You are on page 1of 236

Sovyet Devri Trkmen Yazar Berdi Kerbabayev ve Aytl dim Roman

Dr. Yakup SARIKAYA*


zet: Berdi Kerbabayev, Sovyet devri Trkmen edebiyatnn kurucularndan birisidir. iir bata olmak zere edebiyatn hemen hemen btn trlerinde eser vermitir. Ancak daha ok nesir trnde verdii eserleriyle (romanlaryla) tannmaktadr. Onun Aytl dim (Kararl Adm) adl roman, Trkmen edebiyatnn ilk romanlarndandr. Hatta basm tarihi itibaryla ilk Trkmen romandr. Yazar, 1916-1920 yllar aras Trkmenistann anlatt bu tarih romann yirmi yla yakn bir srede tamamlamtr. Eserin baz ksmlar, rejim yanllarnn tenkitleri dorultusunda yazarnca iki kez deitirilmitir. Bu yzden eserin 1940, 1949 ve 1955 yllarna ait olmak zere farkl basks bulunmaktadr. Aygtl dim, Trkmen edebiyat tarihilerinin tamam tarafndan tartmasz bir aheser olarak kabul edilmektedir. Berdi Kerbabayev bu eseriyle en deerlisi 1947 ylnda ald 2. Dereceli Stalin dl olmak zere birok dl kazanmtr. Eser, eski Sovyetler Birlii bnyesinde yer alan birok milletin dili yannda ngilizce, Hinte ve Macarca gibi dillere evrilmi ve baslmtr. Ayrca romann ayn ad tayan sinema filmi ve piyesi de bulunmaktadr. Anahtar Kelimeler: Sovyet edebiyat, Trkmen edebiyat, Berdi Kerbabayev, Aytl dim, roman, ideoloji

1- Berdi Kerbabayevin Hayat, Edeb Kiilii ve Eserleri Sovyet devri Trkmen edebiyatnn kurucularndan Berdi Mradovi Kerbabayev (1894-1974), 15 Mart 1894te Trkmenistann Tecen ilesinin Govkuzere kynde, varlkl bir ifti ailesinin ocuu olarak dnyaya gelmitir. Zeksn fark eden babas onun okuyup molla (din adam) olmasn istedii iin ky mektebini bitirdikten sonra srasyla Tecen, Kaka, Gorcav ve Buhara medreselerinde eitim grr. Bu sayede dounun Fuzli, Nevi, Sd gibi byk sz statlarn tanr. Ekim Devriminden sonra Akabatta alan retmenlik kursuna katlr. Kursu tamamladktan sonra Trkmenistann deiik yerlerinde memuriyetlerde bulunur, retmenlik yapar. Bir ara Tecen daresinin Maarif ubesinin mfettiliini ve mdrln yrtr. Daha sonra Tecen cra Komitesi bakan seilir. 1920li yllarn banda
*

Krkkale niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi / KIRIKKALE sarikayakup@yahoo.com

bilig Yaz / 2006 say 38: 1-14 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2006, say 38

Trkmenistan ve Dayhan gazetelerinde alr, Tokmak dergisini karanlarn arasna katlr. Bu derginin ilk redaktrdr. Berdi Kerbabayev, edebiyat hayatna iirler balar. Yene de, Ur Yene adl satirik iiri 1923 ylnda Trkmenistan gazetesinde yaymlanr. 1924 yl Ocak aynda ise stibdat Zamanda adl iiri yaymlanr. 1920li yllarda yazd iirler devrinin ne kan eitim, kadn haklar, toprak-su reformu vb. meselelerle ilgilidir. Bu ilk iirlerinin edeb bakmdan pek fazla deeri yoktur. nk onun airlii yava yava geliecektir. 1927de yazd Okasa ve 1928de yazd Muallm adl iirlerinde halk okuma yazma renmeye tevik etmek, aydnlatmak, onlara medeniyeti retmek amac n plndadr. Halkn edeb mirasna da byk nem veren Berdi Kerbabayev, eski edeb eserleri halka ulatrma yolunda da byk aba sarf eder. 1926 ylnda, byk Trkmen airi Mahtumkulunun iirlerini toplayp bana uzunca bir giri yazarak Matmul Goular adyla nereder. 1948 ylnda ise halk arasndan derlenmi, Ali ir Nevi ile Sultan Hseyin Baykara arasnda geen hikyelerden oluan Mral-Novay adl bir kitap yaymlar. Kerbabayev, yirmili yllarn ortalarndan itibaren nesir ve drama trlerinde de denemelerde bulunur. 1926 ylnda, toprak ve su reformu urunda yaplan snf mcadelelerinin anlatld Obada Bolan Vaka adl uzun hikyesini, 1927 ylnda ise sosyal bir yara olan esrarkeliin insan zerindeki rh ve fizik zararlarnn anlatld Tiryekke ve Tebip adl piyesini yazar. 1927 ylnda Leningrada giderek Dou Bilimleri Enstits Trkoloji Blmnde okumaya balar. Ancak Leningradn havas salna iyi gelmedii iin birinci yln sonunda okulu brakp Akabata geri dner. 1920li yllarn sonlarna doru yazd iirlerde, Trkmen halkna kabul ettirilmek istenen yeni ideolojinin ve hayat tarznn anlatld grlr. 1926 ylnda yazd Kne Durmumza en adl iirinde, eski yaay tarznn yerildii grlmektedir. Kerbabayevin bu yllarda yazd Gzlar Dnysi (1927) ve Adat Gurban (1927) adl manzumeleri, o devrin nemli meselelerinden biri olan kadnlarn zgrl zerinedir. Bu iirlerde devrim ncesi Trkmen toplumunda kadnn durumu ve onlarn erkeklerle eit olmas iin yrtlen mcadeleler anlatlr. 1928de yazd Daklma, 1929da yazd Yaz Mvsminde Bir Gzel, Kepn Dodak ve ki Gre adl manzumeleri de ayn sosyal konu zerinedir (Durdyev-Veyisov 2002: 264). 1920li yllarda iirde younlaan Berdi Kerbabayev, bu younluunu 1930lu yllarda yava yava daha ok baarl olaca nesre kaydrr. 1929 ylnda yazd 1916-nc Yl adl uzun hikyesi ve 1930 ylnda yazd Alk hikyesi, Trkmenlerin Sovyet devrimi ncesi iinde bulunduklar zor artlar
2

Sarkaya, Sovyet Devri Trkmen Yazar Berdi Kerbabayev ve Aytl dim Roman

anlatr. Bu yllarda yazd Gara Guda adl uzun hikyede ise sosyal bir yara olan berdel konu alnmtr. 1930 ylnda Trkmenistana aralarnda nl Rus yazarlarnn da bulunduu byk bir heyet gelir. Berdi Kerbabayev bu heyetteki Rus yazarlaryla tantktan sonra dikkatini kylere, kyllerin problemlerine evirir. Bu tarihlerde yapm olduu seyahatlerin de onun edeb ahsiyetinin ekillenmesinde byk etkisi olmutur. Kerbabayev, bu seyahatlerinin sonucu olarak yol hikyeleri tarzndaki Hakkat isimli denemesini yazar. Eser, Sovyet devri Trkmen edebiyatnda deneme trnn ilk rndr. 1930-1940 yllar arasnda, rejimin yannda ve karsnda olanlar arasndaki mcadele iyice kzm, bu yzden ok saydaki edebiyat aydn tutuklanp hapse atlmtr. Bu aydnlardan bir ksm sonradan salverilmi, bir ksm ise yok edilmitir (Kara 1998: 108). Berdi Kerbabayev de 1937 ylnda Garaca Burunov, al Kekilov, Ruh Alyev ve Hdr Deryayev gibi nl Trkmen edebiyatlaryla birlikte tutuklanr ve iki buuk yl tutuklu kalr. Tutuklanan yazarlardan bazlar idam edilir. Hdr Deryayevin dndaki aydnlar 1940ta serbest braklr. Kerbabayev 1930lu yllardan itibaren edeb eser tercme iine de giriir. ou Rus yazarlarnn romanlar olmak zere, elliye yakn eseri Trkmen Trkesine tercme eder. Bunlarn arasnda L. Tolstoyun Hacmurat, M. Gorkinin Ene, M. olohovun Gterilen Tarp, E. L. Voyniin Geyin gibi romanlar da vardr. Tercmeler vastasyla tand Rus yazarlarn yannda, Orta Asya ve civarnda yetien dier Trk edebiyatlarndan S. Ayni, S. Mukanov, A. bragimov, A. Kadr gibi yazarlarn da onun zerindeki etkisi byktr. Bu tercmelerin yazarn yaratclk gcnn artmasnda, sanatnda ustalk kazanmasnda, realist bir izgiye gelmesinde ok byk faydas olmutur. Yazar bu durumu, kendisiyle yaplan bir rportajda yle ifade etmektedir: Bu tercmeler benim sevgili profesrlerim oldu. Olaylarn nasl gelitirileceini, konunun nasl seileceini, kompozisyonun nasl kurulacan, karakterlerin nasl oluturulup nasl hareket ettirileceini ncelikle, byk Rus yazarlarndan, daha sonra da karde cumhuriyetlerin mehur edebiyatlarndan rendim. (Geldiyev 1998: 271). Kerbabayev, medresede renim grd iin Arapa ve Farsay ok iyi bilmektedir ve okumu olduu dounun byk airlerinin klsiklerinden de tercmeler yapmtr (Kazmolu 1994: 188). Bizzat veya tercmeler vastasyla tant devrin nemli Rus yazarlar sayesinde Kerbabayev, bundan sonra yazaca eserlerde konular realist bir slpla ve ideoloji dorultusunda ilemeyi benimsemitir. Onun Bayram adl

bilig, Yaz / 2006, say 38

uzun hikyesi ve Aytl dim adl mehur roman bunun uyguland en ak rneklerdir. Kerbabayev, kinci Dnya Sava yllarnda sava ve vatan (Sovyet vatan) sevgisini ileyen eserler verir. 1943 tarihinde yazd Aylar manzumesinde, Aylar ile subay olan sevgilisi Hallnn kinci Dnya Savanda cephede gsterdikleri kahramanlklar konu edilmitir. Srl Depede adl manzumesinde petrolclk gibi zor bir ii baaran bir Trkmen kz anlatlmtr. Kerbabayev bu yllarda Trkmenistan Yazarlar Birliinin bakanln da yrtr. Kerbabayev savatan sonra da edebiyat yaamna devam eder. 1951 ylnda Balkan Eteinde adl iirini yazar. Gurbandurd iiri kinci Dnya Savanda stn yararlklar gsterdii iin kendisine Sovyet ittifak kahraman dl verilmi bir Trkmen yiidine ithaf edilmitir. Bu dnemde yazd Aysoltan adl uzun hikyesinde bar konusunu ilemitir. Nebitda romannda, kara altn (petrol) iilerinin hayat ve ektikleri skntlar anlatlr. Gaysz Atabay romannda, eserine adn veren bir Trkmen kahramannn hayat ve onun Trkmenlerin birlii urunda verdii mcadeleler anlatlr. Bvslen Bvet isimli uzun hikyesinde lkede btn dikkatlerin yalnz pamua evrilip dier tarm rnlerine yeterince nem verilmemesini eletirmitir. Kerbabayev bu eseriyle ileride ekonomide yaanacak durgunluun sebeplerinden biri olacak bir problemi daha ortaya kmadan eserinde ilemeyi bilmitir. Amderya ve Bahar Buluks adl manzumelerinde, Trkmenler iin hayat neme sahip Ceyhun rmann suyunu Trkmen llerine getirme ve her taraf gl bahesine evirme arzusunu dile getirir. Suv Damcas Altn Dnesi adl romannda, Karakum Kanalnn ina edilmesinde emei geenlerin kahramanlklar anlatlr. Kerbabayev Trkmen tiyatrosunun gelimesi iin de byk aba sarf etmitir. kinci Dnya Sava yllarnda Vatana Syi, Kim Kimi Syy, Doanlar ve Ene adl piyeslerini yazar. Bunlarn dnda Gterim, Hyrlukga Hemra, Halk ahr, Matmul (tarihi konulu) ve Aytl dim adl piyeslerle Abadan adl bir libretto (opera sz) da yazmtr. Berdi Kerbabayev edebiyat yaamnda gelecein bykleri olacak ocuklar unutmam ve onlara ynelik olarak ocuk edebiyat alannda da eserler vermitir (Ksolu 1998: 72). Onlar iin Batr, Ihlasa-Mrat, ekimn Bekimez, Connuk Batr, Krk Yalan ve Capbaklar gibi birok hikyenin yannda Dostluk ve Kim Bilmeek adlarn tayan masal ve bilmece kitaplar yazmtr. Berdi Kerbabayev, ten Gnler adl otobiyografik bir roman miras brakmtr. Yazarn bunlara ilve olarak, yurt iinde ve dnda katld birok toplantda sunduu teblileri, kendisiyle yaplm rportajlar ve yazm olduu ten4

Sarkaya, Sovyet Devri Trkmen Yazar Berdi Kerbabayev ve Aytl dim Roman

kit makaleleri, sosyal ve siyas ierikli yazlar da bulunmaktadr. Berdi Kerbabayevin eserleri, Eserler Toplum adyla 1958-60 yllar arasnda be ciltte (cildin biri iki kitaptr) toplanarak yaymlanmtr. 1966 ylnda bir edebiyat tenkitisi olan Hangul Tarberdiyev tarafndan yazlm, Trkmen edebiyatna byk emei gemi bu yazarn sanatkrln anlatan Berdi Kerbabayev Sz Ussad adl bir eser de yaymlanmtr. Kerbabayev, 1970li yllarda Trkiyeyi ziyaret etmi ve bu ziyaretin sonucunda ilk olarak 1971 senesinde Edebiyat ve Sunat gazetesinde yol yazlar, hemen ardndan ise Trkiyeyi Ziyaret isimli kitab yaymlanmtr (onolu 2002: 868; Memmet-Kazak 1998: 160tan). Berdi Kerbabayev, Trkmen Trkesinin zenginliinden ustaca faydalanmasn bilmitir. Onun B. Seytkov, B. Prliyev, B. Soltannyazov, G. Gurbanshedov, A. Atacanov, K. Gurbannepesov, A. Gurbanov, K. Berdiyev, N. Cumayev gibi birok Trkmen yazar zerindeki etkisi byktr. Trkmen yazarlarndan M. Seyidov bu konuda yle demektedir: Trkmen Trkesi engin bir deryadr. Bu deryay grmek isteyenler Berdi Kerbabayevin eserlerini bir okusun, yeter. (Tarberdiyev 1966: 9). Berdi Kerbabayev, Trkmen halknn sosyal ve kltrel geliimine byk emei gemi yazarlardan biri olarak kabul edilmektedir. Sovyet edebiyatnda ad M. olohov, S. Ayni, M. bragimov, Tursunzade gibi sz statlaryla birlikte anlmaktadr. nl zbek airi Gapur Gulam, Berdi Kerbabayev iin, Merhum Sadretdin Ayniden sonra Orta Asya edebiyatnn en byk pehlivandr. demektedir. Bir dier almaya gre de Berdi Kerbabayev Sovyet devri Trkmen edebiyatnn en byk yazar olmay hak etmitir (Yusupov-Yusupova 1992: 178). Berdi Kerbabayev, yalnz Trkmen edebiyatnn deil, btn Sovyet edebiyatnn da temsilcisidir. hreti Trkmenistan am ve Sovyetler Birlii apnda n kazanmtr. O, Trkmen edebiyatn Sovyet halklarna ve dnyaya tantmtr. Kerbabayev, baarlarndan dolay devlet tarafndan birok dl, madalya ve niana lyk grlmtr. Aytl dim ve Aysoltan adl eserleriyle iki kez Sovyetler Birlii dln almaya hak kazanmtr. Aytl dim 16 dile, Aysoltan 30 dile, Nebitda ise eski Sovyetler Birlii bnyesinde yer alan birok milletin diline tercme edilip milyonlarca bask yapmtr. Yazar, Trkmenistan tarafndan verilmi Mahtumkulu Devlet dlnn de sahibidir. Kerbabayevin eserlerini trlerine gre yle sralayabiliriz: a) Romanlar: Aytl dim, Nebitda, Gaysz Atabay, Suv Damcas Altn Dnesi, ten Gnler (otobiyografi). b) Piyesleri: Vatana Syi, Kim Kimi Syy, Doanlar, Ene, Tiryekke ve Tebip, Gterim, Hyrlukga-Hemra, Doanlar, Matmgul, Halk ahr, Aytl dim.
5

bilig, Yaz / 2006, say 38

c) Uzun Hikyeleri: 1916-nc Yl, Obada Bolan Vaka, Gara Guda, Bayram, Aysoltan. ) Hikyeleri: Alk, Mdir, Adat Dlmi?, Arslan, Aabat, Komissar Geldiyev, Mollamurt, ki Mekdep. d) ocuklar iin yazd hikyeler: Batr, ekimn Bekimez, Ihlasa-Mrat, Connuk Batr, Krk Yalan, Capbaklar. e) Manzumeleri: Gzlar Dnys, Adat Gurban, Daklma, Yaz Mvsminde Bir Gzel, Kepn Dodak, Amderya, Bahar Buluks, Srl Depede, ki Gre, Aylar. f) iirleri: Yene-de Ur Yene, stibdat Zamanda, Kne Durmumza en, Lenin, Kommunistik Partiya, Rus Halkna, Trkmenistanm, Atama Sok Hatm, Ak Altn, Okasa, Muallm, Balkan Eteinde, Gurbandurd. g) Tercmeleri (Roman): Hacmurat (L. Tolstoy), Ene (M. Gorki), Gterilen Tarp (M. olohov), Geyin (E. L. Voyni). ) Yazd Kitaplar: Matmul Goular, Mral-Novay. h) Libretto (Opera Sz): Abadan. ) Deneme: Hakkat. i) Masal kitab: Dostluk. j) Bilmece kitab: Kim Bilmeek.

2- Aytl dim (Kararl Adm) Roman Berdi Kerbabayev, bata iir olmak zere birok edeb trde eser vermi olsa da o, daha ok nesriyle, bilhassa romanlaryla n kazanmtr.
Aytl dim, Sovyet devri Trkmen edebiyatnda bu trde yazlm ilk eserlerden biridir. Hatta basm tarihi itibaryla ilk Trkmen roman saylmaktadr. Eser, Trkmenlerin tarihinde alkantl bir dnem olan Ekim Devrimi srasnda Trkmenistan corafyasnda yaananlar anlatmaktadr. Yani tarih bir romandr. Roman, ayn zamanda Trkmen edebiyatnn ilk byk realist roman da saylmaktadr (Geldiyev, 1998: 276). Trkmen edebiyat aratrmaclarna gre Aytl dim, Sovyet devri Trkmen edebiyatnn en bata gelen eseri kabul edilmektedir. Durdyev ve Veyisova (2002: 264) gre Aytl dim roman, gnmz Trkmen edebiyatnn en sekin eseridir. Dier bir Trkmen yazar Gurbanshedov (1990: 115-116) ise roman hakknda yle demektedir: Trkmen edebiyatndan sz aldnda konu dner dolar Aytl dime gelir. Aytl dim, yalnz Berdi Kerbabayevin deil, btn Trkmen Sovyet edebiyatnn ba kitabdr. Yazlmasnn zerinden yarm asr gemi olmasna ramen hl edebi6

Sarkaya, Sovyet Devri Trkmen Yazar Berdi Kerbabayev ve Aytl dim Roman

yatmzda ustalk bakmndan onunla boy lebilecek bir roman sahneye kmamtr. te bu yzden, hakl olarak Aytl dim romanna edebiyatmzn aheseri deniyor. Berdi Kerbabayev de kendisiyle yaplan bir rportajda bu gerei kabul ederek romann kendisinin de en byk eseri(ba kitab) olduunu ifade etmektedir (Esenov 1983). Birinci Dnya Sava yllarnda Trkmen kylerinde yaanan iktisad buhran sonucu 1916da Tecende bir ifti Ayaklanmas meydana gelir. ciltten oluan bu romann vakas, bu ayaklanmann ar ordusu tarafndan kanl bir ekilde bastrlmas hadisesinin anlatlmasyla balar. Daha sonra, merkez Rusyada meydana gelen devrimin Trkmenistanda sebep olduu dalgalanmalar ve 1918-1920 yllar arasnda ortaya kan i sava anlatlr. Romann ba kahraman, sradan bir Trkmen kyls olan Artk Babaldr. Artk, bu olaylarn hemen hepsini yaar. Yetim Artk Babal, daha gen yata o dnemin zor artlarna ramen hayatn btn ykn omuzlamtr. Kendi hlinde ve kendi dertleriyle urarken, delikanlln verdii dik ballkla kyn zenginlerinin ve yerel idarecilerin haksz uygulamalarna kar isyan eder ve kendini bir mcadelenin iinde bulur. Zenginler fakir kyly smrmektedirler. stelik, bu zenginlerden birinin olu sevdii kz elinden almaya kalkar. Romann bir baka kahraman, Artkn ocukluk arkada Ardr. kisi de drst olan Artk ve Ar, nceleri farkl saflarda mcadele ederler. Artk, Boleviklere kar mcadele eden Aklarn tarafnda bulunan Eziz Hann tarafnda, Ar ise Kzllarn (Boleviklerin) tarafnda yer alr. Kardein kardele kar karya geldii bir i savan yaand byle bir devirde, Artk ile Ar en sonunda ii birbirlerine silh ekmeye kadar gtrrler. Ancak dostluk galip gelir ve Artk yaralanan dostu, ocukluk arkada Ar omuzlayarak tedavi edilmesi iin dman kararghna kadar gtrr. Romann sonunda i savan sona erip Boleviklerin Aklar yenmesi Artk, Ar ve dier kiiler tarafndan zgrln zaferi olarak deerlendirilir. Trkiye Trkesine Kararl Adm, Aydnlk Adm, Azimli Adm, Kat Adm, stikrarl Adm ve Tedbirli Adm gibi adlarla aktarlm olan (Kara 1998: 109; Ksolu 1998: 76; Durdyev-Veyisov 2002: 264; Sarkaya 2003: 13 vd.) Aytl dim, birka nemli konuya temas etmektedir. Kazmoluna gre (1994: 191) bu konular, on balk altnda toplanabilir: a) Trkmenlerin 20. yzyln balarndaki hayat, maieti ve detleri. b) Kentte yaayan Trkmenlerin istek ve arzular, yaam tarz ve cemiyetteki rolleri. c) Trkmenistann inklp devrindeki siyas ve sosyal durumu, halkn istekleri.

bilig, Yaz / 2006, say 38

) Trkmenistanda toprak problemi ve bunun zm. d) Zengin-yoksul atmas, Basmaclar ve yeni idarenin taraftarlar arasndaki mcadeleler. e) Eskiyle yeninin mcadelesi. f) Devrim taraftarlarnn Basmaclarla ve eski zenginlere atmalar. g) Devrim kartlar, d mdahaleciler ve bunlarn o devrin hayatndaki rol. ) Din problemleri. h) Kadn-erkek eitlii. Berdi Kerbabayev romann yazmak iin yirmi yla yakn almtr. Yazma iine girimeden nce, eserinin gereki olmas iin anlataca yllara (19161920) ait tarih belgelere, arivlere ulam ve olaylarn getii yerlere bizzat gitmitir. Kerbabayev, romann yazma iine yirmili yllarn sonuna doru giriir. 1927 ylnda yazd Gzlar Dnys adl iirinde Aytl dim romannda ayn ifadelerle anlataca Trkmenlerdeki kadn-erkek eitsizlii konusuna deinir. 1929 ylnda yazd 1916-nc Yl adl uzun hikyesi ve 1930 ylnda yazd Alk hikyesinde ise yine ileride Aytl dimde daha geni bir plnda verecei, Trkmen halknn 1917 Ekim Devrimi ncesi iinde bulunduu zor artlar gzler nne serilir. Kerbabayevin 1916-nc Yl adl uzun hikyesinde, yazaca romann vakasnn 1916daki Tecen ifti Ayaklanmasnn hemen ncesinden balayaca belli olmutur. Yine Aytl dimden baz blmler, 1935 ylnda, Sovyet Edebiyat dergisinde Artk Bilen Ayna ad altnda tefrika edilmitir. Yazar, uzun uralar sonucu toplad ulat bilgileri sanat dehasyla ileyerek eserinin ilk cildini 1937 ylnda bitirir. Ancak 1937de Kerbabayev, ad halk dmanlar listesine dahil edildii iin tutuklanp hapse atlr ve yazarlnn en verimli iki buuk yln hapiste geirmek zorunda kalr. Bu yzden 1937 ylnda baslacak roman (ilk cilt), yl gecikmeyle ancak 1940 ylnda baslabilir. Aytl dim, Sovyet devri Trkmen edebiyatnda roman trnde yazlm eserlerin ilki olduu iin herkes tarafndan ilgiyle karlanr. Ancak roman tenkit eden makaleler de yaymlanr. Bunlarn iinde, Y. Nasrl ve A. Nyazovun ortaklaa yazdklar Aytl dim Roman Haknda adl tenkit yazsyla G. engelinin yazd Birinci dim adl tenkit makalesi en dikkate deerleridir. lk makalede eser, ideoloji yoksunu olmakla ve amaszlkla sulanmtr. Oysa bu, romann ilk cildidir. Vakann devam ve sonulanmas dier iki cilde braklmtr. Dier tenkit makalesi ise daha insafldr.
8

Sarkaya, Sovyet Devri Trkmen Yazar Berdi Kerbabayev ve Aytl dim Roman

engelin eseri, Trkmen Sovyet edebiyatnn byk bir kazanm olarak grmekte, yazarn ky yaamn, halkn gelimeler karsnda ald tavr gstermekte, eski devrin yerel yneticilerinin zalimliklerini ok ayrntl bir ekilde gzler nne sermekte ok baarl olduunu ifade etmektedir. Sovyet rejiminin yayn organ Sovet Trkmenistan gazetesinde de roman hakknda zel redaksiyonla bir makale yaymlanmtr. Bu makalede de romann stn ynleri ve eksiklikleri belirtilip tenkitilerin roman haksz yere eletirdikleri zerinde durulmutur (Tarberdiyev 1966: 16-17). Kerbabayev, ideolojik zelliklere sahip olmas iin eserini deitirmeye mecbur kalr (Saryev 2002: 850; Orazglcov-Kuzmin 1994ten). Bylece ilk cilt zerinde yeniden almaya balar. Bu srada dier iki cildin yazlmas iini de tamamlar ve roman 1949 ylnda cilt olarak baslr. Ancak yaplan deiiklikler rejim yanllarn tatmin etmez. Bu kez de roman kahramannn hibir yere balanmamas ve bana buyruk hareket etmesi tenkit edilir (Kerimov 1952). nk onlara gre bir Trkmenin bamszlk fikrini savunmas, ne Sovyetlere ne de baka bir devlete tbi olmadan kendi bana hareket etmesi dnlemezdi, yanlt ve bu rejime hizmet etmiyordu. Yazar, eseri hakknda basnda kan bu tenkitleri ve rejimin direktiflerini dikkate alp eser zerinde yeniden yl daha almaya mecbur kalr. Bylece romann yeni dzene uygun basks 1955 ylnda yaplr. Eserin mevcut basklar hep bu tarihe aittir. nk daha nceki basklar idare tarafndan yasakland iin toplatlp imha edilmitir. Romanda yaplan deiiklikler genelde, eserde tarih bir ahsiyet olarak verilen Trkmen han Eziz Han ile ilgilidir. Romann yazara yaplan basklar sonucu deitirilen eklinde, roman kahramanlarndan biri olarak verilen Eziz Han karakteri ktlenmi ve onunla balantl olaylar gerekleri yanstmayacak ekilde aktarlmtr. Hlbuki Berdi Kerbabayev, anlatt kahraman Eziz Hann bir sreliine ktipliini yapmtr. Bu grevi dolaysyla onu en iyi tanyan kiilerden biri olarak dnlebilir. Romann ilk basksnda, realist slbun da etkisiyle, tarih gerekler olay rgs iinde olduu gibi verilmitir. Ancak Eziz Hann ahsnda savunulan bamszlk fikri rejim tarafndan sakncal bulunduu iin yazar zorunlu olarak eserinde deiiklikler yapmak zorunda kalmtr. Bu yeni ekil verilirken esere baz blmler eklenmi, Eziz Han ktlemek iin satr aralarna Eziz Han halk dman, zalimler zalimi, vahiler vahisi gibi ifadeler serpitirilmitir. Deiiklikler sonucunda eser Sovyetler Birlii Bakanlar Kurulunun kararyla Stalin Devlet dln almtr. Bu yzden eser, ideoloji romanlar iinde saylmaldr. Aytl dim, bata Sovyet halklarnn dilleri olmak zere ngilizce, Hinte, Macarca gibi 16 dile evrilip yaymlanmtr. Romann sinemaya uyarlanm
9

bilig, Yaz / 2006, say 38

ekli olan ve romanla ayn ad tayan filmi de yurt ii ve dnda byk ilgiyle karlanm ve birok dller almtr. Yine, romann tiyatroya uyarlanm ekli olan Aytl dim piyesi Trkmen sahnesinin gururu olmutur. Aytl dim son ekliyle bir ideoloji roman hlini alm olsa da Trkmen Trkesinin btn dil zenginliini baaryla yanstan bir edeb eser niteliindedir. Eser, zengin kelime hazinesiyle bir szlk vazifesi grmektedir. Romanda yer alan baz kelimeler, Trkmen Trkesinin szlklerinde dahi bulunmamaktadr. Yazar eserinde yansmal kelimeleri, deyim ve ataszlerini ok zengin ve yerli yerinde kullanarak okuyucu zerinde etki brakacak bir ifade tarz ortaya koymutur. Edebiyat aratrmaclarna gre romann kurgusu ve kompozisyonu da ok salamdr. Btn bu zellikleriyle Aytl dim, Trk, Sovyet ve dnya edebiyat iindeki hakl yerini almtr. Eser, 27 Ekim 1991de Trkmenistann bamszln ilan etmesinden sonra ideoloji roman olduu gerekesiyle Trkmenistanda gzden dm, unutulmu, deta yasaklanmtr. Ancak tad edeb deer nedeniyle eser bunu hi hak etmemektedir. Eski-yeni rejim tartmalar bir kenara braklmal ve onun yeni nesillerce okunmasnda bir saknca grlmemelidir.

Kaynaka
ONOLU, Salim (2002), Trkmen Edebiyatndan ada Trk Dnyas Edebiyatna Doru, Trkler, C. 19 (Trk Dnyas), s. 860-871, Ankara: Yeni Trkiye Yaynlar. DURDIYEV, Kakacan-Bemrat VEYSOV -Komisyon- (2002), Trk Dnyas Edebiyat, C. 2 (20. Yzyl Trk Edebiyat), Ankara: TKA Yayn. ESENOV, R. (1983), Berdi Aa Bilen Duuklar, Edebiyat ve Sunat Gazeti, (Trkmenistan), 23 Yanvar. GELDYEV, Gurbandurd-Jora ALLAKOV-Bim AMIRADOV (1998), Trkmen Edebiyat, Aabat: Maarf Neiryat. GURBANSHEDOV, Muhammet (1990), Trkmen Romannn Kemala Gelmei, Aabat: Ilm Neiryat. KARA, Mehmet (1998), Trkmen Trkesi ve Trkmen Edebiyat zerine Aratrmalar, Ankara: Aka Yaynlar. KAZIMOLU, Samir (1994), Trk Dnyas Topluluklar Edebiyat, C. I (XIX-XX. Asr Trkmen Edebiyat), s. 176-197, Ankara: Ecdd Yaym-Pazarlama. KERBABAYEV, Berdi (1948): Mral (Novay), Aabat: Trkmen Dvlet Neiryat. _____________ (1955): Aytl dim, 3 Cilt, Aabat: Trkmen Dvlet Neiryat.

10

Sarkaya, Sovyet Devri Trkmen Yazar Berdi Kerbabayev ve Aytl dim Roman

KERMOV, A. (1952), Berdi Kerbabayevi Aytl dim Romannda Halklar Dostlun Grkezilii, Sovet Edebiyat Jurnal, No: 2 vd. KSOLU, Nevzat (Redaktr) (1998), Balangcndan Gnmze Kadar Trkiye Dndaki Trk Edebiyatlar Antolojisi (Nesir-Nazm), C. 10-11 (Trkmenistan Trk Edebiyat), Ankara: Kltr Bakanl Yayn. MEMMET, Ahmet-Yener KAZAK (1998), Trk Trkmen Edebi dimlerine Nazar, Garagum Jurnal, S. 3; 160-169. ORAZGILICOV, Y.-O. KUZMN (1994), Aytl dim Romann Hasratl Ikbal, Trkmen Arhivi Jurnal, S. 1-2: 36-93. SARIKAYA, Yakup (2003), Berdi Kerbabayevin Aytl dim Roman (ncelemeMetin-Szlk), Gazi niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, Yaymlanmam Doktora Tezi, Ankara. SARIYEV, Berdi (2002), Yeni Trkmen Edebiyat, (ev. Melek Erdem), Trkler, C. 19 (Trk Dnyas), s. 849-859, Ankara: Yeni Trkiye Yaynlar. TARIBERDYEV, Hangul (1966), Berdi Kerbabayev - Sz Ussad, Aabat: Trkmenistan Neiryat. YUSUPOV, N. - C. YUSUPOVA (1992): Trkmen Dili ve Edebiyat, Aabat: Dessur Kii Krhanas.

11

bilig, Yaz / 2006, say 38

EK: YAZARIN RESM

Berdi KERBABAYEV (1894-1974)

12

Berdi Kerbabayev, Writer of Soviet Age Turkmen Literature and his Novel, Named Aytl dim (The Decisive Step)
Dr. Yakup SARIKAYA*
Abstract: Berdi Kerbabayev, is the one of the founders of the Soviet Age Turkmen Literature. He works every part of the literature nearly especially poems. But, first of all he known the works which are proses (novels). His novel, named Aytl dim (The Decisive Step) is the one of the first novel in the Turkmen Literature. Even according to publication date, is the first Turkmen Novel. The writer had completed this historical novel in which he described the Turkmenistan between the dates 1916-1920 for approximately 20 years. Some parts of the work has been corrected by the writer according to criticism of the regime suprorters. Therefore there are three different editions published in 1940, 1949 and 1955. Aytl dim is regarded without discussion as a masterpiece by all Turkmen literary historians. Berdi Kerbabayev with this novel had many awards, the most important ones of that were 2nd degree Stalin Award which was given by SSSR Ministry Committee Decision in 1947. The novel was translated to many languages, especially into former Soviet Union nations languages, English, Indian and Hungarian language and was published. Moreover, there are the theater play and movie, named same as the novel. Key Words: Soviet literature, Turkmen literature, Berdi Kerbabayev, The Decisive Step, novel, ideology

Krkkale Unversity, Faculty of Arts and Sciences / KIRIKKALE sarikayakup@yahoo.com.tr

bilig Summer / 2006 Number 38: 1-14 Ahmet Yesevi University Board of Trustees


*
: . . (). ( ) . . , 1916-1920 , 20 . - . , 1940, 1949 1955 . . , 1947 . , , , . . : , , , , ,

, / sarikayakup@yahoo.com

bilig 2006 vpusk: 38: 1-14 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Ziya Osman Saba ve Dergilerde Sakl Kalm iirleri


Bilge YKSEL*
zet: Ziya Osman Saba 1910da stanbulda domu ve okumaya merakl bir ailenin iinde bymtr. Bu sayede de ok kk yalardan itibaren edebiyatla ilgilenmeye balamtr. Servet-i Fnunun 1927 tarihli saysnda Snen Gzler iirinin yaymlanmasyla edebiyat dnyasna ilk admn atan Ziya Osman Saba, o sralarda Servet-i Fnunda alan Sabri Esat, Yaar Nabi, Muammer Ltfi, Cevdet Kudret, Vasfi Mahir ve Kenan Hulusi ile tanmtr. 1928de onlarla birlikte, Yedi Meale isimli iir kitabn karm, 1928in Eyllnde yaynna baladklar Meale adl dergide de yayn sresince kurucuyazar olarak yer almtr. Yedi Mealeciler adyla anlan bu grubun dalmasnn ardndan Ziya Osman Saba, edebiyat dnyasnda bireysel olarak varln srdrm, lmne kadar da iir yazmaya devam etmitir. Bu sre iinde -yazd hikyelerin says da az olmamasna ramen- kendini zellikle air olarak tanmlayan Ziya Osman Sabann, hayatnn farkl evrelerini bnyesinde toplayan iir kitab yaymlanmtr. Ziya Osman Sabann, Sebil ve Gvercinler, Geen Zaman, Nefes Almak adl ayr iir kitab, bir de Mesut nsanlar Fotorafhanesi-Deien stanbul adl hikye kitab mevcuttur. Btn iirleri bal altnda birka farkl basm hlinde yaynlanan bu iir kitaplar, ounlukla ilk basmlar esas alnarak yaplm olduundan, kimi iirleri dergilerde sakl kalmtr. Bu almann amac, dergilerde kalm olan bu iirleri gn na karmak ve bahsi geen iirlerin Ziya Osman Sabann sanat anlay iindeki yerini tespit edebilmektir. Anahtar Kelimeler: Cumhuriyet Dnemi Trk iiri, Yedi Meale, Meale, Sebil ve Gvercinler, Saf iir

30 Mart 1910da stanbulda, bir yalda dnyaya gelmi olan Ziya Osman Saba, geirdii mutlu ocukluk yllarnn (Onger 1970) ardndan, daha sekiz yanda iken, annesini, sonrasnda kardeini kaybederek (Siyavugil 1957:7)1, lmn ac yzyle tanm, 1920de anneannesini de kaybetmesinin ardndan Galatasaray Lisesine yatl olarak verilmitir. Ziya Osmann madd ihtiyalar, asker atee greviyle Pariste bulunan babas tarafndan karlanyor olmasna ramen, baba sevgisi arayan ve bulamayan Ziya Osman, okul sresince iine ka*

Ticaret Meslek Lisesi, Borka / ARTVN bilgeyukcell@yahoo.com

bilig Yaz / 2006 say 38: 15-34 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2006, say 38

pank bir ocuk olarak, iir ve edebiyatla avunmaya almtr. Bu yllar onun edebiyata ciddiyetle eilmeye balad yllardr ki, anne kucann zlemiyle Hissiytm balkl kara kapl bir defterde annesini merkez ald dz yazlarn biriktirmeye balam; ancak bir sre sonra, mor mrekkepli kalemle ve hevesle yazd bu metinleri, okuduu romanlarn etkisinde kalarak byk bir yazar olmak sevdasyla yakmtr (Saba 1992). Dolaysyla bu deftere ilikin kendisinin syledikleri dnda, gnmze hibir iz kalmamtr. Ziya Osmann edebiyat dnyasna girii yine bu yllara rastlamaktadr. Daha on yedi yanda iken Servet-i Fnunda yaynlanan ilk iiri Snen Gzlerle (1927: 123) kendini gstermeyi baarm, Galatasaray Lisesine devam ettii bu yllarda Yedi Mealeyi oluturacak genlerle2 tanarak edebiyata asl admn atmtr. Mealeciler, Nisan 1928de kardklar Yedi Meale adl iir kitabnn ardndan Yusuf Ziya Ortan nclnde Meale adl mecmuay karmaya balamlar, ancak 1 Temmuz 1928de yaynna baladklar bu derginin kimi olumsuzluklar nedeniyle sekiz say sonra kapanmas zerine, farkl dergilerde eser vermeye devam etmilerdir. Bu srete Ziya Osman da Milliyet ve tihatta arkadalaryla birlikte alm, Yaar Nabinin 1933te Varlk dergisini karyla metinlerini orada yaymlatmaya balamtr. Ziya Osman Saba, 1928den 1943 ylna kadar yazd iirlerinden setiklerini, 1943 ylnda ABC Kitabevine bastrmtr; Sebil ve Gvercinler adn verdii bu kitabnda 66 iiri vardr. 1947 ylnda ise Geen Zaman adl iir kitab yaymlanmtr. Varlk Yaynlar arasnda kan bu kitap, Ziya Osmann Sebil ve Gvercinler adl kitabndaki iirlerinin yan sra 1943ten 1946ya kadar geen srede yazd iirlerin bir araya getirilmesiyle oluturulmutur. airin ilk kalp krizinden sonra yazd 1947-1957 arasndaki iirlerinin toplamndan oluan Nefes Almak adl iir kitab ise, airin istei zerine yine Varlk Yaynevi tarafndan ve kendisi ldkten sonra yaymlanmtr. Daha sonraki yllarda, Varlk Yaynevi tarafndan Geen Zaman ve Nefes Almak kitaplarnn birlikte basm yaplm; ancak 1974 ve 1991 yllarnda yaynlanan bu kitaplara herhangi bir ek yaplmamtr. Ziya Osman Sabaya ait, baslan son iir kitab ise Konur Ertopun derlemesi ve eklemeleriyle 2003 ylnda Alkm Yaynevi tarafndan yaymlanmtr. Braktm stanbul balkl bu kitap, Ziya Osman Sabann Meale ile Servet-i Fnunda yaymlanm, ancak kitaplarnda yer verilmemi olan iirlerini de ieriyor olmas bakmndan, Ziya Osman Sabann iirlerine dair yaynlanm en kapsaml basmdr. Ancak, Yedi Meale Topluluu ve Trk Edebiyatndaki Yeri (Yksel 2004) balkl yksek lisans tezimin tarama aamasnda fark ettiim ve Ziya Osman Sabann iirlerinde Ak balkl almam esnasnda da derinlemesine inceleme frsatn bulduum bir husus dikkat ekicidir ki, bu, Ziya Osman Sabann iirlerinden bazlarnn dergilerde yaymlanm olmasna karn, iir
16

Yksel, Ziya Osman Saba ve Dergilerde Sakl Kalm iirleri

kitaplarnda yer almaydr. Buna gre, Ziya Osman Saba hayattayken ve ldkten sonra baslm, fakat hibir iir kitabnda yer almayan ya da kimi deiikliklerle kitaplarna alm olduu iirleri vardr. I. Dergilerde Kalan iirleri: Servet-i Fnun (c: 62, nr. 1630-156, 10 Tern-i sani 1927, s. 406)da yaymlanm olan Merdivenler iiri, Ziya Osmann iir kitaplarnda yer almayan en eski tarihli iiridir. ocukluunu geirdii yalnn yanmas sonucu, stanbuldaki tek akrabas olan teyzesiyle birlikte Fener Yoluna tanmasnn (Krc 1991: 31) ardndan yazd bu iirde, Ziya Osmann geirdii skntl gnlerin onda yaratt karamsar psikolojiyi ve yaama dair ylgn tavr aka grmek mmkndr. Bu tavr, Ziya Osmann yaadklarnn bir sonucu olarak kabul etmenin yan sra, o dnemlerde hl etkisini srdrmekte olan Servet-i Fnun anlayna balamak da hatal olmayacaktr. Nitekim yaama dair karamsar bak ve bunu dile getirite kulland Ac gcrtlarla ezilir biter her gn, Gzlerindeki aksin snk kandilleridir tarzndaki benzetmeler, Servet-i Fnun anlaynn bir yansmasdr. Ayrca merdiven imgesinin, Fecr-i tinin byk temsilcisi Ahmet Himin Merdiven iirindeki kullanmyla benzerlii dikkat ekicidir. Hatta o kadar ki, Ziya Osmann, Ahmet Himin Merdiven iirindeki Ar ar kacaksn bu merdivenlerden dizeleri ile kesitii nerken ar ar uzun merdivenlerden eklindeki ifadelerine bile rastlamak mmkndr. Bu durum, edebiyat dnyasnda kendini bulmaya alan Ziya Osmann ilk iir denemelerinden olan Merdivenlerde de, hayran olduu airlerin ve sanat anlaylarnn etkisinde kalm olduunun bir kantdr. iir hususundaki acemilii, zellikle iirin biiminde kendini gstermi; 14 (7+7)l hece lsyle yazlm 8 drtlkten meydana gelen bu iirde, nc bendin son dizesinde hece kalb 17ye ulam, kimi dizelerde de Dudaklarnda kuruyan ve son kanla mitler , lerinde susayan istekler dkm dkm , srklenen ayaklar nasrlanr da yerde tarznda anlam ve ifade zorlamalarna dlmtr. Ziya Osmann, yazlndan alt ay sonra yaynlanan Merdivenler iiri, Ziya Osman imzasyla, ileride Yedi Meale grubunun kurucularndan olan Sabri Esata ithafen yazlmtr:

MERDVENLER..
Sabri Esat Beye: nerken ar ar uzun merdivenlerden Ac gcrtlarla ezilir biter her gn. O kapal kapya doru yryenlerden Siyah halkal gzler, son baklar var lgn. nleyen basamaklar kvrlr dner dner,
17

bilig, Yaz / 2006, say 38

Yzlerde soluk renkler lm mendilleridir. Dudaklarnda kuruyan ve son kalan mitler Gzlerindeki aksin snk kandilleridir. Bir bouk ses hkrr, kvrlr bir kahkaha, Doldurur damla damla ebed denizlerini. Son mitle baklr grnmeyen lha. Yorgun insanlar bker delinen kanlanan dizlerini.. (17 hece) Grr de hissedemez sonsuz ztrbn3, ner durur bkmadan hayat merdiveninden. Ellerini uzatr tutmaya serbn, Kilitlenen aznda diler gcrdar kinden. Bir tozlu k der inen basamaklara, Gzlerine vadeder, vcutlara bir lm. Yerlerde phtlar lekeler kara kara, lerinde susayan istekler dkm dkm. Yzlerdeki bir hrsla adaleler sklr, Herkes iner, ilerler dima gz ilerde. Karanlkta glgeler st stne yklr, Bu kocaman kapda lm siyah bir perde! uursuz parltlar uzakta derinlerde, Srklenen ayaklar nasrlanr da yerde! Tketemez bir trl akisleri inlerde: Hani byk vaadiniz, klarnz nerde4? Bu kapal kapya doru yryenlerden Kararm gzlerde renk soluk bitkin ve lgn! Ar ar inerken uzun merdivenlerden Ac ztrblarla silinir, biter her gn Feneryolu: Mays 1927 Ziya Osmann sadece dergilerde kalan dier bir iiri ise, Servet-i Fnun (c: 63, nr. 1650-176, 29 Mart 1928, s. 306)da yaymlanm olan Gurpta Ufuk tur. Her Gnn Akamnda adl iirin ilk blm olan Gurpta Ufuk5 iirinde de -bir nceki iirde grlen karamsar hava biraz daha yumuam olmakla birlikte- daha adndan balayarak, batan gnein ve umudu mitsizce beklemenin kasvetli havas hissettirilmi, tpk Servet-i Fnuncular gibi daha gzel bir dnyann zlemi vurgulanmtr. 14 (7+7)l hece kalbyla yazlm 6 lkten meydana gelmi olan Gurpta Ufuk iiri, 1928 ubatnda yazlm, yaklak bir ay sonra yaymlanmtr:
18

Yksel, Ziya Osman Saba ve Dergilerde Sakl Kalm iirleri

HER GNN AKAMINDA GURPTA UFUK Her gnn akamnda uzak bir dnya gibi, Derdimizle elenen gzel bir rya gibi, Ufuklarda alr bin renkli bir pencere. Oradan semlarn baharlar akseder: Bir cennet bahesinden salr kzl gller Scak balarmzn slatt yerlere. Canlanr bir an iin l ruhumuz bile, Bakarz ufuklara bir mahkm azbyla, Gelmeyecek bir gn senelerce bekleriz. O uzak bahelerde, belki, len gzler var! Snm mitlerimiz bu bo hayalle parlar: Gitsek oraya, deriz, gitsek oraya deriz. O sevgili gzlere bir ah gtr ey rzgr! Bekleyen kalbimizi paralayan kargalar! zlsn, bu zindna bizi zincirleyen ba Enginlerde kapanr bin bir renkli pencere, Son k, son kzl gl solarak der yere, Yar siyah bulutlar ufka koskoca bir da! ubat 1928
tihat (c: 12, nr. 278-2, 18 Temmuz 1929, s. 11)ta yaymlanm olan Sone balkl iiri de yine hibir iir kitabnda rastlanmayan iirlerindendir. Sadece iir ismi olarak deil, biimce de sone tanmn karlayan bu iirde, yukardaki iki iirden farkl olarak, ak temi ele alnm; ancak bu konu, ok daha hrn bir tavrla ve Ziya Osmann dier iirlerinde grmeye alkn olunan tavrn dnda bir yaklamla bedensel arzu zerinden ele alnmtr. Ziya Osmann genel iir dili ve konusu bakmndan da, Servet-i Fnun iiri bakmndan da hayli farkl bir duru sergileyen bu iir, Ziya Osmann Trk iir anlayna yenilik getirme kaygs tad, genlik dnemi iirlerine rnek tekil etmesi bakmndan nemlidir:

SONE
lm, bir anne gibi bize anca kucak, Bir tek vcut olacak kederim de yasn da. Ben bugn su ararken elinin azasnda, O akam scak kann kanma karacak.

19

bilig, Yaz / 2006, say 38

Ehram kadar mrmz stmzde bir kapak, Gsmz ta olurken bir akn mumyasnda, Topran perde perde alan dnyasnda Uyumak, asrlarca hi nefessiz uyumak. Byle ekmek isterken seni yerin dibine, Bir sihirbaz zevkiyle kalbim arpar da yine, renerek iterim alevlenen etini. Baklarm derini syrp birer birer, Bsbtn benim olan bir vcut diye sever, plak kafatasnla, beyaz iskeletini... Varlk (c: 1, 1 Temmuz 1934, s. 376)ta yaymlanm olan Beklemek adl iiri de Ziya Osmann dergilerde kalm iirlerindendir. 14 (7+7)l hece kalbnn uyguland bu iirde de, airin ilk iirlerinde genellikle tercih ettii nazm biimi olan sone kullanlmtr. Hznl ve kimsesiz bir lm konu alan Beklemek iirinde, yukardaki iirlerde grlen hrn ve karamsar hava dalm, daha ok kabulleniin hkim olduu bir metin sunulmutur. Bunda, airin k olup evlendii, teyzesinin kz Nermin hanmn psikolojik rahatszlnn art gstermesinden tr yaad skntlarn ve erken yata bir evin erkei olmann verdii olgunluk da etkili olmaldr:

BEKLEMEK
Beklemek, bir sabah bir akam beklemek, Beklemek gelir diye o saat ar ar. Lkin kaplar bana dima kapaldr. Kaplar, artlarnda. Sonsuzluk, k ve renk. Oras benim dnyam, oras iime denk! Lkin btn kaplar smsk kapaldr. - Sabr, ey kalbim, sabr bir para sabr: Bir gn gelecek elbet, elbet bir gn gelecek. Bir gn gelir de belki aar diye sahibi, Kapal bir kapnn eiinde durarak Ben dima beklerken mermer aslanlar gibi; Karanlk vcudumu alyor t iine, Bir derin orman gibi gkler susuyor yine: Skt beni rtyor, rtyor yaprak yaprak Ziya Osmann dergilerde kalm bir dier iiri de Gzmde Tten Renk baln tayan iirdir. Varlk (c: 3, nr. 65, 15 Mart 1936, s. 258)ta yaymlanm olan bu iir de yine sone nazm biimi ile 14 (7+7)l hece lsyle
20

Yksel, Ziya Osman Saba ve Dergilerde Sakl Kalm iirleri

yazlmtr. Dilin ok daha akc bir syleyi kazand gzden kamayan bu iirinde Ziya Osman, -yukardaki iirlerinden farkl olarak- beyaz renginin huzur uyandran duygularnn hissedildii umutlu bir iir sergilemi, hatta lm bile huzur iinde anar, bekler olmutur. Bunda Ziya Osmann kendini, ilk ei Nermin hanmn lme yaklaan mrn mutlu geirmesine adamasnn da etkisi olduu kansndayz. Nitekim bu yllarda yazd ou iirinde, beyaz renk, hep ilk ei Nermin hanm temsil edecek; beyaz etek, beyaz rt, beyaz eller biiminde srekli karlalan zdeliklerden olacaktr:

GZMDE TTEN RENK


Bir aacn dibine yorgun oturmak biraz, Ve seyretmek bembeyaz iek am bir dal. Artk btn renklerden artk uzaklamal: Beyaz ite, aylardr gzmde tten beyaz. K bitti.. uzaklarda ilk mitler gibi yaz. Duyuyorum, iimden k gnleri kal, imin drt duvar bembeyaz badanal. Temizliin kokusu, skn, ah bir anlk haz.. Bir ku tecek imdi! Havada bir durgunluk. Mermer ile konuan ak kalm bir musluk. Beyaz ieklerini tek tk dren aa. Tadlmam bir skn geliyor kederime, Sanyorum nihayet damlyor ierime, Tanrm, nihayet beni iyi edecek il II. Dergilerdeki lk Hallerinden Farkl Olarak Kitaplara Alnan iirleri: Ziya Osman Sabann iir kitaplarnda yer almayp dergilerde kalan yukardaki iirlerinin yan sra; kitaplarna alnm olmasna karn, dergilerdeki yaynlan tarihlerine gre ilk hllerine nazaran farkllklar arz eden iirleri de tespit edilmitir. Bu iirler, metinlerin -biim ve ifadede- ilk ve asl hllerini bilip airin dnyasna biraz daha girebilmek, bylece iir dilindeki deiimi takip etmek adna nemli ayrntlar olduklar iin, bu makale kapsamna alnmtr. Sonraki biimleri ile bu iirlerin ilk halleri aada karlatrmal olarak sunulmutur. Bu gruba dahil olan rneklerden en eski tarihlisi, Servet-i Fnun (c: 63, nr. 1639-165, 12 Knun- sani 1928, s. 142)da Ninni bal altnda yaymlanm olandr. Bu eser, ilk defa Alkm Yaynevinin -Konur Ertop nderliinde- Ziya Osman Sabann iirleri zerine yapt derleme almasnda gn na karlmtr. 2003 basml, Braktm stanbul adl bu kitabn
21

bilig, Yaz / 2006, say 38

195. sayfasnda Ziya Osman sunulan Ninni balkl bu iir, 14 (7+7)l hece lsnn kullanld 3 drtlkten meydana gelen bir iirdir:

NNN
Bir an gzlerime bak ve uzat ellerini! imdi semalardan nur yayor deste deste. Kuytu karanlklarda kaybolurken bir beste; imde fsldayan bir ses sylyor ninni! Niin yine her nefes hep seni ediyor yd? Gsmde yoksa senin ruhun mu yaylyor? Kl olmu zannedilen ller aylyor: Susuz dudaklarnda ismin ilk ve son feryd! Bir an gzlerime bak ve uzat ellerini! Sen, azizeler gibi banda solgun hle; Artk hi sz syleme yavaa sus ve dinle: imde fsldayan bir ses sylyor ninni!.. Burada asl dikkat ekici olan ise, bu iirin, Ziya Osmann, Milliyet (c: 10-11, 30 Knun- evvel 1929, s. 6)te yaymlanan Sone ile byk benzerlikler tamasdr. Milliyet gazetesinin Edebiyat Hayat stununda yaymlanm olan Sone balkl iiri, Ninni iirindeki Bir an gzlerime bak ve uzat ellerini dizesinin tekrar ile 3. drtlkteki dizelerin, Sen azizeler gibi salarnda bir hle / Artk hi sz syleme yavaa sus ve dinle / imde syleniyor uzun uzun bir ninni gibi, szck baznda ufak deiikliklerle kullanlarak, eklenen ve iirdeki anlam, duyguyu glendiren farkl dizelerle air tarafndan yeni bir iire dntrlmtr:

SONE Bugn amak istersen bir kabrin mermerini Sar kulaklarna tekrar ismimi inle. mrm kadar upuzun ve beyaz eteinle Bir an gzlerime bak ve uzat ellerini! Bir an gzlerime bak ve uzat ellerini. Sen azizeler gibi salarnda bir hale. Artk hi sz syleme yavaa sus ve dinle imde syleniyor uzun uzun bir ninni..

22

Yksel, Ziya Osman Saba ve Dergilerde Sakl Kalm iirleri

Bu ses damarlarm sararken iin iin, Senin de cenazeni son defa pmek iin, Zayf parmaklarnda gnleri sayyorum. Yaknda bir su gibi akacaksn elimden. Sen, annem ve kardeim hatta biraz da yavrum!... Bu yeni iirde biim olarak, ilk iki bentte Ninni iirinin drtlklerden oluan yapsna sadk kalnmasna karn son bentler 1 lk, 1 ikilik eklinde dzenlenmitir. Bu durumda, ilk hlinden ifde ve dize says bakmndan farkllk arz eden iir, sonuna eklenen ikilikle, balnda iaret edilen sone nazm biiminin de dnda zgn bir ekil kazanmtr. Ninni adl iirle benzerlik arz eden bir dier iir ise, Ziya Osmann 1943 ylnda ABC Kitabevinden kartt Sebil ve Gvercinler kitabnn 67. sayfasndaki Amak stersen Eer balkl iiridir. Baka hibir iir kitabna alnmam olan bu iir, bir de yllar sonra Alkm Yaynevinin 2003 ylnda yaymlad Braktm stanbul isimli basmnn 80. sayfasnda yer bulmutur kendine6:

AMAK STERSEN EER Amak istersen eer bir mezar mermerini, Unutulmu adm duyaym- yalnz inle, mrm kadar upuzun ve beyaz eteinle Bir an gzlerime bak ve uzat ellerini. Bir an gzlerime bak ve uzat ellerini, Sen azizeler gibi salarnda bir hle. - Seher! Alan seher, kular geliyor dile, mrm Sen alnmdaki ellerin en serini, Ah, benden her saniye ayrlan iin iin, Bir sabah ellerini son defa pmek iin, Zayf parmaklarnda gnleri sayyorum. Bilinmez denizlere, yorgun, dima giden, Kl olmu vcutlar dirilten ruhunla sen, Sen, annem ve kardeim, hatta biraz da yavrum. 1929 Ninni ve Sone adl iirlerdeki gibi 14 (7+7)l hece ls ve onlardan ayr olarak sone nazm biimiyle yazlm olan bu iir, bahsi geen iirlerdeki dizelerle edeer kimi ifde ve tekrarlardan olumutur. Ninni iirinin 3. bendindeki Bir an gzlerime bak ve uzat ellerini / Sen, azizeler gibi banda solgun hle / () Kl olmu zannedilen ller yaylyor dizeleri, bu iirin 2.
23

bilig, Yaz / 2006, say 38

drtlnde Bir an gzlerime bak ve uzat elerini / Sen azizeler gibi salarnda bir hle ve son bendinde Kl olmu vcutlar dirilten ruhunla sen eklinde, ufak bir vurgu ve szck deiikliiyle yineleniyor olmakla birlikte duyguda ayn, fakat ifdede bambaka bir aktarm sergilenmitir. Buna gre, Amak stersen Eer iiri, zellikle Sone adl iirin zerinden gelitirilmi ve son eklini bulmu gibidir. Sone adl iirdeki Bugn amak istersen eer bir kabrin mermerini / Sar kulaklarna ismimi inle. dizeleriyle benzer Amak istersen eer bir mezar mermerini / Unutulmu adm -duyaym- yalnz inle szleriyle balayan Amak stersen Eer adl iirde vurgu, deitirilen bugn ya da karlan sar-unutulmu adm gibi szcklerle glendirilmitir. lk iki dizenin ardndan gelen mrm kadar upuzun ve beyaz eteinle / Bir an gzlerime bak ve uzat ellerini; ikinci bendin bandaki Bir an gzlerime bak ve uzat ellerini / Sen azizeler gibi salarnda bir hle ve son iki bentteki Zayf parmaklarnda gnleri sayyorum / Sen, annem ve kardeim, hatta biraz da yavrum dizelerinin aynen kullanmyla iirler arasnda iddia ettiimiz ba netlik kazanmtr. Btn bu benzerlie karn, Amak stersen Eer adl iirde, haykran ve -dierlerinden farkl olarak- Senin de cenazeni son defa pmek iin yerine Bir sabah ellerini son defa pmek iin gibi ayrlk hznn ok daha yumuatarak dile getiren nahif bir ses vardr. Bunlarn dndaki -Seher! Alan seher, kular geliyor dile / mrm Sen anmdaki ellerin en serini / Ah, benden her saniye ayrlan iin iin gibi nceki iki iirde yer almayan dizelerde de bu zenli szck seimi kendini gstermitir. Birbirinin kardei saylabilecek bu iirin de kitaplarda pek yer almam olmas, dndrcdr. Ufak tefek biimsel farkllklarn yan sra zellikle kimi ifade deiiklikleri zerine younlalan bu iirlerden birincisi olan Ninni, Ziya Osmann genlik dnemlerindeki ilk denemelerinde grlen farkl konu ve bak alar yaratma giriiminin rneklerindendir. iirdeki Gsmde yoksa senin ruhun mu yaylyor? / Kl olmu zannedilen ller aylyor / Susuz dudaklarnda ismin ilk ve son feryd! tarznda rperti duyuran dizeler, airin yaratmak istedii yumuak ifdeye, melee yakn imgeleme aykr dt iin, yaymlamaktan vazgetii dizeler olabilir. Ardndan, dergide yaymlam olduu Sone gelir. Bu iir ilkine gre, anlam btnlnn ve ifde gcnn ok daha kuvvetle hissedildii bir metin olmakla birlikte, tam anlamyla sone nazm biiminin kurulabildii ve duygusal younluun aktarlabildii bir metin deildir. Bu adan bakldnda Ziya Osman, Amak stersen Eer adl iirde biimsel olgunluu yakalamtr. Ayrca bu iirdeki Ah, benden her saniye ayrlan iin iin, / Bir sabah ellerini son defa pmek iin, / Zayf parmaklarnda gnleri sayyorum / Bilinmez denizlere yorgun, dima giden / Kl olmu vcutlar dirilten ruhunla sen,
24

Yksel, Ziya Osman Saba ve Dergilerde Sakl Kalm iirleri

ifdeleri ile duygusal balln ve ayrln acsn daha iten hissettiren Ziya Osman, iirin son hali olarak Amak stersen Eerde karar klm olmaldr. Ama yine de, kendisi hayattayken, bu iiri, niin Sebil ve Gvercinler kitabnn dndaki dier iir kitaplarnda yaymlamay tercih etmediinin yantn bulabilmek zordur. Bu grupta deerlendirilebilecek dier bir iir ise, Varlk (c: 12, 15 Eyll 1942, s. 104)ta yaynlanm olan Hatra adl iirdir. Serbest nazm biimiyle yazlm olan Hatra, Ziya Osmann, kalplardan kurtulup Cahit Stknn telkiniyle (2001: 39, 51, 56, 131) Garipilere yakn denemelere giritii dnemin iirlerindendir. Artk, air ve birey olarak kendini bulmaya balayan Ziya Osmann ana temalarndan biri olan ocukluk gnlerine zlemini, bu iirinde de aka grmek mmkndr. Ayrca 1940l yllardaki ou iirinde olduu gibi burada da, karamsarlnn dalarak, hayata -gemie zleme ramen- yaama sevinciyle tutunduu hissedilmektedir:

HATIRA
Bir zamanlar oturduum u sokak, Saadet yuvas evler Sevinle uyandm sabahlar Taze gazetemi aldm.. Evimin kapsn aldm O mbarek akamlar Geceler Akp giden bir yar aydnlkta, Balarmz ayn yastkta. Nasl alamtm bir gn sen karken yola, Neler konuurduk, Nasl otururduk yan yana Yollar Gezindiimiz kol kola Denizler Kahkahalarla ykandmz. Baharlar! Baharlar! Krlara uzandmz Genliimiz, akmz. Ziya Osmann iyimserliinde, yann ve sanat kimliinin belli bir olgunlua erimesi deildir asl etkili olan; bu hususta zellikle ikinci ei Rezzan Hanmla tanmasnn ve ilikilerinde evlilie doru giden mutlu srecin ok byk etkisi olmutur. 1942 ylnda yazlp ardndan Ziya Osman Saba imzasyla Varlkta yaymlanan bu iir, hibir iir kitabnda yer almam; sadece, bir yl sonra ABC Kitabevi tarafndan basm yaplan Sebil ve Gvercinler adl kitabn 26. sayfasnda Bir Zamanlar balyla, ou dizesi karlarak yaynlanmtr:
25

bilig, Yaz / 2006, say 38

BR ZAMANLAR
Bir zamanlar oturduum u sokak, Gzel isimli apartmanlar7. Sevinle uyandm sabahlar, Taze gazetemi aldm. Evimin kapsn aldm O mbarek akamlar Geceler... Akp giden bir yar aydnlkta Balarmz ayn yastkta.. 1942 Buna gre, Balarmz ayn yastkta dizesine kadar Hatra adl iirin olduu gibi aktarld Bir Zamanlar iirinde, sadece ikinci dizedeki Saadet yuvas evler ifadesi deitirilmi; yerine, mutluluu ve yuva scakln daha ok imya dayal ifde eden ve evden daha geni bir alana yayan Gzel isimli apartmanlar dizesi getirilmitir. Balarmz ayn yastkta dizesinden sonraki blm ise iirden tamamen karlmtr. Bu deiimle, Hatra iirindeki znel duygularn, genlik aknn ve ayrln baskn olarak hissedildii, hatta sondaki dizelerle aklk kazand anlatm, Bir Zamanlar iirinde ok daha daraltlarak, yuva kurmann vurguland bir anlatma dnmtr. stelik Balarmz ayn yastkta dizesiyle sonlandrlarak bu birlikteliin derinlii okuyucunun hayal gcne braklm, bylece ayrlktaki hzn ve zlem duygusu glendirilmitir. Konuyu muhafazayla birlikte -ifdeyi glendiren ve vurgunun yerini netletiren- syleyie dair yaplm bu deiime karn, Bir Zamanlar iirinde biimsel bir farklla ihtiya duyulmam, iir yine serbest nazm olarak kalmtr. Sadece biimde deil, yayn tarihlerinde de aynln sz konusu olduu 1942 tarihli Hatra ve Bir Zamanlar adl iirlerden hangisinin daha nce yazldn belirleyebilmek olduka zordur. Ancak, Ziya Osmann kadn erkek ilikilerine genel baknn aile olmak, yuva kurmak gibi ahlk deerlerle paralel gittii dnlecek olursa, ilkinin Ziya Osmann daha ok genlik iirlerini andran zerinde uralmam bir havas olduu sylenebilir. Bu adan bakldnda da, iirin konu alannn daraltlmasyla amaca ok daha kestirme ve daha sade bir yoldan ulaan iir, ikincisi olduu iin, Hatra adl iirin bu eserin ilk hli olduunu dnmek hatal olmayacaktr. Ayrca, birbirinin iinden doduunu syleyebileceimiz bu iki iir, Ziya Osman Sabann Varlk Yaynlarndan km olan Mesut nsanlar FotorafhanesiDeien stanbul adl hikye kitaplarnn 1992 ylndaki birletirilmi basmnda yer alan O Sokak adl hikyesinden esinlenilerek yazlm gibidir.

26

Yksel, Ziya Osman Saba ve Dergilerde Sakl Kalm iirleri

Denilebilir ki, hikye kadar kapsaml olmasa da Bir Zamanlar adl iir, O Sokak adl metnin iir biimindeki ksa sunumudur. Dergide yaymlanm ilk hlinden farkl olarak kitaplarda yerini alan dier bir iir ise Her eye Almm adl iirdir. Ziya Osmann 1957deki lmnn ardndan evrk arasnda bulunup Her eye Almm bal altnda, Varlk (c: 25-26, nr. 476, 15 Nisan 1958, s. 3)ta duyurulmutur:

HER EYE ALIMIIM8


Her eye almm, lene doana, Ku cvltsna, insan hkrna. Fenalk etmeye, kin gtmeye Kimi var alm yalnayak gitmeye. Delisi, aklls, kr, topal, Eli kolu bal, gz kapal, Dolmu gibi hepimiz bir kocaman gemiye, Almm yaayp gitmeye Ziya Osman Saba imzasyla yaymlanm olan bu iirin ardndan, 1957de Varlk Yaynevi tarafndan baslan kitaplarda bu iire yer verilmitir. Ancak kitaplarna alnan bu iir, Her eye Almm bal altnda deil de, yazl tarihi olarak sunulan 1955 notuyla birlikte daha farkl bir nazm biimi ve ifadeyle Almak bal altnda sunulmutur:

ALIMAK Her eye almm yaamaktan yana, Sefaya, cefaya, lene, doana, Ku cvltsna, insan hkrna. Alm kimimiz yalnayak9 yrmeye, Kimimiz kuru ekmee; Gs germeye, sabretmeye, Almz yaayp gitmeye
1955 Serbest vezinli bir yap sergilemesine karn kendi iinde dzenli, yeni bir biim denemesi rnei olabilecek bu iir, blmlenerek ve her blmde almak szcnn almm, alm kimi, almz gibi zelden genele giden tekraryla salanan vurgu kullanlarak yaamn zorunlu kabullerine iten ie isyan duygusunun, daha kolay ve gl iletilmesi salanmtr.

27

bilig, Yaz / 2006, say 38

Her iki iir de ayn szlerle balam olmasna ve Ku cvltsna, insan hkrna / () / Alm(m)(z) yaayp gitmeye gibi benzer dizelerine karn, Almak iirinde Her eye Almm iirindeki gibi, hayat hemen her ynyle uzun uzun anlatma kaygsna dlmeksizin ok daha az szle, daha fazla ey anlatabilmek amalanm gibidir. Bunun salanmas iin de, Almakta sylenecekler blmlere ayrlm, bylece konu alannn dalmas ve iirin ana duygusundaki etkinin sz kalabalnda gcn yitirmesi engellenmitir. Buna gre, yaamn kendisini oluturan ac, tatl gerekler Her eye almm yaamaktan yana / sefaya, cefaya, lene doana, / ku cvltsna, insan hkrna dizeleriyle; madd skntlarla savam ise Kimi var alm yalnayak gitmeye / delisi, aklls, kr, topal, / () gibi bildik szler ve dolayl ifadeler yerine, konu datlmadan, ekonomik skntlarla snrlandrlm ve Alm kimimiz yalnayak yrmeye, / Kimimiz kuru ekmee / () dizeleriyle zetlenmitir. Bu noktada dikkati eken baka bir husus ise, Her eye Almm iirindeki ben diline karn, Almak iirinde, zellikle sonda Almz yaayp gitmeye dizesiyle vurgulanan biz dilidir. airin bu, kendini insanlarla zdeletirme, tm insanl bir btn olarak alglama kaygs, onun -zellikle son dnem olgunluk iirlerinde belirginleen- hmanist yaklamnn bir sonucudur. Bu durumda -hangisinin daha nce yazldn tam olarak tespit edemediimiz iki iirden- Almak, ifde ve biimce, dierine nazaran, daha youn bir anlatma sahip olduu iin iirin ilk hlinin Her eye Almm olduu sonucuna varmak hatal olmayacaktr. Yukardan bu yana irdelenmi olan iirlere bakldnda, kimilerinin dergi sayfalarndan kitaplara hi gemedii, bir ksmnn da byk saylabilecek deiikliklerle farkl bir iir olarak dergilerden kitaplara getii grlmtr. 1927-1958 arasndaki eitli zamanlarda yazlm ve dergilerde yaymlanm olan bu iirlerin ou 1927-1929 arasna denk gelir ki, Ziya Osmann genlik dneminden kalma bu grup iir denemelerinin airin kendisi tarafndan kitaplara alnmam olmas dikkat ekicidir. Ziya Osmann sylei, mektup ya da dz yazlarnda bu tip deiiklik ya da tercihlerine ilikin herhangi bir aklamaya rastlanmad iin, bu konuya dair kesin bir yargya sahip olabilmek olduka gtr. Ziya Osmann henz sanat kimliini bulamad ve farkl konu denemelerini rnekleyen bu ilk iir rnekleri, airin mizacyla tam rtmeyen, duygularn iddetle dile getirildii, bedensel arzunun n plna kt ve rpertinin youn biimde hissedildii iirlerdir. Bu metinlerden zellikle Merdivenler, Gurpta Ufuk ve tihatta yaymlanm olan Sone, ve hibir kitabnda yer almamtr. Buna karn, 1929 tarihini tamakla birlikte, konu ve syleyi bakmndan, ad geen iirlere oranla, daha yumuak bir ifde yakalam olan Ninni iiri, Sone ve Amak stersen Eer gibi farkl iir formlarna sokularak air
28

Yksel, Ziya Osman Saba ve Dergilerde Sakl Kalm iirleri

tarafndan deitirilmitir. Bu iir de -Ziya Osman hayattayken- sadece Amak stersen Eer biimiyle tek bir kitapta10 yer bulabilmitir. Bu durumda, bahsi geen iirlerin kitaplarda yer almamasn, Ziya Osmann, acemilik dnemine denk gelen ve kitaplarndaki genel iir karakterine uymayan, henz olgunlamadn dnd iirleri aa karmak istememesine balamak mmkndr. Dergilerde kalm bir iirin deitirilmesiyle ve air hayattayken tek bir iir kitabnn dna kamayan Bir Zamanlar11 iiri de yine ayn aklamann getirilebilecei iirlerdendir. Ancak 1934 ve 1936 tarihlerinde Varlkta kan, stelik kitaplarndaki iirlere yakn bir anlam yakalayan Beklemek ile Gzmde Tten Renk iirlerini niin hibir yerde yaymlamam olabileceine dair tahmin yrtmekte zorluk ekiyoruz. iirlerde yaplan deiikliklere gelindiinde, airin biimden ziyade ierik ve syleyi zerinde younlam olmas dikkat ekicidir. Bu durum, Ziya Osmann biimsel kayglarn tesinde, iirde anlam, ses ve kelime gibi unsurlarn seimiyle konuyu ilk sraya koyduunu gsterir. Ziya Osman, 1927den balayarak lmne dek sren iir serveninde kendi izgisini bulmu, bu izgiyi yakalayana kadar da ierik olarak pek ok iir biimi denemekten ekinmemi bir airdir. Kitap oluumunda hayli titiz ve kiiliini yanstan bir derleme yapmaya zen gsterii, zerinde durulmas gereken bir durumdur. Yukardaki tespit almasndan da anlalaca zere, denilebilir ki, Ziya Osmann kitap karmaktan anlad, hibir zaman btn iirlerini toplamak olmam; ona gre kitap karmak, birbiriyle btnlk oluturan, kendisinin sanattaki ve hayattaki kiisel duruuna uyan iirlerin sergilenmesi biiminde tanmn bulmutur. Bu yazda varlklarna deinilen iirler, -sebebini tam bilememekle birlikte- kendisinin kitaplarna almayp dergilerde brakt metinler de olsa, Ziya Osmann iir dilindeki gelimelere yeni bir bak kazandraca ya da en azndan air hakkndaki deerlendirmelere katkda bulunaca dncesiyle, gn na karlmasnda yarar grdmz metinlerdir.

