskalar kalkan gibi kapanyor. Hem saldr, hem savunma silahlar. ok sratli sekiz aya, dii akrebi darbeleri karlayacak ve vuracak en iyi yere getiriyor.

Televizyonda toreador, boasn artmak iin durmadan ellerini Kollarn sallyordu. Ayn ekilde, karnca da kska ve zpkn darbelerini savutururken, dmann yormak iin bir o yana, bir bu yana zplyor. 103. dikkatini younlatryor ve bu konuda btn grdklerini hatrlamaya alyor. Toreadorun stratejisi konusunda neler syleniyordu. Hayvan ya da insan, hep biri ortada olur, teki onun etrafnda dner. Etrafta dnen daha abuk yorulur, ama tekinin ayaklarn dolatrma ansn yakalar. ok yetenekli toreadorlar hasmlarn dokunmadan bile tkezletebilir. imdilik yaprak mletas 103.'ye kalkan grevi gryor, indirdii her zpkn darbesini krmz tayapragyla kesiyor. Ama az dayankl, inenin ucu kolayca deliniyor. lmemeli. Parmaklar hakknda bildikleri adna. lmemeli. Hayatta kalmak iin verdii mcadele, ihtiyar karncaya yan unutturuyor, onu genliindeki evikliine kavuturuyor. Her ynde dnyor. Bu kadar clz bir varln gsterdii diren, dii akrebin cann skyor. Kska takrtlar daha bir artyor. Ayaklarnn hareketini hzlandrd bir srada, karnca birden duruyor ve ters ynde dnmeye balyor. Hareket dii akrebin dengesini bozuyor. Sendeliyor, evriliyor ve srt st yere seriliyor. Bylece en krlgan blmleri ortaya kyor ve karnca formikasit fkrtmakta tereddt etmiyor. Dii akrebin bundan can yanmama benziyor. Hemen ayaklar stnde doruluyor ve saldryor. ki aln kskacnn arkasndan, zpkn 103.'nn kafasnn birka milimetre yaknna iniyor. Hemen, baka bir fikir bulmal. htiyar sava, akreplerin kendi zehirlerine kar baklktan olmadn hatrlyor. Karnca sylencelerinde, akreplerin korktuklarnda, zellikle de etraflan atele sarldnda, kendi kendilerini sokarak mtihar ettikleri anlatlr. 103. yle abuk ate yakmasn bilmiyor. Yabanans seyircilerin yaydklan ktmserlik kokusu moralini ykseltmiyor. Hemen, baka bir fikir. htiyar kannca durumu inceliyor, c neresinde? Zaaf neresinde? Qc de zaaf da boyunun kkl. Zaafn nasl gce evirebilir? Karncalarn Devrimi /1:10 146 htiyar karncann beyninde binlerce telkin karlayor ve ivedilikle tartlyor. Bellek, btn sava gsterisi stoklarn neriyor. Hayal-gc onlar bir araya getirip bir akreple karlarken daha etkili olacak yenilerini douruyor. Gzleri hasmn kollarken, antenleri dallar dekorunda bir zm bulmaya abalyor. Bu, evreyi grsel ve kokusal, ikili alglama sistemiyle deerlendirebilmesinin bir stnl. Birden aacn kabuunda bir delik gryor. Bu ona Tex Avery'nin bir izgi filmini hatrlatyor. Karnca var gcyle kouyor ve aa tnelden kayboluyor. Dii akrep onu kovalyor. Tnele girmeye balyor ama az sonra karn onu sktryor. Sadece kuyruu deliin dnda. 103. kk aa tnelinde yoluna devam ediyor ve mttefiklerinin alklar altnda teki ktan dar kyor. Zehirli ine, aacn kabuundan uursuz bir asma filizi gibi fkryor. Sahibi kurtulmak iin rpnyor, daha m ilerlese yoksa geri geri giderek bu berbat amazdan kmaya m alsa bilmiyor. Annelerinin baaracana pek gveni kalmayan yavru akrepler uzaklamay yeliyorlar. 103. rahatlkla yaklayor. Artk o ok tehlikeli ucu, trtkl enek-leriyle bir gzel kesmesi kalyor geriye. Zehirine dokunmamaya zen gstererek zehirli silah kaldryor ve delikte skp kalm hasmn sokuyor. Karnca sylenceleri hakl. Akreplerin kendi zehirlerine kar baklklar yok. rmcekgil rpnyor, debeleniyor ve sonunda lyor. ocuklar kouunda, dmanlarnza daima kendi silahlaryla saldrn diye retmilerdi ona. yle de yapmt. 103.'nn Tex Avery'nin taktik bakmndan ok zengin izgi filmi konusunda da bir dncesi var. Belki bir gn, bu byk strateji uzman Parmak'n btn sava srlarn adamlarna da anlatrd.

BR ARKI Julie kesmelerini iaret etti. Herkes yanl alyordu ve kendisi de yanl okuyordu. - Bu byle olmayacak. Temel bir sorunu ele almak zorunda olduumuzu dnyorum. Bakalarnn mziini yorumlamak bo itrYedi Cceler, arkclarnn nereye gelmek istediini anlamyordu- Ne neriyorsun? - Bizler de yaratcyz. Kendi szlerimizi, kendi mziimizi, kend1 paalarmz yaratmalyz. Zoe omuzlarn silkti. 147 _ Kendini ne sanyorsun? Biz kk bir lise rock grubuyuz. O da Kul mdrl okul d kltrel hayatla ilgili raporunda "mzik et-k'nliKleri" gesin istedii iin. Biz Beatles deiliz. _ nsan yaratt andan itibaren, teki yaratclar gibi yaratcdr. Kornplekslerimiz olmamal. Mziimizin bir baka mzik kadar deeri olabilir. Sadece zgn olmaya almalyz. Var olanlardan daha farkl" bir eyler bestelemeliyiz. aran Yedi Cceler, nasl tepki gstereceklerini bilmiyorlard. kna olmamlard ve bazlar bu yabancy aralarna aldklarna piman olmaya balamt. - Julie hakl, diye kestirip att Francine. Bana Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi adnda bir eser gsterdi. Yeni eyler dnmemize yardm edecek tavsiyelerle dolu. Orada, piyasadaki btn bilgisayarlar geride brakan, ple kaldrabilecek bir bilgisayarn planlarn buldum. - Biliimi iyiletirmek olanakszdr, diye kar kt David. Bilgisayar manyetik kartlar herkes iin ayn srattedir. Daha sratlisi de yaplamaz. Francine ayaa kalkt. - Daha sratli manyetik kartlar yapmaktan kim sz ediyor? Kendi bamza elektronik manyetik kartlar yapamayz, ama onlar deiik biimlerde dzenleyebiliriz. Julie'den Ansiklopedicim istedi ve planlarn bulunduu sayfalar aramaya balad. - Bakn. Burada elektronik manyetik kartlar aamas yerine bir manyetik kartlar demokrasisi gsteriliyor. leri yerine getiren manyetik kartlara egemen olan stn mikro ilemciler yok. Hepsi ba, hepsi ayn dzeyde. Be yz mikroilemci manyetik kart, her biri bir dieri kadar etkili, annda srekli iletiime giren be yz eit beyin. Francine, sayfann bir kesindeki taslaklar gsterdi. - Sorun nasl dzenleneceklerinde. Tpk bir ev sahibesinin akam yemeinde kimin, kimin yannda oturacan sormas gibi. insanlar uzun dikdrtgen bir masaya oturtulursa, normal olarak ularda oturanlar birbirleriyle konuamayacaktr, sadece ortadakiler din-teyicileri tekellerine alacaklardr. Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisinin yazan manyetik kartlar yz yze gelecek ekilde halka eklinde yerletirmeyi salk veriyor. zm ember. Onlara baka grafiklerde gsteriyor. - Teknolojinin kendisi bir ama deildir, diyor Zoe. Senin bilgisayarn mziksel yaratclk sorununa bir yant getirmiyor. 148 - Me demek istediini anladm. Var olan en gelimi arac, bilgi, sayan yenilemek iin fikirleri olduuna gre, pekl mzii yenile-memize de yardm edebilir, diye belirtiyor Paul. - Julie hakl. Bize zg bir iir gelitirmeliyiz, diye ekliyor Narcis-se. Belki bu kitap bize yardm eder. Elinde Ansiklopediyi tutan Francine rasgele ayor ve yksek sesle okuyor: Son, ite buras son. Aalm btn duyularmz Yeni bir rzgr esiyor bu sabah. Durduramayacak hibir ey lgn dansn Uyuklayan dnyada binlerce dnm olacak. Donmu deerleri krmak iin yoktur ihtiya iddete an kaln: Karncalarn Devrimi' gerekletirdiimiz. Bu ktadan sonra, hepsi dnd.

- Kanncalann devrimi mi? diye ard Zoe. Bir anlam yok. Kimse zerinde durmad. - Bunu ark yaparsak, nakarat eksik, diye belirtti Marcisse. Julie bir an sustu, gzlerini kapad, sonra nerisini yapt: Ermiler kalmad , Buluular kalmad. Yava yava, kta kta, Ansiklopedicin paragraflarndan bolca yararlanarak ilk arknn szlerini derlediler. Mzie gelince, Ji-woong ezgilerin mimari gibi nasl kurulduunu aklayan bir blm buldu. Edmond VVells, orada Bach'n parala-nn kuruluunu paralarna ayryordu. Ji-woong, tahtaya |}1j.e*i. otoyol, onun stne de mzikal bir izginin yrngesini izdi. Her ri gelip kendi algsnn yrngesini bu basit izginin etrafnda a ledi. Ezgi, sonunda kocaman bir lazanyaya benzedi. alglarn ayarladlar, apraz ezgiler dzenlediler ve gidip e"19 nn stne not ettiler. Grubun bir yesi bir dzeltme ihtiyac duyduunda y"9^ bir parasn bezle siliyor ve daha farkl bir biimde yeniden zyo 149 julie ezgiyi mrldand, canl bir hava gbeinden soluk borusuna rmanyormu gibi oldu. nce sadece szsz bir eserdi, sonra ak qzi gen kz ilk ktay "Son, ite buras son'u, nakarat "Ermiler ka|mad, buluular kalmadfy, daha sonra kitabn baka bir blmnden alnan ikinci ktay syledi; Hi dlemedin mi bir baka dnyay? Hi dlemedin mi bir baka hayat? Hi dlemedin mi insann bir gn Evrende yerini bulduunu? Hi dlemedin mi bir gn insann doayla, btn doayla iletiim kurduunu ve doann kendisine yenik bir dman olarak deil, bir arkada olarak cevap verdiini? Hi dlemedin mi hayvanlarla, bulutlarla ve dalarla konutuunu, birbirinize kar deil, birlikte altnz? Hi dlemedin mi insan ilikilerinin farkl olaca bir site kurmak iin insanlarn bir araya geldiklerini? Baarmak ya da baarmamak nemli olmayacak. Kimse kendisinde bir bakasn yarglamak yetkisi grmeyecek. Herkes eylemlerinde zgr olacak, ama bakasnn baarmasn kendisine dert edinecek. Julie Pinson'un ses alan deikendi. Bazen kk bir kzn tiz seslerine kyor, sonra en bouk pes seslere kadar iniyordu. Yedi Ccelerin her birine farkl bir yorumcuyu hatrlatyordu. Pa-ul'e Kate Bush'u, Ji-woong'a Janis Joplin'i, Leopold'a hard rock eh-vetiyle Pat Benatar'; Zoe'ye gre ise daha ok antz Noa'nn iddetini gsteriyordu. Gerekte, her biri Julie'de kadn sesinin kendisi iin en arpc olan yann buluyordu. anna ara verdi ve David elektrikli arpmda inanlmaz lgn bir soloya balad. Leopold fltn kapt ve onunla diyalog kurdu. Julie glmsedi ve nc ktaya girdi: Hi dlemedin mi kendine benzemeyenden korkmayan bir dnya? Hi dlemedin mi herkesin kendi yetkinliini kendinde bulduu bir dnya? Eski alkanlklarmz deitirmek iin bir Devrim dledim. Kklerin Devrimi, Karncalarn Devrimi. Devrimden de iyisi: Bir evrim. dledim, ama bu topyadan baka bir ey deil. Kitap yazmay dledim onu anlatmak iin. Hayatmn ok tesinde, zaman ve uzamda yaayacak bir kitap. Yazarsam eer bu kitab, sadece bir masal olacak. Asla gerekle, meyecek bir peri masal. Halka oldular; eskiden beri var olan sihirli bir ember sanki sonunda gereklemiti.

Julie gzlerini kapad. Birden ok ekici oldu. Zoenin basnn ve J-woong'un baterisinin ritmine uyarak sallanmaya balad. Dans. sevmezdi ama kar koyulmaz bir devinme istei duyuyordu. Hepsi onu yreklendirdi. ekli kaybolmu yn kazan kard ve elinde mikrofon, kara ve dar tirtyle ahenkle salland. Marcisse elektrikli gitaryla rif yapt. Zoe, denge salamak iin sesi drmek gerektiini belirtti. Julie, gzleri hl kapal, doalama arkya balad: Bizler yeni ermileriz Bizler yeni buluulanz. Sonunda sesi drmeyi baardlar. Francine orgda final yapt ve hep birlikte bitirdiler. - ahane! diye haykrd Zoe. Gerekletirdiklerini tarttlar. nc blmn solosu dnda her ey iyi gibiydi. David bu alanda da yenilik yapmak, elektrikli gitarla rif yapma geleneini deitirmek gerektiini syledi. Bu onlarn ilk zgn paralaryd ve kendileriyle vnyorlard. Julie ter iindeki alnn sildi. Tirtl halinden sklarak, ozur dileyerek acele giyindi. Havay deitirmek iin ann daha iyi kontrol edilebileceini syledi. an hocas Yankelevitch, sesiyle kendisini tedavi etmeyi retmii - nasl yani? diye sordu Paul. Sesle ilgili her ey ilgisini ekerdi. Gster bize. Julie. rnek olarak "O" sesinin pes tonlarda kam. etkilediini akla ' -Ooo" barsaklar titretirir. Sindirim zorluu ekiyorsanz,.'Oo-oo' sesiyle sindirim sisteminizi titretirin. latan daha kolay ve ucuz. Sadece titreim. Her ag.z bunu becerir. . . IYedi Cceler 'Ooo' yaptlar ve organizmalar zerindeki etkisini a glamaya altlar. - -A' sesi kalp ve akcierler zerinde etkilidir. Soluk solua k gnzda, bunu doal olarak yapyorsunuz. Koro halinde baladlar: "Aaaaa!" 151 _ "" sesi grtlak stnde etkilidir. "" sesi az ve burun stnde. I" sesi beyin ve kafann doruu zerinde etkilidir. Her sesi btn gcnzle karn ve organlarnz titretirin. nlleri tek tek yinelediler. Paul, dinleyicilerinin aclarn dindirecek bir para gelitirmelerini nerdi. - Yattrc enfrasonlar baslarla veririz, diye ekledi Zoe. Bu bizi dinleyen insanlar tedavi iin ideal. "yiletiren mzik" iyi bir slogan olabilir. - Yepyeni bir ey olurdu. - aka m ediyorsun? dedi Leopold. Bu Antik alardan beri bilinir. Kzlderili arklarnn neden sadece basit nllerin alabildiine yinelenmesinden olutuunu sanyorsun? Ji-woong, Kore geleneinde sadece nllerden oluan arklar olduunu doruluyor. Dinleyicilerin vcutlarnda yararl olabilecek bir para gelitirmeye karar verdiler. almaya koyulacaklar srada, Ji-woong'un davullarndan gelmeyen bir bateri sesi kk lokalde nlad. Paul kapy amaya gitti. - Fazla grlt yapyorsunuz, diye yaknd lise mdr. Saat yirmiydi. Genel olarak, yirmi bir otuza kadar almaya haklar vard, ama o gn mdr hesaplar kontrol etmek iin okulda kalmt. Odaya girdi ve sekiz mzisyenin yzne tek tek bakt. -Sizi dinlemekten kendimi alamadm. zgn paralannzolduunu hi bilmiyordum. Yaptnz gerekten fena deil. stelik de ok uygun dt. Bir sandalyenin arkaln dndrerek oturdu. - Kardeim Franois I. semtinde bir kltr merkezinin aln yapyor. Akustii denemek, ses dzenini ayarlamak, gileri yerletirmek, yani ne eksii gedii var grmek iin bir gsteri grubu aryor. Bir yayl sazlar drtls tutmutu, ama mzisyenlerden ikisi gribe yakaland. Bir semt merkezinde bile,

iki kiiden oluan bir drtl dousu hafif kaar. Dnden beri, hazrlk yapmadan onlarn yerini dolduracak birini aryor. Hibir ey bulamazsa, al ertelemek zorun-a kalacak. Belediye de bunu hi ho karlamayacaktr. Onu siz kurulabilirsiniz. Orada, alta almak ilginizi eker miydi? Sekizler bakt, talihlerine inanamyorlard. ~ Hem de nasl! diye bard Ji-woong. -Oldu. Pekl iyi hazrlann, nmzdeki cumartesi alacaksnz. ~ Bu cumartesi mi? 152 I - Elbette bu cumartesi. Paul az kalsn hayr, bu imkns.z, daha repertuarmzda tek bir para var diyecekti ki J-woong bakyla susmasn buyurdu. - Mesele deil, diyerek destek verdi Zoe. Hem sevinli hem tasalydlar. Sonunda, gerek bir dinleyici topluluu karsnda alacaklard, rvytrk geceler, mahalle enlikleri bitmiti. - Mkemmel, dedi lise mdr. Ortama renk katma konusunda sizlere gveniyorum. Su ortakiarym gibi onlara gz krpt. aknln stnden atamayan Francinein dirsei orgun klavyesi stnde kayd ve kanonu andran bozuk bir arpej meydana geldi. AnStKLOFEDt MZlKAL KURULU-KATIOII: Mzikte kanonun ok ilgin bir yaps vardr. Frere Jacues, Serin rzgr, sabah rzgr ya da Pachelbel kanonu en tannm rnekleridir. Kanon, yorumcularn btn ynlerini kendileriyle yz-letirerek kefettikleri tek bir tema etrafnda kurulur. Birinci ses temay sergiler. nceden belirlenmi bir aradan sonra ikinci ses, sonra nc ses temay yineler. Btnn iyi ilemesi iin her notann oynamas gereken rol vardr: 1- Temel ezgiyi rmek, 2- Temel ezgiye bir elik katmak, 3- Elie ve temel ezgiye bir elik eklemek. Bylece, her eleman yerine gre hem ba rol, hem ikinci rol, hem de figran olduundan dzeyli bir yap sz konusudur. Tek bir nota katmadan, sadece yseklik deitirilerek, bir kta bir oktav yukardan, bir kta bir oktav aadan okunarak kanon zenginletirilebilir, ikinci sesi yarm oktav yukardan balatarak da kanonu karmaklattrmak olanakldr. Birinci tema do ise, ikincisi sol, vb. olacaktr. arknn hz deitirilerek kanon daha da karmakla-tnlabilir. Daha hzl: Birinci ses temay yorumlarken, ikinci ses temay iki kat daha hzl yineler. Daha ar: Birinci ses ezgiyi yorumlarken, ikinci ses ayn ezgiyi iki kat daha ar yineler. 153 Ayn ekilde, nc ses temay hzlandrabilir ya da arlatrabilir. Bylece bir younluk ve yaylma etkisi yaratlr. Aynca, ezgi tersinden okunarak da kanon gelitirilebilir. Birinci ses ana temay ykselerek yorumlarken, ikinci ses iner. arknn izgileri byk bir savan oklar gibi izilirse, bunlar gerekletirmek ok daha kolaydr. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. MAXMEN DURUM SAPTAMASI YAPIYOR eneklerin grltsnden baka bir ey iitilmiyordu. Maximilien sessizce yemeini yuttu. Sonuta, ailesiyle birlikteyken fena halde can sklyordu. yi dnecek olursa, srf arkadalarn artmak iin evlenmiti Scynthia ile. O bir zafer abidesiydi ve tekiler onu kskanmlard. Ne var ki gzellik salata olarak yenilmez. Scynthia gzeldi, ama can yle sklyordu ki! Glmsedi, herkesi pt, sonra brosuna kapanp Evrim oyununu oynamak iin kalkt. Evrim gittike bir tutku haline geliyordu. 500'lere kadar getirmeyi baard bir Aztek Uygarl yaratmt. Onlarca kent kurmu, yeni anakaralar kefetmeleri iin Aztek kalyonlarn denizlere salmt. Aztek kiflerinin

450'de Baty kefedeceklerini dnyordu. Ama bir kolera salgn sitelerini krmt. Barbar istilalar ve hastalklar metropollerini yok etmiti, yle ki daha takviminin birinci ylna varmadan komiser Linart'n Aztek Uygarl ykld. -Kt oynuyorsun. Bir ey kafan megul ediyor, diye belirtti Mac-Yavel. - Evet, diyerek kabul etti insan. Aklm iimde. - Bana iinden sz etmek ister misin? diye nerdi bilgisayar. Polis bozard. O zamana kadar, bilgisayar onun iin makineyi aknda, kendisini karlayan ve Evrim "in dolambalarnda kendisine fehberlik eden bir bahademeydi. Kurgu alanndan kp "gerek" hayatna girmesi hi beklenecek ey deildi. Yine de Maximilien itiraz etmedi. - Ben bir polisim, dedi. Bir soruturma yrtyorum. Baya ba-rjl aSntan bir soruturma. Ormann gbeinde mantar gibi biten bir Piramitle bam dertte. 154 - Bir sr deilse, bana anlatr msn? Makinenin akac tonu, neredeyse ivesiz sentetik sesi Maximili-eni artt. Ama ksa bir sreden beri piyasada doal bir diyalog sans yaratabilen 'yapay konuma makineleri" bulunduunu anmsad. Gerekten de bu programlar anahtar szcklere tepki vermekle yetiniyorlar ve basit tartma teknikleriyle yant veriyorlard. Ya konuyu deitiriyorlar: 'Gerekten sanyor musun ki../, ya da konuyu toparlyorlard: "stersen senden konualm...' Olmayacak ey deildi. Bilgisayaryla konumay kabul ederken, bir makineyle ayrcalkl bir iliki kurduunun pekl bilincindeydi. Duraksadi; aslnda gerekten konuaca kimse yoktu. Ne polis okulundaki rencileriyle, ne astlaryla eit insanlar olarak tartabiliyordu; azck gevese, bunu bir zaaf olarak alrlard. Amiri olan Valiyle diyalog kurmaksa imknszd. Aama insanlar nasl da yaltyordu. Karisi ya da kzyla da iletiim kurmay asla baaramamt. Sonuta, iletiim konusunda tek bildii televizyonun sunduu tek tarafl diyalogdu. O srekli bir sr gzel eyler anlatyordu, ama buna karlk, hibir ey dinlemek istemiyordu. Belki de bu yeni bilgisayarlar kua bu eksiklii doldurmaya ynelikti. Maximilien, aygtn mikrofonuna yaklat. - Ormann koruma altna alnm blgesinde izinsiz bir yap var. Kulam duvarlarna dayaynca ieriden televizyon yaynndan geliyormu gibi sesler iitiyorum. Ama duvara vurur vurmaz sesler kesiliyor, ne kaps, ne de penceresi var. Tek bir delii yok. eride kimin kaldn bilmek isterdim. MacYavel sorunu ile ilgili birka kesin soru sordu, irisi darald, bu dikkatini younlatrdnn belirtisiydi. Bilgisayar bir an dnd, sonra bir manga uzmanla piramide geri dnmekten ve duvarlarn havaya uurmaktan baka bir zm grmediini belirtti. Belli bir ey: Bilgisayarlar ayrntda boulmuyorlar. Maximilien daha bu ar sonuca varmamt, ama sonunda vara can kabul etti. MacYavel sadece kendi zmn hzlandrm Polis makineye teekkr etti. Yeniden Evrim oynamaya koyulma tedi; o srada makine, balklarn beslemeyi unuttuunu hatrlatt. Maximilien, o anda ilk kez bilgisayarn dostu olmaya balad^ geirdi iinden. Ama bu onu biraz endielendirmiti, nk hi 9 ek dostu olmamt. 135 CMSEL HAZtNE 103. dii akrebin hakkndan geldi. Sahneyi uzaktan gzetleyen yetim akrep yavrulan arkalarna bakmadan tyyorlar; zehirli kuyruk kamlarnn gcyle kendilerini kabul ettirebileceklerinden, baka yasalarn geerli olmad bir dnyada, bundan byle kendi balan-nn aresine bakmak zomnda olduklarnn bilincindeler. eriye davet edilen on iki kif karnca, ihtiyar ampiyonlann koku ile alklyorlar. Kt yabanarlarnn kraliesi kendi hormonunu 0na vermeye raz oluyor. Askeri, kttan gri sitesinin bir kesine gtryor ve ona bir yer gsterip beklemesini sylyor. Arkasndan yabananlarnn kraliesi btn dikkatini topluyor ve ok kuvvetli kokan esmer bir tkr azna getiriyor. Zarkanatllar-da iiler, askerler ve kralieler i kimyalarn mkemmel kontrol ederler. Sindirim ilevlerini olduu

kadar uyuklamalarn da, sinirlilikleri kadar acy da alglamalarn ynetmek iin hormon salglann istedikleri gibi arttrabilir ya da drebilirler. Kt yabanarlar kraliesi, neredeyse katksz cinsiyet hormonlarndan oluan ar st retmeyi baaryor. 103. tatmadan nce antenleriyle koklamak istiyor ama yabananlarnn kraliesi ona yapyor ve az agza gelmeye zorluyor. Bcekleraras pme. ihtiyar kzl karnca soruyor ve yutuyor. Birden, byl besin iine giriyor. Btn yabanarlar, gerektiinde ar st retmeyi bilirler, ama kralienin rettiinin basit bir iinin rettiinden daha kuvvetli ve daha nitelikli olduu apak. evredeki kokular o kadar ar ki teki Bel-o-kanllar afyonlu buharlarn alglyor. ok kuvvetli. Ayn anda eki, tatl, tuzlu, biberli, kekre. 103. yutuyor. Esmer pelte sindirim sistemine dalyor. Hamur midesinde sulanyor, kanna karyor, damarlarnda ykselip beynine ulayor. nce hibir ey olmuyor ve ihtiyar kif deneyin baarsz olduunu dnyor. Ama sonra, birden devriliyor. Sanki bir bora. Hi ho bir duygu deil. ldn hissediyor. Yabanarlarnn kraliesi kendisine sadece zehir vermiti ve o da tutmutu. Karanlk ve yanma duygusunu btn damarlarna yayarak, Urnn vcuduna daldn hissediyor. Kralieye gvendiine piman. Yabanarlarnn karncalardan nefret ettiini bilmeyen mi var! kendilerini geride brakan genetik kuzenlerini bir trl ilerine sindirmediler. \ 156 103. genliinde avclk yaparken, gri kttan yuvalar yktn, asit ateine tuttuu bozguna urayan savunmac yabananlannn karton paralarnn arkasna saklandn hatrlyor. Bu bir intikam. Ortalk mthi karanyor. Hatlan hareketli olsayd yznde korkun bir buruma olurdu. Aklnda acdan baka bir ey yok. Dncelerini dzene sokamyor. Karanlk, asit, souk, lm onu sanyor. Titriyor. eneklerinin a-tp kapanmasn denetleyemiyor. Vcudunun hkimiyetini yitiriyor. Kendisini zehirleyen yabananlannn kraliesine saldrmak istiyor. lerliyor, ama n ayaklarnn stne kyor. Zaman alglay deiiyor; her ey ok ar akyormu gibi geliyor. Bir ayan kmldatmaya karar vermesiyle gerekten kmldatmas arasnda ok uzun zaman varm gibi geliyor. Ayaklar zerinde durmaKtan vazgeiyor ve ylyor. Sanki kendisinin dndaym gibi gryor kendi kendisini. Sonra yeniden gemiin grntleri kyor ortaya. nce daha yakn, sonra daha uzak gemiin grntleri. Kendisini dii akreple dvrken gryor, kendisini ekirge srtlarndan bir deryada srf yaparken gryor. l bir utan bir uca geerken gryor. Kendisini yeniden Parmaklar'n dnyasndan kaarken gryor. Kendisini yeniden Parmaklarla ilk kez konuurken gryor. Szckler koku bakmndan sersemletici. Her ey televizyon ekrannda tersinden gsterilen bir film gibi akyor. Nehrin ortasndaki Cornigera Adasnda kendi zgr sitesini kuran silah arkada 24.'y yeniden gryor. Gergedan pislikbceinin srtnda ilk kez uarken, kristal stunlar gibi kat ve tehlikeli yamur damlalan arasnda slalom yaparken gryor. Parmaklar'n lkesine ilk seferini ve lml dnyann kysn, araba-lann her trl yaam biimini sildii yolu kefediini yeniden gryor. Kendisini kertenkeleye kar, kua kar, karnca yuvasnda komplo hazrlayan kaya kokulu kardelerine kar dvrken gryor Prens 327. ile Prenses 56,'nn kendisine ilk kez Gizden bahsediini yeniden gryor. teki boyutun. Parmaklar boyutunun aratn'' mas ve ortaya karlmas burada balyordu. Bellei alm ban gidiyor ve o hzn kesemiyor. lmemek iin ldren Gelincikler savanda kendisini yenide" gryor. enek darbeleriyle dman zrhlann yararken gryor kendini. Sonunu unuttuu savalarda birbirlerinin

ayaklann, kaCa'an" ve antenlerini kesen milyonlarca asker kalabalktan ortasnda r yor kendini yeniden. 157 Burcu burcu kardeleri kokan yolaktan izleyerek, otlarn arasnda coarken gryor kendini. Gencecik bir karncay Bel-o-kan'n dehlizlerinde, daha yal teki askerlerle cebelleirken gryor. 103. gemiinde daha da gerilere gidiyor. Kendisini nemfa olarak, larva olarak yeniden gryor. Kubbesi dallardan solaryumda kuruyan bir larva. Kendi olanaklaryla hareket edemediinden, telal dadlar komu larvalardan ok kendisiyle ilgilensinler diye feromon-lar haykrrken gryor kendini. "Yiyecek. Dadlar, abuk bana yiyecek verin, bymek iin yemek istiyorum!" diye bas bas baryor. Gerekten, o devirde tek zledii ey, daha abuk ihtiyarlamakt. Kendini yeniden kozasnda, daha da kk olarak gryor. Kendini yumurtlanm bir yumurta, yumurta depolama salonunda istiflenmi bir yumurta olarak gryor. Kendini ak sv dolu sedef gibi parlak bir yuvar halinde grmek ok garip bir duygu. nceleri yleydi, yle olmutu. Kannca olmadan nce, beyaz bir yuvardm. Yuvarlak olma dncesi bastryor. Gemiinde yumurtadan tesine gidemeyeceine inanyor. Ama gidebilir! Gemi azya alm bellei ona grntler gndermeye devam ediyor. Yumurtlandg an gryor. Ana karnna kyor ve kendisini ovum olarak gryor. Taze dllenmi bir ovum. Beyaz yuvar olmadan nce, sar yuvardm. Geriye. Daha geriye, hep daha geriye. Ovumun gbeinde, erkek gametle dii gametin karlamasna tank oluyor. 103. erkek, kadn ve cinsiyetsiz arasnda seimin yapt-<% o alglanmaz andayd. Ovum rperiyor. Erkek mi, dii mi, cinsiyetsiz mi? Ovumun gbeinde her ey r-Periyor. Erkek mi, dii mi, cinsiyetsiz mi? Ovum dans ediyor. Acayip svlar birbirine kanyor, ekirdeinde Paralanyor, hareli yumuak soslar oluturuyor. Kromozomlar, uzun faklar gibi birbirlerine dolanyor. X, Y, XY, XX ? Sonunda dii kromozom galip geliyor. Oldu! An st cinsiyetini belirleyen ilk makasa kadar karken, endi hcre geliiminin akn deitirdi. '03. imdi dii. 103. imdi prenses. 158 Sanki beyni n girmesi iin btn kk kaplarn am gibi banda havai fiekler akyor. Btn vanalar alyor. Btn duyulan katlanyor. Her eyi da^a gl, daha acl, daha derinden hissediyor. Vcudunu en ufak ds dalgada titreen ok duyarl bir btn olarak alglyor. Gzlerine rengrenk lekeler doluuyor; antenleri birden saf alkolle Kaplanm gibi batyor ve onlar kaybetmekten korkuyor. Gerekten de ho deil, ama ok gl bir duygu. Kendisini etkilenmeye o kadar ak hissediyor ki saklanmak ve her yerden beynine doluan binlerce iitsel, kokusal, kl bilgiden korunmak iin topra kazmak istei duyuyor. Bilinmedik heyecanlar, soyut duygulanmalar, renklerin ifade ettii kokular, mziklerin ifade ettii renkler, dokunularn ifade ettii mzikler, fikirlerin ifade ettii dokunular alglyor. Fikirler beynine akn ediyor, bir yeralt rma gibi ykselip fkryor ve bir pnara dnyor. Bu pnarn her bir damlas, yeni duyularnn, yeni heyecanlar ve soyutlamalar alglama yeteneinin aydnlatt geri dnen gemiinin bir an. Her ey yeni bir gn yla aydnlanyor. Her ey farkl, daha keskin, daha karmak, her ey sandndan daha fazla bilgi yayyor. imdiye kadar sadece yarm yaadnn bilincine varyor. Beyni geniliyor. Kapasitesinin %10'unu kullanyordu, bu honnonal karmla belki %30'a kmt. Duyularnn katlanm olmas ne hotu.

Uzun yllar cinsiyetsiz yaam bir kannca iin, kimyann bysy-le duygular olan bir cinsiyetli oluvermek ne hotu. Yava yava gerekle yz yze geliyor. Bir yabanars yuvasnda bulunuyor. Bu gri kttan yuvann yapay scaklnda, gece mi gndz m bilmiyor. Byk olaslkla gece olmalyd. Belki de oktan sabah olmutu. Ar stn yediinden beri ka gn, ka hafta gemiti? Zamann getiini alglamamt. Korkuyor. Kralie ona bir eyler sylyor. JMNASTK DERS - Haydi ortlarnz giyin ve kk bir kouya balayn. Ortalk kaynyordu. Kimi vcudunu esnetiyor, snyor ve KalK'5 izgisinde yerini alyordu. lk dersleri jimnastikti. 159 _ Yerlerinize, dedim. Tek bir ba grmek istiyorum k iSare timle, vargucnzle koacaksnz. Bacaklar.n.z. kaldnn uzun adm laratn. Kendinizi tamamen kouya verin. Sekiz tur atacaksnz kro nometre tutuyorum, diye bildirdi retmen. Saynz yirmi bu durum da geli sranza gre not alacaksnz. Birinci gelen yirmi sonuncu gelen bir alacak. Keskin bir ddk sesi ve k. Julie ile Yedi Cceler isteksizce uydular. Dersin bir an nce bit mesi ve muzk salonuna dnp yeni yeni paralar elitirmek iin can atyorlard. " v'" En sonuncu geldiler. - Komay sevmiyor muyuz, Julie? Julie omuzlarn, silkti, cevap vermek zahmetine bile katlanmad Bayan jimnastik retmeni yaplyd. Olimpiyat oyunlarna seilmi eski bir yzcyd. O devirde, kas yapmas ve g kazanmas iin erkek hormonlaryla doldurulmutu. v retmen ikinci defa da ipe trmanacaklarn haber verdi. Julie ipe asld, ileri geri doru salland. Hamle yapryormus qibi yapt, b.r metreden daha fazla ykselemedi; abasndan yz sevim- Ha gayret Julie! Qen kz yere atlad. - pe trmanma gerek hayatta hibir ie yaramyor. Artk cana.l da deiliz. Her yerde asansrler, merdivenler var. 9 Keyfi kaan jimnastik retmeni, ona s.rt.n. dnmeyi kaslarna nem veren rencilerle ilgilenmeyi tercih etti. Teneffsten sonra Almanca dersi. renciler retmeni dzenli olarak rahats.z ederlerdi. Yumurtalar, pis kokulu toplar, sarbakanla 'a inenmi kg.t topaklar, frlatrlard. Julie'nin bu ikencelere Ta Jamml yoktu, ama btn smf. kar.sma almaya cesaret edem7yor-' dah!T,ta' 9retmen,ere karS' Selmek rencilere kar, gelmekten daha kolayd. Kendisini dlek buldu. O kadna acyordu 9 **" Zil. Almanca dersinden sonra felsefe dersi vard. retmen snfa Sp' l^t'rTtam' kbarcasela^,. OnJtam zdd.yt ^sS.n' nL ' ."T poplerdL Hereyi biliyr' hayat>"da sknt ekmem., h.br eye ald.rmaz izlenimi verirdi. K.zlann Sava u3h k ^'ktl, Ha"a baZ"an *"<**"* sorunlann, on. ^aya kadar gtrrd; o da srda roln kusursuz oynard. < soSrab TdaS': ISya"'" Sh'rl SZC9 taht3ya yaZd'' braz bek,e ona L 160 - Hayatta kolaylkla "evet" denildii saptand. "Evet" toplumla mkemmel bir ekilde btnlemeyi salar. Talepleri onaylayn, sizi seve seve benimseyeceklerdir. Ama bir an gelir, o zamana kadar btn kaplan aan "evet" o andan itibaren btn kaplan yznze ka. payverir. Yeniyetmelie gei belki de budur. "Hayr" demeyi rendiimiz andr. Bir kez daha rencilerin ilgisini toplamay baarmt. - "Hayr"n en az "evet" kadar gc vardr. "Hayr" farkl biimde dnme zgrldr. "Hayr" kiilii pekitirir. "Hayr", "evet" diyenleri rktr.

Felsefe retmeni bilgisini krsden datmak yerine snf arnlamay yelerdi. Arada bir dunr, bir masann kenarna oturur, rencilerden birini hrpalard. Devam etti: - Ama tpk "evet" gibi "hayr'n da snrlar yardr. Her eye "hayr* deyin, tkandnz, yalnzlatgnz, kaamanz kalmadn greceksiniz. Yetikinlie gei, sistemli bir biimde her eyi onaylamadan ya da her eyi reddetmeden, "evet'leri ve "hayr"lar yerinde kullanmay rendiimiz andr. Artk ne pahasna olursa olsun, toplumla btnlemeyi istemek ya da onu toptan reddetmek sz konusu deildir. "Evefi ya da "hayr" sememizi belirleyen iki lt olmaldr: 1. Orta ve uzun vadeli gelecek sonularn zmlenmesi; 2. Derin sezi. "Evet'leri ve "hayrMan bilerek datmak bilimden ok sanatn alanna girer. Bilinli olarak "evet" ya da "hayr" demesini bilenler, giderek sadece evrelerindekileri deil, daha da nemlisi bizzat kendilerini ynetirler. Telaffuz ettii szcklerden daha ok sesine dikkat eden n sradaki kzlar, szlerini iiyorlard. Felsefe retmeni ellerini kotunun ceplerine soktu ve Zoe'nin srasnn stne oturdu. - zetlemek iin size u eski zdeyii hatrlatacam: "Yirmisinde anarist olmamak aptallktr, ama... otuzundan sonra anarist olmak daha byk aptallktr." Cmleyi tahtaya yazd. Her eyi not etmeye a dolmakalemler defterlerin sayfalann trmalad. Baz renciler szl snavda sorulduunda hatrlamak i'n heceleri hafzalarna yerletirmek amacyla sessizce telaffuz ediyor-lard. - Peki siz ka yanzdasnz, msy? diye sordu Julte. Felsefe retmeni arkasna dnd. - Yirmi dokuz yamdaym, diye muzip bir glmsemeyle yantlad-Gri gzl gen kza doru ilerledi. - ...dolaysyla daha bir sre iin anaristim. Bundan yararlanma' ya bakn. 161 _ peki anarist olmak ne ifade ediyor? diye sordu Francine. _ ne tanrs, ne de efendisi olmamay, kendini zgr bir insan ola-faK hissetmeyi. Kendimi zgr bir insan hissediyorum ve bunu sizlere de retmeyi hesaplyorum. - rie tanr ne de efendi, sylemesi kolay, diye sze kart Zoe. Ama siz, burada bizim efendimiz durumundasnz ve biz sizi dinlemek zorundayz. Filozofun yantlayacak zaman olmad. Birden kap ald ve okul mdr frtna gibi ieri girdi. - Oturun, dedi rencilere. Size nemli bir konudan sz edeceim. Kurumumuzda bir kundak dolayor. Birka gn nce, plerin brakld yerde bir yangn oldu ve kapc aatan arka kapnn yannda bir molotofkokteyli buldu. Lisemiz betondan, ama yine de cam yn kapl yapay tavanlar, kolaylkla tutuan ve ok abuk yanan, son derece zehirli dumanlar karan plastikleri var. Bu durumda en etkin kar yangn sistemiyle donanmaya karar verdim. Bundan byle, birka saniyede alabilen, kurumumuzda yangn kabilecek her blgeye uzanan hortumlar olan sekiz yangn musluumuz var. Bir siren sesi ortal nlatt, ama lise mdr ayn rahatlkla konumasn srdrd: - ...Ayrca arka kapya zrh taktrdm. Artk ateten korunmu durumda. ok salam, size bunu garanti edebilirim. imdi iittiiniz siren sesine gelince, bu yangn balangcn bildiren bir alarm iaretidir. Bundan byle siren sesini iitir iitmez sraya gireceksiniz, itiip kakmadan snf terk edip n avluda toplanacaksnz. Haydi bir deneme yapalm. Siren sesi kulaklar sar edecek hale gelmiti. renciler elence ktna sevinerek, kendilerini snf boaltma iine kaptrdlar. Aada, itfaiyeciler onlara yangn musluklarn nasl aacaklarn, rakorlar nasl takacaklarn, hortumlar nasl kullanacaklarn gsterdiler. Kaplarn etrafna slak amarlar koymak ya da duman bulutunun altnda oksijen bulmak iin eilmek gibi birka hayatta kalma nlemi rettiler. Bu hayhuyun ortasnda, okul mdr J'-woong'a seslendi: - Konsere etkin bir biimde hazrlanyor musunuz? ki gnnz ka'd, unutmayn. - Zaman bulamyoruz. Bir an dnd, sonra:

- Pekl, bir istisna olarak sizi derslerden muaf tutuyorum. Ders-re girmeyeceksiniz, ama bu ayrcal hak ettiinizi gsterin. a,lncalann Devrimi / F-.U 182 Sonunda siren susmaya raz oldu. Julie ve Yedi Cceler lokalleri-ne atldlar. leden sonra yeni paralar gelitirdiler. kisi hazrlk aamasnda imdi yeni paralar vard. Szleri /Insik/oped/den alyorlard ve onlarn deerini ortaya koyacak bir mzikle donatmak iin abalyorlard. ANSKLOPED SAVAI GDS: Dmanlarn sev. Onlar gck etmenin en iyi yolu budur. Edmond VVells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. MEE KULEY TERK EDELM Yola kmalsnz. Yabanarlan kraliesi, anten iaretleri eklinde iletisini yineliyor. Bir anteniyle sabrszlkla karncann kafasna vururken, teki anteniyle ona ufku gsteriyor. Bu iaretleri herkes kolayca anlayabilir. Yola kmak gerekiyor. Bel-o-kan'da dadlar yle derdi: 'Her varlk dnm tanmaldr. Bu evreyi karrsa, hayatnn ancak yarsn yaar." Bylece, 103. hayatnn ikinci dnemine balyor. Artk fazladan on iki yllk bir yaantya sahip ve bundan yararlanmay hesaplyor. 103.'nn imdi bir cinsiyeti var. O bir prenses; bir erkekle karlarsa, reyebileceini biliyor. On ikiler Prensese hangi yne gideceklerini soruyorlar. Yerlerde hl sryle ekirge var. Prenses 103. yksek dallardan geerek gneybatya doru ilerlemenin en iyisi olduunu dnyor. On ikiler onaylyor. Ulu meenin oluturduu geni kule boyunca iniyor ve uzun bir dala yneliyorlar. Bazen, trapezciler gibi, sarka hareketiyle uzak b" yapraa ayaklaryla tutunmak ya da aslmak iin daldan dala atlaya rak ilerliyorlar. ekirgelerin kekre kokusunu almaz oluncaya kada uzun sre yryorlar. Qrup, balarnda Prenses 103. ile, yalancnar boyunca ihtiyat'1 iniyor ve yere ayak basyor. ekirge rts n metrelik bir alana a cak ulayor. 163 5. dierlerine ters ynden sessizce sokulmalarn iaret ediyor, arna bu nlemin gereksizlii hemen ortaya kyor. Birden grnmez bir arya birlikte cevap verir gibi, ekirgeler ge ykseliyorlar. Havalanyor, iri lm kar taneleri. Grnm etkileyici. ekirgelerin karncalarnkinden bin kez daha al ayak kaslar vardr. Bylelikle vcutlarndan yirmi kez daha yksee srayabilirler. Sramalarnn doruuna eriince, drt kanatlarn alabildiince aarlar ve gklerde daha ykseklere kmak iin byk bir hzla hareket ettirirler. Bunca hareket inanlmaz bir uultu meydana getirir. ekirgeler saysz, bulut iinde kanatlan birbirine arpyor. Kendi kalabalklarnda birbirlerini eziyorlar. Etrafndaki ekirgelerin havalanmas bitmek bilmiyor. Yerde ne varsa yediler; arkalannda stnde ne bir yaprak, ne bir iek, ne de. bir meyve bulunan plak birka aacn ykseldii mahvolmu bir toprak brakyorlar. 15. ekirgelerin uzaklamasn seyrederken, zaman zaman an hayat hayat ldrr, diye belirtiyor. Ama evresindeki hayat sndrmeye alm avc dnceleri bunlar. Vine de, havalanmalarn seyreden Prenses 103. doann ekirge gibi bir tr ne diye rettiini anlamyor. Hayvan hayatn, bitki hayatn yok ederek sadece mineral hayatn srmesi iin lle ittifak kurmu olmasnlar? Getikleri yer l haline geliyor, hayvanlar ve bitkiler ortadan kayboluyor. Prenses 103. mahvolmu ayrln i karartan grnmne srt eviriyor. Rzgr frtnalan ekirge bulutuna somurtkan ve rzgr gneye srmeden her yne uzayan bir surat biimi veriyor. imdi Parmaklar'a has byk zgnlk, mizah, ak ve sanat zerinde dnmesi gerekiyor. Dncelerini iiten 10. yaklayor ve ona hayvansal bellek feromonu retmesini neriyor. Prenses 103. belleinin ve zmleme yetisinin en st dzeyindeyken, kendisine aaca her eyi orada toplayacan sylyor. Bir bcek yumurtas tabuu buluyor ve kokulu svy orada depolamay tasarlyor.

103. onaylyor. Eskiden, byle bir ey oluturmay kendisi de dnmt, ama maceralannn hayhuyu iinde bilgilerle dolu yumurtay yitirmiti. 'nun nbeti devralmasndan memnun. n karnca gneybat yolunu, uygarlk ynn, anasite Bel-o-"an'n ynn tutuyor. 164 OEMt KKNDEN KAZIYIP ATALIM Byk akamn arefesiydi. Sabah erken, Julie hl d gryordu. Mikrofonun nndeydi ve boazndan hibir ses kmyordu. Hatta mikrofon onunla dalga geiyordu. Bir aynaya yaklayordu ve agz olmadnn farkna vanyordu. Yerinde kocaman przsz bir ene vard sadece. Ne konuabiliyor, ne barabiliyor, ne de ark syieye. biliyordu. Ancak ya kalarn kaldrabiliyor ya da derdini anlatmak iin gzlerini belertiyordu. Mikrofon glyor da glyordu. Kaybolmu az iin alyordu. Makyaj masasnn stnde bir ustura vard. inden kendisine yeni bir az amak geldi. Ama sakat kalmaktan korkuyordu. O zaman, ameliyat kolaylatrmak iin rujuyla bir az biimi izmeye giriti. Usturay desenin ortasna yaklatrd... Julie'nin annesi odann kapsn grltl bir ekilde at. - Saat dokuz, Julie. Uyumadn biliyorum. Kalk, seninle konumalyz. Julie dirsekleri zerinde doruldu ve gzlerini ovuturdu. Sonra, igdsel olarak azn ovalad. Nemli iki et parasn hissetti, f be! Dilinin ve dilerinin yerinde olup olmadn kontrol etmek iin eliyle yoklad. Annesi eikte durdu ve bu defa bir psikiyatra gidip gitmeyeceklerini merak edermi gibi baklarn ona dikti. - Haydi, kalk. - Anneee. Hayr, imdi olmaz! Daha ok erken! - Sana syleyecek bir ift szm var. Babann lmnden beri, sanki hibir ey olmam gibi yayorsun. Kalpsiz misin? 0 senin baband yine de. Julie, onu iitmemek iin ban yastn altna soktu. - Hibir ey olmam gibi eleniyorsun, bir liseli etesiyle srtyorsun. Geen gece de darda yattn. Julie, bu durumu birlikte tartmalyz. Yastn bir ucunu kaldrd, annesini seyretti. Kibar dul biraz daha zayflamt. Gaston'un lm dula biraz canllk getirmie benziyordu. Yeni rejimin dnda annesi psikanalize de balamt. Sadece vcudunu genletirmek ona yetmiyordu, Ruhen de huzurlu olmak istiyordu. Julie, annesinin modaya uyarak yeniden douynsemeli birps'' kanaliste gittiini biliyordu. Bu pratisyenler unutulmu rselenme,e' ri bulup amak iin ocuklua kadar gitmekle kalmyor, hastalar"11 fets evresine kadar gerilere gtryorlard. Ruhsal yan giydikler,y' le badatrmaya zen gsteren annesinin, sonunda ocuk tulumu giyip giymeyeceini ya da plastik bir gbekbana reklenip reklenmeyeceini merak etti. Ji 165 Reenkarnasyonc" bir psikanalist semediine kretti. Bunlar aeri gidii fetsten, ovumdan daha teye, nceki hayata kadar gtryorlard. O zaman, Julie annesini yeniden dogmadan nceki kiiliinin eski pskleri iinde grrd. _ Haydi Julie, brak ocukluk yapmay! Kalk artk! Julie yatann dibinde tortop oldu ve parmaklarn kulaklarna soktu. Bir daha grmemek, bir daha iitmemek, bir daha hissetmemek. Ama gerein eli gelip yorgan kaldrd ve ininin dibinde ana yz grnd. - Julie, ben ciddiyim. Yz yze, samimi bir ekilde konumamz gerekiyor. - Brak uyuyaym anne. Baucu masasnn stnde ak bir kitap grdnde, anne kararszd. Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, Pr. Edmond Wells, cilt III. Bu kitab psikoterapist tutmamt. Kz, sessiz, hl yorgann altndayd. Kitab ald. - Pekl, bir saat daha uyuyabilirsin, sonra konuacaz.

Anne, kitab mutfaa gtrd ve kartrd. Devrimden, karncalardan, toplumun eletirisinden, sava stratejilerinden, kalabalklar ynlendirme tekniklerinden sz ediliyordu. Molotofkokteyli yapmay salayan tarifler bile vard. Psikoterapist haklyd. Hemen telefon edip kzn yoldan karan bu szde ansiklopediye kar onu uyarmalyd. Bu kitap ykc bir el-yazmasyd, bundan emindi. Onu dolabn en yukardaki rafnn dibine saklad. - Merede kitabm? Julie'nin annesi kendi kendisini kutlad. Sorunun anahtarn kefetmiti. Uyuturucuyu kaldrn, uyuturucu tutkunu yokluk krizine 9irer. Kz hep kendisine bir efendi ya da bir baba aramt. nce u an hocas olmutu, imdi de bu esrarengiz ansiklopedi kmt. K-Zl kendisinden baka bir aresi olmadn anlayncaya kadar bu k-ttan kaplan tek tek ortadan kaldracana dair sz verdi. -Sakladm onu, senin iyiliin iin. Bana bir gn bunun iin teekkr edeceksin. ~ Kitabm bana geri ver, diye homurdand Julie. - Israrn yarar yok. Julie dolaba doru ilerledi. Annesi her eyi oraya koyard. Soz-ckleri tek tek belirterek tekrarlad: 166 - Derhal onu bana geri ver. - Kitaplar tehlikeli olabilirler, diye savundu anne. Kapital yznden, yetmi yldr komnizm var. - ok doru. Ahdi Cedid yznden be yz yl Engizisyon yaand. Sen de oradan ktn. Julie Ansiklopediyi buldu ve kapatld dolaptan onu ekti kard. Onun bu kitaba ihtiyac olduu kadar, kitabn da ona ihtiyac vard. Annesinin kollar yanna dt ve kznn kitab gsne bastrmasn seyretti. Dnp odadan kt. Koridorda engelden ayak bileklerine kadar inen uzun kara yamurluunu ald; geceliinin stne giy-di, srt antasn ald, kitab iine soktu ve koarak dar kt. Achille onu izledi, sonunda sabahlar koar adm dolamay sevdiini anlam olmalarna pek sevinmiti. - Hav, hav, hav yapt keyfinden drt nala koan kpek. - Julie, hemen geri dn! diye bard anne evin eiinden. Gen kz, bo dolaan bir taksiye seslendi. - Nereye gidiyoruz kk hanm? Ona lisenin adresini verdi; olabildiince abuk Yedi Cceler'den birine ulamalyd. YOLDA Fara: Para, Parmaklarn icat ettii tek soyut kavramdr. Kalabalk yapan nesneleri deitirmemek iin, Parmaklar bu kurnazca mekanizmay buldular. ok yer tutan besinleri tamaktansa, boyal kt paralar tarlar. Bu ktlar besinlerle ayn deerdedir. Herkes hemfikir olduundan, bu para gda karlnda deitiril bilir. Parmaklarla paradan konuacak olsanz, hepsi paray sevmediklerini ve toplumlarnn parann nemi zerine kurulu olmasnda" zldklerini sylerler. Yine de tarihsel belgeler unu gsterir: Paradan nce, zengin'1"' leri dolama sokmann tek yolu... taland. Yani, en yaman Parmaklar bir yere geliyor, erkekleri ldryor . kadnlara tecavz ediyor ve mallarn alyorlard. 10. 103.'ye sormak iin ar souktan bir an mola vermelerinden yararlanyor. Bir maaraya snm, Parmaklarn hayatlar ve tre riyle ilgili anlatt btn bilgileri hayvansal bellek feromonuna d duruyor. Prenses 103. yalvarttrmyor. 167 Anlatsndan yararlanmak iin teki karncalar da yaklayor. Son-ra 103. Parmaklar'n remesinden sz ediyor.

Televizyonlarn seyrederken, 103. onlarn "pornografik film" adn verdikleri eyi seyretmekten zellikle holanrd. On ikiler, Parmaklar tresinin bu yeni zelliini daha iyi koklamak iin daha bir yaklatlar. 'Pornografik filmler" nedir? diye soruyor 16. 103. Parmaklarn iftlemelerine ok nem verdiklerini aklyor. Kt iftlemecilere rnek olsun diye en iyi iftlemecilerin filmini ekiyorlar. Peki pornografik filmlerde ne grlr? 103. her eyi anlamad, ama genel olarak, dii bir Parmak geliyor ve erkein cinsel organn yiyor. Sonra iice giriyorlar; bazen yatak tahtakurular gibi birka birden. Kanatlarn ap havada szlerek iftlemiyorlar m? diye soruyor 9. Hayr, 103. Parmaklar'n slkler gibi yuvarlanarak yerde iftletiklerini belirtiyor. Zaten tpk slkler gibi kpkler karrlar. Bu ilkel cinsellik biimi karncalarn ok ilgisini ekiyor. Bundan 120 milyon yl nce, karncalarn atalarnn bu tip bir.cinselligi olduunu hepsi biliyor. Yerlerde srnmek ve birbirlerine srtnerek birbirinin iine girmek. Karncalar, Parmaklarn bu konuda olduka geri olduklarn sylyorlar birbirlerine. boyutta szlerek uarken sevime, yere yapm halde yaplan iki boyutlu aktan ok daha coturucudur. Darda havalar snyor. Karncalarn ve Prenseslerinin gevezelikle kaybedecek zamanlar yok. Siteyi korkun beyaz pankart tehlikesinden kurtarmak istiyor-tarsa, acele etmeleri gerekiyor. Prenses 103. en nde; bir cinsel organ olmann sarholuu iinde. Yerin manyetik alanlarna duyarl Johnston organ bile daha iyi iliyor. Hayat gzel. Dnya gzel. Karnca, bu zel organ sayesinde, yer dalgalarn artc bir kesinlikle alglyor. Yerin yzeyinde titreen dalgalar vardr. 103. cinsiyetsizken, yer Kabugundaki manyetik enerji damarlarn zorlukla alglyordu, ama S|mdi onlar uzun kkler gibi grselletirebilecek durumda. n ikilere bu titreim kanallarndan birini terk etmeden yrmeye devam etmelerini salk veriyor. 168 Yerin grnmez damarlarn izlersek, ona sayg gsteririz ve bunun karlnda o bizi korur. Manyetik alanlar semeyi bilmeyen Parmaklar dnyor. Qeii-igzel yerlere otoyollar kuruyorlar. Hayvanlarn atalarndan kalan g yollarn duvarlarla kesiyorlar. Manyetik bakmdan sakncal blgelerde kuruyorlar yuvalarn, sonra da balarnn armasna an-yorlar. Yine de, eskiden baz Parmaklar yerin manyetik damarlarnn srrn biliyorlarm. Televizyondan iitmiti. Ortaaa kadar halklarn ou, bir tapnak kurmadan papazlarnn pozitif bir manyetik dm bulmasn beklerlermi. Tpk sitelerini kurmadan nce "manyetik bir dm" arayan karncalar gibi. Sonra, Rnesans'la birlikte Parmaklar sadece akllaryla her eyi anlayabileceklerine ve herhangi bir ie balamadan nce doaya sormaya ihtiyalar olmadna inanmaya balamlar. Parmaklar artk Yere uyum salamaya almyorlar. Yerin kendilerine uymasn istiyorlar, diyor Prenses kendi kendine. ATiSKLOPEDl BAKALARIMI YriLEriDRME STRATEJS: nsanlar grupta toplanr: Grsel dile gnderme yaparak konuanlar, iitsel dile gnderme yaparak konuanlar, vcut diline gnderme yaparak konuanlar. Grseller byk bir doallkla "gryorsun" derler, nk grntlerle konuurlar. Gsterirler, gzlemler, renklerle betimlerler, 'bu ak, bu flu, bu saydam" diyerek belirtirler. 'Pembe hayat", 'biz bunlar grmtk", "mosmor oldu" gibi deyimler kullanrlar. itseller byk bir doallkla "itiyorsun" derler. Mzii ve grlty artran sesli szcklerle konuurlar: "Sar kulak', "an sesi." Kullandklar sfatlar: "Ahenkli', 'kulak trmalayc". "iitilebilir", "kulaklar sar edici."

Vcutlaryla duyumsayanlar byk bir doallkla "hissediyorsun" derler. Duyumsamalarla konuurlar. "Yakalyorsun", "duyuyorsun", "atlyorsun." Deyimleri: "Grtlana kadar batmak", 'yeme de yannda yat." Sfatlan: "Souk", "hararetli", "takn/sakin." Karnzdakinin hangi gruba dahil olduu gzlerini kmldatma biiminden anlalr. Kendisinden bir eyi anmsamas istendiinde, gzlerini yukarya doru kaldrarak balyorsa, bu bir grseldir. Bakn yana doru eviriyorsa, bir iitseldir. Sanki iindeki duyumsamalarn daha iyi yakalamak istermi gibi gzlerini yere eerse, bu bir duyumsaldr. 169 Bunlar bilmek, dilsel grubun szckleriyle oynayarak muhatabmz zerinde etkili olmamz salar. Buradan hareketle, fiziksel demirleme noktalar yaratarak daha da ileri gidilebilir. 'Bu ii baaryla sonulandracana gveniyorum" gibi nemli bir ileti aktarma annda muhatabnz tevik etmek istediiniz zaman, vcudunun bir noktas zerinde bask uygulayn. O anda, koluna bir bask uygulanrsa, koluna her bask uygulandnda tevik edilmi olacaktr. Bu bir tr duyumsal bellektir. Yine de, bellei tersinden iletmemeye dikkat etmek gerekir. Hastasn omzuna vururken "Zavall dostum, demek daha iyi hissetmiyorsun?" diye yaknarak karlayan bir psikoterapist isterse dnyann en iyi tedavisini uygula-sn, ayrlma annda hareketini yinelerse, hasta eski bunalmlarna yeniden dner. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. DOMUZLARA VE FLOZOFLARA DAR Taksi ofr neeli bir adamd. Taksisinde tek bana can skntsndan geberiyor olmalyd, nk gen mterisiyle hi soluk almadan konuuyordu. Be dakika iinde, doal olarak ilgin olmayan btn hayat hikyesini anlatmt. Julie, hi sesini karmadan oturunca, ona bir fkra anlatmay nerdi: " karnca Paris'te, Champs-Elysees'de dolayor. Birden, iinde altn ilemeli krk bir kostm giymi bir austos bcei bulunan bir Rolls Royce duruyor. Arabann camn indirerek "Selam dostlar" diyor. Karncalar, havyar yiyen ampanya ien austosbceine hayretle bakyorlar. "Selam" diye cevap veriyor karncalar. "Anlalan ok baarl olmusun." -H yle, ov gnmzde iyi para getiriyor. Ben bir starm. Biraz havyar ister misiniz? -Yok, hayr, teekkr ederiz, diyor karncalar. Austosbcei cam kaldryor ve ofre hareket etmesini emrediyor. Limtzun gidince, akna dnen karncalar birbirlerine bakyorlar ve ilerinden biri o srada akllarndan geeni dite getiriyor: "u Jean de La Fontaine de ne budala!" Taksici tek bana glyor. Julie hafife glmseyerek onu yreklendiriyor. Uygarln ruhsal bunalm yaklatka, insanlar daha ok f'kra anlatyor, diye geiriyor iinden. Bu onlar gerek bir diyalog kurmaktan kurtaryor. - Bir tane daha anlatmam ister misiniz? 170 Src, sadece kendisinin bildiini ileri srd yollardan giderken konumaya devam ediyor. Fontainebleau anayolu, daha ok devlet desteci, daha az topran nadasa braklmas, yabanc et ithalatnn durdurulmas iin gsteri yapan iftiler tarafndan tkanmt. Pankartlannda "Fransz taamn kurtaralm", "thal domuzlara lm" yazyordu. Macaristan ynnden gelen domuz tayan bir kamyona el koymulard ve hayvanlarn kafeslerine petrol dkyorlard. Kibritler frlattlar. Diri diri yanan hayvanlardan korkun brtler ykseldi. Ju-lie bir domuzun byle feryatlar koparabileceine asla inanmazd. lklar insan feryatlaryd neredeyse. Kzarm et kokusu korkuntu. Can ekime anndaki domuzlar, insanlarla akrabalklarn ortaya koymak ister gibiydiler. - Yalvarrm buradan gidelim! Domuzlar hl bgryordu. Julie, biyoloji dersinde retmeninin insana organ nakletmek iin en uygun hayvann domuz olduunu sylediini hatrlyor. Birden, mehul kuzenlerinin lmn grmek ona dayanlmaz geliyor. Domuzlar ona

yalvarrcasna bakyorlard. Tenleri pembeydi. Gzleri mavi. Julie, bu ikence yerinden uzaklamak, hem de ok abuk uzaklamak istiyor. ofre kt para frlatt ve arabadan kp yaya olarak kat. Sonunda soluk solua liseye vard ve kimsenin kendisini fark etmeyeceini umarak mzik salonuna yneldi. - Julie! Bu sabah burada ne aryorsun? Snfnzn dersi yok. Filozof, kara yamurluunun altndaki pembe gecelii fark etti. - teceksiniz. Ona kafeteryada scak bir ey imeyi nerdi, tekiler daha gelmediinden o da kabul etti. - Siz iyi birisiniz. Matematik retmenine benzemiyorsunuz. O hep beni kk drmeye urayor. - Biliyorsunuz, retmenler de herkes gibi insandr, iyileri, daha az iyileri, zekileri daha az zekileri, kibarlar daha az kibarlar vardr. Mesele u: retmenlerin gndelik olarak en az otuz genci, yani biim verilebilir varl etkileme olanaklar vardr. Byk bir sorumluluk. Bizler yarnn toplumunun bahvanlaryz, anlyor musun? Aniden, sen demeye gemiti. - retmenlik beni korkuturdu, diyor Julie. Hele Almanca retmenine yaplanlar grnce, tylerim diken diken oluyor. - Haklsn. retmenlik iin sadece mesleini iyi bilmek yetmez, bir para da psikolog olmak gerekir. Aramzda kalsn, sannm btn retmenler snfla kar karya gelmekten korkarlar. Byle olunca, bazlar otorite maskesi takar, bazlar da bilgin, kimileri de benim 91' bi arkada oyunu oynar. 171 plastik koltuu itti ve ona bir anahtarlk uzatt. _ imdi dersim var, ama dinlenmek ya da biraz toparlanmak istersen, urada, meydann hemen kesinde oturuyorum. nc Kat, solda. stersen oraya gidebilirsin. Evden kanca, insan huzur iinde olaca bir yere ihtiya duyar. Teekkr etti ama teklifi geri evirdi. Rock grubundaki arkadalar az sonra gelirlerdi ve onu sorunsuz evlerine alabilirlerdi. retmen ona dosta ve itenlikle bakt. Karlnda ona bir ey vermek zorunda hissetti kendisini. Bir bilgi. Beyninden daha ok az konutu. - pl atee veren bendim. tiraf, felsefe retmenini pek artm gibi grnmedi. - rlmmm... Yanl dman. Dar grl davranyorsun. Lise bir ama deil, bir aratr. Etkisinde kalacana ondan yararlan. Bu eitim sistemi yine de size yardmc olmas iin dnld. Eitim var-lklan daha gl, daha bilinli, daha salam klar. Liseye gittiin iin anslsn. Kendini orada kt hissetsen de seni zenginletirir. Kullanmasn bilmediini mahvetmek istemek ne byk hata! HEDEF QMO NEHR On karnca, ba dndren dar bir vadiden gemek iin kk bir dal kullanyorlar. Karahindiba canglmda yarklar ayorlar. Erel-tiotlanyla kapl sarp bir yokutan aa iniyorlar. Aada, aatan dnce yarlm bir incir fark ediyorlar. Bu mor, yeil, pembe ve beyaz renkli pskren eker volkan oktan isterik sinekleri ekmi. Karncalar bu ziyafet duranda mola veriyor. Ne kadar nefis ey u meyveler! Parmaklarn kendilerine hi sormadklar sorular vardr. rnein: Neden meyvelerin tad hotur? Neden iekler gzeldir? Biz karncalar biliyoruz. Prenses 103. tpk 10. gibi karnca bilgisiyle ilgili hayvansal fero-non yapma zahmetine katlanacak bir Parmak'm kmas art, diye Seiriyor iinden. Bylece onlara neden meyvelerin tadnn ho oldu-unu, neden ieklerin gzel olduunu retebilecekti. Bu Parmak'a rastlayacak olsayd, ona ieklerin bcekleri ekmek iin gzel ve kokulu olduunu syleyecekti. nk polenlerini Vayan ve remelerini salayan bceklerdir. / 72 Meyveler, hayvanlar tarafndan yenilecekleri umuduyla nefistirler. Onlar kendilerini sindirecekler ve ekirdeklerini dklarndan uzakla-ra

tkreceklerdir. Bylece, sadece meyve aacnn tohumunu sa. rtakla kalmaz, tohumu verimliletirecek gbreyi de salarlar. Meyveler kendilerini yedirmek, dolaysyla dnyada yaylmak iin t>irbiieriyle rekabet ederler. Onlar iin gelimek, tatlarn, grnle-rni, kokularn iyiletirmektir. Isteklendirmeyen meyve kaybolmaya mahkmdur. Bununla birlikte, 103. televizyonda Parmaklarn ekirdeksiz meyveler retmeyi baardn grmt. ekirdeksiz kavun, karpuz ya da zm. Tembelliklerinden taneleri tkrmedikleri ya da sindirmedikleri iin. Parmaklar trleri tmyle ksrlatrmak zereydiler. lerde Parmaklarla konuma frsatm olursa, onlara tkrmek zorunda Kalsalar da, meyvelerin ekirdeklerine dokunmamalarn tavsiye edeceim, diyor kendi kendine. Her neyse, gvdeye indirdikleri bu taze incirin kendisini yedirmek ve sindirilmek gibi bir korkusu yok. On ler ball suyunda ykanyorlar. Balarn yumuak etine gmyorlar, ekirdeklerini birbirlerinin yzne tkryorlar, etenesinin peltesinde yzyorlar. Midesel kursaklarn, toplumsal kursaklarn azna kadar meyve ekeriyle dolduran karncalar, yola koyuluyorlar. Hindiba ve kuburnu ile evrili patikalardan geiyorlar. 6. hapryor. Kuburnu polenine alerjisi var. Az sonra, uzakta bir gm izgi fark ediyorlar: Mehir. Prenses 103. antenlerini kaldryor ve yerini ok iyi saptyor. Bel-o-kan'n kuzey dogusundalar. anslarna, nehir kuzeyden gneye doru akyor. Kara kumlu bir sahile varyorlar. Gelinbcekleri, yarsn trtkladklar yaprak biti lelerini brakp onlara doru kouyor. 103. Parmaklarn neden u gelinbceklerini "sempatik" buldukla-nn asla anlamad. Bunlar yaprak bitlerini yutan vahi hayvanlar. Parmaklarn bir baka tuhafl da yoncalara olumlu zellikler yaktrmalar. Oysa en sradan bir karnca bile, yoncann zsuyu zehirli bir bitki olduunu bilir. Kifler kumsalda ilerliyor. Etrafta, narin sazlar i karartc vraklamalaryla havay inleten karakurbaalarn saklyor. Prenses 103. nehri kaykla gemeyi neriyor. "Kayk'n ne olduu-nu bilmeyen on iki kif bunun da Parmakladn bir icad olabileceini dnyor. 173 prenses 103. bir yapran su stnde ilerlemek iin nasl kullan-labilecegini onlara gsteriyor. Bir zamanlar, nehri bir unutmabeni aprag stnde gemiti, ama bulunduu yerde unutmabeni yok. Batmaz bir yaprak bulmak iin, gzleri ve antenleriyle evreyi aratryorlar, erek tm aklyla ortaya kyor: Nilferler. Fi tarihinden beri su stnde yzerler, ondan daha iyi batmaz yaprak olur muydu? nilferle boulmadan karya geeceiz. Manga kyya geveke yaslanm ak ve pembe kk bir nilfere trmanyor. Uzun sapl yapraklan oval eklinde. st yz yeil ve yuvarlak, verniklenmi gibi przsz bir platform oluturuyor. Bu suyun akn salyor. Ama yapran altnda, hl su iindeki yapraklar kt fiek gibi kvrlmlar. Yaprak saplar esnek ve daha iyi yzmelerini salayan hava dolu kanallar var. Karncalar bitkiye biniyorlar ama o kmldamyor. Medenini aratrnca, demirlemi olduunu fark ediyorlar, nilferin sapkk bir ip gibi suyun iinde uzuyor. Uzant ok salam, elli santimetreden daha kaln ve bitkiyi yere tutturmak iin bir metre kadar derine iniyor. Prenses 103. uzanty doramak iin suya sarkyor, arada bir hava almak iin iine son veriyor. tekiler ona yardm ediyorlar, ama kurtarc son darbeyi vurmadan nce, onlara domuzlan bcekleri yakalamalar gerektiini belirtiyor. Su knkanatllar itici grevi grecekler. Nehrin yzeyinde yakaladklar l av hayvanlarn yem olarak kullanyorlar. Domuzlanlar yaklayor, 103. anten temas salyor ve kendilerine nehri gemelerinde yardmc olmaya ikna edecek feromonlar buluyor. Prenses 103. yeni cinsiyetli gzyle kar kynn ok uzakta olduunu, stelik de suyun stnde yzen l yapraklarn dndn saptyor. Ters akntlarn olduunun iareti. Hibir sandal oradan geemez. En iyisi daha aaya inip nehrin darald bir yer bulmak. Bel-o-kanllar gemilerinde deiiklikler yapyor ve yolculuklarnda balarna gelebileceklere hazrlkl olmak iin erzaklarla dolduruyor-!ar. Yedeklerinin

ounu, hemen tyemeyen gelinbcekleriyle ibir-''Si yapmay kabul etmeyen domuzlanlar oluturuyor. Prenses 103. imdi yola kmalarnn bir yarar olmayacan belirtiyor, gece yolculuk yapamayacaklar. Yarn sabah hareket etmeyi tavsiye ediyor. Hayat ardk gnler ve geceler olduuna gre, daha evrim tamamlanm saylmazd. Bylece bir kayann altna snyor ve kuvvet toplamak iin gelineceklerini yiyorlar. nlerinde byk bir yolculuk var. 174 ANSKLOPED AYA YOLCULUK: Denemeyi gze almak kouluyla, en lgn dlerin gerekleebilir grnd anlar vardr. 13. Yzylda in'de, Song Hanedanl mparatorluu dneminde, aya hayranl amalayan kltrel bir hareket meydana geldi. En byk airlerin, en byk yazarlarn, en byk arkclarn tek esin kayna artk gkyzndeki bu gezegendi. Kendisi de air ve yazar olan Song imparatorlarndan biri, bu ii akla kavuturmak istedi. ylesine hayrand ki aya ilk ayak basann kendisi olmasn diliyordu. Bilginlerinden bir fze yapmalarn istedi. inliler eskiden barutu kullanmasn ok iyi bilirlerdi. Ortasna imparator Song'un kurulduu bir kulbenin altna koca koca Fiekler yerletirdiler. Patlamann kuvvetiyle hkmdarn aya kadar frlayacan umuyorlard. /Ye// Armstrong'tan, Jules Veme'den ok, ok daha nce, inliler ilk gezegenler aras fzeyi yapmlard. Ama balang aratrmalar ister istemez stnkr yrtlmek zorundayd. Reaktrler, fitilleri tututurulur tututurulmaz tpk havayi fiek gibi davrandlar, yani patladlar. Ara da, kendini gecelerin yldzna kadar frlatacan sanan imparator da rengrenk bir ate demeti iinde parampara oldu. Edmond VVells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. LK UU Btn gece besteler yaptlar ve hi ara vermeden prova yaptlar. Konser gn sabahnda, yeniden almaya koyuldular. arklarnn szlerini Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisinden alyorlard, ama ezgiler ve ritimler bulmak iin de rpnyorlard. Daha saat yirmide, alglarn akort etmek ve yerin akustiini denetlemek iin kltr merkezindeydiler. Sahneye kmalarna on dakika kala, kuliste konsantre olmaya altklan srada, bir gazeteci yerel gazete iin onlarla mlakat yaP" mak istedi. - Merhaba, ben Marcel Vaugirard, Clairon de Fontainebleau'den175 Ufak tefek, yuvarlaka adam szdler. Yanaklar ve hafife kzarm bumu, yemeye zellikle de imeye dkn olduunu gsteriyordu. _ Pekl genler, plak yapmay dnyor musunuz? Julie'nin can konumak istemedi. Bu ii Ji-woong stlendi: -Evet. Gazetecinin fizyonomisi honutluk gsterdi. Felsefe retmeni haklyd. Evet demek insanlar mutlu ediyordu ve iletiimi kolaylatryordu. - Ne ad vereceksiniz? ji-woong aklna ilk gelen szckleri deyiverdi: -Uyann. Gazeteci titizlikle not etti. - Ya szleri neden bahsediyor? - ey... her eyden, dedi Zoe. Yant belirsiz olduundan bu defa honut grnmedi, gazeteci ekledi: - Peki ritminizde hangi byk akmdan esinlendiniz? - Kendimize zg bir ritim yaratmaya altk, dedi David. zgn olmak istiyoruz. Gazeteci, alveri listesini yazan bir ev kadn gibi durmadan not alyordu. - Umarm size nlerden iyi bir yer ayrmlardr, dedi Francine. - Hayr. Vaktim yok. - Masl? Vaktim yok da ne demek?

Marcel Vaugirard not defterini cebine koydu ve elini onlara uzatt. - Vaktim yok. Bu akam yapacak bir yn iim var. Sizleri dinlemeye ayracak bir saatim yok. Gerekten ok keyifli olurdu, ama maalesef kalamam. - yleyse nasl makale yazacaksnz? diye ard Julie. Sanki bir sr verecekmi gibi Julie'nin kulana yaklat: - Bizim meslein byk srrn renin: "nsan ancak bilmediinden iyi bahseder.' Bu akl yrtme gen kz sersemletti, ama gazeteci durumdan Pek honut grnd iin ne srar etmeye, ne de onu alkoymaya cesaret edebildi. Kltr Merkezinin mdr frtna gibi girdi. Hk demi kardei li-Se mdrnn burnundan dmt. - Hazrlann, az sonra sra sizde. 176 Julie perdeyi belli etmeden aralad. Yaklak be yz kiilik salonun drtte botu. Yedi Cceler gibi o da topluluk karsna kmaktan korkuyordu. Paul, kuvvet toplamak iin bir eyler trtklyordu. Francine marihu-ana iiyordu. Leopold meditasyon abasyla gzlerini kapyordu. Mar-cisse gitarnn akordunu kontrol ediyordu. Ji-woong herkesin partisyonunu gzden geiriyordu. Zoe kendi kendisiyle konuuyormu gibi grnyordu; aslnda ktann ortasnda szleri unutmak korkusuyla arknn szlerini milyonuncu kez tekrarlyordu. Kemirecek trna kalmadndan, Julie yzk parmann ucuyla cebelleiyordu. Parman kanatt ve yarasn yalad. Mdr, sahnede onlar anons ediyordu: - Bayanlar, baylar. Fontainebleau'nun yeni Kltr Merkezinin alna bu kadar kalabalk geldiiniz iin teekkr ederim. Henz almalar tamamlanmad, bu nedenle vereceimiz rahatszlktan dolay bizi balayn. Yeni salona yeni mzik yarar. n sradaki yallar kulaklklarn dzelttiler. Kendilerine sunulan hibir gsteriyi karmayan abonelerdi bunlar. En azndan bir deiiklik oluyordu. Mdr ses tonunu ykseltti: - Blgemizde yaplan en ilgin, en ritmik eyi dinleyeceksiniz. Rock seversiniz ya da sevmezsiniz ama bu mzisyenlerin dinlenmeye dediklerine eminim. Mdr onlar dorudan felakete srklyordu. Onlar yerel bir folklor topluluu gibi takdim ediyordu. Yzlerindeki honutsuzluu okuyunca, az deitirdi. - Karnzda bir rock'n roll grubu var. antzleri de tatl m tatl. Pek tepki yok. - Ad Julie Pinson. Kar-Beyaz ile Yedi Cceler grubunun solisti. lk kez sahneye kyorlar. Onlar cesaretlendirmek iin kuvvetlice alklayalm. lk sralardan bir iki alk sesi geldi. Mdr, Julie'yi kulisten ekti ve elinden tutup sahnenin ortasna, projektrlerin altna gtrd. Julie mikrofonun karsna yerleti. Arkasnda, Yedi Cceler yava yava alglarnn karsna getiler. Julie, salonun karanlna dikkatle bakt, tik sralarda emekler' arkada geliigzel dalm birka aylak. Arkalardan biri bad. - Soyun! 177 Kendisiyle dalga geen seyirci, yzn gremeyecei kadar uzaktayd, ama sesim dolaylkla tand: Oonzage Dupeyron. Her eyi mahvetmek iin btn etesiyle gelmiti mutlaka. - Soyun! Soyun! diye baryordu hepsi. Francine yersiz arlar bastrmak iin hemen balamalarn iaret etti. Yorumlanma srasna gre paralarn stesi yere yaptrlmt. /. Merhaba Julie'nin arkasndaki Ji-woong ritmi bildirdi. Paul, konsolda po-tansiyometreyi ayarlyordu ve projektrler arka perdeye gz alc rengarenk tayflar gnderiyordu.

Mikrofonda Julie arkya balad: Merhaba, Merhaba, mehul seyirciler. Dnyay deitirmeli iin bir silahtr mziimiz. Olmsemeyin. Bu mmkn. Yapabilirsiniz bunu. Bir eyin gereklemesi iin onu gerekten istemeniz yeter. Sustuunda, birka clz alklama oldu. Birka koltuk kapa gcrdad. Baz seyircilerin oktan hevesi snmt. Sonra bir de Gon-zague ve avenesinin barmalar: - Soyun! Soyun! Salon tepki gstermiyordu. Demek sahneye ilk k byle oluyordu? Genesis, Pink Floyd ve Yes ilk sahneye ktlarnda byle mi olmutu? Julie, beklemeden ikinci paraya balad. 2. Alglama Dnyadan sadece alglamaya hazr olduklarmz alglarz. Bir fizyoloji deneyi iin, kediler doar domaz dikey motiflerle ssl bir odaya kapatldlar. Gonzague'n kesinden bir yumurta frlad ve gen kzn kazagn-da Paraland. ~ Ya bunu nasl algladn? diye grledi. Salonda bir iki glme. Almanca retmeninin ocuklarn elin-en neler ektiini imdi anlyordu. Durumun felakete dnmesi tehlikesiyle kar karya bulunduu grnce, Francine nceden belirlenmi solosuna girmeden n-' amatay bastrmak iin orgunun volmn ykseltti. Arkasndan, dorudan doruya nc paralanna getiler. ^'"alarn Devrimi / F:I2 178 3. Aykr Uyku Her birimizin iinde uyuyan bir bebek vardr. Aykr uyku. D skntl olur. Arkada bir yerlerde, kap durmadan alp kapanyordu. Ge ka. lanlar ieri giriyor, sklanlar dar kyordu. Bu da Julienin ilgisini datyordu. Duvara arpp duran kapnn grltsne o kadar kapl-mt ki kurulmu bir makine gibi ark sylediinin farkna vard. - Soyun, Julie! Soyun! Dostlarna bakt. Bu gerekten fiyaskoydu. O kadar huzursuzdular ki birlikte bile alamyorlard. Narcisse akorlarn karyordu. Qi-tarnn telleri zerinde titreyen parmaklan falsolu sesler karyordu. Julie kendisini evresine kapamaya alt ve nakarat tekrarlad. Parann burasnda, salonun koro halinde ellerine vurarak tekrarlayacan tahmin etmilerdi, ama gen kz onlan birlikte sylemeye tevik etmeyi gze alamad. Herbirimizin iinde uyuyan bir bebek vardr. Aykr uyku. n sralardaki emekliler gerekten de uyuyorlard. Onlar uyandrmak iin Aykr uyku diye bastra bastra syledi. O srada Leopold'un fltyle solo yapmas gerekiyordu. Birka falsolu notadan sonra, ksa kesmeyi tercih etti. yi ki gazeteci kalmamt. Julie perian haldeydi. David onu e-nesiyle yreklendirdi, dinleyicilere aldrmamasn ve sadece kendileri iin devam etmesini iaret etti. Hepimiz kazananlarz. nk bizler yz milyon aday arasnda yar kazanan tek sperm hcresinden geliyoruz. Gonzague ve Kara Kemeleri ellerinde bira kutularyla sahnenin nndeydiler ve de pis kokan kpn sahneye fkrtyorlard. "Devam edin, devam edin" diye Ji-woong kollarn yeldegirmen gibi sallyordu. Kukusuz, bu gibi durumlar sizi profesyonellie hazr'1' yordu. Ortal kartranlar iyice aztmlard. Yumurtalar ve bira kutuia-rndan baka, sis komalar ve eit eit pskrteleri vard. Durrn dan bagnyorlardi: - Soyun, Julie! Soyun! Ama artk fazla oluyorlard. - Rahat brakn onlan. Brakn da alsnlar! diye bard zerin "Aikido Klub" yazl tirtl kuvvetli bir gen kz. ^ 179 _ Soyun! diye boazn yrtrcasna bard Gonzague. 5onra seyircilere... Be para etmediklerini grdnz ite, dedi.

_ Beenmediyseniz, kimse sizi burada kalmaya zorlamyor, dedi aikid tirtl kuvvetli kz. Tehditkr ve tek bana zprlara meydan okumaya hazr, ilerledi, ^alabalk olduklarndan tekilerin stn gelmesi olasyd, ayn tirtten giymi baka kzlar yardmna geldiler. Bu srada insanlar iki taraftan birinin yannda yer almak iin yerlerinden kalkyorlard. Uyuyan emekliler koltuklarna iyice gmlmlerdi. ~ Sakin olun, ltfen, sakin olun! diye yalvaryordu akl bandan giden Julie. - Sen ark sylemeye devam et! diye buyurdu David. Julie, mahvolmu bir halde, dven insanlar seyretti. Mziklerinin treleri yumuatt sylenemezdi. Hemen harekete gemek gerekiyordu. Yedi Cceler'e almay kesmelerini iaret etti. Artk sadece kudurgan kavgaclarn lklar ve fke iinde salonu terk edenlerin koltuk kapaklarnn grlts iitiliyordu. Yelkenleri suya indirmemek gerekiyordu. Julie, daha iyi konsantre olmak ve karsnda olanlar unutmak iin gzlerini kapad. Kulaklarn smsk tkad. Yaltlanmas ve kendisini toparlamas gerekiyordu. an tekniklerini bulmalyd. Yankelevitch'in tlerini hatrlamalyd. "Aslnda, anda ses tellerinin byk bir rol yoktur. Sadece ses tellerini dinletirsen, naho bir czrtdan baka bir ey alglamazsn. Seslere biim veren azdr. Sesleri izerek onlara yetkinlik veren odur. /Ikcigerlerin krk, ses tellerin titreim zarlar, yanaklarn tnlama kutusu, dilin bir modlatrdr. imdi dudaklarnla nian al ve ate et." Nian ald. Ate etti. Tek bir nota. Birsi bemol. Kusursuz. Qr. Srekli. Mota fkryor ve yeni Kltr Merkezi'nin salonunu batan baa dolduruyordu. Du-varlara ulanca, nota yansd, her ey Julie'nin si bemolyle rtld. Herkese si bemol. Sesin gcn artrmak iin, gen kzn kam bir gayda tulumu gi-bi iniyordu. Nota usuz bucakszd. Julie'den ok daha byk. Bu si bemoln snsuz kresinde kendini korunmu hissediyordu ve gzleri hl ka-Pa''< notasn uzatrken glmsemeye balad. an maskesi kusursuzdu. 180 Kusursuz ses araynda btn az uyand. Si bemol gittike iyi-leiyor, saflayor, basitleiyor, etkinleiyordu. Aznda dileri gibi dama da titreti. Gerilmi dili kmldamyordu. Salon sakinlemiti. Hatta n sralardaki emekliler bile kulaklklarn ekitirmeyi brakmlard. Kara Kemeler ve aikido klubnn kzlar dgmeyi kesmilerdi. Akcierler krnde hi hava kalmamt. Kontrol elden brakmamal. Julie, hemen bir baka notaya girdi. Re. Si bemol btn azn iyice sttndan re sesi ok daha iyi kt. Btn beyinlere nfuz etti. Bu notayla btn ruhunu aktanyordu. Bu tek titreimde her ey vard: ocukluu, tasalar, Yankelevitchie karlamas, annesiyle ekimeleri. Qk grlemesi gibi alklar patlad. Kara Kemeler gitmeyi yelediler. Gonzague ile etesinin gidiini mi yoksa havada asl kalan sesini mi alkladklarn bilmiyordu. Srp giden bir nota. Julie durdu. imdi btn enerjisini yeniden bulmutu. tekiler hazrlanrken, o mikrofonu alyordu. Paul projektrleri sndrd; sadece Julie'nin yresini aydnlatan koni biiminde beyaz bir aydnlk brakt. O da anlamt sadelie dnmek gerektiini. Ar ar telaffuz etti: - Sanat devrim yapmaya yarar. imdiki paramzn ad KARINCALARIN DEVRM. Yeniden derin bir nefes ald ve gzlerini kapayp sylemeye balad: One altnda yeni hibir ey yoktur. Artk ne ermi var Ne bluu. Bizler yeni ermileriz. Bizler yeni buluularz. Cevap olarak, birka "yle" elde etti. Ji-woong bateride lgn gibi almaya balad. Zoe onu basyla ' ledi, arkasndan gitaryla Francine. Ua^ havalandracaklarn &n ynca, Paul sesi

maksimuma kard. Btn salon zangrdyordu. 51 di umazlarsa, bir daha hi uamazlard. Julie dudaklarn iyice mikrofona yaklatrd ve gittike yu* bir biimde mrldanmaya balad: 181 Son, bu bir sondur. Btn duyumlarmz aalm. 3u sabah yeni bir rzgr esiyor. Hibir ey durduramaz lgn dansn. Bu uyuklayan dnyada bin dnm olacak. Kat deerleri krmak iin hi gerek yok iddete. an kaln: Sadece 'Karncalarn Devrimini" gerekletiriyoruz. Sonra gzlerini kapayarak ve yumruunu kaldrarak daha kuvvetlice ekledi: Artk ermiler yok. Biziz yeni ermiler. Artk buluular yok. Biziz yeni buluular. Bu defa her ey tkr tkr iliyordu. Her alg doru alyordu. Pa-ul'n dzenlemeleri kusursuzdu. Scak dokusuyla Julie'nin sesi btn seslere mkemmel bir ekilde hkimdi. Her bir titreim, her bir ses net olarak duyuluyordu. Her ey yerli yerindeydi. Organlar zerinde etkiliydi. Sesine tamamen hkim olduunu, pankreaslar ya da karacierleri zerinde kesinlikle etkili olabildiini bir buseydiler! Paul sesin gcn daha bir arttrd. Bin vattaki amplifikatrler inanlmaz bir enerji pskrtyorlard. Salon artk zangrdamyor, sallanyordu. Mikrofonun gc artrlnca, Julie'nin sesi beyne kadar kulak zarlarn dolduruyordu. O anda ak gri gzl gen kzn sesinden baka bir ey dnmek imknszd. Julie, asla kendisini bu kadar ateli hissetmemiti. Annesini de, 'gunluk snavn da unutmutu. Mzii herkese ok iyi gelmiti. n sralardaki emekliler kulakl k-ar|n karmlar, elleri ve ayaklaryla tempo tutuyorlard. Artk arka kaP' gcrdamyordu. Btn salon ritim tutuyor, hatta sralar arasnda dans ediliyordu. Sonunda uak havaland. imdi artk irtifa kazanmak gerekiyordu. Mzii bir ton ksmas iin Paul'a iaret etti. Sonra seyircilere yak-t: ve szleri tane tane syledi: 182 Gne altnda yeni hibir ey yoktur. Ayn dnyaya hep ayn biimde bakyoruz. Bir fenerin sarmal merdivenine taklp kaldk. Bir basamak daha yukardan grdmz ayn hatalar tekrar tekrar iliyoruz. Dnyay deitirmenin vakti geldi. Halay deitirmenin vaktidir. Bu bir son deil. Tam tersine; bu sadece bir balang. "Balang" szcnn parann sonunu gsterdiini bildiinden, Paul konsolnde "havai fiek" dmesine bast ve balarnn zerinde patlayan klar fkrd. Salon alklad. David ve Leo arky yinelemesini fsldadlar Julie'ye. Gen kzn sesi gitttike daha gl oluyordu. Artk hi titremiyordu. Clz bir ye-niyetmenin sesine nasl bu kadar g kattn anlamak zordu. Artk buluu yok. Biziz yeni buluular. Artk ermiler yok... Son cmle bir patlama etkisi yapt. Kalabalk tek bir azdan ona cevap verdi: Biziz yeni ermiler! Grup byle bir kaynama ummamt. Julie doalama yapt. - Pekl. Dnyay deitirmek istemezsen, ona katlanmak zorunda kalrsn. Farkl bir dnya dnn. Farkl biimde dnn. Hayal gcnz saln gitsin. Buluular gerekiyor. Ermiler gerekiyor. Gzlerini kapad. Beyni ona tuhaf bir duyum salyordu. Belki de Japonlarn satori dedikleri buydu. Bilinle bilindnn tek vcut olduu an, tam mutluluk durumu. Seyirciler kendi kalp atlarnn ritmine uyarak el rpyorlard. Daha konser yeni balyordu ve herkes bitecek, mutluluk ve kayna"13 yerini gnlerin monotonluuna brakacak diye korkuyordu. Julie, artk Ansiklopediye, bal kalmyordu. Szleri

doala"13 olarak sylyordu. Nereden geldiini bilmedii szckler, sanki te fuz edilmeyi arzuluyormu ve kendisi bunun iin bir aram 9>b'' a9 zindan kyorlard. 183 ANSKLOPED riOOSFEK- nsanolunun birbirinden bamsz iki beyni vardr: Sa yarmkre ile sol yarmkre. ler birinin kendine zg bir akl vardr. Sol beyne mantk der, bu bir rakam beynidir. Sa beyne sezgi der, bu bir biim beynidir. Ayn blgi iin her yarmkrenin tamamen zt sonulara varan farkl bir zmlemesi olacaktr. Sadece geceleri, bilinsiz danman sa yarmkre, ryalar araclyla bilinli gerekletirici sol yarmkreye fikrim verir, tpk sezgi gc olan kadnn fark ettirmeden maddeci kocasnn beynine girmesi gibi. Ayn zamanda 'biyosfer-szcnn yaratcs olan Rus bilgin, Vladimir VernadsM ve Fransz filozofu Teilhard de Chardn'e gre, bu sezgisel kadns beynin bir baka yetenei, -noosfer'adn verdikleri eye balanabilme yetenei vardr. Moosfer, tpk atmosfer ya da iyonosfer gibi gezegeni kuatan byk bir buluttur. Bu maddesiz kresel bulut, sa beynin yayd tm insan bilindmdan oluur. kisi birlikte, bir byk Yce Akl. bir bakma ortalama insan Akl'n oluturur. Bylelikle eyleri kendimizin hayal ettiini ya da yarattn sanyoruz. Oysa btn bunlan orada aramaya giden sabeynmizdir. Sol beynimiz, sa beynimizi dikkatle dinlediinde, bilgi geiyor ve eyleme dnebilecek bir fikir haline geliyor. Bu varsayma gre. bir ressam, bir mzisyen, bir bulu-u ya da bir romanc, sa beyin/eriyle ortak bilindmdan beslenen ve noosferde babo dolaan kavramlar, yapta dntrmek zere sa ve sol yarmkrelere zgrlk iinde iletiim kurdurabilen radyo alclarndan baka bir ey deildir. * J Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. UYKUSUZLUK ^dT^"? ?6 kari"Ca uyum"yr- Bir ses ve bir s.k 103.'y uyan-' etrafndaki on iki gen kif uyuyor. vcudP^erl?eCeler olanlaronun 'in yoktu, nk uyku soukkanl hep yi tum"y,e sarardl- Ama bir cinsiyeti olal beri, uykusunda la*-m,n iUy,U K indeydi' En ufak sinyalde uyanyordu. Duyum-mi baly Smm saklncaladan bir de buydu: Uykusuzluk egili184 Kalkyor. Hava souk ama kendisini uyank tutacak enerjiyi depolayacak kadar ok yemiti dn. Darda olup bitenleri grmek iin maarann eiine kyor. Krmz bir bulut gidiyor. Kurbaalar vraklamay kestiler. Gk karanlk ve yars bulutta kalan ay, nehrin stnde baklava biiminde kk desenler yanstyor. 103. gkte kl bir izgi gryor. Bir frtna. Frtna gkte dal budak salm yeri kracak bir aaca benziyor. Varl o kadar geici ki daha imdiden Prenses onu grmyor. Qk grltsnden sonra, sessizlik daha bir arlayor. Gk daha bir karanlk. 103. Johnston organlaryla havadaki manyetik elektrii alglyor. Arkasndan bir bomba dyor. Toprakta patlayan ve etrafa salan kocaman bir su topu. Yamur. Bu lmcl yuvar bir sr kardei izliyor. Olay ekirgelerden daha az tehlikeli, ama 103. yine de birka adm geri ekiliyor. Prenses yamuru seyrediyor. Yalnzl, sogugu, geceyi imdiye dek karnca yucasnn ruhuna aykn deerler olarak grmt. Oysa gece gzel. Hatta souun bile bir cazibesi var. nc atrt. Bulutlar arasndan ktan kocaman bir aa bitiyor ve yere dokununca lyor. Bu en yakn. Maara, bir saniyede on iki kifi akna eviren bir flala aydnlanyor. Gn beyaz aac yerin kara aacna dokunuyor. O anda tutuuyor. Yangn.

Karnca yava yava aac yiyen yangn seyrediyor. Prenses, yukardaki Parmaklarn teknolojilerini atee egemenlik zerine kurduklarn biliyor. Bunun sonularn da grd: Kayalann eritilmesi, besinlerin kmrlemesi, zellikle atele savalar. Atele katliamlar. Bceklerde, ate tabudur. Eskiden, bundan on milyonlarca yl nce karncalarn atei denetim altna tuttuklarn, ormanlar bazen tmden mahveden korkun savalar atklarn btn bcekler bilirler. yle ki gnn birinde bu lm getiren unsurun kullanlmasn yasaklamak iin btn bcekle anlatlar. Belki de bu yzden bcekler hibir zaman metal ve pat3' yc teknolojisi gelitirmediler. Ate. Gelimeleri iin, belki onlarn da bu tabuyu amalar gerekecek Prenses antenlerini katlyor ve yere vuran yamurun ninni gibis siyle uyuyor. Ryasnda alevler gryor. 185 KOHSER OLOUHLUU Scak. Kalabala dalm Jilie, kendisini iyi hissediyordu. Francine sar salarn sallyordu, Zoe gbek dans yapyordu, Da-vid sololarn Leopold'un sololarna balyordu, gk gzl Ji-woong bagetleriyle ayn anda btn davullarna vuruyordu. Ruhlar kaynayordu. Artk sekiz deil birdiler ve Julie, bu deerli ann sonsuza kadar srmesini isterdi. Konserin saat yirmi otuzda bitmesi gerekiyordu. Ama duyumlar ok glyd. Julie'nin boaltacak enerjisi vard ve bu masals ortaklaa ruha ihtiya duyuyordu. Uuyormu gibiydi ve yere inmek istemiyordu. Ji-woong "Karncalarn Devrimi'ni batan almalarn iaret etti. Ai-kido kulbnn kzlar vurgulayarak sylyorlard: Kimler yeni ermiler? Kimler yeni buluular? Alklar. Biziz yeni ermiler! Biziz yeni buluular! Gen kzn baklarnn rengi hafife deiti. Kafasnda bir yn mekanizma harekete geti. Kaplar ald, vanalar serbest brakld, parmaklklar araland. Sinir aza gnderilecek bir mesaj ald Sylenecek bir cmle. Sinir mesaj dolatrmak iin acele etti, eneye almas rica edildi. Dil harekete geti ve szckler ktlar: - Devrim yapmaya... hazr msnz... burada ve imdi? Birden herkes sakinleti. Alnan mesaj, her hecenin anlamn ve arln ayrtran beyinlere kadar iitme sinirleriyle aktarlmt. Solunda tek bir cevap geldi: - Eveeet! oktan snm sinirler ok abuk iliyordu. - Burada ve imdi dnyay deitirmeye hazr msnz? Salon daha bir kuvvetli cevap verdi. - Eveeeet. 186 kalp at. Julie duraksad. Zaferlerini stlenmeyi gze alamayan fatihlerin duraksamasyla duraksad. Annibal'in Roma kaplarnda hissettii bunalmn aynsn hissediyordu. "ok kolay grnyor, haydi." Yedi Cceler ondan bir cmle ya da sadece bir hareket bekliyorlard. Sinir iareti ok abuk aktarmaya hazrd. Dinleyiciler azn kolluyorlard. Ans/k/opedmin onca szn ettii devrim ruhunun eri-mindeydi. Herkes gzlerini ona dikmiti. "Haydi" demesi yeterdi. Her ey zamanda aslm gibiydi. Mdr sesi kesti, sahnenin n kst ve salonun klarn yakt. Sahneye, yanlarna geldi ve: - tte konser bylece bitti, dedi. Onlar ok kuvvetli alklyoruz. Bir kere daha teekkrler, Kar-Beyaz ve Yedi Cceler!

Coku an gemiti. By bozulmutu. nsanlar gevek gevek alkladlar. Her ey eski haline dnyordu. Bu sadece bir komedi, alklayan insanlarla, sonra evine yatmaya giden seyircileriyle elbette baarl bir konserdi. - yi akamlar ve teekkrler, diye mrldand Julie. Uultu iinde koltuk kapaklan gcrdad, kap arpld. Localarnda makyajlarn karrken, ilerinden buruk bir dalgann ykseldiini hissettiler. Bir kitle hareketi yaratmaya ok yaklamlard. Hem de ok. Julie, sava kyafetinden tm geri kalan bej fondtene bandrlm pamuk paralarna zlemle uzun uzun bakt. Mdr atlm kalarla kulise girdi. - zgnm, konserin balarnda kan kavgada hasar oldu, dedi Julie. Tabii borcumuzu deyeceiz. - Meye zgnsnz? Bize mthi bir gece geirttiiniz iin mi? Bir kahkaha kopard ve Julie'yi kollarna alarak iki yanandan pt. - Gerekten mthitiniz! - Ama... - Yllardan beri bu kk tara kentinde ilgin bir ey oluyor Ben bir halk balosu beklerken, siz bir happening yarattnz. Kltr merkezlerinin teki mdrleri kskanlktan lecekler, size bu kada' nn syleyebilirim. Mont Saint Michel Kltr Merkezi'ndeki, Petita Chanteurs a la Croix de Bois'nin resitalinden beri dinleyicide by'e bir coku grmemitim. Tekrar gelmenizi istiyorum. Hem de en ksa srede. 187 - Gerekten mi? ek defterini kard, biraz dnd ve yazd: Be bin frank. _ Bu akamki konseriniz ve gelecek gsterinizi hazrlamanz iin cretiniz. Kostmlerinizle biraz daha fazla ilgilenmelisiniz. Afiler amalsnz. Belki sisler, bir dekor dnebilirsiniz... Bu akamki kk konserle yetinmemelisiniz. Gelecek konserinizin gerekten bir frtna koparmasn bekliyorum. BAST LE CLAlRON DE FONTAlNEBLEAU (Kltr kesi) KLTR MERKEZ: KEYFL BR AILI KONSER Gen Fransz rock grubu Kar-Beyaz ve Yedi Cceler, dn gece, Fontainebleau Kltr Merkezimin yeni salonunda ok ho bir mzikal katkda bulundu. zleyicilere sv/ing yaptrdlar. Grubun gen lider arkcs Julie, showbusinessde baarl olmak iin gereken btn zelliklere sahip: Bir tanra vcudu, bir azizi dininden edecek gri gzler ve ok cazs bir ses. Geri ritimleri biraz zayf, szleri yavand. Ama herkese bulatrd cokusuyla, Julie bu ufak kusurlar unutturmasn biliyor. Baz kiiler, nl arkc Alexandrine'le rekabet edebileceini bile ne sryor. Hibir eyi abartmayalm. Alexandrine, eski rock formlyle, tara kltr merkezlerini hayli geride brakan geni bir dinleyici kitlesini oktan fethetti. Kar-Beyaz ve Yedi Cceler, komplekse kaplmadan, yaknda 'Uyann' adnda bir albm karacaklarn bildirdiler. Alexandrinein im-*<fen liste ba olan yeni baans 'Akm, seni seviyorum'la belki de rekabete girecektir. Marcel Vaugirard. MStKLOPEDt SANSR: Eskiden, i bandaki iktidarn ykc olarak deerlendirdii baz dnceler geni kitlelere ulamasn diye, polisiye bir makam kuruldu: Sadece ve sadece 'ok ykc" eserlerin yaylmasn nlemekle ykml devlet sansr. Bugn, sansrn ehresi deiti. Etken olan eksiklik deil, bolluk. Ard arkas kesilmeyen bir yn manasz bilgi altnda, kimse ilgin bilgileri nerede bulacan bilmiyor. Birbirinin ayn mzikleri tonla yaymlayan plak yapmclar, yeni mzik akmlarnn ortaya kmasn engelliyor. Yaynclar, ayda binlerce kitap kararak, yeni yaznsal akmlarn su yzne kmasn engelliyor. Bunlar nasl olsa bu kitlesel retim altnda boulup gideceklerdir.

Birbirinin benzeri yavan eylerin ortal doldurmas zgn yaratnn nn tkyor ve bu kitleye szmas gereken eletirmenlerin bile her eyi okuyacak, her eyi grecek, her eyi dinleyecek zaman yok. yle ki yle bir aykr durumla kar karya kalyoruz: Televizyon kanallar, radyolar, gazeteler, medyatik gereler arttka, yaratclkta eitlilik azalyor. Gri gittike yaylyor. Bu eski mantn ayns: Sistemi tartma konusu yapabilecek 'zgn" hibir ey ortaya kmamaldr. Her ey yerinde dursun diye bunca enerji harcanyor. Edmond VVells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. HEHRt NERKEN Gm nehir gneye doru akp gidiyor. Kiflerin kadrgas bu sabah erkenden konuksevmez dalgalarn zerinde yola kt ve harelenen bu eridi yararak ilerliyor. Arkada, sedeflenen suyun yznde, domuzlan bcekleri zarif bir hareketle dalgay kartryor. Yeil baalarnn ular turun renkli. Domuzlan bceklerinin alnlar V e linde bir sembolle ssl. Doa bazen sslemekten holanr. Ke beklerin kanatlarna karmak desenler izer, daha basitlerini de muzlan bceklerinin baalarna iler. Domuzlan bcekleri uzun kll baldrlarn katlayp aarak kar"1 larn gemisini ileri itiyor. Prenses 103. ile on iki kif nilferin en)/ sek pembe yapraklarnn zerine tneyerek, kendilerini evreley geni manzarann keyfini karyorlar. 189 Kk nilfer, buz tutmu nehirden korunmak iin gerekten mkemmel bir gemi. Hibiri bunun farkndaym gibi grnmyor, nk bir nilferin su stnde kaymas ok normal. Karncalar gemilerini gzden geiriyor. Nilfer yapra yeil, salam ve dz kocaman bir sal oluturuyor. Nilfer iei olduka karmak: Drt yeil anakyap-rag ve byu 9'ttike klerek iein merkezinde erkek organlarna dnen ve sarmal biiminde aralarna giren bir sr tayaprag vardr. Karncalar, her biri bir gemi donanm, bir gabya yelkeni, bir babafingo, bitkisel liflerden bir babafingo stsereni olan bu kocaman pembe yelkenlerde inip karak eleniyor. Su ieinin en st noktasndan, uzaktaki engelleri seiyorlar. Hep yeni duyumlar arayndaki Prenses 103. nilferin kksapn tadyor ve byk bir huzur duyunca aryor. Gerekten de kksap-ta sakinletirici etki yapan; cinsel isteksizlie yol aan bir madde vardr. Bu svnn etkisiyle her ey daha rahat, daha dingin, daha yumuak grnyor. Belki glmsemiyor ama kendini iyi hissediyor. Sabah. Gzel bir nehir. Kpkrmz bir gne Bel-o-kanllar yakut yansmal bir yamurla slatyor. Srklenen su bitkileri zerinde iy damlalar panldyor. Kadrga geerken, salkrnsgtler uzun, gevek dallarn eiyor. Su kestaneleri onlara meyvelerini, iri yan dikenlerle ssl kupayla evrili kozalann sunuyor. Daha doal bir neeyle, fulya iekleri sar ve parfml yldzlar gibi k sayor. Solda, su dzeyinde bir kaya ho kokulu enlerle kapl. Kapklarn suya brakyorlar. Derken, kpren ve kabarcklar oluturan sabun z yayyorlar. Sudaki bu karklk domuzlan bceklerini rahatsz ediyor. Akcier tpleriyle bu sabunu kovabilecek kk kaynalar yaymak iin balarn kaldryorlar. nilferin st yan, ar kereviz kokular yayan ve ak havayla temas edince koyulaan sarms bir irin karan baldran ieinin yapraklarna srtnyor. Karncalar bu svnn ekerli olduunu, ama beyni fel eden siktin denilen gl bir alkoloid ierdiini bilirler. Bu bilginin hemcinslerinin ortak belleine gemesi iin, birok kif nayatndan olmutu. Baldrana dokunmaya gelmez. stlerinde kzbcekleri dnp duruyor. Gen karncalar onlar "ayranlkla gzetliyor. Kdemli ve vakur byk bcekler dn dans-ar|na balyorlar. Her bir erkek, kendi kare topran teki erkeklere ^fi kolluyor ve koruyor. Mlklerini geniletmek iin birbirleriyle yakyorlar. Dii kzbcegini elbette iftleme dans iin en geni alan, dolaryla yumurtlamay sunan ekiyor.

190 Erkein diiyi cezbetmede baarl ya da baarsz olmasyla, rekabet bitmi olmuyor. Dii, erkein taze spermini gnlerce karnnda saklayabilir. Farkl sevgililerle birka kez iftlese de birinci, ikinci ya da nc einin spermleriyle yumurta retebilir. Zaten erkek kzbcekleri bunu bilirler. Kskanlkla, iftlemeden nce, diiden rakiplerinin spermlerini boaltmak iin acele ederler. Yine de, bu hanm kzbceginin kendisini boaltacak bir baka erkek bulmasna engel olmaz. eref en son geen spermindir. Prenses 103. yeni cinsiyetl' duygularyla suyun iini grebiliyor. Mehrin yzeyinin altnda geri geri yryen bir hayvan gryor. teki bir vitrinden bakar gibi onu gzetliyor. Bu bir supiresi. Arka ayaklaryla srnerek ilerliyor ama nehir yzeyi aynasnn te tarafndan drt nala gidiyor gibi geliyor. Mefes almak iin, soluk deliklerinden azar azar soluduu hava kabarcklarn dirseklerinin altnda depoluyor. Birden, bir ba ortaya kyor. Bir susinegini kapmak iin yz bandan dar frlayan bir kzbcegi larvas bu. Prenses 103. olanlar anlyor. Kzbcegi larvasnn ene olarak kulland uzun bir ekleme bal yz maskesi vardr. Tymelerine yetecek kadar mesafe bulunduunu dndklerinden, kamayan avlarna yaklarlar. O zaman, kzbcegi eklemli kol enesi darbesiyle maskesini aar, mancnk gibi frlar ava engelini takar, sonra bann kalan tarafna getirir ve eneklerini ona geirir. iek-gemi kayyor ve sg kayalardan kl pay syrlyor. Nilfer-geminin gbeinin sarsna oturmu olan 103. karncalarn byk tarihini yeniden dnyor. ans eseri, antenden antene aktarlm btn eski sylenceleri biliyor. Karncalarn nasl barsaklarndan istila ederek dinazorlar yeryznden sildiklerini biliyor. Yeryzne egemen olmak iin, beyaz karncalara kar nasl on milyonlarca yl boyunca savatklarn biliyor. Bu kendi tarihi. Parmaklar habersizler bundan. Karncalarn Doan Gne topraklarndan oralarda bulunmayan bezelye, soan, havu gibi iek ve sebze tohumlarn baka blgelere nasl getirdiklerini bilmiyorlar. Bu grkemli nehir karsnda tryle gs kabaryor. Bylesi bir kefi Parmaklar asla hissetmeyecekler. Kendisinin grd kadarry'3 bu fulya iekleri, bu salkmsgtler iin fazla byk, fazla iri, fazla gller. Kendisiyle ayn renkleri bile alglamyorlar. Parmaklar uzaklar net bir ekilde gryorlar, ama gr alanla ok dar, diye dnyor. Gerekten de karncalarn 180 derecelik bir ayla grmeler'" karn Parmaklar sadece 90 derecelik bir aya gre grrler, ste de dikkatlerini ancak 15 derecede yogunlatrabilirler. 191 Bunu televizyondaki bir belgeselden rendi. Parmaklar dnyann yuvarlak, dolaysyla bitmi olduunu kefettiler. Ellerinde btn ormanlarn, btn otlaklarn haritalar var... Artk "bilinmeze doru yryorum" diyemezler. Me de "uzaklara, yabanc bir lkeye gidiyorum" diyebilirler, btn lkeler uma makineleriyle bir gnlk mesafede! Prenses 103. bir gn Parmaklar'a Bel-o-kanllarn teknolojilerini, bitkibiti balnn nasl hazrlanacan, meyvelere nasl saygl olunacan, hayvanlarla nasl anlaacaklarn, onlarn henz bilmedii neler neler gstereceini umuyor. nein rengi krmzdan turuncuya dnerken, bir sr ark iitiliyor. Crcr bcekleri tabii, ama karakurbagalan, kurbaalar, kularda... le yemei vakti. 103. Parmaklarda, belli saatlerde gnde kez yemek yemeye almt. Karncalar, nehrin su seviyesi hizasnda aslm sinek larvalarn toplamak iin balar aada, soluk sifonlar yukarda, sarkyorlar. Tam denk dt, herkesin karn a. ARKILARDI ANAHTARI Tavuk mu balk m? Bu pazartesi, lisenin kafeteryasnda gnn mns: Ordvr -sirkeli- zeytinya salal pancar; istee bal asl yemek- kare pane balk ya da patates kzartmas ile tavuk; tatl-elma tart. Zoe, en uzun trnayla elma tartnn reeline bulanm bir sinei kard.

- Gryorsun, trnaklar yeri geldiinde ne kadar pratik oluyor, diye sr verdi Julie'ye. Sinein hemen yeniden yapmas pek olas deildi, ama Zoe onu yemeyi dilemiyordu. Onu tabann kenarna koydu. Liseliler, elinde bir kepeyle herkese srayla ayn metafizik soruyu "Tavuk mu balk m?" soran ann arkasnda durduu bir servis ray boyunca kuyruk oluturuyordu. Me de olsa, modern bir kafeteryay basit bir kantinden ayran bu seimdi. Julie, zerine koyduu yksek srahi zerinde ireti dengede duran tepsisiyle, btn grubun oturabilecei kadar byk bir masa arabaya gitti. - Hayr, buras olmaz, retmenlere ayrld, dedi birisi. Az tedeki byk masa da servis personeline ayrlmt. Baka yerde, byk bir masa ynetime ayrlmt. Her kast alanna ve ayrklklarna kskanlkla sarlyordu. Onlar tartma konusu yapmak sz konusu bile olamazd. 192 Sonunda sandalyeler boald. le yemei iin yirmi dakikalar kaldndan, yemeklerini ineyerek vakit kaybetmeden her zamanki gibi yuttular. Bu duruma alm mideleri tclerin tembellii-ni en tahri edici mide asitleri reterek telafi ediyordu. Masalarna bir liseli yaklat. - Cumartesi gnk konsere arkadalarla gidemedik. Mthi bir konser olmu. Gelecek hafta tekrar konser verecekmisiniz. Parasz girebilir miyiz? - Evet, bizler de isterdik, dedi bir bakas. - Biz de... imdi evrelerinde, hepsi de bedava girmek isteyen yirmi kadar renci vard. - Baarmzn stne yatmamalyz, dedi Ji-woong. ler yolundayken gayret gstermeliyiz. Birazdan, tarih dersinden sonra genel prova var. Gelecek cumartesi byk konser iin yeni arklar, yeni sahne dzenlemeleri hazrlamamz gerekiyor. Marcisse, kostmleri hazrlyor. Paul, sen dekorla ilgileniyorsun. Julie, daha bir "seks sembol" olmaya gayret gster. Karizman var ama sanki onu tutuyorsun. Brak kendini, rahat ol. - Striptiz yapmam istemiyorsun ya? - Hayr ama biraz alabilirsin. Mesela omzunu yle biraz aabilirsin deil mi? Etkili olur. En byk arkclar bile bunu yaptlar. Julie, kukuyla dudak bkt. Tam o anda lise mdr kageldi. Onlar kutlad. Sonuna kadar gitmelerini, gelecek cumartesi iin kardeinin kendilerine gvendiini syledi. Genliinde kendisinin de byle bir frsatla karlatn, ama bunu kardn ve buna hl zldn belirtti. Kapc ana giriin demir parmaklklarn kapadktan sonra bile prova yapabilmeleri, istedikleri zaman gidip gelebilmeleri iin yeni zrh taklm arka kapnn bir anahtarn onlara verdi. - Hadi greyim sizi, diyerek Ji-woong'un omzuna hafife vurdu. Julie, konserin vitrinini iyiletirmek gerektiini syledi. Paul'un yanstt yanar dner renkler yeterince, sahne etkisi yaratmyordu. - Arkaya byk bir kitap yapsak ve stne Ansiklopediden alacamz renkleri ve fotomontaj diyapozsyonlarn yanstsak nasl olur? diye neriyor Leopold. - Evet, ayrca ayaklaryla ritim tutan kocaman bir karnca da ya-pabiliriz. - Hem neden gsterimize ak ak "Karncalarn Devrimi" adn' vermiyoruz. Ne de olsa, ilk konseri kurtaran bu para oldu, diye tekinde bulunuyor David. Her yandan fikirler yamaya balyor. Kostmler, dekor, sahn dzenlemesi eklemek, rock'n ortasnda araya klasik bir para, me in Bach tan bir fg sokmak. 1 193 AMSKLOFED FG SANATI: Kanona kyasla "fg' bir gelimedir. Kanon, tek bir temay her dzlemde kendisine nasl tepki verdiini grmek iin ekitirir durur. Fg bir yinelemeden daha ok bir gelimedir. Jean-Sebastian Bach'n Mzikal Sungu'su en gzel fg mimarilerinden birini oluturur. Birok fgde olduu gibi, do minr olarak balar, ama sonunda en usta

hokkabazn bir numarasyla re minr olarak sona erer. stelik de, en dikkatli dinleyicinin kula bile, bu dnmn gerekletii n yakalayamaz. Bu perde 'atlama' sistemi sayesinde. Mzikal Sungu gamn btn notalarna dnnceye kadar sonsuz tekrarlanabilir. "Makamdan makama geile durmadan ykselen bir Kraln utkusu ayndr" diye aklyordu Bach. Fgn doruk noktas: Jean-Sebastian Bach lmnden nce, Fg Sanat adl parasnda tam bir sadelikten yola karak, mutlak karmakla ynelen mzikal gelime tekniini lmllere aklamak istedi. Cokusunu salk sorunlar durdurdu (O zamanlar nerdeyse krd). Dolaysyla bu fg tamamlanamad. Bach'n bu eserini adnn drt harfini mzikal tema gibi kullanarak imzaladn da belirtelim. Alman solfejinde B si bemol, A la'y, C do'yu, H si'yi karlar. Bach: si bemol, la, do, si. Bach kendi mziinin iine yerlemiti ve lmsz bir kral gibi sonsuzlua ykselmek iin ona gveniyordu. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. SU PATETCLERrrf SALDIRISI Pembe nilfer-gemi dalgalarn stnde tatl tatl kayarken, karncalar su stnde yryen bir grup bcek fark ediyor. Bun/ar surm-cekleri, tatl su sivrisineklerine benzeyen sutahtakurular. Balar vcutlarndan daha uzun ve yanlara koyulmu iki inci gibi yuvarlak gzleri, onlara gerilmi Afrika maskesi havas veriyor. Kann-rn>n alt yz gm renkli kaygan ve slanmaz tylerle rtl. Onun sayesinde, su stnde batmadan rahat rahat dolaabiliyorlar. Surmcekleri, supireleri, sivrisinek leleri ya da suakrebi Iarvaj. ' ararken, karncalar kadrgasnn titreimini alglyorlar. O zaman, af ey, bir su lejyonu halinde kmeleniyor ve saldrya geiyorlar. """alarn Devrimi/ F: 13 194 Suyu salam bir bez gibi kullanarak zerinde kouyor ve paten yapyorlar. Btn ayak kemerleriyle dayanarak, bir zar gibi tepki veren nehrin stnde ok iyi denge salyorlar. Tehlikeyi anlayan karncalar, bir zamanlar Vikingter'in karglar ve kalkanlanyla yaptklar gibi karnlarn! gemilerinin kenarna diziyorlar. Ate. Karnca karnlan salvo atlarna balyor. sabet alan bir yn surmcei yklyor ama slanmaz karnlan batmalarn nlyor ve su yznde srkleniyorlar. Sa kalan patenciler formik asit attan arasnda zikzaklar yapyor. lk youn atete pek ok surmcei vuruluyor. Yine de birka gemiye yaklamay baaryor ve sadece uzun ayaklanyla gemiye yaslanarak, nilfer yaprann su almasna yol ayorlar. Btn karncalar su iindeler. Bazlar surmceklerini yknerek su stnde yrmeye alyor ama bunun iin her bir ayam arln iyi datmak gerekiyor ve karncalann ayaklarndan biri hep batyor. Dolaysyla sonunda enekleri ve karnlanyla souk su iinde buluyorlar kendilerini, ayaklann bouna rparak su stnde yzyorlar. Su enelerini gemedike, karncalarn boulma tehlikesi yok, ama herhangi bir hayvan tarafndan kaplabilirler. Hemen rgtlenmek gerekiyor. On ler saa sola kouuyorlar; birbirlerine destek olacak yerde birbirlerini slatyorlar. Patenciler kendilerini devirmek ve batrmak iin balannn stnde yrmeyi srdrrken, onlar nilferin kenanna aslmaya alyor. Birbirlerini bunalta bunalta, sonunda yzer bir platform oluturuyorlar. Milfer-gemiye trmanmak iin birbirlerine abanyorlar. Arka arkaya birok giriimden sonra kadrgalarna kmay baanyorlar. teki karncalarla buluuyor ve birka saldrgan surmcei yakalyorlar. 103. onlar yemeden nce tutsaklarna yalnz yaayan bir tr olarak bilindikleri halde, neden kendilerine sr halinde saldrdklarn soruyor. Bir surmcei bunun bir birey. Kurucu adn verdii bir pa' tenci yznden olduunu anlatyor. Kurucu, akntnn ok gl olduu bir yerde yayordu. Surnv ekleri orada ancak ksa mesafelerde paten yapabiliyor, hemen arkasndan sazlara sanlmak zorunda kalyorlard, aksi halde aknt o lan srkleyip gtryordu. Kurucu,

asl enerjimizi akntya kar m cadele etmeye harcyoruz demiti kendi kendine, oysa akntnn n reye gittiini bile bilmiyoruz. Btn mrn sazlara tutunarak ..... . ._ kara' kar korunmakla geirmektense, kendini akntya brakmaya ka verdi. Komusu btn surmcekleri leceksin demilerdi, u aknt onu kayalara arpacakt. Kurucu, her eye karn inat etti-1 195 la |ktl- Hemcinslerinin tahmin ettii gibi aknt onu srkledi; sula-bata ka srklendi, kayalara arpt, yara bere iinde kald. Ama lrnedi. nehrin aasndaki patenciler onu geerken grnce, bu kadar yrekli bir surmceinin kendilerine rnek olacan dndler. Onu kendilerine bakan yaptlar ve toplu halde yaamaya karar verdiler. Prenses 103. kendi kendine ite byle bir tek varlk koca bir trn davran deitirmesine yetiyor dedi. Bu patenci ne kefetmiti? Akntdan korkmay brakarak, dsel bir gvenlie sarlmaktan vazgeerek, kendini ne atarak, belki darbeler yemiti ama sonunda hem kendisinin, hem topluluunun yaam koullarn iyiletirmiti. Bunu bilmek prensese cesaret verdi. 15. yaklayor. Surmcegini yemek istiyor ama Prenses 103. onu durduruyor. Daha yaknlardaki sosyallemi halkna' kavumas iin onu serbest brakmak gerektiini sylyor. 15. neden onu balayacan anlamyor, o bir surmcegi. Hem tad da iyi. Hatta u mehur Kurucularn bulup ldrmeli, diye ekliyor. teki karncalar da onunla ayn dncedeler. Surmcekleri toplu halde savamaya balarsa ve karncalar daha imdiden onlar durdurmazlarsa, birka yla kalmaz kendi gl sitelerini kurarlar ve nehirlerin hkimi olurlar. 103. bunun bilincinde, ama ne de olsa her trn bir ans olduunu dnyor. Rakipleri ortadan kaldrarak deil, onlardan daha hzl giderek nde olunabilir. Prenses merhametini aklamak iin yeni cinsiyetli olmann verdii duygularn arkasna saklanyor. Yine de bunun Parmaklaria uzun sre iice olmann getirdii bir yozlama olduunu biliyor. Prnses 103. kafasnda bir sorun olduunu biliyor. Eskiden de bencillie bir eilimi vard. Cinsiyetli olmasyla katlanan duyular bu kusurunu daha bir arttrmt. Normal olarak, bir karnca srekli olarak ortak akla balanr, ancak 'kiisel" sorunlarn zmek iin balanty keser. Oysa 103. hemen hi ortak akJa balanmyor. O kendi teni, kendi akl, kendi beyninin hapishanesi iinde; grup halinde dnmek iin en ufak aba gstermiyor. Byle giderse, yaknda kenesinden baka bir ey dnmeyecek. Parmaklar gibi benmerkezci 'acak. Prensesin M yani Mutlak letiim annda beyninin btn blgele-r|ne girilmesine izin vermediini 5. de pekl hissediyor. Ortaklk yununu artk oynamyor. ^ma imdi bunlar dnecek zaman deildi. Prenses 103. nilfer-geminin tayapra yelkenlerinin slk ald-1 fark ediyor. Ya rzgr var... ya da gittike hzlanyorlar. 196 Herkes dorua. BirKa gzc, nilferin tayapragnn en yksek noktasna kyor. Oradan hz daha iyi hissediliyor. Yzdeki btn tyler ve antenler, basit otlar gibi arkaya yatyor. Prenses endielenmekte hakl nk uzakta zerinde dumanlar tten Kpkl deniz grnyor. Bu sratle, oradan saknmalar zor olacak. Bari alayan olmasa, diyor karnca kendi kendine. KtTICl KONSER N LER Julie ve arkadatan ikinci konserlerini byk bir zenle hazrladlar. Her leden sonra, derslerin ardndan prova lokalinde buluuyorlard. - Yeteri kadar zgn paramz yok. iiormal bir konser sresini doldurmak iin ayn szleri iki defa sylemek beceriksizlik.

Julie, Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi'ni masaya koydu ve herkes stne eildi. Gen kz sayfalar eviriyor ve olas temalar not ediyordu. "Altn Oran", "Yumurta", "Sansr", "Moosfer", "Fg Sanat", "Aya Yolculuk". Mzie daha kolay uyarlamak iin metinleri yeniden yazmaya giritiler. - Grubun adn da deitirmeliyiz, dedi Julie. tekiler balarn kaldrdlar. - "Kar-Beyaz ve Yedi Cceler" pek ocuksu deil mi? dedi. stelik bu ayrm da sevmedim: Kar-Beyaz ve Yedi Cceler. Ben "Sekiz Cceler" i yelerdim. Hepsi de arkclarnn sz nereye getirmek istediini biliyordu. - "Karncalann Devrimi" en ok tutulan para oldu. David gelecek konserimizin adnn o olmasn nerdi. Neden grubumuza da ayn ad vermeyelim? - "Karncalar?" diye Zoe dudak bkt. - "Karncalar"... diye yineledi Leeopold. - Kulaa ho geliyor. Beatles vard, bir baka deyile iren b ekler "Blattes" vard. Ama bu, o drt herifin baarl olmasn enge lemedi. Biatte "karafatma" demektir. Ji-vvoong ysek sesle dnd. 197 _ Karncalar... Karncalarn Devrimi... Belli bir tutarllk olurdu, doru- iyi de neden zellikle bu bcekler? _ neden olmasn? - Karncalan ayaklarmzla, parmaklarmzla ezeriz. Kald ki matrak bir yanlar da yok. _ yleyse daha gzel bcekler seelim, diye nerdi Narcisse. Kendimize "Kelebekler" ya da "Balanlar" diyelim. Herkes kendi sevdii bcei ortaya att. - "Sivrisinekler" iyi bir slogan olurdu. "Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az" diye nerdi Paul. - "Bvelek" neden olmasn? Felekle kelime oyunlar yapmaya ok uygun, diye nkte yapt Narcisse. "Takl havaya bvelek" ya da "asri bvelekler", "gzel hafta sonu bvelekleri." - "Kzbcekleri" de kelime oyunlarna elverili - "Yabanarlan" dedi Francine. Sizi sarsacak grup "Yabanarlan." Julie zgn grnd. - Olmaz, diye diretti. Karncalar anlamsz geldiinden en iyi gndermeyi oluturuyor. lk bata anlamsz gelen bir bc"egi ilgin hale getirmek bize dyor. tekiler gerekte pek ikna olmamlard. - Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi iirlerle ve karncalarla ilgili metinlerle dolu. Bu kez kant tuttu. Madem ivedi yeni paralar besteleyeceklerdi, temay Ansiklopediden semeleri iyi olurdu. -Tamam, "Karncalar" olsun, diyerek David kabul etti. - Karncalar, ne de olsa kulaa ho geliyor, dedi Zoe. eitli tonlarda "karncalar", "karncalar" diye tekrarlad. - Afie geelim. David, prova salonundaki bilgisayarn bana gemiti. Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisinin bir daire iindeki genin ortasnda Y ek-mde karncann bulunduu kapak resmini incelediler. Bunu bilgi-Sayarda yeniden oluturmak yeterdi, gruplarnn sembol bylece hazrd. bilgisayara eildiler. Yukarya "Karncalar" ve altna parantez iin-Kar-Beyaz ve Yedi Cceler"in yeni ad diye yazdlar; kendilerini "a nce dinlemi olanlar iin. 198 Alt tarafa: "1 Misan Cumartesi, Fontainebleau Kltr Merkezinde konser." Daha sonra, koyu kocaman harflerle "KARINCALARIN DEVRM yazdlar. Elde ettikleri sonucu incelediler. Ekrandaki yeni afileri tpk eski bir parmeni andryordu. Zoe iki bin renkli fotokopisini kard. Ji-woong, snf arkadalary-la kentte duvarlara yaptrmalar iin kk kz kardeinden yardm istedi. Konsere parasz girmelerini salamas kouluyla kabul ettiler. Sonra arkadalaryla

afileri antiyelerin duvarlarna ve esnaflarn ka-plarna yaptrmaya kt. Bylece insanlarn biletleri satn almak iin daha gnleri olacakt. - Tam bir gsteri hazrlayalm, dedi Francine. - Sisler ve kl spotlarla tam bir zel efekt, diye nerdi Paul. - Sahneyi sslemek iin devasa eyler retebiliriz, diye ekledi Jiwoong. - Bir metre boyunda polistirenden bir kitap yapabilirim, dedi Leopold. - Ortasnda hareketli bir sayfa ve bir takm diyapozitiflerle, insanlara sanki sayfalan eviriliyormu gibi gelecektir, diye belirtti David. - Mthi! En az iki metre boyunda devasa bir karnca yapmay ben stleniyorum, diye sz verdi Ji-woong. Paul, her parann havasna zg bir parfm salmay nerdi. Basit bir parfml org retecek kadar kimya bilgisiyle donatldn dnyordu. Lavanta kokusundan toprak kokusuna, iyot kokusundan kahve kokusuna kadar, her temay gerek bir kokusal dekorla sarmalamay hesaplyordu. Narcisse, sofistike kostmler yaratacak ve her arky vurgulayacak makyajlar tasarlayacakt. Sonunda prova balad ve David "Karncalarn Devrimi" solosundan yaknd. Belli ki iyi hazrlanmamt. 0 srada, ilkin elektrik sisteminde bir gcrt olarak aldklar bir czrt fark ettiler. Amplifikatr ayarlamak iin yaklatklarnda, transformatrn scagyla oraya snm bir crcrbcegi kefettiler. O zaman, David arp tellerinden biriyle mikrofonu bcein d *& natlanna tutturmay akl etti. Paul sesleri ayarlad ve ok acayip >' tslama elde etti. - Sanrm Karncalarn Devrimi iin solo yapacak en mkernm mzisyeni bulduk, diye belirtti David. 199 ANSKLOPED GELECEK OYUriCULARlliDIR: Gelecek oyuncularndr. Oyuncular, kendilerine sayg gsterilmesi iin fkeyi taklit ederler. Pohpohlanmak iin ak taklit ederler. Insanlan imrendirmek iin ise neeyi. Btn mesleklere oyuncular szmtr. Ronald Reagan'n 1980de Birleik Devletler Bakanlna seilmesi, oyuncularn iktidarm kesin bir ekilde onaylatmtr. Fikirleri olmasnn ya da ynelicik yapmay hkmet etmeyi bilmelerinin gerei yoktur; evrelerinde, sylevleri kaleme alacak ve kameralarn objektifleri altndaki roln yorumlayacak bir uzmanlar ekibinin olmas yeter. Zaten modern demokrasilerin ounda, insanlar adaylarn politik programlarna gre deil, (herkes vaatlerin tutulmayacan, nk lkenin dna klmayacak genel bir politikas olduunu ok iyi bilir), ama tavrna, glmsemesine, sesine, giyiniine, mlakatlardaki samimiyetine', nktelerine gre jseerler. Btn mesleklerde, oyuncular kanlmaz bir ekilde alan kazandlar, iyi oyuncu bir ressam, monokrom bir tuvalin bir sanat eseri olduuna ikna edebilir. yi oyuncu bir arkcnn klibini gereince yorumluyorsa sesinin olmas gerekmez. Oyuncular dnyay kontrollerinde tutuyorlar. Sorun u ki oyuncular ne kara kara, biim zden ok daha fazla nem kazanyor, grnmek olmaktan ok daha geerli hale geliyor. Artk insanlarn syledikleri dinlenmiyor. Hasl sylediklerine bakmakla, sylerken baklarnn nasl olduunu grmekle, kravatnn ss mendilleriyle uyuup uyumadn saptamakla yetiniliyor. Fikileri olup da onlar sunmasn bilmeyenler, gittike tartmalarn dnda tutuluyor. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi cilt III. 200 DALGALARDA SRKLEN alayan! Karncalar aknlkla antenlerini dikiyorlar. Zararsz dalgalar onlar buraya kadar ky boyunca ar ar getirmiti, ama aniden her ey hzland. Sularn azgnlatg bir blgeye girdiler. Yass akllarla dolu engebede beyaz kpkler oluuyor. Kulaklar sar eden bir grlt etraf dolduruyor. Hzn etkisiyle nilferin bembe yelkenleri sallanyor ve atrdyor.

Antenleri yznn stnde birbirine karm 103. akntnn daha az girdapl grnd sol taraftan gemenin daha iyi olacan davranlaryla gsteriyor. Arkadaki domuzlan bceklerinden suyu daha hzl kulalamalan rica ediliyor. En iri karncalar uzun dallar yakalyor, eneklerinde skyor ve gemilerine yn vermek iin kanca olarak kullanyor. 103. suya dyor ve onu kl pay sudan kanyorlar. ribalar suyun yzeyinde boulmu birini arayarak kol geziyor. Bu tatl su leileri bir baka byklk dzlemindeki kpekbalklann-dan daha saldrgandr. Milfer-gemi hz kazanyor ve yass kayaya doru hzla ilerliyor. evke gelen domuzlan bcekleri suyu yle gl kulalyorlar ki kadrgay slatyorlar. Qemi akntya kaplyor, nilfer yaprann n ucu dnemeci alamyor. Birden, sandal yanlamasna yass kayaya arpyor. Yumuak yaprak arpmaya dayanyor. Milfer titriyor ve alabora olacakm gibi grnyor fakat girdap onu baka bir yne gnderiyor. Bir tayap-rag kafalarna iniyor, sonra suya dyor. Karncalar birinci alayan getiler, ama ikinci bir kpk duvar kyor ortaya. Bel-o-kanllara kar savata su knkanatllar iribalara katlyor: Przsz ve kara subitleri, karnnn u tarafnda uzun bir soluk borusu bulunan suakrepleri, ince sivri ayakl jeriler. Yemek umuduyla orada olanlar olduu gibi srf seyir iin gelenler de var. 5. gemiyi daha az grltl bir geide yneltmeleri iin domuzlan bceklerine feromonlar gnderiyor. Kendilerinden hibir ey istemedikleri kk sinekler evrey1 aratrmaya kyor, ama ktmser bir ekilde geri dnyorlar. GeemeyeceMer. Geitte aknt daha da kuvvetli. Nilfer-gemidekiler ne yapacakla' rn bilmiyorlar, ueminin kontroln kaybetmek tehlikesini gze a"" yol deitirmeye mi almal yoksa ikinci alayan en iyi bicili1 gemek iin yn sabit mi tutmal? 201 Artk ok ge! Gelecek kararszlarn deil. Karncalar yass kayalklara vardklarnda iek-geminin kontroln kaybediyorlar. Dz gemi sratle srkleniyor. Nilfer yapra nehrin sivri dili kayalarna arpyor. Her arpmada kiflerin ya da drd kpeteden frlayacak gibi oluyor. Meyse ki nilfer yapraklan darbelere dayanacak kadar lifli. Herkes su bitkisinin gbeindeki sar erkeklik organlarnn dibine ekiliyor ve eneklerini skyor. Qemi bir kez daha kayalara arpyor, alabora olacakm hissi uyandryor, sallanyor, sonra... dengesini kazanyor. kinci seli de hasarsz geti. Baka bir operasyonda pek sylenmez ama ilk baar faktr anstr, diye dnyor 103. gen bir kaya, yapra altndan iziyor ve bitkisel saln ortasnda bir tmsek oluturuyor. Karncalar sarslyor, nc alayana doru srklenen nilfer yeniden hzlandnda, dengelerini ancak salyorlar. Btn orman, sanki canlym, sanki rmak onun slak diliymi gibi kurbaalar gibi vraklamaya balyor. Prenses 103. nilfer ta yapraklar arasnda gemi azya alm unsurlar gzlemliyor: Yukarda gk masmavi, pnl prl. Altnda, belli bir ufuk izgisini anca her ey azgnlayor. Kocaman bir yass kaya onlan glgede brakyor. rkntye kaplan domuzlan bcekleri her eyi yz st brakyorlar, karncalarn iek-gemilerini kaderlerine terk ediyorlar. itici sisteminden yoksun kalan gemi topa gibi dnmeye balyor. Merkezka gcn srkledii karncalar, ieride doru lam iyorlar bile. Dardan, artk hibir ey grmyorlar. Yukanda gkyz, altnda nilferin pembe ulan, daha altta ise her ey dnyor. Prenses 103. ile 5. birbirlerine yapyorlar. Dnyor gemi, durmadan dnyor. Sonra byk yass kayaya arpyor. Sarsnt. Herkes bir yana frlyor. Bir baka kayaya arpyor. iek-gemi altst oldu ama hl batmad. 103. ban ihtiyatla kaldryor ve kadrgann gerekten yreklere korku salan ba dndrc bir alayana doru yneldiini gryor. 0 kadar sarp ki kpk izgisinin tesinde nehir grnmyor. Bir bu niagara eksikti... Gemi gittike hzlanyor. Selin uultusu yolculann kulaklann sa-8r ediyor. Karncalarn antenleri yzlerine yapyor.

Bu kez ya uacak ya da sulara gmlecekler. Artk yapacak hibir ev yok. Pembe nilferin sar gbeinin dibine siniyorlar. Gemi havaya frlyor. Prenses, ok uzakta, ta aada rman g-^ eridini seiyor. KULtSTO -Haydi ocuklar, ekincelerinizden kurtulun, bu kez kendinizi rahata suya atn! Kltr Merkezinin mdrnn tavsiyesi zaman kaybyd. Kaybedecek bir dakikalar bile yoktu. saat sonra, ikinci halk konserlerini vereceklerdi. Dekorlar bitmemiti. Leeopold, devasa kitab kurmak zereydi. David, kannca heykeliyle urayordu. Paul, koku salma makinesini hazrlyordu. Arkadalar iin bir gsteri yapmaya balad. - Bu aletimle ter kokularndan, kan, kahve, kzarm tavuk, nane kokusundan tutun soanl sr eti yahnisinden yasemin kokusuna kadar btn kokular sentetik olarak elde edilebilir... Francine, dudaklarn boyadktan sonra, Julie'nin locasna gitti ve ona bu gecenin zellikle nemli olduunu ve ilk konserdekinden daha gzel grnmesi gerektiini syledi. - Salonda sana k olmayan tek bir seyirci kalmamal. Yannda bir yn makyaj malzemesi getirmiti ve gzlerinin etrafna ku biiminde bir motif izerek Julie'nin yzn boyamaya koyuldu. Sonra uzun kara salarn tarad ve bir tala tutturdu. - Bu gece kralie olmak zorundasn. Kk odaya Narcisse de kageldi. - Kralieye ben de imparatorie elbisesi hazrladm. Btn sultanlarn en canlar yakan olacaksn. Josephine'den, Saba Melikesi'nden, Rus Katerina'dan ya da Kleopatra'dan ok daha afte olacaksn. Siyah beyaz hareli mavi bir elbiseyi yayd, - Ansiklopedide estetik haberler de bulabileceimi dndm. Elbisen, Latincesi Tapillio Ulysse" olan Ulysse kelebeinin kanatlarnn renginde. Bildiim kadaryla, bu hayvan Queensland'n kuzeyinde Y~ni Gine ormanlarnda ve Zalomon Adalarnda yaar. Uarken, tropikal ormanda mavi klar saar. - Peki ya bu ne? Julie ihramn uzants iki zarif kara kadifeden tornan gsteriyordu. - Bunlar kelebein kuyruk uzantlar. Kelebein uuuna zerafet katyorlar. Elbiseyi at. - Hemen dene. Julie kazan ve etekliini kard, slip ve sutyenle kald. Marcs-se onu gzetliyordu. 203 - Haydi, aldrma, sadece elbisenin llerine gre olup olmadna bakyorum. Kadnlar bana hi etki etmezler, dedi kanksam bir tavrla. Kald ki seme hakkm olsayd, srf erkeklerin houna gitmek jin bir kadn olmay tercih ederdim. - Cerekten kadn olmay tercih eder miydin? diye sordu aran julie< abuk abuk giyinirken. - Kadnlarn orgazm annda erkeklerden dokuz kat daha fazla zevk aldklarn ileri sren bir Yunan sylencesi var. Erkekler dezavantajl. Ayrca, kendimi hamile hissedebilmek iin kadn olmay isterdim. Sonu olarak, tek nemli eser vardr: Hayat aktarmak. Ve btn erkekler bu tr duygulardan mahrumdurlar. Narcisse, yine de pek kaytsz olmayan baklarla Julie'nin vcudunu seyrediyordu. O ak teni, o kara kehribar gibi parlak uzun salar, o ku kanatlar dgmeli iri gri gzleri. Julie, bornoza sarlr gibi kuman iine reklendi. Kuman dokunuu yumuak ve scakt. - ok ho, diyerek ona hak verdi Julie. - Normal. Bu elbise, Ulysse Kelebei trtlnn rettii ipekten dokundu. Kendine koza rmeye alan zavall hayvann ipini aldk. Ama hakl bir nedenimiz vard. Sana elbise yapacaktk. VVendat Yerlilerinde, bir hayvan ldrlrken, ok atmadan nce ona avn nedenleri aklanr: Aileyi doyurmak ya da elbise yapmak gibi. Zengin olunca, kelebek ipei fabrikas kuracam ve btn trtllara kime ipek verdiklerinin bir listesini gstereceim.

Julie, locann kapsna konmu aynada yansd. - Bu giysi ilgi ekici, Narcisse. Bilinenlere hi benzemiyor. Stilist olabileceini biliyorsun. - Canlar yakan bir afete Ulysse Kelebei, bundan daha doal ne olabilir? O Yunanl gemicinin neden o kadnlarn sesinin cazibesine kaplmamak iin direndiini asla anlayamadm. Julie elbiseyi baka biimde dzenledi. - Sylediklerin ok gzel. - Gzel olan sensin, dedi Narcisse ciddiyetle. Ve mucizevi bir sesin var. Sesini dinleyince btn vcudum tepeden trnaa rperiyor. Callas halt etmi. Kkrdad. -Kzlarn seni hi cezbetmediine kesinlikle emin misin? - retme eylemine girmeden de sevilebilir, dedi Narcisse omuz-'arn okayarak. Ben seni kendi tarzmda seviyorum. Akm tek ta-"aft ve bu yzden eksiksiz. Karlnda hibir ey talep etmiyorum. Seni grmeme, sesini iitmeme izin vermen bana bol bol yeter. ^L 204 Zoe Julie'yi kollarna ald.. - Bakn... Trtlmz kelebek haline geldi. En azndan fiziksel olarak. - Ulysse Kelebei kanadnn tam bir kopyas deil mi? dedi yeni gelenlere. - ahane! Ji-woong, Julie'nin elini tuttu. Gen kz, grubun olanlarnn kendisine u ya da bu ekilde dokunmaktan zevk aldklarnn epeydir farkndayd. O bundan nefret ederdi. Annesi, insanlar arasnda arabalarn tamponu gibi belli bir gvenlik mesafesi olmas gerektiini ve fazla yaklamalarnn sorun yarattn hep tekrarlamt. David boynunu ve kprck kemiklerini ovalamaya koyuldu. - Gevemen iin, diye aklad. Gerekten de srtndaki gerginliin yava yava gevediini hissetti, ama David'in parmaklar baka bir gerginlie yol at. Ellerinden kurtuldu. Kltr Merkezinin mdr yeniden grnd. - Acele edelim ocuklar. Az sonra sra sizin ve mthi bir kalabalk var. Julie'ye doru eildi. - Ama tylerin diken diken olmu, km. yor musun? - Hayr, iyiyim. Teekkr ederim. Zoe'nin kendisine uzatt papulan giydi. Kostmlerini giyince sahneye gittiler ve en son ayarlamalar yaptlar. Merkezin mdrnn salad olanaklarla dekoru iyiletirmilerdi ve ses dzenleri daha tatminkrd. tik konser srasndaki kkrtmalarn dourduu sorunlar gz nnde bulundurarak, tedbir olarak alt badigard tuttuunu aklad mdr. Grubun ii rahat olabilirdi, kimse onlara bu kez yumurta ve bira kutusu atamayacakt. Herkes kendi iini yapmak iin kouturuyordu. Leopold devasa kitab, Paul koku orgunu, Zoe kartrlacak ansiklopediyi kuruyordu; Narcisse urada buradaki krklar dzeltiyor ve maskeler datyordu. Francine sentetizrleri, Paul de klar ayarlad. David crcr bceinin akustiini dzeltti ve Julie iki ark arasnda balant kurmasn salayacak kk metinleri gzden geirdi. Marcisse sahne kostm olarak, Leopold iin turuncu bir karnca kyafeti, Francine iin yeil bir peygamberdevesi kyafeti, Zoe iin krmz ve kara bir kzbcei kabuu, Ji-woong iin bir pislikbcei kabuu, Paul iin sar ve siyah bir balans kyafeti ve David iin koyu bir crcr bcei kyafeti dnmt. Gerek crcr bceine gelince onun boynunda kartondan bir kelebek kravat vard. Son olarak Kendisi iin de rengrenk bir ekirge kyafeti dnmt. 205 Marcel Vaugirard bir mlakat iin yeniden ortaya kt. Onlara abuk abuk sorular sordu ve "Bugn de kalamyorum, dedi. Ama nceki yazmn doru olduunu kabul ediyorsunuz deil mi?" Btn gazeteciler onun gibi alyorsa, basnda ve yirmi drt haberlerinde verilen bilgiler gerein ancak ok kk bir blm yanstyor olmal diye dnd Julie. Yine de uzlamac davrand:

-Tamamen... Yine de Zoe ikna olmu deildi. - Durun. Aklayn. Ben anlamadm. - "insan bilmedii ey hakknda iyi konuur." Bunu dnn. Mantkl, insan ii biraz bilince, nesnelliini yitiriyor, konumak iin gereken mesafe olmuyor. inliler derler ki in'de bir gn kalan bir kitap yazar, bir hafta kalan bir makale ve bir yln geirense hibir ey yazmaz. ok doru, deil mi? Bu kural her ey iin geerli. Daha ok genken... Julie bunun mlakat olsun diye bir mlakat olduunu birden anlad. Gruplar ve mzikleri Marcel Vaugirard'n umurunda deildi. Merak ettii bir ey yoktu. Kanksamt. O Julie'nin kendisine, bu gazetecilik bilgeliine nasl ulat, bunu nasl uygulad, Clairon'un yaz ilerindeki konumu ve hayat ile ilgili sorular sormasn istiyordu. Julie, zihninde sesi kesmiti ve haraket eden dudaklara bakmakla yetiniyordu. Bu gazeteci geen gnk taksi ofr gibiydi. Sadece yaymak ama hi almamak istei duyuyordu. Her bir makalesinde kukusuz kendi hayatnn bir parasn aklyordu ve btn yazdkla-n bir araya toplandnda, byk bir olaslkla, modern basnn bilge kahraman Marcel Vaugirard'n tam bir zyaam yks elde edilirdi. Mdr yeniden kt geldi. Memnundu. Btn biletlerin satldn, salonun hnca hn dolu olduunu, stelik ayakta bile seyirciler kaldn haber verdi. - Dinleyin onlar. Gerekten perdenin arkasnda kocaman bir kalabalk hep bir azdan "Ju-lie! Julie! Ju-lie!" diye baryordu. Julie kulak kabartt. Hayal grmyordu. Tm olarak grubu deil, kendisini, sadece kendisini istiyorlard. Yaklat, perdeyi hafife aralad, adn haykran insanlarn yzleriyle kar karya geldi. - ler yolunda gidecek mi Julie? diye sordu David. Cevap vermek istedi ama tek kelime telaffuz etmeyi baaramad. Qlrtlan temizledi, batan ald ve zorlukla mrldand: - Sesim... gitti... Panie kaplan karncalar baktlar. Julie'nin sesi yoksa, gsteri suya dm demekti. Zihninde burnunun kkne kadar uzayan e-nesiyie, azsz yznn grnts yeniden belirdi. 206 Gen kz, jestlerle vazgemekten baka seenekleri kalmadm anlatt. . - nemli bir ey deil. Sahne korkusu, dedi yattrc olmak tste* yen Francine. - Evet bu sahne korkusu, diye destekledi mdr. Bu normal, nemli gsterilerden nce, sahneye kmadan sistemli bir biimde olur. Ben ilacn biliyorum. Kayboldu ve az sonra elinde bir kavanoz balla geri dnd. Julie, birka kak yuttu, gzlerini kapatt ve sonunda bir "AM" -kard. Genel bir rahatlama oldu. Hepsi ok korkmutu. - Bereket versin, bcekler bu evrensel ilac kotardlar. Karm gribini bile an style tedavi eder. Paul bal kavanozuna dnceli bakt. "Bu besin gerekten ok artc sonular veriyor" diye dnd. Julie, sevinle, kavutuu sesiyle eitli gamlarda sesini ilk kez deniyordu. - Pekl, imdi hazr myz? ANSKLOPED K AIZ: Talmud insannn iki az olduunu belirtir: Biri yukardaki, teki aadaki az. Yukardaki, szle, vcudun sorunlarn zmeyi salar. Sz sadece bilgileri aktarmakla kalmaz, iyiletirmeye de yarar. Yukardaki azn dili sayesinde, mekn iinde ve bakalarna kyasla yerimizi alrz. Talmud, ilalar szlerden farkl bir gzergh izledii iin, iyilemek amacyla fazla ila almaktan kanmay tavsiye eder. Szn dar kmasn engellememeli aksi halde hastalk haline dnr. kinci az, cinsiyet organdr. Cinsiyet organyla vcudun zaman iindeki sorunlar zlr. Cinsellikle, dolaysyla zevk ve remeyle insan bir zgrlk

meknnda kendi kendisini yaratr. Kendisini anne babasna ve ocuklarna oranla tanmlar. Aa az cinsellik, soydan farkl yepyeni bir yol izmeye yarar. Her insan, ocuklar sayesinde anne babasndan farkl deerleri ete kemie brndrme gcnden yararlanr. Yukar az aa az zerinde etki yapar. teki szle batan ka-nlr ve cinsellii szle iletilir. Aa azyukan az zerinde etki yapar. nsan kendi kimliini ve kendi dilini cinselliiyle bulur. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III 207 LK AILIM aiRlM _ Haznz. Maximilien, piramidin yanlanna yerletirilmi patlayclar inceledi. Bu yap sonsuza kadar kendisini alaya alamazd. Istihkamclar patlayclarn tellerini patlatclara baladktan sonra, piramitten belli bir mesafe uzaklatlar. Komiser iaret verdi. Istihkamclarn en patlatcnn kolunu ekti ve saymaya balad: - Be... drt... ... iki... Vzzz... Aniden adam ne doru ykld. Uyumutu. Boynunda bir iaret vard. Piramidin nbeti yabanarst. Maximilien Linart btn adamlarna elbiselerinin akta brakt blgeleri ok iyi korumalarn emretti. Kendi payna polis, boynunu omuzlarnn arasna saklad, ellerini ceplerine soktu, sonra dirseiy-le patlatcnn koluna bastrd. Hibir ey olmad. Teli kaldrd ve enek gibi tanmlanabilecek bir eylerin onu kopardn saptad. SU Milfer bir an havada szlyor. Zaman askda. Bu ykseklikte, askda kalan iek-gemilerinin stnde, karncalar kolay kolay gremeyecekleri eyleri gryorlar. Sinek kulan. Krmz sr sinekleri. Tuzaa yatm bir yalapkn. Hava, yzlerinde ve nilferin pembe yelkenlerinde slk alyor. Prenses 103. yoldalarna bakarken, ldnde yannda en son onlarn bu grntsn gtreceini dnyor. Hepsi aknlktan antenlerini dikmi bir halde. iek-gemi hl ykseklerde. nlerindeki tarazlanm birka bulut cilveleen iki blbl saklyor. Demek bu son yolculuummu, diyor 103. Havada kaldktan sonra gemi yeniden yerekimi yasasna uyuyor, adnn da gsterdii gibi bunda bir tuhaflk yok. Nilfer btn hzyla lniyor. Karncalar kendilerini lgn gibi alt katlara srkleyen asans-re geiriyor trnaklarn. Nilfer iki tayapran daha yitiriyor. Karnlarn kirlettii bu gemide kalmaktansa kendi hayatlarn yaamay Eliyorlar. yL 208 D hzlanyor. 12. hzn etkisiyle ayaklarnn aldn fark ediyor; tek crna ile tutunmu, dikey konumda buluyor kendini. Arka ayaklar yukarda, ba aada. Prenses 103. havalanmamak iin e-neklerini geminin yaprana geiriyor. 7. havalanyor. Onu kl pay 14. yakalyor, onu da 11. nilferin kenarlar yukar doru katlanarak bir eit kse oluturuyor. Kapsllerinin iinde ini yapan astronotlar ayn eyi hissetmi olmallar. Kald ki havayla srtnme sonucu, nilferin taban snmaya balyor. Prenses 103. crnaklarnn tek tek zldn hissediyor. Birazdan havaya frlayacan biliyor. arpma. iek-gemi btn gvdesiyle suya ini yapyor. Biraz gmlyor, ama o kadar hzl ki su altnda kalmyorlar bile. Yine de ok ksa bir an, prenses 103. biricik bir manzara gryor: Dn suda at delik onu sualt sakinleriyle yz yze getiriyor.

Yusyuvarlak gzl bir sazan ve iki tarakl semenderi grecek kadar zaman ancak oluyor. Qemi, itme etkisiyle yukar kyor. Bir dalga onlar slatyor. Antenleri su alnca tm alglamaln birka saniye kesintiye uruyor. alayan getiler. Gm nehir, sanki onlara eziyet etmekten usanm gibi sakinlemiti. Kurtulmulard ve grnrde yeni bir alayan yoktu. Kifler panik iinde suyla kapl antenlerini silkeliyor. 5. suyu gidermek iin yalanyor. ekerli trofalaksi yayyorlar; bu onlan birbirlerine yaknlatmyor. Mehri atlar, nehrin halicini getiler. Her ey normale dnyor. Bir kzbcei bir yusufuu yutuyor. Bir alabalk da onu. iek-gemi gneye doru giden akntda, gm bir erit stnde yeniden akyor. Ama vakit ge, gne panldamaktan yorgun. nine dnmek iin yavaa alalyor. O, orada yere gmlrken, her ey kl rengine dnyor. Tuzlu bir sis yaylyor. Ancak birka santim tesi grlebiliyor. Su buhar karncalarn koku radarlarn kullanmalarn da engelliyor. Yer saptama ampiyonlar ipekbcekleri bile saklanyorlar. Bir duman perdesi, gnein dlekliini saklamak istermiesine her taraf kaplyor. Karncalarn stnde, yan tavuskelebekleri uuyor. Prenses 103-grkemli hareketlerini gzlemliyor. Hl hayatta olmaktan memnun, hem sonra kelebekler ok gzeller. q 209 ATStKLOPBD KELEBEK: kinci Dnya Sava bitiminde Dr. Elizabeth Kubbler Ross, liazi toplama kamplarndan kurtulan Yahudi ocuklarn tedavisiyle grevlendirildi. ocuklarn hl yatt barakalara girince, yataklarn tahtalarna kaznm bir motif fark etti. Bu ocuklarn ac ektii teki kamplarda da ayn deseni grd. Bu desen ok yaln bir motif gsteriyordu: Kelebek. Bayan doktorun aklna ilk olarak dayak yemi ve a ocuklar arasnda bir tr kardeliin domu olabilecei geldi. Tpk ilk Hristiyanlarn balk simgesiyle yaptklar gibi, kelebekle bir gruba ait olduklarn ifade etmek istediklerini sand. Birok ocua bu kelebeklerin ne ifade ettiini sordu, ama ona cevap vermeyi reddettiler. Yine de, yedi yanda bir ocuk sonunda bunun anlamn aklad: 'Bu kelebekler tpk bizim gibi. Yreimizin derinliinde biliyoruz ki bu ac eken vcut sadece arac bir vcuttur. Bizler trtllarz ve bir gn ruhumuz btn bu pislik ve acdan kurtulup havalanacaktr. Onu izerek bunu karlkl olarak birbirimize hatrlatyoruz. Bizler kelebekleriz. Ve yaknda havalanacaz. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. OEMt DElTtRME Birden karlarna kaya kyor. Karncalar etrafn dolamak istiyorlar, ama kayann iki gz var ve kocaman azn ayor. 10. Dikkat. Bu talar canl! diye kokusal olarak basbas baryor. Kpeteye kouuyorlar, itfaiyecilerin direkten kaydklar gibi, nilfer yaprann kelerinden aa kayyorlar. 15. oktan kann klfn at bile, ate etmeye hazr. Onlara hi rahat huzur yoktu. imdi de canl talar kmt! Btn karncalar eitli ve eliik neriler haykryor. Prenses 103. nilferin kysndan sarkyor. Minerallerin yzmesi Ve bir azlar olmas olanaksz. Kayay dikkatle inceliyor, stndeki ekilleri biraz fazla dzenli buluyor. Bu bir yass kaya deil, bir kap-'Urnbaga. Yine de, bildii kaplumbaalara hi benzemiyor: Bu yzyor. Karncalar hi bylesini grmediler. Onlar bilmiyorlar ama bu su kaplumbaas gerekte Florida'dan geliyor. st boyutta, ocuklarn bu tr su kaplumbaaiaryla oynamaDevrimi / F: 14 210 ian mC)da. Acayip ekilleri ve kalkk burunlanyla kolayca kklerin azdesi oldular. Onlar plastikten, saydam ve yapay ssz adalara yerletirdiler. Ama bu oyuncak-hayvanlardan hevesleri geince, onlan aile plne atmaya gnlleri

raz olmuyor. Onlardan kurtulmak iin bir gle, bir glce ya da en yakn rmaa bavuruyorlar. Kaplumbaalar orada hibir zorlukla karlamadan ryor. Flori-da'da Kaplumbaalarnn leisi onlann baalarn kolayca delebile-cek qagalan olan kulardr. Elbette dekorasyon kaplumbaasna bir-likte leiyi de ithal etmek dnlmemiti. Bu Dou hayvanlarnn Avrupa'" 9"eri ve dereleri iin gerek felaketler olduu sonradan ortaya '^'- Balk solucanlarn, balklan ve yerli kaplumbaalan katlettiler. Prenses 103. ile macera yoldalarnn karlannda bu korkuluklar^ dan biri duruyordu. Dz canavar, enelerini takrdatarak yaklayor. Domuzlan bcekleri onlardan Kurtulmak umuduyla suyu hzla kulalyor. Nilfer-semi ve san gzl canavar arasnda bir yartr balyor. Beriki daha ar, daha sratli ve suda daha gl. Dolaysyla, hi zorlanmadan iek-gemiyi yakalyor. tici domuzlan bceklerini teker te-ker viyor, sonra kocaman azn kanncalara eviriyor. Bouna direnmeye kalkmamalann, kendilerini yemesine izin vermelerini istiyor. Uiysse'in maceralarn ve eitli olgulanyla ilgili tefrikay hatrlayan 103 akl edip hemen birliklerini rgtlyor. Yanlarndan geen bir dal, yakalamalann neriyor. Byk enekli bcekler ucunu enterek bir kaz,k yapsnlar! Kaplumbaa geminin kn kemirmeye balad bile. Onu her an alabora edebilir. Birka kif, nilferin ta yapraklarnn en tepesinden purun deliklerine formik asit atei aarak canavar uzak tutmaya caH'yr- ^"" alamyorlar. Ba tarafta, aa karg yontuluyor. 103 yeteri kadar sivriltildigine karar verince, hep birden kavnyorve nilferin stnde drt nala kouyorlar. Hayvana hcum! Gzne nian aln! diye ba'nyor Prenses 103. Ulysse ve Tepegz 0luntusunu hatrlayarak. Kazk, su kaplumbaasnn yzne vuruyor, ama girmiyor. Kn'-vor Kocaman alm azyla hayvan geminin kn kesmeye hazin nvor. O zaman, 103. daha yeni ve daha etkili yntemlere bavuru vor Yuhlar olsun Ulysse'e, Tex Avery en iyi strateji. 103. kaz.K r ten'geriye kalan paray dikine azna sokuyor. Canavar azn. H maya alnca, p eneleri arasnda skp kalyor. Btn kaplumbaalar gibi, bu da doal olarak ban baasnn *'-bna ekmeye abalyor. Ama az kocaman ak olduundan gerniyor, ban ieri ekmeye abaladka, kazk damana bir batyor. 211 15. bu durumdan yararlanmak gerektiini dnyor. 6. 7. 8. 9. ve 5'ye bordolamaya komalarn iaret ediyor. Hayvann uzaklamasna frsat kalmadan hamle ediyor, kouyor, gemiden atlyor ve beyaz dilin stne ini yapyorlar, tkr iinde debeleniyorlar. Kaplumbaa azn alkalamak ve istilaclar bomak iin dalyor. Gzn budaktan saknmayan 15. yoldalarna yemekborusu koridoruna dalmalarn iaret ediyor. Yemekborusu arkalarndan kapanyor ve onlar aza dolan sudan koruyor. Her ey ok abuk oluyor. Karncalarn bogulmadklann, boaznda olduklarn anlaynca, azn suyla doldurup yemek borusuna boaltyor. 15. byk hayvanlarn organik corafyasn sezgisel olarak biliyor. Sindirici zsularla dolu mideye dmemeleri iin dosdoru devam etmemeleri gerektiini belirtiyor. enekleriyle, yanlamasna bir yol eiyor ve paralel bir tpe ulayorlar: Ana solukborusu. ff, az dolusu su onlara dokunmadan geiyor. Ana solukborusu przsz ve smks maddeden yoksun. Hava szen tyler sert dmelerini nlyor. Kendilerini akcier ceplerinin dibine brakyorlar. Hayvana daha fazla ac ektirmeden, zehirli st asidi salgsndan korunmak iin, 15. deneyimli bir avc olarak onlar doruca kalbe gtryor. Kanncalar enekle onu kesiyorlar ve birka kaslmadan sonra her ey arpmay ve kmldamay brakyor. eriden hanerlenen Florida kaplumbaas su yzne kyor. Prenses 103. kaplumbaay brakmamak gerektiini dnyor. Ondan nilferden ok daha iyi gemi olurdu. Herhangi bir eyden herhangi bir biimde yararlanmay bilmek kanncalann en byk yeteneidir. On karnca kendilerine bir konut yapmak iin sabrla baann doruunda bir delik ayor, ie daha iyi bir istekle sarlmak iin beyaz etini yiyorlar. Sonunda sacaklar deirmi bir ukur amay baaryorlar, l et kokuyor, ama karncalarn buna aldracak halleri hi yok.

tici yeni domuzlan bcekleriyle temas kuruyorlar. Nasl olsa dzenli olarak yenildiklerinden bin eit yiyecek dl vaadinde bulunmakla bir riske girmiyor. Domuzlan bcekleri, l kaplumbaay yzmek iin kulalamaya balyorlar. Ama honut deiller, nk ^P'umbaa nilfer yaprandan ok ar. Prenses 103. onlara i-enmi yiyecek sunuyor, itici glerini artrmak iin yedek domuzlan bekleri katyor. Bu bir gezinti gemisi deil, bir sava zrhls. Ar, zrhl, salam, Yetmesi zor ama on Bel-o-kanl kendilerini orada gvenlikte ^ediyor. Akntda srklenerek gneye doru yollarna devam edi-1ar. Yeniden sisli bir blgeye giriyorlar. 212 fkeli donmu baklar, pruva olarak alm kocaman agzy|a dumanlar iinden kan yzen kaplumbaa bcekleri korkutuyor. Kokumaya balayan kadavrasnn kokusu, nehir korsanlar karncalarla dolu hayalet geminin caydrcln artryor. 16. pruvada, rten bann doruuna yerleiyor. Oradan, nlerine kabilecek engelleri haber vermeyi umuyor. Geri tm delik kabuundan kan ufak, vahi ve az ya da ok arpk antenler, ama sava gemisi bir bomba gibi kayyor. tKtNC KONSER - Onlar gen, atlgan ve bu akam yine sizleri byleyecekler. Meydan ritmin, meydan mziin, Kar-Beyaz ve Yedi Cceleri alklayalm... Arkasnda belli bir hareketlenme oldu ve geriye dnd. Hepsi birden "Karncalar" diye fsldadlar. - Ah, balayn, diye kald yerden devam etti Kltr Merkezinin mdr. Dostlarmz gruplarnn adn deitirdiler. yleyse, meydan Karncalarn. Haydi... Karncalar! David, dostlarn kuliste tuttu. - Hayr, hemen deil. Biraz arzulatmay bilmek gerekir. Hemen bir mizansen dnd. Salon karanlk ve sessizlie gmlmt ve plato daha aydnlatlmamt. Birden Juiie'nin sesi karanlklardan ykseldi. Yalnz, a capella sylyordu. Szsz doalama bir ezgi sylyordu. Sesi ylesine youn, ylesine gl, ylesine zgnd ki herkes bylenmiesine dinliyordu. Bitirdiinde, kalabalk lgnlar gibi alklad. Ji-woong'n baterisi kalabaln kalp atlarn iki zamanl ayn ritme balad. Pim, pam. Pim, pim, pam. Pim, pam. Pim, pim, pam. Koreli sanki bir forsa ekibini altryor gibiydi. nerdii ritme uyaraK eller kaldrlyordu. Pim, pam. Pim, pim, pam. akmaklar yakld. Dakikada 90 vurutan 100 vurua gemek zere hafife yavalad. Bunun stne Zoe'nin bas gitar yol amaya balad. Bateri gus kafesi stnde etkiliydi, bas da karnlan kontrol ediyordu. Salonda hamile kadnlar vardysa, amniyotik sv ceplerine kadar grltuy duyuyor olmalydlar. Bir projektr Ji-woong'la davullarn krmz bir kla aydnlatt. B> baka projektr Zoe'yi mavi bir kla aydnlatt. Yeil bir k, sentetizr orgunun nnde oturan ve Dvorak m ni Dnya Senfonisine balayan Francine'i ayla iine alyordu. 213 Az sonra, salona tuzlusu serpintileri ve kesilmi ot kokulan yayld. Eskilerin bilimine de hkim olduklarn gstermek iin her zaman Klasik paralarla balamal diye nermiti David. Son anda, Bach'dan bir fg yerine Yeni Dnyay semiti. Parann ad daha ok houna gidiyordu. San k ve pan fltyle Leopold onlarn yerini ald. imdi neredeyse btn sahne aydnlatlmt. Tek bir karanlk ember platonun ortasnda sryordu. Bu karanlk blgede belli belirsiz bir ekil seiliyordu. Julie etkisini srdrmek iin izleyicilerin kendisini sabrszlkla beklemesini istiyordu. Seyirciler mikrofondaki soluunu iitiyordu. Bu ses bile scak ve melodikti.

Dvarok'un senfonisinin girii sona ererken, David mzie girdi. Ar doygun elektrikli arpyla Leopold'un pan flt solosunu takip etti. Klasik yapt bir anda onlarca yl amt. Bu yeni dnyann yeni senfonisiydi. Bateri hzland. Dvarok'un ezgisi yava yava ok modem ve ok metalik bir eye dnyordu. Kalabalk zevk aldn belli etti. David onlar elektrikli arpyla tutsak almt. Tellerini her okaynda, karsndaki balar halsnn batan aa rperdiini hissediyordu. Pan flt onu desteklemeye geldi. Flt ve arp. En eski ve en yaygn iki alg. Flt, nk herhangi bir tarih ncesi insan pambularda rzgrn slk aldn iitmitir. Arp, nk herhangi bir tarih ncesi insan, yaynn kiriinin tklamasn iitmitir. Zamanla, sesler hcrelerin kalbine kazldlar. Flt ve arp byle birlikte alarken, insanln en eski tarihini anlatyorlard. Ve izleyiciler kendilerine hikyeler anlatlmasndan holanyordu. Paul, sesin younluunu azaltt. Hl grlmeyen Julie konutu: "Bir vadinin derinliklerinde, bir kitap buldum" dedi. Projektr orkestrann arkasndaki devasa kitab aydnlatt, Paul bir elektrik anahtar sistemi sayesinde mekanik sayfalarn evirdi. Salon alklad. - Bu kitap dnyay deitirmek gerektiini sylyordu, bu kitap bir devrim yapmak gerektiini sylyordu... Bu devrime "En Kk-erin Devrimi", "Karncalarn Devrimi" adn veriyordu. Bir baka projektr alt ayan oynatan ve ban saa sola eviren polistirenden bir karncay ortaya kard. Gzleri olan lambalar yavaa yand ve ona hayat verdi. - Bu devrim yeni olmalyd. iddetsiz. efsiz. Kurbansz. Sadece, "asrlam eski bir sistemden insanlarn aralarnda iletiim kurduklar ve yeni fikirleri uygulamaya giritikleri yeni bir topluma gei. Ki-^Pta bunun nasl yaplacan aklayan metinler vard. 214 Tamamert karanlk olan sahnenin ortasna doru ilerledi. - Birinci blmn ad "Merhaba'yd. Ji-woong baterisinde hareketlendi. Hep birlikte ezgiye girdiler ve Julie arkya balad: Merhaba, mehul seyirci. Bizim mziimiz dnyay deitirmek iin bir silahtr. Yok, glmsemeyin. Bu mmkn. Bunu yapabilirsiniz. Parlak beyaz bir k Julie'yi gzler nne serdi. Muhteem bir bcek halinde kollarn kaldrd ve kelebek kanatlan biimindeki yenlerini at. Paul krn altrd, byk bir hava akm kanatlarn ve salarn havada uuturdu. Ayn anda, bir yasemin kokusu yayd. Bu ilk arknn sonunda, salonu oktan esir almlard. Paul, projektrlerin gcn arttrd. Bcekleri hatrlatan kyafetler imdi daha iyi seiliyordu. Arkasndan, grup bir "Egregor" girdi. En iyiyi ve en gly hemen vermek istiyorlard. Julie gzlerini kapad ve herkesin katld bir ses verdi. Hep birlikte seslerini ykselttiler. alglar braklmt; sekizi birden, sahnenin ortasnda halka olmu, gzlerini kapam, sanki antenleri varm gibi kollarn balarnn zerinde kaldrmlard. O anda, yzlerini yava yava kaldrarak seslerinin buharnn ykselmesini saladlar. Byleyiciydi. Tek ve ezgili bir titreim gibiydiler. Onlarn altnda bir top, arklarnn mongolfieri. ark sylerken hepsi gzleri kapal glmsyordu. Sekizi birden, kendilerinin ve seyircilerinin stnde asl ipek Bir halda bir o yana bir bu yana dolaan tek bir ses gibiydiler. Vokal ipekten kuma kh dalgalandrarak, kh ona bir arkdan ok daha stn bir boyut kazandrarak, bu insan okseslilii mucizesini uzun sre srdrdler. Salon soluunu tutuyordu. Egregor'un ne olduundan hi haberi olmayanlar bile, byle bir hner karsnda afallamlard.

Julie, eskiden olduu gibi, grtlak gibi basit bir boru ve iki baya1 nemli ses teliyle ark sylemenin mutluluunu ve sevincini duyuyordu. Hl bal iindeki boaz uyanyordu. Salon alklad. Durdular ve bir an sessiz, beklediler. Julie, arkdan nceki ve sonraki sessizliin arky icra etmek kadar nemli o -duunu anlad. Yeni paralan "Gelecek Oyunculanndr", Tg sanat", "Sansr-"Noosfer"i birbiri arkasna okudu. 215 ji-woong ritimleri bilimsel olarak kolluyordu. Dakikada yz yirmi be vuruun tesinde mziin izleyicileri coturduunu, altnda ise sakinletirdiini biliyordu. Dinleyicileri hep artmak iin bir birini, bir tekini kullanyordu. David, modern tarzda yorumladklar klasik paraya dnmelerini iaret etti. Bylece, ar doygun elektrik arpyia hard rock ald Bach'n Toccato'suna geti. Kalabal fethetmiti; alkladlar. Son olarak sra 'Kannclarn Devrimi'ne gelmiti. Paul, kekik, defne, adaay serpilmi slak toprak kokusu pskrtt. Julie, kendini btnyle vererek metnini gvenle arka arkaya sralad. nc ktann sonunda, gcrdayan bir viyolonselden kyormu gibi, allmadk, artc bir ses, yeni bir alg iitildi. nce bir n, sahnenin sol kesinde, saten bir yastn stnde duran bir kr crcrbcegini aydnlatt. Sesi geniletilmi bir mikrofon d kanatlarnn stne yerletirilmiti. arks elektrikli gitarla bir kan peynir rendesine srtlmesi arasnda bir eye benziyordu. Narcissein hazrlad papyon kravat tayan crcr bcei solosuna balad. lgn dans gittike hzlanyordu. Zoe'nin bas ve Ji-wo-ong'un baterisi ona yetiemiyordu. Dakikada 150, 160, 170, 180 vuru. Crcr bcei ortal krp geiriyordu. Crcr bcei inanlmaz rifler yapabiliyordu. Btn rock'lar kon-servatuvarn sralarna dnebilirlerdi. "Insansal" olmayan, "bceksel" bir mzik yaylyordu. En modern sentetizrlerin elektronigiyle geniletilmi bu mzik hi beklenmiyordu. nsan kula hi byle sesler iitmemiti. Balarda, aran izleyiciler sustu, sonra coarak mrldanmaya balad. Holarna gitmiti. David, daha bir rahatladn hissetti. Tarihe geecek bir and, yeni bir alg kefetmiti: Elektrikli crcrbcegi. Paul, izleyiciler aln daha iyi grsnler diye, video kamerayla, devasa ansiklopedinin sayfalarna ark syleyen crcrbceginin grntlerini yanstan projektr altrd. Julie, vibratolarn izledii bcekle do yapt. Marcisse gitaryla, hayvanla diyalog kurdu. Sanki grup bu sopranino ile rekabet etmek istiyordu. Crcrbcegi snyordu. Salon iyice comutu. Paul am reinesi kokusu, sonra sandalagac odunu kokusu sal-dl- ki koku elimiyor, hatta birbirini tamamlyordu. Yrekler kpr kprd. Eller kendiliinden havaya kalkm tempo tutuyordu. Sralarn nnde ve arkasnda, insanlar crcr bceinin olosuyla dans ediyorlard. Bu kadar lgn bir ritim karsnda hareketsiz kalmak olanakszd. 216 Aikido kulbnn kzlar n sralardaki emekli mdavimlerle yan yanaydlar, tik konserdeki tirtlerini, zerine putlar yaptklar gru. bun adn. Karncalarn Devrimini keeli kalemle zenerek yazdkla-n baka bir tirtle deitirmilerdi. lk kez halkn karsna kan crcr bcei, d kanatlarna kvl-cmlar aktran, mukozalarn kurutan projektrlerin scandan bunalmt. Gnete uzun sre sylemek isterdi, ama bu projektrlerin altnda olmazd. Bu k ona gre fazla ard. Argn, bir oktav tiz doda durdu. Bu durumda, antz sradan bir elektrikli gitar solosundan sonra yapld gibi sonraki ktaya geti. Mzii bir ton drmelerini istedi. Sahnenin kenarna kadar geldi ve izleyicilerin hemen yannda okumaya balad:

Gne altnda hibir ey yeni deil. Hep ayn dnyaya hep ayn ekilde bakyoruz. Buluular yok. Ermiler yok. ard: Salon hemen tepki verdi; ilk konserde bulunan seyirciler annda kendisine karlk verdiler: - Bizleriz yeni ermiler! Byle bir tepki, bu derece bir iletiim tahmin etmemiti. Mar haline gelen bu ark, ok erken biten ilk gecenin kald yerden balad anlamna geliyordu. Julie cotu: - Kimiz biz? - Bizler yeni ermileriz! Onlara iaret vermeden, seyirciler "Karncalarn Devrimi"ni batan aldlar. Onu sadece bir kez dinlemilerdi, ama oktan szlerini ezbere biliyorlard. Julie buna akl erdiremiyordu. Ji-woong dizginleri gevetmemesini iaret etti. Salona hkim olmak gerekiyordu. Julie yumruunu kaldrd. - Eski dnyaya son vermek istiyor musunuz? Julie, dn olmayan n yakaladnn bilincindeydi. Her yerde koltuk kapaklan gcrdyordu. nsanlar kalkp yumruklarn skyorlard- imdi ve burada Devrim istiyor musunuz? Korkusunu, cokusunu, isteklerini, merakn ifade eden byk b'r adrenalin dozu beynine akt. Dnrken zellikle ara vermemely' di. Onun yerine azn brakt konusun diye. - Haydi yleyse! diye haykrd. Kabarck patlad. 217 Bir alk tufan koptu. Kaba bir Egregor. Mzikal buhar halsnn yerini yumruklardan bir hal almt. Seyircileri krp geiren bir soluk sarmtHerkes ayaktayd. Kltr Mekrezi'nin mdr insanlar sakinletirmeye abalad. Mikrofonu kapmak iin kulisten frlad. _ Ltfen yerlerinize oturun. Ayaa kalkmayn. Daha ok erken, saat dokuzu eyrek geiyor. Daha konser yeni balad! Dzeni salamakla grevli alt badigard bouna kalabal zaptetmeye altlar. - Ne yapyoruz? diye Zoe Julie'nin kulana eildi. - Bir topya kurmaya alacaz... diye cevap verdi gen kz, kara yelelerini arkaya atarak kadn sava tavrlaryla. ANSKLOPED THOMAS MOREVI TOPYASI: topya szc 1516da ingiliz Thomas More tarafndan uyduruldu. Yunanca da olumsuzluk bildiren nek - ile yer anlamndaki topos'dan oluan 'topya' hibir yerde bulunmayan demektir. Bazlarna gre, szck - nekinden -iyi-gelmektedir ve bu durumda "topi", 'iyi yer" demektir. Thomas More bir diplomat, Eramus'un dostu bir hmanistti ve ngiltere Krall anslyesi unvanna sahipti. topya adn verdii kitapta. topya adnda harika bir aday betimledi. Verginin, sefaletin, hrszln olmad dsel bir toplum tanmlad. 'topik topluluun ilk zelliinin' zgrlk olduunu dnyordu. Bylece kendi ideal dnyasn tanmlad: Aile halinde gruplam yurttalaryla bir adada yaayan yz bin insan. Her elli aile kendi efini; Sifogrant'n seen bir grup oluturur. Sifograntlar bir konsey olutururlar; konsey drt adayn bulunduu listeden bir prens seer. Prens mr boyu seilir, ama zorba haline gelmeye balarsa, grevinden alnabilir. Savalara gelince. topya Adas paral askerler, Za-poletler kullanr. Bu askerlerin dmanlar tarafndan yok edilecekleri var saylr. Bylece, ara kullanldka ortadan kalkar. Dolaysyla hibir askeri darbe riski yoktur. topyada para yoktur. Herkes pazardan gereksinim duyduu kadarn alr. Btn evler birbirlerinin ayndr. Kaplarnda kilit yoktur ve insanlar alkanlklarnda kalplamasn diye on ylda bir tanmak zorunludur. Aylaklk yasaktr. Ev kadn, papaz, soylu, uak, dilenci yoktur. Bylelikle gnlk alma alt saate iner. 218 Parasz pazarn gereksinmelerini karlamak iin, herkes iki yl zorunlu tarm hizmeti yapmak zorundadr.

Zina ya da adadan kama giriimi durumunda. topya yurtta zgr insan nitemini yitirir ve kle haline gelir. O zaman, canndan bezinceye kadar almak ve eski yurttalarna itaaat etmek zorundadr. Kral VIII. Henri'nin boanmasn onaylamad iin 1532'de grevinden alnan Thomas More; I535'te ba kesilerek idam edildi. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. MAHVEDLM ADA Qe olmasna karn, hava hl aydnlk ve scak. Prenses 103. ve on iki gen karnca nehri iniyorlar. Kaplumbaa kale-gemierine saldrmay hibir balk gze alamyor. Kifler, arada bir durup baz kz-bceklerine asit at yapyor, sonra onlan zrhllarnda bir gzel yiyorlar. nde olup bitenleri gzetlemek iin gurultulu pruvada nbet deitiriyorlar. Suya sarkan Prenses 103. bir su rmceinin dalg bal olarak kulland ipek bir boha iine hapsolmu hava kabarcn gtrerek, suyun altna indiini fark ediyor. Hayran kalmak iin gzlemlemek yetiyor. Bu karabasan gemisiyle pek az bcek oyalanyor. Bir subiti ortaya kyor. Bu su yzeyinde yzen knkanatn drt gz vardr: kisi suyun altn, teki ikisi stn grr. Bylece, bu tuhaf geminin iki grnn karlatrabilir. Bu su kaplumbaasnn stnde neden karncalarn bulunduunu, neden altnda domuzlan bceklerinin olduunu anlamakta zorlanyor, ama sonu olarak ona yaklamama)" yeliyor ve birka subitini yiyor. Daha ilerde, uzun otlar hzlarn kesiyor. Karncalar engellerle yollarn amak zorunda kalyor. Nehri inmeye devam ediyorlar. Duman gittike alyor. Ufukta kara grnd! diye haber veriyor, gzclk yapan 12. Srnen puslar arasndan, Prenses 103. Cornigera Akasyasn tanyor. Ne garip, nehir onu 24.'ye srkledi. 219 prenses 103. sklgan, ekingen 24.'y anmsyor. Parmaklama kar savata, hep gerilerde kalrd ve yolunu kaybederdi. Bu yzden birlik sk sk yavalamak zorunda kalrd. Kaybolmak bu cinsiyetsiz askerin ikinci bir dogasyd. Cornigere Adasn kefettiklerinde, 24. yle demiti; Hayatm boyunca hep kayboldum durdum. Bu ada, iyi niyetli insanlar arasnda yeni bir toplum yaratmak iin mkemmel bir yer gibi geldi bana. Hem de burada ve imdi. Cornigera Adasnn en belirgin zellii ulu bir Cornigera Akasya-s'na sahip olmasdr. Bu aa tr karncalarla tam bir ortaklaa yaam iindedir. Akasyann trtllann, bitki bitlerinin ve zsuyunu yiyip bitiren tahtakurulannn saldrlarndan korunmak iin karncalara ihtiyac vardr. Bu durumda, bitki karncalan ekmek iin kabuunda derin localar ve koridorlar amtr. Dahas, bu localarn bazlarndan yumurtalar iin ok besleyici bir sv szdrr. Bir bitki karncalarla organik bir ibirliini nasl yapabilirdi? 103. bir akasya ile bir karnca arasnda bir karnca ile Parmak ara-sndakinden daha byk fark olduunu dnmt hep. Kanncalar aalarla ibirlii yapabildiine gre, neden Parmaklarla da yapama-snlard ki? 24.'ye gre, cennet adayd. Devasa ve koruyucu akasyann glgesinde, tek bir ortak payda zerine oturtulmu topik bir toplum yaratmay dnyordu: Gzel ykleri sevme. nk adada kalan bcekler yeni bir sapknlk gelitirdiler: Antenleri ele geirmek iin ykler uydurmak. Beslenmek iin avlanmakla, yemek yiyerek ve zamanlarnn byk blmn hayali ykler uydurarak geiriyorlar. Prenses 103. akntlarn kendisini kadim dostuna getirmi olmasndan ok honut. Birbirlerini terk ettiinden beri topik toplumunun nasl gelitiini merak ediyordu. Dost aa, adann ortasna huzur veren ve koruyan bir simge olarak kurulmutu. Yine de, on karnca ilerledike ve sisler daldka, tuhaf bir nsezi Prensesin iini sanyor. Zrhlnn pruvas kara topuklara arpyor: Kannca kadavralan. vcutlan asitten delik deik. Bunlar hayra alamet deil... Her ey l. Kanncasz Comigera'y bitki bitleri kemirmi. Prenses, domuzlan bceklerine yanamalarn iaret ediyor. Kanncalar, kaPlumbaa-gemiyi kyya

ekiyor. Burada yaayan superileri ve semenderler bile yok edilmiler. Geride, alt aya ve karn kesilmi tek b'1" kannca kalm. Bir solucan gibi kvranyor. Gemiciler, tek hayatta kalann konumas iin sktryor. Onlara Ecelerin ani saldrsna uradklarn anlatyor. Yeni Kralieleri Shi-9ae-pounun ayartmasyla, bu cceler Uzakdouyu fethetmeye niyetliler. 220 Neden nc cce karncalara rastladmz imdi anlalyor, diyor 5 Prenses 103. hayatta kalan karncadan biraz daha konumaslru istiyor. nc cce karncalar adann yerini saptadlar ve adaya ktlar Bir aacn kapal dnyasnda birbirlerine hayali ykler anlata ana. ta, 24.'n dostlan savama ve gerek dnyaya kar kendilerini savunma alkanln kaybetmilerdi. Dvmesini bilmeyen hayvann kamaktan baka bir seenei yoktur. Katliam oldu. Sadece 24. iie kk bir grup kamay ve bat kysndaki kamlklarda saklanmay baardlar. Ama cceler onlan ldrmek zere evrelerini sard. Yaral kannca hkryor. Beraberliklerini anlatma ve dinleme zevki zerine kurmu bir topluluun yesi bir kannca iin, bir ey anlatarak lmek gzel bir lm olmal. Prenses 103. Akasyann ta tepesine kyor ve uzaktaki bilgileri yakalamak iin antenlerini geriyor. Yeni cinsiyetli duygulanyla, Corni-gera zgr topluluundan hayatta kalanlar kamlar arasnda aryor. Can ekien kanncann kendisine gsterdii yerde onlann yerini semeyi baaryor. Ama cce karncalar krallnn askerleri, nilferler stnde etraflarn sarmlar ve kzllar kamlar arasndan bala-nn karacak olsalar onlan asit ateine tutuyorlar. Prenses 103. ccelerin fark kapattklann gryor. Eskiden formik asit fkrtmak iin zehirli salg bezlerini kullanmasn bilmezlerdi. 103. daha kk ve daha ok reyen ccelerin, kzl orman ka-nncalarmdan daha abuk renme kapasiteleri olduunu hatrlyor. Bu karncalarn (Parmaklar onlara Arjantin Karncalan derler; Cte d'Azur yollarn kaplad varsaylan zakkum sakslarnda ithal edildiini ne srerler.) Fotainebleau Ormanna uyum salamalar zekla-nn kantlar. Kara kanncalar ve hasat kanncalar bunun bedelini dediler; yeni gelenlere saldnnca, canlarndan oldular. 103. cce karncalann bir gn ormann hkimi olacan dnd hep. Ama yenilikler getirerek, tehlikeleri gze alarak, aratrarak, yeni dnceleri testten geirerek bu olasl geriletmek nemliydi-Kzl karncalar en ufak zaaf gsterirlerse, cce kanncalar onlan alm bir tr olarak hurdaya kanrlard. imdi, 24. ile yoldatan bunun bedelini dyor. Kamlann tepesinde skp kalmlar. Onlarn yardmna komak gerekiyor. Prenses 103. kaplumbaa zrhllarn suya indiriyor. Kifler, top ateine ha zr, asitle doluyorlar. Arkada, sava kadrgas kaplumbaay sava? alan sazlklara ve nilferlere doru gtrmek zere domuzla" b ekleri mevzileniyor. 221 prenses 103. duyumsal ek paralarn dikiyor. imdi dmanlanak seik gryor. Cce karncalar, evredeki nilferlerin beyaz e pembe tayapraklarnda yerlerini almlar. Prenses onlar saymaalyor- En azndan yz kadarlar. Bire kar on, durum nazik gzkyor. Domuzlan bcekleri tam vol ilerliyor, nilferlerin gr alanna girer girmez, tayapraklarnn stnde saf saf karncalar ortaya kyor. Yzden ok daha fazlalar. Youn bir formik asit atei balyor. On kzl karnca, ldrc atlardan saknmak iin zrhl kaplumbaann derinlerine siniyor. 103. ban snaktan karmaya cesaret ediyor ve ate ediyor. Bir cce ldryor, ama en az elli dmann asit fkrtlarn savuturmak zorunda kalyor. 13. kaplumbaa gemileriyle aralarna dalmay, sonra nilferlere dalp enekleriyle dvmelerini neriyor. Ama 5. antenlerini kaldryor, havada nem younlat. Birazdan yamurun yaacan bildiriyor. Kimse yamura kar savaamaz.

On karnca gemileriyle adaya doru dnyor ve bu gece iin kendilerine barnak olacak Cornigera Akasyas'nn vcudunu seiyorlar. Gen aa, bceklerin feromon dilini bilmiyor ama dallarnn her bir hareketiyle ve zsuyundaki koku deiikliiyle, kzl karncalar yeniden grmenin sevincini ortaya koyuyor. Bir anda on kif kouk aaca doluuyor, canl koridorlarn dolduruyor ve onu kemirmek zere olan asalaklar ldrmeye giriiyorlar. Bu uzun bir i. Kurtuklar, bitki bitleri aac oyarken tik tak selei kard iin lm saati ad verilen knkanatlar var. Prensesin omuzdatan onlar tek tek avlyor. Sonra da- yiyorlar. Akasya nefes alyor; canlanyor, et iin sos hazrlamakta kullandklar zsuyu salglayarak kendince karncalara teekkr ediyor. lm saati ile Akasya zsuyu kartrlnca tipik bir bcek yemei oluyor. Hepsi de bu yeni tadn keyfini karyor. Belki de ilk o anda, kannca mutfa douyor. Danda yamur yamaya balyor; zaten gn kararmasndan yaaca belliydi. Martta yaan ama bir nisanda grlen gecikmi saanaklar. Karncalar, dost aacn en derin yapraklarna siniyorlar. Gk grlyor. imekler akyor; pencere grevi gren aacn delklerinde flalar patlyor. Prenses 10>3. gemi azya alm, yerin doasna egemen olan gn muhteem manzarasn seyretmek iin yerleiyor. Rzgr aalar eiyor, yamur serpintileri bir yerlere snmay akllarna bile getirmemi bcekleri ldresiye kamlyor. 24. ve adamlar, kamlannn doruunda hi olmazsa yamurun saldrsndan korunuyor. Frtna patlyor. imekler 103.'nn gzlerini actyor. Qk grl-ts, bulutlar rtsnn altndan kyormu gibi. Byle bir g karsnda. Parmaklar bile boyun eiyordun Parelel izik karanl yaryor ve ortalk bembeyaz kesiliyor. iekler, aalar, yapraklar, suyun yz koca glgeler yanstarak panldyor, sonra sallanarak eski renklerine dnyor. Kck fulya, kasrgada endie verecek boyutlara ulayor. Salkmstlerin dallan gz krpyor. Byk bir uuldama iitince, ortaln yataca sanlyor. imekler, arka arkaya kmr g izgi izgi aydnlatyor. rmcek alan bile, sahiplerinin su psikozu iinde saa sola koutuklar beyaz dairelere dnyor. Ksa bir dinme ve ardndan gk daha kuvvetle yrtlyor. Karncalarn btn manyetik duygulan kasrgann yaklatn bildiriyor. imekler gittike daha yakndan izliyor gk grlemelerini. On Bel-o-kanl birbirlerine sokuluyor, antenleri birbirine karyor.0 Birden aa titriyor. Sanki elektrik arpm gibi. Bir stres btn kabuu titretiyor. Afallayan 5. sryor. Yangn! Akasyaya imek dyor ve yanmaya balyor. te oldu! Aacn doruunda byk bir parlama oluyor; her bir yanndan szan zsuyu, ne kadar ac ektiini gsteriyor. Kiflerin onu kurtarmak iin ellerinden hibir ey gelmiyor. Yaral koridorlarda hava zehirli hale geliyor. evredeki scan etkisiyle karncalar kklerden aaya kayor ve enekleriyle kendilerini sudan ve yangndan koruyacak bir snak kazyorlar. Balarnn etrafnda slak kum var. Bu yzden kp kafal canavarlar andnyorlar. ukura girip bekliyorlar. Akasya yanyor ve kt zsuyu kokulan yayarak can ekien zd-rabn haykryor. Acsn gstermek iin sanki aa dans edecekmi gibi dallar kaslyor. s ykseliyor. Darda alevler o kadar yksek ki karncalar kumdan kaln tavanlan arasndan bile parltsn gryorlar. Aa ok abuk yanyor ve byk scakln ardndan hava birden souyor. Kum tavanlar camlayor ve kifler enekleriyle delmeyi baaramyor. Dar kmak iin, yer altndan byk bir sapa yol amalar gerekiyor. Yamur ortaya k gibi aniden kesiliyor. Her taraf i karartc. Kk adann tek zenginlii olan bu Cornigera Akasyas kl haline gelmiti. gemu. 6. herkesi anyor. Bir ey gstermek istiyor. Derin nefes alyormu gibi grnen krmz bir hayvann kmldad toprak ukura kouyorlar. Yok, bu bir hayvan deil. Ne bir bitkine de bir mineral. 103. ne olduunu hemen anlyor. Bu hl yana" bir kor. Delie dt ve teki kzler onu yamurdan korudular.

225 6. bir ayan yaklatryor. Crnaklanyla turuncu krmz maddeyi dokunuyor ve lanet olas, crnaklar eriyor. ren bir manzara: Sa aya sv hale geliyor ve akyor. Bir zamanlar bir ayan ve iki mann olduu yerde, imdi yusyuvarlak ve dalanm bir para duruyor. Kif, dezenfekte edici tkryle gdk organn yalyor. Bu pigme karncalar yenmenin bir yolu olabilirdi, diye yayyor prenses. Btn manga, aknlk ve korkudan titriyor. Ate mi? 103. onlara bilinmeyenden korkulduunu sylyor. Israr ediyor: Atei kullanabilirler. 5. yine de ona dokunmann mmkn olmadn sylyor. 6. bunun sonularn grmt. 103. atee saygnn bir sr treni olduunu aklyor. Bu kz alabilirsiniz ama ona dorudan doruya dokunmak yasaktr. Onu oyuk bir akl tann iine koymak gerekir. Ate, oyuk bir taa hibir ey yapamaz. Adann etraf da zaten kayalarla evrili. On karnca, kaldra olarak kullandklar uzun yaprak saplanyla kz kaldrmay ve sileks bir paraya sokmay baaryor. Tatan bir kutuya yerletirilen kor, imdi deerli bir yakuta benziyor. Prenses 103. atein gl ama krlgan olduunu aklyor. Atein elikisi: Bir aac, hatta sakinleriyle birlikte bir orman yok edebilir; yine de bir sinein kanadn rpmas onu sndrmeye yeter. Bu ate hasta grnyor, diyor deneyimli sava, kararmaya yz tutan blgeleri gstererek. Ona gre, bu alevin salkl olmadnn iareti. Yeniden canlandrmak gerekiyor. Nasl? Yeniden reterek. Ate dokunmayla canlanr. Kuru bir yaprak tututurulur, evrede pek yok ama topran altnda var. Karncalar byk san bir tayf elde ediyorlar. ocuk ate anne kzden daha etkileyici. Kanncalarm ou daha nce hi ate grmemi ve on iki gen kif korkarak geri ekiliyor. Prenses 103. onlara geri ekilmemelerini sylyor. Antenlerini iyice dikiyor ve eski fermon cmlesini tane tane aktaryor: TEK GEREK DMAIIMIZ KORKUDUR... Btn karncalar bu cmlenin manasn ve yksn bilirler. Tek 9erek dmanmz korkudur", bundan sekiz bin yl nce. Kzl karinalarn Ni hanedanlndan Belo-kiu-kiuni kraliesi 234.'nin syledii sn cmledir. Zavall bu cmleyi alabalklar yola getirmeye urarn boulmak zereyken syledi. Belo-kiu-kiuni kraliesi 234. karnlar ile nehrin alabalklar arasnda bir ittifak dnyordu. O zamandan beri, nehrin btn balk halkyla her trl ilikiye son verildi, ama cmle kanncalarm sonsuz olaslktan iinde bir umut l 'arak kald: 224 Tek gerek dmanmz korkudur. Sanki onlar, yat.t.rmak istiyormu gibi, alev nce ykseklere k-m, sonra klmt. Onu daha kaln bir maddeye aktarmak gerekir, diye nerdi 6. Ate unsuruna biraz kinliydi. Kuru yapraktan kuru alya, kuru aldan aa parasna derken, bir ukurda ate yakmay baardlar. Prenses 103/nun tavsyelenne uyarak ocaa kk kuru anlar att.br. Ate onlar, buyuk br agoz-llkle srd. Byiece eide ettikleri kz, byk bir zenle yine topraktan kar-d,k.an kk oyuk talar iine yerletirdiler. 6. kmrlemi aya9,na ramen, en iyi ate mimar, kt. Atee dokunduunda^ ondan ekinmesini biliyordu. Onun tavsiyelerine uyarak, tekiler bir koz haz,-nesi oluturuyorlar. Ccelere ite bunlarla saldracak diye haykryor Prenses 103. Qece olmaya balyor, ama ate retimi onlar, ^'yorjto birinde tatma, bir kor bulunan sekiz oyuk kayay, Wmba^Q lerine yklyorlar. Prenses 103. antenini dikiyor ve buyurgan fere monu salyor: Hcurn! AI1SKLOPED OCUKLARI HALI SEFER: Bat'da. ilk ocuk Hal Seferi 1212de oldu. Aylak genler yle dnmlerde 'Ruhlar, temiz olmadndan, yetikinler ve soylular Kuds' kurtarmakta baar,!, olamadlar. Oysa bizler ocuuz, dolaysyla

safz." Bu coku, zellikle Kutsal Cermen Roma mparatorluunu etkiledi. Bir grup ocuk mparatorluktan aynhp Kutsal Topraklara doru yollara dutu. Elerinde haritalar yoktu. Douya doru gittiklerini sanyor ard ama gerekte gneye doru ilerliyorlard. Rhne Vadisini indiler ve yolda saylar, gittike artt, birka bine kadar ulat. Yol boyunca kyleri talan ediyor, kylleri soyuyorlard. Kyller, ilerde karlarna denizin kacan, syledi-/er. Bu onlar, yattrd. Tpk, Musa gibi denizin nlerinde akacana ve ayaklar slanmadan Kuds'e varacaklarna inanmlard. ses. 225 Hepsi Marsilya'ya ulat, oysa deniz almad. ki Sicilyal onlar gemiyle Kuds'e gtrmeyi nerinceye kadar bou bouna limanda beklediler. ocuklar mucizeye inandlar. Mucize olmad. Sicilyallar Tunuslu bir korsan etesine balydlar. Onlar Kuds'e deil, ama Tunus'a gtrdler. Orada, pazar yerinde iyi fiyatlarla kle olarak satldlar. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. BYK KARNAVAL Artk beklemeyelim. Haydi, diye bard seyirciler arasndan bir Julie, bu cokunun kendilerini nereye gtreceini bilmiyordu. Ama merak stn geldi. - leri! diyerek onaylad. Kltr Merkezinin mdr herkesin uslu uslu yerinde oturmasn rica etti. - Sakin olun, sakin olun ltfen. Nihayetinde bu bir konser. Biri mikrofonunun sesini kesti. Julie ve Yedi Cceler, etraflannda cokulu kk bir kalabalkla kendilerini sokakta buldular. Bu hareket halindeki kalabala hemen bir ama, bir yn, bir hedef vermek gerekiyordu. - Liseye, diye bard Julie. enlik yapacaz! - Liseye, diye tekrarlad tekiler. arkcnn damarlarndaki adrenalin gittike ykseliyordu. Hibir marihuana sigaras, hibir alkol, hibir uyuturucu byle bir etki yapamazd. Gerek bir doping yapmt. imdi seyirileriyle arasnda sahne klar yoktu, onlarn yzlerini seiyordu. Her yatan kadnlar ve erkekler vard. ok gen olduu gi-[ olgun yata insanlar da vard. Etraflarnda rengrenk, belki be yz kiilik bir alay insan toplanmt. Julie "Kanncalarn Devrimine balad. Etrafndakiler de ona katlve bir karnaval saraband halinde Fontainebleau ana caddesi bo-yuca dans ederek ilerlediler. Bizler yeni buluulanz. Bizler yeni emileriz, diye koro halinde bardlar. Akido klubnn kzlan, enlii bozabilecek arabalann gemesini foCkmek I" birasa>'l 9rubu oluturdular. Bir anda cadde kapatld, K grubu ve hayranlan rahat rahat ilerlediler. ""ca/ar/n Devrimi / F:I5 226 Kalabalk gittike artyordu. O akam, Pontainebleau'de bvl baka bir elence yoktu. Aylaklar toplulua katlyor, ne olduunu so ruyor. Hibir pankart yoktu. Ne de yryenlerin nnde bir bandrol. Sadece kzlar ve olanlar arp ve flt solosuna uyarak sallanyorlard. Julie scak ve gl sesiyle sylyordu: Bizler yeni buluulanz. Bizler yeni ermileriz. O, onlann kraliesi, onlarn putu, onlarn byleyen deniz kz ve onlarn Pasionaria'syd. Dahas, onlar trans haline sokuyordu, o, onlann samanyd. Julie, poplaritesinden sarhotu, etrafn saran ve onu ileriye tayan kalabalktan sarhotu. Hi kendini bu kadar daha "az yalnz" hissetmemiti. Birden ilk polis kordonu karlanna kt. lk sradaki kzlar ilerlediler ve garip bir strateji buldular: Onlar pcklere bodular. Bu durum karsnda, nasl coplasnlard? Yerleik dzenin savu-nuculannn kordonu dald, ileride bekleyen polis otobs yaklat ama olayn boyutlar karsnda mdahale etmekten vazgeti.

- Bu bir enlik, diye baryordu Julie. Bayanlar, baylar, gen kzlar sokaa kn, zntlerinizi unutun ve bize katln. Pencereler ald, uzun ve renkli kalabal seyretmek iin insanlar dan sarktlar. - Talebiniz nedir? diye sordu yal bir hanm. - Hibir ey. Hibir talebimiz yok, diye cevap verdi aikid kulbnn amazonlanndan biri. - Hibir ey mi? Hibir talebiniz yoksa, bu bir devrim olamaz. - Tam tersine, madam. zgn olan yan da bu ya. Bizler talepleri olmayan ilk devrimcileriz. Seyirciler sanki yz frank dedikleri iki saatlik mzikle snrl ka'' masn istemiyorlard enliin. Hepsi zaman ve meknda uzamasn istiyordu. Avaz avaz tekrarlyorlard: Bizler yeni ermileriz. Bizler yeni buluulanz. Kouanlarn bazlar, alaya kendi atglaryla katlyordu. Kimiler davul ve tokmak niyetine mutfak eyalar getirmilerdi. Kimileriy3 serpantinler ve konfetiler. htiyar an hocasnn rettii gibi sesinin gcn en yksek n tasna kard ve etrafndakiler szlerini tekrarlad. Birlikte, be y sesli bir Egregor karmay baardlar ve kent korolaryla n ,n * lad-. Bizler yeni ermileriz. Bizler yeni buluulanz. Bizler khne dnyay kemiren kk karncalarz. ANSKLOPED CHEriGDU OCUKLARIMI! DEVRM: 1967ye kadar, in'in Sichuan eyaletinin bakenti olan Chengdu, huzurlu bir kentti. flimalayalafn yamacnda, 1000 metre ykseklikte kurulmu bu tarihi kale kentin. Pekin ve anghay'da olan bitenden habersiz milyon nfusu vard. Oysa, o dnemde bu byk metropoller ok kalabalkt ve Mao Ze-dong bunlar boaltmaya karar vermiti. Aileler paraland, anne babalar krlara almaya, ocuklar iyi komnistler olarak bytlmek zere Kzl Muhafz yetitirme merkezlerine gnderildiler. Merkezler gerek birer alma kampyd. Yaam koullar ok ard. ocuklar iyi beslenemi-yorlard. Odun tala arlkl gdalar ocuklar stnde deneniyordu. Sinekler gibi knlyorlard. Bu srada. Pekin saray tartmalaryla alkalanyordu. Mao'nun resmi ardl ve Kzl Muhafzlarn sorumlusu Lin Pi-ao gzden dt. Partinin nde gelenleri ocuk Kzl Muhafzlar zindanclarna kar ayaklanmaya kkrttlar. Tam bir inli kurnazl: Bundan byle, ocuklarn grevi Maoizm adna Maoist kamplardan kamak ve yetitiricilerini pataklamakt. Serbest kalan Kzl Muhafz ocuklar, kokumu devlete kar Maoist szleri yaymak bahanesiyle lkenin drt bir yanna daldlar. Aslnda ou in'den kamann bir yolunu aryordu. Garlara saldrdlar ve sylentilere gre, snr gizlice amalarn ve Hint topraklarn gemelerini salayacak bir rgtn bulunduu batya doru yola ktlar. Oysa batya ynelen btn trenlerin son dura Chengdu'ydu. Bylece, yalar on ile on be arasndaki binlerce 'gen nc" bu da kentine vardlar. Balarda iler o kadar kt gitmedi. ocuklar Kzl Muhafzlar kamplarnda ektiklerini anlattlar ve Chengdu halk onlara acd. Onlar yedirdiler, iirdiler, beslediler, onlara uyumalar iin adrlar, snmalar iin yorganlar verdiler. Ama Chengdu garna dalgalar halinde gelmeye devam ediyorlard. Bata saylar bin iken, ksa zamanda iki yz bin kaak olmutu. 228 Bu durumda, mahallin yurttalarnn iyi niyetleri onlar tatmin etmeye yetmez oldu. Hrszlklar yayld. Mallarnn alnmasna itiraz eden tccarlar dvld. Kentin belediye bakanna ikyette bulundular. Ama tepki gsterecek vakti olmad. nk ocuklar onu gtrp meydanda zeletiriye zorladlar. Arkasndan patakland ve kamak zorunda kald. O zaman, ocuklar yeni bir belediye bakanl seimi dzenlediler ve kendi arkadalarn, yandan daha fazla gsteren on yanda bir olan aday gsterdiler. teki Kzl Muhafzlarn sayg duyaca kadar karizmas o/an bir ocuktu. Semenleri ona oy

vermeye davet eden afilerle kapland btn kent. yi hatip olmadndan, projelerini dazibaolar tanttlar, hibir zorlukla karlamadan seildi ve en kdemlisi on be yanda bir belediye meclisi yesi olan ocuklardan kurulu bir hkmet oluturdu. Artk hrszlk bir su deildi. Btn tccarlar, yeni bakann buluu olan yepyeni bir vergiye tabi tutuldular. Herkes Kzl Muhafzlara bir lojman sunmak zorundayd. Kent ok cra olduundan, ocuklarn seim zaferinden kimsenin haberi olmad. Yrenin burjuvalar bu durumdan endielendiler ve blge valisini uyarmak zere bir heyet gnderdiler. Beriki ii ciddiye ald ve asilere boyun edirmek iin Pek'n'den ordu istedi. Bakent, iki yz bin ocua kar yzlerce tank ve batan ayaa silahlandrlm binlerce asker yollad. "On be yan altndakilerin hepsi ldrlecek!' talimat verilmiti. ocuklar, bu be surun evreledii kentte direnmeye altlar ama Chengdu halk onlar desteklemedi. Kendi ocuklarnn cann kurtarmak iin dalarda barnak arama derdine dmlerdi. ki gn boyunca ocuklarla yetikinler savatlar. Kzl ordu son direnme noktalarn teslim almak iin hava destei istedi. Btn ocuklar ldrldler. Olayn duyulmas engellenecekti, nk Amerikan Bakan Richard HiKon. Mao Zedung'la buluacakt ve in'i eletirmenin sras deildi. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III229 ESRAREMOZ PRAMT UURULUYOR Bu kez uurulacakt! Maximilien ve polisleri geri dnmlerdi ve esrarengiz piramidin etrafn saryorlard. Komiser gece operasyonuna karar vermiti, ona gre bina iindesini ya da iindekileri uykulannda yakalamak daha etkili olacakt. Manga, cep fenerleriyle ormandaki binay aydnlatyordu. Ortalk henz kararmadndan bu sadece bir destekti. Adamlan, ak deniz denizcileri gibi koruyucu muamba kyafetler giymilerdi ve bu kez eneklerin kemiremiyecegi salamlatrlm teller semilerdi. Maxi-rnilien atelemeleri emrini vermek zereyken bir uultu iitti. - Yabanarsna dikkat! diye bard komiser. Boynunuzu ve ellerinizi koruyun. Polislerden biri tabancasnn klfn at ve nian ald. Hedef ok kkt. Adam nian alrken, derisinin bir parasn akta braknca, hemen sokuldu. Bcek bir baka polisi de vurmutu ve havay kartran ellerin menzilinin dnda kalmak iin umutu. Hepsi endie iinde kollu-yordu ve bir yabanars sesi iitmek iin kulak kesilmiti. Bcek nc bir polise saldrarak onlar artt. Sag kulann etrafndan dolap ahdamarndan soktu. Adam annda yere yld. Maximilien ayakkabsn kard, sallad ve ilk ziyaretindeki gibi bcee tam uarken vurmay baard. Kahraman saldrgan cansz yere akld. Tabancann ie yaramad yerde, ayakkab kesi ortal kasp kavuruyordu. - ki sfr. Kurbann seyretti. Sadece dii bir yabanarsyd. Daha ok uan bir karncaya benziyordu. keyi stne bastrmaktan zevk ald. Kurtulanlar yere yklan polislerin yardmna geldiler. Uyumalarn engellemek iin onlar sarstlar. Maximilien bir baka minik ve tehlikeli nbeti ortaya kmadan patlayclar atelemeye karar verdi. - Btn patlayclar hazr m? Istihkmc patlatcdaki kontaklan kontrol etti ve komiserin emrini bekledi. - Hazr m? Portatif telefonun zili saym kesti. Telefonun teki ucundaki vali Dpeyron acilen dnmesini istiyordu. Kentte olaylar kmt. - Gstericiler Fontainebleaunn ana caddesini tutuyorlar. Her eyi krp dkebilirler. Her ne yapyorsanz hemen brakn, kente d-n"n ve u kaklar datn. kk 230 103. KAMILARIN ARASIMDA SICAKTA

Gn alacakaranlkla savayor ve hava scak. Ay yeri aydnlatvo Yamurdan sonra, lk toprak vcutlar styor. Karncalarn kapium baa-gemisi kamlara doru hzla ilerliyor. Pigme karncalar onlarn geldiini gryorlar. Scak ve kzleri parlts onlar alarma geirmeye yetti. Lekesiz pembe yapraklarn doruklarnda ate etmeye hazr topular mevzilenmiler. Uzakta, 24 yara alm kamnda imdat arlan gnderiyor. Kuatlanlar, saldrganlarn sayca stnl altnda bouluyorlar. Kamn dibinde, sudan imi, o kadar ki kime ait olduu bilinmeyen bir yn ceset suyun stnde yzyor; savan ne kadar acmasz getiinin kant. Comegera'nn kzl karncalan, sadece ykler anlatarak yaayabileceklerini sanyorlard. Yanlyorlard. Hikyeler anlatmak yetmezdi, onlan yaamak da gerekirdi. Kaplumbaa-zrhlnn pilot kabininde, 103. ve kifleri zor durumdalar. Ate, uzak mesafeden kullanmaya elverili bir silah deil. Onlar cce kanncalarn tutunduu nilferlere kadar frlatmann bir yolunu anyorlar. Karncalar el yordamyla akl yrtr. Her biri nerisini yayyor. 6. domuzlan bceklerinin ittii yapraklar iinde dmanlara kz yollamay neriyor. Ama domuzlan bcekleri ateten korkuyor. Onlara gre, bu hl tabu olan bir silah. Ona yaklamay kabul etmiyorlar. Prenses 103. Parmaklarn atei ok uzaklara gnderme mekanizmalarn hatrlamaya alyor. Onlar buna kataplt diyorlar. Anteninin ucuyla eklini iziyor, ama byle bir eyin iinde atein neden uzaklara gideceini kimse anlamyor. Vazgeiyorlar. 5. mzrak olarak kullanlan uzun allarn ucunu tututurup nilferlere srmek istiyor. Fikir kabul gryor. Karncalar domuzlan motorlar drdumyor ve mmkn olduunca uzun p bulmaya alyorlar. Suyun yzndeki dallar iinde onlara uygun gelen bir tanesini kefediyorlar. Kaplumbaa zrhllanna ekiyorlar. Kaplumbaa yeterince yaklanca, youn asit at balyor. Gemide, mrettebat eneindeki uzun p brakmadan eeliyor. Pret1' ses 103. ucunu kze dedirmenin zaman geldiini sylyor. Ucu alev alyor. Ateten direi abucak kaldryorlar. Domuzlanlar aracn arkasnda kpkler oluturacak kadar hzla-nyor. Zrhl saldnya geiyor. Yukanda, kor halindeki u, kl ve sonu gelmez bir lem gibi ilerliyor. 14. dmanlann yerini saptamak iin bir periskop anten kanyo ve tekilere duman tten ar direi nereye ynelteceklerini gsteriyr231 Ucu alev alev yanan mzrak, nilferin tayapraklannn etli ksmHokunuyor. Bitki hemen tutumayacak kadar nemli, ama arp-topularn dengesini bozup onlar suya dkecek kadar sert. Bu nurumda, ate, kzl karnca savalarn tabu silahlan kullanmaya hazr olduklarn gstermenin dnda, hibir ie yaramad. 5u baar karsnda, kuatlanlarn gvenleri geliyor. Son saldr iin sakladklar asitleri atyorlar ve pigme karncalarn saflarnda epey hasara yol ayorlar. Prenses 103. kendi payna, alev makinesini daha iyi nasl yneteceini anlyor ve nilferleri tek tek atee veriyor. ok fazla duman kyor. Kmrleen nilferlerin kokusundan dehete den kuatlmlar yere iniyor ve kayorlar, iyi ki de kayorlar nk mzrak da tutuuyor. Atele sorun hi bitmiyor. Kullananlarda da, etkisine urayanlarda da hasarlara yol aabiliyor. Bel-o-kanllarn karncalarn enek eskrimindeki maharetlerini gsterdikleri amatal gs gse arpmaya frsatlar kalmyor. Mangann en dvs 13. u haddini bilmez cce kanncalarn hi olmazsa bir ikisinin gsn uuramadna hayflanyor. Prenses 103. tutuan p mmkn olduunca sudan uzaa at-malann iaret ediyor. Kaplumbaa-zrhl kuatlm kama ulayor. - Sakn 24. lm olmasn, diyor Prenses 103. kendi kendine. LSE SAVAI

Kltr Merkezinden yola ktklarnda be yz kiiydiler, lisenin karsndaki byk meydana geldiklerinde saylan sekiz yzd. Gsterilerinin hibir talebi yoktu; kelimenin ilk anlamnda gerek bir karnavald. Ortaada, karnavaln kesin bir anlam vard. Btn gerginliklerin aa vurulduu deliler gnyd. Byk karnaval gn, btn kural-'ar inenirdi. Jandarmalann byklarn ekme ve belediye bakanlk divan yelerini dereye atma hakk vard. stediin kapy alabilir, kimi istersen yzne un atabilirdin. Btn yetkilerin simgesi, samandan dev bir kukla olan Karnaval yaklrd. Karnaval gn olduu iindir ki dier zamanlarda i bandaki iktidara sayg gsterilirdi. Gnmzde, sosyolojik adan kanlmaz olan bu gsterinin ger-ek anlam unutuldu. Karnaval artk Noel, babalar gn, anneler ya da bykanneler gn gibi esnaflar iin bir bayrama dnt. Bun-lar artk tketime ynelik enliklerdir. 232 Karnavaln ilk rol unutuldu: Halka, tek bir gnlk sre iin de olsa, ayaklanmann mmkn olduu izlenimini vermek. Btn bu genlere, hatta daha az gen olanlara, doduklarndan beri ilk defa, enlik isteklerini, ayn zamanda isyanlarn ve engellenmelerini dile getirme frsat sunuluyordu. Hep kendilerini frenlemi sekiz yz kii, byk bir saraband halinde birden kendini kapp koyvermiti. Rock amatrleri ve isiz gszler, amatac uzun bir alay halinde ilerliyorlard. Lise meydanna ulanca, yollarn tkayan polis arabalaryla kar karya geldiler. Mola verdiler. Gstericiler, yerleik dzen glerini szdler. Yerleik dzen gleri gstericileri szdler. Julie durumu deerlendirdi. Komiser Maximilien Linart dirsek stndeki kolagyla, adamlarnn banda, grltc kitlenin karsnda dikilmiti. - Dagln, diye bard megafonuyla. - Kt bir ey yapmyoruz, diye cevap verdi Julie megafonsuz olarak. - Kamu dzenini bozuyorsunuz. Saat onu geiyor. Halk uyumak istiyor, sizse gece vakti grlt koparyorsunuz. - Biz sadece enlik iin liseye gidiyoruz, diye karlk veriyor Julie. - Lise gece kapaldr ve sizin atrma yetkiniz yok. Yeterince grlt yaptnz. Dagln, evlerinize dnn. Tekrar ediyorum. nsanlarn uyumaya haklar var. Julie, bir an duraklad, ama abuk toparland, tam bir Pasionara rolnde: - Biz insanlarn uyumasn istemiyoruz. Dnya uyansn istiyoruz. - Sen misin Julie Pinson, diye sordu Komiser. Eve dn, annen en-dieleniyordur. - Ben zgrm, hepimiz zgrz. Hibir ey bizi durduramaz. ileri. Szck boazndan kmyor. nce zayf, daha sonra daha inanl bir sesle: - Devrim iin... ileri! diye bard. Kalabalktan bir grlt koptu. Herkes oyunu oynamaya hazra'-Polislerin varl tehlikeli hale getirse de, bu sonuta bir oyundu. Ju lie'nin istemesine kalmadan yumruklarn kaldrdlar ve konser m n sylemeye baladlar. 253 Son, bu bir son. Btn duyularmz aalm. Yeni bir rzgr esiyor bu sabah. Kollarn aarak, saylarn gstermek ve btn meydan doldurmak iin elele vererek liseye doru ilerlediler. Maximilien astlaryla kafa kafaya verdi. Grecek zaman deildi. Vali'nin talimat akt. Kamu dzenini salamak iin karklk karanlar derhal datmak gerekiyordu. Gstericilerin yanlara dalmas iin merkeze saldrmaya dayanan domuz sucuu taktiini kullanmay nerdi.

Juiie'ye gelince, olaylarn geliimini tartmak iin Yedi Cceleri toplad. Her birinin banda bir mzisyenin bulunaca sekiz zerk gsterici grubu oluturmaya karar verdiler. - Gruplar arasnda iletiim kurmak gerekecek, dedi David. evrelerinde toplanan kalabala aralarnda Devrime cep telefonlarn dn verebilecekler olup olmadn sordular. Sekiz telefona ihtiyalar vard. ok daha fazlasn teklif etti. Grne baklrsa, insanlar konsere giderken bile aralarndan ayrlmak istemiyorlard. - Karnabahar tekniini kullanacaz, dedi Julie. Hemen o anda bulduu teknii ortaya aklad. Gstericiler yrye getiler. Karlarndaki polisler planlarn uygulamaya koydular. Direnmeyle karlamaynca aakaldlar- Ju-lie'nin bulduu karnabahar un ufak oldu. Polisler yaklar yaklamaz, sekiz farkl yne daldlar. Onlar kovalamak isteyen polislerin oluturduu youn saflar dald. - Grup halinde kaln. Liseyi koruyun! diye megafonla emir verdi Maximilien. Gstericiler manevralarna devam ederken, tehlikeyi anlayan polisler meydann ortasnda kmelendiler. Julie ve aikido kulbnn kzlar gvenlik glerinin ok yaknm-daydlar, onlara glckler ve kkrtc pckler gnderiyorlard. - u elebalann yakalayn, dedi komiser Jlie'yi gstererek. Polis kmesi, Julie ve amazonlarna yneldi hemen. Ak gri Qz-l gen kz da zaten bunu bekliyordu. Gruplara kamalar emrini verdi ve telefonla: - Oldu. Kediler fareleri kovalyor, dedi. Polisleri daha bir bocalatmak iin, cazibelerini gzler nne sermek amacyla tirtlerini yrtmlard. Havada sava ve kadn koKusu vard. ansiklopedi ALYinSKMln STRATEJS: 1970de, hipi ajitatr ve Amerikan renci hareketinin nemli simas Saul Alyinski, bir devrimi baarmay salayan pratik on kural anlatan bir kitap yaymlad: 1. ktidar, sizin sahip olduunuz deil fakat hasmnzn sizin sahip olduunuzu dnd eydir. 2. Hasmnzn deneyim alanndan kn. Onun davran kurallarn henz bilmedii yeni sava alanlar icat edin. 3. Dmana kar kendi silahlaryla dvn. Ona saldrmak iin. kendi gndermeler kodunun elemanlarn kullann. 4. Szl bir ekimede, alaya alma en etkili silahtr. Hasm gln duruma drlrse, hele de hasm kendi kendisini gln duruma drrse, bir daha kolay kolay karnza kmaz. 5. Bir taktik iyi ilerken asla bir rutin haline gelmemelidir. Gcn ve snrlann anlamak iin defalarca tekrarlayn, sonra deitirin. Tamamen tersi bir taktii de benimseyebilirsiniz. 6. Hasmnz srekli savunmada tutun. 'Sonunda soluk alacak haldeyim. Bundan istifade edip yeniden rgtleneyim" demesine izin vermeyin. Basky srdrmek iin mmkn olan btn d unsurlar kullanlmaldr. 7. Eyleme geme olananz yoksa, asla blf yapmayn. Yoksa inanlrlnz yitirirsiniz. 8. Engel gibi grnenler en iyi kozlar haline gelebilir. Her bir zgllk bir zaaf deil, bir g olarak ne srlmeyidir. 9. Hedefe odaklann ve sava boyunca hedef deitirmeyin. Bu hedef en kk, en belirgin ve temsil gc en byk olan olmaldr. 10. Zafer kazanldnda, bunu stlenmesini bilmelidir. Alan doldurmasn bilmelidir. nerecek yeni bir eyiniz yoksa, i bandaki iktidar devirmeye kalkmak hibir ie yaramaz. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. 235 BULUMA Ateten ve top atlarndan kurtulmu bir nilfere kyorlar. Kurtulan karncalar kurtanclanyla sarma dola oluyor. Qece ve souk uyuturmaya balaynca, birbirlerini styor ve kzlerle aydnlanyorlar. 24. sa salim. Prenses 103. hal seferi yoldana ar ar yaklayor.

liilfer ieinin sar gbeinin ortasnda kar karya geliyorlar. Arkalannda, saydam bir tayaprandan turuncu korun ve scakl szyor. Prenses 103. dostunu ekerli bir trofalaksi sunacak kadar hrsla pp kucaklyor. Kabul ettiinin iareti olarak, 24. sklganlkla antenlerini arkaya yatnyor, sonra ok acktndan, kzl karncann sosyal kursanda saklad yar yanya sindirilmi besinleri yutuyor. 24. deimiti. Az nceki savatan bitkin dm deildi sadece. Grn de deimiti. Kokusu, tavrlan, boynunu tutuu, her ey farklyd. Prenses 103. belki de kk topik topluluu iindeki yaam onu bylecesine deitirmitir diyor kendi kendine. 24. aklamak istiyor ama u anda iki karnca iin en basiti Ml'ye girmekti. Prenses 103. iki beynin birbirine balanmasna kar deil. Bylece diyaloglan grlmedik bir younluk, derinlik ve hz kazanacak. Duyusal segmanlarn usulca yaklatnyorlar. Sanki oyun olsun diye, youn iletiime nasl girileceini unutmu gibi grnerek, birbirlerini aryorlar, birbirlerine dokunuyorlar. Oldu! Drt antenleri ikier ikier yapyor. Birinin dncesi te-kininkiyle dorudan doruya temas kuruyor. Prenses 103. 24.'de fark ettiinin hafif bir deimeden daha te bir ey olduunu anlyor. Gen kifin de.... onun da bir cinsiyeti var. 24. aklama yapyor. Gzel hikyelere dknl onda daha byk duyumlar yaama istei uyandrmt. Bylece bir yabanars yuvas aramaya koyulmutu. Sonunda bir ris yabanarlan yuvasnn ortasnda ar st bulmutu. Belki sdan, belki hormon kokteylini zmleme tarzndan, nedeni bilinmiyor, kendisinde erkek cinsiyeti olumutu. 24. imdi bir erkek. 24. bundan byle bir prens. - Sen de deimisin. Antenlerin farkl kokular kanyor. Sen... Prenses szn bitirmesine msaade etmiyor. - Ben de yabanarlan peltesi sayesinde, bir cinsiyet kazandm Ben artk bir diiyim. 236 Saptan antenler hareketsizleiyor. Bu ok acayip. Birbirlerinden ayrldklarnda cinsiyetsiz, en fazla yl yaamaya programlanm sradan bireylerdiler. imdi, atalar yabanarlannn muhteem dzeni sayesinde, zgllklerini gelecek ocuklarna aktarabilecek prens ve prenses konumuna ykselmilerdi. Her iki karnca, hi dnmeden yeni bir ekerli trofalaksiye, bu defaki daha derin, giriyor. Prens 24. Prenses 103.'nn kendisine verdii yiyecei geri gnderiyor, sonra Prenses 103. yeniden koca bir lokma sunuyor. Baz besinler bir sosyal kursaktan tekine kez gidip geliyor. Ama sosyal kursaklarndakini deimek holanna gidiyor. Bu onlara gven veriyor. Etraflarndaki yoldalar birbirlerine maceralann anlatrlarken, ikisi dnm geirmi, sedef gibi parlak nilferin erkek organlar arasna ekiliyor. Prenses 103. Parmaklardan rendiklerini, televizyonu, Parmaklarla iletiim kurma makinesini, bulularn, bunalmlarn, her eyi... aklyor. tki cinsiyetli elbette iftlemeyi dnyorlar. Yine de 103. geri ekiliyor. - Beni istemiyor musun? Hayr, bu farkl bir ey. ki karnca da biliyor. Bcek toplumlarnda, sevimeden sonra erkekler lrler. Belki Parmaklar'm romantizmi 103.'nn ahlkn bozmutu, ama dostu 24.'nn lmn grmek istemiyor. Hayatta kalmas iftlemeden daha nemli onun iin. Bir daha birbirlerinin iine girmeyi dnmemeye karar veriyorlar. Gece oluyor. Cornigera topluluunun kanncalaryla kaplumbaga-zrhlnn karncalar bir ylan yuvas maarasnn ukurunda uyuyorlar. Yarn, yollan uzun olacak. ATSlKLOPEDt ADEMlLEKlri TOPYASI: 1420de, Bohemya'da Hussit-ler ayaklanmas oldu. Protestanln ncleri olarak, din adamlar snfnda reform ve Alman senyrlerin gitmesini istiyorlard. Hareketten daha radikal bir grup ayrld:

Ade-miler. Onlar sadece Kilise'yi deil, btn toplumu tartma konusu yapyorlard. Tanr'ya en yakn olmann, ilk gnahtan nce ilk insan Adem'le ayn koullarda yaamakla mmkn olacan dnyorlard. Ademiler ad burdan 237 gelmektedir. Prag yaknlarnda Maldau nehri'ndeki bir adaya yerletiler. Orada plak, btn mallarn paylaarak, 'Kabahat'ten nceki Yeryz Cenneti'nin hayat koullarn yeniden yaratmak iin ellerinden geleni yaparak yaadlar. Hibir toplumsal yap tanmyorlard. Paray, almay, soyluluu, burjuvaziyi, ynetimi, orduyu kaldrmlard. Topra ilemeyi yasaklamlard ve yabani sebze ve meyvelerle besleniyorlard. Vejeteryandlar ve kilisesiz, arac din adamlar olmadan dorudan Tanr'ya tapyorlard. Tabii bu durum, bu kadar radikallikten haz etmeyen komular Hussitleri kzdryordu. Elbette Tanr dini sade-letirilebilirdi, ama bu kadar da olmazd ki. liussit senyr-leri ve ordular Ademiler'i adalarnda kuattlar ve bu eski zaman hipilerinin tekini bile brakmadan katlettiler. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. SU VE TELEFONLA Polisler Julie ve amazonlarn kovalamakla urarlarken, teki yedi gsterici grup, her birinin banda bir Cce, yakn sokaklara sapyor ve hibir polisin bulunmad lisenin arkasnda yeniden bir araya toplanyordu. Ji-woong, lise mdrnn provalarn kolaylatrmak iin kendisine verdii anahtar kard ve yangna kar zrhl yeni kapy at. Kalabalk olabildiince sessiz liseye dolutu. Maximilien, n parmaklklarda neeli yzlerin ortaya ktn grdnde, artk ok geti. - Evre 2, tamam, dedi David telefonla. O zaman Julie'nin grubu, polislerin terk ettii n parmaklklarda topland. David kapy amaya geldi ve yz kadar yeni "devrimci" lisenin avlusundakilerle birleti. - nden giriyorlar, geri dnn, diye emir verdi Maximilien. Polisler kasklan, kalkanlar, elbombalan, kurun geirmez yelekleri, ar tabanl ayakkablar, btn takm taklavatlaryla, saa sola kouturmaktan bitkin dmlerdi. stelik, lise girii zamannda ulaamayacaktan kadar bykt. Parmaklklara vardklarnda, oktan kapatlmlard ve arkasndaki hep alayc ve hep itah kabartc amazonlar onlarla dalga geiyordu. - Hepsi ierde, ef. stelik barikat kurmular. Rvlece sekiz yz kii liseyi igal etmiti. Julie bu ii atmadan ardkiar iin daha bir honuttu. Sadece teknik hareketlerle ha-sfmann yormulard., o kadar. Maximilien. gstericilerin gerilla tattikleri uyguladklarn grmeye kn deildi. Hep; dnmeden, dmdz ilerleyen kalabalklarla uramt. Balannda bir siyasal parti ya da klasik bir sendika olmadan gosteri- rin sk lejyonlar olarak hareket etmesi onu etkiledi ve tasalandrd. Her iki tarafta da yaralananlarn olmamas bile iini rahatlatmyor-Bu tr karklklarda genellikle en azndan yaral olurdu. Hi azsa koarken ayaklar taklr, ayak bilekleri bklrd. Sekiz z gstericiyi yz polisle kar karya getiren bir gsteride zc hibir ey olmamt. Maximien polislerin yansn n kapya, yansn arka kapya yertirdi sonra durumdan haberdar etmek zere Vali Dupeyron'u araT Vali ondan liseyi sessizce geri almasn istedi. evrede gazeteci falan olmamasna dikkat etmeliydi. Maximilien, imdilik evrede basndan kimsenin olmadn belirtti. Rahatlayan Vali Dupeyron ondan abuk olmasn istedi, tercihen ddete bavurmamalyd. urada bakanlk seimlerine birka ay Lmt ve mutlaka aralarnda iyi ailelerin ocuklan da vard. Maximilien kk kurmay heyetini toplad ve ta banda yapmadna hayfland eyi yapt: Lisenin plann istedi. - Parmaklklardan ieriye gz yaartan bombalar gnderin. Duman verin, sonunda tilkiler gibi dan kacaklardr.

