Discover millions of ebooks, audiobooks, and so much more with a free trial

Only $11.99/month after trial. Cancel anytime.

Avrupa Topluluğu Hukukunda Tasarımların Korunması
Avrupa Topluluğu Hukukunda Tasarımların Korunması
Avrupa Topluluğu Hukukunda Tasarımların Korunması
Ebook411 pages4 hours

Avrupa Topluluğu Hukukunda Tasarımların Korunması

Rating: 0 out of 5 stars

()

Read preview

About this ebook

Fikri mülkiyetin üvey evladı olarak nitelenen tasarımlarla ilgili Avrupa Birliğindeki çalışmalar neredeyse Birliğin kuruluş tarihlerine kadar geriye dayanır. Ancak üye ülkelerin bu konudaki mevzuatlarının birbirinden çok farklı olduğu, bu nedenle uyumlaştırma çalışmalarının başarıya ulaşamayacağı endişesiyle bu çalışmalara uzun süre ara verilmiştir.

LanguageTürkçe
PublisherN&N DIGITAL
Release dateDec 10, 2010
ISBN9781458053350
Avrupa Topluluğu Hukukunda Tasarımların Korunması

Read more from Cahit Suluk

Related to Avrupa Topluluğu Hukukunda Tasarımların Korunması

Related ebooks

Reviews for Avrupa Topluluğu Hukukunda Tasarımların Korunması

Rating: 0 out of 5 stars
0 ratings

0 ratings0 reviews

What did you think?

Tap to rate

Review must be at least 10 words

    Book preview

    Avrupa Topluluğu Hukukunda Tasarımların Korunması - Cahit Suluk

    Giriş

    A. GENEL OLARAK

    B. TOPLULUKTA TASARIMLARA İLİŞKİN DÜZENLEMELERİN GELİŞİMİ VE ANA

    HATLARI

    Birinci Bölüm

    KAVRAMLAR VE İLKELER

    A. KAVRAMLAR

    1. Tasarım

    2.Topluluk Tasarımı

    a.Topluluk Tescilli Tasarımı

    b.Topluluk Tescilsiz Tasarımı

    3.OHIM

    4. Ürün ve Ürün Çeşitleri

    5. (Yedek) Parça ve (Yedek) Parça Tasarımı

    B. İLKELER

    1. İkili Koruma [Two-tiered protection) İlkesi

    2.Yeknesak Karakter (Unitary character) İlkesi

    3.Korumanın Bölgeselliği İlkesi

    4.Bağımsızlık [Autonomy) İlkesi

    5.Birlikte Var Olma {Co-existence) İlkesi

    6.Rüçhan (Öncelik) Hakkı

    7. Önceki Kullanımdan Doğan Hak (m. 16 ve 22)

    8. Hakkın Tükenmesi İlkesi

    9. Kümülatif (Çoklu) Koruma İlkesi

    İkinci Bölüm

    KORUMA ŞARTLARI

    A. GENEL OLARAK

    B. YENİLİK

    1. Genel Olarak

    2. Yenilik Çeşitleri

    a.Mutlak Yenilik - Nispî Yenilik

    b.Objektif Yenilik - Sübjektif Yenilik

    c. Basit Yenilik - Nitelikli Yenilik

    C. AYIRT EDİCİ NİTELİK

    1. Genel Olarak

    2. Ayırt Edici Niteliği Belirlerken Kullanılacak Kriterler

    a. Genel İzlenimde Farklılık

    b. Bilgilenmiş Kullanıcı

    c. Tasarımcının Tasarımı Geliştirmede Seçenek Özgürlüğü

    d. Tasarımın Uygulandığı Ürün ya da Alan

    e. Tescil Başvurusunda Yapılan Açıklamalar

    D. KAMUYA SUNMANIN YENİLİK VE AYIRT EDİCİ NİTELİĞE ETKİSİ

    Üçüncü Bölüm

    KORUMA KAPSAMI VE SÜRESİ

    A. KORUMA KAPSAMI

    B. KORUMA SÜRESİ

    Dördüncü Bölüm

    KORUMANIN SINIRLARI VE KORUMA DIŞI HALLER

    A. KORUMANIN SINIRLARI

    1.Kişisel Amaçla Sınırlı Kalan ve Ticari Amaç Taşımayan Fiiller [m.20/(1, a)]

    2. Deneme Amaçlı Fiiller [m.20/(1, b)]

    3. Eğitim ve Referans Amaçlı Çoğaltmalar [m.20/(1, c)]

    4. Paris Anlaşması Gereği Uluslararası Trafik Serbestisi [m.20/(2, a-c)]

    5. Onarım Amaçlı Kullanım (m.110)

    6.Önceki Kullanımdan Doğan Hak (16 ve 22)

    7.Hakkın Tükenmesi (m.21)

