Discover millions of ebooks, audiobooks, and so much more with a free trial

Only $11.99/month after trial. Cancel anytime.

Almanca öğrenmek - Paralel Metin - Basit Hikayeler Iki Dilli (Almanca - Türk)
Almanca öğrenmek - Paralel Metin - Basit Hikayeler Iki Dilli (Almanca - Türk)
Almanca öğrenmek - Paralel Metin - Basit Hikayeler Iki Dilli (Almanca - Türk)
Ebook115 pages1 hour

Almanca öğrenmek - Paralel Metin - Basit Hikayeler Iki Dilli (Almanca - Türk)

Rating: 5 out of 5 stars

5/5

()

Read preview

About this ebook

Paralel Metin

“Paralel Metin" ile Almanca öğrenmek, bir dil öğrenmek için en tatminkar ve etkili yöntemdir. Mevcut sözcük dağarcığı yenilenmekte, yeni sözcük dağarcığı ise derhal pratiğe geçirilmektedir. İngilizce/Almanca/İspanyolca/İtalyanca/Fransızca/Portekizce/Danca/İsveççe/Lehçe/Arapça/ gramer, zekice yazılmış ve iyi biçimlendirilmiş metinlerimiz yoluyla kolayca anlaşılır.

+ Yeni sözcük dağarcığını araştırmaya gerek yoktur
+ Bilinen sözcük dağarcığı, ezberlenebilir sözcük grupları ve metinler ile hemen pratiğe geçirilir
+ Gramer, pasif olarak öğrenilir
+ Modern, eğitici ve eğlendirici
+ İlave yazılım gerekli değildir

Almanca dillerine yeni başlayanlar ve orta seviye öğrenenler için ve tazeleme kursu olarak önerilir. Tüm seviyelerden tüm kişilerin yöntemimizle çalışabileceğini düşünüyoruz, ancak maksimum öğrenme etkisi ve keyfi için temel Almanca bilgisine sahip olunması önerilir.

Kısa hikayelerimiz, Avrupa kültürünü ve karakterlerini içermektedir. Hikayeler, okuyucunun ilgisini canlı tutmak üzere yazılmıştır ve motivasyon yoluyla öğrenmeniz için okurken keyif alacağınız metinlerdir. Tam işlevsellik için, lütfen telefonunuzun en son yazılıma sahip olduğundan emin olun.

LanguageTürkçe
Release dateMar 2, 2015
ISBN9781311723611
Almanca öğrenmek - Paralel Metin - Basit Hikayeler Iki Dilli (Almanca - Türk)

Related to Almanca öğrenmek - Paralel Metin - Basit Hikayeler Iki Dilli (Almanca - Türk)

Related ebooks

Related categories

Reviews for Almanca öğrenmek - Paralel Metin - Basit Hikayeler Iki Dilli (Almanca - Türk)

Rating: 5 out of 5 stars
5/5

5 ratings0 reviews

What did you think?

Tap to rate

Review must be at least 10 words

    Book preview

    Almanca öğrenmek - Paralel Metin - Basit Hikayeler Iki Dilli (Almanca - Türk) - Polyglot Planet Publishing

    Almanca öğrenmek

    Paralel Metin

    Basit Hikayeler

    Iki Dilli

    Almanca - Türk

    Copyright © 2015

    Polyglot Planet Publishing

    Smashwords Edition

    ISBN 9781311723611

    book@paralleltext.eu

    Paralel Metin

    Paralel Metin ile Almanca öğrenmek, bir dil öğrenmek için en tatminkar ve etkili yöntemdir. Mevcut sözcük dağarcığı yenilenmekte, yeni sözcük dağarcığı ise derhal pratiğe geçirilmektedir. İngilizce/Almanca/İspanyolca/İtalyanca/Fransızca/Portekizce/Danca/İsveççe/Lehçe/Arapça/ gramer, zekice yazılmış ve iyi biçimlendirilmiş metinlerimiz yoluyla kolayca anlaşılır.

