Discover millions of ebooks, audiobooks, and so much more with a free trial

Only $11.99/month after trial. Cancel anytime.

Telif Haklari ve Korsanlikla Mücadele
Telif Haklari ve Korsanlikla Mücadele
Telif Haklari ve Korsanlikla Mücadele
Ebook376 pages4 hours

Telif Haklari ve Korsanlikla Mücadele

Rating: 5 out of 5 stars

5/5

()

Read preview

About this ebook

Son zamanlarda ülkemizde korsan kitap, kaset ve CD gibi materyallerin satışındaki artış; yayın, müzik ve sinema gibi ilgili sektörlerde mali krize neden olmuştur. O kadar ki, son günlere kadar tüketiciye ulaşan materyallerin %50'den fazlası korsan idi.
Bu kitap korsanlıkla mücadele ve Telif hakları konusunda doyurucu hukuki bilgiler vermektedir.

LanguageTürkçe
PublisherN&N DIGITAL
Release dateDec 9, 2010
ISBN9781452365893
Telif Haklari ve Korsanlikla Mücadele

Read more from Cahit Suluk

Related to Telif Haklari ve Korsanlikla Mücadele

Related ebooks

Reviews for Telif Haklari ve Korsanlikla Mücadele

Rating: 5 out of 5 stars
5/5

1 rating1 review

What did you think?

Tap to rate

Review must be at least 10 words

  • Rating: 5 out of 5 stars
    5/5
    Gayet güzel bir kitap çok faydalı oldu teşekkür ederim

Book preview

Telif Haklari ve Korsanlikla Mücadele - Cahit Suluk

Kısaltmalar

Giriş

BİRİNCİ BÖLÜM

FİKRİ MÜLKİYET HAKLARINA İLİŞKİN GENEL BİLGİLER

I.Genel Açıklama

II.Tarihi Gelişim

A.Dünyadaki Gelişmeler

B. Türkiye'deki Gelişmeler

III. Çeşitleri

A. Patentler

B. Faydalı Modeller

C. Tasarımlar

D. Markalar ve Diğer Ayırt Edici Ad ve İşaretler

E. Gelişen Teknoloji ve Fikri Mülkiyet Hakları

1.Çip Tasarımları

2.Bilgisayar Programlan

3.Veri Tabanları

4.Yeni Bitki Çeşitleri

5.Biyoteknolojik Buluşlar

6.Gizli Bilgiler

7.İnternet, Multimedya ve Fikri Mülkiyet Hakları

IV. Fikri Mülkiyet Haklarını Korumanın Önemi ve İşlevi

İKİNCİ BÖLÜM

FİKİR VE SANAT ESERLERİ

I. Genel Açıklama

II. Eser ve Çeşitleri

A. Eser

1. FSEK'te Belirtilen Eser Türlerinden Birine Girmesi (Objektif Şart)

2.Sahibinin Hususiyetini Taşıması (Sübjektif Şart)

3.Fikri Çabanın Ürünü ve Biçimlenmiş Olması

B. Eser Çeşitleri

1. İlim ve Edebiyat Eserleri

a)Herhangi Bir Şekilde Dil veYazı ile İfade Olunan Eserler ve Bilgisayar Programları

b)Raks, Koreografi, Pandomima ve Benzeri Sözsüz Sahne Eserleri

c) İlmi ve Teknik Eserler

2.Musiki Eserleri

3.Güzel Sanat Eserleri

4.Sinema Eserleri

5.İşlenmeler ve Derlemeler

a)Genel Olarak

b) İşleme, Esinleme ve İntihal

c) İşleme ve Derleme Çeşitleri

aa) Tercümeler

bb) Roman, Hikaye ve Tiyatro gibi Eserlerden Birinin Diğerine Dönüştürülmesi

cc) Musiki, Güzel Sanatlar, Bilim ve Edebiyat Eserlerinin, Film Haline Dönüştürülmesi veya Filme Alınmaya ya da Radyo-TV ile Yayına Müsait Hale Getirilmesi

dd) Musiki Aranjman ve Tertipleri

ee) Güzel Sanat Eserlerinin, Bir Şekilden Başka Bir Şekle Sokulması

ff) Bir Eser Sahibinin, Bütün veya Aynı Cinsten Eserlerinin Külliyat Haline Sokulması

gg) Belli Bir Maksada Göre ve Hususi Bir Plan Dahilinde Seçme ve Toplama Eser Düzenlemesi

hh)Henüz Yayımlanmamış Bir Eserin, Bilimsel Araştırma Sonucunda Yayma Hazır Hale Getirilmesi

