Her Şeyin Teorisine Cevap

İçindekiler

Yaşantım ve İnandıklarım

Hayatım

Stephen Hawking ve Düşünceleri

-Din ve Bilim-

Big Bang Teorisi

Yaratılış Hakikati

Evren ve Güneş Sisteminin Yaşı

Arşın Su üzerinde olması

Kutsal Su / Ölümsüzlük Pınarı

Evrenin Genişlemesi

Kutsal Kitaplardan Detaylar

DNA konusu

Cennet Kavramı

Gökyolları / Solucan delikleri

Cehennem Kavramı

Kıyamet Süreci

Zamanın Kısa Tarihi

Gezegenler - Kavimler - Farklı Âlemler

Satürn Gezegeni ve Cin Kavmi

2) Merkür Gezegeni ve Nuh Kavmi

3) Ahkaf (Mars) Bölgesi Kavimleri

a) Ad Kavmi ve Hud Peygamber

b) Semud (Mu) Kavmi ve Salih Peygamber

Dişi Deve olayı!

Deve ve Mars

c) Mısır Kavmi ve Musa peygamber

Kutsal kitaplardaki Buzağı

Zülkarneyn ve Musa

d) Ye'cûc ve Me'cûc Kavmi:

4) Yunus Peygamber ve Balık

5) Uranüs ve Zülkarneyn

6) Lut Kavmi ve Tarihi Senedi

Bilim Dünyasında Evrim ve İnsan

Kutsal Kitaplarda Evrim

Âdem, Ruh ve Melekler

Âdem’in Halife seçilmesi

İblis’in Düşmanlığı

Cennet’ten Çıkış

Âdem’in Beden sahibi olması

Âdem ve Havva’nın evlilikleri

Âdem ve Havva’nın soyları

İsa Mesih ve Meryem

İsa Mesih’in Vaftizi ve Yükselişi

Kehf Suresi ve Hz. İsa’nın Öğrencileri

Yasin Suresi ve 3 Peygamber

Stephen Hawking ve İnanışı

Kutsal Sandık ve Hz. Süleyman’ın Yüzüğü

Sözün Özü

Uyanış

2. Bölüm

Samiri Konusunda Bildiri

Tevrat’ı Değiştiren Kişi

İlluminati ve Samiri

Samiri’nin Hedefi

Zaman Elçisi Hz. Musa

Kasas Suresi ve Hz. Musa

Araf suresinde Hz. Musa

Yunus Suresinde Hz. Musa

Şuara suresinde Hz. Musa

Neml suresinde Hz. Musa

Kehf Suresinde Hz. Musa

Bakara Suresinde Hz. Musa

Kesik Harfli sureler ve Musa

Hz. Davut Kıssası

Tesettür Mevzusu

3.Bölüm

Hz. Yahya ve Hayatı

Nebiler ve Resuller (Peygamberler ve Elçiler)

Hz. Lut ve Elçiler

Kuran’ı Anlamak

İsm-i Azam

El Aliyy esması ve Esedullah

Alevilik / Sünnilik

4.Bölüm

Hz. Lokman ve Nasihatleri

Hz. Şuayb ve Medyen kavmi

Hasankeyf fotoğraflar

Lut kavmi Bölgesi fotoğrafları

Göbekli tepe fotoğrafları

Yesemek Bölgesi fotoğrafları

Hz. Yusuf

Hz. Musa ve Yakup Oğulları

Furkan (Yanlış ile doğruyu açıklayan kitap)

Bilgilerin saklanması

Kozmik Gündem

Ölmeden paralel evrenlere geçiş

Konu İzahatı

Karadelikler etrafında Uranyum

Cennet yaklaşacak ve İnsanlar görecek

Mehdi kavramı üzerine

Mehdinin Görevleri

Her   Şeyin   Teorisine

Cevap

Bu kitap sadece Düşünebilen İnsanlar içindir.

Ruhunu uyandırmak ya da yeniden inşa etmek isteyen herkese hizmet için yazılmıştır.

Her şeyin bir sorusu olduğu gibi tüm soruları açıklayan cevapları da vardır. Sorular cevapları, cevaplar yapılması gerekenleri ortaya çıkarır. Sorgular ve düşünceler insanlar için uyanış vaktini doğurur.  