Yaaran gzler, ksrkler kuatlanlan zayflatmakta gecikmedi.. _ abuk bir eyler yapmak gerekiyor, dedi Zoe, abuk abuk. Leopold parmaklklan kapatmann yeteceini belirtti. Yatakhanedeki araflar neden koruyucu perdeler olarak kullanmyorlard. Dediklerini hemen yaptlar. Gazlan solumamak iin burunlarnda lak mendiller, yzlerini elbombalarndan korumak iin p kapa ann kalkan gibi kullanan aikido kulbnn kzlan, nbeti kulbe-^den aldklan tellerle, parmaklklara araflar gerdiler. Polisler, bir anda lisenin avlusunda olan bitenleri gremez ol Maximilien megafonunu yeniden ald: _ Bu kUrumu igal etmeye hakknz yok. Buras kamuya aittir. hal boaltmanz emrediyorum. 259 - Buradayz ve burada kalyoruz, diye cevap verdi Julie. - Yasalara tamamen aykr davranyorsunuz. - delin bizi siz karn. Meydanda fs fs bir eyler konuuldu, sonra arabalar geriye ekilirken, polisler yan sokaklara daldlar. - Vazgetiler gibi, diyerek bir tahminde bulunuyor Francine. Marcisse polislerin arka kapy da terk ettiklerini belirtiyor. - Beiki de biz kazandk, diyor Julie buna pek inanmasa da. - Zafer lklar atmadan biraz bekleyelim. Belki de bir oyalama taktiidir, diyor Leopold. Sokak lambalarnn iyice aydnlatt ssz meydan gzetleyerek bekliyorlar. Leopold'un delici Mavajo baklaryla bir kprdanma yakalamasyla, bir sr polisin kararl bir biimde parmaklklara doru yrdn grmeleri bir oldu. - Saldrya geiyorlar. Giri kapsn ele geirmek istiyorlar! diye bard bir amazon. Bir fikir, hemen bir fikir gerekiyordu. Zoe bir zm bulduunda, polisler parmaklklarn ok yaknmdaydlar. zm Yedi Cceler'e ve amazonlara anlatt. Polisler, kocaman tokmaklarla giri parmaklnn metal kilitlerini paralamaya hazrlandklan srada, olas bir felakete kar lise mdrnn koydurduu yangn hortumlar birden fkrd. - Atei dedi Julie. Hortumlar harekete geti. Basn o kadar kuvvetliydi ki ya da drt amazon bu su toplarndan birini glkle zaptedip yneltebiliyordu. Polisler ve kpekleri, biilmi gibi meydana serilmilerdi. - Durun! Ama gvenlik gleri, daha da iddetli olacaa benzeyen yeni bir saldr iin tekrar toplanyordu. - iareti bekleyin, dedi Julie. Polisler, hortumlarn kendilerine ulaamayaca l alar izleyerek, koar adm ilerliyorlard. Coplar, havada, parmaklklara ulatlar. - imdi, dedi Julie dileri iyice sklm halde. Su hortumlar mucizeler yaratt. Amazonlar arasndan zafer alktan ykseldi. 240 Vali Dupeyron Maximilien'i arayarak durumu sordu. Komiser bozguncularn hl lisede olduklarn ve gvenlik glerine kar direndiklerini haber verdi. - O halde, saldrmayn. Sadece ember iine aln. Bu minik ayaklanma lisenin snrlar iinde kald srece, gerekten sorun yok. Asl nemli olan, ne pahasna olursa olsun yaylmasn nlemek. Polis saldrlan kesiliyor. Julie parolalarn hatrlatyor: iddet yok. Hibir ey krlmayacak. Kimsenin bize diyecek bir eyi olmamal." Srf tarih retmenine inat, idetsiz bir devrimi baarmann gerekten mmkn olup olmayacan denemek istiyordu. ANSKLOPED RABELAST1I1 TOPYASI: 1532'de, Franois Rabelais Gargantua'da, Theleme Manastr'n betimlerken ideal topik kentini nasl grdn anlatt: Hkmet olmamal, nk 'nsan kendisini ynetmeyi bilmezken, nasl bakasn ynetebilir!' diye dnr Rabelais. Bylece Thelemli-ler 'keyiflerince' davranrlar. 'stediini yap' onlarn iardr. topyann baarl olmas iin Theleme Manastrna konuk olacaklar byk bir titizlikle seilirler. Oraya

sadece, terbiyeli, esprili, eitimli, erdemli, gzel ve 'iyi tabiatl' erkekler ve kadnlar kabul edilir. Gndz, herkes istediini yapar. Can isterse alr, istemezse dinlenir, ier, elenir, seviir. Saatler kaldrlmtr, bylece geen zaman kavram diye bir ey yoktur. Can istediinde uyanr, acktnda yemek yer. Karkla, iddete, kavgalara yer yoktur. Manastra yerletirilen hizmetiler ve zanaatkarlar ar ileri yapmakla grevlidirler. Rabelais topyasn da betimler: Manastr Loire'n kysnda, Port-Huault Orman'nda kurulacakt. Dokuz bin yz otuz iki odas olacakt. Etrafnda surlar olmayacakt. 'Duvarlar fesatlar besler.' Altm adm apnda yuvarlak alt kule olacakt. Yaplarn her biri alt kat yliseklikte olacakt. Bir sr ktphanesi: bir labirenti ve ortasnda bir emesi bulunan bir park olacakt. Rabelais enayi deildi. deal manastrnn demogoji, zrva doktrinler ve nifak ya da ok basit bir ekilde vr zvr eylerden eninde sonunda yklacan biliyordu, ama yine de denemeye dediine inanyordu. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. 241 aZEL BR OECE l03.'y uyku tutmuyor. Bir cinsiyetti uykusuzluu daha, diye dnyor. Cinsiyetsizler hi olmazsa kolayca uyuyorlar. Antenlerini kaldryor, doruluyor ve krmz bir lt seiyor. Kendisini o uyandrd. Bir gne dogmas da deil; yansma kendilerine barnak edindikleri ylan yuvasndan geliyor. Iltya doru ilerliyor. Birka karnca kendilerine zafer getiren kzn etrafnda toplanyor. Onlarn kua atei tanmad, bu yzden scakln onlar by-ledigi besbelli. Bir karnca onu sndrmenin daha iyi olacan belirtiyor. Prenses 103. her halkrda, teknoloji riskleri ile cehalet ve rahatl arasnda bir seim yapmalarnn kanlmaz olduunu sylyor. 7. yaklayor. Onu ilgilendiren ate deil, alevlerin yuvann duvarlarna yanstt karncalarn dans eden glgeleri. Onlarla sohbet etmek istiyor, sonra bunun olanaksz olduunu grnce, 103.'ye soruyor; o da bunun atein bir bys olduu yantn veriyor. Ate bizlere duvarlara yapp kalan karanlk ikizler retiyor. 7. bu karanlk ikizlerin ne yediklerini soruyor ve Prenses 103. onlarn hibir ey yemedikleri cevabn veriyor. Sadece onlarn hareketlerinin tpksn yapmakla yetinirler ve konumazlar. Btn bunlar yarn.uzun uzun konuabilirler, ama imdi, yolculuk iin g toparlamak iin, uyumalar daha iyiydi. Prens 24.'nn uykusu yok. lk olarak o gece, souktan uykuya yatmak zorunda kalmyor. Bundan yararlanmak istiyor. Durmadan kprdayan krmz kze dikiyor baklarn. Bana Parmaklardan bahset. DEVRM YRYOR Parmaklar ate yakmak iin al rp aryor. Gstericiler, bahvann eski sundurmasnda al rp buluyorlar ve evresinde dans etmek iin imenlerin ortasnda kocaman bir ate yakyorlar. allar st ste attlar, arkasndan genler kt getirdiler. Ama allar tututuramadlar. Ktlar hemen kil oluyor, rzgr clz kvlcmlar sndryordu. Gsteri yapan, polislere meydan okuyan, polis arabalann pskrten sekiz yz kiiden ate yakmasn bilen kimse yoktu. karncalarn Devrimi / F:I6 )frJ 2*2 Atein nasl yakldn aklayan bir blm bulmak iin, Julie Aj,. s/A/oped/'yi arad. Eserin iindekiler blm, bir indeksi olmadgm. dan, bunca metin arasndan konuyu nerede bulacan bilmiyordu. Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi bir szlk deildi. yle her sorulan soruya cevap vermiyordu.

Sonunda, David imdadna yetiti. Alevleri korumak iin kk bir duvar yapmak, sonra alttan hava gelmesi iin odunlarn altna kk ta yerletirmek gerektiini aklad. Yine de inatla tutumuyordu. O zaman, Julie ne olacaksa olsun diyerek, kimya snfndan molotofkokteyli yapmak iin gerekli malzemeleri almaya gitti. Avluya dnnce, odunlarn zerine frlatt kokteyli, alevler bu kez yaylmaya baladlar. "Besbelli, bu dnyada kolay hibir ey yok" diyerek iini ekti Julie. Ne zamandr liseyi atee vermek istiyordu, sonunda olmutu ite. Kzler avlunun iini turuncu bir kla alacalyordu. Kalabalktan bir grlt koptu. Gstericiler, zerinde "akl zekdan doar" yazl bayra merkezdeki direkten indirdiler, iki yzne konserin simgesi karncal emberi yaptrdktan sonra, tekrar diree ektiler. Sylev vermenin zaman gelmiti. Mdrn birinci kattaki teras ideal bir podyum oluturuyordu. Julie, avluda toplanm kalabala seslenmek iin oraya kt. - Meeye, mzie ve enlie susam insanlardan bir etenin liseyi igal ettiini ilan ediyorum. Burada, sresi belli deil, amac bizzat kendimizden balayarak insanlar mutlu klmak olan topik bir ky kuracaz. Kalabalk onaylyor ve alklyor. - Dilediinizi yapn, ama hibir eyi ykmayn. Eer burada uzun zaman kalacaksak, ileyen malzemelerden yararlanmaya bakmalyz. htiyac olanlar iin sylyorum: Tuvalet avlunun sonunda, sa taraftadr. Dinlenmek isteyenleriniz varsa, B binasnn nc, drdnc ve beinci katlarndaki yatakhaneler ve yatl rencilerin yataklan hizmetinizdedir. tekileri gelince, hemen byk bir enlik neriyorum. Dans edelim, keyfimizce arklar syleyelim! antz ve mzisyenler kendi paylarna yorgundular ve bir durum saptamas yapmalan gerekiyordu. Prova salonundaki alglann drt gence braktlar. Genler alglar cokuyla kaptlar. Onlar rocktan ziyade salsa alyordular, ama mzikleri duruma ok uygundu. "Karncalar" grubu, liseli rencilerin dinlenme yeri olan yakndaki kafeteryaya iecek bir eyler almaya gittiler. - Eee, arkadalar, bu defa oldu, Julie. 243 _ imdi ne yapyoruz? diye sordu yanaklar ate iinde Zoe. - Pek fazla srmeyecek. Yarn her ey bitecektir, diye deerlendirmede bulundu Paul. _ Ya srerse? diye sordu Francine. Baktlar, gzbebeklerinde endieden en ufak iz yoktu. - Srmesi iin gereken her ey yaplmal, diyerek Julie destek kt. Yarn sabah olur olmaz, olgunluk snavna hazrlanmaya hi mi hi niyetim yok. Burada ve imdi bir eyler kurma ansmz var, bunu karmamalyz. - Tam olarak ne gibi bir ey dnyorsun? diye sordu David. Sonsuza kadar enlik yapamayz. - Bir grup insan ve bamz sokacamz kapal bir yerimiz var. topik bir ky rgtlemeyi neden denemiyoruz? - topik bir ky m? diye ard Leopold. - Evet, insanlar arasnda yeni ilikiler kurulabilecek bir yer. nsann, kendisini dier insanlarla birlikteyken daha iyi hissedebilecei bir yer yaratmann mmkn olup olmadn grmek iin toplumsal bir deneye girielim. Karncalar, bir an Julie'nin szlerini dndler. Uzaktan salsa yanklar geliyordu, glen ve ark syleyen kzlarn ve olanlarn sesleri iitiliyordu. - Mthi bir ey olurdu tabii, diye kabul ediyor Marcisse. Ne var ki bir kalabal ekip evirmek kolay i deil. Ben bir yeniyetmeler kolonisinde altrclk yaptm, insanlar grup halindeyken kontrol etmek dnld kadar basit i deildir, inan bana. - Sen yalnzdn, biz ise sekiz kiiyiz, diye hatrlatt Julie. Birlikte daha glyz. Birlikteliimiz bireysel yeteneklerimizi kat kat arttryor. Birlikte dalar devirebiliriz gibi geliyor bana. Sekiz yz kii bizi mziimizde grdler, bizi topyamzda izlememeleri iin bir neden yok. Francine, daha iyi dnebilmek iin oturdu. Ji-woong alnn kad.

- Bir topya m? - Evet, bir topya! Ansiklopedi hep ondan sz ediyor. yle bir toplum neriyor ki... Duraksad. - Nasl bir toplum? diye alay etti Narcisse. Daha m nazik? Daha m yumuak? Daha m matrak? - Hayr, sadece daha insanca, dedi Julie inanl ve scak bir sesle. Narcisse kahkahay bast. ! :' 244 - ocuklar, fena halde uvalladk. Julie, insancl ihtiraslarn biz. den saklam. David, onu anlamaya alyordu: - Daha insanca bir toplumla ne kast ediyorsun? - Henz bilmiyorum. Ama bulacam. - Baksana Julie, polislerle kavga ederken yaralandn m sn? diye sordu Zoe. - Hayr. Neden? diye sordu aran gen kz. - ey... Kostmnde krmz bir leke var da... Elbisesini evirdi, ard. Zoe haklyd. Hissetmedii bir yaradan szan bir kan lekesi vard. - Bu yara deil, baka bir ey, diye belirtti Francine. Onu koridora srkledi. Zoe arkalarndan gitti. - Sadece ayba olmusun, diye haber verdi orgcu. - Ne olmuum? - Ayba, diyerek araya girdi Zoe. Ne olduunu bilmiyor musun? Julie, rendii ey karsnda kazk gibi kasld. Bir an, kendi vcudu kendisini katlediyormu gibi geldi. Bu kan, katledilen ocukluunun kanyd, ite bitmiti ocukluu. O saniyede, mutluluk an sand o anda, organizmas ona ihanet etmiti. Her eyden fazla tiksindii eyi -yetikin olmak zorunluluunu- bana getirmiti. Azn kocaman at ve havay agzllkle iine ekti. Gs glkle kabard. Mosmor kesildi. - abuk, diye bard Francine. tekileri arn. Julie astm krizi geiriyor. Ona Ventoline gerek. ans eseri, Ji-woong'un baterisinin altnda srnen srt antasn kartrdlar. Pskrteci buldular, ama bo yere Julie'nin azna sokup sktlar, hibir ey kmad, botu. - Ven...to..lin... diye hrldad Julie. Etrafndaki hava azalyordu. Hava, ilk alkanlmz, ilk lk iin nefes karncklarn amaya balarz, sonra mr boyu onsuz yapamayz. Hava. Yirmi drt saatin yirmi drdnde bize hava, tercihen temiz hava gerekir. Oradaysa temiz hava yok. Bir nefescik hava iin rpnmak zorundayz. Yannda Ventoline olan biri var m diye sormak iin, Zoe avluya kt. Hayr, yoktu. David'in cep telefonuyla, SOS Doktoru ve SOS lk Yardm aradlar, ama btn hatlar meguld. - Mahallede bir nbeti eczane olmal, diye sinirlendi Francine. 245 _ ji-woong, onunla git, dedi David. imizde en kuvvetli sensin. Oraya kadar yryemezse onu omzunda tayabilirsin. _ yi de dar nasl kacaz? Her taraf aynasz kaynyor. - Bir kap daha var, dedi David. Beni izleyin. Onlan prova yaptklar lokale gtrd. Bir dolab yana itince, bir kap ortaya kt. - Buray tesadfen buldum. Bu koridor komu evlerden birinin mahzenine kyor olmal. Julie hafif iniltiler karyordu. Ji-woong onu omzuna ald ve yeralt geidine daldlar. lerde yol ikiye ayrlyordu. Sol taraftan lam kokular geliyordu. Sada, mahzenin kf kokusu hissediliyordu. Sa setiler. ATEN EVRESNDE

Korlarn nda, Prenses 103. Parmaklardan bahsediyor. Onlarn trelerinden, teknolojilerinden, televizyonlarndan sz ediyor. lm habercisi beyaz pankart da var, diye hatrlatyor o felaketi unutmayan 5. Atein evresindeki kzl karncalar, ana sitelerinin yok olma tehlikesiyle kar karya olduunu renince rperiyor. Bu tehdit bir yana braklrsa, Prenses 103. Parmaklarn karnca uygarlna nemli katklan olacan vurguluyor. On nn birlikte, ate sayesinde, bir cce kannca srsn yenmi olmalar bu fikrini daha bir pekitiriyor. Geri bir kaldrac kullanmay, kataplt sistemini retmeyi bilmiyorlar... Ama tpk sanat, mizah ve ak gibi bunun da nihayetinde bir zaman sorunu olduunu dnyor. - Parmaklara yaklamak tehlikeli deil mi? diye soruyor kmrlemi gdk organn ovuturan 6. 103. "Hayr" diye cevaplyor. Karncalar onlara egemen olmay baaracak kadar kurnazlar. O zaman, 24. bir anten kaldryor. - Onlara Tann'dan sz ettin mi? - Tanr m? Hepsi de neyin sz konusu olduunu renmek istiyor. Bir makine mi? Bir yer mi? Bir bitki mi? 24. eskiden Bel-o-kan'da karncalarla iletiim kurmay bilen Parmaklarn kendilerinin onlarn efendileri ve yaratclar olduklarna karncalar inandrdklarn anlatyor. Parmaklar karncalardan kadiri mutlak olduklarn ne srerek kendilerine kr krne itaat etmelerini istediler. te bu Parmaklar kendilerinin karncalarn Tann's olduklarn iddia ediyorlard. 246 Btn bcekler birbirlerine yaklayor: - Tanr ne demektir? Prenses 103. bu kavramn hayvanlar dnyasnda tek oldugunu aklyor. Parmaklar, stlerinde kendilerini istedii gibi kontrol eden grnmez bir g olduuna inanrlar. Buna Tann derler ve onu grmeseler de ona tapnrlar. Onlann uygarlklan, btn yaamlarn kontrol eden grnmez gce inanma dncesi zerine kuruludur. Karncalar pratik bir yararn grmedikleri bu Tanr'y hayallerinde canlandrmaya alyorlar. Kendisi stnde bir Tanr olduunu dnmenin onlara nasl bir yardm olur? Prenses 103. belki de Parmaklar bencil hayvanlar olduklarndan-dr diyerek beceriksizce cevap veriyor. Zamanla bencillikleri ar geldi, bencilliklerine dayanamaz oldular; alakgnll olma, kendilerini daha byk bir hayvann, Tann'nn aciz yaratklar olarak hissetme ihtiyacn duymu olabilirlerdi. Sorun u ki Parmaklar bu ayn kavram alamak, dolaysyla kendilerini karncalarn Tanrlar olarak gstermek istediler, diyor Prens 24. Prenses 103. onu onaylyor. Her Parmakta btn yakn trleri kontrol etme iradesi olmadn kabul ediyor. Karncalarda olduu gibi onlarn da sertleri, yumuaklar, aptallan, zekileri, cmertleri ve vurguncular vard. O karncalar vurguncularla karlam olmalydlar. Ama ilerinden bazlar kendilerini karncalarn Tanrlar olarak gsterdiler diye Parmaklar hakknda olumsuz yargya varmamal. Davranlarnn eitlilii tersine onlarn zekca zenginliklerini gsterir. imdi Tanr kavramn yle byle anlam olan on iki kif, saf saf Parmakladn gerekten Tanrlar olup olmadn soruyorlar? Prenses 103. kendisine gre, iki trn kout bir yol izlediini, dolaysyla Parmaklarn karncalar yaratm olamayacaklarn sylyor. ncelik gibi nedenler bile olas deil, nk karncalar Parmaklardan nce yeryznde yayorlard. Ayn ekilde, karncalarn Parmaklad yaratm olmas ona daha muhtemel grnyor. Yine de toplulukta bir kuku sryor. Tann'ya inanmann stnl, aklanamaz aklamay salamasdr. Karncalarn bazlan, yldrm ya da atei Parmak Tanrlarn tezahrleri olarak kabullenmeye oktan hazrlar.

247 prenses 103. Parmaklarn yaklak milyon yldan beri var olan yakn bir tr olduunu, oysa karncalarn yz milyon yldr var olduunu tekrarlyor. Kullar yaratclarndan nce nasl ortaya kabilirler? On iki kif bunu nereden bildiini soruyor ve Prenses 103. bunu televizyondaki bir belgeselden duyduunu sylyor. Meye inanacaklarn bilmiyorlar. Oradaki hibir karncalar Parmaklarn yaratclar olduklarna ikna olmu deil, ama hepsi de bu gen" hayvann ok yetenekli olduunu ve bceklerin bilmedii bir sr eyi bildiini kabul etmek zorundaydlar. Sadece, Prens 24. onlar gibi dnmyor. Ona gre, karnca halknn Parmaklardan geri kahr hibir yan yok. Karlatklarnda, Parmaklarn karncalara reteceklerinden ok daha fazlasn karncalarn onlara reteceini grecekler. O srra-sanat, mizah ve ak-gelince, karncalar meselenin tam olarak ne olduunu rendiklerinde, onlar retebilecekler ve gelitireceklerdi. Buna inanyordu. Kamlar savanda, ate mzra kullanmnn etkiledii Conigera-l karncalar bir kz bir yaprak iinde eke eke bir keye gtrdler. Kzn eitli maddeler zerindeki etkisini testten geiriyorlar. Srasyla bir yapra, bir iei, topra, kkleri yakyorlar. 6. onlara akl hocal ediyor. Birlikte mavimsi dumanlar ve iren kokular elde ediyorlar; Parmaklar dnyasnn ilk buluular da kukusuz ayn yntemi uygulam olmalyd. Parmaklar yine de karmak hayvanlar olmallar... diye iini ekiyor Cornigeral karncalardan biri. stn dnya hikyelerinden gna gelmiti. stedikleri kadar tartmalar, atele oynamalar iin teki karncalar kendi hallerine brakyor, kvrlp uyuyor. ANSKLOPED DOUM Gft PASTASI: Her doum gnnde mumlar flemesi, insan trnn ne olduunu ortaya koyan trenlerden biridir. Bylece, dzenli aralklarla atei yaratabileceini, sonra nefesiyle sndrebileceini hatrlar. Atei denetleme, bebeklikten sorumlulua gei trenlerinden biridir. Buna karlk, yallarn mumlar sndrecek kadar nefeslerinin kalmamas, etkin insan dnyasndan toplumsal olarak dlandklarnn kantdr. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. 248 HAVASIZLIK Ji-woong, omzuna serilmi Julie ile, mahzenin poli uzana aldn grnce sevindi. Sabahn saat hd alat1nn nbeti bir eczane aramaya kotu. ' aK aresizlik iindeki Ji-woong, kapal bir kurumun ka ken, yukarda bir pencere ald ve pijamal bir adam sa kt ' dVer' - Etraf ayaa kaldrmann lemi yok. Bu saatte ak t gece kulbnde. eczan - Dalga m geiyorsunuz? - Hi de deil. Yeni ald. Prezervatif satmak iin de olsa kulplerinde eczane amann kolay olduunu fark ettiler ? - Peki nerede bu gece kulb? - Sokan sonunda sada, kk bir kmaz var, ite orda Ad "Cehennem", kolayca bulursunuz. Gerekten de, "Cehennem" etrafnda yarasa kanatl kk gece bceklerinin dnd kl harfleriyle gz krpyordu. Julie can ekiiyordu. - Hava! Ltfen hava! Bu gezegende neden bu kadar az hava vard? Ji-woong onu yere indirdi ve dans etmeye gelmi bir ift gibi iki bilet ald. Yz dvmeli kapc kz bu acnacak halde grnce, hi amad. "Ceftennem'in mdavimlerinin ou uyuturucudan ya da alkolden zom olmu halde gelirdi. Salonda, Alexandrine'in sesi: "I love you, sevgilim, seviyorum senin. Duman halesi iinde sarma dola iftler. Diskjokey sesi arttrd ve kimse birbirini iitemez oldu. Sadece yanp snen kk krm^ lambalar kalncaya kadar btn klar kst. Me yaptn biliyor -Bylece bu karanlkta ve

kulaklar sar eden bu grltde, sys|ow cek bir eyi olmayanlarla doann pek cmert davranmad dan yararlanarak batan karmada ayn anslara sahipti er. Sevgilim, seviyorum seniiii, my loveuuuuu" diye yrtny xandrine. ,: wo.. Hrmek olan J|W Tek kaygs Julie'yi bir an nce eczaneye yetiti"" ong, hi umursamadan iftleri itekleyerek pisti geticjqniyr' Ak sak dergilerden birine gmlm bir ^"'"l^rdan birin' du. Onlan fark edince, iitme kanallarn tkayan tam^ve Kad" ^ kard. Ji-woong mziin sesini bastrmak iin ba3>5 dar,da Ka'dl kapy kapamasn iaret etti. Desibellerin bir bolm - Ventoline, ltfen. abuk, astm krizi geiriyor^ - Reeteniz var m? diye gayet sakin sordu ecza I 249 Merhametin/ /ek iin Julie'nin zel bir gayret gstermesi gerekmiyordu. Alfet,r"/yadan km bir dlgerbalg gibi kocaman alGryors, /lm kalm meselesi. Ne isterseniz veririm. l/> mt. Ama kaAcfer^ de yumuamamt. - zgnrr ^ y > bakkal dkkan deil. Reetesiz Ventoline vermemiz yasak. tiu f & bu. Bana bu numaray ilk eken siz deilsiniz. Ventolinein g^^'^eyler iin ok yararl bir damar geniletici olduunu herkes tk? ^ Bu kadar b'f! /yd, Ji-woong patlad. Eczac kadn nlnn yakasndan yajWz'^ve silah olmadndan dairesinin anahtarn kard ve sivri ^la^1 /joynuna dayad. Tehdit ede^r* j?s tonuyla zerine basa basa: - aka yap( W m, dedi. Ventoline ltfen, yoksa reeteli ya da reetesiz sizin J>iy^ru vtiyacnz olacak. Byle bir y^c ^u grltde, birini yardma armak gereksizdi, stelik ken^' *Vn deil krizi tutmu ifti tutard. Kadn teslim oluyorum anla.'i t/ra*^>an sallad. Gitti pskrteci getirdi ve istemeye istemeye u^m^3 Tam zamarpti' iie havaszlktan gitmek zereydi. Ji-woong dudaklarn aralad/ Jl>uirtecin emziini azna sokmak zorunda kald. - Haydi, neJ> A/alvanrm. Byk bir o^s * ' ^ nefes ald. Her pskrtme, hayat getiren altn bir buhar gibiy^yr^'^igerleri, sudaki kurumu iekler gibi yeniden alyordu. \ A^ Formalite. >e kadar zaman kaybediyoruz, dedi Ji-woong, . J-_. __!*. ./T n'-l______ L-.rn.l-______l_l_ 1___________I. ."._______-l-._ I_____J_____ . dorudan polis^rl^ n^>luna bal pedala basmak zere olan kadna. I Sistem, krizi ti, ka^yj lllT tu ka^yjturucu dknlerinin saldrmas halinde kulI jlanmas iin di,^n "Vyt. Julie, kendi ^f1 />arlamak iin sraya oturdu. Ji-woong pskrtenin parasn d^initoK Dn yolupdi' lar. Yeniden kulaklan sar eden bir slow iittiler. Bu Alexan\ t11^^! bir arks, yeni bir baarsyd: "Ak tutkusu." Sosyal rolr.W cicinde olan diskjokey, sesi iki kerte daha ykseltti ve iy\% ^''',^1. Ser'ye sadece ince k nlar saan bir aylalar mozayigi\ice ^ls*pU bir kre brakt. 'Al beni, eve. 'e ^ *i, smsk sar beni, sevgilim mrmce seni se-vecegim, bu bi H gl be bir ak tutkusu" diye haykryordu antz. Sesi sentetizrde ^(|t^u' i ve gerek bir antzn gerek sesine gre kopyalanmt. \\lnrrt En sonunda ip. olduunun bilincine varan Julie, Ji-woong'un indisini kollar n^ecl7'asm| istedi. Baklarn Koreliye dikti. Vw3h/ 248

HAVASIZLIK Ji-woong, omzuna serilmi Julie ile, mahzenin polis arabalannn uzana aldn grnce sevindi. Sabahn saat nde hl ak nbeti bir eczane aramaya kotu. aresizlik iindeki Ji-woong, kapal bir kurumun kapsn dverken, yukarda bir pencere ald ve pijamal bir adam sarkt: - Etraf ayaa kaldrmann lemi yok. Bu saatte ak tek eczane gece kulbnde. - Dalga m geiyorsunuz? - Hi de deil. Yeni ald. Prezervatif satmak iin de olsa, gece kulplerinde eczane amann kolay olduunu fark ettiler. - Peki nerede bu gece kulb? - Sokan sonunda sada, kk bir kmaz var, ite orda. Ad 'Cehennem", kolayca bulursunuz. Gerekten de, 'Cehennem" etrafnda yarasa kanatl kk gece bceklerinin dnd kl harfleriyle gz krpyordu. Julie can ekiiyordu. - Hava! Ltfen hava! Bu gezegende neden bu kadar az hava vard? Ji-vvoong onu yere indirdi ve dans etmeye gelmi bir ift gibi iki bilet ald. Yz dvmeli kapc kz bu acnacak halde grnce, hi amad. "Cehennemin mdavimlerinin ou uyuturucudan ya da alkolden zom olmu halde gelirdi. Salonda, Alexandrine'in sesi: "1 love you, sevgilim, seviyorum seniii." Duman halesi iinde sarma dola iftler. Diskjokey sesi arttrd ve kimse birbirini iitemez oldu. Sadece yanp snen kk krmz lambalar kalncaya kadar btn klar kst, ne yaptn biliyordu. Bylece bu karanlkta ve kulaklar sar eden bu grltde, syleyecek bir eyi olmayanlarla doann pek cmert davranmadklar slow-dan yararlanarak batan karmada ayn anslara sahiptiler. "Sevgilim, seviyorum seniiii, my loveuuuuu" diye yrtnyordu Ale-xandrine. Tek kaygs Julie'yi bir an nce eczaneye yetitirmek olan Ji-wo-ong, hi umursamadan iftleri itekleyerek pisti geti. Ak sak dergilerden birine gmlm bir hanm iklet iniyordu. Onlan fark edince, iitme kanallarn tkayan tamponlardan birim kard. Ji-woong mziin sesini bastrmak iin bard ve kadn ona kapy kapamasn iaret etti. Desibellerin bir blm darda kald- Ventoline, ltfen. abuk, astm krizi geiriyor. - Reeteniz var m? diye gayet sakin sordu eczac kadn. 249 - Gryorsunuz lm kalm meselesi. Me isterseniz veririm. Merhamete getirmek iin Julie'nin zel bir gayret gstermesi gerekmiyordu. Az deryadan km bir dlgerbalg gibi kocaman almt. Ama kadn yine de yumuamamt. - zgnm. Buras bakkal dkkan deil. Reetesiz Ventoline vermemiz yasak. Yasad bu. Bana bu numaray ilk eken siz deilsiniz. Ventoline'in gsz beyler iin ok yararl bir damar geniletici olduunu herkes bilir! Bu kadar da fazlayd, Ji-woong patlad. Eczac kadn nlnn yakasndan yakalad ve silah olmadndan dairesinin anahtarn kard ve sivri ucunu boynuna dayad. Tehdit eden bir ses tonuyla zerine basa basa: - aka yapmyorum, dedi. Ventoline ltfen, yoksa reeteli ya da reetesiz sizin ilaca ihtiyacnz olacak. Byle bir yerde, bu grltde, birini yardma armak gereksizdi, stelik kendi tarafn deil krizi tutmu ifti tutard. Kadn teslim oluyorum anlamnda ban sallad. Gitti pskrteci getirdi ve istemeye istemeye uzatt. Tam zamanyd, Julie havaszlktan gitmek zereydi. Ji-woong dudaklarn aralayp pskrtecin emziini azna sokmak zorunda kald. - Haydi, nefes al, yalvarrm. Byk bir gayretle nefes ald. Her pskrtme, hayat getiren altn bir buhar gibiydi. Akcierleri, sudaki kurumu iekler gibi yeniden alyordu.

- Formalitelerle ne kadar zaman kaybediyoruz, dedi Ji-woong, dorudan polis karakoluna bal pedala basmak zere olan kadna. Sistem, krizi tutan uyuturucu dknlerinin saldrmas halinde kullanmas iin dnlmt. Julie, kendisini toparlamak iin sraya oturdu. Ji-woong pskrtecin parasn dedi. Dn yolunu tuttular. Yeniden kulaklar sar eden bir slovv iittiler. Bu AIexandrine'in bir arks, yeni bir baarsyd: "Ak tutkusu." Sosyal rolnn bilincinde olan diskjokey, sesi iki kerte daha ykseltti ve iyice kst, geriye sadece ince k nlar saan bir aynalar mozayigiyle kapal bir kre brakt. "Al beni, evet al beni, smsk sar beni, sevgilim mrmce seni seveceim, bu bir tutku, bir ak tutkusu" diye hayknyordu antz. Sesi sentetizrde ilenmi ve gerek bir antzn gerek sesine gre kopyalanmt. En sonunda nerede olduunun bilincine varan Julie, Ji-woong'un kendisini kollarna almasn istedi. Baklarn Koreliye dikti. 250 Ji-woong yakklyd. Kedice bir yan vard. Bu tuhaf koulla-^ ve bu acayip yerde onu seyretmek ekiciliini daha bir arttnyocill Ge kadn olmasnn utanc, korkusu ve neredeyse hayvanca jj woong'u "tketmek" istei arasnda bocalyordu. - Bana yle bakma, dedi Ji-woong. Bir erkekle ya da herhangi ^ eyle tensel dokunua tahamml edemediini biliyorum. Korkiy,a sana dans etmeyi nermeyecegim. Szlerini yalanlayacakken iki polis kt ortaya. Eczac kadn ot-,|a. ra iki saldrgann portresini verdi ve ne tarafa gittiklerini gsterdi. Ji-woong, Julie'yi pistin ortasna, karanln en koyu olduu yere gtrd ve kolunu beline dolad. Ama o anda, diskjokey pistin stndeki btn klan yenijcn yakmaya karar verdi. Birden, *Ce/ennem"in btn her eyi ortaya kt. Kimler yoktu ki travestiler, deri giysili sado mazolar, hetero|a, bisekseller, erkek klnda kadnlar, kadn klnda erkekler, Kendini kadn olarak gren erkek klflnda erkekler... Herkes, yzleri ter iinde, hareket ediyordu. imdi polisler dans edenlerin arasnda dolayorlard. ki "karnca yi" tansalar, onlar tutuklarlard. Bunun farknda olan Julie o zaman akla hi gelmeyecek olan eyi yapt. Koreli'nin yzn elleri arasna al di ve onu iddetle dudaklarndan pt. Gen adam buna anp kald. Polisler etraflarnda dolanp duruyordu. pmeleri sryordu. Julie, kanncalann da trofalaksi denen bu tr davranlarda bulunduklarn okumutu. Yiyecekleri azlarna geri getiriyor, birbirlerinin azna veriyorlard. imdilik bu kadann baaracak yetenekte hissetmiyordu kendini. Polislerden biri onlar kukuyla seyretti. kisi de tehlikeyi grmek istemeyen devekular gibi gzlerini yumdu. Alexandrine'in sesini de duymuyorlard. Julie, olann kendisini skmasn, kasl kollaryla daha bir kuvvetle skmasn istiyordu. Ama polisler oktan uzaklamlard. Rastlantyla birbirlerine yaklam iki mknats gibi, sklarak birbirlerinden ayrldlar. - Affedersin, diye amatada sesini duyurmak iin avaz avaz bard - Koullar gerekten bize seme hakk brakmad, diyerek nemli olmadn belirtti. Ji-woong onu elinden tuttu, "Cehennem'l terk ettiler ve ktklar mahzenden geerek Devrimle birletiler. 251 ANSKLOPED OYUKLARLA SERPLME: Pransada, altml yllarda, bir hara sahibi, hepsi de birbirine benzeyen kabna smayan drt aygr satn almt. Ama huysuzdular. Yana yana getirilir getirilmez dvmeye baylyorlard. Her biri bir baka yne gittiinden, birlikte komak da imknszd. Bir veterinerin aklna drt blmenin ortak duvarlarn oyuncaklarla doldurarak yan yana dizmek geldi. Sumaklarnn ucuyla dndrebilecekleri tekerler, bir toynak vuruuyla bir blmeden tekine geirilen toplar, iplere aslm rengrenk geometrik ekiller.

Hepsi birbirini tansn, birbiriyle oynasn diye blmeleri dzenli olarak deitirildi. Bir ay sonunda, drt at birbirlerinden ayrlmaz olmulard. Sadece birlikte koulmay kabul etmekle kalmyorlard, yaptklar i onlara bir oyun gibi geliyordu. Edmond VVells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. KAYKAMATUM TAM ORTASINDA Atein yakndaki bceklerin bym glgelerini yansttn fark eden 7. ocan kenarndaki snm bir kmr parasn alyor ve duvarda, hareketsiz bir ekil izmeye karar veriyor. ini bitirip gsterince, tekiler karlarnda gerek bir bcek olduunu sanarak onunla konumaya alyor. 7. bunun sadece bir izim olduunu aklamakta ok glk ekiyor. Bylece, balarda Lascaux Magaralan'ndaki kaya resimlerine ok benzeyen ve giderek bir tarz haline gelen nesneleri gsterme biimi geliiyor. 7. kmr darbesiyle karnca resmini yaratt az nce. Eserini uzun uzun gzlemliyor, siyahn nesneleri tam olarak vermeye yetmediini, renkler katmak gerektiini sylyor kendi kendine. Ama renkleri nasl katacak? lk aklna gelen, eserini hayranlkla seyretmeye gelen bir boz karncann kann aktmak oluyor. Bylece, srldnde yze ve antenlere belirginlik kazandran beyaz elde ediyor. Fena da olmuyor. Boz karncaya gelince, fazla bir ikyeti yok, kendini sanata feda eden ilk karnca o. Bunu gren karncalar bir yaratclk lgnlna kaplyorlar. Atei lest edenlerle, resim izenler ve kaldrac inceleyenler arasnda gmmedik bir yarmadr balyor. 252 Her ey onlara olas grnyor. Siyasal ve teknolojik bakmdan en yksek noktasnda olduunu sandklan toplumlar, birden kendilerine pek geri de grnd. On iki kif kendi yeteneklerini renmi oldu. Prenses 103. onlara atlm ve deney getirdi. 5. onun ba asistan oldu. 6. ate mhe-dislerinin en bilgilisiydi. 7. izim ve resme tutkun. 8. kaldrac, 9. tekerlei inceliyor. 10. Parmaklar'n treleri zerine hayvansal bellek feromonunu kayt ediyor. 11. mimariye ve eitli yuva kurma biimlerine ilgi duyuyor. 12.yi daha ok denizcilik sanat ilgilendiriyor ve ehir aralaryla ilgili notlar alyor. 13. yeni silahlar, alevli dal, kap-lumbaga-zrhl... zerinde dnyor. 14. yabanc trlerle diyalog konusuyla ilgileniyor. 15. maceral yolculuklarnda tandklar besinleri paralara ayryor ve tatlarna bakyor. 16. buraya gelinceye kadar getikleri deiik yollarn haritasn karmaya alyor. Prenses 103. Parmaklara dair bildiklerinden sz ediyor. Gerek olmayan hikyeler aktaran televizyondan bahsediyor. Parmaklarla ilgili yeni bilgileri saptamak iin hayvansal bellek feromonunu yeniden alyor: Romanlar: Parmaklar, roman ya da senaryo adn verdikleri gerek olmayan ykler uydururlar bazen. Kiilikleri uydururlar; kurallar, dekorlar, kurgusal dnyalar uydururlar. Oysa uydurduklar eyler hibir yerde, daha dorusu hemen hemen hibir yerde yoktur. Olmayan eylerden konumann ne yaran vardr? Sadece gzel ykler anlatmak, o kadar. Bu bir sanat biimidir. Bu ykler nasl kurulmutur? 103. 'nn filmlerde grdne gre, u "mizah" haline yol aan esrarengiz ksa anekdotlarla ayni kurallara uyuyorlar gibi. Bir ba, bir ortas, beklenmedik bir sonu olmas yetiyor. Prens 24. Prenses 103.'nn anlattklarn dikkatle dinliyor, Par' maklar dnyasn kefetmesiyle ilgili cokusunu tmden paylamasa da, onun Parmaklama dair anlattklarn, gerek olmayan bir yk, b'r "roman" biiminde sahneleyerek anlatmak fikri geliyor aklna. Gerekten de, Prenses 24. ilk feromonal karnca romann yara' mak istiyor. Yapacan ok iyi gryor: Uzun karnca anlatlan bi1' minde kurulmu bir Parmaklar sagas. Yeni cinsiyetli duyarl'y13. Parmaklar konusunda anladn sandklarndan yola karak, bir ma cera anlats hayal edebilecek gte hissediyor kendini. 253

H Daha imdiden ismini buldu bile; ok basite Parmaklar adn verecek. Prenses 103. 7.'nin resmini incelemeye gidiyor. Sanat ona eitli boya maddelerine ihtiyac olduunu belirtiyor. 103. sar renk olarak polen, yeil iin otlar, krmz iin ince doranm gelincik tayapraklar kullanmasn salk veriyor. 7. hepsini iyice yedirmek iin tkrk ve bals kartryor ve kendisine yardmc olmaya ikna ettii iki kanncayla birlikte, bir nar yapra zerine uzun kar-hal seferi alayn resmetmeye giriiyor. karnca iziyor, sonra ilerisine kire ve kylm gelincik tayapran kartrarak elde ettii boya ile pembe bir top yapyor. Polenle, karncalar ve Parmak arasna bir izgi iziyor. Bu ate. Ate Parmaklarla karncalar arasnda bir badr. Yoldann eserini seyrederken Prenses 103.'nn aklna bir fikir geliyor. Seferin adn kar-hal koymak yerine neden "Parmaklar'n Devrimi" koymuyorlard? Nasl olsa, Parmaklarn dnyasn tanmalar onlarn karnca toplumunu altst edecekti, bu bakmdan bu ad daha doruydu. Ate konusunda tartmalar devam ediyordu. Kzlerden korkan bcekler sndrlmelerini ve kaldrp atlmalarn istiyor. Ate yandalar ve kartlar arasnda kavga kyor. Prenses 103. atanlar ayramyor. Tartmaya soukkanllkla yeni batan balamalar iin l olmasn beklemek gerekiyor. Bazlar inatla atein tabu olduunu haykryor. Otekilerse bunun ada bir gelime olduu, Parmaklar korkusuzca kullandklanna gre karncalarn da aynsn yapmalarnn mantkl olduu yantn veriyorlard. Atei tabu ilan etmelerinin onlara teknolojik gelimelerinde ok zaman kaybettirdiini belirtiyorlar. Be milyon yl nce kanncalar atei nesnel bir biimde incelemi olsalard, iyi ve kt yanlarn lp bi-selerdi, belki onlarn da imdi "sanaf, "mizah' ve "ak' olurdu. Ate kartlar, ate kullanmann bir anda koca bir ormann bir blmn ortadan kaldrdn kant olarak veriyorlar. Karncalarn atei akllca kullanacak kadar deneyimleri olmadn ileri sryor. Ate yandalar, ate kullandklarndan beri hibir hasar meydana 9elmediini sylyor. Cce karncalar yenmilerdi ve incelemeleri Sereken eit eit hamurlar ve acayip rnler elde edebilmilerdi. Sonunda atei incelemeye devam etme konusunda anlayorlar, ama gvenlik nlemlerini arttrmak kouluyla. Ate, yeri kaplayan i-"e yapraklara kolaylkla yaylmasn diye kzlerin etrafnda bir ukur Yazacaklard. Yangn ok abuk yaylabilirdi. 254 Ate yanda bir karncann aklna bir ekirge dilimini kzartm geliyor ve pimi etin daha iyi olduunu haber vermek istiyor. Am bunu tekilere bildirecek zaman olmuyor, nk ocaa ok yakla trd ayaklarndan biri tutuuyor ve bcek birka saniye iinde, m-desindeki nefis akam yemeiyle eriyor. Prenses 103. acyan bir antenle bu karkl izliyor. Parmaklar ve onlarn trelerini kefetmeleri onlan ylesine altst etti ki nereden balayacaklarn bilmiyorlar. 103. bir su birikintisi grnce atlan ve ok abuk ien ve de bu yzden len, susuzluktan yanm bcekler gibi olduklarn dnyor. Organizmay altrarak yava yava i. mek en iyisi. Parmaklar Devriminin insanlan buna dikkat etmezlerse, her ey yozlaabilirdi ve 103. iin sonunun nereye varacan bilmiyordu. Sadece btn hemcinsleriyle birlikte ilk o gece sabaha kadar uyumadn grebiliyor. Qne ieride ve maarann bir kntsndan dardaki geceyi gryor. KARINCALAR DEVRMMH MHC QTJ0 Oece ekip gitti. Gne her gn yapt gibi gkte yava yava ykseldi. Saat sabahn yedisiydi, Fontaineblea Lisesi ikinci devrim gnne balyordu. Julie hl uyuyordu. Dnde Ji-woong"u gryordu. Gmleinin dmelerini tek tek zyor, gsn skan sutyeninin kopasn ayor, onu ar ar soyuyor, en sonunda dudaklarn dudaklarna yaklatryordu. - Hayr, diyerek gevek bir biimde itiraz ediyordu, kollarnda kvranrken. O ise gayet sakin karlk veriyordu:

- Nasl istersen. Nihayet bu senin ryan. Sen ne istersen o olur. Bylesine i bir ekilde ifade edilen bu cmle Julie'yi geree dndrd. - Julie uyand. abuk gelin! diye bard biri. Bir el kalkmasna yardm etti. Julie, imenlerin zerine yerletirilmi karton ve kullanlm kt ynnn ortasnda uyuduunu grd. Nerede olduunu, neler olduunu sordu. Kendisini korumak isteyen tanmad en azndan yirm' kadar adam etrafnda kvrlm yatyordu. Kalabal grd, her eyi anmsad ve bann fena halde ardn hissetti. Ah, u ba ars! imdi ayaklarnda terlikleri, evinde 255 yan gelip yatm olmay isterdi. Kpkl kremal* bir kse kahveyi yudumlayp. bir yandan da radyodan dnya aktal Kesini dinleyerek, iKolataya ekmek ufalyor olmay isterdi. inden tymek geti. Otobse atlamak, olar1 biteni anlamak iin bir gazete satn almak, her zaman yapt gibi finnc kadnla gevezelik etmek. Makyajn silmeden uyumutu, bund^n nefret ederdi. Bu yzden sivilceleri kard. nce makyajn silmer* icin st, arkasndan tok tutacak bir kahvalt istedi. Elini yzn yka*"351 icm su; kahvalt olarak, plastik bir bardakta lk suda iyi erimeyi" suyu alnm kahve getirdiler. "Bundan iyisi can sal- diyerek iini ekti Ve kahvesini yuttu. Hl yan dteydi. Liseyi ve karkl gittikle hatrlyordu. Orta direkte emberi, geni ve karncasyla k k devrimlerinin bayrann dalgalandn grnce, bir an kendisini ryada sand. Yedi Cceler yanna geldiler. - Qel bak. Leopold, parmaklklardaki rtnn bir ucunu kaldrd ve saldrya geen polisleri fark etti. Ters bir uyan olmasna ters bir uyant. Aikido kulbnn kzlar yangn hortumlarym silahlandlar ve polisler menzillerine girince onlar slattlar. Polisler hemen geri ekildi. Bu artk sradanlamt. Bir kez daha zafer kuatlmlarnd. Julie'yi kutladlar, onu kollarnda tayarak bi*"'nc' balkona kadar gtrdler. Ksa bir nutuk ekti: - Bu sabah da gvenlik gleri bizi buradan srmek istedi. Yine gelecekler ve bizler onlar yine pskrteceiz. Odlar rahatsz ediyoruz, nk yerleik dzenin denetiminin dnda kalan bir zgrlk a an yarattk. imdi hayatlarmzdan bir eyler yapmay deneyeceimiz mthi bir laboratuvanmz var. Julie balkonun kysna doru ilerledi: - Kaderimizi elimize alacaz. Kalabalk karsnda konumak, kalabalk kar'smda ark sylemekten farklyd, ama her ikisi de coturucuydu. r ~ yen bir devrim biimi, iddetsiz, toplumu b2ka biimlerde g-en bir devrim bulalm. Eskiden Che Ouevera, d^vrimin her eyden "ce br sevgi eylemi olduunu sylyordu. O bun" baaramad, ma b'z bunu deneyeceiz. n ~ Eveet, bu devrim ayn zamanda varolarn v aynaszlardan ga getiren genlerin devrimi. Bu kokumularn h<2Ps<ni gebertmeliy,h' d"'ye bard biri. 254 Ate yanda bir karncann aklna bir ekirge dilimini kzartmak geliyor ve pimi etin daha iyi olduunu haber vermek istiyor. Ama bunu tekilere bildirecek zaman olmuyor, nk ocaa ok yaklatrd ayaklarndan biri tutuuyor ve bcek birka saniye iinde, mi-desindeki nefis akam yemeiyle eriyor. Prenses 103. acyan bir antenle bu karkl izliyor. Parmaklar1! ve onlarn trelerini kefetmeleri onlan ylesine altst etti ki nereden balayacaklarn bilmiyorlar. 103. bir su birikintisi grnce atlan ve ok abuk ien ve de bu yzden len, susuzluktan yanm bcekler gibi olduklarn dnyor. Organizmay altrarak yava yava imek en iyisi.

Parmaklar Devrimi'nin insanlan buna dikkat etmezlerse, her ey yozlaabilirdi ve 103. iin sonunun nereye varacan bilmiyordu. Sadece btn hemcinsleriyle birlikte ilk o gece sabaha kadar uyumadn grebiliyor. Gne ieride ve maarann bir kntsndan dardaki geceyi gryor. KARINCALAR DEVRMNM KNC QN Gece ekip gitti. Gne her gn yapt gibi gkte yava yava ykseldi. Saat sabahn yedisiydi, Fontainebleau Lisesi ikinci devrim gnne balyordu. Julie hl uyuyordu. Dnde Ji-woong'u gryordu. Gmleinin dmelerini tek tek zyor, gsn skan sutyeninin kopasn ayor, onu ar ar soyuyor, en sonunda dudaklarn dudaklanna yaklatryordu. - Hayr, diyerek gevek bir biimde itiraz ediyordu, kollarnda kvranrken. O ise gayet sakin karlk veriyordu: - Masl istersen. Mihayet bu senin ryan. Sen ne istersen o olur. Bylesine i bir ekilde ifade edilen bu cmle Julie'yi geree dndrd. - Julie uyand. abuk gelin! diye bard biri. Bir el kalkmasna yardm etti. Julie, imenlerin zerine yerletirilmi karton ve kullanlm kt ynnn ortasnda uyuduunu grd. Nerede olduunu, neler olduunu sordu. Kendisini korumak isteyen tanmad en azndan yirmi kadar adam etrafnda kvrlm yatyordu. Kalabal grd, her eyi anmsad ve bann fena halde ardn hissetti. Ah, u ba ars! imdi ayaklarnda terlikleri, evinde 255 yan gelip yatm olmay isterdi. Kpkl kremal bir kse kahveyi yu-dumlayp, bir yandan da radyodan dnya aktalitesini dinleyerek, ikolataya ekmek ufalyor olmay isterdi. inden tymek geti. Otobse atlamak, olan biteni anlamak iin bir gazete satn almak, her zaman yapt gibi frnc kadnla gevezelik etmek. Makyajn silmeden uyumutu, bundan nefret ederdi. Bu yzden sivilceleri kard. nce makyajn silmek iin st, arkasndan tok tutacak bir kahvalt istedi. Elini yzn ykamas iin su; kahvalt olarak, plastik bir bardakta lk suda iyi erimeyen suyu alnm kahve getirdiler. "Bundan iyisi can sal" diyerek iini ekti ve kahvesini yuttu. Hl yan dteydi. Liseyi ve karkl gittike hatrlyordu. Orta direkte emberi, geni ve karncasyla kk devrimlerinin bayrann dalgalandn grnce, bir an kendisini ryada sand. Yedi Cceler yanna geldiler. - Gel bak. Leopold, parmaklklardaki rtnn bir ucunu kaldrd ve saldrya geen polisleri fark etti. Ters bir uyan olmasna ters bir uyant. Aikido kulbnn kzlar yangn hortumlaryla silahlandlar ve polisler menzillerine girince onlar slattlar. Polisler hemen geri ekildi. Bu artk sradanlamt. Bir kez daha zafer kuatlmlarnd. Julie'yi kutladlar, onu kollarnda tayarak birinci balkona kadar gtrdler. Ksa bir nutuk ekti: - Bu sabah da gvenlik gleri bizi buradan srmek istedi. Yine gelecekler ve bizler onlar yine pskrteceiz. Onlan rahatsz ediyoruz, nk yerleik dzenin denetiminin dnda kalan bir zgrlk alan yarattk. imdi hayatlarmzdan bir eyler yapmay deneyeceimiz mthi bir laboratuvanmz var. Julie balkonun kysna doru ilerledi: - Kaderimizi elimize alacaz. Kalabalk karsnda konumak, kalabalk karsnda ark sylemekten farklyd, ama her ikisi de coturucuydu. - Yeni bir devrim biimi, iddetsiz, toplumu baka biimlerde g-ren bir devrim bulalm. Eskiden Che Ouevera, devrimin her eyden nce bir sevgi eylemi olduunu sylyordu. O bunu baaramad, a"ia biz bunu deneyeceiz. - Eveet, bu devrim ayn zamanda varolarn ve aynaszlardan g-"a getiren genferin devrimi. Bu kokumularn hepsini gebertmeliy-^'K diye bard biri.

256 Bir baka ses ykseldi: - Hayr, bu devrim evrecilerin kirlilie ve nkleere kar devrimidir - Bu rkla kar bir devrimdir, diye bard bir ncs. - Hayr, bu byk sermayeyi ellerinde bulunduranlara kar snflarn bir devrimidir, diye itiraz etti bir bakas. Bu liseyi halkn burjuvazi tarafndan smrlmesinin simgesi olduu iin igal ediyoruz. Birden ortalk karyor. Her grup bu gsteriyi, ou birbiriyle atan kendi davalarna mal etmek istiyordu. Baz baklarda kin vard. - obansz, amasz bir sr gibiler. Ne olursa yapmaya hazrlar. Dikkat, tehlike, diye arkadann kulana fsldad Francine. - Onlara hemen bir imaj, birletirici bir tema, bir dava vermeliyiz. Yoksa iler sarpa saracak, diye ekledi David. - Herkesin kendisine mal etmeye kalkmamas iin devrimimizi kesin bir biimde tanmlamalayz, dedi Ji-woong. Julie kendisini skm hissediyordu. Bo baklarn kalabalk stnde dolatrd. Kendilerine alan gstermesini bekliyorlard ve son sz syleyecek olan dinlemeye hazrdlar. Polislerle savamak isteyenin kinli baklar ona doping oldu. Onu tanyordu. En zayf retmenlere eziyet edenlerden biriydi. Kk snflardan para szdran yreksiz ve inansz kk bir serseriydi. Daha ilerdeki evreci partizanlarn ve snf mcadelesi militanlarnn alayc baklar da scak deildi. Devrimini serserileri ve siyasetilere brakmayacakt. Bu kalabal bir baka amaca ynlendirmeliydi. nce sz vard. Her eyin adn koymak gerekir. Adn koymak. Devrimine hangi ad vermeliydi? Birden her ey aydnlanyor. Karncalarn... Devrimi. Bu konserin adyd. Afilerdeki ve amazonlarn tirtlerindeki isimdi. Birletirici bir mart. Bayraklarnn motifiydi. Yattrmak iin ellerini kaldrd. - Hayr, hayr. He kadar ksr olduklarn grdmz eski davalarla bizim bir iimiz yok. Yeni devrimin, yeni amalar olmal. Bir tepki yok. - Evet. Bizler karncalar gibiyiz. Kk ama bir araya gelince gl. Gerekten karncalar gibi. Biz iletiime, biimcilik ve kuralclS3 kar yaratcla ncelik tanyoruz. Bizler karncalar gibiyiz. En byklere, en zaptedilmez kalelere saldrmaktan korkumuz yok, nk birlikte daha glyz. Karncalar yararl olabilecek, izlenecek ylu bize gsteriyorlar. En azndan hi test edilmemi bir yol olma stnl var. 257 Kukulu kalabalkta uultu. Mayonez tutmuyordu. Julie hemen yeniden sz ald: - Kkler, ama bir araya gelince, btn sorunlarn stesinden geliyorlar. Karncalar bizlere sadece farkl deerler nermiyor, farkl t)ir toplumsal rgtlenme, farkl bir iletiim, bireyler arasnda farkl ilikiler de sunuyorlar. Bir belirsizlik oldu ama laf atanlar doldurmakta gecikmediler. - Ya kirlilik? - Ya rklk? - Ya snflar mcadelesi? - Ya varolarn sorunlar? - Evet, hakllar, diye baryordu kalabalktan bazlar. Julie, Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi'nde okuduu bir cmleyi hatrlad. Kalabala dikkat. Kalabalk her bir insann sfatlarn arttracak yerde azaltr. Bir kalabaln zek katsays, onu oluturan bireylerin katsaylar toplamndan dktr. Kalabalkta, 1 + 1=3 deildir artk, 1 + 1= 0.5'dir. Uan bir kannca Julie'nin yaknndan geti. Bcein gelmesini kendisini evreleyen Doann bir onay gibi grd. - Burada Kanncalarn Devrimi, sadece Karncalarn Devrimi var. Bir anlk bir dalgalanma oldu. Ne olacaksa imdi olacakt. Eer yrmezse, Julie her eyi brakmaya hazrd.

Julie zafer V'si yapt ve uan kannca gelip parmaklarndan birine kondu. Bu grnt hepsini heyecanlandrd. Bcekler bile onayladktan sonra... - Julie hakl. Yaasn Karncalarn Devrimi diye bard eski aiki-do kulb yesi, amazonlarn lideri Elisabethe. - Yaasn Karncalarn Devrimi, diye tekrarlad Yedi Cceler. Gevetmemek gerekiyordu. Tpk bir paratn anahtarn eker 9ibi, atld: - Nerede ermiler? Bu kez, duraksama olmad. Kalabalk slogan tekrarlad. - Bizleriz ermiler! - Nerde buluular? - Bizleriz buluular! arky sylemeye balad: Bizler yeni ermileriz. Bizler yeni buluulanz! Bizler khnemi dnyay trtklayan kk kanncalanz. karncalarn Devrimi / F:I7 258 Bu alanda, iktidardaki kk efler onunla yanamazlard ya da o zaman hemen an dersleri almalar gerekirdi. Birden, herkes cotu. Hatta ilgin bir eyler olduunu hisseden yaknlardaki crcr bcei bile ark sylemeye balad. Kalabalk karncalarn marn koro halinde sylemeye balad. Yumruunu havaya kaldrm, Julie'ye on be tonluk bir kamyonu parmanda oynatyormu gibi geliyordu. En kk bir manevra iin bir para enerji aa karmak, zellikle de gzergh armamak gerekiyordu. Hadi ar vasta ehliyeti iin src kurslar vard, peki "devrim" ehliyeti nereden alnyordu? nclerinin benzer durumda nasl ba ettiklerini renmek iin belki tarih derslerini daha iyi dinlemeliydi. Onun yerinde olsalar, Troki, Lenin, Che Guevera ya da Mao ne yaparlard? Laf atan evreciler, varoular vb. suratlarn buruturdular, bazlar yere tkrd ya da kfrler mrldand. Ama aznlkta kaldklarn hissederek fazla srar etmeyi gze alamadlar. - Kimler yeni buluular? - Kimler yeni ermiler? diye tekrarlyordu, bu iki cmleye can simidi gibi sarlarak. Kalabal kanalize etmek. Enerjisini da kartarak en iyi biimde kanalize etmek. O anda tek kaygs o enerjiyle kurmakt. Tek sorun ne kuracan bilmemesiydi. Birden biri koa koa kp geldi ve Julie'nin kulana fsldad: - Polisler her taraf sard. Az sonra buradan bir daha kamayacaz. Kalabalkta bir uuldama oldu. Julie tekrar mikrofonu ald: - Polisin etraf sard haberini verdiler. Burada ssz bir adada gibiyiz. Oysa modern bir kentin tam gbegindeyiz. Gitmek isteyenler hemen karar verirlerse iyi ederler. Sonradan kmalar olanaksz yz kii parmaklklara doru yneldi. ou ailesinin endielenmesinden korkan olgun insanlar, ileri nihayetinde bir enlik olan bu giriimden ok daha nemli olan insanlard. Ayrca, izinsiz gece eve dnmedikleri iin anne babalarnn paylamalarndan korkan genler-rocktan holanan ama u Karncalar Devrimine hi mi hi aldrma' yan baka genler de vard. Son olarak evreci, varou, snflar savalar da alay edere oradan ayrldlar. Parmaklklar ald. Polisler nlerinden geenlere kaytszca baK lar. - te imdi biz iyi niyetli insanlar ba baa kaldk. enlik ger? ten balyor! diye haykrd Julie. ANSKLOPED AMERlKAN YERLLERMN TOPYASI: ster Siular, ister Ceyenler, ister Apailer, ister Krovlar, ister Navahoiar, ister Ko-maniler olsun Kuzey Amerika Yerlileri ayn ilkeleri paylarlar. her eyden nce, kendilerini doann sahipleri olarak deil, onun bir paras olarak grrler. Bir blgede av hayvanlar tkenmeye balaynca, av hayvanlar yeniden oalsn diye, kabile blgeden g ederdi. Bylece doadan aldklar yeryzn tketmezlerdi.

Yerlilerin deerler dizgesinde, bireycilik bir onur kayna olmaktan ok bir utan kaynayd. Kendisi iin bir ey yapmak utanlacak bir davrant. Kimse bir eye sahip deildi. Kimsenin bir ey zerinde bir hakk yoktu. Hl gnmzde, yeni bir araba satn alan bir yerli, arabay kendisinden isteyecek olan ilk yerliye dn vereceini bilir. ocuklar basksz eitilirdi. Gerekte, onlar kendi kendilerini eitirlerdi. rnein msr melezleri yaratmakta kullandklar bitki alar kefetmilerdi. Hevea zsuyu sayesinde bezlerin su geirmeyeceini bulmulard. Eini Avrupa'da rastlanmayan ince dokunutu pamuk giysiler yapmay biliyorlard. Aspirinin (salisiklik asit) ve kininin faydal etkilerini biliyorlard... Kuzey Amerika yerli toplumlarnda, ne babadan oula geen, ne de srekli bir iktidar vard. Pow-pow'larda (kabile konseylerinde), her kararda, herkes kendi grn ortaya koyard. Bu, (Avrupa cumhuriyeti devrimlerinden ok daha nce) bir meclis rejimiydi. ounluun reise gveni kalmamsa, reis kendiliinden ekilirdi. Bu eitliki bir toplumdu. Elbet bir ef vard ama insanlarn sizi izlemek ilerinden geldii srece eftiniz. Liderlik bir gvenlik sorunuydu. Pow-pow'da alnan bir karar lehine oy kullananlar, bu karara uymak zorundaydlar. Dierleri uymak zorunda deildi. Hani biraz bizdeki bir yasay sadece adil bulanlarn uygulamas gibi! En parlak dnemlerinde bile, Amerikal Yerlilerinin meslek olarak bir ordular olmad. Gerektiinde savaa herkes katlrd. Ama sava, her eyden nce toplumsal olarak bir avc, bir yetitirici ve bir aile babasyd. Yerli dizgesinde, biimi ne olursa olsun, her hayat saygya layktr. Onlar da ayn ekilde yapsnlar diye dmanlarnn hayatlarn balarlard. Hep karlkllk fikri vard: Size yaplmasn istemediiniz eyi bakalarna yapmayn. Sava, cesaretin gsterildii bir oyun gibi grlrd. Hasmnn fiziksel olarak ortadan kaldrlmasn istemezdi. Dvn amalarndan biri yuvarlak ulu sopayla dmana dokunmakt. Bu orU ldrmekten ok daha byk bir onurdu. "Birinci dokunu" diye sayarlard. Kan akar akmaz dv kesilirdi. lm ok ender olurdu. Yerliler aras savalarn temel amac dmann atlarn almakt. Avrupallarn uyguladklar kitlesel sava kltr olarak anlamalar ok zordu. Beyazlarn kadn ve ocuklar d0hil herkesi ldrdn grnce, ok ardlar. Onlara gre, bu sadece dehet verici deil, zellikle sapk, man-fiSiz ve anlalmazd. Yine de Kuzey Amerika Yerllileri uzunca saylabilecek bir sre direndiler. Oney Amerika toplumlarna saldrmak daha kolay ol-(ju- Btn toplumun kmesi iin kraln kafasn uurmak yetiyordu. Aamal ve merkezi ynetimli sistemlerin en byk zaafdr bu. Monarklarn yakaladn m onlar da yakalardn. Kuzey Amerika'da, toplumun daha dank bir yap vard. Kovboylar yzlerce gmen kabileyle uramak zorunda kalmlard. Devinimsiz byk bir kabileyi yola getirseler ya da yok etseler bile, yeniden ikinci bir yz elli kiilik kabileye saldrmak zorunda kalyorlard. Btn bunlara ramen byk bir soykrm oldu. 1492'de, Amerikal yerliler on milyondu. I890'da saylan yz elli bine inmiti ve ou Batllar'm getirdii hastalklardan lyordu. Little Big tiorn Sava srasnda, 25 Haziran 1876da, yzlerce yerli kabilesi bir araya geldi. drt yz kadar sava on-on iki bin kadar birey topland. Amerika Yerlileri ordusu general Custer'in ordusunu ezdi geti. Ama dar topraklarda, onca insan beslemek zordu. Bu yzden, zaferden sonra Yerliler birbirlerinden ayrldlar. Bu aalanma- . dan sonra. Beyazladn bir daha saygszlk etmeye kalkmayacaklarn sanyorlard. riitekim, kabilelere tek tek boyun edirildi. Amerika hkmeti 1980e kadar onlar yok etmeye alt. 1900'den sonra, Amerika Yerlilerinin Siyahlar, inliler, rlandallar, italyanlar gibi melting-pot'la btnleeceine inand. Ama burada yanld. Amerika Yerlileri kendilerininkinden ak bir ekilde daha az gelimi bulduklar Batllar'm toplumsal ve siyasal sistemlerinden ne anlayacaklann kesinlikle bilmiyorlard. Edmond VJes Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. 261

SICAK KAVURUYOR Dardaki gnein aydnl, ierideki kzn aydnlndan daha gl olur olmaz, karncalar kyda kmeleniyor, sonra Bat'nn uzun topraklarnda yollara dyorlar. Saylar yz kadar ama birlikte dnyay deitirirlermi gibi geliyor onlara. Prenses 103. Parmakladn gizemli lkesini kefetmek iin batdan douya bir sefere atldktan sonra, imdi teki karncalara Parmaklarn gizemli dnyasn anlatmak, bylece uygarlklarn gelitirmelerine yardmc olmak iin aksi ynde baka bir sefere ktnn bilincinde. Eski bir karnca atasz yle der: Bir ynde yola kan her ey aksi ynde geri dner. Bu tr eski szleri Parmaklar pek anlamazlar. Prenses 103. kendi kendine; "De de olsa karncalarn zgn bir kltrleri var" diyor. Topluluk, dibudak ve karaaa meyveleri olan amarlarn gkten ta gibi yad mide bulandrc ovalardan geiyor. Her yeri kaplayan boz ereltiotu ormanlarn geiyor. iy, karncalar kamlyor, yap yap antenlerini yanaklanna dkyor. Hepsi de kzleri yapraklarla saklayarak korumaya abalyor. tekiler gibi Parmakladn dnyasna hayran kalmay kabul etmeyen Prens 24. uzak duruyor, kendi dnyasyla ba baa kalmaya gayret ediyor. Boucu bir scak yayarak, sabah oluyor. Scak kavurmaya balaynca, bir omcanm kovuuna snyor. Ate teknisyenleri, kokusu ortal saran iren bir ey yakyorlar. Bir kzbcei bunun ne olduunu soruyor, bir knkanatl olduu yantn veriyorlar. Kendisi de bir knkanatl olduundan stelemiyor ve gevemek iin, oradan geen bitkibiti srlerini yemeye gidiyor. 7.'ye gelince, "Parmaklar Devrimi" tren alayn temsil etmesini istedii kocaman bir freske balyor. Her bir bcein biimini tam olarak vermek iin onlardan atein nnde poz vermelerini istiyor.By-lece yaprak zerine yansyan glgelerini yapyor. Btn sorunu, renklerin iyi tutmas. Bir dakikada resim ha silindi ha silinecekti. Tkr-Syle kendisine yardm ediyor ama renkler daha sulanyor. Baka bir ey bulmak gerekiyor. 7. bir slk gryor ve onu sanat adna, gnl rahatlyla katlediyor. Sln salyasn test ediyor. Elde ettii sonu tkrkten stn. Slk salyas boya maddelerini sulandrmyor, kuruduka sertleiyor. 262 Prenses 103. grmeye geliyor ve "Evet ite sanat bul" diyor. imdi gayet iyi hatrlyor: Sanat, hibir ie yaramayan ama nceden var olana ok benzeyen resimler ve nesneler retmektir. Sanat, doay yknmeye almaktr, diye zetliyor enikonu esinlenmi olan 7. Karncalar, Parmaklarn ilk gizini zdler. Geriye "mizah" ve "ak" kald. 7. esrime halinde, kendini iyice iine veriyor. Sanatn en muhteem yan, insan kefettike, yeni yeni heyecanlarn, yeni yeni sorunlarn ortaya kmasyd. 7. grdkleri yerlerin derinlik etkilerini nasl vereceini merak ediyor. evresini saran bitkisel dekorlar imgesinde nasl donduracan da merak ediyor. Prens 24. ile 10. kendilerine Parmaklardan sz eden Prenses 103.'y dinliyorlar. Kalar: Parmaklarn gz seviyesinde ok pratik bir ey vardr, bunlar kalardr. Yamur sularn durduran, gz stnde kllardan bir izgidir sz konusu olan. Ama bu yetersiz kalrsa, Dir baka eyleri daha vardr: Gz ukurlar Kafatasna gre hafife ieridedir. Bylelikle su ieri deil, yanlara dklr. 10. notlar alyor. Ama onlar gzetleyen 103. hepsinin bu kadar olmadn anlatyor. Gzyalar: Parmaklarn gzlerinin yalar da vardr. Bu, gzleri kayganlatran ve ykayan bir gz salyas enjeksiyonu sistemidir. Be saniyede bir kapanan devingen bir eit perde olan gzka-paklan sayesinde, gzler srekli olarak kendilerini tozdan, rzgrdan, yamurdan, souktan koruyan yan saydam, kaygan, ince bir deri ile rtldr.

yle ki ovalamaya ya da yalamaya gerek kalmadan, Parmaklarn gzleri hep temizdir. Karncalar, Parmaklarn karmak gzlerini hayal etmeyi deniyor-Ama bu kadar karmak bir organ gzlerinde canlandrmakta g'11 ekiyorlar. 263 RMEYE BIRAKIH Scynthia Linart'la kz Marguerite, gzlerini drt amlar, televizyon seyretmekteydiler. O akam, uzaktan kumanda Scynthia'dayd. Belki de olaylar onu daha fazla ilgilendirdiinden, Marguerite'den daha az hzl zaping yapyordu. 45. Kanal. Haberler. ki ikiz karde kendilerine zg bir dil uydurdular ve okulda retilen resmi dile kar direniyorlar. Ynetim, Franszca'y renebilmeleri iin onlar ayrmaya karar verdi. Pediyatri Demei, Milli Eitim Bakanln iki kardein olaylar farkl biimde ifade etmelerini salayan bu kendiliinden dili incelemelerine zaman brakmad iin knyor. 673. Kanal. Reklam. "Yourt yeyin! Yourt yeyin! YOURT YEYlM!" 345. Kanal. Gnn fkras: "Mayolu bir fil bir gn gletten kyor..." 673. Kanal. Aktalite. Fransa. Siyaset: Hkmet isizlii ulusal bir dava olarak ilan ediyor ve bu felakete kar sava amay bir numaral hedefi yapyor. D haberler: Tibet'te in igaline kar gsteri. Pekinli askerler bar gstericileri sopadan geirdiler ve lamalar boazlayp karmalarn kirletmeye zorladlar. Uluslararas Af rgt, Pekinin Tibetlileri kra kra Tibet'te Tibetliden daha ok inli olmasn baardn hatrlatyor. 622. Kanal. Elence. "Dnce Kapan': Alt kibrit pyle, sekiz ekenar gen yapabilir misiniz? Madam Ramirez, size yardmc cmlenizi hatrlatyorum: "Dnmek yeter." Eksik, blk prk yz kadar haberi depoladktan sonra Maximi-lien ve ailesi sofraya geti. Akam yemeinde dondurulmu piza, p-rasal morina filetosu ve yourt vard. Maximilien, karsn ve kzn tabaklaryla ba baa brakt, ii olduunu syledi ve gidip brosuna kapand. MacYavel ona yeni bir Evrim oyununa balamasn nerdi. Elinin altnda souk birasyla, komiser fazla sorunla karlamadan 1800 ylna kadar getirdii Slav tipi bir uygarlk kurdu. Ama 1870de kentlerin etrafn surlarla evirmekte ge kald iin, Yunan ordusu tarafndan yenildi; bu bir yana, ynetimin kokumas karsnda halkn morali iyice bozulmutu. MacYavel ona bir ayaklanma tehlikesi olduunu bildirdi. Isyanc-'ar yola getirmek iin polis gndermekle, halkn rahatlamas, gergin-"in azalmas iin elence gsterileri arttrmak arasnda bir seim yapmak zorundayd, Maximilien oyun not defterine, uygarlk tehlike-yz dtnde, oyuncularn katksn almak gerektiini yazd. "Mizah Ve fkralar ksa vadede iyiletirici olmakla kalmaz, ayn zamanda btn uygarlklar kurtarabilir" diye ekledi. Mayolu fil fkrasn not etmediine piman oldu. 264 Yine de, bilgisayar komedilerinin morali km halkn mora|jn; ykseltebilecei gibi onlarda yneticilere kar saygy da azaltabileceini belirtiyor. Halk en ok i bandaki iktidarla alay etmek elendirir Maximilien bunu da not etti. Oyunun bilanosunu karan MacYavel, ayrca dman kalelerine saldrmay renmesinin bir zorunluluk olduunu belirtti. Mancntk-sz ya da zrhsz, surlara saldrrsa ok adam kaybederdi. - Kafan ok megul gibi grnyorsun, dedi bilgisayar. u ormandaki piramit sorunu mu yine? Maximilien, hep olduu gibi, cmleler arasnda balant kurarak sonular karabilen gerek bir muhatap olan bu makinenin yetenekleri karsnda ard. - Hayr. Bu defa canm skan lisedeki bir ayaklanma, diye cevap verdi, neredeyse doal bir biimde. - Bu konuda konumak ister misin? diye sordu MacYaveln gz. Dinleme derecesini gstermek iin btn ekran kaplamt. Maximiiien, dnceli dnceli enesini kad. - ok matrak, ilk kez, gerek sorunlarmla Evrim oyunundaki sorunlarm akyor: Kaleleri kuatma.

Maximi!ien lisedeki skntlarn anlatt ve bilgisayar ona Ortaada kalelerin kuatlmas konusunda, tarihte birlikte aratrmalar yapmay nerdi. Makine, modemi sayesinde bir tarih ansiklopedisi ana baland ve ona grntler ve metinler gnderdi. Maximilien, kaleleri kuatmann valye filmleri izlerken sandndan ok daha karmak stratejiler gerektirdiini byk bir aknlkta kefetti. Daha Romallar dneminde, btn generaller kentlerin surlarna ve kalelere saldrmak iin eitli fikirler aramlard. Bylece, mancnklarn sadece kayalar frlatmaya yaramadn rendi. Verdii zaiyat o kadar nemli deildi. Hayr, mancnklarn asl amac halkn moralini bozmakt. Kuatmaclar variller dolusu kusmuk, dk, sidik gnderiyorlard, rehineleri diri diri frlatyor, kuyulara vebadan lm hayvanlarn lelerini atarak, bakteriolojik silahlar kullanyorlard. Ayrca, kuatmaclar surlarn altnda tneller kazyor, aalarla destekliyor, al rplarla dolduruyorlard. Zaman gelince, tneller1 atee veriyorlard ve tnellerle birlikte surlar da kyordu. Yaratt aknlktan yararlanarak, saldrmaktan baka bir ey kalmyordu genye-Kuatmaclar scak dkm glleler de kullanyorlard. "Glle o,\o[ saldrmak" deyimi buradan gelmektedir. At zarar byk deil"1' ama her an kafasna gkten yanan bir gllenin decei korku iinde yaayan insanlarn durumunu dnmek hi de zor olmama' 265 Maximilien, ekranda birbirini takip eden grntleri, rknt iinde izliyordu. Binlerce kuatma teknii vard. Zamanmzn kare biimindeki beton lisesini almaya yarayann kefetmek ona kalyordu. Telefon. Vali ayaklanmann ne durumda olduunu bilmek istiyordu. Linart, gstericilerin liseye sktrldklann, polisin lisenin etrafn sardn, kimsenin ieriye girip kamayacan bildirdi. Vali onu kutlad. Sadece akann yaylmasndan korkuyordu. Ayaklanmann yaylmasn nlemek son derece byk nem tayordu. Komiser Linart, liseye saldrmak iin yeni bir teknik gelitirme niyetinde olduunu belirti. - Sakn ha, diye telaland Vali. Bu kk bozgunculan kurban m yapacaksnz yoksa? - Ama dnyay devirmekten, devrim yapmaktan sz ediyorlar. Btn mahalle halk Pasionaria'nn sylevlerini iitiyor ve endieleniyor. Resmen ikyetler oldu. stelik, ses dzenleriyle gece gndz kimseyi uyutmuyorlar... Vali, "rmeye brakma" kuramnda srar etti. - Bu kuram uygulandnda, zlmeyecek hibir sorun yoktur: Hibir ey yapmamak ve rmeye brakmak. Ona gre, btn Fransz dehas bu formldeydi: "rmeye brakmak." zm suyu rmeye braklarak en iyi araplar elde ediliyordu. En iyi peynirler st rmeye braklarak retiliyordu. Ekmek bile, un ve maya, dolaysyla mantarlarn karmnn bir rnyd. - rmeye brakn, sevgili Linart, rmeye brakn; ocuklarn bir ey baaraca yok. Kald ki btn devrimler kendiliklerinden -rr. Zaman onlann en byk dmandr, her eyi mayalamak gerekir. Vali, adamlarn stlerine her srnde Linart'n kuatclarn saflarn salamlatrdn, aralarnda dayanmay arttrdn belirtti. Onlar rahat braksnd, eninde sonunda bir kutuya kapatlm fareler gibi birbirlerini paralarlard. - Biliyorsunuz sevgili Maximilien, toplum halinde yaamak ok zordur. Bir daireyi birden ok kiiyle paylamak bile, olacak ey deil. Kavga etmeyen bir ift tanyor musunuz? imdi, kapal bir lisede be yz kiinin yaadn bir dnsenize! Aktan musluklar, alnm eyalar, bozulmu televizyonlar, dumana tahamml olmayan birinin yannda sigara ien insanlar hi durmadan dalayorlardr. Topluluk halinde yaamak zordur. nan bana, ksa zamanda oras bir cehenneme dnecektir. 266 DKlLMEMESt GEREKEN AT

Julie, biyoloji snfna gitti ve btn deney ielerini krd. Kobay olarak kullanlan beyaz fareleri serbest brakt. Kurbaalar ve yer solucanlarn bile azat etti. Bir cam kr kolunu yaralad ve derisinin stnde beliren kana bakt. Sonra, tarih retmeniyle dnyay deitirecek kansz devrim konusunda bahse girdii snfa snd. Julie, bo snfta tek bana, Grece ve Salt bilgi Ansiklopedisinde, devrimlerle ilgili blmlere gz att. Tarih dersindeki bir cmle, "Gemiin hatalann anlayamayanlar onlar tekrar ilemeye mahkmdurlar" rahat huzur brakmyordu. Olas btn deneyleri bulmak iin kitab kartrd. tekilerin iin iinden nasl ktklarn ya da kamadklann renmek, kendi devrimi iin bunlardan yararlanmak gerekiyordu. Gemiin btn bu topistleri bouna lm olmamalyd. Baarlar ya da giriimleri ona yarar getirmeliydi. Julie, bilinen ve Edmond Wells'in saymaktan hnzrca bir zevk ald bilinmeyen btn devrimlerin tarihini yuttu. Chengdu Devrimi, ocuklarn... sonra yetikinlerin seferi. Rhenanie'de Amilerin, Paskalya Adasnda Uzun Kulakllar'n Devrimi... Sonu olarak, devrim, olgunluk snavnda yer almayan, ama ok ilgin olan ve srf bu nedenle incelenebilecek bir konuydu. Notlar almak istedi. Kitapta, balnda "Kendi keiflerinizi buraya not edin" yazl bo sayfalar vard. Edmond VVells her eyi dnmt. Gerek bir etkileimli eser gerekletirmiti. nce okuyorsunuz, sonra kendiniz yazyorsunuz. Kitaplara olan byk saygsndan zer- lerine en kk bir not yazmayan Julie, dorudan dolmakalemiyle Ansiklopedice yazmaya balad: "Julie Pinson'un katks. Bir devrim pratik bir ekilde nasl baanlr. Fontainebleau Lisesi deneyiminden 1 nolu ek." Buradan kard dersleri ve gelecek devrimlerle ilgili grlerini kaydetti: / nolu devrim kural: Rock konserleri yeterince enerji aa karyor ve devrimci tipte hareketlere yol aabilecek coku retiyor. 2 nolu devrim kural: Toplumu ynlendirmeye bir kii yetmiyor. Dolaysyla br devrimin banda bir deil en az yedi ya da sekiz kii olmaldr. Bylelikle dnecek ve dinlenecek zamanlar oluyor. 3 nolu devrim kural: Sava halindeki kalabal, her birinin banda teki eflerle ivedi iletiim kurma olanaklarna sahip bir efin bulunduu seyyar gruba ayrarak ynetmek mmkndr. 267 4 nolu devrim kural: Baarl bir devrim zorunlu olarak kskanlklara yol aar. Devrimin denetimi mutlaka onu balatanlarn elinde Kalmaldr. Bizim devrimiz iddet devrimi deildir. Bizim devrimimiz dogmatik deildir. Bizim devrimimizin eski devrimlerle bir yaknl yoktur. Bundan gerekten emin miydi? Bu cmlenin stn izdi. Aslnda, sempatik bir yann bulsa, eski devrimlerden biriyle yaknlk kurmak istiyordu. Ama gemite "sempatik" devrimler olmu muydu? Ansiklopediyi bandan ald. Hi bu kadar zenli bir renci olmamt. Blmleri ezberliyordu. Spartakistler'in ayaklanmasn, Paris Komn'n, Meksika'da Zapata ayaklanmasn, Fransa'da 1789, Rusya'da 1917 devrimlerini, Hindistan'da Cipaylar devrimini inceledi. Ortak yanlar vard. Devrimlerin kkeninde, genellikle iyi duygular bulunur. Sonra, hep kurnaz biri kyor, genel karklktan yararlanp insanlarn cokusuna el koyuyor ve kendi zorbaln kuruyordu. to-pistler, eylem iinde katlediliyorlard ve bu kk kurnazlarn nn aan kurbanlar olarak kullanlyorlard. Che Guevera katledilmiti ve Fidel Castro hkm srmt. Kzl Ordu'nun yaratcs Leon Troki katledilmiti ve Joseph Stalin hkm srmt. Danton katledilmiti ve Robespierre hkm srmt. Julie, kendi kendine dnyada, hatta devrimlerde bile hibir ahlk yok dedi. Birka blm daha okudu ve birTanr'nn olduunu dnd. Ona bunca czi irade braktna, bunca adaletsizlik yapmasna izin verdiine gre, insana ok saygl olmalyd.

O anda, kendi devrimi i ve d leilerden korumas gereken yepyeni, gzel bir mcevherdi. lk gn, onu ele geirmek isteyenleri uzaklatrmt, ama ok gemeden ortaya kacaklarn biliyordu. Yumuak davranmak lks olmadn, sert grnmek gerektiini biliyordu. karsamadan karsamaya geerek, ireti devletlerin demokrasi uygulama lks olmad zc sonucuna vard. Gl grnmek bir devdi, topluluk kendi kendini ynetmeyi rendike, ileride dizginleri gevetebilirdi. Zoe, tarih snfna girdi. Mavi bir blucin, bir kazak ve bir gmlek getirmiti. - Hep byle kelebek elbisenle dolaamazsn. Zoe'ye teekkr etti, eyalar ald, yanndan ayrmad Ansiklope-tf'yi kapad ve yatakhanenin dularna doru kotu. Kaynar suyun al-t'nda, sert bir sabunla eski derisini yzercesine btn vcudunu ovalad. 268 AMLATOOri ORTASI Yansma. imdi, Julie Finson temiz pakt. Zoenin kendisine getirdii giysileri giymiti. Kotu maviydi, gmlei maviydi, hayatnda ilk kez siyahlar giymiyordu. Lavabonun buulu aynasn eliyle sildi. Yine ilk kez, kendisini gzel buluyordu. Yani fena deildi. Gzel kara salan, mavi giysilerin stnde ok daha iyi ortaya kan hafife maviye alan kocaman gri gzleri vard. Aynada kendisini seyretti. Bu aklna bir fikir getirdi. Alm halde Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisini aynaya yaklatrd ve Ansiklopedinin balklarnn sadece simetrik olmadn, ayn zamanda karonun yansmasnda sadece tersinden okunabilen eksiksiz cmleler ierdiini de grd. nc Oyun: KARO i ATStKUOPED: DKM ZAMANI: Bir ie giriinken zaman armamak gerekir. nce ok erken, sonra ok ge olur. Bu durum sebzelerde ok belirgindir. Sebze bahesinin iyi rn vermesi isteniyorsa, dikim ve hasat iin en uygun zaman bilmek bir zorunluluktur. Kukonmaz: Dikim martta. Hasat maysta. Patlcan: Dikim martta (iyi gne almaldr). Hasat eyllde. eker pancar: Dikim martta. Hasat ekimde. Havu: Dikim martta. Hasat temmuzda. Hyar: Dikim nisanda. Hasat eyllde. Soan: Dikim eyllde. Hasat maysta. Prasa: Dikim eyllde. Hasat haziranda. Patates: Dikim nisanda. Hasat temmuzda. Domates: Dikim martta. Hasat eyllde. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. BIRAKm KOSUNLAR Parmakladn Devrimi, ulu aalarn arasndan akan bir ylan gibi ilerliyor. Birka yabani kukonmaz fideliin evresinden dolayor. Prenses 103. alacal, kk kalabaln banda. Hava serinlemeye balaynca, karncalar kocaman bir ama trmanyor ve kabugundaki terk edilmi bir sincap yuvas olan delie snyorlar. Snakta, Prenses 103. yine Parmaklardan sz ediyor. Anlatlan gittike destanlayor. 10. gnn temas zerine tam bir feromon bellei kaydetmeye balyor. Parmakladn Fizyolojisi: Parmaklar aslnda sadece ayaklarnn ucudur. Dizdeki her alt ayakta iki crnak yerine, onlarda be ulu dokunalar vardr. 272 Her Parmak birbirine ulanm paradan oluur; bu onlarn eitli biimlere uymasna ve birbirleriyle oynamasna olanak verir. Bir ift parmak kska oluturabilir. Be parma skarak bir eki oluturabilirler. Parmaklarn oluk gibi yanyana getirerek, bir svy tutacak bir kap oluturabilirler.

Tek bir parmaklarn uzattklarnda, iimizden herhangi birimizi ezebilecek sivri ulu bir mahmuzlan olur. Parmaklarn smsk gererek uzattklarnda, bir kesici olur. Parmaklar mthi bir alettir. Parmaklaryla ip balamak ya da yaprak kesmek gibi olaanst eyler yaparlar. Parmaklarn ucunda dz crnaklar da vardr, bu onlarn eelemesini ve hatasz bir biimde kesmelerini salar. Ama 'ayaklar" adn verdikleri ey, parmaklar kadar hayranlk verir. Bunlar iki arka ayaklan stnde dmeden dikey konumda durmalarn salar. Ayaklan onlann dengede kalmalann hesaplar. ki ayak stnde dikey konumda! Oradaki btn bcekler iki ayak stnde nasl yrnebileceini hayal etmeye alyor. Sincaplarn ya da kertenkelelerin dmeden arka ayaklar stne oturduklarn elbette grmlerdi, ama bu baka, iki ayak zerinde yrmek bakayd... 5. tpk Parmaklar gibi iki arka aya stnde yrmeye alyor. iki orta ayayla snaklarnn duvarlarna dayanarak ve dengede kalmak iin n ayaklarn kullanarak, iki saniye kadar gerekten dik konumda kalmay baaryor. Topluluun btn bcekleri manzaray seyrediyor. Ytkandan, daha teleri gryorum ve ok daha fazla ey fark ediyorum, diye bildiriyor. Bu bilgi 103.'y dndryor. Prenses Parmaklarn nasl bu kadar yabanc lke tandklann kendi kendine hep sormutur. Bir an, bunun sebebi uzun boylu olmalarnn olduunu dnd, ama aalar da ok bykt ve onlarn ne televizyonlar, ne de arabalar vard. Karmak nesneler retmelerine olanak veren ellerinin biiminin, uygarlklarnn kkeninde olduunu dnd sonralar, ama sincap-lann da bir sr eli var yine de ilgin hibir ey retmiyorlar. Parmaklarn tuhaf dnme biimleri belki de iki arka ayaklar' zerinde dengede durmalarndan geliyor. Byle tneyerek, uzaklar gryorlar. Sonradan her ey buna uyum salad: Gzleri, beyinle1' topraklarn iletme biimleri, hatta tutkulan. 273 Gerekten de, bildii kadanyla Parmaklar srekli iki arka ayaklar zerinde yryen tek hayvan tryd. Kertenkeleler bile bu ireti konumda birka saniyeden fazla duramazlard. Birden, Prenses 103. iki arka aya zerinde dorulmaya alt. Bu ok zor. Bilek eklemleri bklyor ve arlk altnda beyazlayor-du. Acya aldrmadan, birka adm atmaya abalad. Ayaklar korkun acyor ve kyordu. 103. dengesini yitirdi ve ileri atld. Dengede kalmak iin bouna drt kolunu rpyor, yan devriliyor, n kollaryla arpmay zar zor yumuatyordu. Buna bir daha kalkmayacam" diye sylendi. Aacn gvdesine yaslanan 5. daha uzun sre dengede kalmay baaryor. ki ayak stnde, "Olaanst" diyor ark sylercesine, sonra o da yklyor. ORTALIK KAYNAMAYA BALIYOR - stikrar diye bir ey yok! Ayn fikirdeydiler. imdi devrimi salamlatrmak gerekiyordu: Bir disiplin, amalar, bir rgtlenme koymak gerekiyordu. Ji-woong lisede ne var ne yoksa bir dkmn karmay nerdi. Me kadar yorgan, ne kadar rt, ne kadar erzaklan vard, hepsi nemliydi. nce ka kii olduklarn saydlar. Lisede be yz yirmi bir kii vard, oysa yatakhaneler iki yz kii iin dnlmt. Julie, araflar ve sprgelerle imenlerin zerinde adrlar kurmay nerdi. Bereket versin bu iki eyadan lisede bol bol vard. araflar ve sprgeleri kapp adr kurmaya giritiler. Leopold onlara Movoha tarznda adrlar retmesini retti. Bu tr adrlarn ierisinde tavan daha yksekti ve tek bir sprge sapyla havalandrmas ayarlanabiliyordu. Aynca, yuvarlak ekilde evler kurmann neden ilgin olduunu aklad. - Yer yuvarlaktr. Konutumuz iin yerin biimini seerek, onunla etkileime giriyoruz.

Her biri dikmeye, yaptrmaya, balamaya koyuluyor. "Dmeler" dnyasnda, yapmaya hi frsat bulamadklarndan farknda olmadktan el becerilerine kavuuyorlard. Leopold, adrlarn herhangi bir kamptaki gibi sra halinde kurmak isteyen genlere, onlar merkeze bir ember halinde yerletirmelerini tavsiye etti. Ortada ate, bayra tayan direk ve polistiren karnca totemi ile bir sarmal oluturdular. - Bylece kymz merkezde olacak. Bu en kolay yerleme biicidir. Ate, bizim gne sistemimizin gnei gibi. Karncalarn Devrimi / F:18 274 Fikir beenildi ve herkes adrn Lepoldun nerdii gibi kendi tipisini kurdu. Her yerde sprgeler kesiliyor, balanyordu. atallar adr kaz olarak kullanyorlard. Leopold bezleri gerdirmek iin onlara dm atma sanatn retti. anslarndan, lisenin imenlii yeterince geniti, yenler atein yaknna gidiyorlard, tekiler evrede kalmay yeliyorlard. Lisenin sa yannda, retmenlerin krsleri yanyana getirilerek bir podyum oluturuldu. Sylevler ve pek doal olarak konserler iin kullanyorlard. Her ey yerletirilince, yeniden mzikle ilgilenmeye baladlar. Orada, farkl trlerde uzmanlam, ok dzeyli bir sr amatr mzisyen vard. Srayla sahnede yerlerini aldlar. Aikido kulbnn kzlar gvenlik iini stlenmilerdi ve devrimin iyi ilemesine katkda bulunuyorlard. Polislere kar zafer onlan gzelletirmiti. Artistik bir biimde yrtlm Karncalarn Devrimr t-rtleriyle, dank salar, dii kaplan tavrlar ve yakn savaa yat-knlklaryla, gittike gerek amazonlara benziyorlard. Paul, kantin rezervlerini deerlendirmeyi stne ald. Kuatlmlar alk ekmeyeceklerdi. Lisede tonlarca eit yiyecein yld kocaman dondurucular vard. Paul, birlikte ilk -resmi- yemeklerinin nemli olacan anlad ve mny zel bir zenle hazrlamaya karar verdi: Meze olarak, domates-zeytin yal mozzarella-bazilik (bol bol vard); yemek olarak, Saint-Jacgues kabuklu deniz rnleri i'-faf-ranh pirinli balk (haftalarca, kazanlar dolusu yapacak kadar oktu); souk olarak, meyve salatas ya da ac ikolatal arlot. - Bravo diyerek Julie iltifat etti. lk yemek devrimini yapacaz. - nk eskiden dondurucular kefedilmemiti, dedi Paul alakgnllce. Paul, kokteyl olarak Olimpos tanrlarnn ve karncalarn ikisi hd-romeli nerdi. Tarifi: Bal, su ve maya mantarn kartrmak, n<:e . . kk f hazrlad, daha ok yeni olmasna karn tad ner'stl. y bir arabn dinlenmesi iin yirmi be dakikann ok ksa olduu kabul edersiniz). - Kadehleri tokuturalm. Zoe, kadehleri tokuturmann Ortaadan kalma bir gelenek olduunu anlatt. Tokutururken, herkes tekinden bir damla a ^ bylece kadehinde zehir olmadn kantlard. Me kadar kuvveu kuturursan, ikinin salmas olasl o kadar oktu. Bylece g ne layk olunduu gsterilirdi. Yemek kafeteryada verildi. Bir lise devrim yapmak iin 9^re u. ok pratikti: Elektrik vard, telefon, mutfaklar, yemek masalar, y mak iin yatakhaneler ve her trl i iin gerekli aletler var(* ,ardl. havada bir- kampta, bu kadar eyi asla yanlarnda bulundurama 275 Konserve kuru fasulyeler ve kuru biskvilerle yetinmek zorunda Kalm devrimcilere yazklanarak, nee iinde yemeklerini yediler. - Sadece bu bile bir yenilik, dedi cokusundan an itahszln unutan Julie. Hep beraber, ark syleyerek bulaktan ykadlar. "Annem beni grseydi, aar kalrd" diye dnd Julie. Asla onu bulaklar ykamaya zorlayamamt. Oysa, imdi bundan zevk alyordu. Yemekten sonra, bir olan podyumda gitar tmbrdatt, baygn havalar syledi. iftler imenlerin zerinde ar ar dans ettiler. Faul, aikido kulbnn kzlarnn kendiliinden lider olarak setikleri dolgun etli bir kz olan Elisabeth'i davet etti. Leopold Zoe'nin nnde eildi, onlar da birbirlerine sarlarak dans ettiler.

- Onun ark sylemesine izin vermekle iyi mi yaptk bilmiyorum, dedi can sklm bir halde ak arklar syleyen olana bakarak. Bu devrimimize yapmack bir hava veriyor. - Burada her trl mziin kendini ifade etmeye hakk vardr, diye David. hatrlatmada bulundu. Marcisse, body-building uygulayarak vcuduna nasl baktn aklayan kasl, iri yapl biriyle dalgasn geiyordu. Aznda hl mezelerin tad, gelimi kaslarn daha bir ortaya karmak iin vcuduna zeytin ya srmeyi hi dnp dnmediini sordu. Ji-woong Francine'i davet etti. Sarma dola dans ettiler. David, sarnca bir amazona elini uzatt ve bastonuyla ok gzel dans etmeyi baard. Kukusuz minyon partnerine yaslanyordu. Devrim, sreen eklem romatizmasn ona unutturmu olabilirdi. Durumun geici olduunun bilincinde olduundan, herkes bundan yararlanmak istiyordu. iftler pyorlard. Julie, yar hayranlkla, yar kskanlkla, onlar seyrediyordu. Mot alcl. 5 nolu devrim kural: Devrim, nihayet cinsel itah kamlyordu. Paul, Elisabeth'i itahla pt. Her trl duyu ile ilgilenen Paul iin de, asl zevk az ve dilden geiyordu. - Dans eder misiniz Julie? Ekonomi retmeni karsnda duruyordu. ard: - Aaa, siz de burada msnz? Topluluklarnn konserine geldiini, polislere kar savaa katld-3'n ve her defasnda ok elendiini syleyince, aknl bir kat daha artt. 276 Belli ki retmenler dost olabiliyorlar, dedi iinden. Uzatlan ele bakt. Davet ona biraz yersiz geldi. retmenlerle g. renciler arasnda, almas g bir duvar vardr. retmen bunu amaya hazr grnyordu ama o deildi. - Dansla pek ilgim yoktur, dedi. - Bundan ben de nefret ederim, dedi kolundan tutarak. Birka l kendisini gtrmesine ses karmad, sonra kolunu kurtard. - Kusura bakmayn. Gerekten kafam buna verecek halde deilim. Ekonomi profesr app kald. O zaman, Julie bir amazonu elinden yakalad ve elini ekonomi profesrnn eline koydu. - O bunu benden bin kez daha iyi yapacaktr, dedi. Daha birka adm uzaklamt ki p gibi bir adam karsnda dikiliyordu. - Kendimi takdim edebilir miyim? Evet mi hayr m? Ben yine takdim edeyim: van Boduler, reklam alan satcs. Kk enliinize bir rastlantyla srklendim. Belki size bir eyler nerebilirim. Cevap vermeden, admlarn yavalatt, bu tekini yreklendirmeye yetti. lgisini ekmek iin sesinin debisini arttrd. - Kk enliiniz gerekten iyi. Bir yeriniz var, burada bir rock grubu, iei burnunda sanatlar, bir sr gen toplanm durumda. Bu eminim medyann dikkatini ekecektir. Baloyu daha iyi srdrmeniz iin bir sponsor bulmak gerekeceini dnyorum. Eer isterseniz, bir soda firmasyla, giysi markalanyla, belki radyolarla bir kontrat koparmanz salayabilirim. Admlarn daha bir yavalatt, teki bunu bir onaylama belirtisi olarak ald. - Fazla gsterili olmaya gerek yok. yle birka yere bandrol yeterli. Hi kuku yok, bu kk enliinizin konforunu iyiletirmeye yardm edecektir. Gen kz duraksad. Durdu, akl karma benziyordu. Bakla""1 adamcaza dikti. - zgnm, olmaz. Bu bizi ilgilendirmiyor. - Neden olmaz? - Bu... kk bir enlik deil. Bir devrim. Sinirliydi, genel kanya gre, kurban olmad srece bir ara^. toplanmalarnn sadece basit bir kermes olarak kalacan pekala liyordu. 277

Kudruyordu. Bir devrimin ciddiye alnmas iin neden ille de kan dklmesi gerekiyordu? Ivan Boduler elinden geldiince toparland: - Bakn, hi belli olmaz. Eer fikir deitirirseniz, dostlarmla pekl temas kurabilirim ve... Onu dans edenlerin arasnda brakt. Fransz Devrimini, kandan Kpkrmz renkli sancaklar ortasnda, "ans Culotteiar! Serinlik ve erbetotu vurgunu tm gerek devrimcilerin ikisi bira iin!" diye haykran bir bandrolle dnyordu. Neden votka reklamlaryia Rus Devrimi, puro reklamlaryia Kba Devrimi olnasnd? Corafya snfna gitti. Sinirliydi ama sakinleti. Kesinlikle devrim uzman olmak istiyordu ve yeni devrim deneyimlerini okumak iin Ansiklopediyi at. Bir aynada, tersinden okuma metinlerinde sakl yeni metinleri ortaya kard. Bu deneyimlerin her biri iin, sayfa kenarlarna not ald, hatlann ve yeniliklerin altn izdi. zenle ve dikkatle, byk devrim kurallar karmay ve burada, hemen ileyebilecek toplumsal topya biimini bulmay umuyordu. ANSKLOPED FOURlEKhlH TOPYASI: Charles rourier, 1772de Be-sanon'da domutu ve bir kumann oluydu. Daha 1789 Devrimi'nde, insanlk iin her eyi gze alr. Toplumu deitirmek ister. 1793'te tasarlarn aklaynca, Directo-ire yeleri onunla alay ederler. Ondan sonra, akln bana almaya karar verir ve vezne-' dar olur. Yine de, bo zamanlarnda ideal toplum aratrmalar saplantsn srdrr, ideal toplumu ayrntlaryla tanmlad kitaplar yazar. Bunlardan biri de Sanayici ve Ortaklamac Yeni Dnyadr. Bu topyacya gre, insanlar bin alt yz ile bin sekiz yz arasnda yesi olan kk topluluklar halinde yaamaldr. Ailenin yerini falanj adn verdii topluluk alr. Aile olmaynca, akrabalk ilikileri de, otoriter ilikiler de kalmaz. Hkmet olabildiince kstlanmtr. nemli kararlar ortaklaa ve gnbirliine, merkezi alanda alnr. Her falanj, Foureir'nin "falanstef adn verdii ev sitelerde yerleir. deal falansterini ok belirgin bir ekilde tanmlar; ya da be katl bir ato. Kentin sokaklar yazn fskiyelerle serinletilir, kn kocaman ocaklarla stlr. Merkezde gzlemevinin, ann, Chappe telgrafnn, gece bekisinin yerletii Dzen Kulesi bulunur. ^L 278 I 1 Aslanlarla kpekleri melezletirerek yeni bir evcil tr meydana getirmeyi ister. Bu kpek-aslanlar hem binek hayvan, hem falansterlerin bekisi olarak kullanlacaklardr. Charles Fourier, dnceleri dnyann her yerinde harfiyen uygulanacak olsa, falanster sakinlerinin organizmalarnda ak seik grlecek doal bir gelime gstereceklerine inanyordu. Bu gelime, zellikle gs seviyesinde bitecek nc bir kolla kendisini gsterecekti. Bir Amerikal, Fourier'nin planlarna bal kalarak bir falanster kurdu. Mimari sorunlardan dolay, tam bir fiyasko ile sonuland: Mermer duvarlanyla domuz ahr falansterin en bakml yeriydi, ama bir sorun vard: Kap brakmay unutmulard. Domuzlar vinlerle ieri sokmak zorunda kalmlard. Dnyann her yerinde, zellikle de Arjantin, Brezilya, Meksika ve Birleik Devletler'de, Faullerin tilmizleri benzer falansterler ya da ayn anlay iinde topluluklar kurmulardr. Fourier, lrken, btn rencilerini yadsd. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. PARMAKLAR DEVRMtTH KtHC QH Alarm feromonu. Meye uradklarn anlamadan uyanyorlar. Dn gece, hepsi Parmaklarn gelecekteki teknolojilerini ve saysz kullanma alannn hayalini kurarak yattlar; bu sabah, ineleyen feromonlar Parmaklar-yanda devrimcilerin kampn basyor.

Alarm. Prenses 103. antenlerini dikiyor. Gerekte, bu sabah deil. Bu aydnlk ve bu scaklk hibir ekilde gnein douundan kaynaklanmyor. Karncalarn am aacndan snaklarnda kendilerine zg kk bir gneleri var. Bir ad var bunun... Bir yangn bu. Dn akam, karnca ate mhendisleri kzleri kuru bir yaprag"1 yannda brakp uyudular. Bu yapran tutumasna yetti, arkasndan yapraklar ate ald. Kimsenin tepki gsterecek zaman olmad. Sar ve krmz yanar dner irin klar, kl etobur canavarlara dntlerKaalm. Panik balyor. Herkes aa deliinden olabildiince abuk tkma istiyor. Bir sorun daha kyor: Sincap yuvas sandklan sincap yuvasy di da, dibinde kara yosunu sandklan yosun deil, sincabn kendisry 279 Yangna uyanan koca hayvan bir srayta deliin dna frlyor, yolunun stnde ne varsa deviriyor ve karncalan ukur gvdenin dibine yuvarlyor. Tuzaa dyorlar. D srasnda harlanan ate hayli rahatlyor, etraflarn saryor, dumandan boulmaya balyorlar. Prenses 103. umutsuzluk iinde Prens 24.'y aryor. ar fero-monlar salglyor. 24.! Ama anmsyor: Zavall yaratk, ilk sefer srasnda nerede olursa olsun kaybolmak illetine tutulurdu. Yangn byyor. Herkes kurtulmann bir yolunu aryor. Aa kemiren bcekler, e-nekleriyle aa maarann duvarlarn oyuyor. Yangn oalyor. Uzun alevler imdi duvarlarn iini yalyor. Ate kart karncalar bizi dinlemeliydiniz diyorlar; Ate tabu olarak kalmaldr. Onlara imdi tartlacak zaman olmad karln veriyorlar. Kimin hakl kimin haksz olduu pek nemli deil, ne olursa olsun kendi kitinini kurtarmaya bakmal. Parmaklar yanda karncalar duvar kmak iin ellerinden geleni yapyor, ama ou yeniden dyor. Vcutlar tutumu kuru yapraklarn stne yklyor ve hemen ate alyor. Kabuklar eriyor. Yine de atein sadece dokuncalar yok. Canllklar sya bal bceklere fazladan bir enerji veriyor. 24.1 diye aryor Prenses 103. Prens 24.'den ses seda yok. Korkun sahne Prenses 103.'ye Rzgr dibi Geti'nin nemli bir ann, Atlanta yangnn hatrlatyor. Ama imdi Parmakiar'n televizyonunu zleyecek zaman deil. Onlan bu kadar acele taklit etmek balarna neler amt. - Onu bulamayacaz. Buradan kmaya alalm, diyor, 5. genel karklk iinde. Prenses 103. cinsiyetliyi aramak iin beklemek istiyor gibi grlnce, 5. onu itiyor ve aa kemiren bir bcein aata at, ama koca bir knkanatlnn skp kald delii gsteriyor. Onu oradan karmak iin kafalaryla vuruyorlar, ayaklaryla itiyorlar, ama gleri yetmiyor. 103. dnyor. yi kontrol edilmeyen Parmaklar teknolojisinin yl at ktl baka bir Parmaklar teknolojisi kesinlikle telafi edebilir. On iki gen kifden bir dal bulmalarn ve kk arala so-kP bir kaldra gibi kullanmalarn istiyor. n_ 280 Kaldracn Jijis yumurtasnda iyi sonu vermediine tank olan manga, 103. nn kantlarna karn, gnlsz davranyor, riasl olsa, kimse baka bir zm nermiyor, hem baka fikirler zerinde dnecek kadar zamanlan yok. Bylece, kanncalar dal ieri sokuyorlar ve kaldrmak iin ucuna abanyorlar. 8. bolukta asl kalyor. Arln artrmak iin ayaklan-n yere doru itmeye abalyor. Bu defa oluyor. Gleri katlanyor. Tpa knkanatl kurtuluyor. Sonunda kor ynnda bir k alyor.

Bu gl ve scak ktan kp danda karanlk ve soukla karlamak ok tuhaf geliyor. Zaten, gece uzun zaman karanlk kalmyor, nk birden aa batan baa bir meale haline geliyor. Ate gerekten aalarn dman. Antenleri arkaya yatm, herkes srne srne kayor. Birden, bir patlamann yakan soluu onlan ileri frlatyor. Etraflarnda eit eit bir sr bcek, panik halinde drtnala kayor. Atein sklganl kalmad. Durmadan byyen ve genileyen kocaman bir canavar haline dnt ve ayaklar olmasa da onlar inatla kovalyor. 8.'nin kamnn ucu alev alyor ve otlara srtnerek onu sndryor. Doa rperiyor ve kzl renklere brnyor. Otlar krmz, aalar krmz, toprak krmz. Prenses 103. kouyor, kzl ate peinde. DEVRMM COKUSU MDE kinci gnn akamnda, rock gruplan kendiliinden oluuyor ve srayla podyumda yer alyordu. "Sekiz kanncalar" almyorlard artk, bir pow povv iin mzik kulplerinin lokalinde toplanmlard. Julie, gittike daha kararl bir tavr sergiliyordu. - Kanncalar Devrimi'mize atlm kazandrmalyz. Eer harekete gemezsek, olay fos diye sner. Burada tam be yz yirmi bir kiiyiz-Bu canl balk havuzundan yararlanalm. Herkesin fikirlerini ve hayal gcn sonuna kadar kullanalm. Birlikte, enerjimizin boyutlar an derecede bymeli. Konumasn kesti. - ... 1+1 =3 Kanncalar Devrimi'mizin iar olabilir! . Kald ki cmle direkte dalgalanan bayrakta oktan yazlyd. Sadece nceden sahip olduklan eyi yeniden kefediyorlard. - Evet, bu bize "zgrlk-Eitlik-Kardelikten ok daha uygun, diyerek onaylad Francine. 1 + 1=3 yeteneklerimizin bir araya gelmesinin basit bir toplamadan daha stn olduunu ifade ediyor. - Dorumunda ileyen toplumsal bir sistem bunu verebilir. Bu 9U' zel bir topya, diyerek kabul etti Paul. Slogan tutmulard. 281 - imdi, tekilerin bizleri izlemesi iin ilk atlm yapmak bize dyor, dedi Julie. Btn gece bu konuyu dnelim diyorum. Yann sabah bulutuumuzda herkes kendi bayaptn, bununla yapabildiinin en iyisini dile getiren zgn bir tasar demek istiyorum, ortaya koyacak. - Kabul edilen her tasan, Devrimin giderlerini karlamak iin pratik bir ekilde uygulanacak, diye belirtti Ji-woong. David, lisede bilgisayarlar olduunu bildirdi. nternete balanarak, Kanncalarn Devriminin dncelerini yayabilirlerdi. Ayrca bilgisayarlar kullanarak, ticari irketler kurmak, liseden dar kmadan para kazanmak mmknd. - neden bir telematik servisimiz olmasn? diye nerdi Francine. Bylece, insanlar bizi uzaktan destekleyebilir, balar gnderebilir, bize tasanlar sunabilirlerdi. Bu ileti dizgesiyle devrimimizi ihra edebilirdik. neri onayland. Medyatik bir arac olmadndan, dncelerini yaymak ve duvarlarn tesinde bir yardmlama a rmek iin bir ara bilgisayar istasyonu ileteceklerdi. Danda, nc akamn enlii nceki gnlerdekinden daha bir cokulu oldu. Hidromel su gibi akyordu. Olanlar ve kzlar atein etrafnda dans ediyorlard. iftler korlann etrafnda sarma dolat. yi kaliteli marihuana sigaralar elden ele dolayordu ve avluyu afyonlu bir koku sanyordu. Tam tamlar esrime halini diri tutuyordu. Julie ve arkadalar, yine de, dansa katlmyorlard. Her biri bir snfta, "karncalar" tasarlan zerinde alyordu. Kendini bitkin hissetmeye balayan ve giderek itah alan Julie, herkesin uyumasnn iyi olacan dnd. Kafeteryann altndaki inlerinde, prova salonunda, sekizi birden uzandlar. Marcisse, lokali yeni batan dekore etmiti. Sslemek iin bula bula, battaniyeler ve araflar bulmutu. Her tarafa onlardan koymutu. Yerleri, duvarlar, hatta kaln tavanlar bile bunlarla rtmt. Bunlardan koltuklar, sandalyeler ve bir masa yapmt. Artk alacak kadar yerleri yoktu, ama lk ve mkemmel bir yuvalan vard. Le-opold, dairelerin byle bir odas; dik izgisiz,

az, yumuak kabartmal ve istenen biimin verilebilecei demeli bir odas olmal diye dnd. Julie deiiklii beendi. Dierleri ok doal bir biimde, gereksiz utanma duymadan, gelip yere yuvarlandlar ve birbirlerine sanld-ar. Her eyin uzun srmeyecek kadar yolunda gittiini dnyorlard. Julie, bir msr mumyas tarznda rtlere sarnd. Paul ve David'in kendisine dediklerini hissediyordu. Ji-woong dein teki uundayd. Yine de dnde onu grd. 282 ATtsJKLOrTDl AK YERLER SAYESNDE SERPLME: Hali hazr toplumsal sistem kmekte: Gen yeteneklerin ortaya kmasna izin vermiyor ya da gitgide tm tad alndktan, her trl elekten geirdikten sonra, kendilerini ifade etmelerine olanak tanyor. Herkesin diplomasz, zel tavsiyeler olmadan, eserlerini halka zgrce sunabilecei bir "ak yerler" a oluturmak gerekirdi. AM yerler sayesinde, her ey mmkn hale gelir. rnein, bir ak tiyatroda, herkes bir n elemeden gemeden numarasn ya da sahnesini sunabilirdi. Yerine getirilmesi zorunlu iler: Gsterinin balamasndan en az bir saat nce kaydn yaptrmak (belge gstermek gerekmezdi, adn sylemek yeterdi) ve alt dakikay gememek. Byle bir sistemde, seyirci baz hareketlere maruz kalabilirdi, ama kt numaralar yuhalanr, iyiler de tutulmu olurdu- Bu tip bir tiyatronun ekonomik olarak ayakta kalabilmesi iin, seyircilerin normal bir fiyata bilet almas gerekirdi. Bunu gnlden yaparlard, nk bylece iki saat srecek ok renkli bir gsteri izleme hakkn kazanacaklard. lgiyi salamak ve iki saatin, olur ya, beceriksiz acemiler geidine dnmesini nlemek iin, kendilerini kantlam profesyoneller, dzenli aralklarla taliplileri desteklemeye geleceklerdi. Onlar bu ak tiyatroyu bir atlama tahtas olarak kullanacaklard. 'Oyunun devamn grmek istiyorsanz, falanca gn, falanca yere gelin' de diyebilirlerdi. Bu tip yerler daha sonra u ekilde geniletilebilirdi: - Ak sinema: Acemi sinemaclarn sunduu on dakikalk ksa metrajl filmler. - Ak konser salonu: iei burnunda arkclar ve mzisyenler iin. - Ak galeri: Tannmam her heykeltra ve ressam iin iki metre karelik serbest bir alan. - Ak bulu galerisi: Sanatlara tannan alan buluu-lara da tannacakt. Bu zgr sunma sistemi mimarlara, yazarlara, bilgisayarclara, reklamclara... kadar yaygnlatn-lacaHt. Bylelikle, profesyonellerin yeni yetenekleri, srekli elek grevi gren ajanslardan gemelerine gerek kalmadan bulabilecekleri bir yerleri olacakt. ocuk, gen, yal, gzel, irkin, varsl, yoksul, yerli ya da yabanc, herkesin ans eit olacakt, sadece nesnel ltlere -nitelik ve almann zgnlgre deerlendirilecekti. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III283 SUSUZLUK Ykselmek ve yaylmak iin atein rzgra ve yaknlarnda yanc eylere ihtiyac vardr. kisini de bulamaynca, aac yemekle yetindi. Beklenmedik bir ie sonunda onu haklad. Daha nce yamamas ok yazk. Parmaklar yanda devrimciler ka kii kaldklarn sayyorlar. Saflarda azalma var. oQu ld ve kurtulanlara gelince, ylesine heyecanlanmlard ki ata yuvalanna ya da gece etobur alevlerle uyanmak korkusu olmadan uyuyacaklar tarihncesi cangllanna dnmeyi yeliyorlard. Av uzman 15. toplulua yiyecek aramay neriyor, yangn nedeniyle btn av hayvanlar ok uzaklara kamlard. Prenses 103. yukarda, Parmakladn yanm yiyecekler yediklerini belirtiyor. Parmaklar bunun i etten daha iyi olduunu belirtirler. Parmaklar ve karncalar hem etil hem otul olduklarndan, Parmaklarn yediklerini Karncalar da pekl yiyebilirler. evredekilerin akl yatmyor. 15. kmrlemi bir bcek lsn cesaretle alyor. Kzarm bir ekirge budunu kanyor ve dudaklarnn ucunu yaklatnyor.

Daha kk bir parann tadna bakacak zaman olmadan, acdan tepinmeye balyor. Yakyor. 15. gastronominin ilk yasasn imdi kefetti: Pimi yiyecei yemek iin, nce biraz soumasn beklemek gerekir. Bu dersin bedeli: Dudaklarnn ucu duyarszlat ve gnlerce bir besinin tadn anlamak iin antenleriyle koklamak zorunda kald. Yine de fikir tutuyor. Hepsi pimi bcei yokluyor ve daha iyi buluyor. Pimi knkanatllar daha ktr ktr, kabuklan kolayca ufalanyor, dolaysyla daha az inemek gerekiyor. Smklbcekler piin-ce renkleri deiiyor ve kesilmeleri kolaylayor. Balarlan piince, ok nefis adalayor. Prenses 103. hl kaygl. Antenleri gzlerinin nne sarkyor ve ban eiyor. - Prens 24. nerede? Her yerde onu anyor. - Nerede bu 24.? diye yineleyip duruyor saa sola koarken. - Bu 24.'ye iyice tutuldu, diyor gen bir Bel-o-kanl. - Prens 24. diye vurguluyor bir bakas. imdi herkes 24.'nn bir erkek, 103.'n bir dii olduunu biliyor Ve bu konumayla, yeni bir kannca davran douyor: nl kiilerin yaam zerine dedikodu yapmak. Parmaklar yanda devrimcilerde "enz basn olmadndan, olay fazla yaylmyor. 284 - Meredesin Prens 24.? diye salglyor gittike kayglanan Prenses. Kaybolmu dostunu bulmak iin cesetler arasnda dolayor. Hatta zaman zaman baz karncalardan yediklerini brakp. Prens 24. olup olmadn kontrol etmelerini istiyor. Kimi zaman da, kayp yoldan yeniden oluturmaya almak iin kopmu bir ba gvdeyle birletiriyor. Sonunda usanp vazgeiyor ve orada ylece perian kalakalyor. Prenses 103. daha ileride ate mhendislerini fark ediyor. Felaketten kazasz belasz kurtulan sorumlular hep onlar. Ate yandala-n ile kartlar arasnda kavga kyor. Ama karncalar daha sululuu ya da yarglanmay bilmediklerinden, bir de kzarm tr tr bcekler pek holarna gittiinden, kavga grlt uzun srmyor. Prenses 103. Prens 24.' aramaktan bitkin dtnden, topluluun basna 5. geiyor. Mangay bir araya topluyor ve bu lm yerinden uzaklap, hep batya gitmeyi, yeni yemyeil otlaklar kefetmeyi salk veriyor. Beyaz pankart tehlikesinin hl Bel-o-kan stne ktn, ne ykmlara yol atn grdkleri iki teknii, atei ve kaldrac, denetimleri altna aldklarna gre. Parmaklarn pekl sitelerini ve evresini de ykabileceklerini sylyor. Ate mhendisi bir karnca, kk bir kz akl tann iine koyup gtrmeleri iin srar ediyor. nce herkes bunu yapmasna engel olmak istiyor, ama 5. sag salim yuvalanna ulamalar iin bunun son kozlar olabileceini anlyor. Bylece, bcek ukur ta ve turuncu kz. Parmakl Tanrlarla uzlamalarnn bir belirtisiymicesi-ne tamay stleniyorlar. ki kannca, topluluun onca ykc atei yanna almasna fkeleniyor ve gruptan, aynlmay yeliyor. Bylece geriye kala kala otuz karnca, on iki kif ve Prenses 103. ve de Comigera Adasndan birka nemsiz karnca kalyor. Gn ycelerindeki gnein seyrini izliyorlar. SEKZ MUM nc gn. Sekizler taanlarn hazrlamak iin afakla birlikte kalkmlard. - Durum saptamas yapmak iin, her sabah saat dokuza doru bilgisayar laboratuvannda toplanmamz iyi olur, diye nerdi Julie. Ji-woong arkada topluluunun ortasnda ilk olarak yerini ald. "Karricalann Devrimi" bilgisayarlarnn imdi Internet ana balandn haber veriyor. Ta sabahn altsnda balanmt ve imdiden birka ar olmutu. 285 Bir ekran aarak aygtn sundu. Sergileme sayfasnda Y biiminde karncayla sembolleri, iarlar 1 +1 =3 ve byk harflerle KARINCALARIM DEVRM zenle yerletirilmiti. Ji-woong, ak tartmalara olanak veren agora servisini, gnlk etkinlikleri haber veren bilgisayar servisini ve balant kuranlarn programlanna girmelerini salayan destek servisini gezdirdi.

- Hepsi iliyor. Balant kuranlar zellikle neden hareketimize Karncalann Devrimi" adn verdiimizi ve bunun bceklerle ne ilgisi olduunu renmek istiyorlar. - Bu iyi oldu! zgnlmz inceden inceye anlatmalyz. Kann-calar Devrimi beklenmedik bir bakaldr temas. Bu yzden bu ad almakla ok daha iyi ettik. Yedi Cceler onu onaylyor. Ji-woong liseden kmadan bilgisayarla "Karncalarn Devrimi" adn tescil ettirdiini ve tasanlar gelitirmeye olanak veren snrl sorumlu bir irket atn haber verdi. Klavyeyi tklatt. irketin stats ile gelecekteki mali durumu grnd. Hepsi ekran dikkatle inceledi. - ok iyi, dedi Juiie. irketimiz "Kanncalann Devrimi" salam ekonomik temeller zerine oturmal. enlik yapmakla yetinirsek, hareketimiz ok abuk paralanr. irketimizi dndrecek tasanlar hazrladnz m? Bu kez baklarn merkezinde Marcisse yer ald. - Bceklerden esinlenen bir giysi koleksiyonu yaratmay dnyorum. Sadece ipekbcei ipei deil, salaml, hafiflii ve esnek-liiyle Amerikan ordusunun elik yelek yapmnda kullanlan rmcek a ipi gibi Made in Insectland malzemelerine ayncalk tanyacam. Kumalara kelebek kanad motifler ilemeyi ve bir dizi mcevher iin bokbcei kabuklar kullanmay dnyorum. Onlara btn gece zerinde alt birka taslak ve rnek sundu. Hepsi onaylad, bylece "Karncalarn Devrimi" irketinin giysiler ve moda ile ilgili ilk ubesi yaratlm oldu. Ji-woong, Narcissein rnlerine ayrd yeni bir iletme modl at. Kod ad: "Kelebek irketi." Ayn anda, Nacisse'in bcekleri gzlemleyerek yaratt modelleri balant kuranlara gsterecei olas bir vitrin oluturdu. Sonra, tasansn sunma sras Leopold'e geldi. - Tepelerin iinde evler retmek amacyla bir mimarlk ajans kurmak dncesindeyim. - Bunun yaran ne? 284 - Deredesin Prens 24.? diye salglyor gittike kayglanan Prenses Kaybolmu dostunu bulmak iin cesetler arasnda dolayor. Hatta zaman zaman baz karncalardan yediklerini brakp. Prens 24 olup olmadn kontrol etmelerini istiyor. Kimi zaman da, kayp yol-dan yeniden oluturmaya almak iin kopmu bir ba gvdeyle birletiriyor. Sonunda usanp vazgeiyor ve orada ylece perian kalakalyor. Prenses 103. daha ileride ate mhendislerini fark ediyor. Felaketten kazasz belasz kurtulan sorumlular hep onlar. Ate yandalar ile kartlar arasnda kavga kyor. Ama karncalar daha sululuu ya da yarglanmay bilmediklerinden, bir de kzarm tr tr bcekler pek holanna gittiinden, kavga grlt uzun srmyor. Prenses 103. Prens 24.' aramaktan bitkin dtnden, topluluun bana 5. geiyor. Mangay bir araya topluyor ve bu lm yerinden uzaklap, hep batya gitmeyi, yeni yemyeil otlaklar kefetmeyi salk veriyor. Beyaz pankart tehlikesinin hl Bel-o-kan stne ktn, ne ykmlara yol atn grdkleri iki teknii, atei ve kaldrac, denetimleri altna aldklarna gre. Parmaklarn pekl sitelerini ve evresini de ykabileceklerini sylyor. Ate mhendisi bir karnca, kk bir kz akl tann iine koyup gtrmeleri iin srar ediyor. nce herkes bunu yapmasna engel olmak istiyor, ama 5. sa salim yuvalanna ulamalar iin bunun son kozlar olabileceini anlyor. Bylece, bcek ukur ta ve turuncu kz. Parmakl Tanrlarla uzlamalarnn bir belirtisiymicesi-ne tamay stleniyorlar. ki karnca, topluluun onca ykc atei yanna almasna fkeleniyor ve gruptan, ayrlmay yeliyor. Bylece geriye kala kala otuz karnca, on iki kif ve Prenses 103. ve de Cornigera Adas'ndan birka nemsiz karnca kalyor. Gn ycelerindeki gnein seyrini izliyorlar. SEKZ MUM nc gn. Sekizler taanlarn hazrlamak iin afakla birlikte kalkmlard.

- Durum saptamas yapmak iin, her sabah saat dokuza doru bilgisayar laboratuvannda toplanmamz iyi olur, diye nerdi Julie. Ji-woong arkada topluluunun ortasnda ilk olarak yerini ald-"Karricalann Devrimi" bilgisayarlarnn imdi nternet ana balandn haber veriyor. Ta sabahn altsnda balanmt ve imdiden birka ar olmutu. 285 Bir ekran aarak aygtn sundu. Sergileme sayfasnda Y biiminde karncayla sembolleri, iarlar 1 +1 =3 ve byk harflerle KARINCALARIN DEVRM zenle yerletirilmiti. Ji-woong, ak tartmalara olanak veren agora servisini, gnlk etkinlikleri haber veren bilgisayar servisini ve balant kuranlann programlarna girmelerini salayan destek servisini gezdirdi. - Hepsi iliyor. Balant kuranlar zellikle neden hareketimize "Karncalarn Devrimi" adn verdiimizi ve bunun bceklerle ne ilgisi olduunu renmek istiyorlar. -Bu iyi oldu! zgnlmz inceden inceye anlatmalyz. Karncalar Devrimi beklenmedik bir bakaldn temas. Bu yzden bu ad almakla ok daha iyi ettik. Yedi Cceler onu onaylyor. Ji-woong liseden kmadan bilgisayarla "Karncalarn Devrimi' adn tescil ettirdiini ve tasanlar gelitirmeye olanak veren snrl sorumlu bir irket atn haber verdi. Klavyeyi tklatt. irketin stats ile gelecekteki mali durumu grnd. Hepsi ekran dikkatle inceledi. - ok iyi, dedi Julie. irketimiz "Kanncalarn Devrimi" salam ekonomik temeller zerine oturmal. enlik yapmakla yetinirsek, hareketimiz ok abuk paralanr. irketimizi dndrecek tasanlar hazrladnz m? Bu kez baklarn merkezinde Narcisse yer ald. - Bceklerden esinlenen bir giysi koleksiyonu yaratmay dnyorum. Sadece ipekbcei ipei deil, salaml, hafiflii ve esnek-liiyle Amerikan ordusunun elik yelek yapmnda kullanlan rmcek a ipi gibi Made in Insectland malzemelerine ayncalk tanyacam. Kumalara kelebek kanad motifler ilemeyi ve bir dizi mcevher iin bokbcei kabuklar kullanmay dnyorum. Onlara btn gece zerinde alt birka taslak ve rnek sundu. Hepsi onaylad, bylece "Karncalarn Devrimi" irketinin giysiler ve moda ile ilgili ilk ubesi yaratlm oldu. Ji-woong, Narcisse'in rnlerine ayrd yeni bir iletme modl at. Kod ad: "Kelebek irketi." Ayn anda, Nacisse'in bcekleri gzlemleyerek yaratt modelleri balant kuranlara gsterecei olas bir vitrin oluturdu. Sonra, tasarsn sunma sras Leopolde geldi. - Tepelerin iinde evler retmek amacyla bir mimarlk ajans kurmak dncesindeyim. - Bunun yaran ne? 286 - Toprak souktan ve scaktan ok iyi korur, ama radyasyonlardan, manyetik alanlardan ve tozdan da korur, diye aklad. Tepe rzgra, yamura ve kara kar dayankldr. Toprak en iyi yaam malzemesidir. - Aslnda maara evler kurmak istiyorsun. Biraz karanlk olmazlar m, ne dersin? diye sordu Julie. - Hi de deil. Gney ynnde solaryum olarak vitrinli bir boluk ve tepede geceyi ve gndz grmeye olanak veren bir boluk amak yeter. Bylelikle bu tip evlerde oturanlar, doann tam ortasnda yaayacaklar. Gndz, gneten yararlanacak, pencerede bronz-laacaklar. Gece, yldzlar seyrederek uyuyacaklar. - Peki ya dars? diye sordu Francine. - D duvarlarn stnde imenler, iekler, aalar olacak. Hava ayr imen kokacak. Bu dorudan hayat zerine kurulmu bir ev; yle beton evler gibi deil. Duvarlar nefes alacak. Fotosentezlerini yapacaklar. Duvarlar, hayvansal ve bitkisel bir yaam rtecek. - Zekice. stelik inaatlarn manzaray bozmayacak, dedi David. - Ya enerji kaynaklar? diye sordu Zoe.

- Tepenin doruuna yerletirilecek gne enerjisi toplayclar elektrik salayacak. Tepe iine yerletirilmi bir evde konfor ve modernlikten vazgemeden rahata yaamak mmkndr, diye vurgulad Leopold. Onlara ideal evinin planlarn sundu. Kubbe biimindeydi ve gerekten rahat ve geni grnyordu. Leopold topik evler izerken, demek bunu kotaryormu! ou yerli gibi, kare ev anlayn brakp yuvarlak biimleri zmsemeye altn hepsi biliyordu. Tepe-evi aslnda duvarlar biraz daha kaln, ok byk bir tipiden baka ey deildi. Coku doluydular ve Ji-woong hemen bilgisayara bu yeni mimari ubesini ekledi. nsanlarn gezebilmeleri ve stnlklerini deerlendirebilmeleri iin, Leopold'den ideal evinin sentez grntlerini boyutlaryla izmesini istedi. Bu ikinci ubeye "Karnca Yuvas irketi" adn verdiler. ember iinde yer alma sras Paul'deydi. - Temelinde bcek rnleri olan bir gda rnleri dizisi yaratmak dncesindeyim: Ballar, balslar, mantarlar, ayn zamanda propol-ler anstleri... Bcekler dnyasndan bilinmedik hazlar, yeni tatlar yaratabileceimi dnyorum. Kanncalar, bitki bitinden bizim hid-romele ok benzeyen bir alkol retirler. Deiik hidromeller denemek fikri aklma buradan geldi. 287 Kk bir ie kard ve iindeki ikiyi onlara tattrd. Hepsi de biradan ve elma arabndan daha iyi olduunu kabul etti. - inde bitkibiti bal kokusu var, diye belirtti Paul. Lisenin bahesindeki gllerden bitkibitleri topladm ve bu gece onlan kimya salonunun karnilerinde maya ile mayalandrdm. - nce hidromel markasn tescil ettirelim, dedi J-woong bilgisayarda ilem yaparak. Sonra mektupla satarz. Bylece irkete ve gda dizisine "Hidromel" adn verdiler. Zoe sz ald: - Edmond VVells, Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi'ndt, karncalarn Ml'yi, mutlak iletiimi, baardklann ne sryor. Antenlerini birletiriyor ve bylece birbirlerinin beyinlerine dorudan doruya balanyorlarm. Bu beni dndrd. Bunu karncalar baardna gre, insanlar neden baarmasn? dedim. Edmond IVells, insan koku alma sistemine uyan, yapay burunlar retmeyi salk veriyor. - nsanlar arasnda feromon diyalogu kurmak istiyorsun yle mi? - Evet. Bu makineyi retmek dncesindeyim. Antenlerle donatlnca, insanlar birbirlerini daha iyi anlayacaklardr. Julieden Ansiklopediyi ald ve hepsine Edmond H/ells'in planlarn izdii acayip aygt gsterdi: nce ve ucu kvnk iki antenin kt birbirine kaynak edilmi iki koni. -Teknik eitim blmnn uygulama atlyesinde, bunu retmek iin gereken her ey var: Dkm kalplar, sentetik reineler, elektronik bileenler... yi ki lisede teknik blm var, bylece elimizin altnda yksek teknoloji aletleriyle donatlm gerek bir atlyeye sahibiz. Ji-woong kukulu grnd. Ksa vadede, ne gibi ekonomik bir etkinlik salayacan grmyordu. Zoe'nin fikri tekilerin houna gitmiti; insan antenleri yapmaya balamas iin ona "kuramsal iletiim aratrmas" adn verdikleri bir bte ayrmaya karar verdiler. - Benim projem de verimli deil, dedi Julie emberin ortasnda yerini alrken. O da Ansiklopedi'de tanmlanan acayip bir bulula balantl. Sayfalan evirdi ve onlara bir ema, zerinde oklarla aklamalar bulunan bir plan gsterdi. - Edmond VVells, byk olaslkla antik Msr hiyerogliflerini zmesini salayan dikili ta parasna ayn ad veren Champollion'a sayg olarak, bu makineye "Rozet Ta' adn veriyor. Edmond Wells'in makinesi, kannca feromonlann koku molekllerine ayrtnyor ve insanlann anlayaca szckler haline getiriyor. Ayn ekilde, tersine, szckleri ayrtnyor ve kannca feromonuna eviriyor. Bu makineyi kurmaya almak dncesindeyim. yi.:

288 - aka m ediyorsun? - Katiyen! Karnca feromonlarn teknik olarak ayrtrmak ve yeniden birletirmek oktandr mmkn. Ne var ki kimse bunun nemini grmedi. Sorun u: Karncalarla ilgili btn bilimsel incelemelerin amac hep mutfaklarmz onlardan temizlemek iin onlar yok etmek oldu. Bu, uzayllarla diyalog almalarn kasap irketlerine brakmak gibi bir ey. - Malzeme olarak neye ihtiyacn var? diye sordu Ji-woong. - Bir kitle tayfleri, bir renkler, bir bilgisayar, tabii bir de karnca yuvas. lk iki arac parfmclge hazrlk blmnde buldum. Kannca yuvasna gelince lisenin bahesinde bir tane grdm. Grup pek cokulu grnmyordu. - Bir Karncalar Devriminin karncalarla ilgilenmesi normal, diye srar etti Julie, dostlarnn kukucu yzleri karsnda. Ji-woong, antzlerinin devrimlerinin ba kiisi olarak kalmasnn, karanlk aratrmalara atlarak blnmemesinin daha iyi olaca grndeydi. Son bir kant gstermeye abalad. - Karncalar gzlemleme ve onlara iletiim kurma belki de devrimi daha iyi ynetmemize yardm edecektir. Fazla stelemediler ve Ji-woong ona ikinci bir 'kuramsal aratrma" btesi ayrd. Sonra, sra David'e geldi. - Umanm senin projen yakn vadede Zoe'nin ve Julie'nin projelerinden daha verimli olacaktr, diye takld Koreli. - Kannca estetii, arkasndan kannca lezzeti, arkasndan antenlerle diyalog, kanncalarla dorudan temas kurmak derken, sra bana geldi. Karnca yuvalarndakine benzer bir iletiim kaynamas yaratmak dncesindeyim. - Akla. - Hangi alanda olursa olsun, btn bilgilerin ulat ve birbirleriyle karlat bir kavak dnn. imdilik "Sorular Merkezi" adn verdim buna. Aslnda, insann kendi kendine sorabilecei tm sorulara cevap vermeye soyunan bir bilgisayar hizmeti. Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi ile ayn anlay iinde dndm. Bir dnemin bilgisini toplamak ve herkesin yararlanmas iin yeniden datmak. Ra-belais'nin, Leonardo da Vincinin, 18. Yzyl ansiklopedistlerinin gerekletirmek istedikleri de buydu. - Bize hibir kr getinneyecek iyi bir eser daha! diyerek Ji-vvoong iini ekti. - Hi de deil! Biraz bekle, diyerek itiraz etti David. Her sorunun bir fiyat var. etrefilliine ya da bulmaktaki zorluuna gre, cevap-lanmza fatura keseceiz. 289 - Anlamyorum. _ Gnmzde, gerek zenginlik bilgidir, nce tarm, arkasndan mamul eya retimi, arkasndan ticaret, sonra hizmet geldi. Sra imdi bilginin. Bilgi znde hammaddedir. Gelecek yl havalarn nasl gideceini tam olarak bilecek kadar meteoroloji bilen, en ok rn kaldrmak iin nerede ve ne zaman sebze dikeceini bilir. En az masrafla en iyi rn almak iin fabrikasn en iyi nereye kuracan bilen, daha ok para kazanr. Gerek fesleen orbas tarifini bilen, para getirecek bir lokanta aabilir. Benim nerim, tekrarlyorum, insann kendisine sorabilecei btn sorulara cevap verecek mutlak bir veriler bankas yaratmaktr. - Fesleen orbas ve sebze dikme zaman yle mi? diyerek dalga geti Marcisse. - Evet, bunun sonu yok. Ucuz fatura keseceimiz Tam olarak saat ka?"tan tutun, daha pahal olan "Filozof tann srr nedir?-e kadar gider. Her yerden gelen her tr soruya cevaplar vereceiz. - Aklanmamas gereken srlan vermekten korkmuyor musun? diye sordu Paul. - Bir cevab duymaya ya da anlamaya hazr degilsek, onun bize bir yarar olmaz. u anda sana filozof tann ya da Graaln srrn ver-seydim, bunun ne iine yarayacan bilmezdin. Bu cevap Paul' ikna etmeye yetti. - Peki sen btn bu sorulara nasl cevap vereceksin?

- rgtlenmek gerekiyor. Hali hazrdaki tm bilgisayar veri bankalaryla, bilimsel, tarihsel, ekonomik vb. yerj bankalaryla balant kuracaz. Ayrca, aratrma enstitlerinden, yal bilgelerden cevap istemek, bilgileri dorulatmak, dedektif ajanslarna, tm dnyadaki ktphanelere bavurmak iin telefon kullanacaz. Aslnda, bilgi kava oluturmak amacyla daha nceden kurulmu alan ve btn bilgi bankalarn akll bir biimde kullanmaya soyunuyorum. - ok gzel, "Sorular Merkezi" ubesini ayorum, dedi Ji-woong. Lisedeki modemlerin en byk ve en hzl harddiskini sana vereceiz. Sras gelen Francine emberin ortasnda yerini ald. Davidin projesinden sonra, daha parlak bir fikir sunmak imknsz gibi grnyordu. Yine de, en iyiyi en sona saklam gibi, Francine kendinden emin grnyordu. - Benim projem da kanncalarla ilintili. Onlar bizim iin nedir? Kout ama daha kk bir boyut, dolaysyla onlan dikkate almyoruz. ldklerinde onlara acmyoruz. Bakanlarm, yasalann, savalann, keiflerini tanmyoruz. Yine de, doal bir biimde karncalar bizi ekiyor, nk daha kkten, gdsel olarak onlar gzlemlemenin kendimizi tanmamza yardm ettiini biliyoruz. Karncalarn Devrimi / F:19 290 - Sz nereye getirmek istiyorsu"? diye sordu Ji-woong. Tek tasas, fikrinin bir ube yaratp yaratrnayaca9,ydlFrancinein hi acelesi yoktu. - Karncalar, tpk bizler gibi yol lan, yolaklan olan sitelerde ya,, yorlar. Tarm biliyorlar. Kitlesel sav2?Slara giriyorlar. Kastlara aynltn-lar... Onlarn dnyas bizimkine benz*yor- sadece daha kk, hepsi bu. -Tamam da, bunun proje ile ilgili ne? diye sabrszland Ji-woong. - Pratik dersler karmak iin, geceleyeceimiz daha kk bir dnya yaratmak dncesindeyim. Projem olas halk, olas doas, olas hayvanlar, olas metrosuyla, las ekolojik evrimiyle olas bir bilgisayar dnyas yaratmak. Orada btn olup bitenler dnyamzda olanlarla benzerlik tayacak. - Biraz Evrim oyunundaki gibi rr>i? dive sordu Ju'ie. Arkadann nereye gelmek istediini anlamaya balyordu. - Evet, u farkla ki Evrim'de halk oyuncunun emrettiklerini yapyor. Ben dnyamzla benzerlii da M* ileri gtrmek istiyorum. Infra-Wordde, -projeme bu ad verdim- Mk tamamen zgr ve zerk olacak. Czi irade konusundaki sohbetimizi hatrlyor musun, Julie? - Evet, bunun Tanrnn bizi sevdiinin en byk kant olduunu sylyordun. Samalklar yapmam^3 izin veriyor. Sonra, bunun emredici bir Tanr dan daha iyi oldua1"" sylyordun, nk iyi davranp davranmadmz, doru yolu kendi kendimize bulup bulamya-cagmz anlamamz salyordu. - Tastamam. "Czi irade" ...Tann'nn insanlar sevdiinin en byk kant: Mdahale etmemesi. tte ben de, 'nfra-VVord halkna ayn eyi sunmak istiyorum: Czi irade. Kimsenin yardm olmadan kendi gelimelerine kendileri karar versinler. Bylece, gerekten bizim gibi olacaklar. Hem bu asl cz* irade kavramn btn hayvanlara, btn bitkilere, btn minarelere kadar geniletiyorum. Inf-ra-Word, bamsz bir dnyadr VeSanyorum bu bakmdan, bizimkine benzer olacaktr. Ve bu zelii3inden dolaydr ki gzlemlenmesi bize gerekten deerli bilgiler getirecektir. - Sen Evrim oyununun tersine, "e yaplacan gsteren kimse olmayacak m demek istiyorsun? - Hi kimse. Onlar gz!emlerr>ek ve olsa 'sa nasl tepki gsterdiklerini grmek iin dnyalarna elemanlar sokmak olacak tm yapacamz. Olas aalar kendiliklerinden bitecek. Olas insanlar, olas meyveleri gdsel olarak toplayacak. Manta ok uygun bir ekilde, olas fabrikalar bunlardan olas reeller yapacak. - ...Onlar da olas tketiciler yiyecekler, diye devam etti Zoe, ok etkilenmiti. w 291 - O zaman dnyamzdan ne fark var?

- Zaman. Oradakinden on kat daha hzl akacak. Bu da bize mak-ro olaylar gzleme frsat verecek. Sanki dnyay hzl halde gzlem-liyormuuz gibi bir ey. - Bunun ekonomik yarar neresinde? diye sordu hep krllk kaygs duyan Jiwoong. - ok byk, diye David cevap verdi. Francine'in projesinin btn sonulann oktan fark etmiti. Her eyi Infra-lVord'de test edebiliriz. Olas halkn davranlarnn artk programlanmad ama zgrce kendi aklndan kt bir bilgisayar dnyas dnsenize! - Hl anlamadm. - Diyelim ki halkn bir amar tozu markasna ilgi gsterip gstermediini renmek istiyoruz. Infra-Word'a girmek yetecek ve insanlarn nasl tepki verdiklerini reneceiz. Olas halk rn seecek ya da zgrce reddedecektir. Bylece, aratrma enstitlerinin verdiinden ok daha yakn ve ok daha abuk cevaplar elde edeceiz. nk bir markay gerek yz kii rnek alnarak test etmek yerine, miyonlarca olas birey zerinde test edebileceiz. Ji-woong, byle bir pojenin nemini yakalamak iin kalarn att. - Peki test edilecek amar tozu verilerini Infra-Word'e nasl gireceksin? - Kpr-adamlarla. iormal grnl bireylerle. Test edilecek rnleri kendi dnyalarnn mhendislerine, doktorlarna, aratrmaclarna vereceiz. Kendi dnyalarnn varolmadn ve varlk nedenlerinin yksek boyut yararna deneyler gerekletirmek olduunu bir tek onlar bilecekler. Davidin "Sorular Merkezi" projesini geecek bir proje onlara olanaksz gibi gelmiti, ama bunu Francine baarmt. imdi, projesinin nemini anlamaya balyorlard. - lnfra-Word'de tm siyasetleri bile test edebiliriz. Liberalizmin, sosyalizmin, anarizmin, ekolojizmin ksa, orta ve uzun vadede rettikleri sonulan kontrol edebiliriz. Milletvekilleri bir yasann sonularn greceklerdir. Elimizin altnda, normal byklkteki insanl yanl yola girmekten alkoyarak bize zaman kazandracak kobay mini bir insanlk olacak. imdi sekizi de cokunluun zirvesindeydiler. - inanlmaz bir ey.' diye haykrd David. Infra-Word benim "Sorular Merkezi'mi bile besleyecek yetenekte. Olas dnyanla, bizim bir trl zemeyeceimiz btn sorunlarn kesin cevabn bulacaksn. Francine'in baklar bir ermi baklar gibiydi. David srtn yumruklad. 292 - Aslnda, kendini Tanr gibi gryorsun. Eksiksiz kk bir dnya yaratacaksn ve onu Zeus ve Olimpos tanrlarnn yeryzn ince-lemelerindeki ayn merakla gzlemleyeceksin. - Belki bizim dnyamzda, stn bir boyut iin amar tozlan oktan test edilmitir bile, diyerek Marcisse taklarak araya girdi. Gltler, sonra glleri daha az doallat. - ...Belki de, diye mrldand birden dnceli bir hal alan Francine. ANSKLOPED ELEUSS OYUNU: Eleusis oyununun amac... oyunun kuraln bulmaktr. Oynamak iin drt oyuncu gerekir. lknce, Tanr ad verilen oyunculardan biri, bir kural uydurur ve bunu bir kt parasna yazar. Bu kural, 'Dnyann Kural" ad verilen bir cmledir. Elli iki kartlk iki deste kt tkeninceye kadar oyunculara datlr. Bir oyuncu bir kart aar ve "Dnya var olmaya balyor" diyerek oyunu balatr. Tanr ad verilen oyuncu, "Bu kart doru"ya da "Bu kart doru deil' diye bildirir. Yanl kartlar bir yana ayrlr, doru kartlar arka arkaya gelecek biimde sralanr. Oyuncular, Tanr'nn kabul ettii kartlar dizisini inceler ve bir yandan oynarken, bir yandan da ayrma iinde nasl bir mantk olduunu bulmaya alrlar. lerinden biri oyunun kuraln bulduunu dndnde, elini kaldrr ve kendini "peygamber' ilan eder. O zaman, alan kartn doru mu yanl m olduunu belirtmek zere Tanr'nn yerini alr. Tanr peygamberi gzetler ve yanlrsa, peygamberlikten ' der. Peygamber arka arkaya on kart iin doru cevap vermeyi baarrsa, kard kural syler ve teki oyuncular bunu ktta yazl olanla karlatrrlar. kisi tutuyorsa kazanr,

aksi halde, peygamberlikten der. Eer yz drt kt aldnda, kimse kural bulamadysa ve btn peygamberler yanldysa. Tanr kazanr. Ama dnyann kural bulunmas kolay bir nitelik tamaldr. Oyunu ilgin yapan, kuraln dnlmesi kolay, ama bulunmas zor bir kural olmasdr. Sz gelimi; dokuzdan byk bir karttan sonra dokuzdan kk ya da dokuza eit bir kart getirildiinde kural kefetmek ok zordur. nk oyuncularn btn dikkatlerini ekillerde, krmz ve siyah renklerde toplamaya doal olarak yatknlklar vardr. 'Onuncu, yirminci ve otuzuncu dnda, sadece krmz kartlar" ya da "kupa yedilinin dndaki btn kartlar" kural293 lan kolaylkla bulunacandan yasaktr. Dnyann kural bulunamaz ise. Tanr oyundan karlr. 'lk bakta akla gelmeyen bir kolaylk' hedeflenmelidir. Kazanmak iin en iyi strateji hangisidir? Riskli de olsa, her oyuncunun olabildiince abuk kendini peygamber ilan etmesinde yarar vardr. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. DEVRM YRYOR Prenses 103. n ayaklarnn crnaklar arasnda, bir am omcas-nn deliine doru yaylaya kan uyuzbceklerinin manevralarn izlemek iin eiliyor. Hi kuku yok, biz Parmaklara gre ne kadar kksek bu uyuz-bcekleri de bize gre o kadar kk, diye dnyor. Onlar merakla inceliyor. Aacn soluk klrengi kabuu ince ve dar plakalar halinde yarlm. Uyuzbcekleri kaynyor kk koyaklar. 103. eiliyor ve oribatlar olduunu kard be bin uyuzbcei-nin yz hidraknide kar savan izliyor. Prenses 103. bir sre onlar seyrediyor. Oribatlar her yerlerinde, dirseklerinde, omuzlarnda, hatta yzlerinde bile biten crnaklanyla zelllikle etkileyiciler. Prenses, asl suda bulunan hidraknidlerin neden aalan istila ettiklerini merak ediyor. Bu kck kll kabuklular eyerlenmiler; engeller, testereler, iler, karmak mahmuzlar donanm halde destans bir sava veriyorlar. Me yazk ki 103.'nn incelemesini srdrecek zaman yok. Hi kimse uyuzbceklerinin savalarn, istilalarn, dramlarn, zorbalann tanmayacak. Hi kimse ulu amn otuzuncu dikey atlanda yaplan sava oribatlann m hidraknidlerin mi kazandn bilmeyecek. Belki de bir baka atlakta, ok daha artc baka uyuzbcekleri, sarkoptlar, tiroglifler, iksodlar, derman-santorlar, argalar byk ihtiraslar uruna ne savalar vereceklerdi. Ama kimin umurundaydi: Karncalarn da umrunda deil. Hatta 03.'nn bile. Kendi payna, dev Parmaklarla ve kendisiyle ilgilenmeye karar verdi. Bu ona yetiyordu. Yeniden yola koyuluyor. Parmaklarn Devrimi alay evresinde gittike byyor. Yangndan sonra saylar otuz t, hemen sonra farkl trden yz bcek oldular. Maltzn duman, rktmek bir yana merakllar ekiyor. Adn k iittikleri atei grmeye ve 103.'nn servenlerini dinlemeye ge-"yorlar. 294 Prenses 103. yeni gelenler* dzenli olarak kkU P^fPrtU 24" numaraya cevap veren' keK ir kan"Ca **? ^^^^T yor. Kimse byle bir ad, hart^"^ HepS' ^ * * ' Demek korkun ate buyrrtu^Ta kabuuna hapsedilmi ar uyuk,Uyr Sb "' ^nuT kanatlar yine de yavLrTy>aSmama,an ,m Uyanyrlar' teh,,keh-^ ,.. * ,^ * . ..anc halklarla ilikiler uzman 14. onu Maltz ar olduundan yaP3 * ... I/>fic! , . ; y\svor Bir karndanayaklyla iletiim kurbr salyangoza tatmay, ne^ B r ^ olmasy,nn ^^ ok iyi may baaryor ve onu s,mn^b^ca^dan korkusundan neriyi geldne ikna ediyor. Hayva*'*^ yiyeCekleri ve maltzlar, kabul ediyor. Honut kalan & ayn seKUUt: y * baka salyangozlara tatmay* sa,,k ver,yr .. j,r ama her vere gitme gibi bir ustunlSalyangoz aSr b,r hayvan^ her \ %nce zemini salyasy.

u vardr. Devinme biimi fl*^Saratt* patinaj pistinde ka-,a kaygan.at.rr ve ardndan^^^eden ften karncalar, bu \esbel, salya arkadan ^ ^^ belenyorlar. Bu yzden, saiya '2^""" u * lemek zorunda kalyorlar , , , , , , -m ^ salvanaozlann aralarnda yer ald KaLal renkli ve duman tte* gj an antenleriyle 0nncalar a ay. etkileyici. Kancan'^e Bu flunluSM Karnca blr sr %^f ^^ kozmik bir bilmeceyi z-ak. dt.nyas.nda kesin diye ^f^*birka blkkn yabanc kifle mek iin birlikte yrmek duunce& u,v birka atak gen savary coturuyor. .,. k . , parmaklar yanda Devrim yaylaya Yzken be yuz oluyorl0r- rarmaudi ya * kan byk bir ordu halini a1?01"RArPkier Tek artc unsur kah^man Prensesin durgunlusu BoceMe Prens 24. bile olsa, birine t> * nem ^T ParThala-mryor. Ama 10. destan, sr^ryor ve bunun tp.k bir Parmak l olduunu aklyor. ze' varlklara balanma. QZEL BR QM dirilten Mini devrimlerini kurmak al^.rtaten. Julie ve yoW^d^ bir duygu da tad.yor^ ^anst bir '^^eri* sel beynin kollektif bir beyne genilemesi-. Ak1 vcut hapsh snrl deildir, zek kafata*' ma3aras.yla snr 1, dc^W.r Akhm tasndan kmas, gitu^e >yyen "* ^ T t^ vetyordudnp etraf.na yVy.nnas' W" Julienin bU"U 'StemeS' ^ " 295 Akl dnyay saracak yetenekteydi. Atom dolu koca bir uval olmadn teden beri biliyordu ama bu ok gl tinsel duyumu alglamak ok farkl bir eydi. Ayn anda, ok gl ikinci bir duygu hissetti: "Ben nemli deilim." Genilediinden, Karncalar Devrimcileri grubunda kendisini gerekletirdiinden, sonra akln dnyaya geniletme yetenei kazandndan, bireysellii onun iin daha nemsizdi. Julie Pinson ona, sanki kendisini iigilendirmiyormu gibi, davranlarn dardan izledii biri gibi geliyordu. Bir canlyd o kadar. O da herkes kadar biricikti. Julie kendini ku gibi hafif hissediyordu. Yayordu, gzel ve abuk lyordu, zerinde durmaya demez. Buna karlk u vard: Akl uzam ve zaman bir utan bir uca geebiliyordu, ktan bir rt gibi havalanabiliyordu. te bu lmsz bir bilgiydi. "Merhaba aklm' diye mrldand. Ama herkesinki gibi kapasitesinin sadece %10'unu altran beyniyle byle bir duyguyu iletmeye hazr olmadndan, kafasnn kk darack dairesine dnd. Iktan rts orada, kafasnn dibinde, buruturulmu baya bir Kleenex gibi uslu uslu durdu. Julie masalar karyor, sandalyeler tayor, adrlarn iplerini balyor, atal kazklar akyor, amazonlar selamlyor, bir yapy dengede tutmaya alan teki devrimcilerin yardmna kouyordu. ini stmak iin bir kadeh hidromel iiyor, i grrken arklar mrldanyordu. Alnnda ve aznn stnde boncuk boncuk ter vard. Aznn s-tndekiler dudak kvrmlarna kaynca, onlar diliyle yalad. Karncalar Devrimcileri, liseyi nc igal gnlerini projelerini sunmak iin standlar kurmakla geirdiler. Bata, bu i iin derslikleri dnmlerdi ama Zoe aada, avlunun imenleri stnde, adrlarn ve podyumun yaknda amalarnn daha iyi olacan belirtti. Bylece, herkes standlarn gezip ve katlabilecekti. Tipi bir adr, bir bilgisayar, bir elektrik kablosu ve bir telefon kablosu ekonomik, elverili bir hcre yaratmaya yetiyordu. Bilgisayarlar sayesinde, birka saatte, sekiz projenin ou ilemeye hazrd. Komnist devrim "Sovyetler art elektrik" idiyse, onlann devrimi, "karncalar art bilgisiyar'd.

Leopold mimari standnda, ideal evinin model hamurundan boyutlu bir maketini sergiliyordu ve karnca yuvasndaki gibi sy ayarlamak iin toprak ve duvarlar arasnda dolaan scak ve souk hava akmlarnn ilkesini aklyordu. 294 Prenses 103. yeni gelenlere dzenli olarak koku pasaportu 24 numaraya cevap veren erkek bir karnca grp grmediklerini soruyor. Kimse byle bir ad hatrlamyor. Hepsi atei grmek istiyor. Demek korkun ate buymu. Ta kabuuna hapsedilmi canavar uyukluyor gibi ama anne kn-kanatlar yine de yavrularn yaklamamalar iin uyaryorlar; tehlikeli. Maltz ar olduundan, yabanc halklarla ilikiler uzman 14. onu bir salyangoza tatmay neriyor. Bir karndanayaklyla iletiim kurmay baaryor ve onu srtna bir scaklk olmasnn sala ok iyi geldiine ikna ediyor. Hayvan, karncalardan korkusundan neriyi kabul ediyor. Honut kalan 5. ayn ekilde yiyecekleri ve maltzlar baka salyangozlara tatmay salk veriyor. Salyangoz ar bir hayvandr, ama her yere gitme gibi bir stnl vardr. Devinme biimi gerekten acayiptir. nce zemini salyasy-la kayganlatrr ve ardndan da nnde yaratt patinaj pistinde kayar. O zamana kadar onlar hi gzlemlemeden yiyen karncalar, bu havanlarn durmadan salya rettiini grmekten hayretlere dyorlar. Besbelli, salya arkadan gelen karncalar iin sorun yaratyor, debeleniyorlar. Bu yzden, salya izgisinin dnda iki sra halinde ilerlemek zorunda kalyorlar. Lal renkli ve duman tten salyangozlarn aralarnda yer ald karncalar alay etkileyici. Karnlar ieri ekilmi, soran antenleriyle ounluu karnca bir sr bcek sk aalarn arasndan kyor. Bu akl dnyasnda kesin diye bir ey yoktur, kozmik bir bilmeceyi zmek iin birlikte yrmek dncesi birka bkkn yabanc kifle birka atak gen savay coturuyor. Yzken be yz oluyorlar. Parmaklar yanda Devrim yaylaya kan byk bir ordu halini alyor. Tek artc unsur, kahraman Prensesin durgunluu. Bcekler, Prens 24. bile olsa, birine bu kadar nem verilmesini bir trl anlamyor. Ama 10. destan srdryor ve bunun tipik bir Parmak hastal olduunu aklyor: zel varlklara balanma. OZEL BR QW Mini devrimlerini kurmaya alrlarken, Julie ve yoldatan dirilten bir duygu da tadyorlard: Olaanst bir sr aklamasna, bireysel beynin kollektif bir beyne genilemesi: Akl vcut hapishanesiy'e snrl deildir, zek kafatas maarasyla snrl deildir. Aklnn k'a' tasndan kmas, gittike byyen k dantelli geni bir rt haime dnp etrafna yaylmas iin Julie'nin bunu istemesi yetiyordu. 295 Akl dnyay saracak yetenekteydi. Atom dolu koca bir uval olmadn teden beri biliyordu ama bu ok gl tinsel duyumu alglamak ok farkl bir eydi. Ayn anda, ok gl ikinci bir duygu hissetti: 'Ben nemli deilim." Genilediinden, Karncalar Devrimcileri grubunda kendisini gerekletirdiinden, sonra akln dnyaya geniletme yetenei kazandndan, bireysellii onun iin daha nemsizdi. Julie Pinson ona, sanki kendisini ilgilendirmiyormu gibi, davranlarn dardan izledii biri gibi geliyordu. Bir canlyd o kadar. O da herkes kadar biricikti. Julie kendini ku gibi hafif hissediyordu. Yayordu, gzel ve abuk lyordu, zerinde durmaya demez. Buna karlk u vard: Akl uzam ve zaman bir utan bir uca geebiliyordu, ktan bir rt gibi havalanabiliyordu. te bu lmsz bir bilgiydi. "Merhaba aklm" diye mrldand. Ama herkesinki gibi kapasitesinin sadece %10'unu altran beyniyle byle bir duyguyu iletmeye hazr olmadndan, kafasnn kk darack dairesine dnd. Iktan rts orada, kafasnn dibinde, buruturulmu baya bir Kleenex gibi uslu uslu durdu. Julie masalar karyor, sandalyeler tayor, adrlarn iplerini balyor, atal kazklar akyor, amazonlar selamlyor, bir yapy dengede tutmaya

alan teki devrimcilerin yardmna kouyordu. ini stmak iin bir kadeh hidromel iiyor, i grrken arklar mrldanyordu. Alnnda ve aznn stnde boncuk boncuk ter vard. Aznn s-tndekiler dudak kvrmlarna kaynca, onlar diliyle yalad. Karncalar Devrimcileri, -liseyi nc igal gnlerini projelerini sunmak iin standlar kurmakla geirdiler. Bata, bu i iin derslikleri dnmlerdi ama Zoe aada, avlunun imenleri stnde, adrlarn ve podyumun yaknda amalarnn daha iyi olacan belirtti. Bylece, herkes standlarn gezip ve katlabilecekti. Tipi bir adr, bir bilgisayar, bir elektrik kablosu ve bir telefon kablosu ekonomik, elverili bir hcre yaratmaya yetiyordu. Bilgisayarlar sayesinde, birka saatte, sekiz projenin ou ilemeye hazrd. Komnist devrim "Sovyetler art elektrik" idiyse, onlann devrimi, 'karncalar art bilgisiyar'd. Leopold mimari standnda, ideal evinin model hamurundan boyutlu bir maketini sergiliyordu ve karnca yuvasndaki gibi sy ayarlamak iin toprak ve duvarlar arasnda dolaan scak ve souk hava akmlarnn ilkesini aklyordu. 296 David'in "Sorular Merkezi" standnda geni ekranl bir bilgisayar ve bilgilerin stoklandg ve de kmelendirildii uguldayan iri bir hard-disk sergileniyordu. David makinesini ve an anlatyordu. nsanlar, bilgi aratrma kollar kurmasna yardmc olmay neriyorlard. "Snrl Sorumlu Karncalar Devrimi irketi" standnda, Ji-woong devrimci istekleri sraya koyuyor ve etkinlikleriyle ilgili bilgiler yayyordu. Dnyann hemen her yerinde, liselerde, niversitelerde, hatta klalarda, insanlar benzer deneyleri kendi kurumlarnda rgtlemek iin gnllydler. Ji-woong onlara gnlk deneyimlerinden kard dersleri anlatyordu. enlik yaparak balamak, arkasndan snrl sorumlu bir irket kurmak ve bilgisayar aralarnn yardmyla ubeler yaratmak gerekiyordu. Ji-woong Karncalar Devrimi corafi olarak yayldka, yeni giriimlerle zenginleeceini umuyordu. Zaten, her yabanc Karncalar Devrimine kendileri gibi yapmalarn salk veriyordu. Koreli podyumun, tipilerin, atein yerletirme plann veriyordu. zellikle de, devrimlerinin sembollerini aklyordu: Karncalar, "1 + 1=3" forml, hidromel, Eleusis oyunu... "Moda" standnda, Narcisse'in etrafn amazonlar sarmt. Mankenlik yapyor, ufak tefek ilerine yardm ediyorlard. Kimi bcek motifli giysileri sunuyor, kimi stilistin talimatlanna gre beyaz kumalar zerine motifler iliyordu Biraz tedeki Zoe'nin gsterecek pek bir eyi yoktu, ama insanlar arasnda mutlak iletiim kurma isteini ve burun antenleri gelitirme fikrini aklyordu. nce glmsyorlard, byle bir hneri hayal et-meK iin de olsa, sonunda onu dinliyorlard. Aslnda, herkes bir ke-recik olsun gerekten iletiim kuramamaktan yaknyordu. "Rozet Ta" standnda, Julie karnca yuvasn yerletiriyordu. Gnlller karnca yuvasn kralie dahil olduu gibi karmas iin topra derin kazmasna yardm ettiler. Julie, onu daha sonra biyoloji snfndan getirdikleri bir akvaryuma yerletirmiti. Elence hi eksik deildi. Ping pong salonunda masalar yerlerinde braklmt, turnuvalar arka arkaya devam ediyordu. Video malzemesiyle dil laboratuvan imdi sinema salonu grevi gryordu. Daha ilerde. Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi'nde aklanan Eleusis oyunu oynanyordu. Kural bulma abas, hayal gcn gelitirmek iin mkemmeldi ve ok ksa srede herkesin en sevdii oyun oldu. le yemeklerinin, olabildiince en iyi yemek olmasn takmt' kafasna Paul. "Me kadar iyi beslenirlerse devrimciler o kadar iyi m" tive olurlar" diye aklyordu. Karncalar Devrimi'nin turist rehberlerinde damak zevkinin nemli bir yer tutmasn hayal ediyordu. Mut297 fakta yemeklerin hazrlanmasyla bizzat bilgileniyordu ve egzotik ballar sayesinde yeni yeni tatlar uyduruyordu. Kzarm bal, kavrulmu bal, pudra bal, sos bal, her trl bileimi deniyordu.

Nadem kp frncdan ekmek almalar olanakszd, yedeklerinde un olduuna gre, Devrimin kendi ekmeini retmesini nerdi. Militanlar bir duvar bozup tulalarla bir ekmek frn kurdular. Paul, tam bir ambargo durumunda bile meyve ve sebze ihtiyalarn karlayacak bahelerinin iletilmesini ynetiyordu. "Gastronomi" standnda, Paul kendisini dinlemek isteyenlere iyi yiyecekleri bulmak iin koku duyusuna gvenmek gerektiini anlatyordu. Onun ballar ve sebzelerini kokladn grnce, yemein kaliteli olacan biliyorlard. Bir amazon geldi ve Julie'ye yerel basndan Marcel Vaugirard adnda birinin "devrimin efi' ile telefonla konumak istediini haber verdi. Ona bir eflerinin olmadn sylemiti, ama Julie'yi szcleri olarak gryorlard. Bir mlakat yapmak istiyordu. Telefonu ald. - Merhaba, Bay Vaugirard. Telefonunuza ardm. Olaylar tanmadan olaylar hakknda daha iyi konutuunuzu sanyordum, dedi Julie dikkafal bir tavrla. Pikinlie vurdu. - Gstericilerin saysn renmek isterdim. Polis bana yz kadar evsizin liseye girdiini, normal ilemesini engellediklerini syledi. Sizin deerlendirmenizi almak istiyordum. - Polisin verdii rakamla benim size vereceim rakamn ortalamasn m alacaksnz? Hi gerei yok. Tam tamna be yz yirmi bir kii olduumuzu bilin. - Peki goist misiniz? - Katiyen. - yleyse liberalist misiniz? - O da deil. Telefonun ucundaki adam sinirli gibiydi. - nsan ister istemez ya sada ya solda olur, dedi. Julie kendini bkkn hissetti. - ki ynden baka dnemiyor gibisiniz, diye gen kz i ekti. Sadece saa ya da sola ilerlenmez. leri ya da geri de gidilebilir. Biz, "ileri" gidenlerdeniz. Marcel Vaugirard bu cevab iyice kafasna yazd. nceden yazd-gyla denk dmemesi onu hayal krklna uratmt. Julienin yannda konumalar dinleyen Zoe, telefonu kapt: 298 - Bizi ille de bir partiye balamak istiyorlarsa, bunu bulmalar ve adn "evrimci" parti koymalar gerekecek, diye bilgi verdi. Bizler insann ok abuk evrimlemesini istiyoruz. - Eveet, dndm gibi sizler solcusunuz, sonucunu kard yerel gazeteci, rahatlamt. Bir kez daha her eyi nceden anlam olmann memnunluuyla, telefonu kapad. Marcel Vaugirard bulmaca zmeye baylrd. Her eyin yerli yerine oturmasn isterdi. Ona gre, makaleler pek deimez unsurlarn yerlerine yerletirildii bulmaca kareleriydi. Bylece bir dizi karesi vard. Biri siyasal makaleler iin, biri kltrel olaylar iin, biri gnlk haberler iin, biri de gsteriler iin. Baln oktan hazrlad makalesini daktilo etmeye balad: "Yksek gzetim altnda bir lise." Bu konumadan sinirleri bozulan Julie, tuhaf bir yemek ihtiyac duydu. Paul'n standna gitti. Podyumun grltsnden rahatsz olmamak iin standn yerini douya evirmiti. Birlikte be duyudan konutular. Paul'e gre, insanlar bilgilerin yzde seksenini beyinlerine aktarmak iin sadece grme duyusuyla yetiniyorlard. Burada bir sorun vard, nk bylelikle grme, btn teki duyular daraltan zorba bir duyu haline geliyordu. Bunu anlamas iin fulanyla ak gri gzlerini balad ve ondan parfm orgundan kan kokular tanmlamasn istedi. Oyuna candan katld. Kekik ya da lavanta gibi basit kokular rahatlkla tand, kz yahnisini, kullanlm orab ya da eski deriyi adlandrrken burnunu kst. Julie'nin burnu uyanyordu. Gzleri hl kapal, yasemin ve naneyi tand. Kk bir baar, hatta domatesin kokusunu bile tanmlamay baard. - Merhaba burnum, dedi. Paul, kokularn mzik gibi, renkler gibi titreimlerden olutuunu anlatt ve gzleri kapalyken tatlar semesini nerdi.

Tatlar glkle tanmlanan besinleri test etti. Uyanan btn da-magyla, onlar adlandrmaya alt. Sadece drt tat vard aslnda: ac, eki, tatl, tuzlu. Onlara aramasn veren burundu. Her besin lokmasnn iniini dikkatle izliyordu. eit eit mide zsulannn ie koyulmak iin bekledii midesine inmeden, eperlerine srtne srtne yemek borusunda kayyor. Btn bunlan akjlayabildigine aarak glyor. - Merhaba midem! Vcudu yemek yemekten mutluydu. Sindirim sistemi kendisini ona tantyordu. ok uzun zamandr hapisti. Besin lgnl gibi bir eye tutulduunu hissetti, itahszlk krizlerini ok iyi hatrladndan, vcudu yeniden onlardan yoksun kalmak korkusuyla en ufak besin maddesine artk smsk sarlyordu. 299 Artk vcuduna kulak veriyordu. zellikle ekerler ve yal besinler houna gidiyordu. Gzleri hl bal, Paul ona tatl, tuzlu pasta lokmalar, ikolata, zm, elma ve portakal uzatt. Her seferinde dilini dinliyor ve tadna bakt eyin adn sylyordu. - Organlar onlar kullanmay dnmediimizde uyurlar, dedi Paul. Sonra gzleri hl bal olduundan, onu azndan pt. Julie ir-kildi, duraksad ve sonunda onu itti. Paul iini ekti: - Affet beni. Gzndeki ba kardnda, Julie neredeyse ondan daha skntlyd: - nemli deil. Bana darlma, u sra aklm bunda deil. Dar kt. Sahneyi izlemi olan Zoe admlarn onun admlarna uydurdu. - Erkeklerden holanmaz msn? - Genel olarak, tensel dokunulardan nefret ederim. Bana kalsayd, yle ya da byle elini kapan ya da omuzlarn saran btn insanlardan korunmak iin bir tamponla donanrdm. Selamlama iin pcn kanlmaz olduunu dnenleri saymyorum. Yanaklarn salya iinde brakyorlar, bu... Zoe, Julie'ye cinsellikle ilgili birka soru daha sordu, ve on dokuzunda onun gibi ho bir kzn hl bakire olduunu renince arp kald. Julie cannn cinsel iliki ekmediini, nk anne babasna benzemek istemediini aklad. Ona gre, cinsellik bir ift oluturmaya, arkasndan evlilie giden ilk admd, ksacas bu ihtiyar burjuvalara gre bir hayatt. - Karncalarda apayr bir kast, cinsiyetsizler vardr. Onlar rahat brakyorlar ve durumlarndan gayet honutlar. Gn boyunca "evde kalm kz" ya da "yalnzlk" gibi eylerle kafalar iirilmiyor. Zoe kahkahay bast ve onu omuzlarndan tuttu. - Biz bcek deiliz. Bizler farklyz. Bizde cinsiyetsizler yok. - imdilik yok. - Mesele u, sen asl kavram grmyorsun: Cinsellik sadece reme deil bir zevktir de. nsan seviirken zevk alr. Zevk veririz. Zevk alrz. Julie, kukuyla yzn buruturdu. imdilik bir ift oluturmaya gereksinim duymuyordu. Ne de hangi biimde olursa olsun tensel dokunua. 300 ANSKLOPEDt BEKARLIK KARITI YriTEM: 1920'lere kadar. Pirene-ler'de baz kylerin halk ift sorununu kknden zml-yordu. "Evlilikler gecesi" denilen bir gece vard. O gece, on alt yandaki delikanllar ve gen kzlar bir araya getiriliyordu. Kzlarn saysnn erkeklerin says kadar olmas iin nlem alyorlard. Dan yamacnda, ak havada byk bir enlik yaplrd. Btn kyller bol bol yiyip iiyorlard. Belli bir saatte, kzlar ok nceden giderler, koup korulukta saklanrlard. Saklamba oynuyormu gibi, olanlar da onlar yakalamaya giderlerdi. Bir kz ilk kefeden onu sahiplenirdi. Doal olarak en arananlar en gzelleriydi. Kendilerini saklandklar yerde bulanlar reddetme haklar yoktu. Onlar ilk kefedenin ille de en yakkllar olmas gerekmiyordu. En hzl, en gzlemci, en kurnaz olanlarn ans daha fazlayd. tekiler daha az albenili kzlarla yetinmek zorundaydlar, nk hibir olann kzsz kye dnmesine izin verilmezdi. Daha ar ya da daha beceriksiz biri irkin bir kz ele geirmeye karar vermez de elleri bo dnerse, kasabadan kovulurdu.

Bereket versin, gece ilerledike, karanlk daha az gzellere stnlk salyordu. Ertesi gn,dnleri yaplyordu. Bu kyde, evde kalmlarn pek az olduunu belirtmek gerekmez. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. ATELE VE ALT ENEYLE Parmaklar yanda karnca devrimcileri uzun bir alay halinde ilerliyor; otuz bin bireyden oluan bir kitle oluturuyorlar. Yedi-bei-nakan kentinin nne ulayorlar. Site ieriye girmelerine izin vermiyor. Bu hasm karnca yuvasn Parmaklar yanda devrimciler atee vermek istiyorlar, ama bu olanaksz grnyor, nk tutumaz yeil otlardan bir kubbe ile rtl. O zaman, Prenses 103. evreden yararlanmaya karar veriyor. Siteye hkim yarn tepesinde kocaman bir kaya var. Bu yuvarlak koca kayay kentin stne frlatmak iin kaldra kullanmak yeter. Sonunda kaya kmldamaya karar veriyor, nce sallanyor, sonra hareket ediyor ve yumuak yapraklardan kubbenin stne gmlyor. Yz bin nfuslu bir kentin stne den en byk, en ar bomba bu. Geriye yuvaya, en azndan kalanlara boyun edirmek kalyor. 301 Akam, yamyass olmu kentte devrimciler karnlarn doyururken, Prenses 103. yine Parmaklarn garip trelerinden sz ediyor ve 10. kokulu notlar alyor: Yapbilim: Parmaklarn yaplar evrimlemiyor. Kurbaalarda, sualt yaam, bin yl sonunda, suya daha iyi adapte olmalar iin ayaklannn ucunda perdelerin olumasna yol amtr, oysa insanda, her ey takma organlarla zmleniyor. insan suya adapte olmak iin, istedii zaman kard, istediinde takt perdeler retiyor. > Bylelikle, suya yapsal olarak adapte olmas ve doal perdelerin kmas iin bir milyon yl beklemesi gerekmiyor. Havaya uyum salamak iin kulan taklit eden uaklar bile retiyorlar. Scaa ya da soua uyum salamak iin krk biiminde giysiler retiyorlar. Bir trn eskiden vcudunu oluturmak iin milyonlarca yl verdii eyi insan yapay olarak sadece birka gnde, evresindeki malzemeleri kullanarak retiyor. Bu becerisi, yapsal evriminin kesin bir ekilde yerini alyor. Biz karncalar da uzun zamandan beri evrimlemiyoruz, nk sorunlarmz yapsal evrilmeden farkl bir biimde zyoruz. D biimimiz yz milyon yldan beri ayn, baanmzn bir kant bu. Biz oluumunu tamamlanm bir hayvanz. Oysa yaayan btn teki trler doal elemeye tabidir: Leiler, iklimler, hastalklar. Sadece insanlar ve karncalar bu baskdan uzaktr. kimiz de sosyal sistemlerimiz sayesinde baardk. Yeni doanlarmzn neredeyse tm yetikinlik ana ulayor ve mrmz uzuyor. Yine de, insann ve karncann karsnda ayn sorun duruyor evreye uyum gstermeyi braktklarndan, onlara sadece evreyi kendilerine uymaya zorlamak kalyor. Kendileri iin en rahat dnyay hayal etmek zorundalar. Durum byle olunca, sorun biyoloji sorunu deil, ama bir kltr sorunudur. Daha tede, ate mhendisleri deneylerine yeniden balyorlar. 5. sivriltilmi allar koltuk denekleri gibi kullanarak iki aya zerinde yrmeye alyor. 7. 103.'nn servenlerini ve Parmak-lar' kefetmesini gsteren freskine devam ediyor. 8. allar ve yapraklardan rlm kefeler yardmyla dengeli kaldralar retmeye alyor. 302 Parmaklar hakknda uzun uzun konumaktan, Prenses 103. yorulduunu hissediyor. Yeniden 24.'nn yazmak istedii sagay dnyor: Parmaklar. Prens yangnda ldne gre, ilk karnca romannn douunu grme ans da kalmad demektir.

5. iki aya zerinde yrmeye alrken bir kez daha dtkten sonra, 103.'nn yanna geliyor. Sanatn sorunu ok krlgan ve tanmasnn zor olmas diyor. 24.'nn romanyla doldurmaya giritii yumurta, uzun mesafelere tanamazd. Onu bir salyangoza koymalydk, diyor 103. 5. salyangozlarn bazen karnca yumurtalarn yediklerini hatrlatyor. Ona gre, hafif, tanabilir ve tercihen karndanbacakllann yemedii bir karnca roman sanat bulmak gerekiyor. 7. freskinin yeni bir unsuruna balamak iin bir yaprak alyor. Bunu da asla tayamayacaz, diyor 5. Sanatn ok yer tuttuunu kefetmiti. ki karnca ba baa veriyorlar ve birden 7.'nin aklna bir fikir geliyor: Kabuklar izmek. Meden eneklerinin ucuyla karncalarn kabuklarnn stne dorudan doruya motifler izmesinlerdi? Fikir 103.nn houna gidiyor. Parmaklarn da "dvme" adn verdikleri bu tr bir sanatlar olduunu biliyor. Derileri yumuak olduundan, deriye renk katmak zorundalar, oysa bir kannca iin, bir amber parasym gibi kitini eneinin ucuyla izmekten daha kolay ne var? 7.'nin iinden 103.'nn kabuunu izmek geliyor, ama gen Prenses olmadan nce, ihtiyar bir kif olan kzl karncann zrh o kadar ok izilmiti ki, bu iziin seilmesi ok zor olacakt. O zaman, birliin en gen karncas, en azndan zrh pnl prl olan 16.'yi armaya karar veriyorlar. 7. bir i gibi kulland sag eneinin ucuyla, kafasna esen motifleri zenle izmeye giriiyor, tik aklna gelen, alevler iinde bir kannca yuvas izmek oluyor. Bunu gen Bel-o-kanlnn kamna iziyor. izikler, girinti kntlar ve ip gibi dizilen olduka uzun kvrmlar oluturuyor. zellikle hareketi alglayan karncalar, alevlerin uzunluundan ok ekillerinin ayrntlaryla ilgileniyor. MAXMEN EVMDE Maximilien akvaryumundan l gupileri kard. u son iki gn, zorunlu olarak onlarla pek ilgilenememiti ve bir kez daha, balklar onu en kt biimde paylyorlard: Kendilerini lme brakarak. "Genetik melezlemeden gelen ve sadece estetik grnlerine gre elemeden geirilen u akvaryum balklan yine de ok krlganlar" diye dnd polis ve daha vahi, daha az gzel ama daha iyi uyum salayan ve daha dayankl trler sesem daha iyi etmez miydim, diye geirdi aklndan. 303 Leleri pe att ve akam yemeini beklemek zere salona geti. Kanepenin zerine braklm Fontainebleau Borazn'n ald. Son sayfada, Marcel Vaugirard'u "Yksek gzetim altnda bir lise" balkl ksa bir yazs vard. Bir an, bu gazetecinin orada olup bitenlerden halk haberdar etmesinden korktu. Hayr, aslan Vaugirard iini iyi yapyordu. Goistlerden, serserilerden, gece grlt patrt koparmalarndan ikyeti olan komulardan sz ediyordu. Makaleyi kk bir fotoraf, elebann bir portresi tamamlyordu. Altnda "Julie Pinson, antz ve asi" yazlyd. "Asi? Aykr bir gzellik" diye dnd polis. Hi fark etmemiti ama Qaston Pinsonun yumurca gerekten de gzeldi. Aile sofraya geti. Mn: Tereyal salyangoz ve pilavl kurbaa budu. Karsna gz ucuyla bakt ve birden onda tahamml edilmez trl trl davranlar kefetti. Sere parman kaldrarak yiyordu. Durmadan glmsyor ve gzlerini ona dikiyordu. Marguerite televizyonu ama iznini kopard. 423. Kanal. Hava durumu. Byk kentlerde kirlilik dzeyi alarm izgisini at. Nefes darl sorunlarnn yan sra, gz yanmalar olaylar artt. Hkmet bu konuda Parlamentoda bir grme amay ngryor, bu arada sorunun zm iin uzmanlardan oluan bir komite oluturuldu. Onlarn hazrlayaca rapora gre... 67. Kanal. Reklam: "Yourt Yeyin! Yourt yeyin! YOURT YEYN!" 622. Kanal. Elence. Ve imdi de "Dnce Kapan"; hep alt kib-ritli ve sekiz eitkenar gen bilmecesi... Maximilien, kznn elinden uzaktan kumanday ekip ald ve televizyonu kapatt. - Hayr, yapma baba! Madam Ramirez'in alt kibritle sekiz gen oluturma bilmecesini zp zemediini renmek istiyorum!

Aile babas dn vermedi. imdi uzaktan kumanday o tutuyordu elinde; insanlk ailesinin her hcresinde, bu krallk asasna sahip olan ailenin reisiydi. Maximilien kzndan tuzlukla oynamay brakmasn ve karsndan bu kadar byk lokmalar yutmaktan vazgemesini istedi. Her ey onu sinirlendiriyordu. Kars, kendisinin yaratt piramit biiminde yeni bir pastadan almasn nerince, artk dayanamad, sofradan kalkmay ve gidip brosuna snmay tercih etti. Maximilien, rahatsz edilmemek iin kapsn srgledi. 304 MacYavel srekli akt. Evrim oyununa girmek iin bir tua dokunmas yetiyordu. Tam gelime halindeyken son Mool uygarln tehdit eden yabanc uygarlklarla savaarak rahatlayabilirdi. Bu kez, her eyi orduya yatrd. Tarma, bilimsel aratrmalara, eitime, hizmetlere yatrm yoktu artk. Sadece byk bir ordu ve zorba bir hkmet. Bu seimi ilgin sonular verince, ok ard. Mool ordusu, yolu stndeki btn kentleri igal ederek, batdan douya, talyan Alpleri'nden in'e doru ilerledi. Tarmdan salayamad yiyecekleri talanla salyorlard. Vazgetikleri bilimi fethettikleri kentlerin laboratuvarlanna el koyarak elde ediyorlard. Eitime gelince, artk gerei yoktu. Ksacas, askeri bir dikta ile her ey abuk ve iyi iliyordu. Sava arabalar, mancnkiaryla kendini 1750 ylnda buldu. Gezegende zaptetmedii yer kalmamt. Me yazk ki zorbalk evresinden aydnlanmac monari evresine geirmeye alt bakentlerden birinde bir ayaklanma oldu. Zamanlama yanl olduundan, kontrol ele almay baaramad ve ayaklanma baka kentlere yayld. Kk ama demokratik komu bir ulus, o zaman uygarln kolaylkla igal etti. Birden ekranda bir satrlk metin grnd. - Oyunda deilsin. Cann skan bir ey mi var? - Nereden biliyorsun? Bilgisayar hoparlrlerinden yaynlad: - Tularma vuruundan. Parmaklarn kayyor ve bir tua her seferinde iki kez vuruyorsun. Sana yardm edebilir miyim? Komiser ard: - Bir liseliler ayaklanmasn bastrmada bir bilgisayarn bana ne gibi bir yardm olabilir? - Pekl... Maximilien bir tua bast. - Bana baka bir oyun ver. Bana en iyi byle yardm edersin. Oynadka, iinde yaadm dnyay ve atalarmn yapmak zorunda kaldklar seimleri daha iyi anlyorum. 1980 ylna kadar ilerlettii Smer tipi bir uygarlkta karar kld. Bu kez, mantkl bir gelime izlemeyi baard: Despotizm, monari, cumhuriyet, demokrasi. Teknolojik bakmdan ilerlemi byk bir ulus kurmay baard. Beklenmedik bir anda, 21. Yzyln ortasnda, halk bir veba salgnnda krld. Halknn hijyenine yeterli zeni gstermemiti, zellikle de byk kentlerde kanalizasyonlar kurmay atlamt. rgtl tahliye eksikliinden, ylan atklar gbre haline dnt ve bu yzden kentleri fareler istila etti. MacYavel, hibir bilgisayarn byle bir hataya dmeyeceini belirtti. 305 Tam o anda, Maximilien, gelecekte hkmetlerin bana bir bilgisayar getirmenin belki daha iyi olacan dnd, nk bir tek o hibir ayrnty unutmuyordu. Bir bilgisayar asla uyumaz. Bilgisayarn salk sorunlar yoktur. Bilgisayarn cinsel bozukluklar yoktur. Bilgisayarn ailesi, dostlar yoktur. MacYavel haklyd. Bir bilgisayar kanalizasyonlar yaptrmay atlamazd. Maximilien Fransz tipi bir uygarlkla yeni bir oyuna balad. Oynadka, znde ktle eilimli, uzun vadede kann gremeyen, sadece yakn zevklere dkn insan doasndan ekiniyordu. Tam o srada, ekranda, 1635te bakentlerinden birinde bir renci devrimine tank oluyordu. Arzuladklar hemen yerine getirilmeyen mark ocuklar gibi tepmiyordu renciler... Birliklerini rencilerin zerine sald ve onlar yok etti. MacYavel ilgin bir gzlemde bulundu:

- insan hemcinslerini sevmiyor musun? Maximilien, buzdolabndan bir kutu bira ald ve iti. Sanal uygarlklarla elenirken kursan serinletmek houna gidiyordu. Son direnme adacklarnn da hakkndan geldi, devrim tamamen bastrlnca> daha gl gvenlik nlemleri ald, halkn ne yaptn, ne ettiini daha iyi kontrol etmek iin video kameralar yerletirdi. Maximilien, halknn gidip geliini, dnelemesini, bcekleri gzlemler gibi seyretti. Sonunda cevap vermeye raz oldu. - nsanlar seviyorum... onlara ramen. Alem Giderek, Devrim hummal bir bulu yerine dnd. Fontainebleau'de, enliin ald boyutlar sekiz ncy biraz amt. Podyumun ve onlarn sekiz standnn dnda, avlunun her yerinde mantar gibi standlar ve masalar bitmiti. Bylece, gen devrimcilerin yaptlarn sergiledikleri "resim", "heykel", "bulu", "iir", "dans", 'bilgisayar oyunlar" standlar dodu. Lise, yava yava herkesin birbirine sen dedii, zgrce birbirine yanat, elendii, kurduu, test ettii, deney yapt, gzlemledii, tat ald, oynad ya da sadece dinlendii renkli bir ky haline geldi. Podyumda, Francine'in sentetizryle, her trden binlerce orkestra yeniden retilebiliyordu ve gece gndz, bundan yararlanmak isteyen az ok deneyimli mzisyenler hi eksik olmuyordu. Burada da, gelimi teknoloji daha ilk gnde ilgin bir olay yaratt: Dnynn btn mziklerini melezletirme. Karncalarn Devrimi / F-.20 506 Bylece bir gn Hintli bir sitar satcsnn bir oda mzii grubuna katldn, bir caz antzne balinal vurmal alglar grubunun elik ettiini grdler. Mzie dans katld, bir Japon kabuki tiyatrosu danss, Afrika tam tam ritmiyle kelebek dans yapt; Arjantinli bir tango danss Tibet mziiyle gsteri yapt; operada oynayan drt dans okulu rencisi New Age'n szlen mziiyle antra yaptlar. Sentetizr yetmediinde, yeni alglar retiyorlard. En iyi paralar kaydediliyor ve bilgisayar anda yaynlanyordu. Ama Fontainebleau Devrimi yaynlamakla yetinmiyordu, San Francis-co'da, Barcelona'da, Amsterdam'da, Berkeley'de, Sidney'de ya da Se-ul'de dier Karncalar Devrimleri"nin yaratt mzikleri de alyordu. Dnya bilgisayar ana balanm bilgisayarlara kameralar ve saysal mikrofonlar yerletirerek, Ji-woong birok yabanc Karncalar Devriminden mzisyenleri ayn anda ve canl olarak bir araya getirmeyi baarmt. Bateri Fontainebleau'den, ritm ve lead gitar San Francisco'dan, vokaller Barcelona'dan, klavye Amsterdam'dan, kontrbas Sidney'den ve keman Seul'dendi. Her trl kkenden gruplar, saysal otoyolda arka arkaya yer alyorlard. Amerika'dan, Asya'dan, Avrupa'dan, Avusturalya'dan, deneysel ve krma bir dnya mzii yaylyordu. Fontainebleau Lisesinde, artk ne uzamda ne de zamanda snr vard. Lisenin fotokopi makinesi gnn mnsn basmak iin durmadan dnyordu. Gnn belli bal olaylarnn zeti: Mzik topluluklar, tiyatro, deney standlar, vb. ayrca iirler, ykler, tartma yazlar, tezler, Devrimin alt ubelerinin statleri ve hatta ksa sreden beri Julie'nin ikinci konserde ekilmi fotoraflar ve tabii Paul'n mns. Kuatlanlar, tarih kitaplarnda ve kitaplkta, byk devrimcilerin ya da kendilerine uygun gelen eski nl rocklarn portrelerini aram, bulmulard ve onlar kurumun koridorlarnda sergilemilerdi. Lao tzu, Gandi, Peter Gabriel, Albert Einstein, Dalai Lama, Beatles, Philip K. Dick, Frank Herbert ve Jonathan Swift. Julie, Ansiklopedinin sonundaki bo sayfalara unlar not ald: "54 nolu devrim kural: Anari yaratclk kaynadr. nsanlar, toplumsal baskdan kurtulunca, doal olarak yaratmaya, gzellii ve zeky aramaya, aralarnda olabildiince iyi iletiim kurmaya giriiyorlar. Humuslu toprakta, en kk tohumlar byk aalar ve gzel meyveler verir." Snflarda kendiliinden tartma gruplar oluuyordu. Akam, gnlller dardaki genlere yorganlar datyorlard. Genler, insan scakln

beslemek iin birbirlerine sokularak ikier ya da er, yorganlara sarnyorlard. 307 Avluda, bir amazon tai chi chuan gsterisi yapt ve bu binlerce yllk jimnastiin hayvan davranlarn taklit ettiini aklad. Onlar taklit ederek, zihniyetlerini daha iyi anlyorlard. Danslar bu fikirden esinlendiler ve karnca hareketleri yaptlar. Bu bceklerin hareketlerinin esnek olduunu saptadlar. ncelikleri egzotikti ve kedilerinkin-den ve kpeklerin kinden ok farklyd. Danslar kollarn anten gibi kaldrarak ve birbirine srterek yeni admlar kefettiler. - Marihuana ister misin? diye nerdi gen bir seyirci sigarasn Ju-lie'ye uzatarak, - Hayr, teekkr ederim. Gaz halinde trofalaksi, ne olduunu bilirim, ses tellerimi mahvetti. Utuumu hissetmem iin bu byk enlii seyretmek yetiyor bana. - anslsn, coman iin az ey yetiyor sana... - Sen buna az ey mi diyorsun? diye ard Julie. Ben bu kadar byleyici bir ey daha grmedim. Julie, bu curcunaya biraz ekidzen vermenin nemli olduunun bilincindeydi, yoksa Devrim kendiliinden yklrd. Btn bunlara bir anlam nermek gerekiyordu. Gen kz feromon iletiimi iin getirilen akvaryumdaki karncalar tam bir saat boyunca dikkatle izledi. Edmond Wells, ideal bir toplum yaratmak isteniyorsa, karnca davranlarn gzlemlemenin ok yardm olacan belirtiyordu. O, kavanozda salaka ilerle urayor gibi grnen olduka itici kk, kara hayvanlardan baka bir ey grmedi. Sonunda belki de tm satrda yanlgya dt sonucuna vard. Edmond M/ells, kesin sembollerle konuuyordu. Karncalar karnca, insanlar insand. Onlardan bin kez daha kk bceklerin yaam kurallar insanoluna uygulanamazd. Yukar katlara kt, tarih retmeninin masasna oturdu, esinlenebilecekleri baka devrim rnekleri aramak iin Ansiklopediyi at. Ftrist hareket tarihini buldu. 1900-1920 yllan arasnda, hemen her yerde sanat akmlar tremiti, isvire'de dadaistler. Almanya'da ekpresyonistler, Fransa'da srrealistler, talya ve Rusya'da ft-ristler ortaya kmt. Bu sonuncular, makinelere, hza ve genel olarak her trl ileri teknolojiye hayranlk duyan sanatlar, airler ve filozoflard. nsan bir gn makinenin kurtaracana inanyorlard. Zaten, ftristler robot grnnde oyuncularn insanlann imdadna kotuu tiyatro oyunlar sahnelediler. Oysa, kinci Dnya Savann ncelerinde, talyan ftrstler, makinelerin ba temsilcisi Diktatr Renito Mussolini'nin vaaz ettii ideolojiyi benimsemi olan Marinet508 ti'ye katldlar. Saldr tanklarndan ve savaa ynelik teki aralardan baka ne yaptryordu ki? Rusya'da, ftristlerden bazlar ayn nedenlerle Joseph Stalin'in komnist partisine girdiler. Her iki durumda da politik propaganda iin kullanldlar. Stalin katletmediklerini Gulag'a gnderdi. Arkasndan, Julie srrealist hareketle ilgilendi. Sinemac Luis Bu-nuel, ressamlar Max Ernst, Salvador Dali ve Rene Magritte, yazar Andre Breton, hepsi sanatlaryla dnyay deitirebileceklerini dnyorlard. Bu bakmdan, her biri kendi tercih ettii alanda alan sekizler etesine benziyordu. Bununla birlikte, srrealistler i ekimelerde yitip gidecek kadar an bireyciydiler. Altml yllarn Fransz sitasyonistlerinde ilgin bir rnek bulduunu sand. Onlar, yalan haberle devrimi salk veriyorlard ve "gsteri toplumu'nu reddederek medya dnyasndan iddetle uzak duruyorlard. Zaten, daha sonraki yllarda, nderleri Guy Debord televizyondaki ilk mlakatndan sonra intihar edecekti. Ondan sonra, birka 68 Mays hareketi uzmannn dnda, sitasyonistler unutulup gittiler. Julie gerek devrimlere geti. Yakn bakaldrlar arasnda, Meksika'nn gneyinde Chiapas Yer-lileri'nin bakaldrs vard. Bu zapatist hareketin banda. Yarbay Marcos vard, o da kahramanlklarnda hep mizah havas olmasn isteyen bir devrimciydi. Yine de, hareketi ok somut toplumsal sorunlara dayanyordu: Meksika Yerlilerinin

sefaleti ve Amerikal Yerli uygarlklarnn ezilmesi. Ama Julie'nin Karncalar Devrimi hibir toplumsal fkeye dayanmyordu. Bir komnist onu "kk burjuva devrimi" olarak nitelendirirdi ve tek gerekesi hareketsizlikten bkknlkt. Baka bir ey bulmak gerekiyordu. Tamamen askeri devrimler erevesinden kp, kltrel devrimlere gemek iin Ansiklope-d/"nin sayfalarn evirdi. Jamaika'da Bob Marley. kisinin de mzikten yola km olmalar bakmndan, rasta devrimi onlarn devrimine yaknd. Buna bar bir sylem, yreklere ileyen bir mzik, yaygn ganja kullanm, kkenlerini ve sembollerini eski bir kltrden alan bir mitoloji ekleniyordu. Rastalar, Kral Sleyman'la Saba Melikesi'nin yksn kendilerine kaynaka yapmlard. Ama Bob Marley toplumu deitirmek istememiti, o sadece mritlerinin gevemesini; saldrganlklarn ve tasalarn unutmalarn istemiti. Birleik Amerika da baz quaker ya da amish cemaatleri ilgin birlikte yaama biimleri ortaya koydular, ama kendi istekleriyle dnya-dan kopmulard ve yaam kurallar sadece inanlar stne kuruluy-du. Ksacas, doru drst ileyen laik cemaatler iinde, bir sredir r 309 sadece srail'deki kibbutzlar vard. Parann olmad, kaplann kilitlenmedii ve herkesin birbirine yardm ettii kyler oluturduklarndan kibbutzlar Julie'nin houna gidiyordu. Bununla birlikte, kibbutzlar her bir yelerinin topra ilemelerini istiyorlard; oysa ne ilenecek toprak, ne inekler, ne de balar vard. Dnd, trnaklarn kemirdi, ellerine bakt ve birden bir imek akt. zm bulmutu. Epeydir burnunun dibinde duruyordu, bunu daha nce nasl dnememiti. rnek alnmas gereken... ANSKLOPED CAriLI ORGANZMA: Kimsenin vcudumuzun farkl blmleri arasndaki mkemmel uyumu kantlamaya ihtiyac yoktur. Btn hcrelerimiz eittir. Sa gz sol gz kskanmaz. Sa akcierin sol akcierle bir alp veremedii yoktur. Vcudumuzda btn hcrelerin, btn organlarn, btn blmlerin tek ve ayn amalar vardr: En iyi biimde ileyebilmesi iin btn organizmaya hizmet etmek. Hcrelerimiz hem komnizmi hem anarizmi tanr, stelik de baaryla. Hepsi eit, hepsi zgrdr, ama ama ortaktr: Olabildiince iyi bir biimde birlikte yaamak. Hormonlar ve sinirsel akzlar sayesinde, bilgi annda btn vcudumuzda dolar ve sadece ihtiyac olan blgelere aktarlr. Vcutta ef, ynetim, para yoktur. Tek varlklar eker ve oksijendir ve hangi organn bunlara gereksinimi olduunu organizmann btn karar verir. rnein, hava souk olduu zaman, insan vcudu en hayati blgeleri beslemek iin ellerin ve ayaklarn ucunu biraz kandan yoksun brakr. Bu yzden ilk olarak el ve ayak parmaklar morarr. Vcudumuzda mikro kozmik dzeyde olan makro kozmik dzeyde kopya ederek, uzun zamandan beri kusursuzluunu kantlam bir rgtlenme sistemini kendimize rnek alabilirdik. Edmond VVells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. 310 BEL-OKAN SAVAI Parmaklar Devrimi srnen bir sarmak gibi yaylyor. imdi bceklerin says elli bini at. Salyangozlara eyalar ve yiyecekler yklenmi. Bu byk orduda, gzde sanat modas elbette gsne ate motifi izdirmek. Karncalara yava yava orman seren bir yangnmlar gibi geliyor, u farkla ki onlar orman mahvetmiyorlar, sadece Parmaklarn varln ve yaama tarzn yayyorlar. Devrimci karncalar, binlerce bitkibitinin iyilik ediyormucasna otlandklar ardlarla rtl bir ovaya kyor. Onlar avlamak iin kovalarken ve formik asit fkrtarak vururken, bir ey kanncalar ok artyor: Hi grlt yok. Karncalarda, temel iletiim biimi koku olsa da, sessizlie duyarsz deildirler. Admlarn yavalatyorlar. Bir otun arkasnda, bakentleri Bel-o-kan'n akllara durgunluk veren karaltsn gryorlar. Ana site Bel-o-kan.

Ormann en byk karnca yuvas Bel-o-kan. En byk karnca sylencelerinin doduu ve ld Bel-o-kan. Ana kentleri onlara daha geni ve daha yksek gibi geliyor. Site, yalandka sanki iiyor. Bu canl yerden binlerce kokusal ileti yaylyor. 103. bile onu tekrar grmekten duyduu heyecan saklayamyor. Demek buraya tekrar dnmek iinmi btn bunlar. Binlerce aina kokuyu tanyor. Daha gencecik bir kifken bu otlar arasnda oynard. lkbaharda ava karken bu yollardan gemiti. rperiyor. Baka artc bir olay sessizlii bir kat daha artryor: Metropol evresinde hibir faaliyet yok. 103. oraya giden yollarda, hazinelerini srye srye gtren, giri kzorlatran binlerce avc grmt. imdiyse kimseler yok. Karnca yuvasnda kmlt yok. Ana-kent, ele avuca smaz kznn yeni bir cinsiyet, Parmaklar yanda devrimciler topluluu ve salyangozlarn srtnda tten kzlerle geri dnmesini grmekten memnun grnmyor gibi. Ona her eyi aklayacam, diye yayn yapyor 103. byk site ynnde. Ama bunu yapmak iin artk ok ge: Piramidin arkasndan, iki yanmdan iki uzun sra halinde askerler kyor. Bu iki uzun askeri kol, Prensese Bel-o-kan'n enekleri gibi grnyor. Kardeleri kutlamak iin deil, ama onlar tutuklamak kararlla' la kouyorlar. Gerekten de, tabu atei kullanan ve yukarnn cana-varlanyla ittifak tavsiye eden Parmaklar yanda devrimci karncalarn yaklat haberinin ormana yaylmas uzun srmemiti. 311 5. dman gryor ve telalanyor. Karda dman birlikler, 103.'ye daha kck bir ocukken aladklar taktiklere uygun bir biimde sava dzeni alyor: nde, for-mik asit salyalar yapacak topular, sa cenahta drtnala saldracak svariler, sol cenahta uzun, keskin enekli askerler ve arkada yarallarn iini bitirecek olan kk enekli askerler. 103. ve 5. dmanlarnn kimliini saptamak iin antenlerini saniyede 12.000 titreimle hareket ettiriyorlar. Onlann karsnda zayf kalyorlar. eitli trlerden elli bin Parmaklar yanda devrimcinin karsnda, trde ve sava yz yirmi bin Bel-o-kanl asker. Prenses, son bir barma ars yapyor. Kuvvetlice yaynlyor: Askerler bizler kardeiz. Bizler de Bel-o-kanlyz. Siteyi tehdit eden byk bir tehlikeyi haber vermek iin geri dndk. Parmaklar orman igal edecekler. Bir tepki yok. Prenses 103. anteniyle beyaz pankart gsteriyor. Bunun tehdidin sembol olduunu belirtiyor. Anne ile konumak istiyoruz. Bu defa, Bel-o-kanllann enekleri bir tapan gibi, kuru odun grl-tsyle dikiliyor. Federal birlikler saldrmaya kararllar. Nefes tketecek zaman deil. Hemen bir savunma stratejisi gelitirmek gerekiyor. 6. iri enekli askerlere saldrmak iin glerini sa cenaha yneltmelerini neriyor. Atele, bu koca hdk hayvanlan aalatp saf deitirmelerine ve kendi birliklerine saldrmalarna yol aacak kadar panik yaratacaklarn umuyor. Prenses 103. fikri beeniyor ama kzlerin svari birlikleri zerinde daha etkili olacan dnyor. Hemen bir toplant yapyorlar. Parmaklar Devriminin sorunu, kitle savanda nasl tepki gsterecekleri bilinmeyen eitli trlerden bceklerden olumas. Sava enekleri bile olmayan btn bu kk karncalar ne yapacaklar? Kzleri tayan ve ok ar hareket eden salyangozlarda cabas... Dman karncalar sardnda, asl onlar panie kaplabilirler. Federal ordu, kastlara, eneklerin boyuna, antenlerin duyarllna gre dizilmi taburlar halinde; amansz ilerliyor. Yeni takviye kuvvetler geliyor. Saylar ne kadar? Byk olaslkla yz binlerce.

Dman yaklatka, Parmaklar yanda devrimciler sava batan kaybettiklerini anlyorlar. Turist olarak gelmi kk bceklerin ou vazgeip kamay yeliyor. 312 Federal ordu gittike yaklayor. Olanlac sonunda anlayan kervan halindeki salyangozlar geni azlarn.! kocaman aarak, ses karmadan korkularn haykryorlar. Salyangozlarn salata yapraklarn para para doramalarn salayan 25.000 kk dileri vardr. Kabuklarnn saa doru yuvarlanm olmasndan solak olduklar anlalan salyangozlar en sinirlileri. Boynuzlarn ta yukarlara frlatyor ve ularndaki gz yuvarlarn tomurcuklar gibi aprtyla dar karyorlar. Baz salyangozlar gvdelerini dikip zerlerindeki karncalar ve gereksiz eyalar drmek iin balaryla kabuklarna darbeler indiriyorlar. Sonra sava alanndan kayorlar. Birinci dman topusu hatt oktan sava durumu ald. Kusursuz denecek sklkta bir saf oluturuyor. Karnlar dikiliyor ve sar fzeler gibi giden ve devrimcilerin ilk hatlarna den tahri edici damlalar frlatlyorlar. sabet alan vcutlar acyla kvranyor. Onlarn .yerini ikinci bir topu mfrezesi hemen alyor, dikiliyor ve en az birincisi kadar zaiyat verdiriyor. Devrimciler krlyorlar. Ordunun arka saflarnda kaanlarn says artyor, nihayetinde, kzl karncalar byk federasyonuna kafa tutacak kadar Parmaklara ilgi duymuyorlar. Asit isabet eden, dehetten akln karm salyangozlar boyunlarn ge kaldryor ve kk dilerini ve yuvarlarndan uram uzun gzlerini gstererek, boyunlarn dndryorlar. Bu derece panie kapldklarnda, iki kat daha fazla salya karyorlar, daha hzl kaabilmek iin bir refleks olmal. Salyangozlarn ok yaknndaki Parmaklar yanda devrimcilere salya yapyor. Bazlar bu otoburlarn ine gibi ince dilerinden kurtulamyor. ki ordu, bitkin ve kudurmu iki usuz bucaksz hayvan srs gibi kar karya geliyor. O anda, her ey hl sakin. Birazdan gs gse geleceklerini hepsi biliyor. ki yz yirmi bine kar elli binden daha az; sava etin geecee benziyor. Bir federal kannca antenini kaldryor. Bir koku yaylyor. Hcum! Binlerce dikilmi antenin stnde, hemen kokusal sava naralar ykseliyor. Devrimciler, arpmay karlamak iin crnaklarn topran derinliklerine saplyorlar. Yzlerce federal tabur zerlerine doru frlyor. Svariler drtnala geliyor. Topular acele ediyor. Uzun dudak kllaryla birbirlerine engel olmamak iin balarn kaldrm doramaclar kouyor. Kk piyadeler daha hzl komak iin sanki yuvarlanan bir halym ib' byk piyadelerin vcutlar stnde kouyor. Saylanndan yer sarslyor. SS ki ordu kapt kapacak. arpma. lk hattaki federallerin enekleri, ilk hattaki devrimcilerin eneklerine geiyor. Bu ilk karapme gerekletikten sonra, iki ordunun taburlar uursuz glmsemeyi geniletmek iin sag cenaha doru alyor. plak enekler, dizleri kesmek iin ayaklar ormanna dalyor. Federal taburlar, devrimcilerin savunma hattna frtna gibi dalyor. Salam yapl yirmi kadar Parmaklar yanda devrimci karnca, alevli bir aly sallyor, dman svarisini bylece uzakta tutuyorlar. Hareketleri yakndakileri korkutuyor ama sayca azlklarn kapatmaya yetmiyor. stelik, svariler belli ki uyarlmlard ve ormanda tadklar atein savata karlarna kacan bekliyor olmalydlar. nk hemen toparlandlar ve alevli uzun mzran uzandan dolatlar. Birbirlerine giriyorlar. Ate edenler, kamlayanlar, sranlar, teh-ditkr kokular haykranlar. Dman zrhn enelerinin kskalanyla atrdatmak iin birbirlerine saplyorlar. Krlm kinin paralar sv etleri akta brakyor. Birbirlerini hanerliyorlar. Kafalapna kafalarna vuruyorlar, iren kokularla

dolu szckleri birbirlerinin suratlarna tkryorlar. Birbirlerine elme takyorlar. Antenleri eklemlere batryorlar. Birbirlerinin boyunlarn kesiyorlar. Birbirlerinin gzlerini oyuyorlar. enekler kapatlyor. Dudaklara ate ediyorlar. ldrme fkesi en st dzeyinde ve ldrmekten sarho baz karncalar, mttefikdman ayrmadan boazlyorlar. Vcutlardan kopmu balar sava alannda yuvarlanyor, ortalk daha bir karyor. Vcutsuz balar zplyor, nk kitle savann samaln sonunda anladlar. Ama kimsenin onlar dinledii yok. 15. karnna kenetlenmi, bir tepeden kpk kpk, youn ate yadryor. Kndan duman kyor. Karn boalnca, kafasnn dikenli ucuyla vurarak dolduruyor. 5. iki ayan crnaklarnn ucundaki olta inesi kamlar gibi ileri frlatarak, amarlar atmay yeliyor. 8. zvanadan km, bir dman cesedini yakalyor, bann zerinde dndrdkten sonra, btn gcyle svari hattna frlatyor. 8. mancnn bir gri bu hnerini yaygnlatracan dnyor. Bunu tekrarlamak istiyor, ama dman askerleri onu yakalyorlar ve kaportasn iziyorlar. Dman gafil avlamak iin yerdeki kk deliklere saklanyorlar. Hasm yormak iin otlarn evresinde dneliyorlar. 14. bir dman konumaya ikna etmeye alyor, baarsz kalyor. 16.'nn stne savalar m ve mkemmel Johnston organlarna ramen sava alannda yerini saptayamyor. 9. tortop oluyor ve dman kmesine doru yuvarlanyor, dengelerini bozmay baanyor. Artk onlar toparlanncaya kadar, antenlerini kesmek kalyor geriye. Kanncalar antensiz kalnca savaamazlar. 314 Saldrganlar ok kalabalk. Prenses 103. ayn ailenin yelerinin birbirlerini yok etmesinden yklyor, nihayetinde, ister mttefik ister dman olsun, bu yasl sava alannda, hepsi kardetiler. Yine de kazanmalar gerekiyor. 103. dokuz yoldana yanna gelmelerini iaret ediyor ve onlara fikrini aklyor. Manga, devrimcilerin oluturduu kitlenin ortasnda yer alyor ve vcutlarndan oluturduklar duvar sayesinde, bir tnel kazyor. lerinden , ta kabnda kz tayor. Sava alanndan kmak iin, on kif uzun zaman tnel kazyorlar. Atein scakl onlara enerji veriyor. Topran manyetik alanlarna duyarl organlaryla yerlerini saptyorlar. stikamet Bel-o-kan. Savan iddetinden altlarndaki toprak sarslyor. eneklerinin var gcyle yeraltnda kazmaya devam ediyorlar. Bir ara, kz zayflyor, hemen duruyorlar kz canlandrmak iin gerekli hava akmn salamak iin antenlerini hareket ettiriyorlar. Sonunda, kolay kazlan bir blge kefediyorlar. Topran atyor ve bir koridora kyorlar. Bel-o-kan sitesindeler. abucak yukar katlara kyorlar. Baz ii karncalar, onlar nlerinden geerken bu karncalarn burada ne ii var diye dnyor. Ama onlar asker deiller ve kentin gvenlii onlardan sorulmuyor. Mdahale etmeyi gze alamyorlar. 103.'nn son ziyaretinden beri, Sitenin mimarisi ok deimi. Bel-o-kan, imdi gzle grlr biimde byk bir kalabaln alt geni bir metropol. Karnca bir an duraksyor. Telafisi mmkn olmayan bir ey mi yapacak? Darda kendilerini krdran Parmaklar yanda devrimci yoldalarn hatrlyor ve kendi kendine seenei olmadn sylyor. Kuru bir yaprak alyor ve tutuuncaya kadar kze yaklatryor. Alevin zerine dallar koyuyorlar ve enekleriyle atk haline getiriyorlar. Hemen yangn kyor. Felaket ok abuk kubbenin dallarna kadar yaylyor. Panik kyor. iler yumurtalarn kurtarmak iin bebek kouuna atlyor. Yangnda skp kalmamak iin hemen kamak gerekiyor. Devrimciler, oktan iilerin tkad k buluyorlar. O zaman, manga kzn brakyor, alt katlara kouyor ve kazdklar tnelde aksi ynde ilerliyorlar. stlerinde koumalar iitiyorlar. Prenses 103. yukar kyor ve ban bir periskop gibi toprak dzeyine kararak, dman ayaklar arasndan olan biteni inceliyor. Federaller yangn sndrmek iin sava alann terk etmek zereler.

103. ban eviriyor. Yangn Sitenin doruunu saryor. Yank aa, formik asit ve erimi kitin kokulu ac bir duman evreye yaylyor. 315 iler, imdat klarndan yumurtalarn karyor. Her yerde Bel-o-kanl karncalar alevlere tkrkler ve az konsantre asiteler skyor 103. topraktan .kyor ve birliklerine, en azndan geriye kalanlara beklemelerini iaret ediyor. Yangn onlarn yerine savayor. Prenses 103. Bef-o-kan'n yann seyrediyor. Parmaklar Devriminin daha yeni baladn biliyor. eneklerin gcyle ve alevlerin azgnlgyla onu kabul ettirecek. DEALLERN COKUSUYLA Beinci gnn sabahnda. Karncalar Devrimi'nin bayra, Fonta-inebleau Lisesinin stnde dalgalanyordu. galciler, saat ba alan elektrikli zilin tellerini koparmlard ve herkes yava yava saatlerinden kurtulmutu. Bu devrimlerinin beklenmeyen yanlarndan biriydi. Zaman iinde konumlanmak onlar iin zorunlu deildi. Qnn ilerlediini anlamalar, iin, podyumda gruplarn ve solistlerin deimesi onlara yetiyordu. Zaten, ouna her gn bir ay sryormu gibi geliyordu. Onlarn geceler, ksayd. Ansiklopedide okuduklar, derin uykuyu denetleme teknikleri sayesinde, kendi uyuma devrelerini bulmay reniyorlard. Bylelikle, sekiz saat yerine saatte yorgunluklarn at.yorlard. Kimse de yorgun grnmyordu. Devrim, her birinin gnlk alkanlklarn, da deitirmiti Devrimciler sadece saatlerini brakmamlarda dairelerinin, arabann garajn, dolabn, bronun anahtarlklarndan da kurtulmulard. Burada hrszlk yoktu, nk alnacak bir ey yoktu. Devrimciler czdanlarn, b.rakm.lardi; burada be paras.z dolaabilirlerdi. Ayn ekilde, kimlik belgelerini ekmecelere kaldrmlard Herkes birbirini ya ahsen ya da ismen tanyordu. Art.k etnik konumu .n aile adn, corafi konumu iin adresini belirtmek zorunlu deildi. Ama boalan sadece cepler deildi. Zihinler de boalmt Devrimin barnda, insanlarn giri kodu, kredi kart. numaralan, hayati drt ya da be rakam, unuttuktan be dakika sonra serseri durumuna dmemek iin bizden ezberlememizi istedikleri btn o saylarla belleklerini doldurmaya ihtiyalar yoktu. Genler, yallar yoksullar, zenginler ite olduu gibi elencede ve zevklerde de eittiler. Bir ie kar duyulan ortak ilgiden zel yaknlamalar douyordu iayg sadece yaplan i zerine kuruluyordu. Devrim kimseden hibir ey istemiyordu ve yine de farkna bile varmadan bu genlerin ou hi bu kadar almamlard. 316 Beyinleri srekli olarak dnceler, hayaller, mzikler ya da yeni kavramlar aryordu. zmlenecek bir sr pratik sorun vard! Saat dokuzda, Julie yeni bir durum belirlemesi iin byk podyuma geti. Sonunda devrim iin izlenecek bir rnek bulduunu haber verdi: Canl organizma. - Bir vcudun iinde, ne rekabet, ne de i savalar vardr. Btn hcrelerimizin tam bir uyum iinde birlikte yaamas, iimizde uyumlu bir topluluk olduunu kantlyor. imizde sahip olduumuzu darda yeniden retmek yeterli olacaktr. Dinleyenler pr dikkatti. O devam etti: - Karnca yuvalar daima canl organizmalar eklinde iler. Bcekler bu yzden doaya mkemmel uyum gsterirler. Hayat hayat kabul eder. Doa kendisine benzeyeni sever. Gen kz, avlunun ortasndaki polistiren totemi gsterdi. - te rnek, ite sr: "1+1=3" Ne kadar dayanrsak, bilincimiz o kadar ykselecek ve hem iimizden hem de dmzla doayla o kadar uyumlu olacaz. Bundan byle amacmz, liseyi tam bir canl organizma haline getirmeye almaktr. Birden, her ey ona basit grnmt. Vcudu bir organizmayd, igal edilen lise daha byk bir organizma, bilgisayar ag sayesinde dnyaya yaylan devrim, daha nemli bir organizma olarak hl yayordu.