ıı) Başkasına Ait Bir Eserin Açıklaması, Şerhi veya Kısaltılması

ii) Bir Bilgisayar Programının Uyarlanması, Düzenlenmesi veya Programda Bir Değişikliğe Gidilmesi

jj) Veri Tabanları

kk) Parodi ve Benzeri Eserler

III. Eser Sahibi

A. Genel Açıklama

B. Türk Hukukunda Eser Sahibi

1.Genel Olarak

2.Gerçek ve Tüzel Kişilerin Eser Sahipliği

3.İşçi - İşveren İlişkisinde Eser Sahipliği

4. Birden Çok Kişinin Eser Sahipliği

a)Ortak Eserler

b)Eser Sahipleri Arasındaki Birlik

IV Eser Sahibinin Hakları

A. Genel Açıklama

B. Manevi Haklar

1.Kamuya Sunma (Umuma Arz) Hakkı

2.Eser Sahibi Olarak Tanıtılma(Adın Belirtilmesi)Hakkı

3.Eserde Değişiklik Yapılmasını Önleme Hakkı

4.Eserin Aslına Ulaşma (Esere Varma) Hakkı

C. Mali Haklar

1.İşleme Hakkı

2.Çoğaltma Hakkı

3.Yayma Hakkı

a)Genel Olarak

b)Yayma Hakkı ve Hakkın Tükenmesi İlkesi

c)Kiralama ve Ödünç Verme Hakkı

5.Temsil Hakkı

6.Yayın ve Umuma İletim Hakkı

7.Pay ve Takip Hakkı

V. Bağlantılı Haklar ve Eser Dışındaki Koruma Konuları

A. Bağlantılı Haklar

1.İcracı Sanatçıların Hakları

2.Fonogram (Plak) Yapımcılarının Hakları

3.Radyo-'TV Kuruluşlarının Hakları

4.Film Yapımcılarının Hakları

B. Eser Dışındaki Koruma Konuları

1.Mektup ve Hatıralar

2.Resim ve Portreler

VI.Hakların Kullanılması

VII. Korumanın Sınırları

A. Kamu Düzeni Düşüncesiyle Getirilen Sınırlamalar

1.Mevzuat ve Mahkeme Kararları

2.Nutuklar ve Beyanlar

3.Temsil Serbestisi

4. Eğitim ve Öğretim Amacıyla Seçme ve Toplama Eser Meydana Getirmek

5.İktibas Serbestisi

6.Gazete İçeriği

7.Haber.

B. Özel Menfaat Düşüncesiyle Getirilen Sınırlamalar

C. Devletin Yararlanma Yetkisi

D. Süre Yönünden Getirilen Sınırlamalar

VIII. Devir ve Lisans işlemleri

A. Genel Açıklama

B. Devir

C. Lisans (Ruhsat)

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

HAKLARIN İHLALİ HALİNDE AÇILABİLECEK DAVALAR

I. Hukuk Davaları

A. Eser Sahibinin Tespiti Davası (FSEK m.15/11)

B. Tecavüzün Ref'i (Kaldırılması) Davası (FSEK m.66-67)

C. Tecavüzün Men'i (Önlenmesi) Davası (FSEK m.69)

D. Tecavüzün Tespiti Davası

E. Tazminat Davaları (FSEK m.68, 69 ve 70)

1.Manevi Hakların İhlali Halinde Maddi ve Manevi Tazminat Talebi

2.Manevi Hakların İhlali Halinde Maddi Tazminat Talebi

3.Mali Hakların İhlali Halinde Maddi ve Manevi Tazminat Talebi

4. Gerçek Olmayan Vekaletsiz İş Görmeden Doğan Talep.

II. Hukuk Davalarında İleri Sürülebilecek Talepler

III.Hukuk Davalarında Yargılama Usulü

IV.Ceza Davaları

A.Yaptırıma Tabi Eylemler

1.Manevi Haklara Tecavüz Halinde Oluşan Suçlar

2.Mali Haklara Tecavüz Halinde Oluşan Suçlar

3.Bandrol Suçu

4.Diğer Suçlar

B. Ceza Davalarında Yargılama Usulü

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

KORSANLIK VE MÜCADELE YOLLARI

I. Genel Açıklama

II. Korsanlıkla Mücadelede Meslek Birliklerinin Rolü

A. Ülkemizde Meslek Birliklerinin Kuruluşu

B.Korsanlıkla Mücadele ve Meslek Birlikleri

III. Korsanlıkla Mücadelede Hükümete Tanınan Yetki ve Görevler

A.Toplumu Aydınlatma

B.Fikir ve Sanat Eserlerinin İşaretlenmesi

C.Bandrol Yapıştırma Zorunluluğu

D.Güzel Sanat Eserlerinin Satış Bedellerinden Pay Verilmesi

IV.Korsanlıkla Mücadeleye İlişkin Özel Hükümler

A.Umuma Açık Yerlerde Kullanım

B.Radyo-TV Gibi Araçlarla Yayın veya Umuma İletime İlişkin Ödemeler

BEŞİNCİ BÖLÜM

5101 SAYILI YENİ YASAL DÜZENLEMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ

I.Genel Açıklama

II.2004 Tarih ve 5101 Sayılı Yasal Düzenleme ile Getirilen Yenilikler

III.2004 Tarih ve 5101 Sayılı Yasal Düzenlemenin Eleştirisi

ALTINCI BÖLÜM

SORU VE CEVAPLAR

Sonuç

İLGİLİ MEVZUAT

I.Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK)

II.Sinema Video ve Müzik Eserleri Kanunu (SVMEK)

Genel Kaynakça

İndeks

Yazarın Diğer Eserleri

YAYINCININ ÖNSÖZÜ

S.11*Son zamanlarda ülkemizde korsan kitap, kaset ve CD gibi materyallerin satışındaki artış; yayın, müzik ve sinema gibi ilgili sektörlerde mali krize neden olmuştur. O kadar ki, son günlere kadar tüketiciye ulaşan materyallerin %50 öhıden fazlası korsan idi. Bu noktaya gelinmesinde, korsanlıkla mücadeleye ilişkin yetersiz ya da uygulanamaz nitelikteki yasaların payı küçümsenemez.