Aklamalar
1 Sabri Esat Siyavugilin metninde deindii karde konusunda Ziya Osman Sabann olu Osman Saba, kendisiyle yapm olduumuz 26 Mart 2005 tarihli grmede, bu konuda herhangi bir bilgisi olmadn, kendisine, Ziya Osmann babasnn ikinci einden olan kz kardei dnda baka bir kardein varlndan bahsedilmediini belirtmitir. Yine de iirlerinde gemiindeki gerekliklere ska yer veren Ziya Osmann, ocukluum iirindeki ocukluum, ocukluum / Habersiz len kardeim, / Mezar bilinmez eim (2003: 39) ; Amak stersen Eer adl iirindeki Bilinmez denizlere, yorgun, daima giden / Kl olmu vcutlar dirilten ruhunla sen, / Sen annem ve kardeim, hatta biraz da yavrum (2003: 103) ; Kuyulardaki lleri kendime ne kadar yakn duyuyorum / Onlar beni anyor: Olum! Kardeim, yavrum (2003: 85) ; lmek Konusunda adl iirindeki Ha gn nce, ha be gn sonra / Geldiin gibi gi29

bilig, Yaz / 2006, say 38

diin. / Nereye gittiyse anan, baban, / Peinden kardein (2003: 155) dizeleri bahsi geen kardein varln dorular gibidir. 2 Sabri Esat, Yaar Nabi, Cevdet Kudret, Muammer Ltfi, Vasfi Mahir, Kenan Hulusi. 3 strap szcnn evirisinde metnin aslna sadk kalnmtr. 4 nerede szcnn eviri yazmnda metnin aslna sadk kalnm ve 14l hece kalbn bozmayacak biimde aktarlmtr. 5 Gurpta Ufuk adl iir, Her Gnn Akamnda adl iirin ilk blmdr. Bu iirin ikinci metni olan Uyku adl iir ise, Alkm Yaynevinin 2003 tarihinde karm olduu Ziya Osman Saba Braktm stanbul adl kitapta sayfa 201de yaynlanmtr. 6 Amak stersen Eer balkl iirin iki kitap dnda, Ziya Osman Saba hayattayken bile, niin dier kitaplarna alnmam olduuna ilikin ise hibir bilgiye rastlanmamtr. Bahsi geen dier kitaplarnn basm tarih ve bask saylar: Geen Zaman (1.bsk. 1943, 2. bsk. 1974, 3. bsk. 1961), Nefes Almak ( 1. bsk. 1957, 2. bsk 1962) ve Geen Zaman ile Nefes Almak adl kitaplarn ortak basmnda ( 1. bsk. 1974, 2. bsk. 1991). 7 apartman szc, metnin aslndaki yazlma sadk kalnarak aktarlmtr. 8 Bu dip not, 15 Nisan 1958 tarihli Varlk dergisinin kendi aklamasdr: airin evrak arasnda bulunmu ve hibir yerde kmam bir iiri. lk iki msra bir de yle yazlmtr: Her eye almm, ge, suya, topraa, Scaa, soua, uyuyup uyanmaya. 9 yalnayak szc, metnin aslndaki yazmna sadk kalnarak aktarlmtr. 10 Bu iirin ilk hali Ninni adl metindir (bkz. Servet-i Fnun, 1639-165, 12 Knun- sani 1928: 142) ve Amak stersen Eer balyla Sebil ve Gvercinler isimli iir kitabnda yaynlanmtr (bkz. Sebil ve Gvercinler, ABC Kitabevi, 1943: 26. 11 Bu iirin ilk hali Hatra adl iirdir (bkz. Varlk, 15 Eyll 1942: 104) ve Bir Zamanlar balyla Sebil ve Gvercinler isimli iir kitabnda yaynlanmtr (bkz. Sebil ve Gvercinler, ABC Kitabevi, 1943: 26.

30

Yksel, Ziya Osman Saba ve Dergilerde Sakl Kalm iirleri

Kaynaka
AKBAL, Oktay (1958), Aramzda Bir Ermi Yaad, Varlk, XXV-XXVI (471), 1 ubat: 4-5. KIRCI, Mustafa (1991), Ziya Osman Saba (Hayat- Eserleri- Sanat) [Yaynlanmam Doktora Tezi], 19 Mays niversitesi, Samsun. MYASOLU, Mustafa (1999), Ziya Osman Saba, Ankara: Aka Yaynlar. NAYIR, Yaar Nabi (1972), Dost Mektuplar, stanbul: Varlk Yaynlar. NECATGL, Behet (1999), Dzyazlar I-II, stanbul: Yap Kredi Yaynlar. ONGER, Fahir (1970), Ziya Osman Saba Yaamn Anlatyor, Varlk, XXXII-XXXIII (749), 1 ubat: 35-36. ZBALCI, Mustafa (1991), yilik ve Gzellikler airi Ziya Osman Saba, Yllarn inden (Sanat-Edebiyat Yazlar) , Samsun: Snmez Matbaas. ZMEN, Kemal (1979), Bir Mutluluk Serveni ve Ziya Osman Saba, FDE (Yazn ve Dilbilim Aratrmalar Dergisi)-4, K: 124-135. SABA, Ziya Osman (1942), Hatra, Varlk, XII (221), 15 Eyll: 104. SABA, Ziya Osman (1943), Sebil ve Gvercinler, stanbul: ABC Kitabevi. SABA, Ziya Osman (1947), Geen Zaman, stanbul: Varlk Yaynlar. SABA, Ziya Osman (1957), Nefes Almak, stanbul: Varlk Yaynlar. SABA, Ziya Osman (1958), Her eye Almm, Varlk, XXV-XXVI (476), 15 Nisan: 3. SABA, Ziya Osman (1991), Btn iirleri: Geen Zaman- Nefes Almak, stanbul: Varlk Yaynlar. SABA, Ziya Osman (1992), Mesut nsanlar Fotorafhanesi-Deien stanbul, stanbul: Varlk Yaynlar. SABA, Ziya Osman (2003), Braktm stanbul, zmir: Alkm Yaynevi. SYAVUGL, Sabri Esat (1957), Ziya Osman Saba in, Varlk, XXIII-XXIV (448), 15 ubat: 7. TARANCI, Cahit Stk (2001), Ziyaya Mektuplar, stanbul: Varlk Yaynlar. TUNCER, Hseyin (1994), Yedi Mealeciler, stanbul: Akademi Kitabevi. UYGUNER, Muzaffer (1959), Ziya Osmann iirleri ve Taranc-I, Varlk, XXVXXVI (496), 15 ubat: 8-9. UYGUNER, Muzaffer (1959). Ziya Osmann iirleri ve Taranc-II, Varlk, XXVXXVI (497), 1 Mart: 6-7. UYGUNER, Muzaffer (1962), Ziya Osmann iirleri, Varlk, XXX (567), 1 ubat: 6-7. YKSEL, Bilge (2004), Yedi Meale Topluluu ve Trk Edebiyatndaki Yeri, Hacettepe niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, [Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi], Hacettepe niversitesi, Ankara.
31

bilig, Yaz / 2006, say 38

Ziya Osman (SABA) (1927), Snen Gzler, Servet-i Fnun, LXI (1586-112), 1 Knun- sani: 123. Ziya Osman (SABA) (1927) Merdivenler, Servet-i Fnun, LXI (1630-156), 10 Tern-i sani: 406. Ziya Osman (SABA) (1928) Her Gnn Akamnda: I. Gurbun Ufku, Servet-i Fnun, LXII (1650-176), 29 Mart: 306. Ziya Osman (SABA), Sabri Esat, Yaar Nabi, Muammer Ltfi, Cevdet Kudret, Vasfi Mahir ve Kenan Hulusi (1928), Yedi Meale, stanbul: Ahmet Halit Matbaas. Ziya Osman (SABA) (1929), Sone, tihat, XII (278-2), 18 Temmuz: 11. Ziya Osman (SABA) (1929), [Edebiyat Hayat:] Sone, Milliyet, X-XI, 30 Knun- evvel: 6. Ziya Osman (SABA) (1934), Beklemek, Varlk, I (15), 1 Temmuz: 376. Ziya Osman (SABA) (1936), Gzmde Tten Renk, Varlk, III (65), 15 Mart: 258.

32

Ziya Osman SABA and His Poems Forgetten in Journals


Bilge YKSEL*
Abstract: Ziya Osman Saba was born in 1910 in stanbul and grew up in a family who were inerested in reading. For this reason his interest in literature started from a very early age. Ziya Osman Saba , who took his first step in the literary world with the publication of a poem in Servet-i Fnun in 1927, at this time met Sabri Esat, Yaar Nabi, Muammer Ltfi, Cevdet Kudret, Vasfi Mahir and Kenan Hulusi, who also worked at Servet-i Fnun. In 1928 he publised a poem book called Yedi Meale with them; he worked as founder-writer in Meale journal being published first in September, 1928. After Yedi Mealecilers splitting apart, Ziya Osman Saba continued his individual existence in the literature world, he wrote poems until 1957 in which he died. In this period -despite his stories being not little in numberthree poem books which included different evolutions of Ziya Osman Sabas life, who identified himself especially as a poet, was published. Ziya Osman Saba has got three different poem books which are called Sebil ve Gvercinler, Geen Zaman, Nefes Almak and also a story book called Mesut nsanlar Fotorafhanesi Deien stanbul. These poem books of his, which have been published under the name of Btn iirleri as some different editions, are generally made based upon the first editions so some of his poems are kept in journals. The aim of this work is to uncover those poems and to establish their places in Ziya Osman Sabas understanding of art. Key Word: Poetry of the period of republic, Yedi Meale, Meale, Sebil ve Gvercinler, poesse pure.

Teacher, Borka / ARTVN bilgeyukcell@yahoo.com

bilig Summer / 2006 Number 38: 15-34 Ahmet Yesevi University Board of Trustees


*
: 1910- . . " " "- " 1927 , , , , , , "- ". 1928 " ", 1928 "" - . , , . , , , , , , . " ", " ", "", " - ". , " ", - , . - . : , , , .

- / bilgeyukcell@yahoo.com

bilig 2006 vpusk: 38: 15-34 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Abdnin Bilinmeyen Bir Mesnevsi: Heft Peyker Tercmesi


Ara.Gr. Hanzde GZELOVA
zet: XVI. yy. airlerinden Abdnin daha nce yaplan aratrmalarla Niyz-nme-i Sad Hm (y. 1545), Cemd Hurd (y. 1558) ve Nzhet-nme (Gl Nevrz, y. 1577) adl mesnevleri edebiyat dnyasna tantlmtr. Bu yazda Abdye ait olan, fakat gnmze kadar bilinmeyen drdnc bir mesnevsi tantlmaktadr. Eser, Nizmnin Hamsesini oluturan mesnevlerden biri olan Heft Peykerin Trke tercmesidir. Bu eserden hibir kaynakta bahsedilmemektedir. Lminin Heft Peyker tercmesini aratrrken rastladmz Abdnin bu Heft Peykerinin bugn tespit edilen tek yazma nshas, rlanda Dublin Chester Beatty Ktphanesinde bulunmaktadr. Ancak sz konusu nsha, kaynaklarda Lminin Heft Peykerinin nshas olarak tantlmaktadr. Metindeki mahlas beyitlerinden, eserin yazl tarihinden, II. Selime sunulmu olmasndan ve airin dier eserlerine benzerlik gstermesinden bu mesnevnin XVI. yy. airlerinden Abdye ait olduu anlalmaktadr. Anahtar Kelimeler: Abd, Heft Peyker, Lmi, Nizam, mesnev

Anadoluda yaklak yedi asrlk bir dnemi iine alan klasik edebiyatmzda az tannan veya hi tannmayan yazar ve eserler sayszdr. Bu yazmzda edebiyat tarihimizde yeterince tannmam XVI. yy. airlerinden Abdye ait olan ve bugne kadar bilinmeyen Heft Peyker mesnevsini tantmaya alacaz. Doktora tez konusu tespiti srasnda yaptmz naratrma esnasnda, Nizamnin Heft Peyker mesnevsine yaplm Trke tercmeler arasnda yer alan Lminin Heft Peyker tercmesini aratrdk. Lmiiye ait bu eserin kaynaklarda tek yazma nshasnn Dublin Chester Beatty Ktphanesinde Meredith-Owens No: 12de kaytl olduu belirtilen nshaya ulamaya altk. Ancak yazmann elde ettiimiz mikrofilminden bu eserin Lmiye deil, Abd mahlasl bir aire ait olduu anlald. Eserde birok yerde air mahlas olarak Abd aka belirtildii hlde, Lmi mahlasna metnin herhangi bir yerinde rastlanmamaktadr.

Ahmet Yesev niversitesi / ANKARA hanzadeg@yahoo.com

bilig Yaz / 2006 say 38: 35-49 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2006, say 38

Bilindii gibi, Sasan hkmdarlarndan V. Behrm (Behrm- Gr)n ak ve av maceralarn konu alan Heft Peyker1 mesnevsi ilk defa Nizm2 tarafndan yazlmtr. ran edebiyatnda daha sonra konuyu Hsrev-i Dihlev Het Behit adl eserinde, Rai Hidayetullah Heft Peykerinde, Dervi Eref Merag Heft Evrenginde ve Hatif Heft Manzarnda ilemilerdir. (Levend 1984: 228; laydn 1935: 278 vd). Trk edebiyatnda ise Heft Peyker (Behrm- Gr) konulu mesnevler daha ok Nizamnin eseri tanzir ya da tercme edilerek oluturulmutur. Bu mesnevler, bazen hamseler iinde, bazen de mstakil bir eser olarak kaleme alnmlardr. (Kahraman 1995: 354-366). Trke yazlm ve metinleri elde bulunan Heft Peykerler unlardr: Aknin Heft Peykeri, 3 Nevanin Seba-i Seyyresi, 4 Behitnin Heft Peykeri, 5 Ahmed-i Rdvnn Heft Peykeri, 6 Ataynin Heft Hvn7 ve Subhizde Feyznin Heft Seyyresi.8 Ayrca Emin Ymnnin mensur bir Heft Peyker evirisi vardr.9 Eski kaynaklarda sz edilen Ulv, Kuds eleb, Hayat (XV.yy.) ve Trabzonlu Ramazan (XVI. yy.)n Heft Peyker mesnevleri ise henz ele gememitir. Bunlardan Bursal air Ali Ulvnin Heft Peykerinin Aknin Heft Peykeri ile ayn eser olduu ortaya konulmutur (Kut 1972: 128). Hayatnin olarak bilinen Heft Peykerin ise Ahmed-i Rdvnn eseri olduu tespit edilmitir (nver 1986: 120-125). ran edebiyatndan, zellikle de Camden yapt tercmeleriyle edebiyatmza birok eser kazandran, manzum-mensur ok sayda telif ve tercme eser brakan ve bundan dolay Cam-i Rm lakabyla anlan Bursal Lmi eleb (1472-1532)nin de Nizamden yapt bir Heft Peyker tercmesinin olduu kaynaklarda10 ve aratrmalarda11 belirtilmektedir. Eldeki bilgilere gre, Lmi Heft Peykerini mrnn son yllarnda kaleme almaya balam; ancak vefat zerine yarm kalan bu mesnevyi damad Ruen-zde tamamlamtr (Kut 1972: 127-128; 1976: 88; Tezcan 1979: 307). Gnay Kut, Lmi Chelebi and His Works adl makalesinde Lminin bu eserinin tek yazma nshasnn rlanda Dublin Chester Beatty Library Meredith-Owens No: 12de kaytl olduunu bildirmektedir (Kut 1976: 88).12 Heft Peyker mesnevleri zerine yaplan son aratrmalarda da bu bilgiler yer almaktadr (Kahraman 1995: 357). Bu yazmann Abdurrahman ibn Abdullatif tarafndan 959/1551-52de istinsah edildii ve Lminin elyazmasndan direkt kopya edildii iin deerli bir nsha olabilecei belirtilmektedir (Kut 1976: 88).

36

Gzelova, Abdnin Bilinmeyen Bir Mesnevsi: Heft Peyker Tercmesi

Yazma ile ilgili verilen bu bilgiler, yazarn da makalede belirttii gibi, MeredithOwens13 yazmalarnn daktilo yazs olan listesinde yer almaktadr (Kut 1976: 78 ve 92). Bu listedeki yazmalar, Dublin Chester Beatty Ktphanesindeki Trke yazmalar zerine V. Minorskynin14 hazrlad kataloun devam niteliinde yeniden numaralandrlmtr. Buna gre, listede 12 numarada kaytl olan Lmi Heft Peykeri ktphanede T.505 numarada kaydedilmitir. Mikrofilmini elde ettiimiz bu yazmann, Lminin Heft Peykeri ile ilgili yukardaki bilgilerden ayn nsha olduu anlalmaktadr. nk istinsah kayd ile ilgili verilen bu bilgiler, elimizdeki Heft Peyker yazmasnn sonunda (varak 167 b) yer alan Arapa istinsah kaydndaki bilgilerle uyumaktadr. Burada, bu nshann 959 tarihinde Uak kasabasnda Abdurrahman bin Abdullatif tarafndan mellif nshasndan istinsah edildii belirtilmektedir. Lmi Heft Peykerinin bir baka nshasnn da Fatih Millet Ktp. Ali Emiri manzum eserler No: 115de kaytl olan Lmi Klliyat iinde yer ald bildirilmektedir (Karahan 1972: 12). Ancak sz konusu Klliyatta Heft Peyker mesnevsi bulunmamaktadr.15 Bu durumda, ileride yaplacak aratrmalarla yeni bilgilere ulaana dek Lami elebnin Heft Peyker tercmesini henz ele gememi Heft Peyker mesnevleri arasnda saymak kanmzca doru olacaktr. Sz konusu Heft Peyker nshasnda Lmi mahlasna rastlanmad gibi, metinde mahlas beyitlerinin hepsinde Abd yer almaktadr. Eserde Abdnin mahlas ilk defa varak 2 ada u ekilde gemektedir: Abdiy ramet itmeseydi kerm Ne in atm olurd aa ram Eserde, bundan sonraki blmlerde de mahlas beyitlerinde airin mahlas Abd olarak belirtilmektedir: Abdiy bu mzareft- emen Seni pest itdi ser-blend olasn dinp ramet-i udy dell Abdiy nev ire olma ell Nefes Abdiy olup Mes Dmen nal-i Meryem old ar Abd bbudadur ar abd Nola ahdde bat olsa sad Mute-y red dinildi kelm Szi o syled l Abd temm (7a) (7a) (9b) (164 b) (167a)
37

bilig, Yaz / 2006, say 38

Metin iindeki mahlas beyitleri dnda, Farsa manzum balklardan sonuncusu olan Hatime ve Padiaha Dua blmnn balnda da (59. balk) airinin mahlas yer almaktadr: Kon du-y h der-atm-i kitb B-hezrn med re Abdiy (164a)

Ey Abd, kitabn bitiinde binlerce vg ve zrle aha dua eyle. Bu eser, aratrmalarmzn Abd ve eserleri zerine ynelmesine sebep oldu. eitli dnemlerde yaam Abd mahlasl birok air ve yazar vardr.16 Ancak bizim konu edindiimiz Abd, edebiyat tarihinde daha ok Niyz-nme-i Sad Hm airi olarak bilinmektedir. airin hayatna dair ise tezkire ve dier kaynaklarda herhangi bir bilgiye rastlanmamaktadr. Ancak mevcut mesnevlerinin yazl tarihlerinden Abdnin Kanun Sultan Sleyman (1520-1566), II. Selim (15661574) ve III. Murat (1574-1595) saltanat dnemlerinde yaad anlalmaktadr. Abd, ilk nce Sadettin Nzhet Ergn tarafndan Niyz-nme-i Sad Hm (952/1545) adl mesnevsiyle tantlmtr (1960: 189 vd). Vasfi Mahir Kocatrk, bu eserin yan sra airin bir Divn ve Nzhet-nme (Gl Nevrz) (985/1577) adl bir mesnevsinin de bulunduunu belirtmitir (1970: 362-363). Daha sonra Adnan nce tarafndan Abdnin Cemd Hurd (966/1558) adl eseri de bulunarak bilim dnyasna tantlmtr (1986: 186 vd). Bugn Abdnin Niyz-nme-i Sad Hm, 17 Cemd Hurd18 ve Nzhet-nme19 mesnevlerinin yazmalar elde bulunmaktadr. Divnnn yazmas konusunda ise kaynaklarda herhangi bir bilgi yoktur. Elimizdeki Heft Peyker tercmesi de bu Abdye aittir. nk eserin dili ve slbu, kullanlan kelime ve ifadeler Abdnin elde bulunan dier mesnevlerine ok benzemektedir. Abdnin Niyz-nmedeki Der-medh-i ehzde-i gerdn-iktidr Hazret-i sultn Selm-i nm-dr blmnde yer alan aadaki beyitlerle, airin Heft Peykerinde Padiha vg manzmesindeki beyitler arasnda benzerlik grlmektedir. ki eserde de bu blmde air ilk nce eserini oluturan ksmlar saymaktadr: Heft Peykerde: 20 Ol ki itdi ihta bu pr-kr r fasl old misl-i fasl- bahr Fasl- evvel stde-i Yezdn Ki itdi cihna at tb tern Fasl- hir ki hutbe-i Ahmed ere virmidi kuvvet-i sermend (9b)
38

Niyz-nmede: Bu ayr ire vezn olan iy yr r fasl old misl-i fasl- bahr Fasl- evvel stde-i Br Anun ile cihn klur kr Fasl- sn drd- nat- Neb B- nev-bvenn odur inebi (106-108. beyitler, nce 1987: 166) 21

Gzelova, Abdnin Bilinmeyen Bir Mesnevsi: Heft Peyker Tercmesi

Her iki eserde Sultan II. Selime vg ieren beyitlerde de benzer ifadeler grlmektedir: Heft Peykerde: Umde-i milk () zbde-i devrn Nsr u nzr- zemn zamn h Suln Selm-i kiver-gr Oa ly heme tc u serr Nesl-i Omna ol virr teyd Ced eb hem eb () ced ile sad (10a) Niyz-nmede: Umde-i milk () zbde-i devrn Nsr u nzr- zemn zamn h- hn Selm-i ry- zemn Grmedi mislini mekn u mekn Nesl-i Osmna iftihr andan Eb ecdd km-kr andan (113-115. beyitler)

Yine padiaha vg blmnden alnan aadaki beyitler, her iki eserde ufak bir farkla ayndr: Heft Peykerde: Ululuda melek-mr oldur Ycelikde felek-serr oldur Bil felekden dai mualldur Bel melekden de n- ldur (10b) Niyz-nmede: Ululuda melek ber--berdr Ycelikde felek ber--berdr Belki efzal durur meleklerden Bil ki al durur feleklerden (122-123. beyitler)

Abd, Cemd Hurd ve Niyz-nme-i Sad Hm eserleri gibi, Heft Peyker mesnevsini de ehzde iken II. Selime sunmutur. Hatime blmnde airin, eserini verek Sultan Selime sunduu ve eserinin beenileceini umduu anlalmaktadr: Giydi Trk-ir Trkne Acem cmeyi itdi ybne Yani bu gevher-i temm-ayr Genc-i sulna ly olsa ne var Bu zer-i vo-ayra na hemn Nm- suln gerekdr iy n Nm- h ile nmdr ola Revna hem revc dai bula Vireyin arz- h ile aa rz Nice h belki h- iret-sz ab- pki alm nm Selm Nuret fet tna teslm (164a)

39

bilig, Yaz / 2006, say 38

Abdnin Heft Peykerinde, dier mesnevlerinde olduu gibi, ran edebiyatndan alnan bir konu ilenmektedir. Heft Peyker mesnevsi, Cemd Hurd ve Nzhet-nme gibi, ran Edebiyatndan tercme edilerek oluturulmutur. Ancak Abdnin bu mesnevlerini geniletilerek yaplan tercmeler olarak deerlendirmek yerinde olur kansndayz.22 Heft Peykerin Hatime blmnde, eserin balang ve bitirili tarihi de verilmektedir. Aadaki beyitlerden eserin 6 evval aynda yazlmaya baland ve 12 Muharremde son eklini bulduu anlalmaktadr. air, eserini bitirmesine mrnn yettii iin de Allaha kretmektedir: Sitte evvl ire olup z Dzdi termine abiat-sz Sebanu hem Muarremiydi iy yr Are nde buld nme nigr Minnet Allha nme-i ibl tinyn ld istibl mrden evvel irdi pyna Nm- h ile irdi unvna Heft Peykerin Hatime blmnde Abd, eserin bitiriliine tarih drmektedir: Didi htif baa ki iy dil-dr arz- bu nme old heft nigr Bu kitbu rz gibi ai Heft Peyker gerek tri abum itdi bua kyi-i tm amdul-lh ki old nme temm (166 a) Metinde krmz mrekkeple koyu ekilde yazlm yukardaki (Heft Peyker gerek) kelimenin ebced hesabna gre toplam harf deeri 957 saysn vermektedir. Nitekim msrann hemen altnda kk ekilde rakam da yazldr. Buradan, Heft Peykerin 957/1550-51 tarihinde yazld anlalmaktadr. Bu durumda, Abdnin bugn bilinen eserinin yazl tarihine gre, Heft Peyker tercmesi, airin ilk mesnevsi olan Niyznme-i Sad Hmnn yazld 952/1545 tarihinden sonra ve Cemd Hurd (966/1558)den nce yazlmtr. Buna gre, yazl tarihleriyle beraber Abdnin mesnevlerini yle sralayabiliriz:

40

Gzelova, Abdnin Bilinmeyen Bir Mesnevsi: Heft Peyker Tercmesi

Niyz-nme-i Sad Hm (952/1545); Heft Peyker -957/1550; Cemd Hurd ( 966/1558) ve Nzhet-nme (Gl Nevrz, 985/1577). zetle denilebilir ki, Lminin eseri olarak bilinen bu Heft Peyker mesnevsi XVI. yy. airlerinden Abdye aittir. Eserde Lmi mahlasna rastlanmad halde metinde air mahlas olarak Abd gemektedir. Heft Peyker mesnevsinin yazl tarihi, Abdnin dier eserleri olan Niyz-nme-i Sad Hm (1545) ile Cemd Hurd (1558) tarihleri arasnda 1550-51dir. Bu tarih, Lminin vefat ettii 1531 ylndan ok sonradr. Eserdeki tarih beyitlerinden bu mesnevnin airin salnda yazld anlalmaktadr. Abdnin dier iki mesnevsi gibi, Heft Peyker de II. Selime sunulmutur. Abdnin sz konusu mesnevleri dil ve deyi bakmndan benzerlik gstermektedir; konular ran edebiyatndan alnmtr.

Abd Heft Peykerinin Chester Beatty Ktphanesindeki Nshas: Kaynaklarca Lminin Heft Peyker tercmesinin bir nshas olarak belirtilen bu yazmann rlanda Dublin Chester Beatty Ktphanesi Meredith-Owens No: 12de kaytl olduu bilinmektedir. Yazmann ktphanedeki son kayt numaras u ekildedir: CBL T.505.
Bu nsha, Abdnin Heft Peyker mesnevsinin mellif nshasndan istinsah edilen ve bugnk bilgilerimize gre, tek yazma nshasdr. Yazmann genel tavsifini yle yapabiliriz: Toplam 168 varaktan oluan yazmann lleri 18 x 28, 5 cm (8, 5 x 20 cm)dir. Her varak ortalama 21 beyittir. Yazmann cildi dalm ve baz sayfalar kopmutur. Sayfalarn kenar ve i kenarlarnda kurt yenii vardr. Metin ift cetvelli, balklar Farsa olup renkli mrekkeple yazlmtr. Bunlardan sar, gri ve beyaz renkte olanlarda baz kelimeler silinmitir. Eser, yer yer harekeli olan dzgn bir nesihle yazlmtr. Bununla beraber baz balklar ve metin iinde baz yerler pek okunakl deil. lk iki varak dnda genel olarak harekesiz olan metinde blm balklar ve metin iinde baz kelimeler harekelenmitir. Atf( ) vavlar ve izafet( ) yleri bazen harf, bazen de hareke ile verilmitir. Akkuzativ ve datif ekleri yer yer yazlmayp bazen hareke ile belirtilmi, sonu e/ a sesinin karl olan (gzel h) ile biten kelimelerde akkuzativ eki, dnemin dier yazmalarnda olduu gibi, ou zaman hemze ile gsterilmitir. Vezin gerei baz Trke kelimelerin yazlnda ikilik grlmektedir: (durur); ( kim); ( - saa); ( -dahi). Baz kelimelerde ise harflerin noktalar unutulmu veya yanl konulmutur.
41

bilig, Yaz / 2006, say 38

Eser, varak 1bde yer alan Besmele manzumesinin iki beyitlik Farsa balndan sonra: Bismi men l-ilhe h sivh ehidal-lh vadetine gvh beytiyle balamakta ve varak 167 bde Mahar- lf olup o devlet-vh Ola dyim cihnda llul-lh dua beytiyle sona ermektedir. Tercme-i Heft Peyker baln tayan eserde, Besmele manzumesinden sonra mesnev nazm eklinde yazlm ve eserin giri ksmn oluturan srasyla u manzumeler yer almaktadr: Tevhid, Nat, Drt halife iin vg, Mirac, Eseri yaz sebebi, zr, Padiaha vg, Szn vgs, Nasihat manzumesi. Asl hikaye, Kon ser-z-i ikyt-i mlk Hem be-kon der-nn med en (Padiahlarn hikayesini anlatmaya bala ve onlarn ann v.) balyla (eserde 12. balk) varak 18 ada balamakta ve toplam 46 balk altnda anlatlmaktadr. Eserin tamam mesnev nazm eklinde ve Nizamnin Heft Peykeri ile ayn vezinde, Feilatn Mefailn Feiln (Faln), kalbyla yazlmtr. Baz beyitlerde imle ve ulama gibi durumlara rastlanmaktadr. Fikir vermesi asndan birka rnek beyit aada sralanmtr: Noalar kold anda necm-i hd Dv () eyn- recme yidi sez (2a) Nunyla itdi ol abb-i ud Sb-i mh d-nm b-perv Nice olursn ayl-sz dil Bir ayle ayl-bz dil (4b) (nicolursn-vezin gerei) (9b)

Trke deyim ve atasznn de bol yer ald eserde air allan kelime hazinesi dnda ok sayda Arapa ve Farsa kelime kullanmaktadr. Nitekim Abdnin dier eserleri zerine yaplm incelemelerde de airin kulland kelime hazinesinin ok geni olduuna ve vezin przlerine iaret edilmektedir (nce 1987: 161; Kulolu 1989: I-4).

42

Gzelova, Abdnin Bilinmeyen Bir Mesnevsi: Heft Peyker Tercmesi

Abdnin Heft Peykeri, Nizamnin eserinden geniletilerek yaplan bir tercmedir. ki eserdeki toplam beyit ve balk saysnn karlatrlmas bunu aka gstermektedir. Toplam 5600 beyitten oluan Nizamnin Heft Peykerine karlk Abdnin tercmesi 6400 beyitten fazladr. Nizamdeki 53 bala karlk Abdnin eserinde balk says 59dur. Metin iindeki balklarn hepsi Farsa olup Filtn Filtn Filn veznindedir. Birinci balktan itibaren tm balklarn kafiyeleni ekli aaba ca xa biiminde devam etmektedir. Balklarn manzum oluu, eseri Nizamnin Heft Peykerinden ayran balca zelliktir. Genel olarak Abdnin Heft Peykerinde anlatlan olaylar Nizamnin eserinde anlatlanlar ile ayndr. Hatta baz beyitlerin bire bir tercme edildii de gze arpmaktadr. Karlatrma iin Abdnin Nizmden aynen evirdii Tevhid blmnden birka rnek aada verilmitir: Nizamde: (8. beyit) 23 Btn canllar hayattadr. (Belki) hayat da senin varln (sayesinde)dan devam etmektedir. Abdde: y haytula zinde mevcudt Zindedr bel vcud ile hayt

(2a)

Nizamde: .01( beyit) Senin ismin her ismin balangcdr. Balanglarn ilki, sonlarn ise sonuncusudur. Abdde: Nmu old bidyet-i her nm Evvel-i z () ir-i encm (2b) Nizamde: .31( beyit) Hayal yolu senin yceliine baldr. Fanilik tozu ise kapna konmamtr. Abdde: Baldur arete rh- ayl apua onmamd gerd-i zevl (2b)

43

bilig, Yaz / 2006, say 38

Abdnin, Nizamdeki bir beyti iki beyitle evirdii de grlyor. Aadaki rnekte air, Nizamnin bir beytini, birinde Arapa bir ayet de kullanarak iki beyitle aynen evirmitir: Nizamde: .41( beyit) Sen domadn, dier herey dodu. Sen Yaradansn, dier herey rzgar (gibi gelip geici)dr. Abdde: Lem-yelidsin cin durur mevld Dai lem-yled-i zemna veld24 omadu sen ayrlardur zd Sen udsn u digerndur bd (2b) 25 Sonu olarak, bu yazmzla XVI. yy. airlerinden Abdnin bilinmeyen Heft Peyker isimli mesnevsini tantm oluyoruz. Bylece Abdnin Niyz-nme-i Sad Hm, Cemd Hurd ve Nzhet-nme adl mesnevisne bir de Heft Peyker mesnevsi katlmtr. Bu eserin bugn tespit edilen tek yazma nshas, Dublin Chester Beatty Ktphanesinde Meredith-Owens No: 12 (CBL T.505)de bulunan ve kaynaklarca Lminin Heft Peyker tercmesinin bir nshas olarak bilinen yazmadr. XVI. yy. airlerinden Abdnin tespit edilen bu drdnc (yazl tarihi itibariyle- ikinci) mesnevsi, onun Hamse sahibi olduu dncesini oluturmaktadr.

Aklamalar
1 Konunun kayna iin bkz.: Hikmet T. laydn, Behrm- Gr Menkabeleri. Mir Ali ir Nevyi ile Hatifinin Eserleri Arasnda Mterek Baz Hususiyetler Hakknda, Trkiyat Mecmuas, c.V, 1935, s. 275-290. Nizamnin Heft Peykeri iin bkz.: A.S. Levend, Ali ir Neva, Hayat-SanatKiilii, c. 1, Ankara: TDK Yay., 1967; Nazir Akaln, Nizam-i Gencevnin Hayat, Edeb Kiilii, Eserleri , Bilig, Say: 7, 1998, s. 67-91. Ayrca yaynlar iin: Vahid Destgirdi, Haft Paykar, Tahran, 1956 (2. bask); Muhammed Muin, Tahlil-i Heft Peyker, Neriyat- Tehran, c. I, Tahran, (1338/1919). Gnay Kut, Ak ve Heft Peyker evirisi, TDAY-Belleten, 1972: 127-151. Agah Srr Levend, Ali ir Neva Hamse, c. 3, TDK, Ankara, 1967; Hikmet laydn, a.g.m., s. 275-290; B. Kahraman, Heft Peyker evirileri ve Ali ir Nevyinin Seba-i Seyyresi, S Fen-Edebiyat Dergisi 1994-1995, Say: 9-10, s. 353.

3 4

44

Gzelova, Abdnin Bilinmeyen Bir Mesnevsi: Heft Peyker Tercmesi

5 6

ener Demirel, Behit ve Heft Peykeri, F Sosyal Bilimler Dergisi, Say: 7 (112), 1995, s. 57-65. smail nver, Ahmed-i Rdvn: Hayat, Eserleri ve Edeb ahsiyeti, A do.t., 1982; ayn yazar, Ahmed-i Rdvan, Belleten, c. L, Say: 196 (Nisan 1996), Ankara: Trk Tarih Kurumu Yay., s. 73-125. Turgut Karacan, Nevizde Atay, Heft-Hwn Mesnevsi, Erzurum, 1974. A. S. Levend, Feyznin Bilinmeyen Hamsesi, TDAY-Belleten 1955, s. 143-152. Hamse yaymlanmtr: Mehmet Arslan, Subhizde Feyz Hamse, Sivas, 1999. Eski harfli iki basks vardr: Tercme-i Hikye-i Heft Peyker (7 cilt), stanbul, 1289 ve 1341.

7 8 9

10 Knalzade Hasan elebi, Tezkiret-uara (haz. . Kutluk), c.2, Ankara 1989, s. 832; Katib elebi, Kefuzzunun, c. 2, st. 1943, s. 2045; M. Tahir, Osmanl Mellifleri, c.2, stanbul: Matbaa-i Amire, 1333, s. 493. 11 Gnay Kut, Lmi helebi and His Works, Journal of Near Eastern Studies, 35, Chicago, 1976, s.. 88; Nuran Tezcan, , Bursal Lmii elebi, Trkoloji Dergisi, c. VIII, 1979, s. 320; G. Ayan, Lmiinin Vamk u Azra Mesnevsi (nceleme-Metin), Atat. niv. dok.t., Erzurum 1983, s. 23; H. Bilen Burmaolu, Bursal Lmii elebi Divanndan Semeler, Ankara 1989, s. 16-17. 12 Nuran Tezcan, Bursal Lmii elebi adl makalesinde (Trkoloji Dergisi, c. VIII, 1979, s. 320) Lmiinin Heft Peykerinin yazmasna rastlanmadn belirterek G. Kutun yazma ile ilgili verdii bilgileri ek olarak aktarr. 13 Meredith-Owens, G.M., The Chester Beatty Library: Supplementary Handlist (typewritten). Liste daktilo yazsdr. 14 V. Minorsky, The Chester Beatty Library: A Catalogue of the Turkish Manuscripts and Miniatures, Dublin, 1958. 15 Belirtilen kayt numarasnda Hersekli Arif Divannn tabasmas bulunmaktadr. Ktphanede Lmi Klliyat ise Ali Emiri No: 380de kaytldr. Ancak bu Klliyatta Heft Peyker bulunmamaktadr. Be blmden oluan bu Klliyatn Mesnevyat ksmnda Lminin ehrengiz-i Bursa ve Hayretnme adl iki mesnevsi yer almaktadr. Lmi Klliyatnn tam ierii yledir: Defter-i evvelkasaid; Defter-i sani-tercit, murrabt, muhammest; Defter-i salis-gazeliyt; Defter-i rabi-mfredt; Defter-i hamis-mesneviyt. 16 Tezkirelerdeki bilgiler nda, edebiyat tarihimizde Abd mahlas 24 air tarafndan ortak kullanlmtr. (Bkz.: Mustafa sen, telerden Bir Ses Divan Edebiyat ve Balkanlarda Trk Edebiyat zerine Makaleler, Ankara, 1997, s. 198.) Ayrca A.S. Levendin Trk Edebiyat Giri (Ankara, 1984) adl eserinin dizin ksmnda Abd mahlasl airlerin listesi yer almaktadr. 17 Eser, H. 952/M. 1545de yazlm ve II. Selime sunulmutur. 1074 beyitlik ift kahramanl bir ak hikayesi olan bu mesnevnin 2 nshas bulunmaktadr: a) Ma-

45

bilig, Yaz / 2006, say 38

nisa Genel Ktp. No: 2713de kaytl (ve Cemd Hurd ile ayn) mellif hatt; b) Topkap Revan 836da kaytl nsha. (nce 1987: 158-161) 18 H. 966/M. 1558 tarihinde yazlan ve Manisada II. Selime sunulan bu eserin tek yazma nshas Sleymaniye Ktp. Pertev Paa 443de kaytldr. 5940 beyitlik olan bu eserde mellif hatt olduu ve Sultan Selimin emri zerine 6 ay iinde tamamland belirtilmektedir. (nce 1989: 114) 19 Dier ad Gl Nevrz olan bu eserin Hac-y Kirmanden tercme olduu dnlmektedir. H. 985/M. 1577de Sutan III. Muradn emri zerine 12 gnde yazlan bu mesnevnin tek yazma nshas Manisa Genel Ktp. 2714de kaytldr. 2400 beyitlik cift kahramanl bir ak hikayesidir. (nce 1987: 155) 20 Beyitlerin okunuunda metindeki harekeye sadk kalnmtr. 21 Karlatrma iin beyitler, Adnan ncenin Abdnin Niyz-nme-i Sad Hms (F Dergisi (Sosyal Bilimler), I (2), s. 155-206) adl makalesinden alnmtr. Bundan sonraki rneklerde de beyit numaralar bu almadaki metne gredir. 22 Nitekim Adnan nce de Abdnin Cemd Hurd mesnevsini Selmn- Saveciden telif niteliinde tercme olarak deerlendirmektedir (Bkz.: A. nce, Cemd Hurd Mesnevleri, F Dergisi 1989, 3(2), s. 109-139). 23 Karlatrma iin Nizam Heft Peykerinin Dr. Said Hamedyan (Heft Peyker Hakim Nizam Gencey, Tehran, 1380) yaynn esas alnm. Beyitlerin Trke tercmesinde ise Mesut Yldzin, Nizam-i Gencev Heft Peyker Mesnevsi ve Trke evirisi, A y.l.t., (1992) almasndan ksmen yararlanlmtr. 24 hls Sresi (112), 3. Ayet: Lem-yelid ve lem-yled: O dourmam ve domamtr. 25 Eserin ekil ve muhteva bakmndan Nizamnin Heft Peyker mesnevsi ile yaplacak daha detayl bir karlatrma tezimizde yer alacaktr: Hanzade Gzelova, Abdnin Heft Peyker Mesnevsi (nceleme-Metin-Dizin), H Sos. Bil. Enst. Eski Trk Edeb. bilim dalnda devam eden doktora tezi (Danman: Prof. Dr. F. Tulga OCAK).

Kaynaka
AKALIN, Nazir (1998), Nizam-i Gencevnin Hayat, Edeb Kiilii, Eserleri , Bilig, Say: 7, s. 67-91. ATE, Ahmet (1944), Behrm- Gr, A, c. II, st., s. 453-454. AYAN, Gnl (1994), Lmi elebnin Hayat, Edeb Kiilii ve Eserleri, S Trkiyat Aratrmalar Dergisi, Say: 1, Kasm, Konya, s. 43-66. ERGN, Sadettin Nzhet (1960) Trk airleri, c. 1, s. 189 vd. LAYDIN, Hikmet T. (1935), Behrm- Gr Menkabeleri. Mir Ali r Nevy ile Hatifnin Eserleri Arasnda Mterek Baz Hususiyetler Hakknda, Trkiyat Mecmuas, c.V, s. 275-290.
46

Gzelova, Abdnin Bilinmeyen Bir Mesnevsi: Heft Peyker Tercmesi

NCE, Adnan ( 1986), XVI. yy. airlerinden Abd ve Eserleri, TD Dergisi, Say: 410/ubat, s. 186-192. NCE, Adnan (1987), Abdnin Niyz-nme-i Sad Hms, F Dergisi (Sosyal Bilimler), I (2), s. 155-206. NCE, Adnan (1989), Cemd Hurd Mesnevleri, F Dergisi (Sosyal Bilimler), 3 (2), s. 109-139. KAHRAMAN, Bahaettin (1994-95), Heft Peyker evirileri ve A. Nevaynin Seba-i Seyyresi, S Fen-Ed. Fak. Derg., Say: 9-10, s. 345-366. KARAHAN, Abdlkadir (1972), Lmi maddesi, slam Ansiklopedisi, c.7, st., s. 12. KOCATK, Vasfi Mahir (1970), Trk Edebiyat Tarihi, Ankara, s. 362-363. KULOLU, Nazan (1989), Abd Cemd Hurd, nceleme-Metin, F y.l.t., Elaz. KUT, Gnay (1972 ), Ak ve Heft Peyker evirisi, TDAY-Belleten, s. 127-157. KUT, Gnay (1976), Lmi Chelebi and His Works, Journal of Near Eastern Studies, 35, Chicago, s. 73-93. LEVEND, A. S.( 1964), Ali r Neva, (cilt I) Hayat-Sanat-Kiilii, (cilt III) Hamse (1967), Ankara: Trk Tarih Kurumu Yay. LEVEND, A. S.( 1984), Trk Edebiyat Tarihi Giri, Ankara. MNORSKY, Vladimir (1958), The Chester Beatty Library: A Catalogue of the Turkish Manuscripts and Miniatures, Dublin. MUN, Muhammed (1338/1919), Tahlil-i Heft Peyker, Neriyat- Tehran, c. I, Tehran. PALA, skender (1999), Ansiklopedik Divan iiri Szl, Ankara. TEZCAN, Nuran, Bursal Lmii elebi, Trkoloji Dergisi, c. VIII, 1979, s.305-343. TUMAN, Nail (1961), stanbul Ktphaneleri Trke Hamseler Katalogu, stanbul. NVER, smail (1986), Ahmed-i Rdvn, Belleten, c. L, Say: 196 (Nisan 1986), s. 73-125, Ankara: Trk Tarih Kurumu Yay. YILDIZ, Mesut (1992), Nizam-i Gencev Heft Peyker Mesnevsi ve Trke evirisi, A y.l.t.

47

An Unknown Work of AbdThe Translation of Heft Peyker


Research Assist. Hanzde GZELOVA*
Abstract: The poet with pseudonim Abd, who was living in 16 th century, had written three poems, namely: Niyz-nme-i Sad Hm (1545), Cemd Hurd (1558) and Nzhet-nme (1577), which were introdused in some earlier researches. In this paper the fourth unknown mesnevi (poem) of Abd is introdused. This work of Abd actually is a Turkish translation of mesnev Heft Peyker- the forth of the five mesnevies from Hamse by Nizam. This Heft Peyker by Abd has not been mentioned in any work up to now. While researching the Lmiis Heft Peyker we came accross to this work. The only one known manuscript of this mesnev today is in Dublin Chester Beatty Library: CBL T.505. But this manuscript is known as the one survaving copy of Lmii Chelebis translation of Heft Peyker. As it is clear from the manuscript, from verses with autor pseudonim, language and style, this work belongs to Abd, other than Lmi. Key Words: Abd, Heft Peyker, Lmi, Nizam, Mesnev

Ahmet Yesevi University / ANKARA hanzadeg@yahoo.com

bilig Summer / 2006 Number 38: 35-49 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

Neizvestnoe Proizvedenie Abdi- Poema Xeft Peyker (Sem# Krasavi])


Xanzada GZELOVA
Rezme: Tri po+m Niyaz-name-i Sad u Xma (1545), Djem<id u Xur<id (1558) i Nzxet-name (Gl# u Nevruz,
1577), prinadlejaie peru Abdi-po+tu 16-go veka, bli predstavlen ranee v nekotorx issledovaniwx. V dannoy stat#e re# idet o etvertoy po+me Abdi, kotoraw ostavalas# neizvestnoy po segodnwniy den#. Ito proizvedenie wvlwetsw stixotvornm perevodom Xeft Peyker (Sem# Krasavi])odnoy iz po+m Xams+ Nizami. Po+ma Xeft Peyker Abdi ne upominaetsw v istonikax. Ito proizvedenie Abdi blo obnarujeno nami v pro]esse issledovaniw po+m Xeft Peyker Lwmii. Edinstvennaw rukopis# dannogo proizvedeniw xranitsw v *rlandii g. Dubline Biblioteke im. ester Beatti. Odnako +ta rukopis# predstavlena v istonikax kak edinstvennaw rukopis# odnoimennoy po+m Lwmii. V strokax po+m psevdonim po+ta ukazvaetsw kak Abdi, kogda kak psevdonim Lwmii ne vstreaetsw nigde v rukopisi. *sxodw iz strok, ukazvaix na psevdonim po+ta, dat napisaniw po+m; togo fakta, to +to proizvedenie blo predstavleno sultanu Selimu , a takje iz sxodstva wzka i stilw dannoy po+m s drugimi izvestnmi po+mami po+ta oevidno, to +to proizvedenie prinadlejit peru Abdi-odnogo iz po+tov 16go veka.

Kleve slova: Abdi, Xeft Peyker, Lwmii, Nizami, po+ma

Universiteta Axmeta Wsavi / ANKARA hanzadeg@yahoo.com

bilig 2006 vpusk: 38: 35-49 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Klsik Trk iirinde Mrekkep stiare, Temsil stiare ve Alegori*


Do.Dr. Menderes COKUN**
zet: Bu almada Trk belgatnn Bat retorii ile mnasebetinden sonra kazand terimlerden olan alegorinin eski Trk iirinde var olup olmad veya nasl tezahr etmi olduu konusunun yan sra mrekkep istiare, temsil istiare ve temsil tebih sanatlar zerinde durulacaktr. Anahtar Kelimeler: Klasik Trk Edebiyat, metafor, alegori, istiare-i mrekkebe, istiare-i temsiliyye

Giri Edeb sanatlar, zeknn dil zerindeki tasarruflar sonucunda meydana gelen sz gzelliklerinin sonradan belgatlar tarafndan adlandrlmasyla ortaya kmtr. Dolaysyla, edeb sanatlar, varlklarn iinde doduklar lisana, geliimlerini air ve ediplere, isimlerini de belgatlara borludur. Osmanl air ve edipleri, eserlerinde harikulde sanatlar yapmlar fakat onlarn isimlendirilmesi ve tasnifiyle pek uramamlardr. Bedr-i Dilad, Bardah, Amas, Srr, Lmi, smail Hakk Ankarav ve Mstakimzade Sleyman gibi snrl sayda limin, edeb sanat ve terimlerle ilgili almalarnn ierikleri, Trk belgat ilminin Osmanl dneminde ihmal edildiinin en nemli ahitleridir. Osmanl medreselerinde bir let ilmi olarak kabul edilen belgat, din ve edeb metinlerin daha iyi anlalmas gayesine bal olarak hayat bulmu ve geliimini daha ok Arap ve Fars edebiyat dairesi iinde srdrmtr (zylmaz 2002: 88-89, Tarlan 1990, Yeti 1987: 375).1 Yazmzn konusunu oluturan istiare hakknda da mstakil Arapa risaleler kaleme alnmtr. Medreselerde Kazvinnin Telhsi ve zellikle bunun erhi olan Taftazannin Mutavvel ve Muhtasar okutulmutur.2 Belgat terminolojisinin geliiminde, metin tahlili almalarnn dolayl fakat nemli bir yeri vardr. Trk edebiyatnda metin tahlili almalar, Bat kltr ile temastan sonra balam ve tahlil kelimesi muhtemelen analizin karl olarak terimlemitir. Eski edebiyatta tahlil yerine erh vard. erhin yegne gayesi, metni veya metinde geen baz kelimeleri anlalr klmakt. erh gelenei, byk lde Farsa ve Arapa eserlerin yan sra ilh,

* *

Krkkale niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi / KIRIKKALE

bilig Yaz / 2006 say 38: 51-70 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2006, say 38

athiyye gibi Trke din metinlerle snrl kalmtr. Tahlil ve tenkidin olmad veya yazl edebiyata yanstlmad bir kltrde edeb terminolojinin geliiminin de yava olaca aktr. Belgat ilmi, dil hnerlerinin adlandrlmasyla yeni terimler kazanmtr ve kazanacaktr. Terminoloji olutururken dier edebiyatlarn birikiminden de istifade edilmelidir. Nitekim 19. asrda Recazade Mahmud Ekrem ve Sleyman Paa gibi yazarlar, Trk belgatyla ilgili almalarnda hem Bat retoriinden hem de Arap belgatndan cidd bir ekilde yararlanmlardr. Aliterasyon, tehis ve intak gibi terimler, Trk belgatna 19. asrda kazandrlmtr (bk. Sara 2001). Bu balamda konumuzla ilgili olarak Batda kullanlan dead metafor terimi, l metafor veya l mecaz olarak dilimize kazandrlabilir. Mecaz olarak domu fakat sradan bir szck haline gelerek hayatn devam ettiren kelimelere l metafor denir. Mesel kap kolu, masann gz, televizyonun dmesi gibi ifadelerde geen gz, kol, dme gibi kelimeler l metafordurlar. Bunlarn yan sra ebnem ve berdu gibi kelimeler de l mecaz olarak kabul edilebilir. Herkes tarafndan kullanlan, bedi etkisi azalm istiarelere istiare-i mbtezele, istiare-i mmiyye veya istire-i diyye ad verildii burada hatrlatlmaldr. Yeni kavramlarn adlandrlmasnda ve ilm terimlerin oluturulmasnda, bazen istiareli (metaforik) ifade tarzna bavurulur. Mesel bilgisayarn fare ve dme ad verilen paralarnda istiareli isimlendirme sz konusudur. 19. asr Trk belgatlar, Bat retoriinde karlatklar metafor terimi iin ak istiare, alegori iin de istiare-i temsiliyye, istiare-i mrekkebe veya mecaz- mrekkebe terimlerini bulmular ve kullanmlardr. Bu karlklar uyumsuz deildir. Ancak, metaforun ngilizcedeki rneklerine baklnca, onun bata ak istiare olmak zere kinaye, kapal istiare ve beli tebih gibi mecaz sanatlarndan yararlanlarak yaplan bir sanat olduu anlalr. Bir konu veya dncenin muhtelif istiareler vastasyla canlandrlarak anlatld para veya esere alegori denir. Metafor, fabl ve parabl; alegorinin basit ve ksa ekilleridir. Fabl ile parabl arasnda belirgin bir fark vardr. Kahramanlar hayvanlardan oluan fablda, anlatlan hikyenin uydurma olduu aktr. Parablda ise gnlk hayata veya tabiata ters dmeyen bir olay anlatlr. Parabl ve fabl zellikle orta a edebiyatlarnda din, felsef ve ahlk tlerin verilmesinde tercih edilen bir anlatm tarz olmutur. Mevlna ve Sad gibi Mslman air ve yazarlar, dncelerini bazen temsillerle anlatmlardr. Gazellerde de younlatrlm parabl veya meseller vardr. Bir ifadede birka tane metafor veya istiare kullanlmas, o ifadeyi alegorik yapmaz. Nitekim Nb ve Ahmed Haim gibi nesir ustalarnn baz mensur eserlerinde birok mrekkep istiare rnei bulabilmemize ramen sz konusu eserleri alegori rnei olarak kabul edemeyiz. Alegorinin tanm ve Bat ede52

Cokun, Klsik Trk iirinde Mrekkep stiare,Temsil stiare ve Alegori

biyatndaki rneklerini gz nnde bulundurduumuz zaman, Trke belgat kitaplarnda temsil istiare iin verilen rnekleri alegori olarak kabul etmek mmkn olmaz. Bat edebiyatnda alegoriye rnek olarak kk hikye ve manzumeler veya mstakil eserler gsterilmitir. Bu eserlerin en mehuru John Bunyann Pilgrim's Progress (Hacnn lerleyii)idir. Bu mensur eserde, insann ruh ilerleyii ve kurtuluu anlatlr. Dier bir alegori rnei, Everyman (Herkes) adl bir oyundur. Bu ahlk tiyatroda, arkadalk ve iyilik gibi soyut kavramlar canlandrlr ve Everymanin lme doru olan yolculuu anlatlr. Mrekkep istiareyi alegoriden ayrmak gerekir. Bu ayrm teorik olarak yle yapabiliriz. Bir beyit veya cmlede bir olay veya fikri birden fazla istiare vastasyla anlatmaya mrekkep istiare ad verilir. Mrekkep istiare, bir cmle veya beytin deil de bir para veya eserin anlatm tarz olursa, alegori seviyesine ykselir. Nitekim Red (1328: 201) Eger istire-i mtevliye bir irin tammn mfd olursa mecz- mrekkeb istire-i temsliyye nmn alr. diyerek mrekkep istiareyi, temsil istiareden ayrmtr. Mrekkep tebhle temsil tebihi de ayn ekilde ayrabiliriz.

Mrekkep stiare ve Mrekkep Tebih Bilindii gibi klasik Trk airi, edeb kudretini ounlukla gazellerinde gstermeyi tercih etmitir. Alegorinin bat edebiyatndaki rnekleri gz nnde bulundurulunca, gazelin, alegori iin pek uygun olmad sylenebilir. Ancak bir yazarn alegori vastasyla salad etki ve canll, gazel airi kendine has metotlarla beyitlerinde oluturmaya muvaffak olmutur. Zira divan airi, dncelerini tabiata ve hayata ait tasvir ve imajlarla somutlatrarak ifade eder. Dolaysyla gazellerde metaforik anlatm, youn bir ekilde kullanlmtr.
stiare-i mrekkebe (ve istiare-i temsiliyye) iin belgat kitaplarnda verilen rnek says olduka azdr. Ayn rnekler farkl kitaplarda tekrar edilip durmutur. Bu azlk, okuyucuyu eski Trk iirinde temsil istiare geleneinin olmadn dnmeye itmektedir. Belgat kitaplarnda, mrekkep istiareye, eski iirden verilen rnekler arasnda unlar dikkati ekmektedir: Sukt etdiyse bir kevkeb sipihri ber-karr olsun Yere ddiyse bir meyve draht py-dr olsun (Bilgegil 1989: 163) Eer bir yldz dtyse [ok zlme, yeter ki onun] g yerinde dursun; eer bir meyve dtyse aac baki kalsn. Bu beyitte iki ayr mrekkep istiare bulunabilir. Kevkeb ve meyve ocuu, sipihr ve draht anne babay, sukt etmek ve yere dmek ocuun lmn, ber-karar olmak ve pydr olmak da hayatta kalmay temsil ve ima eder. Beyitte ayn fikir, birbirinden bamsz fakat ayn mesaj ieren, mesel deerinde iki ayr szle ifade edilmitir.

53

bilig, Yaz / 2006, say 38

kinci rnek, Nedme aittir: Nice demdr ki glin eyledi blblden dr Dd elinden bu ikest olas knc-i kafesn (Nedm 1997: 310, Red 1328: 200) Uzun zamandr gln blblden uzak tuttu, ayrd. Bu krlas kafes zindanndan usandm, adalet istiyorum. Beyitte blbl n gnln, gl sevgiliyi, knc-i kafes de n sinesini veya gsn temsil etmektedir. Kaburga kemiklerinden tr gs, kafese benzetilir. Divanlarda bu rneklere benzer birok beyit rahatlkla bulunabilir. Bizim konu mnasebetiyle hatrladmz u beyitlerde de mrekkep istiare vardr: emelerden bardaun doldurmadan kor [koyar?] isen Bin yl anda durursa kend dolas degl (Yunus Emre 1991: 129) emelerden bardan doldurmadan brakrsan, bardak bin yl kadar da emenin banda dursa kendi kendine dolmaz. Bu beyitte eme verici kiiyi yani usta, retmen, mrit veya stad, bardak da alc kiiyi yani renci, rak, dervii veya bunlarn akln ve hafzasn temsil eder. Doldurmak da aba ve gayret anlamndadr. Bu beytin anlam bir renci iin udur: Eer dersi anlamak iin gayret sarf etmiyorsan veya retmeni dinlemiyorsan senin uzun yllar okula gelip gitmenin hi bir faydas yoktur. Yunusun hayat dikkate alndnda beytin manas yle deiir: Hak dostu veli bir insanla (mesel Tapduk Emre veya Hac Bekta) bin yl da beraber yaasan ondan istifade etmeye almazsan nasiplenemezsin. Baka bir rnek: Olur feyz-i tevzla draht- pest br-ver Komdur meyveden mahrm servi ser-firz olmak (Nb 1997: 753) Alak aa, tevazuun feyzi ile meyve verir; serviye gelince onu dik ballk meyveden mahrum brakmtr. Beyitte draht- pest mtevaz veya aa mertebeli bir insan, servi ise kibirli ve muradna ermi bir insan temsil etmektedir. Beyitte verilmek istenen mesaj udur: Tevazu nimete, kibir mahrumiyete sebep olur. Fuzulnin u mehur beytinde de serv iin kullanlan serke ve dmen; kumru iin kullanlan niyz, ve su iin kullanlan dmenin tutmak, ayana dmek ve yalvarmak kelimeleri, beyitte temsil bir anlatmn veya mrekkep (kapal) istiarenin olduuna iaret etmektedir: Serv serkelk klur kumr niyzndan meer Dmenin duta ayana de yalvare su (Fuzl 1990: 8) Yukardaki beyitlerde geen kelimelerin neleri temsil ettiklerini bulmak okuyucuya braklmtr. Klsik iirdeki birok beyitte, mesaj veya benzetmeler,
54

Cokun, Klsik Trk iirinde Mrekkep stiare,Temsil stiare ve Alegori

dorudan veya imayla sylenmitir. Bu tarz beyitlerin says, divan iirinde olduka fazladr. Aadaki beyitte skutun, tabiattan alnan bir imajla olduka etkili bir vgs yaplmaktadr. rifin skutunu, herhalde hibir alegori bu kadar gzel anlatamaz: Hakk biz bulduk diy zann itmesn ashb- kl Cylar n irdiler deryya hm oldlar (Hayl 1992: 106) ok konuanlar, doruyu/Hakk kendilerinin bulduklarn zannetmesinler. Zira dereler, deryaya ulatklarnda sessizleirler. Burada tasvir edilen imaj, dalarn eteklerinden alayarak akp gelen kvrm kvrm derelerin, denize ulatklarnda sessizlemeleridir. Beyitte talara arparak ses karan dere veya rmaklar, devaml konuan insanlara benzetilmitir. Hakk ile dery, ashb- kl ile cy arasnda iliki kurulmutur (leffner). Hak hem hakk (gerei, doruyu, hakiki bilgiyi) hem de Cenb- Hakk temsil eder. Dery Allah bilgisini (marifetullah, ledn ilmini) elde etme makamn temsil eder. Bu makamda bulunan kiiye veli, arif, pir veya rint denebilir. Bu makama ulalnca, tartma lkrdlar sona erer. Beyitte rint-zahit kartlna dayanan bir nkte vardr. Hayalnin yaad 16. yzyldaki Osmanl toplumu perspektifinden beyte baklnca ashb- kl medreseliyi, sessizlik veya dery da tekkeliyi temsil eder. Medrese mensuplar, kelam, tefsir gibi konularda hem okurlar hem de tartr dururlar. Ezber ve vaaz (szl anlatm), onlarn en nemli fiilleridir. lmi, bir dedikodu olarak gren dervi ise sessizdir, Hakk/hakk bulmu olmann huzuru iindedir. Bu hl, medrese eitimi aldktan sonra tasavvufa ynelen ve zihninde bir senteze ulaan ve bylece bir r aan Mevlna, Hac Bayram Veli, Akemseddin ve Erefolu gibi limlerin ikinci devrelerine aittir. Az konuma (kllet-i kelm), derviliin en nemli dsturlarndandr. Beyitte bir rint olarak air, ok konuan kiiye (zahite) yle seslenmektedir: Senin ukal ukal konuup durman, doruyu/Hakk bulduunu gstermez. Sen daha yoldasn, rmaklar gibi aldayp duruyorsun. Biz de o yollardan getik, yani bir zamanlar biz de ayn konular, szl olarak anlattk, tartp durduk. imdi sessizsek, bu, tartmaya son noktay koyup, deryaya/doruya/Hakka ulatmzdandr. Sen de bu mertebeye ulatn zaman sessizleir ve hl lisan ile konumaya balarsn. Bu arada derya kelimesinin bir metafor olarak derin bilgisi olan kiiler iin kullanld hususu ve ermek szcnn kemale ermek, olgunlamak anlam tad hatrlanmaldr. Elimizdeki ikinci rnek, Nbye aittir: B- dehrn hem haznn hem bahrn grmiz Biz netun da gamun da rzgrn grmiz (Nb 1997: 696) Mstakil bir cmle halinde olan beytin ilk msranda mrekkep istiare vardr, fakat onu ikinci msra ile beraber okuduumuz zaman beyitte mrekkep tebih ortaya kar.

55

bilig, Yaz / 2006, say 38

Edeb sanatlarn yollar bazen birbirleriyle kesiir. Yukardaki beytin birinci msranda kinaye sanat da bulunabilir. Bilindii gibi kinaye, bir sz, gerek anlamnn dnlmesine engel olmadan, hatta onu artrarak, mecaz anlamyla kullanmaktr. Birok atasznde istiareli veya kinyeli bir anlatm tarz vardr. Mesel, Taznn yrdn tilki sevmez., Yarasa gnee dmandr., Gne balk ile svanmaz. Ahmed Hamd Belgat- Lisn- Osmnde, Ahmed Cevdet de Belgat- Osmniyede temsil istiarenin bulunduu ifadeler, yaygn bir ekilde kullanlrsa atasz haline gelir der. Ahmed Cevdet Ayan yorganna gre uzat. szn, atasz haline gelmi temsil istiareye rnek olarak verir (A. Hamd 1293: 92, A. Cevdet 1299: 150). Ayn rnei Sleyman Paa Mebnil-nda kinaye iin kullanr (Yeiliek 1996: 133). Nazariyyt- Edebiyyenin yazar Red de irsal-i mesel iin bir eit tebh-i mrekkebtir demektedir (Red 1328: 227). Baknin bir ikyet ve dileini istiareli olarak anlatt bir gazelini de burada sz konusu etmek gerekir. Mrekkep istiare3 rnekleri ieren bu gazelde Bak, mesajn bir bahede, oradan oraya savrulan perian bir yaprak vastasyla vermektedir. Gazeli, emsallerinden ayran husus, onun btn beyitlerinde izilen tasvirlerin, ayn tablo iinde yer alabilmeleridir. Gazelde, alegorinin temel fonksiyonu olan ikizli anlatm, baaryla yaplmtr: Nm u nine kalmad fasl- bahrdan Ddi emende berg-i draht itibrdan Ecr- b hrka-i tecrde girdiler Bd- hazn emende el ald enrdan Her yaadan ayana altun akup gelr Ecr- b himmet umar cy-brdan Sahn- emende turma salnsun sab ile zdedr nihl bu gn berg brdan Bk emende hayl pern imi varak Benzer ki bir ikyeti var rzgrdan (Bk 1994: 329) Gazele bir btn olarak bakarsak, airin hayalini yle canlandrabiliriz. Bahar oktan gemi, onu hatrlatacak btn izler de kaybolmutur. Aacn aylarca daln ssleyen yapra nihayet dm, mevki ve itibarn kaybetmitir. Bahedeki aalar yapraklarn tamamen dkmler, sanki derviler gibi ileye girmiler. Hazan rzgar, bahedeki nar aacnn ele benzeyen yapraklarn drmekte, sanki narn elini tutarak onunla vedalamaktadr. Dklen, altn gibi sar yapraklar aalarn dibinde toplanmaktadr. Aalarn yanndan da bir dere akmaktadr. Altn gibi yapraklar, ayaklarna kadar gelmesine ramen, aalar, dereden himmet ummaktadrlar. Bahede bir de fidan vardr. Daha kendisinden meyve vermesi beklenmeyen, sorumluluklar56

Cokun, Klsik Trk iirinde Mrekkep stiare,Temsil stiare ve Alegori

dan azade olan bu fidan rahatsz etme; k gelmeden nce saba rzgaryla birlikte biraz daha oynasn. O dalndan den yaprak vard ya, kn habercisi olan souk rzgr, bu yapra perian etmi, tm, oradan oraya savurmaktadr. Belli ki yapran rzgrdan bir ikayeti var. Gazelde geen itibardan dt, hrka-i tecride girdiler, el ald, himmet umar, perian imi, ikayeti var, rzgr gibi kelime ve ifadeler, beyitlerde ikizli veya temsilli bir anlatm olduuna iaret etmektedir. Yalnz gazeli tam bir alegori rnei olarak kabul etmek yanl olabilir. Zira Bk, gazelde son bahar mevsiminde bir bahe tasviri yapmakta ve yeri geldike bahedeki cansz varlklarla insanlar arasnda kurduu ilgi ve armlarla beyitlerin anlamlarn zenginletirmektedir. Ancak iiri yukardaki gibi bir btn olarak yorumlamak da mmkndr. Bu durumda iirdeki emen, kendi anlamnn yan sra, tekke veya medreseye; yapraklarn dken aalar, dnyadan el etek eken ve bir deri bir kemik kalan dervilere; nar mride, narn el eklindeki yapraklarn koparan bd- hazn, hocasndan icazet alp (el alp) gurbete kan bir dervie/mezuna; meyve sorumluluklara, meyvesiz fidan sorumluluklardan uzak bir ekilde bahede oynayan, tekke veya medreseye yeni gelmi bir ocua; dere rencilere madd manevi ihsanda bulunan bir bye (hoca, vezir, sultan olabilir), altna benzeyen sar yapraklar muhtemelen zenginlerin renci veya dervilere altn zerinden verdikleri zekta4 (veya caizeye), dalndan den perian yaprak da gzden den ve muhtemelen iini kaybeden Bakye, rzgr da dnemin kadir kymet bilmeyen insanlarna benzetilmi olmaldr (bk. Tanpnar 2000: 188191). Bak, birka kez grevinden alnm ve baz dnemlerde devlet ynetiminden istedii iltifat grememitir. Bak, gazelde geen e veya yakn anlaml baz kelimeleri farkl varlklar karlamak iin kullanm olabilir. Bd- hazan, sab ve rzgr, farkl varlklar artrabilmektedir. Okuyucunun hem zihnine hem de hayaline hitap eden bu gazelde, alegorinin tesinde, izlenimcilie yaklaan bir anlatm tarz kullanlmtr. Sanki Bak, Merdiven airi gibi ekal-i hayat tabiatn aynasndan seyretmektedir. Ahmet Hamdi Tanpnar (2000: 190), kendine yakan bir iddia ile Yahya Kemale kadar bu neviden bir gazelin yazlmadn syler. Ancak, bu iddial hkm, hemen ezberlememek gerekir. Zira bir edebiyat profesr olan Tanpnar, ayn zamanda bir sanatdr ve dncelerini ifade ederken sanat kimliiyle mbala yapabilir. Nitekim, mesel Mine Menginin Trk Edebiyat Tarihine ald Nilye ait u gazelde de ikizli (kinyeli, alegorik) bir anlatm vardr:

57

bilig, Yaz / 2006, say 38

Gl hre ddi sne-figr old andelb Bir hre bakd bir gle zr old andelb ehnme-hnlk eyledi keyhsrev-i gle Destn-sery- sebz bahr old andelb Feryda balad yine her biri5 hrdan Dvn-sery- glde hezr old andelb Gl grdi pre pre ciger gonce gark- hn Memnn- zahm- haner-i hr old andelb Ey Nil ved- gl b u r idp Mehcr- yr u dr u diyr old andelb (Nil 1990: 163)

Alegori, Temsil stiare ve Temsil Tebih Bat kltrnde alegoriye duyulan ihtiya, Osmanl iir geleneinde de duyulmu olmaldr. Alegori, bir olay, nasihat, dilek veya dnceyi, baka varlklar vastasyla ve onlara ait zelliklerle boyayarak anlatmaktr. Bundan maksat, konuyu daha canl ve vurgulu bir ekilde anlatma ve okuyucuya zihn bir zevk vermektir. Alegorik ve sembolik anlatm, bazen, toplumun tepki duyaca bir konuyu kapal bir ekilde anlatmak iin tercih edilir. air ve ediplerin ynetim, kltr ve medeniyet eletirilerinde alegori veya baka kapal bir slp tarzn tercih etmeleri tabidir. Mesel Mehmed efk efknme adl tarihinde baz devlet adamlarn kapal ifadelerle eletirmitir (Koolu 2004). Cumhuriyet dneminde de baz cinsel konular kapal ifadelerle dile getirilmitir.
Says gitgide artan Trke edeb sanat kitaplarnda temsil istiare veya alegoriye verilen rneklerin az olmas ve verilen rnek beyitlerin alegorinin tanmna ok uymamas, bu anlatm sanatnn veya benzerinin, eski iirde kullanlmad anlamna gelmez. Mesel Lmi elebi, Yunan edebiyat kaynakl Vmk u Azra adl mesnevisinde, kendisinden nce Trkeye evrilmi bir Vamk u Azra hikyesini, uzun bir yolculuktan sonra perian bir halde sultann huzuruna kan st ba perian bir gzele benzetir ve olay alegorik bir ekilde yle kurgular: O huri libasl, sonunda Ruma gelir, yalnz Trk dilinden giydii o cennet elbisesini sanki keeye evirmi (eskitmi). Bu gzelin ne yananda tatl bir krmzlk var, ne de ayanda kafiyelerden bir ayakkab.6 Toz toprak iinde, gz kr, ba kel; rezil, perian, aya topal, eli olak. Uzun bir yolculuk yapm ve sultann yanna kr topal ulam.7 Sultann iltifat onun kadrini ykseltmi. Ancak keke sultan, asrn gzeline nasl bir zulm edildiini bir bilse!8 Srtndan saadet elbisesi dm, onun yerine giydii hrka binlerce naho yama ile dolmu.9 ehresi kirli, etei toz toprak iinde, (hasl) perian, derbeder ve yz yerde. Sultan onun bu halini grnce, ben kulunu (yani Lamiyi) hatrlar. Der ki bunu ancak o, iyi bir
58

Cokun, Klsik Trk iirinde Mrekkep stiare,Temsil stiare ve Alegori

ekle sokabilir, bu garibe ancak o, zevkle bir eki dzen verir (giydirir, nazma eker).10: Rma dmi hir ol-hr-libs Trk dilden hullesin klm pals Ne letifden yana lle-zr Ne kavfden aya mze-dr Hksr u emi kr/kr u ba kel Hr u zr u py lenk desti el Ubu yzden iderek yz bin slk Hk-i py- ha irmi lenk u lk ltift- h virp ana kadr Grse olm ol ceml-i asra gadr Gidp eninden sadet cmesi Hrkasnda bin nuhset yamas ehre gerd-ld u dmen gark- gil Hksr u bd-peym v hacl dicek bu hline anun nigh Yd ider ben hk-i pyin lutf- h Buna sret ol virr dir nazm ile Ol garbi komaa yz hazm ile (Lami 1998: 134-135) Mesnevilerde karlatmz temsil tebihin baka bir rnei 16. asr airlerinden Abdye aittir. 1558de kaleme alnan eser, Manisadaki ehzadelii srasnda II. Selime sunulmutur (entrk, Kartal 2004: 308). Cemd Hurd adl mesnevisinde, yazd hikyeyi bir geline, kendisini de onu ssleyen hnerli bir stada benzeten Abd, gelinin barolde olduu kk bir hikaye kurgular: Benim gelinim nurdur sanki Huridin nurudur. Cihan aydnlatan Cemid gibidir. O yetenekli stat, tevazu ile o dilberi sslemeye giriir. Zira gzel olsun irkin olsun anlam dilberini, bediiyyat elbisesi ekici yapar. Ta ki o nazenin sevgili, ipek elbisesini giyip sultann huzuruna nazl ve iveli bir ekilde ksn. Bir arkada olarak onunla sohbet etsin ve onun gnln ferahlatsn. Bu yemyeil kke kandiller assn, drt bir tarafa mendiller asn. rfan erbab, manann yal yiyeceklerini (reklerini), dostlar da bedayi erezlerini ortaya koysunlar, tehir etsinler. Bylece insanlar arasnda onun deeri artsn. Bu yeni gelin, srnd kokularla herkesi etkilesin. Ancak bu gzel kokular arasnda lden kokusunu da fark eden hassas davetliler, ltfen bu kt kokular duymazlktan gelsinler, hemen eletiriye balamasnlar. Sultan bu elence meclisini mutlulukla seyretsin ve kuluna (Abdye) iltifatta bulunsun.:

59

bilig, Yaz / 2006, say 38

Arsum nr gy nr- Hurd Cihn ren eyler misl-i Cemd Zemn-bsyla ol std- pr-kr der ol dilberi tezyne reftr Man hidi ger zit ger hb Bedyi cmesi eyler an mergb Giyp ol cme-i dby o tannz de sultn yannda ve v nz Ens-i hazret olup ide sohbet Virp tab- erfe hayli selvet Bu kh- ahzara asup kandil Yaya etvr- r zre mendil Man rgann erbb- irfn Bedyi nukln yrn u ihvn Klup kandl mendle sez-vr Ola anunla lem ire serdr Dah ol arsa bd- mgn Doknduka ola anber-gn Anu by- latfin iden imm de hsn-i kabli birle inm Rec-vr dehr iinde dr-bnn Dah efkr ile dikkat-gznn Ger istimm iderse by- lden Keremler eyleyp gelmeye lden ehenh- zamn sultn Selm Hn Hudvend-i serr u tk u dvn Bu iretgh dyim ide manzr Bu nzhetghile tab ola mesrr dp abdiyete gh inyet Vire akrn u emsl ire rifat (Kulolu 1989: 37-38) Eserin bir gzele veya geline, airin de meataya benzetilmesi klsik iirde yaygn bir tavrdr.11 Gazellerde ve mesnevilerde ska rastlanan bu benzetmeyi, Lmi gibi baz airler deta hikyeletirerek yapmlardr. Bu tr manzumelerde air, istiareli kurgusunun yapsn, yani benzetmelerini sonradan ifa etmekte bir saknca veya edeb bir engel grmemitir. Dolaysyla temsil tebih rnei olarak kabul edilebilecek olan bu iir paralarn Batl anlamda bir alegori kabul etmek kanaatimce yanl olur.
60

Cokun, Klsik Trk iirinde Mrekkep stiare,Temsil stiare ve Alegori

Bilindii gibi fabl, basit bir alegori eididir. Eski edebiyatta da kahramanlar hayvanlar ve cansz varlklar olan eserler vardr. Eski kltrde bu tr eserlerin bir ksmnn adlandrlmasnda daha ok mnazara kelimesi tercih edilmitir. Bursal Lami elebi (. 1532)nin en tannm eserlerinden olan ereflnsanda insan ile hayvanlar arasnda yaplan bir tartma (mnazara) canlandrlr. Eserde fabl trnde hikyeler yer alr. Hayvanlarn azndan sosyal tenkitin yapld bu eser Kanunye sunulmutur (Eri 1999: 50-51, Kanar 1995: 50). Trk edebiyatndaki Mantkut-Tayr evirilerinde de fabl tarz basit bir alegori bulunabilir. Glehr, Mantkut-Tayr adl telif tercmesinde hikayedeki temsilleri aklar: Hdhd u kular u Smurg (a) misl Akl u halk u Tanr old Zl-Cell (Glehr 1957: 17) Glehrnin eserine Mesneviden ald Tuti ve Hoca hikyesinde de temsiller sylenir: Hoca sensin tti cnundur senn Ol kafes didgmz dah tenn (Yavuz 2000: 366). Bu hikyede Kemal Yavuzun ifadesiyle lmeden nce l yani mt kable en-temt t verilmektedir (Yavuz 2000: 365). Hikyenin sonunda geen Istlhumuz Aristo dilidr Biz hakmlerz bu Yunan ilidr Dellik gredevz biz Mecnna Hikmeti syleveyz Efltuna n Muhammed dutd der-i kmz yet ahbr-ladur imz (Yavuz 2000: 366) gibi beyitler airin bilgi ve ilham kaynaklarn gsterir gibidir. Glehrnin, zn Mesnevden alp genilettii Aslan ile Tavan hikyesinde, hile ve zulmle halka eziyet edip onlar aldatanlarn sonlarnn berbat olaca nasihati verilir. air, hikyelerin sonunda kssadan karlacak hisseyi ve temsilleri (benzetmeleri) syler. Bylece bu eserler, birer temsil tebih rnei olarak kabul edilebilirler. Trk edebiyatnda okuyucuya tasavvuf dersler vermek gayesiyle yazlan baka temsil eserler de vardr. Mevlnann Mesnevisinde, hikyesi anlatlan neyin, Hak n (saliki) temsil ettii bilinmektedir. Ahmed-i Danin engnmesinde de eng ktr. eyh Galibin Hsn Ak, Kaya Bilgegile gre ksmen alegoriktir. Bilgegile gre Glib eserde tasavvuf grn anlatmaktadr (Okay 2000: XXI). Hsn Ak bir tasavvuf istiaresi olarak deerlendiren Ahmet Hamdi Tanpnarn eserle ilgili dnceleri dikkate deerdir: Hsn Ak olduu gibi, yani bir genlik eseri olarak kabul etmelidir. Cesur ve ok tecrbesiz bir hamlenin, yerini tatl bir acemilie brakt bu mesnevide, air, yenilik akn, tecride
61

bilig, Yaz / 2006, say 38

olan meylini, ince ve girift hayaller itihasn, renk ve nans zevkini bol bol sarf eder. Bu manzumeye sembolist bir manzara veren ve onu yeni bir paletin sahibi yapan bu hayallerin hususiyeti, hemen daima kapal olmalarnda ve bir de eya arasnda bulduu mutabakatlarn yeniliindedir: Tebih ve istiarelerin bir tarafn kaldrr, yahut sadece mecaz kullanr. Kelimelerin zerinde eskilerde rastlanmayan bir srarla durur, msran btn ykn onlara tatr. Ayrca iir lisannn ananesinde teden beri klie gibi tekrarlanan tedailerin ounu krar. Kendisine ve etrafna yeni bir lgat kullanm olduu vehmini veren ey de budur. ... Belki edebiyatmzn en zengin airlerinden biri olan eyh Galibin bu denemesi tutmad. Hsn Akn (yepyeni lgat tekellm eden) ksm ihmal edildi. nk yenilik dozunu amt. Halbuki ayn iirin ananev lisandan kmayan manzumeleri, o mseddesler, terci-bendler ve terkib-bendler, bir iki gazeli hemen herkes tarafndan sevilen eserlerdir. Sleyman Nazifin, Hsn Ak iin bir ey anlamadn sylemesi bu itibarla hakldr. (Tanpnar 2000: 179-180, 156, 320). Muhammet Nur Doan, eserin tasavvuf bir seyr slk hikyesi olduu eklindeki yorumlar kolayc ve monist yaklamlar olarak deerlendirir. Doan, eser iin vahdet-i vcut dncesinin sembolik ve alegorik anlatm, devrin (hatta devirlerin modern bir masal, poetik bir roman, fantastik ve sembolik ereve iinde iirin maceras gibi deerlendirmeler yapar (eyh Galib 2002: 16). Bilindii gibi eser, Vasf Mahir Kocatrk, Abdlbaki Glpnarl, Orhan Okay, Hseyin Ayan ve Muhammet Nur Doan gibi aratrmaclar tarafndan gnmz Trkesine aktarlmtr. Eserin alegorik olarak grlen paralarn yorumlama almalar Kaya Bilgegil, erif Akta, Victoria Holbrook, Kayahan zgl, lhan Gen ve M. Celal Varolu gibi aratrmaclar tarafndan devam ettirilmitir. Galibin yirmi alt yanda ve alt ayda kaleme ald bu mesnevi, birok yetenekli akademisyenin elinden gemi olmasna ramen hretiyle mtenasip bir ekilde, bir btnlk iinde ve gnl huzuruyla yzyllardr zmlenememitir. Belki de eserin baskn hreti, birok yorumcunun zihnini bylemekte ve onu bir methiyeci haline dntrmektedir. Eseri yorumlama denemeleri srmektedir. Hlbuki alegorik bir eserin bir tane doru yorumu olur ve o yorum her okuyucuya ayn tad verir. Belki de bu eser alegorinin de ilerisindedir. Zira eserde airin okuyucuya belli bir konuyu anlatma veya ona t verme gayret ve endiesi sezilmemektedir. Bunun yerine Galip, mesajlarn kltrel malzemeyle meydana getirdii armlara yklemi ve eserde bir minyatr gzellii oluturmak istemitir.

