Discover millions of ebooks, audiobooks, and so much more with a free trial

Only $11.99/month after trial. Cancel anytime.

Parkinson's Treatment Turkish Edition: 10 Secrets to a Happier Life Parkinson Hastalığıyla Daha Mutlu Bir Yaşam İçin Bilinmeyen 10 Sır
Parkinson's Treatment Turkish Edition: 10 Secrets to a Happier Life Parkinson Hastalığıyla Daha Mutlu Bir Yaşam İçin Bilinmeyen 10 Sır
Parkinson's Treatment Turkish Edition: 10 Secrets to a Happier Life Parkinson Hastalığıyla Daha Mutlu Bir Yaşam İçin Bilinmeyen 10 Sır
Ebook143 pages1 hour

Parkinson's Treatment Turkish Edition: 10 Secrets to a Happier Life Parkinson Hastalığıyla Daha Mutlu Bir Yaşam İçin Bilinmeyen 10 Sır

Rating: 0 out of 5 stars

()

Read preview

About this ebook

Parkinson hastalığı için öngörülen son tahminler şaşırtıcıdır. Eğer doğruysa, rakamlar ortaya çıkmakta olan bir salgının doruk noktasında olduğumuzu fark etmemiz ve uyanmamız için bir aciliyet göstermektedir. Dünyanın en kalabalık ülkelerinde, Parkinson hastalarının sayısının 2030 yılına kadar neredeyse 30 milyona çıkacağını düşünmek korkutucudur. Bu artan istatistikler inanılmaz gibi görünse de gerçektir ve yaşlanmakta olan nüfus tarafından beslenmektedir. Yaş Parkinson hastalığının ortaya çıkmasını etkileyen kaçınılmaz ve inkâr edilemez bir risk faktörüdür. Yaşam süresi arttıkça, bu hastalıktan muzdarip olanların sayısı da aynı şekilde artmaktadır. Başka bir deyişle herkes 100 yaşına kadar yaşarsa, Parkinson hastalığı ile çok daha fazla uğraşmak zorunda kalacağız ve bu da dünya çapında bir krize neden olacaktır.

Ulusal Parkinson Vakfı için Ulusal Medikal Direktör olarak dünyayı gezdiğimde on binlerce Parkinson hastası, onların aile üyesi ve arkadaşıyla tanıştım. Akıllarındaki en sık sorulardan biri, " Hayatımı ve çevremdeki hayatları daha iyi yapmak için ne yapabilirim?"dir. Bu kitabı, dünya çapındaki Parkinson hastaları ve aileleri tarafından paylaşılan bu susuzluğu gidermede yardımcı olması amacıyla yazdım. Parkinson hastalığıyla daha mutlu bir yaşama ve umuda dair olan sırları paylaşmak amacıyla eski dostlarımın ve meslektaşlarımın da yardımıyla, bu kitabı mümkün olduğunca pek çok dile çevirmenin mutluluğu içerisindeyiz.

"There isn't any joking with Dr. Okun about the 10 Secrets for a Happier Life in Parkinson's disease. This book is a critical resource for Parkinson's disease patients and families from around the world who speak different languages, but suffer from very similar and often disabling symptoms." –Muhammad Ali

Each chapter of this book reveals an important secret, and with each secret I will explain the insight, the rationale, the empiricism, and the science behind it. In each chapter I will also try to reveal a little more about myself, and a lot more about the patients and talented clinicians who gifted the Parkinson's secrets. These patients planted the seed of faith. They learned to grow hope, and they discovered the core values necessary to achieve happiness despite the chronic illness of Parkinson's disease.

LanguageTürkçe
Release dateJun 27, 2013
ISBN9781301769742
Parkinson's Treatment Turkish Edition: 10 Secrets to a Happier Life Parkinson Hastalığıyla Daha Mutlu Bir Yaşam İçin Bilinmeyen 10 Sır
Author

Michael S. Okun M.D.