Diğer taraftan sektör içerisinde korsanın devam etmesini sağlayan ticari faaliyetlere zemin hazırlayan gerçek ve tüzel kişilerin varlığı da en büyük etkenlerden biri olmuştur. Zira ticari karşılığı olmayan hiçbir işin gelişmesi, büyümesi, hatta sektörü tehdit etme noktasına gelmesi mümkün değildir. Üretmek için gece gündüz çalışan, gayret eden, bedensel, zihinsel ve finansal varlığını ortaya koyarak özgün eserler ortaya koyan insanların emekleri ve bu gayretleri; hak-hukuk tanımaz, ahlak ve vicdandan yoksun, kanun ve geleneklerimize saygısız kişiler tarafından adeta cezalandırılmakta ve heba edilmekteydi.

Bu durumu dikkate alan Hükümet ve Meclis, harekete geçerek bu gidişe bir son vermek istemiştir. 03.03.2004'te kabul edilen, 12.03.2004'te de Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5101 sayılı KORSANLIKLA MÜCADELE YASASI, esas itibariyle böyle bir ortamın ürünüdür. Söz konusu yasanın, korsanlığı önleyip önleyemeyeceği, önleyebilecekse hangi araç ve yöntemlerle

S.12*desteklenmesi gerektiği gibi bir dizi sorunun cevabını bu kitapta bulacak' siniz. Bunun da ötesinde ilgili sektörde faaliyet gösterenlerin yapacakları sözleşmelerde dikkat edecekleri hususlar gibi, ilgililerin zaman zaman başını ağrıtan hususlar da ele alınmıştır.

5101 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden itibaren daha bir aylık süre dolmadan, böyle bir eseri okuyucuların beğenisine sunmak bizim için ayrı bir mutluluk kaynağıdır. Bu vesileyle, yoğun bir çalışma temposu sergileyen Genç Yazara teşekkür borcumu ifa etmek istiyorum.

Yayıncılar, müzisyenler, sinemacılar, fonogram yapımcıları, mütercimler, ressamlar, mimarlar, fotoğrafçılar, kütüphaneciler, öğretim üyeleri, hukukçular, el sanatçıları, tasarımcılar, tiyatrocular, belediye yöneticileri, polisler, zabıtalar, araştırmacılar, film yapımcıları, heykeltıraşlar, grafikerler, galericiler, karikatürcüler, müzeciler, moda tasarımcılar, bilgisayar programcıları, dağıtımcılar, kitapçılar ve konuyla doğrudan ya da dolaylı bir şekilde ilgili her kesim için başvuru niteliğindeki bu kitabın tüm topluma faydalı olacağını ümit etmekteyim.

Yeni yasanın uygulanmasında ve korsanlığın önlenmesinde yargı ve emniyet mensuplarının, yerel yöneticilerin, merkezi yönetim birimlerinin ve işin içinde bulunan meslektaşlarımızın gereken duyarlılığı göstererek dayanışma içerisinde sonuca ulaşılması en büyük temennimizdir.

05.04.2004, Cağaloğlu

Hayati BAYRAK

YAZARIN ÖNSÖZÜ

S.13*Tarihi bir geçmişe sahip olan korsanlık kavramı, bir fikir ve sanat eserinin izinsiz çıkarılan, sözgelimi kitap. Kaset. CD ve DVD gibi taşıyıcı materyalleri ifade etmek için kullanılmaktadır. Bunun yerine bazen taklit terimi tercih edilmektedir. O halde bu kavram marka. patent ve tasarım taklitlerini de içine alacak kadar geniş bir anlama sahiptir. Ancak bu çalışma, esas itibariyle fikir ve sanat eserleri ve bunlardaki korsanlıkla mücadele ile sınırlandırılmıştır.

Son zamanlarda ulusal ve uluslararası ticarette ciddi bir tehdit oluşturan korsanlığın üstesinden gelinebilmesi için daha sıkı hukuki, cezai ve idari tedbirler öngörülmüştür. Bu durum hem Ülkemiz, hem diğer ülkelerin düzenlemeleri, hem de uluslararası anlaşmalar bakımından geçerlidir. Korsanlıkla mücadele için alınan tedbirler yetersiz kalınca ülkeler ve uluslararası örgütler yeni önlemler alma İhtiyacı duymuştur. Yeni yasal düzenleme bunun en iyi örneğini oluşturmaktadır.

