You are on page 1of 204

XIX. ve XX.

Yzyl Uygur Tarihleri ve Ahmet Yesev'nin Doum Yeri Meselesi


Prof. Dr. sa ZKAN* zet: Hoca Ahmet Yesev XII. yz ylda yaam nl mutasav vflardan biridir. Ahmet Yesev'nin fikirleri yetitirdii binlerce muakkibi tarafndan imdiye kadar ya atlmtr. Ahmet Yesev'nin doum yeri meselesiyle ilgili aratrclarca Trkiye'de ve Trkiye dnda pek ok alma yaplmtr. Bu makalemizde zellikle Dou Trkistan tarihlerinden yararlanarak onun doum yeri hakkn da bilgiler deerlendirilecek ve bu hususta imdiye kadar kaynaklar da yaygn olarak geen yanllklar zerinde durulacaktr. Anahtar Kelimeler: Ahmet Yesev, Ahmet Yesev'nin doum yeri meselesi, Sayram kasabas, Dou Trkistan, Bat Trkistan.

Ahmet Yesev'nin doum yeri olarak baz kaynaklarda Yesi gsterilmi se de; tezkire, menakb ve tasavvufa dair bir ksm eserlere dayanarak aratrclar onun Trkistan'n Sayram ehrinde doduu konusunda ittifak etmektedirler (Kprl 1976: 61-62; Eraslan, 1983:14). Bu ehir nl mutasavvfn soy aac, doum yeri ve ocukluunun ilk dne mini geirmesi bakmndan nemlidir. Ancak ehir hakkndaki slm dnem kaynaklarndaki bilgilerimiz son derece mahduttur. Arap co rafyaclarn dnda bu ehir hakkndaki ilk bilgiler Kgarl Mahmud tarafndan Divan Lgati't Trk'te XI. yzylda tespit edilmitir. K garl Dvan'nda Trkistan'da yeri geldike zikrettii ehirler arasnda sficab/Asficab''dan da sz etmi ve "Sayram" maddesinde "sbicab" dahi denen Beyza ehrinin ad. Bu ehre Saryam dahi denir", eklinde bir kaytta bulunmutur. Ayrca, Divanda "Sayram suw; topuktan yukar kmayan su, s su" anlamnda bir deyim de bulunmaktadr (Kgarl, 1941: 176).

* Gazi niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi r. yesi ve Tmer Bakan - ANKARA iozkan@gazi.edu.tr bilig - Yaz / 2003 - say 26: 1-10 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2003, say 26

Bilindii zere, Trkistan'da iki Sayram bulunmaktadr. Bunlardan bi rincisi Bat Trkistan'da /imkent yaknlarndaki Sayram; dieri ise Dou Trkistan Uygur sahasndaki Aksu ehrinin 176 km kuzey dou sunda yer alan ve ayn adla bilinen kasabadr. Kprl'nn hazrlad kymetli bir eser olan Trk Edebiyatnda lk Mutasavvflar'da Cevahir'l Ebrar min Emvaci'l-Bihar'a. atfen Ahmet Yesevf nin Dou Trkis tan'daki Sayram ehrinde doduu behrtilmektedir (Kprl, 1976: 61). Bu bilgi Ahmet Yesev hakknda Kprl'nn almasndan sonra Tr kiye ve Trkiye dnda yaplan pek ok aratrmada da yer almtr.1 Kprl, Ahmet Yesev'nin Dou Trkistan'daki Sayram'da doduuna dair grn Tarih-i Emniyete bu kasaba hakknda yer alan bilgilere dayandrmaktadr. Hakikaten nl Trk mutasavvf Ahmet Yesev han gi Sayram'da dnyaya gelmitir? Bat Trkistan'daki bugn Kazakis tan'n hudutlar iinde bulunan Sayram da m, yoksa Dou Trkistan'da ki Sayram'da domutur? Burada rivayetler ve tarihi kaynaklarn kesi tii bir nokta bulunabilir mi? Trkistan sahas, Karahanhlar, Harezm-Kpak, aatay ve Babr dne minin sanat ve edebiyattaki parlak devrini XVI. yzyldan sonra birka is tisna dnda zirve isimlerle temsilde ok fazla baarl olduunu syleme miz mmkn deildir. Trkistan'n tarihi hakknda yazlan dikkate deer nemli slm kaynaklardan biri ne yazk ki Ahmet Yesev'nin yaad ve hrete ulat devirden olduka uzak bir zamanda 1551 ylnda kaleme ahnmtr. Bu eser, Mirza Muhamammet Haydar Duglat'nin Farsa ola rak kaydettii ve btn Trkistan hakkndaki genel vakalara ait bilgileri hav Tarih-i Reid'dir. Trkistan'da tarih, sosyal ve siyas deimeye pa ralel olarak XIX. ve XX. yz ylda yazlan her tr eserle, bu arada tarih ilik bakmndan bir kprdann ortaya kt kabul edilebilir. Bu yz yllarda Uygur sahasnda yazlan tarih, edeb ve anonim eserler arasnda Arzu Muhammed'in "slmnme" sini, Garip tarafndan yazlan uEmir Ali" adl eseri, mid'nin "Cennme"sini, Muhammed Elem tarafndan yazlan "Tarih~i Ka gar" , Kasm Be tarafndan yazlan "Gulca Vakala r Beyan"m, Muhammed Salih Yarkend'nin "Gazat'l-Mslimin"ini, Molla Bill Nazm'n manzum tarihi "Gazat- Der Mlk-i in"i, Seyid Muhammed'in "erhi-i ikestenme"sini; Molla akir'in "Zafername"si ni; Mahmut eyh Garibi'nin uTarihname-yi Yakub Han"; Kurban Suf
2

zkan, XIX ve XX. Yzyl Uygur Tarihleri ve Ahmet Yesevi'nin Doum Yeri Meselesi

Seferbay'n 'Tarih-i Bedevlet'ini ve Molla Musa bin Molla sa Sayrami'nin "Tarih-i Emniye ile Tarih-i Hemidi" adl eserlerini sayabiliriz. Bu eserlere ilve olarak Kabil'de tamamlanp 1942 ylnda Srinagar'da bas lan Mehmed Emin Bura' nn ark Trkistan Tarihi ile Mehmet Af in hazrlayp 1886'da stanbul'da yaymlanan Kagar Tarihi"ni de zikrede biliriz. Burada bahsettiimiz anonim edeb mahiyetteki eserler ile tarih ki taplar ierisinde dorudan mutasavvflar ve ehirlerden bahseden kitaplar bulunmamaktadr. Ancak baz eserlerde ksmen ehirlere ve meayiha ait bilgiler mevcuttur. Bilhassa 23 Austos 1836 tarihinde Sayram'in Anakz kynde doan ve yine 1916 ylnda ayn yerde vefat eden Molla Musa bin Molla sa Sayram'nin yazd 1905 tarihinde Kazan'da baslan Tarihi Emniye ile 1911 ylnda tamamlanan ancak 1986 ylnda yazma nshalar esas alnarak rmi'de yaymlanabilen eserlerde Sayram hakknda Uy gur sahasna ait dier tarih kitaplarna nazaran ksmen ayrntl bilgilere rastlamaktayz. Molla Musa Sayram'ye gre Dou Trkistan'daki Sayram kasabasnn tarihi, eserini kaleme ald 1902 tarihinden iki yz yl evvel li'de Han lk klan Coras (Cevaris?) neslinden Mool Kunteyci'nin Takent yaknla rndaki Sayram kasabasn istilsyla balar. Kunteyci, Sayram' alnca kendi neslinden bir Kalmuk' baa geirip yeteri kadar kuvvet braktktan sonra li'ye doru yola kar. Ancak, Sayram ahalisi bir sre sonra Kalmuklara isyan eder. ehrin Kalmuk beyini ve askerlerin bir ksmn ld rrler. Kaan Kalmuk askerleri Kunteyci'ye ulap durumu haber verirler. Geriye dnen Kunteyci, Sayram' ele geirip yakp ykar. Bu vakalar Ahmet Zeki Vehd Togan tarafndan da teyid edilmekte ve "1681 ylnda Kalmuk Batur Kuntay'nn li Havzasn kendisine merke z karargah ittihaz ederek Bat Trkistan'a ynelik byk apl bir istil ya kalkt; Kazak Han Tevke ile kardei Eim'in Takent'i Karmklar dan kurtarnca bu defa Kuntay'nn bozkra kar bir siper gibi duran Say ram'a saldrp (1683-1685) ehri tamamen tahrip ettii" belirtilmektedir (Togan 1981: 167). Molla Musa, katliamdan sonra Sayram'da bulunan Hoca, ah ve Emir Uruu'nun sa kalanlarndan ileri gelen yirmier aileyi btn oluk o cuklaryla birlikte Kunteyci'nin nce bugn in hudutlar iinde kalan
3

bilig, Yaz / 2003, say 26

li'ye bir yl sonra'da Turfan'a Ak yl olarak zorla g ettirdiini ifade etmektedir. ki yl sonra Kunteyci'nin vefat edip in ordusunun Alt ehir ve li'yi zaptetdii haberi de yaylnca Sayraml sz geen altm aile yurduna dnmek zere yola kar. Muz Davan'a gelince in ordusuyla karlarlar. inlilerin sorular zerine durumu anlatrlar. inli komutan onlara durumun ok kark olduunu belirtirek gitmelerine izin vermez ve iftilik yapmak zere Yakark denilen yeri yurt tutmalarn syler. Bir mddet burada oturan Sayramllar nce Bay tepesine daha sonra da "tagnin agzi ve kenri cay iken dep" bugnk Sayram'a yerleirler. Sayram'nin ifadesine gre Dou Trkistan'daki Sayram ahalisi Takent yaknnda bulunan Sayram'dan gelmedir. Sayram'daki Emirler uruun dan olan yneticinin; 'kendisine yetki verildii takdirde halknn itaat ve hizmette kusur etmeyecei'ne dair verdii sz zerine in manspdarlarndan Aksu ve Kuar hkimlerinin derece ve mertebesinde yetki elde etti ini ve daha kk olmasna ramen Sayram'in bundan ok yararland kaydedilmektedir (Sayram 1988: 590-594; 1989: 379-380). Molla Musa, Sayram'da bulunan uruun zamanla karp kaynamakla beraber herkesin neslinin nereden geldiine dair bilgi sahibi olduu belirt mektedir. ah uruunun "Kyan" ve "Tacik" ahlarndan, Emir uruunun "vzera ve mera" neslinden; Molla Musa'nn da mensubu olduu Hoca lar uruunun ise "Alevler" yani Hazret-i li evldndan olduunu ifade etmektedir. Molla Musa ayrca eceresini H. 945 tarihinde (Mild 153839) tarihlerinde Ebu'1-gazi Ubeydullah Han taraf nidan verilen bir yarlkla da teyid etmektedir. Buna gre onun soyu Aziz Han Hoca'dan balayp Kemaleddin Bab eyh'ten, Arslan Bab ve mam Muhammed Hanef'ye kadar uzanmaktadr. yle ki, babas Molla sa Hoca, Aziz Han Hoca, Niyaz Han Hoca, mam (an) Sultan Hoca, mam Padiah Hoca, mam Sahi Cihan Hoca, mam Garip ah Hoca, mam Said Celleddin Bab, mam Said Cemalleddin Bab, mam Said Kemaleddin Bab, Said brahim Bab, Said Abdlcebbar Bab, Said Abdlkerim Bab, Said Abdlmecid Bab, Said Abdlvehhab Bab, Said Arslan Bab, Said yas Bab, Said Mahmud Bab, Said ftihar Bab, Osman Bab, mer Bab, smail Bab, shak Bab, Abdlkerim Bab, Abdlcelil Bab, Abdlrahim Bab, Abdurrahman Bab, Abdlcebbar Bab, Abdlfettah Bab, mam Muhammed Hanefi, Hz. Ali eklindedir.
4

zkan, XIX. ve XX. Yzyl Uygur Tarihleri ve Ahmet Yesevi'nin Doum Yeri Meselesi

Bat ve Dou Trkistan'da teekkl eden veli ve veli makamlar klt yz yllar ierisinde sosyo-kltrel yapda nemli grevler icra etmitir. slm dininin yayl ve yaanmasnda bu kltn olumlu etkileri siys gelime ve tercihlere ramen gnmze kadar ulamtr. Veli makamlar ve bun lar etrafnda ortaya kan menkabelere btn Trkistan'da rastlamak mm kndr (zkan 1995: 465-475). Hatta kabirleri baka memleketlerde olan bir ksm din, mezhep ve tarikat byklerine ait hem Dou Trkistan'da, hem de Bat Trkistan'da makamlar bulunmaktadr. Mesele Tarih-i Emniye'ye gre Dou Trkistan 'in Ka gar ehrindeki Hazret-i Af ak Hoca, Hidayetullah Hoca, Mehdum-Azam, Satuk Bura Han Makam'nn nem li ziyaret yerlerinden olduu kaydedilmektedir. Yarkend ehrinin Dou Trkistan'daki ad Veliyyne Yarkenf tir. Burada, Nur akak Hoca Muhammed-i erif Pir-i Bzrukvar, Yedi veli iin "Yette Altun Mazar" ve Mahdum- Azam'in mbarek ocuklar burada yatmakta olduu ifade edilmektedir. Hoten'de 765 ylnda vefat eden mam Cafer-i Sadk'm Makam'nn yan sra mam Cafer-i Tayran, mam Kasm, mam Haim makamlarnn mevcudiyetinden de sz edilmektedir. Cafer-i Sadk'n byk bir ordu ile Hoten'e geldii ve askerlerinin hepsinin ehit oldu una dair bir de rivayet anlatlmaktadr. Aksu'da Mevlna Calleddin, mam Battal Gazi adl tannm iki evliya makamndan bahsedilmektedir. Molla Musa'ya gre, Battal Gazi, Abdurrahman Alev'nm yani Ali Kerremu'l-lah vehe'den eceresi yryen Muhammed Hanef'nin torunlarndandr. Ayrca Aksu'da Sultan Gaznev, eyh Cneyd-i Badad ve Ser Sakat adl makamlar da vardr. Turpan'da mam Muhammed Gazali ile Hazret-i Ali'nin buralar ziyareti dolaysyla ayak izi bulunmaktadr. Kar'da, Mevlna Er iddin eyh Nizameddin Dehlev, brahim Edhem, Hz. Ali'nin mirahru Baba Kamber, Belh Ata ile Khne Turfan'd& Ashab'l Kehf makamlarnn varlna inanlmakta ve bu yerler eitli vesi lelerle ziyaret edilip dua ile etrafnda bir ksm pratiklerin icra edildii kaydedilmektedir. Din, mezhep ve tarikat ulular ile devlet byklerinin memleketlerinden olduuna dair gzlem ve sylentileri dahi yazma konusunda fevkalde inhisarc ve titiz grnen Dou Trkistanl tarihiler Ahmet Yesev'nin kendi memleketlerinden yani Aksu'nun kuzey dousunda bulunan Say5

bilig, Yaz / 2003, say 26

ram'dan olduu hususunda eserlerinde herhangi bir kayda yer vermemek tedirler. Kua'da Mahmudun Hocam ihtilline katlp Yakup Beg Bedevlet dneminde nemli vazifeler stlenerek Yedi ehir ve Tarm blgesini dolaan Molla Musa ile yine Dou Trkistan slm Cumhuriyeti'nin kuru luunda grevler alan Mehmed Emin Bura, ark Trkistan Tarihi'nde Ahmet Yesev'nin Uygur sahasnda doduuna dair hi bir bilgi vermez. Ayrca Mehmet Atf'in 1886 ylnda stanbul'da yaymlanan Kgar Tari hinde de (Atf 1884) bu hususta hi bir bilgiye rastlamamaktayz. Kprl, Trk Edebiyatnda lk Mutasavvflar adl eserinde Pir-i Trkis tan Ahmed-i Yesev'nin. arki Trkistan'daki Aksu'nun 176 km kuzey dousunda doduuna dair verdii bilgileri kendisinin faydaland Molla Musa'nn "bu kasabasnn ahalisinin Takent yaknlarndaki Sayram'dan geldii" hususundaki satrlar atlamas, yahut zememesi sebebiyle olma ldr. Oysa sbicab/sficab adyla bilinen ve slm corafyaclarnn da eitli vesilerle zikrettii bu ehir (een 1985:238) Bat Trkistan'n imkent ehri yaknlarndadr. Seyhun rmann ve Takent'in kuzeyindeki bu ehir, 838 ylnda Nuh b. Esed taraf nidan zaptedilmi ve ehir halk Mslmanl kabul etmitir (Togan 1981:10). Divan Lgati't Trk' yayma hazrlayan Besim Atalay'm Sayram hakknda imdiki imkent olduu eklinde bir kayd bulunmaktadr ki, Hazret-i Pir'in doum yeri de buradaki Sayram olmas gerekmektedir. Kgarl, bu blgedeki Say ram'a yakn ehirler arasnda a (Takent), ve Taraz' zikretmektedir. Kgarl'nn cihan haritasnda da Sayram, sficab adyla yer alm ve a(Takent)'n kuzeyinde kaydedilmitir. Zeki Velid'nin tespitlerine gre Ostroumov bu ehre ait rivayetleri nerettirmitir (Togan 1981: 502). zkent (Fergana) ve Farab (Otrar) da blgedeki dier eski yerleim mer kezleridir. Sonu olarak nl Trk mutasavvf Pir-i Trkistan Ahmed-i Yesev'nin Dou Trkistan'daki XVIII. yzylda kurulan Sayram ile Kh ne Sayram (sbicap)'dan gp giden hemehrileri dnda bir mnasebeti nin bulunmad aktr. Ahmed-i Yesev'nin gerek trbesinin bulunduu Trkistan ehri ile yaknl, gerekse halk arasndaki rivayete gre onun annesi Kara a Ana'ya ait makamn da imkent civarnda olmas dolay syla imkent'in Aksu kasabas yaknlarndaki Sayram ehrinde doduu fikri kuvvet kazanmaktadr.
6

zkan, XIX. ve XX. Yzyl Uygur Tarihleri ve Ahmet Yesevi'nin Doum Yeri Meselesi

Aklamalar 1 Kemal Eraslan, Ahmed-i Yesev, Dvn- Hikmetten Semeler adl eserinin 1983 ylnda Ankara'da Kltr Bakanlnca yaymlanan ilk basmnda "Elde edilen bilgilere gre Ahmed-i Yesevi'nin Bat Trkistan'n imkend ehrinin dousunda bulunan ve Tarm rmana dklen ahyar nehrinin kk bir kolu olan Karasu zerindeki Sayram kasbasnda dodunu kaydetmitir (bk. Eras lan, Kemal, Ahmed-i Yesev, Dvn- Hikmetten Semeler, Kltr Bakanl Yaynlar, Ankara 1983, s. 14.). Eraslan'in verdii bu bilgilerde bir karklk bulunmaktadr. Ahmed-i Yesevi'nin doum yeri olarak Bat Trkistan ve im kend'in dousundan bahsetmesine ramen bunun neresi olduu ak deildir. Hatta cmlenin devamndaki "Tarm rmana dklen ahyar suyu," Fuat Kprl'nn de belirttii gibi Dou Trkistan'da bulunmaktadr. Eraslan, ayn eserin 1991 ylnda Ankara'da yaymlanan 2. ve 1993 ylnda yaymlanan 3. basmnda da bu bilgileri tekrarlamtr. Ancak, tarafmzdan Kazakistan'n Tr kistan ehrinde Trkistan'n 1500. Yl Kutlamalar Mnasebetiyle 20-21 Ekim 2000 tarihinde dzenlenen "Kazakistan ve Trk leminin Tarih ve Medeniyet Dnyasnda Trkistan ve Hoca Ahmet Yesev" adl uluslar aras konferansta sun duumuz "XIX. ve XX. Yzyl Uygur Tarihleri ve Ahmet Yesevi'nin Doum Yeri Meselesi" balkl bildirimizden sonra; katlmclar arasnda bulunan Kemal Eraslan ile mesele Yesi ehrinde mnakaa edilmi ve Eraslan Ahmed-i Yesevi'nin doum yeri meselesini eserinin 2000 ylnda ayn bakanlka ger ekletirilen 4. basmnda "Rivayetlere gre Ahmed-i Yesev Bat Trkistan'n imkent ehrinin gney dousunda bulunan Sayram kasabasnda domutur." eklinde dzeltmitir (bk. Eraslan, Kemal, Ahmed-i Yesev, Dvn- Hikmetten Semeler., Kltr Bakanl Yaynlar, Ankara 2000, s. 6.). Ne yazk ki bizim bildirimizin de yer ald konferans zabtlar dzenleme kurulu tarafndan yl dan beri yaymlanamam, dolaysyla konuyla ilgili bildirimiz Bilig dergisinde ancak imdi aratrclarla buluma imkann elde etmitir [sa zkan]. 2 "Uygur ehirlerine varncaya dek Erti/rti, la/li, Yamar, Etil/til rmaklar boyunca otura halkn dili doru Trkedir. Bunlarn en ak ve tatls Hakaniye Hakanllar lkesi halknn dilidir. Balasagunlular, Sogdca ve Trke kullanrlar. Traz+Talas ve Beyza ehirlerini halk dahi byledir. Balasagun'a varncaya dek sbicab (Asbcab)'dan btn Argu ehirleri haknnn dili ap raktr. Ka gar'in Keneke konuan kyleri vardr. ehrin iindeki halk Hakanl Trkesiyle konuurlar. Rum lkesinden Main'e dek Trk ellerinin hepsinin boyu bei bin, tamam sekiz bin fersah eder. yice bilmek iin bunla rn hepsi yeryz biiminde olan daire iinde gsterilir". Kgarl Mahmud, Divan Lgati't-Trk I., Ankara 1939, s. 30.
7

bilig, Yaz / 2003, say 26

Kaynaka Eraslan Kemal (1983), Divan Hikmet'ten Semeler, Ankara, s. 14. Kgarl Mahmud, [Hazrlayan: Besim Atalay] Divan Lgati't-Trk III., Ankara. Kprl, Fuad (1976), Trk Edebiyatnda lk Mutasavvflar, 3. bs., Anka ra, s. 61-62. Mehmed Atf (1300/1884), Kagar Tarihi, Bais-i Hayret Ahval-i Garibesi stanbul. Molla Musa bin Molla sa Sayram (1988), Tarih-i Hemidi, rumi: 590594; Molla Musa bin Molla sa Sayram (1989), Tarih-i Emniye, 2. bs. rmi, s. 379-380; zkan, sa (1995), "Trkmenistan'daki Adak Yerleri ve Bu Yerlerle lgi li nanlar," pek Yolu Uluslar Aras Halk Edebiyat Sempozyumu Bildirileri, Ankara, s. 465-475. een Ramazan (1985), slam Corafyaclarna Gre Trkler ve Trk lkeleri, Ankara, s. 238, "Farab buraldr, Kara Tigin'in mezar, bulunmaktadr. ehrin Nuceket, Farruhan, akirne ve Buhara kaplar bulunmaktadr" (bk. een, 1985: 252). Togan, Ahmet Zeki Velid (1981), Bugnk Trkili, Trkistan ve Yakn Tarihi. 2 bs., stanbul, s. 167.

The XIX t h and XX t h Century Uighur History Books and the Question of Ahmed Yesevi's Birth Place
Prof. Dr. sa ZKAN*
Abstract: Hodja Ahmet Ye sevi is one of the eminent sophist who lived in the XII'th century. The fact that the order of Yesevi was named after him and the fact that he trained, thousands of followers made it possible for his name to live until now. The question of where Ahmed Yesevi was born has been the subject on many studies by researchers both in Turkey and outside Turkey. it is the purpose of this paper to analyse and clarify the common fallacies and evaluations in the world concerning the birth place of Ahmed Yesevi with special reference to the history of Eastern Turkestan. Key words: Ahmed Yesevi, The question of Ahmed Yesevi's birth place, the town of Sayram, Eastern Turkestan, Westem Turkestan.

Gazi University Faculty of Science and Letters - ANKARA iozkan@gazi.edu.tr bilig - Yaz / 2003 - say 26: 1-10 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

Uygurskie storieskie Proizvedeniw XX-XX vv. i Vopros o Meste Rojdeniw Axmeda Wssavi
sa OZKAN, Prof. Dr.

Rezme: Xodja Axmed Wssavi- odin iz znamenitx mistikov X-go veka.


Ego idei doli do segodnwnego dnw blagodarw ego tswa posledovatelwm. Rabot, posvwcnnx voprosu o meste rojdeniw Axmeda Wssavi, v Tur]ii i zarubejom dostatono mnogo. V naey stat#e ispol#zuw prejde vsego istorieskie proizvedeniw Vostonogo Turkestana budut rassmotren svedeniw o meste rojdeniw Wssavi, a takje zatronut rasprostrancnne oibki po +tomu povodu, kotore zanimat mesto v istonikax.

Kleve slova: Axmed Wssavi, vopros o meste rojdeniw Axmeda Wssavi,


selenie Sayram, Vostony Turkestan, Zapadny Turkestan

Universitet Gazi, Fakul#tet Estestvennx i Gumanitarnx Nauk, Direktor Wzkovogo [entra TMER -ANKARA

10

The European Union's Central Asia Strategy


Do. Dr. Esra AYHAN*

Avrupa Birlii'nin Orta Asya Stratejisi zet: Avrupa Birlii, on yl akn bir sredir, eski Sovyet Cum huriyetlerinin demokrasiye ve piyasa ekonomisine gei sreleri ni, TACIS (Bamsz Devletler Topluluu'na Teknik Yardm) program erevesinde desteklemektedir. TACIS araclyla Bir likten karlksz teknik yardm alan 13 Dou Avrupa ve Orta As ya lkesinden, Avrupa Birlii ile ortaklk ilikisi iinde bulunan Dou Avrupa devletleri, doksanl yllar boyunca Birliin dikkatini daha fazla ekmitir. Ancak, Amerika Birleik Devletlerindeki 11 Eyll 2001 terrist saldrlar ve Afganistan Sava sonrasnda, Or ta Asya'da istikrarn ve gvenliin salanmas, nemli bir ulusla raras mesele haline gelmitir. Bu artlar altnda Avrupa Birlii, Kazakistan, Krgzistan, Tacikistan, Trkmenistan ve zbekis tan'da yoksulluun azaltlmasna ve srdrlebilir ekonomik kal knmann gerekletirilmesine yardmc olmak amacyla, 20022006 yllar iin yeni bir Orta Asya stratejisi belirlemitir. Bu yaz, Birliin -blgeye TACIS program ile yaplan yardm da ierenyeni Orta Asya stratejisini incelemektedir. Anahtar Kelimeler : Avrupa Birlii; Orta Asya; TACIS; gei s reci; Orta Asya Strateji Belgesi 2002-2006; Orta Asya Belirleyici Program 2002-2004

* Akdeniz niversitesi BF Dekan Yardmcs, Uluslararas likiler Bl. Bakan - ANTALYA becayhan@yahoo .com biig Yaz / 2003 say 26: 11-43 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

biig, Yaz / 2003, say 26

The European Union (EU), the world's leading actor in international trade, has already established itself as a majr economic and monetary power. However, being an economic giant has not prevented the characterisation of the Union as a political dwarf. Several steps have been taken in recent years towards establishing a European identity on the internati onal scene. But, initiatives like the establishment of a European army are yet too weak to turn the EU into a political power. For the time being, it is true that there is liftle distinction in practice between the Union's eco nomic and diplomatic activities on the world stage. Nonetheless, without an effective Common Foreign and Security Pohcy, the EU is stili considered to be economically influencial rather than being politically capable. Throughout its existence, the EU has formed economic relations with almost ali the countries, regions and organisations of the world. These range from the United States (US) to Malta; from Africa and Latin America to Australia and Asia; from the World Trade Organisation (WTO) to the United Nations (UN). Also, the type of these relations vary from development aid to bilateral or unilateral trade agreements. The states of the former Soviet Union (SU) known as the Newly Independent States (NIS) attracted the attention of the EU, following the dismembering of the Soviet Union. These states soon became involved in a transition process to establish market economies and democracies. The EU welcomed this as an opportunity to create strong relationships with these countries, and started to assist them in their efforts to modernise their eco nomies and strengthen their democracies. The first initiative in creating economic relations with the former Soviet Union countries was the launching of the TACIS (Technical Assistance to the Commonwealth of Independent States) programme. Following the example of the PHARE (Poland-Hungary: Aid for Reconstruction of the Economy) programme for the countries of Central and Eastern Europe, the TACIS programme provides grant-fnanced technical assistance for 13 countries of Eastern Europe and Central Asia during their transition to a market economy. These are the 10 members of the CIS, namely, Armenia, Belarus, Kazakhstan, Kyrgyzstan, Moldova, Russia, Tajikistan, Turk12

ayhan, The European Union's Central Asia Strategy

menistan, Ukraine, Uzbekistan, plus Azerbaijan, Georgia and Mongolia, The European Union, together with its Member States, is the largest provider of technical assistance to these countries: 4.221milhon Euro were committed through the TACIS programme between 1991 and 1999; an additional 3,138 milhon Euro in TACIS budget has been agreed to be committed for the period 2000-2006. Furthermore, the EU is the most important external trading partner for these countries, aside from economic ties between themselves (Europa web 2001-1). After a decade of assistance, the EU's policies towards the former Soviet Union countries have started to become more specialised. As the geographical locations of the above mentioned 13 countries indicate, the TA CIS programme deals with a vast area that actually incorporates 3 different regions: Eastern Europe, Caucasus and Central Asia. The Union's differing attitude towards these regions and the changing needs of the co untries involved require several policies to be pursued, rather than a monolithic approach. Accordingly, while TACIS stili remains as a general framework for assistance, the EU is developing specifc policies to deal with several groups of countries within the context of TACIS. Moreover, each one of these benefciary states themselves have unilateral relations with the EU. This paper is going to assess the EU's strategy towards Central Asia for the years 2002-2006. According to the Union's Strategy Paper for Cent ral Asia, which the Commission started to implement as of October 2002, the core objective of the new EU assistance is "to promote the stability and security of the countries of Central Asia and to assist in their pursuit of sustainable economic development and poverty reduction" (Europa web 2002:3). This new strategy towards Central Asia is not a policy independent of the TACIS programme. Rather, it is an initiative that includes the TACIS Indicative Programme for Central Asia for the years 20022004. That means the two must be evaluated together. in order to deal with the Union's new strategy towards the fve Central Asian countries, namely, Kazakhstan, Kyrgyzstan, Tajikistan, Trkme nistan and Uzbekistan, TACIS experience will be tackled frst. Since TACIS has been the frst initiative in establishing economic relations
13

biig, Yaz / 2003, say 26

with the NIS, and is stili part of the Central Asia strategy for 20022006, it deserves a general assessment. Following this section, specific attention will be paid to the EU's newly developed Central Asia stra tegy, including an overview of the transition process in the region. Finally, the EU's priorities and expectations in providing technical assistance for Central Asia till the end of 2004 will be explained by putting forward the main points of the TACIS Indicative Programme for Cent ral Asia 2002-2004. Since the EU is one of the world's majr economic and monetary powers, explaining its approach towards Central Asia is hoped to shed some light upon the forthcoming economic developments in the region. TACIS: A GENERAL ASSESSMENT The TACIS Programme, which was launched by the European Community (EC) in 1991, aims at enhancing the transition to a market economy and a democratic society in the 13 countries of Eastern Europe and Cent ral Asia. When TACIS was initiated, technical assistance was a stand-alone activity. Later on, the programme became part of a complex and evolving relationship with each of the countries concerned. Today TACIS is a strategic instrument in the co-operation process between the EU and part ner states (Europa web 2001-2). Five priority sectors were identifed for TACIS in 1991: training, energy (including, most importantly, nuclear safety), transport, support for industrial and commercial enterprises, food production and distribution. La ter on these priorities were revised and detailed according to the changing needs. TACIS aid is given in the form of grants, which may cover the costs related to the preparation, implementation, monitoring and evaluation of the projects, as well as the costs of supplies required in support of the technical assistance (MacLeod et. al. 1996: 350). TACIS authorities work closely with other countries and international agencies in this feld. The European Commission, which administers TACIS, keeps a Central Consultancy Register of frms within the Union interested in participating in TACIS projects (Bainbridge et. al. 1996: 437).
14

ayhan, The European Union's Central Asia Strategy

TACIS funding is allocated through various programmes. First of ali, there are national country programmes. Secondly, there are regional or multi-country programmes, which are used for areas like environmental protection or promotion of transport networks. Cross-border prog rammes have also been set up to promote the co-operation and the development of links between neighbouring communities in different countries. Finally, a limited number of small projects programmes are used to address very specific tasks, such as advice to governments in particular felds like trade regulation, co-operation in higher education, or encouraging EU investment in partner countries. Since their objectives are not set with pre-defined beneficiaries in mind, they are organised in a different manner, with specific priorities set each year (Europa web 2001-2). The national and regional country programmes comprise indicative and action programmes. indicative programmes cover three to four year periods and define the principal objectives of, and guidelines for EU assistance in the above mentioned areas of co-operation and, as far as possible, include indicative fnancial estimates. Action programmes based on the indicative programmes are adopted on an annual or biannual basis and include a list of the projects to be fnanced within the areas of cooperation. Tendering process is an important element in the application of TACIS programmes. nce agreed by Member States, technical assistance pro jects are put out to tender. Organisations from the EU (and also from the accession countries) are selected to implement projects, transferring their know-how to beneficiaries in the partner countries (Europa web 2001-2). Technical assistance that the EU has provided through TACIS funds between 1991-1999 can be seen in Tables 1 and 2 as breakdown of allocation by countries and sectors respectively:

15

biig, Yaz / 2003, say 26


Tabie 1: TACIS funds commitled by country 1991-1999 (in Miilion Euro) 1991 Armenia Azebaijan Baltics* Belarus Georgia Kazakhstan Kyrgyzstan Moldova Mongolia Russia Tajikistan Trkmenistan Ukraine Uzbekistan Regional Programmes** Donor Co-ordination*** Programmelmplenentatin Support**** Others ***** Total 2,3 0,4 15,0 8,9 5,0 7,7 0,7 1,1 0,0 212,0 0,0 0,9 28,7 1,7 106,0 0,0 6,2 0,0 1992 9,6 12,5 0,0 14,6 9,0 20,6 9,2 9,0 0,0 111,0 0,0 8,8 48,3 18,8 88,6 34,9 24,0 0,0 1993 17,0 8,0 0,0 9,0 6,0 14,0 10,0 0,0 0,0 160,8 0,0 0,0 43,3 0,0 172,0 21,0 11,1 0,0 1994 0,0 8,0 0,0 7,0 8,0 14,0 0,0 10,0 8,0 150,0 4,0 8,0 50,0 15,0 131,5 24,7 21,0 10,0 1995 6,0 6,0 0,0 12,0 6,0 15,0 8,0 9,0 0,0 161,2 4,0 4,0 72,5 10,0 124,5 40,0 23,0 10,0 511,2 1996 14,0 16,0 0,0 0,0 16,0 0,0 0,0 0,0 9,5 133,0 0,0 0,0 76,0 28,0 1520 43,0 37,5 11,0 1997 0,0 0,0 0,0 5,0 0,0 24,0 13,0 18,0 0,0 132,9 0,0 11,5 59,0 0,0 135,0 37,0 34,5 11,9 1998 10,0 26,8 0,0 0,0 16,0 0,0 0,0 0,0 11,0 139,7 0,0 0,0 44,0 29,0 155,8 43,0 31,9 0,0 1999 0,0 9,5 0,0 0,0 0,0 16,6 8,6 14,7 0,0 73,5 0,0 6,7 38,6 0,0 129,4 64,4 65,6 0,0 Total 58,9 87,2 15,0 56,6 66,0 111,9 49,5 61,8 28,5 1.274,0 8,0 39,9 460,8 102,5 1.194,8 308,0 254,8
42,9

396,5 418,9

472,1 469,7

536,0 481,7

507,2 427,6

4.220,9

* ** ***

Baltic states received TACIS funding only in 1991; then they were included in the PHARE Programme Includes the inter-state, nuclear safety and cross-border co-operation programmes Includes European Bank for Reconstruction and Development (EBRD) Bangkok Facility, Partnership and Co-ordination Prog ramme, International Science and Technology Centre

**** Includes Co-ordinating Units, information, monitoring and evaluation ***** Includes the Democracy Programme Source: Europa web 2000-3

16

ayhan, The European Union's Central Asia Strategy

Tabie 2: TACIS funds aiiocated by sector 1991-1999 (miiiion Euro) 1991 Nuclear safety and environment Restncturing state enteprises and pivate sector development Public administration reform, social Services and education Agriculture and food Energy Transport Telecommunications Policy advice Others* Donor Co-ordination ** Programme Implementation Support Total 53,00 37,50 103,00 79,95 65,00 49,80 0,00 0,00 2,05 0,00 6,20 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 84,09 55,05 70,57 17,06 24,70 20,90 15,00 36,00 8,88 56,00 39,30 Total 851,12 595,24 632,36 344,75 381,26 278,56 54,11 265,11 240,85 338,17 239,36

60,00 100,00 79,64 42,28 60,54 38,96 33,19 6,76 37,80 0,83 34,88 24,03 94,46

88,00 108,00 141,50 78,66 63,55 41,58 43,70 22,80 4,10 41,08 40,53 24,69 20,99 72,40 99,40 48,33 42,35 21,10 7,90 0,00 48,71 40,00 23,00 55,20 55,70 18,50 45,80 43,00 6,40 61,01 28,39 43,00 37,50

98,00 118,53 60,92 44,75 26,50 43,90 20,70 7,30 55,32 52,88 37,00 34,46 61,41 73,20 20,10 38,85 34,30 0,00 25,90 10,56 81,62 42,77

79,91 32,19 38,00 32,77 6,65 8,00 48,02 20,98 11,11

396,50 418,91 472,09 469,68 511,19 536,00 481,73 507,24 427,55 4.220,89

* ** ***

Includes the Democracy Programme and miscellaneous Includes International Science and Technology Centre, Partnership and Co-ordination Programme and the EBRD Bangkok Facility Includes Co-ordinating Units, Multidisciplinary fund, information and monitoring and evaluation

Source: Europa web 2000-3 The breakdown of TACIS funds for 1991-1999 according to the recipient countries indicates that Russia received the "lion's share", followed by Ukraine. Among the Central Asian countries, Kazakhstan and Uzbekistan were the ones that received the greatest amount of aid, while Tajikistan had the smallest amount of assistance. When it comes to allocation among the sectors, nuclear safety and environment stands out as the best supported area. Then comes public administration reform, social services and education, followed by restructuring state enterprises and private sector development. Telecommunications was the least suppor ted sector.

17

biig, Yaz / 2003, say 26

As of 1999, the formalisation of bilateral relations between the EU and individual partner countries included in TACIS has been mostly achieved through the entering into force of Partnership and Co-operation Agreements (PCAs). PCAs, are legal frameworks, based on the respect of democratic principles and human rights that set out the political, economic and trade relationship between the EU and its partner countries. Each PCA is a ten-year bilateral treaty signed and ratifed by the EU and the individual state. PCAs with different partner states provide for trade liberalisation and wide ranging co-operation, including in the fields of environment, justice and home affairs, energy, transport, telecommunications, border networks and economic development (Europa web 2000-1). PCAs between the EU and Armenia, Azerbaijan, Georgia, Kazakhstan, Kyrgyzstan, Moldova, and Uzbekistan became effective as of 1 July 1999. PCA with Belarus, which was signed in March 1995 has not be en put into force yet, due to the political situation in that country. PCA that was signed with Trkmenistan in May 1998 is going through the process of ratification. On the other hand, PCAs with Russia and Ukraine have been effective since 1 December 1997 and 1 March 1998, respectively. As far as bilateral relations with Mongolia are concerned, a Trade and Co-operation Agreement entered into force in March 1993. Because of the 1992-97 civil war and the related political situation in Tajikistan, no PCA has been drawn up with this country yet. The tenyear trade and economic and commercial agreement that had been sig ned with the Soviet Union in 1989 and came into force in April 1990, is stili the contractual basis governing the relations between the EU and Tajikistan. in 1999, together with the entry into force of the above mentioned PCAs, TACIS became even more closely integrated with EU policy in the region. TACIS is the main fnancial instrument supporting the implementation of PCAs, assisting the NIS in strengthening democracy and the rule of law, consolidating a market economy and increasing the administrative capacity linked to the implementation of the agreements. Such stronger links between policy and technical assistance enables TACIS to respond
18

ayhan, The European Union's Central Asia Strategy

menistan, Ukraine, Uzbekistan, plus Azerbaijan, Georgia and Mongolia, The European Union, together with its Member States, is the largest provider of technical assistance to these countries: 4.221milhon Euro were committed through the TACIS programme between 1991 and 1999; an additional 3,138 milhon Euro in TACIS budget has been agreed to be committed for the period 2000-2006. Furthermore, the EU is the most important external trading partner for these countries, aside from economic ties between themselves (Europa web 2001-1). After a decade of assistance, the EU's policies towards the former Soviet Union countries have started to become more specialised. As the geographical locations of the above mentioned 13 countries indicate, the TA CIS programme deals with a vast area that actually incorporates 3 different regions: Eastern Europe, Caucasus and Central Asia. The Union's differing attitude towards these regions and the changing needs of the co untries involved require several policies to be pursued, rather than a monolithic approach. Accordingly, while TACIS stili remains as a general framework for assistance, the EU is developing specifc policies to deal with several groups of countries within the context of TACIS. Moreover, each one of these benefciary states themselves have unilateral relations with the EU. This paper is going to assess the EU's strategy towards Central Asia for the years 2002-2006. According to the Union's Strategy Paper for Cent ral Asia, which the Commission started to implement as of October 2002, the core objective of the new EU assistance is "to promote the stability and security of the countries of Central Asia and to assist in their pursuit of sustainable economic development and poverty reduction" (Europa web 2002:3). This new strategy towards Central Asia is not a policy independent of the TACIS programme. Rather, it is an initiative that includes the TACIS Indicative Programme for Central Asia for the years 20022004. That means the two must be evaluated together. in order to deal with the Union's new strategy towards the fve Central Asian countries, namely, Kazakhstan, Kyrgyzstan, Tajikistan, Trkme nistan and Uzbekistan, TACIS experience will be tackled frst. Since TACIS has been the frst initiative in establishing economic relations
13

biig, Yaz / 2003, say 26


Tabie 1: TACIS funds commitled by country 1991-1999 (in Miilion Euro) 1991 Armenia Azebaijan Baltics* Belarus Georgia Kazakhstan Kyrgyzstan Moldova Mongolia Russia Tajikistan Trkmenistan Ukraine Uzbekistan Regional Programmes** Donor Co-ordination*** Programmelmplenentatin Support**** Others ***** Total 2,3 0,4 15,0 8,9 5,0 7,7 0,7 1,1 0,0 212,0 0,0 0,9 28,7 1,7 106,0 0,0 6,2 0,0 1992 9,6 12,5 0,0 14,6 9,0 20,6 9,2 9,0 0,0 111,0 0,0 8,8 48,3 18,8 88,6 34,9 24,0 0,0 1993 17,0 8,0 0,0 9,0 6,0 14,0 10,0 0,0 0,0 160,8 0,0 0,0 43,3 0,0 172,0 21,0 11,1 0,0 1994 0,0 8,0 0,0 7,0 8,0 14,0 0,0 10,0 8,0 150,0 4,0 8,0 50,0 15,0 131,5 24,7 21,0 10,0 1995 6,0 6,0 0,0 12,0 6,0 15,0 8,0 9,0 0,0 161,2 4,0 4,0 72,5 10,0 124,5 40,0 23,0 10,0 511,2 1996 14,0 16,0 0,0 0,0 16,0 0,0 0,0 0,0 9,5 133,0 0,0 0,0 76,0 28,0 1520 43,0 37,5 11,0 1997 0,0 0,0 0,0 5,0 0,0 24,0 13,0 18,0 0,0 132,9 0,0 11,5 59,0 0,0 135,0 37,0 34,5 11,9 1998 10,0 26,8 0,0 0,0 16,0 0,0 0,0 0,0 11,0 139,7 0,0 0,0 44,0 29,0 155,8 43,0 31,9 0,0 1999 0,0 9,5 0,0 0,0 0,0 16,6 8,6 14,7 0,0 73,5 0,0 6,7 38,6 0,0 129,4 64,4 65,6 0,0 Total 58,9 87,2 15,0 56,6 66,0 111,9 49,5 61,8 28,5 1.274,0 8,0 39,9 460,8 102,5 1.194,8 308,0 254,8
42,9

396,5 418,9

472,1 469,7

536,0 481,7

507,2 427,6

4.220,9

* ** ***

Baltic states received TACIS funding only in 1991; then they were included in the PHARE Programme Includes the inter-state, nuclear safety and cross-border co-operation programmes Includes European Bank for Reconstruction and Development (EBRD) Bangkok Facility, Partnership and Co-ordination Prog ramme, International Science and Technology Centre

**** Includes Co-ordinating Units, information, monitoring and evaluation ***** Includes the Democracy Programme Source: Europa web 2000-3

16

ayhan, The European Union's Central Asia Strategy

5. Promotion of environmental protection and management of natural resources: development of sustainable environmental policies and practices, promotion of harmonisation of environmental standards with Euro pean Union norms, improvement of energy technologies in supply and end use, promotion of sustainable use and management of natural resources, including energy saving, effcient energy usage and improvement of environmental infrastructure. 6. Development of the rural economy: legal and regulatory framework, including land privatisation, increasing access to fnance and promotion of training, improvement of distribution and access to markets." (Europa web 1999). Based on the TACIS Regulation, the European Commission adopted the TACIS Regional Co-operation Strategy Paper 2002-2006 , which puts forward the strategic framework within which EU assistance to multi-country activities will be provided. The Strategy Paper sets out the Union's co-operation objectives, policy response and priority felds of co-operati on on a multi-country or cross-border basis, by making an assessment of shared and global challenges, specifc cross-border aspects and other subregional issues. There are four annexes to the Strategy Paper that constitute the Indicative Programmes for the multi-country, or cross-border ac tivities for the period 2002-2003, highlighting programme objectives, expected results and conditionality in the priority felds of co-operation (Eu ropa web 2001-3). During the 2002-2006 period, the TACIS programme is intended to most effectively assist the partner states by focusing on the promotion of cooperation in the areas of environment, networks (telecommunications, energy and transport), and justice and home affairs, together with a focus on certain cross-border issues, including the activities of sub-regional cooperation bodies and initiatives (Europa web 2001-3: 4). Even though the NIS cannot be treated as a monolithic bloc, these areas present challenges, problems or issues which are global or transboundary in nature and require the efforts of ali the concerned countries.
21

biig, Yaz / 2003, say 26

The EU's co-operation objectives are expected to build a relationship with the partner states of Eastern Europe and Central Asia, in which respect for democratic principles and human rights and the transition to market economy are fostered and supported. These objectives form part of a proximity policy, reflecting the political and strategic importance of these regions to the EU. Such a regional approach is to address issues that concern present and future EU borders, taking into account the impact of eastern enlargement. The strategic importance of this relationship will increase as the EU enlarges to the east (Europa web 2001-3: 4). in this context the position of the Eastern European countries are different from the Central Asian ones. Russia, Ukraine, Belarus and Moldova will ali become bordering neighbours of the EU nce the eastern enlargement takes place. Therefore, the Union has developed special ties with these co untries, including Common Strategies with Russia and Ukraine. This "spe cial treatment" of the western NIS is also reflected in the amount of TACIS assistance provided to Russia and Ukraine, which supersedes the aid received by the eastern NIS. On the other hand, when the eastern NIS are considered, problems that the Caucasian countries Armenia, Azerbaijan and Georgia encounter have to be treated separately from the needs of the Central Asian countries. So, in October 2002, the Union has put into effect a strategy paper for Central Asia, which will cover the years 2002-2006, together with the TACIS Indicative Programme 2002-2004 for the region. in the next section the EU's new strategy towards Central Asia, involving Kazakhstan, Kyrgyzstan, Tajikistan, Trkmenistan and Uzbekistan will be assessed, including an overview of the transition process in the region. THE EU'S CENTRAL ASA STRATEGY: 2002-2006 Throughout the nineties, the EU's relations with the NIS had mostly favoured the Eastern European partner states, rather than the Central Asian ones. However, the terrorist attacks in the US on 11 September 2001 (9/11) and the subsequent war in Afghanistan have caused the EU to revise its policies regarding Central Asia. At the beginning of the 2 1 s t century, achieving stabihty and security in Central Asia became an important
22

ayhan, The European Union's Central Asia Strategy

issue on the international agenda. Just like the US, the EU began to follow the developments in the region, paying special attention to terrorist activities, smuggling of drugs and people, and the risk of the proliferation of knowledge on weapons of mass destruction Most Central Asian countries welcomed the EU's desire to establish closer relations with the re gion. in order to prevent the Central Asian countries from becoming established sources of enhancement for international terrorism and smugg ling, the objectives and amount of assistance given to the region had to be reviewed again. Shortly after 9/11 terrorist attacks in the US in 2001, the EU Troika visited Central Asia at ministerial level, and on 10 December 2001 the Gene ral Affairs Council decided to strengthen bilateral relations between the Central Asian states and the EU. it was agreed to: - pursue enhanced political dialogue with ali countries in Central Asia, through Partnership and Co-operation Agreements (PCAs) or Trade and Co-operation Agreements (TCAs), or else through Member States' local presence; - invite the Commission to resume TACIS assistance to Tajikistan and to pen discussions on upgrading contractual relations with Tajikis tan; - target assistance to a reduced number of priority areas including poverty reduction, social and economic development, good governance, environment and water management; - combat drug traffcking, making full use of the Action Plan on Drugs between the EU and Central Asian Republics; - consider action on border control and border management, including arms smuggling and non-proliferation, which have become highly relevant in view of the conflict in Afghanistan; - develop co-operation between the fve states of Central Asia on key issues of common concern; - work in close co-operation with relevant international organisations (United Nations-UN, Organisation for Security and Co-operation in Eu23

biig, Yaz / 2003, say 26

rope-OSCE), international financial institutions (International Monetary Fund-IMF, World Bank-WB, European Bank for Reconstruction and Development-EBRD, Asian Development Bank-ADB) and other partners (Europa web 2001-4). Following these guidehnes, the European Commission decided to double the annual TACIS allocation for Central Asia from around 25 million Euro to 50 million Euro. it also decided to resume TACIS assistance to Tajikistan, which had been suspended due to the civil war (1992-97) and continuing political problems in that country (Europa web 2002: 5). The document that puts forward the EU's new approach concerning Cent ral Asia is the Strategy Paper for Central Asia 2002-2006. The Strategy Paper (SP) reviews the EU's co-operation with Kazakhstan, Kyrgyzstan, Tajikistan, Trkmenistan and Uzbekistan to date and puts forward a new strategy to provide technical assistance to the region during the period 2002-2006. The Indicative Programme 2002-2004 is also included in the SP. This new strategy complements the TACIS Regional Co-operation 2002-2006 paper by revising and elaborating the content of it with respect to 5 Central Asian countries. The SP sets out the EU's co-operation objectives, evaluates the Central Asian policy agenda, and, taking into consideration lessons learnt from past EU assistance and the work of other donors, proposes a response stra tegy and priorities for co-operation. The Indicative Programme explains the response in more detail, by highlighting programme specifc objecti ves and expected results for TACIS in the priority areas of co-operation for 2002-2004. According to the SP :
"While the specific issues facing each country vary, the co untries of Central Asia face common development prob lems. Slow democratic transition, poor records of implementing human rights obligations, concern ver Islamic radicalisation, and the proliferation ofweapons ofmass destruction, demographic pressures straining the capacity of social services, lagging implementation of market-oriented economic reforms, poor business and investment climates,
24

ayhan, The European Union's Central Asia Strategy

widening income disparities and poverty ar e problems experienced throughout Central Asia. Shared challenges including combating transnational erime, improving border management, achieving economic diversifcation, inere asing intra-regional trade, accessing world markets, and making more sustainable use ofnatural resources present opportunities for developing mutually beneficial relations" (Europa web 2002: 3).

in this context, the main objeetives of the new EU assistance strategy will be to promote the stability and security of the countries of Central Asia by eliminating sources of political and social conflict, and, to assist their pursuit of sustainable economic development and poverty reduetion. These objeetives will be achieved through TACIS assistance along three tracks: - a regional co-operation programme, designed to promote good neighbourly relations and concerted work between the Central Asian count ries in areas where the EU has a strategic interest, such as transport and energy networks, sustainable use of natural resources, implementation of international environmental conventions, justice and home affairs; - a regional support programme, implemented at national level designed to address the main common challenges to sustainable economic deve lopment -which ha ve actually been identifed regionally-, such as facilitating investment and trade, improving customs and border manage ment and, reforming the education sector; - a poverty reduetion seheme, centred on the most vulnerable groups in 2-3 target regions, focusing on activities such as poverty alleviation, and community and rural development (Europa web 2002: 4). Within this framework, before giving the details of the EU's response strategy, an analysis of Central Asia in terms of the common problems and shared challenges in the region will be useful. Accordingly, the next sub-section will focus on Central Asia to highlight the process of transition in the region with respect to multi-country issues that can be tackled by joint efforts. Also what the EU has done so far to support such efforts, and the lessons learnt from those experiences will be outlined briefly.
25

biig, Yaz / 2003, say 26

Transition in Central Asia: Transnational Problems and Challenges Soviet Legacy - First Decade of Transition: The transition process following the fail of the Berlin Wall and the demie of the Soviet Union has been quite complex. While Central and Eastern European countries and NIS have been building market economies and democratic societies, "two broad patterns in transition have emerged. in the more advanced co untries, rapid liberalisation and sustained macroeconomic stabilisation ha ve laid the basis for gradual institutional change. These changes have be en driven by the demand from enterprises and voters and have been shaped by the process of European integration. in the less advanced countri es, progress in liberalisation and privatisation has been slow and uneven and stabilisation has been jeopardised by the persistence of soft budget constraints. The business environment for new enterprises also remains deeply flawed" (EBRD web 1999). The Central Asian republics are among these less advanced countries. They had been the poorest and least developed areas in the Soviet Union, and later on "were hit by a triple-transition: the adjustment to the economic shock of the break-up of the former SU, the transition from state planning to market-driven economies, and an ongoing political transition" (WB web 2002). Together with the break-up of the SU, the Central Asian republics had to face several problems. First of ali, trade and transit were interrupted with new borders, and transportation costs increased. The collapse of traditional markets, especially in Russia, seriously hurt industrial and agricultural production in Central Asia due to disruption in access to inputs and markets. Subsidies for budgets, enterprises and households were also lost. Another important handicap was the loss of access to secure water and energy resources within the region, which was key for agriculture and industry, as well as households. Loss of administrative structures and skilled labour turned out to be considerably damaging. As the traditional So viet administration collapsed, new national institutions had to be built up and many Russians left. Environmental legacy should also be underlined, since those countries were left with large environmental burdens -including the Aral Sea ecological disaster, as well as industrial, nuclear and bi26

ayhan, The European Union's Central Asia Strategy

ological waste. Finally, civil war proved to be disruptive, especially in Tajikistan (WB web 2002). As for market reform, replacing state management with market-driven economic systems was -and stili is- a majr challenge for the new republics which, in contrast to Central European countries, had no recent mar ket experience. Even though the Central Asian countries initially faced majr macroeconomic instability, they were able to bring high inflation under control relatively quickly. Market-oriented pohcy reforms took place with mixed progress. While the best performances were seen in Kazakhstan and Kyrgyzstan, Trkmenistan and Uzbekistan were very slow. Regarding capacity building, ali Central Asian republics advanced rather slowly. Some progress was made in such areas as setting up Central Banks, payments systems, basic national administrative structures, and le gal systems. But basic weaknesses remain with respect to the civil servi ce, budget management, regulatory and judicial systems, and control of corruption (WB web 2002). When it comes to the political reform component of the transition process, progress with the creation of democratic institutions, civil society and social capital was rather slow. in some countries the growing strength of ci vil society became obvious, especially in Kyrgyzstan, while there have been reversals in others, such as that in the civil war ridden Tajikistan. Regional pohtical co-operation is minimal, despite some regional co-operative declarations and institutions. Signifcant economic, political and personal rivalries have grown among the fve countries and their leadership and Central Asian countries are alleged to be vulnerable to extremist influences and movements (WB web 2002). As a result of these disruptions, the Central Asian republics suffered huge economic losses, resulting in economic declines by 20-60% of their GDPs in 1995/96 relative to the levels in GDP in 1990. in terms of eco nomic performance, there has been some recovery since 1995/6, but this was dramatically interrupted by the Russian crisis of 1998. Since 2000, there has been reasonably good growth -enhanced in part by Russia's re covery-, giving some hope that the worst is ver. But some countries, es pecially Kyrgyzstan and Tajikistan are stili under the impact of the earli27

bilig, Yaz / 2003, say 26

er economic shock, with high debt burdens and low per capita incomes that place them among the poorest of the developing countries. Within this context, access to secure water resources, trade and transit for goods and people, communicable diseases -HIV/Aids and TB-, drug trade and use remain to be among the issues that have become increasingly regional (WB web 2002). Situation Today - Common Problems: Table 3 gives selected indicators of the general and economic situation in Central Asia today. The region is faced with several problems and some of these should be tackled on a multi-national basis.
Table 3: Central Asia selected indicators (2000) Kazaldstan General Area(sq.km, millions) Populatiort (millions) Life expectancy (yeas) Population growth rate (annual %) Adult literacy Economy GDP(US%) GNP per capita (US$) Re al GDP growth rate Inflation External debt stocfc (US$, billions) Trade with EU Expots to EU (Euro, millions) Imports from EU (Euro, millions) Trade balance with EU (Euro,millions) 18.2 1190 9.6 13.2 3.9 1.3 270 5.1 18.7 1.739 0.987 170 8.3 32.9 1.229 4.4 840 17.6 8.3 2.23 7.7 610 4.0 24.2 4.36 2.7 14.9 65.5 -0.4 97 0.199 4.9 67.3 1.0 97 0.143 6.2 68 0.2 99 0.488 5.2 66.3 2.0 97 0.447 24.8 69.7 1.4 88.5 Kvravzstan Tajrkstan Trkmenistan Uzbekstan

1,242 3,203 -1,960

58 130 -71

33 44 -11

160 220 -60

532 618 -86

Sources: EBRD web 2002; Europa web 2002. Following the first decade of transition, the policy agenda of Central Asia is characterised by a consolidation of state structures and efforts to harness the benefts of further integration into the global economy. Sta te building remains an important priority for ali the states of the region. Since, in the past, several conflicts stemmed from perceived threats to fragile national stability, it has become crucial to establish state identity and territorial integrity, particularly internationally and regionally recognised borders. While the authorities of ali Central Asian countries
28

ayhan, The European Union's Central Asia Strategy

have worked to consolidate their power, democratic transition in the region has slowed down. Political regimes tend to become autocratic and sometimes even built upon the personality cult of the leader. Under the se circumstances, development of civil society, a free media, the implementation of international human rights obligations and enhanced cooperation with neighbouring states have turned out to be neglected factors (Europa web 2002: 6, 8). Attitudes towards islam vary in these states, and religious freedom is of concern. The Taliban regime in Afghanistan had presented an external security concern. While this does not seem to be a vital problem any more, internal security remains high on the policy agenda of each country and influences attitudes towards regional co-operation:
"Islamic radicalisation has both domestic and regional dimensions. International nehvorks explicitly aim to establish the Muslini community at the expense ofpluralistic political structures. For example the Islamic Movement of zbekis tan (IMU), whose declared goal is to topple the Uzbek govemment, began extending its militant operations from Afg hanistan and Tajikistan into Kyrgyzstan and Uzbekistan in 1999 and 2000. in Central Asia and the wider region, terrorist forces and the ir support groups operate in close liaison with transnational erime networks, smuggling drugs (the IMU is also believed to control the drug trafficking routes through Tajikistan and Kyrgyzstan), arms and human beings. Afghanistan remains the largest exporter of heroin to Western markets, particularly to the EU where it is said to supply 80% of the market. Drug export routes extend throughout Central Asia, fostering addietion and spreading HIV/AIDS, inereasing corruption and undermining the real economy. A vicious eyele is developing whereby Central Asian countries are taking action to li mit eross-border movement ofpeople and goods in the name of security which, in turn, hinders the legitimate movement of people and goods and the medium-term prospects for economic growth in the region (Europa web 2002:8).

biig, Yaz / 2003, say 26

in the sphere of economics ali five countries are stili vulnerable to external shocks. Economic reform can only be Consolidated when long term growth required to reduce unequal income distribution and poverty is achieved. Success in the fght against unequal income distribution and po verty is of utmost importance if ethnic and religious extremism is not to feed on social and economic inequality. This kind of success will mostly depend on Central Asia's ability to create employment, to develop new industries that will replace those sustained by the centrally planned Soviet economy, to improve agricultural output, and, to fnd new markets for their products and raw materials. Such attempts should utilise existing human and physical capital more efficiently and set the proper conditions for development of private initiatives at the local, national, and, regional level. On the international level, joining the WTO and improving access to global export markets are priorities shared by most of the Cent ral Asian governments, which are also keen to attract fnancial support. They seem to take into consideration the essential importance of investment and structural reforms, notably in the energy sector (Europa web 2002: 6, 8). Outlook on the Future - Shared Challenges: The EU's Strategy Paper for Central Asia 2002-2006 holds that, "shared challenges create opportunities for Central Asian countries to develop mutually benefcial relations contributing to economic and political stability in the region. At the same time, many of the problems faced by Central Asian countries need to be addressed within a collaborative framework if they are not to lead to growing differences between and within countries" (Europa web 2002: 10). These shared challenges are tackled under four headings: Border disputes; sharing of natural resources; access to world markets; and, foreign investment. Border disputes arise from the fact that borders, which had been administrative during Soviet times, turned into barriers that prevent the movement of people, goods, and services. The Soviet rule administratively divided ethnic groups and clans for political purposes. Today, such people face border restrictions while travelhng between different states. Such a dis30

ayhan, The European Union's Central Asia Strategy

ruption in traditional patterns of commerce and social exchanges, not only contributes to poverty, but also prevents regional co-operation for econo mic, cultural, or, security purposes (Europa web 2002: 10). Sharing of resources is a critical issue with regard to water and energy. "Lack of access to reliable and clean sources of water for consumption, irrigation and energy production, the pollution of sea and inland water, energy inter-dependence for gas, oil and electricity and access to export opportunities/routes are ali vital issues for the future development of the region" (Europa web 2002: 11). Access to world markets is a vital matter, since population sizes and per capita incomes of the Central Asian countries are too low for domestic demand to support diversifed economies:
"Economic co-operation is essential to increasing the opportunities for local producers to achieve economies ofscale and inerease the efficient and eost-effeetive use of reso urces towards greater potential for economic growth. Complementary resource allocations suggest that a system of comparative advantage could be exploited between the Central Asian states, providing the basis for trade with the rest of the world. Trade facilitation, the establishment of ef ficient, safe and competitive transport routes and transit conditions within the region are also prerequisites for sustained economic development and access to foreign mar kets. However, the growth in intra-regional trade to date has been uneven at best and, while the potential for expansion remains considerable, ali the countries of the region retain trade restricting policies and praetices. WTO accession has only been achieved sofar by one country in the re gion -Kyrgyzstan" (Europa web 2002: 11).