Michael S. Okun, MD is considered a world's authority on Parkinson's disease treatment, and his publications provide a voice and an outlet to empower people living all over the world. He is currently Administrative Director and Co-director of the University of Florida Center for Movement Disorders and Neurorestoration. The center he runs is unique in that it is comprised of over 45 interdisciplinary faculty members from diverse areas of campus, all of whom are dedicated to care, outreach, education and research. Dr. Okun has been dedicated to this interdisciplinary care concept, and since his appointment as the National Medical Director for the National Parkinson Foundation in 2006, he has worked with the 43 international NPF centers of excellence to help foster the best possible environments for care, research and outreach in Parkinson disease, dystonia, Tourette, and movement disorders. Dr. Okun has been supported by grants from the National Parkinson Foundation, the National Institutes of Health, the Parkinson Alliance, and the Michael J. Fox Foundation for Parkinson's Disease Research, and he currently runs the online international "Ask The Expert" forums, on the National Parkinson Foundation website. The forum is a free service that answers questions from every continent (except Antartica) and has over 10,000 postings in the last 3 years alone. Dr. Okun has dedicated much of his career to the development of care centers for people suffering with movement disorders, but has also has enjoyed a prolific research career exploring non-motor basal ganglia brain features, and he has participated in pioneering studies exploring the cognitive, behavioral, and mood effects of deep brain stimulation (DBS). Dr. Okun holds the Adelaide Lackner Professorship in Neurology, has published over 300 peer-reviewed articles and chapters, is a published poet (Lessons From the Bedside, 1995, available at Amazon.com), and has served as a reviewer for more than 25 major medical journals including JAMA and the New England Journal of Medicine. He has been invited to speak about Parkinson disease and movement disorders all over the world. His published works can be found in many sources and many languages and in such places as the New England Journal of Medicine and on the patient forums and blogs at the National Parkinson Foundation and at http://www.parkinsonsecrets.com.

Related to Parkinson's Treatment Turkish Edition

Related ebooks

Reviews for Parkinson's Treatment Turkish Edition

Rating: 0 out of 5 stars
0 ratings

0 ratings0 reviews

What did you think?

Tap to rate

Review must be at least 10 words

    Book preview

    Parkinson's Treatment Turkish Edition - Michael S. Okun M.D.

    Parkinson hastalığı için öngörülen son tahminler şaşırtıcıdır. Eğer doğruysa, rakamlar ortaya çıkmakta olan bir salgının doruk noktasında olduğumuzu fark etmemiz ve uyanmamız için bir aciliyet göstermektedir. Dünyanın en kalabalık ülkelerinde, Parkinson hastalarının sayısının 2030 yılına kadar neredeyse 30 milyona çıkacağını düşünmek korkutucudur. Bu artan istatistikler inanılmaz gibi görünse de gerçektir ve yaşlanmakta olan nüfus tarafından beslenmektedir. Yaş Parkinson hastalığının ortaya çıkmasını etkileyen kaçınılmaz ve inkâr edilemez bir risk faktörüdür. Yaşam süresi arttıkça, bu hastalıktan muzdarip olanların sayısı da aynı şekilde artmaktadır. Başka bir deyişle herkes 100 yaşına kadar yaşarsa, Parkinson hastalığı ile çok daha fazla uğraşmak zorunda kalacağız ve bu da dünya çapında bir krize neden olacaktır.

    Ulusal Parkinson Vakfı için Ulusal Medikal Direktör olarak dünyayı gezdiğimde on binlerce Parkinson hastası, onların aile üyesi ve arkadaşıyla tanıştım. Akıllarındaki en sık sorulardan biri, Hayatımı ve çevremdeki hayatları daha iyi yapmak için ne yapabilirim?dir. Bu kitabı, dünya çapındaki Parkinson hastaları ve aileleri tarafından paylaşılan bu susuzluğu gidermede yardımcı olması amacıyla yazdım. Parkinson hastalığıyla daha mutlu bir yaşama ve umuda dair olan sırları paylaşmak amacıyla eski dostlarımın ve meslektaşlarımın da yardımıyla, bu kitabı mümkün olduğunca pek çok dile çevirmenin mutluluğu içerisindeyiz.