Julie, bu canl organizma kavramna uygun olarak evrelerindeki her eye yeni bir isim vermeyi nerdi. Lisenin duvarlar onun derisi, kaplar gzenekleriydi, aikido kulbnn kzlar enfositleri, kafeterya barsayd. Snrl sorumlu "Karncalar Devrimi' irketlerine gelince, enerji vermek iin zorunlu glikozdu ve muhasebe ilerinin iyi yrmesi iin yardm eden iktisat profesr, glikoz ekerini dzenleyen diyabetti. Bilgisayar ag, bilgilerin dolamna katkda bulunan sinir sistemiydi. Peki ya beyin ne oluyordu? Julie dnd. ki lop yaratmak fikri geldi aklna. Sag beyin, yeni dnceler arayan yaratc kurul, mehur sabah pow pow\ar olacakt. Yntemci sol beyin, sag beynin dncelerini ayklamak ve onlan uygulamaya koymakla ykml bir baka kurul eklinde alacakt. - Hangi kurula katlacamza kim karar verecek? diye biri sordu. Julie, canl organizmann aamal bir sistem olmad, herkesin o gnk ruh haline gre cannn istedii kurula katlmakta zgr olduu yantn verdi. Kararlara gelince, el kaldrarak verilecekti. - Ya biz sekizler? diye sordu Ji-woong. Onlar kuruculard, zerk bir grup, dnen apayn bir organ olmalydlar. 317 - Biz sekizler, korteksiz, iki lobun kkenindeki ilksel beyiniz. Kafeteryann altndaki prova lokalinde, tartmalar iin toplanmaya devam edeceiz. Her ey tamamd. Her ey yerli yerindeydi. "Merhaba, yaayan devrimim" diye mrldand. Avluda herkes bu kavram tartyordu. - imdi yaratc kurul toplantsn jimnastik salonunda yapacaz, isteyen gelsin. En iyi dnceler daha sonra bunlar snrl sorumlu "Karncalar Devrimi" irketinin ubesine aktaracak olan pratik kurula gnderilecek. Byk kalabalk oldu. Grlt amata iinde, insanlar yere otururken, yiyecek ve iecek datlyordu. - Kim balamak istiyor? diye sordu, fikirleri not almak iin byk bir yaztahtas yerletiren Ji-woong. Birok kii el kaldrd. - Francine'in Infra-M/ord'ne bakarken aklma bir fikir geldi, dedi bir gen adam. Zaman daha bir hzlandrmay salayacak benzer bir program gelitirebileceimizi dndm. Bylelikle, uzak bir gelecee kadar olas gelimemizin ne olacan bilebileceiz ve ilenmemesi gereken hatalar anlayabileceiz. Julie araya girdi. - Edmond Wells y4/js/'AVoped/sinde byle bir eyden sz ediyor. Buna EY, "En Az iddet Yolu" adn veriyor. Qen adam tahtaya yneldi. - EY. En Az iddet Yolu, neden olmasn? Bunu gstermek iin, insanln gelecekteki btn olas erimlerini ieren bir diyagram izmek; bunlarn ksa, orta, uzun ve ok uzun vadedeki sonularn aratrmak yetecektir. Hali hazrda, be ya da yedi yllk cumhurbakanl sresinin sorunlar deerlendiriliyor ama ocuklarmza olabildiince iyi bir gelecek, en azndan olabileceince az barbarln olaca bir gelecek salamak iin bunlann iki yz yl, hatta be yz yl iindeki gelimelerini incelemek gerekecektir. - Yani sen btn olas gelecekleri test edebilecek bir program bulmamz m istiyorsun? diye zetledi Ji-woong. - yle. Bir EY. Vergiler artt nisayd, otoyollarda saatte yz kilometreden daha hzl gitmek yasaklansayd, uyuturucu kullanm serbest braklsayd, kk ilerin gelimesi salansayd, diktatrlklere kar savaa girilseydi, btn lonca ayrcalklar kaldrlsayd acaba ne olurdu?.. Test edilecek dnce mi yok! Btn bunlar iin, zaman iinde kt etkileri ve beklenmedik sonulan incelemek gerekiyor. - Bunu baarabilir miyiz, Francine? diye sordu Ji-woong. 318 - lnfra-Word'de olmaz. Byle bir deney iin orada zaman ok ar akyor. Hem zaman akm faktrne dokunamam. Ama Infra-VVord'un becerisinden yararlanarak,

dnyann baka bir sanal program pekl hayal edilebilir. EY'nin aratrma programn armak yetecektir o zaman. Kel bir adam araya girdi: - Bunlar uygulayamadktan sonra ideal politikay kefetmek bizim neyimize yarayacak. Fikirlerimizi sonuna kadar gtrmek iin dnyay deitirmek istiyorsak, iktidar legal olarak ele almamz gerekir. Cumhurbakanl seimlerine urada birka ay var. Kampanyaya katlalm ve "evrimci" partinin adayn gsterelim. Partinin program EY'nin programyla pekitirilir. Bylece, olas gelecein bilimsel incelenmesi zerine kurulu olduu iin, gerekten mantkl bir politika sunan ilk parti olabiliriz. Politika taraftarlar ve kesinlikle reddedenler arasnda bir grlt koptu. Bu David'in en kar olduu eydi, hemen atld: - Siyaset yok. Karncalarn Devriminin en iyi yan, klasik siyasal ihtiraslar olmayan, kendiliinden bir hareket olmasdr. Bizim efimiz yok, dolaysyla cumhurbakanlna adaymz da yok. Tpk karnca yuvalanndaki gibi elbette bir kraliemiz, Julie, var ama o bizim efimiz deil, sadece nemli bir sembolmz. Biz var olan hibir ekonomik, etnik, dinsel ya da siyasal bir gruptan deiliz. Bizler zgrz. ktidar ele geirmenin allm manevralarna girerek, her eyi berbat etmeyelim. Yoksa ruhumuzu kaybederiz. amata daha bir artt. Kel adam, grnr bir biimde hassas noktaya parmak basmt. - David hakl, diye ekledi Julie. Bizim gcmz, zgn dnceler ortaya atmaktan geliyor. Dnyay deitirmek iin, bu cumhurbakan olmaktan ok daha etkili. Olaylar gerekte kim deitiriyor? Devletler deil ama, ok zaman yeni dnceleri olan sade bireyler. Dnya Doktorlar, hibir hkmet yardm almadan dnyann her yerindeki tehlike iinde olan insanlarn yardmna kotular... Sonra kn yoksullarn, evsiz barkszlarn yardmna koan, onlar besleyen gnlller... Yukardan deil, tabandan gelen nice zel giriimler... Genlerin elini kolunu ne balyor? Siyasal sloganlardan kuku duyuyorlar. Buna karlk, baz arklarn szlerini ezbere biliyorlar ve Karncalarn Devrimi de byle balad. Fikirlere, mzie evet, ama iktidar fethetmek iin ideolojiye kesinlikle hayr. ktidar bizi mahveder. - Ama o zaman EY'yi hibir zaman kullanamayacaz! diye bou-lurcasna bard kel adam. - EY, EY bilimimiz yine de kalacak ve danmak isteyen her siyasetinin hizmetinde olacak. 319 - Baka nerisi olan? diye sordu Ji-woong. Her yerde kk kk tartmalar kmasn istemiyordu. Bir amazon ayaa kalkt: - Evde bir bykbabam ve bebeiyle ilgilenecek vakti olmayan bir kzkardeim var. O da bykbabamdan onunla ilgilenmesini istedi. O ok memnun, ocuk da. Kendini yararl hissediyor, artk topluma byk bir yk olduu duygusuna kaplmyor. - Ee sonra? yapt Ji-woong sadete gelsin diye. - O zaman, diye devam etti gen kz, o zaman kendi kendime, dad, krete yer bulma, bakc sorunlar olan bir yn anne var dedim. Ayn zamanda, hibir ey yapmamaktan umutsuzlua dm, televizyonunun karsnda yapayalnz bir sr yal insan var. Onlar bir araya getirebiliriz, bykbabamn ve yeenimin hikyesini daha byk lekte gerekletirebiliriz. Toplantdakiler ailelerin paralandn, ihtiyarlarn lmlerini grmemek iin darlacezelere, bebeklerin aladklarn iitmemek iin krelere brakldn kabul ediyorlard. Sonu olarak, yar sonunun banda, insanlar dlanyordu. - Bu mkemmel bir fikir, diye kabul etti Zoe. lk "Kre-lhtiyarlar Yurdu'nu biz yaratacaz. Sadece bu ilk toplantda, seksen proje nerildi. Bunlardan on drd dorudan "Snrl Sorumlu Karncalar Devrimi" irketinin ubelerine aktarld. ANSKLOPED DOKUZ AY: st tip memelilerde, normal gebelik sresi on sekiz aydr. rnein, taylar doar domaz yryebilen atlarda durum byledir.

Ama insan fetsnn ok abuk byyen bir kafas vardr. Dokuz ayda annesinin vcudundan dar kmak zorundadr, aksi halde bir daha hi kamayabilir. Dolaysyla erken, tamamlanmadan ve zerk olmadan doar. Darda-ki ilk dokuz ay, ierideki dokuz aynn tam bir kopyasdr. Tek fark, bebein sv bir ortamdan hava ortamna gemesidir. Bu ak havadaki ilk dokuz ayda, baka bir koruyucu karna ihtiyac vardr. Psiik karn. ocuk doduunda akndr. Biraz yapay adra koyulmu vcudu yanklar iindeki insanlar gibidir. Onun iin bu yapay koruma annesiyle temas, anne st, annenin dokunmas, babann pckleridir. 320 Nasl bir ocuun doumunu izleyen dokuz ay boyunca salam bir koruyucu kozaya gereksinimi varsa, can ekien bir ihtiyarn da lmnden nceki dokuz ay boyunca psikolojik bir destek kozasna gereksinimi vardr. Onun iin temel olan bir devre sz konusudur, nk igdsel olarak, geriye saymn baladn bilir. Bu son dokuz ay boyunca, lmek zere olan eski derisinden soyunur ve sanki programn siliyormu gibi bilgilerinden uzaklar. Doum srecinin tersi bir sreci yaar. Yolun sonunda, ihtiyar, tpk bir bebek gibi, halama yer; alt bezlenir; dileri, gzleri yoktur ve zor anlalr vr zvr eyler vcrdar. Ne var ki doumlarn izleyen ilk dokuz ay boyunca, bebeklere genel olarak byk ilgi gsterilirken, lmlerinden nceki dokuz ay boyunca ihtiyarlara zen gstermek pek kimsenin aklna gelmez. Mantk gerei, onlarn da anneye, 'psiik karn' rol oynacak bir dadya ya da bir bakcya ihtiyac olacaktr. Bu "psiik karn" nihai dnmlerinde, zorunlu koruyucu kozay vermek iin ok zen gstermelidir. '. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. BELO-KAN KUATMASI Kzarm koza kokuyor. Bel-o-kan Sitesi artk ttmyor. Bel-o-kanl askerler yangn sndrmeyi baardlar. Parmaklar yanda devrimciler ordusu, en azndan sag kalanlar, federal bakentin etrafnda kamp kuruyor. Karnca megapolnn glgesi, kmrlemi byk bir kara gen gibi, kuatan birliklerin zerine dyor. Prenses 103. drt aya zerinde doruluyor ve 5. al-koltuk deneklerine abanarak, daha yukarlar grmek iin iki aya zerinde ykseliyor. Bylece Site daha kk, sanki daha kolay girilebilirmi gibi grnyor. erideki hasarn byk olmas gerektiini biliyorlar, ama bunu lmeleri olanakl deil. - imdi son saldrya gemek gerekir, diye yayyor 15. Prenses 103. pek istekli grnmyor. Yine mi sava! Hep sa-va,hep sava. ldrmek, kendini anlatmann en karmak ve en yorucu yolu. Yine de, o an iin savan Tarihi hzlandrmann en iyi yolu olduunun bilincinde. 7. yaralarn sarmak, yeniden rgtlenmek iin Siteyi kuatmay neriyor. 521 Prenses 103. kuatma taktiini pek sevmiyor. Bekleyeceksin, kentin ikmal yollarn keseceksin, hassas blgelere gzcler dikeceksin. Savalara itibar salayacak hibir yan yok btn bunlarn. Yanna yaklaan bitkin bir karnca, dncelerini kesiyor. Prenses 103. toz toprak iindeki Prens 24/y tanynca hopluyor. ki bcek binlerce trofalaksi deiiyorlar. Prenses 103. ldn sandn sylyor ve Prens 24. ona macerasn anlatyor. Gerekten de, daha yangnn banda gitmiti. Sincap, refleksle dar frlaynca krkne yapm, bylece, daldan dala atlayan srngen onu ok uzaklara srklemi. O zaman, Prens 24. uzun zaman yrm. Sonradan madem onu buralara bir sincap getirmiti, bir baka sincap onu geri gtrebilir, diye dnm. Byle byle tama arac olarak sincaplar kullanmaya alm. Ama nereye gitmek istediini belirlemek hatta nereye gittiklerini bilmek iin bu kemirgenlerle iletiim kurmak bir sorunmu. Her sincap onu bilmedii yerlere gtryormu. Gecikmesi bu yz-denmi. Prenses 103. sra kendine gelince, her eyin buraya kadar nasl gelitiini ona anlatyor. Bel-o-kan sava. Kundak komando saldrs. Ve imdi de kuatma.

Gerektende bir roman yazacak kadar eyler olmu, diye gzlemde bulunuyor Prens 24. ve anlatsna balad feromon belleini karyor ve yeni bir blm kaleme alyor. - Romann ne zaman okuyabileceiz? diye soruyor 103. - Me zaman biterse o zaman, diye cevap veriyor 24. lerde feromon romann karncalarn ilgisini ekerse, belki devamn yazacan bildiriyor. Ad imdiden aklnda: Parmaklar'n Gecesi. Eer begenilirse, lemesini Parmaklarn Devrimi ile tamamlayacak. Neden bir leme diye soruyor Prenses 103. 24. birinci romannda iki uygarln, karncalarn ve Parmaklarn temasn anlatacan, ikincisinin kar karya gelilerinin anlatm olacan aklyor. Sonunda, birbirlerini ortadan kaldramadklarndan, son romannda iki tr arasndaki ibirliini konu alacakt. - "Temas, kar karya gelme, ibirlii", bana yle geliyor ki iki farkl dncenin karlamasnn mantkl evresidir, diye belirtiyor Prens 24. Daha imdiden yksn nasl kaleme alaca hakknda kesin bir fikri var. farkl gr asn gsteren kout entrik zerine kurmay tasarlyor: Karncalar entrigi, Parmaklar entrigi, iki kout dnyay tanyan bir kiiliin, rnein 103.'nn entrigi. Karncalarn Devrimi / F.21 522 Btn bunlar Prenses 103.'ye biraz kark grnyor, ama dikkatle dinliyor, nk Prens 24. Cornigera Adasnda yaayal beri gzle grnr bir biimde uzun bir yk yazmay kafasna takmt. entrik sona doru bir noktada birleecekler, diye uzman tavryla aklyor gen Prens. O srada, antenleri birbirine karm halde, 14. ortaya kyor. Kent yaknlarnda casusluk yapt ve bir geit kefetti. Bir komando birlii gnderilebileceini dnyor. Bir yeralt saldtns yapabiliriz. Prenses 103. onu izlemeye karar veriyor. Prens 24. de; romannn hareketli sahneleri iin fikir edinmek iin olsa da. Yz kadar karnca, Siteye giden geite dalyor. Saknml admlarla ilerliyor. UYGULAMA Standlar iyi geliiyordu. En artc olan, olas dnyasyla Franci-ne'in standyd. Infra-VVorld, hepsinin iinde en krl etkinlikti. Bilgisayar a sayesinde, reklamn yaptklar amar tozlarnn, kt bezlerin, dondurulmu rnlerin, ilalarn ya da yeni araba stillerinin tutulup tutulmadn yoklamak iin danan reklam ajanslarnn says gittike artyordu. David'in "Sorular Merkezi" de baarlyd. e balar balamaz, bu bilgi kava bir bavuru kayna olmutu. nsanlar, melon apka ve deri izmelerin tam olarak ka blmden olutuunu renmek iin olduu kadar, tren tarifelerini, falanca kentteki kirlilik dzeyini ya da o anda borsada en krl yatrmn ne olduunu renmek iin de balant kuruyorlard. zel trden sorular nadirdi ve David'in zel dedektiflere bavurmasna gerek kalmamt. Leopard, kendi payna, bir tepe iine yerletirilmi bir villa siparii almt ve fiziksel olarak yerinden ayrlamadndan, kredi kart numaras karlnda plnlarn mterisine faksla gnderiyordu. Paul, arlarn rnn ay yapraklan ve mutfakta ya da lisenin bahesinde bulduu eitli bitkilerin yapraklanyla kantrarak yeni yeni bal aramalar uyduruyordu. Maya dozunu azalttndan beri, hid-romeli bir nektar olmutu. Paul, ok tutulan vanilya ve karamela kokulu bir f zel hidromel kotarmt. Gzel Sanatlardan gen bir kz, rnne ek bir zellik katan atafatl etiketler izdi: "Sekin Hidromel. Karncalarn Devrimi rn. Tescilli Marka." 325 Herkes tadna bayld. ok ilgilenen kk bir toplulua anlatt: - Hidromelin Olimpos Tanrlarnn ve karncalarn ikisi olduunu biliyordum. Karncalar, bitkibiti balslarn mayalandrarak kendilerini sarho eden bir eit alkol elde ederler, ama hepsi bu kadar deil. David'in "Sorular Merkezi'nde hidromel zerine daha bir sr ey kefettim. Maya amanlar, temelde

hidromel ve gndz gzeli tanelerinden oluan lavmanlar yapard. Bu ekilde emilen, bulant yapmayan, halsinasyonlara yol aan bu maddeler, azdan alndndan ok daha hzl ve ok daha gl transa yol ayordu. - Hidromelin tarifi nedir? diye sordu bir amatr. - Benimkini Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisinde buldum. Okudu. - *6 kilo ar baln kaynatn, kprtn, 15 litre su koyun, 35 gram adamotu tozu, 15 gram kakule, 15 gram tarn ekleyin. Karmn drtte biri ekinceye kadar kaynatn. Altn kapatn ve soumaya brakn. Sonra iki kak bira mayas katn ve hepsini 12 saat dinlendirin. Som. svy bir fya aktarn. Azn gzelce kapayn ve dinlendirin. - Tabii bizim hidromelimiz biraz gen. Olmas iin biraz daha beklemek gerekecek. - Peki Msrllarn yaralar dezenfekte etmek ve yanklarn szn almak iin bal kullandklarn biliyor muydun? diye sordu bir amazon. Bu bilgi Poul'e gda maddelerine ek olarak bir para-eczane blm gelitirme fikrini verdi. Daha ilerde, Marcisse'in giysileri sergileniyordu. Amazonlar devrim insanlarnn ve grntleri uluslararas bilgisayar ana aktaran bir video kamerann objektifleri altnda, mankenlik yapyorlard. imdilik sadece Jlie ve Zoe'nn karmak makinelerinin sonular umut krcyd. Karncalarla diyalog kurma makinesi, daha imdiden otuz kadar kobay bcein lmne yol amt. Zoe'nin kokusal protezlerine gelince, burunlar ylesine yaralyordu ki kimse birka saniyeden fazla dayanamyordu. Julie lise mdrnn balkonuna kt, avluyu ve devrimini seyretti. Bayrak dalgalanyordu, karnca totem hkm sryordu, reggea mzisyenler marihuna dumanlar iinde alyorlard. Her yerde, insanlar standlarn etrafnda faaliyet iindeydi. - Yine de, ho bir ey baardk, dedi yanna gelen Zoe. - Kolektif dzeyde, bundan kuku yok, diye onaylad Julie. imdi bireysel dzeyde de baarl olmamz gerekiyor. 324 - Ne demek istiyorsun? - Dnyay deitirmek istemem, acaba kendimi degitirememe-nin bir sonucu mu diye soruyorum kendi kendime. - Bunlar nereden karyorsun? Orada dur, Julie! Bana biraz fazla nronal karbratrle alyorsun gibi geliyor. Her ey iyi gidiyor. Mutlu ol. Julie, Zoe'ye dnd ve gzlerinin iine bakt. - Az nce Ansiklopedide bir blm okudum. Tuhaft. Blmn ad "Ben sadece bir kiiyim'd. Belki de sadece bizim iin akan bir filmde, dnyada yalnz olduumuzu yazyordu. Bunu okuduktan sonra acayip bir fikir geldi aklma. Ya yaayan tek kii bensem. Btn evrenin tek canl varl bensem. Zoe, yoldana kaygyla bakt. Julie devam etti: - Btn yaadklarm sadece benim iin oynanan byk bir gs-teriyse? Tm bu insanlar, sen, sadece oyuncular ve figranlar olurdunuz. Nesneler, evier, aalar, doa iyi taklit edilmi bir dekor oluturuyor, beni rahatlatmak, belli bir gerekliin var olduuna beni inandrmak iin yaplm. Ama belki de InfraWorld'n bir programnda gibiyim. Belki de bir romanda. - Daha neler! Nereden karyorsun btn bunlar! - Hi fark etmedin mi? Etrafmzdaki insanlar lyorlar, oysa biz yayoruz. Belki gzetleniyoruz. Belki verili durumlardaki tepkilerimiz test ediliyor. Bu devrim, bu yaam beni test etmek iin kurulmu kocaman bir sirkten baka bir ey deil. Belki u anda biri beni uzaktan gzetliyor, hayatm bir kitapta okuyor ve beni yarglyor. - O halde bundan yararlanmaya bak. Bu dnyada her ey senin iin. Btn bu dnya, btn bu oyuncular, senin dediin gibi btn bu figranlar seni memnun etmek iin buradalar. Arzularna, isteklerine uymaya hazrlar. Kayglanyorlar. Gelecekleri sana bal. - Beni endielendiren de bu ya. Bu iin stesinden gelememek-ten korkuyorum. Bu kez, Zoe kendisini iyi hissetmemeye balad. Julie elini omzuna koydu. - Bala beni. Sana sylediklerimi unut. Bo ver. Arkadan mutfaa gtrd, buzdolabn at, iki bardaa hidro-

mel doldurdu. Sonra, ak buzdolabnmn nda, kk yudumlarla karncalarn ve tanrlarn ikisini itiler. 325 ZOOLOJK FEROMOM: BUZDOLABI Salgci: 10. Buzdolab: Parmaklan sosyal kursaklar, yok. yine de yiyecekleri uzun sre bozulmadan saklayabiliyorlar. Bizim ikinci midelerimizin yerine, onlarn 'buzdolab-adn verdik teri bir makineleri var. Bu ierisi ok souk olan bir kutu. Tkabasa yiyecekle dolduruyorlar. Bir Parmak ne kadar nemliyse, buzdolab da o kadar byktr. BEL-O-KAITDA Bir kmr kokusu onlar artyor. Kmrlemi dallar berbat kokuyor. Yangndan kaamayan asker-lenn kmrlemi cesetleri yerlerde yatyor. Korkun bir manzara-Boaltacak zaman bulamad.klar. iin karnca yumurtular ve larvam r bile din din kzarm. a Her ey yanm ve kimseler kalmam. Yangm.n btn halk, ve sndrmeye koan butun bir orduyu yutmu olmas mmkn m? Karncalar yangnn camlat.rd koridorlarda ilerliyor. Korlar o kadar scak k, bcekler alrlarken lmler. devlerin dili on.an sonsuza kadar dondurmadan nceki konumlarnda kalmlar. 103. ve birlikleri onlara dokunduklannda, ufalamyorlar. Ate. Karncalar atee hazr deiller. 5. mrldanyor: Ate, her eyi yakp ykan bir silah. u J,r?l,HhTI ate,n "eden nCa 2aman bcekler dnyasndan uzak tutulduunu anlyor. Neylersin ki her kuak, neden yap.lrnama s. gerektiini hatrlamak iin bile olsa baz. aptall.klar yapar m Prenses 103. imdi atein ykc. bir silah olduunu biliyor. Alevler yer yer yle yogunlam. ki kurbanlann glgesi duvarlarda kmI Prenes 103 mezarca dnm kentinde ilerliyor ve hasretle top1^! r'f?3"35"651"1 kefediyor. Mantarlklarda, ka rulmu bitkilerden baka hibir ey yok. Ah.rlarda, nallan dikmi bit-kb.tler kmrlemi. Salonlarda sarn kanncalar patlam. 15. biraz lm sarn karmca yiyor ve tadn.n nefis olduunu q-uyor. Karamela tadn, kefediyor. Ama bu yeni yiyecein tad, i s.nda hayran kalacak zamanlar, yok. Ana kentleri i karartc. 103 antenlerini indiriyor. Ate mahveden bir silah. Sava alan.n-da alt olduu iin onu kullanmt. Hile yapmt. t 324 - Me demek istiyorsun? - Dnyay deitirmek istemem, acaba kendimi degitirememe-nin bir sonucu mu diye soruyorum kendi kendime. - Bunlar nereden karyorsun? Orada dur, Julie! Bana biraz fa2_ la nronal karbratrle alyorsun gibi geliyor. Her ey iyi gidiyor Mutlu ol. Julie, Zoe'ye dnd ve gzlerinin iine bakt. - Az nce Ansiklopedide bir blm okudum. Tuhaft. Blmn ad "Ben sadece bir kiiyim'di. Belki de sadece bizim iin akan bir filmde, dnyada yalnz olduumuzu yazyordu. Bunu okuduktan sonra acayip bir fikir geldi aklma. Ya yaayan tek kii bensem. Btn evrenin tek canl varl bensem. Zoe, yoldana kaygyla bakt. Julie devam etti: - Btn yaadklarm sadece benim iin oynanan byk bir gs-teriyse? Tm bu insanlar, sen, sadece oyuncular ve figranlar olurdunuz. Nesneler, evler, aalar, doa iyi taklit edilmi bir dekor oluturuyor, beni rahatlatmak, belli bir gerekliin var olduuna beni inandrmak iin yaplm. Ama belki de lnfraWorld'n bir programnda gibiyim. Belki de bir romanda. - Daha neler! Nereden karyorsun btn bunlar! - Hi fark etmedin mi? Etrafmzdaki insanlar lyorlar, oysa biz yayoruz. Belki gzetleniyoruz. Belki verili durumlardaki tepkilerimiz test ediliyor. Bu devrim, bu yaam beni test etmek iin kurulmu kocaman bir sirkten baka bir ey

deil. Belki u anda biri beni uzaktan gzetliyor, hayatm bir kitapta okuyor ve beni yarglyor. - O halde bundan yararlanmaya bak. Bu dnyada her ey senin iin. Btn bu dnya, btn bu oyuncular, senin dediin gibi btn bu figranlar seni memnun etmek iin buradalar. Arzularna, isteklerine uymaya hazrlar. Kayglanyorlar. Gelecekleri sana bal. - Beni endielendiren de bu ya. Bu iin stesinden gelememek-ten korkuyorum. Bu kez, Zoe kendisini iyi hissetmemeye balad. Julie elini omzuna koydu. - Bala beni. Sana sylediklerimi unut. Bo ver. Arkadan mutfaa gtrd, buzdolabn at, iki bardaa hidromel doldurdu. Sonra, ak buzdolabnmn nda, kk yudumlarla karncalarn ve tanrlarn ikisini itiler. 525 ZOOLOJK FBROMON: BUZDOLABI Salgci: 10. Buzdolab: Parmaklarn sosyal kursaklar yok, yine de yiyecekleri uzun sre bozulmadan saklayabiliyorlar. Bizim ikinci midelerimizin yerine, onlarn 'buzdolab' adn verdikleri bir makineleri var. Bu ierisi ok souk olan bir kutu. Tkabasa yiyecekle dolduruyorlar. Bir Parmak ne kadar nemliyse, buzdolab da o kadar byktr. BELO-KArrDA Bir kmr kokusu onlar artyor. Kmrlemi dallar berbat kokuyor. Yangndan kaamayan askerlerin kmrlemi cesetleri yerlerde yatyor. Korkun bir manzara: Boaltacak zaman bulamadklar iin karnca yumurtular ve larvalar bile diri diri kzarm. Her ey yanm ve kimseler kalmam. Yangnn btn halk ve sndrmeye koan btn bir orduyu yutmu olmas mmkn m? Karncalar, yangnn camlatrdg koridorlarda ilerliyor. Korlar o kadar scak ki bcekler alrlarken lmler. Alevlerin dili onlar sonsuza kadar dondurmadan nceki konumlarnda kalmlar. 103. ve birlikleri onlara dokunduklarnda, ufalanyorlar. Ate. Karncalar atee hazr deiller. 5. mrldanyor: Ate, her eyi yakp ykan bir silah. imdi hepsi atein neden onca zaman bcekler dnyasndan uzak tutulduunu anlyor. Meylersin ki her kuak, neden yaplmamas gerektiini hatrlamak iin bile olsa baz aptallklar yapar. Prenses 103. imdi atein ykc bir silah olduunu biliyor. Alevler yer yer yle younlam ki kurbanlarn glgesi duvarlarda km. Prenes 103. mezarla dnm kentinde ilerliyor ve hasretle toplu mezarlk haline gelmi anasitesini kefediyor. Mantarlklarda, kavrulmu bitkilerden baka hibir ey yok. Ahrlarda, nallar dikmi bit-kibitleri kmrlemi. Salonlarda sarn karncalar patlam. 15. biraz lm sarn karnca yiyor ve tadnn nefis olduunu gryor. Karamela tadn kefediyor. Ama bu yeni yiyecein tad karsnda hayran kalacak zamanlar yok. Ana kentleri i karartc. 103. antenlerini indiriyor. Ate mahveden bir silah. Sava alannda alt olduu iin onu kullanmt. Hile yapmt. 526 Yenilgiye tahamml edemeyecek, kendi kraliesini ldrecek, yumurtalarn mahvedecek, kendi sitesini yok edecek kadar Parmaklar onu bylemiler miydi? stelik de bunca yolu Parmaklarn onlar yakacan haber vermek iin gze almlard! Tarih elikilerle dolu. Hl tten koridorlarda yryorlar. Tuhaf bir ey, bu ykntda ilerledike, onlara burada allmadk eyler olmu gibi geliyor. Bir duvara ember izilmi. Bel-o-kanllar da sanat kefetmi olmasnlar! Sadece emberler yaptklarna baklrsa, nemsiz bir sanat, ama yine de bir sanat. Prenses 103.'nn iine kt bir eyler olaca dncesi douyor. 10. ve 24. bir tuzak olaca korkusuyla drt dnyorlar.

Yasak kente kyorlar. 103. orada kralieyi bulmay umuyor. Yasak siteyi barndran am omcasnn yangndan fazla etkilenmediini fark ediyor. Geit ak. klar kollamakla grevli sarn karncalar scaktan ve zehirli szntlardan lmler. Topluluk, krallk locasna varyor. Kralie Belo-kiu-kiuni orada. Ama para halinde. Ne yanm, ne de dumanlardan boulmu. Darbe izleri taze. ldrleli fazla zaman gememi. evresinde enekle kazlm emberler var. 103. yaklayor ve kesilmi ban antenlerine dokunuyor. Bir karnca, paralanm halde bile yayn yapmaya devam edebilir. l kralienin antenlerinin ucunda bir koku szc kalm: Deistler. AISlKLOFEDl KAMERER: Arthur Koestler, bir gn bilimsel sahtekrlk konusunda bir kitap yazmaya karar verdi. Aratrmaclara sordu soruturdu. En aalk bilimsel sahtekrla kalkann doktor Paul Kamerer olduunu rendi. Kamerer belli bal bulularn 1922 ve 1929 ylar arasnda gerekletirmi Avusturyal bir biyologdu. Gzel konuurdu, ekici ve hrslyd. 'Her canlnn iinde yaad ortamn deimesine uyum gsterme ve bu uyumu gelecek kuaa aktarma yetenei' olduunu sylyordu. Bu kuram Darwin'in kuramnn tam kartyd. O zaman, grlerinin doruluunu kantlamak iin artc bir deney gelitirdi. Karada reyen kuru derili karakurbaas yumurtalarn alyor ve suya brakyordu. Bu yumurtalardan kan hayvanlar suya uyum gsteriyorlar ve su kurbaalarnn zelliklerini tayorlard. Erkek karakurbaalarnn ba parmaklarnda diiye sarlp suda iftlemesini salayan bir iftleme tmsei kyordu. Bu uyum yavrularna aktarlyordu. Yavrular, ba parmaklarnda koyu renkli bir tmsekle douyorlard. Bylece hayat, su ortamna uyum salamak iin genetik programn dei-tirebiliyordu. Kamerer, kuramn btn dnyada belli bir baaryla savundu. Gnn birinde, yine de bilim adamlar ve niversite retim yeleri deneyini 'nesnel olarak' incelemek istediler. Bilim adamlar ve kalabalk gazeteci topluluu amfiyi doldurdular. Doktor Kamerer bylelikle bir arlatan olmadn kantlamay hesaplyordu. Deney arifesinde, laboratuvarnda bir yangn kt ve biri dnda btn karakurbaalar ld. Bu durumda. Kamerer sa kalan ve kara tmseini gsterdi. Bilim adamlar, hayvan lupla incelediler ve kahkahay bastlar. Karakurbagasnn ba parmandaki kara tmsein derisinin altna in mrekkebi enjekte edilerek yapay bir biimde meydana getirildii aka grlyordu. Kamerer, bir dakikada btn inanlrln ve almalarn kabul ettirme ansn kaybetti. Herkes tarafndan reddedildi ve meslekten karld. Darwinciler kazanmlard, hem de uzun bir sre iin. Artk, canl varlklarn yeni ortama uyum gsterme yeteneinde olmad kabul ediliyordu. Kamerer, yuhalamalar altnda salonu terk etti. aresizlik iinde bir ormana snd, azna bir kurun skmadan nce. arkasnda yaztsal bir metin brakt. Deneylerinin gerek olduunu savunuyor ve "insanlar arasndan lmekten-se doann koynunda lmek istediini' belirtiyordu. Intiha-ryla iyice gzden dt. Bunun ok aalk bir bilim sahtekrl olduu dnebilirdi. Bununla birlikte, Arthur Koestler, inceleme kitab 'Karakurbaasnn Kucaklay' yapt iin aratrma yaparken, Kamerer'in eski asistanna rastlad. Adam, btn bu felaketin kendi yznden olduunu aklad. Bir grup Dar-winci bilginin emriyle, laboratuvar atee veren ve deiim geirmi karakurbaasnn yerine in mrekkebi enjekte ettii karakurbaasn koyan oydu. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. 328 MACYAVEL GZELL AHLAMIYOR Maximilien btn gn boyunca bo oturmutu. Anahtarlaryla trnaklarnn altndaki kara lekeleri kazd. Beklemekten usanmt. - Hl hibir ey yok mu? - Bir deiiklik yok, ef!

Kuatma tekniinin can skc yan, herkesin sklmasyd. Yenilgi-de, hi olmazsa bir eyler olur, ama bunda... Srf efkr datmak iin ormana dnp esrarl piramidi dinamitletmek isterdi, ama Vali bundan byle sadece lise meselesiyle uramas iin kesin emir vermiti. Eve dndnde, komiserin surat askt. Farkl bir eit ekrann karsna oturmak zere brosuna kapand. Yeni bir Evrim oyunu at. imdi yardm gryordu ve olas uygarlklarn ok hzl gelitiriyordu. Bin yldan daha az bir srede, in tipi bir uygarl araba ve uak yapacak dzeye getirmiti. in uygarl iyi gidiyordu, yine de oyunu brakt. - MacYavel, dinlemeye ge. Bilgisayarn gz ekranda belirirken entegre ses sentetizr hoparlrden iitildi: - Hazrm. - Liseyle bam dertte, diye balad polis. Okulda olup bitenlerle ilgili son haberleri verdi bilgisayara ve MacYavel ona gemiin kuatmalarn anlatmakla kalmad, liseyi tmyle soyutlamasn da tavsiye etti. - Sularn, elektriklerini, telefonlarn kes. Konfordan mahrum brak, ok gemeden geberesiye canlar sklacaktr. Bu irkeften kamaktan baka dnceleri olmayacaktr. Yahu, bunu kendi niye akl edememiti. Suyu, eiektirii, telefonu kesmek bir crm, bir su bile deildi. yle ya, bilgisayar ann, yatakhane klarnn, mutfakta kullanlan gazn, durmadan alan televizyonlarn faturalarn deyen isyanclar deil, Milli Eitimdi. Bir kez daha, MacYavel in akll olduunu kabul etmek zorunda kalmt. - Arkada, gerekten iyi bir danmansn sen. Bilgisayara entegre edilmi saysal kamerann objektifi bir ayarlama yapt. - eflerinin bir portresini gsterebilir misin? stee sasrsa da, Julie Pinson'un yerel gazetede yaynlanm bir fotorafn gsterdi. Resmi hafzaya ald ve arivdeki resimlerle kar' latrd. 329 - Bu bir dii deil mi? Gzel mi? - Bu bir soru mu yoksa dorulama m? diye ard polis. - Bir soru. Maximilien fotoraf inceledi, arkasndan, - Evet, gzel, dedi. Bilgisayar olabildiince net bir grnt almak iin tanmn en iyi biimde ayarlyor gibi grnyordu. - Demek gzel bu. Polis, bir eylerin yolunda gitmediini alglad. NacYavel in sentetik sesin de vurgu yoktu, ama yine de bir kayg hissetti. Anlad. Bilgisayar gzellik kavramn anlayacak yetenekte deildi. ou paradoks mekanizmas mizah kavramlarn yle byle anlyordu, ama gzellii anlamak iin hibir lt yoktu. - Bu kavram anlamakta zorluk ekiyorum, diye itiraf etti MacYavel. - Ben de, diye kabul etti Maximilien. Bazen, bir zaman bize gzel grnen varlklar, bir zaman sonra anlamsz gelmeye balyor. Bir gzkapa ite bilgisayarn gz. - Gzellik zneldir. Kukusuz bu yzden onu alglayamyorum. Benim iin ha sfr ha bir. u ya da bu anda sfr eyler olabilir. Bundan tesine gidemiyorum. Hayflanma biimindeki bu gzlem Maximilien'i artt. Bu son kuak bilgisayarlarn insan trnn bal bana partnerleri olmaya baladn dnd. Bilgisayar, insann en iyi fethi mi? DESTLER Deistler mi? Kralie ld. Bir grup Bel-o-kanl ekine ekine eikte grnyor. Demek ki bazlar kurtulmu. Bir kannca tekilerden ayrlyor, antenleri nde, mangaya yaklayor. Prenses 103. onu tanyor, bu 23.

Demek 23. Parmaklara kar yaplan birinci seferden sa dnm. Bu sava sonradan deist dinine gemiti. ki kannca birbirlerini hi snmamiard, ama binlerce maceradan sonra, burada ana kentlerinde tekrar karlamak onlar yaknlatryor. 23. 103.'nn bir cinsiyetli olduunu hemen fark ediyor ve bu deiimini kutluyor. 23.'de tam formunda grnyor. eneklerinde saydam kan var ama btn komondolarna hogeldiniz feromonlar yolluyor. Prenses 103. tetikte duruyor, ama teki her eyin dzeldiini yaynlyor. Trofalaksiye giriyorlar. 330 23. hikyesini anlatyor. Tanrlar dnyasna girdikten sonra. Tanr szn yaymak iin Bel-o-kan'a geri dnm. Prenses 103. 23. nn hi Parmaklar demediini, "Tanrlar" adn kullandn fark ediyor. Balarda, seferden hi olmazsa birinin sa salim dndn grmekten sevinen kent onu ok iyi karlam ve 23. yava yava onlara Tannlar'm varln aklam. Deist dininin ban ekmi. llerin ple atlmasn salam, salonlar mezarla evirmi. Bu yenilik, yeni kralie Belo-kiu-kiuni'nin houna gitmemi ve deist dinini sitede yasaklam. O zaman, 23. metropoln en derindeki mahallesine snm ve kk mrit topluluuyla Tanr szn yaymaya balam. Deist dini kendisine simge olarak emberi semi. nk kendilerini ezmeden nce Parmaklar'n onlarda kalan son grn bir embermi. Prenses 103. ban sallyor. Koridorlardaki iaretler imdi anlalyordu. Arkada bzlm karncalar, ilahi sylyordu: Parmaklar bizim Tannlarmzdr. Prenses 103. ve adamlar hayretler iindeydiler. Parmaklara ilgiyi arttrmak istiyorlard, oysa 23. onlar hayli gerilerde brakmt. Prens 24. neden her eyin bo olduunu soruyor. 23. yeni kralie Belo-kiu-kiuni'nin deistlerin her yerde olmalarndan huzursuz olduunu aklyor. Dinlerini yasaklam. Kentte gerek bir deist av balam. ok ehit vermiler. 103.'nn ordusu atele ortaya knca, 23. hemen bu frsattan yararlanm. Kraliyet locasna frlam ve yumurtlayan kralieyi katletmi. O zaman, baka kralie kalmaynca btn kentte bir z-krm evresi balam, teker teker btn Bel-o-kanllarn kalp atlar durmu. imdi, yanm ve hayalet bakentte, onlardan, deistlerden baka kimse kalmam. Parmaklar ululama zerine kurulu bir toplumu birlikte kurmak iin devrimcileri beklemiler. Prenses 103. ve Prens 24. peygamberin cokusunu gerekten paylamyorlar, ama artk kent ellerinde olduundan bundan yararlanyorlar. Prenses 103. yine de bir feromon yayyor: Bel-o-kan nndeki beyaz pankart byk bir tehlikenin iaretidir. Bu belki de saniye meselesidir. Hi gecikmeden tabanlar yalamak gerekiyor. Ona inanyorlar. 531 Birka saat iinde, herkes yola koyuluyor. Kifler, bir kent kurmaya elverili baka bir am omcas aramak iin nc olarak gidiyor. Kz taycs salyangozlar birka yumurtay, larvay ve yangndan kurtulmu bitkibitlerini tayorlar. Talihlerine, ncler bir saatlik mesafede oturulabilecek bir omca kefediyorlar. 103. beyaz pankartn etrafnda meydana gelecek kzlca kyametten korunmalarna yetecek bir uzaklkta olduklanna karar veriyor. Omcanm ii kurtlarn kemirdigi tnellerle dolu, orada yasak bir site ve kraliyet locas amak pekl mmkn. 5. acele yeni bir Bel-o-kan kurma amacyla, bu omcadan itibaren plnlarn yapyor. Btn karncalar harl harl alyor. 103. byk avlan ve yeni teknolojiler iin zorunlu eyalar yollar tkamadan geirecekleri byk ana yollar olan, ltra modern bir kent kurmalarn salk veriyor. Ate laboratuvarlanndan kan duman dar vermek iin byk bir

merkezi baca yerletirmek gerektiini dnyor. Yamur suyuna ahrlar, mantar tarlalarn, kullandklar eyalar ykamak iin ihtiyalar olacandan, laboratuvarlara gtrmek iin kanallar amay da tasarlyor. Daha yumurtlamasa da, Bel-o-kan'n tek diisi olduundan, Prenses 103. sadece domakta olan kentlerinin deil, ayn zamanda altm drt siteyi kapsayan blgedeki tm kzl karncalar federasyonunun da kraliesi seilmiti. ilk kez, bir kentin yumurtlamayan bir kraliesi oluyor. Ilfus yenilenmeyince, yeni bir kavrama -ak kent- bavuruluyor. Prenses 103. kltrleriyle kenti zenginletirmeleri iin deiik trlerden yabanc bceklerin kentte yerlemelerine izin verilmesinin ilgin olacan dnyor. Ama bir melting-pot kurmak yle kolay deil. Farkl etnik gruplar giderek baka baka mahallelerde yerleiyor. Siyahlar, en alt katlarn gney dousunda, sarlar orta katlarda, batda oraklar ekinlere daha yakn olmak iin st katlarda yerleiyorlar. Dokumaclar kuzeye gidiyorlar. Yeni bakentin her yerinde, teknii yenileme almalar yaplyor. Karnca usul, yani mantksz, aklnzdan geen her eyi test ederek, ne olduuna bakmadan ve sonucu arkasndan grerek. Ate mhendisleri Sitenin en derin bodrumunda byk bir laboratuvar kuruyor. Nasl bir malzeme haline dntn ve ne tr bir duman kardn grmek iin ayaklarna ne geerse yakyorlar. Yangn tehlikesine kar, her taraf kolay tutumayan sarmak yapraklanyla dvyorlar. S52 Makine mhendisleri, dzenledikleri geni bir salonda kaldra|a. n akltalarnda, hatta bitki lifleriyle balanm eitli kaldra tip|e. tini test ediyorlar. Prens 24. ve 7. eksi on beinci, eksi on altnc ve eksi on yedinci katlarn "sanat" atlyeleri olmasndan yanalar. Orada yaprak 2erj. ne resim, bokbceinin dksndan heykel ve pek tabii, kabuk Qze. rine izim almalar yaplyor. Prens 24. Parmakladn tekniini kullanarak, tamamen karncalara zg bir stilde eyalar elde etmenin mmkn olabildiini kantlamay tasarlyor. "Karnca kltr", hatta daha belirgin bir biimde bir Bel-o-kan kltr yaratmak istiyor. Nitekim, gerek romannda, gerek 7.'nin naif resminde, yeryzne benzeyen hibir ey yok. 11 .'ye gelince karnca mziini yaratmaya karar veriyor. ok sesli bir koro oluturmak iin birok karncadan czrtlar karmalarn istiyor. Sonu kulaklar trmalayc da olsa mzik, karnca mzii. eitli dzeyde gamlardan bir para oluturuncaya kadar btn bu sesleri uyumlu hale getirmekten asla ylmyor. 15. ate laboratuvannn btn yanm artklarn tatt mutfaklar yaratyor. Tadn beendii yapraklar ya da yanm bcekleri saa, tad kt olanlar sola koyuyor. 10. mhendislerin salonlarnn yaknnda bir Parmakladn davranlarn inceleme merkezi kuruyor. Parmaklarn teknolojisini uygulamalar,, gerekten de bcekler dnyasnda ilerlemelerini salyor. Bir gnde bin yl kazanm gibiler. Yine bir ey 103.'nn kafasna taklyor: Yeraltnda almak zorunda kaimayal beri, deistler sitenin her yerinde grnyor ve faaliyette bulunuyorlar. Birinci gnn akamnda, zellikle 23. ve mritleri beyaz pankart sitine hacca gidiyorlar ve bu kutsal ant diken stn tanrlara dua ediyorlar. ATISKLOFED MPPODAMOSVtt TOPYASI: I 494'de, Pers Kral Dari-us'un ordusu, Halikarnas ile Efes arasnda kurulmu olar Milet kentinde ta stnde ta brakmyor. O zaman kentin eski sakinleri mimar flippodamos'tan hemen yeni ve tamamlanm bir kent kurmasn istiyorlar. O devir tarihinin bu ilk frsatyd. O zamana kadar kentler karmakark bir biimde gittike genileyen kasabalard. rnein, Atina gerek bir labirent olan, hesapsz plansz yaplm sokaklardan oluuyordu. Her eyi ile orta byklkte bir kent kurmakla grevlendirilmek, ideal kenti yaratmak iin tam yetki almak demekti, liippodamos talihine sarld. Geomet333

rik olarak dnlm ilk kenti izdi. Hippodamos sadece sokaklar izmek ve evler kurmakla yetinmek istemiyor, kentin biimini dnrken, onun soyal hayatn da dnmek gerektiine inanyor. Esnaflar, iftiler, askerler olmak zere snfa ayrlm on bin nfuslu bir site dnr. Hippodamos'un gnlnde, ortasnda bir pasta gibi on iki paraya blnm on iki yarapn kestii akropol bulunan, doadan hibir alnt yapmayan yapay bir kent yatar. Yeni Milet'in sokaklar dik, alanlar yuvarlaktr ve btn evler, komular birbirlerini kskanmasnlar diye tpatp birbirinin ayndr. Zaten halk eit haklar olan yurttalardr. Burada kleler yoktur. Hippodamos sanatlar da istemez. Ona gre, sanatlar sa solu belli olmayan, karklk karan insanlardr. Milet'te airlere, oyunculara ve mzisyenlere yer yoktur. Yoksullarn, bekrlarn ve aylaklarn da kente girmeleri yasaktr. Hippodamos'un projesi, Milet'i asla bozulmayacak mkemmel bir mekanik sistemi olan bir site yapmaktr. Zararl eylerden kanmak iin yenilik, zgnlk, ve insan kaprisine yer yoktur. Hippodamos 'onat" kavramn icat etmitir. Site dzeninde onat bir yurtta, devlet dzeninde onat bir site, kendisi de kozmos dzeninde onat bir varlk. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. OKYANUSUN ORTASINDA BtR ADA Fontainebleau Lisesinin igalinin altnc gnnde, Maximiiien MacYavel in tavsiyelerini tutmaya karar verdi: Liselilerin elektriini ve suyunu kesti. Su sorununu zmek iin, Leopold yamur sularn toplayan sarnlar yaptrd. galcilere kumla ykanmay, suyu vcutta tutmak ve gereksinimlerini azaltmak iin tuz taneleri emmeyi retti. Geriye en zorlusu, elektrik sorunu kalyordu. Btn etkinlikleri evrensel bilgisayar a zerine kurulmutu. Elinden her i gelenler, bir maden olduu sonradan anlalan, her trl malzemenin bulunduu elektronik atlyesini kartrmaya gittiler. Ia duyarl gne plakalar kefettiler. lk elektrik akmn saladlar, bunu brolardan sktkleri tahtalardan alelacele yaptklar rzgrgllerivle tamamladlar. 354 Her tipinin ucunda bir papatya gibi kendi rzgrgl iek amt. Bu da yetmeyince, David gezinti kulbnn birak bisikletini dinamolara balad. Gne ya da rzgr elenceye katlmaynca, pedal evirmek ve enerji salamak iin gidip sporcu aryorlard. Her sorun, onlar hayal glerini altrmaya zorluyordu ve aralarndaki dayanmay pekitiriyordu. Telefon hatlar sayesinde bilgisayar alarnn hl ilediini saptayan Maximilien, onlar telefonsuz da brakmaya karar verdi. Modern devirde, teknik kuatma. Karl da bir o kadar modern oldu. David'in "Sorular Merkezi" iin uzun zaman kaygs olmad, nk igalci kzlardan biri antasnda son derece gl ve dorudan doruya haberleme uydusuna balanarak yeniden Hertz temas yaratacak kadar yeterince net, zel hcreli bir telefon getirmiti. Yine de, kendi yalaryla kavrulmak zorundaydlar. eride rgtlendiler, bilgisayar a iin hayati enerjiyi idareli kullanmak iin lambalar ve mumlarla aydnlandlar. Akamlar, avlu hava akmnda snecek gibi olan kk klarn yaratt romantik bir havaya brn-yordu. Julie, Yedi Cceler ve amazonlar kouturuyor, herkesi yreklendiriyor, malzeme tayor, yaplacak deiiklikleri tartyorlard. Lise, gerek bir siper haline dnyordu. Amazon gruplar gittike kalabalk, daha hzl, ksacas gittike daha militer hale geliyordu. ok doallkla, hep ie koturuyorlard. Julie, dostlarn prova lokalinde toplantya ard. Kafas ok megul grnyordu. - Size soracak bir sorum var, dedi hemen, duvarn girintilerine, yksee yerletirilmi mumlar yakarken. - Haydi sor, diye Francinc onu cesaretlendirdi, yorgan ynnn stne kendini brakarak.

Julie, Yedi Cceler'e tek tek baklarn dikti: David, Francine, Zoe, Leopold, Paul, Marcisse, Ji-wooVg... Duraksad, gzlerini yere indirdi, sonra sordu. - Beni seviyor musunuz? ilk olarak Zoe'nin ksk bir sesle bozduu uzun bir sessizlik oldu. - Elbette, sen bizim Kar-Beyazmz, bizim "Karncalar Kralie-miz'sin. * - yleyse bu durumda, dedi Julie ok ciddi bir biimde, fazla "kralie" olursam, kendimi fazla ciddiye almaya balarsam, hi durak-samayn, Jules Cesar gibi beni ldrn. 535 Szn bitirir bitirmez, Francine stne atlad. Bu iaret oldu. Hepsi onu kollarndan, ayak bileklerinden yakalad. Yorganlara dola-dlar. Zoe bir bak alp gsne saplyormu gibi yapt. Hep birlikte onu gdklamaya baladlar. - nleyecek zaman olmad. - Hayr, gdklama yok! Glyordu ve bunun son bulmasn istiyordu. Kendisine dokunulmasna tahamml edemezdi ki. rpnyordu ama yorganlarn arasndan kan dost eller ikenceyi uzatyordu. Glme neredeyse ac veriyordu. Biri brakyor teki gdklyordu. Vcudu elikili iaretler gnderiyordu. Birden, neden kendisine dokunulmasna tahamml edemediini anlad. Psikoterapist haklyd, nedeni ta ocukluk gnlerine iniyordu. Kendini bebekken grd. Aile akam yemeklerinde, daha on sekiz aylkken, kendini savunamamasndan yararlanarak elden ele dolatrrlard. pcklere boarlard, gdklarlard, merhaba demeye zorlarlard, yanaklarn, ban okarlard. Nefesleri ar kokan ve dudaklar ar makyajl bykanneleri hatrlad. Bu azlar ona yaklard, annesi ve babas onlarla birlik olup glerlerdi. Onu azndan pen bykbabay hatrlad. Belki evkatliydi, ama onun fikrini almazd. Evet, o anda kendisine dokunulmasna tahamml etmemeye balamt. Akam yemee birilerinin geleceini renir renmez gidip masann altna saklanr, usul usul ark sylerdi. Onu oradan karmaya alan ellere kar kendini savunurdu. Masann altnda rahatt. Hoakal pckleri angaryasndan kurtulmak iin konuklar gidinceye kadar yerinden kmay kabul etmezdi, ama onu dinlemezlerdi ki. Hayr asla cinsel bakmdan taciz etmemilerdi ama tensel olarak etmilerdi! Oyun balad gibi aniden kesildi ve Yedi Cceler Kar-Beyaz'n etrafnda halka halinde oturdular. Dalan salarn dzeltti. - Seni katletmemizi istemedin mi? Biz de istediini yaptk, dedi Marcisse. - Daha iyi misin? diye sordu Francine. - Bana byk iyilik yaptnz, sa olun. Bana nasl bir iyilik yaptnz bilemezsiniz. Hi tereddt etmeden beni sk sk katledin. Bunu nasl sylerdi, ikinci bir gdklama seansna giritiler, glmekten leceini sand. Buna son verdiren Ji-woong oldu. - imdi pow-pow toplantsna geelim. 556 Paul bir bardaa hidromel doldurdu, hekes srayla dudaklarn bandrd. Birlikte imek. Sonra herkese kuru pastalar datt. Birlikte yemek. Bir halka oluturmak zere elleri birleince, Julie baklarn alglad, scaklklarn duydu ve korunduunu hissetti. "Hibir art dnce olmadan, herkesin birletii byle bir n yakalamak, hayatn en gzel amac" diye dnd. Ama bunu yaamak iin ille de devrim yapmak m zorundaydlar? Arkasndan polis ambargosunun dayatt yeni yaam koullarn tarttlar, pratik zmler yad. Bu d bask devrimlerini zayflatmak yle dursun, aralarndaki ba daha da glendirmekteydi. akam zeri kk sava Byk deiiklikler geiren Bel-o-kan'da teknoloji gelitike, din hamle yapyor. Deistler her yere emberlerini izmekle yetinmiyor, btn duvarlara dinlerinin kokusunu brakyorlar. Prenses 103.'nn saltanatnn bu ikinci gnnde, 23. ant iiyor. Amalarnn dnyann btn karncalarn Tanrlar1! ululamaya armann ve laikleri ldrmenin onlara kar grevleri olduunu sylyor.

Site'de deistlerin aztmaya baladktan grlyor. Laikleri uyaryorlar: Tanrlara tapmamakta inat ederlerse. Parmaklar onlar ezecekler. Olur da Parmaklar ezmezlerse, bu ii onlar, deistler stleneceklerdi. Bunun Sonucu olarak, bir yanda Parmaklarn atei, kaldrac ve tekerlei denetim altna alarak yapmay baardklanna hayranlk duyan "teknolojik" kanncalar; te yanda, ileri gleri dua etmek olan ve Parmaklarn yaptklarn taklit etmeyi kfr sayan "mistik" karncalarla, Bel-o-kan'da tuhaf bir hava esmeye balyor. Prenses 103. bir atmann kanlmaz olduuna emin. Deistler fazla hogrsz ve kendilerinden pek eminler. Artk hibir ey renmek istemiyorlar. Sadece yaknlarn dinlerine geirmeye alyorlar. Birka laiin ldrlmesinden deistler sorumlu tutuluyor, ama bir i savatan kanmak iin fazla konuulmuyor. On iki kif kannca, Prens ve Prenses kraliyet locasnda toplanyorlar. Prens 24. gvenli grnyor. Gsterdikleri gelimelere hayran kald laboratuvarlardan geliyor. Ate mhendisleri, korlar bir tehlike olmadan bir blgeyi aydnlatmak ya da stmak iin kolayca tamaya olanak veren dibi topraktan, rlm yapraklardan daha hafif 537 kutulara yerletirmeyi artk baaryorlar. 5. deistlerin bilime ve bilgiye aldr etmediklerini belirtiyor. Gen kifi bu endielendiriyor. Din dnyasnda, hibir eyin kantlanmas gerekmiyor. Bir mhendis, atein odunu sertletirdigini ileri srdnde, deneyi baarsz olacak olursa, ona bir daha gvenilmez, ama bir sofu "Parmaklar kadiri mutlaktr ve karncalarn varlnn kkeninde onlar vardr" dediinde onlar yalanlamak iin hep yanlarnda olmanz gerekiyor. Prenses 103. mrldanyor: Din, her eye karn uygarlklarn belki de bir gelime evresiydi. 5. ye gre, Parmaklarn iyi yanlarn almak, din gibi kt yanlarn brakmak gerekiyor. Ama biri olmadan br nasl alnr? 103., 24. ve on iki kiften oluan manga halka halinde toplanyor ve dnyor. Yeni devletin ikinci gnnde, deistlerle imdiden bir atma varsa, karklklar gittike artacak demekti. Hemen onlar tutuklamak gerekiyor. Yoksa ldrmek mi? Hayr, Parmaklar Tanrlar sandklar iin kardelerini ldremezler. Yoksa srmek mi? Belki de, btnyle modernizme ve gelimi teknolojiye ynelmi Bel-o-kan karnca yuvasndan uzakta, az gelimi, sofu ve hogrsz kendi devletlerini kurmalar daha iyi olur. Grmelerini gelitirecek zamanlan olmuyor. Sar darbeler sitenin duvarlarnda nlyor. Alarm. Karncalar saa sola kouuyorlar. Etrafta bir koku dolayor. Cce karncalar saldryor! Saldranlar karlamak iin her yerde rgtleniyorlar. Cce birlikleri kuzey geidinden geliyor ve geit onlar ta frlatan kaldralarla dalamayacaklar kadar dar. Atei de kullanamayacaklar. Cceler antenler, gzler ve eneklerle dolu uzun bir ordu oluturuyor. Kokular sakin ve kararl. Onlar iin, yanmadan duman kan bir karnca yuvasn grmek ortal kan glne evirmeye yetecek kadar sarsc. 103. kuku, kskanlk ve korku yaratmadan bunca yenilie kalkmann mmkn olmadn dnm olmalyd. Prenses, ana bacadan kan dumana fazla yaklamamaya zen gstererek, kubbenin en tepesine kyor ve yeni duyularyla sava dzeni alan byk orduyu gzetliyor. karncalarn Devrimi / F-.22 338 5. ye topu taburlarn karmasn ve dmann ilerlemesini nlemek iin nc olarak yerletirmesini iaret ediyor. Prenses 105 lm gmlekten bkmt. iddet karsnda irenme bir ihtiyarlk ia-reti gibi grnyor ama umurunda deil. Kafasyla ihtiyar, vcuduyla gen yozlam karnca aykrl bu. i

karncalarn alarm iareti vermek iin karnlaryla vurmalarndan altndaki kubbe titreiyor. Kent korkuyor. Dman ordusu durmadan geniliyor, ccelerin arkasna yerleen komu karnca yuvalar askerleriyle kstah kzllar federasyonunu ezmeye hazrlanyorlar. En kts, saflarnda kendi federasyonlarndan krmz karncalar var. Bir sredir Yeni Bel-o-kan'-da olup bilenlerden endielenmi olmallar. Prenses 103. Jonalhan Svvift adnda bir Parmak yazarla ilgili televizyonda grd bir belgeseli hatrlyor. Bu insan yle diyordu: "Yeni bir yetenein ortaya k, etrafnda onu mahvetmek iin aptallardan kurulu bir fesat olutuunda fark edilir ancak." Prenses 103. bu aptallar fesadnn imdi kendi karsna ktn gryor. Hibir ey kmldamasn, her ey geriye dnsn, yarn sadece baka bir dn olsun diye lmeye hazr nice nice aptal. Prens 24. gelip Prenses'e sokuluyor. Korkuyor ve kendini gvende hissetmek iin teki cinsiyetimin varlna ihtiya duyuyor. Prens 24. antenlerini indiriyor. Bu kez, her ey bitti. Onlar fazla kalabalklar. Yeni Bel-o-kanl birinci topu taburlar, bakenti savunmak iin sraya girmek zereler. Karnlarn dikmiler, ate etmeye hazrlar. Karda, dman ordusu durmadan byyor. Milyonlarcalar. 103. komu sitelerle diplomatik ilikileri pek umursamadna hayflanyor. Me de olsa. Yeni Bel-o-kan, balarda onlann birok temsilcisini karlamt. Ama hepsi kendilerini teknolojiye o kadar kaptrmlard ki sitelerdeki rahatszln farkna varmamlard. 5. kt bir haber getiriyor. Deistler savaa katlmay reddediyorlar. Dvmeye demediini, her halkrda, savan kaderini Tanrlarn belirlediini dnyorlar. Yine de dua edeceklerine sz veriyorlar. ldrc darbe mi? Bir dman kolonu bayrda ortaya kyor ve byyor, durmadan byyor. Ate, kaldra ve tekerlek mhendisleri yanna geliyorlar. Prenses hepsinden antenlerini birletirmelerini istiyor. Onlan bu amazdan karacak bir ordu yaratmalar gerekiyor birlikte. Prenses 103. belleinde kalan Parmakladn savalaryla ilgili btn grntleri beyninden dar karyor. nceden bildikieriyle ate, kaldra, tekerlekle yeni bir kaynak bulup karmak gerekiyor. Bu kavram bcek beyinlerinde dolayor ve birbirine karyor. Hemen bir fikir bulamazlarsa, bunun sonunun lm olduunu hepsi biliyor. 539 ANSKLOPED LM BYLE DODU: lm bundan tam yedi yz milyon yl nce ortaya kt. O zamana kadar, drt milyar yldr, hayat tek hcrelilikle snrlyd. Tek hcreli biiminde lmszd, nk ayn biimde ve sonsuza kadar oala-bilme yeteneine sahipti. Gnmzde, lmsz tek hcreli sistemin izlerini mercan kayalarda buluruz. Yine de, gnn birinde iki hcre karlatlar, konutular, birbirlerini tamamlayarak birlikte ilemeye karar verdiler. te o zaman, ok hcreli yaam biimleri ortaya kt. Ayn anda, lm de hayat buldu. ki olay hangi bakmdan birbiriyle balantldr? ki hcre ortak olmak istediinde iletiim kurmak zorundadr ve iletiimleri daha etkin olmak iin onlar i blmne gtrr. rnein, ikisinin birden yiyecekleri sindirmeye almasna gerek olmadna karar vereceklerdir, bir tanesi de yiyeceklerin yerini bulacaktr. Sonralar, hcreler bir araya toplandka, uzmanlamalar daha bir artt. Uzmanlamalar arttka, her bir hcre k-rlganlat ve bu krlganlk yerletike, hcre giderek balangtaki lmszln yitirdi. lm byle dodu. Gnmzde, son derece uzmanlam ve srekli diyalog halinde, hcreler birleiminden olumu btnlkler grrz. Gzlerimizin hcreleri, karacierimizin hcrelerinden ok farkldrlar. Birinciler scak bir yemek fark eder etmez, ikinciye daha yemek aza gelmeden safra retmeye balamas iin iaret verir. nsan vcudunda, her ey uzmanlamtr, her ey iletiim kurar ve her ey lmldr.

lmn gereklilii bir baka gr asndan aklanabilir. Trler arasnda denge salamak iin, lm zorunluluktur. ok hcreli bir tr lmsz olsayd, btn sorunlar zecek kadar uzmanlamaya devam edecekti ve ylesine etkili olmaya balayacakt ki btn teki yaam biimlerinin srmesini tehlikeye sokacakt. Kanserli karacierin bir hcresi, dier hcrelerin bunun gereksiz olduunu sylemelerine kulak asmadan, srekli olarak karacier paralar retir. Kanserli hcrenin akl fikri eski lmszle liavumaktadr. Biraz evresindeki insanlar dinlemeden hep kendi kendisine konuan insanlara benzer. te bu yzden organizmann tmn ldrr. Kanserli hcre otist bir hcredir ve tehlikeli olmas da bu yzdendir. tekilere kulak asmadan durmadan rer ve lgn lmszlk araynda, etrafnda ne varsa ldrr. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. 340 MAXMLEN ARATIRIYOR Maximilen kapy arparak ieri girdi. - Me oldu sevgilim? Sinirli grnyorsun, dedi Scythia. Karsna bakt ve bu kadnn neresini beendiini hatrlamaya alt. Kt bir karlk vermemek iin kendini tuttu ve glmsemekle yetindi, uzun admlarla brosuna gitti. Akvaryumunu ve balklarn bu sabah brosuna yerletirmiti ve su dnyasnn bakmn MacYavel'e, emanet etmiti. Bilgisayar iin iinden fena kmyordu. Elektrikli yiyecek datcsn, stma rezistansn ve su musluunu kontrol ederek, bu yapay ortamn ekolojik dengesini mkemmel bir ekilde salyordu. MacYavel, bilgisayarn yardmyla, kendiliinden akvaryumu sslemiti ve balklar bundan gzle grnr biimde memnundular. Polis Evrimi at. ngiliz tipi kk bir ada ulusu seti ve yaltlan-m, komu uygarlklarn sava alanlarndan uzak olmasndan dolay ileri bir teknolojiye kadar getirdi. Sonra dnyann hemen her yerinde tecim acentalan amak amacyla modem bir donanma ile donatt. yi sonular elde etti, ama Japonya da ayn stratejiyi benimsediinden aralarnda amansz bir sava kt ve 2720de, Japonlar uydular sayesinde ngilizleri yendiler. - Kazanabilirdin, diye alakgnlllkle uyard MacYavel. Maximillien sinirlendi: - Madem bu kadar kurnazsn, sen ne yapardn? - Toplumsal btnl salardm, rnein kadnlara oy hakk tanrdm. Japonlar bunu dnmemi olduundan, kentlerde daha iyi bir hava esecekti. Halkn morali daha yksek olacakt, dolaysyla askeri mhendisler daha yaratc olacakt, daha iyi silahlar yapacaklard, daha bir evkle alacaklard. Bu sana stnlk salamaya yetecekti. - Ayrntlarda kaybolup gidiyoruz... Maximilien haritalar, sava alanlarn inceledi sonra oyuna ^on verdi ve ekrann karsnda, sandalyesinde yle dalp gitti. Ekranda MacYavet'm gz byd ve onun dikkatini ekmek iin gz kapaklarn ap kapad. - Baksana Maximilien, Yine Karncalar Devrimi mi cann skyor? - Bana yine yardm eder misin? - Elbette. MacYavel gznn grntsn sildi, aga balanmak iin kendi kendine programlama modemini balatt. nce birka otoyola, arkasndan yollara, daha sonra tandk gibi gelen bit dolam pistlerine girdi. Hemen grnt verdi: 541 ' Snrl Sorumlu Karncalar Devrimi irketi Merkezi." Maximilien ekrana eildi. MacYavel ok ilgin bir ey bulmutu. "Demek eften pften devrimlerini bu ekilde ihra etmeye devam ediyorlar. Uydu aracyla telefon balants kurmay becermiler. Bilgileri bir sorunla karlamadan ada dolayor" diye anlad polis. Bilgisayarn listesinde Snrl Sorumlu Karncalar Devrimi irketinin ubeleri belirdi: - "Sorular Merkezi." - tnfra-WorId sanal dnyas. - "Kelebek" giysiler hatt.

- "Karnca Yuvas" mimarlk ajans. - "Hidromel" doal besin rnleri hatt. Ayrca, herkesin Karncalar Devriminin temalarm ve amalarn tartt forumlar vard, tnsanlann yeni kavramlarla yeni toplumlar nerdikleri baka forumlar da vard. Bilgisayar, dnyada on be kadar lisenin Fontainebleau'ye balant kurduklarn ve az ok onlarn gsterilerini yansttklarn belirtti. MacYavel mthi bir damar bulmutu. Maximillien bilgisayarna farkl bir gzle bakt. Hayatnda ilk kez, yeni bir kuan deil, bir makinenin de kendisini atn hissediyordu. MacYavel, Karncalar Devrimi kalesinde ona bir pencere amt, ieridekileri incelemek ve bir gedik bulmak iin bunu kullanmak ona kalyordu. MacYavel, bir sr telefon hattna baland ve "Sorular. Merke-zi'nin yardmyla, Snrl Sorumlu Karncalar Devrimi irketinin alt yapsn ortaya kard. Gerekten bu kadar da olmazd: Bu devrimciler o kadar saf, o kadar kendilerinden emidiler ki kendi rgtlenme-leriyle ilgili bilgileri kendiliklerinden veriyorlard. MacYavel dosyalar sergiledi ve Maximilien her eyi anlad. Sadece bilgisayar alarn ve en modern teknikleri kullanarak, bu ocuklar hi grlmemi bir devrime girimekteydiler. Maximilien, gnmzde bir devrim yapmak iin medyann, zellikle de televizyonun desteini almann kanlmaz olduunu dnmt hep. Oysa bu liseliler ne ulusal, ne de yerel kanallarn desteimi alarak amalarna ulamlard. Televizyonun amac, nihayet, az ya da ok ilgili bir yn kalabala kiisel olmayan ve haber bakmndan kstl bir mesaj vermekti. Oysa, Fontainebleau asileri, bilgisayar alan sayesinde, az sayda ama ilgili ve almaya hazr insanlara zel ve de haber bakmndan zengin mesajlar yollamay baanyorlard. Komiserin gzlerinin pasa siliniyordu. Televizyon ve allrrns medya dnyay deitirmek iin yetersiz kalmyordu sadece, ste^ daha oturakl, ok daha baarl sonular veren aralar konusunda gecikmeli bir trene binmilerdi. Bir tek bilgisayar alan, insanlar arasnda salam ve etkileimsel ilikiler dokumay salyordu. kinci bir srpriz. Bu kez ekonomik dzlemde. Hesaplarna baklrsa. Snrl Sorumlu Karncalar Devrimi irketi iyi kr ediyordu. Yine de byk irketleri yoktu, kk kk ubelerden bir galaksi olu. tutmulard. Sonu olarak, genellikle kendine zg aamas iinde kalplam tek ve byk bir irketten ok daha krl olduu ortadayd. Bununla birlikte bu kk iletmelerde herkes kendisini buluyordu ve neden birbirlerine gvenebileceklerini biliyordu. Onlarda gereksiz ynetime ve bro ileri gelenlerine yer yoktu. Ada gezinirken, Maximilien 'karncalar" irketlerine blnm bu irketin bir stnln daha kefetti: flas risklerini azaltmak. Gerekten de bir ube ak verdii ya da az krl grndnde, ortadan kayboluyor ve yerini bir bakas alyordu. Bylece byk krlar olmuyordu ama nemli kayplar riski ortadan kalkyordu. Buna karlk, fazla kr etmeyen bu kk ubeler, sonunda ufak ufak hatm saylr bir sermaye biriktiriyorlard. Polis, rgtlenmelerinde bir ekonomi kuramnn pay m var yoksa devrimlerine zg koullar m bu deneyimsiz genleri byle bir rgtlenme yaratmaya zorlamt merak etti. Mal stoklar olmadan ileyerek, sadece beyin glerine yaslanarak, ok az risk alyorlard. Karncalar Devriminin mesaj belki de buydu: Dinazor toplumlar yerlerini yitirmilerdi, gelecek karnca toplumlarnnd. Bu arada, n alnmaz ekonomik bir gereklik haline gelmeden, bu ocuklar etesinin kstah baarsna bir son vermek gerekiyordu. Maximilien telefonu at ve Kara Kemelerin reisi Oonzague Du-peyron'u arad. Byk dertlere kk ilalar. KANDLLER SAVAI Shi-gae-pou cceler ordusunun ilk saldrs Yeni Bel-o-kanllar iin bir felaket oluyor. ki saat sren olaanst bir boumadan sonra, savunmalar btn noktalarda kyor ve koalisyon askerleri tarafndan doranyorlar. Sonutan

memnun olan saldrganlar daha fazla ilerlemiyor ve son darbeyi indirmeyi ertesi gne brakarak, kamp kurmaya hazrlanyorlar. 343 Yarallar, kollar ayaklan doranmlar, can ekienler Siteye tanrken. Prensesin aklna sonunda bir fikir geliyor. Salam kalm son birlikleri etrafnda topluyor ve onlara nasl kandil yapacaklarm gsteriyor. Atei silah olarak kullanamamalard, ama snma ve aydnlanma arac olarak kullanabileceklerini dnyor, nitekim, imdi dmanlar on binlerce karnca deil, geceydi. Oysa, geceyi ate yener. Bylece, geceyarsna doru, inanlmaz bir manzara grlyor: Yeni Bel-o-kan'n kaplarnda, binlerce k itiip kakyor. Kavak yapraklarndan yaplm kandiller tayan, srtlarnda tadklar bu kutularla snan ve aydnlanan kzl karncalar, dmanlar uyurken, grebiliyor ve hareket edebiliyor. Ccelerin kamp kocaman kara bir meyveye benziyor, yine de yaayan bir kent. Birbirine karm ve dinlendirici uykuya dalm vcutlar, duvarlar ve koridorlar oluturuyorlar. Prenses 103. savalarna, kandilleriyle kampa szmalarn iaret ediyor. O da yaayan dman kampna dalyor. Talihlerinden, gece saldrganlar iyice uyuturacak kadar souk. Kendilerini doramaya hazr dmanlarnn oluturduu duvarlar, demeler ve tavanlar arasnda ilerlemek ok tuhaf bir duygu! Tek gerek dmanmz korkudur, diye kendi kendine tekrarlyor. Ama gece onlarn mttefiki, cceleri birka saat daha uykuda tutacak. 5. ayn yerde fazla uzun kalmamak gerektiini, yoksa kandillerin duvarlar uyandracan ve dvmek gerekeceini sylyor. Yeni Bel-o-kanl askerler, arpmadan kanmak iin acele ediyorlar. Sadece bir eneklerini kullanarak, hareketsiz dmanlarn teker teker boazlyorlar. Fazla derin kesmemek gerekiyor, nk bazen tam olarak kesilmi bir dizi kelle zerlerine devriliyor ve onlar eziyor. Boazlar sadece yarsna kadar kesmek gerekiyor. Gece sava karncalar iin o kadar yeni bir vuruma ki doalama hareket etmek ve her an kurallar kefetmek zorundalar. Sitenin ilerine fazla sokulmayacaksn. Havasz kalnca, kandiller snyor. nce duvar karncalarnn hepsini ldrmek, sonra stteki askerler tabakasna saldrmadan nce, tpk soan soyar gibi onlar dar karmak gerekiyor. Prenses 103. ve adamlar durmadan ldryorlar. Kandillerin scakl ve , ldrme kudurganlklarn kat kat artran uyarc bir ila gibi geliyor. Bazen, bir duvar uyanyor ve o zaman, onlarla kya-syla dvmek zorunda kalyorlar. Bu srada, Prenses 103. ne dneceini bilmiyor. 344 Gelimeyi benimsetmek iin btn bunlar gerekli mi? diye kendi kendine soruyor. Daha hassas olan 24. vazgemeyi ve ekilmeyi tercih ediyor. Erkekler hep daha incedirler, bunu herkes bilir. Prenses 103. fazla uzaklamadan danda beklemesini rica ediyor. Kzl askerler ldrmekten bitkin dyorlar. Dmanlarnn hareketsiz olmas onlar fazlasyla rahatsz ediyor. Karncalar iin delloda hasmlarn katletmek ne kadar normalse, bu koullarda onlar yok etmek de o kadar sknt verici. Onlara ekin biiyorlarm gibi geliyor. Ccelerin ylm cesetlerinden kan oleyik asit kokusu dayanlmaz olmaya balyor. Yeni Bel-o-kan'llar, ilerine biraz temiz hava ekmek iin dan kmak zorunda kalyor, arkasndan yeni bir tabakaya saldrmak iin yeniden ieri dalyorlar. Prenses 103. acele etmelerini istiyor, nk gece sona erinceye kadar ilerini bitirmek zorundalar. eneklerini kitinli eklemlere geiriyorlar ve saydam kanlan fkrtyorlar. Canl koridorlarda o kadar kan var ki bazan etrafa sryor ve kandilleri sndryor. Ateten yoksun kalan Yeni Bel-o-kanllar, dmanlarnn ortasnda uykuya dalyorlar. Prenses 103. dur durak tanmyor ama enek darbeleriyle ldrrken, binlerce dnce kafasnda kaynyor.

Parmaklatn davranlar, karncalar byle savatracak kadar bulac myd ki! Bununla birlikte, bu gece ldrmedikleri btn dman askerlerinin, sabah olur olmaz zerlerine saldracan biliyor. Fazla seenek yok. Tarihi en iyi sava hzlandryor. yi ya da kt ynde. Boazlamaktan 5.'nin eneklerine kramp giriyor. Biraz ara veriyor, bir dman ls yiyor ve antenlerini temizleyip i karartan iine koyuluyor. Gne ilk nlarn gsterince, Yeni Bel-o-kanl askerler ldrmeyi brakmak zorunda kalyorlar. Dman uyanmadan, ekilmek gerekiyor. Tam duvarlar, tavanlar ve demeler esnemeye balad srada, tabanlan yalyorlar. Kzl askerler, yorgunluktan, bitkin, yap yap kan iinde, endieli kentlerine dnyorlar. Prenses 105. dmann uyandndaki tepkilerini gzlemek iin. kubbenin stnde yerini alyor. Fazla beklemiyor, ne gkte ykselirken, canl harabelerde bozgun balyor. Cceler balarna geleni anlayamyorlar. Uyudular ve sabah uyandklarnda, neredeyse btn yoldalar lmt. 545 Kurtulanlar, arkalarna bakmadan yuvalarnn yolunu tutuyorlar. Birka dakika sonra, bakentlerine kar ayaklanm federal siteler! boyun eme feromonlarn brakmak iin geliyor. Yenilgi haberi btn komu karnca yuvalarna yaylnca, milyonlarca askerden oluan bir ordu yeni Bel-o-kan Federasyonuna katlmak istiyor. Prenses 103. ve Prens 24. gelenleri karlyor, onlar ate, kaldra ve tekerlek laboratuvarlarn gezdiriyorlar ama kandil bulularndan sz amyorlar. Belli mi olur? Acmadan yok etmek gereken dmanlar yine kabilir, hem gizli bir ordu herkesin bildii bir ordudan daha etkilidir. te yandan, 23.'nn mritlerinin says bir kat daha artyor. Gece savana katlan askerlerin dnda, savan nasl kazanldn kimse bilmediinden, 23. Parmaklarn dualarn yerine getirdiini her yerde bara bara anlatyor. Bu baarda Prenses 103.'nn bir pay olmadn, onlar asl gerek imann kurtardn ileri sryor. Ne anlama geldiini bilmeden, bilgelik yumurtlayarak, - Parmaklar bizleri kurtard, nk bizleri seviyorlar, diye yayyor. ANSKLOPED FARE KII DKCS: 19. Yzyln sonunda, Britanya'da birsardalya konservesi fabrikasn fareler istila etmiti. Bu kk hayvanlardan nasl kurtulunacan kimse bilmiyordu. eriye kedi sokmak hi olmazd, nk kaan kemirgenleri yemektense, kmldamayan sardalyalar yemeyi yelerlerdi. O zaman, akllarna canl bir farenin kn atklyla dikmek geldi. -Besini normal olarak karamaynca, yemeye devam eden fare, acdan ve fkeden ldryordu. O zaman, bu kk canavar, hemcinslerinin gerek kbusu haline geliyor, onlar yaralyor ya da kartyordu. Bu pis ii yapmay kabul eden kadn ii ynetimin gzne giriyordu. cretine zam yaplyordu ve ustabala terfi ettiriliyordu. Ama teki kadn iilerin gznde, -fare k dikicisi' bir haindi. nk ilerinden biri, farelerin kn dikmeyi kabul ettii srece, bu iren uygulama srp gidiyordu. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. 346 JULE COUYOR Karncalar Devriminin sa beyin kumlunda o kadar, ama o kadar ok yeni kavram dokuyordu ki sol beyin onlar elemekte ve uygulamaya koymak iin izlemekte zorluk ekiyordu. Snrl sorumlu irket, yedinci gnnde, dnyann en eitli irketlerinden biri olmakla vnebilirdi. Enerji tasarrufu, yeniden kullanma, elektronik aralar, bilgisayar oyunlar, sanatsal kavramlar... Sinir hcrelerinden fikirler yayordu ve dnya bilgisayar ag mdavimlerinin dnda, hi kimse grlmedik mini bir kltr devrimi yaandnn farknda deildi. Kendini oyuna kaptran iktisat retmeni, gnlerini kk ekranda, brosuz, dkknsz, d vitrinsiz hesaplan dzenlemekle geiriyordu. Mali durumla, yazmalarla, marka tescilleriyle ilgileniyordu.

Lise, her biri belli bir proje stnde alan, her yerde retim birimleri halinde kmelenen igalcileriyle, gerek bir karnca yuvas haline gelmiti. Artk gnlk mesleki gerginliklerden kurtulmak iin enlik yaplmyordu. Devrim bilgisayarclar, dnya bilgisayar anda, devasa gezegen forumlar yapyorlard. Francine, lnfra-World'ne bir Japon stadn bonsaisine gsterdii zeni gsteriyordu. Kimsenin hayatna mdahale etmiyordu ama en ufak ekolojik dengesizlii gzetliyor ve hemen dzeltiyordu. Trleri eitlendirmenin kanlmazln fark etti. Bir hayvan oalmaya balar balamaz, kendisine bir lei yaratyordu. Tek eylem biimi, hayat eklemekti. rnein, bylece gvercin fazlaln dzenleyen bir yabani kedi tr yaratt. Sonra leiye de bir baka lei bulmas gerekti. Yeniden biyolojik evrimler yaratt ve ekolojik zincir ne kadar eitliyse, o kadar uyumlu ve salam olduunu grd. Marcisse stilini gittike yetkinletiriyordu ve sanal ortam dnda hibir moda defilesine bile katlmadan btn dnyada tannmaya balamt. En iyi alan ube David'in "Sorular Merkeziydi. Hatlar hi bo kalmyordu. Bir sr soruya yant isteniyordu. David, projesinin bir blmn dedektif ya da filozof bulmalar ok daha kolay olan d irketlere devretmek zorunda kalmt. Ji-woong, Paul'n hidromelinden yola karak, biyoloji laboratu-varnda bir tr konyak damtarak eleniyordu. Onlarca mumun belli belirsiz aydnlnda, kendisine kaak iki retmek iin gerekli malzemeyi salamt: Karniler, imbikler, alkol szmek ve younlatrmak iin tpler. Koreli ekerli buharlar iinde yzyordu. 347 Julie gelip onu buldu. Aralarn inceledi ve bir deney tpn kapt ve olann akn baklar altnda bir dikite bitirdi. - Tadna ilk sen bakyorsun. Beendin mi? Yant vermeden, azna kadar dolu baka deney tpn kapt ve bir o kadar susamlkla amberli ikiyi iti. - Sarho olacaksn, diye uyard Ji-woong. - Olaym... Olaym... diye dili dolat gen kzn. - Peki ne istiyorsun? - Bu akam seni sevmek istiyorum, dedi bir rpda. Gen adam geriledi. - Sen sarhosun. - Sana bunu syleyecek cesareti bulmak iin itim. Yoksa beni beenmiyor musun? diye sordu. Onu byleyici buluyordu. Julie, hi bu kadar l l olmamt. Yeniden yemek yemeye balayal beri, sivri biimleri silinmi ve hatlar yumuamt. Devrim, ban tutuunu bile deitirmiti. enesi havada, ban dimdik tutuyordu. Tavrlarnda bile bir zerafet vard. Elini, yumuaka, gittike heyecann saklamakta glk eken Ji-woong'un pantalonuna yaklatrdnda, tamamen plakt. Ji-vvoong kendini dee brakt ve onu seyretti. Julie iyice yaknmdayd ve mumlarn turuncu halesinde, yz hi bu kadar byleyici olmamt. Kara bir tutam sa, aznn kenarna yapt. O anda, tek dncesi Ji-woong'u son kez gece kulubndeki kadar cokuyla pmekti. - Gzelsin, son derece gzelsin, diye mrldand gen adam. Ve gzel kokuyorsun... iek gibi kokuyorsun. Seni grr grmez... Onu bir pckle susturdu ve bir pck daha ekledi. Bir hava akm pencereyi at ve mumlar sndrd. Ji-woong, mumlan yeniden yakmak iin kalkmak istedi. Onu tuttu. - Hayr, bir saniye bile yitirmekten korkuyorum. Bunca zamandr bana vaat edilmi bu an yaamam engellemek iin yerin yarlmasndan korkuyorum. Karanlkta sevielim. Pencere, camlan kracak kadar kuvvetli arpmaya balad. Karanlkta elini biraz daha uzatt. Artk gzlerine gvenemezdi ama btn dier duyulann, koku, iitme ve zellikle dokunmay kkrtyordu. 348 Krpe ve przsz vcudunu gen adamn vcuduna srtt. Przsz teni Korelinin daha purtkl tenine dokununca sanki bir elektriklenme oldu.***

Ji-woong'un ayas dokununca, gslerinin yumuakln alglad. Nefes al bouklat ve ter salglan daha bir yabanslat. Ay yoktu. Onlar Vens, Mars ve Satrn aydnlatyordu. Gerildi ve kara yelesini arkaya att. Gs iti ve burun delikleri havay byk bir hzla iine ekti. Ar, ok ar, azn Ji-vvoong'un azna yaklatrd. Birden, gz bir eye takld. Pencereden, parlak alev sorgulu bir kuyruklu yldz geti. Ama bu bir kuyruklu yldz deildi. Bir molotofkokteyliydi. ANSKLOPED AMAHtZN: Hemen hemen insanln tm kltrleri amanizm'i bilir. amanlar ne reis, ne papaz, ne byc, ne de bilgedirler. Onlarn grevi sadece insan doayla bartrmaktr. Surinam'n Karaip Yerlileri'nde, samanlk reniminin ilk evresi yirmi drt gn srer. gn eitim, gn dinlenme olarak alt evreye blnr. Genellikle erginlik anda -nk bu yata kiilii biimlendirmek daha kolaydr- alt gen adaya gelenekler, arklar ve danslar retilir. Hayvanlar daha iyi anlamak iin onlar gzlemlerler; hareketlerini ve seslerini taklit ederler. Btn renimleri sresince, hemen hemen hibir ey yemezler, sadece ttn yapraklar iner ve ttn suyu ierler. Oru ve ttn yoaltm onlarda ate yapar ve eitli psikolojik bozukluklara yol aar. Ayrca, bu renime bireyi yaamla lm snrna getiren ve kiilii yok eden tehlikeli fiziksel snavlar serpitirilir. Bu hem tketici, hem tehlikeli, hem de zehirleyici ilk renimden birka gn sonra, aman adaylar baz gleri grselletirmeyi ve esriklikle ayn olmay baarrlar. Samanlk eitimi, insann doaya uyumunun yeniden hatrlanmasdr. Tehlike durumunda ya uyum'salanr ya da ortadan kaybolunur. Tehlike durumunda, yarglamadan ve akl yrtmeden gelimeler gzlemlenir. rendiklerinden arnma renilir. Bunu yaklak yl, ormanda tek bana yaama dnemi izler. aman aday doada bulduklaryla beslenir. Hayatta kalrsa, perian, pis ve neredeyse meczup bir halde, kp kye gelecektir. O zaman, eitimine devam etmesi 349 iin bir aman onu yanma alacaktr. Hocas, gente halsi-nasyonlarn kontroll "esriklik' deneylerine dntrme yetisini uyandrmaya alacaktr. nsan kiiliini yok ederek yaban hayvan durumuna getiren bir eitimin, gerekte aman bir beyefendi haline getirmesi tuhaftr. Gerekten de, eitiminin sonunda, aman kendine hkimiyeti ve ahlakyla olduu kadar, gerek ahlaksal, gerek sezgisel gleriyle en gl yurttatr. Sibirya Yakut samanlarnn hemerilerininkinden kat daha fazla zengin kltrleri ve szck daarcklar vardr. Biyolojik Felsefe kitabnn yazar profesr Gerard Am-zallag'a gre, amanlar ayn zamanda szl edebiyatn koruyucular ve hi kukusuz yaratclardrlar. Bu edebiyatn ky kltrnn temelini oluturan sylenceleri, iirleri ve kahramanlk anlatlar vardr. Gnmzde, esriklie hazrlamada, uyuturucu ve ha-lsinasyon yapan mantar kullanmnn yaygnlatn gryoruz. Bu olgu, gen samanlarn eitim kalitesinin dtn ve glerinin gittike zayfladn ele veriyor. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. KARINCALAR DEVRlMlHlT TAPDI Bir molotofkokteyli uuyordu. Felaket getiren acayip ate kuu. Bu Gonzague Dupeyron'un Kara Kemelerinin camdan balgamyd. ie, bir ejderha gibi ateini kustu. Baka molotofkokteylleri frlatld. rtler, erimi naylon kokusu yayarak tutumutu. rtler yanmca, parmaklklardan ierisi grnr olmutu. Julie, felakete uram gibi giyindi. Ji-vvoong onu tutmaya alt ama darda Devrim acdan lk koparyordu. Sanki yaral bir hayvan sz konusuymu gibi bunu duyumsuyordu. Reflekslerini yavalatma tehlikesi gsteren hidromelin alkoln szmek iin, karacieri hemen faaliyete geti. Zevk zaman deil, eylem zamanyd. Koridorlarda kou. aalamlard. Karnca yuvasnda panik kmt. Aikido kulbnn kzlan drt dnyorlard, igalciler parmaklklarda alan delikleri tkamak iin mobilyalar srklyorlard; her ey fazla hzl gidiyordu ve bu

doalama koreografide, olabildiince az enerji yitirecek kadar uyumlu hareket edemiyorlard. 350 Parmaklklar arasndan kyn yerleimini gren Kara Kemeler, standlar hedef ald. Avluda, su kovalarn elden ele geirmek iin bir zincir olutu ama sarn neredeyse botu, hem bu kymetli maddeyi bouna harcamakt. David, kum kullanmalarn tavsiye etti. Bir molotofkokteyli, totem karncann bana isabet etti ve polis-tiren bcek alev ald. Julie, yanan dev karnca heykelini seyretti. Sonuta, ate de be para etmez diye dnd. Molotofa gelince. Ansiklopedide bu el bombasna adn veren Stan'in nl Rus bakannn beterin beteri bir gerici olduunu okumutu. Pal'n gda rnleri stand da tututu. Hidrome! bonbonlar ka-ramelalam duman kokular yayarak patladlar. Lisenin karsnda yer alm polis otobsndekilerin kllar kprdamyordu. Devrimciler, Kara Kemelerin saldrlarna karlk vermek istemilerdi, ama amazonlarn aktard Julie'nin talimat ok kesindi: "Provakasyona cevap verilmeyecek. Buna ok sevineceklerdir." - Hangi kanun tokata tokatla karlk vermeyi yasaklyor? diye sordu sinirli bir amazon. - iddetsiz devrimin baarl olmas iradesi, diye karlk verdi Julie. nk bizler bu serserilerden ok daha uygarz. Onlar gibi davranrsak onlarn durumuna deriz. Yangn sndrn ve sknetinizi koruyun! Kuatlanlar, alevleri ellerinden geldiince kumla bouyorlard ama Kara Kemeler molotofkokteylleri yadryorlard. Baz devrimciler, kokteylleri onlara geri gndermeyi baanyorlard, ama bu nadirdi. Marcisse'in giysi stand da alev ald. Atld: - Bu tek koleksiyon. Onu kurtarmalyz. Hepsi oktan kmrlemiti. fkeden lgna dnen stilist demir bir ubuk kapt, kapy at ve Kara Kemelere saldrd. Gereksiz kahramanlk. Cesaretle dvt, ama elinden silahn aldlar. Dpeyron etesi yumruklarla onu yere serdi ve kollar yana alm halde okulun nnde brakt. Yardmna uarcasna koan Jiwoong, Paul, Le-opold ve David ok ge kaldlar. Kara Kemeler daglyorlard ve bir rastlant gibi ortaya kan ilk yardm ambulans hemen Marcisse'i yerden kaldrm, siren ala ala alp gtrmt. Julie artk kendini tutmad: - Marcisse! iddet istediler, iddet neymi grecekler! Amazonlara Kara Kemeleri yakalamalarn emretti. Gen kzlar ordusu parmaklklardan kt ve yakn sokaklarda Kara Kemelerin peine dt. Bir toplum polisi ordusunu dilemek ne kadar kolaysa, herhangi bir yere saklanabilecek, kalabala karabilecek sivil giyinmi yirmi kadar kk fasonun peinden komak da o kadar zordu. 351 Hrsz polis oyununda polis durumunda olanlar imdi amazonlard, ama lisenin duvarlar dnda, bu role uygun deildiler. Kara Kemeler, zerine atlamak iin amazonlardan birinin tek bana kalmasn bekliyorlard. Kavga, her zaman onlarn lehine dnyordu. Leopold ve Paul gibi Ji-woong ve David de ayn ekilde pataklandlar. Komiser, uzaktan drbnle durumu gzlyordu. imdi, hemen hemen btn liseyi savunanlarn dar ktn saptad. Parmaklklar aralkta ve devrimcilerin kalan gleri de yangnlar sndrmeye urayordu. Gen Qonzaque iini kolaylatrmt. Damarlarnda Valinin enerjik kan vard. Onlara daha nce bavurmadna piman oldu Maxi-milien. Devrimcilere gelince, sand kadar kurnaz deildiler, nlerinde krmz bir bez paras sallaynca, hi dnmeden, kafalann eip saldrmlard. Maximillien Valiyi arad ve ona bu defa yarallar olduunu haber verdi. - Ar yarallar var m? - Evet, belki bir l bile var. Hastaneye kaldrld. Vali Dupeyron dnd: - Bu durumda, iddet tuzana dtler demektir. Bunu biz semedik. Liseyi hemen geri almanz iin yeil k yakyorum. HAYVANSAL FEROMON: DZENLEME

Salgci: 10. Dzenleme: Parmaklarda sl nfus art yoktur, leileri olduu da sylenemez, bu koullarda nfusu nasl dzenliyorlar? Bu dzenleme aadaki ekilde oluyor: - Savalarla. - Araba kazalaryla. - Futbol malaryla. - Ktlkla. - Uyuturucuyla. Anlalan, Parmaklar bizim gibi biyolojik doum kontroln daha kefetmemiler: ok ocuk yapyorlar, sadece daha sonra ponksiyon uyguluyorlar. Bu eskimi teknik iyiletirilmelidir; nk fazla yumurta retmeleri, arkasndan bu fazla yumurtalar elemeleri, onlara ok byk enerji kaybettiriyor. 352 Bu telafi mekanizmalarna karn, nfuslar sl bir biimde artyor. Daha imdiden be milyarlar. Elbette, gezegendeki karnca says yannda bu rakamn laf olmaz. Ama mesele u ki bir Parmak hatr saylr miktarda bitki ve hayvan yok ediyor, byk miktarlarda havay ve suyu kirletiyor. Gezegenimiz be milyar Parmak' ekebilir, ama daha fazlasna pek dayanamayacaktr. Parmaklarn gittike oalmas, ister istemez bir sr hayvan ve bitki trnn kaybolmas demektir. Diri SAVAI Prenses 103. evresini saran gen, diri, cokulu ve merakl halkn kolektif ruhunu alglyor. Bunu gerekletirmesi yle kolay olmamt. Sonraki kuaklar bunu renecekti. Askerler, havaland rma klarnda, hava ve duman giriini dzenliyor. Ambarlar yiyecekle doluyor. iler, mhendislerin fiyasko-lu deneylerinden arta kalan rnleri ve cesetleri plklere gtryorlar. Ate mhendislerinin baarszlklar zellikle iren ve i kaldran biimler ortaya kanyor. Ktiklleri soyut heykeller gibi kvnlm ekirgeler, kmrlemi yapraklar ya da dallar, duman kan talar. Ama Prenses 103. bu kolektif canlln tesinde, bir tr tedirginlik de alglyor. Salglar ok clz. Sadece tedirginlik mi yoksa korku da m var? Bu yeni rn drdnc gnnde, 103. deistlerin yeterince zarar verdiklerine karar veriyor. Btn koridorlar mistik emberleriyle rtl ve ksr dualanyla her yeri kokutuyorlar. Karncalann Prensesi yukardaki dnyay grd. Parmaklar'n Tan-nlar olmadn, sadece davranlar kendilerininkinden farkl, hantal, kocaman hayvanlar olduklann biliyor. Parmaklara kar sayg duyuyor, ama onlar kutsayanlarn her eyi mahvedeceini dnyor. Bilim insanlan ve askerler kastlannn desteiyle gl durumda olduundan, dincilerin egemenliine kesin olarak son vermeye karar veriyor. Bir sarmak bir fidana asalak olur da sklmezse, sarmak fidan ldrr. Prenses 103. her yeri igal etmeden, dini kannca yuvasndan imdiden skp atmay yeliyor. Bo inanlar ve grnmez tannlara tapnmay beslemek ok kolaydr. Bu kk oyuna hemen mdahale etmezse, son feromonunu gremeyeceini biliyor. On iki gen kifi aryor. Deistleri ldrmek gerekiyor. Balarnda 13. ile bir birlik hemen yola kyor. Kk beyinleri bu grevi baanyla yerine getirmeye kararl. ANSKLOPED YUriUSLABin KUKF1 AZLII: Yunus, boyuna oranla en oylumlu beyine sahip olan memelidir. Ayn irilikteki bir kafatasnda, empanze beyni ortalama 375 gram, insan beyni 1450 gram, yunus beyni ise 1700 gram arlktadr. Yunusun hayat bir bilmecedir. Yunuslar, insanlar gibi, havay solur, diileri dourur ve yavrularn emzirir. Memelidirler, nk eskiden karada yaadlar. Tabi ya, doru okudunuz: Bir zamanlar yunuslarn ayaklar vard ve yerde yryor, kouyorlard. Karada

yaadlar, sonra gnn birinde, nedeni bilinmiyor, karadan skldlar ve suya dndler. Yunuslar, 1700 gramlk kocaman beyinleriyle karada kalsalard, gnmzde ne olacaklarn rahatlkla tahmin edebiliriz: Rakipler. Ya da byk olaslkla ncler. Suya neden dndler? Suyun karasal ortamn sahip olmad stnlkleri var. Karada yere yapp kalrsnz, oysa suda boyutta hareket edersiniz. Suda giysilere, eve ya da snmaya gerek yoktur. Yunusun iskeleti incelenirse, karadaki yaamnn son izleri olarak, alt yzgelerinin uzun parmakl bir el yaps olduu grlr. Bununla birlikte, elleri yzgelere dntnden, suda ok hzl hareket edebiliyor ama artk aletler yapamyor. Belki de ortammza iyi uyum salayamadmzdan, organik olanaklarmz tamamlayan bir yn sama sapan ey uydurduk. Yunus ise, ortamna mkemmel uyum saladndan, arabaya, televizyona, tfee ya da bilgisayara gereksinimi yoktur. Buna karlk, yunuslar pekl kendi dillerini gelitirmiler. Bu akustik iletiim sistemi, ok geni bir ses spektrumuna yaylr. nsan sesinin frekans 100 ile 5000 hertz arasndadr. Yunus sesi ise 7000 ile 170000 hertz arasndadr. Elbette bu pek ok nans olanakl klar. Yunus iletiimi zerine alan bir aratrma laboratuvarnn mdr olan Dr. John Lilly'ye gre, epey zamandan beri bizlerle iletiim kurmay istemektedirler. Plajlardaki insanlara ve gemilere kendiliklerinden yaklarlar. Sanki bize bir ey anlatmak istiyorlarm gibi zplar, oynar, slk alarlar. 'Kimse onlar anlamadnda, bazen canlar sklm gibi grnrler' diye bir saptamada bulunuyor bu aratrmac. Edmond IVells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. Kanncalarn Devrimi / F:23 354 FOriTAlriEBLEAU LSES SALDIRISI iddet. lklar. Alevler. Krlm dklm eyalar. Ayaklar yerleri dvyor. Ayaklar kayyor. Tehditler. Ulumalar. Sklm yumruklar. Serserilerin molotofkokteyllerinden sonra gvenlik glerinin gzya bombalar. Yok eden yangndan sonra, kr eden, tahri eden dumanlar. Devrimciler kalabal saa sola kouyordu. Polisler saldrd. imdi tipiler terk edilmiti. Kuatlanlar koridorlarda kouuyorlard; olanlar, kzlar sopa, sprge, konserve kutularyla silahlanyorlard. Ne bulurlrsa savunma silah olarak birbirlerine datyorlard. Amazonlar, odun paralarndan derme atma yaptklar nnak-leri datyorlard. Kara Kemeleri bouna kovaladktan sonra, kavgada yaralanmayan Aikido kulbnn kzlar, yedincileri Narcisse eksik olmak zere Alt Ccelerle birlikte paldr kldr liseye geri dndler. Sular kesildiinden, bu kez yangn hortumlarna komann da bir gerei yoktu. Parmaklklarn girii akt. Kk bir toplum polisi topluluu ana giri nnde oyalama taktii gderken, byk topluluk atlara kyordu. Kancalar ve iplerle trmanmlard. Bu Maximili-en'in fikriydi: Cepheden daha ok, yukardan saldrmak. -Taburlar oluturun! diye bard David pencereden. Amazonlar, polislerin saldrsn durdurmak iin saflar svatrdlar, ne denli kararl olurlarsa olsunlar, birka gen kz bu antrenmanl, kaskl ve gl kuvvetli adamlar karsnda ne yapabilirlerdi? Birinci denemede, toplum polisleri avluya girdiler. Tek silah sprge saplar ve bezelye kutular olan savunmaclar, kendilerini ok gsz hisssettiler. Mnakler daha etkiliydi. Amazonlarn kulland ve eek ars gibi slk alan nnakler polisleri taciz ediyordu ve bazan kasklar koparyord. Kasksz kalan polisler genel olarak geri ekilmeyi yeliyordu. Maximilien, kardaki bir evin balkonunda, alevler iindeki Karta-ca'y seyreden Scipion gibi ayakta, kalenin teslim alnn ynetiyordu. Hl nceki bozgunlarn etkisi altnda olduundan, ihtiyatl davranyordu. Gen hasmlarn kmseme hatasna tekrar dmek istemiyordu. Polisler, kurallara uygun olarak, pre skma taktiini kullanarak yukardan aaya, atlardan avluya doru ilerliyorlard. Yukardan sktryorlard ve kalabalk giri kapsndan bozgun halinde kayordu. Panikte ezilmeler olmasn diye fazla bastrmyorlard. 355

Maximilen derhal sulan amalarn emretti. Son savunmaclar, tipilerin ve kundaklanm standlann duman iinde, son stratejik noktalan tutmakta zorlanyorlard. Julie, Alt Cceleri aramaya gitti. kisini bilgisayar lboratuvann-da buldu. David ve Francine, harddiskleri bilgisayarlardan karmaya alyorlard. - Hafzalarmz kurtarmalyz! diye bard gen adam. Gvenlik gleri programlarmz ve irketimizin dosyalann ele geirirse, almalarmzn tmne girerler ve btn ubelerimizi, ticari alarmz batrrlar. - Ya bizi disklerle yakalarlarsa? diye sordu Julie. Bu daha kt olur. - En iyisi,dedi Francine, btn dosyalarmz dardaki dost bir bilgisayara gndermek. Bylece "Karncalarn Devrimi" ruhu geici bir sre gvenlikte olacaktr. Sarn gen kz, harddiskleri hararetle tekrar takt. - San Francisco Biyoloji Fakltesi rencileri bizi destekliyor ve hafzamz alabilecek gl bir bilgisayarlan var, dedi David hatrlayarak. Hemen hcreli telefonla Amerikal rencilerle balant kurdular ve btn dosyalarn onlara aktardlar. nce Infra-M/orldie baladlar. Tek bana, geni bir programd. Milyarlarca insann, hayvann ve bitkinin listesi yannda, onlarn ekolojisinin ve genetik karakterlerinin olas datcsnn iletilme yasalarn ieriyordu. Arkasndan, rnlerinin test edilmesini isteyen mterilerin listesini gnderdiler. Sonra, ok gen ama yine de geni bir ansiklopedik hafzas olan "Sorular Merkezi'nin iletme programn yolculua kardlar. Arkasndan sra Leopold'un tepe iindeki evlerinin plnlarna, Julie'nin rozet ta retimi plnlarna, Zoe'nin antenler plnna, Narcisse'in giysi motiflerine, katlmclarn ya da balant kuranlann nerdikleri projelere geldi. Birka gn iinde binlerce dosya, program, pln ve fikir nerileri biriktirmilerdi. Bu onlarn kltryd. Ne pahasna olursa olsun, onu kurtarmak gerekiyordu. Gerekletirdikleri iin byklnn ayrmna varamamlard. imdi, bu hazineyi yolculua gndermek zorunda kalnca, ne kadar ar ve oylumlu olduunu anlyorlard. Sadece "Sorular Merkezi'nin temel bilgisinin toplam harf says, eldeki yzlerce ansiklopedinin harf saysna ulayordu. Koridorda izme grltleri yankland. Polisler yaklayordu. Francine, 56 000 bitlik telefon modemini, gl turbo hzda, saniyede 112 000 bitle yollamak iin gerekli ayarlamalan yapt. Yumruklar, pervasz kapy dvdler. 556 Francine, Karncalar Devriminin ruhunun esenlik iinde yolculuu iin bilgisayardan bilgisayara kouyordu. David'le Julie, bilgisayar laboratuvarnn giriini tkamak iin mobilyalar ektiler. Polisler kapy krmak iin omuz vurmaya baladlar. Mobilyalar yine de iyi dayanyordu. Julie, birinin daha ilerini bitirmeden, gne enerjisinden saladklar elektrii ya da atda basit bir taycya balanm telefon hattn kesmeyi akl etmesinden korkuyordu, ama polisler ieri girmelerini engelleyen kapyla cebelleiyordu. - Oldu, diye haber verdi Francine. Btn dosyalar San Francisco'ya aktarld. Hafzamz buradan on bin kilometre uzakta bulunuyor. Bamza ne gelirse gelsin, bakalar bulularmzdan yararlanacak, deneylerimizden sonular karacaklar, bizim iin her ey mah-volsa da, onlar almalarmz gelitireceklerdir. Jlie'nin srtndan byk bir yk kalkmt. Pencereden dar bir gz att ve son bir avu amazonun inatla hl polislere kafa tuttuunu grd. - Mahvolduumuzu sanmyorum. Direni olduu srece, umut vardr. almalarmz kaybolmad ve Karncalarn Devrimi hl yayor. Francine, perdeleri ekip indirdi ve ip yapp balkona balad. lk o indi ve avluya dt. Saldranlar sonunda bir tahtay skmeyi baardlar. Aralktan, odaya bir gzyaartc bomba frlattlar. David ve Julie ksrdler, ama gen adam, yaarm gzleriyle yapacak bir ey daha olduunu iaret etti: Dosyalardaki harddiskleri yok etmeliydiler yoksa polislerin eline geerdi. Harddiskleri formatla-ma kumandasn etrafa datmak iin atld. Bir anda, btn eserleri aygtlardan silindi. Artk burada hibir ey kalmamt. Yeter ki San Francisco kayt etmi olsun!

kinci bir gzyaartc bomba zeminde patlad. Dnecek bir ey yoktu. Kapdaki delik byyordu. Onlar da perdelere doru frladlar. Julie, jimnastik derslerinde daha gayretli olmadna piman oldu, ama acil durumda korku en iyi retmendir. Sorunsuz avluya kadar kayd. Orada, bir eyin eksik olduunun farkna vard: Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi. Btn vcudunu bir rperti sard. Onu yukarda, imdi polislerin doldurduu bilgisayar laboratuvarnda unutmu olabilir miydi? Dostu kitabndan vazgemesi mi gerekiyordu? Julie yukar kmaya hazr, bir saniye duraksad. Sonra kayg yerini rahatlamaya brakt. Leopold bir bakmak istediinde, onu mzik kulbnn lokajinde brakmt. Duraksamas, fmerol duman iinde kaybolmu Francine ve Da-vid'i gzden kaybettirmiti. Etrafnda sadece saa sola koan delikanllar ve gen kzlar vard. 557 Her yere gvenlik gleri szmt. Coplarla, kalkanlarla silahlanm koca, kara mikroplar giri kapsnn ak yarasndan ieri dalyorlard. Maximilien manevray ihtiyatla ynetiyordu. Be yz kiiyi yakalayp bana dert almak istemiyordu, o sadece elebalar yakalamak istiyordu. Megafonunu kaldrd: - Teslim olun! Size hibir ktlk yaplmayacak! Aikido kulbnden kzlarn elebas Elisabeth, yangn hortumunu yakalad. Sularn aldn grmt. imdi, hortumu sallayarak evresindeki polisleri biiyordu. Kahramanl ksa srd. Polisler hortumu elinden skp aldlar ve kelepelemeye abaladlar. Kurtuluunu sava sanatlar bilimine borlu oldu. - Dierleriyle zaman kaybetmeyin. Julie Pinson, bize Julie Pinson lazm! diye megafonuyla hatrlatt komiser. Saldranlarda ak gri gzl gen kzn ekali vard. Kovalannca, yangn hortumlarna doru frlad. Birini yakalayp emniyet kenetini aacak zaman ancak oldu. Polisler oktan evresini sarmlard. Adrenalin fkrts iinde yle hzla ykseldi ki vcudunda btn olup bitenleri alglad. O zamana kadar hi byle bir "imdi ve burada" durumunda kalmamt. Yreini kavga ritmine ayarlad ve ses telleri kendiliinden sava naras kopard: - Tiaaaah! Su skmaya balad ve onlar kmeye zorlayacak kadar suya bodu. Ama ilerlemeye devam ediyorlard. Bir sava makinesiydi, kendini yenilmez hissediyordu. O kralieydi, ieriyi ve dary denetleyebiliyordu, hl dnyay deitirebilirdi. Maximilien onu tand: - Orada. Yakalayn u irreti! diye megafonuyla emretti. Yeni bir adrenalin fkrmas, Julieye kendisini arkadan yakalamaya abalayan adama mthi bir dirsek darbesi geirme gc ver-; di. kinciye vurduu tekme adam iki bklm etti. Btn duyular alarmda, yere den yangn hortumunu ald ve ka-, silmi kamnn stne bir mitralyz gibi yerletirdi. Bir sra polisi biti. inde nasl bir mucize oluyordu? Vcudunu oluturan bin yz krk kas, iskeletinin iki yz alt kemii, beyninin on iki milyar sinir hcresi, sekiz milyon kilometre uzunluundaki sinirler kablosu, en kk hcresi kazanmas iin urayordu. 358 Bir gzyaartc bomba tam ayaklarnn altnda patlyor ve akcierlerinin sava srasnda bir astm krizine tutulmamasna aryor. Belki de, son zamanlarda biriken yag daha iyi mcadele etmek iin ona ek bir kuvvet vermiti. Ama polisler stndeydiler. Yuvarlak gzl gaz maskeleri ve bir filtrenin ucundaki sivri bekleriyle kara kargalara benziyorlard. Tekme savuran Julie, sandaletlerini kaybetti. Boynunu ve gslerini skan on kadar kol btn vcuduna sarld. kinci bir bomba yanna dt ve koyu bir duman karkl daha bir arttrd. Gzyalar korneasn korumaya yetmiyordu.

Birden her ey ters yz oldu. sabetli ve gl deneklerin kovalad dman kollar uzaklat. Bir el, kargalarn arasnda kendi elini buldu ve yakalad. Siste, klm ak gri gzler kurtarcsn tand: David. Kalan azck enerjisiyle, su hortumunu almak istedi ama olan onu geri ekti: - Gel. Sol kula szckleri kapt. Fakat dudaklar: - Sonuna kadar dvmek istiyorum, dedi. Hcrelerinin dzeni bozulmutu, hatta iki beyni arasnda uyum yoktu. Bacaklar gitmeye karar verdi. David, Julie'yi mahzenlere alan mzik kulbnn lokaline srkledi. - Kaarsak, bu benim iin bir baarszlk daha olacak, demeyi baard kesik kesik soluyarak. - Karncalar gibi yap. Tehlike olduunda, kralieleri yeraltndan kaar. Karsndaki ak ve karanlk k inceledi. - Ansiklopedi! Panik iinde, rtleri kartrd. - Brak. Polisler geliyor. - Asla. Kap aralnda bir polis grnd. David, zaman kazanmak iin bastonunu havada evirdi. Onu geriletmeyi, hatta kapy srgleme-yi baard. -Tamam, buldum! dedi Julie Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi ve srt antasn sallayarak. Kitab antasna soktu, kaylarn skt ve David'i yeraltnda izlemeye raz oldu. Belirli bir yne gidiyor gibiydi. Julie'nin sadece d talimatlar izlediini anlayan duyular ve hcreleri fazla ortada gzkmediler ve allm ilerine dndler: Safra retmek, oksijeni karbon gazna dntrmek, gzyaartc gaz karmak ya da dntrmek, gereksinim duyan kaslara eker salamak. 359 Polisler, kurumun mahzeninin labirentlerinde onlarn izini kaybettiler. Julie ile David kouyorlard. Kavaa ulatlar. Solda, bitiik yapnn mahzenleri, sada lam kanallar. David onu douya doru itti. - Nereye gidiyoruz? DESTLERE LM Buradan. 13. nn mangas koridorda ilerliyor. Feromonlann patavatszl sayesinde, deistlerin maarasna giden gizli geiti kefettiler. Toprak altnn krk beinci dzeyinde bulunuyor. eriye girmek iin bir mantar topan kaldrmak yetiyor. eneklerle ok iyi donatlm askerler, ihtiyatl admlarla koridorda ilerliyor. Enfraruj gr sadegzleri olanlar, duvarlarda acayip yazlar seiyor. Burada, karncalar eneklerinin ularyla sadece emberler izmemiler, gerek freskler de yapmlar. Karncalar ldren emberler grlyor. Karncalar besleyen emberler. Karncalarla tartan emberler. Bunlar eylem halinde Tanr grleri. lm birlii ilerliyor ve ilk savunma sistemiyle kar karya geliyor. Bu geni kafas girii tkayan kapc-karnca. Kapc-hayvan askerlerin kokusunu alglar alglamaz, alarm feromonlar yaynlayarak makaslarn dndryor. Kapclar kastndan zel karncalar bile dinlerine kazandklarna baklrsa, gleri iyice artm olmal. Laiklerin indirdii kz ba darbeleri altnda, diri zrhl kap ruhunu teslim ediyor. Kapcnn geni alnnn yerinde, imdi tten bir tnel var. Tesadfen orada bulunan bir deist topu karnca kouyor ve ate etmeye balyor ama en ufak bir hasar vermesine kalmadan kurunlanyor. Can ekiirken, deist karnca yerlerde srnyor ve ayaklarn uzatmak iin hareket ediyor. Az ok katlm alt kanatl bir ha halinde kaslyor. Son bir gayretle, elinden geldiince kuvvetli bir ekilde yayyor: Parmaklar bizim Tannlarmzdr. ANSKLOPED EPMENDE PARADOKSU: 'Bu cmle yanltr" cmlesi tek bana Epimende Paradoksu oluturur. Hangi cmle yanltr? Bu cmle. Yanl olduunu sylyorsam, gerei

sylyorum. O halde, yanl deildir. yleyse, gerektir. Cmle, kendi evrilmi yansmasna yollama yapyor. Ve bunun sonu yoktur. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. 360 LAIM KANALLARINDA KAI Karanlkta ilerliyorlard. ok berbat kokuyordu, kayyordu, nerede olduklarn anlamalarna olanak yoktu, hi buralara gelmemilerdi. aret parmann ucuyla yoklad o yumuak ve lk ey neydi? Dk myd? Kf myd? Hayvan myd? Bitki miydi? Canl myd? Az tede sivri krk bir para, burada nemli bir rondela. Kll zemin, trp gibi zemin, yapkan zemin. Dokunma duygusu, kendisine kesin bilgiler salayacak kadar yeterince duyarl deildi. Kendini cesaretlendirmek iin, farknda olmadan, yava yava ark sylemeye balyor Julie. "Otlarn arasnda yeil bir fare kouyordu." Sesinin yanklanmas sayesinde, nndeki boluu az ok deerlendirdiini fark etti. Dokunma duygusunun yetersizliini, iitme duygusu ve sesi telafi ediyordu. Karanlkta, gzlerini kapadnda daha iyi grdn saptad. Gerekten de maarada ses, yayma ve alglama sayesinde, oylumlar alglama yetisini gelitiren bir yarasa gibi ilemekteydi. Ses ne kadar tizse, bulunduu yerin biimini, hatta nndeki engelleri bile o kadar iyi ayryordu. ANSKLOPED UYKU OKULU: Hayatmzn yirmi be yln uyumakla geiriyoruz, ama yine de uykumuzun niteliini ve niceliini denetlemeyi bilmiyoruz. Gcmz toplamamz salayan gerek derin uyku, gece boyunca sadece bir saat srer ve tpk bir ark nakarat gibi her bir buuk saatte bir, oh be dakikalk blmlerle kesilir. Bazen, baz kiiler derin uykuyu bulmadan on saat aralksz uyur ve on saat sonra uyandklarnda tamamen bitkindirler. Buna karlk, bu derin uykuya arabuk atlamay bilseydik, bu tamamen dirilten bir saatten yararlanarak, bir saatlik uykuyla yetinebilirdik. Peki, pratik olarak bunu nasl uygulayacaz? Kendi uyku evrimlerini tanmak gerekiyor. Bunu yapmak iin, genellikle saat on sekize doru ortaya kan o kk yorgunluk halini, arkasndan her bir buuk saatte bir geleceini bilerek dakikas dakikasna not etmek yeter. Diyelim ki yorgunluk hali saat on sekiz otuz altda ortaya kt, sonraki yorgunluk halleri aa be yukar saat yirmiyi alt gee, yirmi bir otuz altda, yirmi altda tekrarlayacaktr. Bu kesin saatler, derin uyku treninin 361 getii kesin anlar olacaktr. Tam o anda yatarsanz ve kendinizi saat sonra uyanmaya zorlarsanz (muhtemelen bir alar saatle), beyninize yava yava sadece nemli ksmn tutarak uyku evresini belirlemeyi retebilirsiniz. Bylece, ksa bir zamanda gzelce dinlenmi olur ve formda uyanrsnz. Kukusuz, bir gn okullarda ocuklara uykularn nasl kontrol altna alacaklar retilecektir. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. LLERE TAPMA Askerler, deistlenn inine giden koridorlarda ksa admlarla ilerliyorlar. Duvarlardaki emberler gittike artyor. Mistik emberler, uursuz emberler. Manga, acayip heykellerle dolu geni bir salona kyor: leri boaltlm dv halinde donup kalm karnca vcutlar. 13. ve birlii geri ekiliyor. Bu karncalarn sergilenmesi densizlik. Askerler, deistlenn l karncalarn naalarn onlar unutmamak iin saklamay sevdiklerini biliyor. Bunu ifade etmek iin onlarn bir deyimi var ama evirmesi g: ller yeryzne dnmeliler. Cesetler atlmaldr. Duyarl her karncann dayanamayaca organik kokuma kokusu yani oleyik asit kokuyor oda. Savalar, artk hi nefes almad halde kendileriyle alay eder gibi gelen bu hareketsiz vcutlar manzarasn akn akn seyrediyor. Bu belki de deistlenn byk gc, lyken sa olduundan ok daha gller, diye dnyor 13.

Prenses 103. 10.'ya Parmaklarn uygarlklarnn llerini ple atmay braktklar zaman doduunu sylediklerini anlatmt. Mantkl. Cesetlere nem vermeye balad m, ldkten sonra hayata ve dolaysyla cennete gidileceine inanlyor demektir. Cesetleri ple atmamak, grndnden ok daha zararsz bir davrantr. Mezarlk Parmaklara hastr, diyor 13. kendi kendine, bu donmu mzeyi seyrederken. Askerler, bu ii bo vcutlan fkeyle paralyor. Kurumu antenleri cmaklaryla eziyor, boaltlm kafataslarn deliyor, gvde paralarn frlatp atyorlar. skeletler, bouk grltlerle cam gibi knlyor. Salon temizlendikten sonra geriye artk kullanlmaz paralardan bir yn kalyor sadece. 362 Savalara ok kolay bir dmana kar savamlar gibi geliyor. Enlemesine bir salona giriyorlar ve sonunda bir karnca topluluunun antenlerini dikmi, ykseke bir yere tnemi birini dinledikleri geni bir odaya ulayorlar. Buras casuslarn anlatt vahiyler salonu olmal. Talihlerinden, nce kapc karncann, arkasndan topu karncann alarm kokular buralara kadar ulamam. Bunlar, karmakark koridorlarn sonunda saklanmann sakncalar; feromon salglar zor dolayor. Karncalar aktrmadan ieriye giriyor ve dinleyicilerin arasna karyorlar. Yayn yapan, tm deistlerin *pey9amt>er" adn verdikleri 23. yukarda, antenlerinin ok ok stnde, Parmaklar'n davranlarn gzetlediini, onlar gelitirmek iin snavlardan geirdiklerini anlatyor. Bu kadar da fazla. 13. iareti akyor. Btn bu hasta deistleri ldrmek gerek. TAKP SRYOR Lam kanallarnda, ocuk arks Julie'yi yattramyor. Birden, tkrtlar iittiler. Krmz noktalarn yaklatn grdler. Keme gzleri. Kara Kemelerden sonra, imdi gerek kemirgenler ve yeni bir atma olas grnyor. Bunlar daha kk, ama daha kalabalklar. Julie, David'e sokuluyor. - Korkuyorum. David, bastonunu frldak gibi evirerek hayvanlar kartyor, bu arada birkan tepeliyor. Bundan yararlanp dinlenmeye alyorlar ama hemen yeni grltler iitiyorlar. - Bu defakiler keme deil. Lamba k demetleri tneli taryor. Qen kza yzst yatmasn emretti. - urada bir ey kmldad gibi geldi bana, diye bard bir erkek sesi. - Bize doru geliyorlar. Baka aremiz yok, diye fsldad David. Julie'yi suya itti ve onu izledi. - ki *uf" sesi iitir gibi oldum, dedi kaln bir ses. izmeler, su birikintilerini aplatarak kyda kotu. Polisler tam kafalarnn stndeki su yzeyini aydnlatt. 363 David ve Julie hemen iren suya gmldler. David, Julie'nin ban suyun altna itti. igdsel olarak nefesini tuttu. Anlalan o gn bana gelmedik kalmayacakt. Yine havasz kalyordu, stelik bir kemenin kuyruunun yzne srtndn hissetmiti. Kemelerin suyun altnda yzdklerini bilmiyordu. gdsel olarak gzleri ald, balarnn zerinde asl duran eit eit pislikleri aydnlatan iki k emberi grd. Polisler durmulard ve lambalarn daha ilerideki yzen pislikler zerinde gezdiriyorlard. - Bekleyelim, suyun altndaysalar, nasl olsa nefes almak iin yukar kacaklardr, dedi biri. Suyun altnda David'in gzleri de akt; Julie'ye imdi nasl sadece burun deliklerini suyun stnde tutacan gsterdi. Burun, iyi ki yzn bir kntsyd, yzn geri kalann su iinde tutarak, sadece onu dar karmak mmknd. Julie, burnun neden ileride olduunu hep merak etmiti, imdi cevab biliyordu: Byle durumlarda sahibini kurtarmak iin. - Suyun altnda olsalard, oktan karlard, diye cevap verdi ikinci polis. Kimse bu kadar uzun zaman nefessiz kalamaz. uflar yapan kemeler olmal.

ki adam yollarna devam etmeye karar verdiler. Beyaz klar yeterince uzaklanca, Julie ve David balarn tamamen kardlar ve olabildiince az ses kararak, taze havay azlarn kocaman aarak ilerine ektiler. Julie hi akcierlerini snavdan geirmemiti. ki devrimci akcierlerine oksijen doldururken, birden onlar daha gl bir k aydnlatt. - Durun. Kmldamayn, diye buyurdu komiser Maximilien Li-nart'n sesi. Lambasn ve tabancasn zerlerine evirmiti. Yaklat: - Bakn kimler varm burada, devrimin kraliesi Matmazel Julie Pinson'un ta kendisi. ki tutuklunun iren sudan kmasna yardm etti. - Ellerinizi iyice kaldrn, bay ve bayan karnca hayranlar. Tutuklusunuz. - Biz yasad hibir ey yapmadk, diye zayfa itiraz etti Julie. - Buna yarg karar verir. Benimle ilgili tarafna gelince, ok kt ilere bulatnz: Dzenli bir dnyaya bir para kaos soktunuz. Bana gre, en byk cezay hak ettiniz. - Ama dnyay biraz sarsmazsan, olduu yerde kalyor ve gelimiyor, dedi David. 364 - Peki kim sizden dnyay gelitirmenizi istedi? Bu konuyu konumak m istiyorsunuz? Tamam, konualm, vaktim var. Dnyay slah edebileceini hayal eden sizin gibi insanlarn yznden, durmadan dosdoru felakete kotuumuzu dnyorum. Btn felaketler szde idealistlerin ii. En lgn cinayetler hep zgrlk adna ilendi. En kt kymlar insan sevgisi adna yapld. - Dnyay iyi ynde deitirebiliriz, diye belirtti Julie. Giderek kendine gvenini kazanyor ve Devrimin Pasionaria'si kiiliini yeniden buluyordu. Maximilien omuz silkti. - Dnyann tek istedii rahat braklmak. nsanlarn tek istedii mutlu olmak ve mutluluk her eyin yerli yerinde durmas ve tartma konusu yaplmamas. - Dnyay iyiletirmedikten sonra, yaamak neye yarar? diye sordu Julie. - ok basit: Ondan yararlanmaya, diye karlk verdi komiser. Konfordan, aalardaki meyvelerden, yze den lk yamurdan, dek olarak otlardan, snmak iin gneten yararlanmaya. lk insan Adem'den bu yana bu byle. O kerata bilgiyi istedii iin her eyi berbat etti. Bilgiye deil, sadece elimizdekinden yararlanmaya ihtiyacmz var. Julie esmer ban sallad. - Her ey durmadan byyor, geliiyor, gittike daha karmakla-yor. Her kuan ncekinden daha iyisini yapmaya almas normal bir ey. Maximilien altta kalmad. - Daha iyisini yapalm diye, nkleer bomba ve ntron bombas icat ettiler. "Daha iyisini yapma'y brakmann daha akllca olacana inanyorum. Kuaklarn ncekilerin yaptn yapt gn ancak huzura kavuacaz. Birden havada bir vzzz oldu. - Hay Allah! Yine mi! Hayr, burada olmaz! diye haykrd komiser. Hemen dnp ayakkabsn karmaya alt. - Cann tenis oynamak istiyor yle mi, babelas bcek? Sanki bir hayaletle dvyormu gibi kollarn havada sallad, sonra birden elini boynuna gtrd. - Bu defa beni haklad, diyecek vakti oldu, sonra dizleri zerine kt ve yere yld. 365 App kalan David yerdeki komiseri seyretti. - neye kar dvt? David, soukkanllkla komiserin yerdeki lambasn ald ve ban aydnlatt. Yananda bir bcek geziniyordu. - Bir yabanars. - Yabanars deil, uan bir karnca bu. stelik bize bir ey sylemek istermi gibi rpnyor, dedi Julie. Hayvan, eneiyle polisin derisini delmekteydi. Derisinin zerinde beliren al kanla, ar ar yazd: "Beni izleyin."

Julie ve David gzlerine inanamyorlard ama d de grmyorlard. Polisin yanana beceriksizce izilmi iki szck "Beni izleyin" orada, gzlerinin nndeydi. - eneiyle Franszca yazan bir uan karncay m izleyeceiz? dedi Julie kukuyla. - inde bulunduumuz bu durumda, Harikalar lkesinin AIi-ce'inin tavann bile izlemeye hazrm. Kendilerine hangi yne gideceklerini gstermesini bekleyerek baklarn uan karncaya diktiler, ama karncann havalanacak vakti olmad. Siiller ve sivilcilerle rtl iren bir kurbaa sudan dar frlad. Dilini kard ve bir hamlede rehberlerini yuttu. Julie ve David, yeniden lam kanallar labirentine daldlar. - imdi nereye gidiyoruz? diye sordu gen kz. - Meden annene gitmiyoruz? - Asla. - yleyse nereye? - Francine'e. - mknsz. Aynaszlar hepimizin adresini biliyor olmal. Orada olabilirler. Julie, snabilecekleri btn yerleri bir bir aklndan geirdi. Aklna bir ans geldi. - Felsefe retmeninin evine. Bir keresinde bana evinde dinlenmemi nerip adresini vermiti. Lisenin hemen yannda. - ok iyi, dedi David. kalm ve evine gidelim. "nce eylem, sonra felsefe." Komaya baladlar. Meye uradn anlamayan bir keme inenmektense lam kanalna dalmay yeledi. 366 AtiStKLOPEDt KEMELER KRALIriin LM: Baz rattus norvegicus trleri, doa bilimcilerinin "Kemeler Kralnn Tavsiyesi' adn verdikleri eyi uygular: Btn gen erkekler, gn boyunca, keskin dileriyle dello ederler. En sonunda, en becerikli, en kavgac iki keme kalncaya kadar, en zayflar elenir. Galip gelen kral seilir. Galip geldiine gre, belli ki kabilenin en iyi kemesidir. O zaman btn teki kemeler, kulaklar bask, balar nlerinde, boyun ediklerinin iareti olarak klarn gstermek zere huzuruna gelirler. Kral, efendileri olduunu ve boyun emelerini kabul ettiini gstermek iin burunlarn srr. Kemeler ellerindeki en iyi yiyeceklerini, en oynak ve en kokulu diilerini, zaferini kutlayaca en derin yuvalarn ona sunarlar. Ama kral hazlardan bitkin, szar szmaz, garip bir uygulama olur. Ballk and imi gen erkeklerden ikisi ya da gelip onu boazlar ve paralar. Sonra byk bir zenle ayaklar ve crnaklaryla, bir ceviz dilermi gibi kafatas-n aarlar. inden beynini karr ve kabilenin btn yelerine para para datrlar. Bylece, kral setikleri stn hayvann niteliklerinin kendilerine geeceine inanrlar. Ayn ekilde insanlarda paralamaktan daha byk haz almak iin kendilerine krallar semekten holanrlar. Size bir taht sunarlarsa, hemen atlmayn; kemeler kralnn taht olabilir. Edmond Wells " Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. AV SRME Ykmak. Laik askerler dincilere saldryorlar. Peygamber 23. olanlan ok ge anlyor. Alarm feromonlan uuuyor ve birka saniyede ortalk karyor. Her yerde deistler yere ylyor, alt kollu ha yapmak iin ayaklarn uzatyorlar, can verirken mistik salglar brakyorlar. Parmaklar bizim Tannlanmzdr. Topluluk basknn aknlna kar koymak iin iyi kt rgtleniyor. Asit fkrtlan yayor. Serseri fkrtlan btn tavan grtyor. 23. baz yoldalarn aryor. Beni kurtarmak gerekiyor. 367

Din sadece llere tapnmay dourmad, ayn zamanda rahiplerin stnln de yaratt. Deist askerler, vcutlanyl bir baraj oluturmak iin 23.'nn etrafnda kmelenirken, iri ii kamasn salamak iin harl harl bir k kazyor. Parmaklar bizim Tannlarmzdr. Zemini katlm yldzlardan bir hal rtyor ve laikler ehitlere tapnmay nlemek iin kafalarn kesiyor. Kelle kesme saldry yavalatyor. Peygamber 23. ve katliamdan kurtulmu birka fesat bundan yararlanp dehlizden kayor. Kk topluluk koridorlarda drtnala kouyor, laik askerler pelerine dyor. Bu kovalamacada, deistler peygamberlerini korumak iin canlarn feda ediyor. Karncalar tarihinde ilk kez bunca karnca ilerinden bir tekini, en deerlilerini korumak iin lme gidiyor. Kralielere bile bu kadar candan balanmamlard. Parmaklar bizim Tannlarmzdr. Her ceset bir ha eklinde katlyor ve lm l koparyor. Cesetler bazan geidi tamamen tkyor, takipiler geidi amak iin ayaklarn teker teker kesmek zorunda kalyor. Deistler artk on kii kadar kaldlar, ama oray saldranlardan ok daha iyi tanyor ve onlar ekmek iin tam olarak nerede dneceklerini ok iyi biliyorlar. 23. bitkin ve yaral yoldalarn yreklendiriyor. Beni takip edin. Peygamber bir kurdun stne atlyor ve mritlerinin akn baklar altnda, bir enek vuruuyla, brnde bir yark ayor ve sanki bir geminin ambar az sz konusuymu gibi yaray gsteriyor. Fikri u: Bu halkal bcekten bir yeralt arac olarak yararlanmak. Talihlerinden, kurt iyi yal. Btn grup ldrmeden vcuduna syor. Bu kadar yabanc ey vcuduna doluunca, hayvan doal olarak ahlanyor ama snrl bir sinir sistemi olduundan, yeni asalaklanyla yoluna devam ediyor. 13. ve askerleri oraya vardklarnda, kocaman yapkan boru duvarlarda srnyor. Laiklerin hayvann nereye gittiini bilmelerine olanak yok. Trmanyor mu? niyor mu? Halkalnn kokusu, karnca metropolnn karmak koridorlarnda yerini saptayabilecekleri kadar net deil. Bylece, yapkan varlk, kaak deistleri gtrerek rahat rahat kayyor. 368 FELSEFE RETMENN EVNDE Felsefe retmeni kapsnn zilini aldklarn grnce armad, onlara evinde kalmalarn nerdi. Julie kendini duun altna att. Lam kanallarnn irenliklerinden ve korkun kokularndan arnnca, kendini temiz hissederek rahatlad. Kirli kralie giysilerini bir p torbasna att ve retmenin eofmanlarndan birini giydi. Neyse ki spor kyafetleri niseks. Temiz olmaktan duyduu honutlukla, kendini salondaki kanepeye brakt. - Sa olun. Bizi kurtardnz, dedi David, o da bir eofman geirmiti srtna. retmen, yannda fstkla bir bardak iki verdi onlara ve akam yemei iin bir eyler hazrlamaya gitti. Somonlu, yumurtal ve kaparili kk sandvileri deta yuttular. Sofradayken, retmen televizyonu at. Blge haberlerinin sonunda hep onlardan sz ediliyordu. Julie sesi ykseltti. Marcel Vaugi-rard gvenlik glerinden biriyle mlakat yapyordu. Polis bu szm ona "Karncalar Devrimi'nin anaristlerin ii olduunu ve bir liselinin komaya girmesine yol aan yaralamalardan ve btn teki eylerden onlarn sorumlu olduunu aklyordu. Arkasndan, ekranda Narcisse'in fotoraf verildi. - Narcisse komada, diye haykrd David. Julie, bcekler stilistini Kara Kemelerin patakladn, sonra bir ambulansn onu gtrdn grmt, ama komaya sokacaklann hi dnmemiti! - Onu hastanede ziyarete gitmeliyiz, dedi Julie. - Hi olmaz, diye karlk verdi David. Hemen yakalanrz. Nitekim, televizyonlar "Karncalar" topluluu mzisyenlerinin bytlm sekiz portreli afiini gsteriyordu. Kendileri gibi dier beinin de kam olduunu renince memnun oldular. Elisabeth de kurtulmutu ellerinden.

- Vay be, neler oldu ocuklar! Olaylar yatncaya kadar, burada rahat rahat beklerseniz iyi edersiniz. retmen, onlara yourt nerdi ve kahve hazrlamak iin kalkt. Julie, ekranda "Karncalar Devrimi'nin yol at zarar ziyan gsterilirken, kuduruyordu: Krlp dklm salonlar, yrtlm kumalar, atee atlm mobilyalar. - iddetsiz devrim yapmann mmkn olduunu gstermeyi baardk. Bunu bile bizden almak istiyorlar! - ok doal, diye araya girdi felsefe retmeni. Arkadanz Marcisse'in durumu beni hi sarsmad. 369 - Ama onun azn burnunu datanlar Kara Kemeler. Pis prova-Katrler! diye bard Julie. - Yine de iddete bavurmadan alt gn dayanmay baardk, diye ekledi David. Sanki savunmalar onu gerekten doyurmuyormu gibi, retmen yzn buruturdu, riotu kt biri deildi, ama birden devlerinden hayal krklna uram gibi grnyordu. - Kardnz bir ey var. iddetsiz hibir ey arpc deildir, dolaysyla medya asndan ilginlik tamaz. iddet kullanmadnz iin medyann ilgisini ekmediniz. Gnmzde, kalabalklar etkilemek iin mutlaka yirmi haberlerinde kacaksn, yirmi haberlerinde kmak iin de lmlerin, trafik kazalarnn, altnda kalanlarn olmas gerekiyor; yeter ki kan olsun. nsanlar yolunda gitmeyen eylere ve korkutan eylere ilgi duyuyorlar. Bir aynasz ldrseniz bakn neler olurdu. iddetsizlii savunduunuz iin bir okul enlii, bir kermes olmaya mahkum edildiniz, hepsi bu. - aka ediyorsunuz? diye alnd Julie. - Hayr, ben gerekiyim. Feyse ki o kk faolar size saldrdlar. Yoksa devriminiz gln bir ekilde batp giderdi. Kelebek eklinde giysiler retmek hikayesiyle bir liseyi igal eden iyi aile ocuklarna hayranlk duyulmaz, olsa olsa glnr. Arkadanz komaya soktuklar iin onlara teekkr etmelisiniz. lrse, en azndan bir ehidiniz olur! Ciddi miydi? Juiie kendini sorguluyordu. iddet kullanmamay semekle, devriminin etkisinden ok ey kaybedeceini pekl biliyordu, ama o oyunu, Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi'n'm nerilerine uygun olarak oynamay semiti. Gandi iddetsiz devrimi baarmt. Demek ki olabiliyordu. - Baaramadnz. - Yine de salam irketler kurduk. Ekonomik dzlemde, devrimimiz baarl oldu, diyerek hatrlatt David. - Ne olmu yani? nsanlarn pek umrundayd. Bir olaya tanklk edecek kameralar yoksa, hibir ey olmam demektir. - Ama... diye sze balad David. Kendi karannz verdik, tamamen sizin tavsiye ettiiniz gibi tannsz ve efendisiz bir toplum yarattk. Felsefe retmeni omuz silkti. - in ince noktas da bu ya. Denediniz ve baarsz oldunuz. Bu projeyi gldrye evirdiniz. - Devrimimizi beenmediniz mi? diye sordu retmenin tavrna aan Julie. Karncalarn Devrimi / F:24 370 - Hem de hi. Her konuda olduu gibi devrim konusunda da uyulmas gereken kurallar vardr. Size not verseydim, 20 zerinden 4 zor alrdnz. Sizler ucuz devrimcilersiniz. Buna karlk Kara Kemeler'e 20 zerinde yaldzl bir 18 verirdim. - Sizi anlamyorum, diye mrldand akna dnen Julie. Felsefe retmeni kutusundan bir puro kard, zenle yakt ve keyifle tttrerek imeye balad. Srekli olarak salondaki duvar saatine baktn fark edince, ancak anladlar. Btn bu kkrtc nutuklarn amac, dikkatlerini datmak ve onlar orada tutmakt. Ayaa frladlar, ama artk ok geti. Polis arabalarnn sirenleri iitiliyordu. - Bizi ihbar ettiniz.

- yle gerekiyordu, dedi felsefe retmeni sulayan baklardan kanarak ve aldr etmeden purosunu ekerek. - Size gvendik ve siz bizi ihbar ettiniz! - Ben sadece ikinci evreye gemenize yardm ediyorum. Dediim gibi, bu kanlmaz. Devrimcilik eitiminizi tamamlyorum. Gelecek evre: Hapishane. Btn devrimciler bunu yaadlar. Madur durumunda iddet kart topyac durumundakinden daha iyi olacanz kesin. Bu defa, biraz ansnz olacak, gazeteciler sizi brakmayacaklar. Julie ireniyordu. - Hani yirmisinde anarist olmayann salak olduunu sylyordunuz! - Evet ama otuzundan sonra anarist kalann ok daha salak olduunu eklemitim. - Yirmi dokuz yanda olduunuzu sylemitiniz, dedi David. - zgnm, dn doum gnmd... David gen kz kolundan tuttu. - Bize zaman kaybettirmeye altn grmyor musun? Buradan kamaya bakalm. Hl bir ansmz var. Sandviler iin teekkrler ve hoakaln. David, merdivenlerde onu itmek zorunda kald. Belki de polisler onlan kapda beklemiyordu. Gen kz en son kata kadar srkledi. Bir vasistas bulmak. Bir atya, daha sonra baka bir atya, arkasndan bir bakasna gemek. David onu bir oluktan inmeye zorladnda, reflekslerine kavumutu. David, sknt vermesin diye bastonunu aznda tutuyordu. 371 Kouyorlard. David biraz aksyordu, ama bastonu olduka h.zl hareket etmesine yardm ediyordu. Akam gzeldi ve Fontaineblea sokaklar cvl cvld. JuJie bir an birinin kendisini tanmasndan korktu, ama sonra bir hayrammn ortaya kp yardmlarna komasn diledi. Ama kimse onu tanmad Devrim lmt ve Julie artk kralie deildi. Polis pelerindeydi ve Julie bundan usanmt. Hali kalmamt kala ve karn yalar, hzl komasn salayacak enerjiyi Vermeve yetmiyordu. y Bir spermarketin klar ok yaknlarnda gz krpyordu Julie Ansklopedihin btn iaretlere dikkat etmeyi salk verdiini hatrla di. ihtiyacnz olan her eyi burada bulacaksnz" yazyordu tabelada - Girelim, dedi. Polis pelerindeydi ama ieride kalabaln arasna kartlar. David ve Julie sergilerin arasna szdlar, elektrik sprgelerinin ve amar makinelerinin arkasna saklandlar ve genler iin giyirn blmne ulatlar. Balmumu mankenlerin arasnda hi km,idama-dan durdular. yknme, bceklerin ilk pasif savunmas... Polislerin, maazann gvenlik grevlilerine talimatlar verdiklerini ve sonra kendilerini fark etmeden yanlarndan geip gr alanlarndan ktklarn grdler. Peki imdi nereye gideceklerdi? Oyuncaklar kesinde, pembe flo naylondan bir tipi onlar bek liyordu. Julie ve David iine oturdular, zerlerini oyuncaklarla rtt ler ve korkmu iki yavru tilki gibi kvrlp uyumak iin etrafa sessizlik kmesini beklediler. ERS ZARARLI Deist karncalar, solucann pis kokan, vck vck ve karan|,k karnnda yolculuk yapyorlar. Kokusu midelerini kaldran i organlar saryor evrelerini, ama darda kesin leceklerini biliyorlar. eride, halkal bcein nasl ilerlediini anlyorlar. Azyla topra yutuyor, sindirim sistemiyle vcudundan geiriyor, sonra hemen hemen annda ansyle boaltyor. Solucan, kumu emen ve fkrtan bir reaktr gibi. Karncalar, amur topraklarnn gemesi iin yol ayor. Darda solucan ban iiriyor, ikinlii kuyruuna itince hz artyor. Bylece ii deistlerle dolu halde, Yeni-Bel-o-kan' bir batan bir baa geiyor 372 Karncalarla solucanlar ban anlamas yapmlardr. Karncalar onlar pek yemezler ve kentlerinde dolamalarna izin verirler. Onlar beslerler, onlar da bunun karlnda, sonradan iilerin salam latrdg dehlizler aarlar. Ama yine de bu vck vck ortamda, deistler pek huzurlu deiller.

flereye gidiyoruz? diye soruyor ilerinden biri peygambere. 23. imdi onlar kurtarmak iin mucize gerektiini sylyor. Tanrlarn yardmclar olmas iin dua ediyor. Solucan sonunda kubbeden dar kyor. Ama daha kafasnn ucunu karr karmaz, bir batankara dalyor ve iinde kirac karncalar olduundan habersiz, onu yakalyor. Ne oluyor? diye soruyor bir karnca, i kulak sisteminde ykseldiklerini hissederek. Sanyorum bu kez Tanrlar dualarmz iittiler. Bizi kendi dnyalarna davet ediyorlar, diye bilgelikte bulunuyor peygamber 23. yolda-lanyla birlikte bulutlara ykselen batankarann midesine kayarken. ANSKLOPED YUKATAHDA Dinin YOKUMU: Meksika'da, Chicumac ad verilen bir Vukafan yerli kynde, halkn garip bir din uygulamas vardr. 16. Yzylda spanyollar tarafndan zorla katolikletirildiler. Ama ilk zamanlardaki misyonerler ld ve bu blge dnyadan kopuk olduundan, yeni papazlar gnderilemedi. Yine de, yaklak yzyl boyunca, Chicumac halk katolik ibadet kurallarn srdrdler. Ama okuma yazmalar olmadndan, dualar ve ayin kurallarn szl gelenekle aktardlar. Devrimden sonra, Meksika iktidar istikrara kavuunca, lkeyi gerekten kontrol eden bir ynetim yaratmak iin her yere valiler gndermeye karar verdi. Bunlardan biri 1925te Chicumac'a atand. Vali ayine katld ve halkn Latince ilahileri mkemmel denecek kadar bir yetkinlikte szl gelenekle aklnda tuttuunu grd. Yine de, zamanla kk bir sapma olmutu. Chicumac halk, papaz ve iki yardmcsnn yerine maymun koymutu. Ve bu maymunlar gelenei, alar boyunca srdnden, her ayinde bu maymuna dinsel sayg besleyen biricik katolikler olmulard. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. 37S SPERMARKET - Anne, yerli adrnda birileri var! ocuk, parmayla onlan gsteriyordu. David ve Julie'nin, flo bir tipide, zerlerinde eofmanlarla uyandklarna aacak zamanlar yoktu. Biri gvenlik servisini alarma geirmeye kalkmadan adrdan ktlar. Spermarket, sabah olmasna ramen tklm tklmd. Ali Babann devasa maarasndaki gibi, rengrenk yiyecekler da gibi ylmt. Acelesi olan mteriler, hoparlrlerden yaylan mziin ritmine bilinsizce uyarak arabalann itiyorlard. Tketiciler alverilerini bir an nce bitirsinler diye Vivaldi'nin llkbahar' hzlandrlmt. Her ey ritim. Ritmi kontrol edenler, kalp atlarn da kontrol ederler. "Promosyon", "ucuzluk" ya da "ikisini alana biri bedava" yazl krmz etiketler baklar ekiyor. Mterilerin ouna btn bu besin maddeleri srekli kalmayacak kadar gzel ve kkrtc geliyordu. Gazetelerden okuduklarna gre, iki kriz arasnda kalan ara bir dnem yaadklarna ve bundan hemen yararlanmak gerektiine inanyorlard. Batda huzur arttka, insanlar besinler karsnda kendilerinden geiyorlar ve mahrum kalmaktan dleri kopuyor; eliik bir durum. Her yerde gz alabildiine gdalar sergileniyordu. Konserveler, dondurulmu, vakkumlanm, paketlenmi yiyecekler. Bitkiselinden, hayvansalndan, sadece gda mhendislerinin hayalinden km kimyasalna kadar. Biskvi standnda, ocuklar raflardan aldklar paketleri yuttuktan sonra yerlere atyorlard. zerlerinde paralan olmadndan, Julie ve David de aynsn yaptlar. Yetikinlerin de kendileri gibi yaptna sevinen ocuklar onlara bonbonlar ikram ettiler: Meyankk ve hatmili ekerler, yumuak karamelalar, eit eit ikletler. Sabah sabah bonbonlan yutmak biraz mide bulandrcyd, ama kaaklann burun kvrmayacak kadar karnlar at. Julie ve David biraz g topladktan sonra, "alveri yapmayanlar iin k" kapsndan geerek, aktrmadan kapya doru yneldiler. Bir gvenlik grevlisi onlar izliyordu ve David Julie'ye biraz acele etmesini syledi.

Fon mzii, imdi Led Zeppelin'in 5tairway to Heaven'yd. Parann zgnl, tpk yavaa kalkan sonra saatte yz kilometreyle gittiklerini dnen hipermarket mterilerinin yaptklan gibi ar balamas ve gittike hzlanarak sona etmesiydi. 374 Mzikle birlikte liselilerin admlar hzland. Gvenlik grevlisinin admlar da. imdi, artk hi kuku yoktu. Onlarn peindeydi. ster video kamera sayesinde biskvileri bedava mideye indirdiklerini grd iin olsun, isterse de gazetelerde yaynlanm portrelerini tanm olmasndan kaynaklansn, aka onlar izliyordu. Julie daha da hzland, Led Zeppelin de aynsn yapt. "Alveri yapmayanlar iin k" kaps, ok yakn gibi grnyordu. Komaya baladlar. David, polislerin ya da kpeklerin nnde asla komamak gerektiini biliyordu, ama korkusu ar bast. Daha komaya balar balamaz gvenlik grevlisi bir ddk kard ve ya-knndakilerin kulak zarlarn delen iaretini verdi. Birok tezgahtar derhal iini brakt ve baklarn phelilere evirdi. Yeniden kamak gerekiyordu, hem de hzl. Kasiyer kzlarn oluturduu engeli amak ve sokaa kmak iin, David ve Julie hamle yaptlar. David gittike daha az topallyordu. Ba-zan yle bir an gelir ki eklem romatizmas, gereksiz bir lks halini alr. Yine de, maazada, memurlar onlar yakalamaktan vazgemediler. Hrszlarn peinden srek avna kmaya alm olmalydlar. Bu, gnlk hayatn hay huyunda onlar iin bir elence gibiydi. iman bir tezgahtar kadn, elinde bir gzyaartc bomba kartuu sallayarak, arkalarndan kouyordu. Bir sat yneticisi demir bir ubuu sallarken, bir gvenlik grevlisi "Durdurun onlan! Durdurun onlar!" diye bgryordu. David ve Julie kouyorlard ve kendilerini bir kmaz sokakta buldular. Kapana dmlerdi. Birazdan, spermarketin tezgahtarlar onlan yakalayacaklard. O srada, bir araba ortaya kt, tezgahtarlar ve cmb seyretmek iin toplanm aylaklar datt. Araba hareket halindeyken bir kap ald. - abuk atlayn! diye bard yzn bir fular ve kara gzlklerle saklam bir kadn. SALTAHAT Btn deistleryok edildi. Geriye sadece beyaz totemleri, dinci karncalarn byk sayg gsterdikleri o pankart kald. Prenses 103. ate mhendislerine onu yok etmelerini sylyor. Hemen altna kuru yapraklar yyorlar ve binbir zenle kpkrmz bir kz yaklatryorlar. Pano, srrn da beraberinde gtrerek hemen yanyor. Yine de, zerindeki harfleri okuyabilselerdi, u szckleri skeceklerdi: "Dikkat: Yangn tehlikesi. Sigara izmariti atmayn." Karncalar, parmak antnn yanp kl olmasn seyrediyor. Prenses 103.'nn ii rahat. Byk beyaz totem ve onunla birlikte deizmin balca sembollerinden biri kl haline gelmiti. 375 23. nn 13.'nn askerlerinin elinden kurtulduunu biliyor. Ama prenses 103.'nn endiesi yok. Papaz artk bana dert olacak kadar gl deil. Son mritleri ister istemez boyun eeceklerdir. 24. yanna geliyor. Pieden ille de ya 'inanlar'ya da 'inanmayanlar' olarak ayrlmak gerekiyor? Parmaklar yok saymak aptallk, onlara tapmakta inat etmek se bir baka aptallk. Prenses I03.'ye gre. Parmaklar karsnda taknlacak en akll tavr 'tartmak" ve "karlkl olarak zenginlemek iin birbirini anlamaya almak". 24. antenleriyle onu onaylyor. Yeni bir kentin serpilip gelimesi tasasyla. Prenses 103. kubbenin tepesine kyor. Ayrca fizyolojik skntlar da var. Btn cinsi-yetlilerdeki gibi, srtnda iki kanat kmaya balyor ve oje saras iaretinde, enfraruj alglamal gzden oluan bir gen, tpk siil gibi alnnda beliriyor. Yeni Bel-o-kan durmadan byyor. Yksek frnlar bir sr yangna yol atndan, metropol iinde sadece birini tutmaya ve dierlerini evre kentlere

yerletirmeye karar veriyorlar. Bir baka toplumda, buna sanayinin desentrilizasyonu diyorlar. Geceyi yenmi olmay renmek, en temel yenilik olarak grlyor. Bundan byle, akam serinlii karncalar uyuuklatmyor. Lambalar sayesinde, hi ara vermeden yirmi drt saatin yirmi drdnde de alabiliyorlar. Prenses 103. Parmaklarn doada bulduklar metalleri kullandklarn, bunun sert eyalar yapmalarna olanak saladn belirtiyor. Bunlar aramak gerekiyor, izciler, en acayip akllar getirmek iin her yeri kar kar aryor, ate mhendisleri onlar atee atyor ama metaller retmeyi baaramyor. 24. bu hayvanlarn dvtkleri ve redikleri sahneler uydurarak, Parmaklar roman sagasna devam ediyor. Kesin ayrntlar gereksinim duyduunda, 103.'den bilgi alyor, aksi halde, hayal gcne gveniyor, nihayetinde bu bir roman. 7. de sanat hizmetlerini ynetiyor. Sitede toraksna karahindiba, yangn ya da idem motifi kazdrmam tek karnca yok. Ama hl bir sorun var. 103. ve 24. belki Yeni Bel-o-kan'n potansiyel kraliesi ve krallar ama gerek hkmdarlar deiller. ocuklar yok. Teknik, sanat, gece sava stratejisi, dinin silinmesi, sradan kralieleri ok aan bir haleyle donatsa da, ksrlktan dedikodulara yol ayor. Nfus yetersizlii sorununa yabanc igc getirerek bir zm getirilmi olmasna karn genlerin aktarlmad bir kentte, bcekler kendilerini rahat hissetmiyor. Prens 24. ve Prenses 103. bunu biliyor ve bu eksiklii unutturmak iin sanat ve bilimi yrekten tevik ediyorlar. 376 HAYVANSAL FER0MON: TTP Salyaci: 10. Tp: Parmaklar doann erdemlerini unuttular. Hastalklarnn aresinin doal ilalar olduunu unuttular. O zaman, "tp" adn verdikleri yapay bir bilim uydurdular. Tp dedikleri yzlerce fareye bir hastalk alamak ve sonra her bir fareye farkl kimyasal rnler uygulamaktan ibarettir. Sal yerinde olanlar olursa, ayn kimyasal rn Parmaklar'a da verilir. CATStMDl Arabann kaps ardna kadar akt ve spemarkette alanlar yaklayorlard. Baka seimleri yoktu. Maazann gvenlik servisin-ce yakalanp polise teslim edilmektense yabanc daha iyiydi. Yz sakl kadn gaza bast. - Siz kimsiniz? diye sordu Julie? Src yavalad, kara gzlklerini indirdi ve dikiz aynasnda izgileri grlnce, Julie irkilerek geri ekildi. Annesi. Hareket halindeki arabadan inmek istedi, ama David onu smsk oturduu yerde tuttu. Aile her zaman polisten iyiydi. - Anne senin burada ne iin var? diye homurdand. - Seni aryordum. Ka gndr eve dnmedin. Kayplar iin ailelere yardm servisini aradm, bana on sekizini doldurduunu, reit olduunu, cann nerede isterse orada kalmakta zgr olduunu sylediler. lk akamlar, nasl olsa dner dedim kendi kendime, ona evden kamay ve bana ektirdii endieyi detirim, dedim. Sonra gazetelerde ve televizyonlarda seninle ilgili haberleri grdm. Yeniden ok hzl gidiyordu, az kalsn baz yayalara arpyordu. - O zaman, senin sandmdan da beter olduunu dnmeye baladm. Sonra dndm. Bana kar bu kadar saldrgan olduuna gre, bir yerlerde yanlm olmalydm. Seni kzm olarak deil, apay-n bir varlk olarak deerlendirmeliydim. Apayn bir insan olarak, bir dost olabilirdin. Hem sonra... Seni son derece cana yakn buluyorum, hatta devrimin houma bile gidiyor. Anne olmay baaramadm, imdi dost olmay baarmak iin gayret edeceim. Seni bunun iin aradm ve bunun iin buradaym. Julie kulaklanna inanamyordu. 377 - Beni nasl buldun?

- Az nce, radyoda kentin bat mahallesine katn iitince, kendi kendime hl balanma ansm olduunu dndm. Seni polislerden nce bulmak iin, son sratle aramadk yer brakmadm. Tanr dualarm kabul etti. Alelacele dinsel bir iaret yapt. - Bizi evde banndrabilir misin? diye sordu Julie. Bir engele geldiler. Belli ki polisler onlan sktrmak istiyordu. - Geri dnn, diye nerdi David. Ama anne ok hzlyd. Gazlayp engeli devirmeyi tercih etti. Polisler arabadan saknmak iin kendilerini geriye attlar. Arkalarnda, yeniden sirenler yanklanyordu. - Peimizdeler, dedi anne. Arabann plaka numarasn almlardr. Yardmnza benim geldiimi biliyorlar. ki dakika iinde, aynaszlar evde olurlar. Ters ynde bir sokaa dald. Birden direksiyonu krd, diklemesine bir yola girdi, motoru kapad, ayn yoldan geri dnmek iin polislerin nlerinden gemesini bekledi. - Artk sizi evimde saklayamam. Aynaszlarn sizi bulamayaca bir yerde saklanmanz gerekiyor. Anne belirli bir yn semiti. Bat. Yeil bir ekil, sonra bir bakas daha. Yaklatka, aalar gittike byyen bir ordu gibi sralanyordu. Orman. - Baban, bir gn ba byk bir derde girerse oraya gideceini sylemiti. "Aalar kibarca kendilerini korumasn isteyenleri korurlar" demiti. Bilmiyorum, farkna varacak zamann oldu mu, ama baban mthi bir adamd. Durdu ve kznn parasz kalmamas iin be yz frank uzatt. Julie ban sallad. - Ormanda para pek bir ie yaramaz. mkn bulur bulmaz sana haber veririm. Arabadan indiler ve anne onlara el sallad. - Gerekmez. Hayatn yaa. zgr olduunu bilmek benim dlm olacak. Julie ne diyeceini bilmiyordu. Bu tr szlere tepki gstermekten, kfrler yadrmak, kinci szler etmek ok daha kolayd. - Hoakal Julie'im! - Anne, bir ey... 378 - ne var kzm? - Sag ol. Kadn, arabasna yaslanp kzn ve olann aalar arasnda uzaklamasna bakt. Sonra direksiyonun bana geti ve hareket etti. Araba ufukta kayboldu. Bitkisel karanla gmldler. David ve Julie'ye aalar iki snmacy karlyoriarm gibi geldi. Bu belki de ormann ortak strateji-lerindendi. Srgnleri korumak, insan trne kar mcadele tarzyd. Qen adam, olas takipilerden kurtulmak iin, kerteriz koyulmam patikalar seti zellikle. Birden, epeydir kendilerini izliyormu gibi gelen bir uan karnca Julie'nin dikkatini ekti. Durdu ve bcek nce bann stnde szld, sonra etrafnda dnmeye balad! - David, bu uan karnca bizimle ilgileniyor sanyorum. - Lam kanallarndakilerle ayn trden bir hayvan olduunu mu sanyorsun? - Greceiz. Gen kz, uan karncaya bir ini alan oluturmak iin parmaklarn iyice ayrarak, elini ayas ak olarak uzatt. Bcek yavaa eline kondu ve biraz gezindi. - teki gibi, bu da yazmak istiyor! Julie, allar arasnda bir ekirge bulup ezdi ve bcek hemen eneklerini bandrd. "Beni izleyin." - Bu ya kurbaann azndan kmay baaran ayn karnca ya da onun ikizi, dedi David. Tpk bir taksi gibi kendilerini bekleyen bcei seyrettiler. - Kuku yok, lam kanallarnda bize yol gstermek istiyordu, imdi de bize ormanda yol gstermek istiyor! diye haykrd Julie.

- Ne yapyoruz? diye sordu David. - inde bulunduumuz... Bcek nlerinde uutu ve onlan, gney batya doru ynlendirdi. Bir sr acayip aalarn, dallan glge yapan grgenler, sar kabuklar kara kara kalkm titrek kavaklar, yapraklar manitol karan dibudaklar arasndan getiler. Gece olduundan, bir ara onu gzden kaybettiler. - Karanlkta onu izleyemeyeceiz. Az sonra, nlerinde k ve kk bir imek gibi bir ey belirdi. Uan karnca sag gzn bir far gibi yakmt. - Sadece ate bceklerinin k yayabildiklerini sanyordum, dedi Julie. 379 - Hmmm... Bak, dostumuzun gerek bir karnca olmadna inanmaya balyorum. Hibir karnca Franszca yazmaz ve gzlerini yakmaz. - Eee? - Eeesi, uan karnca biiminde uzaktan gdlen kk bir robot sz konusu olabilir. Televizyonda bu tr aralarla ilgili bir rportaj grmtm. Mars gezegenini fethetmek amacyla MASA'nn rettii robot karncalar gsteriyorlard. Ama onlannki daha iriydi. Kimse bu kadar kltlmn retemez, dedi David. Arkalarnda korkun havlamalar oldu. Srek av balamt ve polisler kpeklerini salmlard. Bacaklarnn var gcyle atldlar. Uan kannca k demetiyle onlar aydnlatyordu, ama kpekler onlardan daha hzl kouyordu. stelik topal bacayla David dezavantajlyd. Bir eye trmandlar. David bastonuyla vahi hayvanlar uzak tutmaya alt. Kpekler keskin dilerini geirmek iin atlyorlar, ayn zamanda bu iler acs sahneyi aydnlatan uan karncay yakalamaya abalyorlard. - Ayrlalm, dedi Julie. Bylece, hi olmazsa birimiz belki kurtuluruz. Cevap beklemeden, allklara dald. Havlayan, azndan kpk salan, gen kz paralamaya kararl bir kpek srs peinden geliyordu. ANSKLOPED MUKAVEMET YAR: Taz ile insan yartnda, taz birinci gelir. Taznn arlna oranla insanla ayn kas kapasitesi vardr. Doal olarak, ikisinin ayn hzda komalar gerekirdi. Yine de, taz hep yar nde gtrr. Bunun nedeni, insann koarken var izgisini hedef grmesidir. Kafasnda kesin bir hedefle koar. Ama taz sadece komak iin koar. insan, kendisine hedefler belirleye belirleye, iradesinin salam m zayf m olduunu dne dne, ok byk enerji kaybeder. Varlacak hedefi dnmemeli, sadece ilerlemeyi istemelidir, ilerlersiniz ve yolunuzu meydana kan olaylara gre deitirirsiniz. Bylece hep ilerleyerek hedefe ularsnz, hatta hi farknda olmadan hedefi geersiniz. Bdmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. 580 BARIMAK Prenses 103. locasnda hareketsiz. Prens 24. nedensiz onun etrafnda dnyor. Kentte baz dadlar, bir erkek bir diinin etrafnda iftleme gereklemeden dndnde, saf bir enerji gibi alglanan erotik bir gerilim yarattn belirtiyorlar. Prenses 103. bu kentli sylencelerine fazla inanmyor, ama 24.'y yle etrafnda dner grnce, kendisinde belli bir gerilim yarattn kabul ediyor. Bu onu sinirlendiriyor. Bu durumda, baka bir ey dnmeye alyor. Son dncesi, bir uurtma yapmak. Dikey deil, zikzaklar yaparak den kavak yapran hatrlayarak, karncalar yapraklarn zerinde dengeli bir biimde bolua brakmann mmkn olabileceini dnyor. Bylece hava akmlar zerinde srf yaparak yolculuk yapabileceklerdi. Geriye yn sorununu zmlemek kalyor. Kifler, dounun yeni sitelerinin Yeni Bel-o-kan Federasyon una katldklarn haber veriyorlar. O zamana kadar, sadece kzllardan oluan altm drt site varken imdi yz elli siteye ulalmt. En az on farkl tr Federasyon iinde yer alyor. Federasyona katlma amacyla grmeleri srdren birka yabanans ve beyaz karnca yuvalarn saymyoruz.

Yeni katlan her site, kokulu Federasyon bayrann yansra, kpkrmz bir kz ve allm tavsiyeler alyor. Atei yapraklara yaklatrmayn. Rzgrl havalarda ate yakmayn. Sitenin iinde yaprak yakmayn, boucu bir duman meydana getirir. Anakentin izni olmadan savata kullanmayn. Ayrca, ileride kendi laboratuvarlannda ilgin kullanmlarn bulacaklar dncesiyle, onlara kaldra ve tekerlek konusunda dersler veriyorlar. Baz karncalar, Yeni Bel-o-kan'n teknolojik srlarn kskanlkla saklamasn istiyor ama Prenses 103. tam tersine, bir gn bunu kendilerine saldrmak iin kullansalar bile, bilginin btn bceklere yaylmas gerektiini dnyor. Bu siyasal bir seim. Atein byleyici gc, sivil amal enerji olarak elde edilen artc sonular, btn karncalarn atei on bin yldr denetim altna alm Parmaklarn aldklar mesafeyi daha iyi kavramalarn salad. Parmaklar. imdi, Federasyon sitelerinin tm Parmaklarn ne canavarlar, ne de tanrlar olmadklarn ve Prenses 103.'nn onlarla bir ittifak kurmann bir yolunu aradn biliyor. 24. sorunu romannda u ksa iki cmleyle aklyor: Biri son derece kk, biri son derece byk, iki dnya birbirine bakyor. Birbirlerini anlayabilecekler mi? 381 Baz karncalar tasary onaylyor, bazlar onaylamyor ama hepsi de bir ittifak kurmann aresi ve bu ittifakn tehlikeleri ile getirecekleri zerinde kafa yoruyor. Belki de Parmaklar atein, kaldracn ve tekerlein dnda, karncalarn hayal bile edemeyecekleri baka srlar da biliyorlard. Sadece cceler ve onlarn mttefikJerinin bazlar Federasyonu ve onun doada yayd salksz dnceleri ykmak konusunda inat ediyorlar. Kandiller Qece Savanda uradklar yenilgiden sonra, imdilik, Yeni Bel-o-kan'a saldrmay gze alamyorlar. Kozlarn daha sonra paylaacaklard. Yumurtlayc kralieleri -ccelerin byle yzlerce kraliesi vardr- savaacak yaa gelir gelmez, yani bir hafta iinde, kzllar federasyonunu yok etmek iin saldrya geecek yeni bir askerler kua dnyaya getirmek iin gayret gsteriyor. Parmaklar teknolojisi, ynlarla asker retebilen birka dourgan karndan sonsuza kadar daha etkin olacak diye bir ey yok. Yeni Bel-o-kan'da, herkes bu tehditin farknda. Dnyay deitirmek isteyenlerle her eyin eskisi gibi kalmasn isteyenler arasnda bir sr sava kacan biliyorlar. Prenses 103. locasnda, tarihin akn hzlandrmak gerektiine karar veriyor, iki ana toprak tr arasnda gerek bir i birlii kurmadan, srekli gelime olmayacaktr. Prens 24.'y, on iki kifi ve mttefik yabanc trlerden bir o kadar temsilciyi toplantya aryor. Herkes kollektif bir M iin antenlerini halka halinde birletiriyor. Prenses her eyi gze almak gerektiini sylyor. Madem Parmaklar karncalarla temas kurmay baaramyorlar, ilk giriimde bulunmak karncalara dyordu. Kendilerini eit haklara sahip partnerler olarak grmeleri iin, Parmaklara etkilemenin tek yolunun, onlarla byk kitleler halinde temas kurmakta yattn dnyor. Konferansa arlan bcekler, cinsiyetimin sz nereye getirmek istediini anlyorlar: Yeni bir byk sefer. Prenses 103. dncelerini aklyor. Bir sefer teklif ediyor. Artk gereksiz sava istemiyor. Bar bir karnca yryn tercih ediyor. Yan balarnda yaayan byk karnca kitlesinin bilincine varnca, Parmakladn gzlerinin ykacandan emin. Yryleri srasnda, baka sitelerin de kendilerine katlacaklann ve hep birlikte, Parmaklar iin kanlmaz bir muhatap olduklarn kabul ettireceklerini umuyor. - Sen de gelecek misin? diye soruyor Prens 24. - Elbette. 103. byk yryn banda yer almak niyetinde. Yabanc trler endieliler. Kentin gvenliini salamak ve almalarn verimli bir ekilde srdrlmesi iin bu esnada Yeni Bel-o-kan'da kimin kalacan renmek istiyorlar. 382 - Halkn drtte biri, diye neriyor 103.

Balant kurmu bcekler, bunun byk bir risk almak oldu& dnyor. Cceler pusuda bekleyeceklerdir, stelik evrede, .j deistler var. Gerici gler hayli kalabalklar. Onlar kmsem^. ^ k gerekir. Grler paylalyor. ounluk, Yeni-Bel-o-kan'n u andaki \uztA-runu ve baarsn beeniyor. Neden risk almak zorunda olduk) ^ anlamyorlar. tekiler, Parmaklarla karlamalarnn iyi getTL sesinden korkuyor. imdiye kadar hep baarsz olmulard. nc^, ..^r gibi ne sonu getirecei belli olmayan bar bir yry iin tu ^-dar enerji harcamak neye yarar? Bar bir yryle askeri bir sefer arasndaki fark Parrr j^r nasl ayrt edecekler? Prenses 103. baka seenekleri olmadn belirtiyor: Bu kak ,^ma, kozmik bakmdan kanlmaz. Yry kendileri dzenle ^zse, bu grevi sonraki kuaklar stlenecekti. yisi mi bu ii erk^ ,^;n zmek ve yk dierlerine brakmamakt. Bcekler uzun uzun tartyorlar. Prenses 103. zellikle ferc\ anlarnn karizmas sayesinde, onlar ikna etmeyi baaryor. Kendi oveninden anekdotlar veriyor. srar ediyor: Baarszlk durum ^a, yeniden giriimde bulunacaklar iin ok deerli bilgiler kazan ^k-lard. Kararnn tutarlln hepsine tek tek aklayarak muhalifle^ .fia ediyor. Bu yryn ufkunda byk gelime umutlan var. Pa^ ^k-lar onlara belki de ate, tekerlek ve kaldratan ok daha etkt. yici baka harikalar reteceklerdi. - Me, mesela? diye soruyor 24. - Mizah, diye cevap veriyor 103. Hazrdaki karncalarn hibiri, tam olarak neyin sz konusu, Qj<4u' unu bilmediinden, mizahn kullanmasn bilene inanlmaz b,. <t kazandran tipik bir Parmak buluu olduunu dnyorlar. 5. kerldi kendine bu son model bir mancnk olmal diyor. 7. mizah d^. ^ ykc bir ate olmal diye geiriyor iinden. Prens 24. kendi k^njine mizah bir sanat biimi olmal diyor. tekiler, mizahn yeni bir k,3l?e' me ya da hi grlmemi bir yiyecek stoklama teknii olduu^ dnyor. Farkl nedenlerden dolay, mizah, bu belirsiz Graal, hepsi^j ^z' bediyor. Bylece, Prenses 103.'nn nerisini oybirliiyle kab^( ^diyorlar. 383 KARANLIK ORMANDA TEK BAINA aka edecek zaman deil. Tek kurtulu bu amd. Dimdik ykselmesi Julie'yi yldryordu, ama uluyan kpek srs antrenrlerin en iyisi kt. Dallara atld. Trmanrken, srekli aalarda yaadndan ok rahat hareket etmesini bilen uzak atasnn hafzasn hcrelerinin derinliinde yeniden buldu. Her insann derinliklerinde bir maymun varsa hl, ite bir ie yaramasnn tam zamanyd. Gen kz, elleri ve ayaklaryla kk ama yeterince dayankl budaklara sarld. Aacn kabuu ayaklann soyuyordu. Kpeklerin keskin dileri ayak parmaklarnn hemen yaknnda takrdamaya baladnda, ilerliyordu. Bir kpek aaca kmay baarmt. Julie, kpek inatlndan usanmt. fkeyle dilerini kard ve saldrgan bir hrlama kopard. Kpek, insan trnn bir temsilcisinin bu kadar hayvanca bir ey yapabileceine hi inanmam gibi, korkuyla ona bakt. Aada, teki kpekler fazla yaklamaya cesaret edemiyorlard. Julie, yukardan uzanan somaklara am kozalaklar att. - Gidin! Defolun! kn buradan, pis hayvanlar! Kpekler, gen kza keskin dilerini geirmekten vazgemilerdi, ama yine de kaan burada olduunu efendilerine haber vermekten de vazgemiyorlard. Havlayp duruyorlard. Yeni biri ortaya kncaya kadar. Uzaktan kpee benziyordu, ama tavrlar daha sakindi, duruu daha kibirli, kokusu daha kuvvetliydi. Bu bir kpek deil bir kurttu. Gerek bir vahi kurt. Kpekler bu beklenmedik varln ilerlemesini seyrettiler. Onlar bir srydler ve kurt yalnzd, yine de etkilenen kpekler oldu. Nitekim, kurt btn kpeklerin atasdr. nsanlarla temas onu yozlatrmam iti.

Btn kpekler bunu bilir. ihuahuasndan, dobermanna, kaniinden malta bionuna hepsi, bir zamanlar insanlar olmakszn yaadklarn, ekillerinin ve ruh hallerinin farkl olduunu belli belirsiz hatrlar. zgrdler. Kurttular. Kpekler, itaat iareti olarak balarn ve kulaklarn eiyorlar ve de kokularn gizlemek ve cinsel organlann korumak iin kuyruklarn ksyorlar. iyorlar, kpek dilinde bunun anlam: "Belli bir alana sahip deilim, bu yzden ne zaman ve nereye olursa, iiyorum" dur. Kurt bir hrlama karyor. Bu "ben belirli bir alann sadece drt bir yanna iiyorum ve siz u anda benim alanmda bulunuyorsunuz" demekti. 382 - Halkn drtte biri, diye neriyor 103. Balant kurmu bcekler, bunun byk bir risk almak olduunu dnyor. Cceler pusuda bekleyeceklerdir, stelik evrede hl deistler var. Gerici gler hayli kalabalklar. Onlar kmsememek gerekir. Grler paylalyor. ounluk, Yeni-Bel-o-kan'n u andaki huzurunu ve baarsn beeniyor. Meden risk almak zorunda olduklann anlamyorlar. tekiler, Parmaklaria karlamalarnn iyi gememesinden korkuyor. imdiye kadar hep baansz olmulard. ncekiler gibi ne sonu getirecei belli olmayan bar bir yry iin bu kadar enerji harcamak neye yarar? Bar bir yryle askeri bir sefer arasndaki fark Parmaklar nasl ayrt edecekler? , Prenses 103. baka seenekleri olmadn belirtiyor: Bu karlama, kozmik bakmdan kanlmaz. Yry kendileri dzenlemezse, bu grevi sonraki kuaklar stlenecekti. yisi mi bu ii erkenden zmek ve yk dierlerine brakmamakt. Bcekler uzun uzun tartyorlar. Prenses 103. zellikle feromon-larnn karizmas sayesinde, onlar ikna etmeyi baaryor. Kendi serveninden anekdotlar veriyor. Israr ediyor: Baarszlk durumunda, yeniden giriimde bulunacaklar iin ok deerli bilgiler kazanacaklard. Kararnn tutarlln hepsine tek tek aklayarak muhalifleri ikna ediyor. Bu yryn ufkunda byk gelime umutlar var. Parmaklar onlara belki de ate, tekerlek ve kaldratan ok daha etkileyici baka harikalar reteceklerdi. - Me, mesela? diye soruyor 24. - Mizah, diye cevap veriyor 103. Hazrdaki karncalarn hibiri, tam olarak neyin sz konusu olduunu bilmediinden, mizahn kullanmasn bilene inanlmaz bir g kazandran tipik bir Parmak buluu olduunu dnyorlar. 5. kendi kendine bu son model bir mancnk olmal diyor. 7. mizah daha ykc bir ate olmal diye geiriyor iinden. Prens 24. kendi kendine mizah bir sanat biimi olmal diyor. tekiler, mizahn yeni bir malzeme ya da hi grlmemi bir yiyecek stoklama teknii olduunu dnyor. Farkl nedenlerden dolay, mizah, bu belirsiz Graal, hepsini cez-bediyor. Bylece, Prenses 103.'nn nerisini oybirliiyle kabul ediyorlar. 585 KARAMUK ORMANDA TEK BAIMA aka edecek zaman deil. Tek kurtulu bu amd. Dimdik ykselmesi Julie'yi yldryordu, ama uluyan kpek srs antrenrlerin en iyisi kt. Dallara atld. Trmanrken, srekli aalarda yaadndan ok rahat hareket etmesini bilen uzak atasnn hafzasn hcrelerinin derinliinde yeniden buldu. Her insann derinliklerinde bir maymun varsa hl, ite bir ie yaramasnn tam zamanyd. Gen kz, elleri ve ayaklaryla kk ama yeterince dayankl budaklara sarld. Aacn kabuu ayaklarn soyuyordu. Kpeklerin keskin dileri ayak parmaklarnn hemen yaknnda takrdamaya baladnda, ilerliyordu. Bir kpek aaca kmay baarmt. Julie, kpek inatlndan usanmt. fkeyle dilerini kard ve saldrgan bir hrlama kopard. Kpek, insan trnn bir temsilcisinin bu kadar hayvanca bir ey yapabileceine hi inanmam gibi, korkuyla ona bakt. Aada, teki kpekler fazla yaklamaya cesaret edemiyorlard. Julie, yukardan uzanan somakiara am kozalaklar att. - Gidin! Defolun! kn buradan, pis hayvanlar!

Kpekler, gen kza keskin dilerini geirmekten vazgemilerdi, ama yine de kaan burada olduunu efendilerine haber vermekten de vazgemiyorlard. Havlayp duruyorlard. Yeni biri ortaya kncaya kadar. Uzaktan kpee benziyordu, ama tavrlar daha sakindi, duruu daha kibirli, kokusu daha kuvvetliydi. Bu bir kpek deil bir kurttu. Gerek bir vahi kurt. Kpekler bu beklenmedik varln ilerlemesini seyrettiler. Onlar bir srydler ve kurt yalnzd, yine de etkilenen kpekler oldu. Nitekim, kurt btn kpeklerin atasdr. nsanlarla temas onu yozlatrmam iti. Btn kpekler bunu bilir. ihuahuasndan, dobermanna, kaniinden malta bionuna hepsi, bir zamanlar insanlar olmakszn yaadklarn, ekillerinin ve ruh hallerinin farkl olduunu belli belirsiz hatrlar. zgrdler. Kurttular. Kpekler, itaat iareti olarak balarn ve kulaklarn eiyorlar ve de kokularn gizlemek ve cinsel organlarn korumak iin kuyruklarn ksyorlar. iyorlar, kpek dilinde bunun anlam: "Belli bir alana sahip deilim, bu yzden ne zaman ve nereye olursa, iiyorum" dur. Kurt bir hrlama karyor. Bu "ben belirli bir alann sadece drt bir yanna iiyorum ve siz u anda benim alanmda bulunuyorsunuz" demekti. 384 Bu bizim hatamz deil, insanlar bizi bu hale getirdiler, diye bir Alman oban kpei kpek-kurt dilinde kendilerini savundu. Kurt, dudaklarnda aalayan bir srtmayla cevap verdi. Herkesin kendi hayatn seme hakk vardr. Ve ldrmeye kararl, keskin dileriyle atld. Kpekler anladlar ve kesik kesik havlayarak kamaya baladlar. Julie, kurtarcsna teekkr etmenin keyfini karamad. Bu yozlam uzak kk kuzenlerine kar fke dolu kurt srdeki kpeklerden birini avlamaya kotu. Orman kartrmann cezasn birinin ekmesi gerekiyordu. Dilerini gsterdin mi ldreceksin. Kurtlarn kanunu byledir, stelik babalan akam inlerine avsz dnerse, yavrular buna akl erdiremezler. Akam yemeinde, mnde Alman oban kpei olacakt. - mdadma bir kurt gnderdiin iin teekkrler doa, diye mrldand Julie. Aacnda, sadece rzgarn sallad yapraklarn hrtsn iitiyordu. Byk bir puhukuu, tyle geceyi selamlad. Kpeklerden korktuu kadar kurtarcs kurttan da korkan Julie, amnda kalmaya karar verdi. Rahat rahat dallara yerleti, ama uyu-yamad. Ayn solgun yla boduu orman dikkatle inceledi. Ona bylerle, gizli srlarla doluymu gibi geliyordu. Qri gzl gen kz, yeni bir ihtiya, o zamana kadar hi tanmad bir gereksinme hissetti: Aya kar ulumak. Ban kaldrd ve kamnn merkezinden bir ses enerjisi stunu fkrtt. - OOOOOOOUUUUUUuuuu. Hocas Yankelevitch, ona sanatn doay yknmekten baka bir ey olmadn retmiti. Kurtlarn aasn yknrken, an sanatnn zirvesindeydi. Birka kurt ona uzaktan cevvap verdiler. - OUUUuuuuHHH. Kurt dilinde ona yle diyorlard: Aya kar ulumay sevenler topluluuna hogeldin. Bunu yapmak ho deil mi? Ve yarm saat boyunca, hi ara vermeden uludu ve bir gn, topik bir toplum oluturursa, yelerine, haftada en az bir kere, mesela cumartesileri, hep birlikte aya kar ulumalarn tavsiye edeceini dnd. nk birlikte bunun keyfini daha ok karrlard. Ama o, orada, arkadalar ve toplum tarafndan terk edilmiti, yapayalnzd. Ormanda kaybolmu, geni gkkubbenin altnda tek bana. Ulumas, yaknma rmelerine dnt. 38$ Karncalar Devrimi onda kt alkanlklar yapmt. \ . j^ney lerden, ortaya atlacak tasarlardan konuaca insanlar^ . f*li e| rafnda olmalarna ihtiya duyuyordu. u son gnlerde, topluluk iinde dk sratte yaam an:m ti. imdi mutluluu tek bana deil, grup halindeyken tJ, itiraf etmeliydi. Ji-vvoong. Ama sadece Ji-woong yoktu. Alayc^ . ^-|aya| ci Francine. Hep sakar Paul. Bilge Leopold. Narcisse, u^ ' cidd bir eyi yoktur. David... David... Kpekler

paralamlar ^. Ti\ korkun bir lm... Annesi. Annesini bile zlyordu. Yedid stl|, hat, ta be yz yirmi bir Karncalar Devrimcisi, ayrca dnya^ drt bi( yanndan irketleriyle balant kuranlarla o kadar oal . ^ ken dini azalm hissetti. * Gzlerini kapayp aklndaki k rtsn amay den^.. K3fasn dan kp orman rten byk bir bulut oluturmas iin g^> is|etf:i- Blt her zaman mmknd. rtsn katlayp kaldrd, som" kar, biraz daha uludu. " - OOOuuuuuHHHH. - OOOOUuuuuuHHH, diye cevap verdi bir kurt. Burada, uzaktan kendisini dinleyen tanmad, tann . ,g iste, medigi birka kurt vard. yice kvrld ve souun ayaklar, ker<irdi ini hissetti. risi bir k fark etti. Umutla dorulurken, 'Bize yol gstermek isteyen ua^. rrlxa...1 diye dnd. Ama bu defa, bunlar gerek ate bcekleriydi. Ak d, wt ii dnyorlard. Kendi i projektrleriyle aydnlanm, ^ " ,|lt ola rak dans ediyorlard. Dostlar ve onlarn klanyla dans e, b!r ate bcei olmak keyifli olmalyd. e Jlie yordu. Kesin olarak dinlenmeye ihtiyac vard. Uykusunun ks^ 0|at)j1ece-gini biliyordu ve doruca dinlendirici derin uykuya dalm, j jn akln programlad. * Sabah saat altda, havlamalarla uyand. Bu rmela . bjn| erce rme arasndan seerdi. Polis kpekleri deil, Achillev" b Onu bulmutu. Onu bulmak iin Achille'i kullanmay dnmi\'. .'j Adam, cep lambasn enesinin altna dayad. Alttan & . (a tln-ca, Gonzague'in surat meleksi zelliini yitiriyordu. - Gonzague! - Eveet, aynaszlar seni nasl bulacaklarn bilmiyorIar<L, ^ aklma bir fikir geldi: Senin kpein. Zavall hayvan bahecv'' , jzd. Kendisinden bekleneni anlamas iin fazla uramak zoru^ . amadm. Son seferki kavgadan kalan etekliinin parasn at" l s tim, onu kpee koklattm ve hemen seni aramaya kt. Gere^"3 a& kpekler insanlarn en iyi dostlar. e Karncalarn Devrimi / F-.25 384 Bu bizim hatamz deil, insanlar bizi bu hale getirdiler, diye bir Alman oban kpei kpek-kurt dilinde kendilerini savundu. Kurt, dudaklarnda aalayan bir srtmayla cevap verdi. Herkesin kendi hayatn seme hakk vardr. Ve ldrmeye kararl, keskin dileriyle atld. Kpekler anladlar ve kesik kesik havlayarak kamaya baladlar. Julie, kurtarcsna teekkr etmenin keyfini karamad. Bu yozlam uzak kk kuzenlerine kar fke dolu kurt srdeki kpeklerden birini avlamaya kotu. Orman kartrmann cezasn birinin ekmesi gerekiyordu. Dilerini gsterdin mi ldreceksin. Kurtlarn kanunu byledir, stelik babalan akam inlerine avsz dnerse, yavrular buna akl erdiremezler. Akam yemeinde, mnde Alman oban kpei olacakt. - mdadma bir kurt gnderdiin iin teekkrler doa, diye mrldand Julie. Aacnda, sadece rzgarn sallad yapraklarn hrtsn iitiyordu. Byk bir phukuu, tyle geceyi selamlad. Kpeklerden korktuu kadar kurtancs kurttan da korkan Julie, amnda kalmaya karar verdi. Rahat rahat dallara yerleti, ama uyu-yamad. Ayn solgun yla boduu orman dikkatle inceledi. Ona bylerle, gizli srlarla doluymu gibi geliyordu. Qri gzl gen kz, yeni bir ihtiya, o zamana kadar hi tanmad bir gereksinme hissetti: Aya kar ulumak. Ban kaldrd ve karnnn merkezinden bir ses enerjisi stunu fkrtt. - OOOOOOOUUUUUUuuuuu.

Hocas Yankelevitch, ona sanatn doay yknmekten baka bir ey olmadn retmiti. Kurtlarn arsn yknrken, an sanatnn zirvesindeydi. Birka kurt ona uzaktan cevvap verdiler. - OUUUuuuHHH. Kurt dilinde ona yle diyorlard: Aya kar ulumay sevenler topluluuna hogeldin. Bunu yapmak ho deil mi? Ve yarm saat boyunca, hi ara vermeden uludu ve bir gn, topik bir toplum oluturursa, yelerine, haftada en az bir kere, mesela cumartesileri, hep birlikte aya kar ulumalarn tavsiye edeceini dnd. nk birlikte bunun keyfini daha ok karrlard. Ama o, orada, arkadalar ve toplum tarafndan terk edilmiti, yapayalnzd. Ormanda kaybolmu, geni gkkubbenin altnda tek bana. Ulumas, yaknma rmelerine dnt. 385 Karncalar Devrimi onda kt alkanlklar yapmt. Yeni deneylerden, ortaya atlacak tasarlardan konuaca insanlarn srekli etrafnda olmalarna ihtiya duyuyordu. u son gnlerde, topluluk iinde dk sratte yaamaya almt. imdi mutluluu tek bana deil, grup halindeyken tattn itiraf etmeliydi. Jiwoong. Ama sadece Ji-woong yoktu. Alayc Zoe. Hayalci Francine. Hep sakar Paul. Bilge Leopold. Narcisse, umarm ciddi bir eyi yoktur. David... David... Kpekler paralamlardr onu. Ne Korkun bir lm... Annesi. Annesini bile zlyordu. Yedi dostu, hatta be yz yirmi bir Karncalar Devrimcisi, ayrca dnyann drt bir yanndan irketleriyle balant kuranlarla o kadar oalmt ki kendini azalm hissetti. Gzlerini kapayp aklndaki k rtsn amay denedi. Kafasndan kp orman rten byk bir bulut oluturmas iin geniletti. Bu her zaman mmknd. rtsn katlayp kaldrd, sonra aya kar biraz daha uludu. - OOOuuuuuHHHH. - OOOOUuuuuuHHH, diye cevap verdi bir kurt. Burada, uzaktan kendisini dinleyen tanmad, tanmak da istemedii birka kurt vard. yice kvrld ve souun ayaklarn kemirdi-ini hissetti. risi bir k fark etti. Umutla dorulurken, 'Bize yol gstermek isteyen uan karnca..." diye dnd. Ama bu defa, bunlar gerek ate bcekleriydi. Ak danslar iin dnyorlard. Kendi i projektrleriyle aydnlanm, boyutlu olarak dans ediyorlard. Dostlar ve onlarn klaryla dans eden bir ate bcei olmak keyifli olmalyd. Julie yordu. Kesin olarak dinlenmeye ihtiyac vard. Uykusunun ksa olabileceini biliyordu ve doruca dinlendirici derin uykuya dalmak iin akln programlad. Sabah saat altda, havlamalarla uyand. Bu rmeleri binlerce rme arasndan seerdi. Polis kpekleri deil, Achille'di bu. Onu bulmutu. Onu bulmak iin Achille'i kullanmay dnmlerdi. Adam, cep lambasn enesinin altna dayad. Alttan aydnlatlnca, Gonzague'in surat meleksi zelliini yitiriyordu. - Gonzague! - Eveet, aynaszlar seni nasl bulacaklarn bilmiyorlard, ama aklma bir fikir geldi: Senin kpein. Zavall hayvan bahede yalnzd. Kendisinden bekleneni anlamas iin fazla uramak zorunda kalmadm. Son seferki kavgadan kalan etekliinin parasn atmamtm, onu kpee koklattm ve hemen seni aramaya kt. Gerektende kpekler insanlarn en iyi dostlan. Karncalarn Devrimi / F:25 386 Julie'yi yakaladlar ve aaca baladlar. - Ah, bu defa kimse bizi rahatsz etmeyecek. Bu aa tpk Kzlderililerin ikence direine benziyor. Geen defa maket bamz vard, o zamandan bu yana donanm bakmndan epey gelime oldu... Tabancasn gsterdi. - Hedefi tam olarak bulmuyorsun, ama uzaktan etkili. Barabilir-sin, ormanda hi kimse, u dostlarn... "karncalar" dnda, kimse seni iitmeyecektir. rpnd.

- mdat! - Gzel sesinle bar! Haydi, bar! Durdu ve gri baklarn onlara dikti. - Bunu neden yapyorsunuz? - insanlarn ac ekmesini seyretmekten holanyoruz. Ve Achille'in ayana ate etti. Hayvan akn bir tavr gsterdi. Hayvann mttefikine ardn gstermesine frsat kalmadan, ikinci bir kurun dier n ayana geldi, sonra arka ayaklarna, arkasndan beline, en sonunda da bana. Gonzague, tabancasn yeniden doldurdu. - imdi sra sende. Ona nian ald. - Hayr. Brakn onu. Gonzague arkasna dnd. David! - Hayat gerekten ezeli bir yeniden balama. David, her zaman tutsak gzel prensesin imdadna yetiiyor. Bu ok romantik. Yine de, bu kez tarihin akn deitireceiz. Tabancasn David'e dorulttu, horozunu kaldrd... ve Gonzague yere yld. - Dikkat, bu o uan karnca dedi ocuklardan biri. Gerekten de, bu inesiyle Gonzague Dupeyron'un omuzdalarn vuran uan karncayd. Korunmaya alyorlard, ama hangisinin robot-bcek olduunu ayrt edemeyecekleri kadar ok uan bcek vard evrelerinde. Uan karnca dal yapt ve Kara Keme yere ykld. David Julie'yi zd. - Ufff, bu defa teki dnyay boyladik diyordum, dedi Julie. - mknsz. Senin iin tehlike yoktu. 387 - Ya yle mi? Peki nedenmi? -nk sen kahramansn. Romanlarda kahramanlar lmezler, diye aka yapt. Bu tuhaf akl yrtme, gen kz artt; kpee doru eildi. - Zavall Achille, insanlarn kpeklerin iyi dostlan oiduklanna inanyordu. abucak bir ukur kazd ve onu oraya gmd. Mezar ta yazs niyetine sadece u szleri syledi: - Burada kendi trnn geliimine gerek bir katks olmayan bir kpek yatyor... Uurlar olsun, Achille. Uan karnca evrelerinde umaya devam ediyordu, sanki biraz sabrszm gibi vzldayarak. Oysa Julie biraz toparlanmak istiyordu; David'e sokuldu. Sonra yapt eyin farkna vard, toparland ve uzaklat. - Haydi gidelim, uan karnca sinirlenmie benziyor, diye gzlemde bulundu. Bcein rehberliinde, karanlk ormann derinliklerine gmldler. AfStKLOPBDl LEK SORUMU: Bir eyin varoluu, belli bir lekte alglanna baldr. Matematiki Benot Mandelbrot o harika kesirsel imgeleri bulmaktan daha fazlasn yapt, bizi evreleyen dnyay paralar halinde grdmz kantlad. Szgelimi, bir lahanay lersek, otuz santimetrelik bir ap elde ederiz. Ama her kvrmn tek tek lersek, ap on kat artar. Przsz bir masa bile, mikroskopla incelenip, girinti kntlar da izlenirse boyunu sonsuza katlayan bir dalar dizisi olarak gzkecektir. Her ey bu masay incelemek iin seilen lee baldr. Belli bir lekten bakldnda, falan boyda, baka bir lekte bakldnda iki kat byklkte olacaktr. Benoit Mandelbrot, koullar gz nnde bulundurulmadan, kesin tek bir bilimsel bilgi olmadn, drst modern insann en doru tavrnn, her bilgide gelecek kuaklarn daha aza indirgeyecekleri ama asla tam olarak giderilmeyecek eksik bir yan bulunduunu kabullenmek olduunu tehis ediyor. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. 388 BYK YRY afakla birlikte, btn Yeni Bel-o-kan' yolculuk hazrlklar saryor. Sitenin her yerinde Parmaklar'a ynelik yaplan byk yryten baka bir ey konuulmuyor. Bu defa, sadece tek bir karnca deil, koskoca bir kalabalk, stn boyutla, Parmaklarla... Belki de Tanrlarla bulumaya gidiyor. Askerler salonunda, herkes ceplerine formik asit dolduruyor. Parmaklarn varlna gerekten inanyor musun?

Bir sava, alk alk ban sallyor. Bundan tam olarak emin olmadn kabul ediyor, ama bunu anlamann tek yolunun, bu yry sonuna kadar gtrmek olduunu belirtiyor. Eer Parmaklar yoksa, gzel gzel Yeni Bel-o-kan'a geri dnp baladklar eyi srdreceklerdi. Daha tede, baka karncalar daha bir canla bala tartyor. Parmaklarn bizleri kendileriyle eit olarak grmeyi kabul edeceklerine sen inanyor musun? teki antenlerinin kkn kayor. Kabul etmezlerse sava kar ve kendimizi sonuna kadar savunuruz. Yzeyde, salyangozlar yolculua hazrlyorlar. Bu salyal koca ka-lnderililer, gerekten olabilecek en iyi kervan hayvanlar. Belki biraz arlar ama her yere giderler ve karncalar bir ktlk devresi geirecek olsalar, bir tanesi bir ordu karncay beslemeye yeter. Srtlanna eyalar yklenirken, yirmi be bin alt yz kk dilerini gstererek esniyorlar. Salyangozlarn srtna ok ar ykler, scak kzler, yedek yiyecekler vuruyorlar. Haclar, Yeni Bel-o-kan'n etrafnda diziliyor. Bazlarnn srtna, azna kadar hidromel dolu, amfora grevi gren boaltlm yumurta kabuklar yklyorlar. Gerekten de, kk dozda alndnda bu bal alkolnn gecenin souuna daha iyi direnmeyi saladn ve dellolarda cesaret verdiini karncalar fark etmilerdi. Baka salyangozlara da, tkabasa bals yemekten karnlan vcutlarnn geri kalanna oranla elli kat daha bym ve bir balon gibi gerilmi u mehur hareketsiz bcekler, sarn-karncalan ykleniyor. iki k uykusu yetecek kadar yiyeceimiz var, diye haykryor Prens 24. V 389 Prenses 103. l getikten sonra, yiyeceksiz kalmalarnn en etkili seferleri bile yok etmeye yetebileceini bildiini sylyor. Yol boyunca av bulacaklarndan ok emin olmadndan, nlemler almay tercih ediyor. Yabanars ve ar yeni filolar, hibir tr durumdan yararlanp saldrmasn diye, yolculuk hazrlklaryla uraan karncalarn zerinde gzclk yapyor. 7. sanat-salyangozuna uzun bir kenevir yapra yerletiriyor. Bununla Parmaklar'a doru uzun yry anlataca bir hal gerekletirmek niyetinde. Freskini renklendirmek iin birka boya maddesi -polen, knkanat kan, hzar tozu- de yerletiriyor. Byk bir kalabaln rgtlendii ve halka, kasta, inceleme labo-ratuvar ya da salyangoza gre kmelendii Yeni Bel-o-kan'n nc giriinin nnde, byk bir karmaa hkm sryor. Mhendisler kastnn iileri kz dolu akltalarn tutmaya yarayacak ottan donanmlar saglamlatnyorlar. Yangn kmasna yol amasndan korktuklarndan deil, zellikle kzlerini yitirmekten korkuyorlar. Kald ki kzleri beslemek iin yanlannda kk kuru odunlar gtryorlar. Atein doymak bilmez bir hayvan olduunu biliyorlar. Mihayet, herkes hazr ve s yola koyulacak kadar yksek. Bir anIten dikiliyor. En azndan yedi yz bin kiilik usuz bucaksz bir kervan, gen biiminde konumlanm nc karncalar ilk sradalar. Antenlerinin srekli serin kalmas iin nbetleerek alayn banda yer alyorlar. Bu uzun hayvann kocaman burnu sanki durmadan yenileniyormu gibi. nclerin arkasnda, topular kastndan kzl karnca askerler bulunuyor. ncler alarm verirse, bu sonuncular otomatik olarak at pozisyonuna geecekler. Hemen arkalarnda ilk salyangoz. Bu tten I kz ykyle bir sava salyangozu. ok sayda topu, bu seyyar tepeden ate etmeye hazr. I Arkada, koar adm saldrmaya hazr piyade birlikleri. Bu askerler I ayn zamanda alay beslemek iin, evrede ava kacaklar. Arkasnda ikinci salyangoz bulunuyor. O da tten kzler ve top-I ularla rtl. I Sonra yabanc lejyonlar yryor. Byk ounluu krmz, kara I1 ve sar karncalar. 390 Mhendis iiler ve sanat iiler alayn ortalarnda bulunuyor.

Prenses 103. ile Prens 24.'nn kendi yolculuk salyangozlar var, bylece yrmekten bitkin dmeyecekler. Mihayet, alayn kuyruunda, birliin arkasn savunmak iin bir topu lejyonu ile iki sava salyangozu bulunuyor. Askerler kanatlarda kouyor, yryenleri yreklendiriyor, kukulu blgeleri kontrol ediyor, yry dzenini koruyorlar. 5. ve adamlar gzcleri gzlyor, rehberlere rehberlik ediyorlar. Bu yryn gerek ncleri onlar. Hepsinde trleri iin ok nemli bir ey yaptklar izlenimi var. Birliin ktlesi altnda yer sallanyor, otlar eziliyor, hatta aalar bile kaytsz deil. Aa belleinde, ayn ynde hep birlikte yol alan bu kadar karnca bir arada hi grlmemiti. Salyangozlarn karncalarla bir olup fmerol tadklar da grlm ey deildi. Akam, alayn karncalar usuz bucaksz bir dzlkte toplanyor. Merkezde, kpkrmz kzler yakndaki karncalarn almasna olanak verirken, uzandaki karncalar uyuyor. Prenses 103. drt aya zerinde ayakta, yoldalarnn oluturduu usuz bucaksz kitleye Parmaklar hakknda bildiini sandklarn anlatyor. HAYVANSAL FEROMOH: ALIMA Salyaci: 10. alma: Parmaklar yemek iin nce dvtler. zgrle kavuunca, mmkn olduu kadar uzun sre almadan dinlenmek iin dvtler. imdi, Parmaklar makineler sayesinde bu amaca ulatlar. Evlerinden kmadan, yiyecekten, zgrlkten ve i olmamasndan yararlanyorlar. "Hayat gzel, gnlerimi hibir ey yapmadan geiriyorum'' diyecek yerde, kendilerini mutsuz hissederler ve isizlik sorununu zerek kendilerine yeniden i bulacaklarn vaat eden nderlere oy verirler. lgin bir ayrnt: Fransz dilinde szck Latince alma anlamndaki tripalium'dan gelir. Tripalium, ayak, klelere uygulanan en ac veren ikencelerden biriydi. Kleler bir ayaklya ba aa aslrd ve denekle dvlrd. S91 KUTSAL YER Bir batakl brtlen dikenleri evreliyordu. Ortasnda bir tepe, o tepenin stnde bir baka tepe vard. Kular folklorik ezgiler mrldanarak szlyordu. Serviler onlar dinlerken dalgalanyordu. Uzun bir kum kayasna kan Julie mrldand: - Bu dekor bana tandk geliyor. Dekor da onu tand. Gzetlendiini hissetti. Aalardan deil, bizzat yerden. ki tepe, brtlen itlerinden kaslaryla, prtlek gz-bebekli bir gz gibiydi. Vine de, uan karnca onu tepelere doru deil ama parmak biimindeki kum kayann hemen altndaki bir delie doru gtrd. Julie ilerledi. Bu kez kuku yoktu. Grece ve Salt Bilgi Ansiklope-disi'ni burada bulmutu. - ine inersek, bir daha yukar kamayz, dedi David. Atlamalar iin onlar sktrarak, uan karnca etraflarnda dnyordu. Brtlenler, akasyalar, ayrkotlar, srganlar gen kzn ve gen adamn ellerini yzlerini syrdlar. Bitki dnyasnda can yakan ne varsa oraya toplanmt sanki. Birka gndzsefas insann iini ferahlatyordu. Uan karnca onlar bir delie doru ynlendirdi. Kstebekler gibi drt ayak stnde yere gmldler. Uan karnca, far gzyle tneli aydnlatyordu. David, bastonunu brakmadan zar zor takip ediyordu. -Arkas bir kmaz. Biliyorum, nk daha nce buraya indim, diye haber verdi Julie. Gerekten de tnelin ucu kapalyd. Uan karnca, sanki rehberlik grevi bitmi gibi, ini yapt. - Gerisin geri gitmekten baka are kalmad, diye iini ekti Julie. - Bekle, bu robot bcek bizi buraya bouna getirmi olamaz, dedi David.

Etraf dikkatle inceledi. Duvan yoklad ve elinin altnda sert ve souk bir ey hissetti. Kumu sprnce, uan karncann aydnlatmak iin acele ettii metalden yuvarlak bir plaka ortaya kt. Metal panonun stnde bir bilmece kaznmt ve stnde buna cevap veren di-jikot tipte dz bir klavye vard. Birlikte zdler: 'Alt kibrit pyle eit boyda sekiz ekenar gen nasl yaplr?" imdi de geometri. Julie ban elleri arasna ald. Kurtulmak olanaksz, eitim sistemi nereye gitseniz peinizi brakmyordu. 592 - Bulmaya alalm. Bu televizyon bilmecesi, dedi David. Bilmeceleri severdi ve "Dnce Kapan'n hemen hi karmazd. - Olur. Televizyondaki o her eyi bilen kadn bile zemedikten sonra... imdi biz... - En azndan aradmz srece, gvenlikteyiz, diye srar etti David. Gen adam, yerden bir kk skt, alt paraya ayrd ve bunlar deiik ynlerde koydu. - Alt kibrit p Ve sekiz ekenar gen... Bu yaplyor olmal. Uzun bir sre plerle oynad. Apansz bard: - Tamam, buldum! Ona zm aklad. Szc klavyede yazd ve bir elik gacr-tsyla metal kap ald. Arkada k ve insanlar vard. HAYVANSAL FEROMOH: SR GDS Salyaci: 10. Sr Gds: Parmaklar, birbirlerinden hi ayrlmayan hayvanlardr. Yalnz yaamaya zor dayanrlar. mkn bulur bulmaz, srler halinde kmelenirler. Toplandklar yerlerden en artcs "metro" dedikleri yerdir. Orada, hibir bcein dnyada tahamml edemeyecei eye tahamml ederler. Birbirlerini sktrrlar, ezerler, kalabalk o kadar youndur ki kmldayamazlar bile. Metro olay u soruyu akla getiriyor: Parmak'n bireysel bir zeks var mdr yoksa onu bu tr sr davranna zorlayan iitsel ve grsel buyruklarn etkisiyle mi hareket etmektedir? DEMEK ONLARMI Julie'nin ilk fark ettii yz, Ji-woong'un yz oldu. Francine, Zoe, Paul ve Leopold ona daha sonra grndler. liarcisse saylmazsa, "Karncalar" eksiksiz oradaydlar. Dostlar onlara kollarn uzattlar ve onlar tuttular. Kavumaktan dolay ok sevinli, birbirlerine sarldlar. Julie'yi yanan yanaklarndan ptler. 393 Ji-vvoong maceralarn anlatt. Lisedeki arbededen zar zor ama sa salim ktktan sonra, Narcisse'in cn almak istemilerdi ve Kara Kemeler"! byk meydann etrafndaki dar sokaklarda kovalamalard ama onlar oktan uzaklamlard. Polisler pelerine dmt ve ellerinden kurtulmak iin az uramamlard. Orman onlara snacaklar en iyi yer grnmt ve orada bir uan karnca yanlarna gelmi ve onlar buraya kadar getirmiti. Bir kap ald ve ufak tefek bir siluet kta belirdi: Noel babaya benzeyen uzun beyaz sakall ihtiyar bir bey. - Ed... Edmond Wells, diye kekeledi Julie. ihtiyar ban sallad. - Edmond Wells leli neredeyse yl oldu. Ben Arthur Rami-rez'im. Hizmetinizdeyim. - Bizi buraya getirmesi iin robot uan karncay gnderen Bay Ramirez, diye aklad Francine. Ak gri gzl gen kz bir an kurtarclarn szd. - Edmond Wells'i tanr mydnz? diye sordu. - Ne sizden daha ok, ne daha az. Onu sadece brakt metinlerden tanyorum. Ama zetle, birini okumak onu tanmak iin en iyi yntem deil midir? Bu yerin Edmond Wells'in Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi sayesinde var olduunu aklad. Yeralt geitleri yapmak ve kibrit pl, genli

bilmecelerle alan kaplar gelitirmek Edmond Wellste bir alkanlk haline gelmiti. Edmond Wells inler tozmaktan ve srlarn, hazinelerini oralara saklamaktan holanrd. - Aslnda kocaman bir ocuktu sanyorum, dedi ihtiyar adam kurnazca. - Tnelin sonuna kitab o mu brakt? - Hayr, ben. Edmond'un inlerine giden yollar yapma alkanl vard. Eserine saygmdan, onu taklit ettim. Ansiklopedi'nln nc cildini kefedince, nce sayfalarnn fotokopisini kardm, sonra or-jinalini inimin giriine braktm. Kimsenin onu bulmayacana emindim, ama bir gn, birde baktm ki kaybolmu. Onu siz bulmutunuz Julie. Bu durumda nbeti devralacak sizdiniz. Darack hol gibi bir yerdeydiler. - antada kk bir verici vard. Kim olduunuzu bulmam zor olmad. O gnden sonra, casus kanncalanm sizi hi terk etmediler, uzaktan ya da yakndan hep sizi gzlediler. Edmond Wells'in Ansiklopedisi ndeki bilgiyle ne yapacanz grmek istiyordum. - Haa, demek ilk gnk sylevim srasnda, bir karnca bunun iin gelip elime konmutu! 394 Arthur sevecen sevecen glmsedi. - Dorusu Edmond Wells'in dncesini yorumlamanz epey "enteresan." Casus uan karncalar sayesinde, burada Karncalar Devrimimizin btn grntleri elimizde var. - yi ki var. Gazetecilerin televizyonda sylediklerini duysayd-nz... dedi uyank David. - Onu da bir dizi gibi izliyorduk. Uzaktan kumandal casus karncalarmla, medyann dikkatini ekmeyen eyleri buluyoruz. - Ama siz kimsiniz? Arthur hikyesini anlatt. Eskiden robot uzmanyd. Ordu iin uzaktan kumandal robot sava kurtlar dnmt. Bu makineler, kendi insan hayatlarndan tasarruf etme tasas iindeki zengin lkelere, beslemekten kurtulmak iin nfus fazlasn seve seve savaa gnderen ar kalabalk yoksul lkelerle savamak olana veriyordu. Ama kurtlar ynetmekle grevli askerlerin, sanki video oyunu oynadklarn sanyorlarm gibi kendilerinden geerek, btn gleriyle ldrdklerini saptamt. Tiksinmiti, istifasn verip bir oyuncak dkkan amt: "Oyuncaklar Kral Arthur'un Yeri." Robot yetenekleri, ocuklar gerek anne babalardan ok daha iyi avutan konuan bebekler yapmasn salamt. Bunlar sentetik sesli, cevaplarn ocuun sylemine uyarlayan bilgisayar programl mini robotlard. Rahatlatan pelleriyle, ncekilerden daha az stresli yepyeni bir kuan byyeceini dnmt. -Sava, znde kt eitilmi insanlarn bir hikyesi. Umarm kk pellerimin doru drst bir eitimin balamasna bir katks olur. Bir gn, yanllkla bir koli gelmiti, belli ki postac adresi kartrmt. inde Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisinin ikinci cildi vard ve profesrn tek kz Laetitia Wells'e gnderilmiti. Bir mesaj bunun son brakt olduunu belirtiyordu. Arthur ve kars Juliette hemen eseri sahibine ulatrmay dnm ama meraklar daha ar basmt. nce sayfalarn kartrmlard. Kitap karncalardan sz ediyordu ama toplumbilimden, felsefeden, biyolojiden, zellikle de farkl uygarlklar arasndaki anlamadan ve insann zaman ve de mekndaki yerinden de sz ediyordu. Edmond Wells'ten ok etkilenen Arthur, kokusal karnca dilini, konuulan insan diline eviren "Rozet Ta" denilen nl makineyi yapma iine atlmt. Bylece, bceklerle, zellikle de, 103. adnda ok gelimi bir karncayla diyalog kurmay baarmt. Daha sonra, bilginin kz Laetitia'nn, Jacgues Melies adnda bir polisin, ayrca dnemin Aratrma Bakan Raphael Hisaud'un yardmyla, bir karnca-insan elilii amaya ikna etmek amacyla Cumhur-bakan'yla temas kurmutu. 395 - Yoksa, Edmond VVellsin mektubunu gnderen siz misiniz? diye sordu Julie. - Evet. Ben sadece kopyasn kardm. Zaten Ansiklopedi de duruyordu.

Ak gri gzl gen kz, mektubunun pek itibar grmediini biliyordu ve yabanc eliler onuruna verilen resepsiyonda alay konusu olduunu belirtmekten kand. Arthur, Bakann kendisine cevap vermediini ve projesini destekleyen bakann istifaya zorlandn anlatt. O gnden sonra, kalan btn enerjisini bu iddiay gerekletirmeye adamt: ki uygarln herkesin iyilii iin ibirlii yapmasna olanak veren bir kannca-insan elilii amak. - Bu ini siz mi inaa ettiniz? diye sordu Julie, konuyu deitirmek iin. Bir hafta kadar nce gelselerdi, dardan bir piramide benzediini greceklerini belirterek onaylad. David ve Julie'nin ulatklar oda sadece bir hold. Daha ileride, bir kap daha geni bir odaya alyordu. Buras yaklak elli santimetre apnda bir k kresinin, metre ykseklikte, ortasnda salland geni ve yuvarlak bir salondu. Aydnlk, sivri tavann doruuna kadar trmanan, gndz doal n piramide tayan camdan ince bir stundan geliyordu. ember halinde dizilmi karmak makinelerin, bilgisayarlarn, masalarn yl olduu laboratuvar modlleri vard. - Byk salonun aralar, aralarnda balant kurabilen ortak makineler. urada ve orada grdnz kaplar, dostlarmn daha ok sknet gerektiren projeler zerinde altklar laboratuvarlara alyor. Arthur, eliyle stlerindeki bir dehlizi gsterdi. Onun da bir sr kaps vard. - Toplam olarak kat vardr. Birinci Katta, allr, deneyler yaplr, projeler test edilir. kincisinde, birlikte yaarz ve dinleniriz. Yemek salonlar ile elence ve yedek yiyeceklere ayrlm salonlar orada bulunur. ncsnde yatakhaneler vardr. "Karncalar Devrimcilerine" kendilerini tantmak iin, bir sr insan laboratuvarlardan kt. Edmond Wells'in yeeni Jonathan Wells, kars Lucie, oullar Micolas ve byk anne Augusta Wells vard. Ayrca Prof. Rosenfeld, aratrmac Jason Bragel, onlar aramaya kan polisler ve itfaiyeciler de vard.' I. Bkz. Karncalar, Albin Michel Yaynlar. 396 Kendilerini, Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi'nin birinci cildinin insanlar olarak takdim ettiler. Laetitia Wells, Jacques Melies gibi Arthur Ramirez de ikinci cildin insanlarydlar.2 Orada yirmi bir kii vard, bunlara Julie ve alt dostu katlyordu. - Bizim iin, sizler nc cildin insanlarsnz diye ilan etti Au-gusta Wells. Jonathan Wells, bir karnca-insan elilii ama nerilerine ilgisiz kalnnca, birinci ve ikinci cildin insanlarnn, karncalarla kanlmaz karlamann koullarn hazrlatmak iin dnyadan kendilerini soyutlamaya karar verdiklerini aklad. Byk bir gizlilik iinde, ormanda zellikle en sk aal bir yer semiler ve yirmi metre ykseklikte bir piramit dikmilerdi. On yedi metresi yerin altnda, metresi tpk sadece ucu su yznde bir aysberg gibi topran stndeydi. Kk bir piramite gre, yerin neden bu kadar geni olduu imdi anlalyordu. Akta kalan ksmn kamufle etmek iin, dn ayna plakalarla kaplamlard. znde bir yeralt sna olan bu yerde, rahat rahat aratrmalarn yapabiliyor, karncalarla iletiim kurma olanaklarn gelitirebili-yor ve piramitlerini rahatszlk verenlerden koruyan uzaktan kumandal uan karncalar retebiliyorlard. Kn, aalarn ister istemez yapraklarn dkmesi piramiti ortaya karmt, ierdekiler ilkbahar ve aalarn yaprak amasn sabrszlkla beklemilerdi, ama yapy Julie'nin babasnn merakndan koruyacak kadar abuk gelmemilerdi. - Onu siz mi ldrdnz? Arthur gzlerini yere edi. - zc bir kaza. Uan karncalarmn uyutucu rnga inelerini test etmeye frsat bulamamtm. Babanz yaklanca, binamzn varln yetkililere aklamasndan korktum. Telaa kapldm. Uzaktan kumandal bceklerimden birini zerine saldm. Onu uyuturucu i-nesiyle soktu. htiyar adam i ekti ve beyaz sakaln okad.

-Ameliyatlarda kullanlan biranestezik. ldrc olabilecei hi aklma gelmemiti. Bizimle fazla ilgilenen bu adam sadece uyutmak istiyordum. Dozajnda bir hata yapm olmalym. Julie ban sallad. - yle olmad. Bilmiyorsunuz, babamn etilkloren ieren aneste-ziyanlara kar allerjisi vard. 2. Bkz. Karncalarn Gn, Albin Michel Yaynlar. 397 Arthur, gen kzn kendisine daha fazla darlmamasna amt. Anlatsna devam etti. Piramittekiler, yakndaki aalara video kameralar yerletirmilerdi. Bylece, fazla merakl aylan ldn grmlerdi. Cesedi oradan uzaklatrmak iin daha dar kmalarna kalmadan, kpek ormanda dolaan bir bakasna haber verdi. O da polisi uyard. Birka gn sonra, bir polis yapnn etrafnda dolamaya balad. Ayakkabsnn tabanyla ezerek, uan karncalardan kurtulmay baarmt. Bir sr polisle duvarlar dinamitlemeye geldi. - Aslna baklrsa, Karncalarn Devrimiyle bizi kurtaran sizler oldunuz, dedi Jonathan VVells. Saniye meselesiydi ki sizin yarattnz oyalama polisleri buradan uzaklatrd. Mormal olarak, orman piramitinde oturanlar bundan yararlanp tanmalydlar. Ama yerletirdikleri malzemeler ok ard. - zm, sizin 'Karncalar Devrimi" bilgisayarnza balanarak bulduk, diye aklad Laetitia IVeils. Tepe iine yerletirilen ev, ne mthi bir kamuflaj fikri! - Bizim tepeyi oymamza gerek yoktu, piramidimizi kumlarla rterek bir tepe haline getirmemiz yetiyordu. Ji-woong araya girdi: - Bu Leopold'n fikriydi, ama aslnda ok eskidir. Benim memleketimde, Kore'de, 151. Yzylda, Paikche Uygarl krallar, Msr firavunlar tarznda piramit biiminde devasa mezarlar yaptrmlard. lerindeki hazineler, lenlerin mcevherleri bulunduunu herkes bildiinden, dzenli olarak talan ediliyorlard. O zaman, hkmdarlar ve mimarlar onlar gizlemek iin zerlerini toprakla rtmeyi dndler. Bylece, mezarlar tepelerden fark edilmiyordu. Olas mezar hrszlarnn lenlerin hazinelerini ele geirmeleri iin btn tepeleri kazmalar gerekecekti. - Bylece, polisin liseyle uramasndan yararlanarak, piramidi toprakla rttk. Drt gnde her ey bitmiti, diye szn bitirdi Laetitia. - Bunu elle mi yaptnz? - Hayr. Elinden her i gelen Arthur, ok hzl ve gece alabilen robot kstebekler yapt. - Daha sonra, gn ndan yararlanmak iin iinde cam bir stun bulunan oyuk bir aac tepeye yerletirdim; Lucie ile Laetitia, vahi bir grn vermek amacyla sktkleri fidanlar yeniden dikerek tepemizi dekore ettiler. - Aalar tamamen anarik bir biimde dzenlemek kolay deildir. Doal olarak, insanda onlan dizme eilimi vardr, dedi Laetitia. Ama biz bunu baardk. imdi yeraltnda, dnyadan korunmu "yuvamz" da yayoruz. 598 - Biz Navaholarda, diye Leopold sze kart, topran btn tehlikelerden koruduu ileri srlr. Biri hastalandnda, sadece ba darda braklarak boynuna kadar topraa gmerler. Toprak bizim anamzdr, bizi korumas ve iyiletirmesi normaldir. Arthur, yine de endieliydi. - u her yeri kartran merakl polis geldiinde, hilemizi bozmaz umarm. htiyar adam onlara "yuva'y gezdirmeye devam etti. Piramidin elektrii, tepedeki aalarn doruuna yerletirilmi, damarlarna varncaya kadar gerek yapraklardan ayrt edilemeyen foto elektrik hcreli yzlerce yapay yapraktan salanyordu. Bylece, btn makinelerini altrmalarna yetecek kadar enerjileri oluyordu. - Gece olunca, elektriksiz mi kalyorsunuz? - Hayr. Elektrii stoklayan byk kondansatrler yerletirdik. - me suyunuz var m? diye sordu David.

- Evet, yaknlarda bir yeralt rma var. Kanallarla buraya kadar getirmek zor olmad. - Ayn ekilde, yapnn havalandrlmas iin bir borular a gelitirdik, dedi Jonathan Wells. - Son olarak, yeraltnda rn almamz salayan mantara dayal kendimize has bir tarm gelitirdik. Biraz ileride, Arthur Ramirez onlara kendi laboratuvann gsterdi. ki metre uzunluundaki bir akvaryumda, kanncalar toprak kesekleri zerinde kouyorlard. - Biz bunlara cinler diyoruz, diye bilgi verdi Laetitia. nihayetinde, karncalar ormanlarn gerek cinleri. Bir kez daha, Julie'ye bir peri masalnn ortasndaym gibi geldi. O, yannda Cceleriyle Kar-Beyazd. Kanncalar cinlerdi ve u beyaz sakall bey dsel bulularyla gerek bir Byc Merlin'di. Arthur, onlara minicik metal arklar ve elektronik bileenleri altrmakla uraan karncalar gsterdi. - Bakn nasl becerikliler. Jlie, hayretler iindeydi. Lup takm bir saatinin bile tam olarak gremeyecei kadar mini minnack paralar elden ele aktaryorlard. - Onlar kullanmadan nce, teknolojimizi retmek gerekti, diye aklad Arthur. nc dnyada bir fabrika kurulduunda da eitmenlere bavurmak zorunda kalnmyor mu? - Son derece kk ilerde, bizim en iyi iilerimizden ok daha baarllar, diye vurgulad Laetitia. Bir tek onlar, sadece onlar bizim uan robot karncalarmz retmeyi baarabiliyor. Bu kadar minya-trletirilmi arklar hibir insan kullanamaz. 399 Julie, bir lpla, kendi boylarnda aletler kullanarak bir robot uan karnca yapmaya uraan karncalar inceledi. Aracn etrafndaki minicik teknisyenler, bir avc uann etrafndaki aeronotik mhendisleri gibiydiler. Antenlerini sinirli bir ekilde hareket ettirerek, ilerinden ikisinin takt ve zamkla tutturduu bir kanad ayaktan ayaa akta nyorlard. ileride, baka karncalar gz olarak ampuller takyordu. Arkada, baka karncalar da zehir deposunu saydam, sar bir svyla dolduru-yordu. Bir nc ekip birbirlerine aktardktan bir pili toraks seviyesinde takyordu. Arkasndan ufack karnca mhendisler nce bir far gz, sonra tekini yakarak, btn parann tam olarak ileyip ilemediini kontrol ediyorlar. Konta atlar ve kanatlar farkl hzlarda hareket ettiler. - Etkileyici, dedi David. - Bu basit bir mikro robot, diye cevap verdi Arthur. Parmaklarmz daha becerikli kullanabilseydik, aynsn biz de yapardk. - Btn bunlar size ok pahalya km olmal, dedi Francine. Bu piramidi ve btn bu makineleri kurmak iin paray nerden buldunuz? - Hmm, Aratrma Bakanyken, dedi Raphael Risaud, gereksiz bir sr eyi incelemek iin ok para harcandn fark ettim. zellikle de uzayllara. Bu konuya merak saran Cumhurbakan, SET (Search forExtra Terrestrial Intelligence) tipi ok masrafl bir program balatmt. stifam vermeden deneklerin bir blmn aktarmak hi de zor olmad. nk toprak tesi varlklarla iletiim kurmay baarmamz, uzayllarla iletiim kurmaktan ok daha muhtemel. Hi olmazsa, karncalarn varlklarndan eminiz. Bunu bilmeyen yok. - imdi siz btn bunlarn vergi mkelleflerinin parasyla m kurulduunu sylemek istiyorsunuz? Bakanl srasnda grme frsat bulduklarnn yannda, bu israfn laf m olur dercesine bir ifade belirdi bakann yznde. - Az da olsa, Juliette'in parasnn da pay var, diye ekledi Arthur. Karm Juliette Ramirez yuvann dnda kald. Kentteki uan karncalarmza havaalanl yapyor. Ve Dnce Kapam'na kyor. Televizyon yarmalar iyi para getiriyor dersem, inann bana. - u sra, biraz zor durumda, deil mi? dedi David. Madam Rami-rez'in zmn bulmakta zorland bilmecenin giri kapsna kazlm bilmeceyle ayn olduunu hatrlatmt.

- Korkmayn, dedi Laetitia, oyun hileli. Bilmeceleri biz gnderiyoruz. Juliette, btn cevaplar nceden biliyor. Ona sadece bize gelir getirmek iin knn iirmek kalyor. 400 Julie, bu insanlarn yuvamz dedikleri eyi hayranlkla seyrediyordu. Belki de buraya yerleeli beri bir yl getiinden. Karncalar Dev-rimi'nin ulamad bir beceriklilik gstermilerdi. - Localarda dinlenin. Laboratuvarlanmzn teki harikalarn sizlere yann gstereceim. - Arthur, Profesr Edmond Wells olmadnzdan gerekten emin misiniz? diye sordu Julie. Adam, hemen ksrk tutmasna dnen bir kahkaha koyverdi. - Glmemem lazm, salm iin iyi deil. Hayr, hayr, maalesef Edmond Wells deilim. Kendisini elendiren bir eser stnde sknet iinde almak iin dostlaryla birlikte bir kulbeye snm hasta bir ihtiyarm ben. Sonra, onlar kendi kararghlarna gtrd. - Burada nc cildin insanlar iin otuz kadar loca, kk oda ngrmtk. Bize katldnzda saynzn ne olacan bilmiyorduk. Bylece, sizin iin bol bol yer var. Francine, crcr bcei Jimmy'yi kard ve bir komodinin stne yerletirdi. Onu gvenlik gleri saldrya getii srada, kl pay yakalamt. - Zavall, onu oradan ekip almasaydm, arkclk kariyeri yrekler acs bir biimde, ocuklar oyalamak iin bir kafeste son bulacakt. Herkes, akam yemeinden nce kendi odasn dzenledi. Sonra Jacgues Melies'in bulunduu televizyon salonuna gittiler. - Jacgues televizyon bandan kalkmaz. Bu da onun uyuturucusu. Televizyon seyretmekten kendisini alamaz, dedi Laetitia, alayc bir tavrla. Bazen sesi biraz fazla aar, o zaman da yer. Darack bir yerde toplu halde yaamak kolay deil. Ama kendi televizyon salonunu kpklerle yalttndan beri, daha rahatz. Tam o anda Jacques Melies sesi at, nk haber saatiydi. D dnyada olup bitenleri seyretmek iin herkes topland. Sunucu, Ortadou savandan, isizliin arttndan sz ettikten sonra, nihayet Karncalarn Devrimine geti. Polisin hl elebalan aradn haber verdi. Ba konuu, onlarla en son mlakat yapann kendisi olduunu ileri sren gazeteci Marcel Vaugirard'. - Yine o! diye fkelendi Francine. - Meydi parolas?" - Ne kadar az bilirsen, o kadar ok konuursun diye koro halinde sylediler. 401 Gerekten de, gazeteci devrimleri hakknda hibir ey bilmiyor olmalyd, nk durmadan konuuyordu. Julie'nin tek srda olduunu ileri sryordu. Mzik ve bilgisayar ag sayesinde dnyay devirmek istemini ona aklamm. En sonunda, sunucu mikrofonu ald ve yakalanan Narcisse'in durumunda hafif bir iyileme olduunu bildirdi. Komadan kmt. Hepsi derin bir nefes ald. - zlme Marcisse. Seni oradan karacaz! diye haykrd Paul. Arkasndan bir rportaj, Karncalarn Devrimi varidatlarnn igalinden sonraki lisenin krlm dklm halini gsterdi. - Ama biz hibir eyi krp dkmedik ki! diye fkelendi Zoe. - Belki de Kara Kemeler, lise boaltldktan sonra gelip her eyi knp dkmlerdir. -Tabii sizi halkn gznden drmek iin, bu ii polisler yapmadysa, dedi eski polis komiseri Jacques Melies. Yedi portre yeniden ekranda grnd. - Hi korkmayn, sizi yerin altnda aramak kimsenin aklna gelmez, dedi Arthur. Ve glmeye balad. Glmesi yeniden bir ksrk tutmasna dnt. Bunun bir kanser olduunu aklad. Hastalna kar mcadele etmek iin incelemeler yapmt ama bir sonu alamamt. - lmekten korkuyor musunuz? diye sordu Julie.