    B. KORUMA DIŞI HALLER

    1. Tasarımcıya Seçenek Bırakmayan Tasarımlar

    a. Genel Olarak

    b. Fonksiyonun, Tasarımı Şekillendirmesi

    c. İşlevsel Zorunluluk Arz Eden (Must Fit) Parça Tasarımları

    d. Modüler Ürün Tasarımlarının Durumu

    2. Kamu Düzeni ve Genel Ahlaka Aykırı Tasarımlar

    Beşinci Bölüm

    BAŞVURU, TESCİL VE YAYIN

    A. BAŞVURU

    1.Genel Olarak

    2.Başvurunun Yapılması

    3. Başvurunun Yapıldığı Tarih

    4. Başvuruda Kullanılacak Dil

    B. TESCİL

    C. YAYIN VE YAYININ ERTELENMESİ

    Altıncı Bölüm

    HAK SAHİBİ VE HAKLARI

    A. HAK SAHİBİ

    1. Genel Olarak

    2. Tasarımcının Adının Belirtilmesi

    3. Korumadan Yararlanacak Kişiler

    4. Bilgisayar Yardımıyla Yapılan Tasarımlarda Hak Sahipliği

    B. HAKLARI

    1. Genel Olarak

    2. Üretmek

    3. Piyasaya Sunmak

    4.Satmak

    5.İthal ve İhraç Etmek

    6.Sözleşme Yapmak İçin İcapta Bulunmak

    7. Tasarımın Uygulandığı Ürünü Kullanmak veya Yukarıda Sayılan Amaçlarla Elde Bulundurmak

    Yedinci Bölüm

    TOPLULUK TASARIM HAKKI VE BU HAKKIN HUKUKİ İŞLEMLERE

    KONU OLMASI

    A. TOPLULUK TASARIM HAKKI

    B. TOPLULUK TASARIM HAKKININ HUKUKİ İŞLEMLERE KONU OLMASI

    Sekizinci Bölüm

    HÜKÜMSÜZLÜK VE HAKKIN SONA ERMESİ

    A. HÜKÜMSÜZLÜK

    1. Genel Olarak

    2. Hükümsüzlük Halleri

    a.Tasarım Tanımına Uygun Olmama [m.25/(1, a)]

    b.Koruma Şartlarını Taşımama veya Kamu Düzeni ve Genel Ahlaka Aykırılık [m.25/(1, b)]

    c. Gerçek Hak Sahibinin Başkası Olması [m.25/(1, c)]

    d. Daha Önce Benzer Bir Tasarımın Varlığı [m.25/(1, d)]

    e. Kullanımı Yasak Olan Ayırt Edici Bir İşaretin, Tasarımda Kullanılması [m.25/(1, e)]

    f. Tasarımın, Korunan Bir Fikir ve Sanat Eserini İçermesi [m.25/(1, f)]

    g. Tasarımın, Yasaklanmış İşaretlerden Birinin Uygunsuz Kullanımını İçermesi [m.25/(1, g)]

    3. Hükümsüzlük İddiasında Bulunabilecekler

    4. Hükümsüzlük İddiasının, OHIM'de İncelenmesi ve Temyiz

    a. Hükümsüzlük Başvurusu

    b. İnceleme

    c. Temyiz

    5.Hükümsüzlük Kararının Etkisi

    6.OHIM Önünde Temsil ve Profesyonel Vekiller

    7. OHIM'e Ödenecek Ücretler

    B. HAKKIN SONA ERMESİ

    Dokuzuncu Bölüm

    TOPLULUK TASARIMINA İLİŞKİN YARGI YETKİSİ, İLERİ SÜRÜLEBİLECEK

    TALEPLER VE YARGILAMA USULÜ

    A.GENEL OLARAK

    B.TOPLULUK TASARIMINA İLİŞKİN YARGI YETKİSİ

    C. İLERİ SÜRÜLEBİLECEK TALEPLER VE AÇILABİLECEK DAVALAR

    2. Açılabilecek Davalar

    a. Tecavüz Davaları

    b. Hükümsüzlük Davası

    D. YARGILAMA USULÜ

    Onuncu Bölüm

    TESCİLSİZ TASARIMLAR

    A. GENEL OLARAK

    B. KONUYA İLİŞKİN DÜZENLEMELER

    1. İngiliz Hukuku

    2. Topluluk Hukuku

    C. DEĞERLENDİRME

    SONUÇ

    DIRECTIVE 98/71/EC OF THE EUROPEAN PARLIAMENT AND OF THE COUNCIL Of 13 October 1998 On The Legal Protection Of Designs(O.J., 28.10.1998, L 289/28-33) - (AVRUPA PARLAMENTOSU VE KONSEYİNİN 13 EKİM 1988 TARİHLİ TASARIMLARIN YASAL KORUNMASI HAKKINDAKİ 98/71/EC SAYILI YÖNERGE (ATRG., L289/28,28.10.1998, p.28-35))

    COUNCIL REGULATION (EC) NO 6/2002 OF 12 DECEMBER 2001 ON COMMUNITY DESIGNS (O.J., 5.1.2002, L 3/1-24)

    Kaynakça

    Dizin

    Önsöz

    Fikri mülkiyetin üvey evladı olarak nitelenen tasarımlarla ilgili Avrupa Birliğindeki çalışmalar neredeyse Birliğin kuruluş tarihlerine kadar geriye dayanır. Ancak üye ülkelerin bu konudaki mevzuatlarının birbirinden çok farklı olduğu, bu nedenle uyumlaştırma çalışmalarının başarıya ulaşamayacağı endişesiyle bu çalışmalara uzun süre ara verilmiştir. Daha sonra, Ortak Pazarın bir gereği olarak, 1991 tarihinde Komisyonun hazırladığı Green Paper ile konu yeniden gündeme taşınmıştır. 1993 tarihinde konuya ilişkin Yönerge ve Tüzük Tasarıları yayımlanmıştır. Bu Tasarılar aynı zamanda hukukumuzda konuyu düzenleyen 554 Sayılı EndTasKHK'nın mehazını teşkil etmektedir. O nedenle bu çalışmada, mehaz hukuk irdelenerek bu alandaki mevzuatımızın daha iyi anlaşılmasına gayret sarf edilmiştir. Anılan bu Tasarılarda birçok kez değişikliğe gidildikten sonra, Yönerge 1998, Tüzük ise 2002 tarihlerinde yürürlüğe girmiştir.

    Topluluk Hukukunda 2002 tarihli Topluluk Tasarım Tüzüğü ile, 1994 tarihinde yürürlüğe giren Topluluk Markası model alınarak, yeni bir hak türü oluşturulmuştur: Topluluk Tasarımı. Böylece 1971 tarihli Benelux düzenlemesi bir tarafa bırakılırsa dünyada tasarımlar bakımından ülkesel korumadan bölgesel korumaya geçilmiştir. Topluluk Markasından sonra Topluluk Tasarımı, küreselleşmenin bir sonucu olarak ticaretin ve buna bağlı olarak da hukukun giderek uluslararası niteliğe bürünmesi sürecinde, yeni bir kilometre taşı olmuştur. Topluluk Tasarımının kabulü, fikri mülkiyet haklarındaki uluslararası korumanın giderek gerekli hale geldiği günümüzde bu haklar bakımından çok önemli bir adım ve kazanımdır.