Foreign investment has mostly been concentrated in the natural resources sector, whereas,
"Central Asia has a considerable unmet need for invest ment in vital economic infrastrueture, to promote the restrueturing ofkey Industries, to support the SME (Small and Medium Enterprises) sector and to inerease diversification
31

bilig, Yaz / 2003, say 26

in exports. ... New legalframeworks and investmentpromotion activities havefailed to attract foreign investors as these policies are consistently undermined by continued stat e intervention, inadequate administrative capacity, red tap e andendemic corruption. The absence of the rule oflaw and the difficulties foreign frms experience with accessing the judicial system do not provide any further incentives for their involvement" (Europa web 2002: 11-12).

Common problems and shared challenges in Central Asia require international support. in fact, the international community has started to pay closer attention to the region, especially in the aftermath of the Afghan war. Besides the EU, the World Bank, UN agencies, EBRD, ADB and Islamic Development Bank (IDB) are major multilateral providers of grants and concessional fnancing, as well as technical and humanitarian assistance. The UNDP (United Nations Development Programme), EBRD and ADB operate regional and bilateral programmes. When it comes to bilateral donors, Germany, Japan, Switzerland and the US are the major ones. Then comes the United Kingdom, France, the Netherlands, Canada, Turkey and Norway on a smaller scale of activities. Also the Aga Khan Foundation plays a leading role among non-governmental actors. The EVIF plays a central role in macro-economic surveillance of the region by focusing on fscal and budget stability and balance of payments support. it also provides expertise on tax administration, policy/institution building, and banking legislation/supervision, while promoting transparency and good governance (Europa web 2002: 15). Among these international actors, the EU has provided and assistan ce of 944.4 Euro to Central Asia, since 1991. This assistance has included: - 366.3 million Euro in bilateral technical assistance provided through TACIS during 1991-2001 (Uzbekistan 118,2; Kazakhstan 134,6; Kyrgyzstan 63, 2; Trkmenistan 42, 3; Tajikistan 8,0); - 153.5 million Euro in humanitarian assistance through European Community Humanitarian Aid Office-ECHO (Tajikistan, Kyrgyzstan).
32

ayhan, The European Union's Central Asia Strategy

- More than 137,4 million Euro from the Food Securiry Programme-FSP (Tajikistan, Trkmenistan and Kyrgyzstan); - 265.7 million Euro in macrofinancial assistance (of which 14 million Euro in interest rebate grants to Tajikistan).
"it should be noted that certain sectors hav e been targeted almost constantly within most national TACIS programmes throughout the years, as well as under the Food Security programme. This is particularly truefor areas of co-operation such as legal, institutional and administrative reform, overcoming the social conseauences oftransition, economic development through promotion of(small) business activities, rural development, and statistics. As such, TACIS 20022006 will be a logical seauel to earlier national program mes" (Europa web 2002: 38).

An important beneft of EU assistance supplied to Central Asia so far has been, the increasing mutual understanding and knowledge sharing between the EU and Central Asia. While a network of local experts has been established in Central Asia with good knowledge of EU mechanisms and procedures, new expertise on the region, both within the Commission and the EU Member States has been generated (Europa web 2002: 14). There are also majr lessons learnt from past TACIS experience that the EU has taken into consideration. For example, there is the need to better coordinate TACIS activities between countries and across the region and to concentrate assistance on a much more lirnited number of priorities and programmes. When assistance is focused on common themes, it is possible to pen up opportunities to achieve economies of scale, more efficient and cost-effective use of resources. Also sharing of experience and best practice between the countries of the region should be facilitated to achi eve better results and increase EU visibility. A narrower focus on priori ties and programmes should help bring about more efficient programme design and implementation arrangements, as well. This is important, because in the past, there had been an excessive time lag between the commitment of funds and the launch of project implementation (Europa web 2002: 12).
33

bilig, Yaz / 2003, say 26

"Slower than expected reform on the part of the beneficiaries has led to many TACIS projects being postponed or delayed. On the other hand, a number of projects that made a diffcult start w ere successful in their later stages. in order to better respond to changes in the pace of reform, EU assistance must be developed with a far longer-term perspective than has been the case with the biannual National Action Programmes and three year National Indicative Prog ramme to date. it is envisaged that, in the main, the objectives of and programmes undertaken within the Indicative Programme 2002/2004 will serve as a basisfor TACIS actions in the following programming period 2005/2006" (Europa web 2002: 12-13).

in the following section the EU's TACIS Indicative Programme for Cent ral Asia 2002-2004 will be reviewed to explain the priorities and expectations of the Union in the region for the corning years. TACIS INDCATVE PROGRAMME FOR CENTRAL ASIA 2002-2004 As it was explained above, the EU's Strategy Paper for Central Asia 2002-2006 puts forward that the core objective of the new EU assistance strategy, which is to promote the stability and security of the countries of Central Asia, and to assist in their pursuit of sustainable economic development and poverty reduction, will be achieved through TA CIS assistance along three tracks: a regional co-operation programme; regional support for programmes implemented at national level; and, a pilot poverty reduction scheme targeted at the most vulnerable groups. TACIS Indicative Programme for Central Asia 2002-2004, as part of the Strategy Paper, tackles the priority areas in terms of these three tracks in detail. As for regional co-operation, programmes are expected to be designed in a pragmatic and flexible way, taking national sensitivities into consideration. One of the specifc objectives of regional co-operation is to develop viable, secure, safe and competitive transport and energy routes, 1in34

ayhan, The European Union's Central Asia Strategy

king the countries of Central Asia with their neighbours and Europe. Another objective is to strengthen border management capacity in order to facilitate economic development, and to prevent organised erime and traffcking in drugs and human beings. Also, a more sustainable use of natural resources by the partner countries is among the objeetives. This ineludes the integration of environmental concerns into the economic process and collaborative action to resolve environmental challenges, particularly transboundary waters and river basin management (Europa web 2002: 21). Expected results of regional co-operation activities are: "- improvement in relations between neighbouring countries and realisation of joint/collaborative initiatives. - improved safety and security of transport routes/transit of goods in co untries of Central Asia, inereasing access and flows to European and world markets. - improved integration and harmonisation of the region's transport regulatory environment with European and international norms. - improved networking between national Civil Aviation Authorities. - continuing energy policy reform by the partner countries, inereasing transpareney and leading to inereased capacity to attract foreign investment. - inereased safety, transpareney and reliability of the gas transmission systems from Central Asia to the EU. - inereased effciency and reliability of the Central Asia eleetricity grid system. - implementation of obligations resulting from the Climate Change Framework Convention and the Kyoto Protocol, in particular as regards Joint implementation and the Clean Development Mechanism. - spread of eleaner produetion and energy savings projeets. - reduced risks of conflict resulting from more equitable use of water resources for hydro-electricity, irrigation, industrial and household consumption and co-operation between upstream and downstream countries.
35

bilig, Yaz / 2003, say 26

- more effcient use of natural resources resulting on the de-coupling of economic growth from environmental degradation and overall reduction of pollution levels. - successful expansion of CAREC (Central Asia Regional Economic Co-operation) activities in the region. - increased regional trade, in particular in the Ferghana valley. - more reliable statistical data on border crossings and trade available. - organisation of a border management system which ensures efficient and functioning border control. - promotion of national as well as cross-border co-operation among the relevant agencies involved (border guards/customs/police). - new border crossings constructed or at least under construction. - law enforcement and border management related equipment dehvered and in use. - introduction of anti-money laundering regimes in Kazakhstan and Uzbekistan. - spread of cleaner production and energy saving projects and promotion of renewable energy resources" (Europa web 2002: 23-24). When it comes to regional support for programmes implemented at nati onal level, to improve the climate for trade and investment and to fulfl PCA/TCA commitments are among the specific objectives. in order to achieve them, regulatory, legal, administrative and institutional reform, capacity building and increased understanding of PCA/TCA and WTO requirements will be promoted. Another objective is to reduce poverty by providing policy advice, institutional support and capacity to those Ministries involved with EU Food Security Programmes, in support of the implementation of national Poverty Reduction Strategy Programmes (PRSPs). Moreover, complementary assistance at the national level in support of work aimed at trade facilitation, border management and combating organised erime under the regional support programme (Track 1) is to be provided. Reform of education systems, in particular higher education and teehnieal institutions will also be supported (Europa web 2002: 25).
36

ayhan, The European Union's Central Asia Strategy

On the national level, expected results are summarised as:


"- progress in PCA implementation. - more transparent trade regimes and business climate. - strengthened organisational structure and improvement in operational effectiveness of Customs Services. - improved quality of statistical data available. - improved govemance and transparency via upgraded functional organisation and resource allocation in Ministries bene fit ing fi-om the FSP. - better training and management methods in education system, particularly for higher and technical education" (Europa web 2002: 26).

Finally, pilot poverty reduction scheme targeted at the most vulnerable groups has the specifc objective of assisting "local communities in 2-3 target regions in their efforts to tackle poverty, particularly amongst the most vulnerable sections of the populations, through measures designed to improve local govemance, food security, social protection and employment opportunities. Efforts will, wherever possible and appropriate, also promote crossborder co-operation at the local level" (Europa web 2002: 27). Such activities are expected to yield the following results:
"- strengthened co-operation between community organisations and regional /national administrations. - increase in the number of community based associations capable of defning their priorities and implementing projects with external donors. - reduced risk of conflict surrounding use ofnatural resour ce s and co-operative activity between local communities - improvement in environment for subsistence farming. - increase in number ofmicro and small enterprises and imp roved access to local economic infrastructure" (Europa web 2002: 28).

The Indicative Programme for 2002-2004 comprises of a total budget of 150 million Euro. 40 million will be allocated for Track 1 activities, while Track 2 and 3 activities will be allocated 80 and 30 million respectively.
37

bilig, Yaz / 2003, say 26

With this amount of technical assistance, the EU aims to support projects that can induce policy change and have a lasting impact on both national and regional levels in the fve countries of Central Asia. CONCLUSION The EU's attitude regarding the NIS has been modifed in recent years. During the nineties, the Union pursued a policy that reflected its special preference for the Eastern European partner states. Central Asian countri es were rather neglected, since they did not have the prospect of EU membership. However, 9/11 terrorist attacks and the Afghan war caused the EU to turn its attention towards Central Asia. Critical issues for the West, such as, terrorist activities, smugghng of people and drugs, and, the risk of the proliferation of expertise on weapons of mass destruction ali contributed to a change in the EU's outlook on Central Asia. The beginning of the 2 1 s t century marked the initiation of a new EU strategy for Central Asia that aims to enhance regional development efforts. Transition to democracy and market economy in Central Asia is being supported by greater amounts of EU technical assistance. The main objective is to create a region of peace and prosperity, in which dangerous ac tivities like terrorism and smugghng will not flourish. Within this context shared challenges in Central Asia, such as combating transnational erime, improving border management, inereasing intra-regional trade, accessing world markets, and making more sustainable use of natural resources, present opportunities to develop regional co-operation sehemes. Ih order to assist these activities, the new EU strategy in Central Asia aims at eliminating sources of social and pohtical conflict, and, supporting the pursuit of sustainable economic development and poverty reduetion. TACIS continues to be the majr EU instrument to provide technical as sistance to Central Asia for the 2002-2006 period by funetioning along three tracks: a regional co-operation programme, regional support for programmes implemented at national level, and, a pilot poverty reduetion seheme targeted at the most vulnerable groups. The EU is determined to support projects within these tracks that are likely to have a lasting impact on national and regional welfare, stability and security.
38

ayhan, The European Union's Central Asia Strategy

As the world's leading actor in international trade, the EU effectively uses the instrument of economic assistance in its external relations. in the late nineties, the EU and its Member States accounted for 60% of ali international aid. Apart from Member States' bilateral aid programmes, the Union, as a separate entity itself, has become the ffth largest aid donor in the world (Cox et. al. 1997; from Bretherton et. al. 1999: 109). in the post-Cold War world, the EU aspires to assert its identity on the international scene. Being a politically capable actor on the international scene seems to be very difficult, since the road to the Common Foreign and Security Pohcy is full of obstacles and problems. However, the Union is likely to go on asserting its identity in international relations by using its economic influence. its stra tegy towards Central Asia for 2002-2006 will be one of the many aspects of the Union's reflection of its economic power around the world. References Offcial Web sites: EBRD: European Bank for Reconstruction and Development Europa: European Union WB: World Bank EBRD web, 1999, Transition Report 1999: Ten Years of Transition Executive Summary, http://www.ebrd.com/pubs/find/index.htm. Pubhshed form: EBRD, November 1999, ISBN 1 898802 15 7 : ISSN 1356-3424. EBRD web, 2002, Transition Report Update 2002, http://www.ebrd.com/pubs/fnd/index.htm. Published form: EBRD, May 2002, ISBN 1 898802 20 3. Europa web, 1999, Council Regulation (EC,EURATOM) No 99/2000 of 29 December 1999 concerning the provision of assistance to the partner states in Eastern Europe and Central Asia, http://www. euro pa .eu.int/comm/external relations/ceeca/tacis/reg99 00.pdf Europa web, 2000-1, The EU's Relations with Eastern Europe & Central Asia: Partnership & Co-operation Agreements, http://www.europa.eu.int/comm/external relations/ceeca/pca/index.htm.
39

bilig, Yaz / 2003, say 26

Europa web, 2000-2, COM(2000) 835 final, The TACIS Programme Annual Report 1999, http://www. europa.eu.int/comm/external relations/ceeca/tacis/an report en.pdf. Europa web, 2000-3, TACIS fgures 1991-1999, http://www.europa.eu.int/comm/external relations/ceeca/tacis/figures.pdf. Europa web, 2001-1, The EU's Relationship with the Countries of Eastern Europe & Central Asia Overview, http://www.europa.eu.int/comm/external relations/ceeca/index.htm. Europa web, 2001-2, TACIS Overview, http://www.europa.eu.int/comm/external relations/ceeca/tacis/index.htm. Europa web, 2001-3, TACIS Regional Co-operation: Strategic Considerations 2002-2006 and Indicative Programme 2002-2003, http://www.europa.eu.int/comm/external relations/ceeca/rsp/02 06 en.pdf . Europa web, 2001-4 2397"1 Council Meeting General Affairs: Central Asia Conclusions 15078/01 (Presse 460) 10.12.2001, http://ue.eu.int/newsroom/up.asp?MAX=l &BID=7 l&DID=69077&File=/pressData/en/gena/DOC.69077.pdf&LANG=l Europa web, 2002, Strategy Paper 2002-2006 & Indicative Programme 2002-2004 for Central Asia, http://www.europa.eu.int/comm/external relations/ceeca/rsp2/02 06 en.pdf. WB web, 2002, Johannes Linn (Vice President Europe and Central Asia Region The World Bank) "Central Asia: Ten Years of Transition," Talking points for Central Asia Donors' Consultation Meeting Berlin March 1, 2002 h t t p : / / l n w e b l 8 . w o r l d b a n k . o r g / e c a / e c a . n s f / G e n e r a 1/7035 BF2B6C6043EB85256BA3005E2A5B?OpenDocument

40

ayhan, The European Union's Central Asia Strategy

Books: T.Bainbridge, A.Teasdale (1996), The Penguin Companion o European Union, Penguin Books, London, 502. C.Bretherton, J.Vogler (1999), The European Union as a Global Actor, Routledge, London, 316. A.Cox, A.Koning (1997), Undersanding European Community Aid: Aid Policies, Management and Distribution Explained, Overseas Development Institute, London. I.Macleod, I.D.Hendry, and S.Hyett (1996), The External Relations ofthe European Communities, Clarendon Press, Oxford, 432.

41

The European Union's Central Asia Strategy


Do. Dr. Esra AYHAN*

Abstract: For more than a decade no w, the European Union has been assisting the transition process in the former Soviet Union states through the TACIS (Technical Assistance to the Commonwealth of Independent States) programme. 13 Eastern European and Central Asian countries have received grant-financed technical assistance through TACIS. During the nineties the Union mostly favoured the Eastern Eu ropean partner states, rather than the Central Asian ones. However, following the 11 September 2001 terrorist attacks in the United States, and the war in Afghanistan, achieving stability and security in Central Asia turned out to be an important issue on the international agenda. Under these circumstances the European Union has developed a new strategy towards Central Asia for the years 2002-2006, with the aim of promoting stability and security of the 5 countries of Central Asia -namely, Kazakhstan, Kyrgyzstan, Tajtistan, Trkmenistan, and Uzbekistan- by assisting them in their pursuit of sustainable economic development and poverty reduction. This paper assesses the Union's new Central Asia strategy, which is an initiative incorporating TACIS assistance to the region. Key words: European Union; Central Asia; TACIS; transition; Strategy Paper 2002-2006 for Central Asia; Indicative Programme 2002-2004 for Central Asia.

* Akdeniz niversity - ANTALYA becayhan @yahoo.com 42 bilig Yaz / 2003 say 26: 11-43 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

Strategiw Evropeyskogo Soza otnositel#no Sredney Azii


Isra AYXAN, d. n., d do]ent

Rezme: Uje bolee deswtka let Evropeyskiy Soz podderjivaet perexodny pro]ess v stranax bvego otnositel#no Sredney Azii Strategiw Evropeyskogo Soza Sovetskogo Soza programmoy TAGS (Texnieskaw pomo# Nezavisimm Gosudarstvam). Po +toy programme 13 vostonoevropeyskix i ]entral#noaziatskix stran poluilo Isra AYXAN d. n., do]ent besplatnu texniesku pomo#. Na protwjwnii 90-x godov Soz otdaval predpotenie vostonoevropeyskim stranam-partncram bol#e, em Rezme: sredneaziatskim. Odnako, vsled za terroristieskim aktom v Soedincnnx >tatax 11 sentwbrw 2201 g. i voyn v Afganistane, dostijenie stabil#nosti i bezopasnosti v Sredney Azii stalo vajnoy mejdunarodnoy tematikoy. V +tix usloviwx ES razrabotal novy strategieskiy plan otnositel#no Sredney Azii na 2003-2006 gg., s ]el# povsit# stabil#nost# i bezopasnost# pwti sredneaziatskix stran- Kazaxstana, Kirgizii, Tadjikistana, Turkmenistana i Uzbekistana- pomogaw im v ix poiskax dostijeniw +konomieskogo razvitiw i snijeniw nexvatki. V +toy stat#e o]enivaetsw novaw Sredneaziatskaw strategiw ES, kotoraw zaklaet v sebe i pomo# regionu po programme TAGS. Kleve slova: Evropeyskiy Soz, Srednww Aziw, TAGS, perexodny
pro]ess, strategieskiy plan na 2002-2006 gg. dlw Sredney opredelitel#naw programma na 2002-2004 gg. dlw Sredney Azii Azii,

Kleve slova

Akdenizskiy Universitet, Zam. dekana fakul#teta +konomieskix i upravleneskix nauk, Zaveduiy kafedroy Mejdunarodnx Otnoeniy- ANTALW

43

Trkiye ve Trk Cumhuriyetleri Arasnda Pazarlama letiimi Asndan Tketicinin Korunmas Kalite ve Standardizasyonun nemi
Do. Dr. Zakir AVAR* zet: Trkiye'nin Trk cumhuriyetleri ve topluluklar ile ekono mik ve ticari ilikilerinde her geen gn biraz daha artan bir hacme ulalm bulunulmakla birlikte, dolama sunulan mal ve hizmet lerde zellikle kalite, standart ve sat sonras gvenceler (garanti belgesi, garanti sresi, sat sonras servis ve hizmetler, yedek par a vb.) asndan ciddi sorunlar yaanmaktadr. Bunda, hem Trki ye'nin ve hem de Trk cumhuriyetlerinin ve topluluklarnn tketi cinin korunmasna ilikin gerekli olan altyapy birbirlerine enteg re ekilde gelitirememi olmalarnn pay byktr. Trkiye'nin, ilk yllarda elde ettii mukayeseli ticari stnlklerini tketici ter cihleri, kalite ve standartlar dikkate alan rakiplerine kar srdremedii, keza, Trkiye ile ticari ilikilerde bulunan Trk devlet ve topluluklarnn da yeterli gven verici gelimeleri kaydedemedii de yine eitli almalarda ortaya konmutur. Bu yaz ile, lkeler ve topluluklar arasnda kalite, standart ve tke ticinin korunmas faaliyetleri ile gven ortamn pekitirecek ve buna dayal olarak da ekonomik ve ticari ilikileri daha st nokta lara tayacak bir sistemin kurulmasnn nemi vurgulanrken; Tr kiye'deki tketicinin korunmasna ynelik dzenlemelerden hare ketle neler yaplabilecei tartlmaktadr. Trk devlet ve topluluklar arasnda tketicinin korunmas ve mal ve hizmetlerde kalite ve gvence sisteminin gelitirilmesinin ku kusuz ki, sadece kendi aralarndaki ticaret hacmi ve ekonomik ili kilerde deil, btn dnya leinde bir uluslararas rekabet unsuru olarak da nem kazanaca ve ilikilere yansyan taraflar olaca da yine bu yaz ierisinde dile getirilmektedir. Anahtar Kelimeler: Tketici, Tketicinin Korunmas, kalite, stan dart, iletiim, pazarlama iletiimi
* Radyo ve Televizyon st Kurulu yesi ve Bakanvekili, Babakanlk Maviri - ANKARA zakiravar@rtuk.org.tr bilig Yaz / 2003 say 26: 45-76 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2003, say 26

Giri
nsann varolduu gnden beri tad 'insan' kimliinin dnda bir ikin ci ortak kimlik 'tketici' kimliidir. Her insan doumundan lmne ka dar tketme eilimi ierisindedir. Bu nedenle, retmek ve tketmek, ikti sadi faaliyetler zincirinin temel ve belirleyici unsurlardr. Tarihsel sre ierisinde yaanan ekonomik, bilimsel, teknolojik, sosyal deiim ve gelimeler ile sanayileme; retim artn ve insan hayatn kolaylatrmakla birlikte, tketim topluluu oluumunun temellerini de at mtr. Demokratikleme, hukukun stnl ve serbest piyasa mekanizmalar gibi kavram ve uygulamalarn ortak deerler olarak nem kazand, fnans piyasalarnn, bilgi ve teknolojinin lke snrlarn at gnmzde, hemen her alanda bir kreselleme sreci yaanmaktadr. Ancak, tketicilerin bir mal veya hizmeti satn alma konusunda yeterli bil giye sahip olmamalar yannda, rgtlenmelerini tam olarak yapamam olmalar da gz nne bulundurulduunda korunmalarnn gereklilii or taya kmaktadr. Bu gn, tketicinin korunmas alannda birok lkede farkl uygulamala ra rastlanmakla birlikte, genel olarak benimsenen ve kabul grm temel haklar ortaya km bulunmaktr. Bunlar tketicilerin: a- Salk ve gvenhinin korunmas, b- Ekonomik karlarnn korunmas, c- Tazmin edilme, d- Bilgilendirme ve eitim, e- rgtlenme ve temsil edilmesi haklardr. I- Uluslararas Pazar ve Tketici Ekonomik faaliyetlerin amac, tketicilerin ihtiyalarn salayacak mal ve hizmetlerin retilmesi ve rasyonel bir dam zincirinin kurularak kar lanmasdr.
46

Avar, Trk Cumhuriyetleri Arasnda Pazarlama letiimi Asndan Tketicinin Korunmas

Ekonomik ve sosyal alanlardaki genileme ve gelimeler ile serbest piya sa ekonomisinin deien artlar karsnda, tketicilerin ihtiyalarnn karlanmasnda ortaya kan sorunlar yalnz balarna zemeyecekleri grlm, tketicilerin karlarn korumak amacyla tedbirler alnmas kanlmaz hale gelmitir. Tketici; ekonomik, sosyal ve kltrel ihtiyalarn karlayabilmek iin nihai bir mal ve hizmeti satn alp kullanan ya da kendi kendine retip kendisi kullanan ve hibir mbadeleye sokmayan her kii, kurum ve aile dir (DPT 1994:1). Tketim, mal ve hizmetlerin ihtiyalarn giderilmesi amacyla yok edilmesi anlamna gelir ki, bu insanln douu ile birlikte balamtr (Akn 1970:338-339). Pazar ekonomisinin temellerinin atld Ortaa'da, tketicilere sunulan mal ve hizmetler say ve eit asndan son derece snrl idi. Bu neden le, snrl saydaki mal ve hizmetleri satn almak isteyen tketici, bu mal ve hizmetlerin sata sunulduu yerlere kolaylkla gidebiliyor, herhangi bir mdahale olmakszn inceleyip, dier mal ve hizmetlerin fiyatlar ile karlatrma yapabiliyor ve de istediini alabiliyordu (Haemmel vd. 1976: 6). Tketici ile satcnn birbirlerini ok iyi tanmalar yannda, satcnn kiilii, sata sunulan mal ve hizmetlerin kalitesi ve deerinin en b yk teminat olduundan tketicinin satn ald mal ya da hizmet do laysyla bir zarara urad hallerde, bu durum nemli bir sorun ya ratmyor ve tketici zararn kolaylkla telafi ettirebiliyordu (Aydn 1978: 34). 19. Yzyl'a kadar devam eden bu dnemde, en nemli zellik tketici ile satc arasnda snrl da olsa bir dengenin bulunmasyd. Her iki ta raf da, eitli mal ve hizmetler ile ilgili eit bilgi ve koullara sahip ol duklarndan, birbirlerini etkileyip, tercihleri deitirmeleri mmkn de ildi (Aydn, M., 1978:34). Ancak, retimin yksek kalitede olmas amalandndan, bu ama erevesinde dolayl da olsa tketiciler de korunmu oluyordu. ada anlamda tketici ve tketicinin korunmas hareketi esas itibariy le 19 uncu yzyln sonlarndan itibaren grlen sosyal, ekonomik ve tek47

bilig, Yaz / 2003, say 26

nik gelimelerin bir rn olarak ortaya kmaya balamtr. Bu dnem de retim-tketim srecini etkileyen en nemli olay hi kukusuz Sanayi Devrimi'dir. amzda bilimsel ve teknolojik gelimeler ile sanayileme insan yaa mn kolaylatrd gibi toplumsal ihtiyalarn ve sorunlarn ok boyut lu ve kapsaml bir duruma ulamasna neden olmutur (DPT 1994:3). Ya ni, sanayi devriminin yaratt gelimeler sonucu, lm oran den, bu na karlk nfusu hzla oalan bir dnyada tketici, baz ekonomik ve sosyal deimelere uymak zorunluluunda kalmtr. Bu gereksinim ve sorunlar, tketim, tketici ve tketici haklar kavramlarn ortaya kar mtr. Sanayilemenin gelimesi ile birlikte imalat faaliyetleri byk bir ar t gstermi, mallarn eitlilii ve deikenlii yannda, retici ile tketici arasnda dorudan doruya oluan balar kopmu, arac kuru lu ve kiilerin faaliyetleri de buna bal olarak byk lde art gstermitir. Bu erevede ortaya kan ok nemli bir kavram 'pazarlama iletiimi' kavramdr. Pazarlama iletiimi; ksaca, bir kuruluun varoluuyla, rn ve hizmetleriyle ilikide bulunduu ve bulunaca tm kesimlere neler vaad ettiini, neler salayabileceini anlatmasn salayacak iletiim abala rnn tmdr. Bu adan yaklaldnda pazarlama iletiiminde bilgi ver me yoluyla iletiim gerekli olmakla birlikte yeterli deildir. nk pazar lama iletiimi hedef tketicileri rn, hizmet ya da kurum hakknda bilgi lendirmeyi, onlarn tutum ve davranlarn istenen ynde ise glendir meyi, tersi ynde ise deitirmeyi ya da amalanan yeni bir tutum ve dav ran oluturmay hedeflemektedir. Bu nedenle pazarlama iletiimini ik na edici bir iletiim sreci olarak da deerlendirmek mmkndr (Koca ba, Elden, elebi 1999:15-16). Pazarlama iletiimi, rn, hizmet ya da retici iletmeye ait tm fizik sel, yapsal, kavramsal boyuttaki zellikleri hedef tketiciye mesaj ilet mek iin birer ara olarak kullanrken, dier taraftan da hedef kitle ile il gili bilgileri, incelemeleri de bu kitleye ulamak iin yaplacak etkinlik lerin tabann oluturacak veriler olarak deerlendirir. Anlalaca gibi,
48

Avar, Trk Cumhuriyetleri Arasnda Pazarlama letiimi Asndan Tketicinin Korunmas

pazarlama iletiimi son derece kapsaml ve karmak bir sretir. Bu s rece dahil tm elerin koordine olmas ve her birinin aksatlmadan en doru biimiyle srdrlmesi pazarlama iletiimi srecinin btnsel ba ars iin en nemli hareket noktasdr (Gksel, Kocaba, Elden 1997: 26-27). Pazarlama iletiiminin btnsel baarsn salayan sisteme "btnleik pazarlama iletiimi" (Intregated Marketing Communication) denilmekte dir. Btnleik pazarlama iletiimi, pazarlama iletiimini oluturan eler arasnda tutarl mesaj birlii ve egdm salayarak hedef kitlenin etki lenmesini amalar (Kocaba, Elden, elebi 1999:17). Firmalarn bymesi, rekabet sistemine rasyonel bir ilerlik kazandrma nn zorluu ve tekelci faaliyetlerin yaygnlamas sonucunda tketici za yf durumda kalm ve korunmas zorunlu hale gelmitir. Dnyadaki ge limelere paralel olarak Trkiye de pazarlama anlaynda gzlenen geli im ve deiim son yllarda tketicinin korunmas kavramn n plana karmtr. Gnmzde, dier lkelerde olduu gibi, tketiciler genel olarak; devlet tarafndan, bizzat tketiciler veya zel kurulular tarafndan kurulan te kilatlar araclyla korunmaktadr. Piyasaya arz edilen ve zellikle halkn can ve mal gvenlii ile dorudan ilgisi bulunan sanayi rn ve hizmet lerin kalite kontrolnn yaplmas, gnmzn aktel konusunu olutur maktadr. Uluslararas pazarlardaki farkl imkanlarn oluturduu Pazar potansiyel lerinin deerlendirilmesinde, giriimci firmalar tarafndan deiik yakla mlar uygulanmakla beraber, temelde, ortak nitelikteki belirli etmenler bu yaklamlarn tmnde deerlendirilmektedir. Bunlarn bahcalar, lkelerin birbirinden farkl dzeylerde bulunan pa zarlama alt yaplar, teknoloji dzeyleri, sosyo-kltrel yaplar, ticaret ve ekonomilerinin yaplar, iletiim ve pazarlama sistemleridir. Toplumlarn modernlemesi, eitim ve kltr seviyesinin artmas, tketici niteliinde de nemli deiiklikler yaratmaktadr. Nitekim belli bir gelir ve kltr d zeyindeki tketicinin tercih ve eilimleri daha gereki ve daha isabetli olabilmektedir.
49

bilig, Yaz / 2003, say 26

Uluslararas pazarlarda ve doal olarak Trk Cumhuriyetleri pazarnda fa aliyette bulunan firmalar, varlklarn srdrmek ve yeni pazarlama im kanlarn deerlendirmek amacyla uluslararas pazarlar deiik ltlere gre deerlendirmekte ve belirli blgeleri pazarlama yatrmlar ve etkin likleri ynnden gruplamaktadr. Bu balamda, zde rn ve reklam uygulamalarnn arlk kazanmas, tketici istek ve gereksinmelerinin tmne yakn ksmn karlayabile cek ilevlere ve doyuma sahip stn kaliteli ve standartlatrlm ma mullerin ve tketim rnlerinin baar kazand grlmektedir. Bunun yan sra, bu tr rnlerin tketicinin korunmas politikas kapsamnda bir ynden daha net ve kapsaml bir ekilde deerlendirilmesinden kay naklanmaktadr. II- Tketicinin Korunmasnda Kalite ve Standardizasyonun nemi Deien pazar yaplarnda, zellikle temelde belirgin deiiklikler uygu lanmam tketim mallarnn, baarl bir iletiim ortamnn kurulmas ile pazarlarda baar kazanabilecei bir gerektir. Bu nedenle, tketici nin korunmas kapsamnda, ihracatta baarnn gereklemesine katkda bulunacak faktrlerin deerlendirilmesinde, dier faktrler yannda, ka lite ve standartlara uyum konusunun daha fazla nem kazand bir ger ektir. Bu balamda, tketicinin korunmas politikasnda, kalite ve standartlar tketiciye gven salayabilmesi nedeniyle, tketici politikalarnda srek li olarak n sralarda deerlendirilmektedir. malat ve tketim faaliyetle rinde yer alan karlkl ilikide imalatnn ve tketicinin yararlarnn ko runmasnda ve lke genelinde optimum faydann elde edilmesinde stan dardizasyonun ve kalitenin nemi byktr (DPT 1995:5). Mteri mer kezli anlaylarda kalitenin tanm yaplrken, "Kalite, mterinin gerek ihtiya ve beklentilerine cevap vermektir" veya "Kalite, mteri memnu niyetini salamaktr" denilmektedir (Cokun 1999:8) Yani ancak, mte rilerini memnun edebilen iletmeler varlklarn srdrebilme ansn ya kalayabilmektedir. Mterisinin ihtiyalarn doru olarak tespit edebilen
50

Avar, Trk CumhuriyetleriArasnda Pazarlama letiimi Asndan Tketicinin Korunmas

iletmeler, bu istekler dorultusunda retim srecini mterisinin ihtiya ve beklentilerine gre dntrme imkann da (srekli gelime evrimi) yaratm olur. Standartlatrma 20. YzyTn balarndan itibaren gerek imalat sektr ne yn veren gerekse tketicinin korunmasn salayan bir faaliyet olarak nemle ele alnmaktadr. Standartlatrmann ana ilkesi, retilen mal veya hizmetlerin, bunlara talebi olanlarn ihtiyalarn tam anlamyla karlaya cak nitelikte olanlarn salamak, retimi buna gre ynlendirmektir. re tici, standartlar kullanmakla yeni bir teknolojiye gemekte, kalite bilinci ne erierek kayplar asgariye indirmekte ve ekonomik bir imalata ynel mektedir. Standardizasyonun mekanizmalar bilimsel esaslara gre toplumun gerek bugn, gerekse gelecee ynelik ihtiyalarn tespit ederek, bu ihtiyalara cevap verecek imalat faaliyetlerini ve teknolojik gelimeleri ynlendirme de nemli rol oynamaktadr. Standardizasyon ayn cins mal ve hizmet retim ve sunuunda btnlk salar, verimlilii arttrr ve retimde asgari dzeyde kalite eitliini ku rar. Standarda uygun, kaliteli mal veya hizmet sunumu ise rasyonel dav ranan mteebbis iin bir retim tarzdr (DPT 1995:5). malat ve tketici ihkisinin sat sonrasnda da devam etmesi bakmn dan toplam kalite kontrol modern iletmecilik anlaynn esasn tekil etmektedir. Bylece standardizasyon ve kalite belgeleme sistemi imalat ve tketici arasndaki ba glendiren, belirsizlikleri ortadan kaldran nemli bir unsurdur. Tketici asndan standardizasyon ve kalite belgeleme sisteminin yarar larn u ekilde sralayabiliriz: - Serbest ticaret artlarnda rekabeti tevik ederek kaliteli, ucuz ve ye terli sayda mal ve hizmet retilmesi, - Tketicinin san ald mal ve hizmetler ile piyasa hakknda bilgi lendirilerek aldanmasnn nlenmesi, - Piyasaya olan gvenin artmas,
51

bilig, Yaz / 2003, say 26

- Tketici salnn ve can gvenliinin korunmasnda etkin rol oy namas, - Kt kaynaklarn rasyonel kullanm ile lke genelinde de verimlilik, imalat kapasitesi kullanm ve istihdam artnn salanmas, - lke genelinde imalat ve tketici karlarnn dengelenerek, ulusal ekonomi asndan optimum yararn salanmas, - malat ve tketici karlarnn karlkl korunmas bakmndan ekonomik politikalarla sosyal politikalarn dengeli yrtlmesine katkda bulunacak alt yapnn oluturulmas, - Standartlara uygun, kaliteli mal ve hizmet retimi ile tketicilerin salk ve can gvenliinin korunmas ve ihtiyalara uygun olan rnleri aldanmadan seebilme imkanna kavuturulmas ile toplu mun refahnn artna neden olmas (DPT 1995:6). III- Trkiye -Trk Cumhuriyetleri Ticari- Ekonomik likileri Trkiye, bamszlklarn kazanmalarn mteakiben Orta Asya Trk Cumhuriyetleri ile her alanda youn ilikiler ierisine girmi, bu ereve de anlan lkelerle ticari ve ekonomik ihkilerimizde de nemli gelime ler kaydedilmitir. Fakat, son yllarda bu lkelerle ticari ve ekonomik ilikilerimizde, nceleri, Rusya'da yaanan ekonomik krize, ardndan l kemiz ekonomisinin iinde bulunduu glklere bal olarak, bir dur gunluk dnemine girildii gzlenmektedir. te yandan, uluslararas siyasi ve ekonomik konjonktrde son dnemde meydana gelen deiiklikler ve bata enerji projeleri olmak zere, blge ye ynelik projelerinin yaama gemesiyle birlikte, nmzdeki yllarda gerek Orta Asya Trk Cumhuriyetlerinin ekonomilerinde, gerek bu lke lerle ticari ve ekonomik ilikilerimizde nemli atlmlar yaanmas bek lenmektedir.

52

Avar, Trk CumhuriyetleriArasnda Pazarlama letiimi Asndan Tketicinin Korunmas

Tablo: 1- Trk Cumhuriyetlerinin Temel Ekonomik Gstergeleri


BALICA GSTERGELER YzlmNfus gc -

Birim

AZERBAYCAN

KAZAKSTAN

KIRGIZSTAN TURKMENIS
TAN

ZBEKSTAN

TOPLAM

Km2
Milyon Milyon Milyar $

86.600 S 2,9 4,2 520 22 24 24 1

2.724.900 14,8 6,74 17,3 1.165

199.900
4.9 1,7 1,4 285 36 16 48 0,9 48 19 504 2 Almanya 33 R u s y a - 16 zbekistan - 1 0 Kazakistan - 1 0 On-5 Trkiye- 1,1 554 20

491.200 5,4 1,83 32 600 11 39 50 2 130 6 1.143 98 Ukrayna - 27 ran 14 talya-9 Trkiye - 6 svire - 5 86

448.900 24,9 8,8 18,4 711 28 14 58 3,1 347 39 2.300

5.951.50C 58 22 44,5 767

GSMH Kii Ba GSMH


Tant Sanayi Hizmet D bor Exinbank krd Enflasyon D Ticaret hracat Trkiye

milyar $

$ % % %
%

9
23 68 7,5 213 13,2 9.139 346 Rusya-20 italya-"

15 830

92 1,8 1.745 96
talya-34 Rusya- 9 Grcistan - 8 Fransa 6 srail 6 Trkiye-4 1.172 230 Trkiye - 2 4 Rusya - 22 ABD - 8 ngiltere - 7 Japonya - 5 ran 5 712 2.778 4.092 1.300 7 850 8 1.840

Milyon $ Milyon $

14.831 628

(*)lke lke
lke

lke
lke

lke
thalat Trkiye lke lke lke

% % % % % %
Milyon $ Milyon $

Rusya-13
svire 10 ngtere - 1 0 Kazakistan - 4 G.Kore-3 Trkiye - 2

in-9
isvire-6

Trkiye-5
ngtere - 3

5.052 116 Rusya - 37


ABD - 10 Almanya -8 ngtere - 5 zbekistan - 2 Trkiye -2 3.539 14.739 8.706 1.200

1.382 119 Ukrayna - 12 Rusya- 11 Trkiye - 8 BAE-S Fransa - 6 -43 1.051 450 882 1.250 0,5 2.860 -335 2.621

2.600 82 Rusya-14 G. Kore - 1 4 Almanya - 11 ABD - 8 Trkiye - 6 Ukrayna - 5 445 4.155 1.021 187 0,6 1.870

10.462 567

lke
lke

lke
D Tic. A Ds Tic. Hacmi V. Ser. Yatrm Trkiye Tabii Kaynaklar Petrol

Milyon $ Milyon $ Milyon $ Milyon $ Mil. Varil Milyar M

% % % % % %

Rusya- 18
Kazakistan - 1 2 .ABD - 9 Almanya 8 Cin-6 Trkiye4

4.318 25.344 15.151 3.986 16,1 7.420

49

D.Gaz DT yelii

ye

Kaynak: DTM verileri, (*)lke baznda dalmda 1999 yl oranlar esas alnmtr. Mevcut veriler nda, bu lkelerin d ticaret yaplanmala rnda da son yllarda nemli deiiklikler olduu ynndedir. Son be y la ait veriler esas alndnda, BDT lkelerinin kendi aralarndaki ticare tin, bilhassa Rusya Federasyonu ile ticaretlerinin nemli dler kaydet tii izlenmektedir.

53

bilig, Yaz / 2003, say 26


Tablo: 2- Orta Asya Trk Cumhuriyetleri'nin hracatlar (Milyon Dolar) YIL 1995 HRACAT GENEL BDT TRKYE BDT( %) TRKYE (%)
GENEL KAZA KIS.. KIRGIZ. C TRKMEN.

ZBEKS. 3.475 1.744 61 50 1,8 3.534 1.117 58 32 1,6 3.695 1.659 95 45 2,6 2.888 713 96 25 3,3 1.843 555 47 30 2,6 2.300 690 86 30 3,7

TOPLAM

1996

1997

1998

BDT TRKYE BDT (%) TRKYE (%) GENEL BDT TRKYE BDT (%) TRKYE (%) GENEL BDT TRKYE BDT (%)
TRKYE (%)

1999

GENEL BDT TRKYE BDT (%) TRKYE (%)


GENEL

2000

BDT TRKYE BDT (%) TRKYE (%)

AZERB. 612 274 22 45 3,6 643 296 39 46 6,1 808 391 58 48 7,2 677 259 50 38 7,4 1.025 233 44 23 4,3 1.745 227 96 13 5,5

5.164 2.836 86 55 1,7 6.292 3.383 101 54 1,6 6.899 3.166 165 46 2,4 5.870 2.309 254 39 4,3 5.986 1.556 296 26 4,9 9.139 2.468 346 27 3,8

409 269 6 66 1,5 531 413 6 78 1,1 631 333 8 53 1,3 535 240 7 45 1,3 463 187 5 40 1,1 504 212 2 42 0,4

2.084 1.422 112 68 5,4 1.692 1.142 100 67 5,9 774 450 74 58 9,6 614 152 42 25 6,8 1.143 309 67 27 5,9 1.143 309 98 27 8,6

11.744 6.545 287 56 2,4 12.692 6.351 304 50 2,4 12.807 5.999 400 47 3,1 10.584 3.674 449 35 4,2 10.460 2.839 459 27 4,4 14.831 3.905 628 26 4,2

Kaynak: DTM verileri, (*) Trkmenistan ve zbekistan'n 2000 yl ihra catlarnn lke baznda dalmnda 1999 yl verileri esas alnmtr.

Tablo: 2' den de grlecei zere, 1995-2000 yllar arasnda Trk Cum huriyetlerinin byk bir blm Rusya Federasyonu'na gerekleen ihra catlar ierisinde, BDT lkelerinin pay, yar yarya derek 1995 ylnda % 56'seviyesinden, 2000 ylnda %26 seviyesine dmtr.

54

Avar, Trk Cumhuriyetleri Arasnda Pazarlama letiimi Asndan Tketicinin Korunmas

Aadaki Tablo:3'de ise 1995-2000 yllar arasnda Trk Cumhuriyetle rinin toplam ithalatlar, dier BDT yesi lkelerden ithalatlar ve Trki ye'den ithalatlar gsterilmektedir. hracatta gzlenen de paralel ola rak, ithalatlarnda da BDT lkelerinin paynn yllar ierisinde hzla d t gzlenmektedir.
Tablo:3- Otta Asya Trk Cumhuriyetleri'nin thalatlar (Milyon Dolar)

YIL 1995

THALAT GENEL BDT TRKYE BDT( % ) TRKYE (%) GENEL BDT TRKYE BDT (%)
T R K I Y E (%)

AZERB. 668 228 161 34 24,1 960 340 240 35 25,0 794 351 320 44 40,3 1.077 405 327 38 30,4 1.033 324 248 31 24,0 1.172 375 230 32 20

KAZAKIST. 5.387 3.754 151 70 2,8 6.618 4.596 164 69 2,5 7.176 3.875 211 54 2,9 6.672 3.136 214 47 3,2 5.645 2.540 97 45 1J 5.052 2779 116 55 2

KIRGIZ. C 531 359 38 68 7,2 783 455 47 58 6,0 646 410 50 64 7,7 756 396 42 52 5,6 547 236 23 43 4,2 554 294 20 53 4

TRKMEN. 1.644 1.023 56 62 3,4 1.388 528 66 38 4,8 1.005 697 118 69 11,7 1.137 497 96 43 8,4 1.382 318 107 23 7,7 1.3 82(*) 318 119 23 9

ZBEKlS. 3.238 1.613 139 50 4,3 4.240 1.484 230 35 5,4 3.767 1.055 211 28 5,6 2.717 755 156 28 5,7 1.855 490 99 26 5,3 2.600(*) 676 82 26 3

TOPLAM 11.468 6.977 545 61 4,8 13.989 7.402 747 53 5,3 13.388 6.388 910 48 6,8 12.359 5.189 835 42 6,8 10.462 3.908 574 37 5,5 10.760 4.441 567 41 5,3

1996

1997

GENEL BDT
TRKIYE

BDT (%)
T R K I Y E (%)

1998

GENEL BDT
TRKIYE

BDT (%)
T R K I Y E (%)

1999

GENEL BDT
TRKIYE

BDT (%)
T R K I Y E (%)

2001}

GENEL BDT
TRKIYE

BDT (%)
T R K I Y E (%)

Kaynak: DTM verileri, (*) Trkmenistan ve zbekistan'n 2000 yl it halatlarnn lke baznda dalmnda 1999 yl verileri esas ahnmtr.

55

bilig, Yaz / 2003, say 26

1995 ylnda Trk Cumhuriyetlerinin dier BDT lkelerinden ithalatlar nn toplam ithalatlar ierisindeki pay %61 iken, bu oran 2000 ylnda ne redeyse yar yarya azalm ve % 37'ye dmtr. 2000 ylnda ise art eilimi gstererek %41'e kmtr.

Yukardaki grafiklerden de grlecei zere, Trk Cumhuriyetlerinin, BDT lkelerinin gerek ihracat, gerek ithalatlar ierisindeki pay 19952000 yllar arasnda hzl ve srekli bir ekilde azalrken, szkonusu lke lerin Trkiye'ye ihracatlarnda srekli bir art kaydedilmekte, ayn oran da bir art son iki yl dnda Trkiye'den, ithalatlarnda da grlmekte dir. Bu noktada, zellikle vurgulanmas gereken husus, szkonusu lke lerin BDT ii ticaretlerinin byk bir blmn, dviz sknts nedeniyle bavurulan takas ilemlerinden kaynaklanmakta olduudur.

