Discover millions of ebooks, audiobooks, and so much more with a free trial

Only $11.99/month after trial. Cancel anytime.

Sosyal Yazılar
Sosyal Yazılar
Sosyal Yazılar
Ebook92 pages1 hour

Sosyal Yazılar

Rating: 0 out of 5 stars

()

Read preview

About this ebook

Sosyal ve siyasi konular hakkındaki yazılarımı bu kitapta topladım.

LanguageTürkçe
Release dateOct 20, 2016
ISBN9781370576920
Sosyal Yazılar
Author

Murat Yildirimoglu

1964 yılında doğdum. 1988 yılında ODTÜ Elektrik/Elektronik Mühendisliği bölümünden mezun oldum. Mezuniyet sonrasındaki ilk iki yıldan sonra sürekli olarak bilgisayar alanında çalıştım. Bilgisayar alanında 7 kitabım var. Bir tanesi ("TCP/IP";) 15. baskısında bulunuyor. Cumhuriyet gazetesinin Bilim-Teknik ekinde, Bilim ve Gelecek dergisinde çok sayıda bilim konulu makalem yayınlandı. Uzmanlık alanımın, zor teknik konuları anlaşılır şekilde yazmak olduğunu düşünüyorum.

Read more from Murat Yildirimoglu

Related to Sosyal Yazılar

Related ebooks

Reviews for Sosyal Yazılar

Rating: 0 out of 5 stars
0 ratings

0 ratings0 reviews

What did you think?

Tap to rate

Review must be at least 10 words

    Book preview

    Sosyal Yazılar - Murat Yildirimoglu

    Sosyal Yazılar

    By Murat Yıldırımoğlu

    Smashwords Edition

    Copyright 2016 Murat Yıldırımoğlu

    Murat Karayalçın

    Ülkemizde güçlü bir sosyal demokrat hareket vardır.

    Sosyal demokrat partiler her seçimde yüzde otuzun altına düşmeyen oylar alırlar.

    Medyada ve sivil kuruluşlarda sosyal demokratlar çoğunluktadır.

    Sosyal demokrat liderler hep göz önündedir.

    Onlara danışılır, onlardan görüşler alınır.

    Bu liderlerin en dikkat çekici yanları birer söz ustası olmalarıdır.

    Bu liderler çok güzel konuşurlar.

    Ama konuştukları güzellikte iş çıkartamazlar.

    Önde gelen liderlere bakarsanız hiç birisinin bir projesi, başlayıp bitrdikleri işleri yoktur.

    Bu ülkeye taş üstüne taş koyamamışlardır.

    Yukardaki genellemenin birkaç istisnası vardır.

    İstisnalardan birisi Murat Karayalçın.

    Murat Karayalçın’ın hayatı başarılı projelerle doludur.

    Örneğin, şu anda yaklaşık 300 bin kişinin yaşadığı Batıkent onun projesidir.

    Gerçi bu projeyi bir başka sosyal demokrat lider, Ali Dinçer, başlatmıştır ama başlanıp sonuçlanmayan projelerin ülkesi Türkiye’de projeyi başarıyla tamamlayan Murat Karayalçın bu projenin sahibi olarak değerlendirilmeye hak kazanır.

    Türkiye’nin ve dünyanın en kirli havasına sahip olan Ankara, Murat Karayalçın’ın zamanında temiz bir havaya kavuşmuştur.

    Doğalgaz coğrafi olarak önce İstanbul’a uğradığı halde, İstanbul’daki beceriksiz belediye başkanı (O da bir sosyal demokrattı!) doğalgazı bir türlü devreye alamamıştır.

    Karayalçın yüzbinlerce evi doğalgaza kavuşturmuş, kaçak kömürlerin Ankara’ya girişini engellemiş, Ankara’yı bir temiz hava kentine dönüştürmüştür.

    Ankara’ya yakışan modern bir otobüs terminali yine Karayalçın zamanında yapılmış ama Karayalçın’ın SHP başkanlığına geçişiyle birlikte devreye sokulamamış ve Melih Gökçek tarafından işletmeye alınabilmiştir.

    Melih Gökçek hiç kabul etmese de bu projenin sahibi, baştan sona, Murat Karayalçın’dır.

    Yine Murat Karayalçın zamanında Ankara metrosunun ve Ankaray’ın yüzde altmışı tamamlanmıştır.

    Kendisinden sonra gelen Melih Gökçek istemeye istemeye bu projeleri tamamlamıştır.

    İlk metro çalışması 12 Eylül öncesinde Ali Dinçer tarafından başlatılmıştır ama Dinçer’in yaptığı şey hesapsız kitapsız bir gösteriş eylemidir.

    Dinçer’in Gençlik Parkı içinde yaptığı uydurma kazı sayesinde yıllarca park büyük ölçüde kullanılmaz duruma gelmiştir.

    Murat Karayalçın metronun yüzde altmışını yaparken hep rakip partilerin hükümetleriyle çalışmak zorunda kalmış ama becerikliliği sayesinde işlerini tamamlayabilmiştir.

    Sonraki başkan Melih Gökçek görevde kaldığı ilk 15 yıl boyunca metroyu ve Ankaray’ı bir metre ilerletememiş, buna da sayısız gerekçeler bulmuştur.