    Topluluk Tasarımının yürürlüğe girmesi ile bu kitabın basımındaki süreçler birbirine benzemektedir. Her iki süreç de zor ve uzun olmuştur. Kitabın hazırlığı yoğun ve yorucu bir çalışmayı gerekli kılmış, ancak basımı için de hiç küçümsenemeyecek kadar zaman ve enerji harcanmıştır. Bu vesileyle elinizdeki kitabın, 30 Mart 2002 tarihinden önceki bilgileri içerdiğini belirtmek isterim.

    Tüzüğün Türkçe'ye tercümesini yapan meslektaşım Avukat Hasan Murat ÇAVUŞOGLU'nun katkısı olmasaydı, birçok Türk okuru, eserden belki de yeterince faydalanamayacaktı. Kendisine en içten teşekkürlerimi belirtmek isterim.

    Eserin meydana gelmesinde emeği geçen Yrd. Doç. Dr. Berdal ARAL, Mustafa DERECİ, Ar. Gör. Ahmet KEŞLİ, ortağım ve meslektaşım Av. Zeynel ÖZTÜRK'e ve burada isimlerini anamadığım herkese müteşekkirim. Ayrıca yaptığı çalışmalar için minnettarım. Kitabın basım ve yayımını üstlenen başta Koray SEÇKİN olmak üzere Seçkin Yayınevi mensuplarına teşekkür ediyorum.

    İstanbul, Aksaray

    Eylül 2002 Av.

    Dr. Cahit SULUK

    ccsuluk@yahoo.com

    Kısaltmalar

    ATM : Avrupa Topluluğu Mahkemesi. : Avrupa Birliği.

    AB : Avrupa Birliği.

    AIPPI: Association Internationale Pour la Production de la Propiete Industrielle=International Association for the Protection of Industrial Property.

    ALRC: Australian Law Reform Commission.

    ATA: Avrupa Topluluğu Anlaşması.

    ATRG: Avrupa Topluluğu Resmi Gazetesi.

    AÜHF: Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi.

    b: Bent.

    BGH: Bundersgerichtshof.

    Bkz: Bakınız.

    C: Cilt.

    CPC: Community Patent Convention.

    Dpn: Dipnotu.

    DPT: Devlet Planlama Teşkilatı.

    EC : European Community.

    ECR: EuropeanCourt Reports.

    Ed: Edition, Editor.

    Eds: Editors.

    EFTA: European Free Trade Area.

    EIPR: European Intellectual Property Review.

    EPC: European Patent Convention.

    EPO: European Patent Office.

    FICPI: The International Federation of Intellectual Property Attorneys.

    GATT: General Agreement on Tariffs and Trade.

    GB: Gümrük Birliei

    IIC: International Review of Industrial Property and Copyright Law.

    IPD: Intellectual Property Decisions.

    IPQ: Intellectual Property Quarterly.

    İÜHFM: Istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası.

    JPTOS: Journal of the Patent and Trademark Office Society.

    Karş: Karşılaştırınız.

    KOBİ: Küçük ve Orta Boy İşletme.

    m: Madde.

    MIP: Managing Intellectual Property.

    MPI: Max Planck Institute.

    No: Numara/Number.

    OHIM: The Office for Harmonisation in the Internal Market-Trade Marks and Desings.

    p: Page.

    RDA: Registered Design Act.

    RPC: Report of Patents, Design and Trade Mark Cases,

    s: Sayfa.

    S: Sayı.

    SPO (DPT): State Planning Organisation/Devlet Planlama Teşkilatı.

    TRIPS: Agreement on Trade Related Aspects of Intellectual Property Rights, Including Trade in Counterfeit Goods.

    US: Unated States.

    V: Volume.

    Vd: Ve devamı.

    WIPO: World Intellectual Property Organisation.

    YEM: Yapı Eğitim Merkezi.

    Giriş

    A. GENEL OLARAK

    S.17* Fikri mülkiyet hukukunda neyin ne kadar korunacağı sorusu, yasa koyucuları uzun süre düşündürmüş ve düşündürmeye de devam edecektir¹. Günümüzde bu sorunun önemi, teknolojinin ve bilgi akışının baş döndürücü hızı karşısında bir kat daha artmıştır². Fikri mülkiyetin en tartışmalı konulanndan birisi, tasarımların korunmasıdır³. İhtilaf, hem tasarımın tarif ve kapsamında hem de nasıl korunacağı⁴ hususlarında yaşanmaktadır. Öyle ki, tasarımlar neredeyse dünyadaki hukuk düzeni sayısınca farklı düzenlemeye konu olmuştur⁵. Hatta fikri mülkiyet hukukunda büyük oranda uyumlaştırmayı gerçekleştirmiş Topluluğa üye ülkelerin tasarım mevzuatları dahi çok büyük farklılıklar göstermektedir⁶. Buradaki temel sorun, diğer fikri haklarda olduğu gibi, tasarımlarda da ilgililerin menfaatlerini en iyi dengeleyecek bir düzenlemeye gidebilmektir. Bir yandan tasarımlar, hak ettiği korumaya kavuşmalı ve tasarım sahibinin bireysel menfaati korunmalı, diğer yandan da aşın koruma sonucunda toplumun menfaatleri bertaraf edilmemelidir.