56

Avar, Trk CumhuriyetleriArasnda Pazarlama letiimi Asndan Tketicinin Korunmas

Be Trk Cumhuriyetinin toplam verileri ile Trkiye'nin temel gsterge leri aadaki tabloda kyaslanmtr.
Tablo: 4- Trkiye ve Trk Cumhuriyetlerinin Temel Ekonomik Gstergeleri

1999 Yzlm (bin km2) Nfus (milyon kii) GSMH (Milyar $) Kii Ba Gelir (Dolar) hracat (Milyar $) thalat (Milyar $) D Ticaret Hacmi (Milyar $) Toplam Yabanc Sermaye (Milyar $) Toplam D Bor (Milyar $) Kaynak: DTM verileri

Trkiye Trk Cumhuriyetleri 780 65 201 2,986 27 41 68 29 114 3.950 58 45 767 15 11 26 15 15

Mevcut durumda, ekonomik byklkler asndan Trkiye'nin, Trk Cumhuriyetlerinin toplam verilerinden daha byk deerlere sahip oldu u grlmektedir. Trk Cumhuriyetlerinin 2000-2020 dnemine ilikin genel ekonomik analizi, bu lkelerin sahip olduklar doal zenginliklerin retim ve ihracat potansiyeli ile bu suretle elde edilecek gelirlerin retim ve yatrmlara kanalize edilmesi prensibine dayanmaktadr. Trk Cumhuriyetlerinin 2000-2020 dnemi petrol ve doal gaz ihracat projeksiyonu aada gsterilmitir.

57

bilig, Yaz / 2003, say 26


Tablo: 5- Trk Cumhuriyetlerinin 2000-2020 Dnemi Petrol ve Doalgaz hracat Projeksiyonu

2000 Petrol hracat Milyon Ton Milyar Dolar Doal Gaz hracat Milyar m3 Milyar Dolar TOPLAM GELR (Myar Dolar) Kaynak: DTM verileri 37 2,2 8,8 33,1 6,6

2010 116,5 18,1 123 7,4 25,5

2020 177,9 28,9 215 12,9 41,8

2010 ylnda 25 milyar dolar, 2020 ylnda ise 40 milyar dolar amas beklenen petrol ve doal gaz gelirlerinin Trk Cumhuriyetlerinin ekono mik yaplarnda da kkl deiimlere yol aaca phesizdir. Bu erevede petrol ve doal gaz ihracat gelirlerinin; - Ksa dnemde, kaliteli tketim mallar ithalat ve teknoloji transferine, - Orta dnemde, tketim mallarna ynelik talebi karlayacak tesislerin bir lde oluturulmas sonucunda, lks tketim mallar, teknoloji transferi ve hammadde - ara rn ithalatna, - Uzun dnemde, sanayi rnleri ve hammaddeleri ile teknoloji transfe rine harcanmas beklenmektedir. Yeni ina edilecek boru hatlar sayesinde, farkl lkelere ihra imkanlar nn artacak olmas, bu lkelerin d ticaret partnerlerinin kompozisyonun da BDT lkelerinin paynn giderek daha da azalacana iaret etmektedir. Ayrca, bu lkelerin, eski SSCB dneminin lkeleri birbirine baml k lan arpk ve irrasyonel sanayileme dngsnn krlmas, tketim ka lplarnn artan d gelirler sayesinde, ilkel teknoloji ile retilen kalitesiz mallardan daha sofistike rn guruplarna ynelmesi de kanlmaz grl mektedir. Bu deerlendirmeler nda, anlan lkelerin sanayilemi ba tl lkelerle ticaretlerinin, zellikle nemli gelir artlarnn beklendii 2005 ylndan sonra hzla artaca aikardr.
58

Avar, Trk CumhuriyetleriArasnda Pazarlama letiimi Asndan Tketicinin Korunmas

Trkiye'nin, gerekli nlemler alnd taktirde, bu noktada, kilit bir rol oy nayaca dnlmektedir. ncelikle, son yllarda, gerek anlan lkelerin Rusya'dan kaynaklanan ekonomik krizin yansmalar neticesinde yaa dklar skntlar, gerekse Trkiye ekonomisinin iine dt baz zor luklara karn, ikili ticari ilikilerimizde korkulan ve tahmin edilen dzey de bir d yaanmad gzlenmektedir. Bugn 5 Trk Cumhuriyetinin toplam ihracatlarnn 10 milyar dolar d zeyinde olduu dikkate alndnda, petrol ve doal gaz ihracatndan elde edilecek gelirlerin lke ekonomilerine yapaca etki daha iyi anlalmak tadr. 2010 yl iin 25 ve 2020 yl iin 42 milyar dolar olarak tahmin edilen petrol ve doalgaz ihracat gelirleri ile retimde yaanacak artlar, yllar itibariyle bu deerlerin ok daha stnde geometrik bir gelir art n salayacaktr. Ekonomide yaanacak gelimeler ve buna bal gelir art toplumun t ketim tercihlerini de etkileyecek, halihazrda, bata Rusya Federasyonu olmak zere BDT lkeleri arlkl olan tketim ve sanayi rnleri ithalat yaps, Ba, ABD ve Uzakdou pazarlar lehine deiecektir. lkelerin GSMH dzeylerinde oluacak art neticesinde retim sektrn de ihtiya duyulacak yeni yatrmlar ve teknoloji transferi, gelimi lke lerin, bugn petrol ve doal gaz sektrlerinde grlen blgeye ynelik il gisinin, nitelik deitirerek daha da artmasna yol aacaktr. Gelirde ve retim yapsnda meydana gelecek art lkelerin isizlik sorunlarn b yk lde giderecek, ayrca yksek teknolojiye dayal retim tesisleri iin kalifiye igc ihtiyacn ortaya karacaktr. Petrol ve doal gaz ih racat tahminlerinin lke baznda deerlendirmesi yapldnda, 2010 y lnda Azerbaycan'n 9,3 milyar dolar, Kazakistan'n 9,1 milyar dolar, Trkmenistan'n 6,4 milyar dolar ve zbekistan'n 0,7 milyar dolar gelir elde edecei grlmektedir. Konu lke baznda incelendiinde, yukarda sz edilen ekonomik deiim ve kalknma srecinin oncehkle Azerbay can, Trkmenistan ve Kazakistan'da balayaca grlmektedir. Bu er evede, doal olarak yabanc lke giriimcilerin ilgisi de szkonusu l kede younlaacaktr.
59

bilig, Yaz / 2003, say 26

Ksacas, zellikle 2010-2020 dneminde nce Azerbaycan, Trkmenis tan ve Kazakistan, Krgzistan ve zbekistan'da ok youn bir sanayile me ve retim art olmas, bunun yansra tketimde de kaliteli rnler le hine bir gelime yaanmas kanlmazdr. Bu beklenti dorultusunda, bu lkelere ynelik olarak bugnden yaplacak yatrmlar, hangi lkelerin uzun dnemde blgede etkili olacan da belirleyecektir.
Tablo: 6- Trkiye ve Trk Cumhuriyetleri Arasnda Ticari likilerin Yllara Gre Seyri

(1992-2001)
1992 hracat thalat Denge Hacim
186

(myon $)
1993 450 190 260 640 1994 1995
430 545

1996 1997
746 908

1998 1999 2000 2001


832 573 568

549 282 267 831

89 97 275

190 240 620

287 258

302 444

399 509

449 383

457 116

628 60

832 1.048 1.307 1.281 1.030 1.196

Kaynak: DTM verileri


Tablo:7- Trk Cumhuriyetlerine hracatmzn lke Dalm (Yzde Pay)

LKE

1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001

AZERBAYCAN 55,3 15,1 30,8 29,6 32,1 35,2 39,2 43,2 40,5 39,6 KAZAKSTAN TRKMENSTAN ZBEKSTAN KIRGIZSTAN TOPLAM 10,4 15,1 30,6 27,7 22,0 23,2 25,7 16,8 20,5 21,8 3,9 18,6 19,6 10,3 8,8 12,9 11,5 18,6 21,0 19,1

29,3 47,4 15,0 25,4 30,8 23,2 18,7 17,3 14,4 16,3 1,0 3,8 3,9 7,0 6,3 5,5 5,0 4,0 3,6 3,1

100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0

Kaynak: DTM verileri

60

Avar, Trk CumhuriyetleriArasnda Pazarlama letiimi Asndan Tketicinin Korunmas

Tablo: 8- Trk Cumhuriyetlerinden thalatmzn lke Dalm (Yzde Pay)

LKE

1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 4,7 7,6 12,9 14,6 11,2 9,6 64,7 14,7 10,4 0,6 15,2 27,7 55,2 31,9 15,6 25,4 13,7 12,8 0,4 2,2

AZERBAYCAN 39,3 17,9 KAZAKSTAN 11,8 23,0

17,0 30,2 33,1 41,4 56,5 34,6 38,9 33,0 18,4 9,4 21,4 1,5

TRKMENSTAN 23,7 40,5 ZBEKSTAN KIRGIZSTAN TOPLAM

23,6 16,8 41,5 21,4 19,1 23,7 1,6 1,8 2,3 1,9 1,9 1,9

100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0

Kaynak: DTM verileri


Tablo:9-1995-2000 dneminde, Trk Cumhuriyetlerinin genel ithalatlar iinde Trkiye'nin yeri

Milyon Dolar Genel thalat Trkiye'den thalat Oran (%)

1995 11.468 545 4,8

1996 13.989 746 5,3

1997 13.388 908 6,8

1998 12.359 832 6,7

1999 10.462 573 5,5

2000 10.760 568 5,3

Kaynak: DTM verileri Grlecei zere, Trk Cumhuriyetlerinin genel ithalat iinde Trki ye'nin yeri halihazrda nemh bir boyutta bulunmamaktadr. Bununla bir likte, 1992-2000 dneminde lke baznda deerlendirme yapldnda karmza daha farkl bir tablo kmaktadr.
Tablo:10- 1995 -2000 dneminde, Trk Cumhuriyetlerinin Genel hracatlar iinde Trkiye'nin yeri

Azerbaycan Milyon Dolar Toplam thalat Trkiye'den thalal Oran (%) 1995 2000

Kazakistan

Krgzistan

zbekistan Trkmenistan 1995 2000

1995 2000 1995 2000 1995 2000 531 38 7,2

668 1.172 5.387 5.052 161 24,1 230 19,6 151 2,8 116 2,3

554 3.200 2.600 1.644 1.382 20 3,6 62 1,9 82 3,2 56 3,4 119 8,6

Kaynak: DTM verileri

61

bilig, Yaz / 2003, say 26

Azerbaycan'n ithalat iinde Trkiye'nin pay % 20-25 civarnda seyre derken, bu oran, Trk Cumhuriyetlerinin toplam ithalatnn % 40'tan faz lasn oluturan Kazakistan ve zbekistan iin % 2 civarnda gerekle mektedir. Yukardaki bilgi ve tablolar incelendiinde, Trkiye ile Trk Cumhuriyet leri arasndaki ilikilerin istenen lde gelimedii ak bir ekilde grl mektedir. 1997 ve 1998 yllarnda srasyla % 6,8 ve % 6,7 olan, Trk Cumhuriyetlerinin toplam ithalatlar iinde Trkiye'nin pay 2000 ylnda %5,3'e dmtr. Trk Cumhuriyetlerine ihracatmzda yaanan gerileme, elbette ki bata ulam glklerine, bu lkelerin kambiyo mevzuatlarna, bankaclk sis teminin yetersiz oluuna ve zellikle Uzakdou ve Rusya krizleri ile ya kn ilikili olmakla birlikte, konunun sadece bu adan deerlendirilmesi nin eksik olaca dnlmektedir. Trk Cumhuriyetleri ile mevcut ihkilerimiz incelendiinde, gehnen nokta kayda deer olmakla birlikte, 1990'larn banda var olan beklen tilerin ok altnda olduu grlmektedir. Ashnda bu durumu doal kar lamak gerekir. Zira, SSCB yklncaya kadar Orta Asya ve Kafkasya'da Trk kkenli bir nfusun varl unutulmu gibiydi. Bu yzden gelime ler karsnda lkemiz hazrlksz yakalanm, belki de daha nemlisi blgeye ilikin herhangi uzun vadeli uygulanabilir bir strateji gelitirile memitir. likiler gnn artlarna gre ekillenmi, politikalar zamana braklmtr. Ayrca, Trk Cumhuriyetleri bamszlklarn kazand zaman, Trk ka muoyunda hissi yaklamlardan kaynaklanan bir iyimserlik havas olu mu, bu durum rasyonel politikalarn behrlenmesini daha da zorlatrm tr. Duygusallk ierisinde ekillenen gnlk politikalar, uzun vadeli ve kahc bir sonuca ulamakta zorluklar yaratt gibi, Trk Cumhuriyetleri ni tanmay da ertelemi; blgeyi iyi tanmadan uygulanan politikalar, ve rilen szler ve yaplan konumalar kimi zaman sz konusu lkeler ile sa lkl bir iliki kurulmasn engellemitir. Ksa ve orta vadede sz konusu lkelere ynelik ihracatmzda dikkate de er bir art olmamas, hatta reel anlamda bir d yaanmas normal kar62

Avar, Trk CumhuriyetleriArasnda Pazarlama letiimi Asndan Tketicinin Korunmas

lanmaldr. Zira, lkemizin zellikle bu Cumhuriyetlere en nemli ihra kalemleri olan tekstil ve ilenmi tarm rnleri alannda Trk Cumhuri yetlerinde geen 10 ylda yaplan yatrmlar neticesinde bu rnlerin itha latnda nemli dler meydana gelmitir. Bu trendin orta ve uzun vade de devam etmesi beklenebilir. Hazar blgesinde yer alan lkelerin, 2000'li yllarda enerji kaynaklarn ihra etmeye baladktan sonra milli gelirlerinde nemli bir art salaya caklar kukusuzdur. Enerji ihracndan kaynaklanan yksek dzeydeki ge lirin altyap yatrmlar ve ticarete ynelmesi beklenmektedir. IV- Trkiye ve Trk Cumhuriyetleri Arasndaki Ticari ve Ekono mik ibirliinin Gelitirilmesinde Tketicinin Korunmas Corafi ve kltrel yaknlmz nedeniyle, 2000'li yllarda bu lkeler ile ticari ve ekonomik ilikilerimizin younluk kazanmas, bugnden kalc ikili ticaret ve ekonomi politikalarnn belirlenmesinden gemektedir. imdiden bu politikalarn belirlenememesi halinde, nmzdeki yllarda zenginleecek bu lkelerin ihtiya duyacaklar yatrm ve tketim mallar ithalatnn baka lkelere ynelmesi kanlmazdr. 21. Yzyl'a girdiimiz u gnlerde, hzla sanayileme hedefini benimse mi olan lkemizin nemli sorunlarndan biri tketim maddelerinin a da ihtiyalara ve kalite anlayna uygun olarak retimi, datm ve t ketimidir. Gnmzde zellikle gda maddelerinin tketiciye perakende sunumu srecinde, ayn zamanda enerji, havagaz ve su gibi zorunlu ihti ya maddelerinin yeterli miktarda, kalitede ve kesintisiz olarak salanma s bir medeniyet gstergesidir. Gda maddelerinin retiminden tketiciye ulatrlmas prosesi dahil, yu karda belirtilen hususlarn sanayi ve endstriyel hizmet sektrleri kapsa mnda deerlendirilmesi gerekir. Trk sanayi rnlerinin gerek bu alan larda ve gerekse dayankl tketim mallar, hafif sanayi mamulleri, maki neler, otomobil, elektrik, tketim ara mallar, yatrm mallar ve eitli t ketim madde ve rnleri (Temizlik malzemeleri, bbi ilalar, kimyasal rnler, kat, ambalaj, giyim sanayii vb) gibi, eitli mallarn Trki ye'nin yan sra, Trk Cumhuriyetleri ve Topluluklarndaki pazarda b63

bilig, Yaz / 2003, say 26

yk bir tketici kitlesine hitap etmesi konunun bykln, nemini ve karmakln ortaya koymaktadr. Keza, bu lkelerin temel ekonomik gstergeleri de (Tablo: 1) yine lkeler arasndaki ilikilerin gelitirilmesin de ekonomik boyutun ncelikli yerini belirginletirmektedir. Bu balamda, en nemli konularn banda pazarlama iletiimi stratejileri erevesinde tketicinin korunmas, kalite ve standardizasyon alanlarnda ortak bir yaklamn gehrirmesi gelmektedir. Tketicinin sorunlar, zellikle sanayi rnleri reticilerinin, retim ya pan tesislerinin teknolojik ve ekonomik glerinin, mteri beeni ve ter cihlerinin, eitli hammaddelerinin nemli lde yer ve rol aldklar kompleks bir sistem oluturur. Bu nedenle, tketicinin sorunlar retici nin yurt ii ve yurt d pazar artlarnn sorunlaryla i iedir. Tketicinin sorunu gerekte reticinin sorunudur. Dolaysyla, tketicinin sorunu ayn zamanda yerli hammadde temin eden baka bir reticinin, ithal ham veya yardmc madde salayan ithalatnn, tketim maddesini imal eden reticinin, mali, idari, destek salayan b rokratn, idarecinin, ekonomistin ve bankann da sorunudur. rnn kalitesi, miktar, ve maliyeti ve perakende sat fiyat gibi nem li faktrler tketiciyi birinci derecede ilgilendirmektedir. phesiz bunla rn yannda tketici, aada belirtilen nemli ve vazgeilmez nitelikleri ni de aramak zorunda ve durumundadr. - rnn kendisinden beklenen fayday salamas, - rnn performansnn dierlerine gre daha yksek veya elverili olmas, - Emniyetli olmas, - Makul ve ekonomik bir hizmet rnne sahip olmas, - Kullanllk, estetik gibi dier zellikleri tamas. Bilindii gibi, rnn kapasitesi, tketicinin tercih ve beenisini kazan masnda nemli etkenlerden biridir. Bu nedenle, Trk reticisi de uzun s rede baarl olmak istiyor ise rettii rnlerinde asgari kabul edilebilir kalite seviyesini yksek tutmak, kalite seviyesinin dzgnl ve srekli lii gibi temel deer llerine itibar etmek zorundadr.
64

Avar, Trk CumhuriyetleriArasnda Pazarlama letiimi Asndan Tketicinin Korunmas

Trk sanayi rnleri Kafkasya ve Orta Asya Trk Cumhuriyetlerinde ge nel rekabet ve piyasa artlarnda pazarlanabilir olmaldr. Bunun iin de, zellikle orta ve kk boy sanayi iletmeleri asndan teknoloji trans ferinin demode olmayan bir kaynaktan yaplmas, adaptasyonun baarl gereklemesi ve giderek rn ve teknoloji gelitirme ve retme safhala rnn hedeflendii bir yap ve kavray iersinde allmas vazgeilmez temel prensiplerden olmaldr. Trkiye'de kalknma planlarnda da ngrlen gelime hedefleriyle uyumlu olarak, piyasada, mecburi standardna gre, baz mallarda kalite denetimini yapmak, tketim mallarnn ambalajlar ve etiketlerinde tke ticiyi aydnlatacak bilgilerin yazlmasn ve ticari reklam ve ilan uygula malarnn geree uygun ekilde olmasn salamak suretiyle, tketicinin korunmas amalanmtr. retilen mal ve emtiann fiyat, kalite, standart, doru l ve tart, kullan ma sresi, ambalaj ve bunun gibi ok eitli ynlerden denetimi, temel prensiplere ulamak iin gerekli bulunmaktadr. Nitekim tekellerin, trst lerin nlenmesi ve rekabeti snrlayan anlamalarn ortadan kaldrlmas tam anlamyla bamsz bir kurallar sistemini ve tekilatlanma ihtiyacn da beraberinde getirmektedir. 1970'li yllardan itibaren alt yap yatrmlarnn hzlanmas, tketim mal lar reten sanayinin kurulmas ve gelimesi, hizmetler sektrnn ekono mi iindeki paynn giderek artmas sonucu Trkiye'de tketim harcama lar artmtr. Trkiye'de zel tketim harcamalarnn Gayri Safi Milli Ha sla iindeki paynn artmas, tketicinin korunmas kavramn n plana karmtr. Genel olarak kamu dzeninin korunmas amacna ynelik ol makla birlikte bu dnemde tketicinin de dolayl olarak korunduu bata Anayasamz olmak zere, temel mevzuat karlmtr (DPT 1994:47, TO 1987/13). Ekonomideki bu deiiklikler hem yasama alannda hem de bilimsel alan da tketicinin korunmas konusuna ilgiyi arrmtr. Tketicinin korun mas konusundaki gelimeler 1982 Anayasas'ndan sonra hzlanmtr. Anayasann eitli hkmlerinde dorudan veya dolayl olarak tketici hukukunu ilgilendiren dzenlemeler bulunmaktadr.
65

bilig, Yaz / 2003, say 26

Ancak, Sanayi ve Ticaret Bakanl'nn Kurulu Kanunu'nda baz dei ikliklere gidilerek, tketicinin korunmas ve salkl bir rekabet ortam nn oluturulmasna ilikin politikalarn belirlenmesinde yurt ii ve yurt dndaki kurum ve kurulularla ibirlii yapmak, gerekli koordinasyonu salamak, tketicilerin tketim maddeleri ynnden salk ve gvenlii ile ekonomik karlarn koruyucu, kayplarn giderici tedbirleri almak, piyasaya sunulan mal ve hizmetlerin standart ve kalite denetimlerini yap mak veya yaptrmak gibi grevleri ifa etmek zere Bakanlk bnyesinde "Tketicinin ve Rekabetin Korunmas Genel Mdrl" kurulmutur (TRKGMa) lkemizde tketicinin korunmas alannda en nemli gelime 8 Eyll 1995 tarihinde yrrle giren Tketicinin Korunmas Hakknda Kanun ile yaanmtr. Bu kanunun amac, ekonominin gereklerine ve kamu ya rarna uygun olarak tketicinin salk ve gvenlii ile ekonomik karla rn koruyucu, aydnlatc, eitici, zararlarn tazmin edici, evresel tehli kelerden korunmasn salayc nlemleri almak ve tketicilerin kendile rini koruyucu giriimlerini zendirmek ve bu konudaki politikalarn olu turulmasnda gnll rgtlenmeleri tevik etmeye ilikin hususlar d zenlemektir. Bu balamda, Kanun'un uygulanmas ve denetlenmesinden tek yetkili makam Sanayi ve Ticaret Bakanl sorumlu devlet kurumu olarak tanm lanmtr. Bu Bakanlk bnyesinde yetki Tketicinin ve Rekabetin Korun mas Genel Mdrl'ne verilmitir. Kapdan Satlar, Tketicinin Korunmas Kanununun 8 inci ve 9 uncu maddeleri 95/136-137 ve 98/19-20 sayl Tebliler ile tanmlanmaktadr. Yeri Dnda Yaplan Szlemelerde Tketicinin Korunmas ile ilgili olarak tketicinin 7 gn iinde szlemeden cayma hakk olduu gibi ba z nemli bilgilerin en ge szlemenin dzenlendii tarihte tketiciye ve rilmesini istemektedir. Satc bu bilgileri vermi olduunu gsteren yazl belgeyi ibraz ede mez ise, ykmlln yerine getirmemi saylacaktr. Kanunun 8 in ci maddesinde tketiciye 7 gn iinde szlemeden cayma hakk tan maktadr.
66

Avar, Trk CumhuriyetleriArasnda Pazarlama letiimi Asndan Tketicinin Korunmas

Tketicinin Korunmas Kanununun 8 inci maddesinde, tketicinin szle meden caymas durumunda satc, alm olduu bedeli cayma ihbarndan sonra 10 gn iinde geri vermekle ve sz konusu mal da 20 gn iinde geri almakla ykmldr. Tketiciye Sunulan rnlerin Fiyatlarnn Belirtilmesi Konusunda T keticinin Korunmas ile ilgili 4077 Sayl Kanun' un 12 inci maddesi ve bu madde uyarnca kartlan Etiket Tarife ve Fiyat Listeleri Ynetme lii sz konusudur. Ticaret konusu mallarn zerinde veya ambalajnda, hizmetlerin ise tarife listelerinde mal veya hizmetin menei, cinsi ve fi yat hakknda bilgilerin grld etiket veya listelerin bulunmas zo runludur. Ayrca, mal veya hizmetlerin miktar, say, ebat ve benzeri farkl birimler den sa yapld taktirde ise, her birime uygulanan fiyat, etiket veya ta rife listelerinde ayr ayr belirtilmek zorundadr. ndirimli satlarda ise bu hususlara ek olarak; maln veya hizmetin pein sa fiyat ile birlikte in dirimli sa fiyatnn belirtilmesi zorunludur (TRTGMb). Tketicinin Korunmas Kanunu garanti konusuna nem vermekte ve bu nunla ilgili olarak hkmler iermektedir. Aypl mal sz konusu oldu unda satc, ithalat ve retici mtereken ve mteselsilen sorumlu tu tulmaktadr, garantide koruma sadece mal satlarna deil, hizmetlere de salanmaktadr, aybn hile ile gizlenmi olmas halinde tketici haklarn 10 yllk olaan zamanam sresi iinde kullanlabilmektedir. Kanunun 15 inci maddesi Bakanlka oluturulan bir mal stesine uygu lanacak sat sonras servis zorunluluu getirmektedir. Buna gre, retici ler ve ithalatlar ngrlen bir sre boyunca bakm, onarm salamak ve yedek para bulundurmak zorundadrlar. Tketicinin nne srlen tazmin trleri ise yenisi ile deitirme, tamir, bedelinin indirimi, denen bedelin iadesi ve tm zararlarn tazminidir, "ayp"n tanmnda deinilen "tketici beklentileri" garanti korumasn beraberinde getirmektedir. Tketicinin Korunmas Kanununun l6nc maddesi yalnzca yanltc reklamlarla kalmayp, haksz reklamlar da ele almaktadr. Tketicinin
67

bilig, Yaz / 2003, say 26

Korunmas Kanunu'na uygun olarak kabul edilen 21 Aralk 1995 tarihli ve TRKGM 95/142-143 sayl Tebli yukardaki hususlar da ele almak tadr. Btn reklamlarn "drst ve doru" olmalar gerektiine ilikin ilke aka ifade edilmitir ve bu genel ilkeye drst ve doru olmadklar ka bul edilen reklam trlerinin uzun bir stesi eklenmitir. Bir reklamn ge erlilii deerlendirilirken, dikkate alnmas gereken temel prensipler behrtilmitir. Reklamlarn "ortalama reklam izleyicisinin alglama dzeyi ile reklamn tketici zerindeki etkisi gz nnde bulundurularak" hazrlan mas gerekmektedir. Tebli'in birok maddesi haksz olduklar kabul edilen reklamlara ve rek lamclk uygulamalarna ilikindir. ocuklara ynelik reklamlara ve ev reye ilikin reklamlara zel hkmler getirilmitir. Karlatrmal rek lamlar "yanltc olmamalar" ve drst rekabet ilkelerine uymalar" ko ullaryla geerlidir. "Karlatrma konularnn dorulanabilir gerekele re dayanmas ve hakkaniyete uygun seilerek tketicinin yanltlmamas" ar getirilmitir. Kanunun 19 uncu maddesi ve TRKGM-96/8-9 Kalite Denetimi Usul ve Esaslar Hakknda Tebli tketicinin can ve mal gvenlii ile fizik ve ev re salna ve bu konularda bilgilendirilmesine ilikin, standardna gre veya standard yoksa standarda esas tekil etmek zere belirlenecek zel liklere gre yaplacak kalite denetimi ile mal, hizmet ve tesislerin belge lendirilmesi ile ilgili olup, gerekli denetimler bu erevede yaplmakta dr. Tketicinin Korunmas Kanununun 25 inci maddesi uyarnca lnc mad denin ihlali durumunda yaptrm uygulanmaktadr. Bu yaptrm tketici rgtlerinin ve bireysel olarak tketicilerin deil sadece Bakanln talebi zerine harekete geilecei ifade edilmitir. Tketicinin Korunmas Kanununun 17 inci maddesi ayrntl olarak "Rek lam Kurulu"nu ele almaktadr. Reklam Kurulu ticari reklam ve ilanlarda uyulmas gereken ilkeleri belirlemek, bu ilkeler erevesinde ticari reklam ve ilanlar incelemek ve inceleme sonucuna gre 16 inci madde hkmle rine aykr hareket edenleri cezalandrmak, sz konusu reklam ve ilanlar
68

Avar, Trk CumhuriyetleriArasnda Pazarlama letiimi Asndan Tketicinin Korunmas

durdurmak ve/veya ayn yntemle dzeltmek hususlarnda Bakanla neride bulunmakla grevlendirilmitir (TRKGMc). Tketicinin Korunmas Hakknda Kanun'un 18 inci maddesi uyarnca t keticinin kullanmna sunulan mal ve hizmetlerin kii ve evre sahna zararl veya tehlikeli olabilmesi durumunda bu mallarn emniyetle kulla nlabilmesi iin zerine veya ekli kullanm klavuzlarna, bu durumla ilgi li aklayc bilgi ve uyarlar, aka grlecek ve okunacak ekilde konu lur veya yazlr denilmektedir. 24 nc madde de, Bakanla ve tketici rgtlerine ilgili rnn retiminin ve dolamnn engellenmesi iin mahkemelerde dava ama hakk tanmaktadr. Gnmzde ekonomik hayatta bir yandan teknik, dier yandan byk te ebbs ve ilemler hakimdir. Bu gelimeler kiinin can, mal ve sal gi bi temel deerlerine dokunduu anda bir snr koymak ve belli bir lde zarara neden verirse, bunun karlanmas yollarn aramak ve gstermek sorumluluk hukukunun grevidir. Modern ticari alveri endstrisinin kurulu ve geliimi ile birlikte, teknik, tehlike kaynaklarnn eskiye nazaran inanlmaz lde oalmasna neden olmutur. Bunun sonucu olarak da tehlike potansiyeli artm ve buna ba l olarak zarar potansiyeli de ykselmitir. malatnn sorumluluunu incelerken ortaya kan glklerden biri imal mallarndaki fabrikasyon olaynn farkllk gstermesidir. Genellikle bu mallar deiik iletmelerde ksmi imalat eklinde gelitirilmekte ve bu ya r mamul rnlerde en son fabrikada birletirilerek mal piyasa iin son eklini almaktadr. malatnn, firmasnda imal edip satt veya arac zinciri araclyla pa zara srd mallardan tketicinin ve onun dndaki kiilerin sorumlu ol duu konudur. Burada ad geen mallar tabi ki tanabilir mallardr. Tke ticinin Korunmas Kanununun 4, 13, 15 ve 24 nc maddelerinde yer al maktadr. Anlan Kanun'un 4 nc maddesine gre, Tketici, para iadesi, aypl ma ln yenisi ile deitirilmesi, cretsiz onarm ve aybn neden olduu deer kaybnn bedelden indirimi haklarna sahiptir. Ksaca bunlara tketicinin
69

bilig, Yaz / 2003, say 26

drt seimlik hakk denilmektedir. Aypl mal ve hizmete kar sorumlu luu dzenleyen 4 nc maddeye gre retici ile birlikte satc da mte reken ve mteselsilen sorumludur. Kanunda, ayba kar sorumluluun sresi 2 yl olarak behrlenmitir. Di er taraftan, ayp, retici veya sac tarafndan hile ile gizlenmise sorum luluk sresi 10 yla kmaktadr. Tketici Konseyi, tketicilerin ihtiyalarnn ve karlarnn korunmasna ilikin tedbirler konusunda aratrmalar ve almalarda bulunmak, Kanu nun uygulanmasna ilikin nerileri karara balamak ve ilgili mercilere iletmek, tketicinin korunmas alanndaki gelimeleri izlemek ve deer lendirmek, ilgili kanun ynetmelik ve tebliler hakknda gr olutur mak amacyla ylda en az bir kez Sanayi ve Ticaret Bakannn veya grev lendirecei Mstear veya Mstear Yardmcsnn bakanlnda toplan maktadr (TRKGMd). Tketici Konseyi, bata Sanayi ve Ticaret Bakanl , olmak zere tketicinin korunmas ile ilgili tm Bakanlklara danma hizmetini vermektedir. Tketici Konseyi, Sanayi ve Ticaret Bakanl bnyesinde tketici rgt leri de dahil olmak zere toplumdaki eitli menfaat gruplarnn karar al ma srecine katlmalarn salayarak bir istiare organ olarak da hizmet etmektedir. Buradaki en temel husus, Konsey'in tketici rgtlerine ilaveten ok sa yda profesyonel kurulu, ticaret birlikleri, kooperatifler ve kltr dernek lerinden gelen temsilcileri de iermekte olduudur. Halen 73 yesi bulu nan Konsey'de tketici menfaatlerini temsil eden ye says 26'dr (TRKGMd). 4077 sayl Kanun uyarnca, lkemizdeki tm il ve ile merkezlerinde t keticiler ve satclar arasnda kan uyumazlklara zm bulmak ama cyla Tketici Sorunlar Hakem Heyetleri oluturulmutur. Bu erevede, 81 il ve 850 ilede olmak zere toplam 931 merkezde Tketici Sorunlar Hakem Heyetleri faaliyet gstermektedir. Hakem heyetleri, bakan dahil be yeden olumakta ve heyetin bakanl illerde Sanayi Ticaret l M dr, ilelerde Kaymakam tarafndan yrtlmektedir. Dier yeler; Be lediye Bakan tarafndan grevlendirilecek bir uzman, Baro mensuplar
70

Avar, Trk CumhuriyetleriArasnda Pazarlama letiimi Asndan Tketicinin Korunmas

arasndan bir Avukat, Tketici rgtlerinin seecei bir ye ve satcnn tacir veya esnaf olmasna gre bal bulunduu Odann bir temsilcisinden olumaktadr. Tketicinin korunmas her eyden nce, mahkemeye gelmeden zmlen mesini salamaktr. Bu zm, toplumun tketici haklar asndan bilgi lendirilmesinden, kalite kontrol ve belgelendirme ve uyumazlklarn idari yap iinde zmlenmesine kadar geni bir alan kapsar. Tm nle yici tedbirlere ramen haklar ihlal edilen tketicilerin, mahkemelere ba vurmak durumunda kalacaklar kukusuzdur. Mahkemeler asndan geti rilen nlemlerden biri, bu konu ile ilgili zel tketici mahkemelerinin ku rulmasdr. Tketicinin Korunmas Kanunu'nda mahkeme emri ile yaptrm uygulan mas; tehlikeli rnlerin retilmesine ve pazarda dolamna ve yanltc reklamlara kar olmak zere iki halde mmkndr. 24 nc maddeye gre hem Bakanlk hem de tketici rgtleri mahkeme de dava aabilmektedirler. 25 inci maddeye gre sadece Bakanln dava c olma hakk bulunmaktadr ve Bakanln dorudan ilgiliden talepte bu lunmas dolaysyla en azndan ilk safhada idari bir usul sz konusudur. Bu dzenleme, Ankara, stanbul ve zmir' de olmak zere adet Tke tici Mahkemesi kurulmu olmas byk bir gelime olarak deerlendiril melidir. Halen Tketici Mahkemelerinin kurulmad illerde ise Asliye Ticaret ve Asliye Hukuk Mahkemeleri de Tketici Mahkemesi sfatyla uyumazlklara bakmaktadr. Tketicilerin, tketici rgtlerinin de Ba kanlk tarafndan alacak btn davalar her trl resim ve hartan muaf tr. Deien dnya dzeninde Kafkasya ve Orta Asya Trk Cumhuriyetlerinin de yerini almasnn ardndan, bu lkeler ile Trkiye arasndaki ilikiler ye ni boyut kazanmtr. Ortaya kan bu yeni durumun sonucu olarak, mev cut ilikiler her alanda olduu gibi Tketicinin Korunmas alannda da ge litirilebilir. Galet tabii olarak da en nemli grev Trk Cumhuriyetleri ile ekonomik ve ticari ibirlii ierisinde olan btn sektrlere ve irketlere dmekte71

bilig, Yaz / 2003, say 26

dir. Bu lkelerin i mevzuatlarndak dzenlemelerin yaplmasn veya bunlarn uygulanaca ortam beklemeksizin btn sektrlerde kendiliin den tketicinin korunmas balamnda bir atlm yaplmas, i piyasaya sunulurken gerekli ve mecburi olan btn kalite ve standartlarn ve temi natlarn d ticarette de geerli klnmas kanlmazdr. lkemizin bu alandaki tek kamu kurumu olan Tketicinin ve Rekabetin Korunmas Genel Mdrl de bu srete, sahip olduu bilgi birikimi ni, gerek tm sektrlerde faaliyet gsteren firmalara ve gerekse bu dost ve karde lkelerin ilgili kurum ve kurulularna aktarmak ynnde alma lar yapabilir. Bu teknik yardmlar; a- Eitim Programlar, b- Teknik Danmanlk, c- Toplant ve Seminerler erevesinde ele alnabilir ve yrtlebilir.

Sonu
Tketici kitlesi, satc ve reticiler arasnda zayf durumdadr. Onlarn bu durumu, piyasa koullar hakknda yeterli bilgiye sahip olmamalarndan; satclarn, tketicileri bir takm psikolojik pazarlama yntemleriyle etkileyebilmelerinden; tketicilerin haklarnn kapsamn ve hakkn korumak iin hangi yollara bavurabileceklerini bilmemelerinden; kendilerine ya plan neriler ve dayatlan koullar fazla dnmeden kabul etmelerin den; avukatlara ve mahkemelere gvenmemelerinden (yava ileyen ada let mekanizmas); gl durumdaki sac firmalara kar mcadele etme yi ounlukla gze almamalarndan; iin sonucunu nceden pek dn memelerinden vb. kaynaklanmaktadr (Zevkliler, A., 2001). Trk, Kafkasya ve Orta Asya Trk Cumhuriyetleri tketicilerinin madur olmamalar ve haklarn koruyabilmeleri iin u hususlara zen gsteril mesi byk nem tamaktadr: - Kendi gerek ihtiyalarn iyi bilmek ve belirlemek, - Yurt ii ve d piyasa artlarn, rnlerini ve zelliklerini bilmek, ve de mukayese etmek,
72

Avar, Trk CumhuriyetleriArasnda Pazarlama letiimi Asndan Tketicinin Korunmas

- Kendisine yararl olan rnleri tercih etmek, elverisiz ve yeterli olma yan rnleri yerine gre kesinlikle tercih etmemek, iyiletirilmesini is temek, beklemek ve bu konuda reticiyi uyarmak, - reticiden hak aramak ve ilgili kurum ve kurululardan reticinin ce zalandrlmasn istemek, - Tketim kooperatif ve kurulularn uyararak kalitesiz rnn relmemesini istemek, - Tketicilerin piyasa ve rnler hakknda yeterli bilgi sahibi olmasn temin etmek, bilgi ve grglerinin artrlmasn salamak, - Yurt iinde yeterli kalite ve miktarda retilen bir rnn, fiyatlarda anormal derecede ykselmedike, hibir ekilde ithal mal tercih etme mek ve bu uurda milli bilincin gelimesini tevik etmek. Yirminci yzyln ikinci yarsnda, tm ekonomik faaliyet alannda oldu u gibi tketim ve tketici kavramlar da deiiklie uram ve genile mitir. Kreselleen piyasalarn ve gelien ve deien teknolojinin sonu cu, nitelik ve nicelik olarak artan rn yelpazesi tketicinin korunmasna ynelik olarak zellikle, rnlerin gvenli, evreye ve insan salna du yarl olmasn salayacak teknik mevzuatn oluturulmas ve srekli yeni lenmesi gerektiini de ortaya karmtr. Bu balamda Trkiye, tketicinin korunmas alanndaki bilgi ve dene yimlerini Kafkasya ve Orta Asya Trk Cumhuriyetlerinin tketicinin ko runmasna ynelik almalarna yardmc olma eklinde aktarmal ve bu bir grev olarak alglanmaldr.

73

bilig, Yaz / 2003, say 26

Kaynaklar 1- Akn, Aydemir (1970), "Tketicilerin Ekonomik Davranlar", T ketici Sorunlar Semineri, Ankara, 20-22 Mays 1970. 2- Avar, B. Zakir, F. Solak (1998), Trkiye ve Trk Cumhuriyetleri, Vadi Yaynlar, Ankara. 3- Aydn, Mehmet (1978), "Tketicinin rgtlenmesi, Konsumerizm Hareketinin Tarihsel Gehimi", Kooperatifilik Dergisi, say. 40. 4- DPT, zel htisas Komisyonu Raporlar (1995), "Tketicinin Korun mas, Vergilendirme", Cilt 2, Kasm. 5- DTM, 2001 Yl Genel D Ekonomik ve Ticari Deerlendirmeleri (2002), Ankara. 6- Gksel, Ahmet B., F. Kocaba, M. Elden (1997), Pazarlama letiimi Asndan Halkla likiler ve Reklam, Yaynevi Yaynclk, stanbul. 7- Haemmel, G. William-George, C. Barbara-Bliss, J. James (1975), Consumer Law, Text, Cases and Materials, St. Paul, Minnesota. 8- TO, stanbul Ticaret Odas (1987), Tketicinin Korunmas le lgili Mevzuat' Yayn No. 1987/13, stanbul. 9- Kocaba, Fsun, M. Elden, S. . elebi (1999), Marketing PR, 2.Bask, Media Cat Yaynlar, Kapital Medya Hizmetleri A.., Ankara. 10- TRKGMa, 494 sayl Tketicinin ve Rekabetin Korunmas Genel Mdrl'nn Kurulmas Hakknda Kanun Hkmnde Kararname (1993), Resmi Gazete, 09.09.1993, say: 21693. 11- TRKGMb, Etiket, Tarife ve Fiyat Listeleri Ynetmelii (1995), Res mi Gazete, 29 Austos 1995, say: 22389. 12- TKGMc, Sanayi ve Ticaret Bak. Tk. ve Rek. Kor. Gn. Md. "4077 Sayl Tketicinin Korunmas Hakknda Kanun" (1995), Resmi Ga zete, 8 Mart 1995, say: 22221. 13- TRKGMd, Tketici Konseyi Ynetmelii (1995), Resmi Gazete, 15 Austos 1995, say:22375. 14- zkan, Cokun (1999), KOBTerde Kalite Gelitirme Sreci ve Uygula ma rnekleri, stanbul Ticaret Odas Yayn, Yayn No: 1999/71, stanbul. 15- Zevkliler, Aydn (2001), "Aklamal Tketicinin Korunmas Hak knda Kanun" , Ankara: Sekin Yaynlar.
74

The Importance of the Consumer Care, Quality and Standardization as Regards Marketing Communication Between Turkey and Turkish Republic
Assoc. Prof. Dr. Zakir AVAR* Abstract: Altought Turkey's economic and commercial relations with Turkish Republic s and societies have increased to a great volume, there have been same serious problems with the goods and services provided for circulation, especially with the quality, Standard and post-sale warranties (vvarranty sertificate, vvarranty period, service after the sale, spare parts, ete). The basc reason of this the fact that both Turkey and Turkish Republics have not been able to develop the required infrastrueture integratively as far as the consumer are conserned. it has beeen proved in various studies that Turkey failed to maintain its relative commercial superiorities which it obtained at the beginning against its rivals who are attentive and very careful about consumer preferences; furhermore, these studies also proved that the Turkish goverments and societies which have had some commercial business relati ons with Turkey failed to improve relations reliably. in this article, emphaised that iti vitally important establish a system which is to consolidate the quality, standart and consumer are activities betvveen countries and societies and based on this system the commercial and eco nomic relations should be improved. it has also been argued what Turkey can do from the standpoint of the regulations as to the consumer are. Another important issue which has been touched upon in this article is that improving the consumer are, quality and vvarrant system for the goods and services betvveen Turkish governments and societies will undoubtdely gain importance and effect relations not only between Turkey and Turkish Rupeblics but also in the international arena as a competation factor. Key words: Consumer, consumer are, quality, Standard, communica tion, marketing communication.
* Member and Co-Chairman of the Radio Television Supreme Comcil, Advisor of the Prime Ministry - ANKARA zakiravar@rtuk.org.tr bilig Yaz / 2003 say 26: 45-76 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl 75

Zaita Prav Potrebitelw, Vajnost# Kaestva i Standartiza]ii s Toki Zreniw Kommunika]ii Marketinga mejdu Tur]iey i Trkskimi Respu ]ii Respublikami Zakir AVAR, d ., d.

: Ikonomieskie i torgove otnoeniw mejdu Tur]iey i trkskimi respublikami s kajdm dncm dostigat vse bol#ego mastaba. Narwdu s +tim v predstavlennx v oborot produk]iwx i uslugax osobenno s toki zreniw kaestva, standarta i garantii posle priobreteniw (garantiynoe udostoverenie, Zaita Prav Potrebitelw, Vajnost# Kaestva i Standartiza]ii s Toki Zreniw garantiyny srok, servisnoe obslujivanie i uslugi posle priobreteniw, zapasnaw Trkskimi Respublikami ast# Kommunika]ii Marketinga mejdu Tur]ieyVi+tom bol#aw dolw prinadlejit i t. d.) suestvut ser#czne problem. nevrabotke Tur]iey i trkskimi gosudarstvami integra]ii otnositel#no Zakir AVAR, d neobxodimoy osnov zait prav potrebitelw. ssledovaniw pokazali, to Tur]iw ne smogla soxranit# tu sravnitel#nu torgovu prevosxodnost#, : dostignutu v perve god, nad konkurentami, kotore pridavali znaenie predpoteni potrebitelw, kaestvu i standartam; a takje v trkskix stranax, imeix torgove otnoeniw s Tur]iey, ne nabldalis# dostatono doveritel#ne izmeneniw. V +toy stat#e poderkivaetsw vajnost# sozdaniw sistem, kotoraw uluit kaestvo produk]ii, standart i zaitu prav potrebitelw i na osnove pereislennogo ukrepit torgove i +konomieskie otnoeniw na vsokom urovne. Na primere mer, prinwtx v Tur]ii i napravlennx na zaitu prav potrebitelw, obsujdatsw vxod. Sovmestnaw razrabotka trkskimi gosudarstvami sistem zait prav potrebitelw, kaestva i doveriw v produk]ii i uslugax, nesomnenno, povliwet ne tol#ko na ob$em torgovli i +konomieskie otnoeniw mejdu nimi, no i budet imet# znaenie mejdunarodnoy konkuren]ii v mirovom mastabe. Ito i obsujdaetsw v stat#e. Kleve slova: potrebitel#, zaita prav potrebitelw, kaestvo, standart,
kommunika]iw, kommunika]iw marketinga

Kleve slova

ANKARA

1929 Dnya Ekonomik Buhran ve Trkiye'de Devletilie Gei


Yrd. Do. Dr. Mehmet BULUT* zet: Trkiye'de Cumhuriyet'in kuruluunu takip eden ilk yllar da uygulanan ekonomi politikalarna ilikin ilkeler 1923'te yaplan zmir ktisat Kongresiyle ekillenmitir. 'Liberal' eilimli olarak nitelendirilebilecek bu poltikalar 1930'lu yllara kadar devam etmitir. Ancak bu dnemden itibaren Trkiye'de devletin ekono mide ok nemli rol ald ve 'devletilik' olarak adlandrlan uygulamalara geilmitir. Bu makalede, ilgili dnemde Trkiye'de devletilik uygulamalarna geilmesindeki i ve d dinamikler, dier bir deyile ekonomideki bu yeni uygulamann temel gerekeleri tartlmaktadr. Bununla birlikte ilk devletilik uygula malarnn sonular da belli lde deerlendirilmektedir. Anahtar Kelimeler: Devletilik, ekonomik buhran, ekonomik politika, sanayileme, sanayi plan

Giri Dnyada her ey ok hzl bir ekilde deimektedir. Son yzylda iin de yaadmz gezegenin tanklar her alanda nemli deiikliklerle kar latlar. Teknolojik alanda olduu kadar siyasal, sosyal ve ekonomik alanlarda da dnya corafyas zerinde nemli deiiklikler ortaya kt. Reel ekonomi ile parasal ekonomi arasndaki farkn artmas dnya eko nomisinde nemli sorunlarn ortaya kmas hatta bu sorunlarn ekono mik krizlere neden olmas ekonomistlerin ve lke yneticilerinin iini gi derek zorlatrmaktadr. zellikle son dnemlerde dnya para ve finans piyasalarndaki gelimelere bal olarak belli blgelerde (Uzak Asya ve Gney Amerika gibi) ekonomik krizlerle karlald. Bu krizler dnyakent niversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakltesi / ANKARA mbulut@bakent.edu.tr biig Bahar / 2003 say 26: 77-101 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2003, say 26

nn dier blgelerindeki ekonomilerini de etkiledi. Trkiye'nin de bu krizlerden belli lde etkilendii konusunda kuku yoktur. Bu etkilen me bugn olduu gibi dn de sz konusuydu. Bu almada 1929 dnya ekonomik krizinin Trkiye'deki uygulamalara yansmas zerinde duru lacaktr. Son yzylda lkeler arasndaki ekonomik yar giderek hzland ve so nuta ekonomik kalknma ve gelimede de dnya lkeleri arasnda nem li dzeyde farkllamalar ortaya kt. Bu ekonomik gelime ve farklla malarn arkasnda bir ok neden olduu bilinmektedir. Ancak bu nedenle rin en nemlilerinden biri phesiz izlenen ve uygulanan ekonomik poli tikalardr. Dnyada tm bu olup bitenleri Trkiye'nin ne derece izledii ciddi bir tar tma konusudur. Ak olan udur ki Trkiye hzla gelien lkeler arasn daki ekonomik yarta istenen dzeye ulaamamtr. Bunun en nemli nedeni, Cumhuriyet'in kurulu yllarnda (1923-1938) dnyadaki deii me paralel olarak gerekli esneklii gsterip ekonomik politikalarda da ge rekli deiiklikler uyguland halde, o dnemlerden sonra Trkiye'nin dnyadaki deiime gre gerekli zamanda gerekli olan esneklii gsterip lke ve toplum koullarna uygun olan etkin ve verimli ekonomik politiklarn uygulanmamas ya da uygulanamam olmasdr. Bu durumda Tr kiye'de 1923-1938 yllar arasnda uygulanan ekonomik politikalarn i ve zellikle de d dinamiklerinin yeniden gzden geirilmesi bir zorun luluk arzetmektedir. Trkiye'de 1923-1938 yllar arasnda uygulanan ekonomi politikalarnn gerekelerini oluturan temel etkenler olarak dnlebilecek i ve d ekonomik deiim, yaklam ve gereklerin bilinmesi, gnmz Trki ye'sindeki ekonomik politikalarn belirlenmesi ve uygulanmas konusuna da belli dzeyde k tutaca aktr. Bu almada zellikle 1930'lu yl larda, d dnyada ortaya kan deimeler zerinde durulacak, sonra da Trkiye'de meydana gelen ekonomik deiim ve yaklamlar deerlendi rilecektir. Trkiye'de hl ekonomide gerekletirilemeyen yapsal reformlar ve bu balamda devam eden zelletirme abas ve tartmalar asndan
78

Bulut, 1929 Dnya Ekonomik Buhran Ve Trkiye'de Devletilie Gei

1930'lu yllarda hayata geirilen ekonomik politikalarn i ve d etkenle rinin ortaya konmas ayr bir neme sahiptir. nk kamu iktisadi teeb bslerinin (KT) temelleri, ilgili dnemde atlmtr. KT' leri douran ekonomi politikas tercihinin yaplmasnda etkili olan i ve d ekonomik ve siyasal koullarn aratrlmas, Trkiye'nin son dnemlerde d dnya daki dinamiklere bal olarak girdii yapsal deiim asndan da ayrca neme sahip bulunmaktadr.

