Professional Documents
Culture Documents
Nazzam*
(792–845)
RADYOAKTİFLİK
• Bazı atomların çekirdeklerindeki kararsız yapıdan dolayı
kararlı hâle gelebilmek için atomların çekirdeklerinden enerji
ve/veya parçacık fırlatması veya dönüşümler gerçekleştirmesidir.
• n / p oranı 1,5’tan büyük veya eşit olan tanecikler ile n / p
oranı 1’den küçük tanecikler radyoaktiftir.
• Atom numarası 83’ten büyük olan elementler arasında
radyoaktif olmayan element yoktur. 83Bi dâhil hepsi radyoaktiftir.
1
• Atom numarası 83’ten küçük olan elementler 82Pb dâhil
olmak üzere kararlıdır. Kararlı elementlerin sentetik izotopları,
kararsız (radyoaktif) olabilir.
• Radyoaktif taneciklerin çekirdeklerinden fırlattıkları enerji
veya parçacıklara ışıma denir.
IŞIMALAR
• 1–Alfa ışıması: Atom çekirdeğinden 2 nötron ile 2 protonun
beraber fırlatılmasıdır. Alfa ışıması yapan atomun atom numarası
2, kütle numarası 4 azalır.
• 2–Proton ışıması: Atom çekirdeğinden 1 protonun
fırlatılmasıdır. Proton ışıması yapan atomun atom numarası 1,
kütle numarası 1 azalır.
• 3–Nötron ışıması: Atom çekirdeğinden 1 nötronun
fırlatılmasıdır. Nötron ışıması yapan atomun atom numarası
değişmez, kütle numarası 1 azalır.
• 4–Beta ışıması: Atom çekirdeğinde 1 nötronun proton ve
elektrona dönüşmesidir. Beta ışıması yapan atomun proton sayısı
1 artar, kütle numarası değişmez.
• 5–Pozitron ışıması: Atom çekirdeğinde 1 protonun, nötron
ve pozitrona dönüşmesidir. Pozitron ışıması yapan atomun proton
sayısı 1 azalır, kütle numarası değişmez.
• Beta ve pozitron ışımaları beta sembolüyle gösterilir. + işareti
varsa pozitron, işaret yoksa veya – işareti varsa betadır.
• Elektron yakalama: Bazı çekirdekler 1. yörüngelerinden
elektron yakalayabilir. Bu yakalanan elektron, çekirdekteki bir
protonu nötrona dönüştürür. Elektron, çekirdek tarafından
yakalanınca, onun boşalttığı yer, daha yüksek enerji düzeyinden
bir elektron tarafından doldurulur. Pozitron ışıması ile elektron
yakalamasında aynı olay gerçekleşir (protonun nötrona
dönüşmesi). Elektron yakalamada çekirdekten fırlatılan bir
parçacık yoktur.
• 6–Gama ışıması: Atom çekirdeğinden fazla enerjinin
2
fırlatılmasıdır (enerji paketi). Genelde diğer ışımalarla beraber
veya sonrasında gerçekleşir. Gama ışıması yapan atomun atom
ve kütle numarası değişmez.
• BOMBARDIMAN: Kararlı çekirdeklerin veya radyoaktif
çekirdeklerin bazı parçacıklarla (alfa, beta nötron gibi)
çarpıştırılmasıdır.
FİSYON (BÖLÜNME)
• Büyük kütleli çekirdeklerin genelde birbirine yakın kütlede iki
çekirdeğe ayrışmasıdır. Bu olayda çok büyük enerji açığa çıkar.
Nükleer santrallerde ve atom bombasında bu reaksiyonlarla enerji
üretilir.
FÜZYON (BİRLEŞME)
• Küçük kütleli çekirdeklerin birleşerek büyük kütlede
çekirdeğe dönüşmesidir. Bu olayda fisyondan çok daha büyük
enerji açığa çıkar. Güneş ve hidrojen bombasında bu
reaksiyonlarla enerji üretilir.
3
ışımalarla bozunması için geçen süreye denir.
4
• Bir hücre bu kadar uzun yaşamadığına göre, potasyum–40
bozunması ve izotopun yarılanmasından dolayı radyasyon
yayılması söz konusu değildir.