Hemen belirtelim ki, korsanlığın sosyolojik, hukuki, kültürel ve ekonomik yönleri bulunmaktadır. Ancak bu çalışma, esas itibariyle konunun hukuki boyu ile sınırlandırılmıştır.

İlim ve edebiyat, musiki, güzel sanat ve sinema eserlerinden tevekkül eden fikir ve sanat eserleri, sahibine çok geniş hak ve yetkiler tanımaktadır. Nasıl ki, bir koyunun etinden, sütünden, yününden faydalanmak mümkünse, benzer sekilde, korunan bir eserden değişik şekillerde yarar sağlanabilir. Örneğin. bir roman başka bir dile çevrilebilir. Bu roman çevrildiği dilden bir başka dile daha tercüme yapılabilir. S.14*Yine bu roman tiyatro ya da sinemaya uyarlanabilir. Her bir İşlem için romanın yazarından izin almak gerekecektir. Yine bir şiir, radyo-TV yayınlarında ya da Topluma açık bir yerde okunabilir. Bu şiiri bir başkası besteleyebilir. Bu beste (miîrik) bir sanatçı tarafından İcra edilebilir. Yine bu beste bir sinema eserinde kullanılabilir. Tüm bu işlemler yapılırken her safhada şiirin sahibinden izin alınacaktır. Romanın veya şiirin sahibi bu izinleri verirken telif ücreti alacaktır. Buna karşılık masa, sandalye ya da bir çanta gibi maddi bir nesneye sahip olan kimsenin bunları değişik şekillerde değerlendirmesi pek mümkün olmaz.

Okuyucu bu çalışmada fikri mülkiyet haklarıyla ilgili genel bilgileri bulacaktır. Bunun ötesinde hukuki düzenlemelerle nelerin korunduğu eser ve bağlantılı haklar], ne tür hakların tanındığı, haklara getirilen istisnalar. ihlal halinde açılabilecek davalar ve diğer başvuru yolları gibi konular ve mücadelenin yolları gibi konular hakkında bilgi sahibi olacaktır. Sözgelimi, bir yazar, sanatçı ya da yapımcı, yaptığı çalışmanın korunan bir eser olup olmadığı, eğer korunuyorsa bu korumanın sağladığı haklar, bu hakların sınırları, hakkının ihlali halinde ne gibi yollara başvuracağı konularında bir fıkır sahibi olacaktır.

Yazar, görüşlerini paylaştığı için meslektaşları Av. Erdem TÜR' KEKUL ve Av. Sabri KUŞKONMAZ'a teşekkür ve minnet duygularını belirtmek İster. Kitabı dil ve anlatım bakımından inceleyen hayat arkadaşım Av. Rabia SULUK ile meslektaşlarım Av. Zeynel ÖZTÜRK, Av. Figen ŞAŞTIM'a ve yine eserin okuyucu ile buluşmasını sağlayan Hayat Yayınlarının sahibi Hayati BAYRAK ve ekibine şükranlarımı sunarım.

26.03.2004, Mecidiyeköy

Av. Dr. Cahit SULUK

csuluk@hotmail. com

KISALTMALAR

AB: Avrupa Birliği

ATRG: Avrupa Topluluğu Resmi Gazetesi

b: Bent

Batider: Banka ve Ticaret Hukuku Dergisi

BESAM: Bilim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği

BK: Borçlar Kanunu

bkz: Bakınız

BSA: Business Software Alliance

C: Cilt

CD: Ceza Dairesi

CGK: Yargıtay Ceza Genel Kurulu

CMUK: Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu

DGM: Devlet Güvenlik Mahkemesi

DİE: Devlet İstatistik Enstitüsü

DPT: Devlet Planlama Teşkilatı

DTÖ: Dünya Ticaret Örgütü

E: Esas

EDİSAM: Edebiyat ve İlim Eserleri Sahipleri Meslek Birliği

EndTasKHK : Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında KHK

FMR: Ankara Barosu Fikri Mülkiyet ve Rekabet Hukuku Dergisi

FSEK: Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu

GESAM: Güzel Sanat Eserleri Meslek Birliği

HD: Hukuk Dairesi

HGK: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu

HUMK: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu

İLESAM: Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği

K : Karar

KHK: Kanun Hükmünde Kararname

KOBİ: Küçük ve Orta Boy İşletme

KOSGEB : Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı

m: Madde

MESAM : Müzik Eserleri Sahipleri Meslek Birliği

MK: Medeni Kanun

OHIM: Office for Harmonisation in the Internai Market (Avrupa Topluluğu Marka ve Tasarım Ofisi)

OKK: AB-Türkiye Ortaklık Konseyi Kararı

PatKHK : Patentlerin Korunmasın Hakkında KHK

RG: Resmi Gazete

RTÜK : Radyo ve Televizyon Üst Kurulu

s: Sayfa

S: Sayı

SESAM: Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği

SVMEK: Sinema, Video ve Müzik Eserleri Kanunu

TBMM: Türkiye Büyük Millet Meclisi

TCK: Türk Ceza Kanunu

TPE: Türk Patent Enstitüsü

TRIPS: Agreement on Trade Related Aspects of Intellectual Property Rights, Including Trade in Counterfeit Goods