    + Yeni sözcük dağarcığını araştırmaya gerek yoktur

    + Bilinen sözcük dağarcığı, ezberlenebilir sözcük grupları ve metinler ile hemen pratiğe geçirilir

    + Gramer, pasif olarak öğrenilir

    + Modern, eğitici ve eğlendirici

    + İlave yazılım gerekli değildir

    Almanca dillerine yeni başlayanlar ve orta seviye öğrenenler için ve tazeleme kursu olarak önerilir. Tüm seviyelerden tüm kişilerin yöntemimizle çalışabileceğini düşünüyoruz, ancak maksimum öğrenme etkisi ve keyfi için temel Almanca bilgisine sahip olunması önerilir.

    Kısa hikayelerimiz, Avrupa kültürünü ve karakterlerini içermektedir. Hikayeler, okuyucunun ilgisini canlı tutmak üzere yazılmıştır ve motivasyon yoluyla öğrenmeniz için okurken keyif alacağınız metinlerdir. Tam işlevsellik için, lütfen telefonunuzun en son yazılıma sahip olduğundan emin olun.

    Almanca öğrenmek

    Paralel Metin

    Basit Hikayeler

    Iki Dilli

    Almanca - Türk

    Copyright © 2014. All Rights Reserved.

    Warning: The unauthorized reproduction or distribution of this copyrighted work is

    illegal. No part of this book may be scanned, uploaded or distributed via internet or

    other means, electronic or print without the author's permission.

    Ein Abenteuer bei der Tomatina

    La Tomatina’da bir macera

    Ich heiße Sean und bin 21 Jahre alt.

    Adım Sean, yirmi bir yaşındayım.

    Ich komme aus New York, aber ich lebe seit sechs Monaten in Barcelona, Spanien.

    New Yorkluyum fakat altı aydır İspanya’nın Barselona şehrinde yaşıyorum.

    Ich studiere Spanische Literatur und ich habe großes Glück, diese Erfahrung in Spanien machen zu dürfen.

    İspanyol edebiyatı okuyorum ve bu deneyimi İspanya’da edindiğim için çok şanslıyım.

    Aber manchmal... da passieren mir verrückte und lustige Dinge, wie das, von dem ich euch heute berichten werde.

    Fakat bazen çılgınca ve komikçe şeyler olabiliyor. Bugün bir tanesini size anlatacağım gibi.

    Ich bin im März nach Spanien gekommen und wohne seitdem mit ein paar sehr netten Jungen und Mädchen in einer wunderschönen Wohnung im Zentrum der Stadt.

    İspanya’ya Mart’ta geldim ve o zamandan beri birkaç canayakın arkadaşla şehir merkezinde güzel bir dairede kalıyorum.

    Es ist einfach toll, im Zentrum einer so schönen Stadt leben zu dürfen.

    Böylesine güzel bir şehrin merkezinde kalmak bir zevk.

    Alles ist in der Nähe, sogar die Uni. In dieser Wohnung lebe ich zusammen mit drei Mitbewohnern.

    Her şey çok yakın, üniversite bile. Bu dairede üç arkadaşla kalıyorum.

    Sara kommt aus Sevilla, ist sechsundzwanzig Jahre alt und studiert Architektur.

    Sara Sevillalı, yirmi altı yaşında ve mimarlık okuyor.

    José ist aus Barcelona, ist zwanzig Jahre alt, studiert Ingenieurwesen und er liebt Fußball.

    Jose Barselonalı, yirmi yaşında, mühendislik okuyor ve futbol tutkunu.

    Und zuletzt ist da noch Andrea, ein Mädchen aus Südfrankreich.

    Andrea ise Fransa’nın güneyinden bir kız.

    Ihre Eltern kommen aus Spanien, sie studiert Marketing und ist zudem eine Flamencotänzerin.

    Anne ve babası İspanyol, reklamcılık okuyor ve aynı zamanda bir flamenko dansçısı.

    Findet ihr nicht, dass sie unglaublich sind? Wir verstehen uns alle sehr gut miteinander, mit ihnen zu leben ist sehr unkompliziert.

    Sizce de onlar harika değil mi? Çok iyi anlaşıyoruz ve onlarla yaşamak gerçekten kolay.

    Kennt ihr Barcelona? Sie ist eine der größten Städte Spaniens und liegt im Nordosten des Landes.

    Barselona’yı biliyor musunuz? İspanya’nın en büyük şehirlerinden biri ve ülkenin kuzeydoğu bölgesinde yer almakta.