    Son zamanlarda ürün tasarımı, önemli bir pazarlama aracı haline gelmiştir. Özellikle bazı sektörlerde ürününü yeni tasarımlarla tüketiciye sunmayanların

    S.18* pazarda rekabet şansı giderek azalmaktadır. Tekstil, ayakkabı, otomotiv, takı, mobilya ve seramik sektörleri bunlardan bazılarıdır. Girişimcilerin, pazar payını artırmak için en önemli araçlardan birisi tasarımdır. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte pazarda aynı performansı gösteren ürünleri bulmak olağan hale gelmiştir. İşte aynı performansı gösteren bu ürünlerin satışında tasarım, belirleyici bir işlev görmeye başlamıştır.

    Tasarım mevzuatı yenilik, buluş ve yaratıcılığa yapılan yatırımı korumayı amaçlamaktadır. Tasarım mevzuatı ile ürünlerin tasarımı sayesinde ürünün görünümüne verilen ayırt edici özellikler korunur; ürünün bizatihi kendisi korunmaz. Böylece tasarım mevzuatı, pazardaki rekabete engel teşkil etmez.

    Kapitalist ekonominin temel direği rekabettir. Rekabet ortamında rakipler, müşteri tatmini için reklamlarında ürün imajını (marka ve tasarım ile) öne çıkarmaktadır. Reklamın olduğu yerde çoğu kez tasarım da vardır. Teknik bakımdan aynı kalitede olan iki ürün arasında müşteri tercihinde, ürünün tasarımı büyük rol oynamaktadır. Hatta tasarımın, müşteri tercihinde zaman zaman tek başına belirleyici olduğuna dahi şahit olunmaktadır⁷.

    Sanayileşme ile birlikte seri imalatın gelişmesi sonucunda, üretim ve imalatın dayanaklarından biri haline gelen tasarım koruması, birçok ülkede bir ekonomi politikası haline gelmiştir. Gerçekten ilk tasarım mevzuatları (1787 İngiltere, 1793 Fransa), sanayileşmenin hemen ardından kabul edilmeye ve daha sonra tasarım koruması yaygınlaşmaya başlamıştır. Günümüzde tasarımların ekonomideki payı küçümsenemeyecek düzeydedir. Bu bağlamda tasarımların korunup korunmayacağı, eğer korunacaksa hangi şekilde korunacağı hususu, ticari hayatta büyük önem taşımaktadır. Keza, her geçen gün tasarımın ekonomideki payının artacağına ilişkin önemli işaretler görülmektedir⁸. Artık pazarda tasarımın ilgilendirmediği ürün bulabilmek neredeyse imkansız olup, tasarımlar sanayii ürünlerinin pazarlamasında en önemli araçlardan biri haline gelmiştir. Ayrıca, son zamanlarda bir pazarlama aracı olarak, markanın yanında ve hatta onun yerini alacak şekilde tasarımın kullanıldığı gözlemlenmektedir⁹. Bu durum, birçok insanın önce markaya, daha sonra ürüne bakarak satın alma kararı verdiği günümüzde, tasarımın ne denli öneme sahip olduğunu ve olabileceğini göstermektedir.

    S.19* Tasarımın ekonomideki artan önemine paralel olarak, teknolojideki gelişme sayesinde, taklit kolaylaşmıştır. Başkasının emeğine konarak kazanç elde etmek, her geçen gün teknolojik bakımdan kolaylaşmaktadır. Bu konuda tasarım sahibi, sözgelimi know how sahibi kadar şanslı değildir. O nedenle tasarımlar, fikri mülkiyetin hukuki korumaya en çok ihtiyacı olan alanlarından biridir.

    Konunun Topluluk Hukukunda özel bir yeri vardır. Her üye ülke tasarımları, farklı şekilde korumakta ya da hiç korumamaktaydı. Bu nedenle, bir üye ülkede korunan herhangi bir ürünün tasarımı başka bir üye ülkede korunmamakta, yine aynı tasarıma farklı üye ülkelerde farklı koruma sağlanmaktaydı. Bu farklılıklar, Toplulukta ticaretin önünde önemli bir engel teşkil etmekteydi. Bu durum, Topluluk organlarını harekete geçirmiş ve tasarımların tüm Toplulukta aynı şekilde korunmasını sağlayacak bir sistemin kurulması hedeflenmiştir. Bu hedefin gerçekleşmesinde, 13 Ekim 1998 tarihli ve 71/98 Sayılı Tasarım Yönergesi ilk adımı, 12 Aralık 2001 tarihli ve 6/2002 Sayılı Tasarım Tüzüğü ikinci adımı oluşturmaktadır.

    B. TOPLULUKTA TASARIMLARA İLİŞKİN DÜZENLEMELERİN GELİŞİMİ VE ANA HATLARI

    Topluluk Hukukunda tasarım ve markaya ilişkin mevzuat hazırlanırken, Topluluğa üye olmayan ülkeler bakımından bu düzenlemelerin bir model oluşturacağı üzerinde durulmuştur¹⁰.

    Toplulukta, bir yandan fikri mülkiyet hakları diğer yandan, malların serbest dolaşımı ilkesini içinde barındıran bir sistem kurulmaya çalışılmaktadır. Bu yöndeki çabalar, hem Topluluk mevzuatında hem de Avrupa Topluluğu Mahkemesinin (ATM) kararlarında görülmektedir. Avrupa Topluluğu Anlaşmasının (ATA) 30. (eski 36.) ve 295. (eski 222.) maddelerinde fikri mülkiyete ilişkin düzenlemeler olsa da bu Anlaşmayla bir fikri mülkiyet sistemi oluşturulmamıştır¹¹. Üye ülkelerin fikri mülkiyet hukukları büyük farklılıklar içerdiğinden dolayı bu haklar, Ortak Pazarda malların serbest dolaşımını ciddi şekilde engellemekteydi. Gerçekten tarife dışı ortak pazarın işleyişini engelleyen en büyük engel bu haklardır¹². O nedenle Topluluk bu haklar için uyumlaştırmaya gitmeyi planlamış ve yapılan çalışmalar sonucunda bunda büyük oranda başarılı da olunmuştur. Anılan Anlaşmanın 28-29. (eski 30-34.) maddelerinde düzenlenen, malların serbest dolaşımını engelleyen hususlardan olan fikri mülkiyet haklarına

    S.20* ilişkin mevzuatın uyumlaştırma çalışmaları uzun süredir yapılmaktadır. Bu bağlamda, bir yandan Ortak Pazarda malların serbest dolaşımının ve rekabetin önündeki engelleri kaldırmak için tasarımların Topluluğun genelinde aynı şekilde korunması¹³; diğer yandan, tasarımlara gerekli korumanın, Topluluğun tamamında aynı şekilde sağlanması hedeflenmiştir.