UMK bandrolü : Umumi Mahalde Kullanım Bandrolü vd: Ve devamı

WIPO: World Intellectual Property Organisation (Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı)

YİBK: Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı

YKD: Yargıtay Kararları Dergisi

GİRİŞ

S.17* Son zamanlarda teknolojinin gelişimi, özgün ürünlerin önemini artırmış ve bu özgün çalışmalardan yeni yararlanma imkanları sunmuştur. Bu yönüyle teknolojinin gelişimi hak sahiplerinin menfaati ne olmuştur. Diğer yandan teknolojinin gelişimiyle birlikte çoğaltma ve yayma teknikleri de gelişmiştir. Bu gelişime bağlı olarak bir fikri ürünün taklidi bazen saniyeler içinde gerçekleştirilebilmektedir. Örneğin, bir müzik eserini birkaç saniyede internet aracılığıyla dünyanın dört bir tarafına yaymak mümkündür. Fikir ve sanat eserlerinin kolayca kopyalanması ve yayılması yasa koyucuları, bu hakları daha iyi koruyabilmek için birtakım yeni düzenlemeler yapmaya sevk etmiştir. Bilginin ve teknolojinin sınır tanımaz niteliği, hukuki tedbirlerin hem ulusal, hem de uluslararası düzeyde alınmasını gerekli kılmıştır.Ülkemizde ulusal düzeyde bu tedbirlere en yeni örnek 12 Mart 2004 tarihinde yürürlüğe giren 5101 sayılı KORSANLIKLA MÜCADELE yasasıdır.

Taklit, orijinal bir şeyin kopyası veya sahtesidir. izinsiz şekilde fikri bir ürünü taklit etmek ile sahtekarlık aynı şeydir. Taklit terimi, daha ziyade patent, marka ve tasarım gibi hakka konu ürünler; korsan kavramı ise, fikir ve sanat eserleri için kullanılır. Bununla birlikte taklit ve korsan terimleri günlük hayatta genellikle aynı anlamı ifade etmek üzere birbirinin yerine de kullanılmaktadır. Geniş anlamda, bir malın veya hizmetin tanıtılmasına yarayan ambalaj ve marka türü unsurların başka bir mal üzerine konulması korsanlık olduğu gibi, bir fikir ve sanat eserinin izinsiz çoğaltılan kopyaları da korsan maldır.

S.18* Korsan mal ticareti, tarihi bir geçmişe sahiptir.Tarihte de korsanlık, hukuk ve ahlaka aykırı bir eylem olarak kabul edilirdi.Ancak bu eylemin yaptırımı genellikle ahlaki olurdu ve kınama ile yetinilirdi. Sanayi devrimiyle birlikte fikir ve sanat eserleri, patent, marka ve tasarım gibi fikri mülkiyet haklarının ekonomideki önemi artmıştır. Bugün sinema, müzik ve yayın endüstrisinden söz edilmektedir. Bu gelişime bağlı olarak korsan mal ticareti artınca korsanlıkla mücadele de hız kazanmıştır.

Bugün korsanlıkla mücadeleye gelişmiş ülkeler öncülük etmektedir. Bunun temel nedeni, söz konusu ülke ekonomilerinin önemli bir kısmının fikri mülkiyet haklarını içeren varlık ve değerlerden oluşmasıdır. Sözgelimi, Amerika'da sinema endüstrisi veya bilgisayar programının ekonomideki payı düşünülürse durum daha da iyi anlaşılır. Korsanlıkla uluslararası düzeydeki mücadelede özellikle 1995'te yürürlüğe giren TRIPS Anlaşmasını anmak gerekir. Avrupa Birliği (AB) de korsanlıkla mücadele için bir Yönerge Taslağı üzerinde çalışmaktadır". Yönergeye ilişkin çalışmalar son aşamaya gelmiştir. Bu Taslak, AB mevzuatına uyum bağlamında hukukumuzu da yakından ilgilendirmektedir.

Elinizdeki kitabın Birinci Bölümünde fikri mülkiyet haklarına ilişkin genel bilgilere yer verilecektir. Bu bölümde patent, faydalı model, marka, endüstriyel tasarım, coğrafi işaret, çip tasarımı, bilgisayar programı, veri tabanı, yeni bitki çeşidi ve biyoteknolojik buluş gibi fikri mülkiyetin konular kavram düzeyinde ele alınacaktır.

Ikinci Bölümde, ingilizce copyright terimine karşılık gelen fikir ve sanat eserleri incelenecektir. Ki bunlar; i) İlim ve edebiyat eserleri, ii) Musiki eserleri, iii) Güzel sanat eserleri ve iv) Sinema eserleri şeklinde dört ana kategoriye ayrılmaktadır. Bu kategoriler üzerinde tek tek durulduktan sonra eser sahibi, eser sahibine tanınan haklar, bağlantılı haklar, haklara getirilen sınırlamalar, devir ve lisans işlemleri ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır.