KARARLILIK KUŞAĞI
• Kabaca n / p oranı 1,5’tan büyük veya 1,5’a eşit olan
tanecikler ile n / p oranı 1’den küçük tanecikler kararsızdır. Bunun
dışında kalanlar kararlıdır.
• Kararlı elementler; atom numarası 1 ile 82 arasındaki 82
elementtir.
• 82Pb’dan sonraki elementler kararsızdır.
5
RADYOAKTİVİTEYLE İLGİLİ BAZI NOTLAR
• 1– Radyoaktif olaylarda önemli miktarda kütle enerjiye
dönüşür.
• 2– Radyoaktif olaylarda toplam proton sayısı ve toplam
nötron sayısı değişebilir. Ancak proton ve nötronların toplam
sayısı yani toplam nükleon sayısı asla değişmez.
• 3– Herhangi bir dış müdahale olmaksızın kendiliğinden ışıma
yapan tanecikler doğal radyoaktiftir.
• 4– Radyoaktif özellikler (ışıma, yarı ömür, fisyon vb.) sıcaklık,
basınç, bileşik oluşturma gibi fiziksel veya kimyasal etkilerle
değişmez.
• 5– Yarı ömür tüm atomlar için farklıdır (izotoplar için bile).
• 6– Yarı ömrü uzun olan atomların, kısa olanlara göre kararlı
olduğu söylenebilir.
• 7– Yarılanma hızı birim zamanda bozulan madde miktarıdır.
Dolayısıyla hem madde miktarına hem de kütleye bağlıdır.
• 8– Genelde fisyon, füzyon ve bombardıman olayları çekirdek
tepkimesi olarak isimlendirilir. Işımalar ise bozunma olarak
isimlendirilir.
7
Nötron = Proton + Elektron
Atom çekirdeği büyüdükçe proton ve nötron sayısı eşit olarak
değil, nötron sayısı daha fazla olacak şekilde artar.
Tabii her şeye rağmen bu artışın yine de bir sınırı ve ölçüsü
vardır: Nötron sayısının proton sayısına oranı en az 1, en çok da
1,5 olmalıdır. Şayet nötron sayısının proton sayısına oranı bu
ölçüyü geçmişse atom çekirdeği kararsız bir durum arz eder; bu
atomlara kararsız atom denir. Kararsız bir çekirdek de kendi
içinde meydana gelen radyoaktivite ile kararlı hâle kavuşur.
Çekirdeğinde 83 ve daha fazla proton bulunan elementler ne
kadar çok nötrona sahip olurlarsa olsunlar kararsızdırlar. Bu
kadar çok pozitif yük, atom çekirdeğinde devamlı tutulamaz.
Çekirdek küçülerek kararlı bir duruma düşer.
En istikrarlı atom hidrojen, en istikrarsız atom ise uranyum
atomudur.
Uranyum atomunun protonları, bulundukları yerde sürekli
gürültü ve infilaklara sebebiyet verirler.
Onun için atom bombasında da temel unsurlardan biri olarak
uranyum kullanılmaktadır.
Uranyumun atom numarası 92’dir. Proton sayısı da 92 olur.
Nötron sayısı ise; 238–92=146 olur.
Alfa ışıması yapmak, helyum çekirdeği yaymak demektir.
Alfa ışıması yapan atomun atom numarası 2, kütle numarası 4
azalır.
238
U (Uranyum–238) atomu, bir alfa parçacığı neşrederek proton
sayısını 92’den 90’a, nötron sayısını da 146’dan 144’e düşürür.
90 protona 144 nötron biraz fazladır.
Uranyum bu defa bir beta parçacığı neşreder.
Beta ışıması elektron yaymaktır. Beta ışıması yapan atomun
atom numarası 1 artar, kütle numarası ise değişmez.
Neşredilen beta ışını sonucunda uranyum çekirdeği proton
sayısını bir arttırır, nötron sayısını değiştirmez. Böylece proton
sayısı 91 olur, nötron sayısı 144’te kalır. Beta bozunması
sırasında çekirdekteki nötronlardan biri, proton ve elektrona
parçalanmıştır.
8
Nötron → Proton + Elektron
Proton sayısının her değişmesinde farklı bir element oluşur. Bir
seri hâlinde bu iş devam eder gider. Nihayet uranyum atom
çekirdeği, 82 protonlu ve 124 nötronlu olan kararlı kurşun atomu
çekirdeğine dönüşür.