DNYA EKONOMK BUHRANI


Dnyann 1929'da karlat ekonomik buhrann olumasnda bir ok etken rol oynamtr. Bunalmn genel grnm fiyatlarn dmesi ve durgunluk olduuna gre, ar retim veya satnalma gcnn bunun al tnda kalmas gibi bir durum sz konusudur. Bunalm douran neden; ABD'nin Birinci Dnya Savandan baz kayplar olmakla birlikte, dier lkeler arasndan en gl lke olarak kmasdr. lkelerin bedellerini deyerek veya ABD'nin kredileri karlnda sava aralar siparileri vermeleri ABD sanayiini glendirmi, tarmsal mallar almalar da ABD tarmnn gelimesine katkda bulunmutur. Bu dnemde Avrupa altn stoklar ABD'ye akm, bu gehmenin de etkisiyle Avrupa, altn ve altna dayal para sistemini terketmek durumunda kalmtr. Sonuta, stoklarn yitiren ve ABD'den byk borlar alm bulunan Avrupa, savatan sonra da satnalma gc dk olduundan, ABD'den mal ithal edememitir (Kuyucuklu 1985: 249). Dnya Ekonomik Bunalm ABD'den sonra Avrupa'ya gemi ve Avru pa lkelerini de derinden etkilemitir. Bunalmdan en ok etkilenen l kelerden biri de Almanya'dr. Birinci Dnya Savandan sonra, ABD ve ngiltere'den ald kredilerle ekonomisini canlandrmaya alan Al manya, kredileri kesilmesinden sonra birok alanda retime ara vermi tir. Bu gelimeler sonrasnda isizlik artacak, tketim azalacak ve mali olanaklar; Almanya'nn para sistemi dier lkelere gre ekonomik faali yetlere bal olduundan, olduka snrl kalacaktr. Almanya'y yaatan ihracat da bu gelimeler sonrasnda yavalayacaktr (Hamitoullar 1986: 258).
79

bilig, Yaz / 2003, say 26

Almanya'ya gre bunalmdan daha az etkilenen ngiltere de bunalmla be raber, iki byk kmazla karlamtr. ngiliz ulusal paras ar deer lenmi, retim yaps (sermaye mallar ve tehizat) ise yalanmt. Bu durum da uluslararas ticarete uyum salayamama ve isizliin artmas sonucunu douruyordu. lkenin ihracat giderek azalyor, ithalat artyor, cretler seviyesi nisbeten yksek ve Birinci Dnya Sava, yabanc lke lerdeki sermayesinin bir ksmn kaybettiriyordu. Fransa ise, oransal olarak daha az endstrilemi olduu iin, daha az kre di kullanm ve bu ekonomik bunalmdan ABD, ngiltere ve Almanya'ya gre daha az zararl kmtr. Yukarda da iaret edildii gibi, birok ne denden kaynakland ileri srlen 1929 Dnya Ekonomik Buhran'nn temel nedenleri unlardr (Ersoy 1990: 266): - Birinci Dnya Savann belli bir dneminde devreye giren ve savan seyrini deitiren ABD'de speklatif davranlarn kredi enflasyonuna yol amas ve sz konusu lkenin olanaklarn aan oranda i ve d kredilerin speklatif alanlara yneltilmesi, - ABD'de ve dnyada para-banka sisteminin sava sonras gelimelere cevap verecek bir yapya sahip olmamas ve uluslararas mali yapnn yetersiz olmas, - Hem Bat lkelerinde, hem de Batnn ekonomik nfuz blgelerinde gelir dalmndaki dengesizliin sava sonrasnda arzn artrlmasnda temel etken olan talebin artmasn olumsuz etkilemesi, - Bat lkelerinde sava sonras karlalan ekonomik sorunlarn z mnde devletin dzenleyici ve mdahale edici grevlerini belirleyen ekonomik politikalarn erevesini izecek kural ve kurumlarn bulun mamasdr. Saylan bu ve bunun gibi birok nedenden kaynaklanan Dnya Ekonomik Buhran, ABD'den balayarak btn Avrupa lkelerindeki yatrmlar durdurdu. Herkes parasna sahip karak bir yere ve herhangi bir ie yatrmayarak, hatta bankalara da vermeyerek yannda saklama yoluna gitti. ABD'de balayan ekonomik gerileme, her tarafta isizlii arttrd; retim ve milli gelirde nemli gerilemelere yol at. ABD ve ngiltere bata ol mak zere Avrupa'da isizlik oran % 25'in zerine kt. ABD'de
80

Bulut, 1929 Dnya Ekonomik Buhran Ve Trkiye'de Devletilie Gei

GSMH, 1929'da 104,4 milyar dolardan, buhrann basksn en ar hisset tirdii 1933'te cari fiyatlarla 56 milyar dolara dt (Ulutan 1975: 467). Buhrann etkisiyle dnya genelinde fiyatlar dt. Her tarafta iflaslar, ar retim daralmas, alk ve sefalet hakim oldu. Adeta insanlk, XIX. yz yl balarnda Malthus'un (1914) iaret ettii gibi varlk iinde yokluk ekmeye balamt. mitsizlik ve karamsarlk yaygnlam, insanln kaderinin yeryznde yokluk, zdrap ekmek olduu kanaati bir kere da ha gndeme gelmiti. Btn dnya, buhrann etkilerini yaarken, iktisatlar problemlerin z mne ynelik yaklamlar gelitiriyordu. Neo-klasik iktisatlar byk bir iyimserlikle liberalizmin savunuculuunu yapmaya urayorlard. Dnya sava sonras devrenin ekonomik skntlarn geici piyasa aksaklklar na, faiz hadleriyle cretlerde yeterli elastikiyet salanamamasma balyor ve hastal daha ok savan bozduu para sisteminde aryorlard. Bu d nceyle yaplan para reformlar ise karlalan glkleri daha da arttr maktan baka bir eye yaramyordu. 1929 Buhranndan sonra belli bal lkelerin paralarn devale etmeleri ve altn standardndan ayrlmalar ise hastaln aresi olmak yle dursun, tam aksine buhran daha ok derin letirmi, dnya ticaretini bsbtn daraltm, isizlik ve sefaletin yayl masn hzlandrmt. Ksaca neo-klasik iktisatlar klasik iktisadn gele neksel yaklamlarna paralel zmleri neriyorlard. Bunlardan farkl olarak John Maynard Keynes (1883-1946) buhrandan kurtulmak iin kla sik yaklamlardan ayrlarak devletin ekonomiye mdahalesini gerekli grmtr (Keynes 1936). ngiltere'de Keynes'in teden beri ileri srd yaklamlar pek dikkate alnmam, ancak 1929 ylndaki buhran ngil tere'ye de yansynca Keynes'in dnce ve yaklamlar nemsenmeye balanmtr (Kazgan 1993: 204). Konumuzun snrlarn amamak iin Keynes'in ileri srd yaklamlar hakknda ok detaya inilmeyecektir. Ancak zorunlu olarak belirtilmesi gereken udur: Keynes geleneksel yak lamlar ykarak buhrandan kurtulmann aresinin devletin ekonomiye mdahalesiyle olanakl olacan ortaya koymutur. imdi 1929 yl sonrasndan 1938 ylna kadar, dnyada yaanan ekono mik deimeleri ve bu deimelere ynelik gelien ekonomik yaklamla r deerlendirmeye geebiliriz.
81

bilig, Yaz / 2003, say 26

BUHRANIN ETKSYLE EKONOMDE YEN YAKLAIMLAR Dnya Ekonomik Buhran, bata Keynes (1936) olmak zere baz iktisat lar ve dikkatli devlet adamlarn, o zamana kadar sregelen ekonomik, sosyal, politik fikirlerin ve teorilerin tesinde yeni bir anlay aramaa zorlamtr. Buhrann getirdii ekonomik kntden kabilmek ve dei ik yaplar arasndaki dengeyi yeniden kurabilmek iin, klasik liberalizmi reddeden ekonomik politikalarn uygulanmas yoluna gidilecektir. Amerika Birleik Devletleri'nde Roosevelt, New Deal1 (Yeni Gr), po litikasyla klasik liberalizmden ayrlrken, Fransa'da Laval'in izledii ve olumsuz sonu veren liberal politika, bu lkede Sosyalist Halk Cephesi'ni iktidara getirecektir. Almanya'daki deflasyonun sosyal sonular Hitler'in iktidara gelmesini salayacak, Mussoloni de talya'da ynetime el koya caktr. ngiltere'de ise, Ulusal Birlik Hkmetleri'nin "byk demokra si" si oluacaktr. Btn bu oluumlarn, birok temel farkllklarna ra men tek ortak noktalar; devlete, ekonomik hayatta giderek daha byk bir rol verilmi olmas, o gne kadar uygulanan "liberal" politikalarn ak sine mdahaleci politikalarn pratie geirilmesidir (Hamitoullar 1986: 260). Devletin ekonomik hayata mdahale zorunluluu dncesinin kabul edilmesiyle buhran ve bunu izleyen bir-iki ylda ABD' de Hoover yneti mince ekonomiye baz mdahaleler olmutur. Ancak esas mdahale 1933'te yeni seilen Bakan Roosevelt'in "New Deal" uygulamasyla ger eklemitir. New Deal 1935'e kadar ve ondan sonra olmak zere, zaman bakmndan iki blme ayrlm; ilk dnemde zel kesimi cesaretlendir mek bakmndan fiyatlarn yksek tutulmas hedeflenmi, ikincisinde ise eitli yollarla piyasaya daha ok mdahale edilerek, satn alma gc ka zandrlmaya allmtr (Kuyucuklu 1985: 251). ABD'de "New Deal" in tarma ve sanayiye ynelik eitli uygulamalar olmu; Roosevelt para, kredi ve banka politikalarnn yeniden dzenlen mesinde, tketicilerin alm gcn ykseltme, yatrmclara gven verme ve ekonominin depresyondan kurtulmasn salama amalarn dikkate alarak devletin ekonomiye etkin mdahalesinin nn amtr (Hamito ullar 1986: 262).
82

Bulut, 1929 Dnya Ekonomik Buhran Ve Trkiye'de Devletilie Gei

Ekonomik Bunalmn ar sonularn hafifletmek ve ortadan kaldr mak zere, ABD'de 1933'lerde balatlan "New Deal" uygulamas, ge nel izgileriyle olumlu sonular vermitir. Bununla, devletin ekonomik yaama mdahalesi younluk kazanm, bu mdahale piyasa ekonomi sini uygulayan lkelerde, o tarihlere kadar grlmemi boyutlara ula mtr. ngiltere'nin depresyondan gelimeye doru gitmek ve ekonomik faali yetleri canlandrmak ynndeki mdahaleci politikas bu dnemde konjonktrel ve yapsal olmak zere iki ksmdr. 1930 Ocak'nda ngilte re'deki i Partisi Hkmeti'nin Keynes'in bakanlnda kurduu ko misyonda, lke iinde yatrmlarn hzlandrlmas, ihracata prim verilme si, ithalatn kontrol ve gmrklerin ykseltilmesi neriliyordu. ngiltere 1930'da yrrle koyduu Konut Kanunu ile sefalet mahallelerinin te mizlenmesini tevik ediyordu. Bu yolla 1931 ile 1933 yllar arasnda l kedeki inaat faaliyetleri % 70 arttrlabilmitir. 21 Eyll 1931'de ngilte re, Eyll 1931'den itibaren de ngiltere'nin dominyonlar bir bir altn stan dardndan ayrlmlardr (Tekeli ve lkin 1983,17). ngiltere altn standar dndan ayrldktan sonra sterlini serbest piyasa koullarna brakt. Ancak sterlinin deerindeki ar dalgalanmalar nlemek iin ngiliz Kambiyo Denkletirme Fonu (Exchange Equalization Fund) kuruldu. Bu fonun g revi: serbest piyasada, yabanc paralar karlnda sterlin alp satarak n giliz parasnn istikrarn korumakt (Seyidolu 1991: 597). ngiltere, zellikle ekonomik kntye en ok uram blgeleri, 1934'te saptad "Development and Improvement Act" erevesinde gelitirmeye ynelecektir. 1937 ylndan itibaren ise, sz konusu bu yoksullam blgelere gidecek zel firmalara devlet, mali yardmlar yapa caktr. Kalkndrlacak bu blgelerdeki alt yapy da devlet stlenerek, zel kesimin faaliyet alanlarn geniletmi ve tevik etmitir (Youngson 1960). Keynes'in 1929 Dnya Ekonomik Buhrannn dourduu sorunlarn zmndeki etkisi tartmaldr. nk "stihdam, Faiz ve Para Genel Te orisi" (The General Theory of Employment, Interest and Money) adl ki tabn 1932'de yazmaya balamt. Bu kitap ekonomistlerin depresyon ve "boom" hakkndaki dncelerini deitirmi ve hkmet yetkililerini
83

bilig, Yaz / 2003, say 26

"btenin daima denk olmas gerektii" dncesinden uzaklatrarak "gerektiinde enflasyonist bir ekonominin kabul edilebilecei" fikrini vermitir. Ancak bu kitap 1936 ylnda baslabildii iin ekonomik politi kada sz sahibi olanlar zerinde, depresyonun son dnemlerinden nce pek etkisi olmamtr. ABD'de Roosevelt idaresi, devlet inaat yatrmlarna ok para harcyor; ve btesini bu yzden denkletiremiyordu. Keynes'in almalar ABD'de takdir ediliyor ve kendisi iyi tannyordu. 1930'larda ekonomik konularla ilgili makaleleri Amerikan gazete ve mecmualarnda sk sk kyordu. 1931'de ABD'ye yapt bir seyehatte st dzeyde kimselerin bulunduu konferanslarda konumalar yapm, dnya ekonomik duru munu, Bakan Hoover dahil, pek ok politik liderle tartmt (Grsoy 1989: 266). Almanya'da 1929 Dnya Ekonomik Krizinden sonra bir siyasal iktidar deiiklii grlmektedir. Bu lkede Hitler ynetime gelmiti. Dayand ideoloji farkna ramen, Hitler'in 1933 ylndan sonra uygulad po litika, devlet mdahalesi asndan "New Deal" politikasna benzemekte dir. Nazi Hkmeti bu yllardan itibaren uygulad istihdam politikala ryla 1933-1934 yllar arasnda isizliin 6 milyondan 2.6 milyona d mesini salamtr. Almanya bu dnemlerde uygulad planlarla ekono misini canlandrmaya almtr. lk planda (1933-1936), byk bayn drlk yatrmlaryla, mevcut isizliin nlenmesi amalanmtr. Hk met, cretleri dk tutarak sanayici krlarnn, yeniden yatrmlara ak masn programlamtr, 1937 ylnda balayan ikinci plan, belli bir dina mizm kazanan ekonomiyi, silahlanmada kendi kendine yetecek lde bir sava ekonomisine dntrmeyi amalamtr (Hamitoullar 1986: 266). Hitler'in iktidarnda iverenlerle ynetim arasnda sk bir ibirlii kurul mutur. Devlet monopolleri oluturulmu, dier monopollerle aralarnda sk bir ibirlii salanmtr. lkede doal kaynaklar harekete geirilmi, bu arada kmr ve demir retimi hzla arttrlmak istenmi ve dardan da demir cevheri ve krom gibi madenlerin ithali yoluna gidilmitir. Barta olunmasna ramen sava aralar retimine byk bir nem verilmi, bu nun gerekletirilmesi iin de yukarda anlan ikinci plan devreye sokul84

Bulut, 1929 Dnya Ekonomik Buhran Ve Trkiye'de Devletilie Gei

mutur. Bylece Almanya, 1939'lardaki fiili sava henz balamadan ok nce, sava dnemine girmitir denilebilir. talyan ekonomisinin de bunalmdan etkilendii grlmektedir. Faist Parti ynemitiminin hakim olduu talya'da bunahmdan sonra yaygn laan isizliin nlenmesi iin devlet mdahaleleri sz konusu olmu tur. 1930'larda Ekonomik Buhran sanayide etkisini arttrnca, sanayi ile ortaklk ilikisi iinde bulunan bankalar g durumda kaldndan ola s bir iflastan kanmak iin 1933'te bankalarn bu sanayi paylarn devlet satnalmtr. Ayrca talya'da sanayi alannda youn devletilik uygulamalar hayata geirilmiti (Kuyucuktu 1985: 277). Bylece, Dnya Ekonomik Buhranna girilen yllarda talya'da devlet ekonomik yaama etkin bir biimde mdahale etmi, olaanst harcamalar yap m ve ekonomik kurululardan bazlarnn sahiplii ile iletilmesini bizzat stlenmitir. 1929 Dnya Ekonomik Buhranndan en az etkilenen lkelerden birinin SSCB olduu sylenebilir. Bilindii gibi 1917 "Ekim Devrimi" ile Sov yetler Birlii'nde yeni bir dnem balamtr. 1920'li yllardan itibaren belirli planlar yaplarak lkenin ekonomik grnm deitirilmek is tenmitir. Bu planlardan biri de GOELRO (Devlet Elektrifikasyon Ko misyonu) idi. Bu, lkenin ilk perspektif plandr. GOELRO plan 1935'te hedeflerini sresinden nce gerekletirmi, otuz yerine krk elektrik santral yaplm, kurulu g 1913'te 1.141 bin, 1921'de 1.228 bin iken, 1935'te 6.923 bin kw. olmutur. Elektrik retimi de srasyla 2.03 ve 26.3 milyar kw/s. olmutur. "Birinci Be Yllk Plandan sonra, kinci Be Yllk Plan uygulanm ve 1937 yl ikinci plann son yl ol mutur. Bu planlar dneminde, sosyalist kesimin yaratlmasnda olduu gibi, retimde de nemli gelimeler salanmtr" (Kuyucuklu 1985: 293-94). Grld gibi planl ekonomi uygulayan SSCB 1929 ylnda karlalan Ekonomik Buhrandan kapitalist lkelere gre daha az etki lenmitir. Burada o dnemle ilgili daha birok lkedeki gelimelere deinilebilir. Ancak byle bir yola girildiinde bu alma amacndan sapm olur. Bu blmde buraya kadar yaptmz incelemelerde genel hatlaryla 1923-38 yllarnda dnyann belli bal lkelerindeki ekonomik deimeleri tespit
85

bilig, Yaz / 2003, say 26

etmi bulunuyoruz. Grlen odur ki 1929 Dnya Ekonomik Buhran, ekonomistlerin ve devlet ynetiminde bulunanlarn, klasik yaklamlarla yllarca uygulanan ekonomik politikalar yeniden gzden geirmelerinde temel etken olmutur. Buhrann dourduu sorunlarn zm iin dev let mdahalesinde adeta dnya genelinde uzlama olduu sylenebilir. Bu cmleden olarak, incelediimiz lkelerde zellikle 1929'dan sonra devletin ekonomiye yle ya da byle mdahale ettiini gryoruz. 1930'lu yllar 1920'lerden olduka farkl olarak demokratik kurumlarn, liberalizmin sorguland; piyasann otomatik olarak dengeye geleceine olan inancn, "homo economicus"a duyulan gvenin sarsld, SSCB'nin de etkisiyle planlama dncesinin popler olduu yllar olmutur. Yine otuzlu yllar, Birinci Dnya Savandan sonra yaanan uluslararas gergin liklere ek olarak 1929 bunalmnn otarik politikalar zorunlu klmas, si yasal ve ekonomik alanda milhyetiliin yayld ve bu milliyetilik akmlarnn etkisiyle 1789'dan beri sregelen hmanist geleneklere kar bir kopuun yaand yllar olarak nitelenebilir. Btn bu saydklarmzda phesiz temel etken, karlalan Dnya Eko nomik Buhrandr. imdi ncelikle buhrann Trkiye Ekonomisine etkile ri ve buhrana kar Trkiye'de alnan nlemler incelenecektir. Bir anlam da Trkiye'de devletiliin alt yapsnn oluumu ile ilgili gelimeler ze rinde durulacaktr. DNYA EKONOMK BUHRANININ TRKYE EKONOMS NE ETKLER VE BUHRANA KARI ALINAN NLEMLER Trkiye'nin; Dnya Ekonomik Krizinden, birok evre lkeye gre az et kilendii sylense de ekonomik yapda ve zellikle ekonomik politikalar da nemli deiiklikler douracak kadar etkilendii bir gerektir: "Ekonomik krizin Trkiye 'yi etkilemesi (ulusal) para deerindeki dle balam, bunu ihra mallar fi yatlarndaki dler izlemitir, ihracatn deer ola rak gerilemesi de d ticaret dengesi zerinde olum suz etki yapmtr. D ticaret hadlerinin srekli aleyhte gelimesi, i ticaret hadlerine daha yksek
86

Bulut, 1929 Dnya Ekonomik Buhran Ve Trkiye'de Devletilie Gei

bir seviyede yansm, tarm rnlerindeki fiyat d leri sanayi rnleri fiyatlarndan daha fazla ol mutur. Bu sonuncu durum tarm retiminde gerile me yaratarak zaten pazara almann ve para ekono misine geiin snrl olduu lkede, doyumluk eko nomiye doru bir 'geri dne' neden olmutur" (Bakaya 1986: 64). Tarma dayak bir ekonomik yapnn varolduu Trkiye'de 1929 buhra nndan da zellikle tarm sektrnn byk yara ald sylenebilir (Aroba 1982). Buhrann Trk tarmna olan etkilerini deerlendiren Tuncay, bu olgunun ayn zamanda siyasi bir bunalma da neden olduunu ve hal kn yaknmalarn yattrmak iin Cumhuriyet Halk Frkas'na kar yeni bir partinin kurulmasna yol aacak etkiler dourduunu ileri srmektedir (Tuncay 1993: 247). Dier taraftan Dnya Ekonomik Buhran ile birlikte Trkiye'de ithalat k slm ve ithalatn yaps da deimitir. "1948 fiyatlaryla hesaplanan de erlere gre ithalat hacmi, 1928-1933 yllar arasnda % 50 orannda da ralmtr" (Tezel 1982: 105). Buhrann ortaya kndan sonra Trki ye'nin d ticaretindeki daralma zellikle tketim mallar ithalatnn ksl mas ve tarma ynelik makina ithalatnn sabit tutulmas ya da azaltlma s pahasna elde edilmitir (Bakaya 1986: 81). Bu arada krizle birlikte ta rmsal retimin geriledii ve buna paralel olarak kylnn pazarla iliki sinin son derece snrland da ifade edilmelidir. u halde Dnya Ekonomik Buhran'nn Trkiye ekonomisine etkilerini; yabanc lke paralarna gre Trk Lirasnn deer kaybetmesi, i ve d ti caret hadlerinin lkenin aleyhine gelimesi, ihracatn gerilemesi yannda ithalatn da azalmas ve ithalat yapsnn deimesi gibi ok genel olarak sralayabiliriz. Bylece etkilerini ksaca ortaya koyduktan sonra imdi de krize kar alnan nlemleri inceleyelim. Dnya Ekonomik Krizi teden beri srdrlen ekonomik politikalarn ye niden gzden geirilmesini zorunlu hale getirdi. Kriz, bir bakma lke y neticilerinin dncelerinde bir kkl dnm yaratm, ekonomiye yn vermeye dnk abalar hzlandrmtr:
87

bilig, Yaz / 2003, say 26

"Nitekim,

depresyon yllarnda,

ekonominin kendi kendine

tam istihdam dzeyinde dengeleebileceine (dengeye gele ceine) inanlan lkelerde bile hkmetler ekonomik ve sos yal yaama mdahale etme zorunluluunu duymular; de valasyona bavurarak artan mal stoklarn eritmee; gm rk re simlerini ykselterek, ithalata kontenjan koyarak, mil li mallar yabanc mallara kar korumaya; eitli genile tici ve daraltc tedbirlerle krizin etkilerini gidermeye al mlardr. Bu yllarda Keynes'in 'Ekonominin eksik istih dam dzeyinde dengeye gelebilecei; tam istihdam sala mak iin talebin arttrlmas gerei zerinde duran, bunun iin devlet mdahalesini zorunlu gren' istihdam teorisi he nz bilinmiyordu. Bilinse de Trk Ekonomisine uygulanabi lirlii kuku gtrrd. nk Trk Ekonomisi 'nin asl so runu mevcut retim kapasitesinin tam altrlmas deil, prodktiviteyi arttrmak, yeni kapasite yaratmakt." (Zarakolu 1982: 92).

Trkiye'de krizin yaratt etki, deiik dzenlemelere neden olmutur. Bunlar genel olarak yasal dzenlemeler, yar-resmi kurulularn oluturul mas, merkez bankasnn kurulmas, danma nitelikli raporlarn hazrlan mas, sergilerin almas gibi tedbirler olarak ele alnabilir. Bu balamda Dnya Ekonomik krizinin yaratt etkileri ortadan kaldrmak iin Trk Hkmeti bu dnemde genel ekonomik durumla ilgili eitli raporlarn hazrlanmasn istedi. Bu raporlar akir Kesebir Plan, K. Mller ve H. Schact raporlar ve Fransz ekonomist Charles Rist'in raporundan olu maktadr (Tekeli ve lkin 1981: 124). Bu raporlarn ierii ekonominin o dnemdeki durumu ve bu durumdan kurtulmann yollarn neren bir "ekonomi program" hazrlanmas ile ilgilidir. Yukarda krizin etkileri incelenirken belirtildii gibi para deerindeki azalma krizin nemli sonularndan biriydi. Trk hkmeti para deerin deki d nlemek iin 20.11.1930 tarih ve 1567 sayl kanunu kar mtr. "Trk Parasnn Kymetini Koruma Hakknda Kanun"\m gereke sinde, "Trk parasnn kymetini drmeye alanlarn ar bir ekilde cezalandrlacaklar" ifadesi yer almaktadr. Para deerinin korunmasy88

Bulut, 1929 Dnya Ekonomik Buhran Ve Trkiye'de Devletilie Gei

la dolayl olarak ilgili "Ticarette Tai'in Men-i ve hracatn Murakabe si ve Korunmas Hakknda Kanun" da 6.10.1930 tarih ve 1705 say ile ka bul edilmitir. Bu dnemde yasal dzenlemelerden bir dieri de d tica ret ile ilgili olarak 'Ticaret Mukavelesi ve Mods Vivendi Akdetmeyen Devletler lkesinden Trkiye'ye Yaplacak thalata Memnuiyetler veya Tahdid veyahut Takyitler Tatbikine Dair Kanun" kabul edilmitir. Bu kanundan "birincisi, speklasyona ynelik giriimleri denetim altna al yor, ikincisi, ihracatlara baz yaptrmlar getiriyor, ncs de ithalat tccar denetim altna almay amalyordu." (Bakaya 1986: 89). Bu dzenlemelerin ileride gndeme gelecek olan "Devleti" uygulamalara uyum salayacak d ticaret kontrolne ynelik olduu gzden uzak tutul mamaldr. Buhrann etkiledii parasal alandaki sorunlarn zm iin 1930 ylnda 1715 sayl Kanun'la Trkiye Cumhuriyeti Merkez Bankas kurulmutur. lgili Kanun'la Trkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasnn grevleri yle belirlenmitir (Tekeli ve lkin 1981, 90-110): 1- skonto fiyatn tespit etmek ve para piyasasn ve tedavln dzen lemek; 2- Hazine ilemlerini yapmak; 3- Hkmetle birlikte Trk Parasnn istikrar ile ilgili btn tedbirleri al mak. Merkez Bankasnn kurulmasyla Trk Devleti para ve kambiyo politika larn oluturmaya yarayacak bir politika aracna sahip olmu, milli ban kacln gelimesi ivme kazanmtr. Dnya Ekonomik Krizinin etkisiyle Trk parasnn deer kaybetmesinin temel nedeni olarak d ticaret ann grlmesi, Trk Hkmetini, ithal mallar tketiminin kstlanmas iin almalar yapmaya zorlad. smet nn TBMM'nde yapt bir konumada "Devlet hayatnda olduu gibi millet hayatnda da kendi menbana, yani istihsaline kifayet etmek endie si; ite asl byk tedbir budur. Millet kendi istihsalinden fazla sarf etme yerek kanaatkar bir hayata girmek mecburiyetindedir." (Tekeli ve lkin 1981: 92) diyordu. Bu konumann nemli bir sonucu Milli iktisat ve Ta89

bilig, Yaz / 2003, say 26

sarruf Cemiyeti'nin kurulmasdr. Bu cemiyetin temel amalar yle sra lanabilir (Tekeli ve lkin 1981: 93): 1- Halk israfla mcadeleye, hesapl, tutumlu yaamaya ve tasarrufa al trmak, 2- Yerli mallar tantmak, sevdirmek ve kullandrmak, 3- Yerli mallarn miktarn ykseltmeye, kalite itibariyle dtaki benzeri mallar seviyesine getirmeye ve fiyatlarn ucuzlatmaya almak, 4- Yerli mallarn arzn arttrmaktr. Ekonomide, Dnya Ekonomik Krizinin ortaya kard eitli dengesiz likleri, olumsuzluklar gidermek iin ileri srlen yaklamlar ve uygulan mas nerilen politikalar, 1929'dan nceki dnemden farkl olarak, devle tin etkin mdahalesi ve sanayileme konusunda younlamaktayd. Bu ise devletilie giden yolun balangcn oluturuyordu. TRKYE'DE DEVLETLE GEN TEMEL NEDENLER Ekonomik kalknmay gerekletirmek iin devletilii gerekli ve olumlu bir ekonomi politikas arac olarak gren Cumhuriyet Hkmetleri'nin (nn 1993: 4) bu yaklama ulamalarnda phesiz eitli ekonomik, sosyal, siyasal ve konjonktrel nedenler sz konusu olmutur. Bu al mada d gelimeler zerinde durulduu iin ncelikle d nedenleri belir ginletirmek gerekir. D Nedenler 1- 1929-1930 Dnya Ekonomik Kriziyle pek ok lkede fiyatlarn d mesi, stoklarn artmas, retim kapasitelerinin gerilemesi ve isizliin yaygnlamasyla birlikte serbest piyasa mekanizmasna olan gvenin nemli lde sarslmas ve bunalmdan klmas iin hkmetlerin ekonomide daha etkin rol oynamas gerektii fikrinin yaygnlamas, 2- Almanya, talya, Fransa ve ABD'de yukarda anlan fikirlere paralel uygulamalarn grlmeye balanmas, 3- SSCB'deki planl uygulamalarn baarl olmas, 4- Osmanl Devleti'nden devralnan ar borlar, 5- Emperyalizme kar kendini daha iyi savunabilme dncesi.
90

Bulut, 1929 Dnya Ekonomik Buhran Ve Trkiye'de Devletilie Gei

Anlalyor ki, 1929 Dnya Krizinin dourduu sonular tm dnyada ol duu gibi Trkiye'de de ekonomik politikada devletin etkin mdahalesi ni gerektirmitir. Ancak 1930'lu yllardaki Trkiye'de uygulanan devlet i politikalar sadece d nedenlere balamak olanakszdr. Trkiye'nin iinde bulunduu duruma bal olarak devletilie geite bir ok i ne den bulunmaktadr. Burada i nedenlerin ayrntsna girmek bu alma nn snrlarn zorlayaca iin sadece nedenler belirtilecektir. Nedenler 1- Devletin, Trk Tarihindeki geleneksel nemi ve arl sebebi ile halkn birok eyi "Devlet'ten" bekleyen bir psikoloji iinde ol mas, 2- zel kesime dayal olarak srdrlen "Liberal Ekonomi Politikas"yla yaklak on yln sonunda, beklenen ekonomik gelime ve sa nayilemenin gerekleememi olmas, 3- Yeterli sermayenin henz birikememi olmas, 4- Kii bana gelirin dkl, altyapnn yetersizlii, kalifiye eleman sknts, mteebbis eksiklii ve teebbs ruhunun yeterince geli memi olmas, 5- Tecrbesizlik, bilgi eksiklii, kar olunmad halde yabanc serma yeye kar ekingenliin varl, 6- 1929 ylnda yeni gmrk rejiminin yrrle giriine kadar, ulusal sanayinin d rekabete kar korunamamas, 7- Halkn ilk on yln ekonomik gelimesinden honut olmamas ve bu nedenle de "Serbest Frka"ya ynelmesi, 8- Cumhuriyet Hkmetlerinin ilk yllarda sosyal, politik, hukuksal ve kltrel alanlardaki inkilaplarn gerekletirilmesine arlk verilme si ve bylece ekonomik kalknma ve sanayilemenin salanamamas. 9- Liberal ekonomik yaklamlara kar, 1931-1933 yllarnda yaynla nan Kadro Dergisi etrafnda toplanan yazarlarn devletilii savun malar (Etkilerinin ne kadar olduu tartlabilir.) 10- Mustafa Kemal Atatrk'n aylk yurt gezisini yapmas ve gezi es nasnda halkn ekonomik skntlarnn ve ikayetlerinin yakndan g rlmesi.
91

bilig, Yaz / 2003, say 26

Ancak burada belirtilmesi zorunlu olan nemli bir gerek de, Trkiye'de uy gulanan "Devletilik"in dnyann hi bir yerindeki model alnmadan kendi ne zg koullarda ve ilkelerde uygulanddr. imdi de o dnemde uygu lanan devletiliin temel zelliklerini ve uygulama sonularn inceleyelim. TRK DEVLETLNN TEMEL ZELLKLER Cumhuriyet'in kuruluunu takip eden on yllk dnemde zel teebbsn glendirilmesine ahlmtr. Sanayinin zel teebbs eliyle kurulmas istenmitir. Fakat yukarda da iaret edildii gibi istenilen baar elde edi lememitir. ve d ekonomik gelimelerin zorlamasyla iktisat politika snda bir deiiklik yaplarak, "Devletilik" yeni benimsenen politikann en nemli ilkesi haline getirilmitir. Devletilik temel anlamyla devletin ekonomik hayatn iine girmesidir (Su 1987: 267). Trkiye'de devletiliin ekonomik alanda grnm, deerlendirilmesi karma ekonomi eklinde olmutur. Devletilikte temel uygulama alan ekonomi olduu iin devletilik ve karma ekonomi terimleri e anlamda kullanlmtr (Salam 1973: 52-53). Devletilik, H. Laufenburger'e gre Trkiye'de 19. yzyldan beri sosya lizm tarafndan ngrlen fikirlerden yararlanm bir sistem deildir. Tr kiye'nin kendi ihtiyalarndan domu kendine mahsus bir sistemdir (Laufenburger 1941: 238-239). Ergin'e gre, Atatrk'n anlad anlamda devletilik, "giriim alanlarnda zel sektre ve kamu sektrne paralel fonksiyonlar tanyan bir karma modeldir, bir orta yoldur. Snr izgisi, artlara bal olarak saa veya sola kaydrlabilecektir. Ancak zel sek trn yerine devleti ikame etmek sz konusu deildir. zel sektr faaliyet lerinin yetersiz kald durumlarda, devlet mdahale ederek giriimci du ruma geebilecektir."(Ergm 1978:195). Afet nan'a gre Atatrk Devlet ilii udur: "Bizim takip ettiimiz devletilik ferdi mesai ve faaliyeti esas tutmakla beraber mmkn olduu kadar az zaman iinde, milleti refaha ve memleketi mamuriyete eritirmek iin, milletin umumi ve yksek men faatlerini icap ettirdii ilerde bilhassa; iktisadi sahada fiilen, alakadar etmektir." (nan 1972: 23).
92

Bulut, 1929 Dnya Ekonomik Buhran Ve Trkiye'de Devletilie Gei

smet nn, Kadro Dergisi'nde kan nl yazsnda devletiliin, zel bi rikimin yerine deil, zel birikimi tamamlamak zere bavurulan bir anla y olarak benimsenmesini arzulamtr. Devletilik uygulamasnda st d zeyde sorumluluk alm olan Celal Bayar, devletilikten bekledii rol yle anlatmtr: "Almanya'da... Byk Frederik rnek fabrikalar yapmak ve bunlar ilk frsatta mstahsillere mal etmek yolunu tutmutu. Yaptkla rn satar, yeniden fabrikalar kurarak onu da ahslara devrederdi...Bu sis temin bizde de tatbiki verimli bir netice verir...Bizim devletiliimiz...fer din teebbsn destekleyen...bir devletiliktir." (Boratav 1962: 210). Bernard Lewis de Trkiye'de 1930'lu yllardan sonra uygulamaya konan devletilikle ilgili olarak: "...zel teebbsn ya pheli grld ya da yetersiz olduu lkede devletilik, bu suretle, milli gelime ve gvenlik adna, endstri faaliyetinin bir ncs ve yneticisi olarak devletin mda halesi anlamna geliyordu" demektedir (Lewis 1991: 465). Muharrem Hi'in belirttii gibi, "Atatrk'n uygulad ve devletilik olarak adlan drlan zel ekonomik rejim, dogmatik yahut doktriner deil, tamamen pragmatik esaslara dayanmaktayd" (Hi 1979: 116). Atatrk tarafndan snrlar izilen ve uygulanan devletilik politikasnn u zellikleri tad grlmektedir (Yaa 1966: 21-22): - Devletilik devletin baz snai teebbsleri kurup iletmesidir. Ulusal ekonominin temeli zel teebbstr. Devlet, mmkn olduu kadar az zaman iinde, ulusu refaha ve lkeyi belli bir ekonomik kalknma d zeyine eritirme konusunda henz yeterli olmayan zel teebbsn bu yeterlik salanncaya kadar ksmen yerini alm olacaktr. - Devletilik ksmidir ve hemen hemen sadece sanayi alann kapsamak tadr. Tarm kesiminde kamu teebbslerinin, devletiliin resmi politi ka olarak benimsenmesinden on yl sonra kurulduu grlmektedir. O dnem iin tarmn ihmal edilip sanayi kesimine nem verildii, sonu cu aktr. - Devletin dorudan yatrmlarda bulunduu alanlar da dahil olmak ze re btn retim, mali nedenlerle tekel konusuna alnanlar hari, zel te ebbsn almasna ak tutulmutur. Buna gre Trk Devletiliin de kamu sektryle zel sektr birarada yaamak zorundadr.
93

bilig, Yaz / 2003, say 26

1929 Dnya Ekonomik Buhrannn da etkisiyle lkenin iinde bulunduu koullarn uygulanmasn bir bakma zorunlu hale getirdii devletiliin Trkiye'ye has zelliklerini ortaya koyduktan sonra imdi de devletilik ilkesiyle btnleen sanayi plan uygulamalarn inceleyebiliriz.

TRKYE'DEK LK DEVLETLK UYGULAMALARI VE SO NULARI Devletilik uygulamasnn ilk somut rneini Birinci Be Yllk Sanayi Plan (1933-38) oluturur. Be yllk bir sre iinde hangi alanlarda ne gi bi yatrmlarn yaplacan gsteren bir program zelliini tayan bu plan, sadece sanayi kesimini konu almaktadr (lkin 1974: 320). Birinci Be Yllk Sanayi Plannn temel amalar da unlardr (Kepenek 1987: 61): 1- Yerel, ya da blgesel tarmsal retime ve doal kaynaklara dayal s nai retim birimleri kurulmas. 2- Dalm konusu olan temel tketim mallarnn yerli retimine (zellik le dokuma sanayine) ncelik verilmesi. 3- Snai kurulularn hammadde ve igc kaynaklara yakn blgelerde kurulmas. Birinci Be Yllk Sanayi Plannda, hammaddesi lke iinde bulunabilen sanayi kollarna arlk verildii sylenebilir. Sanayinin bu alanlarnda alt yapy kurmak iin byk sermayeye ve teknik gce gereksinim olmutur. Bu nedenle gerekli olan bu tesislerin, devlet tarafndan kurulmas d nlmtr. Birinci Be Yllk Sanayi Plannda ngrlen sanayi yatrm lar yaplrken dikkat edilen nokta; kurulan sanayinin tarm alanndaki fa aliyete destek olmasdr. Kkrt, glya ve snger dnda, kurulmasna karar verilen sanayinin retim kapasitesi, lkenin ihtiya ve tketimine eittir. (lkin 1974: 320-21). Birinci Be Yllk Sanayi Plannda ngrlen 20 fabrikann kurulmasna ilikin yrtme ve koordinasyon grevi Smerbank'a verilmiti (Tokgz 1995:44). Planda ngrlen yatrmlar unlardr (Birinci Be Yllk Sana yi Plan 1936: 12):
94

Bulut, 1929 Dnya Ekonomik Buhran Ve Trkiye'de Devletilie Gei

- Dokuma sanayi (pamuk, kendir, yn), - Maden sanayi (demir, kok, kmr trevleri), - Selloz sanayi (selloz, kat, karton, suni ipek), - Seramik sanayi (ie, cam, porselen), - Kimya sanayi (zeytinya, klor, sdkostik, sperfosfat). Dokuma, maden, selloz, seramik ve kimya olmak zere be kesimden oluan planda toplam yatrmlar iinde dokuma sanayiinin pay % 49,9, maden sanayiinin % 26,9, selloz sanayiinin % 5,3'tr (nan 1972: 141). Grld gibi yatrmlarda dokuma sanayii ile madencilik sektrne b yk nem verilmitir. Bu yatrmlarda dokuma sanayii ile ilgili olanlar Smerbank'a, madenci lik ile ilgili olanlar Etibank'a balanmtr. Bu kurulular gnmze ka dar faaliyetlerini srdrmlerdir. Plann uygulamaya getii yllar, Trkiye'nin Dnya Ekonomik Krizinin etkilerini yaad yllardr. 1931-1933 yllar arasnda hazrlanp Mays 1934'te yrrle giren bu plan (Baol 1992: 56) sayesinde tm olumsuz luklara ramen ok nemli iletmeler kurulmutur. Bunlar: 1- Kimya sanayi dalnda: Suni ipek (Gemlik), glya (Isparta), kibrit asidi (zmit). 2- Toprak sanayi dalnda: Seramik (Zonguldak), cam ve ie (Paabahe) ve farkl yerlerde imento fabrikalar. 3- Demir sanayi dalnda: Karabk 4- Kat ve selloz dalnda: zmit 5- Kamgan sanayi dalnda: Merinos-Bursa 6- Kkrt sanayi dalnda: Keiborlu 7- Sngercilik dalnda: Bodrum 8- Kendir sanayi dalnda: Kastamonu 9- Pamuklu dokuma sanayi dalnda: Bakrky, Kayseri, Ereli, Nazilli ve Malatya. 10-plik ve dokuma dalnda: Idr. Bu yatrmlarn finansman nce 45 milyon TL olarak tahmin edilmi, fa kat dnem sonunda rakam 100 milyon TL'ye ulamtr (Kepenek 1987:
95

bilig, Yaz / 2003, say 26

63). Yatrmlarn finansmannda bir yandan i kaynaklara (kamu tasarruf larna), dier yandan da d kaynaklara (kredilere) bavurulmutur. 1934 ylnda SSCB'den alnan yirmi yl vadeli ve faizsiz 8 milyon dolarlk kre dinin tamam dokuma sanayisinde kullanlm, 1938 ylnda ngiltere'den alnan 13 milyon sterlinlik kredi ise Karabk Demir-elik Fabrikasnn2 finansmannda kullanlmtr (Cillov 1965: 135). Burada, planda ngr len yatrmlarn yzde elliye yakn blmnn d kaynakla gerekletiril diini vurgulamakta yarar bulunmaktadr. Birinci Be Yllk Sanayi Plannn baaryla uygulanmas sonucu gerek letirilen snai retim, dnemin toplam ithalatnn hemen hemen yarya yaknn oluturmaktadr (Kepenek 1987: 63). Zaten devleti sanayileme politikasnn temel amalarndan birisi de, ithal edilmekte olan mallarn yerli retimlerini gerekletirmekti. Bu nedenle Birinci Be Yllk Sanayi Plan'nda istenilen amalara ulald sylenebilir. Birinci Be Yllk Sanayi Plannn baaryla uygulanmas sonucu, 1936 ylnda yaynlanan ve 1938-1943 dneminde uygulanmas planlanan ok daha geni kapsaml kinci Be Yllk Sanayi Plan hazrlanmtr. Bu planda, birincisinden farkl olarak ara ve yatrm mallar retimine nce lik veriliyor, ayrca elektrifikasyon, madencilik ve limanlar gibi altyapda ki gelime n plana karlyordu. kinci Be Yllk Sanayi Plannda ng rlen fabrika saysnn da ncekine gre drt-be kat fazla olduu grl mektedir. Bu planda yatrm yaplacak balca sanayi dallar ise unlard3: - Makina sanayi, - l aletleri sanayi, - Metal iletme sanayi, - Gemi yapm sanayi. kinci dnya savann tm dnyada estirddii olumsuz hava Trkiye'de ki kinci Be Yllk Sanayi Planna ilikin uygulamalar etkilemitir. Sa van Trkiye'ye de yaylma tehlikesi karsnda yatrrmlarla ilgili nce likler deitirilmi ve plann uygulamas aksamtr. Bu nedenle kinci Sanayi Plannn birincisi kadar baarl olmad ve uygulanamad aktr.
96

Bulut, 1929 Dnya Ekonomik Buhran Ve Trkiye'de Devletilie Gei

Aklamalar 1 New Deal: Roosevelt'in 1928-32 ekonomik bunalmndan sonra Amerikan ekonomisini yeniden yaplandrmak zere getirdii, ekonomiyle ilgili bir dizi yasa. 2 Sanayilemenin srkleyici ve temel girdisi olan demir-elik ihtiyacn kar lamak zere 3 Nisan 1937'de Karabk Demir-elik Fabrikas'nn temeli atl mtr. 3 kinci Be Yllk Sanayi Plan, 1936, Giri Blm. Kaynaklar ARIOBA, . (1982), "Cumhuriyet'in Kurulu Yllarnda Cumhuriyet'in Tarmsal Yaps ve Tarma Ynelik Politikalar", Atatrk Dnemi Ekonomi Politikas ve Trkiye'nin Ekonomik Gelimesi, A.. S.B.F. Yay.,No:513, Ankara. BAAR, A. H. (1945), Atatrk'le Ay, stanbul. BAKAYA, F. (1986), Trkiye Ekonomisinde ki Bunalm Dnemi, Dev letilikten 24 Ocak Kararlarna, Birlik Yay., Ankara. BAOL, K. (1992), Trkiye Ekonomisi, zmir. Birinci Be Yllk Sanayi Plan, (1933-1938), Bavekalet Matbaas, Anka ra, 1936. Boratav, K. (1962), Trkiye'de Devletilik, 1923-50, Ankara. CILLOV, H. (1965), Trkiye Ekonomisi, stanbul n. Yay., No: 1132, s tanbul. ERGN, R, (1978), Kemal Atatrk, stanbul. ERSOY, A. (1990), ktisadi Teoriler ve Dncelerin Gelime Tarihi, ABAM Yay., zmir. GLALP, H. (1983), Gelime Stratejileri ve Gelime deolojileri, Yurt Yay., Ankara. GRSOY, M. (1989) Dnyadaki Byk Ekonomik Krizler ve Trkiye Ekonomisine Etkileri, Metis Yay., stanbul. HAMITOULLARI, B. (1986), ada ktisadi Sistemler, Sava yay. Ankara.
97

bilig, Yaz / 2003, say 26

HEATON, H. (1985), Avrupa ktisat Tarihi, C 2, Teori Yay., Ankara. Hi, M. (1979), Kapitalizm, Karma Ekonomi ve Trkiye, ...F. Yay., s tanbul. Hi, M. (1981), "Atatrk'n Ekonomik Alandaki Grlerinin Felsefi ve Siyasi Temelleri", Atatrk ve Cumhuriyet Dnemi Trkiye'si, An kara. kinci Be Yllk Sanayi Plan (1936), Bavekalet Matbaas, Ankara. LKN, A. (1974), Kalknma ve Sanayi Ekonomisi, .. Yay., No: 343, s tanbul. NAN, A. A. (1972), Devletilik lkesi ve Trkiye Cumhuriyeti'nin Birin ci Sanayi Plan, Ankara. NN, . (1993), "Frkamzn Devletilik Vasf", Kadro Dergisi, C II, Say: 22, TERNEVVEL, 1933, Gazi n. Yay., Haz.: Cem Alpar, Ankara. nn'nn Sylev ve Demeleri: I, Trk Devrim Tarihi Enstits, stanbul KAZGAN, G. (1993), ktisadi Dnce veya Politik ktisadn Evrimi, s tanbul. KEPENEK, Y. (1987), Geliimi, retim Yaps ve Sorunlaryla Trkiye Ekonomisi, Teori Yay. Ankara. KEYNES, J.M. (1936), The General Theory of Employment, Interest and Money, Londra: Macmillan. KUYUCUKLU, N. (1985), ktisadi Olaylar Tarihi, stanbul. LAUFENBURGER, H. (1941), ktisadi Sahada Devlet Mdahalesi, (ev.: Zeki Apaydn), stanbul. LEWIS, B. (1991), Modern Trkiye'nin Douu, TTK Yay. Ankara. MALTHUS, R. (1914), An Essay on Population, 2 cilt, Londra: J.M. Dent. SALAM, D. (1973), "Cumhuriyet'in 50. Ylnda Devletilik", Al T.l.A. Dergisi, Cumhuriyet'in 50. Yl zel Says, C 5. Ankara. SEYIDOLU, H. (1991), Uluslararas ktisat, stanbul. Su, K. M., Mumcu, A. (1987), Trkiye Cumhuriyeti nklap Tarihi ve Ata trklk, stanbul.
98

Bulut, 1929 Dnya Ekonomik Buhran Ve Trkiye'de Devletilie Gei

TEKEL, . ve lkin, S., (1983), 1929 Dnya Buhrannda Trkiye'nin k tisadi Politika Araylar, Ankara. TEKEL, . ve lkin, S. (1981), Para ve Kredi Sisteminin Olumasnda Bir Aama, Trkiye Cumhuriyeti Merkez Bankas, Ankara. TEZEL, Y. S. (1982), Cumhuriyet Dneminin ktisadi Tarihi, 1923-1950, Yurt Yay. Ankara. TOKGOZ, E. (1995), Trkiye'nin iktisadi Gelime Tarihi, Ankara. TUNCAY, M. (1993), Trkiye'de Tek Parti Ynetiminin Kurulmas, An kara. ULUTAN, B. (1975), ktisadi Doktrinler Tarihi, stanbul. YAA, M. (1966), ktisadi Meselelerimiz, stanbul. YAA, M. (1966), ktisadi Meselelerimiz, stanbul. YOUNGSON, A.J., (1960) The British Economy, 1920-1957, London. ZARAKOLU, A. (1982), "1929/30 Dnya Ekonomik Krizi Karsnda Trk Ekonomisi ve Ekonomisi ve Alnan Krizle Mcadele Tedbir leri", Atatrk Dnemi Ekonomi Politikas ve Trkiye'nin Ekono mik Gelimesi, A..S.B.F Yay. No: 513, Ankara.

99

The 1929 World Economic Crisis and Transition to Etatism in Turkey


Mehmet BULUT* Abstract: The principles of the economic policy which applied during the early years of estabshing process of the Republic of Turkey were shaped in the first Economic Congress in zmir in 1923. This economic policy can be described as 'liberal' and w as followed until the beginning of the 1930's. A new economic po licy appeared in the new Republic during the 1930s. The state began to play an important role in the economy by following an 'etatist' economic policy. This article focuses on the internal and external dynamics of carrying out the etatist practices in Turkey during the period concerned. The main reasons of the etatistic economic applications ar e discussed, and the consequences ar e evaluated. Key words: Etatism, economic crisis, economic policy, industrialization, industrial plan.

* Bakent University - ANKARA mbulut@bakent.edu.tr 1 QQ biig Yaz / 2003 say 26: 77-101 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

Mirovoy Ikonomieskiy Krizis 1929 goda i P Na]ionaliza]ii


Mexmet BULUT, k.n., do ent

Rezme: V Tur]ii pravila, svwzanne s +konomieskimi politikami, provodivimisw v perve godKrizis provozglaeniwPRespubliki, bli Mirovoy Ikonomieskiy posle 1929 goda i sformirovan zmirskim Ikonomieskim Kongressom v 1923 godu. Iti Na]ionaliza]ii politiki, kotore mojno nazvat# tenden]iozno-liberal#nmi, prodoljalis# do 30-x godov. Odnako nainaw s +togo perioda v Tur]ii Mexmet BULUT, k.n., do ent bl osuestvlcn perexod k na]ionaliza]ii, t.e. k pro]essu, gde gosudarstvo zanimalo vajnoe mesto v +konomike. V +toy stat#e Rezme proanalizirovan vnutrennie i vnenie izmeneniw, vzvanne s perexodom k na]ionaliza]ii v Tur]ii; drugimi slovami, proanalizirovan osnovne priin novoy politiki, provodiveysw v +konomike. Narwdu s +tim v opredelcnnom razmere rassmotren rezul#tat naal#nogo osuestvleniw na]ionaliza]ii. Kleve slova: na]ionaliza]iw, +konomieskiy krizis, +konomieskaw
politika, industraliza]iw, plan promlennosti

Kleve slova

Bakentskiy Universitet, fakul#tet +konomieskix i upravleneskix nauk- ANKARA

101

Osmanck Romannn Arketipsel Sembolizm Bakmndan zmlenmesi


Yard. Do. Dr. Tank ZCAN* zet : Modern psikolojinin nemli temsilcilerinden birisi olan Cari Gustav Jung'un arketiplerle ilgili kuram, destan ve masal gibi edebi metinlerin zmlenmesinde byk bir kolaylk sa lamaktadr. Ayn zamanda metnin ait olduu milletin ve insanl n gemiine ait nemli ipularnn ortaya karlmasna katk da bulunmaktadr. Yaplan aratrmalar, zamanmzda arketiplerin klk deitirerek modern roman ve hikye gibi edebi trler ierisinde de devam ettiini gstermektedir. Biz, bu almamz la Tark Bura gibi gl bir romancnn "Osmanck" romann arketipsel bir yaklamla ele alarak yeni bir inceleme ynteminin esaslarn modern romana uygulamaya altk. Anahtar Kelimeler: Arketipler, Tark Bura, Osmanck, roman.