Üçüncü Bölümde, korsanlık suçları, daha geniş olarak da haklara tecavüz halinde açılabilecek hukuk ve ceza davaları incelenmiştir.

S.19* Bu bölümde ayrıca ihtiyati tedbirler, gümrükte el koyma gibi diğer taleplere değinilmiştir.

Kitabın Dördüncü Bölümü, Korsanlık ve Mücadele Yolları başlığını taşımaktadır. Hemen belirtelim ki, korsanlığın sosyolojik, kültürel ve ekonomik yönleri de bulunmakla birlikte bu çalışma, esas itibariyle konunun hukuki boyutu incelenmiştir. Bu bölümde korsanlık kavramına açıklık getirildikten sonra, korsanlıkla mücadelede meslek birliklerinin rolü üzerinde durulmuştur. Yine bu mücadelede fikir ve sanat eserlerinin işaretlenmesi, bandrolleme ve toplumu aydınlatma gibi hükümete tanınan yetki ve görevler incelenmiştir. Son olarak, korsan kullanımlarda özel bir yeri bulunan fikir ve sanat eserlerinin u-muma açık mahallerde kullanımı ve hak sahipleri ile radyo-TV kuruluşları arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümler ele alınmıştır.

Beşinci Bölümde, 2004 tarih ve 5101 sayılı Kanunla getirilen yenilikler tek tek belirtilmiş, daha sonra da bu Kanunun bir kritiği yapılmıştır.

Akıncı ve son Bölümde ise, korsanlıkla mücadeleye ilişkin soru ve cevaplara yer verilmiştir.

Çalışmanın sonuç kısmında varılan neticeler ile olması gereken hukuk bakımından birtakım önerilerde bulunulmuştur.

BİRİNCİ BÖLÜM

FİKRİ MÜLKİYET HAKLARINA İLİŞKİN GENEL BİLGİLER

I. GENEL AÇIKLAMA

S.21*Fikri mülkiyet; ilim ve edebiyat, müzik, güzel sanat ve sinema olmak üzere dört ana kategoriden teşekkül eden fikir ve sanat eserleri (copyrights) ile patent, marka ve tasarım gibi sınai mülkiyet haklarını kapsayan bir üst kavramdır. Fikri mülkiyet, fikir ve sanat eserleri (copyrights) ve sınai mülkiyet hakları (patent, marka ve tasarım gibi) olmak üzere iki ana kategoriye ayrılmaktadır. Bu çalışmada esas itibariyle ilk kategori üzerinde durulacaktır.

Fikri mülkiyet hakları maddi varlığa sahip olmayan, cisimleştiği eşyadan farklı ve süreyle sınırlı olma gibi özellikleriyle maddi mülkiyetten ayrılır. Bir otomobil, çanta veya masa gibi maddi bir eşyanın sahibi, o eşyayı dilediği gibi kullanabilir.Maddi mülkiyet bakımından hak süreyle sınırlı da değildir.Maddi bir eşyanın sahibi, o eşyayı dilediği gibi kullanabilir, başkasına verebilir ya da tahrip edebilir. Dünyanın hiçbir yerinde bu kural değişmez. Buna karşılık müzik, sinema ve güzel sanat gibi fikri mülkiyet haklarında durum farklıdır. Eşya üzerindeki mülkiyette genel kanuni sınırlamalara uymak kaydıyla hak sahibi dilediği gibi tasarrufta bulunabilir ve her türlü tecavüzü önleyebilir. Buna karşılık fikri mülkiyette hak sahibi, ancak hukuk düzeni tarafından kendisine tanınan yetkileri kullanabilir. Diğer bir deyişle, eşya üzerindeki mülkiyette kural hak sahibinin tasarrufa yetkili olduğudur. Bu kurala ancak kanunla sınırlama getirilebilir. Buna karşılık fikri mülkiyette durum tam tersinedir Buna göre, fikri ürünlerde kural serbesti; istisna, korumadır. Yani bir hukuk kuralı ile koruma bahsedilmediği sürece fikri mülkiyet korumasından da söz edilemez. Demek ki, eser sahiplerine tanınan haklar istisnai niteliktedir. Bu ne

S.22* denle de fikri mülkiyete ilişkin olarak kanunen belirtilmeyen herhangi bir hak ve yetki kullanılamaz.

Bir ürünü meydana getiren kişi her zaman o şeyin maliki kabul edilmeyebilir. Sözgelimi, bazı ülkelerde bunları meydana getiren yerine, bu kişileri istihdam edenler, yani çalıştıranlar malik kabul edilmektedir. Bu ve benzer özellikleri nedeniyle fikri mülkiyet hakları maddi şeylerden farklı bir hukuki rejime tabi tutulmuştur. Bu yüzden maddi mülkiyet hakları Eşya Hukukunun, fikri mülkiyet hakları ise Fikri Mülkiyet Hukukunun alanına girmektedir.