62

Cokun, Klsik Trk iirinde Mrekkep stiare,Temsil stiare ve Alegori

em Pervane hikyelerinin de bir ksm alegorik veya temsildir. Gnl Alpay Tekin Necmeddin Razi (Daye)nin Mirsdl-bd adl eserini kullanarak Feyz elebinin em Pervnesinin alegorik bir yorumunu yapmtr (A. Tekin 1991). Mehmet Kanar (1995: 19) em Pervane sembollerinin tasavvuf eserlerde ska yer aldn, pervanenin tasavvuf yolunda ilerleyen, makamdan makama geen, ama vuslata ermek, bir baka deyile fenfillh mertebesine ulamak iin eitli engellerle karlaan slike benzetildiini syler. Pervanenin kendisini emin ateinde yakmas da vahdete ulamak eklinde yorumlanmtr. em Pervane hikyesi Feridddin Attar (. 1193), Sad-i iraz (. 1292?), Fakih-i Kirman (. 1371) gibi Fars airlerinin yan sra Trk airleri tarafndan da kaleme alnmtr. Trk edebiyatnda 16. asr airlerinden Fehm ve Abdullah ebuster-i Niyaz, em Pervane hikyelerini Farsa olarak kaleme almlardr. Fehm, eserinin medih blmnde, btn padiahlarn pervaneye, II. Bayezidin ise eme benzediini ifade eder. Eserlerde em, Pervane, Nesim gibi varlklarn kimleri temsil ettikleri saklanmaz, slp istedii zaman bunlar sylenir. Mesel Fehmnin eserinde emin sarayl birisini, Pervanenin de amdan stanbula gelen bir garibi temsil ettii olduka aktr. ebusternin hikyesinde de em, amda yaayan bir gzeldir; Anber ve Kafur da emin Rumlu ve Habeli hizmetileridir. Mesnevilerde isimleri em ve Pervane olan iki insana ait bir ak hikayesinin anlatld, yoruma ihtiya duyulmadan anlalmaktadr (Kanar 1995). Trk edebiyatnda Zat, Lmi, Muid, Feyz elebi gibi airler de em Pervane hikyesini Trke olarak kaleme almlardr (Kanar 1995; Armutlu 1998). Laminin, Farsa em Pervanelerden istifade ederek kaleme ald mesnevisinde sembollerle bir sfnin tasavvuf yolunda karlaaca glklerin anlatld sylenir (Kanar 1995: 51). Hikyenin kahramanlar arasnda Pervane ve em dnda Anber, Nesm, Bahar, Bad, Kfr, eyh Nurullah, Micmer (Buhurdan) vardr. Kalkandelenli Muid (. 1586)nin mnazara trnde kaleme ald 650 beyitlik em Pervne mesnevisindeki kahramanlar Srahi, Kadeh, Pervane, em, Kfur, Anbern, Hace-i Nur, Nesm ve Gnetir (Kanar 1995: 54-56). Zatnin Ehl-i iraznin ayn adl eserinden esinlenerek yazd be bin beyitlik em Pervanesi ift kahramanl klsik ak hikyeleri gibidir. Konusu hayaldir. Bunu airin kendisi de ifade eder. Hikyede Pervane Rum lkesinin padiahnn olu, em de in fafurunun kzdr. Hikyede ah Jle, kufe, Lala Nasr, Neccar, ah Fafur, Daye, Dellle, Bercis, Vezir gibi norm karakterlerin yan sra tabip, remmal, hizmeti, askerler, kap halk gibi karakterler yer almaktadr. Hikye, trnn dier rneklerinin tersine mutlu sonla biter (Kanar 1995; Armutlu 1998). Alegorik eserlere verilen rneklerden birisi de Fuzulnin Beng Bde mesnevisidir. Bu mesnevide hikyenin btn kahramanlar istiareli olarak adlan63

bilig, Yaz / 2006, say 38

drlmtr. Yalnz anlatlan olayn insanlara ait olduu ok aktr. Beng Bade mesnevisinin yazlma sebebi olarak ne srlm iddialar birbiriyle ilikisiz, hatta elikilidir. Kimisi eserin tasavvuf bir gayeyle yazldn iddia ederken, kimisi okuyucuyu elendirmek veya gldrmek iin, kimisi tepkiye sebep olabilecek bir dnceyi st kapal bir ekilde ifade etmek maksadyla, kimisi de iki iecek hakknda okuyucuyu bilgilendirme sebebiyle kaleme alndn sylemitir (Vanlolu 1997, Yldrm 2004). 1930lu yllarda Tahir Olgunun yapt ksa manzum yorum12 bir anda eserin deerini artrmtr. Eser hlihazrdaki hretini bu yoruma borludur. Yoruma gre beng (esrar) II. Bayezidi, bde (arap) de ah smaili temsil etmektedir.13 Kaya Bilgegilin eski Trk edebiyatnda alegorik olarak sayd eserler Kutadgu Bilig, Harname ve Hsn Aktr (Bilgegil 1989: 162-165). Trk edebiyat aratrmalarnda alegorik olarak nitelenen baz eserlerin tam bir alegori rnei olarak kabul edilemeyecekleri burada sylenmelidir. Mesel, Kutadgu Biligde kahramanlarn istiareli olarak isimlendirilmesi sz konusudur, fakat anlatlanlarda alegorik bir kurgu yoktur. Kaygusuz Abdaln Sarynmesinde de anlatma saray istiaresi hkimdir, fakat esere alegorik demek kanaatimce doru deildir. Trk edebiyatnda muhtemelen en gzel alegori rnekleri eyhnin Harnme adl mesnevisi ve Knnin Hirrename adl olduka ksa mektubudur. Hirrenme sanki alegoriyi iyi bilen ve Osmanl Trk toplumu hakknda olumsuz dncelere sahip bir insann kaleminden km gibidir. Hirrenme ve Beng Bde gibi eserlerin, 16. asr ngiliz nesircisi Baconn alegorileri ile ayn kaderi paylatn syleyebiliriz. 19. asrda ortaya kan sembolizmin alegorinin baz grevlerini stlendii bilinmektedir. Yeni Trk edebiyatnda temsil istiare veya alegoriye rnek olarak verilen iirleri, konunun btnl hatrna burada ksaca anmakta fayda vardr. Bunlar arasnda inasnin Mntehbt- Er antolojisinin hikyt blm, Faruk Nafiz emlbelin At balkl iiri, Yahya Kemalin Sessiz Gemisi ve Deniz Trks, Nzm Hikmetin Krk Haramilerin Esiri adl manzumesi, Behet Necatigilin Kilimi, Fazl Hsn Dalarcann Horoz adl iiri saylmaktadr (Bilgegil 1989; Kocakaplan 1992: 69-71; Akta 2002: 26-32). Sonu olarak, bir eserde istiarenin ok kullanlmas veya kahraman adlarnn istiareli bir ekilde belirlenmesi, o eserin alegorik saylmas iin yeterli deildir. Bir hikyenin alegorik olabilmesi iin kahramanlarn ve dier varlklarn adlarnn yan sra, hikyedeki olayn da istiareli bir ekilde kurgulanmas gerekir. Yer yer temsil anlatmn tercih edildii baz eserleri alegori rnei olarak deerlendirmekle, o gzel eserlere ve onlarn alegoriden haberi olmayan yazar ve airlerine hakszlk etmi oluruz. Zira o eserler, alegori perspektifinden deerlendirilince, bir anda ilkelleirler. Alegori bir anlatm sanatdr. Sanat ise okuyucuya bedi bir tat vermek, anlatma canllk ve renklilik katmak maksadyla bilinli bir ekil64

Cokun, Klsik Trk iirinde Mrekkep stiare,Temsil stiare ve Alegori

de yaplr. Okuyucu alegorik hikyenin her cmle ve ayrntsnda bu tad duyar. Bu tad vermeyen eserler ya alegorik deildirler ya da baarsz bir denemeden teye geememilerdir. Alegorik bir eserde okuyucu, zevkini, hikyenin ikiz manasnn birbiriyle olan ilintilerini kefetmekten alr.

Aklamalar
* 1

3 4 5 6

8 9 10

11 12 13

Bu yaznn ilk ekli, Krkkale niversitesince 9-10 Aralk 2004te tertip edilen Bir Metafor Olarak Yol ve Yolculuk balkl sempozyumda bildiri olarak sunulmutur Saaklzade Muhammed (. 1732) Tertbl-Ulmda yle der Bil ilm-i let ilm-i Arabdr - On ikidir ol cmle edebdir. Eserde let ilimleri yle sralanr: lm-i lgat, sarf, itikak, ilm-i nahiv, ilm-i men, ilm-i beyn ve bed, aruz, kavaf, in, ind- ir, ilm-i iml, db- uly (zylmaz 2002: 88-89). 16. asr airlerinden Rahm birka beytinde Muhtasar ve Mutavvel adl eserlere imada bulunur (Mermer 2004: 162, 176, 269). Mesel, Kasid-i mutavvelden bu ir-i muhtasar yegdr // Efsne-i zlfni gnl kld mutavvel - Lkin dehenn erhin inen muhtasar eyler stiare-i mrekkebe ve istiare-i temsiliyye terimleri ile ounlukla ak istiareler kastedilir. Bu gazeldeki istiarelerin ou kapal istiaredir. Dolaysyla beyitlerde istiare-i mekniyye-i mrekebbe vardr denilebilir. Bu durumda beyti yle yorumlayabiliriz: Yiyecek iecek her ey zekat olarak ayaklarna kadar gelmesine ramen derviler hal byklerinden himmet umarlar. Biri kelimesi pekten tarafndan perri eklinde okunmu (Nail 1990: 163). Fuzulnin Leyl v Mecnn mesnevisinde de ima edildii gibi eskiden kzlar yzlerine gaze/allk srerek krmzlatrrlarm. Bu beyitte denmek istenen udur: Vamk u Azra evirisindeki ifadelerin yzne gaze srlmemi, allanp pullanmam, yani szler ilenip edebletirilmemi. Bu beyitte lenk ve lk kelimelerinin dier anlamlarnn oluturduu armla beytin anlam zenginletirilmitir. Lengin yolculuk srasnda kafilenin bir yerde bir iki gn kalmas anlam ve lkun da ksa tyl yk devesi anlam vardr. Bunlar slk kelimesi ile tenaspl kullanlmtr. Asrn gzeli ile kastedilen Vamk u Azra hikyesidir. Yama ile kastedilen airin Trkeye evirdii hikyeye kendinden yapt ilvelerdir. Bu beyitte komak kelimesi herhalde imal anlamlar iermektedir. Komak kelimesine Yeni Tarama Szlnde arkada olarak vermek, eklemek, artrmak ve nazma ekmek anlamlar verilmi. Kelimenin eklemek ve artrmak anlamlar eserle ilgili yeni yorumlara malzeme olabilir. Zat em Pervnesinde eserini kendi namn devam ettirecek bir oula benzetir (Armutlu 1998: 453) Zannmca Fuzl bu manzm ile Gstermi cemle h smale (Yldrm 2004: 140) Burada eserle ilgi akla gelen baz sorular yle sralayabiliriz. Birincisi eer bu mesnevi, Tahir Olgun tarafndan yorumlanmasayd, bugnn edebiyat lemi imdi onu nasl deerlendiriyor olacakt? Eseri Olgundan nce okuyucu nasl okuyup yorumlad? airler aras kskanlklarn had safhada olduu eski edeb gelenekte, bir Osmanl sultan aleyhine yazlm bu mesnevi yzyllarca nasl anlalamad veya zlemedi? 20. asra kadar hakiki manas anlalamayan bu mesnevinin yazl gayesi ne idi, eser bu gayeye nasl hizmet etti? Eer kimse tarafndan
65

bilig, Yaz / 2006, say 38

anlalmadysa eser niin yazld ve eserin yazma nshalar neden oaltld? Eser, yalnzca ah smaili mutlu etmeye ynelik mi yazld? ah smail bunu anlayabildi mi veya nasl anlad? Mutaassp bir hkmdar olan ah smail eserde yer yer eletirilmekten ve badeye benzetilmekten memnun olmu mudur veya olur muydu? Bu eseri dahil edebileceimiz edeb gelenein ismi nedir, tezkireciler bu gelenek hakknda yeterince bilgi sahibi midirler? Olgunun yorumu kesin gerei mi temsil ediyor, yoksa bir yaktrmadan m ibarettir? Daha mantkl bir yaktrma bulunamaz m? Zira eserde anlatlan baz olaylar II. Bayezid-ah smail ilikisi iine yerletirmek zor gzkyor. Osmanl ynetimi hakknda olumsuz mana ve imalar ieren, dolaysyla ideolojik ve siyas bir nitelik tayan bu eserin Fuzlye ait olduu kesin mi? Bilindii gibi Sedit Yksel, Fuzulye atfedilen SohbetlEsmr adl eserin ona ait olmadn iddia etmitir. Ayann da syledii gibi Beng Bde ve Sohbetl-Esmr ayn trde yazlm eserlerdir (Ayan 1997: 115). Ali Yldrm, sz konusu eserde modern zamanlarn metotlar ile rten anlat tekniklerinin kullanldn syler (Yldrm 2004: 139).

Kaynaka
A. TEKN, Gnl (1990), Ahmed-i D and His engnme: An Old Ottoman Mesnev, Hilal Matbaas, Ankara. Ahmed CEVDET (1299), Belgat- Osmniye, Matbaa-i Osmaniye, stanbul. Ahmed HAMD (1293), Belgat- Lisn- Osmn, Matbaa-i mire, stanbul. AKTA, Hasan (2002), Edeb Sanatlar, Konya: izgi. Ali ir NEVAY (1995), Lisnt-Tayr, (haz. Mustafa Canpolat), Ankara: TDK. ARMUTLU, Sadk (1998), Ztnin em Pervnessi (nceleme-Metin), baslmam doktora tezi, nn niversitesi, SBE, TDEEAD, Malatya. AYAN, Hseyin (1997), Fuzlnin Hsn Ak (Shhat Maraz), Trkiyat Aratrmalar Dergisi, 3: 115-120. BK (1994), Bk Dvn, (haz. Sabahattin Kk ), Ankara: TDK. BLGEGL, M. Kaya (1989), Edebiyat Bilgi ve Teorileri (Belgat), stanbul: Enderun Kitabevi. COKUN, Menderes (2003), Edeb Terimler ve Aruzla lgili Bir Eser: Al b. Hseyin Hsmeddn Amsnin Risletn Minel-Arz ve Istlh-iri, Trk Kltr ncelemeleri Dergisi 8: 97-130. ETL, smail (2004), Metin Tahlillerine Giri/1 iir, Aka, Ankara. DLN, Cem (1983), Yeni Tarama Szl, TDK, Ankara. DLN, Cem (2000), Trk iir Bilgisi, TDK, Ankara. ER, Sadettin (1999), Hayvanlarn Dilinden Tenkitler: Osmanllarda lm ve Din Hayata Bak, Internationa Congress on Learning and Education in the Ottoman World, Istanbul, 12-15 April 1999, stanbul, 50-51.

66

Cokun, Klsik Trk iirinde Mrekkep stiare,Temsil stiare ve Alegori

FUZL (1990), Fuzl Divan, (haz. Kenan Akyz, Sheyl Beken, Sedit Yksel, Mjgan Cumbur), Ankara: Aka (Makalede alnt yaplan beyit, kitabn arkasnda eski harflerle yazlm divan ksmnda yer almaktadr). GLEHR (1957), Mantkut-Tayr, Tbkbasm, (haz. Agh Srr Levend), Ankara: TTK. Hasan LTF (2001), erh-i Gazel-i Ceml, (haz. Mustafa Tatc, Ceml Kurnaz ), Ankara: Bizim Bro. HAYL (1992), Hayl Divan, (haz. Ali Nihat Tarlan), Ankara: Aka,. NCE, Adnan (1998), Gl Nevrz Mesnevileri ve Sbirin Eserinden Seme Beyitler, Journal of Turkish Studies/Trklk Bilgisi Aratrmalar, 22: 103-131. nternet: metaphore, fable, parable, allegory ile ilgili internetteki kimi siteler. Bunlardan bazlar The Columbia Electronic Encyclopedia, 6th ed. Copyright 2004, Columbia University Press; http://guweb2.gonzaga.edu/faculty/wheeler/lit_terms_A.html; From Wikipedia, the free encyclopedia; encyclopedia of Britannica. KANAR, Mehmet (1995), Fehm ve ebisterden em ve Pervane, stanbul: nsan Yaynlar. KOCAKAPLAN, sa (1992), Aklamal Edeb Sanatlar, stanbul: MEB. KOOLU, Turgut (2004), efk-nme, efk-nme erhi ve Edhem Hm Mecmuas (nceleme-Tenkitli Metin-Szlk-Tbk Basm, YLT, Erciyes niversitesi, Kayseri. KULOLU, Nzn (1989), Abd Cemd Hurd (nceleme-Metin), baslmam yksek lisans tezi, TDEB, Frat niv. KLEK, Numan (1999), Edeb Sanatlar, Ankara: Aka. LAM, (1998), Vmk u Azr: nceleme, Metin, (haz. Gnl Ayan), Ankara: AKM. MERMER, Ahmet (2004), Ktahyal Rahm ve Dvn, stanbul: Sahaflar. NB (1997), Nb Dvn, (haz. Ali Fuat Bilkan), stanbul: MEB. NL (1990), Nail Divan, (haz. H. pekten), Ankara: Aka. NEDM (1997), Nedm Divan, (haz. Muhsin Macit ), Ankara: Aka. ZYILMAZ, mer (2002), Osmanl Medreselerinin Eitim Programlar, Ankara: Kltr Bakanl. RED (1328/1910), Nazariyyt- Edebiyye, I-II, stanbul. SARA, Yekta (2001), Klsik Edebiyat Bilgisi Belgat, stanbul: Bilimevi. ENTRK, Ahmet Atill, Ahmet KARTAL (2004), niversiteler in Eski Trk Edebiyat Tarihi, stanbul: Dergah Yaynlar. eyh GALB (2000), Hsn Ak, (haz. Orhan Okay, Hseyin Ayan), stanbul: Dergh Yaynlar. eyh GALB (2002), Hsn Ak, (haz. Muhammet Nur Doan ), stanbul: tken.
67

bilig, Yaz / 2006, say 38

TANPINAR, Ahmet Hamdi (2000), Edebiyat zerine Makeleler, (haz. Zeynep Kerman), stanbul: Dergah Yaynlar. TARLAN, Ali Nihat (1990), Prof. Dr. Ali Nihat Tarlann Makalelerinden Semeler, Ankara: AKM. NVER, smail (1991), Fuzulnin ki Mesnevisinde Nizm Etkisi, Trkoloji Dergisi, C. IX, S. 1: 19-22. VANLIOLU, Mehmet (1997), Beng Bde ve Muhtevas, Trkiyat Aratrmalar Dergisi, 3: 197-200. YAKIT, smail (2002), Yunus Emrede Sembolizm, ktm Erik Dalna, Ankara: Kltr Bakanl. YAVUZ, Kemal (2000), Trk Edebiyatnda Mesneviden lk Tercme Hikyeler ve Baz Dikkatler, Bildiriler, Papers, Uluslar aras Mevlna Bilgi leni, International Mevlna Symposium, 15-17 Aralk 2000, Ankara: Kltr Bakanl Yay., 355-382. YELEK, Vedat (1996), Baz Edeb Sanatlarn Belgat Kitaplarna Gre Tanm ve Tasnifi, baslmam yksek lisans tezi, SBE, Gazi niversitesi, Ankara. YET, Kzm (1987), Belgat, Rhetorique ve Edebiyat Nazariyesi Sahasnda Trke Neredilmi Kitaplarn Aklamal Bibliyografyas, Trk Dili Aratrmalar Yll - Belleten, 367-406. YILDIRIM, Ali (2004), Fuzulinin Beng Bade Mesnevisi ve Bade Sembol, Frat niversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, C. 14, S. 2: 139-146. YILDIZ, Musa (2002), Bir Dilci Olarak Ali Kuu ve Risle fl-stiresi, Ankara: Kltr Bakanl. YUNUS EMRE (1991), Yunus Emre Divan, (haz. Mustafa Tat), Ankara: Aka. YKSEL, Sedit (1972), Sohbetl-Esmr Fuzlnin Deildir, Trkoloji Dergisi, C. IV.

68

Metaphor and Allegory in Classical Turkish Literature


Assoc. Prof. Dr. Menderes COKUN*
Abstract: The subject of this study is allegory in Classical Turkish Literature. Allegory as a literary term was adapted from Western rhetoric. In this study we will try to explore whether or not allegory is present in Classical Turkish Literature or what an Ottoman Turkish poet did instead of allegory in his poetical activities. The relevant terms namely mrekkep istiare and temsil istiare will also be dealt with. Key Words: Classical Turkish Literature, allegory, metaphor, istiare-i mrekkebe, istiare-i temsiliyye

Krkkale University, Faculty of Science and Letters, Department of Turkish Language and Literature / KIRIKKALE

bilig Summer / 2006 Number 38: 51-70 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

,
*
: , , , , , . : , , , ,

, /

bilig 2006 vpusk: 38: 51-70 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Divan iirinde Mahlas Deitiren ve Birden Fazla Mahlas Kullanan airler


Dr. Orhan KURTOLU
zet: Divan iirinde airler ounlukla asl isimlerinin yerine mahlas denilen sanat isimlerini kullanmlardr. Trk edebiyatnda ran tesiri ve eyh ile birlikte balayan bu gelenekte airler, ounlukla tek mahlas kullanmlardr. Ancak baz airlerin mevcut mahlasn deitirdii, bazlarnn ise birden fazla mahlas kulland da bilinmektedir. Bu makalede biyografik kaynaklar taranarak mahlas deitiren ve birden fazla mahlas kullanan airler ile her iki durumun sebepleri tespit edilmeye allm, bu tespitler tablo ve grafiklerle de gsterilmitir. Anahtar Kelimeler: Divan edebiyat, Divan iiri, mahlas, mahlas deitirme, birden fazla mahlas kullanma

Giri Arapa meneli bir kelime olan mahlas, szlklerde kurtulma yeri, snlacak yer gibi anlamlara gelmekle birlikte, dilimizde bu anlamlarndan ziyade bir edebiyat terimi olarak tannmtr. Kelime bu manada ise airlerin, iirlerinde kullandklar takma adlar ve sanat isimleri eklinde tanmlanabilir.
Sanatlarn kendilerine niin bir mahlas alma / bulma ihtiyac duyduklar izah edilirken, bu dncenin altnda sanatlarn Allah veya hkmdar karsnda kul veya teba pozisyonunda bulunmalar sebebiyle, eserlerinde gerek isimlerini kullanmalarnn bir saygszlk olaca dncesinin yatt ifade edilmitir (Kalpakl 2001: 254). Mahlas ayn zamanda, Nedimin u beytinde ifadesini bulduu ekliyle adeta airin eserine att imza hkmndedir: Ma'lmdur benim shanm mahlas istemez Farkeyler an ehrimizin nkte-danlar (Macit 1997: 355) Sanatnn kendisine uygun bir mahlas semesi, hem Trk halk iiri, hem de Divan iiri geleneklerinde airliin ilk artlarndan birisi olarak kabul edilmitir1. Trk edebiyatnda ran tesiri ve eyh ile balayan (sen 1997: 194) bu mahlas alma geleneinde airler, trl sebeplerle ve hemen her zaman kendi ruh hallerini yanstan isimleri mahlas olarak semeye gayret etmilerdir. Bu

Gazi niversitesi, Krehir Eitim Fakltesi / KIREHR orkurt@gazi.edu.tr.

bilig Yaz / 2006 say 38: 71-91 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2006, say 38

seim srasnda airler, kendi mesleklerini, babalarnn mesleini, ses gzelliini; hattatlk, ressamlk gibi zelliklerini; gzellik, vcut zellik ve arzalarn, psikolojik hl ve vasflar, din-tasavvuf faaliyet ve ballklar, balarndan geen her hangi bir ilgin olayla ilgili hl ve durumlar dikkate almlardr (Tolasa 1983: 240). Sanatlar, kendilerine bu sanat isimlerini seerken de ou kez yine gelenee uygun olarak Arapa veya Farsa bir kelimeye nispet isi nin eklenmesiyle oluan kelimeleri tercih etmilerdir. mer Faruk Akn, mahlaslarn aln sebeplerini u on bir balk altnda tasnif etmitir (1994: 395-396): 1. Psikolojik bir durum ve tutumu aksettirenler: Fevr, Huzr, Gam, Net, Zr, Skn... 2. Kazanlm bir meziyeti, alkanlk haline gelmi bir davran bildirenler: Bezm, Mahrem, Hemdem, lfet, Duay, kr, Kabl, Gayret, md... 3. stnlk iddias olanlar: Ulv, zzet, Blend, Kebr, Hkn, Ferd... 4. Kendilerini cennete yarar ilhi makama yakn bulanlar: Adn, Firdevs, Riyz, lh, Lednn, Kurb, Yakn... 5. Tabiattan alnanlar: Bahr, b, Fezy, ems, Mihr, Ahter, Rad, Andelb, Kebter... 6. Mahviyet, kendini hor grme, bir dknlk hali, bir hayat arzas veya talihsizlik bildirenler: Gubr, Hk, Zaf, Sil, Fakr, Garb, Cdy, Acz, Mahv, Helk, Cefy, Gnh, zr... 7. Bir kavram etrafnda toplananlar: Bedi, Beyn, Fehm, Fikr, Lisn, Nutk, lm, Fnn... 8. ntisap edilen bir ahsiyetten veya babann meslek ve payesinden gelenler: Asker, Cafer, Destr, Glen, Mekk, Mr, Mud... 9. Dorudan doruya meslekleriyle hner sahibi olduklar i ve sanatlardan alnanlar: Ktib, Nak, ehd, Huff... 10. Sadece isim yapsnda olanlar: Nedm, Selm, Slim, sm... 11. Yer adlarndan alnanlar: Rm, Glehr, Niksr... (Kalpakl 2001: 255). Divan iirinde sanatkrlarn bir ksm vaktiyle kullandklar mahlaslar kullanmaktan vazgemiler yahut mevcut mahlaslarnn yannda ikinci hatta bazen daha fazla mahlas kullanmlardr. Tezkireler bata olmak zere benzer biyografik kaynaklar bu durumu trl sebeplerle izah ederken, baz airlerin bu deiiklie gitmelerindeki sebepleri btn hikyesi ile anlatlm; baz airler iinse sebep gstermeksizin sadece mahlasn deitirdii veya tek mahlasla yetinmeyip kimi iirlerinde farkl mahlaslar kulland belirtilmitir.

72

Kurtolu, Divan iirinde Mahlas Deitiren ve Birden Fazla Mahlas Kullanan airler

A. Mahlas Deitiren airler ve Deitirme Sebepleri Aratrmamz srasnda taradmz biyografik kaynaklarda tespit edilen, yeni bir mahlas kullanma ihtiyac duyan airlerin bu deiiklie gitme sebeplerini u balklar altnda tasnif etmek mmkndr: 1. Tasavvuf bir gruba intisap etme nsanlar zerinde, balandklar tasavvuf grup ve kiilerin byk tesirleri vardr. Baz Divan airleri hayatlarnn bir dneminde byle bir kii veya gruba intisap ettiklerinde, bu balln tesirini mahlaslarn deitirmeye kadar gtrmlerdir.
Kaynaklarda mahlaslarn bu sebeple deitiren airden bahsedilmektedir. Bunlardan biri, nceleri Kuds (. 1887) mahlasn kullanrken Hlid tarikatna intisap ettikten sonra mahlasn deitiren Mihnet (Canm 1995: 442; Peremeci 1939: 285), biri lh bir aka dt iin mevcut mahlasn deitirerek Sevdy2 mahlasn kullanmaya balayan Hver (Baba Sevdy) (15 yy. ?), dieri ise Uakye tarikatndan eyh Ahmed caddine intisabndan sonra Niyz mahlasn kullanmaya balayan Sm (. 1934)dir (nal 2002: 2121).

2. Ayn mahlasn baka airler tarafndan kullanlmas Divan airlerinin mahlas meselesinde en ok sknt duyduklar husus, kendileriyle ayn mahlas kullanan baka airlerin varldr. Baz airlerin buna tedbir olarak kendilerine mahlas seerken, bunlarn bakalarnn ilgilenmeyeceini dndkleri isimler olmasna dikkat ettikleri bilinmektedir. Bu duruma Fuzulnin bu mahlas alma sebebi rnek olarak verilebilir. Ayn ekilde Ahmed Paann kendisiyle ayn mahlas kullanan Gelibolulu Ahmed isimli bir airle iirlerinin kartrlma ihtimali zerine, kendisinin iirlerinin ona mal edilmesinde bir beis olmad fakat onun iirlerinin kendisine mal edilmesinden ise korktuu, manasndaki tepkisi de bu hususun nemini gsteren en arpc rneklerdendir3.
Gelenein ayn mahlas kullanan airlere pek iyi gzle bakmad muhakkaktr. Bu husus iin Divan iirinin nl ismi Balkesirli Zt (. 1546) ile ayn mahlas tayan Hallc Zt adndaki bir airle Nect Bey (. 1509) arasnda geen ve k elebi Tezkiresinde de nakledilen u hadise rnek olarak verilebilir: Nect Bey, devrin stat airi Zt ile ayn mahlas kullanan bu gen aire hiddetlenmi ve eer padiahn huzuruna gidiyor olsam, bir mahlas kullanan bir air varken ayn mahlasn yeni bir air tarafndan kullanlmasn yasaklamasn isterdim demitir4. Kaynaklarda Esad (Glib) (. 1799)5, Fik (Andelb) (. 1903)6, Firdevs (Ebul-Esad) (. 1903)7, Hakk (Fevz) (. 1832)8, Mehd (Ahd) (. 1593)9, Resm (Vhid elebi) (. 1682)10, Selmn (lh) (. 1577)11, Vefy (Zamn)
73

bilig, Yaz / 2006, say 38

(15. yy.)12 ve Zeyn (h) (. 1629)13nin bakalaryla ayn mahlas kullanmamak dncesiyle mevcut mahlasn deitirdii ifade edilmitir.

3. Mevcut mahlasn imls airlerin mahlaslarn deitirme sebeplerinden birisi de mevcut mahlasn dzden veya tersten okunuunun hoa gider bir ifade olmamasdr. Kaynaklarda bu sebeple mahlasn deitirdii ifade edilen iki air vardr. Bunlar Keml (. 1551) ve eref (. 1736)dir. Keml, mahlasn arkadalar tarafndan Kem Ali eklinde sylenmesinden rahatszlk duyduu iin Bahr14; eref ise tersten okunduunda Fere olduundan alaya alnd iin kbl olarak deitirmitir15. 4. airin babas, eyhi, stad, dostlar yahut hamisi gibi bir bynn telkin ve tavsiyesi Mahlaslarn deitirilmesinin en nemli sebeplerinden birisi de airin babas, eyhi, stad, dostlar yahut hamisi gibi bir bynn mahlasn deitirmesi ynnde yapt telkin ve tavsiyelerdir.
Mahlasn bu sebeple deitiren 15 air tespit ettik. Bunlar, Acz (kif) (. 1866)16, h (rif) (18. yy.)17, Azz (hsan) (. 1805)18, Hc (Hicz) (. 1824)19, Hezr (Mnf) (. 1743-1744)20,Hsm (Vehb) (Seyyid Vehb) (. 1736)21, Hzn (Srr)(. 1751)22, Darr (Nef) (. 1634)23, Nr (Pertev) (. 1807)24, Nr (ems, ems) (.1893)25, Sbih (Sm) (. 1881)26, Semend (Net) (. 1674)27, ehd (Kand) (. 1555)28, Tayfr (Dni) (. 1774)29 ve Halm (Yahy Nazm) (. 1727)30, dir.

5. airin hayatnda meydana gelen nemli deiiklikler Hasb (16. yy.) adl bir air, uzun bir sre mahpus kald iin mahlasn deitirerek Habsyi mahlas olarak kullanmaya balamtr31. 6. irin ya Kimi Divan airleri de genliklerinde kullandklar mahlaslarn ilerleyen yalarnda deitirerek yeni bir mahlas alma yolunu semitir. Bunlar Meyl (Fn)(16. yy.)32, Rahm (Hevy) (Kubrizde)(. 1710)33, Refk (Km) (. 1884)34, Ziyy (Selm) (16. yy.)35dir. Bir airin de deiik ya dnemlerinde farkl mahlas kulland ifade edilmitir. Bu air Keml (. 1732)dir. Ad Mustafa olan bu ir, genliinde Mucib, orta yalarnda Ryic ve yallnda da Keml olmak zere ayr mahlasla iirler yazmtr (Beysanolu 1957: 185).

74

Kurtolu, Divan iirinde Mahlas Deitiren ve Birden Fazla Mahlas Kullanan airler

7. Mevcut mahlasn airin kendisince beenilmemesi airlerin bir ksm ise mevcut mahlaslarn uursuzluk ve kendisini tam olarak ifade edememesi gibi sebeplerle deitirmilerdir. Bunlar k (Ar) (. 1570)36, em (l) (. 1599)37, Kteh (Blend) (. 1630)38, Mtem (Htem) (. 1596 ?)39, Reyhn (Cn) (15. yy.)40, Vecd (Kirm) (16. yy.)41, Zeyrek (n) (. 1569)42dir. 8. Sebep belirtilmeksizin mahlas deitirdii ifade edilen airler Kaynaklar, Ayn (Hayret) (. 1824) (Arif Hikmet 18b), Bahr (Vehb)(17. yy.) (Canm 1995: 288), hsan (Azz) (Tuman 6), Muhib (Eser) (. 1722) (Erdem 1994: 1) Nergs (h) (15. yy.) (Nevy 2001: 89), Pervne (Lzm) (. 1561) (Ahd : 121b), Sbk (Emn) (. 1743) (Erdem 1994: 16), Sem (Zemn) (16. yy.) (Kl 1994: 288), Sdk (md) (. 1571) (Kl 1994: 160), Vlih (Cevher) (. 1572) (Kl 1994: 246; Tuman 168), Vefd (Mecbr) (. 1919) (nal 2000: 1277), Selman (lh) (. 1577) (Tuman 54), Hanf (Servet) (. 1766) (Tuman 140), Tlib (B-vcd) (. 1679) (Tuman 577) gibi airlerin de mahlaslarn deitirdiklerini belirtirken herhangi bir sebep gstermemilerdir. B. Birden Fazla Mahlas Kullanan airler ve Kullanm Sebepleri Divan airlerinin bir ksm gelenekte pek ho karlanmasa da trl sebeplerle birden fazla mahlas kullanmlardr. Bunlarn byk ksm sanatkrlarn henz aray iinde olduklar eklinde yorumlanabilir. Bu durumun sebeplerini de bir ka madde halinde ylece sralamak mmkndr: 1. Manzumelerin yazld dil Aratrmamz neticesinde, be airin manzumelerini yazarken kulland dile gre mahlas kulland tespit edilmitir. Bunlar Eflatun / Esr / Hazn (16. yy.)43, Fn / Nevy (. 1501)44, ehl / Meyyl (. 1669)45, eyd / eydy (. 1529)46, Tlib / zm (. 1706)47dr. 2. Manzumelerin tr Divan airlerinin bir ksm da iirlerinin trne gre mahlas kullanmlardr. Bu sebeple birden fazla mahlas kulland ifade edilen airin hiciv, hezl ve din trlerde farkl mahlaslar kulland belirtilmitir. Bunlar Cell / Zevk (. 1882)48, Km / Dehr (. 1912)49, Abdurrahim, / Fed (. 1885)50dir.
airin bir bynn telkin ve/veya tavsiyesi: 18. yzyl airlerinden Emn (. 1745) kad-asker ve fzl- ehr Abdulbk rif Efendinin iltimsyla (Ali Emr 2003: 38), mevcut mahlasnn yannda rif mahlasn da kullanmtr.

75

bilig, Yaz / 2006, say 38

Sebep belirtilmeksizin birden fazla mahlas kulland ifade edilen airler: Kaynaklarda baz airler iinse hibir sebep gsterilmeden, birden fazla mahlas kulland ifade edilmitir. Bunlar, Abd / Abdullh (Abdulhay Celvet) (17. yy.)(Canm 1995: 344), Abd / Vassf (. 1760) (Fatin 1271 : 40), Adl / dil (II. Mahmud) (. 1839) (Ak 2001: 93), Aazde / Hakk (. 1652) (Tuman 47), Ahmed / Ahmed (Ahmed-i Rm) (15. yy.) (Ltf 2000: 168), Ahmed / Kaygusuz (. 1545) (Tuman 20), Ahmed / Mrid (. 1760) (Tuman 21), Ali / Hver (. 1565) (sen 1994: 210; Kl 1994: 844), rif / Emn (. 1745) (Ali Emr 2003: 38), Ayd / Ayn ( 1865) (nal 1999: 228), Emn / Vahd (Emin Efendi) (. 1887) (nal 1999: 445: Tuman 79), Esad / Muhlis (Esad Muhlis Paa) (. 1851) (Ali Emr 2003: 53), Esad / Hecr (. 1726) (Fatin 1271: 11), Esf / Sdk (. 1732) (Fatin 1271: 15), Frig / Mahv (16. yy.) (Kl 1994: 410), Feyz / Tbi elebi (16. yy.) (Canm 1995: 103; Kl 1994: 831), Hseyn / Halvy (. 1621) (Canm 1995: 259), kbl / kbl / Cihangr (III. Mustafa) (. 1774) (Ak 2001: 89), kbl / Meftn (II. Mustafa) (. 1703) (Ak 2001: 79), lh / Abdullh (. 1490) (Tuman 54), lhm / lham / Selm / Selm (III. Selim) (. 1808) (Ak 2001: 323), Muhib / Muhibb / Meftn / ciz (Knn Sultan Sleymn) (. 1566) (Ak 2001: 171), Murad / Murd (II. Murad) (. 1451) (Ak 2001: 50), Mustafa / Muhlis (ehzde Mustafa) (. 1552) (sen 1994: 188), Nasfet / Rza (18. yy.) (Fatin 1271: 410), Ntk / Ntk (. 1863) (nal 2000: 1513), Osman /Dervi Osman / eyh (Dervi Osman Efendi) (17. yy.) (Kksal 1998: 77), Prs / Sbir (. 1679) (Safy 153b), Remz / Pr (Karamn Pr Paa) (. 1532) (Ltf 2000: 277), Sad / Km (19. yy.) (Kksal 1998: 210), Salh / Slih (. 1565) (Kl 1994: 702), Sm / zzet (. 1844) (Fatin 1271: 185), Sar, Selm, Selm, Tlib (II. Selim) (. 1574) (Ak 2001: 55), kir / Fevk (18. yy.) (Fatin 1271: 209), eyh / eyh (. 1481) (Kksal1998: 175), Tuffh / Fetth / Humr / Esrr (15. yy. ?) (Nevy 2001: 14), Ziy / Ysuf (18. yy.) (Ali Emr 2003: 36), Beky / Bk (. 1594) (Tuman 101), Bre / Zkir (. 1657) (Tuman 116), Trb / Sez (. 1718) (Tuman 129), Ceml / eyholu (15. yy.) (Tuman 158), Nihn / Ceml (. 1928) (Tuman 159), Cihangr / ems / Zaif (. 1552) (Tuman 170), Hamd / Hayt (16. yy.) (Tuman 227), eyh / Lel (. 1723) (Tuman 520), bd / Hfz (18. yy.) (Tuman 931) ve Hidyet / Nev (. 1573) (Tuman 1201; Kksal 2004: 217)dir.

Sonu Yaklak alt asr sren Divan iiri geleneinde, taradmz biyografik kaynaklardan tespit edebildiimiz kadaryla 54 air, nceden kulland mahlasn deitirirken; 55 air de eitli sebeplerle bir mahlasla yetinmeyip ayn dnemde birden fazla mahlas kullanmay tercih etmitir. Hem mahlasn deitiren hem de birden fazla mahlas kullanan airlere baktmzda Nevay, Nef

76

Kurtolu, Divan iirinde Mahlas Deitiren ve Birden Fazla Mahlas Kullanan airler

ve Glib gibi birka air hari tutulursa bunlarn sradan isimler olduklar grlmektedir (Bk. Tablo 1, 2). almamz neticesinde ortaya kan bir baka husus da aadaki tablo ve grafiklerde grlecei gibi gerek mahlas deitirme, gerekse birden fazla mahlas kullanmann Divan iirinin klsikleme srecine girdii 15. yzyldan, gelenein gcn kaybettii 19. yzyla kadar deien oranlarda yaanddr (Bk. Grafik 1 ve 2). 18 ve 19 yzyllarda birbirine yakn oranlar ortaya karken, her iki durum iin de en fazla airin 16. yzylda grlmesi ilgin bir durumdur. Hem mahlas deitirme hem de birden fazla mahlas kullanma, sanatkrlarn bir aray ierisinde olduklarnn da iareti olarak kabul edilebilir. airlerin deien sosyal ve psikolojik durumlarnn tesiriyle mahlaslarn deitirmeleri, sadece Divan iirine has bir durum deildir. Bu hem Trk halk iirinde, hem de yeni Trk iirinde zaman zaman karlalan bir durumdur51.

Tablo ve Grafikler
Tablo 1: Mahlas Deitiren airler
Sra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 Asl Ad Mustafa Mehmet Hayret hsan Hseyin elebi Mahmud elebi Mustafa mer Mehmed Esad Mehmed Esad Mehmed Emn Ahmed Hakk Yahy Osman Servet Hasb elebi Baba Sevdy Mustafa Hseyin Osman Eski Mahlas Acz h Ayn Azz Bahr k em Darr Esad Fik Firdevs Hc Hakk Halm Hanf Hasb Hver Hezr Hsm Hzn Yeni Mahlas kif rif Hayret hsan Vehb Ar l Nef Glib Andelb Ebul-Esad Hicz Fevz Nazm Servet Habs Sevdy Mnf Vehb Srr Yzyl 19 18 19 19 17 16 16 17 18 19 18 19 19 18 18 16 15 ? 17 18 18 77

bilig, Yaz / 2006, say 38

21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54

Ali brahim brhim Ahmed elebi sa Mansurizde Mustafa Abdullh Osman Nur Muvakktzde Mehmed Lzm elebi Kubrzde Abdurrahman Mehmed aban Mehmet Mehmet Abdurrahman Sm Selmn Mahmud Ahmed Ahmed Mehmed Mehmed Tlib Sleyman eyh Bl Efendi Hkzde Abdlkerim Ahmed Nianc Mehmed Paa Mehmed

Keml Kuds Kteh Mtem Mehd Meyl Mucib Ryic Muhib Nergs Nur Nr Pervne Rahm Refk Resm Reyhn Sbk Sbih Sm Selmn Sem Semend Sdk ehd eref Tlib Tayfr Vlih Vecd Vefy Vefd Zeyn Zeyrek Ziyy

Bahr Mihnet Blend Htem Ahd Fn Keml Eser h ems Pertev Lzm Hevy Km Vhid Cn Emn Sm Niyz lh Zemn Net md Kand kbl B-vcd Dni Cevher Kirm Zamn Mecbr h n Selm

16 19 17 16 16 16 18 18 15 19 18 16 18 19 17 15 18 19 19 16 16 17 16 16 18 17 18 16 16 15 19 17 16 16

78

Kurtolu, Divan iirinde Mahlas Deitiren ve Birden Fazla Mahlas Kullanan airler

Tablo 2: Birden Fazla Mahlas Kullanan airler


Sra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 Asl Ad Abdulhay Vassf Abdullah Efendi eyh Abdurrahim Efendi II. Mahmud Aazde Mehmed Dede Ahmed-i Rm Ahmed Srban Ahmed Ali Mehmed Emin Mehmed Ayd Baba Mehmed Abdulbak Abdullah Recizde Mehmed Cell Byezd Ceml ehzde Cihangir Efltn Mehmed Emin Esad Paa Esad Muhlis Paa Esf Muhammed Dede Ali ir Nevy Pazarbazde Hseyin Ali Hamdi-i Kadm Hseyin Enderunlu bd III. Mustafa II. Mustafa Abdullah III. Selim Hseyin Km Knn Sultan Sleymn Mahlaslar Abd, Abdullh Abd, Vassf Abdurrahim, Fed Adl, dil Aazde, Hakk Ahmed, Ahmed Ahmed, Kaygusuz Ahmed, Mrid Ali, Hver rif, Emn Ayd, Ayn Beky, Bk Bre, Zkir Cell, Zevk Ceml, eyholu Cihangr, ems, Zaif Eflatun, Esr, Hazn Emn,Vahd Esad, Hecr Esad, Muhlis Esf, Sdk Fn, Nevy Frig, Mahv Feyz, Tbi Hamd, Hayt Hseyn, Halvy bd, Hfz kbl, kbl, Cihangr kbl, Meftn lh, Abdullh lhm, lham, Selm, Selm Km, Dehr Muhib, Muhibb, Meftn, ciz Yzyl 17 18 19 19 17 15 16 18 16 18 19 16 17 19 15 16 16 19 18 19 18 15 16 16 16 17 18 18 18 15 18 19 16 79

bilig, Yaz / 2006, say 38

34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55

II. Murad ehzde Mustafa Ahmed Dursun Hidyet Bey Mustafa Dervi Osman Efendi Mehmed Pr Mehmed Paa Mehmed Sad Cellzde Slih elebi Sm II. Selim kir Ahmed Mehmed brahim Tennr Mehmed Yahy-i Sbek Yekem Mehmet Sez Ysuf

Murd, Murd Mustafa, Muhlis Nasfet, Rz Ntk, Ntk Nev , Hidyet Nihn, Ceml Osman, Dervi Osman,eyh Prs, Sbir Remz, Pr Sad, Km Salh, Slih Sm, zzet Sar, Selm, Selm, Tlib kir, Fevk ehl, Meyyl eyd, eydy eyh, Lel eyh, eyh Tlib, zm Tuffh, Fetth, Humr, Esrr Trb , Sez Ziy, Ysuf

15 16 18 19 16 19 17 17 16 19 16 19 16 18 17 16 18 15 17 15 ? 18 18

80

Kurtolu, Divan iirinde Mahlas Deitiren ve Birden Fazla Mahlas Kullanan airler

15. YY % 7(4 air) 19. YY % 22 (12 air)

16. YY % 30 (16 air)

18. YY % 26 (14 air)

17. YY %15 (8 air)

Grafik 1: Mahlas Deitiren airlerin Yzyllara Dalm


15. YY % 13 (7 air) 19. YY % 20 (11 air)

16. YY % 27 (15 air)

18. YY % 25 (14 air)

17. YY % 15 (8 air)

Grafik 2: Birden Fazla Mahlas Kullanan airlerin Yzyllara Dalm

81

bilig, Yaz / 2006, say 38

% 6 Tasavvuf Bir Gruba ntisap

% 24 Bilinmeyen Bir Sebep

%17 Ayn Mahlas Kullanan Baka airleri Varl

%4 Mahlasn mls % 13 Mevcut Mahlasn Beenilm emesi % 25 Telkin/Tavsiy

% 9 Ya % 2 airin Hayatnda Meydana elen nemli Deiiklikler

Grafik 3: airlerin Mahlas Deitirmelerinin Sebepleri

82

Kurtolu, Divan iirinde Mahlas Deitiren ve Birden Fazla Mahlas Kullanan airler

% 9 Manzumenin Yazld Dil % 5 Manzumenin Tr % 2 Telkin/Tavsiye

% 84 Bilinmeyen Bir Sebep

Grafik 4 : airlerin Birden Fazla Mahlas Kullanmalarnn Sebepleri 1

Aklamalar

2 3

airlerin mahlaslarn niin aldklarna dair uar tezkirelerinde fazlaca bilgi bulunmaktadr. Bunlar daha geni bir almayla ele alnp deerlendirilirse hem divan airlerinin psikolojik portreleri daha salkl bir ekilde ortaya kacak hem de airin yaad dnemin sosyal hayat ile ilgili daha somut deerlendirmeler yaplabilecektir. Evvel Hver tahallus klur irdi. Gayb lemidin anga cezbe yitdi kim akl zyil bolup ildin kp ba ayag yalang dvneler dik tag ve detde kize balad. z hlga kilip il arasga kirgendin songra Sevdy tahallus kld (Nevy 2001: 21). Hudvendn- irfndan biri ol vl-i vilyet-i nazm u in yani merhm Ahmed Paaya didi ki mahall-i mahlasda siz dahi Ahmed dirsz ve huss- irde isminz tahallus idersz bu takdrce Geliboll Ahmed ile sizn beyninzde itirk u iltibs vki olup bu iltibs u itibh halka nevan sebeb-i galat olmaz m ihtimldr ki sizn kelimt- tayyibenz enfs- erfinzi ana isnd iderler didkde merhm Ahmed Paa dimi ki benm kelimtum ana isnd itdkleri gam degl hemn anun mhmeltn bana isnd itmesnler diy cevb virmiler (Ltf 2000: 168-169). Rivyet iderdi ki Nect-i merhm Magnisadan Sultn Mahmd sitnndan Edirnede Sultn Byezd-i merhma rislete varup kasde sunup hilat u cize alup muazzez mkerrem dnp Magnisaya giderken stanbula ugrad uar-y vakt Revn v Ferruh v Mesh v em ve h meclisine cem olup ermuz oknup sohbet-i bde olnurken mezbr Hallc Zt geldi Nect-i merhm kim oldugn sord ve bunlar dah Zt dirler diy istihz tarkiyle medh eylediler gerek sanup ne acep Zt tururken bir Zt dah zuhr itmege kll kuvvet gerek diy buyurun billh diy ern oktd keyfiyyet-i hline ve kemiyyet-i mikdrna vkf oldukda meclisinden kovup bire edebsiz bu biza ile Ztye muaraza ve anunla irde mutraha ne haddndr vallhi eger pdih sitnesine imdi gider olsam dnmi bulnmasam kasde ile arz- hl iderdm bir mahlasda bir ir-i kdir var
83

bilig, Yaz / 2006, say 38

iken her ksth u mukallid anun mahlasyle ire mahlas bulup muaraza itmeye diy yasag itdirp hkm-i erf ihrc itdirrdm didi (Kl 1994: 887-888). 5 Evvelden mahlas Esad idi. Zamannda zuhur eden yve syleyen Esadlardan ayrmak maksadyla sonradan Glib mahlasn kullanmaya balad (Muallim Naci 2000: 113). 6 Pek gen iken Fik bilhare Andelb mahlaslarn kulland. Ahmed Rasim Bey bir makalesinde ad Esad idi. Srrnin eyh Glib merhumu hicvettii srada Bilmem ey menhs adn Esad mdr, Glib midir? Demesinden rkerek Andelb tahallus ettiini sylerdi diyor (nal 1999: 159). 7 Erda mukaddem Firdevs tahallus idp Firdevs-i dger oldgun istim itmekle mahlas- merkm kendilerden ibd u msrul-bleg-i dnivernde mahlaslarn Ebul-esad eylemilerdr (Slim 1315: 149). 8 Mmileyh slif't-terceme smil Paa-zde Hakk Beg'i kirdnndan olup meslek-i irde mmileyhi eserine pyan ve etvr u gftrda kendisine akrn u hem-zebn oldugundan iddia-i iriyyet etmemek hlssiyle mu'ahharen Fevz tahalls eylemidir (Fatin 1271: 70). 9 Evvelce mahlas Mehd iken itirk- mahlas sebebiyle Ahdye tebdl etmidir (Tuman 713). 10 Evilde mahlas Resm iken asrnda hem-mahlas- mteaddid ve tefvt-endek-i fehmn-shan-i mtehayyiril-ukle mteessir olmak hasebiyle Msra: Olmaz bir asmn iki hurde cilve-gh mefhmu zre Vahd olmdur (Atlansoy 1998: 336). 11 Kendi selmn-nefs ve ad Selmn idi bir zemn Selmn mahlas idindi kbet bu mahlasda kesret-i rekdan incindi. eyh lh-i merhm ile hemehr ve hemmahalle oldugu cihetden lh-mahlas oldu (Kl 1994:151). 12 Vefy tahallus klur irdi. Fakr iltims bile Zamniga tagyr birdi, iki cihetdin: Bir cihet bu kim Sultn Bedz-zamn Mrz mlzimi irdi. Zamn tahallusnng mnsebeti anga kp bar irdi. Yana bir cihet bu kim Ahmed Hc Big Vefy tahallus klur ve iri mehrdur ve dvn hem bar, mnsib imes irdi kim uluk kiige b-cihet tahallusda erk bolgay (Nevy 2001: 107-108). 13 Mahlas Zeyn iken baz kimesne ile irketden mahlas bulmagin tebdl-i mahlas itmidr (Knal-zde 1989: 515). 14 Evvel mahlas Keml idi yrn Kem Ali diy ltfe iderdi andan gep Bahr tahallus idindi. Bir kerre yrn kilisaya dirler ne kfirne mahlasun vardur diy sakfe iderdi (Kl 1994: 204). 15 Mukaddem mahlas eref olup Nb-i rn-zebn "bozundu" gazeli uyunda eref'i bozundusu fere olur dediklerini istim etmekle mahlasn kbl eyleyip bir encmeni zurafya gelip hneriiz var ise kbal'i de bozu dedikde ilerinden biri mmkin degil mi a bakkl dedikde hayli bozulmudur (Safy 28b). 16 Edremite avdetinden iki ay sonra Dombay-zde eyh Ali Efendi cnibinden iczet-nme gnderilip kif mahlas verilmesi zerine Hayt- cvidni neydgn ehten sul ettim lmden evvel lmekdir dedikde intikal ettim Meline muvfk terk-i msiv ve hnesinin bir kesinde senelerce inziv etti. Dombay-zde Efendi tarafndan mahlas czye tahvl edilince inzivdan fergatle Dvn- ern tertb ve nice mrdn terbiye eyledi (nal 1999: 38-39).
84

Kurtolu, Divan iirinde Mahlas Deitiren ve Birden Fazla Mahlas Kullanan airler

17 Nm Mehmed'dir. stanbul'dan zuhr etmidir. Ev'il-i hlinde tahsl-i marifet edip h mahlas ile ta rf-i hsn ceml-i b-bedel ve nice zamn kasd ve trih ve gazel nazm edip lkin mahlas- mezbrdan endn letfet kesb eylemedii ecilden baz yrnn ve bu fakr-i cmi'l-hurfun tarfi ile rif mahlasn ihtiyr etmekle marf olup baz evkfa ktib ve mtevell olmudur (Safy 198a). 18 Mezbrun mukaddem mahlas Azz idi sonra Neet Efendi Hazretlerinin reyi ile tebdl-i mahlas edip hsan tahallus etmitir (efkat 8). 19 Hacc- erfe azmet ederek bu vesle ile mahlasn Hc vaz etmi ve Mevln mmd-dn Semerkand Hazretlerinin tensbiyle mahlasn Hiczye tebdl eylemitir (Ali Emir 2003: 16; Beysanolu 1957: 174). 20 Mnif, stanbula gelmeden nce, Hezr mahlasn kullanmtr. (...) stanbula geldikten sonra, hamisi Rait Efendinin tavsiyesine uyarak mahlasn Mnife evirmitir (Kk 1999: 5). 21 Cedd-i uls misam- bz-y kermet Hsm Efendi merhma nisbet ile hl-i sgarnda Hsm tahallus ederdi. Badehu cevdet-i tab- mder-zd ile manzme-i bza-i kesbiyye-i istidd meleke-i vehbyye-i er ile mstezd oldukda bu cerdede tercemesi sebk eden Neyl Efendi taayyn ile Vehb tahallus edip mahlas- mezbru kend ile iddi-y irket isthal edenler istihlk- re's-l-ml-i itihr eyleyip mahlas- merkm bi'listikll krgh- suhanda tamga-y kum- er olmudur" (Safayi 328b). Babas tarafndan nesebi seyyidlik ve zhidlik ashbndan cenb- Hsmeddine kmasyla nceleri teberrken Hsm mahlasn kullanmt. Daha sonra, ir Ahmed Neyl Efendi ki, Seyyidin sahip olduu Allah vergisi istidd hakkyla takdir ediyordu- bir gn kendisine Niin Hsm mahlasn kullanyorsunuz? imdiye kadar Hsmeddin sllesinden gelmi bir ir olmad halde, o sllenin yegne vnc olan seyyidlik nna bir de irlik erefi ilve etmek zere siz geldiniz. Bu sizin iin Allhn bir evhibe-i mahssudur. u halde Vehb mahlasn almanz en mnsibi olur. Dediinden o gnden itibaren Hsmyi terk ile Vehbyi semitir (Muallim Naci 2000: 77). 22 1193/1779da stanbula gelince eyhlislm Tevfik Efendi tarafndan mahls Srrye evrilmitir: Mukaddem alt yl Hzn tahalls eylemidim ben Bihamdillh meserret-yb kld Hayy- b-enbz itdim bana htif dedi kim yaz b-nukat trih Srr sana mahlas verdi Tevfk-i shan-perdz (Muallim Naci 2000: 77). 23 Nef, Darr mahlasn Gelibolulu lnin tavsiyesi ile terkederek bu yeni mahlas kullanmaya balamtr. Kendisine bu mahlas veren lye bir kaside ile teekkr eden Nef bu manzumede u beyte de yer vermitir: Eyledin mahlas- Nef ile kadrim efzn Zihn-i pkimde grp kuvvet-i izn- suhan (Akku 1993: 251). 24 Evvel mahlas Nr imi. Sonra deti zre Hoca Neet tagyr edip bir mahlasnme ile mahlas- mezbru ref etmi (Arif Hikmet 7a). 25 Mm-ileyh Muhibb-i l-i ab bir ir-i ir-in olup mu'ahharen mrebbsi tarafndan kendisine ems mahlas verilmi oldugundan mahlas- mezkr ile dahi ba z er vardr (Fatin 1271: 424). 26 On be yanda iken bir beyit sylemi. Muallimi Sabih mahlasn vermi. Fakat pederi Bu mahlas, nasara kokuyor. Mahlasn Sm olsun demi ve bu mahlasla tannmtr (nal 2002. 2105).
85

bilig, Yaz / 2006, say 38

27 Ev'il-i hlinde kesb-i marife itigl edip mahlas Semend olmagla ol srn eyh'l-islmna bir kasde-i garr verdikde ol mft-i mkil-g kasdeye ziyde tahsn edip buyurur ki elebi bir mstaid deme bezersin lakin Semend atcanbz demekdir. imden sonra mahlasn Net olsun demekle mahlas- mezbru ihtiyr etmidir (Safay 277b). 28 Monla k kendden nakl ider ki unfuvn- cevnde mahlasn ehd koyup Resm-mahlas bir irle hem-civr olmu. Kannd- rzgr ve leb-i lali gibi ekerrz-i blend-itihr olmagn bir defa asrun melik-uars Ahmed Paa huzruna vusl bulm. Paa-y mezbr gh lal-i rnine ezilmi gh eker-rzligini pesend idp ukdesi zlmi. irlige heves tuyup ehd mahlas idgi tatlu cnna koyup bery- mshabet ol dil-ber-i rn-lebe Kand mahlasn beyn idp mahlasn tebdl itdrmi (sen 1994: 260). 29 Mukaddem Endern- eref-makrnda olduklar halde Tayfr mahlasyla hretnm olup bir hidmet-i celle ile Yeniehir Fenr- yn- itibra azmet vsl ve slift-terceme Akoval-zde Htem Efendi merhmun meclis-i erflerine duhl buyurdukda beynlerinde alka-i rhn hsl olup mtercem-i pkze-cebnin cebhe-i pkinde envr- aaa-perdz- ehl-i yakn olmagn enfs- kuds iktibslaryla Dni mahlasn tayn buyurmalaryla beynel-enm mahlas- mezkr ile tahsl-i nm idp hret-karn olmular (Erdem 1994: 96). 30 Nm Yahy'dr. Nice zamn Halm tahallus edip badehu Nazm'de heng-i karr ihtiyr etmidir (Safayi 307a). Bu Nazmun nm Yahy olup mukaddem Halm tahallus iderdi. Sonra Net Hazretlerinn istifza-i envr- talmlerine mazhar oldukda Nazm buyurlup berekt- telemmzleriyle bir ir-i zor-ver-i rzgr olmdur (Esrr Dede 2000: 491). 31 On yl mikdr mahbs olup Hasb mahlasn Habsye mbeddil klm (sen 1994: 207); (...) Paa dah senn gzne grinecek var diy yine habse buyurur. Hasb mahlasn tebdl idp Habs diy tahallus ider (Kl 1994: 204). 32 Evil-i hlinde Meyl tahallus iderdi. Zamn- ebbeti eybete mtebeddil oldukda tenden tb u tvn gidp pr-i fn olcak zamn- sinne itibr idp Fn mahlas didiler (Ltf 2000: 416). 33 Evili hlinde zmyii tb edip Hevy mahlas ile vfir gazel nazm edip yrn nktevern asr dahi ol zemni tzede rah-rn tegazzl olup bir dvn handeunvn nazm u tertb etmilerdir ki Hevy Dvn diy mehr- cihndr (Safy 97b). 34 std- ekremimiz Mehmed abn Km Efendi Hazretlerinin evil-i zamnlarnda ittihz buyurduklar mahlasdr. Muahharan Km mahlasn intihb buyurmular ise de ... (Ali Emir 2003: 27). (...) genliinde Refk mahlasyla syledii gazellerin baz mecmualarda mukayyed bulunduu.... (nal 2000: 1108). 35 Evyilde Ziyy dirdi badeh Selm tahallus itdiler (Ltf 2000: 277). 36 Bu airin eski mahlas Beynde Hk olarak kaydedilmitir (Beyni 1997: 180). Mahlas k idi (...) k mahlas mezkr olduka takbh olnurd. hir mahlasn Ar itmege rz ld tan- yrndan mahlas buld (Kl 1994: 581). 37 (...) oldugu cihetden em mahlas itmi, hir himmet-i tab- blend olmagn lmahlas kendlere erzn grmler. Ol vech ile makbl-i ahl olmu (Ahd 101a). ldeki bu mahlas deiikliine Mustafa senin yorumu yledir:

86

Kurtolu, Divan iirinde Mahlas Deitiren ve Birden Fazla Mahlas Kullanan airler

38 39

40 41

42 43 44 45 46 47 48 49

ok erken yalarda iire balayan ir, nceleri em mahlasyla iirler yazarken sonra bunu deitirmi ve ulu, yce anlamlarna gelen l kelimesini mahlas olarak kullanmaya balamtr. Bence Alnin kiiliini zecek anahtar kelimelerden biridir bu mahlas deiiklii. Bilindii gibi tadmz isimleri hi birimiz kendimiz semedik. Acaba byle bir imknmz olsa bu adlar ne oranda muhafaza ederdik. Bir baka ifadeyle sylemek gerekirse, tadmz adlar bizim zevkimizi deil, bata anne ve babamz olmak zere yaknlarmzn tercihini yanstr. Oysa mahlas seiminde durum bunun tam tersinedir. Nadiren mahlasn da bakalar tarafndan verildii vki ise de ounluk bunlar belli bir yaa geldikten sonra ir tarafndan seilmektedir. yleyse mahlaslar, irin mizacn ve psikolojik konumunu ele veren son derece nemli ipulardr. Al de bu mesele iin son derece karakteristik bir rnektir. Nazmyla asrnn vahdi iken nesriyle fenninin ferdi iken veya l tahalls ettim edip himmetin blend diyen birinin, kendini ann en byk iri telkki eden bir kiiliin, em gibi romantik bir kelimeye taklp kalmayaca kesindir. (sen 1988: 6-7). Boyu ksa olduundan nceleri iirde Kteh mahlasn kullanrken, sonradan Blend mahlasn almtr (Canm 1995: 266). Evil-i hlinde Mtem tahallus eyledi. (...) Lkin mahlasnda emet vardur diy Mtem iken Htem lafzna tebdle emr olnd (sen 1994: 303); Mezkr ol zamnda Mtem mahlasyla mehr u mesrr imi. hir giderek ol tarkden dahi vaz gelp klli eyn yerci il aslihi muktezsnca (...) mahlas- pkin Htemye hatm etmi (Ahd 61a-61b); Mahlas Mtem iken mezbrun (Turak elebinin) iaretiyle Htem itmidr (Knal-zde 1989: 325). Cuzcnnlk durur. Reyhn tahallus klur irdi ve vilyeti mnsebeti bile anga Cn tahallus buyuruld (Nevy 2001: 96). Vecd evil-i hlinde Vecd tahalls etmiler sonra o mandan eh-bz- tab pervz idp ve nm dahi Abdl-kerm olmak mnsebetiyle ve esmnn msemmsnda tesr olup kirmdan olmak arzusuyla sahfe-i rzgrda nmm nm olsun diy Kirm tahallus etmidr (Ahd 140b-141a). Evvelki mahlas Zeyrek-zde olmak takrbi ile Zeyrek idi. Badeh hid-i nzenn-i irinde letfet n ve yeste-i fern istihsn olmagn n olmudur (Atlansoy 1998: 196). Trke iirlerinde Hazn mahlasn kullanmsa da hreti Efltun iledir (Tuman 49). Ali ir Neva de Farsa iirlerinde Fn mahlasn tercih etmitir (Akn 1994: 395). ehl Dede er- Trkiyyesinde Meyyl mahlasn ir eyleyp Frisytda ehl vazn izhr itmek kendlere mahss bir tavr- ep rst-nm olmagla iki mahalde tasvr-i ahs- mddeya muhtc old (Esrr Dede 2000: 474). Beynel-fukar eydy dimekle hret-ir olup er- Frisiyyelerinde eyd ve gftr- Trkiyyelerinde eydy tahallus buyurup .... (Esrr Dede 2000: 36). Tlib, Acemce manzumelerinde zm mahlasn kullanmtr ( Beysanolu 1957: 163). Hezeliytta Zevk mahlasn kullanmtr (nal 1999: 304; Tuman 151). Hicv hezli ihtiv eden manzmeleriyle baz nesirlerini Dvne-i Dehr namyla iki defa tab ettirdi (nal 2000: 1111).
87

bilig, Yaz / 2006, say 38

50 lhiyytnda Fed mahlasn kullanmtr (Tuman 636). 51 Ak Ali zzet, yaad bir takm sosyal hadiseler sebebiyle zzet mahlasn Nefret eklinde deitirmitir (Bagz 1979: 27).