Bu kitap; yüzlerce yıldır insanlardan gizlenen Din gerçeğini, üzeri örtülen kıyamet vakti ve çalan alarm zillerini, bir takım gizli güçlerin dünyayı terk etmek üzere yaptığı özel projeleri ve daha önce hiç duymadığınız onlarca konuyu düşüncelerinize sunmak amacıyla kaleme alınmıştır.

Kitapta yer alan bilgiler bugüne kadar yazılmamış ve konuşulmamış konular barındırmaktadır. İçeriklerin ciddiyeti ve sizlere ulaşması noktasında bir engele maruz kalmaması adına, yazarın isteği üzerine elektronik kitap olarak sunulmuş, böylelikle herkese ulaşması hedeflenmiştir. Yazarın yaptığı araştırmalar ve ortaya çıkardığı sonuçlar dünya genelinde konuşulmamış konulardır. Bu anlam da sizler için hazırlanan kitabın, hayatınıza önemli bir mesaj vereceğini söyleyebiliriz.

Yaşantım ve İnandıklarım

Son yıllarda özellikle Stephen Hawking ile gündeme yeniden gelen Her şeyin Teorisi; Kuantum fiziği aracılığıyla hayatı ve varoluşu anlamaya çalışan insanlığın ulaştığı son noktadır. Bütün gizem kalkmış, adeta evrenin sırrı çözülmüştür. Daha düne kadar Ay’da hayat var mı diye düşünen insanoğlu, şimdilerde paralel evrenlere nasıl geçeriz diye düşünmeye başlamıştır. Böylesine büyük gelişmeler elbette sevindirici. Ancak çözülen gizemlerin bazı gerçekleri de gözler önüne serdiği açık.

Son zamanlarda NASA’nın kozmik gündemi, sinema filmlerindeki üstü kapalı hazırlanın gidiyoruz çağrısı, güneş sistemimizde bir şeylerin yolunda gitmediğini, gezegenimizin miadını doldurmak üzere olduğunu haber vermektedir. Nitekim bunu anlamak pek zor olmasa gerek… İster kalp gözüyle bakın, ister teleskopla, gökyüzünde yazan mesaj aynıdır; Game Over…

Bilim dünyası son zamanlarda büyük değişimler gösterdi. Daha önceleri kabul edilmeyen bazı kavramlar, şimdilerde insanlığa modern kelimelerle sunuldu. Cebrail’in yüzlerce sene önce haber verip anlattığı ahiret kavramı; paralel evrenlere, Sırat köprüsü; solucan deliklerine dönüştürüldü. Hazırlanan Kuantum içerikli belgeseller ve hatta sinema filmleri, kıyamet senaryoları içermeye başladı. Tüm bu değişimler gözden kaçmadı. Nitekim kuantum fiziği kendi alanım olmasa da, Kuran fiziği çocukluğumdan bu yana yaşantımı oluşturdu diyebilirim.  

Bilindiği üzere varoluş hakikatini ve her şeyin cevabını bizlere açıklayan iki kaynağımız mevcut. Bunlardan bir tanesi Evrenimiz, diğeri ise İlahi mesajlarıdır. Zaten her ikisinin de kaynağı aynıdır. Evreni, evrimi, gökyüzünü, galaksileri, neleri incelerseniz inceleyin her birisi tarih sunar ve içerisinde derin hikmetler barındırır. Bu adeta Her şeyin Teorisini açıklayan bir sunum gibidir. Elimden geldiğince sizlere kutsal kitapların sunumunu yapmaya çalışacağım. Allah, hakikat olan her neyse onu ifade edebilmemi nasip etsin. Ve eğer söylediklerim hakikat ise onları da sizlerin anlamasını kolaylaştırsın.

Çocukluğumdan bu yana araştırdığım Kuran fizik ve metafiziğin gözlerden kaçan detaylarını aktaracak ve kimsenin farkında olmadığı hakikatleri bildireceğim. Konular önce kafanızı karıştırabilir ki bu normal. Son yıllarda benim de öyle oldu. Ama şimdi her şey netleşti. Sizlerde sabırla kitabı anlamaya çalışarak okursanız inanıyorum ki mesajlar yerine ulaşacaktır.

Hayatım

Ben 1981 yılında Hatay’ın küçük bir ilçesinde dünyaya geldim. Henüz 2 yaşındayken anne ve babamın kendi tekâmüllerindeki ayrılığı sonucu, dede ve babaannemin yanında Hatay’ın Hassa ilçesinde büyümeye başladım.