- Hayr. Tek korkum, yapmak iin doduum eyi gerekletirmeden lmek. (Oksrd.) Kk de olsa, hepimizin bir misyonu var ve insan onu yerine getirmeden lrse, bouna yaam olur. Bu insanln israf edilmesi demektir. Gld ve yine oksrd. - Ama dert etmeyin. Benim bir sr kaynam var. Hem sonra... size gstermedim. Sakladm byk bir srrm var. Lucie, ecza antasn ona getirdi. htiyar bouna zdrap ekmemek iin kendisine morfin vururken, ona arst verdi. Sonra yuva halk, dinlenmesi iin onu locasna kadar gtrd. Televizyon haberleri nl arkc Alexandrine ile rportajla bitiyordu. Karncalarn Devrimi / F-.26 402 TELEVtZYOH Sunucu: - Hogeldiniz Alexandrine, stdyomuza kadar zahmet edip geldiiniz iin teekkrler. Vaktinizin ne kadar kymetli olduunu biliyoruz. Alexandrine, son arknz Hayatmn ak daha imdiden dudaklarda. Bunu nasl izah ediyorsunuz? Star: - arklarmn iindeki mesajda genlerin kendilerini bulduklarn dnyorum. Sunucu: - Daha imdiden sat listelerinde ilk sray alan yeni albmnzden bize bahsedebilir misiniz? - Elbette! Hayatmn Ak syleyecei bir eyler olan ilk albmm. Derin bir siyasal mesaj ieriyor. - yle mi! Peki nedir, Alexandrine? Star: - Ak. ;V Sunucu: - Ak m? Dahiyane. Hatta, nasl denir? Devrimci! Star: - Zaten herkes ak iinde yaayabilsin diye bakana bir dileke gndermek niyetindeyim. Gerekirse, Elysee'nin nnde bir oturma eylemi dzenleyeceim ve arkm Hayatmn Aknn ulusal mar olarak alnmasn neriyorum. Bir sr gen, sokaklarda gsteri dzenlemeye ve bu anlamda bir devrim yapmaya hazr olduklarn yazdlar bana. Adn buldum bile Akn Devrimi olacak ad. Sunucu: - Her neyse, son albmnz Hayatmn Aknn btn iyi plak raflarnda, iki yz frank gibi kk bir fiyatla sata sunulduunu hatrlatrm. Kanalmz klibinizi destekliyor. Tatil yaynmzn jenerein-den nce saat ba yaynlanacak. Sz tatilden almken, yollarda durum nasl Daniel? - yi akamlar, Franois. Buda, Rosny-sous-Dois P.C.'de, gzel Atexandine'i stdyolarmzda grmek nasip olmad, ama size Paskalya tatilinin u son gnnde yollardaki tkanklklarn listesini verebiliriz. Helikopterden ekilmi, yzlerce araba kilometreler boyu hareketsiz ekranda uzayp gidiyor. Kazalar ve arpmalar onlarca insann lmne yol at diye yorum yapyor gazeteci zgn bir tavrla. Yine de btn bunlar kalabalklar cretli tatilden faydalanmak iin yollara dmekten caydrmad. ATiStKLOPEDt SOMBAL1KLAR1MM CESARET: Sombalklar daha doar domaz, uzun bir geziye kacaklarn bilirler. Doduklar nehri terk eder ve okyanusa kadar inerler. Denize varnca, bu lk tatl su balklar tuzlu souk suya dayanmak iin solumalarn deitirirler. Kaslarn kuvvetlendirmek iin durmadan yerler. Sonra, gizemli bir arya cevap verir gibi, sombalklar geriye dnmeye karar verirler. Okyanusu geer, doduklar nehrin denize dkld yeri bulurlar. Okyanusta yerlerini nasl saptyorlar? Kimse bilmiyor. Sombalklarmn deniz suyunda doduklar tatl sudan kan bir molekln tadn almalarn salayan ok hassas bir koku alma duyular olmal ya da karasal manyetik alan yardmyla uzamda yerlerini saptyor olmallar. Bununla birlikte bu ikinci varsaym daha az muhtemel grnyor, nk Kanada'da rmak ok kirli olduunda sombalklarmn rma bulamadklar saptand. Doduktan akarsuyu bulduklarn sandklarnda, sombalklar, kaynana kadar kmaya balarlar. Snav korkuntur. Haftalarca, iddetli ters akntlarla mcadele edecek, alayanlar amak iin srayacak sombalklar metre yksee srayabilirler-, le-ilerin -turnabalklar,

susamurlar, aylar ya da balklar saldrlarna kar koyacaklardr. Bu bir krm olacaktr. Bazen, yollarn kendileri gittikten sonra kurulan barajlar tkayacaktr. Sombalklarmn ou yolda lecektir. Sonunda doduklar rmaa ulaabilenler rma bir ak glne evireceklerdir. Bitkin ve ok zayf dm olmalarna ramen, sa kalan sombalklaryla remek iin yumurtalarn dllenme yerinde oynaacaklardr. Kalan son enerjileriyle yumurtalarn savunacaklardr. Maceray tekrarlamaya hazr kk sombal yavrular yumurtalardan knca, anne babalar kendilerini lmeye brakacak. Baz sombalklarmn okyanusa dnecek ve byk yolculuu ikinci bir kez kacak kadar glerini koruduu da olur. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. 404 BRMC BLMECENN SONU Maximi!ien, ormann orta yerinde Jeepini durdurdu, eldiven kutusundan fme sombalkl bir sandvi kard, birka damla limon, azck taze krema srd ve zevkle yedi. Etrafnda, polisler telsizleriyle gevezelik ediyordu. Maximilien saatine bakt ve hemen sigara akmann zerindeki kk televizyonun dmesine bast. - Bravo, Madam Ramirez, zm buldunuz. Alklar. - Dndmden ok daha basitti. Sadece alt kibrit pyle sekiz ekener gen oluturmak, bana gerekten imknsz grnmt. Ama yine de... Siz haklydnz, dnmek yetiyordu. Maximilien kudurdu. Birka saniye farkla, eit boyda sekiz ekenar gen bulmacasnn zmn karmt. - Pekl, madam Ramirez, imdi sonraki bilmeceye geiyoruz. Sizi uyaryorum, bu ncekinden biraz daha etrefilli. te bilmece: "Akamn banda ve sabahn sonunda ortaya karm. Beni ylda iki kez fark edebilirsiniz ve aya bakarken ok ak seersiniz. Ben kimim?" Maximilien, problemin verilerini not defterine kurulmu makine gibi not ald. Kafasnda hep bir bilmece olmasndan holanyordu. Arabann kapsna vuran bir polis dlerini kesti. - Tamam ef. izlerini bulduk. ONLAR MLYONLARCALAR Toprakta ayaklarnn izleri kalyor. Byk yrye katlmlar durmuyor. imdi, onlar Parmaklar lkesine doru yryen milyonlarca bcek oldu. Karncalar, uzun zamandr, kayalk dagkollarnda, aktaki kklerin halkal kabuklar stnde yol alyor. Prenses 103. birliklerinin engin kolektif ruhunun gittike etkinlik kazandnn bilincinde olan, ama yine de karsna kacak eyle karlamaktan endie duyan bir hayvan gibi serpildiini alglyor. Bu bir buluma ve karncalar bu buluma iin, yeteneklerinin zirvesinde olmalar gerektiini biliyorlar. Hepsi, gezegenin en muhteem dakikasn yaayacaklar duygusunu tayor. Karncalar, uzun yaamlannda elbette gezegenin baka muhteem anlarn grmlerdi. Dinazoriarn lm vard, ama bu karmakt ve uzamda dalmt. Beyaz karncalarn yenilgisi vard, ama bu uzun ve zahmetli olmutu. imdi de Parmaklarla buluma var. Son byk buluma. 405 Salyangozlar, tten turuncu kzleriyle, usuz bucaksz alaya nokta nokta klardan bir ylan grnm veriyor. Ar ar kayan kabuklarnn etrafnda, kk karncalarn glgeleri otlann zerinde yaylyor 7. sallanan ama bol salya karan bir salyongozun tepesine yerlemi. Parmaklara doru byk yry freskine balyor. Crnan salya ile slatyor, sonra kt olarak kulland byk bir yaprak zerine motifler izmeye balamadan nce, boya maddesine batryor imdilik, byk bir kalabalk izlenimi vermek iin, taslaklar biriktirmekle yetiniyor. SOKUMDA BR ARAYA GELYOR Piramitte ilk gece gzel geti. Belki yorgunluktan, belki yuvalarnn biiminden, belki atnn stndeki toprak tabakasnn korumasndan Julie uzun zamandan beri ilk kez, hemen hemen korkusuz uyudu

Sabah, kahvaltsn ortak yemek salonunda yapt, sonra piramitte dolat. Kitaplkta, bir masann stne koyulmu, kendisininkine benzeyen iki kitap kefetti. Ansiklopedinin birinci ve ikinci ciltlerini seyretti, gidip srt antasndaki ncsn getirdi ve dierlerinin yanna koydu. Nihayet cilt bir araya gelmiti. Btn maceralarnn, sadece kitap yazarak kendisinden sonrakileri etkilemeyi baarm bir adam tarafndan belirlendiini dnmek tuhaf bir duyguydu. Arthur Ramirez yanna geldi. - Seni burada bulacamdan emindim. - Neden cilt yazd? Neden n tek bir kitapta toplamad? diye sordu Julie. Arthur olurdu. - Bu kitaplardan her biri bir uygarlkla ilikilere ya da farkl dnce biimlerine ayrlmtr. Bakasn anlamaya doru atlan adm temsil ediyorlar. Birinci kitap, ilk evre: Bakasnn varln kefetme ve ilk temas. kinci kitap, ikinci evre: Bakas ile karlama. ncu kitap, nc evre: Bu karlama, taraflardan birinin zaferi ya da yenilgisiyle sona ermiyorsa, o zaman doal olarak bakas ile ibirliine geme zaman gelmi demektir. kitab stste yd. - Temas. Karlama. birlii. leme kapand. Bakas ile buluma tamam. 1 + 1=3. Julie ikinci cildi at. 406 - Rozet Ta'n, karncalarla konuma makinesini yaptnz sylyordunuz, doru mu? Arthur dorulad. - Bize gsterebilir misiniz? Arthur duraksad, sonra kabul etti. Julie arkadalarn ard. htiyar onlar, szlm klarn iekler, bitkiler ve mantarlarla dolu akvaryumlarn aydnlatt bir odaya doru gtrd. Orada bir araya toplanm paralar vard. Julie, Ansiklopedideki tanmndan bunun Rozet Ta olduunu kard. Arthur bir bilgisayar anca tatl tatl mrldanmaya balad. - Bu Ansiklopedinin szn ettii demokratik mimarili bilgisayar m? diye sordu Francine. Arthur, karsnda bilen insanlar olmasndan honut, onaylad, Julie, kitle tayfler ve kromotograf tand. Kendisinin yapt gibi onlar arka arkaya balamak yerine, Arthur paralel balad. Bylece molekllerin ayrm ve bireimi ayn anda oluyordu. Julie kendi prototipinin neden almadn anlad. Borularn zerindeki farkl anahtarlar ayarlad. Hazrlklar bitince, Arthur bir karncay incitmeden yakalad ve iinde plastik bir atal bulunan saydam camdan bir kutuya koydu. Bcek, gdsel olarak antenlerini yapay antenlere yerletirdi. Arthur bir mikrofona tane tane: - nsanla karnca arasnda diyalog kurma dilei, dedi. Birka dmeyi ayarlayarak cmleyi birka defa tekrarlamak zorunda kald. Parfm ieleri, verici feromon grevi grecek olan gazlar aa kard. Yapay antenlere doru yaylmadan nce bir araya toplandlar. nce bir czrdama oldu ve bilgisayarn sentetik sesi iitsel dilde cevap vermeye sonunda raz oldu: - Diyalog kabul edildi. - Nerhaba, karnca 6. 142. Burada seni dinlemek isteyen halkmdan insanlar var. Arthur alcy iyiletirmek iin baz ayarlamalar yapt. - Hangi insanlar? diye sordu karnca 6. 142. - Bizim diyalog kurabildiimizi bilmeyen dostlar. - Hangi dostlar? - Konuklar. - Hangi konuklar? -Bi... 407 Arthur'tn sabr tkenmeye balyordu. Yine de bceklerle diyalog kurmann genel olarak ok zor olduunu kabul etti. Sorun karan teknik deildi, hayr, iki taraf arasnda artk diyalog baarlyordu, daha ok anlam zerinde anlaamyorlard.

- Bir hayvanla konumay basarsak bile, bu konumasn anlayacaz demek deildir. Karncalarn dnyay alglamalar bizimkinden ok farkl. Her eyi yeniden tanmlamak ve en basit ifadesine kadar ayrtrmak gerekiyor. Sadece masa szcn anlatmak iin, drt aya olan ve yemek yemek iin kullanlan aatan dz bir ara diye aklamak gerekiyor. Biz insanlar kendi aramzda konuurken bir yn imalar kullanyoruz ve baka tr bir zekya hitap ettiimizde, ak bir ekilde konumay bilmediimizi fark ediyoruz. Arthur, bu 6. 142.'nin karncalarn en aptal yerine konulamayacan da belirtiyor. Bazlar daha diyalog kutusuna yerletirilir yerletirilmez, imdat dalgalar karyor. - Bu bireye gre deiiyor. htiyar adam, 103.'y, eskiden tand olaanst yetenekli karncay zlemle and. Karsndakine nasl karlk vereceini ok iyi bildii uzun sohbetlere girmekle kalmaz, insanlara has soyut kavramlarn bazlarn yakalamay da baarrd. 103. karnca Marco Poloydu. Ama bu kiften ok daha fazla ak fikirliydi. Merak doymak bimezdi ve hibirimiz hakknda nyarg beslemezdi, diye hatrlad Jonathan Wells. - Bizi nasl arrd biliyor musunuz? diye iini ekti Arthur: Parmaklar. nk karncalar bizi btn olarak grmezler, insanlardan tek setikleri onlar ezmek iin zerlerine gelen parmaklardr. - Kimbilir bizi nasl hayal ediyorlar! dedi David. - Dediim gibi, 103.'nn ho yan, itenlikle bizlerin canavarlar m yoksa sempatik hayvanlar m olduumuzu renmek istemeseydi. Btn dnyadaki insanlar ileri gleriyle urarken, btn olarak grmesi iin ona gre bir televizyon yaptm. Julie, bunun karnca iin nasl bir ok olabileceini hayal etmeye alt. Bu, birden kendisine karncalar toplumunun i yznn ok eitli alardan gsterilmesi gibi bir eydi. Savalar, ticaret, sanayi, sylenceler. Laetitia Wells, bu olaanst karncann bir portresini getirmeye gitti. nc cildin insanlar nce bir karnca kliesinin bir baka karnca kliesinden farkl olabilmesine ardlar ve dikkatle baknca, 103.'nn yznde zel birka izgi setiler. Arthur oturdu. 408 - Gzel profil, ha? 103. ok macerac, ok ermi, bir akvuryuma kapanp fkralar dinlemek, romantik Hollyvvood filmleri seyretmek ve Louvre'daki tablolar defilesine bakmakla yetinmeyecek kadar gezegendeki rolnn bilincindeydi. Kat. - Onun iin btn bu yaptklarmzdan sonra! Onu kendimize dost yaptmz dnrken, o bizi terk etti, dedi Laetitia. - Doru, kendimizi 103.'nn yetimleri gibi hissettik. Sonra dndk, diye devam etti Arthur. Karncalar vahi hayvanlardr. Onlan asla evcilletiremeyecegiz. Bu gezegendeki btn varlklar eittir ve eit haklara sahiptir. 103.'y tutsak etmek iin hibir gerekemiz yoktu. - Peki bu zel karnca imdi nerede - Engin doann bir yerlerinde... Gitmeden nce, bize bir mesaj brakt. Arthur bir karnca yumurtas kabuu ald ve sentetik antenlere temas ettirdi. Bilgisayar, sanki yumurta canlym ve onlara hitap ediyormu gibi kokusal mesaj evirdi. Sevgili Parmaklar, Burada, hibir ie yaramyorum. Sizlerin var olduunuzu, bir canavar ya da bir tanr olmadnz bizimkilere anlatmak iin ormana gidiyorum. Benim iin, sizler bizlerin paralelinden "baka bir ey' deilsiniz. Uygarlklarmz ibirlii yapmaldr ve bizimkileri sizlerle balant kurmaya ikna etmek iin elimden gelen her eyi yapacam. Kendi tarafnzda, siz de ayn eyi yapmaya aln. mza 103. - Hayret, dilimizi ok iyi konuuyor, diye ard Julie. - Cmlelerin kuruluunu bilgisayar dzenliyor, ama eviride baz eyler kaybolmu olmal, diye kabul ediyor Laetitia. Burada kald sre iinde, 103.

konuma dilimizin ilkelerini renmek iin ok gayret gsterdi. Kendi itiraf, kavram dnda her eyi anlad. - Hangileri? - Mizah, sanat, ak. Laetitia'nn meneke gzleri Korelinin yzne kondu. - nsan olmayanlar iin bu kavramlar anlamak ok gtr. Son zamanlarda, 103. iin fkralar kolleksiyonu yapyorduk, ama bizim mizahmz fazla insanca. Karncalara zg bir mizah olduunu bilmeliydik. rnein, ayaklan rmcek ana dolaan maysbcegi ya da slanm ve lime lime olmu kanatlaryla havalanan ve yere aklan kelebekler. - Burada gerek bir sorun var, diye kabul ediyor Arthur. Bir karncay ne gldrebilir? J 4o9 Diyalog makinesine dndler, kobay karncalar hi durmadan hareket ediyorlard. 103.'nn kamasndan sonra, elimizdekilerle idare etmek zorunda kaldk, dedi Arthur. Cam kutudaki karncaya sordu: - Mizahn ne olduunu sen biliyor musun? - Ne mizah? yapt karnca. BYK YRY Mizah, olaanst bir ey olmal. Kamp yerinin scanda. Prenses 103. yoldalar iin yaknda karlaacaklar devler dnyasnn bir baka yann anlatyor. Scaktan ezilmemek iin, bir dala asl kitle halinde toplanyorlar. Cinsiyetlinin evresinde, byk yryn tm ordusu, canl bir kre halinde, dinlemeye hazr bekliyor. Mizah yznden. Parmaklar "Buz ktlesi zerindeki Eskimo' ya da "kanatlar kesilen sinek" hikyeleri anlatlnca, spazmlarla sarslrlar. Dinleyenler arasndaki birka sinek bir ey anlamyor. Prenses 103. kendisine doru ykselen akmlardan, mizahn dinleyicileri gerekten hi ilgilendirmediini anlyor ve dikkatleri dalmasn diye konuyu deitiriyor. Parmak'm organizmasnn dn koruyacak sert bir kabuu olmadn, dolaysyla bir karncadan ok daha krlgan olduunu aklyor. Bir karnca kendi arlndan altm kat daha ar eyleri tayabilirken. Parmak ancak kendi arlna eit bir yk kaldrabilir. Bir karnca, boyundan yz kat yksekten dtnde hibir ey olmaz, oysa bir Parmak, boyunun kat kadar bir ykseklikten dse, lr. Dinleyiciler, daha dorusu koklayclar, Prenses 103.'nn fero-mon buharlarn ilgiyle izliyorlar. Btn karncalar, muhteem boylanna ramen, Parmakladn ok clz olduklarn renmekten memnunlar. Daha sonra prenses, Parmaklarn arka ayaklan zerinde dikine nasl dengede durduklarn aklyor ve 10. hayvansal feromonu iin notlar alyor. Yrme: Parmaklar iki arka ayaklan stnde yrrler. Bylece hemcinslerini allarn stnden grebilirler. Bu hnerlerini gstermek iin, alt azalarn hafife ayrr, arlk merkezlerini ne kaydrmak iin karn eklemlerini devirir ve dengede kalmak iin st azalarndan yardm grrler. 410 Pek rahat olmamasna karn, Parmaklar bu pozisyonda uzun zaman kalabilirler. Onlar buna "yrmek' diyorlar. 5. kk bir gsteri yapyor. Dallardan koltuk deneklerinin yardmyla, imdi arka arkaya on adm yrmeyi baaryor. Sorular ok ama 103. konuyu fazla uzatmyor. Birliklerine bildirecei daha bir sr konu var. Parmaklar'da bir yetkiler aamas olduunu anlatyor. Ve 10. cokulu bir antenle kaydediyor: Yetki: Btn Parmaklar eit deildir. Bazlarnn bakalarnn zerinde lm ya da yaam hakk vardr.

Bu "daha nemli" Parmaklar, aa Parmaklarn eek sudan gelinceye kadar dvlmelerini ya da hapse atlmalarn emredebilir. Hapishane, klar olmayan kapal bir odadr. Her Parmak'n bir efi vardr, o da bir efe itaat eder, o da bir baka efe boyun eer... Bu ulusal efe kadar byle devam eder. efler nasl belirlenir? Bir kast sz konusudur ve efler ok basit bir ekilde, i bandaki eflerin ocuklar arasndan seilir. Bunlar anlattktan sonra, 103. Parmaklarn dnyasnn her eyini anlamadn hatrlatyor. Bilgilerini tamamlamak iin oraya bir an nce dnmek istiyor, nk daha kefedecek ok ey var. Usuz bucaksz kamp antenleri oynatyor. Duvarlar demelerle konuuyor, kaplar tavanlarla tartyor. Prenses 103. vcutlar arasndan canl bir pencere kadar kendisine yol ayor. Douda, ufku seyrediyor. Alay artk geriye dnemez. Artk baarmak ya da lmekten baka seenek yok. Aada otlayan salyangozlar, canl tartmalara katlmyor. Onlar, huzur iinde, yoncalarn tadn karyor. Drdnc Oyun: YONCA ANSKLOPED KAT OYUnU: Bildiiniz bir deste oyun kad, elli iki simgesiyle bal bana bir ders, bir tarihtir. Bir kere, drt renk hayatn dnmnn drt alann ifade eder. Drt mevsim, drt heyecan, gezegenin drt etkisi... 1. Kupa: lkbahar, duygusallk, Vens. 2. Karo: Yaz, yolculuklar, Merkr. 3. Sinek: Sonbahar, i, Jpiter. 4. Maa: K, zorluklar, Mars. Rakamlar ve kiilikler rasgele seilmemitir. Her biri insan hayatnn bir evresini ifade eder. Sradan bir deste oyun kad tarot gibi khinlik sanatnda kullanlmtr. Sz gelimi, kupa altls bir hediye alnacan; karo belisi sevdiiniz biriyle aranzn bozulacan; sinek mas hreti; maa valesi bir dostun ihanetini; kupa as bir dinlenme dnemini; sinek dam bir talihi; kupa yedilisi evlenmeyi ifade eder, diye ileri srlr. En basit grnenler dahil, btn oyunlar, antik bilgelikleri saklar. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. TATRIATIr ZEL GREVLLER Julie ve nc cilt dostlar gndz yle eyler grmlerdi ki uyuyamayacak kadar cokuluydular. Paul, sakinletirici niyetine, Devrim Bag'ndan liseden kurtard bir ie hidromel at. Ji-woong bir el Eleusis oyunu oynamay nerdi. - Kart dnya dzenine giriyor. Kart dnya dzenine kabul edilmiyor, diye bildiriyordu Leopold kartlar aldka; geici tanr roln ok ciddiye almt. tekiler, Leopold'un uydurduu yasay bulamyorlard. Kabul edi-( len ya da reddedilen kartlar ne kadar incelerlerse incelesinler, hi( bir ritim, hibir dzen, hibir yasa karamyorlard. Leopold, tanrsal dncesiyle onlarn yorumlarn kabul etmemiti. 414 Julie sonunda dayanamad geliigzel kararlar verip vermediini sordu. Kh evet, kh hayr diyordu. Meye gre hayr, neye gre evet dediini anlamyordu. - Bize biraz yardm et. Yasanda rakamlarn ve renklerin hibir nemi yok gibi geldi bana. - yle. Sonunda vazgetiler. zm istediklerinde, Leopold glmsedi. - Kolayd ama. Yasam uydu: Bir defa ad nl ile biten, bir defa nszle biten kart. Onu yastklarla dvdler. Biraz daha oynadlar. Julie sonuta Karncalar Devrimlerinden geriye sadece simgelerin kaldn dnd. Y biiminde dzenlenmi karncal bayraklarnn deseni, iarlar I +1 =3, Eleusis oyunu ve hidromel.

Dnyay deitirmek istiyoruz ve insanlarn belleinde sadece birka vr zvr ey brakyoruz. Edmond U/ells haklyd. Devrimciler hi alakgnll deiller. Ak gri gzl gen kz, masann stne kr dam koydu. Kart reddedildi, dedi Leopold. Buna zlm gibiydi. - Bir kartn reddedilmesi bazan kabul edilmesinden ok daha bilgi verir, dedi Zoe peygamberlie soyunurken. Zoe, Jlie'nin baarszl sayesinde, bu elin yasasn anlamt. Hidromel elden ele dolat. Bu tuhaf oyunu birlikte oynamaktan kendilerini iyi hissediyorlard. Hepsi kendisini oyuna yle vermiti ki nerede bulunduklarn unutmulard. Narcissein yokluu konusunu amaktan saknarak, her konuda konuuyorlard. ember bir kere oluturulduktan sonra, onu daha farkl bir biimde bir daha oluturamazsnz. Bir yelerinin eksiklii hepsine kendisini olak hissettiriyor. Arthr odaya girdi. - San Francisco'daki niversiteyle iletiim kurmay baardm. Bilgisayarlar salonuna kotular. Francine, ihtiyar adamdan Karncalar Devrimi servornn hafzasn aramasn istemiti. imdi kk ekrandayd. Francine klavyenin bana geti ve San Franciscolular'la tartt. Kimliini kantladktan sonra, hertz telefonuyla bilgilerin tmn gndermeye raz oldular. Be dakikada, piramidin bilgisayar Devrimin hafzasyla doldu, ileri teknoloji mucizesi, her ey yeniden douyordu. ubeleri bir bir yeniden atlar. Sorular Merkezi k uykusuna ekilmiti. David onu yeniden faaliyete geirdi. Buna karlk, lnfra-World olas dnyas ev-sahibi bilgisayarda ilemeye devam etmiti. Grne gre, yeni yerini yadrgamamt. 415 Daha az nce, geriye an olarak hidromel ve Eleusis'in kaldn dnm olan Julie, suya batrlan kurumu bir snger gibi devriminin yeniden dirildigini grmekten sevin duyuyordu. Demek ki bir devrimin hibir maddi temeli olmayabiliyordu ve her an, herhangi bir yerde, herhangi biri tarafndan yeniden faaliyete geirilebiliyordu. nceki devrimlerden hibiri buna eriememiti. Marcisse'in defilelerini, Leopold'un mimari planlarn, hatta Paul n tarifelerini yeniden buldular. Ji-vvoong alan altrd ve Karncalar Devrimcilerinin hayatta olduklarn, bir yerlerde saklandklarn ye hareketlerinin devam ettiini btn dnyaya duyurdu. Yerlerinin saptanmamas iin, bilgileri San Francisco niversitesinde zeklendiriyorlar, onlarda daha sonra mesajlarn uydudan aktaryorlard. Yanp snen, uyandklar haberini yayan klara bakarken, Julie, Fontainebleau Lisesinde nasl baarsz olduklarn hl anlamyor-du. Francine, Ji-woong'un yerini ald ve kendi programn at. - InfraAVorld'n nasl gelitiini grmeyi yle istiyorum ki. Sanal dnyasnn sl bir byme gsterdiini saptad, insanlar gerek dnyann referans zamann amlard ve artk 2130 ylnda yayorlard. Elektromanyetik enerji ile alan yeni gezi aralar, dalgalar zerine kurulu yeni bir tp kefetmilerdi. ok tuhaf, teknoloji dzeyinde, ok farkl estetik ve mekanik tercihleri benimsemilerdi. Doay zellikle taklit etmilerdi. Yani helikopterleri kaldrmlar, onun yerine kanat arpan ve ornitopter adn verdikleri uaklar yapmlard. Denizaltlarn uskurlar yoktu; dzenli aralklarla hareket eden uzun bir kuyruklar vard vb. Francine bu paralel dnyay inceledi ve bir eylerin yolunda gitmediini fark etti. Kentlerin girilerine zum yapt ve irkildi. - Kpr adamlar ldrmler! Gerekten de, casuslar kentlerin giriinde, daraalarnda sallan-drlmt. lnfra-World halk, sanki stn dnya sakinlerine bir mesaj gndermek istiyormu gibi politikaclar, reklamclar ve gazeteciler, intikamc elleri tutklamamlard. - Demek ki sadece bir bilgisayar yanlsamas olduklarn anladlar. Belki de benim var olduum sonucuna vardlar, dedi altst olmu Francine. 416

Olan biteni daha iyi anlamak iin lnfra-Wortd dnyasnda dolat. Her yerde, kendilerini grrlerse eer, tannlardan sanal halk zgr brakmalarn isteyen yazlar grd. Tanrlar, bizleri rahat brakn. Taleplerini evlerinin atlarna boya ile yazmlar, antlara kazmlar, imen bime makinesiyle imenlerin stne ilemilerdi. Ne olduklarnn ve nerede yaadklarnn bilincine varmlard. Francine, tanroyuncunun tam kontrol altndaki dnyann ne olduunu grmeleri iin onlara Evrim oyununu gstermeyi ok isterdi. Tanra olarak, onlara czi irade bahsetmiti. Hayatlarna mdahale etmiyordu. sterlerse kanl bir zalim ortaya karabilirlerdi, onlara ahlak dersi vermemeye, kt de olsa, iflaslarna yol asa da, kararlarna saygl olmaya karar vermiti. Bu, bir tanrnn zgr halkna saygsnn en byk kant deil midir? Onlar sadece amar tozlarn ve yeni kavramlar test ederken rahatsz ediyordu, hatta eer kabul etmezlerse... Mankr halk. Francine, kentlerde dolamaya devam etti. Her yerde, Kpr-adamlar'nn korkun bir ekilde paralanm cesetleri sergileniyordu. lnfra-Worldller Francine'in koruyuculuundan kurtulmak istiyorlard. Ekran inceliyordu ki birden yzne patlad. ANSKLOPEDt RFAH HAREKET: Tanrnn bir tanrs var mdr? Antik Roma'nn ilk Hristiyanlar/, buna inananlarn sapkn hareketine kar mcadele etmek zorunda kaldlar: nitekim, S 2. Yzylda, Marcion adnda biri yalvardklar Tanrnn ulu Tanr olmadn, onun da hesap verdii daha ulu bir baka Tanrnn olduunu ne sryordu. Irfaniler'e gre Tanrlar, Rus bebekleri gibi i ie geer, en byk dnyalarn tanrlar, en kk dnyalarn tannlarn ilerine alr. ki tanrl da denilen bu inanca kar zellikle Origene savamtr. Sade Hristiyanlar ve Maniler. Tanrnn da bir tanrs olup olmadn belirlemek iin uzun zaman birbirlerini paraladlar. Sonunda, Maniler kltan geirildi; kurh tutanlar ibadetlerini tam bir gizlilik iinde srdryorlar. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. 417 HEHROE Yine bir nehir kyor karlarna. Bu defa, karncalarn elinde say kozu var. ylesine oklar ki ayak ayaa verip vcutlarn birletirerek yzen bir kpr oluturuyorlar ve milyonlarca karnca zerinden geiyor. Scak kzler tayan salyangozlar bile, bu canl kpry boulmadan geiyorlar. Kar kyya ulaan karncalar yeni bir kamp kuruyor. 103. onlara Parmaklar zerine baka hikyeler aktaryor. 7. bir kede bir yaprak zerine sahneden krokiler izerken, 10. kendi kesinde, hayvansal feromonu iin tek kelime kam iyor. Aylaklk: Parmaklarn byk bir sorunu vardr: Aylaklk. "Gzel, kendimi megul etmek iin imdi ne yapabilirim?" sorusunu soran tek hayvan trdr. 5. aldan koltuk degnekleriyle kampn evresinde dnmeye devam ediyor. Asker, iki aya zerinde yrye yrye, sonunda vcudunun bu acayip pozisyona adapte olacana ve ileride bir gn biraz yabanars st aldnda, genetik zelliklerini kendi ocuklarna aktaracak iki ayakl bir karnca olarak gelieceine inanyor. 24. Parmaklar sagasn yazmaya kaptrm kendini. Aslnda, 24. ok az tannan bu byk hayvanlarla ilgili son blmleri yazmak iin, Parmaklarla karlamay bekliyor. BR KADUHT KARARSIZLII Francine'in katodik tpn cam krklarndan korunmak iin elleriyle yzn kapayacak zaman ancak olmutu. Gzlkleri gzlerini korumutu ve sadece ufak tefek syrklar vard, ama korkudan ve fkeden titriyordu. lnfra-World halk, yaratclar tannalann katletmeye kalkmt! Bir tanr katliam!

Lucie sarna pansuman yaparken, Arthur, knk ekrann arkasndaki bileenleri kulan dayayarak dinliyordu. - nanlmaz! Ekran yanltmak iin tasarlanm bir bilgisayar mesaj gndermiler. Aygtn kimliinde deiiklik yapmlar. Elektronik kart aygtn 220 voltta ilediini sand, oysa 11 Oda iler. Ar yk ekran patlatt. - u halde, bilgisayar amza girmeyi baardlar, dedi Ji-woong endieyle. Dnyamz zerinde etkili olmann yollarn buldular. Karncalarn Devrimi / F:27 418 - Byle masum masum, acemi tanr oyunu oynayamayz, dedi Le-opold. - En iyisi !nfra-World'u tamamen devreden karmak. Bu insanlar bizler iin tehlikeli olmaya baladlar, dedi David. Byk kapasiteli disketine kopyasn ekti, sonra kendi harddis-kinden sildi. - Faaliyetleri sona erdi. Asi halk, ite en basit ifadene indirgendin: Sert bir kutuda korunan manyetik plastikten bir disket. Hepsi, diskete sanki zehirli bir ylanm gibi bakt. - imdi bu dnyay ne yapyoruz! Ortadan kaldryor muyuz? diye sordu Zoe. - Hayr, sakn ha! diye bard, okun etkisinden yeni yeni kurtulan Francine. Bize kar saldrgan olsalar da, deneyi srdrmeliyiz. Arthur'dan baka bir bilgisayar istedi. Eski bir bilgisayar iini grrd. Bu bilgisayarn hibir hertz modemi, baka bir makineyle hibir balants olup olmadn zenle kontrol etti. Infra-VVorld'u kendi harddiskine yerletirdi ve alma konumuna getirdi. Infra-VVorld, basit bir diskete dz gei yaptklarndan habersiz milyonlarca sakiniyle yeniden yaamaya balad. Saldrlarn tekrarlamadan nce, Francine ekran, hatta klavyeyi ve fareyi bile kaldrd. Artk, Infra-VVorld kapal devre dnyordu ve tanrlanyla ya da herhangi biriyle balant kurmalar imknszd. - zgrlemek istiyorlard, ite zgrletiler. O kadar bamszlar ki kendi hallerine brakldktan bile sylenebilir, dedi Francine synk-larn okayarak. - Madem yle neden yaamalanna izin veriyorsun? diye sordu Julie. - Bir gn nerede olduklarn grmek ilgin olabilir. Bunca heyecandan sonra, yedi dost kendi localarnda yattlar. Julie yeni araflara sannd. Yine yalnz. Ji-vvoong'un yanna geleceinden emindi. Kaldklar yerden balamalar gerekiyordu. Yeter ki Koreli gelsin. imdi her ey hzlanm ve tehlikeli olmaya balamken, ak tanmak istiyordu. Kap hafife tklatld. Julie evik bir hareketle kalkt, kapy at, Ji-woong oradayd. - Seni bir daha gremeyeceim diye yle korktum ki, dedi onu kollarna alrken. Kmldamadan, sessiz durdu. 419 - Periler dnyasnda yayor gibiydik ki... Onu daha bir skt. Julie syrld. - Ne oldu? diye sordu aran gen adam. Sanyordum ki... - By bir defa oluyor, sonra... Oen adam scak dudaklarn omzuna koymak isteyince, ekildi: - Aradan o kadar ok ey geti ki... By kaybolup gitti. Ji-woong, Julie'nin davranndan hibir ey anlamyordu. Zaten o da anlamyordu. - Ama gelen sen deil miydin... diye balad. Sonra yumuak bir tavrla sordu: - By geri gelir mi dersin? - Bilmem. imdi yalnz kalmak istiyorum. Brak beni, ltfen. Yanana kk bir pck kondurdu, onu itti ve kapy usulca kapad. Yeniden yatt durum saptamas yapmaya alarak. O kadar arzulad halde neden onu reddetmiti? Korelinin geri dnmesini bekledi. Qeri dnmesi gerekiyordu. Bir dnse. Kapy yeniden alsa, zerine atlayacakt. Baka hibir ey istemeyecekti. Daha azn amasna kalmadan, kuzu gibi, kendini ona brakacakt. Kap alnd. Yerinden frlad. Ji-woong deildi, David'di. - Burada ne aryorsun?

Hibir ey iitmemi gibi cevap vermeden, yatan kysna oturdu, baucu lambasn yakt. Elinde kk bir kutu tutuyordu. - Biraz laboratuvarlarda dolatm, etraf kartrdm ve bir dein stnde bunu buldum. Kutuyu a tuttu. Julie odasnda olmasndan tedirgindi, Ji-wo-ong her an geri dnebilirdi. Ama merak ar bast. - De bu? - Sen karncalarla diyalog kurmay salayan Rozet Ta'n yapmak istedin, onlar bunu yaptlar. Leopold tepelerin iinde bir ev in-aa etmek istiyordu, onlar kurdular. Paul, kendi kendimize yetelim diye mantar yetitirmek istiyordu, onlar yetitirdiler. Dncesi bile Francine'i coturan demokratik mimarili bilgisayan yarattlar... Peki Zoe'nin projesini hatrlyor musun? 420 - nsanlar arasnda mutlak iletiim iin yapay antenler! Julie kulaklarn dikti. David, kk bir kutuda, ucunda bir burun yks bulunan iki kk pembe anten gsteriyordu. Yoksa bunu da m baardlar? - Bundan Arthur'a sz ettin mi? - Piramitte herkes uyuyor. Kimseyi rahatsz etmek istemedim. Bu bir ift anteni buldum ve aldm, hepsi bu. Bu acayip nesneleri yasak tatllar gibi seyrettiler. Julie bir ara 'Yarn bekleyelim ve Arthur'a fikrini soralm' diyecek oldu, ama iindeki her ey baryordu: Haydi, dene! - Hatrlyor musun? Edmond Wells, mutlak iletiimde karncalarn sadece bilgi alveriinde bulunmadklarn, beyinlerini dorudan doruya birbirlerine baladklarn syler. Antenler araclyla, hormonlar sanki tek bir kafa gibi bir kafadan tekine geer ve bylece tam olarak ve de mkemmel bir ekilde birbirlerini anlarlar. Baklar karlat. - Deneyelim mi? ANSKLOPED EMPATt: Empati, bakalarnn hissettiklerini hissetmek, onlarn sevinlerini ya da aclarn alglamak ve paylamak yetiidir. (Yunanca pathos "ac" demektir.) Bitkiler de acy alglar. Elektrik direncini len bir galvanometrenin elektrotlarn bir aacn kabuuna koyarsak ve biri kabua elini dayayarak bir bakla parman hafife keserse, dirente bir deime olduunu grrz. Demek ki aa, bir insann yarasndaki hcre ykmn alglyor. Bu, ormanda bir insan katledildiinde btn aalar bunu alglyor ve bundan etkileniyor demektir. Blade Runner'in yazar Amerikal yazar Philip K. Dick'e gre, bir robot bir insann acsn alglyabi-liyor ve bundan ac duyabiliyorsa, onu insan olarak nitelendirebiliriz. Tam kart olarak, bir insan bir bakasnn acsn alglayamyorsa, ondan insan nitelemesini almakla hakszlk yapm olmayz. Buradan hareketle yeni bir cezai yaptrm dnebiliriz-. nsan niteliminden mahrum brakma. Bylece, ikenceciler, katiller, terristler, hi mi hi etkilenmeden bakalarna ac veren btn bu insanlar cezalandrlm olacaktr. Edmond Wel!s Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. 421 AYAKLARIN AIRUI Maximilien, sonunda ciddi bir ipucu bulduunu dnyordu. Belirgin ayak izleri. Buradan bir kz ve bir olan gemiti. Ayaklarnn arln ne vermelerinden, bylece topuk deil parmaklar dzeyinde derin izler brakmalarndan gen olduktan anlalyordu. Cinsiyetlerine gelince, komiser bunu bulduu birka sa telinden anlad. nsanlar farknda olmadan salarn kaybederler. Bu uzun salar Ju-lie'nin salarna benziyordu. David'in bastonunun ucuyla brakt izler bu kansn iyice pekitirdi. zler onu ortasnda bir tepe ykselen, etraf brtlen dikenleriy-le evrili bir ukura gtrd. Maximilien oray tanyordu. Yabanarlarna kar burada mcadele etmiti. yi ama ormandaki piramit nereye kaybolmutu?

Tepeyi gstererek sorusuna cevap veriyormu gibi grnen parmak biimindeki kum kayaya bakt. Banz her sktnda, dnya size yardm eden iaretlerle doludur. Yine de, beyni buna dikkat etmeye henz hazr deildi. Maximilien piramidin nasl sr olduunu anlamaya alyordu. Mot defterini kard ve son defasnda ekillendirdii krokiyi inceledi. Arkasnda, polisler sabrszlkla kouturuyorlard. - imdi ne yapyoruz, komiser? MD BLMC - Haydi! David iki ift burun antenini at. Burun delikleri mesafesinde tutturulmu, ucunda on be santimetre uzunlukta ipince iki sap bulunan plastik iki kk pembe boynuza benziyordu. Asl anten grevi gren ksmlar mikro gzenemli on iki segmandan oluuyordu ve kardakine gemesi iin bir yuvas vard. David Ansiklopediyi ekti ve M ile ilgili blm arad. Okudu: - Antenleri burun deliklerine sokmak gerekir. Bu, koku duyumuzu, hem alc hem verici olarak kat kat arttracaktr. Burun boluu geirgen ince damarlarla kapl bir smk tabakas olduundan, btn heyecanlarmz arabuk kana karr. Burun buruna dorudan iletiim kuracaz, nitekim, burun bolugunup arkasnda, kimyasal bilgileri dorudan doruya beyne ulatran alc sinirler bulunmaktadr. Julie antenleri inceliyordu, hl inanamyordu. - Btn bunlar koku duyusuyla m oluyor imdi? 422 - Elbette. Koku duyumuz bizim ilk duyumuz, zgn ve hayvansal duyumuzdur. zellikle yeni doan bebeklerde ok gelimitir; bylelikle annesinin stnn kokusunu tanr. David antenlerden birini kapt. - ,4/Js/Woped/'deki emaya gre, elektronik bir sistemi, koku molekllerimizi emen ve basan bir tr pompas olmal. Gen adam, zerinde 'a' yazl kk bir dmeye bast ve bir ift anteni burun deliklerine soktu, Julie'ye de aynsn yapmasn syledi. lk balarda biraz canlar yand, nk plastik burun eperlerine bask yapyordu. Yava yava buna altlar, gzlerini kapadlar ve nefes aldlar. Julie, hemen ikisinin ter kokularn ald. Ter kokularnn gittike zebildii bilgiler aktardn grnce, ok ard. Bu kokuda korku, arzu ve stres vard. Bu hem mthi, hem endielendiriciydi. David, ok derin nefes almasn ve ho kokularn beynine gitmesine izin vermesini iaret etti. Bu altrmay kontrol etmeyi ikisi de baarnca, gen kzdan yaklamasn istedi. - Hazr msn? - Tuhaf, sanki iime girecekmisin gibi, diye mrldand Julie. - Sadece insanlarn hep hayal ettikleri eyi tanyacaz. Tam ve iten bir iletiim, diyerek gen kz yattrd David. Julie geri ekildi. - En gizli dncelerimi renecek misin? - Me oldu? Saklayacak eylerin mi var? - Herkes gibi. Kafam en son snam. David usulca boynunu tuttu ve gzlerini kapamasn rica etti. Duyu aygtn ona yaklatrd. Antenleriyle birbirlerini aradlar biran, birbirlerine dokundular ve yuvalarna oturmadan nce, titretiler. Julie, sinirli sinirli gld. Burun deliklerinde bu protezle kendisini imdi gln hissediyordu. Kskasz stakoza benziyor olmalyd. David. ban smsk tuttu. Alnlar btn yzeyleriyle birbirlerine dokundu. Yeniden gzlerini kapadlar. - Duyumlarmza kulak verelim, dedi David usulca. Bu kolay deildi. Julie, David'in kendisinde kefedeceklerinden korkuyordu. Seme hakk olsayd, ok utanga gen kz, birine beyninin iini gstermektense vcudunu gstermeyi tercih ederdi. - nefes al, diye fsldad David. 425

Dediini yapt ve burnuna iren bir burun kokusu, David'in burnunun kokusu dolutu. Ayrlmasna ramak kald. Kendini tuttu, nk hemen arkasndan baka bir ey, ekici ve ho kokulu pembe bir duman alglad. Gzlerini at. Karsnda, David gzleri kapal uyumlu bir biimde azndan nefes alyordu. Julie hemen onu taklit etti. Nefes allar ok doal bir biimde birbirine uydu. Gen kz, sanki limon suyu aktlm gibi burun boluunda acayip batmalar hissetti. O anda da ekilmek istedi, ama limon ekilii yava yava yerini afyonlu ar bir kokuya brakt. Kokuyu grsel-letirdi. Pembe duman, zorla burun deliklerinden ieri girmeye alan bir larva gibi akan koyu bir maddeye dnmt. Naho bir dnce geti kafasndan. Antik zamanlarda, Msrllar firavunlarn mumyalamadan nce, beyinlerini burun deliklerinden soktkian bir ile boaltrlard. Burada tam tersiydi. Bir beyin burun boluklarna dolmak zereydi. Derin bir ekilde burnunu ekti ve birden David'in dnceleri beyin loblarna dolutu. Julie hayretler iindeydi. David'in fikirleri kendi beyninde dnce hzyla dolayordu. Komu beyinden kan grntleri, sesleri, mzikleri, kokular, tasarlar, anlan alyordu. Gen adamn tm direnmesine karn, gdklayc renkte, pembe f-y bir dnce rkp hemen kayplara karan bir tavan gibi zaman zaman ortaya kyordu. David'e gelince, deniz mavisi bir bulut ve bu bulutta alan bir kapy grselletiriyordu. Arkada, kk biri kouyordu ve onu izledi. Onu girinti kntlar ve dehlizler dolu Julie'nin kocaman bann tkad bir ine gtrd. Julie'nin yz bir kap gibi alyordu ve karnca yuvas biiminde bir beyin ortaya kt. Kk bir tnel vard, oradan ieri girdi. David, Julie'nin beyninde dolamaya balad. Grntler silindi ve bir ses dardan deil, kendi iinden fkrd. - imdi oradasn deil mi? Julie dorudan aklna hitap ediyordu. Ona kendisini nasl grdn gsteriyordu. David ok ard. Onu elimsiz ve sklgan bir delikanl olarak niteliyordu. David ona kendisini nasl grdn gsteriyordu. Ona gre, ok gzel ve olaanst zeki bir kzd. Her eyi birbirlerine akladlar, her eyi aa vurdular, karlkl gerek duygularn anladlar. 424 Julie yeni bir ey hissetti, nronlar David'in nronlanyla bart. Karlkl sohbet ettiler, birbirlerini beendiler ve dost oldular. Sonra, pembe pusta, rkek kk fy tavan yeniden ortaya kt, kpr kpr krk iinde, hareketsiz durdu. Bu kez, gen kz onu anlad. Bu David'in ona duyduu sevgiydi. Daha onu lisenin ald gn, ilk kez grdnde hissettii bir sevgiydi bu. Matematik dersinde ona zm fsldamasmdaki gibi gittike genilemiti. Bu ona onu Oonzague'n ve etesinin penesinden iki kez kurtarma cesareti vermiti. Bu onu rock gruplarna almaya itmiti. David'i anlyordu, o artk ruhundayd. 1 + 1=3. kiiydiler, David, Julie ve paylatklar. iletiim kesilince, buz gibi bir dalga bellerinde dolat. Burun antenlerini kardlar ve Julie snmak iin David'e sokuldu. Yzn ve salann tatl tatl okad David ve gen biimindeki tapnaKta, yan yana, sevgiyle uyudular. ANSKLOPED SLEYMAN li TAPINAI: Kuds'teki Sultan Sleyman Tapna tam bir kusursuz geometrik ekiller modeliydi. Her birinin etraf ta bir duvarla evrili drt sahanlktan oluuyordu. Bunlar hayat oluturan drt dnyay gsteriyordu: - Maddi dnya: Vcut. - Heyecan dnyas: Ruh. - Manevi dnya: Zeka. - Mistik dnya: Her birimizin iindeki tanrsallk. Tanrsal dnyann ortasndaki byk kapnn unlar gsterdii varsaylyordu:

- Yaratma. ' - Oluturma. - Eylem. Ant yz ar uzunlukta, elli ar genilikte ve otuz ar ykseklikte byk bir dikdrtgen biimindeydi. Merkezde yer alan tapnak otuz ar uzunlukta ve on ar genilikteydi. Tapnan dip tarafna Azizler Azizinin kusursuz kp yerletirilmiti. Azizler Azizinde, akasya aacndan mihrap bulunuyordu. Be ar ayrtlaryla kusursuz bir kp biimindeydi. zerine yerletirilmi on iki ekmek yln aylarn gsteriyordu. stndeki yedi kollu amdan yedi gezegeni temsil ediyordu. 425 Eski metinlere ve zellikle de skenderiyeli Philon'un metinlerine gre, Sleyman'n Tapna, bir g alan oluturmak iin geometrik bir ekil olarak hesaplanmtr. Balangta, altn say kutsal dinamiin lsdr. Tabernakln kozmik enerjiyi toplad varsaylr. Tapnak, iki dnyann; grnenle grnmeyenin gei yeri olarak dnlmtr. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. AK Ayak izleri burada kayboluyordu. Maximilien, beton piramidin nasl sr olduunu anlamadan, tepede bir aa bir yukar dolayordu. Gzlem duyusu alarm halindeydi. Aksayan bir ey vard, ama dekoru tamamlamak iin sanki bir para eksik gibiydi. Tabanyla zemini tekmeledi. Maximilien'in ayakkabs altnda taban, tabann altnda ot, otun altnda toprak. Topran altnda kkler, kurtlar, akltalan, kum. Kumun altnda, beton bir duvar. Betonun altnda, Julie'nin locasnn tavan. Tavann altnda hava. Havann altnda, pamuk bir yorgan. Yorgann altnda uyuyan bir yz. Yzn derisinin altnda, damarlar, kaslar, kan. Tak tak tak. Julie irkilerek uyand. Arthur, kapnn aralndan ban uzatt. Onu uyandrmaya gelmiti ve gen kzn yatanda David'in bulunmasndan hi rahatszlk duymad. Baucu masasnda antenlerini grd ve onlar kullandklarn anlad. Gzlerini ovalayan genlere iyi alp almadm sordu. - Evet, diye ikisi birlikte cevap verdi. O zaman, Arthur kahkahay bast. Bir ey anlamadan ona baktlar. htiyar adam ksrn tutmaya alarak onlara bunun prototip olmadn aklad. Gerekten de, piramit sakinlerinin bu projeyi sonulandracak zamanlar olmamt. - nsanlarn mutlak iletiime girmeleri iin daha yzlerce yl beklemek gerekecek. - Yanlyorsunuz, sisteminizde her ey mkemmel alt, diye karlk verdi David. - Ya! Sahi mi? 426 htiyar adam sevinmi grnd, antenleri skt ve bo bir yer gsterdi. - Pilsiz almasna ok ardm. Koku pompalan nasl alabilir? Bu genler iin souk bir du oldu. Athur'a gelince, pek eglenmiti. - Siz altn hayal ettiniz ocuklar, hepsi bu. Ama bu bile bir eydir. Sahiden alm gibi hissettiniz. nsan bir eye ok inanrsa, hayali bile olsa, sanki gerekten varm gibi gelir ona. Bu oyuncakla insanlarn Ml'ye haklar olduunu sandnz. Esiz bir deney yaadnz. Bu ekilde kurulmu dinler olduunu biliniz. Arthur, prototiplerini zenle kutularna yerletirdi. - Haydi alt diyelim, bu yapay antenleri yaymak doru olur muydu? Herkes bakasnn aklndan geen her eyi okuyabilseydi neler olurdu dnebiliyor musunuz? Benim fikrimi sorarsanz, felaket olurdu. Buna hazr deiliz. Arthur, suratlarndan Julie ve David'in fena halde d krklna uradklarn anlyordu.

- lahi ocuklar, diye mrldand merdivenlerde. iki devrimci, fena halde uvallam gibiydi. Mutlak letiimlerine ne kadar da inanmlard. - Bunun imknsz olduunu hep biliyordum, dedi David tam bir itensizlikle. - Ben de, diye Julie ekledi. Ve birbirlerinin stnde yuvarlanarak gldler. Belki de Arthur haklyd. Bir eyin olmas iin ona kuvvetle inanmak yetiyordu. David kalkp kapy kapad ve yataa tekrar dnd. Dizleriyle yorgan ve araflan kaldrarak adr yaptlar. Pamuklular iinde, azlar birbirini arad ve bulutu. Antenlerden sonra, dillerini, tenlerini, sonra kesik kesik solumalarn ve terlerini birbirine kartrdlar. Artk kurtuluu yoktu. lk kez fiziksel ak tanyacakt. Olaslklar bitmiti, meydan gerekliindi. David'in kendisini okamasna izin verdi, tm nron hcreleri ne dneceklerini bilmiyordu. nronlarnn ou kendini brakmaktan yanayd. unun urasnda, David i iyi tanyorlard ve nasl olsa, Julie gnn birinde bekretini yitirecekti. Kk bir aznlk bunun, gen kzn en nemli eyini, safln kaybetmek olacan dnyordu. David'in okamalar, yanardner bir asetilkolin - keyif verici doal uyuturucu - dalgas balatt ve tutucu nronlarn sesini kesti. 427 Sanki son bir ana kap alm gibiydi. Julie kendini hem vcudunun iinde, hem de dnda hissediyordu. inde hazza izin verdiine teekkr etmek iin akaklarnda zonklayan o kan ve o engin solunum vard. Beyninde elektrik imeinden milyonlarca kk akm dolayordu. Akkanlar deiimi. Yayor olmaktan mutluydu, var olmaktan, domu olmaktan ve imdi olduu gibi olmaktan mutluydu. renecek daha o kadar ok ey, tanacak o kadar ok insan vard ki; dnya usuz bucakszd. Eyleme gemekten neden bu kadar ok korktuunu imdi anlyordu. nce, ideal koullar bulmas gerekmiti. imdi, biliyordu. Ak, tercihen piramit biiminde bir yeraltnda, tercihen David adnda bir erkekle yaplan gizli bir trendi. OTTKE DAHA PM CESETLER Byk olaslkla o konuda bir blm kaleme almak zere olduundan, 24. Parmakladn cinsellii hakknda daha kesin bilgiler istiyor. Cinsellik: Parmaklar en cinsel hayvan trdr. Btn teki hayvanlar, cinsel etkinliklerini yln 'kzgnlk dnemi' denilen ksa bir dnemle snrlandrdktan halde. Parmaklar srekli ak yapmaya hazrdrlar. Bu ii, dllenmeye en uygun an olduunu umarak, herhangi bir zamanda yaparlar. Erkein diinin yumurtladn anlamasna olanak veren hibir d belirti yoktur. Erkek Parmak cinsel eylemi denetleyebilir ve istedii kadar uzatabilir, oysa memelilerin ounda reme eylemi nadir olarak iki dakikay aar. Dii Parmak'a gelince, eylemin zirvesinde lklar koparr, nedeni bilinmiyor. Yolculuk salyangozlarnn stnde sallanan Prenses 103. ve Prens 24.'ne evrelerindeki dekora, ne de zaman zaman kendilerini gzetleyen salyangozlarn gz boynuzlarna aldrarak Parmaklar dnyasn tartyorlar. Altlarnda, hac karncalardan oluan koyu bir kitle, salya iinde bata ka yrmekten kanmak iin iki stun halinde ilerliyor. Durduk-lannda, kamplan imdi o kadar kalabalk ki bir meyve gibi bir dala aslmyor, ama camlan olduu gibi kaplyorlar. Her yerde kzler ttyor. 428 Prenses 103. yrye kotuu kalabaln ar, kesilmez kokusunu duyuyor. Anlatlannn feromonlar uzun srann ucuna kadar ulamyor, bcekler birbirlerine aktaryor. Tpk szel aktarma gibi, kokusal aktarma yle kolay olmuyor ve bilgiler biraz bozulmu olarak ulayor. Prenses diyor ki dii Parmaklar iftleme srasnda byk lklar koparrlar.

Artk Parmakladn hibir eyine amyorlar. Bu arada baz bcekler kendi yorumlarn katyor. Dii Parmaklar neden lklar atyorlar? Onlara cevap veriliyor: iftleme srasnda leiler kendilerini rahatsz etmesin diye, onlar kartmak iin. Alayn sonundaki bcekler, zgn metne ok az sadk yorumlar alyor. Parmaklar leilerini lklar kopararak kovalarlar. Prenses 103. kesinlikle deist olmak istemiyor ama yine de Parmaklar Tann gibi grmeye balayan yrylerin says artyordu ve kendilerini hacca gidiyormu gibi gryorlard. Prens 24. daha baka bilgiler istiyor. rnein nasl alarm veriyorlar? Alarm: Parmaklarn kokusal dili olmadndan, alarm feromonlar yoktur. Tehlike halinde, iitsel iaretler verirler: Hava pompalanyla ileyen sirenler ya da grsel iaretler, yanp snen krmz k. Genel olarak, ilk haber alan televizyon antenleridir ve tehlikeyi halka onlar bildirir. Ormandan geilerini herkes seyrediyor. Alaya katlmayanlar gittike endieleniyor. Bu byk yry evrede av brakmad neredeyse, stelik de piiriyorlar. KIRIK YUMURTA Julie dudaklarn tam yeni bir p iin uzatrken, darda tandk bir ses nlad:. - Derhal dan kn! Etrafnz sarld. Alarm piramitte yankland. Herkes kontrol salonuna doru komaya balad. Video kameralar, tepede konulanan polis siletleriy-le doluydu. Arthur Ramirez iini ekti: - Yine o Cro-Magnon laneti... 429 Julienin odasnda alarm, yanp snen krmz bir lambayla belirtiliyordu. - Bitti, diye mrldand David. - Biz yine de devam edelim, dedi Julie. ok gzeldi. Ji-woong kapy aralad, akn bir gz att ve yorum yapmadan haber verdi: - Saldrya uradk. Hemen gitmemiz gerek. Jonathan ve Laetitia, zerinde Gzlem etiketi olan kk bir valiz getirdiler. ine yosun doldurulmutu ve zerinde numaralanm kk aralklara yerletirilmi uan robot karncalar vard. Bu minicik mikro mekanik harikalardan drd havalandrma azna gtrld. Jonathan Wells, Laetitia Wells, Jason Bragel ve Jec-ques Melies, kontrol ekranlarnn karsna yerletiler ve pilotaj kumandanlarna sarldlar. Drt bcek, denizalt torpilleri gibi borularda hzla ilerlerken, uzaktan ynlendirmeli video periskoplarda yollarn gzetliyorlard. Az sonra, bu uan casuslar daha yakn grntler getirdi. Btn piramit sakinleri, polislerin yuvalarnn etrafnda ilerlemesini endie iinde izliyordu. Maximilien, telsiziyle kesin emirler veriyordu. Bir kamyon geldi, kaz malzemelerini boaltt. Haval ekilerle donanm adamlar yaklatlar. Jonathan ve Laetitia, hemen zerinde kavga yazl bir baka valiz kardlar. Baka yuva sakinleri kontrol ekranlarnn karsnda onlara katld. Arthur pilotluk yapmyordu, nk elleri titriyordu ve uan kanncalann ynnde bir milimetre sapma olmamas gerekiyordu. Bir haval eki daa saldrd. Toprak sarsntlan azaltyordu, ama hepsi sonunda kemie, yuvann duvarlarn ulaacan biliyordu. Ustalkla ynetilen bir kavga karncas aleti altran polisin bo-yununa kondu ve ona anestezi yapt. Adam yere yld. Maximilien, telsiziyle bas bas bararak emirler yadrd ve birka dakika sonra, bir kamyonet arc giysileri datt. Polisler dalglan andryorlard. Karnca ineleri artk onlara zarar veremezdi.

Piramittekilerin anestezi yapan uan karncalardan baka silahlar yoktu ve onlar da artk etkisizdiler. aresizlik iinde birbirlerine baktlar. - Hap yuttuk, diye bard Arthur. yi donanml polisler topra delmekte hi zorlanmad. Haval ekicin elii imdi bir diinin bir diin minesine dokunan ruleti gibi betona ulayordu. Piramitte, her yer titredi, kalpler gm gm atmaya balad. 430 Aniden, darbeler kesildi. Polisler deliklere dinamit ubuklar yerletiriyordu. Maximilien her eyi dnmt. Patlaycy kapt ve hzl hzl geri saymaya balad. - Alt, be, drt, , iki, bir... AMStKLOrEDt SIFIR: Sfrn izlerine S 2. Yzyl'da in hesaplarnda (bir nokta ile gsterilirdi) ve ok daha nce Mayalar'da (bir sarmal eri ile gsterilirdi) rastlamamza ramen, bizim sfrmz Hint kkenlidir. Persler. 7. Yzylda onu Hintli-ler'den kopya ettiler. Birka yzyl sonra, Araplar onu Pers-ler'den kopya ettiler ve ona bildiimiz ad verdiler. Sfr kavramnn Avrupa'ya gelii ancak, Pizal Leonard denilen, ama isminin gsterdiinin tersine Venedikli bir tacir olan Leonard Fibonacci (Fillio di Bonacci'nin ksaltlm biimi olsa gerek) araclyla olmutur. Fibonacci, sfrn nemini adalarna aklamaya altnda. Kilise bunun bir sr eyi altst edeceine karar verdi. Baz engizitrler sfrn eytan ii olduunu dndler. Baz rakamlara g katyorsa da, onunla oalmaya kalkan btn rakamlar hilie indirgediini sylemek gerek. Sfrn byk yok edici olduu syleniyordu, nk kendisine yaklatrlan her eyi sfra eviriyordu. Buna karlk, I 'e byk saygl denirdi, nk kendisiyle arplan deitirmiyordu. O'la arplan 5 sfrdr, l'le arplan 5, 5'tir. Sonunda iler iyi kt dzeldi. Kilise'nin sfr kullanmann maddi yararn kavram iyi muhasebecilere ihtiyac vard. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. BYK HAC YOLCULUU Prenses 103. yolu tanyor. Birazdan kat insan yuvasn grecekler. Byk Bulumaya yaklayorlar. Prenses, gen kifler mangasna kervann sonundakilere n sra-lardakilerin yrylerini yavalatmaya baladklann bildirmelerini sylyor. Kervann ok uzun olduunu, znk diye durursa, haber kervann br ucuna ulancaya ve yabanc sitelerin dillerine cevirilince-ye kadar, abuk fren yapamayan kanncalarn bir sr karncay ezeceini biliyor., Tf 451 Prenses manzaraya bakyor ve aryor. Yuva ortada yok. Yerinde bir tepe vard ve etraf karmakarkt. Havada benzin kokular, korku kokulan, Parmaklar kokular vard. Bu kadar amatay, bunca stresi en son sadece bir bez zerinde yrd diye Parmaklarn piknik dedikleri eyi aksattnda alglamt. HAYVANSAL FEROMOH: YEMEK Salyaci: 10. Yemek: Parmaklar belirli bir ritme gre yemek yiyen tek hayvandr. hayvanlar dnyasnn her yerinde, l aken, 2- gr alan iinde yiyecek grldnde, 3- bu yiyecei yakalamak iin yeterince hzl koulabildiinde yemek yenirken, Parmaklar ister a, ister tok olsunlar, gnde kere yemek yerler. Bu gnde kez yemek yeme sistemi. Parmaklama gnlerini iki blme ayrma olana verir. Birinci yemek sabah aar, ikinci yemek kapatr ve le sonrasn aar, nc yemek le sonrasn kapatr ve uykuya hazrlar. MERHABA Oradalar. Parmaklar oradalar. Saptad kokulara baklacak olursa, 103. kalabalk olduklarn dnyor.

|| Esenleme Molekl. Hac yolculuuna katlan btn bcekler tanma feromonlann 11 11 yayyor. Bu kokusal iaretlerde, en kk bir saldrganlk, en kk I bir gsteri yok. Hazrdaki btn Parmaklara esenleme molekl. Parmak feromonu. Tanrlar1! gsteren feromona ok benzediinden, ou kantryor. Abesi pencereden kovun bacadan girer ve fazla olaanst bir ey oldu mu, abes hemen onu sahiplenir. Hazrdaki btn Tannlar'a esenleme molekl. Hem Tannlar'a trmanyor, hem en hararetli ve olabildiince dosta feromonlar yayyorlar. Bundan byle Parmaklara yaklarken, onlara ok saygl hitap etmek gerektiini ok iyi anladlar. Bu ar kokulu kocaman lk hayvanlara trmanrken, hep birlikte, btn hazrdaki Tannlar'a esenleme molekl, diye yaynlyorlar. 452 ATISKLOPED SHABBATAI ZEVITiII TOPYASI: Binlerce hesaplamalardan. ncil'in ve Zebur'un Batni yorumlarndan sonra, Polonyal byk kabala alimleri Mesih'in tam olarak 1666 ylnda ortaya kaca kehanetinde bulundular. O devirde Bat Avrupa Yahudi halknn morali ok ktyd. Kazak ataman Bogdan Khmelnitski, birka yl nce, byk mlk sahibi Polonyal derebeylerinin hakimiyetine son vermek iin kyllerden oluan bir ordunun bana gemiti. Salam atolarndaki derebeylerine ulaamaynca ldrme lgnlna kaplan ordu, cn szerenlerine ok sadk grdkleri kk Yahudi kasabalarndan ald. Birka hafta sonra, Polonya soylular kanl kar saldrlar balatnca, bunun ceremesini bir kez daha Yahudiler ekti; binlerce kii ld. 'Bu en son Armaggedon savann iareti' dediler kabalalar. 'Bu Mesih'in geleceinin yakn olduunun ale-meti.' te tam bu srada, baklar etkileyici, yumuak gen bir adam, Shabbatai Zevi ortaya kt ve kendisinin Mesih olduunu ileri srd. Adam iyi konuuyordu, gven veriyordu, insanlara hayaller kurduruyordu. Mucizeler yapabilecei ne srlyordu. Bat Avrupa'nn byk aclar ekmi Yahudi cemaatleri arasnda youn bir dinsel coku yaratt. Tabii, hahamlarn ou 'gasp", 'sahte kral' diye feryatlar kopardlar. Shabbatai Zevi yandalar ve onu sahtekr ilan edenler eklinde blnmeler ortaya kt ve aileler paraland. Bununla birlikte, yzlerce kii her eyi terk etmeye evlerini barklarn brakp kendilerini Kutsal Topraklarda topik yeni bir toplum kurmaya gtren bu yeni Mesih'in ardndan gitmeye karar verdi. Ama arkas gelmedi. Osmanl Padiah'nn casuslar, bir akam Shabbatai Ze-vi'yi kardlar. slam dinine geerek, lmden kurtuldu. Tabii en sadk mritleri onun yolunu izledi. Dierleri ise onu unutmay yeledi. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. CtHLER ORDUSU Bir lk. stlerine doru gelen ve zerlerine trmanacak gibi grnen kara ve kaynaan bir selin grnmesiyle, bir polis yere yld. Orada yirmi adam vard. annda kalp krizinden ld. Dierleri arkalarna bakmadan tabanlar yalad. 435 Yerde yatan Parmak vcuduna, kifiler nazike esenleme molekl yayyor ve kendilerine karlk verilmemesini anlamyorlar. Oysa, Prenses 103. baz Parmaklarn karncalarn kokusal dilini anladklarn belirtmiti. - Ama bu da ne? diye haykrd video ekrana bakan Julie. Prenses 103. etrafndaki karncalarn Parmaklara hogeldiniz diyerek trmanmalarn seyrediyor ve hareketin kkeninde olmasna karn, artk hareketin kendisini atn birden anlyor. Herkesten sakinlemelerini istiyor. Parmaklarn kitle halinde varlklarndan rkebilecegini biliyor, nihayetinde, sklganlar. On iki gen kif, yrylerden Parmaklardan biraz uzak durmalarn rica etmek iin stun boyunca kouyor. ndeki karncalar, lk ve donmu dalar halinde yerde yatan Parmak'n stne trmanyor.

Etraftaki karncalar, Tanrlara trmanan karncalarn Tanrlar tarafndan alp gtrlmelerine yanyorlar. Prenses 103. sknetlerini korumalarn tavsiye ediyor. Birlikleri durduruyor. Parmaklar yemelerini hatta srmalarn bile yasaklyor. Bu nazik ann nemi karsnda telaa kaplmamalann istiyor her birinden. Sonra ortalk yatnca, telan saklamaya alyor ve tepeyi tefti ediyor. 24. ve on iki gen kif bir eylerin yolunda gitmediini alglyor. Her ey ok ani olmutu ve her ey birden sakinlemiti. Hatta fazla sakindi. Salyangozlar balarn kabuklarndan karyor. Prenses 103. egreltiotlar arasnda dolayor ve Parmaklar'n yuvasndan kat zemin dzeyindeki havalandrma azn buluyor. Bir kayann stne kyor ve kalabala sesleniyor. Bu tepenin onlarn yuvalarndan biri olduunu ve orada Parmaklar'n kokusal dilini konuabilen nadir Parmaklarn yaadn sylyor. Bu karlmayacak bir talih. Onlarla diyalog kurmak iin nce tek bana oraya inecek ve grmesini aktarmak iin geri dnecek. Bu arada, uzun yryn sorumluluunu 24. ile on iki gen kife brakyor. Uzaktan gdml uan karncalar, tepeyi rten kara rty filme alrken, havalandrma parmaklklanndan birinde bir ey trdar gibi oldu. Arthur bakmaya gitti ve kk kanatl iri bir kannca fark etti. Daha gl kazmak iin eneklerinde ince bir dal tutuyordu. Karncalarn Devrimi / F:28 434 eri girmesine izin verilmesini istedi. Alnnda san bir iaret seiliyordu ve ihtiyarn yz aydnland. 103. 103. geri dnmt. - Merhaba 103. dedi heyecanla. Demek szn tuttun, geri dndn. Kzl karnca, onun iitsel szlerini belli ki anlamyordu, ama At-hur'un azsal kokularn alnca, antenlerini geliigzel sallad. - stelik artk kanatlarn da var, diye hayran kald ihtiyar adam. Ah! Birbirimize anlatacak ok ey olmal. 103.'y ihtiyatla parmaklar arasna ald ve Rozet Ta'na kadar gtrd. Tm piramit sakinleri, 103.'nn rahat rahat yerletii ve eskiden olduu gibi antenlerini kavanozun saplarna temas ettirdii makinenin etrafnda topland. - Merhaba 103. Makine czrdad ve sonunda sentetik ses cevap verdi: - Selamlar Arthur! Arthur, cokulu gzlerini tekilere dikti ve onlardan ekranlarnn bana dnmelerini istedi. Hepsi de bu bulumann ihtiyar altst ettiini anlad ve uzaklat. Karncay dinleyenin tek kendisi olduundan emin olmak iin, Arthur diyofonik bal takt ve birlikte, srlann birbirlerine atlar. AFStKLOFEDt FARKLI MTTEFlKLERtMlZ: Tarihte insanlarla hayvanlar arasnda pek ok kez askeri ibirlii sz konusu olmutur. stelik, birinciler ikincilerin fikrini sormak zahmetine bile girmemilerdir. Szgelimi, kinci Dnya Sava srasnda Sovyetler anti-tank kpekler yetitirdi. Mayn kuatlm kpeklerin grevi dman tanknn altna sokulup patlatmakt. Sistem ok iyi ilemedi nk kpekler hemen sahiplerinin yanna dnmek eilimi gsteriyorlard. I943'te, Doktor Louis Feiser, minyatr yangn bombalar ile donatlm yarasalar Japon gemilerine saldrtmay dnd. Japon kamikazelere, Mttefiklerin cevab olacakt. Ama Hiroima'dan sonra bu silahlar kullanmdan kalkt. 435 1944te ngilizler ayn ekilde patlayc dolu kk uaklar kullanmada kedilerden yararlanmay tasarlad. Sudan korkan kedilerin aletlerini uak gemilerine ynlendireceklerini dnyorlard. Ama hi de yle olmad. Vietnam Sava srasnda, Amerikallar Vietkonglar'm zerine bomba yadrmakta gvercinler ve akbabalardan yararlanmay denedi. Yine baarsz oldular.

nsanlar hayvanlar asker olarak kullanmay braknca, onlardan casus olarak yararlanmaya kalkt. rnein, CIA Souk Sava srasnda, phelileri dii hamambcei hormonu perippalon B ile izleme deneylerine giriti. Bu madde, erkek hamambcei iin o kadar tahrik edicidir ki ona ulamak iin kilometrelerce yolu katedebilir. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. DURUM DEERLEHDRMES O gn, Arthur ve 103.'nn birbirlerine ne sylediklerini kimse bil* miyor. Laboratuvarndan neden katn karnca ona aklam olmalyd. Arthur da ondan Parmaklarn piramide ikinci saldrlarnda birliklerinin piramidi korumas iin kalmalarn istemi olmalyd. 103. ona iki dnya arasnda ibirlii projesinin ne durumda olduunu sormutur. HAVARLERM LETM Darda, on iki gen kif, tepenin doruunda, her birinin merkezinde bir kz bulunan on iki kamp kurdular. Her kamp yerinde, on ikilerden biri btn gece boyunca, insan yuvasnn iinde olabilecek eylere dair dncelerini anlatt. Hepsi de 103.'nn u yanlarna yanar yanamaz yere ylan, diyalog kurmaktan aciz et yn gibi olmayan, konumay bilen Tannlar'a ulatn dnyordu. Prens 24: - Prenses 103. u anda Parmaklar ve Karncalar arasnda bozulmaz bir antlama yaplmasn istemek zeredir, diyor herkesi yattrmak iin. u anda belki yaplmtr bile. 436 Sabah, koltuk denekleri zerinde ykselen 5. ilk sesleri alglyor. Kanatlar kamp yerlerinin stndeki havay harmanlyor. Uzaktaki bu kocaman eekarlarnn bir tehlike oluturduunu hemen anlyor, ama asit fkrtma menzilinin dnda, ok yksekte uuyorlar. Karnca topularn atlar yirmi santimetreden daha teye gitmiyor ve bu eekanlar karnca antenlerinden yirmi santimetreden daha uzaktalar. Piramidin video ekranlarnda, tehlike ok daha artcyd. Minik uan robot karncalara, gvenlik gleri kocaman helikopterlerle karlk veriyordu. Bu, genel olarak tarmsal ilalamada kullanlan helikopter tipiydi. 103.'y birliklerini alarma geirmesi iin gndermek iin vakit ok geti. Birliklerin zerine sar kristalden asit yamuru yayordu. Zehir kristalleri dediinde, korkun ac veriyor. Kabuklar eriyor, otlar eriyor, aalar eriyor. Helikopterler, son derece youn yaprak dkc ve bcek ldrc bir karm boaltyor. Yuvadakiler kuduruyorlard. Milyonlarca karnca insanlarla antlama yapmak iin gelmiti ve kendilerini savunacak hibir olanaklan olmadan lyorlard. - Bunu yapmalarna izin veremeyiz! diye haykrd Arthur. Demek btn abalan bu kymla topraa gmlecekti. Prenses 103. olay kk kontrol ekrannda izliyordu ve bir ey anlamyordu. * - ldrm bunlar, diye mrldand Julie. - Hayr, korkuyorlar, hepsi bu, diye cevap verdi Leopold. Jonathan Wells yumruklarn skt: - Neden insanlarn yeni olan, farkl olan tanmasn engellemek iin hep almaz gler dikerler. evremizdeki yaratklar ille de dilim dilim kesilmi ve mikroskop lameline yaptrlm olarak m incelemek zorundayz! O anda, her yerde hayat mahveden sar svy gzetleyen Arthur, insan olmaktan utan duydu. Kararllkla ve kesin olmak isteyen bir sesle: - Bu kadar yeter, dedi. Yeterince elendiler. Gidelim ve bu kym durduralm. Hep birlikte, tnelde ilerlediler, piramitten ktlar ve gvenlik glerine teslim oldular. Hibiri duraksamad. Baka seenek yoktu. Artk tek bir umutlan vard: Teslim olarak, zehir saan helikopterler balesini belki durdurabilirlerdi. 437 HAYVANSAL FEROMOM: KORRtDA Salyac: 10. Korrida: Parmaklar leilerin en glsdr.

Yine de. zaman zaman kukuya der, bunu kantlamak arzusu duyarlar. O zaman, 'korridalar" dzenlerler. Bu insann en gl grd hayvan olan boa ile karlat acayip bir trendir. Saatler boyunca, boa sivri boynuzlaryla, insan ince metal bir mzrakla dvr. Her zaman Parmak galip gelir, galip gelen boa olsa bile, serbest braklmalar ngrlmemitir. Korridann kurallar, Parmaklama doann galipleri olduklarn hatrlama frsat verir. fkeli ar bir boay ldrerek, kendisine btn hayvanlarn efendisi unvann yeniden tanr. DURUMA ay sonra duruma vard. Fontainebleau Adalet Saraynn ar ceza mahkemesi oturma salonu kalabalkt. Sanklarn zafer saatlerinde yanlarnda olmayan btn insanlar, lme mahkmiyetlerini grmeye gelmilerdi. lk defa, ulusal televizyon ekim iin gelmiti. Belli bal alt televizyon kanal oradayd. Devrimin baarsna tank olmamlard, idamlarna tank olmaya gelmilerdi. Seyirciler iin, yenilgi zaferden her zaman daha ilgin ve telejeniktir. Sonunda, Karncalar Devriminin elebalarn ve ormandaki piramidin deli bilginlerini ele geirmilerdi. Aralarnda eski bir Aratrma Bakannn, Asyal gzel bir melez kzn, hasta bir ihtiyarn bulunmas durumaya folklorik bir yan katyordu. Gazeteciler, kameramanlar, fotoraflar ititiler. zleyici sralar hnca hn doluydu ve insanlar adalet saraynn kaps nnde itiip kakyorlard. - Bayanlar, baylar... Mahkeme heyeti, diye haber verdi mbair. Bakan, iki yannda yardmclar ve arkasnda savcyla ieri girdi. Ktip ve dokuz jri yesi oktan yerlerini almt. Bir bakkal, bir emekli, bir posta memuru, bir kpek ssleyicisi, mterisiz bir operatr, bir ilan datcs, raporlu bir ilkokul retmeni, bayan bir muhasebeci ve bir halla. Hepsinin kokular farklyd. 438 Mbair tutuk bir biimde bildirdi: - Savclk, Karncalar Devrimi denilen toplulua ve onlarla ortaklk kuran orman piramidinin sakinleri denilen fesatlara kar. Yarg, durumann byk olaslkla uzun sreceinin bilincinde, rahata tahtna kuruldu. Salar beyaz, sakal krld ama zenle dzeltilmiti, burnunun stne yarmay biimindeki gzlklerini yerletirmiti. Her eyiyle adaletin grkemini yanstyordu, kiisel karlarn ok stnde uuyordu. ki yardmcs saygdeer bir yatalard ve iki el blot arasnda oyalanmaya gelmie benziyorlard. birden, ok dekolte bir cb-beye brnm, gzleri bal, elinde bir terazi tutan gen bir kadn biiminde gsterilen Yryen Adalet heykelinin bulunduu karaaatan uzun bir masada yerlerini aldlar. Ktip doruldu ve etrafn drt polisin sard sanklarn yoklamasn yapt. Toplam yirmi sekiz kiiydiler. Karncalar Devriminin yedi elebas, Ansiklopedi nin birinci cildinin on yedi kiisiyle, ikinci ciltten drt kii vard. Mahkeme bakan sanklarn avukatnn nerede olduunu sordu. Ktip, sanklardan Julie Pinson'un avukatlk yapmak niyetinde olduunu ve teki sanklarn bunu kabul ettikleri cevabn verdi. - Julie Pinson hanginiz? Ak gri gzl bir gen kz elini kaldrd. Bakan, savunmaya ayrlan krsde yerini almaya davet etti. iki polis, kamasna kar nlem almak iin hemen etrafn sardlar. Polisler gle yzl ve sempatiktiler. "Aslnda" dedi Julie kendi kendine, polisler av srerken vahi insanlar nk grevlerini yerine getirememekten korkuyorlar. Ama avlann ele geirdiklerinde, daha sevimli insanlar oluyorlar." Julie, izleyiciler arasnda annesini arad, onu nc srada kefetti ve bayla ona bir iaret gnderdi. Annesi avukat olmak iin hukuk okumasn istemiti hep, Julie, diplomasz savunma srasnda bulunmaktan olduka honuttu. Bakan fildii tokman tahta masaya vurdu.

- Oturum almtr. Ktip, iddianameyi okuyunuz. Adam, nceki olaylarn ksa bir zetini yapt. Ayaklanmaya dnen konser, polisle kapma, liseyi igal, ar hasar, ilk yaralanmalar, elebalarn ka, ormanda kovalamaca, piramide snma, son olarak onlar tutuklamakla grevli polisin lm. lk olarak Arthur ifade vermeye arld. - Arthur Ramirez'siniz, altm yandasnz, tccarsnz, Fonta-inebieau'de Phoenix sokanda oturuyorsunuz, yle mi? 430 - Evet. - Evet sayn bakan, deyiniz. - Evet, sayn bakan. - Bay Ramirez, geen on iki martta, silah ola^k uan karnca biiminde, minik bir katil robot kullanarak Bay Ga^on Pinson'u katlettiniz. Bu uzaktan gdml katil robot arayc ba^,Kl bir fzeye benziyor ve dolaysyla beinci kategoriden bir silal) <?larak snflandrlmtr. Bu iddialara ne cevap vereceksiniz? Arthr eliyle nemli alnn sildi. Ayakta dikilnleh bu hasta ihtiyar adam yoruyordu. - Hibir ey. Onu ldrdm iin zgn^. Ben sadece onu uyutmak istiyordum. Anesteziklere kar alerjisi ^lduunu bilmiyordum. - nsanlara robot sineklerle saldrmay norm^ mi buluyorsunuz? diye alay ederek sordu savc. - Uzaktan gdml uan karncalar, diye dze|tti Arthur. Uzaktan gdml srnen kannca modelinin gelitirilmij sz konusu. Ben ve arkadalarm merakllar ya da ormanda gezer^r tarafndan rahatsz edilmeden, huzur iinde almaya nem ve^yorduk, anlarsnz. Karncalarla konumak ve kltrlerimiz araS|fida bir ibirliine ulamak amacyla bu piramidi kurduk. Bakan ktlarn kartrd. - Ha evet. Koruma altna alnm, ulusal doga pir parkn gbeinde, izinsiz yasad inaat. Daha da kartrd. - Burada, o ok deer verdiiniz huzurunuz ijr, kamu dzeniyle grevli bir memurun, Komiser Maximilien Linatfin boynuna saldrmak zere uan karncalarnzdan birini gndermekle ikinci bir su ilediinizi gryorum. Arthur dorulad. - O, piramidimi yok etmek istiyordu. Bu bir t^eru mdafayd. - Uan kk robotlarla insanlar ldrmeH jin her eyi kant gstermekte saknca grmyorsunuz, diye savc Rikkatini ekti. O zaman, Arthur iddetli bir ksrk nbeti^ sarsld. Artk ko-nuamyordu. iki polis onu sanklar blmne c^trd. zerine endieyle eilen dostlarnn arasna yld kald. Ja^ues Meiies, acilen doktor istemek iin ayaa kalkt. Grevli doktor k<?up geldi ve sann az sonra devam edebileceini, ama onu fazl^ yormamak gerektiini belirtti. - Sradaki sank: David Sator. 438 Mbair tutuk bir biimde bildirdi: - Savclk, Karncalar Devrimi denilen toplulua ve onlarla ortala lk kuran orman piramidinin sakinleri denilen fesatlara kar. Yarg, durumann byk olaslkla uzun sreceinin bilincinde, rahata tahtna kuruldu. Salar beyaz, sakal krld ama zenle dzeltilmiti, burnunun stne yarmay biimindeki gzlklerini yerletirmiti. Her eyiyle adaletin grkemini yanstyordu, kiisel karlarn ok stnde uuyordu. ki yardmcs saygdeer bir yatalard ve iki el blot arasnda oyalanmaya gelmie benziyorlard. birden, ok dekolte bir cb-beye brnm, gzleri bal, elinde bir terazi tutan gen bir kadn biiminde gsterilen Yryen Adalet heykelinin bulunduu karaaa-tan uzun bir masada yerlerini aldlar. Ktip doruldu ve etrafn drt polisin sard sanklarn yoklamasn yapt. Toplam yirmi sekiz kiiydiler. Karncalar Devriminin yedi elebas. Ansiklopedi 'nin birinci cildinin on yedi kiisiyle, ikinci ciltten drt kii vard.

Mahkeme bakan sanklarn avukatnn nerede olduunu sordu. Ktip, sanklardan Julie Pinson'un avukatlk yapmak niyetinde olduunu ve teki sanklarn bunu kabul ettikleri cevabn verdi. - Julie Pinson hanginiz? Ak gri gzl bir gen kz elini kaldrd. Bakan, savunmaya ayrlan krsde yerini almaya davet etti. ki polis, kamasna kar nlem almak iin hemen etrafn sardlar. Polisler gle yzl ve sempatiktiler. "Aslnda" dedi Julie kendi kendine, polisler av srerken vahi insanlar nk grevlerini yerine getirememekten korkuyorlar. Ama avlarn ele geirdiklerinde, daha sevimli insanlar oluyorlar." Julie, izleyiciler arasnda annesini arad, onu nc srada kefetti ve bayla ona bir iaret gnderdi. Annesi avukat olmak iin hukuk okumasn istemiti hep, Julie, diplomasz savunma srasnda bulunmaktan olduka honuttu. Bakan fildii tokman tahta masaya vurdu. - Oturum almtr. Ktip, iddianameyi okuyunuz. Adam, nceki olaylarn ksa bir zetini yapt. Ayaklanmaya dnen konser, polisle kapma, liseyi igal, ar hasar, ilk yaralanmalar, elebalarn ka, ormanda kovalamaca, piramide snma, son olarak onlar tutuklamakla grevli polisin lm. lk olarak Arthur ifade vermeye arld. - Arthur Ramirez'siniz, altm yandasnz, tccarsnz, Fonta-inebleau'de Phoenix sokanda oturuyorsunuz, yle mi? w^ 439 - Evet. - Evet sayn bakan, deyiniz. - Evet, sayn bakan. - Bay Ramirez, geen on iki martta, silah olarak uan karnca biiminde, minik bir katil robot kullanarak Bay Gaston Pinson'u katlettiniz. Bu uzaktan gdml katil robot arayc balkl bir fzeye benziyor ve dolaysyla beinci kategoriden bir silah olarak snflandrlmtr. Bu iddialara ne cevap vereceksiniz? Arthur eliyle nemli alnn sildi. Ayakta dikilmek bu hasta ihtiyar adam yoruyordu. - Hibir ey. Onu ldrdm iin zgnm. Ben sadece onu uyutmak istiyordum. Anesteziklere kar alerjisi olduunu bilmiyordum. I- nsanlara robot sineklerle saldrmay normal mi buluyorsunuz? diye alay ederek sordu savc. - Uzaktan gdml uan karncalar, diye dzeltti Arthur. Uzaktan gdml srnen karnca modelinin gelitirilmii sz konusu. Ben ve arkadalarm merakllar ya da ormanda gezenler tarafndan rahatsz edilmeden, huzur iinde almaya nem veriyorduk, anlarsnz. j Karncalarla konumak ve kltrlerimiz arasnda bir ibirliine ' ulamak amacyla bu piramidi kurduk. Bakan ktlarn kartrd. - Ha evet. Koruma altna alnm, ulusal doal bir parkn gbeinde, izinsiz yasad inaat. Daha da kartrd. - Burada, o ok deer verdiiniz huzurunuz iin, kamu dzeniyle ! grevli bir memurun. Komiser Maximilien Linart'n boynuna saldrmak zere uan karncalarnzdan birini gndermekle ikinci bir su ilediinizi gryorum. | Arthur dorulad. K - O, piramidimi yok etmek istiyordu. Bu bir meru mdafayd. H - Uan kk robotlarla insanlar ldrmek iin her eyi kant B gstermekte saknca grmyorsunuz, diye savc dikkatini ekti. W O zaman, Arthur iddetli bir ksrk nbetiyle sarsld. Artk ko-B nuamyordu. ki polis onu sanklar blmne gtrd. zerine en-B dieyle eilen dostlannn arasna yld kald. Jacques Melies, acilen H doktor istemek iin ayaa kalkt. Grevli doktor koup geldi ve sann n az sonra devam edebileceini, ama onu fazla yormamak gerekti-m ini belirtti. B - Sradaki sank: David Sator. 440

David, bastonun yardm olmadan, srt halka dnk, yargcn nnde yer ald. - David Sator, on sekiz yanda, liseli. Karncalarn Devrimi'nin stratejisti olmakla sulanyorsunuz. Elimizde sizi bir generalin ordusunu ynettii gibi gsterici birliklerini ynetirken gsteren fotoraflar bulunuyor. Kendinizi Kzl Ordu'yu yeniden diriltmek zere olan yeni Troki mi sanyorsunuz? David'in cevap verecek zaman olmad. Yarg devam etti: - Bir karnca ordusu kurmak istiyordunuz, yle mi? imdi, jriye neden hareketinizi bcekleri taklit zerine kurduunuzu aklayn. - Rock grubumuza bir crcr bcei kattmzda, bceklerle ilgilenmeye baladm. Gerekten iyi bir mzisyendi. Salonda glmeler oldu. Bakan, sessiz olunmasn istedi. Ama David bocalamad. - Bireyden bireye iletiim kuran crcr bceklerinden sonra, her ynde iletiim kuran karncalar kefettim. Bir karnca yuvasnda, her birey heyecanlarn kannca yuvasndaki herkesle paylar. Tam bir dayanma vardr. Karncalar, daha biz dnyada yokken, insanlarn binlerce yldr ulamak istedii eyi baardlar. - Hepimizin antenleri mi olsun istiyorsunuz? diye sordu savc, alay ederek. Bu kez salondakiler glmelerini tutamadlar ve David cevap vermek iin salonun sakinlemesini bekledi: - Bizlerin de karncalarnki kadar etkin antenlerimiz olsayd, sanyorum bu kadar yanlg, yanl anlama, ters anlama ve yalan olmazd. Bir karnca yalan sylemez, nk yalan sylemenin yararn dnecek yetenekte deildir. Ona gre, iletiim, bilgiyi bakalarna aktarmaktr. izleyiciler mrldanarak tepki gsterdi ve yarg Fildii tokman vurdu. - Sradaki sank: Julie Pinson. Siz Karncalar Devrimi'nin Pasiona-ria's ve elebas oldunuz. Byk zarar ziyan dnda, nemli yaralanmalar da oldu. Bunlardan biri de Narcisse Arepo. - Narcisse'in durumu nasl? diyerek gen kz szn kesti. - Burada siz soru soramazsnz. Kald ki nezaket ve kural bana "Sayn Bakan" diye hitap etmenizi gerektiriyor. Bunu daha birka dakika nce su ortaklarnzdan birine hatrlatmtm. Matmazel, hukuki prosedr konusunda cahilsiniz gibi geldi bana. Profesyonel bir avukatnzn olmas hem sizin, hem dostlarnzn yararna olacaktr. - Sizden beni balamanz rica ediyorum, sayn bakan. Yarg yumuamaya raz oldu, tonton bykbaba tavrlar taknd. 441 - Pekl. Sorunuzun cevabna gelince, Bay Marcisse Arepo'nun durumunda bir deime yok. Bu durumda olmas sizin yznzden. - Ben her zaman iddetsiz devrimi savundum. Bana gre, Karncalar Devrimi fikri bir araya gelince dalan deviren kk iddiasz eylemlerin birikimiyle eanlamldr. Julie, hi olmazsa onu ikna etmek iin annesine dnd ve onay-larcasna ban sallayan tarih retmenini fark etti. Durumaya liseden gelen tek retim yesi o deildi. Matematik, iktisat, jimnastik, hatta biyoloji retmenleri oradayd. Sadece felsefe ve Almanca retmenleri yoktu. - yi de bu karncalar sembol neyin nesi? diye srar etti bakan. Basn srasnda gazeteciler kalabalktlar. Bu kez, geni bir dinleyiciye ulama olana vard. Bahis bykt. Szcklerini iyi semesi gerekiyordu. - Karncalar, yurttalarnn herkesin refaha katkda bulunma istemi ile hareket ettikleri bir toplum oluturur. - airane bir bak elbette, ama gereklikle ilgisi yok, diyerek savc szn kesti. Karnca yuvas tam bir bilgisayar ya da amar makinesi gibi iler. Orada zek ya da bilin ararsak bouna vakit kaybederiz. Burada genetik olarak belirlenmi davranlar sz konusudur. Basn sralarnda hayhuy. Hemen karlk vermek gerekiyor. - Bizlerin asla ulaamayacamz toplumsal bir baarya ulatklar iin karnca yuvalarndan korkuyorsunuz. - Bu militer bir dnyadr. - Hi de deil. Tam tersine, herkesin cannn istedii zaman istediini yapt, efsiz, generalsiz, rahipsiz, bakansz, polissiz, basksz bir hippi topluluuna benzer.

- Sizce kannca yuvalarnn srr nedir o halde? diye sordu iyice meraklanan savc. - Sr falan yok, dedi Julie sakince. Karncalann davrantan karmaktr. Onlar, dzenli bir sistemden ok daha iyi ileyen dzensiz bir sistem iinde yaarlar. - Anarist! diye bard salondakilerden biri. - Siz anarist misiniz? diye sordu bakan. - Eer bu szck efsiz, aamasz, akl hocasz, cretlere zam vaadi, lmden sonra cennet vaadi olmayan bir toplumda yaamann mmkn olduu anlamna geliyorsa, ben anaristim. Gerekte, gerek anarizm, yurttalk anlamnn zirvesidir. Oysa, kanncalar binlerce yldr bu ekilde yayor. 442 Birka slk, birka alk, dinleyiciler blnmt. Jri yeleri notlar alyordu. Savc, kara yenlerini yel deirmeni gibi dalgalandrarak dikildi. - Aslnda, btn bu muhakemeniz karncalar toplumunu taklit edilecek bir rnek olarak almak gerektii eklinde zetlenebilir. Sylediiniz bu mu? - yi yanlarn almak, kt yanlarn brakmak gerekir. Pek tabi, baz noktalarda, her eyi inceledii iin yerinde sayan toplumumuzun yardmna koabilirler. Deneyelim, sonu verdiini greceksiniz. Yrmeyecek olursa, baka rgtlenme sistemleri deneriz. Belki de topluluk halinde daha iyi yaamay bize yunuslar, maymunlar ya da srcklar retecektir. Bak sen, Marcel Vaugirard da oradayd. lk kez, bir gsteriye katlyordu. Yoksa iarnda bir deiiklik mi yapt diye merak etti: "nsan bilmedii eyler hakknda daha iyi konuur." - Yine de, karnca yuvalarnda herkes almak zorundadr. Bunu zgrlk anlaynzla nasl badatryorsunuz? diye sordu bakan. - Bir yanl daha. Bir sitede karncalarn sadece % 50si etkin olarak alr. % 30'u, kendini temizleme, tartma vb. gibi retici olmayan etkinliklerde bulunur. % 20si ise dinlenir. Mthi olan u: % 50 tembeliyle, hibir polisi, hibir hkmeti, hibir be yllk plan olmadan, karncalar bizden daha etkin olmay ve kentleriyle ok daha fazla uyum iinde yaamay baarrlar. Karncalar, hem hayranlk uyandrr, hem rahatsz eder, nk bir toplumun iyi ilemesi iin basky ihtiya olmadn bize gsterirler. Salonu bir onaylama mrldanmas dolat. Yarg sakaln svazlad. - Bir karnca zgr deildir. Kokusal bir arya biyolojik olarak cevap vermek zorundadr. - Peki siz? Cep telefonunuzla ne yapyorsunuz? Aama olarak stleriniz, onunla sizi nerede olursanz bulup itaat etmek zorunda kaldnz emirler vermiyorlar m? Arada ne fark var? Yarg gzlerini havaya kaldrd. - Bu kadar bcekler toplumu savunmas yeter. Jri yeleri bu konuda bir fikir edinecek kadar dinlediler. Oturabilirsiniz, Matmazel. Sradaki sana geelim. Her hecede taklarak, gzleri fiinde, skt: - Ji... vvoong... Choi. Koreli, sank sandalyesine geti. - Bay Ji-woong Choi, szde Karncalar Devriminizin ykc dncelerini dnyann hemen her yanna yayan bir bilgisayar ag kurmakla sulanyorsunuz. us Korelinin yz bir glmsemeyle sslendi. Jride, hanmlar ilgi gsterdiler. Raporlu bayan ilkokul retmeni trnaklarn incelemeyi, metro kontrolr hanm masay tklatmay brakt. - yi fikirler, dedi Ji-woong, olabildiince geni bir biimde yaylmaya layktr. - Karncalarn propagandas myd? dedi savc. - nsan d bir dnce biiminden esinlenerek insan dncesini yeniden biimlendirmek, balant kurduklarmzn ok houna gitti. Savc, yine yenlerini savurarak dikildi. - Sayn jri yesi bayanlar ve baylar, iyi duydunuz. Sank, sahte fikirleri empoze ederek, toplumumuzun temellerini kazmak niyetindeydi. nk, karnca

toplumu bir kastlar toplumu deil de nedir? Karncalar, ii, asker ya da cinsiyetli olarak doarlar ve hibir durumda, kendilerini bekleyen yazglarn deitiremezler. Toplumsal devingenlik, liyakat, hibir ey yoktur. Dnyann en eitsizliki toplumudur. Korelinin yznde iten bir nee belirdi. - Karncalarda, bir iinin aklna bir fikir geldiinde, bundan evresindekilere sz eder. tekiler fikrini test eder ve doru olduu yargsna varrlarsa, gerekletirirler. Bizde, bir sr diplomanz yoksa, belli bir yaa gelmemiseniz, iyi bir toplumsal kategoriye ait deilseniz kimse fikrinizi ifade etmenize izin vermez. Bakan, ayaklanmaya tevik eden bu ocuklara bir krs sunmak niyetinde deildi. Salondaki dinleyiciler gibi jri yeleri de, gen adamn kantlarn biraz fazla ilgiyle izliyordu. - Sradaki sank, Francine Tenet. Matmazel, sizi bu Karncalarn Devrimini desteklemeye ne itti? Sansn gen kz, sklganln zerinden atmaya alt. Mahkeme salonu konser salonundan ok daha etkileyiciydi. Cesaretini toplamak iin, Julie'ye bir gz att. - Tpk dostlarm gibi, sayn bakan... - Biraz daha yksek sesle, jri yeleri sizi iitsinler. Francine boazn temizledi: -Tpk dostlarm gibi, sayn bakan, hayal gcmzn ufkunu bytmek iin baka toplum rneklerine ihtiyacmz olduu grndeyim. Kanncalar, kendi dnyamz anlamann en iyi yolu. Onlar incelerken, aslnda kendimizi minyatr olarak inceliyoruz. Kentleri kentlerimize, yollar yollarmza benziyor. Bak amz deitirmemizi salyorlar. Sadece bu yzden, Kanncalar Devrimi fikri houma gidiyordu. / 444 Savc, dosyalarndan tomar tomar ktlar kard ve inanla sallad. - Sanklarn dinlenmesine geilmeden nce, gerek bilim insanlarndan, karnca uzman bcekbilimcilerden bilgiler edindim. Bilim insan tavrlaryla, devam etti: -Sayn jri yeleri, bayanlar ve baylar, inann bana, karncalar sanklarmzn dedii gibi hi de nazik ve yce gnll hayvanlar deildir. Tam tersine, karnca toplumlar srekli sava halindedir. Yz milyon yldr, dnyann her yerine daldlar, neredeyse btn ekolojik yuvalan igal ettiklerinden, daha imdiden gezegenin sahipleri olduklarn bile syleyebiliriz. Smrgeletirmedikleri bir buzullar kald. Savunma srasndan Julie ayaa kalkt. - u halde, sayn savc, karncalarn herhangi bir yeri fethetmeye ihtiyalar olmadn kabul ediyorsunuz. -yle. Kald ki bir uzayl aniden gezegenimize inse, insandan ok karncaya rastlama ans olurdu. - ... Ve ona yeryz nfusunun temsilcisi olarak hitap ederdi, diye tamamlad Julie. Salonda glmeler. Mahkeme bakan durumalarn gidiinden sklmt. Oturumun bandan beri, karncalardan ve karnca toplumlarndan sz edilmiti. Sorgulamalann lisedeki vandalizm, ayaklanma ve zellikle de polisin lm gibi somut alanlara getirilmesini tercih ederdi. Ama savc, bu lgn fikirli ocuklarn oyununa gelmiti. Bu garip duruma, jrinin byk ilgisini ekmi gibi grnyordu. stelik, meslekta savc, erinmemi uzmanlardan bilgi toplamt ve taze bilgilerini sergilemek niyetindeydi. - Kanncalar her yerde bize kar savamaktalar, diye devam etti savc cokuyla. Elimde kannca sitelerinin bir araya toplandn kantlayan belgeler var. Mbair kopyalar jri yelerine ve sayn basn mensuplarna datn. Bu olayn nedeni henz bilinmiyor, ama bu koalisyonun nfuzlarn daha bir arttraca bariz. Her yerde, mantar gibi karnca kentleri bitiyor. Girmedikleri yer kalmad. Betonda bile yuva aabiliyorlar. Hibirimizin mutfa gvenlikte deil. Julie sz istedi.

- Mutfaklanmzda ne varsa topraktan gelmedir. Toprak ocukla-nndan hangisine zenginlik sakladn asla belirlememitir. Kannca-lara deil de insanlara vermesi iin hibir neden yok. - Samalklar iinde yzyoruz, diye haykrd savc. Matmazel Pin-son, imdi de hayvanlarn mlkiyet hakkndan sz etmek istiyor. Balamken, neden bitkilerin ve minerallerin mlkiyet hakk olmasn. Her neyse, karnca kentleri her yeri igal ediyor, dedi zaman kazanmak iin. 445 Julie cevab yaptrd: -Kentlerine hayran olursunuz. Hibir trafik kural olmad halde, tkanmalar olmaz. Birbirlerini grr ve mmkn olduunca az rahatsz etmek iin, uyum gsterirler. Daha da olmazsa, yeni bir koridor kazarlar. Gvensizlik yoktur, nk aralarnda tam bir yardmlama vardr. Sefil varolar yoktur, nk sefil yoktur. Hi kimse bir eye sahip deildir, kimse plak dolamaz. Kirlilik yoktur, nk etkinliklerinin te biri ykamaya ve yeniden kullanma kazanmaya dayanr. Ar nfus yoktur, nk kralie, sitenin gereksinimlerine gre yumurtalarn niceliini ve niteliini dzenler. Savc, ona meydan okurcasna kt: - Bcekler hibir bulu yapmamlardr! Kaytlara gein, ktip. - Msadeniz olursa sayn ktip, yazacaklarnz bcekler sayesinde kaytlara geecektir. nk kad bir bcek bulmutur. sterseniz, bunun nasl olduunu size aklayabilirim. Olay, I. Yzylda in'de geti. Sarayn hadm Tchouen, yabanarlarnm kk bir odun parasn aldklarn, inediklerini ve salyaladklarn fark etmiti. Aklna onlar taklit etmek geldi. Bakann can gerekten bu yolu izlemek istemiyordu. - Karncalarnzn polisimizi ldrdklerini hatrlatrm. - Onlar karncalar ldrmediler, inann bana, sayn bakan. Piramitteki kontrol ekrannda btn olanlar grdm. Polisler, zerlerini kaynayan bir kitlenin rttn grnce, korkudan ldler. Onlar hayalleri ldrd. - nsanlarn stn karncalarla rtmek size zalimce gelmiyor mu? - Zalimlik insana has bir zelliktir. Nedensiz ac ektiren, srf bakasnn ac ektiini seyretmenin zevki iin can yakan tek hayvan insandr. Jri yeleri de ayn grteydiler. Karncalarn zevk iin deil, gereksinimden ldrdklerini onlar da karmak bir biimde hissediyorlard. Yine de duygularn aa vurmaktan sakndlar. Bakan onlar bu konuda uyarm olmalyd. zlenimlerini asla belli etmemeliydiler. Fazladan bir sz, onayn ya da kzgnln belli etme durumann feshine yol aabilirdi. Jri yeleri yzlerinden bir ey okunmamasna dikkat ettiler. Bakan, Szmak zere olan yardmclarn dirseiyle uyandrd ve onlarla bir sre grt. Komiser Maximilien Linart' tank sandalyesine ard. 446 - Komiser, gerek Fontainebleau Lisesine, gerekse piramide saldr srasnda gvenlik glerinin banda siz bulundunuz. - Evet, sayn bakan. - polis ldnde oradaydnz. Bize hangi koullarda ldklerini anlatabilir misiniz? - Adamlarm bir dman karncalar dalgas altnda kaldlar. Onlar karncalar katletti. Gerekten de btn sulularn sank sralarnda hazr bulunmamasndan znt duyuyorum. - Narcisse Apero'u sylemek istiyor olmalsnz, ama zavall olan hl hastanede. Komiserin yz tuhaflat. - Hayr, gerek katilleri, bu szde devrimin gerek elebalarn kastediyorum. Kanncalar... diyorum. Mahkeme salonunda uultular. Bakan bir kan att, sonra sessizlii salamak iin fildii tokman kulland. - Dncenizi aklayn, komiser. - Piramit sakinleri teslim olduktan sonra, cinayet yerindeki karncalarn tmn torbalara doldurduk. Polisleri onlar ldrd. Onlarn mahkemeye karlp, yarglanmalar normal olurdu.

imdi, yardmclara aralarnda tartyorlard, yarglama usul ve kazai itihat sorunlar konusunda farkl grte gibi grnyorlard. Yarg ne doru eildi ve alak sesle: - Bu karncalar hl hapis tutuyor musunuz? dedi. - Tabi, sayn bakan. - Ama Fransz hukuku hayvanlara uygulanyor mu? diye sordu Ju-lie. Komiser ona kar kt, kantnn geersiz olduunu gsterdi. - Gemite ok ak hayvan durumalar olmutur. Mahkemenin bu konuda baz kukular olabileceini dnerek, bunlarn asl nshalarn yanmda getirdim. Ar bir dosyay bakann masasnn stne brakt. Yarglar nlerindeki kaln dosyaya baktlar ve uzun uzun mtalaa ettiler. Sonunda bakan tokman gmletti. - Oturuma ara verilmitir. Komiser Linart'n talebi kabul edilmitir. Oturuma yarn devam edilecek. Karncalarla. 447 ANSKLOPED HAYVAn DURUMALARI: teden beri, hayvanlar insanlarn adaletiyle yarglanmaya layk grlmlerdir. Fransa'da, daha 12. Yzylda, eitli bahanelerle eekler, atlar ya da domuzlar ikenceye maruz kalr, aslr ve afaroz edilirdi. 1120'de Laon Piskoposu ve Valence piskopos naibi, tarlalara verdikleri ziyan cezalandrmak iin trtllar ve tarla sanlarn afaroz ettiler. Savigny adaletinin arivlerinde, be yanda bir ocuun lmnden sorumlu bir dii domuzun durumasnn zabtlar vardr. Dii domuzla, somak-lar hl kanla rtl alt yavrusu cinayet yerinde bulunmutu. Su ortaklar mydlar? Dii domuz, meydanda arka ayaklarndan asld. lncye kadar orada sallandrld. Yavrularna gelince, bir kylnn yannda, gzetim altnda tutuldular. Saldrgan davranlar gstermediklerinden, yetikin yaa gelince, "normal olarak" yemek zere bymelerine izin verildi. 1474'te, Basel'de, svire'de, sars olmayan bir yumurta yumurtlad iin byclkle sulanan bir tavuun durumasna tank olundu. Tavua bir avukat verildi, avukat bunun istem d bir eylem olduunu savundu. Nafile. Tavuk, diri diri yaklmaya mahkm edildi. Ancak 1710da, bir aratrmac sansz yumurta yumurtlamann bir hastalk sonucu olduunu kefetti. Yine de dava dzeltile-medi. talya'da, 1519da bir kyl, tarlasn talan eden bir kstebek srsne dava at. ok iyi bir hatip olan avukatlar, bu kstebeklerin ok kk olduklarn, dolaysyla sorumluluklar olmadn, stelik ekinlerini mahveden bceklerle beslendiklerinden kyllere yararl olduklarn kantlamay baard. lm hkm, bylece davacnn tarlasndan mr boyu srlmeye evrildi. ngiltere'de, 1662de, mlkiyetindeki hayvanlara srekli tecavzden sulu James Potter kafas kesilerek lme mahkum edildi, ama yarglar, kurbanlar da su ortaklar olarak grdklerinden, bir inek, iki dii domuz, iki dve ve dii koyun da ayn cezaya arptrldlar. Son olarak, 1924te, Pensilvanya'da, Pep adnda erkek bir labrador, valinin kedisini ldrmekten mr boyu hapse mahkm edildi. Sicillenip bir cezaevine kapatld; alt yl sonra orada ihtiyarlktan ld. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. 448 DYALEKTK DERS kinci oturum. Polisler, sanklarn nne yz kadar karnca doldurulmu bir akvaryum brakmlard. Artk onlarla birlikte yarglanacaklard. Jri yeleri, tek tek gelip projektrlerin aydnlatt kavanozu incelediler. Kavanozdan kan rm elma kokusu karsnda, bunun karncalarn doal kokusu olduunu sanarak, burunlarn buruturdular. - Btn bu karncalarn adamlanma kar saldrya katldklarna mahkemeyi temin edebilirim, dedi Maximilien Linart, talebinin kabul edilmesinden ok mutluydu. Julie ayaa kalkt. Avukatlk roln imdi ok daha rahat stleniyordu ve gerekli grd her durumda sz alyordu. - Bu karncalar havasz kalyor. Camlardaki buu boulduklarn gsteriyor. Durumalardan nce lmemelerini istiyorsanz, plastik kapakta daha fazla delik amak gerekiyor.

- Ama kaabilirler! diye haykrd Maximilien. Grne baklrsa, sulularn hapiste tutmakta ve buraya kadar getirmekte epey zorluk ekmiti. - Mahkemeye karlan herkesin salna dikkat etmek mahkemenin grevidir ve bu karncalar iin de geerlidir, diye kararn bildirdi yarg. Mbairi daha fazla delik amakla grevlendirdi. Plastii delmek iin mbair bir ine, bir pense ve bir akmak ald. neyi kzannca-ya kadar stt, sonra yank kokusu yayarak plastie batrd. Julie szne kald yerden devam etti: - Karncalar bir ac hissettiklerinde ulumadklarndan, ac ekmedikleri sanlr. Ama bu doru deil. Bizler gibi onlann da bir sinir sistemi vardr ve ac ekerler. Bu da bizim egosantrizmimizin bir baka kusuru. Bir yeri ardnda lklar koparanlara acmaya altk. Balklara, bceklere ve szl iletiimden yoksun btn omurgaszlara acmak aklmzdan bile gemez. Savc, Julie'nin kalabalklar nasl coturduu anlyordu. Hitabeti ve cokusu ok ikna ediciydi. Yine de, jri yelerinden szde Karncalar Devriminin propagandasndan baka bir ey olmayan szlerini dikkate almamalarn rica etti. tiraz edenler oldu ve bakan yeniden tank Maximilien Linart'a sz vermek zere sessizlik istedi. Ama Julie'nin daha syleyecekleri vard. Karncalarn pekl konuabildiklerini, kendilerini savunduklarn ve kendilerine yklenen sulamalara cevap vermelerini salamadan onlar yarglamann normal olmadn belirtti. 449 Savc srtt. Yarg aklama istedi. O zaman, Julie Rozet Ta makinesinin varlndan bahsetti ve nasl kullanldn aklad. Komiser, gen kzn tanmlamalarna uyan bir aygta piramitte el koyduklarn dorulad. Bakan getirilmesini emretti. Yeniden oturuma ara verildi; bu arada Arthur, gazetecilerin flalar arasnda bilgisayarlardan, borulardan, parfml yag ielerinden, ayrca kromatograf ve kitle tayflerinden oluan tm gerelerini mahkeme salonunun ortasna yerletiriyordu. Julie, son ayarlamalara geerken Arthur'a yardm etti. Lisede her ie el attndan beri. Rozet Tann kullanlmasnda ok iyi bir asistan olmutu. Her ey yerletirilmiti. Mahkeme heyeti, jri yeleri, gazeteciler, hatta polisler btn bu vr zvrn alp almayacan, insanlarla karncalar arasnda bir diyaloga gerekten tank olup olmayacaklarn ok merak ediyorlard. Bakan, ilk dinlemeye geilmesini istedi. Arthur, mahkeme salonundaki klan kstrd ve yeni yeni eylerin kt bu durumann yeni yldz makinesini aydnlattrd. Mbair, kavanozdaki karncalardan birini rastgele yakalad ve Arthur onu bir deney kabna koydu, sonra iki antenle birlikte sonday oraya soktu. Bir iki anahtan daha evirdi ve her eyin hazr olduunu iaret etti. Az sonra, sentetik ve czrtl bir ses hoparlrde nlad. Bu konuan kanncayd. - MDAT!!!! Arthur baz ayarlamalar daha yapt. - mdat! karn beni buradan! Bouluyorum! diye tekrarlyordu kannca. Julie yanna bir ekmek krnts koydu. Kannca o kadar ok korkmutu ki ekmek krntsn daha bir agzllkle trtklad. Arthur, ona sorulara cevap vermeye hazr olup olmadn soran bir ileti gnderdi. Ne oluyor? diye sordu kannca makineden. - Yarglanyorsunuz, dedi Arthur. - Yarglanma nedir? - Adalet demek. - Adalet nedir? - Hakl ya da haksz olunduuna karar vermedir. - Hakl ya da haksz nedir? - yi davranldgnda hakl. Tersi olduunda haksz. Karncalarn Devrimi / F:29 450 - yi davranmak nedir?

Arthur i ekti. Piramitteyken de karncalarla diyalog kurmak, durmadan szckleri yeniden tanmlamadan mmkn deildi. - Sorun u, dedi Julie, karncalarda ahlk anlay olmadndan iyinin, ktnn, hatta adalet kavramnn ne olduunu bilmezler. Dolaysyla ahlak anlayndan yoksun olduklarndan, eylemlerinden sorumlu tutulamazlar. Bu durumda onlar doaya salmak gerekir. Yarg ve yardmclar arasnda fsldamalar. Hayvan sorumluluu davann aka can alc noktasyd. Bu yaratktan ormana gnderip onlardan kurtulmak ilerinden gemiyor deildi, ama te yandan, hayatta fazla elenceleri yoktu; gazeteciler Fontainebleau mahkemesinde grlen davalarn oturumlarna ve kahramanlarna nadiren yer verirlerdi. lk kez basnda adlar geecekti... Savc ayaa kalkt: - Btn hayvanlar sizin ilan ettiiniz kadar ahlksz deildir, dedi. Mesela, aslanlarda bir yasak olduunu biliyoruz: Maymun yemezler. Maymun yiyen bir aslan srden atlr. "Bir aslanlar ahlk" olmadan bu davran baka nasl aklarz? Maximilien, akvaryumda anne gupilerin yavrular yavrulamaz, onlara yemek iin kovaladklarn grdn hatrlad. Ayn ekilde, kpek yavrularnn anneleriyle zina yapmaya kalktklarn gzlemlediini hatrlyordu. Yamyamlk, fcur, kendi ocuklarn katletme... "tik defa Julie hakl, savc haksz, diye dnd. Hayvanlarda ahlk yok. ne ahlkl, ne ahlkszlar. Onlarda ahlk yok. Kt eyler yaptklarn alglamyorlar. te bu yzden ortadan kaldrlmallar." Rozet Ta makinesi czrdamaya balad. mdat! Savc, deney tpne yaklat. Karnca bir siluet alglam olmalyd, nk hemen unlar yayd: mdat. Her kimseniz,beni buradan karn, buray Parmaklar istila etmi! Salon glmeye balad. Maximilien kendi kendini yiyordu. Buras numaralarn en kts, pire eiticisiyle tam bir sirke dnmt. Karnca toplum sistemlerini insan toplumlarna uygulamann tehlikelerini aydnla kavuturacak yerde, karncalar konuturma makinesiyle oynuyorlard. Julie, ortamn yumuamasndan yararlanarak ataa geti. - Onlar serbest brakn. Onlan ya serbest brakn ya da ldrn, ama onlara bu akvaryumda ac ektiremezsiniz. 451 Bakan, avukat rol stlenmi bile olsalar, sanklarn kendisine her ne olursa olsun bir ey emretmesinden nefret ederdi. Ama savc, bunun bastrmak iin iyi bir frsat olduunu dnd. Maximilien Linart'n kendisini alt etmesine izin verdii ve karncalar sulamay ilk kendisi akl etmedii iin fke doluydu. - Bu karncalar yamaklndan baka bir ey deil, diye haykrd, Rozet Tann yannda. Eer gerek sulular cezalandrmak istiyorsak, balarn yakalamak ve dolaysyla onlarn elebas kralieleri 103.'y yarglamak gerekiyor. Sank sralarnda, savcnn 103.'nn varlndan ve piramidin savunmasnda oynad rolden haberi olmasna ald. Bakan, hibir ey anlamadan byle saatlerce konuulacaksa, vazgemenin daha iyi olacan syledi. - Bildiim kadaryla, bu prenses 103. dilimizi iyi konuuyor! diyerek laf gediine koydu. Savc elinde ciltli koca bir kitap sallyordu. Bu, Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi'nin ikinci cildiydi. - Ansiklopedi! diye bard Arthur boulurcasna. - Evet, sayn bakan, bu ansiklopedinin sonundaki bo sayfalarda Arthur Ramirez'in gn gnne tuttuu gnlk ele geirildi. Sorgu yargcnn talebi zerine yaplan ikinci aramada ele geirildi. Gnlkte, piramit sakinlerinin btn hikyesi anlatlyor ve bize bizim dnyamza ve kltrmze aina, zel yetenekleri olan bir karncann, 103.'nn varln haber veriyor. Her kelimeyi aklamaya gerek kalmadan, diyalog kurabilirmi. Kendi kesinde, Maximilien kuduruyordu. Birinci aramasnda, o kadar ok hazineye el koymutu ki makinelerin dzenlenmesine yarayan basit matematik hesaplan ve kimyasal formller ierdiini sand ekmecelerdeki kitaplar

nemsememiti. Kendisinin polis okulunda rettii temel ilkelerden birini unutmutu: Etrafnzdaki her eyi ayn nesnellikle inceleyin. imdi, savc ondan daha fazlasn biliyordu. Savc, kitabn kenarn kvrd sayfasn at ve sesini ykselterek okumaya balad: 103. bugn bizi kurtarmak iin byk bir orduyla geldi. nsanlar dnyasndan edindii deneyimleri aktarmak amacyla mrn uzatmak iin cinsiyet kazanm ve artk o bir kralie. Btn yol yorgunluuna ramen iyi grnyor ve alnndaki san iareti korumu. Rozet Ta makinesi araclyla onunla tarttk. 103. gerekten karncalarn en yeteneklisi. Bizimle bulumak iin milyonlarca bcei kendisini izlemeye ikna etmeyi becerdi. Mahkeme salonunda mrldanmalar. 452 Bakan ellerini ovuturdu. Bu konuan karncalar hikayesiyle, itihat oluturmay, hatta hayvanlarn dahil olduu ilk modern davaya bakt iin hukuk fakltesi yllklarna girmeyi hesaplyordu. Kendinden emin, bir kda bir eyler iziktirdi: - hzar mzekkeresi u... diye karar verdi. 103. diye fsldad savc. - Ha evet! Karnca Kraliesi 103.'ye kar ihzar mzekkeresi. Memur beyler bu ile sizleri grevlendiriyorum. Onu mahkemenin nne karn. - yi de, onu nasl bulacaksnz? diye sordu birinci yardmc. Ormanda bir karnca. Saman ynnda ine aramaktan fark yok. Maximilien ayaa kalkt. - Siz o ii bana brakn. Bu konuda bir fikrim var elbet. Bakan iini ekti: - Yine de, korkarm yardmcm hakl. Saman ynnda bir ine... - Bu sadece bir yntem sorunu, diye kestirdi komiser. Saman ynnda bir inenin nasl bulunacan renmek ister misiniz? ok basit, yn atee verirsiniz, sonra kllerde mknats gezdirirsiniz. ATSKLOFED BAKALARIM BMLENDRME: PROFESR ASCMN DENEY: 1961 de, Amerikal profesr Asch. yedi kiiyi bir odada toplad. Onlara kendilerini alglama ile ilgili bir deneye tabi tutulacaklar bildirildi. Gerekte bu yedi kiiden sadece biri test edildi. Dier alts, gerek denei yanltmak iin belirlenmi yardmclard. Duvara biri yirmi be santimetre, dieri otuz santimetre uzunlukta iki izgi izilmiti. izgiler paralel olduundan, otuz santimetrelik izginin daha uzun olduu aka ortadayd. Profesr Asch, her birine hangi izginin daha uzun olduunu sordu, alt asistan da yirmi be santim uzunlukta olann daha uzun olduu cevabn verdi. Sonunda, gerek deneklere sorulduunda, % 60'nnda en uzun olann yirmi be santimlik izgi olduunu syledii grld. Otuzluk izgiyi seecek olsalar, asistanlar onlarla alay ediyorlard ve byle bir bask altnda, % 30'u sonunda yanldklarn kabul ediyordu. Deney yz kadar niversite profesr ve rencisi zerinde (dolaysyla kolayca kandrala-maz bir grup) tekrarland ve on kiiden dokuzunun yirmi be santimlik izginin otuz santimlik izgiden daha uzun olduuna ikna olduu ortaya kt. 453 Profesr Asch, soruyu tekrar tekrar sorduunda, niye bu kadar srar ettiine aarak, ou grn canla bala savunuyordu. Daha da artc olan, testin anlam ve dier alt kiinin rol aklandnda, % Wnun hl yirmi be santimlik izginin daha uzun olduunu iddia etmesiydi. Yanldklarn kabul etmek zorunda kalanlara gelince, grme sorunu ya da yanltc bak as gibi trl trl zrler buluyorlard. Edmond VVells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. NATI Btn duyular ayaklanm halde, Maximilien zeri toprakla rtl piramidin bulunduu yere dnd. Etraf brtlenlerle evrili tepenin altndaki ukura indi ve tnele alan kk koya buldu. Cep lambas dilerinin arasnda, metal kapya ulamak iin srnd. Metal plakal ve zerinde sekiz gen ve alt kibrit p bulunan bilmeceli dijikod hl yerindeydi. Ama artk ona gerek kalmamt' Asiler teslim olduktan sonra, komiserin adamlar kapy, dorudan doruya flele amlard.

lk aramada, polisler btn makinelere el koymulard. Ar malzemeleri tamlar ama yorulup aratrmalarn daha fazla srdrmemilerdi. Sorgu yargcnn emrettii ikinci aramada, savc ikinci bir hasat elde etmiti. Ama Maximilien etrafta daha bir sr eya kaldn saptad. Piramit btn srlann vermemi olmalyd. Gerekirse, buldozerler, istihkamclar arp binay un ufak edecekti. Lambasyla terk edilmi yeri aydnlatt. Bakmak. Gzlemlemek. Dinlemek. Hissetmek. Dnmek. Aniden, gzleri, ayrcalkl duyusu bir... kanncaya takld. Rozet Ta makinesiyle diyalogda kullanlm olan akvaryumun kesinde yryordu. Bcek yere gmlen saydam plastik bir boruya girdi. Maximilien, belli etmeden onu izledi. Karnca, kurdu alna gtrdn bilmeden, iniyordu. Sadece miyopluk sorunu, karnca sonsuz by grecek yetenekte deildi. Dman o kadar yakn, o kadar devasayd ki varlnn farkna varamyordu. stelik, boru byk Parmak tehditinin kokusunu almasn engelliyordu. 454 Maximilen, aksyla boruyu zemin seviyesinde kesti, gzn sonra kulan deliin ucuna yaklatrd. Uzakta klar alglad, sesler iitti. Aaya nasl inecekti? Bu kaln demeyi patlatmak iin dinamit gerekirdi. Odada sinirli sinirli dnp durdu. Her eyin aydnla kavuacan hissediyordu. Anlamas iin bir unsur eksikti. Bir bilmece vard, o halde bir zm de olmalyd. Yukan katlara kt ve eyalar inceledi. Banyoya girdi, yzne su serperek serinledi. Aynada kendini inceledi. Ban edi ve gen biiminde bir sabun grd. Ayna... Bakmak. Gzlemlemek. Dinlemek. Hissetmek... Dnmek... D...n...mek. Maximilien, terk edilmi piramitte yalnz, kahkahalarla gld. zm apak ortadayd! Sadece alt kibrit pyle eit boyda sekiz ekenar gen nasl yaplr? Sadece piramidi, daha dorusu drtyzly bir ayna stne koyarak. Cebinden kibrit kutusunu kard, ekli oluturdu ve aynann zerine yerletirdi. Piramit, tersinden oylumlu bir ekenar drtgen oluyordu. Dnce Kapan'nn geliimini hatrlad. Birinci bilmece: "Alt kibrit pyle drt gen yapnz." Bylece bir piramit elde ediliyordu. Bu ilk admd, derinliin kefi. kinci bilmece: "Alt kibrit pyle alt gen yapnz." Bu tmleyi-cilerin kaynamasyd, alttaki gen ve yukardaki gen. kinci adm. nc bilmece: "Alt kibrit pyle sekiz gen yapnz." Alt genin st genin iine girmesini srdrmek yetiyordu ve nc adm elde ediliyordu: Bir ayna zerine koyulmu-bir piramit, bylece bir tr oylumlu ekenar drtgen oluturan biri ters, biri dz iki piramit oluyordu. genin evrimi. Bilginin evrimi. Dolaysyla dz piramidin altnda ters bir piramit vard ve hepsi birden alt yzl devasa bir zar oluturuyordu. Hrsl bir ekilde, btn hallar skt ve sonunda elik bir kapak buldu. Bir sap vard, sap ekti ve bir merdiven kefetti. Artk gerek kalmayan lambasn sndrd. erisi aydnlkt. ATiStKLOPEDt AYrlA EVRES: Bebek, on iki aylkken garip bir evre geirir: Ayna evresi. nceleri, ocuk annesinin, kendisinin, memenin, biberonun, n, babasnn, ellerinin, evrenin ve oyuncaklarnn ayn ey olduunu sanr, her ey kendisindedir. Bir bebek iin, byk olanla kk olan arasnda, nceyle sonra arasnda hibir fark yoktur. Her ey tektir ve her ey kendisindedir. O zaman, ayna evresi ortaya kar. Bir yanda, ocuk ayakta durmaya balar, ellerini hareket ettirme becerisi artar, nceleri altndan kalkamad ihtiyalarn amay baarr. Ayna ona kendisinin varolduunu ve evresinde baka insanlar ve bir dnya olduunu gsterecektir. ocuk kendini tanr, beenir ya da beenmez kendine bir imaj edinir, etki hemen grlr. Aynada kendine nazlanr, kendini per, glckler gnderir, yzn buruturur.

Genel olarak, kendini ideal bir imaj olarak grr. Kendine k olacaktr, kendine baylacaktr. Kendi imajna vurulduundan, hayl dnyasna girecek ve bir kahramanla zdeleecektir. Aynann gelitirdii hayal gcyle, srekli sknt kayna hayata tahamml etmeye balayacaktr. Hatta dnyann hkimi olmad gereine bile tahamml edecektir. ocuk aynay ya da suda yansmasn kefetme-se bile, her eye ramen bu evreden geecektir. zdeme-nin ve fethetmesi gerektiini bile bile evrenden soyutlanmann bir yolunu bulacaktr. Kediler asla ayna evresinden gemezler. Aynada kendilerine baknca, arkadaki teki kediyi yakalamak iin arkaya gemek isterler ve bu davranlar yalan ilerlese bile deimez. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. KK MAHZENDEK ACIKLI BALO Me manzara! lk bata polis, ocukluunda hayalini kurduu elektrikli tren sand. nk manzara oydu: ok kk lekte dsel bir kent maketi. st ksmda Arthur ve yuvadaki insanlar kalyordu; alt ksm ise bir karnca sitesiydi. 456 Yans karncalar gibi yaayan insanlarn, yars insanlar gibi yaayan karncalarn. Ve koridor-borularla ve iletilerini tayan elektrik tel-leriyle iletiim kuruyorlard. Maximilien, tpk (julliver gibi bu lilliputlar sitesine eildi. Parmaklarn caddeler stnde dolatrd ve bahelerde durdurdu. Karncalar telal grnmyorlard. Arthur ve arkadalarnn dzenli ve sk ziyaretlerine alk olmalydlar. Bu ne kadar kck bir aheser...! Sokak lambalarnn aydnlatt sokaklar, yollar, evler vard. Solda, bitkibiti srlerinin otladg gl yapraklanndan tarlalar; sada, tten fabrikalaryla sanayi blgesi. Kent merkezinde, gzel grnl binalarn nnde yayalara ayrlm sokaklar. Ana caddenin giriinde zerinde KARIMCAPOLtS, karncalar kenti yazl bir pano. Karncalar, otoyollarda ve sokaklarda arabayla dolayordu. Tatlarda, direksiyon yerine, crnaklarla daha kolay kullanlan dmenler vard. antiyelerde, karncalar buharl mini-buldozerlerle yeni binalar kurmaktaydlar. gdsel olarak, yuvarlak atlar tercih etmilerdi. Bununla birlikte bir hava metrosu ve stadlar vard. Maximilien gzlerini kst. ki karnca takm Amerikan futbolu oynuyorlarm gibi geldi, ne var ki topu gremiyordu. Aslnda bu daha ok kolektif bir mcadeleydi. Hayretler iindeydi. KARINCAPOLS Demek piramidin sakl byk srr buydu! Arthur ve su ortaklarnn yardmyla, karncalar burada byk bir uygarl ba dndrc bir hzla gelitirmilerdi. Birka hafta iinde, tarihncesinden en modern aa gemilerdi. Maximi!ien yerde bir lup buldu, daha iyi incelemek iin onu ald. Byk bir kanalda, Mississippi'dekilere benzeyen arkl gemiler yzyordu. Onlarn stnde, hnca hn kannca dolu zeplinler uuyordu. Peri masal gibiydi ve rktcyd. Polis, Prenses 103.'nn bu bilimkurgu karnca yuvasnn sakinleri arasnda olduuna emindi. Bu cinsiyetliyi nasl ortaya karacak ve alp adalet sarayna gtrecekti? ne ve saman yn. Kibrit ve mknats. Yntemi bulmak. Naximilien, ceketinin cebinden bir kahve ka ve kk bir ie kard. Kralie karncay bulmak iin, yumurtalar izleyerek kaynaa varmas yeterdi. Me var ki burada yumurtalar yoktu. Acaba kralie 103. ksr myd? 457 O zaman, savcnn bu cinsiyetlinin alnnda sar bir iaret bulunduunu belirttiini hatrlad. ok iyi de, btn bu evlerde alnnda sar damga bulunan yzlerce karnca saklanabilirdi. Bu durumda, onlar evlerden karp altna gizlenemeyecekleri atsz bir yerde toplamak gerekiyordu. Yukar kt, etraf kantrd ve bir bidon petrol buldu. Bu zehiri sat. insanlar, panik iindeyken her zaman srlarn aa vururlar. Ma-ximilien, kara zehirin ilk dalgalarnda karncalarn kralielerini kurtarmak iin atlacaklarn biliyordu. nsanlarn srlarn renmi bu bcekler, ne kadar

yozlam olsalar da, zorunlu olarak kralielerini kurtarma ihtiyacn korumulard. En yksek sag keden balayarak petrol dkt. Kara, yapkan ve pis kokan sv evleri boarak, baheleri ve fabrikalar sular altnda brakarak caddelerden aa ar ar akt. Kara bir deprem dalgas kenti bast. Panik kt. Evlerinden dar kan karncalar arabuk otoyollara ulamak iin arabalara dolutular. Ama otoyollar oktan yap yapt. Kanaln durumu da iyi deildi, duru suyu yal ve kara hale gelmiti, buharl gemilerin tekerleri yapp kalyordu. Karncalar, kendilerine bu kadar yardm etmi Parmaklarn balarna byle bir felaket gelmesine izin vermelerine arm gibi grnyorlard. Kendilerini kurtarmak iin gkten bir yardm bekliyorlarm gibi bir izlenim veriyorlard, ama tek mdahale, kara dalgann stnde kol gezen paslanmaz bir kak oldu. Maximiiien kentin byk anayollarn kartryordu. Birden, tekilerden daha byk bir binann evresinde bir hareketlilik dikkatini ekti. Komiser lupunu yaklatrd. Kralienin imdi ortaya kacandan emindi, nitekim, karncalar ayaklarnn ucuyla alnnda sar bir damga bulunanlardan birini kard. Kralie 103. Polis nihayet onu ele geirmiti. aknlktan ve trafik skklndan yararlanarak, ka daldrd ve kralieyi yakalad. Alelacele, plastik bir pakete att ve azn kapad. Arkasndan, bidonda ne varsa Karncapolis'e boca etti. ldrc sv btn kenti batan baa kaplad. Arabalar, mancnklar, tulalar, bolanlar, buharl gemiler, dmen-li arabalar, ayrca eit eit el yapm eyalar Karncapolis'in yzeyinde yzyordu. Modern kentin karncalar lmeden nce, karncalarla Parmaklar arasnda ittifakn mmkn olduuna inanmakla hata ettiklerini sylediler birbirlerine. 458 ANSKLOPED I + I =3:113 bizim topik grubumuzun iar olabilir. Bu, yeteneklerin bir araya gelmesinin onlarn basit toplamn atn ifade eder. Evreni yneten eril ve dii, byk ve kk, yukar ve aa ilkelerinin kaynamasnn, her ikisinden daha farkl ve onlar aan bir eyin domasna yol atn ifade eder. 113 ocuklarmzn zorunlu olarak bizimkinden ok daha iyi olan inan kavram bu denklemde ifade edilmitir. Bu insanln geleceine olan inantr. Yarnn insan bugnn insanndan daha iyi olacaktr. Buna inanyor ve byle olmasn umuyorum. 113 ayn zamanda, hayvan statmz yceltmenin en iyi yolunun ortaklama ve tutkunluk olduu anlayn da ifade eder. Bunlar belirttikten sonra, 11 3 ok insan rahatsz edebilir. Matematiksel olarak yanl olduundan, bu felsefi ilkenin geersiz olduunu syleyeceklerdir. Bu durumda, matematiksel olarak da doru olduunu kantlamak zorunda kalacam. Bunda bir aykrlk falan yok. Mezarmdan, kesin olarak kabul ettiklerinizi ykacam. Sizin GEREK kabul ettiinizin sadece ynlarca gerek arasnda bir gerek olduunu size kantlayacam. Haydi bakalm. (a+b) x (a-b) = a2 - ab + ba b2 denklemini alalm. Sadaki -ab ile + ba birbirini gtrr, bylece: (a+b) x (a-b) = a2 - b2 elde ederiz. Her iki taraftaki iki terimi (a-b)'ye blersek, /a+b) x (a-b) = a'-b2 a-b a-b elde ederiz. Soldaki terimi sadeletirelim: (a+b) = a2 - b2 a-b 40 V a = b = 1 diyelim. Bylece u sonucu buluruz: l + l = jL bu da 2=1 'd/r. /-; Bir blmede, yukardaki ve aadaki terimler ayni olunca, sonu 1 'e eit olur. Bylece denklem yle olur:

2 = I ve her iki tarafa 1 eklersek, 3 = 2'yi buluruz. Bit durumda 2'yi 1 + 1 eklinde ifade edersem, ortaya u kar: 3=1 + 1 Edmond Wells\ Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. KARIMCA STRATEJS fildii tokmak darbesi. nsanlk tarihinde ilk kez, bir krali >3i| rnca tanklk yapacakt. "* ' \a/'% Izleyiciler en ufak bir noktay karmasnlar diye, mikro ob<\ kameralar sann filmini ekecek ve grnts dorudan san ^Je^ ^ !tifli rasnn stne yerletirilmi beyaz ekrana yanstlacakt. War ^S|_ - Susun. Sank Rozet Ta makinesinin nne getirilsin. Bir polis, ucu kreltilmi bir cmbzla, alnnda sar damga ok H rncay deney tpne koydu. stnde Rozet Tana balanl " 5 \a-plastik anten vard. rn5 *liki Sorgu balad. - Adnz 103. ve kzl karncalarn kraliesisiniz? Karnca alc antenlerini edi. Bu aletle ok ili dl grn! /^K Antenlerini sallad ve makinenin annda zd ve evirdii IkV^01' ^ W ti yayd. ^ bir V - Ben kralie deilim, prensesim. Prenses 103. Bakan, hatas yakalandna can skkn, ksrd. Mbairi . <*\ rum tutanaklarndaki sank ifadesini dzeltmesini emretti. ol^,re^e,\ !u-lenmiti, byk bir saygyla yle syledi: v.oh# ^j. - Acaba... Prenses... 103. sorulanmza cevap vermeye rza ^ JP^-*< rirlermi? ^0 \. Mahkeme salonunda kmldamalar ve alaylar. Kannca da ols^ P> s prensese nasl hitap edilir, stelik birde protokole uymak istenip .5^/3* 'ir - Neden birliklerinize grevlerini yapan polisi ldrmelel . fl\ a' ri verdiniz? diye daha rahata sordu yarg. ^ er MDaha basit, bir karnca iin daha anlalr terimler nermeli ' '* v Arthur mdahale etti. Yargca hukuki terimler kullanmaktan \iit /'V,V meini tavsiye etti. * Vaz? ANSLOPED I -t-1 =3:113 bizim topik grubumuzun iar olabilir. Bu, yeteneklerin bir araya gelmesinin onlarn basit toplamn atn ifade eder. Evreni yneten eril ve dii, byk ve kk, yukar ve aa ilkelerinin kaynamasnn, her ikisinden daha farkl ve onlar aan bir eyin domasna yol atn ifade eder. 113 ocuklarmzn zorunlu olarak bizimkinden ok daha iyi olan inan kavram bu denklemde ifade edilmitir. Bu insanln geleceine olan inantr. Yarnn insan bugnn insanndan daha iyi olacaktr. Buna inanyor ve byle olmasn umuyorum. 113 ayn zamanda, hayvan statmz yceltmenin en iyi yolunun ortaklama ve tutkunluk olduu anlayn da ifade eder. Bunlar belirttikten sonra, 113 ok insan rahatsz edebilir. Matematiksel olarak yanl olduundan, bu felsefi ilkenin geersiz olduunu syleyeceklerdir. Bu durumda, matematiksel olarak da doru olduunu kantlamak zorunda kalacam. Bunda bir aykrlk falan yok. Mezarmdan, kesin olarak kabul ettiklerinizi ykacam. Sizin OEHEK kabul ettiinizin sadece ynlarca gerek arasnda bir gerek olduunu size kantlayacam. Haydi bakalm. (a+b) x (a-b) = a2 ab + ba - b2 denklemini alalm. Sadaki -ab ile + ba birbirini gtrr, bylece: (a+b) x (a-b) = a2 - b2 elde ederiz. her iki taraftaki iki terimi (a-b)'ye blersek, (a+b) x (a-b) = a2 - b2

a-b a-b elde ederiz. Soldaki terimi sadeletirelim: (a+b) = a2 - b2 a-b 459 a = b = / diyelim. Bylece u sonucu buluruz: 1 + 1 =J_ bu da 2=1 'dir. 1-1 I Bir blmede, yukardaki ve aadaki terimler ayn olunca, sonu 1 'e eit olur. Bylece denklem yle olur. 2 = 1 ve her iki tarafa 1 eklersek, 3 = 2'yi buluruz. Bu durumda 2'yi 1 + 1 eklinde ifade edersem, ortaya u kar: 3=1 + 1 Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. KARINCA STRATEJS fildii tokmak darbesi, insanlk tarihinde ilk kez, bir kralie karnca tanklk yapacakt. izleyiciler en ufak bir noktay kalmasnlar diye, mikro objektifli kameralar sann filmini ekecek ve grnts dorudan sanklar srasnn stne yerletirilmi beyaz ekrana yanstlacakt. - Susun. Sank Rozet Ta makinesinin nne getirilsin. Bir polis, ucu kreltilmi bir cmbzla, alnnda sar damga olan karncay deney tpne koydu. stnde Rozet Ta'na balanm iki plastik anten vard. Sorgu balad. -Adnz 103. ve kzl karncalarn kraliesisiniz? Karnca alc antenlerini edi. Bu aletle ok ili dl grnyordu. Antenlerini sallad ve makinenin annda zd ve evirdii bir ileti yayd. - Ben kralie deilim, prensesim. Prenses 103. Bakan, hatas yakalandna can skkn, ksrd. Mbaire oturum tutanaklarndaki sank ifadesini dzeltmesini emretti. ok etkilenmiti, byk bir saygyla yle syledi: -Acaba... Prenses... 103. sorulannza cevap vermeye rza gsterirler mi? Mahkeme salonunda kmldamalar ve alaylar. Karnca da olsa, bir prensese nasl hitap edilir, stelik bir de protokole uymak isteniyorsa. - neden birliklerinize grevlerini yapan polisi ldrmeleri emri verdiniz? diye daha rahata sordu yarg. Daha basit, bir karnca iin daha anlalr terimler nermek iin, Arthur mdahale etti. Yargca hukuki terimler kullanmaktan vazgemesini tavsiye etti. 460 - Pekl. Neden siz, Altes, adamlan ldrmek? Arthur tarzancann da karncalara uygun olmadn belirtti, normal konuarak sade kalnabilirdi. ne yapacan aran bakan kem km etti: - neden insanlar ldrdnz? Karnca yaynlad: - Duruma ilerlemeden, burada beni filme eken kameralar gryorum. Siz beni bytlm olarak gryorsunuz ama ben sizi grmyorum. Arthur, 103.'nn insanlarla konuurken televizyon kullanmaya altn dorulad. Adil olmak kaygsyla bakan, yardmclaryla grtkten sonra, piramitten alnm alclardan birinin sana verilmesini kabul etti. Prenses 103. deney tpnn nne koyulan alcya eildi. Muhatab yargcn yzn grd ve yal bir Parmak olduunu fark etti. Parmaklarda, yallar genel olarak skartaya karlrlar. Bu krmz siyah kyafetli ihtiyar Parmak'a gerekten hesap vermek zorunda mym diye kendi kendine soruyordu. Sonra, bu kiinin yetkisine kimsenin itiraz etmediini grnce, antenlerini feromon alcya uzatt. - Televizyonda, filmlerde durumalar grdm, normal olarak, tanklara ncil stne yemin ettirilir. - Siz ok fazla Amerikan filmi seyretmisiniz, diye haykrd bakan. Sanklarn bu tr densizliklerine alknd, ama her seferinde can sklrd. Burada ncil zerine yemin edilmez. Sabrla aklad:

- Fransa'da, bir yzyldan daha fazla oldu, Kilise ile devlet ayrla-l. incil zerine deil eref zerine yemin edilir. Kald ki incil memleketimizde herkes iin kutsal kitap deildir. Prenses 103. bir ey anlamyordu. Burada da deistler ve deist olmayanlar vard ve aralarnda anlamazlklar sryordu. Yine de ncil olsa, houna giderdi. Ama madem Fontainebleau'de usul byleymi, raz oldu. - Gerei, sadece gerei, tm gerei syleyeceime yemin ederim. Bir n ayan yaknndaki cam duvara dayam, drt arka aya stnde dikilmi karncann grnts etkileyiciydi. Flalar atrdad. ok uzun sre inceledii Parmaklar'm trelerine sadk kalmakla, belli ki 103. puan toplamt. Bir atasz "Parmaklarda, Parmaklar gibi davran" diye tavsiye etmiyor muydu? Mbairler fotoraflar dattlar. Mahkeme salonundaki herkes, tarihi bir ana tank olduunun bilincindeydi. 461 Bakan, kendini glgede kalm hissetti, ama belli etmemek iin elinden geleni yapt. Allm sorgulama biimine sadk kaldr. - Sorumu tekrarlyorum. Altesleri, neden birliklerinize insan polisi ldrmelerini emrettiniz? Karnca antenlerini alc sondalara dayad. Bilgisayar yanp snmeye balad, sonra evirisini salona gnderdi. Ben hi emir vermedim. Karncalarda "emir" kavram yoktur. Herkes can nasl isterse yle davranr. - Ama birlikleriniz insanlara saldrd! Bunu inkr etmiyorsunuz! - Benim birliklerim yok. Grdm kadaryla, Parmaklar kendilerini kalabalmz ortasnda buldular. Sadece yryerek, milyondan fazlamz ldrmlerdir. Bize kar hi nazik deilsiniz. Ularnz nereye koyduunuza hi bakmyorsunuz. - Ama sizin tepede bir iiniz yoktu! diye bard savc. Bilgisayar cmlesini aktard. Benim bildiim, orman herkese aktr. Diplomatik ilikiler kurduum Parmak dostlarm ziyarete gelmitim. - "Parmak dostlar." "Diplomatik ilikiler." Ama bu insanlarn temsil yetkisi yok. Hibir resmi yetkileri yok. Bunlar ormanda bir piramitle kapanm deliler, diye avaz avaz bard savc. Karnca sabrla aklad: - Bir zamanlar, dnyanzn resmi yneticileriyle resmi ilikiler kurmay denedik, ama bizimle diyalog kurmay reddettiler. Savc, bcei parmayla tehdit etmek iin ilerledi. - Az nce ncil zerine yemin etmek istediniz. Hi deilse incil'in bizim iin ne ifade ettiini biliyor musunuz? Sank sralanndakiler rperdi. Savc minik mttefiklerini alt edecek miydi? - ncil, on emirdir, diye yantlad karnca. Sk sk yaynlanan Cecil B. De Mille ile Charlton Heston'm filmini ok iyi hatrlyordu. Arthur rahat bir nefes ald. Gerekten 103.'ye gvenebilirlerdi. Medenini pek bilmiyordu ama Charlton Heston'm karncann gzde aktr olduunu hatrlad. Sadece On Emir'i grmemiti, Ben Hur'u, Yeil Gne'i ve onu ok dndren iki filmi, kanncalarn dnyay igal ettii Marabunta Kkreyince ile insanlann yenilmez olmadklan-n ve baka kll hayvanlann onlar geride brakabileceini gsteren Maymunlar Gezegenini de grmt. Bakan gibi, savc da aknln gizlemeye alt ve hemen ekledi: - Kabul ettik. O halde, bu emirlerden birinin "Asla ldrmeyeceksin" olduunu da biliyorsunuzdur. 462 Arthur iinden glmsedi. Savc nasl bir tartmaya girdiinin bilincinde deildi. - Ama bizzat siz kzleri ve tavuklar katlettiniz, gerek bir sanayi. Tabii bir inein lmn gsteriye evirdiiniz korridalan saymyorum. Savc fkelendi: - ncil'in szn ettii anlamda ldrmek, "Hayvanlar ldrmeyeceksiniz" demek deildir. Bununla "nsanlar ldrmeyeceksiniz" kastedilmektir. Prenses 103. pes etmedi:

- Neden Parmaklarn hayat tavuklarn, kzlerin ya da karncalarn hayatndan daha deerli olsun ki? Bakan iini ekti. Bu davada ne yaplrsa yaplsn, olaylara dnmek imknsz, hep felsefi tartmalara kaylyordu. Savc ileden kmt. Jri yelerini tank gstererek, 103.'nn bann grld ekran iaret etti. - u prtlemi gzlere, u kara eneklere, u antenlere bakn. Karnca ne irkin... Fantastik ya da bilimkurgu sinema canavarlarmzn en beterleri bile bu kadar iren deildir. Ve bu bin kez daha irkin, bin kez daha iren hayvanlar bizlere ders vermeye kalkyor! Cevap gecikmeden geldi. - Ya siz? Kendinizi gzel mi sanyorsunuz? u kafanzdaki bir tutam kl, u soluk teninizle ve yznzn ortasndaki burun deliklerinizle. Salondakiler kahkahalarla glerken, sz geen soluk beniz kpkrmz kesiliyordu. - Bir ampiyon gibi hi altta kalmyor, diye fsldad Zoe David'in kulana. 103.'nn yeri doldurulamaz diye hep sylemiimdir, diye mrldand Arthur, rencisinin baars karsnda epey heyecanlanmt. Savc biraz soluklandktan sonra, daha bir fkeyle yeniden saldrya geti: - Sadece gzellik yoktur, dedi Rozet Ta'nn mikrofonuna, zek da vardr. Zek insana hasdr. Karncalarn hayat nemli deildir, nk zeki deillerdir. - Onlarn kendi zek biimleri vardr, diye Julie annda cevab yaptrd. Savc pek sevindi. Tuzaa dmlerdi. - O halde, bana karncalarn zeki olduunu kantlayn! Bilgisayar Rozet Ta yanp snd, bu Prenses 103.'nn bir cmlesini evirmek zere olduunun iaretiydi. Cmle, mahkeme salonunda gl ve yksek bir sesle sylendi. - Bana insann zeki olduunu kantlayn. 463 imdi salon kaynyordu. Herkes bir taraf tutuyordu, her biri kendi grn sylyordu. Jri yeleri soukkanllklarn korumakta zorlanyorlard. Bakan, fildii tokmagyla durmadan masay dvyordu -Madem bu oturumu skunet iinde srdrmek imknsz, oturumu erteliyorum. Duruma yarn sabah onda balayacak. Televizyonda da radyoda da, akam yorumcular stnln Prenses 103.'de olduunu belirttiler. Uzmanlarn grne gre, sk bir sorgulamadan geen 6 miligramlk bir karnca, toplam arlklar 160 kiloyu bulan bir savc ve bir ar ceza mahkemesi bakanndan ok daha kurnaz kmt. Ansiklopedicin birinci, ikinci ve nc cildinin insanlar yeniden umutlandlar. Bu dnyada gerekten adalet varsa, henz hibir eyi kaybetmi deillerdi. fkeden kuduran Maximilien, duvara sert bir yumruk indirdi BELLEK FEROMON: PARMAK MAHTII Mantk: Mantk ok zgn bir Parmak kavramdr. Mantksal olaylar, Parmaklar toplumunca kabul edilebilir bir biimde zincirlenen olaylardr. rnek: Parmaklar iin, yiyeceklerle dolu ayn kentin baz yurttalarnn kimsenin yardmn grmeden alktan lmesi mantkldr. Buna karlk, ar yiyecekten hasta dm olanlara yemek vermemek mantkszlktr. Parmaklarda, bozulmam gzel yiyecekleri bile plklere atmak mantkldr. Buna karlk, bu yiyecei tketimiyle ilgileneceklere datmak mantkszdr. Zaten, plerine kimsenin dokunmayacandan emin olmak iin, onlar yakarlar. YUKARI KORKUSU Mahkeme heyeti salondan ayrlrken, bir polis yardmclardan birini yakalad. inde Prenses 103.'nn bulunduu deney tpn elinde tutuyordu. - Ya bu san ne yapyoruz? Bunu insanlarla birlikte hapishane arabasna koyup hapishaneye gtremem ki. Yardmc gzlerini yukar kaldrd.

- Onu teki karncalarn yanma koyun, diye cevap verdi batan savarcasna. Nasl olsa, alnndaki san iaretle onu kolayca seebilirsiniz. Polis, akvaryumun kapan at, hapishane-deney tpn ba aa evirdi ve 103. tutsaklk yoldalarnn arasna dt. 464 Hapis karncalar kahramanlarna kavumaktan ok memnun oldular. Birbirlerini yaladlar, trofalaksiler yaptlar, sonra diyalog kurmak iin toplandlar. 10. ve 5. de mahkmlar arasndayd. Aklama yaptlar: Parmaklarn karncalan torbalara koyduunu grnce, bunun onlan kendi dnyalarna davet olduunu sanp hemen torbaya trmanp iine girmilerdi. "Ne olursa olsun, ne yaparsak yapalm bizi ldrmeye kararllar" dedi bir asker. Polisler onlar hoyrat bir ekilde torbalara doldururken iki arka ayan kaybetmiti. Ne yazk. Hi olmazsa bir kez onlann boyutunda kendi yaama biimimizi savunma kantlarmz sunabileceiz, ^edi Prenses 103. Kk bir karnca, bir keden yanna varmak iin atld. Prens 24! Srekli kaybolan apal karnca, bir defa olsun doru ynde kaybolmutu. Bu karlamay salayan zor artlan unutarak, Prenses 103. Prens 24.'ye sokuldu. Kavumak ne hotu! 103. sanat oktan anlamt, imdi akn ne olduunu yle byle hissetmeye balyordu. "Birini sever de kaybedersin. Arkasndan ona kavuursun, ak bu!" diye dnd. Prens 24. Prenses 103. nn karsnda yer ald. Bir Mt yapmay diliyordu. ZEKA Bakan, tokman masaya vurdu. - Zeklarnn nesnel kantlarn talep ediyoruz. - Btn sorunlann zebilecek yetenekteler, diye cevap verdi Julie. Savc omuzlarn silkti: - Bizim teknolojimizin yarsn bile tanmyorlar. Ateten bile haberleri yok. Bu oturum iin 103.'ye, ielevizyon ve dorudan akvaryuma bal antenleriyle plexiglastan kk bir peyke kurulmutu. Prenses 103. kendini daha iyi anlatmak iin drt arka aya stnde dikildi. Olduka uzun bir cmle yayd. Bilgisayar cmleyi zd. Eskiden, kanncalar atei kefedip ve onu savata kullandlar; ama gnn birinde, gittike yaylan ve her eyi ykan yangn kontrol altna almay baaramadlar, o zaman btn bcekler atee bir daha dokunmamaya ve bu mahveden silah kullanacaklar srgne gndermeye oy birliiyle karar verdiler. 465 - Ah. Grdnz ite. Atei kontrol altna alamayacak kadar aptallar, diye alay etti savc, ama bilgisayar, iletinin devam olduunun iareti olarak, czrdamaya koyulmutu bile. ... Sizin dnyanza doru yaptmz bar yry boyunca, kardelerime iyi kullanlrsa atein yeni teknolojilere yol aabileceini akladm. - Bu sizlerin zeki olduunu kantlamaz, olsa olsa, yeri geldiinde zeknz snrlandrmay bildiinizi kantlar. Karnca, aniden sinirlenmi gibi grnd. Antenleri oynamaya balad ve plastik sondalar eni konu tokatlyordu, mthi sinirlenmiti. - YA SZ PARMAKLAR'in ZEK OLDUUNU NE KANITLIYOR? Salonda uultu. Birka tutuk glme. imdi karnca feromonlar taryor gibiydi. - ok iyi anladm, bir hayvann zeki olduunu ilan etmenizin lt sizlere benzemesi..! Artk kimse akvaryuma bakmyordu. Btn gzler ekrana dikilmiti. Kameraman bir hayvan olduunu unutup bir insan gibi talyan ekimi yapyordu, yani gs, omuzlar ve ba erevelendiriyordu. Zamanla, mikro-objektifte ifadeler seebiliyorlard. Elbette ne bir yz ne bir bak hareketi vard ama o kadar anten, ene ve enek hareketi vard ki artk insanlar yava yava bunlar yorumlayabiliyorlar-d. Dikilmi antenler aknl gsteriyordu, yar eik antenler ikna etme istencini. Sa anten ne, sol anten arkaya atlnca: Hasmn kantlamasna dikkat. Yanaklara yklan antenler: Hayal krkl. enekler arasnda inen antenler: Geveme.

u anda, 103.'nn antenleri yar eik. Bize gre, bizler zekiyiz, aptal olan sizlersiniz. Bize tarafsz hakemlik etmesi iin, Parmak ya da karnca olmayan nc bir tre bavurmak gerekiyor. Mahkeme heyeti dahil, herkes sorunun neminin bilincindeydi. Karncalar zekiyseler, eylemlerinden sorumluydular. Aksi halde, bir akl hastas ya da reit olmayan herhangi biri gibi sorumsuzdurlar. - Karncalarn zeki olup olmadklar nasl kantlanacak? diye yksek sesle sordu bakan, sakaln svazlayarak. Peki insanlarn zeki olup olmadklar nasl kantlanacak? diye tamamlad karnca, kendine gveninden hibir ey kaybetmeden. - Bu durumda, bizim iin nemli olan, hangi trn tekine gre daha zeki olduunu kantlamak, diye cevap verdi yardmclardan biri. Bir ar ceza mahkemesi az ok bir tiyatroya benzer. alarn karanlndan beri, adalet bir gsteri olarak tasarlanmtr, ama yarg imdiye kadar bu denli gl bir biimde kendini bir sahneye koyuHarmcalann Devrimi / F:30 466 cu olarak hissetmemiti. zleyicilerin usanmasna izin vermeden, mdahalelerin ritmine dikkat etmek, tanklara, sanklara, jri yelerine roller vermek onun iiydi, nihai karara kadar gerilimi ykseltmeyi, gerek mahkeme salonundakilerin, gerek ekranlarnda durumalar her akam izleyen televizyon seyircilerinin soluklarn kesmeyi baarrsa, bu onun iin byk bir skse olurdu. Nadir grlen bir ey, jri yelerinden biri elini kaldrd. Msadenizle... Dnce oyunlarna ok dknmdr, dedi emekli posta memuru. Satran, bulmacalar, bilmeceler, kelime oyunlar, bri, morpiyon. Bana yle geliyor ki bu iki akldan hangisinin daha keskin olduuna hakemlik etmenin en iyi yolu, onlan bir oyunda, bir tr zek yarmasnda karlatrmak olurdu. Yarma kelimesi yargcn pek houna gitmi gibiydi. Hukuk derslerinde, Ortaada adaletin yarmaya bal olduunu rendiklerini hatrlyordu. Taraflar silahlarn kuanyor ve lnceye kadar dvyorlard. Kimin galip kacana karar vermek Tann'ya kalmt. Her ey ok basitti, hayatta kalan daima haklyd. Yarglarn yanlmak, pimanlk korkulan yoktu. Ne var ki burda "insan-karnca' arasnda eit gte bir dello dzenleyemeyecekleri apak ortadayd. Bir insann bir bcei ldrmesi iin bir fiske yeterdi. Yarg bu ayrnty belirtti. Jri yesi yine de vazgemedi. - Bir karncann bir insan kadar eit ans olaca nesnel bir snav bulmak yeter. Fikir dinleyicileri coturdu. Yarg sordu: - Nnsl bir yanma dnyorsunuz? ANSKLOPED AT STRATEJS: 1904'te, ulusal bilim topluluunda kyametler koptu. Sonunda "insan kadar zeki bir hayvan" kefettiklerine inanyorlard. Hayvan, Avusturyal bir bilgin olan profesr Von Osten tarafndan eitilmi sekiz yanda bir att. Hans', at ziyarete gelenler, modern matematii mkemmel anladn grnce, hayretler iinde kalyorlard. Kendisine sorulan denklemlere kesin cevaplar veriyordu. Ama saatin ka olduunu tam olarak gstermeyi, kendisine birka gn nce gsterilmi insanlar fotoraflarda semeyi, mantk problemlerini zmeyi de biliyordu. Hans, toynann ucuyla eyalar gsteriyordu ve ayan yere vurarak rakamlarla iletiim kuruyordu." Her vuruu bir harfti ve harfler bir araya gelince bir kelime oluuyordu. A iin bir vuru, b iin iki vuru, c iin vuru, byle gidiyordu. tlans, eitli deneylerden geirildi ve at her seferinde yeteneklerini kantlad. Zoologlar, biyologlar, Fizikiler, son olarak da psikologlar ve psikiyatriler dnyann eitli yerlerinden kalkp ttans' grmeye geldiler. Kukulu geliyorlar, arm olarak dnyorlard, herede hile olduunu anlamyor ve sonunda hayvann gerekten "zeki" olduunu kabul ediyorlard. 12 Eyll I904'te, on uzmandan oluan bir grup, her trl hile olasln reddeden bir rapor yaynlad. Olay, o dnemde byk yanklar uyandrd ve bilim dnyas bu atn gerekten bir insan kadar zeki olduu fikrine almaya balad.

Von Osten'in asistanlarndan biri, Oskar Pfungst, sonunda srr zd. Hazrdaki kiilerin zmn bilmedikleri bir problem sorulduunda, hans'n cevaplarnda yanldn fark etti. Ayn ekilde, oradakileri grmesini engelleyen at gzlkleri takldnda, her seferinde baarsz kalyordu. Bunun tek aklamas Hans'n son derece dikkatli bir hayvan olmasyd. Toynayla vururken, evresindeki insanlarn tavrlarndaki deiiklikleri alglyordu. Doru zme yaklap yaklamadn hissediyordu. Dikkatini younlatrmasn gdeleyen, bir gda ile dllendirilme umuduydu. Sonunda iin asl astar ortaya knca, bilimsel topluluk bu kadar kolay aldatldna o kadar alnd ki hayvan zeksyla ilgili her trl deneye kar pheye dt. Bugn hl birok niversitede, karikatral bir bilimsel aldatmaca rnei olarak at Hans gsterilir. Yine de, zavall Hans ne bu kadar hreti, ne de bu kadar utanc hak etmiti. unun urasnda, bir at bir sreliine insanla eit grnecek kadar insan tutumlarn zmeyi biliyordu. Hans'a bu kadar fke duyulmasnn nedenlerinden biri belki de ok daha derinlerdedir. nsan tr iin, bir hayvann iinden geenleri sezmesi hi de ho bir ey olmasa gerek. Edmond vVells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. BASAMAKLARDA KARILAMA Dnce oyunlar uzman jri yesi, bir test hazrlamak iin gnll olduunu syledi. Mahkeme heyeti ve savunma grmeler sonunda bunu kabul etti. imdi, yanma iin insan trnden bir, karnca trnden bir temsilci gstermek gerekiyordu. 468 Savc, bir taraf iin komiser Maximilien Linart' aday gsterdi; Ju-lie de teki taraf iin 103.'y seti. Bakan ikisini de resen reddetti. Linart, polis okulunda retim yesi ve nl bir hafiye olarak, trn temsil edecek insan olmaktan uzakt. Ayn ekilde, 103. televizyonda grd btn o filmlerle sradan bir karnca deildi. Yarg, insan ampiyonla karnca ampiyonun her iki tarafn halk-larnca rasgele seilmesinin zorunlu olduu dncesindeydi. Yarg, bu konuda bir itihat bulunduunun bilincindeydi ve roln ok ciddiye alyordu. Bir mbair ve bir polis oradan geen uygun grnl birini alp getirmek zere sokaa gnderildi. Krk yanda, kumral sal, kk bykl, boanm, iki ocuklu "ortalama bir insan' durdurdular. Ona kendisinden ne beklendiini akladlar. Adam, insan trnn ampiyonu olmak dncesinden korkuya kapld, gln duruma dmekten ekiniyordu. Polis, unu zorla mahkemenin karsna gtrsem mi diye dnyordu ki mbairin aklna adama bu akam televizyona kacan sylemek geldi. Komularn nasl etkileyeceini dnerek, daha fazla duraksamad ve onlar izledi. Ayn yeminli ekip. Adalet Saray'nn bahesinden aldklar karncaya fikrini sormad. Gzlerine ilien ilk karncay, 3,2 mg. arlnda, 1,8 cm. boyunda, kk enekti ve kara kitinli bir bcei kaptlar. Btn organlarnn eksiksiz olduunu kontrol ettiler, bir yaprak zerine koyduklarnda, antenlerini hareket ettirdi. Jri yesinin icat ettii zek lme aleti mahkeme salonuna yerletirilmiti bile. Birbirine eklendiinde, stlerinde asl krmz bir elektrik ampulne ulamay salayan bir ykselti oluturan tahtadan on iki para sz konusuydu. Yarmaclardan ilk kim dokunursa elektrikli zili aldracakt ve galip o olacakt. Her ikisinin btn paralar birbirinin aynsyd, ama tabii ki ykseklikleri farklyd. nsan iskelesi zerine kldnda metreye ulalyordu, karnca iskelesi ise santimetreye. Karncay iiyle ilgilendirmek iin, jri yesi onun krmz ampulne bal srd. Her bir yarmacnn karsna kameralar yerletirildi ve bakan balama iaretini verdi. nsan, daha kk yalardan beri kur-yap oyunlarna ainayd. Bu kadar kolay bir teste tabi tutulduundan ii rahatlam halde, paralar metotlu bir ekilde st ste ymaya balad.

Karncaya gelince, alt yuvalardan uzakta, bunca koku ve k altnda yabanc bir yerde bulunmaktan sersemlemi, dnp duruyordu. Ampuln altnda yer ald, baln tatl kokusunu burnuna ekti ve tahrik oldu. Antenleri kpr kpr kprdyordu. Drt arka aya zerinde dikildi, ampul yakalamaya gayret etti ama baaramad. r^ 469 Savc, mbairin bcee ampule ulamak iin bunlar bir araya getirmesi gerektiini anlatmak iin tahta paralarn yaklatrmasna ses karmad. Karnca tahtalarn ularna bakt ve glmeler altnda, onlar yemek iin enekleriyle saldrya geti. nk bal kokusu sinmiti paralara. Karnca rpnyor, abalyordu, krm ampuln altnda bekliyordu, ama ona ulamasn salayacak hi bir davran gstermiyordu. Buna karlk, taraftarlar tarafndan tevik edilen insan, iini tamamlamak zereydi, oysa karnca daha hibir ey yapmamt. Sadece tahtalarn ularn berbat etmiti ve ampul yakalamak iin arka ayaklan zerinde ykselmi, n ayaklaryla havay dvmt. eneklerini tkrdatyordu, yetimek iin uzanyordu ama hibir ey yapamyordu. nsann yerletirecek drt tahta paras kalmt ki ok sinirlenen karnca ampuln altndaki pozisyonunu terk edip gitti. Etrafn duvarla evirmek akllarna gelmemiti. Btn izleyiciler vazgetiini, hasmnn galip geldiini syleyeceini dnrlerken, yannda bir karncayla geri dnd. Antenleriyle ona bir eyler syledi ve teki srtna kmas iin eildi. nsan, gz ucuyla manevray grd ve iini daha bir hzlandrd. Nerdeyse bitiriyordu ki karncann zili ilk olarak ald. Mahkeme salonunda byk bir grlt koptu. Kimileri yuhalyor, kimileri alklyordu. Savc sz ald. - Hepiniz grdnz: Karnca hile yapt. Arkadandan yardm ald. Bu da karnca zeksnn bireysel deil kolektif olduunu kantlyor. - Hi de deil, diyerek Julie kar kt. Sadece karncalar, bir sorunun birlikte, tek bana olduundan daha kolay zldn anladlar. te bu yzden Karncalar Devrimimizin iar l + l=3'tr. Yeteneklerin bir araya gelmesi onlarn basit toplamn aar. Savc sntt. -1 + 1=3 matematiksel bir yalandr, saduyuya kar bir gnah, manta bir hakarettir. Bu aptallklar karncalara uyuyorsa, ona bir diyeceim yok. Biz insanlar karanlk formllere deil, saf bilime gveniriz. Yarg tokman vurdu. - Bu test pek sonu vermedi. Tek bir insann tek bir karncayla karlaaca bir baka test dnmek gerekiyor. Yarg, ar ceza mahkemesinde grevli psikologu ard ve ondan kar klmayacak nesnel bir test kotarmasn istedi. Sonra birinci ulusal kanaln gzde gazetecilerinden birine zel bir rportaj verdi. 470 - Burada ok ilgin eyler oluyor. ok daha fazla Parislinin Fonta-inebleau'ye gelip oturumlar izlemesi ve insanlk davasn desteklemesi gerekir diye dnyorum. HAYVANSAL FEROMON: Salyaci: 10. Gr: Parmaklar gittike kiisel gr sahibi olma yeteneklerini yitiriyorlar. Oysa btn hayvanlar kendi kendilerine dnr ve grdklerinden, edindikleri deneyimlerden bir gr karrlar. Parmaklarn hepsi ayn eyi dnr, yani yirmi televizyon haberlerinde sunucunun yaynlad gr, kendi grleri olarak kabul ederler. Buna onlarn "kolektif akl" diyebiliriz. OMU UZAKTATl GRYORUZ

Psikolog uzun uzun dnd. Meslektalarna, dergilerin oyun kesi sorumlularna, tescilli oyun mucitlerine dant. Hem insanlar, hem karncalar iin geerli bir oyun kural yaratmak, hi olacak i miydi? Hem sonra hangi oyun zeky itirazsz kantlayabilirdi? Go, satran, dama vard ama bir karncaya kurallar nasl aklanacakt? Tpk mah-jong, poker ya da izgi oyunu gibi hepsi insan kltrne aitti. Karncalar ne oynayabilirlerdi? Psikologun aklna nce mikado geldi. Karncalar ihtiya duyduklar allar baka allarn arasndan karmaya alkn olmalydlar. Bundan vazgemek zorunda kald. Mikado, zek gerektiren bir oyun deil, beceri isteyen bir oyundu. Ayrca k oyunu da vard, ama karncalarn elleri yoktu. Karncalar hangi oyunu oynarlar? Oyun psikologa insanlara zg grnd. Karncalar oyun oynamazlar. Onlar alanlar kefederler, dvrler, yumurtalar ve yiyecekleri yarlar. Her hareketlerinin belli bir amac vardr. Uzman btn bunlardan sonra, btn karncalarn ainas olduu pratik bir durumla badaan bir snav bulmak gerektii sonucuna vard. Mesela, bilinmeyen bir yolun aratrlmas. Her eyi enine boyuna lp bitikten sonra, psikolog ona evrensel gelen bir test nerdi: Bir labirentte yar. Tanmad bir yere kapatlan herhangi bir yaratk oradan kmann bir yolunu arar. insan, insan boyunda bir labirente, karnca, karnca boyunda bir labirente yerletirilecekti. ki piramitte tamamen ayn ekilde dzenlenecekti, ayn plana gre izilecekti, tabii farkl llerde. Bylece yarmaclar, k bulmak iin ayn glklerle karlaacakt. ampiyonlar deitirildi. lk snavdaki gibi, polisle mbair sokaktan geen sarnca bir niversite rencisini tutup getirdiler. Karncalarn adayna gelince, adalet saraynn kapcsnn penceresinin stndeki bir saksdan bulduklar ilk karncay aldlar. 471 Yeterince yer olmas iin, ktlarla kapl metal bariyerli insan la birenti adalet saraynn avlusuna yerletirildi. Karnca iin, dardaki her karncaya kapal, saydam kocaman bir akvaryumun iine kt duvarl benzer bir labirent kuruldu. kita, yarmaclar yine elektrik anahtarna bal krmz bir am pule basarak elektrikli bir zili aldracaklard. Mbairler ve yardmc yarglar izgi hakemlii yaptlar Bakan kronometresini smsk tuttu ve balama iaretini verdi. nsan hemen kat blmeler arasnda yola kt ve bir polis kanncay. akvaryuma s. rakt. '" nsan tabanlar yaglamt. Karnca kmldamyordu. Eski bir karnca atasz bilmediin alanda acele etmekten sak, nacaksn, der. Zaten karnca ilk i olarak ykand, bu da baka bir temel kura|. Bilmediin alanda, duyularn hassaslatracaksn. nsan epey ndeydi. Gzler yarn gelimesini gsteren ekran3 ra aklmt. Hatta 103. 24. ve dostlar, kk televizyonlannda Va' rmay izliyorlar ve endielerini gizlemiyorlard. Rastgele bir karnca seelim diye tuta tuta, belki de geri zekl birine atmlard. - Haydi, kalk! diye kokusal olarak bard, bahise duyarl olan Prens 24 Ama karnca bir trl kmldamyordu. Sonunda, ayaklannn cev resindeki zemini ar ar, ihtiyatla koklamaya balad. Bu srada, insan aceleden yolu arm ve bir kmaza girmiti Tabanlar ters ynde yaglad,, nk kanncan.n hl kmaya karar vermediinden haberi yoktu, zaman kaybetmekten d patlyordu. Karnca birka adm att, dnd, sonra aniden antenlerini dikti. Seyirci kanncalar bunun ne anlama geldiini biliyorlard. Yarmay sanklar srasnda izleyen Julie, David'in kolunu skt. - Tamam, baln kokusunu ald! Karnca doru ynde dmdz ilerlemeye balad. Danda insan da doru yolu kefetmiti. Konumlarn gsteren ekranlarda, ikisi de tamamen ayn sratte ilerliyor gibiydi.

- nihayet anslar eit grnyor, dedi yarg, medyay honut et mek m geciktirimi srdrmek tasas iindeydi. Rastlantyla, adam ve karnca hemen hemen ayn anda ayn. vim ja giriyordu. - Ben insan stne bahse giriyorum! diye haykrd mbair. - Ben de karnca stne! dedi birinci yardmc yarg. 472 ki ampiyon neredeyse paralel bir biimde ilerliyor. Bir ara, karnca bir kmaza doru yrd ve akvaryumda, Prenses 103. ve arkadalar btn antenleriyle titredi. - Hayr, hayr oradan deil! diye btn feromonlaryla haykrdlar. Ama kokusal iletileri bolukta serbeste dolaamyordu. Plexiglas tavan onlar engelliyordu. - Hayr, hayr oradan deil! diye bir o kadar nafile yere baryordu Julie ve dostlar. Adam da bir kmaza doru ilerledi ve bu defa insan izleyicilere geldi barma sras: - Hayr, hayr oradan deil! tki yarmac durdu, ikisi de nereye gitmek gerektiini bulmaya alt. tnsan doru ynde ilerledi. Karnca hibir yere doru atlmad, insan trnn savunucular derin bir soluk almlard. ampiyonlarnn nnde sadece iki viraj kalmt ve krmz ampule ulaacakt. te tam o anda, kmazda drt dnmekten fkelenen karnca, beklenmedik bir ie kalkt. Kt duvara trmand. Baln yakn kokusunun rehberliinde, engel yarndaki gibi engellerden atlayarak, drtnala krmz ampule doru kouyordu. tnsan, dnemeleri koar adm geerken, karnca son duvar atlad, bal srlm ampuln stne kt ve zili aldrd. Sanklar srasyla ayn anda, olay kutlamak iin antenlerini birbirine dediren karncalarn akvaryumunda bir zafer l koptu. Bakan izleyicilerden oturum salonunda yerlerini almalarn istedi. - Hile yapt! diye itiraz etti savc, yarglarn masasna yaklaarak. - stat, ltfen oturunuz, diye emretti yarg. Savunma srasna dnen Julie kar kt. - Tabii ki hile yapmad. zgn dnme tarzn kulland. Ulalacak bir hedef vard, o da ulat. Soruna daha abuk adapte olarak, zeki olduunu kantlad. Ayrca da, duvarlara trmanmann yasak olduundan hi bahsedilmedi. - Bunu o zaman insan da yapabilir miydi? diye sordu savc. - Elbette. Koridorlarda burnunun dorusuna ilerlemekten baka ekilde davranabilecei aklna gelmedii iin kaybetti o. Aslnda buyuru mam i ama kendisinin uymak zorunda olduunu sand kurallarn dnda dnemedi. Karnca hayal gcn insandan daha ok kulland iin kazand. Hepsi bu. Kaybetmesini bilmek gerekiyor. 473 ANSKLOPED BAMB SEMDROMU: Sevmek bazen nefret etmek kadar tehlikelidir. Avrupa'nn ve Kuzey Amerika'nn doal parklarnda ziyareti sk sk tavuskuu ile karlar. Anneleri uzakta olmasa bile, bu hayvanlar soyutlanm ve yalnz gibi grnr. Ziyareti ilenir, bu kocaman pel tavrl hayvana yaklamaktan mutlu, iinden hayvan okamak gelir. Bu harekette hibir saldrganlk yoktur, aksine, insan bu efkat hareketine iten hayvann yumuakldr. Oysa ki bu hareket lmcl bir dokunu demektir. Gerekten de, anne yavrusunu ilk haftalarda sadece kokusundan tanr. Ne kadar efkatli olursa olsun, insan bu dokunuu ile kendi kokusunu tavuskuuna bulatracaktr. ok az bile olsa, bu kirleten koku tavuskunun kimliini bozar, ksa sre iinde btn ailesi tarafndan terk edilir. Artk hibir maral onu kabul etmeyecek ve tavuskuu otomatik olarak alktan lmeye mahkm olacaktr. Bu katil okamaya 'Bambi Sendromu" ya da 'Walt Disney Sendromu' ad verilir. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. AALAR ARASIMDA TOK BAIMA Komiser Maximilien Linart daha fazlasn grmek istemiyordu, kendini evine zor att.

apkasn portmantoya frlatt, ceketini kard, kapy serte arpt. Ailesi koup geldi. Ei Scynthia'ya ve kz Margueritee artk zor tahamml ediyordu. Olanlardan hibir ey anlamyorlar myd? Bu davann ne kadar nemli olduunu kavramyorlar myd? Salonda, kz yeniden televizyonun karsna gemiti. 622. Kanal, nl elence, Dnce Kapan programn yaynlyordu. Sunucu bir kez daha gnn bulmacasn veriyordu: "Gecenin banda, sabahn sonunda, ylda iki kere grnr ve aya ok dikkatli baklnca, daha iyi seilir.' zm beyninde akt. Bu N harfiydi. Gecenin banda, sabahn sonunda, ylda iki kere ve ay kelimesinde o grnyordu. Baka trl olamazd. Glmsedi. abuk ve hzl dnme yeteneine kavumutu. Hangi bilmece olursa olsun eninde sonunda zmn bulurdu. Ona bir iaret gnderilmiti. iki serin el gzlerine kondu. - Bil bakalm kim? 474 Sert bir ekilde syrld. Kars, akn, baklarn ona dikti. - Ne oldu, sevgilim, bir ey mi var? Kafan m kark? - Hayr. Ak. Fevkalede ak. Sizinle zamanm bouna harcyorum. Sadece kendim iin deil, ama btn dnya iin yerine getirmem gereken ok nemli ilerim var. - Ama, sevgilim, diye devam etti Scynthia endieli bir tavrla ona bakarak. Ayaa kalkt ve sert bir sesle tek kelime syledi. - Dar! Ona kapy gsterdi, gzleri dumanlanmt. - Peki peki, madem byle istiyorsun, diyebildi ekine ekine. Maximilen oktan kapy arpm, MacYave\'\e brosuna kapanmt. zel parametrelerle, Evrim oyununu balatt.. nsan teknolojilerinden yararlanan bir karnca uygarlnn ne sonu vereceini grmek istiyordu. Kendini iyice kaptrarak, son srat ilerledi. Evin d kapsnn alp kapandn iitti ve kareli mendiliyle alnn sildi. Off be, sonunda iki drdrcdan kurtulmutu. Bilgisayarlar diileri olmad iin ne kadar mutluydular. MacYavel, oyunu gelitirmeye devam ediyordu. Yirmi dakikada, insan bilgisiyle zenginlemi karnca uygarln bininci ylna getirmiti. Polisin hayal ettiinden de korkuntu. Basit bir gzlemci gibi davranmay srdrmeyecekti. deyecei bedel ne olursa olsun, eyleme gemeye karar vermiti. Hemen ie koyuldu. ACAYP dTIE Oturum balamadan, bir dinginlik anndan yararlanarak, Prenses 103. ile Prens 24. akvaryumda bir iftleme denemesi yapmaya karar veriyorlar. Oturumun bandan beri, televizyon projektrlerinin younluu, cinsel hormonlarn ilkyaz gnei gibi kaynatmt. Bu scak, bu k, her eye karn iki cinsiyetli iin ok tahrik edici. Bu kapal yerde iftlemeye girimek kolay deil, ama akvaryumdaki karncalarn yrekiendirmesiyle. Prenses 103. atlyor ve cam hapishanenin duvarlar arasnda emberler izmeye balyor. Prens 24. de arkasndan havalanyor. Elbette bunu gklerde, orman kokular iinde aalarn altnda yapmaktan daha az romantikti, ama iki bcek bunun artk kendileri iih son ans olduuna emindiler. imdi ve burada sevimezlerse bunun nasl bir ey olduunu asla bilemeyeceklerdi. Prens 24. Prenses 103.'nn arkasnda uuyor. O ok hzl uuyor ve onu yakalayamyor. Ondan yavalamasn istemek zorunda kalyor. 475 Sonunda stnde, vcudunun arkasna tutunuyor, iice gemek iin iyice kaslyor. Yksek uu gsterisi. Kolay i deil. Kendini kenetlenmeye kaptran 103. uuuyla ilgilenmeyi unutuyor ve saydam duvara arpyor. arpmann etkisiyle 24. kopuyor ve yeniden gzeline saldrya geiyor.

Prenses 103. Parmaklar'n karmak cilvelemeleriyle alay etmiti, ama u anda, onlar gibi davranmay ve yerde yuvarlanmay yelerdi. ki kck paray birletirmekten, hem de uu halinde, bylesi ok daha kolay. nc giriiminde, epey yorulan Prens 24. Prenses 103. ile birlemeyi baaryor. O zaman, ilerinde ok yeni, ok youn bir ey oluyor. kisi de yapay yollardan cinsiyetli hale geldiklerinden younluk daha bir baka. Sanki bir kez daha Mi'ye girmiler gibi, antenleri birleiyor. Vcutlar gibi ruhlar da kenetleniyor. Karmak ruhsal grntler ayn anda ufack beyinlerinde yansyor. Uuu yneten Prenses 103. yeniden akvaryumun eperlerine arpmamak iin, hapishanelerinin ortasnda, delikli Plexiglas tavann hemen birka santimetre altnda, zekde kk daireler iziyor. Karmak ruhsal grntler giderek netleiyor. Bunlar yayan 103. Rzgr Gibi Geti'nin o romantik sahnelerini hl belleinde tayor. O anda, iki bcek iin ak, kendi z kltrlerinin grntlerinden daha ok Parmaklar trnn grntlerinde kendini daha ak ifade ediyor. Elbet Bel-okanilarn da bir sr sylenceleri var, ama hibiri Rzgr Gibi Geti'ye benzemiyor. Karncalar dnyasnda, ak sadece reme fonksiyonu ile balantldr. 103. Parmaklarn filmini grnceye kadar, ak reme ilevinden bamsz, zel bir heyecan olarak dnmemiti. Aada, teki karncalar havada dnlerini hayranlkla seyrediyor. Farkl bir eyler olduunu anlyorlar. 10. bu katksz romantik j. ir annn esinlendirdiklerini "sylence feromonu'na not alyor. Birden, yukarda her ey karyor. Prens 24. fenalayor. Antenleri tuhaf bir ekilde hareket ediyor. Kalbi gittike daha hzl arpyor. Deniz baskn gibi, usuz bucaksz krmz bir dalga, katksz bir haz ve youn bir ac dalgas altnda kalyor. Denetiminden km gm gm atan kalbinde her ey bozulmu gibi geliyor. Gm... gm, gm... gm, gm... gm, gm... gm! Tak, tak, tak! Yarg oturumun baladn bildirmek iin tokmagyla masaya birka kez vurdu. -Jri yesi bayanlar ve baylar, ltfen yerlerinizi alnz. 476 Bakan, jri yelerine karncalarn zeki olduklar kabul edildiinden, bundan byle hukuki sorumluluklar olduunu bildirdi. Dolaysyla, 103. ve arkadalar hakknda karar vereceklerdi. - Anlamyorum, diye haykrd Julie. Kannca kazand ya. - Evet, diye karlk verdi yarg. Bu zafer karncalarn zeki olduklarn kantlar, ama masum olduklarn kantlamaz. Sz savcnn. - Elimde, sayn jri yelerine kanncalann ne denli insan dman olduunu kantlayan su delilleri var. zellikle ate karncalarnn Florida'y igali konusundaki bir makale jri yelerini aydnlatacaktr. Arthur ayaa kalkt. - Ama bu ate karncalarnn nasl durdurulduunu belirtmeyi unutuyorsunuz. Baka bir kannca tr araclyla: Solenopsis da-ugerri. Bu tr, ate karncalar kraliesinin feromonlarn retmeyi bilir. Bylece, iileri yanltr. Karncalar onu beslerken, kendi kralieleri gnden gne erir ve sonunda lr. Sonu: Dman kanncalann hakkndan gelmek iin, insanlara baz kannca trleriyle ittifak yapmak yetiyor. Savc Arthur'un szn kesti ve yerinden kalkp jri yelerinin karsna geti. - Srlarmz bceklere aklayarak onlardan kurtulamayz. Tam tersine, bu ok ey bilen kanncalar, bilgilerini trn btnne aktarmadan geciktirmeden tasviye etmek gerekir. Akvaryumda, esrime hl sryor. Karnca ift, sanki cehennemi bir girdaba yakalanm gibi gittike daha hzl dnyor. Prens 24.'nn yrei gittike daha dzensiz arpyor. Qm, gm... gm,., gm gm, gm... gm. Krmz haz dalgas bydke renk deitiriyor. Ak mor, meneke moru, daha sonra basbaya kara haline geliyor. Yarg, savcdan sonuca gelinmesini ve talebini bildirmesini istedi. - Lise fesatlan iin, eitim aralarn tahrip ve kamu yolunda ka-nklk karmaktan alt ay ar hapis cezas, piramit fesatlan iin, cinayetlere su

ortaklndan alt yl ar hapis cezas talep ediyorum. Prenses 103. ve su ortaklar iin, ayaklanma ve polislerin katlinden dolay lm... cezas talep ediyorum. zleyiciler tepki gsterdi. Yarg, hi dnmeden tokmagyla masaya vurdu. - Memleketimizde lm cezasnn oktan kaldnldgn savc meslektama hatrlatnm, dedi alim tavrlanyla. - nsanlar iin, sayn bakan, insanlar iin. Bu konuyu aratrdm. Ceza yasamzda hayvanlar iin lm cezasn yasaklayan hibir madde yok. ocuklan sran kpeklere ine yaplr. Kuduz tayan tilkiler vurulur. Kald ki iimizde kannca katletmemekle vnecek biri var m? Onaylamayanlar bile savcnn hakl olduunu kabul etmek zorundaydlar. Dikkatsizlikle olsa bile, kim- kannca ldrmemiti ki? 477 - Prenses 103. ve arkadalar iin lm cezas vererek, yurttalk grevimizi, meru mdafay yerine getirmi olacaz sadece, diye devam etti savc. Piramitte ele geirilen belgeler bunu kantlyor. Bize kar byk bir sefer balatmlard. nsana sava aan trlerin bunu hayatlaryla deyeceklerini doa bilmelidir. Prens 24. antenlerini dikiyor. Prenses 103. onu hissediyor, onu gryor, ama kendi zevki ylesine uzun, ylesine byk ki eiyle ilgilenmeyi baaramyor. O, karaya alan krmz bir dalgann altndayken, kendi turuncuya dnen ve gittike alarak daha san ve daha scak hale gelen krmz bir dalgann altndayd. imdi, o artk bir prenses deil, bir kralie. Prens 24. gittike ktleiyor. Bask hep trmanyor. Yrei durdu. Bask ykseliyor, ykseliyor. Birden kralieden kopuyor, yavaa dmek iin kanatlarn rpmaya alyor ve... Bakan savunmaya sz verdi. Julie, btn nronlarnn kaynaklarna bavurdu. - Burada bir duruma yaplmyor. Bu ondan ok daha fazla bir ey. Bu, insan d bir dnce sistemini anlamamz iin bize sunulmu esiz bir frsat. Karncalarla, bu toprak-tesi canllar ban yapmay baaramazsak, bir gn uzayllarla iletiim kuracamz nasl umabiliriz? Havada, kk, kuru bir patlama. Bask ok kuvvetli, zevk ok youn, tm gametlerini diiye frlatr frlatmaz, Prens zevkten patlyor. Kitin paralar etrafa dalyor ve havada paralanan bir uak paralar gibi yere dyor. Yiit cinsiyetlinin vcudundan dklen paralardan nasibini almayan tek bir bcek kalmyor aada. Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi'ni okuya okuya, Julie'ye, imdi kendi sesiyle konuan Edmond Wells'mi gibi geliyordu. - Karncalar gelimemiz iin bir atlama tahtas olabilir. Onlar ortadan kaldrmaya almaktansa, onlar kullanmaya gayret edelim. Birbirimizi tamamlyoruz. Biz dnyay bir metre ykseklikten kontrol ediyoruz, onlar bir santimetre ykseklikten. Arthur, onlarn enekle-riyle en becerikli saatilerin bile retemeyecegi son derece kk nesneler rettiklerini kantlad. Neden kendimizi bu deerli mttefiklerden mahrum brakalm? Kralie 103. havada biraz daha dnyor, sonra hm gibi fero-mon alcsna ini yapyor. Qr. Rozet Ta makinesinin hoparlrlerinde kk bir grlt nlyor, ama sohbetlerin grla gittii mahkeme salonunda, kimse buna dikkat etmiyor. Julie devam ediyordu: 478 - Trmzn statsn iyiletirdik diye mahkm edilmemiz sz konusu olamaz. Karncalar ldrmek sz konusu olamaz. Kralie derken kanatlann kaybediyor. Karncalar krallnn bedeli, prensin lm ve kanatlarn kaybdr. - Tam tersine, kendimizi aklayarak ve bu masum karncalar zgr brakarak, kefetmeye baladmz yolun her trl ilgiye dediini gstereceksiniz. stesek de istemesek de, karncalar... Az ak kalyor. Cmle havada aslyor. AMSKLOFEDt

RAKAMLARIM GC: 1 2 3456 7 8 9 10 Sadece biimleriyle, rakamlar bize hayatn geliimini anlatrlar. Btn kvrml olanlar ak gsterir. Dz izgilerden oluanlar ball ve her ikisinden oluanlar ise snavlar. Onlar inceleyelim. 0 : Boluktur. Kapal kken yumurtas. 1 : Mineral evredir. Sadece bir izgidir. Hareketsizliktir. Balangtr. Dnmeden burada ve imdi olmaktr. Birinci bilin dzeyidir. Dnmeyen bir ey oradadr. 2 : Bitkisel evredir. Alt ksm bir izgiden oluur, bylece bitkisel topraa baldr. Bitkisel ayan kmldatamaz, o topran tutsadr, ama st tarafnda bir kvrm vardr. Bitkisel g ve sever, ieklerin st ksmnn gzel olmas bu yzdendir. 3 : Hayvansal evredir. izgi yoktur. Hayvan topraktan kopuktur. O devinebilir, iki kvrm vardr, yukary ve aay sever. Hayvan, duygularnn tutsa olarak davranr. Ya sever ya sevmez. Bencillik en temel zelliidir. Hayvan lei ve avdr. Srekli korku iindedir. Dorudan karlar dorultusunda hareket etmezse, lr. 4 : nsansa! evredir. Bu mineral, bitkisel ve hayvansal dzeyin stndedir. Yol ayrmmdadr. aprazlamal ilk rakamdr. 4. deiimi baarrsa, st dnyaya geer. Czi iradesiyle, duygularnn tutsakl evresinden kar. Yazgsn gerekleirir ya da gerekletirmez. Ama seim zgrl kavram, zgrle ve duygularna egemen olma grevini gerekletirmeye izin verir. 4. zgrce hayvan kalmaya ya da sonraki evreye gemeye izin verir. nsanln gnmzdeki ikilemidir bu. 5 : Tinsel evredir. 2'nin tersidir. 5'in stnde izgi vardr, ge baldr. Altta bir kvrm vardr: Topra ve sakinlerini sever. Topraktan kurtulmay baarm olmakla birlikte, gkten kurtulamamtr. 4'n ha snavn gemitir, ama ykseklerde szlr. mm 479 6 : Kesiz, izgisiz, srekli bir kvrmdr. Tepeden trnaa aktr, neredeyse sarmaldr, sonsuzlua gitmeye hazrlanr. Gkten, topraktan, alt ya da st her trl tkanmadan bamszdr. Titreen saf bir kanaldr. Ama yine de bir eyi gerekletirmesi gerekiyor: Yaratc dnyaya gemek. 6, ayn zamanda anne karnndaki fets biimidir. 7 : Gei rakamdr. 4'n tersidir. Burada da yol ayrmnda bulunuyoruz. Bir evrim, maddi dnya evrimi tamamlanmtr. Bylece bir sonraki evrime gemek gerekir. 8 : Sonsuzluktur. Onu izerken, hi durulmaz. 9 : Anne karnndaki fetsdr. 9, 6'nn tersidir. Fets, gereklie dnmeye hazrlanr. Hayat verecektir... 10 : Kkensel yumurtann sfrdr, ama st boyuttan. Bu st boyut sfr, daha yksek lekte yeni rakamlar evrimine atlacaktr. Ve bu byle devam edecektir. /Ye zaman bir rakam izsek, bu bilgelii aktarrz. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. ALGILAMA FARKLILII Sanklar srasnn stndeki video ekranda, Maximilien'in yz grnd. Nerdeyse obur, acayip bir glmseme vard yznde. Yakn ekim Julie'yi yerine iviledi. Gz dnm, elinde bir trnak makasyla Maximilien grlyordu. Karncalar alyor ve kamerann hemen objektifinin yannda tek tek kafalarn kesiyordu. Her kesiinde bir tlama sesi iitiliyordu. - Me oluyor? Bu maskaralk da neyin nesi? diye sordu yarg. Mbair gelip kulana bir eyler fsldad. Maximilien evine kapanmt ve basit bir video kamera ve bilgisayarnn rlesi sayesinde, telefon hatlar araclyla bu sahneyi aktaryordu. Karncalarn kafasn kesmesinin ard arkas gelmiyordu. Sonra, sonunda yz kadarnn canna okuduuna kukusu kalmaynca, yorgun bir tavrla kameraya glmsedi, kesik vcutlar toplad ve kt sepetine atmak zere eliyle sprd. Sonra bir kt ald ve kamerann tam karsna yerleti. - Bayanlar, baylar, ok kt gnler yayoruz. Dnyamz, uygarlmz, trmz yok olma tehlikesiyle kar karya. Korkun bir dman kapmzn eiinde

dikiliyor. Bizi tehlikeye dren kim? teki, teki en byk uygarlk, gezegenin en byk tr olan teki, ben buna karncalar adn verdim. Bir sre onlar inceledim, insanlar zerindeki etkilerini inceledim. Ama bilhassa, bir uygarlk simlatrne karncalar teknolojik bilgilerimize sahip olsalard ne olurunun cevabn bulmak iin bir program yerletirdim. 480 "Bizden sayca stnlkleriyle, kavgaclklar ve iletiim biimle-riyle yz yl iinde bizleri tutsak haline getireceklerini saptadm. nsan teknolojisinin katklaryla, gleri ok st boyutlara ulaacak. Bayanlar, baylar, bu iinizden bazlarna sapknca gelecektir. Yine de, bu varsaymn doru olup olmadn kontrol etmekte bir saknca olmadn dnyorum. Sonu olarak, karncalar, zellikle de Fontainebleau Ormanna sahip kan u nl uygarlam karncalan yok etmemiz gerekiyor. inizden bazlarnn onlar sempatik bulduunu biliyorum. Bazlarnz da onlarn bize yardm edebileceklerini, bize retecek eyleri olduunu dnyor. Yanlyorlar. Dnyann bana karncalardan daha byk bir felaket gelmemitir. Tek bir karnca yuvas, btn bir insanln ldrebileceinden ok daha fazla hayvan ldryor. Yendikleri btn trleri nce eziyor, sonra sr hayvanlar olarak kullanyorlar. Mesela, daha iyi samak iin bitkibitlerinin kanatlarn kesiyorlar. Bir gn, bitkibitlerinden sonra sra bize gelecek. Zeki karncalarn insanlar iin oluturduktan tehlikenin bilincinde olarak ben, Maximilien Linart, kk bir topluluun vurdumduymazl yznden teknolojimizi renmi karncalarn kaynad Fontainebleau Ormann insan olarak yok etmeye karar verdim. Gerekirse btn orman kl haline getireceim. Uzun uzun dndm tandm ve gelecei hayal ettim. Kirlenmi ormann bu yirmi alt bin hektarn imdi yok etmezsek, bir gn gelecek dnyann btn ormanlann yok etmemiz gerekecek. imdilik, kk bir budama kangrenin yaylmasn nleyecektir. Bilgi bulac bir hastalk gibidir. ncil, bize Adem'in bilgi elmasn dileme drtsne kar koymas gerektiini retiyor. Havva onu onarlmas imknsz ilemeye tevik etti. Ama bizler, karncalann bu laneti tanmalanru engelleyebiliriz. 103.'nn dnceleriyle zehirlenmi karnca yuvalarnn bulunduu orman blgesine yangn bombalar yerletirdim. Beni durdurmaya almann bir yarar olmaz. Evimde salam bir ekilde barikat kurdum. Bilgisayarmn kontrol altndaki yangn bombalarn ateleme sistemi, bu mesajdan hemen sonra devre d kalacak, dolaysyla program dardan hibir ekilde deitirme ans yok. Beni durdurmaya kalkmayn. Eer her be saatte bir, bilgisaya-nmn klavyesine kodlu bir forml yazmazsam, evimdeki ve ormandaki her ey patlayacaktr. Benim kaybedecek hibir eyim yok. Hayatm trme feda ediyorum. Bugn yamur yayor. Orman yangnn balatmak iin havalarn dzelmesini bekleyeceim. Eer dncesiz bir saldnda lrsem, insanlk bunu bir vasiyet olarak kabul etsin ve bir bakas nbeti devralsn." 481 Gazeteciler haberi yetitirmek iin kotular. Birbirlerini tanmayan insanlar mahkeme salonunda birbirlerine seslenmeye baladlar. Bu gemite bir benzeri bulunmayan durumann kararn ren-mek iin kalkp gelmi olan Vali Dupeyron, annda yargcn brosuna el koydu. inden polis hatlar koparmay akl etmemitir diye dua ederek, telefonu at. krler olsun, daha ilk almada, Linart cevap verdi. - Tanr akna, sizin neyiniz var komiser? - Meden yaknyorsunuz, sayn Vali? Bir Japon grubunun otel projesi iin ormann bir ksmn gzden karmay istemiyor muydunuz? Dilekleriniz yerine gelecek. Siz haklydnz. Bu yeni i alanlar yaratacak ve isizliin azalmasn salayacak. - Ama bu ekilde olmaz Maximilien. Bunun daha uyaun yollar vardr... - Bu tann'nm belas orman kundaklayarak, btn insanl kurtaracam. Valinin boaz kurumutu ve elleri slakt. - Siz ldrmsnz, diyerek iini ekti.

- Balarda bazlar yle dnecekler, ama bir gn beni anlayacaklar ve insanln kurtarcs olarak heykellerimi dikecekler. - yi ama'bu be para etmez karncalan neden yok etmek istiyorsun? - Siz o halde beni dinlemediniz? - Dinlemez miyim, dinledim, dinledim. teki akll hayvanlarn rekabetinden bu kadar korkuyor musunuz? - Evet. Polisin sesinde yle bir kararllk vard ki Vali onu ikna etmek iin daha kuvvetli bir kant arad. - Dinazorlar, insanlarn bir gn kk ama ok gl bir uyaarlk kuracaklarn anlayp sistemli bir ekilde btn memelileri tasviye etselerdi, ne olurdu hi dndnz m? - ok iyi bir kyaslama, nitekim, ben de dinazorlar bizlerden kurtulmalydlar diye dnyorum. Hi olmazsa, uzun vadede tehlikeyi grecek, benim gibi kahraman bir dinazor olurdu. Belki de u anda hl yayor olacaklard, diye cevap verdi Linart. - Ama yeryzne uyum salayamadlar. ok byk, ok hantal - Ya biz? Belki karncalar da bizi bir o kadar byk ve hantal buluyorlar. Frsat ellerine geerse, ne yapacaklar? Bu szler zerine, telefonu kapad. Fosfor yayan bombalan ormanda bulmalar iin en iyi mayn temizleyicilerini gnderdi Vali. Bir dzine kadarn buldular, ama ka tane olduunu bilmiyorlard ve orman ok bykt. O zaman gayretlerinin bouna olduunu kabul ettiler. Karncalarn Devrimi / F:31 482 Kaybetmi grnyorlard. Halk gzlerini ge dikmiti. Yamur diner dinmez ormann alev alev yanacan herkes biliyordu. Yine de, biri bir yerden alak sesle mrldand: "Benim yine de bir fikrim var..." ANSKLOPED ANTAJ: lenmedik hibir ey kalmaynca, zaten zengin olan bir lkede yeni zenginlikler yaratmak iin bir tek yol kaln antaj. Bu, 'Elimde tek bu mal kald, hemen almazsanz, ilgilenen bir baka mteri var' diyen tccardan tutun, 'Doay kirleten petrol olmadan, bu k lkenin tm halkn stma imltnmz olmayacak' diye ilan eden en st dzeyde hkmete kadar gider. O zaman, elinden karmak, bir ii bakasna kaptrmak korkusu yapay harcamalara yol aacaktr. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. TEN PATLAMAK ZERE Yamur, btn cumartesi gn boyunca yad; akam, gkyz yldzlarla doldu ve meteoroloji uzmanlar pazar gn havann gzel olacan ve Fontainebleau Ormannda rzgrn sert eseceini haber verdi. Maximilien pek inanl olmasa da, bu durumda Tanrnn kendisiyle olduunu dnd. Yeryzndeki misyonunun neminin bilincinde ve mutlu olarak bilgisayarnn karsndaki koltua yan gelip uzand. Sonra uykuya dald. Kaplar srglenmi, kepenkler ekilmiti. Qece, bir ziyareti gizlice komiserin brosuna szmay baard. Ziyareti bilgisayar arad. Kodun basm bombalar atelemesini engellemesin diye, ara atelemeye hazr, alr durumda braklmt. Ziyareti etkisiz hale getirmek iin ilerledi. Aceleyle bir eyi devirdi. Maximilien tavan uyku-sundayd, ok hafif olmasna karn, grlt onu tamamen uyandrmaya yetti. Zaten, son anda bir saldr bekliyordu. Tabancasn ziyaretiye evirdi ve tetie bast. Silah ate alnca, btn oda titredi. Ziyareti evik bir hareketle kurundan kurtuldu. Maximilien ikinci kez ate etti, bunu da savuturdu. Sinirlenen komiser, silahn yeniden doldurdu ve nian ald. Ziyareti en iyisinin bir yere saklanmak olduuna karar verdi. Bir srayta salona geti ve perdelerin arkasna sakland. Komiser ate etti ama ziyareti ban edi. Kurunlar alnnn stnden geti. Maximilien klan at. Ziyareti hemen sakland yeri deitirmesi gerektiini anlad. Uzun aralkl bir koltuun arkasna sindi. Birka kurun koltukta sekti. 483

Nereye saklanmal? Kl tablas, iilmi souk bir puro izmaritiyle kenar arasndaki akla koarak sindi. Polis, yastklann altna bakt, hallar, rtleri kaldrd, bu defa onu bulamad. Kralie 103. soluklanmak ve soukkanlln kazanmak iin bundan faydaland. abuk abuk antenlerini ykamaya giriti Genel olarak, bir kralie hayat riske atlmayacak kadar deerlidir. Ondan sadece dn locasnda yumurtlamas beklenir. Bununla birlikte 103 dnyada yeterince Parmak ve bu nemli grevi baaracak kadar yeterince karmca olduunu anlamt. Orman, dolaysyla kannca yuvalarn yok etmek sz konusu olunca, bylesi bir tehlikeyi gze almasna kimse engel olamazd. Tabancas hl elinde olan Maximilien arada bir yasta ate ediyordu. Bu kadar kk bir hedef iin, baka bir silah gerekiyordu. Maximilien mutfaa gidip dolapta bir aerosol bomba buldu ve salondaki bir bcek bulutuna skt. Oday l kokulan sard Neyse ki karncann akcier cepciklerinin byk bir zerklii vard Bcek ldrcnn byk bir blm geni odaya daldndan nefes almak mmknd. Kukusuz orada daha dakikalarca kalabilirdi ama kaybedecek zaman yoktu. Kralie kirii krd. Yetkililerin ve Valinin kendisine kar koyabilecek tek hasm olarak bulduklar bir karnca ise, akllarna yanaym, diye dnd Kendinden ve reflekslerinden honut bunlar, dnrken, klar snd Bu nasl olabilirdi. Minicik bir kannca sigorta dmesine basamazd ki. Karncann domotik santrale girdiini o zaman anlad. Bu yazlan akm zebildiim, dolaysyla hangi elektrik telini kesmeyi bildiini gsteriyordu. Hasmn kk grmeyeceksin. Polis okulunda rencilerine ilk bunu retirdi. Kendisi de sadece hasm ondan bin kere daha kk olduu iin ayn hatay ilemiti. Komodinin ekmecesinde saklad halojen cep lambasn ald ziyaretisini son olarak grdn sand yeri aydnlatt. Sonra saya kutusuna doru yneldi ve bir elektrik telinin enekle kesildiini apak grd. Bunu ancak tek bir karnca yapabilir, dedi kendi kendine- 103 onlarn soysuz kraliesi. Karanlkta, ar gelimi koku duyusu ve k dedektrl kzltesi grme duyusu ile, karnca artk hafif bir stnle sahipti Ne var ki dolunay vard ve meneke mavisi n odaya dolmas iin Maxi-mlien'in artk gereksiz olan kepenkleri amas yetmiti. 482 Kaybetmi grnyorlard. Halk gzlerini ge dikmiti. Yamur diner dinmez ormann alev alev yanacan herkes biliyordu. Yine de, biri bir yerden alak sesle mrldand: "Benim yine de bir fikrim var..." ANSKLOPED ANTAJ: ilenmedik hibir ey kalmaynca, zaten zengin olan bir lkede yeni zenginlikler yaratmak iin bir tek yol kalr: antaj. Bu, "Elimde tek bu mal kald, hemen almazsanz, ilgilenen bir baka mteri var" diyen tccardan tutun, "Doay kirleten petrol olmadan, bu k lkenin tm halkn stma imknmz olmayacak" diye ilan eden en st dzeyde hkmete kadar gider. O zaman, elinden karmak, bir ii bakasna kaptrmak korkusu yapay harcamalara yol aacaktr. Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. TEH PATLAMAK ZERE Yamur, btn cumartesi gn boyunca yad; akam, gkyz yldzlarla doldu ve meteoroloji uzmanlar pazar gn havann gzel olacan ve Fontainebleau Ormannda rzgnn sert eseceini haber verdi. Maximilien pek inanl olmasa da, bu durumda Tanrnn kendisiyle olduunu dnd. Yeryzndeki misyonunun neminin bilincinde ve mutlu olarak bilgisayarnn karsndaki koltua yan gelip uzand. Sonra uykuya dald. Kaplar srglenmi, kepenkler ekilmiti. Gece, bir ziyareti gizlice komiserin brosuna szmay baard. Ziyareti bilgisayar arad. Kodun basm bombalar atelemesini engellemesin diye, ara atelemeye hazr, alr durumda braklmt. Ziyareti etkisiz hale getirmek iin ilerledi. Aceleyle bir eyi

devirdi. Maximilien tavan uyku-sundayd, ok hafif olmasna karn, grlt onu tamamen uyandrmaya yetti. Zaten, son anda bir saldr bekliyordu. Tabancasn ziyaretiye evirdi ve tetie bast. Silah ate alnca, btn oda titredi. Ziyareti evik bir hareketle kurundan kurtuldu. Maximilien ikinci kez ate etti, bunu da savuturdu. Sinirlenen komiser, silahn yeniden doldurdu ve nian ald. Ziyareti en iyisinin bir yere saklanmak olduuna karar verdi. Bir srayta salona geti ve perdelerin arkasna sakland. Komiser ate etti ama ziyareti ban edi. Kurunlar alnnn stnden geti. Maximilien klan at. Ziyareti hemen sakland yeri deitirmesi gerektiini anlad. Uzun aralkl bir koltuun arkasna sindi. Birka kurun koltukta sekti. 483 Nereye saklanmal? Kl tablas. ilmi souk bir puro izmaritiyle kenar arasndaki akla koarak sindi. Polis, yastklarn altna bakt, hallar, rtleri kaldrd, bu defa onu bulamad. Kralie 103. soluklanmak ve soukkanlln kazanmak iin bundan faydaland. abuk abuk antenlerini ykamaya giriti. Genel olarak, bir kralie hayat riske atlmayacak kadar deerlidir. Ondan sadece dn locasnda yumurtlamas beklenir. Bununla birlikte, 103. dnyada yeterince Parmak ve bu nemli grevi baaracak kadar yeterince karnca olduunu anlamt. Orman, dolaysyla karnca yuvalarn yok etmek sz konusu olunca, bylesi bir tehlikeyi gze almasna kimse engel olamazd. Tabancas hl elinde olan Maximilien arada bir yasta ate ediyordu. Bu kadar kk bir hedef iin, baka bir silah gerekiyordu. Maximilien mutfaa gidip dolapta bir aerosol bomba buldu ve salondaki bir bcek bulutuna skt. Oday l kokulan sard. Neyse ki karncann akcier cepciklerinin byk bir zerklii vard. Bcek ldrcnn byk bir blm geni odaya daldndan, nefes almak mmknd. Kukusuz orada daha dakikalarca kalabilirdi ama kaybedecek zaman yoktu. Kralie kirii krd. Yetkililerin ve Valinin kendisine kar koyabilecek tek hasm olarak bulduklar bir karnca ise, akllarna yanaym, diye dnd. Kendinden ve reflekslerinden honut bunlar dnrken, klar snd. Bu nasl olabilirdi. Minicik bir karnca sigorta dmesine basamazd ki. Karncann domotik santrale girdiini o zaman anlad. Bu, yazlan akm zebildiim, dolaysyla hangi elektrik telini kesmeyi bildiini gsteriyordu. Hasmn kk grmeyeceksin. Polis okulunda rencilerine ilk bunu retirdi. Kendisi de sadece hasm ondan bin kere daha kk olduu iin ayn hatay ilemiti. Komodinin ekmecesinde saklad halojen cep lambasn ald, ziyaretisini son olarak grdn sand yeri aydnlatt. Sonra saya kutusuna doru yneldi ve bir elektrik telinin enekle kesildiini apak grd. Bunu ancak tek bir karnca yapabilir, dedi kendi kendine: 103. onlarn soysuz kraliesi. Karanlkta, an gelimi koku duyusu ve k dedektrl kzltesi grme duyusu ile, karnca artk hafif bir stnle sahipti. Ne var ki dolunay vard ve meneke mavisi n odaya dolmas iin Maxi-milien'in artk gereksiz olan kepenkleri amas yetmiti. 484 Acele etmek gerekiyordu. Karnca odaya dnd ve tekrar bilgisayara yneldi. Francine, ona bilgisayarn arkasndaki havalandrma parmaklndan nasl szlmas gerektiini retmiti. Talimatlar harfiyen uyguluyordu. Kralie 103. imdi yerindeydi. Kendisine bildirilen balantlar kesmekten baka bir ey kalmyordu geriye. Elektronik plakalar arasnda yrd. urada harddisk. Orada anakart. Kondansatrlerin, transistrlerin, rezistanslarn, potansiyometrelerin ve radyatrlerin stnden geti. Etrafndaki her ey titreiyordu. Kralie 103. dman bir yap iinde hareket ettiini hissediyordu. MacYavel varlndan haberdard. inde gzleri yoktu, ama karnca ayan bakr balantlara her bastnda, zayf bir ksa devre alglyordu.

MacYavel in elleri olsayd, onu oktan mahvederdi. Bir midesi olsayd, onu oktan sindirirdi. Dileri olsayd, onu oktan inerdi. Ama bilgisayar, mineral kkenli bileenlerden oluan, hareketsiz bir makineden baka bir ey deildi. Kralie 103. iindeydi ve Fran-cine'in gsterdii yazl akm plann hatrlyordu ki birden kzltesi gzleri, havalandrma parmaklnda insan dmannn kocaman gzlerini seti. Maximilien alnndaki sar iareti tand ve ona bir bcek ldrc bulutu gnderdi. Karncann soluma delikleri"hl akt ve tam ikinci bir bulut bilgisayarn iini sisler iinde bir ingiliz limanna evirince, ksrd. Asitli hava iini kemiriyordu. Dayanlr gibi deildi. hava, abuk hava. Disket okuyucusunun kapandan dar kt ve onu yine kurunlar karlad. Onun iin fze olan kurunlar arasndan zikzaklar yapt. Cep lambas peini brakmyordu ve bir k halkas iinde drtnala gidiyordu. Projektrden kurtulmak iin, drtnala bronun kapsnn altndan geip salona ulat ve bir halnn kvrm altna dald. Hal kaldrld. Bir koltuun altna bzld. Koltuk devrildi. akna dnen karnca, ayakkablar arasnda kotu. Peindeki Parmaklarn says gittike artyordu. En azndan bir dzine kadard. Kaln halnn naylon kenarndaki cangla snd. Ya imdi? Antenlerini hareket ettirdi ve kmrl bir hava akm saptad. Son srat, haly terk etti ve karsndaki dikey tnele dald. ahane bir snak. Ama, projektr arkasn brakmamt. - Bacadasn 103. bu defa elimdesin, lanet karnca, diye bard Maximilien, cep lambasnn k demetiyle bacann iini sprd. Karnca, kuruma basa basa kocaman dik tnelde ykseldi. I 485 Maximilien, zerine bir ldrc bulut daha gndermek istedi ama bombas botu. Bacann alt ksm yetikin bir insan vcudunun geebilecei kadar geniti. 103.'y silindir gibi ezmek iin bacaya trmanmaya karar verdi. Bu ba belas bcei parampara etmeden hibir eyden emin olamazd. insan, eski talara tutundu, be parmaklk iki srs beyinsel iletiim merkezi araclyla birbirlerinin ilerleyiinden haberdar oluyor Arkada, ayakkab hapishanesindeki daha beceriksiz parmaklar tutunacak bir yer aryor. Yine de, baca daraldka trmanmak daha da kolaylayordu. Ma-ximilien, dirseklerine ve dizlerine dayanarak, iyi bir dac gibi kolaylkla ilerliyordu. Kralie 103. onun kendisini izleyeceini hi ummamt. Daha yukarlara kt. O da kt. Kannca, arkasndan gelen Parmaklar'n yaq, kokusunu alyordu. Kanncalara gre, Parmaklar kestane ya kokarlar. Maximilien kesik kesik soluyordu. Dik bir bacada drt ayak trmanmak, gerekten artk onun yana gre deildi. Bacann yukar ksmn aydnlatt ve kendisiyle alay ediyormu gibi gelen iki minik anten seer gibi oldu. Birka santimetre daha ykseldi. Baca gittike daralyordu ve artk btn vcuduyla sokulmakta glk ekiyordu nce sa brn ilerletti, o taraf sknca, sa omzunu ilerletti ve omzu da skp kalnca, sag kolunu yukar doru uzatt. Kralie 103. bir tula deliine rahata kuruldu, ama Maximilien biraz sonra delii aydnlatt. Ulalmas zordu, ama ektii bunca zahmetten sonra 103.'y elinden karmayacakt. Kolu daha fazla ilerle-yemeyince, saldrya yumruunu gnderdi. Kannca geri ekildi. Bir Parmak yaklayordu ve kmaz sokaktayd. - imdi elimdesin, diye mrldand Maximilien enesini skarak. Karncaya sanki dokunmu gibi geldi ve daha gl vurmadg,na piman oldu. aret parman delie soktu, ama Kralie 103. yana srad ve parman kanatncaya kadar enekleriyle srd. -Ayy! Kk yarann stnde kan boncukland. Karnca, imdi yaray asit ateine tutmaktan baka yapacak i kalmadn biliyordu. Karn salg bezini, zellikle

bu i iin % 70 younlukta asitle iirdiinden fkrt tepkiye yol aacak kadar tahri edici olabilecekti. Kralie 103. at pozisyonu ald ve hedefini skalad. Zehiri, en ufak hasara yol amadan trnaa arpt. Parmak havay kamlad. imdi deliin en sonuna ekildiinden, kavga nerdeyse eit gibiydi. Azgn bir iaret parma karsnda, kk, yorgun bir karnca deildi artk. Karncann silahlar: Silme formik asitle dolu kann at cepleri ve minicik eneklerinin yalm. Parmak'n silahlar: Trnann yalm ve dz ksm ile kaslarnn gc. 486 Maximilien abasndan oflad. Dier parmaklan iaret parmann yardmna gndermek istedi. Eli soyuldu, ama drt parman tulann deliine sokmay baard. Dello. Maximilien Linartn eli, Jules Verne'in roman Deniz Altnda Yirmi Bir Fersahtan km kocaman bir ahtapot gibi, kk hasmn tepelemek iin havay kamlyordu. Karnca, bu korkun sava eline kar hem korku hem hayranlk duyuyordu. Gerekten, Parmaklar byle kntlara sahip olduklar iin ne kadar ansl olduklarn bilmiyorlard. Kendisini ezmek iin manevralar yapan uzun pembe kollardan dikkatle syrld. Bir ok salvo at yapt, ama krmz hedefe isabet ettiremedi. Bu durumda, yaralar oaltmaya karar verdi. Pembe ette kk kk izikler at. Parmaklar gittike sinirleniyor, ama vazgemiyordu. Karnca, onlarn abalarn kmsemiti. Suratnn ortasna bir tokat yedi ve kendini snann ta dibinde buldu. El, oktan yeni bir fiske iin silahlanmt. Tamamen bklm iaret parman baparman serbest brakmas, sert ve dosdoru hareket etmesine yetiyordu. Benim tek gerek dmanm korkudur. Prens 24.'y, bir gnlk kocasn dnd. Onu dllendirmiti. Yaknda yumurtlayacakt. O bunun iin lmt. En azndan onun iin hayatta kalmalyd. En geni kesii saptad ve btn gcyle zehrini yollad. Yanmann etkisiyle, adam hafife geriler gibi oldu, dengesini yitirdi, ktk gibi devrildi ve kller iine yld. Boyun omurlar krlm halde, orada kald. Dellonun sonu. Mcadeleyi hibir kamera filme almamt. leride buna kim inanrd? Bir karnca, kck bir karnca Ooliath' yenmiti. Yaralarn yalad. Sonra, dvten sonra her zaman yapt gibi, abucak ykanmaya giriti; antenlerini yalad, kllarn dzledi, ayaklarn yalad ve sakinleti. imdi, ii bitirmesi gerekiyordu. MacYavel, birka dakika iinde kodunu almazsa, yangn bombalarn ateleyecekti. Koarken, bir glgenin kendisini izlediini fark etti. Arkasna dnd ve devasa uan bir canavar grd. Ll ve kara renkleri korkunluunu daha bir artran ince, uzun ve gevek kanatlan vard. 103. korkudan irkildi. Bu bir ku deildi. Her yne dnebilen patlak gzlerini karncaya dikti. Azn at ve kokusuz kabarcklar ge doru ykseldi. Bir balk. Bu kadar d yeter. 487 Bilgisayara saldrmak iin geri dndu. H| bocek ldrcnn kokusu vard ieride, ama tahamml edilebilirdi. MacYavel, elektrik arpsn diye ona kk elektrik arjlar gnderdi. Ama karnca zplayarak bu tuzaklardan kurtuldu. Kendini ncelikli ii zerinde younlatrd: Bombalar kut .da eden radyo vericilerine bal telleri kesmek. Yaplmayacaksn, zellikle de tel konusunda yanlmayacaksn. Tek bir hata, felaketi durduracakken, balatabilirdi. lmne dellodan bitkin; enekleri titriyordu. Zehir sinmi hava rahata ve serinkanl dnmesini engelliyordu. Karnca, kllarndan biri kadar ince bakr bir yol boyunca ilerledi. mikroilemci sayd ve rezistanslarla ve kondansatrlerle dolu bir kavakta dnd. Dipteki drdnc teli kesme talimat almt.

Plastik kabuu, sonra bakr ekitirip durdu ve zerine zehir damlatt. Ama yarsna kadar kesmiti ki yok, hayr bu deil, dedi kendi kendine, bu drdnc deildi, onun yanndaki iki telden biriydi. MacYavel, bcei emmek ve kanatlar arasnda paralamak iin soutma vantilatrn altrd. Frtna. Kralie 103. borayla srklenmemek iin bileenlere sarld-. nsandan sonra, makineyi yenmesi gerekiyordu. MacYavel, uultu iinde, ormandaki bombalar patlatacak geriye sayma ilemine balad. Saysal saya karncann nndeydi, her bir rakamnn krmz yla onu aydnlatyordu. 10, 9, 8 ... Geriye sadece iki tel kalyordu; ama kzltesi grl karncaya, yeil ve krmz ak kahverengi grnyordu. 7 ... 6 ...5 ... Kralie ikisinden birini rasgele kesti. Geriye sayma devam ediyordu. Bu doru tel deildi. Umutsuzca hemen ikincisine, son tele giriti. 4 ... 3 ... 2 ... ok ge! Telin sadece yars kesilmiti. Yine de geriye sayma 2de durdu. MacYavel almyordu. Karnca, apm, iki rakamda taklp kalm sayaca bakyordu. 103.'nn iinde beklenmedik bir ey, beynine doru kan, ine gibi batan bir basn meydana geldi. Belki de u ana kadar yaad heyecanlardan, tuhaf bir feromon karm, aklnda hi tanmadK bir molekln dogmasn salyordu. Kralie 103. iinde olanlar denet-leyemiyordu. Basn ykseliyor, kpryor, bastrlmas olanaksz, ama hi kt deil. By yaplm gibi, geirilen tehlikelerden doan btn gerilimler arka arkaya kaybolmaya balad. 488 Basn, imdi antenlerine ulamt. Bu Prens 24. ile seviirken hissettiklerine benziyordu. Bu ak deildi, bu... Mizah! Kahkahay bast kahkaha onda kontrolsz ba sallamalar, salya salglama, eneklerin titremesi biiminde ortaya kt. ANSKLOPED MZAH: Bilimsel yllklarda sz edilen tek hayvan mizah vakas Strasbourg niversitesinden primatolog Jim An-derson tarafndan aktarlmtr. Bu bilim adam, sar dilsizlerin jestel dilinin retildii Koko adnda bir goril vakasn nakleder. Bir aratrmac, bir gn beyaz renkli havlunun hangi renkte olduunu sorunca, goril "krmziy ifade eden jesti yapm. Denemeci, havluyu usulnce maymunun gzleri nnde sallam ve sorusunu tekrarlam, ama ayn cevab alm, Koko'nun neden hatasnda inat ettiini anlamam. nsann sabr tkenmeye balaynca, goril havluyu kapm ve kenarndaki krmz ilemeyi gstermi. O zaman, primatologlarn 'oyun mimii" dedikleri davranlar sergilemi. Yani bir srtma; dudaklarn yukar kvrm, n dilerini karm, gzlerini belirginletirmi. Bu belki de > mizaht... Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III. AIRTICI BRYLE KARILAMA Parmaklar birbirine geti. Danslar kavalyelerini smsk sard. Fontainebleau atosunda balo. Tarihi binada, kentin Danimarka kenti Esjberg ile karde kent ilan edilmesi onuruna kutlama yaplyordu. Bayrak teatisi, madalya teatisi, hediyeler teatisi. Halk oyunlar gsterileri. Yerel korolar. Bundan byle kentin giriinde yer alacak panolarn "KARDE KEMTLER: FONTAMEBLEAU - HACIMOE - ESJBERG' sergilenmesi. Sonunda akuavinin ve Fransz erik raksnn tadlmas. ki ulusun bayraklarn tayan arabalar merkezi avluda park ediyor, iinden ge kalm gala giysileri iinde iftler kyordu. Resmi grevli Danimarkallar ellerini silon Fransz meslektalar karsnda yerlere kadar eiliyorlar. Sonra birbirlerine glmsyor, kartvizitler veriyor ve elerini takdim ediyorlard.

Danimarka elisi Valiye yaklat ve kulana: - u karncalar davasn ok iyi izleyemedim, dedi. Tam olarak nasl bitti? 489 Vali Dupeyron glmsemeyi kesti. Muhatabnn davay ne kadar izlediini merak ediyordu. Olsa olsa, gazetelerden bir iki makale okumutur. - yi. yi, diye geitirdi. Yerel meselelerimizle ilgilendiiniz iin teekkrler. - Bu konuda daha fazlasn syleyebilir misiniz? Piramit sakinleri mahkm edildiler mi? - Hayr, hayr. Jri yeleri ok yumuakt. Onlardan bir daha ormanda piramit kurmamalar istendi desem doru saylr. - Ama bana bir makineyle kanncalatla konuulduunu sylemilerdi. - Bunlar gazetecilerin abartmalar, iletildiler, gazetecileri bilirsiniz, gazeteleri satsn diye bire be katarlar. Danimarka elisi srar etti. - Ama yine de, karnca feromonlartn insan szne evirerek konumay salayan bir makine vard. Vali Dupeyron kahkahalarla gld. - Ah. Buna siz de mi inandnz? Bu bir asparagast. Bir akvaryum, bir kk ie, bir bilgisayar ekran. Makine almyordu. Omuzdalardan biri akvaryumun iinden karnca cevap veriyormu gibi cevaplar veriyordu. Saf insanlar belki buna inandlar, ama gerek ortaya kt. Danimarkal ekerli ringa kanepesi ald ve bir kadeh alkolle yuttu. - Demek kannca konumuyordu? - Karncalar kmaz ayn son perembesinde konuacaklar. Tavuklarn dii knca. - Hmm... dedi eli, biliyor musunuz tavuklar dinozorlarn uzaktan akrabasym. Belki de bir zamanlar onlarn da dileri vard. Bu konuma gittike Valinin cann skyordu. Svmaya kalkt. Ama eli kolundan tuttu ve srar etti: - Ya u karnca 103.? - Durumadan sonra, btn karncalar doaya salndlar. Karncalar mahkm ederek kendimizi gln duruma drecek deildik her halde. Kendilerini ocuklara, ormanda gezenlere ezdireceklerdir. Etraflarndaki insanlar cep telefonlarnn antenlerini ayorlard. Hep ayn yerde kalarak, bu yapay antenler sayesinde srekli diyalog kuruyorlard. Eli kafasnn tepesini kad. - Ya Karncalar Devrimi adna liseyi igal eden genler? - Onlar da serbest brakldlar. Sanrm renimlerine devam etmediler. Hepsi de kk bilgisayar hizmet irketleri kurdu. Sylendiine gre ileri iyi gidiyormu. Ben, genlerin kendilerini ilgilendiren projelere atlmalarnn tevik edilmesinden yanaym. 490 - Ya komiser Linart? - Merdivenlerden ok fena dt. Elinin sabr tkenmeye balyordu. - Sizi duyan, hibir ey olmam sanr. - Sanyorum, Karncalar Devrimi hikyesi ve bcekler davas ok abartld. Aramzda kalsn... Ona gz krpt. - ... Blgede turizmi canlandrmak iin bu biraz gerekliydi. Bu hikyeden sonra, ormann ziyaretileri iki katna kt. Bu iyi. nsanlarn akcierleri bayram ediyor. Kk esnaf da i yapyor. Hatta kentimizle kentinizin karde kent olmalarnda biraz da bu hikyenin pay yok mu? Sonunda, Danimarkal gevemeye raz oldu. - Evet, biraz, itiraf ediyorum. lkemde, bu acayip dava herkesi ilgilendirdi. Hatta bazlar, insanlarda bir karnca eliliinin, karncalarda da bir insan eliliinin gnn birinde gerek olabileceini dnd. Dupeyron, diplomata ks ks gld. - Orman sylencelerini diri tutmann byk nemi vardr. Ne kadar deli samas olursa olsun. Kendi payma, 20. Yzyln bandan beri, sylence yazarlarnn olmamasna zlyorum. Bu edebi trn tamamen ortadan kalktn syleyebiliriz.