    Toplulukta tasarım mevzuatının uyumlaştırma çalışmaları 1959 yılında başlamıştır. Bu tarihte bir çalışma grubu kurulmuştur. Grup, çalışmasının sonuçlarını bir rapor halinde 1962'de açıklamıştır. Rapora göre, üye ülke mevzuatlarmdaki büyük farklılıklar nedeniyle tasarımlara ilişkin uyumlaştırmanın, fazla şansı olmamakla birlikte imkansız olduğu da söylenemez. Sonuç olarak Raporda, Ortak Pazarın iyi işlemesi için uyumlaştırmanın gerekliliği üzerinde durulmaktadır¹⁴.

    Anılan çalışma grubundan sonra, tasarım hukuku alanındaki uyumlaştırma çalışmalarına uzun bir süre ara verilmiştir. AB Komisyonu, 1978'de yeni bir komisyon kurmuşsa da bu girişimden de bir sonuç alınamamıştır¹⁵.

    Daha sonra Max Planck Institute (MPI), 1990 tarihinde Topluluk Tasarımına ilişkin bir öneri hazırlamıştır. AB Komisyonu, bu öneriyi temel alarak 1991'de tasarımların korunmasına ilişkin Green Paper'i yayımlamıştır¹⁶. Komisyon, Green Paper's dayanarak da 1993'te Topluluk Yönerge ve Tüzük tasarılarını yayımlamıştır¹⁷. Bu tasarıların iki amacı vardır; a) Tasarımlar için etkin bir hukuki koruma sağlamak, b) Toplulukta, tasarımlarla ilgili düzenlemelerde uyumlaştırmaya gitmek¹⁸.

    Ekonomik ve Sosyal Komite, ilk görüşünü 6 Temmuz 1994 tarihinde, bu konudaki ek görüşünü ise, 22 Şubat 1995 tarihinde belirtmiştir¹⁹. Parlamento ise, Yönergeyle ilgili görüşünü 9-13 Ekim 1995 tarihinde açıklamıştır²⁰. Komisyon, 21 Şubat 1996 tarihinde Yönerge Tasarısında değişikliğe gitmiştir²¹. Bunun sonucunda Konsey, Yönergeyle ilgili pozisyonunu 17 Haziran 1997 tarihinde

    S.21* belirlemiştir²². Yedek parça tasarımlarının hukuki durumu, önemli tartışmalara neden olduğu için bu konuda bir Uzlaşma Komitesi kurulmuş ve burada varılan uzlaşmanın sonunda 13 Ekim 1998 tarihinde Yönerge kabul edilmiştir²³. Bu tarihten sonra Tüzük üzerindeki çalışmalar sürmüş olup, 21 Haziran 1999 ve 27 Ocak 2000 tarihlerinde Tüzük Tasarısı üzerinde değişiklikler yapılmıştır²⁴. Parlamento, bu değişikliklerle ilgili görüşlerini 16 Haziran 2000 tarihinde bildirdikten sonra, 12 Aralık 2001 tarihinde kaleme alınan 6/2002 Sayılı Tasarım Tüzüğü, 6 Mart 2002 tarihinde yürürlüğe girmiştir²⁵. Tüzüğün uygulama şeklini gösteren yönetmeliğe ilişkin taslak üzerinde çalışmalar sürmekte olup, 2002'nin yazında Uygulama Yönetmeliğinin yasalaşması beklenmektedir²⁶. Uygulama Yönetmeliği, Tüzüğün 107. maddesinde gösterilen hususlar başta olmak üzere, Tüzüğün uygulanması ile ilgili hususları kapsamaktadır. Topluluk tasarımıyla ilgili ücret yönetmeliğine ilişkin çalışmalar da sürmektedir.

    Yönerge ve Tüzük bakımından, yeknesak bir düzenlemeye gidilmesi için azami gayret sarf edilmiştir²⁷. Bugün yürürlükte olan her iki düzenleme de paralel hükümler taşımaktadır. Biri için yapılan yorum, diğeri için de geçerlidir. O nedenle bu çalışmada, Tüzük için ileri sürülen görüşler, düzenleme alanına girdiği sürece, Yönerge için de geçerlidir.

    Tüzükle kabul edilen sistemin ana hatları kısaca şöyledir: Tasarımlar bakımından tüm Toplulukta yeknesak koruma sağlayan bir sistemin kurulması ve böylece ATA'nın amacı doğrultusunda ticaretin önündeki engellerin kaldırılması için Topluluk Tasarımı kabul edilmiştir. Bu durum, Tüzüğün Giriş {Recitals) kısmında açıkça vurgulanmıştır. Yine, Tüzüğün Giriş kısmında, sadece Benelux ülkelerinde yeknesak tasarım koruması bulunduğu, diğer üye ülkelerde bu konuda bir birlik olmadığından, aynı tasarım için farklı kişilere farklı koruma sağlandığı, bu durumun üye ülkeler arasındaki ticareti ve rekabeti önemli derecede engellediğine dikkat çekilmiştir. Gerçekten, tasarım koruması bakımından üye ülkelerin mevzuatlarında esaslı farklılıkların bulunması, Ortak Pazarı bölmekte ve malların serbest dolaşımını engellemektedir. Tek müracaatla ve yeknesak bir koruma ile tüm üye ülkelerde geçerli olacak bir tasarım hakkının ihdası bakımından Tasarım Tüzüğünün kabulü gerekli olmuştur. Diğer yandan, Toplulukta tasarımlara daha fazla koruma sağlanarak bir yandan tasarımcılara

    S.22* destek olunurken, diğer yandan yenilik ve tasarıma yatırım teşvik edilmek istenmiştir. Böylece, Topluluğun sanayisinin gelişmesi hedeflenmiştir.