Dedem rahmetli okumayı seven, emekli bankacıydı. Kütüphanesinde onlarca kitap, eski yıllardan kalma mecmualar ve dergiler bulunurdu. O yıllarda gazetelerin abonelerine verdiği ansiklopediler, rafların baş sırasında gelirdi. Tüm bunların yanında elbette kutsal kitaplara da büyük önem veriyordu.

Henüz ilkokul birinci sınıfta okuma fişlerine, Tevrat’tan bölümler okuyarak başladım. İlk önceleri ne olduğunu bilmiyordum. Amacım sadece okumayı ilerletmek, öğretmenlerin verdiği ödevi yapmaktı. Ne bulursak okuyorduk. Böylelikle kutsal kitaplarla olan bağlantım kurulmuş oldu. Zaman geçtikçe Kuran ve İncil okumaya da başladım. Her dinden bir şeyler öğreniyordum ve bu beni gerçekten büyülüyordu.  Büyüdükçe hem öğretmenlerin verdiği ödevleri yapmaya devam ettim, hem de farkında olmadan Allah’ın derslerine çalışmaya başlamış oldum.

Hiç unutmuyorum bir gün ilkokul 3.sınıfta öğle arası yemeğe gelmiştim. Babaannem mis gibi içli köfte yapmıştı. Dedem sofraya oturmuş beni bekliyordu. Her zaman olduğu gibi yine tek bir lokma kapıp doğru arka balkona çıkmıştım. Yanıma can eriğiyle tuzumu, Tevrat ve Kuran mealini alıp, arka balkona sedire kurulmuştum. Saat 13.30’a kadar ne okusam kârdı… O yıllarda yapmayı en sevdiğim şey buydu. Kutsal kitapları merakla okurken, yanında tuzlu erik harikaydı.

Lise dönemlerinde herkes gibi yol ayrımlarım oldu. Gençlik hevesleriyle alkol almaya başladım. Fakat bu maceram çok uzun sürmedi, üniversite sonrasında tamamen bitti diyebilirim. Ancak alkol aldığım bir dönem içerisinde de olsam, ilahi mesajlarla bağımı hiç koparmadım.

Dedemin karakteri günümüz Müslüman dindar algısından biraz farklıydı. Onun din anlayış ve aktarımı daha çok öğreti gibiydi ve merkezi okumaktı. Kutsal kitapları okumak, imanı ve Allah’ın gerçek sevgisini meydana getirir, derdi… Ezbere bir Müslüman modeline her zaman karşı olmuştu, beni de öyle büyüttü. Hatta bir gün Kuran kursuna gidip Arapça öğrenmemi isteyen babaanneme verdiği cevabı hiç unutmuyorum. İlla Arapça okumasına, öğrenmesine gerek yok ki. Allah’ın kelimeleri dilde ya da yazıda değil, ruhun anladığı manadadır. Arapça da okusa, Türkçe de okusa, ruhu kirliyse zaten kimse ondan bir şey anlayamaz diye söylenirdi.

Aradan yıllar geçti, bir hayat kurdum. Herkes gibi bir hayat yaşadım. Üniversite’den sonra çeşitli işletme deneyimlerim oldu. Hangi işletmeye el attım ya da hangi işe yöneldimse beceremedim, hepsini batırdım. Hiçbirisi ruhuma hitap etmediği gibi, ticaretten de açıkçası pek anlamıyordum. O yıllarda internette bir şeyler araştırırken Ezoterik ve Dini konularda yayın yapan bir web sitesine üye oldum. Konular okuyup, cevaplar verdim. Çocukluktan gelen merak ve bilgi alanım olduğu için bu tür forum sitelerine müdavim olmaya başladım. Sonra kendi web sitemi açtım ve daha sonra ilahi sistem beni kitap yazmaya kadar getirdi.