Kaynaka
AIKGZ, Namk (1989), Divan airlerinde Mahlas Meselesi, Milli Eitim, 88: 59-63. Ahd, Glen-i uar, Topkap Hazine Ktb. No. 1303. AK, Cokun (2001), air Padiahlar, Ankara: Kltr Bakanl Yay. AKKU, Metin (1993), Nef Dvn, Ankara: Aka Yay. AKN, mer Faruk (1994), Divan Edebiyat, slm Ansiklopedisi, IX: 395-396, stanbul: TDV Yay. Ali Emr Efendi (2003), Esmi-i Tezkire-i uar-y mid, (Haz. G. Gner, N. Gner), Ankara: Anl Matbaas. Ali-r Nevy (2001), Meclisn-nefyis I-II, (Haz. Kemal Eraslan), Ankara: TDK Yay. Arif Hikmet, Tezkire, Millet Ktb. Tarih Nu. 788. ATLANSOY, Kadir (1998), Bursa airleri, Bursa: Asa Yay. BAGZ, lhan (1979), Ak zzet Ali zkan Yaam-Sanat-iirleri, Ankara: Trkiye Bankas Yay. Beyni Mustafa Bin Carullah (1997), Tezkiret-uar, (Haz. brahim Kutluk), Ankara: TTK Yay. BEYSANOLU, evket (1957), Diyarbakrl Fikir ve Sanat Adamlar I, stanbul: Diyarbakr Tantma Dernei Neriyat. CANIM, Rdvan (1995), Edirne irleri, Ankara: Aka Yay. ERDEM, Sadk (1994), Rmiz ve db- Zurefs, Ankara: AKM Yay. Esrr Dede (2000), Tezkire-i uar-y Mevleviyye, (Haz. lhan Gen), Ankara: AKM Yay.. Faik Reat (Tarihsiz), Eslf, (Haz. emsettin Kutlu), stanbul: Tercman Yay. Fatin (1271), Htimetl-er, stanbul. NAL, bnlemin Mahmud Kemal (1999), Son Asr Trk irleri I (Haz. M. Cumbur), Ankara: AKM Yay. NAL, bnlemin Mahmud Kemal (2000a), Son Asr Trk irleri II (Haz. M.K. zgl), Ankara: AKM Yay. NAL, bnlemin Mahmud Kemal (2000b), Son Asr Trk irleri III (Haz. H. zcan), Ankara: AKM Yay. NAL, bnlemin Mahmud Kemal (2002), Son Asr Trk irleri IV (Haz. . Batu), Ankara: AKM Yay. SEN, Mustafa (1988), Gelibolulu Mustafa l, Ankara: Kltr ve Turizm Bak. Yay. SEN, Mustafa (1994), Knhul-ahbrn Tezkire Ksm, Ankara: AKM Yay.
88

Kurtolu, Divan iirinde Mahlas Deitiren ve Birden Fazla Mahlas Kullanan airler

SEN, Mustafa (1997), telerden Bir Ses, Ankara: Aka Yay. smail Beli (1985), Nuhbetl-sr li-zeyli zbdetil-er, (Haz. Abdulkerim Abdulkadirolu), Ankara: Gazi niversitesi Yay. KALPAKLI, Mehmet (2001), Divan iirinde Mahlas zerine, Kitaplk, 45: 254-259. KARATEKE, Hakan T. (1995), kodra airleri ve Ali Emirnin Dier Eserleri, stanbul: Enderun Kitabevi. KILI, Filiz (1994), Meir-uar (nceleme-Tenkitli Metin), (Baslmam Doktora Tezi), Ankara: Gazi niversitesi SBE. Knal-zde Hasan elebi (1989), Tezkiret-uar I-II, (Haz. brahim Kutluk), Ankara: TTK Yay. KKSAL, M. Fatih (2005), Yanltc Mahlaslar Yahut bn-i Kemlin Ettikleri, Trk Edebiyat, 376: 41-43. KKSAL, M. Fatih (2001), Edirneli Nazm, Mecmaun-nezir (nceleme-Tenkitli Metin) (Baslmam Doktora Tezi) Ankara: Hacettepe niversitesi SBE. KKSAL, M. Fatih (1998), Kayserili Divan airleri, Kayseri: Geit Yay. KK, Sabahattin (1999), Antakyal Mnif Dvn, Ankara: Kltr Bakanl Yay. Latf (2000), Tezkiret'-u'ar ve Tabsrat'n-nuzem, (Haz. Rdvan Canm), Ankara: AKM Yay. MACT, Muhsin (1997), Nedm Dvn, Ankara: Aka Yay. Muallim Naci (2000), Osmanl airleri (Haz. Cemal Kurnaz), Ankara: Aka Yay. Mucib (1997), Tezkire-i Mucib, (Haz. Kudret Altun), Ankara: AKM Yay. Nr Osman Hanyev, Risle-i Tezkiret-uar, orum Hasan Paa Ktb, 2113/2. PEREMEC, Osman Nuri (1939), Edirne Tarihi, stanbul: Resimli Ay Matbaas. Safayi, Tezkiret'-u'ar, Milli Ktb., MF FB 413. Slim (1315), Tezkire-i Slim, Dersadet kdam Matbaas. Seh (1325), Tezkire-i Seh, stanbul. efkat Seyyid Abdulfettah, efkat Tezkiresi, stanbul niversitesi Ktb., Ty. 3916) TOLASA, Harun (1983), Seh, Latf ve k elebi Tezkirelerine Gre 16. YYda Edebiyat Aratrma ve Eletirisi, zmir: Ege niversitesi Yay. TUMAN, Nil, Tuhfe-i Nil, MEB Trk Ans. Brosu B/870 (Yaymlar Dairesi Bk. Ktphanesi).

89

The Poets Who Changed Mahlas and Used More Than One Mahlas
Dr. Orhan KURTOLU*
Abstract: Divan poets usually were called with their mahlas instead of their real names. In Turkish literature tradationally poets used only one mahlas by the effect of Iran and eyhi. Morever some of the poets had changed their mahlas and some others had used more than one mahlas. n this article the poets who changed their mahlas and who used more than one mahlas were found out by looking through bibliografic sources and the reasons of this were shown by tables and graphics. Key Words: Classical literature, divan poetry, mahlas, changing mahlas, more than one mahlas using

Gazi University, Krehir Education Faculty / KIREHR orkurt@gazi.edu.tr

bilig Summer / 2006 Number 38: 71-91 Ahmet Yesevi University Board of Trustees


*
: . . , , . , . : , , ,

/ orkurt@gazi.edu.tr

bilig 2006 vpusk: 38: 71-91 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Azerbaycan Trkesinde Teklik-okluk Kategorisi zerine


Do.Dr. engiz HSEYNZADE
*

zet: Teklik-okluk kategorisi temel niteliklerini oluturan bilisel okluk, dilbilgisel okluk, bilisel-dilbilgisel teklik dil-kullanm normlar, makalede Azerbaycan Trkesi rnekleriyle betimlenmektedir. Sz konusu kelime ekli, morfolojik biimlenmeye ve kelime yapmna gre bir alt kategoriletirilme olarak nitelendirilmektedir. Bilisel okluk, dilbilgisel okluk ve bilisel-dilbilgisel teklik kelime ekli simetrik-asimetrik ve szckbilimsel-szdizimsel yaplanmalarnn kart pozisyonlar, Azerbaycan Trkesinde teklik-okluk kategorisinin somut dil-kullanm normlar olarak belirlenmektedir. Anahtar Kelimeler: Teklik, okluk, bilisel dilbilgisi, dilbilgisel normlar, kategoriletirme, simetrik ve asimetrik szdizimsel yaplanmalar

Giri eitli dnya dilleri verilerine gre dilindeki st ve alt kavramlatrma ve kategoriletirmelerin temel niteliklerinin belirlenmesi, dil biliminde 1980li yllardan beri yeni dilbilimsel kuramlarla, dolaysyla bilisel bilim ve bilisel dil bilimi yntemleriyle yaplmaktadr (Minsky 1984: 175-200; Fillmore 1985; Lakoff 1986; Sperber 1986: 118-171; Kubryakova 1994: 34-47; Hamina 2004: 122-135). Trke verilere dayanan benzeri almalara ise 2000li yllardan beri rastlanmaktadr (Kurt 2002; Akaslan 2004: 123). Teklik-okluk kategorisi, biimlenme ve kelime yapm btnleik kategoriletirmeler dzeyinde, bir alt kategoriletirilme olarak nitelendirilmekte ve bilisel dil bilimi bakmndan deneme niteliinde ele alnmaktadr. Sz konusu kategoriye ilikin baz bilisellik ve dilbilgisellik normlar, Azerbaycan Trkesi verileriyle ayrt edilmektedir. 1. Teklik-okluk Kategorisi Bilisel-Dilbilgisel Normlar Azerbaycan Trkesinde teklik-okluk kategorisinin temel dilbilgisel belirtisi olarak -lar, -ler okluk eki ele alnmaktadr. Bunun yan sra teklik-okluk kategorisi; teklik, okluk, topluluk bildiren adlar ve adlam ad gruplamalarna gre de genel olarak belirtilmektedir. Trkenin biimlenme ve kelime

Azerbaycan Bilimler Akademisi, Dilcilik Enstits, Azerbaycan / BAK

bilig Yaz / 2006 say 38: 93-102 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2006, say 38

yapm kategoriletirilmeler dizgesi (at, iyelik vb. kategorileri) dzeyinde temel birleenlerden biri olarak yer alan teklik-okluk kategorisinin, dil hafzasnda ileve gre gerekleen bilisellik-dilbilgisellik normlar ve normlamalar, hem lye uygun gelen (simetrik-standart) hem de lye uygun gelmeyen (asimetrik) kelime ekilleriyle ve kavramsal-szdizimsel yaplanmalaryla betimlenmektedir. 1.1 okluk III. Kiide Bilisel Norm: Azerbaycan Trkesinde basit cmlenin znesine dilbilgisel-biimbilimsel nitelikli -lar, -ler okluk eki eklenir. Birinci zne birleendeki okluk alglanmas, ikinci yklem birleene bilisel olarak yansr. rnek: i Adamlar gedir. ii Qular uur. iii Dstlr cmlir. v Dostlar grr. Sz konusu cmlelerde anlatlan, dolaysyla yklemlerle yeni belirtilen yorum, zneyle ifade olunan konuya eklenen -lar, -ler ekiyle okluk zelliini de bilisel olarak tar. 1.2. Adlarda okluun Bilisellie Gre Biimlenmesi ve Bir Dil Yozlamas Sorunu: Say sfatl tamlamalarda (be kitap, ada, iki glm vb.) ikinci birleene -lar, -ler okluk eki eklenmez. nk birinci birleendeki okluk alglanmas, ikinci birleene hem szcksel hem de szdizimsel olarak aittir ve bu, bilisel-kullanm bilimsel bir dil normudur. Byle bir szdizimsel rnek, Trkenin lye uygun simetrik szdizimsel yaplanmasnn temel talarndandr. Sz konusu say sfatl tamlamalarn, ikinci birleeninin de konuma ortamnn ve akraba olmayan yabanc dillerin etkisiyle, szdizimselasimetrik yaplanma olarak okluk ekleriyle yazl dilde, metinlerde ve szl dilde kullanld ok geni bir biimde gzlemlenmektedir: Bir ox adamlar, bir ox eylr, bir ox hallarda, bir ox mnnilr arklar bir ox znginlr, bir ox hidlr, bir ox i adamlar, bir ox szlr gibi. Oysa byle bir lye uygun gelmeyen asimetrik szdizimsel yaplanma, Trkede gramerlememekte ve normal kelime gruplamas ve szdizimsel cmle yaplanmas d genel tipolojik-evrensel konuma olgusundan (Andreeva 2004: 32-45) herhangi bir kalc mill konuma dili olayna dnememektedir. Bunun dnda Trkenin zne-nesne-yklem veya zne-tmle-nesnetmle-yklem sralamal simetrik szdizimsel lsne uygun gelmeyen anlaml konuma dili olaylar, dolaysyla devrik veya dier szdizimselmetindilbilimsel yaplanmalar ise, szgelimi Ne mutlu, Trkm diyene! gibi devrik-zel cmlelerin kullanm, cmlelerin krlarak metinlemesi veya metinlerin krlarak cmlelemesi, anlatm-kullanm gerei yeni oluan baz sfat tamlamal kelime gruplanmalar yozlama veya kirlenme olarak deer94

Hseynzade, Azerbaycan Trkesinde Teklik-okluk Kategorisi zerine

lendirilmemelidir. Bunlar, Trkedeki asimetrik szdizimsel-bilisel normlamalar dzlemi ve sistemi olarak dilbilgisel, szck bilimsel ve szlksel zellikleriyle Trkeyle ilgili dilbilimsel almalarda ve dil bilgisi kitaplarnda metin destekli gnlk konuma dili rnekleriyle belirlenmelidir. 1.2.1. Topluluk Bildiren Adlarda Bilisel-Dilbilgisel Normlar: Trkede herhangi bir okluk eki eklenmeyen birok kelime vardr ki; okluk alglanmasna sahiptir. rnek: xalq, el, cmiyyt, ordu, ilx ylk, dst gibi. Gramer kitaplarnda sz konusu kelimeler, topluluk adlar olarak nitelendirilmektedir (Hseynzad 1973: 27; Aslanov 1963: 61; Bozkurt 1995: 23-30; Seyidov 2000: 227). Buna ramen, Trkeyle ilgili dilbilimsel almalarda imdiye kadar sz konusu topluluk bildiren adlarda, hem dilbilgisel hem de bilisel ynleriyle belirlenebilir kullanmbilimsel normlamalar ayrntl olarak ele alnmamtr. 1.2.1.1 Topluluk Bildiren Adlarda Dilbilgisel okluk Normlar: Topluluk bildiren adlar, ieriklerine gre teklik bildiren isimlerden farkldrlar ama, dilbilgisel ilevsellik bakmndan onlarla ayn paradigmatik, dolaysyla boylamsal (Musaolu 2002: 316-317) dzlemde yer almaktadr. Topluluk, insan dn ve bilinci evreleri srelerinde gerekleen ve gerek dnyadaki nesnelerle ve olaylarla etkileimleri sonucunda oluan bilisel-anlamsal ve tmel bir alglanmadr. Gerek dnyadaki olaylara ve nesnelere gre gerekleen topluluk alglanmas, eitli somut kavramlar gsteren kelimelerle ifade olunabilir. rnek: da, aac, at, torpaq vb. gibi birok kelime vardr ki, bireyin veya toplumun dilsel hafzasnda genel bir okluk izlenimi oluturmaktadrlar. Ancak bunlar; bir szlksel birim olarak topluluk, soyut adlar veya adlandrlmalar olarak ise teklik alglanmasna sahiptirler. Onlarn okluk kavram bildirmesi iin -lar, -ler, okluk ekleriyle kullanlmas gerekmektedir. Bu balamda; aalar, atlar, torpaqlar, kitablar vb. gibi ad biimleri bilisel deil, dilbilgisel okluk normlar olarak belirlenmelidir. 1.2.1.2 Bilisel-Dilbilgisel Normlarn Anlatlann Somutluuna ve Soyutluuna Gre Normlamalar: Topluluk bildiren adlarda, genel bir alglama ve bilinalt okluk kavramas bulunmaktadr. Bundan dolay sz konusu adlara -lar, -ler okluk eki eklendiinde, herhangi bir toplulua ilikin okluk izlenimi oluturulmaktadr. rnek: el-ellr, dst- dstlr, qounqounlar ordu-ordular, ilx-ilxlar ylk-ylklar, sr-srlr vb. Byle bir durumda; topluluk bildiren kelimelerin, konuma ortamnda yer aldklar herhangi bir szcedeki (belli bir tonlamayla ifade edilen somut dil-konuma paras) ve szcelerden oluan btn bir konuma zincirindeki biliseldilbilgisel normlama, teklik bildiren adlarn okluk biimindeki uygun bilisel-dilbilgisel kullanmndan farkllk gsterir. yle ki; yalnz okluk zerine somut bir izlenimin oluturulmas ihtiyac sz konusu olduunda, okluk
95

bilig, Yaz / 2006, say 38

ifade eden szdizimsel birleimin, dolaysyla basit cmlenin her iki birleenine -lar, -ler okluk eki eklenir. rnek: lxlar (ylklar) otlayrlar; Srlr yaylrlar; Dstlr birlirlr; Qrdular qarlarlar. Baka bir szckselszdizimsel eksende ve szcelerden oluan konuma ortamnda ise durum deiir. yle ki; okluk alglanmas, ikinci birleende sadece bilisel olarak, dolaysyla -lar, -ler okluk eki eklenmeksizin ifade olunabilir. rnek: lxlar (ylklar) otlayr; Srlr yaylr; Dstlr birlir; Qounlar qarlar vb. Bylece, hem boylamsal hem de dizimsel (Musaolu 2002: 316-317) olarak szcelerle veya konuma ortaml nutuk zincirleriyle ifade olunan teklik-okluk alglanmasnn bilisel-dilbilgisel normlamalar veya normlar, ou kez anlatlann somutluuna ve soyutluuna bal olarak gereklemekte ve belirlenebilmektedir.

2. Motive Olunmu veya Szcksel Olarak Adlam Saylarda ve Adbilimsel Nitelikli zel Adlarda Bilisel Normlamalar Azerbaycan Trkesinde saylara ve zel adlara -lar, -ler okluk eki eklenebilmektedir. te bu, Trkede teklik-okluk kategorisinin asimetrik bir szcksel dzlemde de, bilisel ve kullanmbilimsel olarak gerekleebildiinin kendine zg gstergesidir. Sz konusu olgunun, eitli Trk dilleri, leheleri ve yaz dilleri verileriyle hem ezamanl-betimlemeli hem de karlatrmalbetimlemeli olarak incelenmesi gerekmektedir.
2.1 Trkede Bilisel-Dilbilgisel Normlamalarla Teklik-okluk Alglanmas: Azerbaycan Trkesinde baz saylar vardr ki; onlar belli olaylara, inanlara, gelenek ve greneklere veya rakamlarla anlatlan nemli gncel olaylara bal olarak seilmekte ve milletin dil hafzasnda nce bireysellemekte, sonra da adlamakta, dolaysyla adlam somut saylar olarak kullanlmaktadr. Bu tr saylar, dilbilgisel olarak okluk ekleriyle kullanlsa da, bilisel bakmdan bireysel bir btnl bildirmekte ve bununla da dierlerinden ayrlmaktadr. Saylarn bu ksm, Azerbaycan Trkesinde ounlukla aadaki say birimlerinden olumaktadr. rnek: -lr; yeddiyeddilr; qrx-qrxlar; iyirmi alt-iyirmi altlar; doxsan bir-doxsan birlr vb. Sz konusu adlam saylar, gerek kelime hazinesinde gerekse metinde veya konuma dilinde kullandnda, okluk anlam deil, eya veya belli bir zmrenin, ailenin, soyun vb. adn bildirir (Hseynzade 1973: 104). Saylarn sz konusu normlamalar, genellikle milletin alglama, bilin ve dn evrelerinin birbiriyle rtmesi srelerinde ve etkileimlerinde hem biliselmitolojik etmenlerin hem de gnmzdeki baz nemli olaylarn gncel niceliini anlatan etkenlerin somut rakamsal anlatmlarna bal olarak gereklemektedir. Bu balamda, sz konusu say birimlerine ounlukla hece vezinli szl edebiyatmzn, dolaysyla yaz diliyle diyalekt ve azlarn dili arasnda aralk bir evre oluturan ve Trk dili tarihinin nemli birleenlerin96

Hseynzade, Azerbaycan Trkesinde Teklik-okluk Kategorisi zerine

den ve kaynaklarndan biri olan szl edebiyatmzn dilinde rastlanmaktadr. Szgelimi: i Yeddilrdn xbr verdik. ii lrdn he deyildik (Xtai). iii Qrxlar mclisind mn orda varam (Aq Abbas) iv Qrxlar, lr yetisinlr fryada O Xizr, lyasa bir nzr etsin (Destanlar) Yukardaki rneklerde geen ve genellikle szl edebiyat metinlerinde yer alan bilisel-mitolojik nitelikli saylara (Mmmdov 2003: 222, 280-231) -lar,-ler okluk ekinin eklenmesiyle Trkeye zg bir rakamsal adlandrmakavramlatrma szlksel dzeyinin oluumu, teklik-okluk kategorisinin sradan biimbilimsel bir ekimleme olgusu olarak betimlenmesinin doru olamayacan ispatlamaktadr. Bu bakmdan Trkedeki teklik-okluk olgusu, hem biimlenme hem de kelime yapm dzlemleri birleiminde asimetrik-szcksel yaplanmalaryla ayrca bir kategoriletirilme olarak ele alnmaldr. Adlam saylar, dil hafzasnda bir birim izlenimiyle sabitlemektedir. Bundan dolay -lar, -ler okluk eki, kullanld tamlamalarda ikinci birleene de asimetrik szdizimsel belirti olarak eklenebilmektedir. Sz konusu asimetrik nitelikli bilisel-szdizimsel yaplanmalarn kullanmlarna, Trk szl edebiyat rneklerinde ve halk iiri tarzndaki eserlerde rastlanmaktadr. rnek: i Bu drd kitablarn mnasn hm zn bilib olasan yolda mhkm (Xtai) ii Bir mhllsind doqquz drvilr, Bir mhllsind piran ylmi (Destanlar) Sz konusu bilisel-szdizimsel yaplanmalar, ada Trkiye Trkesinde Azerbaycan Trkesine gre daha yaygndr. rnek: Yedi cceler, krk haramiler, silahrler, Beevler vb. Benzeri asimetrik nitelikli biliselszdizimsel yaplanmalarn oluumu, Trkenin szlksel ieriinin zenginlemesinde bir sanatsal ad aktarm veya belli bir lde deyimleme sreci olarak da nitelendirilebilir, diye dnyoruz. Nesnelerin adeta tek yumurta ikizi gibi ok benzer zelliklerinin bulunmasyla ve tek bir varlk gibi btnlemesiyle bantldr. Byle bir bilisel-szdizimsel yaplanmann at, iyelik, teklik-okluk anlamsal-ilevsel morfolojik biimlenme kategorisi erevesinde teklik-okluk kategorilemesinin bir alt kategoriletirilmesi olarak betimlenmesi ise, hem btnlk kavramsallamas hem de morfolojik kategoriletirilmelerin snflandrlmas ekseninde yaplmaldr. Bilisel-dilbilgisel norm dzeyinde belirtilen olgu, evrensel-tipolojik nitelikli szcksel btnlemesi ve milli-etnik ierikli dilbilgisi sralanyla Trkenin, bilinalt teklik-okluk alglan dizgesinde Trk szl edebiyat anlatmyla
97

bilig, Yaz / 2006, say 38

gerekleen asimetrik szdizimsel olanaklarndan biri olarak deerlendirilebilir. yle ki; Trkenin, bir yaz dili veya yaz dilleri olarak tarihsel geliiminde, Trk szl edebiyat ve halk iiri dilinin, temel ve vazgeilmez unsurlardan biri olarak deerlendirmesi gerektiini, yukarda belirtilen biliseldilbilgisel normlamalarn farkl dilbilimsel kullanmlar da onaylamaktadr. 2.2 Adbilimsel Nitelikli Asimetrik Bilisel Normlar: Adbilimsel nitelikli zel adlarn belli bir ksmna -lar, -ler okluk eki eklenebilmektedir. Adlam say adlarnda olduu gibi, bu tip asimetrik ve bilisel dil normlar olarak gerekleen adbilimsel birimlerde, hem btnlk hem de teklik alglanmas bulunmaktadr. Azerbaycan Cumhuriyeti bnyesinde sz konusu dilbilimsel-bilisel yntemle gerekleen zel adlarn kullanmna rastlanmaktadr. rnek: Aakiilr (Zngilan), Abalar (Tovuz), Qaraballar (Tovuz), Qaraqullar (Daksn), Qaralar (Qubadl, Sabirabad), Qaracalar (Balakn, Saatl), Qrlar (Asu), Qullar (Adam, Balakn, Qusar), Qurtlar (Adam), Dmirilr (Qazax, Qubadl, Ordubad, ua), Dnyamallar (Beylqan), Zaalar (Klbcr) vb. -Lar,-ler okluk ekiyle yaplan adbilimsel ve etnik, tarih, coraf nitelikli zel adlarn kullanmlarna, gerek tarih Zengezur, imdiki Bat Azerbaycan gerekse Azerbaycan Cumhuriyeti arazisinde ve Gney Azerbaycan topraklarnda sk olarak rastlanmaktadr. te bu ve benzeri dier etnik-lengistik olgular, somut dil-kullanm normlar ve simetrik-asimetrik normlamalar, sz konusu topraklarda, dolaysyla tm Gney Kafkasyada ve randa Trklerin ok eskiden beri oturduunu ve millet olarak biimlendiini (Gadjieva 1979: 243) ve bu topraklarn eski Trk yurtlar olduunu bir kez daha ispatlamaktadr. 2.2.1 Adbilimsel Nitelikli Szdizimsel ve Bilisel-Dilbilgisel Normlamalar: Sz konusu adbilimsel birimlerle bilisellik dzlemde gerekleen ve anlatlan teklik ve btnlk alglanmas, Azerbaycan Trkesinde ad tamlamas veya birleik kelimeler olarak kullanlan adlandrlmalarla da ifade olunmaktadr. Bunlar da artk bilisel-dilbilgisel normlar veya normlamalar olarak kabul edilmektedir. rnek: Aakiilr kndi, Aabalar kndi, Qaraballar kndi, Qaraqullar kndi vb. 2.2.3 Bilisel-Dibilgisel Olarak Gerekleen Kii ve Soy Adlar: Bilisel-dilbilgisel olarak gerekleen asimetrik nitelikli teklik ve btnlk alglanmasna, kii adlarnda veya antroponimlerde de rastlanmaktadr. rnek: ahlar, Xanlar, Bylr, Dalar, Aalar, xlar, Ellr, Kngrlilr, Gllr, Talinskilr, Atalar, Atayevlr vb. kii adlar ve bu sz gvdeleriyle treyen soy ve nesil adlarndaki -lar, -ler okluk ekinin herhangi bir okluk ilevi bulunmamaktadr. Sz konusu biimbilimsel-szlksel durumda -lar, -ler morfemi, artk addan ad yapan yapm eki ilevini stlenmektedir.
98

Hseynzade, Azerbaycan Trkesinde Teklik-okluk Kategorisi zerine

Sonu Teklik-okluk kategorisi, Trke dil hafzasnda ve kategorik biimlenme dzeyinde hem lye uygun gelen (simetrik) hem de lye uygun gelmeyen (asimetrik) ynleriyle belirlenmektedir. Gerek simetrik gerekse asimetrik dzlemleriyle gerekleen teklik-okluk kategorisinin, dilbilgisellie ve bilisellie gre belirlenen kullanmbilimsel normlar veya normlamalar ise, yukarda betimlendii gibi, yle sralanmaktadr: Bilisel okluk; dilbilgisel okluk; bilisel-dilbilgisel teklik. Sz konusu kategoriletirilme, dil hafzasnn ve mill kimliin gerekletii alglama ve etkileme, bilin ve bilinlendirilme, dn ve yansma bilisel parametrelerine ilikin topluluk, btnlk ve bireysellik kavramlatrlmalaryla, boylamsal ve dizimsel olarak belirlenebilir kategorik dzlemde ise -lar,-ler yardmc morfemiyle biimlenen simetrik ve asimetrik nitelikli szcksel, szlksel ve szdizimsel normlamalaryla tespit olunmaktadr. Aklamalar
* Makaleyi Azerbaycan Trkesinden Trkiye Trkesine Prof. Dr. Mehman Musaolu aktarmtr.

** Baz rnekler, anlald iin Azerbaycan Trkesinden Trkiye Trkesine aktarlmamtr.

Kaynaka
AKASLAN, Talat (2004), Bilisel Bir Szceleme Dilbilgisi Modeli: A. Culiolinin Szceleme lemleri Kuram, Dilbilim Aratrmalar, 20: 123-138. ALZADE, A. (1967), Azerbaycan dilinin yazl abidlrind saylarn ifad olunmasna dair, Azrbaycan dililiyi msllri: 120-121. ANDREEVA,S.V. (2004), Tipologiya konstruktivno-sintaksieskih edinits v ruskoy rei, Vopros Yazkoznaniya, 5: 32-45. (Rus Dilinde Yapsal-Szdizimsel Birimlerin Tipolojisi). ASLANOV, Aslan (1963), Azerbaycan dilind kmiyyt v inkarlq kategoriyalar, Bak. BOZKURT, Fuat (1995), Trke ada Dilbilgisi, FLLMORE, Charles J. (1985), Frames and the semantics of understanding. Quaderni di semantica. Vol. VI, no. 2. GADJEVA, N. Z. (1979), Tyurkoyazne areal Kavkaza, zd-vo Nauka Moskva (Kafkaslarn Trk Dilli Blgesi). HAMNA, O. V. (2004), Jelanie: Kognitivno-funktsionalny portret, Yazkoznaniya, No 4: 122-155 (stek: Bilisel-levsel Portre). HSEYNZAD, Muxtar (1973), Masir Azrbarcan dili, Bak.
99

Vopros

bilig, Yaz / 2006, say 38

KUBRYAKOVA,E.S. (1994), Naalne etap stanovleniya kognitizma: lingvistikapsixologiya-kognitivnaya nauka, Vopros Yazkoznaniya, 4: 34-47 (Biliselliin Oluumunun Balang Aamalar: Lengistik-Psikoloji-Bilisel Bilim). KURT, mer (2002), Obuenie studentov yazkovogo vuza idiomam turetskogo yazka na osnove kognitivnogo-kulturologieskogo podhoda, Minsk (Trke Deyimlerin niversite rencilerine Bilisel-Kltrel Yntemlerle retimi). LAKOFF, George (1986), Classifiers as a reflection of mind. -In: Noun Classes and Categorization. (Ed. By. C. Craig), Amsterdam. MMMDOV, Clal (2003), Trk mifoloji szly, Azrbaycan Milli Elmlr Akademiyas, Bak, Nizami adna dbiyyat nstitutu, Folklor nstitutu. MNSKY, Marvin (1984), Jokes and the logic of the cognitive unconscious, Cognitive Constraints on Communication. (Ed. by L. Vaina and J. Hintkka). Dordrecht, etc.: Reidel, P. 175-200. MUSAOLU, Mehman (2002), Trkolojinin eitli Sorunlar zerine Makalelerncelemeler, Ankara, T.C Kltr Bakanl Yaynlar. SEYDOV, Yusif (2000), Azerbaycan dilinin qrammatikas. Bak. SPERBER, Dan, Deirdre Wilson (1986), Relevance: Communication and Cognition. Ch. 3. Oxford. p. 118-171.

100

About the Category of Singularity and Plurality in Azerbaijan Turkish


Assoc.Prof.Dr. engiz Hseynzade
*

Abstract: The category of singularity-plurality is described by the samples of Azerbaijani language, which is consists of norms of language-usage that are cognitive plurality, grammatical plurality and cognitive-grammatical singularity. This word form, can be characterized as the categorization by morphological shaping and word formation. The opposite positions symmetrically-asymmetrically and lexically-syntactically formed word formations of cognitive pluralities, grammatical pluralities and cognitive-grammatical singularities are determined as the concrete language-usage norms of the category of singularity-plurality. Key Words: Singularity, plurality, cognitive grammar, grammatical norms, categorization, symmetric and asymmetric syntactically formed word formations

Azerbaijan Linguistic Institute of Academy of Science, Azerbaijan / BAKU

bilig Summer / 2006 Number 38: 93-102 Ahmet Yesevi University Board of Trustees


*
: , , - , . . , , . : , , , , , .

, , /

bilig 2006 vpusk: 38: 93-102 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Kutadgu Biligde (teri azze ve celle gdisin ayur) Trke slami Terimlerin Kaynaklar zerine
Yard.Do.Dr. Ser EKER*
zet: Kutadgu Bilig, slami dnem Trk dili ve kltrnn bilinen ilk eseri olarak Trke dini terimler bakmndan da zengin verilere sahiptir. slamiyetin douundan itibaren gelien drt yzyllk Arapa ve en az yz yllk Farsa din terminoloji geleneinin yan sra, Kutadgu Bilig ve satraras Kuran evirileri, Kuran terimlerini byk oranda Trke szlerle karlayarak, Trk dilinin de slami terminoloji alannda gelimi, standartlam bir gelenee sahip olduunu ortaya koymaktadr. Bu almada, Kutadgu Biligde asl metnin giriini oluturan tevhitmnacat blmndeki Trke slami terimlerin kaynaklarnn gsterilmesi amalanmaktadr. Anahtar Kelimeler: Kutadgu Bilig, Karahanlca, Kuran, slami terimler, dnleme, Orta Trke

Giri Trklerin slam dinini kabulnn ardndan Arapa ve Farsadan yaplan eviriler, uyarlamalar ve zgn eserler Trk dili aratrmalar iin nemli veri tabanlardr. zellikle ilk din ierikli eserlerin Trk dili tarihinde zel bir yeri vardr. Kuran ve hadislerden beslenen slami dnemin bilinen ilk eseri KB de, din terminoloji alannda zengin malzemeye sahiptir. KB, inan sistemi ile ilgili slami terimlerin nemli bir blmn, ilk Kuran tercmeleri gibi, Trkenin z kaynaklaryla karlar.
Bu almada, KBde asl metnin giriini oluturan tevhit ve mnacat blmnn 1.-33. beyitleri erevesinde, slami kavramlarn ve terminolojinin Trkedeki ilk karlklaryla ilgili bir deneme ortaya konulacaktr. Trke szlerde KB ve DLTde zel olarak gsterilen d, , w ve zgn rneklerdeki nin dnda, evriyazs iareti kullanlmamtr. Manzume, ak izlemek amacyla beyit beyit ele alnm, terim nitelii tad dnlen kelimeler, Arapa karlklar gsterilmek ve referans alnan slami sylem ya da kaynaa atfta bulunulmak suretiyle aklanmtr. Kuran- Kerime yaplan dolayl
*

Bakent niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi, TDE Blm, Balca / ANKARA suereker@yahoo.com

bilig Yaz / 2006 say 38: 103-122 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2006, say 38

atflarn gsteriminde, parantez iindeki ilk rakam sure, ikinci rakam ayet numarasdr. Sure ve ayet numaralar ksa izgi ile ayrlmtr. Bodrogligeti (1972), Eckmann (1976), Wehr (1977) ve ztrkn (1995) almalarndan ana bavuru kaynaklar olarak yararlanlm; konuyla ilgili temel slami literatre de mracaat edilmitir. Kuran ile KBnin ierii arasndaki ilikiler aratrmaclar tarafndan zaman zaman bilim dnyasnn gndemine getirilmitir. Kutadgu Biligin Kuran ayetleriyle ilikisini ortaya koyan ilk mstakil almalardan biri olarak Ersoylunun makalesinden (1981) sz edilebilir.

Kutadgu Bilig ve slami Terimlerin Trke Karlklar Orhon ve Uygur Trkelerinin devam saylan Karahanlca; ses bilgisi, biim bilgisi vb. dzeylerde karakteristikleri olmakla birlikte, Eski Trkenin dil zelliklerini korur. Karahanlca; Orhon Trkesi ve Uygurcadan esas olarak Arapa ve Farsa gelerin grlmeye balamas, yani dn sz varlndaki kaynak farkllklar bakmndan ayrlr. Trk-ran dil ilikilerinin, ranllarn slamiyeti kabul ve ehnameyle balayan Yeni Farsadan nceki tarihi ise, ayr bir katman olarak deerlendirilmelidir.
KBnin herhangi bir Arapa ya da Farsa eserin dorudan tercmesi ve uyarlamas olduunu gsteren herhangi bir somut kant yoktur. Kuran, hadis ve dier temel din kaynaklara dorudan atf bulunmamakla birlikte, KB, eviriler ve imalar yolu ile bu kaynaklara dayaldr (bk. Dankoff 1983: 16-18). KB, slami dnem Trk kltr iin zgn bir eserdir. Ancak, KBnin konu, ierik, manzume teknii ve zellikle tevhit ve mnacat blmnn ierii bakmndan zgn olmad, aksine, slami gelenein Trkeye uyarlanm biimi olduu rahatlkla sylenebilir. KBnin slbu ve oturmu anlatm biimi, bu alanda ilk eser saylamayacana iaret eder. Uygurcann, Burkanc ve Manici kltrlerin inan sistemlerine ilikin kavramlar Trke szcklerle karlad, bu yolla zengin bir eviri geleneine, geni bir din terminolojik birikime sahip olduu bilinmektedir. Bu gelenek, Uygurlarla yakn etno-linguistik ilikisi bulunan Karahanllarda, bu kez kaynak diller Arapa ve Farsa olmak zere, X.-XI. yzyllarda da devam eder. Din deiiklikleri gibi byk kltrel dnmlerin ardndan, yeni kavramlarn Trke gelerle karlanmas gelenei, sre iinde, farkl sosyo-linguistik dzeylerde dn szcklerin Trkenin sz varl iinde yerini almas ile sonulanr. Yeni kltr dairesinin maddi ve manevi hayatla ilgili kavramlarnn nce anlam dnlemesiyle, ardndan szck dnlemesiyle karlanmas, Uygurca, Karahanlca, Eski Anadolu Trkesi dnemlerinin ortak zelliidir. Trk yaz dilleri gramatikal bakmdan Arapa, Farsa gelere genellikle kapal; ancak, bu dillerin sz varlna alabildiine ak olmutur (bk. Bodrogligeti 1972).

104

Eker, Kutadgu Biligde (teri azze ve celle gdisin ayur) Trke slami Terimlerin ...

KBnin kaleme alnd dnemde, Kuran kaynakl Arapa terminolojinin oluturduu a, yaklak drt yz yllk ilenmi, gelimi bir deneyimin rnyd. Kuran daha X. yzyln ortalarnda Farsaya evrilmiti (Eckmann 1979). KBnin yazlndan yaklak yz yl nce balayan Farsa eviri geleneinin, Trke Kuran evirilerine ve KBye rnek olup olmadnn ak bir cevab yoktur. Ancak, ilk Karahanlca Kuran evirisinin, Smnler dneminde Farsaya yaplan ilk Taber evirisi ile ayn tarihte yapld ileri srlmtr (bk. Eckmann 1976). Yz yllk bir srete yeni kltre uyum hususunda nemli aamalar katedilmi olmaldr. slamiyetin kabulnden sonra Arapa, Farsa kkenli dini terminoloji, satraras Kuran evirileri, uyarlama ve zgn eserler araclyla Trkeye nfuz etmeye balar (Satraras Kuran evirileriyle ilgili olarak bk. Ata 2004). Bilinen ilk slami eser olan KB, bir yandan Arapa, Farsa kkenli din terminolojinin nn aarken, bir yandan da satraras Kuran evirileri ile birlikte Trkenin bu terimleri karlayabilecek yetenee sahip olduunu gsterir. lk satraras Kuran tercmelerinde evirmenler slami terimleri Trke leksikal anlamlaryla kullanmaya, deta her szcn Trkesini vermeye alrken, sonraki dnemlerde bu abalar yerini dorudan dnlemelere brakr. KB ve DLTdeki Trkecilik, Uygurcadan tevars eden gelenein yan sra ran-Fars kltrnn, Arap ovenizmine kar dil ve kltrdeki tepkisinin ifadesi olan uubiyeci gelenei de model alm olabilir. Nitekim KBnin Trkecilii, baz bilim adamlar tarafndan Farsa Kuran evirilerini taklit olarak deerlendirilir (bk. Bodrogligeti 1972: 359). lk satraras Kuran evirilerinin de Farsac gelenekten esinlendii bilinmektedir. KBdeki Trke kkenli dini terimlerin zellikle Rylands satraras Kuran evirisiyle neredeyse bire bir rtmesi, Karahanlca dnemi iin yerlemi, standartlam bir din terminoloji geleneinin varlna iaret eder. Ancak, KB ve satraras Kuran evirilerindeki Trkeci gelenek, uyarlama ve zgn eserlere neredeyse hi intikal etmeyecek, aksine bir iki yzyl zarfnda Arapa, Farsa terimler bu tr eserler araclyla baskn hle gelecektir (bk. Bodrogligeti 1972). 6500 beyti aan KBde, yz civarnda Arapa, Farsa kkenli szck vardr. Szckler manzumenin gerektirdii retorie gre seilir. Tapug ~ taat, trtigli ~ halik, ykn- ~ namaz kl- gibi Trke kkenli ya da dn szckler; lye, balama gre serbeste kullanlr. KBde Allah, cennet, cehennem, eytan, melek, savm, salat gibi Arapa kkenli temel slami terimlerin yer almamas dikkat ekicidir. Arapa szckler yerine teri, tamu(g), yek, ferite, rz, namz vb. Trke veya ran dillerinden dnlemeler kullanlr.. Bu da, ilk Trke slami eserlerde Farsa kaynaklardan yararlanldna bir iaret olabilir.
105

bilig, Yaz / 2006, say 38

teri azze ve celle gdisin ayur blm Trk edebiyatnn ilk mesnevisi olan KBnin ats, bu nazm eklinin atsna uygun olarak mensur ve manzum n szlerle (mukaddime) balar. slami eserlerdeki aka uygun olarak Tanr (tevhit ve mnacat), peygamber (naat) ve drt halife vgs ardndan gei niteliindeki bahar mevsimi tasviri ile Bura Hana yazlm bir kaside yer alr. nsanolunun deeri, dilin meziyeti ve kusuru, kitap sahibinin zr, bilgi ve akln meziyet ve faydalar vb. konular zerinde durulduktan sonra (1-397) asl metne geilir. Tevhit ve mnacat blmnn beyit says 33tr, bu da, Tanrnn 99 gzel ad ile ilgili olmaldr (bk. Ersoylu 1981: 34).
Mukaddimelerden sonra, besmelenin hemen ardndan gelen ve slami dnem Trk edebiyatnn bilinen ilk tevhit ve mnacat rnei olan teri azze ve celle gdisin ayur balkl blmde Tanrnn birlii, bykl dile getirilir; Onun g ve kudretinden, yaratlmlarn zayflndan ve muhtalndan sz edilir, Kuran- Kerime, hadislere atflar yaplr. Bu blmde balk dnda teri sz grlmez Msralar ou zaman ayet evirisidir. Tanrnn gzel adlar olarak bilinen ve yine Kurandan kaynaklanan esm-y hsnann (Ar. esmyul-usn) Trke karlklarnn da yer ald tevhit ve mnacat blm ve bir btn olarak KB, Trk dili tarihinin leksik geliimini aydnlatmada ok nemlidir. KB, bu bakmdan da bakir bir alma alandr. Tevhit ve mnacat blmndeki yabanc sz varlnn oran eserin dier blmlerinden ok farkl deildir. almann malzemesini oluturan 33 beyitlik teri azze ve celle gdisin ayur blmndeki Arapa kkenli szcklerin tamam 12, bu szcklerin toplam 358 szckten oluan sz varlna oran ise yalnzca % 3,35tir. Bu, din gelerin en youn olduu tevhit ve mnacat blm iin gerekten kk bir orandr. Bu blmdeki youn slami sylem, Yusufun, slam dininin inan ve ibadet ile ilgili konularna ayrntlaryla vkf olduunu, Kuran lafz ve manasyla ok iyi kavradn gstermektedir. Onun yapt, bu dillerde yazlanlar zmseyerek Trkeye aktarmaktr. Yusuf, Kuran terimlerini Trke szcklerle verir, ayetlerin bildirdiklerini ve din bilginlerinin yorumlarn duru bir Trke ile ifade eder. Terimlerin oluturulmasnda herhangi bir zorlama grlmez, aksine yerlemi bir gelenein akcl hissedilir. Dilin bu nitelii, KBnin ortaya konulduu dnemde Trke teolojiye uygun bir sosyo-kltrel ortamn bulunduunu ortaya koyar.

106

Eker, Kutadgu Biligde (teri azze ve celle gdisin ayur) Trke slami Terimlerin ...

nceleme 1. bayat at birle szg baladm/ trtgen igigen kergen iim


ezel (olan) Tanr(nn) ad ile sze baladm/ treten, besleyen, balayan, Rabbim Tevhit ve mnacat blmnde slami gelenee uygun ekilde, Tanrnn ad anlarak sze balanr. Bayat = Ar. adm, Evvel ezel, varlnn balangc olmayan. Tarihi kaynaklarda teri ile birlikte, Tanr kavramn ifade etmek zere sk kullanlan szcklerden biri olan Bayata (bk. Clauson 1972) DLTde Arapa Allah karl verilmitir (bk. Dankoff 1985). Modern Trk dillerinde, Bat Ouzcas dnda, grlmeyen Bayat iin TSde Allahn Kadim sfat karl aklamas yer alr. Ancak Bayat, KBde Tanrnn adm ve Evvel sfatlarn vurgulamaktan ok, dorudan Allah/Tanr karlndadr. KBnin ilk msrandaki bayat at birle, Besmelenin de ksa biimi olan Ar. bismillhtan veya bunun Farsa evirisi olan be-ism-i oddan Trkeye evrilmitir. kinci msra ise bir sfat tamlamasdr. Trtgen, igidgen, kergen tamlayanlar idi ismini tamlamaktadr. Bu szckler Tanrnn gzel adlarndan nn Karahanl Trkesindeki karlklardr: Trtgen = Ar. l yaratan, yoktan var eden. Trtgen (< ET trt + gen), Ar. alaa yaratmak mastarnn ism-i faili ltan veya Farsa ferdegrdan anlam dnlemesidir. Tarih kaynaklarda yaratgan trtgen eklinde ikileme olarak da grlr (bk. Clauson 1972). gigen = Ar. Rezz ok rzk veren. Rzk, slami terminolojide canllarn geimi, beslenmesi, yiyip imesi iin yaratlm eylerdir. gidgen (< igid- insan veya hayvan beslemek + gen), Ar. razaa rzk vermek mastarnn ism-i faili Rezztan veya Farsa Perverdgrdan anlam dnlemesidir (bk. 23. beyit). Kergen = Ar. afr, affr ok balayan. Kergen (< ker- geirmek; affetmek, balamak + gen), benzer ekilde, Ar. afara balamak, affetmek mastarnn ism-i faili afr veya affrdan veya Farsa Baendeden anlam dnlemesidir. Ke- ve bu eylemin ettirgen ats ker- affetmek, balamak anlamyla modern Trk dillerinde yaamaktadr (r. zb. ke-, keir- ay.; Kzk. ke-, keir- ay., Trkm. geir- ay.).

di = Ar. Rabb Terbiye edip yetitiren, mrebbi, ilah, Allah.


Ar. Rabbn (rabbul-beyt ev sahibi, rabbul-mln mal sahibi vb.) ilk anlam, sahiptir. Ayn anlamdaki ET idi, slami dnemde rabbn evirisi
107

bilig, Yaz / 2006, say 38

olarak, anlam genilemesiyle Tanr; ilah anlam da kazanr (bk. Clauson 1972, Dankoff 1985). 2. k gdi birle tmen mi en/ ugan bir bayatka aar yok fen ok hamd ve binlerce sen / kdir (ve) bir (olan) Tanrya, ona yok fena Her iki msrada Tanrnn vasflar sralanmaya devam edilir. lk msradaki balama grubunun yaps ematik olarak u ekildedir:
k

gdi birle

tmen mi

en

E anlaml gdi ve en, yakn anlaml k ve tmen mi sfatlaryla nitelenir. gdi= Ar. amd, en 1. medih ve vg, alk 2. kr, kran, teekkr. k gdi, hamdeleye, Tanrya hamdolsun anlamndaki Ar. el-amdu lillh ibaresine bir atftr. k-tmen, en-gdi iftleri e anlamldr. gdi (< g + di), g- eyleminden dinin kalplamasyla tremitir. en, metindeki az saydaki Arapa kkenli szckten biridir. Yine e anlaml szcklerden oluan ve yalnz Tanr hakknda kullanlan Ar. amd u en ikilemesinin KBdeki karl (k) gdi birle (tmen mi) endr. Tmen mi en ise, Ar. amden umme amdin bin kere hamt, kr kalbnn karldr. kinci msra, iki tamlayan bulunan bir sfat tamlamas ile balar. Bayat ismini tamlayan ugan ve bir Tanrnn kudret ve vahdaniyet sfatlarnn KBdeki karldr. Ugan= Ar. dir, adr kudret sahibi, dilediini yapan. Ugan (< ET u- yeterli olmak, muktedir olmak + gan) (rnekler iin bk. Clauson 1972). Bir= Ar. Vid, Aad benzeri ve orta olmayan, tek olan. Ugan ve bir msrada, Tanrnn gzel adlarna atf olmak zere, sfat ilevindedir. 3. yagz yer yal kk kn ay birle tn/ trtti aly d dlek bu kn yaz yer, mavi gk, gne (ve) ay ile gece/ yaratt yaratlm(lar) zaman (ve) zamane(yi) (ve) bu gn() lk msrada O, yedi g tabaka tabaka yaratandr (67-3), O, geceyi, gndz, gnei ve ay yaratandr (21-33) vb. ayetlere atf vardr. kinci msrada da Tanrnn mahlkat, zaman ve zamaneyi yarattndan sz edilmektedir. dlek= ?Ar. felek gkyz; dnya; lem; zaman; sema; kaderi izdiine inanlan g.

108

Eker, Kutadgu Biligde (teri azze ve celle gdisin ayur) Trke slami Terimlerin ...

d ve dlek (~ dleg) ikilemesini oluturan szcklerin anlamlar arasnda ak bir fark yoktur (Clauson 1972); ancak Aratta zamane aklamas yaplan dlek (1979), felek kavramnn KB terminolojisindeki karl olabilir. 4. tiledi trtti bu bolm kamug/ birk bol tidi bold kolm kamug diledi yaratt bu yaratlm(larn) hepsi(ni)/ bir kez ol dedi oldu istemi (olduklarnn) hepsi Bu beyit de slamn varlk anlayyla ilgilidir. kinci msra, Tanrnn, Kuranda Bir eyi diledii zaman, Onun emri, yalnzca Ol! demesidir; o da hemen oluverir ayetiyle (36-82) dile getirilen bu iradesinin ifadesidir. bol= Ar. kun ol. Tanrnn Kn! Ol! emriyle evren yaratlmtr. Bu, tasavvufta, Tanrnn zatna zg ak nedeniyle kendisini grmek istemesi, evreni ve insan yaratmas olarak ifade edilir. Tanr, yaratma nitelii gerei herhangi bir eyin olmasn istediinde, herhangi bir eyi yaratmak istediinde, kn der ve o ey olur veya yaratlr. slam inancna gre evren sonradan yaratlmtr, yani hdistir. Sonradan yaratlanlar bir ilk yaratana, ilk icat edene, yani bir Muhdise muhtatr. Trtgen, Tanrnn Muhdis niteliini; bolm ise varlklarn hdis niteliini ifade eder. bolm (< bol + m)= Ar. di sonradan ortaya kan, tekevvn eden, Ar. mukevvent mahlklarn, yaratklarn hepsi (kr. TT ermi evliya, veli < er+mi). slami terminolojide Trtgen (Muhdis) ve buna paralel olarak huds eden; yeni kan, sonradan var olan bolm, trmi ve trtlmi (muhdis) arasndaki iliki, ematik olarak u ekilde gsterilebilir: Ar.: KB:

Mudi

di aly, bolm

Trtgen

5. kamug bara mulug trtlmii/ mu yok idi bir aar yok ii btn yaratlm(lar) (ona) muhta(tr)/ (kimseye) muhta olmayan (yalnz) Tanr(dr) bir ona e yok(tur) slam inancna gre insanlar Tanrya muhta, yani mstani; Tanr ise hibir eye muhta deildir, yani sameddir.

109

bilig, Yaz / 2006, say 38

mulug= Ar. mustan ihtiyac olan, muhta slami terminolojideki bu terimlerin KBdeki karlklar mulug ve musuzdur (~ mu yok). Mulug, Tanrya muhta olanlar, musuz ise hi kimseye, hibir eye ihtiyac olmayan, yani Tanry ifade eder. ET buun sknt, strap, mihnet, bun anlam, Karahanlcada Gan ve Samedin kart anlamn, yani mstanileri, muhta olanlar ifade edecek biimde geniler (bk. 6. beyit). Trtlmi= Ar. mal. mu yok= bk. 6. beyit musuz. ii yok= Ar. l-erk ei, orta olmayan. 6. ay erklig ugan me musuz bayat/ yaramas senidin adnka bu at ey kuvvetli, kadir, ebed (ve) ihtiyasz (olan) Tanr/ yara()maz senden bakasna bu ad lk msrada Bayat ismini niteleyen 4 sfat vardr: erklig, ugan, me, musuz. Bu drt sfat da Tanrnn gzel adlarnn karldr: Muktedir, Kdir, Kadr, Bk vb. Erklig= Ar. Mutedir, adr diledii gibi tasarruf eden, her eyi kolayca yaratan, kudret sahibi. (kr. Tanr her eye kdirdir 18-45, 5-17). Eckmanna gre erklig, 1. koruyucu 2. hkmdar anlamndadr (1976). Hkmdarlarn unvan sfat olarak kullanlan szcklerin bir blm, Tanrnn sfatlarn da ifade eder. Erklig bu trdeki szcklerdendir. Clauson erkligi bamsz olma, erk, kudret; dilediini yapabilme iradesi olarak aklamaktadr (kr. Uyg. krt erklik klg teri gerek kudretli tanr, bk. 1972). lk msrada erklig ugan ikilemesiyle Tanrnn kudreti dile getirilir. Musuz= Ar. amed, an kendisi hibir eye ihtiyac olmayan, herkes ve her ey kendisine muhta olan. Tanr, kendisi hibir eye, hi kimseye muhta deildir yani musuzdur; ancak, kullar Ona muhtatr, yani kullar mulugdur (bk. 112-2). 7. ulugluk saa ol bedklk saa/ senidin adn yok saa tu tee azamet sanadr byklk sana/ senden baka yok sana e (ve) denk ulugluk bedklk= Ar. aamet, kibriy byklk, ululuk. Bu szckler, Tanrnn gzel adlarndan byklkte ei benzeri olmayan anlamnda Ar. Am, Mutekebbir, Kebr sfatlarna atfen kullanlmtr.

110

Eker, Kutadgu Biligde (teri azze ve celle gdisin ayur) Trke slami Terimlerin ...

tu tee= Ar. kufv misil, nazir, hemmertebe, akran, Ar. nidd misil, benzer, e. KBde te yerine, muhtemelen manzumedeki l nedeniyle, genilemi tee ekli tercih edilmitir (kr. TT denge). Tarihi kaynaklarda te tu, tu biimlerine de rastlanr (bk. Clauson 1972). Kibriy ve azamet szcklerinin ikisinin de anlam byklktr; ancak aralarnda anlamca fark vardr (Yavuz 1979). Ulugluk ve bedklk de bu fark ifade ediyor olmaldr. kinci msra Hibir ey Ona denk ve benzer deildir ayetine telmihtir (112-4). 8. aya bir birikmez saa bir adn/ kamug anuda sen sen dn kidin ey bir (olan Tanr) ortak koul(a)maz sana bir baka(s)/ btn nce(ler)den, sensin nce (ve) sonra birik-= Ar. irk ortak koma. birik-, eit olanlarn bir araya gelmesidir. Tanrnn birliine ortak komak, yeni ve KBye zg bir yan anlamdr (kr. ortaq qat- ay., Eckmann 1976). Msra aya bir bir adn saa birikmez ekline getirildiinde Ey Bir (olan Tanr), bir bakas sana ortak koulamaz anlam daha belirgin olarak ortaya kar. Msra, Ar. l ilhe illallhu vadeh l erke leh Allah birdir, orta yoktur ifadesinin evirisidir. slam inancna gre Tanr nceden vard ve her zaman var olacaktr (bk. 573), yani O; kadm ve ezel, bk ve ebeddir. kinci msrada Tanrnn bu niteliklerini ifade eden terimler yer almaktadr. dn= Ar. Evvel ezel, balangc olmayan.

Kidin= Ar. ir ebed, varlnn sonu olmayan, her ey yok olduktan sonra geri kalan.
dn (< + d) 1. n, 2. dou 3. nce, nceden szcyle ayn yapm ekini ve onunla kart anlaml ikileme oluturan kidin (kr. ET kir geri, bk. Li 2004: 296, 359), yn anlamyla arkay, arka taraf ya da gnein doduu ynn tam tersini yani baty, zaman itibaryla ise sonray ifade eder alan (bk. Nadelyayev 1968, Clauson 1972). Evvel ve kidin terimlerinin, esm-y hsna terminolojisindeki anlam her eyden nce, her eyden sonra ve bu terimlerin KBdeki karl kamu anuda dn kidindir. 9. sakka katlmaz seni birliki / tz neke yetti bu erkligliki hesaba katlmaz senin birliin / her eye yetti bu kudretin Beyitte Tanrnn birliinden sz edilmekte, ancak bu birliin matematiksel bir anlam tamad, varlk lemi ile ilgisi bulunmayan, kendisine zg stn
111

bilig, Yaz / 2006, say 38

bir birlik olduuna iaret edilmektedir. slam inancnda Tanr, say bakmndan deil, orta olmamas bakmndan birdir. sakka katlmaz= Ar. l-yus saylmaz, hesaba gelmez. Tanrnn gzel adlarndan biri de Muhsdir. ihsa eden, sayan, hesaplayan; varlklarn saysn bilen Tanrnn zt her trl hesap ileminin dndadr, hesaba dhil edilmez. KB terminolojisiyle, Tanrnn birlii sakka katlmaz. sakka katl- hesaba gel- (Arat 1988), TT hesaba katlmak deyimi ile bir ve ayn olabilir; ancak her iki deyim anlamca farkldr. kinci msra ise, Allahn kudreti her eye yeter mealindeki ayetlere telmihtir (bk. 2-20, 64-1, 5-40 vb.). KB-1534te yer alan erksizlik gszlk, kudretsizlik szc de erkliglikin kart anlamls olarak, Tanrnn kudreti karsnda, insanolunun acziyetini ifade eder. 10. siziksiz bir k sen ay me e/ katlmaz karlmaz sakka se kukusuz sen tek(sin) ey ebed Tanr/ katlmaz, karlmaz sayya istisna (olan) Beytin ilk msranda Tanrnn birliinden ve ebediliinden, 9. beytin ilk msrann tekrar mahiyetindeki ikinci msrada ise istisna olduundan sz edilmektedir. 1 says, dier saylar da oluturmas nedeniyle, zel bir neme sahiptir. Beyitte se istisna szc ile ilgili olarak bu dnce ortaya konmu olabilir. 15. beyitteki trimi iki bir tanuk Yaratlan 2, 1in tan(dr) ifadesinin hem matematiksel anlamyla hem de yaradl felsefesi ile ilgili olduu dnlebilir. siziksiz= Ar. l-cerem, l-ekk. Clauson bu szc sez- eylemi ile birletirerek sezigsiz eklinde okumaktadr (1972). me E (? Au)= Ar. ir, B (olan Tanr). Tanrnn ebediyet vasf, KBde me E terkibindeki me ile ifade edilir (bk. 6. beyit). ET e ata, ecdat, KBde Tanr anlamndadr. Szck hem art hem de n nl ile okunmutur. Anadolu azlarndaki acu, aca aabey biimi (DS), Aratn au okuyuunu destekler (kr. Nadelyayev au, acu). Tezcan ise e ve se okuyularn tercih eder (1981). (kinci msra iin bk. 9. beyit) 11. ay i ta biligli ay aul-yan/ kzmde yrak sen klke yakn ey i(i) d() bilen, ey hakkul-yakn/ gzmden raksn (ama) gnle yakn(sn) lk msrada, Tanrnn gizli ve ak her eyi bildii dile getiriliyor (bk. 13-9, 57-3).

112

Eker, Kutadgu Biligde (teri azze ve celle gdisin ayur) Trke slami Terimlerin ...

Ta Biligli= Ar. abr gizli, ak her eyden haberdar olan, Ar. Rab her eyi murakabe, kontrol altnda tutan. kinci msra ise Gklerde ve yerde olanlar bilir, gizlediiniz ve aa vurduunuz eyleri de bilir. Allah gslerin zn bilendir ayetine telmihtir (64- 4). 12. bar belglg sen ay kn ay teg yaruk/ neteglikke yetg kl gde yok var(lk)n belli sen ay gne gibi parlak/ niteli(in)e yetecek gnl aklda yok Beyitte Tanrnn varlnn ayan beyan ortada olduu, ancak insann Onun varln kavramaktan ciz olduu ifade edilmektedir. belglg= Ar. beyyne ak delil, ahit. lk msrada Tanrnn Zhir sfatna atf vardr. Tanrnn varl, yarattklar ile aktr. slami terminolojide yt- beyynt olarak adlandrlan ak, net belirtiler KBde belglg ve ay kn ay teg yaruk szleriyle ifade edilir. (kinci msra iin bk. 16. beyit). 13. ne ersedin ermez seni birliki/ ne erselerig sen trtt seni nesnelerden deil senin birliin/ nesneleri sen yarattn (her ey) senin(dir) Bu beyitte, Tanrnn varlnn ve birliinin kendinden olduunu, Onun hibir eye ihtiyac bulunmadn ifade eden sfatlarna gnderme yaplmaktadr. lk msrada, vcibul-vucd kavramna atfen, kendiliinden var olan Tanrnn, bakasna, bakasnn varlna muhta olmamas dile getirilir. Tanrnn varl ve birlii ne ersedin ermez (nesnelerden deildir); aksine nesneleri, varlklar Tanr yaratmtr (ne erselerig sen trtt). Yaratlmak, gcn ve ilmin az olduunu ifade eder, dolaysyla yaratlan her ey Yaratanndr, yani Senin (seni). 14. kamug sen trtt ne erselerig/ yokadur ne erse sen k sen tirig btn sen yarattn nesneleri/ yok olur nesne(ler) sensin tek diri lk msra Her eyi yaratan Allah'tr ayetine (39-62), ikinci msra da Onun dndaki her ey yok olacaktr ayetine (28-88) telmihtir. kinci msraa gre yeryznde bulunan btn varlklar lml, geici; Tanr ise tirig diridir.

yokad-= Ar. heleke yok olmak, lmek (kr. Ar. fen fanilik, yok olma). Tirig= Ar. ayy diri; ezel ve ebed bir hayat ile diri olan.
15. trtgen bara trtmi tanuk/ trimi iki bir tanuk anuk treten var(lk)na tretmi (olduklar) tank/ tremi iki bir(in) tan(dr) kukusuz Trtgen Yaratan Tanrnn (Ar. l) yaratc niteliinin tan, onun yarattklar, yani trmilerdir (yaratlanlar) (kr. Ar. malt).
113

bilig, Yaz / 2006, say 38

Btn yaratlmlarda Tanrnn kudreti, tasarrufu vardr. Birlikte okluk (vahdette kesret) olarak tanmlanan bu husus, trimi iki, bir tanuk anuk Yaratlanlar, Yaratann tandr msra ile ifade edilmitir. Trtmi, trimi= bk. 5. beyit. 16. an okag yok azu mezegi/ neteglikke yetmez aly gi Onun benzeri yok veya ei/ niteliine yetmez kullarn akl lk msra, Ona benzeyecek hibir ey yoktur ayetinin evirisidir (42-11). Tanrnn niteliinin, yaratlanlarn aklyla kavranamayaca inancna temas eden ikinci msrada, Tanrnn mulefetun lil-avdi yarattklarnn hibirine benzememesi sfat dile getirilmektedir. 17. yormaz ne yatmaz udmaz odug/ ne mezeg ne yazag ktrmez bodug yrmez ve yatmaz; uyumaz, uyank(tr)/ ne benzer ne kyas edilir (ne de) bedensel dnlebilir lk msra Onu uyuklama ve uyku tutmaz (2-255) ayetine iaret eder. Ayn msrada Tanrnn gzel isimlerinden her an yaratklarn gzetip duran anlamndaki Kayyuma da dolayl bir atf vardr. kinci msra iin (bk. 16. beyit). 18. kidin dn ermez ne soldn oun/ ne astn ne stn ne ortu orun arkada nde deil(dir) ne solda sada/ ne aada ne stte ne orta(da) yer(i) 18.-19. beyitlerde Tanrnn zaman, mekn ve yn bakmlarndan da yarattklarna benzemediinden sz edilmektedir. 19. orun ol trtti orun yok aar/ ansz orun yok btn bol muar mekn() o yaratt mekn yok ona/ onsuz mekn yok inan buna Tanrnn yarattklarnn sanda, solunda (soldn, oun); nnde, arkasnda (kidin, dn); stnde, altnda, ortasnda (ne astn ne stn ne ortu) bulunmadn, her tarafnda olduunu sylemek bile slam inancna gre Onu snrlandrmak anlam tayabilir; bu nedenle, Tanrya yer yn izafe edilemez. Mekn yaratan Tanrnn mekn olmaz (orun ol trtti orun yok aar); O, l-mekndr (orun yok aar). Buna inanmak (btn bol-) gerekir. orun yok= Ar. l-mekn meknsz, mekn olmayan. btn bol-, bt-= Ar. mene inanmak, iman etmek. ET bt- inanmak yerine, birleik eylem btn bol- ay. kullanlmtr (bk. 25. beyit).

114

Eker, Kutadgu Biligde (teri azze ve celle gdisin ayur) Trke slami Terimlerin ...

20. ay srka yakn ay klke ediz/ tanuk ol saa bara ret bediz ey (her) srra yakn ey (her) gnle yce/ tanktr sana btn suret ekil lk msrada srka yakn nitelemesiyle Tanrnn gklerin ve yerin gizliliklerini bildiine iaret edilmekte (bk. 25-6), klke ediz nitelemesiyle de gnl ile ar, yani ediz arasnda balant kurulmaktadr. Tasavvuf anlayna gre gnl ile ar arasnda yakn bir iliki vardr. Gnln Tanrdan baka her eyden arndrlarak ar- Rahmana ulamas amalanr. Tasavvuf nazmnda da gnl yapmak, ar yapmaktr.

ediz iin bk. 24. beyit.


Tanrnn yaratc niteliini gsteren gzel isimlerinden biri de Musavvirdir. Tanr yarattklarn ssleyerek Musavvir yani KB terminolojisiyle Bedizi (KB4458) suret verici, ssleyici, ssleyen olur (kr. rat qlan Eckmann 1976). Tanrnn bu niteliine yaratt suret bedizler (ss) tanktr. 21. ve 22. beyitlerde Tanrnn Hlk sfatna iaret edilmektedir. 21. trtt tmen mi bu sansz tirig/ yaz tag teiz ktki opr yirig yarattn bu saysz canly/ ova da deniz tepe ukur yeri 22. yal kk bezedi tmen yulduzun/ kara tn yaruttu yaruk kndzn yeil gk() bezedin on bin(lerce) yldzla/ kara gece(yi) aydnlattn parlak gndzle Bu msralar phesiz biz dnya gn ekici bir ssle, yldzlarla ssleyip donattk. (37-6) ayetiyle ilgilidir. 23. uugl yorgl tngl nie / tirilg senidin bulup yer ie uan, yryen, duran nice (mahluk)/ maietini senden bulup yer ier Tanr, Rzk verici, yani Rezzktr (gidgen). Canllarn beslenmesi, yiyip imesi iin rzk (tirilg) yaratmtr. Yaratlm uan, yryen, duran btn canllarn hayatiyetinin srmesi Tanrnn verecei rzka baldr (bk. 11-6). Canllarn, eylemlerinin trne gre uan, yryen (ve duran) eklinde snflandrlmas, kaynan Kurandan alan ve Trk dili tarihinde rastlanan bir snflandrmadr (bk. 6-38). tirilg = Ar. maiet; rz rzk; yiyecek iecek ey; maiet; geinme, geini, dirlik, geinmek iin lzumlu olan ey. tirilg (< DLT tiril- yaamak + g), ayn kkten treyen yakn anlaml dier szckler gibi hayatiyeti srdrmeye yarayan nesneleri ifade etmektedir (kr. TT dirlik yaay, hayat, salk, varlk, geim; DS dirimlik mal, mlk, gelir).

115

bilig, Yaz / 2006, say 38

24. ediz arta aldn erka tegi/ tz bara mulug saa ay idi ar- ldan altta yeryzne kadar/btn her (ey) muhta sana ey Tanr Her iki msra, Allahn kimseye ihtiyac yoktur, siz ise Ona muhtasnz (4738) vb. ayetlerle ilgilidir. ediz ar = Ar. ar-i al yksek ar. lk msra, Ar. minel ar ilel-fer artan yere kadar ibaresinin KB terminolojisindeki karldr (kr. DLT eiz yksek, yksek yer, her eyin yksei). Arapadan dnlenen kart anlaml ar ve er, yine kart anlaml Karahanlca ediz ve altn ile nitelenmitir. kinci msra iin bk. 5. beyit. 25. aya birke btmi tili birle g/ kl btti eksiz amul tutgl g ey bire iman etmi (kii) dilin ile (Onu) v/gnl iman etti (ise) tereddtsz, tut akl(n) lk msrada Tanrnn birliine iman etmi olan kiinin yani birke btmiin dili ile Tanry vmesi gerektii; ikinci msrada ise, kalben iman edilmi (kl btti) ise, akln sorgusuna gerek olmad (tutgl g) ifade ediliyor. birke bt-= Ar. tevd Tanrnn birliine inanma. birke btmi= Ar. muvaid birleyen, tevhit, eden, Tanrnn birliine inanan (kr. bolm, trmi vb.). slam inancna gre iman kavramnn esas kalp ile onaylamak (kl bt-), dil ile sylemektir (til birle g-). Bu da, kelime-i tevhittir. 26. neteglikke kirme kdezgil kl/ bara btn bolgl amrul amul nitelie girme gzet gnl(n)/ var(l)na inan, ol skn ve huzur (iinde) 27. kal kanaka kirme tutgl z/ kal kanasz bil uzatma sz nasl neredeye girme tut kendin(i)/ naslsz neredesiz anla uzatma szn() slam inancna gre Tanr akl ve hayal ile anlalamaz; bu nedenle gayba inanmak gerekir. 26.-27. beyitlerde bu inan dile getirilmektedir. Beyitlerde (Tanrnn) niteliklerinin sorgulanmamas, yalnzca (Onun) varlna iman edilmesi gerektii vurgulanmaktadr (kr. SN anu niteligin bilmedi akl / dridi v are bulmad akl, Mordtmann 1925). 28. ay musuz idim sen bu mulug kulug/ soyurkap kergil yazukn kamug ey mstani Rabbim sen bu muhta kulu/ affedip bala btn gnah(lar)n slam inancna gre kendisi hibir eye ihtiyac olmayan, herkesin, her eyin Ona muhta olduu Tanr, Gani ve Samed yani musuz ididir. nsanolu

116

Eker, Kutadgu Biligde (teri azze ve celle gdisin ayur) Trke slami Terimlerin ...

ise bunun tam kart yani mulugdur (bk. 5. beyit). Tanr gnahkr kullarn balaycdr. kul = Ar. abd kul. soyurka-= Ar. af, afara, raima affetmek, balamak. ker-= (bk. 1. beyit.) E anlaml szcklerden oluan soyurkap ker-, tasvir fiil olarak kullanlmtr. yazuk= Ar. im, enb, cun, icrm, harac, b, n gnah. 29. saar ok sgndm umunum saa/ muadm yirimde elig tut maa yalnz sana sndm midim sana/ bunalm (olduum) yerde efaat et bana Bu msralarn kayna Fatiha suresidir: Yalnz sana ibadet eder ve ancak senden yardm dilerizbizi doru yola ilet (1-4, 1-5). muad- bunalmak, skntya dmek eylemi, mulugun anlamna paralel biimde ihtiyac olmak olarak da anlalabilir. elig tut-= bk. 30. beyit. elig tut- eyleminin, TT efaat et- eyleminde olduu gibi yaklama hliyle kullanlmas dikkat ekicidir. 30. sewk saw birle kopurgl mini/ elig tutta kl knilik kni sevgili peygamber ile haret beni/ efaat et maher gn slam inancna gre, len btn insanlar dnyada yaptklarnn hesabn vermek zere kyametten sonra Tanr tarafndan diriltilecek ve bir araya getirilecektir yani harolacaktr (kopur-). Bu nedenle Mslmanlar maher gn (knilik kni) Hazret-i Muhammedin (sewk saw) efaatine (elig tut) nail olmak ister. saw= resl, neb haber tayan, peygamber. saw peygamber anlamyla Ar. reslden haber gtren, haberci; peygamber veya Far. peygamber/peymber szcnden anlam dnlemesidir. Tarihi kaynaklarda, tek rnek olmak zere yalawa paygambar saw kelime komas da vardr (bk. Clauson 1972). sewk saw= Ar. abbullh Tanrnn sevgilisi, Hazret-i Muhammed. kopur-= Ar. aere yerinden kaldrmak; toplamak, bir araya getirmek. elig tutta kl-= (?) Ar. efa efaat etmek, sulu veya muhta olanlar iin af veya yardm rica etmek. knilik= adl, a, adalet, doruluk; mstakim olma. knilik kni / ulug kn= Ar. yevmul ym kyamet gn. 31. tz trt iie tmen mi selam/ tegrgil kesksz tuta ulam
117

bilig, Yaz / 2006, say 38

drt eine saysz selm/ ulatr kesintisiz aralksz devaml Mslmanlar iin dualarda ve her frsatta Hazret-i Muhammede, ailesine, sahabelerine selm okumak, din bir grevdir. Bu, din terminolojide alt u selm olarak adlandrlr. Yusuf, bu gelenek erevesinde Hazret-i Muhammedin drt eine yani drt halifeye daima sonsuz selamn ulatrlmasn diliyor (tegrgil kesksz tuta ulam). trt i= Far. ehr yr-e gozn drt sekin e, arkada. trt i drt e, Eb Bekir, mer, Osman ve Aliyi ifade etmektedir. Drt halife iin Ar. ulefur- ridn doru yola gtren halifeler nitelemesi kullanlmaktadr. Trt i, Farsadan eviri olmaldr, ancak Kuranda Ebubekir iin, Hazret-i Muhammedin arkada (ibihi) ibaresi vardr (bk. 9-40). 32. ulug knde krkit olarn yzin/ elig tutta klgl eg szin ulu gnde gster onlarn yzn/efaatlerini bana yardmc kl ulug kn= Ar. yevm-i kebr, yevm-i am byk gn. slam inancna gre, bu dnyadaki yaamdan sonra, hirette, dnyada yaplanlarn hesabnn verilecei gn ifade eden maher gn, din gn, hesap gn, ceza gn vb. terimlerin KBdeki karl ulug kn byk gn veya knilik kni doruluk gndr. Bu terimin de kayna Kurandr (bk. 11-3, 83-5). 33. seni erdk teg gmez zm/ seni senmet ggil kesildi szm seni olduun gibi vemez zm/ seni sen v kesildi szm Bu beytin kayna Hazreti Muhammedin l us enen ente kem eneyte l Senin kendini methettiin gibi bir vg bilmiyoruz hadisi ve bu hadisten mlhem Seni lyk olduun ekilde vemiyorum. Sana lyk bir krle kredemiyorum. Sen ancak kendini vdn gibisin vb. dualardr.

Sonu Tevhit ve mnacat blm ierik ve biim bakmndan ortak slami kltrn bir rndr. Bu blm; sanatnn Arapa, Farsa, Trke kaynaklar okuyarak iselletirmesinin bir rn, daha gl bir ihtimalle Arapa ve/veya Farsa benzer eserlerden eviri veya uyarlamadr. eviri veya uyarlamann Arapa veya Farsadan yapldna ilikin ak bir veri yoktur. Metindeki dzen, ak ve slup, KBnin, slami dnem Trk dilinin ilk edebi eseri olamayacan aka gsterir.
Otuz beytin tamam Kuran ile dorudan ya da atflarla dolayl olarak balantl hatta genellikle Kuran ayetlerinin bire bire yakn veya serbest evirisidir. Din terimlerin nemli bir blm, Kuranda da yer alan Tanrnn gzel adlarnn karl veya bu adlara atftr.