Radyoaktif bozunma, yalnız nötron–proton dengesizliğinden
(nötron sayısının proton sayısına oranının yüksekliğinden)
kaynaklanmaz.
Bazen sadece proton sayısının yüksek oluşu da buna sebep
olabilir (pozitron bozunması).
Pozitron, elektronun zıt ikizidir; kütlesi elektronun kütlesine
eşittir; her şeyi elektronla aynı, sadece yükü farklıdır. Elektronun
yükü –1, pozitronun yükü ise +1’dir. Pozitron bozunmasında;
atom numarası 1 azalırken, kütle numarası değişmez.
Çekirdekteki nötronlar, elektrik bakımından yüksüzdür. Yüksüz
oldukları için bir madde içinde uzun yol alabilirler. Bu ağır
parçalar, ağırlıklarına göre süratlenirler. Hızları, ışık hızından
saniyede birkaç km’ye kadar değişir. Nötronların bazıları çok
ağırdır; bu ağırlıklarından dolayı öyle hız kazanabilirler ki, en
kesif maddelerin bile bir tarafından girip öbür tarafından
çıkıverirler.
Nötronlar bu süratle, 30 cm kalınlığındaki demir ve kurşundan
bile geçebilirler. Ancak atom çekirdeğiyle çarpışmalarında
enerjilerini kaybederler.
Kuş havada ne kadar rahat uçuyor veya balık denizde ne kadar
rahat yüzüyorsa, nötronlar da o hız sayesinde o kadar rahat
hareket ederler.
Bu özellikleri taşıyan nötronlar, çekirdek içinde, enerjilerini,
protonları bir arada tutmak için kullanırlar.
Hidrojen hariç bütün atom çekirdeklerinde, mutlaka nükleer
enerji bulunur. Hidrojen atomunun çekirdeğinde proton 1 adet
olduğundan, hem nötrona hem de nükleer enerjiye ihtiyaç
yoktur.
Einstein, çekirdekteki nükleer enerjiyi E=mc2 formülü ile açıklar.
Formüldeki m maddenin kütlesi, c ışık hızı, E ise enerjidir.
9
Nükleer reaksiyonlarda, atom numarası ve kütle numarası
korunmaktadır; bu durum kütlenin korunduğu anlamına gelmez.
Nükleer reaksiyonlarda kütle kaybı olur.
Hidrojen dışındaki bütün atomların, bir tartılan kütlesi bir de
hesap edilen kütlesi vardır. Tartılan kütle, mutlak surette her
zaman daha az çıkmaktadır
Bu azalan miktar kadar madde, daha ilk oluşumda, hidrojen
hariç tüm atomların çekirdeğinde, enerjiye dönüşmüştür. İşte bu
enerji, nükleer enerjidir. Olay, saatin kurulup bırakılması gibi de
değildir: Protonların birbirlerini itmemeleri için başlangıçta
maddenin enerjiye dönüşmesiyle başlayan görevi, nötronlar her
10
NÖTRON SAYISININ; PROTON SAYISINA
GÖRE DAHA FAZLA OLACAK ŞEKİLDE
ARTMASININ, BELLİ BİR SINIR VE ÖLÇÜSÜ
VAR MIDIR?
• Atom numarası tek ve 20’ye kadar olan atomlarda nötron
sayısı, proton sayısından bir fazladır. Atom numarası 20’den
sonra, nötron sayısının gittikçe fazlalaşarak arttığı görülür.
• Bu artışın belli bir sınır ve ölçüsü vardır.
11
KARARSIZ ELEMENTLER
• Kütle numarası 206 olan 82Pb’dan sonraki elementler
kararsızdır.
• n/p oranı arttıkça ve proton sayısı yükseldikçe atom
çekirdeğindeki kararsızlık artar.
• Kararsız doğal elementler 83Bi (bizmut), 84Po (polonyum), 85At
(astatin), 86Rn (radon), 87Fr (fransiyum), 88Ra (radyum), 89Ac
(aktinyum), 90Th (toryum), 91Pa (protaktinyum) ve kütle numarası
238 olan 92U (uranyum)’dur.
• 92U’den sonraki elementler sentetiktir.