Geçen süre içerisinde 2 kitap çıkarıp, yaklaşık 15-20 kadar seminer yaptım. Çok fazla seminer yapma taraftarı olmadım. Zira kitaplar aracılığıyla ulaştırmam gereken bilgileri nihayetinde ulaştırıyordum. Terapi, seans vb etkinlerden zaten uzak yaşadım. 2014 yılı itibariyle tüm etkinleri bıraktım. İşin ticari veya mesleki yönü beni pek ilgilendirmedi. Özellikle bu sene yaşadığım açılımlardan sonra tamamen kendi dünyama kapandım diyebilirim. Son birkaç senedir Stephen Hawking’e ve kuantum fiziğine son derece merak sardım. Çünkü kutsal kitaplarda okuduklarım ile Hawking’in anlattıkları birbirine paraleldi. Her ikisi de büyük son için uyarılar veriyor, bunun yanında kurtuluş için bazı kapılara işaret ediyorlardı.

Bu kitap boyunca sizlere Kuran, Tevrat ve İncil’de gördüğüm bazı işaretleri bildirecek, Hawking’in anlattığı kuantum çerçevesinde vahyin mesajlarını izah etmeye çalışacağım. Ayrıca bu kitap vesilesiyle inandığım gerçekleri sizlere bildireceğim.

Stephen Hawking ve Düşünceleri

Hawking son yüzyılımızın en büyük bilim insanıdır. Bilim insanı olmanın ötesinde hayranlık uyandıran bir kişiliğe sahiptir. Mücadelesi ve kararlılığı takdire şayandır. Peki! Hawking neyi arıyor ve neleri sorguluyor?

Stephen Hawking bütün ömrü boyunca Her şeyin Teorisini için cevaplar aradı. Her şey ne zaman başladı ve bitecek? Her şey bir tesadüf mü yoksa akıllı bir tasarımın sonucu mu? Karadelikler başka bir boyuta açılan kapı mı? Paralel evrenler gerçekten var mı? Solucan delikleri varsa nerede? Zaman da yolculuk mümkün mü? Ve zaman yolcum nerede?

Tüm bu soruların özünde esasında başka bir soru var; Gerçekten Tanrı Var mı? Bu soruyu bilimsel olarak cevaplayabilecek en özel insan Hawking’dir. Bugüne kadar hiç bir bilim adamı buna cesaret edemedi. Onlar daha çok yaratıcıyı sorgulamaktansa, yaratılanı sorgulamayı tercih ettiler. Yaratılanı geliştirdiler, isimlendirdiler ve açıkladılar. Yaşantılarımıza teknoloji ile destek verdiler. Ama hiç kimse bu büyük soruyu bilimsel olarak sorup peşine düşmedi. Din adamlarına gelince onların büyük bir bölümü araştırmaktansa ezberlemeyi, olayı yaşamaktansa anlatmayı tercih ettiler. Birbirileri arasında senin görüşün zayıf, benim görüşüm üstün fitnesine düştüler. Tertemiz din adamları zaten gündeme hiçbir zaman gelemedi.

Din öğretilerinde temel ibadet sayılan namaz, bir anlamda düşünmektir. Namazlarda vahyin konuları ele alınır. Evren ve gökyüzü olayları, zamanın geçişi, yaratılış ve yok oluş konuları üzerinde düşünüp gerçeğe ulaşılır. Böylelikle kurtuluş yollarına erişilir.

Şu bir gerçek ki, göklerin ve yerin yaratılışında, geceyle gündüzün birbiri ardınca gelişinde, aklını ve gönlünü işletenler için çok ibretler vardır. Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah'ı anarlar; göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler… Ve Rabbimiz! Sen bunu boş yere yaratmadın, Sen yücesin, bizi ateşin azabından koru, derler. (Kuran / Al-i İmran 190-191)

-Din ve Bilim-

Bu bölümde verilecek bilgiler akademik statü sahibi olan tüm Bilim adamları ve ruhsal zekâsı ile yol alabilecek her insan için bilgi çerçeveli, hesaplanabilir ve düşünülebilir niteliktedir.

Bilimsel ifadelerde teknik veya formül izahlarım akademik kişiler gibi olmayabilir. Ancak akademik kariyeri veya ruhsal zekâsı olan herkes gayet iyi anlayacaktır. Bu konuda bana destek olmak isteyenler olursa da müteşekkir kalırım. Onlar anlatmak istediklerimi benden daha iyi izah edeceklerdir, bunda şüphem yok. Bu yüzden öncelikle yazı ve yazarlık dilinde olan hatalar için özür dilerim.