118

Eker, Kutadgu Biligde (teri azze ve celle gdisin ayur) Trke slami Terimlerin ...

Arapa kkenli din terimler byk lde Trke sz varlyla, baarl biimde karlanm, bazen gdi- en, ret- bediz gibi Trke ve Arapa terimlerin bir arada yer alm, az da olsa ar, er, aul-yan, ek gibi Arapa terimler kullanlmtr. Trke sz varlndan esas olarak, kaynak Arapa terimin anlamnn dnlenmesi, geniletilmesi veya slami kavrama uyarlanmas yoluyla yararlanlmtr. Din kavramn, mevcut Trke sz varlyla karlanamamas durumunda yeni terimler oluturulmutur. Bu blmde yer alan elli civarndaki Trke terimin byk bir blm, kaynaklarda dank olarak birka yzyl daha kullanldktan sonra terim niteliini kaybetmi ya da kaybolmutur.

Ksaltmalar Ar. : Arapa DLT : Divan Lgtit-Trk DS : Derleme Szl ET : Eski Trke Far. : Farsa KB : Kutadgu Bilig kr. : karlatrnz Kzk. : Kazaka Orh. : Orhon (Trkesi) r. : rnek, rnein zb. : zbeke SN : Sheyl Nevbahar Trkm. : Trkmence TS : Tarama Szl TT : Trkiye Trkesi Uyg. : Uygurca vb. : ve bakalar, ve benzerleri

119

bilig, Yaz / 2006, say 38

Kaynaka
Arat, Reit Rahmeti (1988), Yusuf Has Hcib Kutadgu Bilig II (eviri), Ankara: Trk Dil Kurumu Yaynlar. Arat, Reit Rahmeti (1991), Kutadgu Bilig I Metin, Ankara: Trk Dil Kurumu Yaynlar. Ata, Aysu (2004), Trke lk Kuran Tercmesi Karahanl Trkesi (Rylands Nshas) Giri-Metin-Notlar-Dizin, Ankara: Trk Dil Kurumu Yaynlar. Bodrogligeti, A. (1972), Islamic Terms in Eastern Middle Turkic, Budapest: Acta Orientalia Academiae Scientiarum Hungaricae, Tomus XXV. Clauson, G. (1972), An Etymological Dictionary of Pre-Thirteenth Century Turkish, Oxford: University Press. Dankoff Robert (1983), Yusuf Khass Hajib, Wisdom of Royal Glory (Kutadgu Bilig): A Turko-Islamic Mirror for Princes, Chicago: University of Chicago Press. Dankoff, R. and James Kelly (1982-85), Compendium of the Turkic Dialects, I-III, Harvard University Press. Eckmann, Jnos (1976), Middle Turkic Glosses of the Rylands Interlinear Koran Translation, Budapest: Akadmiai Kiad. Ersoylu, Halil (1981), Kutadgu Biligde Kuran- Kerim Ayetlerinden lhamlar, Trk Dnyas Aratrmalar Dergisi, S. 17, stanbul: Trk Dnyas Aratrmalar Vakf. Li, Yong-Sng (2004), Trk Dillerinde Son Taklar, stanbul: Trk Dilleri Aratrmalar Dizisi. Mordtmann, J. H., 1. Band Suheil und Nevbehr, Hannover: Quellenwerke des islamischen Schrifttums, Orient-Buchhandlung Heinz Lafaire. Nadelyayev, V. M., D.M. Nasilov vd. (1969), Drevnetyurkskiy Slovar, Leningrad: zdatelstvo Nauka. ztrk, Abdlvehhab (1995), Ansiklopedik Kuran- Kerim Szl, stanbul: amil Yaynevi. Tezcan, Semih (1981), Kutadgu Bilig Dizini zerine, Trk Tarih Kurumu Belleten, Cilt XLV/2, Sa. 178, Ankara: TTK Basmevi. Trk Dil Kurumu (1942), Kutadgu Bilig Tpkbasm II Fergana Nshas, stanbul: Aleddin Kral Basmevi. Trk Dil Kurumu (1986), Divan Lgat-it-Trk Dizini 'Endeks' IV, ([eviren: Besim Atalay), Ankara: Trk Dil Kurumu Yaynlar. Wehr, Hans (1952, 1977), Arabisches wrterbuch, London: Macdonalds & Evans Ltd. www.diyanet.gov.tr Yavuz, Yunus Vehbi (1979), (Tercme), mam zam Fkh- Ekber Aliyyl-Kr erhi, ar Yaynlar, stanbul.

120

On the Origins of Turkish Islamic terms (teri azze ve celle gdisin ayur) in Kutadgu Bilig
Assist.Prof.Dr. Ser EKER*
Abstract: Kutadgu Bilig, which is known as the first written work of the Islamic period of the Turkic language and culture, is quite rich with respect to Turkic theological/Islamic terms. Providing to a great extend Turkic equivalents of Koranic terms, Kutadgu Bilig and interlinear translations of the Koran shows that, Turkic also had a standardized tradition in the area of Islamic terminology along with 400 years old Arabic which had been developed since the very beginning of Islam, and at least 100 years old Persian tradions. Key Words: Kutadgu Bilig, Karahanid Turkic, Koran, Islamic terms, borrowing, Middle Turkic

Bakent University, Faculty of Science Letters Department of Turkish Language and Literature / ANKARA suereker@yahoo.com

bilig Summer / 2006 Number 38: 103-122 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

(teri azze ve celle gdisin ayur)


*
: , . 400 200 , , , , , , . : , , . : , , , ,,

^ , / suereker@yahoo.com

bilig 2006 vpusk: 38: 103-122 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Japoncadaki Birleik Fiiller ve Trkedeki Fiillere Benzerlikleri: fiil+fiil


Yard.Do.Dr. Kerim DEMRC*
zet: Farkl dil ailelerinden gelmelerine ramen birok dnya dili birden fazla fiili birletirerek dilbilimsel olarak bir cmlenin yklemi yapma zelliine sahiptir. Trkede birleik fiil dediimiz bu yaplar dilbiliminde sral fiil yaps, sral fiil, sralama veya fiil sralamas vb. terimleriyle de karmza kmaktadr. Bu yazda, akrabal bulunmayan baz dnya dillerindeki birleik fiil yaplarna rnek verilmesinin yannda, zellikle Japoncadaki birleik fiillerin yapsal ve anlamsal zellikleri zerinde durulmaktadr. Japoncadaki yaplar anlatlrken Trkedeki benzer yaplar da yapsal ve anlamsal olarak Japonca emsalleriyle ksaca mukayese edilmektedir. Bu mukayesenin amac, Trk dilleri dnda dil renen veya inceleyen kiilerin dikkatini baka dillerdeki benzer yaplara ekmektir. Anahtar Kelimeler: Renjookei formu, sral fiil, birleik fiil, gerundium, aktivite/proses fiilleri, soyutlama, tasvir fiil

Birleik fiil Birden fazla fiilin tek anlam etrafnda birleerek bir fiil ilevi yklenmesi olayna dnyann birok dilinde rastlanr. Dilbilim szlklerinde genellikle sral fiil yaps (serial verb contruction), sral fiil (serial verb), sralama (serialization) veya fiil sralamas (verb serialization) (Crystal 1997: 348-349, Trask 1993: 251-252, Matthews 1997: 339) gibi kavramlarla karmza kan bu yapnn Bat Afrika dilleri, Dou ve Gneydou Asya dilleri ve Yeni Gine gibi lke dillerinde ska kullanlmakta olduu belirtilmektedir. Dilbilim alannda saygn bir yere sahip olan David Crystal ve R. L. Traskn kaynak eserlerinde bu tr yaplarn kullanld alan doru olmakla beraber eksik olarak gsterilmitir. Birleik fiil yaplarnn yaygn olduu dil sahasn belirtirken, Dou ve Gneydou Asya dillerinin yanna Trk dillerinin iinde bulunduu, Asyada olduka geni bir corafyaya yaylan Altay dillerini de zikretmek gerekir. Hem morfolojik hem de semantik bakmdan fiil yaplar itibaryla gayet eitlilik arz eden Altay dillerinin, uluslararas dilbilim sahasnda, dikkat ekici zelliklere sahip olma bakmndan sadece eklemeli dil olular, sesli uyumu ve isim ekim ekleriyle ne km olmas1 bir eksiklik olarak nitelendirilebilir. Kesinlii tartlmakla birlikte Trk dilleri gibi Altay dil
*

Pamukkale niversitesi Eitim Fakltesi / DENZL

bilig Yaz / 2006 say 38: 123-136 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2006, say 38

ailesine mensup olduu kabul edilen Japonca da birleik fiiller asndan gayet zengin bir dildir. Her ne kadar Uzak Dou dillerini dndmzde, bizde oluan ilk arm o dillerin karmak yaz karakterleri olsa da, bu dillerin Trkeye benzeyen birok morfolojik veya semantik yn bulunmaktadr. Bu yaznn ana konusunu, bu benzerliklerin en artclarndan biri olan, Japoncadaki birleik fiiller tekil etmektedir. Ancak, Japoncadaki bu yaplara gelmeden nce birleik fiil yaplarnn genel bir tanmn yapp farkl dillerden rnekler vermek faydal olacaktr. Zeynep Korkmazn Trkeyi gz nnde bulundurarak yapt tanma gre birleik fiiller, bir isim ile bir yardmc fiilin, iki ayr fiil eklinin yahut isim soylu bir veya birden ok kelime ile bir esas fiilin birlemesinden oluan ve tek bir kavrama karlk olan fiil trleridir (Korkmaz 2003: 46, 150). R. L. Traskn (1993: 251-252) tanmna gre ise semantik olarak tek bir anlam ieren, ayn zne tarafndan ynlendirilen, fakat sentaktik bakmdan birden fazla fiilin art arda gelmesiyle oluan, ak/grlen bir bala ile balanmayan yaplardr. Bu almamzda, Zeynep Korkmazn tanmnda belirttii, bir isim ile bir fiilin birlemesiyle oluan yardm et-, kabul buyur-, arz eyle- vb. fiiller inceleme alan dndadr. Baka bir deyile, bu yazda ele alnacak birleik fiiller iki veya daha fazla fiilin oluturduu yaplardr. Trkede ylp kaldm, kap geldim, alverdim veya Kazak Trkesinde Xatt cazp berdim Mektubu (birisi iin) yazdm, Kn p barad Gne kyor (Demirci 2003: 2, 165) rneklerinde grdmz trden birleik fiillerdir. Ardk ekilde fiillerin sralanmas aralarnda genetik bir ba bulunmayan birok dilde mevcuttur.

Dnya dillerinden baz rnekler Yukarda bahsedildii gibi birleik fiil yaplar birok dilde bulunmaktadr. rnein, incenin Mandarin lehesinde (Li 1989: 54-70) iki fiilin art arda sralanmasndan oluan birleik fiiller ska kullanlmaktadr. Bu fiiller sonusal (resultative) ve paralel olmak zere ikiye ayrlrlar. Aadaki iki rnekte grld gibi sonusal yaplarda ikinci fiil birinci fiilin bir sonucu durumundadr.
1. a. W b ch bi d p le ben ay kap vur- kr- gemi zaman (aspekt) Ben ay bardan krdm 1. b. t b mn l ki le 3. tekil ahs kap eka- gemi zaman (aspekt) Kapy (ekerek) at Paralel yaplar ise nceleri tek fiille ifade edilen hareketlerin zamanla ayn anlamdaki iki farkl fiille ifade edilmeye balanmasyla ortaya kmlardr. Eskiden tek heceli mi fiiliyle ifade edilen al- fiili modern Mandarin lehesin124

Demirci, Japoncadaki Birleik Fiiller ve Trkedeki Fiillere Benzerlikleri: fiil+fiil

de gu-mi fiilleriyle de ifade edilmeye balanm. Her iki fiil de satn almak anlam tamaktadr. 1. c. W de gngs Ben ilgi eki irket Benim irketim mal alr gu- mi alalshngpin mal olarak shngpin mal

1. d. W de gngs mi Ben ilgi eki irket alBenim irketim mal alr

incenin teki byk lehesi olan Kantoncada da doal Mandarincedekine benzer yaplar vardr (Yip 1994: 142-149). 2. a. Btyh nghdeih heui ti Haydi biz git- grHaydi sinemaya gidelim hei film

2. b. Ngh tngyaht fi heui gin-gng Ben yarn ugit-gr-i (mlakat) Ben yarn bir mlakata gidiyorum Bat Afrika dillerinden Kwa dili de ardk fiiller konusunda olduka zengindir. Baz rneklerde her iki fiil de gerek anlamn kaybedip tamamen deyimselleirken (4. b.) bazlarnda ise iki fiil gerek anlamlarn kaybetmeden (4. a.) yeni bir anlam olutururlar. 3. a. -de pono no 3.t-al- masa belirte O, masay getiriyor 3. b. Me- gye no 1.t- al3.t ykleme Ona inanrm 3. c. Amma y adwuma Amma yap- i Amma Kofi iin alyor ba geld yema Kof verKofi

Kwaca ve ince ile genetik bir ba bulunmayan fakat Trke ile genetik akrabal tartmal olan2 Moolcada da birleik fiil yaplar mevcuttur. 4. a. gic aroba ko-gerund gir-gemi Z. 1.T. Koup girdi

125

bilig, Yaz / 2006, say 38

4. b. biic gbe yaz-gerund ver-gemi Z. 1.T. Bakalar iin yazverdi (Poppe 1974: 161-162). Endonezyadan bamszln ksa bir zaman nce elde eden Dou Timorda konuulan Tetun-Dili3 adl dilde de sral fiiller bulunmaktadr. 5. a. Ohin hau hakarak Bugn ben istekona ba ema Timor dokun- datif halk Timor Bugn sizlere Dou Timor mak istiyorum fo hatane ba imi ver- bildatif sen-oul oan nia moris loron-loron nian dl iyelik hayat gn-gn iyelik halknn gnlk hayat hakknda konu-

5. b. Nia halai sae ba foho O ko- yksel- datif da O daa kotu Ural dillerinin Fin-Ugor dalndan olan Macarcada da benzer sralama bulunur. 6. a. A gyerek-ek nekel-ve stl-t-ak belirte ocuk-oul ark syle-gerund yr-gemi Z-3.Tk . ocuklar ark syleyerek yrdler (Haspelmath 1995: 283)

Japonca birleik fiiller Yukardaki rneklerde grld gibi birbirinden uzak corafyalarda konuulan birok dilde birden fazla fiilden teekkl edip tek bir yklem vazifesi gren fiil yaplar vardr. Sentaktik bakmdan Trk dillerine en yakn dillerden biri olan Japoncada da gayet zengin bir birleik fiil varlna rastlamaktayz4. Trkede bir fiille sade bir ekilde anlatlabilen bir hareketi, oluu, kl veya eylemi birden fazla fiilin birlemesiyle daha canl, kapsaml ve farkl anlatma imkan elde etmi oluruz. Japonca fiil yaplarnn temel unsurlarndan biri olan birleik fiiller doal olarak dildeki anlatma canllk ve zenginlik katmaktadr. Yapsal zellikler Japoncadaki her bir birleik fiil iki fiilin bir araya gelmesiyle teekkl eder. Birinci fiil (F1) Renyookei ad verilen formattadr. Renyookei, morfolojik ve semantik fonksiyon itibariyle Trke ve dier Trk dillerindeki zarf fiil5 ekine benzemektedir. Fiilin son seslerinin iye dnmesi suretiyle Renyookei formu oluturulur. Baz durumlarda mastar eki olan -(r)u der ve fiil kkndeki e sesi Renyookei formu grevi stlenir (taberu yemek tabe). kinci fiil (F2) ise Tagahirann szlk giri formu dedii mastar formundadr. Renyookei formatndaki birinci fiilin aksine ikinci fiil, cmle iinde kullanld zaman deiik eklerle ekimlenmektedir. kami kiru srp koparmak < (sr- kes-), kake tukeru bir yere telala
126

Demirci, Japoncadaki Birleik Fiiller ve Trkedeki Fiillere Benzerlikleri: fiil+fiil

komak < (ko- ilitir-), ii watasu bir karar szl olarak ilan etmek < (sylever-) . Bu yapy bir ema halinde gsterebiliriz: Japonca yap: Birinci fiil + Renyookei formu kinci fiil hara- i modosu de-Renyookei dndrgeri demek Trke yap: Birinci fiil+Gerundium syle-(y)i aniden sylemek Grld gibi Japoncada birleik fiiller yapsal olarak Trkedeki emsallerine benzemektedir. Bilindii zere Trkede ekimlenmemi haldeki (nonfinite-mastar durumundaki) gel-, k-, git- vb. fiillerinin I, Ip veya A zarf fiil ekleri alarak gel-ip, k- gid-e durumuna gelirler. Yani Trkede nonfinite bir yap finite hale gelirken fiil kkne harici bir morfem eklenir, buna mukabil Japoncada Renyookei formunun teekkl daha ziyade kelimenin bnyesinde cereyan eden fonolojik bir hadisedir. nomu imek nomi, harau demek harai, kakeru komak kake, nageru frlatmak nage, todokeru bir yere bir ey getirmek, rapor etmektodoke Birleik fiilleri oluturan elementlerin anlam karakterleri asndan bakldnda Tagashiraya gre (1986: 2) Japoncadaki birleik fiillerin en byk zellii bu yaplarn byk ounluunun aktivite/eylem ve proses/sre bildiren fiillerden olumalardr. Tagashira, sre gsteren fiillerin geili ve geisiz olduklarn ve bunlarn durum deiiklii (change of state) veya konum deiiklii (change of location) gsteren fiiller olduunu belirtir. rnein, geisiz bir fiil olan aku ak hale gelmek, geili bir fiil olan akeru amak fiiliyle birleerek kapal durumdaki bir nesnenin alarak durumunun deitiini gsterir. te yandan geisiz hairu girmek ve geili ireru yerletirmek birleerek nesnenin durumundan ziyade yerinin deiikliini gsterir. Aktivite fiilleri ise, durum veya konum deiiklii gstermezler. huku flemek, miru bakmak, motu tutmak, sasou davet etmek vb.
127

kinci fiil ver-

bilig, Yaz / 2006, say 38

Aktivite fiilleri ile proses fiilleri birleip birleik fiiller olutururlar. osi akeru itmek-amak, itip amak, tataki akeru vurmak-amak, vurup amak, Birleik fiillerin aktivite ve proses fiillerinden olumalar gereinin yan sra, bu fiil yaplarnda ikinci fiilden (F2) kaynaklanan anlamda bir soyutluk derecesi bulunmaktadr. Bu soyutluk derecesi, rakamsal olarak ifade edilecek olunursa, sfrdan e kadar kabilmektedir. rnek olarak tukeru eklemek, ilitirmek fiilinin ikinci fiil olarak kullanld yaplara bakalm: 1. Sfr derece soyutluk: nui tukeru dikmek-eklemek, dikip eklemek birleik fiilinde her iki fiil de bir nesneyi bir yere eklemeyi ifade ederler ve eylemde soyutluk yoktur. Bu yapda tukeru fiili bir nesnenin konum deitirip baka bir nesneye eklenerek onun tamamlayc (integral) bir paras haline gelmesini ifade eder. 2. Birinci derece soyutluk: hari tukeru yaptrmak-eklemek, iyice yaptrmak fiilinde nesne bir konum deiikliine urar fakat eklendii nesnenin tamamlayc bir paras olmaz. nui tukeru fiilinde olduu gibi buradaki tukeru fiili tam bir somutluk sergilemez. Sono zeikan-sunkoku no kami wa sikkari haritukete okanai, sugu toreru wa yo. Eer, Gmrk Beyan Formunu iyi yaptrmazsan hemen deceini biliyorsun (Tagashira 1986: 46). 3. kinci derece soyutluk: ue tukeru ekmek, dikmek-eklemek, bir ey dikmek. Bu yapda tukeru fiili daha ziyade aa veya bitki trn bir nesnenin zemine salamca yerletirildiini gsterir. Eylemin hem cereyan edii hem de nasl olduu ifade edilir. 4. nc derece soyutluk: sikari tukeru azarlamak-eklemek, serte azarlamak. Burada tukeru fiili azarlamak anlamndaki sikari fiilini tasvir etmektedir. tukeru, azarlama eyleminin bir nevi zarf ilevi yklenmitir. Ano okusan wa itinitizyuu gamigami zyotyuu ya kodomi-tati o sikaritukeru O kadn, gn boyunca ocuklarna ve hizmeti kza kaba davranp onlar iddetlice azarlar (Tagashira 1986: 175). nc derece soyutluk durumun ikinci fiil gerek anlamndan syrlmas Trk dillerindeki tasvir fiillerin stlendii semantik grevle rtmektedir. Japonca birleik fiilleri anlam bakmndan incelerken de greceimiz gibi, ilev itibaryla Japonca sikari tukeru yapsndaki tukeru ile Trke azarlayverdi yapsndaki ver-, deyazdm yapsndaki yaz-, alkoydular yapsndaki koy- gidedurun yapsndaki dur-, okuyabilmi yapsndaki bil- veya bekleyedursun yapsndaki dur- fiilleri benzer dilbilimsel fonksiyonlar stlenmilerdir. Hem Japonca hem de Trke rneklerde, ikinci fiiller asl anlamlarndan
128

Demirci, Japoncadaki Birleik Fiiller ve Trkedeki Fiillere Benzerlikleri: fiil+fiil

syrlarak birinci eylemin nasl gerekletiini ve hangi tarzda cereyan ettiini gstermektedirler. Bu soyutluk sralamasnda bir (1) ve iki (2) rakamlaryla izah edilen durumlarda tukeru fiilinin daha somut anlam ifade ettii (3) ile drtte (4) ise soyutluun ve tasvirin daha hakim olduu gze arpmaktadr. Burada sadece tukeru fiiliyle rneklendirilen artan soyutluk olay, derecesi az veya ok olsa da F2 durumundaki her fiil tarafndan sergilenebilir. Yalnz, bu noktada unu da belirtmek gerekir ki dillerde bu tr kk anlam farklarn, en iyi, bu dili ana dili olarak konuan kiiler grebilmektedir.

Semantik zellikler Japoncadaki birleik fiillerin tmn semantik bakmdan kesin bir liste eklinde snflandrma olduka zordur. Birleik fiilleri oluturan her bir fiil birletii fiilin anlamsal doasna bal olarak yeni bir anlam kategorisi oluturabilir. Yalnz, yine de birok birleimin gsterdii ortak zellik, dilcilere bu fiilleri snflama imkn vermektedir. Tagashira, Japonca birleik fiilleri kendilerini oluturan fiillerin aralarnda kurduklar semantik ilikiler asndan alt balk altnda incelemektedir. 1. Sebep-Sonu: Bu durumda birinci fiil, ikinci fiilin bildirdii hareketin olumas iin bir vasta veya bir sebep vazifesi grmektedir. hikiageru ekip kaldrmak < hiku: ekmek- ageru: kaldrmak Amerika no heitai ga Betonamu o hikiagete kara zyuunen ni naru Amerikann Vietnamdan askerlerini ekmesi [ekip almas-ekerek almas] on yl oldu. (Tagashira 1986: 48). kakiireru yazp girmek, ilemek< kaku: yaz- ireru: girKono moosikomi-yoosi ni wa kazoku no koto o kakiireru ran ga mookete nai Bu mracaat formunda aile bilgilerini girmek [yazp ilemek] iin bir blm konulmam (Tagashira 1986: 80). Birinci fiilin ikinci fiilin gereklemesine zemin hazrlamas birleik/sral fiil yaplarna sahip olan birok dilde mevcuttur. Schnigin, zarf fiil durumundaki birinci fiilin ikinci fiil iin oluturduu durumla ilgili aklamalar iin bk. 1984: 5.
Trke, Hrsz paray alp kat, ocuk vazoyu krp dkt gibi cmlelerde almak ve krmak fiilleri kamak ve dkmek fiillerinin sebebi veya bir nevi art durumundadrlar. Japonca kiritaosu (aa vb. bir nesneyi) keserek devirmek< kiru: kes- taosu: devir- ve hiki-dasu ekip karmak < hiku: ek- dasu: kmasna sebep ol- yaplarnda olduu gibi.
129

bilig, Yaz / 2006, say 38

2. Aktivite-Younluk: Tagashirann younluk olarak nitelendirdii durum birinci fiilin nasl meydana geldiidir. nc derece soyutluk olayn aklarken bahsettiimiz gibi bu tr birleik fiillerde ikinci fiil birinci fiilin nasl cereyan ettiini gsterir. Bu durum Trk dillerindeki tasvir fiillerin ilevi gibidir. yomiageu yksek sesle ve net bir ekilde okumak< yomu: okuageru: kaldr-, artrWatasi ga kono hon no tam eni eranda 200-go o hitotuzutu yomiageru kara, zibiki da sagasite, sirusi o tukete kudasai Bu kitap iin setiim iki yz kelimeden her birini net bir ekilde okuyacam; ltfen onlar szlkte bul ve iaretle (Tagashira 1986: 243). sikaritukeru serte azarlamak< sikaru: azarla- tukeru: ekleAno okusan wa itinitizyuu gamigami zyotyuu ya kodomi-tati o sikaritukeru O kadn, gn boyunca ocuklarna ve hizmeti kza kaba davranp onlar iddetle azarlar (Tagashira 1986: 175). 3. Tarz-Eylem: Birinci fiil, ikinci fiilin olumas iin gerekli olan tarz gsterir. rnek: hai noboru srnerek trmanmak, daki orosu kolundan tutarak ykmak vb. motidasu tutarak karmak < motu: tut- dasu: karKyoo no kaigi de wa sono mondai wa motidasanai koton i siyoo Bugnk konferansta bu konuyu amayalm (tutup getirmeyelim) (Tagashira 1986: 125).
4. Aktivite-Yn: kinci fiil, birinci fiilin gsterdii hareketin ynn gsterir. mi ageru yukar bakmak, miru orosu aa bakmak vs. Yoru ona oka no ue kara mati o miorosu to, akari no kirameku yakei ga totemo kirei desu Gece, u tepenin stnden ehre [aa] bakarsan, ehrin prltl silueti ok gzeldir (Tagashira 1986: 111). miageru yukar bakmak < miru: bak-, gr- ageru: kalk-, kaldrNyuuyooku no Waarudo Toreedo Sentaa no tuin-tawaa wa hizyooni takaku, soba ni tatte tepen o miageru to kubi ga itaku naru New Yorktaki Dnya Ticaret Merkezinin ikiz kuleleri ok yksek, eer yanlarnda durup yukar doru baksan boynun tutulur (Tagashira 1986: 101).
130

Demirci, Japoncadaki Birleik Fiiller ve Trkedeki Fiillere Benzerlikleri: fiil+fiil

5. Benzer iki hareket: Her iki fiil de bir zne tarafndan, bir olay karsnda arka arkaya, ayn anda yaplmaktadr. Fiillerden herhangi biri dierine oranla semantik bakmdan nem arz etmez. okiagaru kalkmak < okiru: kalk-, ageru: kalk-, kaldrDaruma wa nando korobasarette mo sugu okiagaru Ne kadar devirirsen devir, daruma bebei hemen aya kalkar (Tagashira 1986: 157). tukekuwareru bir eyi bir eye eklemek < tukeru: ekle- kuwareru: ilave etKekkonsiki ni yobukei hito no namae omoituku mamani nanninka kakinarabete okimasita ga, tukekuwaeru beki hito o omoituitara osiete kudasai Aklma geldike dne armamz gereken kiilerin listesini yaptm, eer listeye eklememiz gereken biri varsa ltfen bana syle (Tagashira 1986: 215). 6. kinci fiilin olumasnda birinci fiilin katkda bulunmas: Tagashira bu durumu anlatmak iin zorlanm olsa gerek ki, fiillerin durumunu tasvir etmek iin kulland balk, balk olmadan te bir aklama mahiyetinde. Bu tr birleik yaplarda birinci fiil, ikinci fiilin olumas iin bir sebep deildir ve fiilin oluma tarzn da gstermeye ynelik deildir. Bu tr yap daha ok (5) numaral blmde anlatlan benzer iki hareket yaplarnn zelliini yanstr. inarabu bir srada oturmak < iru: bir yerde bulun- narabu: srada ol, sraya girNagai kaiguzukue no ryoogawa ni inarabu orekireki ni mazitte, sinzanmono no watakusi wa tiisaku natte ita Uzun konferans masasnn her iki tarafnda oturan yksek mevkili insanlarn arasnda oturmu yeni biri olarak kendimi gizleyebileceim kadar gizlemeye altm (Tagashira 1986: 75). yomikaesu tekrar okumak < yomu: oku- kaesu: ayrntlarn zerinde dur-, tekrarlaKontesuto ni oobosita tanpensyoosetu ga itiban ni nata to sirasete kita. Uresii tayorina node, suuzitu wa sono tegami o nando mo yomikaesite sono tabi ni yorokobi ni hitatta. Bana, yarmaya gnderdiim ksa hikayenin birincilik dln kazandn ilettiler. Bu benim iin o kadar sevindirici bir haberdi ki bir-

131

bilig, Yaz / 2006, say 38

ka gn mektubu tekrar tekrar okudum ve her okuduumda iim sevinle doldu (Tagashira 1986: 244).

Anlamca kaynama veya deyimleme Belirtilen alt maddeye paralel olarak Japonca birleik fiillerde her iki fiilin de gerek anlamlar dnda yeni anlamlar kazanma zellikleri vardr. Bu durum bir tr deyimleme veya anlamca kaynama olarak nitelendirilebilir. Bu, semantik bakmdan Trkedeki deyimlere benzemektedir. Ancak morfolojik olarak deyimlerden ayrlp yaznn banda emalatrdmz bileik fiillere benzemektedir. Bilindii gibi Trke deyimleri meydana getiren unsurlarn sadece fiil olma mecburiyeti yoktur. Mesel, drt gzle beklemek, iple ekmek, ve kafasnn tasn attrmak vs. fiilleri, iinde ok sayda isim bulunduran birer deyimdir ve yalnzca fiillerden olumamaktadrlar. Baka bir ifadeyle, Trkede sadece iki fiilin bir kural dahilinde birlemesiyle oluan deyim gruplar yoktur. Kurall bileik fiiller dediimiz yeterlik, tezlik, sreklilik ve yaklama bildiren ve iki fiilden oluan yaplar ise deyim olarak kullanlmamaktadrlar. Oysa Japoncada deyim anlam kazanm birleik fiiller iki fiilin birlemesinden mteekkildir. Bu durumda fiillerin her ikisi de baka anlam kazanmaktadrlar. Bu adan baktmzda Japoncadaki birleik fiiller Trkedeki kurall birleik fiillerden farkllk arz ederler. Bilindii zere Trke yaplarda birinci fiil gerek anlamndan uzaklamaz. Gerek anlamndan uzaklaan unsur ikinci fiildir. Galip oluverdi cnd-i malup (Gencan 1971: 262) cmlesinde ol- gerek anlamnda kullanlrken ver- gerek anlamndan tamamen uzaklamtr.
rnekler: harikomu savurganlk yapmak < haru: ger- komu: gir-, kirinukeru mcadele etmek, abalamak < kiru: kes- keru: ge-, korogaru ziyaret etmek, bir kiide davetsiz misafir olarak kalmak < korogaru: yuvarlan- komu: girNyuuyoku de sumu tokoro wa mada kimatte inai ga, toobun ozi no tokoro ni korogarikomu tumori da New Yorkta nerede kalacam henz bilmiyorum, fakat imdilik amcamn yannda kalmay planlyorum (Tagashira 1986: 93). kurikaesu tekrarlamak, bir eyi tekrar tekrar yapmak < kuru: makaraya sar- kaesu: dndrTerebibangumu wa itigatu kara w asudeni hoosoosita episoodo o kurikaesu dake de atarasii mono wa nai Ocak ayndan sonra televizyonlar tamamen eski programlar tekrarlarlar, yeni hibir ey olmaz (Tagashira 1986: 95-96).

132

Demirci, Japoncadaki Birleik Fiiller ve Trkedeki Fiillere Benzerlikleri: fiil+fiil

toruageru mahrum etmek, elinden almak < toru: elde et-, ageru: kalk-, kaldrMosi nanika no zizyoo de kono kenri o toriagerareru to, hizyooni komarimasu Eer bir sebeple onlar bu haktan mahrum edilirlerse, ok zor durumda kalacaklar (Tagashira 1986: 206-207). Sonu olarak denilebilir ki birleik fiil yaplar, genetik akrabala bal olmakszn, dnyann farkl blgelerinde konuulan deiik dillerin sahip olduklar ortak bir zelliktir. Belki diller yalnz fiil yaplarna baklarak da tasnif edilebilirler. Birleik fiil yaplar, Altay dil grubuna mensup olduu tartlan Japoncada da olduka yaygn bir ekilde kullanlmaktadr. Morfolojik adan Trkedeki ve Trk dillerindeki kurall birleik fiillere ok benzeyen Japoncadaki fiiller, semantik bakmdan Trke yaplarla birebir rtmemektedirler. Buna ramen rneklerde grld zere bu fiiller birok ynden anlamsal benzerlikler arz etmektedirler. Trk dillerindeki yaplarla Japonca yaplar ksa bir ekilde mukayese eden bu almann daha geni almalara kap amas amalanmaktadr.
1 Yabanc kaynaklarn birou Altay dillerinin zellikleri sz konusu olduunda bu dillerin bilhassa eklemeli diller (agglutinating language) olduklarn vurgularlar. Bu tr kaynaklar daha ok Trke bata olmak zere dier Altay dillerindeki sesli uyumu (vowel harmony) ve hal ekleri (case system) konusunu rneklerle aklarlar. O kadar ki, Barry J. Blaken Case [Hal] kitab Mehmet adam-a elma-lar- verdi (Blake 1994: 1) cmlesiyle balar. Oysa bu dillerin fiil sistemleri de olduka dikkat ekici zellikler gsterir. 2 Bu konuda daha geni bilgi iin Nicholas Poppen Introduction to Altaic Linguistics (1965), Otto Harrossowitz-Wiesbaden ve Sir Gerard Clausonn Turkish and Mongolian Studies (1962), adl eserlerine mracaat edilebilir. 3 Buradaki Dili kelimesi tesadfen dil kelimesinin i iyelik eki alm ekline benzese de aslnda bir yer ismidir. Dili ehri Dou Timorun bakentidir. Tetun-Dili dili ise Tetunun bir lehesidir. Bu dil Tetum olarak da adlandrlr. 4 Bu konuda en kapsaml aratrmalardan biri Yoshhiko Tagashira ve Jean Hoff tarafndan yaplmtr. Yazmzn bu blmnde onlarn almasnn ilk 20 sayfasndan faydalanlmtr: YOSHKO, Tagashira and HOFF, Jean (1986), Handbook of Japanese Compound Verbs, Tokyo: The Hokuseido Pres. Kitabn dier sayfalarndan alnan rnekler iin sayfa numaras belirtilmitir. 5 Tetsuya Sano, Mart 1999da yapt Verbal Inflection in the Acquisition of Japanese Japonca reniminde fiil ekimleri adl almasnda Renyookei formunu adverbial, yani, zarf fiil olarak adlandrmaktadr. http://coesun.kuis.ac.jp/coe/public/paper/outside/sano2.pdf (30-01-2005).

Aklamalar

133

bilig, Yaz / 2006, say 38

Kaynaka
BLAKE, Barry, J. (1994), Case, Cambridge University Pres. CRYSTAL, David (1997), A Dictionary of Linguistics and Phonetics, Blackwell Publishers. DEMRC, Kerim (2003), Descriptive Verbs in Kazakh, University of WisconsinMadison (Baslmam doktora tezi). GENCAN, Nejat, Tahir (1971), Dilbilgisi, Ankara: Trk Dil Kurumu Yaynlar. HASPELMATH, Martin and KNIG Ekkehard (1995) Converbs in Cross-Linguistic Perspective: Structure and Meaning of Adverbial Verb Forms-Adverbial Participles, Gerunds-. Berlin New York: Mouton de Gruyter. KORKMAZ, Zeynep (2003), Trkiye Trkesi Grameri (ekil Bilgisi), Ankara: Trk Dil Kurumu Yaynlar. KORKMAZ, Zeynep (2003), Gramer Terimleri Szl, Ankara: Trk Dil Kurumu Yaynlar. LI, N. Charles and Thompson, Sandra A. (1989), Mandarin Chinese, London, Los Angeles, Berkeley: University of California Pres. MATTHEWS P. H. (1997), Concise Dictionary of Linguistics, Oxford and New York: Oxford University Press. POPPE, Nicholas (1974), Grammar of Written Mongolian, Otto HarrossowitzWiesbaden. SCHNIG, Claus (1984), Hilfsverben im Tatarischen. Wiesbaden. TRASK, R. L. (1996), Historical Linguistics, London, New York, Sydney, Auckland: Arnold. YIP, Virginia and MATTHEWS, Stephen (1994), Cantonese, London and New York: Routledge Grammars. YOSHKO, Tagashira and HOFF, Jean (1986), Handbook of Japanese Compound Verbs, Tokyo: The Hokuseido Pres. KWACA: http://www.akan.org/akan_cd/ALIAKAN/course/U8-Grammar-p10.html (2601-2005). RENYOOKE: http://coe-sun.kuis.ac.jp/coe/public/paper/outside/sano2.pdf (30-012005). TETUN-DL: http://www.linguistics.unimelb.edu.au/people/staff/rachel/sv.pdf (26-012005). TETUN-DL: http://www.ualberta.ca/~johnnewm/Tetun/gloss.html (Catharina Williams, Van Kilinken, John Hajek, Rachel Nordlinger) (26-01-2005).

134

Japanese Compound Verbs and Their Turkish Counterparts: verb+verb


Assist.Prof.Dr. Kerim DEMRC*
Abstract: Regardless of their genetic affinity, a considerable number of world languages share a quality of combining more than two verbs serving together as a single predicate (Verb phrase) governed by a single subject of a sentence. This linguistic quality has several names such as verb serialization, compound verbs, descriptive verbs etc. While illustrating a number of samples cross-linguistically, in this study we will mainly provide a preliminary description of two verb combinations in Japanese, identifying them with their structural and semantic characteristics. In doing this, morphological and semantic similarities and differences between the Japanese compound verbs and their Turkic counterparts will also be briefly expressed. The aim of the comparison is to draw the attentions of students and researchers of the Turkic languages to similar structures in different languages such as Japanese. Key Words: Renjookei form, serial verb, compound verb, gerund, activity verbs, abstraction, descriptive verb

Pamukkale University, Faculty of Education / DENZL

bilig Summer / 2006 Number 38: 123-136 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

(): +
*
: , () , () ( ) () . () , , () .. () , , . , () . : Renjookei , , , , /, , ()

, /

bilig 2006 vpusk: 38: 123-136 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Trkede Tarih Trk Dili Alannda Fonksiyon Deitirmeye Bir rnek: Tut- Fiili
Dr. Mehmet Vefa NALBANT

zet: Gnmz dilbilimcileri her dilin kendi szck tretme yollarndan farkl, btn diller iin ortak bir tretme yolu olarak, fonksiyon deitirme yntemini gstermektedirler. Bu tretme yolunda, szcn bana veya sonuna herhangi bir ek eklemeksizin szcn tr deitirmesi salanm olur. Trke iin ok sk bavurulmayan bu szck tretme yolunun ilk rneklerine, tut- fiilinin fonksiyon deitirip bala olarak kullanld Kutadgu Biligde rastlamaktayz. Bu alma, Kutadgu Biligdeki tut- fiilinin fonksiyon deitirdii rneklere ve bu rneklerde tut- fiilinin baka balalarla kurduu yaplarn ortaya karlmasna ve bunun sonucu olarak Kutadgu Biligdeki beyitlerin gnmz Trkesine evrilirken ksmen de olsa yeniden anlamlandrlmasna dayanmaktadr. Anahtar Kelimeler: Fonksiyon deitirme, Orta Trke, Karahanl Trkesi, Kutadgu Bilig

Giri Bir dilin ait olduu dil ailesi ve kendine has zellikleri, szck iletiminde ve yeni szck tretiminde asl belirleyiciler olarak gze arpar. Farkl dil aileleri iinde yer alan dillerde, szck tretmek iin farkl yntemlerden yararlanr. Gnmzde btn diller iin ortak bir szck tretme yolu bulunmaktadr. ngilizcede functional shift veya conversion terimleriyle karlanan bu yeni szck tretme yolunun kullanm skl da her dilin yapsna ve iletim olanaklarna gre deiebilmektedir. rnein ngilizce iin conversion olaynn gelecekte szck tretmede nemli bir yntem olaca dnlrken (Bartolom ve Cabrera 2005), ekle szck tretmedeki zenginlikten dolay bunun Trke iin ok sk bavurulan bir tretme yolu olmayaca grlebilmektedir.
Functional shift veya conversion bir szcn ek almakszn szck snfn deitirmesi ilemidir (Quirk 1987). Trkeye evriim olarak evrilen bu terim Berke Vardar tarafndan dilbilgisel anlambirimler araclyla bir dilbilbilgisel ulamn bir baka ulama dnmesi eklinde tanmlanr (Vardar 2002: 97). Vardar, yap szcne -sal ekinin eklenmesiyle oluan yapsal szcn bir evriim rnei olarak gsterir. Fakat yukarda verilen tanma bakldnda Vardarn

Pamukkale niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi, Trk Dili ve Edebiyat Blm / DENZL

bilig Yaz / 2006 say 38: 137-148 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2006, say 38

verdii rnein conversion rnei olamayaca, nk bir ekle tretimin sz konusu olduu grlmektedir. Nitekim Trkede szck trlerinin deiiklie uramas ile ilgili yazsnda M. Sar (2000) bu hususa dikkat eker ve Vardarn evriim ile ilgili verdii rneklerin uygun olmadn belirtir. Fakat M. Sarnn sz konusu yazsnda szck tr deiikliine uram szckler iin verdii rneklerin yapm veya ekim ekleri yardmyla olutuklar ve zaman iinde bu eklerin asl kkle kalplamas sonucu ortaya kt grlmektedir (Sar 2000). Ayrca bu rnek szcklerin tr deitirmesinde sentaktik dizilite yerlerinin deimesi ve zellikle arkaik szcklerde szcn baz gramatik fonksiyonlarn yitirmesi de byk rol oynamaktadr. Fakat Sarnn almas ortaya koyduu sonular bakmndan byk kymet tamaktadr. Bu sonulara gre, Fonksiyon deitirme Trkede sz varln geniletme ya da yeni bir szck tretme yolu deildir. Trkedeki grevli szcklerin ou fonksiyon deitirme sonunda szck trn deitirmi anlaml szcklerdir. 2. maddeye bal olarak Trkede nce anlaml szckler bulunmakta, grevli szckler ise sonradan ortaya kmaktadr (Sar 2000: 241-242). Bu almada yukarda sz konusu edilen bilgilerin nda Kutadgu Biligde tespit ettiimiz ve fonksiyon deitirerek fiil olmaktan kp bala olarak kullanlan tut- fiili evresinde bir inceleme yaplm ve bu deime ile ilgili eserde geen rnekler tespit edilerek deimenin nedenleri zerinde baz grler ortaya konulmutur.

1. Tut- Szcnn Kapsam Bir szcn sahip olduu temel ve mecaz anlamlarnn hepsi kullanld balam veya ayn dili konuan bireylerin karlkl konumas srasnda ortaya kar. Szcklerin konuma veya yazma srasnda ortaya kan ve bir szlkte sralanabilecek anlamlarnn her birine ise kapsam denmektedir (Aksan 1978: 67).
Bir szcn kapsam, herhangi bir szcn ait olduu dilin yazl eserleri ile bu yazl eserlerin tmnn taranmas ve bu tarama sonucu hazrlanm tarih ve ada alandaki szlklerden yararlanlarak szcn btn anlamlarnn ortaya karlmasyla belirlenebilmektedir. Bu sebepledir ki, biz de almamzda Trkenin tarih ve ada alanda hazrlanm szlklerinden ve yazl rnlerinden yararlanarak tut- fiilinin kapsamn tespit etmeye bu yolla da fonksiyon deitiren tut- fiilinin anlamnn da ne derece deitiini ortaya koymaya alacaz.

138

Nalbant, Trkede Tarih Trk Dili Alannda Fonksiyon Deitirmeye Bir rnek

1.1 Tarih Trk Dili Alannda Tut- Fiilinin Kapsam Tarih Trk dili alannda tut- fiiliyle ilgili olarak, szlklere ve bu szcn farkl anlamlarn iermesi bakmndan Kuran szlklerine dayanan taramada bu fiilin temel anlamnn tutmak, yakalamak, elde etmek olduunu, yan anlamlar arasnda ise uzatmak, gebe kalmak, alkoymak, takdir etmek, kapamak, yazmak, kaydetmek, helal etmek, varsaymak, vb. anlamlarnn bulunduunu sylemek mmkn olabilmektedir. 2. ada Trk Dili Alannda Tut- Fiilinin Kapsam ada Trk dili alannda tut- szcnn kapsamnn belirlenmesinde Trk leheleri iin hazrlanm szlklerden yararlanlmtr. Bu leheler arasnda Trkiye Trkesinde tut- fiilinin kapsamnn genilii dikkat ekicidir (Trke Szlk 2005: 2012). Tarih Trk dili alannda tut- fiilinin kapsam iine giren btn anlamlar ada Trk dili alannda da korunmuken, zellikle Trkiye Trkesinde bu szcn kapsamnn yan anlamlar bakmndan geniledii ve elli (50) farkl anlama geldii grlmektedir. Fakat bu fiilin yakn anlamlarn ayn gruplar altnda toplayarak daha az sayda anlam grubu oluturmak mmkndr (Mungan 2002).
Bu alanda tutmak, yakalamak, elde etmek, kapamak, rtmek gibi temel anlamlar saptanabilen tut- fiilinin, varsaymak, dalkavukluk etmek, uygun gelmek, iddetli etki etmek, yer kaplamak, beenmek, yola kmak, i veya meslek sahibi olmak gibi yan anlamlar da bulunmaktadr. Tut- fiilinin kapsamn oluturan anlam kmesi iinde, tarih alanda aatay ve Eski Anadolu Trkesi eserleriyle, ada Trk dili alannda ise Trkiye Trkesinde tespit edilen ve anlam varsaymak, farz etmek olan ve ara sz/cmle olarak kullanlan tut- fiilinin, Kutadgu Biligde bala olduunu greceimiz tutile anlam bakmndan yakn olmas incelememiz bakmndan nemlidir.

2. Kutadgu Biligde Tut- Szc Yukarda tarih ve ada Trk dili alanlarnda kapsamna ksaca deindiimiz tut- fiilinin Kutadgu Biligde fonksiyon deitirme sonucu grev ve anlamlarnda baz deiiklikler olmutur. aatay, Eski Anadolu ve Trkiye Trkesinde tut- fiilinin baz anlam ve kullanllar Kutadgu Biligdeki kullanma yaklasa da, bu dnemlerde yazlm eserlerde saptanan tut- szcnn trnde bir deiiklik olmam, szck fiil olarak sahip olduu anlamlarla ilikisini srdrmtr. Kutadgu Biligde ise tut- szcnn aada gstereceimiz rneklerde de grlecei gibi fiillikten karak bala olarak kullanld, anlamlarnn da buna bal olarak deitii ve tut- fiilinin tad anlamlardan syrld gzlenmektedir.

139

bilig, Yaz / 2006, say 38

Eski ve Orta Trke eserlerindeki leksik malzemeye dayanarak hazrlanm olan szlklerin hibirinde tut- fiilinin bu zel kullanmna deinilmemiken, slami evre Dou Trkesi metinlerine dayanarak hazrlad eserinde Kutadgu Biligdeki tut- szcnn zel kullanmnn Brockelmannn dikkatinden kamad grlr. Brockelmann Orta Trkenin gramerine vakfettii eserinde ya balacn konu ederken bu balala kullanlan tut-lu ekillere deinmi ve Kutadgu Biligdeki rnekleri gstermitir (1954: 195-196). Fakat yazar, eserinde tut- szcnn ya balac dnda kalan tak, kerek, erse ve ne gibi balalar ile tek bana bala olarak kullanmlarna deinmemitir. Tut- szcnn Kutadgu Biligde tek bana ..tut-.. eklinde, tut-..ya.. veya ..ya..tut-.. eklinde ya balacndan nce veya sonra gelmek kaydyla bu balala birlikte, ..erse..ya..tut- eklinde erse ve ya balalaryla birlikte, ..ya..tut-..ne eklinde ya ve ne balalaryla, .. ya..tut-..tak.. eklinde ya ve tak balalaryla ve kerek..kerek..tut- ya da kerektut-eklinde kerek balacyla olmak zere 6 farkl yap iinde balama grevi yapt grlr. Kutadgu Biligde birinci, nc, drdnc yaplarla kurulmu olan birer, beinci yapyla kurulmu iki balama grubu rnei varken, ikinci grupta yer alan yapyla kurulmu 11 balama grubu bulunmaktadr. Bu gruplar aada srayla ortaya konacak ve ayn ana grup altnda bulunup farllk gsteren yaplar ise bu st gruplarn altndaki baka alt gruplarda incelenecektir.

2.1. Tut- Szcnn Bala Olarak Kullanmlar 2.1.1 Tek Bana Kullanm Kutadgu Biligde tut- fiilinin tek bana bala olarak kullanld bir rnek bulunmaktadr. lgili rnekte aka grlecei gibi tut- bala olarak kullanlmakta, anlam da
ve, de olarak verilebilmektedir. Eserdeki ilgili rnek yledir: Kal beg tili yumak erse sig An sevdi budn ulug tut- kiig (KB, 3184) (Eer beyin dili yumuak ve tatl ise, onu milletinden byk ve kk herkes sever)1

2.1.2 Tut- Szcnn Ya Balacyla Birlikte Kullanmlar Bu grup altnda bulunan 11 rnei yaplar bakmndan iki alt gruba ayrmak mmkndr. lk gruba tut- szcnn ya balacyla birlikte tek tek isimleri balad rnekler alnmken, ikinci grupta ise, tut- szcnden nce veya sonra gelen unsurlarn sfat veya isim tamlamas olmas esas gzetlenmitir. lk gruba
1

Kutadgu Biligdeki beyitlerin evirisinde, R. R. Arat 1988den yararlanlmakla birlikte Aratn birebir eviri yapmad dikkate alnarak baz durumlarda kiisel tasarruflara gidilmitir.

140

Nalbant, Trkede Tarih Trk Dili Alannda Fonksiyon Deitirmeye Bir rnek

giren alt rnek de, tut- szcnn ya balacna gre ilk balayc unsur ya da ikinci balayc unsur olmas bakmndan iki balk altnda deerlendirilmitir.

2.1.2.1 Tek simleri Balayc Olarak Tut 2.1.2.1.1 Tut- Szcnn lk Balayc Unsur olduu rnekler
Kutadgu Biligde tut- szcnn iki isim arasnda ilk balayc unsur olarak kullanld drt rnek saptanmtr. Bu rneklerde tut- szcnn bala olarak ve, veya anlamna geldii grlr. Tut- balacnn bu kullanmlar aadaki beyitlerde grlebilmektedir. Kr tursa bizde oza bargu Kara tut ya begler ajun tutgu (KB, 250) (Halktan veya dnyaya hkim olan beylerden (kim olursa olsun), bizden nce genlere dikkat edersen...) Bilig tut ya erdem kii grenr Meger bu uku ol tadudn nr (KB, 1825) (Bilgi ve erdemi insan renir. Fakat akl insan tabiatndan doar.) Neg bar kiiler ara ay klg Asg tut ya kor yas saa belglg (KB, 3355) (Ey n sahibi, insanlar arasnda fayda veya zarar ne var bunlar aka biliyorsun.) Yagz yir yal kk yaratt kn ay Karadgu yaruglug gay tut ya bay (KB, 3717) (O, kara topra, mavi g, karanl, aydnl, fakiri veya zengini yaratt)

2.1.2.1.2 Tut- Szcnn kinci Balayc Unsur Olduu rnekler Kutadgu Biligde tut- szcnn yatut-.. gibi bir yap iinde ya balacndan sonra gelmek suretiyle art arda gelen isimleri balayan ikinci unsur olarak kullanld grlmektedir. ki rnekte bu tip kullanmn saptadmz bu balacn anlamlarn da ve, de/da, dahi olarak vermek mmkn olabilmektedir. Kutagu Biligde bu durumla ilgili saptadmz rnekler yledir:
siz edg kalmaz nee tz lr Ulug ya kiig tut kara yir bolur (KB, 1540) (yi, kt hibir ey kalmaz, hepsi lr. Byk veya kk dahi kara toprak olur.)

141

bilig, Yaz / 2006, say 38

Ya i tu okgay ya kolda ada Ulug ya kiig tut yakn ya kada (KB, 4576) (Ya e, dost, arkada, ahbap, byk veya kk, yakn veya karde davet edilir.)

2.1.2.2 Kendinden nceki veya Sonraki sim veya Sfat Tamlamalarn Dier simlere Balayc Olarak Tut- Szc Ya balacyla bir grup oluturarak bala olarak kullanlan tut- szc tek tek isimleri balamann yannda, tamlama hlindeki szck gruplarn da baka tamlama veya tek tek isimlere balamakta da kullanlmtr. Bu ikinci gruptaki kullanmnda tut- szcnn ..yatut-.. veya ..tut-..ya.. gibi iki farkl ekilde yani ya ilk balayc unsur ya da ikinci balaycy unsur olduu grlmektedir. Getii rneklerde ve, veya, de, dahi anlamlarna gelen bu szck, isim tamlamalarn isim ve sfat tamlamalarna, sfat tamlamalarn isimlere balamak suretiyle iki farkl ekilde kullanlmtr. Bu iki temel grup altna toplanabilecek drt rnek tespit edilebilmitir.
Haciblar ii tut ya begler ii Ulug ya kiig tut tgi kii (KB, 2493) (Haciblerin ii ya da beylerin ii, byk veya kk btn syleyecek sz (olanlar) (kabul eder)) Yaz tag yirig tut yorr koy srg Ya kul k tapug ay klk rg (KB, 5371) (Ova ya da dalk yerlerde gezen koyun srleri ya da kul cariye ve hizmetilerin (dolu), ey sakin tabiatl) Kurug l yimi tut ya ig sig Andn bolur bu boguzka kiig (KB, 2889) (Kuru ve ya yemi ya da iecek ve arap, bunlarn boazdan gemesi onun sayesinde olur.) Bu kn ya yarn tut yumulsa bu kz Silerni dueaka bolur mulug z (KB, 6172) (Bugn ya da yarn bu gzler kapandnda (ldmde) ben de sizin duanza ihtiya duyacam.) 2.1.3 Erse..Ya.. Tut-.. Ya Yaps indeki Kullanm Kutadgu Biligde tut- szcnn kullanld ilk iki tip (2.1.1 ve 2.1.2) yap dnda ikinci yapya (2.1.2) erse szcnn de katlmasyla oluan nc bir yapy daha tespit etmek mmkn olabilmektedir. Bu yapda erse szcnn de fonksiyon deitirerek bala olarak kullanlmas dikkat ekicidir. Kutadgu Biligde bu yapda bir tek rnek bulunmaktadr.
142

Nalbant, Trkede Tarih Trk Dili Alannda Fonksiyon Deitirmeye Bir rnek

Kugu korday erse ya turna yugak Ya toy tut ya ygdik ya todl ya kak (KB, 5377) (Kuular veya turna ve rdek ya da toy kuu, ydik veya kaz)

2.1.4 ..Ya..Tut-..Ne.. Yaps indeki Kullanm Tut- szcnn bala olarak kullanld bir baka yap, bir st grupta olduu gibi nc bir balama unsurunun bulunduu yapdr. Bu yapda nc bir bala olarak ne kullanlmtr. Ne szc Kutadgu Biligde bizim sz konusu edeceimiz rnein dnda baka birok rnekte daha gerek tek bana gerekse ma/me, yana vb. balalarla birlikte bala olarak kendi olaan kullanmlarnn dnda kullanlmtr. Nenin bu tip kullanmlarna Budist ve Maniheist evre Trke metinlerinde de rastlanlabilmektedir (Nalbant 2003). Kutadgu Biligde tut- ve ya balalaryla beraber nc bir bala olarak kullanlan ne szcnn bulunduu bir rnek vardr. lgili rnek yledir:
Kiig ya ulug tut ne avlug klg Tapug tapug turur belglg (KB, 4092) (Kk ya da byk ya da nam ve hret sahibi(olsun), akas hizmetkr hizmetkrdr.)

2.1.5 ..Ya..Tut-..Tak..Yaps indeki Kullanm balacn cmle iindeki unsurlar arasnda balama grevi yapt bir baka yap tut-, ya ve tak balalarnn bir arada kullanld yapdr. Kutadgu Biligde bu balama yapsyla bir kez balama grubu yapld grlr.
Kulan ya tag tut tak kk teke Tutup keldrrler saa ay bke (KB, 5375) (Yaban eei ya tag ve dahi boz geyik; Ey pehlivan bunlar yakalayp sana getirirler.)

2.1.6 Kerek..Tut-..Kerek Yaps iindeki Kullanmlar Tut- szcnn kullanld altnc farkl yap, kerek szc ile beraber bulunduu yapdr. Bu yapda tut- szc ikinci cmleyi aklayc bir balayc olarak, dahi, bile, ...ister, ya anlamlarnda kullanlmtr. Bu yapda bulunan kerek ve tut-, bir rnekte tek isimleri, dier rnekte ise tamlamalar balamaktadr. Kutadgu Biligde bu balama yapsyla kurulmu iki rnek yledir.
Kerek dnya ii kerek eukbi tutSak birle adra tutar bilge bt (KB, 4383) (ster dnya ii olsun isterse de ahiret (ii), bilge kii bunlar hesap ederek birbirinden ayrr. Buna inan.)

143

bilig, Yaz / 2006, say 38

Karn todgua yi kamug yim iim Kerek arpa yr tut todurgu am (KB, 4769) (Btn yiyecek ve iecei karnn doyuracak kadar ye. ster arpa isterse dar bile benim karnm doyuracaktr.) Yukarda sraladmz btn rneklerde tut- szcnn ya, erse, ne, tak, kerek gibi balalarla farkl balama gruplar kurduu grlmektedir. Tutile kurulan yaplarn, Maniheist ve Budist evreye ait Trke metinlerde kullanlan yme azu/azu..yme, yme..anulayu/ anulayu yme, yme birk, yme..k, yme..kalt/kalt.. yme, yme..yana/yana..yme, yme..tak/tak yme, ap..yme, ne..yeme, inip..yme gibi birden fazla balala oluturulmu yaplara benzedii grlmektedir (Temir 1948). Maniheist ve Budist evreye ait Trke metinlerde kullanlan cmle yaplarnn ve buna bal olarak balama yaplarnn oluumunda tercmenin byk bir etkisi olduu, yani bu tip yaplarn baka dillerdeki benzer yaplarn Trkedeki tercmeleri olduu bilinmektedir (Tekin 1989). Uygurlar dneminde Tarm blgesinde Trklerin ilk karlatklar Hint-Avrupa uluslarndan trl ranl kavimlerin ve Tohorlarn dillerindeki yardmc cmle balayclar, Trkler tarafndan ksmen taklit edilmi ve Trkede var olan baz cmle balayclarna bu yabanc dildeki balayclar karlamak zere yepyeni anlamlar verilmitir. Dilde biim olarak karl bulunmayan balayclar iin de yeni szler yaratlmtr (Tekin 1989: 62). inasi Tekinin ilgili yazsnda balalarla ilgili olarak rnekleriyle ortaya koyduu bu durumun, Eski Uygur Trkesi yaz dili ve bu yaz dili geleneinin etkisinde yazlm olan Kutadgu Biligde kullanlan tut- fiilinin bala olarak ortaya kmasnda etkili olabilecei, yani tut- fiilinin, Tohorca, Sanskrite veya Sogodadaki bir balacn tercme sonucu Trkede hayat bulmu bir karl olma ihtimalinin de gz ard edilmemesi gerekir. Fakat ister tercmenin etkisiyle olsun, isterse de tut- fiilinin Trkedeki kullanm olanaklarnn salad bir durum neticesinde olsun bu szcn fonksiyon deitirdii aktr. Btn bunlarn neticesinde tut- ~ tut- szcyle ilgili olarak unlar sylenebilir, 1. Tut- ~ tut- anlamlarnn kapsam bakmndan ok zengin bir szcktr. 2. Tut- szcnn fiil olarak sahip olduu anlamlarn yannda ve, dahi, bile, veya gibi anlamalara da sahip olduu grlmektedir. Fonksiyon deitirme sonucunda ortaya kan bu anlamlar Kutadgu Biligdeki rneklerle snrldr.

144

Nalbant, Trkede Tarih Trk Dili Alannda Fonksiyon Deitirmeye Bir rnek

3. Kutadgu Biligde tut- anlaml szcnn grevli bir szck haline gelmesi szcn fonksiyon deitirdiini gstermektedir. Bu, Trke iin, tarih Trk dili alannda fonksiyon deitirme ile ilgili rneklerden biridir. 4. ncelememiz iinde de deindiimiz ve rneklerde de grdmz gibi, Kutadgu Biligde tut- fiilinin bala olarak kullanlmas ve baka balalarla kurduu yaplar Eski Uygur Trkesinde grlen ve baka szcklerle kurulan (apyeme, neyeme vb.) balama yaplarna benzemektedir. Bu durum, bizde, bu fiilin yeni szck tretmek amacyla deil, daha ok yine Eski Uygur yaz dili geleneinde var olan, baka dildeki balayc bir eyi Trke olarak ifade etmek kaygsnn Kutadgu Bilig yazld srada da devam ettii, bu yzden de tut- fiilinin fonksiyon deitirerek bala olarak kullanlm olabilecei dncesini uyandrmaktadr. 5. aatay, Eski Anadolu Trkesi ve Trkiye Trkesi alanlarnda varsaymak, farz etmek anlamlarnda ana cmle iinde ara cmle/sz olarak kullanlan tut- fiili anlamlar bakmndan Kutadgu Biligdeki tut- balacna yaklamakla birlikte, bu alandaki tut- szcnn szck trn deitirmedii grlmektedir. Kutadgu Biligde kullanlan ve rneklerini verdiimiz tut-, tut- fiilinin emir ekli ise de, fiilliinin sadece grnte olduu, ilgili rneklerde bunun fiil olmad ve bala olarak kullanld aka grlebilmektedir.

145

bilig, Yaz / 2006, say 38

Kaynaka
Aksan, Doan (1978), Anlam Bilim ve Trk Anlambilimi(Ana izgileriyle), DTCF Yay., Ankara. KB= Arat, Reit Rahmeti (1991), Kutadgu Bilig I Metin, TDK Yay., 3. bask, Ankara. ________________(1988), Kutadgu Bilig II eviri, TTK Yay., 4. bask, Ankara. Bartolom, Ana I. Hernndez ,Cabrera, Gustavo Mendiluce (2005), Grammatical Conversion in English: Some new trends in lexical evolution, Translation Journal, http://accurapid.com/journal/31conversion.htm., 11.11.2005. Brockelmann, C. (1954), Osttrkische Grammatik Der slamischen LitteraturSprachen Mittelasiens, Leiden. Caferolu, Ahmet (1968), Eski Uygur Trkesi Szl, TDK Yay., stanbul. Mungan, Gler (2002), Trkede Fiillerden Tretilmi simlerin Morfolojik ve Semantik Ynden ncelenmesi, Simurg Yay., stanbul. Nalbant, Bilge (2003), Ne Kelimesinin Farkl Bir Kullanl zerine Dil ve Edebiyat Aratrmalar Yaynlar:4, Trkoloji Dergisi, XVI. Cilt, 1. saydan Ayr basm, Ankara. Quirk, R., Greenbaum, S. (1987), A University Grammar of English, London: Longman. Rsnen, Martti (1969), Versuch Eines Etymologischen Wrterbuchs der Trksprachen, Helsinki. Sar, Mustafa (2000), Trkiye Trkesinde Szck Trlerinin Deiiklie Uramas, Trkoloji Dergisi, XIII. Cilt, 1. say, Ankara. Tekin, inasi (1989), Uygurcada Yardmc Cmleler zerine Bir Deneme, TDAYBelleten, 1965, TDK Yay., Ankara, ss. 35-63. Temir, Ahmet (1948), Uygurca Yme Sz Hakknda, Trk Dili-Belleten, Seri:III, Ocak-Aralk, Say:12-13, stanbul, ss. 33-44 Trke Szlk (2005), TDK Yay., Ankara. Vardar, Berke (2002), Aklamal Dilbilim Terimleri Szl, Multilingual Yay., stanbul.

146

An example of Function change in the field of Historicial Turkish Language: The verb-tut
Dr. Mehmet Vefa NALBANT*
Abstract: Functional shift is a new method for word formation and used for every language. In this method, word have not a affix or suffix and changes part of speech. The usage of this method is used in Turkish. This study is focus on functional shift in Turkish. Examples of functional shift have been choosen from Kutadgu Bilig (in Middle Turkish). As a result of functional shift, as a verb tut- have changed part of speech and meaning. Key Word: Functional shift, Middle Turkic, Karakhanid Turkish, Kutadgu Bilig

Pamukkale University, Faculty of Art and Sciencs, Department of Turkish Language and Literature / DENZL

bilig Summer / 2006 Number 38: 137-148 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

: "
- *
: . , . , "" . , "" , . : e , K , C-,

, , /

bilig 2006 vpusk: 38: 137-148 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Trk Dnyasndaki Dnlerde Koltuklama ve Krmz Kuak Balama Gelenei


Sibel Turhan TUNA*
zet: Bir folklor aratrmas olan bu makalede, atalarmzdan bize miras kalan ve bugn eitli Trk illerinde uygulanmakta olan Koltua Alma ile Krmz Kuak Balama Gelenei ele alnmtr. Bu iki gelenekten de ortaya kan sonu; velyet hakknn kz babasndan damada geiidir. Anahtar Kelimeler: Gelenek, Grenek, Evlilik treni, Velyet, Koltua Alma, Krmz Kuak Balama, Trk Milleti ve Kltr

Giri Gelenekler ve grenekler, insan topluluklarn bir arada yaatan, onlarn gemile haldeki balarn kuran kltr unsurlardr. Kltrn iinde, bir milletin deer yargs, zevki, dnce tarz, inan sistemleri bulunur. Topluluklar, bulunduklar corafyadan g etmi olsalar bile bu kltr unsurlarn yeni yurtlarna tamaktadrlar.
Kltr unsurlar, elbette zamana ve evrenin artlarna uyarak, baz deiiklikler gsterir ya da ksmen eriyip yok olabilir. Fakat bazlar da vardr ki, yzyllardr Trk milletince ortaya konulup, ana vasflar korunarak gnmze dek devam ettirilmilerdir. te 1990 sonras, ilikilerimizin daha da rahatlad Trk Dnyasnn ortak deerlerinden olup bu almann da temel konusu olan koltuklama ve krmz kuak balama da bu tr geleneklerdendir. Genellikle dtan evlenme (exogamie)nin esas olduu ve zorlamaya deil, velayet (dost, yardmc)e dayanan, baba hukukunun geerli bulunduu Trk ailesinde, evlenen oullar hisselerini alp, yeni aile kurmak zere yola karlar. Baba evi ise en kk oula kalr (Kafesolu 1995: 216). Burada kullanlan hisse kavram, kaln anlamna gelmektedir. Kaln, Trk aile hukukunun temelini tekil eder. Trk tarih kaynaklarnn hepsinde kaln geleneinden sz edilir. Kaln, kzn ailesine verilen bir aile maldr. Bu yzden kaln geleneinde, olan ailesinin pay ve miras hakk bulunmaktadr. Kaln, balk demek
*

Mula niversitesi, Trk Dili Blm / MULA sibeltuna2002@yahoo.com

bilig Yaz / 2006 say 38: 149-160 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2006, say 38

deildir. Kaln, babann sa iken oullarn evlendirebilmek iin verdii paydr. Balk ise, evlenme srasnda kz ailesine verilen bir hediyedir. Kaln, zamanla gerek anlamn yitirerek balk ekline girmi olabilir (nal 1998: 93). Gkalpin tespitlerine gre; evlenme adeti, Trklerde; Kz karma, Ganimet ve Nikah olmak zere ekilde karmza kmaktadr. Nikah, din ve resm olmak zere, iki trl yaplr. slam nikahta, mehr-i muaccel nikahta verilen arlk ve mehr-i meccel boanma veya lm halinde verilmesi kararlatrlan para nn nemli bir yeri vardr (Gkalp 1974: 290). Balabana gre ise; evlilik, dokuz trde yaplmaktadr. Bunlar: 1- Beik Kertme 2Sz alma, sz verme 3- Berder Evlilik, 4-Taygeldi Evlilik, 5- Baldzla Evlilik, 6- Kaynbiraderle Evlilik, 7- Karde ocuklar Evlilii, 8- Bir Dizi Erkek Kardein Bir Dizi Baclarla Bireysel Evlilii ve 9- Oturakalma gibi ana balklar altndadr (Balaban 1982: 40-57). Evlilik trlerinden biri olan ve destanlarda, zellikle Manasta rastladmz Ak Nikah ise, dnrcle gidilerek istenilen kzn alnmasdr. Nitekim, Manasn daha nceki savalardan ganimet olarak ald pek ok ei olmasna ramen, Kankey, onun babasn yollatp, isteterek ald eidir (Trkmen, nayet1995: 144-145). Yine yazl edebiyatmzda destanlardan halk hikayelerine bir gei tr olarak grdmz Kitab- Dede Korkutta; Salur Kazann Evinin Yamalanmas hikayesinde de nikah terimi ile karlarz (Ergin 1994: 113). Eski Trkler, anneye g derlerdi. Eskiden beri Trk toplumunda babadan sonra, aileyi anne temsil eder. Bunun iin anann yeri, babann dier akrabalarndan ileri olur. Babann miras anneye geer. ocuklarn vasisi de odur. Trk tarihinde, kadnlarn hkmdar naibi olabilmeleri veya devlet iinde byk bir sz sahibi olmalar da bundan ileri gelir. Anne el kzdr; fakat evlendikten sonra, kocasnn soyuna yazlmtr. Kzn babas bile, gelin olma srasnda, kz zerindeki velayet hakkn yani babalk hakkn, damada verir. Dul kalan veya kocasna kzan bir kadn, baba evine gidemez. Koca da kadn evden kovamaz veya boayamaz. Aksi durumda ise; kaln messesesi yznden zarara urayacak olan her iki aile de buna kar kar (gel 1988: 266). Bylece evlilik, salam bir temele oturtulup adeta sigortalanmtr. Trkler arasnda yaygn olan, ataerkilaile tipinde, aile reisinin velayeti vardr. Ataerkil aile (Gkalp 1974: 291) tamam ile hr ve eit bir ailedir. Akrabalk, tek deil, iki tarafldr. Bayanlar da byk haklara sahip olduklarndan, kocalaryla eit gibidirler. Yaplan aratrmalarda Trklerin kadnlarna son derece saygl olduklar gzlenmitir. (Cebeci 2001: 79) ocuklar da

150

Tuna, Trk Dnyasndaki Dnlerde Koltuklama ve Krmz Kuak Balama Gelenei

pederah ailede olduu gibi aile reisinin keyfine tabi deildirler. Pederah ailede baba; eini veya ocuklarn satabilir yahut ldrebilirdi. Trklerde babann sonsuz bir velyet hakk grlmektedir (gel 1988: 266). Bunun iindir ki, sz kesiminde kzn evlenmeye raz olduunu gsteren, bir rzalksembol vermesi de gerekiyordu. Bu sembol, Sibiryadan Anadoluya kadar uzanan btn Trk illerinde, mendil idi. Bu ok eski Trk gelenei, Anadoluda, kz evinden giden hediyelerde evre, yalk, mendil eklinde grlr. Trkistandaki tuz ve ekmek yerine Anadoluda da erbet iilir. Bu da bir eit ant imedir. Eski Trklerde kz evlat sahibi olmak Araplarda olduu gibi bir felaket, bir erefsizlik anlamna gelmiyordu. Kz babas olmak iin, Ouz Beylerinin duasna mracaat eden kimseler de vard: Bay Bican Bey dahi yerinde durdu, dedi: - Beyler ! Benim dahi hakkma bir dua eyleyin. Allah Teala, bana da bir kz vere (Ergin 1994: 117) Trklerde evlilik kavram ve babann velayeti hakkndaki bu bilgilerden sonra imdi de Trk Dnyasnn eitli kesimlerinde, koltuklama - koltua alma adetinin uygulan ekillerine deinelim: A) Koltuklama veya Koltua Alma: Trkmenlerde, zbeklerde, Kazaklarda ve Krgzlarda koltuklama adeti veya koltuk dnn son gn yani gelin alma gn, tpk Anadoluda olduu gibi baz farkllklarla yaplagelmektedir. Burada farkllk zellikle koltua alma iini yapan kiilerdedir. Trkmenlerde gelin, damadn zellikle sol tarafna geirilir ve damat da, gelinin sa koluna girerek onu eve alr. Gelinin sa tarafa alnmasnn uursuzluk getirdiine inanlr. Trkmenlerde zellikle yine dnn son gn, kzn yaknlar tarafndan beline krmz kuak balanr (K1). Kazaklarda yine bu adetler, kelin tirv denilen, gelin indirme gn yaplmaktadr. (Geni bilgi iin bakz.: Ta, 2004, Kazak Neke: 1994) Dnn son gn gelinin ve damadn yengeleri, gelini koltuklarna alrlar ve yz rtl bir ekilde damadn yanna getirirler. Bu srada sa adetini uygularlar (K2). Krgzlarda koltua alma iini, yengeler ve dier bayan akrabalar stlenir. Kelin Tirv denilen gelin indirme adeti, aslnda bir nevi koltuklamadr. nk eskiden dn boyunca bir araya gelmeyen gelin ve gveyi, koltuklama srasnda bir araya gelir. Daha ncede deindiimiz gibi, baz Trk blgelerinde, rnein Trkistanda, baba, kzn gveyin eline verir. Bu da bir tr koltuklamadr (K3). Krgzlarn evlenme gelenei, Gney Sibirya halklarnn, Altay, Hakas ve baz durumlarda da Buryatlarn evlenme merasimlerindeki gelenek ve rf detlerine ok yakndr. (Akmataliyev 2001: 11)
151

bilig, Yaz / 2006, say 38

Ziya Gkalpin aktarmna gre; Dou Trkistanda gvey, dostlar ile birlikte gelecekteki kaynbabasnn evine gider. Hay, hay evlenin! Hay evlenin! eklindeki ve bugn manas bilinmeyen milli bir nakarat terennm ederler. Gen kzn babas bunlar kapda karlar ve merasim ile eve alr. Burada delikanlnn boynuna bir yazma sarar ve daha sonra terifatla kzn delikanlya teslim eder. (Bu da bir tr koltuklamadr.) Bu ilemden sonra byk bir fincan dolusu su getirilir. Gen kzla delikanlnn ana ve babalar bu suyun iine bir para ekmek slatarak ifte takdim ederler. Bundan sonra kz baba yurdunu terk ederek kocasnn evine gider (Gkalp 1974: 309). Trk toplumunda kar - koca balar, ana ve baba sevgisinden de stndr. (Ergin 1994; 12) yle ki; koca evine gelen kz, artk kocas ile kocasnn ailesine balanmtr. Baba evi ile sevgiden baka bir ilgisi kalmamtr. Hatta Trkler, annesine ok gidip gelen, gelinlere misafir gibi bile derlerdi. Koca evindeki balarn gevememesi iin bu tedbir kullanlrd. Bugn Anadoluda koltua alma adeti, genellikle Bat Anadoluda, Gney Marmara, Ege ve Akdeniz blgelerimizde grlmektedir. Mulann Dalaman ilesinde yaptmz bir aratrmaya gre; koltuk, eski dnlerimizin (son 30 yl ncesine kadar) gelin alma gn de denilen nc veya son gnnde yaplrd. (K 4, 5, 6) Koltua hazrln u ekilde olduu belirlenmitir: Gelin alma grubu, yola kmadan nce olan evinde hazrlklarn yapar. Damadn en yakn arkada olan sad (bu kii btn Trk Dnyasnda ortaktr, hatta Dede Korkut hikayelerinden olan Uun Koca Ogl Segrek Boynda da karmza kar; Ergin 1994: 233) onun her eyini hazrlar. (Ayakkabsn, gmleini, takm elbisesini, tra malzemelerini, kilimini, vb.gibi) Sad ve dier genler, nce damadn tran meydanda yaparlar. Sad ile - drt gen, damad orta yerdeki bir ehramn altna alrlar. Bu esnada damadn hsm ve akrabalar, damat ile arkadalarnn etrafn kuatrlar. Bu srada davul ve zurna alnmaktadr. Tratan sonra damat yumruklanarak giydirilir ve bir elinin iine kna yaklr. Davul - zurna eliinde sadcnn srtna binen damat yine yumruklanr ve kendisine para baslr. Btn bunlar yarenlik, elence olsun diye yaplr. (K 4, 5, 6) Bu hazrlktan sonra damat, sad ile birlikte olan evinde kalr. (Burada grld gibi Gagavuzlarn dn trenlerinde de sadcn byk rol vardr. Dn onlar yrtrler. Gngr-Argunah 1998; 106-107) Damadn dier arkadalar ve dn alay kz evine giderler. Dn boyunca kz ve olan birbirlerini hi grmezler. Sad, geline bir demet iek hazrlar. Gelinin binecei at sslenir, zerine olan ocuu oturtulur. (Bu; gelinin erkek ocuu dourabilmesi iin yaplan bir adettir. Tatarlarda ise; gelin ve
152

Tuna, Trk Dnyasndaki Dnlerde Koltuklama ve Krmz Kuak Balama Gelenei

damadn gerdek yatanda soyun devam olsun, ocak ttsn diye erkek ocuk yuvarlanr. etin 2005: 104 ) Kz evine giden olan taraf da orada yarenlik yapar. Oyunlar oynanr. Daha sonra davul - zurna eliinde, kap tutma gibi bir takm adetler uygulanarak gelin, babas, aabeyi, annesi gibi yaknlar tarafndan evinden kartlr. Kz evi ise, gelinin arkasndan alar, yas tutar. (K 4, 5, 6) Kazaklarda ise bu adet, gayet dramatik olur. Gveyin akrabalar, bir kz karma gsterisi yaparlar. Kzn arkadalar buna kar mdafaa vaziyeti alrlar. Bunlar, ailenin ve kzn evresinin, gen kzn ayrlmasna raz olmadklarnn gstergesidir (Gkalp 1974: 310). Daha sonra kz taraf, gelini nceden hazrlanm ata bindirilmek zere olan tarafna teslim eder. Gelin ata bindirilir. Bu srada olan evince atn zerine oturtulmu olan ocuu, attan indirilir. Gelinin all grab yzne rtldkten sonra, gre, hayvan (at) kousu gibi yarmalarn dzenlenecei meydana gitmek zere yola klr. (K 4) Ata binme gibi geni bir meydanda yaplan ve geline de izlettirilen yarlar ve dier greler, tren enlikleri ise btn Trk toylarnda grlen elencelerdir (gel 1988: 267). Daha sonra en nde davul ve zurna, arkada ata binmi gelin, onun da arkasnda dn alay olan evine gelirler. Olan evinde kurbanlk hazrlanmtr. Gelin, olan evinin kapsnn nne gelince ba alr. Bu srada indirmelik adeti uygulanr. Bu adette olan tarafndan bir kii kar, damadn babasna, annesine, yaknlarna ne veriyorsunuz? diye sorar. Geline, (civcivli tavuk, at, para, altn, vs. gibi) gnllerinden kopan her ey verilebilir. stenilen ey verildikten sonra gelin, olan tarafndan birka kiinin yardmyla attan indirilir. (K 4, 5, 6) Dn izleyemeyenler, koltuu bari izleyelim deyip, olan evine gelirler. Sad ve damat, atn yanna yaklarlar. ndirilmi olan gelini, sadcn yannda duran damada teslim ederler. Gelinin bir eline de daha nceden hazrlanm olan iek verilir. Gelin damadn koluna girmez, damat gelinin koluna girer. nk damat gelini koltuklayarak onun tm sorumluluunu yklenmi olur. (Tatarlarda ise durum tam tersidir: Gelin, damadn koluna girer. K7 ) te bu dete, ilk kez bir araya gelen iftin koltuu denir. Daha sonra iftler, kendileri iin kesilmi olan kurbann zerinden atlarlar ve kurban kan, her iki gencin de alnlarna uurlu gelmesi iin srlr. Sonra da yeni ift eve girer. (K 4, 5, 6) Genelde Anadoluda atn zerindeki gelin, attan inmemek iin damada kar direnir. Bunun sebebi ise, kaynbabann yeni ift iin bata bulunmasn salamaktr. Gelin, bu ba ya da armaan duyduktan sonra damadn kucanda attan iner. Damadn kolunda eve girerken olann yengesi, gelinin parman, bala, bazen de yaa batrr. Gelin de bu parman, bir kap

153

bilig, Yaz / 2006, say 38

giriine bir de tavana srmeye alr. Bu adet de ya ile bal gibi geinmek anlamna gelir. (K 4) Eve giren gelin ile damada, hazrlanm olan erbetten iki bardak ikram edilir. Evin iindeki damad, arkadalar davul nnde oynatmak iin darya arrlar. Gelin ise misafirlerle birlikte ierde kalr. (K 4, 5, 6) Herkes daldktan sonra gece imam nikah kylr. Nikahtan nce ise kz taraf bir takm artlar ne srerler. Bu artlar ilerde ortaya kabilecek ayrlma durumunda nafakay belirlemektedir. (K 4, 5, 6) Gelin alma; Trklerde kzn bir g gibi grlmtr. Anadoluda kz evden kmadan nce anasnn diktii bir analk giysisini giyer. Ancak bundan sonra gelin ba yaplr ve gelin elbisesi giydirilirdi (gel 1988: 267). Bazen gelin g, gelin gtrmesi adyla da anlan gelin alma, kzn baba evinden koca evine gtrlmesidir. (Ataman 1992; 43) Azerbaycanda da gelin alma sylenen trklere yansmtr. (Hacyeva 1999: 84) Gelin bal, Anadoluda olduu gibi (Mula, Aydn, Denizli) Orta Asyada da (Krgzistan, Kazakistan) kzln bitip kadnln baladn gsteren bir semboldr. B) Krmz Kuak Balama Gelenei: Dier bir pratik olan gelin kua da gen kzlktan kadnla gei anlamn tamaktadr. Bu kuak baz Trk topluluklarnda Ergenlik al kaftan ile yer deitirebiliyordu. Bu btn Trklerde bir gveyi elbisesi idi. Gelin alnrken, kzn babas al ve kuan gveye sarar ve bylece, babalk velayetini gveye brakm olurdu. Gveyi de dnde bunlar zerinde tard (gel 1988: 268). Bekret ve gayret kemeri, 4-5 cm. kalnlnda, al renkli bir erittir. Al renk, tarihimizin balangcndan beri manevi ve milli renk olarak alglanm, milli bir sembol hviyeti kazanmtr. (Gen 1997: 13) Krmz kuak, bekaret ve gayret sembol olarak gelin evden ayrlmadan nce babas ve aabeyi tarafndan salavat ve tekbir ile kzn beline balanr. Balanan kemer, ilk ocuk douncaya kadar saklanr. lk ocuk olan olursa bir paras ocuun omzuna dikilir (Altunel 1995). Orta Anadoluda, gelin ata binmeden nce baba, kznn beline krmz kuak balar. Bu kuaa, gayret kua denir. Gayret kuann amac; kzn gelin gittii evde tembellik yapmamasna, gayretli olmasna, iten kamamasna yneliktir (Altunel 1995). Ancak kimilerine gre de kuan renginden dolay, kuan gayret yannda bakirelik simgesi de olabilecei vurgulanr. Kuan ucunda ise, kn edilmi bir miktar para veya altn beibirlik vardr. Bu babann, kzna verdii son harlktr.