Giri Edebi bir metnin zmlenmesinde gnmze kadar muhtelif yaklam lar sz konusu olmutur. nsan muhayyilesinin snrsz gc sanrm bundan sonra da pek ok zmleme metotlaryla edebi metnin dnya sna girecektir. nsann evrensel duygu, dnce ve davran kalplarn oluturan arketiplerin (Stevens 1999: 57) edebi bir metnin ierisindeki yuvalann incelemek metnin ve onun ierisinde ifrelenmi olan in sanla ait kolektif bilindnn unsurlarn zmlemek bakmndan nemlidir. Her millet, kolektif bilindnn bu gizemli alanndan kendi hasletlerine uygun bir semeye girimitir. Bylece arketipsel alan, mil letlerin karakterine ve tarihine uygun mitsel bir kurgulanmay yaam* Frat niversitesi Fen Edebiyat Fakltesi Trk Dili ve Edebiyat Blm -ELAZ tozcan@firat.edu.tr biig Yaz / 2003 say 26: 103-116 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2003, say 26

tr. Arketip, snf, dil, din, rk corafi konum, yahut tarihsel devir fark gzetmeksizin bizden nce yaam olan insanlarn binlerce ylda olu turduklar duygu ve dnce bakmndan benzer olan imgelerdir-ruhsal kalplardr- (Stevens 1999: 49). Bunlar insann psikolojik hayatna isti kamet veren temel hayallerdir (Kaplan 1992: 491). Modern psikolojinin kurucularndan olan Cari Gustav Jung'un destan ve masal metinlerinin tahlilini yaparak kard bu ana modele, ruhsal yapda grlen evren sel simge yaratma biimi de diyebiliriz. Bu simgeler arasnda unlar sa yabiliriz: Kahraman ve maskeleri, yce birey, yce ana, mitolojik ser ven, snavlar yolu vb... Balangta, mitsel bir tutum taknarak inanlar manzumesi eklinde grlen arketipler, ilhi meneli dinlerin ortaya kmasyla birlikte "mito-poetik" bir nitelik kazanarak sanatn alannda grnmeye balamtr. Destanlarn ve masallarn dnyasnda grd mz arketipsel zelliklere, ada romann dnyasnda da rastlamamz bundandr. Mitleri, arketiplerin simgesel biimleri olarak tanmlayan Joseph Camp bell evrenin "mono-myth" (2000: 350) dedii tek bir Tanrsal mit zerine kurulu olduunu ve dierlerinin bu mitin niteliklerinin zamanla klk de itirerek baka varlklara yansmasndan olutuunu sylemektedir. Mircea Eliade de "ebedi dn mitosusu"ndan (1994:135) bahsederek Camp bell'le ayn dnceyi paylamaktadr. slmdaki varlk, cevherin arazla rdr, anlayyla da btnleen bu arketipsel z, mitolojik simgelerin meneini gstermesi bakmndan nemlidir. GELME Tark Bura'nn "Osmanck" romannda arketipsel sembohzmin mitolo jik bir imgesi olan "the hero myth"in (kahramanlk mitosu) (Campbell, 2000: 355 ) nemli bir yer tuttuunu grmekteyiz. lgili mitos, romann ba karakteri Osmanck'n ahsnda gerekletirdii servenini farkl ni teliklere ve bu niteliklerin gerektirdii farkl klklara brnerek srdr mektedir. Kendisini blerek oaltan mit, romann sonunda tek bir mitos olarak karmza kmaktadr. Bu blnme, gelii gzel bir blnme de ildir. Aksine gelenein ve evrensel deerlerin belirledii dnyann bir ok mitolojisinde grdmz benzerlikleri tayan ritmik bir blnme104

zcan, Osmanck Romannn Arketipsel Sembolizm

Bakmndan zmlenmesi

dir. Biz, bu almamzda ada bir romann dnyasnda grdmz "kahramann sonsuz yolculuu"nu (2000: 63) ve bu yolculuun arketip sel sembolizm bakmndan tad nemi ve anlam zerinde durmak is tiyoruz. Olay rgsnn eiinde Osmanck adyla karmza kan kahraman, daha sonraki aamalarnda Osman Bey ve Osman Gazi Han unvanlarn kazanmaktadr. Bu romanda, slmiyet'ten nceki Trk Edebiyat'nn destan dnyasnda yer alan "alp tipi", slm inancyla karlatktan son ra "veli tipi"ne dnmektedir. Ancak olan ve olmas gereken arasnda ki bu byk farklln, bir anda kapanmadn ve kahramann kiisel bilinalt ve kollektif bilindnda ferd ve mill seviyede bir yn tec rbeden geirildiini grmekteyiz. "Arketipsel sembolizm bakmdan kahraman, hepimizin iinde sakl duran, yalnzca bilinmeyi ve yaama katlmay bekleyen tanrsal yaratc ve kurtarc imgenin simgesidir" (Campbell 2000: 50). Bunun iin onun ahsnda olaan ve olaan st zellikler i iedir. Romann balangcnda, ba kahraman konumundaki Osmanck, ser venden habersiz bir biimde kendi benliinin merkezinde dnmektedir. Ben merkezli kiiliinin gerei olarak dtaki arlara ak deildir ve "ferdi bilindnn bodrum katn oluturan glgesi"nin (Fordham 1994: 61) egemenlii altndadr. Bu dneminde gerek gcnn ve kuv vetinin sahibi deildir. Aksine gc, kuvveti onun sahibidir. "Kavga arad grlmemiti; ama en nemsiz aykrlklar ve aykr bulduu davranlar kavga sebebi sanyor, sayyordu. Gurur her eyi idi; guru ru iin yayordu."(s.8) ifadesi onun kiiliinin nemli ipulardr. Os manck, kim olduunu ve niin dnyaya geldiini bilmeden amaszca kara glerinin selinde srklenmektedir. Uyuyan bir karakterdir. Onun bu dnemine ait kiilik zellikleri, Ede Bah'nn anlatmyla dikkatimize sunulmaktadr : "fkenle avunuyorsun. Gcn, kuvvetini fkelerinle avutuyor, r tyorsun... be Rum, birka Germiyanl tepeledin, yahut kardn m, yiitsin gayr... in tamam, iin rahat. ryorsun oysa." (s. 1415).
105

bilig, Yaz / 2003, say 26

Ede Bal, Osmanck' uyandrmaya alan, uyaran ve Trk destan dnya snda "Yal Bilge Adam" klnda grdmz, "en ldrc yaralara iyiletirici merhemi sren ve sonunda muzaffer olan (kahraman), byk macerann ardndan normal yaamn dnyasna ulatran Yce Birey"dr (Campbell 2000: 20). Onun toplum ierisindeki konumunu Erturul Gazi arpc cmlelerle vermektedir: "Dinle oul dedi Erturul, doksan bulan yana ramen dinlii zede lenmemi sesiyle, Ede Bal'nn terazisi doru tartar, dirhem amaz. Bana kar gel, ona gelme. Bana kar gelirsen zlr, incinirim; ona kar gelirsen gzlerim bakmaz, baksa da grmez olur. Ede Bal soyu muzun dr. Var git imdi. u dediklerimi de vasiyetim say, unutma." (s. 17). Talaan ve kendi ekseninde dnen Osmanck'la Trk toplumu adna du yan, gren ve dnen Ede Bal, romann giri ksmnda srekli olarak kar karya gelirler. Her iki karakterin ahsnda glge ve gne ztl sz konusudur. Kendi bilindnn karanlk dehlizlerinden bir trl k may beceremeyen Osmanck, Ede Bal ile her karlatnda byk hu zursuzluk duyar. nk o kendisinde olmayandr ve ona eksikliini hatr latmaktadr. Ancak kahraman henz eiktedir ve Ede Bal'y anlayacak olgunlua erimemitir. Btn gcn bedensel varlndan ibaret sayan Osmanck, meseleleri ni de kuvvetiyle zmeye almaktadr. Bu dneminde kahramann yo lunu bulmak iin kulland somut simgeler: At, kl, ok, bilek vb.; so yut simgeler ise: Gurur, bencillik, fke ve kibirden ibarettir. Kahrama nn bu simgelerle yryn salkl bir biimde srdrerek hedefine varmas mmkn deildir. Bunun iin bir trl eii aarak yolculua kamaz. Osmanck, ilk basamakta bilinaltndaki kara glerinin tutsadr. Yce birey konumundaki Ede Bal'nn uyarlaryla kendisiyle bir hesaplamaya girer. monolog eklindeki bu hesaplama, aslnda kahramann bilinal tnda yapt bir servendir. "Sivrikaya" kadar sivri, "Kartal Doruu" ka dar yksek ve kaygan olan bu servende kahraman, her an debilecek bir
106

zcan, Osmanck Romannn Arketipsel Sembolizm

Bakmndan zmlenmesi

acemilie sahiptir. Ya kendi tekliini (glgesini) aamayarak sradan in san olacak ya da tekliinden arnarak soyu ve lks ile zdeleerek kah raman olacaktr. Artk Osmanck iin uykusuz ve tedirgin geceler bala mtr. Btn maksad dm zmek ve a kavumaktr (s. 18,31). Bir seim, bir tercih deildir bu; yapnn, yaratln zorlamasdr. Kar durmak zor; at srmekten, ok rmekten, geyik ykmaktan, gremekten, kalkan delmekten ok zor (s. 44). Yce Birey konumundaki derviin ve Mihail Kosses'in uyarlar zerine tekkeye gidii, Osmanck'n ferdi bilindndan karak kolektif bilindna uzandr. Osmanck, glgesini oluturan kuvvetlerini inkr etme mitir. Aksine onunla yz yze gelmitir. nceleri bu glerinin egemen lii altnda yaarken; daha sonra onlarla uzlamay tercih etmitir. "Glge niteliini tanyarak bu gce olumlu bir yn vermitir. Aksi halde itilen ve umursanmayan arketip gittike karanla gmlr, gmldke kara g c artar ve benliin aleyhine byyerek onu basks altna alp ruhsal ge liimini nleyebilirdi." (Gkeri, 1979: 19). Glgeyle uzlaarak onun g cnden faydalanmak yoluna gitmesi aslnda isel bir aamadr. Ferdi bilindnn mezarndan kan Osmanck, isel servenini gerekletirmek zere kopuun srekli olmad bir ayrl yaamtr. Tekke, yce anann vatan; bir baka ifadeyle rahmidir. Osmanck, kolektif bilindnn rah mi konumundaki tekkeye doru isel bir servene kmtr. Tekkede g recei Malhun Hatun onu, arad dier yars konumundaki animasyla kar karya getirecektir. "Anma, erkein bilindn btnleyen dii edir. Jung, erkein bilindnda kadnn kolektif bir imajnn var oldu unu ve onun bu imaj yardmyla kadnn doasn kavradn yazar" (Fordham 1994: 65). Kendisiyle snrl olan Osmanck, kendi dna k maya karar verdii ilk anda animasyla karlar ve eksikhinin sebebini anlar. Kahramann kendisini tamamlamas ve byk servene kmas iin animasyla btnlemesi gerekmektedir. Ancak bu da her eyden n ce, yce birey ve Malhun Hatunun babas; ayn zamanda modern romann norm karakteri konumundaki Ede Bal'y ikna etmekle mmkndr. Ede Bal'ya gre ise;
107

bilig, Yaz / 2003, say 26

''''Osmanck, soyuna soylu, boyuna boylu, amma ki, k t huylu. fkesine yenik, tek gtt benlik. Kavga dkndr, kavgas benlii yolunadr. Gldr, kuvvetlidir, aklldr; gcn, kuvvetin, akln neye yara dn merak etmez-- Vurur vurur, bir gn gelir vuru lur. Bir gn gele, krn oku denk gele; bir gn gele, gaflet ala, olak haner br dele. O zaman Malhun Hatun ne ola ?... Can Malhun'a ehit dulu diyemezsin; aklanp vahlanmana sayg bulamazsn. Malhun'uma ky amam ben" (s. 94). Osmanck, mitolojik sembolizmin yer alt lkesine benzeyen tekkeden ya sevdii kadn elde ederek geri dnecektir ya da btn geriye dn yol lar yzne bir bir kapanarak lecektir (Hooke 1993: 40). Bunun iin de kahramann mitolojik macerasnn gei ayinlerinde sunulan ayrlma-erginlenme (aama)-dn ritmini gerekletirmesi gerekmektedir (Camp bell 2000: 41). Yer altndan kn bir tek yolu vardr: Jung'un belirttii; ruhsal gehimini tamamlayarak, "bireyleim srecini" gerekletirmek" (Gkeri 1979: 17). Bunun iin de aama yapmaldr. Aamasn alnnn akyla gerekletirdii taktirde yer altndan (tekkeden) animasyla (Mal hun Hatun'la) btnleerek kacaktr. Osmanck, kolektif bilindnn temsilcisi konumundaki Ede Bal tara fndan bir dizi snavdan geirilerek benini, fkesini ve gururunu yenmesi ni baarr ve byk bir ruhi arnma srecini yaar. "Ve Osman artk, Ede Bal'nn ve Dursun Fak'nn ve Kumral Abdal'n ve Harlak derviinin ve Aykut Alp'in ve babasnn kendisinden ne istediini, ne beklediini bilmektedir. Ve Osman artk kendisinden beklenilene gtrecek yolu, btn fkelerini bastran bir hrsla, bilmek ve bulmak istemektedir. nk Osman, artk btn anlamakta, kaal bel 'ya ve hare kadar uzanan iki zaman ucunu kavramaya balamaktadr; Osman si linmekte, Osman erimektedir; Osman alnyazsna
108

zcan, Osmanck Romannn Arketipsel Sembolizm

Bakmndan zmlenmesi

ynelmektedir; Osman arnmaktadr." (s. 102-103). ''''Yava yava, ama kesinlikle deimektedir." (s. 104) Tekkede grd d, Osmanck iin ifrenin zmdr. Ede Bal'dan ykselen ayn (Malhun Hatun) Osman'n gsne girmesi ve dnya aa c konumundaki narn dal budak salarak evreni kaplamas, Osman ck'tan Osman Gazi Hana uzanacak bir gelecein mjdesidir. Cabale'n dedii gibi d, gerekten bir dtr; anlamn kendi ierisinde tar; d, yalnzca neyse odur; bir grn deildir; bir gz aldatmaca deildir; ter sine tamamlanm bir yapdr (Jung 2001: 206). Dursun Fak'dan Ede Bal'ya kadar btn yorumlar ayn sonuca kmaktadr. Bunun farknda olan Osmanck'n Ede Bal'ya syledii; "Ben, Ede Bal, ldzlara varacak yo lu bildim. Ben, Ede Bal, o yolu amak iin ne gerektiini bildim...O yol lara Zmrd Anka gerek, Ede Bal. Benim Zmrd Anka'm Malhun Ha tun'dur; ver ki bana, dnyay klteyim, Ede Bal... Ede Bal, Malhun Hatun'u bana tesi iin ver. Ede Bal, ben Malhun Hatun'u, gayr, tesi iin isterim." (s. 116) ibaresi, dn ieriinin ne kadar nemli olduunu gstermektedir. Osmanck gerek kiiliini, niin yaratldn, niin ve nasl yaamas gerektiini, artk, kavramtr. Ryasn tbir etmitir ve kabul etmitir (s. 108). Bilin ve bilinaltndaki servenini glgesini tanyarak ve animasyla b tnleerek tamamlayan kahraman (Osmanck), "arayn tamamlam, nefsini, benliini aabilmitir. O, bundan sonra kendisi iin deil, soyu; soyunun lks iin yaayacak, her trl engeli amada Zmrd An ka'sndan g alacaktr" (etili 2000: 189). Kiisel bilindnn labirentinden byk bir aamayla kan kahra man, bu baarsnn karlnda Malhun Hatunla evlenir ve kurultay kararyla beylie ykseltilir. Artk o, servenini (sonsuz yolculuunu) Osman Bey olarak srdrecektir. Kahramann bundan sonraki yolculu u "balinann karn" (Campbell 2000: 107) olarak adlandrlan kolek tif bilindnda devam edecektir. "Ben" merkezli zne, talamadan ve kendi bedensel hapishanesinden kurtularak yoluna devam edecek baary kazanmtr. Bundan sonra kahramann serveni sresince
109

bilig, Yaz / 2003, say 26

karlaacamz mitolojik sembollerin, d hayatn gereklerinin bi imlendirdii somut simgeler olduunu greceiz. sel servenin so yut sembolleri, somut sembollerle btnleerek kahramann ahsnda maddi ve manevi btnln tamamlamtr. Ayn semboller, kolek tif bilindnn evrensel kkenli manevi dinamikleriyle, yaanlan ha yatn maddi dinamiklerini de iermektedir. Kahramann kazanmas iin maddi ve manevi btn gcn harekete geirmesi gerekmektedir. Karlat ilk olumsuz g: Kalanozdur. Kalanoz, kolektif bilind nn insani ynn kaybetmi; mutlak otorite ve zorbalktan baka hi bir gcn barndrmayan "tiran arketipi"dir (Campbell 2000: 189). Osman Bey, gerekletirdii aamayla tiran olmaktan kurtularak tiranlaan Kalanoz'a kar savar ve arketipsel sembolizmin tirann yener. Bu, bir ynyle de ilahi kkenli dinlerdeki eytann ve mitolojilerdeki yer alt tanrsnn malup edilmesidir. Evrensel kara gc yenen kah raman, milli kahraman olma vasfn kazanmtr. Artk o, milleti adna bu yryn srdrecektir. Bu aamasyla da Trkln tarihi seyri ierisinde grdmz "kahramanlk arketipinin birinci aamas olan alp tipinden baaryla karak veli tipine ulamtr." (Kaplan 1991: C. 3: 120-131; 1992, C . l : 11-20). Bu, bir kopu deildir. Aksine alp tipi ne ait zellikler veli tipinde de devam etmektedir. Bir bakma manevi gle maddi gcn birlemesidir. "Osmanck fkesi, Osmanck atl ganl, Osmanck cesareti ve Osmanck gururu Osman bei -elbettebrakmayacakt; sadece, Osman bein buyruuna girecekti"(s. 215). Gke Bacnn "krler olsun Tanr'ya ki, biz hemi Osmanc, hemi Osman bei grmzdr. Dahi bir niyazmz var; Osmanck Osman bei komaya, Osman be Os manc unutmaya." (s. 214) ifadesi, mevcut siyasi ortamn lider kiide maddi ve manevi glerin sentezine ne kadar nem verdiini gstermek tedir. Artk Osmanck ve Osman bei sar sarya ve at ba daima.. Os man bein setii yolda .. nice bin yoldan ve yiidin nnde grrz (s. 215). Osman Beyin, kolektif bilindndaki yolculuunu srdrmek zere belerini armas arketipsel sembohzmin "grup-yce birey" (Gkeri 1979: 84) semboln karlamaktadr. Dede Korkut hikayesiyle Ouz Kaan
110

zcan, Osmanck Romannn Arketipsel Sembolizm

Bakmndan zmlenmesi

destannda ska rastladmz bu motif, Osmanck romannda da bir hay li ilevseldir. Byk serven ncesinde yaplan bu toplantda Osman Bein belerine syledikleri onun kiiliindeki deiimi gstermesi bak mndan nemlidir: "Ben, Erurul olu Osman, and ierim ki, yolum hepimizin yoludur. Ben, Erurul olu Osman, Tanr bir, inanrm ki, bu yol ayrl, gayrd, almaz ve ayrya gayrya dende ne kimseye belik kala, ne ad ne san kala. Ve, ben Erurul Gazi olu Osman, derim ki, ycelik, ululuk cihad ganime ti dir, ancak pay'tala; iek kiinin olmaya" (s. 199). Kahraman, kendi boyuyla btnleerek byk servenine onlar adna k maya karar vermitir. Bir iken ok. ok iken bir olduunun farkndadr. "...Kararm karardr; birinize ktlk edeni kendime ve Kay'ya ktlk etmi sayacamdr ve onca davranacamdr. Ve, ben, Erturul olu Os man, and ierim ki, iyiliimi iyiliiniz, kazancm kazancnz ve iyiliini zi iyiliim, kazancnz kazancm bileceimdir. zin isterim" (s. 202). So yu ve lksyle btnlemenin iznini alan Osmanck, "yolcu yolunda ge rek" (s. 202) ibaresiyle byk serveninin ikinci ksmn tamamlamak zere yola koyulur. Karsnda kolektif bilindnn kara gleri konu mundaki Kalanozlar, Aya Nikola'lar, Aleksius'lar, Nikeforoslar, Harmankaya'nn ve teki kentlerin papazlar, tekfrleri dururken; yannda, kahra manlk mitosunun dier temsilcileri: Mahmud Beler, Konur Alp'lar, Ga zi Rahman'lar, Sungur'lar, Saltuk'lar, Aka Koca'lar, Uruz Dervi'ler, Dursun Fak'lar.. eleriyle, ocuklar ile, analar, babalar ile..ve birbirle rine kar tutumlar, davranlar ile!"(s.324) hazr bulunmaktadrlar. Kah raman, Sivrikaya'da tohumu atlan ve gittike kesinleip aydnlanan idra kin, sonsuza dek yaamas ve uzanmas amacyla servenini glgenin ka ra gleriyle atarak srdrr. "Zaman Osman bei umursamadan akp gitse de Osman Be zamann kendisi olmutur; zaman, nk, benimse nen ve gittike yaygnlaan amatr" (s.334). Srasyla Harman Kaya, Beta, Sorkun, Bilecik, Yarhisar ve negl' fetheden Osman Bey, her aamasyla birlikte Osman Gazi Han olma yolunda baarl bir biimde ilerlemektedir.
111

bilig, Yaz / 2003, say 26

Erturul Gaziden Osman Gaziye uzanan arketipsel alann milli kahraman (extravert) yaratma gelenei, bu kez de Osman Gaziden Orhan'a uzanr. Orhan, Osman Gazinin "i-benlik miti"dir (Gkeri, 1979: 23). narn ve kahramann tohumudur. Kahramann mikro-tipidir.O da kahraman gibi nce kendi glgesini tanyacak, daha sonra animasyla (Holofra-Nilfer) btnleecek ve "byk yolculuuna" (s. 354) kacaktr. Arketipsel ala nn ie dnk (introvert) manevi kahraman ise Ede Bal'dan balayarak Osman Gazi ve Aladdin eklinde bir gelime gsterir. Her iki kahraman tipi, Osman Gazinin ahsnda birleip btnlemektedir. Bylece farkl maskeler altnda oalm olan mitos, tek bir kahramann ahsnda btn leerek asl kaynakta olmas gereken bir olma vasfn kazanr. Mitosun kahramann ahsnda l bir dizgesellie sahip olmas destan ve masal kltrmzdeki motifinin romann dnyasna yansyan yzdr. Gele neksel yaratma ritmi, romann ierisinde nemli bir motif olarak kendisi ni gstermektedir. Arketipsel dii ve yce ana konumunda grdmz romann kadn ka rakterleri (Campbell 2000: 341), Osmanck'n annesi Cankz ve Malhun Hatun'un ahsnda temsil edilmektedir. Daha ok dourgan, besle yici, koruyucu ve snrsz bir sevgiye sahip tiplerdir. Yce anann yutu cu ve yok edici (cad ve byc) zelliklerinden uzak olan bu tipler, kahramann bireyleim srecine olumlu katkda bulunmaktadr. Cankz'n olu Osman'a verdii tler onun ilerdeki kiininin ipular niteliindedir: ''''Yasa kaptrma kendini. Olana kaptrma kendini. Dnp arkana bakma. Sev..sevgin ayak ba olmasn. Nankr olma..vefan ayak ba olmasn. Var git imdi; seni beklerler" (s. 153). Dnyann iinde yuvalanan kahraman, beninin eiinden karak kolektif bilindna uzand serveninde erginlenme dneminin aamalarn ba aryla tamamlamtr. Kolektif bilindnn arketipleri, bir gne gibi onun kara glerini aydnlatarak glgesini tanmasna yardmc olmakta dr. Balangta glgeden ibaret olan kahraman, milli-manevi ve evrensel deerleri zmseyerek Osman Gazi Han (Osman ah Be) olma beratn alyor. Mitolojik snavlar baaryla tamamlanm ve kahraman kurtulmu tur. Aslnda bu yeniden dirilitir.
112

zcan, Osmanck Romannn Arketipsel Sembolizm

Bakmndan zmlenmesi

Sonu Osmanck romannda gerek konunun seimi gerekse kahramann yolculu uyla ilgili yazarn takip ettii yntem, arketipsel sembolizmin esaslarna uymaktadr. Bu da Tark Bura'nn roman konusunu ve kahramann se erken mensubu bulunduu milletin deerleriyle evrensel insan tecrbesi ni baarl bir biimde uzlatrmasndan kaynaklanmaktadr. Byk sanat krlarn dnyasnda grebileceimiz bu hususiyet, Tark Bura'nn ro manc kimhinin edebiyatmz asndan ne kadar nemli olduunu gs termesi bakmndan kayda deerdir. Arketipsel alan gemite mitler, ma sallar yaratarak kendisini ve esaslarn yaatacak bir semboller dnyas oluturmutur; bugnse ayn ilevi modern roman ve hikyeler aracly la gerekletirmektedir. Burada, yazarn roln basit bir anlatcya indir gemek byk bir hakszlk olur. Yazarn bilinci, kolektif bilindnn ba rnadr. O, kolektif bilindna ait arketipleri an ihtiyalarna gre yorumlayarak yeniden biimlendiren yaratc bir muhayyileye sahiptir. Osmanck roman zerine yaptmz bu inceleme, arketiplerin gemi ve imdi ile olan ilikisinin canlln gstermektedir. Gnmz Trk romannn nemli eserleri incelendii takdirde makalemizde bahsettii miz arketipsel unsurlarn varln grmemiz mmkn olacaktr. Byle ce eski Trk dnce dnyasyla, insanla ait evrensel deerler arasn daki benzerliin daha salkl bir biimde ortaya karlacana inan maktayz.

Kaynaklar CAMPBELL, Joseph (2000), Kahramann Sonsuz Yolculuu, (ev. Sabri Grses), Kabalc Yaynevi, stanbul, 463 s. ETL smail (2000), Yeni Trk Edebiyat Metin Tahlillerine Giri Ro man- Hikye, Kardelen Kitabevi, 196 s. ELADE Mircea (1994), Ebedi Dn Mitosu, (ev. mit Altu), mge Kitabevi, Ankara: 189 s. FORDHAM Frieda (1994), Jung Psikolojisi, (ev. Aslan Yalner), Say Yaynlar, stanbul, 157s.
113

bilig, Yaz / 2003, say 26

GKERA.. (1979), Arketiplere Dayanan Yeni Bir inceleme Yntemi nin Tantlarak ingiliz ve Trk Edebiyatnda Baz Romans ve Epik Niteliinde Yaptlara Uygulanmas, Ankara niversitesi, Dil Tarih ve Corafya Fakltesi Yaynlanmam Doktora Tezi, Ankara, 213s. HOOKE S.H. (1993), Ortadou Mitolojisi, (ev. Aleddin enel), mge Kitabevi, Ankara, 189s. JUNG Cari Gustav (2001), insan Ruhuna Yneli, (ev. Engin Bykinal), Say Yaynlar, stanbul, 254 s. KAPLAN Mehmet (1992), Trk Edebiyat zerinde Aratrmalar, C.l, kinci bask, Dergh Yaynlar, stanbul 578 s. KAPLAN Mehmet (1991), ' T i p Tahlilleri", Trk Edebiyat zerinde Aratrmalar, C.3, kinci bask, Dergh Yaynlar, stanbul: 204 s. STEVENS Anthony (1999), Jung, (ev. Ayda ayr), Kakns Yaynlar, stanbul, 160 s.

114

Analysis of Osmanck Novel, on Account of Archetypical Symbolizm


Yard. Do. Dr. Tark ZCAN* Abstract: Cari Gustav Jung, considerable representative of modern psychology, whose theory related with archetypes ensures a great easiness in the analysis of literary text like legends and stories. it also contributes to bring to light the important clues about the post of the a nation that the text belong to and of mankind. Nowadays, completed research indicates that archetypes continiu to survive by changing their appearance in literary works such as modern novels and stories . in this study by archetypical aproacjh beginning to work on 'Osmanck' novel by Tark Bura, who is a strong novelist, we tried to apply the principle of new survey method to the modern novel. Key words: Archetypes, Tark Bura, Osmanck, novel

* Frat University Faculty of Science andArts -ELAZ tozcan@firat.edu.tr bilig Yaz / 2003 say 26: 103-116 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

ArxetipnoOZDJAN, . .,
1

"

"

Rezme: Teoriw ob arxetipax Karla Gustava Wnga- odnogo iz znamenitx predstaviteley sovremennoy psixologii- uproaet razbor literaturnx Arxetipno tekstov, takix kak +pos i skazka; a takje pomogaet vwvleni vajnx sledov istorii eloveestva i naroda, kotoromu tekst prinadlejit. OZDJAN ssledovaniw pokazvat, to arxetip v izmencnnom oblike prodoljat zanimat# mesto v takix literaturnx vidax kak sovremenny roman i Rezme rasskaz. V +toy stat#e m rassmotreli roman znamenitogo romanista Tarka Bugr "Osmandjik" v arxetipnom podxode i poptalis# pri +tom primenit# osnov novogo metoda analiza na sovremennom romane. Kleve slova: arxetip, Tark Bugra, Osmandjik, roman.

Kleve slova

gumanitarnx

116

raz'dan Hindistan'a rf'nin Sergzeti ve Klsik Trk iirinde rf-i rz Yard. Do. Dr. Necip Fazl DURU*
zet: Trk edebiyatnda ilk kez XVII. yzyl airi Nef tarafndan kefolunan Sebk-i Hindi slbunun nemli isimlerine rf, hem bahsi geen yzyl hem de daha sonraki yzyl Trk airleri zerin de nemli bir tesir brakm; Trk iirinin kendini bulmaya bala d bir yzylda bile, airlerin zihinlerinde yer alan bir isim olma zelliini muhafaza etmitir. Bir ok Trk airinin zirve kabul et tii rf; iirleriyle gldestelerde yer alm; beenilen gazellerine ilaveler yaplm; mkil beyitleri ve zellikle baz kasideleri erh edilmitir. Eletirmenlere gre rf, Trk iirinde en ok etkili ol mu Acem airlerinden biridir. Bu alma ile, hem klsik Trk airlerinin iirlerinden hareketle rf'nin XVH. yzyldan itibaren Trk airleri zerindeki etkisi tespit edilmeye allm hem de rf'nin Sergzet'i ana hatlary la deerlendirilmitir. Anahtar Kelimeler: rf-i rz, Feyz-i Hind, ran Edebiyat, i ir, Klasik Trk iiri, etki. 17. yzyl klsik Trk iirine bir slp olarak tanan Sebk-i Hind ekolnn tem silcilerinden rf-i rz'nin Hindistan'da geen gnleri; devlet adamlar ve a irlerle zellikle de Feyz-i Hind ile olan ilikileri, Nasr Beg'in biraderi Vakr tarafndan Saruhan elebi'ye anlatlm; elebi de bunlar Mne't defterinde deerlendirmitir. Bu alma ile, rf'nin sergzeti Eski Trk Alfabesinden, kullandmz alfabeye aktarlm; giri ksmnda ise rf'nin Trk edebiyat ve airleri zerindeki etkisi tespit edilmeye allmtr.

* Ondokuz Mays niversitesi Ordu Fen-Edebiyat Fakltesi Trk Dili ve Edebiyat Blm - ORDU nfduru@hotmail.com biiig Yaz / 2003 say 26: 117-145 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Bahar / 2003, say 25

rf-i rz'nin Ksa Hayat Hikyesi 1555 ylnda raz'da domasna nisbetle, raz lakabyla anlan Cemluddn Muhammed-i rf, X/16. asr ran airlerindendir. Babas Zeynlbidn, hkmet hizmetinde, er' ve rf kanunlara bal ilerle urat iin, mahlas da babas nn meguliyeti ile alkal olmutur. raz'da renim grd. Kendinden nce gelen ran ve Arap airlerinin eserleri ni inceledi. Molla Gayreti gibi, anda yaayan nl ran airlerinin iir ve sanat toplantlarna itirak etti. airlikteki maharetine ve sanattaki ustalna ramen rf'nin hain ve mtekebbir oluu ve mizacen kimse ile uyuamamas, bir ok kimseyi kendisine dman etmi1; muasrlar ile mcadelelerinin irkinlemesi sebebiyle, maruz kald ha karet ve Hind-Trk imparatorlarnn himayesinin cazibesi, rf'yi memleketi terk ile Hindistan'a ge mecbur klmtr. rf gibi airlerin Hindistan'a gidiine se bep, iddia edildii gibi yalnzca din basklar (Dilcin 1986: 177) olmasa gerektir2. Srs ems, bulunduklar yerde medih iirinin bir getiriinin olmadn gren airlerin, geim veya servet elde etme kaygsyla Hind saraylarna yneldiklerini syler. Zira kaside ve medih o lkede hl eski ekliyle revatadr (ems 1374: 285). XVI. ve XVH. yzyllarda Trk-Hint imparatorluu saraylarnda Fars dili ve ede biyatnn etkisi iyice artm; if azli Baba Fign (.1519), Feyz-i Hind, Nazri Nibur (.1612) de Trk hkmdarlarndan ve devlet adamlarndan byk iti bar grmlerdir3. Bu dnemde Ekber h'n sarayndaki ran airlerinin says nn 170'e ulat nakledilir (Dilcin 1986: 177). rf, 993/1585'te Crn limanndan hareket edip, deniz yolu ile Ahmed-nagar'a gelir; sonra oradan Fath-pr-Skr'ye gider. Buraya yeni yln ilk gn (19 Rebiul-evvel 993/11 Mart 1585) ular. Orada Feyz-i Hind ile buluur ve Feyz onu Attok'a gtrr. Ekber h orada Ysuf-zay Afganllarna kar giriilen hareka t kontrol altna almak iin, 994 Muharrem'inin banda (1585), ordugh kurmu; Feyz de bu sefere bizzat itirak etmitir. rf nce, Meshuddn Hakim Ebul-Feth'e ve onun 997/1589'da lmnden son ra, Mirza Abdurrahm Hn- Hnn'a intisap eder. Bu zat ona Hakim tavsiye et mitir. Hn- Hnn, rf'ye iyilikle muamele eder ve itibar gsterir.
118

Duru, raz'dan Hindistan'a, rfi'nin Sergzeti ve Klasik Trk iirinde rfi-i raz

Neticede, Hind-Trk imparatoru Ekber h onu hizmetine alm ise de, az bir za man sonra, 35 veya 36 yalarnda olduu halde, 18 evval 999 (Austos 1591)'da dizanteriden vefat eder. Muahhar melliflere gre ise rf zehirletilmitir. Vecd, hazrlam olduu Klliyt't: "Hasetiler ve dalkavuklarn, kendi amalarn gerekletirmeye engel grdkleri iin, onu zehirleyerek ldrdklerini" nakle der (Cevahiri 1374: 26). Sleyman Nazif'in, Tuhfet'r-Rz"yi kaynak gstererek verdii bilgi de, rf'nin mesmmen (zehirletilmi olarak) ldrld yolunda dr4. rf, Lahor'da gmlr. 30 yl sonra, timdii'd-devle'nin veziri Mir Sbir tara fndan kemikleri mezarndan karlarak Necef'e gnderilmi, orada yeniden defnedilmitir5. Trk Edebiyatnda rf-i raz ran'da domu, Hindistan'da gelimi ve ran'dan ok Hindistan, Afganistan ve XVII. yzyl Trk edebiyatlarnda etkili olmu (Dilcin 1986: 176-77); mana ve hayallerin incelii ve derinlii, insan ruhuna eilme, ztrap, tasavvuf ve mbala a, yeni mazmunlar arama gayreti, dilde zarafet, uzun terkipler tercih etme (pek ten 1973:72) biiminde hulsa edilebilecek Sebk-i Hind slbunun byk airle ri Feyz-i Hind (.1596), Sib-i Tebrz (5.1670), evket-i Buhr (5.1695), Muhteem-i Kn (d.1556-0.1588) ve rf'nin edebiyatmz zerinde zaman zaman byk ve derin tesirleri olmutur. O, Dvn' ve klliyat6 ile, XVII. asrn ilk ya rsndan itibaren, Trk airlerince tannmaa balam; bilhassa Nef tarafndan rnek alnmtr (Kprl 1934: 324 ve 1928: 139; pekten 1973: 72; Okumu 1989: 111; z 1967: XLVm-LIII; Levend 1988: 45; Toker 1996: 147; Karaismailolu 2001: 32). ran edebiyat tarihinde n planda yer tutan airlerden olmama sna ramen, onun baka bir lkenin airleri zerinde, deta bir meslek ve mekteb-i in te'ss edecek surette, etkili olmas da hayli dikkat ekicidir7. rf (ve dier 'Acem airleri)'nin 17.yzyldan itibaren airlerimiz zerindeki te siri, N. Sami Banarl'nn 17. yzyl Trk edebiyatn anlatrken kulland: "Dev rin airleri iinde, ran iirine hl bir gz atanlar eksik deildi." (Banarl 1971: 651) ifadesindeki gz atmadm daha fazla bir ey gibi grnmektedir. Kasidenin tekmlnn rf tesiriyle olduunu belirten Gibb, onun kyla Fey z-i Hind, Cm ve ilk stadlarn hemen hemen stnlnn kaybolduunu savu119

bilig, Bahar / 2003, say 25

nur (Gibb 1999: 178). Sleyman Nazf ise, btn ran airlerini tartnn bir kefesi ne, Orf'yi de dierine kor ve: "Orf'nin edebiyatmzda nfuzu, iddia edebilirim ki, her 'Acem irinden (Sa 'di ve Hafz da dahil olduu halde) ziyde ve bariz hl dedir. Evvel Nef dorudan doruya Orf'yi taklid eder." (1335: 8, 1; 12: 1), der. Molla Cami'den sonra, Trk iiri zerinde en ok nfuz icra etmi airin (di er ikisi Feyz ve Sib'tir) iinde rf de zikredilir. Duraanlam iir lisanna yeni bir ok tabirler ve edalar ilave etmeleri ve airlerin o zamana kadar alm olduklar bedi beyan tarzn bir tarafa brakp grkemli ve tumturakl ve manaca ok sanatl bir ifadeyi onun yerine ikme etmeleri, baka airlerce rnek alnma larna sebep gsterilir (Dni 1935: 478). Nef'(d.l572-.l635)'nin dnda; Rm (.1640), Fehm-i Kadm (d. 1627.1647), Cevr (d.1595-0.1654), ehr (.1661), smet (.1665), Nil-i Kadm (.1666), Net (.1674), Mezk (.1676), Skker (.1686), Nb (d. 1642.1712), Nazm (.1727), Nedm (.1730), Vahd Mahtm (.1732), Mnf (.1743), Salim (d.1688-0.1743), Bel (Larissal MehmedEmin, .1758), Subhi-zde Azz (d.1735-0.1784), Erzurumlu Zihn (.1797), eyh Glib (d. 1757.1799), Nigr (Karab, d.1815-0.1885), Yeniehirli Avn (d.1826-0.1883), Leskofah Glib (d.1828-0.1867), Ziya Paa (d.1829-0.1880), Hersekli Arif Hik met (d. 18 3 9-. 1903) gibi, ilerinde hem halk hem de dvan tarz eser veren bir a ir ve ann belirleyicisi airlerin de bulunduu azmsanmayacak oklukta 17,18 ve 19. yzyl airlerinin iirlerinde, Orf'nin ismine sitayikarne bir ekilde rast lamak mmkndr. Gft (.1677) de, Terft'-u'ar adl tezkiresinde, airlerin iir sylemedeki baarsn deerlendirirken, kstas olarak rf isminden yararlanr. Beendii a irleri i rf-i sn, 'rf-i Rm veya rih-i 'rf biiminde tebcil eder (Ylmaz 2002: 88, 125, 140, 145). Baka bir tezkire sahibi Rz (.1671), l (Adanal, Hseyin, .1648) iin: "Melleft dahi kasid ve gazeliyyt gibi b-mr ve beyne'n-ns rf-i sn deyu hret-i'r idi", derken ayn ekilde, dnemi iin de rf ayarnda kabul edilen bir airden bahsetmektedir: N'ola dirlerse bana ey 'l Tlib-i Rm u i rf-i sn (E. Rza 1316: 11-12; Kl 1998: 309)
120

Duru, raz'dan Hindistan'a, rfi'nin Sergzeti ve Klasik Trk iirinde rfi-i rz

Muallim Naci'nin 'te-zebn- u'ar-y 'Acem'& biiminde takdim ettii, bu ye ni ve nc airi, az da olsa belli noktalarda tenkitten geri durmayanlar da vardr. emseddn Sm: "u'ar miynnda byk bir siy t u hret kazanm ve kudem-y u'arann mesleine mugayir yeni bir r am ise de, ok istiareler kul landndan, maksad tebhtn iinde kaybolur. Binaenaleyh, her ne kadar me tin, ma'ndar baz e'r var ise de, umumiyet zere sr, zevk-i selim ashab in dinde makbul deildir." derken, rf'nin yeni slbundan zevk almadn da zmnen sylemektedir (. Sami 1306: 3143). emseddn Sami'nin bu grleri nin tamamen ran tezkirecilerinden aktarma olduuna inanan Sleyman Nazf: "rf-i rz'nin Dvn'n grm olduuna pek pheliyim. Eer okumu ve zevkine, mezysna sl-i vukuf etmi olsayd, velev naklen ve tercemeten olsun, 'sr zevk-i selim ashab indinde makbul deildir' demekten tevakki-i nefs eder di." (1335: 11, 1) iddiasn ortaya koyar. iir dilinde zel adlarn, insanlar iin zel ve genel olmak zere iki trden tasa rm ve duygular tayabilecei belirtilir (Aksan 102). Bir ksm dvan airi de, r f'nin iir evrelerince kabul grm adndan yararlanmak suretiyle, genel duy gular harekete geirerek, kendi airliklerine/iirlerine dikkati ekerler. Bu anlarda airlerin, rf'yi okumu olup olmadklar genellikle belli ve nemli de de ildir. Tanzimat airlerinden bazlar da rf iiri ile balarn devam ettirirler. Daha sonraki yllarnda klasik iire youn eletiriler yneltecek olan Namk Ke mal, Leskofal Glib'e yazd bir mektubunda, tebih yapma noktasnda rf'yi nasl taklit ettiini anlatr: "...Esasen iltizm ettiim meslek Feyzi yoludur; fakat, btn stlht- irkiyyeye hasrederek tebih-i irneden mahrmiyyetini istemediimden ekser yerle rinde, rfi ve Nef''nin tebhtna ve baz cihetlerinde evke t'in hayltn takld eyledim... (zgl 1987: 154)." Namk Kemal'in rf hayranl, Sleyman Nazf tarafndan da dile getirilir: "Namk Kemal Bey rf'nin ziyde meftnlarndandr.

Mahdumlar Ali Ekrem Beyefendi ile dier inlarnn ri vayet ve ahadetini merhumun muharrert da te'yd ve tev sik eder. Henz yirmi yalarnda iken Kani Paa-zde
121

bilig, Bahar / 2003, say 25

Rfat Bey merhuma yazd bir mektupta rfi'nin beyti mnderitir. Dier yazlarnda da ir-i rz'den sk sk nakl-i ebyt ettii grlr. Ztn idrk etmi olanlarn riva yetine nazaran muhveratnda da rf'den muhabbetle bahseder ve mnasebet dtke ebytn okurmu (1335:

, i)."
Namk Kemal, Tahrb-i Hrbat mukaddimesinde, air Nevres'in, iire hkimi yet noktasnda 'rf'ye denk olabileceini sylerken, iirde zirve isim olarak r f'yi kabul ettiini dolaysyla haber verir (Kaplan 1987: 327-328): N e f 'ye olur denilse lyk Trksine Frissi faik rfi'ye seza tutulsa hemdem

ntibah't Meh-peyker'in evini anlatrken, rf'nin tebihleri ok ve yerinde kul landn hatrlatr: "Gya ki bir tendrst dilberin reng-i vcdu gibi gayet ak pembeye boyanm olan bu kk rf'ler, evket'ler grselerdi, sahile kurulmu bir mlike-i deryaya ve nnde olan krfezciin suyunu, kenar beline sarlm da sair yerleri (hafiflii) cihetiyle sath- ba yaylm bir ipek petamala benzetirler di (Tanpnar 1982: 405)." Sleyman Nazif, Namk Kemal'in iirlerindeki rf tesirini yle belirler: "Na mk Kemal Bey'in cezlet-i slbunda deh-y rf'nin nefla-i feyzi pek ziyade gze arpar (1335: 8, 1)." Peym- Edeb &, rf-i rz ile alkal on bir say sren tetkikinde Sleyman Nazf (d.l870-.l927), kendisinin de genliinde bir rf hayran olduunu iti raf eder: "...Dvn'ndan intihb ettiim iki yz mtecaviz beyti de yine o sra da (genlik yllarn kasteder) ezberlemitim (1335: 8,1)." Sleyman Nazf, zel likle ebbnda rf'ye olan tutkunluunun, daha sonraki yllarda nasl deiti ini, . Mahmud Kemal nal'a gnderdii tercme-i hlinde yle dile getirir: " 'Acemlerden rf ile, Franszlardan Viktor Hgo ebabmda en ok sevdiim irlerdendir. Fakat imdi Sa'd'yi rfi'den; Anadol Frans ile Rumen Rolan'n eserlerini Viktor Hgo'nun nesirlerinden ziyde seviyorum." (nal 1988: 1122).

Belat-i Osmniyye mellifi Cevdet Paa (d.1822-0.1895), genlik dneminde medrese derslerinden baka, bilgi ve grgsn gelitirmek iin tertip d baz
122

Duru, raz'dan Hindistan'a, rfi'nin Sergzeti ve Klasik Trk iirinde rfi-i rz

dersler aldn; rf (ve Feyz) Dvn'n hussi ders olarak okuduunu; yaa d dnemde ran airlerinin dvnlarna ilgilerini yle dile getirir: "..ve bazen dahi evket ve rf dvnlarn okumak zere ir-i mehur Fehm Efendi 'nin Karagmrk'teki konana giderdim (1991: 13; Kaplan 1974: 454; zgi 1997: 106)." Cevdet Paa, dnemin eyhlislm Arif Hikmet Beyefendi'ye takdim eyledi i kasde-i dliyye'sinde memdhunun rf tabiatl oluuna vurgu yapar (1991: 19): Enver-ntka nihrr-i Harr-hme Muhteem-hret ehl-i dil 'rf-ind Ya'n Arif Beyefendi-i kermet-kirdr Ki odur kfile-slr- kiram u emcd Baz almalarda da rf'nin iirleri tahmis edilmi, sekilere alnm veya erh edilmitir: Erzurumlu brahim Hakk (d.1703-0.1780), Mecmat'l-insniyye fi Ma'rifeti'l-Vahdniyye, adl gldeste nevinden eserinin Arapa, Farsa ve Trk e iirlere ayrd ikinci blmnde, S'ib ve evket'in yansra rf'nin iirle rine de yer vermitir (elebiolu 1988: 33-34). ran ve Osmanl airlerinin baz iirlerinin yer ald bir Mecmu 'a'da rf'nin iirleri de bulunmaktadr (Karatay 1961: 263). Ziya Paa da, "Cihan begetem u derd be-h ehr u diyar" kaside sini seerek, Harabaf in kasidelere tahsis ettii birinci cildine koymutur (S. Na zif 1335: 14, 1). Gft'nin, "rih-i 'rf, ho terane-i Rm" olarak tanttt Vak'anvs Abdurrahman Abd Paa'nn (.1691), erh-i Kasid-i 'rf isimli bir eserini Mehmed Thir bildirmektedir (1342: 98-99). Urfal mer Nzhet (.1778) erh-i Dvn- 'rf?sinde, airin baz kasidelerini erh etmitir (Karatay 1961: 83). rihi Ahmed Sabh (.1784) olarak tahmin edilen, erh-i Dvn- rf adl eserde rf'nin baz iirleri erh edilmitir (Karatay 1961: 83). Yine XVII. asr airlerinden Mev levi Adn (.1883), erh-i Kasde-i 'rf'sinde rf'nin bir kasidesini erhetmitir (Ergun 1945: 257). Rodos-zde Muhammed'in de, rf'nin bir kasidesini erh ettiini A. Glpnarh haber verir (nver 1986: 15). Nb, Farsa Dvane-i Gazaliyyfnda rf'nin de bir gazelini tahmis etmitir (Karahan 1987: 45). Bir Mecmu'a iinde Km (muhtemelen Km Ahmed ele bi, . 1579), tarafndan rf'nin ilk beyti:
123

bilig, Bahar / 2003, say 25

kbl-i kerem m-gezed erbb- himem r Himmet nehored nter-i l v na'am r 9 olan 'ra' redifli kasidesiyle; Mirza Ebul-feth iin yazd Nevrziyye'nin ve M'min Hn'a yazd hicviyyenin erhi vardr (Karatay 1961: 84). Son dnem airlerinden Salhu'd-dn (Ali Salhuddn Yiitolu, d.l878)'in a irin baz iirlerine tahmisi vardr (Karatay 1961: 84). Eski valilerden, Diyarbakr l Kadri ok da rf'nin: M leb lde beher tevbe negym lk Bng-i 'isyan mzened nks- istifar r beytinden mlhem olarak bir muhammes kaleme aldn syler10. Prof. Dr. A. Nihad Tarlan (d.1898-0.1978) da, rf'nin: Ak k t hred per-endzed d- evki be-micmer endzed * * Cihan begetem u derd be-h ehr diyar Neyftem ki frend baht der-bzr Ky-i 'ak est heme dne v dm est nc Cilve-i merdm-i sde haram est nc * * Der emen hrusn encmeni shteend em-i bed dur behit emeni shteend Cem'at ki zi nms u nm m-goftend Be deyr-d zi mesti v cm m-goftend matla'l baz iirlerini ksa ksa aklamtr11. Grld gibi, rf'yi okuma ve ona yknerek yazma; kaside, gazel ve baz mkil beyitlerini erhetme; baz gazellerini tahmis etme gelenei Nef ile ba lam, sonraki dnemlerde de devam etmitir. airler, iirlerinde rf ismini farkl anlayla kullanrlar:
124

Duru, raz'dan Hindistan'a, rfi'nin Sergzeti ve Klasik Trk iirinde rfi-i rz

. air, iiriyle rfi'den de stn olduunu veya syleyiinin rf tarafndan bi le kskanlacan iddia etmektedir: XVII. yzyl, baz Trk airlerinin artk kendi kiiliklerine gvendikleri, ranl i ir ustalaryla boy lp, onlar getiklerini rahata ileri srebilecek bir psikolo ji iine girdikleri dnemdir (Cengiz 1972: 505; Ergun 1931: 349). iirine gve nen her air artk, bu rf bile olsa, ran airlerinden stn bir yan olduunu sy leme cesaretini kendinde bulmaktadr. Btn bu telakkiye ramen arada bir ran tesirlerinin ve Acemcenin stnl hakkndaki eski kabuln, baz mnferid te zahrlerine de ahit olunmaktadr (Kprl 1999: 292). Kendi iirinin hayran olan Nef , nezket ve metanette kelmnn rf'ye benze mediini, baka bir tarz gelitirdiini sylerken, rf'nin yeni slbuna da iaret eder: Nezketde metnetde kelmum benzemez asla Ne 'rfi'ye ne Hkn'ye bu bir tarz- hardur Nef , K.35 Yine Nef , rf'nin iirdeki hakkn teslim ederken, 'sz'nn ser-med ve mmtaz' olduunu sylemekten de geri durmaz. O, ho-lehe ise Nef depkze- edaldr. Nef 'nin, baka airlere zaman zaman stten bak, sanatna olan ar gveninin ve sanat gururunun bir ifadesi olarak kabul edilir (Mazolu 1982: 124; n ver 1991: 68). Nef ne sz edasna 'rf v Hfz'un Amma benm ser-med mmtzdur szm Nef , G. 78/7 Kalur m y 'rfden sz sylemede Nef Ho-lehe ise ger o pakze-eddur bu Nef , G. 100/7 'Ho ed'smm rf'yi kskandracan iddia eden bir air de Net'dir. Ka sidelerin deki ifadelerden 'Acem airlerini okuduu, zellikle de rf ile nsiyet peyda ettii anlalan Net, onun baz g beyitlerini aklamak zere erh-i Mkilt- 'rfyi kaleme almtr (nver 1986: 13, 14, 19, 20). Yeti tirdii airlerden Nazm tarafndan da ran'n nde gelen airleriyle ve denk rf'yle bir tutulan (nver 1986: 36) Net, rf'nin Hind'e gidi gerekesi125

bilig, Bahar / 2003, say 25

nin, kendisinin ortaya knn verdii korku olduunu syleme cesaretini bi le gsterebilmektedir. Bu vnmenin kaynanda, ran airlerinden stn olma bilincinin deil, kasidelerinde Nef' etkisinin yattn dnenler de vardr (nver 1986: 20): Bu ho edyile i'rm ki rek-i 'rf-i' dir ikest iderse n'ola kadr-i nazm- Selmn' Net, K.I, 34 Benem ki bm-i zuhurumla 'rf-i rz Diyr- Hind'e gidp old r-be-rh- 'adem Net, K.21/36 Snbl-zde Vehb, Net'nin son bey tindeki syleyii hatrlatan: Hicb idp beni rz'da grince hemn Dern- hke nihn old 'rfi-i fehhr bey tiyle, bunu nakleden Muallim Naci ve Faik Red tarafndan: "rz'da 'rfi'ye grnp merhumu utancndan yerin dibine geirmek gibi szler hi bir za man airane inceliklerden (fikirlerden) ve hayllerden saylamaz" denilerek ten kit edilmitir12. Vehb, yine ho karlanmayacak baka bir beytinde, rf ile be raber Sa'd ve Hafz' da hafife almaktadr (Beyzadeolu 1993: 34). itmi cnib-i rz'da azmm erm idp 'rfi Hemn Sa'd v Hafz ile girmi zr-i kabrya Hafife alma grntsnn gerisinde, sz sylemede en glnn o (onlar) oldu unu ikrar da yatmaktadr. Shan kavgas iin buralar brakp, ta raz'a gidii de bunu gstermez mi?: Gitdm isbt- vcd itmek in rz'a Eyledm 'rf-i fahhr ile gavg-y shn S.Vehb, 117/73 Kasidesinin reklamn yapmak13 veya yakalad gl syleyii ilan etmek iin, yine rf'nin hretinden istifade eden bir air de Mezk'dir. Ona gre (bu) ka sidesine, rf bile gpta etmekten geri durmaz: Grseler ger bu kasidem bana rek eyleri rfi v Tlib ile Muhteem-i Kn Mezk, K.9/71
126

Duru, raz'dan Hindistan'a, rfi'nin Sergzeti ve Klasik Trk iirinde rfi-i rz

airler yalnzca kendilerini medih maksadyla deil, ayn zamanda memdhlarnn iir gcn somutlamak iin de rf isminden faydalanrlar. Nb, Tan r'nn memdhuna rf ve Hakan'den daha fazla tab'- erif (ik kabiliyeti) verdiini veya memdhunun pervaszca rf ve S'ib'in iirlerine mana verdi ini syler14: tmi std- ezel 'rf v Hkn'den Feyz ile mertebe-i tab'- erifin ber-ter Nb, C.I, T. 16/21 Ana Allah bir 'l tab'at eylemi ihsan Ki beyt-i S'ib 'rfi'ye b-perv virr ma'n Nb, Ol, T. 16/21 Nasl ki Nb, bakalarnn iirini yceltmek iin rf'nin sembol isminden yararlanmsa, vefat sebebiyle sylenen tarihlerden birisinde de, bu kt'a Sdk Efen di'ye aittir, bu kez de Nb, kasidelerinde zamannn rf'si olarak takdim edilir (Sevgi 1996: 116): Shandn- hakikat nkte-senc-i nsha-i hikmet Hner-mend ma'rif-pe ya'n Hazret-i Nb Gazelde Sib 'rf idi semt-i kasidde Tasavvuf da Cell'd-dn idi hikmetde Frb Subhi-zde Azz ise, Abd'l-hamd'i medhinde, onu hakkyla vasfetmeye g yetiremediini anlatrken yine, Nef ile birlikte rf'nin isminden de meded umar: Ed-y hak ne mmkin padihum vasf- pkinde Eer 'rf v Nef' reszdr 'acz-i ikrar S. Aziz, 41/35 Gft bile, nazm lkesine kendisinin Hakan() olduktan sonra, rf'nin iirinin unutulduunu syleyebilmektedir: Menem ol mlk-i nazma Hkn Nazm- 'rf zemn-i nisyn Gft, 88 2. air, iirinin rf'nin iiriyle denk olduunu iddia eder:
127

bilig, Bahar / 2003, say 25

'rf-i Rm'' eklinde kabul gren bir syleyi, airin airlik iddiasnda bulunur ken tercih ettii bir ifade biimidir ki, rf'nin adn duymu olan hemen her a ir bu ifade biiminden faydalanr. Nef ile birlikte Rm de, Mezk de Rm'un rf'si olduunu ne srerlerken, rf ayarnda airler olduklarna inanmakta m drlar; yoksa bylesi bir syleyiin dile pelesenk olmas mdr, onlar buna iten? Aslnda 'rfi-i Rm ibaresinin bir denklikten daha ok bir benzerlik manas ta dn sylemek mmkndr. rf dnda dengi olduuna inanmayan Nef , her halde klasik Trk iirine rfi Rm tabirini yerletiren kiidir. iirlerinde Sebk-i Hind'nin etkisi grlmeme sine ramen, bu slbun en mhim airlerinden rf'nin marur tavrn ve ahenk li ifadesini iirine tar (Mazolu 1982: 124). F. Tulga Ocak ise, Hind slbunu bizde tantan ilk kii olarak Nef'yi gster mekte, bu surette Nef 'de bu tarzn izlerinin olduunu iddia etmektedir15. Sley man Nazf in tespitine gre Nef , na'tlerinde rf'yi; kasidelerinde de Enver'yi taklit etmitir. Nef 'nin Dvn'inin ilk iirini oluturan na't'nn, rf'nin me hur na'tna nazire olduunu syler ve yle devam eder: "Her iki kasideyi tetkik ettim. Nef 'nin 'azamet-i beyn huzurunda hayran ve mebht olmakla beraber, Erzurumlu beni rzl kadar i'cb ve teshir etmedi (1918: Nu: 27-58, 519-520)." Ve Nef ile rf'yi kyaslamaktan: "Nef'yi cidden tebcil edelim. O bizim byk airimizdir. Fakat stad olan u 'ar-y 'Acemle arasnda bir mukayese te 'ss et mekten kendine olan hrmetimize hrmet en ictinb etmeliyiz (1335: 12, 1)", di yerek kanr. Sleyman Nazf, artma ve byleme noktasnda rf'yi daha baarl bulsa da; Nef , 'Acem belatilerinin kasidesini grmeleri halinde, onun Rm'un rf'si olduunu teslimden geri durmayacaklarna inanr. Bu noktada, Nef gibi d nen Gibb, onun Farsa iirlerinin rf ve Feyz'nin hayranlklarn kazanacak mkemmeliyette olduuna inanr (1999: 350). Sleyman Nazif'in verdii bilgi, Nef 'nin rf hayranln hayli belirginletirir: "Vaktiyle Nef tarafndan istishb olunmu bir 'rf D vn' Nef 'nin el yazsyla muha ve mhryle mahtm olduu halde 'ammizde-i fzlm Ali Emr Efendi stad mzn 'irfn- mmete vakfve teberru' ettii ktbhne-i b128