Her neyse, Fontainebleau Orman karncalar "mitolojisi" yre turizmi iin yararl oldu. Bunun zerine, Dupeyron saatine bakt, sylev saatiydi. Krsye kt. yice ypranm ve sararm allm karde kent kdn kaslarak kard ve sylevine balad: - Kadehimi uluslar arasndaki dostlua ve tm blgelerin iyi niyetli insanlar arasndaki anlamaya kaldryorum. Sizler bizleri ilgilendiriyorsunuz ve umarm bizler de sizleri ilgilendiriyoruzdur. Trelerimiz, geleneklerimiz, teknolojilerimiz ne olursa olsun, aramzdaki farklar byk olduundan birbirimizi zenginletireceimize inanyorum... Sonunda sabrszlananlara oturma ve tabaklaryla megul olma msadesi verildi. - Beni saf biri olarak greceksiniz ama ben bunun mmkn olduunu gerekten dnyorum diye devam etti Danimarkal. - Neymi o? - nsanlar nezdinde karncalar elilii. ileden kan Dupeyron, gzlerini ona dikti. Byk bir sinema ekran varm gibi eliyle iaret yapt. - Sahneyi ok iyi gryorum. Banda tac, srmal saltanat giysileri iindeki Kralie 103.'y karlyorum. Ona Fontainebleau tarmsal liyakat madalyasn veriyorum. 491 - Neden olmasn? Bu karncalar si/" ?l**ZK br tal* olabilir. Onlar, mttefikiniz yaparsan.z, inanl.?13' " ^ .ala^Ward,r. Onlar, nc dnyanm az gelimisler^^;"Ursunu2- Birka in-ek boncuk karlnda ellerinde iyi, m'T^T "e V3rSa ^Amalar-siniz. Amerikal Yerlilere byle yaplma" - Dobracsnz, dedi Vali. - Bundan daha ucuz, daha ok ve ^ becer*Wi bir igc dnebiliyor musunuz? - Doru, tarlalar, kitleler halinde s^rebilirler- Yeralt su kaynaklarn bulabilirler. - Sanayide, tehlikeli ve hassas ileAde kullanlabilirler. - Casusluk iin olsun, sabotaj ii/1 'S""' fevka|ed askeri yardmclar olabilirler, diye ekledi Vali D/pey - Hatta uzaya karncalar gnderileb^^ iT^* teMikt^ at' maktansa, ok ucuza karncalar gnd^16 ha 'y,dr- Muhtemeldir. Ama... geriye birse/"""" ka"yr - Ne sorunu? - Onlarla iletiim kurmak. Rozet T^' Zl^ZVf^'^T hi ahmad.. Size dediim gibi hileli fb r ^ Wry '? T na konuan ve kendini karnca gibi gc^Ste omuzda vard. Danimarkal eli, byk hayal kr*'"9'"3 "^^ grnyordu. - Haklsnz, sonuta btn bunlar^3" 9e"yc br sy|ence kaldK Modern bir ormanlar sylencesi. Kadeh tokuturdular ve daha ciddil ^eren konutular. ansiklopedi BR ARET: Dn tuhaf bir ejZ^uteiTu^"' ^ zm sahaf,daki bir Kitaba, Than^0"3 ^ tak"dL Kitab, a,d,m ve okudum. nsaf'" *''7?T !???"""' n,n kendi sonu olduunu Mini/r Y^eJP ' P r Colombun Amerikay, kefetme^.9 ' 3'bh Cennet' bulmaya giden ncler hayal etrV Mamam ve evre ,p, Tibet ^T^'^'T^ tammlanan cennetimden esinien^'f'^ aca/'P 'r/ kir. Sahafa sordum, o devirde */'?*" &"to ^ mad.g.m syledi, normal. Bizim " ^ '"m V* ?' net tabu konularda. Ama bu ^ffdenkTT^ bakt.ka kayg,m art.yor. Beni alt^Ze *T ^ Ha bir eydi. Kafamda korkun b^l^Z Edmond Wells, var deoilsem^ B? t K Var 'mam'^ Um. Beiki de. k^tanTrkate^ j"' f" *f idim sadece. t,pk, Thanatonaudef'*'' ^^^"'^ 9><>'492 Madem yle, bu kttan duvar geip okuyucuma dorudan sesleneceim: 'Gerekten var olma ansna sahip olan sana, merhaba. Bu ok enderdir, yararlan bundan!' Edmond Wells Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisi, cilt III.

YEN BtR YOL Mrldayan bilgisayarda, lnfra-World'de, eskiden Francine'in yaratt sanal dnya kapal bir vazo halinde yaamay srdryor; artk kimse onunla ilgilenmiyor. Hani neredeyse olmayan bu dnyada, hemen her yerde din adamlar ve bilim adamlar sonunda kabul ettikleri bir stboyuta saldryorlar. Fzeler ve teleskoplarn dorulad bu varsaym ilk olarak bir bilim-kurgu roman yazar ortaya att. Artk ikna olduklar, teki dnya dedikleri ey, baka boyutta bir dnya. Orada kendileri gibi insanlar yayor ama zaman ve uzam farkl biimde alglyorlar. Infra-World'ller, st boyuttakilerin dnyalarn en kk ayrntlarna kadar betimleyen bir program ieren bilgisayar kullandklar ve onu byle betimleyerek var ettikleri sonucuna varyor. Infra-Worldi-ler, kendilerini yaratacak teknolojilere sahip baka boyuttan insanlarn yaratt hayali bir dnyada bir gereklikleri olduunu anladlar. Btn medya halk bundan haberdar etti. lnfra-World'ller, maddi olarak var olmadklarn da anladlar. Manyetik bir ara zerinde 0 ve 1 ierden oluan dizilerden uzun bir bilgi ilem kanalnda bir Yin ve Yang dizisinden, evrenlerini tanmlayan ve programlayan elektronik bir ADM'den bata bir ey deiller. nceleri, pek az "var olduklarna" ok ardlar, ama sonra buna altlar. Bundan byle tek arzular, neden var olduklarn anlamak. Hepsi, eskiden tanrlarn, Francine adnda dii bir tanry bulup ortaya kardklarn biliyor. Hepsi onu ldrdklerini ya da ar bir ekilde yaraladklarn biliyor. Ama bu onlara yetmiyor. Aadaki dnyay anlamak istiyorlar. ZNCRLEME Dosdoru kouyordu. Yokuu indi. Erguvani oklar gibi uzayp giden kavaklar arasnda slalom yapt. Kanat alklan. Elvan yelkenlerini ayor kelebekler ve birbirlerini kovalarken, havay harmanlyorlar. Aradan bir yl gemiti: Ansiklopedinin koruyucusu Julie, kitab kp eklindeki bir valize koymutu ve tam bulduu yere geri gtryordu: Bir bakas daha Grece ve Salt Bilgiyi ileride kullanabilsin diye. 4s* Artk onun ve dostlarnn kitab ellerinde bulundurmalarna geri yoktu, ierii hepsinin iindeydi. Hatta onu gelitirmilerdi. Basit bj kitap bile olsa, stad eserini tamamlad m ekilmelidir. Julie, antay kapamadan, nc cildin sonunu, en son sayfasu n yeniden okudu. Bu son cmleleri yazarken, Edtnond VVells'in sini,." li eli titremiti: Bitti. Yine de bu sadece balang. Devrim ya da Evrim yapma s*. ras sizde. Toplumunuz ve uygarlnz iin yksek bir ama butma^ size kalyor. Toplumun donup kalmamas, bir daha asla geri gitn^ mesi iin icat etmek, kurmak, yaratmak size dyor. Grece ve Salt Bilgi Ansiklopedisini tamamlayn. Yeni giriimler, yeni yaama tarzlar, ocuklarnzn sizlerden ok daha iyi olmas iity yeni eitim yntemleri bulun. Dlerinizin dekorunu geniletin. topik toplumlar kurmaya aln. Hep daha atak eserler yaratn. Yeteneklerinizi bir araya getirin, nk 1 + 1=5 tr. Yeni dnme boyutlar fethine kn. Kibirsiz, iddetsiz, gsterisiz. Sadece yapn. Bizler tarihncesi insanlaryz. Byk macera nmzde, arkada deil. Bizi evreleyen doann sunduu usuz bucaksz veriler bankasn kullann. Bu bir armaandr. Her hayat biimi iinde bir ders saklar. Canl olan her eyle iletiim kurun. Bilgilerinizi birbirine kantmn. Gelecek ne gllerin ne de parlak zekllarn. Gelecek ister istemez icatlarndr. cat edin. Her biriniz yapya pn tayan bir karncasnz. zgn, basit fikirler bulun. Her biriniz snrsz glere sahipsiniz ve geicisiniz. te acele etmeniz iin bir gereke. Kurmak uzun srecektir, almanzn meyvelerini asla grmeyeceksiniz ama siz karncalar gibi admlarnz atn. lmeden nce bir adm. Bir karnca hi belli etmeden nbeti devralacaktr, sonra bir baka karnca, sonra bir bakas, sonra bir bakas daha.

Karncalarn Devrimi, sokaklarda deil, kafalarda yaplr. Ben ldm, sizler yayorsunuz. Bin yl sonra, ben yine l olacam, sizler sa. Harekete gemek iin bundan yararlann. Karncalarn Devrimi'ni yapn. Julie, kilidin kodunu kartrd ve bir iple eskiden dt kk koyaa indi. Ellerini brtlenler, dikenler, egreltiotlan syrd. Balkl ukuru, tepeye gmlen tneli yeniden buldu. Drt ayak stnde ieriye girdi ve saatli bir bomba koyarm gibi bir duyguyla, antay tam olarak bulduu yere brakt. Karncalarn Devrimi bir baka yerde, bir baka biimde ve bir baka zamanda yenilenecekti. Tpk onun gibi, bir gn, biri antay kefedecek ve kendi Karncalar Devrimi'ni kurgulayacakt. 494 Julie, amurlu tnelden kt ve ipe aslarak evi trmand. Dn yolunu biliyordu. Kk koyan tepesindeki kum kayasna ban arpt ve bir gelincii rktt, gelincik kaarken bir kuu, ku bir sl, slk tam bir yapra kesmek zere olan karncay rahatsz etti. Julie soluk ald ve binlerce bilgi beynine dolutu. Ormanda yle zenginlikler vard ki. Ormann ruhunu alglamas iin ak gri gzl gen kadnn antenlere gereksinimi yoktu. Bakalarnn ruhuna nfuz etmek iin, bunu istemek yeter. Gelinciin ruhu, dalgalanma ve kk sivri diler halinde, esnek. Gelincik, manzaraya mkemmel uyum gstererek, vcudunu boyutta hareket ettirmesini biliyordu. Julie dikkatini kuun ruhuna yerletirdi ve umay bilmenin zevkini tand. Ta yukarlardan gryordu. Kuun ruhu inanlmayacak kadar karmakt. Smklbcein ruhu dingindi. Korku yok, sadece biraz merak, karsna dikilen eye kar biraz umursamazlk. Smklbcein tek dnd, yemek yemek ve srnmek. Karnca oktan gitmiti; Julie onu aramad. Buna karlk, yaprak oradayd ve yapran hissettii eyi, aydnlkta olmann zevkini hissetti. Srekli fotosentezle urama duygusu. Yaprak ok faal olduunu dnyordu. O zaman, Julie tepeyle empatiye girmeye alt. Souk bir ruhtu. Ar. Eski. Tepenin yakn gemi bilinci yoktu. Tarihte, permiyenle ju-ra a arasnda bir yerdeydi. Buzlanma, tabakalama anlan vard. Srtnda yaanan hayat onu ilgilendirmiyordu. Sadece yksek erelti-otlar ve aalar onun eski dostlarydlar. nsanlar yaarken gryordu ve ok gemeden lyorlard, mrleri ok ksayd. Ona gre, memeliler nemsiz meteorlard. Daha doar domaz, ihtiyarlyorlar ve can veriyorlard. "Merhaba gelincik." "Merhaba yaprak." "Merhaba Tepe" dedi seilen yksek bir sesle. Julie glms*edi ve yeniden yola koyuldu. Topraktan kt, ak gri gzlerini yldzlara doru kaldrd ve... ORMANDA OEZrfTt Usuz bucaksz bir evren, deniz mavisi ve buzlanm. Grnt ne doru kayyor. Evrenin merkezinde; rengrenk binlerce galaksi serpitirilmi bir blge ortaya kyor. Bu galaksilerden birinin kolunun kylarnda; hareli, yal bir gne. Gnein etrafnda; lk, sedef rengi bulut kakmal kk bir gezegen. 495 Bulutlarn altnda; aboyas anakara,.^ bezedigi ack mor re1*" li okyanuslar. v Anakaralarn stnde; dalar, ovalar, ^|ga da,ga turkuaz ormanarBu aalarn dallarnn altnda; binlere hayvan tr. lerinde iki tr zellikle ok gelimi. Admlar. Mevsimlerden k. Karla rtl ormanda biri yol alyor. Lekesiz kann ortasnda, uzaktan kyk kara bir leke seiliyor.

Daha yakndan, ayaklan yansna kad^r beyaz pudraya gmlm, yine de ilerlemeye abalayan sakar bir t>cek fark ediliyor. Enli bir ey. Bacaklar kaln, crnaklar uzun ve iyice ayrk. Cinsiyetsiz tipte gen bir karnca bu. Benzi ok solgun, gzleri kara ve patlak. Kara ve yumuak antenleri kafatasn rtyor. Bu 5. lk kez karda yryor. Yannda 10. soguga kar direnmelerini salayan kandil iindeki kzle, abucak yanna geliyor. Kandili fazla emeye gelmiyor, yoksa kan eritiyor. Beyaz ve buzlu usuz bucakszlkta, kesik kesik soluyan kannca birka adm daha atyor. Bir karncaya gre kk admlar, kendi trne gre byk admlar. Yryor ve enesine kadar gelen souk kardan bkm, son bir gayretle iki arka aya stnde dikiliyor. Bu pek rahat olmayan pozisyonda birka adm atyor, sonra duruyor. "Karda yrmek bile byk maharet!" diyor kendi kendine. ki aya stnde karda yrmek ok zor. Ama vazgemiyor. 10.'ya dnyor ve yle diyor: - Sanrm yeni bir duru kefettim, lile beni. 496 BALATOI El, kitabn son sayfasn evirdi. Gzler soldan saa doru komaya ara veriyor ve kapaklar bir an, onlar rtyor. Gzler sindiriyor, sonra yeniden alyor. Szckler, yava yava kk desenlerden bir dizi haline geliyor. Kafatasnn derinliklerinde, beynin panoramik dev ekran snyor. Bu sondur. Yine de, bu sadece bir... Bernard Werber _ Karncalar'n Devrimi Bernard Werber _ Karncalarn gn NDEKLER TEEKKR 6 BRNC GZEM: afan Efendileri 9 KNC GZEM: Yeralt Tannian 111 NC GZEM: Kl ve ene Darbeleriyle 183 DRDNC GZEM: Karlama Zaman 245 BENC GZEM: Karncalarn Efendisi 300 ALTINCI GZEM: Parmaklarn mparatorluu 383 SZLK 453 BRNC GZEM AFAIN EFENDLER 1. PANORAMA Siyah. Bir yl geti. Austos gecesinin aysz gkyznde yldzlar gz krpyorlar. Sonunda koyu karanlk aralanyor. lgn k. Sis tabakalar Fontainebleau Orman'nn zerinde geriniyor. Biraz sonra, kocaman krmz bir gne onlan datyor. imdi her ey iy ta-neleriyle parlyor. rmceklerin alan turuncu incilerden oluan kaba rtlere dnyorlar. Hava scak olacak. Dallann altnda, otlarn stnde, ereltiotlarnn arasnda, her yerde kk yaratklar kprdyor. Her cinsten ve saylamayacak kadar oklar. iy, saf sv, bu topra temizliyor; burada servenlerin en garibi meydana gele... 2. MERKEZDE CASUS "lerleyelim, abuk." Kokusal buyruk ak: Yararsz gzlemlerle kaybedilecek zaman yok. Karanlk glge, gizli koridor boyunca aceleyle ilerliyorlar. Tavanda yryen, yerden yksekte duyu organlann zahmetsizce 9

hareket ettiriyor. Aa inmesini sylyorlar ama o, byle ba aa daha iyi olduunu sylyor. Gerei tersinden alglamay seviyor. Hibiri srar etmiyor. Her ey bir yana neden olmasn? l, iki kola aynlp daha dar ve uzun bir geide girerek gzden kayboluyor. Her admdan nce en kk keyi bile yokluyorlar. imdilik her ey o kadar sakin ki bundan tedirgin oluyorlar. te ehrin merkezine ulatlar. ok iyi gzetlenen bir blgede-ler. Admlann daha ksa atmaya balyorlar. Galerinin duvarlar gittike daha parlak oluyor. Kuru yaprak paralarnn zerinde kayyorlar. Kzl iskeletlerinin tm damarlann sar bir kayg basyor. te byk salondalar. Kokulan ilerine ekiyorlar. Buras reine, kini ve kmr kokuyor. Bu oda ok yeni bir bulu. Btn dier kannca sitelerinde odalar yiyecek ya da yumurtalann saklanmas dnda bir ite kullanlmazlar. Oysa nceki yl, k uykusundan hemen nce biri bir neri ortaya att: "Artk dncelerimizi kaybetmemeliyiz. Gruhun zeks ok hzl bir biimde kendini yeniliyor. Atalanmzn dnceleri ocuklanmzn iine yaramal." Dncelerin korunmas kavram kanncalarda tamamen yeni bir eydi. Bununla beraber site yelerinin byk bir ounluunu coturmutu. Her biri bilgisinin feromonlann bu i iin ngrlm kaplara aktmaya geldi. Sonra bu bilgiler konulanna gre dzenlendi. Bundan sonra btn bilgiler bu byk salonda toplanmt: "Kimyasal Ktphane". konuk fkelerine ramen hayranlk duyarak ilerliyorlar. Duyargalarnn hareketi heyecanlann aa vuruyor. evrelerinde altl sralar halinde dizilmi, onlara scak yumurta grnts veren amonyak buhan haleleriyle evrili parlak ovaller duruyor. Fakat bu saydam yumurta kabuklan ilerinde bir yaam banndrmyorlar. Kumdan evrelerinin iine skm, ilerinde yzlerce konu hakknda kokusal anlatlar tayorlar: Ni Hanedan'nn kralielerinin tarihi, gncel biyoloji, zooloji (ok fazla zooloji), organik kimya, 10 yeryz corafyas, yeralt kum katmanlar jeolojisi, en nl sava-lann stratejisi, son on bin yln toprak politikalan. Hatta yemek tarifleri veya ehrin en kt ne sahip kelerinin planlan bile var. "abuk, abuk, acele edelim, yoksa..." Dirseklerindekl yz tyl ftrann yardmyla abucak duyumsal uzantlann temizliyorlar. imdi bellek feromonlanrun biriktirildii kapslleri inceleme zaman. Onian iyi tanmlamak iin an knl-gan yumurtalara duyargalannn ucuyla hafife dokunuyorlar. Birden, karncadan biri hareketsizleiyor. Bir grlt alglar gibi oluyor. Bir grlt? Her biri bu kez kim olduklarnn ortaya kacan dnyor. Heyecanla bekliyorlar. Bu kim olabilir? 3. SALTALARIN EVNDE - Qt kapy a. Bu, kesinlikle Matmazel Nogardl Sebastien Salta uzun gvdesini dorulttu ve kapnn tokman evirdi. - Merhaba, dedi. - Merhaba, hazr m? - Evet, hazr. Salta karde hep birlikte gidip byk bir polistiren kutu ald. Kutunun iinden st ksm ak, ii koyu renkli taneciklerle dolu bir cam kre kardlar. Hepsi kabn zerine eildi ve Caroline Nogard sa elini iine daldrmaktan kendini alamad. Bir miktar koyu renk kum parmaklarnn arasndan akt. Sanki eine az rastlanr bir kahveyi koklar gibi taneciklerin kokusunu iine ekti. - Bunun iin ok aba harcamanz gerekti mi? Salta kardeler, hep bir azdan yant verdiler: - Fazlasyla. Ve biri ekledi: - Fakat bu, abamza dedi! 11

Sebastien, Pierre ve Antoine Salta iri yaplydlar. Her birinin boyu en az iki metreydi. Onlar da uzun parmaklarn taneciklerin arasna daldrmak iin diz ktler. Yksek bir amdann iine yerletirilmi mum, turuncuya bakan sar lgn bir kla bu garip sahneyi aydnlatyordu. Caroline Nogard cam kreyi kpk naylon koruyucularla zenle sanp sarmalayarak bir valize yerletirdi. dev gibi adama bakt ve onlara glmsedi. Sonra, sessizce izin istedi. Pierre Salta zerinden byk bir yk kalkmasnn verdii rahatlamayla soluunu brakt. - Sanrm bu kez hedefe ulayoruz. 4. KAD KOVALAMACA Yanl alarm. Bu, hrdayan kuru bir yapraktan baka bir ey deil. karnca tekrar aratrmalanna balyorlar. Tka basa sv bilgiyle dolu btn kaplar teker teker kokluyor-lar. Sonunda aradklarn buluyorlar. Neyse ki onu kefetmek onlar iin ok zor olmad. Paha biilmez deerdeki nesneyi alp birbirlerine geiriyorlar. Bu feromon-larla dolu ve bir damla am reinesiyle skca mhrlenmi bir yumurta. Onu ayorlar. lk kan koku duyargalarnn on bir halkasna saldryor. "Deifre edilmesi yasak bilgi." Mkemmel. Yumurtann stndeki mhr en iyi kalite deil. Yumurtay yeniden yere koyuyor ve duyargalannm ulann doy-mazcasna iine daldnyorlar. Kokusal metin beyinlerinin kvnmlanna ykseliyor. "Deifre edilmesi yasak bilgi Feromon bellek no: 81 Konu: Otobiyografi 12 Benim adm Chli-pou-ni. Belo-kiu-kluni'nin kzym. Ni Hanedan'nn 333. kraliesi ve Bei-o-kan ehri'nin tek verimli diisiyim. Adm hep bu deildi. Kralie olmadan nce Bahar'n 56. prensesiydim. nk benim kastm ve yumurtlama numaram bu. Ben genken, Bel-o-kan sitesinin evrenin snr olduunu sanyordum. Biz karncalarn, gezegenimizdeki tek uygarlam yaratklar olduumuzu sanyordum. Termitler, anlar ve yaban anlarnn sadece bilgisizlikleri yznden bizim detlerimizi kabul etmeyen vahi, ilkel topluluklar olduklarn sanyordum. Dier karnca trlerinin yozlam olduklanna ve cce karncalarn bizi korkutamayacak kadar kk olduklsrna inanyordum. O zamanlar srekli yasak sitenin iinde, bakire prenseslerin hareminde kapal olarak yayordum. Tek isteim bir gn anneme benzemek ve onun gibi, her anlamda zamana direnecek bir siyasal federasyon oluturmakt. Ta ki yaral bir gen prens, 327., hcreme gelip bana garip bir yk anlatncaya kadar... Bir av keif grubunun tamamnn ykc etkileri olan yeni bir silahla yok edildiini sylyordu. O zaman, rakiplerimiz cce karncalardan kukulanyorduk ve geen yl onlara kar Gelincikler Meydan Sava'n yaptk. Bu sava milyonlarca askerimize mal oldu fakat kazandk. Bu zafer bizim iin hatamzn kant oldu. Cce karncalarn hibir gizli ve gl silah yoktu. Daha sonra sulularn, yzyllardan beri dmanlarmz olan termitler olduunu dndk. Bir dier hata. Doudald byk termit sitesi bir hayaletler ehrine dnt. Gizemli, klorlu bir gaz btn site sakinlerini zehirledi. Bunun ardndan kendi sitemizin iinde soruturma yaptk ve bylece ar skntl bilgilerin aa kmasn engelleyerek topluluu koruyan gizli bir orduyla karlatk. Bu katiller belli bir kaya kokusu yayyor ve akyuvar rol oynadldarn iddia ediyorlard. Bizim toplumumuzun kendi sansr organn oluturuyorlard. Kendi dzen-birliimizde, herkesin cahil kalmas iin her eyi yapmaya 13 hazr, dokunulmazl olan savunma mekanizmalarnn olduunun farkna vardk! Fakat cinsiyetsiz sava 103683.'nn olaanst servenlerle dolu yolculuundan sonra anladk. Dnyann dou kysnda..."

karncadan biri okumay kesiyor. Birinin varln hisseder gibi oluyor. Asiler gizleniyorlar, evreyi gzlyorlar. Hibir ey kprdamyor. Bir duyarga ekinerek snaklarnn stnde dikiliyor, ksa bir sre sonra be dier duyarga onu taklit ediyor. Alt duyumsal uzant radara dnyor ve 18000 hareket/saniye hzla titreiyor. evrede kokusu olan her ey annda tanmlanyor. Bir kez daha yanl alarm. evrede hi kimse yok. Yeniden fe-romonun deifre edilmesi ilemine koyuluyorlar. "Dnyann dou kysnda binlerce kez byk, dev gibi hayvan srleri var. Kannca mitolojileri onlan iirsel bir dille anlatyorlar. Bununla birlikte onlar her trl iirin tesindeler. Dadlar, bizi korkun masallarla sindirmek iin, onlarn varln anlatrlard. Onlar korkunluun tesindeler. O zamana kadar dnyann kylarnn bekisi olan ve beli srler halinde yaayan bu dev canavarlar hakkndaki yklere hibir zaman fazla nanmadm. Bunlarn bakire ve saf prenseslere ynelik samalklardan baka bir ey olmadn dnyordum. imdi, ONLARIN gerekten var olduklarn biliyorum. lk av keif grubunun yok olmasnn nedeni ONLARDI. Termit sitesini zehirleyen gaz, bunu yapan ONLARDI. Bel-o-kan' krp geiren ve annemi ldren yangn, bunu yapan da ONLARDI. ONLAR: PARMAKLAR, Onlan bilmezden gelmek istiyordum. Fakat bundan byle bunu yapamam. Olmanda her yerde onlann varln buluyoruz. Her gn, keif zcilerinin raporlar, onlann bizim dnyamza biraz daha yaklaklann ve ok tehlikeli olduklarn doruluyor. Bu yzden bugn benimkileri PARMAKLARA kar bir sefer dzenlemek iin ikna etmeye karar verdim. Bu, M/ zaman 14 varken gezegendeki btn PARMAKLARI yok etmeyi amalayan byk bir silahl sefer olacak." Bildiri o kadar artc ki onu zmlemeleri iin birka saniye gemesi gerekiyor. casus kannca bilmek istiyordu. te imdi biliyorlar! Parmaklara kar bir seferi Ne olursa olsun dierlerini uyarmak gerek. Yalnz biraz daha renebilselerdi. Hep birlikte duyargalarn yeniden slatyorlar. "Bu canavarlann hakkndan gelmek iin, bu seferin yirmi piyade hcum alay, on drt hafif topu alay, krk be her ortama uyan yakn dv alay, yirmi dokuz..." Tekrar bir grlt. Bu kez artk kuku yok. Bir penenin altnda kuru toprak atrdyor. izinsiz giren kannca hl gizli bilgilerle sval duyargalarn kaldnyorlar. Her ey ok kolay olmutu. Bir tuzaa dtler. Kimyasal Ktphane'ye girmelerine izin vermelerinin sebebinin, kim olduklarn daha iyi anlamak olduunu anladlar. Ayaklan sramaya hazr bklyor. ok ge. Dierleri oradalar. Asilerin sadece deerli feromon belleini ieren yumurtay alp, enine uzanan kk bir koridordan svacak kadar zamanlan oluyor. Alarm, Bel-o-kan'n kokusal dilinde gnlryor. Bu, kimyasal forml "C8-HI8-O" olan bir feromon. Tepki hemen geliyor. imdiden yzlerce askerin ayaklarnn srtnmesi duyuluyor. zinsiz girenler kannlan yerde kayorlar. Kimyasal Ktphane'ye girebilmi ve kralie Chli-pou-ni iin en nemli feromonu deifre etmeyi baarm yegne asiler durumundayken orada lmek yazk olacakt. Sitenin koridorlar boyunca kap kovalamaca. Bir kzak yann-daki gibi, kanncalar o kadar hzl gidiyorlar ki dnemeleri yere dikey olarak dnyorlar. Bazen yere inmek yerine tavanda hzla koarak ilerlemeye devam ediyorlar. u bir gerek ki bir kannca yuvasnda yksek ve alak kavram tamamen greceli. Penelerle her yerde yrnebilir, hatta koulabilir. 15 Alt ayakl ok hzl giden tatlar ba dndren bir gidile kayorlar. Dekor zerlerine saldryor. kyorlar, iniyorlar, dnyorlar. Kaanlar ve kovalayanlar bir uurumun stnden atlyorlar. Hepsi hatasz geiyorlar, sendeleyip den biri dnda.

Birinci asinin karsna k saan bir maske k,yor. Bana gelenin farkna varacak zaman olmuyor. Maskenin altndan formika-sitle dolu bir kamn sivri ucu kyor. Yakc sv karncay hemen ( yumuak bir hamura dntryor. aknlktan lgna dnen ikinci asi geri dnyor ve hzla yan geitlerden birine dalyor. Kokusal diliyle, "Dalalm," diye banyor. Alt aya yere derinlemesine iliyor. Enerji kayb. Sol yannda bir asker beliriyor. Her ikisi de o kadar hzl kouyor ki sava ne avn enesiyle yakalayabiliyor ne de asit at ayarlayabiliyor. Byle olunca, asiyi itiyor ve onu duvara yaslayarak ezmeye alyor. Kabuklar bouk bir ses kararak tokuuyorlar. ki kannca, 0,1 km/saatten daha fazla bir hzla kannca yuvasnn darack koridorla-nnda ileriye itiliyorlar, her biri terslemelere maruz kalyor. Birbirlerine elme takmay deniyorlar. Kannlannn sivri ulann birbirlerine batnyorlar. yle bir hzla gidiyorlar ki hibiri koridorun daha da daraldn fark etmiyor, hem kaan hem kovalayan aniden huni biiminde bir galeriye girince arpyorlar. ki ok hzl giden tat birlikte patlyor ve paralanan kitinlerin paracklar uzaa, geni bir alana dalyor. nc asi, ayaklar tavanda, ba aa konumda saldm-yor. Bir topu asker ona nian alyor ve tam isabetli bir atla sa arka ayan parampara ediyor. Casus karnca, okun etkisiyle, kralienin bellek feromonunu ieren yumurtay brakp gidiyor. Bir muhafz paha biilmez nesneyi alyor. Baka bir topu asker on damla asit atyor ve hayatta kalan sonuncu asinin duyargalarndan birini svlatnyor. Asit atnn arpmasyla tavandan dklen paralar bir anda yolu tkyorlar. Kk asi bir an soluklanabilirse de artk fazla uzaa gidemeyeceini biliyor. Bir ayann ve bir duyargasnn eksik olmas bir yana, imdi muhafzlar da btn klar gzlyorlardr. 16 Askerler imdiden arkasndalar. Formikasit atlannn sesi duyuluyor. Bu kez nden bir aya daha gvdesinden ayrlyor. Bununla birlikte o, kalan drt ayayla, hl kouyor ve koridorun dolambal bir yerinde bzlmeyi baanyor. Bir muhafz ona nian alyor fakat yaral kanncann da hl asidi var. Kamn kaldnyor, ok hzl bir biimde at konumunu alyor ve asker kanncaya nian alyor. Tam isabet! Dier kannca daha beceriksizdi, sadece sol orta ayan koparabildi. Artk aya var. Son casus kannca topallayarak soluk solua ilerliyor. Ne pahasna olursa olsun bu tuzaktan kurtulmas ve dier kanncalan Parmaklara kar yaplacak bu sefer hakknda uyarmas gerek. Dellocu karncann kavrulmu cesedini bulan bir asker, "Buradan gemi, buradan," diyor. Buradan nasl kabilir? Yapabildii kadar kendini tavana yaptryor. Dierleri yukarya bakmay dnmeyeceklerdir. Tavan, bir snak oluturmak iin kesinlikle en uygun yer. Muhafzlar onu ancak ikinci geilerinde, ilerinden birinin yukandan damlayan bir damlay fark etmesiyle buluyorlar. Bu, asinin effaf kan. Lanet yerekimi! nc asi kendini brakarak dkntlerle birlikte dyor. Kalan aya ve tek duyargasyla herkese vurmaya alyor. Bir asker ayann tekini yakalyor ve krlncaya kadar bkyor. Bir dier asker karnnn sivri ucuyla gvdesini delip gedy^r- Asi, buna ramen kurtuluyor. Topallayarak glkle yryebiliyor. Hl iki aya var. Bundan sonra kurtulamayacak. O koarken, bir duvardan uzun bir ene gkyor ve kafasn koparyor. Kafa zplayarak yoku aa inen galeri boyunca yuvarlanyor. Vcudun kalan ksm devrilmeden nce on adm daha atmay baaryor. Muhafzlar paralan topluyorlar ve sitenin plne, asinin iki sessiz arkadann kalntlarnn zerine atyorlar. te ok merakl olanlann bana bu gelir! ceset, bir gsterinin bandan nce kt bir rastlantyla parampara olan kuklalar gibi terk edilmi, kprdamadan yatyorlar. 17 5. BALIYOR "L'Echo du dimanche" gazetesi:

FAISANDERIE SOKAI'NDA ESRARLI CNAYET "Perembe gn Fontainebleau'da, Faisanderie Soka'nda bir binada ceset bulundu. Ayn dairede yaayan karde Sebasti-en, Pierre ve Antoine Salta'nn lm nedenleri bilinmiyor. Bu semtin gvenlik konusunda iyi bir n var. Para ya da deerli eya alnmam. Kapnn kilidinin zorlandna ilikin hibir iz yok. Olay yerinde cinayette kullanlm olabilecek hibir silah da bulunmad. Titizlikle yaplaca anlalan soruturma grevi Fontainebleau cinayet ubesinin nl komiseri Jacques Melies'e verildi. Bu garip olay, polisiye bilmece amatrleri iin bu yazn en heyecanl olay olabilir. Katilin iyi davranmaktan baka yapaca bir ey yok. L.W." 6. ANSKLOPED Yine mi siz? Demek benim Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedimin kinci t2nl buldunuz. Sitincisl yratonaZ"1 t^"*"1 M*** *** 'dukc* ortalkta bir yere konmutu. Bu 'Jl /n^ ** d' **" mi? Bravo. Tam olarak kimsiniz? Yeenim f onaman m? Kzm m? Hayr, siz ne osunuz ne de tekisiniz. Merhaba bilinmeyen okur! Sizi daha yi tanmak isterdim. Bu kitabn sayfalarnn nne adnz, yasnz, cinsiyetinizi, mesleinizi, milliyetinizi yazn. 18 Hayatta ilgi duyduunuz eyler neler? Gl ynleriniz ve zayflklarnz neler? Sonras, ok nemli deil. Sizin kim olduunuzu biliyorum. Sayfalarm okayan ellerinizi hissediyorum. Hem bu, yeterince ho bir ey. Parmaklarnzn ucunda, parmak izlerinizin kvrmlarnda en gizil zelliklerinizi tahmin ediyorum. En kk paranza kadar her ey yazl. Hatta orada atalarnzn genlerini bile fark ediyorum. yle ya, siz doasnz diye binlerce nsan gen yata lemedi, birbirini batan kartp iftletiler. Bugn, sizi karmda grr gibiyim. Hayr, glmsemeyin. Doal kaln. Sizi daha derinden okumama izin verin. Dndnzden daha fazla bir eysiniz. Sadece toplumsal bir tarihe sahip bir ad ve soyad deilsiniz. Siz %71 saf su, %18 karbon, %4 azot, %2 kalsiyum, %2 fosfor, %l potasyum, %0,S kkrt, %0,5 sodyum, %0,4 klordan meydana geliyorsunuz. Art bir orba ka dolusu az miktarda eitli element: Magnezyum, inko, manganez, bakr, iyot, nikel, brom, flor, silisyum. Ayrca kk bir tutam kobalt, alminyum, molibden, vanadyum, kurun, kalay, titan, bor. te varoluunuzun reetesi. Btn bu maddeler yldzlarn yanmasndan meydana geliyor ve onlar sizin vcudunuzdan baka yerlerde bulmak mmkn. Sizin suyunuz okyanuslarn en sakininin suyunun benzeri. Fosforunuz sizi kibritlerin dostu yapyor. Klorunuz havuzlan dezenfekte etmeye yarayan klorun ayns. Fakat siz sadece bu deilsiniz. Siz kimyasal bir katedral; dozajlar, dengeleri, kavranmas kolay olmayan karmaklktaki mekanizmalaryla olaanst bir yap oyunusunuz. nk sizin moleklleriniz de atomlardan, paracklardan, kuarklardan, boluktan, btn hepsinin elektromanyetik, yerekimsel, elektronik glerle sizi aan bir incelikle bir araya gelmesinden olumutur. Her neyse! Bu ikinci cildi bulmay baardysanz, bu, sizin kurnaz olduunuz ve benim dnyam hakknda birok ey bildiiniz anlamna 19 "1 gelir. Birinci cildin size verdii bilgileri ne yaptnz? Bir devrim mi? Bir evrim mi? Hibir ey, kesin olarak. O zaman imdi daha yi okuyabilmek in rahata oturun. Srtnz dik tutun. Sakin sakin soluk alp verin.

Aznz gevetin. Beni dinleyin! Zamanda ve meknda sizi evreleyen hibir ey yararsz deildir. Siz yararsz deilsiniz. Geici hayatnzn bir anlam var. kmaz bir yola ynetmiyor. Her eyin bir anlam var. Siz beni okurken, size seslenen kurtuklar beni yiyorlar. Ben ne diyorum? ok umut veren frenkmaydanozu filizlerine gbre levi gryorum. Benim neslimin insanlar nereye varmak istediimi anlamadlar. Benim iin ok ge. Brakabildiim tek ey, ok kk bir z... bu kitap. Benim iin ok ge, fakat sizin iin ok ge deil. Oturduunuz yerde rahat msnz? Kaslarnz gevetin. Artk iinde kck bir toz zerresinden baka bir ey olmadnz evrenden baka bir ey dnmeyin. Geen zaman dnn. Adi bir kiraz ekirdei gibi annenizden frlayarak douyorsunuz. Binlerce ok renkli yemek tkmyorsunuz, ayn anda birka ton bitki ve hayvan dkya dntryorsunuz. Pat, lyorsunuz. Hayatta ne yaptnz? Yeteri kadar ey deil elbette. Harekete gein! Bir ey yapn. Belki kck bir ey ama kvan duyacanz bir ey! lmeden nce hayatnzda bir ey yapn. Bouna domadnz. Ne iin doduunuzu kefedin. Kck greviniz ne? Rastlant sonucu domadnz! Dikkat edin. Ecimond Wels, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, dit D. 20 7. METAMORFOZLAR Ona ne yapmas gerektiinin sylenmesinden holanmyor. Tyl, yeil, siyah ve beyaz iman trtl, kanncalara dikkat etmesini syleyen kzbceinden uzaklayor ve dibudak dalnn en ucuna gidiyor. Srnp dalgalanarak kayyor. nce alt n ayan koyuyor. On arka aya, vcuduyla oluturduu halkalar sayesinde n ayaklarnn yanna geliyorlar. Trtl, yksek kntnn en ucuna ulanca, vcudunun arka blmn sabitlemek iin biraz yaptrc tkrk frlatyor ve kendini bolua brakyor. Kafas aada, asl kalyor. O ok yorgun. Larva olarak hayatn bitirdi. ektii aclar sona eriyor. imdi deiiyor ya da lyor. t! Esnek kristalden, salam bir leme halattan oluan bir kozann iinde sanl. Vcudu sihirli kazana dnyor. Bu gn ok uzun zaman, ok uzun zaman bekledi. ok uzun zaman... Koza sertleiyor ve beyazlyor. Esinti bu garip parlak meyveyi sallyor. Birka gn sonra koza, soluunu brakma noktasndaym gibi patlyor. Soluk alp vermesi daha dzenli bir hale geliyor. Titreiyor. Btn bir simya ilemi meydana geliyor. Bunun altnda renkler, az rastlanan maddeler, artc, nefis, gzel kokular, zsu-lar, hormonlar, esmer, zamk reineler, yalar, asitler, etler ve hatta kabuklar karyor. Her ey yeni bir yaratk meydana getirme amacyla esiz bir kesinlikle ayarlanyor. Sonra kozann st blm yrtlyor. Gm sargdan sarmal erisini aan utanga bir duyarga kyor. Tabut beikten kan glgenin, iinden kt trtlla artk hi ortak yan yok. Oralarda dolaan bir kannca bu kutsal an izledi. nce metamorfozun grkemiyle byleniyor, sonra saduyusunu dinliyor ve bunun bir avdan baka bir ey olmadn anmsyor. Umadan 21 nce bu harika hayvan ldrebilmek iin daln zerinde hzla kouyor. Sfenks kelebeinin nemli vcudu kt yumurtadan tamamen aynlyor. Kanatlar alyor. Gz kamatra renkler. Hafif, hassas ve sivri kanatlarn ldamas. zerinde rengrenk koyu sslemeler: Parlak sar, mat siyah, parlak turuncu, karmen krmzs, orta koyulukta vermiyon krmzs ve sedefli antrasit.

Ava kannca at konumu almak iin kamn gs boluunun altnda dengeliyor. Grsel ve kokusal niannda kelebein yerini belirliyor. Sfenks, karncay fark ediyor. Ona nian alan karnn sivriliinden byleniyor fakat oradan lm fikrabileceini biliyor. Oysa lmeye hi hazr deil. imdi deil. Bu gerekten yazk olur. Drt kresel gz sabitleniyor, Kannca, kelebei dikkatle izliyor. Gerekten gz kamatra a-ma yeni dnyaya gelecek kanncalan taze etle beslemek gerek. Btn kanncalar vejetaryen deiller, hatta bunun tam tersi. B karnca, avnn umaya hazrlandn tahmin ediyor ve at organn kaldrarak hareketini ne alyor. Kelebek bolua atlmak iin bu andan yararlanyor. Fkran formikasit sapyor, kanadn deliyor ve mkemmel yuvarlaklkta bir delik oluturuyor. Kelebek biraz irtifa kaybediyor, sa kanadndaki delik hava akmyla bir slk sesi karyor. Karnca sekin bir ata ve onu vurduundan emin. Fakat dieri havay dvmeye devam ediyor. Hl nemli olan kanatlar her rpta biraz daha kuruyor. Yeniden ykseklik kazanyor, yukandan kozasn ayrt ediyor. Ona kar en ufak bir zlem duymuyor. Ava karnca hl pusuda. Yeni bir at. Tann katndan geien bir esintiyle itilen bir yapran yolu lmcl atla kesiiyor. Kelebek bir kanadnn zerinde dnyor ve canl olarak uzaklayor. Bel-o-kan'n 103683. askeri atnda skalad. Hedefi artk menzil dnda. Dlere dalarak uan pul kanatly hayranlkla izliyor ve bir an onu kskanyor. Peki, nereye gidiyor? Dnyann ucuna ynelmi gibi grnyor. 22 Gerekten Sfenks douya doru giderek gzden kayboluyor. Saatlerdir uuyor, gkyz grilemeye balaynca uzakta bir k fark ediyor ve biraz daha hzlanarak ona doru ilerliyor. Kendini kaptran kelebein artk tek bir amac var: Bu masals aydnla kavumak. Aceleyle aydnlk kaynan birka santimetre yaknna ulatnda kendinden geerek tadna bakmak iin hzn arttryor. te atein ok yaknnda. Kanatlarnn ucu neredeyse alev alacak. Umurunda deil, iine dalmak, bu scak kayna hissetmek istiyor. Bu gnete erimek. Kendini orada yakacak m? 8. MEUES, SALTA KARDELERN LMLERYLE LGL BLMECEY ZYOR - Hayr? Cebinden bir iklet kard ve azna att. - Hayr, hayr, hayr. Gazetecilerin girmesine izin vermeyin. Sakin bir biimde llerimi inceleyeceim ve sonra, bakarz. u byk amdandaki mumlan sndrn! Zaten onlan niye yaktnz ki? Ah, demek binada elektrik kesilmiti, yle mi? Fakat imdi elektrik geldi, deil mi? yleyse, ltfen yangn riski almayalm. Biri mumlar fledi. Kanatlannn ucu alev alm bir kelebek son anda yanarak lmekten kurtuldu. Komiser, Faisanderie Soka'ndaki daireyi incelerken grltyle ikletini inedi. u XXI. yzyln banda nceki yzyla gre ok az ey deimiti. Kriminoloji buna ramen yava yava ilerlemiti. lm anndaki konumiann tam olarak korumalan iin cesetler artk formol ve camlaran balmumuyla kaplanyordu. Yani, polis rgtnn cinayet yerini istedii gibi inceleyecek bo zaman vard. Bu yntem, ilkel tebeirle izme ynteminden,ok daha pratikti. Bu yol biraz artyordu fakat sonunda soruturmay yapanlar gzleri ak, derileri ve giysileri tamamen effaf balmumuyla kapl, lm anlanndaki gibi donup kalm kurbanlarna almlard. 23 - Buraya ilk kim geldi? - Mfetti Cahuzacq. - Emile Cahuzacq m? O nerede? Ah, aada... Mkemmel, ona yanma gelmesini syleyin. Gen bir memur duraksadi: - ey, komiser... Aada "L'Echo du dimanche" gazetesinden bir gazeteci var ve diyor ki... - Kim ne diyor? Hayr! imdilik gazeteci yok! Git bana Emile'i ar.

Melies, nce uzunlamasna ve geniliine ve salonu arnlad. Sonra gelip Sebastien Salta'nn zerine eildi. Yz onun bozuk cildine, yuvalanndan frlam gzlerine, kalkk kalarna, alm burun deliklerine, kocaman alm azna, gergin diline neredeyse yapmt. Melies di protezlerini ve son kez yenen yemein kalntlann bile ayrt etti. Adam fstk ve kuru zm attrm olmalyd. Mlies sonra dier iki kardein cesetlerine dnd. Pierre'in gzleri fal ta gibi almt, az bir kan akt. effaf balmumu tylerinin diken diken halini korumutu. Antoine'a gelince, yz, tyler rpertici bir dehet ifadesiyle arplmt. Komiser cebinden bir byte kard ve Sebastien Salta'nn st derisini inceledi. Kllar kazk gibi gergindi. Onun da tyleri diken dikendi. Tandk bir glge, Melies'in nnde durdu. Mfetti Emile Ca-huzacq. Fontainebleau cinayet ubesinde krk yl iyi ve sadk hizmet. Krlasan akaklar, ular sivri bir byk, gven veren bir gbek. Cahuzacq toplumda tam yerini bulmu, sakin bir adamd. Tek dilei, ok fazla dalgalanma olmadan, huzur iinde emekli olmakt. - Demek buraya ilk gelen sensin. Emile? - Evet. - Peki, ne grdn? - ey, seninle ayn eyi. Hemen cesetlerin balmumu ilemine tabi tutulmasn istedim. - yi dnce. Btn bunlar hakknda ne dnyorsun? 24 - Yara yok, parmak izi yok, cinayet aleti yok, giri ya da yk olana yok... Hi kuku yok, bu tam sana gre garip bir olay. - Sa ol. Komiser jacques Melies genti, henz otuz iki yandayd fakat imdiden kurnaz bir polis olarak nlyd. Sradan eyleri hor gryordu ve en karmak olaylara zgn zmler bulmay biliyordu. Jacques Melies, zorlu bir bilim eitimini sonuna kadar srdrdkten sonra tek tutkusu olan cinayete ynelmek iin parlak bir aratrmac kariyerinden vazgemiti. Bata onu soru iaretlerinin lkesine yolculua aran ey kitaplar olmutu. Kafas polisiye romanlarla doluydu. Yarg Ti'den Sherlock Holmes'a, Maigret, Her-cule Poirot, Dupin ya da Rick Deckard'dan geerek bin yllk polis aratrmalarn oburca tketmiti. Onun Graal'i her zaman yaklalm fakat hibir zaman gerekletirilememi kusursuz cinayetti. Kendini daha iyi gelitirebilmek iin Paris Cinayet Aratrma Bilimi Enstits'ne kaydoldu. Orada yeni lm bir ceset zerinde ilk otopsisini grd (ve ilk kez bayld). Orada bir sa tokasyla kilit amay, zanaatg usul bomba yapmay ve etkisiz hale getirmeyi rendi. nsanoluna zg bin lm eklini kefetti. Bununla beraber derslerinde bir ey onu hayal knklna uratyordu: Hammadde ktyd. Sadece yakalanabilen sulular tannyordu. Yani, geri zekllar. Zeki olan dierleri hakknda hibir ey bilinmiyordu nk onlar hibir zaman bulunmuyordu. Bu ce-zalandrlmayanlardan biri kusursuz cinayet ilemenin yolunu bulmu olabilir miydi? Bunu bilmenin tek yolu polis rgtne girip bizzat ava katlmakt. O da bunu yapt. Rtbe aamalarn zorluk ekmeden trmand. lk gzel vuruunu patlayclardan kurtulma dersi veren kendi hocasn terrist bir grubun efi olmakla sulayp tutuklayarak yapt! Komiser Melies, gzleriyle her keyi inceleyerek salonu aratrmaya giriti. Sonunda baklar tavanda durdu. - Syle bakalm Emile, buraya girdiinde sinekler var myd? 25 Mfetti buna dikkat etmediini syledi. Buraya geldiinde kaplar ve pencereler kapalyd ama sonra pencere almt ve eer sinekler vardysa uup gitmek iin yeteri kadar zamanlan olmutu. Mfetti kayglanarak sordu: - Bu nemli mi?

| dosya var m? - Evet. Yani hayr. Sonuta yazk oldu. Kurbanlar hakknda bir ** Cahuzaoq, omuzdan geme kayl evrak antasndan karton bir dosya gkard. Komiser dosyann iindeki fileri inceledi. - Bu dosya hakknda ne dnyorsun? - lgin bir ey var... Btn Salta kardelerin meslei kimyagerlikti fakat ilerinden biri, Sebastien, ilk anda fark edilmese de daha az temiz biriydi. kili bir hayat sryordu. - Bak bak... - Bu Salta kumar eytannn esiriydi. En byk zevki pokerdi. Takma ad "Pokerin devi"ydi- Sadece iri yapl olmas yznden deil, zellikle ortaya an yksek miktarda paralar koyduu iin. Ksa bir sre nce ok para kaybetmi. Kendini bir bor sarmalnn iinde bulmu. Ve bundan kurtulmak iin grd tek yol gittike daha yksek rakamlarla oynamak olmu. - Btn bunlan nereden biliyorsun? - Ksa bir sre nce kumar ortamlarn derinlemesine aratrdm. Tamamen kapana kslmt. yle grnyor ki en ksa srede borcunu demesi iin lmle tehdit edilmi. Dnceli grnen Melies ikletini grltyle inemeyi brakt. - yleyse bu Sebastien'la ilgili ynlendirici bir neden vard... Cahuzacq ban sallad. - Sence, nce davranp intihar m etti? Komiser soruyu duymazdan geldi ve yeniden kapya doru dnd: - Sen geldiinde kap ieriden kilitliydi, deil mi? - Evet. - Pencereler de? 26 - Hem de btn pencereler! Melies yeniden ikletini iddetle inemeye balad. Cahuzacq sordu: - Ne dnyorsun? - Bir intihar olduunu. Elbette bu, olay basitletirmek gibi grnebilir fakat intihar varsaymyla her ey aklanyor. Yabana izler yok, nk dandan hi kimse girmedi. Her ey kapal devre halinde oldu. Sebastien, kardelerini ldrd ve intihar etti. - Evet ama hangi silahla? Melies daha iyi ilham alabilmek iin gzlerini kapad. Sonunda bildirdi: - Bir zehir. Etkisini ge gsteren, etkili bir zehir. st karamelayla kaplanm siyanr cinsi bir ey. Karamela midede eridiinde lmcl ieriini serbest brakr. Tpk gecikmeli bir kimyasal bomba gibi. Bana kimyager olduunu sylemitin, deil mi? - Evet CCG'de. - Yani Sebastien Salta silahn yapmakta hi zorluk ekmedi. Cahuzacq ikna olmu grnmyordu. - Peki yleyse neden hepsinin yznde byle bir dehet ifadesi var? - Ac. Siyanrn mideyi delip geme an ok ac vericidir. Bir lserden bin kez daha kt bir ac. Cahuzacq hl pheli, - Sebastien Salta'nn intihar etmi olabileceini anlyorum, dedi. Fakat hibir tehlike altnda olmayan iki kardeini neden ldrsn? - Onlar aalanma ve iflastan kurtarmak iin. Bir de insan lmnde tm ailesini de beraber srklemeye iten u eski insani igd var. Eski Msr'da firavunlar kendilerini kanlan, hizmetkrlar, hayvanlan ve eyalanyla beraber gmdrrlerdi. nsanlar br tarafa yalnz gitmekten korkuyorlar ve yaknlann da beraberlerinde gtryorlar... Mfetti imdi komiserin bu kadar emin tavnndan sarslmt. Bu, ok basit ya da ok iren grnebilirdi. Fakat gene de hibir 27 yabana iz olmamasnn sadece intihar varsaymyla dorulanabilecek olmasn engellemiyordu. - O halde zetliyorum, dedi Melies. Neden her ey kapalyd? nk her ey ieride gemiti. Kim ldrd? Sebastien Salta. Hangi silahla? Kendi yapti,

etkisini sonradan gsteren bir zehir! Hangi nedenle? Umutsuzluk, kumar borlarn deyemeyecek durumda olmas. Emile Cahuzacq kendine gelemiyordu. Demek gazetelerde "yaz cinayeti" olarak tanmlanan bilmecenin zm bu kadar kolayd? Hatta btn o dorulamalara, tanklara, ipucu aratrmalan-na, ksaca meslein tm vr zvnna bavurmadan. Komiser Meii-es'in n hibir pheye yer brakmayacak byklkteydi. Her durumda onun dncesi mantk asndan mmkn olan tek dnceydi. niformal bir polis memuru onlara doru ilerledi: - Sizinle rportaj yapmak isteyen, "L'Echo du dimanche"tan gelen u gazeteci kz hl burada. Bir saatten fazla bir sredir bekliyor ve srar ediyor... - Gzel mi? Polis memuru evet anlamnda ban sallad. - Hatta 'ok gzel'. Sanrm bir Avrupal ve Asyal kanm. - Yaa? Peki ad ne? ung Li ya da Mang i-nang m? Dieri kar kt: - Deil. Laetitia Ouelle ya da yle bir ey. Jacques Melies duraksad fakat saatine bir gz atmas karar vermesini salad: - O gen hanma zgn olduumu fakat hi zamanm olmadn syleyin. imdi en sevdiim televizyon program "Dnce tuza"nn saati. Bu program biliyor musun Emile? - Duydum ama hi izlemedim. - yleyse iyi etmiyorsun! Bu, btn dedektifler iin zorunlu bir beyin jimnastii olmalyd. - Oh, biliyorsun, benim iin ok ge. Polis memuru hafife ksrd: - Ya "L'Echo du dimanche"tan gelen gazeteci? 28 - Ona, basn merkez ajansna bir aklama yapacam syleyin. Onu beklemekten baka aresi yok. Polis memuru kendine ek bir soru sorma iznini verdi: - Ya bu olay, ona bir zm buldunuz ma? Jacques Melies, ok kolay bir bilmeceden hayal knklna uram uzman edasyla glmsedi. Buna ramen srnn aklad: - Bu olay -hepsi zehirlenme sonucu- iki cinayet ve bir intihardan oluuyor. Sebastien Salta bor iinde yzyordu ve glgma dnmt, bu durumu hepsi iin bir kerede bitirmek istedi. Bunun zerine komiser herkesten oray terk etmelerini rica etti. I kendisi sndrd ve kapy kapad. Cinayet odas yeniden botu. Balmumuyla parlayan cesetler sokakta yanp snen krmz ve mavi neon klan yanstyorlard. Komiser Melies'in dikkat eken aklamas onlar trajik olacak her eyden esirgemiti. Sadece zehirlenmeden len lydler. Melies'in getii yerde sihir kayboluyordu. Sradan bir olay, o kadar. ok renkli flalarla aydnlatlan ar gereki yz. Pompei'nin mumyalanm kurbanlar gibi donmu zavall adam. Bununla birlikte bir huzursuzluk kalyordu. Bu yzleri altst e-den mutlak dehet maskesi onlarn Vezv Da'nn lavlarnn fkrmasndan daha korkun bir ey grdklerini gsterir gibiydi. 9. BR KAFAYLA BA BAA KONUMA 103683. sakinleiyor. Avn bouna kovalad. Gzel, kelebek* geri gelmedi. Tyl ayann bir hareketiyle kamnn sivri ucunu siliyor ve terk edilmi kozay almak iin daln ucuna doru gidiyor. Bu, bir karnca yuvasnda her zaman yararl olabilecek bir ey. Tanabilir bir matara gibi urup testisi olarak kullanlabilir. 103683. duyargalarn temizliyor ve evrede dolaan baka ilgin bir ey olup olmadn anlamak iin onlar 12000 titreim/saniye hzla sallyor. Bir av hayvannn glgesi bile yok. Yazk. 29 103683. Bel-o-kan federe sitesinden bir kzl kannca. O, bir buuk yanda. Bu, insanlar iin krk yaa denk geliyor. Kast cinsiyetsiz keif askerlerinin kasti. Duyargalann tu biiminde, olduka yksee dikiyor. Boynu ve gs boluu gittike daha kesin bir kiilii aa vuruyor. Bacaklarndan birinin

fra knts krk ve d blm iziklerle dolu olsa da makinenin btn kusursuz alr durumda. Yanmkre biimindeki gzleri gz peteklerinin arasndan evreyi inceliyor. Geni al gr. nn, arkasn ve yukarsn ayni anda grebiliyor. evrede hibir ey kprdamyor. Burada daha fazla kaybedecek zaman yok. Ayaklannm en ucunun altndaki "puvilis'leri kullanarak aldan iniyor. Bu aprajk ve uzun yumaklar, tamamen dz ve parlak yzeylerde, dikey ya da ba aa bile olsa, yryebilmesini salayan yapkan bir madde salglyorlar. 103683. kokusal bir izi takip ediyor ve sitesine giden ynde ilerliyor. evresinde otlar yksek ulu aalara atlyorlar. Ayn kokusal izleri takip ederek koan ok sayda Bel-o-kanl ii karncayla karlayor. Buralarda, bu kullanclarn gne nlanndan rahatsz olmamalar iin yol bakclan yolu yeraltndan kazmlar. Kabuksuz bir smklbcek dikkatsizlikle bir kannca yolundan geiyor. Askerler enelerinin sivri ulann batrarak onu hemen avlyorlar. Sonra yolda brakt parlak sv temizleniyor. 103683. garip bir bcekle karlayor. Sadece bir kanad var ve yerde srnyor. Yakndan baklnca bu, bir kzbcei kanad tayan bir karncadan baka bir ey deil. Selamlar. Bu ava ondan daha anslym. nk baarsz dnmek ya da bir kelebek kozas getirmek ok farkl bir ey deil. Sitenin glgesi grnmeye balyor. Sonra gkyz aka gzden kayboluyor. Artk bir da! ynndan baka bir ey yok. Bu Bel-o-kan. Kaybolan bir kannca kralie tarafndan kurulan (Bel-o-kan "Kaybolan kanncann sitesi" anlamna gelir), kanncalar aras savalar, tornadolar, termitler, yabananlar, kular tarafndan tehdit edilen 30 Bel-o-kan be bin yldan uzun bir sredir gururla hayatta kald. Bel-o-kan, Fontainebleau kzl kanncalannn merkezi. Bel-o-kan, kannca evrim hareketinin doduu yer. Her tehdit onu salamlatryor. Her sava onu daha kavgaa yapyor. Her yenilgi onu daha zeki klyor. Bel-o-kan, otuz alt milyon gz, yz sekiz milyon ayak, on sekiz milyon beynin ehri. Yaayan ve gz kamatrc. 103683. onun btn kavaklarn, btn yeralt kprlerini biliyor. ocukluunda, beyaz mantar yetitirilen, yaprakbiti srlerinin bakld, sarn kanncalann tavana asl kprdamadan durduklar salonlan ziyaret etti. Eskiden termitler tararndan bir am aac ktnn iine kazlan yasak sitenin galerilerinde kotu. Eski serven arkada, yeni kralie Chli-pou-ni taralndan getirilen yeniliklerin ahidi oldu. "Evrim hareketi"ni icat eden Ch-pou-ni'ydi. Kendi Chli-pou-ni kralieleri hanedann kurmak iin yeni Belo-kiu-kiuni unvanndan vazgeti. Uzunluk ls birimini deitirdi. Bu birim artk ba (3 mm) deil, adm (1 cm). Artk Bel-okanllar daha uzaklara yolculuk ettikleri iin daha geni bir birim gerekiyordu. Evrim hareketi erevesinde Chli-pou-ni Kimyasal Ktphaneyi oluturdu ve her eyden nce zoolojik feromonlan iin zerlerinde alt farkl cinslerden, onlara yararl olabilecek hayvanlar arlad. zellikle uan ve yzen cinsleri evcilletirmeye alyor. Uan ve suda yaayan knkanatllar... 103683. ve Chli-pou-ni birbirini grmeyeli uzun zaman oldu. Yumurtlamak ve ehri yeniden oluturmakla o.k megul olan gen kralieye yak'^mak ok zor. Bununla beraber asker karnca ^^"T. Yeraltndaki ortak servenlerini, gizli orduyu kefetmek iin beraber yaptklan aratrmay, onlan zehirlemeye alan uyuturucu madde salglayan lokemz, kaya kokulu casus karncalarla mcadelelerini unutmad. 103683. douya yapt byk yolculuu, dnyann ucuyla balant kurmasn, yaayan her eyin ld Parmaklarn lkesini de anmsyor. 31 Asker karnca defalarca yeni bir keif grubunun gnderilmesini istedi. Ona, burada gezegenin br ucuna intihar kervanlan gn-deremeyecek kadar ok fazla yaplacak ey olduu sylendi. Bunlarn hepsi artk gemite kald.

Olaan durumda kannca ne gemii ne de gelecei dnr. Genelde birey olarak varoluunun farknda bile deildir. "Ben", "benim", ya da "senin" kavram yoktur, kendisini ancak topluluk yoluyla ve topluluk iin gerekletirir. Kendinin bilincinde olmad iin kendi lmnden korkmak diye bir ey de yoktur. Kannca, varolu skntsn bilmez. Fakat 103683.'de bir dnm meydana gelmiti. Dnyann ucuna yapt yoiculuk onda kk bir "ben" bilinci dourmutu. Bu, elbette henz geliiminin bandayd ama imdiden kabullenmesi zor bir durumdu. Canllar kendileri hakknda dnmeye baladklarnda "soyut" sorunlar ortaya kar. Karncalarda buna "ruh halleri hastal" ad verilir. Genelde cinsiyeti olanlan etkiler. Karnca bilgeliine gre sadece kendine "Ruh halleri hastalna m yakalandm?" sorusunu sormak bile, nceden ciddi bir biimde hasta olunduunu gsterir. Bu durumda 103683. kendine soru sormamaya alyor. Fakat bu zor... imdi evresinde yol geniledi. Gidi geliler nemli lde younlat. Kalabaln arasna kanyor ve kendini, onu aan bir btnn kck bir parac olduunu dnmek iin zorluyor. Dierleri, dierleri olmak, dierlerinin arasnda yaamak, evresi tarafndan hznn kesildiini hissetmek, bundan daha elenceli ne var? Kalabalk geni yolda uzun admlar atyor. te sitenin drdnc kapsnn dolaylarna geldi. Alld zere buras tam bir kargaa. O kadar kalabalk ki geit tkal. 4 numaral girii bytmek ve dolama biraz disiplin getirmek gerekecekti. rnein, en kk av hayvanlann tayanlann dierlerine yol vermeleri gerekirdi. Ya da girenlerin kanlara stnl olmalyd. Bunun yerine skklk var; btn byk ehirlerin kanayan yaras! 32 Kendi asndan 103683.'nn deersiz bo kozay gtrmek iin o kadar acelesi yok. Ortaln sakinlemesini beklerken plkte ksa bir tur atmaya karar veriyor. Genken plerin iinde oynamay ok seviyordu. Kendi kastndan savag arkadalanyla kafalar atyor ve onlar havadayken asit fkrtarak onian vurmaya alyordu. Zehir salglayan beze abucak basmalan gerekiyordu. 103683. bu sayede sekin bir atc olmutu. Burada, plkte karnnn sivri ucunu kl eker gibi ekmeyi ve bir enenin alp kapanmas hzyla nian almay renmiti. Ah, plk... Kanncalar her zaman pl sitelerinden nce olutururlar. Yabana bir paral askerin ilk kez Bel-o-kan'a geldiinde "pl gryorum ama site nerede?" diye sorduunu anmsyor. skeletlerden, tahl artklarndan ve eitli atklardan meydana gelen bu yksek tepelerin, ehrin evresini igal etme eiliminde olduklarn kabul etmek gerek. Baz giriler (mdat!) tamamen tkal ve fazlalklar kaldrmak yerine baka yerlerde yeni geitler kazmak tercih ediliyor. (mdat!) 103683. dnyor. Ona biri bir inilti kokusu yayd gibi geldi. mdat! Bu kez bundan emin. Bu pislik ynndan net bir iletiim kokusu kyor. pler konumaya m balayacaklard? Yaklayor, duyargalarnn ucuyla bir ceset ynn eeliyor. mdat! Kokuyu yayan bu kalntdan biri. Yan yana bir gelinbcei kafas, bir ekirge kafas ve bir kzl karnca kafas var. Hepsini yokluyor ve kzl kanncann duyargalarnn hizasnda ok kk bir yaam kokusu buluyor. Bu durumda asker kannca kafay iki n ayayla tutuyor ve kendi kafasnn nne getiriyor. Sol tarafnda tek bir duyarga bulunan kirli bilye, "Bir eyin bilinmesi gerek," diyor. Ne arszlk! Hl kendini ifade etmek isteyen bir kafa! Demek ki bu kanncann lmn dinginliini kabul etmek iin yeteri kadar terbiyesi yok! 103683. bir an, eskiden yapmaktan holand gibi bu kafay havaya atp tam isabetli bir asit frlatyla paralamak iin, bir ktlk eilimi duyuyor. Onu, bunu yapmaktan alkoyan 33 sadece merak deil: "Bir eyler anlatmak steyenlerin mesajlarn her zaman kabul etmek gerek," der eski bir kannca atasz.

Duyargalarn hareketi. 103683. bu temel kurala uygun olarak bu bilinmeyen kafann sylemek istedii her eyi dinleyeceini belirtiyor. Kafa gittike daha zor dnyor. Bununla beraber nemli bir bilgiyi anmsamas gerektiini biliyor. Eskiden vcudunun uzants , olduu kanncann bouna yaam olmamas iin dncelerin' jf tek duyargasnn tepesine tamas gerektiini biliyor. Fakat artk kalbe bal olmad iin kafa sulanmyor. Beyninin kvnmlar bile biraz kuru. Buna karn elektrik etkinlik hl etkili. Beyinde hl kk bir nron arac sv birikintisi var. Bu hafif nemlilikten yararlanarak nron hcreleri aralarnda balant kuruyorlar, kk ksa devreler dncelerin birka ilgin gidi geli oluturmay baardklarn kantlyor. yk gelmeye balyor. kiiydiler. kannca. Ama hangi cinsten. Kzl. Asi kzllar! Hangi yuvadan? Bel-o-kan. Kimyasal Ktphane'ye szmlard... ok artc bir bellek feromonunu okumak iin... Peki, bu fero-mon neden sz ediyordu? nemli bir eyden. O kadar nemli ki federal muhafzlar onlan kovaladlar. ki arkada ld. Askerler tarafndan ldrldler. Kafa kuruyor. Eer unutursa, bir hi iin lm. Bilgiyi aktarmal. Bunu yapmas gerek. Yapmak zorunda. Kafann gz krelerinin karsnda syleyecek neyi olduunu beinci kez soran bir karnca var. Beyinde yeni bir kandan sv birikintisi bulunuyor. Biraz dnmeye devam etmek iin kullanlabilir. Elektriksel ve kimyasal birleme btn bir bellek duvan ve yaya-alc sistem arasnda meydana geliyor. n lopta kalm olan bir miktar protein ve ekerin enerjisiyle beslenen beyin bir mesaj iletmeyi baanyor. "Chli-pou-ni ONLARIN hepsini ldrmek iin bir sefer dzenlemek istiyor. Acil olarak asileri uyarmak gerek." 103683. anlamyor. Bu kannca ya da daha ok bu kannca kalnts "sefer"den, "asiler"den sz ediyor. Sitede asiler mi varm? te yeniden! Ama asker karnca bu kafann uzun sre iletiime 34 devam edemeyeceini hissediyor. Gereksiz konu dna gkmalar-la bir molekl bile kaybetmemeli. Bu kadar artc bir cmle karsnda sorulacak en iyi soru hangisi? Szckler kendi kendilerine duyargalanndan kyorlar. "Bu 'asileri' uyarmak iin onlan nerede bulabilirim?" Kafa biraz daha aba gsteriyor, titreiyor. "Gergedanbceklerinin yeni allarnn stnde... Bir yalanc tavan..." 103683. son elde tm elindekileri ortaya koyuyor. "Bu sefer kime kar dzenleniyor?" Kafa titreiyor. Duyargalan titriyor. Son bir yanm feromon sratmay baarabilecek mi? Duyargada zar zor fark edilen son bir koku gkyor. Sadece tek bir kokusal szck ieriyor. 103683., kafann duyusal ekleminin son halkasna dokunuyor. Kokluyor. Bu szck, onu tanyor. Hatta fazla iyi tanyor. "Parmaklar." imdi kafann duyargalan tamamen kuru. Kaslyorlar. Bu siyah topta artk en kk bir bilgi knnts kalmyor. 103683. aknlktan donakalyor. Btn Parmaklan katletmek iin bir sefer... Kesinlikle. 10. AKAM KELEBE, Y AKAMLAR Neden k birdenbire snd? Kelebek, kanatlann yakacak olan atei elbette hissetmiti fakat n tadna bakarak kendinden gemek iin her eye hazrd. Bunu baarmaya, scaklkla birlemeye, o kadar yaknlamt! Hayal knklna urayan Sfenks, Fontainebleau Orman'na geri dnyor ve gkyznde ykseliyor. Metamorfozunu tamamlad yerlere ulamadan nce uzun sre uuyor. Binlerce gz petei sayesinde gkyznden blge plann kusursuz bir biimde ayrt ediyor. Merkezde Bel-o-kan Karnca 35 Yuvas var. Btn evrede kzl kralieler tarafndan kurulan kk ehirler ve kyler var. Bunu "Bel-o-kan Federasyonu" olarak ad-landnyorlar. Gerekten, bu

federasyon yle bir siyasal nem kazand ki artk bir imparatorluk haline geldi. Ormanda artk hi kimse kzl karncalann egemenliini sorgulamaya cret edemiyor. Onlar ormandaki en zeki, en iyi rgtl yaratklar. Alet kullanmay biliyorlar, termitleri ve cce karncalar yendiler. Onlardan yz kat byk hayvanlar deviriyorlar. Ormanda hi kimse onlarn dnyann gerek ve yegne efendileri olduklarndan phe etmiyor. Bel-o-kan'n batsnda rmcekler ve mantis bcekleriyle dolu tehlikeli topraklar uzanyor. (Dikkat et kelebek!) Gneybatda biraz daha az vahi bir lke, katil yaban arlan, ylanlar ve kaplumbaalar tarafndan igal edilmi durumda. (Tehlike.) Douda her eit drt, alt ya da sekiz ayakl canavar ve bir sr zehirleyen, ezen, ten, svlatran az, uzun ve sivri di ve ine var. Kuzeydouda yepyeni ar sitesi Askolein Kovan var. Orada, polen haat blgelerini geniletmek bahanesiyle birok yaban ans yuvasn ortadan kaldran, yrtc anlar yayor. Daha da douda, yzeyine konan her eyi annda yuttuu iin "Her eyi Yiyen" ad verilen rmak var. Bu, dikkatli davranmay gerektiriyor. u ie bak, rmak kenannda yeni bir site kurulmu. Merakl kelebek bu siteye yaklayor. Termitler bu siteyi ksa bir sre nce oluturmu olmal. Yerin en yksek kulelerinin zerine yerletirilmi topu kuvvetleri zaman geirmeden davetsiz misafiri ldrmeyi deniyorlar. Fakat kelebek, bu sefiller tarafndan tedirgin edilemeyecek kadar yksekte szlyor. Sfenks, rman kysndan dnyor, kuzeyin falezlerinin, byk mee aacn evreleyen dik dalarn zerinden geiyor. Sonra gneye, sopa ekirgeleri ve krmz mantarlarn lkesine doru iniyor. Birden cinsiyet hormonlarnn ar kokusu bu ykseklie kadar ulaan bir dii kelebei fark ediyor. Onu daha yakndan grmek iin hzlanyor. Dii kelebein renkleri onunkilerden daha da parlak. O kadar gzel d... Fakat garip bir biimde hareketsiz duruyor. 36 Tuhaf. Bir dii kelebein kokularna, biimine ve kvamna sahip a-ma... Bu alaklk! Bu, benzerleme yoluyla olmad bir ey gibi grnen bir iek. Bu orkidede her ey sahte: Kokular, kanatlar, renkler. Safkan botanik dolandnalk! Yazk! Sfenks bunu ok ge kefetti. Ayaklan yapt. Artk oradan havalanamaz. Sfenks kanatlarn o kadar hzl rpyor ki bir hindiba ieinin yapraklarn yolan bir hava akm oluturuyor. Orkidenin kvet biimindeki kenarlarnda yavaa kayyor. Aslnda bu ta, kuyu gibi ak bir mideden baka bir ey deil. Kvetin dibinde bir iein bir kelebei yemesine yardm eden btn sindirici asitler salglanyor. Bu, son mu? Hayr. ans, bir cmbz gibi kvnlan iki Parmak biiminde kendini gsteriyor, kanatlann tutuyor ve onu tehlikeden kurtararak effaf bir kabn iine atyor. Kap uzun bir mesafe katediyor. Sonra, gen kelebek aydnlk bir blgeye gtrlyor. Parmaklar onu kaptan kanyor, kanatlarn katlatran ar kokulu, san bir maddeye buluyorlar. Artk havalanmas mmkn deil. O srada Parmaklar zerinde krmz bir top olan dev bir krom kaz tutuyorlar ve hafif bir dokunula kalbine batryoriar. Mezar yaztnn yerine, tam kafasnn stne bir etiket yerletiriyorlar: "Papillonus vulgaris". 11. ANSKLOPED UYGARLIKLARIN KARILAMASI: ki uygarln karlamas her zaman hassas bir on oluturur. Orta Amerika'ya ilk Batllarn gelii byk bir yanl anlamay beraberinde getirdi. Az-tek dini, bir gn dnyaya tyl ylan Tanr Quetzalcoatl'n elilerinin geleceini retiyordu. Bu eliler ak renk tenli olacaklar, drt ayakl hayvanlarn zerinde stnlk taslayacaklar ve dinsizleri cezalandrmak iin yldrm dreceklerdi. O kadar ki i 519'da spanyol atllarnn Meksika kysna geldikleri haber verildiinde Aztekler bunlarn "Teuleler" (Nahuatl dilinde Tanrlar) olduunu dndler. 37

Bununla beraber, S I'de, spanyollarn grnmelerinden birka yl nce, bir adam onlar uyarmt. Guerrero, Cortes'ln ordular henz Kba ve SalntDomlnlaue Adalan'nda konaklarken, gemisi Yucatan kylarnda batan bir spanyol denizciydi. Guerrero kendini orada yaayan halka kolayca kabul ettirdi ve bir yerliyle evlendi. Conqulstadorlann (Amerika'y fethe giden spanyol servenciler) ok yaknda karaya ayak basacaklarm bildirdi. Onlarn ne Tanr ne de tanrlarn gnderdii eliler olduktan konusunda gvence verdi. Yerlileri bu nsanlar-? dan kendilerini saknmalar gerektii konusunda uyard. Kendilerini savunmalar in onlara, kundakl yay yapmay retti. (O zamana kadar Kzlderililer sadece ok ve ular sert tatan baltalar kullanyorlard; oysa kundakl yay, Cortes'ln adamlarnn metal zrhlarn delebllecek tek silaht.) Guerrero adardan korkmamalar gerektiini tekrar etti ve her eyden nce ateli silahlar karsnda lgna dnmemelerini tledi. Bunlar ne sihirli silahlar ne de imek paralarydlar. Guerrero durmadan "spanyollar da sizin gibi et ve kandan oluurlar. Onlar yenmek mmkndr," diyordu. Ve bunu kantlamak in kendini bakla kesti ve yaradan btn insanlarda ortak olan krmz kan ak. Guerrero, kyndeki Kzlderililerin eitimiyle o kadar urat ki Cortes'ln Conqutstadorlan kye saldrdklarnda Amerika'da lk kez onlara haftalarca direnen gerek bir Kzlderili ordusuyla karlamann aknln yaadlar. Fakat bilgi bu kyn dna ulaamamt. Eyll 1519'da, Aztek kral Moctezuma tanrlara sunulacak mcevherlerle dolu arabalarla spanyol Ordusu'nu karlamaya gitti. Ayn akam ldrld. Bir yl sonra Cortes, ay boyunca kuatarak halkn alktan ldrd Aztek bakenti Tenochtitan' topa. tutarak yerle bir ediyordu. Guerrero'ya gelince, kk bir spanyol tabyasna gece baskn dzenlerken ld. Edmond VVelis, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, dit D. 38 12. LAETTTIA HENZ GRNMYOR Salta olayn abucak zdkten sonra Komiser Jacques Melies Vali Charles Dupeyron'un makamna arld. Polis rgt sorumlusu onu kendi kutlamak istiyordu. Zengin bir biimde dekore edilmi bir salonda vali ona hemen bu "Salta Kardeler OlayTnn "yukan"da gl bir etki yarattn syledi. En gzde politikaclardan bazlar onun aratrmasn "Fransz usul abukluk ve etkinlik modeli" olarak nitelemilerdi. Sonra vali ona evli olup olmadn sordu. aran Melies bekr olduunu syledi fakat dieri steleyince herkes gibi davrandn kabul etti: Bir zhrevi hastalk kapmaktan kanmaya alarak bir kelebek gibi iekten iee konuyordu. Charles Dupeyron, ona evlenmeyi dnmesini telkin ederek szlerine devam etti. Bylece kafasnda politikaya atlmasna yardma olacak bir toplumsal imaj yaratacakt. Milletvekili ya da belediye bakan olarak balamak iin bunun yararn grecekti. stne basa basa ulusun, btn uluslann, karmak sorunlan zmeyi bilen insanlara gereksinimi olduunu syledi. Eer o, Jacques Melies, kiinin nasl kapal oturumda ldrldklerini anlayabi-liyorsa, phesiz isizlii yenmek, banliyierdeki gvensizlie kar savamak, sosyal gvenliin an azaltmak, bteyi dengelemek gibi ksaca bir lkenin yneticilerinin her gn karlatklan kk bilmeceler olan daha hassas sorunlar zmeyi de bilecektir. - Beyinlerini kullanma yeteneine sahip insanlara gereksinimimiz var ve bu zamanda bylelerine ok az rastlanyor, dedi vali. unu bilin ki eer politika denen bu dier maceraya atlmak isterseniz sizi ilk destekleyen ben olacam. Jaques Melies bir bilmecede onu ilgilendiren eyin bilmecenin soyut ve karlksz olmas gerektiini syleyerek yant verdi. Kendini hibir zaman g elde etme amacna vermeyecekti. Dierlerinin zerinde egemenlik kurmak ok yorucuydu. Duygusal yaamna gelince, o kadar kt gitmiyordu ve o, bunun zel hayat olarak kalmasn tercih ediyordu. 39 Vali Dupeyron memnunlukla gld, onun yandayken kendisinin de tam olarak ayn dncelere sahip olduunu syleyerek elini onun omzuna koydu. Sonra deimiti.

Onu bu yola iten, dierleri zerinde egemenlik kurma gereksinimi deil, hi kimsenin onun zerinde egemenlik kurmamas gereksinimiydi. - Paray kmsemek iin zengin olmak gerek, gc kmsemek iin g sahibi olmak gerek! Bylece gen Dupeyron insan dnyasndaki aama sralarn tek tek trmanmay kabul etmiti. imdi kendi kendine her eyden korunduunu sylyordu, belirginlemeye balayan yannlardan korkmuyordu, dnyaya gelmelerine neden olduu ve ehirdeki en pahal zel okullardan birine yerletirdii iki mirass vard, lks bir arabaya ve bo zamana sahipti ve yzlerce dalkavukla evriliydi. Bundan daha iyi ne dleyebilirdi? "Polisiye romanlara baylan bir ocuk olarak kalmak," diye dnen Melies dncesini kendine saklamay seti. Grme sona ermiti, Melies valilikten aynlrken parmakln yannda eitli sloganlan olan seim afileriyle kapl byk bir pano grd: "Gerek deerlere dayanan bir demokrasi iin sosyal demokratlara oy verin!", "Krize hayr! Yeterince tutulmayan sz var. Radikal Cumhuriyeti Hareket'e katln!", "Yeniden canlanan ulusal evrecileri destekleyerek gezegenimizi kurtann!", "Adaletsizliklere kar ayaklann! Bamsz Halk Cephesine ye olun". Ve her yerde sekreterleri, metresleri olan ve kendilerini Kuzey Afrika'daki yerli yneticiler gibi gren, hep ayn iyi beslenmi tiplerin yz vard! Vali ona, onlarn benzeri olmasn neriyordu. Bir ileri gelen! Melies iin hi phe yoktu. an eref eksik olsun. Kendi uan hayat, televizyonu ve cinayet aratrmalan daha deerliydi. Babas, "Can skc eylerle bann armasn istemiyorsan, hrsl olma!" derdi. Arzular olmaynca aclar da olmazd. Belki bugn hayatta olsa unu da eklerdi: "Btn bu sersemlerle ayn hrslara sahip olma, kendine sradan hayat aan zgn bir aratrma icat et." Jacques Melies daha nce iki kez evlenmiti ve ikisinde de boanmt. zm elli kadar bilmecenin tadn karmakta bulmutu. 40 Bir dairesi, bir ktphanesi, bir arkada grubu vard. Bundan memnundu. Ne olursa olsun, bununla yetiniyordu. Evine yryerek dnd. Poids-de-l'Huile Meydan'ndan, Ma-rechal-de-Lattre-deTassigny Caddesi'nden ve Butte-aux-Cailles Soka'ndan geti. evresinde her yerde insanlar her yne kouturuyor, bezgin arabalar korna alyor, kadnlar pencerelerde grltyle hallarn dvyorlard. ocuklar su tabancalaryla birbirlerini kovalyorlard. lerinden biri, "Dan, dan, dan, nz de ldnz!" diye bard. Hrsz polis oynayan bu ocuklar Jacques Melies'i derinden rahatsz etti. Oturduu binann nne geldi. Bu, yz elli metre ykseklikte ve bir o kadar genilikte dzgn bir dikdrtgen oluturan bir btnd. Televizyon antenlerinin evresinde kargalar fr dnyorlard. Her zaman kula kirite olan kapc kadn, kapc odasnn penceresinden karasn uzatt. Hemen konumaya balad: - yi gnler Msy Melies! Biliyor musunuz gazetede sizinle ilgili anlatlanlar grdm. Bunlar sadece kskan insanlar! Melies ard: - Pardon? - Ne olursa olsun ben sizin hakl olduunuzdan eminim. Melies dairesinin merdivenlerini drder drder kt. Evde, her zamanki gibi Marie-Charlotte onu bekliyordu. Melies'i tutkulu bir akla seviyordu ve her gn olduu gibi gazetesini almaya gitmiti. stelik Melies kapy atnda Marie-Charlotte gazeteyi hl dilerinin arasnda tutuyordu. M61ies emretti: - Brak onu Marie-Charlotte! Marie-Charlotte surat asmadan itaat etti ve Melies heyecanla "L'Echo du dimanche"n zerine atld. Kendi rotorafin ve zerindeki kocaman bal bulmakta gecikmedi: N NE POLS KARIINCA "Bir Laetitia Wells Bayazs" "Demokrasi birok hak sunar. Dierleri arasnda, ceset durucuna dtmzde bile sayg gsterilmesini istememize izin 41

verir. te, bununla beraber merhum Salta Ailesi nin bu hakk yadsnd. Sadece bu l lmn aydnlatlmamasyla kalnmad; stne stlk, artk kendini savunamayacak durumdaki len Msy Sebastien Salta kendisi iin adaleti salamadan nce iki kardeini ldrm olmakla sulanyor. "Kiminle alay ediliyor? Artk bir avukatn yardmn alamayacak durumda olan lleri sulamak ne kadar rahat! Faisanderie l cinayeti en azndan Komiser Mlies'in kiiliini daha iyi tanmamz salayacak deerde. te nne gvenerek, utanmadan aratrmasn zensiz yapma hakkn kendinde gren bir adam. Komiser Melies, Basn Merkez Ajansna Salta kardelerin zehirlenerek ldklerini bildirerek sadece ilk anda grldnden daha kank bir olay hakknda erken bir yargda bulunmakla kalmyor, stne stlk llere hakaret ediyor! "ntihar m? Sebastien Salta'nn cesedini yle bir grm biri olarak, bu adamn en korkun dehetin sknts iinde ldne gvence verebilirim. Yznde sadece dehet ifadesi vard! "ki kardeinin katili olan birinin en ar vicdan azabn duyduunu ve bu yz ifadesinin bundan kaynaklandn sylemek kolay. Fakat insan psikolojisi hakknda biraz bilgisi olan herhangi biri iin -ki bu durumun Komiser Melies iin geerli olmad grlyor- daha sonra ailesiyle paylaaca bir yemein iine zehir koyabilecek bir adam, ruh halleri evrelerini am biridir. Onun yz artk sadece sonunda ulalan dinginlii ifade etmeliydi. "Ya ac? Bir zehrin neden olduu ac bu kadar youn deildir. Aynca her eyi aklayacak olan bu zehrin ne tr bir zehir olduunu bilmek gerekirdi. Ben, kendi adma, polis, su mahallinde aratrma yapmama izin vermedii iin morga gittim. Adli tabiple konutum ve o, bana Salta'nn cesetleri zerinde hibir otopsi yaplmadn syledi. Sonuta olay, lmlerinin kesin nedenleri anlalamadan kapand. Cinayetleri zmede bu kadar nl biri olan Komiser Melies iin ne ciddiyetsizlik! "Salta olaynn bu kadar abuk snflandrlmas dndrc, hatta kayg uyandma. Hakl olarak kendi kendimize Ulusal Polis 42 rgtmz'n kadrolarnn eitim dzeyinin yeni cinayetlerin incelii karsnda yeterince iyi olup olmadn sorabiliriz. L.W." Melies gazeteyi top gibi buruturdu ve bir kfr savurdu. 13. 103683. KND KENDNE SORULAR SORUYOR "Parmaklar!" Parmaklar! 103683.'y daha nceden bilmedii bir titreme saryor. Normalde karncalar korkunun ne olduunu bilmezler. Fakat 103683. hl "normal" mi? plkteki kafa "Parmaklar" kokusal szcn telaffuz ederek onun beyninde, binlerce nesildir kullanlmad iin uykuda olan blgeyi uyandrd. Korku blgesini. Buraya kadar, asker karnca dnyann kysn dndnde anlanna sansr uyguluyordu. Parmaklarla karlamasn kafasndan siliyordu. Parmaklar ve alacak gleri, anlalmaz ekilleri, kr lm gdleri. Fakat bu kafa, l bir bedenin aptal paras, korku blgesini yeniden hareketlendirmeye yetti. Eskiden 103683. korku bilmez bir savayd, cce kannca ordusuyla karlaan alaylarn her zaman en nndeydi. Uursuz Dou'ya gitmeye kendiliinden niyetlenmiti. Kaya kokulu casuslara kar savamt. Kafalar grlmeyecek kadar yksekte olan hayvanlar avlamt. Fakat Parmaklarla karlamas btn cokusunu yok etmiti. 103683. bu kyamet canavarlann belli belirsiz anmsyor. Arkada yal 4000.'nin an hzl, siyah bir bulut tarafndan bir yaprak gibi yasslatrlmasn yeniden gryor. Bazlan onlar "dnyann ucunun bekileri", "sonsuz hayvanlar", "kat glgeler", "ktr tahta", "pis kokan lm"... olarak adlandryordu. Fakat ksa bir sreden beri blgedeki btn kannca yuvalar artc olguya ayn ad vermekte anlatlar: "Parmaklar!" 43

Parmaklar: lm ekmek iin hilikten ortaya kan bu eyler. Parmaklar: Yollan zerindeki her eyi yok eden bu hayvanlar. Parmaklar: Kk siteleri kerten ve ezen ynlar. Parmaklar: Orman, tadna bakan herkesi zehirleyen rnlerle kirleten bu glgeler. Sadece onlan dnrken bile, 103683. irenerek irkiliyor. ki duygu arasnda kalyor: Trne yabana olan korku ve buna karlk fazlasyla trne zg olan merak! Be yz milyon yldan beri karncalar srekli bir ilerlemenin peinde kouyorlar. Chli-pou-ni'nin ortaya att evrim hareketi, her zaman daha uzaa, daha yksee, daha gl gitmeye duyulan bu tipik kannca gereksiniminin dier iradeleri arasnda sadece biri. 103683. bundan kamyor. Merak korkusunu kovuyor. Her ey bir yana, asilerden ve Parmaklara kar seferden sz eden kansz bir kafa allm bir ey deil! 103683. duyargalann temizliyor. Bu, onda durum deerlendirmesi iareti. Duyargalarn havaya doru dikiyor. Hava, sanki bir saldrgan bir kede pusuya yatm, siteye meydan okumak iin ortaya kmaya hazr bekliyormu gibi, ar. evredeki kk dallar ani bir esintiyle hareketleniyorlar. Aalar ona dikkat etmesini syler gibiler fakat aalar ne olursa olsun herhangi bir ey sylerler. Onlar o kadar bykler ki kkleri arasnda meydana gelen dramlar grmezler bile. 103683., aalann, sanki yenilmezmiler gibi, her eyi oluruna brakma ve hareket etmeme zihniyetlerini pek beenmiyor. Bununla beraber, aalann, frtnada knldklan. iin, yldrm tarafndan kireletirildikleri iin ya da sadece termitler tarafndan kemirildikleri iin gmbrdeye-rek ykldklar oluyor. O zaman onlarn dne kar duyarsz olma sras karncalara geliyor. Bir cce kannca atasz bunu ok iyi belirtiyor: "Bykler her zaman kklerden daha knlgandr." Parmaklar harekecli aalar olabilir mi? 103683. bu konuda dnerek zaman kaybetmiyor. Kararn verdi: Kafann sylediklerinin doruluunu aratracak. 44 ple yakn dar bir geitten kannca yuvasnn iine giriyor ve evre yoluna yneliyor. Bu yoldan, yasak siteye giden byk caddeler kyor. O, oraya gitmiyor. Setii yollar o kadar eimli ki peneleriyle tutunmas gerekiyor. Dik bir koridorda kendini kaymaya brakyor, her zamanki trafie karn ok fazla tkal olmayan bir galeriler ana ulayor. Yiyecek ve kk dallar tama ileri balarndan akn ii karncalar 103683. 'y selamlyorlar. Kanncalarda kiisel zafer yoktur, ama bununla beraber, burada birou bu asker karncann oraya, Parmaklarn lkesine gittiini biliyor. O, dnyann kysn grd, gezegenin kt nlenmi kesine merak sard. 103683. duyargasn kaldryor ve knkanatl bceklerin allan-nn nerede olduunu sorup aratryor. Bir ii, yirminci katta, gney gneybat blgesinde, siyah mantar bahelerinden sonra solda olduklarn sylyor. 103683. ksa admlarla hzl hzl gidiyor. Geen yl olan yangndan beri ok i yapld. Eski Bel-o-kan Sitesi yukan doru elli kat ve derinlemesine dier bir elli kat olarak ina edilmiti. Chli-pou-ni tarafndan yeniden dnlen yeni ehir, yukan doru ykselen seksen katla vnyor. Derinlik, eskiden beri tabanda duran granit kaya yznden deitirilemedi. Asker karnca, bir yandan ilerlerken, durmadan gelien metropol hayranlkla izliyor. Kat +75: te scakl, rmekte olan humusla ayarlanan bebek koular, nemi eken ince kumuyla nemflerin kuruma odas. Hafif eimli bir kzak sistemiyle, yumurtalar artk kolayca youn bakm katlarna indirilebiliyor. Orada ar karnl dadlar onlan srekli yalyorlar. Bylece kusursuz bymeleri iin gerekli protein ve antibiyotikleri kozalarn effaf zarlarndan geiriyorlar. Kat +20: te kuru et rezervleri, meyve paralar rezervleri, mantar unu rezervleri. rmeyi nlemek iin her ey gerektii gibi formikasitle kapl. Kat +18: Yal yapraktan kaplar, tten askeri deney asitlerini rtyor. Kimyaclar, uzun enelerinin ulanyla her birinin eritici gcn deniyorlar. Elma z, malik asit gibi bazlar meyvelerden 45

kanlyor. Dierlerinin daha az bilinen kkenleri var: Okzalik asit kuzukulandan kanlyor, slfrik asit san talardan kyor. Av iin en yeni % 60 konsantre formikasit en uygunu. Biraz barsak-lan yakyor ama karlatnlamayacak zararlara yol ayor. 103683. onu daha nce denedi. Kat +15: Dv odas ykseltildi. Burada gs gse talim yapyorlar. Yeni kavga yntemleri, Kimyasal Ktphane'ye gitmek zere, titizlikle bellek feromonlanna derleniyor. O gnk e'-n artk dmann kafasna atlamak deil, daha ok, hareket edemeyecek duruma gelinceye kadar ayaklann birer birer kesip ayrmaktan oluuyor. Biraz daha ileride topular on adm ileriye yerletirilmi tohumlan kesin bir atla paralamak iin at talimi yapyorlar. Kat -9: te yaprakbiti allan. Kralie Chii-pou-ni, bundan sonra srlerin yrtc gelinbceklerinin saldrsna uramalar riskini almamak iin btn allann sitenin iinde olmasna nem verdi. i kanncalar, yaprakbitlerine btn besisuyunu boaltmakta gayret gsterdikleri obanpskl dilimleri atmak iin hareketleniyorlar. Yaprakbitlerinin oalma oran artt. Artk bu oran saniyede on hayvan. 103683. geerken nadir bir olaya tank olma ansna sahip oluyor. Bir yaprakbiti kendisi de yavrulamaya hazr bir yavru douruyor ve bu yavru daha kk bir yavruya hayat veriyor. te byle bir saniyede hem anne hem de bykanne olunuyor. Kat -14: Herkesin gelip dklann brakt gbre havuzlan tarafndan beslenen mantarlklar gzle grlemeyecek bir uzakla kadar uzanyorlar. ifti karncalar fazla uzayan kksaplan kesiyorlar, dierleri mantarlan asalaklardan koruyan karnca tkr brakyor. Birden, 103683.'nn nne yeil bir hayvan sryor, bu hayvan kendisi gibi yeil baka bir hayvan tarafndan takip ediliyor. Dvyor gibi grnyorlar. 103683. evresindekilere bu garip bceklerin ne oldukiann soruyor. Maaralarda yasayan, pis kokulu tahtakurulan diyorlar. Bunlar srekli iftleirler. Dnlebilecek her ekilde, nerede ve kiminle olursa olsun. Bu, kesin olarak 46 gezegendeki en allmam cinsellie sahip hayvan. Chli-pou-ni onlar byk nem vererek inceliyor. Her zaman btn kannca yuvalannda can yoldalan olan baka hayvanlar remitir. Srekli bir kannca yuvasnda yaayan ve karncalar tararndan tamamen ho grlen iki binden fazla bcek, krkayak, rmcek cinsinin bylece saylan artt. Bunlardan bazlan metamorfzlann tamamlamak iin bu yuvalardan yararlanr, dierleri kalntlan yiyerek odalan temizlerler. Fakat Bel-o-kan onlan "bilimsel" olarak inceleyen ilk site. Kralie Chli-pou-ni her bcein eitilebileceini ve korkun bir orduya dntrlebileceini iddia ediyor. Ona gre, her bireyin onunla konuulmaya balandnda ortaya kan bir kullanm yntemi var. Sadece dikkatli olmak yeterli. u an iin, Chli-pou-ni genelde basan elde etti. Birok knkanatl bcek cinsini, daha nce yaprakbitlerine yapld gibi besleyerek, snacaklan bir yer oluturarak, hastalklann iyiletirerek evcilletirmeyi baard. Kralienin en ok hayran olunacak baans gergedanbceklerine boyun edirmesidir. Kat -20: Gney gneydou blgesi, siyah mantar bahelerinden sonra solda. Verilen bilgiler tamm. Knkanatl bcekler koridorun sonundalar. 14. ANSKLOPED KORKU: Karncalarda korkunun yokluunu anlamak in, kannca yuvasndakl topluluun tek bir organizma gibi yaad-m aklda tutmak gerekir. Orada her kannca, bir nsan vcudunda hcrenin oynad rol oynar. Trnaklarmzn ucu kesilmekten korkar m? enemlzdekl kllar usturann yaklamasyla korkudan titrerler mi? Kaynar scaklkta olabilecek bir banyo suyunun scakln anlamak iin kullandmz ayak baparmamz korkar m? Vcudumuzun bu uzantlar korku duymazlar nk zerk varlklar olarak var olmazlar. Ayn ekilde, sol elimiz sa 47 elimizi lmdlklerse onda hibir hn duygusu ortaya karmayacaktr. Sa elimizden daha ok yzkle sslenmlse kskanlk da duymayacaktr. Birlik organizmann btnnden baka bir ey dnmemek zere birey kendini unuttuunda kayglar biter. Karncalarn dnyasndaki toplumsal baarnn srlarndan biri belki de buradadr.

Edmnd VVellr Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, dit D. 15. LAETITIA HL GRNMYOR fkesi geen Melies antasn at ve Salta kardelerin dosyasn ekti. Her paray ve daha aka fotoraflar incelemeye koyuldu. Az bir kan ak Sebastien Salta' nn bir yakn plan fotorafnn zerine eilmi durumda olduka uzun bir sre geirdi. Sebastien Salta'nn dudaklarndan bir lk ykselir gibiydi. Bir dehet gl m? nne geilmez lmn karsnda bir "hayr" m? Onu ldrenin kimlii mi? Fotoraf inceledike gittike daha fazla yldrm arpma dnyor, utantan eziliyordu. Sonunda patlayarak yerinden srad ve fkeyle duvara bir yumruk indirdi. "L'Echo du dimanche"n yazan haklyd. Ve o yere aklmt. Olay olduundan daha basit grmt. Mkemmel bir aalanma dersi. Durumu ya da insanlar hafife almaktan daha kt bir ey yoktur. Teekkrler, Madam ya da Matmazel Wells! Fakat bu olayda kendisi neden bu kadar ktyd? Tembellikten. nk hep baarl olmaya almt. Birden, hibir polis memurunun, hatta meslekte en acemi olannn bile yapmayaca bir biimde kendini aldnszla brakmt: Bir aratrmay aceleyle ve zensizce yapmt. Ve n o kadar bykt ki bu gazetecinin dnda hi kimse yanldndan kukulanmamt. Her eye yeniden balamak gerekiyordu. Sorgulamaya yeniden balamak ac verici ama gerekliydi! Bununla beraber, yanlnda direnmek yerine yanldn bugn kabul etmek daha iyiydi. 48 Sorun uydu: Eer bu bir intihar deilse lanet olas glklerle dolu bir olay karsndayd. Katiller, kapal bir yere hi iz brakmadan nasl girip kabilmilerdi? Yaralamadan, cinayet aleti kullanmadan nasl insan ldrlebilir? Bu gizem, o zamana kadar okuduu btn en iyi polisiye romanlann ayordu. Melies'i yepyeni bir heyecan sard. Ya sonunda, ans eseri, kusursuz cinayetle karlatysa? Edgar Allan Poe'nun bir yksnde o kadar gzel anlatlan Morg Soka jfte cinayeti olayn dnd. Gerek olaylara dayanan bu ykde bir kadn ve kz, her tarafi skca ieriden kapal apartman dairelerinde l bulunurlar. Kadn bir ustura darbesi almtr, kz ar bir eyle vurularak ldrlmtr. Hrszlk izi yoktur ama iddetle vurulmu ldrc darbeler vardr. Aratrma sonucunda katil bulunur: Sirkten kaan bir orangutan daireye bacadan girmitir. Orangutan gren kurbanlar barmaya balarlar. Onlann glklan maymunu ldrtr. Sonunda susturmak iin ldrr ve ayn yoldan kaar. Bu arada giyotin pencerenin sve pervazna srtn arpar ve pencereyi drr. Bu yzden pencere batan beri ieriden kapa-lym gibidir. Salta kardelerin olaynda durum bu ykdekine benziyordu. Yalnz hi kimse bir pencereyi srtyla arparak kapayamamt. Fakat bu kesin miydi? Melies cinayet mahallini incelemeye gitti. Elektrik kesikti ama o byteti cep lambasn getirmiti. Sokan alacal neon lambalanyla kesik kesik aydnlanan oday inceledi. Sebastien Salta ve kardeleri ehir cehenneminden fkran iren bir korkuyla karlayorlarm gibi camlam ve donmu, hl orada kprdamadan yatyorlard. Kilitli kap konu d olduu iin komiser kapal olduklanndan emin olmak iin pencereleri kontrol etti. Bir sr ayrnts olan ispanyoletleri, kazara olmad srece, dardan kapanmalanna kesin olarak izin vermiyordu. Gizli bir geit olup olmadn aratrmak iin duvardaki tahta perdelerin zerine eliyle vurdu. Arkalarnda gizli bir para kasas olup olmadna bakmak iin tablolar kaldrd. Odada birok 49 deerli eya vard: Altndan bir byk amdan, gm bir heykelcik, bir hi-fi mzik seti... Hangi hrsz olursa olsun bunlar alrd. Giysiler bir sandalyenin zerine konmutu. Melies onlar mekanik bir biimde kartrd. Dokununca bir ey dikkatini ekti. Ceketin kumanda ok kk bir delik vard. Bir gve delii gibiydi a-ma kusursuz bir kare biimindeydi. Ceketi brakt ve bir daha zerinde dnmedi. Cebinden sonsuz iklet paketlerinden birini kard ve ayn hareketle "L'Echo du dimanche"tan zenle kestii yazy drd.

Dnceli bir halde Laetitia VVells'in yazsn yeniden okudu. Laetitia VVells bir dehet maskesinden sz ediyordu. Bu doruydu. Bu insanlar korkudan lm gibi grnyorlard. Fakat insan ldrecek kadar ok ne korkutabilirdi? Kendi anlanna dald. ocukken bir kez onu inatg bir hknk tutmutu. Annesi, bir kurt maskesi takp aniden ortaya karak h-knn geirmiti. O, bir lk atmt, kalbi sanki bir saniye boyunca durmutu. Annesi hemen maskeyi gkarm ve onu pcklere bomutu. Hknk gemiti! Ksacas Jacques Melies srekli korku iinde eitilmiti. Kk korkular: Hasta olma korkusu, araba kazas korkusu, size eker vererek karacak olan adamn korkusu, polis korkusu. Daha nemli korkular: Snfta kalma korkusu, lise knda eteler tararndan soyulma korkusu, kpeklerden korku. ocukluuyla ilgili bir sr dehet ans yzeye gkfa. ]acques Melies korkularn en ktsn anmsyordu. Byk korkusunu. ok kkken bir gece yatann ucunda bir eyin kmldadn hissetmiti. En iyi korunduunu hissettii yerde bzlp saklanm bir canavar vard! Bir an ayaklann araflann arasna uzatmaya cesaret edemeden kald, sonra kendine gelip araflann arasnda kayarak ilerledi. Fakat birden ayak parmaklar lk bir nefes hissetti. ren. Evet, bundan emindi! Yatann ucunda bir canavarn yz vard ve oburca yiyebilmek iin ayaklarnn yaklamasn bekliyordu. ans eseri ayaklan yatan ucuna kadar uzanmyordu. Yeteri kadar uzun 50 boylu deildi fakat her gn byyordu ve ayaklan, ayak parma viyen canavann sakland araf kvnmna yaklayordu. Gen Melies birok gece yerde ya da yorganlann stnde uyu-yakald'- Bu, vcudunda kramplara neden oluyordu, zm bu deildi. Bylece araflann altnda kalmaya karar verdi ama asla uca dokunmamak iin btn vcuduna, btn kaslarna, btn kemiklerine ok fazla bymemelerini sylyordu. Belki de bu yzden anne ve babas kadar uzun boylu deildi. Her gece bir felaketti. Bununla beraber bir ey bulmutu. Oyuncak aysna smsk sarlyordu. Onunla kendini yatan ucunda bzlerek saklanm canavarla karlamaya hazr hissediyordu. Sonra yorgann altna saklanyor hibir tarafn danda brakmyordu, ne bir kol ne en ufak bir sa tutam ne de kulak. nk ona canavar mobilyann evresinde tur atarak dardan geerken kafasn yakalayacakm gibi geliyordu. Sabahleyin annesi araflar ve yorganlardan oluan bir top ve onun altnda saklanm oluyla oyuncak aysn bulurdu. Annesi hibir zaman bu garip davran anlamaya almamt. Sonra Jac-ques da nasl btn gece oyuncak aysyla birlikte bir canavara direndiini anlatma zahmetine girmemiti. Asla o kazanmamt, asla canavar kazanmamt. Ve ona sadece korku kalyordu. Byme korkusu ve ne olduunu bile anlayamad tyler rpertici bir eyle kar karya gelme korkusu. Krmz gz, sarkk duda ve salyal kpek dileri olan bir ey. Komiser kendini toparlad ve byteli cep fenerini ald ve birincisinden daha ciddi bir biimde cinayet odasn inceledi. Yukary, aay, sa, solu, alt, st. Halnn stnde en kk bir amurlu ayak izi, aileye yabana tek bir sa teli, camlarda tek bir iz yoktu. Bardaklarda da yabana bir iz yoktu. Mutfaa gitti ve buray el feneriyle aydnlatt. Ortalktaki yemekleri koklad ve tatlanna bakt. Emile yiyecekleri camlatrmay bile dnmt. Harika Emile! jacques Melies su srahisini koklad. Hibir zehir kokusu yoktu. Meyve sulan ve soda da temiz grnyorlard. 51 Salta kardelerin yznde korku maskesi vard. Kesinlikle saI tonlarnn penceresinden sakar bir maymunun girdiini gren Morg Soka ifte cinayetindeki iki kadnn korkusuna benzeyen bir korku. Melies tekrar bu olay dnd. Aslnda orangutann kendisi de ok korkmutu, kadnlarn lklarn durdurmak iin 1 onlar ldrmt. Onlarn lklarndan korkmutu.

Bir iletiimsizlik dram daha. Anlamadmz eyden korkanz. Melies kendi kendine bunlar dnrken perdenin arkasnda bir eyin kprdadn fark etti ve kalbi durur gibi oldu. Katil geri gelmiti! Komiser snen cep fenerini brakt. imdi "Bar a gogo" szcklerinin harflerinin stnde srayla yanan sokaktaki neonlardan baka k yoktu. Jacques Melies saklanmak, hi hareket etmemek, yerin altna girmek istedi. Cesaretini toplad, cep fenerini yeniden ald ve pheli perdeyi itti. Hibir ey yoktu. yleyse bu, grnmez adamd. - Kimse var m? En kk bir grlt yoktu. Perdeyi hareket ettiren bir hava akm olmalyd. Burada daha fazla kalamazd, gidip komular grmeye karar verdi. - yi gnler, zr dilerim, polis. Kibar bir adam kapy at. - Polis. Size kap eiinde soracam sadece bir ya da iki soru var. jacques Mlies bir not defteri kard. - Cinayetin ilendii akam burada mydnz? - Evet. - Bir ey duydunuz mu? - Hibir patlama duymadm ama birden bardlar. - Bardlar m? - Evet ok yksek sesle bardlar. Bu lklar tyler rperticiydi. Bu durum otuz saniye srd ve sonra hibir ey. - lklar ezamanl myd yoksa nce biri sonra dieri mi duyuldu? 52 - Ezamanl denebilir. Bunlar gerekten insanca olmayan brmelerdi. ok ac ekmi olmallar. Sanki biri n de ayn anda ldryor gibiydi. Ne yk! Size bu insanlann ulumalarn duyduktan sonra uyumakta zorluk ektiimi syleyebilirim. Ayrca buradan tanmay dnyorum. - Sizce bu ne olabilirdi? - Daha nce meslektalannz urad. yle grnyor ki polisin aslarndan biri bunun bir... intihar olduunu tehis etti. Ben buna ok fazla inanmyorum. Onlar dehet veren bir eyle kar kar-yaydlar ama ne, bunu bilmiyorum. Her ne olursa olsun hibir grlt gkarmyordu. - Teekkr ederim. Bir sabit fikir zorla kafasna giriyordu. (Bu cinayetleri ileyen fkeli, sessiz ve hi iz brakmayan bir kurt.) Ama kesinlikle bu olmadn biliyordu. Bu deildiyse, ne bacadan giren eli ustural bir orangutandan daha fazla zarara yol amt? Bir adam, kusursuz cinayetin tarifini kefetmi olan dhi ve deli bir adam. 16. ANSKLOPED DELLK: Hepimiz her gn biraz daha dellrlyoruz ve her blrl-mizinkl farkl bir delilik. Bu yzden birbirimizi bu kadar yanl anlyoruz. Ben kendimi paranoya ve izofreniye yakalanm hissediyorum. Ksaca, ben ar duyarlym ve bu, benim gereklii grm bozuyor. Bunu biliyorum. Buna katlanmak yerine bu delilii giritiim her eyde motor olarak kullanmaya alyorum. Fakat ne kadar baarl olursam o kadar deliriyorum. Ve daha fazla delirdike kendime koyduum hedeflere daha iyi ulayorum. Delilik her kafann iinde saklanm olan kzgn bir aslandr. Onu tanmlamak ve ona boyun edirmek yeter. Evcillemi aslannz size herhangi bir usta, herhangi bir okul, uyuturucu ya da dinin yapabileceinden ok daha 53 uzaa rehberlik edecektir. F*kat her g kayna iin olduu gibi kendi deUllinlzle ok fa*l* oynama riski van Bazen syan eden aslan ona boyun edirmeye alana ynelir. Edmond WeNs, Greceli ve Mutiak Bilgi Ansiklopedisi, dit D. 17. AYAK ZLER 103683. knkanatllann allarn buldu. Aslnda buras hatr saylr derecede uzun boylu gergedanbceklerinin yerletirildii geni bir salon. Bu bceklerin vcudu birbiriyle i ie geen tanecikli ve kaln siyah plaklardan oluuyor. Arkada yuvarlak ve dz, parlak ekiller. nde, gl dikeninden on kat byk, uzun ve sert bir boynuzla sona eren kitinden bir balk.

103683.'nn bildii kadaryla bu uan hayvanlardan her biri alt adm uzunlukta ve adm genilikte. Alacakaranlkta yaamay ok seviyorlar ama buna aykr olarak tek bir zayflklan var: Aydnln ekiciliine kaplmalan. Bcek dnyasnda parlaklk ok az bireyin direnebildii oburca bir dknlk. Kocaman hayvanlar testere tala ve rmekte olan tomur-cuklann iinden atlyorlar. Dklarn nereye olursa brakyorlar ve bunlar pis kokuyor. nk tavan ok alak olan bu yerde kmldayabilecekleri ok az yerleri var. i karncalar temizlikle grevliler .ama yle grnyor ki uzun sredir buradan gememiler. Bunlar gibi knkanatllar evcilletirme ii nemsiz bir olay deildi. Kralie Chli-pou-ni, bunlardan biri onu bir rmcein andan kurtardktan sonra onlarla balak olma araynda bulunmay dnd. Kralie olduktan hemen sonra onlar uu alay olarak toplad. Fakat onlar dve yneltme frsat henz olmamt, henz asitle vaftiz olmamlard ve bu barl otoburlann sava durumunda fkeli asker topluluklarnn karsnda nasl davranacakla-nn hi kimse bilmiyordu. 54 103683. bu kanatl azmanlarn ayaklannn arasna ustaca sokuluyor. Onlara yalak ilevi grmek zere icat edilen eyden ok etkileniyor: Ortasnda kocaman bir su damlas bulunan ve sr hay-vanlanndan biri susuzluunu dindirmek iin gelip dokunduunda yanlamasna gerilen bir yaprak. yle grnyor ki Chli-pou-ni bu knkanatllar Bel-o-kan'a yerlemeye sadece onlarla kokusal feromonlarla uzun uzun konuarak ikna etti. Diplomat olarak yetenekleriyle gurur duyuyor. Evrim hareketi dahilinde bunu, "ki farkl dnce sistemini birletirmek iin bir iletiim yolu bulmak yeterli," diyerek aklyor. Ona gre bu duruma ulamak iin yaplacak her ey iyi: Yiyecek ba, pasaport kokular, gven veren feromonlar. Ona gre iki hayvan iletiim kurduklan andan itibaren birbirini ldremez. Son federal kralieler toplants srasnda toplantya katlanlar btn trlerde yaygn olan tepkinin farkl olan her eyin yok edilmesi olduunu syleyerek bu dnceye kar ktlar: Eer biri iletiim kurmak isterken dieri ldrmek istiyorsa, birinci her zaman ldrlecektir. Chli-pou-ni, ksaca ldrmenin de dierleri arasnda en temeli olsa da bir eit iletiim olduunu syleyerek buna incelikle karlk verdi. ldrmek iin ilerlemek, bakmak, incelemek, dmann tepkilerini ngrmek gerekir. Yani ona ilgi duymak gerekir. Chli-pou-ni'nin evrim hareketi ayknlklar bakmndan olduka zengini 103683. onu asi kanncalara gtrecek olan gizli geidi aratrmaya devam etmek zere kendini knkanatllar izlemekten alkoyuyor. Tavanda ayak izleri fark ediyor. Hatta, sanki yol kartnlmak istenmi gibi tm ynlere giden ayak izleri var. Fakat asker karnca esiz bir iz src ve en taze izleri ayrt ederek takip etmeyi biliyor. Bu izler onu, aslnda bir k gizleyen kk bir tmsee kadar gtryorlar. Buras olmal. Onu baka her eyden ok rahatsz eden kelebek kozasn gmyor, nce kafasn sonra gvdesini koridorda kaydnyor ve kaygyla ilerliyor. 55 Birilerinin kokusunu alyor. Asiler... Bel-o-kan kadar homojen bir site organizmann iinde nasl asiler olabilir? Byle bir durum, barsan bir kesinde hcrelerin artk vcudun btnnn oyununu oynamamaya karar vermeleri gibi bir ey. Bu, apandisite benzetilebilir. 103683. yaayan ehri etkileyen bir apandisit kriziyle karlamaya gidiyordu. Bu ekilde dolap eviren ka kii var acaba? Onlan bu yola iten ^ nedenler ne? 103683. ilerledike bu konuda phesinin kalma- masn gittike daha ok istiyor. imdi bir isyan hareketi olduunu bildiine gre onu tanmlamak ve ilevini, amacn anlamak istiyor. lerliyor, taze kokular var. ok ksa bir sre nce buradan site sakinleri gemi. Birden ucunda drt penesi olan iki ayak onu gs ksmndan yakalyor ve hzla ne ekiyor. Koridor boyunca ekiliyor ve bir salona gkyor. Bir ene boynunu tutuyor ve onu skmaya giriiyor. 103683. mcadele ediyor. Onu itip kakan kabuklann arasndan tavann ok alak bir blmn fark ediyor. Fazlasyla geni. Duyargalarn alglamasyla otuz

adma yirmi adm llerde ve sahte bir tavann arkasnda btn knkanatllar alnn stn kaplayacak genilikte olmal. Orada 103683. y evreleyen yzden fazla kannca var. Birou pheyle oraya izinsiz gelenin kimlik kokularn yokluyor. 18. ANSKLOPED ONLARDAN NASIL KURTULUNUR? Bana mutfakta dolaan karncalardan nasl kurtulunablecei sorulduunda yle yant veriyorum: Hangi hakla mutfanz karncalardan ok size alt olacakm? Onu satn m aldnz? Tamam ama kimden? Onu imento kullanarak yapan ve doadan kan yiyeceklerle dolduran dier nsanlardan. Bu lenmi doa paralarnn si' ze aitmi gibi grnmesini salayan ey sizinle dier insanlar arasnda bir szleme. Fakat bu sadece insanlar arasnda bir 56 szleme. Yani nsanlardan bakasn lgilendirmiyor. Mutfak dolabnzdakl domates sosu neden karncalardan ok size ait olacakm? Bu domatesler topraa alt! imento topraa alt. utallannzn metalinin, reelinizin meyvelerinin, duvarlarnzn tulalarnn kayna bu gezegen. nsan bunlar adlandrmak, etiketlendirmek ve fiyatlandrmaktan baka bir ey yapmyor. Onu "mal sahibi" yapan bu deil. Toprak ve onun zenginlikleri btn stnde yaayanlar in serbesttir... Bununla beraber bu mesaj anlalmas in henz ok yeni. Eer her eye ramen bu kck rakiplerden kurtulmaya ka-rarlysanz "en az kt" olan yntem fesleen. Korumak istediiniz blgeye bir fesleen dikin. Karncalar fesleen kokusunu sevmezler, bu durumda daha ok komunuzun apartman dairesini ziyaret etme eiliminde olacaklardr. Edmond VVelis, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, cilt D. 19. ASLER 103683. hzl duyarga hareketleriyle asilere kendini tantyor. O bir asker. plkte bir kafa bulduunu ve onun kendisinden buraya gelerek ok yaknda Parmaklara kar bir sefer dzenleneceini bildirmesini istediini sylyor. Bu bildiri etkisini gsteriyor. Karncalar yalan sylemeyi bilmiyorlar. Henz bunun yararn anlam deiller. Kuatma geviyor. evresinde duyargalar kprdyor. 103683. Kimyasal Ktphane'ye bir hcum belirten feromonlar alyor. Asilerden bazlan asker karncann, komandonun yesinden biriyle konumu olabileceini tahmin ediyorlar. Onlardan haber almayai ok fazla zaman oldu. Konumalardan alglayabildii kadanyla 103683. gerek bir yeralt hareketiyle kar karya olduunu ve bu hareketin byle kalmak iin her eyi yaptn anlyor. Asiler onun verdii bilgileri 57 yorumlamaya devam ediyorlar. Onlan sarsan zellikle "Parmaklara kar sefer" ifadesi. Altst olmu grnyorlar. Bununla beraber bazlar istenmeyen konua kar nasl davranlaca konusunda kayglanyorlar. Onlar iin bir tehlike oluturuyor nk asi olmad halde imdi onlann injni biliyor. "Kimsin sen?" 103683. onu tanmlayan tm zellikleri sylyor: Kastn, yumurta numarasn, doduu kannca yuvasn... Asiler anp kd-yorlar. Karlarndaki 103683. asker kannca, dnyann kysna giden ve oradan geri dnen tek kzl kannca. Onu serbest brakyorlar. Hatta saygyla geri ekiliyorlar. Bir sylei balyor. Karncalar kokular, duyargalann halkalannn yayd feromonlar yardmyla konuurlar. Feromon, vcuttan gkabilen, havada dola-abilen ve baka bir vcuda girebilen bir hormondur. Bir karnca bir duyum yaadnda bunu btn vcuduyla yayar ve evredeki btn kanncalar bu duyumu onunla birlikte alglarlar. Gergin bir karnca skntsn annda evresine duyurur, yle ki evresinin o andan itibaren tek bir kaygs vardr: Bireye yardm etmenin bir yolunu bularak bu zc mesaj durdurmak. Duyargann on bir halkasndan her biri kokusal szcklerin dalga boyunu gevetir. Bunlar, her biri kendi dalga boyuna gre ayn anda konuan on bir az gibidirler. Bazlan dk frekanslar salarlar ve temel bilgileri verirler. Dierleri yksek frekansldr ve daha hafif mesajlar gnderirler.

Ayn halkalar kulak yerini tutarlar. yle ki iki taraf on bir azla konuur ve on bir kulakla iitir. Hepsi ayn anda. Aynca sylevler kk farkllklar bakmndan ok zengindir. Kanncalar aras bir syleide kesin olarak insanlar aras bir syleide olduundan on bir kat fazla ey on bir kat hzl renilir. Bu yzden bir insan iki kanncann karlamasn gzlemlediinde ona kanncalar duyarga-lann birbirine yle bir dokundurup hemen kendi uralanna dnerler gibi grnr. Bununla beraber bu kk dokunmada her ey sylenmitir. 58 Bir asker kannca topallayarak ilerliyor (sadece be aya var) ve 103683.'ye 327. prens ve prenses Chli-pou-ni'nin eski mcadele arkada olup olmadn soruyor. 103683. onaylyor. Topal karnca onu ldrmek amacyla uzun bir sre aradn aklyor. Fakat imdi rzgrn yn deimi durumda. Topal karnca alayl bir gl gibi bir koku yayyor: "imdi toplumd olanlar bizleriz ve kurallar temsil eden sensin." Zaman deiiyor. Topal kannca trofalaksi teklifinde bulunuyor. Muhatab kabul ediyor ve ikisi az aza pyorlar, vericinin sosyal kursanda-ki kaynar besinlerin 103683.'nn midesine aktanlmas sona erinceye kadar birbirlerinin duyargalann okuyorlar. Damarlar iletiim srecinde. Sindirim sistemleri de iletiim halinde. Topal kannca btn enerjisini boaltyor, konuk bu enerjiyi iine dolduruyor. XXXXIII. bin yldan kalma bir kannca ataszn yeniden dnyor: "Verdiimizle zenginleir, aldmzla yoksullanz." " Bununla beraber sunulan eyi reddedemezdi. , Bundan sonra asiler ona inlerini gezdiriyorlar. Burada tahl stoklan, urup rezervleri, bellek feromonlaryla dolu yumurtalar depolanm. 103683. nedenini bilmiyor ama btn bu fesat asker (karncalar ona hi korkun grnmyorlar. Ona, siyasi gce susamt fesatlar olmaktan ok gizemli bir srn muhafaza etme kaygsndaym gibi grnyorlar. Topal karnca yaklayor ve srlarn agyor. Eskiden asiler farkl bir adla tannyorlard. Onlar, imdiki kralie Chli-pou-ni'nin annesi kralie Belo-kiukiuni'nin emrindeki gizli polis rgt "kaya kokulu savalar"di. O zamanlar sitenin byk granit kapak tann altnda gizli bir yeralt ehri, ikinci bir Bel-o-kan kurabilecek kadar ok glydler. 59 Topal karnca, 327. prensi, 56. prensesi (Chli-pou-ni) ve onu, 103683. asker kanncay ortadan kaldrmak iin her eyi yapanlarn onlar, yani kaya kokulu savalar olduunu itiraf ediyor. O zamanlar hi kimse Parmaklarn gerekten var olduunu bilmiyordu. Kralie Belo-kiu-kiuni'nin sabit fikri bu dev hayvanlarn hemen hemen kzl karncalar kadar gelimi bir zekya sahip olduklarn kefettiklerinde halknn panie kaplacayd. Bylece Belo-kiu-kiuni Parmaklann elisiyle bir anlamaya va mti: O, Parmaklann varoluuyla ilgili btn bilgileri yok edecekti ve karlnda Parmaklar da karncalarn zeks hakknda nceden bildikleri ya da sonradan renecekleri her eyi gizleyeceklerdi. Her biri kendi tarahnda kendilerinden olan bu srdan uzak tutmak zorundayd. Kralie Belo-kiu-kiuni iki uygarln birbirini anlamaya hazr ol-madklann dnyordu. Bunun sonucunda kaya kokulu sava-lann Parmaklarn varln renen herkesi yok etmekle grevlendirmiti. Bu emir pahalya mal olmutu. Topal kannca, bir ekilde Parmaklann basit bir efsane olmadn, gerekten var olduklarn ve rneklerinin ormanda dolatn renen binlerce dier kannca gibi 327. cinsiyetti prensi de ldrdklerini kabul ediyor. 103683. ok anyor. Bu, kzl kanncalarla Parmaklar arasnda bir diyalog olduu anlamna m geliyor? Topal kannca doruluyor. Parmaklar sitenin altnda bir maarada yerlemi durumdalar. Onlann da feromon yayp almasn salayan bir makine ve bir eli kannca yapmlar. Makinenin ad "Pi-erre de Rosette", elininki "Doktor

Livingstone". Bunlar Parmak Dili'nde adlandrmalar. Onlann araclyla Parmaklar ve kanncalar birbirlerine temel srlarn aabilmilerdi: "Farkl byklklerdeyiz, farklyz ama her birimiz bu gezegende zekya dayal bir uygarlk kurdu." Bu ilk balant olmutu. Bundan sonra birok baka balant kuruldu. Parmaklar sitenin altndaki maaralannda hapsolmulard ve Belo-kiu-kiuni onlar besliyor, hayatta kalmalan iin gz kulak 60 oluyordu. Karlkl konuma dzenli olarak bir mevsim boyunca devam etti. Parmaklar sayesinde Belo-kiu-kiuni tekerlei kefetti ama halknn bundan yararlanmasn salayamadan ehrindeki yangnda ld. Kralie olan kz Chlipuo-ni bundan sonra Parmaklardan sz edildiini duymak istemedi. Onlar beslemenin durdurulmasn istedi. kinci Bel-o-kan ve dolaysyla Parmaklarn maarasna giden geidin yabanans imentosuyla tkanmasn emretti. Bylece onlan alktan lmeye mahkm etti. Bunun yan sra Chli-pou-ni'nin muhafizlan kaya kokulu sava-lan avladlar. Yeni egemen, kanncalann Parmaklarla ibirlii yapt bu utan verici dnemden en kk bir iz bile kalmasn istemiyordu. Trler arasnda balant kurmaya dkn bir kzl karnca iin bu konuda garip bir hogrszlk gsterdi. Bir gnde ikinci Bel-o-kan'm savalarnn yarya yakn ldrld. Yakasn kurtaranlar kendilerini duvarlara ve tavanlara gmdler. Hayatta kalmak iin zm olarak onlar tanmlayan kokulanndan vazgemeye ve yeni bir ad almaya karar verdiler. "Parmaklar taraftan asiler" oldular. 103683. bu szde asileri dikkatle inceliyor. ou topal. Kralienin muhafizlan onlara zor bir hayat yaatyor. Fakat salk du-rumlan mkemmel durumda olan genler de var. Bu asker kann-calar belki safa kendilerini kout bir uygarlk hakkndaki bu anlatlardan etkilenmeye braktlar. Ama btn bu Be!-o-kanllar bir karde kavgasna itmek ne byk bir lgnlk! Peki, gerekte ne iin? Sonu olarak haklannda pek fazla ey bilinmeyen Parmaklar iin. Topal kannca asilerin imdi hareketlerini birletirdiklerini sylyor. Artk burada, knkanatllarn allarnn stndeki sahte tavanda bir blgeleri var. Ve yle fark edilmeyen kokular yaymay biliyorlar ki federal askerler henz onlarn kimliklerini tespit etmeyi baaramyorlar. "Ama bu yeralt hareketi ne ie yaryor?" Topal karnca skntl bekleyiin bir an srmesine izin veriyor. Tabann altnda yaayan Parmaklarn da lmediini dorudan aklamadan nce szlerinin etkisini lyor. Asiler yabanans 61 imentosunu knp granitteki geidi amlar ve yiyecek tamay yeniden ele almlard. 103683. de bir asi olmak istiyor mu? Asker kannca tereddt ediyor ama her zaman olduu gibi, merak en gl duygu. Onaylama belirten bir tavrla duyargalann arkaya eiyor. Herkes birbirini kutluyor. Artk Hareket saflarnda dnyann kysna kadar giden bir sava var. Ona ok sayda trofalaksi teklif ediliyor ve 103683. artk dudaklarn nereye uzatacan bilemiyor. Btn bu besleyid pler vcudunu styor! Topal kannca ona asilerin sarn kanncalar alp Parmaklan daha iyi beslemek iin tabann altna gtrmekle grevli bir komando birlii gndereceklerini sylyor. Eer Doktor Livingstone'la karlamak istiyorsa, bu iyi bir firsat. 103683. neriyi ikinci kez tekrarlatmyor. Sitenin altnda sakl bu Parmak Yuvas'n kefetmek iin acele ediyor. Onlarla konumak iin sabrszlanyor. Parmaklarn saplantsyla o kadar uzun sre yaad. te merakn tatmin ederek onu "ruh halleri hastalndan kurtaracak olan ey. Otuz deerli asker toplanyor ve enerjilerini artrmak iin ilerini tka basa urupla doldurduktan sonra sarn karncalarn bulunduu salona doru ilerliyorlar. 103683. de onlann arasnda. Yeter ki devriye ekiplerine rastlamasnlar. 20. TELEVZYON Giren ve kan her eyi gzlyordu. Kapc kadn, grevine sadkt. Aralk penceresinin arkasndan her eyi izliyordu.

Komiser Melies ona yaklat. - Syleyin bana madam, size bir soru sorabilir miyim? Kadn kendi kendine bunun asansr aynalarnn kirlilii iin bir azarlama olmas gerektiini dnd. Gene de ban sallad. - Hayatta sizi en ok ne korkutur? 62 Garip bir soru. Kadn, kt bir sz sylemekten ve en nl kilsini hayal knklna uratmaktan kayglanarak dnd. - Sanrm yabanclar. Evet, yabanclar. Onlar her yerdeler. n-sanlann ilerini alyorlar. Akamlan sokaklann kelerinde insanlara saldnyorlar. Onlar bizim gibi deiller! Kafalannn iinde ne olduunu bilene ak olsun. Melies ban sallad ve kadna teekkr etti. Kapc kadn hl dnceli bir biimde seslendiinde M61ies asansre binmiti bile. - yi geceler komiser! Melies evinde ayakkablann kard ve televizyonunun nne yerleti. Bir aratrma gnnn akamnda kafasnn iinde dnen makineyi durdurmak iin televizyondan daha iyi bir ey olamaz. Uyurken rya grrz, bu da bir itir. Televizyon kafamzdaki dnceleri boaltr. Nronlar tatile girerler ve beyindeki btn klar yanp snmeyi brakrlar. Kendinden gei! Melies uzaktan kumanda aletine bast. Kanal 1675, bir Amerikan televizyon filmi: "Demek ktsn Bili, yle mi, en iyi olduunu sanyordun ama sende dierleri gibi sefilin tekisin." Zapladi: Kanal 877, reklam: "Krak Krak ile bir seferde kurtulun, btn..." Yeniden zapladi: zleyebilecei 1875 kanal vard, fakat her akam saat tam sekizde yldz program "Dnce TuzaT'yla sadece 622. kanal ilgisini ekiyordu. Jenerik. Trompetler. Sunucunun grnmesi. Alklar. Adam nee saarak konuuyor: - Sizi yeniden karmzda bulmak ne byk mutluluk. Evlerinizde 622. kanalmza sadk hepinizi saygyla selamlyorum. Bu yz drdnc programmza ho geldiniz. Programmzn ad 'Dnce ... - ...Tuza'! diye koro halinde banyor stdyodaki konuklar. Marie-Charlotte geldi, dizlerine srtnerek bzld ve okanmay bekledi. Melies ona biraz ton bal ezmesi verdi. Marie-Charlotte ton bal ezmesini okamalardan daha da ok seviyordu. 63 - Programmz ilk kez izleyenler iin kurallan anmsatyorum. Salonda bu modas gemi szler iin yuhalamalar duyuluyor. - Teekkrler. Temel kural basit. Bir bilmece soruyoruz. Adayn bunun zmn bulmas gerekiyor. te bu, 'Dnce... - ...Tuza' diye boru gibi tyor seyirdler. Hl k saan sunucu devam ediyor: - Her doru yant iin on bin franklk bir ek, art bir hataya izin veren ve sonraki on bin frank da alabilmeyi salayan bir joker. Aylardan beri Madam Juliette... Ramirez bizim ampiyonumu*.. Bugn dmeyeceini umut edelim. Kendinizi yeniden tantn Madam ... Ramirez. Mesleiniz nedir? - Postane memuru. - Evli misiniz? - Evet ve kocam kesin olarak u anda evde beni seyrediyor. - yleyse iyi akamlar Msy Ramirez! Peki, ocuklarnz var m? - Hayr. - Hobileriniz neler? - ey... Bulmacalar... Mutfak... Alklar. - Daha kuvvetli, daha da kuvvetli, diye emrediyor sunucu. Madam Ramirez bunu hak ediyor. Daha kuvvetli alRlar. - Ve imdi Madam Ramirez, yeni bir bilmece iin kendinizi hazr hissediyor musunuz? - Hazrm. - yleyse zarf ayorum ve size gnn bilmecesini okuyorum.

Trampetlerin grlts. - te bilmece: Bu seriye gre bir sonraki satr nedir? Beyaz bir tabloya keeli kalemle saylar yazyor: 1 1 1 2 1 1211 11122 1 3122 11 64 pheli bir yz ifadesi gsteren aday yakn plan ekiyorlar: - Hmm... Bu, kolay deil! - Acele etmeyin Madam Ramirez. Yanna kadar zamannz var. Fakat ite size yardm edecek ve doru yola ynlendirecek anahtar cmle. Dikkat, iyi dinleyin: "Ne kadar zekiysek... bulma ansmz o kadar azdr." Salondakiler anlamadan alklyorlar. Sunucu selamlyor: - Seyirci dostlar, siz de kalemlerinizin bana! Ve eer istiyorsanz yann grmek zere! Jacques Melies blgesel haberlere zaplyor. Kusursuz yapl salaryla ar makyajl bir kadn nnden hzla geen yazlan kaytszca okuyordu: "Komiser Melies'in Salta olayndaki parlak baarsndan sonra Vali Dupeyron stn polis memurunun Legion d'honneur grevlileri snfna ykseltilmesini teklif etti. Salam bir kaynaktan adalet bakanlnn bu adayl iyi dileklerle incelediini reniyoruz," ]acques Melies tiksinerek televizyonu kapad. Bundan sonra ne yapmal? Yldz polisi oynamaya devam edip olay hasr alt m etmeli yoksa dikkafallk ederek gerei bulmak iin almal ve hibir ite baansz olmayan polis memuru nne yazk m etmeli? Aslnda seenei olmadn iyi biliyordu. Kusursuz cinayet fikrinin srkleyicilii ok glyd. Telefonu kapt: - Alo, morg mu? Bana adli tp doktorunu verin... (Sinir bozucu bir mzik) ... alo, doktor, Salta kardelerin cesetleri zerinde ok titiz bir otopsiye gereksinimim var... Evet, acil! Telefonu kapad ve baka bir numara evirdi: 21. ANSKLOPED KIZILDERL TUZAI: Kanada Kzlderilileri ay avlamak in en az gelimi tuzaklardan birinden yararlanrlar. Bu tuzak, bir aa dalna balanm bir ipin ucuna balanan, balla svanm byk bir tatan oluur. Bir ay gzel bir yiyecek olduunu dnd bu eyi fark edince yaklar ve ayaklaryla vurarak ta yakalamay dener. Bylece bir sarka harekeli yaratr ve her seferinde ta gelip ona arpar. Ay sinirlenir ve gittike daha gl vurur. Ve daha gl vurduka tan kendisine daha hzl vurmasn salar. Sonunda kendisi nakavt oluncaya kadar. Ay, "Bu iddet emberini durdursam?" diye dnmekten acizdir. Sadece kendini engellenmi hisseder. Kendi kendine, "Biri bana vuruyor, ben de karlk veriyorum!" der. Kime kar olduu belli olmayan fkesi bu yzdendir. Bununla beraber, eer ona vurmay braksayd, ta hareketsiz/eecek ve bylece, bir kez sakinletikten sonra belki bunun sadece bir ipin ucuna bal hareketsiz bir nesne olduunu fark edecekti. Bundan sonra ona ta drmek in sadece uzun ve sivri dileriyle pi kemirmek ve tan stndeki bal yalamak kalacakt. Edmond Wells, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, dit EL 22. SARNILARIN SALONUNDAK GREV Burada, yer altndaki 40. katta, hareketli bir kalabalk var. Austos ay tm kuvvetiyle styor ve scaklk gece ve derinlerde bile herkesi sinirli yapyor. Sinirli Bel-o-kan savalar geenleri nedensiz hafife sryorlar. i karncalar yumurta bakm salonlaryla urup depolama 66 salonlan arasnda koturuyorlar. Bel-o-kan kannca yuvas scaktan bunalyor. Site sakinleri lk bir lenf gibi dan akyor. Otuz asiden oluan grup fark ettirmeden sarn kanncalann salonuna giriyorlar. "Sumo"larn hayranlkla inceliyorlar. Sarn karncalar, donuk krmz eritlerle ssl iman ve altn rengi meyve eitleri oluturuyorlar. Bu

meyveler balan yukanda, karnlar aada tavana asl duran kanncalann ucunda uzayan kitinlerden oluuyor. i kanncalar ierii zengin bal zn ekebilmek ve bo kur-saklann doldurmak iin hareketleniyorlar. Bazen kralie Chli-pou-ni'nin kendisi tka basa yemek iin geliyor. Onun varl karsnda, kmldayamadklan iin bir hareketsizlik felsefesi edinmi olan bu alacak bcekler kaytsz kalyorlar. Bazlan onlarn beyinlerinin kldn iddia ediyor. lev, organ yaratr, fakat ilevin yokluu organ tahrip eder. Kendilerini doldurmak ve boaltmaktan baka uralan olmayan sarn kanncalar yava yava iki ilemli makinelere dnyorlar. Bu salonun dnda hibir ey alglamay ve anlamay bilmiyorlar. Sarnlar alt kastnda dodular ve sam olarak lecekler. Bununla beraber hl canlyken onlar yerlerinden skmek mmkn. Bunu yapmak iin "g" anlamna gelen bir feromon yaymak yeterli. Sarn kanncalar birer besin kaynadr elbette a-ma bir g srasnda tanmay kabul etmek iin programlanm tanabilir kaynaklardr. Asiler byklkleri iyi olan birka sarn karncay sayyorlar. Duyargalaryla yaklap "g" formln telaffuz ediyorlar. O zaman kocaman bcek yavaa kprdyor, ayaklann birer birer tavandan ayryor ve yere iniyor. Ezilmelerini engellemek iin ayak-lar onlan hemen yakalyor. lerinden biri, "Nereye gidiyoruz?" diye soruyor. "Gneye doru." Sarn kanncalar tartmyorlar ve kendilerini asiler tarafndan gtrlmeye brakyorlar. O kadar arlar ki bu mataralar tamak 67 iin alt karncann bir araya gelmesi gerekiyor. Ve bu kadar aba sadece Parmaklarn yararlanmas iini 103683., "Deer biliyorlar m bari? " diye soruyor. Bir asi, "Yeteri kadar gtrmediimiz iin ikyet ediyorlar," diye yant veriyor. Nankrler! Komando birlii saknarak daha alt katlara inmeye balyon te sonunda granit taban kat eden kk fay. Dier kede Df-Livingstone'un oniarla konuaca salon bulunuyor. 103683. tir tir titriyor. Korkun Parmaklarla konumak, demek bu kadar kolay olacak. Konuma hemen olmayacak. Asiler birden bu yrede allm kol gezme ilerini yapan muhafzlar tarafndan avlanyorlar. abucak daha iyi kamak iin sarnlann brakyorlar. "Bunlar asiler!" Bir asker asilerin ortaya karlamaz sandklan kokuyu tand. Alarm feromonlar atrdyor, kap kovalamaca balad. Federal savalar hzl ama gene de asileri yakalamay baara-myorlar. Bu durumda, sanki hepsini bir yerlerde yeniden toplamak istermiler gibi baz yollan keserek barajlar oluturuyorlar. Askerler komando birliini, frensiz ve an bir hzla katlar yeniden kmaya zorluyorlar. Seviye -40, -30, -16, -14. Avlann. nceden belirlenmi bir yere doru itiyorlar. 103683. tuza tahmin ediyor ama ka yolu grmyor. Artk nnde sadece bir k var. Eer federaller onu serbest braktysalar bunun iin nedenleri vardr. Fakat oraya gitmekten baka hangi seenek var? Asiler pis kokulu tahtakurular ve korkunluklarla dolu bir salona giriyorlar. rktc grnt karsnda duyargalar dikiliyor. Srtlar kalbur gibi grnen dii tahtakurular drt bir yana kouyorlar ve erkekler ucu delici, sivri cinsel organlaryla onlar kovalyorlar. Daha uzakta ecinsel erkekler uzun yeil salkmlar halinde birbirleriyle i ie geiyorlar. Her yerde tahtakurular var, kaynayor, uulduyor, reyip oalyorlar. Delici tahtakurusu cinsel organlar dik, kitinleri delmeye hazrlar 68 /ssilerin balarna geleni anlayacak zamanlan olmuyor. oktan baskn halinde saldran bu lanetli bcekler tarafndan evrildiler, njr karnca cinsel azgnlk halindeki pis kokulu tahtakurulanndan oluan kaln bir ilte tarafndan yaprak haline getirilerek kyor. Hibirinin asit fkrtarak kendini savunmak iin karnn karacak zaman olmuyor. Erkeklerin delici cinsel organlar baalan delip geiyor.

lgna dnm olan 103683. abalyor. 23. ANSKLOPED TAHTAKURUSU: Hayvan cinselliinin btn eitleri iinde tahtakurulannnki (clmex lectularius) en artc olandr. Hibir nsann d gc byle bir sapkla eit olamaz. Birinci zellik: Srekli ereksiyon hali. Tahtakurular bir an olsun iftlemeyi brakmazlar. Bazlar gnde iki yzden fazla cinsel ilikide bulunur. kinci zellik: Ecinsellik ve cinsel sapklk. Tahtakurular trdelerini ayrt etmekte zorlanrlar ve bu trdelerin arasnda erkekleri diilerden ayrmakta daha da fazla zorlanrlar. likilerinin %50'si ecinsel ilikilerdir, %20'si yabanc hayvanlarla meydana gelir, sonunda %30'u diilerle olur. nc zellik: Delici penis. Tahtakurular ucu sivri, uzun bir cinsel organla donanmlardr. Bir rngaya benzeyen bu alet sayesinde erkekler baalar delerler ve tohumlarn nereye olursa olsun, diilerinin kafasnn iine, karnna, ayaklarna, srtna ve hatta kalbine rnga ederler! Bu ilem diilerin saln hi etkilemez fakat bu koullarda nasl gebe kalnr? te bunun iin... Drdnc zellik: Gebe bakire. Dardan vajinas dokunulmam grnr ve bununla beraber srtndan bir penis darbesi almtr. yleyse erkek spermatozoidler kanda nasl hayatta kalacaklar? Gerekten ou basit yabanc mikroplar gibi baklk sistemi tarafndan imha edilir. Bu erkek gametlerder, 6< birka yz Uneslnln hedefe ulama ansn arttrmak iin braklan sperm miktar alacak kadar fazladr. Karlatrma yapmak gerekirse eer erkek tahtakurular insan bykln-de olsalard her fkrmada otuz litre sperm yollayacaklard. Bu mthi saydaki spermden ok az hayatta kalacak. Atardamarlarn kelerinde saklanm, toplardamarlarn ine snm bir halde saatlerim bekleyecekler. Dii, k iinde yaayan gizli klraclanyla geirir. lkbaharda igdyle ynlendki len kafadaki, ayaklardaki ve karndaki btn spermatozoldit, yumurtalklarn evresinde buluurlar, onlar delerler ve ieri girerler. Bu dng hi sorunsuz byle devam edecek. Beinci zellik: ok cinsel organl diiler. Hoyrat erkekler tarafndan her yerleri delindii in dii tahtakurulannn vcudu ak renk bir blgeyle evrili koyu renk yarklardan oluan yara izleriyle kapldr. Ayn nian tahtalar gibi! Bylece diinin ka iftleme yaadn kesin olarak bilebiliriz. Doa, garip uyarlamalar oluturarak bu namussuzluklar tevik etti. Birbirini takip eden nesillerden sonra mutasyonlar nanlmaz hallere ulat. Dii tahtakurular, srtlarnda, evresi ak renk oyalarla ssl koyu renk lekeler tayarak domaya baladlar. Her leke dorudan ana cinsel organa bal bir toplanma yeri olan bir "cinsel organ ubesl'ne denk gelir. Bu zellik u anda geliiminin tm basamaklarnda vardr: Hi yara izi yok, douta birka toplanma yeri yara zi, srtta gerek ikincivaflnalar. Altnc zellik: Kendi kendini dlleme. Bir erkek dier bir erkek tarafndan delindiinde ne olur? Sperm hayatta kalr ve her zaman yapt gibi yumurtalklarn bulunduu blgeye doru Herler. Yumurtal bulamaynca ev sahibinin meni kanallarna ynelir ve yerli spermatozoldlere karr. Sonu: Edi' gen olan erkek bir diiyi deldltnde kendi spermatozoidleriyte birlikte ecinsel likide bulunduu erkein spermatozoldle -ni de aktacaktr. ...^ Yedinci zellik: Hermafrodlzm. Doann, en gzde cinse kobaynn zerinde yapt garip deneyler bununla kaim 70 Erkek tahtakurular da mutasyona uradlar. Afrika'da, erkekleri srtlarnda kk ikinci vajinalarla doan "afroclmex constrtcus" tahtakurusu yaar. Bununla beraber bu vajlnalar dllenmeye uygun deildirler. Sanki ss olsunlar diye ya da ecinsel likileri daha ok tevik etmek in oradadrlar. Sekizinci zellik: Uzaktan sperm atan topu cinsel organ. Tropikal tahtakurulanndan olan "antocho-rldes scolopelllens" bu tr cinsel organa sahiptir. Sperm kanal, inde tohum svsnn sktrld, sarmal biiminde byk ve kaln bir tp oluturur. Sperm, onu vcudun dna atan zel kaslar

tarafndan byk bir hzla tilir. Bytece erkek kendisinden birka santimetre uzakta bir dii fark ettiinde, penlslyle diinin arkasndaki nian tahtalarn hedef alr. At havay yarar. Bu atlar yle gldr ki spermler, bu blgede daha nce olan baay delip gemeyi baarr. Edmond Wells, Greceli ve Mutla Bilgi Ansiklopedisi, cilt U. 24. YERN ALTINDA KOVALAMACA Bir asi lmeden nce yrek paralayc ve anlalmaz bir kokusal lk atyor: "Parmaklar bizim Tannlanmzdr." Sonra ayaklarnn uzunluunca kendini yere brakyor ve vcudu alt kollu bir ha oluturacak biimde yaylyor. Btn arkadalan birer birer yklyor ve 103683. bazlarnn ayn garip cmleyi tekrarladklarn duyuyor: "Parmaklar bizim Tannlanmzdr." Kudurmu tahtakurular, bu ikenceye bir son vermeye hi niyetli olmadklar aka belli olan federallerin baklan altnda, deliyor ve tecavz ediyorlar. 103683. bu kadar abuk lmeyi reddediyor. "Tannlar" szcnn ne anlama geldiini renmeden nce lemez. Bir fke 71 nbetine tutularak gs ksmna yapan bir dzine tahtakurusu-nu duyargalanyia kamlyor, sonra ba eik durumda asker karnca grubuna saldnyor. Ani baskn baanl oluyor. Savalar onun yolunu kesemeyecek kadar kendilerini bu kanl elence lemine kaptrm durumdalar. Bununla birlikte gecikmeden kendilerine geliyorlar. Fakat 103683. kap kovalamaca iinde bir acemi deil. Tavana yneliyor ve geni bir ayla alm duyargalarnn ucuyla &-vann i yann kazyor. Tavandan toprak paralan snyor. Asker kannca bundan kendisiyle kovalayanlar arasnda gerek bir kumdan duvar oluturmak iin yararlanyor. At konumuna geerek her eye karn gemeyi baaran muhafizlan deviriyor. Ama ilerinden birou hep birlikte engeli anca, asker kannca hepsini birden mitralyze tutamyor. Zaten imdi asit cebi neredeyse bo. Btn enerjisiyle tabanlan yalyor. "Bu bir asi! Onu durdurun!" 103683. tand izlenimine kapld galerilerde hzla ilerliyor. Bu sayede kusursuz bir U dn yapmay baanyor. te bir kez daha sarnlann salonunda. Ayaklan onu o kadar iyi bildii bir yola getirmilerdi ki yolu aksi ynde tamamlamt. Aya biraz kan kaybediyor. Ne pahasna olursa olsun saklanmas gerek. Kurtulu tavanda. Oraya gkyor ve bir rezervuar karncann ayaklarnn zerine yerleiyor. Aada askerler salona ulatklarnda bu sarn karnca onu kusursuz bir biimde gizliyor. Federal askerler duyargalanyia en kk keyi bile aratryorlar. 103683. onu gizleyen sarn kanncann bir ayan braktryor. Sarn kannca kayglanarak, "Neyin var?" diye soruyor. 103683. otoriter bir tonla, "G," diye yant veriyor. Sonra ikinci ve nc bir aya braktnyor. Fakat bu kez dieri aldanmyor. "Ne, ne... Hemen unu keser misin!" Aada federal askerler bir effaf kan birikintisi fark ettiler. Aryorlar. Bir muhafzn kafasna bir damla dyor ve o, duyargalarn kaldryor. 72 "Tamam, onu buldum! 103683. heyecanla bir ayak kopanyor, sonra bir tane daha koparyor. Sarn artk sadece iki peneyle duruyor ve panie kaplyor: "Beni hemen yerime koy!" Muhafz dnyor ve tavana nian almak iin karnn ayarlyor. 103683. kl gibi keskin bir ene darbesiyle son ayaktan kurtuluyor. Tam asker asit at yaparken turuncu sam kannca zerine dyor. Bu sv ynnn iki kat kuvvetli patlamasna neden oluyor. Btn salonda kann paralar uarken 103683. tneinden srayacak zaman ancak buluyor. Yeni federal askerler grnyor. 103683. tereddt ediyor. Ne kadar asiti kald? attk var. Samlann ayaklann paralamay seiyor.

rezervuar kannca, onlan sabitleyen organlarn yldrm arpma dnmesiyle devriliyorlar. Dyor ve kovalayan gruhun zerinde patlyorlar. Bununla birlikte ilerinden biri, her taraf uruptan yap yap, yana ekilmeyi baanyor. imdi 103683.'nn hi asidi kalmad. Gene de dierinin gzn korkutmak umuduyla at konumuna geiyor ve Stoac bir tutumla onu ldrecek olan kaynar svy bekliyor. Hibir ey gelmiyor. Dieri de asitsiz kalm olabilir mi acaba? Gs gse. eneler kapyor ve kitini kesip dilimlere ayrmay deniyorlar. Dnyann ucunun fatihi daha deneyimli. Dmann deviriyor, kafasn arkaya ekiyor. Fakat son darbeyi vuracakken bir ayak, tro-falaksi ister gibi ona dokunuyor. "Neden onu ldrmek istiyorsun?" 103683. mesajn kaynann kim olduunu daha iyi anlamak iin duyargalann dndrd. Bu arkada kokulan tanmt. Oradaki bizzat kralienin kendisi. Eski serven arkada, ilk yolculuunun ynlendiricisi... 73 evrede dvmeye hazr askerler beliriyor ama egemen, bu kanncann onun korumas altnda olduunu bildiren kk bir koku yayyor. Kralie Chli-pou-ni, "Beni takip et," diyor. 25. OLAYLAR KARMAIKLAIYOR ^ Ses srara oluyor. - Beni izleyin ltfen. Neonlarn i nn altnda ift sra halinde ller diziliydi. Her birinin ayak baparmamdan bir etiket sarkyordu. Salon bir eter ve sonsuzluk kokusu yayyordu. Fontainebleau Morgu. Adli tp doktoru: - Buradan komiser, dedi. Bazlar plastik bir klfn alfana yerletirilmi, dierleri beyaz bir arafla rtlm cesetlerin arasnda ilerlediler. Her etiket b.r srn ve yatann lm tarihi ve artlann belirten bilgileri ieriyordu: 15 Mart, sokakta bak darbeleriyle ldrlm; 3 Nisan, bir otobs tarafndan ezilmi; 5 Mays, pencereden atlayarak intihar... Levhalan srasyla Sebastien, Pierre ve Antome Saltaya ait ol-duklann gsteren ayak baparmann nnde durdular. Melies sabrszlktan duramyordu. - Neden ldklerini buldunuz mu? - Az ok... Gl bir duygudan. Hatta ok kuvvetli olduunu syleyebilirim. - Korku mu? - Olabilir. Ya da aknlk. Her durumda, hz azalan bir stres. u kttaki gzlemlere bakn: Her nn de kanndaki adrenalin oran normalin on kat. Melies kendi kendine gazetecinin hakl olduunu syledi. - Yani korkudan ldler... - Kesin deil nk bu lmlerin tek nedeni duygusal ok deil. Gelin bak.n. (Aydnlk bir masann stne bir radyografi 74 yerletirdi.) Radyografide vcutlarnda ok miktarda deik olduunu gzlemledik. - Bunlara ne yol am olabilir? - Bir zehir. Kesinlikle bir zehir fakat yeni bir tr zehir. rnein, siyanrle sadece byk apta bir doku bozukluu gzlemlenir. Oysa bu olayda saylan ok. - Peki, sizin tannz nedir doktor? - Bu size artc grnebilir. Bence nce zorlu bir duygusal oktan ldler ve sonra ayn derecede lmcl mide ve barsak kanamas geirdiler. Beyaz nlkl adam notlann dzenledi ve Melies'e elini uzatt. - Bir soru daha doktor. Siz, sizi ne korkutur? Doktor iini ekti. - Oh, ben! O kadar ok ey grdm ki... Artk hibir ey beni gerekten etkilemiyor. Komiser Melies izin istedi ve ikletini ineyerek, girdiinden daha akn bir halde morgdan aynld. Artk zorlu bir olay zerinde olduunu biliyordu. 26. ANSKLOPED BAARI: Karncalar, Dnya gezegeninin btn temsilcileri iinde en baarl olanlar. Birok ekolojik muziplik rekoruna sahipler. Ekvator ormanlarnda, Avrupa ormanlarnda, dalarda, uurumlarda, okyanuslarn plajlarnda,

volkanlarn evresinde ve nsan barnaklarnn inde olduu kadar kutup emberlerinin snr ularndaki l gibi steplerde de karnca bulunur. An bir uyum rnei: 60 C'ye kadar ykselebilen Sahra l'nn scaklna dlrenebilmek in "cataglyphis" denen karnca tr benzersiz hayatta kalma teknikleri bulmutur. Kaynar scaklktaki yerde kendini yakmamak iin ala ayandan sadece kisini kullanarak seke seke yrr. Nemliliini kaybetmemek ve susuz kalmamak in soluunu tutar. Karncalardan bak bir kilometre toprak paras yoktur. Karnca 75 dny yzeyinde en ok ehir ve ky kuran bireydir. Karnca, btn dmanlarna ve btn Ikm olaylarna uyum salamay bilmitir: Yamur, scaklk, kuraklk, souk, nem, rzgr. Ksa zaman nce yaplan aratrmalar dnya yzeyindeki hayvanlarn ve Amazon Ormannn te birinin kanncalar ve termitlerden olutuunu gsterdi. Ve bu orann iinde de bir termite sekiz karnca dyor. Edmond Wells, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, dit II. 27. KRALELK KAVUMALARI Yass kafal kapclar onlara yol vermek iin alyorlar. imdi yasak sitenin aa koridorlarnda yan yana yryorlar: 103683., bir yldan uzun bir sre nce Bel-o-kan'a kar son hcuma katlan asker ve o zamandan beri ona hi kendinden haber vermeyen kraliesi. Eski ortaklklann unuttu mu? Kralielik odasna giriyorlar. Chli-pou-ni annesinin meknn kestane kabuunun i duvanndan kan gzel bir kadifeyle deyerek yeniden dzenlemiti. Salonun ortasnda akna eviren bir grnt: Kendi anneleri Belo-kiu-kiuni'nin ii boaltlm ve yar saydam vcudu! Kannca tarihinde phesiz ilk kez bir kralie srekli olarak kendisini dourann korunmu cesedinin yannda yayor. Hatta bu, sava ap yendii kralie. Chli-pou-ni ve 103683. kusursuz bir oval olan odann tam olarak ortasna yerleiyorlar. Sonunda duyargalann yaklatnyorlar. Egemen, "Karlamamz beklenmedik bir ey deil," diyor. Sekin savasn uzun sredir anyordu. Ona gereksinimi var. Parmaklara kar byk bir sefer dzenlemek, dnyann dou kysnn tesinde ina ettikleri btn yuvalar yok etmek istiyor. 103683. kzl kannca ordusuna Parmaklarn lkesine doru rehberlik etmek iin en uygun kii. 76 Asiler doru sylemilerdi. Chli-pou-ni gerekten Parmaklara Itar byk bir sava balatmak istiyor. 103683. duraksyor. Elbette, Dou'ya doru gitme isteiyle yanp tutuuyor. Ama artk, vcudunun iine ilemi olan ve her an yeniden ortaya gkmakla tehdit eden o korku da var. Parmaklarn korkusu. Servenini izleyen btn k uykusu boyunca dnde sadece Parmaklar, kk avlatm gibi siteleri ykan dev pembe yuvarlaklar grmt! i 03683. defalarca duyargalan nemli zorlu uyanlar yaamt. Kralie, "Ne oluyor?" diye soruyor. "Dnyann kysndan tede yaayan Parmaklardan korkuyorum." "Korku nedir?" "stesinden gelemeyecein durumlarda bulunmama arzusu." Bundan sonra Chli-pou-ni ona Anne'nin feromonlann okurken bu szc anmsatan bir ey kefettiini anlatyor. "Korku." Bu feromon, bireyler birbirlerini anlayamadklarnda birbirlerinden korktuklann aklyordu. Ve Belo-kiu-kiuni'ye gre dierine duyulan korku yenildiinde olanaksz grlen pek ok ey tamamen gerekletirilebilir hale gelecek. 103683. bu cmlede eski kralie iin deerli olan zl sz trn tanyor. Chlipou-ni sa duyargasnn hafif bir hareketiyle soruyor: "Korku asker karncay bu seferi ynetmek iin yeteneksiz mi klacak?" "Hayr. Merak korkudan daha gl." Chli-pou-ni rahatlyor. Geen ylk serven arkadann deneyimi olmadan sefer kt balayacakt. "Sence dnyadaki btn Parmaklan ldrmek iin ka asker gerekli?" "Dnyadaki btn Parmaklan ldrmemi mi istiyorsun?"

Evet. Aka Chli-pou-ni bunu istiyor. Parmaklar yok edilmeli, dnyadan kkleri kaznmal. Ne kadar aptal dev asalaklar. Sinirleniyor, duyargalarn katlayp ayor. srar ediyor.- Parmaklar, sadece 77 karncalar iin deil, btn hayvanlar, btn bitkiler, btn mineraller iin bir tehlike oluturuyor. Bunu biliyor, bunu hissediyor. Davasnn doruluundan emin. 103683. ona itaat edecek. Hzl bir tahmin yapmaya koyuluyor. Tek bir Parman hakkndan gelmek iin en az be milyon iyi eitimli asker gerek. Ve undan emin, Dnya'da en az... En az drt sr ya da yirmi Parmak varl "Yz milyon asker ancak yeter." 103683. hibir eyin yetimedii usuz bucaksz siyah kurdeleyi yeniden gryor. Ve titreimlerle hidrokarbr dumanlarnn grlt patrts iinde bir anda en ince yapraklar gibi yasslaan btn kifleri. Dou dnyasnn kys ayn zamanda bu. Kralie Chli-pou-ni ksa bir sessizliin hakim olmasna izin veriyor. Zifaf odas boyunca birka adm atyor, enesinin ucuyla buday badlann snyor. Sonunda, ne syleyeceini bularak duyargalar aada, bu seferin gereklilii hakknda ikna etmek iin birok karncayla konutuunu sylyor. Hibir siyasi otoritesi yok. O neriler sunuyor. Topluluk karar veriyor. Hem btn kz kardeleri onun bak asn paylamyorlar. Cce karncalar ve termitlerle yeni savalar balayacandan korkuyorlar. Bu seferin Federas-yon'u savunmasz brakmasn istemiyorlar. Chli-pou-ni birok kkrtc kanncayla konutu. Onlar ok aba gsterdiler, kralie de. Hep birlikte bir sayya ulatlar. Bu say seksen bin. "Seksen bin alay m?" Hayr, seksen bin asker. Onu ilgilendirdii kadanyla Chli-pou-ni bu rakamn fazlasyla yeteceini dnyor. Eer 103683. bunu gerekten ok az buluyorsa kralie yz ya da iki yz asker daha ayartmak iin biraz daha uyana aba gstermeye raz oluyor, Fakat bu elde edebilecei en yksek rakam! 103683. dnyor. Kralie bu iin byklnn farknda deil. Yeryzndeki btn Parmaklarla karlamak iin seksen bin asker, bu lgnlk! 78 Fakat bitmez tkenmez merak ona klavuzluk ediyor. Bylesine deerli bir frsat nasl kanlabilir? Kendini rahatlatmann yollarn aryor. Her ey dnlrse, seksen bin askerle emrinde nemli bir keif grubu olacak. Biraz gz peklik ve ite! Tabii ki btn Parmaklar ldrmeyi baaramayacak ama onlann kim olduklann ve nasl ilediklerini ok daha iyi bilecek. Seksen bin asker tamam. Gene de 103683. iki soru sormay dileyecekti. Bu sefer neden? Ana Belo-kiu-kiuni onlara bu kadar sayg duyarken Parmaklara duyulan btn bu hn neden? Kralie salonun dibine alan bir koridora doru yneliyor. "Gel. Seni Kimyasal Ktphane'yi ziyarete gtreyim." 28. LAETTTIA NEREDEYSE GRNYOR Oda grltl, dumanl, masalar, sandalyeler ve kahve makineleriyle doluydu. Klavyeler tkrdyor, sralann stne uzanm olan sokak serserileri svp sayyor, hcrelerinin demirlerini kavram adamlar bu iin byle olmadn ve avukatlanna telefon etmek istediklerini sylyorlard. Bir panoda aranan sululann resimleri ve her biri iin yakalandnda verilecek dl gsteriliyordu. Bir insann vcudunda toplam ticari deeri yetmi be bin franka yaklaan organik rnler (bbrekler, kalp, hormonlar, kan damarlan, eitli svlar) barndrd dnlecek olursa bunlar olduka alakgnll rakamlard. Laetitia VVells komiserlikte belirdiinde birok gzn baklan ona doru yneldi. Her zaman bu etkiyi yaratyordu. - Komiser Melies'in brosu nerede acaba? niformal bir kk memur ona yolu gstermeden nce incelemek zere ar belgesini talep etti: - Buradan, dipte, tuvaletlerden nce. - Teekkr ederim. Laetitia kapdan geerken Komiser Melies kalbinde bir skma hissetti. 79 - Komiser Melies'i anyorum.

- Benim. Bir el iaretiyle onu oturmaya davet etti. Kendine gelemiyordu. Hayatnda asla, asla bu kadar gzel bir kz grmemiti. Yaknda ya da eskiden olan fetihlerinden hibiri o-nun trna bile olamazd. lk anda insan arpan ey ak meneke rengi gzleriydi. Sor-ra Meryem Ana tablosu gibi yz, ince vcudu ve yaylan kok-u geliyordu. Bir kimyac bu kokuyu bileimi Pirene misk keisinin keskin kokusundan gelen bey armudu, buday, mandalina, galok-sit, sandal aac kanm olarak analiz ederdi. Fakat ]acques Meii-es bu kokuyu derin bir zevkle iine ekmekten fazlasn yapamyordu. Szckleri anlamadan nce kendini onun sesini dinlemeye brakt. Ne demiti? Kendini toparlamak iin aba gsterdi. Bu kadar ok grsel, kokusal ve iitsel bilgi beynini doyuruyordu! Sonunda mrldand: - Geldiiniz iin teekkr ederim. - Fakat, bu konuda bu kadar ketum olmanza ramen bu grmeyi kabul ettiiniz iin minnettarm. - Hayr, hayr, size ok ey borluyum. Bu olayda gzlerimi siz atnz. Sizi kabul etmem sadece adaletti. - Mkemmel. yi karakterlisiniz. Konumamz kaydedebilir miyim? - Nasl isterseniz. Melies konuuyordu. Sradan szckler sylyordu fakat gen kadnn beyaz yz, Louise Brooks modeli kesilmi kkll simsiyah salan, gkk elmack kemiklerinin zerindeki uzun, ekik, meneke rengi gzleri tarafndan hipnotize edilmi gibiydi. Gen kadnn etli dudaklarnda belli belirsiz pembe bir ruj vard. Parlak krmz renkteki elbisesi kesin olarak ok k bir terzinin imzasn tayordu. Mcevherleri, bakm, ondaki her ey yksek snfn gsteriyordu. - Sigara iebilir miyim? 80 /V\elies evet' anlamnda bir iaret yapt, bir kl tablas uzatt ve Wetitia oymal, kk bir azlk kard. Sigaray yak ve afyon kokulu mavi bir duman fledi. Sonra antasndan bir not defteri ald ve Melies'e sorular sormaya koyuldu.- Sonunda bir otopsi yaplmasn istediinizi rendim. Bu doru mu? Melies bayla onaylad. - Otopsiden kan sonu ne? - Korku art zehir. Bir ekilde her ikimiz de hakirydk. Ben otopsilerin her derde deva olmadklarn dnyorum. Bize her eyi a klayam azlar. - Kan analizi bir zehir izi ortaya kard m? - Olumsuz. Fakat bu hibir ey ifade etmiyor, ortaya karlamayan zehirler var. '"- Cinayet yerinde ipulan buldunuz mu? - Hi ipucu yok. - Kap kilitlerinde zorlama izleri? - En ufak bir zorlama izi yok. - Cinayet nedeni konusunda bir fikriniz var m? - Daha nce ajansn resmi yazsnda belirttiim gibi, Sebastien Salta kumarda ok para kaybediyormu. - Bu olayla ilgili kiisel kanaatiniz ne? Melies i ekti: - Artk hibir kanaatim yok... Fakat ben de size birka soru sorabilir miyim? Psikiyatrlann yaknnda aratrma yapmsnz, yle mi? Meneke rengi gz bebeklerindeki aknl okudu. - Aferin, iyi bilgi edinmisiniz! - Bu benim mesleim. kiiyi ldrecek kadar ok korkutabilecek eyin ne olduunu buldunuz mu? Laetitia tereddt etti: - Ben gazeteciyim. Mesleim polisten bilgi toplamay gerektiriyor, bilgi vermeyi deil. - Pekiyi, bunun basit bir alveri olacan varsayalm. Ama bunu kabul etmeye mecbur deilsiniz elbette. 81 Laetitia, biri dierinin stnde duran ipek orapl ince bacakla-

nn zd. - Sizi ne korkutur komiser? (Kl tablasna sigarasnn kln dkmek iin eilirken aadan gzlerini ona dikti.) Hayr, yant vermeyin. Bu ok zel bir soru. Sorum neredeyse densizceydi. Korku yle karmak bir duygu ki... Maara adamlarnn ilk duygusu. Korku, ok eski ve ok gl bir ey. D gcmzn iinde kk salyor, bu yzden onu denetleyemiyoruz. Sigarasn sndrmeden nce byk duman dalgalar fledi. Sonra ban kaldrd ve Nlelies'e glmsedi: - Komiser, bizim boyumuzda bir bilmeceyle kar karya olduumuzu dnyorum. O yazy yazdm nk sizin, bu olayn kap gitmesine izin vereceinizden korkuyordum. (Teybini durdurdu.) Komiser, bana daha nce bilmediim hibir ey sylemedi-niz. Ben size bir ey reteceim. (Yerinden kalkmt biie.) Bu Salta olay dndnzden ok daha ilgin. ok yaknda yeniden depreecek. Melies srad: - Bu konuda ne biliyorsunuz? Laetitia gzel dudaklannda gizemli bir glmseyile meneke rengi gzlerini kst; - Kk parmam... Sonra aslangillerden bir hayvann esnekliiyle abucak gzden kayboldu. s 29. ATE ELDE ETME ABALAR 103683. Kimyasal Ktphane'ye hi gitmemiti. Buras gerekten hayranlk uyandran bir yer. Yaayan svlarla dolu yumurtalar gr alannn dna kadar uzanyorlar. Her biri tanklklar, tarifler, benzersiz dnceler ieriyor. ki stun arasnda ilerlerken Chli-pou-ni anlatyor. Ana Beio-kiu-kiuni'nin Belo-kan'n yasak sitesini elinde bulundurduu zamanlarda yeraltndaki Parmaklarla iletiim kurduunu kefetmiti82 Anann etkisi Parmaklar tararndan hie indirilmiti. Onlarn tamamen ayn bir uygarlk oluturduklarn dnyordu. Onlan besliyor ve karlnda onlar da ona garip eyler retiyorlard. rnein, tekerlek. Kralie Belo-kiu-kiuni iin Parmaklar yararl hayvanlard. Ne kadar yanlyordul Chli-pou-ni'nin artk bu konuda kant var. Btn tanklklar birbirini tutuyor; Bel-o-kan' atee veren ve bylece onlan anlamak isteyen tek kralie olan Belokiu-kiuni'yi ldrenler Parmaklar. zc gerek u, onlarn uygarl atee dayanyor. Chii-pou-ni bu yzden bir daha onlarla konumak, onlan beslemek istemedi. Bu yzden granit tavandaki geidi kapatarak mhrledi. Bu yzden onlan yeryznden silmek istiyor. Gittike artan saydaki keif raporlan ayn eyin altn iziyorlar.-Parmaklar ateler yakyorlar, atele oynuyorlar, atein yardmyla nesneler retiyorlar. Kanncalar bu lgnlklarn srp gitmesine izin veremezler. Bu, doruca kyamete gitmek olur. Bel-o-kan'n bana gelen ey bunu kantlad. Ate!... 103683. bir irenme hareketi yapyor. Chli-pou-ni'nin saplantsn imdi daha iyi anlyor, Btn kanncalar atein ne olduunu bilirler. Eskiden onlar da bu elementi kefetmilerdi. Ayn insanlar gibi: Tesadfen. Kk bir aaca yldnm dmt. Alev alan ince bir dal otlann arasna dt. Bir kannca, evresindeki her eyi karartan bu gne parasn daha iyi grmek iin yaklat. Karncalar allmam her eyi yuvalarna gtrmeye alrlar. Bu ilk deneme baarszlkla sonuland. Bunu izleyen denemeler de. Alev dzenli olarak yolda snyordu. Sonra, her seferinde daha uzun ince dallar ala ala, iyi dnen bir iz src karnca birini yuvasnn yaknlarna kadar getirmeyi baard. Gne paralann tamann mmkn olduunu gstermiti. Kz kardeleri onu kutladlar. Ne harika bir ey, atei Ate enerji, k, scaklk getiriyordu. Ve ne gzel renkler! Krmz, san, beyaz ve hatta mavi. Bu olal ok uzun zaman olmamt, neredeyse elli milyon yl. Sosyal bceklerde bu olay hl hatrlanr. 83 Sorun: Alev hibir zaman srekli olmuyordu. Bu yzden yeniden yldrm dmesini beklemek gerekiyordu ve ne yazk ki(!) yldrm, ounlukla atei sndren bir yamur eliinde geliyordu.

O zaman, yanan hazinesini daha iyi korumak iin bir karnca onu ince dallardan oluan sitesine getirmeyi dnd. Felaket getiren bir giriim! Ate elbette daha uzun sre dayand ama annda dallarn kubbesini yakarak, binlerce yumurta, ii ve askerin lmne yol aarak. Yeniliki karncay hi kimse kutlamad. Ama aslnda atei elde etme abalar yeni balyordu. Karncalar byledir. Her zaman zmlerin en ktsnden balarlar ve birbirini takip eden ayarlamalarla en doru zme ularlar. Kanncalar bu konuda uzun sre altlar. Chli-pou-ni, bu almalann sakland bellek feromonunu aarak yayyor. nce atein ok bulac olduu fark edildi. Alev alarak tutumak iin ona biraz yaklamak yetiyordu. Ayn zamanda, elikili bir biimde, ok hassast. Bir kelebein basit bir kanat rpmasyla ondan havada kaybolan siyah bir dumandan baka bir ey kalmyordu. Karncalar iin bir atei sndrmek istiyorlarsa en kolay yol zerine younluu az formikasit fkrtmakt. Her trl i yapan haberci karncalar alevlerin stne ok gl bir asit fkrttklarnda hzla alevli gaz saan nesnelere, sonra da yaayan fenerlere dntler. Daha sonra, bundan yedi yz elli bin yl nce, kanncalar ne olursa olsun her eyi denerken (bu onlann bilim eklidir), gene rastlantyla yldnm beklemeden ate "yaklabileceini" kefettiler. ki ok kuru yapra birbirine srten bir ii karnca bunlarn bir duman kardklann, sonra alev aldklann grd. Deney yeniden yapld ve incelendi. Artk karncalar istedikleri anda ate yakmay biliyorlard. Bu gzel kefi bir esenlik dnemi izledi. Her yuva neredeyse her gn yeni uygulamalar buluyordu. Ate ok rahatsz edici aalar yok ediyor, en kat maddeleri ufalyor, k uykusundan uyanldnda enerjileri canlandnyor, baz hastalklan iyiletiriyor ve genelde eyalarn rengini gzelletiriyordu. 84 Bu coku, atein nne geilmez bir biimde askeri amalarla kullanlmaya balanmasyla azalmaya balad. Artk alev alm uzun t>ir dalla silahlanm drt kannca bir milyonluk bir rakip siteyi varm saatten daha ksa bir srede ortadan kaldrabiliyordu! Ayrca orman yangnlar da oldu. Karncalar alevin yaylma zelliin' denetleyemiyorlard. Bir ey yanmaya baladnda atei krklemek iin rzgnn bir flemesi yetiyordu ve younluu az asit fkrtan itfaiyeci karncalar yangn zaptedebilmek iin pek (azla bir ey yapamyorlard. Bir allk ate alyordu ve alevler gecikmeden bir aatan dierine geiyordu. Bylece bir gnde artk yz bin karnca deil otuz bin karnca yuvas siyahmtrak kl haline geliyordu. Afet her eyi knp geiriyordu: En byk aalan, kulara kadar en kocaman hayvanlan. ler zvanadan ktnda red geldi. Tamamyla. Oybirliiyle. lk gnlerin neesi artk ok uzakt! Ate ok tehlikeliydi. Btn sosyal bcekler atei aforoz edip tabu ilan etmek konusunda anlatlar. Artk hi kimse atee yaklamamalyd. Eer bir aaca yldrm derse emir oradan uzaklamakt. Kuru kk dallar yanmaya balarsa onlar sndrmek iin aba gstermek herkesin greviydi. Bu bilgiler okyanuslar at. Ksa bir srede gezegenin btn karncalar, btn bcekler ateten kamalar gerektiini ve her eyden nemlisi atein efendisi olmaya almamalar gerektiini rendiler. Hl alevlerin iine atlan sadece birka kk sinek ve kelebek cinsi kald. nk onlar ayn bir uyuturucu gibi a bamlydlar. Dierleri talimatlar sk skya uyguladlar. Bir yuva ya da bir birey sava iin ate kullanmaya kalkrsa, byk ve kk, her cinsten dierleri onu ezmek iin hemen birlik oluyorlard. Chli-pou-ni bellek feromonunu yerine koydu. "Parmaklar yasak silah kullandlar ve hl giritikleri her eyde Kullanyorlar. Parmaklann uygarl bir ate uygarl. Bu yzden, onlar btn orman atee vermeden nce bu uygarl yok etmeliyiz." Kralie yabani bir inan kokusu yayd. '03683. arp kalyor. Chii-pou-ni'nin kendisine gre Parlaklar dierlerinin arasnda ikinci derecede nemli bir olgu 85

oluturuyorlar. Onlar yeryznn geici kiraalan ve tabii ki ksa sreli kiraclar. Sadece milyon yldr buradalar ve phesiz bundan sonra uzun sre kalmayacaklar. 103683. duyargalarn temizliyor. Normalde karncalar eitli trlerin yer kabuu zerinde birbirleri ardndan gelmelerine, onlarla uramadan yaayp lmelenne izin verirler. O zaman bu sefer neden? Chli-pou-ni srar ediyor: "Onlar ok tehlikeli. Onlarn kendi kendilerine yok olmalann bekleyemeyiz." 103683. gzlemini sylyor: "Grnen o ki sitenin altnda yaayan Parmaklar var." Eer Chli-pou-ni Parmaklara atmak istiyorsa neden bunlardan balamyor? Kralie, asker kanncann bu gizli bilgiden haberi olmasna a-nyor. Sonra kendini haki. kanyor. Aadaki Parmaklar bir tahdit oluturmuyorlar. Deliklerinden nasl kabileceklerini bilmiyorlar. Orada skp kalm durumdalar. Onlan alktan lmeye brakmak yeterli, bylece sorun kendiliinden zlm olacak. Belki de u anda artk birer cesetten baka bir ey deiller. "Byleyse, yazk olacak." Kralie duyargalarn kaldnyor. "Neden? Sen Parmaklar seviyor musun? Dnyann kysna yaptn yolculuk onlarlailetiim kurman m salad?" Asker karnca karlk veriyor: . "Hayr. Fakat zooloji iin yazk olacak nk bu dev hayvanlarn ekillerini ve trelerini bilmiyoruz. Sefer iin de yazk olacak nk rakiplerimizin ne olduunu bilmeden dnyann ucuna doru yola km olacaz." Kralienin kafas karyor. Asker kannca bunu kendi yararna kullanmak iin bastnyor. "Bununla beraber bu, ne kadar byk bir beklenmedik kazan Evimizde, tamamen emrimizde bir Parmak Yuvas'na sahibiz, zaman neden bundan yararlanmayalm?" 86 Chll-pou-ni bunu dnmemiti. 103683. hakl. Bu doru, bu parmaklar onun tutsaklar, ksacas aynen zooloji salonunda inceledii uyuzbcekleri gibiler. Fndk kabuklannn iinde skp kalm olan uyuzbcekleri onun sonsuz kklkteki yaama kafesi. Maaralarnda skp kalm olan Parmaklar ona sonsuz byklkte bir dierini sunuyorlar... Bir an, kralie asker kanncay dinlemeye, Parmak Yuvas'n soukkanllkla ynetmeye, hl yayorlarsa son Parmaklan kurtarmaya ve hatta onlarla tekrar diyalog kurmaya hevesleniyor. Bilim iin. Neden onlan evcilletirip dev bineklere dntrmemen? phesiz besin karlnda onlara boyun edirilebilirdi. Fakat birden ngrlmeyen bir ey oluyor. Nereden kt belli olmayan bir kamikaze kannca Chli-pou-ni'nin stne atlyor ve boynunu vurmaya alyor. 103683. kralieyi ldrmeye girienin knkanatllar alndan bir asi olduunu fark ediyor. Asi kralieyi ldrmeyi baaramadan 103683. srayarak gz pek bir kl ene darbesiyle onu deviriyor. Kralie telaa kaplmyor. "Parmaklarn yapabileceklerini gr! Kaya kokulu karncalar kendi egemenlerini ldrmeye hazr fanatiklere dntrdler. Gryor musun 103683., onlarla konumamamz gerek. Parmaklar dier hayvanlar gibi deiller. Onlar ok tehlikeliler. Onlarn szckleri bile bizi ldrebilir." Chli-pou-ni yeleri tabann altnda ekien Parmaklarla konumaya devam eden bir asi hareketinin varlndan haberdar olduunu sylyor. Hem bylece olanlar inceliyor. Kendilerini ona adam casuslar asi hareketinin iine szdlar ve Parmaklarn yuvasndan yaylan her bilgi hakknda ona bilgi veriyorlar. Chlipou-ni 103683.'nn asilerle iliki kurduunu biliyor. Bunun iyi bir ey olduunu dnyor. Bylece asker kannca da onunla ibirlii yapabilecek. Yerde kralieyi ldrme giriiminde bulunan asi kannca son bir ey syleyebilmek iin son kuvvetini topluyor: "Parmaklar bizim Tannlanmzdr." 87

Sonra hibir ey. ld. Kralie cesedi kokluyor. "Tanrlar' szc ne anlama geliyor?" 103683. de kendi kendine ayn soruyu soruyor. Kralie defalarca Parmaklan ldrmenin, hepsini yok etmenin gittike daha acil bir i haline geldiini tekrarlayarak kralielik odasn arnlyor. Bu nemli ii baarmak iin deneyimli askerine gveniyor. ok iyi. 103683.'nn blklerini toplamak iin iki gne gereksinimi var. Sonra ileri. Dnyann btn Parmaklarna hcum! A 30. TANRISAL BLDR "Sunduklarnz arttrn, Hayatlarnz tehlikeye atn, kendinizi kurban edin, Parmaklar kralieden ya da yumurtalardan daha nemlidir. Parmaklarn her yerde ve ok gl olduklarn unutmayn. Parmaklar her eyi yapabilirler nk Parmaklar Tanrdrlar. Parmaklar her eyi yapabilirler nk Parmaklar byktrler. Parmaklar her eyi yapabilirler nk Parmaklar gldrler. Gerek budurl" Bu bildirinin yazar dierleri onu fark etmeden makinenin yanndan uzaklat. 31. KNC DARBE Caroline Nogard aile yemeklerini sevmiyordu. "Eser'Mni yeniden ele alabilmek iin bu yemein bitmesini sabrszlkla bekliyordu. evresinde el kol hareketleri yaplyor, gevezelik ediliyor, yemekler elden eie geiriliyor, ineniyor, onun lgnca alay ettii sorunlar hakknda tartlyordu. 88 - Ne scak! dedi annesi. Babas tamamlad: - Televizyonda meteorolojideki adam yln scak gnlerinin yeni baladn syledi. yle grnyor ki bu durum XX. yzyln sonundaki kirlilikten kaynaklanyor. Kz kardei konumaya cret etti: - Bu Papy'nin hatas. Onun zamannda, 90'l yllarda, evre lszce kirletiliyordu. Btn onun neslinden olanlann mahkemelerde yarglanmas gerekirdi. Masada sadece drt kiiydiler fakat dier Caroline No-gard' bezdirmeye yetiyordu. Annesi ona dnd: - Biraz sonra sinemaya gidiyoruz. Gelmek ister misin Caro? - Hayr, teekkr ederim anne! Evde iim var. - Akamn sekizinde mi? - Evet. Ve ok nemli bir i. - Sen bilirsin. Eer bizimle oyalanp dinlenmekten ok olaana aykr saatlerde almak iin yalnz kalmay tercih ediyorsan, bu senin en doal hakkn... En sonunda onlann arkasndan kapy iki kez kilitlediinde Caroline Nogard artk sabrszlktan duramyordu. Hemen koup valizi buldu, taneciklerle dolu cam kreyi kard, iindekileri snmas iin Bunsen ocan zerine koydu, metal bir kaba boaltt. Bylece koyu renk bir pre elde etti. Bu kanmdan nce bir koku yayld, sonra yerini srasyla gri bir dumana, nce dumann bulandrd bir aleve, sonunda saf ve temiz, gzel bir aleve brakt. Yntem phesiz biraz ilkeldi ama bu aamada baka bir yntem yoktu. Kapnn zili alndnda Caroline Nogard memnuniyetle eserini inceliyordu. Kapy at. Karsnda kzl, neredeyse krmz sakall bir adam vard. Maximilien MacHarious tasmalarn tuttuu iki tazya yatmalarn emretti ve merhaba bile demeden sordu: - Hazr m? - Evet, son ilemleri evde bitirdim ama temel uygulamalar la-boratuvarda yaplmt. 89 - Mkemmel. Sorun gkmad m? - En kk bir sorun bile olmad. - Hi kimsenin bundan haberi yok, deil mi? - Hi kimsenin.

Caroline Nogard a boyas rengini alan scak maddeyi kaln bir jieye boaltt ve ieyi adama uzatt. - Her eyle ben ilgileniyorum. Siz imdi dinlenebilirsiniz, dedi adam. - Grmek zere. Maximilien MacHarious bir su ortakl iareti yaparak iki taz-syla birlikte asansrde gzden kayboldu. Tekrar yalnz kalan Caroline Nogard stnden ar bir ykn kalkm olduunu hissetti. imdi hibir eyin onlan durduramayacan dnd. Dier bir sr kiinin baansz olduu eyde baarl olacaklard. Kendine souk bir bira at ve yavaa yudumlad. Sonra pembe bir sabahlk giymek iin i nln gkard. Kollardan birinde kare biiminde kk bir yrtk olduunu fark etti. Bunu onarmak ok fazla zamann almazd. p ve bir diki inesi ald ve televizyonun nne yerleti. "Dnce Tuza" programnn saatiydi. Caroline Nogard televizyonu at. Televizyon. Orta halli Fransz tavrlan ve zmlerini ya da onlara ulamak iin izledii mantk srecini anlatt sradaki gerek utangalyla Madam Ramirez hl oradayd. Sunucu allm numarasn yapyordu: - Ne demek bulamadnz? Bu tabloyu iyice inceleyin ve izleyicilere bu rakamlarn size ne dndrdn syleyin. - ey, biliyorsunuz, sorun gerekten artc. Bu, basit birlikten balayan ve ok daha karmak bir eye ynelerek ilerleyen bir gen say dizisi. - Aferin Madam Ramirez! Bu yolda ilerleyin, bulacaksnz! - Bata "bir" says var. Sanki... Sanki neredeyse... 90 - zleyiciler sizi dinliyorlar, Madam Ramirez! Salondaki konuklar da sizi cesaretlendirecekler. Artan alklar. - Haydi Madam Ramirez! Sanki neredeyse ne? - Kutsal bir yaz. 1 blnyor ve iki say veriyor ve onlar da drt say veriyorlar. Bu biraz... - Bu biraz ne? - Bir doumun nc belirtisi gibi. Balangtaki yumurta nce ikiye blnyor, sonra drde, sonra i biraz daha karmaklayor. Sezgisel olarak bu tablo bana bir doumu, ortaya kan ve sonra yaylan bir yarat dndryor. Bu olduka metafizik bir ey. - Doru Madam Ramirez, tamamen yle. Size ne kadar byk bir bilmecenin zmn emanet ettik! Sizin kavraynza ve seyircilerin candan alkna yakan bir bilmece. Alklar. Sunucu heyecanl bekleyii besledi: - Peki, bu say dizisini dzenleyen kural ne? Bu doumun dzeni ne Madam Ramirez? Yarmacnn yznde can skkn bir ifade belirdi. - Bulamyorum... Hmm, joker hakkm kullanyorum. Bir hayal krkl mrlts salonu dolat. Madam Ramirez ilk kez hata yapyordu. - Jokerlerinizden birini yakmak istediinizden emin misiniz Madam Ramirez? - Baka ne yapabilirim? - Bu kadar gzel, yanlsz bir ilerlemeden sonra ne kadar yazk Madam Ramirez... - Bu bilmece olduka zel. Gecikmeye deer. Sonu olarak bana yardm etmeniz iin joker istiyorum. - ok iyi. Size bir ilk cmle vermitik: "Ne kadar zekiysek bulma ansmz o kadar azdr." kincisi: "Bildiimiz her eyi unutmak gerekir." Yanmacnn can sklm bir hali vard - Peki, bu ne demek? - Ah! Bunu bulmak sizin iiniz Madam Ramirez. Size yardm etmek iin unu syleyebilirim: Bir psikanalizde olduu gibi 91

I' kafanzn iinde bir U dn yapmanz gerekiyor. Basitletirin. Mantk dzenleri ve nceden olumu dncelerin yerine boluu yerletirin. - Kolay deil. Benden dnceyle dnceyi yok etmemi istiyorsunuz! - Ah! te bu yzden programmzn ad "Dnce... Salondakiler koro halinde: - ...Tuza!" diye devam ettiler. Madam Ramirez kalann *;, rak i ekti. Sunucu yardmsever hareket yapt. * - Jokerinizle tabloda ek bir sraya hakknz var. Keeli kalemi ald ve yazd: 1 1 1 2 1 12 11 111221 3 12211 Sonra ekledi: 13 112221 Madam Ramirez'in zntden yklm yz yakn plan gsterildi. Yanmac gzlerini krpt. Sanki erikli bir pastann tarifiym gibi "bir'ler, "ikfler, ""ler mnldand. zellikle ""lerin oranna dikkat etmeli. Bunun carlnda "bir"ler konusunda cimrilik edilmemeli. - Evet, Madam Ramirez, imdi daha iyi gidiyor mu? yice younlam olan Madam Ramirez yant vermedi ve "bu sefer sanrm bulacam" anlamna gelen bir "hmmm" homurdand. Sunucu onun younlamasna saygszlk etmedi. - Umarm siz de yeni sramz zenle not ettiniz sevgili izleyiciler. yleyse yarn grmek zere, eer isterseniz! Alklar. Biti jenerii. Trompetler, trompetler ve eitli lklar. Caroline Nogard televizyonu kapatt. Sanki hafif bir grlt duyar gibi olmutu. Dikiini bitirdi. Mkemmel, artk o irkin kk 92 elikten en kk bir iz bile grnmyordu. pi ve makas yerlerine koyduYeniden bir kt burumas sesi duydu. Ses banyodan geliyordu. Bu bir san olamazd. San demece koarken byle bir ses karamazd. O zaman, bir, bir sr hr-sz.-- Banyoda ne yapyorlard? Ne olursa olsun, gidip konsoldan babasnn benzer durumlan ngrerek saklad 6 mm. kalibrelik kk tabancay ald. Eve gizlice gireni ya da girenleri aldatarak yakalamak iin yeniden televizyonu at, sesini ykseltti ve parmaklarnn ucuna basarak banyoya yneldi. Bir grup "rap'i isyanlann hayknyorlard. "Evlerinizi, dkknlarnz, her eyi, her eyi, her eyi yakacaz, her eyi, her eyi, her eyi..." Caroline Nogard, tabancasn Amerikan dizilerinde grd gibi iki eliyle smsk tutarak kapya yasland. Kimse yoktu, bununla beraber grlt oradayd ve du perdesinin arkasnda ses gittike ykseliyordu. Gen kadn kuru bir hareketle perdeyi ekti. nce olay daha iyi anlamak iin ilerledi. Sonra dehete kaplarak lk att, arjrndeki tm kurunlan bo yere boaltt. Hzl hzl soluyarak geriledi ve ayayla kapy kapad. ans eseri anahtar d taraftayd. Kapy anahtar iki kez evirerek kilitledi ve isteri krizinin eiinde bekledi. "O ey" kapy gemeyecekti herhalde! Ama geiyordu. Ve hatta kovalyordu. Caroline Nogard inledi, kotu, biblolar alp arkasna att. Ayaklaryla, yumruklanyla vurdu. Fakat byle bir dmann karsnda ne yapabilirdi? * 32. AILACAK EYLER Baldr kemiinin tarayla kafasn temizliyor. 103683. artk olayn neresinde olduunu bilmiyor. 93 Parmaklardan korkuyor ve ... grevi hepsini ldrmek. Asilerin davasna inanmaya balyordu ve ... ona ihanet etmesi gerek. Yirmi kaifle dnyann kysna ulat ve... imdi ona seksen bin neriliyor, o, bu rakam son derece az buluyor. Fakat onu her eyden ok dndren ey asi hareketinin kendisi. Dnen servencilerle birlik olduunu dnmt ve ite, srekli hibir anlama

gelmeyen u "Tannlar" szcn tekrarlayan yan delilerle kar karya. , Kralienin davran bile garip. Bir kannca iin ok fazla konuuyor. Bu anormal. Btn Parmaklan ldrmek istiyor ama kendi sitesinin altnda yaayanlan nemsemiyor. Gelecein yabana -trlerin incelenmesinde yattn iddia ediyor ve ilerinde en farkl ve en artc olanlan zerinde deneyler yapmak iin Parmak Yuva-s'ndan yararlanmay reddediyor. Chli-pou-ni ona her eyi sylemedi. Asiler de. Ona gvenmiyorlar ya da ona hkmetmeyi deniyorlar. Kendini kralienin, asilerin belki de ikisinin de oyunca gibi hissediyor. Birden bir ey gznde akla kavuuyor: Bu gezegendeki hibir kannca yuvasnda hibir zaman byle bir ey olmad. Sanki Bel-o-kan'da herkes saduyusunu kaybetti. Bireylerin tekil dnceleri var, ruh halleri gelitiriyorlar, ksaca eskisine gre daha az kanncaiar. Mutasyon geiriyorlar. Asiler mutasyona uram bireyler. Chli-pou-ni mutasyona uram biri. 103683.'nn kendisine gelince, artk kendini bamsz bir benlik olarak dnme eiliminde olduuna gre, o da kendini ok normal bir kannca gibi hissetmiyor. Bel-o-kan'a neler oluyor? Bu soruya yant veremiyor. Her eyden nce bu asileri tuhaf deyimler kullanmaya iten eyin ne olduunu anlamak istiyor. 'Tannlar" ne? 103683. gergedanbceklerinin alna doru yneliyor. 94 33. ANSKLOPED LLERE TAPINMA: Dnen bir uygarl belirten lk ey llere tapnma"dr. nsanlar cesetlerini pislikleriyle birlikte attklar zamanlarda hayvandan baka bir ey deildiler. Onlar topraa gmmeye ya da yakmaya baladklar gn geri dnlmez bir sre balad. llerine emek vermek, bir br taraf, grnen dnyann stnde bir dnya olduunu kavramaktr. llerine emek vermek hayat ki boyut orasnda basit bir geit gibi dnmektir. Btn dinsel davranlar bu dnceden leri gelir. lk llere tapnma olayna bundan yetmi bin yl nce, orta paleotik ada rastlanmtr. O ada baz insan kabileleri cesetlerini 1,40 m x 0,30 m boyutianndakl ukurlara gmmeye baladlar. Kabile yeleri lenin yanna et paralar, akmak tandan nesneler ve avladklar hayvanlarn kafataslann brakyorlard. yle grnyor ki bu cenaze trenlerine kabilenin tamam tarafndan beraberce yenen bir yemek elik ediyordu. Karncalarda, zellikle Endonezya'da, lmnden gnler sonra bile len kralielerini beslemeye devam eden birka tr belirlendi. l karncadan yaylan oleik asit kokularnn zorunlu olarak kralienin halini bildirecei dnldnde bu davran daha da artcdr. Edmond VVells, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, cilt O. 34. GRNMEZ ADAM Komiser Jacques Melies, Caroline Nogard'n cesedinin nnde diz kmt. Gzlerin korkudan kocaman ald yzde gene o dehet srtmas, o dehete dm aknlk maskesi vard. Meli-^s, Mfetti Cahuzacq'a dnd. 95 - Tabi ki hi iz yok deil mi Emile? - Ne yazk ki yle. Her ey yeniden balyor: Yara yok, silah yok, kapda zorlama yok, ipucu yok. Ayn kaln sis perdesi! Komiser ikletlerini gkard. - Kap kilitliydi elbette. - kilit kapal, ikisi ak. Grnen o ki ld anda elik kapnn kilitlerinden birini evirmeye alyordu. Melies svp sayd.t - imdi amak iin mi kapamak iin mi altn renmek kalyor. (Ellerin konumunu incelemek iin eildi.) Amak iini diye bard. Katil ierideydi ve kurban kamaya alyordu... Buraya ilk gelen sen misin Emile? - Her zamanki gibi. - Sinekler var myd? - Sinekler mi?

- Evet sinekler. Daha dorusunu istersen sirke sinekleri! - Bu, daha nce Saltalarda da aklna taklyordu. Neden seni bu kadar ilgilendiriyor? - Sinekler ok nemli! Bir dedektif iin mkemmel bilgi kaynadrlar. retmenlerimden biri btn olaylarn sadece sinekleri incelemeye dayanarak zdn iddia ediyordu. Mfetti pheci bir havayla dudak bkt. Gene yeni polis okullannda retilen u deersiz eylerden biri! Cahuzacq eski, iyi yntemlere gveniyordu ama gene de yant vermeye raz oldu. - Evet, Saltalan anmsadm ve baktm. Bu kez pencereler kapal kald, eer sinekler vardysa hl buradalar. Ama bu konu zerinde bu kadar durmak iin nasl bir nedenin var? - Sinekler ok nemli. Eer sinek varsa bir yerlerde bir geit var demektir. Eer yoksa daire tamamen kapal demektir. Komiser gzleriyle her taraf aratrarak sonunda beyaz tavann bir kesinde bir sinek tespit etti. \ - una bak Emile! Onu gryor musun, yukanda? Sinek sanki gzlenmekten rahatsz olmu gibi havaland. - Bize hava koridorunu gsteriyor! zle Emile. Pencerenin stndeki kk aralk, sinek oradan girmi olmal. 96 Sinek bir sre dnp durdu sonra bir koltuun stne kondu. - Buradan sana bunun bir yeil sinek olduunu syleyebilirim. Yani bir ikinci birlik sinei. Bu jargon da neyin nesiydi? Melies aklad. - Bir insan ld andan itibaren sinekler ona ulamak iin acele ederler. Ama hangi sinek olursa olsun deil ve herhangi bir zamanda deil. Sra deimez. Genelde nce mavi sinekler (calyphora) gelir, birinci birliin sinekleri. Onlar lm izleyen ilk be dakika iinde oradadrlar. Scak kan severler. Eer yer elverili grnrse yumurtalarn lnn vcuduna brakrlar, sonra ceset kokmaya baladnda ekip giderler. Onlarn yerini hemen yeil sineklerden (muscina) oluan ikinci birlik alr. Onlar hafife rm eti tercih ederler. Etin tadna bakarlar, yumurtalarn brakrlar, sonra yerlerini daha ok mayalanm eti beenen nc birlie, gri sineklere (sarcophaga) brakrlar. En son peynir sinekleri (piop-hila) ve deri alt ya sinekleri (ophira) gelir. Bylece be manga sinek birbirlerini izleyerek cesetlerimizin stnden geerler. Her biri kendi payyla yetinir ve dierlerininkine dokunmaz. Biraz irenen mfetti i ekti: - ok az eymiiz. - Kimin iin olduuna bal. Tek bir ceset yzlerce sinee ziyafet vermeye yeter. - ok iyi. Ama bu bizim aratrmamz hangi bakmdan ilgilendiriyor? jacques Melies byteti cep fenerini kard ve Caroline No-gard'n kulaklarn inceden inceye yoklad. - Kulak kepesinin iinde kan ve yeil sineklerin yumurtalar var. Bu ok ilgin. Normalde mavi sinek larvaian da bulmamz gerekirdi. Yani birinci birlik gemedi. Bu bile kutsal bir bilgi! Mfetti sinekleri gzlemlemenin getirdii harika bilgileri anlamaya balyordu. - Peki, niye gemediler? - nk bir ey, biri, byk olaslkla katil, lmnden sonra be dakika cesedin yannda kalm olmal. Mavi sinekler yaklamaya cesaret edemediler. Sonra ceset mayalanmaya balad ve 97 bu durumda artk onlan ilgilendirmiyordu. O zaman yeil sinekler geri dndler ve onlan hibir ey rahatsz etmedi. Yani katil be dakika kald, daha fazla deil, sonra da gitti. Bu kadar mantk Emile Cahuzacq' etkiledi. Melies'e gelince, o gerekten tatmin olmu grnmyordu. Kendi kendine mavi sineklerin yaklamasn neyin engellediini soruyordu. - Sanki grnmez adamla kar karryayz... Sustu. Melies gibi o da banyodan gelen bir ses duymutu.

Hemen oraya gittiler. Du perdelerini ektiler. Hibir ey. - Evet, sanki grnmez adam. Bana sanki odadaym gibi geliyor. Titredi. Melies dnceli dnceli ikletini geveliyordu. - Her durumda kaplan ya da pencereleri amadan girip kabiliyor. Senin bu adam sadece grnmez deil, ayn zamanda duvarlardan da geebilen biri! (Yz hl korkudan kaslm duran camlam kurbana doru dnd)... Ve bir korkuluk. Bu Caroiine Nogard hayatta ne i yapyordu. Dosyanda bir ey var m? - Cahuzaccj lenin adna dzenlenmi dosyasnda birka kda bakt. - Erkek arkada yokmu. Hi kimseyi rahatsz etmemi. Onu ldrmek isteyecek kadar ondan nefret eden dmanlan yokmu. Kimyager olarak alyormu. Melies ard: - O da m? Nerede? - CCG. ki adam aknlktan donup kaldlar. CCG: Genel Kimya Ortakl, Sebastien Salta'nn alt irket! Sonunda sadece rastlant eseri olamayacak bir ortak paydalan vard. Sonunda bir iz bulmulard. 35. TANRI ZEL BR KOKUDUR Oradan geiyorlar. Asker karnca asilerin yeralt salonlann bulmasn salayan kokulan tanyor. 98 "Bir aklama istiyorum." Bir grup asi 103683.'nn evresini saryor. Onu kolayca ldrebilirlerdi ama ona saldrmyorlar. " Tannlar' nedir?" Bir kez daha topal kannca szc roln stleniyor. Asker kanncaya her eyi sylemediklerini kabul ediyor ama sadece Parmaklar taraftan asi hareketinin varln ona agkJamann bile ok byk bir gven teminat olduunun altn iziyor. Gruh un tm muhafzlar tarafndan yakndan takip edilen bir yeralt rgtnn nne gelene abucak gvenme alkanl yoktur! Topal kannca ak szllk belirten bir hareketle duyargalarn dikmeyi deniyor. u anda Bel-o-kan'da siteleri iin, btn siteler iin, hatta btn tr iin ok nemli bir eyin olmakta olduunu aklyor. Asi hareketinin baans ya da baanszl dnyann btn karncalarna binlerce yllk evrim kazandrabilir. Bu koullarda bir hayat nemli deil. En mutlak gizli bilgiye sayg olduu kadar herkesin kendini feda etmesi de gerekli. Bu blmde topal karnca 103683.'nn iradeli bir kii olduunu kabul ediyor. Ona her eyi aklamad iin pimanlk duyuyor. Bu unutkanl dzeltecek. ki kannca CA, mutlak iletiim haline geme treni iin gsterili bir biimde salonun ortasnda buluuyorlar. CA sayesinde bir kannca muhatabnn aklndaki her eyi annda grr, hisseder ve anlar. Anlat sadece yaynlanp alnmaz: Her iki karnca tarafndan ortak olarak yaanr. 103683. ve topal kannca duyarga halkalann birbirlerine yaptryorlar. Bu on bir az ve on bir kulan dorudan balant kurmas gibi bir durum. Arak iki kafas olan tek bir bcek var. Topal kannca yksn dkyor. Geen yl byk yangn Bei-o-kan' krp geirdiinde ve kralie Belo-kiukiuni'yi ldrdnde kaya kokulu kanncalar varolu nedenlerini yitirmilerdi. Yeni egemen, kralie Chli-pou-ni tarafndan dzenlenen byk polis taramalanna kar koymak zorunda almlard. Bunun zerine kaya kokulu kanncalar asi olmular ve bu ine saklanmlard. Sonra granit tabandaki geidi yeniden 99 atlar, yiyecek ararak Parmaklar beslediler ama her eyden nemlisi onlarn temsilcisi Doktor Livingstone'la konumaya devam ettiler. Bata her ey kusursuz iledi. Doktor Livingstone basit mesajlar yayyordu: "Az", "Kralie bizimle konumay neden reddediyor?" Parmaklar asilerin etkinliklerinden srekli haberdar oluyor ve mmkn olduu kadar belli etmeden yiyecek almay amalayan komando harektlannda tler veriyorlard.

Parmaklarn mtu byk miktarda yiyecee ihtiyalar var ve fark edilmeden onlara bunu salamak her zaman kolay deil! Btn bunlar normal snrlar iinde kalyordu. Fakat bir gn Parmaklar sz kuruluu ok farkl bir mesaj bildirdi. Bu garip kokulu ksa sylev karncalarn Parmaklar hafife aldklarn, Parmaklarn imdiye kadar sustuklann ama aslnda onlarn kanncalann Tannlan olduklann bildiriyordu. " Tanrlar' m? Bu szck ne anlama geliyor?" diye sorduk. "Parmaklar bize Tanrlarn ne olduunu aklad. Onlara gre bunlar dnyay yapan hayvanlar. Biz hepimiz onlann 'oyunu'nun iindeyiz." nc bir karnca gelip CA'y bozuyor. evkle bildiriyor: "Tannlar her eyi icat ettiler, onlar btn glere sahipler, onlar her yerdeler. Srekli bizi gzetiyorlar. Bizi evreleyen gereklik bizi daha iyi snamak iin Tannlar tarafndan dnlm bir sahneye koymadan baka bir ey deil. Yamur yadnda, bu. Tanrlarn su atmasdr. Hava scak olduunda, bu, Tanrlann gnein yanmasn artrmalardr. Hava souk olduunda, Tanrlar gnein yanma gcn drrler. Parmaklar Tanndr." Topal kannca, bu artc bildiriyi eviriyor. Tanr Parmaklar olmasayd dnyada hibir ey olmayacakt. Karncalar onlann yaratt yaratklar. Onlar Parmaklarn basit bir elence iin dnp yarattklar yapay bir dnyada abalamaktan baka bir ey yapmyorlar. 100 te o gn Doktor Livingstone bunlan syledi. 103683. akn. Bu koullarda Parmaklar neden sitenin taban-nln altnda alktan lyorlar? Neden topran altnda tutsaklar? Bir karncann onlara kar bir sefer dzenlemek istemesine neden izin veriyorlar? Topal karnca, Doktor Livingstone'un iddialannda baz boluklar olduunu kabul ediyor. Bunun karlnda temel avantajlar karncalarn neden var olduklann, dnyann neden byle olduunu aklamalar. "Nereden geliyoruz, biz kimiz, nereye gidiyoruz? Tanrlar' kavram sonuta bu sorulara yant veriyor." Her ne olursa olsun tohum ekilmiti. Bu ilk "Tanrc" sylev bir avu karncay hayran etmi, ok sayda dierlerinin de kafasn kartrmt. Bunu 'Tanniar'dan sz etmeyen normal bildiriler izledi. Birka gn sonra heyecan veren 'Tannc" szckler Doktor Livingstone'un duyargalanndan daha gzel bir biimde yayldnda artk bu, dnlmez olmutu. Bu szckler Parmaklar tarafndan kontrol edilen bir evren dncesini yeniden anmsatyor, rastlant diye bir ey olmadn, burada, aada olup biten her eyin dikkate alndn ve kaydedildiini bildiriyordu. 103683.'nn duyargalan aknlktan karm halde. Karnca normlarnn olduka dna km olmakla birlikte d gc, dnyay denetleyen ve orada yaayanlar tek tek gzeten dev hayvanlar olduu dncesini asla kafasnda canlandramazd. Buna karn Parmaklann gerekten kaybedecek zamanlan olduunu dnyor. Gene de topal karncann yksnn devamn dinliyor. Asiler Doktor Livingstone'un dn tarzlan tamamen farkl i-ki sylevi olduunu hemen anladlar. Bu durumda o Tanrlardan sz ettiinde Tannc kanncalar uyanlyor ve dierleri ekiliyordu. Normal' konulardan sz ettiinde Tanrc karncalar ekip gidiyorlard. O kadar ki yava yava Parmaklar yanls asiler topluluunun iinde bir atlak olutu. Tanrclar ve Tanrc olmayanlar vard fakat ikinciler birincilerin karnca kltrne tamamen yabana ve onun 101 iin rahatsz edici bir davran gelitirdiklerini dndkleri halde aralarnda geimsizlik domad. 103683. kendini iletiim akmndan ekiyor. Duyargalarn temizliyor ve onlan evreleyen kanncalara soruyor: "inizden hangileri Tannc?" Bir karnca ilerliyor. "Ben Z3.'ym ve sonsuz gteki Tannlann varlna inanyorum. Topal karnca kesinden konuarak Tanrclann, ounlukla anlamlann bilmeseler de bu biimde dnp dolap ayn cmleleri tekrarladklann sylyor. Bu durum

onlar rahatsz ediyor grnmyor. Tersine, szckler ne kadar anlalmaz olursa, onlar tekrarlamay daha ok seviyorlar. 103683. ye gelince, o, bu Doktor Livingstone'un nasl ayn anda tamamen farkl iki kiilie sahip olabildiini anlamyor. Topal karnca, Parmaklann byk gizemi bu olabilir diye yant veriyor. kililik. Onlarda basit olan karmak olanla, gnlk fero-monlar soyut mesajlarla yan yana. Sonra ekliyor, u an iin Tannalar aznlkta ama taraftarlan durmadan byyor. Gen bir kannca asker karncann aln giriine gmd kelebek kozasn sallayarak kouyor. "Bu senin, deil mi?" 103683. duyargalarn yeni gelene doru kaldrarak onaylyor ve soruyor: "Ya sen? Sen nesin? Tannc m Tannc olmayan m?" Gen kannca utangaa ban eiyor. Onunla konuann kim olduunu biliyor: nl ve deneyimli bir asker. Syleyecei eyin nemini lyor. Bununla birlikte szckler beyninden en de-rindekinde bir anda fiknyor: "Ben 24.'ym. Sonsuz gteki Tanrlarn varlna inanyorum." 102 36. ANSKLOPED DNCE: nsan dncesi her eyi yapabilir. 50'li yllarda, Portekiz'den gelen Madere arab ieleri tayan bir ngiliz yk gemisi ykn boaltmak in bir skoya liman'11* gelir. Bir denizci, her eyin teslim edilip edilmediini denetlemek in souk odaya girer. Onun orada olduundan habersiz baka bir denizel kapy dardan kapatr. eride kalan btn gcyle duvarlara vurur ama hi kimse onu duymaz ve gemi Portekiz'e gitmek in yola kar. Adam yeteri kadar yiyecek bulur fakat bu souk yerde uzun sre hayatta kalamayacan bilmektedir. Bununla beraber bir metal parasn eline alarak saati saatine, gn gnne iler acs durumunun yksn duvarlara kazyacak enerjiyi bulur. Bilimsel bir kesinlikle acsn, souun onu nasl uyuturduunu, burnunun donduunu, el ve ayak parmaklarnn cam gibi kolay krlr hale geldiklerini anlatr. Havann snkla-nnn nasl dayanlmaz yanklar oluturduunu tarif eder. Yava yava btn vcudunun nasl bir buz paras gibi donduunu anlatr. Gemi Lizbon'a demir attnda souk oday aan kaptan, l denizciyi bulur. Duvarlarda yazl korkun aclarnn zenil gncesini okur. Bununla birlikte en artc ey orada yazl deildir. Kaptan odann indeki scakl kontrol eder. Termometre 19 C'yl gstermektedir. Artk mal olmad in soutma dzeni dn yolculuu boyunca almamtr. Adam, sadece dne nand in lmtr. Sadece kendi d gcnn kurban olmutur. Edmond Wells, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, cilt U. 103 37. MERKR ZEL GREV "Doktor Livingstone'u grmek istiyorum." 103683.'nn dilei yerine getirilemiyor. Asilerin tamam duyargalarma onu inceden inceye yokluyorlar. "Sana baka bir ey iin gereksinimimiz var." Topal karnca aklyor. nceki gn, asker karnca kralienin yarandayken bir grup asi granit tabann altndaki geitten aagtfn-di. Doktor Livingstone'la bulutular ve ona Parmaklara kar dzenlenen sereri bildirdiler. 103683. soruyor: "Konutuklan, Tanrc szler syleyen Doktor Livingstone muydu, yoksa Tanrc olmayan szler syleyen Doktor Livingstone muydu?" Hayr. Tannc olmayand. Mantkl ve somut, btn duyargalarn menzilinde basit ve dorudan eylerden sz eden. Her durumda Doktor Livingstone ve Parmaklar btn Parmaklar yok etmek iin bir zel grev grubunun dnyann ucuna doru yola kacan rendiklerinde korkudan lgna dnmediler. Tersine, bunu ok iyi bir haber gibi kabul ettiler ve hatta bunun kanlma-mas gereken esiz bir frsat olduunu sylediler.

Parmaklar uzun uzun dndler. Sonra Doktor Livingstone onlarn talimatlarn, onlarn kendilerine ait "Merkr zel Grevi" adn verdikleri bir grev iin emirleri iletti. Bu grev Dou'ya gidecek seferle, ondan ayrt edilemeyecek kadar, dorudan balantl olacak. "Bel-o-kan'n ordularn ynlendirecek olan kii sen olduuna gre bu Merkr zel Grevi'ni de iyiye gtrecek olan sensin." 103683. yeni grevinin bilincine varyor. "Dikkat! Baarman gereken eyi iyi l. Merkr zel Grevi dnyann yzn deitirebilir." 104 38. AAIDA - Onun Merkr zel Grevi'ni baarabileceine inanyor musun? Augusta Wells plann karncalara aklamay bitirmiti. Yal kadn romatizmadan biimi bozulmu elini alnna dayad ve i ekti: - Tannm, yeter ki u kk kzl karnca ulasn! Hepsi sessizce yal kadn incelediler. Bu asi karncalara gvenmek zorundaydlar. Baka seenekleri yoktu. Merkr zel Grevi'ni stlenen kanncann adn bilmiyorlard ama hepsi ldrlmesin diye dua ettiler. Augusta VVells gzlerini kapad. Bir yldr burada, topran metrelerce altndaydlar. Yz yanda olsa da hepsini anmsyordu. En nce olu Edmond Welis karsnn lmnden sonra Fonta-inebleau Ormanna iki adm uzaklkta, Sybarites Soka 3 numaraya yerlemiti. Birka yl sonra o da yaamdan lme getiinde mirass yeeni Jonathan'a bir mektup brakmt. Garip bir mektup, tek cmlelik bir tten oluuyordu: "Asla mahzene inme." Augusta Weils, yasaklarn, istekiendirmelerin en etkini olduunu bilmeyen biri deildi. nk Parmentier de kimsenin istemedii patateslerinin deer kazanmasn, onlar kapal ve "Girmek kesinlikle yasak" yazl tabelalarla evrili bir tarlaya ekerek salamt. lk geceden itibaren hrszlar deerli yumrular armlar ve bir yzyl sonra kzarm patates, dnyadaki besin maddelerinin en nemlisi olmutu. Sonuta jonathan VVells yasak mahzene inmi ve bir daha kmamt. Kars Lucie onu aramak iin bu servene atlmt. Sonra olu Nicolas. Sonra Mfetti Gerard Galin in emrindeki itfaiyeciler. Sonra Komiser Alain Bilsheim tarafndan ynetilen polis memurlar. En sonunda Jason Bragel ve Profesr Daniel Rosenfeld'in eliinde kendisi, Augusta VVells. Toplam on sekiz kii bitmeyen sarmal merdivende yok olmutu. Hepsi farelerle kar karya gelmi, drt gen oluturan alt kibrit bilmecesini zmlerdi. Tpk bir doumda olduu gibi 105 bedeni sktran g durumdan gemilerdi. Yeniden yukaij^ ^ mlar, tuzaa dmlerdi. ocuka fobilerini ve bilincalt^ga. A-tuzaklann, tkenii, lmn grntsn amlard. V Uzun yrylerinin sonunda Rnesans Dnemi'nde, zxe=iue, bir kannca yuvas bulunan geni bir granit kapak tann altc^^. jJe a edilmi yeralt tapnan bulmulard. Jonathan onlara Ecanj^n VVells'in gizli laboratuvann gstermiti. Yal daysnn del*^^^ kantlann, zellikle "Pierre de Rosette" adn verdii, kanr-^ 2l/lln kokusal dilini anlamaya ve onlarla konumaya yarayan mal*^..^^,n gzler nne sermiti. Makineden bir boru kyor ve bir sc^n^v daha dorusu hem hoparlr hem mikrofon grevi yapan pm p|js% ten bir kanncaya, balanyordu. Bu alet kannca halknn ya*j-w%ndt| elileri Doktor Uvingstone'du. Edmond Wells, evirmeni araalyla kralie Belo-kiu-(^iafk)lI1j'''V| diyalog kurmutu. Birbirlerine ok fazla sz syleyecek z^rnanarrian olmamt fakat bununla beraber iki byk paralel uygarl Htliklriinm hl ne lde birbirleriyle karlaamayacak durumda olcyutldM^n anlayabilmilerdi. jonathan, days tarafndan braklan mealeyi alm v^vebCltn grubu tutkusuna srklemiti. Bir uzay kapslnn iind'<e.*aediJOnya d canllarla iletiim kurmaya alan kozmonotlar gibi o 1 *^jdIduk.lanm sylemek houna gidiyordu. Sonra kesin bir biimde de\^/S;vm ediyordu: "Bizim neslimizin en byleyici deneyimi olabilece^ycekbiit eyi gerekletiriyoruz. Eer karncalarla konumay

baar^uniranaSk' dnyal ya da dnya d baka zeki yaratklarla iletiim ku^r^mraaff1 da baaramayacaz." phesiz haklyd. Fakat ok erken hakl olmak ne^e^yarar topist topluluklar uzun sre mkemmel kalmad. En Ic^egikkJ8150' runlar hevesle ele almlar, en basit sorunlar tarafndan mulard. Bir gn itfaiyecilerden biri Jonathan'a kt: - Belki kapsllerindeki kozmonotlar gibiyiz ama onlar - 9P$V da kadn ve erkek gtrmek konusunda balannn aresin?* m ve lard. Oysa biz burada en iyi alanmzda on be e r-(e fti" 106 din var. Yal kadn ve kk olandan sz etmeye sadeCC T jonathan Wells'in yant geldi: gerek- y0 a c)a on ^e erkek iin sadece bir dii var! '^fcrlmeyi tercih ettiler. BUn da kannca yuvasnda neler olup bittii hakknda kralie YU (duni'nin ld ve onun yerine geenin onlardan sz Be' - i duymak istemedii dnda pek fazla bir ey bilmiyorlar-^Vni kralice onlara yaplan yardm dahi kesmiti. d' lo? ve beslenmeden yoksun, deneyimleri hzia bir cehen-dnmt. Bir yeralt maarasna kapatlm on sekiz a in-nem Kolay idare edilecek bir durum deildi. Bir sabah, "ba kutusunu" ilk kez bo bulan Komiser Alain , . eim 0|du. Bylece rezervlerine, zellikle burada yeraltnda tistirmeyi rendikleri mantarlara, yneldiler. En azndan yeralt kayna sayesinde susuz, havalandrma bacalar sayesinde de havasz kalmyorlard. Hava, su ve mantarlar: Ne byk perhiz! Bir polis memuru sonunda patlad. Et, krmz et istiyordu. Dierleri iin taze et ihtiyaanm karlanmasn belirlemek iin kura ekilmesini talep etti. Ve aka yapmyordu! Augusta Wells bu zc sahneyi sanki dnm gibi anmsyordu. Polis memuru banp aryordu: - Yemek, yemek istiyorum! - Ama hibir ey kalmad. - Hayr var! Biz vanz! Biz dierlerimiz iin yenebilir nitelikteyiz. stgele seilen belirli sayda kii dierlerinin hayatta kalmas iin kendim kurban etmeli. Jonathan- Wells ayaa kalkmt. Biz hayvan deiliz. Sadece hayvanlar birbirlerini yerler. Biz, blz Kanz, insan! nin d *! rnse seni yamyam olmaya zorlamayacak Jonathan. Se-yfsan E er'ne sayS1'1 olacaz. Ama insan eti yemeyi reddedi-' gene de asanlara yiyecek ilevi grebilirsin. 107 bedeni sktran g durumdan gemilerdi. Yeniden yukar kmlar, tuzaa dmlerdi. ocuka fobilerini ve bilinaltlannn tuzaklann, tkenii, lmn grntsn amlard. Uzun yrylerinin sonunda Rnesans Dnemi'nde, zerinde bir kannca yuvas bulunan geni bir granit kapak tann altnda ina edilmi yeralt tapnan bulmulard. Jonathan onlara Edmond Wells'in gizli laboratuvann gstermiti. Yal daysnn dehasnn kantlann, zellikle "Pierre de Rosette" adn verdii, kanncalacn kokusal dilini anlamaya ve onlarla konumaya yarayan makinesini gzler nne sermiti. Makineden bir boru gkyor ve bir sondaya, daha dorusu hem hoparlr hem mikrofon grevi yapan plastikten bir kanncaya, balanyordu. Bu alet kannca halknn yanndaki elileri Doktor Livingstone'du. Edmond Wells, evirmeni araclyla kralie Belo-kiu-kiuni'yle diyalog kurmutu. Birbirlerine ok fazla sz syleyecek zamanlan olmamt fakat bununla beraber iki byk paralel uygarlklannn hl ne lde birbirleriyle karlaamayacak durumda olduklann anlayabilmilerdi. jonathan, days tarafndan braklan mealeyi alm ve btn grubu tutkusuna srklemiti. Bir uzay kapslnn iinde dnya d canllarla iletiim kurmaya

alan kozmonotlar gibi olduklarn sylemek houna gidiyordu. Sonra kesin bir biimde devam ediyordu: "Bizim neslimizin en byleyici deneyimi olabilecek bir eyi gerekletiriyoruz. Eer karncalarla konumay baaramazsak, dnyal ya da dnya d baka zeki yaratklarla iletiim kurmay da baaramayacaz." phesiz haklyd. Fakat ok erken hakl olmak neye yarar? topist topluluklar uzun sre mkemmel kalmad. En keskin sorunlar hevesle ele almlar, en basit sorunlar tarafndan durdurulmulard. Bir gn itfaiyecilerden biri Jonathan'a kt: - Belki kapsllerindeki kozmonotlar gibiyiz ama onlar eit sayda kadn ve erkek gtrmek konusunda balannn aresine bakarlard. Oysa biz burada en iyi alarmzda on be erkeiz ve 106 sadece bir kadn var. Yal kadn ve kk olandan sz etmeye gerek yok. Jonathan Wells'in yant geldi: - Kanncalarda da on be erkek iin sadece bir dii var! Buna glmeyi tercih ettiler. Yukarda, kannca yuvasnda neler olup bittii hakknda kralie Belo-kiukiuni'nin ld ve onun yerine geenin onlardan sz edildiini duymak istemedii dnda pek fazla bir ey bilmiyorlard. Yeni kralie onlara yaplan yardm dahi kesmiti. Diyalog ve beslenmeden yoksun, deneyimleri hzla bir cehenneme dnmt. Bir yeralt maarasna kapatlm on sekiz a insan: Kolay idare edilecek bir durum deildi. Bir sabah, "ba kutusunu" ilk kez bo bulan Komiser Alain Bilsheim oldu. Bylece rezervlerine, zellikle burada yeraltnda yetitirmeyi rendikleri mantarlara, yneldiler. En azndan yeralt kayna sayesinde susuz, havalandrma bacalan sayesinde de havasz kalmyorlard. Hava, su ve mantarlar: Ne byk perhiz! Bir polis memuru sonunda patlad. Et, krmz et istiyordu. Dierleri iin taze et ihtiyaann karlanmasn belirlemek iin kura ekilmesini talep etti. Ve aka yapmyordu! Augusta VVells bu zc sahneyi sanki dnm gibi anmsyordu. Polis memuru banp anyordu: - Yemek, yemek istiyorum! - Ama hibir ey kalmad. - Hayr var! Biz varz! Biz dierlerimiz iin yenebilir nitelikteyiz. Rastgele seilen belirli sayda kii dierlerinin hayatta kalmas iin kendini kurban etmeli. Jonathan' VVells ayaa kalkmt. - Biz hayvan deiliz. Sadece hayvanlar birbirlerini yerler. Biz, biz insanz, insan! - Hi kimse seni yamyam olmaya zorlamayacak Jonathan. Senin dncelerine saygl olacaz. Ama insan eti yemeyi reddediyorsan, gene de insanlara yiyecek ilevi grebilirsin. 107 Bunun zerine polis memuru meslektalarndan birine bir suc ortakl iareti yapt. Birlikte jonathan' kollarnn arasna alarak kyasya dvmeye altlar. Jonathan yumruklarn kullanarak kurtulmay baard. Nicolas Wells yumruk dvne katld. Kavga byd. Yamyamlk taraftar ve kart olanlar kendi taraflarn setiler. Ksa bir sre sonra herkes dvyordu, hemen sonra kan akt. Baz darbeler ldrme isteiyle savrulmutu. Amatr insan eti yiyiciler amalarna daha kolay ulaabilmek iin e^rt ne ie krklar, baklar, odun paralan almlard. Augusta, Lucie ve kk Nicolas bile glgna dnm, trmalyor, tekmeler savuruyor, yumrukluyorlard. Bir ara bykanne aznn menzilinden geen bir kolu srd fakat takma dileri aniden krld. nsan kas her eye ramen dayankl. Yerden metrelerce aada, dier insanlardan uzakta, keye skm hayvanlarn hrnlyla dvyorlard. On sekiz kediyi bir metre karelik bir kutunun

iine kapatn, insanln evrimini salamay dnm olan topist grubun o gn giritii dalan yrtcl hakknda belki kabataslak bir fikriniz olur. Polis ya da tank yokluunda btn lllklerini kaybetmilerdi. Bir kii ld. Bir bak darbesinin kurban olan bir itfaiyeci. Kavgaya katlanlar neye uradklarn ararak ykldlar, annda kavgay braktlar ve felaketi seyre daldlar. Hi kimse ly oburca yemeyi dnmedi. Ruhlar sakinlemiti. Prof. Daniel Rosenfeld tartmaya son verdi: - yice alaldk! Maara adam her zaman iimizde bzlp saklanm duruyor ve onun yeniden ortaya kn grmek iin kibarlk katmanmz ok derin kazmaya gerek yok. Be bin yllk uygarlk ar ekmiyor. ( ekti.) Yiyecek iin birbirimizi ldrdmz grselerdi, kanncalar bizimle nasl alay ederlerdi! Polislerden biri bir ey sylemeye alt: - Fakat... Profesr grledi: - Sus, insan larvas! Hibir sosyal bcek, hatta hamambcei bile, bizim biraz nce yaptmz gibi davranmaya cret etmezdi-Kendimizi yaradln mcevherleri sanyoruz. Ph! Gleyim bari. 108 Gelecein insannn zelliklerini tamakla grevli bu grup, sanlardan oluan bir apulcu takm gibi davranyor. Kendinize bakn, insanlnza ne yaptnz grn. Hi kimse yant vermedi. Baklar yeniden itfaiyecinin cesedine doru indi. Baka hibir szck telaffuz edilmeden hepsi ona tapnan bir kesinde bir mezar kazmaya giritiler. tfaiyeciyi tekdze bir sesle ksa bir dua okuyarak gmdler. Sadece ar iddet lusa sreli iddeti durdurabilmiti. Midelerinin gerekliliklerini unuttular, yaralann zenle emdiler. Bunun zerine Mfetti Gerard Ga'<n konutu: - yi bir felsefe dersine kar diyeceim hibir ey yok ama gene de hayatta kalmay nasl becereceimizi bilmek isterdim. Birbirlerini yeme dncesi kesinlikle alaltcyd ama yaamak iin baka ne yaplabilirdi? Mfetti dndn syledi: - Hepimiz ayn anda intihar etsek? Bu yeni kralie Chli-pou-ni'nin bize dayatt aclardan ve aalamalardan kurtulurduk. neri en ufak bir coku uyandrmad. Galin barmaya balad: - Tanrm, karncalar bize neden bu kadar kt davranyorlar? Biz onlarla kendi dillerinde konuma ltfunda bulunan yegne insanlarz ve bize nasl teekkr ediyorlar. Bizi alktan lmeye terk ederek! - Oh, bunda aracak bir ey yok, dedi Prof. Rosenfeld. Lbnan'da, rehin almalann olduu zaman rehin alanlar Arapa konuanlar ldrmeyi tercih ediyorlard. Anlalmaktan korkuyorlard. Belki bu kralie Chli-pou-ni de anlalmaktan korkuyordur. Jonathan haykrd.- Birbirimizi yemeden ya da intihar etmeden bu durumdan kurtulmann bir yolunu bulmamz gerek. Sustular ve a karnlarnn izin verdii lde dnce ufuklarnn tm geniliini kullanarak dndler. Sonra Jason Bragel konutu: - Sanrm nasl yapacamz biliyorum... Augusta VVells anmsyor ve glmsyor. Jason Bragel nasl olacan biliyordu. 109 KNC GZEM YERALTI TANRILARI 39. HAZIRLIKLAR "Sen nasl yaplmas gerektiini biliyor musun?" Kanrtca yant vermiyor. Soruyu soran daha ak soruyor, "Bir Parmak ldrmek iin ne yaplmas gerektiini biliyor musun?" "Hibir fikrim yok." Sitenin her yerinde asker gruplar Parmaklara kar dzenlenecek sefer iin hazrlanyorlar. Piyade erleri enelerini biliyorlar. Topular kannlann tka basa asitle dolduruyorlar.