154

Tuna, Trk Dnyasndaki Dnlerde Koltuklama ve Krmz Kuak Balama Gelenei

Beytebapta (Hakkari), gelin kuann kere zlp balanmas halinde, yeni gelinin eve uur ve bereket getireceine inanlr. Bu yrede sz konusu uygulamaya, kuak zme ad verilir (Esin 1979: 55-71). Bekareti temsil eden al ipek kuak, baba tarafndan gelinin beline, salavat ve tekbir getirilerek iki defa sarlp braklr ve nc de balanr. Bu arada, gelinin babas tarafndan kunduras iine bir miktar para konulur. Bu krmz kua, gelin, ilk ocuu douncaya kadar saklar. ayet ilk ocuu olan olursa, kuan bir parasn olunun bir parasn da kendi bana balar (Soylu 1987). Trkmenistandaki gerdek gecesinde, gveyi milli kyafetini giymi olarak arkadalar tarafndan gelinin bulunduu odaya getirilmesi ile balar. Gelin daha nce kz arkadalar tarafndan, odann ortasna getirilmitir. Eer gveyi kzn duvan amak istemezse, arkadalar: A bakalm belki krdr, belki de bakasdr diye srar ederler. Gveyi, gelinin duvan aar. Gelin de gveyinin kalpan karp bir kenara koyar. Daha sonra da gelin, belinden kua zp gveye verir. Gveyi, odada bulunan kzlar ve delikanllar bu kuakla vurarak dar kartr (elik 1995). Azerbaycanda ise, bey (damat), toy gecesi gerdee girer. Gerdek gecesi kzn belindeki krmz kua zmek iin damat geline bir takm hediyeler verir. Damat gerdek sabah evden kaar. Bir iki gn arkadalar veya akrabalar yannda kalr. Bunu anne ve babasna bir sayg ifadesi olarak yapar. Gelin de bu sre iinde evdeki hibir erkee yzn gstermez. Eer gelin bakire ise bu gerdek gecesi silah atlarak belirtilir. Eer gelin bakire deilse, baz blgelerde ya salar sfr numara tra edilir veya bir eein srtna ters bindirilerek baba evine gnderilir (elik 1995). Trklerde bekaret anlay, islmiyetten nce de vard. Trkler, bakire kz iin kopaglg kz derlerdi (nal 1998: 102). Bu uygulamalarda, Kamlarn ve Alplerin kuand kuak ile kutsiyet ifade eden saysnn, kuak zmeye bal bir biimde birletiini; kam aksesuar olan kuan, islmiyet sonrasndaki tarikatlar ile ahilik tekilatnda da kuak kuanma pratiklerinde yaamaya devam ettiini gryoruz (Esin 1979; 55-71).

Sonu Gelin indirme, gelin grme, kelin truv, gelin alma, Trklerde dnn son gnn tekil edip btn Trk illerinde, trenler eliinde gerekletirilmektedir.Bu makalenin konusunu tekil eden ve Trk kltrnn nemli uygulamalarndan olan koltuklama, koltua alma ile krmz kuak balama gelenei, babann velyetinin, damada geiini simgelemektedir. nk btn Trk illerinde babalk velayeti sonsuza kadar srmez. Babalk grevle155

bilig, Yaz / 2006, say 38

rinden biri de evlatlarnn mrvvetini salamak, onlar hayrls ile gelin ya da damat etmek, yuvadan uurup, kendi yuvalarn kurmalarna yardmc olmaktr. Yukarda deinmi olduumuz detlerdeki uygulan ekilleri ya da aralar, gnmzde yaplan modern anlamda evliliklerde, bir takm deiikliklere uratlmtr. rnein, at artk yerini gelin arabasna brakmtr. Koltua alma ekli de modern bir hale sokularak, balo salonlarnda uygulanan bir adet olmu, hatta iftlerin mumlar altndan geerek yapt bir det haline gelmitir. Gelin ve damadn zerine salanlar da artk erez, ekervb. deil, madeni ya da kat paralar ile parlak kattan pullardr. Buna karlk krmz kuak gelenei deiime uramadan halen srdrlmektedir. Tabiatn drt ana varl olan ate, su, hava ve topraktan (Anasr- Erbaa) sadece biri olan ate, ilk alardan beri, insanlar hastalklardan ve kt ruhlardan arndran koruyucu bir klttr. Baz kaynaklara gre; gelinin ba zerinde mum yaklmas da bu ate klt ile yakndan ilikilendirilir. (Ataman 1992: 43) (nan 1954: 66-166) Yine bugn gelinin bana parlak pullar veya eker atmayla modernize olan sa geleneinin kkleri Trklerin en eski inanmalarndan olan amanizme kadar gider. (nan 1954: 167) Bizce; amzdaki deiimlerin bir sebebi de kitle iletiim aralar vastasyla sosyo- kltrel farkllklarn milletler arasnda kolaylkla yaylabilmesidir. Hatta gnlerce sren eski dnlerin yerini sade bir nikaha brakmas, zenti, maddi olanakszlklar ya da gelenein reddi olarak aklanabilir. Bunun yannda Trk kltrnn yayld her corafyada ortak uygulamalar da grmekteyiz. Trk Dnyasndaki dnlerde krmz kuak balama gelenei zevkle ve istekle yaatlmaktadr. Bu da ortak gemiin, ortak kltrn, kltre sahip kmann bir sonucudur. Anadolu ve dier Trk topluluklar arasndaki ortak kltr deerleri ierisinde, dnlerimizde rastladmz baz pratikler, halen nemini korumaktadr. Bu pratiklerin incelenmesi, edebiyatta kullanlmas ve ortak duygunun canlandrlmas bakmndan byk nem tamaktadr. Gelini koltuklama ve krmz kuak balama gelenei, Trklerin aile yapsn ortaya karan ve onlarn ana yurtlarndan Anadoluya tadklar nemli bir gelenektir. Gelenekler, yeni nesillerce yaatlmazsa kltrel kimliimiz kaybolmaya yz tutar.

156

Tuna, Trk Dnyasndaki Dnlerde Koltuklama ve Krmz Kuak Balama Gelenei

Kaynaka
Akmataliyev, Abdldacan (2001), Krgz Folklor ve Tarihi Kahramanlar, AKM Ba., Yay., 270/ Ankara. Altunel, brahim (1995), Gevrekli Seydiehir/ Konya, kasabas dnlerinde, gelin gvey motifi zerine baz tespitler, 3. Milletler Aras Trk Halk Edebiyat ve Folkloru Kongresi Bildirileri, T.C. Kltr Bakanl yay., 9-11 Ekim 1995. Ataman, Sadi Yaver (1992), Eski Trk Dnleri ve Evlenme Ritleri, Kltr Bak., TTK Basmevi, Ankara. Balaban, Ali Rza (1982), Sosyal Antropolojik Yaklamla Akrabalk Evlilik ve Trleri, zmir. Cebeci, Dilaver (2001), Trke Dair, tken yay., stanbul. elik, Ali (1995), Trabzon, Bak, Merv, Kzlorda, Sambl, Gagauz dnlerinde gelin-gvey motifi, 3. Milletler Aras Trk Halk Edebiyat ve Folkloru Kongresi Bildirileri, T.C. Kltr Bakanl yay., 9-11 Ekim 1995. etin, ulpan Zaripova (2005), Tatar Trklerinin Dn Gelenei, Modern Trklk Aratrmalar Dergisi, Cilt 2, Say 3, Eyll-2005. Esin, Emel (1979), Trk Kozmolojisi, Edebiyat Fak. Matb., stanbul. Ergin, Muharrem (1994), Dede Korkut Kitab, (1) Trk Dil Kurumu Yaynlar, 3.bask, Ankara. Gen, Reat (1997), Trk nanlar ile Milli Geleneklerinde Renkler ve Sar, Krmz, Yeil, AKM yay., Ankara Nevruz. Gngr, Harun; Argunsah, Mustafa (1998), Gagauzlar, tken Yay., Kltr Serisi / 144, stanbul. Hacyeva, Maarife (1999), Azerbaycan Folklor ve Etnografya Szl, T.C. Kltr Bak., Yay., Ankara. Kafesolu, brahim (1995), Trk Milli Kltr, Boazii yay., 13. bs., stanbul. nan, Abdulkadir (1954), Tarihte ve Bugn amanizm, TTK Basmevi, Ankara. Kazak Neke; Almat, 1994. Trkmen, Fikret; nayet, Alimcan (1995), Manas Destan -Trkeye aktarma- AKM yay., Ankara. nal, Mehmet Naci (1998), Romanya Dobruca Trkleri ve Mukayeseleriyle Doum Evlenme ve lm Adetleri, KB yay., Ankara. gel, Bahaeddin (1998), Dnden Bugne Trk Kltrnn Gelime alar, Trk Dnyas Aratrmalar Vakf, stanbul. Soylu, Stk (1987), Taeli Yresi Dn Gelenekleri ve Gelenei Oluturan Sebepler, 3. Milletler Aras Trk Folklor Kongresi Bildirileri, 4. Cilt, Kltr Bak., Yay., Ankara.

157

bilig, Yaz / 2006, say 38

Ta, Glah (2004), Kazak Trklerinde Evlenme Gelenei, Baslmam lisans tezi, Mula ni., ada Trk Leheleri Bl., Haziran- 2004. Ziya, Gkalp (1974), Trk Medeniyeti Tarihi, Trk Kltr Yayn, Cilt-2, stanbul

Kaynak ahslar
K1-RAHMANKULOV, Feyzula. Doum yl: 1964, Meslek: Edebiyat Doktoru, (TRKMENSTAN Agabat.) K2-SMALOVA, Elmira. Doum yl: 1971, Meslek: Trk Dili ve Edebiyat Blm Son Snf rencisi, Bornova ZMR. (KAZAKSTAN AHISKA Trk.) K3-DIYKANBAEVA, Aygerim. Doum yl: 1977, Meslek: Yksek lisans rencisi, Ege niversitesi, Trk Dnyas Aratrmalar Enstits, Bornova ZMR. (KIRGIZSTAN Bikek) K4-TURHAN, Neriman. Doum yl: 1949, Meslek: Ev Han., Atakent Mah., Dalaman/Mula. K5-TURGUT, Nziye. Doum yl: 1938, Meslek: Ev Han., Talburun Mah., Dalaman/Mula. K6-DNDAR, Meryem. Doum yl: 1908, Meslek: Ev Han., Dalaman Merkez/Mula. Not: Bu derleme 1998 ylnda yaplmtr. K7-ETN, ulpan Zaripova. Doum yl: 1969, Meslek: Mula ni., ada Trk Leheleri Blm, retim yesi, nvan: Yrd.Do.Dr (Tatar Halk Edebiyat ve Tatar Edebiyat Tarihi).

158

The Traditions of Taking Arm in Arm and Tying Up a Red Belt in the Wedding Ceremony of Turkish World
Sibel Turhan TUNA*
Abstract: In this article, which is a folklore research; taking arm in arm and tying up a red belt traditions that are inherited from our ancestors and still has been appling in Turkish World; are written. The result brought up from these two traditions is the passing of guardianship right from dad to groom. Key Words: Tradition, Custom, Weding Ceromony, Guardianship, Taking arm in arm, Tying up a red belt, Turkish nation and culture

Mula University, Department of Turkish Language and Literature / MULA sibeltuna2002@yahoo.com

bilig Summer / 2006 Number 38: 149-160 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

: , , , , . : . : , , , , .

, . / sibeltuna2002@yahoo.com

bilig 2006 vpusk: 38: 149-160 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Anadolu-Trk Kent Tarihinden Bir Kesit: Seluklu Dneminde Anadolu-Trk Kent Model(ler)i
Dr. Koray ZCAN*
zet: Bu aratrmann amac, Anadoluda Trk ncesi Bizans yerleme miras ile Trklerin Anadolu ncesi kentleme deneyimlerinin sentezi olarak Anadolu Seluklu Devleti siyasal-ynetsel dzeninin egemen olduu 1075-1277 zaman aralnda Anadolu corafyasnda rgtlendii ngrlen kentsel mekn organizasyonlarna dnk model ya da modellerin gelitirilmesidir. Aratrmada, Seluklu kentlerinin demografik byklklerinin nasl bir yntem ile tespit edilebilecei ve kent model(ler)ini biimlendiren unsurlarn neler olabilecei sorular kapsamnda, dneme ilikin zgn tarihi kaynaklarn, mimari yap kaltlar ve arkeolojik bulgular eliinde irdelenmesi ve elde edilen bulgularn harita ya da planlar zerine aktarlmasna dayanan bir yntem kurgulanmtr. Anahtar Kelimeler: Seluklu dnemi, Anadolu, Anadolu-Trk kent model(ler)i

1. Giri Trklerin; gebe ve yerleik yaama dair tm kltrleri ile birlikte; IX. yzylda balayan ve yaklak 200 yl sren Orta Asyadan Anadoluya g hareketi srecinde, karlatklar birtakm farkl millet ve kltrlerle temaslar neticesinde, Orta Asya kent yaamna ait kltrlerinin, Horasan, Mavera-nnehir ve Acem-i Irak yrelerinde yaylm ran-slm kltr ile Anadoluda karlatklar Yunan-Roma kltr ve medeniyetlerinin karlkl etkileiminin bir rn olarak tanmlanabilecek Anadolu Seluklu Devletinin kurulmas, Anadolunun etnik ve dini yapsndan sosyal-kltrel yaplanmalarna, askeri-siyasal koullarndan ynetsel organizasyonlarna dek uzanan bir dizi deiim/dnm srecini balatmtr. Bu deiim/dnm srecinin meknsal yansmalar olarak, Anadolu kentlerinin mekansal kurgusu ya da organizasyonlar yeniden rgtlenmitir.
Bu aratrmann amac, Trk ncesi Bizans yerleme dzeni ve kent modelleri ile Anadolu ncesi Orta Asya Trk ve ran Trk-slm kent modelleri yaklamlarna dayal olarak, Seluklu siyasal-ynetsel egemenlik dneminde
*

Seluk niversitesi Mhendislik, Mimarlk Fakltesi, ehir ve Blge Planlama Blm Seluklu / KONYA korayzcan@yahoo.com

bilig Yaz / 2006 say 38: 161-184 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2006, say 38

Anadolu corafyasnda ortaya kan kentsel mekn organizasyonlarna dnk model ya da modellerin gelitirilmesidir. Demografik ve mekansal zmlemeler iin temel dayanak noktas, Seluklu dneminde istisnasz- tm kentlerin surla evrili olduu ya da en azndan ana yerleim odann sur iinde olduu varsaymdr. kinci varsaym, corafyann kent modellerini biimlendirdii noktasndan hareketle, Anadolunun zgn corafi koullardr. nc varsaym ise -Seluklu dnemine ilikin mlkiyet durumuna ya da konut standartlarna dnk tespit yapabilme olana olmadndan- meknsal ve demografik zmlemelerde Seluklu dnemi saray ya da kk ilevindeki konut yaplar ve antsal kamu hizmet yaplar ilevini stlenen ulu cami kapasitelerinin deerlendirebileceidir. Bu yntem kurgusu iinde, Seluklu dnemi kentlerine ilikin yaplan demografik zmlemelerde, kentlerin nfus byklkleri ile ilevsel kimlikleri arasnda bir bant olduu belirlenmitir. Bu bantnn Seluklu dnemi kent model(ler)ini belirledii dnlmektedir. Aratrma, kentsel mekn organizasyonlarnn demografik byklklerinin nasl bir yntem ile tespit edilebilecei ve kent model(ler)ini biimlendiren unsurlarn neler olabilecei sorular kapsamnda, dneme ilikin zgn tarihi kaynaklarn, mimari yap kaltlar ve arkeolojik bulgular eliinde irdelenmesi ve elde edilen bulgularn harita ya da planlar zerine aktarlmasna dayanan bir yntem kurgusu iinde ele alnmtr. Aratrmann kapsad dnem; dneminin deiken askeri-siyasal-ynetsel koullarnda ortaya kan sosyal-kltrel-ekonomik ilikiler ann biimlendirdii Anadoluda, Seluklu Devleti siyasal-ynetsel dzeninin egemen olduu 1075-1308 zaman araldr.

2. Temel Kavramlar Anadolu-Trk kenti Anadolu-Trk kenti kavram ile anlatlmak istenen, Anadoluda Seluklu egemenlik dneminde Orta Asya Trk ve ran Trk-slm kentlemekentlileme deneyimleri ile Anadoluda devralnan Bizans kltr miras zerinde rgtlenen, Trk yn hakim kentsel mekn organizasyonlardr.
Baka bir ifadeyle, Anadolu-Trk kenti, Trklerin Orta Asyadan Anadoluya yaklak iki yzyl sren gleri srecinde, Orta Asya Trk kltr deerlerinin karlatklar ran-slm kltrleri ile sentezinin bir rn olarak, Anadolu corafyasnda devraldklar Bizans yerleme kltr miras zerinde kurguladklar yaama ve yerleme pratikleridir.

162

zcan, Anadolu-Trk Kent Tarihinden Bir Kesit

Kent model(ler)i Kent model(ler)i kavram ile Anadolunun zgn corafi altyaps zerinde, Bizans-Seluklu ikili askeri-siyasal koullar, Seluklu kolonizasyon/yerleim politikalar ve dnemin farkl sosyal, kltrel ve ekonomik ilikiler a kapsamnda, Orta Asya ve ran Trk-slm yerleim kltr ve gelenekleri ile Anadoluda devralnan Bizans yerleim mirasnn sentezi olarak mekansal kurgusunu yeniden biimlendirilen ve Anadolu-Trk kimlii kazanan kentlerin, tarihsel srete evrimini ya da meknsal kurgusunu ve geliimini tanmlamaya ynelik simgesel anlatm(lar)dr. 3. Meknsal zmlemelere Giri Seluklu dnemi kentleri zerine bir modelleme arayna ya da meknsal zmlemelere girilirken atlmas gereken ilk adm, Anadolu kentlerinin tarihsel corafya boyutunda meknsal evrim srecinin (olas) deikenlerinin ortaya konulmasdr. 3.1. Seluklu Dneminde Anadolu Kentinin Meknsal Evrimi Anadolu kentinin tarih iinde meknsal evrimi incelenirse: .. ikinci binylda kurulan ilk byk siyasal-ynetsel rgtlenme olan Hitit mparatorluu dneminde Anadoluda, askeri ve siyasal merkez gcn kurulmasna dayal olarak ovalarda gelien yerleme srecinin, mparatorluun son dnemlerinde siyasal-askeri koullarn deiimine bal olarak, sarp kayalklar zerindeki tahkim edilmi kalelere yneldii, Roma ve Bizans imparatorluk dnemlerinde ise merkezi otoritenin gcne dayal olarak kalelerden ovalara ynelen yerleim srecinin, nce Arap ve izleyen Trk fetih dnemlerinde imparatorluun askeri ve siyasal egemenlik ya da gcnn deiimine veya zayflamasna dayal olarak kolay savunma olanaklar veren kalelerle snrl alanlara ekildii sylenebilir (zcan 2005: 173).
Seluklu dneminde ise; zellikle XIII. yzyldan itibaren merkezi idare mekanizmasnn kurulmas ve milletleraras ticaret olanaklarnn gelimesine bal olarak, Bizans egemenliinden devralnan kale yerlemelerinin yeniden ovalara doru yayld anlalmaktadr. Ancak, Seluklu siyasal gcnn zayflamas ve merkez idare mekanizmasnn ortadan kalkmas sonucu balayan siyasal belirsizlik dneminde (Trk Beylikleri dnemi) yerlemelerin yeniden kalelere ekildii grlmektedir. Sz konusu srecin, Osmanl mparatorluunun XVI. yzylda ulat gl merkezi yapya dayanan siyasal ve asker egemenlik dzeyine bal olarak bedesten ya da han ad verilen ekonomik kurumlarn yapm ile Anadolu kentlerinin yeniden sur dna yaylma biiminde mekna yansd sylenebilir.

163

bilig, Yaz / 2006, say 38

Yukarda aklanan Anadolu kentlerinin tarihsel evrim srecinden, kentleme olgusunun lkesel askeri ve siyasal egemenlik dzeyine bal olarak meknsal deikenlik gsterdii anlalmaktadr. Bu adan baklrsa, Seluklu dnemi Anadolu kentlerinin meknsal zmlemesi ya da modeli zerine retilecek yaklamlarn, Anadolunun tarihsel topografyas ve askeri-siyasalynetsel egemenlik dzeyi deikenleri kapsamnda deerlendirilmesi gerektii dnlmektedir. Bu noktada, Seluklu dnemi ile e zamanl olan ortaa Bat kentleri zerine Braudel tarafndan ileri srlm Ak kent ve Kapal kent modelleri (Braudel 2004: 464-468) ile Seluklu dnemi kentleri zerine ileri srlm Uc kenti modeli (Tanyeli 1987: 83-96), Anadolunun kendine zg corafi koullar ile Seluklu dneminin zgn askeri-idar-ynetsel koullar ve yaplanmalar kapsamnda deerlendirilirse, Seluklu kentlerinin yukarda aklanan modelleme yaklamlarndan farkllklar gsterdii grlmektedir. rnein Seluklu dneminde Uc kenti olarak tanmlanmakla temel ilevinin askeri-siyasal merkez olduu anlalan Kastamonu kentinin, Ktahya, Ankara, ankr gibi dier uc kentlerinden farkl bir meknsal kurguya sahip olmas Uc kenti modeli1 olarak retilen kavramn gerekte tm uc kentleri iin geerli olmadn ortaya koymaktadr. Bu yaklam Akehir iin de geerlidir. Akehirdeki meknsal yap unsurlarnn dalmndan Seluklu dneminde kentin yerleim alannn tamamen surla evrili alan iinde gerekletii anlalmaktadr (zcan 2005a: 1-13). Dolaysyla Seluklu dnemi kentlerinin meknsal kurgusunu belirleyen ya da kent modelini tanmlayan baka deikenler veya etkenler olduu anlalmaktadr. Bu noktada, Seluklu dnemi kentinin meknsal kurgusunu/modelini belirleyen temel unsurun; kentlerin askeri-siyasal-ynetsel ilevi ve buna bal olarak kentsel/blgesel hizmet potansiyeli olduu ngrlmektedir. Burada dikkat ekici bir baka nokta ise Seluklularn ilk kurulu dneminde, meliklik merkezi olarak siyasal ve ynetsel merkez ilevi stlenmi ankr ve Ankara kentlerinin, lhanl egemenlik dneminde ilevlerini kaybetmi olmalardr (zcan 2005: 174-175). Bu dnemde Ankara ve ankr kentleri ynetsel merkez ilevlerini kaybederken, Kastamonu; Kuzey Uc Eyaletinin merkezi ilevini stlenmitir. Dolaysyla ynetsel unsurlarn Kastamonu kentinde yer semesi ve kentin siyasal-ynetsel merkez ilevi kazanmas, Konya ve Kayseri gibi, asker ve stratejik nedenlerle surlarla evrilmesini zorunlu hale getirdii sylenebilir.
1

Uur Tanyeli, bir Uc kenti olarak Kastamonu kentinin meknsal kurgusunun Uc kenti modeli yerine kale kent modeli gstermesine geerli bir aklama getirmemi ve sadece nemli bir dm noktas olmad savn ileri srmtr (Tanyeli 1978:52-53). Oysa Kastamonu kentinin dier Uc kentlerinden farkl meknsal kurgusunun nedeni kentin Seluklu yerleme-ulam sistemi iindeki siyasal-ynetsel ilevidir.

164

zcan, Anadolu-Trk Kent Tarihinden Bir Kesit

Dier taraftan, sz konusu kentler meknsal byklkler asndan irdelenirse; Kastamonu yaklak 30 Ha (hektar) yerleim alanna sahip iken, Ankarann 13 Ha. ve ankrnn 16 Ha. yerleim alanna sahip olmas, Kastamonunun Ankara ve ankrdan farkl siyasal-ynetsel ilevini ortaya koymaktadr (zcan 2005: 175). Nitekim, Kastamonunun Seluklu dnemi sonunda ortaya kan Trk Beylikleri dneminde Candar-Oullar Beyliinin merkezi ilevini stlenmesi de, bu yarglar desteklemektedir (Ycel 1970: 373-407, Turan 1989: 1-6). Baka bir noktadan bakldnda, dnemin tarihi kaytlarndan Anadolunun demografik ve ekonomik adan en gelimi kenti olduu ileri srlen Sivas kentinde, sur d yaplanma odaklar olarak nitelenebilecek hibir yap faaliyetinin olmad grlmektedir. Buna karlk; Konya ve Kayseri kentlerinde ok sayda sur d yaplanma odann varl ve her iki kentte de saltanat saraylar dnda, kent yaknnda sultanlarn ikametghna ayrlm saraylar bulunduu grlmektedir (zcan 2005:187-189). Yukarda aklanan kentler aras meknsal farkllklar, Konya ve Kayserinin Seluklu dnemi boyunca stlenmi olduu askeri-siyasal ynetim merkezi ilevi ile Sivas kentinin milletleraras ticaret merkezi ilevi gibi kentsel ilev farkllklarnn, dnemin kentsel mekn organizasyonlar ya da kent formu zerindeki etkilerini gstermektedir. Grlyor ki; dnemin zgn koullarnda, Seluklu kentlerinin meknsal yapsnn Kapal kent, Ak kent ya da Uc kenti gibi genellemelerle aklanabilmesi mmkn grnmemektedir. Dolaysyla Seluklu kentlerinin meknsal kurgusunu belirleyen temel unsurun; askeri-siyasl-ynetselekonomik koullarn biimlendirdii ya da belirledii ilevsel farkllklar olduu dnlmektedir. 3.2. Kentsel Makroform ya da Yerleim Alan Byklkleri Seluklu dnemine ilikin vakyinme, menkb-nme ve vakfiye gibi yazl kaynaklardan elde edilen sosyal-kltrel-ekonomik veriler, halihazr haritalar zerine aktarlarak dnemin yerleme yapsna mekn boyutu kazandrlaca ve Seluklu dneminde kentlerin olas meknsal byklklerinin belirlenebilecei ngrlmtr. Dnemin tarihi kaytlarndan Sultan I. Aladdin Keykubad dneminde surlarnn yenilendii anlalan Konya ve Sivas kentlerinin yaklak 150-130 Ha. yerleim alanna sahip olduu saptanmtr. Bu meknsal veri Seluklu dneminde dier Anadolu kentlerinin meknsal byklkleri ile karlatrldnda, Konya ve Sivas kentlerinin Anadolunun en byk yerlemeleri olduu ortaya kmaktadr (zcan 2005: 175-176). Burada dikkat ekici nokta; askeri-stratejik ilevler ve konumsal nitelikleri asndan benzerlikler gsteren
165

bilig, Yaz / 2006, say 38

ve Seluklu dneminde milletleraras ticaretin Anadoludaki giri-k merkezleri ilevindeki Aliyye (30 ha.), Antalya (40 ha.) ve Sinop (30 ha.) kentlerinin meknsal byklklerinin benzer olmasdr. Bu bulgu, kentsel yerleim alan byklkleri ile kentsel ilevler arasnda bant olduunu gstermesi bakmndan dikkat ekicidir (Tablo 1). 3.3. Kentsel Demografik Byklkler Seluklu dnemi tarihi kaynaklar, Konya ve Kayseri kentlerinin blgeleraras-milletleraras ticaret potansiyeline dayal olarak 100.000 zerinde nfusa ulatna, Sivasn ise XIII. yzyl sonunda yaklak 120.000 nfusa sahip olduuna iaret etmektedir (Turan 1951: 455-456). Ancak, ortaa ve sanayi ncesi kentlerinin demografik yaps zerine yaplan aratrmalarda (Chandler-Fox 1974), XIV. yzylda Avrupada sadece Venedik, Paris, Milano ve Floransa gibi milletleraras ulam kanallarnn dm-odak noktalarnda konumlanm finans merkezleri ilevindeki kentlerin 100.000 zerinde nfusa ulaabildii dikkate alnrsa, bu rakamlarn abartl olduu dnlebilir. Nitekim Seluklu dnemi kentlerindeki ulu cami ya da mescid saylar kullanm gibi istatistiksel verilere dayanan aratrmalarda (Baykara 1985: 138-142, Baykara 1996: 34-59, Akit 1997: 3-12); Konyann 50-60.000 ve Kayserinin 30-40.000 nfusa sahip olduu ileri srlmektedir. Seluklu dnemi vakyinmelerinde ise XIII. yzyl sonunda Seluklu bakenti Konyann ileri gelen erafndan Ahi Ahmet ahn kardeinin cenazesine yaklak on be bin kii katld ya da eyh erafeddin-i Herve ldnde birka bin kii ban am alyordu (Anonim-Seluk-Name 1952: 65, Eflk 1986: I/330) veya XIII. yzyl sonuna tarihlenen ns ehnmesinde Konyada yedi ulu cami ve yz mescid bulunmaktayd (ns 1942: 20) gibi kaytlarn, -ihtiyatla karlanmakla birlikte- kentsel demografi zmlemelerine ynelik en azndan bir fikir verebilecei dnlmektedir. Yukarda demografik yapya ilikin aratrma bulgular ve tarihi kaytlardan edinilen bilgilenmelerden, Seluklu dneminde Anadolu kentlerinin demografik verilerine ilikin doru bir saptamann yaplabilmesi son derece g grnmektedir. Dolaysyla, Seluklu dnemi kentlerinin demografik byklklerinin belirlenmesinde, dnemin zgn tarihi kaynaklar ile meknsal, demografik ve ekonomik byklklere ilikin verilerin karlatrmal olarak kullanlmasna dayanan bir yntem izlenmitir. Bu yntem kurgusu iinde, Seluklu dnemi Anadolu kentlerinin demografik zmlemelerinde kullanlan yntemler aada sralanmtr:

166

zcan, Anadolu-Trk Kent Tarihinden Bir Kesit

1) Dnemin konut tipolojisi ve hane bykl ile kentsel makroform bykl arasnda kurulacak bant yoluyla (olas) nfusun tespit/tahmin edilmesi (Tablo 1). Seluklu dnemi vakfiyelerinde, vakfedilen mlklere dair toponomi verileri meknsal boyutta deerlendirilirse; ahap veya kerpiten yaplm olduu anlalan Seluklu dnemi konutlarnn alt katlarnda yaam biimi ya da ekonomik etkinliklere gre ahr ya da imalathne veya ticarethneler bulunan bir veya iki katl yaplar olduu ortaya kmaktadr. Ayrca yerleim dokusu iinde ok sayda ba, bahe ve tarla bulunduu ya da baka bir ifadeyle kentlerde sur iinde tarmsal retim faaliyetlerinin srdrld anlalmaktadr. Buradan hareketle Seluklu dnemi kentlerindeki konut tipolojilerinin, bir ya da iki katl ve tarmsal retime elverili nitelikte tek ailelik baheli konutlardan olutuu, dolaysyla yerleim dokusunun seyrek olduu veya kentsel alan iinde youn bir yaplama dokusu olmad dnlmektedir. Seluklu dnemine tarihlenen konut tipolojilerinin ya da mlkiyet deseninin belirlenmesi mmkn olmamakla birlikte, Seluklu dneminden miras kalan krsal ve kentsel alanlardaki konut ilevine ayrlm kk yaplarnn, Seluklu dnemi konut tipolojisinin belirlenmesinde temel belirleyici olabilecei de kabul edilebilir. Bu erevede, arkeolojik ve mimari kalntlara dayal olarak Seluklu dnemi saray ve kk yaplar ile, Seluklu sonras Beylikler ve Osmanl dnemi konut ve mlkiyet dokular zerine yaplan aratrmalar, Trk evinin meknsal byklk standardnn belirlenmesine dnk olarak zmlenirse; Seluklu dneminde hektarda 250 kiinin yerlemi olabilecei, Trk evinin ortalama 120 m kullanm alanna sahip olabilecei ve ortalama konut kullanm alannn da bahe alan ile birlikte yaklak 200 m olabilecei ngrlmtr (zcan 2005: 178). Ortaa demografi tarihi zerine yaplan aratrmalarda; Bat ya da Avrupa kentlerinde ortalama hane bykl 3.5, Osmanl dnemi kentlerinde ise 3.5 ile 4 ya da 4.5 ile 5 arasnda belirlenmitir (Russell 1972: 22, Barkan 1953: 1-26, Gyn 1979: 331-348, Russell 1960: 265-266, Cook 1972: 85, 90, 98). Seluklu dneminde XIII. yzylda sona eren Hal seferleri ya da Bizans-Seluklu atmalar dnda Anadoluda meydana gelen salgn hastalklar ve ktlk ya da deprem ve sel gibi byk doal afetlerin, Seluklu egemenlik blgesinde nemli nfus kayplarna yol amad bilinmektedir (Ark 1991: 27-57, Ark 1994: 13-32, Bezer 2000: 7-22). Dolaysyla Seluklu dneminde Trklerin henz Orta Asya ve ran corafyasndan gelen geni aile yapsn koruduu kabulnden hareketle, Seluklu dnemi hane bykl 5 olarak alnmtr.

167

bilig, Yaz / 2006, say 38

2) Kentlerdeki temel slm kurum olan ulucami kapasitelerinden hareketle Mslman nfusun ve Mslman nfusun %10u kadar olduu kabul ile gayrimslim nfusun belirlenmesi (Tablo 1), 3) XIII. yzyl sonuna tarihlenen ns ehnmesinde Konyada yz mescid ya da yedi ulucami bulunduuna ilikin kayt ile Konya kentinin nfusunun belirlenmesi ve meknsal-ekonomik verilere dayal olarak dier Anadolu kentlerine uyarlanmas (Tablo 1), 4) lhanl egemenlik dnemine ilikin Anadolu kentlerinin btelerine ilikin kaytlarn, ayn dnemde Sivasn nfus bykl verisine dayanlarak demografik verilere dntrlmesi yoluyla Seluklu dnemi kentlerinin demografik byklklerinin belirlenmesi (Tablo 1), 5) XV.-XVI. yzyllar Osmanl dnemi Anadolu kentlerinin demografik zmlemeleri zerine yaplan aratrmalar incelendiinde (Gyn 1991: 8188, Jennings 1976: 21-57, Faroqhi-Erder 1980: 265-303); sz konusu zaman aralnda Anadolu kentlerinin nfuslarnn duraan bir grnt izledii ya da radikal artlar gstermedii anlalmaktadr. Buradan hareketle, Osmanl dnemine tarihlenen demografik kaytlarn geriye dnk projeksiyonlar kapsamnda kullanm ile Seluklu dnemi kentlerinin (olas) nfus byklklerinin saptanmasdr (Tablo 1). Yukarda tanmlanan sosyal-ekonomik veriler ve fizik mekn ilikilerine dayal olarak kurgulanan yntem kapsamnda, (olas) demografik byklklerin kentlere dalm yaplrsa; Seluklu bakenti Konyann 72.000; dnemin milletleraras ticaret merkezi ilevini stlenmi Sivasn 57.000, ikinci siyasal merkez ve askeri harekt ss ilevine sahip Kayserinin 22.000, Uc kentleri ilevindeki Ankarann 9.500, ankrnn 4.500, Kastamonunun 4.500, Akehirin 13.000 ve Tunguzlunun 5.500, Anadolunun askeri-stratejik nitelikli ticaret merkezleri ilevindeki liman kentleri olan Antalya ve Sinop kentlerinin 10.000, askeri deniz ss ve klk merkez ilevindeki Alyyenin 5.000 nfusa sahip olabilecei hesaplanmtr (Tablo 1). Seluklu dneminde milletleraras-blgeleraras ticaret potansiyeli ve ekonomik politikalarn meknsal yansmalar olarak yllk pazar ya da panayrlardan gelien ve ak kent modeli olarak tanmlanabilecek yerlemelerin demografik zmlemeleri de ayn yntemle hesaplanabilir. lhanl dnemine tarihlenen kent btelerine ilikin kaytlardan; zine Bzar ve Ziyret Bzar gibi pazar yerlemelerinin her birinin lhanl ynetimine yaklak 14.000 dinar vergi dedikleri anlalmaktadr (Togan 1931: 2325). Dier taraftan Osmanl dnemi pazar vergileri kaytlarna dayanlarak Bat Anadoluda XVI. yzyl Osmanl pazarlar zerine yaplan bir aratrmada; pazar kasabalar olarak tanmlanan yerlemelerin demografik byklk olarak orta168

zcan, Anadolu-Trk Kent Tarihinden Bir Kesit

lama 4001.500 haneye sahip olabilecekleri ortaya konmutur (Faroqhi 1978: 49). Buradan hareketle, yukarda aklanan ekonomik ve sosyal veriler, hane bykl iin yaplan kabul dikkate alnrsa, Seluklu dnemi pazar yerlemelerinin yaklak 3.5004.000 nfusa sahip olabilecekleri sylenebilir.

3.4. Antsal-Kamusal Hizmet Yaplarna likin zmlemeler Bu aratrma kapsamnda, antsal-kamusal hizmet yap gruplar ya da klliyelerin Trk yerleim srecinde Anadolu kentlerinin ilevsel niteliklerini ve kentsel mekn organizasyonlarn biimlendirdii/ynlendirdii dnlmektedir. Burada antsal-kamusal hizmet yaplar kavram ile Anadoluda Seluklu dnemi yerleim srecinde, Bizans egemenliinden devralnan kentlerde gerekletirilen medrese-cami ya da dr if-cami-trbe ilevlerine sahip erken dnem klliyeleri kastedilmektedir. Seluklu dneminde Anadolu kentlerindeki temel antsal-kamusal hizmet yap faaliyeti olan ulucami kapasiteleri ve saylar zerine yaplan deerlendirmeye bal olarak Seluklu dneminde Anadolu kentlerinin (olas) Mslman nfusu belirlenmitir (Tablo 1). Bu konuda arkeolojik-mimari kaltlar ve vakfiye kaytlarna dayanlarak yaplan deerlendirmelerden, Seluklu dneminde Anadolu kentlerinde ortaa slm kentlerinden farkl olarak birden fazla Cuma camisinin yaplm olduu ortaya kmaktadr. Seluklu dnemi vakfiye kaytlarndan bakent Konyada 1155 ylna tarihlenen ve Sultan ya da Aladdin Camisi olarak adlandrlan ulucaminin dnda - bugn iin meknsal bykl ve kapasitesi belirlenemeyen - pliki, erfeddin ve Kad zzeddin camileri ile Sahip Ata Camisinin varolduu (Konyal 1965: 404-421, Bayram 1997: 47-53, nol 1937: 447-448, Baykara 1985: 78-80), ikinci siyasal merkez ilevindeki Kayseride ise Seluklu ncesi Danimendli egemenlik dnemine tarihlenen Ulucami ve Klk camisi ile Seluklu dneminde yaplan Huand Hatun ve Hac Kl camilerinin varl bilinmektedir (Edhem 1982: 130-131, Aslanapa 1984: 2021, 52-55). Bu noktada, Seluklu dnemi sonunda Anadolunun demografik adan en byk nfusa sahip olduu kabul edilen Sivas kentinde Danimendli dnemine tarihlenen Ulucami dnda benzer ilevi stlenmi baka bir camiye rastlanmamas, buna karlk, bakent Konyadan sonra Anadoluda en ok medrese bulunan kent olduuna ilikin kaytlar, (Turan 1951: 447-457) Seluklu dneminde Sivas kentinin, Anadolu-Trk toplumunun kltrel merkezi ilevini stlendiini dndrmektedir. 4. Seluklu Kent Modelleri Seluklu kent modelleri, Orta Asya Trk ve ran Trk slm yerleik/yaryerleik yaam kltr kkeninden gelen Seluklularn, XII-XIII. yzyllarda Anadolu corafyasnda devraldklar Hristiyan-Bizans kent kltr miras zerinde, Anadolunun kendine zg corafi koullarnda kurguladklar
169

bilig, Yaz / 2006, say 38

Trk-slm yn hakim zgn kentsel mekn organizasyonlar olarak deerlendirilirse; Hristiyan-Bizans kent kltr miras zerinde Trk-slm toplumunun gereksinimlerine gre uyarlanm ya da Trk-slm toplumunun geleneksel yaam biimine gre yeniden yaplandrlm veya kurulmu Seluklu kentlerinin meknsal organizasyon ve rgtlenmelerini, dnemin sosyalkltrel ve siyasal-ynetsel atmosferi ile Anadolunun zgn corafi koullarnn biimlendirdii dnlebilir. Buna karlk, Seluklu kentleri meknsal rgtlenme ya da dinamikleri asndan e zamanl ya da ada olma boyutunda, sanayi ncesi ya da ortaa Bat veya slm kent modelleri ile karlatrlrsa; kentsel sosyal-kltrel-ekonomik ilevlerin meknsal organizasyonlar zerindeki belirleyici etkileri asndan benzerlikler gsterdii de sylenebilir. Sz konusu kent modellerinde; insan-hayvan gcne dayal retim-datm sistemi ve kentsel mekn ya da cami veya kilise gibi dinsel yaplarn, kentlerin sosyal-kltrel-ekonomik merkezini biimlendirmesi, loncalar halinde rgtlenen kentsel retim aktivitelerinin meknsal uzmanlama gstermesi, kentsel meknlarn dini ya da etnik kken fakllklarna dayal olarak mescid odakl alt toplumsal nitelerden oluan meknsal yaplanmalar veya mahalleler halinde rgtlenme, gvenlik unsurlarna dayal olarak kale, sur ve hendek gibi savunma yaplarnn kentsel mekn organizasyonlarn biimlendirmesi olgularnn( Sjoberg 1965: 323-327, Morris 1979: 66-75, Weber 2000: 131-166, Grunebaum 1961: 141-158, Lapidus 1967: 86-113), Seluklu kentlerinin mekn organizasyonlarn da biimlendirdii anlalmaktadr. Bu noktada Seluklu dnemine ilikin kaynaklarda mahalle mescidlerine imam atanmas hususundaki kaytlar, slm kent modellerinde olduu gibi, Seluklu dneminde de kentsel alt kademe birimler olarak kent nfusunun mahalleler halinde rgtlendii gstermesi bakmndan dikkat ekicidir (Turan 1988: 50). Seluklu dnemi Anadolu Trk kentleri, ada Bat ya da ortaa Avrupa veya Sanayi ncesi kent modelleri zerine retilmi Ak kent ve Kapal kent olarak tanmlanan kent modelleri asndan deerlendirilirse (Braudel 2004: 464-468); Seluklu dneminde Anadolu kentlerinin fiziksel olarak daha ok surlarla evrili Kapal kent olarak tanmlanan modele benzer bir meknsal kurguya sahip olduu sylenebilir. Aladdin Keykubad ile zzeddin Keykavus arasnda Kayseri ve daha sonra Ankarada geen taht mcadelesinde (1211-1212) anlatlan meknsal tasvirler, sz konusu kentlerin tamamen surlar iinde olduunu ve kent dnda hibir yaplamann bulunmadn dndrmektedir (Ibn Bibi 1941: 50-58, Ibn Bibi 1996: I/134-140, 154-161, Mneccimba 1935: 31-32, Mneccimba 2001: 4246). Yine Sultan Aladdin Keykubad dneminde (1220-1237) merkezi ynetim mekanizmasnn kurulmas ve milletleraras-blgeleraras ticaretin gelimesine dayal olarak hzl byme gsteren ve sur dna tat anlalan
170

zcan, Anadolu-Trk Kent Tarihinden Bir Kesit

Konya, Kayseri, Sivas ve Erzincan kentlerinin yeni yerleik alanlarnn yeniden - surlarla evrilmesine dayanan imar faaliyetlerine ilikin kaytlara dayanlarak, Seluklu dneminde kentlerin surlar iinde bulunduu sylenebilir (Ibn Bibi 1941: 99-100, Ibn Bibi 1996: I/271-274). Ancak burada gzard edilmemesi gereken nokta; sz konusu dnemde Mool istilas tehdidinin ortaya kard yeni askeri-siyasal koullarn, meknsal yansmalar asndan kentsel mekn organizasyonlar zerinde etkili olduudur. Seluklu dnemi yazl kaynaklar, arkeolojik bulgular ve mimari kalntlara dayanlarak kentlerin meknsal yaplar incelendiinde; Seluklu dneminde ilk sur d yaplanma odaklar niteliindeki Konya Sahip Ata Klliyesi (1283), Kayseri Huand Hatun (1238) ve Hac Kl (1249) klliyeleri, Ankarada ulucami ilevindeki Arslanhane Camisi (1280-1290), ankrda Cemaleddin Ferruh Dr ifs (1235) ve Ankarada Kzl Bey Camisi (XIII. yy. ortas) gibi antsal-kamusal yap faaliyetlerinin XIII. yzyl sonuna tarihlendii grlmektedir (zcan 2005: 182). Bu tespitlere dayanlarak, Seluklu dneminde kentlerin dnemin zgn siyasal-askeri koullarnda btnyle surlarla evrili kentler olduu ve kentsel gelimenin sur dna yaylmas olgusunun ancak milletleraras ticaretin doruk noktasna ulat XIII. yzyl ortalarnda balad sylenebilir. Ancak, kapal kent modelinin Seluklu dneminde Anadolu kentlerinin tm iin geerli olabileceini sylemek son derece g grnmektedir. Bu erevede, kapal kent modeli dnda kalan kent modelleri balk altnda toplanabilir: gebe yaam kltrnden gelen, geleneksel yaam biimini koruyan ve meknsal anlamda kent yaamna katlmak yerine tutunmak felsefesini benimseyerek, kent yaknnda yerleme eiliminde olan Trkmenlerin youn olarak yerletii ve zgn corafi koullarn kentsel gelimeyi biimlendirdii/snrlad Amasya ve Tokat gibi kentlerde (ekil 2), askeri-stratejik koullar ve Trk-slm kolonizasyon olgusunun meknsal organizasyonlar zerinde temel belirleyici olduu Tunguzlu, Ankara, ankr gibi Uc kentlerinde (ekil 2), siyasal-ynetsel merkez ilevine sahip Konya ve Kayseri gibi kentlerde farkl modeller ortaya kmaktadr (ekil 1). Sz konusu kentler askeri-siyasal ilevler, sosyal-ekonomik faaliyetler ile nfusun kltrel yaps ve mevcut kale-kent alannn yeni meknsal gelimelere cevap verebilecek kapasitede olmamas gibi koullara ve surla evrili meknsal kurgunun ticarete dayal aktiviteleri meknsal boyutta snrlamasna dayal olarak tamamen sur d alanlara doru gelime gstermitir.

171

bilig, Yaz / 2006, say 38

Sonu olarak, Seluklu dnemi Anadolu-Trk kentleme srecinde, XIII. yzyldan balayarak organize edilen merkezi ynetim mekanizmas ve milletleraras-blgeleraras ticaret potansiyelinin yaratt sosyal-ekonomik gelimelere dayal olarak evrimleen kentler, sre iinde sahip olduklar ilevsel potansiyel ve dinamikler etkisinde kapal kent modelinden surlar dnda, tamamen dank biimde yaplanan erken dnem klliyeleri olarak tanmlanabilecek medrese-cami odaklar ile ak kent modeline doru evrimleme gstermitir.

4.1. Kale Kent Modelleri A tipi kale kent modeli; dnemin retim-datm ve savunma-gvenlik sistem ve teknolojileri ile sosyal-kltrel-ekonomik yaplanmalar kapsamnda rgtlenmi siyasal-ynetsel merkezler iin geerlidir. Demografik boyutta ise ortaa/sanayi ncesi kentleri iin tanmlanm 10.000 nfus snrn aabilmilerdir.
Bu kentler temelde surlarla evrili olmakla birlikte kent surlar iinde yeterli mekn bulamayan ekonomik faaliyet ya da tekke ve zaviyeler gibi dini kolonizasyon yaplar ya da Sultan veya dier devlet grevlilerince vakf kurumu kapsamnda rgtlenen antsal-kamusal yap faaliyetleri ile gerekletirilen cami-medrese gibi erken dnem klliyeleri nclnde sur dna yaylan kentler olarak tanmlanabilecek, ksmen deforme olmu eklemli kale-kent modeli olarak nitelenebilir. Bu model Konya, Kayseri ve Erzen-i Rum gibi kentler iin geerlidir (ekil 1). B tipi kale kent modeli; Anadolunun siyasal ve ynetsel koullarnda idare merkezi ve askeri harekat ss ilevindeki Kastamonu ve Nide ya da blgeleraras ticaret potansiyeli kapsamnda rgtlenmi retim-datm ve yerleme sisteminin da alan aktarma-datm merkezi ve askeri s ilevindeki, tamamen sur iinde gelime/byme gsteren Antalya, Aliyye ve Sinop gibi ky yerlemeleri ile siyasal-ynetsel ilevinin yan sra ulam sisteminin odak noktasnda konumlanm milletleraras mbadele merkezi niteliindeki Sivas ve Anadoluda rgtlenmi Seluklu savunma sisteminin meknsal bileenleri olan snrl sosyal-ekonomik-kltrel faaliyetlere sahip olmakla birlikte, temelde blgesel askeri faaliyet ve organizasyon merkezleri ilevindeki yksek kayalklar zerinde konumlanm kale-kent niteliindeki Karahisar- Sahip, Karahisar- Kgonya, Osmanck Karahisar gibi (kara)hisar yerlemeleri iin geerlidir (ekil 1).

4.2. Ak Kent Modeli A tipi ak kent modeli; Anadoluda Seluklu dnemi retim-datm sisteminin aktarma-balant ya da corafi gei noktalarnda milletleraras ticaret potansiyeli boyutunda yerli-yabanc tccarlara dnemin ulam-iletiim
172

zcan, Anadolu-Trk Kent Tarihinden Bir Kesit

teknolojisi ve siyasal koullarnda gvenli konaklama olana salayan ve Seluklu ynetimince vakf yoluyla gerekletirilen ekonomik-askeri ileve sahip kervansaray yaplar ile gelien veya yllk milletleraras ya da blgesel pazar/panayrlara dayal olarak gelien pazar kentleri olarak tanmlanmtr. Bu kapsam ierisinde, Ziyaret Pazar, Yabanlu Pazar, Ylgun Pazar gibi pazar yerlemeleri veya Ahi rgtlenmeleri kapsamnda ticaret/zanat faaliyetlerine dayal olarak gelien Krehir gibi Ahilik merkezleri iin A tipi ak kent modeli geerlidir (ekil 2). B tipi ak kent modeli ya da ok odakl gelime modeli; Seluklular Anadolu corafyasnda devraldklar ve fetih dneminde varln srdrebilmi, topografyann ve meknsal yerleme kapasitelerinin fiziki gelimeye olanak vermedii kale-kent (castron) niteliindeki Dou Roma/Bizans kentlerinin, Anadoluda rgtlenen ulam ve yerleme sisteminin yaratt yeni sosyal-ekonomik dinamikler etkisinde antsal-kamusal yap faaliyetlerinin kale-kent surlar dnda yerleilebilir alanlarda konumlanmasyla gelien Amasya ve Tokat gibi yerlemeler iin geerlidir (ekil 2).

4.3. D Odakl Byme Modeli; Sur D Yaplanma Oda D odakl byme modeli ile anlatlmak istenen; Anadolunun BizansSeluklu ikili siyasal yapsnn meknsal yansmas olarak uc blgeleri olarak tanmlanan savunma ya da gvenlik unsurlarnn kentsel mekn organizasyonlar zerinde egemen olduu karlkl sosyal-kltrel-ekonomik-askeri temas blgelerinde, Trk-slm kolonizasyon ve yerleimini tevik amacyla sur d yaplanma odaklar niteliindeki tekke ve zaviye ya da cami ve mescid gibi slm antsal-kamusal yaplanmalarn gerekletirilmesiyle meknsal gelime gsteren Ankara, ankr, Ktahya ve Tunguzlu gibi uc kentleri iin geerlidir (ekil 2).
Nitekim Ankara ve Ktahya gibi uc kentlerindeki antsal-kamusal yap kitabelerinden (Wittek 1936: 118-119, ney 1971: 93, Ergen 1995: 25-26, Uzunarl 1932: 22-24, Sayl 1948: 681-682, Altun 1981-1982: 216-224, Crane 1993: 40), Seluklu dneminde Ankara kentinde suba olarak grev yapan Emir Seyfeddin Kzl Beyin kentin sur d ilk antsal-kamusal yaps olan Kzl Bey Camisini ya da Ktahya kenti subas Emir Hezr Dinrinin Ktahya Kalesi dnda Balkl ve Sadeddin camileri ile Hezr Dinri Dr ifs gibi sur d antsal yap faaliyetlerini organize ettikleri anlalmaktadr.

5. Sonu Anadoluda Seluklu dneminde rgtlenmi yerleme ve ulam sistemi btnnde demografik-meknsal-ilevsel bir kademelenme gsterdii ngrlen kent model(ler)inin belirlenmesini amalayan bu aratrma sonucunda; Seluklu dnemi Anadolu kentlerinin kale kent, ak kent ve D odakl
173

bilig, Yaz / 2006, say 38

byme modelleri olmak zere temelde farkl yerleim modeli gsterdii belirlenmitir. Bu modellerden kale kent modeli ilevsel ve konumsal niteliklerine gre iki alt kategori oluturmaktadr. Buna gre; Seluklu dnemi yerleme ve ulam sisteminin odak noktalarnda konumlanm, belirli bir nfus bykln aabilmi (yaklak 10.000 nfus) askeri-siyasal-ynetsel merkez ilevine sahip Konya, Kayseri ve Erzen-i Rm gibi kentler sahip olduklar ilevlere dayal olarak kolonizasyon yaplar ya da antsal kamusal hizmet yaplar ile ksmen sur dna tatklar iin A tipi kale kent veya eklemli-kale kent modeli ad altnda tanmlanmtr (ekil 3). B tipi kale kent modeli olarak tanmlanan dier kategorideki kentler ise; Anadolunun blgeleraras ticaret potansiyeli kapsamnda rgtlenmi Seluklu dnemi retim-datm sisteminin da alan aktarma-datm merkezi ve askeri s ilevine sahip Antalya, Aliyye ve Sinop gibi tamamen sur iinde gelime/byme gsteren ky yerlemeleri ile Anadolu yerleme-ulam sisteminin odak noktasndaki konumuna dayal olarak lkesel boyutta mbadele merkezi ilevi kazanan Sivas ve Seluklu dnemi Anadolu savunma sistemi boyutunda askeri faaliyet ve organizasyon merkezleri ilevindeki Karahisar- Sahip, Karahisar- Kgonya gibi karahisar yerlemeleridir (ekil 3). Ak kent modeli olarak tanmlanan ikinci tip kent modeli; Seluklu dnemi yerleme ve ulam sistemi btnnde sahip olduklar blgeleraras sosyal-ekonomik potansiyeller ile corafyann zgn koullarnn kent formu zerindeki ynlendirici etkisi kapsamnda iki kategori altnda deerlendirilmitir. Bu kentler temel ilevlerinin ticaret faaliyetleri olmasna ya da corafyann yerleim olanaklarn kstlamasna dayal olarak sur dnda gelimitir (ekil 3). Seluklu dnemi retim-datm sisteminin aktarma-balant ya da corafi gei noktalarnda konumlan, blgeleraras ticaret potansiyeline dayal olarak vakf yoluyla gerekletirilen ekonomik-askeri ileve sahip kervansaray yaplar ile gelien, temel ilevi blgesel ticaret merkezi olan Ziyaret Pazar, Yabanlu Pazar, Ylgun Pazar gibi pazar yerlemeleri ile Ahi rgtlenmeleri kapsamnda ticaret/zanat faaliyetlerine dayal olarak gelien Krehir gibi Ahilik merkezleri A tipi ak kent modeli olarak tanmlanmtr (ekil 3). Bizans egemenliinden devralnan ve topografyann meknsal gelime kapasitelerini snrlandrd kale-kent niteliindeki Bizans kentlerinin, Seluklu dneminde Anadoluda rgtlenen ulam ve yerleme sisteminin yaratt yeni sosyal-ekonomik dinamikler etkisinde gerekletirilen antsal-kamusal yap faaliyetlerinin sur dndaki yerleilebilir alanlarda konumlanmas sonra-

174

zcan, Anadolu-Trk Kent Tarihinden Bir Kesit

snda gelien Amasya, Niksar ve Tokat gibi yerlemeler B tipi ak kent modeli olarak deerlendirilmitir (ekil 3). Dier bir kent modeli olarak, Anadolunun Bizans-Seluklu ikili siyasal yapsnn meknsal yansmas olarak uc blgeleri olarak tanmlanan savunma ya da gvenlik unsurlarnn kentsel mekn organizasyonlar zerinde egemen olduu karlkl sosyal-kltrel-ekonomik-askeri temas blgelerinde, Trkslm kolonizasyon ve yerleimini tevik amacyla sur d yaplanma odaklar niteliindeki tekke ve zaviye ya da cami ve mescid gibi slm antsal-kamusal yaplanmalarn gerekletirilmesiyle meknsal gelime gsteren Ankara, ankr, Ktahya ve Tunguzlu gibi uc kentleri d odakl byme modeli olarak tanmlanmtr. Anadoluda Seluklu dnemi kent modellerine ilikin yukardaki saptamalar Seluklu kentlerine dnk model araylarnn tek bir modele balanamayacan ortaya koymaktadr. Bu noktada Sanayi ncesi veya slm kent modelleri asndan bir irdeleme yaplrsa, bu modellerin belirli ve tanml bir siyasal-ynetsel egemenlik dneminde zgn corafi koullar, sosyal-kltrel yaplanmalar ve askeri-siyasal koullarn mekn organizasyonlar zerindeki (olas) evrimsel etkilerini dikkate almad dnlmektedir. Bu ynyle, sz konusu kent modellerinin her dnem ve her corafya iin geerli olamayaca, Anadolu corafyasnda Seluklu egemenlik dnemi iin de sanayi ncesi kent modeli veya slm kent modeli gibi belirli ve tanml bir kent modelinin geerli olamayaca sylenebilir. Dolaysyla, -gerek Bizans yerleim miras zerinde gelien gerekse Trk-slm yerleim kltr etkisinde yeni kurulan- Seluklu dnemi Anadolu yerleme sisteminin meknsal rgtlenmeleri olarak deerlendirilen Seluklu kentlerinin; Anadoluya aktarlan ve Anadoluda devralnan yerleim miras, Anadolunun zgn corafi koullar, retim-datm organizasyonlar, farkl dinsel-kltrel-siyasal yaplanmalar, gebe/yar-gebe yaam biimine dayal rgtlenmeler gibi aralarnda ok ynl ilikiler bulunan birden ok deikene dayal olarak ilevsel-konumsal boyutta meknsal farkllklar gsterebilen modellerden olutuu anlalmaktadr. Seluklularn Anadolu corafyasnda XI.-XIII. yzyln deiken askeri-siyasalynetsel koullar ve sosyal-kltrel-ekonomik yaplanmalar kapsamnda kurguladklar, yukarda tanmlanan kentsel mekn organizasyonlar, Seluklu dnemi sonunda siyasal-ynetsel adan yeniden rgtlenen Trk Beylikleri ve Osmanl dnemlerinde Anadolu kentlerinin meknsal altyapsn oluturduu gibi sonraki dnemlerde de Trk kentlerinin meknsal kurgusunu etkilemitir.
175

bilig, Yaz / 2006, say 38

Kaynaka
AKT, Ahmet (1997), Seluklular Devrinde Kayseri ehrinin Nfus ve Etnik Durumu, I. Kayseri ve Yresi Tarih Sempozyumu (11-12 Nisan 1996), s.3-12, Kayseri. ALTUN, Ara (1981-1982), Ktahyann Trk Devri Mimarisi (Bir Deneme), Atatrkn Doumunun 100. Ylna Armaan: Ktahya, s.171-700, stanbul. ARIK, Feda amil (1991), Seluklular Zamannda Anadoluda Veba Salgnlar, A.. Tarih Aratrmalar Dergisi, XV/26, s.27-57, Ankara. ARIK, Feda amil (1992), Seluklular Zamannda Anadoluda Meydana Gelen Depremler, A.. Tarih Aratrmalar Dergisi, XVI/27, s.13-32, Ankara. ASLANAPA, Oktay (1984), Trk Sanat II; Anadolu Seluklularndan Beylikler Devrinin Sonuna Kadar, Kervan Yaynlar, stanbul. BARKAN, mer Ltfi (1953), Tarihi Demografi Aratrmalar ve Osmanl Tarihi, Trkiyat Mecmuas, X, s.1-26, stanbul. BAYKARA, Tuncer (1985), Trkiye Seluklular Devrinde Konya, Kltr ve Turizm Bakanl Yaynlar, Ankara. BAYKARA, Tuncer (1996), Ulu cami: Seluk ehrinde skn Belirleyen Bir Kaynak Olarak, TTK Belleteni, LX/227, s.34-59, Ankara. BAYRAM, Mikail (1997), Seluklu Veziri Kad zzeddin Tarafndan Dzenlenen Bir Vakf-Nme, Ata Dergisi, VII, s.47-53, Konya. BEZER, Glay n (2000), Seluklular Zamannda Anadoluda ve Civar Blgelerde Ktlk, Trk Kltr ncelemeleri Dergisi, 3, s.7-22, stanbul. BRAUDEL, Fernand (2004), Maddi Uygarlk; Gndelik Hayatn Yaplar, Mehmet Ali Klbay (ev.), mge Yaynlar, Ankara. CHANDLER, Tertius-FOX, Gerald (1974), 3000 Years of Urban Growth, Academic Press, London. COOK, M. A. (1972), Population Pressure of Rural Anatolia: 1450-1111, Oxford University Press, London. CRANE, Howard (1993), Notes on Saldjuq Architectural Patronage in Thirteenth Century Anatolia, Journal of the Economic and Social History of the Orient, XXXVI, s.1-57, London. EDHEM, Halil (1982), Kayseri ehri; Seluklu Tarihinden Bir Blm, Kemal Gde (haz.), Kltr ve Turizm Bakanl Yaynlar, Ankara. ERGEN, zer (1995), Osmanl Klasik Dnemi Kent Tarihiliine Katk; XVI. Yzylda Ankara ve Konya, Ankara Enstits Vakf Yaynlar, Ankara. FAROQHI, Suraiya - ERDER, Leila T. (1980), The Development of the Anatolian Urban Network During the Sixteenth Century, Journal of the Economic and Social History of the Orient, XXIII, s.265-303, London.

176

zcan, Anadolu-Trk Kent Tarihinden Bir Kesit

GYN, Nejat (1991), XVI. Yzylda Mardin Sanca, TTK Yaynlar, Ankara. GRUNEBAUM, Gustave E. Von (1961), The Structure of the Muslim Town, Essays in the Nature and Growth of a Cultural Tradition, s.141-158, Routledge&Kegan Paul Limited Press, London. IBN BB (1941), Anadolu Seluki Devleti Tarihi (Farsa Muhtasar Seluk-Nme), M. Nuri Genosman (ev.), Uzluk Basmevi, Ankara. IBN BB (1996), El Evamir'l-Ala'iye Fil Umuri'l-Ala'iye (Seluk Nme), Mrsel ztrk (ev.), I-II, TTK Yaynlar, Ankara. JENNINGS, Ronald C. (1976), Urban Population in Anatolia in the Sixteenth Century: A Study of Kayseri, Karaman, Amasya, Trabzon and Erzurum, International Journal of Middle East Studies, 7, s.21-57, Cambridge. KONYALI, brahim Hakk (1965), Konya Tarihi, Konya Belediyesi Yaynlar, Konya. LAPIDUS, Ira Marvin (1967), Muslim Cities in The Later Middle Ages, Harvard University Press, Cambridge. MORRIS, Anthony Edwin James (1979), History of Urban Form; Before the Industrial Revolutions, George Godwin Limited Press, London. MNECCMBAI, Ahmed bin Ltfullah (1935), Mneccimbaya gre: Anadolu Selukileri, Hasan Fehmi Turgal (ev.), Trkiye Yaynlar, stanbul. MNECCMBAI, Ahmed bin Ltfullah (2001), Camid-Dvel-Seluklular Tarihi; Anadolu Seluklular ve Beylikler, Ali ngl (ev.), II, Akademi Yaynlar, zmir. NEY, Gnl (1971), Ankarada Trk Devri Dini ve Sosyal Yaplar, Ankara niversitesi Yaynlar, Ankara. NOL, Hayri (1937), Konyada Kad zzeddin Cami Vakfiyesi, Konya Dergisi, 7, s.447-448, Konya. ZCAN, Koray (2005), Anadoluda Seluklu Dnemi Yerleme Sistemi ve Kent Modelleri, Baslmam Doktora Tezi, Seluk niversitesi Fen Bilimleri Enstits Yaynlar, Konya. ZCAN, Koray (2005a), Anadoluda Seluklu Dnemi Kent Morfolojisi zerine Grler; Seluklu anda Akehir, Akademik Aratrmalar Dergisi, 6/24, s.1-13, stanbul. RUSSELL, Josiah Cox (1960), Late Medieval Balkans and Asia Minor, Population, Journal of the Economic and Social History of the Orient, 3/3, s.265-274, London. RUSSELL, Josiah Cox (1972), Medieval Regions and their Cities, Indiana University Press, London. SAYILI, Aydn (1948), A Hospital in Ktahya, TTK Belleten, XII/47, s.681-682, Ankara.

