Yaratıcı Yazmaya Yardımcı 1.000 Soru-2 Bloglar, Senaryolar, Hikayeler ve Dahası için Yeni Fikirler

Yaratıcı Yazmaya Yardımcı 1.000 Soru-2

Bloglar, Senaryolar, Hikayeler ve Dahası için Yeni Fikirler

Bryan Cohen

Eleştiriler

Bryan Cohen'in Yaratıcı Yazmaya Yardımcı 1.000 Soru-2 Kitabına Övgüler:

Yazarlara ve yazar olmayan kişilere fikir üretmelerinde yardımcı olan, harikulade ve oldukça yaratıcı bir kitap. İsrail, Top 1000 Amazon Eleştirmenleri, 5 Yıldız.

Gerçek bir hazine. Öyle ki bir daha asla ne yazacağımı bilemiyorum diye yakınmayacağım. Joel, 5 Yıldız.

Kılavuzunuz olabilecek bir konuda takılıp kaldığınızda Bryan Cohen'e dönün, kitabı elinize alın ve bu yazar kilitlenmelerinin üstesinden kolayca gelin. Grady, Top 50 Amazon Eleştirmenleri, 5 Yıldız.

Gelecek indirimlerden, kitaplardan ve blog postalarından haberdar olmak için yazar Bryan Cohen’in e-posta listesine Abone Olun.

Giriş

2008'in yılbaşıydı ve bir son dakika planı üzerinde çalışıyordum. Kredi kartlarını sermaye yapmaya çalıştığım, başarısız bir film projesinden kalan borç yığınının içindeydim. Olmadı, ben de para bulmak için olabilecek her yolu denedim, buna olası aile tatili boyunca Şikago'da kalıp şehir merkezindeki gökdelendeki bir dağıtım şirketinin telefonlarına cevap vermeyi tercih etmek de dahil. Şirket çalışanlarının çoğu tatil için evlerindeydi ve yaklaşık yedi saati bomboş olan sekiz saatlik vardiya bana ayrılmıştı. Haftalarca Site Build It isimli bir internet sitesi oluşturma programıyla ilgili okumalar yapmıştım ama işe girişmekten korkmuştum. Hem can sıkıntısından uzaklaşmak hem de ek gelir elde etmeyle ilgili umutsuz yaklaşımımdan uzaklaşmak için Build Creative Writing Ideas isimli internet sitemi oluşturmaya başladım (buradan ulaşılabilir http://www.build-creative-writing-ideas.com).

Önceleri site, öğrendiğim her bir kişisel gelişim anlatısının genel bir yeniden ele alımıydı, tabii bunu yazıya uyguladım. Ortada bir sürü motivasyon tekniği ve kişisel zaman yönetimi fikirleri zaten vardı ama tamamen yazıya özel sayfalar yoktu. Yaratıcı yazmaya yardımcı sorular kalıbının Google trafiğinde oldukça fazla yer tuttuğunu gördükten sonra bir sayfa yazmayı denedim. Birazcık araştırma yaptım ve çoğu yazma sorusunun kısa ve sıkıcı olduğu sonucuna ulaştım. Sorular sizi kalbinizden vurmuyordu, gerçekten düşündürmüyordu ve benim de hayal gücümün derinlerine inemiyordu. Bu noktada kalemime çok da güvenmiyordum ama bu soruları oluşturduğumda onları okuyup kullanan insanlara bir şeyler anlatacağımı düşünüyordum. Doğaçlama komedi geçmişim dolayısıyla genelde fikirler üretme ile ilgili bir kabiliyetim vardı. Bu kabiliyet, her alıştırma ve gösteri esnasında düzinelerce fikir üretmem için gerekliydi. Bu sayfalardan bir kaçını oluşturduktan sonra bu sayfaların motivasyonla ilgili sayfalardan daha fazla trafik çektiğini fark ettim. Ben üretebildiğim kadar fazla soru yazmaya devam ettim, trafiğim de artmaya devam etti.

Sitem yaklaşık bir yıllıkken kişisel yayıncılığın muhteşem bir şey olduğunu duymaya başladım. Fakat yazarların kişisel yayıncılığı Amazon ve Barnes & Noble gibi başlıca çevrimiçi satış sitelerinden yapabildiğini bilmiyordum. Ben hâlâ para kazanma derdindeydim ve insanlar sitemi ziyaret ederken ben gerçekten de site trafiğini tamamen peşin paraya dönüştüremiyordum. Bir kitaptan zarar gelmez diye düşündüm ve fikir edinmek için hazırdaki sorulara baktım. O zamanlar hazırda yazılmış 700 tane sorum vardı. Bu sayı 1.000'e ulaşana dek yazmaya devam ettim. Düşündüm ki bu kitap insanların almak isteyeceği kadar önemli bir kitap olabilir. Son 300 soruyu bitirmek için kendimi zorladım ve PDF formatında yayımladım. Biçim ve düzelti ile ilgili bazı sorunlarım vardı ve bir süre boyunca para verip kitabımı alan tek kişi gelecekteki eşimin annesi oldu fakat bir şekilde Amazon'un kişisel bir yayıncılık platformu açtığını öğrendim. Kitabı burada satışa sundum ve en iyiyi umut ederek bir kaç blog yazarına eleştiri için gönderdim.