Fikri mülkiyet hakları ülkesel olarak korunmaktadır. Ülkesellik ilkesine göre, bir fikri mülkiyet hakkı hangi ülkede korunması isteniyorsa o ülkenin mevzuatı çerçevesinde ve sadece o ülkenin sınırları içinde korunur. Ancak bu ilke, yabancıların Türkiye'de, Türk Hukuku çerçevesinde korumadan yararlanmasına engel değildir. Bu bağlamda korumadan, Türk vatandaşları yanında ayrıca Türkiye'de ikametgahı olan veya sınai veya ticari faaliyette bulunan gerçek ve tüzel kişiler ya da Paris, Bern ve TRIPS gibi uluslararası anlaşma hükümleri çerçevesinde koruma talep edebilen yabancılar da korumadan yararlanır. Zira anılan uluslararası anlaşmalarda vatandaşla eşit muamele ilkesi benimsenmiştir. Bu sayılanların dışında kalmakla birlikte Türk vatandaşlarına kanunen veya fiilen koruma sağlayan devletlerin uyruğundaki gerçek ve tüzel kişiler de karşılıklılık ilkesi gereği Türkiye'de korumadan faydalanır.

Şunu da belirtelim ki, yabancıların Türkiye'de korumadan faydalanabilmesi için Türk Hukukunun, koruma için öngördüğü şekli ve maddi şartları yerine getirmiş olması gerekir. Çünkü bu zorunluluk Türk vatandaşları için de geçerlidir. Sözgelimi, bir ingiliz, sahibi olduğu buluşunun Türkiye'de korunmasını istiyorsa Türkiye'de patent belgesi almalıdır. Zira bir Türk de buluşunu korumak istiyorsa o da patent belgesi almak zorundadır. Hukukumuzda sınai mülkiyet haklarından farklı olarak fikir ve sanat eserlerinin doğumu herhangi bir kuruma başvuru veya tescil şartına bağlı değildir.Fikir ve sanat eserleri meydana getirildiği anda kendiliğinden doğar.Ancak Sinema,Video ve Müzik Eserleri Kanunu (SVMEK), bu evrensel ilkeye aykırı bir şekilde, sinema ve müzik eserleri bakımından tescil zorunluluğu getirmiştir (m.8). Bu düzenlemeyi hakkın doğumunu değil, hakkın

S.23* takibini düzenlediği şeklinde anlamak gerekir. Bu yorum Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun (FSEK) 13. maddesiyle uyum içindedir.

Fikri mülkiyet haklarına, ulusal mevzuatımız yanında uluslararası sözleşmeler de uygulanmaktadır. Bu nedenle, fikri mülkiyet hukuku ulusal olduğu kadar uluslararası sözleşmeler hukuku şeklinde de nitelenebilir. Ülkemizdeki hak ihlallerine ulusal mevzuatımızdaki düzenlemelerin yanında uluslararası sözleşmeler de uygulanacaktır. O kadar ki, uluslararası anlaşmaların elverişli hükümlerinden yararlanmak dahi mümkündür. Buna göre, Türkiye'nin de taraf olduğu bir uluslararası sözleşme, ulusal mevzuatımızdan daha fazla bir hak tanıyorsa; hak sahibi, Türk mahkemesinden söz konusu sözleşmenin daha elverişli hükümlerinin uygulanmasını talep edebilecektir.

Yukarıda da belirtildiği gibi fikri mülkiyet hakları, hukukun diğer alanlarından farklı, kendine özgü (sui generis) niteliklere sahiptir. Fikri mülkiyetin özellikleri dikkate alınmaksızın klasik hukuk bilgisiyle, bu alana ilişkin problemlere çözüm üretilemez. Gerçekten, maddi mülkiyete konu haklar ile fikri mülkiyet haklarının birbirinden önemli farkları bulunmaktadır. Bunların en önemlileri özetle şöyle sıralanabilir:

i) Fikri ürünler eşyadan farklı şekilde maddi bir varlığa sahip olmayıp,soyuttur.Örneğin bir şarkı resim ya da teknik bir problemi çözen buluş düşüncesi elle tutulamaz.Fikri ürünler dış aleme çizgi,şekil,renk komposizyonu,güzel sesler tınılar,bir şiir ya da hikaye olarak yansır.Bunlar üçüncü kişilerin anlayıp kavraya bileceği herhangi bir şekilde tecessüm eder,yani cisimleşir ya da somutlaşır.Üçüncü kişilerin algılayabileceği şekilde somutlaşmayan,sadece düşünce aşamasında kalan fikirler koruma görmez.

ii) Maddi mülkiyetten farklı şekilde,fikri mülkiyete konu haklar ülkesel olarak korunmaktadır.(ülkesellik ilkesi).Yani fikri ürünler kural olarak hangi ülkede talep ediliyorsa o ülke mevzuatına göre korunmakta ya da korunmamaktadır.Şöyle ki bir fikri ürün bir ülkede degişik gerekcelerle korunmayabilmektedir.Yine aynı fikri ürün değişik ülkelerde farklı

S.24* koruma şartlarına ve sürelerine tabi olabilmektedir. FSEK'in 82, 88 ve ek 2. maddelerinde bazı durumlarda bu ilkenin genişletildiğini görüyoruz.