12
ÇEKİRDEK KARARLILIĞIYLA ATOM
KARARLILIĞI KARIŞTIRILMAMALIDIR
• Çekirdek kararlılığı ile atom kararlılığı; farklı hususlardır.
• Atom kararlılığındaki ölçü, soy gaza benzemedir.
• Çekirdek kararlılığındaki ölçü ise, n/p oranının 1,5’tan küçük
18
EN İSTİKRARLI (KARARLI) ATOM: Hidrojen
EN İSTİKRARSIZ (KARARSIZ) ATOM:
Uranyum
ZENGİNLEŞTİRİLMİŞ URANYUM
• Uranyumun 235U ve 238U olmak üzere iki izotopu vardır.
• Uranyum bileşiklerinde doğal olarak 235U izotopu % 0,7
oranında bulunur. 238U izotopu ise % 99,3 oranında bulunur.
• Nükleer enerji elde edilmesinde uranyum bileşikleri yakıt
olarak kullanılır.
• Önce zenginleştirme işlemi yapılmalıdır.
• Nükleer enerji 235U’ten elde edilir.
• Zenginleştirme; uranyum bileşiklerindeki % 0,7 olan 235U
izotopu oranının arttırılmasıdır.
• Uranyumun nükleer santrallerde yakıt olarak kullanılabilmesi
için, zenginleştirme oranı; % 2 – % 5 arasında olmalıdır.
• Nükleer araştırma laboratuvarlarında % 80 oranında
zenginleştirme olmalıdır.
• Atom bombasında zenginleştirme % 90 oranında olur.
• U3O8 (UO2+2U3O8)
• UCl4
19
• UF6
• UCl6
• KUF5
• UO2
• UO3
• UF5
20
ATOM BOMBASINDAKİ FÜSYON İLE
NÜKLEER REAKTÖRDEKİ FİSYONUN FARKI
• Atom bombasında fisyon maddeleri küçük bir hacim içinde
toplanmıştır. Fisyon tepkimesi aniden, patlamayla, yıkım gücü
yüksek ve kontrolsüz olarak gerçekleşir.
• Nükleer reaktörde fisyon tepkimesinin hızı yavaşlatılmıştır.
Böylece kontrollü bir şekilde nükleer enerji elde edilmiş olur.
23
bazı kişiler çevreye zarar zannıyla nükleer enerjiye karşıdırlar.
Bunlar nükleer enerjiyi araştırdıklarında, cahilliklerinden karşı
çıkmış olduklarını anlarlar.
• Nükleer enerjiye karşı çıkanların içlerinde azınlık da olsa
dünyayı yöneten petrol lobisinin içimizdeki ajanları ile Türkiye’nin
birinci sınıf devlet olmasını istemeyen çevrelerin ajanları vardır.
• Nükleer enerjiye karşı çıkma işi genelde çevre koruması adı
altında gerçekleştirilmektedir. Çevre koruma kuruluşlarının içlerine
de az da olsa ajanlar girmiştir.
NÜKLEER SANTRAL
• 31 ülkede 449 nükleer santral işletiliyor. 28 nükleer santral
hâlen inşa edilmektedir.
• Amerika’da 104, Fransa’da 59, Japonya’da 55 reaktör vardır.
• Dünya elektrik talebinin % 16’sı nükleer santrallerden
karşılanıyor.
• Nükleer santrallerin % 95’i gelişmiş ülkelerdedir.
TORYUM
24
toryum olması için çalışmalar sürmektedir. Bu konuda sona
yaklaşılmıştır. Toryum madeni Türkiye için stratejik öneme
sahiptir, ülkemizi ilerilere götürecek bir kaynaktır.
TORYUM VE REAKTÖRÜ
• Dünyada bulunan 1 071 000 ton toryumun 789 000 tonu
Türkiye’dedir. Bu miktar, dünya rezervinin yaklaşık % 80’ine
karşılık gelmektedir.
• Toryumun nükleer yakıt olarak kullanıldığı nükleer santral,
henüz dünyada yoktur. Toryuma dayalı nükleer santrallerin
kurulma çalışmaları, deneme safhasındadır. Dünyada deneyler
devam etmektedir.
• ABD, Fransa ve Japonya’da devam eden bu çalışmalarda
Türk mühendisler de bulunmaktadır.