177

bilig, Yaz / 2006, say 38

SJOBERG, Gideon (1965), The Preindustrial City; Past and Present, The Free Press, New York. TANYEL, Uur (1987), Anadolu-Trk Kentinde Fiziksel Yapnn Evrim Sreci (XI.XV. Yzyllar), Doktora Tezi, T Mimarlk Fakltesi Yaynlar, stanbul. TOGAN, A. Zeki Velid (1931), Moollar Devrinde Anadolunun ktisadi Vaziyeti, Trk Hukuk ve ktisat Tarihi Mecmuas, 1, s.1-42, stanbul. TURAN, Osman (1951), Seluklular Zamannda Sivas ehri, A.. DTCF Dergisi, IX/4, s.447-457, Ankara. TURAN, Osman (1988), Trkiye Seluklular Hakknda Resmi Vesikalar, TTK Yaynlar, Ankara. TURAN, Refik (1989), Seluklular Dneminde Kastamonu, Trk Tarihinde ve Kltrnde Kastamonu Sempozyumu (19-21 Ekim 1988), s.1-6, Kastamonu. UZUNARILI, smail Hakk (1932), Ktahya ehri, Maarif Vekaleti Yaynlar, stanbul. NS (1942), Seluk ehnmesi, M. Mesud Koman (ev.), lk Basmevi, Konya. WEBER, Max (2000), Bat ehri, Frat Oru (ev.), Ahmet Aydodu (ed.), ehir ve Cemiyet, s.131-166, z Yaynlar, stanbul. WITTEK, Paul (1936), Orta Zamanlarda Ankara, Nureddin Ard (ev.), r Milli Kltr Mecmuas, 47, s.118-119, Ankara. YCEL, Yaar (1970), Candar-Oullar Beylii (1439-1461), TTK Belleten, XXXIV/135, s.373-407, Ankara.

178

zcan, Anadolu-Trk Kent Tarihinden Bir Kesit

Tablo 1 ULUCAM ya da CUMA YERLEME CAMLER

Anadolu Seluklu Dnemi Kentsel Demografik zmlemeler BTE ya da VERG MKTARI (Dinar) KAPASTES (Kii) MAKROFORM BYKL (Ha) XVI. YZYIL NFUS VERLER EKONOMK VERLERE GRE MEKANSAL VERLERE GRE NGRLEN OLASI NFUS 3 3.8 3.8 4.4 4.5 4.6 5 6.9 7.8 8 9 9.4 10.5 10.5 13 13 16.6 22.5 22.9 35.4 72.5 57.2 MSLMAN NFUSA GRE NS EHNAMESNE GRE OLASI NFUS BYKL (1000 Kii)

500 -----13.6 2.7 ---3.4 ---3 700 ----------3.8 --------3.8 1.400 14.000 14.5 7.5 1.4 3.6 2.8 7.7 1.000 15.000 30.7 5.5 1.5 7.6 3 6 ---------16.8 -----4.5 --2.7 800 41.500 7 4.5 4.1 1.8 8.3 10 500 -----30 2.7 ---7.5 ---1.8 ---------27.7 ------6.9 ---5.3 1.500 -----3.1 8 ---7.7 ---9 2.000 51.000 24 11 5.1 6 10 9 1.500 -----41.5 8 ---10 ---9.5 2.500 72.000 13.5 13 7.2 3.4 14 15 2.000 -----40 11 ---10 ---3.4 2.500 -----30 13.5 ---7.5 ---3.9 1.200 135.000 20 6.5 13.5 5 27 4.4 2.500 -----50 13 ---13 ---8.3 1.400 187.000 14 7.5 18.7 3.5 37 3.4 7.000 140.000 40 38 14 10 28 7 3.000 222.000 35 16 22.2 8.7 45 2.7 1.500 332.000 -----8 33.2 --65 3.5 8.000 700.000 150 45 70 35 140 18.4 3.000 600.000 130 16 60 33 120 5 DEMOGRAFK ZMLEMELERDE KULLANILAN YNTEMLER [ULUCAM VE ULUCAM LEVNDEK CAMLERN KAPASTELER X HANE MSLMAN NFUSA GRE BYKL (5)]+%10 GAYR MSLM NFUS 30.000+ 10.000-20.000 MEKANSAL VERLERE GRE EKONOMK VERLERE GRE NS EHNAMESNE GRE XVI. YZYIL NFUS VERLER

ELBSTAN ULUBORLU TOKAT KASTAMONU ANKIRI NDE ALAYYE EREL AFYON AKSARAY AMASYA ANKARA ANTALYA SNOP AKEHR MALATYA NKSAR KAYSER ERZEN- RUM ERZNCAN KONYA SVAS

5.000-10.000

3.000-5.000

[KENTSEL MAKROFORM BYKL (m2) / ORTALAMA KONUT KULLANIM ALANI (200m2)] X HANE BYKL (5) XIV. yzylda Sivas kent nfusunun 120.000 ve btesinin en az 600.000 dinar olduu kaydna dayanlarak kurulan bant. XIII. yzyl sonunda Konyada yedi ulucaminin varl ve btesinin en az 700.000 dinar olduu kaydna dayanlarak kurulan bant. XVI. yzyla dek Anadolu nfusunun byk dalgalanmalar gstermedii yaklam kapsamnda geriye dnk karlatrma yapma olana salamaktadr.

179

bilig, Yaz / 2006, say 38

180

zcan, Anadolu-Trk Kent Tarihinden Bir Kesit

181

bilig, Yaz / 2006, say 38

182

A Bimension of Anatolion-Turkish: Urban History Anatolion Turkish Urban Models During the Seljuk period
Dr. Koray ZCAN*
Abstract: The aim of this study is to determine urban model(s) that were organized as the synthesis of the Byzantine settlement culture in Anatolia and urbanization experiences of Turks in Central Asia and Iran, during the Seljuk period. The methodology of this study is based on examining the original historical manuscripts, archaeological finding and architectural remains and their transferring to the maps in terms of the questions how is it possible to determine the demographical size of Seljuk cities and which were the elements that are shaped the urban models. Key Words: Seljuk period, Anatolia, Anatolian-Turkish urban model(s)

Selcuk University, Department of the Urban and Regional Planing, Faculty of Engineering and Architecture / KONYA korayzcan@yahoo.com

bilig Summer / 2006 Number 38: 161-184 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

- . "- (-) "


- *
: - , , - 1075-1277 , . , , , . : , , (-)

- , / korayzcan@yahoo.com

bilig 2006 vpusk: 38: 161-184 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

gedey Kaan Devrinde Trkistanda Tekilat Yaps


Ara.Gr. Ganizhamal KUSHENOVA*
zet: Ortaa tarihi iin ksa bir zaman dilimini ieren gedey dnemi, Mool mparatorluunda ulus tekilatnn ve Mool ordusunun Trkleme devrinin balangc ve Trk-Mool ordusu fetihlerinin ikinci devridir. gedeyin tahta oturmas, ulus tekiltlarn fiilen ortaya karmtr. Uluslar, Mool prenslerinin mlk olmasna ramen kaanla dorudan bal memurlar tarafndan ynetilmitir. Ayrca bu blgede yaayan Mool aristokrasisi Trkistan ehirlerinde oturmamtr. nk bu dnemlerde Moollar iin zirai ve zanaat rnlerinin sreklilii ve parann gelmesi ehirleri ynetmekten daha nemliydi. Neticede ulus tekiltlar, daha sonraki dnemlerde ortaya kacak ayr Trk-Mool devletlerinin zeminini oluturmutur. Bylece XIII. yzylda dnya tarihine damgasn vuran Mool Devletinin Trk lkesi olan Byk Trkistan hakimiyeti altna almas, kkl siyas, sosyal ve kltrel deiikliklere sebep olmutur. Anahtar Kelimeler: gedey, Trkistan, Maverannehir, darugai, tangmai, baskak

Giri gedey, Cengiz Hann ilk kars Brteden doan nc oludur. gedeyin iki aabeyi, bir erkek kardei ve kzkardei (1) (Danzan 1973: 243) olduu sylenir. Kaynaklarda (2) gedeyin doum tarihinden bahsedilmemitir. Cengiz Han lmeden nce gedeyi halef tayin etmesine ramen gedey, Mool Devleti tahtna Cengiz Hann lmnden yaklak iki yl sonra 1229 ylnda oturmutur. Kaan, 11 Aralk 1241 ylnda lm ve Mool geleneklerine gre rti rmandan iki gnlk mesafede, yksek Boldos-Heser (Eke Oir) Dana defnedilmitir.
Trkistan Mool hakimiyeti ncesinde Semerkand, Buhara, Otrar, Savran, spicap ve a ehirleri bata olmak zere ilmin ve yksek medeniyetin gelitii bir blgeydi. Moollar iin Trkistan ve Maverannehiri ele geirmenin nemi bykt. Bu blge, devletin dier Asya devletlerine ve Avrupaya geii iin nemli bir kpr oluturmutu.
*

Ahmet Yesevi niversitesi, Trkistan / KAZAKSTAN didaryavrum@yahoo.com

bilig Yaz / 2006 say 38: 185-196 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2006, say 38

Tekilat Yaps 1. dari Tekilat: Mool Devleti, btn boy ve halklarn birletirilmesi ile meydana gelmitir. Devletin banda bulunan kimseye Han veya Kaan denilmitir. O, Kurultay ad verilen en byk mecliste seilmitir. Hann yetkilerini snrlayan hibir messese yoktu; yani han, devletin mutlak hkmdaryd. Ayrca Trk kaanlarnda olduu gibi semav meneli olduuna inanlyordu. Devlet, han slalesinin mlk saylm ve bu mlk, han tarafndan slalenin erkek mensuplarna (kbegn) miras ve tmar olarak verilmitir. Devletin btn memurlar ve her snftan halk bunlara uymak zorundayd. gedey, kibirlilii, zekas, yetenei, kararll, adillii ile hret kazanmtr. Cengiz Han, gedeyin yapt ilere ve syledii szlere bakarak, onun padiahla lyk olduunu defalarca sylemi ve isabetli kararlarndan, zekasndan, ynetimdeki ustalndan lkeyi iyi yneteceini ve dmanlara kar koruyacan anlamt (Cveyn 1999: 181). gedey, devletinde kimsenin kimseyi zmemesi, glnn zayf ezmemesi ve elinden hibir eyi zorla almamas hakknda yarg kartmtr (Reidddin 1960: 37). gedey, tahta oturduktan sonra uluslar kendisi tarafndan tayin edilen memurlar vastasyla kontrol altnda tutmutur. Kaan, Cengizin uygulad Yasa ile devlet geleneklerini devam ettirmitir. Saltanatnn son dneminde (1234/351240/41 yllar aras) hayatn elenceyle geirmi (Spuler 1988: 57) ve devlet halknn hayat ile ilgilenmemitir (Barthold 1963: 538).
Devlet ynetiminde kaann ilk yardmcs, ba veziri olmutur. Ba vezir, devletin btn ilerinin yrtlmesini idare eden en yksek rtbedeki memurdu. nem verilmesi gereken nokta da gedey Kaan devrinde ba vezir Yeh-lu Chu-tsain (gel 2002: 212) devlet erkannda etki ve yetkisinin olduka kuvvetli olmasdr. Cengiz Han tarafndan uluslara blnen devlet, kesin eklini gedey zamannda almtr. Kaan tarafndan bir ulusun (4) bana getirilen (ilhan) prensler (5), verilen ulusun esas sahibi olmutur. Kaan, belirli bir ulusun idaresi ile grevlendirdii prenslere, binba ve tmenba gibi komutanlarn belli bir saydaki ordu ile birlikte vermitir. Kendi ulusunun tam sahibi olmasna ramen prenslere, sadece devlet memurlar tarafndan toplanan verginin- prensler ulusundan dorudan vergi toplamamtr- belli bir ksm verilmitir. Devlet, ilhann yan sra kaann yardmclar (darugai, tangmai, baskak, noyan, v.b.) araclyla kontrol altnda tutulmutur. Maliye ve koruma ilemlerine, kaan tarafndan tayin edilen ve kaana dorudan bal (ta-lu-hua-chi) darugai (6) adl memurlar bakmtr. A.N.Kurata gre halis Trk olan uluslarn en yksek idare memuruna daruga (darugai) denilmitir (Kurat 1976: 931). Kurata gre Rus knezliklerinde darugai ve baskaklar i idare iine karmyorlard (Kurat 1948: 80). Bylece burada darugaiden daha ok
186

Kushenova, gedey Kaan Devrinde Trkistanda Tekilat Yaps

ilhann ynetimi arlkl olmaldr. aatay ulusunda ise ilhann ynetimi ile ilgili pek kayt yoktur. stelik ilhann blge idaresine pek kart da grlmemi ve darugai ynetimi ne kmtr. Genellikle Mool devlet tekilatnn sivil kadrolarn Uygurlar, Trkler, inliler daha sonra ranllar oluturmutur. inde, Moollardan sonra ikinci mevkii tutan Trkistanl Mslman memurlard (Togan 1981: 139-140). Mool Devletinde sivil idarenin dzenlenmesinde emei geen devlet adamlarndan biri Mahmut Yalavatr (gel 2002: 201-217). Yukarda sz edildii gibi Trkistan ve Maverannehir blgesinin de idaresi dorudan kaanla balyd (7). Bu blgenin ou ksm aatayn hissesine girmekle (8) beraber resm ekilde darugailik tarafndan ynetilmitir. Trkistan ve Maverannehirde darugai idaresi altnda yardmc sivil, iktisad, asker ve adl tekiltlar vard. Genellikle iktisad ilerden sorumluluk darugainin grevleri arasnda yer aldndan hem darugai hem de devletin maliyecisi olan Mahmut Yalavan bu tekiltlarn banda geldiini ve adl ilerde Mahmut Yalava ile birlikte aatayn ok etkili olduunu tahmin edebiliriz. Dier idare ynetimlerinden bahsedersek sivil tekiltn banda darugaiye yardmc vezirler, asker tekilatn banda emir ve noyanlar bulunmaktayd. Ayrca Mslman lkesi olan Trkistan ve Maverannehirdeki Mslman din adamlar, dier dinlerin ruhanleri gibi her trl vergi ve mkellefiyetten muaf tutulmutur. V.Bartholda gre onlara idarede hi bir vazife verilmemitir (Barthold 1990: 500). Bu onlarn resm olarak devlet ilerinde etkisi olmadn gsterir. Fakat Moollarn Maverannehirde sadrlar halk ynetmek iin kullandklar ve sadrlarn etkisinin Mool ncesinde olduu gibi Mool sonrasnda da devam ettii sylenir (Trever vd. 1950: 327). ncelediimiz dnemde Trkistan ve Maverannehirin idarecileri hakknda yeterli dzeyde bilgi bulunmamaktadr. Ancak kaynaklardan renebildiimiz kadaryla gedey Kaann ilk tayinleri srasnda byk kaan adna Trkistan ve Maverannehir halknn idaresine Mahmut Yalava Harezm grevlendirilmitir (gel 2002: 209). Mahmut, bu blgeye tayin edildikten sonra Hocende yerlemi, btn blgeyi yardmclar araclyla denetlemitir (Grousset 315, Trever vd.1950: 327). 1238 ylnda Buharada ortaya kan Tarab syanndan sonra Mahmut, Pekin vilayeti darugailiine getirilmi, onun yerine olu Mesud Yalava tayin edilmitir. Bilindii gibi Mesud bir tccard (Davidovi 1972: 96). Babas gibi maliye ilerinde ok iyiydi. gedey zamanndan sonra maliye ilerinde baarl reformlar gerekletirmitir. O, 1238 ylndan itibaren Haydu (9) da dahil Trkistan ve Maverannehirin darugaisi olmutur (Reidddin 1960: 12). Maverannehirdeki Mool yneticilerinden biri Hazar Buka idi. HazarBuka, gedey zamannda Nahebte oturmutur (Barthold 1963: 543). Anlald kadaryla Nahebi, Moollar yazlk karargah iin tercih etmitir.
187

bilig, Yaz / 2006, say 38

V.Bartholdun aklad Kutb ad-din Kermanlnn ablasyla evlenen Maverannehir yneticisi Hazar-Bukann ad, Moollarn Gizli Tarihi ve Cveynin eserinde bulunmamaktadr. Buhara ve Semerkanttaki Mool yneticilerinden biri aslen inli olan insang-Tayfudur. Buka-Nua, gedey zamannda Buhara ve Semerkantn yneticisi olmutur. V.Barthold, Buka-Nua hakknda Cengiz Han hayattayken Buhara blgesinin idaresiyle vazifelendirdii Nua olmal demitir (Barthold 1963: 544). Moollarn Maverannehiri igali srasnda Otrarl Trk (Togan 1981: 264) Kutub ad-din Habe-Amid Moollarn hizmetine gemitir. Reidddin, onun aatayn bitikisi (10) ve iki vekilinden biri olduunu sylemitir (Reidddin 1960: 102). Onun slam dini gereklerine dikkatsiz olduu ve Mslman din adamlarnn onun idaresinden memnun olmad bilinmektedir. Reidddine gre aatayin sadece iki vekili vard: biri, aslen inden gelen vezir, dieri de Habe Amiddi (Reidddin 1960: 101). 2. ktisad Tekilt: Bu tekilata gelince kaynaklarn yetersizlii nedeniyle bu grevi bizzat kimin stlendii belirsiz kalmaktadr. Genel olarak ele aldmzda, bu tekiltn ynetimi baskaklarn grevi olmutur. Baskaklarn yetkisinin Altn Ordada daha byk olduu sylenir. A.N.Kurata gre Rus uluslarndaki en yksek Tatar valisi de baskak adn tard, onun emrinde asker de bulunurdu. Yine ad geen yazara gre baskak sistemi sadece Rus knezliklerine aitti (Kurat 1948: 80). Oysa Cveynde Cengiz Hann, Buharay aldktan sonra halktan alnan maln ve vergilerin ulatrlmas iin Mool ve Trkten bir muhafz (baskak) tayin ettii sylenir (Cveyn 1999: 135). Ayrca Rus alimleri K.Trever, A.Yakubovskiy, M.Voronets Mahmut Yalavan Trkistan ve Maverannehir idaresine baskak sistemini getirdiini sylemilerdir (Trever vd. 1950: 327). Yan sra W.Radloff baskaklara polis mdr diyerek bu nvann Trkistanda da kullanldn belirtmitir (Trk Ansiklopedisi 1952: 359). Elbette kaan tarafndan baskaklarn emrine asker kta verilirdi ve onlarn da grevleri iinde halkn kaana itaat etmesini denetlemek vard. Fakat onlarn grevleri esas olarak vergi toplama ileriydi. 3. Adli Tekilat: Mool devleti kuruluu srasnda Mool rf, adetlerini, inanlarn ve Cengizin karar ve uygulamalarn ieren hukuk -Byk Yasaname (11) ad verilen- yazlmt. gedey, kaan ilan edildikten sonra da bu Yasa-name deitirilmeden uygulanmtr. Mool Devletinde mahkeme, hann ve Mool aristokrasisinin havale ettii davalara bakan yksek mahkeme (Moollarn Gizli Tarihi 1995: 136) ve bir de halkn davalarna bakan mahkeme olmak zere ikiye ayrlmtr (Yuval 1997: 131). Fakat mahkemenin karar veremedii baz davalara kaan karar vermitir. Kaann tayin ettii yargucilerin en by Karakurumda oturmu ve yeke yarguci adyla grevini srdrmtr. Uluslarda grev yapan

188

Kushenova, gedey Kaan Devrinde Trkistanda Tekilat Yaps

yarguciler ise yeke yarguciyin emri altnda hizmet etmitir. Normal mahkemelerin banda noyanlar, daha sonralar ise sivil memurlar bulunmutur. B.Spulere gre mahkeme ilerinden de valiler sorumluydu (Spuler 1988: 43). Eer aatayn devlet dahilinde grevinin Yasa Koruyucusu olduunu dnrsek bu ulusta en byk yargucinin aatay olduunu tahmin edebiliriz. Kaynaklarn verdii bilgilerde aatay, kanunlarn nasl uygulanaca, kanunlara gre suluya ne gibi cezalar verilecei, uyar, aratrma, soruturma gibi adalet ileriyle(Cveyn 1999: 95) uraan adil, kendine saygl (Reidddin 1960: 93), yasa, bilik, kurallara bal hkmdar olarak tanmlanr. Bununla birlikte aatayn, insanlarn gndz suya girmelerini ve slam dini icaplarna gre koyun kesmelerini yasaklad ve bu kurallar bozanlarn lm cezasna mahkum edildii sylenmitir. Hondemire gre aatayn saltanat devrinde hatta Horasanda kimse koyunu ak boazlamaya cesaret edememitir (Handemir 1994: 44). Yan sra bu topraklarn aataya bal olmasn da gze alrsak (darugai) valilerin, adl tekiltta pek etkili olmad ortaya kar. stelik Mahmut Yalavan grevinin daha ok maliye (Yuval 2004: 102) ilerine ynelik olduu da sylenir. Fakat aatay, Cengizin lmnden sonra zamannn ounu gedey Kaann yannda geirmitir (Handemir 1994: 44). Bu nedenle bu topraklar tamamen valinin ynetimine kalmt. Ortaa seyyah P.Carpiniye gre her Mool, gittii her yerde kendisini deta bir hkmdar gibi grmektedir. P.Carpini bir lkede veya kentte yaamakta olan halk, Moollarn istediklerini yapmadklar takdirde, baskaklar bu davran ihanet sayarak oray tahrip ederler ve halkn ldrrler demitir (Carpini tarihsiz: 87). Bylece P.Carpini, baskaklarn, kanuna aykr bulduklar her davada cezalandrma iini kendilerinin uygulam olduunu ortaya koymaktadr. Fakat yukarda sz edildii gibi A.N.Kurat, Rus uluslarndaki en yksek Tatar valisinin de baskak olduunu sylemitir. Bu adan P.Carpini, burada esas baskaklardan deil darugainin etkisinden bahsetmi olabilir. Eer vali Mahmut Yalavan Tarab syannda aatay ordusunu durdurabilmesinden yola karsak P.Carpininin dedii gibi darugailer, ynetimine verilen lkesinin tam idarecisi olmaktadr. Yan sra Mahmut Yalavan imparatorluk dahilinde nemi ve itibar varken Trkistan ve Maverannehirde baskaklar hakknda byle bir ey sz konusu olamazd. Bir de baskaklarn kaann temsilcisi olup darugai emri altna verilmi olmas bu fikrimizi kuvvetlendirmektedir. Yine de kaynak yetersizliinden bu dnem kapsamnda Trkistan ve Maverannehir blgesindeki adalet ileri konusunda kesin bir bilgiye sahip olamamaktayz. 4. Asker Tekilt: Mool Devletinin asker tekilat eski Trk gebe devletlerinden alnan ordu geleneine gre dzenlenmitir. Bilindii gibi bu, ikili ve onluk asker tanzim sistemidir. Her bln komutanlar vard ve en ok ktas
189

bilig, Yaz / 2006, say 38

olan da tmenbayd. B.Vladimirstova gre hana bal tmenba, binba, yzbalara Noyan denilmitir (Vladimirstov 2002: 402-403). Bununla beraber B.Vladimirstov Berezinin sadece binbalar noyan olarak adlandrdn ortaya koymutur. Bu konu biraz tartmaldr. rnein, Mool igali srasnda en byk ordunun Avrupa seferine katld sylenir. Ama ordu says kesin olarak belli deildir. Bu byk orduya komutanlk grevini Batu stlenmise de gerek ynetim, Cengiz Hann drt kpeinden biri Sbetayda olmutur. Fakat ne Batuya ne de Sbetaya noyan denilmitir. M.Kafalnn almasnda Batu, Sayn Han olarak ele alnr (Kafal 2002: 77). Sbetay ise kaynaklarn verdii bilgilere gre Bahadurdu. Bylece kaynak bilgilerinden yola karak Mool ordusunda rtbelerin, askerin gsterdii hizmete ve sfatna gre verilmi olabileceini dnmekteyiz; Mool prensi Tuluy, Cengiz Han tarafndan devletin Ulu Noyan ilan edilmiti (Barthold 1963: 451). Cengizin bu rtbeyi Tuluyun hizmetini deerlendirerek verdii bilinmektedir. Ba vezirden bir aama alt derecede yardmc birok vezirleri yani mavirleri vard. Noyanlar bunlarn emri altnda bulunmutur. Noyanlar, yar gebe asaletinin ekirdeini oluturup kendi birlikleri iinde tam yetki sahibi idi (Kprl 1941: 427). Noyanlk, sonralar rs olarak intikal etmitir. Mool asker tekiltnn ilerideki gelimesinde, noyanlarn yardmclar olan nkerler (12), nemli rol oynamtr. Bilindii gibi noyanlarn bir nevi yardmcs, emirleri (13) olan nkerleri, hibir akrabal olmayan boylardan da gelmitir. Bu iki zmre arasndaki mnasebetler, kan akrabalna dayanan sosyal kuruluun yava yava deimesinde etkili olmutur. Bir noyann yannda alan nkerler, belirlenen birliklere komuta ederek sonralar noyan rtbesine kadar ykselebilmitir. Bunlar cretli asker olmayp gnll subaylar veya onlarn evlatlaryd. Komutanlar, nkerlere bakmak ve onlar beslemekle ykmlyd. Btn ileri gelenlerin (Han, Baatur (Bahadur), Taiishi, Noyan) btn ilerinde yardmc olabilen yakn nkerleri vard. Cengiz devrinde Moollarn asker hizmetine girenler, igal edilen yerliler, haerler (Yuval 2004: 93) snfn oluturmutur. Haerler, Moollara esir olmamakla beraber yaad ehirlerin adyla adlandrlmtr. Bununla beraber haerler, onluk asker taksim sistemine gre tanzim edilerek Mool kumandanlarn emri altnda savata ilk cephede yrmlerdir. Harp esnasnda asker (erig) olarak vazife gren ve karau (kara halk) denilen geni halk tabakas bulunmutur. Bunlarn arasnda bogol (14) calagu (uak) snf da vard. Vilayetlerde darugainin asker yardmclarndan biri tangmailerdi. Kozin, Palladiusa dayanarak Tangmai unvann yle izah etmektedir: tangmai yabanc askerlerden kurulan ktalarn Mool komutandr (Moollarn Gizli Tarihi 1995: 195). V.Barthold ise gedeyin, Yehlu-Chu-tsain teebbs ile inde vergi toplamak iin tangmailer tayin ettiini ve inde olduu gibi
190

Kushenova, gedey Kaan Devrinde Trkistanda Tekilat Yaps

tangmailerin, n Asyann igal edilen blgelerine grevlendirildiini yazar (Barthold 1963: 534). Tangmai asker grev olmakla beraber Mool prensleri iin bir eit cezalandrlma biimiydi. gedey Kaann olu Gyke kzdnda onun imparatorluun snr blgelerine tangmai olarak gitmesini emrettii bilinmektedir. Sz edilen dnemde Trkistan ve Maverannehirde de bulunan ordu, tangmailerin idaresindeydi. mparatorluk ordusunu, arlkl olarak Trklerin tekil ettiine dikkat edersek tangmailik sadece Trkistan ve Maverannehire deil, btn imparatorlua ait sistem olmaktadr. Dnemin kumandan, Emir Haraard. lk bata Cengizin yanda olmutur. Cengiz, han ilan edildikten sonra ulusun kuruluunda kendisiyle birlikte alm olanlar grevlendirdiinde Haraar da binba yapmtr. Cengiz Han, oullar arasnda ordusunu taksim ederken aataya belli bir asker saysyla beraber verdii emirlerinden biri de Haraar olmutur (Reidddin 1960: 94). O, sivil ynetimi stlenmekle beraber ayn anda asker ynetimde de grevlendirilmitir.

Sonu Cengiz Han tarafndan uluslara blnen devlet, kesin eklini gedey zamannda almtr. Cengiz Han tarafndan kararl olarak tanmlanmasna ramen gedey, saltanat srasnda kartt kararlar hep kardei aatayn onayndan geirmi ve inli ba veziri Yeh-lu Chu-tsain etkisinde kalmtr.
Uluslar, Mool prenslerinin mlk olmasna ramen kaanla dorudan bal memurlar tarafndan ynetilmitir. Moollarn zaptettikleri lkelerde kurduu ynetim sistemleri o lkenin corafi artlarndan da mutlaka etkilenmitir. Bu hakimiyetin tekilat yaps, Trkistan ve Maverannehir iin yeni bir ey deildi. nk Mool Devletinin ynetim tekilatlar eski Trk devletlerinden rnek alnmt. Bu dzende, bir taraftan akrabalk, dier taraftan idar ve asker gaye byk rol oynam ve akrabalk esasna dayanan eski sistem aamal olarak bozulmu yeni gruplanmalar ve Han, Noyan, Emirler, Baskak, Tangmai, Darugai (Vali) tabirleri meydana gelmitir. Mool ncesi dnemin Mool dneminden farkll resm ekilde ruhan snf mensuplarnn idarede etkili olmasyd. darede resm bir grev stlenmemesine ramen ehirlerde zellikle Maverannehir ehirlerinde ynetim, eskisi gibi ruhan snfn etkisi ve yetkisi altnda kalmtr. gedey Kaan devrinde Trkistan ve Maverannehir darugailii Mahmut Yalavan, daha sonra Mesud Yalavan idaresi altnda ynetilmitir. Genel olarak ele aldmzda iktisad tekiltn ynetimi baskaklarn grevi olmutur. gedey dneminde adli tekilatta nemli bir yenilik grlmez. Cengiz Han dneminde yazlm olan Yasa-name gedey, kaan ilan edildikten sonra da

191

bilig, Yaz / 2006, say 38

deitirilmeden uygulanmtr. Yalnz bu blgede Yasa Koruyucusu aatayn yan sra darugai Mahmut Yalavan da adli tekilatta rol bykt. Mool Devletinin asker tekilat eski Trk gebe devletlerinden alnan ordu geleneine-ikili ve onluk asker tanzim sistemine-gre dzenlenmitir. Noyanlar, emirler, baskaklar ve tangmailer darugainin emri altnda hizmetini srdrmtr. Tangmailer, vilayetlerde darugainin asker yardmclarndan biriydi.

Aklamalar
1. Reidddinde (1960: 8) Brtenin be kz olduu sylenir. 2. Altan Tobida (Danzan: 1973: 246) gedey Kaan hayatnn 43 yanda Kerulende tahta oturduu sylenmitir. Moollarn Gizli Tarihi (1995: 96) gedey hakknda ilk defa 1203 yl Kereyitlerle Halahalcit (Moolistann bat kesinde Halha boyunca uzanan l) savanda bahsetmitir. 3. ocuu olmasa da gedey Kaann en sevimli kars olmutur (Barthold 1963: 550). 4. nceleri ulus, halk veya insan manasn tamtr. Daha sonralar halk-devlet, devleti oluturan halk, devlet anlamn vermitir (Vladimitstov 2002: 393). 5. Prensler sadece vergiden yararlanabilmiler. Fakat vergi koymaya hatta toplamaya hakk yoktu. Hakimiyeti, yalnz kendisine tmar (incu) olarak verilen ulusunda geerli idi (Yuval 2004: 103); Prensler, Cengiz Hann oullar ve onlarn evlatlaryd. Ayrca Cengizin kardelerinden Hasarn evlatlar prens saylmtr. Cengizin dier karde ve akrabalar yksek aristokrasiyi oluturmutur. 6. an unun kaytlarndan bilindii gibi, darugai, vilayetin emiri tangmailer ise onlarn emirindekilerdi. Asker komutan ve vergi toplaycdr. Merkez ynetimine haberleri ulatran odur. Almalk darugas, Orta Asya kltr blgelerinin Mool iktidar altndaki ilk temsilcisiydi (Barthold 1963: 468 - 469: 534); (Bretschneider 1910: 70); ler akn genel kontrol etme sorumluluunun dnda mhr koruyucu yetkisiyle darugailerin baka da grevleri vard: 1)halk saym, 2) yerli halktan ordu toplamak, 3) posta tekilatn dzenleme, 4) vergi toplama, 5) haraclar (gelir) saraya ulatrma (Nasonov 1940: 14); Darugai terimine, hukuk tarihinde idar bir istilah olarak, ilk defa Mool istilasndan sonra tesadf olunuyor (Kprl 1983: 249); Bat memleketlerinin zaptndan sonra Darugailikler kurulmutu. Hepsi bavekil Yeh-lu Chu-tsayn bakanlnda idare edilmitir. Darugai, ince muhafz demektir (gel 2002: 202: 206); Darugai, sadece vali olmayp, fevkalade yetkisi olan kimselerdi. Btn vergi, para ve ceza gibi iler onlardan sorulurdu (Yuval 1997: 124). 7. Btn Trkistan ehirleri, ister mahalli hanedan mensuplar ister tayin edilen Darugain ve Tangmai isimlerindeki idareciler olsun, hep Mahmut Yalava vastas ile dorudan doruya kaanlk makamna balyd. (Kafal 2002a: 349-350). 8. aatay adna baslan paralarnda devaml olarak Otrar, Kenced ve Talas (Taraz) isimleri bulunduuna gre Dou Trkistan btnyle Bat Trkistann Harezm ve Trkmenistan blmleri hari aatay Hanl sahasna girmekteydi. aatay ulusu bu saha ierisinde teekkl etmitir (Kafal 2002a: 349).

192

Kushenova, gedey Kaan Devrinde Trkistanda Tekilat Yaps

9. gedeyin olu Hainin oludur. Onun mlkiyetindeki topraklar, Orta Asyadayd ve aatay ulusu ile snrdat. 1259 ylnda Talas rma boyunda toplanan Kurultaydan sonra Haydu, Orta Asyadaki btn Mool prenslerinin reisi olarak tannmtr (Reidddin 1960: 12). 10. Eski Trklerde yazc, katiptir. Karahanllarda ok mhim bir memur manasna geldii gibi, Moollarda da XIV. yzyllarn sonuna kadar kullanlm (T.A. C.6, s.499). 11. Yasa-namenin yazld kaynaklarda belirtilmise de henz metnin asl nshas bulunmamtr. Onun ierii Arap, ran ve Ermeni tarihilerine ve Moollarn Gizli Tarihine dayanarak ksmen aydnla kavumaktadr (Curt Alnge 1967). 12. Nkerler, daimi asker olmakla birlikte hr insand ve genelde aristokrasi soyundand (Vladimirstov 2002 387-389). 13. Emir, Emevilerin gerek Abbasilerin merkez otoriteyi saladklar yllarda, vali ve ordu komutan, serdar anlamnda iken, Seluklu istilasnn slam lkelerini kaplad devirde, vassal beyliklerle, emaretlere, meliklere tercih edilen bir nvan olmutur (T.A 1968: 154). 14. Mool yaz dilinde bogol, kledir (Moollarn Gizli Tarihi: 1995: 105); Noyanna mrlk baldr. Sadece Noyan istedii zaman klelerden hr-darhan- olabilir (Vladimirstov 2002: 389).

Kaynaka
Barthold, Vasiliy (1963), Turkestan v Epohu Mongolskogo Naestviya, Moskova: zd. Vostonoyi Literaturi. Barthold, Vasiliy (1990), Mool stilasna Kadar Trkistan, (ev. Hakk Dursun Yldz), Ankara: Trk Tarih Kurumu. Bretschneider, E. (1910), Mediaeval Researches from Eastern Asiatic Sources, Vol. 1, 2, London: Kegan Paul,Trench, Trbner & Co.LTD. Carpini, Johann de Plano, Mool Tarihi ve Seyahatnamesi 1245-1247, (ev. Ergin Ayan), Trabzon. Curt Alnge (1967), Mool Kanunlar, (ev. Cokun ok), Ankara. Cveyni, Alaaddin Ata Melik (1999), Tarih-i Cihan-Ga, (ev. Mrsel ztrk), Ankara: T.C.K.B. Danzan, Lubzan (1973), Altan Topi, (per. N.astina), Moskva. Davidovi, E. (1972), Denejnoye Hozyaystvo Sredney Azii Posle Mongolskogo Zavoyevaniya i Reforma Masud-beka (XIII v.), Moskova. Erenov, A. (1960), Oerki po storii Feodalnh Zemelnh Otnoenii u Kazahov, Almat: zd. Akademii Nauk KazSSR. Kafal, Mustafa (2002a), aatay Hanl, Genel Trk Tarihi, C.5: 345-358, Ankara: Yeni Trkiye Yay. Kafal, Mustafa (2002b), Altn-Orda Hanl, Genel Trk Tarihi: 75-98, Ankara: Yeni Trkiye Yay.
193

bilig, Yaz / 2006, say 38

Kurat, Akdes Nimet (1948), Rusya Tarihi balangtan 1917ye kadar, Ankara. Kurat, Akdes Nimet (1976), Altn Ordu Devleti, Trk Dnyas El Kitab, Ankara Khwandamir (1994), Habibus-Siyar /the Reign of the Mongol and the Turk/, (trans to nglish W.Thackston), part 3, USA: Harvard University. Kprl, Fuat (1941), Altn Orduya Ait Aratrmalar, Belleten 19 saydan ayr basm, stanbul: Maarif Matb. Kprl, Fuat (1983), slam ve Hukuk Hukuk Tarihi Aratrmalar ve Vakf Messesesi, stanbul. Manghol-un Niua Tobaan (Yan-Chao Pi-Shi) Moollarn Gizli Tarihi (1995), (ev. Ahmet Temir), Ankara: Trk Tarih Kurumu. Nasonov, N. Arseni (1940), Mongol i Rus (storya Tatarskoy Politiki Na Rusi), Moskova-Leningrad: zd. Akademii Nauk SSSR. gel, Bahaeddin (2002), Sino-Turcica ingiz Hann Trk Mavirleri, stanbul: Kltr Sanat Yay. Radloff, W. (1952), Versucheines Wrterbuches der Turk-Dialekte, Trk Ansiklopedisi, C.5: 359, Ankara: MEB. Reidddin (1960), Sbornik Letopisey, (ev. Yu.P.Verhovskiyi), II tom, Moskova: zd. Akademiyi Nauk SSSR. Roux, J. Paul (2001), Mool mparatorluu Tarihi, (ev. Aykut Kazancgil, Aye Bereket), stanbul: Kabalc Yay. Spuler, Bertold (1988), History of the Mongols. Based on Eastern and Western Accounds of the Thirteenth and Fourtheenth Centuries, (trans. from German by Helga and Stuard Drummond), New York: Dorset Press. Togan, Zeki (1981), Umum Trk Tarihine Giri, stanbul: Enderun. Turan, Osman (1965), Seluklular Tarihi ve Trk slam Medeniyeti, Ankara: Ankara niversitesi Yay. Trk Ansiklopedisi (1968), Emir mad., C.15: 154, Ankara: MEB. Trever, K., Yakubovskiy, A., Voronets, M., (1950), storiya Narodov Uzbekistana, tom 1, Takent: zd. Akademiyi Nauk UzSSR. Vladimirstov, B. (2002), Rabot po storii i Etnografii Mongolskih Narodov, Moskva: RAN. Vernadskiyi, Georgi (1997), storiya Rossiyi (Mongoli i Rus), Tver Moskova: Lean Agraf. Yuval, Abdlkadir (2004), ngs Han XIII Orta Asya/ Karakurumnan Tebrizge Deyin/, (ev. R.Aimov, J.Aklbekkz), Trkistan: Ahmet Yesevi niversitesi Yay. Yuval, Abdulkadir (1997), lhanllar Tarihi-I-Kurulu Devri, Kayseri: Erciyes niversitesi Yay.

194

The Organization Structure of Turkestan in Period of Ugeday Khan


Research Assist. Ganizhamal KUSHENOVA*
Abstract: The period of Ugedey which took little time of place of the Middle Age, In Mongol Empire the organization of nation and the begining of the period of being turkized of the Mongol Army and the second period of Turk-Mongols conquests. Coming to the throne of the Ugedey caused the appearance of organization of the nation indeed. Nations, in spite of being the property of mongols were ruled by the clerks who wereadherent to Khan. Besides, Mongols aristocracy who lived in that region were not localized in Turkestans towns. Because at that period the permancy of agricultural and craft products and coming of the money were more important than rulling the city. As a result organization of the nation caused the appearance of the Turk-Mongol States which will appear later.As a matter of fact in x Mongol Empire who left the trace in the world history caused the reason of root,policy,social and some cultural changes. Key Words: Ugedey, Turkestan, Transoxiana, darugachi, tangmachi, baskak

Ahmet Yesevi University / KAZAKSTAN didaryavrum@yahoo.com

bilig Summer / 2006 Number 38: 185-196 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

-
: *
: - . . , , . , . - . ., , , , . : , , , , ,

- didaryavrum@yahoo.com

bilig 2006 vpusk: 38: 185-196 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Postmodern Toplumsal Yapnn Pazarlamaya Getirdii Yeni Boyut: Topluluk Pazarlamas (Tribal Marketing)
Ara.Gr. Sinem YEYGEL

zet: Postmodernizm, toplumsal yap, kltr, edebiyat, sosyoloji, psikoloji, ekonomi gibi alanlarda olduu gibi pazarlamada da yeni bir anlayn ortaya kmasna neden olmutur. Sosyal snflar, postmodern toplumsal yapda nemini kaybetmi ve postmodern topluluk kavram ortaya kmtr. Topluluklar, postmodern bireyin tketim davranlar zerinde belirleyici ve etkileyici bir rol stlenmektedir. Modern pazarlama kitle kltr, kitlesel retim ve kitlesel tketim zerine kurulurken, postmodern pazarlamada topluluklarla kurulacak birebir iletiim nem kazanmtr. Topluluk pazarlamas kavram, postmodern pazarlama temelli bir kavram olarak, karmza kmaktadr. Anahtar Kelimeler: Postmodernizm, postmodern toplum, postmodern pazarlama, paralanma, stgereklik, topluluk, sanal topluluklar, topluluk pazarlamas, balant deeri

Giri Toplumsal yap, iletiim yaplar ve teknolojide ortaya kan deiimler ve gelimeler kltrel yap, politika, yaam biimleri, insan ilikileri ve ekonomik evre olmak zere insann varolduu, balant iinde bulunduu tm alanlarda kkl deiimleri ve yeni bak alarn gndeme getirmektedir. Modernizmden sonra ortaya kan yeni bir dnem ya da bir baka bak asna gre modernizmi de iine alan tm yaamsal alanlarda etkisini gsteren postmodern bak as, pazarlama alannda da yeni bir dnemin ortaya kmasnda etkili olmutur. maj ve sanal gerekliin, rnlerin fonksiyonel yararlarndan ok tketicinin kim olduunu, ait olduu topluluklarla balantsn iaret eden duygusal yararlarnn n planda olduu gnmz pazarlama anlaynda da postmodern yapnn etkileri grlmektedir. Bu etkilerden biri olarak, bireyin belli ortak deerler temelinde ballk duyduu topluluklar, pazarlamaclar iin nem kazanmtr ve gnmz postmodern pazarlama anlaynda kitlesel pazarlama yerini topluluk pazarlamasna (tirbal marketing) brakmtr.

Ege niversitesi letiim Fakltesi / ZMR sinem.yeygel@ege.edu.tr

bilig Yaz / 2006 say 38: 197-228 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Yaz / 2006, say 38

Bu almada, postmodernizm kavramnn pazarlamada yaratt deiimlere ynelik literatr taramalar, rnek pazarlama uygulamalar ve tketici aratrmalarndan rneklerle ile birlikte sunulacak ve zellikle postmodern tketim anlaynn etkisi ile ortaya kan topluluk pazarlamas (tribal marketing) kavram aklanmaya allacaktr.

1. Postmodernizm Kavram Postmodern, postmodernizm ve postmodernite kavramlar son yllarda sklkla kullanlan kavramlar olarak karmza kmaktadr. Postmodern bak as, 20. yyn sonlarndan itibaren entelektel abalarn her alann byk oranda etkileyen bir kavram olarak kendini gstermektedir. Postmodernist dnce mimari ve edebiyattan ayr olarak, politika, felsefe, psikoloji, sosyoloji, teoloji, corafya, tarih, ekonomi, antropoloji, medya almalar, hukuk ve birok baka akademik uzmanlk alanlarnda da aka etkisini gstermektedir. Pazarlamaclar iin postmodernizm, pazarlama ile ilgili bir ok konuda yeni ve karmak tartma alanlarnn ortaya kmasna ve deimesine neden olmaktadr. Postmodern reklam kampanyalar ok daha ucuz maliyetlerle gerekletirilmekte, postmodern rnler gelitirilmekte ve tketicilere ulatrlmaktadr. Postmodern fiyatlandrma yaplmakta, tketici hizmetleri salanmakta ve postmodern satclar, pazar tketime ikna edecek, ynlendirecek farkllklara daha ok ynelmektedirler (Brown 1993: 19).
Postmodern terimi analitik bir kategori olarak kabul edilebilir. Bu kategori, ayn ekilde bir baka analitik kategori olan modern kavramnn, sosyokltrel yaamn zellikleri ile uyumayan baz yanlarna dikkat ekme iini grr. Byle bir postmodern kavram, tketimi nemli bir sosyal ve kltrel sre, tketimcilii ise bir ideoloji ve postmodernizmin nemli zelliklerinden biri olarak vurgulamaya yarayacaktr. Bu analitik kavramla, rnein yksek sanatlarla popler sanatlar arasndaki farklln nemini kaybetmesini benimseyen tarzlar ya da mimaride modern fonksiyonel binalardan uzaklap, daha fazla ss renk ve daha nceki dnemlere ait zellikler kullanlmasn savunan trendler arasnda bir iliki de kurulabilir (Bocock 1997: 84). Modernizm; byk sylemlerin, kuramlarn, evrensel yasalarn, ideolojilerin, topyalarn, yarglarn bilimsel ve aklc bir perspektiften gelitirildii ve tek bir doruyu aramaya ynelmenin kabul grd bir dnemdir. Darwin, Marx, Freud, Taylor gibi dnr ve bilim adamlar ve birok isim modern dnemin rnleri olup sosyal olaylar uygulamal olarak aklamaya aba gstermilerdir. Kitle retimi, kitle tketimi ve kitle kltr bu dnemin temel zelliklerindendir. Modernizm, yksek kltr ve kitle kltr ayrmnn gereklemesine olanak salamtr. Sanayileen ve kalabalklaan kentlere hcum eden nfusun yaratt bir tr kltr olarak kitle kltr yaama damgasn vurmutur. Modernist anlay, aklc dzenin oluturulmas, akln ve
198

Yeygel, Postmodern Toplumsal Yapnn Pazarlamaya Getirdii Yeni Boyut

bilimin kurallarnn hakimiyeti, ykselii gibi koullarn olumasyla maddi geliimi ve toplumsal refah gerekletirmeye almtr. Pozitivizm, deneyselcilik ve bilim modernizmi aklayabilecek szckler olarak ortaya kmaktadr. Bu kavramlara gre oluturulacak dnya gr ve yaam biimi; srekli ilerleme, bilim ve akln stnl ile laikliin iinde olduu, bireysel haklarn korunduu demokrasiyi ierecektir (Odaba 2004: 16-17). Postmodernizm tarihsel zaman iinde, bir dneme indirgenebilirse pritanist postmodernistlerin kabul etmeyecekleri bir yaklam- Amerika Birleik Devletlerinde, postmodern dnemin 1950lerde ortaya kt sylenebilir. Bununla birlikte, kapitalizmden nemli bir kopu olduu savn desteklemek olanakszdr. Kapitalizm dnyada egemen retim ve tketim modeli olmaya devam etmektedir. Bununla birlikte kapitalizmin iinde oluan deiimlere baklrsa, yirminci yzyln son krk-eli ylnda olumu olan nemli deiiklikleri saptamak olanakldr. Bu deiimler yeni bir evreye postmodernizme- geii oluturmak eklinde zetlenmektedir. Postmodernlik kavram, kapitalizmin dnemselletirilmesi ile ilgili bir evreyi artrmaktadr. Bu yeni evrenin zellii, en nemli sosyal, ekonomik ve kltrel sre olarak tketime doru bir hareketlenmeyi kapsamas ve kapitalizmin etkisinin, ok uluslu irketler araclyla gittike daha evrensel hale gelmesidir. Postmodern terimi ayn zamanda insanlarn beyninde sosyal snf kavramnn kimlik oluturma konusunda dier yollardan daha az nemli olduu dncesini de dourur (Bocock 1997: 83-84). Tm bu aklamalar ve pazarlama bak as balamnda postmodernizm ana hatlaryla u ekilde tanmlanabilir: Postmodernizm; tketici ile iletiimin n planda olduu ve teknoloji hakimiyetindeki toplumlarn konumunun irdelendii, modernist anlay eletiren bir kuramdr. Postmodernizm, eletirelliine ramen yeni modeller ortaya koymaz; olan, olduu gibi kabullenir, uzlamac bir tavr sergiler. Postmodern ya da endstri sonras dnem, teknolojide byk atlmlarn olduu ve retimin snrsz hale geldii dnemdir. Kol gc yerine beyin gcnn, bilgisayar teknolojisinin ve baskn piyasa kurallarnn mutlak hakimiyetinin olduu bir dnemi ifade etmektedir. Bro alanlar hem saysal olarak hem de kazan olarak fabrika iilerinin nne gemektedir. Bilgi reten ve datan i alanlarnn gelitii ve byd bir dnemin addr. Postmodernizm sylemini ksaca yle zetlemek olanakldr: Genel geerlilik iddiasn tayan nermelerin reddedilmesi. Dil oyunlarnda, bilgi kaynaklarnda, bilim adam topluluklarnda oulculuun ve paralanmann kabul edilmesi. Farklln ve eitliliin vurgulanp, benimsenmesi.
199

bilig, Yaz / 2006, say 38

Gereklik, hakikat, doruluk anlaylarnn tartlmasna yol aan dilsel dnmn yaama geirilmesi. Mutlak deerler anlay yerine, yoruma ak seeneklerle kar karya gelmekten ekinmemek, korkmamak. Gerei olabildiince (sonsuz) yorumlamak. Belli bir zaman ve markann szcklerini kullanmak yerine gereklii kendi btnl, zerklii iinde anlamaya almak. nsan ruh, beden olarak ikiye blen anlaylarla hesaplamak. Tek ve mutlak dorunun egemenliine kar kmak. nemli olan hakikat/dorunun ne olduu deil, nasl kurulduu sorusudur. Genel ahlaksal anlaylar, ilkeler geerli deildir, her ey an, zamann gereklerine gre oluur (Odaba 2004: 21-23).

2. Postmodernizmin Pazarlamaya Etkisi Tarihsel sre iinde pazarlamann geirmi olduu 3 temel evrenin incelenmesi, postmodern pazarlama olgusunun ortaya knn daha iyi anlalabilmesini salayacaktr. Pazarlama olgusunda, pazarlamaclarn merkeze aldklar ana unsurun varlna gre ayrmlanan bu tarihsel sre, rn odakl, sat odakl ve pazar-tketici odakl olmak zere snflandrlabilir. Bu dnemde merkeze belli bir pazarlama unsurunun alnd ve bu unsur zerinde odaklanld grlmektedir. Postmodern pazarlama anlaynn ortaya kmasnda, yine pazarlamann tarihsel anlamda geirdii deiim srecinde Fordist retim Anlayndan Post-Fordist retim Anlayna gei de belirleyici bir rol oynamtr. Bu balamda Postmodernizmin pazarlamaya etkisinden bahsetmeden nce pazarlamada yaana bu deiimleri ksaca deerlendirmek yararl olacaktr.
a. Pazarlamada Yaana Tarihsel Deiim: rn odakl pazarlama yaklam dnemi, ne retirsem onu satarm gr ile aklanan pazarlamann tarihsel geliim srecindeki ilk dnemi ifade etmekte ve Fordizm, Fordist retim biimi kavramlaryla da anlmaktadr. Byk Ekonomik Krize kadar devam eden bu srete, az sayda olan reticiler, herhangi bir rekabet sorunu ile kar karya olmadan pazarda varlklarn devam ettirebilmekteydiler. Bu dnemde mteriler asndan da markalar arasnda bir seim yapma zorunluluklar olmad dnlecek olursa, pazarlamada mteri beklentileri, ihtiyalar gibi kavramlar da henz zerinde durulmayan kavramlar oluturmaktayd.

200

Yeygel, Postmodern Toplumsal Yapnn Pazarlamaya Getirdii Yeni Boyut

rn odakl pazarlama anlaynn hakim olduu birinci dnemde iletme ynetiminde retim ynl bir anlay egemendir. Dolaysyla retim yneticileri ve mhendisler iletme ynetiminde hakim bir role sahiptirler ve bu dnem iletmelerinde sat blmnn esas ii, fiyatn bile ounlukla retim veya finansman blmlerince belirlendii bir rn ya da hizmeti satmaktr. 1929-1933 yllar arasnda devam eden ve etkisini gsteren Byk Ekonomik Krizi de iine alan bu ilk dnemde, iletme bnyesinde pazarlama blmnn varlndan bahsetmek mmkn deildir. Bunun yerine iletme organizasyonu iinde esas ii, sat ve satlar ynetmek olan, sat yneticilerinin banda bulunduu, pasif bir sat blm mevcuttur. Bu dnemin ynetim anlay temel olarak, ne retirsem onu satarm eklinde zetlenebilir; nk yneticilerde, iyi mal kendini sattrr dncesi hakim gr oluturmaktadr (Mucuk 2001: 8). Pazarlamada ikinci dnem sat odakl pazarlama anlaynn ortaya kt dnemdir. Bu dnem dnya ekonomisinde byk deiim ve alkalanmalara neden olan Byk Ekonomik Krizle balayan ve 1950lere kadar sren zaman dilimini iine almaktadr. Pazarda rekabetin ortaya kmasyla birlikte reticiler asndan rettikleri mallar satmak bir sorun haline gelmeye balaynca, retimden te kr salayacak satlarn gerekletirilmesi nem kazanmaya balad ve sat odakl pazarlama anlay kavram ortaya kt. Byk Ekonomik Kriz, ekonominin asl probleminin retmek ya da reterek bymek deil, retilen ktnn satlmas olduunu ortaya koyan bir dnemi balatmtr. Sadece iyi rn retmek pazar baarsn getirmeye yetmemektedir. irketler bu dnemde rn satnn salam ve etkili tutundurma abalarn gerektirdiini fark etmilerdir. Bu nedenle bu dnemde sat faaliyetleri ve sat yneticileri irket ynetimlerinde saygnlk ve yeni sorumluluklar kazanmlardr. Sat konusunda gelitirilen teknikler ve baz yanltc-aldatc tantm almalar nedeniyle bu dnem kt bir alglama ile kar karya kalmtr. Satta ve reklam almalarnda hard-sell yaklamn etkin olduu bu dnemde kapdan kapya satlar, bu yaklam temel anlay olarak kabul eden sat ekipleriyle ynetilmekteydi (Sommers vd. 1992: 7-8). Sz konusu ilk iki dnem pazarlamada retim ve sat konularnn temel anlay olarak alnd, tketici ve tketici beklentileri ile ilgili konularn merkeze alnmad dnemler olarak deerlendirilebilir. Pazar-tketici odakl pazarlama anlay dnemi ise, daha nce yaanan iki dnemde yok saylan pazarlamann taraflarndan biri olan tketicilerin beklentilerinin, iletmeler asndan pazarda varolabilmek iin nem verilmesi gereken bir konu olarak grlmeye balanmas ile birlikte ortaya kan pazarlamann tarihsel geliim srecindeki nc dnemi olarak tanmlanmaktadr.

201

bilig, Yaz / 2006, say 38

Pazarlama anlay dnemi, mal ve hizmetlerin pazarlanmasnda tketiciyi ve tketici tatminini, n plana karan bir ynetim felsefesidir. Bu yaklam, tketici ihtiya ve isteklerini tm pazarlama faaliyetlerinin odak noktas yapan gerekli rgtsel dzenlemelerle tketiciye ynelik tutumu btnlemi bir biimde tm iletme blm ve personeline benimseten ve bylece koordineli almalarla tketicileri mmkn olan en iyi ekilde tatmin etme yolunda satlar ve uzun dnemde kr salamay temel alan bir ynetim anlaydr. eitli pazarlama bilim adamlarnn aklamalarnda en nde gelen ortak nokta, bata pazarlama olmak zere, iletmenin tm blmlerince, tketiciye ynelik tutumun benimsenmesi ve tketici tatmini yoluyla kr salamann vurgulanmasdr. Pazarlama anlayna gre, bir iletme tketici ihtiya ve isteklerini koordineli veya birbirleriyle btnlemi pazarlama abalaryla tatmin etmeli ve bu yoldan kendi amalarna ulamaldr(Mucuk 2001: 9-10). Bu dnemde mteri beklentileri byk nem kazanm olup, mterilere daha iyi nasl hizmet veririm yar balamtr. Bu dnemde rekabetin ok youn olmas, satn alnacak rn alternatiflerinin bolca bulunmas, tketicilerin bilinli olmas, tketici koruma derneklerinin olumas, reklam/tantmn ok yaygn olmas gibi etmenler tketiciyi daha gl klmtr. Bu dnemin ok gelimi olmasnn bir nedeni ise, TKY (Toplam Kalite Ynetimi) felsefesinin iletmeler tarafndan uygulanmaya balanmasdr. TKYde insan, rn/hizmetten daha gl bir ekilde ele alnmtr. nk sistemi kuran da insandr, sistemi ileten de insandr ve sistemin servis verdii nokta da yine insandr. retilen mallarda ya da verilen servislerde kalite n plana kmtr. Kalitenin koulsuz bir art olduu, kalitenin bir maliyeti olmad, ama kalitesizliin bir maliyeti olduu felsefesiyle tketiciye koulsuz memnun edici bir rn/hizmet sunmak amalanmtr (Kak 2002: 21-22). Pazarlama anlaynda nc dnem olarak adlandrlan pazar odakl dnem iinde yer alan 1960l yllarda var olan kitleler iin seri retim yapsn 1970lerde rn eitlenmeleri, segmentasyonlar izlemitir. 1980lerin banda ise, mteri gruplar klm ve her bir mteri grubunun yaam tarz, satn alma alkanlklar istek ve ihtiyalarna gre yeni pazarlama planlar ve buna paralel olarak da iletiim planlar yaplmaya balanmtr. Baka bir ifadeyle tketiciler artk yalnzca reklam mesajlar ile ulalp etkilenemeyecek kadar kompleks ve youn bir yaam tarzna sahip olmutur. Yine 1980li yllarda mteri bazl, odanda mterinin yer ald dnceler pazarlama planlarnda etkili olmaya balam ve btnleik pazarlama iletiimine temel tekil edecek prensiplerin uygulanmas sz konusu olmutur. Bu yeni pazarlama anlaynda; ne retmeliyim ki satabileyim?, nerede retmeliyim ki satabileyim?, hangi fiyattan satabilirim?, hangi koullarda retim yapmalym?, ne kadar retirsem satarm?, rnlerimi nerelerde satmalym?, mar202

Yeygel, Postmodern Toplumsal Yapnn Pazarlamaya Getirdii Yeni Boyut

kamn topluma yansyan art deerleri neler olmal? gibi retim bazl pazarlama anlayn sorgulayan, mteri ve olas mterilerin talep ve beklentilerini merkeze alan yeni pazarlama anlay uygulanmaya balanmtr. Modern pazarlama anlay olarak da adlandrlan bu anlay, pazarlama sistemine iletiim olgusunu katan ve mteri odakl olmay ilke edinen yapsyla farkl bir pazarlama perspektifi izmektedir (Bozkurt 2000: 20-21). te bu dnemden sonra hala pazarlama uygulamalarnda baz deiimlere ihtiya duyulduunun farkna varlmas ile pazarlamada deiimin iki ucunda yer alan alc ve satcnn ortak yararlarna ynelik ift ynl iletiim, pazarlama uygulamalarnn nem kazanmas ve iki tarafn karlkl etkileiminin gerekliliine olan ynelim, postmodern pazarlama bak asnn ortaya kmasnda etkili olmutur. Postmodern pazarlama anlaynn ortaya kmasnda zellikle retim ve sat odakl pazarlama anlay dnemlerinde etkisini gsteren Fordist retim Anlaynda yaanan deiimlerle ortaya kan Post-Fordist retim Anlay da temelde etkili olmutur. Fordist retim Anlay, bant retimi, montaj bant retimi, yryen bantlarda yaplan kitle retimi olarak da adlandrlmaktadr. Henry Fordun sadece siyah renk olarak rettii T Modeli bu retim biiminin tanmlanmasnda belirleyici olmutur. Standart zelliklere sahip rnlerin, herhangi bir tketici beklentisi gz nne alnmadan ayn biim, zellik ve hatta renkte serisi olarak retiminin, yryen bantlar zerinde gerekletirilmesini ifade etmektedir. nemli olan ok sayda rnn retilmesi ile ekonomik bymenin salanmas, krlln arttrlmas olarak grlmtr. Tketici beklentileri ve istekleri dorultusunda retim, mteri merkezli bir pazarlama anlay bu dnemin karakteristikleri arasnda yer almamaktadr. Fordist retim biimi, sosyo-politik bir olgu olarak, kitle retiminden kitle tketimine ynelim balamnda bireylerin, retmek iin alan, ayn zamanda da yaamak iin tketmek zorunda olan varlklar olarak kabul edilmeleri durumunu ortaya karmtr. nsanlar kim olduklar nemli olmayan, yaptklar i kadar deme yaplan, tketmek iin harcadklar kadar deer verilen varlklar olarak kabul edilmilerdir. Kitle retimi ve kitle tketimi dngsn oluturacak biimde reklamclk kitlesel sat grevini stlenmi ve tketim tarzlar birbirine benzeyen, trdeleen ekirdek ailelerden oluan pazarlar, seri retim ile retilen rnlere ynelik pazarlama uygulamasn yaratmtr. Ancak Fordizm, 1970li yllara gelindiinde, zellikle kitle retiminde ortaya kan sorunlar, arz-talep piyasasndaki istikrarn bozulmas sonucu kriz basksna girmi, tketici beklentileri pazarda nem kazanmaya ve tketici tercihlerinde hzl, srekli deiimler yaanmaya balanm, seri retim etkisini yitirirken, alma ve tketim kalplarnda da deiimler ya203

bilig, Yaz / 2006, say 38

anmaya balamtr. Bu durum yeni bir retim anlaynn ortaya kmasnda etkili olmutur (Odaba 2004: 25-26). Fordist retim biiminin egemen olduu dnemlerde nem verilen; kitlesel seri retim anlay, ekonomik byme ve krlln tek nemli unsur olmas ve pazarlamada taraflardan biri olarak varolan tketicinin sre sahip oluu ilevin gz ard edilmesi gibi hususlarn, zellikle sosyal anlamda yaratt olumsuzluklar (evre kirlilii, doal dengenin bozulmas vb.) ve ekonomik alanda yaanan deiimler nedeniyle etkisini yitirmesi yeni bir retim biimi olarak Pos-Fordist retim Biiminin ortaya kmasna neden olmutur. Bu retim biiminin tad temel zellikler postmodern deerler ve postmodern pazarlama anlaynn da ekillenmesinde bir gei sreci zellii tamaktadr. Post-fordist retim, esnek retim olarak da tanmlanmakta ve retimin paralara ayrlmas, farkl corafi blgelerde rne ait paralarn retimlerinin gerekletirilmesi, alanlarn birden fazla alanda uzmanlamalar, eitlenen, hzla deien tketici beklentileri dorultusunda kefedilmemi pazar nilerinin ve biliim teknolojilerinin nem kazanmas, tam zamannda retim, toplam kalite uygulamalar gibi kavramlarn kazand deer, sz konusu retim anlaynn karakteristikleri olarak sralanmaktadr (Odaba 2004: 27). Fordist retim biiminden farkl olarak post-fordist retim biiminde dile getirilen i alanlarnda alanlarn uzmanlklarnda grlen esneklik, toplumsal yaamda da esneklii ve farkllamay getirmektedir. Deien yaam biimleri, hayat tarzlar, farkllaan ve kiiselleen tketim tercihleri, yeni rn/hizmetlere duyulan ihtiyalarn ortaya kmasna zemin hazrlamtr. Bu noktada fordist retim biimi ve pazarlama dnemlerinde temel olan, retimde ve retim biimindeki standardizasyon ve standart rnler yerini kiiletirilmi, smarlama seri retimlere brakmtr. Bu anlay temelinde iletmeler, kaliteli, tketici beklentilerini merkeze alan, pazarda hzla deien tketim eilimlerini ve ni pazarlar takip edebilen, zellikle hizmette kaliteyi ilke edinmi, deiimlere hzla adapte olabilecek teknolojik alt yapya sahip, belirsizliklere kar hzl tepki verebilen, ilikisel, deneyime dayal, imdiyi olduu kadar gemii ve gelecei de gz nnde tutan bir postmodern pazarlama anlayn benimsemi olmaldrlar. b. Postmodern Pazarlama Anlay: Stephen Brown Postmodern Marketing isimli kitabnda postmodern pazarlamay karakterize eden postmodern toplumsal yapnn getirdii 7 unsurdan bahsetmektedir. Bu unsurlar zetle aadaki gibi sralanabilir (Paliwoda 1996: 477-478):

204

Yeygel, Postmodern Toplumsal Yapnn Pazarlamaya Getirdii Yeni Boyut

Paralanma (Fragmentation): Politika, ekonomi ve pazarda zlme. Farkllatrmann Giderilmesi (De-differantiation): Geleneksel snrlarn bulanklamas ve hiyerarik yaplarn erozyona uramas, yok edilmesi. stgereklik (Hyper-reality): Fantezi dnyas, sanal gereklik. Kronoloji (Chronology): Gemie ilgi, zlem. Pasti (Pastiche): Edebiyat, mzik ve mimari ile ilgili stillerin kartrlmas. Kurumsalclk Kartl (Anti-foundationalism): Ortodoks yapya ve evrensel gerekliklere ynelik antipati. oulculuk (Pluralism): Bu unsur bir ayr kategori deildir ama dier 6 unsurun birletirilebileceini ve postmodern yapnn farkllklara aklk ve hogr gstermesini ifade eder. Frat ve Venkateshe gre, postmodern pazarlamann ortaya kmasnda etkili olan ve postmodern pazarlamay tanmlayan postmodern kltr koullar ise, be ana karakterle ifade edilmektedir. Bu koullar aadaki gibi sralanabilir (Frat, Shultz 1997: 185): stgereklik (hyper-reality) Paralanma (fragmentation) retim ve tketimin yer deitirmesi (reversal of cunsumption and production) znenin merkeziletirilmemesi (decentring of the subject) Paradoksal birleme/ztlklarn-kartlklarn juxtaposition of opposites) birlemesi (paradoxical

Yukarda ifade edilen postmodernizmin koullarna Van Raeij oulculuk olarak tanmlad, farkllklarn kabul edilmesi koulunu da eklemitir. Brown ise, postmodern tketicilerin ifade edilen 3 eilimi ynnde ana yapy geniletmitir. Bu eilim aadaki gibi snflandrlabilir (Frat, Shultz 1997: 185): Srekli imdiki zamanda yaamak iin hazr olma. Form/biime nem verme. Dzensizlik ya da kaos durumuna boyun emenin kabul grmesi. Browna gre, postmodern pazarlama temel baz zellikleri tar. Postmodern pazarlamada g/bilgi kavram ve bunlarn pazarlamayla karlkl ilikisi sz konusudur. Postmodern bak asnda imaj her eydir ve grn/sanal gereklikten daha nemlidir. Sahip olduumuz sezgilerin, duygularn bugnn dnyasna uzak bir bak vardr. Gerekletirme amatr ama gerek
205

bilig, Yaz / 2006, say 38

deildir. Zaman iinde anlam deien gerekletirme, markalar zeri bir kavramdr ve bu kavram marka konumlandrma iin bir nem ve anlama sahiptir (Paliwoda 1996: 478). Tablo 1. Postmodern Koullarn Ksa Tanmlar
Postmodern Koullar Aklk/Hogr (Openness/Tolerance) Ksa Tanmlar stnlk ya da aalama deerlendirmeleri ya da nyarglar olmakszn farkllklarn (farkl stiller, varolmann ya da yaamann farkl yollar gibi) kabul Gl ve etkili gsterimler ve sunumlar olan abartlar ve simlasyonlar yoluyla sosyal gerekliin kurulmas, yaratlmas imdiki zamanda gemi ve gelecei ieren her eyi deneyimleme kltrel eilimi: burada ve imdi Zt, elikili ve zellikle ilgisiz unsurlar ieren herhangi bir ey ile baka bir eyi birletirme kltrel eilimi Benlikte hissedilen ve yaamdaki tutarsz ve balantsz anlarn ve tecrbelerin her yerde bulunmas Herhangi bir tek fikir, proje ve byk tasarma balanmada kltrel isteksizliin gelimesi Modern kltrdeki bireyin merkezde bulunmas durumundan uzaklalmas Deerin retimden baka tketimden yaratldna verilen kltrel onay ve tketime verilen nem ve dikkatin gelimesi erie kart olarak, anlam ve yaamn belirlenmesinde biim/stillin etkisinin artmas Dzen yerine, krizler ve dengesizlikler varolan yaygn durumlardr anlaynn kltrel onay sonrasnda bu durumun kabul, deer kazanmas

stgereklik (Hyperreality)

imdiki Zamann Sreklilii (Perpetual Present) Ztlklarn/Kartlklarn Birlemesi (Paradoxical Juxtaposition) Paralanma (Fragmentation) Balln Kayb (Lost of Commitment) znenin Merkeziletirilmemesi (Decentring of the Subject) Tketim ve retimin Yer Deitirmesi (Reversal of Consumption and Production) Biim/Stile nem Verme (Emphasis on Form/Style) Dzensizlik/Kaosun Kabul (Acceptance of Disorder/Chaos)

206

Yeygel, Postmodern Toplumsal Yapnn Pazarlamaya Getirdii Yeni Boyut

Kaynak: A. Fuat Frat, Clifford J. Shultz II, From Segmentation to Fragmentation, Markets and Marketing Strategy in the Postmodern Era, European Journal of Marketing, Vol.31, No: 3/4, 1997, s.186 Postmodern kltrel ve toplumsal yapnn sahip olduu ve pazarlamay etkileyen bu koullar iinde, topluluk pazarlamas asndan, stgereklik, farkl grlere hogr, paralanma, retim ve tketimin yer deitirmesi gibi unsurlar biraz daha n plana kmaktadr. b.a. stgereklik (Hyper-reality): stgereklik, belirlenen gereklik iinde benzetimin gcn sunmada kullanlan bir kavramdr. Postmodernitenin nemli dnrlerinden Baudrillarda gre stgereklik, imgelemin ya da benzetimin stnde ne olduudur, gerekliin oluturulmasdr. Gemie benzetilen, hayal edilerek kimliklendirilenin tekrar yaratlmasdr. Benzetim, imdi neyin varsayldnn gereklik olarak yeniden retilmesidir. stgereklik ile ilgili rneklerin en gncel ve gl olanlar irketlerin benzetilmiin imajnda gereklii yeniden yaplandrdklar etkili pazarlama uygulamalardr. Tketiciler hayatlar boyunca eitli sahnelerde, televizyonda ve dier kitle iletiim aralarnda insanlarn rolleri, ilikileri ve karakteristiklerinin tekrar retimine tank olmaktadrlar. Erkeklerin ve kadnlarn toplumsal rolleri reklamlarda tekrar sunulmakta ya da yeniden tanmlanmakta, bu sunumlar tketiciler tarafndan iselletirilmekte ve gereklik olarak yeniden retildikleri grlmektedir. stgerekliin oluturulmasnda iletide kullanlan gsteren ve gsterilenin arasndaki iliki, olgunun yaratlmasnda etkili olmaktadr. Sanal, grntsel iaretler, sunduklar eyi daha anlalr klmakta ve eitli anlamlar iletmektedirler. rnein; di macunu reklamlarnda rn, dileri temizleyen fiziksel, ilevsel deeri ile sunulur. Bu sunuma ek olarak ekicilik, gzellik, mutluluk, etkileyicilik vb. yeni ve sembolik anlamlar da iletiye ve dolaysyla rne eklenen deerler olarak sunulur. Bu yeni anlamlar yeni bir gereklii gl bir iletiimle yleymi gibi gsterirler ve doru olarak kabul edilirler. Bu sunulan yeni deerler belli bir markann ifade ettii ya da tad balant deerleri olarak kabul edilmektedirler. Kyafetler, sigara, kozmetik ve dier pek ok zellikli ve spesifik markal rnn reklamlarnda da bu tr rneklere rastlamak mmkndr. Byk ehirlerdeki kafeler, dinlenme alanlar gemi dnem grnm veren, eski dnemlerdeki benzerlerine gre, mimari adan tekrar ina edilmekte, turizm amal orijinaline benzer ehirler, alanlar yeniden oluturulmakta ve insanlarn gemie dair birebir gerek zamanl deneyimler yaamalar salanmaktadr (Frat 1991: 70-71). Postmodern tketicilerin oluturduu toplum, rnlerin her eyi kapsad bir pazar yeridir; iindeki her ey metalatrlmtr ve srekli deien giyim modas mzik ve yaam tarz, reklamlar ve paketlenmi imajlaryla bireyi kuatmaktadr. Bu dorultuda imajlar ve sesler postmodern insan bombardman
207

bilig, Yaz / 2006, say 38

altnda tutar ve idealletirilmi hayali insan bedenleri yaratr. nsan bedenlerinin sonsuz betimlenileri aslnda kamusal imgelemdeki gerek insan bedenlerinin yerini almtr (Mertli, http: //www.mmistanbul.com/makaleler/ kavramlar/siber_kultur/siberkultur.html). Duygusallk, tutku ve yeniden sosyal ba arayan postmodern birey, gemii ve gelecei u anda, imdi, bugn iin yaama deneyimini arzulamaktadr. Modernizm gemii brakp, gelecee ynelik tasarmlar savunurken, modern ncesi ounlukla gemie odaklanr. Bunlarn yannda postmodern bak, bugn yaama, gelecekten daha ok bugnde gelecek ve gemile balarn koparlmadan bulunmasn amalar. Gemi ve gelecei birlikte deneyime katma arzusu, geleneksel ve kutsal olann yeniden kefine, elde edilmeye allmasna ve kullanmna neden olabilmektedir. Postmodern bireyin birok eyi birlikte ayn anda denemek istemesi eilimi, belki de gemi ve gelecein birlikte denenebilecei alglamasn yaratmaktadr. Ancak, bu birliktelik ksa sreli olabilecek ve dlenmi olan bir deneyimin yaanmas biiminde kendini gsterecektir. Byle bir oluum pazarlama ynetimi asndan u olanaklar yaratp uygulamalar gerekletirir: Gemie nem veren iletiim ve tantm kampanyalar gerekletirilmektedir. Varln oktan kaybetmi gibi olan markalarn gnmze uygun halde yeniden canlandrlmalar artmaktadr. Ultramodern ancak nostaljik biimdeki gemie dnk (retro) rnler, reklamlar ya da perakendecilik uygulamalarna daha ok rastlanmaktadr (Odaba 2004: 61). Bilgisayarn sanal dnyasnda tketiciler, birka tklamayla dnyann gitmek istedikleri ama belki de hayatlar boyunca gidemeyecekleri bir yerine birka saniye iinde gidebilmekte ve bir turistik gezi yapabilmekte, iinde bulunduklar zaman diliminde bundan yzlerce yl ncesini ya da gelecei yaayabilmekte, kendi istedikleri ve kendilerine zel rnleri markalarn web sitelerinde tasarlayabilmekte, sanal arkadalar edinmekte, zetle kendilerine bir sanal yaam kurabilmektedirler. zellikle bilgisayar oyunlar bu sanal gerekliin yaratld ve hatta oyunlara yerletirilen reklamlarla (advergaming) bir tr reklam ortam haline de gelmektedirler. Bilgisayar ortamnda bylesi bir stgereklik yaratmnn sz konusu olduu en bilinen rnek, Sims adl interaktif bir bilgisayar oyunudur. Bu oyunda oyuncular bilgisayar ortamnda bir aile kurmakta, arkadalklar yaamakta, evleri iin alveri yapmakta, ocuk sahibi olmakta, zntler ve mutluluklar yaamaktadrlar. Yani hayatn iinde varolan gerekliklerin, oyuncularn kendi kararlar ve stratejik taktikleri dorultusunda sanal bir dnyada, sanal karakterler zerinden yaan208

Yeygel, Postmodern Toplumsal Yapnn Pazarlamaya Getirdii Yeni Boyut

mas sz konusudur. Oyuncular kendi belirledikleri seeneklere gre oyundaki kiilikleri oluturmakta, oyunun oynanaca sahneyi kurabilmekte ve sonrasnda da kurduklar bu sanal hayat sanal bir gereklik olarak izleyebilmektedirler. yle ki, dnyann birok yerinden Sims oyuncular birbirleri ile iletiim kuracaklar bir sanal topluluk oluturmulardr. Sims bir tketici kitlesi de yaratmaktadr. Oyun iinde kullanclar gerek markalarn rnlerini kurduklar sanal dnyalarn devam ettirebilmek, oyun iinde sevdikleri insanlar mutlu edebilmek iin satn almakta ve bu sanal gereklik iinde bir tketici olarak da yer edinmektedirler. Filmler, bilgisayar oyunlar, reklamlar ve dier tm pazarlama abalar bireye yaam biimleri, tketim alkanlklar, hayata bak alar, sahip olduu ortak deerler ve tecrbelerle bir toplulua aidiyeti salayacak ana mesajlar ileten, gereklii iletiyi sunan kaynan olmasn istedii biimde sunan aralar olarak da deerlendirilebilir. Kitle iletiim aralarnda sunulan bu iletiler gerekliin yeniden retilerek alc olan bireylere sunulmasn salayan, retilen gereklii yklerle kurgulayarak ileten aralar olarak, John Grantn deyimiyle yk medyas kavram dahilinde karmza kmaktadrlar. yk medyas, yaand ekliyle hayat (ya da yaanabilecei ekliyle) zerine odaklanm biemlerdir. Kurgu dramalarndan haberlere, bilgisayar oyunlarna kadar yaylrlar. Romans durumlara nasl tepki gstereceimizi hayal ettiren de bunlardr, bizi neyin motive ettiini kavramamz salayan da. Farkl yaam biimleri araymz da yk medyas erevesinde srdrebiliriz. ykler zellikle yeni bir davran biimi ya da uygun bir eylemin sunumunda, her trl pazar olgusuna uyarlar. Bu balamda, yaamn canll iindeki btn seimleri belirledikleri kadar, gl esin kaynaklar ve modeller de olutururlar (Grant 2004: 281). Baudrillard, modern tketim yaklamnda arzu kavramn idealist bir uygulama olarak ele almtr. Baudrillarda gre, modern ve postmodern tketiciler maddi gereksinimlerini giderdikleri kadar, hatta belki bundan da fazla, duygusal arzularn da doyurmaya almaktadrlar. Bu Baudrillardn modern/postmodern tketimciliin belirgin zelliklerini analiz etmek amacyla gelitirdii en nemli yaklamdr. Bununla birlikte bu tr arzular Baudrillard tarafndan yzeysel olarak grlr, derin yaplar olarak kabul edilmezler (Bocock 1997: 83). Postmodern toplumun postmodern bireyi iin nemli olan, ne yapaca deil, ne yaanm ve ne yaanmakta olduu olarak belirir. Gelecek dncesinin ve beklentisinin yokluunu ya da belirsizliini iinde barndran bir gelecee balanmak reddedilir, bugn ve gemi her eyden nemli olarak deerlendirilir. Postmodern birey iin nemli olan, srekli bir gncellik iinde yaamak, bitmeyen ve sonsuz bugn gerekletirmektir. Dolaysyla her
209

bilig, Yaz / 2006, say 38

ne alanda olursa olsun gerekletirilen tketimde, gemi-bugn bileimi bir tketim sz konusudur. Gemile ban kltrel miraslk sanayinin gelimesiyle salandn sylemek mmkndr. Mze kltrnn gelimesi ve kltrel miraslk konusunun da ticarilemesi kendine zg bir sanayinin olumasna neden olmaktadr. zellikle ngiltere, Japonya gibi lkelerde oalan mze saylar ve bir adm daha ileri gidilerek gemiin sanal ortamda sergilendii sanal mzelerin ortaya kmas, postmodern bak asnn gemii ve gelecei bir arada yaama, gemie nem verme anlaynn ve dolaysyla bu yolla yaratlan stgerekliin bir uzantsdr (Odaba 2004: 61-62). b.b. Paralanma (Fragmentation): Postmodernizm; yaamn nemini ve yaamn paralanm anlarndan alnan zevki glendirmektedir. Paralanma, tketicinin yaam tecrbesinde aka bellidir. Televizyon izlemek ve gn iinde yaanan paralanmlklar kadar geni bir alanda rneklendirilebilen ite, yolculukta ve evde paralanmalarn her biri aktivitelerin ayrk zamanlarnda ortaya kar. Evde, televizyon izleme, bulak makinasn kullanma, yemek yeme vb. aktivitelerin her biri iin bir zaman ayrlr. Tketici farkl zamanlarda ve farkl durumlarda sunulan farkl imajlarla ilgili baka paralanmlklar yaar. Ayn imaj (ayn ekilde giyinme, benzer konuma ve davran biimleri, benzer kiilikler) her durumda sunulabilen ho bir kiilik yaratmayacaktr. nk farkl rollerin (anne-baba, sevgili, arkada, alan, ynetici, retmen, satc vb.) sahip olmas dnlen kltrel beklentiler olduka farkldr. Her bir durumda sunulabilir bir kimlik yaratmak iin birey farkl imajlar izlemek durumundadr. Paralanma ve deiik imajlarn gc, pazarlanan rn olarak zn alglanmasn glendirir ve znenin merkeziletirilmemesini tamamlar. zne ve nesnenin ayrmlatrlmas ya da farkllatrlmasnn sonucu olarak, tketici ve rnn pazarlanabilen bir mal olarak bir araya gelmesi durumu, dil oyunlarnn kullanld ve insanlarn varolmas iin rnler vardr zerinde duran, insan zelliklerinin rne baland reklamlarla ok iyi ve etkili bir ekilde sunulmaktadr. Tketici tketilir hale gelir, tketim baskn ve nemli bir deer olarak retimden doar ve onun zerinde bir deer kazanr. Deer tketimden yaratlr, tketimin gereklemesiyle ortaya kar (Frat 1992: 80-81). Postmodernizmin koulu olarak deerlendirilen paralanma, postmodern bireyin toplumsal yaam iinde birden fazla ve farkl toplumsal yap ya da topluluun yesi olmasnda da kendini gsterir. Postmodern topluluklarn hiyerarik olarak kesin bir st-ast ilikisi iinde olmadan oluan yaps balamnda, postmodern topluluklarda bir akkanlk da sz konusudur. topluluklar aras bu akkanln etkisiyle bireyler, zde sahip olduklar kendi benlikleri, kiisel zellikleri ve yaam tecrbeleriyle varolurlar. Postmodern topluluklarda, znenin merkezde bulunmamas koulu temelinde, toplulua bal210

Yeygel, Postmodern Toplumsal Yapnn Pazarlamaya Getirdii Yeni Boyut

lk sz konusudur. Topluluklar gruptaki bireylerin kimliklerini koruyarak, toplulukla ilikili konular ya da unsurlar ilikilendirme ve bir topluluk ba yaratmaya odaklanrlar. Birey hayat boyunca iinde bulunduu yaam alannda sahip olduu farkl roller ve kiilik zelliklerine gre farkl topluluklarn yesi olabilir. b.c. retim ile Tketimin Yer Deitirmesi (Reversals of Consumption and Production): Postmodernist bak as, modernizmin ortaya koyduu ekliyle tketimin yok edici bir ileve sahip olmadn ifade eder ve tketimin kltrel ve saysal bir faaliyet olarak retilen iaret deerlerine sahip olduunu savunur. Postmodernizm bylece hem retimin hem de tketimin birlikteliine ve nemine vurgu yapar. Postmodern neriye gre, tketim olmadan retim olmamakta, retim olmadan da tketim gerekleememektedir. Kavramlar arasndaki bu karlkl varolma durumundan dolay, her ikisinin de nemi kabullenilmektedir. Yan sra retim ve tketimin birbirinden ayr olmad, tketim srasnda retimin yeniden gerekletii, farkn sadece retim biiminden kaynakland grlmektedir. Bu balamda postmodernizmde tketim kltr n plandadr. Tketiciler de pazarlamaclar gibi tketim sembolleri retmekte, retim ve tketim bir btnn iki paras halinde grlmektedir (Odaba 2004: 40-41). Postmodern tketici iin tkettii rnden elde ettii tatmin nemlidir. Dolaysyla rn retilirken yaratlan deer kadar, bu rnn postmodern birey tarafndan tketimi srasnda ortaya kan ve benliini ekillendiren, kimliinin tanmlanmasnda etkili olan tatmin ve bireyin deneyiminden elde ettii dl markaya atfedilecek nemli bir deer olarak tketimle birlikte ortaya kar. Tketici yapt her tketimde bir deer yaratc olarak grlr ve bu balamda da tketicinin rn/hizmetleri tkettii zaman ortaya kan deerin hangi marka ile gerekten arzulanan, zlenen, sahip olunmak istenen deer olduu, o markann tketici gznde nem kazanmas ve tercih edilmesinde etkili olmaktadr. Ayrca topluluk pazarlamasnn kilit unsuru olan postmodern topluluklarn, gnmzde ilgi alanlar balamnda biraya gelerek oluturduklar deneyimler, rnler/hizmetleri tketen bir tketici olmak dnda, gerek anlamda bir retici olarak da topluluklarn ilev kazanmasna neden olmutur. Bu balamda irketler tketicilerin gerek istekleri, beklentilerini karlayacak rn/hizmetleri retebilmek iin, seslendikleri hedef kitlelerinin dahil olduu topluluklarla birebir iletiim iine girerek, rn ya da hizmetleri ile ilgili geribildirimleri almaya, yeni gelitirecekleri rnleri denetmeye, hepsinden te yeni gelitirecekleri rnlerle ilgili alt yapy olutururken postmodern topluklarn grlerini almaktadrlar.