iii) Maddi mülkiyetten farklı olarak,fikri mülkiyet hakları süreye tabidir.Sözgelimi,ülkemizde musiki,sinema ilim ve edebiyat eserleri ve güzel sanat eserleri,kamuya sunulmasından itibaren eseri meydana getirenin yaşamı boyu +70 yıl süreylekorunmaktadır.Tescile tabi haklardan patentler 20 yıl,faydalı modeller 10 yılmarkalar 10 yıldabir yenilenmek kaydıyla süresiz endüstriyel tasarımlar 5’er yıl dönemler halinde yenilenmek kaydıyla 25 yıl süreyle korunmaktadır.Süreler dolunca kural olarak bu haklar kamuya mal olur ve bunlardan yararlanmak serbest hale gelir. Ancak haksız rekabet koruması saklıdır.

iv) Fikri mülkiyet,eşya olmadığı gibi,somutlaştığı eşyadan da farklı bir varlığa sahiptir.Bu nedenle defarklı bir hukuki rejime tabidir.Örneğin,maddi bir varlığı bulunan kitap nüshası Eşya hukukuylakorunur.Buna karşılık kitapta tecessüm etmiş eser,eser nüshası olan kitapta cisimlenmekle birlikte,eşya kabul edilen kitaptan farklı bir hukuka tabidir.Bu nedenle bir kitap nüshasını (eşyayı)satın alan kimse sadece o kitap nüshasına sahiptir. O kişi aynı zamanda kitapta cisimleşmiş eseri,yanifikri ürünü satınalmamıştır.Bu nedenle,o kişi söz konusu kitaptan faydalanabilir,piyasadan satın alınğı nüshaların başkalarına satışını da yapabilir.Ancak kitabı cogaltarak piyasaya sunamaz.Aksi halde korsanlık eylemini işlemiş demektir.Yine bir tabloyu satın alan kişi sadece tablonun maddi mülkiyetine sahiptir.O tablo üzerindeki fikri ürün,yani eserin mülkiyeti onu meydana getiren ressamda kalır.Bu nedenle kanun koyucu eser sahibine belli şartlar altında tablonun (maddi mülkiyetinin)malikinden tabloyu geçici olarak yararlanma amacıyla geri isteyebileceğini dahi hükmebağlamıştır (FSEK m.17).Sözgelimi,ünlü bir ressamyaptıgı bütün çalışmalarını kapsayanbir sergi açmayı planlamasına rağmen,yapmış olduğu tablolar elinde

S.25* değilse, bu tabloların maliklerinden sergi süresince tablonun kendisine teslimini isteyebilir. Sergi sona erince eserin sahibi, tablonun malikine, yani tablonun maddi mülkiyetinin sahibine tabloyu iade eder. Tablonun maddi mülkiyetinin maliki, eser sahibi ressamdan izin almaksızın tabloyu değiştiremez, tahrip edemez, tabloya kendi adını koyamaz. Ancak tablonun maliki, tablonun üçüncü kişilere satışını yaparak ekonomik olarak yararlanabilir.

II. TARİHİ GELİŞİM

DÜNYADAKİ GELİŞMELER

Fikri üretim, insanlık tarihi kadar eskidir. Ancak konuya ilişkin hukuki düzenlemeler 15. yüzyılda başlamış, modern düzenlemeler Fransız İhtilalinden sonra gerçekleşebilmiştir. Önce, fikir ve sanat eserleri hukuken düzenlenmiş; sonraları patent,marka ve tasarımlarla ilgili hukuki metinler kabul edilmiştir. İcracı sanatçıların hakları daha sonra, 20. yüzyılda tanınmıştır.

Tarihte ilk fikri mülkiyet koruması Venedik'te 1443 yılında gerçekleşmiştir. İlk ve Ortaçağda fikri mülkiyet hakları tanınmamıştır. Çok gelişmiş kabul edilen Roma Hukukunda dahi bu haklara yer verilmemiştir. Bu hukukta sözgelimi, bir şiiri içeren kağıt eşya sayılıyor; şiir dikkate alınmıyordu. Kağıdın maliki, şiirin de sahibi sayılmaktaydı. Kağıt üzerindeki şiir tasarrufa salih olmayan mal, yani üzerinde tasarruf yapılamaz mal kabul edilmekteydi. Korumanın bulunmamasının temel nedeni, o tarihlerde fikir ve sanat eserlerinin çoğaltılmasının mümkün olmamasıdır. Ortaçağda anonimlik hakim olup, eserlerin yazarı bir bilinmeyen ustaydi. Bu dönemde eserler, Kilisenin kontrolünde ve daha ziyade din adamları tarafından kaleme alınırdı. Eser sahibinin sadece maişeti sağlanırdı. Ancak zamanla eser üzerine yazar adının konulması yaygın hale gelince fikir hırsızlığı (plagiarism), ya da intihal gündeme gelmiştir.

S.26* Ortaçağın sonlarıyla Yeniçağda imtiyazlar dönemi başlamıştır.

Enjoying the preview?
Page 1 of 1