• Toryumun nükleer yakıt olarak kullanılması, CERN’deki atom
hızlandırma çalışmalarıyla da ilgilidir. 2007 yılında Isparta’daki
uçak kazasında vefat eden rahmetli Engin Arık’ın CERN’deki atom
hızlandırma çalışmalarına katılmasının sebebi toryumun nükleer
yakıt olarak kullanılması içindi. Toryum kaynaklı yeni nesil santral
kurulması çalışmaları Türkiye’de ekip hâlinde hızla
sürdürülmektedir. Isparta’daki uçak kazasında 6 ekip üyesinin
vefat etmesine rağmen çalışmalar durmamış, ilerlemiştir.
Isparta’daki toryum toplantısına giderken uçak kazasında vefat
eden öğretim üyeleri, Boğaziçi ve Doğuş Üniversitesi’ndeki toryum
çalışması yapan öğretim üyeleriydi.
• Ülkemizdeki toryum madeni kaynakları Eskişehir–Sivrihisar–
Beylikahır–Kızılcaören köyünde ve Malatya’da Hekimhan–
Kulancak’tadır.
• Toryumun, ileride uranyumun yerini alacağına kesin bir gözle
bakılmaktadır.
• Toryuma, kısaca tor da denmektedir.
• Toryum santralleri işletilmeğe başlanırsa, Çernobil’in benzeri
kasıtlı patlatma tehlikesi olmayacaktır.
• Kasten meydana getirilen patlama anında bile, reaktörün fişi
25
çekilecek, her türlü işlem duracak; bu suretle de hiçbir tehlike
yaşanmayacaktır.
• Toryum, yerli ham madde olmasından ötürü de çok
önemlidir. Nükleer santral kurulduğunda, dışa bağımlılık
olmayacaktır.
• Elimizdeki toryumun kıymetini bilmeliyiz. Gerçek değerinden
düşük fiyata zamanından önce satmamalıyız. Toryumla çalışan
reaktörler devreye girdiğinde değerinin artacağını unutmamalıyız.
• ABD 104
• ALMANYA 18
• ARJANTİN 2
• BELÇİKA 7
• BREZİLYA 2
• BULGARİSTAN 4
• ÇEK CUMHURİYETİ 6
• ÇİN 10
• ERMENİSTAN 1
• FİNLANDİYA 4
• FRANSA 59
• GÜNEY AFRİKA 2
• GÜNEY KORE 20
• HİNDİSTAN 16
• HOLLANDA 1
• İNGİLTERE 23
• İSPANYA 9
• İSVEÇ 11
• İSVİÇRE 5
• JAPONYA 55
• KANADA 18
26
• LİTVANYA 1
• MACARİSTAN 4
• MEKSİKA 2
• PAKİSTAN 2
• ROMANYA 2
• RUSYA 31
• SLOVAKYA 6
• SLOVENYA 1
• TAYVAN 6
• UKRAYNA 15
27
Madde, sonsuz denecek ölçüde parçalanabilir.
Nazzam*
(792–845)
28
ESİR VE ENERJİ
• Atomların yapı taşı birdir. Proton, nötron ve elektronun farklı
adetlerinin bir araya gelmesiyle farklı atomlar ortaya çıkar. Bunun
gibi proton, nötron, elektron ve diğer atom altı parçacıklar da aynı
yapı taşının farklı adetlerinin bir araya gelmesiyle ortaya çıkar.
Buz ile su buharının birleşmesinden su oluşabilir. Bunun gibi atom
içinde de birleşme, dönüşüm ve eşitlik gerektiğinde olur.
• Bu birleşme, dönüşüm ve eşitlikler çekirdek tepkimesidir. Bu
durum bize hem esir maddesinin enerji ile ilgili olduğunu ispat
eder. Hem de atomdaki taneciklerin yapı taşının aynı olduğu
konusunda fikir verir.
• Bu birleşme, dönüşüm ve eşitliklerden bazıları şunlardır:
Proton + Elektron → Nötron
Nötron → Proton + Elektron
• Esirde tabir caiz ise büyük bir enerji olduğu düşünülüyor.