Duru, raz'dan Hindistan'a, rfi'nin Sergzeti ve Klasik Trk iirinde rfi-i rz

nazrinde mahfuzdur. lk sahfesinde Nef'nin ta'lk yaz syla ve surh mrekkeple u szler muharrer bulunuyor: 'ehirde bundan mkemmel Divn grmedim. Sk-nme 'si yoidi. An dahi aasna yazdm. (Ve biraz aada da yi ne o yaz ve siyah mrekkeple) Nef-i fakr, ibaresi mestur dur. 16" Rm, Nef'nin tab'- pkini medhederken (tab'm airin, doutan sahip oldu u iir syleme yetenei yerinde kullanld anlalmaktadr) onun rf-i Rm olduunun, hem 'Acem hem de Rm mnekkitler tarafndan tasdik edildiini yi neler: 'rf-i Rm idgm cmle iderler teslim Grseler ger bu kasidem bleg-y A'cm Nef , K.50 O tab'- pk ile 'rf-i Rm olduna hl 'Acemde Rm'da teslimi vardur cmle yrnun Rm, K.30/92 rfi-i Rm'em mukarrer mlk-i nazm ire bugn Szme hid bu da'vda lisnumdur benm Rm, Kt'a. 11/2 Zamann rf'si olduuna inanan bir air de Net'dir. rf'nin iiriyle kendi i irini kyaslarken hem-pye ifadesini seer. ann mucizeler syleyen rf'si ol duunu, iirlerinin en zeki airlerce bile kskanacan sylemek suretiyle r f'yle benzerlik kurmaya akr:
i

rf-i mu'cize-perdz- zamanem ki ider Net, K.9/29

i'rme rek hased ndire-sencn- fehm Hudvend zamnunda benem ol 'ir-i yekta Ki nazmum olmada e'r- 'rfi ile hem-pye Net, K. 10/40 Evliya elebi'nin: "Gy zamannn rf'si ve Sib'idir" biiminde takdim etti i Fehm'in, rfi'ye meftun olduu, hatta ocuk denecek yata (baz kaynaklar 10 yanda olduunu syler) rf Dvn'inin bir nshasn istinsah ettii veya et129

bilig, Bahar / 2003, say 25

tirdii, bunun iin bir de manzum tarih syledii zikredilir17. Fehm (bu) tab'(i) ile ya rf veya Hkn olduunu sylerse kendisine almamasm syler, veya rf'nin Acem'de benzeri olmasa da, Rm'da denginin kendisi olduunu iddia eder. Bu dnemdeki Acem iir stadlarn hie sayar gibi vnmenin temelinde, o devirlerde balayan ve Trk airlerinin Acem airlerinden aa olmadn ile ri sren genel grn yattn dnmek mmkndr. Ya 'rfi''yem ya Hkn disem bu tab' ile c'iz Ki itdm Rm u Msr' gbta-geh rz u irvan'a Fehm, K.VD758 Misli yokdur 'Acem'de geri Fehm Rm'da 'rf''ye nazr benem Fehm, G.CCVI/16 Nef ', Neat ve Fehm'in kendilerini zamann rf'si biiminde takdim etmele rini bir dereceye kadar anlamak mmknken; isimlerine tezkirelerde birka se me beyti ile rastladmz Sebz (.1679), Tlib (.1706), Vahd Mahtm (.1732), (Sevgi 1996: 239) gibi airlerin de Rm'un rf'si olduklar iddiasna ne demek gerekir? Szde Sebz 'rf-i Rm oldugn ey gonce-leb 'irn- dehri bir imtihan itsn de gr Sebz, NA, s. 191. Himmet-i 'rif-i Rm ile Tlib ok m Rmda mertebe-i 'rf-i rz bana Tb, NA, s.273. Halk- 'lem bilsin ibu mefhm Ki benem hliy 'rf-i Rm V. Mahtm Seyyid Vehb, Veklet-nme'sinde, muasrlarnn kinlisinin lehinde, kimisinin aley hinde bulunurken, kendisini rf ile denk tutma gafletinde bulunan Sa'd'ye, dolay syla kardei Drr (. 1725)'ye u bey tiyle tarizde bulunur (Sevgi 1996: 133): Kimi hem-em-i 'rf add iden kendin vel bilmez Krogl trkisiyle neydgin Sa'd Glistan
130

Duru, raz'dan Hindistan'a, rfi'nin Sergzeti ve Klasik Trk iirinde rfi-i rz

3. air, iirinin (yaam olsayd), rf tarafndan bile kabul greceini iddia ederken, rf'yi tebcil ve takdis de eder: Baz airler, uygun zeminlerde kadirinaslk rnei gstererek, rf'yi medihten geri durmazlar. S. Nzhet'in; Mevln, Enver ve rf'den mlhem oldu unu syledii Cevr'ye gre (Ergun 1945: 1057); rf, sz bahesinin kutlu blbl; yeni tarzn iki ncsnden biri veya Fehm'in tabiri ile turfa (all mam yeni eyler sylediini kasteder) bir rhn nee; gazel stad; sehhr (sz ile byleyen), std- kmil veya Nedim'in ifadesiyle nazma revc ve ren kiidir 18 . Glen-r-y shan 'rfi-i rz kim

Blbl-i kudsn odur ndire-hem-destn Ey lee zemzeme-i nkte-i e'nm g Ruhi keyfiyyet-i ma'nnun olur hayran Cevr, K.XXI/49-50 Merhaba i'r-i 'rfi-i rz Ki odur turfa keyf-i rhn Fehm, K.XVD742 Bende hatm old shan-gster-i tarz- cedd Geri kim Tlib ile 'rf mukaddem geldi Mezk, K. 11/24 Okunmaz old gazeller miyn- meclisde Ne nazm- 'rfi v Tlib ne i'r-i Bak var Mezk, G.II/7 Net, erh-i Mkilt- 'rfi'sinde rf'yi 'std- sihr-beyn' olarak anar: 'rfi'nin ebyt-

"...bu fakr-i dil-figr Net-i b-mikdr std- sihr-beynn kabza-i zuhura cilve ger olmutur (Onay 1992: 307)".

mkilesinin erhi bir mahdm- blend-kadrin dest-yr- hhiyle bu slp ile

Es'ad- Erbl (d.1847-0.1931), Farsa bir medhiyesinde rf'nin yansra, Sa'd (rz)'yi de zikretmekte ve her ikisini 'inciyi ipe dizmekte ve cevherleri srala makta'' mahir kiiler olarak vasflandrmaktadr (1991: 119): Der nazm- gher-pre v teslk-i cevahir Sa'd ne nn bde v 'rfi ne nn est
131

bilig, Bahar / 2003, say 25

Zaman zaman rf'den stn olduunu da syleyen N e f', her frsatta onun ad n anarak, ona olan beenisini ortaya koymaktadr. Tuhfet'l-uk'ta rf'nin, Hindistan'da kaleminin gcyle imparatorlar etkileyiini yle anlatr: 88) Ne devlettir ki, 'rf'nin tefekkr hususundaki stnl

n herkes teslim etmitir. Hanlar han olan hamisinin bayra, onun kaleminin nnde secdeye varmtr.19 89) Hlsa mnda mucizeler gsteren kuvvetli, pervasz bir irdir ki idrkinin hatas hakikat ile dostluk eder. 90) Lkin henz o phe perdesinden darya adm atma mtr. Gsterdii himmet ile mennan olan Allah'n feyzin den recy kesmitir. 91) Havsalas dar olduu iin en ufak bir tecellye kani ve bununla marur oluyor. rfann noksanndan, iiri kendine mnhasr biliyor (Tarlan 1964: 192). rf'nin dorudan vgsnn yansra, air, sylediklerinin rf tarafndan bile beenilecek kratta eyler olduunu sylerken rf'nin ahsnda, sanki asl pay kendine karr! Glib, kasidede yeni bir syleyii denerken airlere de i'rf-i sehhr' hatrlatmaktadr: Kaside semtin ihya itmedr sayende maksd Fermu itdirem 'irlere 'rf-i sehhr Gb, K.XV/33 ehr, uh syleyiinin, eer rf tarafndan grlse beenileceini; N e f'i de Vz'nn rf'nin ruhunu d edeceini umar: Greydi tzeg-i nutk- hum 'rfi Ruh- necbete eylerdi gurre-i tansn

ehr, K.I
Rh- revn- 'rfiyi d eylesem n'ola Rek-i nev-y Hfz- rz'dur szm N e f , G.78/6 Yetitii edeb evrede aradn bulamaynca dikkatini 'Acem airlerine eviren Nb, Hayriyye'sinin Matlab- Hsn-i Kelm- Mevzun ksmnda, gemiteki ve
132

Duru, raz'dan Hindistan'a, rfi'nin Sergzeti ve Klasik Trk iirinde rfi-i rz

andaki ran airleri hakknda ve tabi rf iin de, vg dolu ifadelerde bulu nur (Kaplan 1995: 258; Mengi 1991: 26-27): u'ar-y 'Acem'n dvn Hsn-i ta'br ma'n kn Tlib S'ib 'rf v Selm Feyz-i Hind Nazr v Kelm Tze-gyn- zamanda evket M'ni-i tazeye virdi suret Net, rf'nin izdii yoldan yrdn belirtmek iin kendisini rf tabath. olarak takdim eder: Benem ol alem-ana 'ir-i 'rfi-tab'at kim Haylm olmada revnak-rb-y nazm- Hkn Net, K. 13/31 Veya Nedm, skdar'da Fener Bahesi'nin tamiri iin yazd (h.1140) bir tarih kt'asnda, rf'nin, o yerin gzelliini seyretmeden cihandan gtn syler ken, herhalde 'orasn' grp de, en gzel tasvir edecek kiinin rf olduuna inanmaktadr (Mazolu 1992: 68-69). Bunu seyr etmeden gitti cihandan neyleyim 'rf Ki Kimiriyyesin br edeydi tee ilk airler bazan rf'den stn yanlar olduuna, bazan onunla denk olduklarna inandklar gibi, bazan da rnek alnacak tek air olarak rf'yi grmektedirler. airin, sznn gcn somutlamas iin rf, sembol bir isim olarak karmza kmaktadr. rf'nin Sergzeti'nin Deerlendirilmesi Merhum Prof. Dr. Mehmed avuolu'nun, fakltemiz ktphanesine bala nan kitaplar iinde yer alan, bir yz kullanlm; 57 sayfalk bir deftere, kara ka lemle yaplm Sergzet-i rfi tercmesinin sonunda, defterle alakal u bilgiler yer alr: "Bu sergzeti nakleden zt diyor ki: "Ben bu hdiseyi Saruhan elebi'nin Mne't defterinden naklettim ki, o da
133

bilig, Bahar / 2003, say 25

bunu Nasr Beg'in biraderi Vakr demekle mehur olan Cell Aa'dan rivayet etmektedir." Nkil: "Cenb- Hakk'n btn klara byle bir ma'k ihsan etmesini di lerim ", diyerek risalesine hatime veriyor. Risaleyi yazan Km ismindeki zat da 'rf iin olan te 'essrtn u be beyitle anlatyor. "Ben "rf'nin bu sergzetini elemli gz yamla yazdm.

ok acyp, souk bir h ektikten sonra felee kzarak: "Ey mstebid! Bazlarna rahata eker yediriyor, bazlarna da bardakla zehir iiriyorsun!" dedim. Kalem bu souk ahlara devam ederek kitabn ikmline kadar gz ya dkmtr. Bu risale, Kam-i n-kmn kaleminden damlayan yalarn eseridir, dedim. Ve tarihini de gzmn bebeiyle yazdm. 1214(1799)." Bu bilgilerden baka, Sergzeti tercme edenin, sahaf Hulusi (Karadeniz) Efen di olduu, tercmenin 1935 ylnda tamamland, son sayfaya not olarak ilave edilmi. rf'nin Hindistan'a gidiinin ve orada devlet yneticileri ve airlerle, zellikle de Feyz-i Hind ile muhaverelerinin anlatld risale, ayet hayal gcn iyi kul lanan bir rf fanatii tarafndan kaleme alnmamsa, hem rf'nin Hindistan gnlerini ve lmn aydnlatmas bakmndan, hem de Hindistan-Trk impara torlarnn sanat ve sanatya verdikleri nemi gstermesi asndan kymet ta maktadr. Eserin mellifi rf'nin dnemi iindeki mmtaz konumuna u ekilde dikkat e ker: "Mteahhirinin en fazl ve en tatl airi olan fesahat ve belagat meydannda felee top ulatran ve Hind'in sekiz yz airi arasnda parlayarak Feyz-i Hind gibi mehur bir airi kendi hanesinde ilzam eden ve muhakkiknin reisi olup da Hakm Seny demekle mehur olan Hce Hseyin (. 996-1588) ile dahi pene leen..." rf, Hindistan seyahatine kmadan yedi ay nce, onun gelecei haberi Hin distan'da yaylmtr bile. mera ve uara onun beklemeye balarlar. rf, La134

Duru, raz'dan Hindistan'a, rfi'nin Sergzeti ve Klasik Trk iirinde rfi-i rz

hor'a vardnda uaradan Mir Nasr'a misafir olur. Hind'in melik'-uaras Feyz'nin davetine icabet eder. Bu davette kendisi gibi Acem'den gelmi, Me lik Rahm, Nibr, Hakm Rkn, Tlib-i mul, Hakm Hayr, Ens, Sehhr, evk, Behit, Molla Thir, pr- Tehrn, Aknr- Sfahan gibi airler ve iirden anlayanlar hazr bulunur. Bu iir meclisinde Feyzi ve rf arasnda sz dellosu yaplr. Sergzet'in ilerleyen ksmlarnda rf'nin Ekber ah'la tantrlmas; ah'in iire hevesi; airleri yazm olduklar irlerden dolay dllendirmeleri anlatlr. Sergzet'in belki de en nemli yanlarndan biri, r f'nin Feyz ait bir iiri Ekber ah'in huzurunda tenkid etmesidir ki bu sebeple Feyz, ah'in yanndaki itibarn yitirmi; rf de kendi eliyle/diliyle lmn hazrlamtr. Sergzet, Hindistan'daki edebiyat hayatnn canlln; iirin ve airin o lkede ki itibarn gstermesi asndan deer tamaktadr. Trk asll Ekber ah ve o lu Selim iinse iir ve air neredeyse hayatlarnn vazgeilmez bir paras gibi g rnmektedir. Yoksa yzlerle anlan airin o lkeye akn etmesi, uzun sre orada yaamas nasl izah edilebilir? Sleyman Nazf: "rfi-i rz hakknda iyi kt en ok ma'lmt ve en sahih intikadt yine bizim Osmanl me 'hazlarmz cami 'dir" demekte ve Fehm Efen di'nin muhtelif tezkirelerden cem' ve tedvin ile tercme ettii Sefnet'-u'ara'dan baz bilgiler nakletmektedir (1335: 10, 1). Bu nakledilen bilgilerin hemen bir ou da bahse konu olan Sergzet-i rf'den alnmtr. Bu Sergzet, nihayetinde szl bilgiler derlemesi olduu iin, kaleme alann da baz yerlerde kurgu gcn kulland hissedilmektedir. rf'nin bir ihtimal zehirlenmi olabilecei baz kaynaklarda zikredilmekte ise de, bir sebep gsterilememektedir (Shafi 1993: 482; Cevahiri 1374: 26). Serg zette belirtildii gibi Feyz, saygn bir topluluun nnde rf tarafndan renci de edilmeyi sindirememi ve rf'yi zehirlemitir. ibl Nmn de, gururu ve kibri sebebiyle Feyz'nin, rf ile olan ilikisini kestiini nakleder (Cevahiri 1374: 7). Sleyman Nazf, bu Sergzet'in kaynaklk yapt anlalan baz bilgi leri, kabul edip kullanrken, rf'nin Feyz tarafndan zehirletilmesine inanmaz ve rf'nin niin Feyz tarafndan zehirletilemeyeceini ispata alr. Bunun Feyz-i Hind'yi istirkb edenler tarafndan tasni' edilmi olmasn muhtemel g rr (1335: 12, 1).
135

bilig, Bahar / 2003, say 25

Bundan sonra gelen bilgi, yine kaynaklardaki verilerle farkllk arzeder. Medda h rf'nin katilini, ehzade Selm'in on gn sonra Deken'e yakn bir yerde adamlaryla birlikte oklayarak ldrd nakledilirken; rf'nin vefat ile Feyz (.l595)'nin vefat arasnda yaklak drt yllk bir sreyi izah, mmkn grn memektedir. Sergzet boyunca devam eden rf ve Feyz arasndaki mcadele, belirgin bir ekilde rf taraftar olduu anlalan anlatcnn da gayretiyle, hep rf lehine sonulanmaktadr. Ziya Paa ile Sleyman Nazif'ten alnan iki rnek, rf ile Feyz arasnda kyaslamalarn Trk iirinde de devam ettiini gste rir. Ziya Paa (d.1829-0.1880), Ahvl-i u'ar-y rn balkl, ranl airleri anlatt bir mesnevisinde, Hindli olmasna ramen, Feyz'yi de ranl bir air gibi d nr ve rf ile Feyz kyaslamasnda reyini, kendi tabiatine yakn bulduu Fey z'den yana kullanr: Feyz ile 'rf hem-'inandr / Ser-cmle-i hir'z-zemndr Feyz'de belagat taravet / 'rf'de uzbet halvet Feyz'de mev'z teindir / 'rf'de kasideler metindir Amma aranrsa evleviyyet / Feyz'de kalr yine fazilet Feyz mu'accem iken serp / Tefsirine nokta konmaz asla Buldu o yegne-i fazilet / akirdi yedi ile ehdet (Ggn 2001: 78) Sleyman Nazf: "Tevhid ve na'ti ile mtehir olan Feyz-i Hind'nin 'rf-i rz'ye iriyete ercahiyyeti pek de msellem olmasa gerek (1335:11,1)", diye rek bu noktada Ziya Paa gibi dnmediini belirtir ve rf'nin stnlne ina nr: "...hfiza-i a'srda yaayan bu na't- erif de dahil olduu halde Feyz-i Hin di mu'asr ve mcdil olan 'rf-i rz'nin e'arna mu'dil sr vcda geti rememitir (1335: 11, 1)" grn ortaya koyar.

Sonu
Nef'i'nin kefederek, Trk airlerine tantt rf-i rz'nin, hem 17. yzyl hem de sonraki yzyllar airleri zerindeki tesiri ve onlar indinde deeri sanld ndan fazladr.
136

Duru, raz'dan Hindistan'a, rfi'nin Sergzeti ve Klasik Trk iirinde rfi-i rz

Divan iirinin devrini tamamlamasndan sonra bile, Farsa bilgisine sahip airle rin bir ou rf'yi okumu; iirlerine nazireler yazm, gazellerini tahmis etmi tir. iirde bykl Osmanl airleri ve mnekkitlerince tasdik edilmi olan bu airin iirleri gldestelerde yer alm; baz mkil beyitleri ve kasideleri erh edil mitir. XVII. yzyl, Trk airlerinin ran airleriyle boy lebildikleri, kendi iinden muhteem rnekler karabildikleri, ksaca orijinal syleyileri yakalayabildikle ri bir yzyl olmasna ramen, yine de Divan iiri mrn tamamlayncaya dein, rf, evket, Sib gibi baz ran airleri unutulmam, her zaman okunmu, hatr lanm ve rnek alnmtr. Aklamalar 1 Dni, 1935:478; Ocak, 'rf'nin ran edebiyatnda hrnl ve kt dilliliiyle tanndn; marur tabiat sebebiyle adalar arasnda sevilmeyen bir kii olduuna iaret eder. (1991:23-24); Dni, Sa'd bata olmak zere, Enver, Ebu'l-Ferec, Hkn gibi bir ok byk ran airine kendisinin stnl n iiriyle ilan etmesi sebebiyle, milli ve edeb airlerinin byle tezlil ve tahkir edilmesinden holanmayan ranllarn 'rf'yi sevmediklerini syler (1935:478). 2 Safavler dneminde siyas hkimiyetin tamamen saltanat dnda, i hocala rn ellerinde toplanmas; bu hocalarn da tasavvuf ve iire kar cephe alarak hrriyet mefhumunu ortadan kaldrm olmalar, airlerin daha hr buldukla r Hindistan'a hicretine sebep olmutur. Fakat bu sebep, Hindistan'a giden her air iin genelletirilmemelidir (Milni 1961:11-12). 3 Hind slbuna mensup airlerden yalnzca rf, S'ib, Kelim, Tlib-i Aml, Ndir, Selm Hindistan'a gitmilerdir (Milani 1961: 1; Mazolu 1982: 123). 4 S. Nazf 1335: 10, 1; Ferit Kam da rf'nin Feyz tarafndan zehirletildiini kaynak zikretmeden syler: 1998: 102. 5 Bu almada rf'nin hayat yeniden yazlmak gibi bir ama gdlmediinden, rf ile ilgili bilgiler, u kaynaklardan hulsa olarak derlenmitir: Shafi 1993:481-482; Cevahiri 1374:4-39; Vanlolu 1994: 325-326; Mu'n 1371: 1172; Dihhuda 1341: 180-181; M. Larousse 1990: 769-770.
137

bilig, Bahar / 2003, say 25

6 rf Klliyt, Divn'n dnda Mecmau 'l-ebkr adl Nizam'nin Mahzen 'lesrr'n takliden yazlm bir mesnevi, Husrev rn ve Nefsiyye (mensur bir eser)'den oluur. Divn'in iinde yer alan Sk-nme, baz kaynaklarda bamsz bir eser gibi gsterilir. (Dihhud 1341:180-181); S. Nazf, kaynak larda Husrev u rn olarak geen eserin, niin Mesnev-i Ferhad u rn ol mas gerektiini, elindeki nshadan hareketle ispata alr. (1335: 2) Bu ese rin birok yazmas stanbul ve Avrupa ktphanelerinde bulunmaktadr. (Nakleden: Timurta 1961: 81. Yalnzca Topkap Saray Mzesi Ktphane si 'ndeki ok saydaki rf Klliyat bile rf'nin Osmanlda nasl kabul gr d hususunda bize bir bilgi verebilir: A. 2655, R. 974, R. 975, R. 981, R. 976, R. 980, R. 979, R. 978, R. 977, H. 944, H. 945, H. 319. (Karatay 1961: 2276-280.) Yine hem Osmanl, hem de Acem airlerinin iirlerinin yer ald gldestelerde de rf'nin kasde, rubai ve baz g beyitlerinin hail ve izah na rastlamak tabidir. Mecmu'a-i e'r. H. 1074, H. 1142, E.H. 1456. (Kara tay 1961:312-313, 318); Trk Dil Kurumu Ktphanesi'nde de rf'nin baz eserleri bulunmaktadr: Dvn- rfi, Yz. A384/1, Mecmau'l-ebkr, Yz. A384/2. (Cunbur 1999: 373, 383-384) 7 Timurta, 1961:80; S. Nazif, 1335: 1; Bu ifade rf'nin kendi lkesi airleri s tnde hi etkisi olmad mansna da gelmemelidir. rf, yine Hind ekolnn mntesiplerinden evket-i Buhr'nin kendisine rnek ald bir isimdir. (Milni 1961:8) 8 M. Nc, 1308: 215-216. S. Nazf, Muallim Naci'yi de rf'nin perestikrlar arasnda sayar (1335: 11, 1). 9 Bu 48 beyitlik na't, Klliyt (Cevahiri 1374)'ta ikinci kaside olarak 'Der Sityi-i Hazret-i Resul' balyla yer almaktadr (Cevahiri 1374: 8-10). 10 Onay 1992: 231-232; Bu iir Klliyt (Cevahiri 1374: 205)'n ilk gazeli ola rak yer alr. 11 Prof. Dr. A. Nihad Tarlan'in el yazs ile kaleme alnm, evket-i Buhr, Htif-i Isfahn, Sib-i Tebrz'nin iirlerinin eviri ve ksa aklamalarnn yer ald bu defter, Prof. Dr. Mehmed avuolu'nun fakltemize bala nan kitaplar arasndan kmtr.
138

Duru, raz'dan Hindistan'a, rfi'nin Sergzeti ve Klasik Trk iirinde rfi-i rz

12 M. Naci 1995: 93; Faik Read 320; Bu beyti okuyunca insann aklna 'etme bulma dnyas' deyii akla gelmektedir ki, rf de 'bir beytinde Sa'd'yi ay n slupta incitmektedir: Nze Sa'd bahet hk-i rz ez-e bd/ Ger nem dnest bed mevlid me'vy- men (Eer Sa'd, rz benim mevlidim ve vatanm olacan evvelce bilmemi olsayd, bir avu rz toprayla hi o kadar iftihar eder miydi?) (Dni 1935: 478). 13 imdilerde buna promosyon (sat artn salayan unsurlar) yapmak denil mekte. 14 rf'nin iirlerini manalandrmann ne denli zor olduuna Sleyman Nazf de iaret eder: "Ekser ebyt- kasidi mesil-i fenn-i hikmete dokunduundan za manmzda suhanver grnen yrn me 'ri-i e 'arn fehmden ksirdirler. Egeri her biri meydn- nazm u e'arn pehlevn olup amma rf'nin bir beyti ma'nsn hail ve izah edemezler." (1335: 11, 1). 15 Ocak, iiire yeni, kullanlmayan kelimeler dahil etmeyi bu tarzn bir hususi yeti olarak belirtir ve Nef 'nin iirlerinden rnekler verir (1991: 18, 30). 16 S. Nazif, 1335: 8, 2; Nef , rf'nin drt kasidesini tanzir etmitir. S. Nazif in de belirttii gibi na'tlarndan biri, rf'nin Na'tna naziredir. Rahiyye kasi desi de rf'nin Ebu'1-feth Geylan iin yazd kasidedeki at tasvirlerini an drr (pekten 1998:71). 17 Sevgi 1996: 95; zgr 1991: 4; S. Nazf, bu tarihin 1047 olduunu belirtir: 1335: 13, 1. 18 Pdhm iki irdir veren nazma revc / Merzbm- Hind'de 'rf A'cem'de Enver (Glpnarl 1972: K.IV). 19 Ocak'in bu beyti evirisi daha doru grnmektedir. nk A. Nihad Tarlan, Hn- Hnn' zel ad olarak dnmemitir. (Dnce hususunda rf ne devletli bir airdir. Onun kalemine Hn- Hnn (Hint mparatorunun lakab) bayra secde etmitir) (1991: 22-23).

139

bilig, Bahar / 2003, say 25

Kaynaklar ABDULKADROLU, Abdulkerim (1985), Nuhbet'l-sr li-Zeyl-i Zbdeti'lE'r, Ankara: Gazi niv. Yay. Ahmed Cevdet Paa (1991), Tezkir, 40-Tetimme, Ankara: TTK Yay. AKSAN, Doan, iir Dili ve Trk iir Dili, Ankara. ANSARI, A. S. (1995), "Feyz-i Hind", TDVA, C.12., stanbul, ss. 524-525. AYAN, Hseyin (1981), Cevr, Hayat Edeb Kiilii; Eserleri ve Divan'mn Tenkidli Metni, Erzurum: Atatrk niv. Basmevi. BANARLI, N. Sami (1971), Resimli Trk Edebiyat Tarihi, C , stanbul: MEB Yay. BEYZADEOLU, S. Ali (1993), Snbl-zde Vehb, stanbul: klim Yay. BLKAN, A. Fuat (1997), Nb Dvn', C.I-H, stanbul: MEB Yay. BEVERDGE, H. (1993), "Feyzi eyh", A, C.IV, stanbul: MEB Yay., ss. 592593. CENGZ, Vecd" (1374), Klliyt- E'r- Mevln 'rf-i rz, r n: ntirt- Kitb-hne-i Sen. CUNBUR, Mjgan vd. (1999), Trk Dil Kurumu Ktphanesi Yazma Eserler Katalogu, Ankara: TDK Yay. ELEBOLU, mil (1988), Erzurumlu ibrahim Hakk, Ankara: KTB Yay. nT, Hasan (2002), Klsik Fars Edebiyatnda Hiciv ve Sosyal Eletiri, Ankara: KB Yay. DAN, Hseyin (1935); "'Urf", Yollarn Sesi, S.26, stanbul, ss. 478, 487. ELTK, Halil (1998) . Ferit Kam ve Asr- Edebiye Tetkikat, Ankara: KB Yay. DHHUD, Ali Ekber (1341), Lugat-nme, C.34, 37, Tahran: Messese-i ntirt- Emr-i Kebr, ss. 180-181, 366. DLN, Cem (1986), "Dvan iirinde Gazel", Trk Dili-Trk iiri zel Says II, S.415-416-417, Ankara: TDK Yay. Erbl (Muhammed Es'ad-) (1991), Dvn- Es'd (Farsa), stanbul: Erkam Yay. ERDEM, Sadk (2001), Subhi-zde Azz ve Dvn', sparta: Faklte Kit.

140

Duru, raz'dan Hindistan'a, rfi'nin Sergzeti ve Klasik Trk iirinde rfi-i rz

ERGUN, S. Nzhet ( 1945), Trk airleri, C.I-HI, lk Basmevi. ERGUN, S. Nzhet (1931), Trk Edebiyat Tarihi ve Numuneleri, stanbul: Suhulet Kit. EROL, Erdoan (1994), Skker, Hayat, Edeb Kiilii ve Divan, Ankara: AKM Yay. Esseyyid Rza (1316), Tezkire-i Rz, Dersadet: kdam Mat. Fik Read, Eslf, Haz. . Kutlu., 1001 Temel Eser, stanbul. GBB, E. J. Wilkinson (1999), Osmanl iir Tarihi, ev. Ali avuolu, C i n , Ankara: Aka Yay. GGN, nder (2001) Ziya Paa'nn Hayat, Eserleri, Edebi Kiilii, Btn iirleri, Ankara: KB Yay. GLPINARLI, Abdlbaki (1972), Nedim Dvn', stanbul: nklap ve Aka. HAMAM, Erdal (2001), Rm Dvn, Ankara: KB Yay. NAL, . Mahmud Kemal (1988), Son Asr Trk airleri, CI-JV, stanbul: Dergh Yay. NCE, Adnan (1994), Mirza-zde Salim Dvn', Ankara. PEKTEN, Haluk (1973), Nil-i Kadm Hayat ve Edeb Kiilii, Ankara: Atatrk Univ. Edb. Fak. Yay. PEKTEN, Haluk (1990), Nail Dvn', Ankara: Aka Yay. PEKTEN, Haluk (1998), Nef' Hayat-Sanat-Eserleri, Ankara: Aka Yay. Z, Fahir (1967) Eski Trk Edebiyatnda Nazm I, stanbul. ZG, Cevat (1997), Osmanl Medreselerinde lim I, stanbul: z Yay. KAPLAN, Mahmut (1995), Hayriyye-i Nb, Ankara: AKM Yay. KAPLAN, Mahmut (1996), NetDvn', zmir: Akademi Yay. KAPLAN, Mehmet vd. (1974), Yeni Trk Edebiyat Antolojisi, C.I, stanbul: Edb Fak. Yay. KAPLAN, Mehmet vd. (1978), Yeni Trk Edebiyat Antolojisi, C , stanbul: Edb Fak. Yay. KARAHAN, Abdlkadir (1987), Nb, Ankara: KTB Yay. KARASMALOLU, Adnan (2001), Klasik Dnem Trk iiri ncelemeleri, Ankara: Aka Yay.
141

bilig, Bahar / 2003, say 25

KARATAY, F. Edhem (1961), Topkap Saray Mzesi Ktphanesi Farsa Yazmalar Katalogu, stanbul: TSM Yay. KARATAY, F. Edhem (1961), Topkap Saray Mzesi Ktphanesi Trke Yazmalar Katalogu, C.II, stanbul: TSM Yay. KILI, Filiz (1998), XVII. Yzyl Tezkirelerinde air ve Eser zerine Deerlendirmeler, Ankara: Aka Yay. (Kprl-zde), M. Fuad (1928), Trk Edebiyat Tarihi, stanbul. KPRL, Fuad (1934), Dvan Edebiyat Antolojisi, stanbul. KPRL, Fuad (1999), Edebiyat Aratrmalar, Ankara: TTK Yay. KK, A. Srr (1988), Trk Edebiyat Tarihi I, Ankara: TTK Yay. MACT, Muhsin (2001), Erzurumlu Zihn Divn', Ankara: KB Yay. MAZIOLU, Hasibe (1992), Nedim'in Dvan iirine Getirdii Yenilik, Ankara: Aka Yay. MAZIOLU, Hasibe ( 1982), "Eski Trk Edebiyat", Trk Ans., C.XXXH, Ankara, ss. 80-134. Mehmed Tahir (1333-1342), Osmanl Mellifleri, CH-HI, stanbul: Matbaa-i mire. MENG, Mine (1991), Dvan iirinde Hikem Tarzn Byk Temsilcisi Nb, Ankara: AKM Yay. MERMER, Ahmet (1996), Mezk, Hayat, Edebi Kiilii ve Divan'nn Tenkidli Metni, Ankara: AKM Yay. Meydan Larousse (1990), C.IX, stanbul, ss. 769-770. MILAN, Ali (1961), evket-i Buhr Hayat ve Divn'ndan Semeler, stanbul. Muallim Nc (1308), Esm, stanbul. Muallim Nc (1995), Osmanl airleri, Haz: Ceml Kurnaz, stanbul: MEB Yay. MU'N, Muhammed (1371) Ferheng-i Frs, C.V, Tahran: Messese-i ntirt Emr-i Kebr. ss. 1400- 1401. Nigr-Karaba Seyyid Hamza (1883), Dvn- Belaat-Unvn, stanbul. OCAK, F. Tulga (1991), "Nef ve Eski Trk Edebiyatndaki Yeri", lmnn yzelli Ylnda Nef', AKM Yay., Ankara: AKM Yay., ss. 16-35. OKU, Naci (1993), eyh Glib Dvn'inin Tenkidli Metni, C.I-IL Ankara: KB Yay.
142

Duru, raz'dan Hindistan'a, rfi'nin Sergzeti ve Klasik Trk iirinde rfi-i rz

OKUMU, mer (1989), "Hind slbu (Sebk-i Hind)", Fen-Edebiyat Bilimleri Ar. Dergisi, S. 17, Erzurum: Atatrk Univ. Edb. Fak. Yayn, ss. 107-117. ONAY, A. Talat (1992), Eski Trk Edebiyatnda Mazmunlar, Haz. Ceml Kurnaz, Ankara: TDV Yay. ZGL, M. Kay anan (1978), Her sekli ArifHikmet, Ankara: KTB Yay. ZGL, M. Kay anan (1987), Leskofal Galip Hayat ve Eserleri, Ankara: KTB Yay. SEVG, Ahmet; M. zcan (1996), Ali Canip Yntem'in Eski Trk Edebiyat zerine Makaleleri, stanbul: Szler Yay. SHAFI, Muhammed (1993), "'Urf", A, C.IX., stanbul: MEB Yay., ss. 481482. Sleyman Nazif (1918), "ran Edebiyatnn Edebiyatmza Tesiri", Edebiyat- Ummiyye Mecmuas", Nu: 27-58. Sleyman Nazf (1335-1336), "'rf-i rz", Peym- Edeb, S. 8, 10-15, 18-19, 21-22. ehr elebi, Dvan-1 ehr elebi, Nu: 1265, Kayseri Raid Efendi Ktp. emse'd-dn Sm (1306), Kmsu'l-a'lm, C.IV, stanbul. EMSA, Srs (1374), Sebk-insi-yi i'r, Tahran: ntirt- Firdevs. TANPINAR, A. Hamdi (1982), 19. Asr Trk Edebiyat Tarihi, stanbul. TARLAN, A. Nihad (1964), "Tuhfet'l-'uak Tercmesi", st. Yksek slam Ens. Dergisi, S. 11, stanbul, ss. 185-200. TMURTA, F. Kadri (1961), "ran Edebiyatnda Husrev rn ve Ferhad u rn Yazan airler", arkiyat Mecmuas IV, stanbul, ss. 73-86. TOKER, Halil (1996), "Sebk-i Hind slbu", lmi Aratrmalar, S.l 1, stanbul, 141-150. NVER, smail (1986), Net, Ankara: KTB Yay. NVER, smail (1991), "vg ve Yergi airi Nef", lmnn yzelli Ylnda Nef, Ankara: AKM YAY, SS. 67-69. ZGR, Tahir (1991), Fehm-i Kadm, Hayat, Sanat, Dvn' ve Metnin Bugnk Trkesi, Ankara: AKM YAY. VANLIOLU, Mehmet; M. Atalay (1994), Edebiyat Lgati, Erzurum: Atatrk niv. Fen-Edeb. Fak. . Yay. YILMAZ, Kif (2001), Gft ve Terfat'-u'ar's, Ankara: AKM Yay.
143

bilig, Bahar / 2003, say 25

rfi's Adventure While Traveling from iraz to India And Place in the Classical Turkish Literatre Assis. Prof. Dr. Necip Fazl DURU*
Abstract: In this article rfi's influence on the Turkish Literatre has been presented. rfi-i irazi, who is widely known in the Iranian and the Ottoman Literatre, is one of the members of the literary style called "Sebk-i Hindi" although he is original Iranian. rfi, who was firstly discovered in the 18th century by a Turkish poet, Nef i, had a great impact on the Turkish poets both in that and the following centuries; and his influence didn't disappear even in the century even when the Turkish poetry started to prove itself. Known is a master of the poetry by many Turkish poets, rfi took place in various anthologies with his poems, and most of his gazzels admired ha ve been 'tahmis' some of the beyyits especially the kassides hard to grasp have been interpreted. Therefore, to many critics, rfi is one of the most influential Iranian poets who had affect on the Turkish poetry. Key words: rfi-i irazi, Feyzi-i Hindi, Persian Literatre, poem, Turkish poetry, impact.

* Ondokuz Mays University Ordu Faculty of Science andArts - ORDU nfduru@hotmail.com 1 AA biig Yaz / 2003 say 26: 117-145 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

Puteestvie Orfi iz >iraza v ndi i Ego Mesto v Klassieskoy Ture]koy Literature


Nedjip Fazl DURU, k.n., do]ent

Puteestvie Orfi iz >iraza v ndi i Ego Mesto v Klassieskoy Ture]koy Literature kotory v ture]koy literature vperve primenenil po+t 17-go veka Nefi,

Rezme: Orfi- odin iz glavnx po+tov indiyskogo stilw (sebk-i xindi),

imel zametnoe vliwnie na ture]kix po+tov +togo i posleduix vekov; Nedjip v pamwti po+tov do]ent ego imw prodoljalo jit# Fazl DURU, k.n., daje v period, kogda ture]kiy stix naal samoopredelwt#sw. Orfi bl priznan mnogimi ture]kimi Rezme po+tami verinoy, ego stixi zanimali mesto v stixotvornx sbornikaxgl#deste; bli slojen stixi k ego gazelwm, napisan powsneniw k ego trudnodostupnm dvustiiwm i nekotorm odam-kasdam. Soglasno kritikam, Orfi bl odnim iz samx vliwtel#nx persidskix po+tov v ture]koy literature. V +toy rabote, isxodw iz stixov ture]kix klassieskix po+tov, sdelana poptka opredelit# vliwnie Orfi na ture]kix po+tov nainaw s 17-go veka i v obem plane rassmotreno proizvedenie Orfi- Sergzet.

Kleve slova: Orfi iz iraza, Feyzi iz ndii, persidskaw literatura, stix, klassieskiy ture]kiy stix, vliwnie

Kleve slova

Universitet 19 Maw, fakul#tet estestvennx i gumanitarnx nauk kafedra ture]kogo wzka i literatur- ORDU

145

Al r Nev'nin Farsa iirleri

Do. Dr. Ahmet KARTAL

zet: Al r Nev, sadece aatay Edebiyat'nn deil, btn Trk Edebiyat'nn en byk airlerindendir. Nev, Fars edebiyatnn zellikle Molla Cm ile zirveye ulat bir dnemde, Trke ile yksek bir edebiyatn oluturulabileceini ve Trkenin birok ynlerden Farsadan stn olduunu savunarak, manzum ve mensur Trke eserler yazmtr. Ancak yakn dostu ve mridi Molla Cm ile kklkten beri en yakn arkada Hseyin Baykara'nn istei zerine yazm olduu Farsa iirlerle bir divan oluturmutur. Bu almada Al r Nev'nin yazm olduu Farsa iirler deerlendirilmitir. Anahtar Kelimeler: aatay Edebiyat, Al r Nev, Fn, Fars Edebiyat, Farsa iir, nazire.

Giri Al r Nev, yazm olduu manzum ve mensur eserleriyle sadece aatay edebiyatnn deil, btn Trk edebiyatnn en sekin ve nde gelen simalarndan biridir. Nev, Uygur kabilesinden olan Kikine Bahsi'nin oludur. 844/1441'de Heratta domu ve 906/1501'de yine bu ehirde lmtr (Nev'nin hayat hakknda geni bilgi iin bak. Levend 1965; (Togan 1964; Kut 1989). Nev, hayat boyunca kendini yetitirmekle megul olmu, sonsuza kadar ismini yaatacak eserler yazmaya, gzel ve parlak iirler sylemeye gayret ve aba sarf etmitir (Sm Mrz 1346: 334). Nev, fitraten her ne kadar Farsa ve Trke iir sylemeye kabiliyeti varsa da, o daha ziyade
147

Kartal, Ali ir Nevai 'nin Farsa iirleri

Trke iirler yazmtr (Cm 1371: 108). Devleth'in ifadesiyle Trkede stat, Farada ise fazilet sahibi (Devleth 1901: 495) olan Nev, Farsa divannda yer alan bir kt'ada her iki dilde iirleri olduunu dile getirmitir: (Nev 1342: 212; 13 75: 32 7) Devleth, yazm olduu bir mlemmada, Nev'nin her iki dilde sylemi olduu iirlerin kudretini u ekilde dile getirmitir: Trksin krp klurlar irdi terk tevbe hem Ger tirek bolsalar irdi Lutf birlen Kerder

Nev, Fars edebiyatnn zellikle Molla Cm ile zirveye ulat bir dnemde, Trke ile yksek bir edebiyatn oluturulabileceini ve Trkenin birok ynlerden Farsadan stn olduunu savunarak, manzum ve mensur Trke eserler yazmtr. Bu eserler unlardr: I-Dvnlar (Haz 'in 'l-me 'n) 1. Gar'ib's-sgar, 2. Nevdir'-ebb (Al r Nevy 1985), 3. Bedyi' 'l-vasat, 4. Fev 'id 'l-kiber (Al r Nevy 1996a) II-Hamsesi 5. Hayret'l-ebrr, 6. Ferhdu rn (Al r Nevy 1956, 1963, 1994), 7. Leyl v Mecnn (Al r Nevy 1996b), 8. Seb'a-i Seyyare, 9. Sedd-i skender (Al r Nevy 2001) III-Tezkireleri 10. Meclis'n-nef'is (Nev 1961; Al r Nevy 1995 a, 2001; Kartal 2000), 11. Nesyim'l-mahabbe min-emyimi'l-ftvve (Al r Nevy 1996) IV-Dil ve Edebiyat Eserleri 12. Risale- i Mu'amma, 13. Mznu'l-evzn (Al r Nevy 1993), 14. Muhkemet'l-lugateyn (Al r Nev 1941, Nev 1996)

148

bilig, Yaz / 2003, say 26

V. Dn-Ahlk Eserleri 15. Mnct, 16. ihil Hads, 17. Nazm'1-cevhir, 18. Lisnu't-tayr (Al r Nevy 1995), 19. Sirc'l-mslimn, 20. Mahbbu'1-kulb VI. Trih Eserleri 21. Trh-iEnbiy vHkem, 22. Trh-iMlk-i Acem, 23. Zbdet'ttevrh VII-Biyografik Eserleri 24. Hlt- Seyyid Hasan- Erdr (Eraslan 1971), 25. Hamset'lmtehayyirn 26. Hlt- Pehlevn Muhammed (Eraslan 1980) VIII-Belgeler 27. Vakfiye, 28. Mne't Al r Nev'nin yukarda verdiimiz Trke manzum ve mensur eserlerinden baka, Farsa iirlerinden oluan bir divam da vardr. zellikle Farsa Dvn' ve Meclis'n-nefis adl tezkiresiyle ran edebiyatnda ok stn bir mevkii olan Al r Nev, Trke iirlerinde Nev, Farsa iirlerinde ise Fn3 mahlasm kullanmtr. Bu almada, genlik dnemlerinden balayarak hayatmn sonuna kadar syledii Farsa iirleri deerlendirilecektir.

AL R NEV'NN FARSA RLER Al r Nev'nin Farsa Dvn' Rkneddn Hmynferruh tarafndan 1342 ve 1375 tarihlerinde Tahran'da iki defa yaymlanmtr4. Bu neire gre Dvn, "gazeliyyt (: gazeller)", "mukatta't (: kt'alar)", "mfredat (: mfretler)", "rb'iyyt (: rb'ler) ve "mu'ammiyyt (muammalar)" blmlerinden olumaktadr. Bu divan nerinde kaside ve mesnevi nazm ekilleriyle yazlm iir grlmemektedir. Ancak Nev'nin Nuruosmaniye Ktphanesi Nu. 3850 (Ate 1968: 454-55; Levend 1966: VII-VIII) ve Trk-slm Mzesi Nu. 1952 (Levend 1966: VII-VIII) de kaytl Farsa Divan nshalarnda mensur bir dbce ile alt tane kaside bulunmaktadr. Bunlar Hmynferruh nerinde yer almamaktadr.

149

Kartal, Ali irNevai 'nin Farsa iirleri

Nev iki beyitlik bir nazm ile balayan ve buuk sayfa tutan "dbce"de, Divann Farsa ile yazmasn dostu ve mridi Abdurrahmn- Cm'nin kendisinden istediini; ayrca Hseyin Baykara'nn da kendisine ayn eyi emrettiini belirttikten sonra, 902/1496-97 ylnda baz kasideler yazdn ve bylece Divann olutuunu belirtmitir (Ate 1968: 454-55; Levend 1966: VII-VIII). Bu "dbce"den sonra "ciht- sitte"ye uygun olarak alt tane kaside yer almaktadr. Bu kasideler srayla unlardr: Rhu'l-kuds: "Tevhd" olan bu kaside toplam 130 beyittir (Levend 1966: 219-220). Nev, Muhkemet'l-lgateyn isimli eserinde bu kasidesi hakknda yle syler: "....Ruhu'l-kuds kasidesin blend-vze klp min ki kudsler rhn andn taze klp min. Ve matla r bu durur kim

(Nev 1996:184). Ayn'l-hayt: Na't- Nebev olan bu kaside toplam 150 beyittir (Levend 1966: 219-220). Nev, Muhkemet'l-lgateyn isimli eserinde bu kasidesi hakknda yle der: "'Aynu'l-haytkasidesizllin yitkrp min ki gaflet ehlining lg bedenlenga can ki virpmin. Ve matlar bu durur kim manzum

(Nev 1996:184). Tuhfet'l-efkr: Bu kaside Emr Hsrev-i Dihlev'nin mehur kasidesi Dery-y Etraf di naziredir. Dery-y Ebrr, Bahr'l-ebrr diye de anlmaktadr (Devleth 1901: 497; ibl-iNu'mn 1368, C. II: 123). Nev, didaktik ve ahlk olan bu kaside hakknda Hsrev-i Dihlev'nin yle dediini nakleder: "Bolay ki yz ming beytdin artu divnlarm azeliyyt ve kayid mesnevilerim ebyt, eer clem ahfesidin yoyulsa ve devran aMfesidin mahv bolsa ve bu kaside kalsa ki anda ma cn istifas vfdr. Bu 1 fen ehliga mining fazyilim dellia kfdf (Nev 1996:182). Molla Cm, Dery-y Ebrar'a 100 beyitten oluan bir nazire yazm ve adn Lccet'l-esrr koymutur (Cm, trhs.: 20-4 [Kasdeh]). Nev
150

bilig, Yaz / 2003, say 26

bu iki kaside hakknda unlar syler: "...eer ol dery-y ebrrdr, bu ebr bahardr ki mertebede andn blendrak ve behrede andn fayidemendrakdur ki anmg stige saye salura yayla alur ve basa drrefnlk da kla alur." 8 (Nev 1996:182). Nev, daha sonra bunlara bir nazire yazm ve ismini Tuhfet'I-ejkr koymutur. Nev kendi kasidesi hakknda yle der: "Fakir ikkelesi bzurg-vr- rei1-mikdra niyz-mendl ve gedl yzidin tetebbu( klp min ve atn tuhfetu '-efkr dip min. Ve matla c budur kim bey t

Ve kp ma cn-engiz cibrt ve ta cmiye-miz irt izafe klp min ki bu fen ehlining mahirleri msellem tutupturlar ve her k'sige bu bbda tereddd bolsa, Hazret-i Mahdmi nrenning Bahristn atl kitabn kim an bahristan- hayt ve nigristn- necat die bolur, bu matlacn bitipdrler ve istihd yzidin tahrifin Itipdrler ki bu menr- devlet sipihr tka aslsa yiri bar. Ve bu tur-y sa cdetni Mteri boyna avize klsa mcib-i mubht u iftihrdur. Ol kitbn aldik ve bu mahalni tapp nazar saldk ve bildik ki olca min tacrfde tahrir klp min, tair klp mi n 9 (Nev 1996:183). Nev'nin en tannan ve mehur olan kasidesi bu olup Devletah Tezkiresi'de de gemektedir (Devletah 1901: 497-503). Cm Bahristn'da, Dery-y Ebrra nazire olan Tuhfet'I-efkr'in ince nkteler ve ho, gzel hayallerle dolu olduunu belirtir (Cm 1371:108). Devletah, bu kasidenin Bahr'-ebrra parlak bir nazire olduunu syledikten sonra, dier btn nazirelerden stn olduunu kaydeder (Devletah 1901: 497). Yine Devletah, Hsrev-i Dihlev'nin Bahru'lebrrnda birok hakikat ve bilgiyi akladn, bu kasidenin arifler tarafndan takdir edildiini ifade ettikten sonra, Nev'nin de bu manzumesinde manann hakkn verdiini, airlikte kendine zel hayaller ile manalar dile getirmede kusur etmediini sylemi ve u beyti kaydetmitir (Devletah 1901: 503):

151

Kartal, Ali ir Nevai 'nin Farsa iirleri

Muhammed-i Kazvn Meclis 'n-nefis Tercmesinde (Nev 1323: 358), Sam Mrz ise Tuhfe-i Sm'isinde (Sam Mrz 1346: 337) bu kasidenin Dery-y Ebrr'a. nazire olduunu ifade ettikten sonra, matla beytini vermilerdir. Ktu'l-kulb: "Mevz- sd-mend" ve "nasyh- dil-pesend"i ihtiva eden bu kaside (Levend 1966: 219) 118 beyit olup Enver'nin Eb'1-feth Thir methinde syledii 70 beyitten oluan kasidesine (Enver, C. I, 1372: 41-45) naziredir. Nev bu kasidesi hakknda yle syler: "...Ktu'l-kulb kasidesin ki kilkim sebt itipdr. Hakikatyolda zacfl kngllerge olktdn kuvvet yitipdr. Ve matla' budur kim beyt

(Nev 1996:184). Minhc'n-nect: Kasidenin ad "dbce" ve "manzumenin banda" Tuhfet'n-nect olarak getii hlde Nev kasidesinde ismini Minhc'nnect olarak vermektedir (Levend 1966: 222). Bu kaside, sultan vgsnde olup Hakan'nin "tahkk", "mev'za" ve "hikmet" konulu, mm Nsruddn brhm iin yazlan 89 bey itlik mersiyesine (Hakan 1373: 410-15) naziredir. 138 beyitten oluan bu kaside iin Nev unlar der: "...Minhc'n-nectkadeside hidyet tarkin tzp min. Ve zallet ehlia necat en-rhm krgzp min. Ve matla c budur kim beyt

(Nev 1996:184). Nesm'l-huld: Bu kaside 128 beyit olup Hakan 13 (Hakan 1373: 20915) ile Cm14 (Cm, trhs.: 49-55 (Kasideh)nin kasidelerine naziredir. Nitekim Nev bu kasidesi hakknda unlar sylemektedir: "...Mir Hsrevning Mircatu '-af atlg kadesia kim Hallkul-ma cni Hkni-i irvni tetebbu' klpdur....ve Hazret-i Mahdmi nren anmg cevbda

152

bilig, Yaz / 2003, say 26

Cilu 'r-rh atl kasideni dipdrler... ve fakir hem Nesim '1-huld kasidesin ikkelesi buzurg-vra tetebbu' klp min. Ve matla c bu durur kim beyt

Bu kasidede da kp ma'ani gevheri dere ve cmr nakdi harc bolupdur." 16 (Nev 1996:183-84). Nev, "Sitte-i Zarriyye" adn verdii bu alt kasidesinin hususiyeti hakknda u aklamay yapar: "Bu alt kaside hamd u nact ve sena v mevcizatdur ve ehl-i tasavvufu hakikat tili bile macnfef11 (Nev 1996: 184). Bu ifadelerden de anlald gibi Nev'nin bu kasideleri konu itibariyle "tevhid", "naat" ve "mevize" olup, hakikat ehlinin diliyle kiiye hem kendini hem de Rabbini bildirecek mahiyettedir. Bu kasidelerin bir zellii de, Nev'nin her kasidenin sonunda ismini vermesidir. Mesel Tuhfet'l-efkr'n sonuna doru kasidenin ad u beyitte verilir:

(Levend 1966: 221) Nev'nin Nuruosmaniye Ktphanesi ve Trk-slm Mzesi'nde bulunan Farsa Divan nshalarnda bulunmayan "Fusl-i Erba'a" baln tayan drt kasidesi daha vardr. Nev bu kasideleri hakknda Muhkemet'I-Igateyn isimli eserinde unlar syler: "Zahir u'aras tarkda hem trt kaside ki Ful- erbaca mevsumdur. Ve andn trt fal hararet burdet ve rutubet yubseti keyfiyyetima clm. Hmem rakam klpdurki trt fal hiyeti eseri dikrubc meskna yaylpdur 19 (Nev 1996:185). Bu kasidelerden bahar ile ilgili olan, Selmn- Svec'nin bazen ayr bir eser olarak tesadf edilen, iinde btn edeb sanatlar kullanlan ve vezir Gysddn Muhammed' e ithaf olunan "Kasde-i Masn' a"20 (Ate, 1968: 280, 553) ya naziredir.

153

Kartal, Ali ir Nevai 'nin Farsa iirleri

Gazeliyyt: Rkneddn Hmynferruh tarafndan neredilen Nev'nin Farsa divan dorudan gazeller ile balamaktadr. Dvnda redif ve kafiyelerine gre tertip edilmi toplam 48621 tane gazel bulunmaktadr22. Ancak nair esas ald nshada baz sayfalarn kopmu olduundan bahseder23 (Nev' 1342: 11, 19, 134; 1375: 79, 88, 227). Bu durum gz nnde bulundurulduunda gazel saysnn daha fazla olabilecei sylenebilir. Divanda yer alan gazellerden 1 tanesi 224, 5 tanesi 5, 40 tanesi 6, 258 tanesi 7, 29 tanesi 8, 139 tanesi 9, 4 tanesi 10, 10 tanesi de 11 beyitten olumaktadr. Bu rakamlardan Nev'nin tercihini 7 beyitli gazel sylemeden yana kulland grlmektedir. Divan'da yer alan gazellerin ou ya Nev'nin kendi dneminde ya da kendisinden nceki dnemlerde yaayan baz airlerin iirlerine yazlan nazirelerdir. Nitekim Nev Muhkemet'l-lgateyn isimli eserinde bununla ilgili olarak unlar sylemektedir: "Frsi gazeliyyt divn HYce Hafz tavrda kim cemic-i suhan-edlar ve nazm-pirlar nazanda mustahsen matbu'dur. Tertb birip min kim alt mingdin ebyt c adedi c kprekdr kikprek ol Hazret icria tetebbu vki c boluptur. Ve ba z c Hazret-i eyh Mulihud'd-din Sa di -kuddise srrhu- a kim gazel tavn muhten'cdr. Ve bacz Mir Husreva kim ck te-gedesining ucleengizidr ve derd arib-hnesining ek-rizi ve bac z Hazret-i Mahdum nrena kim keml evcinin mihr-i lmicidr. Ve mezkr bolgan ' azizler hltnng cmic iki bu divn halayk arasda ayi'c dr ve rz-gr ehlining tablar' ol san rci c ve anda kp trlg dil-ke edalar ve dil-pezir macnlar vkiudr... "25 (Nev 1996: 185-6). Nev'nin bu ifadelerinden kendisinin Hfz- rz, Sa'd-i rz, Hsrev-i Dihlev ve Abdurrahmn- Cm'ye nazireler syledii anlalmaktadr. Ancak Nev'nin bunlarn dnda Emr Sheyl, Selmn- Svec, Shib-i Belh, Kh-i Kbil, h-i Sebzvr, smet-i Buhr, Seyf-i Trk, Keml-i Hocend, Hseyn-i Bay kara, Hasan- Dihlev ve Vefy'ye de sylemi olduu nazireleri vardr. Divanda yer alan gazellerin balna "tetebbu' " yazlarak kime cevap olarak yazld belirtilmitir. Bu tip gazellerin kimlere nazire olarak sylendiini ve balklarm u ekilde gsterebiliriz:

154

bilig, Yaz / 2003, say 26


Nazire Yazdan air Hfz- rz 26 Gazelin Bal Tetebbu'-i H v ce /
v

Dvn'da Geen Gazel Numaralar

Top. G.Say.