    Halbuki 25 yıla yaklaşan yönetiminde hemen her zaman kendi partisi iktidardadır.

    Murat Karayalçın’ın en yaratıcı ve en görkemli projelerinden birisi de Portakal Çiçeği Vadisi projesidir. Kentsel dönüşümün ilk örneği olan bu proje kapsamında, Türkiye’de ilk defa gecekondular sahipleri tarafından kavgasız-gürültüsüz, güle oynaya yıkılmış, yerlerine modern ve pahalı binalar dikilmiştir.

    Bu binalardaki konutların satışıyla hem gecekondu sakinlerine başlarını sokabilecekleri toplu konutlar yapılmış, hem de belediyeye kaynak sağlanmıştır.

    Melih Gökçek Hakkında Notlar

    Gökçek’in idaresinde Ankara Belediyesi Türkiye’nin en borçlu belediyesi durumuna geldi.

    Milliyet’in Web sitesinde 21 Şubat 2009 tarihinde yayınlanan ANKA’nın haberi şu şekilde:  

    Hazine Müsteşarlığı, Ocak sonu itibariyle alacak verilerini açıkladı. Buna göre Hazine’nin vadesi gecikmiş alacaklarının tutarı 8 milyar 167 milyon 68 bin TL oldu. Bunun 4 milyar 72 milyon 324 bin TL’ye karşılık gelen kısmı ise Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin borçlarından oluştu. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin vadesi geçmiş borçlarının 2 milyar 389 milyon TL’si belediye, 1 milyar 421 milyon TL’si EGO, 261 milyon TL’si ASKİ borçlarından oluştu belirlendi. Mahalli idarelerin toplam 6 milyar 691 milyon 69 bin TL olan vadesi geçmiş borcunun yüzde 64.3’ü de Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin borçlarından kaynaklandı.

    Gökçek bu borcun kendi faaliyetleri ve hesapsızlığı nedeniyle oluştuğunu hiçbir zaman kabul etmedi.

    Bakın bu konuda ne diyor:

    Bizden önceki dönemde 600 milyon dolar tahvil ihracı yapılmış…Para çarçur edilmiş. Bu paradan karşılığını bulan yatırım oranı 50 milyon doları geçmez….Belediyenin borçlu olmasının nedeni zamanında alınan bu paralardır. (23 Mayıs 2008, Hürriyet)

    Oysa Karayalçın’dan kalan borcun ne kadar az olduğunu Gökçek bir başka açıklamasında bakın nasıl dile getiriyor:

    "Bize göre borcumuz 467 milyon YTL. Bunun 112 milyon dolarlık kısmı davalık. Bu davayı yüzde yüz kazanacağımıza inanıyoruz. Bu da 163 milyon YTLye karşılık geliyor. Bu düşüldüğünde borcumuz 304 milyon YTLdir. Bunun da 100 milyon YTLsi Karayalçın’dan kalmadır. Bütün gürültü 204 milyon YTL içindir." (7 Kasım 2006, Hürriyet)

    Gökçek, Karayalçın’ı hep suçladı ve mahkemeye verdi.  

    Ama Karayalçın bu konularda hiç mahkum olmadı.  

    Şu habere bir bakın:

    Danıştay, Tübitak ve Ankara Telefon Başmüdürlüğünün açıklamaları çerçevesinde ihaleyi (EGOnun çeşitli ihaleleri) onaylayan Karayalçın’ın suç işlediği kanaatine varılamayacağını bildirdi. (20 Temmuz 1995, Hürriyet)

    Tam tersine, Gökçek idaresi başlangıcından bu yana yolsuzluk suçlamaları ile karşı karşıya.

    Başa geçer geçmez, daha Bismillah demeden Gökçek’in makam odasının döşenmesinde yaşananlar için yapılan şu habere bakın:

    Melih Gökçek’in yeni makam odası için ihalesiz mobilya aldığı ve malların tesliminden 14 gün sonra formalite ihale düzenlediği öne sürüldü….Gökçek, Hürriyet’e mobilyaların kendisine Deniz Kristal tarafından hediye edildiğini belirtti…Ancak Deniz Kristal’in ortağı Murat Deniz bir gazeteye mobilyayı Gökçek’e sattıklarını belirterek Gökçek malları beğendi, siparişini verdi, ben de kendisine teslim edip irsaliye ve fatura kestim dedi…Bu arada Gökçek’in belediyenin Kızılay Meydanı’nda yapacağı 2.5 milyarlık cam havuz ihalesini de hediyeci firmaya verdiği ortaya çıktı. (28 Eylül 1995, Hürriyet)

    Peki, belediyenin paraları borç ödemek yerine nerelere harcandı?

    Bu sorunun karşılığı için de bazı haberlere bakabiliriz:

    "Mühendislik şirketine pişirttiği yemek için 300 milyar lira veren Melih Gökçek projenin pahalıya mal olduğunu kabul etti. Gökçek yemekleri pişiren firmanın bir yemek şirketi değil mühendislik şirketi olmasının söylenmesi karşısında da bu

    Enjoying the preview?
    Page 1 of 1