    Tasarım korumasının, patent yaklaşımıyla (patent approach) mı, yoksa fikir ve sanat eseri (copyright approach) yaklaşımıyla mı ele alınacağı sorunu, uzun süre önemli tartışmalara neden olmuştur. Topluluk Hukukundaki düzenleme, her iki yaklaşımı da terk etmiş ve tasarım yaklaşımını (design approach) benimsemiştir²⁸. Bu yaklaşımda tasarımlar, ekonomik değer olarak kabul edilmektedir (market oriented approach). Diğer bir deyişle, tasarımlara sanat eseri muamelesinden ziyade, ekonomik hayatta önemli bir rol biçilmektedir. Bununla birlikte bir tasarım, şartları karşılamak kaydıyla, fikir ve sanat eseri olarak da korunabilecektir. Yine bu yaklaşımın bir sonucu olarak, Topluluk Tasarımının korunması için faydalı (utilitarian), estetik, kalite ve iki ya da üç boyutlu olma gibi şartlar aranmamıştır²⁹.

    Topluluk Tescilli ve Tescilsiz Tasarımı olmak üzere iki tür koruma şekli benimsenmiştir {two-tiered approach). Tescilli tasarımlar, sahibine inhisari yetkiler vermekte olup, önemli derecede hukuk güvenliği sağlar. Tescilsiz tasarımlar ise, sadece taklide karşı koruma sağlar. Buna karşılık, bu hakkı elde etmek için maliyet ve zaman kaybı gibi faktörler devreye girmemektedir. Bu durum, özellikle çok sayıda ve kısa ömürlü tasarımlara sahip sektörler bakımından hayati önemi haizdir.

    Topluluk Tescilli Tasarımlan bakımından maliyetlerin asgari düzeyde tutulmasına ve başvurunun mümkün olduğu ölçüde kolay olmasına özen gösterilmiştir. Tüzüğün Giriş kısmında, özellikle KOBİ'ler ve herhangi bir firma veya kuruma bağlı olmadan çalışan bireysel tasarımcılar dikkate alınarak böyle bir düzenlemeye gidildiğine dikkat çekilmektedir. Gerçekten başvuruların sadece şekli bakımdan incelenip, itiraz olmadığı sürece, esasa ilişkin incelemenin yapılmaması ve çoklu başvuru imkanının getirilmesi, hep bu amaca hizmet etmektedir.

    Topluluk Tasarım Mahkemeleri öngörülerek tarafları, konusu ve sebebi aynı olan bir tasarımla ilgili olarak, her üye ülkede ayrı ayrı yargılamanın önüne geçilmiştir. Böylece bir yandan para ve zaman kaybı önlenirken, diğer yandan anılan mahkemelerin kararlarının ATM'de temyizine imkan tanınarak, Topluluk Tasarımının geçerliliğine ilişkin konularda tek bir yorumun gelişmesine imkan sağlanmıştır.

    Kümülatif koruma ilkesinin benimsenmesiyle, uygulamanın ihtiyaçlarına cevap verilmek istenmiştir.

    S.23* Konuya ilişkin Topluluk İçtihat Hukukundaki gelişme ana hatlarıyla şöyledir. Yönerge ve Tüzüğün ilk tasarısında, bu düzenlemelerin dayanağının, ATA'nın 95 (eski 100a) maddesi olduğu ifade edilmiştir. Yeni bir hakkın oluşumu için dayanağın 308. (eski 235) madde olacağı üzerinde durulunca sorun, TRIPS'le ilgili olarak ATM'ye obiter dicta şeklinde intikal etmiştir. ATM, 1994 tarihinde 1/94 Sayılı Kararında Tüzüğün dayanağının, 235. madde olacağı görüşünü bildirmiştir³⁰. ATM'ye göre, 94. ve 95. (eski 100 ve 100a) maddeleri gereği göre, AB Komisyonu uyumlaştırma yapmaya yetkilidir. Buna karşılık, 308. (eski 235) madde hükmü, ulusal hakların üzerinde yeni bir hak oluştururken kullanılmaktadır. Nitekim, 1994 tarihli Topluluk Marka Tüzüğünün dayanağı da 308. maddedir. ATM'nin anılan görüşü üzerine Topluluk Tasarım Tüzüğü de 308. maddeye dayanılarak çıkarılmıştır. 95. maddede çoğunluk aranırken, 308. madde Konseyde oybirliği aramaktadır. Bu durum, Komisyon ve Parlamentonun işini daha da zorlaştırmıştır.

    ATM'nin tasarımlarla ilgili kararları, genellikle yedek parça tasarımları hakkındadır. ATM, 1982 tarihli Keurkop davasında³¹ tasarım hakkının korunmasının, Ortak Pazarda malların serbest dolaşımıyla uyumsuzluk arz etmediğine karar vermiştir. Mahkeme ayrıca konuya ilişkin Topluluk mevzuatı uyumlaştırılıncaya kadar, tasarımların hangi şartlarda ve prosedüre uyularak korunacağı konusunun ulusal mevzuatlarla halledileceği sonucuna varmıştır.