    * * *

    Giriş:

    Parkinson hastalığınız var şeklindeki üç basit kelime, her yıl tüm dünyada 50,000 kişinin hayallerini yıkmakta ve kalplerini paramparça etmektedir. Teşhisin yarattığı şok azaldığında, dört yeni kelime hastanın düşüncelerine nüfuz edecektir: Kesin tedavisi var mı?. Bugün için cevap hayır. Her yeni hasta, tanı sonrasında, bilinçsiz bir şekilde kalabalık, karmaşık ve genellikle sallantılı bir yola adım atacaktır.

    İnsanlık ve ölüm üzerine düşünen 19. ve 20. yüzyılın önde gelen Çinli bir yazarı olan Lu Xun şöyle yazmıştır: "Umudun ne var olduğu ne de var olmadığı söylenebilir. O da dünyadaki yollar gibidir. Aslında, dünyanın meydana gelmesi için de bir yol yoktu; fakat pek çok insan aynı yönden geçerken, bir yol da ortaya çıkmaktadır.[1] Yani, buradan şu sonuca varabiliriz; Parkinson hastalarının birbirini izleyen her kuşağı bu uzun yola katılmıştır. Etraftaki bazı kişiler, zaman zaman Parkinson yolundan geçenlere yardım eli uzatmak için kendilerini ortaya koyacaklardır. Diğerleri, hasta olmayanlar, çeşitli nedenlerle Parkinson yolcularıyla yolculuk etmeyi seçecektir. Bu diğerleri", yolun sonuna ulaşma şansını arttırmak için bir umut, bir ışık ve bilim adına önemli bir güç sağlayacaktır.

    Binlerce Parkinson hastasını dinlemek beni derinden etkiledi. Onların zengin hikâyesi ve tecrübeleri, kesin bir tedavi geliştirmem için gerekli olan bütün motivasyonu sağlamaktadır. İşte bu yüzden, keşfedilecek olan bu hikâyeler bizim çoktan duymuş olduklarımız kadar önemli olacaktır. Bu kitap, bir Parkinson hastası için daha anlamlı ve daha mutlu bir hayat adına bir yol haritası olarak görev yaparak bu hikâyelerin en önemlisini ve en iyisini damıtacak ve bir araya getirecektir. Kitap boyunca hastalığın semptomatik tedavisindeki başlıca kazançları ve kayıpları göz önüne alacağız. Her birinin arkasındaki mantığı, bilimi ve ampirizmi anlamak hastanın, bakıcının ve ailenin bilgisini büyük ölçüde arttıracaktır. Noktaları birleştirmek ve Parkinson hastalığının gizemini biraz da olsa gidermek umuda ve mutluluğa karşı gizli bir yolu ortaya çıkaracaktır.

    İlk kez bir hastayı ve aile birliğini gördüğümde, uzun bir iç çekme ve Meraklı George tarzı şaşkın bir bakışla karşılanırım. Bu sahne canlı bir şekilde, kariyerimin başlarında Parkinson hastalığı için New York’ a ve Michael J. Fox Vakfı’ na yaptığım bir geziyi anımsatmaktadır bana. Fox Vakfı’ nın ilk çalışma desteği alanlarından biriydim ve akşam yemeği için oturduğum zaman Kaliforniya Üniversitesi’ nden bir adam masadaki arkadaşına şöyle fısıldadı: Bu Okun mu? Onun daha yaşlı olacağını düşünmüştüm. Sık sık benzer ifadeyi kullanan bir kocaya ya da bir eşe kulak misafiri olurum. Bazı insanlar, bu sözlere alınacağımı düşünebilir; fakat doğrusunu söylemek gerekirse, onları duyduğum için zevk duyuyorum, çünkü onlar değerli bir hasta ve önemli bir aile birliğine sahip olan gezimin başlangıcını belirtmektedir. Onlar ümit ettiğim şeyin, daha mutlu ve daha anlamlı bir hayatı içine alan bir amaca hizmet etmeye yardım edecek umut ışığını yakmak için bir kıvılcım olacağına işaret ediyorlar. Yıllardır, hastalarımın her biriyle büyüdüm ve onların yolculuğu benim yolculuğum haline geldi.