211

bilig, Yaz / 2006, say 38

b.d. Aklk/Hogr (Openness/Tolerance): Postmodernistler, modern pazarlama dncesini ekillendiren, mitler temelli ve benzer biimde sosyal durumu ieren bir ok modernist kavram/terimi tartrlar. Postmodernizmde tm sosyal tecrbeler bir hikayeye dayandrlr ve bu hikaye yaam hakknda bir sosyal grup tarafndan yaplandrlr. Bunun koullar ya da gereklilikleri topluluk inanlar tarafndan ekillendirilir ve sosyal gereklikte tecrbelere dntrlr. Hibir hikaye ayrcalkl bir statye sahip olmamaldr. Postmodernizm, modernist bir anlay ierse de, tm hikayelere aktr ve hogrldr. Modernist bak asnda, sosyal gereklik sosyal yaplanmadan bamsz oluur ve modernist objektif bilgiye sadece tek bir doru yolla ulalabileceini iddia eder. Bununla birlikte doru olarak sunulan bu gereklik bilimsel incelemenin geleneksel metotlar sayesinde ortaya kar. Postmodernist dnce, hikaye ve anlaylar hogr ile karlar. Modernitenin znesi bilgi olmasna karn, postmodernizm iletiim kurulan zne olarak tketiciyi grr. Sosyal gereklikle yakn ve karlkl bir iletiim iinde olan postmodern birey, kendisinin bir paras olmad yaplanmalar pasif olarak miras almak yerine bunlar bizzat yaamak, deneyimlemek ister. Postmodern kltrde pazarlama, tketiciler tarafndan iletilen geleneksel olmayan taleplere hogrl ve ak olmaldr (Frat, Shultz 1997: 188).

3. Pazarlamada Postmodern Topluluklarn Etkisi: Topluluk Pazarlamas (Trbal Marketng) Farkllaan tketici zellikleri balamnda paralanm zellikler gsteren gnmz pazarnda tketici aratrmalar, tketici blmleri, ni pazarlar ve yaam biimleri gibi modern tketici aratrmalarnn destek verdii birok yapy hemen hemen reddetmektedir. Postmodern aratrmaclar, uyumlu tketici gruplarna ok fazla nem vermemektedirler. nk bu aratrmaclarn grlerine gre, bu tarz gruplar hayal edilen inanlmaz tketici profillerini temsil etmektedirler. Postmodern tketici aratrmalarnda kullanlan referans birimleri, daha ok benzer deneyimleri ve duygular paylaan bireylerden oluan bir gruptur. Postmodern topluluklar/cemaatler, aralarnda gevek dzeyde, karlkl olarak gerekleen iletiimle birbirlerine balanan gruplar ifade etmektedir. Topluluk metaforlar, toplumun dinamiklerini tarif etmek iin kullanlr, modern ncesi dnemle ilikileri streslidir ve modern dnemle de aralarnda farkllklar grlmektedir. Gnmzde neocemaatilik (neo-tribalism) olduka youn olarak gze arpan bir kavram oluturmaktadr. nsanlar kolektif olarak hareket ederler ve modern yaplarn basknl dnda sosyal gleri retirler. Postmodern gruplar, modern ncesi topluluklarn durum ve dier rasyonel organizasyonlarla ilikileri gibi, varolan kurumlarn gcyle yz yze gelmektedirler. Fakat modern ncesi topluluklardan farkldrlar. Postmodern topluluklarda, modern ncesi toplu212

Yeygel, Postmodern Toplumsal Yapnn Pazarlamaya Getirdii Yeni Boyut

luklarda farkl olarak, topluluk kurallarna uyum konusunda bask yapma gce bal olmayabilmektedir. Topluluk iinde olumas istenen uyum iin ilgili kurallar seyrek olarak aka kodlanr. Sz konusu topluluk kurallarna uyum, gl yaknlk balar ya da karlkl deiimlerin younluuna da bal olmayabilir (Cova, Cova 2001: 68). Postmodernite, gemi zaman ve teknolojik gelimeler arasndaki sinerjidir. Postmodern alann sosyal dinamikleri ve karakteristikleri, tecrbeler, temsiller ve duygularn katlanmasyla oluur. ou kez bu tarz dinamikler bireyselcilik tarafndan tanmlansa da, postmodern topluluklarn ortaya k gzlemlenebilmektedir. Topluluk/cemaat/kabile (tribe) kavram, herhangi bir kolektif davran tanmlamak iin politikada youn olarak kullanlmaktadr. Gemi dneme ait topluluklarda da modern yapnn kurumlarna direnme vardr. Sonu olarak cemaat/topluluk szc etnik grupla kavramsal olarak benzer karakteristikler tar; fakat lokal, dilsel ve kltrel homojenlik asndan daha kk bir lektedir. Baz alardan klan kavramyla da benzer karakteristikler tar; ancak aile ilikileri, nesil ve dier klanla ilgili zellikler asndan daha geni bir lektedir (Cova, Cova, http: //ygourven2.online.fr/ webcom/cova-tribe-2001.pdf, 2001: 4). Postmodern pazarlamada bireyciliin yan sra karmza kan kabilecilik (tribalism) kavram, cemaat, topluluk kavramlar ile de tanmlanmaktadr. Bireycileme sreci modernizmde balayan bir sre olmasna ve bireyin kendini merkeze koymasna, ayn zamanda da kendi eylemlerinin kendisinin oluturduu grn savunmasna ramen, postmodern bak asnda da postmodern bireyden sz edebilmek mmkndr. Bireysel farkllklar olabildiince kabulleniin yannda, postmodernizm kabilecilik, cemaatilik, topluluk, dncesini ve uygulamasn da ho grebilmektedir. Modernizmde geerli olan birlikte olma biimi toplumsallk, postmodern dncede yerini topluluklara (cemaat, kabile tr) brakmtr. Modernitede merkezde yer alan znenin yerine, postmodern anlayta cemaate ballk duygusu n plana km, yryler, bakaldrlar ve gsterilerle cemaatler duygularn da vuruma yollarn bulmulardr (Odaba 2004: 59). Postmodern topluluklar, eski dnem topluluklardan baz noktalarda farkllklar gsterirler. Bu farkllklar ksaca u ekilde sralanabilir (Cova, Cova, http: //ygourven2. online.fr/webcom /cova-tribe-2001.pdf, 2001: 6): Postmodern topluluklar geici ve snrl olmayan gruplardr. Eski dnem topluluklar kalc, srekli ve snrl topluluklardr. Bir kii birka deiik postmodern toplulua ye olabilir. Eski dnem topluluklarda bir kii sadece bir topluluun yesidir.

213

bilig, Yaz / 2006, say 38

Postmodern topluluklarn snrlar kavramsaldr. Eski dnem topluluklarda snrlar fizikseldir. Postmodern topluluklarn yeleri, paylalan hislerle ilikilidir ve iaretler yeniden uygunlatrlr. Eski dnem topluluklarn yeleri aile ilikileri ve diyalekt ile ilikilidir. Birer postmodern topluluk olarak deerlendirilebilen ve belli yaam biimleri, tketim alkanlklar asndan benzer zellikler gsteren toplumdaki genler, ocuklar, teenagerlar ve yallarn oluturduu gruplar arasnda da sosyal stat asndan farkllklar grlmesi olasdr. Fakat modernizmde kendini belli alardan kesin ve net olarak gsteren sosyal snf kavramnn hiyerarik ve kesin snrlarla izilmi yapsna karn, postmodern toplumsal yapdaki sosyal snflar arasnda stat farknn nemsizlemesi ile birlikte, bireyin farkl topluluklar arasnda hareket etmesi ok daha kolay ve daha akkan bir yapda kendini gsterir. Postmodern toplumda, snflar arasndaki snrlar balamnda modernizme gre varolan en nemli fark tketim kalplar asndan, eitli sosyal ve etnik snflamalar ve ya/dnem snrlamalarnn, bireysellemi kalplara gre daha az neme sahip olmasdr. Postmodernizmde, gruplara ait snrlar modernizm koullar altnda olduundan daha akkandr; insanlar kendilerini mutlaka paras olduklar sosyal stat grubuna, hatta iinde doduklar etnik gruplara ait hissetmezler. ocukluktan kurtulurken, birok genlik grubu iinde de yer deitirebilir, eitli yeniyetme grubu kimlikleri arasnda ilerlerler. Sonunda, daha duraan genlik ve stat gruplar arasnda yaam olan modern kuaa gre, daha renkli bir dizi heyecan ve bunlarla balantl tketim kalplar ile birlikte, orta ya ve yallk dnemlerine eriirler. Postmodern koullarda, kimlikler devaml bir deiim hali iindedir; bireyler bir alt kltr grubu ve heyecanndan dierine zgrce geebilirler; daha nce farkl kategorilerde yer alm olan her eyi kartrp, birbirine uydurabilirler (Bocock 1997: 86). Sosyal gruplar kastlar, klanlar ve akmlar- toplumsal dzen ve deiimin kalbini olutururlar. Geleneklere kar karlar. nanlmaz bir sembolik deerleri vardr. Bir bireyin kimlii, bugn bile, byk lde ister gerek ister szel olsun, topluluk yelii tarafndan ekillendirilir; ileri ya da unvanlar, dinleri ve blgeleri Buna karlk eski toplumsal organizasyonlar bizler (onlar ve bizler gibi) zerinde younlamken, bugnkler daha zel biimde biz networknn iindedir. zel bir ballklar ya da kimlikleri yoktur. Yaamn her trl farkl alanna ynelik olarak, birok biz grubuna dahil olunabilir. Biz gruplar, daha az kavgacdr ama sk sk gr ayrlklarna dlr. Konsept pazarlamas (concept marketing) iin topluluklarn nemi, her eyin tesinde bunlarn bir grup zihniyetine sahip olmalar ve buna gre
214

Yeygel, Postmodern Toplumsal Yapnn Pazarlamaya Getirdii Yeni Boyut

karar almalardr. Bir tketim topluluu uzman olan Forum Onea gre, 1999 sonunda Nette 300 binin zerinde topluluk sitesine ulalmt, oysa bu say 1996da 96 bindi (Grant 2004: 271-272). Postmodern topluluklar, esas olarak kararsz, tutarsz, kk lekli, etkileyici ve modern toplumun kurduu parametrelerin herhangi biri tarafndan biimlendirilmemi, snrlandrlmamlardr. Bunun yerine, paylalan duygular ve tutkular yoluyla bir arada tutulurlar. Gl yaknlk snrlar ya da karlkl deiimleri yoktur. Topluluklar srekli olarak akkan bir yap sergilerler, yelerinin tekrarlanan sembolik ritelleri tarafndan yeniden oluturulurlar; fakat riteller ve toplulua zg unsurlarn ekim gcnde srarc deillerdir. Paylalan tecrbeler yoluyla anlamlarn rekonstrksiyonu/yeniden inas (reconstruction) ya da yeniden sahip olma (re-possession) ve riteller yoluyla ortaya koyduklar kanunlatrmalar, postmodern toplumlarn topluluk kimliklerinin oluturulmasnn ok kuvvetli biimleridir (Cova, Cova, http: //ygourven2. online.fr/webcom/cova-tribe-2001.pdf, 2001: 5). Postmodern topluluklar, eskimi ve pasif bir nitelik tayan hedef izleyici kitlelerinin aktif eklidir. Topluluklar gelimenin paylalan ortak sembolik anlam erevesinde aktif olduklar gibi, hizmet ve deneyim yaratmak konusunda da aktiftirler ve bunlar arasnda kullanc gruplarn, kulpleri, dernekleri ve dier topluluklar saymak mmkndr. Bu balamda internet, her deneyimde bir topluluk ortamdr, nk insanlara birbirlerini bulmalar, temasa gemeleri ve iletiim kurmalar, grlerini paylamalar iin geni olanaklar sunmaktadr. Topluluklar ayrca olaylar ve amalar erevesinde ekillenmekte ve bireylerin birok karar zerinde de etkili olmaktadrlar. Topluluklarn bireylerin hem tercihleri ve enformasyonu elde ettikleri kaynak olarak, hem de baka ne yaplabilir sorusunu yantlayacak bir rehber olarak ilevi sz konusu olabilmektedir (Grant 2004: 269). nternetin, bilgiye ulamada ncelikli bir alan olmas, internet kullanclarnn zellikle belli alardan internetin sonsuz bilgi sunma zelliinden yararlanmalar durumunu yaratmaktadr. nternetin interaktiflik zellii, snrlar ve uzaklklar ortadan kaldran yaps, belli ilgi alanlarna sahip bireyleri ortak bir a zerinde bir araya getirebilme zelliini ortaya koymaktadr. Postmodernizmde de nemli bir etkiye sahip olan bilgi iletiim teknolojilerinden yararlanma ve bu aralarn etkin bir ekilde toplumsal hayatn iinde yer almaya balamas, sanal topluluklarn ortaya kmasnda da etkili olmutur. Web tabanl sanal topluluklar, topluluun sahip olduu ama, birliktelik duygusu paralelinde bir araya gelen, birbirilerini tanmadklar halde topluluk duygusunun yaratt ortak balant deeriyle bir birliktelik yaratan postmodern topluluklardr.

215

bilig, Yaz / 2006, say 38

Sanal topluluklar, bireylerin satn alma karar srelerinde zellikle rnlerle ilgili bilgi toplama aamalarnda tketiciler zerinde gvenilir, etkileyici bir zellie sahiptirler. nternetten kolay ve hzl olarak bilgilerin elde edilebilmesi, sanal ortamda ya da gerek ortamda alveri edecek kiilerin internetten markalarla ilgili aratrma yapmalarna ve zellikle iletiim iinde olduklar sanal topluluklarda bireylerin birbirlerine satn aldklar rnler ya da hizmetlerle ilgili fikirlerini yneltmelerine olanak tanmaktadr. Bu balamda satn alm kararlarnn oluturulmas zerinde sanal topluluklar belirleyici bir role sahip olabilmektedir. Sanal topluluklar gnmz dnyasnda byk ve evrensel bir olgu olarak kendini gstermekte ve pazarlama abalarnda tketicilerin kararlar zerindeki etkileri ile de pazarlamaclar asndan nemli bir ilgi alan haline gelmektedirler. Forrester Researchn yapt aratrmalar sonucunda ortaya koyduu bulgulara gre, 2000 yl itibariyle internette 400 bin topluluk bulunmaktayd ve bilgisayar bandakilerin %27si topluluk kullanclaryd. Pew Internet ve American Life kuruluu tarafndan gerekletirilen bir baka aratrma ise, tm internet kullanclarnn %84nn herhangi bir online grupla ilikide olduunu, %79nun belli bir grupla balantsn koruduunu ve yan sra 23 milyon internet kullancsnn da haftada birka kez dier grup yeleriyle mailletiklerini ortaya koymaktadr (Solomon 2003: 175-176). Postmodern toplumsal yapnn nemli bir paras olarak kendini gsteren, pazarlamaclar ve reklamclar iin de nemli bir iliki alan haline gelmi olan sanal topluluklara bireyin kendini yakn hissetmelerinde iki temel nokta etkili olmaktadr. Birey eer bir sanal topluluun etkinlik alanyla kendi ilgi alanlar ve meraklar erevesinde yakn bir iletiim ve iliki kurabiliyorsa, ayn zamanda da topluluk yeleri ile arasnda yakn bir iletiim, iliki olumusa, sz konusu sanal toplulukla zdelemesi ve kendini yakn hissetmesi mmkn olmaktadr. Kitle pazarlamasnda rnlerin geni bir kitle ile buluturulmas sz konusuyken, topluluk pazarlamasnda nemli olan ey birbirleriyle yakn temas iinde bulunan ve bu nedenle birbirilerinin davranlarn yakndan etkileyen bireylerden oluan topluluklarla iletiimi ve etkileimi salayabilmektir. Bu nedenle gerek sanal gerekse reel anlamda bir topluluktan bahsedebilmek ve toplulukla bireyin zdeleebilmesi iin, yelerin birbirileriyle yakn iletiim iinde olmasnn salanmas bir koul olarak deerlendirilmektedir. Postmodern yapnn sanal topluluklar, irketler iin dikkate alnmas gereken nemli hedef kitle gruplar olarak grlmektedir. Bu konuyla ilgili yaplan baz aratrmalara gre, toplulua ait zelliklerden yararlanan kiiler siteye yaplan ziyaretlerin yalnzca te birini olutururken, ayn kiilerin bilgisayardan yaplan satlarn te ikisini gerekletiren kesimi oluturduu tespit
216

Yeygel, Postmodern Toplumsal Yapnn Pazarlamaya Getirdii Yeni Boyut

edilmitir. Yine aratrmalardan elde edilen bulgulara gre, topluluk zellii tamayan kullanclarla karlatrldnda, rnlerle ilgili yorumlar ya da mesajlar gnderen topluluk kullanclarnn siteyi ziyaret etme olaslklar dokuz kat, satn alma ve markaya ballk duyma olaslklar ise iki kat daha fazla olmaktadr. Bilgi gndermeyip yalnzca ierii okuyan kullanclar bile, topluluk d kullanclarla karlatrldnda, siteyi tekrar ziyaret etmeye daha eilimli olduklar da grlmektedir (Solomon 2003: 189-190). Postmodern bak asnda bilginin kazand nem ve deer, postmodern topluluklarn sadece belli tketim yaplar ve alkanlklarn paylalmas ya da sadece bilginin depolanmas asndan deil, kendi paylamlar ile rettikleri rnleri tketmeleri ve bilgiyi kullanlabilir bir hale getirmeleri noktasnda da bir ilev gsterdiklerini ortaya koymaktadr. Postmodern toplumsal yapnn postmodern pazarlama anlaynn bir koulu olarak ne srd retimle tketimin yer deitirmesi koulunda da ifade edildii gibi, yeni dnem pazarlama anlaynda varolan asl yap, deerin rnn retilmesi kadar tketici tarafndan tketildii srada da ortaya kmas, tketici olarak bireyin tkettii orannda deerle tanmas eklinde ifadesini bulmaktadr. rnein; sanal topluluklar belli bir marka rn ya da hizmete ilikin deneyimlerini yn bilgi olarak depolamak yerine, topluluk yelerinin sz konusu tketim biimi, tketilen rn ya da marka ile ilgili deneyimleri ve yorumlar kategorize edilerek kolay kullanlabilir bilgi depolar haline getirilmekte ve bylece internetin snrsz bilgi denizi iinde kullanma hazr olarak sunulmaktadr. Dolaysyla bir rn ile ilgili deneyimlere ulamak, sadece bir arama motoruna girilecek bir-iki anahtar kelimeyle birka saniye iinde elde edilebilecek kadar kolay bir hale gelmitir. Spesifik ilgi alanlar etrafnda bir araya gelen sanal topluluklar, belli rn ya da hizmetlerin bizzat retiminin gereklemesi ve bu hizmetlerin gelitirilmesi konusunda almalar da yapmaktadrlar. retimlerinde etkileri olan rnleri ayn zamanda tketirken karlatklar eksikliklere ve ortaya kan yeni ihtiyalara gre, topluluk iindeki bilgi alverii balamnda hizmet ya da rnlere yeni deerler eklemekte, sonuta postmodern pazarlama anlaynda sadece retim deil tketimle de deerin ortaya karlmas sz konusu olmaktadr. Sanal topluluklarn retim ve tketim birlikteliine en gzel rneklerden biri, internet zerinde varolan birok topluluun zerinde alarak rettii bir iletim sistemi olan Linux letim Sistemi rneidir. Linux en geni anlamyla bir iletim sistemidir ve bilgisayar donanmnn sunduu kaynaklar mmkn olduunca yaln ve verimli bir ekilde kullanclara sunan bir yazlmdr. 90l yllarn banda Finli bir rencinin deney seti olarak doan Linux, internet zerindeki binlerce gnllnn almalaryla bugn ok sayda bilgisayar meraklsnn dahil olduu bir kullanc tabanna
217

bilig, Yaz / 2006, say 38

ulamtr. nternet zerinde gelitirilen en byk projelerden biri olarak grlen Linux, her geen gn daha fazla insan tarafndan kullanlmaktadr. Trkiyede de faaliyet gsteren Linux Kullanc Grubu, bu iletim sisteminin Trkiyedeki kullanmn yaygnlatrmay ve Linux hareketine Trkiyede verilecek destei organize bir biime getirmeyi hedefleyen kr amac gtmeyen bir kurulu olarak, niversitelerde rgtlenen yerel kullanc gruplar ve geni bir akademisyen desteini arkasna almtr (http: //www.penguen. net /belgeler/dokumanlar/linux/Hitec97-LinuxNedir.pdf). Linux dnyann drt bir yanndaki gnll kullanclarn gayretleri ile gelitirilen ak kaynakl (open source) bir iletim sistemidir ve sistemin gelitirilmesinden sorumlu tek bir firma yoktur. Genelde Linux topluluu e-posta listelerini ve haber gruplarn kullanarak haberleir. Bir topluluk yesi gelitirdii bir program ya da zellii gruba gnderir, bu program test edilir ve bir sorun olmad takdirde internet zerinden kullanma, denemeye alr (http: //www.penguen.net/ belgeler/dokumanlar/linux/Hitec97-Dizayn ve Felsefe.pdf). Bilgisayar merakllarnn ve programclarnn birlikte rettikleri, her geen gn gelitirmeye devam ettikleri ve ayn zamanda da tkettikleri Linux iletim sistemi, bir postmodern topluluk biimi olan sanal topluluun ortak ilgi alanlar erevesinde bir araya gelerek retimi ve tketimi gerekletirdii bir rnek uygulama olarak karmza kmaktadr. Bu rnekte de grld gibi, birbirini tanmayan binlerce insandan oluan yzlerce Linux kullanc topluluu yeleri, bu iletim sisteminin retimi iin almakta, ayn zamanda da kendilerini Linux topluluuna ait hissederek kimliklerini ekillendiren bir unsur olarak bu postmodern toplulua balanmaktadrlar. Linux iletim sisteminin oluumunda etkili olan topluluk anlay, iletim sistemi reticisi Intelin de dikkatini ekmitir. Intel son dnemde iletim sistemi yazlmlarnn ak kaynak (open source) olarak internet ortamnda denenmesine izin vermektedir. Bu yolla Intel zellikle bilgisayar programclar ve bilgisayar merakllarnn irketin rettii yazlmlar serbest olarak denemesine imkan vermi ve postmodern toplumsal yapnn vazgeilmez bir anlay olarak topluluk pazarlamasnn gcn kullanmak konusunda kendini zorunlu hissetmitir. Zevk, stil, ilgi alan, bo vakitleri deerlendirme, politik ya da dini olarak ait olma duygusu postmodern koullar altnda hzla deiime urayabilir; modern koullarda farkl, ayr, hatta karlkl birbirini dlayan tketim kalplar ya da bo vakit uralar, postmodernizmde bir araya getirilmi, daha esnek yaklamlar benimsenmitir. Bir zamanlar modernizm koullar altnda sosyal hiyerari iindeki yerlerini bilmek zorunda olan insanlar, postmodernizm koullarnda, byle bir sosyal hiyerari iinde dnmekten vazgemektedirler. Postmodernizmde st sosyal stat gruplarnn yaam tarzlarn ve tketim
218

Yeygel, Postmodern Toplumsal Yapnn Pazarlamaya Getirdii Yeni Boyut

kalplarn taklit etmek yerine, kendi tarzn bulma, elence, heyecan, ite ve oyunda skntdan kama, insann kendisi ve bakalar iin ekici olmas gibi konular en nemli yaam kayglar haline gelmekte ve tketim kalplarn etkilemektedir (Bocock 1997: 87). 1999da Sonynin krnn yzde 40n PlayStation oluturuyordu. Aslnda oyun konsollar, zarar getiren bir pazar halini almt ve Sega, konsol pazarndan 2001 ylnda ekilmiti. Ancak bilgisayar sektrnde baarl bir firma iin yaplan yatrm geri deyen oyunlardr. Bu balamda PlayStation daha byk bir konsept yaratt, bu konsept oyuncu kltyd. Sonynin gerekletirdii; bu konseptin ortaya konduu i modellerindeki yenilikler, yazlmlar iin ak bir kaynak yaratmakt. Linux rneinde olduu gibi, nc taraf olan gelitiricilere, oyunlarn gerekten yeniliki, klt rnleri haline getirmelerinin yolu almt. Psygnosisin Wipeoutu; cool grafikleri, ok yksek hzda roket yarlarn ve en gelimi club mziklerini Chemical Brothers gibi- birletiriyordu. Bunlar, Nintendo (super Mario) ve Sega (Sonic) gibi ocuka oyunlarla kyaslandnda, radikal oyunlard. kinci toplumsal balam, siber ekran oldu. Techno mzik, 1990larn bandan itibaren kulaklar doldurmaya balamt. Ebeveynler istedikleri kadar bu programlarn videolaryla savaadursunlar; kimyasal jenerasyon, teknoloji ve grafiklere oktan kucak am, internet ve siber kltr, pagan kltrleri, underground, daha ileri teknoloji ve doruk deneyimlerine dalmt. Bu bir klt, underground sahneydi. Play Station pazarlamas da bu kar kltre katlmakta gecikmedi. Nintendo 20 ya altndakilerin yatak odalarnda bir eski paradigma olarak kald. PlayStation bir st dzeye geti; bir aidiyet klt ya da en azndan ait olunacak bir ey ortaya kard. Burada Sonynin medya stratejisi bir komn yaratt. Oysa farkl ortamlar, elence dknleri ve bo gezenler gibi zaten var olan topluluklar ekmeye almaktaydlar. Sonynin yaratt komnler ise, sadece gl olmakla kalmayan, verimli olan gruplard ve bir kere yerletikten sonra, undergroundun daha da derinlerine inerlerdi (Grant 2004: 125-126). Grld gibi PlayStation rneinde Sony, belli bir birliktelii salayan, ortak yaam biimleri iinde bulunan bireylerin, birliktelik duygularna seslenen deerleri bilgisayar oyunlarnn tasarmlarnda, pazarlanmasnda kullanarak ve bu oyunlarn ieriklerinin olumasnda ak kaynak yaratarak, kullanclarn istedikleri gibi bir oyun ierii yaratmay amalamt. reten ve tketen yine postmodern birey olarak tketicidir ve pazarlamann aktif bir yesi olarak varolan birey rettii kadar tkettii lde de deer yaratmaktadr. Markalandrlan rnn fiziksel yararlar yerine, daha st dzeyde bir kltrel yap erevesinde ortak deerler temelli bir yaam biimi ya da bir konsept ve bu konsept balamnda da bir topluluk, komn yaratlmtr. Sz
219

bilig, Yaz / 2006, say 38

konusu deerler bireyin dikkatini ekecek, grsellik asndan zengin unsurlarla, sanal bir dnyada sanal bir gereklik ya da stgereklik iinde sunulmaktayd. Seslenilen hedef kitlelerde ortaklk duygusu yaratan, ortak tecrbe ve ilgi alanlarna seslenen konularda bir birliktelik, topluluk bilinci yaratan kltrel deerler, bilgisayar oyunlarna da dahil edilmitir. Bu balamda sanal da olsa gerek zamanl deneyimleri paylaan, ortak deerlerin varl ile bir araya gelen, kat bir hiyerarik yap gstermeyen postmodern topluluklar, hem aktif olarak reten hem de tketici olarak bireyi etkileyen, satn alma davranlarna yn veren yaps ile pazarlamaclar tarafndan ilgiyle takip edilmekte, pazarlama iletiimi abalarnn nemli hedef kitleleri olarak grlmektedir. Postmodern tketici aratrmalar, gnmz toplumunda tketicilerin bulank gruplamalarna odaklanmay salayacak topluluk ve balant deeri (linking value) gibi konseptleri oyunun iine sokmay nerir. Topluluk, eskiye ait gibi grnen deerlerin tekrar ortaya kmasn ifade eder. Tanmlama duygusunun yerellii, ar dindarlk, grup narsizmi gibi ortak paydalarn her biri topluluk boyutlar olarak ifade edilebilir. Gnmzn topluluklar esas olarak kararsz, tutarsz, kk lekli, etkileyici ve modern toplumun gelitirdii parametrelerin hibiri tarafndan sabitlendirilmemitir. Bunun yerine paylalan duygular, yaam biimleri, yeni moral ifadeleri ve tketim pratikleri sayesinde bir arada kalabilirler. Gerekte birliklerini salamlatrmak ve dorulamak zorunda olan postmodern geici topluluklar, topluluu kolaylatrabilen ve destekleyebilen herhangi bir eyin gzlemcisidirler: yaam yeri, blge, amblem, btnlemeyi ya da tannmay salayan ritellere destek gibi. Bylece topluluk asndan arzularn tatmin edilmesi iin tketiciler, rn/hizmetlerin kullanm deerlerinden daha ok, bunlarn neyi ifade ettiklerini belirten balant deeri zerinde odaklanrlar (Cova, Cova 2001: 67). Pazarlama ve tketim asndan bireyselcilik ile cemaatilik kavram ve uygulamalarnn neminin artmas, postmodernizmin pazarlamaya etkisine ve yaratcl ne kartan balant deeri kavramnn ne kmasna neden olmaktadr. Klt satn alma yerleri, klt rnler ve bireysellik ile postmodern cemaat tketim biimleri arasnda ok youn bir iliki ve paralellik bulunmaktadr. Dnem dnem nem kazanan alveri yerleri ve rnler postmodern tketicilere sunulup onlarn sosyal amalar iin kullanlabilecek balant deerleri n plana kartlabilmektedir. Bu durum, pazarlamada farklla ya da l dncesinin yeermesine ve uygun bir ortam bulmasna neden olabilmektedir. Farkllatrma ise, daha ok ve youn biimde rnn fonksiyonel zelliklerinden deil, tadklar sosyal imajlarda, deerlerde yaratlabilmektedir (Odaba 2004: 63-64).

220

Yeygel, Postmodern Toplumsal Yapnn Pazarlamaya Getirdii Yeni Boyut

Postmodern topluluklarda yelerin bireysel olarak nemi ya da merkeziliinden ok, biz duygusu ile ortaya kan toplulua ballk ve birliktelik duygusunun varolmas, sosyal amal destek unsurlar ya da gvenilir bilgi kaynaklar olarak da bireylerin topluluklara dahil olmalarna neden olabilmektedir. Bu balamda bir gruba ait olmann verdii rahatlk ve gven duygusunun elde edilmesinde de topluluklar nemli bir grev stlenmekte, topluluk pazarlamas asndan da topluluklarn bireylere sunduklar bu deer pazarlamaclar tarafndan gz nne alnmaktadr. Topluluklar bilgi alverii ya da duygusal destek amal olabilirler ya da ayn etkinlik ve ama erevesinde birlemi bireylerden oluabilirler. ye says 3 milyonu bulan Geocityler bu balamda eitli komuluklara blnmlerdir. yeler kendi sitelerinden ilgi alanlarn, baz dncelerini ya da yaptklarn dierlerine postalamaktadr. Bu adan bakldnda, bir anlamda kk kasabalar anmsatrlar, ilgi konular golften sosyolojiye kadar deiebilir. Bir dier arpc rnek, dnyann drt bir yannda benzer hastalklar ve salk sorunlar eken kiiler iin kusursuz bir enformasyon ve destek kayna olan hasta destek gruplardr. Ayn zihniyette olan insanlardan olumu bir grubun yesi olmak, insana yalnz olmad gvencesini alayarak byk yararlar salar (Grant 2004: 272). Postmodernizmde tketim mallar, postmodern toplumun bir yesi olan ve tketici kimliini de tayan birey iin yaam ve kendi ile ilgili anlam, kimlik ve cinsiyet rollerinin oluturulmasnda ok nemli bir alan haline gelmilerdir. Bocockun Tketim isimli kitabnda belirttii gibi, John Fiskeye (1998) gre, tketim mallar yalnzca ekonomik takas nesneleri deillerdir; onlar, kendileri araclyla dnlen ve konuulan eylerdir (Bocock 1997: 101). Postmodern pazarlamada iaretler youn biimde markalarda ve reklamlarda kullanlmaktadr. Bu adan bakldnda rnle ilgili tr deerden sz edilebilir: Mbadele deeri, kullanm deeri ve balant deeri. Mbadele deeri, rn iin belirlenen parasal deeri ifade eder. Kullanm, teknik ya da fonksiyonel deer, rnn nasl kullanld ile ilgili deerdir. Modernizm genellikle bu iki deer kavram ile ilgilenmi ve balant ya da kimlik deeri olarak adlandrlan deeri yok farz etmitir. te yandan, postmodernizm ise gnmzn sembolik ve imajlar dnyasnda asl nemli ve geerli olann bu tr deer yaratma olduunu ne srmektedir. Balant deeri, tketicinin rn ve onun markasyla birlikte oluturduu ve bununla evresiyle iletiime geebildii deerdir denilebilir. Deerin, rnn kendisi olduu ve bunun da ancak retim sreci ile yaratlabileceini neren modernist uygulamaya karn, postmodernizmin zerinde ok nemle durduu gr, deerin tketici tarafndan da yaratld ve balant deerinin, bunun yayld, anlald postmodern bireyler tarafndan oluturulduudur (Odaba 2004: 64-65).
221

bilig, Yaz / 2006, say 38

Grld gibi rnn tketicinin bir sorununa nasl zm nerisi olduu, ilevleri, ierdii hammadde gibi somut yararlarn ieren teknik, fonksiyonel ya da bir dier deyimle kullanm deeri gnmz postmodern pazarlama anlaynda balant deerinin yannda nemini kaybetmeye balamaktadr. nk gnmz tketicisi sorununa zm nerisi veren birok benzer markayla karlamakta ve bu balamda markalarn fonksiyonel, somut zelliklerinden kaynaklanan farkllklarn, pazarlama iletiiminde kullanlmalar tketici zerinde ok da etkili olmamaktadr. Bu noktada tketicilerin rnleri, fonksiyonel yararlarndan ok, sunduklar ve tadklar imajlar, estetik deerler ve tm bu sembolik deerlerle iaret edilen yaam biimleri ve kimliklere gre setikleri, satn aldklar gerei de etkili olmaktadr. Postmodern toplumsal yapnn ortaya koyduu postmodern pazarlama anlaynda geerli olan, imaj ve biimin gereklikten nemli olmas, yaratlan stgerekliin etkisi gibi koullar, postmodern bireyin bak as zerinde de etkili olmaktadr. Bu balamda bireyin kendi benlii ve yaam biimini ekillendirmede nemli bir ara olarak kulland markalarn balant deerleri, markalarn kendilerinden kaynakland gibi, satn alnan maazalar, yemek yenilen restoran ya da kafeler gibi dnem dnem klt olan ve yaama dair anlamlar, ykler yaratarak bir topluluk bilincini ina eden yerler asndan da ortaya kabilmektedir. Harley Davidson, Wolksvogen, Ferrari gibi markalarn, yaam biimleri, deerleri, giyim stilleri, satn aldklar rnler, gittikleri yerler vb. unsurlar asndan ortak deerlere sahip tketici topluluklarndan oluan fun kulpleri ya da kahve denince bir marka haline gelmi klt bir mekan olarak akla gelen Starbucks, rnlerin ve markalarn balant deerlerinin gnmz pazarlama anlaynda zellikle topluluk pazarlamas asndan sahip olduu nemi ortaya koyan birka rnek olarak deerlendirilebilir. Postmodern tketici aratrmalar, genel olarak tketici deneyimlerine odaklanr. Bu deneyimleri baz farkl bak alar temelli teorilerle yorumlar. Postmodern tketimin uygun yaklamlarndan biri etno-sosyolojik yaklam (ethnosociological)dr. Bu yaklam tketici aratrmalarnda kullanlan bir baka yaklam olan psikososyal yaklama kar grler ileri srer. Psikososyal yaklam, pazarn byk ounluunu psikososyal olarak Ann (kii ya da grup olabilir) B zerindeki etkisine odaklanr ya da B zerinde Ann gcn inceler, bir baka biimde de B tarafndan Ann taklit edilmesi vb. zerinde durur. Etnososyolojik yaklam ise, A ve B arasndaki yakn ilikin, A ve B arasndaki paylalan duygular ya da A ve Bnin birlikteliinin ne olduu zerinde durur. Postmodern tketici aratrmalar daha az bireyselci ve btnn paralar arasndaki iletiime odaklanan holistik bir bak asyla tketime bakar (Cova, Cova 2001: 68).

222

Yeygel, Postmodern Toplumsal Yapnn Pazarlamaya Getirdii Yeni Boyut

Etnososyal yaklam, endstriyel blgeler ya da iletmeden-iletmeye (bussiness-to-bussiness) pazarndaki firmalar aras balantlar gibi kolektif hareketleri baarabilen aktrler olarak topluluklar zerinde odaklanr. Topluluun ortak kabul ettii anlamlar topluluktan yaltlm olarak olumaz, topluluk kltrleri iinde ina edilir, spesifik alt kltrler iinde bireyler tarafndan anlalr ve yorumlanr. rn ya da hizmetlerle ilikili anlamlar, anlamlar dorulamak, artrmak, tahsis etmek ya da gzden geirmek iin olanaklar oluturan kolektif tecrbeyle ilikilidir. Sonu olarak ama, birebir grlemeyen soyut olan unsurlardan oluan anlamlarn rn/hizmetlere yklenmesidir. Fakat bu soyut anlamlar alt kltr balamnda yer tutan kolektif tecrbelerle ayrt edilebilir (Cova, Cova, http: //ygourven2.online.fr/webcom/cova-tribe-2001.pdf, 2001: 7-8).
Makro-Sosyal
Biraraya Toplanm Aktrler Kltrler, jenerasyonlar, cinsiyetler, sosyal snflar, yaam biimleri

Mikro-Sosyal

Somut Aktrler Etkileimler, uygulamalar, topluluklar/cemaatler, alt kltrler Tek Aktrler Bireyler, nesneler, bilme, motivasyon, bilinsizlik htiya Beslenme

Bireysel Biyolojik

ekil 1. Tketimin Gzlemlenebilir Aamalar Kaynak: Bernard Cova, Vroniqeu Cova, Tribal Marketing: The Tribalisation of Society and its Impact on the Conduct of Marketing, http://ygourven2.online.fr/webcom/cova-tribe-2001.pdf, 2001, s.8

Topluluk yelii, yaananlar balamnda paylalm tecrbelerden ortaya kar ve nicel analizler temelinde belirlenen tketici tanmlamalarndan elde edilmez. Topluluk analizi, btn topluluk yeleri rn ya da hizmetlere ynelik benzer davranlar ya da tutumlar gsterdiklerinde, davransal blmlemenin bir trnde oluturulabilir. Fakat genel olarak, topluluk yelii, tketici blmlemesine engel olur, nk bir topluluun yelii gl olarak nemli bir ayrcdr, farkllatrcdr. Sonu olarak, topluluk, yaylm bir modadan ya da toplumsal olarak varolan trendlerden daha fazlasdr. Moda ve trendler, bireyler arasndaki etkileim ve paylalan duygular yok sayma eilimindedir; fakat topluluklar tersi olarak bunlara ok daha fazla deer verirler (Cova, Cova, http: //ygourven2.online.fr/webcom/cova-tribe-2001.pdf, 2001: 10).
223

bilig, Yaz / 2006, say 38

Sonu Postmodern pazarlama, modern pazarlama anlaynn temel ald kitlesel retim ve kitle tketimi anlayna kart olarak, topluluk pazarlamas kavramn ortaya karmtr. Kitle pazarlamasnda rn/hizmetlerin, hedef kitlelerini oluturan ok sayda insandan oluan kitlelerle buluturulmas sz konusuyken, postmodern pazarlamada postmodern toplumsal yapnn nemli bir unsuru olan topluluklar, postmodern bireyin yaama biimi, kararlar, davran tarzlar zerindeki etkileriyle pazarlamaclar iin de nemli bir kilit unsur haline gelmitir. Bu balamda topluluk pazarlamas, gnmz pazarlama anlaynda dikkate deer bir yer edinmitir.
Topluluk pazarlamasnda, kitlesel pazarlamadan farkl olarak, topluluk yeleri ile kurulacak yakn ve birebir ilikiler nemlidir. Postmodern toplumsal yapnn koullarndan biri olan paralanma koulunun ortaya koyduu gibi, birey yaam boyunca sosyalleme sreci iinde deiik toplumsal rollere brnmektedir. Bu farkl toplumsal roller balamnda ayn anda farkl topluluklarn yesi de olabilir. Sosyal snf kavramndan farkl olarak, kat hiyerarik bir yaplanma gstermeyen, bireylerin zaman iinde farkl topluluklara dahil olmas asndan sosyal snflardan daha akkan bir yapya sahip olan, yeleri zerinde topluluk normlarna uyum asndan ar bir bask kurmayan, kavramsal boyutlu snrlar olan, geici nitelikli postmodern topluluklarda, yelerin toplulua ball belli bir znenin merkezilii dorultusunda deil, paylalan ortak deerler, hisler paralelinde olumaktadr. Buradan hareketle, belli ortak deerler ve ilgi alanlar temelinde belli bir toplulua yelik, bir tketici olarak postmodern birey asndan, tketim davranlar, satn alma karar sreleri balamnda topluluktaki dier yelerin deneyimlerini rendii, bilgi elde ettii ortamlar olmas asndan da ynlendirici olmaktadr. Yan sra postmodern topluluklar, topluluk yelerinin birlikte tketim ve birlikte retimi gerekletirdikleri yaam alanlar olarak da dikkat ekmektedir. zellikle sanal topluluklar arasnda interaktif ortamlarn doal bir etkisi olarak beliren hzl ve ift ynl iletiimin varl, rn/hizmetlerin sanal topluluklar tarafndan retimi ve denenmesi olgusunu ortaya karmaktadr. Topluluklar sadece retilen ve kendilerine sunulan deerleri tketen bir yap deil, kendileri reten ve kendi rettiklerini tketirken gelitiren ve deeri yaratan pazarlama aktrleri haline gelmilerdir. Tketimi sadece bir yok edici ilev olarak gren modernizmden farkl olarak, postmodernizmin retim ve tketimin birlikteliine iaret eden ve tketim davran srasnda oluan deerlerle yeniden retimin gerekletiini savunan anlay, tketicilerin de pazarlamaclar gibi retici roln stlenmelerine neden olmaktadr. Postmodern pazarlama anlaynn bir biimi olarak ortaya kan deneyimsel
224

Yeygel, Postmodern Toplumsal Yapnn Pazarlamaya Getirdii Yeni Boyut

pazarlama balamnda, gnmz tketicisinin beklentisi rn satn almadan nce denemek ve elde edecei tatmini tahmin etmek yerine yaamaktr. Hatta rnn yaplandrlmas ve retimine dahil edilen bir tketicinin hem markaya ball salanabilmekte hem de bu srada tketiciden elde edilen bilgiler iletmeler iin en doru veriler olarak Ar-Ge almalar, retim ve pazarlama gibi iletme fonksiyonlarnda istenen baarnn elde edilebilmesi iin kullanlabilmektedir. Postmodernizmde varolan sosyal gerekliin yeniden abartl gsterimler, benzetimlerle retilmesi, stgerekliin yaratlmas, biim ve imajn gereklikten daha nemli olmas sz konusudur. Postmodern toplumsal yap ve pazarlama anlaynda imajlar, rnlerin fiziksel yararlarndan ok duygusal, psikolojik zellikleri yani balant deerleri nem kazanmakta, bugne, gemie, gelecee ait ve imdiki zamanda yaanan gerekliin yeniden yaratm zerinde durulmaktadr. Topluluk pazarlamas asndan topluluu bir araya getiren balant deerleri, yaratlan stgereklik paralelinde deerlendirilebilir. zellikle sanal dnyann bilgisayar oyunlarnda yaratlan simlasyonlar, sanal arkadalklar gibi sanal gerekliklerin postmodern toplumsal yapda paylalan ve yaanan gereklik haline gelmesi sz konusudur. Sonu olarak; topluluklarn tek tek tketici olarak bireyler zerindeki gl ve ynlendirici etkisi, pazarlamaclarn da dikkatini ekmektedir. Pazarlamaclar yeni bir rn/hizmet retimi ncesinde ya da retimi srasnda, ncelikle hedef kitlelerinin oluturduu, balant iinde olduu topluluklarla iletiim kurarak, onlarn beklentileri ve deerleri erevesinde, onlarla birlikte retimi gerekletirmekte ve topluluklardan elde ettikleri geribildirimlerle pazarlama abalarna yn vermektirler. Pazarlamaclarn yapt, postmodern topluluklarn paylat ortak balant deerlerine iaret edecek, yaam biimi ve kltr yanstan bir konsept yaratarak, bu konsept zerinde pazarlama abalarn gerekletirmektir.

Kaynaka
Bocock R. (Ekim 1997), Tketim, Dost Kitabevi: Ankara. BOZKURT . (Nisan 2004), letiim Odakl Pazarlama Tketiciden Mteri Yaratmak, stanbul: MediaCat Kitaplar. Brown S. (1993). Postmodern Marketing?, Europesn Journal of Marketing, Vol.27, No.4. Cova B., Cova V. (March 2001), Tribal Aspects of Postmodern Consumption Research: The Case of French In-Line Roller Skaters, Journal of Consumer Behaviour, Vol.1.

225

bilig, Yaz / 2006, say 38

Cova B., Cova V. Tribal Marketing: The Tribalisation of Society and its Impact on the Conduct of Marketing, http: //ygourven2.online.fr/webcom/covatribe-2001.pdf (Eriim Tarihi: 30.04.2005). Frat A.F. (1991). The Consumer in Postmodernity, Advances in Consumer Research, Vol.18. Frat A.F. (1992), Postmodernism and the Marketing Organization, Journal of Organizational Change Management, Vol.5, No.1. Frat A.F., Shultz C.J. (1997), From Segmentation to Fragmentation: Markets and Marketing Strategy in the Postmodern Era, Europesn Journal of Marketing, Vol.31, No: 3/4. Grant J. (2004). Post-maj Devri: Pazarlamada maj andan Akl ana Gei, ev: Din Tayan, stanbul: MediaCat Kitaplar. Kak E. (Haziran 2002), Para-Mosyon Pazarlamann 7 Psi, stanbul: Kariyer Developer. Mertli K., Siber Kltr ve Postmodernizm,

http: //www.mmistanbul.com/makaleler/kavramlar/siberkultur/siberkultur.html
(Eriim Tarihi: 30. 05. 2005). Mucuk . (2001), Pazarlama lkeleri, stanbul: Trkmen Kitabevi. Odaba Y. (2004), Postmodern Pazarlama: Tketim ve Tketici, stanbul: MediaCat Kitaplar. Paliwoda J. (1996), Book Reviews, Journal of Marketing Management, 12. Solomon M.R. (2003), Tketici Krallnn Fethi: Markalar Diyarnda Pazarlama Stratejileri, ev: Selin etinkaya, stanbul: MediaCat Kitaplar. Sommers Montrose S., Barnes James G., Stanton William J., Etzel Micheal J., Walker Bruce J. (1992), Fundamentals of Marketing, USA: McGraw-Hill Ryerson Limited.

http: //www.penguen.net/belgeler/dokumanlar/linux/Hitec97-LinuxNedir.pdf
(Eriim Tarihi: 09.06.2005).

http: //www.penguen.net/belgeler/dokumanlar/linux/Hitec97-Dizayn
ve Felsefe.pdf (Eriim Tarihi: 09.06.2005).

226

A New Dimension of Marketing is Brought By The Postmodern Society Structure: Tribal Marketing
Research Assist. Sinem YEYGEL*
Abstract: Postmodernism also caused a new perspective occured as well as society structure, culture, lecture, sociology, psychology, economy. Social calss has lost its importance and, postmodern tribal concept appeared. Tribals on the conception behaviour of the postmodern individual take effectively and evident roles. While the modern marketing are built on the mass culture, mass production and mass consumption, on the postmodern marketing the one-to-one communication with the tribals has an important roles. The concept of the tribal marketing based on the postmodern marketing. Key Words: Postmodernism, postmodern community, postmodern marketing, fragmantation, hyper-reality, tribal, virtual tribal, tribal marketing, linking value

Ege University, Faculty of Comunication / ZMR sinem.yeygel@ege.edu.tr

bilig Summer / 2006 Number 38: 197-228 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

, c : (Tribal Marketing)
: *
: , , , , , , , . , . , . , , , . . : , , , , , , , ,

/ sinem.yeygel@ege.edu.tr

bilig 2006 vpusk: 38: 197-228 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

bilig
Trk Dnyas Sosyal Bilimler Dergisi Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl Yayn lkeleri bilig, K/Ocak, Bahar/Nisan, Yaz/Temmuz ve Gz/Ekim olmak zere ylda drt say yaymlanr. Her yln sonunda derginin yllk dizini hazrlanr ve K saysnda yaymlanr. Dergi, yayn kurulu tarafndan belirlenecek ktphanelere, uluslararas endeks kurumlarna ve abonelere yaymland tarihten itibaren bir ay ierisinde gnderilir. bilig, Trk dnyasnn kltrel zenginliklerini, tarih ve gncel gereklerini bilimsel ller ierisinde ortaya koymak; Trk dnyasyla ilgili olarak, uluslar aras dzeyde yaplan bilimsel almalar kamuoyuna duyurmak amacyla yaymlanmaktadr. biligde, sosyal bilimlerle ilgili konular bata olmak zere, Trk dnyasnn tarih ve gncel problemlerini bilimsel bir bak asyla ele alan, bu konuda zm nerileri getiren yazlara yer verilir. bilige gnderilecek yazlarda, alannda bir boluu dolduracak zgn bir makale veya daha nce yaymlanm almalar deerlendiren, bu konuda yeni ve dikkate deer grler ortaya koyan bir inceleme olma art aranr. Trk dnyasyla ilgili eser ve ahsiyetleri tantan, yeni etkinlikleri duyuran yazlara da yer verilir. Makalelerin biligde yaymlanabilmesi iin, daha nce bir baka yerde yaymlanmam veya yaymlanmak zere kabul edilmemi olmas gerekir. Daha nce bilimsel bir toplantda sunulmu bildiriler, bu durum belirtilmek artyla kabul edilebilir. Yazlarn Deerlendirilmesi bilige gnderilen yazlar, nce yaym kurulunca dergi ilkelerine uygunluk asndan incelenir ve uygun bulunanlar, o alandaki almalaryla tannm iki hakeme gnderilir. Hakemlerin isimleri gizli tutulur ve raporlar be yl sreyle saklanr. Hakem raporlarndan biri olumlu, dieri olumsuz olduu takdirde, yaz nc bir hakeme gnderilebilir. Yazarlar, hakem ve yayn kurulunun eletiri ve nerilerini dikkate alrlar. Katlmadklar hususlar varsa, gerekeleriyle birlikte itiraz etme hakkna sahiptirler. Yayma kabul edilmeyen yazlarn, istek hlinde bir nshas yazarlarna iade edilir.

229

biligde yaymlanmas kabul edilen yazlarn telif hakk Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanlna devredilmi saylr. Yaymlanan yazlardaki grlerin sorumluluu yazarlarna aittir. Yaz ve fotoraflardan, kaynak gsterilerek alnt yaplabilir. Yayma kabul edilen yazlar iin, yazar ve hakemlerine yayn tarihinden itibaren bir ay iinde telif / inceleme creti denir. cret miktar, her yl banda yayn kurulunun nerisi zerine ynetim kurulunca belirlenir. Yazm Dili biligin yazm dili Trkiye Trkesidir. Ancak her sayda derginin te bir orann gemeyecek ekilde ngilizce ve dier Trk leheleri ile yazlm yazlara da yer verilebilir. Trk lehelerinde hazrlanm yazlar, gerektii takdirde yayn kurulunun kararyla Trkiye Trkesine aktarldktan sonra yaymlanabilir. Yazm Kurallar Makalelerin, aada belirtilen ekilde sunulmasna zen gsterilmelidir: 1. Balk: erikle uyumlu, onu en iyi ifade eden bir balk olmal ve koyu karakterli harflerle yazlmaldr. 2. Yazar ad(lar) ve adresi: Yazarn ad, soyad byk olmak zere koyu, adresler ise normal ve eik karakterde harflerle yazlmal; yazarn grev yapt kurum, haberleme ve elmek (e-mail) adresi belirtilmelidir. 3. zet: Makalenin banda, konuyu ksa ve z biimde ifade eden ve en fazla 150 kelimeden oluan Trke zet bulunmaldr. zet iinde, yararlanlan kaynaklara, ekil ve izelge numaralarna deinilmemelidir. zetin altnda bir satr boluk braklarak, en az 3, en ok 8 szckten oluan anahtar kelimeler verilmelidir. Makalenin sonunda, yaz bal, zet ve anahtar kelimelerin ngilizce ve Rusalar bulunmaldr. Rusa zetler, gnderilemedii takdirde dergi tarafndan ilave edilir. 4. Ana Metin: A4 boyutunda (29.7x21 cm. ) ktlara, MS Word programnda, Times New Roman veya benzeri bir yaz karakteri ile, 10 punto, 1.5 satr aralyla yazlmaldr. Sayfa kenarlarnda 3er cm boluk braklmal ve sayfalar numaralandrlmaldr. Yazlar 10.000 kelimeyi gememelidir. Metin iinde vurgulanmas gereken ksmlar, koyu deil eik harflerle yazlmaldr. Alntlar eik harflerle ve trnak iinde verilmeli; be satrdan az alntlar satr arasnda, be satrdan uzun alntlar ise satrn sandan ve solundan 1.5 cm ieride, blok hlinde ve 1 satr aralyla yazlmaldr. 5. Blm Balklar: Makalede, dzenli bir bilgi aktarm salamak zere ana, ara ve alt balklar kullanlabilir ve gerektii takdirde balklar numaralandrlabilir. Ana balklar (ana blmler, kaynaklar ve ekler) byk
230

harflerle; ara ve alt balklar, yalnz ilk harfleri byk, koyu karakterde yazlmal; alt balklarn sonunda iki nokta st ste konularak ayn satrdan devam edilmelidir. 6. ekiller ve izelgeler: ekiller, kltmede ve basmda sorun yaratmamak iin siyah mrekkep ile dzgn ve yeterli izgi kalnlnda aydinger veya beyaz kada izilmelidir. Her ekil ayr bir sayfada olmaldr. ekiller numaralandrlmal ve her eklin altna balyla birlikte nce Trke, sonra ngilizce olarak yazlmaldr. izelgeler de ekiller gibi, numaralandrlmal ve her izelgenin stne balyla birlikte nce Trke, sonra ngilizce olarak yazlmaldr. ekil ve izelgelerin balklar, ksa ve z olarak seilmeli ve her kelimenin ilk harfi byk, dierleri kk harflerle yazlmaldr. Gerekli durumlarda aklayc dipnot veya ksaltmalara ekil ve izelgelerin hemen altnda yer verilmelidir. 7. Resimler: Parlak, sert (yksek kontrastl) fotoraf kdna baslmaldr. Ayrca ekiller iin verilen kurallara uyulmaldr. zel koullarda renkli resim basks yaplabilir. ekil, izelge ve resimler toplam 10 sayfay amamaldr. Teknik imkna sahip yazarlar, ekil, izelge ve resimleri aynen baslabilecek nitelikte olmak art ile metin iindeki yerlerine yerletirebilirler. Bu imkna sahip olmayanlar, bunlar iin metin iinde ayn boyutta boluk brakarak iine ekil, izelge veya resim numaralarn yazabilirler. 8. Kaynak Verme: Dipnotlar, sadece aklama iin kullanlmal ve aklamalar da metnin sonunda verilmelidir. Metin iinde gndermeler, parantez iinde aadaki ekilde yazlmaldr: (Kksoy 2000); (Kksoy 2000: 15) Birden fazla yazarl yaynlarda, metin iinde sadece ilk yazarn ad vd. yazlmaldr: (sen vd. 2002) Kaynaklar ksmnda ise dier yazarlar da belirtilmelidir. Metin iinde, gnderme yaplan yazarn ad veriliyorsa kaynan sadece yayn tarihi yazlmaldr: Tanpnar (1976:131), bu konuda . Yaym tarihi olmayan eserlerde ve yazmalarda sadece yazarlarn ad; yazar belirtilmeyen ansiklopedi vb. eserlerde ise eserin ismi yazlmaldr. kinci kaynaktan yaplan alntlarda, asl kaynak da belirtilmelidir: Kprl (1926) ..... (elik 1998den). Kiisel grmeler, metin iinde soyad ve tarih belirtilerek gsterilmeli, ayrca kaynaklarda belirtilmelidir. nternet adreslerinde ise mutlaka tarih belirtilmeli ve bu adresler kaynaklar arasnda da verilmelidir: http://www.tdk.gov.tr/bilterim (15.12.2002)
231

9. Kaynaklar: Metnin sonunda, yazarlarn soyadna gre alfabetik olarak aadaki ekilde yazlmaldr. Kaynaklar, bir yazarn birden fazla yayn olduu takdirde yaymlan tarihine gre sralanacak; bir yazara ait ayn ylda baslm yaynlar ise (1980a, 1980b) eklinde gsterilecektir: KKSOY, Mmin (2000), Trk Yksekretiminde Yabanc Dille Eitim, Bilimlik Dergiler ve Trkemiz, Ankara: Bilig Yay. TMURTA, F.Kadri (1951), Fatih Devri airlerinden Cemal ve Eserleri, , Trk Dili ve Edebiyat Dergisi, IV (3) : 189-213. SHAW, S. (1982), Osmanl mparatorluu, (ev. M.Harmanc), stanbul: Sermet Matb. Yazlarn Gnderilmesi Yukarda belirtilen ilkelere uygun olarak hazrlanm yazlar, biri orijinal, dier ikisi fotokopi olmak zere nsha olarak, disketiyle birlikte bilig adresine gnderilir. Yazarlarna raporlar dorultusunda dzeltilmek zere gnderilen yazlar, gerekli dzeltmeler yaplarak disketi ve orijinal ktsyla en ge bir ay iinde tekrar dergiye ulatrlr. Yayn kurulu, esasa ynelik olmayan kk dzeltmeler yaplabilir. Yazma Adresi bilig Dergisi Editrl Takent Cad. 10. Sok. No: 30 06430 Bahelievler/ANKARA / TRKYE Tel: (0312) 215 22 06 Fax: (0312) 215 22 09 www.yesevi.edu.tr/bilig bilig@yesevi.edu.tr

232

bilig
Journal of Social Sciences of the Turkish World Ahmet Yesevi University Board of Trustees
Editorial Principles

bilig is published quarterly: Winter/January, Spring/April, Summer/July and Autumn/October. At the end of each year, an annual index is prepared and published in Winter issue. Each issue is forwarded to the subscribers, libraries and international indexing institutions within one month after its publication. bilig is published to bring forth the cultural riches, historical and actual realities of the Turkish World in a scholarly manner; to inform the public opinion about the scientific studies on the international level concerning Turkish World. The articles firstly related to social sciences subjects and dealing with the historical and current issues and problems and suggesting solutions for the Turkish World are published in bilig. An article sent to bilig should be an original article which contribute knowledge and scientific information to its field or a study that bring forth new views and perspectives on previously written scholarly works. Articles introducing works and personalities, announcing new activities related to the Turkish world can also be published in bilig. In order for any article to be published in bilig, it should not have been previously published or accepted to be published elsewhere. Papers presented at a conference or symposium may be accepted for publication if stated so beforehand. Evaluation of Articles The articles forwarded to bilig are first studied by the Editorial Board in terms of the journals principles those found acceptable are sent to two referees who are well-known for their works in that field. Names of the referees are confidential and referee reports are safe-kept for five years. In case one referee report is negative and the other is favorable, the article may be sent to a third referee for re-evaluation. The authors of the articles are to consider the criticisms, suggestions and corrections of the referees and editorial board. If they disagree, they are entitled to counterpresent their views and justifications. Only the original copy of the unaccepted articles may be returned upon request. The royalty rights of the accepted articles are considered transferred to Ahmet Yesevi University Board of Trustees. However the overall responsibility for the published articles belongs to the author of the article. Quotations from articles including pictures are permitted during full reference to the articles.
233

Payments to the authors and referees for their contributions are made within one month after publication. The amounts of payments are determined by the Editorial Board subject to the approval by the Board of Trustees. The Language of the Journal Turkiye Turkish is the Language of the journal. Articles presented in English or other Turkish dialects may be published not exceeding one third of an issue. Articles submitted in Turkish dialects may be published after they are translated into Turkiye Turkish upon the decision of the Editorial Board if necessary. Writing Rules In general the following are to be observed in writing the articles for bilig: 1 . Title of the Article: Title should be in suitable for the content and the one that expresses it best, and should be bold letters. 2. Name(s) and address(es) of the author(s): Names and surnames are in capital letters and bold, addresses in normal italic letters; institution the author works at, contact and e-mail addresses should be specified. 3. Abstract: In the beginning of the article there should be an abstract in Turkish, briefly and laconically expressing the subject in maximum 150 words. There should be no reference to used sources, figure and chart numbers. Leaving one line empty after the abstract body there should be key words, minimum 3 and maximum 8 words. At the end of the article there should titles, abstracts and key words in English and Russian. In case Russian abstract is not submitted it will be attached by the journal. 4. Main Text: Should be typed in MS Word program in Times New Roman or similar font type, 10 type size and 1,5 line on A4 format (29/7x21cm) paper. There should 3 cm free space on the margins and pages should be numbered. Articles should not exceed 10.000 words. Passages that need emphasizing should not be bold but in italic. Quotations should be in italic and with quotation marks; in quotations less than 5 lines between lines and those longer than 5 lines should be typed with indent of 1,5 cm in block and with 1 line space. 5. Section Headings: Main, interval and sub-headings can be used in order to obtain the well-arranged narration of information in the article and these headings can be numbered if necessary. Main headings (main sections, references and appendixes) should be in capital letters; interval and subheadings should be bold and their first letters in capital letters; at the end of the sub-headings writing should continue on the same line after a colon (:). 6. Figures and Tables: Figures should be drawn on tracing or white paper in ink so as not to cause problems in printing or reducing in size. Each figure should be on a separate page. Figures should be numbered with a caption of the title in Turkish first and English below it.
234

Tables should also be numbered and have the title in Turkish first and English below it. The titles of the figures and tables should be clear and concise, and the first letters of each word should be capitalized. When necessary footnotes and acronyms should be below the captions. 7. Pictures: Should be on highly contrasted photo papers. Rules for figures and tables are applied for pictures as well. In special cases color pictures may be printed. The number of pages for figures, tables and pictures should not exceed 10 pages. Authors having the necessary technical facilities may themselves insert the related figures, drawings and pictures into text. Those without any technical facilities will leave the proportional sizes of empty space for pictures within the text numbering them. 8. Stating the Source: Endnotes should be only for explanation and explanations should be at the end of the text. References within the text should be given in parentheses as follows: (Kksoy 2000); (Kksoy 2000: 15) When sources with several authors are mentioned, the name of first author is written and for others (et. al) is added. (sen et al. 2002) Full reference including all the names of authors should be given in the list of references. If there is name of the referred authors within the text then only the publication date should be written: Tanpnar (1976: 131) on this issue . In the sources and manuscripts with no publication date only the name of author; in encyclopedias and other sources without authors only the name of the source should be written In the secondary sources quoted original source should also be pointed: Kprl (1926) ..... (in elik 1998). Personal interviews can be indicated by giving the last name(s), the date(s) and moreover should be stated in the references. http://www.tdk.gov.tr/bilterim (15.12.2002) 9. References: Should be at the end of the text in the alphabetic order as shown in the example below. If there are more than one source of an author then they will be listed according to their publication date; sources of the same author published in the same year will shown as (1980a, 1980b): KKSOY, Mmin (2000), Trk Yksekretiminde Yabanc Dille Eitim, Bilimlik Dergiler ve Trkemiz, Ankara: Bilig Yay.

235

TMURTA, F.Kadri (1951), Fatih Devri airlerinden Cemal ve Eserleri, , Trk Dili ve Edebiyat Dergisi, IV (3) : 189-213. SHAW, S. (1982), Osmanl mparatorluu, (ev. M.Harmanc), stanbul: Sermet Matb. How to Forward the Articles The articles duly prepared in accordance with the principles set forth are to be sent in three copies, one original and two photocopied forms with a floppy disk to bilig to the address given below. The last corrected fair copies in diskettes and original figures are to reach bilig within not later than one month. Minor editing may be done by the editorial board. Correspondence Address bilig Dergisi Takent Caddesi, 10. Sok. Nu: 30 06430 Bahelievler - ANKARA / TRKYE Tel: (0312) 215 22 06 Fax: (0312) 215 22 09 www.yesevi.edu.tr/bilig bilig@yesevi.edu.tr

236

You might also like