İlk kitabımı Amazon'da hiç tanımadığım birine satmak gerçekten inanılmazdı. Hayatımda ilk kez kendimi meşru bir yazar gibi hissettim. İkinci ay kitap günde ortalama bir adet satmaya başladığında devam etmek için hasılatın yeterli olmadığını bilsem de bu gerçekten harika bir başlangıçtı. 2010'un yılbaşında kitap bir ayda 100 adet civarında satmıştı. Takip eden bir kaç ayda da bu rakam büyümeye devam etti. Kitapla ilgili sözleri, internet sitesini ve diğer işlerimi yaymak için bir blog turu yaptım. Bu tur kitap satışlarımı günde ortalama 25 kitaptan daha fazlasına yükseltti. Borçlarımın bir kısmını ödemeye başladım ve yazarlıkla ilgili diğer kitapları yazdım ama hiçbiri ilk Yaratıcı Yazmaya Yardımcı 1.000 Soru'nun satış gücüne ulaşamadı. Kitap, hayatımda ve kariyerimde köklü değişiklikler yarattı. Kitabı satışa sunmadan önce, günün birinde yazar ve sanatçı olma umudumun heyecanıyla tutuşuyordum. 20.000 kitap sattıktan sonra bugün, artık yaratıcı kişiliğimin hakkını veriyorum. Sorularımın yazı dünyasında değişiklikler yapacağını biliyorum.

Hakkımda Bu Kadar Bilgi Yeter

Sanırım kendimden biraz fazla bahsettim. Hadi, şimdi de sorulardan bahsedelim. Bu yaratıcı yazma sorularını diğerlerinden farklı kılan nedir? Öncelikle, diğer soru yazarlarından daha fazla çalıştım. Aslında fark, beynin nasıl çalıştığında. Sorularımın neredeyse yüzde 90'ını bir soruyla sonlandırdım. İnsan beyni soruları gerçekten sever. Beyninize bir soru sorduğunuzda bedeli ne olursa olsun beyniniz sorunun cevabını bulmak ister. Beyninize, bir karakter neden bu şekilde hareket eder veya vahşi bir senaryoda bir sonraki adım ne olabilir gibi hayal gücünüzle bağlantılı bir soru sorduğunuzda, beyninizin yaratıcılıkla ilgili bölümü aşırı derecede heyecanlanır ve hiç vakit kaybetmeden cevapları ateşler. Siz de beyninizde dalgalanan yaratıcılığın özünü alır ve böylece sayfaya kelimeleri çok fazla düşünmeden konduruverirsiniz. Zaten bir sorunun amacı da bu değil midir?

Peki bu iddiaları kanıtlayacak bir delilim var mı? Tabi ki, var! Sorulara ve kitaba verilecek bir kaç müthiş cevabım var. Bana bu soruları makaleler ve ödevler yazmak için kullandıklarını söyleyen insanlar var. Sorularımı alıp blog gönderileri ve hikayeler oluşturmak için kullanan blog yazarları gördüm. Hatta bir kaç kişi beni roman yazarken soruların onlara yardımcı olduğuna dair bilgilendirdi. Bir yazar da yazdığım bu sorulardan birinin ona çizgi roman oluşturmasında yardım ettiğini söyledi. Şöyle bir canlandırın aklınızda. 1.000 soruluk bir kitap, 1.000 tane romana ilham kaynağı olursa ne olur? Zaten ben de bunu umuyordum ki seri yazmamın bir sebebi de buydu.

Yaratıcı yazmaya yardımcı 1.000 sorunun ilk dizisi bir günde kağıda dökebilmek için bulabildiğim her çeşit soruyla doluydu. Acemi işiydi ve komikti. Ben de ne yaptığımı bilmiyordum gerçekten. İki yıl sonra, soruların nasıl işe yaradığı ve insanların soruları nasıl kullandığı hakkında daha fazla bilgim vardı ve bu da yeni 1.000 soruyu yazmamda bana en büyük yardımı sağladı. Farklı konuları ele alabilir ve fazladan iki yılda edindiğim tecrübeleri kullanabilirdim. Bir çok ebeveynin ilk kitabı çocuklarıyla birlikte kullanmak için aldığını göz önünde bulundurup aile dostu sorulardan daha fazla üretebilirdim. Bu bana daha sonra kitabı çalışma kitaplarıyla ve ilk iki soru kitabımda yaptığım gibi dergilerle birleştirme yeteneğini de verirdi.