Svari olarak kabul edilebilecek olan hzl piyade erleri, lm ve ykm ekmek iin atldklannda havann srtnme etkisini azaltmak iin ayaklanndaki tyleri kesiyorlar. Herkes sadece Parmaklardan, dnyann ucundan ve bu cana-varlan yok etmek iin kullanlacak sava tekniklerinden konuuyor. Bu olay tehlikeli ama bir o kadar da ilgin bir av olarak ngrlyor. Bir topu kamn % 60 yakclktaki asitle dolduruyor. Zehir o dar youn ki kamnn ucu ttyor. "Parmaklan bununla yeneceiz," diyor. Daha nce bir ylann hakkndan geldiini iddia eden yal bir asker kannca duyargalann temizleyerek fikrini belirtiyor: 1U "Parmaklar kesinlikle anlatld kadar yrtc deiller." Aslnda hi kimse Parmaklarla nasl baa klacan pek iyi bilmiyor. Zaten kralie Chli-pou-ni bu seferi dzenlememi olsayd, Bel-o-kanllann ou Parmaklar hakknda anlatlanlann sadece efsaneler olduunu ve Parmaklarn var olmadklarn dnmeye devam edeceklerdi. Baz askerler, dnyann ucuna giden kif 103683.'nn onlara nderlik edeceini sylyorlar. Askeri birlikler bu deneyimli karncann varlna seviniyorlar. Kk gruplar kendilerini tatl enerjiyle doldurmak iin matara-lann olduu salona doru ilerliyorlar. Savalar yola k iaretinin ne zaman verileceini bilmiyorlar ama hepsi hazr, hem de gayet iyi hazrlanm durumdalar. On kadar Tanrc asi asker karnca, gizlice silahl kalabaln arasna karyor. Hibir ey sylemiyorlar fakat salonlarda dolaan fe-romonlar; zenle alyorlar. Duyargalar srekli titreiyor. 40. KAIRILAN EHR "Feromon: Sefer raporu Kken: Cinsiyetsiz avclar kastnn askeri Konu: Byk kaza < Tkrk salglayan: 230. iz src Bu sabah ok korkun bir felaket meydana geldi. Gkyz birden karard. Parmaklar, Giou-li-kan federe sitesini tamamen kuatyorlard. Sekin birlikleri ve ar topu gruplar hemen ktlar. Her ey denendi. Bouna. Parmaklarn ortaya kndan birka derece sonra dz ve sert dev bir yap topra yard ve salonlar dilimleyip yumurtalar ezerek, koridorlar keserek ehrin hemen yanma girdi. Sonra dz yap toprakla birlikte btn siteyi kaldrd. Aynen sylediim gibi: Sitenin tamamn kaldrd! Tek bir hareketle! 112 Her ey ok abuk oldu. Bir eit effaf ve kat bir kabuun ii-ne konduk. Sitemiz alt stne gelecek biimde kondu. Zifaf oda-lar altst oldular, tahl rezervleri delindi. Yumurtalanmz her yere dald- Kraliemiz esir alnd ve yaraland. Ben kendi kurtuluumu, byk effaf kabuun kenarndan zamannda aa zplamam salayan bir dizi fkeli sraya borluyum. Parmaklarn kt kokusu her yeri kirletiyordu. 41.EDMONDPOLIS Laetitia Wells biraz nce Fontainebleau Orman'nda topraktan ald kannca yuvasn byk bir akvaryuma yerletirdi. Yzn lk cama yaptrd. Gzledii yaratklar belli ki onu grmyorlard. Yeni gelen bu kzl kanncalar (Formica rufa) zellikle canl grnyorlard. Bundan nce birok kez Laetitia biraz aptal kanncalar getirmiti. Her eyden korkan krmz kanncalar (phidoles) ya da siyah kanncalar (Lazius niger). Yeni hibir yiyecee dokunmuyorlard. Gen kadn elini uzattnda hemen kagyorlard. Ve sonra, bir haftann sonunda, bu bcekier kendilerini zayflayp lmeye brakyorlard. Btn karncalarn zeki olduuna inanmamak gerek, hatta tam tersi. Kafalar biraz basit olan birok cins var. Kk tekdzeliklerinde^ en kk bir deiiklikle aptalca mitsizlie kaplyorlard! Buna karlk bu kzl kanncalar ona gerek honutluklar getiriyorlard. Srekli bir eylerle megul oluyorlard, kk dal paralarn srkleye srkleye gtryorlar, karlkl duyargalarn titretiriyorlar ya da dalayorlard. O

zamana kadar tand btn karncalardan ok daha fazla hayat doluydular. Laetitia onlara yeni eyler sunduunda tadna bakyorlard. Parman akvaryumun iine uzattnda onu srmay ya da stne kmay deniyorlard. Laetitia nemliliini korumak iin evin tabann alyla doldurmutu. Kanncalar koridorlarn ainn stne tadlar. Solda dallardan oluan kk bir kubbe. Ortada bir kumsal. Sada bahe ilevi gren vadi biimi verilmi kpkler. Laetitia karncalara sarn I jrevj ffmeri iin ' sekerli su dolu- pamuk bir tamponla kapal [IrpUfb verietirmiti. Kumsaln ortasnda amfiteatr biimin-fe *** kul Slsmn 0 kesilmi elma ve taramayla doluydu. ^ bcekler tarlaya baylyor grnyorlard... H*rkes karncalan" igaline uramaktan yaknrken Laetitia Wells evin* hayatta kalmalann salamak idn kendine bir sr ^"veriyordu Salondaki kannca yuvasnn yaratt balca sorur^ crDies'ydL Bir de krmz balklarn suyunu c"'zen-I ola^Simek gerektii &bi' on be gnde bir karncalann op^fan, yelemesi gerekiyordu. Fakat balklann suyunu deitirmek I ce kullanmak yettii halde, karncalann topra sz tonuSu oldSunda, bu bal bana bir olayd. ki akvaryum gereki-rard,. T * kuru"1"5 olan eskisi ve topra nemlendirilmi olan yeni*,' iSn arasna bir boru yerletiriyordu. Bylece kanncalar daha nemli 0|ana tanyorlard. Gleri tam gn srebiliyordu. k. rfaha nceden kannca yuvalar iin birtakm duygulara hak L S Bir sabah akvaryumunda -daha ok teraryumunda- \ lan kendi kannlann dilimlemi bulmutu. Camn arkaflnd^uftwsu bir tePe halinde ylmlard. Sanla karncalar lm klelie tercih ertelerini kantlamak istemilerdi. ^orunlu kiraalan"1" dierleri gizlice kamak iin her eyi yap-ml l^dn defalarca yznde bir kanncayla uyanmt. gu . . , iaan bir tane varsa byk olaslkla apartman dairesini ^ay*** k&mCa lduU anlamna geliyordu. Bu durum^ i n cam hapishanelerine koymadan nce ava koyulup ktf*lf ^"ka^ve* deney kabyla hepsini toplamas gerekiyordu. i Konuklan"'" hapis koullann ve tabii ki morallerini iyi'e^rrnek umuduyliakvayl"T1"n iine bonzai bitkiler ve ieklerden i kk * bahecik yerletirmiti. Karncalann daha e-itli ^Sl alanda dolamalar iin bir akll kum blgesi, kk bir ' bjr yass akl blgesi tasarlamt. Avlanma zevkiyleye-nid^^enmelenicin "Edmondpolis" adn verdii ehrine canl aTC\ fc>" kleri bile akyordu. Asker kanncalar onlan ldrmek iin bonelerin arasnda skt rmaktan zevk alyorlard. 114 lOzl karncalar da ona srprizlerin en artcsn sundular. Tej-. (yumun kapan ilk kez atnda hepsi kanniann ona evirdil^.r ve hep birlikte asitlerini fkrttlar. Yanllkla bu san buluttan bjr soluk iine ekti. Hemen gr buland. Laetitia krmz ve yej| sanrlar grd. Ne keif! Kannca yuvasnn buhanyla kafa bulunabj. liyordu! Bu olguyu hemen alma defterine kaydetti. nceden, kuf. t>anlannn mknats gibi kannca yuvalan tarafndan ekildii az gQ_ rlen bir hastalk olduunu biliyordu. Bu kiilerin kannca yuval^. nnda uzanp saatlerce kalarak kanlarndaki formikasit an giderdiklerine inanlyordu. imdi Laetitia gerekte bu insanlarn fb(-_ rnikasitin yol at uyuturucu etkilerin araynda olduklann bilj. yordu. Kendine geldiinde sitesinin bakm iin gerekli aletleri (pipe^ cmbz, kepe ve dierleri) toplad, artk gazeteci olarak iinden baka bir eyle ilgilenmemek zere hobisini brakt. Daha ncekiler gibi gelecek yazs da zmek iin acele ettii, gizemli Salta kardeler olayyla ilgili olacakt. 42. ANSKLOPED SZCKLERN GC: Szcklerin yle bir gc var ki!.. Sj. ze konuan ben, uzun sreden beri lym. Bununla birlik^ bir kitap oluturan bu harflerin bir araya gelmesi sayesinde glym. Bu kitap sayesinde yayorum. Sonsuza dek on<ta yaayacam, buna karlk o benden g alyor. Bunun iin bir kant ster misiniz? Pekl, ben ceset, ben l, ben skele^ siz yaayan okura emirler

verebilirim. Evet, her ne kadar c% de olsam, size dediimi yaptrabilirim. Nerede olursanz olu^ hangi latada, hangi ada olursanz olun, sizi bana taat etm* ye zorlayabilirim. Sadece bu Greceli ve Mutlak Bilgi Anstklt. Pedisl'nin araclyla. Ve bunu size hemen kantlayacam. /$_ te emrim: SAYFAYI EVRR, 11$ ^1 grevi grmesi iin ii ekerli su dolu, pamuk bir tamponla kapal bir plastik ie yerletirmiti. Kumsaln ortasnda amfiteatr biiminde bir kl tablasnn ii kesilmi elma ve taramayla doluydu. Bu bcekler taramaya baylyor grnyorlard... Herkes karncalarn igaline uramaktan yaknrken Laetitia VVells onlann, evinde hayatta kalmalann salamak iin kendine bir sr sknt veriyordu. Salondaki karnca yuvasnn yaratt balca sorun topran rmesiydi. Bir de krmz balklann suyunu dtu.er -li olarak deitirmek gerektii gibi, on be gnde bir karncalarn topran yenilemesi gerekiyordu. Fakat balklann suyunu deitirmek iin kepe kullanmak yettii halde, kanncalann topra sz konusu olduunda, bu bal bana bir olayd. ki akvaryum gerekiyordu: Topra kurumu olan eskisi ve topra nemlendirilmi olan yenisi. kisinin arasna bir boru yerletiriyordu. Bylece kanncalar daha nemli olana tanyorlard. Gleri tam gn srebiliyordu. Laetitia daha nceden kannca yuvalan iin birtakm duygulara hak kazanmt. Bir sabah akvaryumunda -daha ok teraryumun-da- yaayanlan kendi kannlann dilimlemi bulmutu. Camn arkasnda uursuz bir tepe halinde ylmlard. Sanki kanncalar lm klelie tercih ettiklerini kantlamak istemilerdi. Zorunlu kiraclarnn dierleri gizlice kamak iin her eyi yapmlard. Gen kadn defalarca yznde bir kanncayla uyanmt. Bu, orada dolaan bir tane varsa byk olaslkla apartman dairesini arnlayan yzlerce kannca olduu anlamna geliyordu. Bu durumda onlar cam hapishanelerine koymadan nce ava koyulup kk bir kak ve bir deney kabyla hepsini toplamas gerekiyordu. Laetitia, konuklannn hapis koullann ve tabii ki morallerini iyiletirmek umuduyla, akvaryumun iine bonzai bitkiler ve ieklerden oluan kk bir bahecik yerletirmiti. Kanncalann daha eitli bir, krsal alanda dolamalan iin bir akll kum blgesi, kk bir koru, bir yass akl blgesi tasarlamt. Avlanma zevkiyle yeniden ilgilenmeleri iin "Edmondpolis" adn verdii ehrine canl crcrbcekleri bile brakyordu. Asker kanncalar onlan ldrmek iin bonzailerin arasnda sktrmaktan zevk alyorlard. 114 Kzl karncalar da ona srprizlerin en artcsn sundular. Ter-raryumun kapan ilk kez atnda hepsi kannlann ona evirdiler ve hep birlikte asitlerini fkrttlar. Yanllkla bu san buluttan bir soluk iine ekti. Hemen gr buland. Laetitia krmz ve yeil sanrlar grd. Ne kesifi Kannca yuvasnn buhanyla kafa bulunabiliyordu! Bu olguyu hemen alma defterine kaydetti. nceden, kur-banlannn mknats gibi kannca yuvalar tarafndan ekildii az grlen bir hastalk olduunu biliyordu. Bu kiilerin karnca yuvalarnda uzanp saatlerce kalarak kanlarndaki formikasit an giderdiklerine inanlyordu. imdi Laetitia gerekte bu insanlarn for-mikasitin yol at uyuturucu etkilerin araynda olduklann biliyordu. Kendine geldiinde sitesinin bakm iin gerekli aletleri (pipet, cmbz, kepe ve dierleri) toplad, artk gazeteci olarak iinden baka bir eyle ilgilenmemek zere hobisini brakt. Daha ncekiler gibi gelecek yazs da zmek iin acele ettii, gizemli Salta kardeler olayyla ilgili olacakt. 42. ANSKLOPED SZCKLERN GC: Szcklerin yle bir gc var ki!.. Size konuan ben, uzun sreden beri lym. Bununla birlikte bir kitap oluturan bu harflerin bir araya gelmesi sayesinde glym. Bu kitap sayesinde yayorum. Sonsuza dek onda yaayacam, buna karlk o benden g alyor. Bunun iin bir kant ster misiniz? Pekl, ben ceset, ben l, ben skelet, siz yaayan okura emirler verebilirim. Evet, her ne kadar l de olsam, size dediimi yaptrabilirim. Nerede olursanz olun, hangi ktada, hangi ada olursanz olun, sizi bana itaat

etmeye zorlayabilirim. Sadece bu Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklo-Pedisi'nin araclyla. Ve bunu size hemen kantlayacam. -fe emrim: SAYFAYI EVRN! 115 Gryor musunuz? Bana taat ettiniz. Ben lym ve buna karsn bana itaat ettiniz. Ben bu kitabn iindeyim. Ben bu kitabn iinde yayorum! Ve bu kitap, szcklerinin gcn asla ktye kullanmayacak nk bu kitap sizin tiyatroda konumayan oyuncunuz. Ona defalarca soru sorun. Her zaman yararlanmanz iin hazr olacak. Btn sorularnzn yant her zaman onun satrlar iinde ya da arasnda bir yerde yazl olacak. , Edmond Wes, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, dit U. 43. TANINMASI GEREKEN BR FEROMON Chli-pou-ni, 103683.'y artt. Muhafzlar onu sonunda knkanatl bceklerin allannn bulunduu blgede bulmadan nce her yerde aryorlar. Onu Kimyasal Ktphane*ye gtryorlar. Kralie hemen hemen oturmu durumda orada. Bir feromonu incelemi olmal nk duyargalannn ucu hl slak. "Sylediklerinizi ok dndm." Chli-pou-ni nce seksen bin askerin dnyann btn Parmakla-nn ldrmek iin yetersiz grnebileceini kabul ediyor. Ksa bir sre nce bir kaza oldu. bu canavarlarn gc hakknda en kt eyi dnmeye neden olan korkun bir felaket. Parmaklar, Giou-li-kan Sitesi'ni kardlar. ehrin tamamn kocaman bir effaf kabuun iinde gtrdler! 103683. byle bir mucizeye inanmakta glk ekiyor. Byle bir ey nasl ve neden oldu? Kralie bilmiyor. Olaylar ok abuk geliti ve tek kurtulan byk tufann okunda. Fakat Giou-li-kan olay tek deil. Her gn Parmaklarla ilgili yeni olaylar haber alnyor. 116 Her ey sanki Parmaklar tam hzla oalyorlarm gibi oluyor. canki orman igal etmeye karar vermiler gibi. Her gn onlann var|j daha ak bir hal alyor. Tanklar ne diyorlar? Aralanndan ok az birbiriyle tutarl. Bazlar siyah ve dz hayvanlar anmsyor, dierleri yuvarlak ve pembe hayvanlardan sz ediyor. Grnen o ki garip hayvanlarla, doann bir sapknlyla kar karyalar. 103683. kank dler gryor. (Ya bizim Tannlanmz olsalard? Tannlarmza kar kma noktasnda m olacaktk?) Chli-pou-ni asker kanncadan onu takip etmesini istiyor. Onu kubbenin zirvesine kadar gtryor. Orada birok sava onlar selamlyor ve egemenlii evreliyor. Yegne yumurtlayan iin ak havaya kmak tehlikeli. Bel-o-kan'n vazgeilmez, kiiiemi cinsini bir ku kapabilir. Topular oktan konum aldlar, gr alanlarna girecek ilk glgeye nian almaya hazrlar. Kubbenin sivri ucunun evresini dolarken Chli-pou-ni kalk alan ilevi gren geni bir alana ulayor. Orada sakin sakin tomurcuklar kopanp yiyen birok gergedanbcei duruyor. Kralie, 103683.'ye ilerinden birinin, hafif bakr renkli siyah kabuu parlayann, zerine binmeyi neriyor. "ite evrim hareketimizin bir harikas. Bu kocaman uan hay-vanlan evcilletirmeyi baardk. Haydi ilerinden birini kullanmay dene." 103683. knkanatllarn pilotluu hakknda hibir ey bilmiyor. Chii-pou-ni ona birka neri feromonu gnderiyor."Duyargalarn srekli onlann menzilinde tut. Ona izleyecei yolu ok kuvvetli bir biimde dnerek tarif et. Binein ok abuk itaat edecek, bunu sen kendin de gzlemleyeceksin. Ve d-nemelerde ters yne eilerek dengelemeyi deneme. Her hareketinde gergedanbceine elik et." 117 44. CCG, BU, HOUNUZA GDEN EY CCG'nin simgesi kafal, beyaz bir kartald. kisi tehlikeli bir biimde eilmi, lyor gibi grnyordu. ncs, gururlu bir biimde dik, gm rengi bir su tkryordu.

Bacalarnn saysn ve onlardan kan duman grnce insan kendi kendine fabrikann lkedeki tm nesneleri retip retmediini soruyordu. irket, iinde elektrikli arabayla dolalan, ge^ek bir kk ehir oluturuyordu. Komiser Melies ve Mfetti Cahuzacq Y binasna doru ilerlerken, bir st dzey sat yetkilisi onlara CCG'nin temelde ila rnleri, temizlik rnleri, plastik rnler, besin rnlerine temel madde ilevi gren kimyasal hamurlar rettiini anlatyor. Hepsi birbirine rakip iki yz yirmi be temizlik maddesi ve deterjan CCG'nin toz sabunundan retiliyordu. Ayn CCG peynir mayasyia yz aitmi be farkl marka spermarketin mterilerini ekmek iin yanyorlard. Sentetik reine hamurlan oyuncak ve mobilya oluyorlard... CCG, merkezi svire'de olan uluslararas bir trstt. Konsorsiyum saysz sektrde dnya retiminin bandayd: Di macunlan, boyalar, kozmetik rnleri.,. Blok Y'de polis memurlar, Salta kardeler ve Caroline No-gard'n laboratuvarlanna kadar gtrldler. ararak alma yerlerinin yan yana olduklann kefettiler. Melies sordu: - Birbirlerini tanyorlar myd? Onlar karlayan, beyaz gmlekli, sivilceli kimyager ararak yariit verdi: - aman zaman beraber alyorlard. - Yakn zamanda ortak bir projeleri var myd? - Evet ama o an iin onu gizli tutmaya karar vermilerdi. Mes-lektalanna ondan sz etmeyi reddediyorlard. Henz ok erken olduunu sylyorlard. - Uzmanlk alanlar neydi? - Genel kimyayla urayorlard. Aratrma-gelitirme sektr rimizin birouyla ilgileniyorlard. Balmumu, parlatc tozla 118 vaptnclar, kimyann tm uygulama alanlan onlar ilgilendiriyordu. Sk sk yeteneklerini, hem de baanyla, birietiriyorlard. Fakat son almalanyla ilgili olarak, size tekrar ediyorum, bu konuda hi kimseye srlarn amadlar. Onun bu dncesini takiben Cahuzacq sze girdi: - nsanlan effaf klabilen bir rn zerinde alm olabilirler mi? Kimyager srtt: - nsanlar grnmez yapmak m? aka m yapyorsunuz? - Kesinlikle hayr. Tersine ok ciddiyim. Uzman arm grnd: - Bakn, size aklayaym: Vcudumuz hibir zaman effaf olamaz. Dhi de olsa bir aratmnaann bir anda su kadar saydam yapabilmesi iin fazla karmak hcrelerden meydana geliyoruz. Cahuzacq srar etmedi. Bilim hibir zaman onun alan olmamt. Gene de bir ey onu hl tedirgin ediyordu. Melies omuz silkti ve en profesyonel ses tonuyla sordu: - zerinde almakta olduklan maddelerin bulunduu kk ieleri grebilir miyim? -Yani... - Bir sorun mu var? - Evet. Daha nce biri gelip onlan istedi. Melies bir rafn zerindeki bir sa telini ald. - Bir kadn, dedi. Kimyager ard: - Gerekten bir kadnd. Fakat... Komiser kendinden ok emin devam etti: - Bu kadn yirmi be otuz yalan arasnda. Kusursuz bir temizlie sahip. Bir Avrasyal ve dolam sistemi olduka iyi alyor. - Bu bir soru mu? - Hayr. Bunu rafta, toz olmayan tek yerde duran u sa telini inceleyerek gryorum. Yanlyor muyum? Adam ok etkilenmiti. -.Yanlmyorsunuz. Bu aynntlar nasl buldunuz? 119 - Sa teli dz ve parlak, yani ksa bir sre nce ykanm. Koklayn, hl ampuan kokuyor. Sa teli kaln, gen birine ait. Knn ap geni, bu Doulularn bir zellii. Sa telinin rengi ok canl, yani dolam sistemi

kusursuz durumda. Ve size kesin olarak bu kadnn "L'Echo du dimanche"ta altn bile syleyebilirim. - Bu konuda bana blf yapyorsunuz. Btn bunlan tek bir sa telinin zerinde mi grdnz? Melies, ilk grmelerinde Laerjtia VVells'in yaptn taklit t - Hayr, bunu bana kk parmam syledi. Cahuzacq kendisinin de ngrden yoksun olmadn kantlamak istedi: - Bu kadn buradan ne ald? - Hibir ey almad, dedi kimyager. Bize ieleri bo zamanla-nnda incelemek iin evine gtrp gtremeyeceini sordu. Biz de bunda bir saknca grmedik. Komiserin fkeli yz karsnda zr diledi: - Hemen sonra sizin geleceinizi ve onlarla sizin de ilgileneceinizi bilmiyorduk. Yoksa, elbette, onlan sizin iin saklardk. Melies, Cahuzacq' srkleyerek dnd: - Belli ki bu Laetitia VVells'in bize retecei ok ey var. 45. BR GERGEDANBCENN DENENMES 103683. knkanatlnn gs boluunun n ksmna tnedi. Hava tat uzunlamasna drt adm, genilemesine iki adm byklkte. Oturduu yerden, gergedanbceinin kntl bir pruva gibi dosdoru havaya kalkm, ucu kvrk n boynuzunu grebiliyor. Bu boynuzun birok ilevi var: Karnlan delip geen mzrak, asit atlar iin nian aha, borda destei, knp geen zrhl gemi. Yiit asker karnca iin ilk sorun gene de makinesini ynetmek. "Dnce yoluyla," demiti Chli-pou-ni. Hemen denemeli. Duyarga balants. 120 103683. havalanma zerinde younlayor. Fakat bu kocaman knkanatl yer ekimini nasl yenebilecek? "Umak istiyorum. Haydi, atlalm." 103683. nn aracak zaman olmuyor. Hayvan ona arkanl ve beceriksiz grnyordu ama imdiden arkasnda olduka yal bir mekanik yanma iinde bir ey kayyor. ki koyu renkli d kanat ileri doru yiv zerinde kaydlar. ki kahverengi effaf kanat yaylm kanad eik bir biimde almak iin bir mil zerinde dnyor ve kk, sinirli bir rpmayla hareketleniyorlar. Hemen ardndan sar edici bir grlt evreyi kaplyor. Chli-pou-ni askerini uyarmay unuttu, knkanatl uarken ok grlt karyor. Uultunun younluu artyor. Her ey titreiyor. 103683. olaylann devam hakknda kayglanmadan edemiyor. Toz ve testere tala kvrmlar gr alann kaplyor. Tuhaf bir etki, sanki ykselen binei deil de site yer altna batyor gibi. Aada duyargalanyla onu selamlayan kralie gittike klyor. Artk onu ayrt edemediinde 103683. rahat bir bin adm ykseklikte olduunu fark ediyor. "Dmdz ileri gitmek istiyorum." Gergedanbcei hemen ileri doru eiliyor ve koyu renkli kanatlarnn grltsn daha da artrarak atlyor. Umak! Uuyor! Tm cinsiyetsizlerin hayali, o bu hayali bugn gerekletiriyor. Yerekimini yenmek, hava boyutunu fethetmek, ayn dn uu-undaki dnsiyetiiler gibi! 103683. belli belirsiz, evresinde dolanan kzbceklerini, sinekleri, yaban arlarn fark ediyor. Kokluyor, doruca ileride, ku yuvalar. Tehlike. Acil bir dn emri veriyor. Ama yukans aas gibi deil, kanatlarn duruunu en az krk be derece emeden dnlemiyor. Ve gergedanbcei itaat ettiinde her ey sallanyor. Karnca kayyor, penelerini bineinin kitinine geirmeye alyor, tutunmakta baarsz oluyor, ince yongaiann koptuu siyah Parlak yzeyde bouna yivler iziyor. Demir atma noktas bulunmad iin aresizce uan hayvann yann aa indiriyor. 121 Bolua dyor. Dmesi bitmiyor. Oysa gergedanbcei hibir ey fark etmiyor. 103683. onun dnn tamamladn ve yiite yeni hava lkelerine doru atldn gryor.

Kannca, bu srada, dyor, dyor, dyor. Yer, bitkileri ve daraac gibi kayalanyla ona doru saldryor. O fr dnyor, duyargalar denetlenemez bir biimde titreiyor. Ve ite bu ok! Btn arpmay ayaklannda hissediyor, dmenin etkisiyle zp lyor, bu kez daha uzaa dyor, tekrar zplyor. Bir karayosunu yata tam zamannda son dn hzn kesiyor. Kannca o kadar hafif ve o kadar dayankl bir bcek ki bir serbest dme onu ldremez. ok yksek bir aatan dtnde bile kannca sanki hibir ey olmam gibi yeniden iine koyulur. 103683. dne elik eden ba dnmesi yznden sadece biraz sersemlemi durumda. Duyargalann yeniden ne doru yneltiyor, abuk bir temizlik yapyor ve sitesinin yolunu tutuyor. Chli-pou-ni yerinden kprdamam. 103683. kubbede grndnde o hl ayn yerde. "Cesaretini kaybetme. Yeniden bala." Kralie, kalk kprsnde askere yeniden elik ediyor. "Seksen bin askerin dnda bu evcilietirilmi gergedanbceklerinin altm yedisinden de yararlanabilirsin. Olduka nemli yardm kuvveti oluturacaklardr. Onlara pilotluk etmeyi renmelisin." 103683. baka bir knkanatlnn zerinde yeniden havalanyor. Birinci deneyim baarl deildi, yeni bir sava atyla belki daha iyi anlaacak. Ayn anda sanda bir topu havalanyor. Yan yana uuyorlar ve dieri ona iaretler yapyor. Bu hzda feromonlar neredeyse hi ulamyorlar. Bu ie yaramaynca ncler hemen duyargalarn hareketine dayanan bir iaret dili gelitiriyorlar. Dik ya da eik olularna gre duyargalar kendi tarzlannda uzaktan anlalabilir t>'r mors alfabesi oluturuyorlar. 122 Topu karnca, binein srtnn dz blmnde dolaabilmek iin duyargalannn gevetilebileceini iaret ediyor. Kaln kabuun tanecik ynlannn altna penelerini yerletirerek birka iyi tutunu salamak yeterli oluyor. Topu kannca bu teknii kusursuz bir biimde denetliyor grnyor. Sonra, gergedanbceinin ayaklar boyunca aa inmenin mmkn olduunu gsteriyor. Oradan karnn evirip aada geen her eye at yapmak mmkn. 103683. btn bu akrobasi hareketlerini gerekletirmekte biraz zorluk ekiyor fakat ksa bir sre sonra iki bin adm ykseklikte ilerlediini unutuyor. Bineinin zerine yerleiyor. Binek otlann hizasnda pike yaparken, asker kannca at yapmay ve bir iei uzun paralara ayrmay baanyor. Bu at tasasn datyor. Byle altm yedi sava makinesiyle bu Tanr..., bu Pamnaklann en azndan birkann yok edilebilmesi gerektiini dnyor. Gergedanbceine emrediyor, "Ok gibi yksel, sonra pike ini yap." Asker kannca duyargalanndaki bu hz duygusunu sevmeye balyor. Amma da sk bir uan g ve kannca uygarl iin ne byk bir gelime! Ve o bu harika olay yaayan ilk nesilden biri: Knkanatl binek zerinde uu! Hz onu coturuyor. Biraz nceki d hibir ciddi sonuca yol amad ve artk her ey onu bu hava gemisinin zerinde hibir risk olmadna inanmaya gtryor. Sarmallara, uak cambazlklarna, dier cambazlklara hkmediyor. 103683. olaand duygularla doluyor. Alandaki konuma duyarl btn johnston organlar ksa devre halinde. Artk yukans, aas, n ya da arka nerede bilmiyor. Buna karlk, ileride bir aa belirdiinde ondan kurtulmak iin hzla dnmek gerektiini unutmuyor. Hava tatyla oynamakla tamamen megulken gkyznn tedirgin edici bir biimde karardn fark etmiyor. Bineinin sinirlenmeye baladn fark etmesi iin bir an gemesi gerekiyor. Artk dnlerde itaat etmiyor, ykselme emirlerini kabul etmiyor. Hatta farkna varmadan alalyor. 123 46. DESTAN "Feromon bellek No: 85 Konu: Evrim Destan Tkrk salglayan: Kralie Chli-pou-ni Ben byk yn deitirici. .,*

Ben bireyleri altklar yoldan kanyorum ve bu onlan rkM yor. Garip gerekleri ve aykn dncelerle dolu gelecek zamanlan haber veriyorum. Ben dzenin bir sapmasym fakat dzenin ilerlemesi iin sap-knlatrlmaya gereksinimi var. Hi kimse benim gibi utangalk, beceriksizlik ve belirsizlikle konumuyor. Hi kimsede benim sonsuz zayflm yok. Hi kimsede benim kaltsal alakgnlllm yok. nk duygular zekmn yerini alyorlar. nk beni arlatran hibir bilgim ve bilgeliim yok. Admlarma sadece havada amaszca dolaan sezgi rehberlik ediyor. Ve bu sezginin nereden geldiini bilmiyorum. Ve renmek de istemiyorum." 47. DNCE Augusta Wells anmsyordu. Jason Bragel eline ksrmt, hepsi onun evresinde halka olmulard ve onun szlerini ylesine iiyorlard ki bulunduklar noktada kendini oradan ekmeye izin verecek bir dncenin glgesini bile grmyorlard. Yiyeceksiz, bu yeralt maarasndan gkmak iin hibir olanak olmadan, yeryzyle iletiim kurma olana olmadan, ilerinden 124 biri yz yanda bir kadn ve bir erkek ocuu olan on sekiz kii hayatta kalmay nasl umut edebilirlerdi? Jason Bragel kendini olduka dik tutuyordu. - Batan alalm. Bizi buraya kim getirdi? Edmond Wells. Bu mahzende yaamamz ve burada onun eserini izlememizi diledi. Kendimizi kt bir durumda bulma riskini tadmz ngrmt, bundan eminim. Mahzene ini buraya kabul edilmemiz iin bireysel olarak katettiimiz yoldu. imdi kar karya olduumuz ey toplu olarak kabul edilmemiz iin katedeceimiz yolda temel bir snav. Her birimizin tek bamza baardmz eye hep birlikte ulamamz gerekecek. Drt gen bilmecesini zmeyi baardk nk dnme biimimizi deitirmeyi bildik. Kafamzn iinde bir kapy atk. Dayanmamz gerek. te bu yzden gene Edmond bize bir anahtar verdi. Onu grmyoruz nk korkumuz bizi kr ediyor. tfaiyecilerden biri homurdand: - Gizemli konumay brak! Hangi anahtar? Nasl bir zm neriyorsun? Jason srar etti: - Drt gen bilmecesini anmsayn. Bizi dnme tarzmz deitirmeye zorluyordu. "Baka biimde dnmek gerek," diye tekrar ediyordu Edmond. "Baka biimde dnmek gerek." Bir polis memuru itiraz etti: - Fakat burada fareler gibi kstmlm durumdayz! Bu ak bir tespit. Bu durumu dnmenin sadece bir yolu var. - Hayr. Bir sr yol var. Bedenlerimizin iinde skm durumdayz, dncelerimizin deil. - Szckler, szckler, ve gene szckler! nerecek-bir eyin varsa haydi ner! Yoksa sus! - Annesinin bedeninden kan bebek artk neden lk suyun 'Cinde olmadn anlamaz. Anne snana geri dnmek ister a-roa kap kapanmtr. Bebek, ak havada asla yaayamayacak olan bir balk olduuna inanr. r, k onu kr eder, an grlt vardr. Anne kamnn d bir cehennemdir. Bizim imdi olduumuz gibi bebek, bu snav geemeyecek durumda olduunu dnr, 125 nk bu yeni dnyaya fizyolojik olarak uyum salamam olduuna inanr. Hepimiz bu an yaadk. Havaya, a, grltye, soua uyum saladk. Mutasyona urayarak suda yaayan fetsten havada nefes alan bebee dntk. Balktan memeliye dntk. - Evet, yani? - Biz ayn kritik durumu yayoruz. Gene uyum salayalm, kendimizi bu yeni kalba dkelim. & Mfetti Grard Galin gzlerini havaya dikerek haykrd: **' - ldnyor, gerekten gldryor! jonathan Wells mnldandi:

- Hayr. Sanrm ne demek istediini anlyorum. zm bulacaz nk onu bulmaktan baka kurtulu yolumuz yok. - Ya evet, her zaman onu arayabiliriz, zm. Hatta alktan lmeyi beklerken bundan baka yapacak eyimiz yok. - Brakn |ason konusun, diye emretti Augusta. Szn bitirmedi. Jason Bragel kitap rahlesine doru yneldi ve "Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi"ni ald. - Bu gece onu tekrar okudum, dedi. zmn onda, btn harflerde yazl olduuna inanmtm. Uzun sre aradm ve sonunda size yksek sesle okumak istediim bu blm buldum. yi dinleyin. 48. ANSKLOPED HOMEOSTAZ: Her trl yaam biimi homeostazl araytm-dadr. "Homeostazl" i ortamla d ortam arasndaki denge anlamna gelir. Yaayan her yap homeostazl halinde iler. Kuun uabilmesi iin oyuk kemikleri var. Devenin lde hayatta kalabilmesi in hrglerl var. Bukalemun dmanlannm onu fark etmemesi in derisinin rengini deitirir. Bu trler, ok sayd 126 dierleri gibi, onlar evreleyen ortamlarndaki btn altst olulara uyum salayarak soylarn gnmze kadar devam ettirdiler. D dnyaya uyum salamay bilmeyenler yok oldular. Homeostazl, d koullarn zorlamasna gre organlarmzn kendi kendini ayarlama yeteneidir. Basit herhangi bir canlnn en zor yasam snavlarna katlanma ve organizmasn bu duruma uydurmasn gzlediimizde her zaman arrz. Savalar, nsann kendini amak zorunda kald koullar srasnda o zamana kadar konfor ve sakin bir yaam dnda hibir ey bilmeyen insanlarn surat asmadan su ve kuru ekmek yemeye koyulduktan grlmtr. Dalarda kaybolan ehirliler birka gn inde yenebilen otlar tanmay, onlar her zaman irendirmi olan kstebek, rmcek, san, ylan gibi hayvanlar avlayp yemeyi renirler. Dantel Defoe'nun Roblnson Crusoe'su ya da Jules Verne'ln Esrarl Adas insann homeostazl yeteneinin zaferinin kitaplardr. Hepimiz srekli kusursuz homeostazl arayndayz nk zaten hcrelerimiz bu kayg iinde. Srekli en iyi scaklk derecesinde zehirli madde ermeyen en yksek derecede besleyici svya can atarlar. Fakat byle bir sv olmadnda yokluuna uyum salarlar. te bu biimde bir ayyan karacier hcreleri alkol zmsemeye perhiz yapan birinin karacier hcrelerinden daha alktrlar. Sigara ien birinin akcier hcreleri nikotine kar koyacak maddeler reteceklerdir. Hatta Kral Mlthridate vcudunu arsenie dayanacak biimde eitmiti. D ortam, ne kadar ok dman olursa, hcre ya da bireyi o kadar bilinmeyen yetenekler gelitirmeye zorlar. Edmond VVelis, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, cilt II. Bu okumay uzun bir sessizlik izledi. Jason Bragei, en gzel noktay daha iyi vurgulamak iin sessizlii bozdu: 127 - Eer lrsek, bu, bu an zorlu ortama uyum salamay baaramayacaz. Gerard Galin patlad: - Ar zorlu durum, aka yapyorsun! XI. Louis'nin bir metre karelik yarm ie biimindeki hcrelerinde zincire vurulmu tutsaklar parmaklklanna uyum saladlar m? zerlerine ate edilen kiiler kurunlann geri tepmesi iin gvdelerindeki derilerini sert-letirebiliyorlar m? Japonlar radyasyona kar daha direnli oldula< m? aka yapyorsun! Baz hcumlara ok istense bile uyum sala namaz. Alain Bilsheim kitap rahlesine yaklat. - "Ansikiopedf'den okuduun blm ok ilginti ama bizimle ilgili olarak burada somut bir ey gremiyorum. - Bununla beraber Edmond'un bize syledii ok ak: Eer hayatta kalmak istiyorsak mutasyona uramamz gerek. - Mutasyona uramak m?

- Evet. Mutasyona uramak. Yeraltnda yaayan ve az besinle beslenen maara hayvanlan olmak. Grubu bir direnme ve hayatta kalma arac olarak kullanmak. - Yani? - Ranncalarla iletiimimizde baansz olduk ve vcutlarmzn iinde ac ekiyoruz nk yeteri kadar ileri gitmedik. mekten korkan kendi iine kapanm insanlar olarak kaldk. Jonathan VVeils onaylad: - Jason hakl. Bizi fiziksel olarak mahzenin dibine gtren yolu atk. Bu, yolun sadece yansyd. Her durumda koullar bizi yolculuumuza devam etmeye zorluyor. Galin srtt: - Mahzenden sonra bir mahzen daha m var demek istiyorsun? Tapnan altn kazp onun bizi nereye gtrecei bilinmeyen mahzenini bulmamz m istiyorsun? - Hayr. Beni iyi dinle. Yolun yans fizikseldi ve biz onu vcudumuzla atk. Dier blm bizim ruhlarmz ilgilendiriyor ve bize geri kalan bunu yapmak. imdi, dnce yapmz deitirmek, kafamzn iinde mutasyona uramak zorundayz. Dntmz 128 yaara hayvanlan gibi yaamay kabul etmek. Bir kez iimizden Ijiri, grubumuzun on be erkek ve bir kadnla ileyemeyeceini sylemiti. Bir insan toplumu iin bu doruydu ama bir bcek top|umu iin? Lucie VVells irkiidi. Kocasnn mantnn nereye doru gittiini anlamt. Yeraltnda, ok az besinle hep birlikte hayatta kalabilmeleri iin tek yol eye dnmekti... ey... Ayn anda hepsinin dudaklanna ayn szck geliyordu. "Karncalar." 49. YAMUR Hava elektrie doymu durumda. imek az ok negatif ykl olan bir dizi iyonu tututuruyor. Bunu gl bifgrleme izliyor ve sonra yeni bir imek, yapraklarn zerine tedirgin edici bir mor-beyaz k yanstarak gkyzn bin paraya blyor. Kular alakta, sineklerin altnda uuyorlar. Yeni bir gk grlts. rs biimindeki bir bulut tkeniyor. Uan knkanatlnn baas aydnlanyor. 103683. bu k saan yzeyin altna doru kaymaktan korkuyor. Kendini dnyann ucunun bekileri olan Parmaklann karsnda bulduunda hissettii gszlk duygusunun aynsn hissediyor. Knkanatl binei, "Geri dnmemiz gerek," diyor. Ama yamur youn bir biimde yamaya balad bile. Her damla lmcl olabilir. Dev kristal izgileri ar noktalar izliyor. Bunlardan birinin kocaman bcein kanatlanna dokunmas ldrc olur. Knkanatl panie kaplyor. Damlalarn arasndan gemek iin her eyi deneyerek bu sk bombardmann ortasnda zikzaklar iziyor. 103683. artk hibir eyi denetleyemiyor. Sadece, ayak tabanndaki puvilislerinin btn vantuzlan ve peneleriyle bineine Yapyor. Her ey ok hzl gidiyor. Ayn anda nde, arkada, aa-Sida, yukanda btn tehlikeleri gren kresel gzlerini kapatmak 129 isterdi! Ama karncalarn gz kapaklan yoktur. Ah! Yaprakbltlerinln olduu yere kavumak iin nasl acele ediyor! Kaybolan bir kk damlack 103683.'nn tam zerine arpyor ve duyargalann gs boluuna yaslyor. Su aha saplann bouyor ve olaylarn devamn hissetmesini engelliyor. Bu durum sesin kesilmesi gibi. Ona sadece grnt kald ve bu, daha da dehete drc. Kocaman gergedanbcei bitkin durumda. v Mzrak gibi damlalarn arasnda zikzaklar izmek, gittike zorlayor. Her defasnda kanatlarnn ucu nemleniyor ve umakta olan toplam arlatnyor. Ar bir su kreciinden kl pay synlyorlar. Gergedanbcei daha da byk olan bir ikincisinden kurtulmak iin krk be derece eiliyor ve dnyor. Kl pay. Fakat su ayana deiyor, snyor ve bcein duyargalarna geliyor. Yeni bir imek. Patlama.

Saniyeden daha ksa bir sre uan hayvan d dnyay alglayn kaybediyor. Sanki aksrm gibi. Yrngesinin kontroln yeniden kazandnda artk ok ge. imeklerin altnda ldayan duru bir su stununa doru gidiyorlar. Knkanatl iki kanadn dikey konuma getirerek fren yapyor. Fakat ok hzl gidiyorlar. Bu hzda fren yapmak mmkn deil. Bir dizi akrobasi hareketinden sonra dnerek sryorlar. 103683. uan sava atna o kadar kuvvetli sanlyor ki peneleri kitini delip geiyor. slak duyargalar gzlerini kamlyor ve orada yapp kalyorlar. lk olarak drt ke bir su direine arpyorlar ve o, onlar nokta nokta bir yamur izgisine doru savuruyor. zerleri saanakla rtlyor. imdi ilk bataki arlklarnn on kat arlktalar. Olgun bir armut gibi sitenin dallardan oluan rtsnn stne dyorlar. Gergedanbcei patlyor, boynuzu kopuyor, kafas kk paralara ayrlyor. D kanatlan sanki tek balanna umaya devam edecek gibi gkyzne ykseliyorlar. 103683., kannca olmam1 verdii hafiflikle, bu felaketten hibir zarara uramadan kurtuluyor 130 puyargalann kuruluyor ve ehrin girilerinden birine doru atlyor. Karsna bir havalandrma delii kyor. i kanncalar siteyi sel basknndan korumak iin delii takamlar ama 103683. baraj kertmeyi baanyor. eride muhafzlar ona kfrediyorlar. Siteyi tehlikeye attnn farknda deil mi? Gerekten onu kk bir dere izliyor. Asker karncann bunun iin yapabilecei bir ey yok, duvara karncalar gvenlik eleini kapamak iin aceleyle alrlarken o hzla komaya devam ediyor. Yorgunluktan zayf dm bir halde ama kuru bir yerde durduunda ilgilenip acyan bir ii kannca ona bir trofalaksi neriyor. Tehlikeden son anda kurtulan asker kannca bunu minnetle kabul ediyor. ki bcek yz yze geliyor azdan pmeye, sonra sosyal kursaklannn dibinde gizli tutulan besinleri kusmaya balyorlar. Scaklk, vcudunun ba, sevdii her ey. Sonra 103683. bir tnele giriyor ve bir sr galeriden geiyor. 50. LABRENT Karanlk koridorlar ve nemli dar ve uzun yollar. Havada allmam nceden kalma kokular vard. Yerde rm besinler ve alaca atklar duruyordu. Yer ayaklara yapyor ve duvardan nem szyordu. nsanlar kmeler oluturuyordu. Sokak serserileri, dilenciler, sahte mzisyenler, gerek marjinaller i bulandnc kmeler halinde yapyorlard. lerinden smsk krmz bir bluz giymi biri, disiz aznda donuk ve sinsi bir glmsemeyle yaklat: - Demek kk hanm metroda tek bana dolayor? Bunun tehlikeli olduunu bilmiyor mu? Bir muhafz istemez mi? Adam sntyor gen kadnn evresinde dans ediyordu. Durum uygunsa Laetitia VVells hdkleri saygl olmaya zorlamay biliyordu. Bakn sertletirdi, meneke rengi iris neredeyse 131 kan krmzsna dnd ve "ekil!" mesajn verdi. Adam homurdanarak geri ekildi. - Haydi git, hey ukala! Eer saldnya urarsan bunu sen istemi olacaksn! Teknik bu kez iyi ilemiti ama bu, her defe ileyecei anlamna gelmiyordu, Metro, ehirde dolaabilmek iin tek doru drst ara olduundan beri ayn zamanda modem zamanlann haydut yatayd. Laetitia duraa ulat ve geen metroyu kl pay kard, sor.lcl evresindeki kalabalk byrken aksi ynde metro geti. Kalabalk yeni bir srpriz grev olup olmad hakknda birbirine soru soruyor ya da birka istasyon nce bir geri zeklnn intihar etmeye mi kalktn merak ediyordu. Sonunda iki k kresi grnd. Tiz bir fren sesi kulaklarn burguyla deliyormu duygusu verdi. Boyal satan pasl uzun tp duraa girdi. zerinde her eit duvar yazs vardv. Fuck bastard crazy boys territoy " Aptallara lm", "Bunu okuyan bok", "Babil sonun yaklat". Tabii bu arada ilanlardan ve

keeli kalem ya da akyla acele iziktirilmi mstehcen resimlerden sz etmeye gerek yok. Kaplar alrken Laetitia aknlkla vagonun atrdayacak kadar dolu olduunu fark etti. Yzler ve eller camlara yapmt. Hi kimsenin yardm aracak kadar cesareti yokmu gibiydi. Bu insanlan her gn kendi istekleriyle (stelik para deyerek) be yzden fazla kii birka metrekplk scak, satan bir kutuya ylmaya hangi gdnn ittiini artk anmsamyordu. Hibir hayvan kendisini kendi iradesiyle benzer bir duruma sokacak kadar deli olamazd! Laetitia ieri girer girmez yrtk prtk elbiseli yah bir kadnn eki kokan nefesi, kt, ucuz bir parfm kokan bir kadnn kollarndaki hasta bir ocuun kusmuk kokulan ve bir duvar iisinin ter kokusuyla karlat. Aynca evresinde kalalarn okamaya alan ok k bir beyefendi, biletini isteyen bir kontrolr, bozuk para ya da lokanta fileri dilenen bir isiz, grlt patrtya karn boa' zn yrtarcasna baran bir gitarist vard. 132 3ir hazrlk snfnn krk be ocuu, genel dikkatsizlikten yanlanarak tkenmez kalemlerinin uclaryla oturaklarnn sentetik demesini delmeye alyorlard, bir asker mangas "Nian!" di-e aryordu. Camlar bu yzlerce insann aralksz soluk alp veriinden buharlanmt. Laetitia bozuk havay yavaa soludu, dilerini skt ve kt durumuna sabrla katland. Ne olursa olsun ikyet etmeye hakk yoktu. Evinden iyerine gitmek iin sadece yarm saatlik bir yolu vard, baz insanlar en kalabalk saatlerde her gn saatlerini yolda geiriyorlard! Hibir bilim kurgu yazan bunu hibir zaman ngrmemiti. n-sanlann binlercesi bir arada, sac kutulann iinde sktrlmay kabul ettikleri bir uygarlk! Makine hareket ediyor, raylarn zerinde kvlcmlar gkararak kayyor. Laetitia Wells sakinlemek ve nerede olduunu unutmak iin gzlerini kapyor. Babas ona neresini kullanarak dinginliini korumay retmiti. nsan neresini iyice denetlemeye baladnda kalp atlann yavalatmak iin onlar ehliletirmeyi denemeliydi. Parazit dnceler younlamasn engelliyordu. Yeniden annesini dnyordu... Hayr zellikle onu dnmemeli... Hayr. Gzlerini at, kalbinin ve nefesinin ritmini yeniden hzlandrd. Vagonun younluu biraz azalmt. Hatta bo bir yer vard. Acele oraya oturdu ve uyudu. Nasl olsa son durakta iniyordu. Ve metroda olduunun ne kadar az bilincinde olursa, kendini o kadar iyi hissediyordu. 51. ANSKLOPED SMYA: Her simya ilemi dnyann douunu taklit etmek ya da yeniden sahnelemeyi amalar. Alt ilem gereklidir. Ki-releme. rme. znme. Damtma. Birleme. nceltme. Bu *lo ilem drt evrede gerekleir: Bir piirme evresi olan siya-* dnm. Buharlama evresi olan beyaza dnm. 133 Karma evresi olan krmzya dnm. Ve en son altn tozunu veren inceltme. Bu toz, Yuvarlak Masa valyeleri efsane-slndekl Byc Merlln'ln tozuna benzer. Bir nsan ya da nesneyi kusursuz klmak in bu tozdan zerine koymak yeter. Birok yk ve masal gerekte anlarnda bu tarifi saklarlar. rnein, Pamuk Prenses. Pamuk Prenses bir simya hazrlnn sonucudur. Pamuk Prenses nasl elde edilir? Yedi ccelerle Franszca naln (cce) szc bilgi anlamna gelen "gnomc-i ya da "gnosls" szcklerinden tremitir. Bu yedi cce yedi metali temsil eder: Kurun, kalay, demir, bakr, cva, gm, altn. Bunlar da yedi gezegenle balantldrlan, Satrn, Jpiter, Mars, Vens, Merkr, Ay, Gne. Onlar da yedi temel nsan karakteriyle balantldr: Hrn, saf, hayalci vb. Edmond VVells, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, dit D. 52. SU SAVAI imekler hl skntl gkyznde izgiler iziyorlar ama hibir karncann beyaz klarla yanlan altn renkli grkemli bulutlan hayranlkla izleyecek cesareti yok. Frtna bir afet.

Damlalar sitenin stne bomba gibi dyorlar ve av iin da-nda olup gecikmi olan sava karncalar sv mermilerce vuruluyorlar. Bel-o-kan'n iinde, Chli-pou-ni'nin baharda giritii deneyimlerden biri felaketi artt nyor. Kralie, bir blgeden dierine ulam hzlandrmak iin kanallar kazdrd. Bunlarda karncalar yzen yapraklarn zerinde bir yerden dierine gidiyorlar. Fakat sanak altnda bu kk yeralt dereleri birer nehir olacak kadar byyorlar. Burada kalabalk bir muhafz grubu bu lgnlk nbetini durdurmak iin bouna dvnp yoruluyor. 134 Kubbenin tepesinde durum daha da ktleiyor. Dolu taneleri tenin dallardan oluan krkn deldiler. Bir sr delikten su szyor. 103683. elinden geldii kadar byk gediklerden birini doldurmay deniyor. "Herkes gnelenme odasna," diye sesleniyor. "Yumurtalan kurtarmak gerek!" Bir grup asker art arda arpan dalgalara meydan okuyarak arkasndan koturuyor. Gnelenme odasnn st blm her zamanki kl halini kaybetmi. Tavanda en kuvvetli aann sknts iindeki ii karncalar delikleri kuru yapraklarla tkamay deniyorlar. Fakat su ksa bir sre iinde yeniden grnerek yerde uzun gm eritler halinde akyor. Her ey slak. Deerli kozalarn hepsini kurtarmak olanaksz, ok fazla koza var. Dad kanncalar sadece erken gelimi birka larvay kurtaracak zaman buluyorlar. Aceleyle ii karncalara atlan yumurtalar yerde patlyorlar. 103683. o anda asileri dnyor. Eer su, knkanatllarn alna kadar inerse, ki srekli iniyor, hepsi lecek! Birinci uyan evresi: Kkrtc feromonlar olabildii kadar yaylyorlar, ounlukla suyun buharyla karyorlar. kinci uyar evresi: Askerler, iiler, dadlar, cinsiyetliler, herkes fkeyle ve kudurmuasna kannlannn ucuyla duvarlara vuruyor. Bu sava kargaas sitenin tamamnn titremesine neden oluyor. "Pam, pam, pam." Alarm! Bin kez alarm! Ne panik! Btn ehrin alarma gemesi iin su birikintisine kaplm olan karncalar bile suyun arasndan yere vurmaya alyorlar. Bu vurular soluu kesilen birinin damarlannda kann hzl hzl akna benziyor. ehrin kalbi atyor. Yank halinde kubbeyi delen crcrbcekleri duyuluyor. "Fo, fo, fo." Sertletirilmi de olsalar eneler su damlalarna kar ne yapabilirler? 135 nc uyan evresi: En kritik durum. steriye kaplan baz ii kanncalar her yne kouyorlar. Gergin duyargalan anlalmaz fero-monik lklar yayyor. Panik halinde bazlar kendi trdelerini yaralyor. Kzl kanncalarda en gl uyan feromonu dufur bezi tarafndan salglanan "ndecane" adl bir maddedir. Bu, kimyasal forml C10-H22 olan, uucu bir hidrokarbondur. En derin k uykusundaki bir dad kanncay lgnca fkeli klabilecek kadar gl kokudur. Kapc karncalar kurban edilmeden, yasak site, su basknndan kurtanlamazd. Bu kahraman askerler, dz kafalanyla girileri skca kapatarak igalci svnn aa ktnn merkezini basmasn engellediler. En bata kralie Chli-pou-ni olmak zere yasak sitenin btn sakinleri zarar almadan kurtuldular. Buna karlk su imdi yaprakbitlerinin bulunduu salonlara iniyor. Yeil sr hayvanlar alaya kokusal yaygaralar yayyorlar. Kamaktan pes etmi obanlar ilerinden sadece yavrulamak zere olan birkan kurtarabiliyorlar. Her yerde barajlar ykseltilmeye allyor. Stratejik olarak en nemli galerilerden birinde bulunan ve takn halindeki seli engellemeye alan baraj salamlatrlmaya allyor. Fakat suyun gc dayanlmaz. Baraj toz haline geliyor, atlyor ve yanlyor. Yap yanlyor ve cesur duvarclar gtren bir su topunu serbest brakyor. Su, boulanlan srkleyerek, koridorlardan geiyor, tonozlar kertiyor, kprleri yerlerinden skyor, mantar tarlalarna dklmeden nce btn yeralt

topografyasn altst ediyor. Orada da ifti karncalar kamadan nce sadece birka deerli spor toplamaya zamanlan oluyor. Suda yaayan knkanatllar, Chli-pou-ni'nin evcilletirmeyi kadar istedii u nl domuzlan bcekleri, z evrelerinde neeyle rpnmaktan mutlu, yaprakbitlerini, kannca llerini, ac eken larvalan keyifle yiyerek her yerde dolayorlar. 136 103683. bir sr dn yapp engelleri aarak gergedanb-ceklerinin alna ulayor. Zavall hayvanlar boulmaktan kurtul-mak iin oradan oraya sekerek uuyorlar. Fakat tavan o kadar alak ki ksa srede korku iinde oraya arpyorlar. Ve her yerde olduu gibi burada da hamarat ii karncalar tehlikeyi kmseyerek birka k kurtarmak ve yumurtalarla dolu kresel mayslar kuru yerlere itmek iin gz kulak oluyorlar. Buna karn kanlmaz olarak ok byk kayplar olacan biliyorlar. Ayaklannn slanmas gergedanbceklerini dehete dryor ve boynuzlarn tavana arpmalarna neden oluyor. 103683. hakaretlerin arasndan gemesini savalna borlu. te sonunda asilerin gizli yerinin girii. Tannalar ve Tanrc olmayanlar, hepsi orada. Fakat ikinciler sinirli bir biimde kprdanrken, birinciler garip bir biimde sakin duruyorlar. Tufan onlan artmyor. "Tanrlar yeteri kadar doyurmadk, bu yzden bizi slatyorlar." 103683. onlann tekdze dinsel szlerini kesiyor. ok yaknda k yolu kalmayacak. Eer asi hareketini kurtarmak istiyorlarsa, gecikmeden svmak gerek. Sonunda onu dinleyip onun admlanna ayak uyduruyorlar. Bu yerleri boaltrken 24. adl karnca ona bir nceki ziyaretinde brakm olduu kelebek kozasn uzatyor. "Merkr grevi iin. Bunu unutmamalsn." 103683. daha fazla tartmak yerine kozay alyor ve arkasndaki asilere yol gsteriyor. Fakat al gemek artk olanaksz. Salonun tamam boulmu. Gergedanbcekleriyle birlikte karncalar da suyun zerinde yzyorlar. Mmkn olduu kadar abuk yeni bir tnel kazmak gerek. i 03683. emirler veriyor. abuk olmak gerek, su seviyesi ykseliyor. evrede dolaan besinlerin hepsi suyun stnde yzyor. Buna karn Tannalar ikyet etmiyorlar. ou, hakl Tanrsal fkeye katlanmaya boyun eiyor. 137 Ortal knp geiren bu yamurun sadece Chli-pou-ni'nin seferini engellemek iin onlar vurmaya geldiine ikna olmu durumdalar. 53. ACI ANLAR - Affedersiniz matmazel! ,'. Biri ona bir ey sylyordu. Laetitia Wells gzlerini yeniden atnda henz son duraa gelmemiti. Bir kadn ona sesleniyordu. - Affedersiniz matmazel. Sanrm ilerimle size arptm. Laetitia iini ekti: - nemli deil. Kadn eker pembesi ynden rg ryordu. rd eyi yaymak iin fazladan biraz yer talep ediyordu. Laetitia Wells, parmaklarn hareket ettirerek rg ren bu rmcee bakt. iler, akan ilmekleri takntl bir tkrtyla oaltyordu. Kadnn pembe ii, bir bebek takmna benziyordu. Laetitia Wells, "Bu yumuak ynl lalenin iine hangi zavall bebei hapsetmeye niyetleniyor?" diye dnd. Kadn, sanki soruyu duymu gibi, kocaman mine takma dilerini gsterdi. - Bu, olum iin, dedi gururla. Ayn anda Laetitia'nn gzleri bir afie takld "lkemizin ocuklara gereksinimi var. Doum orannn dmesine kar savan." Laetitia Wells hafif bir aclk hissetti. ocuk yapmak! Kendi kendine bunun tre verilen en eski emir olduunu sylyordu: oalmak, dalmak, hep birden serpilmek. lgin bir imdiki zamannz olmad m? Yumurtlama sayesinde gelecekte hayatta kaln! nce miktar dnn, nitelik belki bunu takip eder.

Her yumurtlaya bunun bilincinde deildi ama btn uluslarn btn politikalarn aan sonsuz propagandaya itaat ediyordu: Gezegen stndeki insan nfusunu arttnn. 138 Laetitia Wells bu anneyi omuzlanndan tutup dosdoru gzlerine bakarak unlan sylemek istedi: "Hayr, artk ocuk yapmayn, fendinize gelin, biraz utanma, hay kr eytan! Doum kontrol haplar aln, sevdiklerinize prezervatif armaan edin, sizi doru yola getirmelerini dileyeceiniz gibi dourgan arkadalarnza doru yolu gsterin. Baanl olunan bir ocua karlk yz tane ylesine batan savma yaplm ocuk var. Buna demez. Sonra batan savma yaplm ocuklar g sahibi oluyor ve ite sonu. Eer sizin kendi anneniz daha ciddi olmu olsayd sizin btn bu aclan ekmenizden kanrd. Anne babanzn domanza neden olarak size yapt en byk ktln intikamn ocuklannzdan almayn. Birbirinizi sevmeyi brakn, byyn ama artk oalmayn." Bu insandan kama krizlerinin (onun aamasnda bu insan korkusuydu) her biri aznda ac bir tat brakyordu. Fakat en artc olan bunu ho olmayan bir ey olarak grmemesiydi. Laetitia kendini toparlad, rg ren rmcee glmsedi. Anne olmann mutluluunu yayan karsndaki bu yz ona... Hayr... Olmamalyd... Bu ona... Ona kendi annesini anmsatt. Ling-mi. Ling-mi VVells lsemiye yakalanmt. Kan kanseri affetmiyor. Ling-mi, tatl annesi, Laetitia doktorun ne dediini sorduunda asla yant vermiyordu. Ling-mi, Laetitia'ya hep unlar tekrarlyordu: "Kayglanma. yileeceim. Doktorlar iyimserler ve ilalar da gittike daha etkili oluyor." Fakat banyoda, lavaboda sk sk krmz izler oluyordu ve an kesici ila iesi genelde botu. Ling-mi reetedeki btn dozlar ayordu. Artk hibir ey onun aclarn hafifletmiyordu. Bir gn bir ambulans gelmi ve onu hastaneye gtrmt. "Merak etme. Orada beni tedavi etmek iin btn aletler ve uzmanlar var. Eve gz kulak ol, benim yokluumda uslu ol ve her akam beni grmeye gel." Ling-mi hakliydi: Hastanede olabilecek her makine vard. yle ki lmeyi baaramyordu. kez intihar etmeyi denemiti ve her nde de onu son anda kurtarmlard. O, mcadele ediyordu. 139 Onu kemerlerle balamlar ve tka basa morfinle doldurmulard. Laetitia annesini ziyaret ettiinde kollarnn ineler ve serumlar yznden rklerle kapl olduunu ok iyi gryordu. Bir ayda Ling-mi VVells knm bir yal kadn olmutu. Doktorlar, "Onu kurtaracaz, kayglanmayn, onu kurtaracaz," diyorlard. Fakat Ling-mi artk kurtarlmak istemiyordu. Kznn koluna dokunarak ona fsldamt: "lmek istiyorum " Fakat on drt yanda bir kz ocuu annesi ona byle bir dif: y sylediinde ne yapabilir? Yasalar kim olursa olsun birini lme terk etmeyi yasaklyordu. zellikle eer bakm ve kalma creti dahil bin franklk gnlk oda cretini deyebilecek durumdaysa. Edmond Wells de kansnn hastanede kald sre iinde hzl bir biimde yalanmt. Ling-mi byk sray iin onun yardmn istemiti. Bir gn artk onun dayanamadn grnce Edmond bu istee boyun edi. Ona soluk alverilerini ve kalp atlarn nasl yavalatacan retti. Bir hipnoz seans yapmt. Elbette bu seansa hi kimse katlmamt ama Laetitia annesinin uykuya dalmasna yardm etmek iin babasnn ie nasl koyulduunu biliyordu. "Sakinsin, ok sakin. Soluun ileri geri giden bir dalga gibi. Tatl bir duygu. leri, geri. Soluun gle dnmek isteyen bir deniz. leri, geri. Her soluk alp veri ncekine gre daha yava ve daha derin. Her soluk al sana daha ok g ve tatllk getiriyor. Artk vcudunu hissetmiyorsun, artk ayaklarn hissetmiyorsun, artk ellerini hissetmiyorsun, kafan da. Rzgrda uan hafif ve duyumsuz bir ku tysn." Ling-mi umutu. Yzne dingin bir glmseyi yerlemiti. Uykuya dalar gibi lmt. Reanimasyon servisindeki doktorlar toksin iaretini hemen almlard. Balkln

havalanmasn engellemek isteyen gelincikler gibi sanlmlard. Ama bu kez, Ling-mi gayet gzel kazanmt. O zamandan beri Laetitia'nn zlecek kiisel bir bilmecesi vard: Kanser. Ve bir saplants: Hekimlere ve insanln kaderi hakknda karar veren dierlerine olan nefreti. Kanseri kknden 140 kmeyi kimse baaramadysa bunun nedeninin hi kimsenin -zrn bulmakta gerekten kar olmamas olduuna emindi. Hatta bu konuda emin olmak iin kanserolog olmutu. Kanserin yenilmez olmadn ve hekimlerin annesini daha bitkin hale getirmek yerine onu kurtarabilecek olan beceriksizler olduklarn tantlamak istiyordu. Fakat bunda baansz olmutu. Bylece ona sadece insanlara duyduu nefret ve bilmecelere duyduu tutku kalyordu. Gazetecilik, hncyla en derinlerdeki isteklerini uzlatrmasna jan vermiti. Kalemiyle hakszlklar aklayabiliyor, ynlan harekete geirebiliyor, bir vuruta ikiyzllerin geek yzn gstere-biliyordu. Ne yazk ki ikiyzllerin arasnda en nde gelenlerin kendi i arkadalan olduunu abucak anlad. Szlerinde cesur a-ma eylemlerinde sefildiler. Yaynlarnda hakszla urayanlarn koruyucusuyken, maalarnda bir ykselme vaadi karlnda en kt bayalklara hazrdlar. Medya dnyasnn yannda tp ortam ona sevimli insanlarla dolu grnd. Fakat basnda ekolojik yuvasn, av alann istedii biime sokmutu. Birok polisiye olay zerek kendine bir isim yapmt. u anda meslektalar onun dmesini bekleyerek uzak duruyorlard. Sendelememesi gerekiyordu. Gelecek basan armas olarak av tablosuna Salta-Nogard olayn koyacakt. Neeli Komiser Melies'e yazk olacakt! Ve ite son duraa gelmiti. ndi. rg ren kadn bebek giysi takmn toplarken ona seslendi: -"yi akamlar matmazel. 54. ANSKLOPED NASIL: Bir engel karsnda insann lk refleksi u soruyu sormaktr: "Neden bu sorun var ve hata kimde?" Bunun bir <Wa olmamas iin sulular ve arptrlacaklar cezay arar. W durumda karnca kendi kendine nce unu sorar : "Bu 141 sorunu nasl ve kimin yardmyla, zebilirim?" Karncalarn dnyasnda en kk bir sululuk kavram yoktur. Kendilerine "ler neden yrmyor," diye soranlar* "slerin yrmesi iin ne yapmal," diye soranlar arasnda her zaman byk bir fark olacaktr. u an in nsan dnyas kendilerine "Neden" diye soranlara alt ama bir gn gelecek ve kendilerine "Nasl" diye soranlar ynetimi ele alacaklar... Edmond Wells, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, cilt n. 55. SADECE SU, SADECE SU Peneler ve eneler inatla alyorlar. Kazyorlar, kazyorlar, baka kurtulu yolu yok. Yardm tnellerinde kzgn asi karncalarn evresinde yer titreiyor, sallanyor. Su btn siteyi spryor. Chli-pou-ni'nin btn gzel projeleri, gerekletirdii nc harika giriimler artk dalgalarn gtrd atklardan baka bir ey deil. Bo eyler, sonuta bunlar sade-ce bo eylerdi; bu baheler, bu mantar tarlalan, bu allar, bu sar n salonlar, bu k tahl ambarlar, bu s ayarl bebek koular solaryum, su kanallan... Selde sanki hibir zaman var olmamlar gibi yok oluyorlar. Birden, yardm tnelinin bir yan duvan patlyor. Su, demetler halinde fiknyor. 103683. ve arkadalar daha da hzl kazmak iin topra yutuyorlar. Fakat bu i olanaksz ve sel onlar yakalyor. 103683. onlan bekleyen talih hakknda hibir hayal kurmuyor. imdiden kannlanna kadar slandlar ve su tam hzla ykselmeye devam ediyor. 142 56. BATI Bat. imdi tamamen dalgalann yzeyiyle kaplyd.

Artk soluk alamyordu. Uzun bir an, artk hibir ey dnmeyerek, svnn iinde kald. Suyu seviyordu. Kvetindeki suyun altnda salan kabaryor, cildi karton gibi oluyordu. Laetitia VVells buna gnlk banyo ayini, diyordu. Onun geveme biimi buydu: Biraz lk su ve sessizlik. Kendini gln prensesi gibi hissetti. Dzinelerce saniye, lyormu duygusuna kaplncaya kadar, soluunu tutarak kald. Her gn biraz daha fazla sre suyun altnda kalyordu. Dl kesesi svsnn iindeki bir fets gibi dizlerini enesinin altnda topluyor ve yavaa anlamn bir tek kendisinin bildii bir su dansnda sallanyordu. Kafasnn btn kalabaln boaltmaya balad, kanser kyor, Salta kyor (ding, dong), "L'Echo du dimanche'n yazs kyor, gzellii kyor (ding, dong), metro kyor, yumurtlayan anneler kyor. Bu byk yaz temizliiydi. "Ding, dong" Sudan kt. Suyun dnda her ey kuru grnyor. Kuru, dman (ding! dong!) ...yakc. Rya grmemiti: Kap alnyordu. Hava solunumunu kefeden kurbaagillerden biri srnerek kvetten kt. Byk bir bornoz ald, sarnd ve kk admlarla salona gitti. Kapnn ardndan sordu: - Kim o? - Polis! Gzetleme deliinden bakt ve Komiser Melies'i tand. - Bu saatte gelmenizin sebebi nedir?" - Arama iznim var. Laetitia kapy amaya raz oldu. Melies rahat grnyordu. 143 - CCG'ye gittim ve bana sizin Salta kardeler ve Caroline No-gard'n zerinde altklan kimyasal rnlerin bulunduu ieleri ardnz sylediler. Laetitia gidip ieleri ald ve ona uzatt. Melies dnceli bir biimde ieleri seyre dald. - Matmazel Wells size ilerinde ne olduunu sorabilir miyim? - Sizin iinizi yapp hazr bir halde size verecek deilim. Kim yasal incelemenin creti gazetem tarafndan dendi. Sonular,, t* dece ona aittir, baka hi kimseye deil. Melies hl kapnn eiindeydi, ona meydan okuyan bu gzel kzn karsnda, eski takm elbisesinin iinde neredeyse ylgnd. - Matmazel Wells, ltfen, ieri girebilir miyim? Bir dakika konuabilir miyiz? Sizi uzun sre rahatsz etmeyeceim. Kuvvetli bir saanan altnda kalm olmalyd. Snlsklamd. Ayaklannn yannda, paspasn zerinde imdiden kk bir su birikintisi olumutu. Laetitia i ekti: - Pekl ama size ayracak ok fazla zamanm yok. Melies salona girmeden nce uzun uzun ayakkablarn kurulad. - Pis bir hava. - Yln scak zamanlanndar sonra saanak. - Btn mevsimler altst oldu, bir gei dnemi olmadan scak ve kuru havadan souk ve nemli havaya geiyoruz. - Haydi, girin, oturun. Bir ey imek ister misiniz? - Bana nerecek neyiniz var? - Bal erbeti. - Bu nedir? - Su, bal ve maya mantan. Hepsinin kanjp mayalanm hali. Bu OlimposTanniarnn ve Kelt papazlarnn ieceiydi. - Olimpos Tannlannn ieceini kabul ediyorum. Laetitia ona servis yapt ve sonra gzden kayboldu. - Beni bekleyin, ncesalanm kurutmam gerek. Melies banyodan gelen sa kurutma makinesinin homurtusunu duyar duymaz, evreyi incelemek iin kararl bir biimde, bir srayta ayaa kalkt.

144 Buras yksek bir yaam standardn gsteren bir apartman dairesiydi- Her ey ok zevkli bir biimde dekore edilmiti. Yeim tasndan heykeller birbirlerine sanlm iftleri gsteriyordu. Halojen lambalar duvarlara aslm biyoloji levhalarn aydnlatyordu. jVlelies ayaa kalkt ve birini inceledi. Burada dnyadaki elli bin karnca tr sralanm ve resmedilmitiSa kurutma makinesi ark sylemeye devam ediyordu. Motosikletilere benzeyen beyaz tyl siyah kanncalar (rhopa-lothrix orbis), zellikle gs boluklan boynuzlarla kapl kanncalar (acromyrmex versicolor), ucunda bir kska bulunan borulan olan (orectognathus antennatus) ya da onlara hippi havasn veren uzun tyleri olan (tingimyrmex mirabilis) dierleri vard. Karncalarn bu kadar eitli biimlerde olabilmeleri komiseri artt. Fakat bcekbilim greviyle orada deildi. Siyah cilal bir kap gzne iliti ve onu amak istedi. Kap anahtarla kilitlenmiti. Cebinden bir sa tokas kararak kilidi amaya giriti. Tam o srada sa kurutma makinesinin grlts birdenbire kesildi. Aceleyle yeniden yerine oturdu. imdi salarna Louise Brooks modeli verilmiti ve Laetitia Wells zerine oturan, siyah ipekten uzun bir elbise giymiti. Meli-s bu grntnn kendisini etkilemesine izin vermemeye alt. Kibar bir tonla sordu: - Kanncalarla ilgileniyor musunuz? - zel olarak deil. Onlarla ilgilenen babamd. Byk bir kann-ca uzmanyd. Bu levhalan bana yirminci doum gnmde armaan etti. - Babanz, Prof. Edmond Wells miydi? Laetitia ard: - Onu tanyor musunuz? - Ondan sz edildiini duydum. Biz polisler arasnda daha ok Sybarites Soka'ndaki lanetli mahzenin sahibi olarak tannr. Yirmi iinin sonsuz bir mahzende kaybolduu bu olay anmsyor musunuz? 145 - Elbette! Dierlerinin arasnda bu insanlar benim kuzenim, kuzenim, yeenim ve bykannemdi. - Garip bir olay, deil mi? - Gizemli eyleri bu kadar seven biri olarak siz nasl oldu da bu kayplarla ilgili aratrma yapmadnz? - O zamanlar baka bir i zerindeydim. Mahzenle ilgilenen Komiser Alain Bilsheim'di. Zaten bu ona ans getirmedi. Dieriet gibi o da asla geri dnmedi. Fakat siz de gizemli olaylan sevtyp sunuz sannm... Laetitia alaya bir glmseme taknd. - Ben zellikle onlan aydnlatmay seviyorum, dedi. - Salta kardeler ve Caroline Nogard'n katilini bulmay baaracanza inanyor musunuz? - Her durumda deneyeceim. Bu, okyuculanmn houna gidecektir. - Aratrmalarnzn neresinde olduunuzu bana anlatmak istemiyor musunuz? Laetitia bayla hayr' iareti yapt. - Her birimizin kendi yolunu izlemesi daha iyi olur. Bylece birbirimizi rahatsz etmeyiz. Melies ikletlerinden birini ald. inediinde her zaman kendini daha huzurlu hissediyordu. Laetitia'ya dnerek sordu: - Bu siyah kapnn arkasnda ne var? Laetitia VVells bu kaba sorunun karsnda bir anlk bir aknlk geirdi. Kk rahatszln abucak gizledi. Gen kadn omuz silkti. - Benim alma odam. Size oray gezdirmiyorum. Gerekten karmakark bir yer. Bu srada Laetitia bir sigara kard, uzun bir azla geirdi ve karga biimindeki bir akmakla sigarasn yakt. Melies dncelerine geri dnd: - Aratrmanz konusundaki srr saklamak istiyorsunuz. Ben gene de size aratrmann hangi noktasnda olduumu syleyeceim. Laetitia kk, sedefli bir duman bulutu fledi. 146 .. Nasl isterseniz.

, Durumu zetleyelim. Drt kurbanmz CCG'de alyordu. le ilgili karanlk bir kskanlk olduu dnlebilirdi. Byk irket-lerde rekabet sk rastlanan bir eydir. Oralarda insanlar bir terfi ya ja ykselme iin birbirlerini paralarlar ve bilim dnyasnda insanlar genelde kazanca dkndrler. Rakip kimyager hipotezi iliyor, bunu kabul edin. Meslektalann etkisini sonradan gsteren ldrc bir rnle zehirledi. Bu, otopside ortaya kan sindirim sistemindeki lserlere kusursuz bir biimde uyuyor. - Hl dnmeden hareket ediyorsunuz komiser. Zehir dncenize saplanp kalmsnz ve durmadan korkuyu unutuyorsunuz. An bir gerilim de lserlere neden olabilir ve drt kurbanmzn drd de an bir korku duydular. Korku, komiser, sorunun ekirdei korku ve ne siz ne de ben, her birinin yzndeki o dehet ifadesine yol aann ne olduunu henz anlamadk. Melies kar kt: - Elbette bu korku hakknda ve hatta zellikle insanlan neyin korkuttuu hakknda kendime sorular sordum! Laetitia yeni bir duman bulutu fledi. - Ya sizi ne korkutur komiser? Melies yakalanmt nk tam o anda o da Laetitia'ya ayn soruyu sormay dnyordu. -Yani... hmm... - Size her eyden ok dehet veren bir ey vardr, yle deil mi? - Bunu size sylemeyi ok istiyorum ama karlnda siz de ayn itenlikle bana sizi korkutan eyi syleyeceksiniz. Laetitia ona yzn dnd. - Tamam. Melies duraksad sonra konutu. - Ben... Ben kurtlardan korkuyorum. - Kurtlardan m? Laetitia kahkahalarla gld ve tekrarlad. "Kurtlar! Kurtlar!" Ayaa kalkt ve ona bir fincan daha bal erbeti doldurdu. - Ben gerei syledim, imdi sra sizde. 147 Laetitia ayaa kalkt ve pencereden bakt. Uzakta onu ilgilendiren bir eyler gryormu gibiydi. - Hmm... Ben... Ben sizden korkuyorum. - Alay etmeyi brakn, bana iten olacanza sz vermitiniz. Laetitia dnd ve yeni bir duman halkas fledi. Turkuvaz dumann arkasnda meneke rengi gzleri yldzlar gibi parlyordu. - Ama ben itenim. Sizden korkuyorum ve sizin arkanzda ftu insanlktan. Erkeklerden, kadnlardan, yallardan, bebekleVti- tl korkuyorum. Her yerde barbarlar gibi davranyoruz. Kendimizi fiziksel olarak gudubet buluyorum. imizden hibirimiz bir mrek-kepbalnn ya da bir sivrisinein gzelliine yaklaamyoruz. - Kesinlikle! Gen kadnn tutumunda bir ey deimiti. O kadar iyi denetlenen baklan bir reme zayflnn sknts iinde grnyordu. Bu gzlerde delilik vard. Bir hayalet onu ele geirmiti ve o kendini tatl tatl bu glgmln etkisine brakyordu. Her yerde barajlar yklyordu. Artk sansr yoktu. ok az tand bir komiserle konutuunu unutmutu. - Kendimizi insan olmaktan gurur duyan, kendini beenmi, ukala, kibirli yaratklar olarak gryorum. Kyllerden, papazlardan korkuyorum, doktorlardan ve hastalardan korkuyorum, benim ktlm isteyenlerden ve benim iyiliimi isteyenlerden korkuyorum. Dokunduumuz her eyi yok ediyoruz. Yok etmeyi baaramadmz kirletiyoruz. Anlalmaz kir yeteneimizden hibir ey kurtulmuyor. Eer Marsllar buraya gelmiyorlarsa biz onlan korkuttuumuz iin gelmediklerinden eminim. Onlar utangalar, onlara bizi evreleyen hayvanlara ve birbirimize davrandmz gibi davranmamzdan korkuyorlar. Bir insan olduum iin gurur duymuyorum. Benzerlerimden korkuyorum, ok korkuyorum. - Gerekten dediiniz gibi mi dnyorsunuz? Laetitia omuz silkti. - Kurtlar tarafndan ldrlen insan saysna bakn, bir de insanlar tarafndan ldrlenlerin saysna bakn. Benim korkum sizinkinden, nasl sylesem, daha hakl bir korku deil mi sizce? - nsanlardan m korkuyorsunuz? Fakat siz de bir insansnz.

148 , Bunu iyi biliyorum ve zaten bazen kendimden de korkuyorumIV\elies onun yzndeki nefretle knan izgileri aknlkla izle.j Birden Laetitia rahatlad: - Oh, baka bir ey dnelim! kimiz de bilmeceleri seviyoruz. gu iyi uyuyor, imdi ulusal bilmece programmzn yayn saati. Size amzn en nemli konukseverlik jestini yapyor ve biraz televizyonumdan sunuyorum. - Teekkrler, dedi Melies. Laetitia uzaktan kumanda aletiyle oynayarak "Dnce Tuza" programn arad. 57. ANSKLOPED G LKLER: Fareler zerinde bir deney yapld. Onlarn yzme yeteneklerini ncelemek in Nancy Fakltesi'nde dav-' tan biyolojisi konusunda bir laboratuvar aratrmacs olan Dldier Desor alt fareyi tek k bir havuza balanan bir kafese koydu. Farelerin yiyecek datan bir yemlie ulaabilmeleri iin bu havuzu gemeleri gerekiyordu. abucak gzlendi ki alt fare hep birlikte yzerek yiyeceklerini almaya gttmiyorlar-d. Birtakm roller ortaya kt ve bunlarn datm yleydi: ki smrlen yzc, iki yzmeyen smren, bir zerk yzc ve bir yzmeyen ac eken. ki smrlen suyun altndan yzerek yiyecek almaya gidiyorlard. Kafese geri dndklerinde 'W smren onlara vuruyor ve azlanndaklni brakncaya kadar kafalarn suyun altnda tutuyordu. ki boyun emi sm-tlen, ancak iki smreni doyurduktan sonra kendi yiyeceklerini tketebiliyorlard. Smrenler asla yzmyorlard, beslen-mek in yzenleri dvmekle yetiniyorlard. zerk olan yiyeceini smrenlere brakmayacak kadar grbz bir yzcyd' Ac ekene gelince, o, yzemiyor ve yzenleri korkutamyordu, sonu olarak o da mcadeleler srasnda den knnt-*n topluyordu. Deneyin yapld yirmi kafeste de ayn 149 dalm grld: ki smrlen, iki smren, bir zerk ve bir ac eken. Bu hiyerari mekanizmasn daha iyi anlamak // alt smren bir araya kondu. Btn gece dvtler. Sabah ilerinden ikisi angaryacyd, biri tek bana yzyordu, bir <fl. geri her eye katlanyordu. Ayn ey boyun emi smrlen davran gsteren farelere de uyguland. Ertesi gn afak vakti ilerinden ikisi paa rolndeydi. Fakat deneyin en dndrc taraf uydu: Beyini-incelemek in farelerin kafataslan aldnda en gergin o<m-lann smrenler olduklar fark edildi. Belli ki smrlenlerin artk onlara itaat etmeyeceinden korkmulard. Edmond VVells, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, dit D. 58. KURU YERDE Su srtlarn yalyor. 103683. ve arkadalar lgnca tavan kazyorlar. Btn vcutlar su serplntisiyle slanm durumdayken, mucize gerekleiyor! Sonunda kuru bir yere ulayorlar. Kurtuldular. abucak k tkyorlar. Kumdan duvar dayanacak m? Evet, sel daha zayf koridorlara dklmek iin onun evresinden dolayor. Kk odada birbirlerine yaklaarak bzlm grubun karncalar kendilerini daha iyi hissediyorlar? Asiler kendilerini sayyorlar: Kurtulanlar sadece elli kii. Bir avu Tannc hl mnldanyor: "Parmaklar yeteri kadar beslemedik. Bu yzden onlar da gkyzn atlar." Karncalarn evreni alglaylanna gre Dnya gezegeni kbiktir ve zerinde "st okyanusu" tutan bulutlardan olumu bir tavan vardr. st okyanusun arl her fazla oluunda tavan atlar ve yamur yaar. i 50 Tanrclar, buluttan tavandaki bu atlamalarn, Parmakiann oraya vurduklar pene darbelerinden kaynaklandn savunuyorlar. Ne olursa olsun, daha gzel gnleri beklerken hepsi ellerinden geldii kadar birbirlerine yardm ediyor. Bazlan az aza trofa-laksi yapmaya giriiyorlar. Dierleri scaklk rezervlerini korumak iin birbirlerini ovuyorlar. 103683. azndaki dokunalar duvara dayyor, sitenin hl suyun hcumlar altnda sarsldn hissediyor. Bel-o-kan artk hareket etmiyor. Saydam ayaklarn btn kk aralklara firlatan bu ok ekilli dman tarafndan tamamen ezilmi durumda. Karncalardan daha esnek, daha uyumlu ve daha alakgnll olan yamura lanet olsun. Saf

askerler onlara doru kayan damlalan kl gibi ene vurularyla ikiye blyorlar. Onlardan birini ldrmek drdyle kar karya gelmek demek. Yamura bir ayak darbesi sallandnda yamur aya yapk durumda tutuyor. Yamura asit fkrtld nda yamur yakc hale geliyor. Yamuru itip kaktnzda sizi karlyor ve tutuyor. Saanan kurbanlan artk kendilerini saymyorlar. Sitenin btn gzenekleri ak. Bel-o-kan selde bouluyor. 59. TELEVZYON Madam Ramirez'in heyecanl yz ekranda grnd. Yeni bilmecesi olan bu say dizisi zerinde bocalamaya baladndan beri programn izlenme oran iki kat artmt. O ana kadar yanlmayan birinin aniden sallandn grmenin sadiste zevki mi? Ya da bunun nedeni insanlarn, onlarla kendilerini daha kolay zdeletirdikleri iin, genelde kaybedenleri kazananlara tercih etmesi miydi?. Sunucu, her zamanki keyifli haliyle soruyordu: - Evet, Madam Ramirez, u bizim zm, onu bulabildiniz mi? - Hayr. Hl bulamadm. 151 - Dikkatinizi toplaym, grelim Madam Ramirezl Say dizimiz sl_ ze ne dndryor? Kamera nce tablomun stnde, sonra dalgn bir halde aka. yan Madam Ramirez'in stnde durdu. - Bu diziyi ne kadar incelersem o kadar ok allak bullak oluyo-rum. Gl, ok gl. Gene de bana birka ritmi ayrt edebilmiim gibi geliyor... Hep sona yerletirilmi olan ''bir"... Ortada "iki" paketleri... Sayiann yazl olduu tabloya yaklat ve bif ilkokul retn ninin tarzyla yorumladn: - Bir sl saylar dlizisi sanki. Ama aslnda deil. "Bir'Merle "iki"ler arasnda bir dzen olduunu sandm ama ite "" ortaya gkp o da kendini gsteriyor... O zaman belki de hibir dzen olmadn dndm. Rastgel yerletirilmi saylardan oluan bir kargaa dnyasyla kar karyayz. Bununla beraber, kadn igdm bana bunun yle olmadn, bu sayiann rastgele yerletirilmediklerini fsldyor. - yleyse bu tablo size ne dndryor Madam Ramirez? Madam Ramirez'in yz aydnland. - Sizi gldreceim, dedi. Salon alklarla nlad. Sunucu mdahale etti: - Brakn Madam Ramirez dnsn.*Bir ey dnyor, Ne dnyorsunuz Madam Ramirez? Madam Ramirez alini krm bir halde yant verdi: - Evrenin douunu. Evrenin douunu dnyorum. "Bir" yaylp sonra blnen, Tannsal kvnm. Bana bilmece olarak evreni yneten matematik denklemini soruyor olmanz mmkn m? Einstein'n btn hayat boyunca bouna arad eyi? Dnyadaki btn fizikilerin en by m? Sunucu, bir an programna tamamen uyan anlalmaz bir yz ifadesi taknd. - Kim bilir Madam Ramirez! "Dnce... zleyiciler hep bir azdan bardlar-. - ...Tuza!" 152 ...Tuza" evet, snr tanmaz. Pekl Madam Ramirez, yant m, joker mi? - joker. Ek bilgiye gereksinimim var. Sunucu seslendi: -Tablo! Bilinen say ynn yazd: 1 t 1 2 1 12 11 111211 3 12211 13 11222 1

Sonra kdna bakmadan ekledi: 1113213211 - Anahtar cmleleri hatrlatyorum. Birincisi: "Ne kadar zekiy-sek, bulma ansmz o kadar azdr." kincisi: "Bildiimiz her eyi unutmak gerekir." ngrnze bir ncsn sunuyorum: "Evren gibi, bu bilmece de kaynan mutlak basitlikten alyor." Alklar. Sunucu yeniden neeli bir biimde sordu: - Size bir neride bulunabilir miyim, Madam Ramirez? - Rica ederim, dedi yanmac. - Sizin yeteri kadar basit, yeteri kadar budala, ksaca yeteri kadar bo olmadnza inanyorum. Zeknz size elme takyor. Hcrelerinizde geri gidin, hl iinizde olan saf kk kz bulun. Ve benim deerli izleyicilerime gelince, onlara eer isterseniz ya-nn grmek zere, diyorum! Laetitia Wells televizyonu kapatt. - Bu program gittike daha elenceli oluyor, dedi. - Bilmecenin zmn buldunuz mu? 153 - Hayr, ya siz? - Ben de bulamadm. Eer dncemi soracak olursanz fazla zeki olmalyz. u sunucu phesiz hakl. Melies iin gitme zamanyd. ieleri geni ceplerine yerletirdi. Eikte bir kez daha sordu: - Her birimiz kendi kemizde kendimizi yormak yerine neden yardm lamyo ruz? - nk benim tek bama alma alkanlm var ve potlfc basn hibir zaman iyi geinemezler. - stisna olmaz m? Laetitia abanoz rengi ksa salann sallad. - stisna olmaz. Haydi komiser, iyi olan kazansn! - Madem yle istiyorsunuz, iyi olan kazansn! Melies merdivende gzden kayboldu. 60. SEFER N YOLA IKI Gc tkenen yamur mcadeleder vazgeiyor. Btn cephelerde geri ekiliyor. Onun da bir dman var. Ad Gne. Karnca uygarlnn eski bala kendini bekletti ama gene de tam zamannda ulat. Gkyznn ak yaralann abucak yeniden yaptrd. st okyanus artk dnyann stne akmyor. Felaketten yakalarn kurtaran Bel-o-kanllar kurumak ve snmak iin kyorlar. Yamur, souun yerini slakln ald bir k uykusu gibi. Daha kt. Souk uyutur ama slaklk ldrr! Darda galip gelen gk cismi kutlanyor. Bazlar eski zafer marn sylemeye balyor: < "Gne, oyuk iskeletlerimize gir, Aryan kaslarmz kmldat Ve blnen dncelerimizi birletir." 154 Sitenin her yerinde bu kokusal ark syleniyor. Bel-o-kan phesiz kutsal dayak yedi. Dolu tanelerinin darbelerinden delik deik olan kubbeden kalan az bir yn, kk fkrmalar halinde iinde siyah phtlar olan duru bir su kusuyor. Bu siyah phtlar suda bo-ulanlann cesetleri. Dier sitelerden gelen yenilerin durumu da daha parlak deildi. Demek ki ormann kibirli kzl kannca federasyonunu kltmek iin bir saanak yetecekti? Bir imparatorluun hakkndan gelmek iin basit bir yamur? Kubbenin ykntlan, kozalarn artk amurlu bir orbann iinde nemli taneciklerden baka bir ey olmad solaryumu ortaya karyorlar. Ve ka tane dad yumurtalar ayaklarnn arasnda korumak isterken ld? Bazlan kendilerininkileri balannn zerindeki ayaklarnn ucunda sallanr durumda tutarak kurtarmay baardlar. Kapc karncalann arasnda tek tk hayatta kalanlar, kendilerini yasak sitenin klanndan skyorlar. rkm bir halde felaketin bykln seyre

dalyorlar. Chli-pou-ni'nin kendisi de zararn geniliini grnce aknlktan donakald. Byle durumlarda dayankl ne ina edilebilir? Eer biraz su dnyay karnca uygarlnn ilk gnlerine geri gtrebiliyorsa zek neye yarar? 103683. ve asiler de snaklarn terk ediyorlar. Asker karnca hemen kraliesine doru gidiyor. "Olandan sonra Parmaklara kar seferimizden vazgemek zorunda kalacaz." Chli-pou-ni hareketsizleiyor, feromonun arln yokluyor. Sonra sakin bir biimde duyargalarn hareket ettiriyor ve hayr diye yant veriyor, sererin hibir eyin yeniden ele alnmasn salayamayaca en bata gelen projelerin arasnda olduunu sylyor. Yasak sitenin, aa ktnn iine yerletirilmi olan sekin askerlerin iyi durumda olduklann ve gergedanbceklerinin de ayn ekilde yedekte tutulduklarn ekliyor. "Parmaklan ldrmemiz gerek ve bunu yapacaz," Bununla birlikte bir byklk fark var: 103683.'nn seksen bin yerine sadece... bin askeri olacak. Asker says dkt tabii a155 ma askerler ok deneyimli ve savaa alktlar. Ayn ekilde balangta ngrld gibi drt uan knkanatl filosu yerine sadece otuz adetlik bir filo olacak. Bu, hibir ey olmamasndan daha iyi. 103683. bunu kabul ediyor ve duyargalann onaylama anlamnda geri eviriyor. Zayf sereri bekleyen talih hakknda eskisinden daha az karamsar deil. Bunun zerine Chli-pou-ni ekiliyor ve teftiine devam ediy Baz barajlar dayandlar ve baz blgelerin tamamn kurtardlar. JP--ma kayplar ok byk. Katlolanlar zellikle kozalar ve bir sonraki nesil oldu. Chli-pou-ni, sitesinin nfusunu hzla arttrmak iin yumurtlama ritmini ykseltmeye karar veriyor. Sperm deposunda hl milyonlarca taze spermatozoid var. Ve madem yumurtlamak gerekiyor, yumurtlayacak. Bel-o-kan'n her yerinde bir eyler tamir ediliyor, birileri besleniyor, tedavi ediliyor, zararlar inceleniyor, zmler aranyor. Kanncalar yenilgiyi o kadar kolay kabul etmezler. 61. KAYA SUYU Prof. Maximilien MacHarious, Bellevue Oteli'ndeki odasnda, deney kabnn ieriini inceliyordu. Caroline Nogard'n ona vermi olduu madde biim deitirerek, kaya suyuna benzeyen siyah bir svya dnyordu. Kap ald. ki ziyareti bekleniyorlard. Bunlar Etiyopyal bilgin bir ift olan Gilles ve Suzanne Odergin'di. Adam hemen sordu: - Her ey yolunda m? Prof. MacHarious yant verdi: - Her ey belirlenen program kusursuz bir biimde takip ediyor. - Bundan emin misiniz? Salta kardelerin telefonu yant vermiyor. - Ph! phesiz tatile kmlardr. - Caroline Nogard da yant vermiyor. 156 - Hepsi o kadar ok altlar ki! imdi biraz dinlenmek istiyor olmalan normal. Suzanne Odergin alay etti: - Biraz dinlenmek mi? El antasn at ve Salta kardelerle Caroline Nogard'n lmn anlatan bir sr gazete kupr kard. - Hi gazete okumuyor musunuz, Profesr MacHarious? - Gazeteler bu olaylar imdiden "bu yazn en heyecanl olaylar" olarak nitelendiriyorlar! Ve siz buna belirlenen programn izlenmesi mi diyorsunuz? Kzl profesr bu haberlerden heyecanlanm grnmedi. - Ne istiyorsunuz? Yumurtalan krmadan omlet yaplmaz. Etiyopyallar kesin olarak daha kayglydlar. - "Omlet'ln btn yumurtalar ziyan olmadan nce pimi olacan umalm! MacHarious glmsedi. Onlara paspasn stndeki deney kabn gsterdi. - "Omletimiz" ite orada. Tatl, mavi, yansmal, siyah akkan hep birlikte hayranlkla izlediler. Prof. Odergin deerli ieyi bin bir dikkatle ceketinin i cebine yerletirdi. - Neler olup bittiini bilmiyorum MacHarious ama gene de tedbirli olun. - Kayglanmayn. ki tazm beni korur. Kadn ararak bard:

- Tazlannz! Biz geldiimizde havlamadlar bile. Garip koruyucular! - Bu akam burada deiller. Veteriner bir inceleme iin onlan alkoydu. Ama yarn bana gz kulak olmak iin sadk koruyucularm burada olacaklar. Etiyopyallar ayrldlar. Prof. MacHarious bitkin bir halde yatt. 62. ASLER Yakalann kurtaran asiler, Bel-o-kan'n banliysnde, bir ilek alnn altnda toplandlar. Meyve kokusu can skc bir duyargann oradan gemesi halinde konumalann alglanmasn engellemek 157 iin parazit grevi yapacak. 103683. gruba katld. Bu azalm halleriyle imdi ne yapmay dndklerini soruyor. En kdemlileri, Tannc olmayan bir karnca yant veriyor: "Az kiiyiz ama Parmaklar lme terk etmek istemiyoruz. Onlar beslemek iin daha da ok alacaz." Onayladklann belirtmek iin duyargalar birbiri ardna kalkyor. Tufan kararllklarn sulandrmad. Bir Tannc 103683.'ye dnyor ve ona kelebek kozasn gsteriyor. "Senin gitmen gerek. Bunun yznden. Bu seferle dnyann ucuna git. Bu, Merkr Grevi iin gerekli." Bir dieri, "Bir ift Parmak getirmeyi dene," diyor. "Tutsaklkta oalp oalamad klarn grmek iin onlara bakacaz." Grubun en ok sevileni 24., 103683.'yle birlikte gitmek istediini sylyor. Parmaklan grmek, koklamak, onlara dokunmak istiyor. Doktor Livingstone ona yetmiyor. O sadece bir evirmen. Bu, onlarn ykmna katlmak iin bile olsa Tanrlarla dorudan balant kurmak istiyor. Israr ediyor. 103683.'ye yararl olabilir. rnein, sava srasnda kozay tayabilir. Dier asiler bu adayla anyorlar. 103683., "Neden, bu karncann zel neyi var?" diye soruyor. Gen cinsiyetsiz karnca onlann yant vermelerine izin vermiyor ve yeni byk yolculuunda asker karncaya elik etmek iin srar ediyor. 103683. baka soru sormadan bu yardm kabul ediyor. Bu 24. kanncada gerekten kt olan hibir ey olmadn bildiren kokusal eilimler hissediyor. Yolculuk srasnda arkadalannm onunla alay etmesine neden olan bu "kusuru" kefetme frsat olacak. Fakat ite ikinci bir asi daha yolculua katlmak istediini sylyor. Bu, 24.'nn ablas: 23. 103683. onu kokluyor ve yeniden dncesini sylyor. Bu gnlller onun iin ho karlanan balaklar olacaklar. Ordu yarn sabah gne doarken yola koyulacak. ki kz kar' de burada beklemekten baka bir ey yapmayacaklar. 158 63. MACHAROUS'UN YAAMI VE LM prof. MacHarious bundan emindi, orada, yatann ucunda bir grlt duymutu. Bir ey onu uykusundan uyandrmt ve imdi sinirleri gergin, hareketsiz orada duruyordu. Sonunda baucu lambasn at ve ayaa kalkmaya karar verdi. Hi phe yok, yorgan kk sarsntlarla sallanmt. Onun zek geniliindeki bir bilim adam gzn yldrmalarna izin vermeyecekti. Ba nde emekleyerek araflannn altna dald. Bu hareketlere neyin yol atn kefedince yan elenerek, yar ararak nce glmsedi. Fakat bu, stne saldrdnda araflardan maarasnn iinde skp kalm bir halde yzn koruyacak zaman bile olmad. O anda odada biri olsayd, yatan yzeyini bir ak gecesinde-ki gibi hareketli grecekti. Ama bu bir ak gecesi deildi. Bu bir lm gecesiydi. 64. ANSKLOPED MUTASYON: inliler Tibet'i igal ettiklerinde, bu lkede inli nfusun d kalabalk olduunu kantlamak iin buraya inli aileler yerletirdiler. Ama Jlbefte atmosfer basnc ok yksektir ve buna dayanmak zordur. Almayanlarda ba dnmelerine ve demlere yol aar. Ve bilinmeyen bir fizyolojik sr yznden Tibetli kadnlar en yksek kylerde bile doururken, inli kadnlarn burada

doum yapamadklar ortaya kt. Her ey sanki Tibet Topra'mn organik olarak zerinde yaamaya uygun olmayan igalcileri reddettiini gsteriyordu. Edmond Wells, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, cilt II. 159 65. UZUN YRY afakla birlikte asker kanncalar, eskiden 2 numaral kap olan ve artk bir yn devrilen ve nemli daldan baka bir ey olmayan yerin yannda toplanmaya balyorlar. yenler snmak ve ayaklannn uyuukluunu gidermek iin ekip uzatma altrmalar yapyorlar. Dierleri enelerini sivriltiyor ya da sava figrleri ve gsterileri yapyorlar. Gne sonunda, byyen ordunun stnde, zrhlan pmldata-rak douyor. Cokunluk ykseliyor. Hepsi byk bir an yaadkla-nn biliyor. 103683. grnyor. Birou onu tanyor ve selamlyor. Asker kannca iki asi kz kardele evrili. 24., arkasnda belli belirsiz koyu renk bir ekil fark edilen kelebek kozasn tayor. Bir sava soruyor: "Bu koza nedir?" 24. yant veriyor: "Yiyecek, sadece yiyecek." Gergedanbcekleri de geliyorlar. Artk saylan otuzdan fazla olmasa da gze arpacak biimde hareket ediyorlar! Kalabalk onlan daha yakndan hayranlkla izlemek iin hareketleniyor. Havalandklarn grmek isterlerdi ama onlar gerekten gerekli olmadka havalanmayacaklann aklyorlar. O an iin herkes gibi yryecekler. Sefere katlan askerler kendilerini sayyorlar, birbirlerini cesaretlendiriyorlar, birbirlerini kutluydrlar, besleniyorlar. Bal urubu ve ykntlarn arasndan toplanan, boularak lm yaprakbitlerinin ayak paralar datlyor. Karncalarda hibir ey kaybolmuyor. Yumurtalar ve l nemfler de yeniyor. Snger gibi slak et paralar sralarda dolayor, kurutulmak iin seriliyor, sonra a kurtlar gibi saldnlarak oburca yeniyor. Bu souk yemek henz bittiinde, nereden geldii bilinmeyen bir iaret kalabaln yry dzenine girmesini salyor. Parmaklara kar dzenlenen sefer iin ileri! Bu, yola k. 160 Karncalar uzun bir alay halinde yola kyorlar. Bel-o-kan silahl kolunu douya doru uzatyor. Gne hoa giden bir scaklk yaymaya balyor. Askerler eski kokusal marlann sylemeye balyorlar: "Gne, oyuk iskeletlerimizin iine gir, Anyan kaslarmz kmldat Ve blnen dncelerimizi birletir." Srayla devam ediyorlar: "Biz hepimiz gnein tozlanyz. Ik kabarcklar ruhlanmzda olsun. Nasl olsa ruhlarmz da bir gn k kabarcklar olacaklar. Hepimiz scaklz. Biz hepimiz gnein tozlanyz. Dnya bize izlenecek yolu gstersinl Artk ilerlemenin gerekmeyecei yeri buluncaya kadar dnyay btn ynlerde katedeceiz. Biz hepimiz gnein tozlanyz." Baka cinsten olan cretli asker kanncalar szlerin feromonlar-n bilmiyorlar. Onlar da yaprak saplann gcrdatarak arkya katlyorlar. Mziklerini retmek iin gslerindeki kitin sivri ucu kann halkalarnn daha aasndaki izikii eride getiriyorlar. Bylece crcrbceinin sesini andran ama daha kuru ve daha az yank veren bir ses karyorlar. Sava arks bitiyor, kanncalar susuyorlar ve yryorlar. Admlar dzensiz olsa da kalbin ritmi ve ikinlii hepsinde ayn. Her biri Parmaklan ve bu canavarlar hakknda duyduklar korkun efsaneleri dnyor. Fakat byle gruh halinde toplanm durumda kendilerini ok gl hissediyorlar ve neeyle yryorlar. Rzgr bile eserek byk seferi hzlandrmaya ve iini kolaylatrmaya karar vermi gibi grnyor. 161 103683., alayn banda duyargalannn stnden geen otlar ve dallan kokluyor.

evrede her yerde koku var. Kendilerini kurtaran korkmu kk hayvanlar, ba dndren kokulanyla batan karmaya alan ok renkli iekler, phesiz dman komandolar saklayan aa gvdeleri, bceklerle dolu kartal gibi ereltiotlan... Evet, her ey orada. lk kez olduu gibi. Her ey orada, bu esiz kokunun iine ilemi durumda: Balamakta olan byk ser ven kokusu! 66. ANSKLOPED PARKINSON YASASI: Parklnson Yasasna (ayn adl hastalkla hibir lgisi yoktur) gre bir irket bydke daha ok vasfsz nsanlar e alr ve bununla birlikte onlara fazla cret der. Neden? ok basit nk alan yneticiler gl rakiplerin gelmesinden ok korkarlar. Kendine tehlikeli rakipler yaratmamann en yi yolu yeteneksiz insanlar e almaktr. Onlardaki atlm yapma heveslerini bastrmann en lyl yolu onlara deerlerinden fazla cret demektir. Bylece ynetici kasttan kendileri in srekli bir dinginlii gvence altna alm olurlar. Edmond Weils, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, cilt D. 67. YEN CNAYET Mfetti Cahuzacq dosya kaytlanm inceleyerek bilgi verdi: - Prof. Maximilien MacHarious, Arkansas Kimya niversite-si'nin en nemli kiilerinden biriydi. Fransa ziyareti srasnda bi' haftadr bu otelde kalyordu. Jacques Melies notlar alarak oday arnlad. Nbetteki bir polis memuru kapdan ban uzatt: 162 - "L'Echo du dimanche"tan bir gazeteci sizi grmek istiyor komiser. Brakalm girsin mi? - Evet. Laetitia Wells, siyah ipek tayyrlerinden birinin iinde her zamanki kadar grkemli, grnd. - yi gnler komiser. - yi gnler Matmazel Wells! Sizi buraya hangi rzgr att? En iyi olan kazanncaya kadar her birimizin kendi kemizde almas gerektiini sanyordum. - Bu, bilmece meknlannda karlamamz engellemez. Aynca "Dnce Tuza "n izlediimizde ayn sorunu her birimiz kendi tarzmzda deerlendiriyoruz... CCG'nin ielerini incelettiniz mi? - Evet. Laboratuvara gre bu madde zehir olabilirmi. inde adlann unuttuum bir sr ey var. Hepsi birbirinden zehirli. Her eit bcek ilac retmek iin bir madde olduunu sylyorlar. - Pekl komiser, imdi bu konuda benim bildiim her eyi biliyorsunuz. Ya Caroline Nogard'n otopsisi? - Kalp durmas. ok sayda i kanama. Gene ayn nakarat. - Hmmm... Ya bu adam? Gene korkun bir ey! Kzl sal bilgin kannst yatmt. Kafas, tank iin akn ve dehet iinde donup kalm gibi, ziyaretilere doru dnkt. Gzler kocaman almt. Az, kocaman sakaln kirleten, kim bilir hangi smks maddeleri ksmt. Kulaklar hl kanyordu... Ve garip bir'tutam beyaz sa alnn kaplyordu. Bunun lmeden nce de olup olmadn aratrmak gerekiyordu. Melies, ellerin karnda bzlm olduklann not etti. - Kim olduunu biliyor musunuz? diye sordu. - Yeni kurbanmz Prof. Maximilien MacHarious. Bcek ilalar konusunda dnyaca nl bir uzman. - Evet, bcek ilalan konusunda... Parlak bcek ilac yaratclarn ldrmekte kimin kar olabilir? Birlikte nl kimyacnn ters dnm cesedini izlediler. Laetitia dncesini syledi: - Bir doay koruma birlii mi? Melies alay etti: 163 - Evet. Neden bcekler olmasn? Laetitia esmer peremini sallad. - Neden olmasn gerekten. Yalnz, gazeteleri sadece insanlar okuri Laetitia, Prof. Maximilien MacHarious'un dnyadaki bcek salgn sorunlaryla ilgili'bir seminer iin Paris'e geldiini haber veren bir gazete kupr uzatt. Hatta yazda profesrn Bellevue Ote-li'nde kalaca bile yazlyd.

jacques Melies yazy okudu ve dosyasna yerletirmesi ;vm Cahuzacq'a verdi. Sonra hibir aynnty atlamadan oday incelemeye giriti. Laetitia'nm varlnn harekete geirmesiyle titiz profesyonelliini kantlamak istiyordu. Gene silah yoktu, kapda zorlama yoktu, camlarda iz yoktu, grnen yara yoktu. Saltalarn ve Carone Nogard'n evinde olduu gibi: En kk bir ipucu yoktu. Ve burada da birinci sinek birlii gememiti. Demek ki katil, cesedi gzetlemek ya da oday btn su izlerinden temizlemek ister gibi. lmden sonra be dakika odada kalmt. Cahuzacq sordu: - Bir ey buldunuz mu? - Sinekler gene korkmular. Mfetti ok zlm grnd. Laetitia meraklanarak sordu: - Sinekler mi? Sineklerin bu olayla ne ilgisi var? Komiser biraz stnlk kazanm olmaktan memnun, sinekler hakkndaki kk konferansna balad: - Cinayetleri zmek iin sinekleri kullanma dncesi Prof. Brouare adl birine aittir, i 890 ylnda Paris'te bir bacann kanalnda skm, an dumanda kalm bir fets bulundu. Birka ay iinde bu evden bir sr kirac gelip gemiti: Kk cesedi ilerinden hangisi saklamt? Brouare, bilmeceyi zd. Kurbann aznda sinek yumurtalan olduunu ngrd, onlarn olgunlama srelerini lt ve byiece fetsn bacaya yerletirildii tarihi bir haftalk bir yaknlkla belirleyebildi. Sulular tutukland. Gzel gazetecinin nne geemedii irenmeyle yzn buruturmas Melies'i ayn ruh hali iinde devam etmek iin cesaretlendirdi: 164 , Ben de bir kez bu yntem sayesinde okulunda len bir ilkokul i"etrneninin aslnda ormanda ldrldn ve bir renci ntikarnl olduuna inanlsn diye sonradan bir snfa getirildiini bulmutum. Sinekler kendi tarzlarnda tanklk ettiler. Cesedin zerinde bulunan larvalar phe gtrmeyen bir biimde orman sjnekierinden kaynaklanyordu. Laetitia bu kuramn uygun bir durumda bir yazs iin konu olarak iine yarayabileceini dnd. Melis gsterisinden memnun, yatan yanna geldi. Byte-ji cep lambasnn yardmyla cesedin pijamasnn pantolonunda kusursuz bir kare big'minde kk bir delik olduunu fark etti. Gazeteci ona katlmt. M6lies duraksad sonunda ona aklad: - u kk delii gryor musunuz? Saltalardan birinin ceketinde ayn tipte bir yrtk grdm. Tam olarak ayn ekilde... ZZZZZzzzzzz... Bu ayrt edici ses komiserin kulakiannda gnlad. Kafasn kaldrd ve tavanda bir sinek fark etti. Sinek birka adm att, kafalannn stnde srayarak utu. Bir polis memuru bu sese sinirlenerek sinei kovmak istedi, ama komiser onu durdurdu. Onun izledii yolu takip ediyor ve nereye konacan bilmek istiyordu. - Bakn! Btn polis memurlarnn ve gazetecinin sabrn tketen birok daire izdikten sonra sinek cesedin boynuna konmakta karar kld. Sonra enesinin altna kayd. Prof. MacHarious'un altnda kayboldu. Meraklanan Melies yaklat ve sinein nereye gittiini ortaya karmak iin cesedi ters evirdi. Yazy o srada grd. Prof. MacHarious iaret parman kulaklarndan akan kana batrarak arafn stne bir szck yazmak iin son bir enerji bulmutu. Bundan sonra, belki katilin mesaj fark etmesini engellemek iin belki de o anda ld iin stne yklmt... Orada bulunanlann hepsi on harfi okumak iin yaklat. 165 Sinek o srada hortumuyla ilk harfi oluturan kan emiyordu; "K". Sonra, bu ereii bitirdiinde "A", "R", "I", "N", X", "A", "f "A" ve "R"yi iti. 68. LAETITIA'YA MEKTUP "Laetitia kzm, canm. Beni yarglama.

Annenin lmnden sonra senin yannda kalmaya dayanamadm. nk sana her baktmda onu gryordum ve bu benim iin beyinciimde, kzgn bir ban darbesi gibiydi. Ben hibir eyin etkilemedii, frtna ktnda mendillerine sanlan dayankl adamlardan deilim. Byle zamanlarda ben daha ok her eyi terk edip kendimi kuru bir yaprak gibi rzgra brakma eiliminde olurum. Genelde en korkaka davran olarak nitelenen eyi setiimi biliyorum: Ka. Fakat bizi baka hibir ey kurtaramazd. Seni ve beni. Yani tek bana yetieceksin, kendini eiteceksin, kendinde seni ileri gtrecek g ve koruyuculan bulmalsn. Bu en kt okul deil, tam tersi. nsan hayatta her zaman yalnzdr, bunu ne kadar erken fark ederse o kadar daha iyi dayanr. Yolunu bul. Ailede hi kimse senin varln bilmiyor. Benim iin en deerli olan, sr olarak saklamay her zaman bildim. Bu mektubu aldnda kesin olarak lm olacam. Bu yzden beni aramak bouna. Vasiyetimde evimi yeenim jonathan'a braktm. Oraya gitme, onunla konuma, hibir ey isteme. Sana bambaka bir miras brakyorum. Bu armaan lmllerin ouna deersiz grnebilir. Bununla beraber merakl ve giriken bir ruh iin ar deerli. Ve bu konuda sana gveniyorum. Bu armaan, kanncalarn kokusal dillerini deifre etmeye yarayacak bir makinenin planlanndan oluuyor. Adn "Pierre de Ro-sette" koydum nk o, her biri stn bir tarzda gelimi olan iki 166 .. l uygarlk arasnda bir kpr kurmak in esiz bir olana temsll ediyor. Ksaca, bu makine bir evirmen. Onun evlrmenliiyle sadece karncalar anlamayacaz, onlarla konuabileceiz de. Karncalarla Iletim kurmak! Anlyor musun? Onu kullanmaya yeni baladm ama imdiden o kadar harika kavraylar ayor ki yaammn kalan blm bunlara yetmeyecek. Benim eserimi devam ettir. Bayra devral. Daha sonra, bu aygtn asla unutulmamas in, onu setiin birine geireceksin. Fakat ok byk bir gizlilik iinde hareket et: Kanncalarn zeksnn nsanlar in gn na kmas in henz ok erken. Sana ilerlemek iin yararl olacaklarn dnda hi kimseye bundan sz etme. Belki o gne kadar yeenim Jonathan mahzende braktm prototipi kullanmay baarmtr. Doruyu sylemek gerekirse bundan pheliyim ama nemli deil. Sana gelince, bu yol seni ilgilendirdlyse ve sana hitap ediyorsa sana artc srprizler hazrlayacan dnyorum. Kzm, seni seviyorum. Edmond Wells Not 1. Pierre de Rosette'in planlan ekte. Not 2. Ayrca "Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedi "min ikinci cildi de ekte. Evimin mahzeninin dibinde de bir kopyas var. Bu kitabn amac, tabi ki bcekbilim ncelikli olarak bilginin btn blgelerini iermek. "Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi" spanyol Han gibi her gelen orada aradn buluyor. Her okuyu farkl bir anlam kazanyor nk okuyucunun yaamyla iletiime giriyor ve onun kendi dnya gryle uyum salyor. Bunun sana gnderdiim bir rehber, bir arkada olduunu dn. Not 3. Hatrlyor musun, sen kkken sana bir bilmece sormutum (daha o zaman bilmeceleri seviyordun). Sana alt kibritle nasl alt tane ekenar gen yaplacan soruyordum. Bulmana yardm etmek iin sana bir cmle vermitim: "Farkl bir biimde 167 4 dnmek gerek." Zaman harcam ama sonunda zm bulmutun. nc boyuta almak. Dz zeminden farkl bir biimde dnmek. Diklemesine bir piramit kurmak. Bu bir lk admd. Sana nereceim ikinci bir bilmecem var, ikinci admn bilmecesi. Gene alt kibritle, artk drt deil fakat alt ekenar gen yapabilir misin? Bulmana yardm edecek olan cmle bata sana ilkinin tersi gibi grnecek. te: "Dieriyle ayn tarzda dnmek gerek."

69. TOPRAKLAR ZERNDE YRM BN FERSAH Ordu ilerliyor, orman deiiyor. Deiik yerlerde kirecin anmas, kum tann, st dileri gibi kmasna izin vermi. Sprge otlan, karayosunlar ve ereltiotu ormanlar birbirini izliyor. Austos aynn yakc scayla iyice glenen karncalar rekor bir srede Federasyon'un dou kasabalanna ulayorlar: Liviu-kan, Zoubi-zoubi-kan, Zedibei-nakan... Her yerde onlara bal urubu dolu kozalar, ekirge jambonlar, tahllarn iine sokuturulmu arar bcei kafalar armaan ediyorlar. Zoubizoubi-kan'da aka yz altm yaprakbitinden oluan bir sry yolculuk srasnda samak iin almalarn rica ediyorlar. Sonra Parmaklar hakknda konuuluyor. Herkes bundan sz ediyor. Kim daha nce Parmaklarla bir kaza yaamad ki? Nice keif gruplar tamamen ezilmi olarak bulundu. Bununla birlikte, Zoubi-zoubi-kan Sitesi hibir zaman onlarla dorudan karlamad. Zoubi-zoubi-kanllarn ordunun gcn arttrmaktan daha ok istedikleri bir ey yok ama gelinbcei av mevsimi ok yaknda balayacak ve ayrca engin bakentlerini korumak iin btn enelerine gereksinimleri var. Bir grgenin kklerinde ina edilmi grkemli bir ehir olan. sonraki durak Zedi-bei-nakan'da daha cmert davranyorlar. Yiite, % 60 younluktaki yeni asitle donanm bir topu alayn sraya diziyorlar! Ve ek olarak tka basa bu cephaneyle dolu yirmi koza armaan ediyorlar. 168 ^ parmaklar burada da zarara neden olmular. Dev bir ineyle aalannn kabuuna iaretler kazmlar. Grgenin ok can yanm ve az kalsn hepsini zehirleyecek olan zehirli bir zsu salglamaya balam. Kabuk iyileirken Zedi-beinakanllar oradan tanmak zorunda kalmlar. "Ya Parmaklar bizim davranlarn anlayamadmz yararl eylerse?" 24.'nn safa sze girii sersem bir aknlkla karland. Parmaklar kart bir sefer srasnda nasl byle bir sz edilebilirdi? 103683. dncesiz karncann yardmna kouyor. Bel-o-kan'-da bir olayla ilgili tm durumlan gz nne getirmekten ekinil-mediini aklyor. Bunun, kartlk tarafndan hazrlksz yakalanmamak iin yaplan bir altrma olduunu sylyor. Bir Bel-o-kanl Zedi-bei-nakanllara Anne Chli-pou-ni tarafndan bu sefer iin bestelenen en son evrimci arky retiyor."Dmannn seimi senin deerini belirler. Bir kertenkeleyle savaan bir kertenkele olur, Bir kula savaan bir ku olur. Bir uyuzbceiyle savaan bir uyuzbcei olur." 103683. kendi kendine soruyor.- "Bir Tanryla savaan da Tanr m oluyor?" Her durumda bu drtlk Zedi-bei-nakanllarn gnln alyor. Birou sefere katlanlara kralieleri tarafndan uygulamaya konan evrimci teknolojiler hakknda sorular soruyor. Bel-o-kanllar, sitenin gergedanbceklerine boyun edirmeyi bildiini ve bunlann o anda arlanan yldzlar olduklarn anlatmak iin nazlanmyorlar. Sitenin iinde dolam salayan kanallardan, yeni silahlardan, yeni tarm tekniklerinden ve merkez sitedeki mimari deiikliklerden sz ediyorlar. Kralie Zedi-bei-nikiuni, "Evrim hareketinin bylesi bir byk-'k kazandn bilmiyorduk," diyor. 169 Elbette, hi kimse en son saanan yol at ykmlar ve ehrin banndaki Parmaklar yanls asilerin varl hakknda tek bir szck bile fsldamyor. Zedi-bei-nakanllar gerekten ok etkileniyorlar. Daha bir y[. dan ksa bir sre nce en ileri kannca teknolojileri yaprakbiti yetitirme, mantar yetitirme ve urup mayalanmasyla zetlenryordu! Sonunda kanncalar tam olarak seferberlik hakknda konuuyor lar. 103683., ordunun nehri geeceini, dnyann ucunu aa<u n, oradan itibaren hibir Parmaa tyecek zaman brakmaman, iin mmkn olan en geni alan evreleyeceini aklyor.

Kralie Zedi-bei-nikiuni, dnyadaki btn Parmaklan yok etmek iin merkez sitenin bin askerinin yetip yetmeyeceini soruyor. 103683., uu alaynn varlna karn kendisinin de bu konuda pheleri olduunu itiraf ediyor. Kralie Zedi-bei-nikiuni dnyor, sonra onlara bir hafif svari birlii dn vermeyi kabul ediyor. Bunlar ayaklan yksek, ar derecede atik ve elbette kaan Parmaklan kovalayacak yetenekte asker kanncalar. Sonra kralie baka bir eyden sz ediyor. Yeni bir sitenin evirdii dolaplardan. Bir karnca sitesi mi? Hayr, bir an sitesi, As-kolein Kovan, bazen ona Altn Kovan da deniyor. Buraya ok yakn bir yerde kurulu, byk tyl meenin sandaki drdnc aata. Orada polenlerini retiyorlar, bu normal. Normal olmayan her frsatta kannca kafilelerine saldrmakta duraksamamalan. Bu biimde korsanca davranta bulunanlar yabananlar olsayd, bu hi artc olmazd. Ama anlann byle davranmas kayglandnc grnyor. Zedi-bei-nikiuni'nin kayglar, bu arlarn yaylmac amalar gttklerini dnmeye kadar vanyor. Gittike ana sitelerine daha yakn kafilelere saldnp hrpalyorlar. Kanncalar onlar geri pskrtmekte ok zorlanyorlar. Genelde zehirli bir ine darbesi alma korkusuyla ele geirdikleri yerleri terk etmeyi tercih ediyorlar. Bir gergedanbcei, "Arlarn birini soktuktan sonra ldkleri doru mu?" diye soruyor. 170 Bir knkanatlnn byle dorudan karncalarla konumasna herkes aryor ama bununla birlikte, o da sefere katldna gre, bir 2edi-bei-nakanl ona yant verme alakgnllln gsteriyor: "Hayr, her zaman deil. Sadece inelerini ok derine batrdklarnda lyorlar." te yklan bir efsane daha. Bir sr yararl bilgi alveriinde bulundular ama gece oldu. gel-o-kanllar cmerte verilen takviyeler iin Zedi-bei-nakan'a teekkr ediyorlar. ki topluluk birok trofalaksi alveriinde bulunuyor. Souk herkesi zorunlu bir uykuya davet etmeden nce birlikte duyargalar temizleniyor. 70. ANSKLOPED DZEN: Dzen dzensizlik, dzensizlik dzen yaratr. Kuramsal olarak omlet yapmak in bir yumurtay kartrdnz--da, omletin asl halt olan yumurtann eklini alabilmesi in ok kk bir olaslk vardr. Ama bu olaslk vardr. Ve bu omleti ne kadar kartrrsanz, bataki yumurta dzenini yeniden bulma ansn o kadar arttrrsnz. Yani dzen dzensizliklerin birlemesinden baka bir ey deildir. Dzenli evrenimiz geniledike daha ok dzensizliin iine girer. Dzensizlik, kendisi de genileyerek ilerinden birinin lkel dzenle e olabilecei olasln hibir eyin dlamad yeni dzenler yaratr. Tam karmzda, zamanda ve meknda, karmak evrenimizin sonunda kim bilir belki de balangtaki Big Bong bulunuyor. Edmond Wells, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, dit EL 171 71. KAVALCI "Ding, dong!" Laetitia Wells kapy abucak at. - Merhaba komiser. Gene televizyon izlemeye mi geidiniz? - Sadece konumak, dncelerimi yeniden gzden geirmek istiyorum. Beni dinleyin, bu bana yeter, sizden dnme elel-nizi bana amanz istemiyorum. > Laetitia onun ieri girmesine izin verdi. - ok iyi komiser, kulam tamamen sizde. Komisere bir koltuk gsterdi, sonra uzun bacaklann birbirinin stne atarak onun karsna yerleti. Melies konumaya balamadan nce onun elbisesindeki Yunan ii pilileri, ince salanndaki yeim tandan kakma ileri hayranlkla seyretti.

- zin verin zetleyeyim. Katil kapal bir alana girip hareket edebilen biri, dehete yol ayor, arkasnda hibir iz brakmyor ve sadece bcek ilalar konusunda uzman kimyagerleri ldrmek ister gibi grnyor. Laetitia iki ayakl bardakta bal erbeti servisi yaparken meneke rengi kocaman gzlerini ona dikerek ekledi: - Ve sinekleri korkutan biri. - Evet. Fakat u MacHarious bize yeni bir e getirdi: "Karncalar" szc. Bu durumda bcek ilalan retenlere saldran karncalarla kar karya olduumuzu dnebiliriz. Bu dnce elendirici elbette ama... - Ama pek gereki deil. - Tamamen. - Karncalar iz brakrlard. rnein, evredeki yiyeceklerle ilgilenirlerdi. Hibir kannca taze bir elmann ekiciliine direnemez. Oysa MacHarious'un gece masasnn stnde dokunulmam bir elma vard. - yi gzlem. 172 i - yleyse bu izsiz, silahsz, kaplann zorlanmad gizli oturum n dnayeti zerinde kalyoruz. Belki de anlamak iin yeteri kadar ha-: ya! gcmz yok. ! - Vay canna, katil olmann on bin tane yolu yok! Laetitia gizemli bir glmseme taknd. - Kim bilir? Polisiye romanlar ilerliyor. 5000 ylnn bir Agatha Christie'sinin ya da Mars'n Conan Doyle'nun ne yazacan dnn. Eminim aratrmanzda ilerleyeceksiniz. jacques Melies ona bakt ve gzlerini Laetitia Wells'in gzelliiyle doldurdu. Allak bullak olan Laetitia ayaa kalkt ve sigara tabakasn almaya gitti. Sigarasn yakt ve kendini afyonlu bir duman tabakasnn arkasnda korumaya ald. - Yaznzda kendimden ar emin olduumu ve bakalarn yeteri kadar dinlemediimi sylyordunuz. Haklydnz. Fakat insann kendini dzeltmesi iin hibir zaman ge deildir. Alay etmeyin fakat sizinle iletiim kurduktan sonra bana daha farkl biimde dnmeye balamm gibi geliyor, daha agk... Gryorsunuz, karncalardan biie phelenme noktasna geldim! - Hl kanncalannz! - Bekleyin. Belki kanncalar hakknda her eyi bilmiyoruz. Su ortaklar olabilir. Hamelin Kavalcs'nn yksn biliyor musunuz? - Aklmdan km. - Bir gn Hamelin ehri fareler tarafndan istila edildi. Her yer fare kaynyordu. O kadar oklard ki hi kimse onlardan nasl kurtulabileceini bilmiyordu. Ne kadar ok ldrlrse o kadar fazlas ortaya kyordu. Btn yiyecekleri oburca yiyor, son hzla oa-tyorlard. ehirde yaayanlar her eyi brakarak kamay dnyorlard, O srada gen bir ocuk iyi bir dl karlnda ehri kurtarmay nerdi. ehrin ileri gelenlerinin kaybedecek hibir eyi yktu, tartmadan kabul ettiler. Bylece gen ocuk kaval almaya koyuldu. Bylenen fareler toplandlar ve uzaklaan ocuu iz-lediler. Kaval alan ocuk onlar nehre gtrd ve hepsi orada bo-Suldu. Ama dln istediinde ileri gelenler glerek onunla alay ettiler. 173 1 <W - Yani? dedi Laetitia. - Yani? Benzer bir durum dnn: Kanncalan ynetebilen bir kavala. Onlann en byk dmanlar olan bcek ilalann bularv lardan intikam almalann isteyen bir adam! - Devam edin. Laetitia sinirli grnyordu, sigarasndan uzun bir nefes ekti. Melies yeni bir cokunluun etkisindeymi gibi durdu. Beynindeki btn elektrik devrelerinde "kazandn" mesaj yanp snyordu - Sannm buldum. Laetitia Weils ona garip bir havayla bakt. - Ne buldunuz? - Bu, kanncalan evcilletiren bir adam! Karncalar kurbanlarn iine giriyor ve ene darbeleriyle... Yaralyorlar... kanamalar bundan kaynaklanyor. Sonra

yeniden, rnein kulaklardan dan kyorlar. Bu, cesetlerin ounun neden kulaklannn kanadn aklyor. Sonra toplanyorlar, yarallann gtryorlar. Bu, be dakika sryor, birinci sinek birliinin sineklerini engelleme zaman... Buna ne diyorsunuz? Laetitia Wells, aklamasnn bandan beri komiserin cokusunu paylamyordu. Azlnn ucunda bir sigara daha yakt. Belki de hakl olduunu kabul etti. Ama onun bildii kadanyla, karncalardan bir otele girmelerini, oday semelerini, sonra bir insan ldrmelerini ve sakin bir biimde yuvalarna dnmelerini istemek iin onlan evcilletirmenin bir yolu yoktu. - Evet, byle bir yol olmal. Ve ben bu yolu bulacam. Bundan eminim. Jacques Melies ellerini rpt. Kendinden ok memnundu. - Grdnz gibi 5000 ylnn cinayet romanlarn dlemeye gerek yok! Biraz dnme yetenei ve saduyu yetiyor. Laetitia Weils bunun zerine kalann att. - Aferin komiser. Kesin olarak tam isabet kaydettiniz. Melies ilk ama olarak adli tabibe kurbanlannn i yaralarn1 kanncalann ene darbelerinden kaynaklanp kaynaklanmayaca"1 dorulatma niyetiyle gitti. 174 Yalnz kalan Lccua VVells, kaygl bir yz ifadesiyle siyah cilal jcaplnn kilidini aan anahtan kard, bir elmay ince dilimler biiminde kesti ve yemeleri iin teraryumundaki yirmi be bin kann-caya verdi. 72. HEPMZ KARINCAYIZ jonathan VVells "Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisfnde, bundan binlerce yl nce bir Pasifik adasnda kanncalara tapanlann varlndan sz eden bir blm buldu. Edmond VVells'e gre bu insanlar besinlerini azaltarak ve meditasyon yaparak olaanst ruhsal gler gelitirmilerdi. Bu topluluk bilinmeyen nedenlerle yok olmutu, onunla birlikte srlan da. Gittike besinden yoksun kalmalar onlan enerjilerini tutumlu kullanmaya zorunlu klmt. En kk hareket onlara ar geliyordu. Gittike daha az konuuyorlard ama buna aykr bir biimde birbirlerini gittike daha iyi anlyorlard. Bir bak, bir glmseme, bir ene hareketi iletiim kurmalanna yetiyordu. Dikkat yetenekleri nemli lde genilemiti. Yrdklerinde her kaslarnn, her eklemlerinin hareketlendiinin bilincine vanyorlard. Dnce yoluyla soluklarnn gidi gelilerini takip ediyorlard. Koku alma ve iitme duyulan hayvanlara ve ilkellere yaktrlan keskinlie ulamt. Tat alma duyulanna gelince, srekli oru onu iddetlendirmiti. Yetersiz beslenmenin yol at bireysel ya da toplu sanrlann bile bir anlam vard. Lucie VVells bakalarnn dncelerini dorudan okuduunu 'Ik kez fark ettiinde dehete kapld. Bu olgu ona uygunsuz grnd. Fakat rastlant eseri Jason Bragel'in o kadar doru ve namuslu olan aklyla iletiim kuruyordu, orada dolamann tadn kard. Her geen gn yiyecek daha azalyordu ve ruhsal deneyimler aha gl oluyordu. Her zaman zorunlu olarak en iyisi iin deil. edensel aktivitelere ve agk havaya alm olan eski itfaiyeciler 175 ve polis memurlar bazen fke ve klostrofobi (Kapal mekn korkusu) krizlerini bastryorlard. ok zayflam, yzleri daha parlak ve daha koyu renk oian gzleriyle kaplanm hepsi birbirlerine benzeyecek kadar tannmaz hale geliyorlard. Birbirlerine kendi huy ve dncelerini bulatrdklar sylenebilirdi (sadece Nicolas Wells, kk ya nedeniyle daha iyi beslendii iin, hl net bir biimde dierlerind ayrt ediliyordu). Ayakta durmaktan kanyorlard (fiziksel enerjisi olmayan insanlar iin an yorucuydu) ve dizst oturarak kalmay, hatta drt ayak zerinde yrmeyi tercih ediyorlard. Yava yava, gnler getike, ilk gnlerde ekilen acy bir eit dinginlik izledi. Bu bir tr lgnlk myd?

Ve sonra birden, bir sabah bilgisayarn yazcs atrdad. Bel-o-kan kzl kannca sitesinden bir blm asi, nceki kralienin lmyle kesintiye urayan iletiimi yeniden kurmak istiyordu. Diyalog kurmak iin "Doktor Livingstone" sondasn kullanyorlard. nsanlara yardm etmek istiyorlard. Gerekten, stlerini kapayan granit kapak tandan geen faydan ilk yiyecek yardmlan onlara ulamaya balad. 73. MUTASYON Parmaklar yanls asi kanncalarn yardm sayesinde Augusta VVells ve arkadalar artk uzun sre hayatta kalabileceklerini biliyorlard. Beslenmelerini dk fakat dzenli bir dzeyde sabitle-milerdi. Hatta ok az g bile kazanmlard. Sonunda bu cehennemde her ey an kt olmayan bir biimde iliyordu. Lucie Wells'in nerisiyle yzeysel insan adlarn terk etmeye karar vermilerdi. Artk hepsi birbirlerine benzediklerine gre sadece numaralar alacaklard. Bu, hatn saylr bir etki yaratt. Soyadn kaybetmek atalannn tarihinin arlndan vazgemekti-Sanki yeni gibiydiler: Hepsi birlikte yeni domulard. 176 Adn kaybetmek dierlerinden ayrt edilme isteinden vazgemekti. Daniel Rosenfeld (12.)'nin nerisi zerine baka bir ortak dil aramaya karar verdiler. Bunu kefeden Jason Bragel (14.) oldu. nsan, azyla sessel dalgalar gndererek iletiim kurar. Fakat bunlar an karmak, ar belirsizdirler. Neden hepimizin titreim halinde gireceimiz tek bir saf ses dalgas yaymayalm?" Olaylar, Hindu dini tarikatnn tarznda acayip bir ivme alyordu fakat onlarn bunun iin tedavileri yoktu. Nasl olsa kader onlar baka bir boyuta, baka bir varolu dzlemine yerletirmemi miydi? Onunla yaamak gerekiyordu ve giritikleri deneyimler onlarda tutku uyandnyordu. Dizst oturarak ya da daha esnek olanlar iin dizst srt dik durarak, bir daire oluturuyor ve birbirlerinin kolundan tutuyorlard. Balannn oluturduklan gl eklinin ortasnda bulumas iin ne eiliyor, sonra her biri srayla kendi notasn sylyordu. Kendi ses titreimini. Sonunda hepsi birlikte, ayn notada birlemek iin, seslerinin nlayn uyduruyorlard. Pratik yapa yapa, hepsi en dk perdede, sesleri kannlannn dibinden ykselerek sylyorlard. "OM" hecesini semilerdi. En eski ses, sonsuz toprak ve uzayn arks. Her eye ileyen OM bir lokantann uultulu grlts olduu gibi dan sessizliiydi. Gzleri kapanyordu. Soluk alp verileri yavalyor, derinleiyor, ezamanl oluyordu. Hafifleiyor, her eyi unutuyor, sese dayanyorlard. Ses oluyorlard. OM, her eyin balad ve her eyin bittii ses. Tren uzun sryordu. Sonra sakin bir biimde ayrlyorlard. Bazlar kelerine ekiliyor, dierleri u ya da bu ile megul oluyorlard.- Temizlik yapmak, zayf besin rezervlerini ynetmek, "asi"ierle konumak. Sadece Nicolas bu ayinlere katlmyordu. Dierleri onun buna zgrce katlmak iin ok gen olduuna karar vermilerdi. Ayn akilde hepsi onun en iyi beslenen olmasnda karar birliine varolard. Ayrca karncalarda da ilk hazine yumurtadr. 177 Kanncalar... Bir gn, onlarla telepati yoluyla iletiim kurmay denediler. Sonusuz. Gene de an hayal kurmamak gerekiyordu. Kendi aralannda bile yelkenleri suya indirdiler: Telepati sadece iki defada bir kez, o da iletiimcilerden biri ya da dierinin tarafnda hibir diren olmamas kouluyla gerekten iyi iliyordu. Yal Augusta anmsyordu. Bylece, yava yava, karncaya dnmlerdi. En aznda kafalannn iinde. 74. ANSKLOPED FARE-KSTEBEK: Fare-kstebek (heterocephalus glaber) Dou Afrika'da, Etiyopya'yla Kenya'nn kuzeyi arasnda yaar. Bu hayvan krdr ve pembe derisi tyszdr. Kesici dileriyle kilometrelerce uzunlukta tneller kazabilir. Fakat en artc nokta bu deildir. Fare-kstebek sosyal olarak bceklerle ayn biimde davranan tek memelidir! Bir fare-kstebek kolonisi ortalama be yz

bireyden oluur ve bunlar karncalarda olduu gibi kasta ayrlrlar: Cinsiyettiler, iiler, askerler. Tek bir dii, bir eit kralie, dourabilir ve bir defada her kasttan otuz yavru dnyaya getirir. Tek "yumurtlayan" alarak kalmak in sidiinde yuvann dier diilerinin oalma hormonlarn bloke eden kokulu bir madde salglar. Fare-kstebek trnn koloniler halinde bir araya gelmesi yan l blgelerde yaamasyla aklanabilir. Bazen hacimli ve genelde ok dank olan yumrular ve kklerle beslenir. Tek bana bir kemirgen kilometrelerce kazabilir ve hibir ey bulamadan alktan ya da bitkinlikten lr. Toplum halinde y*' am yiyecek bulma ansn arttrr, buna gre bulunan en kk yumru hepsinin arasnda eit bir biimde paylalacaktr. KanncaUula aradaki kayda deer tek fark: Ak eyleminden sonra erkekler hayatta kalrlar. Edmond VVelI*-Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, cilt 11 178 75. SABAH ok ar pembe bir kre ilerliyor. O, kreye sesleniyor: "Sizin halknza kar hibir dmanca niyetim yok." Ama top durmuyor ve onu eziyor. 103683. anszn uyanyor. Srekli kbuslar grd iin vcudunu uyku sresini azaltacak ve en kk scaklk deiiminde uyanacak biimde ayarlamt. Gene ryasnda Parmaklan grd. Onlar dnmeyi brakmas gerek. Eer Parmaklardan korkarsa zaman geldiinde gerektii gibi dvmeyi bilmeyecek nk korkusu eyleme gemesini engelleyecek. Anne Belo-kiu-kiuni'nin eskiden kz kardelerine ve ona anlatm olduu bir karnca efsanesini anmsyor. Kokusal szckler hl n belleinde duruyorlar ve tamamen yeniden canlanmalan iin nemli bir dokunu yetiyor. "Bir gn, bizim hanedanmzdan bir kralie, Goum-goum-ni zifaf odasnda bitkin bir halde aa ekiyordu. Ruh halleri hastalna yakalanmt. soru onun etkinliini azaltyor btn dnce yeteneini harekete geiriyordu: Hayatta en nemli an hangisidir? Baanlacak en nemli ey nedir? Vcut ve zihin rahatlnn srn nedir? Bunu kz kardeleriyle, kzlaryla, federasyonun en verimli akl-laryla tartt ama onu tatmin eden bir yant elde edemedi. Ona hasta olduunu, onda saplant haline gelen bu soruyla ilgili hibir eyin Gruh'un hayatta kalmas iin gerekli olmadn sylediler. Bylece ylgnlaan kralie zayflamaya balad. Gruh kaygnd. Site tek yumurtlayann kaybetmek istemiyorsa, ilk kez, ciddi bir biimde soyut sorunlann zerine eilmek zorundayd. En nemli an? En temel ey? Vcut ve zihin rahatlnn srn? Herkes yantlar nerdi. En nemli an yemek yenen andr nk besin enerji getirir... aP'iacak en nemli ey trn devamlln salamak ve siteyi 179 savunacak askerlerin saysn arttrmak iin oalmaktr... Vcut ve zihin rahatlnn srn scaklktr nk scaklk kimyasal bollua kaynadr. Bu zmlerden hibiri kralie Goum-goum-ni'yi memnun et-medi. Bylece yuvay terk etti ve tek bana Byk Darya kt Orada, hayatta kalmak iin srekli mcadele etti. gn sonra geri geldiinde topluluu iler acs bir durumdayd. Fakat yar: rn bulmutu. Vahiy, vahi karncalara kar acmasz bir da tam ortasndayken gelmiti. En nemli an imdidir nk sadece imdiki zamana etki edebiliriz. Eer imdiki zamanmzla uramazsak geleceimizi de kanrz. En nemli ey orada, karmzda olan eyle kar karya gelmektir. Kralie kendisini ldrmek isteyen askerden onu ldrerek kurtulmasayd, len kendisi olacakt. Vcut ve zihin rahatlna gelince, bunu savatan sonra kefetmiti: Bu, yayor olmak ve Dnya zerinde yrmektir. ok basit. "imdiki ann tadna varmak." "Karmzda olanla megul olmak." "Dnya zerinde yrmek." Kralie Goum-goum-ni tarafndan miras braklan yaamn tarifi byle ite. 24. gelerek asker karncaya katlyor. "Tanrlar"a olan inanc hakknda aklama yapmak istiyor.

103683.'nn aklamaya gereksinimi yok. Onu bir duyarga hareketiyle susturuyor ve federe ehrin nnde birka adm yrmeye davet ediyor. "Gzel, deil mi?" 24. yant vermiyor. 103683. ona elbette Parmaklarla karlamak ve onlan ldrmekle grevli olduklarn, ama nemli baka eylerin olduunu sylyor: Orada olmak, yolculuk etmek. Her eyden sonra belki en iyi an Merkr Grevi'ni baaracamz ya da Parmaklan yeneceimiz an olmayacak, belki en iyi an imdi, sabah erken, dost kanncalarla evrili, ikisinin orada olduu u an. 103683. ona kralie Goum-Goum-ni'nin yksn anlatyor. 24., grevlerinin bu ruh halleri yklerinden ok daha "nemli" bir zellii olduunu dndn sylyor. Tamamen, sahip 180 , r Parmaklara yaklama ve hatta belki onlan grme ve onlara kiflrna ansnn etkisi altnda. verini hi kimseye brakmazd. 24., 103683. nn onlar daha .. ce grp grmediini soruyor. 'Bana onlan grmm gibi geliyor ama bilmiyorum, artk bil-.vorum. Biliyorsun 24., onlar bizden farkllar." 24. bundan phe ediyor. 103683. bir feromon tartmasna girmek istemiyor. Ama sezgisel olarak Tanrlarn Parmaklar olduuna inanmyor. Belki Tannlar var ama bu baka ey olurdu. Belki bu zengin doa, bu aalar, bu orman, onlan evreleyen bitki ve hayvan rtsndeki bu anlatlmaz zenginlik... Evet, basit olarak gezegenleri olan bu byleyici manzaraya iman etmesi daha kolay olurdu. Tam o anda, pembe bir k eridi ufukta uzanyor. Asker kann-ca kamnn sivri ucuyla onu gsteriyor. "Bak ne kadar gzel!" 24. bu duygusal an paylamay baaramyor. O zaman 103683. ineli bir aka yapyor: "Ben Tanrym nk gnee domasn emredebilirim." 103683. drt arka aya zerinde dengeli bir biimde dikiliyor ve duyargalanyla gkyzn iaret edip baharatl bir feromon yayarak tumturakl szler ediyor: "Gne, do, sana emrediyorum!" O srada gne yksek otlann arasndan bir n gnderiyor. Gkyz a boyas, meneke, mor, krmz, turuncu, yaldzl renklerden oluan bir bayram yaamaya koyuluyor. Ik, scaklk, gzellik, her ey karnca istediinde geliyor. "Belki kendi olanaklanmz aa gryoruz;" diyor 103683. 24., Parmaklar bizim tannlarmzdr, cmlesini tekrarlamak istiyor ama gne o kadar gzel ki susuyor. 181 ! NC GZEM KILI VE ENE DARBELERYLE 76. MARILYN MONROE, MEEHCISN NASIL HAKKINDAN GELD ki Etiyopyal bilgin ok sade, ayn idealle kaynam bir ift oluturuyorlard. Henz ok kkken bile Gilles Odergin kannca yuvalanna bakarak saatler geiriyordu. Evinde, bo reel kaplarnn iine kann-calar yerletirmek istedi. lk ka denemelerinde sinirlenen annesi onlan terlik darbeleriyle katletti. Buna karn o, vazgemedi ve daha gizli, her yeri iyice kapal dier yetitirme deneylerine giriti. Ama her seferinde kanncalan lyordu ve o, bunun nedenini anlamyordu. Uzun sre bu kk hayvanlara bu kadar ilgi duyan tek kii olduuna inand. Rotterdam Bcekbilim Fakltesi'nde Suzanne'la karlat gne kadar. Kanncalara kar onlan hemen birbirlerine yaklatran ayn kar konulmaz ilgiyi duyuyorlard. Gen kadn, dorusu, ondan daha da tutkuluydu. Teraryumlar oluturmutu, pansiyonerlerinin byk bir blmn ayrt edebiliyordu, onlara adlar veriyordu, koruduklar arasnda meydana gelen en kk olay not ediyordu. kisi beraber cumartesi gnlerini onlar gzlemleyerek geiriyorlard. 183

Daha sonra, gene Avrupa'da ve evli olduklan bir srada korkun bir ey oldu. O srada Suzanne'n kannca yuvasnda alt kralie vard. Ksa duyargalar olana KJeopatra, kafasnda bir makas darbesi izi tayana Marie Stuart, kvrck ayaklan olana Pompado-ur, en geveze olana (duyusal uzantlarn durmadan kmldatyordu) Eva Peron, en koket olana Marilyn Monroe ve en saldrgan olana Catherine de Medicis adJn vermiti. Bu sonuncusu, karakterine uygun olarak bir grup katili hare|tf te geirdi ve birbiri ardna btn rakiplerini ldrtt. Odergin ift, bu mini i savaa mdahale etmeden Medids'in kiralk katillerinin dier kralieleri nasl yakaladklarn ve yalaa gtrdklerini, orada boduktan sonra ple attklarn gzlediler. Sonra yle bir ey oldu ki Marilyn Monroe bu Saint-Barthe-iemy katliamndan sa kt. Atklarn arasndan ortaya kt ve ivedilikle kendi kiralk katillerini harekete geirdi ve Catherine de Medicis'i ldrtt. Bu korkun hesap grmeler iki kannca uygarl n dehete drd. Allak bullak olmulard. Demek ki kanncalann dnyas insanlarn dnyasndan daha da zalimdi. Ar zalimdi. Bir gnden dierine gen ift sevdikleri kadar bu dnyadan nefret etmeye baladlar. Etiyopya'ya dndkten ksa bir sre sonra geni bir Afrika ktasnn bcekleriyle mcadele hareketine katldlar. Bylece bu konuda zirvede olan dnyaca nller ve en iyi uzmanlarla ilikiye girdiler. . Prof. Odergin deney kabn kard ve bir rahibin zenli ve ll hareketleriyle gz hizasna kaldrd. Kars ayn trensel havayla kabn iine beyaz bir toz boaltt. Aslnda tebeir tozu. Sonra kanm merkezka kuvvetiyle alan bir alete boaltt, iine birok sts sv ekledi, kapatt ve dmeye bast. Be dakika sonra kanm gm grisi tatl bir kark renk ald. O srada bir adam geidi ve onlar uyard. Bu da bir bilgindi-Uzun boylu ve zayft, ad Cygneriaz'd. Prof. Miguei Cygneriaz. - Hzl yapmak gerek. "Onlar" bize yetiiyorlar. Maximilien MacHarious da ld. Babil Eylemi hangi noktada? 184 Gilles gm renkli svyla dolu deney kabn uzatt: - Her ey hazr. - Aferin. Bu kez sanrm biz kazandk. Artk bize kar hibir ey yapamayacaklar. Fakat siz onlar yeniden vurmadan yola kmalsnn - Tekerleimize omak sokmaya alanlann adlarn biliyor ^usunuz? - Kk bir sahte evreci grup olmal. Ne yaptklarn bile bilmiyorlar. Gilles Odergin i ekti. - Bir eser meydana getirildiinde neden onun almasn engellemek iin bir kar gcn ortaya gkmas gerekiyor? Miguel Cygneriaz omuz silkti. - Bu her zaman byledir. Bizim daha abuk olmamz gerekiyor. - Fakat dmanlanmz kimler? Miguel Cygneriaz bir entrikac havas taknd. - Bunu gerekten bilmek istiyor musunuz? Cehennem glerine kar savayoruz. Onlar her yerdeler. Ve her eyden nemlisi, buradalar, kendi aklmzn kvrmlarnda derinlemesine bzlp saklanm duruyorlar. nann bana, bunlar en ktleri! Gilles ve Suzanne Odergin, Prof. Miguel Cygneriaz gm rengi maddeyi gtrdkten tam otuz dakika sonra ldler. 77. BCEKLERN PUTU "Daha da ok sungu gerek er Tanrlarnza sayg gstermezseniz, Sizi toprak, ate ve suyla cezalandracaz. Parmaklar ldrebilirler nk onlar Tanrdrlar. Parmaklar ldrebilirler nk onlar bykler. Parmaklar her eyi yapabilirler nk gldrler. Gerek budur." 185 Bu keskin bildiriyi yazan Parmaklar aniden bir burun deline kadar ykseliyorlar. lerinden tepeden trnaa kadar temizle. mekle urayor;

neden sonra dnyorlar ve dklarla beslenen bir knkanatl bcei korkutarak kk bir glle halinde yuvarlyorlar ve uzaa frlatyorlar. Sonra Parmaklar arkasnda iyi i yaptn denen bir aln desteklemek iin daha da yksee kalkyorlar. Ve bu i ilk kez yaplan bir i deil! 78. SEFH Yava yava ordunun geri kalan tamam iki kanncaya katlyor. 103683. bir duyargasn kaldnyor, imdi onu agka stan gnei kokluyor. evrelerinde kalabalk var. Bel-o-kanllar ve izlemeye gelen Zedi-bei-nakanllar. Topu ve svari birliklerine ve sefere katlanlann tamamna canl, cesaret verici szler yayyorlar. 23. enelerini biliyor, 24. kelebek kozasna gz kulak oluyor. 103683. scaklk artna kar dikkatli, hareketsiz duruyor. Tam 20 derecede, heyecanla soluyor ve yola k iareti feromonunu yayyor. nat olduu kadar hafif olan bu feromon silah altna alma feromonudur ve hekzanoik asitten (C6-H12-02) oluur. Askerler hemen, duyargalarn, boynuzlann, gz krelerinin ve tombul kannlann cokunluuyla byyen ve gerinen birinci bir stun oluturarak yola kyorlar. Parmaklara kar ilk ordu yeniden yola kt. Ksa bir sre sonra gcrdayan ve alan otlann arasnda kat yreklilikle bir yol aarak yoklama gezisi ritmini buluyor. Bcekler, solucanlar, kemirgenler ve srngenler onun getii yerlerden kamay tercih ediyorlar. yice gizlenerek onun geiir" izleyen tek tk cesurlar gergedanbceklerini kzl kanncalaria ya" yana grnce anp kalyorlar. 186 En nde iz srcler hareketleniyorlar. Srlerin en nemli blmne en az dolambal, mmkn olan en az engebeli yollan aarak saa gidiyorlar, sola gidiyorlar. Genelde ok etkin olan bu sakngan dzenleni, ordunun birdenbire ngrlmeyen bir engele vanp dayanmasn engellemiyor. ap en az yz adm genilikteki kocaman bir kraterin kenarnda ylyor ve itiip kakyorlar. te bu aknlk! nk bu delii hemen tanyorlar. Bu, mucize bir askerin yerden sklerek dev bir effaf kabua konuunu anlatt Gou-li~aikan Sitesi'nin kalnts. te Parmaklann ii! te neyi yapacak yetenektelerl Duyargalan gergin, grbz bir kannca kz kardelerine doru dnyor. Bu 9. hepsi onun Parmaklara kar hrgnln biliyor. enelerini geni geni aarak gl bir feromon yayyor: "Onlann intikamn alacaz! Bizden biri iin iki Parmak ldreceiz!" Btn sefere katlanlar dnyada yz Parmak olmadnn sylendiini ve tekrar edildiini duydular ama sert mesajdan etkileniyorlar. fke ve intikam hrsyla, uurumun evresini dolayor ve yeniden yola koyuluyorlar. Heyecanlan onlara alnmas gereken tedbirleri unutturmuyor. Bylece, ok gne alan bir savan ya da bir l geerken topularna glge yapacak biimde dzenleniyorlar. An snan asidin patlamamas gerekiyor, yoksa hem onu tayan hem de komularn ldrr. Hele % 60 younluktaki asitle: Ordunun saflan arasndaki gaz yaylmasn ve ykm dnn! te nlerinde bir ukur. Byk olaslkla son tufann kalnts. 103683. bunun ok fazla bir mesafeye uzanmayacan ve evresini gneyden dolamann mmkn olmas gerektiini dnyor. Onu dinlemiyorlar, kaybedecek zaman yok! z srcler kendilerini suya atyorlar ve birbirlerinin ayakianndan tutunarak bir kpr oluturuyorlar. Sr getikten sonra krk hareketsiz kalacak. Bedelsiz hibir ey yok. kinci akam inmeye baladnda bir termit yuvas ya da dman kannca yuvasn seve seve igal ederlerdi. Ama ufukta hibir 187 ey yok. Akaalann dnda hibir eyin yetimedii l gibi geni bir fundaln iindeler. Buradan ok uzakta ipek karncalarnn bu biimde ak ordugh kurduklann bilmeyen yal bir savann ynlendirmesiyle toplanp skk bir top halinde ylyorlar. Bu geici yuvann evresi srmaya haar enelerden oluan bir dantelle evrili. eride, soua kar daha duyarl olan knkanatllar,

hastalar ve yarallar iin yaayan salonlar yaplyor. Yuvann tamam on kat ve bu k*f lardaki koridorlar ve odalardan oluuyor. Bir hayvan bu koyu renk bal kabana hafife dokunsa, yumuak kannca ynnn iinde hemen oburca yutuluyor. Kendilerini dayankl sanan gen bir akrak kuu ve bir kertenkele meraklarnn bedelini byle korkun bir lmle dyorlar. Danya yerletirilmi karncalar alarm halinde kalrlarken ieride hareketler sakinleiyor ve yavalyor. Herkes hakkna den o-da ya da koridorun bir blmne skyor. Souk orada. Hepsi uyuyorlar. 79. ANSKLOPED EN KK ORTAK PAYDA: Dnyadaki btn nsanlar tara-undan en ok paylalan hayvan deneyimi karncalarla karlamadr. Hi kedi ya da kpek ya da an veya ylan grmemi lkel topluluklar mutlaka vardr oma bir gn bir karncann stnden gemesine izin vererek onunla oynamam hibir insan bulamazsnz. Bu, bizim en yaygn ortak yaantmzda. Oysa elimizin stnde yryen bu karncay gzleyerek temel bilgiler kardk. Bir: Kannca, bana geleni anlamak in duyargalann hareket ettirir; iki: gidilebilecek her yere gider; : eer dier elimizle yolunu kesersek ona trmanr; drt: Bir kannca dizisini nne slak parmamzla bir izgi izerek durdurabiliriz (bu durumda bcekler grnmez ve geilmez bit duvar karsndaym gibi olurlar ve sonunda evresini dolarlar). Bunlarn hepsini biliyoruz. Buna karn bu ocuksu 188 IfHgf, btn atalarmz ve btn adalarmz tarafndan paylalan bu bilgi hibir eye yaramaz. nk okulda yeniden ele alnmaz. (Orada karnca kabataslak bir biimde ncelenir: rnein, karncann vcudundaki paralarn adlarn ezberleyerek: gerekten ne e yarar?) Bir bulmada da yardm olmaz. Edmond Wells, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, cilt II. 80. AKAM KONUKLARI Doru grmt! Adli tp hekimi onu dorulamt. doku bozukluklar pekl kanncalann eneleri tarafndan yaplm olabilirdi. Jacques Melies belki henz suluyu yakalamamt ama doru yolda olduundan emindi. Uyuyamayacak kadar heyecanl olduu iin televizyonu at ve ans eseri "Dnce Tuza"nn gece tekrar gsterimine dt. Madam Ramirez utanga havalarn terk etmi yz l l bir ifade almt. - Pekl Madame Ramirez, bu kez buldunuz mu? Madam Ramirez neesini saklamad. - Evet, evet, buldum! Sonunda, sanrm bilmecenizin zmn buldum! Alklar gk grlts gibi patlad. Sunucu ard: - Gerekten mi? Madam Ramirez kk bir kz gibi ellerini grpyordu. - Evet, evet, evet! diye bard. - yleyse bunu bize aklayn Madam Ramirez. - Anahtar cmleleriniz sayesinde, "Ne kadar zekiysek bulma ansmz o kadar azdr", "Bildiklerimizi unutmak gerekir", "Evren gibi bu bilmece de kaynan mutlak basitlikten alyor", zme ulamak iin yeniden bir ocuk olmam gerektiini anladm. Geriye 189 gitmek, kaynaa dnmek, tpk evrenin yaylmasn temsil eden bu dizinin balangtaki 'Big Bang'na geri dnmesine benzemesi gibi. Basit bir akl olmam, bebek ruhumu yeniden bulmam gerekiyordu. - Bu olduka uzaklarda aramak demek, deil mi Madam Rarrrirez. Yanmac btn atlganlyla sznn kesilmesine izin verm* di: - Biz yetikinler, kendimizi her zaman daha zeki olmaya zorluyoruz ama ben kendi kendime ters ynde hareket edildiinde ne olacan sordum. Allm krarak alkanlklanmzn tam tersini yapmak. - Aferin Madam Ramirez. Birbirinden kopuk alklar. Mees gibi izleyiciler de devamn bekliyorlar. - Zeki bir akl bu bilmece karsnda nasl davranr? Bu birbirini takip eden saylar karsnda bir matematik problemi grr. Yani sonuta bu say dizileri arasndaki ortak paydann ne olduunu arayacaktr. Toplar, kanr, arpar, btn

saylan ilemden geirir. Fakat bouna kafa patlatr nk bu, matematiksel bir ey deildir. Ve bu bir matematik bilmecesi deilse, edebi bir bilmecedir. - yi dnmsnz, Madam Ramirez. Alklyoruz. Yanmac soluklanmak iin alklardan yararlanyor. - Fakat ylan bir say dizisine nasl edebi bir anlam verilir, Madam Ramirez? - ocuklar gibi yaparak, grdmz syleyerek. ok kk ocuklar bir say grdklerinde szc telaffuz ederler. Onlar iin "alt" alt sesine denk gelir, tpk "inek" in drt ayakl ve memeleri olan hayvana denk gelmesi gibi. Bu bir uyumadr. Nesneleri dnyann her tarafnda deien keyfi seslerle iaret ederiz. Fakat ad, kavram ve ey her yerde sonunda tek bir ey oluturur. - Bugn iyi filozofsunuz. Madam Ramirez ama deerli izleyicilerimiz somut yant istiyorlar. Peki, u zm ne? - Eer "1" yazarsam, okumay yeni sken bir ocuk bana "bu bir bir" diyecektir. Bylece "bir bir" yazyorum. Ona en son 190 yw azdm eyi gsterirsem bana "iki bir" grdn syleyecektir: ;2 1". Ve bu byle devam eder... te zm. Bir sonraki sray el-je etmek iin stteki sray adlandrmak yeterli. Yani bizim ocuumuz alttaki sra iin " bir iki, bir bir" diye okur. 1211. Numaralyorum ve 111221 oluyor, sonra 312211, sonra 13112221, sonra 1113213211. "Drt" saysnn hemen ortaya kacan sanmyorum! - Harikasnz, Madam Ramirez! Ve kazandnz! Salon byk bir grlt ile alklyor ve kk bulutunun stndeki Melies'e candan alklanan kendisiymi gibi geliyor. Sunucu yeniden dzene aryor: - Gene de iyi balam bir ii yanda brakamayacaz, deil mi Madam Ramirez? Kadn heyecanlanyor, glmsyor, kntyor, phesiz serin olmaktan ok nemli ellerini koyu krmz yanaklanna dayyor. - En azndan aklm toplamama izin verin. - Ah! Madam Ramirez, say bilmecemizi zm olmanz ok iyi ama yeni "Dnce... - ...Tuza!" - Evet her zamanki gibi adn vermeyen bir izleyicimiz tarafndan gnderilen yeni "Dnce TuzaTmz biimlenmeye balad bile. Yeni bilmecemizi iyi dinleyin: Alt kibritle, evet alt kibrit diyorum, krmadan ya da yaptrmadan, ayn boyda alt ekenar gen yapabilir misiniz? - Alt gen mi diyorsunuz? Alt kibrit ve drt gen olmadndan emin misiniz? Sunucu kat bir ses tonuyla tekrarlyor: - Alt kibrit, alt gen. Yarmac aknlayor: - Yani kibrit bana bir gen mi dyor? - Tam yle Madam Ramirez. Ve bu kez ilk anahtar cmle: "Dieriyle ayn tarzda dnmek gerek." Gerisi sizin dncelerinize ^l'yor deerli izleyiciler. Ve eer isterseniz, yann grmek zere! 191 ]acques Melies televizyonu kapad, yeniden yatt ve sonunda uyudu. Cokusu onu uykusunda bile izledi. Kark ryalannda La_ etitia Wells, meneke rengi gzleri ve bcekbilim levhalar, Se-bastien Salta ve korku filmlerindeki gibi yz, adli tabip olarak kariyer yapmak iin politikay brakan Vali Dupeyron, asla dncesinin tuzana dmeyen yarmac Ramirez... Hepsi birbirine girdi. Ryalan oynak dnlerine devam ederken, o, gecenin ner, bir blmnde araflarnn arasnda dnp durdu. Derin derin uyuyordu. Daha az uyuyordu. Artk uyumuyordu. Srad. Yatann dibinde fark ettii iltenin zerinde hafif bir vuru gibi pekl bir titreimdi. ocukluk kbusu onu takip etmek iin geri gelmiti: Canavar, gzleri nefretle kzarm fkeli kurt... Kendini toparlad. imdi bir yetikindi. Tamamen uyanm bir halde at ve ayaklarnn altnda hareket eden bir kabart olduunu grd. Yataktan dan srad. Kabart oradayd, gerekti. Yumruuyla ona vurdu ve ksa bir lk duydu. Sonra akn bir halde Marie-Charlotte' un hafife topallayarak araflannn altndan kn izledi. Zavall miyavlayarak onun kollanna snd. Onu sakinletirmek iin okad ve actt ayan ovdu. Sonra, bu gece biraz g kazanmaya kararl bir halde Marie-Charlotte'u bir para

tarhun otlu ton bal ezmesinin yannda mutfaa kilitledi. Gidip buzdolabndan bir bardak su iti ve grntlerden sarho oluncaya kadar televizyon izledi. Yksek dozda televizyonun ar kesici bir ila gibi yattnc bir etkisi vard. nsan kendini yumuak hissediyordu. Banz hibir eyden arlayor, gzleriniz sizi ilgilendirmeyen sorunlardan sulanyordu. te len. Mlies tekrar yatmaya gitti ve bu kez herkes gibi biraz nce televizyonda grm olduklann ryasnda grmeye balad: Yani bir Amerikan filmi, reklamlar, bir Japon izgi filmi, bir tenis ma ve haberlerden birka ldrme sahnesi. Uyuyordu. Derin bir biimde uyuyordu. Daha az uyuyordu. Artk uyumuyordu. 192 Talih kararl bir biimde ona saldryordu. Bir kez daha yatann ucunda kmldayan bir kumul fark etti. Yeniden at. Bon-jai kedisi MarieCharlotte gene taknlk m yapyordu? Ancak kapy zenle stne kilitlemiti. abucak ayaa kalkt. Kumulun ikiye, drde, sekize, on altya, otuz ikiye blndn grd. Zar zor grlebilen yz kadar kk kabarak araflarn azna doru yer deitiriyordu. Mlies bir adm geri ekildi. Ve yastin istila eden kanncalar akn bir halde hayranlkla izledi. lk refleksi onlan eliyle sprmek oldu. Tam zamannda vazgeti. Sebastien Salta ve tm dierleri de onlan elleriyle sprmek istemi olmalydlar. Dmann kmsemekten daha byk bir hata yoktur. Bylece, tam trn belirlemeyi bir saniye bile dnmedii bu kk hayvanlann karsnda Jaccjues Melies kamay seti. Grnd kadaryla karncalar onu takip ediyorlard ama ans eseri giri kapsnn sadece bir kilidi vard ve o, sr ona ulaamadan e-vi terk edebildi. Merdivenlerde, bu lanetli bcekler tarafndan ufalanmakta olan zavall Marie-Charlotte'un tyler rpertici miyavlamalarn duydu. Btn bunlar ikinci bir defa sanki hzlandnlm gibi yaad. Yalnayak ve stnde pijamasyla sokakta bir taksi durdurmay baard ve ofre merkez karakoluna gitmesi iin yalvard. Artk emindi, katil onun ldrlen kimyagerlerin gizemini z-dnirbiliyordu ve aceleyle kk katillerini ona gndermiti. Oysa, bilmeceyi zdn tek bir kii biliyordu. Tek bir kii! 8. ANSKLOPED KLK: Btn ncil lk kitabyla zetlenebilir: Olu. Btn olu 'Dnyann Yaratln anlatan lk blmyle zetlenebil T- Btn bu blmn kendisi de ilk szcyle zetlenebilir. B&rechit. Berchlt "balangta" anlamna gelir. Btn bu szck ilk heceslyle zetlenebilir. Ber "yavnlanan" anlamna 193 gelir. Btn bu hece de lk harfiyle zetlenebilir. B, "Beth" biiminde telaffuz edilir ve ortasnda stvrl bir u olan ak bir kareyle gsterilir. Bu kare evi ya da yumurtay, fets, ya\ru-lanmaya arlan kk noktay evreleyen dl yatan simgeler. ncil neden alfabenin birinci harfiyle deil de ikinci harfiyle balar? nk B dnyann kiliini temsil eder. A balan-gtaki birliktir. B bu birliin trevi, yansmasdr. B dlerldh Biz, "birden kan "Ikl'ylz. Biz, "A'dan ktk ve "B'nln kideyiz. Biz bir Millik dnyasnda ve birliin, her eyin ikt nokta olan "Aleph"in, zlemi -hatta araytyla- yayoruz. Edmond Wells, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, cilt D. 82. SREKL DMDZ LER Ak ordugh, bir akaa meyvesinin, aacn tohumlarn uzaklara gtrecek olan u bitki salyangozlardan birinin, dmesiyle sarslyor. Bu meyvelerin zarsz ift kanatlannn tr dn onlan karncalar iin tehlikeli klyor. Bu kez, askerlerden oluan blok tekrar yola koyulmadan nce skld ve topraa dald. Sralar arasnda konuulan konular her eyi ieriyor. Farkl doal mermilerin karlatrmal riskleri tartlyor. Bazlarna gre en kts duyargalara yapan ve her trl iletiimi allak bullak eden yabani hindiba tyleri. 103683.'ye gre bu trn iinde hibir ey knaieiyle boy lemez. Bu bitkinin meyvelerine hafife dokunulduunda kaylar iddetli bir biimde sarlrlar ve tohumlann yz adm aabilecek bir uzakla frlatrlar!

Gevezelik ediliyor ama bununla birlikte uzun alay yryn yavalatmyor. "Dufour" bezleri arkadaki kz kardelerine yol g' termek iin kokusal bir iz salglasn diye kanncalar kesik aralklara kannlann yere srtyorlar. 194 yukarda akaa tohumlanndan farkl bir biimde tehlikeli olan cok sayda ku seke seke uuyor. Maviye alan tyl, gneyde vaayan al blblleri, ayr kular ama zellikle bir sr siyah veya yeil aakakan var. Bunlar Fontainebleau Orman'nda en c0k rastlanan kular. lerinden biri, bir siyah aakakan dehet veren bir biimde yaklat. Gagasnn menzilinde sra halinde duran kzl karnca stununun karsna yerleiyor. Pike yaparak dalyor, uuunun konumunu yeniden ayarlyor ve yere yakn uarak saldnyor. Korkudan ldran kanncalar her yana dalyorlar. Buna karn kuun amac birka anssz ayrk kanncay yakalamak deil. Bir manga askerin stnde uygun bir duruta olduunda, onlan tamamen kirleten beyaz bir dk brakyor. Bunu defalarca yaparak yaklak otuz karncaya dokunmay baaryor. Bir uyan l btn orduyu dolayor. "Ondan yemeyin! Ondan yemeyin!" Gerekten aakakanlarn dklan genelde erit tarlar. Onlardan tadanlar... 83. ANSKLOPED ERTLER- eritler, yetikin halinde aakakann barsaklarnda yaayan tek hcreli asalaklardr. eritler kuun dklaryla dar frlatlrlar. Kuun bunun bilincinde olduu dnlebilir nk sk sk karnca ehirlerini dklaryla bombalar. Kanncalar sitelerini bu beyaz izlerden temizlemek stediklerinde bunlar yerler ve eritler onlara geer. Asalaklar onlarn byme dzenlerini bozarlar, baalarnn pigmentas-yonunu deitirerek onlan daha ak renk hale getirirler. erit **Pu kanaca tasasz ve gevek olur, refleksleri ok daha yaktr ve bir yeil aakakan siteye saldrdnda bu dklar-"n erit kapan kanncalar onun lk kurbanlan olurlar. 195 Bu karncalar sadece daha yava deildirler, ayn manda ak renk olan kitinleri onlar ehrin karanlk koridor lannda daha kolay fark edilir klar. Edmond Wells Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, cilt ' 84. LK LMLER Ku yeniden bombalamak iin geri geliyor. Orta vadeli stratejisini uyguluyor: nce zehirliyor, sonra hassaslaan kanncalan bir sonraki saldnda topluyor. Askerler kendilerini gsz hissediyorlar. 9. gkyzne doru Parmaklar ldrmeye gittiklerini ve onlara saldrarak bu aptal kuun ortak dmanlarn koruduunu baryor. Fakat aakakan kokusal mesajlar alglamyor. Ters bir halka izerek askerlerden oluan stuna en iyi biimde yaklayor. Yal bir karnca banyor: "Herkes uaksavar savunmasna!" Ar topular uzun saplann arasndan mmkn olduu kadar abuk hcum ediyorlar. Kukusuz an hzl olan kuun geiinde atlann yapyorlar. sabetsiz! Ne yazk ki iki topu kesien atla-nyla ayn anda karlkl birbirlerini ldryorlar. Ama siyah aakakan dk atn tekrar etmeye hazrlanrken pek allmam bir grntyle karlayor. Karsnda, ezamanl olmayan kanat rplar sayesinde havada neredeyse hareketsiz duran bir gergedanbcei ve ndeki boynuzunun sivri ucunda tnemi at konumunda bir kannca var. Bu 103683. Ans ttyor nk karn tamamen % 60 younluktaki asitle dolu. Dengesini salayamayan kannca cesaretini yitirdi. Ku onu yok edecek, llemeyecek kadar daha byk, daha gl ve daha atik. Karncann karn engellemedii bir titremeyle sarslyor, artk nian alamyor. 196 O zaman Parmaklan dnyor. Parmaklarn korkusu tm di- ^orkulann tesinde. Direnmekten vazgemeyecek: Parmakla-yaklamken bir ava kuun onu etkilemesine, izin vermemeli. Dikiliyor ve zehir cebinin ieriini bir darbeyle atyor. Ate! . jaicakann ykselecek zaman olmad. Krlemi bir halde yrngesini kaybediyor, bir aa ktne arpyor, arpmann etkisiyle zplyor ve yere dyor. Bununla birlikte arkteri ekipleri zerine ayak basmadan yeniden havalanmay baaryor.

Bu olaydan dolay 103683. byk bir saygnlk kazanyor. Hi kimse onun korkusunu ok daha byk bir korkuyla yendiini bilmiyorBundan sonra, serere katlan askerler 103683.'nn cesaretine, deneyimine, nianclna bavurma alkanl ediniyorlar. Ondan baka kim uu halindeki kocaman bir dman durdurmay baarrd? Bu artan poplerliin baka bir sonucu daha oluyor: Sevgi dolu teklifsizlik iareti olarak onun adn ksaltyorlar. Artk btn sefere katlanlar onu sadece 103. diye anyorlar. Tekrar yola koyulmadan nce, aakakann dksndan isabet alanlara dierlerine erit bulatrmamalar iin trofalaksi yapmaktan kanmaiar tleniyor. Sralar yeniden oluturulurken 23. 103. ye yaklayor. Neler oluyor? 24. ortadan kayboldu. Epey bir sre onu anyorlar. bulamyorlar. Bu arada siyah aakakan hi kimseyi taramad! 24,'nn ortadan kaybolmas ok rahatsz edici nk onunla birlikte Merkr Grevi'nin kozas da ortadan yok oldu. Dierlerini bu konuda bilgilendirmek olanaksz. Daha fazla beklemek olanaksz. 24.'ye yazk oldu. Gruh bireyden nce geliyor. 85. ARATIRMA Melies, Odergin iftinin evine tek bana geldi. Etiyopyal ka-dlr bilgin susuz bir kvetin iinde dizst oturmu haldeydi. Kafa197 sna yaylm kaln, yeil ampuan tabakasyla artk listesi iyice kesinlemi izler tayordu: Diken diken olmu tyler, yzde dehet maskesi ve kulaklann kenannda phtlam kan. Komu tuvalette de ayn ema, sadece koca klozete tnemi durumda, vcudun st blm ne eilmi ve pantolonu oraplannn stne dyor. Aslnda Jacques Melies iki cesede sadece tek bir bak att. a, tk ne olduunu biliyordu ve hemen Emile Cahuzacq'n evine vt. Mfetti efini bu saatte, trenkotunun altnda sadece pijarna-syla onun evine gelmi grnce ard. Zamanlamas ktyd. Cahuzacq en sevdii bo zaman urayla meguld: Kelebek koleksiyonu. Komiser buna dikkat etmeden p diye konutu: - Tamam eski dostum! Bu kez katili bulduk! Mfetti kukulu grnd. Melies astnn alma masasnn stndeki kankl ferk etti: - Fakat sen ne yapyorsun byle? - Ben mi? Kelebek koleksiyonu yapyorum. Bunu sana sylememi miydim? Cahuzacq formikasit iesini kapad, bir ipek kurdunun kanatla-nn dz ulu bir cmbzla asite bulama iini tamamlad. - Gzel, deil mi? Al, bak... te bu, bu bir am aac ipek kurdu. Onu birka gn nce Fontainebleau Orman'nda buldum. Garip, kanatlanndan birinde kusursuz yuvarlaklkta bir delik var ve dieri kesilmi. Belki de yeni bir tr kefettim. Melies eildi ve irenerek dudak bkt. - Fakat senin kelebeklerin l! Cesetleri birbirlerinin yanna tutturuyorsun. Seni zerinde "homo sapiens" yazan bir etiketle camn altna koysalar houna gider miydi? Yal mfetti yzn ekitti: - Sen sineklere ilgi duyuyorsun, ben de kelebeklere. Herkesin holand ey kendine. Melies onun omzuna okar gibi vurdu: 198 , Haydi, kzma. Kaybedecek zaman yok, katili buldum. Beni takip e** baka eit bir gzel kelebek ineleyeceiz. 86. KAYIP pekl, bir yol bulmak gerek, buradan deil, buradan da deil. Ne buradan ne uradan ne de oradan. Yaknlarda en kk bir kannca kokusu yok. Nasl bu kadar abuk kaybolabildi? Neler oldu? Aakakan zerlerine alaldnda bir asker kannca kendilerini kurtarmalan, sakianmalan gerektiini syledi. Onu o kadar iyi dinledi ki ite sonunda Byk Dan'da tek bana kayboldu. Gen, deneyimsiz ve kendi toplumundan uzakta. Tannlardan da uzakta.

Fakat nasl bu kadar abuk kaybolabildi? Bu onun byk kusuru: Yn duygusunun olmamas! Bunu biliyor, bu yzden dierleri onun orduyla birlikte gitme gz pekliini gstereceine inanmyorlard. Herkes onu ayn takma adla anyordu: 24. doutan kayp. Deerli ykne sarlyor. Kelebek kozas. Bu kez kaybolmas dnlmeyecek sonulara yol aabilir. Sadece onun iin deil, btn yuva iin, belki de btn tr iin. Ne pahasna olursa olsun bir feromon izi bulmal. Duyargalarn 25000 hareket/saniye titreimle hareket ettiriyor ve belirgin hibir ey alglamyor. Gayet gzel kayboldu ite. Yk,her admda daha arlayor ve daha can skc hale geliyor. Kozasn brakyor, lgnca duyargalann temizliyor ve gl bir koklayla evredeki havay kokluyor. Bir yabanars yuvasnn kokusunu alyor. Yabanans yuvas, yabanars yuvas... Her durumda krmz yabananlannn yuvasnn yaknlarnda bulunuyor olmal! Bu kuzeyde. Bu doru yn deil. Ayrca manyetik alanlara duyarl Johnston organlan da fazlasyla yanldn doruluyorlar. Bir an ona kk bir sinek tarafndan gzetleniyormu gibi ge-'tyor. Fakat bu bir yanl alglama olmal. Kozay tekrar alyor ve dmdz ileri yryor. 199 Tamam, bu kez kesin olarak kayboldu. 24., kklnden beri kaybolmay brakmyor. Henz birka gnlkken cinsiyetsizlerin koridorlarnda kayboluyordu. Daha sonra sitenin iinde kayboluyordu ve yuvadan dan kma frsat bul-duundan itibaren de doann iinde kaybolmaya balad. Keif gezilerinin hepsinin sonunda her zaman bir karncann dierlerini uyard o an olmutu: "Ama 24. nerede kald?" Zaten zavall ava asker kannca da kendine ayn soruyu soruyordu: "Ben neredeyim?" Elbette u iei daha nce grm gibi oluyordu, u odun parasn, bu kayay, bu bataklk ormann, her neyse, iek belki baka bir renkti. O zaman genelde daireler izerek dnmeye koyuluyor keif grubunun feromon izlerini aryordu. Buna karn her zaman onu Byk Dan'nn patika yollarna gndermeye devam ediyorlard nk garip bir kaltsal kaza sonucu 24.'nn bir cinsiyetsiz iin kusursuz bir gr vard. Gz kreleri neredeyse cinsiyetliierinkiler kadar gelimiti. Ve o bouna defalarca iyi bir grnn olmasnn iyi duyargalan olduu anlamna gelmediini tekrarladysa da btn grev gruplan 24. ilerleyileri iin grsel bir denetim salasn diye onun aralarnda olmasn istiyorlard. Ve o kayboluyordu. O ana kadar iyi ya da kt her zaman yuvaya geri dnmeyi baarmt. Ama bu kez, durum farkl. Ama yuvaya geri dnmek deil, dnyann kenanna ulamak. Bunu baarabilecek mi? "Sitenin iinde dierlerine dahilsin, tek bana hiliin bir par-assn," diye tekrarlyor kendi kendine. Douya doru. Umutsuz, terkedilmi, oradan geecek ilk dmana sunulmu yol alyor. Birden yerde olduka fazla adm derinlikte bir ukur tarafndan durdurulduunda uzun sredir yryordu. ukurun kenarn kefediyor ve sonunda aslnda birbirine komu iki ukur olduunu fark ediyor. ki dz oluk hazinesi, daha byk olan bir elipsin yansn oluturuyor, dieri bir yanm daire 200 ^iminde. Bu iki garip surun aplar paralel ve birbirierine yaklak Ije adm uzaklkta. 24. kokluyor, yokluyor, tadyor, yeniden kokluyor. Koku da geri kalan blm kadar allmam. Yabanc, yeni... nce aran lA. canl bir heyecana yakalanyor. Artk hibir korku hissetmiyor. yUtm admlk aralklarla dier dev izler birbirini izliyor. 24. Parmaklarn izleriyle karlatndan kesin olarak emin. Dilei yerine geldi! Parmaklar ona rehberlik ediyor, ona yol gsteriyorlar! Tannlarn izi zerinde kouyor. Sonunda onlarla karlaacak. 87. TANRILAR KIZGIN

"Tanrlarnzdan korkun. Sunduklarnzn ok az olduunu, Bizim byklmz iin ok zayf olduunu bilin. Bize yamurun tahl ambarlarn yktn sylyorsunuz. Bu sizin cezanzd nk nceden de yeteri kadar yiyecek sunmuyordunuz. Bize yamurun asi hareketini ezdiini sylyorsunuz. Dala da gl bir biimde yeniden domasn salayn. Herkese Parmaklarn gcn retin! ntihar komandolar gnderin Ve yasak sitenin tahl ambarlarn boaltn. Tanrlarnzdan korkun! Parmaklar her eyi yapabilirler nk Parmaklar Tanrdrlar. Parmaklar her eyi yapabilirler nk Parmaklar byktrler. Parmaklar her eyi yapabilirler nk Parmaklar gldrler. Gerek budur." 201 Parmaklar makineyi kapatyorlar ve Tann olmaktan gurur duyu. yorlar. Nicolas sessizce gidip yeniden yatyor. Gzleri agk kank dler grerek glmsyor. Bir gn bu delikten canl karsa anlatacak ok eyi olacak. Okul arkadalanna, btn dnyaya! Dinlerin gerekliliini aklayacak. Ve bceklerde din inanan yerletirmeyi baardn kantlayarak nl olacak! 'I 88. LK ARPIMALAR Yalnz, Bel-o-kan'n denetimi altndaki topraklarda, birinci seferin geiinin neden olduu zararlarn genilii ve kurbanlann says hatn saylr byklkte. yle ki kzl askerler hibir eyden korkmuyorlar. Bu karnca kalabalnn altndaki topra kazma giriiminde bulunan bir kstebein sadece on drt kurban yutacak zaman oluyor. Bu srada kanncalar onu istila ediyor ve paralara aynyor-lar. Uzun alay boyunca bir sessizlik kyor. Onun nnde her ey gzden kayboluyor. yle ki balardaki av esenliini ktlk ve gecikmeden etin bir alk takip ediyor. Ordunun arkasnda brakt ykm izlerinde imdi alktan len kanncalar da bulunuyor. 9. ve 103., bu felaket durum karsnda bir kar yol bulmak iin konuuyorlar. zcilerin yirmi be kiilik gruplar halinde dzenlenmelerini neriyorlar. Byle bir yelpaze mantkl olarak daha az dikkat ekecek ve orman sakinleri iin daha az korkutucu olacak. Mnldanmaya ve vazgemekten sz etmeye balayanlara serte aln tersine admlar ileri doru hzlandrmaya itmesi gerektii sylenerek yant veriliyor. Douya doru. Bir dahaki av hayvanlar Parmak olacak. 202 HJ I 89. SULU SONUNDA TUTUKLANDI Banyosunda uzanm, en sevdii hareket olan soluunu tutarak dal halindeki Laetitia Wells dncelerini dalgalanmaya bra-lyyor. Gnlerden beri sevgilisi olmadn fark ediyor. Oysa bir sr sevgilisi oluyordu ve her zaman onlardan ok abuk sklyordu. Hatta Jacques Melies'i bile yatana almay dnd. Zaman zaman onu biraz sinirlendiriyordu ama bir erkee gereksinim duyduu anda orada, elinin altnda olma avantaj vard. Ah! Dnyada ne kadar ok erkek vard... Ama hibiri babasnn yeteneine sahip deildi. Annesi Ling-mi onun hayatn paylama ansna sahip olmutu. O, her eye ak, beklenmeyen ve elenceli, aka yapmaya baylan bir adamd. Ve sevgi doluydu, o kadar sevgi dolu ki! Hi kimse Edmond'un yerini alamazd. Onun akl snrsz bir aland. Edmond bir sismograf gibi iliyordu, ann btn entelektel sarsntlarn kaydediyordu, onlan zmsyor, bireim haline getiriyordu... ve onlar baka hale gelmi, kendi dnceleri olarak kanyordu. Kanncalar sadece bir bahaneydi. Ayn biimde yldzlar, tp ya da metallerin direnci zerinde alabilirdi, her konuda benzerlerinden stn olurdu. O, gerekten evrensel bir akld, zel bir eit servenciydi, dhi olduu kadar alakgnllyd.

Bir yerlerde onu srekli artacak ve asla brakmayacak, yeteri kadar hareketli bir psikolojisi olan bir erkek var myd acaba? O an iin byle-biriyle hi karlamamt... Bir ilan verdiini dledi: "Servenci aranyor..." Yantlar onu imdiden yldnyordu. Ban sudan gkard, kuvvetli bir biimde soluk ald ve yeniden dald. Dncelerinin yn deimiti. Annesi, kanser. Birden havasz kalarak yeniden su yzne kt. Kalbi hzl hzl at'yordu. Kvetten kt ve bornozunu giydi. , Kaps alnyordu. Biraz sakinlemek iin zaman geirdi. uzun soluk veriten sonra gidip kapy at. 203 Gene Melies'ti. Onun bu beklenmedik zamanlarda gelilerine almaya balyordu ama bu kez onu tanmadan nce duraksad. zerinde anc giysileri vard, yz muslin bir peeyle rtl hasr bir apkayla maskelenmiti ve ellerine kauuk eldivenler giymiti. Komiserin arkasnda ayn gln klktaki adam fark edince kalann att. Bu glgelerden birinin iinde Mfetti Cahuzacq'] tand. Glmemek iin kendini tuttu. - Komiser! Bu kostml ziyaret ne anlama geliyor? Yant gelmedi. Melies yana ekildi, iki kimlii belirsiz m^* -kukusuz iki aynasz- ilerlediler ve topuz gibi olan Laetitia'nn sol bileine bir kelepe takt. Laetitia Wells rya grdn sand, Cahuzacq maskenin bouklatrd sesiyle konutuunda sonu geldi: "Cinayet ve cinayete teebbs suundan tutuklusunuz. Bu andan itibaren syleyeceiniz her ey size kar delil olarak kullanlabilir. Tabii ki avukatnzn yokluunda konumay reddedebilirsiniz." Sonra polis memurlar Laetitia'y da gtrerek siyah kapnn nnde durdular. Melies hrszlk yeteneklerini gsteren parlak ve abuk bir gsteri yapt: Kap buna direnmedi. Tutuklu bu duruma kar kt: - Her eyi ykmak yerine benden anahtan isteyebilirdiniz! Drt aynasz, kanncalarla dolu bir akvaryum ve her trl biliim donanmnn karsnda durakladlar. - Bu ne byle? Melies karamsar bir tonda konutu: - Byk olaslkla Salta kardelerin, Carolie Nogard'n, MacHa-rious'un ve Odergin iftinin katilleri. Laetitia bard: - Yanlyorsunuz! Ben Hamelin Kavalcs deilim. Grmyor musunuz? Bu, geen hafta Fontainebleau Ormanf ndan getirdiim basit'bir karnca yuvas! Benim kanncalarm katil deiller. Ayrca onlar buraya yerletirdiimden beri hi dan kmadlar. Hibir karnca asla hi kimseye itaat edemez. Oniar evcilletirmek mmkn deildir. Bunlar kpek ya da kedi deiller. Onlar zgrdrler. Beni duyuyor musunuz Melies? Onlar sadece kendi kafalarndaki!11 204 ^parlar ve hi kimse onlara dediklerini yaptramaz veya etkileyemez- Babam bunu ok nceden anlamt. Onlar zgrdrler. Ve j,u yzden insanlar her zaman onlan yok etmek isterler. Vahi ve gjgr kanncalardan baka kannca eidi yoktur! Ben sizin katiliniz deilim! Komiser bu kar klar duymazdan geldi ve Cahuzacq'a doru dnd: - Btn bunlar, bilgisayar ve kanncalan benim iin al. Kannca-lann ene boyutlannn cesetlerdeki i doku bozukluklanna uyup uymadn greceiz. Eyalar mhrle ve matmazeli doruca sorgu yargcna gtr. Laetitia iddetle kar gkti: - Ben sizin sulunuz deilim, Melies! Gene yanlyorsunuz! Bu, kesin olarak sizde bir uzmanlk haline gelmi. Mfelies onu dinlemeyi reddetti. Astlarna seslendi: - ocuklar, bu kanncalardan birinin bile kamamasna dikkat edin. Bunlarn hepsi birer kant.

Jacques Melies mutluluklann en canlsnn etkisindeydi. Neslinin en karmak bilmecesini zmt. En kusursuz cinayete yaklamt. Baka hi kimsenin baaramayaca yerde zafer kazanmt. Ve katili ynlendiren nedeni de biliyordu: O, dnyadaki en nl glgn kannca yanls Edmond Wells'in kzyd. Melies, Laetitia'nn meneke rengi gzleriyle bir kez olsun karlamadan gitti. - Ben masumum. Meslek hayatnzn en byk yanln yap-yorsunuz_Ben masumum. 90. ANSKLOPED UYGARLIKLARIN KARILAMASI: sa'dan nce 53 ylnda, /u/es Cesar'n Galya'daki baarlarn kskanan Suriye valisi General Marcus Licinlus Crassus byk fetihlere giriir. Cesar B*t'daki etki alann Byk Britanya'ya kadar ulatrmtr. Crassus denize ulancaya kadar Dou'yu istila etmek ister. 205 Douya doru. Yolunda sadece Parthelar'm mparatorluu v^.. dr. Dev bir ordunun basnda bu engelle karlar. Bu Carres Sava'dr. Fakat sava kazanan Parthe Kral Surena olur. By. lece Dounun fethi biter. Bu denemenin beklenmedik sonulan oldu. Partheler bir. ok Romal esir aldlar ve bu esirler onlarn ordularnda ytr alarak Kusana Krall'yla yapaklar savata hizmet ettiler. B>-kez Partheler yenilgiye uradlar ve onlarn Romallar Kus Ordusu'nda in mparatorluu'na kar savatlar. Bu sava inliler kazand, bylece seyyah esirler sonunda kendilerini in mparatoru'nun ordular arasnda buldular. Orada bu beyaz adamlar karsnda armakla beraber onlarn zellikle mancnk ve dier kuatma silahlan yapmndaki bilimlerine hayranlk duyulur. inliler onlar kabul ederler, yle ki onlar zgr brakrlar ve yerlemeleri in zel bir ehir verirler. Srgnler inli kadnlarla evlendiler ve ocuklar oldu. Yllar sonra Romal tccarlar onlar lkelerine gtrmeyi teklif ettiklerinde in'de daha mutlu olduklarn sylediler. Edmond Wells, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, cilt n. 91. PKNK Austos aynn en scak dneminden kamak iin Vali Charles Dupeyron kk ailesini Fontainebleau Orman'nn aalarnn altnda piknik yapmaya gtrmeye karar vermiti. ocuklar Geor-ges ve Virginie bunun iin her zemine uygun ayakkablarla donanmlard. Ei Cecile, o anda Charles ve dierlerinin alayc baklar1 altnda, kocaman bir buzluun iinde tad souk yemei hazr lamt. O pazar sabah saat on birde bile korkun.bir scak vard. Aalarn altndan yryerek batya doru yola koyuldular. ocuka 206 anaokulunda rendikleri bir arky mrldanyorlard: "Be-bop-alula, she is my baby." Cecile, tekerlek izlerinde ayak bileklerini uUrkmamak iin aba harcyordu. Dupeyron'a gelince, fazlasyla terlemesine karn, koruma grevlilerinden, sekreterlerden, basn yelerinden ve dier her trl dalkavuktan uzakta bu okul kaakl durumuna kzmyordu. Doaya dnlerin kendi ekicilikleri vard. Yansndan ou kurumu bir dereye ulatklannda iek koku-lanyla dolu havay zevk alarak koklad ve yaknda bir yerde imenliin stne oturmalann nerdi. Cecile hemen kar kt: - Komik olduunu mu sanyorsun! Buras tka basa sivrisinek dolu olmal! Sanki bir sivrisinek olduunda ilk beni soktuunu bilmiyormu gibi konuuyorsun! Virginie, snfnn koleksiyonunu zenginletirme umuduyla getirdii kelebek an sallayarak srtt: - Annemin kanna baylyorlar nk onun kan daha ekerli. nceki yl sekiz yz pulkanatlnn kanatlanyla gkyznde bir ua temsil eden bir tablo yapmlard. Bu kez Austerlitz Sava-'n gsteren bir tablo yapmak istiyorlard. Dupeyron uzlamac grnd. Bu gzel gn bir sivrisinek yks iin mahvetmeyecekti. - Pekl, daha uzaa gidelim. Orada aasz bir yer grr gibi oldum.

Aasz alan bir mutfak gibi byk, kare biiminde bir yoncalkt ve cmert bir biimde glgeliydi. Dupeyron buzluunu brakt, at ve gzel bir beyaz rt kard. - Burada mkemmel bir biimde rahat olacaz. ocuklar, annenize atal baklar yerletirmek iin yardm edin. Kendisi harika bir Bordo arabn ama iine koyuldu ve hemen einin ineli szlerini duydu: - Daha acele hibir ey yok, deil mi? ocuklar bararak kavga ediyorlar ve sen imekten baka bir ey dnmyorsun! Biraz babalk grevini yap! 207 Georges ve Virginie birbirlerine toprak paralan atarak dalayorlard. Dupeyron i ekerek onlara uslu durmalan iin seslendi: - Bu kadar yeter ocuklar! Georges, sen erkeksin, kardeine rnek ol. - Bunu gryor musun? Kz kardeini rahatsz etmeye devam edersen be kardei yiyeceksin. Bunu aklnda tut. - Ama baba, balatan ben deilim, o. - Kim olduunu bilmek istemiyorum. En kk bir yaramazd, ta tokad sen yiyeceksin. Yirmi be izciden oluan komando grubu her yn aratrarak kocaman ordunun olduka uzanda nde ilerliyor. Ordunun dokunalar olarak sefer kalabalnn en iyi yolu semesini salaya cak olan feromon izleri brakyorlar. En ndeki grup 103. tarafndan ynetiliyor. Dupeyronlar aalann bunaltc havasnn altnda yavaa yiyeceklerini iniyorlard. yle bir aba vard ki imdi ocuklar bile sakin duruyorlard. Madam Dupeyron gzlerini kaldrarak sessizlii bozdu: - Sanrm burada da sivrisinekler var. Her durumda bcekler var. Vzltlar duyuyorum. - Daha nce bceksiz bir orman grdn m? Madam Dupeyron i ekti: - Kendi kendime senin pikniinin o kadar iyi bir fikir olup olmadn soruyorum. Normandia Kys'nda ok daha iyi olurduk. Georges'un alerjileri olduunu ok iyi biliyorsun! - Rica ediyorum u ocuu bu kadar korumaktan vazge. Sonunda onu gerekten dayanksz yapacaksn! - Ama bak! Her yer bcekle dolu. - Kayglanma, yanmza bir bcek ilac almay akl ettim. - Ah, yle mi? Hangi marka? Bir izciden gelen sinyal: "Kuzey kuzeydoudan gelen kimlii belirsiz gl kokular." 208 Tanmlanamayan kokularn says hi de az deil. Dnyada unlardan milyarlarca var. Fakat mesaj verenin zellikle srara tonlamas komando grubunu hemen alarma geiriyor. Pr dikkat keSilerek hareketsizleiyorlar. Havada pek allmadk ho kokular var. ulluk kokulan ortaya kardna emin olan bir sava enelerini takrdatyor. Duyargalar balant haline geiyor, karncalar birbirlerine danyorlar. 103. her eye karn ilerlemek gerektiini dnyor. Bu, sadece hayvann kimliini belirlemek iin olacak. Onun dncesine gre sraya giriyorlar. Yirmi be karnca saknarak kokunun kaynana kadar trmanyor. Sonunda geni bir ak alana kyorlar. Buras kk delikler serpitirilmi beyaz taban olan hi allmadk bir yer. Her neyse, bununla uramaya balamadan nce tedbirler alnyor. Be izci karnca, federasyonun kimyasal bayran otlann arasna koymak iin geri geliyor. Btn dnyaya burasnn Bel-o-kan Topra olduunu belirtmek iin birka damla tetradesiklase-tat (C6-H22-02) yetiyor. Bu ilem biraz ilerini rahatlatyor. Bir lkeyi adlandrmak onu tanmaktr. Ziyaret ediyorlar. ki kocaman kule grnyor. Drt keifi bunlara trmanmaya giriiyor. Yuvarlak ve bombeli zirvede de ilerinden tuzlu ve biberli kokular gelen delikler var. Bu maddeleri daha yakndan grmeyi ok isterlerdi fakat delikler onlara geit vermek iin ok kk. Hayal krklna urayarak aa iniyorlar.

Ne yapalm, arkadan gelecek teknik ekipler kukusuz bu sorunu zmeyi baaracaklar. Aa iner inmez daha da garip baka bir ilgin eye doru ynlendiriliyorlar: Gzel kokan ama olduka allmam ekilli bir dizi tepe. Tepelerin zerine kyorlar ve k-k vadilerle kntlara yaylyorlar. Yokluyorlar, inceliyorlar. Yapay, sert tabakay delmeyi baaran ilk karnca "Yenebilir!" diye haykryor. Ta zannettii eyin altnda harika bir ey var! Hayal edilmeyecek miktarda proteinli bir malzeme var! Az besleyi-ci iplikiklerle dolu, haberi cokulu bir frekansla yayyor. 209 - Bundan sonra ne yfyoruz? - i var. - Ne ii? - Kuzu, domuz ya paralan, domates. - Fena deil. Yannda ne var? Kanncalar orada kalmyorlar. Bu ilk baanyla coarak kursaklarn biraz dolduruyor ve beyaz rtnn zerinde dalyorlar. C izciden oluan bir manga san jelatinle dolu beyaz bir kutunun ivu-de kayboluyor. Yumuak malzemenin iinde batmadan nce uzun sre abalyorlar. - Yannda m? arktericinin Bearn Sosu. ., 103. yzeyi gcrdayan ve atrdayan sar yaplardan oluan dev bir ynn ortasnda kayboluyor. Duvarlar tamamen yklyor. 103. ezilmekten kurtulmak iin her yere snyor ve daha yeni yerlemiken onu kristalsi ve gevrek malzemenin iine gmecek olan bir dten kurtarmak iin daha da ileri sramak zorunda kalyor. - Harika! Cips! Ya tabakas kapl hafif inili bir yerde beklenmedik bir kayma sonunda onu bu kbustan ekip alyor. Bir atala uzanarak keif gezisine devam ediyor. Bylece bir srprizden dierine, tatldan ekiye, acdan scaa geiyor. Yeil bir sebzenin zerinde yryor, saknarak krmz kremaya yaklayor. - Rus usul kornion, ketap. 103683., duyargalan bu kadar yabanc keiflerden atelenmi bir halde, gl bir mayalanma kokusu ykselen ak san renkli geni bir alan geiyor. Kz kardeleri aylak aylak dolayor ve oyuklann arasnda eleniyorlar. Bu malzeme, kesintisiz olarak devam eden, kusursuz kre biiminde ve yumuak maara dizilen 210 oluturuyor. Bu madde eneyle delinebiliyor ve san duvar saydam hale geliyor. - Gravyer Peyniri! 103. bylenmi durumda ama her eyin yenebildii bu lke hakkndaki izlenimlerini onlara aktarmaya zaman olmuyor. Rzgr gibi kocaman, alak ve sar edici bir ses gk grlts gibi gr-leyerek zerlerine dyor. "Dikkat kanncalarvar." Gkyznden ortaya kan pembe bir yuvarlak yntemli bir ekilde sekiz kifi eziyor. "Pfut, pfut, pfut." Bu i saniye bile srmyor. aknlk etkisini gsteriyor. Bu soylu savalarn hepsi grbz yapl. Buna karn hibiri en kk bir direni gsteremiyor. Bakr rengi sert zrhlar patlyor, etleri ve kanlan srayan bulamacn iine kanyor. Lekesiz beyaz yerin zerinde alayc koyu renk krepler oluturuyorlar. Serere katlan askerler duyulanna inanamyorlar. Pembe yuvarlak aslnda uzun bir stun halinde devam ediyor. Ykc eserini henz tamamladnda baka drt stun gelip ona katlmak iin katlanyorlar. Be taneler! PARMAKLAR! Bunlar Parmaklar!!!!! Parmaklar!!!!! 103. bundan emin. Onlar oradalar! Oradalar! Bu kadar abuk, bu kadar yaknda, bu kadar gl. Parmaklar orada!!!!! 103. en afyonlu alarm feromonlann yayyor. "Dikkat, bunlar Parmaklar! Parmaklar!" 103. onu aan saf bir korku dalgas hissediyor. Bu, beyinlerinde kpryor, ayaklarnda titriyor. eneleri aynlyor ve nedensiz art arda kapanyor. PARMAKLAR! Bunlar PARMAKLAR! "Hepiniz saklann!"

Parmaklar hep birlikte havaya kalkyorlar, ilerinden sadece biri sivri durumda kalacak bir biimde toplanyorlar. Dik duran bir Mahmuz gibi gergin. Pembe ve dz ucu kifleri takip ediyor ve glk ekmeden onlar eziyor. 211 Cesur fakat hi de atak olmayan 103. igdsel olarak bet renkli kocaman bir maarann iine saklanyor. Her ey o kadar abuk oldu ki ne olduunu anlamaya zaman olmad. Buna karn 103. onlan ok iyi tand. Bunlar Parmaklard! Korku daha asitli ikinci bir dalga halinde geri geliyor. Bu kez korkusunu yenmek iin daha dehet verici baka bir dnemiyor. En korkun, en anlalmaz, belki dnyadaki en gi l eyin karsnda bulunuyor. PARMAKLAR! Korku vcudunun her yerinde. Titriyor, bouluyor. Bu garip bir ey: lk anda iyi anlayamad ama imdi bu geici snan sakinliinde gvendeyken korkusu en u snnna ulat. Danda onun hesabn grmek isteyen bir sr Parmak var. "Ya Parmaklar Tannysalar?" 103. onlar hor grd, onlar da kzdlar. O lecek olan sefil bir kanncadan baka bir ey deil. Chli-pou-ni ldrmakta haklyd, onlan federasyonun bu kadar yaknnda bulmak asla beklenen bir ey deildi! Demek ki dnyann kysn gemilerdi ve orman istila ediyorlard! 103. bej renkli scak maarann iinde dnp duruyor. Birka saniyeden beri toplad btn gerginlii atmak iin isterik hareketlerle karnyla duvarlara vuruyor. Kendine hakim olmas zaman alyor, sonra korku biraz dalm gibi grndnde tedbirli admlarla bu kemerli maaray ziyaret ediyor. ini siyah eritler sslyor. Erimi lk yadan szyorlar. Hepsi dayanma snrlarn zorlayan i bulandnc bir kf kokusu yayyor. - Kzarm pilici kes. Acayip itah ac grnyor. - u kanncalar bizi rahat braksalar... - imdiden bir sr karnca ldrdm. - Her durumda, u halinle senden bktm, sus! Bak, burada hl karncalar var, orada da. 212 103., irenme duygusunun stesinden gelerek bu scak maa-v geiyr ve bir kenara kapanyor. Duyargalarn ileri uzatyor ve bunun sonucunda 'inanlmaz'a tanik oluyor. Pembe yuvarlaklar, mthi dmanlar, btn arkadalarn sktnyorlar. Onlar bardaklann, tabaklann, peetelerin altna atyor, sonra baka bir eye gerek kalmadan canlann kan-yorlar. Bu bir soyknm. Karncalardan bazlan saldrganlarna asit fkrtmay deniyor. Bouna. Pembe yuvarlaklar uuyor, snyor, her yerden fiknyor-lar. Minik dmanianna hibir ans tanmyorlar. Sonra her ey sakinleiyor. Hava, karncalann lmn ifade eden oleik asit kokulanyla dolu. Parmaklar beli srler halinde rtnn zerinde kol geziyorlar. Yarallar tkendi, evreyi kirletmemeleri iin kaznan lekelere dntler. "Tatlm, bana byk makas ver." Birden kocaman sivri bir ey maarann tavann deliyor ve sar eden bir atrtyla onu ikiye ayryor. 103. snyor. Dosdoru ileri doru zplyor. abuk. Kamak gerek. abuk. abuk. Dev Tannlar orada, zerindeler. Alt ayann btn hzyla abuk abuk ilerliyor. Pembestuniann hareket etmesi biraz zaman alyor. Onun ohtdan ktn grmekten ok canlan sklm gibi bir halleri var. Hemen onu takip etmeye giriiyorlar. 103. btn manevralar deniyor. Dar dnler ve kar ayakl U dnlerinin saysn artryor. Kalp cebi her eyi ykacakm gibi atyor ama o hl yayor. ki stun nne dyor. Gzlerinin eleklerinden ilk kez ufukta kesien dev glgeleri gryor. Misk kokulann duyuyor. Parmaklar kol geziyorlar. Korkun. 213

O srada kafasnda bir tetik beliriyor. O kadar korkuyor ki dnlemeyecek olan yapyor. Katksz bir lgnlk. Kamak yerine onu takip edenlerin zerine atlyor! aknlk etkisini gsteriyor. 103. tam hzla Parmaklann zerine trmanyor. Bu, hz tahtas zerinde gerek bir fze. Dan ucuna gelince bolua atlyor. D pembe yuvarlaklar tarafndan yumuatlyor. Yuvarlaklar onu ezmek iin kapanyorlar. 103. aa geiyor ve yeniden bu kez otlann iine dyor. abucak yaprakl bir yoncann altna saklanyor. evredeki ' bitkileri trmklayan pembe stunlar gryor. Tann Parmaklar onu atmak istiyorlar. Fakat beyaz papatya kr onun dnyas. Artk onu bulamayacaklar. 103. kouyor. Duyargalarnda her eit dnce k sayor. Bu kez artk kukusu yok, onlar grd, onlara dokundu, hatta onlan kandrd. Ama bu gene de temel soruya yant vermiyor: "Parmaklar Tann m?" Vali Charles Dupeyron elini kareli mendiline sildi. - Tamam, gryorsunuz, onlan kovmay baardk ve hatta bunu bcek ilacn kullanmadan yaptk. - Bu sana dediimi deitirmiyor sevgilim, bu orman temiz deil. Virginie vnd: - Ben yz tane ldrdm! Georges bard: - Ben daha ok, senden daha ok ldrdm! - Sakin olun ocuklar... Yiyecekleri kirletecek zamanlar oldu mu? - Ben bir tanesinin kzarm piliten ktn grdm. Virginie hemen bard: - Kanncann kirlettii piliten yemek istemiyorum! Dupeyron yzn buruturdu. - Gzel bir kzarm pilici bir karnca dokundu diye atacak deiliz herhalde! 214 , Karncalar kirlidir, hastalk tarlar. Bunu bize okulda retmen syledi. Baba srar etti: - Gene de pili yiyeceiz. Georges drt ayak zerine kt. - Bir tane kurtulan var. - Daha iyi! Bylece gidip dierlerine buraya gelmemeleri gerektiini syler. Virginie, o kanncann ayaklann koparmay brak, naSl olsa l. - Oh, hayr anne! Hl biraz kmldyor. - Tamam ama yleyse paralar rtnn zerine koyma, daha uzaa at. Sonunda sakin sakin yemek yiyecek miyiz? Cecile gzlerini havaya kaldrarak konumutu ve baklan aknlkla ylece sabit kald. Kk ama grltl, boynuzlu gerge-danbceklerinden oluan bir bulut kafasndan bir metre ykseklikte bir ta gibi toplanmaktaydlar. Bulutun orada asl kaldn grnce yz soldu. Kocasnn yz ifadesi daha iyi durumda deildi. Otlann karardn grmt: Gerek bir kannca dalgas tarafndan kuatlmlard. Belki milyonlarcaydlar! Gerekte bunlar Parmaklara kar birinci sefere katlan sadece bin asker kanncayd. Zedi-bei-nakanllann takviyesiyle saylan biraz artmt. Btn eneler danda korkusuzca ilerliyorlard. Koca v baba gvensiz bir sesle tane tane konutu: - Tatlm, ana hemen bcek ilac bombasn ver. 92. ANSKLOPED FORMKAST: Formlkaslt hayatn temel bileenlerinden biridir. Zaten insan hcrelerinde de vardr. XIX. yzyln ikinci yansnda, formlkaslt yiyecekleri ya da hayvan cesetlerini muha-faza etmek in kullanld. Ama ondan zellikle amasrlardakl tekeleri karmak in yararlanlyordu. 215 Bu kimyasal maddeyi sentetik olarak retmenin yollan bi. linmedil iin dorudan bceklerden elde ediliyordu. Binler^ karnca bir ya cenderesine yerletiriliyor, cenderenin vidas sarms bir su elde edilinceye kadar sklyordu. Bir kez szldkten sonra bu "ezilmi karnca urubu btn iyi eczanelerin leke kana sm blmnde satlyordu. Edmond Wet* Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, dit ft.

93. SON EVRE Prof. Miguel Cygneriaz son evreye geilmesini artk hibir eyin engelleyemeyeceini biliyordu. Ellerinin arasnda cehennem glerine kar mutlak silah tutuyordu. Gm rengi svy ald ve bir leenin iine koydu. Sonra krmz bir sv dkt ve kimyada kabaca ikinci phtlama ad verilen ilem balad. Dayanak, tavus kuunun kuyruundaki gibi deien renkler ald. Prof. Cygneriaz kab bir mayalanma kabna yerletirdi. Artk beklemekten baka yaplacak bir ey yoktu. Son evrenin sadece hl makineler tarafndan denetlenemeyen o bileene gereksinimi vard: Zaman. 94. PARMAKLAR GER EKLYORLAR Hcuma geen ilk sralardaki piyade erleri birden onlan iddetle ksrten yeil bir bulut tarafndan sarlyorlar. Olduka yukanda gergedanbcekleri hareketli ve donuk da-lann stne saldnyorlar. Cecile Dupeyron'un salarnn oluturduu sk ormann yksekliine ulaan topu kannealar asit tkrklerini atyorlar. Bunun tek sonucu oray yuva olarak semeyi dnen gen bitin katledilmesi oluyor. 216 Dier bir yaya topu grubu atlarn kocaman bir pembe yu-v3rlak zerinde younlatnyor. Bunun bir sandaletten gkan kocadan bir kadn ayak parma olduunu nereden bileceklerdi? Baka bir ey bulmak gerekecek nk insanlar iin formikasit jjrronata ne kadar yakaysa o kadar yaka. Bu arada yeil renkli bcek ilaa bulutlan Bel-okanllarn sralarnn arasnda karanlk kesitler oluturmakta. 9. barp anyor: "Deliklerini bulun!" Bu mesaj, daha nce memeliler ve kulara kar sava deneyimleri olanlar tarafndan annda yanstlyor. ok sayda alay cesaretle devlere hcum iin yola kyor. Kararllkla enelerini dokuma liflerine geiriyorlar, pamuklu bir tirtte ve ayn kumatan bir ortta geni yaralar ayorlar. Buna karlk Virginie Dupeyron'un giysisi (% 30 akrilik, % 20 polyamid) gerek bir zrh gibi dayankl kyor. Burada kanncala-nn kskalan hibir kesin sonuca ulaamyor. - Burnumda bir kannca var. Ayy! - abuk, bcek ilaa! - Bcek ilaan kendi zerimizde kullanamayz! Virginie inledi: - mdat! Charles Dupeyron ailesinin evresinde vzldayan knkanatl bcekleri eliyle datmaya alarak bard: - Ne felaketi - Asla bunlann hakkndan gel.., "...Asla bu dev canavarlarn hakkndan gelemeyeceiz. ok bykler, ok gller. Anlalmaz varlklar." 103. ve 9., gen Georges'un boynunda bir yerde, ateli bir biimde durum hakknda konuuyorlar. 103., yabana kaynakl zehirlerden getirilip getirilmediini soruyor. 9., an ya da yabanans zehri olduunu ve hemen gidip getireceini sylyor. O, ayaklan-nr> ucunda genelde anlanndan kan san svyla dolu bir yumurtayla geri geldiinde sava daha da iddetlenmi durumda. 217 "Bunu nasl alayacaksn? Bizim nemiz yok." 103. yant vermiyor, enesini pembe ete geiriyor ve mmkn olduu kadar derine batnyor. Bu ilemi birok kez tekrarlyor nk yzey yumuak olduu kadar direnli de. Sonunda, evet! Artk san likr fokurdayan krmz delie boaltmaktan baka bir ey kalmyor. "Kaalm" Gerileme tehlikesiz deil. Dev hayvan rpnmaya baiyr bouluyor, titreiyor ve ok grlt karyor. Georges Dupeyron dizlerini bkyor, sonra yana eiliyor. Georges kk ejderhalara yenildi. Georges dyor. Alt alay kannca onun salannn arasnda kayboluyor fakat dierleri onun alt deliini bulmay baanyorlar. 103. nn tasas dalyor.

Bu kez kuku yok. Bir tanesini alt ettiler! Birden Parmaklann korkusu onu izlemeyi brakyor. Bir korkunun sonu ne kadar gzel! Kendini zgr hissediyor. Georges Dupeyron yerde ve artk hareket etmiyor. 9. atlyor, onun yzne kyor ve pembe yna trmanarak hcum ediyor. Aslnda bir Parmak btn bir kara paras. Kat ettii kadanyla en az yz adm genilikte ve iki yz adm uzunlukta! inde her ey var: Maaralar, vadiler, dalar, kraterler. Serere katlanlar iinde en uzun enelere sahip olan 9., parman henz tamamen lmediini dnyor. Kalara trmanyor, bumun balad yerde, tam iki gzn arasnda, Hindulann nc gz olarak adlandrdklan yerde duruyor. Sa enesinin ucunu havaya kaldnyor. erit, gne nlannn altnda harika bir Excalibur gibi panld-yor. Sonra sert bir vurula, "uf!" onu pembe yzeyde mmkn olduu kadar derine batnyor. 9. bir emme sesi kararak kitinden klcn geri ekiyor. Hemen sonra duyargalarnn stnde krmz renkli ince bir kaynak ykseliyor. 218 , Sevgilim! Bak, Georges hi iyi grnmyor! Charles Dupeyron bcek ilac bombasn otlann arasna brakt olunun zerine eildi. Yanaklannn teni akayk rengine dnmt, glkle soluk alp veriyordu. Karncalar btn salkmlar halinde zerinde yryorlard. Vali bard: - Bir alerji krizi geiriyor! ne olmas gerek, bir hekim... - abuk buradan svalm! Dupeyron ailesi piknik aletlerini toplamak iin bile zaman ayrmadan arabaya doru kat. Charles olunu kollannda tayordu. 9. zamannda atlad. Sa enesinde yapp kalan Parmak kann yalyor. Artk herkes biliyor. Parmaklar zarar verilemez yaratklar deiller. Onlara zarar verilebilir. Onlar an zehriyle yenmek mmkn. 95. NICOLAS "Parmaklann dnyas o kadar gzel ki henz hibir karnca bunu anlayamaz. Parmaklarn dnyas o kadar huzurlu ki kayg ve sava oradan kovulmu durumda. Parmaklarn dnyas o kadar uyumlu ki orada herkes srekli bir esrime halinde yaar. Hi almamamz salayan aralara sahibiz. Meknda ok hzl bir biimde yer deitirmemizi salayan aralara sahibiz. En kk bir aba harcamadan beslenmemizi salayan aralara sahibiz. Biz uabiliriz. Biz suyun altnda gidebiliriz. Hatta gkyznn tesine gitmek iin bu gezegenden aynla-b'Hriz. 219 Parmaklar her eyi yapabilirler nk Parmaklar Tanrdrlar. Parmaklar her eyi yapabilirler nk Parmaklar byktrler. Parmaklar her eyi yapabilirler nk Parmaklar gldrler. Gerek budur." - Nicolas! ocuk abucak makineyi kapatt ve "Greceli ve Mutlak M? Anslklopedisi"ni inceliyormu gibi grnd. - Evet anne? Lucie Wells grnd. Zayf ve krlgand ama karanlk bak garip bir gle canlanmt. - Uyumuyor musun? Oysa u anda yapay gece saatimiz. - Biliyorsun, bazen "Ansiklopedi"ye bakmak iin kalkyorum. Lucie glmsedi. - Haklsn. Bu kitapta renilecek o kadar ok ey var ki. (Olunu omuzlanndan tuttu.) Syle bana Nicolas, hl telepatik top-lantlanmza katlmak istemiyor musun? - Hayr, hemen deil. Sanrm henz hazr deilim. - Hazr olduunda bunu doal bir ekilde hissedeceksin. Kendini zorlama.

Lucie, Nicolas'y kollarnn arasnda skt ve srtn okad. Nicolas, bu anne sevgisi gsterilerine gittike azalan duyarllyla yavaa geri ekildi. Annesi kulana fsldad: - u anda anlayamyorsun ama bir gn... 96. 24. (SAHP OLDUUYLA) YAPABLECEN YAPIYOR 24. gneydou olmasn umut ettii yne doru yryor. la tehlikede olmadan yaklaabildii btn hayvanlara soruyor. 220 Seferin getiini grdler mi? Ama kanncalann kokusal dili he-niiz evrensel dil konumunda deil. Bununla birlikte bir ziyba b-cej, Bei-o-kanllann ParmakJarla karlatklann ve sava kazandklarn duyduunu iddia ediyor. "Bu olanaksz," diye dnyor 24. Tanrlan yenmek olanakszdr! Buna karn yolda soru sormaya devam ediyor ve karlama-nIn olduuna ikna olmasna yetecek kadar ey reniyor. Ama hangi koullarda ve hangi sonula? O orada deildi. Tanrlarn gremedi ve en nemlisi onlara jVlerkr Grevi'nin kozasn veremedi. Dncesizliine ve srekli yn duygusu eksikliine lanet olsun! Yolda bir yaban domuzu gryor. O, kendisinden ok daha hzl gidecek. Kzl kz kardelerine yeniden kavumak ve kim bilir, Parmaklara yaklamak isteiyle tutuarak bir ayan uzatp trmanyor. Uzun sre beklemiyor, yaban domuzu atlyor. Sorun u ki fazla kuzeye doru yneliyor. 24., yaban domuzu hareket halindeyken atlamak zorunda. ans var. Bir sincap grnyor ve 24. hemen onun krkne tutunuyor. Sincap kuzeydouya doru gidiyor ama kemirgen aniden bir aacn tepesinde duruyor ve 24. en abuk ekilde yere u-lamak iin atlamak zorunda kalyor. Kukusuz epey yol ald ama hl yalnz. Kendini kt hissediyor, toparlanmas gerek: Her eye gc yeten Parmaklara inanyor. Bu durumda\sefere ve kendilerine doru ona yol gstermeleri iin onlan yardma anyor. "Ey Parmaklar, beni bu korkun dnyada terk etmeyin. Kz kardelerime kavumam salayn." Efendileriyle daha kolay iletiim kurmak ister gibi duyargalarn eiyor. Tam o srada ok tandk bir koku fark ediyor. "Sen!" 24. sevinten havalara uuyor. Kozay grnce, Altn Kovan Askolein hakknda bilgi toplamak 'in yola km olan 103. nn stnden bir yk kalkyor. Gen annc asi karncaya kavumaktan da ok memnun. "Kelebek kozasn kaybetmedin mi?" 221 24. ona deerli kab gsteriyor ve grubun dier yelerine katlyorlar. 97. ANSKLOPED ZAMAN-MEKN OLGUSU: Bir atomun evresinde ok sayda elektron bulunur. Bazlar ekirdee ok yakn, bazlar ok uzaktr. Bir d etken bu elektronlardan birinin yrnge deitirmesine neden olduunda hemen k, s, ma halinde bir enerji ortaya kar. Alt katmandaki bir elektronun daha yukarda bir katmana gtrlmesi tek gzl birini krler lkesine koymak gibidir. Itr, etkiler, o kraldr. Tersine, yksek yrngeden bir elektron daha aada bir yrngeye gittiinde tam bir geri zekl gibi olacaktr. Evrenin tamam benzer biimde Lazanya gibi yaplanmtr. st ste katmanlar halinde kurulmu deiik za-man-meknlar birbirleriyle liki halindedir. Bazlar hzl ve karmak, bazlar yava ve lkeldir. Bu katmanlar halindeki oluumu varoluun her aamasnda buluruz. Ayn biimde nsanlarn dnyasna frlatlan ok zeki ve becerikli bir karnca beceriksiz ve korkak, kk bir hayvandan baka bir ey deildir. Cahil ve aptal bir insan bir karnca yuvasna dtnde her eyi yapabilecek gte bir Tanr olur. Bu durum nsanlarla letiimde olan bir karncann bu deneyimden ok fazla ey renmesini engellemez. Kendi trdelerinin yanna geri dndnde daha st dzeyde bir za-man-mekn hakkndaki bilgisi ona btn benzerleri stnde belli bir g verecektir. Gelimenin iyi bir yolu st boyutta parya halini tandktan sonra kendi boyutuna geri dnmektir. Edmond Wells, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, dit D. 222 98. ARKADALARIMIZ SNEKLER

imdi sefere katlan askerlerin kamp yeri olan Parmaklarn aasz yerine geldiinde 24., kzl kz kardelerinin bir Tanry ldrdklerine inanmamak iin ayak diretiyor. 103.'nn yannda baka bir hayvan bir Parmak sandklann savunuyor. Aynca bir Parmak olmu olsa bile lm gibi yapm olmas mmkn. Bylece onlar tepkilerini snamak, evklerinin derecesini lmek istemi olabilirdi. Saflyla nl 24. son darbeyi vuruyor: Eer Parmak ldyse cesedi nerede? 103. bir ey eklemeksizin biraz aknlk gsteriyor. Parmaklardan bir tanesini her ynden katettiini ve imdi bu konu hakknda daha kesin bir fikir sahibi olduunu sylyor. Btn bunlan 24.'ye sylerken bu dnce beyinlerinde filizleniyor: Neden Parmaklar hakknda bir bellek feromonu yazlmasn? Biraz tkrk alyor ve yazyor: "Feromon: Zooloji Konu: Parmaklar Tkrk salglayan: 103683. Tarih: 100000667. yl 1) Parmaklar var. 2) Parmaklara zarar vermek mmkn. Onlar an zehrlyle ldrebiliriz. kinci gzlemle ilgili notlan a) Belki Parmaklan ldrmek in baka yollar da vardr ama bugne kadar sadece ar zehri etkili oldu. b) Eer btn Parmaklan ldrmek istiyorsak ok byk bir miktarda an zehri gerekecek. c) Bununla birlikte Parmaklan ldrmek gene de ok zor. 3) Parmaklar bizim gzlerimizin alglayabileceinden ok daha bykler. 4) Parmaklar scaklar. 223 5) "Parmaklar bitkisel bir lif tabakasyla kapllar. Tpk renkli, yapay bir deri gibi. Bu tabaka eneyle delindiinde kanamyor. Sadece onun altndaki deri kanyor." 103. anlarn dzene sokmak iin duyargalarn kaldnyor, sonra yutuyor: 6) "Parmaklarn bizim bildiimiz hibir eye benzemeyen ok a,r bir kokulan var." 103. krmz bir sv birikintisini evreleyen bir grup sinei fark ediyor. 7) "Parmaklarn kan kularnki gibi krmz. Bu kan damlas vzldayan bir sinek kalabaln kendine doru ekiyor. 8) "EerParmaklar..." Bu koullarda al.mak gerekten olanaksz. Sinekler tam b.r lendeler. Artk kendi sesini bile duymuyor. 103. durmak zorunda kalyor ve hayvan lei yiyenleri datmak istiyor. Ama bu konuda iyi dnnce sineklerin sefer iin yararl. olabileceklerini fark ediyor. 99. ANSKLOPED HEDYE- Yeil sineklerde iftleme srasnda dii erkei yer. Duygular tahn aar ve yannda doksan ilk kafa ona mkemmel bir le yemei gibi grnr. Ama erkek ak yapmak stiyorsa gzel ei tarafndan ktr ktr yenerek lmek stemez. Erkek yeil sinek, bu Corneille tarz durumdan kurtulmak, kara kanatl lm Tanrs Thanatos'u atlatarak Erosu almak in bir kurnazlk bulmutur. Bir para yiyecei "hediye" olarak vtrr. Bylece bayan yeil sinek acktnda bir para et yiyebilir ve ei de bir tehlike olmadan iftleebllir. Daha da gelimi baka bir trde erkek, bcek eni saydam bir kozann iinde paketlenmi olarak getirir, bylece deerli bir zaman art kazanr. h^ivenln nc bir sinek tr, erkek sinek asndan ***& ad zamannn hediyenin niteliinden daha nemli oiaus 224 sonucunu karmtr. Bu nc trde ambalaj kozas ar, geni hacimli ve botur. Dii, kt kurnazl kefettiinde er-lek iini bitirmi olur. Her biri davrann duruma gre ayarlar. rnein empls tr sineklerde dii kozann bo olmadndan emin olmak iin onu sallar. Ama bu noktada bir manevra

daha vardr. Bunu ngren erkek hediye paketini bir et paras zlenimini verecek kadar miktarda kendi dklaryla doldurur. Edmond Wells, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, cilt II. 100. LAETITIAKATI Hapishaneye ulaan Komiser Melies, Laetitia VVelIs'i grmek istediini syledi. Mdre sordu: - Hapsedilmesi karsnda nasl tepki gsteriyor. - Hibir ekilde tepki gstermiyor. - Ne demek istiyorsunuz? - Buraya geldiinden beri uyuyor. Hibir ey yemedi, hatta bir yudum su bile imedi. Hi kprdamad. Uyuyor ve hibir ey onu uyandramyor. - Ne kadar zamandr uyuyor? - Yetmi iki saat. Jacques Melies byle bir tepki beklemiyordu. Normalde tutuklad kadnlar alyor, fke lklar atyorlard ama hibir durumda uyumuyorlard. Telefon ald. - Size, dedi mdr. Arayan Mfetti Cahuzacq't. - ef, savayla birlikteyim ve bir sorun var. Gazeteci kzn karncalan, ey, tek bir tanesi bile kprdamyor. Buna ne diyorsun? - Diyorum ki... Diyorum ki k uykusuna yattlar. te hepsi bu. Mfetti ard: 225 - Austos aynda m? Melies emin bir biimde yant verdi: - Kesinlikle! Emile? Savcya biraz sonra oraya urayacam*, syle. ]acques Melies telefonu kapad. Yz solmutu. - Laetitia Wells ve karncalar k uykusundalar. - Pardon? - Evet, bunu biyoloji dersinde grmtm. Hava souduur% da, yamur yadnda, kralieleri kaybolduunda btn etkinliklerini durdururlar ve kalp atlarn yavalatrlar, uyuyana ya da lene kadar. ki adam tutukevinden geerek Laetitia'nn hcresine kad^r kotular. abucak sakinletiler. Gen kadnn dudaklarndan ha.flf bir horultu kyordu. Melies onun bileini tuttu ve nabznn bir^z yava attn fark etti. Gen kadn uyanncaya kadar onu sars. Laetitia meneke rengi gzlerini aralad, bir an nerede olduunu anlamakta glk ekti ve sonunda komiseri tand. Glmseyerek tekrar uykuya dald. Melies iini allak bullak eden kark duygulan geici olarak grmezden gelmeyi seti. Hapishane mdrne dnd: - Greceksiniz, yarn sabah kahvaltsn isteyecek. Bunun iin bahse girerim. Gz kapaklannn hassas derisinin altnda meneke rengi gzler bir ryann heyecanl olgularn daha iyi izlemek ister gibi soldan saa, aadan yukar dnyorlard. Bu garip bir eydi. Laetitia d dnyasna kam gibiydi. 101. PROPAGANDA "te byle, ok basit." 23. sylevine byle balyor. Bir kumtann iinde kazlm bir oyua oturmu durumda, yannda da 24. var. Karlannda otuz kanncadan oluan bir manga var. 226 propaganda toplantlann nce canl ak ordughn iinde dzlemeyi dnmt, sonra akllca davranarak bundan vazge-ti. Orada duvarlann duyargalar var. 23. drt ayann zerinde dikiliyor: "Parmaklar bizi onlara hizmet etmemiz iin yarattlar ve dnyaya yerletirdiler. Onlar bizi gzlyorlar ve bizim onlan honutsuz brakmamamz gerek nk bizi cezalandrabilirler. Biz onlara hizmet ediyoruz, onlar da karlnda bize kendi glerinden bir blmn veriyorlar." Dinleyicilerin ounu siyah aakakann dklarndaki eritlerin kurban olan karncalar oluturuyor. ster artk kaybedecek fazla bir eyleri olmad iin

olsun isterse kendi harap hallerine bir teselli aradktan iin olsun sonu ortada: Akn kanncalar Tannc deyilere ilgi duyuyorlar. Genelde akn, bazen kukucu olsalar da hepsi lmden sonra daha stn bir dnya olduunu umut etmeyi isterlerdi. Zavall akn kanncalann zor anlar yaadklarn sylemek gerek. Yava yava hastalkl bir bitkinliin etkisine girerek kalabaln arkasnda dolayorlar ve bu durumda varoluun anlam hakknda kendi kendilerine sorular sormaya haklan var. Bazen aka kendilerini kalabalktan uzakta brakyorlar ve eitli dmanlar iin kolay avlar oluyorlar. Bununla birlikte bir hastann saldnya uradn gren her asker onun yardmna komakta duraksamaz. Karncalar arasndaki dayanma hi kimseyi dlamaz, zellikle de bu sefer gibi bir oluumun iinde. Ne olursa olsun, Tannc mesaj batan kanyor ve honut duyargalar buluyor, bunlara salkl kanncalar da dahil. Ve en garibi de u ki kumta yangnn evresinde toplanan kanncalar sitelerini imdi tapmak zere olduklarn yok etmek iin sitelerini terk ettik-'erini unutuyorlar. Gene de zayf kar gklar ve kararszlk tohumlar ekebilecek sorular kendilerini dinletiyorlar. Ama 23.'nn yant hazr: "nemli olan Parmaklara yaklamak. Geri kalan hibir ey iin *%glanmayn. Parmaklar Tanndrlar ve onlar lmszdrler." 227 Buna ne yant verilebilir ki? Buna karn bir izci kzl karnca du_ yargasn kaldnyor: "Neden Parmaklar bize anbean ne yapmamz gerektiini belirtmek iin hibir ey sylemiyorlar?" 23. ona gvence veriyor: "Onlar bizimle konuuyorlar. Bel-o-kan'da Parmaklarla srekli iliki halindeyiz." Bir topu karnca: ? Tannlarla konumak iin ne yapmak gerek?" Yant: "ok youn bir biimde onlar dnmek gerek. Tanrlar buna 'dua' diyorlar. Nerede olursa olsun her dua Tannlar tarafndan duyulur. " Bir beyaz kannca umutsuzluk dolu bir feromon yayyor: "Parmaklar erit hastaln iyiletirebilirler mi?" "Parmaklar her eyi yapabilirler." Bunun zerine bir asker kannca soruyor: "Gruh bize btn Parmaklar ldrmemizi emrettiine gre, ne yapacaz?" 23. gzlerini soruyu sorana dikiyor ve sakin sakin duyarl antenlerini oynatyor. "Hibir ey. Hibir ey yapmayacaz. Bir kenarda duracaz ve izleyeceiz. Tanrlar iin hibir eyden korkmayalm. Tanrlar her eyi yapabilecek gtedirler. Yalnz Doktor Livingstone'un szlerini yayn. Her toplantda saymz gittike artsn. Saknarak. Ve her eyden nemlisi, dua edelim." Orada bulunanlarn ou gruha kar ilk kez asi bir davranta bulunuyorlar. Ve bunu ok heyecan verici buluyorlar. Parmaklar var olmasalar bile. 102. ANSKLOPED TANRI: Tanr, tanm gerei her yerdedir ve her eyi y*P*' cak gtedir. Eer varsa, o her yerdedir ve her eyi yapablUf228 .0A her eyi yapabiliyorsa kendisinin olmad ve hibir ey gpamadt bir dnya yaratabilecek yetenei de var mdr? Edmond VVells, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, cilt D. 103. ALTIN KOVAN Dikey sekiz. Ters sekiz. Sarmal halinde sekiz. Sekiz. Duruyor. ift sekiz. Gnee gre ag deiiklii. Yatay dar sekiz. Yatay geni sekiz. Mesaj, artk net gremiyoruz. Yant: Sekiz, yatay geni sekiz, ift sekiz, ters sekiz. Sonra bir sonraki hava ara istasyonuna aktarm.