    ATM, 1988 tarihli Renault ve Volvo kararlarında³², yine fikri mülkiyet haklarının kapsamının ulusal hukuklara göre belirleneceğine hükmetmiştir. ATM bu kararlarında, malların serbest dolaşımıyla ilgili olarak³³, yedek parça tasarımlarının korunup korunmayacağı konusunu ele almıştır. Bu davada da ATM, önceki kararlarını yinelemiştir. ATM, bu kararında yedek parça sorununu rekabet hukuku açısından ele almış olup, yedek parça tasarım sahibinin, üçüncü kişilere lisans verme zorunluluğu olmadığına hükmetmiştir³⁴. Mahkemeye göre, tasarım sahibinin üçüncü kişiler tarafından, sahibi bulunduğu tasarım hakkının konusunu teşkil eden ürünün, kendi rızası dışında üretilmesini, satılmasını ve ithal edilmesini yasaklayabilir. Çünkü bu haklar tasarımın özünü, yani spesifik konusunu teşkil eder³⁵. ATM

    S.24* Renault ve Volvo davalarında otomobil üreticilerinin, bağımsız tamircilere yedek parça satışını keyfi olarak durdurması, yedek parça fiyatlarını çok yüksek bir seviyede³⁶ sabitlemesi, halen kullanımda olan belli bir model için yedek parça üretimini durdurması gibi fiiller, pazardaki işleyişi bozan hareketlerden olup, hakim durumun kötüye kullanımını oluşturacağına hükmetmiştir³⁷.

    Görüldüğü gibi ATM'nin tasarımlara ilişkin örnek olarak verilen yukarıdaki kararlarında, tasarım hakkının koruma şartları ve hangi usule uyularak bu korumanın sağlanacağı gibi temel konuların, ulusal hukuklara göre belirleneceği sonucuna varılmıştır. Yönerge ve Tüzüğün yürürlüğe girmesiyle ATM'nin bu konuda yeni bir içtihat geliştirecektir.

    Birinci Bölüm

    KAVRAMLAR VE İLKELER

    A. KAVRAMLAR

    1. Tasarım

    S.25* Tasarım, İngilizce'de design kelimesiyle ifade edilmektedir. Bu sözcük Latince kökenli olup, de ve signare kelimelerinden meydana gelmektedir. Signare; etmek, yapmak anlamına gelir³⁸. Tasarımın sözcük anlamı bir şeyi zihinde biçimlendirmek, kurmak, tasarlanan biçim, tasavvur³⁹, bir plan ve düzenleme yapmak üzere zihinde canlandırmak, biçim vermektir. Plan ve düzen yapma eylemi, yazıyla veya çizimle tecessüm eder. Yazı veya çizim bir yapının, ürün ya da ürün parçasının yapıldığını ve organize edildiğini anlatır⁴⁰.

    Tasarım, iki ya da üç boyutlu bir ürünün dış görünüm özelliklerini ifade eden bir kavramdır. Tasarım, kullanıcı ve üreticinin faydası için ürünün görünümünü; değerini ve fonksiyonunu optimize eden özelliklerdir. Geniş anlamıyla tasarım, ürünün görünümüyle ilgili tüm yönleri içine alan bir kavramdır.

    Tasarımcı, bir objenin daha kolay takılıp sökülmesine, bakımının ve kullanımının kolay ve görünümünün çekici olmasına dikkat eder. Yani tasarımcı, hem fonksiyona hem de estetiğe önem vererek çalışmasını yapar. Tasarım tam olarak ne sanattır, ne de stil. Sanat, fikir ve sanat eseri kapsamında korunur. Stil ise, tanıtmaya yarar ki, bu marka ve haksız rekabet mevzuatıyla korunur. Tasarım, komplike bir yapıya sahip olup patent, faydalı model, marka ve fikir ve sanat eserlerinden özellikler taşır. O nedenle hukukçu yazarlar, tasarımı karakterize etmede başarılı olamamışlardır⁴¹.

    Yukarıdaki açıklamalar ve Tüzüğün 3/(a) hükmü ışığında tasarım şöyle tanımlanabilir: Tasarım, bir ürünün tamamının veya bir parçasının çizgi, şekil, renk, biçim, doku, malzemenin esnekliği ve/veya süslemesi gibi insan duyuları ile algılanabilen çeşitli unsur ve özelliklerinin oluşturduğu görünümüdür.

    S.26* Kısaca tasarım, bir ürün ya da ürün parçasının görünümüdür. Bu tanımda sayılan tasarımın özellikleri, örnek kabilinden (tadadi olarak) sayılmıştır. Tüzükte bu özellikler sayılırken, özellikle (in particular) ifadesine yer verilmiştir. Nitekim bu maddenin Resmi Yorumunda (Explanatory Memorandum), bunlara ilave olarak malzemenin ağırlığı ve esnekliği de tasarımın özelliklerinden olduğuna dikkat çekilmiştir.

    Burada üzerinde durulması gereken nokta, tasarım mevzuatı ile ürünlerin korunmadığı; bunların tasarımının korunduğudur. Yani burada vurgu, soyut kavram üzerine yapılmaktadır. O nedenle bir tasarımın uygulandığı ürün, başkaları tarafından farklı bir tasarımla üretilip satılabilir; ancak korunan tasarımla başkaları o ürünü üretip satamayacaktır.

    2.Topluluk Tasarımı

    6/2002 Sayılı Topluluk Tasarım Tüzüğünde belirtilen şartlan karşılayan tasarımlara, Topluluk Tasarımı denmekte olup, yeknesak karakter (unitary character) arz etmektedir. Tescilli ve tescilsiz olmak üzere iki tür Topluluk Tasarımı vardır (m.l)⁴².

    a.Topluluk Tescilli Tasarımı

    Doğrudan veya Bénélux ya da Topluluğa üye ülkelerin sınai mülkiyet ofisleri yoluyla OHIM {The Office for Harmonisation in the Internai Market-Trade Marks and Desingsye yapılan başvuru sonucu Tüzükte öngörülen usule uygun olarak, OHIM tarafından tescil edilen tasarımlar, Topluluk Tescilli Tasarımı olarak koruma görür.

    b.Topluluk Tescilsiz Tasarımı

    Tüzükte öngörülen koruma şartlarını karşılayan ve tescil edilmeyen bir tasarım, Toplulukta ilk kamuya sunulduğu tarihten itibaren 3 yıl süreyle Topluluk Tescilsiz Tasarımı olarak koruma görür (m.l ve 11).