Abdurrahmn- Cm 35

Emr Sheyl Sa'd-i rz 37

Emr Hsrev-i Dihlev 41 Selmn- Svec Shib- Belh 46 Kh-i Kbil


47

72, 73, 74, 75, 76, 78, 83, 84, 85, 86 27 , 88, 89, 28 29 90, 95, 96, 97, 99, 100, 101, 102, 103 , 104 , 105, 107, 108, 110, 113, 114, 116, 117, 133, 136,137, 143,144,145, 147,148,149,150,151, 156, 157, 158, 160, 161, 162, 163, 166, 169, 171,175, 176,177,178, 179,180,181,182,183, 184, 186, 187, 190, 191, 192, 193, 204, 205, 206, 207, 208, 209, 210,211, 212, 213, 214, 215, 218, 221, 222, 223, 224, 225, 227, 228, 229, 230,231, 232, 235, 237, 242, 250, 252, 254, 255, 261, 262, 263, 266, 268, 269, 271, 272, 277, 280, 282, 284, 286, 287, 289, 299, 301, 302, 300, 303, 305, 306, 307, 310, 311, 319, 325, 330, 331, 332, 334, 337, 338, 339, 340, 342, 344, 345, 346, 347, 348, 349, 351, 354, 355, 356, 358, 362, 364, 366, 368, 369, 371, 374, 30 376 , 377, 378, 379, 380, 381, 382, 383, 384, 385, 387, 388, 395, 400, 401, 405, 407, 408, 409, 412, 417, 418, 419, 420, 421, 425, 426, 31 32 427, 428, 429, 430, 433 , 434, 440, 441 , 33 34 446, 448, 449, 457, 458, 459 , 460, 461 , 466,473,475,482 Tetebbu'-i Mahdm / Tetebbu'-i 14, 15, 16, 17, 18, 19, 23, 79, 80, 81, 82, 122, 31 Mahdm-i Cm / Tetebbu'-i 123, 126, 165, 167, 278, 288, 326, 329, 335, Hazret-i Mahdm / Tetebbu'-i 343, 365, 372, 373, 375, 390, 396, 398,470,483 Mahdum / Tetebbu'-i Mahdm Nren 2 Tetebbu'-i Mr Sheyl / 33,386 Tetebbu'-i Emr Sheyl Tetebbu'-i eyh / Tetebbu'-i 35,40, 59, 66, 67 38 , 69, 70, 87, 91, 92, 9S39, 94, 24 Hazret-i eyh 119, 124, 126, 174, 189, 245, 350, 389, 394, 468 40 ,469,481 Tetebbu'-i Mr / Tetebbu'-i Mr 5, 13, 20, 34, 41, 60, 142, 146, 185, 196, 202, 29 Husrev 220, 233, 273 42 , 279, 281, 309, 321, 341, 367, 410,439,462,464,46543,478,479,480, 484" 42,155 2 Tetebbu'- Hvce Selmn H ce Hafz / Be-Mislini Tetebbu'- Mevln Shib-i Belh Tetebbu'- Mevln Kl Tetebbu'- Mevln Ktib Tetebbu'Mevln Tetebbu'- Mr h h 164 203 216 / 30,77,247 399 431.44232 391,422 450 197,333,359,454 1 1 1 3 1 2 2 1 4 2

Tetebbu'-i

4, 21, 22, 26, 38, 58, 61, 62, 63, 65, 67, 68, 71, 208

Ktib-i Tara h-i Sebzvr49 smet-i Buhar " Hseyn-i Baykara Hasan- Dihlev 53 Seyf-i Trk Keml-i Hocend 54 Vefy-i Horasan 55

Tetebbu'- H ce smet Tetebbu'- Sultam'1-fuzal Hseyn Tetebbu'-i Hvce Hasan T e te bbu' -i S e yf -i Trk Tetebbu'-i eyh Keml

Tetebbu'-i Mr Vefy / Tetebbu'- 423,456 i Emr Vefy

155

Kartal, Ali irNevai 'nin Farsa iirleri

Bazen kime cevap olarak yazld belirtilmeyen gazeller de vardr. Bunlarn bal "Tetebbu'- Yr-i Azz", "Tetebbu'-i Ba'z ez-Zuref-yi Zemn", "Tetebbu'-i Ba'z-i Yrn", "Tetebbu'-i Ba'z-i Azzn" ve "Tetebbu'-i Ba'z-i E'izze" ekillerinde verilmitir. Bu tip gazeller unlardr:

Nazire Yazlan air

Gazelin Bal

Dvn'da

Geen

Top.Gazel Say. 9

Gazel Numaralar smi belirtilmemi Tetebbu'- Yr-i Azz 28, 55, 120, 121, / Tetebbu'-i Ba'z ez- 170, 239, 240, 327, Zuref-yi Tetebbu'-i Yrn Ba'z-i E'izze / Zemn, 328, Ba'z-i Tetebbu'-i / Ba'z-i

Azzn

Tetebbu'-i

Bazen gazelin balnda nazire olduu ifade edilse de, iirine nazire sylendii belirtilen airin elimizde bulunan divannda o tarzda bir gazelin olmad grlmektedir. Mesel, "Tetebbu'-i H v ce" balnda verilen 136 ve 137. gazeller , "Tetebbu'i eyh" balnda verilen 35. gazel, "Tetebbu'-i H v ce Selmn" balnda verilen 42. gazel, "Tetebbu'-i Mr Husrev" balnda verilen 202. gazel bu ekilde olan iirlerdendir. Divanda, Nev'nin kimseden etkilenmeden bizzat kendisinin yazd gazeller de vardr. Bunlarn balna "ihtira' " veya "muhteri' '" kelimeleri yazlmtr:

156

bilig, Yaz / 2003, say 26

Gazelin Bal Bizzat Nev'nin Yazd Gazeller htira' / Muhteri'

Dvn'da Geen Gazel Numaralar

Top. Gazel Say.

27, 32, 36, 39, 46, 48, 49, 50, 64, 109, 88 111, 112, 118, 127, 132, 134, 139, 140, 154, 159, 168, 195, 200, 219, 236, 238, 241, 243, 244, 246, 249, 251, 256, 257, 258, 259, 260, 264, 265, 267, 276, 283, 285, 290, 296, 298, 312, 313, 314, 315, 316, 317, 336, 352, 353, 357, 360, 361, 363, 370, 393, 397, 402, 403, 404, 406, 411, 413, 424, 432, 435, 436, 437, 438, 444, 445, 447, 451, 452, 453, 455, 463, 467, 471, 472, 474, 476, 477

Kimi gazellere ise hibir balk konulmamtr. Bu tip gazeller unlardr:


Gazelin Bal Dvn'da Geen Gazel Numaralar Top. Gazel Say. l 56 , 2, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12*, 24, 25, 37, 34 45, 131, 135, 138, 172, 173, 234, 253, 291, 292, 293, 294, 295, 297, 308, 318, 322, 323, 324, 416, 443, 485

Dvnda bulunan gazellerin birinde "Cevb-i Hod-gyed" (Nev 1342: 14 [G. 31]), dierinde ise "Der-Cevb-i i'r-i Mz" (Nev 1342: 24-25 [G. 56]) balklar bulunmaktadr. Bunlardan Nev' nin kendi iirine de cevap syledii anlalmaktadr. Nev, bazen sevdii veya beendii bir airin tarznda da gazeller sylemitir. Bu tarz iirlerin bir ksmnda dikkati eken nokta, cevap sylenilen airin dnda bir airin slubunda sylenilmi olmasdr. Bu tr iirleri u ekilde gsterebiliriz:

157

Kartal, Ali ir Nevai 'nin Farsa iirleri

Nazire yazlan air Hsrev-i Dihlev

slubunda yazlan air Hfz- rz

Balk Tetebbu'- Emr Husrev der-Tavr-i H v ce Hfiz / Tetebbu'-i Mr derTavr-i H v ce / Tetebbu'-i Mr derReng-i Hfiz Tetebbu'-i Mahdum der-Tavr-i H v ce Der-Tavr-i H v ce

Gazel No 13,196,198,341

Top. Gaz. 4

Abdurrahmn- Crri

Hfz- rz Hfz- rz

126 29,43,44,47,51, 54,57,97,125, 128, 129, 130, 141, 153, 217, 22657, 248,414,415 52, 53, 194, 270, 300, 320, 392

1 19

Abdurrahmn- Der-Tavr-i Mahdm Cm Nr / Der-Tavr-i Mahdm / Der-Tavr-i Mahdum / Der-Tark-i Mahdum Keml-i Hocend Sa'd-i rz Der-Tavr-i eyh Keml

152 245 18858,19959 201, 274, 275

1 1 2 3

Abdurrahmn- Tetebbu'-i eyh derCm Tavr-i Mahdum Sa'd-i rz Hsrev-i Dihlev Der-Tavr-i eyh Der-Tavr-i Mr / DerHemn-i Tavr / DerHemn-i Uslb

Nevai'nin Muhkemet'l-lgateyn'de, dercettii "Frsi azeliyyt divn Hce Hafz tavrda kim cemi-i suhan-edlar ve nazm-piriar nazanda mustahsen matb'dur" 60 (Nev 1996: 185-6) ifadelerinden de anlald gibi o, en ok Hfz- rz'ye hem nazire sylemi hem de onun tarznda gazel yazmtr. Bunda en byk amilin Nev'nin iir poetikasndan kaynaklandn dnyoruz. Trke Divanlarnn ilki olan Gar'ibu's-sgarn "dbce"sinde yer alan u ifadeler bunu ak

158

bilig Yaz / 2003, say 26

olarak gstermektedir: "Divn taplay kim anda macrifet-miz gazel taplmaay ve gazel bolay kim anda mevcizet-engiz bir beyt bolmagay mundak divn bititse hod asru bi-hde zahmet ve zyici meakkat tartlan bolay."61 (zgr 1990: 78). Bu ifadelerden anlald gibi Nev divan oluturulduunda onda hem arifane gazel hem de her gazelde nasihatvari beyit bulunmas gerektiini ifade etmitir. Bu tarz yani irfan iirin ise en nemli mmessillerinden biri malum olduu gibi Hfz- rz'dir62. Bu da Nev'nin gazellerini Hafz tarznda yazmasn aklamas bakmndan dikkate deerdir. Yukarda grld gibi Nev, gazellerinin ekseriyetini ya nazire olarak sylemi ya da beendii bir airin slubunda yazmtr. Bu tarz davranmasyla O, ne bir dava peinde olmutur ne de kendini gsterme amac gtmtr. Nitekim Dvnnda yer alan bir kt'as O'nun bu tarz davrann aklamas bakmndan dikkate deerdir. Bu kt'a u ekildedir:

(Nev 1342: 212) Nev'nin irfan ve nasihatvari64 gazellerinin yannda ak ve onun etkilerini ifade eden, ak yolunda ekilen skntlar ve zntleri gzel bir eda ile dile getiren ve sevgiliye olan sonsuz sadakati konu edinen akane iirleri de vardr. Ayrca Nev, iirlerinde ak ve arab tlemi, rind ile zhid arasndaki tartmada da rind tarafnda olduunu hissettirmitir. iirlerinde sevgiliden, onun gzellik unsurlarnda bahseden Nev, 4 tane na't (Nev 1342: 2, 46, 128-29; 1375: 68, 120, 220-21) yazmtr. Trke Divanlarnda olduu gibi yakn dostu ve arkada Hseyn-i Baykara vgsnde de gazel sylemitir (Nev 1342: 161 [G. 383]; 1375: 261 [G. 383]). Ayrca iirlerinde yer yer bahar mevsimine de yer veren Nev' nin lle ieini konu alarak iledii bir gazel de dikkati ekmektedir (Nev 1342:101 [G. 239]; 1375:186-87[G. 239]).

159

Kartal, Ali irNevai 'nin Farsa iirleri

Nev, nazire syledii gazelin baz msralarn tazmin etmitir 65 :

Bazen de msra zerinde ok az deiiklik yaparak tazmin ettii grlmektedir 66 :

N Neva'nin, cevap yazd airin iirlerinde kulland mazmuna iaret ettii de mahede edilmektedir:

160

bilig, Yaz / 2003, say 26

Ayrca Nev, gazellerinde kendilerine nazire syledii Hfz- rz, Husrev-i Dihlev, Molla Cm ve Sa'd-i rz'yi zikretmi ve onlara bak asn yanstmtr:

Nev'nin Farsa iirlerinin ounluunu gazel nazm ekliyle sylenmi olanlar oluturmaktadr. Nev'nin bu zelliinin, genel olarak adalarnn tercihi ile ayn olduu grlmektedir (Cm, 1371: 90). Farsa divanda geen u beyit zaten Nev'nin gazele bakn yanstmaktadr:

Btn klsik airlerde alfabenin yirmi sekiz harfinin hepsiyle eksiksiz surette kafiyelenmi gazeller yazmak arzusu vardr. Nev de bu arzu ierisinde btn harflerle en az bir en fazla doksan gazel yazmti76. Nev'nin Farsa divannda yer alan gazellerin tamam insicam, selset, fesahat ve belagat ynnden ayn tarzdadr (Nev 1375: 23). Nev'nin Farsa iirlerinin slubu, Horasan slubu ile Irak ve Herat sluplarnn karmasndan olumutur. Hmyunferruh "tefekkr", "ende" ve "tahayyle" dayanan bu slbun karmasndan oluan yeni slubu "sebk-i Isfahn" veya "sebk-i Safev' eklinde isimlendirilmesinin gerektiini belirtir77. Musamm atlar: Gazellerden sonra bir mseddes ve terkb-bend bulunmaktadr. Mseddes bal altnda verilen manzume, esasnda Cm'nin "kk" redifli gazelinin78 her beytinin nne drt msra eklemek suretiyle oluturulmu bir tesdstir. Bu manzume "Gazel-i Hazret-i Mahdum

161

Kartal, Ali irNevai 'nin Farsa iirleri

est ki be-Hukm-i l Mseddes Kerde ode est" bal ile verilmitir. Bu balktan Nev'nin bu manzumeyi ya Sultan Hseyin Bay kara'nin hkm ile ya da Molla Cm'nin istei zerine yazd anlalmaktadr. Hseyin Baykara vgsnde kaleme alnm olan iir, 9 bendden olumaktadr. Tesdsten sonra, Nev'nin eyhi ve dostu Molla Cm'nin lm zerine sylemi olduu mehur mersiyesi yer almaktadr. "Mersiye-i Hazret-i Mahdum Nren" bal altnda verilen terkib-bend yedi bendden olumaktadr. L, L, IV., VI. ve VII. bendler 10, V. bend 9, III. bend ise 8 beyitten meydana gelmektedir. Mukatta't: Bu blmde Nev'nin kt'a nazm ekliyle sylenmi 33 tane manzumesi vardr79. Bu kt'alarn yirmi 2, yedisi 3 ve ikisi 4 beyitten olumaktadr. Kt'alarda genellikle eitli ahlk deerler vlmtr. Ayrca baz mersiye ile tarih kt'alan da vardr. Rub'iyyt: Bu blmde Nev'nin rubai nazm ekliyle yazlm 59 tane manzumesi vardr80. Bahristn'da geen (Cm, 1371: 109), Muhkemet'l-lgateyn'de geen bir ruba (Nev 1996: 185) divanda yoktur. Nev'nin rubaileri arifane ve sufiyane zellik arz eder. Rubailerde "hl", "vecd" ve "letafet" gze arpar (Nev 1342: 6[Giri]). Muhkemet'l-lgateyn'de geen ruba tars sanatyla sylenmitir. O ana kadar bu tarzda sylenmi ilk rubai olma zelliine sahiptir. Bu rubai u ekildedir:

Tarihler: Bu blmde Nev'nin baz yakn dostlar ve arkadalarnn lm zerine "nazm" ve "kt'a" nazm ekilleriyle syledii 10 tane iiri vardr82. Bu manzumelerin 7 tanesi 2, bir tanesi 3, iki tanesi ise 5 beyitten olumaktadr. Bu tarih manzumelerinden biri u ekildedir:

162

bilig, Yaz / 2003, say 26

Muammiyyt: Bu blmde Nev'nin eitli isimlere beyit ekliyle syledii 16 tane muammas vardr.84

Sonu Al r Nev''nin yakn dostu ve mridi Molla Cm ile kklkten beri en yakn arkada Hseyin Bay kara'nn istei zerine oluturduu Farsa Dvn, Rkneddn Hmynfenuh neirine gre: "Gazeliyyt", "mukatta't", "mfredat", "rb'iyyt" ve "mu'ammiyyt" blmlerinden olumaktadr. Bu divan nerinde, Nev''nin Nuruosmaniye Ktphanesi Nu. 3850^ ve Trk-slm Mzesi Nu. 1952'de kaytl Farsa Divan nshalarnda yer alan mensur "dbce" ile Rhu'1-kuds, Ayn'l-hayt, Tuhfet'l-efkr, Ktu'l-kulb, Minhc'n-nect ve Nesm'1-huld isimlerinde alt kaside bulunmamaktadr. Hmynfenuh nerine gre Nev'nin Farsa Dvnnda 486 gazel, 1 tesds, terldb-bend eklinde bir mersiye, 33 kt'a, 59 rubai, 10 tarih ve 16 muamma bulunmaktadr. Gazellerin ekserisi Hfz- rz bata olmak zere Sa'd-i rz, Hsrev-i Dihlev, Abdurrahmn- Cm, Emr Sheyl, Selmn- Svec, Shib-i Belh, Kh-i Kbil, h-i Sebzvr, smet-i Buhr, Seyf-i Trk, Keml-i Hocend, Hseyn-i Baykara, Hasan- Dihlev ve Vety'ye sylenmi nazirelerdir. Bir ksm ise Nev'nin kimseden etkilenmeden bizzat kendisinin yazd iirlerdir. Gazellerden sonra "Mseddes" bal altnda Cm'nin "kala" redifli gazelinin her beytinin nne drt msra eklemek suretiyle oluturulmu bir tesds ve Nev'nin eyhi ve yakn dostu Molla Cm'nin lm zerine terkib-bend nazm ekliyle sylenmi mehur mersiye gelmektedir. Daha sonra kt'alar, rubailer, tarihler ve muammalar yer almaktadr.

163

Kartal, Ali irNevai 'nin Farsa iirleri

Aklamalar 1. Renkli ve gzel manal Trke szlerim oktur. Farsada da inci ve la'l gibi deerli szlerimi grrsn. 2. Lutf ve Kerder eer onun Trke iirlerini grselerdi, iir sylemeyi terk ve tvbe ederlerdi. Onun olgun iirleri yannda Zahir'in iirleri nedir, Enver kimdir. Hayympr, Nev'nin Farsa iirlerinde kulland mahlasm sehven "Feny" eklinde vermitir (Hayympr 1368, C. II: 952). Birinci Bask: Dvn-i Emr Nizmddn Al r Neva ' Fn, (Be-Sa'y u htimm-i Rukneddn Humynferruh), p-i Evvel, Ez-ntirt-i Kitb-hne-i bn-i Sn, Tehrn 1342. kinci Bask: Dvn-i Emr Nizmddn Al r Nev' Fn, (Be-Sa'y u htimm-i Rukneddn Humynferruh), p-i Evvel, ntirt-i Esatir, Tehrn 1375. Kr. "..Rhu'l-kuds kasidesini hay krp kutlularn ruhunu onunla tazeledim. Matla budur: beyit, Aman ne gzel, kudret kalemi ile eyay tasvir eden, hayret, ondan her an bin rnek domada" (Nev 1996: 21819). Kr. "Aynu 'l-hayt kasidesinin souk suyunu ulatrp gaflet ehlinin l bedenlerine can giydirdim. Matla budur: Manzum, Gece kapclar sevda perdesini gerdiklerinde, ay yzl gzeller topluluuna cilve atarlar" (Nev 1996:219). Kr. "Ola ki yz bin beyitten fazla olan divanlarmn, gazel, kaside ve mesnevilerimin beyitleri, lem sayfasndan silinse ve devran sayfasndan yok olsa, derin manalar iine almada yeterli olan bu kaside kalsa, bfen ehline faziletlerimin delili iin kfidir" (Nev 1996: 217).

3. 4.

5.

6.

7.

8. Kr.: "Eer ilk sylenen [Dery-y Ebrr] iyilerin denizi ise, bu bahar bulutudur; mertebede ondan daha yksek ve nasipte ondan daha faydaldr. nk onun stne glge salmak iin yaylabilir ve bana inci saclk dahi yapabilir" (Nev 1996: 217).

164

bilig, Yaz / 2003, say 26

9. Kr. "Ben fakir, her iki muhterem bye niyaz ederek ve kimsesiz olduumdan iyice aratrp yazdm ve adna Tuhfet'l-efkr dedim. Matla ' budur: Padiahlarn tacnn ss olan ate renkli yakut ham olan dnceyi piirmek iin bata bir kor atetir. (Buna) pek ok mana yadran ibareler ve gizlilikle kark iaretler kattm ki, bu fen ehlinin mahirleri de tasdik etmitir. Her hangi bir kimsenin bu konuda tereddd olursa, Hazret-i Mahdm'nin hayat baharistan ve kurtulu nigaristam denmee lyk Bahristn adl kitabnda bu matla yazp delil olarak srmek iin aklamasn yapmlardr. Bu devlet ferman gk takma aslsa yeri var ve bu saadet turas Mteri yldznn boynuna sallandrlsa, nme ve iftihar vesilesidir. O kitab al ve bu yeri bulup bak ve benim onca tarifi iin yazdklarmda noksan kaldm anlar (Nev 1996:217-18). 10. Bu nazire Husrev'in sylediinden aa deildir. Belki bu iki iir, birbirinden daha gzel olmutur. 11. Kr.: ".... Kendi kalemimden kan Ktu'l-kulb kaside siyle hakikat yolunda gnllere o yaatacak gdadan kuvvet ulamtr. Matla budur: Beyit: Cihan yokluk ana caddesinin dar bir konadr. Onda ikamet etmeyi isteme, nk oras ahn ve dilencinin yoludur.'''' (Nev 1996: 218). 12. Kr.: "Minhcu'n-nect kasidesinde hidayet yolunu dzdm ve dallet ehline asl kurtulu yolunu gsterdim. Matla budur: Beyit: Aman ne gzel yznn mumundan halkn gz aydnlanmtr. nsansn, ama dnyann gzbebei oldun" (Nev 1996:219). 13. Hakan'nin bu kasidesi "Kasde-i Mr'tu's-saf, der-Hikmet u Tekml-i Nefs" balnda olup 115 beyitten olumaktadr. 14. Cm'nin bu kasidesi "Cevbest in Cil'u'-r-rh Hakan vu Husrev-r" balnda olup 131 beyitten olumaktadr. 15. Bu matla beyti Agah Srr Levend tarafndan u ekilde verilmitir (Levend 1966:222):

165

Kartal, Ali irNevai 'nin Farsa iirleri

16. Kr.: "Mir Husrev'in Mir'tu's-saf adl kasidesine, mana yaratcs Hakan-i irvn derinlemesine bir inceleme yapmtr...Hazret-i Mahdm, onun karl olarak Cil'u'r-rh adl kasideyi sylemilerdir...ve ben fakir de her iki muhterem iin Nesm'l-huld kasidesini tetebbu ettim. Matla budur: beyit, retmen aktr ve akl pirini onun onun ders okuyan talebesi bil! Cehalet dersi ve bilgin gnlm onun ders okuyan talebe sidir. Bu kasidede dahi pek ok mana cevheri dere ve mr bedeli hare olmutur.'" (Nev 1996:218). 17. Kr.: "Bu alt kaside hamd u naat, sena ve mev'izedir ve tasavvuf ve hakikat ehlinin dili ile kiinin kendini ve rabbini bilmesidir." (Nev 1996:219). 18. Eer (bu kasidenin) adn Tuhfet'l-efkr koyarsam almamal. nk bu benim fikir denizimden sunulmu bir hediyedir. 19. Kr.: "D dnyay rletiren airler yolunda da Fusl-i erba'a olarak tannan drt kasidemde drt mevsimin scaklk, soukluk, yalk ve kuruluk keyfiyeti bildirilmitir. Yazdm bu drt kaside, drt mevsimin tesirinin izi gibi drt bir yana yaylmtr." (Nev 1996:219). 20. Bu kaside Selmn- Svec'nin divannda yoktur (Selmn- Svec 1367). 21. Farsa divann ikinci basksmda ise 485 tane gazel bulunmaktadr. Birinci baskda yer alan 376 numaral gazel, ikinci baskda yoktur. 22. Agah Srr Levend, Nuruosmaniye Ktphanesi'nde bulunan nshada 469, Trk-slm Mzesi'nde bulunan nshada ise 468 gazelin bulunduunu kaydetmektedir (Levend 1966: Vll). 23. Nitekim 24. gazelin matla beyti yoktur (Nev 1342:11; 1375: 79). 317. gazelin ise sadece ilk iki beyti vardr (Nev 1342:134; 1375:227). 24. Divanda 317. gazel olarak geen bu iir iki sayfann kopmasndan dolay eksiktir (Nev 1342:134; 1375:227).

166

bilig, Yaz / 2003, say 26

25. Kr.: "Btn gzel yaz ve iir yazanlarn nazarnda beenilmi ve kabul grm olan Farsa gazeller divan(m) Hvce Hafz slbundadr. Tertiplediim beyitlerin says alt binden daha fazladr ve daha ok o Hazret'in iirleri tetebbu edilerek meydana getirilmitir. Fakat bir ksm gazel tarznn mucidi Hazret-i eyh Muslihiddn Sa'd'ye -Tanr srrn kutsasn- bir ksm ak tapnann k sacs ve dert gariphanesinin gz ya dkcs Mr Hsrev 'e ve bazs olgunluk doruunun parlak gnei Hazret-i Mahdum 'a -Nur iinde yatsn- ithaf edilmitir. Mezkur olan azizlerin hallerinin toplaycs olan bu divan halk arasnda iyi bilinir ve zamanelerin tabiatlar o yne dorudur. Onda yle ok gnl eken edalar ve gnl okayan manalar var...." (Nev 1996:220-21). 26. Dnyann en byk lirik airlerinden biri kabul edilen Hafz-1 rz (. 791/1388-89 veya 792/1389-90) hakknda geni bilgi iin bak.: Devleth 1901: 302-8; Cm 1371: 105, 1993: 681-82; Nev 1323: 354-55; Ate, 1968: 288-301; ibl-i Nu'mn 1368, C. H: 165-246; Hfz- rz 1372; Karahan 1988; Hafz 1988, Sm C. m, 1996: 1913-14; Hayympr C. I, 1368: 240-41. 27. Bu gazelin bal Farsa divann ikinci basksnda "Der-Tavr- H v ce" eklinde gemektedir (Nev 1375:110). 28. Bu gazelin bal Farsa divann ikinci basksmda "Der-Tavr- H v ce" eklinde gemektedir (Nev 1375:119). 29. Bu gazelin bal Farsa divann ikinci basksmda "Der-Tavr- H v ce" eklinde gemektedir (Nev 1375:119). 30. Bu gazel Farsa divann ikinci basksmda yoktur. 31. Rkneddn Humynferruh dipnotta Hsrev-i Dihlev'nin de ayn vezin ve kafiyeli bir gazelinin olduunu syledikten sonra gazelin matla beytini vermitir. Ancak Hsrev-i Dihlev'nin elimizde bulunan divannda bu tarz gazelini bulamadk. Bak. EmrHusrev-i Dihlev 1343. 32. Bu gazel Farsa divann ikinci basksmda 442. gazel olarak gemektedir. Bak. Nev 1375: 293.

167

Kartal, Ali ir Nevai 'nin Farsa iirleri

33. Bu gazelin mahlas beyti Farsa divann kinci basksnda yoktur. Bak. Nev 1375: 302. 34. Farsa divann birinci basksnda 7 beyit olan (Nev 1342:193) bu gazel, ikinci baskda 6 beyit olup (Nev 1375: 302-3) beinci beyit yoktur. 35. Nev'nin dostu ve eyhi olan Abdurrahmn- Cm (. 898/1492) hakknda geni bilgi iin bak.: Cm trhs., trhs.2; 1370, 1371, 1375; Devleth 1901: 483-94; Nev 1323: 56, 229-30; 1961: 83-84; Nasrbd 1361: 500; Ate, 1968: 392-443; AH Asgar Hikmet 1991; Sm C. IH, 1996: 1759-60; Hayympr C. 1,1368: 204-5. 36. Timurlular devri Trk ve ran edebiyatnn tannm simalarndan olan Ahmed Sheyl (. 907/1501-2 veya 918/1512-13) hakknda geni bilgi iin bak.: Devleth 1901: 509-13; Nev 1961: 84-85, 1323: 56-57, 230; Sm Mirza 1346: 338-39; Devleth 1901: 509-13; Okumu 1352, 1982; Sm C. IV, 1996: 2707; Ate 1968: 455-56; Hayympr C. I, 1368: 47273. 37. ran edebiyatnn en tannm ve nemli simalarndan biri Sa'd-i rz (. 691/1292) hakknda geni bilgi iin bak.: Sa'd, trhs.; Mstef 1364: 73435; Nev 1323: 337-38; Cm 1371: 105, 1993: 670; Devleth 1901: 202-10; Sm C. IV, 1996: 2572-73; Yazc, 1997; Ate 1968: 168-201; Kartal 2001, 2001a; ibl-i Nu'mn 1368, C. H: 19-76; Hayympr C. I, 1368: 454-55. 38. Bu gazel numaralandrlmamtr. 67 olmas gerekirken kendisinden sonraki gazel 67 olarak numaralandrlmtr. 39. Farsa divann ikinci basksnda bu gazelin Hfz- rz'nin bir iirine nazire olduu dipnotta belirtilmitir. Bak. Nev 1375:113. 40. Hfz- rz'nin de, Sa'd-i rz'nin bu gazeli tarznda bir gazeli (bak. Hfz- rz 1372: 256; Gazel no: 477) vardr. 41. Kendine "Turk-i Hindistn (Hindistanl Trk)" diyen ve ran edebiyatnn nde gelen simalarndan biri olan Hsrev-i Dihlev (. 725/1325) hakknda geni bilgi iin bak. Devleth 1901: 238-47; Nev 1323: 35657; Cm 1371: 106; 1993: 677-78; Ate 1968: 233-51; ibl-i Nu'mn
168

bilig, Yaz / 2003, say 26

1368, C. II: 77-149; Sm, C. m 1996: 2045; Emr Husrev-i Dihlev 1343; Trkmen 1989; Hayympr C. 1,1368: 307-8. 42. Bu gazel ayrca Hfz- rz'nin gazeline de (bak. Hfz- rz 1372: 168; Gazel no: 281) naziredir 43. Bu gazelin bal, Farsa divann ikinci basksnda "Tetebbu'-i H v ce" eklinde gemektedir (Nev 1375: 304). 44. Bu gazelin bal, Farsa divann ikinci basksmda "Muhteri"' eklinde gemektedir (Nev 1375: 315). 45. XIV. asrm en tannm airlerinden olan Selmn- Svec (. 778/1376) hakknda geni bilgi iin bak.: Selmn-i Svec 1367; Devleth 1901: 257-63; Cm 1371: 104; Nev 1323: 353-54; Sm, C. IV 1996: 2606; ibl-i Nu'mn 1368, C. II: 150-64; Yazc 1997; Ate 1968: 279-85; Hayympr C. 1,1368: 464-65. 46. iirlerinde erf mahlasn kullanan, p alannda hzik olan ve Bedahan hakimleri hakknda methiyeler syleyen Shib-i Belh (IX/XV. asr) hakknda geni bilgi iin bak.: Devleth 1901: 452-54; Nev 1961: 19-20, 1323: 15-16,190-91; Sm C. IV, 1996: 2858; Hayympr C. E, 1368: 535. 47. ran'n tannm airlerinden olup Molla Cm'nin rencilerinden Kh-i Kbil (. 983/1575 veya 988/1580) hakknda geni bilgi iin bak.: Nasrbd 1361: 469,520; Sm C. V, 1996: 3535; Hayympr, C. E, 1368:760. 48. Timurlular devrinin tannm airlerinden biri olan Ktib-i Tarz (. 838/1434-35 veya 839/1435-36) hakknda geni bilgi iin bak.: Devleth 1901: 381-91; Cm 1371: 107; Nev 1323: 10-11, 186-87; 1961: 11-13; SmC. V, 1996: 3807; Ate 1968: 340-45; Hayympr C. E, 1368: 753-54. 49. Gzel iirleri olan h-i Sebzvr (. 857/1453 veya 859/1454-55) hakknda geni bilgi iin bak.: Cm 1371: 107; Sm C. IV, 1996: 283940; Hayympr C. E, 1368: 491-92. 50. Timurlular devrinin en tannm airlerinden olan smet-i Buhr (840/1436-37) hakknda geni bilgi iin bak.: Devleth 1901: 357-66;

169

Kartal, Ali irNevai 'nin Farsa iirleri

Cm, 1371: 107; Nev 1961: 13-14; 1323: 12, 187-88; Sm, C. IV. 1996: 3157; Ate 1968: 346-48; Hayympr C. II, 1368: 638. 51. Hseyn-i Baykara (911/1505-6) hakknda geni bilgi iin bak.: Devleth 1901: 521-41; Nev 1961: 208-51, 1323: 130-31, 316; Hayympr C. I, 1368: 262, 265, 268-69; Eraslan 1987. 52. Bu gazel Farsa divann ikinci basksmda 441. Gazel olarak gemektedir (Nev 1357: 292). 53. Hindistan'da yetien nemli airlerden olan Hasan- Dihlev hakknda geni bilgi iin bak. Devleth 1901: 247-49; Nev 1323: 357; Cm, 1371: 106; 1993: 678; Sm, C. III, 1996: 1950; Ate 251-52; Hasan- Dihlev 1352; Hayympr C. 1,1368: 257. 54. XIV. asrm byk sflerinden biri olan eyh Keml-i Hocend hakknda geni bilgi iin bak.: Devleth 1901: 325-31; Cm 1371: 105-6; Nev 1323: 355-56; Sm C. V, 1996: 3886; Ate 1968: 305-8; Keml-i Hocend 1337. 55. Al r Nev'nin musahiplerinden olan Vefy-i Horasan (rX/XV.asrr) hakknda geni bilgi iin bak.: Nev 1961: 181, 1323: 114, 286; Hayympr C. 1,1368: 237, C. H: 985. 56. Farsa divann birinci basksmda 7 beyit olan (Nev 1342: 1) bu gazel, ikinci baskda 6 beyit olup (Nev 1375: 67) altnc beyit yoktur. 57. Farsa divann ikinci basksnda bu gazelin bal "Tetebbu'-i H v ce" eklinde gemektedir (Nev 1375:180). 58. Farsa divann birinci basksnda 7 beyit olan (Nev 1342: 80-1) bu gazel, ikinci baskda 6 beyit olup (Nev 1375:161) nc beyit yoktur. 59. Farsa divann ikinci basksnda bu gazelin bal "Der-Tavr-i Hv ce" eklinde gemektedir (Nev 1375:167). 60. Kr.: "Btn gzel yaz ve iir yazanlarn nazarnda beenilmi ve kabul grm olan Farsa gazeller divam(m) Hvce Hafz slbundadr." (Nev 1996: 220-21).

170

bilig, Yaz / 2003, say 26

61. "Dvn tertip edildiinde onda arifane gazel bulunmazsa ve bir gazelde nasihatvari bir beyit olmasa ve dvn bylece yazlsa ancak beyhude zahmet ve boa emek sarfedilmi olur.'''' (zgr 1990: 79). 62. Hfz- rz'de irfan konusunda geni bilgi iin bak. Mutahhar 1997. 63. Fn'nin iirlere nazire sylemesi ne davadandr ne de kendini gstermekten gelir. Sz erbab, gnl sahibi olduu iin, onun murad gnller kapsmda dilenciliktir. 64. Divanda yer alan 202. gazel "mevize" bal altnda verilmitir (Nev 1342: 86). 65. Bu konuda ayrca bak: G. 84/b. 7; 180/3; 213/6; 215/4; 254/8; 266/5; 330/8; 420/7; 461/4-5. 66. Bu konuda ayrca bak: G. 182/b. 2-3; 207/5; 222/2; 223/3; 226/4; 255/5; 318/5; 319/11; 326/7; 335/6; 345/1. 67. Senin civar inin havas, bir trl bamdan gitmiyor., evet, garibin gnl daima vatandadr (Hafz 1988:208). 68. Hairde ateperestlerin mabedinin bahesinde olmay arzu ediyorum... evet garibin hznl gnl daima vatandan taraftadr (vatandadr). 69. Geri azndan henz st kokusu geliyorsa da, kanm senin gzne hell olsun. 70. Devlet mhrnn dorulukta ve kurtuluta olduu kabul edilirse de, serv-i seh glbahesinin en stn oldu. 71. Diline her geleni syleyen sade gnll vaiz, senin iin bu efsaneye inananlar nemsizdir. 72. Ey Fn, eer Hsrev ve Hafz sana doru yolu gsterdilerse de, sen gzellik itibariyle Cm'ye tabisin. 73. Ey Fn, eer Sa'd'nin yoluna biraz ayak basarsan onun iirinde bundan dolay tatllk ve gzellik olduunu grrsn. 74. Ey Fn! Sultanlk ve rif'at istiyorsan, Hafz'n kulu, Cm'nin ise yolunun r p ol.
171

Kartal, Ali irNevai 'nin Farsa iirleri

75. Felek denizinde mr nigehbanna yz engel vardr. Onun devas arap denizi ve gazel gemisidir. 76. Nev'nin Farsa divannda alfabedeki harflere gre kafiyelenmi gazel saylar u ekildedir: elif: 37, be: 21, te: 73, se: 1, cim: 4, ha: 3, h: 3, dal: 93, zel: 1, re: 18, ze: 8, sin: 6, in: 23, sad: 1, dad: 1, ti: 1, z: 1, ayn: 2, gayn: 2, fe: 2, kaf: 2, kef: 5, lm: 10, mim: 64, nun: 34, vav: 15, he: 12, ye: 42. 77. Humynferruh ancak bu slubun "sebk-i Hind" diye adlandrldn, bunun ise yanh olduunu belirtir. Bu konuda geni bilgi iin bak. Nev 1375:27-8. 78. Cm'nin gazelleri arasnda "kk" redifli bir gazel vardr (Cm, trhs.: 747). Ancak bu gazel Nev'nin tesds yapt gazelden farkldr. 79. Agah Srr Levend, Nuruosmaniye Ktphanesi'nde bulunan nshada 34, Trk-slm Mzesi'nde bulunan nshada ise 36 kt'ann bulunduunu kaydetmektedir (Levend 1966: VIII). 80. Agah Srr Levend, Nuruosmaniye Ktphanesi'nde bulunan nshada 53, Trk-slm Mzesi'nde bulunan nshada ise 67 rubainin bulunduunu kaydetmektedir (Levend 1966: VIII). 81. "Ey yz cihann ssleyicisi olan, ve ey kokusu ruhu dinlendiren, Ya Rab, senin san olmakszn gnl eskiticisin, senin san gece gibi figan artrcdr" (Nev 1996:220). 82. Agah Srr Levend, Nuruosmaniye Ktphanesi'nde ve Trk-slm Mzesi'nde bulunan nshalarda 16 tarihin bulunduunu kaydetmektedir (Levend 1966: VIII). 83. Fena kilisesinden cennete doru giden Abdurrahman hayat emeninin servisidir. Gussa veren byle bir vakann tarihini okursan udur: "Hod beymurz be-hvn". 84. Agah Srr Levend, Nuruosmaniye Ktphanesi'nde bulunan nshada 141 muamma ile 3 lgaz, Trk-slm Mzesi'nde bulunan nshada ise 341 muamma ile 6 lgazm bulunduunu kaydetmektedir (Levend 1966: VIII).

172

bilig, Yaz / 2003, say 26

Kaynaklar AL ASGAR HKMET (1991), Cm Hayat ve Eserleri, (ev.: M. Nuri Gencosman), stanbul. AL R NEV (1941), Muhakemet-l-lgateyn, (imdiki Dile eviren: shak Refet Istman), Trk Dil Kurumu Yaynlar, Ankara. AL R NEV (1956), Ferhad irin, (zbekeden Rusaya Tere. Liyev Pyenkovsky), Moskova. AL R NEV (1963), Ferhad irin, (Nr. Parsa emsiyev - Hadi Zarif), Takent [Eski Harflerle]. AL R NEV (1985), Nevrid'-ebb, (Hzr. Metin Karars), stanbul niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, stanbul [Baslmam Doktora Tezi]. AL R NEV (1993), Mznu'l-evzn [Vezinlerin Terazisi], (Hzr. Kemal Eraslan), Atatrk Kltr, Dil ve Tarih Yksek Kurumu Trk Dil Kurumu Yaynlar: 568, Al r Nevy Klliyat: 14, Ankara. AL R NEV (1994), Ferhad rn [nceleme -Metin], (Hzr. Gnl Alpay-Tekin), Atatrk Kltr, Dil ve Tarih Yksek Kurumu Trk Dil Kurumu Yaynlar: 577, Al-r Nevy Klliyt: 7, Ankara. AL R NEV (1995), Lisn't-tayr, (Hzr. Mustafa Canpolat), Atatrk Kltr, Dil ve Tarih Yksek Kurumu Trk Dil Kurumu Yaynlar: 626, Ankara. AL R NEV (1995a), Meclis'n-nefyis, (Hazrlayanlar: Hseyin Ayan - Kemal Yavuz - Efrasiyap Gemalmaz - Recep Toparl Gnl Ayan - Yavuz Akpnar), Atatrk niversitesi Trkiyat Aratrmalar Enstits Yayn No: 2, Aratrma Serisi No: 2, Erzurum. AL R NEVA (1996), Nesyim'l-mahabbe min-emyimi'l-fiitvve - I Metin, (Hzr. Kemal Eraslan), Atatrk Kltr, Dil ve Tarih Yksek Kurumu Trk Dil Kurumu Yaynlar: 608, Ankara.
173

Kartal, Ali ir Nevai 'nin Farsa iirleri

AL R NEV (1996a), Fevyid'l-kiber, (Hzr. nal Kaya), Atatrk Kltr, Dil ve Trih Yksek Kurumu, Trk Dil Kurumu Yaynlar: 670, Al-r Nevy Klliyat: 4, Ankara. AL R NEV (1996b), Leyl vMecnn, (Hzr. lk elik), Atatrk Kltr, Dil ve Tarih Yksek Kurumu Trk Dil Kurumu Yaynlar: 659, Ankara. AL R NEV (2001), Sedd-i skender [nceleme-Metin], (Hzr. Hatice Tren), Atatrk Kltr, Dil ve Tarih Yksek Kurumu Trk Dil Kurumu Yaynlar: 674, Ankara. AL R NEV (2001a), Meclis'n-nefyis, (Hzr. Kemal Eraslan), 2 Cilt, Atatrk Kltr, Dil ve Tarih Yksek Kurumu Trk Dil Kurumu Yaynlar, Ankara. ATE, Ahmed (1968), stanbul Ktphanelerinde Farsa Manzum Eserler [niversite ve Nuruosmaniye Ktphaneleri], stanbul. CAM (trhs.), Dvn-i Kmil-i Cm [mil: Kasdeh-Terc'hTerldbh-Mesnevh-Kt 'ah-Rub 'h-Mu 'ammhj, (Nr.: Him Raz), ntirt-i Prz, Tehrn. CAM, Mevln Abdurrahmn (trhs. 2), Gene-i Ar ifn, (be-Tashh-i Hmid-i Rabbani), ntirt-i Gencne, Tehrn. CAM, Nreddn Abdurrahmn bin Ahmed-i Cm-i Horasan (1370), Mesnev-i Heft-Evreng, (Tashh u Mukaddime-i Aka-yi Murtaz, Mderris-i Geyln), Tehrn. CAM, Mevln Abdurrahmn-i Cm (1371), Baharistn, (be-Tashh-i Doktor sml-i Hkimi), Tehrn. CAM, Nreddn Abdurrahmn (1375), Nefehtu'l-ns min-Hazarti'lkuds, (Mukaddime, tashih, ta'lkt-i Doktor Mahmd bid), 3. Bask, Tehrn. CAM, Abdurrahmn- Cm (1993), Nefehtu'l-ns min-Hazarti'lkuds, (Tercme ve erh: Lm' elebi; Yayma Hzr.: Sleyman Uluda), kinci Bask, Marifet Yaynlar, stanbul.

174

bilig, Yaz / 2003, say 26

DEVLETAH, Emr Devleth bin Al'd-devle Bahth el-Gz esSemerkand (1901), Tezkiret'-u'ar, (nr.: Edward G. Browne), Leiden. EMR HUSREV- DHLEV (1343), Dvn-i Kmii-i Emr Husrev-i Dihlev [Gazeliyyt-Kas'id-Mukatta't-Rub'iyyt], Nr. Sa'd Nefs, (be-htimm-i M. Derv), ntirt-i Cvdn, Tehrn. ENVERI (1372), Dvn-i Enver, (Be-ihtimm-i Muhammed Tak Mderris-i Razav), Du Cild, p-i ihrom, irket-i ntirt-i lm vu Ferheng, Tehrn. ERASLAN, Kemal (1971), "Nevy'nin Hlt- Seyyid Hasan Big Rislesf, Trkiyat Mecmuas, Cilt: XVI, 1971, stanbul, ss. 89110. ERASLAN, Kemal (1980), "Al r Nevy'nin Hlt- Pehlevan Muhammed Rislesf, Trkiyat Mecmuas, Cilt: XIX, 1977-1979, stanbul, ss. 99-135. ERASLAN, Kemal (1987), Hseyn-i Baykara Divnndan Semeler, Kltr ve Turizm Bakanl Yaynlar: 709, 1000 Temel Eser Dizisi: 126, Ankara. HAFIZ (1988), Hafz Divan, (eviren: Abdlbaki Glpnarl), Mill eitim Genlik ve Spor Bakanl Yaynlar: 393, ark-slm Klasikleri: 50, stanbul. HFIZ-I RZ (1372), Dvn-i Hafz, [Tashh-i Allme-i Kazvn ve Doktor Kasim-i Gan], (be-htimm-i Pervz-i Bby), p-i Evvel, ntirt-i Nigh, Tehrn. HAKAN (1373), Dvn-i Hakan-i irvn, Ziyddn-i Seccd), Tehrn. (be-Ki-i Doktor

HASAN-I DHLEV (1352), Dvn-i Hasan-i Dihlev, (Nr.: Mes'd Al Mahv), Haydarabad, Deken. HAYYMPR, A. (1368), Ferheng-i Suhenvern, Du Cild, p-i Evvel, p-hne-i Fecr-i slm, Tehrn.
175

Kartal, Ali irNevai 'nin Farsa iirleri

KARAHAN, Abdlkadir (1988), ir azli Hafz ve iirlerinden Semeler, Kltr ve Turizm Bakanl Yaynlar: 1003, Kaynak Eserler Dizisi: 17, Ankara. KARTAL, Ahmet (2000), "Al r Neva nin Meclis'n-nefis simli Tezkiresi ve XVI. Asrda Yaplan Farsa ki Tercmesi", Bilig, Say: 13, Ankara, ss. 21-65. KARTAL, Ahmet (2001), "Sa'd-i rz'nin Glistan simli Eserinin Trke Tercmeleri", Bilig, Say: 16, Ankara, ss. 99-125. KARTAL, Ahmet (2001a), "Sa'd-i rz'nin Bostan simli Eserinin Trke Tercme ve erhleri", Trk Kltr ncelemeleri Dergisi, Say: 5, stanbul, ss. 99-120. KEML- HOCEND (1337), Dvn-i Kemlddn Mes'd-i Hocend, (Nr.: Azz Devletbd), Tebrz. KUT, Gnay (1989), "Ali r Nev (. 906/1501)" mad., Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi, Cilt: 2, stanbul, ss. 449-53. LEVEND, Agh Srr (1965), Ali ir Neva I. Cilt Hayat Sanat ve Kiilii, Trk Dil Kurumu Yaynlarndan - Say: 239, Ankara. LEVEND, Agh Srr (1966), Ali ir Neva II. Cilt Divanlar 4 Trke, I Farsa Divan, Trk Dil Kurumu Yaynlarndan - Say: 244, Ankara. MUTAHHAR, Murtaza (1997), Hafz'da rfan, (ev.: Nihal ankaya), nsan Yaynlar: 226, rfan Dizisi: 22, stanbul. MSTEVF, Hamdullah (1364), Trh-i Guzde, (be-htimm-i Doktor Abdulhuseyn-i Nev), p-i Sevvom, Muessese-i ntirt-i Kebr, Tehrn. NASRBD, Mrz Thir-i Nasrbd (1361), Tezkire-i Nasrbd, (beTashh u Mukabele-i Ustd- Fakid Vahd-i Destgird), Tehrn. NEV (1342), Dvn-i Emr Nizmddn Al r Nev' Fn, (BeSa'y htimm-i Rukneddn Humynferruh), p-i Evvel, Ezntirt-i Kitb-hne-i bn-i Sn, Tehrn.

176

bilig, Yaz / 2003, say 26

NEV (1323), Meclis'n-nef'is, Der-Tezkire-i u'ar-i Karn-i Nohum-i Hicr, Te'lf: Mr Nizmuddn Alr Nev, (be-Sa'y u htimm-i Al Asgar Hikmet, Tehran. [Bu eserin 1-178. sayfalar Fahr-i Hert'nin, 179-409. sayfalar ise Muhammed-i Kazvn'nin Meclis'n-nefis tercmesini kapsamaktadr.] NEV (1375), Dvn-i Emr Nizmuddn Al r Nev' Fn, (BeSa'y u htimm-i Rukneddn Humynferruh), p-i Evvel, ntirt-i Estr, Tehran. NEV, Al r Nev (1961), Meclis'n-nefis, (Tayrlovi: Suyima Ganieva - Mesul Muharrir: Vohid Zohidov), zbekistan SSR Fahlar Akademisi, Takent. NEV, Al r Nevy (1996), Muhkemet'l-lgateyn [ki Dilin Muhakemesi], (Hzr. F. Sema BARUTU ZNDER), Trk Dil Kurumu Yaynlar: 656, Ankara. SA'D (trhs.), Klliyt-i Sa'd, (B-Mukaddime ve Tashh-i Muhammed 'AlFurg), Tehran. SM MRZ (1346), Tezkire-i Tuhfe-i Sm, (Tashh u Mukaddime ez: Rukneddn Humynferruh), Tehran. SAM, emseddn Sm (1996), Kmsu'l-a'lm [Tpkbasm/facsimile], 6 Cilt, Kagar Neriyat, Ankara. SELMN- SVEC (1367), Dvn-i Selmn-i Svec [mil: Gazeliyyt-Terc't-Kasyid-Rub 'iyytj, (b-Mukaddime-i Doktor Tak-i Tafaddul; be-htimm-i Mansr Mfik), p-hnei Merv, Tehran. BL- NU'MN (1368), i'ru'l-acem Trh-i u'ar vu Edebiyyt-i Iran, (ter.: Seyyid Muhammed Tak Fahr-i D'-i Gln), p-i sevvom, Tehran. OKUMU, mer (1352), Dvn-i Suheyl, Tehran [Yaymlanmam Doktora Tezi].

177

Kartal, Ali ir Nevai 'nin Farsa iirleri

OKUMU, mer (1982), Nizmeddn Ahmed Sheyl, Leyl ve Mecnn [nceleme Metin], Erzurum [Yaymlanmam Doentlik Tezi]. TOGAN, A. Zeki Velidi; (1964), "Al r" Mad., slm Ansiklopedisi, stanbul, ss. 349-57. TRKMEN, Erkan (1989), Emir Hsrev-i Dihlev'nin Hayat, Eserleri ve Edeb ahsiyeti, Ankara. ZGR Tahir (1990), Trke Dvn Dibaceleri, Kltr Bakanl Yaynlar: 1228, 1000 Temel Eser Dizisi: 160, Ankara. YAZICI, Tahsin (1993), "Sa'd" mad. slm Ansiklopedisi, C. 10, stanbul, ss.36-41. YAZICI, Tahsin (1997), "Selmn, Salmn-i Svac" mad., slm Ansiklopedisi, C. 10, stanbul, ss.458-6

178

Persian Verses of Ali Shir Nava'i

Assoc. Prof. Dr. Ahmet KARTAL*

Abstract: Al r Nev is one of the greatest poets of not only aatay literatre but also of ali fields of Turkish literatre. Nevai wrote many verse and prose works, proving that Turkish was superior to Persian from many perspectives in a period when Persian literatre was in its apex through the works of Molla Cami. However, he composed a Divan of Persian verses he wrote upon the demand of his friends Molla Cami and Hseyin Bay kara. in this study those Persian verses will be dealt with. >

Key Words: aatay literatre, Persian literatre, Ali Shir Nava', Fani, Persian verse, parallel

179

Persidskie stixi Aliera Navoi


Axmet KARTAL , d. n.

: Alier Navoi- odin iz samx velikix po+tov ne tol#ko agatayskoy, no i vsey trkskoy literatur. Navoi, v period osobenno kogda persidskaw literatura dostigla pika svoego ras]veta blagodarw Djami, otstaival vozmojnost# sozdaniw vsey literatur na ture]kom wzke i prevosxodnost# vo mnogix aspektax ture]kogo nad persidskim, Persidskie stixi Aliera Navoi napisal stixotvorne i prozaieskie proizvedeniw na ture]kom wzke. Odnako po pros#be blizkogo druga i rukovoditelw- Djami i Xuseina Axmet KARTAL , d. n. Baykar, kotory bl samm blizkim tovariem po+ta s detstva, napisal stixi :naAlier Navoi-iz odin iz samx velikix po+tov +toy tol#ko persidskom, kotorx sostavil sbornik. V ne stat#e rassmotren persidskie stixi Aliera Navoi. Navoi, v period osobenno agatayskoy, no i vsey trkskoy literatur. kogda persidskaw literatura dostigla pika svoego ras]veta blagodarw Kleve slova: agatayskaw literatura, Alier Navoi, Fani, persidskaw Djami, otstaival vozmojnost# sozdaniw vsey literatur na ture]kom literatura, persidskiy stix, mnogix wzke i prevosxodnost# vo nazire aspektax ture]kogo nad persidskim, napisal stixotvorne i prozaieskie proizvedeniw na ture]kom wzke. Odnako po pros#be blizkogo druga i rukovoditelw- Djami i Xuseina Baykar, kotory bl samm blizkim tovariem po+ta s detstva, napisal stixi na persidskom, iz kotorx sostavil sbornik. V +toy stat#e rassmotren persidskie stixi Aliera Navoi.