    Hayattaki kritik anları değerlendirme ve anlama yeteneği babamdan öğrendiğim bir şeydi. Steve Jobs bir zamanlar takımına şöyle demiştir: Buradaki herkes, geleceğimizi etkilediğimiz anlardan birisinin ‘tam şimdi’ olduğunu biliyor. Benzer bir şekilde, ilk kez bir hastayı gördüğümde, onun benim için bir ilk görüşme olacağını anlıyorum. Pek çok hayatın belirlenmesinde yardımcı olacak bir gezide rehber olarak bir pozisyona başvuru yapıyorum. Detayları ve aile dinamiklerini açıklamaya ortak olacak, bir sırdaş ve üst düzey bir kabin görevlisi gibi de güvenilir olacağım. Yakında muayene odasındaki herkes iletişim bilgilerimin, e-postalarımın, sesli mesajlarımın ve web adreslerimin hepsine sahip olacaklar. Sözlerimin öneminin de tam olarak farkındayım.

    Bir yolculuğa başladığımda, kendime Steinbeck’in sözlerini hatırlatırım. "Yolculuk bir evlilik gibidir. Yanlış olduğunu bile bile yine de onu kontrol ettiğini düşünürsünüz.[2]" Ne kadar plan yapsanız, ne kadar birikim yapsanız, ne kadar dikkatli olsanız, ne kadar hak etseniz de, siz hala Parkinson hastalığı teşhisiyle kendinizi ofisimde bulabilirsiniz. Yolculuğun doğal seyrini değiştirmenin ve hızlı bir şekilde bir sağlık kâbusu haline dönüşebilen pek çok tuzaktan kaçınmanın mümkün olduğuna inanıyorum.

    Sürekli olarak kendimi, hasta merkezli bir bakımın içerisindeki umudun nasıl yeşertileceği hakkında temel felsefi bir soruyu kendime sorarken buluyorum. Hızlı ve önceden belirlenmiş bir tedavi önermeden umudu, pozitivizmi ve gerçekçi bir iyimserliği önermek mümkün mü? İnanıyorum ki, mümkün. Bunun hepsinin, gelişen temel değerlerinize ve artan inancınıza dayandığına inanıyorum. Eğer temeli geliştirirseniz, umudu büyütebilecek olan tohumla çalışıyor olacaksınız. Mahatma Gandhi bize şunu öğretmiştir: "İnanç kavranacak bir şey değildir, bu insanın kendi içinde zamanla büyüteceği bir durumdur.[3]"

    Parkinson hastalığınız var dediğim o an kritik bir andır. Bundan sonra ileride, bu iki kelimeyi (Parkinson hastalığını) bir kişiyi ya da bir aileyi tanımlarken kullanmayı önlemek bizim ortak amacımız olacaktır. Hastalıklarla değil de, temel değerlerle insanların tanımlanır olduğu konusunda hastaları eğitmeliyiz.

    Dünyanın her tarafına seyahat etmenin ve Parkinson hastalığının dokunduğu ailelere ve hastalara konferans vermenin ayrıcalığını yaşadım. Oldukça etkilenmiştim ve her güne yeni bir meydan okumayla ya da yeni bir engelle mücadele etmek amacıyla uyananların cesareti, trajedisi ve hikâyeleri yüzünden duygusal olarak da hareket etmiştim. 2006’dan beri, Ulusal Parkinson Vakfı’ ndaki (NPF) ücretsiz uluslararası web forumu olan Doktorunuza Sorun’ da 10,000’ den fazla soruya cevap vermenin onuruna eriştim. Forumu devralmam ve Ulusal Parkinson Vakfı Ulusal Medikal Direktörü olarak imzalamam için bir davet aldığımda, bu deneyimin beni nasıl değiştireceği konusunda hazırlıklı değildim. Yolculuğum sırasında tanıştığım hastalar ve aileleri, yoğun ve derin bir şekilde manevi olarak kronik nörolojik hastalıklar hakkındaki düşüncemi şekillendirmişti.