• Kandiller bir zaman zeytinyağı ile yakılır. Sonra petrol ve
elektrik enerjisi devreye girer. Petrolün devrinin bitmesi yakın
görünüyor. Yer ve gök hazinelerinin üstündeki perdenin kalkacağı
ve yeni enerji kaynaklarının açılacağı bir dönem beklenmektedir.
O dönemin ulaşım vasıtaları temiz enerjiyle veya enerjiye bile
lüzum görülmeden çalışacaktır.
31
ELEKTRON İLE POZİTRON BİRBİRİNİN ANTİ
MADDESİDİR
• Elektron ve pozitron arasındaki temas neticesinde, 511000
elektron volt (eV) gibi enerjiye sahip gama ışınları meydana gelir.
• e elektron, V ise volt demektir. eV elektron volt olarak
okunur. Bazı kitaplarda elektro volt olarak geçmektedir. Doğrusu
elektron volttur.
• Gama ışını, enerjisi en yüksek ışındır.
• Elektronun (madde) atom numarası –1, kütle atom numarası
0’dır. Pozitronun (anti madde) atom numarası +1, kütle atom
numarası 0’dır.
• İkisini topladığımızda atom numarası da kütle atom numarası
da 0 olan gama ışını oluşur ve enerji açığa çıkar.
32
FOTON, GÜNEŞİN MERKEZİNDE VAR EDİLİR
• İlk var edildiği yer, güneşin merkezidir. Güneşin merkezindeki
sıcaklık 15 milyon °C’tır.
• Güneşin merkezinde var edilen her bir foton ilk başta yüksek
enerjiye sahiptir.
• Fotonlar güneşin merkezindeki çarpışmalar sonucunda
soğur. Böylece farklı özellikte, düşük enerjili birçok değişik foton
meydana gelir.
• Güneşten çıkan foton, yaklaşık 8,5 dakikada dünyaya ulaşır.
• Foton çeşitlerinden zararlı olanları, dünyamıza ulaşamaz.
Ozon tabakası, bunları tutmakla görevlidir.
• Güneşte füzyon sonucu 4 adet hidrojen çekirdeğinden, 1
adet helyum çekirdeği oluşur ve 2 adet pozitron meydana gelir.
Böylece her saniye 564 milyon ton H (hidrojen) elementi, He
(helyum) elementine dönüşmüş olur.
• Bu dönüşüm esnasında güneş, her saniye kütlesinden
E=mc2 formülüne göre 4 milyon ton kaybeder.
• Bu azalan kütle enerjiye dönüştürülür.
• Güneş enerjisi hâlinde dünyamıza gelir.
• Foton ve nötrinolar da böylece meydana gelir.
• Foton adı verilen parçacıklara da atom altı parçacık denebilir.
Fotonlar çeşitlidir.
NÖTRİNO VE ENERJİ
33
ÇEKİRDEK KUVVETİ, GLUON (GULON)
TARAFINDAN TAŞINIR
• Atomun yapısında gluon adı verilen parçacık da
belirlenmiştir.
• Şiddetli çekirdek kuvveti, gluon diye bilinen sekiz parçacık
tarafından taşınır.
• Kütlesiz ve elektrik yüksüzdür.
• Elektromanyetik kuvvet ve zayıf kuvvete karşı duyarsızdır.
37
sonuncusudur. Sonuncusu olduğuna göre eskideki durumunu
tekrar kazanacak, belki de geçecektir.
• Uranyum doğalların sonuncusudur. Türk milleti de uranyum
gibi doğaldır; samimidir, yapmacık değildir, suniliği sevmez.
• Elementler içinde uranyumun, milletler içinde de Türk
milletinin şanı yücedir.
• Uranyum gibi, Türk milleti de enerjisini etrafına verir.
• Uranyum, bağlanma enerjisi en yüksek olan
elementlerdendir. Türk milletinin de fertler arasındaki irtibatı ve
diyaloğu kuvvetlidir. Ancak demir kadar değildir. Zaten bağın
kuvvetliliği, biraz da zayıflıktan kaynaklanır.
• Uranyum çekirdeğinin verdiği enerjinin nükleer reaktör veya
nükleer laboratuvardaki enerji olması için kontrol edilmesi şartı
vardır. Nötronun çekirdeğe çarpmasıyla, çekirdeğin kontrollü
dağılmasıyla enerji verir. Kontrolsüz olanı atom bombasındaki
enerjidir.