Soruları Nasıl ve Ne Zaman Kullanmalı?

Daha önce de bahsettiğim gibi bazı kişiler bana sorularımı ödevlerinde ve romanlarında kullandıklarını söyledi ama bu kadarla sınırlı değil. Soruları şiir, şarkı sözü, dergi ve blog yazarlarının hatta bir partide konuşmayı başlatan kişinin kullandığını gördüm. Hiç bir fikriniz yoksa soruları itici bir güç olarak kullanabilirsiniz veya bir fikriniz varsa ama bataklıkta sıkışıp kalmışsa sorular devam etmenize yardım edebilir. Yalnızca aşağıdaki sorulardan birine doğru inin. Sesli okuyabilirsiniz ya da sessiz hatta kelime kelime veya hafif bir adaptasyonla yeniden yazabilirsiniz. Sorunun aklınıza yerleşmesi için kendinize bir veya iki dakika verin ve sonra yazın. Bence yazma sorularıyla yapılacak en iyi taktik olabildiğince hızlı ve düşünmeden yazmaktır. Ortaya çıkardığınız yazıya her zaman geri dönebilir ve yazım hatalarını veya dilbilgisel hataları düzeltebilirsiniz. An mükemmelleştirme anı değildir. Bir çok yazar çok güzel yazıyor fakat onların da ilk taslakları kusurlu. Bu onların ortak noktası. İlk taslağı bilfiil sonlandırıyorlar. Kağıt üzerinde ilk taslağı oluşturmak için bu sorulardan faydalanın. Bunu bir kere yaptıktan sonra kalbinizdekileri yeniden yazabilirsiniz, ardından da kişisel yayıncılık yapabilirsiniz veya boş zamanınızda bir yayıncı bulabilirsiniz.

Şahsen büyük bir sabahleyin yazma taraftarıyım, sabahın dayanabileceğiniz en erken saatinde. Şayet başka yazılarımı okuduysanız kahve bağımlısı olmadığımı bilirsiniz çünkü kahvenin aklın yaratıcılık yeteneğine bir kaç saatten daha fazla süre ciddi şekilde müdahale ettiğine inanıyorum. Yerinizde olsam erken kalkma, sans stümülasyonu ve yazı masasına veya alanına olabildiğince hızlı ulaşma alıştırması yapardım. Çok fazla zaman öldürmeyin yoksa yazabileceğiniz küçük zaman dilimlerini kaçırırsınız. Şayet sabahları sizin için en iyi zaman değilse başka bir zaman dilimi seçmekte özgürsünüz. Önemli olan yazma saatinin tutarlılığını sağlamak. Haftada üç gün değil ya da her cumartesi değil, kastettiğim her bir gün. Bu kitabı yazmaya başladığımda tam 365 gün boyunca günde 2.500 kelime yazmak için kendimi test ettim. İtiraf ediyorum ki bu test bazı nedenlerden dolayı zordu ama ellerimi her gün aralıksız yazmaya zorlamam beni daha da yaratıcı kıldı. Kendimi mevcut kapasiteme bıraksaydım bu gerçekleşmeyecekti. Test boyunca birden fazla kitabı bitirdim, bunlar kaliteli e-kitapçılarda bulunabilir.

Sizin günde 2.500 kelime yazmanıza veya kendinize kelime sınırı belirlemenize gerek yok. Yine de kendinize en azından bir hedef belirlemeniz gerektiğiniz düşünüyorum çünkü bu her gün hiç sektirmeden yazmanızı sağlar. İlk hedef günde en az beş dakika yazmak olabilir. Herkes her hangi bir yerde en azından beş dakika ayarlayabilir! Bir ay boyunca her gün beş dakika yazdıktan sonra dayanıklılığınızı 10 veya 20 dakikaya yükseltmeye çalışın. Buna bir de kelime veya bölüm sınırı ekleyin. Kendinizi sınamanız için daha bir çok yazma hedefi ve testi var ve bu kitaptan faydalanabildiğiniz kadar faydalanmanızı öneririm.

Yaşasın Yaratıcılık!

Okul sistemimizin işleyişinin işe yaradığını düşünüyorum, yaratıcılık erken yaşlarda yok ediliyor. Bazı okullarda sanat, müzik, drama gibi önemli sınıflar maddi kısıtlar yüzünden atlanıyor. Geçmişte bu sınıflar öğrencilere, kendilerinin artistik ve yaratıcı olabileceklerini gösterirdi. İngilizce ve yazma gibi daha fazla akademik sınıflarda sınav sonuçları