Arlar fir dnerek bilgilerini gkyzne yazyorlar. Besinin yz metreden daha uzakta olduunu belirtmek iin merkez ekseni izlenecek yn ve uzakl gsteren sekizler iziyorlar. J Akarsuyun yanndaki byk kknar sitesinin kokusal ad Asko-lein. Bu, an dilinde "Altn Kovan" anlamna geliyor. Bu kovanda alt bin an var. Bu ary alan Askoleinli bir izci an son hzla havalanyor. Dikenlerin arasndan zikzaklar izerek geiyor, bayrlan trmanyor, otlarn aTasnda kaynaan bir karnca dizisinin stnden geiyor. (Bak u ie, bu karncalar burada ne yapyorlar?) Byk meenin yanndan geiyor, kk kum tepeleri blgesini syrarak geiyor. Buras ilgin bir yer gibi grnyor. Kanat rplarn yavalatyor. Ar, fulyalarn stnde zplaya zplaya uuyor, ayaklarn kimlii belirsiz ieklerin erkek organlanna batnyor, iyi dnnce bunun papatya olduunu fark ediyor, ince ve hz yavalam dilini san tozun iine daldnyor, birka saniye sonra ayaklar taze polenle kapl olarak geri geliyor. 229 Kovann kalk pistine iniyor ve hemen sonra kanatlann 280 Hertzlik bir frekansla rpmaya koyuluyor. "Bzzzzz bzzz bzzz." 280 Hertz, bir annn besin sorunlanyla uraan en yksek saydaki ii ary toplamasn salayan frekanstr. 260 Hertz'de ynetim ve kklerin bakmyla grevli olanlar ekmi olacakt. 300 Hertz'de askeri alarm vermi olacakt. zci ar balmumundan bir altgenin zerine yerleiyor ve dansna balyor. Gene sekizler iziyor ama bu sefer iki boyutta, ko\r nn dz balmumu yzeyinde. ok abuk bir biimde serveni.., anlatyor. Yn, uzakl ve ziyaret ettii ieklerin tam niteliini veriyor. Bu iekler ona gre papatya. Kaynak greceli olarak yakn olduu iin hzl bir biimde dans ediyor, tersi durumda sanki uzaklara uuun yorgunluunu taklit eder gibi daha yava hareket edecekti. "Dansl" raporunda gnein konumuna ve hareketine de nem veriyor. Arkadalan kouyorlar. Bal z toplanacak ok sayda iek olduunu anladlar ama bu kaynan niteliini renmek istiyorlar. Bazen iekler ku dklaryla kapl oluyor, bazen solmu oluyorlar, bazen de baka bir kovann anlar onlan nceden yamalam oluyor. Bazlan sinirli sinirli kannlanyla balmumu peteklerinin zerine vuruyor. Bylece ar dilinde, "Somut eyler istiyoruz," diyorlar. zci ar kendine yalvartmyor. Polenini karyor: "Tadna bakn gzellerim, greceksiniz, en iyi kalite!" Bu dans, bu diyalog, bu dei toku tamamen karanlkta geiyor ama sonunda grubun tamam elerinin ounu bildikleri bir grev iin havalanyor. Bitkin bir haldeki izci an kant olarak getirdii rnekleri yutuyor. Sonra, Askoleinli anlann kraliesi 67. Zaha-haer-scha'nn bulunduu kraliyet salonuna gidiyor. Zaha-haer-scha bu ar krallnn tacna onu kendi kralie kz kardelerinden yirmisiyle kar karya getiren bir sava sonucunda ulat, Arlar her zaman ok fazla sayda kralie retirler ama her 230 ite ii" sadece bir tane kralie gerektiinden bunlar zifaf odasnda ilerinden sadece bir galip kalncaya kadar vahice dvrler. Bu, biraz barbarca bir seim yntemi, bununla birlikte sitenin yana en inat ve en sava arnn gelmesini salyor. Tamamen san olan kamndan tannabilen kralie an, drt yl yaar ve her ey yolunda giderse gnde bin yumurta yumurtlayabilir. Askolein Kovan, Bel-o-kan kannca yuvasnn dou kuzeydousunda yer alyor. Buras turuncu renkli peteklerinde toplaya anlarn kaynat mkemmel bir yer. Burada her ey parlak ve gzel kokulu. Sar, siyah, pembe ve turuncu. iler deerli bal ayaktan ayaa geiriyorlar. Daha ileride, balmumundan bir kapta kraliyet peltesi kanorl-yor.

Daha da ileride gen anlann eitim salonu bulunuyor. Anlann eitimi her zaman ayn kurallara uyar. An hcresinden kt andan itibaren kz kardeleri tarafndan beslenir, bundan sonra ie balar. Yaamnn ilk gn srasnda ierideki ilere koyulur. nc gn, fiziksel dnmler yaar, aznn yannda kraliyet peltesi reten bezler oluur. Bylece dad olur. Sonra bu bezlerin nemi azalacaktr ve yava yava, bu sefer karnn altnda bulunan yeni bezler almaya balayacaktr. Bunlar, sitenin peteklerini yapmak ve tamir etmek iin gerekli balmumunu retecek balmumu bezleridir. Bylece, on ikinci gnden balayarak, an duvara olur. Balmumu peteklerini oluturan petek gzleri ina eder. Bu balmumu bezleri de yirmi sekizinci gnden itibaren ileyilerini durduracaklardr. O zaman ii an beki olur. Bu zamanda d dnyayla tanmaya balar ve sonra toplaya olur. An, toplaya olarak lecektir. zci ar kraliyet salonuna ulayor. Ana Kraliesi'y'e u garip karnca dizisi hakknda konumak istiyor. Ama kralie bir... Gzlerine inanmakta zorluk ekiyor... Bir kanncayla derin sohbete dalm grnyor. Daha kesin olarak sylemek gerekirse Bel-o-kan 231 Federasyonu'ndan bir karnca! ki bcein konumalarn uzaktan alyor. Anlarn kraliesi soruyor. "Ne yapabiliriz?" Bu karnca kovana geldiinde onun buraya ne yapmak iin geldiini hi kimse anlamad. Sempatiden ok aknlk sonucu o-nun Altn Site'ye girmesine izin verdiler. Bir karncann bir an kovannda ne ii vard! O zaman 23., geliini hakl gsteren sra d koullan anlatt. Kendi kz kardeleri, Bel-o-kanllar ldrdlar, Parmaklara kar bir sefer dzenlediler ve birini ldrdler. 23., ordunun yollar zerinde bulunan arlara kesin olarak saldracan aklyor. Pek korkun olduunu bildii an ordusuna abuk davranmalarn ve dniei kanyonunda skp kalm durumda olacak olan orduya saldrmalan konusunda t veriyor. "Bir tuzak m? Kendi trnden olanlara bir tuzak kurmam m neriyorsun?" An kralie anyor. Ona kanncalann gittike daha sapk davranlarda bulunduklann anlatmlard elbette, zellikle yiyecek karlnda kendi yuvalarna kar savaan cretli askerlerden sz etmilerdi ama o ana kadar bunlara sadece yar yanya inanyordu. Karsnda ona kendi trnden olanlan ldrmek iin en iyi yeri gsteren bir kannca olmas onu ok etkiliyor. Grnen o ki kanncalar onun dndnden daha da sapknlar. Tabii eer bu bir tuzak deilse. Bu gya hain, rnein, an ordusunu dniei kanyonuna yneltmek iin gelmi olabilirdi, bu srada da sererin byk blm kovana saldrabilirdi. Bu, daha anlalr bir ey olurdu. Kralie Zaha-haer-scha arka kanatlarn titretiriyor. Kanncalar tarafndan bile anlalabilen temel bir kokusal dilde soruyor: "Neden kendinden olanlara ihanet ediyorsun?" Kannca nedenlerini aklyor: Bel-o-kanllar dnyadaki btn Parmaklan ldrmek istiyorlar. Oysa Parmaklar dnyadaki eitli' in bir parasn oluturuyorlar ve kanncalar trlerin tamamn yok 232 ederek gezegeni yoksullatnyoriar. Her trn kendi yararll var ve doann dehas yaam trlerinin okluuyla ifade buluyor. Onlardan birini yok etmek bir sutur. Kanncalar daha nce birok hayvan katlettiler. Bunu bilerek yaptlar, onlan anlamay ya da onlarla iletiim kurmay denemediler. Basit bilgisizlikle doann bir paras tamamen yok edildi. Z3. asker kannca Parmaklann Tann oldukiann ve kendisinin de Tannc olduunu kendine saklyor. Youn bir biimde dnd halde "Parmaklarn her eyi yapabilecek gte oldukiann" sylemiyor. Bir an kralie bu soyut tesi kavramlardan ne anlayabilirdi ki? Yeniden Tannc olmayan asilerin grlerini anlatmaya koyuluyor. Bu, hibir zaman Tannlann var olabileceini dnememi biri iin anlalmas/daha basit bir dil.

"Parmaklar hakknda neredeyse hibir ey bilmiyoruz. Mutlaka bize retecek ok eyleri vardr. Onlann dzeyinde, onlann boyutunda, bizim dnemeyeceimiz sorunlarla karlamlardr..." Ona gre Parmaklar korumak gerek. Ya da incelemek iin ilerinden en az bir ifti kurtarmak gerek. An bu dili anlyor ama bu kannca-Parmak savayla kesinlikle ilgilenmediini sylyor. u anda bir siyah yabanans yuvasyla snr anlamazlklan var ve bu durum btn askeri drtlerini harekete geiriyor. Kralie Zaha-haer-scha tadn kararak anlarla ya-banarlan arasndaki bir sava anlatmaya koyuluyor. Binlerce zarkanatldan oluan uan filolar, havada askda kalnarak yaplan dellolar, zehirli inelerin oku, tuzaklar, kl vurular, kstrlanlann kurtulmas! Kralie ine eskrimi sanatna tutkun olduunu itiraf ediyor. Ve bu sporu sadece anlarla yabananlan biliyorlar. Becerikli ine darbeleri vururken uu halini devam ettirmek kolay deildir. Kralie neeyle hayali bir dmana kar yap-tan bir delloyu taklit ediyor ve darbeleri sayyor. te bir ark, bir zorlu saldr, bir drdnc, bir beinci, bir ilk duru, bir vuruu sala doru savuturma. 233 Kralienin karnnn ucu ka-nncann kafasndan bir kanat kalnlk uzaklkta. Kannca hi etkilenmi grnmyor, bunun zerine kralie ona bir ar-yabanans sava tarif etmeye devam ediyor. AJr yaralama, kurtulma, kuatma, yeniden konum alma, hemen verilen yant... 23. onun szn kesiyor, srar ediyor, tersine anlann bu kann-ca-Parmak savayla tamamen ilgili olduklann sylyor. Onlarn en deneyimli askerlerinden biri olan 103., Parmaklan an zehriy,. ldrebileceklerini kefetti. u an iin onlar bunun dnda bir eyle ldrmek mmkn de''' Dolaysyla bu zehirden edinmek iin sefer mutlaka Askolein'e saldracak. "Karncalar? Federasyonlanndan bu kadar uzakta bize saldracaklar? ldrdn m?" te o anda Altn Kovan'n btn peteklerinde alarm verildi. 104. BCEKLER BZM YLMZ STEMYORLAR Bceklerle sava zerine yaplan seminere katlmn sunma sras Prof. Miguel Cygneriaz'dayd. Ayaa kalkt ve toplantya katlanlara zerine siyah benekler serpilmi bir kre kesiti gsterdi. - Bu noktalar sava blgelerini gsteriyor. nsanlann arasndaki savalan deil bceklere kar savalan. Her yerde bceklere kar savayoruz. Fas'ta, Cezayir'de, Senegal'de ekirge istilalanna kar savalyor. Peru'da sivrisinekler stma bulatnyorlar, Gney Afrika'da Tse-tse sinei uyku hastal veriyor, Mali'de bitlerin oalmas bir tifs salgnna yol at. Amazon'da, Ekvator Afrika-s'nda insanlar ipek kanncaiannm istilasna kar savayorlar. Libya'da inekler kasap sinekler tarafndan krp geiriliyorlar. Venezella'da saldrgan yabanarlan ocuklara saldnyorlar. Fransa'da, buraya ok yakn bir yerde, Fontainebleau Ormam'nda bir aile piknik yaparken bir dizi kzl kanncann saldnsna urad. Patates tarlalarn yok eden patates bceklerinden, ahap evleri ilerinde oturanlarn stne yklncaya kadar kemiren termitlerden, giysileri234 ^izle beslenen gvelerden, kpeklerimize musallat olan uyuzb-ceklerinden hi sz etmeyeceim. Gerek byle ite. Bir milyon ^(dan beri insanlar bceklerle sava halindeler ve arpma henz yeni balyor. Dman kk olduu iin onun gcn kms-yoruz. Bir fiskenin onu ezmek iin yeteceini dnyoruz. Yanl! Bceklerin ortadan kaldrlmas ok zordur. Zehre uyum salarlar, bcek ilalarna daha iyi direnebilmek iin mutasyon geirirler, soyunu kurutma denemelerinden kurtulmak iin oalrlar. Bcekler bizim dmanlarmz. Oysa, on hayvandan dokuzu bcek. Biz, milyarlarca karnca, termit, sinek, sivrisinee gre sadece bir avu insanz, hatta sadece bir avu memeliyiz. Atalarmz bu d-manlan nitelemek iin bir szck kullanyorlard. Onlara cehennem gleri diyorlard. Bcekler cehennem glerini temsil ederler, yani aada olan, srngen, yeraltnda olan, saklanm, n-grlemeyen her ey! Bir el kalkt. - Profesr Cygneriaz, bu cehennem glerine, yani bceklere kar demek istiyorum, nasl savaabiliriz?

Bilim adam dinleyicilerine glmsedi. - Her eyden nce onlann glerini kmsemeyi brakarak. ili, Santiago'daki laboratuvanmda karncalarn "tadclar" gelitirdiklerini kefettik. Bir karnca yuvas yeni bir besinle karlatnda her defasnda bu tadclar bu besini test etmekle grevliler. ki gnn sonunda hibir kukulu belirti gstermezlerse kz kardeleri de bu besini yiyorlar. Bu, fosforlu organik bcek ilalarnn ounun neden snrl oranda etkili olduunu aklyor. Bunun zerine biz etkisini sonradan gsteren yeni bir bcek ilac yaptk. Bu ila etkisini ancak yutulmasndan yetmi iki saat sonra gsteriyor. Bu yeni zehrin aidklan gvenlik nlemlerine karn sitede yaylabileceini umut ediyoruz. - Profesr Cygneriaz, bcek ilac aratrmaclann ldrmesi 'n kanncalan eitmeyi baaran kadn, Laetitia VVells hakknda ne dnyorsunuz? Uzman gzlerini havaya kaldrd. 235 - Her zaman bceklere hayran insanlar olmutur. artc o|a byle bir davrann daha nce olmam olmas. Bu cinayetlerden dolay ok ac ektim. Kurbanlarn ou i arkadalarm ve dostlarm di. Fakat imdi nemi yok! Matmazel Wells zarar veremeyecek durumda ve birka gn sonra size dnyann her yerinde etkili olacak bize bu kadar pahalya mal olan bu mucize rn takdim edeceim Kod ad: "Babil". Daha fazla bilgi iin yarn ayn saatte burada olun. Prof. Cygneriaz slk alarak oteline doru yrd. Syledikle; nin dinleyicileri zerinde brakt etkiden honuttu. Odasnda kolundan saatini karrken gmleinin kolunda kare biiminde bir delik olduunu fark etti ama buna hi nem vermedi. Banyodan gelen bir ses duyduunda gnn yorgunluuyla yatanda dinleniyordu. En iyi kurumlarda bile borularda bozukluklar oluyordu! Ayaa kalkt, sessizce banyonun kapsn kapad ve akam yemei saatinin geldiine karar verdi. Restorana inmek iin asansr ya da merdiveni kullanma seenekleri vard. yle yorgundu ki asansr tercih etti. Bu bir hatayd. s Ara iki kat arasnda durdu. Bir sonraki sahanlkta bekleyen mteriler, Miguel Cygneri-az'n btn gcyle elik duvarlara vururken dehet verici lklar attn duydular. - Klostrofobisi olan biri daha, dedi bir kadn. Ama bir otel grevlisi asansr altrmak iin geldiinde orada bir ceset buldu. Yzndeki dehet ifadesine baklrsa adam eytanla savam olmalyd. 105. RYALAR jonathan uyumuyordu. Birleme ayinleri bu kadar youn hale geldiinden beri uyumakta gittike daha ok zorluk ekiyordu. zellikle dn korkun bir deneyim yaamt. Hepsi birden ortak ses olan OM dalgasn kanrlarken olaga' nst bir ey hissetmiti. Vcudunun tamam bu dalga tarafnda11 236 e|dim>ti. Bir elin stndeki eldiveni karmas gibi, onun iinde ,e bir ey insan gvdesinden kurtulmay denemiti. jonathan korkmutu ama ayn zamanda dierlerinin varl onu patlatmt. O anda, OM sesiyle ya da ektoplazmayla veya ruh-lg nasl adlandnlrsa, vcudunu terk etmi ve dierleriyle birlikte eranit kayay aarak kannca yuvasna kmt. Bu olgu uzun srmemiti. Sanki elastiki bir ip onu geri getirmi, abucak etine geri dnmt. Bu, toplu halde grlen bir ryayd. Toplu halde grlen bir ryadan baka bir ey olamazd. Karncalarn yannda yaadklar iin hepsi ryalannda karncalar gryorlard. "Ansiklopedf'nin bir blmnn daha net bir biimde ryalarla ilgili olduunu anmsad. Bir cep lambas alarak kitap rahlesinin zerindeki deerli kitabn sayfalarn evirmeye gitti. 106. ANSKLOPED RYA: Malezya'da bir ormann dibinde ilkel bir kavim olan "SenoV'ler yayordu. Bunlar btn yaamlarn ryalarna gre uyarlyorlard. Zaten onlara "Rya halk" deniyordu.

Her sabah kahvaltda, atein evresinde, herkes sadece gece grd ryalardan sz ediyordu. Bir enol ryasnda birine zarar verdiini gordyse, incinen kiiye bir hediye vermek zorundayd. Eer ryasnda topluluk yelerinden biri tarafndan kendisine vurulduunu gordyse, saldrgan ondan zr dilemek ve kendini affettirmek in ona bir hediye vermek zorundayd. Senoller'de d dnyas bilgi bakmndan gerek dnyadan daha zengindi. Eer bir ocuk ryasnda bir kaplan grdn ve katn anlatrsa, onunla dvmesi ve ldrmesi in er-fM/ gece ryasnda gene kaplan grmesi iin zorlanyordu. Yallar ona, kaplanla nasl baa kacan aklyorlard. Aser ocuk kaplann hakkndan gelmeyi baaramazsa, sonunda btn kabile onu azarlyordu. enol deer sistemine gre ^yada cinsel liki grlrse, orgazm oluncaya kadar devam 237 edilmeli ve sonra gerekte sevgiliye ya da arzulanan sevglliy bir hediyeyle teekkr edilmeliydi. Kbuslardaki dman top. luluklarm karsnda galip gelmek, sonra d* onunla arkad*. olmak in dmandan bir hediye talep etmek gerekliydi. f ok grmeye can atlan rya uutu. Ryasnda szler^ uan birini btn topluluk kutluyordu. Bir ocuk in lk hav9. lanmay haber vermek bir vaftiz treni gibiydi. Onu hediyemle donatyorlar, sonra da ryada bilinmeyen lkelere ki ., nasl uacan ve oradan nasl deiik sungular getirecei^ aklyorlard. Senoller Batl etnologlar kendilerine ektiler. Onlarn top. lumu iddet ve akl hastalklarn bilmiyordu. Bu, stressiz ve sava fethi hrslan olmayan bir toplumdu. Orada hayatta kalmaya yetecek asgari le snrlyd. Senoller 1970'11 yllarda, ormann onlarn yaad blm aydnlatld zaman, yok oldular. Buna karn, hepimiz onlarn bilgilerini uygulamaya balayabiliriz. Her eyden nce, her sabah nceki gnn ryasn kaydetmek, ona bir balk vermek, tarihini belirtmek gerek. Sonra evredekilerle rnein, Senollerin yapt gibi kahvaltda rya hakknda konumak. D altrmasnn en temel kurallarm uygulayarak daha da ileri gitmek. Bylece uyumadan nce grlecek rya hakknda karar vermek: Dalar ykseltmek, gkyznn rengini deitirmek, bilinmeyen yerleri ziyaret etmek, tercih edilen hayvanlarla karlamak. Ryalarda herkes her eyi yapabilecek gtedir. D altrmasnn lk snav umaktr. Kollarn amak, szlmek, pike yapmak, burgu gibi ykselmek: Hepsi mmkn. D altrmas srekli ilerleyen bir raklk gerektirir. "Uu" saatleri gvenlik ve anlatm getirir. ocuklarn ryalarm ynetebilmek iin sadece be haftaya gereksinimleri vardr. Yetikinlerde bazen aylar gerekir. Edmond Wells> Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, cilt fl. 238 jason Bragel rahlenin yannda Jonathan'a katld. Onun ryalarla ilgilendiini grnce kendisinin de ryasnda karncalan grdn syledi. Kanncaiar btn insanlan ldrmeyi baarmlard ve sadece "VVells'liler hayatta kalmlard. Merkr Grevi, asi kanncaiar, yeni kralie Chli-pou-ni'nin yol at sorunlar hakknda konutular. Jason Bragel, Nicolas'nn neden hl birleme ayinlerine katlmadn sordu. Jonathan Wells, olunun bu konuda istek belirtmediini ve bavurunun ondan gelmesini beklemek gerektiini syledi. Ona byle bir davran ne tlenebilir ne de zorla kabul ettirilebilirdi. - Fakat../ - Bizim bilgimiz bulac deil, biz bir tarikat deiliz: Hi kimseyi inanlarndan dndrecek deiliz. Nicolas bunu istedii gn katlacak. Katlm bir eit lmdr. Acl bir dnm. Bu ondan gelnieli. Hi kimse onu etkileyecek durumda deil. zellikle ben. ki adam birbirlerini anlamlard. Yava hareketlerle gidip yattlar. Ve ryalannda geometrik ekiller halinde utuklann grdler. Gkyznde kabartmalar halinde asl duran saylan ayorlard. Bir. ki. . Drt. Be. Alt. Yedi. 107. PETEKLERN GRLYOR Dikey sekiz. Ters sekiz.

Burgu sekiz. Sekiz. ift sekiz. Yatay sekiz. Gnee gre a deiiklii. tur. Bu kez verilen, dorudan 3. evre alarm. Hava iletiim ara istasyonuna gre saldranlar uan kanncaiar. Kralie dnyor: "Sadece prens ve prenses karncalar uar ve bunun tek bir amac vardr, gkyznde iftlemek." Buna karn iletiim ara istasyonu ilevi gren anlar doruluyorlar. Bunlar gerekten havada askda duran ve Askolein'e doru 239 ynelen karncalar. Bin kafa ykseklikte ve iki yz kara/saniye hZ|a uuyorlar. Dikey sekiz. Soru: "Gelenlerin says?" Yant: "u an iin saptamak olanaksz." Soru: "Bunlar Bei-o-kanl kzl kanncalarm?" Yant: "Evet Ve U ana kadar ara istasyon arlarmzdan beini yok ettiler." Yirmi kadar ii em Zaha-haer-scha'y evreliyorlar. Kralie evresindekilere panie kaplmaya gerek olmadn sylyor. Bu balmumu ve bala adanm tapnakta kendini gvende hissediyor. Bir an kolonisi seksen bin kadar ar ierebiliyor. Onunkinde sadece alt bin an var ama komu yuvalara saldrma politikalar (anlarda az rastlanan bir davran) onlar btn blgede nl ve korkulur kld. Zaha-haer-scha kendi kendine soruyor. O karnca onlar neden uyard? Parmaklara kar bir sererden sz ediyordu. Kendi annesi bir gn ona Parmaklardan sz etmiti: "Parmaklar, bu, bambaka bir ey, baka bir zaman-mekn boyutu. Parmaklarla bcekleri kantrmamak gerek. Eer Parmaklan fark edersen onlar grmezden gel, onlar da seni grmezden geleceklerdir." Zaha-haer-scha bu ilkeyi harfi harfine uygulad. Kzlanna, ne onlara saldrmak ne de yardm etmek iin asla Parmaklarla ura-mamalan gerektiini retti. Onlar yokmu gibi yaplmalyd. Maiyetinden bir ara istiyor ve bu aradan biraz bal yutmak iin yararlanyor. Bal yaam besini. Ondaki her ey organizma tarafndan zmlenebilir. Bu madde o kadar saf. Zaha-haer-scha savan belki de kanlabilir olduunu dnyor. Bu Bel-okanlUar sadece anlann seferi zarar grmeden gemesi iin brakmaln konusunda anlamak istiyorlar. Hem sonra, kanncalar havada olsalar da bu, onlann hava savann btn tekniklerini denetleyebildikleri anlamna gelmez! Elbette, ara istasyon anlarn yenmekte hi zorluk ekmediler ama Askoleinli bir askeri filoya kar ne yapabilirler? 240 Hayr, kanncalara kar ilk arpmada inelerini indirmeyecekler. Anlar kar koyacaklar ve yenecekler. Kralie hemen ok sinirli ve sinirlerini dierlerine geirmeyi bilen anlar olan askeri kkrtclann toplantya anyor. Zaha-haer-scha sava hazrl emrini veriyor; "Bel-o-kanllarla kovann iinde karlamamak gerek, uuta yollann kesin!" Mesaj hemen yaylyor, savalar toplanyorlar. Yabanarlanna kar uyguladklan savunma savalanna benzeyen 4 numaral saldn plann uygulayarak, V eklinde skk bir filo halinde havalanyorlar. Altn Site'de Btn kanatlar, heyecanl bir motor homurtusu kararak, 300 Hertz'de titreiyor. "Bzzz bzzzzzzzzz bzzz." neler ieride, sadece lm samalar gerektiinde ortaya gkacaklar. 108. YENDEN ORTAYA IKI Vali Charles Dupeyron odada dnp duruyordu. Jacques Meli-es'i artmt ve gerekten iyi bir ruh hali iinde deildi. - Bazen birine gvenirsiniz ve sonra hayal knklna urarsnz. Jacques Melies bunun politikada sk sk olduunu sylememek iin kendini tuttu. Vali Charles Dupeyron knayc bir havada yaklat. - Size inandm. Fakat neden bu kadar gln bir biimde Prof. VVells'in kznn zerine saldrdnz? stelik o bir gazeteci! - Sonunda bir iz bulduumu bilen tek kiiydi. Evinde kannca besliyordu. Ayn gece kanncalar benim odam istila ettiler.

- Eee pekl, benim ne demem gerekiyor? Ormann ortasnda milyarlarca kanncann saldnsna uradm biliyorsunuz! - Konu aglmken, olunuz nasl, sayn vali? - Tamamen iyileti. Ah, bana bundan sz etmeyin! Doktor an sokmas tehisi koydu. Her tarafmz kannca kaplyd ve onun bulduu btn agklama bunun ar sokmas olduu! in ilgin yan 0r>a bir an sokmas serumu verdi ve Georges salna kavutu. 241 (Vali ban sallad.) Kanncalann ktln istemek iin gerekten iyi nedenlerim var. Blge Meclisi'nden bir iyiletirme p|am yapmalann istedim. Fontainebleau Orman'na bol miktarda DDT serpilsin. Bylece orada, bu zararl bceklerin cesetleri zerinde yllarca piknik yapabiliriz! Byk Regence brosunun arkasna oturdu ve hl ayn ekilde honutsuz, yeniden konumaya balad: - u Laetitia YVells'in hemen serbest braklmasn emrettir Prof. Cygneriaz'n lm sizin sannzn masum olduunu ortaya kard ve polis rgtmzn tamamn gln duruma drd. Bu yeni kusura gereksinimimiz yoktu. Melies kar kmaya hazrlanrken, vali daha da kzgn bir biimde devam etti: - Matmazel Wells'e manevi tazminat denmesini istedim. Tabii ki bu, bizim servislerimiz hakknda dnd btn kt eyleri sylemesini engellemeyecek. Eer bamz yukarda tutmak istiyorsak btn bu kimyagerlerin gerek katilini hemen bulmamz gerek. Kurbanlardan biri kanyla "kanncalar" szcn yazd. Yalnz Paris telefon rehberinde bu soyadn tayan on drt kii var. Ben iimi ciddiye alrm. Ac eken biri son gcyle "karncalar" szcn yazyorsa, gayet iyi bir ekilde bunun katilin ad olduunu dnyorum. Bir de bu ynde aratmn. Jacques Melies dudaklarn srd: - Bu o kadar basit ki gerekten, bunu dnmedim bile, sayn vali. - yleyse i bana komiser. Sizin hatalannzn sorumlusu olmaktan holanmyorum! 109. ANSKLOPED OUL VERME: Anlarda oul verme allmam bir sre itler. Refahn en yksek aamasndaki bir sitenin, bir halkn, b t kralln tamam anszn her eyi yeniden deerlendirmeye k*^ rar verir. Tebaasn baarya ulatrdktan sonra, yal &*** 242 deerli hazineleri olan yiyecek stoklarn, sekin blgeleri, .yfatl saray, balmumu, kovan svas, polen, bal, kraliyet gftesl rezervlerini brakarak ekip gider. Ve bunlar kime b-0t? Yrtc yeni doanlara. Igemen, belki de hibir zaman baarl olamayaca bellr-At baka bir yerde yerlemek in, ona elik eden ileriyle edikte kovan terk eder. Onun gidiinden birka dakika sonra ocuk anlar uyanrlar ye ehirlerini terk edilmi bulurlar. Her biri igdsel olarak oe yapacan bilir. Cinsiyetsiz iiler cinsiyetti prenseslerin ptnurtadan kmalarna yardm etmek iin aceleyle yanlarna koarlar. Kutsal kapsllerinin iinde melmi durumdaki uyuyan gzeller ilk kanat rplarn yaparlar. Fakat yryebilecek durumda olan lki hemen ldrc bir davran sergiler. Dier prenses anlara doru saldrr ve kk eneleriyle onlar ezer. ilerin onlar geri ekmelerini engeller. Kz kardelerini zehirli Ineslyle delip geer. ldrdke yatr. ilerden biri bir kraliyet beiini korumak isterse, ilk uyanan prenses, genelde bir kovann evresinde duyulan vzltdan ok farkl bir "ar kzgnlk l" tar. O zaman tebaas boyun eme areti olarak balarn eerler ve cinayetlerin devam etmesine izin verirler. Bazen bir prenses kendini savunur ve prenseslerin savalan izlenir. Fakat bu srada garip bir durum gzlenir: Delloda dven sadece iki prenses an kaldnda, asla kisi de ayn anda ne darbeleriyle birbirlerini delip geecekleri konumda kalmazlar. Ne pahasna olursa olsun bir hayatta kalan olmas gerekir. Hkmetme fkelerine karn, asla kisinin de ayn anda lerek kovan yetim brakma riskini almayacaklardr. Bundan sonra son ve tek hayatta kalan

prenses, uu srasnda erkek-kr tarafndan dllenmek iin kovandan dar kar. Sitenin evresinde bir ya c1* iki daire izdikten sonra yumurtlamaya "oflamak in kovana geri dner. Edmond VVelis, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, cilt EL 243 110. PUSU An filosu heybetle havay yanyor. Bir Askoleinli komularnda birine sesleniyor: "Ufuktaki u sekizlere bak. Dans habercilerimiz ak olarak Bel-o-kan Ordusu'nun utuunu iaret ediyorlar." Dieri kendini rahatlatmaya alyor. "Sadece cinsiyetli karncalar uar. Belki bu toplu bir d* uuudur. Bu, bize ne gibi bir zarar verebilir?" An, kendi gcnn ve ordusunun gcnn bilincinde. Karnnn ucunda, gz pek kzllar delmeye hazr, sivri ulu inesini hissediyor. Barsaklannda ona g veren tatl bal rezervlerini ve onu kemiren zehir rezervlerini hissediyor. Gne arkasnda, gelecekteki dmanlan kanncalan kr ediyor. Bir an, atlganlklann pahal bir biimde deyecek olan bu servenci bceklere acyor. Ama dans habercilerin intikamn almak gerek. Ve bu karncalarn yerin stndeki her eyin anlann denetimi altnda olduunu bilmeleri gerek. Uzakta youn bir bulut, bir eit ergin "stratocumulus" beliriyor. Heyecanl bir an bir neri getiriyor: "Bu kk bulutun iine saklanacaz ve yaklatklarnda zerlerine atlayacaz." Bununla birlikte, askdaki bu snaa yz kanat rp uzakla geldiklerine hayal edilemeyecek olan gerekleiyor. Anlar duyargalarna inanamyorlar. Gzlerine de. aknln etkisiyle kanat grplan 300 rpma/saniyeden 50'ye dyor. Gri buluta ulamadan fren yapyorlar. GR. 244 DRDNC GZEM KARILAMA ZAMANI 111. MSY FOURMIS* Zilin birinci alnda tombul bir adamcaz kapsn at. - Msy Olivier Fourmis? (Formis, Franszca'da kanncalar demektir.) -Ta kendisi. Konu nedir? Melies, Fransz bayrann rengini tayan izgili kartn sallad. - Polis. Komiser Melies. Size birka soru sormak iin ieri girebilir miyim? lkokul retmeni olan adam telefon rehberinde kaytl son "Fourmis'ydi. Melies ona kurbanlann fotoraflann gsterdi ve onlar tanyp tanmadn sordu. Dieri ararak yant verdi: - Hayr. Komiser ona cinayet saatlerinde ne yapt konusunda sorular sordu. Msy Olivier Fourmis'nin hem tanklar hem de suun ilendii anda baka yerde olduunu gsteren kantlar vard. Her 245 zaman ya okulundayd ya da ailesiyle birlikteydi. Bunu kan ti maktan daha kolay bir ey yoktu. a" Kelebek desenli bir sabahlk giymi olan Madam Helne Fo mis grnd. O srada komiserin aklna bir dnce geldi: - Bcek ilalan kullanyor musunuz, Msy Fourmis? - Tabii ki hayr. ocukluumdan beri bana "pis karnca" diye bir sr geri zekl oldu. Bu yzden kendimi, dnmede-puklanmzla ezdiimiz bu bceklerle dayanma iinde hiss Bunun sonucunda, Msy Pendu'nn (Pendu, Franszcada allm demektir) evinde sicim bulunmayaca gibi, bu evde bcek ilac yoktur. Ne demek istediimi anlyorsunuz umanm. O srada Orphelie Fourmis ortaya gkt ve babasna sokuldu Kk kz, bir snf birincisinin kaln gzlklerini tayordu.

- Bu benim kzm, dedi retmen. O da odasna bir karnca yuvas yerletirerek tepki gsterdi. Konuumuza gster tatlm. Orphelie, Melies'i Laetitia VVells'inkine benzeyen byk bir akvaryuma gtrd. Akvaryum bceklerle doluydu ve kk dallardan oluan bir koniyle evrelenmiti. - Karnca yuvalarnn satnn yasak olduunu sanyordum, dedi komiser. Kk kz kar kt: - Ama ben onu satn almadm ki. Onu ormandan aldm. Kralienin kamasna izin vermemek iin yeterince derin kazmak yeterli. Msy Olivier Fourmis kzyla gurur duyuyordu. - Ufaklk bydnde biyolog olmak istiyor. - Affedersiniz, benim ocuum yok ve karncalann moda olan "oyuncaklar" olduklann bilmiyordum. - Onlar oyuncak deiller. Karncalar moda nk toplumumuz gittike daha ok onlar gibi yayor. Ve belki, bir ocuk onlara bakarak kendi dnyasn daha iyi kavrad izlenimini ediniyor. I*e hepsi bu. Daha nce, karncalarla dolu bir akvaryumun karsnda birka dakika geirdiniz mi, sayn komiser? - ey, hayr. Genelde onlann varln aramyorum... 246 |aoques Melies iinden kendi kendine btn kanncaseven delirt kendisinin mi ektiini yoksa bunlann gerekten ok geni bir plum mu oluturduklarn sordu. Orphelie Fourmis sordu: ,Okim? - Bir komiser. - Bir komiser nedir? i 12. KK BULUT SAVAI Stratocumulus yumaklar yavalayarak frlyorlar. Altn Kovan'n anlar bata sadece gri buluttaki bir delikten fkran ve onlara kocaman grltl sinekler gibi grnen eyleri fark ediyorlar. Sonra, Askoleinliler hemen bunun ne olduunu anlyorlar. Bunlar kocaman sinekler deiller! Bunun iin, hayr... Bunlar knkanatl bcekler. Herhangi maysbcekleri ya da gbrebcekleri deiller, hayr, bunlar gergedanbcekleri. zerlerinde ata hazr canl toplarla kapl bu kocaman grltl hayvanlar Dante tarznda ar ve ulu bir grnt oluturuyorlar. Arlar kendi kendilerine soruyorlar: "Bu kocaman hayvanlan evcilletirmeyi ve onlarla savamaya ikna etmeyi nasl baarmlar?" Daha fazla soru soracak zamanlan olmuyor, bir anda yirmi kadar gergedanbcei onlan glgeliyor. Knkanatllar zerlerine geliyor ve kzl topular atlann yapyorlar. V eklindeki ar filosu bundan sonra W ve hatta XYZ biimini alyor. Yaanan bir bozgun. aknlk tamamen etkisini gsteriyor. Her knkanatlnn zerinde anlar ksa fakat zorlu formikasit atlaryla sulayan drt ya da be topu var. Arlar duruyor, sonra yeniden toparlanyorlar. Askoleinliler kl eker gibi inelerini ekiyorlar. 247 Bir Askoleinli sesleniyor: "Nokta nokta izgi halinde dizilin! gj_ nekleri vurun!" kinci gergedanbcei sras daha az etkili. Anlar onlann karn-lannn altna girerek kurtuluyorlar, sonra boaz bulmak iin v^. seliyor ve inelerini sonuna kadar batryorlar. imdi ba dndren dler yaayanlar knkanatllar ve onlann beceriksiz klavuz-lan. Dansl ve szl bir emir: '' "Hcum! Saldnn!" Askoleinli ineler yayorlar. Anlarn zpkn biiminde ineleri var. Bu ine kurbann etinde gml kalrsa ar ekilmeye alrken zehir bezini sker ve lr. Knkanatllarn tersine karncalarn baalanna ine ilemiyor. zleyen dakikalarda birok gergedanbcei dyor ama uan ekenar drtgen biiminde yeniden toplanp son katil an genine kafa tutuyorlar.

Asker topluluklannn geometrik ekilleri bozuluyor. Kannca ekenar drtgeni daha kk ve daha gl ekenar drtgenlere dnyor. Ar geni halka biiminde alyor. st ste ylm yz kadar yatay alanda savalyor. Bu durum, birbirine paralel yz alanda oynanan bir satran oyununa benziyor. Yaklaldka grnt daha izlenmeye deer bir hal alyor. Bel-o-kanl sava gemileri ordusu parldyor. Anlar ykselmek ve soukkanl knkanatllara borda bordaya saldrmak iin scak akmlardan yararlanyorlar. Kocaman gemileri yenmek iin firsat kollayan kk sava gemilerinden oluan bir apulcu takm gibiler. % 60 younluktaki formikasit tkrkleri, sv ate orglar gibi slk alyorlar. Kireleen kanatlar ttyor, isabet alan anlar inelerini kk oklar gibi knkanatllann baalanna sokmak iin d hzlanndan yararlanmay deniyorlar. neler ok yakn olduklarnda onlara nian almay baaramayan topu kanncalar onlan eneleriyle knyorlar. Bu riskli bir oyun. Sk sk ine kayyor ve azn iine giriyor. lm neredeyse annda oluyor. Havada yank bal kokusu uuuyor. 248 Anlarn artk zehirleri yok. nngalan bundan sonra lmcl maddeyi aktamyor. Topu karncalann da artk asitleri yok. F-iorttklan svlarrrbir ilevi yok. Son arpmalarda plak eneler kuru inelere kar savayor. En hzl ve en abuk olan kazansn! Gergedanbcekleri bazen n boynuzlarryla anlan kaza vurarak ldrmeyi baanyorlar. zellikle becerikli bir knkanatl bir teknik gelitiriyor: Arlan yanaklanyla itiyor, sonra onlan boynuzuyla delip geiyor. Drt anssz Askoleinli sava ie dizilmi siyah izgili san meyveler gibi bu sivri uta ylyorlar. 103., 9.'ya kar dven bir any fark ediyor. Onu sa ene-siyle srtndan baklyor. Bceklerde yasak vuru yok. Canl kalnd srece her ey serbest. Sonra 9., gergedanbceinin zerinde tek bana, sava halindeki garip bir ar karmasna saldryor. Onlar da hemen bir dizi dimdik ine gsteriyorlar. Sivri ulu ineleri birden fazlasn geri-letecekti ama gergedanbceinin zerindeki 9. yle bir hz ald ki hibir ey onu durduramaz. Boynuz dikenlerden oluan sraya arpyor. Garip karma dalyor. ki arka ayann zerinde dikilmi olan 103., kulaklan sar e-den iki annn delgi inelerine kar ene kl darbeleri sallyor. Fakat gergedanbcei irtifa kaybediyor. n boynuzunun evresine saplanan siyah zpknlar yznden uu konumunu korumakta gittike daha ok glk ekiyor. Hayvan bitkin durumda. Biraz daha irtifa kaybediyor. Her yerinden kan fknyor. te imdi begonyalann hizasnda. 103. kazayla yere iniyor. Arlar hl onun zerindeler ama bir topu mangas gelerek onlar delip geiyor. 103.'nn imdi giriecei ok nemli baka bir ey var. arpanlar kanmnn stnde anlar arpmalan yorumlamak iin sekizler halinde dans ediyorlar. "Yeni ordulara gereksinimimiz var." Kovandan takviye gler havalanyor. Yeni filolar gen (ou yirmi ya da otuz gnlk) ama gz pek anlardan oluuyor. 249 Bir saatin sonunda Bel-o-kanllar sahip olduklar otuz gerge. danbceinden on ikisini ve savata grev alan yz topu^ yz yirmisini kaybettiler. te yandan, kk buluta doru aceleyle gnderilen yedi yuz Askoleinliden drt yz sava telef oldu. Hangisi daha iyi olur? Sonuna kadar dvmek mi yoksa yuvay korumak iin geri dnmek mi? kinci zm yeliyorlar. Knkanatllar ve Bel-o-kanl topular, Altn Kovan'a indiklerin buras onlara garip bir biimde bo grnyor. Balannda 9. var. Kzllar bir tuzak olduunu seziyor ve eikte duraksyorlar. 113. ANSKLOPED

DAYANIMA: Dayanma sevinten deil acdan doar. Herkes kendini birlikte zor bir an paylaan birine kendisiyle birlikte mutiu bir olay yasayan birinden daha yakn hisseder. Mutluluk blerken mutsuzluk dayanma ve birlik kaynadr. Neden? nk ortak bir zafer srasnda herkes kendini hak ettiine gre ncinmi hisseder. Herkes kendini ortak bir baarnn tek var edeni hisseder. Ka tane aile bir mirasn paylalmas srasnda blnyor? Ka tane rock and roll grubu baarya kadar kaynam kalyor? Ka tane politik hareket iktidara geldiinde dald? Etimolojik olarak Franszca sympathle (sempati) szc "birlikte ac ekmek" demek olan sun patieln szcnden gelir. Ayn ekilde "compassion" (ilgilenip acma) szc de kaynan Latince'de "birlikte ac ekmek" anlamna gelen cum patior szcnden alr. nsanlar katlanlmaz bireyselliklerini kendilerini ait hissettikleri topluluun ehitlerinin aclarn dnerek terk edebilirler. Bir topluluun ball ve gc hep birlikte yaanm byk bir i acsnn ansnda yatar. Edmond VVell*. Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, cilt fl. 250 114. KOVANDA 9., sava atndan iniyor ve duyargalanyla kokluyor. Dier karncalar evrede karaya iniyorlar. abuk bir dnce alverii oluyor. "ok tehlikeli alanda komando oluumu." Skk bir kare halinde dman kovann iine giriyorlar. Uan gergedanbceklerinin ieride hibir yarar olmayacak. Eikte beklemeleri iin onlara kemirecekleri birka ubuk veriliyor. Bel-o-kanllar kutsal bir yere tecavz ediyormu izlenimine kaplyorlar. Bu yere imdiye kadar ar olmayan hibir ey asla girmedi. Balmumundan duvarlar kanncalan yaptrmak ister gibi grnyorlar. Karncalar saknarak ilerliyorlar. Kusursuz geometrili duvarlar altn yansmalar sunuyorlar. Bal, szan birka gne nnn aydnlnda hareleniyor. Balmumu plakalar, arlarn kestane ve st aalannn tomurcuklanndan topladktan krmzms zamktan kovan svasyla kaynam. 9. emrediyor: "Hibir eye dokunmayn!" ok ge. Baln ekiciliine kaplarak tadna bakmak isteyen karncalar hemen onun iine batyorlar. Bu oynak kumun iine batmadan onlar oradan karmak olanaksz. Depolarnda hl biraz asit muhafaza eden topu karncalar, anszn kacak her saldrgana abucak asit fkrtabilmek iin geri geri giderek yryorlar. Her ey eker ve tuzak kokuyor. "Hibir eye dokunmayn!" Balmumu peteklerin iinde saklanm ve emir verildiinde onlarn zerlerine atlamaya hazr Askoleinli ii ve asker arlann varln alglyorlar. Serere katlan kanncalar, nkleer bir reaktrn merkezine benzeyen, altgen bir zgaraya ulayorlar. Yalnz burada uranyum ubuklarn yerine Altn Kovan'm gelecekteki bireyleri var. Burada yumurta dolu sekiz yz petek, larva dolu bin iki yz petek, beyaz nemflerin bulunduu iki bin be yz petek var. Merkez blge 251 daha nemli alt petekten yaplm. Burada cinsiyetli prenses 1arvalan byyor. Mimari, kanncalan hayran brakyor. En st aamasna ulam bir uygarln belirtisi. Kannca sitelerinin ans eseri en az aba yasasna gre yaplm anarik koridorlanyla hi ilgisi yok. Acaba ka-nncalar anlardan daha az zeki ya da daha az ince olabilirler miydi? Anlarn karncalardan ok daha geni hacimli beyinlerinin boyutu bakmndan bu dnlebilirdi. Bununla birlikte kralie Chli-pou-ni tarafndan yrtlen biyolojik aratrmalar zeknn sadece beyin hacmiyle ilgili bir ey olmadn kantlad. Kanncalarda, bcekler-deki iek sap vcutlar, sinir sisteminin zgn karmakl ok daha nemli.

Bel-o-kanllar biraz daha yryorlar ve bir hazine kefediyorlar: Tka basa yiyecek dolu bir salon. Burada kovan sakinlerinin arlk-lannn yirmi kat olan on kilo bal var. Kzllar duyargalarn sinirli sinirli hareket ettirerek tartyorlar. Bu serven kesinlikle ok tehlikeli. Geri dnyor ve ka doru yneliyorlar. Bir an kokusal bir mesaj yayyor.- "Kaaklann peinden gidelim! Kovanmza izinsiz giren bu dmanlar, duvarlarmzn arasnda kapalyken vuralm." Her yerde altgen petekler patlyor ve ilerinden sava arlar kyor. Kanncalar zehirli ine darbelerinin altnda dyorlar. Yere denlere onlarla dvme onuru bile verilmiyor. Buna karn 9. ve komandonun nemli bir blm kovandan kmay baanyorlar. Kanncalar sava atlanna biniyor ve kalabalk bir Askoleinli grubu zafer glklan atarak onlan izlerken havalanyorlar. Fakat, Altn Kovan'n iindekiler baany kutlamaya hazrlanrken uursuz bir atrt duyuluyor. Askolein'in tavan dalyor ve kovann iinde yzlerce kannca beliriyor. 103. mkemmel bir strateji hazrlad. Anlar, kannca sava gemilerini takip ederlerken o, bir aacn zerine trmanyordu ve 252 binlerce Bel-o-kanl'ya uan askerlerin boaltt siteye saldn emri veriyordu. 103-, kralie Zaha-haer-scha'nn zel korumalarn mitralyz ateine tutarken emir veriyor: "Her eyi ykmamaya dikkat edin. jvlmkn olan en az sayda kurban olsun. zellikle cinsiyetli larvalar rehin aln!" Birka saniye iinde cinsiyetli larvalann hepsi sefere katlan kanncalar tarafndan boyunlanndan tutulmu durumda. ehir teslim oluyor. Askolein Kovan, yenik, teslim oluyor. Egemen her eyi anlad. Komandonun saldns bir artma hareketinden baka bir ey deildi. Bu srada uan bineklerinden inmi olan kanncalar yuvasnn atsn deliyorlar ve birincisinden ok daha tehlikeli ikinci bir cephe ayorlard. Blgede nc boyutun kanncalar tarafndan kesin olarak fethi olarak damgasn vuran "Kk Gri Bulut Sava" byle kazanld. An kralie sordu: "imdi ne istiyorsunuz? Hepimizi ldrmek mi?" 9., kzllann hibir zaman byle bir amac olmadn syleyerek yant veriyor. Onlann yegne dman Parmaklar. Seferlerinin tek amac onlar. Bel-o-kanl kanncalann arlara kar hibir eyi yok. Sadece Parmaklan ldrmek iin onlann zehirlerine gereksinimleri var. "Bu kadar abay hak etmek iin Parmaklar ok nemli olmallar," diyor ar kralie. 103. bir ar yardm alay talep ediyor. Egemen kabul ediyor. Sekin bir filo olan ieklerin muhafzlarn] neriyor. yz an hemen vzldamaya koyuluyorlar. 103. onlan tanyor. Bunlar Bel-o-kanl saflannda en ok kayba yol aan Askoleinli askerler. Sefere katlanlar Altn Kovan'dan o gece onlar barndrmasn ve yol iin bal rezervleri talep ediyorlar. Kralie soruyor: "Neden Parmaklara bu kadar saldnyorsunuz?" 9. Parmaklann atei kullandklann aklyor. Yani btn trler 'in bir tehlike oluturuyorlar. Gemite bcekler bir anlamaya 253 vardlar: Ate kullananlara kar birlik. Bu anlamay uygulamaya geirmenin zaman geldi. Tam o srada 9., bir petekten kan 23.'y fark ediyor. Duyargalarn dikletirerek soruyor: "Sen burada ne yapyordun?" 23. umursamadan yant veriyor: "Sadece kraliyet salonunu ziyaret etmek iin bir tur atyorum." ki kannca birbirlerinden hi holanmyorlar ve bu, durumu dah* da ktletiriyor.

103. onlar aymyor ve 24.'nn nerede olduunu soruyor. 24. son hcum srasnda kovann iinde kayboldu. Dvt, bir ary izlemek iin kotu ve... Ve imdi nerede bulunduunu pek iyi bilmiyor. Btn bu petek dizileri onu hi rahatlatmyor. Buna karn kelebek kozasn brakmyor. Bir petek dizisini izliyor ve ertesi sabahtan nce sefere kavumay umuyor. 115. METRONUN NEML ILIKLIINDA ]acques Melies vagonun skk kalabalnda bouluyordu. Bir dneme onu bir kadnn karnna doru itti. Hafif bouk bir ses ykseldi: - Dikkat edemez misiniz? Melies, nce szcklerin melodisini ayrt etti. Hemen sonra kir ve ter kokularnn arasnda bir parfmn ince ve tatl mesajn deifre etti. Bey armudu, buday, mandalina, galoksit, sandal aac, art bir tutam Pirene misk keisinin keskin kokusu. Parfm, "Ben Laetitia Wells'im," diyordu. Ve oydu, meneke rengi bak vahi prltlarla ona yneldi. Gerekten hnla ona dik dik bakyordu. Kaplar ald. Yirmi dokuz kii kt, otuz be kii girdi. ncekine gre daha da skk durumdaki vagonda her biri dierinin soluunu hissetti. Laetitia, bir bebek firavun faresini i i yemeye hazrlanan bir gzlkl vlan gibi, gittike daha youn bir biimde dik dik ona bakyordu. Ve o, bylenmi bir halde, bakn eviremiyordu. 254 Laetitia masumdu. ok abuk hareket etmiti. Eskiden gr al!veriinde bulunuyorlard. Hatta birbirlerine sempati duymularda Laetitia ona bal erbeti ikram etmiti. Melies ona kurtlardan korkusunu itiraf etmi, o da insanlara kar duyduu korkuyu aa vurmutu. Sadece kendi hatas yznden kaybolan o yaknlk anlarn ne kadar zlyordu. Gidip aklama yapacakt, Laetitia onu affedecekti. - Matmazel Wells, size ne kadar zgn olduumu sylemek... Laetitia vcutlann arasna ustaca sokulup kaybolmak iin bir duraktan yararland. Sinirli admlarla metronun koridoriannda yrmeye balad. Bu iren yerden bir an nce kmak iin neredeyse kouyordu. Kendini mstehcen baklar tarafndan kuatlm hissediyordu. Her eyin stne bir de Komiser Melies onunla ayn metroyu kullanyordu! Karanlk koridorlar. Nemli barsaklar. Soluk neon klanyla aydnlanan labirent. - Hey bebek! Geziniyoruz, yle mi? daraac silueti ilerledi. Biri birka gn nce ona sokulan soluk gmlekli serseri. Laetitia admlann hzlandrd ama dierleri onu takip ettiler. izmelerindeki demirler yerde nlyordu. - Yalnz myz? Birka kk lakrd yapmak istemez miyiz? Laetitia, gz bebeklerinde "ekilin" szc belirgin bir halde, durdu. Geen sefer ie yaramt. Bugn bu geri zekllar zerinde hibir etkisi olmad. ri yan ve sakall olan sordu: - Bu gzel gzler sizin mi? Arkadalarndan biri yant verdi: - Hayr kiralk. Yapkan gller. Srta vurular. Sakall olan, bir sustal bak kard. Laetitia birden btn gvenini kaybetti ve o kendini kurban rolnde bulunca, dierleri hemen saldrgan roln benimsediler. La-etitia kamak istedi ama serseri hep birlikte yolunu kapattlar. ''erinden biri kolunu tuttu ve arkasna kvrd. 255 Laetitia inledi. Koridor aydnlkt ve terk edilmi olmaktan uzakt. nsanlar yanlanndan geiyor ve balann eip bu sahneden hibir ey anlamam gibi yaparak admlann hzlandnyorlard. Bir bak darbesi o kadar abuk geldi ki... Laetitia Wells panie kaplmt. Her zamanki silahlarndan hibiri bu hayvanlara kar ilemiyordu. Bu sakall, bu dazlak, bu topuz gibi adamn da glmseyerek onlara mavi bebek takmlar ren anneleri olmalyd.

Saldrganlann gzleri parlyordu ve insanlar, onlan geerken admlann hzlandrarak, yanlanndan gemeye devam ediyorlard. Laetitia mnldanarak konutu: - Ne istiyorsunuz? Para m? Dazlak sntti: - Paran daha sonra alacaz. u an iin bizi ilgilendiren sensin. Bu srada sakall, bann ince uzun ucuyla Laetitia'nn yeleinin dmelerini teker teker zyordu. Laetitia kar koydu. Bu olanakszd. leden sonra saat drtt. Sonunda biri mdahale edecek ve alarm verecekti! Sakall, gslerini bulunca slk ald. - Biraz kkler ama gene de gzeller. Sizce de yle deil mi? - Asyallarla sorun bu. Hepsinin vcutlan kk bir kznki gibi. Namuslu bir adamn ellerini dolduracak ey yok. Laetitia Wells baylmamak iin direniyordu. nsan korkusu krizi geiriyordu. Adamlann elleri -kirli- ona srtnyor, ona dokunuyor, ona zarar vermeye alyorlard. Korkusu o kadar glyd ki kusmay bile baaramyordu. Tuzaa dm, ikencecilerinden kaamayacak durumda, orada ylece duruyordu. Birinin, "Durun, polis," dediini glkle duydu. Bak, iini brakt. Tabancasn ekmi bir adam renkli izgili kartn gsteriyordu. - Bok, lanet! Kaalm ocuklar. Seni orospu, seni bir dahaki sefer halledeceiz. Hzla katlar. Polis memuru bard: 256 - Olduunuz yerde kaln! Dazlak hareket ekti: - te bu. zerimize ate et de seni dava edelim. Jacques Melies tabancasn indirdi ve serseriler svtlar. Laetitia VVells yava yava soluunu dzeltmeye balad. Bitmiti. Kurtanlmt. - yi misiniz? Size ok fazla kaba ve sert davranmadlar, deil mi? Laetitia yadsma anlamnda ban sallad. Yava yava kendine geliyordu. Melies ok doal bir biimde onu yattrmak iin kollarna ald. - Her ey dzelecek. Ve ok dpal bir biimde Laetitia da ona sarld. Rahatlamt. Bir gn Melies'in ortaya gktn grmekten bu kadar mutlu olacan asla dnmezdi. Okyanusun sakinletii meneke rengi gzlerini Melies'e dikti. imdi gzlerinde hibir dii kaplan lts yoktu. Sadece esintiyle hafife hareketlenen kk dalgalar grnyordu. Jacques Mlies onun yeleinin dmelerini toplad. - Sanrm size teekkr etmem gerekiyor, dedi Laetitia. - Hi gerek yok. Tekrar ediyorum, sadece sizinle biraz konumak isterdim. - Ne hakknda? - Her ikimizi de ilgilendiren kimyagerler olaylan hakknda. Aptalca davrandm. Sizin yardmnza gereksinimim var. Ben... Her zaman sizin yardmnza gereksinim duydum. Laetitia duraksad. Ama koullar gz nnde bulundurunca onu evinde byk bir bardak bal erbeti imeye nasl davet etmezdi? 116. ANSKLOPED UYGARLIKLARIN KARILAMASI: Papa Urbain U, 1096 da Kuds'n kurtarlmas in ilk Hal Seferi'ni gnderdi. Bu 257 sefere kararl ama her trl askeri deneyimden yoksun hacu katld. Baslarnda Yoksul Gautier ve Kei Plerre vard, jfc, , lar, hangi lkelerden getiklerini bile bilmeden Douyu tioS ilerlediler. Yiyecek hibir eyleri kalmadnda yollarnn s_ dindeki her eyi yamaladlar ve bylece Bat d Douca 0/duundan ok daha fazla kayplara yol atlar. Alktan yan,. yamlta bile giritiler. Bu "gerek mann temsilcileri" abur. lme lime elbiseli, vahi ve tehlikeli serseri birliklerine dni ttiler. Kendisi de Hristiyan olan Macaristan Kral bu baldn plaklarn yol at zararlardan rahatsz olarak kyllerini onlann saldmlarmdan korumak in onlar katletmeye kam verdi. Trk Kylarna ulamay baaran nadir hayatta kalanla-nn kendilerinden nce gelen barbar, yan hayvan, yan insan nleri yle bir boyuttayd ki Nlce'de yerliler bir an bile duraksamadan onlann ilerini bitirdiler.

Edmond Wells, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, cilt D. 117. BEL-O-KAN'DA Haberci kk sinekler Bel-o-kan'a iniyorlar. Hepsi ayn haberleri tayor. Sefere katlan karncalar ar zehri sayesinde bir parma yendiler. Sonra Askolein Kovan'na saldrdlar ve onu da yendiler. Onlarn getii yerde hibir ey dayanmyor. Btn sitede dn bayram yaanyor. Kralie Chli-pou-ni ok sevinli. Parmaklarn yaralanabilir yaratklar olduunu her zaman biliyordu. imdi bu kantlanmt. Heyecann doruunda, annesinin cesedine ynelerek kokusal szckler yayyor: "Onlar ldrebiliriz, onlar yenebiliriz. Onlar bizden stn deiller." 258 Yasak Site'nin birka kat altnda Parmaklar yanls asiler yapakta alnn stndeki eski salonlanndan daha da dar olan gizli bjr salonda toplanyorlar. Tannc olmayan bir kannca konuuyor: "Alaylarmz gerekten bir parma ldrebildiyse, demek ki onlarTann deiller." Bir Tanrc gle, "Onlar bizim Tannlanmz," diyor. Ona gre seferdekiler bir parman hakkndan geldiklerine inandlar ama asmda baka bir yuvarlak ve pembe hayvanla karlatlar. evkle tekrarlyor: "Parmaklar bizim Tannlanmzdr." Bununla birlikte ilk kez en dindar Tanrc baz asilerin arasna kuku usulca sokuluyor. Ve bu konuda dorudan mekanik peygamber, nl "Doktor Livingstone'la konuma hatasn yapyorlar. 118. KUTSAL FKE Tann Nicolas din formalitelerine uygun olarak sert bir yaynda bulunuyor. Tartma cesareti gsteren bu karncalar da kim oluyor? manszlar, dinsizler, kfirler! Bu zndklan yenmek gerek! Kendini korkun ve intikamc bir Tann olarak gstermezse hkmnn uzun srmeyeceini biliyor. Onun szcklerini feromonla-ra eviren bilgisayann klavyesini eline geiriyor: "Biz Tanryz. Biz her eyi yapabiliriz. Bizim dnyamz stn bir dnya. Biz yenilmeziz. Ve hi kimse bizim egemenliimizden kuku duyamaz. Bizim karmzda siz olgunlamam larvalardan baka bir ey deilsiniz. Siz dnyada hibir eyi anlamyorsunuz. 259 Bize sayg duyun ve bizi besleyin. Parmaklar her eyi yapabilirler nk Parmaklar Tanndrlar. Parmaklar her eyi yapabilirler nk Parmaklar byktrler. Parmaklar her eyi yapabilirler nk Parmaklar gldrler. Gerek bu... - Burada ne yapyorsun Nicolas? abucak makineyi kapatt. {% - Sen uyumuyor musun, anne? - Tulann sesi beni uyandrd. Uykum o kadar hafifleti ki artk ne zaman uyuduumu, ne zaman rya grdm ve ne zaman gereklikte yaadm bilmiyorum. - Ryadasn anne. Git yerine yat! Yatana kadar annesine elik etti. Lucie Wells mnldandi: - Bilgisayarla ne yapyordun, Nicolas? Ama soruyu soramadan yeniden uykuya dald. Ryasnda olunun karnca uygarlnn ileyiini daha iyi anlamak iin "Pierre de Rosette"i kullandn grd. Nicolas, kendi kesinde, ucuz kurtulduunu dnd. Gelecekte daha dikkatli olmas gerekecekti. 119. PAYLAILAN DNCELER Uzun, karanlk bir dizi, ada ay, mercankk, yabani kekik ve mavi yonca allannn arasnda geriniyor. Karnca tarihinin Parmaklara kar ilk seferinin

banda 103., orduya rehberlik ediyor. nk dnyann ucuna ve sonra Parmaklann lkesine giden yolu bir tek o biliyor. "Beni bekleyin! Beni bekleyin!" 24. uyandnda evresindekilere sordu ve sonunda sinekler ona kervan nasl bulacan gsterdiler. 24., ndeki 103.'nn yanna geliyor. "En azndan kozan kaybetmedin mi?" 260 24. gceniyor. Belki kendini dncesiz gsterme eilimi var -na yknn nemini biliyor. Merkr Grevi her eyin stnde. 103. onu sakinletiriyor ve srekli yannda durmasn neriyor. gyiece daha az kaybolma riski olacak. 24. onaylyor ve admlann onUnkilere uyduruyor. Arkada crcrbceklerinin vzltlar eliinde 9., askerleri evk-lendirmek iin bir sava arks sylemeye balyor: "Parmaklara lm, askerler, Parmaklara lm! Sen onlar ldrmezsen onlar seni ezecekler. Senin karnca yuvan yakacaklar. Ve dadlar katledecekler. Parmaklar bizim gibi deiller. Onlarn hepsi yumuak, Onlarn gzleri yok Ve onlar ktler. Parmaklara lm, askerler, Parmaklara lm. Yarn hibiri bundan kurtulamayacak." O an iin sererin taze avlarn daha ok evredeki kk hayvanlar oluturuyor. Kalabalk alayn tamam gnde ortalama drt kilo bcek eti tketiyor. Kzllar tarafndan yamalanan yuvalar hesaba katlmyor. Genelde kyler ordunun yaklat hakknda uyanldklarnda, ordunun vurgunlarna katlanmak yerine onlara katlmay tercih ediyorlar. Bylece serere katlanlann says durmadan artyor. Askolein'den ayrldklarnda sadece iki bin yz kiiydiler. imdi her boydan ve her renkten karncalarn ounlukta olduu karma bir kalabalk halinde toplanm iki bin alt yz kiiler. Hatta hava donanmas bile yeniden olutu. imdi otuz uan gerge-danbceine katlan ar alaynn yz savas ve disiplinsiz bir iimde gidip gelen yetmi kiilik bir sinek ailesiyle daha gl, 'ani sefer yeniden yaklak bin kiiden oluuyor. 261 leyin konaklyorlar nk scaklk dayanlmaz hale geliyo^ Herkes doalama bir le uykusu iin byk bir meenin & geli kklerine snyor. 103. bundan bir deneme uuu yaptw iin yararlanyor. Bir andan onu srtnda tamasn istiyor. Bu deneyim hi uzun srmyor. Annn kt bir binek oldn& anlalyor nk ok fazla titreim retiyor. Bu koullarda asit atl. n ayarlamak olanaksz. Yazk. An filosu klavuzsuz uacak. Bir kede 23. yeni bir propaganda toplants yapyor. B geen toplantda olduundan ok daha fazla dinleyici toplar .ay baard. "Parmaklar bizim Tannlanmzdr." Katlanlar koro halinde Tannc slogan tekrarlyorlar. Kanncalar ayn anda, ayn feromonu yaymak iin couyorlar. "Fakat bu sefer ne oluyor?" "Bu bir sefer deil, efendilerimizle bir buluma." Daha uzakta 9. tamamen farkl bir kampanya yrtyor. evresinde toplanan yzlerce askere birka saniye iinde bir sitenin tamamn karabilecek yetenekteki Parmaklar hakknda korkun ykler anlatyor. Onu dinlerken hepsi tir tir titriyor. Daha da uzakta 103., mesaj yaymyor. Alyor. Daha kesin olarak, zoolojik feromonunu tamamlamak iin yabana trlerin anlatt her eyi topluyor. Bir sinek onu ezmeye alan on Parmak tarafndan takip edildiini rapor ediyor. Bir an saydam bir bardan iinde hapis kaldn, bu srada d-anda Parmaklann onu kmsediklerini rapor ediyor.

Bir maysbcei pembe ve yumuak bir hayvana arptn sylyor. Bu, belki bir Parmakt. Bir crcrbcei bir kafese kapatldn, salatayla beslendiini ve sonra brakldn iddia ediyor. Gardiyanlan mutlaka Parmaklard nk ona yiyecek getirenler pembe yuvarlaklard. Krmz kanncalar ineleriyle gle benzeyen bir yn zehirlediklerini ve onun hemen katn sylyorlar. 103. bu tanklklarn btn aynntlann zenle Parmaklar hak' kndaki zoolojik feromonuna not ediyor. 262 5onra scaklk yeniden ekilir hale geliyor ve kanncalar tekrar yola koyuluyorlar. Onlar ilerliyor, srekli ilerliyor. 120. SAVA PLANI Laetitia vcudunu metronun pisliklerinden ykamak iin acele ediyordu. Melies'e, o banyodayken, salonda televizyon izlemesini nerdi. Melies rahat bir biimde bir kanepeye oturdu ve Laetitia suda yeniden balk olurken o, televizyonu at. Dl kesesi svsnn iindeki fets konumunda uyum. Laetitia kendi kendine eer Melies'ten nefret etmek iin iyi nedenleri varsa tam zamannda mdahale ettii iin bir o kadar da ona minnettar olmas iin nedenleri olduunu syledi. Saya sfrda. Salonda Melies, en ok sevdii oyuncan karsndaki bir ocuun glmsemesiyle, en sevdii program izliyordu. - Pekl Madam Ramirez, buldunuz mu? - Eh... Alt kibritle drt geni ok iyi anlyorum ama alt kibritle alt geni hi anlayamyorum. - Halinizden honut olun. "Dnce Tuza" sizden yetmi sekiz bin kibritle bir Eyfel Kulesi ina etmenizi de isteyebilirdi... (Glmeler ve alklar.) ...Fakat programmz sizden sadece alt kibritle alt kk gen yapmanz istiyor. - Bir joker alyorum. - ok iyi. Size yardm etmek iin ite baka bir cmle: "Bu, bir bardak suya den bir mrekkep damlas gibi." Laetitia her zamanki bornozunu giymi, bana bir havlu sarm olarak yeniden grnd. Melies televizyonu kapatt. - Mdahaleniz iin size teekkr etmek istiyorum. Gryorsunuz Melies, ben haklydm. nsan bizim en byk dmanmz. Benim korkum en mantkl korkulardan biri. - Hibir eyi abartmayalm. Bunlar sadece zek genilii pek byk olmayan serserilerdi. 263 - Benim iin onlarn basit aylaklar ya da katiller olmalan hi|y eyi deitirmeyecekti. nsanlar kurtlardan daha ktler. lkel dlerine sz geirmeyi bilmiyorlar. Jacques Melies yant vermedi ve gen kadnn imdi oldukta grnen bir yere, salonun tam ortasna yerletirmi olduu karn-ca teraryumunu seyretmek iin ayaa kalkt. Bir parman cama dayad fakat kanncalar ona hi ilgi gstermediler. Onlar iin bu sadece bir glgeydi. Melies, Laetitia'ya sordu: - Normal hayatlanna geri dndler mi? - Evet. Sizin "mdahaleniz" onda dokuzunu knp geirdi ama kralie hayatta kalmay baard. i karncalar tampon oluturmak ve onu korumak iin onun evresini sardlar. - Gerekten garip davrantan var. nsanca deil, hayr ama ... garip. - Durum ne olursa olsun, eer yeni bir kimyager ldrlmeseydi, ben sizin cezaevlerinizde rezilce yaayacaktm ve onlarn hepsi lecekti. - Hayr, her durumda serbest braklacaktnz. Adli tp bilirkii raporu Salta kardeler ve dierlerinin yaralannn sizin karncalar tarafndan yaplm

olamayacan kantlad. Sizinkilerin eneleri ok ksa. Bir kez daha ok acele ve aptalca hareket ettim. Laetitia'nn salan kurumutu. Gidip ufak yeim talanyla ssl, beyaz ipekli bir elbise giydi. Bir testi bal erbetiyle geri dndnde konutu: - imdi sava benim serbest braklmam emrettikten sonra nceden benim masum olduumu kabul ettiinizi sylemek kolay. Melies kar kt: - Gene de baz ciddi kanlarm vard. Olaylan inkr edemezsiniz. Kanncalar gerekten bana saldrmak iin yatama geldiler. Gerekten kedim Marie Charlotte'u ldrdler. Onlan gzlerimle grdm. Salta kardeleri, Caroline Nogard', Maximilien McHari-ous'u, Oderginleri ve Miguel Cygneriaz' ldrenler sizin kannca-lannz deil ama onlan ldrenler gene de "karncalar". Laetitia, size tekrar ediyorum, her zaman sizin yardmnza gereksinim 264 t duydum. Dncelerimizi paylaalm. (Melies srara davrand.) Bu biimece sizde de bende olduu kadar tutku uyandnyor. Btn jlj mekanizmalann dnda beraber alalm. Hamelin Kavalc-.nn kim olduunu bilmiyorum ama o bir dhi. Ona kar koyarak onu yenmemiz gerek. Tek bama bunu asla baaramam ama si-2inle ve karncalarla insanlar hakkndaki bilginizle... Laetitia azlnn ucunda uzun bir sigara yakt. Dnyordu. jVlies savunma sylevine devam ediyordu: - Laetitia, ben bir polisiye roman kahraman deilim, sradan biriyim. Bu yzden yanldm, bir aratrmay aceleyle sonulandrdm, masumlar hapsettiim oluyor. Bunun ciddi bir aalama olduunu biliyorum. Pimanm ve hatam dzeltmek istiyorum. Laetitia onun yzne doru bir duman bulutu fledi. Melies hatasndan dolay o kadar zgnd ki Laetitia ona acmaya balyordu. - ok iyi. Sizinle almay kabul ediyorum. Ama bir artla. - Ne isterseniz? - Suluyu ya da sululan bulduumuzda aratrmay yaynlama ayrcaln bana vereceksiniz. - Sorun deil. Melies ona elini uzatt. Laetitia onun elini skmadan nce duraksadi: - Her zaman ok abuk affediyorum. Kesin olarak hayatmn en byk budalaln yapyorum. Hemen ie koyuldular. Jacques Melies ona dosyadaki her eyi gsterdi: Cesetlerin fotoraflar, otopsi raporlan, kurbanlardan her birinin gemiini zetleyen fi takm, i yaralarn radyografisi, sinek birlikleri zerindeki gzlemler. Laetitia ona kendi derlemelerinden hibirini teslim etmedi ama her eyin "karncalar" kavramna doru yneldiini isteyerek kabul etti. Kanncaiar silah ve gdleyen nedendiler. Bununla birlikte iin zn bulmak gerekiyordu: Onlan kim ve nasl ynlendiriyordu? 265 Terrist evreci hareketleri ve hayvanat bahelerindeki btn hayvanlar, kafeslerdeki btn kulan ya da bcekleri kurtarmak isteyen fanatik hayvan dostlann ieren bir listeyi incelediler. Laeti-tia ban sallad. - Biliyor musunuz Melies, her ey onlan suluyor grnse de ben karncalarn bcek ilac retenleri ldrebileceklerine inanmyorum. - Neden? - Bunun iin fazla zekiler. Ksasa ksas yasasn uygulamak b: insan dncesi. ntikam insanca bir kavram. u anda kendi duy-gulanmz kanncalara atfediyoruz. nsanlann kendi aralannda, kendi balanna birbirlerini yok etmelerini beklemek yerine, kanncalar neden insanlara saldrsnlar! Jacques Melies bir sre bu mantk zerinde dnd. - ster karncalar olsun ister bir kavala ya da kanncalann yerine hareket eden bir insan olsun, gene de sulu ya da sululan aramaya deer, deil mi? Bu, sizin kk arkadalannzn masumiyetini kantlamak iin olacak. -Tamam.

Salondaki byk masann stnde yayl duran bulmacann btn paralarn seyre daldlar. kisi de onlar birbirine balayan mant gn na karmak iin yeterince bilgiye sahip olduklan-na ikna olmulard. Laetitia birden zplad. - Zaman kaybetmeyelim. Aslnda btn istediimiz katili bulmak. Bunu baarmak iin aklma bir fikir geldi. ok basit bir fikir. Dinleyin! 121. ANSKLOPED UYGARLIKLARIN KARILAMASI: Kuds' ve sa'nn mezarn kurtarmak in dzenlenen kinci Hal Seferl'nln bana Godefroy de Boulllon geti. Bu kez, yz bin hacdan oluan ordunun kadrosunu drt bin be yz savaa alk valye 266 fg/namltyordu. Bunlarn ou, btn miras byk oula bira-fap hukuk yznden her trl yurtluktan mahrum kalan, soylularn gen kk oullaryd. Din perdesi altnda, bu miras-taa yoksun soylular yabanc atolar fethetmeyi ve sonunda toprak sahibi olmay umut ediyorlard. Bunu yaptlar. Her yeni bir ato ele geirildiinde, valyeler oraya yerleiyor ve seferi terk ediyorlard. Sk sk, yenilen bir ehrin topraklarna sahip olmak in aralarnda dvyorlard. rnein, Prens Bohemond de Tarente, Hatay' kendi hesabna almaya karar verdi. Hallar, ilerinden bazlarn seferde kalmaya kna etmek in onlarla dvtler. Paradoks: Amalarna daha kolay ulaabilmek in Batl soylulann kendi sava arkadalarn yenmek in Doulu emirlerle birlik oluturduktan grld. Dierleri de onlarla karlap yenmek in baka emirlerle birlemekte duraksamadlar. yle bir an geldi ki artk kim kiminle, kime kar savayor bilinmiyordu. ou, Hal Seferf'nln bataki amacn bile unutmutu. Edmond Weils, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, cilt D. 122. DALARDA Uzakta tepelerin, sonra da dalann karanlk ekilleri, beliriyor. Yerli, gri kanncalar, orada hafife kvnlan derinlik yznden ilk zirveye "Derin Da" adn vermilerdi. Buradan gemek ok zor deilSerere katlanlar dar ama gemek iin derin bir geit kefettiler. Beyaz, gri ve be) ta duvarlar gemilerinin evrelerini aa vurarak birbirlerini takip ediyorlar. Ya belirsiz kayada sarmal ya da klah biiminde fosil izleri var. Boazlardan sonra kanyonlar geliyor. Her atlak asker kanncalar iin yere salam basmay gerektiren lmcl bir ukur. Bu dar geitin serinlii dayanlacak gibi deil. Bu yzden kafile oradan kmak iin acele ediyor. yiliksever arlar souktan 267 yaknan kanncalara, yeniden canlanmalar iin, biraz bal ikram ediyorlar. 103. kaygl. Bu dalk blgeyi atn hi anmsamyor. Yoj, canm! Belki de ok fazla kuzeye saptlar ama dnyann ucuna u-lamak iin doan gnee doru ilerlemek yeterli. Evet, yapmalar gereken tek ey dmdz ileri doru devam etmek. zgn kayann onlara salata olarak likenlerden baka ikram edecek hibir eyi yok. Burada zellikle havann nem dzeyini b lirten ipliksiler var, hava nemli olduunda kapslleri buruuyor. Sonunda bir bey armudu vadisi. levin organ yaratmas, ak havada yrmenin etkisiyle sefere katlanlar gr yeteneklerini gelitiriyorlar. Aydnla gittike daha iyi dayanyorlar, artk glgeli yerler aramyorlar ve gz faetalarndan otuz admdan daha uzakta da olsalar manzaralan ayrt edebiliyorlar. Bu durum izci karncalarn etobur bir bcein tuzana dmelerini engellemiyor. Bu kk knkanatllar yere zerinde bir kapan olan kuyulu zindanlar kazyorlar. Bir titreim hissettiklerinde ortaya gkyor ve evrede dolaanlar azlaryla kapyorlar. Sonra, kervan bir srgan engeline arpyor. Kanncalar iin bu, nlerinde anszn dev dikenlerden bir duvann ykselmesi gibi bir ey. Ayaklan bunlara taklyor. ok fazla zarara uramadan geiyorlar. Gerek engel daha uzakta: Bir atlak ve hemen arkasnda bir alayan. Ayn anda hem uurumu hem de sv bir duvan nasl geeceklerini bilmiyorlar. Anlar deniyorlar ve alayann iine dyorlar.

"Su, uan her eyi aa ekiyor," diyor sinekler. Bu kzgn ve buz gibi su perdesi ok gl. Hl kelebek kozasna sarlm durumdaki 24. ilerliyor. Belki nerecei bir zm var. Bir gn Bat Ormanlar'nda kaybolduunda yolunu bulmaya alrken bir sr ilgin ey kefetti. Bir termitin kayadan damla damla akan bir su birikintisini bir odun parasyla getiini grmt. Termit odun parasnn ucunu alayann iine yerletirmi sonra odunun iini kazmt. Kanncalar hemen kaln bir dal ya da benzer bir ey arama iine koyuluyorlar. Kocaman bir kam buluyorlar. Bu mkemmel bir 268 hareketli tnel olacak. Kam ayaklannm ucuyla kaldnyorlar ve alayann duvann delinceye kadar yavaa kaydryorlar. Bu ii yaparken birok ii kannca bouluyor, su bitkisi kararllkla ilerliyor ve neredeyse hibir direnle karlamyor. Bundan sonra crarbcekleri kendilerini, su geirmez bir silindir elde edinceye kadar kamn iini kazmaya adyorlar. Bu tnel, ordunun ukuru ve hidrolik engeli amasn salayacak. Bu snav, kanatlan biraz skan gergedanbcekleri iin zor ama dierlerinin itmesi sayesinde onlann da hepsi geiyor. 123. GELECEK PEREMBE "L'Echo du dimanche"tan alnt. Balk: NEML BR KONUK "Yokohama niversitesi'nden Prof. Takagumi yeni bcek ilaan gelecek perembe Beau Rivage Oteli'nin konferans salonunda tantacak. Japon bilgin, yeni bir sentetik zehirli madde sayesinde karnca istilalarnn nasl durdurulacan bulduunu aklyor. Prof. Takagumi almalarn kendisi yorumlayacak. Sunu tarihini beklerken Beau Rivage Oteli'nde dinleniyor ve Fransz mesllktalary-la gryor." .; 124. MAARA Tnelden sonra bir maara geliyor. Ama seferdekiler bir k-mazn iinde deiller. Maara temiz havann normal bir biimde dolat, uzun, akll bir galeri olarak devam ediyor. Ve sefer ilerliyor, srekli ilerliyor. Karncalar kocaman kalker paralarnn, dikitlerin evresini dolayorlar. Tavanda yryenler sarktlarn stnden atlyorlar. Bazen sarktlar ve dikitler birleip uzun stunlar oluturuyorlar. O zaman yukansn aadan ayrmak zorlayor! 269 Maarann iinde o blgede yaayan her eit hayvan ka.yn.a-yor. Burada gerek yaayan fosiller var. ou kr ve renkIrln. kaybetmi durumda. Beyaz tespihbcekleri aceleyle svy0ru krkayaklar oyalanyor, kolemboller sinirli sinirli snyorlar. Duyar[ galan vcutlanndan daha uzun olan saydam karidesler su birikintilerinin iinde yzyorlar. 103., bir oyuun iinde, ucu delici cinsel organlaryla alp, keyif lemlerine koyulmakta olan bir grup maaralarda yasaya pis kokulu tahtakurusu fark ediyor. Bel-o-kanl onlardan birounu ldryor. Bir kannca 103.'nn asidiyle pien bir tahtakurusunun tadna bakmaya geliyor. Bu etin, scak ve kirelemiken souk ve i. ken olduundan daha iyi olduunu sylyor. "Baksen," diyor. "Eti asit banyolannda piirebiliriz." Yemekle ilgili bulular genelde byle gerekleiyor. Rastlantyla. 125. ANSKLOPED HEM ET HEM OT YYENLER: Sadece hem et hem ot yiyenler dnyann efendileri olabilirler. Her eit yiyecei yutabilmek trn zamanda ve meknda yayabllmenin olmazsa olmaz kouludur. Gezegenin efendisi olabilmek iin onun rettii btn besin trlerini yutma yeteneine sahip olmak gerekir. Tek bir besin kaynana baml olan bir hayvan bu kaynak yok olursa kendi varoluunun da yeniden sorgulandn grr. Ka tane ku tr sadece tek bir bcek eidiyle beslendikleri ve bu bcekler g ettiklerinde onlar takip edemedikleri in yeryznden silindi? Ayn ekilde, sadece okalipts

yapraklanyla beslenen keseliler ormansz blgelerde seyahat edemezler ya da hayatta kalamazlar. Kannca, hamambcei, domuz ve fare gibi nsan da bunu anlad. Bu be tr hemen hemen btn besinleri, hatta btn besin artklarn tadar, yer ve sindirir. Bu yzden bu be tr 270 pyanm efendisi olan hayvan unvanna gz dlkeblllrler..Dler blf ortak nokta: Bu be tr, evrelerindeki ortama uyum salayabilmek iin yemeklerini srekli deitirirler. Yani hepsi, hastalklar ve zehirlenmelerden kanmak in, besinleri yutmadan nce onlar test etmek zorundadrlar. Edmond VVells, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, dit D. 126. YEM Ksa yaz "L'Echo du dimanche"ta ktnda Laetitia VVells ve jacques Melies ok nceden Beau Rivage Oteli'nde Prof. Takagu-mi adna bir oda ayrtmlard. yi dnlerek datlan birka bahi odaya gzetleme delii olan bir duvar koymalarn ve ok karmak bir kontrol arac yerletirmelerini salamt. Odann her tarafna en kk hava hareketine duyarl bir alarmn altrmaya yettii video kameralan yerletirdiler. Sonunda, yatan iine Japona benzeyen bir manken yerletirdiler. Sonra kulaklar kirite beklemeye koyuldular. - Sizinle bahse girerim ki karncalar gelecek! dedi Komiser Melies. - Kabul. Ben de bahse giriyorum ki gelen bir insan olacak. imdi, hangi baln gelip olta inelerini sracan grmek iin beklemekten baka yapacaklan bir ey kalmamt. 127. TANIMA UUU leride uzakta kk bir aydnlk ldyor. Hava daha scak oldu. Seferdekiler admlarn hzlandmyorlar. Uzun bir sra halinde maarann karanlk serinliini terk edip gneli bir kornie ulayorlar. 271 Kzbcekleri aydnlkta zplayarak uuyorlar. Kzbcekleri demek, akarsu demek. Yola gkanlar artk amacndan uzakta deil bu kesin. 103. en gzel gergedanbceini seiyor. En uzun burun kntsna sahip olduu iin ona "Byk Boynuz" adn veriyorlar. 103. penelerini onun kitinine yerletiriyor ve bir keif uuu iin havalanmasn rica ediyor. On iki topu valye bir kula karlama olaslnda korumay salamak iin onu izliyor. Hep birlikte rzgra kar ilerliyor ve pike yaparak k pullany-la aydnlanan akarsuya doru inie geiyorlar. Hava katmanlan arasnda kay. On iki uan bcek, mkemmel bir ezamanllkla kanatlarnn ulann hayali bir eksene dayyor ve sola dnyorlar. Manevra o kadar hzl ki 103., merkezka kuvvetinin etkisiyle kendini bineine yapm buluyor. Havann safl onu sarho ediyor. Bu mavi gklerde her ey o kadar aydnlk, o kadar berrak grnyor ki... Bcekleri sabit bir uyankla zorlayan bu ok saydaki gzel kokunun hcumu bitti. Parlak bir havann effaf, kokusuz gaz yayntsndan baka bir ey kalmyor. On iki knkanatl kanat rplarn yavalatyorlar. Sessizce szlyorlar. Aada bir ekiller ve renkler geidi var. Filo alalarak yere yakn umaya balyor. Harika sava gemileri salkm stler ve kzlaalar arasnda kayyorlar. 103. "Byk Boynuz"un zerinde huzurlu. Gergedanbcekle-riyle yaknlamasnn sayesinde onlar tanmay rendi. Binei sadece en yksek ve en sivri boynuza sahip olmakla kalmyor, ayn zamanda en kasl ayaklara ve en uzun kanatlara sahip olan da o. "Byk Boynuz" baka bir avantaj daha sunuyor: O, topularn atlann daha iyi ayariamalan iin nasl uaca sylenebilen tek gergedanbcei. Aynca uan bir dman tarafndan takip edildiinde, tam zamannda U dn yapmay da biliyor. 103., basit kokularla ona, knkanatllarn bu yolculuktan honut olup olmadklann soruyor. "Byk Boynuz" maaradaki geiin 272

yorucu olduunu sylyor. Karanlk bir koridorda kapal kalmak jor. Kocaman knkanatllann geni alana gereksinimleri var. Bunun dnda, dier arkadalar gibi tesadfen "Tannlar"dan sz eden konumalar duydu. Tanrlar Parmaklarn dier bir adlandrlma ekli mi? 103. kaamak davranyor. "Ruh halleri hastal" cretli askerleri yakalamamal. Yoksa tartma derinleerek byyecek ve bu da dnyann ucuna bile ulaamadan sererin sonu olacak. "Byk Boynuz" bir oyuk olduunu aret ediyor. Gney knka-natllan derinlikte szlmeyi seviyorlar. Bazlan gerekten artc. Btn knkanatllann kendi zellikleri var, hibir tr birbirine benzer deil. Bu Gneyliler de serere yararl olabilirler. Neden bunlardan bazlarn ie almamal? 103. kabul ediyor. Her tr yardm deerlendiriliyor. Uuyorlar. Nehrin evresinde baldran, keisakal ve bataklklarn unutmabenileri gzel gzel kokuyorlar. Aada beyaz, pembe, san nilferlerden oluan bir kilim, geliigzel datlm ok renkli konfetiler gibi geiyor. Filo, nehrin stnde fr dnyor. ki ky arasnda yar yolda, ortasnda byk bir aa bulunan kk bir ada var; Atllar nehrin kpklendii yerin stnde kayyorlar. Gergedanbceklerinin ayaklar saana yanyor. Fakat 103., aslnda nehri altndan dolamay salayan bir yeralt geidi olan nl Satei Liman'n hl bulamyor. Ordu ngrlen yoldan, hem de ok fazla sapm olmal. Uzun sre yrmeleri gerekecek. Uan izciler geri dnyor ve her eyin yolunda gittiini, ileriye doru devam etmek gerektiini bildiriyorlar. Ordu, bir melas aknts gibi, kanncalar ayaklarndaki yapan Puvlis tamponlann yardmyla, gergedanbcekleri zplaya zplaya uarak, anlar pike yaparak ve sinekler grltl bir gsteri yaparak, falezden aa iniyor. Aada, birka dank ot, fakat en nemlisi kanncalar iin harika zahireler olan kk budaygillerle kum sporobollerinin 273 (mantar sporlar) gze arpt ak renkli kumullarla kapl, ^ . renkli ince bir kumu olan bir kumsal uzanyor. 103., Satei Limanna ulamak iin kenar yamacn gnv_ doru uzatmalan gerektiini sylyor. Kervan yola gkyor. lerlerken, izciler gzel gzel salyangoz kokan beyaz pht|ar buluyorlar. Budaygillerden bkm durumdalar ve bu yumurtyar harika grnyor. 9. onlar uyaryor. Ne olursa olsun bir eyi yfr rneden nce onun zehirli olup olmadn belirlemek gerek. Baz, lan onu dinliyor, dierleri tkmyor. Ne hata! Bunlar yumurta deil salyangoz tkrydler. Daha da fazlas, kelebek hastalna yakalanm salyangoz tkr! 128. ANSKLOPED ZOMBLER: Byk karacier kelebeinin (fasclola hepatica) dngs hi kukusuz doann en byk gizemlerinden birini oluturur. Bu hayvan hakknda bir roman yazmaya deerdi. Adnn belirttii gibi bu, koyunlarn karacierinde gelien bir asalaktr. Bu asalak kelebek karacierdeki kan ve hcrelerle beslenir, byr, sonra yumurtlar. Fakat kelebein yavrular koyunun karacierinde yumurtadan kamazlar. Onlar koca bir gezi bekler. Yumurtalar ev sahiplerini onun vcudundan dklaryla birlikte karak terk ederler. Kendilerini souk ve kuru d dnyada bulurlar. Bir olgunlama dneminden sonra yumurtadan ok kk bir larva kar. Bu larva yeni bir ev sahibi tarafndan tketilecektlr. Bu yeni ev sahibi salyangozdur. Salyangozun vcudunda kelebek larvas, kanndanbacakl-pn yamur yad zaman tkrd smks maddelerin inde dar atlmadan nce oalacaktr. Fakat henz yolun sadece yansn tamamlamlardr. Bu beyaz inci salkmlar biimindeki smks maddeler sk sk karncalar kendilerine ekerler. Kelebekler bu "Tnrva Ab" sayesinde bcein organizmasna girerler. Karncalar0 274 syal cebinde uzun sre kalmazlar. Binlerce delik ap buray jtfgece evirerek karlar ve delikleri kahlaan ve karncann ha olay sonucunda hayatta kalmasna izin veren bir zamkla snatrlar. Koyunla yeniden birlemeyi salamak in

vazgeilmez olan karncay ldrmemek gerekir. Sonra kelebekler kancann iinde dolarlar. Bu srada erideki dramla lgili hibir ey darya yansmaz. imdi larvalar, byme dnglerini tJUTUunlamak in bir koyunun karacierine dnmek zorunda olan yetikin kelebekler olmulardr. Fakat bcek yiyen bir hayvan olmayan koyunun karncay yemesi in ne yapmak gerekir? Kelebekler nesiller boyu bu soruyu kendi kendilerine sormu olmallar. Koyunlarn oann st blmlerini gnn serin saatlerinde yedikleri ve kanncalann yuvalarndan gnn scak saatlerinde ayrldktan ve sadece otlarn serin glgeli kkleri arasnda dolatklar dnlecek olursa zlecek sorun daha da karmaklayordu. Onlar ayn yerde ayn saatlerde nasl toplamal? Kelebekler zm kanncann vcudunda dalarak buldular. Bir dzinesi boazda, bir dzinesi ayaklarda, bir dzinesi karnda ve sadece bir tanesi beyinde yerleir. Bu tek kelebek beynine yerletii andan itibaren kanncann davran deiir... Eh tabii! Kirpikli tekhcreli hayvana ve en silik tekhcreli yaratklara yakn olan ilkel kk kurtuk, kelebek bundan byle o kadar karmak olan karncay ynetir. Sonu: Akamleyin, btn ii kanncalar uyurken, kelebek hastalna yakalanan kanncalar siteden aynlrlar. Uyurgezer kanncalar lerlerler ve otlarn tepesine karak oraya tutunurlar. Ve hangi ot olursa olsun deil! Koyunlarn tercih ettii otlar: Kaba yonca ve oban antas. Tetanos olmu karncalar orada otlarla birlikte yenmeyi beklerler. Beyindeki kelebein i budur: Ev sahibini, bir koyun tarafndan yeninceye kadar, her gece dan karmak. Sabahleyin, 275 hava sndnda, eer bir koyun tarafndan yenmemlSe t rnca, beyninin ve zgr radesinin kontroln yen]en alr. Kendi kendine orada, bir otun tepesinde ne yapn,a * rar. Yeniden yuvasna gidip her zamanki leriyle ur^m l in abucak oradan ner. Bu, kelebek hastalna yakalanan btn arkadalaryla birlikte yenmeyi beklemek iin yenide dar kaca bir sonraki akama kadar srer. Bu dng biyologlara birok sorun yaratr. Birinci sonj: 4, yine yerleen kelebek nasl dary grebilir ve konncaya u ya da bu ota doru gitmesini emredebilir? kinci soru: Koyunun yutmas srasnda sadece ve sadece beyni yneten kelebek lecektir. Neden kendini bu ekilde feda eder? Her ey sanki kelebekler, dier hepsinin amalarna ulamalar ve dllenme dngsn bitirmeleri in lerinden biri ve en iyisinin lmesini kabul etmiler gibi gerekleir. Edmond Wells, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, dit n. 129. SICAK TERLER lk gn Prof. Takagumi'nin hayaletini ldrmek iin hi kimse gelmedi. Jacques Melies ve Laetitia Wells kendiliinden snan konserve ve kurutulmu gda stokladlar. Sanki bir kuatma yapar gibi yerlemilerdi. Zaman geirmek iin satran oynamaya karar verdiler. Laetitia bu ite durmadan byk hatalar yapan Melies'ten daha ustayd. Partnerinin stnlne sinirlenen Melies daha iyi younlamak iin kendini zorlad. Kardan gelecek her trl inisiyatifi engelleyen piyon sralanyla talann savunmaya yerletirdi. Satran partisi hzla Verdun'da olduu gibi siper savana dnt. Yld-nm ataklar yapmalan engellenen filler, atlar, vezir ve kuleler karlkl olarak etkisiz hale geliyorlard. 276 - Satranta bile korkuyorsunuz! dedi Laetitia. Melies gcendi: - Korkak, ben mi? Bo bir alan braktm anda benim sralan-ma saldnyorsunuz. Bu durumda nasl baka trl oynayabilirim? Laetitia birden donup kald, parman dudaklanna gtrerek ondan sessiz olmasn istedi. Beau Rivage Oteli'nin odasnda bir yerde hafif bir ses duymutu. Kontrol ekranlanna baktlar. Hibir ey. Bununla birlikte Laetitia VVells katilin orada olduundan emindi. Hareket detektr yanp snmeye balayarak onu dorulad.

Laetitia fsldad: - Katil orada. Gzleri bir kontrol ekranna ynelmi durumdaki komiser bard: - Evet. Onu gryorum. Bu tek bana bir kannca. Yatan stnden geiyor. Laetitia, Melies'in gmleine atld, hzla dmelerini zd, kollarn kaldrd, bir mendil gkard ve polis memurunun koltuk altlanna defalarca bastrd. - Size neler oluyor? - Brakn yapaym. Katilimizin nasl altn anladm sannm. Laetitia sahte duvan itti ve kannca yatak rtsnn st blmne ulamadan nce Jacques Melies'in koltuk alt terine batnlm olan mendili mankene srtt. Sonra Melies'in yanna saklanmak iin hzla geri dnd. Melies konumaya alt: -Fakat... - Susun ve bakn. Yatan zerindeki kannca mankene yaklayordu. Szde Profesr Takagumi'nin pijamasndan kare biiminde kk bir para kopard. Sonra geldii gibi banyoda gzden kayboldu. - Anlamyorum, dedi Melies. Bu kannca adammza saldrmad. Kk bir kuma paras almakla yetindi. - Bu sadece koku iindi, sadece koku iin komiser. 277 Laetitia ilerin yryn anlam grnd iin Melies sor du: - imdi ne yapyoruz? - Bekliyoruz. Katil gelecek. imdi bundan eminim. M6lies aknd. Laetitia, Melies'in gzlerini kamatran meneke rengi bakm ona dikti ve aklad: - Bu yalnz karnca bana babamn anlatm olduu bir ykta anmsatt. Afrika'da Baoule Kabilesi'nin yannda yaamt. Bu ilkel topluluk insanlan ldrmek iin ok artc bir yol bulmutu. Biri tam bir gizlilik iinde birini ldrmek istediinde gelecekteki kurbannn terine batrlm yrtk bir giysi paras ediniyordu. Sonra bunu, daha nce zehirli bir ylan yerletirdii bir antann iine koyuyordu. Sonra hepsini iinde kaynar su olan bir tencerenin stne asyordu. ektii aa, ylan glgma eviriyordu ve o bu zulm kuman kokusuna balyordu. Bundan sonra geriye sadece ylan kyn iine brakmak kalyordu. Ylan giysi parasnn kokusuna benzeyen bir koku aldnda snyordu. - Yani katilimize rehberlik edenin kurbann kokusu olduunu mu dnyorsunuz? - Tamamen yle. Ne de olsa kanncalar btn bilgilerini kokulardan edinirler. Melies ok sevindi: - Ah! Sonunda ldrenlerin kanncalar olduunu kabul ediyorsunuz. Laetitia onu sakinletirdi. - u an iin hi kimse ldrlmedi. lenen tek su bir pijamann hafife yrtlmas. Melies dnd, sonra patlad: - Fakat o giysi parasna benim kokumu verdiniz! imdi ldrmek isteyecekleri benim! - Hl korkaksnz, komiser... Koltuk altlarnz zenerek ykamanz ve sonra deodorant skmanz yeterli. Daha nce bizim Prof, Takagumi'ye bol bol sizin terinizden sreceiz. 278 ^F jv\lies hi rahatlamamt. Sk dilerinin arasna bir iklet g Ama daha nce bir kez bana saldrdlar! ...Ve siz onlardan kurtuldunuz, sanrm. Neyse ki her eyi dndm, sizi sakinletirmek iin en uygun arac getirdim. Laetitia antasndan kk bir tanabilir televizyon kard. 130. KUMULLAR SAVAI ICumul l boyunca yry uzun. Admlar gittike arlayor. nce bir kum tabakas baalara yapyor, dudaklar kurutuyor ve kitin eklemleri gcrdatyor. Artk parlamayan zrhlann her yerinde toz var. Ve ordu ilerliyor, srekli ilerliyor.

Arlarn artk ikram edecek ballan yok. Sosyal cepler bo. Ayak puvilisleri her ayak izinde gevrek al antalar gibi gcrdyor. Serere katlanlar bitkin durumda ve ite yeni bir tehdit ortaya kyor. Ufukta bir toz bulutu ykseliyor, byyor ve yaklayor. Bu halenin iinde zorlukla, bunlann dman alaylar olduklan anlalyor. bin adm uzaklkta daha iyi ayrt ediliyorlar. Bu kendini gsteren bir termit ordusu. Armut biimindeki kafalarndan tannabilen asker termitler ilk kannca sralarnn ayaklarn sokacaklan yere zamk fkrtyorlar. Karncalarn azlar yakc asit tkrklerini atyorlar. Termit svari snf seyreliyor fakat kanncalar ok ge ate ettiler, dman apulcu takm onlara doru akn ediyor ve ilk kannca savunmasnn ortasn deliyor. enelerin arpmas. Zrhlarn atrts. Kannca hafif svari snfnn kmldamaya bile zaman olmuyor nk nceden termit ordulan tarafndan evrilmi durumda. 279 103., "Atei" diyor. Fakat % 60 younluktaki asitle dolu ikjn . ar topu sras bu kannca ve termit savalar kanmnn stn at yapmaya cesaret edemiyor. Emre uyulmuyor. Gruplar o anki hallerine gre hareket ediyorlar. Sefer ordusunun iki yan, termit ordusunu arkadan sarmak iin almay deniyor fakat manevray ok yava gerekletiriyorlar. Termit ksesi havalanmaya alan anlan vuruyor. Kanncalar gibi, 24. ve kozas gibi, onlar da kumun iine saklanyorlar. 103. her yerde, piyadeleri salam kareler halinde toplanmalar iin cesaretlendiriyor. Yorgun. Atn yapp, hedefi kardnda kendi kendine, "Yalanyorum," diyor. Sefer her yerde geriliyor. Parmaklan yenen gz kamatran galiplere ne oldu? An Altn Sitesi fatihlerine ne oldu? l kanncalar birikiyor. Artk ok yaknda ayn korkun talihe ulaacaklann dnen sadece bin iki yz kii var. Kayboldular m? Hayr nk 103. uzakta ikinci bir bulut gryor. Bu kez gelenler dostlar. "Byk Boynuz", hzyla uan ordulann en korkuncunu coturarak geri geldi. Gzlerin zerinden grltyle geiyorlar ve hepsi onlar hayranlk ve korku karm bir duyguyla izliyor. Bunlar, gotik bir kyametten frlam gerek eytanlar. Grkemli, parlak ve btn lake eklemlerimi tkrdatarak saldnyorlar. Orada minotor tifeler, neprnler, maysbcekleri ve boynuzlan kska biiminde olan makaslbcekler var. "Byk Boynuz"un arsna yant veren knkanatl bcek trlerinin iinde en artcs en sekin olanlar oluyor. Harika devler, mzraklar, boynuzlar, ince ve sivri ular, kalkanlar ve penelerle zrhlanm durumdalar. D kanatlan kk kalkanlar gibi renkli, bazlarnn srtnda pembe ve siyah kuyu gibi ak yzleri var, dierleri daha soyut motifler, krmz, turuncu, yeil ya da parlak mavi lekeler tayor. Hibir demirci byle zrhlar yapamazd. Kasklan onlara bir Ortaa efsanesinden km yiit prens havas veriyor. 280 "Byk Boynuz" tarafndan ynetilen yirmi knkanatl bir dn fareketi yapyor; hizaya giriyorlar, sonra asker termitlerin en skk ynna saldryorlar. 103. asla bu kadar muhteem bir grnt grmedi. Termit saflannda aknlk. Bu yeni orduyla kseleri ie yaramyor. Atlan svlar'ekile dvlm kocaman zrhiann zerinde kayyor ve tekrar onlann zerine dyor. Termitler geri ekilmeye balyorlar. "Byk Boynuz", 103.'nn yanna iniyor. "k!" Havalan. Bineinin ayaklarnn altnda sava alan yuvarlanan cokun bir kilim gibi geiyor.

103., kaaklar takip etmek iin ordusunun bana geiyor. Uan motorundan her seferinde tam isabetle hedere ulaan atlar yapyor. Duyargalannn tm gcyle, "Ate!" diye baryor. "Ate!" Karncalar koarken asit atyorlar. 131. ASKER STRATEJ FEROMONU "Bellek feromonu no: 61 Konu: Askeri strateji Tkrk tarihi: 100 000 667. yln 44. gn Her askeri strateji ncelikle dmann dengesini bozma eilimindedir. gdsel olarak dman, atan tersi ynde kuvvet uygulayarak denge salamaya alr. Bu anda, onu engellemek yerine, tersine kendi kuvveti taralndan uzaa gtrlnceye kadar ona elik etmek gerekir. Zorlayc bir akn srasnda dman zellikle yaralanabilir durumdadr. Bu onun iini bitirmek iin en uygun andr. Eer ondan yararlanmay bilemediysek, bu an getikten sonra her ey yeniden balayacaktr ve dman bu kez daha dikkatli olacaktr." 281 132. SAVA Ate! ok sayda siyah siluet dalgas gl mitralyz atlar arasnda kouyor. Yenilenlerin iskeletleri ttyor. Askerler paralanmaktan kurtulmak iin kendilerini topraa gmyorlar. Baz gruplar kumullann iine saklanyor. Kk el bombalannn atrts. Mitralyzlerin trts. Uzakta, alevler iindeki petrol kuyular artk gnein szamad ar bir siyah duman yayyor. - Sndrn unu. Yeter! Melies gnlk dnya haberlerinin gelip getii televizyonun sesini ksarak sordu: - Haberleri sevmiyor musunuz? - Bir an sonra insanlann budalal bktnyor, dedi Laetitia. Hl hibir ey yok mu? - Hl hibir ey yok. Gen kadn bir battaniyeye sannd. - Bu durumda ben biraz uyuyacam. Bir ey olursa beni uyandrn komiser. - Sizi hemen uyanyorum. Hareket detektrlerinden biri hareketlendi. Ekranlan inceliyorlar. - Odada bir hareket var. Birer birer video monitrlerini atlar ama hibir ey grmediler. - 'Onlar' oradalar, dedi Melies. Laetite dzeltti: - 'O' orada. Ekranda sadece tek bir sinyal var. Melies bir ie maden suyu at. Her olasla kar koltuk altla-nna bir slak kompres daha yapt ve her trl riskten kanmak iin biraz daha parfm srnd. - Hl ter kokuyor muyum? diye sordu. - Gzel gzel Bebe Cadum kokuyorsunuz. 282 Hl hibir ey grmyorlard ama tahta yer demesinde bir srtnme sesi duyuyorlard. Jacques Melies oday dolduran video kameralarn altrd. - 'Onlar' yataa yaklayorlar. Kilimin hizasnda yerletirilmi kamerann karsnda yiyecek aramakta olan yabani bir findik faresi grnd. Kahkahalarla gldler. - Ne de olsa karncalar insanlann arasnda yaayan yegne hayvanlar deiller, diye bard Laetitia. Bu kez gerekten yatyorum ve bana gsterecek daha ciddi bir ey olmadka beni uyandrmayn. 133. ANSKLOPED ENERJ: Bir lunaparktaki byk bir trene binerken iki tutum mmkndr. Bir: Dipteki kk vagona oturmak ve gzlerini kapamak. Bu durumda, gl duygularn amatr olan kii youn bir korku duyar. Hza katlanr ve gz kapaklarn her araladnda korkusu on kat artar. kinci tutumu ilk kk vagonun lk srasn semek, uacan ve gittike daha hzl gideceini dnerek gzlerini iyice amaktan oluur. Bu durumda amatr,

heyecanl bir g izlenimi duyar. Ayn ekilde beklenmedik bir anda bir hoparlrden bir hard rock mzii ktnda iddet dolu ve sar edici gelir. yi ya da kt ona katlanrz. Bununla birlikte eer onu arzularsak ona katlanmak yerine bu enerjiyi iimizde depolamak in kullanabiliriz. O zaman dinleyici dopingli gibidir ve bu mzikal iddet tarafndan tamamen an enerji yklenir. Enerji yayan her ey ona katlandmzda tehlikeli, onu kendi yararmza kullandmzda ettiimizde zenginletiricidir. Edmond Wells, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, cilt II. 283 134. LLERE TAPINMA. Son on iki Tanna Bel-o-kan'da, rm gbre ukurlannm yanndaki en son doalama snaklannda toplanyorlar. llerini seyre dalyorlar. Kralie Chli-pou-ni btn asileri ldrmeye kararl. Parmaklan beslemeye alrken birbirleri ardndan yakalanyorlar. Btn Tanrc olmayanlar yok oldular ve artk asi hareketi sadece selden vt zulmden mucize eseri kurtularak hayatta kalan bu birka Tanna tarafndan temsil ediliyor. Artk hi kimse onlar dinlemiyor. Hi kimse onlara katlmyor. Herkes tarafndan aalanan toplum d bireyler oldular. Muhafzlar inlerini bulduklar anda onlar iin her eyin biteceini biliyorlar. Duyargalarnn ucuyla lmek iin buraya kadar srnerek gelen eski arkadalarnn cesetlerine hafife dokunuyorlar. Tannclar onlan ple gtrmeye hazrlanyorlar. Birden ilerinden biri buna kar kyor. Dierleri akn yokluyorlar. ehitlerini ple gtrmezlerse birka saat sonra oleik a-sit kokmaya balayacaklar. Asi srar ediyor. Kralie kendi annesinin cesedini odasnda gayet iyi saklyor. Neden onun gibi yapmamal? Neden cesetleri muhafaza etmemeli? Aynca ne kadar ok ceset olursa bu durum Tanna hareketin kalabalk bir militanlar ynndan olutuunu daha iyi kantlayacaktr. On iki kannca duyusal uzantlann dolatnyorlar. Ne artc dnce! Artk cesetleri atmamak... Hep birlikte bir Mutlak Birletirici Ayine giriiyorlar. Kz kardeleri belki de Tanna hareketi yeniden balatmak iin bir yol buldu. llerini muhafaza etmek, ite ok kiinin houna gidecek bir ey. Bir asi oleik asit kokulann yaymalann engellemek iin onlan duvarlara gmmeyi neriyor. Bu dnceyi ilk yayan buna katlmyor: "Hayr, tersine, onlar grmemiz gerek. Kralie Chli-pou-ni'yi taklit edelim. Etleri oyalm ve sadece oyuk baalar muhafaza edelim." 284 * 135. TERMT YUVASI Termitler btn ayaklaryla kayorlar. 103., savaan askerleri daha iyi heyecanlandrabilmek iin, Byk Boynuz"un stnden, "leri!" diye baryor. Kendisi de uan sava atna binmi olan 9., "Hi kimsenin cann balamayn!" diye banyor. Hava topular asit ve lm ekerek aralksz at yapyorlar. Termitlerin tarafnda bozgun yaanyor. Hepsi gkyz devlerinden ve pilotlannn lmcl tkrklerinden kurtulmak iin zikzaklar iziyor. Herkes kendisini kurtarmak iin alyor. Dalan termitler hzla sitelerine, ksa bir sre nce nehrin bat kysnda ina edilen imentodan byk kalelerine doru kouyorlar. Dardan bina ok etkileyici grnyor. Aboyas rengindeki kale, kule ykselen bir merkez andan oluuyor, bu kulenin yannda da alt bur var. Tabann kenarnda btn klar akll kum molozlaryla tkal. Birka nbeti onlan mazgal delii biimindeki gediklerden gzlyor. Ordu, dman atoya saldrdnda burunlu termitlerin boynuzlan dikey yarklardan kyor ve saldrganlan kseyle suluyor. lk saldnda elli kayp var. kinci dalgada otuz. Yukandan aa vuranlar her zaman aadan yukan at yapanlann karsnda daha iyi durumdadrlar.

Artk hava saldnsndan baka zm yok. Gergedan bcekleri boynuzlaryla kulelere vuruyorlar, makaslbcekler dehete kaplm bir topluluk tararndan igal edilen kuleleri skyorlar ama kse harikalar yaratmaya devam ediyor ve Moxiluxun termit sitesin-dekiler biraz soluk almaya balyorlar. Yarallara bakm yaplyor. Gedikler dolduruluyor. Uzun bir kuatmaya kar ngrlen tahl ambarlar dzenleniyor. Nbetiler deitiriliyor. Moxiluxun'un termit kraliesi hibir korku gstermiyor. Onun yannda sessiz ve sar kral gizeminin iinde kapal duruyor. Termitlerde erkekler dn uuunda hayatta kalrlar ve sonra kraliyet odasnda diilerinin yannda yaarlar. 285 Bir casus, entrikac yz ifadeleriyle herkesin nceden bildii eyi fsldyor: Bel-o-kanl kzl karncalar douya doru bir sefer dzenlediler ve yolda birok kannca kyn ve bir an sitesini katlettiler. Anlatlanlara gre yeni kralieleri Chli-pou-ni mimari, zirai ve endstriyel her trl yenilikle federasyonu gelitirmeye giriti. Moxiluxun'un yal kraliesi alayl bir tavrla, "Gen kralieler her zaman kendilerini yallardan daha akll sanrlar," diyor. Tt mitler ortak kokularla onaylyorlar. Tam o anda alarm yaylyor. "Karncalar siteyi igal ediyorlar!" Asker termitlerin duyargalan arasnda dolaan bilgiler o kadar artc ki egemenleri bunlara glkle inanyor. Kkkurtlan (kstebek-crcrbcei olarak da adlandrlyorlar) alt katlar deldiler. Geni n ayaklan hzla yeralt galerileri oymala-nn salad. imdi sra halinde ilerliyorlar ve onlarn arkasnda asker kanncalar her eyi yama ediyorlar. "Karncalar? Kkkurtlann evcilletirmiler mi?" Dnlemeyecek olan ey gerek. lk kez, bu yeralt ordusu sayesinde, bir termit yuvasna aadan yukar doru baskn halinde saldrlyor. Tabann delmek iin ehrin evresini dolaan bir saldry kim bekleyebilirdi? Moxiluxunlu strateji uzmanlar nasl davranacaklann bilemiyorlar. Daha aadaki salonlarda 103., bu termit sitesinin incelikli karmaklna hayran kalyor. Her ey istenen yerde istenen scaklktan yararlanmak iin ina edilmi. Artezyen kuyular yz admdan daha fazla bir derinlikte temiz hava getiren geni sularla birleiyor. Scak hava st katlarda, kraliyet saraynn altnda bulunan mantar tarlalar tarafndan salanyor. Oradan birok baca kyor. Bazlan karbonik gaz boaltmak iin kulelere doru ykseliyor. Dierleri mahzenin serinliini ekerek kraliyet odasna ve kuluka blmlerine iniyor. Bel-o-kanl bir asker soruyor: "Ya imdi? Bebek koulanna m sald nyoruz?" 286 103. aklyor. "Hayr. Termitlerde durum farkl. Mantar bahelerini igal ederek balamak daha iyi olur." Ordu, gzenekli koridorlarda akyor. Yeraltndaki katlarda Mo-xiluxunlu askerler kr. Kanncalann atana kar ok az direnebili-yorlar ama yukar ktka daha knp geiren arpmalar yaanyor. Her blge iki taraftan da ar kayplar pahasna fethediliyor. K.r karanlkta saklanan dman iin bir hedef oluturmaktan kanmak iin kimlik feromonlann saklyor. Gene de termitlerin bahelerine ulamak iin iki yz l daha gerekecek. Moxiluxunlular iin teslim olmaktan baka are kalmyor. Mantarlardan yoksun termitler selloz zmseyemezler ve yetikinler, yumurtalar ve kralie, hepsi alktan lrler. Galip karncalar, det olduu gibi en sonuncusuna dek hepsini katledecekler mi? Hayr. Bu Bel-o-kanllar kesinlikle artclar. Kralielik odasnda 103., egemene kzl kanncalann termitlerle deil, nehrin dier tarafnda yaayan Parmaklarla sava halinde olduklann aklyor. Zaten eer nce Moxiluxunlular saldrmasayd, onlar Moxiluxun'a saldrmayacaklard. imdi kannca birliinin tek istedii geceyi termit yuvasnda geirmek ve Moxiluxunlular'n desteini almak. 136. ONLARI YAKALADIK - Kesinlikle hayr, bunu dnmeyin bile. Laetitia sinirlenerek battaniyeyi gzlerinin stne ekti.

- Kesinlikle beni kaldrmay dnmeyin, diye mnldand. Bunun gene bir yanl alarm olduundan eminim. Melies onu daha kuvvetli bir biiminde sarst. - Fakat 'onlar' oradalar, diye neredeyse bard. Avrasyal gen kadn meneke rengi puslu bir gzn amak iin battaniyesini indirmeye raz oldu. Btn kontrol ekranlannda yzlerce karnca ilerliyordu. Laetitia srad, vcudu kaslmalarla 287 sallanan sahte Profesr Takagumi net bir biimde grnnceye kadar zoomlan yoklad. Melies soluunu brakt: - u anda ieriyi paralyorlar. Bir kannca sahte duvara yaklat ve duyargalannn ucuyla kokluyor grnd. Komiser kaygland. - Yeniden ter kokuyorum. j Laetitia onun koltuk altlann koklad. - Hayr, sadece lavanta kokusu var. Korkacak hibir eyiniz yok. Karnca da aka onunla ayn kandayd nk arkadalaryla birlikte insan kymna katlmak iin geri dnd. Plastik manken iten saldnlann altnda titriyordu. Sonra hareket yatt. Bir dizi kk karncann kuklalarnn sol kulandan ktn grdler. Laetitia Wells, bir elini Melies'e uzatt. - Aferin. Siz haklydnz komiser. nanlmaz ama onlar grdm. Bcek ilaa yapanlar ldren bu kanncalan grdm! Gene de hl buna inanamyorum. En modern tekniklerden yana bir polis memuru olarak M6Iies, mankenin kulann iine bir damla radyoaktif madde koymutu. Kanlmaz olarak bir kannca ayaklann ona batrm ve madde iine ilemiti. imdi bu kannca onlara izlenecek yolu gsterecekti. Baanl manevra! Ekranlarda karncalar mankenin evresinde dnyor ve sanki cinayetin btn izlerini yok etmek iin her yeri aratnyorlard. - te bu, sineksiz be dakikay aklyor. Mthi cinayetlerini gerekletirdikten sonra olas yarallarn ve oradan getiklerini gsterecek her eyi topluyorlar. Bu srada sinekler yaklamaya cesaret edemiyor. Ekranlarda karncalar uzun bir dizi oluturacak ekilde birbirlerinin arkas sra toplanyor ve banyoya gidiyorlard. Orada lavabonun deliine girdiler ve hepsi birden gzden kayboldular. Melies hayretler iinde kalmt. 288 - ehrin boru a sayesinde her yere, btn evlere hibir kap zorlama izi olmadan girebiliyorlar! Laetitia onun sevincini paylamad. - Benim iin hl ok fazla bilinmeyen var. Bu bcekler gazeteyi nasl okuyabildiler, bir adresi nasl bulabildiler, bcek ilalarn yapanlan ldrmenin onlann hayatta kalmalann salayacan nasl anlayabildiler? Anlamyorum! - Sadece bu kk hayvanlarn gcn kmsedik... Beni dman kmsemekle suladnz zaman anmsayn. imdi sra sizin. Babanz bcekbilimciydi ve buna karn siz onlarn ne kadar gelitiklerini asla anlayamadnz. Kesinlikle gazeteleri okumay ve dmanlann arayp bulmay biliyorlar. Artk bu konuda delilimiz var. Laetitia apak belli olan reddediyordu. - Gene de okumay biliyor olamazlar! Bu kadar uzun zamandr bizi kandrm olamazlar. Bunun ne demek olduunu dnebiliyor musunuz? Bizimle ilgili her eyi biliyor olurlard ve bununla birlikte onlar topuumuzla ezdiimiz kk eyler olarak grmemize izin verirlerdi! - Gene de nereye gittiklerine bakalm. Polis memuru uzun mesafeye duyarl bir Geiger sayacn kutusundan kard. bre bir karncann ald damgann radyoaktivitesine iyice yerlemiti. Alet bir anten ve siyah bir dairenin iinde yeil bir noktann yanp snd bir ekrandan oluuyordu. Yeil nokta yavaa ilerliyordu. - Bize sadece hainimizi izlemek kalyor, dedi Melies.

Darda bir taksi durdurdular. ofr mterilerinin, katil gruhun hz olan saatte 0,1 km'den fazla hz yapmamasn istemelerini anlamakta zorluk ekti. Genelde insanlarn hepsi o kadar acele ederdi ki! Belki bu ikisi onun arabasn sadece flrt etmek iin semilerdi? Dikiz aynasna bir gz att. Ama hayr, onlar gzleri ellerindeki garip bir nesneye dikili konumakla fazlasyla meguldler. 289 137. ANSKLOPED UYGARLIKLARIN KARILAMASI: XVI. yzylda Japonya'ya gelen lk Avrupallar Portekizli kifler oldular. Bat kysnda, onlar olduka uygar bir biimde arlayan bir valinin ynettii bir adada karaya ktlar. Vali, bu "uzun burunlular"n getirdii yeni teknolojilerle ok lgilendi. zellikle arkebzler ok houna gitti ve pek ve pirin karlnda birini dei tokm etti. Sonra vali saray demircisine yeni sahip olduu harika silahn bir kopyasn yapmasn emretti. Fakat i silahn dipiini kapamak konusunda yeteneksiz kt. Her seferinde, Japon marka arkebz onu kullanann yzne patiyordu. Portekizliler yeniden geldiklerinde vali geminin demircisinden kendi demircisine namlu dibini ateleme srasnda paamayacak eklide lehimlemeyi retmesini istedi. Japonlar bylece ok miktarda ateli silah yapmay baardlar ve lkelerindeki btn sava kurallar altst oldu. O zamana kadar samuraylar sadece klla dvyorlard. ogun Oda Nobugana bir arkebzl asker birlii oluturdu ve onlara kardaki svari birliini durdurmak iin nasl ksa fakat zorlu atlar yapacaklann retti. Bu maddi getirinln yanna Portekizliler ikinci bir hediye eklediler. Bu ruhani bir hediye olan Hristiyanlkt. Papa dnyay Portekiz ve spanya arasnda paylatrmt. Japonya, Portekizlilerin payna dmt. Bylece Portekizliler abucak Cizvitler! getirdiler. Bunlar bata ok yi karlandlar. Japonlar nceden birok dini toplayp birletirmilerdi ve onlar iin Hristiyanlk onlardan sadece biriydi. Buna karn Hristiyanln ilkelerinin hogrszl sonunda onlar ileden kartt. Btn dier inanlarn yanl olduunu iddia eden, kesintisiz bir sayg adadktan atalannn vaftiz olmadklar bahanesiyle cehennemde yandklarn syleyen bu Katolik mezhebi de ne oluyordu? 290 w Bu kadar yobazlk Japonlar oka uratt. Cizvitierin ouna ikence edip katlettiler. Sonra, Shimabara syan srasnda yok galime sras Hristiyan olan Japonlardayd. Bundan sonra Japonlar Baa'dan gelen her eyle balantlarn kestiler. Sadece geni kyda bir adada izole durumda olan Hollandal tccarlara hogr gsterildi. Ve uzun sre bu tccarlar takmadalara ayak basma hakkndan yoksun kaldlar. Edmond Wells, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, cilt EL 138. OCUKLARIMIZ ADINA Termit kralie aknlkla duyargalarn eviriyor. Sonra birden duruyor ve odasn kuatan kanncalann karsna geiyor. "Size yardm edeceim," diyor. "Size beni formikasit atlann-zn tehdidi altnda tuttuunuz iin deil, Parmaklar bizim de d-manianmz olduu iin yardm edeceim." Parmaklar hibir eye, hi kimseye sayg duymuyorlar, diye aklyor. Onlar, ucunda kaza oturtulmu ve korkun bir ikenceye boyun emi bebek sinekler, etkurtlan olan ipek bir ip bal uzun srklar sallyorlar. Parmaklar onlan iyiliksever balklar ilerini bitirmeye raz oluncaya kadar batrp kanyorlar. Parmaklar, ipek ipliklerini sslemek iin daha da ileri gitmeye cret ediyorlar. Onlardan bir grup onun ehri Moxiluxun'a att. Koridorian kerttiler, tahl ambarlann altst ettiler, kraliyet odasn ezdiler. Bu barbarlar ne anyorlard, dersiniz? Nemfleri. Nemfleri yakaladlar ve kardlar. Avclar onlarn bir sngn ucunda yardm arlan feromonlar yayarak abaladklarn fark ettiklerinde termitler ocuklannn kesin olarak kaybolduklanna inanyorlard.

Onlar nasl kurtarmal? Domuzlanlardan yardm isteyerek. Bu suda yaayan knkanatllar termitlere gemi ilevi greceklerdi. "Gemi mi?" 291 Kralie aklyor: Kanncalar uan binekler olarak kullanmak iri gergedanbceklerini evcilletirmeyi bildiler; termitler de onlar su yun stnde itmeleri iin domuzlanlar evcilletirdiler. Bir unutrra beni yaprann stne yerlemeleri ve sonra onlar tarafndan itilmeleri yetiyordu. Tabii ki bu i kolay olmad. Bata kurbaalar ka-yklann ounu paralyorlard. Termitler kurbaalann suratna zamk atmay ya da eneleriyim deldikleri kocaman balklara borda bordaya saldrmay renince ye kadar su ortam onlara dmand. Ne yazk ki termit sava gemileri nemfleri kurtarmay asla baaramadlar. Onlar nemflere ulamaya zaman bulamadan Parmaklar onlan suyun altna batnyordu. Bununla birlikte bu harekt onlarn yzme tekniklerini ve nehrin yzeyinin denetimini almalarn salad. "Haklsnz," diyor Muxiluxun kraliesi, "Bu durum byle sremez. Sitelerimizi ykan, ate kullanan ve ocuklarmza ikence yapan bu Parmaklan yola getirmek iin birlememizin zaman geldi." Ve ate kullananlara kar eski birlemenin adna kralie orduya, ekilleri farkl arpma biimlerine gre deimi btn termit alt kastlarndan drt nasutiterme alay, iki cubiterme alay ve i-ki schedorhinoterme alay veriyor. "Karncalarla termitler arasndaki eski kini unutalm. Her eyden nce bu devlerin haksz davranlarna bir son vermek gerek." Seferi hzlandrmak iin egemen, nehri gemek iin donanmasn teklif ediyor. Moxiluxun orada, ince kumlu bir kumsaln uzants olan rzgrlardan korunan bir koyun zerinde kendi limann yaratt. Karncalar kumsala varyorlar. Her yerde uzun unutmabeni yapraklan var. Bazlan termitlerin yiyeceklerini tayor ve boaltlmay bekliyor. Dierleri bo ve yeni lkelere gitmek iin hazr. Termitler kayklann korumak iin sellozdan yapay bir demir atma yeri yapmlar. Hatta limanlarn rzgrlardan ve dalgalardan daha iyi uzak tutabilmek iin bir bendin zerine kk sazlar dikmiler. 292 w 103., "Kardaki adann zerinde ne var?" diye soruyor. Hibir ey. Sadece termitlerin bu tip sellozu sevmedikleri iin yemedikleri u gen akasya kornijera var. Bunun dnda, frtna ktnda ada, bazen onlar iin snak ilevi gryor. 103., 24. ve kozas yzeyi saydam bir ku tyyle kapl unutmabeni yapraklarndan birinin stne yerleiyorlar. Karncalar ve termitler onlara katlyor. Bazlan sava gemisini suya kadar itiyor, sonra ayaklarn slatmaktan kanarak abucak stne atlyorlar. Bir Muxiluxunlu duyargalann suya batryor, bir feromon brakyor, iki ekil yaklayor. Bunlar Termit Sitesi'nin dostlar domuz-lanlar. Domuzlanlar d kanatlannn arasnda bir hava kabarcn hapsederek suyun altnda soluk alp veren knkanatllar. Bu oksijen iesi sayesinde suyun altnda ok zn sre kalabilirler. n ayaklarnda normalde iftlemeye yarayan ama burada yapra itmek iin altna yerletirdikleri vantuzlar var. Dalgann iine braklan kimyasal sinyalle domuzlanlar uzun arka ayaklaryla suyu kartrmaya koyuluyorlar ve yava yava termit sava gemileri nehrin zerinde ilerlemeye balyorlar. Ve ordu ilerliyor, srekli ilerliyor. 139. BRLEME AYN Augusta VVells ve yeraltndaki hayat arkadatan yeni bir birleme ayini seans iin yeniden daire oluturmulard. Tek ton OM sesinde birlemeden nce birbirlerinin ardndan birer ses gkard-iar. Ses, kafalannda titremek iin akcierlerinde haflfleinceye kadar onu yanklanmaya braktlar. Sonra sadece yavalayan soluk alp verileriyle bozulan bir sessizlik oldu. Her seans farklyd. Bu kez, hepsi tavandan gelen bir enerjiyle dolmulard. Uzak ve buna karn onlara dokununcaya kadar kayay geebilecek gte bir enerji.

"Ansiklopedi"de su ve kumlar da dahil her tr maddeyi deij geebilen geni aralkl doruktan olan kozmik dalgalardan sz e den bir blm vard. Jason Bragel vcudunda, hepsi seslerle ifade edilen eit-enerjiler hissetti. Bata temel bir enerji vard: OU. O iki alt enerji koluna ayrlyordu: A ve WA. Onlar da drt baka sese aynly0r_ lardi: WO, WE, E, O. Bunlar da sekize blnyor ve I ile WI tonlarnda bitiyorlard. Gne rgsnn dzeyinde piramit biimir toplam on yedi ses sayd. Bu sesler, OM beyaz nlama n alarak onu btn ilkel renklerine ayran bir prizma oluturuyorlard. Younlama. Yaylma. Renkleri ve sesleri soluyorlard. Soluk al. Soluk veri. letiimdekiler artk sadece sakin, sesler ve klarla dolu on ata prizmaydlar. Nicolas sinsi ve alaya baklarla onlar gzledi. 140. REKLAM "Gzel gnlerle birlikte evlerimizde ve bahelerimizde hamambcekleri, karncalar, sivrisinekler oalyor. Onlardan kurtulmanz iin tek bir zm var; Toz KRAK KRAK. Krak Krak'la btn yaz huzurlu olun! Kurutucu etken maddesiyle bcekleri ince cam gibi parampara oluncaya kadar kurutur. Krak Krak toz. Krak Krak spray. Krak krak gnlk. Krak Krak salk demek!" 141. BR NEHR 103.'nn unutmabeni yapra yava yava hzlanyor. Bcek gemisi syrarak geen buharlar yararak, hatta nnde beyaz bir kpk oluurken pruvasn kaldrarak dosdoru ilerliyor. Geminin 294 gvresinde duyarga ve enelerle dolu yz tane baka gemi fark ediiiyor Yuz unutmabeni yaprann stnde iki bin sefere katlan asker byk bir filo oluturuyor. Nehrin dz ve parlak aynas dalgalarla bulanyor. jv\oxiluxululann kayklar tarafndan uyandrlan sivrisinekler kendi tara azlanyla svp sayarak uuuyorlar. Geminin nnde pruvaya yerletirilmi bir nasutiterme termit dier bir termite en iyi yolu gsteriyor. Bu termit de feromonlann suya yayarak emirleri domuzlanlara iletiyor. Su deliklerinden, suyla ayn seviyedeki kayalardan ve hatta her eyi engelleyen mercimek biimindeki suyosunlanndan kanmak gerek. Knlgan kayklan sakin ve parlak nehrin zerinde kayyor. Sessizlik sadece domuzlanlann saana ileyen ayaklannn maviye alan yeil anafbrlanyla bozuluyor. stlerinde bir salkmst btn uzun yapraklaryla dert yanyor. 103. gzlerini ve duyargalarn suya daldryor. erisi hayat kaynyor. Her eit ilgin su hayvan gryor: zellikle supireleri ve sikloplar. Bu krmz kk kabuklular her ynde hareket ediyorlar. Domuzlanlara yaklaanlann hepsi bu iri yabani hayvanlardan etkileniyor. 9.'ya gelince, o da aada hayat kaynadn fark ediyor... Bir kurbaa yavrusu srs dalgalann kysnda zplayarak onlara doru saldnyor. "Dikkat, kurbaa yavrular!" Siyah derileri parlyor, son hzla bcek filosunun stne saldryorlar. "Kurbaa yavrular, kurbaa yavrular!" Bilgi, btn termit gemilerine geiriliyor. Domuzlanlar kulalarnn ahengini hzlandrma emrini alyorlar. Kanncalann yapaca hibir ey yok, onlardan sadece yapraklann tylerine iyice istif olmalar isteniyor. " Nasutitermeler arpma yerlerinize!" A Kafalar armut biimindeki termitler, boynuzlann dalgalarn ke-nanna doru sallyorlar. 295 Bir kurbaa yavrusu atlyor ve 24.'nn gemisinin unutmabeni yapran sryor. Gemi yolundan sapyor. Bir anafora kaplyor ve fr dnmeye balyor.

Baka bir kurbaa yavrusu 103. 'nn gemisine saldnyor. 9. ona nian alyor ve ok yakndan atn yapyor. Kurbaa yavrusu isabet alyor ama bu koyu renkli ve yapkan hayvan son bir refleksle biraz daha yapran stne sryor ve uzun siyah kuyruuyla yapran yzeyini kamlayarak rpnmaya balyo Kannca ve termit, herkes sprlyor ve suya dyor. 9. ve 103., baka bir gemi tarafndan tam zamannda sudan g. kanlyorlar. Dier birok unutmabeni yapra, kurbaa yavrulan tarafndan batnlyor. Yaklak bin boulan var. te bu srada "Byk Boynuz" ve knkanatllan ikinci kez mdahale ediyorlar. Geiin bandan beri filonun stnde zplayarak uuyorlard. Unutmabeni yapraklann deviren ve boulanlara saldran kurbaa yavrularn grr grmez pike yaparak saldryor, yumuak gen kurbaagilleri para para deliyorlar ve slanmadan yeniden ykseliyorlar. Birka knkanatl bu tehlikeli akrobasi srasnda bouluyor ama ou boynuzlarnda siyah ve nemli uzun kuyruklaryla havay kamlayarak grpnan kurbaa yavrulanyla ykseliyor. Bu kez kurbaa yavrular geri dnyor. Batanlar kurtarlyor. Geriye binden fazla askerle tka basa dolu sadece be gemi kalyor. arpma srasnda kaybolan 24.' nn gemisi byk kulalarla filoya yetiiyor. Sonunda hepsinin bekledii feromonal lk yanklanyor. "Kara grnd!" 142. GECENN NDE YEL BR NOKTA Heyecan doruktayd. Komiser Melies taksiciye tarif ediyordu: 296 - Saa dnn. Yava, yava. Gene saa. Sonra sola. Dmdz ileri. Yavalayn. Gene dmdz ileri. Laetitia VVells ve Jacques Melies aratrmalarnn varaca yeri renmekten kaygl arka koltukta kprdayp duruyorlard. Taksici kendini olacaa brakm bir halde boyun edi. - Byle devam edersek ok gemeden motor duruverecek. Laetitia sabrszlktan ellerini bkerek konutu: - Sanki Fontainebleau Orman'nm snrna doru gidiyorlar. Dolunayn beyaz nn altnda, sokan ucunda, aalarn yapraklanma mevsimi kendini gsteriyordu. - Yavalayn, yavalayn ama! Arkalarnda fkeli otomobiller koma alyorlard. Trafik iin yava bir kagp kovalamadan daha rahatsz edici bir ey yoktur! Ko-valamacaya katlmayanlar iin onun lmcl bir hzda gitmesi daha iyidir. - Gene sola! ofr filozof bir tavrla i ekti: - Yrseniz daha iyi olmaz myd? Zaten sol yasak yn. - nemli deil, polis! - yle mi? Nasl isterseniz! Fakat gei kar ynden gelen aralarla tkanmt. Radyoaktif madde tayan karnca oktan alglama alannn snrndayd. Gazeteci ve komiser yryen otomobilden atladlar ama bu hzda yaptklar pek tehlikeli deildi. Melies para st beklemek iin kayglanmadan bir banknot uzatt. ofr geriye doru giderken mterilerinin belki biraz garip grndklerini ama cimri olmadklarn dnd. Sinyali yeniden bulmulard. Gruh gerekten Fontainebleau Orman'na doru ilerliyordu. Jacques Melies ve Laetitia VVells sokak lambalan tarafndan aydnlatlan zavall grnl kk evlerin bulunduu bir blgeye ulatlar. Bu yoksul semtin sokaklarnda hi kimse yoktu. Hi kimse yoktu, ama buna karlk oniar geerken fkeyle havlayan ok sayda kpek vard. Bunlarn ou rklarnn niteliini korumak iin babadan hsm aprazlamalar yznden nesli bozulan Alman 297 oban kpekleriydi. Sokakta birini grdkleri anda havlamaya ve tel rglere doru sramaya balyorlard.

Jacques Melies ok korkuyordu, kurtlardan korkusu onu kpeklerin hissettii korku feromonlanndan bir bulutla evreliyordu. Bu, onlarda daha ok onu srma istei uyandryordu. Bazlar engelleri amay denemek iin srad. Dierleri sivri dileriyle tahta iti yarmaya alyorlard. Gazeteci komisere sordu: - Kpeklerden korkuyor musunuz? Kendinize hakim olun, kendinizi brakmann zaman deil. Karncalarmz kaacaklar. Tam o anda kocaman bir Alman oban kpei dierlerinden daha kuvvetli bir biimde havlamaya balad. Az dileriyle bir iti entiyordu ve bir tahtay blmeyi baard. lgn gzleri fr dnyordu. Onun iin bu kadar ok korku kokulan salglayan biri gerek bir tahrikti. Bu Alman oban kpei daha nce rkek ocuklar, belli bir ekilde admlann hzlandran bykannelerle karlamt ama hi kimse asla bu kadar gl bir biimde bekleyiteki bir kurban gibi korkmamt. - Size ne oluyor komiser? - Ben... ilerleyemiyorum. - Dalga m geiyorsunuz? Bu sadece bir kpek. Alman oban kpei it duvara saldrmaya devam ediyordu. kinci bir tahta ezildi. Parlayan diler, krmz gzler, siyah dik kulaklar: Melies'in kafasnda bu, kzgn bir kurttu. Yatann dibinde olan kurt. Kpein kafas tahtalann arasndan geti. Sonra bir ayak, sonra btn gvde. Dardayd ve ok hzl kouyordu. Kzgn kurt da-ndayd. Sivri dilerle yumuak boazn arasnda artk hibir siper yoktu. Vahi hayvanla uygar adamn arasnda artk hibir engel yoktu. Jacques Melies bir araf gibi bembeyaz oldu ve bundan sonra kmldamad. Laetitia tam zamannda kpekle adamn arasna girdi. Hayvana meneke rengi souk bir bakla bakt. Bununla, "Senden korkmuyorum," diyordu. 298 Laetitia kendinden emin olanlarn konumunda srt dik, omuzlan ak oradayd, Alman oban kpeine bir evi korumay re-ten kpek eiticisinin eskiden durduu konumda, onun sert bakyla bakyordu. Hayvan, kuyruu aada arkasn dnd ve korka korka duvarla evrilmi blgesine geri dnd. Melies'in yz hl souktu. Korkudan ve souktan titriyordu. Laetitia dnmeden onu sakinletirmek ve stmak iin bir ocuk gibi kollanna ald. Melies glmseyinceye kadar onu hafife kollarnda skt. - detik. Ben sizi kpekten kurtardm, siz beni insanlardan kurtardnz. Grdnz gibi birbirimize gereksinimimiz var. - abuk, sinyal! Yeil nokta aletin erevesinden kmak zereydi. Nokta tekrar dairenin ortasna gelinceye kadar kotular. Bazen kaplarnda "Sam'suffit'Yam'a slfit (canma yetti) biiminde okunmas iin szck oyunu.) ya da "Do mi si la do r'(Domicile adore (taplan ev) biiminde okunmas iin szck oyunu.) yazl levhalar olan, hepsi birbirine benzeyen kk evler birbirini takip ediyordu. Ve her yerde kpekler, iyi baklmam imler, tantm yazs sarkan posta kutulan, zerinde mandallarla amar ipleri, harap halde pinpon masalan ve orada burada sallanan bir karavan vard. Tek insan hayat belirtisi televizyonlann pencerelerden dan yansyan mavi yd. Radyoaktif kannca, ayaklarnn altnda, lam kanallannda hzla ilerliyordu. Orman gittike yaknlayordu. Polis memuru ve gazeteci sinyali takip ediyorlard. Semtteki btn sokaklara benzeyen ilk sokaa saptlar. Sokak tabelas adn "Phoenix Soka" olarak belirtiyordu. Evlerin arasnda birka dkkn grmeye baladlar. Bir fast-food dkknnn iinde be ergenlik anda ocuk alt derecelik biralann karsnda gevi getiriyorlard. ielerin etiketlerinin stnde "Dikkat: Her an kullanma tehlikeli olabilir." yazs okunabiliyordu. Ayn yaz sigara paketlerinin zerinde de vard. Hkmet ok yaknda 299

otomobillerin hz pedallarnn ve serbest olarak satlan silahlarn zerine de benzer etiketler yaptrmay ngryordu. Bir oyuncak dkknnn nnde hareketsiz kalmadan nce Tketimin Tapna" adndaki spermarketin, "Arkadalarla Randevu" adl kafenin nnden getiler. - Biraz nce durdular. Burada. evreyi incelediler. Dkkn eski grnlyd. Vitrinde, d'" zensiz yn halinde atlm gibi duran tozlu mallar vard.- Pei tavanlar, irket oyunu, minyatr arabalar, kuklalar, kurun askerler, bir kozmonot ya da perinin takmlar, komik aka aletleri ve tuzaklar... aa uymayan yaprak ve iekten bir bezek kordonu dzensiz kalabaln stnde yanp snyordu. - Oradalar. Oradalar. Yeil nokta hareket etmeyi durdurdu. Melies kaldrmak iin Laetitia'nn elini tuttu: - Onlan yakaladk! Sevinle Laetitia'nn boynuna atld. steyerek onu pecekti a-ma Laetitia onu itti. - Soukkanllnz koruyun komiser. bitmedi. - Oradalar. Kendiniz bakn, sinyal hl alyor ama artk yer deitirmiyor. Laetitia ban sallad, gzlerini kaldrd. Dkknn n camnda kocaman mavi neon harflerle "Oyuncak Kral Arthur'un Yeri" yazyordu. 143. BEL-O-KAN'DA Bel-o-kan'da bir haberci sinek, Chli-pou-ni'ye aklama yapyor: "Nehre ulatlar." Aynntlan anlatyor. Askolein Kovanfnn uan alaylarna kar yaplan savatan sonra ordu dada kayboldu, bir alayan geti, sonra Her eyi Yiyen Nehri'nin kysndaki yeni bir termit yuvasna kar savaa giriti. 300 Egemen, bilgileri bir bellek feromonuna not ediyor. "Ya imdi, nasl geecekler? Satei Altgeidi'nden mi?" Hayr, termitler domuzlanlar evcilletirmiler ve onlar unutmabeni yapra filolarn ekmeleri iin kullanyorlar. Chli-pou-ni bununla ok ilgileniyor. O, bu suda yaayan knkanatllar mkemmel olarak evcilletirmeyi asla baaramad. Haberci anlattklarn kt haberlerle bitiriyor. Sonra kurbaa yavrularnn saldrsna uradlar. Btn bu heyecanl olaylar seferin asker saflann krp geirdi. Artk sadece bin kiiler ve saflannda ok sayda yarai var. ok aznn hl alt aya var. Kralie ok fazla kayglanmyor. Birka eksik ayakla bile artk hepsi savaa alan bin askerin dnyadaki btn Parmaklan ldrmeye yeteceini tahmin ediyor. Elbetteki yeni kayplar vermemeleri gerek. 144. ANSKLOPED AKASYA KORNIJERA: Kornljera, artc bir biimde karncalar tarafndan oturulmad takdirde yetikin bir aa olamayan bir aaktr. Amak iin karncalarn ona bakmasna ve onu korumasna gereksinimi vardr. Ayrca karncalan ekmek iin yllar iinde aa, yaayan bir karnca yuvasna dnr. Btn dallarnn i oyuktur ve her birinde sadece karncalarn rahat iin bir koridorlar ve salonlar a ngrlmtr. Daha da iyisi bu koridorlarda genelde bal urubu, ii ve asker kanncalar iin ok lezzetli olan beyaz yaprakbltieri yaar. Kornljera, onda yerleme onurunu vermek isteyecek karncalara konut ve barnak salar. Karlnda kanncalar ev sahibi grevlerini yerine getirirler. Btn trtllar, dardan gelen yaprakbltierini, kabuklu smklbcekleri, rmcekleri ve dal budaklar kalabalkla doldurabilecek dier aa yiyen bcekleri boaltrlar. Her sabah eneleriyle sarmaktan ve aata 301 asalak olarak yasamak isteyen dier trmanc bitkileri keserler. Karncalar l yapraklan karrlar, likenleri kazrlar, dezenfekte eden tkrklerlyle aacn bakmn yaparlar. Bitki tryle hayvan tr arasnda bu kadar baarl bir i. birlii doada ok az bulunur. Karncalar sayesinde akasya kornlfera ona glge yapabilecek dier aa ynlarnn stne ykselir. Onlarn doruklarnda hkm srer ve gne nlarn dorudan alr. Edmond Wells Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, dit D.

145. KORNJERA ADASI Yaylan sis garip bir dekoru aa kararak dalyor. Bir kumsal, s kayalklar, akl ta ve deniz kabuklanndan falezler. En ilerideki termit sava gemisi yeil kpkl bir kumsaln stnde karaya oturuyor. Burada hayvan ve bitki rts bilinen hibir eye benzemiyor. Bataklk kokulu kk sinekler, iri sivrisinek ve kzbcei bulutlarnn arasnda dne dne gidiyorlar. Kkten yoksun bitkiler oraya braklvermi gibi grnyorlar. iekleri dapdarack, yapraklar fitiller halinde damla damla sarkyor. Yosunlann altnda yer sert. Kpk tarafndan kemirilen kayada ok sayda petek gz biiminde delik var ve siyah bir snger paras gibi grnyor. Daha ileride toprak daha oynak ve parann ortasnda gen akasya komijera hkm sryor. Kukusuz rzgrlar tarafndan yerinden oynatlan ve rastlant sonucu bu adada karaya inen bir tohumdan km. Su, toprak, hava, bu e bitkiye hayat vermeye yetmi. Buna karn bymeye devam etmesi iin bir ey eksik: Karncalar. Karncalarla evlilik her zaman genlerinde var olmu. 302 ki yldr bekliyor. Ka tane kornijera kardei bu kozmik bulumay yaayamad! O bu mutlu olay dolayl olarak Parmaklara borlu. Kabuuna, ona o kadar aa veren yara izini, yani "Gilles Nathalie'yi seviyor" yazsn kazyan ayn Parmaklara! 103. birden titriyor. Adann ortasnda ona ok kesin anlann anmsatan bir nesne var. Bu knt... Evet, bu bir rastlant olamaz. Bu o. Tepesi yuvarlak ve deliklerle dolu kule. Beyaz lkede kefettikleri ilk anormallik. Dierlerini uyarmadan gruptan ayniyor ve yokluyor. Sert, saydam, iinde beyaz bir toz var. Tamamen geen seferki gibi. Termit askerler ona katlyorlar. Duyarga balants. Ne oluyor? Neden gruptan ayrld? 103. bu nesnenin ok nemli bir ey olduunu aklyor. "Evet, ok nemli," diye tekrarlyor 23., "Bu, Tann Parmaklar tarafndan yaplan bir nesne! Bu kutsal bir tek ta ant." Tannclar hemen balktan benzer bir heykel yapmaya koyuluyorlar. En kkrtc karncalar, yolculuk heyecanlarn yattrmak, sa-valann yaralarn sarmak ve glerini toplamak iin bu huzur limannda gnlerce kalmaya karar veriyorlar. Bu molaya herkes memnun oluyor. 103. birka adm atyor ve hemen sonra bir ey dikkatini ekiyor. Manyetik yer alanlanna duyarl Johnston organlan onu gdklyor. Bir Hartman ekirdei zerindeler! Hartman ekirdekleri savaa gidenlerin ok yaknnda bulunuyor! Hartman ekirdekleri zel manyetik blgelerdir. Karncalar genelde yuvalarn bu belli noktalar dnda yerlere kurmazlar. Bunlar, manyetik yer alan izgilerinin pozitif iyonlarla kesimesinden oluurlar. Bu noktalar, pek ok hayvan (zellikle memeliler) iin huzursuzluk kaynadr ama karncalar iin tersine bir rahatlk ga-rantisidirler. Yer kabuunun zerine batnlm bu ineli akupunktur noktalaryla anne gezegenleriyle iletiim kurabilir, su kaynaklar bulabilir, 303 yer sarsmtlann bulup haber verebilirler. Siteleri byle dnyav baldr. 103., enerjilerin en gl olduklar kesin yeri aryor. Hartrrian ekirdeinin tam olarak kornijera aacnn altnda olduunu kefe, diyor. 24. ve 9.'nun eliinde hemen aa lmeye giriiyor. Bir yerde kabuk daha nce. Hep birlikte koruyucu kapsl kopara kornijerann bekretini bozuyorlar. Harika! Burada kusursuz temi likte ve onlar bekleyen bo bir karnca yuvas var. Sadece kanncalar tarafndan yaanmay isteyen salonlarla dolu kke dalyorlar. Bazlan tahl ambarlan ve zifaf odasnn kolayca tannd mimariye benzer bir zellik tayor. Kanatlardan yoksun beyaz yaprakbitlerinin nceden i banda olduklar allar bile var. Bel-o-kanllar beklenmedik konutu ziyaret ediyorlar. Btn dallar oyuk, bu yaayan sitenin ince duvarlarnn iinde zsu dolayor. Bekreti bozulan aa, kannca halkna ho geldin demek iin en ho reineli kokulann yayyor.

24., hayranlkla, birbirini takip eden bitkisel salonlar kefediyor. Heyecandan enelerini ayor ve kelebek kozasn brakyor. Grevini unutmuyor. abucak kozay yeniden alyor. Yal bir kif ona bu "hediye yuva"nn bir bedeli olduunu sylyor. Burada yaamak istiyorlarsa aaca bakmalar gerek. Bu srekli bir zorunluluk, kendini ruhunun iinde bahvan hissetmek gerek. Dan kyorlar ve yal sava ona bir kskt filizi gsteriyor ve aklyor. Kskt tohumu her tr rmeyle balantl olarak geliir. 0 zaman topraktan, yavaa saatte yaklak iki tur dnen bir sap karr. Bu sap bir aakla karlatnda onun kklerini lmeye brakr ve yerleerek aan zsuyunu eken emici dikenler gelitirir. Kskt gerekten bitki dnyasnn vampiridir. 304 103., tam o srada kornijera aacndan pek uzakta olmayan bu filizlerden birini gsteriyor. O kadar yava dnyor ki rzgrn yol at bir hareketmi izlenimi veriyor. 24., en keskin enelerini kanyor ve kskt paralara ayrmaya hazrlanyor. "Hayr," diyor 103. "Eer onu kesersen her u yeniden etkin hale gelecektir. On paraya kesilen bir kskt on kskte eittir." Karnca, olduka artc bir olguya tank olduunu sylyor. Yan yana duran iki kskt filizi zsuyunu emecekleri bir aagk aramak iin fr dnyorlard. Aak bulamaynca birbirlerine sarldlar ikisi de lnceye kadar karlkl birbirlerinin zsulann emdiler. 24. soruyor: "yleyse ne yapabiliriz? Bunun kmasna izin verirsek sonunda kornijeray bulacak ve gvdesine sarlacak." "Onu kknden skmek ve hemen suya atmak gerek." Sylenen hemen yaplyor. Bundan, akasyaya zararl olabilecek btn dier bitkileri boaltmak iin yararlanyorlar. Sonra evrede dolaan btn kurtuklan, kk kemirgenleri ve trtllar kovuyorlar. Bir an dzenli bir tik tak sesi duyuyorlar. Bu bir tahtakurdu, dzerdi darbelerle aalan delen bir hayvan. kinci bir tik tak sesi ona yant veriyor. Bu yanglarla sk sk karlaan bir termit, "Bu, diisini aran bir erkek tahtakurdu," diyor. Gerekten darbeler iki tamtami bir arkymasna birbirlerine yant verir gibiler. Onlar abucak buluyorlar, sonra Romeo ve Juliette tahtakuru-larn tatlann gkara kara yiyorlar. Taraf seildiinde ortak dmanlara kar birlikte kar konur. Sefere katlanlar gece iin aa ehre tanyorlar. Oyuk kornijeray hepsi hayranlkla kefediyor. Dallann en geniinin altnda yemek yeniyor. Karncalar, termitler, anlar ve kk knkanatllar trofalaksi yapyorlar. Yaprakbitlerine bakyorlar, onlann tatl uruplarn dat305 yorlar. Sonra her ak ordughta olduu gibi gezilerinin amac sonsuz Parmaklar konusuna geliniyor. Bel-o-kanl birTannc, "Parmaklar Tanndr," diyor. Moxiluxunlu bir termit soruyor: Tann m? Tann nedir?" 23., onlara Tannlann her eye hkmeden gler olduklann aklyor. Anlar, sinekler ve termitler kendilerinden geerek silahl gcn iinde bile onlann dnyann kayna olduuna inanacak kadar Parmaklara tapan karncalar olduunu kefediyorlar. Tartmalar devam ediyor. Herkes kendi bak asn sunmaya nem veriyor. "Parmaklar yoktur." "Parmaklar uarlar." "Hayr, Parmaklar srnr." "Suyun altnda gidebilirler." "Etle beslenirler!" "Hayr ot oburdurlar." "Hi beslenmezler ve doumianndan itibaren sahip olduklar bir enerji rezerviyle yaarlar."

"Parmaklar bitkidirler." "Hayr srngendir." "Parmaklann saylan oktur." "Dnyada beli srler halinde dolaan en fazla on ya da on be Parmak olmal." "Parmaklar lmszdr." "Hi de deil, birka gn nce onlardan birini ldrdk." "O gerek bir Parmak deildi!" "Ya neydi?" "Parmaklara saldnlamaz." "Parmaklarn yabananlan gibi imentodan yuvalar var." "Hayr, onlar kular gibi aalarda uyurlar." "K uykusuna yatmazlar!" "Durun. Gene de ok fazla ldrmamak gerek. Parmaklar elbette ki k uykusuna yatarlar. Btn hayvanlar k uykusuna yatar." 306 "Parmaklar aala beslenirler nk bir termit garip bir biimce delinmi aalar grm." "Hayr, Parmaklar kanncalarla beslenirler." "Parmaklar beslenmezler, doumlarndan itibaren sahip olduklar bir enerji rezerviyle yaarlar, bunu size biraz nce akladm." "Parmaklar pembe ve yuvarlaktrlar." "Siyah ve dz de olabilirler." Tartma devam ediyor. Tannalar ve Tanrc olmayanlar kar karya geliyorlar. 24. ve 23., lgnca kuramlaryla 9.'yu ileden kartyorlar. Bu i dmanlann oluturduu riske kar 103.'nn tankln alarak, "Bu ayaktakm dier askerleri kendilerine benzetmeden onlar ldrmek gerek," diyor. Asker kannca duyargalarn sarsyor. "Hayr. Onlan brakalm. Onlar dnyadaki eitliliin bir parasn oluturuyorlar." 9. akn. Bu ok garip, bu seferin bandan beri hepsi deimi gibiler. imdi kanncalar soyut eyler tartyorlar. Gittike daha fazla heyecan, korku duyuyorlar. Kzl kanncalar bir "ruh halleri hastal" salgnna tutulmu olmasnlar? Yoksa daha az karnca m olacaklard. nlerinde karlaacaklan devler var ve onlar orada kalp konuuyorlar. En iyisi uyumak. Mutlu olmay bilen nadir aalar gibi mutlu olan kornijera aac uykularnn bekisi olacak. Darda gece yars karakurbaalan, lif ve zsudan atolan tarafndan korunan bu bcek kalabalndan kendilerine len veremedikleri iin bangr bangr banyorlar. Karacier kelebekleri tarafndan koullanan zombi karncalar dnda sefere katlanlann hepsi uyuyor. Zombiler bir otun tepesine trmanp orada yenmeyi beklemek iin sralar halinde kyorlar. Ama bu adada hi koyun yok. Sabahleyin, kalann tamamen unutmu olarak arkadalanna katlacaklar. 307 Hf BENC GZEM KARINCALARIN EFENDS 146. TANRICI Asiler son hzla sitenin koridorlarndan aa iniyorlar. Bu sarn karncay Doktor Livingstone'a kadar gtrmeyi asla baaramayacaklar. Federal muhafizlan yavalatmak iin birou kendini feda ediyor. Asit atlan trdyor. Bir Tanrc yklyor, onun ardndan bir dieri daha. Hayatta kalanlar yava yava tahtakurtlarnn bulunduu salona doru srlyorlar. Fakat hepsi lmeden nce Chli-pou-ni bilmek istiyor. Bu fanatiklerden birini ona getirmelerini emrediyor. "Bunu neden yapyorsunuz?" diye soruyor. "Parmaklar bizim Tanrlarmz." Hep ayn nakarat. Kralie Chli-pou-ni dnceli dnceli duyargalarn oynatyor. Ksa bir sreden beri asi hareketi yeni bir ykselie geti.

Kralienin casuslanna gre henz birka hafta nce sadece bir dzineydiler ve imdi saylar yze ulat. Asi avn younlatrmak gerek. Artk ok tehlikeliler. 309 147. OYUNCAK DKKNI Laetitia Wells sordu: - imdi ne yapyoruz? Melies gvenle buyurdu: - Oraya gidiyoruz. - Girmemize izin vereceklerine inanyor musunuz? - Tabi ki kapy almay dnmyordum. Pencereden ge* lim. Biri kar karsa bir arama emri gstereceim. Her zaman zerimde sahte bir arama emri tanm. Gazeteci isyan etti: - yi dnce biimi! Polisle ekyalar arasndaki snnn ok geni olmad anlalyor. - Sizin kibar titizlikleriniz ve gzel duygulannzla katillerin hakkndan gelemeyiz. Haydi gidelim! Daha fazla surat asmayacak kadar merakl olan Laetitia, yamur sularn tahliye borulannm yardmyla duvan aan Melies'i takip etti. nsanlar dikey yzeylerde zorlukla ilerlerler. Terasa ulancaya kadar elleri syrld, defalarca dme tehlikesi geirdiler. Neyse ki ev dorudan atnn altndaki tek bir kattan oluuyordu. Biraz soluklandlar. Yeil nokta hl orada, hareketsiz bir biimde ekrann ortasndayd. Laetitia ve Melies imdi katil kanncalar-dan belki sadece be ya da alt metre uzaktaydlar. Balkon kaps aralkt. eri girdiler. Melies cep lambasyla, krmz eritli bir rtyle kapl byk bir yatak, bir Normandiya dolab, iekli duvar ktlarnn zerinde uraya buraya yerletirilmi da manzaralanyla sradan bir yatak odasn aydnlatt. Oda naftalinle kark bir lavanta kokusu yayyordu. Oda, arpk bacakl koltuklan ve salkml avizesiyle "Mobilya Spermarketi" tarznda bir salona alyordu. Bir konsolun stndeki dou parfmleri koleksiyonu zgn bir grnt oluturuyordu. 310 Biraz ileride bir k fark ettiler. Orada phesiz, bir mutfakta gzleri televizyona evrili insanlar akam yemei yiyorlard. Melies kendi ekrann seyretti. - Kanncalar imdi zerimizdeler, diye fsldad. Yani bir at kat olmal. Tavanda bir deme kaps aradlar. Banyo koridorunda atya ynelen bir merdiven buldular. Buradan gelen bir lamba yla ardlar. Melies revolverini ekerek konutu: - kalm. lgin bir at arasna ulatlar. Ortaya Laetitia'nnkine benzeyen ama on kat daha byk bir teraryum yerletirilmiti. Bu dev akvaryumdan, bir sr kk renkli ieye bal bir bilgisayara balanan borular kyordu. Solda baka bilgiilem aralar, bir ot minder, bir mikroskop, bir elektrik kablolan ve transistrler yn vard. Gen kadn, glgn bir bilginin korkun yeri, diye dnrken arkalannda bir ses duyuldu: - Eller yukan! Yavaa dndler. nce zerlerine evrili geni namlulu bir tfek grdler. Sonra, tfein zerinde artc derecede tandk bir yz. Bu yz, Hamelin Kavalcs'n, uzun sredir tanyorlard. 148. ANSKLOPED BOMBACI: Bombac al bcekler (Brachynus creptians) bir "organik tfee" sahiptirler. Saldrya uradklarnda bir duman karrlar ve bunu bir patlama zler. Bcek bunu ki ayr bez tarafndan salglanan ki kimyasal maddeyi birletirerek yapar. Birincisi %25 okslfenll su ve %t0 hldroklnon eren bir zelti karr. kincisi peroksldaz adl bir enzim retir. Bu svlar bir yanma odasnda kararak nce duman, sonra patlamay salayan nitrik asit buhar fkrmas olutururlar. Bir bombac al bcee elimizi yaklatrmak namlusu hemen krmz, yakc ve ar kokulu damlalardan oluan bir 311

ri bulut hkrtacakhr. Nitrik asit deride kabarcklara yol AA aktr. Bu knkanatllar patlayc karmn harekete getii esnek karn gagalarn ayarlayarak nisan almay bilirler. Bylece birka santimetre uzaklktaki bir hedefi vurabilirler. Eer sabet ettiremezlerse patlamann grlts her tr saldrgan karmaya yetecektir. Bombac al bcekler turuncu ve gmi mavidirler. ok kolay fark edilirler. Sanki namlulanyla silahlandklar in kendilerini alacal giysilerle gzleri zerlerine ekecek kadar yaralanmaz hissederler. Genelde, parlak renkleri ve gsterili d kanatlan olan knkanatllar, merakllar uzaklatrmay salayan savunma "aleti"ne sahiptirler. Not: Bu hayvann lezzetli olduunu bilen sanlar "alete" karn bombac al bceklerinin zerine atiarlar ve patlayc karm, levini gerekletirmeye zaman bulamadan hemen karnlarn kuma banarlar. Bylece darbeler kumda kaybolur ve bcek btn cephanesini sap savurduunda san onu kafasndan balayarak oburca yer. Edmond Wells, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, dit D. 149. ARKI SYLEYEN BR SABAH Kornijerann ince bir dalnn oyuuna yerlemi olan 24., uyanyor. Kk daln yamacnn her yannda lombozlara benzeyen ve hcreleri havalandrmay amalayan kk delikler fark ediyor. Dipteki eperin zann deliyor ve bir ocuk blmn konuk etmeye hazr bir salon kefediyor. Dier kanncalar hl uyuyorlar. 24. biraz yrmek iin dan kyor. Kornijerann yaprak saplar yetikinler iin balz, larvalar iin "kk kap" cisimcik datclar tar. Bu besinler protein ve her 312 ataki kanncann beslenmesine mkemmel biimde uyan yal caddelerle doludur. Falezler ilk dalgacklann hcumu altnda r-jyorlar. Hava sert nane ve misk kokuyor. Kumsalda, kzaran bir gne, supirelerinin patinaj yaptklar nehrin yzeyini aydnlatyor. Kk bir l aa dal dalgakran ilevi gryor. 24. oraya doru ilerliyor ve saydam sularda slkler, skk salkmlar halinde sivrisinek larvalar fark ediyor. 24. tekrar adann kuzeyine doru gidiyor. ok sayda sumerci-mei, ara sra benekli bir kurbaann yuvarlak gzlerinin kt yuvarlak ve yeil taneciklerden oluan imenlik falezin kysn okuyor. Daha ileride bir koyda mor renkli sivri ular olan beyaz nilferler ancak akamst kapanmak zere sabahn yedisinde amlar. Nilfer, bcek dnyasnda nl bir sakinletirici g tar. Ktlk zamannda niasta bakmndan ok zengin kksapnn yendii bile olur. 24. kendi kendine doa her zaman her eyi dnr, diyor. Acnn yanna her zaman bir are yerletirilmitir. Ayn biimde, durgun sulann kysnda kabuu bu havas bozuk yerlerde yakalanlan hastalklan iyiletiren salisilik asit (aspirinin temel maddesi) ieren salkm stler yetiiyor. Ada kk. 24., dou yakasna geti bile. Buras sap suyun iine dalan hem karada hem suda yaayan bitkilerle ssl. Bu yeillikler dnyasna mor ve beyaz renk dokunular ekleyen suokla-r, karabaaklar ve dniekleri dolup tayor. Kzbcei iftleri 24.'nn stnde zplaya zplaya uuyorlar. Erkekler iki cinsel organlarn dii kzbceklerinin iki cinsel organyla birletirmeye alyorlar. Erkein bir boaznn altnda, bir de karnnn ucunda bir cinsel organ var, diiye gelince onun bir kafasnn arkasnda ve bir de kamnn ucunda cinsel organ var. Her eyin ileyebilmesi iin drt cinsel organn ayn anda birlemesi gerek. Bu da karmak akrobasi hareketleri gerektiriyor. 24. aday ziyaretine devam ediyor. Gneyde, bataklkta yaayan bitkiler dorudan topraa kk t salm durumdalar. Sazlar, hasrotlan, ssen iekleri ve naneler |var. Birden bambularn arasndan iki siyah gz kyor. Gzler 313 24.'ye bakyorlar. Bu, siyah derisi san ve turuncu ebrulu bir eit kertenkele. Kafas dz ve yuvarlak, srt dinozor atasnn sivri uia nnn son kalntlan olan gri siillerle dolu. Hayvan yaklayor. Salamandralar bcek yemekten byk

keyif alrlar ama o kadar yavatrlar ki ou zaman avlan onlar yakalayamadan kaar. Bu yzden yamurun onlan ldrmesini ve sonra onlan toplamay beklerler 24. hzla akasyann snana doru kouyor. Kokusal dilde, "Alarm," diye banyor, "Bir salamandra, bir w lamandra!" Aacn mazgallanndan kannlar yneliyor. Atik olmayan hedeflerine kolayca ulaan bir asit mitralyz salyor. Fakat koyu renkli, kaln derisinin altndaki salamandra bununla dalga geiyor. Onu eneleriyle daha kolay delebilmek iin aceleyle stne kan ka-nncalar onu saran ok zehirli ruh halinin kurbanlar olarak annda lyorlar. Bu ekilde bazen yava biri hzl olanlan yenebilir. Yaralanamazlndan emin olan salamandra acele etmeden ayan topu karncalarla dolu bir dala doru gtryor. Ve... akasya kornijerann bir dikeni ayana batyor. Aya kanyor, yarasn dehetle inceliyor ve hasrotlannn arasna gizlenmek iin kayor. Hareketsiz olan yava olann hakkndan geldi. Aacn btn kiraclan sanki onlan bir dmana kar savunmaya gelen bir hayvanm gibi onu kutluyorlar. Onu dallannda dolaan son asalaklardan kurtanyorlar ve kklerinin yanna birka gram gbre koyuyorlar. Ykselen sabahn scaklyla her biri kendi ilerini yapmaya koyuluyor. Termitler nehir tarafndan srklenen bir aa parasn delmeye giriiyorlar. Sinekler cinsel geit treni gsterilerine balyorlar. Her tr, en sevdii yeri temizliyor. Kornijera adas onlara btn gerekli yiyecei salyor ve onlan saldrganlardan uzak tutuyor. Nehir yiyecek bakmndan zengin: Kanncalann eker bakmndan zengin bir bira elde edinceye kadar suyunu sktklan suyonca-lan, bataklklarda yaayan unutmabeniler, yaralar dezenfekte e-den enler, dikenleri kanncalar iin yeni bir et tr oluturan, balklan tutan kenevir. 314 Sivrisinek ve kzbcei bulutlarnn altnda her biri byk sitelerdeki tekrar tekrar yaplan ilerden uzakta bu ada hayatnn tadna varyor. Byk bir atrt duyuluyor. Bunlar dven iki erkek makaslbcek. Kska ve sivri ulu boynuzlarla zrhlanan iki kocaman knkanatl birbirlerinin evresinde dnyor, sonra an gelimi enele-riyle birbirlerine satayor, birbirlerini kaldnyor ve srtst getiriyorlar. Kitinler ve boynuzlar arpyor. Serbest dv. ok fazla toz ve grlt. Havalanyor ve birbirlerini tutup skmaya gkyznde devam ediyorlar. Her izleyici bu grkemli delloya tank olmaktan bylenmi durumda. Ve izleyicilerin arasnda eneler birbirine vurmaya balyor nk onlar da vurmak ve dalamak istiyorlar. Dv daha kocaman olann lehine dnyor; dieri dyor, havada srtst pedal eviriyor. Galip makaslbcek uzun, kesici kskalann zafer iareti halinde gkyzne doru dikiyor. 103., bu olayda bir iaret gryor. Kornijera adasndaki huzurlu gnlerin bittiini biliyor. Hayvanlar yola devam etmek iin sabrszlanyorlar. Burada kalrlarsa cinsel yarlar, svgl dvler, boumalar yeniden balayacak, eski trler aras rekabetler yeniden yzeye gkacak. Birlik atrdayacak. Kanncalar termitlere kar, knkanatllar knkanatllara kar savaacaklar. Bu ykc enerjileri ortak bir hedere yneltmek gerek. Serere devam etmek gerek. Sandakilere ve solundakilere bunu sylyor. Ertesi sabah ilk scaklktan itibaren yola kmaya karar veriliyor. Akam, doal odalarn dibine iyice yerlemi bir halde eitli konular hakknda konumay alkanlk haline getiriyorlar. Bugn bir kannca, sereri belirtmek iin her birinin kralielerin yaptklan gibi yumurtlanma numaralann bir adla deitirmelerini neriyor. "Bir ad m?" "Neden olmasn..." "Evet, birbirimizi adlandralm." 315 "Beni nasl adlandrrdnz?" diye soruyor 103. Ona, "Rehberlik eden" ya da "Kuu yenen" veya "Korkan" ad-lannn verilmesi neriliyor. Ama o, onun duygulann en iyi belirtenin kuku ve merak olduuna karar veriyor. Cahillii onun temel gururu. Ona "Kuku duyan" denmesini isterdi.

23., "Ben admn 'Bilen' olmasn isterdim. nk Parmaklarn bizim Tannlanmz olduklarn biliyorum," diye bildiriyor. 9. srar ediyor. "Ben, bana 'Bir kannca olan' denmesini isterdim nk karncalar iin ve karncalarn btn dmanlanna kar dvyorum." "Ben, admn." Eskiden "ben" szc tabuydu. Gerekte kendilerine bir ad vermeleri artk bir btnn paras olarak deil, birey olarak tannma gereksinimini oluturuyor. 103. sinirleniyor. Btn bunlar normal deil. Drt ayann zerinde dikiliyor. Bu dnceden vazgeilmesini istiyor. "Hazrlann, yann erkenden yola kyoruz. Mmkn olduu kadar erken." 150. ANSKLOPED AUROVILLE: Hindistan'da, Pondierri yaknndaki Aurovll-le'in (afak ehir anlamna gelen Auroreville'in ksaltmas) serveni topik nsan topluluu deneyimlerinin en ilgin olanlar arasnda yer alr. Bengalll bir filozof olan Sri Auroblndo ve bir Fransz filozof olan Nura Alfassa ("Anne") 1968de "ideal ky" yaratmaya giritiler. Yuvarlak merkezinden itibaren her eyin bir noktadan evreye yaylmas iin bir galaksi biiminde olacakt. Btn lkelerden nsanlar bekliyorlard. Oraya zellikle mutiak bir topya arayndaki Avrupallar geldi. Erkekler ve kadnlar rzgar enerjisinden yararlanmak iin makineler, zanaat eyalan yapm yerleri, kanalizasyonlar, bir biliim merkezi, bir tula harman na ettiler. Olduka kurak olan bu blgede tarlalar oluturdular. Anne, ruhsal deneyimleriyle lgili birok kitap yazd. Btn bunlar topluluk yelerinin 316 Anneyi salnda Tanrlatrmaya karar vermelerine kadar yi gitti. Anne nce bu onuru reddetti. Fakat Sri Auroblndo ldkten sonra yannda onu destekleyecek yeteri kadar gl bi kimse kalmamt. Ona tapnanlara uzun sre direnemedi. Ona tapnanlar, onu odasna kapattlar ve Anne yaarken Tanra olmay reddettii in onun l bir Tanra olmasna karar verdiler. Belki kendisi Tanrsal znn bilincinde deildi ama gene de bu, onun bir Tanra olmasn engellemiyordu l Anne'nln son grntlerini veren fotoraflar onu bitirin ve bir sokun etkisinde gsteriyor. Hapsedilmesinden ve tapnan-lannm ona davranlarndan sz etmeye altnda, onlar szn kesiyor ve onu odasna geri gtryorlard. Anne, ona tapndklann iddia edenlerin gnbegn yaattklar felaketlerle yz buruan yal bir kadn oldu. Anne gene de eski arkadalarna gizilce bir haber gndermeyi baard: Onu daha kolay taplacak l bir Tanra yapmak in zehirlemeye alyorlard. Yardm ars bounayd. Anne'ye yardm etmeye alanlar derhal topluluktan dlandlar. Son iletiim yolu: Anne, drt duvarnn arasnda dramn anlatmak in org ald. Hibir ey olmad. Anne, byk olaslkla ona verilen yksek dozda arseniin kurban olarak 1973'te ld. Auroville ona Tanra'ya yakan cenaze trenleri dzenledi. Buna karn onsuz topluluu bir arada tutacak hibir ey kalmad. Topluluk blnd. yeleri birbirlerine kar ayaklandlar. deal bir dnya topyasn unutarak mahkemelerde birbirlerine hanet ettiler ve ok sayda dava bir zamanlar en ; hrsl ve en baarl nsan topluluu deneyimlerinden biri olan topluluu kuku altnda brakt. Edmond VVelis, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, cilt D. 317 1S1.NICOLAS "En sonuncunuz kalncaya kadar dvn. Chli-pou-ni tararndan acmaszca kovuturulan Tannc hareketin ikinci soluunu bulmakta zorlandn biliyordu. Bir Tann, etkin olmak iin sylemini o ann olaylarna uydurabilme yeteneini gstermeli. Nicolas Wells, yeralt topluluunun topluca uyumasn dan yararlanarak eviri makinesinin nne oturmutu. Bir an es. beklemiti, sonra salonlardaki gen bir Mozart gibi klavyeye basmaya balamt. Yalnz o mzik retmiyor, onu Tann'ya dntrecek koku senfonileri yaratyordu. "En sonuncunuz kalncaya kadar dvn

Size neye mal olursa olsun bize sunacanz yiyecekler iin g-. rev birlikleri gnderin. Bizi yeteri kadar beslemediiniz iin u anda lm acs ekiyorsunuz. Parmaklar her eyi yapabilirler nk Parmaklar Tanndrlar. Parmaklar her eyi yapabilirler nk Parmaklar byktrler. Parmaklar her eyi yapabilirler nk Parmaklar gldrler. Gerek bu..." - Nicolas, kalktn m, ne yapyorsun? Uyumuyor musun? Jonathan Wells onun arkasndayd ve gz kapaklarn ovuturup esneyerek ilerliyordu. Panik. Nicolas Wells makineyi kapatmak istedi fakat dmeyi kantrd. Elektrii kesmek yerine ekrann parlakln artrd. Tek bir bak Jonathan'n her eyi tahmin etmesine yetti. Sadece son cmleyi okuyacak zaman oldu ama her eyi anlamt. Olu, kanncalan onlar beslemeye zorlamak iin kendini onla-nn Tanns gibi gstermiti. Jonathan'n gzleri kocaman ald. Bir anda bu kurnazl11 tm ieriinin sonucunu kard. NCOLAS KARINCALARI DNDAR YAPTI! 318 Bu keif onu o kadar artmt ki bir an donup kald. Nicoias ne yapacan bilmiyordu. Aceleyle babasna doru ilerledi. - Anlamalsn, baba, bunu bizi kurtarmak iin, bizi beslemeleri iin yaptm... Jonathan Wells dehet iindeydi. Nicoias mrldand: - Karncalara bize tapnmalann retmek istedim. Zaten onlarn yznden buradayz, bizi buradan onlann karmas gerek. Ve ite bize artk yiyecek getirmiyorlard, bizi alktan lmeye terk ediyorlard. Birinin harekete gemesi ve bir ey yapmas gerekiyordu. Bylece ben zm aradm ve buldum. Biz kanncalardan bin kat daha zekiyiz, bin kat daha gl, bin kat daha byk. Herhangi bir saf adam bu hayvanlar iin bir dev. Eer bizi Tann olarak kabul ederlerse yok olmamza izin vermezlerdi. Sonu olarak ben de Tannc kanncalar oluturdum ve hl biraz bal urubu ve mantar yiyorsanz, bu benim sayemde. Ben, on iki yandaki Nicoias sizi, kendinizi bcek yerine koymakta olan siz yetikinleri, kurtardm! jonathan Wells duraksamad. Yanklanan iki tokat olunun ya-naklannda be parmak izi kard. Herkes bir gz krpmayla sorunu anlad. Bykanne Augusta akn bir halde bard: - Nicoias!... Nicoias gzyalarna bouldu. Bykler hibir zaman hibir ey anlamyorlard. gden Tann, anne ve babasnn donuk baklan altnda alamakl bir kk ocua dnt. Jonathan VVells onu cezalandrmak iin yeniden elini kaldnyor-du. Kars onu durdurdu: - Hayr. Bu ortama yeniden iddeti getirme. Onu kovmak iin yeteri kadar glk ektik! Fakat jonathan kendinde deildi. - O, insan olmann getirdii elverili durumu ktye kulland. Karnca uygarlna "Tanr" kavramn soktu! Byle bir hareketin 319 sonularn kim ngrebilir? Din savalan, engizisyon, fanatizm hogrszlk... Ve btn bunlar benim olumun yznden. Lucie hogr telkin etti: - Bu hepimizin hatas. Jonathan i ekti: - Byle bir dncesizlii nasl tamir edebiliriz? Hibir zm gremiyorum. Lucie kocasn omuzlanndan tuttu. ,n - Evet. Gzlerimin nne gelen bir zm var. Olunla konu. 152. KORNJERA SERBEST TOPLULUUNUN (KST) DOUSU Gn anyor. 24. bu sabah da buulu ufku hayranlkla seyre dalyor. "Gne, do." Ve gne ona itaat ediyor. 24. bir dal budan ucunda tek bana dnyann gzelliini izliyor ve dnyor. Eer varsalar, Tannlarn Parmaklarda cisimlemeye gereksinimleri yok. Dev ve

canavar gibi hayvanlara dnmek durumunda deiller. Buna karn oradalar. Aacn kanncalan ekmek iin rettii bu ince ve tatl ekerlerdeler. Knkanatllarn gz kamatran zrhlarnda. Termit yuvasnn soutma dzeninde. Nehrin gzelliinde ve ieklerin kokusunda, tahtakurulannn sapklnda ve kelebein kanatlarnn kromlarnda, yaprakbitinin lezzetli bal urubunda ve arnn lmcl zehrinde, dolambal dalarda ve soukkanl nehirde, ldren yamurda ve yeniden glendiren gnete. 23. gibi o da stn bir gcn dnyay ynettiine inanmak istiyor. Ama bunu imdi anlad, bu g her yerde ve her eyde. O, yalnz Parmaklarda cisimlemiyor! O kendisi Tanr, 23. Tanr ve Parmaklar Tanr. Daha uzakta aramaya gerek yok. Her ey orada, duyargann ve enenin menzilinde. 103.'nn ona anlatt karnca efsanesini anmsyor. imdi o-nun tamamn anlayabiliyor. "En iyi an hangisi? imdi! Yaplacak 320 en iyi ey ne? Karmzda bulunanla uramak! Mutluluun sim nedir? Dnya stnde yrmek!" Dikiliyor. "Gne, daha yukan yksel ve beyaz ol!" Ve uysal gne bir kez daha itaat ediyor. 24. yryor ve kozasn brakyor. Artk aratracak eyi yok. Her eyi anlad. Artk serere devam etmeye gereksinimi yok. Her zaman kayboldu nk kendi yerini bulamyordu. imdi yerinin buras olduunu biliyor. Yapmas gereken bu adaya ekidzen vermek ve tek tutkusu her saniyeden mucizevi hayattn bir ba gibi yararlanmak. Artk yalnzlktan korkmuyor. Ve artk bakalarndan da korkmuyor. Doru yerde olunduunda hibir eyden korkulmuyor. 24., 103. y aramaya kouyor. Onu unutmabeni gemilerini tkrkle tamir ederken buluyor. Duyarga balants. Ona kozay veriyor. "Artk bu hazineyi tamayacam. Onu tek bana taman gerekecek. Ben burada kalyorum. Artk kantlayacak hibir eyim yok, dvmekten bktm, kaybolmaktan bktm." Bu konuma orada bulanan btn karncalann duyargalarnn aknlktan dikilmesine neden oluyor. 103. akn, kelebek kozasn alyor. Ona neler olduunu soruyor. ki bcek duyargalarnn sivri ulanyla birbirlerine hafife dokunuyorlar. "Burada kalyorum," diye tekrarlyor 24. "Burada bir site kuracam." "Fakat senin siten, doduun yuva, Bel-o-kan var!" Gen kannca Bel-o-kan'n byk ve gl bir federasyon olduunu isteyerek kabul ediyor. Yalnz, kannca siteleri arasndaki rekabetler artk onu ilgilendirmiyor. Doumdan itibaren hepsine zorla bir rol veren bu kastlardan bkt. Onlardan ve Parmaklardan uzakta yaamak istiyor. Her eye sfrdan balamak istiyor. "Ama yalnz olacaksn!" 321 "Eer bakalar da adada kalmak istiyorlarsa severek karlanrlar." Bir kzl kannca yaklayor. O da bu seferden bkp usanm durumda. Parmaklara ne kar ne de taraftar. Onu ilgilendirmiyorlar. Baka alt karnca karlk veriyor. Onlar da aday terk etmeyi reddediyorlar. ki an ve iki termit de sererden aynlmaya karar veriyorlar. 9. onlan uyaryor: "Kurbaalar hepinizi oburca yiyecek." Kalmaya karar verenler bunlarn hibirine inanmyorlar. Akasya kornijera dikenleriyle onlan saldrganlara kar koruyacak. Bir knkanatl ve bir sinek 24.'nn tarafna geiyor. Sonra on kannca, be an ve be termit daha. Onlan nasl alkoyabilirler?

Bir kzl kannca Tanna olduunu ama buna karn burada yaamak istediini iaret ediyor. 24. Parmaklarla ilgili konuda onlarn topluluunun Tannclara ne kar ne de taraftar olduunu syledi. Adada herkes istedii gibi dnecek. "Dnecek..." diyerek titredi 103. Hayvanlar ilk kez bir topik topluluk kuruyorlar. Ona "Kornijera Sitesi" kokusal adn veriyorlar ve aaca yerlemeye balyorlar. Hormonlarla dolu kraliyet peltesi tayan arlar isteyen cinsiyetsizleri cinsiyetli hale dntryorlar. Bylece kralieler olacak ve topluluk varln srdrebilecek. Bu karara aran 103. bir an hareketsiz kalyor. Sonra duyarga-lann yeniden harekete geiriyor ve sefere devam etmek isteyen herkesten toplanmalann istiyor. 153. ANSKLOPED AALAR ARASINDA LETM: Afrika'deki baz akasyalar artc zellikler gsterirler. Bir ceylan ya da bir kei dallan-mn ucunu kemirmek stediinde beslsulannn kimyasal bileimini onu zehirli klacak biimde deitirirler. Hayvan, aacn 322 f artk ayn tatta olmadn fark ettiinde baka bir aac sr-0gk iin ekip gider. Oysa akasyalar, komu akasyalar hemen saldrgann varlndan haberdar eden bir koku salglayabilirler. Birka dakika inde btn aalar yenmeyecek hale gelirler. Bunun zerine ot yiyenler, uyan mesajn alamayacak kadar uzaklkta bir akasya aramak iin uzaklarlar. Buna karn srler halinde hayvan yetitiricilii tekniklerinin keilerle akasyalar kapal bir yerde ayn ortamda bulundurduu olur. Sonu: lk dokunulan akasya dier hepsini uyardktan sonra hayvanlarn zehirli aaklarn ularn kemirmekten baka zmleri yoktur. Bu biimde ok sayda bir sr hayvan, nsanlarn uzun sre anlayamadklar nedenlerle zehirlenerek lmtr. Edmond VVells, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, cilt II. 154. DNYANIN KIYISI K ADIM UZAKLIKTA le vakti. ncler kornijera adasna yerlemeyi srdrrken 103. unutmabeni gemilerini donatp silahlandnyor. Sefere katlanlar yapraklarn ince tylerinin stne yerleip istifleniyorlar. Sinekler, yanaacaklan teki kyy incelemek iin nc olarak havalanyorlar. Sinekler demir atmak iin en iyi noktay bulmakla grevliler. Yani en az tehlikeli olan. Btn gemiler bal bulunduklan yerden ayrlyor. Kornijera Topluluu'nun yeleri suya kadar onlara elik ediyor ve sava gemilerini nehre itmeye yardm ediyorlar. Duyargalar karlkl olarak cesaret verici feromonlar yaymak iin dikiliyor. Hangisinin daha zor olduunu bilmiyorlar: Bo bir adada zgr bir toplum yaratmak m yoksa dnyann tesindeki canavarlarla arpmak m? Her iki grubun btn bireyleri birbirlerine dayanma gc diliyor. Ne olursa olsun belirlenen hedeften aynlmamak gerek. 323 Gemiler kumsaldan uzaklayorlar, unutmabeni yapraklarnn stnde istiflenmi denizciler Tannalar tararndan yaplan balgk heykellerin gittike kldn gryorlar. Filo dz bir izgi halinde ilerliyor. Krek eken domuzlanlar tarafndan itilen krlgan kayklar nehrin sularnda hzla kayyorlar. Onlann zerinde knkanatllar, yzen kervana yaklamak isteyen kulan geri pskrtyorlar. Ve sefer ilerliyor, srekli ilerliyor. Feromonal bir sava arks lk havada ykseliyor. "Onlar kocamanlar, oradalar, Parmaklan ldrelim, Parmaklan ldrelim. Onlar ambarlan atee veriyorlar, Parmaklan ldrelim, onlar yeneceiz! Sitelerimizi kanyorlar, Parmaklan ldrelim, Parmaklan ldrelim. Kk yersolucanlann kaza oturtuyorlar, Parmaklan ldrelim, onlan yeneceiz! Onlar bizi katlediyorlar,

Parmaklan ldrelim, Parmaklan ldrelim." Zaman zaman samsa balklar, alabalklar ve kedibalklan arka yzgelerinin ucunu gsteriyorlar. Ama burada da gergedanb-cekleri gz kulak oluyorlar. Bu su canavarlarndan biri bir gemiyi tehdit ettiinde boynuzlarn balklarn pullarnn arasna saplamakta duraksamyorlar. nc sinekler bitkin bir halde geri geliyor ve uak gemilerine iner gibi yapraklarn zerine iniyorlar. Kenar yamacnn yannda sadece dnyann kysn deil, ek olarak stne atlayacak bir tatan bir kpr kemeri de bulmular. Beklenmedik bir kazan! Tnel kazmaya gerek yok! 103. ok seviniyor. "Nerede bu kpr?" "Biraz daha kuzeyde. Akntya kar gitmek yeterli." Sefere katlan askerler heyecanlanyorlar: Dnyann ucu artk ok yakn. 324 f: Filo ok fazla zarara uramadan kar kyya ulayor. Tek bir fgemi bir su semenderi tarafndan yutuldu. Bunlar yolculuun riskleri! f. Alaylar ve trlere gre toplanlyor. leri! Sinekler yalan sylememiler! Dnyann ucunu henz hi alglamam olanlar iin ne heyecan! Gizem ve efsanelerle evrili o siyah erit orada. Ktleler orada, duman ve hidrokarbr kokan bir toz halesinin iinde, ba dndren bir hzla hareket ediyorlar. Titreimleri bilinmeyen bir gte. Artk hibir ey doal deil. 103.'ye gre bu saldran koyu renkli ktleler dnyann ucunun bekileri. Aynca burasnn Parmaklan da ieren bir ey oluunu dnyor. i "yleyse onlara saldralm!".diyor bir asker termit. ! "Hayr, bunlara deil ve burada deil." " 103., siyah eridin Parmaklara olaanst bir kuvvet verdiini tahmin ediyor. Onlarla daha az tehlikeli bir yerde arpmak daha iyi olur. Dnyann ucunun dier tarafnda, yani kprnn dier tarafnda onlan yenmek daha kolay olacak. Her orduda gz pek lgnlar var. Bir termit emin olmak istiyor. Siyah eridin stnde ilerliyor ve hemen bir yaprak gibi yass-layor. Fakat bcekler byledir. Ne olursa olsun bir konuda ikna olmak iin denemeleri gerekir. Bu olaydan sonra ordu, kprnn zerindeki 103.'y takip ediyor ve kk admlarla Parmak srlerinin yayldklan bilinmeyen byk lkeye doru ilerliyor. 155. TANIDIK BR YZ Merdivende ayakta duran biri onlara nian almt ve tavann kapandan sadece gvdesiyle tfei kmt. Onlarla yz yze gelmek iin birka basamak ktnda ]acques Melies umutsuzca beyninin kvrmlarn aratrd.- "Bu yz tanyorum." 325 Onun gibi Laetitia VVells'in de dudaklarnda henz sylemeyi baaramad bir isim vard. - Tabancanz brakn Msy! (Melies tabancasn ayaklannn dibine att.) u sandalyelerin zerine oturun. Bu ton, bu ses... - Biz hrsz deiliz, diye balad Laetitia. Hatta arkadam... Komiser hemeY onun szn kesti: - ... buralardan. Bu semtte oturuyorum. ^ Dieri onlan kablolann yardmyla sandalyelerine balarken yant verdi: - nemli deil! - Pekl, imdi daha iyi koullarda konuabiliriz. "Fakat kim bu?" - Benim evimde ne yapyorsunuz Komiser Melies ve siz, "L'Echo du dimanche"ta gazeteci olan Laetitia Wells? Ve stelik birlikte. Hep siz ikinizin birbirinizden nefret ettiinizi dndm. O size basn yoluyla hakaret etti, siz onu hapse attnz! Ve ikiniz buradasnz, panayrdaki hrszlar gibi gece yars benim evimde. -ey... Bir kez daha Laetitia'nn sz kesildi.

- Bu ziyareti neye borlu olduumu ok iyi biliyorum, haydi! Henz nasl olduunu bilmiyorum ama benim kanncalanm izlediniz. Alt kattan biri seslendi: - Neler oluyor tatlm? Tavan arasnda kiminle konuuyorsun? - Evimizde istenmeyen kiilerle. Deme kapsnda ikinci bir kafa, ikinci bir gvde ykseldi. "Onu tanmyorum." Krmz kareli gri bir gmlek giymi olan, uzun beyaz sakall bir adam grnd. Bir Noel Baba'ya benziyordu ama zamanla ypranm, gten dm bir Noel Baba'ya. - Sana Msy Melies ve Matmazel VVells'i takdim edeyim. Kk arkadalarmza buraya kadar elik ettiler. Nasl? Bunu bize syleyecekler. Noel Baba altst olmu grnyordu. 326 - Fakat onlann ikisi de nl. Biri polis memuru, biri de gazeteci olarak! Onlan ldremezsin, onlar olmaz. Zaten ldrmeye devam edemeyiz... Kadn kuru bir sesle sordu: - Vazgememizi mi istiyorsun Arthur? Her eyden elimizi ekmemizi mi istiyorsun? - Evet, dedi Arthur. Kadn neredeyse yalvard: - Ama biz brakrsak, grevimizi kim devam ettirecek? Hi kimse yok, hi kimse... Beyaz sakall adam parmaklarn bkt. - Eer onlar bizi buldularsa, bunu bakalan da yapabilir. yleyse ldrmek, gene ldrmek! Her durumda grevimizi asla bitiremeyeceiz. Birini ortadan kaldrdmzda, on tanesi yeniden ortaya kyor. Btn bu iddetten bktm usandm. "Noel Babay hi grmedim. Ama kadn, o..." Beynini harekete geiren btn o kargaann iinde Laetitia iki hayatn sz konusu olduu bu konumay takip edemiyordu. Arthur koyu renk lekelerle kapl elinin tersiyle alnn kurulad. Konuma onu bitkin brakmt. Tutunacak bir ey arad ve baylarak yere yld. Kadn sessizce genlere gzlerini dikti, sonra onlan zd. Mekanik hareketlerle el ve ayak bileklerini ovuturdular. - Onu yatamza kadar tamama yardm eder misiniz? dedi kadn. Laetitia sordu: - Neyi var? - Bir nbet. Son zamanlarda gittike daha sk oluyorlar. Kocam hasta, ok hasta. ok fazla mr kalmad. lmnn yakn olduunu hissettii iin her eyi gze alarak bu servene atld. - Ben doktordum, dedi Laetitia. Onu dinlememi ister misiniz? Belki onun acsn azaltabilirim. Kadn zgn bir halde dudak bkt. - Yararsz. Hastalnn ne olduunu ok iyi biliyorum. Genel-lemi kanser. 327 Arthur'u dikkatle yatak rtsnn zerine yerletirdiler. Hastann kans an kesici ve morfin kanm ieren bir nnga ald. - imdi brakalm dinlensin. Biraz g toplamak iin uykuya gereksinimi var. Jacques Melies uzun uzun kadna bakt. - Tamam, sizi tanyorum. Ayn anda, ayn iaret Laetitia VVells'in de aklna geldi belirdi. Tabi, o da bu kadn tanyordu! 156. ANSKLOPED EZAMANLILIK: 1901 'de birok lkede ayn anda gerekletirilen bir bilimsel deney, bir dizi zek testinin verilerine gre farelerin 10 zerinden 6 notunu aldklarn gsterdi. 1965'te ayn lkelerde ve tam olarak ayn testlerle yeniden yaplan deney farelere 20 zerinden 8 ortalama verdi. Corafi blgelerin bu olguyla hi lgisi yoktu. Avrupal fareler Amerikal, Afrikal, Avusturyal ya da Asyal farelerden ne daha fazla ne de daha az zekiydiler. Btn ktalarda, 1965'n btn fareleri 1901'deki bykannelerinden daha iyi bir not elde ettiler. Btn dnya zerinde gelime kaydetmilerdi. Sanki yllarla birlikte ilerleyen, gezegene zg bir "fare" zeks vard.

nsanlarda baz bulularn in'de, Hindistan'da ve Avrupa'da ayn anda yapldklar gzlendi: rnein, ate, barut, dokuma. Gnmzde de bulular dnyann birok noktasnda ve belli srelerde ayn anda gerekleiyor. Btn bunlar baz dncelerin havada, atmosferin tesinde yzdklerini ve onlar yakalayabilecek yetenekte olanlarn, trn genel bilgi dzeyini ykseltmeye katkda bulunduklann dndryor. Edmond Wells, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, cilt 0. 328 w i 57. DNYANN TESNDE Ordu, sarp kayalar boyunca aa doru ilerliyor. Kprnn br tarafnda kp biiminde yksek yaplar gkyzne doru ykseliyor. Kkleri var gibi grnmyorlar. Karncalar hareketsiz-leiyor ve bu kusursuz ekilli, yksek ve sert sradalan gzlemliyorlar: Bunlar Parmaklarn yuvalan m? Dnyann kysnn tesindeki lkedeler. Parmaklann lkesi! Buraya gelinceye kadar tandklan ok sayda ve ok gl duyumlardan daha youn bir duyum hissediyorlar. Parmaklarn yuvalar oradalar! Dev gibi, devlere yakan, ormandaki en yal aalardan bin kat daha kaln ve yksekler! Serin glgeleri binlerce adma ulayor. Parmaklar kendilerine llemeyecek byklkte yuvalar ina ediyorlar. Doa bunlarn benzerini yapmyor. 103. donuyor. Bu kez devam etme, dnyann kysn geme, mmkn olann tesine gitme cesaretini tketti. imdi o kadar uzun sredir kafasn megul eden o baka yerde: Her tr uygarln dnda. Onun arkasnda dier bcekler kukucu bir tavrla duyargalarnn ucunu kmldatyorlar. Serere katlanlar uzun bir sre bu kadar gten akn bir halde sessiz, hareketsiz kalyorlar. Tanrclar yerlere kapanyorlar. Dierleri, dz izgileri ve sonsuz hacimleriyle bu kadar farkl bu dnya hakknda birbirlerine sorular soruyorlar. (| Askerler toplanyor ve yeniden kendilerini sayyorlar. Dman I lkesinde sekiz yz kiiler ama byle kalelerde saklanan Parmak-' lan nasl ldrmeli? Bu yuvaya saldrmak gerek! Knkanatllar ve arlardan oluan uan alaylar sadece sorun ktnda mdahale edecek yardm kuvvetleri olacaklar. Herkes ka-^ bul ediyor ve iaret gelince ordu binann giriine saldnyor. Gk-B yznden garip bir ku dyor. Bu siyah bir levha. Drt asker termiti eziyor. imdi her yerden siyah levhalar dyor ve topu larn zrhlann atr atr kryorlar. m Bunlar Parmaklar m? Bu ilk saldn srasnda yetmiten fazla asker lyor. Fakat serere katlanlar umutsuzlua kaplmyorlar. kinci bir saldrya gemeden nce geri ekiliyorlar. "leri, hepsini ldrelim!" Bu kez kannca ordusu ucu sivri bir ekil alyor. Alaylar hzlanyor. Saat 11 ve ok sayda kii postalanacak eylerini postaneye getiriyor. Fark edilmeyecek ekilde yerde kayan kk siyah birikintileri ok az fark ediyor. ocuk arabalarnn tekerlekleri, mokasenler ve spor ayakkablan koyu renkli kk siluetleri yassltyor. Bu siyah noktalardan birka bir pantolona trmanmay baardnda hemen bir elin tersiyle kovuluyor. Bir asker ezilmeden nce, "Bizi fark ettiler ve her yerden sald-nyorlar," diye banyor. Geri ekilme feromonu yaylyor. Altm l daha. Duyargalar sessizce iletiim kuruyor. "Her ne pahasna olursa olsun bu Parmak Yuvas'n almamz gerek." 9., alaylan daha farkl bir biiminde dzenlemeyi telkin ediyor. Dnemeli bir harekt denemek gerek. Hangi ayakkab taban olursa olsun trmanma emri veriliyor. "Saldrn!"

lk sraya yerletirilen topular zehirlerini bir spor ayakkabsnn kauuunun stne pskrtyorlar. Bazlan bir ift kadn iskarpinini parlatan plastik eritte yaralar ayorlar. Geri ekilme. Tekrar saylyor. Yirmi l daha. Batan beri dua ederek arpmalann gerisinde duran Tannc karnca topluluu zafer kazanm bir edayla, "Tanrlar yaralana-maz," diyor. 103. ne yapacan bilmiyor. Hl Merkr Grevi'nin kelebek kozasn skca tutuyor ve bu tehlikeli saldnlara katlmaya cesaret edemiyor. Parmaklara kar duyduu byk korku yavaa geri geliyor ve onu saryor. Gerekten yenilmez grnyorlar. 330 Fakat 9. vazgemiyor. Uan alaylarla saldrmaya karar veriyor. Btn ordu postanenin karsndaki nar aacnda toplanyor. 9., bir knkanatlnn zerine kyor ve arlan hcum srasnn iki yanna yerletiriyor. Parmaklarn yuvasnn kuyu gibi ak azn gryor ve kkrtc sava lklan feromonlan yayyor. Gergedanbcekleri boynuzlarnn hedef izgisinde olmas iin balarn eiyorlar. "Parmaklarn stne saldralm!" Bir postane memuru cam kapy kapatyor. ok fazla cereyan var diyor. Sefere katlanlar hibir ey grmyorlar. effaf duvar ortaya ktnda son hzla ilerliyorlar. Fren yapacak zamanlan olmuyor. Knkanatllar atlyor ve damla damla akyorlar. Srtlanndaki topular onlann cesetlerine yapyor. - Dolu mu yayor? diye soruyor bir mteri. - Hayr, sanrm bunlar Madam Letiphue'nin kumla oynayan ocuklan. Bunu ok seviyorlar. - Fakat kapnn camn krabilirler, yle deil mi? - Merak etmeyin. Kalndr. Tedavi edilebilecek yaral bcekler geri getiriliyor. Bu saldn srasnda ordu seksen asker daha kaybetti. "Parmaklar bizim dndmzden daha etinler," diyor bir karnca. 9. vazgemek istemiyor. Termitler de. O kadar uzaktan gelirken o kadar engeli siyah levhalar ve effaf duvarlar tarafndan durdurulmak iin amadlar! Gece iin nar aacnn altnda ak ordugh kuruluyor. Hepsi gvenlerini koruyor. Yarn baka bir gn. Karncalar maliyeti, zaman ve olanaklan kullanmay bilirler. Ve sonuta her zaman baanl olurlar. Bu gayet iyi bilinir. Bir izci nceki gn saldrdklar yuvann giriinde bir atlak fark ediyor. Dikdrtgen biiminde yank. Kendi kendine bunun gfeli bir giri olabileceini sylyor. Dierlerine bundan sz etmeden 331 kefe kyor. Baka bir zaman-mekn boyutunda "uzun mesafe uak postas" anlamna gelen sembollerin ilendii yana giriyor ve ok sayda dz ve beyaz levhann altna dyor. inde ne olduunu incelemek iin bunlardan birinin iine ustaca sokulmaya karar veriyor. Tekrar dar kmaya altnda beyaz bir duvar tarafndan bastrlyor. Bunun zerine orada kalyor ve bekliyor. Ve bylece, yl sonra Himalaya Sradalan'nn ortasnda Nepal'de tipik Fransz kzl karncalarndan oluan bir koloninin yerletii aknlkla kefedildi. ok daha sonra bcekbilimciler bu kanncalann bu kadar uzaa nasl geldiklerini kendi kendilerine sordular. Sonunda, bunun tamamen rastlant sonucu Fransz karncalarna benzeyen bir tr olmas gerektii sonucuna vardlar. 158. BU O - Beni tanyor musunuz? Jacques Melies bundan emindi. - Siz... Juliette Ramirez'siniz, "Dnce... - ...Tuzaf'nn yldz yarmacs diye tamamlad Laetitia. Aln kran gazeteci, bilmece ampiyonu, sahte Noel Baba ve katil kannca gruhu arasnda bir balant kurmaya alyordu. Bu tr karlamalara alk olan polis memuru sinir krizinin eiinde olan Juliette Ramirez'i sakinletirmeye alt.

- Bu program ok seviyoruz biliyor musunuz? Grndnden daha basit rneklerle evreni farkl bir biimde alglamay retiyor. Baka biimde dnmeyi. Madam Ramirez gzyalarn daha fazla tutamayarak i ekti. - Baka biimde dnmek! Makyajsz, yaplmam salar, iyi kesimli elbiselerinin yerini alan eski bir sabahlkla ekrandakinden daha yal, daha yorgun grnyordu. O parlak yarmac imdi sadece orta yal bir kadnd. Yataktaki adam gstererek konutu: 332 - Bu benim kocam Arthur. Kanncalann "efendisi" o. Buna karn her ey benim hatam, her eyi imdi bize kadar ulatnza gre artk bu srr saklayamam. Size her eyi anlatacam. 159. LERN YOLUNA KONUU - Nicolas, seninle konumam gerek. ocuk babasnn onu halamasn bekleyerek ban edi. Uysalca konutu: - Evet baba, yanl davrandm. Bir daha yapmayacam. Jonathan yumuak bir tavrla yant verdi: - imdi seninle konumak istediklerim kk entrikalann hakknda deil. Daha ok buradaki varoluumuz hakknda konumak istiyorum. Sen "normal bir biimde" yaamaya devam etmeyi setin, oysa biz "karnca" olmaya karar verdik. Bazlan senin bizim birleme seanslanmza katlman gerektiini dnyorlar. Ben nce seni bizim ruh halimiz hakknda bilgilendirmemiz, sonra kendi zgr seimini yapman iin serbest brakmamz gerektiini dnyorum. - Evet baba. - Bizim ne yaptmz anlyor musun? ocuk gzlerini yere dikerek homurdand: - Daire halinde toplanp hep birlikte ark sylyor ve gittike daha az yiyorsunuz. Baba sabrl olmak niyetindeydi. - Bunlar bizim iimizin sadece dandan grn. Baka ynleri de var. Syle bana Nicolas, senin ka tane duyun var? - Be. - Hangileri? ocuk bir okul snavndaym gibi sayd: - Grme, iitme... dokunma, tat alma ve koku alma. - Eee sonra? diye sordu Jonathan. - Sonra, hepsi bu. 333 - ok iyi. Bana fiziksel gereklii kavraman salayan be fizjk_ sel duyunu saydn. Oysa, baka bir gereklik daha var. Be ruhsal duyuyla kavranabilen ruhsal gereklik. Eer be fiziksel duyunla yetinirsen bu, sadece sol elinin be parmandan yararlanman gibidir. Neden sa elinin be parman da kulfanmayasn? Nicolas en azndan arm grnd: - Senin dediin gibi bu dier "ruhsal" duyular neler? - Duygu, d gc, sezgi, evrensel bilin ve esin. ,, - Ben sadece kafamla dndm sanyordum ve sonra ite. - Fakat hayr, dnmenin birok yolu vardr. Beynimiz bir bilgisayar gibidir. Onu, hakknda ok az fikir sahibi olduumuz mthi eyler gerekletirebilecek biimde programlayabiliriz. Bu, tam olarak kullanma yolunu asla bulamadmz, bize hediye edilmi bir alet. u an iin sadece % 10'unu kullanyoruz. Bin yl sonra belki % 50'sini ve bir milyon yl sonra % 90'n kullanabileceiz. Kafamzda henz bebeiz. evremizde olup bitenin yansn anlamyoruz. - Abartyorsun. Modem bilim... - Kesinlikle hayr! Bilim hibir ey deil. Sadece onun hakknda hibir ey bilmeyenleri etkilemeye yanyor. Gerek bilim adamlan hibir ey bilmediimizi ve ilerledike cehaletimizin daha ok farkna vardmz bilirler. - Ama Edmond Day bir eyler biliyordu, o... - Hayr. Edmond bize kendi zgr tannmamzn yolunu gsteriyor. Bize nasl kendimize sorular soracamz gsteriyor ama bize

yant vermiyor. "Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi"ni okumaya baladmzda her eyi daha iyi anladmz izlenimine kaplyoruz, sonra eer okumaya devam edersek hibir eyden hibir ey anlamadmz hissetmeye balyoruz. - Bana bu kitabn iinde olan anlyormuum gibi geliyor. - yleyse ok anslsn. - Doadan, karncalardan, evrenden, sosyal davranlardan, dnyadaki insan topluluklarnn karlamasndan sz ediyor. Hatta yemek tarifleri ve bilmeceler bile grdm. Ben bu kitab okuyarak kendimi daha zeki ve ok gl hissediyorum. 334 - Gerekten anslsn. Ben, daha fazla okuduka her eyin ne kadar anlalmaz olduunu ve ulalacak hedeflerden ne kadar uzakta olduumuzu gryorum. Hatta bu kitap artk bize yardm etmiyor. Artk onlar sadece kendileri de harflerden oluan, birbirini izleyen szckler. Harfler birer resim ve szckler adlandrma-lann ardndaki nesneleri, dnceleri ve hayvanlan yakalamaya alyorlar. "Beyaz" szc kendi titreimine sahip ama "beyaz" baka dillerde baka szcklerle syleniyor: "White, blanco," vb. Bu da "beyaz" szcnn bu rengi tanmlamaya yetmediini ok iyi kantlyor. Bu, eskiden bilmediimiz biri tarafndan icat edilmi bir yaklatrma. Kitaplar birbirini izleyen szckler, kitaplar birbirini izleyen l simgeler, birbirini izleyen yaklatrmalar. - Ama "Greceli ve Mutlak Bilgi..." - "Ansiklopedik" yaanan hayatn yannda hibir eydir. Hibir kitap var olan bir eylem hakkndaki bir anlk dnceye eit olamaz. - Artk senin sama dilini anlayamyorum. - zr dilerim, biraz hzl gittim. Diyelim ki ben konuurken sen beni dinliyorsun ve bu imdiden nemli bir ey. - Tabi ki seni dinliyorum, neden seni dinlemememi istiyorsun? - Dinlemek ok zordur... Byk bir uyanklk gerektirir. - Garipsin baba. - Affedersin, kendimi senin kavrayna koymadm. Sana bir ey gstermek istiyorum. Gzlerini kapa ve beni iyi dinle. Bir limon hayal et. Onu gryor musun? Sar, sapsan, gnete parlyor. Sert ve kokulu. Kokusunu alyor musun? - Evet. - Gzel. imdi sivri ulu ve keskin bir bak alyorsun. Limonu tekerlekler halinde dilimliyorsun: Limon alyor. Tekerlek gnete svyla dolu etli bir a gibi grnyor. Tekerlei skyorsun ve etlerin patladn, sapsar ve kokulu suyun aktn gryorsun... Hissediyor musun? Nicolas gzlerini kapal tutuyor. - Oh, evet. - Tamam, syle bana aznda tkrk var m? 335 - ey... (dilini aprdatt) ... evet azmn ii tkrk dolu! Bu nasl mmkn olur? - Bu dncenin vcut zerindeki gc. Gryorsun, sadece bir limonu dnerek denetlenemeyen bir fizyolojik olguyu gerekletirebilirsin. - Fakat bu masal gibi artc bir ey! - Bu bir ilk adm. Kendimizi Tanr gibi gstermeye gereksinimimiz yok. Biz uzun sredir bilmeden Tanryz zaten. ocuk cotu- Byle olmay renmek istiyorum. Baba, ltfen, bana her eyi dncelerimle denetlemeyi ret. Bana ret. Ne yapmam gerek? 160. LOKEMZ ZEHR Sitede i sava gittike byyor. Tanrc asiler bir blgenin, sarnlarn blgesinin, tamamn istila ettiler. Oradan srekli olarak Parmaklara bal urubu veriyorlar. Buna aykr bir biimde Parmaklar, Doktor Livingstone araclyla kendilerini ifade etmeyi durdurdular. Peygamberin sesi sustu. Bu sessizlik dindarlarn ateliliinden hibir ey azaltmad. l Tanrclar dzenli bir biiminde bir odada toplanyor ve asiler arpmalardan nce onlar ziyarete geliyorlar. Genelde bir dv konumunda donup kalm bu heykellerle trofalaksi taklidi yapyor ve konuuyorlar.

llerin odasna ilk kez adm atanlarn hepsi oradan duyarga-lannn koku dzeyinde deiime uram gibi kyorlar. Kiileri lmlerinden sonra dokunulmadan muhafaza etmek yaratklara nem vermektir. Tannc hareket sitede, yelerin sadece domas salanp sonra dnmeden atlan bireyler olmadklarn syleyen tek hareket. Tanrc asilerin lokemz zehri gibi etkili olan bir konuma tarz-lan var. Tanrlardan sz etmek iin konumaya baladklarnda onlan alglamak engellenemiyor. 336 Sonra, "Parmak Dini"nin etkisi altna giren karncalar almamaya balyorlar, yumurtalara bakmyorlar. Yerin altna, Parmak Yuvas'na gtrmek iin yiyecek armaktan baka bir ey dnmez hale geliyorlar. Kralie Chli-pou-ni asi hareketinin bu azmasndan rahatsz grnmyor. Sadece serer hakknda haber almak istiyor. Haber kayna sineklere gre serere katlanlar imdi dnyann ucunu atlar ve Parmaklara kar savamaya baladlar. "Mkemmel," diyor kralie. "Zavall Parmaklar, bize meydan okuduklanna ne kadar piman olacaklar! Orada onlan kesin olarak yendiimizde, asi hareketinin burada var olmak iin artk hibir nedeni olmayacak." 161. ANSKLOPED YK: Franszcada "conte" (yk) ve "compte" (hesap) szckleri ayn biimde telaffuz edilir. Saylarla harfler arasndaki bu balantnn hemen hemen btn dillerde olduunu gzlemek mmkndr. Szckleri saymak ya da saylan anlatmak, fark nerede? ngizcede, saymak: To count, anlatmak: To recount. Almancada, saymak: ZSMen; anlatmak: Erzhlen. b-ranlcede, anlatmak: Le saper; saymak: Ll saper. lncede, saymak: Shu; anlatmak: Shu. Saylar ve harfler dilin hecelenmeye balanmasndan beri birlemitir. Her harf bir sayya tekabl eder, her say bir harfe. branller bunu lkadan itibaren anladlar bu yzden Tevrat ve onun trevi olan ncil sihirli bir kitaptr ve kodlanm yklerle sunulan bilimsel bilgilerle doludur. Her cmlenin ilk harflerine saysal deerleri verilirse gizil bir lk anlam kefedilir. Szcklerin harflerine saysal deerleri verilirse efsaneler ve dinle hi ilgileri olmayan formller ve armlar bulunur. Edmond Wells, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, dit D. 337 162. YOL KAZASI Bcekler byk saldn iin hazrlanyorlar. Parmaklann yuvas orada, tam karda, dayanlmaz bir biimde onlan hor gryor. Sefere katlanlardan oluan ordu kararl. Kendilerinden gemi gibi dvecekler ama bu ilk yuva bir simge. Onlara direnmemesi gerek. Alaylar uzmanlklarna gre diziliyor. "Byk Boynuz"un zerinde oturan 103., Parmaklar grndnde aynlacak sk, ki k kareler halinde saldrmaiann neriyor. Bu strateji, Gelincikler Sava srasnda cce kanncalar tarafndan kullanld ve o zaman yeteri kadar iyi iledi. Herkes temizleniyor. Son trofalaksiler yaplyor. Kkrtclar en vahi feromonlann yayyorlar. "Saldrn!" Son be yz yetmi askerden oluan sra, korkun ve kararl bir biimde ilerliyor. Arlar duyargalann stnde zplayarak uuyorlar. Zehirli inelerini kl gibi ekmi durumdalar. Knkanatllar enelerini takrdatyorlar. 9. yeniden bir delik amaya almak ve oraya ar zehri koymak istiyor. Her eyden sonra bu Parmaklara kar baani olmu olan tek av teknii. Tamam! Birinci ve ikinci hafif piyade sralan yola kyor ve on-lann yannda ince uzun yakal svariler frlyor. Bel-o-kanllar, Ze-di-bei-nakanilar, Askoleinliler, Moxiluxunlulardan oluan bu kalabalk muhteem bir ordu. Knkanatllar hilikten kan effaf duvara arparak ezilen trdelerinin cn almak istiyorlar. Sralan gelince nc ve drdnc hcum dalgalan yrye geiyorlar. Hafif ve ar topu sralan ieriyorlar. imdiye kadar hi kimse onlan kayglandrmay baaramad.

Beinci ve altnc hcum dalgalar enelerinin sivri ulann an zehriyle svayarak lmekte olan Parmaklann iini bitirmeye hazrlanyorlar. Asla hibir bcek ordusu her biri kendi yuvalanndan bu kadar uzakta savamad. Hepsi belki gezegendeki btn evre lkelerin fethinin bu savaa bal olduunu biliyor! 338 Ayrca bu bir savatan daha fazla bir ey. Bu, kesin olarak dnyann hakimiyetinin bal olduu bir sava. Kazanan bu gezegenin efendisinin kim olduunu gsterecek. 9. bunun fazlasyla bilincinde ve enelerini saldrgan bir tavrla uzatmasna baklacak olursa bunu incelikle yapacandan kuku duyulur. Sefere katlanlar onlara kstaha kafa tutan Parmak Yuvas'ndan artk sadece birka bin adm uzaklktalar. 8:30. Postanenin kaps henz yeni ald. lk mteriler neyin hedefi olduklanndan kuku duymadan ieri giriyorlar. Bcekler tnstan drtnala geiyorlar. "leri, saldnn!" Belediyenin temizlik hizmeti sabah saat 8:30'da geiyordu. Bu, ii sabunlu su dolu olan kk bir kamyondu ve kaldnmlan ykamak iin bu sudan serpiyordu. "Bize ne oluyor?" Seferde dehet: Yakc bir su siklonu dalgalar halinde zerlerine geliyor. Btn sefer ordusu sersemliyor ve su altnda kalyor. 103. "Daln!" diye banyor. Onlarca adm ykseklikteki dalga herkesi bouyor. Su sryor ve uan alaylan vurmak iin gkyzne ykseliyor. Sefere katlanlann hepsi alkalik suyla ykanyorlar. Birka knkanatl korkudan lgna dnm kanncalardan oluan salkmlar tayarak havalanmay baaryor. Her biri ayann u-cu iin dvyor. Karncalar termitleri itiyorlar. Artk halkalar arasnda dayanma ve anlama yok! Herkes kendi cann kurtarmak iin urayor. Yolculardan arlaan knkanatllar zorlukla uuyorlar ve iman gvercinler iin len oluturuyorlar. Aada tam bir kym yaanyor. Alaylarn tamam tayfun tarafndan krp geirildi. Askerlerin zrhl vcutlar kilise avlusunda yuvarlanyor sonra ta oluun iine dyorlar. 339 Bu, gzel bir askeri servenin sonu. Youn sabunlu su fikr. masndan krk saniye sonra sefer artk ilerlemiyor. Parmaklar sorununu sona erdirmek iin birleen eitli trlerden bin bcekten geriye az ok topallayan sadece bir avu asker kalryor. Askerlerin ou belediye temizlik servisinin su dalgalan tarafndan gtrld. Tannclar, Tannc olmayanlar, karncalar, arlar, knkanatllar termitler, sinekler, aynm yapmadan hepsi sv tornado tarafndan sprldler. Alaycln son snnndaki kk kamyonu sren belediye grevlisi hibir eyin farkna varmyor. Hibir insan "Homo sapi-ens'in Byk Gezegen Sava'n kazandn fark etmiyor. nsanlar leyin ne yiyeceklerini, gnn angaryalann ve brodaki ilerini dnerek meguliyetferiyle uramaya devam ediyorlar. Bcekler, onlar dnya savan kaybettiklerini ok iyi biliyorlar. Her ey o kadar abuk ve o kadar kesin oldu ki felaket, pek kavranlabilir gibi grnmyor. Krk saniyede, kilometreler geen btn bu ayaklar, en kt koullarda dven btn bu eneler, en yabana blgelerin kokularn koklayan btn bu duyargalar, her ey zeytin rengine alan bir orbann stnde yzen kopuk paralar haline indirgendi. Parmaklara kar dzenlenen ilk sefer artk ilerlemiyor ve artk asla ilerlemeyecek. Bir sabunlu su hortumu tarafndan oburca yutuldu. 163. NICOLAS Nicolas Wells dierlerine katld. Kendi ses dalgasyla toplu OM titreimini zenginletirdi. Bir an kendisinin maddi olmayan ve hafif, ykselen ve maddeleri aan bir bulut olduunu hissetti. Bu, kanncalarn arasnda Tann olmaktan bin kat daha iyiydi. zgr! zgrd. 340

164. HESAPLARIN GRLMES 9., bir refleksle kurtuluyor. Penelerini bir su borusu yuvasna derinlemesine batnyor. Berbat bir halde yaya meydannn kald-nm talannn zerinde dolayor. 103.'ye gelince, "Byk Boynuzca birlikte ykselecek zaman ancak buldu ve siklondan kurtuldu. Bir asfalt deliinin iinde bzlen 23. gibi o da hibir zarara uramad. Daha ileride hayatta kalan knkanatllar klavuzlann da gtrerek kayorlar. Son birka termit kornijera adasnda kalmadklanna piman olarak tabanlan yalyor. Bel-o-kanl bulumay baaryor. 9., dezenfektandan rahatsz olan gzlerini ve duyargalann ku-rulayarak, "Bizim iin ok fazla gller," diyor. 23. iini ekerek konuuyor: "Parmaklar Tanndrlar. Parmaklar her eyi yapabilecek gtedirler. Durmadan bunu syleyip duruyorduk ve siz bize inanmyordunuz. Kargaaya bakn!" 103. hl korkudan titriyor. Parmaklann Tann olmas ya da olmamas hibir eyi deitirmiyor, onlar korkunlar. Birbirlerini ovuturup sadece kesin olarak bozguna uram bir seferden yakasn kurtaranlarn yapmay bildii ekilde umutsuz trofalaksi dei tokulan yapyorlar. Buna karn 103. iin serven burada bitmiyor. Yerine getirmesi gereken bir grev var. Kelebek kozasna o kadar sk sarlyor ki o zamana kadar buna dikkat etmeyen 9. soruyor."Seferin bandan beri yannda srklediin bu eyin iinde ne var? "nemli bir ey deil." "Gster." 103. reddediyor. 9. fkeleniyor. Asker kanncaya her zaman onun Parmaklar iin alan bir casus olduundan kukulandn bildiriyor. Onlan doruca bu pusuya getiren o, rehberleriymi gibi davranan 103.! 103. paketini 23. ye emanet ederek delloyu kabul ediyor. 341 iki kannca kar karya geliyor, enelerini mmkn olduu ka_ dar geni ayor, duyargalarnn ucunu iyice dikletiriyorlar. En k_ nlgan noktalar daha iyi deerlendirebilmek iin birbirlerinin evresinde dnyorlar. Sonra birden arpma oluyor. Birbirlerinin zerine atlyorlar, baalar arpyor, birbirlerini boazlarndan itiyorlar. 9., sol enesiyle havay kamlyor ve onu dmannn kitin zrhna geiriyor. Saydam kan akyor. 103. ikinci bir trpan darbesinden beceriklilikle kurtuluyor. Dman bunun hzyla srklendii iin, bu durumdan onun bir duyargasnn ucunu kesmek iin yararlanyor. "Bu yararsz dv brakalm! Bizden baka kimse kalmad. Parmaklarn iini bitirme iine gerekten nem veriyor musun?" 9. her trl saduyunun tesinde. stedii tek ey salam duyargasn bu hainin gz evine saplamak. Hedefini ok az bir farkla kamyor. 103. asit fkrtmak istiyor, karnn ayarlyor ve bir postacnn pantolonunun tersinde kaybolacak olan yakc bir damla frlatyor. 9. da at yapyor. imdi 103.'nn zehir kesesi bo. Kkrtc, avnn iini bitirmenin zamannn geldiini dnyor, fakat asker karncann hl kayna var. eneleri ayrk olarak saldryor ve dmannn sol orta ayan yakalayp nden arkaya bkyor. 9. ayn eyi 103.'nn sa arka ayana yapyor. Dierinin yesini ilk koparan kazanacak. 103. dv derslerinden birini anmsyor. "Eer be kez ayn biimde saldrrsanz, dman altna hcumun da ilk bei gibi olmasn bekleyecektir. Bu durumda onu artmak zor olmayacaktn" 103. be kez duyargasnn ucuyla 9.'nun azna vuruyor. Bylece geriye sadece dierinin boynunu yakalamak iin onun enelerinin istemli gerileme konumundan yararlanmak kalyor. Basit bir hareketle kanncann boynunu vuruyor.