Türk milleti de dış etkiyle parçalanır. Parçalanması aynı anda
enerji vermek demektir. Parçalanması zincirleme devam eder.
Bu nedenle kontrolün iyi yapılması gerekir. Türk milleti asker
millettir.
• Türk milleti akıllı ve zekidir. Kalplerinden hürmet ve
merhamet çıksa, akıl ve zekâları onları, dehşetli ve acımasız hâle
getirir ve idareleri mümkün olmaz.
• Türk milleti, Müslümanlar içinde en çok nüfusa sahip üstün
bir ırktır. Dünyanın her tarafında olan Türkler, Müslüman’dır. Diğer
ırklar gibi Müslüman olan ve olmayan olarak iki kısma
ayrılmamıştır. Nerede Türk topluluğu varsa Müslüman’dır.
• Bir şeyin en iyisi bozulunca en kötüsü olur; bunun gibi
Müslümanlıktan çıkan veya Müslüman olmayan Türkler,
Türklükten dahi çıkmışlardır (Macarlar gibi). Hâlbuki küçük ırklarda
bile, hem Müslüman ve hem de gayrimüslim vardır. Bu nedenle
biz Türkler, atom bombası olma riskimiz olduğundan, özellikle çok
dikkat etmeliyiz.
• Bazı Türk kabileleri eski zamanda yanlarına bir kısım başka
kabileleri beraber alarak kaç defa Avrupa’yı hercümerç etmişlerdir.
38
• Fransız ihtilali ile gelişen hürriyetin arkasından sosyalistlik
doğdu. Sosyalistlik komünistliğe inkılap etti. Komünistlik; insani ve
ahlaki kuralları dinlemediğinden, anarşistlik meyvesini verdi.
Anarşistlik fikrinin tam yeri ise dünyanın yedi harikasından birisi
olan Çin seddinin yapılmasına sebep olan bir kısım Moğol ve
Kırgız Türk kabileleridir.
• Bu bilgiler ışığında, Türk milletini karalamaya girmemelidir.
Hercümerce neden olan topluluklar aslen Türk değildirler.
Özellikle Moğollar, Türkler ile irtibatlandırılmıştır. Anadolu,
memerriakdam olmuştur; daha önceleri çok farklı toplulukların
gelip geçtiği yaşam yeridir.
• Türk milleti, izole edilmediği takdirde; gökten gelen şualarla,
her zaman infilak eder ve dünyanın değişik yerlerinde kendini
hissettirir. Türk milletini izole eden unsurlar; ondaki hak, hukuk,
adalet, temkin, başkalarını rahatsız etmeme, hürmet, merhamet,
birleşen su damlaları gibi olma vb. üstün hasletlerdir. Uranyumun,
235
U ve 238U olmak üzere iki izotopu vardır. Nükleer enerji 235U’ten
elde edilir. Uranyum bileşiğinde % 0,7 oranında 235U izotopu; %
99,3 oranında ise 238U izotopu bulunur. Tüm uranyum
bileşiklerinde 235U izotopunun etrafı, 238U izotopu ile izole edilmiştir.
• Günümüzde uranyumun kötüye kullanılmasına karşı, tüm
insanlığın tepkisi vardır; bu başka meseledir. Türk milleti, uranyum
elementi gibi olduğunu bildiğinden ötürü, başka bir deyimle
kendini tanıdığından dolayı, kuru gürültüye pabuç
bırakmamaktadır. Kalbin gayesi, müşahededir. Müşahede;
feraset, basiret, sezgi, sezi, altıncı his, kalp gözü açıklığı, ilhama
mazhar olma gibi meziyetlerle kendini belli eder. Bu üstün
meziyetlerin %90’ı Türk milletine verilmiştir; %10’u ise diğer ırklara
dağıtılmıştır. Aslında herkes potansiyel olarak buna açık var
edilmiştir. Bu yolda; peygamberler, doğruluktan şaşmayan akıl,
kusursuz kalp ve temiz duygu/düşünce taşıyan kalp sahipleri
başta olmak üzere Türkler vardır. Bu başarı, mevhibeiilahiye
olarak verilen bir başarıdır; kendimizden bilmemeliyiz.