Big Bang Teorisi

Yaşadığımız evrenin nasıl var olduğu hakkında 1920’li senelerde ortaya atılan Big Bang yani Büyük Patlama teorisi, halen günümüzde en geçerli bilimsel teoridir. Büyük patlama teorisine göre, bundan ortalama 13,7 milyar yıl önce hiçlik içerisinde bir enerji mevcut idi. Atomdan bile daha küçük bu enerjinin içerikleri bilinmemekle birlikte, yine bilinmeyen bir nedenden ötürü inanılmaz yoğunluk ve sıcaklığa ulaştığı ve bunun neticesinde bir tür kozmik patlama (Enerjinin açığa çıkışı) olduğu varsayılmaktadır.

Bilim insanlarına göre patlayan enerji dalgaları çok kısa bir süre içerisinde genişleyerek hızla yayılmış ve yayılımını gerçekleştiren enerjiler soğuyarak çeşitli elementleri meydana getirmiştir. Oluşan elementler, gaz, madde ve enerji şeklinde evrimleşmeye ve gelişmeye başlamıştır. Gezegenler, yıldızlar, galaksiler gibi kozmik mekânlar böylelikle meydana gelmiştir. Bilim dünyasının tam olarak yaratılışı anlatan beyanı böyledir.

Modern bilimin ulaştığı gelişmeler, evrenin oluşumuyla ilgili bizlere gerçeğe yakın bilgiler vermektedir. Yaşadığımız gezegenin hatta bizim gibi biyolojik yapıların temelinde; bir enerjinin var olduğunu bildirmektedir. Stephen Hawking bunu açıklarken her birimizin bu büyük patlamanın tozlarından meydana geldiğimizi dile getirmesi ise hakikattir. Her birimiz atomların ve neticesinde elementlerin bir araya getirdiği mekânlarda hatta bedenlerde yaşayan ruhlarız.   

Bazı bilim insanlarına göre tüm bu sistem tamamen bir şans üzere meydana gelmiş, kozmik plan ve matematiksel ayarlar, kendi kendini tasarlamıştır. Ancak bazı bilim insanlarına göre ise bütün olanların tek açıklaması, ilahi kararların neticesiyle meydana gelmiş olmasıdır. Fakat burada materyalist düşünceye hâkim bilim adamlarının durumu bir sıfır öndedir. Çünkü onlar bilimsel kanıtlar öne sürerken, matematiksel hesaplarla veya fizik kuramlarıyla bir şeyler anlatırken, inanan bilim adamları kanıt olarak elle tutulur pek bir şey söyleyememişlerdir. Bu konuda dünya genelinde din adamlarının duruşu ise çekimserdir. Açıkçası mesleki bir tehlike içerisine girmemek için konuyla bağlantılı durumlardan ellerinden geldiğince uzak kalmayı tercih ediyor olabilirler. Hatta Vatikan’ın zamanında Hawking’e uyarı yaptığı, Tanrı konusunu çok irdeleme dediği bilinmektedir.

Yaratılış Hakikati

Kutsal kitaplarda evreni konu alan bölümlerde onlarca bilgi mevcuttur. Esasında herkes tarafından bilinen ama üzerinde pek düşünülmeyen bu bilgiler, günümüz Kozmologlarının yeni ulaştığı sonuçlardır.

Görebildiğiniz tüm dağlar, denizler, okyanuslar ve bu kocaman dünyanın dışında tespit edilen ancak henüz gidilemeyen milyarlarca dünya olduğu biliniyor. Bunların tamamının hiçlikten yaratıldığını düşünmek binlerce sene önce kolay değildi sanıyorum? Eskiden öküzün boynuzunda dünya olduğunu düşünenlere veya dünyanın düz olduğunu iddia edenlere bunu açıklayamazsınız. Her şey yoktan var edildi deseniz size deli derlerdi. İnanmaz, alay ederlerdi. Zaten öyle de olmuş. Peygamberlerin her birisi bu haberleri halklara ulaştırmış ama halklar bunlara gülüp geçmişlerdir. O peygamberler hem yaratılışı anlatmışlardı, hem de yok oluşla ilgili uyarılarını yapmışlardı. Şimdi o peygamberlerin yıllar önce açıkladıklarını bilim dünyasından duyuyoruz. Bilim otoritesi de Evrenin hiçlikten meydana geldiğini, kuantum fiziğinden destek alarak net olarak söyleyebiliyorlar. Hatta bu