9.'nun kafas yal kaldnm tanda yuvarlanyor. 342 Hareketsizleiyor. Dman onu izlemeye geliyor. Yenik duyargalar hareket ediyorlar. Karncalarda vcudun btn blmleri lmden sonra bile belli bir zerklik korurlar. 9.'nun kafas, "Yanlyorsun 103.," diyor. Asker karnca bu son mesajn aktarmaya nem veren bir kafa sahnesini daha nce yaad izlenimine kaplyor. Fakat burada deildi ve ayn mesaj deildi. O, Bel-o-kan'n plndeydi ve o zaman, o asinin ona syledikleri onun varoluunun akn tamamen deitirmiti. 9.'nun duyargalan yeniden kmldyor. "Yanlyorsun 103. Sen herkesi idare edebileceine inanyorsun ama yapamazsn. Hangi taraftan olduunu semen gerek. Ya Parmaklardan yanan ya da kanncalardan yanan. Gzel dnceler yoluyla iddetten kalmyor. Bugn sen kazandn nk benden daha glydn. Aferin. Fakat sana bir tavsiye: Asla zayflama nk o zaman gzel ilkelerinden hibiri yardmna koa-maz." 23. yaklayor ve gerekten fazla geveze olan hu kafaya asit fkrtyor. Asker karncay kutluyor ve kozay ona uzatyor. "imdi ne yapman gerektiini biliyorsun." 103. biliyor. "Ya sen?" 23. hemen yant vermiyor. Kaamak davranyor. Kutsal Parmaklarn hizmetkn olduunu sylyor. Gerektiinde Parmaklann yapmas gerekeni ona gstereceklerini dnyor. Beklerken bu dnyann tesindeki dnyada dolaacak. 103. ona iyi anslar ve cesaret diliyor. Sonra "Byk Boynuzun stne kyor. Onun duyargalanna tutunuyor. Knkanatl d kanatlann ve uzun koyu renk kanatlarn ayor. Balant. Damarl kanatlar Parmaklann lkesinin kirli havasn kartryor. 103. havalanyor ve karsndaki ilk Parmak Yuvas'nn tepesine doru atlyor. 343 165. CNLERN EfENDS Sabah olmutu. Laetitia Wells ile Jacques Melies, Juliette Rarti-rez'in dudaklanna bakarak hl olaanst bir yknn anlatlmasn dinliyorlard. Emekli Noel Baba'ya benzeyen adamn onun kocas Arthur Ra-mirez olduunu biliyorlard. Bu adamn ocukluundan itibaren eitli tamir ilerine tutkun olduunu rendiler. Oyuncaklar, bir tele kumandayla uzaktan idare ettii uaklar, arabalar, gemiler yapyordu. Nesneler ve robotlar onun en kk emrine itaat ediyorlard. Arkadalan ona "cinlerin efendisi" adn takmlard. - Herkesin bir yetenei vardr ve onu gelitirmesi yeterlidir. Dokuma konusunda bir sanat olan byle bir arkadam var. Kilimleri... Ama dinleyicileri dokumayla gerekletirilebilecek harikalarla hi ilgilenmiyorlard. Kadn yeniden sze balad: - Arthur, eer insanla getirecei kk bir "art" varsa bunun tele kumandalar yapma konusundaki ustal sayesinde olacan anlad. Doal olarak robot aratrmalan alanna yneldi ve mhendis diplomas ald. Otomatik patlak lastik deitiriciyi, kafann iine yerletirilebilen hz deitirme mekanizmasn hatta uzaktan kumandal srt kaycy bile icat etti. Son sava srasnda "elik kurtlar" projesini iler hale getirdi. Bu drt ayakl robotlar iki ayakl androidlere gre kesin olarak daha salamdlar. Aynca burun deliklerinin hizasndaki iki mitralyoz ve azdaki 35 mm'lik ksa bir topla karanlkta nian almay salayan iki kameralar vard. "elik kurtlar" gece saldryorlard. Elli kilometreden daha uzaktaki snaklarnda askerler onlan uzaktan kumandayla idare ediyorlard. Bu robotlar o kadar etkindiler ki on-lann varln haber verebilecek hibir dman hayatta kalmad! Buna karn bir gn Arthur "elik kurtlar"n yol at zararlan gsteren ok gizli grntleri izledi. Onlan idare etmekle grevli askerler oyunun ateine kaplm ve bir video oyunundaymlar 344 gibi kontrol ekranlannn zerinde hareket eden her eyi katletmilerdi.

Btn bunlardan tiksinen Arthur erken emeklilii semi ve bu oyuncak dkknn amt. Bundan byle yeteneini ocuklann hizmetine sunacakt nk yetikinler onun keiflerini iyi ynde kullanmak iin fazla sorumsuzdular. nceden postane memuru olan Juliette'le o zaman karlat. Jullette ona havale, kartpostal, tavsiye mektuplann getiriyordu. Birbirlerini grr grmez k oldular. Evlendiler ve kazann meydana geldii gne kadar Phoenbc Soka'ndaki evde mutlu yaadlar. O olay "kaza" olarak adlandnyordu. Her gn olduu gibi postayla gelen eyleri datrken, bir kpein saldrsna urad. Kpek, antasna yneldi, btn dileriyle srd ve bir paketi yrtt. Juliette iini bitirdi ve yrtk kutuyu eve getirdi. Parmaklar o kadar hnerli olan Arthur onu tamir etmeyi bilirdi ve ala asla hibir ey fark etmezdi. Bylece her zaman hak talebinde bulunmaya hazr mterilerle skntya girmesini nleyecekti. Arthur Ramirez kutuyu hibir zaman tamir etmedi. Kutuyu tamir etmeye alrken iindekiler merakn uyandrd. Bunlar yzlerce sayfalk kaln bir dosya, acayip bir makinenin planlar ve bir mektuptu. Doal merak onu ayn derecede doal keyf davranna srkledi. Dosyay ve mektubu okudu, planlar inceledi. Ve hayatlannn dengesi bozuldu. Arthur Ramirez tek bir saplantnn kurban oldu: Kanncalar. Tavan arasna kocaman bir yaama kafesi yerletirdi. Karncalarn insanlardan daha zeki olduklann nk bir kannca yuvasndaki dnceler birliinin onu oluturan zeklann toplamn atn sylyordu. Gayet emin bir biimde kanncalarda 1 + 1=3 olduunu sylyordu. Sosyal sinerji iliyordu. Kanncalar yeni bir yaam biiminin, grup halinde yaamann nasl gerekletirileceini gsteriyorlard. Ona gre bu, ksaca insan dncesinin gelimesini salyordu. 345 Juliette Ramirez planlarn neyi gsterdiini ok sonra rendi Bunlar, kefedenin "Pierre de Rosette" adn verdii bir makineyle ilgiliydiler. Bu makine insan hecelerini karnca feromonlarna ve kannca feromonlarn insan hecelerine dntrerek kannca toplumuyla iletiim kurmay salyordu. Laetitia bard: - Ama... Ama... Ama bu benim babamn projesiydi! Madam Ramirez onun elini tuttu. ^ - Bunu biliyorum ve imdi sizin burada olmanzdan o kadar utanyorum ki... Bu kutuyu gerekten babanz Edmond Wells gndermiti ve aha sizdiniz, Matmazel Wells. Dosyada "Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisinin ikinci cildinin sayfalan vard, planlar Franszcay kannca diline evirmeye yarayan makinesinin planla-nyd. Ve mektup, mektup... mektup sizin iindi. Bu srada bfenin ekmecelerinden birinden zenle katlanm beyaz bir kt kard. Laetitia neredeyse onun ellerinin knkiklann yoldu. Okudu: "Laetitia, sevgili kzm, beni yarglama..." Baka efkat szleriyle sona eren, Edmond Wells imzal sevgili yazy oburca yuttu. Gzleri dolmutu, nefret doluydu. Bard: - Hrszlar, siz hrszdan baka bir ey deilsiniz! Bunlar benim-di, hepsi benimdi! Benim tek mirasm, onu benden aldnz. Babamn manevi vasiyeti, onu ardnz. Bu son dncelerin benim iin olduunu hibir zaman bilmeden lebilirdim. Ama bunu nasl yapabildiniz?.. Onun bastrd gzyalanyla sarslan knlgan omuzlarna avutucu kolunu saran Melies'e yasland. - Bizi affedin, dedi Juliette Ramirez. - Bu mektubun var olduundan emindim. Evet, bundan emindim! Btn hayatm boyunca onu bekledim! - Babanzn manevi vasiyetinin kt ellere dmedii konusunda sizi temin edersem belki bizim ktlmz istemezsiniz. Buna ister rastlant ister aln yazs deyin... Sanki kader bu paketin bize ulamasn istedi. 346 Arthur Ramirez hemen makineyi yeniden kurmaya girimiti. Hatta ona baz yenilikler getirmiti. yle ki imdi ift, teraryumda-ki kanncalarla konuuyordu. Evet, bceklerle iletiim kuruyorlard!

fkeyle hayranlk arasnda kalan Laetitia sersem lemisti. Melies gibi o da yknn devamn dinlemek iin acele ediyordu. - lk zamanlar ne esenlikti yaadmz! Karncalar bize federas-yonlannn ileyiini agklyor, savalan, trler arasndaki mcadeleleri anlatyorlard. Orada, ayakkab tabanlarmzn kysnda zek olarak baka yeni bir kout evren kefediyorduk. Biliyor musunuz, karncalarn aletleri var, kendi tanmlann yapyorlar, yksek teknolojiler gelitirmiler. Hatta demokrasi, kastlar, iblm, yaayanlar arasnda yardmlama gibi soyut kavramlardan bile sz ediyorlar. Arthur Ramirez, onlarn yardmyla onlann dnme tarzn daha iyi tanmay renerek "kannca yuvas ruhu"nu yeniden reten bir bilgisayar program gelitirmiti. Ayn zamanda kk robotlar oluturdu: "elik karncalar". Amac yzlerce kannca robottan oluan yapay bir kannca yuvas yaratmakt. Her biri zerk bir zekya sahip olacakt (elektronik bir cipin iine konmu bir bilgisayar program) fakat toplu halde dnp hareket edebilmek iin grubun btnne balanabilecekti. Juliette Ramirez bunu ifade edecek szckleri arad: - Nasl sylesem? Btn, deiik yeleri olan tek bir bilgisayar ya da dayanma halinde nronlara aynlm bir beyin oluturuyordu. 1 +1=3 ve bunun sonucunda 100+100=300. Arthur Ramirez "elik karncalarnn" uzayn fethi iin mkemmel derecede uygun olduklarn dnyordu. Bylece u anda uygulanmakta olan uzay tekniinde olduu gibi uzak gezegenlere bir aratrma robotu gndermek yerine neden hem toplu hem bireysel zeklar olan bin kk aratrma robotu gnderilmesin? lerinden biri bozulur ya da kaybolursa dier dokuz yz doksan dokuzu onun grevini stlenebilirdi. Tek aratrmac robot aptalca bir mekanik kazann kurban olduunda btn bir uzay program yok oluyordu. 347 Melies hayranln belirtti. - Silahlanma konusunda bile ok zeki kocaman bir robotu yok etmek, bin kk, daha basit ama dayanma iinde olan robotu yok etmekten daha kolaydr. Madam Ramirez onun sylediklerinin altn izdi. - Bu, sinerjinin ilkesi. Birlik, bireysel yeteneklerin toplamn aar. Yalnz bu noktada btn byk projelerini gerekletirmek iin Ramirezlerin paralan yoktu. Minyatr paralar ok pahalyd ve ne oyuncak dkkn ne de Juliette'in posta memuriyeti borlan demeye yetiyordu. O zaman Arthur Ramirez'in verimli aklndan yeni bir dnce fkrdi: juliette'i "Dnce Tuza" yanmasna gndermek. Gnde on bin frank, ne beklenmedik kazan! O, yapmclara Edmond VVelIs'in "Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedi-si"ndeki en iyi bulmacalan gnderiyordu, Juliette de onlan zyordu. Wells Bilmeceleri dzenli olarak kabul ediliyorlard nk hi kimse bu kadar ustaca bilmeceler icat edemiyordu. Melies honutsuzluunu belirtti: - Yani her ey hileliydi. - Her ey her zaman hilelidir, dedi Laetitia. lgin olan nasl hileli olduunu bilmektir. rnein "birler", "ikiler" ve "ler"den oluan bulmacay neden uzun sre anlamam gibi yaptnz anlamyorum. Yant basitti. - nk Edmond VVelIs'in madeni bitmez tkenmez bir kaynak deil. jokerlerle her gn on bin frankm almaya devam ederek yarmann srmesini salayabilirim! Bu kazanlar iftin rahata yaamasn salad. Bu srada Arthur "elik kannca"larn gelitirmekte ve trler aras iletiimde ilerliyordu. Arthur bir gn televizyon izlerken onu titreten bir ey grnceye kadar kout dnyalann en iyisinde her ey yolunda gitti. Televizyonda grd ey CCG'nin bir rnnn reklamyd: "Krak Krak'n getii yerde bcekler lr." Yakn ekimde bir kannca onu ieriden kemiren bir bcek ilacyla mcadele ediyordu. 348 Arthur isyan etti. Bu kadar kk bir dman zehirlemek ne byk kallelikti! elik kanncalanndan biri hazrd. Onu hemen casusluk yapmas iin CCG laboratuvarlanna gnderdi. Mekanik karnca, Salta kardelerin "Babel" adl daha korkun bir proje iin uluslararas uzmanlarla ibirlii yaptklann kefetti.

"Babel" o kadar rktcyd ki bcek ilalan konusunda alan en stn aratrmaclar bile evreci hareketleri karlanna almak korkusuyla mutlak bir gizlilik iinde alyorlard! Deneyimle-rindeki cehaletleriyle CCG'nin yneticilerine bile bavurmulard. Madam Ramirez szlerine devam etti: - "Babel" mutlak kannca zehri. Kimyaclar organofbsfbrik tipte klasik zehirlerle kanncalarla etkin bir biimde mcadele etmeyi asla baaramadlar. Oysa "Babel" bir zehir deil. Bu, karncalar arasndaki duyarga iletiimini kantrabilen bir madde. "Babel" son aamasnda btn kannca feromonlann kantran bir koku yaymas iin yere serpilmesi yeten bir tozdu. Sadece ok az bir miktarla kilometre karelerce yer etki altnda kalyordu. evredeki btn kanncalar mesaj yayamaz ya da alamaz hale geliyorlard. Oysa iletiim olana olmadan kannca, kraliesinin yaayp yaamadn, grevinin ne olduunu, kendisi iin iyi ya da tehlikeli olann ne olduunu bilemez. Btn dnya yzeyi bu rnle svanrsa be yl sonra yeryznde artk kannca olmayacakt. Birbirlerini anlamamak yerine kendilerini lmeye brakmay tercih ederlerdi. Karnca tamamen "iletiim"dir! Salta Kardeler ve meslektalan kannca dnyasnn bu temel verisini anlamlard. Fakat onlar iin kanncalar yok edilecek kk asalaklardan baka bir ey deildi. Karncalan, sindirim sistemlerini deil de beyinlerini zehirleyerek yok edebileceklerini kefetmi olmaktan gurur duyuyorlard. - rknt verici, dedi gazeteci. - Kocam kk casusuyla dosyann btn paralann ele geirdi. Bu kimyaclar topluluu bir defada btn karnca trn dnya yzeyinden kazmak niyetindeydi. Komiser sordu.349 - Msy Ramirez o anda m mdahale etmeye karar verdi? - Evet. Laetitia ve Melies, ikisi de Arthur'un bunu nasl yaptn anlamlard. Kans onlar teyit etti: Gelecekteki kurbann kokusunu tayan kk bir para kuma koparmas iin nce bir izci kannca gnderiyordu. Daha sonra bu kokuyu tayan yok eden gruhu yolluyordu. Doru tahmin etmekten mutluluk duyan polis memuru bilirkii edasyla takdir etti: - Madam, kocanz imdiye kadar karlatm en karmak ve gelimi cinayet tekniini buldu. Juliette Ramirez bu vg zerine kzard. - Bakalannn nasl yaptklarn bilmiyorum ama bizim yntemimizin gerekten ok etkin olduu ortaya kt. Ayrca kim kukuia-nabilirdi ki? Dnyann btn tanklan bizim tarafimzdayd. Karncalannz tek balarna hareket ediyorlard. Eylemlerin meydana geldii tiyatrodan yz kilometre uzaklkta bizi bulmak iin bizden serbesttiler! Laetitia ard: - Yani katil karncalarnz zerk miydi demek istiyorsunuz? - Elbette. Kanncalardan yararlanmak sadece yeni bir ldrme tarz deil, ayn zamanda bir ii dnmek iin yeni bir tarz. Bu i bir lm olsa bile! Bu belki de yapay zeknn zirvesi! Babanz bunu ok iyi anlamt Matmazel Wells. Bunu kitabnda aklyor, bakn! Onlara "Ansiklopedi'nin bir kannca yuvasnn nasl yapay bilgisayar zeksyla ayn olduunu gsteren blmn okudu. Saltalara gnderilen karncalar uzaktan kumandayla idare edilmiyorlard, zerktiler. Fakat bir apartman dairesine gidip bir kokuyu bulmak, o koku olan her eyi ldrmek ve eer varsa bu dramn btn tanklann yok etmek, tek bir yaam belirtisi bile brakp gitmemek iin programlanmlard. Kanncalar su borulan ve kanalizasyonlar yoluyla gidip geliyorlard. Sessizce ortaya kyor ve vcudu ieriden delerek ldryorlard. 350 - Mkemmel, aranp bulunmas olanaksz bir silah! - Buna karn siz onlardan kurtuldunuz Komiser Melies. Aslnda lmden kurtulmak iin komak yetiyordu. elik karncalarmz ok yava ilerliyorlar,

siz buraya gelirken bunun farkna vardnz. Yalnz, insanlann ou kanncalarmz onlara saldrdnda o kadar dehete kaplyorlar ki kap gitmek iin kapya doru komak yerine korkudan ve aknlktan donup kalyorlar. Gnmzde kilitler gittike o kadar karmak oldular ki titreyen eller onlan, hcumdan nce kabilmek iin yeteri kadar abuk amakta zorlanyorlar. amzn paradoksu: En ok kendilerini skp kalm bulanlar en iyi zrhl kap dzenleri olan insanlar oldu! Polis memuru zetledi: - Demek Salta kardeler, Caroline Nogard, Maximilien MacHa-.rious, Odergin ifti ve Miguel Cygneriaz byle ldler! - Evet. Onlar "Babel" projesinin sekiz ncsydler. Kanncalarmz] sizin Takaguminize gnderdik nk bir Japon antenin gzmzden kam olabileceinden korktuk. - Cinlerinizin etkinliini grebildik! Onlan grebilir miyiz? Madam Ramirez bir kannca almak iin tavan arasna kt. Bunun canl bir bcek deil de eklenmi bir otomat olduunu fark edebilmek iin ok yakndan incelemek gerekiyordu. Metal duyargalar, gz hizasnda geni objektifli iki kck video kameras, basnl bir kapsl sayesinde asit fkrtan bir kann, ustura gibi bilenmi iki paslanmaz ene. Robot enerjisini boazna yerletirilmi bir lityum pilden alyordu. Kafann iinde bir mikro iletici, eklemlerin btn motorlann ve yapay duyularn salad bilgileri ynetiyordu. Laetitia elinde bytele bu minyatrletirme ve saatilik harikasn hayranlkla seyrediyordu: - Bu kk oyuncak iin ne kadar ok olas uygulama alan var! Casusluk, sava, uzayn fethi, yapay zek dzenlerinin reformu..: Ve tam olarak bir karnca grnts sunuyor. Madam Ramirez altn izdi: 351 - Grnt yetmiyor. Robotun gerekten etkin olmas iin bir kanncann tam zihniyetini kopya etmek ve ona frmek gerekti Babanzn bu konuda ne dediini dinleyin! Ona bir blm gstermeden nce "Ansiklopedi"nin sayfalarn kantrd. 166. ANSKLOPED ;NSAN BMCLK (ANTROPOMORFZM): nsanlar her zaman ayn tarzda, her eyi kendi dzeylerine ve deerlerine getirerek dnrler. nk beyinlerinden honutturlar ve onunla gurur duyarlar. Kendilerini mantkl bulurlar, saduyulu olduklarn dnrler. Ayrca her eyi kendi bak alarndan grrler: Bilin ya da gnl gzyle grme gibi zek da ancak insan zeks olabilir. Frankensteln, Tann'nn Adem'i yaratmas gibi, nsann kendi grntsnde baka bir nsan yaratmas efsanesini temsil eder. Her zaman ayn amur! Hatta androldler yaparken bile nsanlar kendi var olma ve davran biimlerini yeniden retmilerdir. Belki bir gn bir robot biimlerinde, robot papalar olacak ama bu, onlarn dnme biimlerin^ hibir ey deitirmeyecek. Bununla birlikte o kadar ok sayma baka dnme biimi var kil Karncalar bize bunlardan birini retiyorlar. Dnya d varlklar belki bize baka dnme biimleri retecekler. Edmond Wells, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, dit O. Jacques Melies gayretsizce ikletini iniyordu. - Btn bunlar ok ilgin. Gene de beni merakta brakan nemli bir soru kalyor geriye. Madam Ramirez, beni neden ldrmek istediniz? 352 - Oh, bata sizden deil, Matmazel VVells'ten kukulanyor ve ekmiyorduk. Onun yazlann okuyor ve babasna ektiini dnyorduk. Ortaya knza kadar sizden haberimiz yoktu. Melies ikletini daha sinirli sinirli inedi. Juliette devam etti: - Matmazel VVelIs'i gzetlemek iin mekanik kanncalanmzdan birini evine yerletirmitik. Casusumuz bize sizin konumalannzn kaydn ulatrd ve o zaman ikinizden daha kavrayl olann siz olduunuzu rendik. Hamelin Kavalcs yknzle srr kefetmeye ok yakndnz. Size de gruhu gndermeye karar verdik. - Ve ben bu yzden sulandm. Neyse ki cinayetlerinize devam ettiniz...

- Prof. Miguel Cygneriaz ellerinin arasnda rnn son halini tutuyordu. Bu bizim ncelikle yok etmeyi amaladmz eydi. - Ya imdi u nl mutlak kannca ilac "Babel" nerede? - Cygneriaz'n lmnden sonra kannca komandolanmzdan biri bu berbat eyi ieren deney kabn yok etti. Bildiimiz kadany-la bu maddeden baka yok. Bir gn baka aratitmaalarn benzer bir dnceye sahip olmamalann umalm. Edmond Wells dnfc elerin havada oluunu yazyor... yiler ve ktler! ini ekti. - Pekl, imdi her eyi biliyorsunuz. Btn sorulannza yant verdim. Sizden hibir ey gizlemedim. Madam Ramirez, Melies'in cebinden bir ift kelepe karmasn bekler gibi ellerini uzatt. - Beni sorgulayn. Beni tutuklayn. Beni hapsedin. Ama size yalvanyorum, kocam rahat brakn. O yiit bir adam. Sadece ka-nncalarsz bir dnya dncesine katlanamyordu. Gururianyla gl; gna dnm bir avu bilginin tehdidi altndaki gezegenin bir zenginliini kurtarmak istedi. Ltfen, Arthur'u rahat brakn. Hem za-, ten o, kanser tarafndan mahkm edilmi durumda. \ 167. HABER YOK, HABERLER KT "Sererden yeni haberler neler?" 353 "Artk haber yok." "Ne demek artk haber yok? Dou'dan gelen hibir kk sinek ulamad m? Chli-pou-ni duyargalarn dudaklannn yaknna getiriyor ve onlar srarla temizliyor. Olaylann onun diledii kadar basit bir biimde gelimediklerini nceden hissediyor. Karncalar Parmaklan ldrmekten bitkin mi dtler acaba? Kralie "asiler" sorununun sonunda zlp zlmediini soruyor. Bir asker kannca artk saylannn iki ya da yz olduunu ve onlan ayrt etmenin zor olduunu sylyor. 168. ANSKLOPED / /. EMR: Bu gece garip bir rya grdm. Paris byk bir krek tarafndan saydam bir kaba konmutu. Kabn ine girdikten sonra her ey sarslmt, yle ki Eyfel Kulesi tuvaletimin duvarna vuruyordu. Her ey ters dnmt, ben tavanda yuvarlanyordum, binlerce yaya kapal pencereme arparak eziliyordu. Arabalar bacalara vuruyor, sokak lambalar yerden kyorlard. Mobilyalar yuvarlanyor ve ben evimden kayordum. Darda her ey altst olmutu, Zafer Ant paralar halindeydi, Notre-Dame de Paris derinlemesine topraa saplanm kuleleriyle ters dnmt. Metro vagonlar yerdeki geni yarklardan frlyor ve ilerindeki insanlar dar frlatyordu. Ben ykntlarn ortasnda kouyor ve dev bir cam duvarn nne ulayordum. Duvarn arkasnda bir gz vard. Gkyznn tamam kadar byk, beni gzleyen tek bir gz. Bir an benim tepkimi grmek steyen gz dev bir kak olduunu dndm eyle duvara vurmaya balad. Kulaklar sar eden bir an sesi yankland. Evlerdeki hal salam olan btn camlar patladlar. Gz hl bana bakyordu ve gneten yz kat daha bykt. Bunun olmasn stemezdim. Bu ryadan beri ormanda kannca yuvalar aramaya gitmiyorum. Benim karncalarm 354 lrlerse evime baka hibir karnca yuvas yerletirmeyecek lm. Bu rya bana evreme kabul ettirmeyi stemeden nce kendi zerimde uygulamaya balayacam bir 11. emir esinledi: Sana yaplmasn stemediin eyi bakalarna yapma. Ve "bakalar" szcyle "btn" dierlerini kastediyorum. Edmond Wells, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, cilt D. 169. HAMAMBCE LKESNDE Bir kedi acayip bir uan hayvann getiini gryor. Balkon demirlerinin arasndan ona vuruyor. Knkanatl "Byk Boynuz" dyor. 103., o, yere demeden srayacak zaman ancak buluyor. arpmann etkisini ayaklaryla yavalatyor. On kat gene de olduka yksek. Knkanatlnn daha az ans var. Ar iskeleti yerde patlyor. Harika hava savas, deerli "Byk Boynuz"un ii bitiyor. 103.'nn dnn hz p kutusundaki pler tarafndan yavalatld. Kozasn hl brakmad.

p kutusunun atlak ve ok renkli tabannda yryor. Ne artc yer! Burada her ey yenebilir ve 103. beslenmek iin bundan yararlanyor. Tanmlamaya zaman bulamad ok sayda ar koku var. Yukanda, yrtk bir mutfak kitabnn stnde kaak bir siluet j fark etti. Bunlardan bir sr var. Orada onu yandan gzetleyen | binlerce siluet var. Uzun duyargalan oalyor. i Demek Parmakiann lkesinde yasayan bcekler var! 103. onlan tanyor. Bunlar hamambcekleri. ! Her yerde onlardan var. Bir konserve kutusundan, yrtk bir ter-ji likten, uyuyan bir fareden, bir paket obur enzimli temizlik madde- sinden, etkin bakterili bir kap yourttan, krk bir elektrik pilinden, I bir yaydan, krmz bir yara bandndan, bir yattrc ila kutusun-\ dan, bir uyku ilac kutusundan, son kullanma tarihi geen ve 355 dokunulmadan atlm bir donmu gda kutusundan, kuyruksuz ve kafasz sardalyalarla dolu bir kutudan kyorlar. Hamambcekleri 103.'y evreliyorlar. Kannca hi bu kadar kocamanlarn grmedi. Koyu renk d kanatlar ve uzun, eri, eklemsiz duyargalan var. Kt kokuyorlar, tahtakurulan kadar kt deil ama daha eki, rme kokusal tonlar bakmndan, daha farkl i bulandrc bir kokulan var. Yan ksmlar saydam. Saydam kitinden arpntl badan, kalp arpmalar, ince damarlara itilen kann sray grlebiliyor. 103. ok etkileniyor. Pis kokular (acm bal urubu gibi) yayan, sanms d kanatlan ve kk kancalarla kapl ayaklar olan yal bir hamambcei kokusal dilde 103.'ye sesleniyor. Ona buraya ne yapmak iin geldiini soruyor. 103. ona yuvalarndaki Parmaklarla karlamak istediini sylyor. Parmaklar! Btn hamambcekleri onunla alay eder gibi grnyorlar. Gerekten Parmaklar m dedi? "Evet, bunda bu kadar aracak ne var?" "Parmaklar her yerdeler. Onlarla karlamak zor deil," diyor yal hamambcei. "Beni onlardan birinin yuvasna gtrebilir misiniz?" diye soruyor karnca. Yal hamambcei yaklayor. "Parmaklarn... kim olduklann gerekten biliyor musun? 103. kar koyuyor. "Onlar dev hayvanlar." 103., hamambceinin ona ne demek istediini anlamyor. Yal hamambcei sonunda ona yant veriyor: "Parmaklar bizim klelerimiz." 103. buna inanmakta glk ekiyor. Dev Parmaklar irenM&-k hamambceklerinin kleleri miydiler? "Ne demek istediinizi aklayn." 356 Yal hamambcei, hamambceklerinin Parmaklara nasl her gn onlara tonlarca deiik yiyecek atmay rettiklerini anlatyor. Parmaklar onlara snacak yer, yiyecek ve hatta scaklk salyorlar. Onlann emrindeler ve onlann stne titriyorlar. Her sabah hamambcekleri Parmaklarn getirdii sungu dalarnn arasndan henz bir blmn yemiken dier Parmaklar gelip yemek boaltyorlar. Bu yzden her zaman, an bol miktarda ok taze ve birinci kalite yiyecekleri var. Baka hamambcekleri, eskiden kendilerinin de ormanda ya-adklann, sonra Parmaklarn lkesini kefettiklerini ve oraya yerletiklerini anlatyorlar. O zamandan beri beslenmek iin avlanmaya bile gereksinimleri yok. Parmaklar tarafndan sunulan yiyecekler ekerli, ya bakmndan zengin, eitli ve... en nemlisi hareketsizler. "En uzak atamz kk av peinde komayal rahat bir on be yl olmutur. Her ey her gn taptaze dyor, Parmaklar tarafndan sunuluyor," diyor siyah srtl, kocaman bir hamambcei. Bu duyduu eyden ve ayn zamanda gayet ak grd yiyecek ynlarndan dolay aran 103., "Parmaklarla konuuyor musunuz?" diye soruyor. Yal hamambcei onlarla konumaya gereksinim duymadklarn aklyor. Hibir hamambcei srar etme gereksinimi duymadan itaat ediyorlar.

Her neyse! Bir kez sungular biraz ge gelmiti. Hamambcekleri kannlaryla duvara vurarak honutsuzluklarn gsterdiler ve ertesi gn yiyecekler zamannda geldi. Genelde pler her gn indiriliyor. "Beni onlarn yuvasna gtrebilir misiniz?" diyor kann-ca. Fsldaarak tartma. Hepsi kabul eder grnmyor. Yal hamambcei tartmann sonucunu aklyor. "Ancak 'yce snav' geebilecek yetenekte olduunu kantlarsan seni onlarn yuvasna gtreceiz." Yce snav? Hamambcekleri asker kanncay binann ilk bodrumundaki p boaltma odasna gtryorlar. Orada eski mobilyalar, ev aletleri, kartonlarla tka basa dolu bir eski eya kesi var. 357 Hamambcekleri 103.'y belli bir yere doru gtryorlar. "Bu 'yce snav' da ne?" Bir hamambcei ona bu ilemin ksaca biriyle karlamaktan ibaret olduunu sylyor. "Biri mi, kim bu? Bir dman m?" Bir khin hamambcei, "Evet, senden daha da topuz gibi olan bir dman," diye yant veriyor. Dz sra halinde yryorlar. Kanncay bu belli yere gtryorlar. 103. orada karasnn tyleri karmakark olan baka bir kannca gryor. Bu, yaman grnl bir asker kannca. O da hamambcekleriyle evreli. 103. duyargalann ileriye atyor ve ilk anormallii fark ediyor: Bu kanncann kesin olarak hibir pasaport kokusu yok! Bu, kesin olarak gs gse arpmaya alm bir aetli asker nk ayaklan ve boaz ok sayda ene darbesiyle hafife synlm. Neden bilmiyor ama ona bu koullarda takdim edilen bu karnca hemen ona antipatik geliyor. Kokusu yok, a dolaan birinin havalarnda, yeterince ukalaca bir yry tarz var, ayaklanndaki tyler iki gndr yalanmam olmal, ite hi de cana yakn olmayan bir karnca! 103., onun tepkilerini ilgiyle gzetleyen hamambceklerine, "Bu kim?" diye soruyor. "Seninle, kesin olarak seninle, karlamak iin srar eden biri," diye yant veriyorlar. 103. kendi kendine sorular soruyor. Bu kannca neden onunla karlamak istiyor ve imdi neden onunla konumuyor? 103. bir ey deniyor: Yavaa kafasn sallar gibi yapyor sonra birden enelerini gz korkutma konumunda geni geni ayor. Dieri boyun eecek mi yoksa meydan m okuyacak? Kendisi henz dv konumuna gemiken dieri de yan ekilde az kllann ekti. "Kimsin sen?" Yant yok. Dieri sadece duyargalarn kaldrd. "Burada ne yapyorsun? Ordudan msn?" Gene dvmek gerekecek. 358 103. kamn boaznn altnda sallayarak yakndan asit at konumunda daha gl bir gz korkutma yntemi deniyor. Dierinin onun zehir rezervinin bo olduunu bilmediini varsayyor. Karda, dier kannca ayn ekilde davranyor. Kannca uygarlnn iki temsilcisi hamambceklerinin byk merak nnde birbirlerine saygl davranyorlar. 103. imdi snav daha iyi anlyor. Aslnda hamambcekleri bir kannca dellosu grmek istiyorlar ve kazanan onlann kabilesine kabul edilecek. 103. karncalan ldrmeyi sevmiyor ama grevi daha nemli (bir hamambcei snav sresince kozay onun iin saklamay kabul etti). Hem sonra karsndaki bu bireyi gittike daha ok dara-acna uygun buluyor. Kim bu, bu konumayan ukala? stelik dnyann ucuna ilk ulaan karncay, 103.'y tanmayan bu kannca kim? "Ben 103683.'yml" Dieri yeniden duyargalann dikiyor fakat hl yant vermiyor. kisi de at konumunda kalyorlar. 103. kendi kendine dierinin asit cebinin mutlaka dolu olduunu dnerek, "Birbirimizin stne at yapmayacaz herhalde," diyor.

103. vcudunu dinliyor ve asit cebinin dibinde en son kk bir damla asit kaldn hissediyor. Eer atn abuk yaparsa belki onu artma avantajna sahip olacak. Kann kaslarnn btn gcyle damlasn ileriye itiyor. Fakat ans eseri dieri tam olarak ayn anda at yapyor, yle ki iki damla birbirlerini imha ediyor ve yavalayarak dyor. (Yavalayarak? Havann svy kaydrd asla grlmemitir ama o, buna dikkat etmiyor.) 103., btn eneleri ak bir halde saldnyor ve sert bir eye arpyor. Dmannn enelerinin sivri ucu tam olarak onun enelerinin sivri ucuna vuruyor! 103. dnyor. Dman hzl ve inat grnyor ve onun darbelerini saniyesinde ve onun tam olarak indirmek istedii yerde engelliyor. Bu koullarda bir karlama istenecek bir ey deil. 359 Hamambceklerine doru dnyor ve bu kanncaya kar dvmeyi reddettiini bildiriyor nk o da onun gibi bir kzl karnca. "Ya ikimizi birden kabul edeceksiniz ya da hibirimizi kabul etmeyeceksiniz." Hamambcekleri bu sylev karsnda almyorlar. Sadece ona snav getiini bildiriyorlar. 103. anlamyor. O zaman ona aklyorlar. Aslnda dman yoktu, karsnda hibir zaman bir dman olmad. Tek muhatab hep kendisiydi. 103. hl anlamyor. Bunun zerine hamambcekleri onun, bakann "karsnda kendisinin" var olmasn salayan bir maddeyle kapl sihirli bir du-vann nne konduunu sylyorlar. "Bu, yabanclar hakknda birok ey renmeyi salyor. Ve zellikle kendilerine sayg duyup duymadklann gsteriyor," diyor yal hamambcei. Birini deerlendirmek iin onu kendi grnts karsnda nasl davranacan aka itiraf ettii bir duruma sokmaktan daha iyi bir yntem var m? Hamambcekleri bu sihirli duvar rastlantyla kefetmilerdi. Tepkiler ilgin olmutu. Bazlar kendi grntlerine kar saatlerce dvyor, dier bir blm kendi kendilerine hakaretler yadryorlard. ounluk karlarnda grnen hayvann saldrmaya deer olduuna karar veriyordu nk kokusu yoktu ya da her durumda onlarla ayn kokuyu tamyordu. Kendi grntlerine hemen kardee yaklamay ok az deniyordu. Yal hamambcei filozofa bir edayla konutu. "Bakala-nndan bizi kabul etmelerini istiyoruz ve biz kendi kendimizi kabul etmiyoruz..." Kendi kendine yardrn etmeye hazr olmayan birine yardm etmeyi nasl isteyebiliriz? Kendine deer vermeyen birine nasl deer verebiliriz? Hamambcekleri 'yce snav' icat etmi olmaktan ok gururlular. Onlara gre sonsuz derecede kk olandan sonsuz derecede byk olana kadar kendi kiiliinin grntsne direnebilecek hibir hayvan yok. 360 103. kendi eiyle ayn anda tekrar aynaya doru geliyor. Akas hi ayna grmedi. Bir an kendi kendine, bunun kesin olarak imdiye kadar grd en byk mucize olduunu sylyor. Ayn anda hareket eden, kendisini gsteren baka bir duvar! Belki de hamambceklerini deerinden aa grd. Sihirli duvarlar yapabildiklerine gre belki onlar gerekten Parmaklarn efendileri! "Sonuta sen kendini kabul ettiine gre, seni kabul ediyoruz, sonuta kendine yardm etmek istediine gre, sana yardm edeceiz," diyor yal hamambcei. 170. SAVAILARIN DNLENMES Laetitia Wells, Jacques Melies'in yan banda Phoenix Soka-'nda yryordu. Muzipe onun kolunu tuttu. - Sizin bu kadar mantkl davranmanza ardm. Bu nazik yal ifti vakit geirmeden tutuklayacanz dnyordum. Genelde polis memurlar fazlasyla kaln kafal ve kurallara sk skya baldrlar. Melies kendini ekti. - nsan psikolojisi konusunda hibir zaman gl olmadnz. - Ne yanl inan! - Bu normal, siz insanlardan nefret ediyorsunuz! Asla beni anlamaya almadnz. Bende durmadan akl yoluna yneltilmesi gereken bir budaladan baka bir ey grmyorsunuz. - Fakat siz koca bir budaladan baka bir ey deilsiniz!

- Bir budala olsam bile bu konuda beni yarglamak size dmez. Bir sr nceliiniz var. Hi kimseyi sevmiyorsunuz. Btn erkeklerden nefret ediyorsunuz. Sizin hounuza gitmek iin iki yerine alt bacaa, dudaklar yerine keskin enelere sahip olmak gerek! (imdi sertlemi olan meneke rengi gzlerle kar karya geldi.) mark ocuk! Her zaman hakl olduunuz iin vnrsnz! Ben haksz olduumda bile alakgnll davranyorum. - Siz sadece... 361 - Yorgun ve okurlannn karsnda kendini deerinden fazla vmek iin zamann onu ykmakla geiren bir gazeteciye kar an sabrl davranan bir adamm. - Bana hakaret etmeniz yararsz, gidiyorum. - te bu, gerei dinlemektense kamak o kadar kolay ki. Ayrca nereye gitmek iin ayrlyorsunuz. Aceleyle yaz makinenize koup bu yky gn na karmak iin mi? Ben, hakl olan bir gazeteci olmaktansa yanlan bir polis memuru olmay tercih ederim. Ramirezleri rahat braktm ama sizin yznzden, sadece sizin ilgin olan yapma tutkunuz yznden gene de son gnlerini demir parmaklklar arkasnda geirme riskini tayorlar! - Benimle byle konumanza izin veremem... Laetitia ona tokat atacakt. Melies scak ve salam eliyle onun bileini tuttu. Baklan karlat. Siyah gzbebekleri meneke rengi gzbebeklerine kar. Abanoz orman tropik okyanusa kar. Hemen kahkahalarla glme istei duydular ve birlikte gldler. Katla katla gldler. Ne! ok ksa bir nce hayatlarnn bilmecesini zmlerdi, insanlarn dayanma iindeki robotlar yapt, kanncalarla iletiim kurduu, mkemmel cinayeti gerekletirdikleri, kout ve harika baka bir dnyayla ilikiye girmilerdi. Ve imdi burada, bu hznl Phoenbc Soka'nda, birlikte, el ele dncelerini birletirip zamann dndaki bu anlan dnmek yerine ocuklar gibi bouarak kavga ediyorlard! Laetitia dengesini kaybetti ve daha rahat glebilmek iin kald-nma oturdu. Saat sabahn yd. Gentiler, sevinliydiler ve uy-kulan yoktu. nce Laetitia solukland. - zr dilerim! Budalaca davrandm. - Hayr sen deil. Ben. - Evet ben. Yeni bir glme dalgas yeniden onlan sard. Bir olay kutlamaktan evine dnen ge kalm, biraz akrkeyif bir adam oynamak, iin kaldrmdan baka bir yer bulamayan bu yuvasz gen ifte acyarak bakt. Melies kalkmas iin Laetitia'ya yardm etti. 362 - Haydi gidelim. - Ne yapmak iin? - Geceyi kaldrmn stnde geirmek istemiyorsun herhalde, deil mi? - Neden olmasn? - Laetitia, benim o kadar mantklm, sana neler oluyor? - Bana olan o ki artk o kadar mantkl olmaktan bktm. Mantksz olanlar hakl, dnyadaki btn Ramirezler gibi olmak istiyorum! Melies, sabah iyinin Laetitia'nn ipek gibi salann ve ince elbisesinin altindaki hassas vcudunu slatmamas iin onu bir duvar kesine, bir sundurmann altna ekti. Birbirlerine ok yakndlar. Melies gzn krpmadan onun yzn okamak iin elini uzatt. Laetitia geri ekildi. 171. BR SALYANGOZ YKS Nicolas yatanda kprdayp duruyordu. - Anne, kendimi karncalarn Tanns yerine koyduum iin kendimi affedemiyorum. Ne byk yanl! Bunu nasl tamir edebilirim? Lucie Wells onun zerine eildi: - Ne iyi, ne kt ve buna kim karar verebilir? - Bunun kt olduu agk. O kadar utanyorum ki... Dnlebilecek en kt aptall yaptm. - Neyin iyi, neyin kt olduunu asla kesin olarak bilemeyiz. Sana bir yk anlatmam ister misin?

- Ltfen anne! Lucie Wells olunun ba ucuna oturdu. - Bu bir in masal. Bir zamanlar iki kei bir Taocu Manast-r'nn bahesinde dolayorlard. Birden biri yerde nlerinden geen bir salyangoz grd. Arkadan zamannda engellediinde o, salyangozu dikkatsizce ezmek zereydi. Eilerek hayvan ald. "Bak, neredeyse bu salyangozu ldryorduk. Oysa bu hayvan bir 363 hayat ve onun araclyla devam edecek bir kaderi temsil ediy0r Bu salyangoz hayatta kalmal ve yeniden dnyaya gelme dnglerine devam etmeli." Ve salyangozu dikkatlice otlarn iine brakt. Dier kei fkeyle bard. "Dncesiz! Bu aptal salyangozu kurtararak bahgvanmzn o kadar zenerek yetitirdii salatalar tehlikeye atyorsun. Bilinmeyen bir hayat kurtarmak iin kardelerimizden birinin eserini yok ediyorsun." kisi oradan gemekte olan dier bir keiin merakl bakl altnda tartyorlard. Bir trl uzlaamadklan iin birinci kei nerdi: "Haydi gidip bu olay byk rahibe gtrelim. Yalnz o hangimizin hakl olduuna karar verebilecek kadar bilgedir." Bylece byk rahibe gittiler. Bu olayla ilgilenen nc kei de on-lan izledi. Birinci kei bir salyangozu nasl kurtardn ve bylece gemi ve gelecek binlerce varoluu iinde banndran kutsal bir hayat koruduunu anlatt. Byk rahip onu dinledi, ban sallad, sonra grn bildirdi: "Yaplmas gerekeni yaptn. Sen haklsn." kinci kei atld. "Nasl? Salatalan yiyen, sebzeleri krp geiren bir salyangozu kurtarmak nasl iyi bir ey olur? Tersine sayesinde her gn iyi eyler yediimiz bu zerzevat bahesini korumak iin salyangozu ezmek gerekirdi!" Byk rahip dinledi, ban sallad ve grn bildirdi: "Doru. Yaplmas gereken buydu. Sen haklsn." O ana kadar sessiz kalan nc kei sze kanti: "Fakat onlann bak alan taban tabana zt! Nasl her ikisi de hakl olabilir?" Byk rahip bu nc mdahaleciyi uzun uzun inceledi. Dnd, ban sallad ve grn bildirdi: "Doru. Sen de haklsn." Nicolas yatm, arafn altnda hafife horluyordu. Lucie ona efkatle sarld. 172. ANSKLOPED * KTSAT: Eskiden iktisatlar salkl bir toplumun yaylma halindeki bir toplum olduunu dnrlerdi. Byme oran btn yaplarn salklln lmek iin termometre ilevi g~ 364 trd: Devlet, irket, cretliler. Buna karn her zaman ba eik leri atlmak olanakszdr. O bizi ap ezmeden nce yaylmay durdurmann zaman geldi. ktisadi yaylmann gelecei olmayacak. Sadece tek bir srekli durum var: Gler dengesi. Salkl bir toplum, bir ulus, bir i onu evreleyen ortama zarar vermeyen ve bu ortamdan zarar grmeyen bir toplum, bir ulus, bir idir. Artk fethetmeyi deil, tersine kendimizi doaya ve kozmosa uydurmay hedeemellyiz. Tek bir dzen szc var: Uyum. D dnyayla dnya arasndaki uyumlu e gei. iddet ve kendini beenmilik olmadan. nsan toplumunun doal bir olgu karsnda stnlk ya da korku duymayaca gn nsan evrenlyle homeostazi halinde olacak. Dengeyi bulacak. Arak kendini gelecee yneltmeyecek. Uzak hedefler bellrlemeyecek. Sadece imdiki zamanda yaayacak. Edmond Wells, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, cilt II. 173. BR LAIM BORUSUNUN NDE DESTAN Ptrl bir koridorda ilerliyorlar. 103., Merkr Grevi'nin kelebek kozasn enelerinin arasnda skca tutuyor. Bu k yava. Bazen bitmeyen koridorun tepesinden bir k onlar aydnlatyor. O zaman hamambcekleri karncaya duvara yapmasn ve du-yargalann geriye toplamasn iaret ediyorlar. Gerekten Parmak-lann lkesini iyi tanyorlar. nk kl iaretin hemen ardndan dehet verici bir grlt duyuluyor ve ar ve kokulu bir yn, dey koridordan aa dyor. - p torbasn ple attn m tatlm? - Evet. Bu sonuncusuydu. Yenilerini ve daha byklerini satn alman gerekecek. Bunlar gerekten ok dayankszd.

Bcekler yeni lardan korkarak ilerliyorlar. 365 "Beni nereye gtryorsunuz?" "Gitmek istediin yere." Birok kat ayorlar, sonra duruyorlar. "Buras," diyor yal hamambcei. "Bana elik ediyor musunuz?" diye soruyor 103. "Hayr. Bir hamambcei atasz der ki 'Herkes kendi sonn-laryla ilgilenir.' Kendi kendinin yardmyla bann aresine bak Sen kendinin en iyi balasn." Bunun zerine yal hamambcei ona p boaltma borusunun kapanda dolambal bir yol gsteriyor. 103. buradan doruca mutfak evyesine ulaacak. 103. kozasn skca tutarak oraya doru ilerliyor. "Fakat buraya ne yapmak iin geldim?" diye soruyor kendi kendine. Parmaklardan bu kadar korkan kendisi onlann yuvasnn iinde dolayor! Bununla birlikte sitesinden bu kadar uzakta, dnyasndan bu kadar uzakta yaplacak en iyi eyin daha da ilerlemek, srekli ilerlemek olduunu biliyor. Kannca, her eyin mutlak bir dzgnlkte geometrik ekiller halinde olduu bu garip lkede ilerliyor. Ortalkta duran bir ekmek krntsn kemirerek mutfa kefediyor. Ordunun son hayatta kalan yesi kendine cesaret vermek iin kk bir Bel-o-kan havas mnldanyor: "Atein suyla kar karya geldii Gkyznn yerle kar karya geldii Yukannm aayla kar karya geldii Kn bykle kar karya geldii Bir an geliyor Basitin katmerliyle kar karya geldii emberin genle kar karya geldii Siyahn gkkuayla kar karya geldii Bir an geliyor." 366 Fakat bu tek dzenli arky mrldanrken yeniden korkunun, onu sardn hissediyor ve admlan titrekleiyor. Ate suyla kar karya geldiinde buhar gkar; gkyz yerle kar karya geldiinde yamur sel olup her eyi ykar; yukars aasyla kar karya geldiinde ba dnmesi oradadr... 174. KESLEN BALANTI - Umanm dncesizliinin ok fazla sonucu olmaz. "Tanrsal" olaydan sonra "Pierre de Rosette"i yok etmeye karar vermilerdi. Nicolas tabi ki pimand ama onu her trl geici Tanrsal hevesten korumak, yaplacak en iyi eydi. Ne de olsa o bir ocuktu. Eer alk ar krvrandrrsa baka aptallklar da yapabilirdi. Jason Bragel bilgisayann merkezini kard ve hepsi ondan sadece knntlar kalncaya kadar onu azimle inediler. "Kanncalarla balant kesin olarak kesildi," diye dndler. Bu kadar krlgan bir dnyada an gl olmay istemek tehlikeliydi. Edmond VVeils haklyd. Henz ok erkendi ve en kk bir hatann btn uygarlklan iin ykc sonulan olabilirdi. Nicolas babasnn gzlerinin iine bakt. - Kayglanma baba. Onlara anlattklarmdan ok fazla bir ey anlamadlar. - yle olduunu umalm olum. yle olduunu umalm. Duvardan frlayan bir asi iddetli bir feromonla barp aryor: "Parmaklar bizim Tanrlarmzda." Hemen bir asker karnn boaznn altnda dengeliyor ve atn yapyor. Tanrc yklyor. Asi tten vcudunu son bir refleksle alt kollu bir haa dntryor. 175. YINVEYANG Sabahleyin, Laetitia VVeils ve Jacques Melies acele etmeden gen gazetecinin evine doru yrdler. ans eseri ev ok yakn367 di. Ramirezler gibi, eskiden babasnn yapt gibi o da Fontaineb-leau Orman'nn kenannda oturmay semiti. Buna karn onun semti Phoenbc Soka'nnkinden ok daha hotu. Burada lks ma-azalaryla yaya yollan, ok sayda yeil alan ve hatta bir mini golf sahas ve tabi ki bir postane vard. Salonda nemli giysilerini kardlar ve kendilerini koltuklara braktlar.

Melies kibarca sordu.: - Hl uykun var m? - Hayr, ben gene de biraz uyudum. Melies'e gelince, Laetitia'y uzun uzun seyre dalmakla fazlasyla megulken gzn krpmad bu gecenin tek tan, vcudundaki krklkt. Akl enerji dolu, yeni bilmecelere, yeni servenlere hazrd. Yeter ki Laetitia ona yere serilecek baka ejderhalar nersin! - Biraz bal erbeti? Olimpos Tannlannn ve karncalarn iecei- Ah, bu szc asla telaffuz etme. Artk kanncalardan sz edildiini asla, asla, asla duymak istemiyorum. Laetitia gelip onun koltuunun kenanna oturdu. Kadeh tokuturdular. - Dehet iindeki kimyagerler hakkndaki aratrmann sonu ve karncalara elveda! Melies i ekti. - yle bir haldeyim ki... Kendimi uyuyamayacak durumda hissediyorum, ayn zamanda alamayacak kadar bitkinim. Beau Ri-vage Oteli'ndeki odada karncalara pusu kurduumuz gzel zamanlardaki gibi bir satran partisine ne dersin? Laetitia gld. - Artk kanncalardan sz etmek yok! kisi de ayn anda, bu kadar ksa srede hi bu kadar ok glmedim, diye dnyorlard. Gen kadn atld: 368 - Daha iyi bir fikrim var. in damas, ite dmann talarn yok etmeyi deil kendininkileri daha hzl ilerletmek iin onlan kullanmay amalayan bir oyun. - Beynimin gevemesini dnecek olursak ok karmak olmadn umalm. Bana ret. Laetitia Wells zerine alt keli bir yldz kaklm altgen bir mermer tabla alp geldi. Oyunun kurallarn aklad: - Yldzn her ucu on cam bilyeyle dolu bir alan oluturur. Her alann ayn rengi vardr. Ama bilyelerini mmkn olduu kadar abuk tam karda bulunan alana gtrmektir. Kendi bilyelerinin ya da dmannkilerin stnden atlayarak ilerlenir. Bir bilyenin stnden atlamak iin arkasndaki hanenin bo olmas yeterlidir. Srayacak bir alan olduu srece istendii kadar bilyenin stnden ve her ynde atlanabilir. - Ya zerinden atlayacak bilye bulunamazsa? - Her ynde birer hane ilerlenebilir. - zerinden atlanan bilyeler alnyor mu? - Hayr, klasik damann tersine hibir ey yok edilmez. Sadece kardaki alana en hzl gtrecek yolu bulmak iin bo alanlann corafyasna uyum salanr. Oyuna baladlar. Laetitia hemen her biri bir haneye yerletirilmi bilyelerden oluan bir eit yol yapt. Mmkn olduu kadar uzaa gitmek iin talan birbiri ardna bu otoyolu tuttular. Melies de ayn ekilde hareket etti. Birinci partinin sonunda btn talarn gazetecinin alanna gtrmt. Biri dnda hepsini. Unutulmu bir ge kalan. Bu ayr kalan gtrd zaman gen kadn btn gecikmesini doldurmutu. - Kazandn, dedi Melies. - Yeni balayan biri iin ok iyi bann aresine baktn syleyebilirim. imdi zellikle tek bir bilyeyi unutmamak gerektiini bileceksin. Onlar mmkn olduu kadar hzl boaltmay dnmek gerek, hepsini, tek bir tanesini bile atlamadan. 369 Melies artk onu dinlemiyordu. Hipnoz olmu gibi dama tahtasn seyrediyordu. Laetitia kaygland: - Jacques, kendini iyi hissetmiyor musun? Byle bir geceden sonra gerekten... - Neden bu deil. Kendimi olabilecek en iyi halde hissediyorum. Fakat u oyuna bak, ona iyi bak. - Bakyorum, yani? '!** - Yani! diye bard Melies. Ama bu zm!

- Btn zmleri bulduumuzu dnyordum. - Bunu deil, diye srar etti Melies. Madam Ramirez'in son bil-mecesininkini deil. Anmsyor musun: Alt kibritle nasl ata gen yaplr? (Laetitia altgeni bo yere inceledi.) Bir kez daha bak. Kibritleri alt keli yldz halinde yerletirmek yeterli. Bu oyunda gsterildii gibi. Birbirine geen iki genle! Laetitia dama tahtasn daha dikkatlice inceledi. - Bu yldz, bu Davud'un yldz, dedi. Makrokosmos'la birleen mikrokozmos bilgisini simgeliyor. Sonsuz derecede byk olanla sonsuz derecede kk olann dn. Melies yzn onunkine yaklatrarak konutu: - Bu kavram ok seviyorum. Yanaklan birbirine hafife dokunarak yle kaldlar ve dama tahtasn seyrettiler. - Buna gkyznn ve yerin birlii de diyebiliriz, dedi Melies. Bu ideal geometrik ekilde her ey birbirini tamamlyor, birbirine kanyor, birbiriyle evleniyor. Blgeler zelliklerini koruyarak birbirlerinin iine geiyor. Bu yukansryla aasnn kanmas. Karlatrmalar yapmaya giritiler. - Yn ve Yang. - Aydnlk ve koyu karanlk. - yi ve kt. - Souk ve scak. Laetitia baka kartlar arayarak alnn knrd. - Bilgelik ve delilik? -Kalp ve akl. 370 I - Ruh ve madde. f - Etkin ve edilgen. I Melies zetledi: - Yldz, her bir tarafn kendi bak asndan yola kp sonunda dierininkini ald senin in daman gibi. - Bilmecenin anahtar cmlesi de buradan geliyor: "Dieriyle ayn biimde dnmek gerek", dedi Laetftia. Fakat sana nereceIim baka anmlanm var. "Gzellikle zeknn birlemesi" hakknda ne dnyorsun? - Ya sen, eril ve ... diilin birlemesi hakknda ne dnyorsun? Melies yeni kmakta olan bir sakaln diken diken kabard yanan Laetitia'nn o kadife gibi yanana daha da yaklatrd. Parmaklarn ipek salarda gezdirmeye cesaret etti. t Laetitia bu kez onu itmedi. i 176. DOAST BR DNYA 103. evyeden aa iniyor? aspiratrn kenarlarnda oyalanyor, koridora yneliyor, bir sandalyeyi ayor, bir duvarn stnde srnyor, bir tablonun arkasna saklanyor, yeniden gkyor, yeniden aa iniyor, tuvaletteki klozetin dik kenarlannn zerinde trmanyor. Dipte kk bir gl var ama oraya inmek istemiyor. Banyoya gidiyor, iyi kapanmam bir di macunu tpnn mentoll kokusunu, tra sonras parfmnn ekerli kokusunu iine ekiyor, bir Marsilya sabununun zerinde uzun admlarla zplyor, bir yumurtal ampuan birikintisinin iinde kayyor ve orada boulmaktan son anda kurtuluyor. Burada yeteri kadar ey grd. Bu yuvada en kk bir Parmak yok. Yeniden yola koyuluyor. 103. yalnz. Kendi kendine seferin en basit ve en somut sonucunu temsil ettiini sylyor. Sonunda her ey bir bireyde 371 toplanyor. Ve hl bu seimle kar karya: Parmaklardan yana ya da onlara kar olmak. 103. tek bana hepsini yok edebilir mi? Elbette. Fakat bu kolay olmayacak. Daha nce bu devlerden tek birini ldrmek iin sererden bin kiinin ie koyulmas gerekmiti! Bu konuda dndke kendi kendine yerdeki btn Parmaklan tek bana katletme dncesinden vazgemek zorunda oldu-J unu sylyor.

Bir balk akvaryumunun nne geliyor ve bu ok renkli ve gayretsiz, floresan renkleri yanp dnen acayip kularn ilerlemesini izleyerek uzun dakikalar boyunca duvara yapp kalyor. 103. sonra giri kapsnn altndan geiyor, ana merdivenlerde ilerleyerek bir kat kyor. kinci bir daireye giriyor ve tekrar aratrmalanna koyuluyor: Banyo, mutfak, salon. Manyetoskopun kapanda kayboluyor, bir an elektronik paralan ziyaret ediyor, yeniden gkyor, bir odaya giriyor. Hi kimse yok. Urukta en kk bir Parmak yok. p boaltma borusundan bir geit buluyor ve bir kat daha trmanyor. Mutfak, banyo, salon. Hi kimse yok. Duruyor, bir fero-mon tkryor ve oraya Parmaklann huylan hakkndaki gzlemlerini kaydediyor: "Feromon: Zooloji Konu: Parmaklar Tkrk salglayan: 103683. Tarih: 100 000 667. yl Parmaklann hepsinin d grn birbirine benzeyen yuvalan var gibi grnyor. Bunlar oyulamayan kayadan geni maaralar. Kp eklindeler ve birbirlerinin stne ylm durumdalar. Bu maaralar ounlukla lk. Tavan beyaz ve taban bir eit renkli imle kapl. Orada yaamak iin nadiren geliyorlar." Balkona kyor, ayaklannn yapkan puvilislerini kullanarak d cepheyi ayor ve ncekilere benzeyen yeni bir daireye ulayor. Salona giriyor. Orada sonunda Parmaklar grnyor. 103. ilerli37Z yor. Parmaklar onu ldrmek iin takip ediyorlar. 103. kozasna skca sarlarak kaacak zaman ancak buluyor. 177. ANSKLOPED YNELME: nsanlk destanlarnn ou yer olarak doudan batya doru bir yn zler. nsan her zaman gnein takip ettii yolu izlemi ve kendi kendine bu ate topunun nerede battn sormutur. Ulysse, Christophe Colomb, Attila... Bunlarn hepsi zmn batda olduuna inandlar. Batya doru yola kmak gelecei bilme steidir. Bununla birlikte bazlar gnein nereye gittiini,bilmek sterken, bakalar onun "nereden" geldiini bilmek istediler. Douya doru gitmek, gnein kkenlerini bilme isteidir ama ayn zamanda kendi kkenlerini bilme steidir. Marco Polo, Napoleon, Bllbo le Hobblt (Selgneur des Anneaux de Tolkl-en'ln kahramanlarndan biri) douya ait kiilerdir. Onlar, eer kefedilecek bir ey varsa bunun orada, uzak ve geride, gnler de dahil her eyin balad yerde olduuna nandlar. Servencilerin simge biliminde iki yn daha vardr. te bunlarn anlamlan. Kuzeye doru gitmek, kendi gcn lmek iin engeller aramaktr. Gneye doru gitmek, dinlence ve huzur aramaktr. Edmond Wells, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, cilt D. i 78. AYLAK AYLAK DOLAMA 103. deerli kk paketini tayarak Parmaklarn doast dnyasnda uzun sre aylak aylak dolayor. ok sayda yuvay ziyaret ediyor. Baz yuvalar bo, bazlarnda da Parmaklar onu ldrmek iin takip ediyorlar. 373 Bir an Merkr Grevi'nden vazgemeyi dnyor. Ama bunca uzun bir yol geip, o kadar aba gsterdikten sonra imdi vazgemek yazk olacakt. Nazik Parmaklar bulmalyd. Karncalara dosta yaklaan Parmaklar. 103. yaklak yz apartman dairesi ziyaret ediyor. Beslenmesi kolay. Her yerde bol miktarda yiyecek ortalkta duruyor. Fakat bu keli meknlarda yalnz, kendini her eyin geometrik ve parlak beyaz, mat kahverengi, elektrik mavi, canl turuncu, yeil-san gibi doast renklerle ssl olduu baka bir gezegendeymi g bi hissediyor. artc bir lke! Neredeyse hi aa, bitki, kum, ot yok. Sadece yass ve souk nesneler ya da maddeler. Neredeyse hi hayvan yok. Sadece o yaklanca sanki ormandan gelen bu yabaniden korkuyorlarm gibi kaan birka gve.

103. bir uval bezinin iinde kayboluyor, bir un kutusunun iinde abalyor, ilerinde artc eyler olan ekmeceler kefediyor. Artk kokusal ya da grsel hibir belirti yok. Sadece l ekiller, l tozlar, bo ya da canavarlarla dolu yuvalar. "Her durumda merkezi bulmak gerekir," diyordu Belo-kiu-ki-uni. Fakat birbirlerinin stne kan ya da birbirlerine yapan bu ok saydaki kbik yuvann arasnda nasl bir merkez saptanr? Ve 103. yalnz, o kadar yalnz, yaknlanndan o kadar uzakta ki! zlemle Bel-o-kan'n yattnc piramidini, kz kardelerinin hareketliliini, trofalaksilerin tatl scakln, ekilmeyi talep eden bitkilerin batan karc kokusunu, aalarn gven veren glgesini anmsyor. Tka basa kalorik enerjiyle dolmann o kadar gze! olduu o kayalar, otlarn arasna ustaca sokulan ferotnon yollarn nasl zlyor! Ve eskiden ordunun yapt gibi, 103. ilerliyor, srekli ilerliyor. Johnston organlar bir yn yabanc dalgayla karyor: Elektrik dalgalar, radyo dalgalar, kl dalgalar, manyetik dalgalar. Dnyann tesindeki dnya bir yanl bilgiler hayhuyundan baka bir ey deil-Bir boru, bir telefon kablosu ya da bir amar ipinin yardmyla bir binadan dierine geziyor. 374 Hibir ey yok. Hibir karlama iareti yok. Parmaklar onu tanmadlar. ' 103.'nn keyfi kayor. Bezgin bir halde "Neye yarar?" ve "Ne yapmak iin?" diye dnyor. Bu srada birden allmam feromonlar fark ediyor. Bir aa kzl kanncas kokusu. Hzla ilerledike bu kokusal bayra daha iyi tanyor: Giou-li-kan, ordunun yola kmasndan ksa bir sre nce kanlan ehir! Ho koku onu bir mknats gibi ekiyor. Evet. Giou-li-kan yuvas, dokunulmam bir halde orada. Orada yaayanlara da dokunulmam. Kz kardeleriyle konumak, onlara dokunmak istiyor ama aralannda her trl balanty engelleyen sert ve saydam bir duvar ykseliyor. Site bir kpn iine kapatlm durumda. 103. atya kyor. Orada duyargalan srtmek iin ok dar ama kokusal mesajlar yaymaya yetecek genilikte kk delikler var. Giou-li-kanllar ona bu yapay yuvaya nasl getirildiklerini anlatyorlar. Buraya zorla yerletirildiklerinden beri be Parmak onlan inceliyor. Hayr, bu Parmaklar saldrgan deiller. ldrmyorlar. Bununla birlikte bir kez allmam bir olay oldu. Onlarn tanmad baka Parmaklar onlan yeniden yerlerinden sktler, dikkatsizce salladlar ve bu olayda ok sayda Giou-likanl ld. Fakat yeniden buraya getirildiklerinden beri bir daha sorunlar olmad. Ho be Parmak onlan besliyor, koruyor, gzetiyor. 103. byk bir sevin duyuyor. O kadar uzun sredir arad muhataplanna sonunda ulaacak m? Kokular ve jestler yoluyla yapay yuvann tutsak karncalan ona bu "nazik" Parmaklan nasl bulacan anlatyorlar. 179. HO KOKU Augusta Wells topluluk emberindeydi. Hepsi OM sesini ka-nyorlard ve bu ses onlarn gidip birbirlerinin yannda bzldkleri tinsel bir kabarck oluturuyordu. 375 Yukanda, gerek olmayan bir askda kalma halinde, balann-dan bir metre yksekte ve tavandan elli santimetre aada artk a deildiler, myorlard, korkmuyorlard, kendilerini unutuyorlard, sadece askda kalan, dnen biraz buhardlar. Bununla birlikte Augusta Wells aceleyle kabarcktan kt. Yeniden etten vcudunda maddeleti. Yeteri kadar younlamamt. Bir ey zihnini megul ediyordu. Asalak bir dnce. Akl ve ego-suyla yerde kald. Nicolas olay ona dnecek konu veriyordu. Kendi kendine insanlann dnyas bir kannca iin ok etkileyici olmal, dedi. Kanncalar bir arabaya da bir kahve makinesi veya bir trendeki bilet basma makinesinin ne olduunu asla anlayamayacaklar. Bu, onlarn hayal glerinin tesinde bir ey. Augusta Wells, karnca evreniyle bu anlalmaz insan evreni

arasndaki uzakln belki, insan dnyasn daha stn (Tannsal?) bir boyuttan ayranla ayn uzaklk olduunu dnd. Belki daha stn bir zaman-mekan boyutunda bir Nicolas var. nsanlar kendi kendilerine Tann'nn neden byle davrandn soruyorlar ama aslnda belki o aylaklktan dolay elenmeye alan bilinsiz bir ocuk! Ona ne zaman ikindi kahvalts zaman olduunu ve insanlarla oynamay brakmas gerektiini syleyecekler? Augusta Wells bu dnceyle sersemlemi ama ayn zamanda heyecanlanmt. Eer kanncalar trendeki bilet basma makinesini hayal edemi-yorlarsa, daha stn zaman-mekndaki Tann'y hangi makineler, hangi zgn kavramlar ynetiyordu? Bunlar temelsiz ve yararsz dncelerden baka bir ey deillerdi. Yal kadn yeniden dncelerini younlatrd ve kendini yeniden grubun akllannn yumuack ve rahat kabarcnda buldu. 180. HEDEF YAKINLAIYOR evre, sesler, kokular ve scaklkla dolu. Burada yaayan Parmaklar var, bu ak. 376 103., kaln krmz halnn ormannda kaybolmamaya alarak grlt ve titreimlerin blgesine yaklayor. Yolunun stne yumuak engeller serpitirilmi. Alaca renklerle ssl bir sr kuma yerde duruyor. Seferin son yesi Jacques Melies'in ceketine, sonra pantolonuna trmanyor. Siyah ipekten bir tayyrn stnde tepinerek yoluna devam ediyor, komiserin gmleinin stnde ilerliyor. Daha ileride Laetitia VVells'in sutyeninin oluturduu sradalara trmanyor ve iniyor. Grltlerin geldii blgeye doru ilerliyor. Karsnda rg yatak rtsnn bir knts var, onu ayor. Yukar ktka sarsnt artyor. Parmaklann kokusu, Parmaklann scakl, Parmaklann sesleri var. Orada yukandalar, bu kesin. Sonunda onlan bulacak. Kelebek kozasn ayor ve hazinesini kan-yor. Merkr Grevi amacna ulayor. 103. yatan tepesine trmanyor. Ne olursa olsun. Laetitia Wells meneke rengi gzlerini kapad, onun yin enerjisine kansan einin yang enerjisini hissediyordu. Birbirlerine kenetlenmi vcutlar uyumla dans ediyordu. Laetitia gzlerini atnda srad. Tam olarak burnunun karsnda enelerinin arasnda u-fak ufak katlanm kk bir kt parasn sallayan bir karnca vardl Bu grnt onun dikkatini datmaya yetti. Hareket etmeyi brakt, kalkt, geri ekildi. jacques Melies bu ani durua ard. - Neler oluyor? - Yatan stnde bir kannca var! - Senin teraryumundan kam olmal. Bugn karncalardan gna geldi, onu kov ve braktmz yerden devam edelim! - Hayr, bekle, bu dierleri gibi deil. Onda olaanst bir ey var. - Arthur Ramirez'in robotlanndan biri mi? - Bu gayet canl bir kannca. Ve belki bana inanmayacaksn ama enelerinin arasnda katlanm bir kt paras var ve bunu bize. vermek istiyor gibi grnyor! 377 Komiser homurdand ama bu bilginin doruluunu aratrmaya raz oldu. Gerekten katlanm bir kt tayan bir kannca grd. 103. nnde Parmaklarla dolu bir anak fark ediyor. Alld zere Parmak hayvan be Parmaktan oluan iki srye aynlyor. Oysa bu daha stn bir hayvan olmal nk daha kaln ve be Parmaktan oluan iki deil drt tane srs var. Yani pembe bir temel yapdan kan ve akalar yaparak oynayan yirmi Parmak var. 103. ilerliyor ve bu zrva eylerin ona verdii doal korkuya kendini brakmamaya alarak mektubu enelerinin ucunda tutuyor. Ormandaki Parmaklara kar yaptklan sava yeniden dnyor ve btn ayaklanyla kamak istiyor. Fakat hedefe ulama noktasndayken onunla karlamamak ok aptalca olacak.

- Haydi, enelerinin arasnda tuttuu eyin ne olduunu anlamaya al. Jacues Melies elini ok yava bir biimde kanncaya uzatt. M-nldandi: - Beni snmayacandan ya da fbrmikasitle sulamayacandan emin misin? Laetita onun kulana fsldad: - Bana bir karncadan korktuunu sylemeyeceksin herhalde, deil mi? Parmaklar yaklayor ve korku 103.'y kuatyor. O kkken Bel-o-kan'da ona retilen dersleri yeniden anmsyor. Bir dman karsnda onun daha gl olduunu unutmak gerek. Baka ey dnmek gerek. Sakin olmal. Dman her zaman ondan kamanz bekler ve sizin kamanza uygun bir davran vardr. A-ma siz korkunuzu gstermeden, kararl bir tavrla orada, onun karsnda kalrsanz, dman sarslmaz soukkanlln yitirir ve saldrmaya cesaret edemez. Be Parmak onunla bulumak iin acele etmeden ilerliyor. Hi de soukkanllklarn yitirmi grnmyorlar. 378 - Sakn onu rktp karma! Bekle, yavala, yoksa kaacak. - Eer hareket etmiyorsa, bunu beni srmak iin daha yaknda olmam bekledii iin yaptna eminim. Buna karn elini yava ama belli bir dzenle kaydrmaya devam etti. Ona yaklaan Parmaklar tasasz grnyorlar. En ufak bir dmanca davran iareti yok. Dikkat. Bu bir tuzak olmal. Ama 103. kamamak iin kendine yalvanp yakanyor. "Korkma. Korkma. Korkma. Haydi, ok uzaklardan onlarla bulumak iin geldim ve ite imdi oradalar. Tek bir isteim var: Alt ayam boynuma alp kamak! Cesaret 103., daha nce onlarla kar karya geldin ve lmedin." Bununla birlikte sizden on kat yksek ve hacimli be pembe yuvarlan yaklatn grp kendi kendine her eye karn hareket etmemek gerektiini sylemek kolay deil. - Yava, yava, onu korkuttuunu gryorsun: Duyargalarnn titremesi durmuyor. - Brak yapaym, elimin gittike ilerlemesine almaya balyor. Hayvanlar yava ve dzenli olgulardan korkmazlar. Kk, kk, kk. Bu igdsel bir ey. Parmaklar yirmi admdan daha yakna geldiklerinde 103. onlara saldrmak iin enelerini genie ama istei duyuyor. Fakat enelerinde katlanm kt var. Az tkal, artk sramaz bile. Duyargalarnn ucunu ileri doru atyor. Kafasnda dnceler zvanadan km durumda. beyni konuuyor ve her biri kendi grn kabul ettirmek istiyor: - Kaalm! - Panik yok. Bu uzun yolculuu bir hi iin yapmadk. - Ezileceiz! - Her durumda Parmaklar kaacak zaman bulmamz iin fazla yakndalar! - Dur, korkudan lyor, diye uyard Laetitia Weils. El durdu. Kannca adm ilerledi, sonra hareketsiz kald. - Gryorsun, durduumda daha ok korkuyor. 379 103. bir an bir ara olacan umuyor ama Parmaklar yeniden ilerliyorlar. Hibir ey yapmazsa birka saniye sonra ona dokunacaklar! 103. daha nce Parmaklarn bir fiskesinin nasl br sonu verdiini gzlemleme olana buldu. Bilinmeyen karsndaki iki tutumu anmsyor: Harekete gemek ya da katlanmak. Katlanmak istemedii iin harekete geiyor! Harika: Karnca eline trmand. ]acques Melies hayran kalmt. Fakat kannc saldnyor, zerinde kouyordu, kolunu tramplen gibi kullanyor, sryor ve Laetitia VVells'in omzuna kyordu. 103. temkinli admlarla ilerliyor. Buras dier Parmaktan daha gzel kokuyor. Grd ve koklad her eyi incelemek iin oyalanyor. Eer buradan kurtulursa, bu inceleme daha sonra Parmaklar hakkndaki zoolojik feromonu iin iine yarayacak. Bir parman zerine yerlemek ilgin bir ey. Bu, zerinde yivler olan ak pembe, yass bir yzey. Dzenli aralklarda ho kokulu bir terle dolu kuyular var. 103., Laetitia VVells'in omzunun beyaz yuvarlanda birka adm atyor. Laetitia kmldamyor, kanncay ezmekten an derecede korkuyor. Bcek, saten dokusu onu hayran brakan boynu ayor. Azn stnde ilerliyor ve ayaklarnn btn

gcyle bu koyu pembe kk yastklann zerine basyor. Bir an, aksrmamak iin her eyi yapan Laetitia'nn sa burun deliinin maarasnda kayboluyor. Burundan kyor ve sol gz balonunun stne eiliyor. Bu, nemli ve hareketli. Fildii renkli bir okyanusun ortasnda meneke renkli bir ada var. Ayaklann yaptrmak korkusuyla orada servene atlmyor. yi yapyor nk ucunda siyah bir fra olan bir zar gz balonunu kaplyor. 103. yeniden boyna giden yolu tutuyor, sonra memelerin arasnda kayyor. una bak, burada birka kzl leke var ve onlann stnde sendeliyor! Sonra, memelerin ince dokusundan bylenerek pembemsi tepesi deiken olan meme ucuna doru ataa kalkyor. Burada birka not almak iin duruyor. Bir parman stnde olduunu ve onun kendisine ziyaret izni verdiini biliyor. Giou-li-kanllar hakl. Bu Parmaklar gerekten saldrgan deiller. 380 Memenin sivri ucundan dier meme ve kann vadisini ieren ele geirilmez bir gr alan var. Aa iniyor ve bu ak renk, scak ve yumuak yzeye hayran oluyor. - Kprdama, gbeine yaklayor. - Bunu isterdim ama beni gdklyor. 103. gbek deliinin iine dyor, yeniden kyor, uzun uyluklarda hzla ilerliyor, dizi ayor, sonra bilek kntsna doru iniyor ve ayak topuuna trmanyor. Buradan tombul ve krelmi, ular krmz boyal be Parmak gryor. Yeniden bacaa trmanyor. Baldrlarda hzlanyor, beyaz ve yass tenin zerinde kayyor. Bu lk, pembemsi, yumuak ptrl ln zerinde kouyor. Dizi geiyor, uyluklara doru gk-yor. 181. ANSKLOPED ALTI: Alt says mimari iin yi bir saydr. Alt, Yaratmann saysdr. Tanr dnyay alt gnde, yaratt ve yedinci gn dinlendi. skenderiyeli Clemenfa gre evren alt farkl ynde yaratlmtr: Drt ana yn, Zenith (en yksek nokta) ve Nadir ) (gzlemciye gre en alak nokta). Hindistan'da Yantra ad verilen alt keli yldz, ak eylemini, Yonl ile Lingam'm birblri terinin iine girmesini ifade eder. branller in, Sleyman'n mhr de denen, Davud'un yldz evrendeki tm elementlerin toplamn temsil eder. Ucu yukar bakan gen atei, ucu aa bakan gen suyu temsil eder. Simyada alo keli yldzn her bir ucuna bir metal ve bir gezegenin tekabl ettii dnlr. Yukardaki u Ay ve gmtr. Daha sonra soldan saa ular yle sralanr: Vens-bakr, Merkr-cva, Satrn-kurun, Jpiter-kalay, Marsdemlr. Alt elementin ve alt gezegenin ustaca birlemesi merkezinde Gne ve altn verir. 381 Resim sanatnda alt keli yldz, renklerin mmkn oUu btn ortaklklarn gstermek in kullanlr. Btn karam renklerin birlemesi merkezdeki altgende beyaz bir aydnlk oluturur. Edmond Wells, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, cilt II. 382 ALTINCI GZEM PARMAKLARIN MPARATORLUU 182. HEDEFN DAHA DA YAKININDA 103. uyluklann st blmne doru trmanyor ama be uzun Parmak yaklayor, iniyor ve o kasa ulaamadan yolunu kesiyor. Ziyaret sona erdi. 103. ezilmekten korkuyor. Ama hayr, Parmaklar bir randevuyu bekler gibi yerleerek orada kalyorlar. Giou-li-kanllar kesinlikle haklyd, bu Parmaklar kt niyetli deiller. O hl hayatta. Arka ayaklannn stnde dikiliyor ve acele mektubunu havaya doru uzatyor. Laetitia Wells baparmann ve iaretparmamn cilal trnaklarn yavaa yaklatrd ve onlan ince bir ambz gibi kullanarak katlanm kd tuttu. 103. duraksyor, sonra yavaa enelerini ayor ve deerli ykn brakyor. Bu sihirli an iin ne kadar ok karnca ld, Laetitia VVelIs kd avcunun iine yerletirdi. Kt bir pulun drtte biri kadard ama her iki tarafna da yazlm kk harfler fark ediliyordu. O kadar

kkt ki okunmuyordu ama gene de bunun bir insan yazs olduu fark ediliyordu. Laetitia kk kd okumaya alarak konutu: 383 - Sannm bu karnca bize mektup getiriyor. Jacques Melies kocaman bytecini almaya gitti. - Bununla bu mektubun deifre edilmesi daha kolay olacaktr. Kanncay kk bir ienin iine yerletirdiler, giyindiler, sonra bytele kdn stne eildiler. - yi grrm, dedi Mlies. Bana bir kalem ver, ayrt ettiim szckleri yazacam, sonra eksik olanlan bulmaya alnz. 4 183. ANSKLOPED TERAAT: Termitler konusunda uzman bilginlerle karlatm olur. Bana karncalarn tabi ki ilgin olduklarn ama termitlerin baardklarnn yansn yapamadklarm sylerler. Bu doru. Termider, "mkemmel bir toplum" yaratan yegne sosyal bcekler, hatta belki yegne hayvanlardr. Termitler, her bireyin kraliesine hizmet etmekten mutlu olduu, herkesin birbirini anlad, birbirine yardm ettii, hibir bireyin en kk bir tutku ya da en kk bencillik beslemedii mutfak hkmdarlk biiminde rgtlenmilerdir. Belki termit bundan iki yz milyon yldan daha uzun bir sre nce ehirler na eden lk hayvan olduu iin "dayanma" szc en gl anlamn kesinlikle termit toplumunda alr. Bununla birlikte, onun baars iinde kendi mahkmiyetini barndrr. Mkemmel olan, tanm gerei, kendini daha yi duruma getirmeyi bilemez. Bu yzden termit ehri her tr sorgulama, her tr devrim, her tr sorun konusunda cahildir. Termit ehri saf ve salkl bir organizmadr, yle ki an derecede dayankl bir imentoyla na edilmi, incelikle lenmi koridoriannda mutluluunun tadn karmaktan baka bir ey yapmaz. Buna karn karnca ok daha anarik bir sosyal dzende yaar. Yanllklar yaparak geliir ve giritii her eye yanllklar yaparak balar. Asla sahip olduuyla tatmin olmaz, hayat384 n tehlikeye atma pahasna bile olsa her eyin tadna bakar. Karnca yuvas duraan bir dzen deil, srekli eitli denemeler yapan, bazen kendi ykm riskini gze alarak en aldatc olanlara kadar btn zmleri deneyen bir toplumdur. te benim karncalarla termitierden daha ok ilgilenmem iin bu kadar ok neden var. Edmond Wells, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, cilt D. 184. DEFRE ETME LEM Dakikalar sren deifre etme abalarndan sonra, Melies anlalr bir mektup elde etti. "mdat. Biz bir karnca yuvasnn altnda skp kalm on yedi kiiyiz. Bu mesaj size ileten karnca bizim davamza katlmtr. Bizi kurtarmak iin geleceiniz yolu size gsterecek. stmzde byk bir granit kapak ta var. Sivri ulu ekiler ve kazmalarla gelin. abuk olun. Jonathan Wells." Laetitia Wells dikildi: - jonathan! jonathan VVells! Fakat yardm isteyen benim kuzenim jonathan! - Onu tanyor musun? - Onunla hi karlamadm ama o gene de benim kuzenim. Onun ld sanlyordu, Sybarites Soka'ndaki mahzende kayboldu... Babam Edmond'un mahzeni olayn anmsyor musun? O ilk kurbanlardan biri oldu! - Belli ki yayor ama bir grup insanla birlikte bir kannca yuvasnn altnda tutsak! Melies kk kd inceledi. Bu mesaj denize atlm bir ie gibiydi. Titrek, belki de can ekien bir el tarafndan yazlmt. Karnca bu mektubu ne kadar zamandan beri tayordu? Bu bceklerin ok yava yol aldklann biliyordu. 385

Baka bir soru zihnini megul ediyordu. Mektubun normal boyda bir kda yazlp sonra bir fotokopi makinesiyle defalarca kltld akt. Aada bir fotokopi makinesi ve tabi ki elektrie sahip olacak kadar iyi mi yerlemilerdi? - Bunun doru olduuna inanyor musun? - Bir karncann yannda bir mektubu srklemesini agklayabi-lecek baka bir senaryo gremiyorum! - Gene de hangi rastlant bu kanncay tam olarak senin dairene srkledi? Fontainebleau Orman byktr, Fontainebleau ehri kanncalann leine gre daha da byktr ve bu haberci her eye karn gelip senin drdnc kattaki daireni buldu... Bu kadan biraz fazla, sence de yle, deil mi? - Hayr, bazen baz olaylann olmas iin milyonda bir ans vardr ve bu olaylar gene de olurlar. - Fakat bir karnca yuvasnn altnda "skp kalm", hayatlan kanncalann iyi niyetine bal insanlar olduunu dnebiliyor musun? Bu olanaksz, bir kannca yuvas bir topuk darbesiyle altst olur! - Onlar engelleyen bir granit kapak tandan sz ediyorlar. - Fakat insan nasl gidip bir kannca yuvasnn altna girebilir? Gerekten biraz deli olmak gerek. Bu bir aka! - Hayr. Babamn oraya girmeye alanlan yutan gizemli mahzeni bilmecesi bir srd. imdi sorun tutsaklara yardm etmek. Kaybedecek zamanmz yok ve bence bize yardm edebilecek tek bir yaratk var. -Kim? - O. Mektup, kuzenim ve arkadalanna ulamak iin onun bize rehberlik edebileceini sylyor. Karncay cam hapishanesinden kanp serbest braktlar. Onu iaretlemek iin ellerinde radyoaktif madde yoktu. Laetitia Wells onu btn dier kanncalardan ayrt etmek iin bcein alnna krmz trnak cilasndan srd. - Haydi gzelim bize yolu gster! Btn beklentiler karsnda kannca kmldamad. - Sence ld m? 386 - Hayr duyargalan oynuyor. - yleyse neden ilerlemiyor? Jacques Melies karncay parmayla itti. Hibir tepki gelmedi. Yalnz duyargalar daha sinirlice hareket etti. Laetitia Wells grn syledi: - Sanki bizi oraya gtrmek istemiyor. Bu sorunu zmek iin tek bir yol gryorum.- Onunla... konumak gerek. - Tamam. Arthur Ramirez'in "Pierre Rosette" makinesinin nasl ilediini grmek iin mkemmel bir frsat. 185. LENECEK BR TOPRAK 24. sorunu hangi tarafndan ele almak gerektiini bilmiyor. Trler aras topik bir topluluk yaratmak gayet iyi. Bunu bir bitkinin destei ve suyun korumasyla yapmak daha da iyi. Fakat herkesin birbiriyle iyi geinmesini nasl salamal? Tannclar zamanlannn ounu tek ta ant biimindeki heykellerini yapmakla geiriyor ve llerini gmmek iin bir yer talep ediyorlar. Termitler kocaman bir kuru aa paras buldular ve oraya kapanp kalyorlar. Anlar kornijerann dallarna minik bir kovan yerletiriyorlar. Kanncalara gelince, onlar da bir salonu mantar bahesi olarak dzenliyorlar. Her ey normal bir ekilde iliyor; 24. her eyi dzenleme isteiyle neden kendine bu kadar sknt yaratmak zorunda olsun ki? Herkes kendi kesinde houna giden eyi yapyor, madem ki bu dierlerini rahatsz etmiyor. Akamleyin topluluun yeleri kornijerann bir hcresinde toplanyor ve birbirlerine kendi dnyalarndan ykler anlatyorlar. Btn trlerden btn bceklerin savag anlann ya da mimar termitlerin kokusal anlatlarn dinlemek iin duyargalarn uzattklar hep birlikte yaanan o an topluluun temel birlik davran. 387 Kornijera Topluluu ok sayda efsane ve masalla birbirine bal. Ksaca kokusal yklerle. Tannclarn dini dierlerinin arasnda bir ykden baka bir ey deil. Ve hi kimse bunun doru ya da yanl olduunu yarglama yetkisini kendine tanmyor.

Tek bir lt nemli: yknn hayal kurmay salamas. Ve Tanr kavram hayal kurmay salyor... 24. en gzel karnca, an, termit ya da knkanatl efsanelerini Kimyasal Ktphane'dekilere benzer kaplarda toplamay neriyor. Beyaz bir dolunay tarafndan anlatlan lacivert gece kornijera-nn lomboz deliklerinden birinde grnyor. Bu akam hava olduka scak ve bcekler yklerini birbirlerine kumsalda anlatmaya karar veriyorlar. Bir bcek konuuyor: "...aa oyma ekipleri bir tahta kurdunun egemenin erotik gdlerine ket vurduunu haber verdiklerinde termit kral zifaf odasnn evresinde ikinci turunu atyordu..." Bir bakas: "...o zaman siyah bir yabanars ortaya kt. nesini ileriye uzatm bana saldryor. Tam zamannda...." Hepsi Askoleinli arnn gemiteki korkusunun aynsyla titriyor. evredeki fulyalann kokusu, suyun kyy okayan huzur dolu hrtlar onlara gven veriyor. 186. KIYAMETTE SON YARGI GN Arthur Ramirez onlar ok scak karlad. Sal daha iyiydi. Onlar polise bildirmedikleri iin teekkr etti. Madam Ramirez orada deildi, "Dnce Tuza" yanmasndayd. Gazeteci ve polis memuru ona yeni bir olay olduunu akladlar: Ne kadar inanlmaz grnse de bir karnca onlara elle yazlm bir mesaj getirmek iin gelmiti. 388 Ona mektubu gsterdiler ve Arthur Ramirez sorunu hemen anlad. Beyaz sakaln ekitirdi, sonra "Pierre de Rosette"i altrmay kabul etti. Onlan at arasna gtrd, ok sayda bilgisayar altrd, fe-romon reten koku ielerini aydnlatt, her tr birikmeyi nlemek iin effaf tpleri sallad. Laetitia bin bir eit nlemle 103.'y iesinden kard ve Arthur onu camdan bir ann altna yerletirdi. Bu andan iki boru gkyordu: Biri karncann kokusal feromon-larn ekiyor, dieri ona insanlarn mesajlann eviren yapay fero-monlan ulatryordu. Ramirez kumanda tablosunun nne oturdu, bir sr dili tekerlei ayarlad, kl belirti noktalann yeniden kontrol etti, po-tansiyometreyi evirdi. Her ey hazrd. imdi geriye sadece insan szcklerini kannca kokular olarak yeniden reten program iletmek kalmt. Franszca-kannca dili szl yz bin szck ve yz bin farkl feromon ieriyordu. Mhendis kk bilgisayarn karsna yerleti ve zenle tane tane konutu: Yayn: "Selamlar." Bir dmeye bast ve video ekran szc kimyasal formle dntrd, sonra bilgiilem dilinin tam dozlanna gre boalan koku ielerine geirdi. Her szce kendi kokusunu verdi. Mesaj tayan kk bulut bir hava pompasyla borunun iinde ileriye itildi ve ann iine ulat. Karnca duyargalann oynatt. "Selamlar." Mesaj alnd. Onun yant mesajnn tam olarak alnabilmesi iin bir krk takm, an her tr parazit kokudan temizledi. Duyarl saplar titretiler. Yant bulutu effaf-borudan yukar kt, bir szce karlk gelen her svy elde etmek iin onu molekllerine blen spektro-metre ve kromatografa kadar geldi. Bilgisayarn ekrannda yava yava bir cmle belirdi. 389 Ayn anda bir ses birletiricisi onu telaffuz etti. Hepsi kanncann yantn duydu.

Al: "Kimsiniz? Feromonlarnz pek iyi anlayamyorum." La~ etitia ve Melies hayran olmulard. Edmond VVelIs'in makinesi gerekten alyordu! Yayn: "nsanlarla karncalar arasnda iletiim kurmaya yarayan bir makinenin iindesin. Bu makine sayesinde seninle konuabilir ve sen kokusal mesaj yaydnda seni anlayabiliriz." Al: "nsanlar m? nsanlar nedir? Bir tr Parmak m?" Kanncann onlann makinesinden hi etkilenmedii agka grlyordu ve bu artcyd. Teklifsizce yant veriyor ve hatta "Parmaklar" adn verdii kiileri tanyor gibi grnyordu. Arthur Ra-mirez kk bilgisayarna kapand. Yayn: "Evet, biz Parmaklarn uzantsyz." Yant bilgisayarn stne yerletirilmi olan mikrofonda yankland. Al: "Bizde size Parmaklar ad verilir. Size Parmaklar demeyi tercih ederim." Yayn: "Nasl istersen." Al: "Kimsiniz. Doktor Livingstone'sunuzsannm..." de akna dnd. Bir karnca Doktor Livingstone'dan sz edildiini ve nl "Siz Doktor Livingstone' sunuz sanmm" cmlesini nasl duymu olabilirdi. nce evirmende bir dzenlenme hatas olduunu ya da Franszca-kannca dili szlk mekanizmasnda bir karklk olduunu sandlar. lerinde hibirinin aklna glmek ya da belki glmece yetenei olan bir karncayla kar karya olduklann dnmek gelmedi. Daha ok karncalarn tandklan bu Doktor Livingstone'un kim olduunu merak ettiler. Yayn: "Hayr, biz 'Doktor Livingstone' deiliz. Biz insanz. Parmak. simlerimiz Arthur, Laetitiavejacques." "Dnyalca konumay nasl rendiniz?" Laetitia fsldad: - Karncalarn kokusal dilini konumay nasl biliyoruz demek istiyor olmal. Grnen o ki kendilerinin gnderme yaplabilecek yegne dnyallar olduklarna inanyorlar... 390 Yayn: "Bu bize rastlant sonucu geen bir sr. Ya sen, sen kimsin?" Al: "103683. ama arkadalanm bana ksaca 103. demeyi tercih ediyorlar. Ben kif asker kastndan bir cinsiyetsiz kanncaym. Dnyann en byk sitesi Bel-okan'dan geliyorum." Yayn: "Peki bize bu mesaj nasl getirdin?" Al: "ehrimizin altnda yaayan Parmaklar bu paketin size u-latrlmasn istediler. Bu ie "Merkr Grevi" adn verdiler. Ben daha nce Parmaklara yaklaan tek kii olduum iin kz kardelerim bu ii baaracak tek kiinin de ben olduumu dndler." 103., dnyadaki btn Parmaklan yok etmeyi amalayan bir seferin de balca rehberi olduunu belirtmekten kand. Her nn de bu alene karncaya soracaklan sorulan vard. Arthur Ramirez konumann dizginlerini elinde tutmaya devam etti. Yayn.- "Bize verdiin mektupta senin sitenin altnda skp kalm insanlar, pardon Parmaklar olduu ve onlara yardm edebilmemiz iin bizi onlara bir tek senin gtrebilecein yazl. Al: "Bu doru." Yayn: "yleyse bize yolu gster, seni takip edelim." Al: "Hayr." Yayn: "Nasl hayr?" Al: "nce sizi tanmam gerek. Yoksa size gvenip gvene-meyeceimi nasl bilebilirim?" insan yle ardlar ki ne yant vereceklerini bilemediler. Karncalara kendilerini olduka yakn hissediyor, hatta onlara sayg duyuyorlard ama orada bu kk sr hayvanlanndan birinin onlara aka "hayr" dediini duymak garipti. Her eyin bir snr vard. Bu ann altndaki bu kstah kk siyah pht ayaklarnn arasnda on yedi kiinin hayatn tutuyordu. Onu basit bir baparmak darbesiyle ezebilirlerdi ve o ona tantlmadklan bahanesiyle onlara yardm etmeyi reddetmeye cret ediyordu! Yayn: "Neden bizi tanmak istiyorsun?" Al: "Siz byk ve glsnz ama sizin iyi niyetli olup olmadnz bilmiyorum. Kraliemiz Chli-pou-ni'nin inand gibi cana-

391 var msnz? 23. 'nn dnd gibi her eyi yapabilecek gteki Tannlar msnz? Tehlikeli misiniz? Zeki misiniz? Barbar msnz? Saynz fazla m? Teknolojiniz ne durumda? Alet kullanmay biliyor musunuz? Yani sizden birka kiiyi kurtarmaya deip demeyeceine karar vermeden nce sizi tanmak zorundaym." Yayn: "Her mzn de sana hayatmz anlatmamz m istiyorsun? Al: "Anlayp deerlendirmek istediim nz deilsiniz, trnzn tamam." Laetitia ve Melies birbirlerine dik dik baktlar. Nereden balamal? Bu kanncaya eskia uygarlklann, ortaa, Rnesans', Dnya Savalan'n anlatmak zorunda m kalacaklard? Arthur bu konumadan ok holanyor grnyordu. Yayn: "yleyse bize sorular sor. Biz onlara yant vereceiz ve sana dnyamz aklayacaz." Al.- "Bu ok kolay olur. Sitemizin altnda tutsak olan Parmak-lannz kurtarabilmek iin dnyanzn en iyi halini gsterirsiniz. Beni daha tarafsz bir biimde bilgilendirmenin bir yolunu bulun." Bu 103. ne dik kafalyd! Arthur bile onu iyi niyetleri konusunda ikna etmek iin ne yant vereceini bilmiyordu. Melies'e gelince, o fkeleniyordu. Laetitia'ya dnerek fkeyle konutu: - ok iyi. Kuzenin ve arkadalarn bu ukala kanncann yardm olmadan kurtaracaz. Arthur, sizde Fontainebleau Orman'nn bir haritas var m? Evet, bir haritas vard ama Fontainebleau Orman on yedi bin hektarlk bir alana yaylyordu ve orada bol bol kannca yuvas vard. Nerede aramal? Barbizon tarafnda m, Apremont'un kayalarnn altnda m, Franchard Batakl'nn yannda m, Solle'un tepelerindeki kumlarda m? Yllarca kazabilirlerdi. Kendi olanaklanyla Bel-o-kan' asla bulamazlard. Melies sinirlendi: - Gene de bir kannca bizi aalayamaz. Arthur Ramirez konuklann savundu. 392 - Bizi yuvasna gtrmeden nce tek istedii bizi daha iyi anlamak. Hakl. Onun yerinde olsam ben de ayn ekilde davranrdm. - Fakat ona nasl dnyamzla ilgili "tarafsz" bir grnt verebiliriz? Dndler. Bir bilmece daha! Sonunda Jacques Melies bard: - Bir fikrim var! Komiserin atlgan inisiyatiflerine her zaman temkinli yaklaan Laetitia sordu: - Neymi bu fikir? - Televizyon. Te-le-viz-yon! Tabii ya, televizyonla btn insan trne balannz, btn insanln nabzn yoklanz. Televizyon uygarlmzn btn ynlerini gsterir. Bizim 103. televizyon izleyerek ruhunda ve bilincinde bizim ne olduumuzu ve neye deip demediimizi deerlendirecektir. 187. FEROMON "KARINCA EFSANES: Deifre edilmesine izin verilmi bilgi Bellek feromonu no: 123 Konu: Efsane Tkrk salglayan: Kralie Chli-pou-ni te iki aacn efsanesi. Trleri birbirine dman iki karnca yuvasndan her biri bir aata yayordu. ki aa birbirine komuydu. Bir gn geldi tek tarafl bir dal dier aaca doru srmeye balad, yle ki dal her gn biraz daha yaklayordu. ki kannca tr dal iki aa arasndaki alan at anda sava kacan biliyordu. Fakat hibiri nce davranmad. Sava ancak daln komu aaca hafife dokunduu gn balad. Acmasz arpmalar oldu. Bu yk bir eylerin olmas iin belli bir an olduunu gsteriyor. nce ok erkendir; sonra, ok ge olur. Herkes sezgileriyle doru ann hangisi olduunu bilir." 393 188. SZCKLERN AIRLII GRNTLERN YARATTII OK 103.'y geriden aydnlatma kristalli kk bir renkli televizyonun karsna yerletirdiler. Ekran kannca iin hl an byk olduu iin nne grntleri yz kez klten bir mercek yerletirdiler. Bylece kanncann mkemmel bir televizyon gr olmutu.

Arthur ses iin televizyon ekrann "Pierre de Rosette'ln kk bilgisayarna balad. Bylece Bel-o-kanl kif Parmaklarn televizyonunun grntsnden ve ses kokusundan yararlanacakt. Elbette ne mzii ne de sesleri alglyordu ama bu yolla yo-rumlann ve konumalann zn anlayacakt. 103. Parmaklarn detleriyle ilgili gzlemlerini not etmeyi planlad bir damla tkrk kard. Sonra bundan, bu hayvanla-nn neye deip neye demedikleri sonucunu gkaracakt. Arthur Ramirez televizyonu at. Rasgele kumandann bir dmesine bast. Kanal 341: "Krak Krak ile kolayca..." Jacques Melies atld ve hemen zaplad. Parlak fikri risklerden muaf deildi. Al: "Bu ne?" nsanlarn korkudan ileri darald. Ona gven vermek iin acele ettiler. Yayn: "Sadece bir yiyecek reklam. lgin bir ey deil." Al.- "Hayr, bu ne, bu dz k?" Yayn: "Televizyon, en yaygn iletiim aracmz." Al: "Bu dz ve souk ate, deil mi?" Yayn: "Atei biliyor musunuz?" Al: "Elbette ama bunu deil. Aklayn!" Arthur Ramirez katot tpn ilkesini bir kanncaya nasl agklaya-can bilemiyordu. Bir karlatrma yapmay denedi: Yayn: "Bu, ate deil. Parlar ve aydnlktr, ama bunun nedeni bizim uygarlmzda olup biten her eyin getii bir pencere olmasdr." 394 \ Al: "Peki, bu grntler buraya nasl ulayor?" Yayn: "Havada uuyorlar." 103. bu Parmak teknolojisini anlamyor ama Parmaklann dnyasn sanki ayn anda sitelerindeki birok yerde bulunuyormu gibi greceini kavnyor. Kanal 1432. Haberler. Mitralyzlerin takrts. Ekranda grnmeyen bir ses: Sirakllar ok sayda canly ldrebilecek gte yeni bir gaz..." Arthur abucak zaplyor. Kanal 1445. Kainat gzellik yanmas. Kzlar salna salna yryerek geiyorlar. Al: "ki alt aya zerinde yryen bu bcekler kim?" Yayn: "Bunlar bcek deil. Bu hayvanlar, bunlar insan, sizin deyiminizle Parmaklar. Buradakiler diiler." Al: "yleyse sizin boyunuzdaki bir Parman tamamnn grnts bu mu? Karnca sa gzn mercee yaklatryor ve ekranda hareket eden ekilleri incelemek iin uzun sre yle kalyor. Al: "Gzleriniz ve bir aznz var ama bunlar organizmann en tepesine yerletirilmi." Yayn: "Byle olduunu bilmiyor muydun?" Al: "Ben sizin sadece pembe bir yn olduunuzu dnyordum. Duyargalannz yok. Bu durumda benimle konumak iin ne yapyorsunuz?" Yayn: "Duyarga kullanmadan iitsel bir iletiim yolu kullanyoruz." Al: "Ve iki ayanz eksik. Sadece drt ayanz var! Nasl yryebiliyorsunuz?" Yayn: "ki arka ayamz yrmek iin bize yetiyor fakat dmeden bunu baarmamz zaman ald. ki n ayamz, onlan rnein, bir eyler tamak iin kullannz. Sizdeki gibi btn ayaklar ilerlemeye yaramyor." Al: "Kafalarnda uzun tyleri olanlar hasta m?" Yayn: "Baz diiler erkekleri daha kolay batan karabilmek iin tylerini uzatrlar." 395 Al: "Nasl oluyor da diilerinizin kanatlar yok?" Yayn.- "Hibir Parman kanad yoktur." Al: "Cinsiyetlilerin bile mi?" Yayn: "Onlarn bile." 103. dikkatle ekran inceliyor. Dii Parmaklan gerekten ok irkin buluyor. Al: "Bukalemunlar gibi baalarnzn rengini deitiriyor musunuz?"

Yayn: "Bizim baalanmz yok. Derimiz pembe ve plak. Bu yzden onu her renkte ve eitli motifli giysilerle koruyoruz." Al: "Bir giysi? Bu, dmanlannz tarafndan bulunmamak iin bir tr kamuflaj m?" Yayn: "Tam olarak yle deil, bu daha ok souktan korunmann ve kiiliini gstermenin bir ekli. Bunlar rlm bitkiser lifler." Al: "Ah, bu, kelebeklerde olduu gibi, ak gsterisinde ie yanyor, yle mi?" Yayn: "yle de denebilir. Belli bir tarzda giyinen 'diilerimizin' erkeklerin dikkatini daha ok ektikleri kesin." 103. ok soru soruyor ama abuk reniyor. Baz sorulann yantlamak dierlerine gre daha zor. rnein.- "Parmaklann gzleri neden kprdyor?" ya da "Ayn kasttan bireylerin hepsi neden ayn boyda deil?" insan, basitletirilmi ama anlalr szckler kullanarak ellerinden geldii kadar yant vermeye alyorlar. Fransz dilinin szckleri bazen st kapal anlamlar ve incelikler bakmndan o kadar zengin ki karncann anlamas iin her seferinde onlan yeniden tanmlamak gerekiyor ve onlar dili neredeyse yeniden yaratmak zorunda kalyorlar. Sonunda 103. bu diiler geidinden bkyor. Baka ey grmek istiyor. Melies zaplyor. Karnca, bir grnt dikkatini ektiinde, "Dur," diyor. Al: "Dur. Bu, bu ne?" Yayn: "Byk ehirlerdeki trafikjkonusunda bir rportaj." Ekranda grnmeyen yorumcunun sesi: "Trafik skklktan byk ehirlerimizin en kayg veren sorunlanndan birini oluturuyor. 396 zel hizmetlerin yapt almalardan biri gsterdi ki ne kadar ok yol ve otoyol yaplrsa insanlar daha ok otomobil satn alyorlar ve trafik skklklar artyor." Ekranda koyu renk dumanlann arasnda hareketsiz duran otomobillerden oluan uzun sralar grnyor. Kamera arkaya doru ilerliyor: Asfaltn zerine yapm, kilometrelerce uzunlukta uzanan karavanlar, kamyonlar, otobsler, arabalar. Al: "Ah, byk ehirlerdeki trafik skklklan, bu her yerde kanayan bir yara! Baka bir ey." Birbirini takip eden grntler. Al: "Dur. Oradaki ne?" Yayn: "Dnyadaki alk hakknda bir belgesel." ok zayf vcutlar, gzleri sinek dolu ocuklar, yabani annelerinin bo ve gevek memelerine aslm, kemikleri km bebekler, ya belli olmayan sabit bakl insanlar... Yorumcunun kaytsz sesi: "Etiyopya'da kuraklk ykmlarn srdryor. Be aylk alktan sonra imdi de gmen ekirgelerin istilas bildiriliyor. Snr Tanmayan Doktorlar zayf olanaklarla yerel nfusa yerinde yardm etmeye alyorlar." Al: "Doktorlar nedir?" Yayn: "Nerede olurlarsa olsun ve renkleri farkl da olsa. hasta ya da yardma gereksinimi olan dier Parmaklara yardm eden Parmaklar. Btn Parmaklar pembe deildirler, dnyada siyah ve san Parmaklar da var." Al: "Bizim trmzde de renkler farkl olabilir. Bazen bu d-manlkJann yaratlmasna yeter." Yayn: "Bizde de." 1227., 1226., 1225. kanal. Dur. Al: "Bu nedir?" Melies grnty hemen tanyor: - ifreli yayn yapan kanaldayz. Bu... bir porno film. Baka aresi yok. Ramirez elinden geldii kadar aklyor. 103. gerei istiyor. Al: "Bu ne?" Yayn.- "Bunlar, reyen Parmaklan gsteren filmler..." 397 Kannca, grntleri byk bir ilgiyle izliyor 103.'nn yorumu. Al: "Bunu kafanzla m yapyorsunuz." Yeterince aran Laetitia yant veriyor:

Yayn: "ey, tam olarak deil." Ekrandaki ift konumlarn deitiriyor ve birbirine sarlyor. 103.'nn yorumu. Al: "Gerekten, kabuksuz smklbcekler gibi seviiyorsu-| nuz: Yerde bklerek. Bu ok hoa giden bir ey olmasa gerek. Her yere srtnyor olmal." Sinirlenen Laetitia zaplyor. 1224. kanal. Kk siyah nokta ynlannn kaynamas. Al: "Dur. Bu ne?" Hi anslar yok. Bcekler hakknda bir belgesel! Yayn: " Karncalar' hakknda bir rportaj." Al: " 'Kanncalar' nedir?" Kaynaan dzensiz bir yn haline indirgenmi karnca tr iin pek vc olmayan grntleri yorumlamakta duraksyorlar. Al: " 'Kanncalar' nedir?" Yayn: "Aklamas ok zor." Ramirez duraksyor, sonra itiraf ediyor: Yayn: "Kanncalar... sizsiniz." Al: "Biz mi?" 103. boynunu uzatyor. Yakn plandan bile kz kardelerini tanmay baaramyor nk onun gr kresel, insanlarnkiyse dz. Bir dn uuunun grntsn belli belirsiz ayrt ediyor. Prensesler ve erkekler havalanyorlar. 103. sunucuyu diniiyor ve kendi tr hakknda birok ey reniyor. Karncalarn dnyada bu kadar ok olduklarn bilmiyordu. Avustralya'da yaayan ve "ate karncalar" ad verilen trn tahtay bile kemiren younlukta bir formikaside sahip olduklann bilmiyordu. 103. aralksz not alyor. Bu kadar ok sayda ilgin bilginin gelip getii bu pencereden ayrlamyor. 398 Bunu izleyen saatler tamamen bu youn televizyon krne adand. nc gn, 103. komedi oyunculannn katld bir gsteri izliyor. ok sayda komedyen bir mikrofon alp btn salonu kahkahalarla gldren ykler anlatyorlar. Yuvarlak ve neeli bir adam izleyicilere sylev veriyor: "Bir kadnla bir politikaa arasndaki fark nedir biliyor musunuz? Hayr m? Madem yle, ben sylyorum. Bir kadn hayr derse bu, belki demektir; belki derse bu, evet demektir ve eer evet derse, o bir fahie olarak kabul edilir. Oysa bir politikaa evet derse bu, evet demektir; belki derse bu, hayr demektir ve eer hayr derse, o, bir serseri olarak kabul edilir!" Salondaki kalabalk gurk gurk ediyor. Karnca antenlerini birbirine srtyor. Al: "Hibir ey anlamadm..." Arthur Ramirez aklad-. Yayn: "Bu, glmek iin." Al: "Glmek nedir?" Laetitia Wells, Parmak glmecesini aklamak iin abalad. Ona, tavann yeniden boyayan delinin yksn anlatmak iin bouna urat. Ve daha baka fkralar. Fakat insan kltrne gndermeler olmadan hepsi bounayd. ]acques Melies sordu: Yayn: "Sizin dnyanzda sizi gldren hibir ey yok mu?" Al: "nce glmenin ne olduunu bilmem gerek, ne anlama geldiini gerekten anlamyorum!" Bir kannca akas uydurmay denediler: "Bu, tavann yeniden boyayan bir karncann yks..." Ama sonu pek parlak olmad. Bir karnca yuvasnda yaayan biri iin neyin nemli, neyin nemsiz olduunu bilmek gerekiyordu. 103. o an iin anlamaktan vazgeiyor, yalnz zoolojik feromo-nuna not ediyor."Parmaklar, fizyolojik olgulara yol aan garip ykler anlatma gereksinimi duyuyorlar. Her eyle alay etmeyi seviyorlar. " Zaplyorlar. 399 "Dnce Tuza". Alt kibritle alt gen oluturmasn isteyen bilmeceyle uraan Madam Ramirez grnd. Yant bulamadn sylemekte srar ediyordu ama

Laetitia ve Jacques imdi Madam Ramirez'in btn yantlan uzun sredir bildiini biliyorlard. Zapladlar. Albert Einstein'n hayatyla ilgili bir film. Onun astrofizik teorilerini kabalatrarak aklyorlar. 103. bu konuya beklenmedik bir ilgi gsteriyor. Al: "Bata Parmaklan birbirinden ayramyordum. imdi, Par-maklann yzlerini grdke farklan ayrt ediyorum. rnein, o bir erkek, deil mi? Bunu salannn ksa oluundan anlyorum." imanlk hastal hakknda rportaj. Anoreksi ve imanlk hastal aklanyor. Kannca ba kaldnyor. Al.- "Yerli yersiz ve geliigzel yemek yiyen bu insanlar da neyin nesi? Yemek, dnyadaki en basit ve en doal eylem. Bir larva bile nasl besleneceini bilir. Bir sarn kannca besin dolarak itiinde bu, topluluun iyilii iindir ve o kalnlaan gvdesiyle gurur duyar. Besinlerini snrlayamadklar iin alayp szlayan bu dii Parmaklar gibi deildir!" 103.'nn bkmaz usanmaz bir televizyon izleyicisi olduu ortaya kyordu. Ramirezler oyuncak dkknlann kapamlard. Laetitia ve Jac-ques konuk odasnda uyuyorlard. Kanncay honut etmek iin nbet deitiriyorlard. 103. her trden bilgiyi oburca izliyor. Her ey ilgisini ekiyor: Futbolun kurallan, tenis, oyunlar, Parmaklar aras savalar, ulusla-nn politikalar, Parmaklarn cinsel geit trenleri. Basit ve ak estetik ynleriyle izgi filmler onu hayran brakyorlar. "Yldz Sava-lan'nn karsnda kendinden geiyor. Filmin senaryosunun tamamn anlamyor ama baz blmler ona Altn Kovan Sava'n anmsatyor. Her eyi zoolojik feromonuna kaydediyor. Bu Parmaklar acayip bir hayal gcne sahipler! 400 189. ANSKLOPED DALGA: Her nesne, dnce, kii kendini bir dalgaya evirebilir. ekil dalgas, ses dalgas, grnt dalgas, koku dalgas. Bu dalgalar sonsuz bolukta olmadklar zaman zorunlu olarak baka dalgalarla titreime girerler. Tutku uyandrc olan, nesne, dnce, kii dalgalan arasndaki titreim giriimlerini ncelemektir. Rock and roll'la klasik mzii kartrdmzda ne olur? Felsefeyle bilgiilemi kartrdmzda ne olur? Asya sanatyla Bat teknolojisini kartrdmzda ne olur? Suya bir damla mrekkep damlattmzda ki maddenin tek biimli, ok dk bir haberleme dzeyi vardr. Mrekkep damlas siyah, bardaktaki su effaftr. Mrekkep, suya dmesiyle bir kriz yaratr. Bu alverite en lgin an karmak ekillerin grnd andr. znmeden nceki an. ki farkl element arasndaki karlkl etkileim ok zengin bir yap retir. Bu srada karmak kvrmlar, kvrlm ekiller ve her trl nce teller oluur. Bunlar yava yava gri renkli su olacak biimde znr. Nesneler dnyasnda bu ok zengin eklin hareketslzlemesl zordur fakat canllar dnyasnda bir karlama bellee kaklablllr ve donup kalr. Edmond Wells, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, dit 0. 190. CHU-POU-NI ZLYOR Chli-pou-ni kaygl. Dou'dan gelen haberci sinekler, Parmaklara kar dzenlenen sererden geriye hibir ey kalmadn bildiriyorlar. Ordu, "delen su" hortumlar fkrtan bir Parmak silah tarafndan tamamen yok edildi. 401 Bouna sagp savrulan o kadar alay, o kadar asker, o kadar u-mut! Annesi Belokiu-kiuni'nin cesedinin karsndaki Bel-o-kan kraliesi ondan t istiyor. Fakat baa bo ve oyuk. Ona yant vermiyor. Chli-pou-ni sinirli sinirli zifaf odasn arnlyor. iler onu okamak ve sakinletirmek iin yaklamak istiyorlar. Onlar iddetle itiyor. Kralie duruyor ve duyargalarn temizliyor. "Onlar yok etmenin bir yolu olmal." j Feromon yaymaya devam ederek Kimyasal Ktphane'ye doru atlyor. "Onlar yok etmenin bir yolu olmal." 191. ONUN BZM HAKKIMIZDA DNDKLER

103. be gnden beri hi dinlenmeden televizyon izliyordu. Sadece bir ey istemiti: Parmaklarla ilgili zoolojik feromonlann yerletirmek iin kk bir kapsle gereksinimi vard. Laetitia arkadalarna bakt: - Bu kannca gerek bir televizyon bamls oluyor. - zlediini anlyor grnyor, dedi Melies. - Byk olaslkla ekranda olup bitenlerin onda birini, daha fazlasn deil. O, televizyon karsnda yeni domu bir ocuk gibi. Kavrayamad eyleri kendine gre yorumluyor. Arthur Ramirez ayn fikirde deildi. - Sannn onun deerini olduundan aa gryorsunuz. Si-rakiiarla Siranllar arasndaki savala ilgili yorumlan ok yerindeydi. stelik Tex Avery'nin izgi filmlerinden holanmay biliyor. - Ben onu hi de olduundan aa grmyorum, dedi Melies. te bu yzden kayglanyorum. Keke sadece izgi filmlerle ilgi-lenseydi! Dn, bana birbirimize ac ektirmek iin kendimize neden bu kadar sknt verdiimizi sordu. Bu bilgi hepsini zntden ykt. Hepsinin iinde ayn ac vard: "Sonuta bizim hakkmzda ne dnebilir?" Komiser ekledi: 402 - Dnyamz hakknda ok olumsuz grntler grmemesine dikkat etmemiz gerekecek. Bunun iin kanal zamannda deitirmek yeterli. Cinlerin efendisi kar kt: - Hayr. Bu deneyim ok ilgin. lk kez insan olmayan canl bir yaratk bizi deerlendiriyor. Bizi yarglamas ve mutlak olarak deerimizin ne olduunu bize sylemesi iin kanncamz serbest brakalm. de tekrar "Pierre de Rosette"in nne geldiler. Cam kapan iindeki deerli konuk, kafasn iyice televizyona yaptrm halde duruyordu. Bir seim kampanyasn izlerken duyargalarn kml kml oynatyor ve son hzla feromonlar salglyordu. Cumhurbakannn konumasn bir sr not alarak dikkatle dinliyordu. Yayn.- "Selam 103." Al: "Selam Parmaklar." Yayn: "Her ey yolunda m?" Al: "Evet." 103.'nn yaynlar istedii gibi takip edebilmesi iin Ramirez, onun bulunduu yerden zaplamasm salayan mikroskobik bir uzaktan kumanda aleti yapmt. Bcek bundan yararlanyor, ktye kullanyordu. Bu deneyim daha gnlerce srd. Karncann merak bitmek tkenmek bilmez gibiydi. Durmadan Parmaklardan yeni aklamalar istiyordu. Komnizm ne? Patlamal motor, ktalarn sapmas, bilgisayarlar, fuhu, sosyal gvenlik, trstler, iktisadi agk, uzayn fethi, nkleer denizaltlar, enflasyon, isizlik, faizm, meteoroloji, restoranlar, l ganyan, boks, doum kontrol, niversite reformu, adalet, krsal kesim g... Ne? 103. imdiye kadar Parmaklar hakknda zoolojik feromon doldurdu. Onuncu gn, Laetitia Wells artk dayanamad. imdiye kadar insanlara belki hi deer vermemiti ama her zaman bir aile duygusu olmutu. Kuzeni Jonathan belki lmn eiindeydi ve aceleyle onlara gnderdii kurtarc kannca televizyonun karsna s-klemez bir biimde yapp kalmt. 403 {|-o-kan'a gtrmeye hazr msn?" Bir an laetitia'nn kalbi ku gibi rpnyordu. Yai heyecanla kanncann vard yargy bekf yargmn ne olduunu bilmek istiyorsu-/, sizi deerlendirmek iin yeteri kadar ey ekranndan ekiyor ve arka ayaklarnn fj (!*' pusunda gerekten ok deneyimli.

kemmel bir biimde tandm iddia et-kadar karmak ki... Ama... Aslnda z,a varabilecek durumdaym." jor, szlerinin etkisini gzlyor. 103. kar0 k karmak ama ben zn anlamak iin l& \ ey grdm. Siz sapkn, sizi evreleyenMjna." adn verdiiniz eyi toplama kayg^'/inizle ilgili bilgiler beni dehete drl^ya. da daha byk lekli dnayetlerden r, sonra tartyorsunuz. Ayn ekilde bir/ iyorsunuz." insan bu kadar kat olacan dnmeli 'lir de beni byleyen eyler de var. Ah, re-Parmakvar ona baylyorum... Leonardo daki yorumunu gstermek iin resimler ^k gzellikleri iin yararsz nesneler yapma .adece iletiim kurmak iin deil, onlar \\ Sokular retmek gibi bir ey! 'Sanat' adn /i j" ve yararsu gzellik sizin bizim uygarl-le^1 /z. Bizim sitelerimizde byle bir ey yok. jW'ye yararsztutkulan bakmndan zengin." 1 ,' Bel-o-kana gtrmeyi kabul ediyor mu- Si Kannca henz yant vermek istemiyor. Al: "Size gelmeden nce hamambcekleriyle karlatm. Onlar bana bir ey rettiler. Kendilerini sevebilenleri severiz, kendilerine yardm etmek isteyenlere yardm ederiz..." Kendinden ve vard sonulardan emin duyargalann oynatyordu. Al: "te bana nemli grnen soru. Benim yerimde olsanz kendi trnz hakknda varacanz yarg olumlu olur muydu?" Grnmez kaza. Bu sorunun sorulmas gereken kii tabi ki La-etitia Wells deildi. Arthur Ramirez de. Kannca sakin bir tavrla dnce yrtmeye devam ediyor. Al: "Beni anlyor musunuz? Size yardm etmeyi istemeleri iin siz kendinizi yeteri kadar seviyor musunuz?" Yayn: "ey..." Al: "Eer siz kendinizi sevmiyorsanz, bir gn bizim kadar farkl yaratklan sevebileceiniz nasl umut edilebilir!" Yayn: "Yani..." Al: "Beni ikna etmek iin iyi reromonlar m anyorsunuz? Artk aramayn. Sizden beklediim aklamalar televizyonunuz bana" sundu. Parmaklann birbirlerine yardm ettikleri, Parmaklarn baka Parmaklara yardm etmek iin uzak yuvalara kotuklar, pembe Parmaklann kahverengi Parmaklara zenle baktklar belgeseller, rportajlar grdm. Bizler, sizin bize verdiiniz isimle kanncalar, asla bu kadann yapmazdk. Biz uzaktaki yuvalara yardm etmeyiz, baka trden karncalara yardm etmeyiz. Sonra, pel oyuncak ay reklamlan grdm. Bunlar birer nesneden baka bir ey deiller, buna karn Parmaklar onlan okuyor, onlar pyorlar. Yani Parmaklarn iinde verilecek bir sevgi fazlas var." Her eyi bekliyorlard ama bunu deil. nsan trnn insan olmayan bir yarat Leonardo da Vinci'nin eserleri, Snr Tanmayan Doktorlar ve pel oyuncak aylar sayesinde batan gkarmasn beklemiyorlard! Al: "Hepsi bu deil. Yumurtalannza iyi bakyorsunuz. Gelecekteki Parmaklarn bugnklerden daha iyi olacaklann umut ediyorsunuz. lerlemeyi yrekten diliyorsunuz. Kz kardelerinin bir 405 ""*W 103.'ye sordu: Yayn: "imdi bizi Bel-o-kan'a gtrmeye hazr msn?" Bir an sessizlik oldu. Bu srada Laetitia'nn kalbi ku gibi grpnyordu. Yannda duran dierleri de heyecanla kanncann vard yargy bekliyorlard... Al: "Demek benim yargmn ne olduunu bilmek istiyorsunuz. ok gzel. Sannm sizi deerlendirmek iin yeteri kadar ey grdm." Kafasn televizyonun ekranndan ekiyor ve arka ayaklarnn zerinde oturuyor. Al: "Elbette sizi mkemmel bir biimde tandm iddia etmiyorum, uygarlnz o kadar karmak ki... Ama... Aslnda znn ne olduunun farkna varabilecek durumdaym."

Onlara eziyet ektiriyor, szlerinin etkisini gzlyor. 103. kar-sndakileri ynetme konusunda gerekten ok deneyimli. Al: "Uygarlnz ok karmak ama ben zn anlamak iin onunla ilgili yeteri kadar ey grdm. Siz sapkn, sizi evreleyenlere saygsz, sadece "para" adn verdiiniz eyi toplama kaygsnda yaratklarsnz. Tarihinizle ilgili bilgiler beni dehete dryor: Sadece daha kk ya da daha byk lekli cinayetlerden oluuyor. nce ldryor, sonra tartyorsunuz. Ayn ekilde birbirinizi ve doay yok ediyorsunuz." Kt balyordu. insan bu kadar kat olacan dnmemilerdi. Al: "Buna karn sizde beni byleyen eyler de var. Ah, resimleriniz! zellikle bir Parmak var ona baylyorum... Leonardo da Vinci. Dnya hakkndaki yorumunu gstermek iin resimler yapmak ve sadece estetik gzellikleri iin yararsz nesneler yapma dncesi harika! Bu, sadece iletiim kurmak iin deil, onlar koklama mutluluu iin kokular retmek gibi bir ey! 'Sanat' adn verdiiniz bu karlksz ve yararsz gzellik sizin bizim uygarlmz karsndaki avantajnz. Bizim sitelerimizde byle bir ey yok. Sizin uygarlnz sanat ve yararsz tutkular bakmndan zengin." Yayn: "yleyse bizi Bel-o-kan'a gtrmeyi kabul ediyor musun?" 404 Kannca henz yant vermek istemiyor. Al: "Size gelmeden nce hamambcekleriyle karlatm. Onlar bana bir ey rettiler. Kendilerini sevebilenleri severiz, kendilerine yardm etmek isteyenlere yardm ederiz..." Kendinden ve vard sonulardan emin duyargalarn oynatyordu. Al: "te bana nemli grnen soru. Benim yerimde olsanz kendi trnz hakknda varacanz yarg olumlu olur muydu?" Grnmez kaza. Bu sorunun sorulmas gereken kii tabi ki La-etitia Wells deildi. Arthur Ramirez de. Kannca sakin bir tavrla dnce yrtmeye devam ediyor. Al: "Beni anlyor musunuz? Size yardm etmeyi istemeleri iin siz kendinizi yeteri kadar seviyor musunuz?" Yayn: "ey ..." Al: "Eer siz kendinizi sevmiyorsanz, bir gn bizim kadar farkl yaratklar sevebileceiniz nasl umut edilebilir!" Yayn: "Yani..." Al: "Beni ikna etmek iin iyi feromonlar m anyonsunuz? Artk aramayn. Sizden beklediim aklamalar televizyonunuz bana' sundu. Parmaklann birbirlerine yardm ettikleri, Parmaklarn baka Parmaklara yardm etmek iin uzak yuvalara kotuklar, pembe Parmaklarn kahverengi Parmaklara zenle baktklar belgeseller, rportajlar grdm. Bizler, sizin bize verdiiniz isimle kanncalar, asla bu kadann yapmazdk. Biz uzaktaki yuvalara yardm etmeyiz, baka trden karncalara yardm etmeyiz. Sonra, pel oyuncak ay reklamlan grdm. Bunlar birer nesneden baka bir ey deiller, buna karn Parmaklar onlar okuyor, onlar pyorlar. Yani Parmaklarn iinde verilecek bir sevgi fazlas var." Her eyi bekliyorlard ama bunu deil. nsan trnn insan olmayan bir yarat Leonardo da Vinci'nin eserleri, Snr Tanmayan Doktorlar ve pel oyuncak aylar sayesinde batan gkarmasn beklemiyorlard! Al: "Hepsi bu deil. Yumurtalarnza iyi bakyorsunuz. Gelecekteki Parmaklarn bugnklerden daha iyi olacaklann umut ediyorsunuz. lerlemeyi yrekten diliyorsunuz. Kz kardelerinin bir 405 dereyi gemeleri iin kpr oluturmak zere kendilerini feda e-den askerlerimiz gibisiniz. Genler geecekler ve onlann gemesi iin yallar lmeye hazr. Evet, grdm her ey, filmler, haberler, reklamlar, sadece olduunuz gibi olmaktan duyduunuz znty ve kendinizi gelitirmek konusundaki umudunuzu ifede ediyordu. Ve bu umuttan 'glmeceniz' fiknyor, 'sanatnz' douyor..." Laetitia'nn gzlerinde yalar vard. Ona insan trn anlatmak ve onu sevmeyi retmek iin bir kanncann olmas gerekmiti. 103.'nn konumasndan sonra asla eskisi gibi olmayacakt. nsan korkusu bir karnca tarafndan iyiletirilmiti! Birden adalann daha iyi tanma istei duydu. Gerekten ilerinde harika

olanlar vard. Bu kannca bunu birka saat televizyon izlemekle anlamt ama o btn hayat boyunca fark etmemiti. Gen kadn kk bilgisayara doru eildi ve tane tane konutu: Yayn.- "yleyse bize yardm edecek misin?" Camdan ann altndaki kannca duyargalann dikletirdi ve tren havasnda konutu: Al: "Biz size kar savaamayz, siz de bize kar savaanlarsnz. Hibirimizin tr dierini yok etmek iin yeteri kadar gl deil. Birbirimizi yok edemediimize gre birbirimize yardm etmeye zorunluyuz. Sonra, ben size gereksinimimiz olduuna inanyorum. Sizin dnyanzdan reneceimiz eyler var ve bunlar renmeden sizi ldrmemek gerek." Yayn: "Yani bize Bel-o-kan'a giden yolu gstermeyi kabul ediyor musun?" Al: "Sitenin altndaki arkadalarnz kurtamnanz iin size yardm etmeyi kabul ediyorum nk imdi uygarlklarmz arasnda bir ibirliini kabul ediyorum." te o anda Arthur Ramirez bir kez daha bayld. 406 192. DNOZORLAR Bu, binlerce yl ap gelen bir tarihi bellek feromonu. Chli-pou-ni duyargalann ok ar kokulu svlarla dolu kapsle yaklatnyor. Ayn tip kokular. yk hemen byk bir tat vererek duyargalanna geliyor. "Tarihi feromon. Salglayan: 24. kralie Belo-kiu-kiuni Karncalar her zaman dnyann efendileri olmadlar. Eskiden, bu unvan baka dnme tarzlann temsil eden baka hayvanlar tarafndan gndeme getirildi. Bylece, bundan milyonlarca yl nce doa, kertenkelenin zerine oynad. O zamana kadar kertenkeleler mantkl byklkte hayvanlar, ayaklar olan balklard. Bununla birlikte bu kertenkeleler durmadan kendi aralarnda dvyorlard. Teke tek dvlere uyum salamak iin vcutlar da yava yava mutasyona urad. Gittike daha byk ve daha saldrgan oldular. Morfolojik bir evrim oldu. Kertenkeleler devlere dntler. Artk yirmi, otuz ya da yzlk gruplar bile olutursak onlan ld-remiyorduk. Kertenkeleler imdi an glydler, saylan o kadar fazlayd ve o kadar ykcydlar ki dnyadaki en gl hayvanlar oldular. Bazlan o kadar yksekti ki kafalan aalann tepesini ayordu. Zaten bunlar artk kertenkele deil dinozordular. Bu usuz bucaksz canavann saltanat uzun sre srd ve biz, her yerde, yuvalarmzda, dnyorduk. Korkun termitleri yenmitik, hemen her yerde bu dinozorlardan da kurtulabilmeliyiz deniyordu. Buna karn dinozorlara kar savamak zere gnderilen btn kannca komandolar krlp gei riliyordu. Efendilerimizi bulmu muyduk? Baz kannca yuvalan av-alanlarn dinozorlarn kontrolne brakmaya boyun emilerdi bile. Onlar grnce kayor, sk sk onlarn yerleri titreten tiksinti verici 407 dvlerine tanklk ederek yayorlard. Termitler de enelerini indiriyorlard. te bu srada bir ipek kanncas yuvasnn kraliesi bir emir verdi: Btn siteler bu canavarlara kar birlesin. Mesaj basitti, btn gezegeni etkiledi. Kannca yuvalan barsak savalanna son verdiler. Artk hibir kannca tr ya da boyu ne olursa olsun baka bir kanncay ldrmemeliydi. Byk Gezegen Balamas domutu. Herkesi dinozorlann gl ve zayf ynleri hakknda bilgilendirmek iin siteler arasnda haberciler dolayordu. Bu hayvanlar sanki hi kusurlan yokmu gibi grnyorlard. Ama her hayvann bir zayfl vardr. Doa bunu byle istemitir. Bizim bu zayfl bulmamz gerekiyordu ve bulduk. Dinozorlann zrhndaki zayf yer ansleriydi. Onlan bu kapdan girerek istila etmek ve iten yok etmek yeterliydi. Bu bilgi abucak her yeri dolat. Her yerde karnca alayla-n bu duyarl yoldan ieri

giriyorlard. Svariler, piyadeler, topular artk peneler, ayaklar ve dilerle deil, salan sindirim zsulan, akyuvarlar, kas refleksleriyle karlayorlard. Hayvann barsaklannda kk admlanyla dolaan ordularla ilgili korkun ykler vard. Askerler kaln barsakta dneme stne dnemeten geerken birden tnelin ucundan lmcl bir top gllesi frlyordu: Bir dk. Savalar kouyor, barsak katlarna snyorlard. Bazen i bulandran yn, bir ada engellenip kalyordu. Bazen aa iniyor ve orduyu yok ediyordu. Kannca alaylannn balca dman dklar oldu. Kk bir sert dk yla binlerce karnca ld! Ka tanesi bir amur dalgasyla ld! Tek bir osuruun gazyla ka tane komando birlii soluksuz kalp bouldu! Buna karn karnca alaylannn ou zamannda barsak tnelleri kazmay baanyorlard. O zaman, kklerin saldns altnda kertenkele etlerinden oluan dalar birbirleri ardna kyorlard. Dili kuyruklara, inelere, zehirlere, zrhl pullara sahip olan etoburlar, otoburlar, hibiri mil408 yonlarca kararl kk cerraha direnemiyordu. Basit bir ift enenin bir aatan daha byk, bir boynuzdan daha etkili olduu ortaya kyordu. Karncalarn btn dinozorlan katledebilmeleri iin yz binlerce yl gerekti. Sonra, bir bahar uyandmzda gkyznn aldn fark ettik. Artk dinozorlar yoktu. Yalnz kk kertenkeleler braklmt." Chli-pou-ni duyargalann ekiyor ve dnceli dnceli Kimyasal Ktphaneyi arnlyor. te byle dnya srayla ok gl efendiler olmak isteyen kiraclar grd. Hepsi, kanncalar onlar alakgnllle dndrmeden nce, zafer saatleri yaadlar. Kanncalar dnyann tek gerek sahipleridirler. Chli-pou-ni bu tre ait olduu iin kibirleniyor. "O kadar kk olan bizler zalimce davranan bykleri ezmeyi biliyoruz. O kadar kk olan bizler, dnmeyi ve bata zlmez grnen sorunlan zmeyi biliyoruz. O kadar kk olan bizlerin kusursuz grnen canl dalardan alacak hibir dersimiz yok." Kannca uygarl bu kadar uzun sredir devam eden tek uygarlk nk o btn rakiplerinden kurtulmay bildi. Egemen, yuvann altnda yaayan Parmaklan incelemediine piman oluyor. 103.'y dinlemi olsayd, onlan gzlemleyerek zayf ynlerini bulacakta ve ordu bozguna uramak yerine zafer kazanacakt. Belki henz ok ge deildir! Granit kapak tann altnda yakasn kurtaran birka Parmak var mdr acaba? Tannclann onlara yiyecek ulatrmak iin ne kadar sknt ektiklerini biliyor. Chli-pou-ni casuslar tarafndan o kadar vlen "Doktor Li-vingstone"la konumak iin Parmaklarn yuvasna inmeye karar veriyor. 409 193. KANSER 103., Parmaklarn dnyasnda anormal bir eyler olduunu fark ediyor. Yukanda glgeler kprdyor. Havada lm kokusu gibi bir ey hkm sryor. 103. soruyor: Al: "Yolunda gitmeyen bir ey mi var?" Yayn: "Arthur bayld. O hasta. Genel bir kanser hastalna yakaland. Hi kimsenin tedavi etmeyi bilmedii bir hastalk. Annem bu hastalktan ld. Bu hastalk karsnda savunmaszz." Al: "Kanser nedir?" Yayn: "Hcrelerin dzensiz bir biimde oaldklan bir hastalk." Kannca daha iyi dnebilmek iin duyarl saplarn temizliyor. Al: "Biz de bu olguyu biliyoruz. Ama bu bir hastalk deil. Kanseriniz bir hastalk deil." Yayn: "Ne yleyse?" 103.'nn defalarca tekrarlad "Bu ne?" cmlesini ilk kez bir insan sylyor. Ve aklama yapma sras imdi kanncada. Al: "Uzun sre nce biz de sizin kanser' adn verdiiniz eyle karlatk. ok sayda kannca ld. Milyonlarca yl boyunca bu afeti iyiletirilemez bir

felaket olarak dndk. Ona yakalananlar kalp atlarn durdurarak hemen hayattan aynlmay tercih ediyorlard. Sonra..." insan aknlkla dinliyorlard. Al: "Sonra, bu sorunu yanl bir adan ele aldmz anladk. Bize nce bir hastalk gibi grnen eyi farkl bir biimde incelemek ve anlamak gerekiyordu. Bulduk. Yz bin yldan daha fazla bir sredir bizim uygarlmzda hi kimse kanserden lmyor. Oh! Baka hastalklarn kurban olduumuz oluyor ama bizde kanser bitti." Laetitia aknlktan kanncann bulunduu cam an soluuyla buulandrd. Yayn.- "Kansere are buldunuz mu?" Al: "Elbette. Bunu size syleyeceim. Ama nce biraz hava almaya gereksinimim var. Bu ann altnda bouluyorum." 410 Laetitia 103.'y zenle dibi rahat bir pamuk minderle kapl bir kibrit kutusuna yerletirdi. Sonra onu balkona gtrd. Asker karnca esintinin serinliini iine ekti. Buradan ormann uzak kokularn bile alyordu. Melies bard: - Dikkat, onu korkuluun zerine koyma. Dmemesi gerek. Bu karnca gerek bir hazine. nsanlann hayatn kurtarmay kabul ediyor ve stelik kanserin aresini bildiini sylyor. Eer doruysa... Ellerini birletirerek kutunun evresinde bir beik oluturdular. Hemen sonra Madam Ramirez onlara katld. Kocasnn yataa yatmasna yardm etmiti. Arthur imdi uyuyordu. - Karncamz kanserin aresini bildiini sylyor, dedi ona Melies. - yleyse onu hemen konuturmak gerek. abuk! Arthur'un artk hi zaman yok. - Sadece birka dakika bekleyin, dedi Laetitia. Biraz hava almak istediini syledi. Onu anlamak gerek, gnlerce hi ara vermeden televizyon izleyerek bir ann altnda kapal kald. Dnyada hibir hayvan buna dayanamazd! Fakat kadn soukkanlln kaybediyordu. - Daha sonra dinlenir. nce kocam kurtarmak gerek. Bu acil. Juliette Ramirez, Laetitia'nn koluna yneldi. Gen kadn onun kutuyu almasn engellemek iin geri ekildi. Tahta kayk bir an bolukta asl kald. Madam Ramirez, Laetitia'nn bileini ekti ve bu, kayn devrilmesine yetti. 103. dyor. Bir an uan yumuak kiliminin stnde szlyor. Sonra dyor, dyor, dmesi bitmek bilmiyor. Parmaklarn yuvas yksek! Bir arabann metal tavanna arpp defalarca zpladnda ok korkuyor. Her yne kouyor. "Kibar" Parmaklar ve iletiim makineleri nerede kaldlar? Artk deifre etmek iin hi kimsenin orada olmad feromonlarla lklar atarak saa sola koturuyor. "Laetitia, Juliette, Arthur, ]acques! Neredesiniz? Yeteri kadar hava aldm. Beni yukar ekin, size her eyi anlataym!" 411 zerine dt araba hareket ediyor. 103. btn ayaklaryla bir radyo antenine tutunuyor. evresinde rzgr slk alyor. Asla, "Byk Boynuz"un stnde uarken bile, bu kadar hzl gitmedi. 194. ANSKLOPED UYGARLIKLARIN KARILAMASI: Hindistan, btn enerjileri yok eden bir lkedir. Ona boyun edirmeye alan komutanlarn hepsi onda tkenmilerdir. lkenin iinde ilerledike, Hindistan kendi detlerini onlara bulatryordu. Sava zelliklerini kaybediyor ve Hint Kltrnn nceliklerine tutuluyor. Hindistan her eyi eken yumuak bir snger gibidir. Onlar geldiler, Hindistan onlar yendi. lk nemli akn Trk-Afgan Mslmanlar tarafndan gerekletirildi. 1206'da Delhi'yi aldlar. Byk Hint Yarmadasn tamamen ele geirmeye alan be sultan hanedan birbirlerinin ard sra geldi. Fakat ordular gneye doru lerledike zlyorlard. Askerler katliam yapmay brakyor, dv zevklerini kaybediyor ve kendilerini Hint detlerinden etkilenmeye brakyorlard. Sultanlar gerileme inde yok oluyorlard. Son hanedan olan Lodl Hanedan, Tamerlan'n torunu, Mool asll Babr tarafndan devrildi. Babr ISTJ'de Mool mparatorluunu kurdu ve henz

Hindistan'n ortasna gelmiken silahlardan vazgeti, kendini resim, edebiyat ve mzik tutkusuna kaptrd. Onun torunlarndan biri olan Akbar Hindistan' birletirmeyi bildi. Yumuakl kulland ve zamannn btn dinlerinin en barl ynlerini alp birletirerek bir din icat etti. Bununla birlikte, birka on yl sonra Babr'n baka bir torunu, Orang-zeb yarmadada zorla slam' kabul ettirmeye alt. Hindistan ayakland ve patlad. Bu ktaya iddet kullanarak boyun edirmek olanakszdr. 412 XIX. yzyln banda ngilizler askeri olarak btn kurumlan ve byk ehirleri fethetmeyi baardlar ama asla lkenin tamamn kontrol edemediler. Tamamen Hindi olan bir evrede yerlemi ordughlar, "ngiliz uygarlna alt kk semtler" kurmakla yetindiler. Rusya'y souun, Japonya ve Byk Britanya'y denizin korumas gibi Hindistan' da manevi bir duvar korur ve ondan ieri girenlerin hepsi kseye taklr. Gnmzde de bu lkede dolaan her turist sadece bir gnde "Neye yarar?" ve "Ne yapmak lln?"lerln etkisi altna girer ve her tr giriimden vazgeme stei duyar. Edmond Wells, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, cilt II. 195. EHRDE BR KARINCA Jacques Melies eildi. - Dt! Dierleri de onun yanna geldiler. Aada bir eyler grmeye altlar. - lm olmal... - Belki lmemitir, kanncalar byk dlerin etkisini azaltmay bilirler. Juliette Ramirez canland. - Onu bulun, kocam ve karnca yuvasnn altndaki arkadalarnz yalnz o kurtarabilir. Merdivenlerden aa indiler ve otopark batan baa aramaya baladlar. - zellikle bastnz yere ok dikkat edirt! Laetitia Wells arabalann tekerleklerinin altn arad. Juliette Ramirez binann altna dekoratif amalarla yerletirilmi kk allklar gzden geirdi. ]acques Melies, bir borunun itmesiyle kannca413 hin balkonlanna dp dmediini renmek iin gidip alt katlardaki btn komularn zillerini ald. - nnde krmz bir iz olan bir karnca grdnz m acaba? Tabi ki onun deli olduunu dnyorlard ama renkli kart sayesinde her yeri aratrmasna izin veriyorlard. Btn gn arayarak geirdiler. - Ne yapabiliriz? 103.'nn nerede olabileceini yalnz Tann bilir! Juliette Ramirez vazgemeyi reddediyordu. - Eer bu karnca kanserin nasl iyiletirileceini gerekten biliyorsa, ne pahasna olursa olsun onu bulmak gerek. Uzun bir sre daha her taraf aradlar. Burada bol miktarda bcek vard! Fakat bytecin yardmyla bile hibir yerde nnde krmz bir lekesi olan bir kzl karnca grmediler. Melies fkeyle patlad: - Trnak cilas yerine radyoaktif bir kalemimiz olmu olsayd! Bu iin kar yolunu konutular. - Fontainebleau gibi bir ehirde bile bir karncay bulmann bir yolu olmal. Madam Ramirez bir neride bulundu: - Kafamzdan geen btn dnceleri sralayalm. Daha sonra seim yaparz. neriler havada uutu: - Askerlerin ve itfaiyecilerin yardmyla metre metre btn ehrin stn kazyalm. - Karlatmz btn karncalara nnde krmz bir leke olan bir kanncann getiini grp grmediklerini soralm. Hibir zm tatmin edici grnmedi. O zaman Laetitia bir fikir ileri srd: - Gazeteye ilan versek? Birbirlerine baktlar. Bu dnce belki grnd kadar aptalca deildi. Biraz daha dndler ama ilerinden hibiri daha iyi bir zm bulamad.

414 196. ANSKLOPED ZAFER: Neden zaferin her eidi katlanlmazdr? Neden sadece yenilginin gven veren scakl tarafndan ekiliriz? Belki zafer bizi ayn davran srdrmeye cesaretlendirirken, yenilgi sadece bir yandan br yana dnmenin nc belirtisi olduu iin. Yenilgi yenilik getirici, zafer tutucudur. Btn nsanlar belli belirsiz bu gerei hissederler. Bu yzden en zekiler en gzel zaferi deil, en gzel yenilgiyi baarmann ekiciliine kaplmlardr. Anlbal, ona sunulan Roma'nn nnde gerisin geriye dnd. Cesar (Sezar) 15 Martlara gitmekte srar etti. Bu deneyimlerden ders alalm. Hibir zaman kendi yenilgimizi yeteri kadar erken na etmeyiz. Susuz havuza atlamamz salayacak olan trampleni asla yeteri kadar yksee koymayz. Aydn bir yaamn amac btn adalara ders levi grecek bir bozguna ulamaktr. nk hibir zaman zaferden bir ey renmeyiz. Sadece yenilgiden reniriz. Edmond Wells, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, dit HL 197. NSANLARA ARI "L'Echo du dimanche" gazetesinin "kayp hayvanlar" stununda bir robot portre. Dolmakalemle izilen bir karnca kafas. Aklama yazs: "Dikkat! yi okuyun! Bu bir aka deildir. Burada sz edilen karnca lm tehlikesinde olan on yedi kiinin hayatn kurtarabilir. Aadaki ipulan onu baka karncalarla kan-trmanz engelleyecektir.103683. bir kzl karncadr. Yani tamamen siyah deildir. Boaz ve kafas koyu turuncudur. Yalnz karn koyu renktir. 415 Boyu: 3 milimetre. Baas izgili, duyargalar ksadr. Ona parmanz yaklatrdnzda hemen formikasit fkrtr. Gzleri greceli olarak kktr. eneleri geni ve bodurdur. Belirtici iaret: nnde krmz bir iz. Eer onu bulursanz, emin olmasanz bile, onu tandnz sanyorsanz alp koruyun ve 31 41 59 26 numaral telefonu aramakta duraksamayn. Laetitia VVeils'i isteyin. Ayrca polisi de arayp Komiser Jacques Melies'i isteyebilirsiniz. 103683.'nn bulunmasna yardm edecek her aray iin 100000 frank dl." Laetitia, Melies ve Juliette Ramirez teraryumdaki kanncalarla, sokakta rasgele bulduklan kanncalarla konumaya altlar. Terar-yumdakiler Bel-o-kan'dan sz edildiini duymu olmakla birlikte onlan oraya gtremiyorlard. O anda nerede yaadklarn bile bilmiyorlard. Kanserin srrna gelince, bu konuda onlarn neden sz ettiini kesinlikle anlamyorlard! Sokaklarda, bahelerde ya da evlerde karlalan karncalann tarafnda da ayn bilgisizlik vard. Bu deneyim onlara karncalarn ounun aptal olduunu gzlemleme olana verdi. Hibir eyle ilgilenmiyorlard. Hibir ey anlamyorlard. Kendilerini beslemekten baka bir ey dnmyorlard. Jacques Melies, Juliette Ramirez ve Laetitia VVek^-bylece 103.'nn ne kadar ayr bir olay olduunu lme frsat buldular. Entelektel tavn onu esiz klyordu. Laetitia VVells kk bir cmbzla 103.'nn Parmaklar hakkndaki zoolojik feromonlarn toplad kapsllerden birini ald. Kesinlikle, bu 103. dnyasn ve an anlamak istemiti. Bu kadar merak ve bilgiye susamtk bir insanda bile nadir grlmt. Laetitia VVells kendi kendine, 103. gerekten olaanst biriydi dedi. Ve 103. hakknda imdiden gemi zamanda dndn fark edince dudaklarn srd. Bir an neredeyse dua etme istei duydu. Olanlardan sonra, bir insan ehrinde bir kanncay bulmalann bir mucizeden baka ne salayabilirdi? 416 198. KEMK YIINI evresi uzun eneli muhafzlarla evrili olan kralie Chli-pou-ni iniyor. Doktor Livingstone'la daha nce iletiim kurmad iin kendine kzyor. Soraca btn sorular nceden biliyor. Onlann zayflklanm nasl ayrt edeceini imdiden

biliyor. Sonra, onlar beslemeye karar verdi. Kanatlann kopanp allara yerletirmeden nce yaprakbitlermi yakalamak iin yaptklar gibi onlar yemle ekmek iin de beslemek gerek. Kat -10: Yeni bir kzgnlk onu saryor. Kralie admlarn hzlan-dnyor. Evet, onlan besleyecek ve onlarla konuacak. Notlar alacak ve Parmaklar hakknda ok sayda zoolojik feromon dolduracak. Muhafzlan evresinde koturuyorlar. Hepsi bugn nemli bir ey olacan hissediyor. Federasyonun kraliesi, evrim hareketinin kurucusu, onlan daha kolay ldrebilmek iin incelemek zere, sonunda Parmaklarla konumaya raz oluyor. Kat -12: Chli-pou-ni kendi kendine 103.'y daha nce dinlemedii iin gerekten aptal olduunu sylyor. Parmaklarla uzun sredir konuuyor olmalyd. Annesini dinlemeliydi. Belo-kiu-kiuni onlarla konuuyordu. Aynsn yapmak kolayd. Kat -20: Yeter ki aadaki Parmaklar hl yayor olsunlar! Yeter ki sivrilme, atalanndan farkl bir ey yapma isteiyle her eyi mahvetmi olmasn. Tersini yapmak gerekmiyordu, aynsn da, takip etmek gerekiyordu. Onu inkr etmek yerine Anne'nin eserini devam ettirmek gerekiyordu. evresinde gruh her gn olduu gibi hareket halinde. Kann-calar duyargalarnn ucuyla onu selamlyorlar. Fakat gene de ou kralielerini sitenin bu kadar derinine inmi grmekten akn. Kat -40: Chli-pou-ni imdi kendi kendine "Yeter ki ok ge olmasn" diye tekrarlayarak btn askerleriyle birlikte hzla yryor. Birok koridorda dnyor ve bilmedii bir salona gkyor. ok fazla kalabalk olmayan bu katlarda bir haftadan daha az bir sre nce ina edilmi, artc orantl bir salon. 417 Birden karsnda Tanrclar beliriyor! Bunlar buraya getirilen btn Tannc asilerin cesetleri. Yzlerce hareketsiz kannca, can skc ziyaretiye meydan okur gibi duruyor. Sitenin iinde muhafaza edilen l askerler! Kralienin duyargalar aknlkla bir geri ekilme hareketi yapyorlar. Arkasnda ona elik eden Bel-o-kanl askerler de korku iinde. Btn bu ller burada ne yapyorlar? plkte olmalan gerekirdi! Kralie ve askerler bu i kararta serginin elerinin arasnda birka adm atyorlar. l kanncalann ou eneleri ak, duyarga-lan ne doru dikilmi, belki kendisi de bu kadar hareketsiz olan bir dmana doru sramaya hazr, dv konumunda yerletirilmilerdi. Bu cesetlerden bazlan hl tahtakurularnn penisleriyle atk-lan deliklerin izlerini tayorlard. Hepsi onun kkrtmasyla ldrlmlerdi... Chli-pou-ni kendini tuhaf hissediyor. Bu grntden etkileniyor: Hepsi... onun kralielik odasndaki Anne gibi. Srprizler burada bitmiyor. Ona, bu ok hareketsiz kanncalann arasnda bir hareket oluuyor gibi geliyor. Evet, yanya yakn kmldyor! Bu bir serap, ok eskiden tatma tedbirsizliini gsterdii uyuturucu lokemz urubunun etkisi mi? Dehet! Her yerde cesetler kmldyor! Ve bu bir sann deil! Yzlerce hayalet imdi onu evreleyen askerlere saldnyor. Her yerde dvlyor. Kralienin muhafizla-nnm uzun eneleri var fakat Tanrc asilerin says ok daha fazla. aknlk ve bu tuhaf yerin yol at stres geleneksel savalarn aleyhine oluyor. Tanrclar bir yandan dvrken bir yandan da aralksz ayn feromonu yaymak iin duyargalarn kml kml oynatyorlar. "Parmaklar bizim Tannlarmzdr." 418 199. KAVUMA Laetitia Wells, Jacques Melies ve Juliette Ramirez'in gazetedeki anianna gelen yzlerce mektup ve telefon mesajnn arasnda bir aynm yapmaya altklan tavan arasna bir top gllesi gibi soluk solua girdi. - Onu buldukl Biri onu buldu! diye bard. Ne biri ne teki tepki gsterdi.

- imdiye kadar sekiz yz doiandnc onu bulduklarna yemin etti, dedi Melies. Bulduklan herhangi bir kanncay alp nne biraz krmz boya sryorlar ve gelip dl talep ediyorlar! Juliette Ramirez daha da ileri gitti: - Hatta krmzya boyanm rmcek ya da hamam bcekleriy-le gelenler bile oldu! - Hayr, hayr. Bu kez ciddi. Bu, bizim armzdan beri burnunun stnde byte gzlklerle ehirde dolaan bir zel dedektif... - Gerekten bizim 103.'y bulduuna inanmana neden olan ne? - Telefonda bana nndeki lekenin krmz deil san olduunu syledi. Cilay trnaklanmda ok uzun sre tuttuumda sanya dnyor. Bu uslamlama gerekten kantlaycyd. - Hayvan gsterebilir mi? - Onda deil. Onu bulduunu ama yakalayamadn iddia ediyor. Parmaklannn arasndan kam. - Onu nerede grm? - Sk durun! Kolay olmayacak. - Nerede? Konu! - Fontainebleau Metro stasyonu'nda! - Bir metro istasyonunda m? Melies korkusunu belirtti: - Fakat saat 6, bu en kalabalk saattir. Orada kalabalk bir yn olmal. - Her saniye hazine deerinde. Bu frsat kanrsak 103.'y kesin olarak kaybedeceiz ve o zaman... - Gidelim! 419 200. BR DNGNLK ANI Yeil gzl, kt kt sntan iki kocaman karnca, sosisler, reel kaplan, pizzalar ve ssl lahana turularndan bir yna yaklayor. - Nierk, nierk, insanlarn arkalan dnk! Kendimize ziyaret ekelimi ki karnca yemeklere saldnyor. Fasulye konservelerini delmek iin konserve aacaklarn kullanyorlar, kendilerine bardak dolusu ampanya servisi yapyorlar ve iiyorlar. Birden bir projektr onlar aydnlatyor ve bir bomba sar bir bulut pskrtyor. ki kannca kalanm yukar kaldnyor ve gzlerini kocaman aarak banyorlar: - mdat, ite PROPMAISON! - Hayr, PROPMAISON deil, her ey olabilir ama PROPMAISON deil! Siyah buharlar. - Aaaaaahhhhhh. ki karnca yere ylyor. Kamera arkaya doru ilerliyor. Bir adam stnde kocaman harflerle PROPMAISON yazl bir bcek ilac sallyor. Glmseyerek kameraya doru konuuyor: "Gzel gnler ve scakln iddetle artmasyla, sinekler, sivrisinekler, karncalar, hamambcekleri oalyor. zm PROPMAISON. PROPMAISON dolapiannzda kaynaan her eyi ayrm yapmadan ldrr. PROPMAISON ocuklar iin zararsz, bceklere kar acmaszdr. PROPMAISON yeni bir CCG rndr. CCG etkili zmdr." 201. METRODA KOVALAMACA An heyecanlydlar. Jacques Melies, Laetitia VVells ve Juliette Ramirez ayrt etmeden metroyu kullananlara soruyorlard. - Bir kannca grmediniz mi? - Pardon? 420 - Buradan gemi olmal, bundan eminim. Karncalar alacakaranl severler. Karanlk keleri aramak gerek. ]acques Melies geen birine yklendi: - Admnz attnz yere bakn, lanet olsun, onu ldrebilirdiniz! Hi kimse onlann ne yaptn anlamyordu. - Onu ldrmek mi? Kimi ldrmek? Neyi ldrmek? - 103.'y! Ve her zaman olduu gibi yolcularn ou dzeni bozanlar grmeyi ya da duymay reddederek yanlanndan geiyorlard. Melies srtn seramik kapl duvara dayad. - Lanet olsun, metro istasyonunda karnca aramak samanlkta ine aramak gibi.

Laetitia VVells alnna vurdu! - Fakat ite fikir bu! Bunu daha nce nasl dnemedik? "Samanlkta ine aramak..." - Ne demek istiyorsun? - Samanlkta ine aramak iin ne yaplr? - Bu olanaksz! - Hayr, mmkn. Doru yntemi kullanmak yeterli. Samanlkta ine bulmak iin ok kolay bir yol var: Samanlan atee verir, sonra kllerin stnden mknats geiririz. - Tamam ama bunun 103. 'y\e ne ilgisi var. - Bu bir dnce. Yntemi bulmak yeterli. Ve mutlaka bir yntem var! Bir zm bulmak iin konutular. Bir yntem! - jacques, sen bir polis memurusun, istasyon efinden herkesi boaltmasn isteyerek ie bala. - Asia kabul etmez, bu en kalabalk saat! - Bir bomba ihbar olduunu syle! Vicdannda, binlerce l olmas riskini asla almaz. - Tamam. - Pekl, Juliette, feromonal bir cmle yapabilir misiniz? - Hangi cmleyi? - 'En aydnlk blgede bulualm,' 421 - Hi sorun deil! Hatta 30 santilitre bile yapabilirim. Bir spreyle her yere skarz.. - Mkemmel. Jacques Melies cotu. - Anlyorum. Onun gelmesi iin kyya gl bir projektr yerletirmek istiyorsun. - Teraryumumdaki kzl karncalar her zaman a doru giderlerdi. Neden denemeyelim... Juliette Ramirez 'En aydnlk blgede bulualm' kokusal cmlesini retti ve bir parfm iesinin iinde bu anyla geldi. stasyonun hoparlrleri herkesten dzenli ve sakin bir biimde metroyu boaltmasn istiyordu. Herkes itti, bard, salland, tepindi. Herkes kendisi iin ve Tanr herkes iin. Biri "Atei" diye bard. Bu dehetin doruu oldu. an herkes tarafndan yerine getirildi. Kalabalk aceleyle ilerledi. Stunla-nn arasndaki ayrma mazgallan devrildi. nsanlar gemek iin abalyorlard. Hoparlr bouna, "Sakin olun, panik yapmayn," diye emirler veriyordu, bu szckler istenenin aksi bir etki yaratyordu. evresinde inip kalkan ayakkab tabanlannn karsnda 103. "Fontainebleau" stasyonu'nun fayans harflerinden birinin kk aralnn iinde saklanmaya karar veriyor. Alfabenin altna harfi F. Orada Parmak kokusu ve teri hayhuyunun yatmasn bekliyor. 202. ANSKLOPED ABRAKADABRA: Sihirli "Habracadabrah" cmlesi branlce-de "Sylendii gibi olsun" (sylenen eyler canl olsunlar) an' lamna gelir. Ortaada bu cmle ateli hastalklar iyiletirmek iin byl szler olarak kullanlyordu. Daha sonra bu deyi hokkabazlar tarafndan kullanlmaya balandk. bu cmleyle yaptklar numarann amacna ulaacan ve izleyicinin imdi gsterinin en gzel yerini zleyeceini (szcklerin canl hale geldikleri an?) belirtiyorlard. Buna karn bu cmle lk bakta grnd kadar yumuak deildir. En bataki "H" Ali harfine (Aleph: Ha eklinde telaffuz edilir) ulancaya kadar nmek in bu dokuz harfin oluturduu cmleyi dokuz kat halinde, aadaki gibi yazmak gerekir. (braalcede sesli harfler yazlmaz HA BE RA CA AD BE RE HA, sonuta bize unu verin HBR HCD BRH): HBR HCD BRH HBR HCD BR HBR HCD B HBR HCD HBRHC

HBRH HBR HB H Bu dzenleme gkyznn enerjilerini mmkn olduu kadar geni bir biimde alacak ve insanlara kadar ndirecek biimde tasarlanmtr. Bu tlsm, "Habracadabrah" cmlesini oluturan harflerin dngl dansnn dne dne giden bir anafor halinde evreledii bir huni gibi dnmek gerekir. Ucunda daha stn zaman-mekSnn glerini toplar ve yo-unlatnr. Edmond Wells, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, dit D. Z03. METRODA BR KARINCA Tamam, kalabalk dald. 103. sakland yerden kyor ve metronun engin koridorlarnda yryor. Bu yere asla alamaya-cak. Keskin beyazlktaki bu neon n sevmiyor. Birden havada feromonal bir mesaj hissediyor: "En aydnlk blgede bulualm." Bu kokusal aksan tanyor. Bu Parmaklann e423 viri makinesinin aksan. Pekl! imdi bu en aydnlk yeri aramaktan baka yaplacak bir ey yok. 204. OLANAKSIZ KARILAMA Bel-o-kan Sitesi'nin her yerinde kl dvleri oluyor. Tavandan asiler dyor. Hibir asker kralienin yardmna gelmiyor. Tanrclarn kuru cesetlerinin arasnda dvyorlar. Fakat birden arpmalar sayca fazla olanlann lehine dnyor. Chli-pou-ni dman olduklann hissettii enelerle evrili. San-/ ki bu karncalar onun kralielik feromonlann tanmyorlar. lerinden eneleri onun boynunu vurmak ister gibi geni geni aglm biri yaklayor. Ve katil yaklarken kokusal mesajn yayyor: "Parmaklar bizim Tannlarmzdr!" zm bu. Parmaklara ulamak gerek. Chli-pou-ni'nin kendini ldrtmeye niyeti yok. Kendini kargaann iine atyor, onu durdurmaya alan eneleri ve duyargalan savuruyor, aa inen btn koridorlarda hzla kouyor. Artk tek bir yn var: Parmaklar. Kat -45. Kat -50. sitenin altna giden geidi ok abuk kefediyor. Arkasnda Tannc asiler onu takip ediyorlar ve o, onlann dmanca kokulann hissediyor. Chli-pou-ni granite giden koridoru geiyor ve "kinci Bel-o-kan"a giriyor. Ortada bir siluet var ve bundan bir boru kyor. Chli-pou-ni, reinenin iindeki bu iyi yontulmam yaratn kim olduunu biliyor. Casuslar ona adn sylediler. "Doktor Li-vingstone." Kralie ona yaklayor. Tanrclar ona yetiiyorlar, evresini san-yorlar ama Tannlannn temsilcisine doru ilerlemesine izin veriyorlar. Egemen, sahte kanncann duyargalanna dokunuyor. lk halkasyla kokusal mesajn veriyor. "Ben kralie Chli-po-uni'yim." 424 Ayn anda dier on duyarga halkasyla btn kokusal dalgalarda bir sr dzensiz bilgi yn yayyor. "Sizi kurtarmak niyetindeyim. Bundan sonra sizi beslemeyi stme alyorum. Sizinle konumak istiyorum." Tanrclar sanki bir mucize bekler gibi kmldamyorlar. Buna karn hibir ey olmuyor. Gnlerden beri Tanrlar sustular ve kralieyle bile konumay reddediyorlar. Chli-pou-ni mesajlarnn kokusal younluunu artmyor. Doktor Livingstone'da en kk bir titreme bile yok. Hareketsiz kalyor. Birden egemenin aklndan bir imein keskinlii ve kl gcyle bir dnce geiyor. "Parmaklar yok. Parmaklar asla var olmadlar." Dev bir aldatmaca, nesiller boyu kralielerin feromoniar ve hasta kanncalann hareketleriyle yaylan sylentiler, ykler, yanl bilgiler. 103. yalan syledi. Anne Belo-kiu-kiuni yalan syledi. Asiler yalan sylyorlar. Herkes yalan sylyor. "Parmaklar yok ve asla varolmadlar."

Btn dnceleri burada duruyor. On Tannann ene eritleri gsn delip geiyor. 205. 103.Y ARARKEN stasyon efi, Melies'in emrettii gibi btn klan sndrmt. Daha sonra onlara kyy aydnlatacak kadar gl bir fener ayarlamt. Juiiette Ramirez ve Laetitia Wells ar feromonunu bunu btn istasyona skmlard. Artk sabrszca, kalpleri arpa arpa, 103.'nn farlarna yaklamasn beklemekten baka yapacak bir ey yok. 103., tanmay rendii neonlardan daha gl bir ktan kaynaklanan glgeler alglyor. "Kibar" Parmaklarn onu bulmak iin yaydklan mesaja uygun olarak aydnlk blgeye doru ilerliyor. Onlara ulatnda her ey yeniden dzene girecek. 425 Bu bekleyi ne kadar uzundu! Yerinde duramayan Jacques M-lies koridoru admlyordu. Bir sigara yakt. - Sndr unu. Duman kokusu onu karabilir. Ateten ok korkuyor. Polis memuru sigarasn topuuyla sndrd ve yeniden yrmeye balad. - Yrmeyi brak. Eer o taraftan gelirse onu ezebilirsin. - Bunun iin kayglanma, gnlerdir srekli yaptm bir ey varsa o da admm attm yere bakmak! 103. ona yaklaan yeni plakalar gryor. Bu feromon bir tuzak. Karnca ldren Parmaklar onu daha iyi ldrebilmek iin bu mesaj yaydlar. Kayor. Laetitia Wells k emberinin iinde onu fark etti. - Bakn! Tek bana bir kannca. Bu kesinlikle 103. Yaklat ve sen ayakkablannn tabanlanyla onu korkuttun. Eer kaarsa onu yeniden kaybederiz. Kk admlarla ilerlediler ama 103. tabanlan yalad. Laetitia zntl zntl konutu: - Bizi tanmyor. Onun iin btn insanlar birer da. Ona Parmaklarn ve ellerini gsterdiler ama 103. daha nce piknikte yapt gibi aralarndan slalom yaparak geti. Tala doru atld. Melies bajrdi: - Bizi tanmyor. Ellerimizi tanmyor. Parmaklarmzn evresini dolayor! Ne yapmal? Eer kydan karsa onu akll kumlann iinde asla bulamayz! - O bir kannca. Kanncalarla sadece kokular ie yarar. Keeli kalemin yannda m? Mrekkep kokusu yeteri kadar ardr, her durumda onu durduracak kadar ar. Laetitia 103. nn karsnda kaln bir izgi izmek iin aceleyle yrd. 103. kouyor, atlyor. Birden nnde ar alkoll bir kokusal duvar ykseliyor. 103. grnmeyen fakat geilmez bir snr varm gibi bu duvar boyunca btn ayaklanyla fren yapyor. Sonra onun evresini dolayor ve tekrar kamaya balyor. 426 - Keeli kalem izinin evresini dolayor! Laetitia kalemiyle yolu kesmek iin acele etti. abucak gen hapishane biiminde izgi izdi. 103. kendi kendine, "Bu kokusal duvarlann arasna hapsol-dum," diyor. "Ne yapmal?" ki ayayla cesaretini toplayarak sanki camdan bir duvarm gibi keeli kalem izinin stne atlyor ve gittii yere bakmadan soluk solua kouyor. nsanlar bu kadar yiitlik ve gz peklik beklemiyorlard. aknlkla itiip kaktlar. Melies parmayla gsterdi: - Orada. - Nerede? diye sordu Laetitia. - Dikkat! Laetitia Wells dengesini kaybetmiti. Her ey ar ekimdey-mi gibi oldu. Dengesini bulmak iin yana kk bir adm att. Tamamen refleks. Uzun topuklu iskarpininin sivri ucu kalkt, sonra... - Haaaayrrrrrr!. diye bard Juliette Ramirez. Aya yere demeden nce Laetitia'y tm gcyle itti. ok ge. 103. bundan kagnacak refleksi gstermiyor. Tam stne inen bir glge gryor ve sadece hayatnn burada sona erdiini dnecek zaman oluyor. Hayat zengindi.

Bir televizyon ekrannda olduu gibi grntler beyinlerinden geiyor. Gelincikler Sava, kertenkele av, dnyann kysn gr, knkanatl zerinde uu, kornijera aac, hamambceklerinin aynas ve Parmak Uygarl'n kefetmeden nce o kadar sava... Futbol, kinat gzeli... Kannca-lar hakkndaki belgesel. 206. ANSKLOPED PCK: Bazen bana insann karncalardan neyi kopya ettiini sorarlar. ste yantm: Dudak dudaa pme. Uzun sre bu pme biimini zamanmzda yzlerce yl nce eskiada 427 Romallarn kefettiine nanld. Aslnda onlar bcekleri gzlemlemekle yetindiler. Karncalarn birbirlerinin dudaklarna dokunmalarnn toplumlarn salamlattran cmert bir eylem olduunu anladlar. Bunun tam anlamn hibir zaman kavra-yamadlar ama karnca yuvalarnn balln bulabilmek in bu dokunuun alnp uygulanmas gerektiine karar verdiler. Dudak dudaa pmek bir trofalaksl taklididir. Fakat gerek trofalakslde bir besin ba vardr, oysa insanlarn pme-, sinde sadece besleyici olmayan bir tkrk aktarm olur. Edmond Wells, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, dit D. 207. 103. BR DNYADA akna dnm bir halde 103. nn ezilen vcuduna baktlar. - ld m? Hayvan artk kprdamyordu. Hem de hi. -ld! Juliette Ramirez yumruuyla duvara vurdu. - Her ey kaybedildi. Artk kocam kurtaramayacaz. Btn abalannz boa gitti. - Bu ok aptalca! Hedefe bu kadar yaklamken baansz oi-mak! Neredeyse baarmtk. - Zavall 103. Btn o olaanst yaam ve basit bir topuklu ayakkab... Laetitia ayn szckleri tekrarlayp duruyordu: - Bu benim hatam, benim hatam. Jacques Melies daha pragmatikti. - Cesedini ne yapacaz? Onu atmayacaz! - Ona kk bir mezar dikmek gerekirdi... - 103. herhangi bir kannca deildi. O daha alt zaman-mekn dnyalarnn bir Ulysse'i ya da bir Marco Polo'suydu. Btn uygar-lklannn bata gelen kiisi. Bir mezardan daha iyisini hak ediyor. 428 - Ne dnyorsun? Bir ant m? - Evet. - Fakat u an iin bizim dmzda hi kimse bu karncann neler baardn bilmiyor. Hi kimse onun uygarlklanmz arasnda bir kpr olduunu bilmiyor. - Her yerde bundan sz etmek gerek, btn dnyay uyarmak gerek! dedi Laetitia Wells. Bu yk ok byk bir nem kazand. Daha da ileriye gitmeye yaramas gerek. - Asla 103. kadar yetenekli bir "bykeli" bulamayacaz. O, balant kurmak iin gerekli meraka ve ak grlle sahipti. Bunu dier kanncalarla konuurken anladm. O esiz bir olayd. - Bir milyar karncann iinde onun kadar yetenekli bir bakasn bulabilmemiz gerek. Fakat bulamayacaklann ok iyi biliyorlard. Onun onlar kabul ettii gibi onlar da onu kabul etmeye balyorlard. Sade bir biimde. Sadece ok iyi anlalan karlar. Karncalarn zaman kazanmak iin insanlara ihtiyalan var. nsanlann zaman kazanmak iin kann-calara ihtiyalar var. Ne yazk! Hedere bu kadar yaknken baansz olmak ne kadar yazk! Jacques Melies bile duyarsz kalmay baaramyordu. Banklar tekmeledi. - Bu ok aptalca. Laetitia VVells kendini suluyordu. - Onu grmedim. O kadar kkt ki. Onu grmedim!

Hepsi hareketsiz duran kk vcuda bakyorlard. O bir nesneydi. Bu bklm zavall iskeleti gren hi kimse bunun bir zamanlar Parmaklara kar dzenlenen sererin rehberi 103. olduuna asla inanmazd. lnn nnde kendi i dnyalanna daldlar. Birden Laetitia VVells gzlerini kocaman kocaman at ve srad. - Kprdad. Hareketsiz bcei incelediler. - Oimasn istediklerini gerek gibi gryorsun. 429 - Hayr, hayal grmedim. Sizi temin ederim ki bir duyargasn kmldattn grdm. Zorlukla fark ediliyordu ama kesindi. Birbirlerine baktlar, bcei uzun uzun gzlemlediler. Bu hayvanda artk en kk bir hayat belirtisi yoktu. Ac veren bir kaslmayla donup kalmt. Duyargalan dikilmiti, alt aya uzun bir yolculuk iin toplanm gibi bzlmt. - Ben... Bir ayan oynattndan eminim! Jacques Melies, Laetitia'y omzundan tuttu. Duyulannn ona^ grmeyi diledii eyleri grdrdn anlyordu. - zgnm. Bu basit bir ceset refleksi olmal. Juliette Ramirez, Laetitia VVells'i kuku iinde brakmak istemiyordu, lme mahkm kk vcudu ald ve kulann ok yaknna yerletirdi. Hatta onu kulak deliine koydu. - arpan kalbinin sesini duyacan m sanyorsun? - Kim bilir? Kulam keskindir, en kk bir hareketi alglanm. Laetitia Wells kahramann lsn ald ve bir bankn zerine yatrd. Diz kt ve onun enelerinin nne dikkatlice bir ayna tuttu. - Onun soluk aldn grmeyi mi umuyorsun? - Kanncalar soluk alp verirler, deil mi? - Soluk alverileri bizim alglamamz iin fazla hafiftir. Eklemleri yerinden gkm hayvan sar bir fkeyle izlediler. - ld. O gerekten ld! - 103. trlerimiz arasndaki birlii umut eden tek kiiydi. Bunun iin epey zaman harcamt ama uygarlklanmz arasnda karlkl bir gei dnmt. Bir gedik am, ortak paydalar bulmutu. Baka hibir kannca byle bir eye giriemezdi. O biraz... nsan olmaya balamt. Bizim glmecemizi ve sanatmz takdir ediyordu. Onun dedii gibi tamamen yararsz... Ama o kadar byleyici btn bu eyler. - Baka bir tanesini eitiriz. ]acques Melies, Laetitia VVells'i kollarnn arasnda sard ve avuttu. - Baka bir kannca alacaz ve ona da Parmaklann glmecesi ve sanatnn ne olduunu reteceiz. 430 Onun gibi baka bir karnca yok. Bu benim hatam... Benim hatam... diye tekrarlad Laetitia. Hepsinin gzleri 103.'nn cesedinin stnde aklp kalmt. Bunu uzun bir sessizlik izledi. - Onun iin ona yarar bir cenaze treni yapacaz, dedi Juliet-te Ramirez. - Onu Montpamasse Mezarl'na, yzyln en byk dnrlerinin yanna gmeceiz. ok kk bir mezar olacak ve stne yle yazacaz.- "O ilkti." Bu yaznn anlamn yalnz biz bileceiz. - stne ha koymayacaz. - Ne iek ne de elenkler. - Yalnz imentoya dikilmi kk bir dal. nk o, korktuunda bile, olaylar karsnda her zaman dimdik dururdu. - Ve o her zaman korkuyordu. - Her yl onun mezannda buluacaz. - Kiisel olarak ben baanszlklanm mzmzca incelemeyi sevmem. Juliette Ramirez i ekti: - Ne kadar yazk! Trnann ucuyla 103.'nn duyargalann vurur gibi okad.

- Haydi! Uyan artk! Bizi gerekten yendin, ldne inandk, bize aka yaptn gster. Biz insanlar gibi aka yaptn. Gryor musun, oldu, kannca glmecesini yarattn! Cesedi halojen lambann altna gtrd. - Belki biraz scaklkla... Hepsi 103. nn cesedine bakyorlard. Melies kk bir dua mrldanmaktan kendini alamad: "Tanrm ltfen..." Fakat hl hibir ey olmuyordu. Laetitia VVeils'in gznden bir damla ya akt, burnunun ucuna doru kayd, yanan dolat, bir an ene ukurunda durdu, sonra karncann yanna dt. Srayan bir damla tuzlu gzya 103.'nn duyargasna dedi. te o zaman bir ey oldu. Gzler fal ta gibi agld, vcutlar eildi. - Kmldad! 431 Bu kez duyargann oynadn hepsi grmlerdi. - Kmldad, hl yayor! ; , Duyarga yeniden titredi. Laetitia gzlerinin birleme yerinden bir damla ya daha ald ve duyargay nemlendirdi. Yeniden belli belirsiz bir gerileme hareketi oldu. - O yayor. O yayor. 103. yayor! Juliette Ramirez kukulu bir tavrla Parman azna srtt. ,..-,| - Henz her ey kazanlmad. ,-. * - ok kt bir biimde yaral ama onu kurtarabiliriz. - Bize bir veteriner gerek. - Kanncalara bakan bir veteriner yok! dedi Melies. - yleyse 103.'y kim iyiletirebilir. Yardm edilmezse lecek! - Ne yapmal? Ne yapmal? - Onu oradan alalm, abuk. An heyecanlydlar, onun kmldadn grmeyi ok fazla is-, temilerdi ve imdi kmldadnda onu iyiletirmek iin ne yapacaklarn bilmiyorlard. Laetitia onu okamak, ona gven vermek, zr dilemek istiyordu. Ama kendini karncalann zaman-mekn boyutu iin o kadar hantal, o kadar sakar hissediyordu ki durumu daha da ciddiletirmekten baka bir ey yapamazd. O anda onu yalayabilmek, ona iyi bir trofalaksi vermek iin bir kannca olmay istedi... Gen kadn birden bard: - Onu yalnz bir kannca kurtarabilir, onu kendi trdelerinin yanna gtrmeliyiz. - Hayr, o, parazit kokularla kapl. Kendi yuvasndan bir kannca onu tanmaz. Onu ldrr. Bir ey yapabilecek olan sadece biz vanz. - Mikroskobik bisturiler, cmbzlar gerek. - Eer sadece buysa, acele edelim! diye bard Juliette Ramirez. Eve gidelim, belki her ey kaybedilmedi. Baka bir kibrit kutunuz var m? Laetitia, kendini kutunun dibine koyduu mendil parasnn bir kefen deil, araf, tadnn bir tabut deil de bir ambulans ol432 duuna inanmaya zorlayarak 103.'y yeniden bin bir dikkatle kutuya yerletirdi. 103., gcnn son noktasnda olduunu bliyormuasna son bir elveda demek ister gibi, duyargasnn ucuyla zayf anlar yayyor. Koarak ve ayn zamanda kutuyu ve iindeki yaraly fazla sarsmamaya alarak dan ktlar. Dan gknca Laetitia ayakkablann fkeyle kanaln iine att. Bir taksiye iaret ettiler, arabay sarsmadan mmkn olduu kadar hzl gitmesini sylediler. ofr yolculann tand. Bunlar, geen sefer saatte 0,1 kilometreyi gememesini isteyenlerdi. Her zaman ayn can skc insanlarla karlarsnz. Ya yeteri kadar aceleleri yoktur ya da ok aceleleri vardr! Gene de Ramirezlerin adresine doru yola koyuldu. 208. FEROMON "Feromon: Zooloji Konu: Parmaklar Tkrk salglayan: 103683. Tarih: 100 000 667. yl

BAA: Parmaklann yumuak bir derisi var. Onu korumak iin ya rlm bitki paralan ya da "araba" adn verdikleri metal par-alanyla rtyorlar. TCAR LEM: Parmaklar ticari ilikiler konusunda sfr. O kadar saflar ki ok miktarda yiyecei, yenmeyen, renkli bir kt karlnda dei toku ediyorlar. RENK: Bir insan dakikadan fazla bir sre havasz brakrsanz renk deitiriyor. AK GSTERLER: Parmaklann karmak bir ak gsterisi ekilleri var. Bunu yapmak iin ounlukla "gece kulb" ad verilen zel yerlerde buluuyorlar. Burada yz yze saatlerce kmldyor433 lar, bylece iftleme eylemini taklit ediyorlar. Eer her ikisi de karsndakinden honutsa daha sonra remek iin bir odaya gidiyorlar. SMLER: Parmaklar kendilerine insan diyorlar. Biz dnyallara da kanncalar adn veriyorlar. V7Yl LKLER: Parmak kendisinden baka hibir ey iin kayglanmyor. Doas gerei Parmak btn dier Parmaklan ldrmek iin ok gl bir istek duyuyor. Yapay olarak oluturulan kat sosyal kurallar olan "yasalar" bu lm gdlerini lml hale getirmeye yaryor. TKRK: Parmaklar tkrkleriyle kendilerini temizlemeyi bilmiyorlar. Ykanmak iin "banyo teknesi" ad verilen bir makineye ihtiyalan var. EVRENDOUM: Parmaklar dnyann yuvarlak olduunu ve gnein evresinde dndn sanyorlar! HAYVANLAR: Parmaklar onlan evreleyen doay ok az tanyorlar. Kendilerinin yegne zeki hayvanlar olduklarna inanyorlar." 209. SON ANS AMELYATI - Bisturi! Arthur' un her dilei annda yerine getiriliyordu. - Bisturi. - Bir numaral cmbz! - Bir numaral cmbz. - Anatomi ba! - Anatomi ba. -Diki ipi! -Diki ipi. - Sekiz numaral cmbz! - Sekiz numaral cmbz. Arthur Ramirez ameliyat ediyordu. Dier can ekien 103.'y getirerek geri dndklerinde uyanm ve yeniden gcn toplamt. Arkadalannn ondan ne beklediini hemen anlam ve 434 kollan svamt. Bu hassas ameliyat iin duyulannn keskinliini korumak istedii iin einin nerdii an kesici kokteylini reddetmiti. imdi, ]acques Melies, Laetitia Wells ve Juliette Ramirez onun evresinde, cinlerin efendisi tararndan bir mikroskop lameliyle yaplan doalama kk ameliyat masasnn zerine eilmilerdi. Bu sonuncusu da bir video kameraya balanmt. Hepsi ameliyat televizyondan takip edebiliyorlard. Daha nce bu lamelin zerinden ok sayda robot kannca gelip gemiti ama ilk kez kitin ve kandan bir kannca orada kt durumdayd. -Kan! -Kan. - Daha fazla kan! 103.'y kurtarmak iin kan nakillerine gerekli olan kan elde etmek iin drt gerek kanncay ezmek gerekmiti. Hi duraksa-mamlard. 103. essizdi ve trnden birka rnein feda edilmesini hak ediyordu. Bu mini kan nakilleri iin Arthur mikroskobik bir ineyi sivriltmi ve onu sol n ayak ekleminin yumuak blgesine batrmt. Zoraki cerrah, kanncann yapt ilemler sonucunda ac ekip ekmediini bilmiyordu ama onun hassas durumunu gz nnde bulundurarak anestezi uygulamamay tercih etmiti. Arthur bir kkg tavryla orta aya yerine takmakla ie balad. Sol n ayan ii de onun kadar kolay oldu. Robot kanncalann zerinde alm olmas sayesinde byk bir Parmak ustal kazanmt.

Boaz yasslat. Arthur ince bir cmbzla, ukurlam bir araba kaportasna yaplaca gibi, ona yeniden ekil verdi. Sonra kitinin atlad yeri yaptrcyla yeniden tkad. Ayn yaptrc, daha nce kk bir borunun yardmyla yeniden kanla ien delik kamn yeniden lehimlenmesinde de ie yarad. - Neyse ki kafas ve duyargalan salam! dedi Arthur. Topuunuzun ucu o kadar darm ki sadece boaz ve kam ezmi. 435 Mikroskobun lambasnn altnda 103. yeniden enerji buluyor. Kafasn biraz uzatyor ve bir Parman enelerinin nnde tuttuu bal damlasn yavaa emiyor. Arthur dikildi, alnn slatan teri kurulad ve i ekti: - Sannm bu iten yrtt. Bununla birlikte kendini toplamas iin gnlerce dinlenmesi gerekecek. Onu karanlk, scak ve nemli bir blgeye yerletirin. 210. ANSKLOPED YOL HANGS? 100 milyon ylnn nsann (imdiki karncalarn sahip olduu kadar deneyime sahip olan nsan) dnmek gerek. Bu nsan bizimkinden yz -bin kat daha gelimi bir bilince sahip olmal. Ona, kk kk kk gcmzle bu 100000. torunumuza, yardm etmek gerek. Bunun in altn yolu izmek gerek. Yararsz biimcilikle en az zaman kaybettirecek yolu. Geriye, btn gericilerin, btn barbarlarn, btn tiranlarn basksna dnleri engelleyecek olan yolu. En yksek bilince gtren yolu, Tao'yu bulmamz gerek. Bu yol deneyimlerimizin okluundan yola klarak izilecek. Bu yolu daha kolay bulmak in bak alarmz deitirmek, bir dnce biimine yapp kalmamak gerek. Hangisi olursa olsun. Ne kadar yi olursa olsun. Karncalar bize manevi bir deneyim gsteriyorlar. Kendimizi onlarn yerine koyalm. Ama kendimizi aalarn, balklarn, dalgalarn, bulutlarn, talarn yerine de koyalm. 100 milyon ylnn insan belleklerinden bilgi karmak in dalarla konumay biliyor olmal. Yoksa her ey bouna olacak. Edmond Wells, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, dit H. 436 Zil.DELK gnlk nekahet dneminden sonra 103.'nn ezikleri tamamen iyilemiti. Neredeyse normal bir biimde yemek yiyordu (hatta ekirge eti paralan ve tahl lapas bile). ki duyargasn normal bir biimde oynatyordu. Yaptrcy karmak ve tkryle dezenfekte etmek iin yaralarn srekli yalyordu. Arthur Ramirez hastasn, her tr arpmay nlemek iin sucul pamukla dolu bir karton kutunun iinde yrtmt. Her gn kaydedilen gelimeleri not ediyordu. Krk ayak pek iyi ilev grmyordu ama 103. bunu belini kra kra yryerek telafi ediyordu. - Be ayan yeniden glendirmek iin eitime gereksinimi var, dedi Jacques Melies.' Haklyd. Arthur Ramirez 103.'y dnen bir mini kilimin stne yerletirdi ve ayak kaslannn gelitirmesi iin her biri srayla onu orada yrtt. Asker imdi yeniden konulmaya balamak iin yeterince g toplamt. Kazadan on gn sonra Jonathan Wells ve arkadalann kurtarmak amacyla keif gezisi dzenlemenin zamannn geldiine karar verdiler. }acques Melies, Emile Cahuzacq ve daha dk rtbeli polis memurunu greve ard. Laetitia Wells ve juliette Ramirez de onlarn yanndayd. Hastal ve son gnlerdeki kayglar yznden ok zayf dm olan Arthur rahat bir koltua kerek onlarn dnn beklemeyi tercih etti. Yanlanna krek ve kazma almlard. 103. onlara rehberlik etmek iin oradayd. Fontainebleau Orman'na doru ileri! Laetitia'nn Parmaklar karncay otlarn iine brakt. Bu kez onu kaybetmemeyi salama almak iin izci karncann ekleminin evresine naylon bir ip balamt. Yani bir eit tasma. 103. evredeki kokulan iine ekiyor ve duyargasnn ucuyla gidilecek yn iaret ediyor. "Bel-o-kan, buradan." 437'

Daha hzl gitmek iin Parmaklar onu kaldrdlar ve daha ileriye tadlar. Yeni belirti noktalanna gereksinimi olduunu anlamalan iin duyarl uzantlann oynatmas yeterliydi. O zaman onu yeniden yere brakyorlard ve o yolu gsteriyordu. Bir saatlik yryn sonunda geidi olan bir dereyi getiler, sonra allk bir blgeye yneldiler. 103.'nn uygun kokusal izleri iyi takip edebilmesi iin yava ilerlemek zorundaydlar. saat daha ve ileride tam karlannda kk dallarda oluan byk bir tepecik fark ettiler. Kannca geldiklerini iaret etti. Baka koullarda benzer bir tepecii asla fark etmeyecek olan Mlies ard: - Bel-o-kan bu mu yani? Admlann hzlandrdlar. Bir polis memuru sordu: - Ya imdi ef? - imdi kazyoruz. Laetitia parman tehditkar bir tavrla uzatarak uyard: - Fakat ehre zarar vermeden, ehre zarar vermeden. Unutmayn, 103.'ye sitesine zarar vermeyeceimize sz verdik. Mfetti Cahuzacq sorunun zerinde derin derin dnd. - Pekl, hemen yann kazmak yeterli. Eer bykse mutlaka yeralt geidinin stne geliriz ve eer stne gelmezsek aadan dolanarak yuvann evresini doianz. - Tamam! dedi Laetitia. Bir adada gml hazineyi arayan dolandrclar gibi kazdlar. Polis memurlar hemen toprak ve amura bulandlar ama kreklerinin ucunda hl kaya yoktu. Komiser devam etmeleri iin onlan cesaretlendirdi. On metre, on iki metre ve hl hibir ey yok. Karncalar, kukusuz Bel-o-kanl askerler, sitenin evresindeki bu d koridorian sarsacak kadar korkun titreimlere neyin yol atn bilme kaygsyla haber toplamaya geldiler. Emile Cahuzaccj onlara gven vermek iin bal ikram etti. 438 Polis memurlan kreklerini kullanmaktan usanmaya baladlar. Sonunda kendi mezarlarn kazdklan izlenimine kapldlar ama efleri sonuna kadar gitmeye kararl grnyordu ve onlann baka seenei yoktu. Onlan gzlemleyen Bel-o-kanllann says gittike artyordu. Belki de zehirli olan bu bal reddeden bir ii kannca, "Bunlar Parmaklar," dedi. "Parmaklar bizden sererin intikamn almaya geldiler." Juliette Ramirez btn bu kk yaratklar neyin harekete geirdiini anlad. - abuk! Alarm vermeye zaman bulamadan hepsini yakalayalm. Laetitia ve Melies'le birlikte toprak ya da ot topaklannn arasna kansan kanncalan toplayp hapishane kutuiann iine att. Daha sonra bu kutuiann zerine bir "Sakin olun, her ey yolunda" fero-monu pskrtt. Bu manevra ie yaram grnyordu. Kutuiann iinde hibir kargaa grlmedi. "Dnce Tuzaf'nn ampiyonu uyard: - Gene de acele etmemiz gerek, yoksa federasyonun btn or-dulann tepemizde bulacaz. Onlar sonsuza dek tutmaya dnyann btn sakinletirici feromonlann sksak yetmez. Bir polis memuru ona dnd: - Siz de kayglanmay brakn. Oyuk sesi geliyor. Maarann stnde olmalyz. Seslendi: - Hey, aada kimse var m? Hibir yant gelmedi. Bir fenerle aydnlattlar. - Sanki bir kilise, dedi Cahuzacq. Ve hi kimseyi grmyorum. Bir polis memuru bir halat ald, onu bir aa gvdesine balad ve elinde fenerle aa indi. Cahuzacq onu takip etti. Yukandaki dierlerine barmadan nce btn odalan tek tek geti. - Tamam, onlan buldum. Yayor grnyorlar ama uyuyorlar. - Yaptmz btn bu amatayla bu olanaksz. Eer onlan uyandrmadysak lmler demektir. 439

Jacques Melies de inip durumu kendisi anlad. Salonu aydnlatt ve ararak orada bir eme, bilgiilem malzemeleri, vzldayan elektrikli aletler buldu. Yatakhaneye doru ilerledi, orada yatan adamlardan birini sarsmak istedi ve bir iskelete dokunduu izleni-miyle geri ekildi. Tuttuu kol o kadar zayft. - lmler, diye tekrarlad. -Hayr... Melies srad. i - Kim konuuyor? ' Zayf bir ses mrldand: . - Ben. Melies dnd. Arkasnda ok zayf bir yaratk duvara yaslanarak ayakta duruyordu. Jonathan VVells bir koluyla destek alarak tane tane konutu: - Hayr, lmedik. Artk sizi beklemiyorduk beyler. Karlkl olarak birbirlerini incelediler. Jonathan Wells gzlerini krpmyordu. Jacques Melies sordu: - Kazdmz duymadnz m? - Duyduk ama son ana kadar uyumay tercih ediyorduk, dfijdi Prof. Daniel Rosenfeld. , Hepsi kalkt. Zayf ve sakindiler. Polis memurlar ok etkilenmilerdi. Bu insanlar artk insana benzemiyorlard. , - Mthi a olmalsnz! - Hayr, bizi hemen beslemeyin, bu bizi ldrebilir. Yava yava byle ok az eyle yaamaya altk. Emile Cahuzacq duyduklarna inanamyordu. - nanlmaz! Yeralt insanlan acele etmeden giyindiler ve yava yava ilerlediler. Gn n hissettiklerinde gerilediler. Onlar iin an iddetliydi. Jonathan yeralt yaam arkadalanndan birkan toplad. ember oluturdular ve Jason Bragel herkesin nceden kendi kendine sormakta olduu soruyu sordu: 440 - Gidiyor muyuz, kalyor muyuz? 212. ANSKLOPED VITRIOL (SLFAT): "Vttriol" slfrik aside verilen bir addr. Uzun sre "vltriol"a "camlatiran, cam bale getiren" (vitre Franszcada cam demektir) anlamna geldiine inanld. Bununla birlikte bu szcn anlam daha anlalmazdr. "Vltri-ol" szc kk eskiaa dayanan bir temel cmlenin szcklerinin lk harflerinden oluturulmutur. V.I.T.R.I.O.L.: Vlsl-ta lnterlora Terrae (Dnyann ini ziyaret et) Rectiflando Oc-cultem Lapldem (ve dorularak sakl ta bulacaksn). Edmond Wells, Greceli ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi, cilt D. 213. HAZIRLIKLAR Chli-pou-ni'nin cesedi Tanrclarn onu yerletirdikleri ller salonunda stnlk taslyor. Yumurtlayan kraliesiz Bel-o-kan yok olma tehdidi altnda. Kzl kanncalara kesinlikle bir kralie gerek. Tek bir kralie ama bir kralie. Bunu hepsi biliyor. imdi siteyi kurtaracak olan Tannc olmak ya da olmamak deil. Mevsim gemi olsa da bir Rnesans Bayram yapmak gerek. Temmuz aynda umayan ge kalm prensesleri topluyorlar. Uu gnleri srasnda siteden kamam olan gsz erkeklerin izini srp yakalyorlar. Hazrlk yaplyor. x ehri kurtarmak iin bir iftleme art. Parmaklar Tanr olsunlar ya da olmasnlar, eer karncalar gn iinde dllenmi bir kraliey sahip olmazlarsa btn Bel-o-kanhlar lecek. 441 Bunun iin ak eylemi srasnda hareketli olmalar iin prensesler ekerli bal urubuna bulanyorlar. Yetersiz erkeklere sabrla dn uuunun nasl olduu aklanyor.

Ar le scanda kalabalk, sitenin kubbesinde toplanyor. Binlerce yldan beri Rnesans Bayram ayn sevince yol aar ama bu yl sz konusu olan topluluun hayatta kalmas. Dn uuu asla bu kadar heyecanla beklenmedi! Yaayan bir kralienin Bel-o-kan'a inmesi gerek. Kokusal grlt patrt. Prensesler sadece iki effaf kanattan oluan gelinlikleriyle oradalar. Kulann yaklamak istemesi durumunda siteyi savunmak iin topular da orada. 214. ZOOLOJK FEROMON "Feromon: Zooloji Konu: Parmaklar Tkrk salglayan: 103683. Tarih: 100 000 667. yl LETM: Parmaklar aralarnda azlaryla nlamal titreimler yayarak iletiim kuruyorlar. Bu titreimler kafann iki tarafnda bulunan deliklerin dibine yerletirilmi serbest bir zar tarafndan alnyor. Bu zar sesleri alyor ve onlan elektrik itepilere dntryor. Daha sonra beyin bu seslere bir anlam veriyor. REME: Dii Parmaklar yumurtalarnn cinsiyetini, kastn, hatta eklini seemiyorlar. Her doum bir srpriz. KOKU: Parmaklar kestane aac ya kokuyorlar. BESLENME: Parmaklar bazen a olduklan iin deil, skldklan iin yiyorlar. CNSYETSZ: Parmaklarda cinsiyetsizler yok, sadece diiler ve erkekler var. Yumurtlayan kralieleri de yok. GLMECE: Parmaklarn bize tamamen yabanc bir duygular var. Buna "glmece" adn veriyorlar. Bunun ne anlama geldiini anlayamyorum. Gene de ilgin grnyor. 442 SAYI: Parmaklann says genelde dndmzden daha ok. Btn dnyada ilerinde en az bin Parmak yaayan on kadar site ina etmiler. Tahminlerime gre dnyada on bin kadar Parmak olmal. SICAKLIK: Parmaklann i scaklarn ayarlayan bir dzenleri var. Onun sayesinde d dnyada hava souk bile olsa vcutlan lk kalyor. Bu dzen onlarn geceleri ve kn da etkin olmalann salyor. GZLER: Parmaklann gzleri kafann dier blmlerine gre hareketli. YRY: Parmaklar iki ayaklar zerinde dengeli bir biimde yryorlar. Fizyolojik evrimlerindeki bu greceli konumu henz mkemmel bir biimde kontrol edemiyorlar. NEKLER.- Parmaklar, bizim yaprakbitlerini sadmz gibi inekleri (kendi boylannda kocaman hayvanlar) sayorlar. 215. YENDEN DOU Dan kmaya karar verdiler. ok arbalydlar. Ne lm halinde ne de hastaydlar. Sadece zayflamlard. ok zayflamlard. Cahuzacq iinden homurdand: - En azndan bize teekkr edebilirlerdi. Meslekta Alain Bilsheim onu duydu: - Geen yl olsa ayaklannz perdik. imdi ok erken ya da ok ge. - Ama gene de sizi kurtardk. - Neden kurtardnz? Cahuzaaj fkeyle patlad: - Hayatm boyunca bu kadar nankrlk grmedim! Yardmnza gelinmesinden sknt duymanz... Yeralt mabedinin yerine tkrd. On yedi tutsak birer birer ip merdivenden ktlar. Gne onlan kr ediyordu. Gzlerini korumak iin bantlar istediler. Yere oturdular. 443 - Anlatn, diye haykrd Laetitia. Konu benimle Jonathan! Ben senin kuzenin Laetitia VVells'im, Edmond VVelIs'in kz. Syle bana, aada bu kadar uzun sre nasl dayandnz? jonathan Wells topluluunun szcln yapt: - Sadece yaamaya ve beraber yaamaya karar verdik, hepsi bu. ok fazla konumamay tercih ediyoruz, bizi affedin. Yal Augusta VVells bir tan stne oturdu. Polislere yadsma iaretleri yapt. Sonra hafif bir glle ekledi: - Su ve yiyecek vermeyin. Bize sadece battaniye verin nk danda yoruz. Vcutlarmzda bizi koruyacak hi ya kalmad.

Laetitia VVells, ]acques Melies ve Juliette Ramirez can ekien insanlara yardm etmeyi bekliyorlard. imdi, onlarla kibirli tavrlarla konuan bu sakin iskeletler karsnda nasl davranacaklann bilemiyorlard. Onlan arabalarna yerletirdiler, muayenelerinin yaplmas iin hastaneye gtrdler ve salk durumlannn korktuklanndan daha iyi olduunu gzlemlediler. Tabi hepsinde ok sayda vitamin ve protein eksiklii vard ama ne i ya da d doku bozuklukian vard ne de hcrelerinde bir bozukluk. Juliette Ramirez'in beyninden telepatik bir mesaj gibi bir cmle geti: "Ve onlar, yeni bir insanln taycs garip bebekler gibi, besleyici topran derinliklerinden gkacaklar." Birka saat sonra Laetitia VVells, kurtulanlar muayene eden psikoterapistle grt. - Neler olduunu bilmiyorum, dedi adam. Neredeyse hi konumuyorlar. Hepsi bana bir geri zeklymm gibi glmsyor-lar. Kabul etmem gerek, bu her zaman rahatsz edici bir ey. Ama daha artc olan ve beni huzursuz eden olgu u: Birine dokunduunuzda sanki ayn organizmann paralarymlar gibi hepsi dokunuunuzu hissediyor. Ve hepsi bu deil? - Daha baka ne var? - ark sylyorlar. Melies dehete kapld: . - ark m sylyorlar? Yanl duymu olmalsnz. Belki szcklere almakta zorluk ektikleri iindir ya da... - Hayr, ark sylyorlar. Yani hepsi farkl sesler karyor ve sonunda ayn notada birleip uzun sre onu devam ettiriyorlar. Bu tek nota btn hastaneyi titretiyor ve grne gre onlar rahatlatyor. - ldrmlar! diye bard komiser. Laetitia grn belirtti: - Bu nota belki de Gregoryen sarklan gJbi bir birleme sesidir. Babam bu konuyla ok ilgileniyordu. Juliette Ramirez tamamlad: - Bir kannca yuvasnda kokunun birleme iareti olmas gibi insanlar iin bir birleme sesi. Komiser Jacques Melies kayglyd. - Btn bunlardan sakn kimseye sz etmeyin ve yeni bir emre kadar btn bu gzel dnyay karantinaya aln. 216. YERLETRLEN TOTEMLER Bir ky balks bir gn Fontainebleau Orman'nda dolarken artc bir grntyle karlat. Bir derenin iki kolu arasnda bulunan kk bir adackta balktan kk heykeller grd. Hi kukusuz minik aletlerle yaplmlard nk stlerinde ok sayda mikroskobik spatula darbeleri vard. Hepsi birbirinin ayn olan bu heykelciklerden yzlerce vard. Neredeyse minyatr tuzluklar gibiydiler. Gezinen kiinin ky balklnn yan sra baka bir tutkusu vard: Arkeoloji. Her tarafa yerletirilmi bu totemler ona hemen Paskalya Adas'm dndrd. Paskalya Adas'nda eskiden burada yaam olan bir Liliput halk m vard acaba diye dnd. Bireylerinin boyu sinekkuu-nun boyunu gemeyen bir eskia uygarlnn en son izleriyle mi karlamt? Cce cinler mi? Cinler mi? 445 Balk-arkeolog, aday yeterince titizlikle kefetmedi. Yoksa birbirlerine her tr yk anlatmak iin duyargalarn dokundurmakla megul her trden kk bcek kmelerini de fark edecekti. Ve bu balk heykellerin gerek sahiplerinin kim olduunu anlayacakt. 217. KANSER 103. ilk szn tutmutu: Sitesinin altndaki insanlar kurtarlmlard. Juiiette Ramirez imdi ikinci szn de tutmas iin ona yalvard: Kanserin srrn aklamak. Karnca "Pierre de Rosette"in annn altndaki yerini yeniden alyor ve uzun bir kokusal konuma yapyor. Parmaklarn kullanm iin biyolojik feromon Tkrk salglayan.- 103. Konu: "Kanser" adn verdiiniz ey

Eer siz insanlar kanserin kkn kazmay basaramyorsanz, bu, sizin biliminiz ald iindir. Kanserle ilgili inceleme tarznz gznz kr ediyor. Dnyay sadece tek bir tarzda gryorsunuz: Sizin tarznzda. nk siz gemiinizin tutsasnz. Deneyler yoluyla baz hastalklan iyiletirmeyi baardnz. Bundan da sadece deneyin btn hastalklann hakkndan gelebilecei sonucunu kardnz. Bunu televizyonda, sizin bilimsel belgesellerinizde grdm. Bir olguyu anlamak iin onu lyor, onu bir haneye yerletiriyor, fihristini yapyor ve gittike klen paralara blyorsunuz. Kk paralara ayrdka geree yaklatnz izleniminde-siniz. Bununla beraber bir austosbceinin neden ark sylediini onu paralar halinde keserek bulamazsnz. Bir orkidenin neden bu kadar gzel olduunu ta yapraklanndan birinin hcrelerini mercekle inceleyerek anlayamazsnz. Bizi evreleyen eleri anlamak iin kendimizi btnlkleri iinde onlann yerine koymamz gerekir. Ve tercihen onlar yaar446 ken. Austosbceini anlamak istiyorsanz, on dakika boyunca bir austosbceinin ne grp ne yayor olabileceini hissetmeye aln. Orkideyi anlamak istiyorsanz, iek gibi kokmay deneyin. Bakalann paralara blmek ve kendi bilgilerinizin kalelerinde gzlemlemek yerine kendinizi onlarn yerine koyun. Byk bulularnzdan hibiri beyaz nlkl geleneksel bilginler tarafndan gerekletirilmemitir. Televizyonda byk bulularnzla ilgili bir belgesel grdm. Sadece yn verilen kazalard, buhann kapan kaldrd tencereler, kpekler tarafndan nlan ocuklar, bir aatan den elmalar, rastlant sonucu kansan rnler. Kanser sorununuzu zmek iin airleri, filozoflan, yazarlan, ressamlar grevlendirmeliydiniz. Ksaca, sezgi ve esin sahibi yaratclar. Onlardan nce gelenlerin yaptklar btn deneyleri ezbere renmi olan insanlan deil. Klasik biliminiz ald. Gemiiniz imdiki zamannz grmenizi engelliyor. Eski baarlarnz imdi baarmanz engelliyor. Eski zaferleriniz en byk dmanlarnz. Bilim adamlarnz televizyonda grdm. Dogmalar tekrarlamaktan baka bir ey yapmyorlar. Ve okullarnz sonsuza dek donmu deney protokolleriyle hayal gcnze gem vurmaktan baka bir ey yapmyorlar. Sonra, onlan deitirmek iin servene atlmamalarn gvenceye almak iin rencileri snavlara tabi tutuyorsunuz. te bu yzden kanseri iyiletirmeyi bilmiyorsunuz. Sizin iin her ey ayn. Koleray yenmek bir ekilde baanldna gre, kanser de ayn yntemler kullanlarak yenilebilir. Bununla beraber kanser olduu gibi ilgilenilmeyi hak ediyor. O, bal bana ayn bir ey. Size zm sunacam. Size, kolayca ezdiiniz biz karn-calann kanser sorununu nasl zdmz reteceim. Aramzda kansere yakalanan fakat lmeyen bireyler olduunu fark ettik. Bunun zerine, bu yzden len ounluu incelemek yerine, hastala yakalanan ve nedensiz iyileen nadir kanncalan 447 incelemeye baladk. Onlann arasndaki en kk ortak paydann ne olduunu aratrdk. ok uzun sre aratrdk Ve bu "mucizevi" bireylerin ortak ynn bulduk: evreleriyle iletiim kurma yetenekleri ortalama kanncalannkinden daha fazlayd. Buradan bir ey sezinledik: Ya kanser bir iletiim sorunuysa? Kiminle iletiim mi diyeceksiniz? Dier eylerle iletiim. Hastalarn vcutlann inceledik: Elle tutulur hibir ey yoktu. Bakteri sporu, mikrop, solucan yoktu. Bu srada bir karncann aklna dhice bir fikir geldi: Hastaln yaylma ritmini incelemek. Ve bu ritmin bir dil olduunu fark ettik! Hastalk bir dil gibi incelenebilecek bir dalgaya gre ilerliyordu. Sonuta elimizde bir dil vard ama yaycs yoktu. Bu nemli deildi. Dili deifre ettik. Kabaca u anlama geliyordu: "Kimsiniz, ben neredeyim?" Anladk. Kansere yakalananlar aslnda istemeden elle tutulamayan dnya d eylerin toplanma yeri oluyorlar. letiim kuran bir dalgadan baka bir ey

olmayan dnya d yaratklar... Yeryzne geldiinde bu dalgann konumak iin tek bir dncesi olacakt: Onu evreleyeni yeniden retmek. Ve bu yaayan vcutlara geldiine gre, dnya d dalga "yi gnler, siz kimsiniz, dmanca niyetlerimiz yok, gezegeninizin ad ne?" gibi mesajlar yaymak iin onu evreleyen hcreleri yeniden retiyordu. Bizi ldren buydu: Ho geldin cmleleri, kaybolmu turistlerin sorulan. Sizi ldren de bu. Arthur Ramirez'i kurtarmak iin kanncalarla iletiim kurmaya yarayana benzeyen ama bu kez kanser dilini evirmeye ynelik bir "Pierre de Rosette" yapmanz gerek. Onun ritimlerini, dalgasn inceleyin, onlar yeniden retin ve siz de yant yaymak iin onlan ynetin. Tabi ki bu anlattma inanmak zorunda deilsiniz. Ama bu yntemi denemekle hibir ey kaybetmeyeceksiniz." ]acques Melies, Laetitia Wells ve Ramirezler bu garip neriye ok ardlar. Kanserle diyalog kurmak m?... Bununla beraber, cinlerin efendisi Arthur Ramirez'in korkun koullarda yaayaca sadece birka gnlk mr kalmt. Elbette ilerindeki her ey 448 bunun bir samalk olduunu syl^ /-du. Bu kanncann bize tp dersleri vermek iin hi fcir stnlerimi yok. Bu uslamlama her durumda yersiz. Ama Artnur lea|t/ . yleyse bata tamamen sama grnen bu yoldan yararlannW/ neden denememeli? Onlar nereye gtreceini g;receklerqAyf 218. BALANTILAR Sal, 14:30. Uzun sre nceden , an randevuya uygun olarak Komiser Jacques Meiies, ^i'imsel A \rt firmalar Bakan Msy Raphael Hisaud tarafndan kaJ>ul ediliy<U^Ona, Madam Juliette Rami-rez, Matmazel Laetitia \A/es ve ^. y: bir karncann kprdad grlen bir ieyi takdim geliyor. Gciy menin yirmi dakika srmesi ngrld, sekiz buuk ScU* uzad. ^^tesi gn sekiz saat daha. Perembe, 19:23. Fran.sa Cumhur ^kan Msy Regis Malrout bir salonda Bilimsel Aratrmalar pa\A Msy Raphael Hisaud'yu kabul ediyor. Mnde portakal suv^/ kruvasan, kartrlm yumurta ve Aratrma Bakacnn ol\u' yenili bulduu bir mesajn iletilmesi var. k " Cumhurbakan kruvas^n'ann s ^ eiliyor: - Benden ne istiyorsunuz? Bir KW^cayla konumam m? Hayr, hayr ve bin kez hayrl dciia ettAaf^iz gibi bir kannea yuvasnn altnda kapal kalm on ydi kiiyi \jgiUarmis olsa bile. Siz ne sylediinizin farknda misimi? Bu We\ kalay sizi ok heyecanlandrm, hayal gryorsunuz! Haydi, A\]$ bu grmenin konusunu unutmaya razym, siz de artk, asla \J & asla karncanzdan sz etmeyin! . ^ p - Bu herhangi bir kanaca deil103. . Daha nce insanlarla konuan bir karnca. Ayrca blgede, > f gn byk karnca federasyonunun temsilcisi. Yz seksen milyon |W fuslu, gl bir federasyon! - Yz seksen milyon ~>e? Yerntoj vh ilerim siz delisiniz! Kannea! Bcek. Parmamzla ezd'imiz *\\\v $k hayvanlar... Soytanlann evirdii birka dolaba h emen alOj #,mayn Hisaud. Anlattnz ykye asla kimse inanmak- SerrtsW^r onlan yeni vergilerle daha V 449 incelemeye baladk. Onlarn arasndaki en kk ortak paydann ne olduunu aratrdk. ok uzun sre aratrdk; Ve bu "mucizevi" bireylerin ortak ynn bulduk: evreleriyle iletiim kurma yetenekleri ortalama kanncalannkinden daha fazlayd. Buradan bir ey sezinledik: Ya kanser bir iletiim sorunuysa? Kiminle iletiim mi diyeceksiniz? Dier eylerle iletiim. Hastalarn vcutlann inceledik: Elle tutulur hibir ey yoktu. Bakteri sporu, mikrop, solucan yoktu. Bu srada bir karncann aklna dhice bir fikir geldi: Hastaln yaylma ritmini incelemek. Ve bu ritmin bir dil olduunu fark ettik! Hastalk bir dil gibi incelenebilecek bir dalgaya gre ilerliyordu. Sonuta elimizde bir dil vard ama yaycs yoktu. Bu nemli deildi. Dili deifre ettik. Kabaca u anlama geliyordu: "Kimsiniz, ben neredeyim?" Anladk. Kansere yakalananlar aslnda istemeden elle tutulamayan dnya d eylerin toplanma yeri oluyorlar. letiim kuran bir dalgadan baka bir ey

olmayan dnya d yaratklar... Yeryzne geldiinde bu dalgann konumak iin tek bir dncesi olacakt: Onu evreleyeni yeniden retmek. Ve bu yaayan vcutlara geldiine gre, dnya d dalga "yi gnler, siz kimsiniz, dmanca niyetlerimiz yok, gezegeninizin ad ne?" gibi mesajlar yaymak iin onu evreleyen hcreleri yeniden retiyordu. Bizi ldren buydu: Ho geldin cmleleri, kaybolmu turistlerin sorulan. Sizi ldren de bu. Arthur Ramirez'i kurtarmak iin karncalarla iletiim kurmaya yarayana benzeyen ama bu kez kanser dilini evirmeye ynelik bir "Pierre de Rosette" yapmanz gerek. Onun ritimlerini, dalgasn inceleyin, onlar yeniden retin ve siz de yant yaymak iin onlan ynetin. Tabi ki bu anlattma inanmak zorunda deilsiniz. Ama bu yntemi denemekle hibir ey kaybetmeyeceksiniz." Jacques Melies, Laetitia Wells ve Ramirezler bu garip neriye ok ardlar. Kanserle diyalog kurmak m?... Bununla beraber, cinlerin efendisi Arthur Ramirez'in korkun koullarda yaayaca sadece birka gnlk mr kalmt. Elbette ilerindeki her ey 448 bunun bir samalk olduunu sylyordu. Bu kanncann bize tp dersleri vermek iin hibir stnl yok. Bu uslamlama her durumda yersiz. Ama Arthur lecekti. yleyse bata tamamen sama grnen bu yoldan yararlanmay neden denememeli? Onlar nereye gtreceini greceklerdi! 218. BALANTILAR Sal, 14:30. Uzun sre nceden alnan randevuya uygun olarak Komiser Jacques Melies, Bilimsel Aratrmalar Bakan Msy Rap-haei Hisaud tarafndan kabul ediliyor. Ona, Madam Juliette Rami-rez. Matmazel Laetitia Welis ve iinde bir karncann kprdad grlen bir ieyi takdim ediyor. Grmenin yirmi dakika srmesi ngrld, sekiz buuk saat uzad. Ve ertesi gn sekiz saat daha. Perembe, 19:23. Fransa Cumhurbakan Msy Regis Malrout bir salonda Bilimsel Aratrmalar Bakan Msy Raphael Hisaud'yu kabul ediyor. Mnde portakal suyu, kruvasan, kartrlm yumurta ve Aratrma Bakan'nn ok nemli bulduu bir mesajn iletilmesi var. Cumhurbakan kruvasanlann stne eiliyor: - Benden ne istiyorsunuz? Bir kanncayla konumam m? Hayr, hayr ve bin kez hayr! ddia ettiiniz gibi bir kannca yuvasnn altnda kapal kalm on yedi kiiyi kurtarm olsa bile. Siz ne sylediinizin farknda msnz? Bu Weils olay sizi ok heyecanlandrm, hayal gryorsunuz! Haydi, ben bu grmenin konusunu unutmaya razym, siz de artk asla ama asla karncanzdan sz etmeyin! - Bu herhangi bir kannca deil. Bu 103. . Daha nce insanlarla konuan bir karnca. Ayrca blgedeki en byk karnca federasyonunun temsilcisi. Yz seksen milyon nfuslu, gl bir federasyon! - Yz seksen milyon ne? Yemin ederim siz delisiniz! Kannca! Bcek. Parmamzla ezdiimiz kk hayvanlar... Soytarlann evirdii birka dolaba hemen aldanmayn Hisaud. Anlattnz ykye asla kimse inanmaz. Semenler onlan yeni vergilerle daha 449 kolay aldatabilmek iin masallarla ayakta uyutmaya altmz dnecekler. Muhalefetin tepkilerinden hi sz etmiyorum... Alayl kahkahalan imdiden duyar gibiyim! Bakan Hisaud kar kt: - Karncalar hakknda ok az ey biliyoruz! Onlarla zeki yaratklarla konutuumuz gibi konusaydk, bize retecekleri ok eyleri olduunu grecektik. - Kanserle ilgili u delice kuramlan m kastediyorsunuz? Bunla-n sansasyon gazetelerinde okudum. Bana, bunlan ciddiye aldnz sylemeyeceksiniz herhalde, deil mi Hisaud? - Kanncalar dnyadaki en yaygn bulunan hayvanlar, ayrca kesinlikle en eski ve en gelimi hayvanlann arasndalar. Yz milyon yl boyunca bizim bilmediimiz birok eyi renecek zamanlan oldu. Biz insanlar sadece milyon yldr varz. Ve modem uygarlmzn ya en fazla be bin yl. Bu kadar deneyimli bir toplumdan reneceimiz eyler mutlaka vardr. imdiden toplumumuzun yz milyon yl sonraki halini dnebilmemizi salyorlar.

- Bunu daha nce duydum ama bu aptalca. Bunlar... karncalar! Bana kpekler deseydiniz gene bir derece anlardm. Semenlerimizin te birinin kpei var ama kanncalar! -Sadece... - Bu kadar yeter. Bunu iyice kafanza sokun dostum! Dnyadaki bir karncayla konuan ilk cumhurbakan olmayacam. Btn gezegenin benim tarafmda olup olmamasna nem vermiyorum. Ne hkmetim ne de ben kendimizi bu hayvanlarla gln duruma drmeyeceiz. Artk bu kanncalardan sz edildiini duymak istemiyorum. Cumhurbakan iddetle bir atal dolusu yumurta alyor ve oburca yutuyor. Aratrma Bakan sakinliini koruyor. - Hayr, size tekrar tekrar bu konudan sz edeceim. Ta ki siz fikrinizi deitirinceye kadar. nsanlar beni grmeye geldiler. Bana her eyi basit szcklerle akladlar ve ben onlar anladm. Bugn bize yzyllarn stnden atlayp gelecee doru bir sray yapma ans verildi. Bu ansn geip gitmesine izin vermeyeceim 450 - Bunlar incir ekirdeini doldurmayan szler! - Dinleyin, ben bir gn leceim, siz de leceksiniz. yleyse, madem yok olmaya mahkmuz, dnyadan geiimiz srasnda neden zgn, farkl bir iz brakmayalm? Neden karncalarla iktisadi, kltrel ve hatta askeri anlamalar yapmayalm? Ne de olsa onlar dnyadaki en gl ikinci tr. Cumhurbakan Malrout ters dnm bir tostu yutuyor ve k-sryor. - Hl oradaysanz neden bir kannca yuvasnda bir Fransz eliliini trenle amayalm! Bakan glmsemiyor. - Evet, bunu dndm. Cumhurbakan kollann havaya kaldrarak bard: - nanlmaz, inanlmazsnz! - Karncalar olduunu unutun. Onlar dnya d yaratklar gibi dnn. Fakat onlar dnya d deil dnya ii yaratklar. Tek hatalar ok kk olmalar ve her zaman bu gezegende yaam olmalar. Bu yzden onlarn harika eylere sahip olduklarn alglamyoruz. Cumhurbakan dorudan onun gzlerinin iine bakyor: - Bana ne neriyorsunuz? Hisaud hi duraksamadan yant veriyor: - 103.'yle resmi olarak grmenizi. - Kim bu? - Bizi iyi tanyan ve gerekince evirmen grevi yapabilecek bir karnca. rnein, onu Elysee'ye resmi olmayan bir le yemeine davet edin; en fazla bir damla bal yer. Ona ne diyeceiniz ok nemli deil, nemli olan ulusumuzun efinin onunla konumas. Madam Ramirez size feromonal evirmeni salayacak. Yani hibir teknik sorununuz olmayacak. Cumhurbakan salonu arnlyor, uzun uzun baheleri seyrediyor. Olumlu ve olumsuz ynleri tartar gibi grnyor. - Hayr. Kesinlikle hayr! Kendimi gln duruma drmektense ama damga vurma frsatn karmay tercih ederim. Karncalarla konuan bir cumhurbakan... Gelecekteki alaylar grr gibiyim! 451 - Fakat... - Bitti. Karnca yklerinizle sabrm yeteri kadar ktye kullandnz. Yantm hayr, kesinlikle hayr. Gle gle Hisaud! 219. EPLOG Gne en yksek noktasnda. Fontainebleau Orman'nn zerine engin bir aydnlk yaylyor. Barbar rmceklerin alan ktan rtlere dnyor. Dal budaklann altnda kk nemsiz yaratklar kprdyor. Ufuk koyu krmz. Ereltiotlan uyuyorlar. Ik herkese ve her eye arpyor. Bu youn ve saf ldama dier birounun arasnda bir servenin meydana geldii sahneyi kurutuyor. Ve yidzlann olduka tesinde, gk kubbesinin sonunda galaksi gezegenlerden oluan paralarnda ne olduu konusunda kaytsz, yavaa dnyor.

Bununla beraber dnyadaki kk bir kannca kynde mevsimin son Rnesans Bayram yaanyor. Bel-o-kan'n seksen bir prensesi, hanedan kurtarmak iin havalanyor. Oradan geen insanlar onlar fark ediyorlar. - Anne, btn bu sinekleri grdn m? - Bunlar sinek deil. Bunlar kralie karncalar. Televizyonda grdn belgeseli hatrla. Bu onlann dn uuu, uarken erkeklerle birleecekler. Daha sonra bazlar belki imparatorluklar kurmak iin uzaklara gidecekler. Prensesler gkyznde yukar kyorlar. skete kularndan kurtulmak iin yukar, her zaman daha yukar. Erkekler onlara katlyor. Hep birlikte ykseliyor, ykseliyor, ykseliyorlar. Bu aydnlk onlar iine ekiyor ve yava yava gne yldznn yakc nlarnda eriyorlar. Scaklk, aydnlk, k. Her ey beyaz oluyor. Gz ka-matnc bir beyaz. Beyaz. SON 452 SZLK Adm: Bei-o-kan Federasyonu iin yeni uzaklk birimi. Bir 1 a-dm yaklak 1 cm.'dir. Akasya komijera: Yasayan bir kannca yuvas olan aa. An: Uan komular. Anlar havada dnl dansla ya da balmumunun stnde dansla iletiim kurarlar. Asalak kelebek (koyunun karacierinde yaar): Karncalan uyurgezer klan asalak. Asiler: Yeni bir hareket. 100 000 667. ylda (Federal takvim) asiler Parmaklar kurtarmak iin harekete getiler. Ate: Bceklerin ou arasnda vanlan bir anlamayla atein kullanlmas yasakland. Bel-o-kan: Kzl karnca federasyonunun merkez sitesi. Belo-kiu-klunl: Kralie Chli-pou-ni'nin annesi. Parmaklarla diyalog kuran ilk kralie. Byk Boynuz: 103. tarafndan kanncalara altrlan yal ger-gedanbcei. ene: Kesici silah. Chli-pou-ni: Bel-o-kan Kraliesi. Federal evrim hareketinin kurucusu. Doktor Livingstone: Parmaklarn koku yayan aratrmaclanna verdikleri ad. Domuzlan: Bir hava kabarc tutarak suyun altnda yzebilen knkanatl. Dufour Bezi: z feromonlar salglayan bez. Duyarga halkas: Bir duyargada on bir halka vardr. Her biri farkl bir bilgi tr salar. 453 Feromon: Bilgilerin ya da duygularn tanmas iin karncalarn duyargalan tarafndan yaylan uucu hormon. Formikaslt: Kzl karncalann at silah. Yakc formikasidin younluu % 60. Gergedanbcei: Uan sava gemisi. Gne: Karncalarn dostu enerji topu. Hartman ekirdei: Pozitif iyonlar bakmndan zengin blge. Kanncalar orada kendilerini iyi hissederler, buna karn Parmaklara ba ans yapar. nsanlar: Parmaklarn kendilerine verdikleri ad. Johnston organ: Yerdeki manyetik alanlan bulmaya yarayan kannca organ. Kaplanbcel: Yerin altnda saklanan dman. Tehlike. Adm atlan yere iyi bakmak gerek. Kelebek: Yenebilir. Kimyasal Ktphane: Yeni bir bulu. Bellek feromonlannn topland yer. Kkkurdu (ya da kstebekbcei): Hzl yeralt tama arac. Kurbaa yavrusu: Sudan gelen tehlike. Ku: Havadan gelen tehlike. 'Kk Gri BuluT Sava: Federal takvimin 100000667. ylnda, kzl karnca ordularyla Altn Site'de yaayanlar arasndaki ilk arpma. Melies Jacques: Erkek Parmak. Tyleri ksa. Moxiluxun: 'Her eyi Yiyen' Irma'nn kysnda bulunan yeni bir termit yuvas. Mutlak iletiim (CA): Duyarga balantsyla dncelerin tam dei tokuu. Parmaklar: Yorum halindeki yeni bir olgu. eritler: Kanncalar beyaz ve aptal yapan asalaklar.

Tahtakurusu: Tahtakurusu belki de en zgn cinsellie sahip hayvan. Tanr: Yorum halindeki yeni bir kavram. Televizyon: nsan iletiim arac. 454 Termitler: Rahatsz edici komular. Mimarlk ve gemicilikte ustalar. Wells Laetitim Dii Parmak. Tyleri uzun. Wells Edmond: Karncalann ne olduklarn anlayan ilk Parmak. Yamur: Afet. Yaprakbld: Bal urubu elde etmek iin salabilen kk knkanatl. Ya: Cinsiyetsiz bir kzl karnca ortalama 3 yl yaar. 03.: Keif askeri. 23.: Tanrc asi asker. 24.: Kornijera Serbest Topluluu'nun kurucusu olan asi asker. 455 Saylar milyarlarca. Biz onlar fark etmiyoruz bile ama onlar bizi uzun sredir izliyorlar. Bazlar iin biz Tanr'yz. Dierleri iin de ktlk yapan yaratklar. Mthi bir zeka ve en korkun ordular aratmayacak, inanlmaz rgtleriyle insafsz bir savaa hazrlanyorlar. Dnyann gerek efendileri kim olacak? Onlarn hayatta kalmas sorunun yantna bal... Bizim hayatta kalmamz da. Karncalarn gn gerekten geldi mi? Uluslararas bestseller, on iki dile evrilen, bir ok jri tarafndan dllendirilen, baz okullarda biyoloji derslerinin programna alnan nceki roman "Karncalarn byk baarsndan sonra romanc ve bilimsel yazlar yazan gazeteci Bernard Werber "dnya ii yaratklar" konu alan efsanesine devam ediyor. Bizi sapk davranl, yrtc, byleyici bceklerin kaynat, sanrlara yol aan ve korkun bir evrende daha da ileri gtryor. Bir gerilim romanndan te, "Kanjcalarn Gn" bilimkurgu ve hayal gcn sonsuz kklkteki dnya ile ilgili en ileri bilimsel bilgiyle kartrarak harika ve artc odysseia haline^geti Bernard Werber _ Karncalarn gn

You might also like