    3.OHIM

    OHIM, 40/94 Sayılı Topluluk Marka Tüzüğü⁴³ ile İspanya'nın Alicante şehrinde kurulan ve Topluluk Markası ve Topluluk Tescilli Tasarımıyla ilgili başvuru ve tescil işlemlerini yürüten Ofistir. OHIM, aynı zamanda Topluluk Markası ve Topluluk Tasarımına ilişkin hükümsüzlük taleplerini de incelemeye yetkilidir.

    S.27* Bu bağlamda, Topluluk Marka Tüzüğünün, Ofis başlığını taşıyan XII. Bölümündeki hükümler, tasarımlar bakımından da uygulanır (m.97).

    OHIM'de dört Daire vardır (m. 102); a) İnceleme Dairesi, b) Marka ve Tasarım İdaresi ve Hukuk Dairesi, c) Hükümsüzlük Dairesi, d) Temyiz Kurulu.

    Topluluk Marka Tüzüğünün 128. maddesinde düzenlenen Marka İdaresi ve Hukuk Dairesi, Marka ve Tasarım İdaresi ve Hukuk Dairesi haline gelmiştir. Bu Daire, Topluluk Marka Tüzüğünde belirtilen görevlerin yanı sıra, Tasarım Tüzüğünde belirtilen, İnceleme ve Hükümsüzlük Dairelerinin görevine girmeyen konularda da yetkilidir. Özellikle, kayıt işlemlerini bu Daire yürütür (m. 104).

    İnceleme Dairesi, başvuruları şekli bakımdan inceler (m. 103).

    Hükümsüzlük Dairesi, hükümsüzlük başvurularını inceler ve karara bağlar. Bu Daire, üç üyeden oluşur. Bunlardan en az birinin hukukçu olması gerekir (m. 105).

    Topluluk Marka Tüzüğünün 131. maddesinde belirtilen yetkilerin yanı sıra, yine anılan Tüzükle kurulan Temyiz Kurulu, İnceleme ve Hükümsüzlük Daireleri ile Marka ve Tasarım İdaresi ve Hukuk Dairesinin Topluluk Tasarımına ilişkin kararlarını temyizen inceler (m. 106). Temyiz Kurulundaki incelemede uygulanacak usule, 1999/468/EC Kararın 5. ve 7. maddesi hükümleri uygulanır (m. 108 ve 109).

    OHIM'in başkanı, Topluluk Marka Tüzüğünün 119. maddesinde belirtilen yetkilerine ilave olarak, Yönetim Kuruluna danışarak Tüzüğün, Uygulama Yönetmeliğinin, Ücret Yönetmeliğinin ve Topluluk Tasarımıyla ilgili diğer kuralların değiştirilmesini AB Komisyonundan talep edebilir. Başkan, Ücret Yönetmeliğindeki değişiklik talebinde, Yönetim Kurulu yerine Bütçe Komitesine danışır (m. 100).

    OHIM'e bağlı olarak kurulan İdare Kurulu, Topluluk Marka Tüzüğünün 121. ve devamı hükümlerine ve Tasarım Tüzüğüne göre belirlenen yetkilerine ilave olarak, ilk tasarım başvurusunun ne zaman yapılacağına karar verir. Yine Kurul, şekli incelemenin yapılması, tescilin reddi ve hükümsüzlük yargılamasının yapılması için kabul edilecek ilkelerin belirlenmesi konularında OHIM'e danışmanlık yapar (m. 101).

    AB Komisyonuna, Tasarım Tüzüğüyle ilgili konularda ayrıca bir Komite yardımcı olacaktır (m. 109).

    4. Ürün ve Ürün Çeşitleri

    Tasarım hukuku anlamında ürün; bilgisayar programları⁴⁴ hariç olmak üzere, endüstriyel yolla veya elle üretilen herhangi bir nesnenin yanı sıra, bileşik

    S.28* bir ürünü veya bileşik ürünün parçalarını, ambalajlan, birden çok nesnenin veya sunuşun bir arada algılanabilen bileşimlerini, grafik sembolleri ve tipografik karakterleri ifade eder (m. 3/b). Maddede ürün olarak şunlar sayılmıştır: a) Endüstriyel yolla veya elle üretilen nesneler, b) Bileşik ürün ve bu ürünün parçaları, c) Ambalajlar, d) Birden çok nesne veya sunuşun bir arada algılanabilen bileşimleri, e) Grafik semboller ve f) Tipografik karakterler.

    Burada ilk olarak, bilgisayar programlarının Topluluk Tasarımı anlamında ürün olmadığını belirtmek gerekir⁴⁵. Bilgisayar programları için kural olarak iki koruma modeli vardır; patent veya fikir ve sanat eseri olarak koruma⁴⁶. Bilgisayar programları, görünümü ya da insan duyularına verdiği his nedeniyle koruma görmez. Bunlar fikri ürün olduğundan, emeğin zayi olmaması ve ödüllendirilmesi gibi nedenlerden dolayı korunur. O nedenle bilgisayar programları tasarım korumasına uygun "değildir⁴⁷. Ancak bu durum, koruma şartlarını karşılamak kaydıyla ikon ve menus gibi bilgisayar programlarıyla birleşmiş olan grafik tasarımlarının korunmayacağı anlamına gelmez⁴⁸. Burada önemle belirtmek gerekir ki, bilgisayar yardımıyla yapılan grafik tasarımı (graphic lay-out) da

    Enjoying the preview?
    Page 1 of 1