    Es ist eine Stadt, die direkt am Meer liegt, deshalb bringt sie die Vorteile einer Großstadt mit (Diskos, große Unis, Geschäfte zum Shoppen, Restaurants, Museen), aber ebenso die Vorteile einer spanischen Stadt, die am Strand liegt (schönes Wetter, das Meer, Hunderte von schönen Stränden…).

    Deniz kenarında bir şehir, bundan dolayı da büyük bir şehirde olması gereken ayrıcalıklar var (diskolar, büyük üniversiteler, alışveriş yerleri, restoranlar, müzeler). Ayrıca, kumsala yakın olması nedeniyle bir İspanyol şehrinin tüm avantajlarına sahip (güzel hava, deniz, yüzlerce güzel kumsal).

    Außerdem ist Barcelona überall von Bergen umgeben und befindet sich in unmittelbarer Nähe der Pyrenäen, den höchsten Bergen Spaniens, wo man den ganzen Winter und einen Teil des Frühlings über Ski fahren kann.

    Bunun yanında Barselona dağlarla çevrili bir şehir ve kış boyunca ve kısmen baharda kayak yapabileceğiniz İspanya’nın en yüksek dağlarından Pireneler’e çok yakın.

    Es ist ein Ort zum Verweilen, meint ihr nicht auch?

    Yaşanacak bir yer, sizce de öyle değil mi?

    Der Frühling verging schnell in Barcelona.

    Barselona’da ilkbahar çabucak geçti.

    Ich war sehr mit dem Studium beschäftigt und spielte abends Fußball mit José und seiner Mannschaft.

    Derslerim yoğundu ve akşamları Jose ve arkadaşları ile futbol oynuyordum.

    In Spanien ist das Semester im Juni vorbei.

    İspanya’da sömestre Haziran’da bitiyor.

    Ich hatte alle meine Fächer mit sehr guten Noten bestanden.

    Derslerimin tümünü iyi notlarla geçtim.

    Jetzt hatte ich den ganzen Sommer vor mir liegen, voller Plänen, ganz nah am Strand und mit vielen Freunden, mit denen ich meine Zeit verbringen konnte.

    Şimdi önümde bir çok arkadaşımla geçireceğim, kumsala gideceğim, planlarla dolu koca bir yaz var.

    Außerdem gibt es in Spanien in Sommer in allen Orten traditionelle und beliebte Feste, von denen ich schon immer gehört hatte, obwohl einige sehr seltsam waren und ich sie nicht so richtig verstand.

    Dahası, İspanya’da yaz boyunca her kasabada daha önce de duymuş olduğum geleneksel ve popular festivaller var. Bu festivallerin birçoğu bana önceden tuhaf gelirdi ve çok da anlam veremezdim.

    Mein Freund José rief mich eines Tages im Juli an und lud mich ein, mit ihm auf ein Fest in einem Dorf in Valencia zu gehen, welches im August stattfinden sollte.

    Temmuz’da bir gün arkadaşım Jose aradı ve beni Ağustos ayında Valencia’da bir kasabada yapılacak olan bir festivale davet etti.

    Er sagte, dass es das größte Fest sein würde, auf dem ich je in meinem Leben gewesen war und dass ich das nicht verpassen dürfte.

    Bunun hayatımda katıldığım festivallerin içinde en büyüğü olacağını söyledi, tabii ki kaçırmamalıydım.

    Und ich fragte ihn: Warum ist das Fest so spektakulär?

    Ona sordum: Bu festival neden bu kadar ihtişamlı?

    Aber er... sagte darauf gar nichts!

    Fakat o, bir tek kelime söylemedi!

    Er sagte, dass es eine Überraschung für mich sein sollte und dass er mir nur den Namen des Festes verraten würde.

    Benim için sürpriz olarak kalmasını gerektiğini ve sadece festivalin adını bilmeme izin vereceğini söyledi.

    Das Fest hieß… die Tomatina.

    Festivalin adı Tomatina idi.

    Natürlich gibt es heutzutage viele Internetseiten, auf denen ich Informationen über die mysteriöse Tomatina bekommen könnte, aber ich musste meinem Freund versprechen, dass ich keine Recherche betreiben würde.

    Enjoying the preview?
    Page 1 of 1