    Hayatımın en naçizane deneyimi, Parkinson ve kronik nörolojik hastalıklardan muzdarip olan hastalarla ve onların aileleriyle geçirdiğim zamandı. Naçizane kelimesini kullanıyorum; çünkü zaman zaman şahsen ve tabii ki web forumunda da insanların hayatlarını değiştiren basit ve konuşulabilecek konuları ortaya çıkarıyoruz. Bazı hastalar için bu, tekrar yürümek anlamına gelmiş, bir kısım için ise seslerini eski haline getirmiştir. Çoğu için de bu, potansiyel olarak gerçekleşmemiş mutlulukların onları yoksun bırakan ve hayallerini engelleyen ümitsizlik bulutunu, anksiyeteyi ve depresyonu ortadan kaldırma şeklinde sonuçlanmıştır. Bu cesur kişilerin her biriyle yolculuk ederken ben de öğrendim. Dinlemenin önemli olduğunu anlamam için hep birlikte bana yardım ettiler. Ayrıca, bana umuda ve daha mutlu bir hayata yol açabilecek sırların farkında olan bir hastayı ya da bir aile üyesini asla varsaymamam gerektiğini de öğrettiler. Bu sırları paylaşmalıyız.

    Bir Parkinson ve kronik nörolojik bir hastalıkla yüzleşen bir hastanın sorunlarının çoğu, alanındaki pek çok uzmana göre açık olsa da, hastaların ve ailelerin büyük bir kısmının birkaç basit sırdan habersiz olduğuna ikna olmuştum. Bu sırlar, açığa çıkarsa, onların hayatlarını değiştirebilir. Bu sırlar, tamamen kucaklanırsa, milyonlarca insana umut, daha iyi bir hayat ve daha anlamlı bir var oluş sunabilir.

    Bu kitabın amacı, Parkinson’un ve kronik nörolojik hastalığın dokunduğu herkesle umuda ve daha mutlu bir hayata dair olan 10 sırrı paylaşmaktır. Bu kitabı kaleme almaya henüz başladığım zaman, televizyon eleştirmeni olan Mort Kondracke ile akşam yemeği yiyordum. Saygın bir gazeteci ve Beltway Boys, Mclaughlin Report ve Roll Call gibi önemli siyasal düşünce kuruluşlarının kilit bir katılımcısı olarak 37 yılını harcamıştır. Mort’un karısı, NIH ve Emory Üniversitesi’nde benim danışmanlarım ve meslektaşlarım tarafından tıbbi açıdan izlenirdi. Mort, Parkinson hastalığında daha iyi bir bakım ve daha fazla araştırma için savunma ve organize olmada en açık sözlü ve en önemli kişilerden biri olmuştur. İronik bir şekilde, karısı Milly’nin benzer bir şekilde gizli kronik nörolojik bir hastalığı olduğu ortaya çıkmıştı; fakat bu aslında bir Parkinson hastalığı değildi. Mort, küçük sırların paylaşımının bile Parkinson hastalığının ötesine geçebileceğini ve bakım sırlarının, kronik nörolojik işlev bozukluklarından muzdarip olan herkese ulaşmak için hazırlanmaları gerektiği konusunda beni ikna etmişti. Onun tavsiyesine uymak için elimden geleni yaptım.

    Bu kitabın her bölümünde önemli bir sırrı açığa çıkartacak ve bunun arkasındaki bakış açısını, mantığı, deneyselliği ve bilimi açıklayacağım. Ayrıca, her bölümde sırlarını hediye eden hastalar hakkında daha çok ve benim hakkımda biraz daha fazla şey ortaya çıkarmaya çalışacağım. Bu hastalar, inanç tohumunu yeşillendirmiştir. Umut etmeyi öğrenmişler ve kronik bir

    Enjoying the preview?
    Page 1 of 1