Kleve slova: agatayskaw literatura, Alier Navoi, Fani, persidskaw


literatura, persidskiy stix, nazire

Universitet Krkkale, Fakul#tet Estestvennx i Gumanitarnx Nauk-KRKKALE

Universitet Krkkale, Fakul#tet Estestvennx i Gumanitarnx Nauk-KRKKALE

Yavn Tantm Pax Ottomana. Studies in Memoriam Prof. Dr. Nejat Gyn, Edited by Kemal iek. Haarlem - Ankara. 2002: Sota & Yeni Trkiye Yaynlar. ISBN: 975-6782-32-3. Do.Dr. Nurettin DEMR* Trk tarihiliinin nemli isimlerinden Prof. Dr. Nejat Gyn, 1 Tem muz 2001'de aramzdan ayrld. Gyn, yazlar, yetitirdii rencileri, yerli ve yabanc bilim adamlaryla srekli ve iyi ilikiler iinde olmas, gen bilim adamlarna verdii karlksz destekle meslektalar arasnda byk bir saygnlk kazanmt. 1995 ylnda Alman arkiyatlar Birlii'ne eref yesi seilen bu sekin bilim adam adna daha nce bir arma an kitap hazrlanmt (Klaus Kreiser - Christoph Neumann (Yay.) Das Osmanische Reich in seinen Archivalien und Chroniken. Nejat Gyn zu ehren. Trkische Welten, stanbul 1997). Burada tantacamz, Gyn iin yazlm aratrmalarn yer ald ikinci armaan kitap da Gyn'n meslektalar arasndaki saygnlnn ak bir gstergesidir. Yirmi biri Trke, yedisi ngilizce, Almanca, drd de Franszca olmak zere Osmanl tarihinin eitli sorunlaryla ilgili toplam 35 yaznn yer ald 836 sayfalk kitap, tam da Gyn'n kiiliine uygun bir ad tar: Pax Ottomana: "Osmanl Bar". Pax Ottaman'nn banda Prof. Gyn'n yaynlarnn bir stesi yer al maktadr (19-30). Bibliyografyadaki Trke, Almanca, ngilizce olmak zere 10 kitap, 146 makale. 15 Ansiklopedi maddesi, 47 tantma yazs, bu deerli bilim adamnn retkenliinin de belgesi durumundadr. Kitaptaki aratrma yazlarndan bir ksm Osmanl hukukuna ayrlmtr. Bu yazlarn "Cemaat Mahkemesinden Kad Mahkemesine. Zimmilerin Yarg Tercihi" baln tayan ilkinde (31-50) kitabn editrln de ya pan Kemal iek, zimmilerin kendilerine tannan hukuk ve kaza alanlar daki muhtariyete ramen kendi cemaat mahkemeleri yerine kad mahke* Bakent niversitesi Fen Edebiyat Fakltesi - ANKARA ndemir@bakent .edu.tr bitig Yaz / 2003 say 26: 181-186 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2003, say 26

melerine bavurmalarnda rol oynayan faktrleri ve cemaat mahkemeleri ile kad mahkemeleri arasndaki ilikileri, byk lde 18. yzyln ba larna ait Kbrs-Lefkoa sicillerine dayanarak ortaya karmaya alr. Si cillerin kaynak alnd "XVII. Yzyl Girit (Resmo) Kad Sicillerinde Zmmi Davalar' (77-96) balkl almada ise A. Nkhet Adiyeke, Res mo'nun 1645 ylnda Osmanl egemenlii alna alnmasn takiben tutul maya balanan Girit kad sicillerinin Lozan Anlamas hkmlerinden olan nfus mbadelesinin uyguland srada -160 ciltlik bir ksm Yuna nistan'da kalrken- stanbul'a getirilen evraklar arasnda yer alan 210 cilt lik bir ksm zerindeki incelemelerinin sonularn sunar. Her iki yazda da. sicil kaytlarnda ok sayda gayrimslim davasnn da yer aldna ia ret edilir. Mehmet Beirli ise "XIX. Yzyln lk Yarsnda Samsun'da Ev lilik Kurumu zerine Baz Bilgiler ve Uygulamalar (97-120)" adl yazsn da, 1785-1835 yllarn kapsayan Samsun er'iye sicillerinin en kapsaml s olan ve aile ile ilgili konularda toplam 105 adet vesikann yer ald "1755 Numaral Samsun er'iye Sicilleri'nden hareketle. 19. yzyln bala rnda Samsun'da aile kurumu hakknda bilgi verir. Yazda gemiten g nmze ailede ortaya kan deime ve gelimelerin irdelenmeye alla ca sylenirse de deime ve gelimelerin yanstlmas yetersiz kalmtr. Nuri Adyeke'ye ait "Osmanl mparatorluunda Tanzimat Dnemi Evli likleri" (121-150) balkl yaz da Seri'ye sicillerini kaynak olarak kullanr. Aratrmac, evliliklerin, eri'ye sicilleri ve merkeze yansyan, olaan d problemler ile uygulama rneklen olmak zere iki kaynak yardmyla arastnlabilecei grndedir. ncelemede Tanzimat dneminde evlilik le ilgili eitli konular zerinde, nceki dnemlere de gndermeler yap larak durulmutur. Kad sicillerine ayrlm bir baka yaz olan -'The Sicills of the Otloman Kads. Observations ver the Sicili Collection at the National Library in Sofia, Bulgaria" (51-76) adl makalede ise Svetlana Ivanova, Sofya Milli Ktphanesinde bulunan bir koleksiyonundan hare ketle, kad sicillerinin yaplan, ierikleri ve biimleriyle bamsz belge tr olarak deerlendirilmesini ele alr. Kitap ierisindeki yazlardan bir ksm da baka ariv kaynaklarn kulla nr. Bunlardan Evangelia Balta'nn "The Region of Atlant and Moudounitza in the early Ottoman Period (15th-16th c.)" (151-182) adl incele mesinde Moudunitza'daki Osmanl idaresi, blgenin nfusu ve ekonomi182

Mum, Yayn Tantm

si hakknda 15. ve 16. yzyldan kalma tahrir defterlerinden hareketle bil gi verilir. Tahrir defterlerini kaynak olarak alan bir baka alma da Er sin Glsoy'a aittir. Glsoy "Osmanl Tahrir Geleneinde Bir Deiim r nei: Girit Eyleti'nin 1650 ve 1970 Tarihli Saymlar" (183-203) adn tayan, yazsnda blgeyle ilgili eldeki ilk belge olan ve 1860 ylndaki saymla ilgili kaytlarla 1670 ylndaki kinci tahrirden hareketle eyalet re ayasnn vergilendirme dzeninde ve buna bal olarak mufassal defterle rin tertip tarzndaki deiiklikler zerinde durur. Armaan kitap ierisindeki ilgi ekici yazlardan birisi Smail Bali'indir. Aratrmac "Bosniens osmanisches Erbe auf der Scheidelinie zwischen Ost und West" (205-228) adn tayan yazsnda, arlkl olarak Slav olan Gneydou Avrupa halklar arasnda Ortaan sonlarndan itibaren kaderlerini belirleyecek olan Trklerin gehinin kltrlerine olumsuz et kisi olduu ynndeki yaygn inanca iaret eder ve Srp yazar Ivo Andri'in eserlerinde bunun iyi bir rneini grldn belirtir. Ad geen yazar, Nobel dl sahibi birisi olarak batnn bu konudaki fikirlerinin olumasnda nemli bir rol oynamtr. Bu yzden edebi ifadelerin ve bunlarn tarihsel deerinin rtlmesinin zelhkle Bosnallar asndan varolusal bir neme sahip olduuna iaret eden Bali, almasyla Os manlnn Gneydou Avrupa'nn maddi ve manevi kltrne katklarn gereki bir ekilde yanstmay amalar. Yerel tarihe ait aratrma rnekleri arasnda sayabileceimiz almalar dan "XIV-XV1. Yzyllarda Tokat Zaviyeleri" (229-264) adl incelemen de Ali Akel, Tokat'n zengin kltr eserlerinden olup ehir merkezinde ki saylar 44' bulan zaviyeleri, verilen dnemin tapu-tahrir ve vakf def terleri, vakfiyeler, aratrma eserleri ve muhtemel dier tarihi malzemeye dayanarak deerlendirir. Muhammet Gl ise "Serik Blgesinin Tarihi Geliimi: Karahisar- Teke'den Serik'e (1207-1926)" (265-276) bahkh, geni bir dnemi ele almas sebebiyle dank ve yzeysel bilgilerle snr l kalm yazsnda; 1207-1926 yllar arasndaki Serik tarihini, Seluklu lar ve Beylikler dnemi, Osmanh Devleti dnemi. Sosyal ve Ekonomik Durum olmak zere blmde ele alr. M. Akif Erdoru, "'Kbrs Yeni erileri zerine Notlar" (309-324) bahn tayan aratrmasnda Kbrs
183

bilig, Yaz / 2003, say 26

adasnn fethine katlan Osmanl askerleri arasnda yer alan stanbul ve Msr'dan gelmi yenierilerle ilgili. 1593-1640 yllar arasndaki eitli konular inceler. Ahmet Kavas tarafndan kaleme alnm olan "Osmanl Devleti'nin Mslman Harar Emirliiyle Mnasebetleri ve Hristiyan Ha beistan (Etiyopya) mparatorluu le Yaknlamasna Etkisi" (443-464) adl almay da blge tarihi ile ilgili yazlar arasna dahil edebiliriz. Biyografi tr yazlar arasnda grebileceimiz almalardan birisi Meh met Aladdin Yalnkaya imzasn tar. "smail Ferruh Efendi'nin Lond ra Bykelilii ve Sivas Faaliyetleri (1797-1800)" (381-408) balkl yazda Nizara- Cedid dneminde giriilen kkl yenileme hareketleri nin sonucunda, ikamet eliliklerinin almasna karar verilmesi zerine. 1793 ylnda alan Londra eliliine yl sonra atanan smail Ferruh Efendi'nin elilik dnemi incelenir. Nabil Al-Tikriti'nin "ehzade Korkut (ca. 1468-1513)" (659-675), Franois Georgeon imzasn tayan "Abdlhamid II (1876-1909)" (409-420), Turgut Suba'ya ait "Sir James William Redhouse (1811-1892). A Brief Outline of His Life and Works" (675-786) ile Ali Birinci'nin kaleme ald "smail Hakk zmirli (18691946) Bir lim Adamnn Hikyesi" (687-735) baln tayan inceleme yi de biyografi tr makaleler arasnda sayabiliriz. Prof. Gyn'n almalarnda nemli bir yer tutan Ermeni sorunu da Pax Ottomana'daki yazlarda yerini bulur. Bunlardan ilki olan "Talat Pa a'yi Vuran Terristin Affnn Alman Basnndaki Yanks" (465-504) adl almasnda Ramazan alk, Talat Paa hakknda genel bilgiler ver dikten sonra, ldrlmesinin Alman basnndaki yanklar zerinde durur. "1919-1921 Yllarnda Trk-Ermeni Politikas" (505-530) adl Ermeni sorununa ayrlm ikinci yazda Mehmet zdemir, birinci dnya sava sonras Kafkas cephesi. Ermeni olaylarna kar snr boylarnda alnan nlemler, 15. Kolordunun faaliyetleri. Milli Mcadele kadrosunun Kaf kasya'daki gelimelere bak. Dou Cephesi'nin kurulmas ve Ermeni Harekat konularn ele alr. Bat ile olan ilikilere ayrlm "Drei Wissenschaften. Drei Optionen" (531-342) baln tayan Klaus Kreiser imzal yazda, Mustafa Kemal idaresindeki benzersiz kltr devrimini anlamaya yarayacana inand. Cumhuriyetin kurulmasndan hemen nceki durumu gstermek amacyla
184

Mum, Yayn Tantm

Jooloji, Kimya ve Corafya bilimlerinin batdan nakli; Christian Rumpf'un kaleminden kan "Rezeption und Verfassungsordnung" 735764) baln tayan yazda ise Avrupa hukuk anlaynn Osmanl im paratorluu ve Trkiye'ye aktarlmas zerinde durulur. Pax Ottomana'da dorudan tarihi konu alan almalar da vardr. brahim irin, "Osmanl Tarih Yazclnn Tarihi Geliimi" (543-580) adn ta yan almasnda tarih hakknda eitli grleri sraladktan sonra, Os manl ncesi tarih yazclnn ksa tarihi, Osmanl tarih yazcl, ano nim tarihler, zel tarihler, vakanvis tarihleri, nasihat ve siyasetnameler. ilmi tarih yazcl, ideolojik tarih yazcl gibi hususlar zerinde durur; asl byk gelimeyi Cevdet Paa ile gerekletiren ilmi tarih yazcl nn XIX. yzylda baladna iaret eder. brahim Gler ise "Toplum He kimliinde 'Tarih'in Rol' ve 'Sosyoloji' ncelemelerine Katks" (589610) adl makalesinde metodolojik olarak bugn yaplan tarihiliin, top lum haya zerinde oynad rol ile topluma ne derece yarar saladnn sorgulanmas gerektiine iaret eder ve sonu olarak "tarih, toplumlar ve onu oluturan insanlarn sosyal doyuma, manev hazza, moral gcne ulamalarna imkn hazrlayan ve onlarn moral olarak ykselmelerine katkda bulunan, kimliklerini g ve kabiliyetlerini daha iyi tanmlamala rn salayan, bu ynyle de sosyal sal yerinde bir hayat srmelerin de hizmet gren bir bilimdir." (609) diye yazar. Said ztrk "Sosyo-Ekonomik Tarih Kayna Olarak Ahkam Defterleri" (611-640) baln tayan almasnda, 1742 ylndan itibaren tutulma ya balanan ahkm defterlerinin, toplumsal tarih aratrmalarnda sivil hayan nemli bir aynas olarak hi bir zaman gz ard edilmemesi gere ken nemi zerinde durur. Orhan Kh'n "Mhimme Defterlerine Gre 16. Yzyln kinci Yarsnda Osmanl Devleti'nde Doal Afetler (Frt nalar, Su Basknlar, iddetli Souklar ve Yldrm Dmesi Olaylar)" (793-820) adl yazsnda ilgi ekici bir konu ele alnmakla birlikte bilim sel titizlik ve derinlik yetersiz grnmektedir. "Frtnalar insanlarn inisi yatifi dnda gelien ve zaman zaman can ve mal kaybna yol aan doal afettir." (794) gibi ifadeler yerine daha bilimsel aklamalar yaplabilirdi. Zekeriya Trkmen, "XIX. yzyldaki Silahlanma Yarnda Osmanl Devleti" (47-362) balkl almasnda, Osmanl devletinin kaderinin
185

bilig, Yaz / 2003, say 26

belirlendii XIX. yzylda askeri reformlara nem verilmesi ve II. Abdlhamit devrinde ordunun modernizasyonu, silahlanma yarnda Os manl devleti, bu yarta halkn destei gibi hususlar ele alr. Ramazan Boyacolu "Osmanoullarnn Karamanolu brahim Bey Aleyhinde Ald Fetvalar'1 (641-658) adn verdii, byk oranda aln tlardan oluan, ahn olmayan yerlerde ise bilimsel soukkanllktan uzak, duygusal bir slpla yazlm yazda Osmanoullar ile Karamanoullar arasndaki sorunlar ele almay denemitir. Pax Ottomana ierisindeki dier yazlar ise unlardr: Viorel Panaite: "Peace Agreements in Ottoman Legal and Diplomatic View (15th-17th century)" (277-308), Odile Moreau: "Categorisation et espaces du militaire dans l'Empire Ottoman aux 19e et 20e siecles" (325-345), Jaaues Thobie: "L'empirc Ottoman a la Veille de la Grande Guerre: Un Moyenne Pussinance?" (363-380), Gle s Veinstein: "L'administration Ottomane et le Probleme de Interpretes" (425-442), Claudia Rmer: "Latin Extracts from Na'm's History Translated by Students at the 'K. K. Akademie Orientalischer Sprachen', Vienna 1979" (581-588), Hikmet ksz: 'Trkiye Cumhuriyeti Devleti'nin lk Resmi Konuu: Afgan Kral Emanullah Han'n Trkiye Ziyareti (20 Mays-2 Haziran 1928)" (765-782), Jane Hathaway: "An Agenda tor Historical Study of the Ot toman Arab Provinces" (783-792), Salim Koca: "Trkiye Seluklu U lar" (821-832). Kitap yeterince hacimli olduu hlde daha nce baka yerlerde Osmanh tarihilerinin ounun okuyabilecei dillerde yaynlanm yazlara da, okuyucuyu aydnlatc bir aklama yaplmadan yer verildiini gryoruz. Ayn ekilde, baz zel isimler ve zel terimlerin yer ald ndex"te (833835) de maddelerin neye gre seildii belli deildir. Ancak gene de ki tabn Osmanh tarihiliine nemli bir katk olduunu, bir ksmna ksaca da olsa iaret ettiimiz kimi yazlarn tarihi olmayanlarn da ilgisini e kebileceini ve byle bir almayla bata editr Kemal iek olmak ze re meslektalarnn Prof. Dr. Nejat Gyn'e kar vefa borlarn en iyi biimde demi olduklarn vurgulamalyz.

186

Osman Karatay, ran ile Turan: Hayali Milletler anda Avrasya ve Ortadou, Ankara 2003 Aydos ALBAYEV*

Avrasya'nn, zellikle de Trklerin en eski tarihleriyle ilgili almalarda son yllarda dikkati eken ey, mevcut bilimsel birikimin ilerlemesinden daha hzl olarak, yerlemi kanaatlerden byk lde sapmalarn olma sdr. eitli aratrmaclar bugne kadarki aklamalar reddederek yeni nerilerle gelmekte, iyi bilindii dnlen pek ok konuda bile yeni ye ni fikirler ne srmektedir. Bu erevede, son yllarda yaymlanan eserle rin en ilgin olanlarndan biri de kukusuz Osman Karatay tarafndan ya zlan ran ile Turan adh eserdir. Sz konusu kitabn yazl yksn nszden renmekteyiz. Daha n ce "Hrvat Ulusunun Oluumu" (Ankara 2000) adl ok ilgi gren bir eser hazrlayan Karatay, bu eserinin giri mahiyeti tayan birinci blmnde ksaca syledii baz eyleri aradan geen yl zarfnda derinden aratr m, bunun zerine yeni bulgular da ekleyerek bu eseri ortaya karm tr. Dokuz blmden oluan kitabn ilk blm, srasyla medeniyetin, ran'n ve Turan'n ksa tarihlerine hasredilmitir. Drdnc ve beinci blmlerde Trklerin anayurdu aranmaktadr. Alnc blm, Eskia'da Hint-Avrupa olgusunu sorgulamakta, yedinci blmde tartmann odandaki kavim olan Sakalar/skitler ele alnmakta, sekizinci blmde ise mitolojilerdeki eski ran sorgulanmaktadr. Kendisi Slav dnyas uzman olan yazar, bu kitabnn da dokuzuncu ve son blmn genel olarak Trk-Slav ilikilerine ayrmtr. Yazar, Trklerin atalarnn Ortadou kkenli olduklarn ne srmekte, esas k noktalarnn Van glnn gneyindeki alan olduunu savun maktadr. Burada oalan, bir taraftan da batdan gelen Sam toplulukla rn basksna maruz kalan bu atalar, daha ok Kafkaslar zerinden olmak
* Gazi niversitesi Sosyal Bilimler Enstits /ANKARA big Yaz / 2003 say 26: 187-189 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2003, say 26

zere, peyderpey Avrasya dzlklerine almlardr. Yazar, Ortado u'daki atalar iin kesinlikle Trk ifadesini kullanmamakta, Trkln yann 3500 yldan fazla olamayacan dnmektedir. Bugnk anla myla Trklk, nihayetinde yine Orta Asya'da teekkl etmitir. Batdaki bir Trk yurdunu ilk arayan tarihi Karatay olmamakla beraber, bu yazar ayn konuyu alan dier tarihilerden de keskin hatlarla ayrlmaktadr. nl isimler arasnda Azerbaycan'da Aasolu, ran'da Zehtabi ve Tataristan'da Zekiev de Trk anayurdunun batda olduuna inanmaktadrlar. Ancak Karatay, eski Ortadou kavimlerini dorudan Trk olarak adland ran bu bilginlerin aksine, Trkler ile Trklerin atalarn kesin hatlarla ayr maktadr. Bu arada Krtln ortaya k gibi ilgin ve tartmal konu larda da yeni grler ortaya koymaktadr. Bu kitabn temel yazl amac olduu sezilen ey ise tarih Hint- Avrupa llarn abartlmasna yazarn gsterdii tepkidir. Hi bir rkn hi bir za man dihminde hi bir ekilde salt stnlk sahibi olamayacana inanan yazar, mutlaka stn rk aranyorsa bunun kesinlikle Hint-Avrupallar ola mayacan gstermektedir. Bunun en ak kant, tarih dnemlerde HintAvrupah topluluklarn hi bir medeniyet ortaya karamamalar, bilinen rnekler olarak ran, Yunan ve Roma medeniyetlerinin tamamen ithal ol duu, baka topluluklarca uyarlmadklar takdirde Hint-Avrupa dilli halklarn en ilkel seviyede yaamay srdrdkleri gereidir. Yazar, bu nun en ak delillerini ise dorudan 'stn rk' Germanlarda ve komula r Slavlarda bulmaktadr. Bu erevede, ounu ilk kez duyduumuz pek ok Almanca, ngilizce ve Slav dillerinden kelimenin etimolojisi yapl makta, ilgin ve dndrc sonulara ulalmaktadr. Yazar, eitli kaynaklardan yapt baarl bir derleme ile Eskia'n tar tmal kavmi Sakalarn rani asll oluunun imkanszln gstermekte, Trklklerini ise ak ekilde ispatlamaktadr. Hatta ona gre bu halk, ilk byk Turan devletini kuran topluluktur. Ksmen Trk ananeleri, byk lde de ran kaynaklar vastasyla bize ulaan Eskia'n ran-Turan muharebelerinde bir taraf Sakalar temsil etmektedir. Tuhaf olan ey, iin banda br taraf, ran' bugn anladmz manada ranllarn, daha dorusu tarihteki Perslerin temsil etmeyiidir. Persler sonradan ortaya k mlardr ve sadece ran'n deil, Turan'n da tarih mirasna konarak ve188

albayev, Yayn Tantm

ya bunu gasp ederek tarihte gereklii olmayan, ama mill hafzada yeri byk olan bir tarih uuru gehrmilerdir. Bunu yaparken, yazara gre, byk bir Turan hkmdarn da almlar ve kendi mill kahramanlar, en byk hkmdarlar yapmlardr. 'ran ile Turan' dnya tarihinin ok ilgin, ama ayn lde kapal ve destan bir dnemine k tutma abas olarak dikkate deer bir alma dr. Ancak yazar, nispeten kk bir hacim iinde ok fazla tarih konuda yeni iddialar getirmektedir ve bunlar ileride daha ak olarak savunmas beklenecektir. Geri eser bir fikir jimnastiinden ibaret olmayp, hayli ykl bir bilgi birikimini yanstmaktadr; fakat kitaptaki blmlerin her biri ayr bir alma konusudur ve daha ayrntl incelenmeleri gerekmek tedir. Bu yaphrsa ve de ne srlen tezler kabul grrse, zellikle Trk lerin kkeniyle ilgili tarihleri yeni batan yazmak gerekecektir.

189

Evliya elebi ve Seyahatnamesi, (Yayna Hazrlayanlar: N. Tezcan, K. Atlansoy), Dou Akdeniz niversitesi Yaynlar, Gazimausa 2002. Ar. Gr. Cafer MUM*

XVIII. yzyln byk Trk gezgini Evliya elebi (1611-1684[?]), grd bir ryann tevikiyle muhtelif memleketleri gezmeye ve oralarda gr dklerini yazmaya karar verir. Bu ie, yaamakta olduu stanbul'dan balar; kahvehaneleri, meyhaneleri, sanat ve elence meclislerini dolar, buralarda tank olduu veya dinledii eyleri kaleme alr. Ardndan 1640 ylnda Bursa'ya yapt seyahatle, mrnn sonuna kadar srecek olan yeni bir dnemi balatm olur. Yarm yzyl kadar devam eden gezilerin de, Anadolu'dan Arabistan'a, Balkanlardan Kafkaslara uzanan geni bir corafyada seyahatlerde bulunur, birok ehir ve kasabay gezip grme imkan bulur. Bu gezileri yapabilmesinde, varlkl bir aileden geliyor ol masnn salad maddi ve manevi olanaklarn yan sra, eitli mevkiler de bulunan devlet adamlaryla kurduu yakn ilikilerin de byk katks olmutur. Evliya elebi'nin lmne kadar devam eden bu gezilerinden geriye, on ciltlik dev bir seyahatname kalmtr. erii ve kulland slp bakmndan bir seyahatnamenin snrlarnn tesinde zellikler gsteren eser, ayn zamanda tarih, corafya, mimari, edebiyat, kltr tarihi, sosyal hayat, hatta dil bakmndan da nemli bir yapttr. Bu nemi sebebiyle eser birok aratrmaya konu olmutur. Evli ya elebi Seyahatnamesi zerine bugne kadar 300'n zerinde kitap ve makale yaymlanmtr. Son olarak, Dou Akdeniz niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi Trk Dili ve Edebiyat Blm tarafndan organize edilen uluslar aras nitelikli bir sempozyumda, Seyahatname tekrar ele alnm ve muhtelif alardan tartlmtr. 8-9 Kasm 2001 tarihlerinde Gazimausa'da dzenlenen sempozyumda toplam 21 bildiri sunulmu ve bir akoturum gerekletirilmitir. Sem* Hacettepe niversitesi Edebiyat Fakltesi / ANKARA caferimum@yahoo.com biig Yaz / 2003 say 26: 190-196 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2003, say 26

pozyumda sunulan bildirilerin yaymlanmas, daha geni kesimlerin ya rarlanmasna imkan salamas bakmndan yararl olmutur. Evliya elebi ve Seyahatname ismiyle kitaplatrlan 263 sayfalk al mada, bir sunu yazs ve 17 bildiri metni yer almaktadr. Bu bildiri me tinleri, kitaptaki srasna gre aada tantlmaya allacaktr. 1. A. Deniz Abik tarafndan sunulan 'Tarama Szl'nde Seyahatname den Szler" (s. 1-15) balkl bildiride, Tarama Szl'nde yer alan 267 madde ba iin Seyahatname'den tank gsterilmesi ve bunlardan 87'si iin sz konusu eserin tek kaynak olmas tespitinden hareketle, Anadolu Trkesini temsil edecek nitelikteki baz szlklerde bu 87 madde ba ta ranm; yaplan tarama sonucu, baz szcklerin bu szlklerde bulunma d belirlenmi ve bu szckler iin Seyahatnamenin tek kaynak olduu ifade edilmitir. Ayrca, Tarama Szl'nde yer alan baz szler iin an lam ve yazl bakmndan dzeltmeler nerilmi, bazlar iin de madde ba olarak gsterilmesine gerek bulunmad sylenmitir. 2. Zeki Arkan'n "Evliya elebi ve Anadolu'daki Pazar Yerleri" (s. 1630) baln tayan bildirisinde, Evliya elebi'nin kent tarihisi boyutu zelliine vurgu yaplm; onun ar ve bedestenler hakknda verdii bil gilerin nemi zerinde durulmutur. Daha sonra, kent ve kasabalarda ku rulan ve haftada bir yaplan hafta pazarlar ile ilgili olarak Seyahatna me'de dank hlde yer alan blmler zetlenerek yorumlanmaya all mtr. 3. "Evliya elebi Seyahatnamesi'nde Santorin Adas Afetleri zerine Notlar" (s. 31-47) balkl bildiri, Jean-Louis Bacherche-Grammont tara fndan sunulmutur. Bildiride, ilk defa M.. 16. yzylda gerekleen ve daha sonra farkl aralklarla tekrarlanan yanarda etkinliine merkez olma zellii tayan Santorin adas ile ilgili olarak Seyahatname'de yer alan bilgiler ele ahnmtr. Seyahatname'deki sz konusu blmn metin ola rak da verildii almada, adada meydana gelen olaylarla ilgili eitli ha rita ve notlar da yer almaktadr. Ancak, Evliya elebi'nin bu doal afet leri iaret ederek din/metafizik yorumlarda bulunmasnn bildiride eleti ri konusu yaplmasn anlamakta glk ekiyoruz. nk Evliya ele bi'nin eseri, tek ynl bir gezi veya hatrat kitab deildir. Onun ayn za192

Mum, Yayn Tantm

manda retici unsurlar tayan bir eser olduu daima gz nnde tutul maldr. 4. Christiane Bulut tarafndan sunulan "Evliya elebi as Linguist and Dialectologist: 17th Century east Anatolian and Azeri Turkic" (s. 49-64) balkl ngilizce bildiride, Evliya elebi Seyahatnamesi'nden hareketle Dou Anadolu, Bat ran ve Azeri sahas Trk diyalektleri ele alnmakta dr. 5. "Evliya elebi Seyahatnamesi'nde Rodos" (s. 65-97) bahn tayan bildiri, Ycel Dal'ya ait. Bildirinin banda Rodos tarihi ve Evliya e lebi biyografisi hakknda bilgi verilmekte; Seyahatname'deki bilgilerle karlatrma imkan salamas dncesiyle Ak Mehmet b. mer'in (do. 1556) Menzir 7-Avalim adh eserinden Rodos ile ilgili blm ak tarlmaktadr. Bu bilgiler verildikten sonra, Seyahatname'deki Rodos adas ile ilgili blmler muhtelif alt balklar altnda ele alnmaktadr. Evliya elebi'den yaplan aktarmalar, bildiride nemli bir yer tutmakta dr. 6. Robert Dankoff, "u Rasad Ykalm m? Evliya elebi ve Filoloji" (s. 99-118) baln tayan bildirisine, Seyahatname'de yer alan ve Rasat hanenin yklmasn konu alan bir hikayeyi aktarmakla balamaktadr. Bu nunla Evliya elebi'nin filoloji duyarll vurgulanmaya allmtr. Se yahatname yaynlar ve bu yaynlarda yaplan filolojik hatalar zerinde k saca durulduktan sonra, eserin yazma nshalar ve bunlarn nasl olutuk lar, mstensihlerin nasl ve ne gibi yanllar yapabildikleri zerine dn celer gelitirilmekte; standart filolojik usllerin uygulanmas gsterilmek tedir. Tenkitli metin hazrlayan aratrmaclara yararl olabilecek nitelik teki bu bildirinin sonu blmnde bu usller yle sralanmaktadr: "Yazmalar byk bir dikkatle incelemek. Yazarn ve mstensihlerin yn temlerini hesaba katma. Dzeltilmi, eklenmi, mkerrer yazlm, eksik yazlm ve bo braklm yerlere titizlikle dikkat etmek."(s. 112) 7. Fahri Dikkaya tarafndan sunulan "Douda Kadimselliin Varl ya da Yokluu: Evliya elebi rnei" (s. 119-124) balkl bildiride, nce gez gin kavram ve bu kavramn bat ve doudaki geliim seyri ve farkll zerinde durulmakta, ardndan Seyahatname'de bulunan eski medeniyet193

bilig, Yaz / 2003, say 26

lere ilikin veriler deerlendirilmektedir. Bildirinin sonu blmnde ise, Evliya elebi ile Rnesans sonras batl gezginler arasndaki slp fark ll zerinde durulmaktadr. 8. Seyahatname zerine yapt dier kitap ve makale almalaryla da ta nnan Musa Duman'n bildirisi, "XVII. Yzyl Konuma Dili Kayna Olarak Seyahatname" (s. 125-133) baln tamaktadr. Bildiride, Trk e konuma dili kayna olarak Seyahatname'nin nemini ortaya koymak ve eserin dil yapsn incelemek amalanmtr. Eserdeki konuma diline ilikin veriler, normal anlatm iinde yer alan konuma dili verileri, ko numa formu iinde verilen aktarma cmleler ve dorudan karlkl ko numa formu iinde verilmi metinler alt balklaryla incelenmi ve her balk altnda gerekli rnek metinler verilmitir. 9. "Evliya elebi'nin Gzlemlerine Gre Anadolu'da Ekyalk ve Celliler" (s. 136-153) baln tayan bildiri, Vehbi Gnay'a ait. Bildiride, Seyahatname'nin Osmanl tarihi iin tad nem vurgulanrken, zel likle Evliya elebi'nin muhtelif devlet adamlaryla olan yakn ilgisi ve dolaysyla devletin ileyiine olan vukufu zerinde durulmaktadr. Daha sonra, Evliya elebi'nin tank olduu isyanlara dair verdii bilgi ve gz lemler deerlendirilmektedir. Bildirinin son ksmnda, Celli isyanlar hakknda Seyahatname'nin vazgeilmez bir kaynak olduu, ancak bura daki bilgilerin, dier anlatmlar ve resmi belgelerle beraber deerlendir meye tbi tutulmasnn gerei vurgulanmaktadr. 10. Osman Horata tarafndan sunulan bildiri, "Evliya elebi Seyahatnamesi'ndeki Manzum Ksmlar" (s. 155-167) baln tayor. Bildirinin giri blmnde szn konuma dilinden iire doru yaad sre ze rinde durulmakta, szl kltr ortamna ait eserlerin genel zelliinin ya zlmak yerine sylenmek, okunmak yerine dinlenmek amacyla kaleme alnmas olduu belirtilmektedir. Bu balamda, okuma/dinleme eylemini monotonluktan ve skchktan kurtarmak amacyla sk sk iir formuna ait tekniklere ve manzum syleyilere bavurulduu sylenmektedir. Mensur trlerde manzum ksmlarn ilevleri hakknda deerlendirmeler yapldk tan sonra, Seyahatname'deki manzum ksmlar, gerek kaynak ve yap zellikleri gerekse ilevleri bakmndan snflandrlarak incelenmektedir. Seyahatname'deki manzum ksmlarn etraflca incelendii bildiride, ese194

Mum, Yayn Tantm

rin genelde edebiyat ve estetik, zelde ise iir asndan tad nem or taya konmutur. 11. Mustafa Korkmaz'n "Evliya elebi Seyahatnamesi'nin Kaynaklarda ki Verilerle Analizi zerine Lokal Bir alma: Bor" (s. 169-182) balk l bildirisinde, Bor'un tarihi ve XVII. yzyldaki durumu ile ilgili olarak Seyahatname'de yer alan bilgiler, dier kaynaklar ve ariv belgeleriyle karlatrlarak deerlendirilmekte ve Evliya elebi'nin verdii bilgilerin bir ounun yanll ortaya konmaktadr. Makalenin son ksmnda, eser deki bilgilerin ihtiyatla ve baka kaynaklarla karlatrlarak kullanlma snn gerei vurgulanmaktadr. Bildirinin sonunda, Seyahatnamenin ilgili blmlerine yer verilmektedir. 12. Klaus Kreiser'in "Seyahatname indeki Hamamnameler" (Almancadan eviren: S. Tezcan) (s. 183-195) balyla yaymlanan bildirisinde, nce hamam ile medeniyet ilikisi zerinde durulmaktadr. Gerek bn Haldun gerekse batl gzlemcilerin konuya ilikin grlerine atfta bu lunan Kreiser, Evliya elebi'nin eserinde yer alan hamamlara ilikin bil gileri, yer yer baka eserlere de atfta bulunarak aktarmaktadr. Hamamla ra ilikin istastiksel veriler, mimari zellikleri, ziyaretileri, buralara ge len insanlarn riayet ettii kurallar gibi konular, bildirinin genel ereve sini oluturmaktadr. 13. "Evliya elebi Seyahatnamesi'nin Birinci Cildinde Tahkiye" (s. 197208) balkl bildirisinde Mine Mengi, Seyahatname'nin farkl edebi tr lere ait anlatm zellikleri tad ve bu bakmdan trler aras deiik bir eser olduu tespitinde bulunmakta; bu trlerin ortak zelliinin tahkiye olduunu belirtmektedir. Seyahatname'deki tahkiye zelliklerinin eserin ilk cildinden rneklerle anlatld bildiride, konu etrafl olarak ele alnm ve bir slp almas ortaya konmutur. 14. Glden Saol'un bildirisi, "Evliya elebi Seyahatnamesi'nden Hare ketle 'Ouz' Kelimesi" (s. 209-229) baln tayor. Bildiride, Ouz ke limesinin sfat olarak kullanm ele alnmaktadr. Kehmenin Seyahatna me'deki kullanmlarnn tespit edilmesinin yan sra, daha eski kaynaklar da, farkl szlklerde ve dier Trk lehelerinde kelimenin hangi anlam larda kullanlmakta olduu etraflca aratrlp ortaya konmutur.
195

bilig, Yaz / 2003, say 26

15. Nuran Tezcan tarafndan sunulan bildirinin bal, "Bir slup Ustas Olarak Evliya elebi" (s.231-243). Bildiride, Evliya elebi'nin kendin den nceki dzyaz geleneine vakf bir insan olduu, konuma dili ile ya z dilini bir arada kullanarak orijinal ve taklit edilemez bir slp meydana getirdii tespiti yaplmaktadr. Sz konusu eserin slup bakmndan ince lenmemi olmasnda, hacminin byk olmasnn etkili olduu ifade edilen bildiride, Evliya elebi'nin ehir tasvirleri esas alnarak eserin zengin s lbu ortaya konmaktadr. 16. Semih Tezcan'n bildirisi ise, "Gelecein Byk Trke Szl'nde Seyahatnamenin Alaca Yer" (s245-253) baln tayor. Bildiride, Seyahatname'nin sz varl zerine yaplan aratrmalar, Trke'de byk szlk bulunmamasnn yol at skntlar, bir elektronik szln ge reklilii ve bu elektronik szlk iin Seyahatname'nin ne kadar nemli ol duu zerinde durulmutur. 17. Son bildiri, Fikret Turan'a ait. "Seyahatname'de Sentaks, Kelime Se imi ve Ton" (s. 255-262) balkl bildiride, Evliya elebi Seyahatnamesi'nin nc cildi esas alnarak, yazarn slbu deerlendirilmektedir. Eserdeki sentaks, kelime seimi ve ton, bildirinin erevesini oluturmak tadr. Dnya gezi edebiyat iinde nemli bir yer tutan ve bugne kadar birok aratrmaya konu olan Evliya elebi Seyahatnamesi'nin uluslar aras ni telikli bir sempozyumda yeniden ele alnm olmas nedeniyle, gerek sem pozyumun dzenlenmesinde, gerekse sempozyum bildirilerinin yaym lanmasnda emei geenlere teekkr ediyoruz.

196

bilig
Trk Dnyas Sosyal Bilimler Dergisi Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl Y a y n lkeleri bilig, K/Ocak, Bahar/Nisan, Yaz/Temmuz ve Gz/Ekim olmak zere ylda drt sa y yaymlanr. Her yln sonunda derginin yllk dizini hazrlanr ve K say snda yaymlanr. Dergi, yayn kurulu tarafndan belirlenecek ktphanelere, uluslararas endeks kurumlarna ve abonelere yaymland tarihten itibaren bir ay ierisinde gnderilir. bilig, Trk dnyasnn kltrel zenginliklerini, tarih ve gncel gereklerini bilimsel ller ierisinde ortaya koymak; Trk dnyasyla ilgili olarak, uluslar aras dzeyde yaplan bilimsel almalar kamuoyuna duyurmak amacyla yaym lanmaktadr. bitig'de, sosyal bilimlerle ilgili konular bata olmak zere, Trk dnyasnn tarih ve gncel problemlerini bilimsel bir bak asyla ele alan, bu konuda zm ne rileri getiren yazlara yer verilir. bilig'e gnderilecek yazlarda, alannda bir boluu dolduracak zgn bir makale veya daha nce yaymlanm almalar deerlendiren, bu konuda yeni ve dikkate de er grler ortaya koyan bir inceleme olma art aranr. Trk dnyasyla ilgili eser ve ahsiyetleri tantan, yeni etkinlikleri duyuran yazlara da yer verilir. Makalelerin bilig'de yaymlanabilmesi iin, daha nce bir baka yerde yaym lanmam veya yaymlanmak zere kabul edilmemi olmas gerekir. Daha n ce bilimsel bir toplantda sunulmu bildiriler, bu durum belirtilmek artyla ka bul edilebilir.

Yazlarn Deerlendirilmesi
bitig'e gnderilen yazlar, nce yaym kurulunca dergi ilkelerine uygunluk asndan incelenir ve uygun bulunanlar, o alandaki almalaryla tannm iki hakeme gnderilir. Hakemlerin isimleri gizli tutulur ve raporlar be yl sreyle sakla nr. Hakem raporlarndan biri olumlu, dieri olumsuz olduu takdirde, yaz nc bir hakeme gnderilebilir. Yazarlar, hakem ve yayn kurulunun eleti ri ve nerilerini dikkate alrlar. Katlmadklar hususlar varsa, gerekeleriyle birlikte itiraz etme hakkna sahiptirler. Yayma kabul edilmeyen yazlarn, is tek hlinde bir nshas yazarlarna iade edilir. 197

bilig'de yaymlanmas kabul edilen yazlarn telif hakk Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanlna devredilmi saylr. Yaymlanan yazlardaki g rlerin sorumluluu yazarlarna aittir. Yaz ve fotoraflardan, kaynak gsteri lerek alnt yaplabilir. Yayma kabul edilen yazlar iin, yazar ve hakemlerine yayn tarihinden itiba ren bir ay iinde telif / inceleme creti denir. cret miktar, her yl banda yayn kurulunun nerisi zerine ynetim kurulunca belirlenir. Yazm Dili big'm yazm dili Trkiye Trkesidir. Ancak her sayda derginin te bir orann gemeyecek ekilde ingilizce ve dier Trk leheleri ile yazlm yazlara da yer verilebilir. Trk lehelerinde hazrlanm yazlar, gerektii takdirde yayn kurulunun kararyla Trkiye Trkesine aktarldktan sonra yaymlanabilir. Yazm Kurallar Makalelerin, aada belirtilen ekilde sunulmasna zen gsterilmelidir: 1. Balk: erikle uyumlu, onu en iyi ifade eden bir balk olmah ve koyu karakter li harflerle yazlmaldr. 2. Yazar ad(lar) ve adresi: Yazarn ad, soyad byk olmak zere koyu, adresler ise normal ve eik karakterde harflerle yazlmal; yazarn grev yapt kurum, haber leme ve elmek (e-mail) adresi belirtilmelidir. 3. zeti Makalenin banda, konuyu ksa ve z biimde ifade eden ve en fazla 150 ke limeden oluan Trke zet bulunmaldr. zet iinde, yararlanlan kaynaklara, e kil ve izelge numaralarna deinilmemelidir. zetin altnda bir satr boluk brak larak, en az 3, en ok 8 szckten oluan anahtar kelimeler verilmelidir. Makalenin sonunda, yaz bah, zet ve anahtar kelimelerin ngilizce ve Rusalar bulunma ldr. Rusa zetler, gnderilemedii takdirde dergi tarafndan ilave edilir. 4. Ana Metini A4 boyutunda (29.7x21 cm. ) ktlara, MS Word programnda, Ti mes New Roman veya benzeri bir yaz karakteri ile, 10 punto, 1.5 satr arahyla yazlmaldr. Sayfa kenarlarnda 3 'er cm boluk braklmal ve sayfalar numaralandrlmahdr. Yazlar 10.000 kelimeyi gememelidir. Metin iinde vurgulanmas gereken ksmlar, koyu deil eik harflerle yazlmaldr. Alntlar eik harflerle ve trnak iinde verilmeli; be satrdan az alntlar satr arasnda, be satrdan uzun alntlar ise satrn sandan ve solundan 1.5 cm ieride, blok hlinde ve 1 satr ara hyla yazlmaldr.
198

5. Blm Balklar: Makalede, dzenli bir bilgi aktarm salamak zere ana, ara ve alt balklar kullanlabilir ve gerektii takdirde balklar numaralandrlabilir. Ana balklar (ana blmler, kaynaklar ve ekler) byk harflerle; ara ve alt balklar, yalnz ilk harfleri byk, koyu karakterde yazlmal; alt balklarn sonunda iki nokta st ste konularak ayn satrdan devam edilmelidir. 6. ekiller ve izelgeler: ekiller, kltmede ve basmda sorun yaratmamak iin si yah mrekkep ile dzgn ve yeterli izgi kalnlnda aydinger veya beyaz kada izilmelidir. Her ekil ayr bir sayfada olmaldr. ekiller numaralandrlmah ve her eklin altna balyla birlikte nce Trke, sonra ngilizce olarak yazlmaldr. izelgeler de ekiller gibi, numaralandrlmal ve her izelgenin stne balyla birlikte nce Trke, sonra ingilizce olarak yazlmaldr. ekil ve izelgelerin ba lklar, ksa ve z olarak seilmeli ve her kelimenin ilk harfi byk, dierleri k k harflerle yazlmaldr. Gerekli durumlarda aklayc dipnot veya ksaltmalara ekil ve izelgelerin hemen altnda yer verilmelidir. 7. Resimler: Parlak, sert (yksek kontrastl) fotoraf kdna baslmaldr. Ayrca e killer iin verilen kurallara uyulmaldr. zel koullarda renkli resim basks yap labilir. ekil, izelge ve resimler toplam 10 sayfay amamahdr. Teknik imkna sahip ya zarlar, ekil, izelge ve resimleri aynen baslabilecek nitelikte olmak art ile me tin iindeki yerlerine yerletirebilirler. Bu imkna sahip olmayanlar, bunlar iin metin iinde ayn boyutta boluk brakarak iine ekil, izelge veya resim numa ralarn yazabilirler. 8. Kaynak Verme: Dipnotlar, sadece aklama iin kullanlmal ve aklamalar da metnin sonunda verilmelidir. Metin iinde gndermeler, parantez iinde aadaki ekilde yazlmaldr: (Kksoy 2000); (Kksoy 2000: 15) Birden fazla yazarh yaynlarda, metin iinde sadece ilk yazarn ad vd. yazlmal dr: (isen vd. 2002) Kaynaklar ksmnda ise dier yazarlar da belirtilmelidir. Metin iinde, gnderme yaplan yazarn ad veriliyorsa kaynan sadece yayn tarihi yazlmaldr: "Tanpnar (1976:131), bu konuda ...,," Yaym tarihi olmayan eserlerde ve yazmalarda sadece yazarlarn ad; yazar belir tilmeyen ansiklopedi vb. eserlerde ise eserin ismi yazlmaldr.
199

ikinci kaynaktan yaplan alntlarda, asl kaynak da belirtilmelidir: "Kprl (1926) " (elik 1998'den).

Kiisel grmeler, metin iinde soyad ve tarih belirtilerek gsterilmeli, ayrca kaynaklarda belirtilmelidir. Internet adreslerinde ise mutlaka tarih belirtilmeli ve bu adresler kaynaklar arasnda da verilmelidir: http://www.tdk.gov.tr/bilterim (15.12.2002) 9. Kaynaklar: Metnin sonunda, yazarlarn soyadna gre alfabetik olarak aadaki ekilde yazlmaldr. Kaynaklar, bir yazarn birden fazla yayn olduu takdirde yaymlan tarihine gre sralanacak; bir yazara ait ayn ylda baslm yaynlar ise (1980a, 1980b) eklinde gsterilecektir: KKSOY, Mmin (2000), Trk Yksekretiminde Yabanc Dille Eitim, Bilimlik Dergiler ve Trhemiz, Ankara: Bilig Yay. TlMRTA, F.Kadri (1951), "Fatih Devri airlerinden Cemali ve Eserleri", , Trk Dili ve Edebiyat Dergisi, IV ( 3 ) : 189-213. SHAW, S. (1982), Osmanl mparatorluu, (ev. M.Harmanc), istanbul: Sermet Matb.

Yazlarn Gnderilmesi
Yukarda belirtilen ilkelere uygun olarak hazrlanm yazlar, biri orijinal, dier ikisi fotokopi olmak zere nsha olarak, disketiyle birlikte bilig adresine gnderilir. Ya zarlarna raporlar dorultusunda dzeltilmek zere gnderilen yazlar, gerekli dzelt meler yaplarak disketi ve orijinal ktsyla en ge bir ay iinde tekrar dergiye ula trlr. Yayn kurulu, esasa ynelik olmayan kk dzeltmeler yaplabilir.

Yazma Adresi
bilig Dergisi Editrl Takent Cad. 10. Sok. No: 30 06430 Bahelievler/ANKARA / TRKYE Tel: (0312) 215 22 06 Fax:(0312)215 22 09 www.yesevi.edu.tr/bihg bihg@yesevi.edu.tr

200

bilig
Journal of Social Sciences of the Turkish World Ahmet Yesevi University Board of Trustees Editorial Principles bilig is published quarterly: Winter/January, Spring/April, Summer/July and Autumn/October. At the end of each year, an annual index is prepared and published in Winter issue. Each issue is forwarded to the subscribers, hbraries and international indexing institutions within one month after its pubhcation. bilig is pubhshed to bring forth the cultural riches, historical and actual reahties of the Turkish World in a scholarly manner; to inform the pubhc opinion about the scientific studies on the international level concerning Turkish World. The articles firstly related to social sciences subjects and dealing with the historical and current issues and problems and suggesting solutions for the Turkish World are pubhshed in bilig. An article sent to bilig should be an original article which contribute knowledge and scientific information to its field or a study that bring forth new views and perspectives on previously written scholarly works. Articles introducing works and personalities, announcing new activities related to the Turkish world can also be published in bilig. in order for any article to be pubhshed in bilig, it should not have been previously pubhshed or accepted to be pubhshed elsewhere. Papers presented at a conference or symposium may be accepted for pubhcation if stated so beforehand. Evaluation of Articles The articles forwarded to bilig are first studied by the Editorial Board in terms of the journal's principles those found acceptable are sent to two referees who are well-known for their works in that field. Names of the referees are confidential and referee reports are safe-kept for five years. in case one referee report is negative and the other is favorable, the article may be sent to a third referee for re-evaluation. The authors of the articles are to consider the criticisms, suggestions and corrections of the referees and editorial board. If they disagree, they are entitled to counterpresent their views and justifications. Only the original copy of the unaccepted articles may be returned upon request. The royalty rights of the accepted articles are considered transferred to Ahmet Yesevi University Board of Trustees. However the overall responsibility for the published
201

articles belongs to the author of the article. Quotations from articles including pictures are permitted during full reference to the articles. Payments to the authors and referees for their contributions are made within one month after publication. The amounts of payments are determined by the Editorial Board subject to the approval by the Board of Trustees. The Laguage of the Journal Trkiye Turkish is the Language of the journal. Articles presented in English or other Turkish dialects may be published not exceeding one third of an issue. Articles submitted in Turkish dialects may be published after they are translated into Trkiye Turkish upon the decision of the Editorial Board if necessary. Writing Rules in general the following are to be observed in writing the articles for bittg: 1 . Tle of the Article: Title should be in suitable for the content and the one that expresses it best, and should be bold letters. 2. Name(s) and address(es) of the author(s): Names and surnames are in capital letters and bold, addresses in normal italic letters; institution the author works at, contact and e-mail addresses should be specified. 3. Abstract: in the beginning of the article there should be an abstract in Turkish, briefly and laconically expressing the subject in maximum 150 words. There should be no ref erence to used sources, figre and chart numbers. Leaving one ne empty after the abstract body there should be key words, minimum 3 and maximum 8 words. At the end of the article there should titles, abstracts and key words in English and Russian. in case Russian abstract is not submitted it will be attached by the journal. 4. Main Text: Should be typed in MS Word program in Times New Roman or similar font type, 10 type size and 1,5 line on A4 format (29/7x21 cm) paper. There should 3 cm free space on the margins and pages should be numbered. Articles should not exceed 10.000 words. Passages that need emphasizing should not be bold but in italic. Quotations should be in italic and with quotation marks; in quotations less than 5 lines between lines and those longer than 5 nes should be typed with indent of 1,5 cm in block and with 1 ne space. 5. Section Headings: Main, interval and sub-headings can be used in order to obtain the well-arranged narration of information in the article and these headings can be numbered if necessary. Main headings (main sections, references and appendixes) should be in capital letters; interval and sub-headings should be bold and their first
202

letters in capital letters; at the end of the sub-headings writing should continue on the same line after a colon (:). 6. Figures and Tables: Figures should be drawn on tracing or white paper in ink so as not to cause problems in printing or reducing in size. Each figre should be on a separate page. Figures should be numbered with a caption of the title in Turkish first and English below it. Tables should also be numbered and ha ve the title in Turkish first and English below it. The titles of the figures and tables should be clear and concise, and the first letters of each word should be capitalized. When necessary footnotes and acronyms should be below the captions. 7. Pictures: Should be on highly contrasted photo papers. Rules for figures and tables are applied for pictures as well. in special cases color pictures may be printed. The number of pages for figures, tables and pictures should not exceed 10 pages. Authors having the necessary technical facilities may themselves insert the related figures, drawings and pictures into text. Those without any technical facihties will leave the proportional sizes of empty space for pictures within the text numbering them. 8. Stating the Source: Endnotes should be only for explanation and explanations should be at the end of the text. References within the text should be given in parentheses as follows: (Kksoy 2000); (Kksoy 2000: 15) When sources with several authors are mentioned, the name of first author is written and for others (et. al) is added. (isen et al. 2002) Full reference including ali the names of authors should be given in the list of references. If there is name of the referred authors within the text then only the publication date should be written: "Tanpnar (1976:131) onthis issue ...." in the sources and manuscripts with no publication date only the name of author; in encyclopedias and other sources without authors only the name of the source should be written in the secondary sources quoted original source should also be pointed: "Kprl (1926) " (in elik 1998). Personal interviews can be indicated by giving the last name(s), the date(s) and moreover should be stated in the references. http://www.tdk.gov.tr/bilterim (15.12.2002)
203

9. References: Should be at the end of the text in the alphabetic order as shown in the example below. If there are more than one source of an author then they will be listed according to their publication date; sources of the same author published in the same year will shown as (1980a, 1980b): KKSOY, Mmin (2000), Trk Yksekretiminde Yabanc Dille Eitim, Bilimlik Dergiler ve Trkemiz, Ankara: Bilig Yay. TlMURTA, F.Kadri (1951), "Fatih Devri airlerinden Cemali ve Eserleri", , Trk Dili ve Edebiyat Dergisi, IV ( 3 ) : 189-213. SHAW, S. (1982), Osmanl mparatorluu, (ev. M.Harmanc), stanbul: Sermet Matb. How to Forward the Articles The articles duly prepared in accordance with the principles set forth are to be sent in three copies, one original and two photocopied forms with a floppy disk to bilig to the address given below. The last corrected fair copies in diskettes and original figures are to reach bilig within not later than one month. Minr editing may be done by the editorial board.

Correspondence Address bilig Dergisi Takent Caddesi, 10. Sok. Nu: 30 06430 Bahelievler - ANKARA / TRKYE Tel: (0312) 215 22 06 Fax:(0312)215 22 09 www.yesevi.edu.tr/bihg bihg@yesevi.edu.tr

204

You might also like