• Bütün dünya Türk milletinin vatanıdır. Türk milleti, gittiği her
yeri vatanı bilir. Hem sahip olduğu güzellikleri oralara götürür hem
39
de gittiği yerlerden alacağını alır. Bununla beraber ana vatan
başkadır. Vatan, çok önemlidir. Vatan sevgisi imandandır. Vatanı
olmayanın, tüm dünya vatanı olamaz. Bu nedenle; kırmızıçizgiler,
mutlak anlamda hiçbir zaman kalkmaz.
• Bizim milliyetimiz, dinimizle et ile kemik gibi birleşmiştir;
ayrılmaları mümkün değildir. Ayırırsak mahvoluruz.
• Türk milleti, tarihte mefahiri çok bir millettir. Türk milletinin
İslamiyet’ten önceki övünülecek her şeyi İslamiyet defterine
geçmiştir.
• Türk milleti, büyük insaniyetin bayraktarıdır. Dünyada en
mukaddes ve en muhterem bir mevkii kazanmışlardır.
• Türk milleti fen ve sanatı, mana ile yoğurarak ileri gittiği gibi
ileride de gidecektir. Hakiki medeniyete sarılarak insanlığa rehber
yine olacaktır.
• Türk milleti, tarihinin şahadetiyle cihana bütün güzellikleri
neşretmiştir. Eski çağlarda cihangir Asya’da kahraman Türk
askerleri ve Türk milleti 1000 sene insanlığa hizmet etmiştir. 500
senedir yatıyoruz. Uyanmalıyız. Gaflet ve uykuyu bırakmalıyız.
Ancak böylece hakiki medeniyet inkişaf edecektir.
• Vahşet ve gaflete düşmemek için birleşen su damlaları gibi
olmalıyız. Dünyayı kirlerden temizlemeliyiz.
FİSYON KONUSUNDA
DOĞRU İLK BİLGİLERİ
ORTAYA KOYAN
TÜRK BİLGİN:
41
Cabir de simyacılar gibi kalay, kurşun, demir ve bakırdan altın
elde edilebileceğini düşünüyordu. Ancak bunun yolunun
atomların kontrol altında parçalanıp değerlerinin değiştirilmesiyle
olacağını belirtmekteydi.
Günümüzde nükleer laboratuvarlarda kontrollü çekirdek
reaksiyonlarıyla yeni yapay elementler veya mevcut
elementlerin yapay izotopu elde edilmektedir. İleride altın da
elde edilebilir. Simyacılar, fiziksel veya kimyasal yolla
elementleri altına çevirmek istedikleri için boşuna uğraşıyorlardı.
Yine kontrolsüz çekirdek reaksiyonlarının atom bombası olduğu
da bilinmektedir. Cabir, çok eski yıllarda bütün bunlardan söz
etmişti.
Albert Einstein
(Elbırt Aynsstayn)’ın Hayatı
(1879–1955)
• 1905 yılında izafiyet (rölativite=görelilik) teorisini ortaya
koydu.
• 1921’de Nobel ödülü aldı.
• Yapay einsteinium elementini periyodik tabloya Albert
Einstein kazandırmıştır.
• Einsteinium elementinin atom numarası 99’dur ve Es
sembolüyle gösterilir.
• Einstein atomu bir canavara kaptırdığını ancak Hiroşima ve
Nagazaki’nin yerle bir olmasından sonra anlayabilmiştir.
Ağlayarak Japonyalı bilgin dostundan özür dilemiştir. Nükleer
enerji, Batılıların elinde akıl ve vicdanın kontrolünden çıktığı için
43
Japonya’da dev şehirlerin yerle bir olmasına, binlerce insanın
ölmesine sebep olmuştur.
• Günümüzde de atom bombası, tehdit ve tedbir unsuru olarak
değişik ellerde tutulmaktadır.
• Bu bakımdan insan unsurunun iyi eğitilmesi gerekir. Akıl ve
düşünce prensipleri üzerine oturtulan fen ve teknik; beraberinde,
insanlığı düşünme ile kalp ve vicdan duyarlılığını da
getirebilmelidir.
• Maddenin dalga özelliği ile ilgili “süper sicim teorisi” veya
uluslar arası ismiyle “superstring teorisi” 1915 yılında Einstein
tarafından keşfedilen bir teoridir.
Albert Einstein
45